tefsirül-münir sure sure (50)

30
ŞURA SURESİ...............................................................3 Surenin İsmi:.........................................................3 Önceki Sureyle İlişkisi:..............................................3 Surenin Muhtevası:....................................................3 Vahyin İndirilişi, Allah'ın Azameti Ve Müşriklerin Durumlarını Gözetmesi:............................................................4 Belagat:..............................................................4 Kelime ve İbareler:...................................................4 Açıklaması:...........................................................4 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:..................................5 İlâhi Vahyin Hedefleri:...............................................6 Belagat:..............................................................6 Kelime ve ibareler:...................................................6 Ayetler Arası İlişki:.................................................7 Açıklaması:...........................................................7 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:..................................8 Aslı İtibarıyla Dinlerin Birliği:.....................................9 Kelime ve İbareler:...................................................9 Ayetler Arası İlişki:.................................................9 Açıklaması:..........................................................10 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................11 Allah Yolunda Davetin Ve İttifak Edilen Esaslarüzerinde Dosdoğru Yürümenin Emredilmesi Ve Muarızların Delillerinin Çürütülmesi:.......11 Belagat:.............................................................11 Kelime ve İbareler:..................................................11 Nüzul Sebebi:........................................................12 Ayetler Arası İlişki:................................................12 Açıklaması:..........................................................12 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................14 Mümîn Ve Zalimlere, Yaptıklarının Karşılığının Mutlaka Verileceği Ve Tevbenin Kabulü:.....................................................14 Belagat:.............................................................15 Kelime Ve İbareler:..................................................15 Nüzul Sebebi:........................................................15 Ayetler Arası İlişki:................................................15 Açıklaması:..........................................................16 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................18 Mahlûkatta Allah'ın Kudretini Gösteren Deliller:.....................20 Belagat:.............................................................20 Kelime Ve İbareler:..................................................20 Nüzul Sebebi:........................................................21 Ayetler Arası İlişki:................................................21 Açıklaması:..........................................................21 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................23 Cennet Ehli Olan Kâmil Müminlerin Vasıfları:.........................24 Belagat:.............................................................24 Kelime Ve İbareler:..................................................24 Nüzul Sebebi:........................................................25 Ayetler Arası İlişki:................................................25 Açıklaması:..........................................................25 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................27

Upload: seoe-

Post on 10-Nov-2015

238 views

Category:

Documents


1 download

TRANSCRIPT

CZ: 25, FUSSLET SURES (41), AYET: 47-48 7

3URA SURES

3Surenin smi:

3nceki Sureyle likisi:

3Surenin Muhtevas:

4Vahyin ndirilii, Allah'n Azameti Ve Mriklerin Durumlarn Gzetmesi:

4Belagat:

4Kelime ve bareler:

4Aklamas:

5Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

6lhi Vahyin Hedefleri:

6Belagat:

6Kelime ve ibareler:

7Ayetler Aras liki:

7Aklamas:

8Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

9Asl tibaryla Dinlerin Birlii:

9Kelime ve bareler:

9Ayetler Aras liki:

10Aklamas:

11Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

11Allah Yolunda Davetin Ve ttifak Edilen Esaslarzerinde Dosdoru Yrmenin Emredilmesi Ve Muarzlarn Delillerinin rtlmesi:

11Belagat:

11Kelime ve bareler:

12Nzul Sebebi:

12Ayetler Aras liki:

12Aklamas:

14Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

14Mmn Ve Zalimlere, Yaptklarnn Karlnn Mutlaka Verilecei Ve Tevbenin Kabul:

15Belagat:

15Kelime Ve bareler:

15Nzul Sebebi:

15Ayetler Aras liki:

16Aklamas:

18Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

20Mahlkatta Allah'n Kudretini Gsteren Deliller:

20Belagat:

20Kelime Ve bareler:

21Nzul Sebebi:

21Ayetler Aras liki:

21Aklamas:

23Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

24Cennet Ehli Olan Kmil Mminlerin Vasflar:

24Belagat:

24Kelime Ve bareler:

25Nzul Sebebi:

25Ayetler Aras liki:

25Aklamas:

27Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

30Cehennem Karsnda Kfirlerin Durumu:

30Kelime Ve bareler:

30Ayetler Aras liki:

30Aklamas:

31Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

31Gklerin Ve Yerin Hakimi Allah'n arsna Kulak Vermek:

32Belagat:

32Kelime ve bareler:

32Ayetler Aras liki:

32Aklamas:

33Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

34Vahyin eitleri:

34Belagat:

34Kelime ve bareler:

34Nzul Sebebi:

35Ayetler Aras liki:

35Aklamas:

36Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

URA SURES

Vahyin ndirilii, Allah'n Azameti Ve Mriklerin Durumlarn Gzetmesi:

1, 2- H, mm, ayn, sn, kf.

3- Aziz ve hakim olan Allah, sana ve

senden ncekilere ite byle vahye-

4- Gklerde ve yerde ne varsa hepsi Onundur. O ycedir, uludur.

5- Neredeyse yukarlarndan gkler atlayacak! Melekler de Rablerini namd e tebih ediyorlar ve yerde- kiler iin mafiret diliyorlar. yi biln k' Allah k baayan. k esirgeyendir.

6- Allah'tan baka dost edinenleri Allah daima gzetlemektedir. Sen onlara vekil deilsin.

Aklamas:

H, mm, ayn, sn, kf; birbirlerinden iki kesime noktasyla veya iki ayetle ayrlan bu be hece harfi, bu surenin zelliklerindendir. Mehur olan, bu harflerin birbirinden ayrlmamasdr. Nitekim Meryem suresinin ba tarafndaki "Kaf, h, y, ayn, sd" ve Ra'd suresinin evvelindeki "Elif, lm, mm, r"daki bu hurufu mukattaa birbirinden ayrlmamtr. Bu surenin harflerle balamas, Kur'an'm Arap dilinin meydana geldii harflerin benzerleriyle olutuunu gstermek, dolaysyla Kur'an'n mucize oluunu ifade etmek ve suredeki meselelerin nemine dikkat ekmek iindir.

"Aziz ve hakim olan Allah, sana ve senden ncekilere ite byle vahye-der" Yani dier peygamberlere indirilen kitaplar Allah onlara vahyettii gibi, sana da bu surede tevhide daveti, peygamberliin ispat, ldkten sonra dirilmeye iman, ahiret gnn, sevab ve azab dorulmay, deerli huylarla amel etmeyi, ktlklerden uzak durmay, ferdi ve toplumu mutlu klmay vahyetmektedir. Nitekim yce Allah yle buyurmutur : "phesiz bu anlatlanlar nceki kitaplarda, brahim ve Musa'nn kitaplarnda da vardr." (Ala, 88/18-19). Bu mana surenin ierdii tevhit prensibine, peygamberleri ve ahiret hayatn kabullenmeye ieret etmektedir. nk ilhi kitaplarn tmnn indirilmesindeki hedef bu esasa imandan baka bir ey deildir.

Ya Muhammedi Sana vahyeden Allah; O, mlknde aziz, hakimiyetiyle stn, sanatnda hikmet sahibi her eyi yerli yerine koyan bir Allah'tr.

Bu ayetin hedefledii mana, peygamberlerin tevhide, adalete, nbvvete, ahiret hayatna davetlerindeki benzerlii ortaya koymak, dnya ile marur olmaktan sakndrmak ve ahirete ynelmeye teviktir.

Vahyi gerekletiren Allah'n vasflarndan biri de aadaki syledikleridir: "Gklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O, ycedir, uludur." Yani gklerde ve yerdekilerin tm, mlk olarak, halk etme ve kul olma asndan Allah'ndr. Onlar Allah'n mlkdr. Onun yarattklardr. Onlarda var etme, yok etme asndan diledii gibi tasarruf eder. O, tm yarattklarnn stnde ve ycedir. Kibriya ve azamet sahibidir. O'nun benzeri yoktur.

Bu ayetten kastedilen mana, Allah'n kudretinin kemalini ve tm mahlkatnda tasarrufunun geerli olduunu gstermektedir.

"Neredeyse yukarlarndan gkler atlayacak." Yani gkler ilhl, saltanat ve kudreti sebebiyle onlarn fevkinde olan Allah'n azameti, celli ve heybetinden dolay paralanacaktr. Zahir olan mana budur. Daha derin mana, gklerin bulunduu yukar taraflarndan paralanacadr.

Maksadn zerinde bulunan meleklerin okluundan dolay gkler neredeyse atlayacak eklindeki bir manaya da ihtimali vardr. Nitekim Ah-med b. Hanbel ve Tirmizi'nin rivayet ettii hadis yledir: "Sema gcrdar; gcrdamas da gerekli. nk gkte bir ayak basacak yer yok ki, orada rk ve secde eden bir melek bulunmasn." Bir gre gre de yle denilmitir: Mriklerin "Allah ocuk edindi demelerinden dolay gkler atlayacaktr. Nitekim bu konuda yle buyurulmutur: "Rahman ocuk edindi dediler. Hakikaten siz, pek irkin bir ey ortaya attnz. Bundan dolay, neredeyse gkler atlayacak, yer yarlacak, dalar yklp decektir." (Meryem, 19/88-91).

"Melekler de Rablerini hamd ile tebih ediyorlar..." Yani Melekler; Allah'a yakmayan ve Onun iin caiz olmayan eylerden Onu tenzih etmeye devam ediyorlar. Ona hamd ve saylamayacak kadar pek ok nimetlerine kretmeyi de tebih ile birlikte ifade ediyorlar. Nitekim bir ayette "O Melekler, bkp usanmakszn gece gndz Allah' tebih ederler." (Enbiya, 21/20) buyurulmaktadr. "...Ve yerdekiler iin mafiret diliyorlar, iyi bilin ki Allah ok balayan, ok esirgeyendir." Yani Melekler, Allah'tan mmin kullarnn affn istemektedirler. Sonra Allah kendisinin ok balayc ve merhamet edici olduunu zikretmitir. Burada Allah'n, rahmet ve mafireti bir arada zikretmesinde meleklerin af taleplerini kabul edeceine iaret olduu gibi ayrca mafiret ve rahmetin Allah'a mahsus olduuna da iaret vardr. Baz alimler: "Allah batan heybet ve azametini gstermi, sonunda da ltuf ve mjdesini ifade etmitir." demitir.

Bu ayetin bir benzeri de: "Ar' yklenen ve bir de onun evresinde bulunanlar (Melekler) Rablerini hamd ile tebih ederler. Mminlerin de balanmasn isterler. Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her eyi kuatmtr. O halde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bala, onlar cehennem azabndan koru." (Mmin, 40/7) ayetidir.

Sonra Allah yle diyerek insanlar uyarmaktadr: "Allah'tan baka dost edinenleri Allah daima gzetlemektedir. Sen, onlara vekil deilsin." Yani putlar ilhlar edinip de, Allah' brakarak onlara tapnan mriklerin hallerini ve davranlarn Allah daima grp-gzetmekte ve neticede onlar cezalandrmaktadr. Ey Rasul! Sen onlarn hidayetinden ve gnahlarndan dolay cezalandrlmalarndan sorumlu deilsin. nk onlar inanmaya zorlamakla mkellef deilsin. Sana sadece tebli grevi vardr.

lhi Vahyin Hedefleri:

7- ehirlerin anas (olan Mekke'de) ve onun evresinde bulunanlar uyarman ve asla phe olmayan toplanma gnyle onlar korkutman iin sana byle Arapa bir Kur'an vahyettik. (nsanlarn) bir blm cennette, bir blm de cehennemdedir.

8- Allah dileseydi, onlar tek bir mil- let. Fakat O. dilediini rah- metine kavuturur. Zalimlerin ise hibir dostu ve yardmcs yoktur.

9- Yoksa onlar Allah'tan baka dostlar m edindiler? Halbuki dost, yalnz Allah'tr. O, lleri diriltir, hereye kadirdir.

10- Ayrla dtnz herhangi

bir eyde hkum vermek) Allah'a mahsustur. te bu Allah benim Rabbimdir. O'na dayandm ve O'na yneldim.

11- Gkleri ve yeri yoktan yaratanSize kendinizden e?ler hayvanlardan da (kendilerine) eler yarat- mstar. Bu suretle oalmanz salamtr. O'nun benzeri hibir ey yoktur. O, iitendir, grendir.

12- Gklerin ve yerin anahtarlar O'nundur. Dilediine rzk bol verir, dilediinden de ksar. O, her eyi bilendir.

Aklamas:

"ehirlerin anas (olan Mekke'de) ve onun evresinde bulunanlar uyarman... iin sana byle Arapa bir Kur'an vahyettik." Yani nceki peygamberlere kavimlerinin dilleriyle byle vahyettiimiz gibi sana da Mekke halkn, evresindeki Araplar ve dier insanlar, Allah'n azabndan, dnya ve ahiret ilerinden korkutman iin, Arapa bir Kur'an vahyettik. nk senin peygamberliin tm beeriyeti kapsamaktadr. Nitekim Allah yle buyurmutur: "Biz seni btn insanlara ancak mjdeleyici ve uyarc olarak gnderdik." (Sebe, 34/28). Burada zellikle Mekke halk ve civarn-dakiler zikredilmitir. nk Peygamber'in (s.a.) risaletine ilk muhatap olanlar bunlar olup, bu risaleti tm insanlara tayp gtrecek ilk nesil de onlardr. Kavimlerin ve mmetlerin konutuklar dillere uygun olarak mesajlarn eitli olularnda bu ayetin teyidine gelince o, Allah'n u szdr: "(Allah'n emirlerini) onlara iyice aklasn diye her peygamberi yalnz kendi kavminin diliyle gnderdik." (brahim, 14/4).

