tefsirül-münir sure sure (44)

29
YASİN SURESİ..............................................................3 Surenin Adı:...........................................................3 Önceki Sureyle İlişkisi:...............................................3 Surenin Muhtevası:.....................................................3 Kuran, Peygamber Ve Kendilerine Peygamber Gönderilenler................4 Belagat:...............................................................4 Kelime ve İbareler:....................................................4 Nüzul Sebebi:..........................................................5 Açıklaması:............................................................6 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:...................................7 Kasaba (Antakya) Halkının Kıssası:.....................................7 Belagat:...............................................................8 Kelime ve İbareler:....................................................8 Ayetler Arası İlişki:..................................................9 Açıklaması:............................................................9 Ayetleren Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:...................................11 "Şehir Halkı" Kıssasının Devamı, Peygamberleri Yalanlayanların Cezalandırılması:.....................................................12 Belagat:..............................................................12 Kelime ve İbareler:...................................................12 Ayetler Arası İlişki:.................................................13 Açıklaması:...........................................................13 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:..................................14 İlahi Kudretin, Öldükten Sonra Dirilme Ve Diğer Bazı Konulardaki Delilleri:............................................................14 Belagat:..............................................................14 Kelime ve İbareler:...................................................14 Ayetler Arası İlişki:.................................................16 Açıklaması:...........................................................16 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:..................................18 Kafirlerin Allah'tan Sakınma, Allah'ın Mahlukâtına Karşı Şefkat Gösterme Ve Allah'ın Ayetleri Konusundaki Tutumları:...........................19 Belagat:..............................................................19 Kelime ve İbareler:...................................................19 Ayetler Arası İlişki:.................................................20 Açıklaması:...........................................................20 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:..................................21 Kafirlerin, Öldükten Sonra Dirilme Gününü İnkârı Ve Bu Günün Şüphesiz Bir Gerçek Olduğunun Açıklaması:......................................21 Belagat:..............................................................21 Kelime ve İbareler:...................................................21 Ayetler Arası İlişki:.................................................22 Açıklaması:...........................................................22 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler...................................23 İyilerin Göreceği Karşılık:...........................................24 İ'râb:................................................................24 Kelime ve İbareler:...................................................24 Ayetler Arası İlişki:.................................................24 Açıklaması:...........................................................24 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler:..................................25 Mücrimlerin Göreceği Karşılık:........................................25

Upload: seoe-

Post on 18-Dec-2015

245 views

Category:

Documents


1 download

TRANSCRIPT

3YASN SURES

3Surenin Ad:

3nceki Sureyle likisi:

3Surenin Muhtevas:

4Kuran, Peygamber Ve Kendilerine Peygamber Gnderilenler

4Belagat:

4Kelime ve bareler:

5Nzul Sebebi:

6Aklamas:

7Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

7Kasaba (Antakya) Halknn Kssas:

8Belagat:

8Kelime ve bareler:

9Ayetler Aras liki:

9Aklamas:

11Ayetleren kan Hkm Ve Hikmetler:

12"ehir Halk" Kssasnn Devam, Peygamberleri Yalanlayanlarn Cezalandrlmas:

12Belagat:

12Kelime ve bareler:

13Ayetler Aras liki:

13Aklamas:

14Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

14lahi Kudretin, ldkten Sonra Dirilme Ve Dier Baz Konulardaki Delilleri:

14Belagat:

14Kelime ve bareler:

16Ayetler Aras liki:

16Aklamas:

18Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

19Kafirlerin Allah'tan Saknma, Allah'n Mahluktna Kar efkat Gsterme Ve Allah'n Ayetleri Konusundaki Tutumlar:

19Belagat:

19Kelime ve bareler:

20Ayetler Aras liki:

20Aklamas:

21Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

21Kafirlerin, ldkten Sonra Dirilme Gnn nkr Ve Bu Gnn phesiz Bir Gerek Olduunun Aklamas:

21Belagat:

21Kelime ve bareler:

22Ayetler Aras liki:

22Aklamas:

23Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

24yilerin Grecei Karlk:

24'rb:

24Kelime ve bareler:

24Ayetler Aras liki:

24Aklamas:

25Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

25Mcrimlerin Grecei Karlk:

25Belagat:

25Kelime ve bareler:

26Ayetler Aras liki:

26Aklamas:

27Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

28Allah'n Varlnn Ve Birliinin spat, Risaletin Baz zelliklerinin Beyan:

28Belagat:

29Kelime ve ibareler:

29Ayetler Aras liki:

30Aklamas:

32Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

33ldkten Sonra Dirilmenin spat:

33'rab:

33Kelime ve bareler:

34Nzul Sebebi:

34Ayetler Aras liki:

34Aklamas:

35Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler:

YASN SURES

Kuran, Peygamber Ve Kendilerine Peygamber Gnderilenler

1- Y, sn.

2-Hikmetle dolu olan Kur'an'a ye- min olsun ki,

3-Hi phesiz sen, peygamberler- densin

4- en aosdoru bir yol zerindesin.

5- (Bu Kur'an) Aziz ve Rahim (olan Allah) tarafndan ndirilmitir.

6- Atalar uyarlmam, bu yzden gafil kalm bir kavmi uyarman iin (indirilmitir).

7- phesiz ki bu vaad insanlarn ouna hak olmutur. Artk onlar iman etmezler.

8- phesiz biz kfirlerinboyunlarden onlarn balar yukardadr (Hakk' gremezler).

on^arn nern nlerine, hem de arkalarna birer set ekerek gzle rini Perdeledik. Artk onlar gremezler.

10- Sen onlar uyarsan da uyarma-san da birdir. Onlar iman etmezler.

11- Sen ancak Kur'an'a uyan ve grmedii halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarrsn. Sen o kimseyi mafiret ve gzel bir mkfatla mjdele.

12- phesiz lleri biz diriltiriz ve insanlarn dnyada yaptklarn ve (ldkten sonra geride braktklar) eserlerini biz kaydederiz. Biz her eyi apak bir kitapta sayp tespit etmiizdir. Aklamas:

'Ya, sn. Hikmetle dolu olan Kur'an'a yemin olsun ki hi phesiz sen peygamberlerdensin. Sen dosdoru bir yol zerindesin." Ya, sn. Sonsuz hikmetli, nazm ve manasyla muhkem olan Kur'an'a yemin olsun ki sen ey Muhammed, Allah tarafndan kendisinde hibir erilik bulunmayan dosdoru ve salam bir din, eksiksiz bir metod zerinde olan bir rasulsn.

Bu ayetlerde Kur'an'm baki bir mucize, Hz. Muhammed'in nbvvetinde sadk olan, Rabbi tarafndan daim bir risaletle gnderilen Allah Rasul olduuna iarettir.

"(Bu) Aziz ve Rahim (olan Allah) tarafndan indirilmitir." Bu Kur'an, bu din ve senin getirdiin bu yol mmin kullarna ok merhametli olan izzet sahibi Allah nezdinden indirilmitir. Nitekim Cenab- Hak bir ayet-i kerimede yle buyurmaktadr: "phesiz ki sen, dosdoru bir yolu gsteriyorsun. O yol, gklerin ve yerin sahibi olan Allah'n yoludur. yi bilin ki, btn iler Allah'a dner." (ra, 43/52-53).

Bu, Kur'an'n mertebesine ve Kurann Rahman'm en byk nimetlerinden biri olduuna dellet eden ak bir delildir.

"Atalar uyarlmam, bu yzden gafil kalm bir kavmi uyarman iin (indirilmitir)."

Ey Peygamber! Seni kendilerine daha nce hibir uyarc peygamber gelmeyen ve onlarn yakn babalarna da kendilerini uyaracak ve Allah Teal'nn hkmlerini kendilerine tantacak hibir peygamber gelmeyen Araplara gnderdik. Bundan dolay onlar insanl iki cihanda saadete erdirecek hkmleri, nur ve hakk bilmekten gafildirler.

Fakat burada sadece kendilerinin zikredilmesi, nem verilmesi ve hitabn bunlara yneltilmesi, Rasulullah'm btn insanlara gnderilmi olmasna engel deildir. Bunun delili onun peygamberliinin umumi oluu hakkndaki ayetler ve bilinen mtevatir hadislerdir.

Cenab- Hak yle buyurmaktadr: "De ki: Ey insanlar! phesiz ki ben, Allah'n hepinize (gnderdii) elisiyim." (A'raf, 7/158). Peygamberimiz (s.a.) Buhari, Mslim ve Nese'nin Cabir'den rivayet ettikleri hadis-i erifte yle buyuruyor: "nceki peygamberler, sadece kendi kavmine gnderildi. Ben ise btn insanlara gnderildim."

"phesiz ki bu vaad insanlarn ouna hak olmutur. Artk onlar iman etmezler." Yani azap Mekke halknn ouna vacip olmutur. Bu azap Levh-i Mahfuz'da, onlar Kur'an'a ve Hz. Muhammed (s.a.)'e iman etmezler eklinde tescil edilen husustur. Onlar hayatlar boyunca kfr zerine srar edip, kfr zerine leceklerini Allah'n ezel ilmiyle bildii kimselerdir.

Ayetteki "kavi "den murad, ezel kaza ve hkmdr. Bu zorlama ve mecburiyet yoluyla olmayan, bilakis kullarn kendi tercihleri ve kfr zerine srar etmeleri sebebiyle meydana gelen ve Allah'n ezelde kendilerinin son durumlarn bilmesi sebebiyle gerekleen hkmdr. Bu ayette, telalanmamas ve onlarn iman etmemelerinden dolay zlmemesi iin Peygamberimiz (s.a.) teselli edilmektedir.

Cenab- Hak daha sonra mriklerin kfr zerinde kararl olduklarna ve onlarn iman etmelerine hibir yol olmadna bir misal vererek yle buyurdu:

"phesiz biz (inkrda srar eden) kfirlerin boyunlarna (enelerine kadar dayanan) demir halkalar geirdik. Bu yzden onlarn balar yukardadr." Yani biz onlarn bir ey yapmalarna engel olmak zere ellerini kelepelerle boyunlarna balamzdr. Bylece onlar gzleri yerde, balar yukarda olan kimseler oldular.

Bu u anlama gelmektedir: Allah onlar, hakka ynelmemeleri ve baklarn hakka doru yneltmemeleri hususunda elleri bal, balar yukarda kimseler gibi klmtr. Onlar ayn zamanda iki set arasnda ayakta duran kimseler gibidir. Ne nlerini, ne de arkalarn grebiliyorlar. Onlar Allah'n ayetlerine bakmaktan gzleri krelmi durumdadr. Nitekim Cenab- Hak yle buyurmaktadr:

"Biz onlarn hem nlerine, hem de arkalarna birer set ekerek gzlerini perdeledik. Artk onlar gremezler." Mriklerin durumlarnn tasviri hususunda daha nce belirtilen misali pekitirmek zere onlarn Allah'n ayetlerine bakma hususunda bbrlenmeleri sebebiyle tpk nnden ve arkasndan iki setle kuatlan kimseler gibi grmekten mahrum braklmlardr. Dolaysyla hibir eyi gremezler. Onlar hibir hayrdan istifade edemezler ve hayra yol bulamazlar. nk biz onlarn gzlerini hakka kar kapattk.

Bu rnek bilgisizlik, geri kalmlk, ilkelik zelliklerine sahip olan idrakleri ve gzleri medeniyet, ilerleme ve kalknmann verileri hakknda dnmekten mahrum braklan kiiler iin isabetli bir rnektir. Bu manev-ilh eddin gzle grlen maddi engel eklindeki edde benzetilmesi hususunda gayet parlak bir temsildir.

Geen rneklerin sonucu olarak: "Sen onlar uyarsan da, uyarmasan da birdir. Onlar iman etmezler." Senin, kfrleri zerinde srar eden bu kimseleri uyarman ve uyarmaman eittir. Onlar hakk kabul etmeye, Allah'n arsna boyun emeye, Hz. Peygamber (s.a.)'in risaletinin doruluuna dellet eden delilleri incelemeye, Allah Teal'nn varlna ve birliine dellet eden kinatn ve grnen lemin hayret verici delillerini dnmeye msait olmadklar mddete uyanda bulunmak bu kimselere yararl olmayacaktr.

Uyarnn faydal olup olmamas hususuna gelince, Cenab- Hak bu konuda yle buyurmaktadr: "Sera ancak Kur'an a uyan ve grmedii halde Rahman'dan korkan kimseyi uyarrsn. Sen o kimseyi mafiret ve gzel bir mkfatla mjdele." Yani senin uyarman sadece Kur'an- Azm'e iman eden, onun hkmlerine ve esaslarna uyan, henz Allah'n cezasn grmedii halde Allah'n cezasndan korkan ya da Cenab- Hakk' grmedii halde Ondan korkan kimselere yararl olabilir. te bu kimselere gnahlarnn mafireti, Allah'n rzas, deerli mkfat ve ebed nimet -cennet-mjdesini ver. Bu ayetin benzeri udur: "Grmedikleri halde Rablerinden korkanlar iin bir balama ve byk bir mkfat vardr." (Mlk, 67/12).

