tefsirül-münir sure sure (54)

23
AHKAF SURESİ..............................................................3 Surenin İsmi:.........................................................3 Önceki Sure ile İlişkisi:.............................................3 Surenin Muhtevası:....................................................3 Allah'ın Varlığını, Birliğini, Haşrin Olacağını İspat Ve Putperestlere Cevap:................................................................3 Belagat:..............................................................4 Kelime ve İbareler:...................................................4 Açıklaması:...........................................................4 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:..................................5 Vahiy, Nübüvvet Ve Kuran Etrafında Müşriklerin Şüpheleri:.............6 Belagat:..............................................................6 Kelime ve İbareler:...................................................6 Nüzul Sebebi:.........................................................7 Ayetler Arası İlişki:.................................................7 Açıklaması:...........................................................7 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:..................................9 Kâfirlerin Diğer Şüpheleri:..........................................10 Belagat:.............................................................10 Kelime ve İbareler:..................................................10 Nüzul Sebebi:........................................................11 Ayetler Arası İlişki:................................................11 Açıklaması:..........................................................11 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................12 Ana - Babaya İyilik Etme Ve İtaat Eden Evlâdın Durumu:...............12 Belagat:.............................................................12 Kelime ve İbareler:..................................................12 Nüzul Sebebi:........................................................13 Ayetler Arası İlişki:................................................13 Açıklaması:..........................................................13 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................15 Ana Babasına İsyan Eden Ve Öldükten Sonra Dirilmeyi Kabul Etmeyen Çocuğun Durumu:......................................................16 Kelime Ve İbareler:..................................................17 Nüzul Sebebi:........................................................17 Ayetler Arası İlişki:................................................18 Açıklaması:..........................................................18 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................19 Hud (A.S.)'Un Kavmi Ad İle Olan Kıssası:.............................20 Belagat:.............................................................20 Kelime Ve İbareler:..................................................21 Ayetler Arası İlişki:................................................21 Açıklaması:..........................................................21 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................23 Cinlerin Kur’an’a İnanmaları:........................................24 Kelime Ve İbareler:..................................................24 Nüzul Sebebi:........................................................24 Ayetler Arası İlişki:................................................24 Açıklaması:..........................................................25 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:.................................26 Bas'in (Öldükten Sonra Dirilmenin) İspatı Ve Sabrın Emredilmesi:.....27

Upload: seoe-

Post on 10-Nov-2015

242 views

Category:

Documents


2 download

TRANSCRIPT

3AHKAF SURES

3Surenin smi:

3nceki Sure ile likisi:

3Surenin Muhtevas:

3Allah'n Varln, Birliini, Harin Olacan spat Ve Putperestlere Cevap:

4Belagat:

4Kelime ve bareler:

4Aklamas:

5Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

6Vahiy, Nbvvet Ve Kuran Etrafnda Mriklerin pheleri:

6Belagat:

6Kelime ve bareler:

7Nzul Sebebi:

7Ayetler Aras liki:

7Aklamas:

9Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

10Kfirlerin Dier pheleri:

10Belagat:

10Kelime ve bareler:

11Nzul Sebebi:

11Ayetler Aras liki:

11Aklamas:

12Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

12Ana - Babaya yilik Etme Ve taat Eden Evldn Durumu:

12Belagat:

12Kelime ve bareler:

13Nzul Sebebi:

13Ayetler Aras liki:

13Aklamas:

15Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

16Ana Babasna syan Eden Ve ldkten Sonra Dirilmeyi Kabul Etmeyen ocuun Durumu:

17Kelime Ve bareler:

17Nzul Sebebi:

18Ayetler Aras liki:

18Aklamas:

19Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

20Hud (A.S.)'Un Kavmi Ad le Olan Kssas:

20Belagat:

21Kelime Ve bareler:

21Ayetler Aras liki:

21Aklamas:

23Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

24Cinlerin Kurana nanmalar:

24Kelime Ve bareler:

24Nzul Sebebi:

24Ayetler Aras liki:

25Aklamas:

26Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

27Bas'in (ldkten Sonra Dirilmenin) spat Ve Sabrn Emredilmesi:

28Kelime ve bareler:

28Ayetler Aras liki:

28Aklamas:

29Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

AHKAF SURES

Allah'n Varln, Birliini, Harin Olacan spat Ve Putperestlere Cevap:

1- Ha, mim.

2- Bu kitap aziz ve hakim olan Allah tarafndan indirilmitir.

3- Gkleri, yeri ve ikisi arasnda bulunanlar biz, phesiz yerli yerinde ve belli bir sre iin yarattk. nkr edenler, uyarldklar eylerden yz evirmektedirler.

4- De ki: Sylesenize! Allah' brakp taptnz eyler yeryznde ne yaratmlar; gstersenize bana! Yoksa onlarn gklere ortaklklar m vardr! Eer doru syleyenlerden iseniz, bundan evvel (size indirilmi) bir kitap yahut bir bilgi kalnts varsa onu bana getirin.

5- Allah' brakp da kyamet gnne kadar kendisine cevap veremeyecek eylere tapandan daha sapk kim olabilir? (Oysa) onlar, bunlarn tapmalarndan habersizdirler.

6- nsanlar bir araya toplandklar zaman onlara dman kesilirler ve onlara kulluk ettiklerini inkr ederler.

Aklamas:

"Ha, mim. Bu kitap aziz ve hakim olan Allah tarafndan indirilmitir." Bu sure de Casiye suresi gibi balamtr. Kur'an' kulu ve Rasul Muham-med(s.a.)'e indiren ancak Allah'tr. Yoksa mriklerin iddia ettii gibi o Kur'an, peygamberin kendi sz deildir. Allah, bu Kur'an' indirmekle, hibir eyin zerine kamayaca bir izzete sahiptir. O, malp olmayacak bir saltanat ve gce sahiptir. Kinat dzenlemesinde, sanatnda, sz ve fiillerinde hikmet sahibi olup her eyi yerli yerine koyar. Durum byle olunca, insanlara den ancak Kurana inanp, onun iindekileri tasdik etmek; Peygamber (s.a.)'in, nbvvetinde ve ard tevhidde, ba'si (ldkten sonra dirilmeyi) ve cezay ispatnda, insanlar dnya ve ahiret mutluluuna ve faydal gzel ahlka armasnda doruluuna inanmaktr.

"Gkleri, yeri ve ikisi arasnda bulunanlar biz, phesiz yerli yerinde ve belli bir sre iin yarattk. nkr edenler, uyarldklar eylerden yz evirmektedirler." Yani biz, yukardaki gkleri, aadaki yerleri ve ikisi arasndaki dier yaratklar ancak ilh iradenin gerei olan hakka uygun bir biimde yarattk. Yoksa abes (bo) ve batl bir ekilde deil. O halde gklerin, yerin ve ikisi arasndakilerin yaratl abes ve batl deildir.

Biz bunlar, artmayacak ve eksilmeyecek olan belirli bir sreye kadar yarattk ki, o sre de kyamet gndr. nk kyamet gnnde gklerin, yerlerin ve dier yaratklarn varl sona erecek, gkler ve yer baka bir hal alacaktr.

Ancak btn bu delillere, kitabn indiriliine ve peygamberlerin gnderiliine ramen Allah' inkr edenler, kendilerinden istenenlerden uzak bir ekilde elenmekte, herhangi bir hazrlk yapmadan Kur'an'da uyarldklar ba's (ldkten sonra dirilme), hesap ve cezadan yz evirmektedirler. Yaknda bu vurdumduymazln akbetini greceklerdir.

Allah'n varln, kyamet gnnde hair ve ba'sin vaki olacan ispat ettikten sonra Allah Teal putperestlere yle cevap vermitir:

"De ki: Sylesenize! Allah' brakp taptnz eyler yeryznde ne yaratmlar, gstersenize bana! Yoksa onlarn gklere ortaklklar m vardr!" Ey peygamber! Allah ile birlikte bakalarna da tapan bu mriklere syle: Ey mrikler! Gklerin yerin ve ikisi arasndaki dier yaratklarn yaratln iyice dndkten sonra tapndnz putlarn ve kabirlerin durumunu bana anlatn! Onlar, yerde herhangi bir eyi tek balarna yaratp meydana getirebilirler mi? Yoksa onlarn, gklerin hakimiyet ve tasarrufunda ortaklklar m vardr?

Gerek u ki, onlar hibir ey yaratamamlardr, gklerde ve yerde ortaklklar da yoktur. O halde her eyi yaratan Allah ile birlikte bakasna nasl tapnr, onu Allah'a e koarsnz?

"...Eer doru syleyenlerden iseniz, bundan evvel (size indirilmi) bir kitap, yahut bir bilgi kalnts varsa onu bana getirin." Yani eer siz, putlarn ilhl iddiasnda doru iseniz, Kur'an'dan evvel; peygamberlere indirilen Tevrat, ncil gibi, putlara tapmanzn doruluunu gsteren yazl bir delil, belge ya da ncekilerin ve gemi peygamberlerin ilminden, gittiiniz yolun doru olduunu gsterecek bir bilgiyi bana getiriniz. Mana udur: Sizin bu konuda ne nakl ve akl hibir deliliniz yoktur.

Allah Teal yaratma ve dier konularda putlarn gc olmadn ortaya koyduktan sonra, onlarn hibir konuda bilgilerinin olmadn da belirtmi ve yle buyurmutur:

"Allah' brakp da kyamet gnne kadar kendisine cevap veremeyecek eylere tapandan daha sapk kim olabilir? (Oysa) onlar, bunlarn tapmalarndan habersizdirler." Yani Allah' brakp da birtakm putlara tapan ve onlardan, kyamete kadar yapamayacaklar eyleri isteyenlerden daha sapk daha cahil kim olabilir? nk byle bir kimse, duymayan birisine dua etmitir. Onun duay kabul etmesini nasl umar? Taptklar putlar, kendilerine dua edenlerden habersizdirler, cansz olduklar iin, duyamaz ve dnemezler.

Mana udur: Putlarn hibir eye gleri yetmez, onlarn hibir bilgileri de yoktur. nk onlar cansz bir varlktr. Cansza tapmak ise sapklktan baka bir ey deildir. Bu ise knanmay ve alay gerektirir, "...kyamet gnne kadar..." ifadesi Arap adetine gre ebedilii anlatr. Yani "dnya durduka..." demektir.

Sonra yce Allah, insanlarn tapt putlarn onlarn kendilerine taptklar konusunda bilgilerinin olmadn da u szyle teyit etmitir:

"nsanlar bir araya toplandklar zaman (tapnlan putlar) onlara (kendilerine tapanlara) dman kesilirler ve onlara kulluk ettiklerini inkr ederler." (Bir baka yoruma gre de, mrikler tapndklarna dman kesilirler.). Yani putlara tapan insanlar hesap yerinde toplandklar zaman, putlar onlara dman olacak, onlardan uzaklap, onlara lanet edecekler ve onlarn kendilerine tapmalarnn yanl olduunu syleyeceklerdir. Yce Allah, putlara hayat verecek, putlar da onlar tekzip edecekler. Melekler, Mesih (sa), Uzeyr ve eytanlar da kyamet gnnde, kendilerine tapanlardan uzaklaacaklardr.