"...ve asla phe olmayan toplanma gnyle onlar korkutman iin. (nsanlarn) bir blm cennette bir blm de cehennemdedir." Yani insanlarn ve mahlkatm toplanp bir araya gelecei, ruhlarn cesetlerle birleecei, meydana geleceinden asla phe olmayan kyamet gn ile korkutman iin sana Arapa bir Kur'an vahyettik. nsanlar, biraraya toplanp, hesaba ekildikten sonra iki gruba ayrlacaklar, Allah'a, peygamberine, kitabna inanp dnyada dzgn iler yapan insanlar cennete girecek, Allah', Peygamberini ve Kur'an' inkr edenler ise lgn alevli cehennem ateinin iine srkleneceklerdir.

Yukarda geen ayetin bir benzeri de Allah'n u szdr: "Maher vaktinde sizi toplayaca gn, ite o zarar gndr." (Tegabn, 64/9). Kfirdeki zarar, iman terk etmesinden, mmindeki zarar ise gzel iler yapmaktaki kusurundan dolaydr. u ayet de benzer manay ifade eder: "te bunda, ahiret azabndan korkanlar iin elbette bir ibret vardr. O gn btn insanlarn bir araya topland bir gndr. Ve o gn btn mahlkatm hazr bulunduu bir gndr. Biz onu (kyamet gnn) sadece sayl bir mddete kadar bekletiriz. O geldii gn Allah'n izni olmadan hi kimse konuamaz. Onlardan kimi bedbahttr, kimi mutlu." (Hud, 11/103-105).

Sonra Allah, kavminin inkrndan dolay ektii skntdan peygamberini teselli etmek iin inanma hrriyetinin esasn aklad ve yle buyurdu: "Allah dileseydi, onlar tek bir millet yapard. Fakat O, dilediini rahmetine kavuturur, zalimlerin ise hibir dostu ve yardmcs yoktur." Yani Allah dileseydi tm insanlar hidayet veya dallette olmak zere ayn dine ve inanca yneltirdi. Ancak insanlar, Allah'n ezel iradesi ve ezel ilmi gerei kendi seenekleriyle farkl dinler zerinde farkl gruplara ayrlmtr; kimisi mmin, kimisi kfir olmutur. Allah ise hakimdir, hikmet sahibidir, faydasz hibir ey yapmaz. Bu sebeple kimin hidayeti ve hak din olan slm' seeceini bilirse onu doruya iletir ve buna muvaffak klar, sonunda bu davranlaryla onu cennetine koyar; kimin de delleti ve kfr seeceini bilirse, onu da saptrr, netice de bu davranyla onu alevli atein iine koyar. te bunlar, kendilerinden azab savacak dostlar bulunmayacak hesap ve azap gnnde de kendilerine yardm edecek yardmclar olmayacak zalimler, kfirler ve mriklerdir.

Bu ayet daha nceki "Allah'tan baka dost edinenleri Allah daima gzetlemektedir. Sen onlara vekil deilsin." ayetini aklamaktadr. Yani onlar imana sevketmek senin gcn dahilinde deildir. Buna kadir olan sadece Allah'tr. Ayet, yine peygamberi, kavminin inkr ve slm'a davetinden yz evirmesinden dolay ektii skntlara kar teselli etmektedir. Sanki yce Allah yle buyurmaktadr: Onlarn imanszlndan dolay mitsizlie kaplp zlme! nk hidayet ve dallet ilh iradeye tabidir. Kimin ezelde mutlu olaca gemise o mutlu, bedbaht olaca gemise o da bedbahttr. Bu ayetin konusu sanki "Bu yeni kitaba inanmazlarsa (ve bu yzden helak olurlarsa) arkalarndan zntyle neredeyse kendini harap edeceksin." (Kehf, 18/6) ayetinin konusu gibidir. Bu yzden Cenab Allah, peygamberine onlarn putperestlii ve mrik olular sebebiyle zlmemesini emretmi ve yle buyurmutur. "Yoksa onlar Allah'tan baka dostlar m edindiler? Halbuki dost yalnz Allah'tr. O, lleri diriltir, her eye kadirdir." Yani yoksa onlar, kendilerine yar ve yardmc olacak zannyla, Allah' brakp da putlardan tapacaklar birtakm ilhlar m edindiler?

Eer onlar hakkyla yardmc dost isterlerse, gerek dost yalnz Allah'tr. Kulluk ancak O'na lyktr. nk dilediini yaratan, rzk veren, zarara uratp faydalandran ve yardm eden sadece O'dur. lleri diriltme gcne sahip olan da O'dur.

Putlara ve Allah'tan bakalarna gelince onlarn, gerekte ne fayda ve ne de zarar vermeye gleri vardr. Nitekim Allah yle buyurmutur: "Allah' brakp da yalvardklarnz (taptklarnz) bunun iin bir araya gelseler bile bir sinei dahi yaratamazlar. Sinek onlardan bir ey kapsa, bunu ondan geri alamazlar. steyen de aciz, istenen de." (Hac, 22/73).

Allah, kfirleri bylece bir kenara attktan sonra, din konusunda onlarla mnakaa etmekten mslmanlar menetmi ve yle demitir: "htilfa dtnz herhangi bir eyde hkm vermek Allah'a mahsustur." Yani din ve dnya ilerinden herhangi birinde gr ayrlna derseniz bunun hkm mercii Allah'tr. nk O, kendi kitab Kur'an- Kerim ve Ra-sul'nn (s.a.) snnetiyle dnyada yegne hkm verecek hakimdir. Kyamet gnnde de hkmyle insanlarn ihtilflarn akla kavuturacak hakly hakszdan ayracaktr. Ayetten kastedilen mana: Mminlerin, kfirlerle dmanlk ve mnakaaya dalmalarnn yasaklanmasdr. Nitekim Peygamber de (s.a.) kfirleri zorla imana sevketmekten menedilmitir.

Bu ayet Allah'n u kavline benzemektedir: "Eer bir hususta anlamazla drseniz Allah'a ve ahirete gerekten inanyorsanz onu Allah'a ve Rasulnegtrnz." (Nisa, 4/59).

Sonra Yce Allah, Peygamber'ine (s.a.) onlara yle demesini emretmitir.: "te bu Allah, benim Rabbimdir. O'na dayandm ve O'na yneldim." Yani bu hkm veren o hakim, benim Rabbim olan Allahtr. Btn ilerimi O'na smarladm. Gnahlarmdan tevbe ederek sadece O'na dnerim.

te bu, onlara gerek hayrn ve zarar bertaraf etmenin kaynan gstermektedir. Bunlarn kayna onlarn cansz putlar deildir. Bunun sebebi de Allah'n sonsuz kudretidir. Bu yzden yce Allah yle buyurmutur:

1- "Gkleri ve yeri yoktan yaratandr." Yani, daha nce gemi bir rnei olmakszn, gklerin ve yerin yaratcs ve icat edicisi Allah'tr. O halde ibadete lyk olan sadece O'dur.

2- "...size kendinizden eler, hayvanlardan da (kendilerine) eler yaratmtr. Bu suretle oalmanz salar." Yani Allah, kaynap rahata eresiniz diye, cinsinizden size kadnlar yaratmtr. nsanlarn reyip oalmas ve insan cinsinin bekas bylece salanm olur. Hayvanlar iinde kendi cinslerinden diiler yaratmtr. Bylece insanolunun yaama kaynaklar oalmaktadr. Yahut da, hayvanlardan erkek ve dii snflarn yaratmtr. Bu yzden yle buyurmutur: "Allah sizi erkekli diili yaratmakla oaltmaktadr." Yani erkekli diili yaratmay oalmanza vasta klmaktadr. Ayetteki "fih" sz, insanlar ve hayvanlar eler halinde yaratma dzeninin, sanki bu varlklarn oalma kayna olduunu gstermektedir.

3-4- "O'nun benzeri hibir ey yoktur." Yani hibir ey; zatnda, sfatnda, hikmetinde, kudret ve ilminde Allah'n benzeri deildir ve olamaz da. "O iitendir, grendir." Tm sesleri duyan, ileri gren yalnz O'dur. Kk byk, ak gizli her eyi iitip grr. Bu ayet Allah'n organlardan ve paralardan meydana gelen bir cisim olmadnn, bir yerde ve cihette bulunmadnn delilidir. nk O, bir cisim olsayd dier cisimlere benzerdi.

Yine ayet yce Allah'n bir benzeri olmamasnn da delilidir. "Ancak gklerde ve yerde (tecelli eden) en yce mesel O'nundur." (Rum, 30/27) ayeti, O'nun mislinin ve benzerinin bulunduunu ifade etmez. nk "Misl= benzer "den maksat: hakikat ve mahiyetinin tamamnda bir eye eit olandr. "Mesel" ise mahiyet itibariyle muhalif bile olsa, mahiyet dnda baz sfatlarda bir eye eit olana derler.

5- "Gklerin ve yerin anahtarlar O'nundur. Dilediine rzk bol verir. Dilediinden de ksar. O, her eyi bilendir." Yani gklerin ve yerin hazineleri ve bunlarn anahtarlar O'nundur. O, diledii kullarna rzk bol verir, dilediklerine de ksverir. O, kinatta var olan, zenginletirme, fakir klma ve bunun, fert ve toplum zerindeki tesirleri gibi, her eyi bilendir. O, bununla ancak hikmet ve maslahat yrtmek ister.

Asl tibaryla Dinlerin Birlii:

13- "Dini ayakta tutun ve onda ayrla dmeyin" diye Nuh'a tavsiye ettiini, sana vahyettiimizi, brahim'e Musa'ya ve sa'ya tavsiye ettiimizi Allah size de din kld. Fakat kendilerini ardn bu (din), mriklere ar geldi. Allah, dilediini kendisine Peygamber seer ve kendisine yneleni de doru yola iletir.

14- Onlar kendilerine ilim geldikten sonra, sadece aralarndaki ekeme-mezlik yznden ayrla dtler. Eer belli bir sreye kadar Rabbinden bir (erteleme) sz gemi olmasayd, aralarnda hemen hkm verilirdi. Onlardan sonra kitaba varis klnanlar da onun hakknda derin bir phe ierisindedirler.

Aklamas:

"Dini ayakta tutun ve ayrla dmeyin" diye Nuh'a tavsiye ettiini, sana vahyettiimiz, brahim'e, Musa'ya ve sa'ya tavsiye ettiimizi, Allah size de din kld." Yani ey mslmanlar! Hz. Adem'den (a.s.) sonra peygamberlerin ilki olan Hz. Nuh'a (a.s.) emredip din kld tevhit ve peygamberlerin zerinde ihtilf etmedii kitaplarn da ittifak ettii hkmlerin esaslarn size apak bir din olarak beyan etti. Allah Hz. Nuh'a (a.s.) vahyettii bu dini esaslarn son Peygamber Muhammed'e (s.a.) de Kur'an ve slm olarak vahyetmitir. Hz. brahim (a.s.)'e, Musa (a.s.) ve sa'ya (a.s.) da tm kitaplarn zerinde ittifak ettii, "dini koruyunuz" emrini vermitir. Bu dinin esas da, Allah'n birlii ve O'na iman etmek; Peygamberlerine itaat ve getirmi olduklar hkmleri kabullenmekten ibarettir.

zetle; tm gerek ilh dinlerin inan ve ibadet esaslarnda zerinde ittifak ettikleri; Allah'a, peygamberlerine, ahiret gn ve meleklerine inanmak, namaz klmak, zekt vermek ve Allah'a itaat konularn size de din olarak emrettik. Mcahid yle demitir: Allah, hibir Peygamber gndermedi ki, ona, namaz klmay, zekt vermeyi ve Allah'a itaati kabullenmeyi emretmi olmasn. te bu Allah'n insanlara meru kld dinidir. Doruluk, ahde vefa, emaneti yerine vermek, akrabay ziyaret (sla- rahim), zinann, hrszln ve insanlarn mallarna ve canlarna saldrmann haram oluu gibi, ahlk ve fazilet esaslar da yine tm dinlerin ittifak ettii hususlardr. Allah Teal tm peygamberlere, insanlarla kaynamay ve birlik olmay emretmi; ayrlktan ve ihtilfa dmekten nehyetmitir.

Btn peygamberlerin getirdii dinin esas, ancak Allah'a kulluk etmektir. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "Senden nce hibir Rasul gndermedik ki, onlar "Benden baka ilh yoktur; u halde bana kulluk edin." diye vahyetmi olmayalm." (Enbiya, 21/25). Ahmed b. Hanbel, Bu-hari, Mslim ve Ebu Davud'un Ebu Hreyre'den rivayet ettikleri hadiste u hususa yer verilmitir "Peygamberler bir babann evltlardr. Analar farkl, dinleri birdir." Yani Peygamberlerin arasndaki mterek l, eriki (orta) olmayan tek Allah'a kulluk etmektir. Ancak dinlerin, fer' konularda, ibadet eitlerinde detaylarnda ve hkmden hkme deien metotlarnda farkl oluuna gelince, bu nemli deildir. Bu farkll gerektiren husus, toplumlarn gelimesi, ihtiya ve menfaatlerinin gzetilmesidir. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "Her birinize bir eriat ve yol verdik." (Maide, 5/48).

Bu ayet, ul'1-azm be Peygamberin zikrini arka arkaya sralamtr. Onlar Nuh, brahim, Musa, sa ve Muhammed (s.a.)'dir. zellikle Allah'n bu peygamberleri arka arkaya zikretmesi ise, peygamberlerin byklerinden olular, hkm sahibi ve mmetlerinin ok olmasndandr.

"Fakat kendilerini ardn bu (din), Allah'a ortak koanlara ar geldi." Yani Allah'n birlii ve putlarn terkedilmesi daveti, Allah'a ortak koanlara (mriklere) ok ar geldi, bunu yadrgadlar ve "Allah'tan baka ilh yoktur" fikrini bir trl hazmedemediler. Halbuki Allah, bu daveti zafere ulatracaktr.