Allah Teal daha sonra mminlere ve mmin olmayanlara verilecek mkfat ve cezann meydana geleceini vurgulamak zere yle buyurdu:

"phesiz biz lleri diriltiriz ve insanlarn dnyada yaptklarn ve (ldkten sonra geride braktklar) eserlerini biz kaydederiz."

Yani biz fiilen lleri diriltmeye ve kabirlerinden canl olarak karmaya kadiriz. Onlarn gemite yaptklar iyi-kt btn amellerini, arkada braktklar gzel ve irkin btn eserlerini tescil edecek olan biziz. Yani onlarn bizzat yaptklar amellerini ve kendilerinden sonra arkalarnda braktklar eserlerini kayda alr, yazarz. Btn bunlara hayrsa hayr, serse er olarak karlk veririz. Kim fazileti yaymak iin alrsa, onunla mkafatlandrlr. Kim de irkinlik ve ktlklerin yaylmas maksadn gderse bundan dolay hesaba ekilir.

Mslim'in Cerir b. Abdillah el-Becel'den rivayet ettii bir hadis-i erif yledir: "Kim slm'da gzel bir r aarsa, onun ecrine ve kendisinden sonra onunla amel edenlerin ecrine nail olur. Ancak kendisinden sonrakilerin ecirlerinden hibir ey eksilmez. Kim slm 'da kt bir r aarsa, onun gnahn ve kendisinden sonra onunla amel edenlerin gnahn alr. Ancak kendisinden sonrakilerin gnahlarndan hibir ey eksilmez."

Yine Mslim'in Ebu Hureyre (r.a.)'den rivayet ettiine gre Peygamberimiz (s.a.) yle buyurmaktadr: "demolu ld zaman ameli kesilir. Ancak u amel hari: Kendisiyle faydalanlan ilim, kendisine dua eden salih evlt, kendisinden sonra devam eden sadaka."

Allah Teal daha sonra eserlerin yazlmasnn sadece insanlara mahsus olmadn, btn eyay iine aldn bildirmek zere yle buyurdu:

"Biz her eyi apak bir kitapta sayp tespit etmiizdir." Yani biz kullarn amellerinden her eyi mm'l-kitapta -varlklarla ilgili her eyin tescil edildii Levh-i Mahfuz'da- tespit ve tescil ettik.

Nitekim Cenab- Hak yle buyurmaktadr: "Onlar hakkndaki bilgi, Rabbimin nezdinde bir kitaptadr. Rabbim ne arr, ne de unutur." (Taha, 20/52); "nsanlarn dnyada yaptklar her ey amel defterlerinde kaytldr. Kk-byk hepsi satr satr yazlmtr." (Kamer, 54/52-53).

Kasaba (Antakya) Halknn Kssas:

13- Sen insanlara o kasaba halknn kssasn misal ver: Bir zaman onlara eliler gelmiti.

14- Biz onlara iki eli gndermitik e onlar elileri yalanlamlard. Bunun zerine biz de onlar bir ncsyle desteklemitik. Eliler kasaba halkna: "phesiz bizler size gnderilen elileriz." demiler-

di.

15- OnLara yle cevap vermilerdi: "Siz de ancak bizim gibi bir beersiniz. Rahman olan Allah hibir ey indirmemitir. Siz sadece yalan sylyorsunuz."

16- Eliler de yle demilerdi: "Rabbimiz biliyor ki, gerekten biz- jer sze gnderilmi elileriz.

17- B2m zerimize den aka tebli etmektir."

18- Kasaba halk yle demilerdi: BZ sizinle uursuzlua dtk. Yemin olsun ki eer vazgemez-

sen talarz ve bizden size can yakc bir azap dokunur."

19" Eliler de yle demilerdi: "Uursuzluk sizin kendinizdedir.z nak hatrlatld iin mi bize tehditler savuruyorsunuz? Dorusu siz haddi aan bir kavimsiniz."

20- ehrin br ucundan bir adam koarak gelmi ve yle demiti: "Ey kavmim! Size gnderilen elilere uyun."

21- "Sizden hibir cret istemeyen ve doru yolda olanlara uyun."

22- "Ben beni yoktan varedene nasl ibadet etmeyeyim? Oysa siz de O'na dndrleceksiniz."

23- "Allah'tan baka ilahlar m edineyim? Rahman olan Allah bana bir zarar vermek dilediinde o ilahlarn yardmlar bana bir fayda vermez. Onlar beni kurtaramazlar da."

24- "O takdirde ben apak bir sapklk iinde olurum."

25- "phesiz ben Rabbinize iman ettim. Beni dinleyin."

26-27- (Davetinin mkfat olarak) Ona: Gir Cennet'e, denildi. O da: "Keke kavmim Rabbimin beni baladn ve beni ikram edilenlerden kldn bilse." dedi. Aklamas:

"Sen insanlara o kasaba halknn kssasn misal ver: Bir zaman onlara eliler gelmiti."

Ya Muhammed! Seni yalanlayan kavmine arlk, inatlk ve inkarclkta Antakya kasabas halknn kssasn rnek ver.

Allah, Antakya kasabasnda Hz. sa (a.s.)'m ashab olan havarilerden n gndermi, Kurey'in inat ederek yalanlamalar gibi Antakya halk bu elileri yalanlamlar, bu her iki grup da yalanlamakta srar etmilerdi.

Ayette geen kasaba (karye) btn mfessirlerin grne gre Antakya'dr. Eliler (mrseln) ise bni Abbas ve pek ok mfessirin grne gre Hz. sa (a.s.)'m ashab olup Cenab- Hak onlar dini uygulamak zere gndermitir.

Cenab- Hak daha sonra bu elilerin saysn belirtmek zere yle buyurdu: "Biz onlara iki eli gndermitik de onlar o elileri yalanlamlard. Bunun zerine biz de onlar bir ncsyle desteklemitik. Eliler kasaba halkna: phesiz bizler size gnderilen elileriz, demilerdi." Yani biz onlara iki eli gndermitik. Onlar Hz. sa (a.s.), Allah Teal'nm emriyle gndermiti. Kavmi risalet konusunda bu iki eliyi derhal yalanladlar. Biz de bunlar nc bir eliyle te'yid edip takviye etmitik. Onlar bu kasaba halkna: phesiz bizler size, sizi yaratan Rabbiniz tarafndan, sadece hibir orta olmayan Allah'a ibadet etmeniz ve putlara tapnmay terketmeniz iin gnderilen elileriz, dediler.

Bu ilk iki eli Yuhanna ve Polus olup nc eli ve em'un idi. Bir gre gre nc elinin ismi Polus idi.

Antakya kasabas halk dier mmetler gibi elilerin beer oluu bahanesine sarldlar. Cenab- Hak bu durumu yle beyan etmektedir:

"Onlar da yle demilerdi: Siz de, ancak bizim gibi bir beersiniz. Rahman olan Allah hibir ey indirmemitir. Siz sadece yalan sylyorsunuz. "

Kasaba halk eliye yle dediler: Siz de bizim gibi beersiniz, yemek yiyorsunuz, arlarda dolayorsunuz. Sizin bizden farkl bir zelliiniz yok. Rahman olan Allah size iddia ettiiniz gibi ne bir risalet, ne de kitap indirmitir. Bunu sizden baka rasuller ve onlara tbi olanlar da iddia etmektedir. Siz bu iddia ettiiniz risalette sadece yalancsnz.

Onlarn "Rahman olan Allah hibir ey indirmemitir." ifadeleri Allah'n varln itiraf ettiklerinin delilidir. Fakat onlar risaleti inkr etmekte ve putlara, Allah'la arasnda vasta -efaat vesilesi- olarak tapmaktadrlar.

Bu phe, Hakk' yalanlayan pek ok mmetin phesidir. Nitekim Cenab- Hak bir baka ayette onlarn durumunu yle bildirmektedir: "Bunun sebebi udur: Onlara peygamberleri apak mucizeler getiriyordu. Onlar da: Bizi bir insan m doru yola iletecek? diyorlard." (Tegabn, 64/6). Yani buna hayret etmi ve bunu inkr etmilerdi. Bu konuda bir baka ayet de u ekildedir: "Kavimleri peygamberlerine yle dediler: Siz de bizim gibi insandan baka bir ey deilsiniz. Davet ettiiniz eylerle bizi atalarmzn taptklarndan uzaklatrmak istiyorsunuz. Bize apak bir delil getirin." (brahim, 14/10).

Eliler de: "Rabbimiz biliyor ki, gerekten bizler size gnderilmi elileriz, dediler." Yani eli kasaba halkna yle cevap verdiler: Allah biliyor ki biz Allah'n size gnderdii elileriyiz. Biz onun adna yalan syleyen kiiler olsaydk, O bizden son derece iddetli bir ekilde intikam alrd. Halbuki Allah bizi stn klacak ve bize destek verecektir. Ve siz en gzel akbetin kimin olacan gayet iyi bileceksiniz.

Nitekim bir ayette yle buyurulmaktadr: "Sen onlara yle de: "Benimle sizin aranzda ahit olarak Allah yeter. O gklerde ve yerdekileri bilir. Batla inanp Allah' inkr edenler, ite onlar hsrana urayacaklarn ta kendileridir." (Ankebut, 29/52).

Eliler daha sonra grevlerini yle belirttiler: "Bizim zerimize den aka tebli etmektir." Yani bizim zerimize den grev, sizi gnderilmemizin sebebi olan ilah mesaj tebli etmektir. Bizim zerimize ilah mesaj ak bir ekilde tebli etmek vaciptir. Siz buna icabet ederseniz, iki cihann saadetine nail olursunuz. Eer icabet etmezseniz, yalanlamanzn sonucunu reneceksiniz.

Bunun zerine "kasaba halk yle demilerdi: Biz sizinle uursuzlua dtk. Yemin olsun ki eer vazgemezseniz sizi talarz ve bizden size can yakc bir azap dokunur." Kasaba halk elilere: Biz sizin sebebinizle uursuzluk bulduk. Hayatmzda sizin yznzden hayr bulamadk. Siz bizi bldnz ve aramzda ihtilf kardnz. Eer bu daveti terketmez ve bu szden yzevirmezseniz, sizi talarz. Bizden size ackl bir azap ve iddetli bir ceza isabet eder.

"Ve-leyemessennekm" ifadesi talamann durumunu beyan etmektedir. Yani bu talama bir-iki tala yaplan bir talama olmayacaktr, bilakis biz ldrnceye kadar buna devam edeceiz. Bu can yakc bir ikencedir. Bazlar buradaki "Vav"n "veyahut" anlamnda olduu grndedir. Bundan murad udur: Ya sizi ldreceiz, yahut hapsedeceiz ve hapishanelerde size ikence yapacaz.

"Eliler de yle demilerdi: Uursuzluk sizin kendinizdedir. Siz hak hatrlatld iin mi bize tehditler savuruyorsunuz? Dorusu siz haddi aan bir kavimsiniz."

Yani eliler kasaba halkna yle demilerdi: Sizin uursuzluunuz, kendinizden dolaydr. Dolaysyla uursuzluun sebebi sizin yalanlamanz ve inkr etmenizdir, yoksa biz deiliz. Size uyarda bulunduumuz ve size Allah'n birliini ve sadece Allah'a kullukta bulunmay emrettiimiz iin mi bizim sizin iin uursuz olduumuzu iddia ettiniz, bizi tehdit ettiniz. Hayr, gerek udur ki siz hakka aykr davranmakta haddi aan, sapklkta ileri giden bir kavimsiniz. Sapklk ve inatlkta devam ettiniz.

Bu tavr Firavun kavminin tavrna benzemektedir: "Onlara iyilik ve bolluk geldii zaman: Bu bize aittir, derler. Bir ktle uradklar zaman da, bunu Musa ve beraberindekilerin uursuzluklarna yorarlar. yi bilin ki, onlarn uursuz saydklar ey, Allah katndadr." (A'raf, 7/131).

Yine bu tavr Salih (a.s.) kavminin tavrnn da benzeridir: "Kavmi -Salih'e-:" Senin ve beraberindekilerin yznden uursuzlua uradk." dediler. Salih de: "Uursuzluunuzun sebebi Allah nezdindedir." dedi." (Nemi, 27/47).

Cenab- Hak daha sonra elilerini bir yardmc ile destekledi: "ehrin br ucundan bir adam koarak gelmi ve yle demiti: Ey kavmim! Size gnderilen elilere uyun. Sizden hibir cret istemeyen ve doru yolda olanlara uyun."

ehrin en uzak tarafndan Habib Neccar adndaki bir daveti, elilerin haberini iitince koarak gelmi ve kavmine u nasihatte bulunmutu: Ey kavmim! Sizi sapklktan kurtarmak iin gelen Allah'n elilerine uyun. Onlar size yaptklar davetlerinde samimidirler. Onlar bu ilh mesaj tebli urunda hibir maddi karlk beklememektedirler. Sizi davet ettikleri hibir orta bulunmayan ve tek olan Allah'a ibadet etme hususunda hak ve hidayet metodu zerindedirler.

Bu daveti kendisi iin arzu ettii eyleri onlar iin de arzu ettiini aklad:

"Ben beni yoktan var edene nasl ibadet etmeyeyim? Oysa siz de O'na dndrleceksiniz." Sadece, beni yaratana ibadette bulunmaya ne engel olabilir. Kyamet gn dn ve var yalnz O'nadr. O, amellerinize gre hayrsa hayr, serse er size karlk verecektir.