Yukardaki ayetin benzeri, Allah'n u buyruudur: "Onlar, kendilerine bir itibar ve kuvvet (vesilesi) olsun diye Allah'tan baka tanrlar edindiler. Hayr hayr! (taptklar) Onlarn ibadetlerini tanmayacaklar ve onlara hasm olacaklardr." (Meryem, 19/81-82). Yani o putlar, mrikleri yalanlayacak ve kendilerine en fazla muhta olduklar bir vakitte onlara dman kesileceklerdir. Yce Allah, brahim (a.s.)'den hikye ederek yle buyurmutur: "(brahim onlara) dedi ki: Srf aranzdaki dnya hayatna has muhabbet uruna Allah' brakp birtakm putlar edindiniz. Sonra kyamet gn (gelip attnda ise) birbirinizi tanmazlktan gelecek ve birbirinize lanet okuyacaksnz. Varacanz yer cehennemdir ve hi yardmcnz da yoktur." (Ankebut, 29/25).

Vahiy, Nbvvet Ve Kuran Etrafnda Mriklerin pheleri:

7- Ayetlerimiz onlara aka okunduu zaman, inkarclar kendilerine o hak gelince "Bu, apak bir bydr." dediler.

8- Yoksa, onu uydurdu mu diyorlar? De ki: "Er ben onu uydurmusam, AllaH tarafndan bana gelecek hic"

bir savmaya gcnz yetmez. O sizin Kur'an hakknda yaptnz taknlklar ok daha iyi bilir. Benimle sizin aranzda ahit olarak yeter.O balayan, esirgeyendir."

9- De ki: "Ben' pevgamberlerin ilki

deilim. Bana ve size ne yaplaca- nida bilmem. Ben sadece bana vah- yedilenlere uyarm. Ben, sadece

apakbir

10- De ki: "Hi dndnz m, ayet bu' Allah katndan ise ve siz onu inkr etmiSeniz, srailogulla-r'ndan bir ahit de bunun benzerini grp inand halde siz yine de byklk taslamsanz (hakszlk etmi olmaz msnz?) phesiz Allah, zalimler topluluunu doru yola iletmez."

Aklamas:

Ayetlerimiz onlara aka okunduu zaman; inkarclar, kendilerine o hak gelince bu apak bir bydr." dediler. Yani Kur'an ayetleri mriklere apak bir ekilde okunduunda onlar, kendilerine gelen bu Kur'an gerei hakknda bu apak bir sihir, aldatc bir yaldzdr, derler de onu yalanlayp iftira ederler, kfir olup yoldan karlar.

Sonra yce Allah ok daha irkin bir ekilde Kur'an' sihir diye nitelemelerini zikredip yle diyerek onlara cevap verdi:

"Yoksa onu uydurdu mu diyorlar? De ki: Eer ben onu uydurmusam, Allah tarafndan bana gelecek hibir eyi savmaya gcnz yetmez..." Yoksa onlar, "Bu Kur'an' Muhammed, Allah adna yalan syleyerek, kendi kafasndan m uydurdu?" diyorlar. Allah Teal onlara yle cevap vermitir: Ey Rasulm! onlara yle syle: Eer ben faraza Allah'a iftira edip, iddia ettiiniz gibi yalan sylemi olsaydm, beni size peygamber olarak gnderdii iddiasnda bulunsaydm; durum da benim iddia ettiim gibi olmasayd; Allah Teal beni iddetle cezalandrrd da yeryz halkndan hi kimse, siz ve dierleri benim Allah tarafndan cezalandrlmama engel olamazdnz. O halde nasl olur da ben byle bir iftiraya cret edebilir, kendimi azaba maruz brakabilirim?

Ayette geen "em" kelimesi inkr ve hayret uyandrmak iindir. Sanki yle denilmitir: Bunu brak, yadrganan ve garip olan u sze kulak ver!

Yukardaki ayetin mana bakmndan benzerleri unlardr: "De ki: Gerekten (bana bir ktlk dilerse) Allah 'a kar beni kimse himaye edemez, O'ndan baka snacak kimse de bulamam." (Cin, 72/22); "Eer (peygamber) bize atfen baz szler uydurmu olsayd, elbette onu kskvrak yakalardk. Sonra onun can damarn koparrdk (onu yaatmazdk.) Hibiriniz buna mani de olamazdnz." (Hakka, 69/44-47). "O sizin Kur'an hakknda yaptnz taknlklar ok daha iyi bilir. Benimle sizin aranzda ahit olarak O yeter. O balayan, esirgeyendir." Yani Allah Teal, Kur'an hakknda sylediklerinizi, onu yalanlamak zere yaptnz taknlklar; sihirdir, kehanettir diye iftiralarnz daha iyi bilir.

Allah Teal doru ahit olarak kfidir. Kur'an'n kendi nezdinden olduuna, benim onu sze tebli ettiime ve sizin yalanlamanz ve inkrnza ahittir. Szden sadr olan btn bu iftiralara ramen, Allah, tevbe edip, iman edenleri, Kur'an' tasdik edip iindekilerle amel edenleri balaycdr.

Bu tehdit ve korkutma, tevbeye teviki ve Allah'a ynelmeyi gerektiren bir ifadedir. Bu, aynen aadaki ayette ifadesini bulan manaya benzer: "Yine onlar dediler ki: (Bu ayetler) onun, bakasna yazdrp da kendisine sabah akam okunmakta olan, ncekilere ait masallardr. (Rasulm) De ki: Onu gklerdeki ve yerdeki gizlilikleri bilen Allah indirdi. phesiz O, ok balaycdr, engin merhamet sahibidir." (Furkan, 24/5-6).

Sonra yce Allah mriklerin bir baka phesine cevap vermitir ki, o da udur: Peygamberden, birtakm mucizeler getirmesini istemek ve gayba ait konulardan haber vermek. Bunu red iin Allah Teal yle buyurdu:

"De ki: Ben peygamberlerin ilki deilim. Bana ve size ne yaplacan da bilmem." Yani ben, dnyaya gelen ilk peygamber deilim, bilakis Allah benden nce birok Rasuller gndermitir. Ben, benzeri olmayan, ilk defa ortaya km bir peygamber deilim ki, beni yadrgayp size peygamber olarak gnderiliimi garip gryorsunuz. Gelecekte dnya ve ahirette bana ve size ne yaplacan da biliyor deilim. Size hemen ceza verilecek rru> yoksa bir sre mi verilecek? bilmiyorum. Gelecekte durumumun ne olacan bilmiyorum, Allah'n fiillerini benim ve sizin iin takdir ettii hkmlerini de bilmiyorum.

"Ben sadece bana vahyedilene uyarm. Ben, sadece apak bir uyarcym." Ben ancak Allah'n Kur'an ve snnette bana indirdiklerine tabi olurum. Kendinden hibir ey uydurmam. Ben sadece, her akll iin gayet ak ifadelerle sizi Allah'n azabndan korkutan bir uyarcym.

Bu, Peygamber (s.a.)'in, dnyada kendisinin ve mriklerin durumlarnn nereye varacan bilmediinin delilidir. Ancak ahirette o, kendisinin ve tabilerinin kesinlikle cennette olacaklarn bilmektedir. Ama bu, genel olarak byledir. Yoksa belli bir ahsn cennetlik olduu konusunda kesin hkm verilmez. Ancak kitap ve snnette nassm belirledii cennetle mjdelenen on kii, bni Selm, el-Umeysa, Bilal, Suraka, Cabir'in babas Abdullah b. Amr b. Haram, Bi'r-i Maune'de ehit edilen yetmi Kurra, Zeyd b. Harise, Ca'fer b. Ebi Talib, Abdullah b. Revaha ve benzerleri (r.a.)'nin cennetlik olduu kesinlikle sylenebilir. Bunlarn dnda kalan kimseler hakknda kesin hkm verilemeyeceine dair delil aadaki hadistir:

Ahmed b. Hanbel ve Buhari'nin Ummu'l-Al'dan rivayetine gre -Um-mu'l-Al: Ensar kadnlarndan biridir- o yle demitir: Osman b. Maz'un ldnde, "Allah sana merhamet etti, ben sana ehadet ediyorum. Andol-sun ki Allah sana ikramda bulundu." dedim. Bunun zerine Allah Rasul (s.a.): "Allah'n, ona ikramda bulunduunu nereden biliyorsun? Ona Allah tarafndan lm gelmitir. Onun iin hayr umuyorum (ama) Allah'a yemin olsun ki, ben Allah'n Rasul olduum halde, bana ve size ne olacan bilmiyorum." dedi. Ummu'1-Al da: Bundan sonra kimseyi tezkiye etmeyeceim" dedi.

Taberani ve bni Merdveyh'in bni Abbas'tan rivayeti ise yledir: Osman b. Maz'un lnce hanm veya herhangi bir hanm yle dedi: Ey bni Maz'un! Cennet sana mutlu olsun! Bunun zerine Allah Rasul (s.a.) o

kadna fke ile bakt ve "Onun cennetlik olduunu nereden biliyorsun? Allah 'a andolsun ki, ben Allah 'm Rasulym, fakat Allah 'm bana ne yapacan bilmiyorum." dedi. Bunun zerine o kadn: "Ey Allah'n Rasul! O, senin arkadan ve svarindir, sen daha iyi bilirsin" dedi. Allah Rasul (s.a.) de, "Onun iin Rabbinin rahmetini umar, gnahndan dolay da onun adna korkarm." buyurdu.

Sonra Allah Teal mriklerin ne kadar zararda olduklarn yle ifade etti:

"De ki: Hi dndnz m; ayet bu, Allah katndan ise ve siz onu inkr etmiseniz, srailoullar'ndan bir ahit de bunun benzerini grp inand halde siz yine de byklk taslamsanz (hakszlk etmi olmaz msnz"?) phesiz Allah, zalimler topluluunu doru yola iletmez." Ey Muhammedi Kur'an' inkr eden bu mriklere syle: Bana haber verin, eer bu Kuran gerekte Allah nezdinden ise, siz de onu inkr etmiseniz, Tevrat'ta Allah'n indirdiklerini bilen srailoullar'ndan biri de bunun benzeri olan Kur'an'n doruluuna ahitlik ediyorsa veya benim sylediimin benzerine ahitlik ediyorsa ve bu ahit, Kur'an'n Allah kelm olduu besbelli olduu iin, ona inanmsa, (bu ahit, hicretten sonra mslman olan Abd-lullah b. Selamdr) siz de hal buna inanmaktan byklk taslamsanz, nefsinize zulmettiniz ve zarara urayanlardan oldunuz.