"Allah dilediini kendine (Peygamber) seer ve kendisine yneleni de doru yola iletir." Yani Allah, kendisini birlemek ve dinine girmek iin kullarndan dilediini seer, dinine sarlmaya, kulluuna balanmaya kendisine itaate niyet edenleri ve kulluuna ynelenleri, muvaffak klar. Bu, btn peygamberlerin zerinde ittifak ettii kadim dine kullarnn sarlmasn onlara emrettikten sonra Allah'n kullar zerindeki ltfunu, yani onlar dinine balanmaya muvaffak kldn gstermektedir.

Allah'n birliine ramen, insanlarn dinde farkl dnmelerinin sebebi Yce Allah'n aadaki ayette belirttii husustur: "Onlar, kendilerine ilim geldikten sonra sadece aralarndaki ekememezlik yznden ayrla dtler." Yani din sahipleri, hakka tabi olma konusunda ancak aleyhlerine deliller ortaya ktktan sonra tefrikaya dtler. Buna sebep de sadece inat, cedelleme, liderlik ihtiras ile aralarndaki haset, iddetli taassup ve nfuz merkezlerini ve maddi kazan noktalarn elde tutma arzusudur.

"Rabbin tarafndan bir erteleme sz gemi olmasayd, aralarnda hemen hkm verilirdi." Yani azabn ve hesabn kyamet gnne kadar ertelenmesi hususunda Rabbin tarafndan verilmi bir hkm olmasayd, byk gnahlar sebebiyle onlara daha dnyada derhal iledikleri cezalar verilirdi.

"Onlardan sonra kitaba varis klnanlar da onun hakknda derin bir phe ierisindedirler." Yani Tevrat ve ncil'i daha ncekilerden tevars yoluyla alan Ehl-i Kitabn son nesli, kendi kitaplar, dinleri ve imanlar hakknda korkun bir phe ierisindedirler. nk bunlar hakka tabi olmayp kendilerine dini, aslna uygun olmayan bir ekilde tasvir eden sonraki din byklerini taklit etmiler ve akn bir ekilde delilsiz olarak babalarna ve dedelerine tabi olmulardr. Bu sebeple de peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (s.a.)'in risaletine inanmamlar ve kendi kitaplarnn ilk asln tasdik eden Kur'an- ve Muhammed (s.a.)'i tekzip etmilerdir.

Allah Yolunda Davetin Ve ttifak Edilen Esaslarzerinde Dosdoru Yrmenin Emredilmesi Ve Muarzlarn Delillerinin rtlmesi:

15- te onun iin sen (tehvide) davet et ve emrolunduun gibi dosdoru ol, onlarn isteklerine uyma ve de ki: Ben Allah'n indirdii kitaba inandm ve aranzda adaleti gerekletirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbi-nizdir. Bizim ilediklerimiz bize, sizin iledikleriniz de sizedir. Aramzda tartlabilecek bir konu yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar, dn de O'nadr.

16- Kabul edilen eyin ardndan, Allah hakknda tartmaya girenlerin delilleri, Rableri katnda botur. Onlar iin bir gazap, yine onlar iin etin bir azap vardr.

17- Kitab ve mizan hak olarak indiren Allah'tr. Ne biliyorsun, belki de kyamet saati yakndr.

18- Ona inanmayanlar, onun abuk kopmasn isterler. nanlar ise ondan korkarlar ve onun gerek olduunu bilirler. yi bilin ki, kyamet gn hakknda tartanlar derin bir sapklk iindedirler.

19- Allah kullarna ltufkrdr, dilediini rzklandrr. O kuvvetlidir, gldr.

Aklamas:

"te onun iin sen (tevhide) davet et..." ayeti emir ve nehiy olmak zere on meseleyi iermektedir. Bunlardan her biri mstakildir. Ayetel-Kr-si'nin dnda bu ayetin benzeri de yoktur. nk Ayetel-Krsi de on konuyu kapsamaktadr. Bu emir ve nehiyler (yasaklar) her ne kadar Peygamber (s.a.)'e yneltilse de, hem ona hem de mmetinedir.

1, 2- "te onun iin sen (tevhide) davet et ve emrolunduun gibi dosdoru ol." Yani ey Allah'n Rasul! Sen insanlar btn peygamberlerce ittifak edilen bu dine davet et, bunda sebat et ve emrolunduun gibi, Allah'a kullua ve risalet vazifesini teblie devam et. "felizlike" buradaki "lm" harfi "il" manasna da gelir, o takdirde '...Ona davet et" demektir, "Rabbi-nin o yere vahyetmesiyle..." (Zilzal, 99/5) ayetinde de "il" manasnadr. Bu lam'da ta'lil (sebebiyet) manas da kastedilmi olabilir. Yani dinde meydana gelen bu danklk, bu phe ve etrafa yaylan bu ihtilflar sebebiyle sen insanlar, tedenberi gelen hanif dini zere birlemeye, kaynamaya davet et, Allah'n sana emrettii gibi bu dinde ve bu dine davette dosdoru ol. Bu durumda "lm" kendi manasnda ta'lil iin kullanlm oluyor. zet olarak mana yle olur: Zikri geen bu sebeplerle insanlar Allah'a davet et ve dosdoru ol. Veya bir baka yorum yledir: Allah'n ayn dini insanlara din olarak emretmesinden dolay, Allah'a ve Allah'n tevhidine davet et, davet ettiin eyde de dosdoru ol ve emrolunduun gibi risaleti teblie devam et.

3- "Onlarn heveslerine uyma!" Ey Allah'n Rasul! Putlara tapnma konusunda uydurup iftira ettikleri eylerde mriklerin istek ve arzularna uyma. Dedelerinden Tevrat ve ncili miras olarak alan Yahudi ve Hristi-yanlarm ierisine dt phe, aknlk, tahrif ve tebdil konusunda da onlarn heva ve heveslerine tabi olma.

4- "Ben, Allah 'm indirdii kitaba inandm de!" Ey Allah'n Rasul! Allah'n peygamberlerine indirmi olduu, Tevrat, ncil, Zebur, brahim ve Musa'nn sahifelerine, tm kitaplarna inandm, ben hibirinin arasn ayrmam, baz kitaplara inanp da, bazlarn inkr edenlerden deilim, de. Bu, kitaplarn bir ksmna inanp, bir ksmn inkr eden Yahudi ve Hristiyanlara bir tariz (st kapal bir knama) dr.

5- "Ve aranzda adaleti gerekletirmekle emrolundum." Allah bana meselelerinizi getirdiinizde aranzda adaletle hkmetmemi emretti. Size ne artrarak, ne de eksilterek zulmetmeyeceim.

6- "Allah, bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz." O Allah gerek mabuttur. Ondan baka bir ilh yoktur. Biz bunu, kendi bilinli tercihimizle kabul ediyoruz. O, bizim de ilhmz, sizin de; bizim de yaratcmz, sizin de.

7- "Bizim ilediklerimiz bize, sizin iledikleriniz de sizedir." Yani bizim amellerimizin mkfat ve cezas bize, sizin amellerinizin mkfat ve cezas da size aittir. Biz, sizden de amellerinizden de uzaz. Nitekim Yce Allah yle buyurmutur: "Bizim ilediimiz sutan siz sorumlu deilsiniz, sizin ilediinizden de biz sorumlu deiliz." (Sebe, 34/25). Bir baka ayette yle buyurulmutur: "(Rasulm) onlar seni yalanlarsa de ki: Benim iim bana, sizin iiniz de size aittir. Siz benim yaptmdan uzaksnz, ben de sizin yaptnzdan uzam." (Yunus, 10/41).

8- "Aramzda tartlabilecek bir konu yoktur." Hak, gne gibi apak ortada olduu iin aramzda tartlacak, mnakaa edilecek hibir konu yoktur.

9, 10- "Allah, hepimizi bir araya toplar, dn de O'nadir." Allah, kyamet gn maherde hepimizi bir araya toplayacak, farkllklarmz konusunda, aramzda adaletle hkmedecektir. Nitekim Yce Allah, yle buyurmutur: "Be ki: Rabbimiz hepimizi bir araya toplayacak, sonra aramzda hak ile hkmedecektir. O en adil hkm veren, (her eyi) hakkyla bilendir." (Sebe, 34/26). Hesap ve kyamet gnnde dn ve snma sadece O'nadr. O, herkese yaptnn karln verecektir. Bu ayetin, Velid b. Muire ve eybe b. Rabia hakknda nazil olduu sylenmitir: Onlar, Allah Rasul'nn, Velid'in malnn yarsn vermek, eybe'nin de kzyla evlendirmesi artyla, davetini ve dinini brakp Kurey'in dinine dnmesini istemilerdir.

Sonra Allah Teal, dini konusunda tartanlarn delilinin batl olduunu beyan ederek yle buyurmutur: "Daveti kabul edildikten sonra, Allah hakknda tartmaya girenlerin delilleri Rableri katnda botur. zerlerine bir gazap ve onlara iddetli bir azap vardr." Yani, kabul ettikten sonra Allah'n dini hakknda tartmaya girenlerin delilleri Rableri katnda batldr. Batl ile mcadele ettikleri iin, onlar zerine Allah'n byk bir gazab vardr, kyamet gnnde de onlara byk bir azap vardr. Onlarn sahte ve batl davalarna hccet ve delil denilmesi, inanlarna uygun olarak sylenmitir.

Mcahid yle demitir: "Allah'n dini hakknda tartma yapan bu insanlar, cahiliyye ann tekrar geleceini dnen bir topluluktur. Bunlar, slm' kabul edenleri tekrar cahiliyye dnemine eviririz diye, mslman-larla mcadele etmilerdir.

Katade de yle demitir: Bunlar, Yahudiler ve Hristiyanlardr. Tartmalar da yle demeleridir: Bizim peygamberimiz sizin peygamberinizden, kitabmz sizin kitabnzdan ncedir. Ak olan gr de budur. Rivayete gre Yahudiler, mminlere "Siz, ittifak edilenin kabul edilmesinin, ihtilf edilenden daha uygun olduunu sylemediniz mi? Hz. Musa'nn Peygamberlii ve Tevrat'n gereklii ittifakla bilinmektedir, halbuki Muham-med'in (s.a.) peygamberlii ise ittifakla sabit deildir. O halde Yahudilie sarlmak, slmiyete balanmaktan daha uygundur." demilerdir. Allah, Yahudiler tarafndan ileri srlen bu delilin batl olduunu ifade etmitir. nk, Musa (a.s.)'ya iman, doruluunu gsteren ve elinde meydana gelen mucizeler sebebiyle vacip olduu gibi, Hz. Muhammed'e (s.a.) de yine gsterdii mucizeler sebebiyle iman etmek gereklidir. O halde Hz. Muham-med'in (s.a.) nbvvetini de kabul etmek gereklidir. Sonra Allah Teal u szyle onlara cevap vermitir: "Kitab ve mizan hak olarak indiren Allah'tr." phesiz ki Allah, Rasullere indirilen btn kitaplar, hakla, deiik delil ve mucizelerle indirmitir. ndirilen kitaplarda, insanlar arasnda adaletle, eitlik ve insaf ile hkmedilsin diye, mizan, ly de indirmitir. Ayette, adalete mizan ad verilmitir. nk mizan; insanlar arasnda, al verilerinde insaf ve eitlik aletidir. Nitekim Allah yle buyurmutur: "Andolsun, biz peygamberlerimizi ak delillerle gnderdik ve insanlarn adaleti yerine getirmeleri iin beraberlerinde kitab ve mizan indirdik." (Hadid, 57/25).

Bu delilleri tespit ettikten sonra yce Allah inkarclar kyamet aza-byla korkutarak yle buyurmutur: "Ne biliyorsunuz? Belki de kyamet saati yakndr." Ey Rasul ve ey muhatap! Ne biliyorsun? Belki de kyametin gelii yakndr. Burada, Allah'n dinine tabi olmaya tevik ve kyametten korkutma vardr. Ayrca kyamet iin hazrlanmaya da tevik vardr.

"Ona inanmayanlar, onun abuk kopmasn isterler." Alay, inkr, yalanlama ve inatla, "Eer kyametin kopacanda samimi iseniz bu tehdit ne zaman!" diyerek kyametin kopacan kabul etmeyen kimseler, kyametin hemen gelmesini isterler.

"nananlar ise ondan korkarlar ve onun gerek olduunu bilirler." Mminler, kyametin kopmasndan titreyip korkarlar ve onun olacan kesinlikle bilirler, onun iin alp hazrlanrlar. Nitekim ayette yle buyurul-mutur: "Ve Rablerine dnecekleri iin yapmakta olduklar ileri kalpleri arparak yaparlar." (Mminun, 23/60).

Mtavatir bir hadiste, yle gemektedir: Paygamberimiz (s.a.) bir yolculukta iken adamn biri onu yksek bir sesle arm, Peygamberimiz de onun sesine benzer bir sesle: "Syle" demi. Adam Peygamberimiz (s.a.)'e "Kyamet ne zamandr" diye sormu, bunun zerine Peygamberimiz (s.a.) "Allah iyiliini versin kyamet mutlaka olacaktr, onun iin ne hazrladn?" diye cevap vermitir. Adam, "Allah ve Rasul'nn (s.a.) sevgisini" diye karlk verince, Peygamberimiz (s.a.s)'de "Sen sevdiklerinle berabersin." veya "Kii sevdikleriyle beraberdir." eklinde cevap vermitir.

"yi bilin ki, kyamet gn hakknda tartanlar, derin bir sapklk iindedirler." Ey insanlar, iyi bilin ki kyametin varl hakknda mnakaa edip pheci bir ekilde tartmada bulunanlar ak bir cehalet ve haktan uzak den iddetli bir sapknlk ierisindedirler. Halbuki biraz dnse-lerdi, kendilerini ilk defa yaratan Allah'n onlar tekrar diriltmeye de kadir olduunu anlarlard. Gkleri ve yeri yaratan Allah, lleri diriltmeye kadirdir. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "lkin mahlkunu yaratp (lmden) sonra bunu (yaratmay) tekrarlayan O'dur ki bu, O'nun iin pek kolaydr." (Rum, 30/27).