Bu ifadede Allah'a kullukta bulunma tevik edilmekte ve O'nun azabndan sakmdrlmaktadr.

Daveti, daha sonra kendi yolunun doruluunu ve putlara tapmalarndan dolay onlarn yolunun yanlln bir kez daha vurgulamak zere yle demiti:

"Allah'tan baka ilahlar m edineyim? Rahman olan Allah bana bir zarar vermek dilediinde o ilahlarn yardmlar bana bir fayda vermez. Onlar beni kurtaramazlar da."'

Bu inkr, azarlama ve ihtar eklindeki bir soru olup bununla u mana kastedilmektedir: Allah'tan baka asla ilh edinmeyeceim. badete lyk olan Allah'a ibadet etmeyi brakp sahte tanrlara ibadet etmeyeceim. Beni yoktan var edip yaratan O'dur. Zira Rahman bana bir ktlk yapmay murad etse, bu taptnz putlarn efaati bana fayda vermez ve beni ktlk uurumundan kurtarmaz. nk onlar hibir eye mlik deillerdir. Ne zarar ortadan kaldrabilir, ne de engelleyebilirler. Ne fayda temin edebilir, ne de herhangi bir kimseyi iinde bulunduu durumdan kurtarabilirler.

"O takdirde ben apak bir sapklk iinde olurum." Yani ben Allah' brakp bu putlar tanr edinirsem, phesiz ki ben gerekte ve hakikatte apak bir hata, byk bir bilgisizlik ve haktan sapma iine dm olurum.

Bu ifade onlara yaplan bir tarizdir. Cenab- Hak daha sonra hibir kuku bulunmayan ak bir ifadeyle onun mmin olduunu belirtmek zere peygamberlerine hitap ederek yle buyurdu:

"phesiz ben Rabbinize iman ettim. Beni dinleyin." Ben, beni sizi gnderen Rabbinizi tasdik ettim. O'nun nezdinde benim iin buna ahid olun.

bni Abbas, Ka'b ve Vehb (r.a.)'den rivayet olunduuna gre o eli bunu syleyince hep birden onun zerine saldrp onu ldrdler. Ona engel olacak hibir kimse yoktu. Katade diyor ki: Onu talamaya baladklarnda o yle diyordu: "Allahm! Kavmime doru yolu gster, nk onlar bilmiyorlar." Onlar eli lnceye kadar talamaya devam ettiler.

Elinin onlarn hidayetini arzu etmesinin almeti u idi: "Ona: "Gir cennete." denildi. O da: "Keke kavmim Rabbimin beni baladn ve beni ikram edilenlerden kldn bilse." dedi." Yani Allah eli ldrldkten sonra ona deer vermek zere: Hakk' tebli etme yolunda ehid olduu iin cennete gir, der. O da cennete girip orada rzklanr. Cennet nimetlerini grnce yle der:

Keke kavmim benim son durumumu, iyi halimi ve gzel akbetimi bilse, dolaysyla benim iman ettiim gibi iman etse ve benim iinde bulunduum nimete onlar da nail olsa! Keke onlar gnahlarmn balanmas ve beni Rablerinin kendilerine ltfettii bol sevap ve umumi ihsana lyk olan Allah'a yakn, deerli ehitler zmresine katmas eklinde Allah'n bana verdii ltuflar bilseler!

hlasl mminin durumu daima byledir. O btn insanlar iin hayr ister. Katade diyor ki: Mmini daima hayr isteyen kii olarak bulursun. Onu hilekr olarak gremezsin.

"ehir Halk" Kssasnn Devam, Peygamberleri Yalanlayanlarn Cezalandrlmas:

28- Ondan sonra kavminin zerine gkten hibir ordu indirmedik, indiriciler de deildik.

29- Sadece bir tek sayha, o kadar. Hemen snp gittiler.

30- Ey kullarn zerine ken byk hasret ve pimanlk, hazr ol! Onlar kendilerine hangi eli gelse onu alaya alyorlard.

31- Kendilerinden nce nice nesilleri helak ettiimizi, onlarn bir daha kendilerine dnmediklerini grmezler mi?

32- Onlarn hepsi toptan huzurumuza muhakkak getirileceklerdir.

Aklamas:

"Ondan sonra kavminin zerine gkten hibir ordu indirmedik, indiriciler de deildik." Yani mmin olan Habbu'n-Neccr'n kavmi zerine onu ldrmelerinden sonra kendilerini Allah'a imana davet iin meleklerden bir ordu indirmedik; buna ihtiyacmz da yoktu. Bilakis bizim iin bu mesele, byle bir ordu indirmekten daha hafif ve basitti; onlar orduyla deil, sayha ile helak etmek suretiyle takdirimiz gereklemiti.

Onlann bu ekilde helak edilmesi, kendilerini tahkir iindir. Zira gkten melekler indirmek, ok nemli ilere mahsustur. Onlar helak etmek iin ise gkten indirilecek bir orduya hacet yoktu. Bilakis biz onlar bir tek sayha ile helak ettik.

Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Sadece bir tek sayha, o kadar. Hemen snp gittiler." Yani onlarn helak edilmesi, sadece Cebrail'in bir sayhas ile oldu. O sayha ile helak oldular. Onlann yakalanmas yahut cezas sadece bir tek sayha ile olmutu.

Buradaki "bir tek" ifadesi tekit iindir. nk sz konusu azap Allah indinde basittir. "Hemen snp gittiler" ifadesinde, helakin sratli bir ekilde gerekletiine iaret vardr.

"Ey kullarn zerine ken byk hasret ve pimanlk, hazr ol! Onlar kendilerine hangi eli gelse onu alaya alyorlard." Yani Ey peygamberleri yalanlayan kimseler! Tevhide, hakka ve hayra aran hibir peygamber gelmemitir ki kendisiyle alay edilmesin, syledikleri yalanlanmasn ve getirdii hak din inkr edilmesin. te bu sebeple ackl bir hasret ekin ve yaptklarnza piman olun!

"Ey kullarn zerine ken byk hasret ve pimanlk, hazr ol!" Yani imdi peygamberleri yalanlayanlar iin hasret vaktidir. Onlarn hasret ekmelerinin sebebi, kendileriyle ayn tavr iinde olan gemi mmetlerin bana gelenlerden ibret almamalardr. Esasen burada gerek manada hasret ekme sz konusu deildir. Zira burada zamann, hasreti isteme zaman olduu beyan edilmek istenmektedir. nk azapla kar karya kalndnda pimanlk duygusu ortaya kmtr. Buradaki hasretin, kfirler tarafndan peygamberler yalanlandnda meleklerin, kfirlerin bu durumuna hayflanp ah-vah etmesi olduu da sylenmitir.

Daha sonra Yce Allah hal-i hazrdaki ve gelecekteki nesilleri uyarmakta ve yle buyurmaktadr:

"Kendilerinden nce nice nesilleri helak ettiimizi, onlarn bir daha kendilerine dnmediklerini grmezler mi?" Yani kendilerinden nce yaam olan ve peygamberleri yalanlayan d ve Semd gibi, Allah'n helak ettii kavimlerin durumundan ve onlarn artk dnyaya dnemeyecek olmasndan ibret almazlar m? Burada, ldkten sonra dnyaya, daha nce yaadklar gibi tekrar dneceklerine bilgisizce inanan Dehr (yani tanrtanmaz, ateist)'lerin iddialar da reddedilmektedir. Nitekim Yce Allah onlarn yle dediklerini hikye etmektedir: "Dediler ki: Ne varsa dnya hayatmzdr. Baka birey yoktur. lrz, yaarz. Bizi zamandan bakas helak etmiyor." (Csiye, 45/24).

Daha sonra Yce Allah yine onlara, dnya azabndan sonra ahirette de hesap ve ceza olduunu retmekte ve yle buyurmaktadr: "Onlarn hepsi toptan huzurumuza muhakkak getirileceklerdir." Yani gemi ve gelecek mmetlerin tm kyamet gn hesap iin Yce Allah'n huzuruna getirilecekler ve Yce Allah onlara, hayryla erriyle btn amellerinin karln verecektir. Bu ayet, Yce Allah'n u kavl-i ilhisi gibidir: "phesiz Rabbin, herbirinin amellerinin karln tam olarak verecektir." (Hd, 11/111).

Bu ayet, Allah'n bu dnyada helak ettii kimselerin yakasn brakmayacann, dnya hayatndan sonra da onlarn Yce Allah'n huzurunda toplanp hesap vereceklerinin ve cezaya arptrlacaklarnn delilidir. ayet Yce Allah bu dnyada helak ettii kimselerin yakasn braksayd, airin de dedii gibi lm onlar iin bir rahatlk ve kurtulu olurdu:

"Kurtulsayd yakamz ldmzde ayet ld an ererdi rahata her z-hayat. Gel gr ki leceiz, tekrar dirileceiz Ve sonra her ey iin bir hesap vereceiz."

lahi Kudretin, ldkten Sonra Dirilme Ve Dier Baz Konulardaki Delilleri:

33- l toprak onlar iin bir ayettir: Biz onu dirilttik, ondan tane kardk da ondan yiyorlar.

34- Orada hurma ve zm baheleri yarattk. Orada emeler akttk. onun rnnden ve kendi el- lerinin emeinden yesinler. Hl kretmiyorlar m?

36- Yerin bitirmekte olduu eylerden, kendilerinden ve bilmedikleri daha nice eylerden btn iftleri yaratan o Allah ne ycedir!

37- Gece de onlar iin bir ayettir. Biz ondan gndz syrp karrz Bir de bakarlar ki karanhkta

38- Gne de kendi kararghnda akp gitmektedir. Bu, mutlak galip ve her eyi hakkyla bilen Allah'n takdiridir.

39- Aya da konaklar tayin ettik. Nihayet o, eski urcun haline dner.

40- Ne aya erimek gnee der, ne de gece gndzn nne geebilir. Hepsi bir felekte yzmektedirler.

41- Onlar iin bir ayet de, onlarn zrriyetini o dopdolu gemide tam olmamz

42- ve kendilerine binecekleri bunun gibi nice eyleri yaratm bu-lunmamzdr.

43- Dilesek onlar suda boarz, ne kendilerine imdat eden bulunur, ne de kurtarlrlar.

44- Ancak bizden bir rahmet ve bir sreye kadar yaatma mstesnadr. Aklamas:

"l toprak onlar iin bir ayettir: Biz onu dirilttik, ondan tane kardk da ondan yiyorlar" Yani Allah'n varlna ve lleri diriltip onlara hayat verecek kudrete sahip bulunduuna dellet eden almetlerden biri de zerinde bitki bulunmayan kupkuru topra, zerine yamur yadrarak yeniden canlandrmas ve onu zerindeki muhtelif renk ve ekillerdeki bitkilerle adeta dalgalanp sallanr hale getirmesi; ondan, kullarn ve onlarn hayvanlarnn rzk olan taneyi karmasdr ki, bu tane, yenen eylerin byk ounluunun asl ve hayatn ve geimin kendisiyle idame ettirildii temel maddedir. te lleri de tpk l topraa hayat verdiimiz gibi diriltiriz.

"Orada hurma ve zm baheleri yarattk. Orada emeler akttk" Yani canlandrdmz yeryznde, incir, zm vs. aalaryla bezeli baheler var ettik; orada eitli yerlere dalp giden nehirler akttk.

Dier meyveler arasnda hurma ve zm kelimelerinin mzekker (eril) kalplarla ifade edilmesinin sebebi udur: Yiyeceklerin en lezzetlileri, tatl olanlardr ve zikredilen meyveler de en tatl yiyeceklerdir. nk hurma ve zm, dierlerinin aksine hem gda, hem de meyvedir, ayrca faydalar en ok olan yiyeceklerdir.

"Ki onun rnnden ve kendi ellerinin emeinden yesinler. Hl kretmiyorlar m?" Yani tanelerin ve bahelerin yaratlmasyla amalanan, insanlarn, hem hurma ve zmlerin mezkr rnnden yemesi, hem de kendi ellerinin emeiyle diktikleri fidanlardan, ektikleri ekinlerden, tane ve rnlerden elde ettikleri iecek ve yiyeceklerden faydalanmasdr. Btn bunlar, onlarn kudret ve kuvvetleriyle olan eyler olmayp, sadece Yce Allah'n onlara bir rahmetidir. yleyse onlar, kendilerine ihsan ettii hadsiz hesapsz bu nimetlere karlk Yce Allah'a kretseler ya! Bu ifade, terkini knama tarznda gelen bir kr emridir.

Bu ayetteki "rnnden" kelimesi, daha nce zikredilen "hurma ve zm baheleri"ne aittir. Rz yle demitir: "Mehur olan gre gre bu kelime Allah'a racidir." "... ve kendi ellerinin emei" ifadesi ise Rz'ye gre ziraat ve ticareti kapsar.