Allah'n "phesiz Allah, zalimler topluluunu doru yola iletmez." sz u anlama gelmektedir: Allah, onlar hayra muvaffak Tclmaz. Bu cmle Arap dilinde "istinaf-i beyani" olarak adlandrp onlarn niin kibirlendiklerinin sebebini belirtmektedir.

Bir baka ifade ile ayetin manas udur: Eer getirdiim bu kitab, size tebli etmem iin bana Allah indirmise, siz de onu inkr edip yalanla-msanz, insanlarn en sap ve en zalimi ya da kendinize zulmetmi olmaz msnz? Bu durumda Allah'n size ne yapacan zannediyorsunuz? Ayette "in kne" diye geen artn cevab aka belirtilmitir, fakat bu hazfedilen cevap tefsir ksmnda "...insanlarn en sap ve an zalimi olamaz msnz..." eklinde belirtilmi olup, "...phesiz Allah, zalimler topluluunu doru yola iletmez" cmlesinden alnmtr.

Ayette geen "srailoullar'ndan bir ahit de..." ayetindeki ahit, mfessirlerden ounun grne gre Abdullah b. Selm'dr. Keaf sahibi mfessir Zemaheri yle demektedir: Allah Rasul (s.a.) Medine'ye geldiinde, Abdullah b. Selm onun yzne bakt ve bu yzn bir yalanc yz (veya bir yalancnn yz) olmadn anlad, iyice dnp onun beklenen peygamber olduuna kesinkes inand ve yle dedi; Sana ey soracam ki, bunlar ancak peygamber bilir: Kyametin almetlerinin ilki nedir, cennetliklerin yiyecei ilk yiyecek nedir, ocuk babasna m, anasna m eker? Allah Rasul (s.a.) yle buyurdu: "Kyamet almetlerinin ilki, insanlar doudan batya doru sevkedecek bir atetir. Cennet ehlinin yiyecei ilk yiyecek ise balk cierinin fazlas (havyar) dr. ocuun durumuna gelince: Erkein suyu daha nce gelirse ocuk erkee, kadnn suyu daha erken gelirse ocuk anneye eker, benzer." Bunun zerine Abdullah b. Selam: "e-hadet ediyorum ki, sen gerekten Allah'n Rasulsn. Ey Allah'n Rasul! Yahudiler gerekten iftirac bir toplumdur. Eer sen onlara, benim hakkmda soru sormadan evvel mslman olduumu renirlerse, senin yannda bana bhtan (iftira) ederler." dedi. Derken Yahudiler geldi ve Nebi (s.a.) onlara: "Aranzda Abdullah nasl bir kimsedir?" diye sordu. Yahudiler de: "En hayrlmzdr, en hayrlmzn oludur, seyyidimiz (efendimiz)dir, seyyidi-mizin oludur, en bilginimizdir ve en bilginimizin oludur" diye cevap verdiler. Allah Rasul (s.a.) "Ya Abdullah mslman olursa... ne dersiniz?" bu-yurunca; onlar, "Allah onu bundan korusun" dediler. Bunun zerine Abdullah onlarn yanna kt ve "Allah'tan baka ilh olmadna ve Muham-med'in Allah'n Rasul olduuna ehadet ediyorum" dedi. Hemen Yahudiler: "O, en erlimizdir ve en erlimizin oludur" diyerek kadru kymetini drmeye baladlar. Abdullah b. Selam, "Ey Allah'n Rasul! Bama gelmesinden korktuum ite bu idi." dedi. Dolaysyla bu ayet Medine'de nazil oldu, Allah Teal da Rasulne (s.a.) bu ayeti, bu Mekk surenin iine muayyen yerine koymasn emretti.

Kfirlerin Dier pheleri:

11- Kfirler, iman edenler hakknda dediler ki: "Bu (iman) bir hayr olsayd onlar bizi geemezlerdi." Fakat onlar bununla doru yola girmek arzusunda olmadklar iin "Bu eski bir yalandr diyeceklerdir eski bir yalandr, diyeceklerdir.

12- Ondan nce de bir rahmet ve rehber olarak Musa'nn kitab var- dr- Bu da zulmedenleri uyarmak ve iyilik yapanlara mjde olmak uzere Arap lisanyla indirilmi, dorulayc bir kitaptr.

13- Rabbimiz Allah'tr, deyip sonra da dosdSru yaayanlara korku yoktur ve onlar zlmeyeceklerdir.

14- Onlar cennet ehlidirler. Yapmakta olduklarna karlk orada ebed kalacaklardr.

Aklamas:

"nkar edenler, iman edenler hakknda dediler ki: Bu i bir hayr olsayd, onlar bizi geemezlerdi. "Yani Mekke kfirleri veya Yahudiler Bilal, Ammar, Suheyb, Habbab (r.a.) ve onlar gibi fakir ve zayf olanlarn iman hakknda kendilerinin deerli konularda nde olduklarn Allah yannda erefli bulunduklarn ve Allah'n kendilerine nem verdiini dnerek bu din hak olsayd, onlar bizi imanda geemezlerdi, demilerdir. Bunda ok byk bir yanla dmlerdir. nk Allah peygamberlik ve dini iin dilediklerini seer. Yukardaki ayet Allah Teal'nn u ayetine benzemektedir. "Aramzdan Allah'n kendilerine ltuf ve ihsanda bulunduu kimseler bunlar m! demeleri iin onlarn bir ksmn dierleri ile ite byle imtihan ettik." (Enam, 6/53). Yani bunlar bizim dmzdakiler nasl hidayete erdi, diye hayrete derler.

Allah Teal'nn "iman edenler hakknda..." sznn manas Zemahe-ri'nin syledii gibi onlar hakkndadr. Yani kfirler iman edenlerin iman hakknda "ayet hayr olsayd onlar bizi geemezlerdi." demilerdir. Manann yle olmas caizdir. Kfirler iman edenlere hitap ederek yle yle dediler. Allah Teal bu szden sonra kfirlerin halini anlatp u ifadesiyle onlara cevap verdi: "Fakat onlar bununla doru yola girmek arzusunda olmadklar iin Bu eski bir yalandr" diyecekler." Yani Kuranla hidayete ermeyince inatlar ortaya kt, sonra (Kur'an hakknda) ncekilerin hurafeleridir dedikleri gibi Kuran ve ona inananlar kltmek kastyla "Bu Kur'an nceki insanlardan intikal eden bir yalandr." diyeceklerdir. Bu Mslim ve Tirmizi'nin bni Mesud'dan rivayetine gre Rasulllah'm bahsettii kibirden baka bir ey deildir: "Kibir hakk reddetmek ve insanlar kksemektir."

Sonra Allah Teal Kur'an'n doruluuna ve shhatine delil olarak yle buyurmutur: "Ondan nce de bir rahmet ve rehber olarak Musa 'nn kitab vardr. Bu (Kur'an) da, zulmedenleri uyarmak ve iyilik yapanlara mjde olmak zere Arap lisanyla indirilmi, dorulayc bir kitaptr." Dinde uyulan bir rnek ve iman olan Hz. Musa'ya Tevrat'n Allah tarafndan indirildiini itiraf etmeniz, Kur'an'n hak, doru ve Allah katndan olduunu gsteren, din esaslarnda Tevrat'a uygun olan bu Kur'an Musa'nn ve daha nceki ilh kitaplarn da dorulaycsdr. Allah Kur'an', peygamberin, nefislerine zulmeden Mekke mriklerini Allah'n azabna kar uyarmas ve amellerini iyi yapan mminleri de mjdelemesi iin anlayacaklar ekilde Arapa indirmitir. Bu Kur'an kfirleri korkutucu mminleri mjdeleyici esaslar kapsamaktadr. O, Tevrat'la uyumas sebebiyle onlarn zannettikleri gibi eski bir yalan deildir.

nkarclarn phelerini zikrettikten sonra Allah Teal, mminlerin hallerini ve mkfatlarn da yle ifade etti. "Rabbimiz Allah'tr deyip sonra da dosdoru yaayanlara korku yoktur ve onlar zlmeyeceklerdir." Tevhid ve din kurallardan ayrlmayanlar gelecekte balarna kt bir olayn gelmesinden korkmayacaklar ve gemite de elden karlan her hangi bir eye zlmeyeceklerdir. Onlarn mkfat Allah'n buyurduu ekildedir. "Onlar cennet ehlidirler. Yapmakta olduklarna karlk orada ebedi kalacaklardr." Allah'n emri zere tevhid ehli olan o mminler cennetliklerdir. Dnyada yaptklar birtakm salih amellerinin karl olarak devaml orada kalacaklardr. Yani alacaklar karlk dnyadaki salih amel sebebiyledir.

Ana - Babaya yilik Etme Ve taat Eden Evldn Durumu:

15- Biz insana, ana babasna iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle tad ve zahmetle dourdu. Tanmas ile stten kesilmesi otuz ay srer. Nihayet insan, gl ana erip krk yana varnca der ki: Rabbim! Bana ve ana babama verdiin nimete kretmemi ve raz olacan yararl i yapmam temin et. Benim iin de zrriyetim iin de iyilii devam ettir. Ben sana dndm. Ve elbette ki ben mslman-lardanm.

16- te kendilerinden, yaptklarnn en iyisini kabul edeceimiz ve gnahlarn balayacamz bu kimseler cennetlikler arasndadrlar. Bu, kendilerine verilen doru szn gereklemesidir.

Aklamas:

"Biz insana ana babasna iyilik etmesini tavsiye ettik..." Yani biz insana, ana babasna gerek hayatta ve gerekse ldkten sonra, efkatla, iyilik yaparak, ihtiya annda onlar adna harcamada bulunarak ve karlatklarnda gleryz gstererek, iyi davranmalarn tavsiye edip emrettik. Nitekim bu konu ile ilgili birok ayet vardr. Mesel yce Allah bu konu ile ilgili baz ayetlerinde yle buyurmaktadr: "Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ana babanza da iyi davranmanz kesin bir ekilde emretti." (s-ra, 17/23), "...(ite bunun iin) nce bana, sonra da ana babana kret diye tavsiyede bulunmuuzdur." (Lokman, 31/14).