"Allah kullarna ltufkardr, dilediini rzklandrr. O, kuvvetlidir, gldr." Yce Allah'n kullarna ltf ok, efkat ve rahmeti sonsuzdur. En faydal eyleri onlara verir. Bunlardan biri de, sadece gerei ifade eden Kur'an' onlara indirmesidir. Byk zararlar ve bellar onlardan defeder. Yine bunlardan biri de, geen ayetlerde olduu gibi, insanlarn azabn ertelemesidir. Allah'n ltuf ve balarndan bir dieri de, kullarndan iyi -kt herkesi rzklandrmasdr. stediini istedii gibi rzklandrr, kimisine bolluk, kimisine darlk verir. O, ok gldr. Kudret ve kuvveti apaktr. O, her eyi malup eder, hibir ey O'nu malup edemez ve O'nu hibir ey acze dremez.

Mahlkatna rzk vermesi konusunda benzer bir ayet yce Allah'n u szdr: "Yer yznde yryen her canlnn rzk, yalnzca Allah'n zerinedir. Allah o canlnn durduu yeri ve sonunda braklaca mekn bilir. (Bunlarn) hepsi apak bir kitapta (levhi-mahfuz'da) dr." (Hud, 11/6). Bu konuda benzer pek ok ayet vardr.

Mmn Ve Zalimlere, Yaptklarnn Karlnn Mutlaka Verilecei Ve Tevbenin Kabul:

20- Kim ahiret ekinini (kazancn) istiyorsa, onun kazancn artrrz. Kim de dnya krn istiyorsa ona da bundan bir eyler veririz. Fakat onun ahirette bir nasibi olmaz.

21- Yoksa onlarn, Allah'n izin vermedii bir dini getiren ortaklar m var? Eer erteleme sz olmasayd, derhal aralarnda hkm verilirdi. phesiz zalimlere can yakc bir azap vardr.

22- Yaptklar eyler balarna gelirken zalimlerin, korkudan titrediklerini greceksin. man edip iyi iler yapanlar da cennet bahele-rindedirler. Rablerinin yannda onlar iin diledikleri her ey vardr. te byk ltuf budur.

23- te Allah'n iman eden ve iyi iler yapan kullarna mjdeledii nimet budur. De ki: Ben buna karlk sizden akrabalk sevgisinden baka bir cret istemiyorum. Kim bir iyilik ilerse onun sevabn fazlasyla esiz Allah balayan, n verendir.

24- Yoksa onlar, (senin iin) Allah'a kar yalan uydurdu mu derler? Allah dilerse senin kalbini de mhrler. Allah, batl yok eder, szleriyle hakk ortaya koyar. phesiz O, kalplerde olanlar bilendir.

25- O kullarnn tevbesini kabul eden, gnahlar balayan ve yaptklarn bilendir.

26- Allah, iman edip iyi iler yapanlarn tevbesini kabul eder, ltfundan onlara fazlasn verir. Kfirlere gelince, onlara da etin bir azap vardr. Aklamas:

"Kim ahiret ekinini (kazancn) istiyorsa, onun kazancn artrrz" Yani kim, amelleri ve kazandklaryla ahiret mkfatn istiyorsa onu glendirir ve zenginletiririz. Bir iyiliine karlk on kat, hatta yedi yz kata kadar onu mkfatlandrrz. Bu mkfatlandrma, Allah'n diledii derecede olur. "Kim de dnya krn istiyorsa ona da dnyadan bir ey veririz. Fakat onun ahirette bir nasibi olmaz." Yani kimin almas ve gayreti dnya nimetlerinden ve lezzetlerinden bir eyi elde etmek iin olur, ahiret amellerini ihmal ederse, ona irademizin gereini ve kaderde onun iin ne pay ayrmsak onu veririz. Ancak ahiret iin almadndan, ahirette onun hibir nasibi olmaz.

Ayetin genel ifadesi, sra sresindeki ayetle kaytlandnlmtr. "Her kim bu arabuk geen dnyay dilerse ona, yani dilediimiz kimseye dilediimiz kadarn dnyada hemen verir, sonra da onu, knanm ve kovulmu olarak girecei cehenneme sokarz. Kim de ahireti diler ve bir mmin olarak ona yarar bir aba ile alrsa, ite bunlar almalarnn karln grecektir." (sra, 17/18-19).

mam Ahmed b. Hanbel, Hakim (Hakim bu hadisin sahih olduunu sylemitir) ve dierlerinin Ubeyy b. Ka'b'dan rivayet ettiklerine gre Allah Rasul (s.a.) yle buyurmutur: "Bu mmeti, ycelik, zafer ve yeryzne hakim olmakla mjdele. Ancak onlardan kim, ahiret amelini dnya iin yaparsa, ahirette onun hibir nasibi olmaz."

Hakim'in sahih kaydyla ve Beyhaki'nin Ebu Hreyre'den rivayet ettikleri hadiste Ebu Hreyre yle demitir: "Allah Rasul (s.a.) "Kim ahiret krn isterse..." ayetini okudu, sonra yle buyurdu: "Allah buyuruyor ki: Ey Ademolu! Kendini tamamen bana kullua ver ki, gnln zenginlikle dolduraym ve fakirlik kapn kapataym. Eer byle yapmazsan gnln deiik megalelerle doldurur, fakirlik kapn da kapatmam."

Allah insanlara indirdii dine sarlmalarn emrettikten sonra (13. ayet) din adna bakalarnn ortaya koyduunu reddetmektedir. nk bu, mriklerin saptmalarnn esas sebebidir. Bu konuda yle buyurmutur: "Yoksa onlarn, Allah'n izin vermedii bir dini getiren ortaklar m var?" Yoksa mriklerin eytanlardan yardmclar var da, Allah'n din olarak kabul etmedii bir dini mi ortaya koydular? Bu sebeple sana Allah'n din olarak emrettii gerek dine uymadlar da, cin ve ins eytanlarnn, kendilerine emrettii dine mi uydular? Onlarn eytanlara uymalarnn delilleri unlardr: eytanlarnn kendilerine haram klp yasaklad; bahire, aibe, vasile ve ham denilen develeri haram kabul etmeleri, murdar, kan ve kumardan elde edilen paray yemeyi ve buna benzer, cahiliyye dneminde uydurduklar putlara tapnma ve benzeri nice sapklk ve cahillikleri benimsemeleridir. Ayette geen "rek = ortaklar," cin ve insan eytanlardr.

Buhari ve Mslim'in Sa/u/'lerinde sabit olduuna gre Peygamberimiz (s.a.) yle buyurmutur: "Amr b Luhayy b. Kam'a'y cehennemde barsaklarn srklerken grdm." nk, aibe denilen develeri ilk erbet brakan ve Araplara putlara tapnmay emreden odur. Amr b. Luhayy, Hu-za'a krallarndan biri idi. Bu yzden Allah Teal yle buyurmutur: "Eer erteleme sz olmasayd, derhal aralarnda hkm verilirdi. phesiz, zalimlere can yakc bir azap vardr." Eer bu mmet hakknda kyamete kadar Allah'n azab erteleyeceine dair ezeli hkm olmasayd, mminlerle mrikler arasndaki hkm derhal kesinleir ve irk nderlerinin cezas dnyada hemen verilirdi. Zalimler iin cehennemde ac ve elem verici, iddetli bir azap vardr. O cehennem ne kt bir yerdir.

Azabn geciktirilmesi, yce Allah'n u sz gereidir: "Bilakis kyamet onlara vadedilen asl saattir ve o saat daha bell ve daha acdr." (Kamer, 54/46). Sonra yce Allah, zalimler iin uhrevi cezann hallerini zikrederek yle buyurmutur: "Yaptklar eyler balarna gelirken zalimlerin korkudan titrediklerini greceksin." Yani gzlerinle greceksin ki, kyamet gnnde kfirler, dnyada yaptklar irkin eyler yznden korkar ve titrer halde bulunacaklardr. Yaptklar ktlklerin cezas da mutlaka balarna gelecektir, ister korksunlar, ister korkmasnlar.

"man edip, iyi iler yapanlar da cennet bahelerindedirler. Rablerinin yannda onlara diledikleri her ey vardr. te byk ltuf budur." Yani Allah' ve O'nun peygamberlerini tasdik edenler, emir ve nehiylerinde Rable-rine itaat edenler, cennet bahelerindedirler. Cennetin en gzel ve en nezih yerlerindedirler. Rableri yannda arzu ettikleri her trl nimet ve lezzet onlar iin mevcuttur. te kendilerine verilen, tam gerei bilinmeyen bu mkfat, dnyadaki btn ltuflarn zerinde olan bir ihsandr.

O, tam ve kapsayc bir nimettir. "Rablerinin yannda..." ifadesi, deer ve erefi anlatr, yoksa mekn deil. Sonra Allah Teal bu mkfatn mutlaka gerekleeceini haber vererek yle demitir. "te Allah'n iman eden ve iyi iler yapan kullarna mjdeledii nimet budur." Yani cennet bahelerindeki ve kuatc olan bu mkfat, yce Allah'n onlara mjdesiyle mutlaka olacaktr. Bu mjde iman ile amel arasn birletiren, yani hem inanp hem de Allah'n emir ve yasaklarna riayet ederek hayatn dzene sokan bu kimseler iindir. "te bu..." szyle mminlere hazrlanan nimete ieret edilmitir.

Sonra yce Allah, Peygamberine (s.a.) dnya nimet ve menfaatlerinden uzak olduunu aklamasn emretmi ve yle buyurmutur: "De ki: Ben buna karlk sizden akrabalk sevgisinden baka bir cret istemiyorum." Yani ey Allah'n Rasul! Kavmine: "Ey kavmim! lahi mesaj tebli etmeye karlk sizden, ne bir dl, ne bir mkfat ve ne de herhangi bir maddi menfaat istiyorum. Ancak aramzdaki akrabalk ve yaknln takdir edilmesini, ehl-i beytime ve yaknlarma sayg gsterilmesini istiyorum. Bylece bana yapacanz ktle mani olmu ve Rabbimin mesajlarn tebli etmeme msade etmi olursunuz."

Ebu'l-Kasm et-Taberani'nin bn Abbas (r.a.)'dan rivayetine gre, Allah Rasul (s.a.) onlara yle demitir: "lahi mesaj tebli ediime karlk sizden hibir mkfat istemiyorum. Ancak size yaknlmdan dolay beni sevmenizi ve aramzdaki akrabal korumanz istiyorum."

mam Ahmed b. Hanbel'in yine bn Abbas'tan rivayetine gre Nebi s.a.) yle buyurmulardr: "Size getirmi olduum ak ayetler ve hidayete mukabil, sizden bir cret istemiyorum. Ancak Allah' sevmenizi ve itaat ederek O'na yakn olmanz istiyorum." te bu Hasan- Basri'nin gr olup, yaknlk sevgisinin ikinci yorumudur. Yani sizi Allah'a yaklatracak ve Onun yaknnda bulunduracak iyilik ve taatleri yapmanz istiyorum. Bana gre ak olan mana birinci yorumdur, akrabalk sevgisi ayetin iindedir. Yani bu sevgi akrabalkta bulunup orada yerini almtr. Ebu Hay-yan da bu manay yerinde bularak tercih etmitir.

krime "Kurey, yaknlarn ziyaret ederdi, Muhammed (s.a.) peygamber olarak gnderilince onlar, onunla akrabalk ziyaretini kesmilerdir." dedi. Peygamber (s.a.)'de "Daha nce yaptnz gibi beni ziyaret edin" buyurmutur.

Buhari'nin Sahih'inde sabit olduuna gre Allah Rasul (s.a.) Gadiri Hum denilen yerdeki hutbesinde yle buyurmutur: "Size, aranzda arl ve nemi olan iki ey brakyorum. Allah'n Kitab Kur'an- Kerim ve -:hl-i beytim. Bu ikisi Havz- Kevser'de yanma gelinceye kadar birbirlerinden ayrlmayacaklardr." Tirmizi'nin Cabir (r.a.)'den rivayetine gre, hadiste geen "tret" szn Peygamberimiz (s.a.) "tretim ehl-i beytimdir" diye :efsir etmitir.

Sonra yce Allah insanlar iyilik yapmaya ve iman etmeye tevik etmi ve yle buyurmutur: "Kim bir iyilik ilerse onun sevabn fazlasyla .eririz. phesiz Allah balayan, krn karln verendir." Yani kim, ;y bir davranta bulunursa, o davran sebebiyle onun mkfat ve sevab-- kat kat veririz. Allah Teal birok gnah balar; az olan iyilikleri de :oaltr ve gzel davranan insana krnn karln verir. Benzeri ayet yledir: "phe yok ki Allah, zerre kadar hakszlk etmez. (Kulun yapt .. eer iyilik olursa onu katlar (kat kat artrr) kendinden de byk mk--z verir." (Nisa, 4/40).

Sonra Allah, Rasulne iftiralarndan dolay mrikleri knam ve syle buyurmutur: "Yoksa onlar (senin iin) Allah'a kar yalan uydurdu ~-.u derler?" "Muhammed, peygamberlik ve Kur'an'n kendisine inii iddiasyla Allah'a yalan m isnat etti" diyorlar. Bu iddia kendilerine din olarak iabul ettikleri irkten ok daha irkindir. nk Hz. Muhammed (s.a.) gibi r irisine Allah'a iftira isnad yaplamaz. Halbuki ey mrikler, size peygam-rerlikten nce onun drstlne ve gvenilir olduuna ahitsiniz.