Yce Allah onlara kretmelerini emir buyurduuna gre Allah'a kr ibadetle yaplr. Yce Allah onlarn, kendisine ibadeti terketmekle kalmayp, bakalarna kulluk ettikleri ve irke dtkleri konusunda uyarda bulunmakta ve yle buyurmaktadr:

"Yerin bitirmekte olduu eylerden, kendilerinden ve bilmedikleri daha nice eylerden btn iftleri yaratan o Allah ne ycedir!" Yani muhtelif renk, tat ve ekillerde eit eit ve snf snf ekin, rn ve bitkiyi, "her eyden iki ift yarattk; olur ki inceden inceye dnrsnz diye" (Zriyt, 51/49) buyurduu gibi nefislerden erkek ve diiyi, "ve sizin bilmediiniz daha nice eyler yaratmaktadr" (Nahl, 16/8) buyurduu gibi onlarn bilmedii daha pekok mahlukt yaratan Allah, orta bulunmaktan mnezzehtir.

zetle u insan, hayvan ve bitkilerden oluan byk mahluktn ve daha bilmediimiz eylerin yaratcs olan Allah, orta ve benzeri bulunmaktan mnezzehtir. Daha nceki ayette kr emredildii gibi, bu ayette de, Yce Allah'n, lyk olmayan eylerden tenzih edilmesi emir buyurul-maktadr...

Mekn plannda ldkten sonra dirilmenin ve hasrn imkn dahilinde olduuna yeryznn ahvali ile delil getirdikten sonra Yce Allah, zamanlarn ahvalinden de drt delil zikretmektedir:

1- "Gece de onlar iin bir ayettir. Biz ondan gndz syrp karrz. Bir de bakarlar ki karanlkta kalvermiler." Yani Yce Allah'n azametli kudretinin delillerinden biri de, gece ile gndzn yaratlmas, bu ikisinin hi amadan ardarda gelmesi, gndz geceden syrp karmas ve bylece getirip karanl gidermesi, geceyi de gndzden syrp karmas ve bu suretle mahluktn karanlkta kalmas ve gidermesi, bunlarn birbirini takip etmesi ve birinin gelmesiyle dierinin gitmesi, keza brnn gelmesiyle bunun gitmesidir. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Geceyi, onu durmadan kovalayan gndze bryp rter." (A'rf, 7/54). Bu, yeryznn, kendi ekseni etrafndan batdan douya dnmesinin sonucudur. Bylece gne, yerkrenin bir yarsnda doarken, dier yarsnda kaybolur. Karanlk ve aydnln herbirinde bir fayda ve hayr vardr. Zira gece olunca i-g terkedilir ve insanlar, gndzn yorgunluunu atmak iin istirahata ve sknete ekilir. Aydnlkta ise rzk kazanmann verdii fayda, lezzet, hareket ve i vardr.

"Bir de bakarlar ki karanlkta kalvermiler." Yani karanla girmiler. Buradaki "ve iz" ifadesi, birdenbire olmay anlatr. Yani onlar anszn ve birdenbire karanla girerler. Artk yapabilecekleri hibirey yoktur, kanlmaz olarak karanla girerler.

2- "Gne de kendi kararghnda akp gitmektedir. Bu, mutlak galip ve her eyi hakkyla bilen Allah'n takdiridir." Yani Yce Allah'n kudretine dellet eden mstakil almetlerden biri de gnein, kendi kararghnda, yrngesinin sonuna kadar dnmesidir. Bu dn, her ey zerine kahir ve galip olan ve ilmi her eyi kuatm bulunan Yce Allah'n takdiridir.

Burada geen "mstekarr"(karargh) kelimesi hakknda mfessirlere ait iki gr vardr:

a) Bu kelimeden murat, gnein mekn olarak karar kld yerdir. Buras, Ar'm altdr ki, o tarafta dnyadan hemen sonra gelen ksmdr. Nerede olursa olsun gerek gne, gerekse btn mahlukt Ar'n altndadr.

b) Bu kelimeden murat, gnein zaman olarak karar klaca andr ki, seyrinin sonudur. Bu da kyamet gndr.

Astronomi bilginleri, dnyann, gne etrafn ylda bir kere dolanmas sebebiyle gnein, yldzlarn ortasndaki grnr dnne ilve bir hareket daha olduunu ispat etmilerdir.

Gnein bundan baka iki hareketi daha vardr: Biri, takriben yirmi alt gnde bir kendi ekseni etrafnda dnmesi, dieri de gezegen uydularyla birlikte saniyede yaklak ikiyz mil hzla yldz sisteminin merkezi etrafnda dnmesi. Mstekarr, gnein bu ilk hareketi esas alndnda bilginlere gre gnein sabit ekseni, ikinci hareketi esas alndnda ise btn yldz sisteminin merkezidir.

3- "Aya da konaklar tayin ettik. Nihayet o, eski urcun haline dner." Yani Allah, ay iin de menziller takdir etmitir ki ay bu menzillerde gne-inkinden baka bir seyirle seyreder. Bunlar, yukarda zikrettiimiz 28 menzildir. Ay, her gece bu menzillerden birine gnde 13 derecelik bir sapmayla varr. Sonra eer ay 30 gn ise iki gece grnmez. ayet ay 29 gn ise bir gece grnmez. Ay bu menzillerden sonuncusuna geldii zaman incelir, klr, sararr ve yay halini alr. Sonra da ilk menzile dner. Nihayet eski urcun gibi olur. "Urcun", zerinde hurma bulunan daldr ki sar ve enli olup, insanlar tarafndan bklr ve zerindeki hurma salkmlar ko-parlr. Kendisi de hurma aacnn gvdesi zerinde kuru olarak kalr.

Gnein hareketleri sayesinde gece ve gndz bilindii gibi, ayn men-zilleriyle de senenin aylarnn gidiat hakknda fikir yrtlr. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Sana yeni doan aylar sorarlar. De ki:

Onlar insanlar ve hacc iin vakit lleridir" (Bakara, 2/189); "Gnei k, ay nur yapan, yllarn saysn ve hesabn bilmeniz iin ona menziller tayin eden O'dur" (Ynus, 10/5); "Biz geceyi ve gndz birer ayet olarak yarattk. Nitekim, Rabbinizin nimetlerini aratrmanz, ayrca, yllarn say ve kasabn bilmeniz iin gecenin karanln silip aydnlatan gndzn aydnln getirdik. te biz her eyi ak ak anlattk. " (sr, 17/12).

Gne hergn doar ve gnn sonunda batar. Fakat dou ve bat yerleri yazn ve kn deiir, bir noktadan dierine intikal eder. Bu sebeple gndz uzar, gece ksalr, sonra gece uzar, gndz ksalr. Aya gelince, ona da menziller tayin buyurmutur. Ayn ilk gecesinde zayf ve az kl olarak doar. Sonra ikinci gece artar ve gkyzndeki konumu ykselir. Sonraki her ykseliinde gneten ald kla daha parlak ve aydnlk olur. Nihayet 14. gecede en kl ve yuvarlak haline ular. Sonra ayn sonuna doru noksanlamaya balar ve nihayet eski urcun gibi olur.

Astronomi bilginleri, ayn yrngesi evresindeki yldzlar 28 gruba ayrmlardr ki bunlara ayn menzilleri denir. Araplar, yamur yap yamayacan bunlarla anlarlar ve gezegenlerin yerlerini -ki gne de bun lardandr- bunlardan hareketle tespit ederlerdi.

4- "Ne aya erimek gnee der, ne de gece gndzn nne geebilir. Hepsi bir felekte yzmektedirler." Yani ne gne, ne de ay iin birbirlerine kavumak doru ve kolaydr. nk bunlardan her biri iin mstakil bir yrnge vardr ve onlardan hibiri, bu yrngesindeyken dieriyle bir araya gelmez. Gne, bir gnde 1 derece, ay ise gnde 13 derece miktar yol alr.

Gecenin ayeti olan ay, gndzn ayeti olan gnei geemez. nk bunlarn herbirinin zaman farkldr. Gnein alan ve zaman gndz iken, ayn zaman gecedir.

Gne, ay ve dnya, tpk baln suda yzmesi gibi gkyzndeki kendi feleklerinde yzer ve dnerler. Gne, yarap 93 milyon mil olan kendi yrngesinde seyreder ve dnn 1 ylda tamamlar. Ay, her ay dnyann etrafnda yarap 24 bin mil olan yrngesinde dner. Dnya ise gnein evresini bir ylda dnerken, kendi etrafnda da bir gn ve bir gecede dner.

Bu, Yce Allah'n, gne, ay ve dnyann herbiri iin, zerinde dndkleri mstakil bir yrnge tayin ettiinin delilidir. Gne ile ayn hibiri dierinin n engellemez. Gne ve ay tutulmasnda meydana gelen nadir durumlar bunun istisnasdr.

Bylece mekn ile ilgili -ki o yeryzdr- delil ile yukarda verdiimiz drt zaman ile ilgili delili zikrettikten sonra Yce Allah, kudretini gsteren bir baka delil daha getirmektedir. Bu delil, insann, tpk karada yrd gibi denizde de yrtlmesidir. Nitekim Yce Allah yle buyuruyor: "... ve onlar karada ve denizde tadk" (sr, 17/70). Bu manada, zerinde durduumuz surede de yle buyurmaktadr:

"Onlar iin bir ayet de, onlarn zrriyetini o dopdolu gemide tam olmamzdr." Yani Yce Allah'n kudret ve rahmetinin delillerinden biri de, denizin, zrriyetin gemi ve tatlarn tamaya amade klnmasdr. Buradaki "zrriyef'ten kast, azk ve maiet temin edecek eyleri oaltmak iin bir memleketten dierine naklettikleri mallarla dolu olan gemilerdeki evltlardr. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Kudret delillerinden bir ksmn size gstermek iin Allah'n nimetiyle gemilerin denizde akp gittiini grmedin mi? phesiz bunda, ok sabreden, ok kreden herkes iin ibretler vardr." (Lokman, 31/31).

Buradaki "zrriyef'in, Hz. Nuh (a.s.)'un gemisinde tananlar olduu sylenmitir. Bu gemi, eitli mal ve eyalar ile Yce Allah'n, mahluktm soyunu korumak amacyla tanmasn emir buyurduu -her trden bir erkek ve bir dii olmak zere ikier eten oluan- hayvanlarla dolu bulunuyordu.

u halde bu ayetin anlam yle olur: Allah, onlarn baba ve dedelerini Hz. Nuh'un gemisinde tad.

"ve kendilerine binecekleri bunun gibi nice eyleri yaratm bulunma-mzdr." Yani insanlar iin, o gemiler misali kara gemileri olan develer yarattk. Zira insanlar bu develer zerine hem yk ve eya yklerler, hem de kendileri binerler.

Ancak Razi, ekseri mfessirlerin grne gre bu ayetteki "mislih: bunun gibi" kelimesindeki zamirin "gemiler" kelimesine raci olduunu sylemitir. Yani kendilerine, binecekleri o gemiler gibi daha baka eit eit gemiler yaratm bulunmamzdr. Bu durumda sz konusu ayet, "Ve daha baka eit eit azap vardr." (Sd, 38/58) ayeti gibi olur. Bu grn kabul edilmesi halinde buradaki "flk" kelimesinden maksat, develer deil, onlarn zamannda mevcut bulunan baka gemilerdir. En ak anlam budur.

Bunu, buradaki "Dilesek onlar suda boarz" kavl-i ilhisi de tayit etmektedir. Eer "flk" kelimesiyle develer kastedilmi olsayd, "ve kendilerine binecekleri bunun gibi nice eyleri yaratm bulunmamzdr" ayeti, anlamca birbirine bal iki ifadeyi birbirinden ayrm olurdu.

Bir dier ihtimal de sz konusu zamirin, malum fakat burada zikredilmemi olan bir ifadeye raci olmasdr. Bu durumda da ayetin takdiri anlam yle olur: Zikrettiimiz mahlukt gibi.. Nitekim "Ki onun rnnden ... yesinler" ayetinde de ayn durum sz konusudur.

u halde bu ayet kara tatlar, tren ve uaklar gibi modern her trl tata da amil olur. Bu ayetin bir benzeri de Yce Allah'n u kavl-i ilhi-sidir: "Hem binmeniz, hem de ss iin atlar, katrlar, merkepleri yaratt ve sizin bilmediiniz daha nice eyler yaratmakadr." (Nahl, 16/8).

Yce Allah'n rahmet ve ltfunun bir delili de bu vastalara binenleri korumasdr. Zira ayette "Dilesek onlar suda boarz, ne kendilerine imdat eden bulunur, ne de kurtarlrlar" buyurulmaktadr. Yani eer onlar, yk-leriyle birlikte suda bomay isteseydik, o durumda onlarn imdadna gelecek veya kendilerini boulmaktan kurtaracak kimse olmazd ve onlar, balarna gelen o olaydan kurtarlmazlard.

"Ancak bizden bir rahmet ve bir sreye kadar yaatma mstesnadr." Bu ayette geen "ill rahmeten minn" ifadesindeki "ill" harfi mnkat istisnadr. Bu ayetin takdiri anlam da yledir: Ancak sizi, karada ve denizde rahmetimizle yrtyor, boulmaktan koruyor, belli bir sreye kadar selmette tutuyor ve Yce Allah katnda malm olan bir vakte, yani lme kadar sizi dnya hayatyla nimetlendiriyoruz.

Kafirlerin Allah'tan Saknma, Allah'n Mahluktna Kar efkat Gsterme Ve Allah'n Ayetleri Konusundaki Tutumlar:

45- Onlara, "Sizden nce geen ve ileride sizi bekleyen olaylardan saknn, umulur ki esirgenirsiniz."

edendii zaman (yz evirdiler).