Bu nemli konuda pek ok hadis de gelmitir. Peygamberimiz (s.a.) ana babaya iyilii en faziletli amellerden, onlara isyan ise kebairden (byk gnahlardan) saym ve onlar vefat ettikten sonra da iyiliin devam edeceini bildirmitir. te bu hadislerden biri, Buhari'nin Abdullah b. Amr

b. el-As (r.a.)'dan onun da Peygamberimiz (s.a.)'den rivayet ettii hadistir. Peygamberimiz (s.a.) o hadiste yle buyurmutur: "Kebair (byk gnahlar): Allah'a irk komak, ana babaya asi olmak, bir insan ldrmek ve ye-min-i gamusdur." Bir dier hadiste, Ebu Davud, bni Mace ve bni Hb-ban'n Ebu Useyd Malik b. Rabia es-Sa'id (r.a.)'den rivayet ettikleri hadistir. Sa'id yle demitir: "Biz, Allah Rasulnn yannda otururken aniden Seleme oullarndan bir adam kageldi ve "Ey Allah'n Rasul! Babam anam ldkten sonra artk onlara yapabileceim bir iyilik kald m?" diye sordu. Allah Rasulde (s.a.): "Evet, onlara dua etmek, onlar iin istifarda bulunmak, onlarn lmnden sonra hayatta iken verdikleri szleri yerine getirmek, ancak onlar sayesinde oluan akrabalar ziyaret etmek (sla- rahimde bulunmak) ve onlarn dostlarna deer verip, sayg gstermektir." buyurdu.

Yce Allah sonra ana babaya iyilii tavsiye etmenin sebebini belirtti ve daha fazla nem verilmesi, itina edilmesi iin anneyi zel olarak zikrederek yle dedi:

"...annesi onu zahmetle tad ve zahmetle dourdu..." Yani anas onu karnnda binbir trl meakketle tad ve yine ok byk zorluklarla dourdu. Hamilelik zamannda aermek, baylmak, arlk ve zorluk nevinden birok yorgunluk ve zorluklara gs gerdi. Ayn zamanda annesi onu doum sancs ve iddetiyle dnyaya getirdi. Btn bunlar, anaya iyilii ve daha fazla ihsan gerektiren hususlardr. Nitekim Allah Teal yle buyurdu: "O (insann) tanmas ile stten kesilmesi otuz ay srer." Yani insann ana rahminde tanma ve stten kesilme sresi otuz aydr, yani iki buuk yldr. Her ikisinde de anne, bkmadan usanmadan, uykusuzluk aclarna, st verme (emzirme), beslenme, temizleme ve bytme zorluklarna severek ve efkatle gs germitir.

Bu ayette, ana hakknn baba hakkndan daha ar bastna iaret vardr. nk insan meakkatle karnnda tayan, meakkatle douran, emziren, gzetip byten, yorgunluk ve sabrla ona itina eden anadr. alp, kazanp harcamak suretiyle yorulsa da bunlarn hibirinde baba anann yannda deildir. Bu sebeple hadisler, anaya iyilik etmeyi vurgulamakta ve onu babann derecesinden derece daha fazla gstermektedir. Buha-ri ve Mslim'in Ebu Hreyre (r.a.)'den rivayetlerine gre o yle demitir: "Adamn biri Nebi (s.a.)'ye gelerek yle dedi: Ey Allah'n Rasul! Benimle gzel dostlua insanlarn en lyk kimdir? Allah Rasul: Annendir, dedi. Adam, sonra kimdir? diye sorunca Allah Rasul (s.a.): Annendir, diye cevap verdi. Adam nc kez, sonra kimdir? diye sordu. Allah Rasul (s.a.) yine: Annendir, cevabn verdi. Adam, sonra kimdir? dedi. Peygamberimiz (s.a.) bu sefer: Babandr, diye cevap verdi."

Ayette ayn zamanda hamilelik sresinin en az alt ay olduuna da iaret vardr. Hz. Ali (r.a.) bu ayetle, Lokman sresi "...onun stten ayrlmas da iki yl iinde olur." (14. ayet) ve Bakara suresi (233. ayet) "Emzirmeyi tamamlatmak isteyen (baba) iin analar ocuklarn iki tam yl emzi-rirler." ayeti ile hamilelik sresinin en az alt ay olduunu ifade etmitir. nk emzirme ve stten kesme sresinin en fazlas iki tam yldr. Hamilelik sresi iin otuz aydan geriye kalan alt aydr.

Bu, doru bir hkm ortaya koymak, yani sahih bir istinbattr. Hz. Osman ve sahebeden bir topluluk da buna muvafakat etmilerdir. bni Ebi Hatim ve "es-Sire en-Nebeviyye adl kitabn mellifi Muhammed b. shak, Ma'mer b. Abdullah el-Cheni'den rivayet ettiklerine gre el-Cheni yle demitir: Bizden bir adam Cheyne kabilesinden bir kadnla evlendi, alt ayn bitiminde kadnn bir ocuu dnyaya geldi. Bunun zerine bu kadnn kocas Osman (r.a.)'a gitti ve durumu ona anlatt. Hz. Osman da, kadna adam gnderdi. Kadn elbisesini giymek iin kalknca kz kardei alad ve kadn kzkardeine: "Seni alatan nedir, niin alyorsun? Allah'a andol-sun ki, Allah'n yaratklarndan ondan baka hi kimse benim hakkmda asla phelenmedi. Yce Allah benim hakkmda diledii hkm verecektir.' dedi. Kadn Hz. Osman'a getirilince Hz. Osman kadnn recm edilmesini emretti. Bu durum Hz. Ali (r.a.)'ye haber verildi, Hz. Ali de Hz. Osman'a (r.a.) gelerek yle dedi: "Sen ne yapyorsun?" Hz. Osman "Alt ayn bitiminde tam bir ocuk dnyaya getirmi, byle bir ey olur mu?" dedi. Hz. Ali (r.a.) ona "Sen Kur'an okumuyor musun?" dedi. O da: "Evet" diye cevap verince, Hz. Ali "Allah'n u ayetlerini duymadn m?" dedi. "...onun tanmas ile stten kesilmesi cem'an otuz ay srer..." "Emzirmeye tamamlatmak isteyen (baba) iin, analar ocuklarn iki tam yl emzirirler..." Bu durumda geriye ancak alt ay kaldn gryoruz. Bunun zerine Hz. Osman "Allah'a yemin olsun ki, ben bunu akl edemedim, o kadn bana getirin." dedi. Hadisin ravisi Ma'mer el-Cheni yle dedi: "Karga kargaya, yumurta yumurtaya bu kadar benzer. ocuun babas ocuu grnce: "Allah'a yemin ediyorum ve hi phe etmiyorum, bu ocuk benimdir" dedi.

Yine bni Ebi Hatim, bni Abbas (r.a.)'dan rivayet ettiine gre, o yle demitir: Kadn ocuunu dokuz ayn bitiminde dourursa, ona yirmi bir ay st vermek (emzirmek) yeterlidir. Yedi ayn bitiminde dourursa yirmi ay, alt ayn bitiminde dourursa iki tam yl emzirmesi kfidir. nk yce Allah yle buyurmaktadr: "Onun tanmas ile stten kesilmesi ceman otuz ay srer..."

"Nihayet insan gl ana erip, krk yana varnca..." Yani insan yetikin olarak ayaklar zerinde durup, akl ve gc tam olunca ki, bu otuz ya ile krk ya arasnda olur. nsan krk yana ulatnda artk akl zirvede anlay tam ve olgunluu kemal noktasndadr. Teyze ocuklar sa ve Yahya (a.s.) hari krk yandan nce hibir peygamber gnderilmemitir.

"Der ki: Rabbim! Bana ve ana babama verdiin nimete kretmemi nasip eyle!" Yani insan krk yama vardnda yle der: Rabbim! Bana ve ana babama vermi olduun hak dine ve tevhit inancna erime nimeti ve dier akl selameti, shhat afiyet, bolluk iinde yaamak, eli-aya dzgn yaratlmak ve kklmde ana babam beni bytrken onlara verdiin efkat gibi dnya nimetlerine kar kretmemi bana ilham et ve beni buna muvaffak eyle!

"...ve raz olacan yararl i yapmam bana nasip eyle! Benim iin de zrriyetim iin de iyilii devam ettir!" Daha nce "raz olacan yararl i yapmam" cmlesi "kretmemi" cmlesine matuftur. Yani Allah'm! Benden raz olacan salih ameli yapmaya beni muvaffak kl ve bana bunun ilhamn ver. Raz olunan salih amel burada kabul olmama endielerinden uzak olan yararl ilerdir. Drstl de zrriyetim ierisinde devam ettir ve onu onlarda sabit ve salam eyle ki, artk drstlk onlarn tabiat ve ahlk haline gelsin.

"Ben sana dndm ve elbetteki ben mslmanlardanm." Yani btn gnah ve hatalardan tevbe ederek sana dndm. Ben sana teslim olanlardan, taatna boyun eenlerden samimi olarak birliini kabul edip, rububiy-yetine (Rablna) boyun bkenlerdenim.

bni Kesir yle demitir: Bu son cmlede, krk yana ulaan kimsenin, tevbeyi yenilemesi ve Allah Teal'ya ynelmesi ve bunda kararl olmas konusunda irad ve ynlendirme vardr. Ebu Davud, Snen'inde bni Mesud (r.a.)'dan rivayet etmitir: Allah Rasulu (s.a.) ashabna teehhd'de yle demelerini retirdi: Allah'm! Kalplerimizi birbiriyle uzlatr (kalplerimizi birbirine sndr), aramz slah et (dzelt), bizi selmet yollarna (bar yollarna) ilet, bizi kfr karanlklarndan kurtarp iman aydnlna kar; hayaszlklarn andan da, gizlisinden de bizi uzaklatr; kulaklarmz, gzlerimiz, kalplerimiz, hanmlarmz ve ocuklarmz konusunda bize bereket nasip eyle, tevbemizi kabul et, zira sen, tevbeleri kabul eden ve merhametli olansn. Allah'm! bizi nimetine kredenlerden, o nimete karlk seni venlerden, ona karlk verenlerden kl ve bize dnyada verdiin nimeti, ahirette de devam ettir.

Sonra yce Allah yle diyerek bu salih kullarn mkfatn zikretti:

"ite kendilerinden, yaptklarnn en iyisini kabul edeceimiz ve gnahlarn balayacamz bu kimseler cennetlikler arasndadrlar. Bu, kendilerine verilen doru szn gereklemesidir." Yani bu yolda olan, yukardaki sfatlarla nitelenen ve Allah'a tevbe edip ynelen kimseler var ya, ite onlar, Allah'n ikramna mazhar olacak, dnyada iken yapm olduklar salih ameli ve Allah'n emirlerine uygun dier hayr amellerini Allah kabul edecek, onlar affedip, ktlklerini ve gnahlarn balayacak, bu gnahlardan dolay onlar cezalandrmayacaktr. nk o seyyiat (kt ameller), hasenatn (iyi amellerin) yannda yok olup gidecektir. "nk iyilikler ktlkleri (gnahlar) giderir." (Hud, 11/114).