Daha sonra yce Allah onlarn isnatlarn reddetti ve yle buyurdu: "Allah dilerse senin kalbini mhrler ve Allah batl yok eder, szleriyle hakk ortaya koyar. phesiz O, kalplerde olanlar bilendir." Yani, sen Allah'a yalan iftira edecek olsaydn, senin kalbini mhrler ve sana vermi olduu Kur'an' senden ekip alrd. Byle bir eye ancak kalpleri, kulaklar ve gzleri Allah tarafndan mhrlenmi kimseler cret edebilir. Basiret ve bilgi sahibi kimseler ise buna cesaret edemez. Peygamberimiz (s.a.) Allah'a hibir yalan isnadnda bulunmamtr. Allah Teal da bunu teyit etmitir.

Bu ayetin manas, aadaki ayete benzemektedir: "Eer (Peygamber) bize atfen baz szler uydurmu olsayd, elbette onu kskvrak yakalardk. Sonra onun can damarn koparrdk (onu yaatmazdk). Hibiriniz buna mani de olamazdnz." (Hakka, 69/44-47).

Ebussuud demitir ki: "Ayet, mriklerin sylediklerinin batl olduunu gstermektedir. nk Allah Rasul (s.a.), Allah'a iftira edecek olsayd, Allah, onun kalbini mhrleyerek, kesinlikle buna mani olacakt; bylece o peygamberin kalbine Kurann hibir manas gelmeyecek ve hibir harfini syleyemeyecekti."

Sonra yce Allah batl ortadan kaldrp hakk gerekletirdiini aklad. nk Allah Teal batln devamna msade etmez. Eer Nebi (s.a.)'in syledikleri de batl olsayd, onlar mahvederdi. Nitekim mfteriler hakknda Allah'n adeti hep byle cereyan etmitir. Allah ancak hakk, slm' yerletirir ve indirdii Kur'an ayetleriyle, peygamberini teyit ettii mucizeler ve delillerle onu aklar. nk Allah Teal kullarnn kalplerinde olanlar derinlemesine bilir.

Sonra Allah Teal nlerine mit ve tevbe kapsn aarak yle buyurdu: "O, kullarnn tevbesini kabul eden, ktlkleri balayan ve yaptklarnz bilendir." Yani Cenab Hak gnahkr kullarnn, gemite ilemi olduklar sulardan dolay tevbelerini kabul eder ve gemiteki hatalar balar. Yaptnz hayr, er ne varsa hepsini bilir ve herkese lyk olduu mkfat ve cazay verir.

Ayetin benzeri: "Kim bir ktlk yapar, yahut nefsine zulmeder de, sonra Allah'tan mafiret dilerse, Allah' ok yarglayc ve esirgeyici bulacaktr." (Nisa, 4/110).

Mslim'in Sahihinde Enes b. Malik (r.a.)'ten rivayet edilen bir hadis-i erifte Peygamberimiz (s.a.) yle buyurmutur: "Kulunun tevbesinden dolay Allah 'm sevinci, sizden birinizin ssz lde devesiyle giderken, onu zerindeki yiyecek ve iecekle birlikte elinden karmas zerine bir aa altna gelerek mitsiz bir halde yaslanp yattnda, devesini yanbanda gr-vermesi zerine devenin dizginini tutarak, sonsuz sevincinden "Ey Allah'm! Sen Rabbimsin, ben de senin kulunum." diyecek yerde yanllkla "Allah'm! Sen benim kulumsun, ben de senin Rabbinim." dediindeki sevincinden daha oktur."

Allah tevbenin kabuln duann kabulyle pekitirerek yle buyurmutur: "Allah, iman edip iyi iler yapanlarn duasn kabul eder, ltfun-dan onlara fazlasn da verir." Allah, iman edenlerin ve Rablerine itaat edenlerin tevbelerini kabul eder, onlara istediklerini verir, hatta istediklerinden fazlasn da verir. Allah kendisinin bir ihsan ve nimeti olarak onlarn hak ettikleri mkfattan daha fazlasn da verir. Veya mminler dua ettiinde, Allah onlara icabet eder, dualarn kabul eder. Kelimenin yapsndan kaynaklanan dier bir mana da yledir. Mminler, Rablerinin davetine icabet ederler. Nitekim "Ey inananlar! Hayat verecek eylere sizi ard zaman, Allah ve Rasulne uyun." (Enfal, 8/24) buyurulmutur.

Yce Allah, mminleri mkfatla mjdeledikten sonra, kfirleri de azap ile tehdit ederek yle demitir: "Kfirlere gelince, onlara da etin bir azap vardr." Allah'a ve Rasul'ne inanmayanlara kyamet gnnde elem verici bir azap vardr.

Mahlkatta Allah'n Kudretini Gsteren Deliller:

27- Allah kullarna rzk bol bol ver- eydi, yeryznde azarlard. Fakat diledi lde indirir. nk O, kullarnn haberini alandr onlar grendir

28- O (insanlar) umutlarn kestikten sonra, yamuru indiren, rahmen ner tarafa yayandr. O, hakiki dosttur, vlmeye lyk olandr.

29- Gkleri, yeri ve bunlarn iine yayp rettii canllar yaratmas da O'nun delillerindendir. O diledi- i zaman bunlar bir araya toplamaya da kadirdir.

30- Bamza gelen herhangi bir musibet'kendi ellerinizle iledikleriniz yzndendir. Allah ounu affeder.

31- Yeryznde (O'nu) aciz braka- cazsnz. Allah'tan baka bir dostu- nuz ve bir yardmcnz da yoktur.

32- Denizde dalar gibi akP giden- ler (gemiler) de O'nun (varlnn) delillerindendir.

33- Derse O, rzgr, durdurur da onun (denizin) stnde kalakalrlar. Elbette bunda ok sabreden, ok kreden herkes iin ibretler vardr.

34- Yahut yaptklar yznden onlar helak eder. Bir ounu da affeder (kurtarr).

35- Bylece ayetlerimiz zerinde tartanlar kendilerine kaacak bir yer olmadn bilsinler.

36- Size verilen ey, yalnzca dnya hayatnn (geici) faydasdr. Allah'n yannda bulunanlar ise, daha iyi ve daha sreklidir. Bu mkfat iman edenler ve Rablerine dayanp gvenenler iindir.

Aklamas:

"Allah kullarna rzk, bol bol verseydi, yeryznde azarlard. Fakat o rzk, diledii lde indirir. nk O, kullarnn haberini alandr, onlar grendir." Yani Allah, kullarna rzk geniletip, ihtiyalarndan fazlasn verseydi, bu durum onlar zulme ve azgnla sevkeder, yeryznde isyan ederler, nimete nankrlk edip, kibirlenirler, Karun ve Firavun gibi, kendileri iin istenmesi uygun olmayan eyleri isterlerdi. Fakat Allah, kullarna rzk; iradesi ve yce hikmeti gerei, belli bir lde indirip vermektedir. Onlar iin faydal olan semekte; zenginlie lyk olan zenginletirmekte, fakirlie mstahak olan da fakirletirmektedir. nk O, kullarnn hallerini pek iyi bilir; rzkn geniletilmesi mi, yoksa daraltlmas m, hangisi onlar iin yararldr, onu grr. Nitekim Enes (r.a.)'ten rivayet edilen bir hadis-i kudsi'de yle denilmitir: "Kullarmdan yleleri var ki, onu ancak zenginlik dzeltir, onu fakirlie drsem, dinini bozmu olurum. Kullarmdan yleri de var ki, onu ancak fakirlik dzeltir, onu zengin klsam dinini bozmu olurum."

Katade de: "En iyi geim, seni Allah'tan uzaklatrmayan ve azdrmayan geimdir, denilir." demektedir.

Sonra Allah, insanlar eer yardma ihtiya duyarlarsa onlara yardm edeceini belirterek yle buyurmutur: "O (insanlar) umutlarn kestikten sonra, yamuru indiren, rahmetini her tarafa yayandr. O, hakiki dosttur. vlmeye lyk olan O'dur." Yani yce Allah, insanlar mitsiz bir halde iken, ihtiyal ve fakir bulunduklar bir zamanda gkten yamuru indirendir. nk yamur, rzk eitlerinin en faydals, faydas ve menfaati en ok olandr. Btn varl Allah, rahmetiyle kuatr, o blge, o lke halkna Allah bereketini aktr. Allah, kendilerine ihsan eder. Bu ihsan ve ikramna karlk da kullar tarafndanhamd edilmeye lyk olan sadece Odur.

mit kesildikten sonra yamurun indirilmesi hususunda ayetin benzeri Allah Teal'nn u kavlidir: "Oysa onlar daha nce, zerlerine yamur yadrlmasndan iyice mitlerini kesmilerdi." (Rum, 30/49).

Mfessir Katade yle demitir: "Bize, bir adamn mer b. Hattab (r.a.)'a yle syledii anlatlmtr:" "Yamur yamam ve ktlk olmu, insanlar mitsizlie dmtr. Hz. mer de, "Size yamur yadrld" demi ve "O (insanlar) mitlerini kestikten sonra, yamuru indiren rahmetini her tarafa yayandr. O hakiki dosttur, vlmeye lyk olan O'dur." ayetini okumutur.

Bundan sonra Cenab- Hak ulhiyyetinin delillerini zikrederek yle demitir: "Gkleri, yeri ve bunlarn iine yayp rettii canllar yaratmas da O'nun delillerindendir." Yani bu harikulade ekilde gkleri ve yeri yaratmas ve ikisi ierisinde hareket eden canllar yayp datmas O'nun byklnn, kudretinin ve hakimiyetinin delillerindendir. Bu gklere ve yere yayp datt yaratklar, farkl ekilleri, farkl renkleri ve farkl tabi-atlaryla; melekleri, insanlar, cinleri ve dier canllar iine almaktadr. Dier seyyarelerde baka canllar da olabilir, ayet bunlar ifade etmektedir. Ayette ikisinin iine yayd ifadesi ile Allah ikisinden birinin iine, yeryzne yayd (gkyzne deil) anlamn murat etmitir, denilmitir. Bu ayetin bir benzeri de u ayettir: "O, gkleri grebildiiniz bir direk olmakszn yaratt, sizi sarsmasn diye yere de ulu dalar koydu ve orada her eit canly yayd." (Lokman, 31/10).

"O, diledii zaman bunlar bir araya toplamaya da kadirdir." Allah, dilerse kyamet gnnde bir arazide gklerin ve yerin btn varlklarn bir araya toplamaya gerekten gc yeter. Bura da onlar arasnda adil ve gerek hkmyle kararn verir.

Bu ayet Allah'n kinat ve varl para para yaratmasnn, acizliinden dolay deil de bir hikmetten dolay olduu anlatlmak istenmitir. Bu sebeple yle buyurmutur: "O, diledii zaman bunlar bir araya toplamaya da kadirdir." Yani onlar toplayp, hesaba ekmeye kadirdir. Ayette "al cem'ihim" eklinde sylendi, "al cem'ih" denilmedi; bu ifadelerin birincisi akl sahiplerini, ikincisi ise akll olmayanlar anlatmaktadr. nk bu toplamaktan maksat, muhasebedir. Hesaba ekilecekler de, ancak Allah'n akll kld varlklardr. Yani Allah diledii zaman akl verdii kimseleri hesaba ekmek iin bir araya getirmeye kadirdir.

Sonra yce Allah gnah ve isyanlarn sebeplerini zikretti ve yle buyurdu: "Banza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle iledikleriniz yzndendir. (Bununla beraber) Allah ounu affeder." Ey insanlar! Banza gelen musibetler, aclar, hastalklar, ktlk, sel felketleri, frtnalar, depremler ve benzeri istenmeyen haller btn bunlar ancak ilediiniz gnahlar ve daldnz masiyetler sebebiyledir. Bunlar gnahlarnzn cezalar ve keffaretleridir. Allah, kullarnn masiyetlerinden bir ounu da affeder, cezalandrmaz. Bazen kii gnahsz olarak da felkete urayabilir. Bu da, sevabnn artmas, derecesinin ykselmesi iindir.

Ayetin ilk ksmnn benzeri Allah'n u szdr: "Yahudilerin zulm sebebiyle, kendilerine (daha nce) hell klnm bulunan temiz ve iyi eyleri onlara haram kldk." (Nisa, 4/160). Ayetin ba tarafnn bir benzeri de u ayettir: "Kim bir ktlk yaparsa onun cezasn grr." (Nisa, 4/123). Ayetin son ksmnn benzeri ise: "Eer Allah, yaptklar yznden insanlar (hemen) cezalandrsayd, yer yznde hibir canl varlk brakmazd." (Fa-tr, 35/45). Ebu Said el-Hudri ve Ebu Hreyre'den, Buhari, Mslim ve mam Malik'in rivayet ettii sahih bir hadiste yle buyurulmaktadr: "Canm kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki, herhangi bir mminin bana yorgunluk, hastalk, dnce, keder, ac ve kaygdan, diken batmasna varncaya kadar, her ne musibet gelirse, Allah bunlar o mminin hatalarna keffaret klar." mam Ahmed b. Hanbel'in, Hz. Aie'den rivayet ettii bir hadis-i erifte Allah Rasul'nn (s.a.) yle buyurduu belirtilmitir: "Kulun gnahlar oaldnda, o gnahlara keffaret olarak bir eyi de yoksa, Allah o kulu gnahlarn rtmek iin, zntye mbtel eder."

Bu ayet indii zamanda Allah Rasul (s.a.) yle buyurmutur: "Mu-hammed'in can kudret elinde olan Allah'a yemin olsun ki, gnahsz olarak kimsenin eline diken batmaz, damar titremez ve ayak kaymaz. Allah'n affettikleri ise daha oktur."