46 onlara Rabblerinin ayetlerin- den bir ayet gelmeyedursun, ille de ondan yuz evirmilerdir.

47- Onlara, "Allah'n size rzk ola- rak verdiklerinden hayra sarfedin." dendiinde kfredenler, iman edenlere yle dediler: "Allah'n, diledii takdirde yedirecei kimseye biz mi yedireceiz? Dorusu siz apak bir sapklk iindesiniz."

Aklamas:

Yce Allah bu ayetlerde, kfirlerin azgnlk ve sapklklarnda devam ettiklerini ve ne gemite iledikleri gnahlardan, ne de kyamet gn karlaacaklar azaptan dolay znt ve endie duyduklarn haber veriyor ve yle buyuruyor:

"Onlara, "Sizden nce geen ve ileride sizi bekleyen olaylardan saknn, umulur ki esirgenirsiniz." dendii zaman yz evirdiler." Yani Allah'n ayetlerinden yz eviren ve onlar yalanlayan o kimselere, "Sizden nceki mmetlerin bana gelen ve sizden nce yaanan bela, afet ve dnya azabnn benzerlerinin sizin de banza gelmesinden saknn ve lnceye kadar kfiirde srar ettiiniz takdirde, helak olduktan sonra gittiiniz yerde karlaacanz ahiret azabndan korkun. Umulur ki bundan saknrsanz Allah da size merhamet eder, sizi azabndan korur ve balar." dendii zaman yz evirdiler. Kendilerine "Saknn" dendiinde saknmadlar.

Onlarn yz evirmesi bu ayetle snrl da deildir. Aksine onlar her ayetten yz evirmilerdir. Nitekim Yce Allah yle buyuyor:

"Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeyedursun, ille de ondan yz evirmilerdir" Yani o mriklere, Allah'n birlii ve peygamberlerin doruluu konusunda hibir ayet gelmemitir ki, onlarn ii ondan yz evirmek, onu kaale almamak, hakknda dnmemek ve onunla menfaat-lenmemek olmasn. nk onlarn dnme ve -imana ve Hz. Peygamber (s.a.)'i tasdike gtren- akl yrtme yetenei atalete uramtr.

Onlar, Allah ve peygamberi hakkndaki kt itikatlar bir yana, Allah'n yarattklarna kar efkati de terketmilerdir. Yce Allah yle buyuruyor:

"Onlara, "Allah'n size rzk olarak verdiklerinden hayra sarfedin" dendiinde kfredenler, iman edenlere yle dediler: "Allah'n, diledii takdirde yedirecei kimseye biz mi yedireceiz?" Yani onlardan sadaka vermeleri ve Allah'n kendilerine verdii rzktan yoksullara ve ihtiya sahiplerine infak etmekle emrolunduklar zaman mminlerle alay ederek ve byk-lenerek onlara yle cevap verdiler: "Eer Allah isteseydi, kendilerine in-fakta bulunmamz isteyen u kimseleri zengin eder ve onlar rzkyla doyururdu. Dolaysyla biz, Allah'n onlar hakkndaki arzu ve iradesine uygun hareket ediyoruz."

Onlarn yrttkleri bu mantk yanl ve geersizdi. nk Yce Allah bir kula bir mal verdii, sonra da onun zerine o malda bir hakk gerekli kld zaman, gerekli kld o miktar o kimseden ekip alm gibi olur. Dolaysyla kfirlerin sz konusu itiraznn bir anlam yoktur. Kfirler, "Allah istese onlar doyurur." eklindeki szleriyle doruyu dile getirmiler, ancak onlar bu sz delil olarak ileri srmekle yalana ve yanla kaymlardr.

Buradaki, "Allah'n size rzk olarak verdiklerinden" ifadesi, infaka teviktir. Zira size rzk veren Allah'tr. Bu itibarla eer infak ederseniz Allah sizi, daha nce rzklandrd gibi ikinci kere de rzklandrr.

Bu ifade ayn zamanda son derece kt bir huy olan cimrilii de yermektedir. Zira cimrilerin en cimrisi, bakasnn malnda cimrilik gsteren kimsedir.

Bu ayette, Allah'n yarattklarna kar efkati terketmek de yerilmektedir.

Btn bunlarn yannda kfirler, kendilerine infak emredenleri ayplam ve sapklkla itham etmilerdir. Zira onlara verdikleri cevabn sonunda "Dorusu siz, apak bir sapklk iindesiniz." demilerdir. Yani siz, bize infak emreden sznzde ancak ak bir hata, doru ve hak yoldan sapma iindesiniz.

Mriklerin bu anlay yanl ve hataldr. nk Allah'n hikmeti, insanlarn rzkta farkl farkl olmasn gerektirir. Diledii kimsenin rzkn daraltan, diledii kimsenin rzkn da yayp genileten Odur: "Allah kullarna rzk bollatrsayd yeryznde azarlard. Fakat O, rzk diledii lde indiriyor. nk O, kullarnn her halinden haberdardr, onlar grendir." (ra, 42/27). O, bir ksm insanlar zengin ederken dierlerini yoksul yapar. Yoksullara sabretmelerini, zenginlere de mallarndan yoksullara vermelerini ve kretmelerini emir buyurur: "Kim elinde bulunandan yoksullara verir, gnahlardan korunursa ve en gzel sz dorularsa, onu en kolaya hazrlarz. Fakat kim cimrilik eder, kendini mstani sayp en gzel sz yalanlarsa, biz de onun gle uramasn kolaylatrrz." (Leyi, 92/5-10).

bni Cerir, "Dorusu siz, apak bir sapklk iindesiniz." kavl-i ilhisi hakknda yle demitir: "Bu ifadenin Yce Allah'a ait olmas ve kfirler mminlerle mnakaa edip, onlarn szlerini reddettikleri zaman kfirlere, "Dorusu siz apak bir sapklk iindesiniz." buyurmu olmas ihtimali de vardr." bni Kesir ise bu grn tartlr olduunu sylemitir. En dorusunu Allah bilir.

Kafirlerin, ldkten Sonra Dirilme Gnn nkr Ve Bu Gnn phesiz Bir Gerek Olduunun Aklamas:

48- "Eer doru sylyorsanz bu vaat ne zaman gerekleecek?" derler.

49- Onlar sadece korkun bir sesten bakasn gzetmezler. O, ekiip dururlarken kendilerini anszn yakalar.

50- te o zaman onlar bir vasiyette bile bulunamazlar. Hatta o vakit ailelerine dahi dnecek halde deildirler.

51- Sr'a frld. te onlar kabirlerinden kalkp Rabblerine kouyorlar.

52- O zaman yle dediler: "Vah bize. Bizi yattmz yerden kim kaldrd? te Rahman'in vaad ettii ey budur. Demek peygamberler doru sylemi."

53- Sadece bir tek sayha olur. Hemen onlarn hepsi huzurumuza getirilirler.

54- O gn hi kimseye bir hakszlk yaplmaz. Siz de yaptnzdan bakasyla mukabele grmezsiniz.

Aklamas:

Yce Allah kfirlerin, yle diyerek kyametin kopmasn uzak grdklerini haber vermektedir:

"Eer doru sylyorsanz bu vaat ne zaman gerekleecek?" derler." Yani mrikler, mminlerle alay ederek kibirli bir tarzda ldkten sonra dirilmenin hemen olmasn ister ve yle derler: "Eer sylediiniz ve vaad ettiiniz eyde doru sylyorsanz bize olacan vaad ettiiniz ve bizi kendisiyle tehdit ettiiniz bu dirilmenin ne zaman olacan syleyin."

Mriklerin bu hitab, onlar Allah'a ve ahiret gnne iman etmeye aran Hz. Peygamber (s.a.)'e ve mminleredir.

"Onlar sadece korkun bir sesten bakasn gzetmezler. O, ekiip dururlarken kendilerini anszn yakalar." Yani azap ve kyamet iin sadece Sra bir kere frlmesini beklerler. Bu, yeryzndeki btn insanlarn kendisiyle hemen lecei rperten bir sestir. Onlar o anda aralarndaki al veri vb. dnya ilerinde ekimektedirler. Yani onlar, gnlk muameleler, konumalar, yeme ime vs. dnya ileriyle meguldrler. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Biz de onlar, hi farknda olmadklar bir srada anszn yakaladk" (A'rf, 7/95), "Onlar ille o saatin, hi farknda olmadklar bir srada balarna gelmesini mi bekliyorlar?" (Zuhruf, 43/66).

Buradaki "korkun ses", krime'nin de dedii gibi Sr'a ilk frl-tr. Bu gr bni Cerir'in bni mer (r.a.)'den aktard u rivayet de teyit etmektedir: "Sra, insanlar yollarda, sokaklarda ve meclislerinde iken frlecektir. Hatta iki kii, bir elbise alm satm konusunda aralarnda pazarlk yapacak olsa, daha birisinin onu elinden brakmasna frsat kalmadan Sra frlr ve o kii helak olur. te bu ses, hakknda Yce Allah'n, "Onlar sadece korkun bir sesten bakasn gzetmezler. O, ekiip dururlarken kendilerini anszn yakalar" buyurduu sestir.

Buhari ve Mslim, Eb Hureyre; (r.a)'den yle rivayet etmilerdir: "Rasulullah (s.a.) yle buyurdu: "Kyamet mutlaka kopacaktr. yle bir halde H, alm satm iin satc ile mteri aralarnda kumalarn yaym olacaklar da ne alm satm yapabilecekler, ne de kumalarn drebilecekler. Kyamet mutlaka kopacaktr. yle ki kii, su havuzunu svayp tamir edecek, fakat havuzun suyunu kullanmas nasip olmayacaktr. Kyamet mutlaka kopacaktr. yle bir abuklukta ki kii, saml devesinin stn sap getirdii halde onu iemeyecektir. Kyamet mutlaka kopacaktr. yle anszn kopacaktr ki kii, yemek yerken lokmasn azna kaldracak, ancak onu yemesine frsat kalmayacaktr."

Daha sonra Yce Allah, umumi lmn veya sayhann sratini aklamakta ve yle buyurmaktadr:

"te o zaman bunlar bir vasiyette bile bulunamazlar. Hatta o vakit ailelerine dahi dnecek halde deildirler." Yani onlardan bir ksm dierine, sahip olduu mlk ve borlarn vasiyet edemeyecek. Aksine onlar sokaklarnda ve bulunduklar yerlerde lecekler, ktklar evlerine dnme imkn bulamayacaklar.

Daha sonra Yce Allah, Sr'a ikinci kez frleceini haber vermektedir ki bu fr, ldkten sonra dirilme ve kabirlerden kalkma frdr:

"Sr'a frld. te onlar kabirlerinden kalkp Rabb'lerine kouyorlar" Yani ldkten sonra dirilme ve kabirlerden kalkma iin Sr'a ikinci kez frld. O anda btn mahlukt, kabirlerinden kalkp, hesap ve amellerinin karl iin Rabb'lerine kavumak zere sratle yryorlar. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "O gn onlar, sanki dikili bireye koar gibi kabirlerinden frlaya frlaya karlar." (Me'ric, 70/43).

Daha sonra Yce Allah, dirilme hadisesinin akabinde onlarn yaayacaklar korku ve rpertiyi zikretmekte ve yle buyurmaktadr:

"O zaman yle dediler:" Vah bize. Bizi yattmz yerden kim kaldrd ?" Yani o diriltilenler yle dediler: Helak olduk! Bizi, ldkten sonra kabirlerimizden dirilten kimdir? O kabirler onlarn, dnya hayatnda iken diriltilip iinden karlacaklarna inanmadklar yerlerdir. Onlar, o rperti verici sahneleri ve balarna gelen korkun hali mahede ettikleri zaman, kabirlerinde uyumakta olduklarn zannettiler.

Bu, onlarn kabirlerinde ekecekleri azab ortadan kaldrmaz. nk dirdikleri zaman yaayacaklar ahvale nispetle kabir azab onlara uyku gibi gelecektir.

"te Rahmann vadettii ey budur. Demek peygamberler doru sylemi" Yani ite bu, Allah'n vadettii ve gnderilen peygamberlerin, yaanacan haber verdikleri eydir.

nkarclar artk kendilerine gelmi, lmden diriltildiklerini itiraf ve tasdikin fayda vermeyecei o gn peygamberlerin doruluunu ikrar etmilerdir. Yukardaki sz, kfirlerin syleyecei szdr. Bu, Abdurrahman b. Zeyd'in grdr. evkn ve daha bakalarnn tercih ettii gr de budur.

bni Cerir ve bni Kesir ise bu cmlenin, Yce Allah'n u kavlinde olduu gibi meleklerin veya mminlerin cevab olduu grn tercih etmilerdir: "Vah bize! Bu, ceza gndr" dediler. Bu, yalanlamakta olduunuz hkm gndr." (Sfft, 37/20-21).