Onlar cennetlikler arsndadr. Allak nezdinde onlarn hkm budur. Nitekim, tevbe edip kendine ynelene Allah byle vaadetmitir. Allah'n vaadi de phesiz yerine getirilecektir. O, kitaplarnda ve peygamberlerinin lisanlaryla Allah'n kullarna yapm olduu vaaddir. Allah da, vaadini gerekletirecektir.

Ayetteki "ulike" yani bu kimseler ifadesi "Biz insana ana babasna iyilik etmesini tavsiye ettik..." ayetindeki insana iarettir. nsan fertleri dnlerek bu iaret okluk olarak gelmitir. Bu insan fertleri ana baba haklarn tanyan, nimetlerine kretmeye muvaffak olabilmek iin yalva-rarak Allah'a ynelen kimselerdir. Bu nitelikler, insan- kmil olabilmenin artlandr.

"Doru sz" terkibi, nceki cmleyi tekid etmektedir. Yani Allah Teal iman ehlinin iyi davrananlarnn amellerini kabul etmeyi, ktlerinin de gnahlarn affetmeyi gerekten vaadetmitir.

Ana Babasna syan Eden Ve ldkten Sonra Dirilmeyi Kabul Etmeyen ocuun Durumu:

17- Ana babasna: "f be size! Benden nce nice nesiller gelip gemiken, beni tekrar diriltileceimle mi tehdit ediyorsunuz." diyen kimseye, ana babas, Allah'n yardmna snarak: "Yazklar olsun sana! man et. Allah'n vaadi gerektir." dedikleri halde o: "Bu, eskilerin masallarndan baka bir ey deildir." der.

18- te onlar, kendilerinden nce cinlerden ve insanlardan gelip gemi topluluklar iinde, haklarnda (azap) sznn gerekletii kimselerdir. Gerekten onlar ziyana urayanlardr.

19- Herkesin yaptklarna gre dereceleri vardr. Allah, onlara yaptklarnn karln verir, asla kendilerine hakszlk yaplmaz.

20- nkr edenler atee arzoluna-caklar gn (onlara yle denir.) Dnyadaki hayatnzda btn gzel eylerinizi harcadnz, onlarn zevkini srdnz. Bugn ise yeryznde byklk taslamanzdan ve yoldan kmanzdan dolay alaltc bir azap greceksiniz!

Aklamas:

"Ana babasna: f be size! Benden nce nice nesiller gelip gemiken, beni mi tekrar dirilmekle tehdit ediyorsunuz?..." Ayet bu sz syleyen herkes hakknda, umumidir. Ana babas onu Allah'a ve son gne (ahirete) iman etmeye davet ettiklerinde o, ana babasna: f be size! Sizin sylediklerinizden sklyorum! Siz bana, ldkten sonra kabrimden kalkp dirilti-leceime dair Allah'n vaadi olduunu mu haber veriyorsunuz? Bununla m beni tehdit ediyorsunuz? ldkten sonra bu uzak grlen dirilme hikyesi inandrc deildir. nk benden nce -Ad, Semud gibi- nice nesiller gelip gemitir. Onlardan hibiri dirilmemitir.

"...Ana babas, Allah'n yardmna snarak: Yazklar olsun sana! man et. Allah'n vaadi gerektir." Yani ana babas, evltlarn imana muvaffak klmas iin Allah'a yalvarmakta ve ocuklarna yle demektedirler: Yazklar olsun sana! Allah'a ve ldkten sonra dirilmeye (ba'se) iman et. Yoksa sen helak oldun, demektir. Allah'n, kullarna, onlar kabirlerinden dirilteceim diye vaadettii son gn hakkndaki szn tasdik et. nk Allah'n vaadi haktr, asla bu vaadden dnmez. Ana babann evltlarna olan bu ar ikazdan maksat onu imana tevik etmektir. Yoksa yok ve helak olmasn istemek deildir.

"...O ocuk: Bu, eskilerin masallarndan baka bir ey deildir, der." Yani bu ocuk, ana babasnn sylediklerini yalanlayarak yle der: Bu sizin sylediiniz ldkten sonra dirilme hikyesi, ncekilerin masallar ve kitaplarna yazdklar bo eylerden baka bir ey deildir. Yani ana babasna kar gelen bu evldn inanc ve dncesine gre, ldkten sonra dirilme, aslnda akln kabul etmeyecei batl bir olaydr.

Sonra Allah bu sz syleyenin cezasn yle diyerek zikretti: "te onlar, kendilerinden nce cinlerden ve insanlardan gelip gemi topluluklar iinde, haklarnda azabn gerekletii kimselerdir. Gerekten onlar ziyana urayanlardr." Yani bu sz syleyenlere Allah'n azab gerekli olmu, ister cinlerden ister insanlardan olsun, peygamberleri yalanlayan gemi inkarc mmetler arasnda onlar da Allah'n gazap ve fkesine mstahak olmulardr. nk onlar, eytann vesveselerine tabi olarak kyamet gnnde kendilerine ve aile fertlerine ok yazk etmilerdir.

Ayette geen "kavi" yani szden maksat, Allah'n onlardan evvel geen cin ve insan milletleri arasnda onlara da azap edeceini sylemesidir. te bu durum, cinlerin de insanlar gibi nesil nesil lmekte olduunu ifade etmektedir. Buradaki "kavl"den maksat belki de Allah Teal'nn blis'e sylemi olduu u szdr: "Dorusu ki -ben hep doruyu sylerim- sen ve sana uyanlarn hepsiyle cehennemi dolduracam." (Sad, 38/85). Burada "ulaike: onlar" ile iaret tahkir iindir.

Sonra yce Allah yle diyerek mmin, kfir her iki grubun mertebelerini zikretmitir: "Herkesin yaptklarna gre dereceleri vardr. Allah, onlara yaptklarnn karln tam olarak verir, asla kendilerine hakszlk yaplmaz." Cinlerden ve insanlardan her iki grubun, yan sra iyi davranan mminlerle, erli, bedbaht kfirlerin, kyamet gnnde Allah nezdinde yaptklar iyi ve kt ilerden dolay bir karlk olarak yce veya dk mevki ve makamlar vardr. Gerek iyi davranan mmine ve gerekse kt davranan kfire yaptklarnn karl tam olarak verilecektir. Onlara sa-vabn ekstilmesi veya azabn artrlmas tarznda asla hakszlk edilmeyecektir. nk Allah kullarna zerre kadar, zerreden de aa zulmetmez. Derecat; cennet ehlinin yce derecelerini ve cehennem ehlinin aa derekelerini kapsayan makamlar ve mertebeler demektir. Ancak yce Allah, burada her ikisi iin de (derecat) dereceler tabirini talib (Arap dilinde bir ifade slbudur; anne ve baba iin ebeveyn kelimesinin kullanlmas gibi) yoluyla kullanmtr. nk sevabn karl derecelerdir. Cezann karl ise derekelerdir.

Yce Allah herkese hakkn ulatrlmasn beyan ettikten sonra, evvel azap durumlarn ve kfirlerin maruz kalaca kyamet korkularn beyan ederek yle buyurdu:

"nkr edenler atee arz olunacaklar gn (onlara yle denir): Dnyadaki hayatnzda btn gzel eylerinizi-harcadnz, onlarn zevkini srdnz. Bugn ise yer yznde byklk taslamanzdan ve yoldan kmanzdan dolay alaltc bir azap greceksiniz." Ey peygamber! Kavmine; atein kfirlere arzedilecei, yani o atete azap grecekleri zaman veya perdenin alaca, kfirlerin atee yaklatrlaca ve atee bakacaklar gn hatrlat. Kfirlere o gn yle denilecektir: Siz, dnyadaki lezetlerinizi tam olarak aldnz ve onlarn zevkini srdnz. Gnaha aldrmadan, Allah'a asi olma noktasnda ehev arzularnza ve zevklerinize tabi oldunuz. Peygamberlerin getirip haber verdii hesap, ceza ve mkfat vaadini yalanladnz iin bunlar yaptnz. Btn bu zevk safalarnz tam olarak elde ettikten sonra artk hibir eyiniz kalmad. Bu gn, kyamet gnnde Allah'a kulluktan, iman edip Onu bir kabul etmekten kibirlenmeniz, itaatten uzaklap, masiyetlere dalmanz sebebiyle aalanacanz, rezil rsvay olacanz azap ile cezalandrlacaksnz.

te bylece o kfirler yaptklar ktln cinsinden bir ceza ile cezalandrlmlardr. Nitekim, dnya zevklerine dalp, fasklk ve masiyetlerle megul ve hakka tabi olmay kklk sayp kibirlenen bu kfirleri Allah Teal aaltc, kk drc, elem verici ve cehennem derekelerinde bir birini izleyen pimanlklarla cezalandracaktr. Allah Teal bizleri bundan korusun!

Ancak snr ap arlk etmeden hell ve temiz eylerden istifade etmek mmin, kfir herkese mubahtr: Nitekim Allah (c.c.) yle buyurmutur: "Ey iman edenler! Allah 'in size hell kld iyi ve temiz eyleri (siz kendinize) haram klmayn ve snr aamayn. nk Allah snr aanlar sevmez." (Maide, 5/87), "De ki: Allah 'm kullar iin yaratt sz ve temiz rzklar kim haram kld?" (A'raf, 7/32).

Hud (A.S.)'Un Kavmi Ad le Olan Kssas:

21- (Ey Muhammed!) Ad'm kardeini hatrla. Hani o, Ahkaf denilen yerde kavmini uyarmt. Ondan nce ve sonra da uyarc peygamberler gelip gemitir. O, kavmine: "Allah'tan bakasna kulluk etmeyin. nk ben sizin iin byk bir gnn azabmdan korkuyorum." demiti. Onlar sen bizi ilhlarmzdan evirmek iin mi geldin? Eer doru syleyenlerden isen o bize vaadedip

durduun azab haydi getir, dediler.

23- "Onun ilmi Allah katndadr. Ben size benimle gnderileni tebli ediyorum. Fakat ben sizi cahillik eden bir kavim olarak gryorum." dedi.

24- O azab, vadilerine doru yaylan bir bulut halinde grdkleri zaman, bu bize yamur yadracak bir buluttur, dediler. Hud ise: O sizin acele gelmesini istediiniz eydir. O bir rzgrdr ki, ierisinde ac bir azap vardr.

25- O rzgr Rabbinin emriyle her eyi ykar mahveder. Nitekim (o kasrga gelince) onlarn evlerinden baka bir ey grnmez oldu. te biz su ileyen toplumu byle cezalandrrz.

26- Andolsun ki, onlara da size verdiimiz kudret ve serveti vermitik. Kendilerine kulaklar, gzler ve kalpler vermitik. Fakat kulaklar, gzleri ve kalpleri kendilerine bir fayda salamad. Zira bile bile Allah'n ayetlerini inkr ediyorlard. Alay edip durduklar ey kendilerini kuatverdi.