Mfessir el-Vahidi, el-Basit adl tefsirinde u hadisi rivayet etmitir: "Allah, dnyada affettiklerine, ahirette bir daha dnmeyecek kadar izzet ve kerem sahibidir. Dnyada verdii cazay da ahirette tekrar etmekten mnezzehtir. "

"Yeryznde (O'nu) aciz barakamazsnz. Allah'tan baka bir dostunuz ve bir yardmcnz da yoktur." Ey gnahkr kfirler! Siz nerede olursanz olun, Allah' aciz brakamaz ve yeryznde Ondan kap kurtulamazsnz. Bilakis Allah'n size takdir ettii musibetler banza gelecektir. Allah'tan baka, ilerinizi dze karacak ve O'nun takdir ettiinden sizi kurtaracak bir dostunuz olmad gibi, Allah'n azabndan sizi koruyacak bir yardmcnz da olmayacaktr.

Daha sonra yce Allah, kudret ve azametini gsteren dier delilleri zikrederek yle buyurmutur: "Denizde dalar gibi akp gidenler (gemiler) de O'nun (varlnn) delillerindendir." Yani denizde giden dalar gibi gemileri yrtmesi de, Allah'n ak kudretine ve hakimiyetine dellet eden delillerdendir.

"Dilerse O, rzgr durdurur da gemiler onun (denizin) stnde kalakalrlar." Yani Allah, giden gemileri durdurmak isterse, rzgrlarn hareketini keser bylece gemiler de, deniz zerinde sakin ve sabit bir hale gelirler, hareketsiz olarak su zerinde kalakalrlar.

"Elbette bunda ok sabreden, ok kreden herkes iin ibretler vardr." Yani, gemilerin zikredilen zelliklerinde ve denizlerde akp gitmesinde, zorluklara, bellara ve Allah'a itaata ok sabreden, nimetlerine kar ok kredenler iin, Allah Teal'nn kudretini gsteren byk deliller vardr.

"Yahut yaptklar yznden onlar helak eder. Bir ounu da affeder (kurtarr)." Yani Cenab- Allah dilerse, insanlarn istedikleri gnahlar yznden o gemileri batrarak helak eder, ama onlarn gnahlarndan bir ounu da affeder, yahut o insanlardan ounu affedip, onlar boulmaktan kurtarr. Eer onlarn btn gnahlaryla onlara ceza verecek olsayd, gemiye binip yolculuk yapan herkesi helak ederdi.

"Bylece ayetlerimiz zerinde tartanlar, kendilerine kaacak bir yer olmadn bilsinler." Yani yce Allah, onlardan intikamn alacak; Allah'n ayetlerini yalanlayarak onlar hakknda mnakaa edenler de, o zaman Allah'n azabndan kap kurtulacak, snacaklar bir yer olmadn greceklerdir. nk onlar Allah'n kudret ve saltanatyla kahr olacaklardr.

Yce Allah, birliini gsteren delilleri beyan ettikten sonra, dnyaya aldanmaktan sakndrd ve yle buyurdu: "Size verilen ey yalnzca dnya hayatnn (geici) faydasdr." Yani size verilen tm zenginlikler, rzk bolluu, makam mevki ve saltanat, bunlar ancak dnyann basit bir eyasdr, bunlardan ksa bir sre faydalanlr, sonra onlar abucak yok olup gider. nk dnya fanidir, phesiz yok olacaktr. Allah'n birliinin delillerini kabul etmeye engel olan eyin dnyaya rabet olduu dnlr. Makam mevki arzusu Allah'n birliine inanmay engeller. Bu sebeple yce Allah dnyaya aldanmaktan sakndrd, ahirete tevik ederek yle buyurdu: "Allah'n yannda bulunanlar ise, daha iyi ve daha sreklidir. Bu mkfat iman edenler ve Rablerine dayanp gvenenler iindir." Yani Allah'n yannda bulunan itaat sevab ve cennet mkfat dnya metandan daha hayrl, daha sreklidir. nk o asla kesilmeyecektir. Halbuki dnya nimeti abucak kesilecektir. O halde fani olan dnyay baki olan ahiretin nne geirmeyin. Baki olan ahiret nimetleri Allah ve Rasul'n tasdik eden, tm ilerinde Rablerine gvenen, ilerini Ona havale edenler iin daha hayrl ve daha devamldr.

Cennet Ehli Olan Kmil Mminlerin Vasflar:

37- Onlar, byk gnahlardan ve hayaszlktan kanrlar; kzdklar zaman da kusurlar balarlar.

38- Yine onlar, Rablerinin davetine icabet ederler ve namaz klarlar. Onlarn ileri, aralarnda danma iledir. Kendilerine verdiimiz rzktan da harcarlar.

39- Bir hakszla uradklar zaman yardmlarlar.

40- Bir ktln cezas, ona denk bir ktlktr. Kim balar ve basalarsa, onun mkfat Allah'a aittir. Dorusu O, zalimleri sevmez.

41- Kim zulme uradktan sonra hakkn alrsa, artk onlara yaplacak bir eyyoktur.

42- Ancak insanlara zulmedenlere ve yeryznde haksz yere taknlk edenlere ceza vardr. te ackl azap bunlaradr.

43- Kim sabreder ve affederse phesiz bu hareketi, yaplmaya deer ilerdendir.

Aklamas:

Allah Teal cennet ehlini, kendisine iman ve tevekkl (kendisine dayanp, gvenme) ile nitelemi ve onlarn aadaki zelliklerini sralamtr:

1- Byk gnahlardan saknmak: "Onlar byk gnahlardan ve hayaszlktan kanrlar." Yani irk, kasten adam ldrmek ve ana babaya isyan gibi Allah'n iddetle tehdit ettii byk gnahlara dmekten sakndklar gibi dinin, akln ve ftratn irkin grd, gybet, yalancalk, zina, hrszlk ve yeryznde bozgunculuk etmek gibi sz ve davranlardan da uzak dururlar.

2- Gc yettiinde affetmek: "... kzdklar zaman da kusurlar balarlar." Kendilerini fkelendiren suu grmezlikten gelip fkelerini yutarlar ve kendilerine zulmedenlere yumuak davranrlar. nk onlarn se-ciyyesi insanlar affedip balamaktr, onlardan intikam almak deildir. te bunlar, gzel ahlktr. Bu ahlka sahip olanlar, kendilerine zulmedenlere efkat gsterirler, kaba davrananlar balarlar ve bu davranlaryla da Allah'n mkfatn ve affn isterler. Sahih bir hadis-i erifte yle sylenmitir: "Peygamber (s.a.) nefsi iin asla intikam almamtr. Ancak Allah'n sayg deer mukaddesat inenirse, ite o zaman gerekli karl vermitir."

3- Allah Teal'ya tam ballk ve itaat: "Yine onlar, Rablerinin davetine icabet ederler." Yani Rablerinin kendilerini davet ettii, Allah'n birlii ve irkten uzak kalma gibi konularda Onun emrine uyarlar; Allah'n emrettii ve yasaklad konularda peygamberlere itaat ederler.

4- Namaz klmak: "...ve namaz klarlar..." zerlerine farz klman namaz rknlerini ve artlarn yerine getirerek vaktinde, huu ile tam olarak eda ederler. Burada dier fazilet esaslaryla birlikte sadece namazn ad gemitir. nk namaz, Allah'a yaplan ibadetlerin en bydr, Allah'a ulama miracdr. Kul ile Allah arasnda rabtadr.

5- ura nizamna bal kalmak: "...onlarn ileri, aralarnda danma iledir." zel olsun, genel olsun, aralarndaki tm ilerinde birbirlerine danrlar. Ammeyi-kamuyu ilgilendiren hibir meselede kendi balarna tek olarak karar vermezler. dar grev, halifelik, devleti dzenleme ve faydasna olacak eyleri planlama, harp iln, valileri, hakim ve savclar grevlendirme ileri, btn bunlar danarak yaparlar. Nebi (s.a.), ashabna (arkadalarna) insanlarn en ok danan idi. Sahabe de halife tayini, dinden dnenlerle harp, yeni olaylar ve meseleler iin er' hkmler istinbat etmek (karmak) gibi nemli meselelerde peygamberimizin yolunu tutmulardr. Hz. mer (r.a.) de Hrmzan mslman olarak kendisine geldiinde ona danmtr. Hz. mer yaralandnda, kendisinden sonra hilfet meselesinin zmn alt kiiye brakmtr. Onlar Osman, Ali, Talha, Zbeyr, Sa'd ve Abdurrahman b. Avftr. Bunlarda hilfet iin Osman (r.a.)'n ne gemesinde ittifak etmilerdir.

Burada ayet mminlerin sabit bir zelliini tespit etmi, bir baka ayet de istiareyi emretmi ve yle buyurmutur: " hakknda onlara dan." (Ali mran, 3/159). Hasan- Basri yle demitir: "stiare eden bir topluluk, mutlaka ilerinde en iye zm ekline kavuur." bnu'l-Arabi de: "stiare, topluluun birbiriyle lfeti, kaynamasdr. Akllarn derecesini len bir alettir ve doruya ulama vastasdr. Bir topluluk istiare ederse, mutlaka doru gr kendisine gsterilir." demitir. .

6- nfak: "...kendilerine verdiimiz rzktan da harcarlar." Allah yolunda ve O'na itaat noktasnda, kendilerine verdiimiz mal ve dier nimetlerden harcarlar. nk zenginlerin infak (harcamas) milletin glenmesine sebep olur, mmetin zayf noktalarnn tedavisine sebep olur. Ayrca infak devletin heybet ve vakarn, fertlerinin ann ve erefini korumann yoludur. Bu da, nce en yaknlardan balayarak, muhtalarn ihtiyacn gidermek ve dmanlarla savamak iin harp alet ve edavatn hazrlamak gibi kamu menfaatine olan hayrlar yapmakla gerekleir.

7- ecaat (yiitlik): "Bir hakszla uradklar zaman yardmlarlar." Zulme ve saldrya maruz kaldklar zaman, kendilerine zulmedenlere kar elbirlii ile mcadele ederek karln verirler. nk zulme maruz kalnnca karlk vermek vacip ve ayn zamanda fazilettir. Zalime boyun eip karsnda eilmek mminlerin erefiyle badamaz. nk acz ve zaaf gstermek, dman daha baka dmanlklar yapmaya sevkeder. Mminler izzet sahibi, asil kimselerdir, haklarn mukaddes deerlerini ve ereflerini korurlar, aciz ve zelil olamazlar, bilakis kendilerine zulmedenlerden intikam alma kudretine sahiptirler. Bu kudrete kavutuklar zamanda affederler.

Bu ayetle nceki ayet arasnda her hangi bir eliki yoktur: "...kzdklar zamanda kusurlar balarlar." nk her bir ayetin kendine gre bir yeri vardr. nceki ayetin syleni yeriyle, sonraki ayetin syleni yeri fakldr. nk kusurlar affetmek iki ksmdr.

a) Fitnenin teskinine, gnllerin rahatlamasna ve ktlk yapann ktlnden dnmesine sebep olan balama vlmtr. Bu tarzdaki affetmeye ilgili ayetler tevik etmektedir. Mesela, kar koca arasndaki me-hir meselesinde: "Sizin affetmeniz (mehirden vazgemeniz) takvaya daha uygundur." (Bakara, 2/237) buyurulmutur.

b) Zalimin cretine, azgnlnn devamna ve milleti ezmesine sebep olan afdr ki, bu knanmtr. D dmana mukavemet ederken ve haklar gaspedildiinde bu kar koyma, karlk verme vaciptir. Bu da, slm nizamnda istenen gcn ve denk kuvvetin eksiksiz olmasna baldr ki, gl bir mminin iki dman karsnda sebat etmesiyle mmkn olur.

Aklayc misaller oktur: Yusuf (a.s.), kardelerini affetmitir. Kurann hikye ettii gibi yle demitir: "(Yusuf) dedi ki: Bugn size knama yok, Allah sizi affetsin." (Yusuf, 12/92) Hz. Yusuf, onlar cezalandrabilecek kudrete ve kendisine yaptklarna karlk verebilecek gce sahip olduu halde onlar affetmitir. Allah Rasul (s.a.) de Mekke fethi srasnda, Mekke halkn balamtr. Hudeybiye ylnda Tenim tepesinden inerek kendisine suikast dzenleyen o seksen kiiyi de affetmitir, onlar kskvrak yakalad halde, intikam alma gcne sahipken onlara ihsanda bulunmutur. Peygamberimiz (s.a.) uyurken klcn knndan karp kendisini ldrmek isteyen Gavres b. el-Haris'i de affetmitir. Peygamber (s.a.) uyandnda kl, knndan syrlm olarak, Gavres'in elindeydi. Peygamberimiz (s.a.) ona sert km bunun zerine kl elinden dm, bu sefer klc Peygamberimiz (s.a.) alm, ashabn arp bu adamla aralarnda meydana gelen olay onlara bildirmi ve bu adam affetmitir. Hayber sava srasnda kzarm kuzunun budunu zehirleyen ve mslmanlara ikram eden Yahudi kadn Zeyneb'i de affetmitir. Bu Zeynep, Muhammed b. Mes-leme'nin ldrd Hayberli Yahudi Merhab'n kz kardeidir. Bir mucize olarak, zehirlenen bu but durumu peygambere haber vermi, Peygamberimiz (s.a.) de kadn artm, kadn yaptn itiraf etmitir. Peygamberimiz (s.a.): "Seni buna sevkeden nedir?" diye sorduunda kadn: "Dndm ki, eer peygamber isen sana zehir zarar vermeyecekti, deilsen senden kurtulacaktk." diye cevap vermi, Peygamberimiz (s.a.) de onu salvermitir. Ancak Bir b. el-Bera zehirden lnce o kadn ksasen ldrtmtr.

Rivayete gre Peygamberimiz (s.a.)'in hanmlarndan Zeynep, Aie'ye gelip ona kt sz sylemi, Peygamberimiz (s.a.) kendisini ikaz etmise de o vazgememi, bunun zerine Peygamberimiz (s.a.) Hz. Aie'ye "Kalk, karn ver." demitir. Bu, u ayetin tatbikidir: "Allah kt szn aka sylenmesini sevmez; ancak hakszla urayan baka." (Nisa, 4/148).