Daha sonra Yce Allah, dirilme ileminin sratini aklamakta ve yle buyurmaktadr:

"Sadece bir tek sayha olur. Hemen onlarn hepsi huzurumuza getirilirler" Yani Sr'a fr, bir tek sayhadan baka birey deildir. O zaman onlar diri olarak hesap vermek ve amellerinin karln grmek iin sratle huzurumuza toplanrlar. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Fakat o, ancak bir tek haykrtr. Ki o zaman onlar hemen diri olarak topran yzndedirler." (Nazi't, 79/13-14), "Kyamet hadisesi de ancak gz krpma gibidir. Yahut o, daha yakndr." (Nahl, 16/77).

Bundan sonra da, yaplacak olan adil yarglamadan bahdedilmekte ve yle buyurulmaktadr:

"O gn hi kimseye bir hakszlk yaplmaz. Siz de yaptnzdan bakasyla mukabele grmezsiniz" Yani kyamet gnnde, ne kadar az olursa olsun hi kimsenin ameli eksiltmeyecektir ve siz, ilediiniz hayr ve errin karlndan baka birey almayacaksnz.

yilerin Grecei Karlk:

55- O gn cennet ehli, bir i iinde elenirler.

56- Kendileri de eleri de glgelerde tahtlar zerine kurulup yaslanm-

57- Orada taze meyveler onlarn, arzu edecekleri her ey onlarndr.

58- ok esirgeyici Rablerinden bir de selm vardr.

Aklamas:

Yce Allah, cennet ehlinin durumunu haber vermekte ve yle buyurmaktadr:

"O gn cennet ehli, bir i iinde elenirler." Yani salih mminler kyamet gn cennet bahelerine girdikleri zaman, faydalandklar ve zevk aldklar lezzetler, nimetler ve elde ettikleri byk kazan ile -bakalarn grmeyecek ekilde- meguliyet iinde olurlar. Bu nimetleri ne gz grm, ne kulak iitmi, ne de bunlarn mahiyeti beer aklna gelmitir.

Bu durumda onlar, cehennem ehlinin ektii azaba dikkatlerini veremeyecek bir meguliyet iindedirler. Onlar, faydalandklar, zevk aldklar ve holandklar nimetler iindedirler.

Onlar sadece bu nimetlerden faydalanmakla kalmazlar, ayn zamanda eleriyle bir nsiyet ve mutluluk iindedirler. Zira Yce Allah yle buyuruyor:

"Kendileri de eleri de glgelerde tahtlar zerine kurulup yaslanmlardr. " Yani onlar ve eleri cennette aalarn gne almayan glgelerinde-dirler. nk orada insan rahatsz edecek ekilde gne scakl yoktur. Onlar orada kendilerini glgeleyen ve rten adr ve zifaf odalarnda tahtlar zerinde mutluluk iindedirler.

Buradaki faydalanma, ruh deil madddir. Zira Yce Allah yle buyuruyor:

"Orada taze meyveler onlarn, arzu edecekleri her ey onlarndr." Yani kendilerine btn cinsleriyle meyveler sunulmutur ve bundan baka istedikleri ve itahlarnn ektii her ey onlarndr. stedikleri zaman her trl lezzeti hazr bulurlar.

Bu ayette "Orada taze meyveler onlarndr." buyurulduu halde "bu meyvalar yerler" denmemitir. Bu, onlarn diledikleri zaman diledikleri eye sahip olma g ve kudretinde olacaklarna iarettir.

Onlarn orada bulduklar nimetin en deerlisi ve stn ise Allah'n onlara selmdr. Yce Allah yle buyuruyor:

"ok esirgeyici Rablerinden bir de selm vardr" Yani onlarn temenni ettii ey, Allah'n onlara selm, yani kendilerini irkin grlen her trl eyden emin klmasdr ki onlara "Selm sizin zerinize olsun ey cennet ehli." buyurur. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Kendisine kavutuklar gn mminlere yaplacak dirlik temennileri "selm" demek olacaktr." (Ahzb, 33/44). Bu selm, "Melekler de her kapdan yanlarna varrlar. "Sabretmenize karlk selm size. Dnyann en gzel sonucudur bu." derler." (Ra'd, 13/23-24) ayetinde belirtildii gibi, melekler vastasyla da olabilir. u halde anlam yle olur: Allah onlara, kendilerini ycelttiinin bir iareti olarak melekler vastasyla veya vastasz olarak selm eder. Bu, onlarn temenni ettii eydir.

Mcrimlerin Grecei Karlk:

59- Ey sulular! Bu gn siz yle ayrln!

60- Ey Ademoullar! Ben size ahd vermedim mi: "eytana tapmayn. O sizin iin apak bir dmandr.

61- Bana ibadet edin. Dosdoru yol budur" diye?

62- "O, sizden birok halk saptrmt. O zaman niye akletmiyordu-nuz?"

63- te bu, tehdit edilegeldiiniz cehennemdir.

64- Kfrnzden dolay girin oraya.

65- O gn azlarn mhrleriz. Ne yapm idiyseler bize elleri syler, ayaklar da ahitlik eder.

66- Eer dileseydik gzlerini silerdik de yola dklrlerdi. Ama nasl greceklerdi?

67- Yine dileseydik, olduklar yerde suratlarn deitirip, onlar bambaka irkin bir mahiyete getirirdik de, ne ileri gitmeye, ne de geri dnp gelmeye gleri yeterdi.

68- Kime uzun mr veriyorsak, onun yaratln ba aa eviriyoruz. Akllarn kullanmyorlar m?

Aklamas:

Yce Allah, kyamet gn kfirlerin, durduklar yer itibariyle mminlerden ayrlacan haber veriyor ve yle buyuruyor:

"Ey sulular, bu gn siz yle ayrln!" Yani ahirette mcrim kfirlere "mminlerden ayrln ve baka bir yerde durun." denir. Nitekim Yce Allah, baka bir ayette yle buyuruyor: "O gn onlar hep bir araya toplarz. Sonra irk koanlara "Haydi siz ve kotuunuz ortaklar, yerlerinize!" deriz. Artk onlar birbirinden tamamen ayrmzdr." (Ynus, 10/28), "Kyametin kopaca gn, o gn mminlerle kfirler birbirinden ayrlrlar." (Rm, 30/14), "O gn blk blk ayrlacaklardr." (Rm, 30/43). Yani o gn insanlar iki frka halinde blneceklerdir.

Ya da bu ifadeden murat, mcrimlerin birbirinden ayrlmas ve Yahudilerin, Hristiyanlarn, Mecusilerin, Sablerin, putlara tapanlarn, maddecilerin, mlhitlerin... birer frka halinde dierlerinden ayrlmasdr.

Daha sonra Yce Allah onlarn dierlerinden ayrlmasnn sebebini, kfrlerinden tr kendilerini azarlayp paylar bir tarzda aklyor ve yle buyuruyor:

"Ey Ademoullar! Ben size ahd vermedim mi: "eytana tapmayn. O sizin apak dmannzdr" Yani Ey Ademoullar! Ben, bana asi olmanz ve emrime muhalefet etmeniz yolunda eytann size verdii vesveselere uyarak eytana itaat etmemenizi peygamberler vastasyla emir ve tavsiye etmedim mi? Zira eytann size olan dmanl aikrdr. Onun size olan dmanl babanz Adem (a.s.)'dan balamt.

Yce Allah, kendisinden bakasna ibadeti yasakladktan sonra kendisine ibadet edilmesini emrederek yle buyuruyor:

"Bana ibadet edin. Dosdoru yol budur" Yani beni birleyin ve size emrettiim ve yasakladm hususlarda bana itaat edin. Bu emir ve yasaklar dosdoru ve salam yoldur, yani slam dinidir.

Daha sonra Yce Allah, yle buyurarak eytann, gemi nesilleri saptrma yolundaki abalarn haber veriyor:

"O, sizden birok halk saptrmt. O zaman niye akletmiyordunuz?" Yani eytan, birok halk azdrm, ktlk ilemeyi onlara gzel gstermi ve onlar, Allah'a itaatten ve Onu birlemekden alkoymutu. Byle olduu halde eytann size olan dmanln akledip, kendileri gibi azaba arptrlmamak iin gemilerin iine dt dalletlerden uzaklamayacak msnz?

Ardndan Yce Allah, dallet iinde bulunanlarn sonunu, kendilerini azarlayp paylayarak yle beyan buyuruyor:

"te bu, tehdit edilegeldiiniz cehennemdir" Yani ite bu, size dnyada vaad edilen ve peygamberler vastasyla sizi kendisinden sakndrdm atetir. Ama siz o peygamberleri yalanlamtnz. O esnada cehennem de, onlar dehete drmek iin kendilerine gsterilir.

"Kfrnzden dolay girin oraya." Dnyadayken Allah' inkr etmeniz, cehennemi yalanlamanz, eytana itaat etmeniz ve putlara tapmanz sebebiyle bugn oraya girin ve ateini tadn.

Bu szde, onlarn pimanlklarnn iddetine ve hasretlerine, adan iaret edilmektedir:

1- Yce Allah'n, "girin oraya" tarzndaki emri, tpk Firavun'a "Tad. Zira sen, kendince stndn, erefliydin" (Duhn, 44/49) kavl-i ilhisinde olduu gibi bir kmseme ve ibret klma ihtiva etmektedir.

2- "bugn" kavl-i ilhisi azabn hazr olduuna, onlarn lezzetlerinin geip gittii ve bugn ancak azabn kaldna dellet eden bir lafzdr.

3- "Kfrnzden dolay" kavl-i ilhisi de, byk bir nimeti inkr, kfrn- nimeti haber veren bir ifadedir. Kfran- nimette bulunanlarn, o nimeti verenden utanmas, en iddetli elemlerdendir.

Daha sonra Yce Allah onlarn, iledii crm ile inkr edemeyecekleri bir ekilde nasl yzyze getirileceklerini aklamakta ve yle buyurmaktadr:

"O gn azlarn mhrleriz. Ne yapm idiyseler bize elleri syler, ayaklar da ahitlik eder" Yani bu dehetli gnde Allah, kfirlerin ve mnafklarn azn, konuamayacaklar ekilde mhrler ve iledikleri fiilleri azalarn kendisinin sylemesini ister. Bunun zerine onlarn elleri ve ayaklar, iledikleri fiilleri syler. Bu, onlarn, gnah ilerken kendilerine yardmc olan organlarnn imdi kendileri aleyhine birer ahit olacan bilmeleri iindir.

Ellerin konuma, ayaklarn da ahitlik etme mevkiine getirilmesinin sebebi, ekseri fiillerin, dorudan ellerle tamamlanmasdr. Nitekim Yce Allah, "... ve kendi ellerinin rnlerinden ..." (Y-Sn, 36/35), "... kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayn" (Bakara, 2/195) buyurmaktadr. Bu son ayetteki "vel tulk bi eydkum" kavl-i ilhisi, "vel tulk bi enfusikum" anlamndadr. Bir amele ahit olann, o ameli ileyenden bakas olmas gerekir. Dolaysyla -kendilerine fiil izafe etmenin zorluu sebebiyle-ayaklar ve deriler, ahitler cmlesinden olarak takdir buyurulmutur.

Mslim, Nesi, ve bni Eb Hatim, Enes b. Mlik (r.a.)'den yle rivayet etmilerdir: Hz. Peygamber (s.a.) yle buyurdu: "Kul kyamet gn yle diyecek: "Ben kendime, benim tarafmdan bir ahit getirilmesinden baka bir eye raz deilim." Bunun zerine Yce Allah, "Bugn muhasebene kefil olarak nefsin, ahitler olarak da Kiramen Ktibin melekleri kfidir." buyuracak ve o kimsenin azna mhr vurulacak. Ardndan da organlarna "Konu" denecek, onlar da o kulun amellerini syleyecekler. Sonra konuma hususunda serbest braklacak ve uzuvlarna "Sizler uzak olun, rak olun! Ben ancak sizin iin mcadele ediyordum." diyecek."

Daha sonra Yce Allah, gzlerini kr etme, suretlerini deitirme ve kendilerini hareketsiz klma gibi, kudretinin onlar zerindeki baz tezahrlerini aklyor ve yle buyuruyor:

"Eer dileseydik gzlerini silerdik de yola dklrlerdi. Ama nereden grecekler?" Yani eer dilersek onlarn grmelerini gideririz veya onlar kr ederiz. Bylece onlar doru yolu grmez olurlar. Onlar bu durumda yrmek iin altklar ve bildikleri bir yola dklseler yrmeye muktedir olamazlar. Yolu nasl grsnler ki, grmeleri gitmitir?

"Yine dileseydik, olduklar yerde suratlarn deitirip, onlar bambaka irkin bir mahiyete getirirdik de, ne ileri gitmeye, ne de geri dnp gelmeye gleri yeterdi." Yani dilesek, onlar meknlarnda ve bulunduklar yerlerde ktlkler ilerken onlarn yaratllarn deitirir, suretlerini maymun, domuz gibi daha irkin baka suretlere eviririz de, yryp gitmeye de arkalarna dnmeye de muktedir olamaz, bir tek durumda kalakalrlar. Ne ileri ne de geri gidebilirler.