27- Andolsun ki biz, evrenizdeki memleketleri de yok ettik. Belki doru yola dnerler diye ayetleri tekrar tekrar akladk.

28- Allah'tan baka kendilerine yaknlk salamak iin tanr edindikleri eyler, kendilerine yardm etselerdi ya! Hayr, onlar brakp gittiler. Bu onlarn yalan ve uydurup durduklar eydir.

Aklamas:

"Ey Muhammedi Ad kavminin kardei Hud'u hatrla. Hani o, Ahkaf denilen yerde kavmini uyarmt. Ondan nce ve sonra da nice peygamberler gelip gemitir. Hud, kavmine: Allah'tan bakasna kulluk etmeyin. nk ben sizin iin byk bir gnn azabndan korkuyorum, (demiti)" Yani, Ey peygamber! Kavmine Ad'm kardeini hatrlat. O, din kardei deil de, onlarn nesep kardei olan Hz. Hud'dur. Allah, onu Hadramevt'te Ahkaf denilen blgede sakin olan ilk Ad kavmine peygamber olarak gndermiti.

Allah Teal onlara unu bildirmitir: Hud'dan nce ve sonra gnderilen peygamberler, Lt'un yapt gibi kavimlerini Allah'tan bakasna kulluk etmeyin ve Onunla birlikte bir baka ilh Ona e komayn, diyerek korkutmulardr. Hz. Hud'da (dier peygamberler de) kavmine yle demiti. Ben sizin iin byk bir gnn azabndan korkuyorum.

Bu ayetin benzeri Allah'n u szdr: "Eer onlar yz evirirlerse de ki: te sizi Ad ve Semud'un bana gelen kasrgaya benzer bir kasrgaya kar uyaryorum. Hani, kendilerine nlerinden ve arkalarndan peygamberler, Allah'tan bakasna tapnmayn, uyarsyla geldiklerinde, onlar Rabbimiz dileseydi melekler indirirdi; biz, sizin peygamberliinize inanmyoruz, dediler." (Fussilet, 41/13-14).

Kavmi, Hz. Hud'a yle diyerek cevap verdi:

"Onlar sen bizi tanrlarmzdan evirmek iin mi bize geldin? Hadi, doru syleyenlerden isen, bizi tehdit ettiin eyi bamza getir, dediler." Yani sen bizi ilhlarmza tapnmaktan vazgeirerek kendisine davette bulunduun Allah'a kullua m ynelteceksin? Bize yaptn tehdidde samimi isen o vaadettiin byk azab bize getir.

Bu tehditin gereklemeyeceini dndklerinden Allah'n azabn ve cezasn hemen istemektedirler. Nitekim Allah Teal yle buyurmutur: "Ona inanmayanlar, onun abuk kopmasn isterler." (ura, 42)18). Burada vaadin (mjdeli haberin) bazen vaid (tehdit edici haber) yerinde kullanldna delil vardr.

Hud (a.s.) onlara yle cevap verdi: "Hud da bilgi ancak Allah'n kalndadr. Ben size bana gnderilen eyi duyuruyorum. Fakat sizin cahil bir kavim olduunuzu gryorum." dedi.

Yani Hud (a.s.) yle dedi: Azabn meydana gelecei vakti ben bilemem, onun ne zaman olacana dair bilgi Allah'n yanndadr, benim yanmda deil. nk onu takdir eden Allah'tr, ben deilim. Ve bana o azab ne zaman getireceini de haber vermemitir. Benim grevim ancak Rabbiniz tarafndan benim vastamla size gnderilen mesaj tebli edip sizi akbetten korkutmak ve azaptan sakndrmaktr. Yoksa o acele ettiiniz azab getirmek deildir. nk o, benim kudretim dahilinde deildir. Ancak ben sizi, kfr zerinde srarla devam ettiiniz iin, akln altrmayan ve anlay gstermeyen bir kavim gryorum. Getirdiim mesajla doruyu bulamadnz, aksine peygamberlerin ii ve vazifeleri olmayan eyleri onlardan istediniz.

Sonra yce Allah azabn geliini anlatarak yle buyurdu:

"Nihayet onu, vadilerine doru yaylan bir bulut eklinde grnce: Bu bize yamur yadracak bir buluttur, dediler." Yani onlar, azab veya bulutu karlarnda, vadilerine doru ynelmi grnce; bu, yamur yadracak bir buluttur dediler, buna fevkalade sevindiler. nk uzun zamandan beri yamur yamyordu, bu sebeple ona muhta idiler. Halbuki o, Allah'n da Hud'un cevabnda belirttii gibi, azap yamuru idi. Ya da bu (Hud'un sz deil de) Allah Teal'nm szdr:

"raavh -onu grnce" deki zamir "hu -onu" zikredilmeyen bir eyi gsterir, ama onu "bulut" kelimesi akla kavuturmutur. Sanki yle denilmitir: Yani onlar, bulutu yaylm bir halde grnce... Bu, daha uygundur. Ya da zamir "Bizi tehdit ettiin o eyi bize getir" ayetindeki "ma -o ey"e racidir. Yani onlar, tehdit edildikleri eyi (azab) yaygn olarak grnce demektir.

Buhari, Mslim, Tirmizi ve dierlerinin Aie'den rivayet ettiklerine gre o yle demitir: "Ben, Allah Rasul (s.a.)'nn, kk dilini grnceye kadar (azn aarak) gldn grmedim. O, ancak tebessm ediyordu. Bir bulut veya bir rzgr grd zaman, bu yznden belli oluyordu. "Ey Allah'n Rasul! nsanlar bulutu grdkleri zaman, onda yamur var, diye seviniyorlar, halbuki gryorum ki, sen o bulutu grdn zaman yznde bir honutsuzluk almeti gzkyor dedim. "Ey Aie! O bulutta bir azap olmad konusunda bana gvence verecek bir ey var m? nk bir kavim bu rzgrla azaba uratlm; bir baka kavim de bu azap bulutunu grm de, bu bize yamur yadracak bir buluttur, demilerdi." buyurdu.

Sonra Allah Teal bu azap rzgrn vasfederek yle buyurdu:

"(O) rzgr Rabbinin emriyle her eyi ykar, mahveder. Nitekim (o kasrga gelince) onlarn evlerinden baka bir ey grlmez oldu. te biz su ileyen toplumu byle cezalandrrz." Yani bu rzgr, Ad kavminin insanlar ve mallarndan nne gelen her eyi Rabbinin izniyle harap edip yok eder. Nitekim bir ayette yle buyurulmutur: "zerinden getii eyi canl brakmyor, onu kl edip savuruyordu." (Zariyat, 51/42) yani, o eyi rm bir eya haline getiriyordu. Bu sebeple Allah Teal, onlarn hepsinin mahvolduunu, geriye kimselerinin kalmadn, mallar ve canlarndan hibir eyin grnmez olduunu, ancak harap olmu evlerinin izlerinin grldn beyan etmitir.

te, peygamberlerimizi yalanlayan ve emrimize aykr hareket edenler hakkndaki hkmmz budur. Ad kavmini, Allah' inkr etmeleri sebebiyle byle bir azap ile cezalandrdmz gibi, onlardan sonra gelen asi, kfir herkesi byle cezalandrrz. Bundan gaye Mekke kfirlerini korkutmaktr.

Mslim, Tirmizi ve Nesei'nin Hz. Aie (r.a.)'den rivayetlerine gre o yle demitir: "iddetli rzgr estii zaman Allah Rasul (s.a.) yle derdi: Allah 'im! Senden, o rzgrn, iindekilerinin ve o rzgrla gnderdiklerinin en hayrlsn istiyorum; o rzgrn iindekilerinin ve o rzgrla gnderdiklerinin errinden yine sana sunyorum." Hz. Aie (r.a.) yle dedi: "Gk yz kart zaman Allah Rasul (s.a.)'nn rengi deiir, dar kar, ieri girer; yerinde duramaz, ileri geri dolap dururdu. Yamur yad zaman, Allah Rasulnn bu znts giderdi. Hz. Aie (r.a.) Rasulllah'm bu durumunun farkna vard ve Allah Rasulne sordu. Allah Rasul de, "Ya Aie! Belki de o Ad kavminin syledii gibidir: Nihayet onu, vadilerine doru yaylan bir bulut eklinde grnce: Bu bize yamur yadracak bir buluttur, dediler."

Yine Mslim'in bni Abbas'dan rivayetine gre Allah Rasul (s.a.) yle demitir: "Ben, saba (kuzey) rzgryla muzaffer oldum. Ad kavmi ise Debr (gney) rzgryla helak edilmitir.

Allah Teal hazretleri Mekke kfirlerini korkutup, tehdit ettikten sonra, Ad kavminin kuvvetini yle vasfetti: "Andolsun ki, onlara da size vermediimiz kudret ve serveti vermitik. Kendilerine kulaklar, gzler ve kalpler vermitik. Fakat kulaklar, gzleri ve kalpleri, kendilerine bir fayda salamad." Yani hamdolsun ki, biz dnyada Ad kavmine ve gemi mmetlere o miktarda mal, evlt, salk shhat ve uzun mr verdik ki, benzerini ve ona yaknn bile size vermedik. Ey.Mekke halk! Onlar sizden ok daha gl; mal ve evlt bakmndan ok daha zengin; ok daha hkim durumda idiler. Nitekim Allah yle buyurmutur: "ncekiler bunlardan daha oktu, kuvvete ve yeryzndeki eserleri bakmndan da daha salam idiler." (Ga-fir, 40/82).

Yce Allah, onlara delilleri idrak edebilecekleri duyu organlarn vermi olmasna ramen, onlar delili ve hidayeti kabul etmekten yz evirdiler. Yce Allah'n onlara bahettii bilgi ve doru dnme anahtarlarnn onlara faydas olmam, bu anahtarlarla da tevhide, ulaamamlar; kulak, gz ve kalplerini hayrda ve yaratl grevi olan nimet veren Allah'a krde kullanmamlardr.

Sonra Allah Teal, onlarn duyu organlarndan niin yararlanamadklarn yle diyerek beyan etmitir:

"Zira bile bile Allah'n ayetlerini inkr ediyorlard. Alay edip durduklar ey, kendilerini kuatverdi." Yani onlar, Allah'n ayetlerini inkr ettikleri iin, ne kulaklar ne gzleri ve ne de kalpleri onlara fayda vermemitir. "Hadi doru syleyenlerden isen, bizi tehdit ettiin eyi bamza getir." diyerek alayl bir ekilde acele olarak gelmesini istedikleri o azap onlar kuatverdi.

Dolaysyla Mekke halk zaaf ve acizlikleriyle birlikte Allah'n azabndan saknmaya ve korkmaya daha lyktrlar.