Ahmed b. Hanbel, Mslim, Ebu Davud ve Tirmizi'nin Ebu Hrey-re'den rivayet ettiklerine gre Allah Rasul (s.a.) "Birbirine sven iki kiinin syledii szn gnah, mazlum haddi amadka, ilk balayanadr." buyurdu, sonra: "Bir ktln cezas, ona denk bir ktlktr." ayetini okudu.

Yce Allah, devaml olarak intikam almaya, karlk vermeye tevik etmemi, bilakis onun sadece meru mdafaa snrnda kalmas gerektiini beyan etmi, sonra da onun meru oluunu denklie riayet artna balam ve nihayet: "Kim balar ve bar salarsa onun mkfat Allah'a aittir. " ayetiyle affetmenin daha uygun olacan aklamtr.

Allah Teal: "Bir ktln cezas, ona denk bir ktlktr." szyle, su ve ceza arasnda denklii art komutur. Yani kt davrana verilecek ceza, o sua denk bir cezadr. ntikam almakta yani karlk vermekte dengeli olmak (adil davranmak) eitlikle iktifa etmektir. Kt davranan kimse: "Allah, seni rezil etsin" dediinde, karsnda ki de haddi amadan: "Allah, seni rezil etsin" diye cevap verir. Kar taraf rahatsz edecei iin kt davrann karlna da kt davran ismi verilmitir.

Bu ayetin benzerleri u ayetlerdir: "Kim size saldrrsa, siz de ona misilleme olarak saldrn." (Bakara, 2/194), "Eer ceza verecekseniz, size yaplan cezann misliyle ceza verin." (Nahl, 16/126), "Kim de ktlkle gelirse, o sadece getirdiinin dengiyle cezalandrlr." (En'am, 6/160).

te bylece, slm'da meden ve ceza hukuku ile ilgili tm cezalarda denklik geerlidir. Mesela kasten adam ldren veya yaralayana ksas uygulamak gereklidir. "Ey akl sahipleri! Ksasta sizin iin hayat vardr." (Bakara, 2/179), "Hrmetler (dokunulmazlklar) ksastr (karlkldr)." (Bakara, 2/194), "yaralar da ksastr. (Her yaralama misliyle cezalandrlr)." (Maide, 5/45). Ancak yce Allah, bu son ayetin devamnda: "Kim bunu (ksas) balarsa, kendisi iin o keffaret olur." diyerek balamaya tevik etmitir. Burada ise yle buyurmutur: "Kim balar ve bar salarsa onun mkfat Allah'a aittir." Yani, kendine ktlk yapan zalimi balar, kendisiyle dmannn arasn sevgi ve ba ile dzeltirse, onun mkfat Allah'a aittir. Allah ona ok byk bir mkfat verecektir. Nitekim, Ahmed b. Hanbel, Mslim ve Tirmizi'nin Ebu Hreyre'den rivayet ettii bir hadiste Peygamberimiz (s.a.) yle buyurmutur: "Allah, affedip, balayan insann ancak erefini artrr." Allah Teal takva sahibi kullarn yle anlatmtr: "O takva sahipleri ki, bollukta da darlkta da Allah iin harcarlar. fkelerini yutarlar ve insanlar affederler. Allah da gzel davranta bulunanlar sever." (Ali mran, 3/134) "Dorusu O zalimleri sevmez." (Ali mran, 3/140). Yani zulme ilk balayanlar sevmedii gibi ksasta ar gidip haddi aanlar da sevmez. nk haddi amak zulmdr. Haddini aanlar Allah cezalandrr. Ayetin bu ksm, cins ve miktar olarak benzerlii art komakta ayetin ba tarafn teyit etmektedir.

Sonra yce Allah, zulm ve hakszl bertaraf etmenin meru olduunu teyit ederek yle buyurmutur: "Kim, zulme uradktan sonra hakkn alrsa, artk ona yaplacak bir ey yoktur." Allah'a yemin olsun ki, zulme urayan kimse, zalimden intikamn alrsa, onu cezalandrma imkn yoktur. nk bu intikam bir haktr. Kasten yaplan cinayetlerde ksas, hata ile yaplan cinayet ve telef etmelerde de tazminat (diyet) merudur. Haddi ap, snr gemeden misliyle kar tarafa szl cevap vermek caizdir.

"Ancak insanlara zulmedenlere ve yer yznde haksz yere taknlk edenlere ceza vardr." Yani, ceza ve muaheze ancak insanlara zulme ilk balayanlarn veya denklik prensibini aanlarn, intikam almakta haddi aanlarn, haksz yere insanlara ve insanlarn mallarna tecavz edenlerin, insanlara zulmedip haklar gaspederek gurur ve tekebbrde bulunanlarn bana gelecektir. "te ackl azap bunlaradr." te o zulme ilk balayanlar ve haddi tecavz edenler iin elem verici iddetli bir azap vardr. Daha sonra Allah, insan g ve kuvveti elinde iken, affedip, balamaya tevik ederek yle buyurmutur: "Kim sabreder ve affederse, phesiz bu hareketi yaplmaya deer ilerdendir."

Allah Teal, zulm ve zalimleri knayp, ksas meru kldktan sonra, affa ve balamaya tevik etmi ve yle buyurmutur: Kendisine kar yaplan ezaya sabreden, ktl rten, kendisine zulmedenin hatasn balayan kimsenin bu sabr ve balamas; karlnda bol sevap ve gzel vg ile mukabele edilecek, teekkre lyk deerli ilerdendir.

Cehennem Karsnda Kfirlerin Durumu:

44- Allah kimi saptrrsa, bundan sonra artk onun hibir dostu yok- tur. Azab grdklerinde zalimle- rin: Dnecek bir yol var m? dediklerini grrsn.

45- Atee arz olunurlarken onlarn, zilletten balarn ne eerek gz ucuyla gizli gizli baktklarn gre- eksin. nananlar da: te asl ziya- na urayanlar, kyamet gn ken- dilerini ve ailelerini ziyana sokanlardr, diyecekler. Kesinlikle biliniz ki, zalimler srekli bir azap iindedrler.

46- Onlarn Allah'tan baka kendileri- ne yardm edecek hibir dostlar yoktur. Allah kimi saptrrsa artk onun

kurtulua kan bir yolu yoktur.

Aklamas:

"Allah kimi saptnrsa, bundan sonra artk onun hibir dostu yoktur." Yani Allah, hayra ve imana kabiliyeti olmamas, masiyet ve gnahlar ilemesi sebebiyle bir kimseyi dallette brakarak ondan yardmn esirgerse, ona doruyu gsterip yardm edecek, elinden tutup kurtulu yoluna iletecek hibir dostu olmaz. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "Kimi de hidayetten mahrum ederse, artk onu doruya yneltecek bir dost bulamazsn." (Kehf, 18/17). Bu, kfirlerin durumunu tahkirdir ve kinatta hidayet, dallet vs. ne varsa hepsinin Allah'n iradesi ile meydana geldiini beyan etmekte ve Peygamber (s.a.)'in Allah'a iman davetinden yzevirenlerin hallerini ortaya karmaktadr. Bylece Allah acizlikle vasflanmam olmaktadr. Allah'n diledii olur, dilemedii olmaz.

Sonra Allah Teal ahirette zalimlerin ve Allah'a irk koanlarn hallerini haber verdi ve yle buyurdu:

1- "Azab grdklerinde zalimlerin: Dnecek bir yol var m? dediklerini grrsn." Yani Allah' inkr edip, ldkten sonra dirilmeyi yalanlayan kfir ve mrikleri, cehenneme bakp azab grdklerinde, tekrar dn yolu var m? diyerek her hangi bir yoldan tekrar dnyaya dnme temennisinde bulunduklarn grrsn. Ayetin benzeri dier bir ayet udur: "Onlarn atein karsnda durdurulup: Ah, keke dnyaya geri gnderilsek de bir daha Rabbimizin ayetlerini yalanlamasak ve inanlardan olsak, dediklerini grrsn. Hayr! Daha nce gizlemekte olduklar eyler (gnahlar) kendilerine grnd, eer (dnyaya) geri gnderilseler yine kendileri yasak edilen eylere dneceklerdir. Zira onlar gerekten yalancdrlar." (En'am, 6/27-28).

2- "Atee arzolunurlarken onlarn, zilletten balarn ne eerek gz ucuyla gizli gizli baktklarn greceksin." Onlarn korku ve zillet ierisinde cehenneme arzeddiklerinde korkunun iddetinden dolay cehenneme gz ucuyla baktklarn grrsn. Azaptan korkmann durumu byledir.

3- "nanlar da: te asl ziyana urayanlar, kyamet gn kendilerini ve ailelerini ziyana sokanlardr, diyecekler." Mminler, kyamet gnnde onlar bu halde grdklerinde, byk ziyana urayanlar cehenneme girip orada ebed kalarak kendilerini ve ailelerini zarara sokanlardr, diyecekler. Bu yoruma gre "kyamet gn" terkibinin, "diyecekler..." fiiline bal olmas da dorudur. Bu durumda mminlerin bu sz kyamet gnnde deilde, dnyada sylenmi olur. Ama birinci yorum daha aktr.

Kendilerini zarara sokmalar, kurtulu midi olmakszn, cehennemde azap grecek olmalar sebebiyledir. Aileleri asndan zarara uramalar ise yledir: Eer aileleri kendileriyle beraber cehennemde ise, onlardan yararlanamayacaklar. nk onlarn ceza grmesine sebep sadece kendileridir. Eer cennette olurlarsa o zaman zaten aralan ayrlm olacaktr.

4- "Kesinlikle biliniz ki, zalimler srekli bir azap iindedirler." Yani unu kesinlikle biliniz ki kfirler, sona ermeyen devaml bir azap ierisindedirler, ondan kamayacaklar ve kurtulamayacaklardr. Bu ifade mminlerin, kfirler hakknda sylediklerinin bir devam mahiyetinde veya Allah'n mminleri tasdik ettiinin bir ifadesi olup Allah'n bir szdr.

5- "Onlarn Allah'tan baka kendilerine yardm edecek hibir dostlar yoktur." Yani onlarn kendilerini bulunduklar azaptan kurtaracak Allah'tan baka ne bir yardmclar ne de bir dostlar vardr.

6- "Allah, kimi saptrrsa artk onun kurtulua kan bir yolu yoktur." Allah, onu gelecekteki tercihini ve gnahlar ileyeceini ezel ilmiyle bildii iin bir kimseyi imana muvaffak olmaktan engellerse, onun kurtuluuna ve cennete gitmesine asla yol yoktur. Bu olaylarn gereklemesinde de asla bir gariplik yoktur. nk bizzat onlar iman ve hak yoldan sapm, inhiraf etmilerdir.

Gklerin Ve Yerin Hakimi Allah'n arsna Kulak Vermek:

47- Allah'tan geri evrilmesi imknsz bir gn gelmezden nce Rabbi-nize uyun. nk o gn hibiriniz snacak bir yer bulamazsnz, itiraz da edemezsiniz.

48- Eer onlar yz evirirlerse, bilesin ki biz seni onlarn zerine beki gndermedik. Sana den sadece duyurmaktr. Biz insana katmzdan bir rahmet tattrdmz zaman ona sevinir. Ama elleriyle yaptklar yznden balarna bir ktlk gelirse, ite o zaman insan pek nankrdr.

49- Gklerin ve yerin mlk Allah'ndr. Dilediini yaratr; dilediine kz ocuklar, dilediine de erkek ocuklar baheder.

50- Yahut onlar, hem erkek hem kz ocuklar olmak zere ift yaratr. Dilediini de ksr klar, O her eyi bilendir, her eye gc yetendir.

Aklamas:

"Allah'tan geri evrilmesi imknsz bir gn gelmeden nce Rabbinize uyun." Rabbinizin kendisine, kitaplarna ve Rasullerine iman davetine uyu1 nuz ve Allah Rasul (s.a.)'nn size getirdiklerine kyamet gn gelmeden nce tabi olunuz. O gn geldiinde, onu engelleyecek ve geri evirecek kimse bulunmayacaktr. Yahut, Allah o gn hakknda hkmn verdikten sonra bu hkmnden geri dnmeyecektir. O gn kyamet gndr. "nk o gn, hibiriniz snacak bir yer bulamazsnz, itiraz da edemezsiniz." Yani, o gn geldiinde sizin iinde korunacanz bir kaleniz veya snacanz bir barnanz olmayacaktr. O gn banza gelen azab pretosto edecek kimseyi bulamayacasnz ve amel defterlerinizde yazl bulunduu ve azalarnz ahitlik edecei iin, yaptnz ktlklerden hibir eyi de inkr edemeyeceksiniz. O halde Allah'n azabndan yine ancak Allah'a snmak mmkndr. Nitekim Allah Teal yle buyurmutur: "O gn insan kaacak yer neresi, diyecektir. Hayr, hayr! (kap) snacak yer yoktur. O gn varp durulacak yer, sadece Rabbinizin huzurudur." (Kyame, 75/10-12).

"Eer yz evirirlerse, bilesin ki biz seni onlarn zerine beki gndermedik, sana den sadece uyarmaktr." Mrikler Allah ve Rasul'nn davetini kabul etmek istemezler ve yz evirirlerse, ey Rasul! Seni onlara vekil olarak gndermedik. Sen onlar hesaba ekmek iin, amellerini kaydeden, onlarn murakb olan bir insan da deilsin. Sana den ancak seninle gnderdiimiz dini onlara tebli etmendir; baka bir ey deil.