Akabinde onlar, genlik frsatn karmaktan sakndrmakta ve yle buyurmaktadr:

"Kime uzun mr veriyorsak, onun yaratln ba aa eviriyoruz. Akllarn kullanmyorlar m?" Yani kimin mrn uzatrsak, kendisini kuvvetli halinden sonra zayfla, faal bir durumdan acze dndrrz. Onlar, her yeni yaa girdiklerinde zayf dtklerini ve amel ilemekten acizlie doru gittiklerini dnp idrak etmiyorlar m? Biz onlara, doru biimde dnp akl yrtmeleri ve aratrmalar iin yeterli mr frsat verdik. Artk mrleri bundan daha fazla uzad takdirde uzun mr onlara herhangi bir fayda vermeyecektir. Onlara bu ekilde bir frsat verilmesi, mazeretlerini ortadan kaldrmaktadr. Zira iyice yalannca dnp aratrmak iin uygun bir frsat bulamayacaklardr.

Bu ayet, "Allah sizi bir zaaftan yaratan, sonra dier bir zaafn ardndan kuvvet veren, sonra kuvvetin arkasndan da zaafa ve ihtiyarla getirendir. O ne dilerse yaratr. O hakkyla bilendir, kemliyle kadirdir." (Rm, 30/54) ayetine benzemektedir.

Allah'n Varlnn Ve Birliinin spat, Risaletin Baz zelliklerinin Beyan:

69- Biz ona iir retmedik. Bu ona yakmaz da. Onun getirdii kitap bir tten ve hkmleri aklayan

Kur'an'dan bakas deildir.

70- Ki diri olanlar uyarsn ve kfirlere azap sz hak olsun.

71- Grmediler mi, ellerimizin yaptklarndan kendilerine nice hayvanlar yarattk da kendileri onlara malik olmaktadrlar.

72- Onlar kendilerine boyun edirdik. te binekleri onlardandr ve onlardan yiyorlar.

73- Onlarda kendileri iin daha birok faydalar ve iecekler var. Hal kretmezler mi?

74- kendilerine yardm edilir diye Allah' brakp baka ilhlar edindiler.

75- O ilhlar kendilerine yardm edemezler. Tersine, kendileri o ilhlar iin hazrlanm askerlerdir.

76- Onlarn sz seni zmesin. Biz onlarn gizlediklerini de, aa vurduklarn da biliyoruz.

Aklamas:

Cenab- Hak Kurann iir, Hz. Peygamber (s.a.)'in de air olmadn belirtmekte ve yle buyurmaktadr:

"Biz ona iir retmedik. Bu ona yakmaz da." Yani peygamber bir air deildir. Onun iir sylemesi doru olmaz. stemi olsayd bile kendisine airlik zellii verilmez ve iir sylemesi kolaylatrlmazd. Onun yaratlnda bu zellik yoktur, o iiri sevmez. Allah onu, okuma yazma bilmeyen mm bir kii olarak yaratmtr. Allah ona ancak Kur'an' retmitir ki Kur'an iirden daha stn ve iirden baka bir eydir.

iir, kendine has vezni olan szdr. Her beyti belli bir harfle biter ki buna kafiye denir. Kasidelerin, bir tek kafiye ile balayp bitmesi, yani her beytin son harfinin ayn olmas zorunludur. iir, geni bir hayal ve yksek bir tasvir gcyle gelimi canl bir duygu dnyasna dayanr. air iirdene akl ve mantn llerine uyar, ne de methiye, hiciv, at, gazel vb. trlerde hassas llere riayeti ve doruluu arar; o tasvirde ve zelliklerin dile getirilmesinde mbalaa yapar. Onun iin sadece sylediklerinin din-leyenlerce beenilmesi nemlidir. Bu sebeple Yce Allah airleri "Grmyor musun onlar, nasl her vadide akn akn dolarlar. Ve onlar yapmayacaklar eyleri sylerler." (u'ar, 26/225-226) eklinde tavsif buyurmaktadr. Araplar, "iirin en gzeli, en yalan olandr." derler. Bu konuda Eb Hayyn da yle demitir: "iir ancak vezinli ve kafiyeli bir szdr. airlerin setii anlama dellet eder ve ok hayal kurma, sz ssleyip yaldzlama vs. zelliklere dayanr ki mtedeyyin kimseler, onu yazmak yle dursun, bakas tarafndan yazlm iiri bile okumaktan uzak dururlar.

Kur'an- Kerim'e gelince, onun verdii haberler dorudur; syledikleri, vuku bulmu ibret verici olaylardr; metodu, beeri saadete erdirecek kanunlar koymaktr; maksad, amellerin faziletli olanlarn ilemeye ve en gzel hasletlere ve ahlka sahip olmaya tevik, sapklk ve irkinliklerden kandrma ve nihayet sahih ibadet ile doru muamele iin gerekli hkmleri yerletirmedir.

Dolaysyla bu ayet "Biz ona iir retmedik" kavl-i ilhisiyle Kur'an'n iir olmadna, "Bu ona yakmaz da." kavl-i ilhisi de Hz. Peygamber (s.a.)'in air olmadna dellet etmektedir. Allah ona ancak kendine mahsus zellikleriyle malum iirden ve allm dzyaz trnden ayrlan Kur'an' retmitir.

Bu ayet, Mekke'li Araplarn, "Muhakkak Kuran ya bir iir veya sihirdir, ya da khinlerin iidir. Muhammed de airdir" eklindeki szlerine kesin bir reddir. Onlar bu szlerle Kurann Allah tarafndan vahyedilmi bir kelm olmas hususiyetini iptal ve risaletin kendine mahsus zelliklerini tekzip etmeyi amalyorlard.

Hz. Peygamber (s.a.)'in dilinden varit olan kimi vezinli szlere gelince bunlar, herhangi bir tekellf, sanat yapma arzusu veya kast olmakszn, sadece szn tabii seyri iinde iiri andrr tarzda ifade edilen szlerdir. Hz. Peygamber (s.a.)'in Huneyn gn beyaz bir katr zerinde dman saflar arasna dald zaman syledii u szler buna rnektir:

"Yalan deil ben nebiyim, bni Abdulmuttalib'im."

Yine hicret esnasnda maarada ayan taa arpmas sonucu ayak parmann kanamas zerine syledii u szler de byledir:

"Sen ancak bir parmaksn ve kanadn Bunu sen Allah yolunda yaadn."

Hatta Hall b. Ahmed Ferhidi, recezden metr'u iir saymamtr.

Bununla birlikte Hz. Peygamber (s.a.)'in, konuma esnasnda zaman zaman Arap iiriyle rnek getirdii de vakidir. Mesela bir defasnda Tarafe b. Abd'in mehur "Muallaka" sndan u beyti temsil getirmiti:

"Gnler sana bilmediin eyler izhar edecek, Azk vermediin kii haberler getirecek."

bni Ebi Hatim ve bni Cerir'in Hz. Aie (r.a.)'den sahih bir senetle rivayet ettiklerine gre Hz. Peygamber (s.a.) bu beyti yle sylyordu:

"Gnler sana bilmediin eyler izhar edecek, Azk vermediin kii getirecek haberler."

"Hz. Eb Bekir (r.a.), Hz. Peygamber (s.a.)'in mezkr beyti byle okumas zerine "O beyit yle deil." dedi, Hz. Peygamber (s.a.) de "Ben air deilim. air olmak bana yakmaz da." buyurdu."

bni Sa'd ve bni Eb Hatim de Hasan'i-Basr'den yle dediini rivayet etmilerdir: "Hz. Peygamber (s.a.) u beyti temsil getirirdi:

"Yeterlidir slm ve aaran sa Ktlkten nehyetmeye kiiyi." "Oysa rivayet, bu beytin yle olduu yolundadr: "Yeterlidir aaran sa ve slam Ktlkten kiiyi nehyetmeye."

"Bunun zerine Hz. Eb Bekir (r.a.), "ehadet ederim ki sen Allah'n resulsn. Allah sana iiri retmedi. Sana iir renmek yakmazd da." demitir."

Buhari'nin naklettiine gre Hendek sava ncesi Medine etrafna hendek kazlrken Hz. Peygamber (s.a.), Abdullah b. Revha (r.a)'nm iirini okumutur. u var ki o, recez bahrinden kaside syleyen ashabnn sylediklerine uyarak bunu yapmtr. Sahabe o esnada hem hendek kazyor, hem de yle diyorlard:

"Rabbim olmasa rahmetin hidayet yoktu bize,

Ne sadaka, ne namazda gelmek olurdu dize.

Dman knca karya, sekinet indir bize;

Sabit-kadem eyle bizi, g ver bileimize.

phesiz ki ilkin onlar saldrd stmze

Diretiriz fitne yaparlarsa aleyhimize"

Hz. Peygamber (s.a.) bu iiri sylerken "Ebeyn (diretiriz)" kelimesine geldii zaman sesini uzatyordu."

Hz. Peygamber (s.a.)'e iir retilmemesi meselesine gelince; Yce Allah ona ancak, "Kendisine ne nnden, ne de arkasndan hibir batln gelemeyecei ve yegne hkm ve hikmet sahibinden indirilme olan" (Fussilet, 41/42) Kur'an- Kerim'i retmitir.

Kur'an ne iir, ne tahayylat, ne kehanet, ne dzmece, uydurma bir sz ve ne de etki eden bir sihirdir. O ancak slam hayatn dsturudur, nasihat ve doru yola iletici prensipler ihtiva eden bir kitaptr. Nitekim Yce Allah yle buyurumaktadr: "Onun getirdii kitap bir tten ve hkmleri aklayan Kur'an'dan bakas deildir." Yani Kur'an, zikirler iinde bir zikirden, nasihatlerden bir nasihatten ve zerinde hakkn vererek dnenler iin ak, zahir ve aikr semav bir kitaptan baka birey deildir; tilvet edilir ve hayatn her alannda her konuda kendisine bavurulur.

te bu sebeple Yce Allah, Kur'an'm ve Hz. Peygamber (s.a.)'in en mhim fonksiyonunun erevesini yle iziyor:

"Ki diri olanlar uyarsn ve kfirlere azap sz hak olsun." Yani bu apak Kur'an, yeryznde yaayan her canly uyarsn nitekim: "Ki onunla sizi ve onun ulat herkesi uyaraym." (En'm, 6/19) kavl-i ilhisi de byledir. Ne var ki onun uyarmasndan sadece kalbi diri ve basireti ak olanlar istifade edebilir- ve yine bu Kur'an'la kendisine inanmamakta inat eden kfirler zerine azap sz sabit ve gerekli olsun diye. Bu, ayn zamanda mminlerin de sz konusu vasflarn mukabiline sahip olduunu gstermektedir. Yani mminlerin kalbi diridir. Kfirlere gelince, kfrleri, delillerinin geersizlii ve Kur'an zerinde gerei gibi dnmemeleri sebebiyle onlar gerekte llere daha ok benzemektedirler. nk onlar Kur'an'n nasihatlerinden etkilenmezler, geree ve hidayete tabi olmak noktasnda dikkat ve uyanklklarn kaybetmilerdir.

zetle bu ayet, Kur'an'n mminler iin bir rahmet ve kfirler aleyhine bir hccet olduuna dellet etmektedir...

Daha sonra Yce Allah tekrar vahdaniyet konusuna dnmekte ve bu konu ile ilgili baz deliller getirmektedir:

"Grmediler mi ellerimizin yaptklarndan kendilerine nice hayvanlar yarattk da kendileri onlara malik olmaktadrlar" Yani Allah'a irk koan ve gerek putlara, gerekse bakalarna kulluk eden bu mrikler, Allah'n kendileri iin, kendilerinin emrine verdii bu hayvanlar yarattn ve bunlar, herhangi bir vasta veya ortak sz konusu olmakszn onlar iin var ettiini mahede etmezler mi? Halbuki onlar bu hayvanlara malik klmtr; onlar bu hayvanlar zerine hakimdirler ve onlar diledikleri gibi zabt ve tasarruflar altnda bulundururlar, onlar da kendilerine boyun eerler, itaatsizlik etmezler. Eer Allah dileseydi bu hayvanlar, kendilerine isyan edip kar gelen, vahi ve kendilerinden nefret eden varlklar yapard. Bu durumda onlar bu hayvanlardan istifade etme imkn bulamazlard. Ancak kk bir ocuun bile koca bir deveye -ve hatta yz ya da daha fazla deveden oluan bir kervana- hkmettiini ve onlar sevk idaresinde bulundurduunu grrsnz...

Sonra Yce Allah bu hayvanlarn insanlara verdii faydalar aklyor ve yle buyuruyor:

"Onlar kendilerine boyun edirdik. te binekleri onlardandr ve onlardan yiyorlar." Yani bu hayvanlar onlara boyun eici, emirlerine amade ve itaat edici kldk; onlarn isteklerini -hatta bu onlar kesmek eklinde bile olsa- yerine getirmekten imtina etmezler. Yolculuk yaparken stne bindikleri ve eya ykledikleri binekleri de bu hayvanlardandr. Yine etlerini yedikleri hayvanlar da bunlardandr.

"Onlarda kendileri iin daha birok faydalar ve iecekler var. Hal kretmezler mi?" Yani bu hayvanlarda onlar iin, zerlerine binmekten ve etlerini yemekten baka faydalar da vardr. Ynlerinden, kl ve tylerinden eya ve meta olarak belli bir sreye kadar istifade ederler. Yine bu hayvanlar onlar iin iecektirler. Yani onlarn stlerinden ierler. Hl btn bunlar yaratp emirlerine verene ve kendileri iin bu nimetleri var edene -kendisine ibadet ve itaat ile bakasn Ona ortak komay brakmak suretiyle- kretmezler mi?