Sonra Allah Teal Ad kavmi gibi, peygamberleri yalanlayan mmetlerin kssalarndan t almann zaruretini yle diyerek pekitirmitir:

"Andolsun biz, evrenizdeki memleketleri de yok ettik. Belki doru yola dnerler diye ayetleri tekrar tekrar akladk." Yani ey Mekke halk! evrenizde, peygamberleri yalanlayan lke halklarn da helak ettik. Mesela Hicaz lkesine komu olan Semud, Lt kavminin lkesini ve Medyen'i helak ettiimiz gibi, Yemende Sebe halkn da yok ettik. Bu lkeler, Mekke halknn yaz ve k yolculuklarnda uradklar yollar zerinde bulunuyordu. Biz eit eit ayetleri ortaya koyup akladk ki, onlar kfrlerinden yine de dnmediler.

Daha sonra da Allah Teal, ekilecek sknt ve iddetin boyutunu beyan ederek yle buyurdu:

"Allah'tan baka kendilerine yaknlk salamak iin tanr edindikleri eyler, kendilerine yardm etselerdi ya! Hayr, onlar brakp gittiler. Bu onlarn yalan ve uydurup durduklar eydir." Yani kendilerine efaat etmeleri iin, Allah'a yaklamaya vesile yaptklar eyler onlar iine dtkleri azaptan kurtarsayd ya! Bu sapkln ve bu hsrann sebebi onlarn o putlar ilhlar edinmeleri, kendilerini Allah'a yaklatracak ve Allah yannda kendilerine efaat edeceklerine veya onlarn ilh olduuna inanmalardr.

Burada Mekke halkn knama vardr. Ayrca putlarnn kendilerine hibir fayda vermediine dair bir uyar vardr. Eer bunlarn her hangi bir faydalar olsayd, daha nce dallete (sapkla) den milletlere faydalar olurdu.

Cinlerin Kurana nanmalar:

29- Hani cinlerden bir grubu, Kur'an' dinlemeleri iin sana yneltmitik. Onda hazr olunca (birbirlerine) susun, demiler, okunmas bitince uyarclar olarak kavimlerine dnmlerdi.

30- Ey kavmimiz! dediler, dorusu so biz Musa.dan sonra indirien kendinden ncekini dorulayan, hakka ve doru yola ileten bir kitap dinledik.

31- Ay kavmimiz! Allah'n davetisine uyun. Ona iman edin ki, Allah da sizin gnahlarnzn bir ksmn balasn ve sizi ac bir azaptan korusun.

32- Allah'n davetisine uymayan kimse yer yznde Allah' aciz brakacak deildir. Kendisi iin Allah'tan baka dostlar da bulunmaz. te onlar apak bir sapklk iindedir.

Aklamas:

"Hani cinlerden bir grubu, Kur'an' dinlemeleri iin sana yneltmitik. Kuran dinlemeye hazr olunca (birbirlerine) susun, demiler, Kur'an'n okunmas bitince uyarclar olarak kavimlerine dnmlerdi." Yani ey Peygamber! Cinlerden bir grubu sana ynelttiimizi ve kavimlerini doruya iletmeleri iin sana gnderdiimizi sen kendi kavmine hatrlat. Onlar Kur'an okunurken geldiklerinde, Kur'an' iyice dinleyip, anlamalar iin, birbirlerine susmalarn ve Kur'an'a kulak vermelerini emretmilerdir. Bu-hari ve Mslim'in rivayetine gre bu olay Peygamber (s.a.)'in, Taiflileri slm'a davet iin gittii seferden dnmesi srasnda, Taif yolu zerinde, Mekke'ye bir gecelik mesafede Batn- nahle denilen yerde gereklemitir. Peygamberin Kur'an okumasn dinleyenler de Nusaybin cinlerinin erafndan veya Musul'daki Ninova'dandr.

Sabah namaznda Kur'an'n okunmas bitince cinler, kavimlerini Kur'an'm emrine muhalefetten korkutmak ve Allah'n azabndan sakndrmak zere onlarn yanma dndler.

Ayet, Hz. Muhammed'in (s.a.) cinlere ve insanlara peygamber olarak gnderildiine dellet etmektedir. eitli hadisler Allah Rasul (s.a.)'nn ilk gece cinlerin geldiini hissetmediini gstermitir. Cinler, peygamberin Kur'an okuyuunu dinleyip, sonra kavimlerine dnmlerdir. Bundan sonra da, peygamberimize topluluk halinde fev fevc gelmilerdir.

Peygamberin, onlarn geldiini hissetmediini gsteren delillerden biri de, yukarda ayetin nzul sebebine dair, bni Mesud'dan gelen rivayettir. Bir dieri de, Ahmed b. Hanbel'in, Tirmizi ve Nesei'nin bni Abbas'tan u rivayetidir: Cinler vahye kulak veriyor, kelimeyi duyuyor ve bu kelimeye on kelime daha ilve ediyorlard. Duyduklar hakti, ama ilve ettikleri batl. Hz. Muhammed'in risaletinden nce cinler yldzlarla talanmyordu. Ancak Allah Rasul (s.a.) peygamber olarak gnderilince, cinlerden biri, (gkyz haberlerini dinlemek zere) makamna gelince isabet ettii yeri yakan bir yldzla talanrd. Cinler bu durumu blis'e ikayet ettiler, blis de, bunun mutlaka bir sebebi olmaldr, diyerek kendisine bal olanlar saa sola yollad. Birden Peygamber (s.a.)'in, Nahle'nin iki da arasnda namaz kldn grdler ve gelip blis'e haber verdiler; blis de, demek ki, yeryznde meydana gelen olay bu imi dedi.

Buhari ve Mslim'in Mesruk'tan rivayeti de yukardaki olay teyit etmektedir. Rivayet yledir: "bni Mesuda, Kur'an' dinledikleri gecede, Peygamber (s.a.)'e cinleri bildiren kimdir? diye sordum. bni Mesud da: Peygamber'e onlar aa bildirmitir, dedi." nk, onlarn Kur'an' dinlemek iin toplanmalarn aa bildirinceye kadar, peygamberimiz hissetmemiti.

Peygamber (s.a.)'in, cinlerle karlatn, onlara risaletini (Allah'tan ald ilh mesaj) tebli ettiini ve onlara Kur'an okuduunu gsteren birok deliller vardr. Bu rivayetlerden biri, Ahmed b. Hanbel'in Ms-ned'inde ve Mslim'in Sahih'inde Alkame'den rivayet ettikleri u husustur; Alkame yle demitir: Abdullah b. Mesuda (r.a.), "Cinlerin, Peygamber (s.a.)'i dinledikleri gecede, Peygamber (s.a.)'in yannda sizden kimse var m idi? diye sordum." O da "Onun yannda bizden kimse yoktu. Ancak onu bir gece Mekke'de kaybetmitik, acaba suikaste mi urad, bir yere mi gtrld, ne yapld? diye birbirimize sorduk. O gece bizim iin en korkun geceydi. Sabah olunca veya seher vaktinde birden Hira tarafndan bize doru geldiini grdk ve ierisinde bulunduumuz durumu ona anlattk." dedi. Bunun zerine Allah Rasul (s.a.): "Bana cinlerin davetisi gelmiti, ben de onlara gittim ve onlara Kur'an okudum." dedi ve bize onlarn ve yaktklar atelerin izlerini gsterdi.

Abdullah b. Mesud'dan bir rivayette o yle demitir: Allah Rasul (s.a.)'n yle derken duydum: "Bu gece ben Hacun'da durup cinlere Kur'an okuyarak geceledim."

Cin suresi, cinlerin Kur'an' dinlediini kesinlikle gstermektedir. Cin suresinin ba taraf yledir: "(Rasulm!) De ki: Cinlerden bir topluluun (benim okuduum Kur'an') dinleyip de yle syledikleri bana vahyolun-mutur: Gerekten biz, doru yola ileten harikulade gzel bir Kur'an dinledik de, ona iman ettik. Artk kimseyi Rabbimize asla ortak komayacaz ."(Cin, 72/1-2)

Allah Teal burada yle buyurmutur:

"Ey kavmimiz dediler, dorusu biz Musa'dan sonra indirilen, kendisinden ncekini dorulayan, hakka ve doru yola ileten bir kitap dinledik." Cinler yle demitiler. Ey cinler! Biz, Hz. Musa'nn Tevrat'ndan sonra, daha nceki peygamberlere indirilen kitaplar tasdik eden, Allah'n indirdii bir kitap (Kur'an) dinledik. O kitap insanlar gerek dine, ibadete, inanca, davran ve haberlerde Allah'n salam yoluna yneltmektedir.

Burada cinler (Hz. Musa'y zikrettikleri halde) Hz. sa'dan sz etmemilerdir. Bunun baz sebepleri vardr.

1- Atann da dedii gibi, o cinler Hristiyanlktan deil Yahudilikten mslmanla dnmlerdir.

2- sa (a.s.)'ya indirilen ncil'de birtakm mevizeler, edeb, insan incelikler bulunmakta; hell ve harama dair pek fazla bir ey bulunmamakta ve dolaysyla ncil, Tevrat eriatnn tamamlaycs kabul edilmektedir. Bu yzden o cinler "Musa'dan sonra indirilen..." demilerdir.

te Peygamber (s.a.), kendisine vahyin ilk geli hikyesini ve Cebrail'in kendisine geldiini Varaka b. Nevfel'e haber verdii zaman, Varaka b. Nevfel, peygamberimize yle demitir. te bu namus (Cibril), Allah'n Musa'ya gnderdii melektir. Kavmin seni (Mekke'den) kardnda keke ben gl kuvvetli bir gen olsam (da sana yardm etsem)!

Ksaca cinler, burada sadece Tevrat' ifade etmilerdir. nk Tevrat gemite hkmlerin kaynadr. Ayrca Kitap Ehlince de ittifakla kabul edilen bir kitaptr.

"Ey kavmimiz! Allah'n davetlisine uyun, ona iman edin ki Allah da sizin gnahlarnzn bir ksmn balasn ve sizi ac bir azaptan korusun." Ey cinler! Allah'n birliine, kulluuna, ve itaatna aran peygamberlerin sonuncusu (Hatemu'n-nebiyyn) Allah Rasulne ve Kur'an'a icabet ediniz, kulak veriniz ki, Allah birtakm gnahlarnz, kendine taalluk eden haklar balasn. Kul haklar ise ancak sahiplerinin o haklardan vazgemesiyle der. Ayrca sizi yce Allah elem verici cehennem azabndan koruyup kurtaracak, sizden mminleri cennete koyacaktr. Bir ayette yle buyurul-maktadr: "Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimselere iki cennet vardr. yleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz?" (Rahman, 55/46-47).