Bu ayetin benzerleri oktur, mesel: "Sen onlarn zerinde bir zorba deilsin." (Gaiye, 88/22), "(Ya Muhammed) onlar doru yola iletmek sana ait deildir. Lkin Allah dilediini doru yola iletir." (Bakara, 2/272), "Sana ancak (Allah'n emirlerini) tebli etmek der. Hesap yalnz bize aittir." (Ra'd, 13/40).

Btn bunlar Allah'tan Rasul'ne (s.a.) bir tesellidir. Sonra yce Allah kfirlerin batl mezhepleri zerindeki srarlarn beyan etmitir ki bu durum baz insanlarn tabiatdr. Allah yle buyurdu: "Biz insana katmzdan bir rahmet tattrdmz zaman ona sevinir. Ama elleriyle yaptklar yznden balarna bir ktlk gelirse, ite o zaman insan pek nankrdr." Yani biz insana kendimizden bir nimet verdiimiz ve onu salk, gven, bol rzk vb. rahatlklara garkettiimiz zaman buna sevinir. lemi olduu ktlk ve gnahlar sebebiyle ktlk, felket, bel, iddet, hastalk ve fakirlik gibi bir musibete uradnda insanolu daha nceki nimetleri gerekten inkr eder, unutur; bana gelen zarar dolaysyla o nimeti hatrlamaz, sadece ierisinde bulunduu an bilir. Kendisine bir nimet verilse marr, meakkat ve zorlua dse, midini keser. Ayette geen "kefr" nimetleri inkr etmekte ve nankrlkte ar giden kimse demektir. Bu hkm kadn erkek herkesi kapsamakla birlikte kadnlarla ilgili olarak Mslim ve bni Mace'nin bni mer'den rivayet ettikleri bir hadiste Peygamberimiz (s.a.) kadnlara yle demitir: "Ey kadnlar cemaati! Tasaddukta bulununuz (sadaka veriniz.) nk ben, cehennem ehlinin ounun sizler olduunu grdm. Bunun zerine bir kadn: "Niin ey Allah'n Rasul!" diye sordu. Allah Rasul (s.a.)'de: "nk siz ok ikyet edersiniz ve kocalarnza nankrlkte bulunursunuz" eklinde cevap verdi. Siz, onlardan birine hayatnz boyunca iyilikte bulunsanz da sonra bir gn bu iyilii yapmasanz, kadn "Senden zaten hibir hayr grmedim ki! der."

Salih mmin tavr ise Ahmed b. Hanbel ve Mslim'in Suhayb'den rivayet ettii hadiste Peygamberimiz (s.a.)'in syledii gibidir: "Mmine sevindirici bir ey gelse, kreder, bu onun iin hayr olur; zararl bir ey isabet etse sabreder, bu da onun iin hayrldr. Bu durum sadece mmine hastr."

Sonra Allah Teal kiiyi dnya, mal ve makam ile gururlanmaktan sakndrd ve her eyin, nimetlerin, Allah'n mlk ve nimeti olduunu beyan ederek yle buyurdu: "Gklerin ve yerin mlk Allah'ndr." Yani gklerin ve yerin yaratcs, maliki (sahibi) ve bu ikisinde diledii tasarrufu yapacak olan Allah'tr. Allah'n diledii olur, dilemedii olmaz. stediine verir, istediine vermez. Allah'n verdiini engelleyecek, vermediini de verecek yoktur. "Dilediini yaratr, dilediine kz ocuklar, dilediine de erkek ocuklar baheder. Yahut onlar hem erkek hem de kz ocuklar olmak zere ift yaratr. Dilediini de ksr klar. O her eyi bilendir, her eye gc yetendir." Yani Allah Teal dilediini yaratr. Dilediine sadece kz ocuklar, dilediine sadece erkek ocuklar nasip eder, diledii insanlara da her iki snftan, hem erkek ve hem de kz evltlar verir. Dilediini ksr klar, onun ocuu olmaz. nk mlk Onun mlkdr. O hikmet ve maslahata uygun olarak verir. lmine veya hikmetine gre, insanlarda diledii farkll yapmaya gc yeter. "Akim" hem erkek, hem de kadn iin kullanlr ve ksr manasmdadr.

Allah Teal, erkeklere gre daha zayf ve narin yaratlm olmalar sebebiyle kendilerine itina ve ihtimam gsterilmesi gereken kz ocuklarn nce zikretti. Ayrca ayn zamanda erkek ocuklar olduunda sevinen, kz ocuklar olduunda zlen ve kzlardan nefret eden Araplara da bylece cevap vermi oldu. Bir ksm insanlara sadece kz ocuklar bir ksmlarna da yalnzca erkek ocuklar verilmesinde hibe lafz "Yehebu" (balar) kullanlm; her iki cinsten birlikte verilmesi ifade edilirken de bir araya gelmeyi ifade eden "ev yzevvichm" (onlar ift klar) kelimesi kullanlmtr. Yani Allah Teal kz ve erkek ocuklarn birlikte verir ve onlar ift klar. Biri dieri ile beraber olan iki ey bir birine e saylr.

Ksrlk tabiri, zahiri sebepler eksiksiz olmakla birlikte Allah'n ocuk vermemekteki kudretini gsterir.

Mfessirlerin ouna gre bu hkm, tm insanlar hakknda geerlidir. nk bu hali bir ksm insanlara tahsis etmenin anlam yoktur. Zaten bundan maksad da, diledii ve istedii gibi eyay yaratmakta Allah'n kudretinin geerli olduunu, beyan etmektir. Ancak mfessirler, zlen ve zorda kalan kimselere teselli olmas iin her bir hale birtakm misaller vermilerdir:

Birinci duruma misal Lt ve uayb (a.s.)'dir. Her ikisinin de sadece kzlar, Lt (a.s.)'un iki kz vard.

kinci duruma misal brahim (a.s.)'dir. Onun sadece erkek evltlar vard. Bunlarn says sekiz idi.

nc duruma misal Muhammed (s.a.)'dir. Onun da drt olu drt kz vard. Oullar: Kasm, Tahir, Abdullah ve brahim'dir. Kzlar: Zeynep, Rukayye, mm Glsm ve Fatma'dr. brahim hari ocuklarnn

hepsi Hz. Hatice'den, brahim ise Msrl (kbti) Mariye'dendir. Drdnc duruma misal sa ve Yahya (a.s.)'dr.

Vasile b. el-Eska yle demitir: Allah'n bir kadna erkek evlttan nce kz evlt vermesi o kadnn hayr ve bereketidir. nk Allah: "... dilediine kz ocuklar, dilediine de erkek ocuklar baheder." diyerek nce kz ocuklarla balamtr.

Vahyin eitleri:

51- Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasndan ko- nuur, yahut bir eli gnderip iz- niyle ona dilediini vahyeder. O y- cedir, hakimdir.

52- ite bylece sana da emrimizle ruhu vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarmzdan dilediimizi kendisiyle doru yola eritirdiimz nur kldk. phesiz ki sen doru bir yolu gstermektesin.

53- (O yol) goklerin ve yerin sahibi olan Allah'n yoludur. Dikkat edin, btn iler sonunda Allah'a dner.

Aklamas:

"Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasndan konuur, yahut bir eli gnderip, izniyle ona dilediini vahyeder. O, ycedir, hakimdir." Yani Allah Teal'mn hibir beerle vahiy veya bir perde gerisinden sylenilen bir sz duyma dnda konumas doru deildir. Allah Teal dnyada herhangi bir beerle ancak ekilden biriyle konuur:

Birincisi vahiydir. lham ve kalbe birtakm manalarn konmas anlamna da gelen vahiy, ou kez uyank halde, bazen de brahim (a.s.)'in ryada olunu kurban ettiini grmesi gibi, uykuda olur. Bazen de Hz. Musa'nn (a.s.) anasna ilham edildii gibi, sadece ilham anlamna gelir.

kincisi, bir perde, engel arkasndan sylenen sz iitmektir. Bu vahiy Allah'n peygamberine, grlmedii bir yerden vastasz olarak sz duyurmas eklinde olur ve peygamber kendisine duyurulan bu szn kesinlikle Allah'n kelm olduunu bilir. Nitekim Musa (a.s.) Rabbi ile bu ekilde konumu, Allah da bunu -bir ayetinde olduu gibi- vahiy diye isimlendirmitir: "Ya Musa! imdi vahyedilene kulak ver." (Taha, 20/13). Hz. Musa Allah ile konutuktan sonra Onu grmek istemi Allah Teal da bu grmenin nne bir perde ekmitir.

ncs, Meleklerden bir elinin gnderilmesiyle olur. Bu eli ya Cebrail veya bir bakasdr. O eli melek, beer olan peygambere Allah'n emri ve kolaylatrmasyla, vahyetmek istedii eyi vahyeder. Nitekim Cebrail (a.s.) ve dier melekler peygamberlere vahiy indirirlerdi.

phesiz ki Allah, yaratklarn sfatlarndan ycedir, eksik niteliklerinden mnezzehtir. Hikmetinin gerektirdiini yapar, btn hkmlerinde hikmet sahibidir. Vahyi, vastal da gnderir, vastasz da.

Bu vahiy eklinin her birinde peygamber kesinlikle bilir ki, phesiz vahyin kayna yalnzca Allah'tr. Nitekim, bn Hibban'n Sahih'inde Rasulullah (s.a.)'n yle dedii rivayet edilmitir: "phesiz Ruhu'l-Kuds (Cebrail a.s.) kalbime u sz nefh etti. Hibir nefis, rzkn ve mr sresini tamamlamadan lmez. O halde Allah'tan korkunuz, rzknz, gzel, meru ve insanla lyk yollarda araynz."

Snnette Peygamber (s.a.)'e gelen vahiy ekillerinin izah phesiz yerini almtr. Daha nce de getii gibi, Buhari Sahih'inde Aie (r.a.)'den unu rivayet etmitir: "Haris b. Hiam Rasulullah'a ey Allah'n Rasul! Sana vahiy nasl gelir? diye sordu. Rasulullah (s.a.) buyurdu ki: Baz zamanlarda bana ngrak sesi gibi gelir ki, bana en ar geleni de budur. Benden o hal zail olur olmaz (melein) bana sylediini iyice bellemi olurum. Baz zamanlarda da melek bana bir insan olarak gzkr, benimle konuur. Ben de sylediini iyice bellerim. "Aie (r.a.) dedi ki: Allah Rasul'n (s.a.) ok souk bir gnde kendisine vahiy nazil olurken grdm. te byle souk bir gnde bile kendisinden o hal getii vakit akaklarndan terler boanrd."

Sonra yce Allah, Peygamberimiz (s.a.) ile nceki peygamberler arasndaki vahiy benzerliini zikrederek yle buyurdu: "te bylece sana da emrimizle Kuran vahyettik." Yani dier peygamberlere daha nce vahiyde bulunduumuz gibi, sana da Allah'n emri olan ve insanlara doruyu gsterdii iin gnllere hayat veren bu Kur'an' vahyettik. Kfrn yok olmasndan sonra bu Kur'an'da mutlu bir hayat vardr. O Kur'ann inii iki zaman arasnda ayrc bir izgi olmutur. Araplar ve Mslmanlar onunla gaflet uykularndan uyanmlar, yksek ve erefli bir medeniyet kurmulardr.

"Sen, kitap nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu kullarmzdan dilediimizi kendisiyle doru yola eritirdiimiz bir nur kldk." Yani ey Peygamber! Sen, sana vahiy indirilmeden nce Kur'an, imann manasn, din hkmlerin tafsilatn bilmezdin. Burada "...iman nedir bilmezdin." denilerek zellikle imandan sz edildi. nk iman, Allah'a ve hkmlerine inanmann esasdr.

Fakat sana vahyettiimiz bu Kuran, hidayetini dilediimiz kimseleri doruya ulatracamz, cehalet ve sapklk karanlklarndan hidayet ve bilgi aydnlna karacamz ve hak dine irat edeceimiz bir k ve nur kldk. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "De ki: O, inananlar iin doru yolu gsteren bir klavuzdur ve ifadr." (Fussilet, 41/44), "Biz, Kur'an dan yle bir ey indiriyoruz ki o, mminler iin ifa ve rahmettir..." (sra, 17/82), "Ey insanlar! Size Rabbinizden bir t, gnllerdekine bir ifa, mminler iin bir hidayet ve rahmet gelmitir." (Yunus, 10/57).

"phesiz ki, sen doru bir yolu gstermektesin." "(O yol) gklerin ve yerin sahibi olan Allah'n yoludur." Yani ey Muhammedi Sen, bu eit vahiylerle insanlar salkl bir yola ve sarslmaz geree iletirsin. Bu gerek, Allah'n emrettii hkmleri, gklerin ve yerin hakimiyeti ancak kendisinin olan Allah'n yoludur. Gklerde ve yerde yegne tasarruf sahibi onlarn Rabbi ve hkmnn takipisi bulunmayan tek hakim olan Allah'tr. Ayette "srat" kelimesinin Lafza- Celle (Allah lafzna) izafeti, o srat= yolu yceltmek iindir.

"...Dikkat edin, btn iler sonunda Allah'a dner." Yani dikkat edin, ey yaratlanlar, kyamet gnnde btn iler, bakasna deil, ancak Allah'a dnecektir. Allah da o meseleler hakknda adaletle hkmn verecektir. Bu ifade, doruyu bulmu muttaki mminlere bir mjde, zalim kfirlere de bir tehdittir.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/25-27.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/31-34.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/37-39.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/43-46.

Ebussuud Tefsiri, VVI/34.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/50-55.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/63-66.

Raz, XXVII/177.

Hadisi Mslim rivayet etmitir. Nesei, bni Mace ve bni Merdveyh, bu hadisi Aie'deri baka bir lafzla rivayet etmilerdir. O rivayet yledir: "Peygamber (s.a.) bana dedi ki: Ona kt syle. Ben de ona kt syledim, nihayet onun azndaki tkrk kurudu."

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/71-75.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/83-84.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/87-90.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/92-94.