Bu, yaratc ve nimet verici olan Allah'a -ki O, vefa borcunu yerine getirmek ve nimet ve ihsan karsnda takdir duymak gereken bu ltuflar en geni ekilde insana sunmaktadr- kendisine ibadet ve itaat etmek suretiyle kr vazifesini yerine getirmeye ak bir teviktir. Karlnda vefa borcu demek gereken eyleri en geni ekliyle veren ve ltf ihsan ile takdir edilmesi gereken nimetler veren Odur.

Ne ki kfirler bu grevi inkr ve Allah'n nimetlerine kar nankrlk etmekte, dalletlerinde devam ile Allah'a ibadeti terketmekte, ne bir zarar, ne de fayda verebilecek olan eylere kullua ynelmekte ve onlardan yardm ummaktadrlar. Onlarn bu durumu hakknda Yce Allah yle buyuruyor:

"Belki kendilerine yardm edilir diye Allah' brakp baka ilhlar edindiler." Yani o mrikler put ve benzeri eyleri ilh edinerek Allah' brakp onlara kulluk ettiler ve bylece onlarn kendilerine yardm edip nzk vereceini ve kendilerini Allah'a yaklatracan umdular.

Ancak gerekte o sahte ilhlar herhangi birey yapmaya kadir olmadklar gibi, onlara ibadet etmekle hibir fayda da salanamaz. Bu sebeple Allah onlarn beklentilerinin boluunu aklayarak yle buyuruyor:

"O ilhlar kendilerine yardm edemezler. Tersine, kendileri o ilhlar iin hazrlanm askerlerdir." Yani bu ilhlar kullarna yardma muktedir deildir. Hatta onlar byle bireyi gerekletirmekten daha zayf, zelil ve hakirdirler ve hatta kendi kendilerine bile yardm edemeyecekleri gibi, kendilerine kar ktlk edenlerden intikam almaya dahi g yetiremezler. nk onlar duymayan ve dnmeyen cansz varlklardr. te bu sebeple o mriklerin bunlardan umduklarnn ve menfaat beklentilerinin batl olduu sabittir.

Mrik kfirler, putlara itaat eden askerlerdir. Onlar bu dnyada putlar iin mminlere gazap ederler. Oysa o sahte ilhlar kendilerine yardma muktedir deildirler. Ne kendilerine bir hayr verebilir, ne de kendilerinden bir erri savabilirler. Onlar ancak birer puttur.

Bu ayetteki "hazrlanm" kelimesi ya herhangi birey yapmaya g yetiremeyen ve yardma kudreti olmayan bu ilhlara hizmet eden, onlar savunan ve onlara dil uzatanlara gazap eden anlamndadr; yahut da ekecekleri azap iin hazrlanm manasnadr. nk o ilhlar, mriklerin cehennem atei iin yakt olmalarna vesiledirler.

Bu ayetin arkasndan Yce Allah, peygamberini mriklerden grd eziyet karsnda teselli etmekte ve yle buyurmaktadr:

"Onlarn sz seni zmesin. Biz onlarn gizlediklerini de aa vurduklarn da biliyoruz." Yani onlarn seni yalanlamas, Allah'a kfir olmalar, sana verdikleri eziyet ve cefalar ve "te bizim ilhlarmz bunlardr. Bunlar mabud olma vasfnda Allah'n ortaklardr." demeleri, ya da "Sen air veya sihirbaz yahut khinsin" vs. demeleri seni kesinlikle kederlendirmesin.

Zira biz onlarn her eyini; gizlideki eylerini, aktaki eylerini ve sana kar besledikleri gizli dmanl biliyoruz. Biz onlara bunun karln verecek ve kendilerini bu sebeple azaba duar edeceiz.

ldkten Sonra Dirilmenin spat:

77- nsan bizim kendisini nasl bir nutfeden yarattmz grmedi mi ki imdi apak bir hasm kesildi?

78- Kendi yaratln unutarak bize bir misal getirdi: "Bu rm kemikleri kim diriltecekmi?" dedi.

79- De ki: "Onlar ilk defa yaratan diriltecek. O, her yaratmay hakkyla bilendir."

80- O, yemyeil aatan sizin iin bir ate karandr. te bakn atei ondan akp alyorsunuz.

81- Gkleri ve yeri yaratan, onlarn benzerlerini yaratmaya kadir deil midir? Elbette kadirdir. O, btn kinat yaratandr, her eyi hakky-

82- Onun emri bireyi diledii zaman ona ancak "Ol" demesinden ibarettir. O da hemen oluverir.

83- Her eyin hkmranl kendi elinde bulunan Allah'n an ne kadar ycedir, mnezzehtir. Siz ancak O'na dndrleceksiniz.

Aklamas:

"nsan bizim kendisini nasl bir nutfeden yarattmz grmedi mi ki imdi apak bir hasm kesildi?" Yani her insan, yaratlna nutfe (me-ni)den, basit bir sudan -ki o eyann en zayfdr- baladmz, sonra da kendisini mkemmel bir beer haline getirdiimizi bilmez mi? Bu mkemmel hale geldikten sonra onun, konuan ve bizimle srarla cedelleen apak bir mcadeleci olarak karmza kverdiini grrsn. Bu ayette geen "hasm" kelimesi "konuan" anlamndadr. "Mbn" kelimesi de insann aklnn kuvvetine iarettir.

Burada anlatlmak istenen udur: ldkten sonra dirilmeyi inkr eden kii, yaratmann tekrarlanacana, yoktan var etme ile niye delil getirmez ki? Zira Allah, insan yaratmaya, basit bir sudan meydana gelen meniden balamtr. Yani onu zayf ve hakir bireyden yaratmtr. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Sizi basit bir sudan yaratmadk m? Onu, belli bir sreye kadar salam bir karar yerine koyduk" (Mrselt, 77/20-22), "Dorusu biz insan kark bir nutfeden yarattk" (nn, 76/2). Yani deiik eylerin oluturduu bir karmdan meydana gelen nutfeden yarattk.

u halde byle bir mahlukun yapmas gereken ey, byklenip azgnlamak ve ldkten sonra dirilmek suretiyle yaratln tekrarlamasn inkr etmek deil, nimete kretmektir.

"Kendi yaratln unutarak bize bir misal getirdi: "Bu rm kemikleri kim diriltecekmi?" dedi" Yani kudret ve azamet sahibi olan Allah'n, rm kemik ve cesetleri tekrar diriltmesi konusunda mesel gibi dorudan ilgili olmayan garip birey zikretti ve kendi nefsini unuttu. Zira Yce Allah onu yokluktan var ederek varlk alemine karmtr. O ise Allah'n kudretini kulun gcyle mukayese ederek Allah'n rm kemiklere hayat vereceini -beere verilen kudretin stnde bir ey olmas hasebiyle- inkr ediyor.

Yce Allah buna yle cevap veriyor:

"De ki: "Onlar ilk defa yaratan diriltecek. O, her yaratmay hakkyla bilendir" Yani ey Peygamber! lmden sonra dirilmeyi inkr eden o mri-e de ki: Allah, ilk seferinde yokluktan ve hilikten rneksiz olarak yaratp var ettii bu kemiklere tekrar hayat verecektir. nsan zikredilmeye deer bir varlk deildir. ster paralara ayrlm ve yeryznn drtbir yanna dalm, isterse toplu bir halde bulunsun, varlklarn en gizli ynleri bile Ona gizli deildir. Her ne olursa olsun -ister topran, isterse denizlerin derinliklerinde veya insann ya da hayvann iinde olsun yahut topraa ya da bitkilere karm bulunsun- hibirey O'nun ilminin dnda deildir. Bilim adamlar atomun yok olmadn sylemektedirler. "Yokluktan birey var olmaz, var olan birey de yok olmaz." eklindeki mehur teori kabul grm durumdadr.

ldkten sonra dirilme konusunda zikredilen delil udur:

"O, yemyeil aatan sizin iin bir ate karandr. te bakn atei ondan akp alyorsunuz" Yani bu aac yaratmaya sudan balayan O'dur. Derken bu aa yeil, taze ve olgun meyveli bir hale gelmitir. Sonra onu, kendisiyle ate yaklan kuru bir odun haline dndrmtr. Buna muktedir olan, istedii her eyi yapmaya kadirdir. O'nun, istediini yapmasna hibirey mani olamaz. Ya ve rutubet zellii gsteren bir maddenin, scaklk unsuru haline gelmesine sebep olan bu deiim ve dnm, yaln ve nemliliin, kurulua ve eskimilie dnmesinin imkn dahilinde olduunu gsterir. Mesela sert (bir nevi selem) aacnn yeil (taze) haldeyken ate tututurmada kullanld, tecrbe ve mahede edilmi bir husustur.

Burada kastedilenin, Hicaz topranda yetien Merh ve Afr denen aalar olduu da sylenmitir. Yannda akmak (tututurucu) bulunmayan kimse ate yakmak istedii zaman bu iki aatan birer para dal keser ve birini dierine srter. Bu srtme sonucu, tpk akmak gibi bu dallarn arasndan ate kar. Yamurla ykl bulutlarn birbirine srtnmesi sonucu imek kvlcmlar kmas da buna benzer.

nc delil, dierinden daha etkili ve vurucudur:

"Gkleri ve yeri yaratan, onlarn benzerlerini yaratmaya kadir deil midir1? Elbette kadirdir. O, btn kinat yaratandr, her eyi hakkyla bilendir" Yani sabit ve hareketli gezegenleriyle birlikte yedi kat g ve dalar, ovalar, denizleri ve lleriyle yedi kat yeri yaratan -ki bunlar, yaratl bakmndan insann yaratlndan daha azametli ve byktr- insan gibi bir mahluku yaratmaya ve cesetlere yeniden hayat vermeye de kadirdir ki bu cesetler yedi kat ge ve yedi kat yere kyasla ok daha kk ve zayftr. Evet, elbette O buna kadirdir. O, mahlukt ok ve ilmi geni olandr. Buradaki "Hallk" kelimesi Allah'n kudretinin kemline, "Alm" kelimesi de ilminin mulne iarettir.

Ksacas azametli eylerin yaratlmas, daha kk eylerin de yaratlabileceinin kesin delilidir. Nitekim Yce Allah yle buyuruyor: "Elbette gkleri ve yeri yaratmak, insanlar yaratmaktan daha byk bireydir." (Gfir, 40/57), "Gkleri ve yeri yaratan, bunlar yaratmakla yorulmayan Allah'n, lleri diriltmeye de kadir olduunu grmediler mi? Evet O her eye kadirdir." (Ahkf, 46/33).

Ardndan Yce Allah, daha nceki ayetlerde geen aklamay tekit ve ilenen konuyu neticelendirmek iin yle buyuruyor:

"Onun emri, bireyi diledii zaman ona ancak "Ol!" demesinden ibarettir. O da hemen oluverir." Yani Yce Allah'n, eyann icad ve bu icad dilemesi konusundaki ii, bireye "Ol!" buyurmaktr. O zaman o, kesinlikle herhangi baka bireye bal olmakszn derhal oluverir.

Yce Allah iin tam bir kudretin sabit olmasnn gerei, kfirlerin Onu tavsif ettii eylerden tenzihidir. Bu balamda Allah Teala yle buyuruyor: "Her eyin hkmranl kendi elinde bulunan Allah'n an ne kadar ycedir, mnezzehtir. Siz ancak O'na dndrleceksiniz" Yani Allah, ktlk ve eksiklik gibi kendisine lyk olmayan sfatlardan yce ve mnezzehtir. O, eyann btn mlkiyeti kendisine ait olandr. Eya zerinde diledii gibi tasarrufta bulunma kudret-i kmilesi Onundur. Her eyin anahtar Onun elindedir. Ahiret yurdunda lm sonras diriliin akabinde de kullar hep birlikte -bakasna deil- Ona dneceklerdir. u halde maslahatlarn gerekletirmek iin Onu birlesinler ve Ona itaat etsinler.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 11/581-584.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 11/589-593.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 12/8-10.

bni Kesir, III/571 vd.

Raz, XXVI/81; Als, XXIII/27.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 12/15-20.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 12/23-25.

Buradaki "yeltu havdah" ifadesi, bir dier rivayette "yeltu havdah" eklinde gelmitir. "Bu ifade, "Havuzunu amurla svar" anlamndadr.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 12/28-30.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 12/33-34.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 12/37-40.

el-Bahru'l-Muht, VII/345.

Arap iirinin llerinden biri olan ve alt satrdan oluan "Recez Bahri"nin satrnn karlmasyla satrdan ibaret kalan beyte "metr" denir, (ev.)

Cahiliye dneminin yedi nl airine ait olan ve Kabe'ye aslm bulunan 7 iirden (muallakat- seb'a) birisi. Dier iirler ise mruu'1-Kays, Zheyr b. Eb Sulm, Lebd b. Reb'a, Amr b. Kulsm, Haris b. Hllize ve Antara b. eddd'a aittir, (ev.)

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 12/44-49.

Vehbe Zuhayli, et-Tefsirl-Mnir, Risale Yaynlar: 12/55-57.