Ayette Allah Teal'nm Muhammed (s.a.)'i sakalayne (insanlara ve cinlere) peygamber olarak gnderdiine ak dellet vardr. nk Peygamber (s.a.) insanlar ve cinleri Allah'a davet etmi, her iki gruba da, iinde hitap, teklif, vaad, (mjde) ve vaid (tehdit) bulunan Rahman suresini okumutur.

Sevap, ceza, emirler, yasaklar, cennet ve cehenneme mstahak olma hususunda insanlarla cinler arasnda hibir fark yoktur. nk emir ve yasaklarla mkellef olmak ayndr. Ayrca her iki gruba hitap eden ayetlerin umumilii, insanlar ve cinlerden meydana gelen iki grubu da kapsamaktadr. Dolaysyla, baz alimlerin, mmin cinlerin cennete girmeyeceine ve kyamet gnnde ancak cehennem azabndan korunacaklarn dair grleri doru deildir. Aadaki ayetin umumilii de bu gr desteklemektedir: "man edip iyi davranlarda bulunanlara gelince, onlar iin makam olarak Firdevs Cennetleri vardr." (Kehf, 18/107)

Daha sonra kavimlerini muhalefetten sakndrarak yle dediler:

"Allah'n davetlisine uymayan kimse yeryznde Allah' aciz brakacak deildir. Kendisi iin Allah'tan baka dostlar da bulunmaz. te onlar apak bir sapklk iindedirler." nsanlar Allah'n birliine inanmaya ve O'na itaate davet eden Allah Rasulnn bu davetine icabet etmeyenler Onun elinden kap kurtulamayacaklardr. Zira o, Allah'n mlkndedir. Allah'tan baka kendisine yardm edecek ve onu Allah'n azabndan kurtaracak dost ve yardmclar da yoktur. te Allah'n davetisine olumlu cevap vermeyen bu insanlar, apak bir sapklk ve hata ierisindedirler.

Bu bir tehdittir. Bununla cinler de, Kur'an- Kerim'in metoduna uygun olarak tergib (tevik) ile terhib (korkutmak) iin ikisine de muhatap olmulardr. Bu sebeple Allah Rasul (s.a.)'ne heyetler halinde gelmilerdir.

Bas'in (ldkten Sonra Dirilmenin) spat Ve Sabrn Emredilmesi:

33- Gkleri ve yeri yaratan ve bunlar yaratmakla yorulmayan Allah'n, lleri diriltmeye de gcnn yeteceini dnmezler mi? Evet O her eye kadirdir.

34- nkr edenlere, atee sunulacaklar gn: Nasl, bu gerek deil miymi? denildiinde: Evet, Rabbi-mize andolsun ki gerekmi, derler. Allah: yleyse inkr etmenizden dolay azab tadn! der.

35- O halde (Rasulm); peygamberlerden azim sahibi olanlarn sabrettii gibi sen de sabret. Onlar hakn-da acele etme, onlar tehdit edildikleri azab grdkleri gn sanki dnyada sadece gndzn bir saati kadar kaldklarn sanrlar. Bu bir teblidir. Yoldan km topluluklardan bakas helak edilir mi?

Aklamas:

"Gkleri ve yeri yaratan ve bunlar yaratmakla yorulmayan Allah'n, lleri diriltmeye de gcnn yeteceini dnmezler mi? Evet O her eye kadirdir." Yani kyamet gnnde ba'si (ldkten sonra dirilmeyi) inkr eden ve hayatn bedenlere tekrar dnmesini uzak gren bu inkarclar; gkleri ve yeri balangta yaratan, bundan aciz olmayan ve bunlar yaratmaktan dolay da zaafa dmeyen ve bunlara "olun, meydana gelin" deyince de, meydana gelmesini salayan Allah'n, lleri kabirlerinden tekrar diriltmeye kadir olduunu grmediler mi? Nitekim Allah Teal bir baka ayette yle demitir: "Elbette gklerin ve yerin yaratlmas, insanlarn yaratlmasndan daha byk bir eydir. Fakat insanlarn ou bilmezler." (Gafir, 40/57).

Cevabn ok ak olduu bilinmekle beraber yine de yce Allah buna; "Evet o, btn bunlara kadirdir. O, yaratmay diledii her eye kadirdir. Yerde ve gkte hibir ey Onu aciz brakamaz." eklinde cevap vermitir.

Yce Allah ba'si ispat ettikten sonra kyamet gnnde kfirlerin baz hallerini zikrederek yle buyurmutur:

"inkr edenlere, atee sunulacaklar gn: Nasl, bu gerek deil miymi? denildiinde: Evet, Rabbimize andolsun ki gerekmi, derler." Yani ey Rasul! Kavmine unu hatrlat! Allah' inkr edenler cehennem atei ierisinde azap grecekleri ve onlar, ayplayp knamak iin "Banza gelen bu azap phesiz gerek bir hadise deil midir?" denilecei gn, onlar, "Rabbimize andolsun ki bu bir gerekmi." diye itirafta bulunacaklar ama, bu itirafn faydas olmayacaktr. nk onlarn itiraftan baka yapacaklar bir ey yoktur.

"Allah: yleyse inkr etmenizden dolay azab tadn, der." Yani Allah Teal onlarn zilletini gsterip, knayarak dnyada Allah' inkr etmeniz sebebiyle cehennem azabn tadnz! diyecektir.

Yce Allah, tevhit, nbvvet ve ba'si (ldkten sonra dirilmeyi) ispat edip, mriklerin plerine gerekli cevab verdikten sonra Rasulne yle diyerek, kavminin yalanlamasna karlk sabretmesini emretmitir:

"O halde (Rasulm), peygamberlerden azim sahibi olanlarn (l'l-azim peygamberlerin) sabrettii gibi sen de sabret, onlar hakknda acele etme." Ya Muhammedi l'1-azm (azim sahibi) peygamberler, kavimlerinin yalanlamasna kar sabrettikleri gibi, sen de kavminin yalanlamasna kar sabret. nk sen de o azim sahibi peygamberlerdensin. Bunlar eriat sahibi peygamberler olup; Nuh, brahim, Musa, sa ve Muhammed (s.a.)'dir. O kfirler iin azab acele isteme. nk o azap onlara mutlaka gelecektir.

bni Ebi Hatim ve Deylemi'nin Mesruk'tan rivayet ettiklerine gre Mesruk yle demitir; Bana Aie (r.a.) anlatt: Allah Rasul (s.a.) gn boyu oru tuttu, sonra gece de birey yiyip imedi, ertesi gn de bu aynen byle devam etti, sonra yle dedi: "Aie! Dnya Muhammed'e de, Muhammed'in ehli beytine de uygun deildir. Aie! phesiz Allah Teal azim sahibi (l'l-azm) peygamberlerden ancak una raz olmutur: Dnyada sevilmeyen, naho olaylara sabretmek, sevilen, ho olan eylere de dayanmak. Benden de, ancak onlar mkellef tuttuu eylerle ykml tutarak raz olmutur. Bu sebeple yle buyurmutur: "O halde (Rasulm) peygamberlerden azim sahibi olanlarn sabrettii gibi sen de sabret." Allah 'a yemin ediyorum ki, onlar sabrettii gibi btn gayretimle ben de sabredeceim. G, kuvvet ancak Allah 'm yaratmasyladr."

"Onlar hakknda acele etme." ayetinin benzerleri unlardr: "Nimet iinde yzen o yalanclar bana brak ve onlara biraz mhlet ver." (Mz-zemmil, 73/11), "Kfirlere mhlet ver; onlar biraz kendi hallerine brak." (Tark, 86/17).

"Onlar tehdit edildikleri azab grdkleri gn sanki dnyada sadece gndzn bir saati kadar kaldklarn sanrlar. Bu bir teblidir. Yoldan km topluluklardan bakas helak edilir mi hi!" Kfirler, byk korkular grecekleri iin; Allah'n, kendilerini tehdit ettii azab mahede edince, sanki dnyada sadece bir saat kaldklarn dneceklerdir. Nitekim yce Allah yle buyurmutur: "(Allah, inkarclara) yeryznde ka yl kaldnz? diye sorar. Bir gn veya gnn bir ksm kadar kaldk. te sayanlara sor, derler." (Mminun, 23/112-113), bir baka ayette yce Allah "Kyamet gnn grdklerinde (dnyada) sadece bir akam vakti ya da kuluk zaman kadar kaldklarn sanrlar." (Naziat, 79/46) buyurmaktadr.

Allah'n ve Peygamber (s.a.)'in insanlara t verdii bu Kur'an, kfirlerin mazeretlerini ortadan kaldracak yeterli bir teblidir. Yce Allah yle buyurmutur: "te bu (Kur'an), kendisiyle uyarlsnlar, Allah'n ancak bir tek tanr olduunu bilsinler ve akl sahipleri iyice dnp t alsnlar diye insanlara (gnderilmi) bir teblidir." (brahim, 14/52). Bir baka ayette yce Allah "te bunda (bize) kulluk eden bir kavim iin bir mesaj vardr." (Enbiya, 21/106).

Allah'n azabyla ancak, itaattan uzaklaan ve Allah'a isyana dalan topluluklar helak olur. Allah nezdinde ancak Allah'a irk koan mrikler helak edilecektir. Bu, Allah'n adaletidir, mstehk olmayana azap etmez. te bu da mit konusunda en kuvvetli ayettir.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/256-258.

el-Bahru'l-Muhit, VIII/56.

Cennetle mjdelenen on kii; Drt halife: Ebu Bekir, mer, Osman, Ali, Sa'd b. Ebi Vakkas, Said b. Zeyd b. Amr b. Nfeyl, Talha b. Abdullah, Zubeyr b. el-Awam, Ebu Ubeyde b. el-Cerrah ve Ubdurrahman b. Avf (r.a.)

te bu ksm, artn hazfedilmi cevabdr. "Allah, zalimler topluluunu doru yola iletmez" cmlesinden anlalmtr.

Keaf, III/119.

Raz, XXVIII/10.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/263-267.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/272-273.

Bir rivayette Hz. Osman bu sznden dnd ve kadna had cezas uygulamad. Yani Hz. Osman'n emri hadden evvel olmutur. Bir rivayette Hz. Osman bu sznden dnd ve kadna had cezas uygulamad. Yani Hz. Osman'n emri hadden evvel olmutur.

Aslaha" fiili aslnda harf-i cersiz mteaddi (geili) olur. Burada, yerlemeyi ve geii ifade etmesi iin "fi" harfi ile mteaddi klnmtr.

bni Kesir, IV/157.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/276-280.

el-Bahru'l-Muhit, VIII/62.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/286-288.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/294-298.

bni Kesir, IV/164-169.

Kiinin namusu: Sr emini veya gnln sadece kendisine at, bakalarndan sakladn yalnzca ona srrn paylat srda demektir. Ehl-i kitap (Yahudi ve Hris-tiyanlar) Cebrail'e en-Nanus diye isim veriyorlar.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/301-304.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 13/309-311.