tefsirül-münir sure sure (26)

52
KEHF SURESİ...............................................................4 Surenin İsmi:.........................................................4 Önceki Sure İle İlişkisi:.............................................4 Surenin Muhtevası:....................................................4 Fazileti:.............................................................5 Yüce Allah'a Hamd Etmenin Keyfiyeti Ve Kuran-I Kerimin Fonksiyonları. .5 Belagat:..............................................................6 Kelime ve İbareler:...................................................6 Açıklaması............................................................6 Ayetlerden Çıkan Hüküm Hikmetler......................................7 Ashab-ı Kehf Kıssası..................................................8 İ'râb:................................................................9 Belagat:..............................................................9 Kelime ve İbareler:...................................................9 Nüzul Sebebi.........................................................11 Ayetler Arası İlişki.................................................12 Açıklaması...........................................................12 Kıssanın Özeti:......................................................12 Kıssanın Tafsilâtı:..................................................13 Kehf Ashabının Yaşadıkları Çağ:......................................13 Tevhid Hususundaki Kararlılıkları:...................................13 Kavimlerini Putlara Tapmaktan Dolayı Ayıplamaları:...................14 Kavimlerinden Ayrılmaları:...........................................14 Mağaradaki Durumları:................................................14 Mağaranın Yeri:......................................................14 Yüce Allah'ın Kudreti, İnayeti ve Mülkü:.............................15 Uykularından Uyandırılmaları.........................................15 Yiyecek Alımında Vekalet:............................................16 İnsanların Onları Bulmaları:.........................................16 Onlar Hakkında İnsanların Görüşleri:.................................16 Sayıları:............................................................17 Peygambere ve Ümmetine Bir İrşâd:....................................17 Mağarada Kaldıkları Süre:............................................18 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler..................................18 Peygambere Ve Müminlere Direktifler: Kur’an Okumak, Fakirlerle Oturmaya Katlanmak Ve Hakkın Allah'tan Geldiğini Açıklamak....................21 Belagat:.............................................................21 Kelimeler:...........................................................21 Nüzul Sebebi.........................................................22 Ayetler Arası İlişki.................................................23 Açıklaması...........................................................23 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler..................................24 Malı Dolayısıyla Gurura Kapılan Bahçe Sahibi Zengin İle Akidesiyle Onur Bulan Fakir Örneği...................................................25 Belagat:.............................................................25 Kelime ve İbareler:..................................................25 Nüzul Sebebi.........................................................26 Ayetler Arası İlişki.................................................27 Açıklaması...........................................................27 Ayetlerden Çıkan Hüküm Ve Hikmetler..................................29 Dünya Hayatının Misali...............................................29

Upload: seoe-

Post on 18-Dec-2015

253 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

15

4KEHF SURES

4Surenin smi:

4nceki Sure le likisi:

4Surenin Muhtevas:

5Fazileti:

5Yce Allah'a Hamd Etmenin Keyfiyeti Ve Kuran-I Kerimin Fonksiyonlar

6Belagat:

6Kelime ve bareler:

6Aklamas

7Ayetlerden kan Hkm Hikmetler

8Ashab- Kehf Kssas

9'rb:

9Belagat:

9Kelime ve bareler:

11Nzul Sebebi

12Ayetler Aras liki

12Aklamas

12Kssann zeti:

13Kssann Tafsilt:

13Kehf Ashabnn Yaadklar a:

13Tevhid Hususundaki Kararllklar:

14Kavimlerini Putlara Tapmaktan Dolay Ayplamalar:

14Kavimlerinden Ayrlmalar:

14Maaradaki Durumlar:

14Maarann Yeri:

15Yce Allah'n Kudreti, nayeti ve Mlk:

15Uykularndan Uyandrlmalar

16Yiyecek Almnda Vekalet:

16nsanlarn Onlar Bulmalar:

16Onlar Hakknda nsanlarn Grleri:

17Saylar:

17Peygambere ve mmetine Bir rd:

18Maarada Kaldklar Sre:

18Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

21Peygambere Ve Mminlere Direktifler: Kuran Okumak, Fakirlerle Oturmaya Katlanmak Ve Hakkn Allah'tan Geldiini Aklamak

21Belagat:

21Kelimeler:

22Nzul Sebebi

23Ayetler Aras liki

23Aklamas

24Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

25Mal Dolaysyla Gurura Kaplan Bahe Sahibi Zengin le Akidesiyle Onur Bulan Fakir rnei

25Belagat:

25Kelime ve bareler:

26Nzul Sebebi

27Ayetler Aras liki

27Aklamas

29Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

29Dnya Hayatnn Misali

29Kelime ve bareler:

30Ayetler Aras liki

30Aklamas

31Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

31Dalarn Yrtlmesi Hair Ve Kyamet Gnnde Amel Defterlerinin Sunulmas

32Kelime ve bareler:

32Ayetler Aras liki

32Aklamas

33Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

34Hz. Adem (A.S.)'e Secde Emri Kssas

34Balat:

34Kelime ve bareler:

35Ayetler Aras liki

35Aklamas

37Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

37Kur'an- Kerimin Misyonu, Peygamberlerin Grevi, mandan Yz, mrenlertn Durumu, Azabn Erteleni Sebebi

38Belagat:

38Kelime ve bareler:

38Ayetler Aras liki

39Aklamas

40Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

41Hz. Musa le Hzr'n Kssas

41Belagat:

41Kelime ve bareler:

43Ayetler Aras liki

43Aklamas

45Gemi Kssas:

45ldrlen ocuk Kssas:

45Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

47Hz. Musa (A.S.) le Hzr Kssasnn Sonu

47Belagat:

47Kelime ve bareler:

48Ayetler Aras liki

48Aklamas

50Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

52Zlkarneyn le Ye'cc Ve Me'cc'n Kssas

53Belagat:

53Kelime ve bareler:

54Ayetler Aras liki

54Aklama

57Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

58Kfirlerin Cezas

58'rb:

58Belagat:

59Kelime ve bareler:

59Ayetler Aras liki

59Aklamas

60Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

61Mminlerin Mkfat, Yce Allah'n Bilgisinin Sonsuzluu Ve Tevhidi

61Kelime ve bareler:

61Nzul Sebebi

62Ayetler Aras liki

62Aklamas

63Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler

KEHF SURES

Yce Allah'a Hamd Etmenin Keyfiyeti Ve Kuran-I Kerimin Fonksiyonlar1- Hamd Kitab' kuluna onda hibir erilik koymakszn indiren Allah'adr.

2-3- Dosdoru bir kitaptr o. Kendi katndan iddetli bir baskn haber vermek ve salih amel ileyen mminlere onlar iin-iinde temelli kalacaklar-gzel bir mkfat olduunu mjdelemek iin.

4- Ve: "Allah ocuk edindi" diyenleri de uyarmak iin.

5- Ne onlarn ne de babalarnn buna dair bir bilgileri vardr. O azlarndan kan ne byk bir szdr! Onlar yalnz ve yalnz yalan sylerler.

6- Demek bu sze inanmazlarsa onlarn ardndan zlerek nerdeyse kendini mahvedeceksin?

7- Yeryzndeki eyleri ona bir ziynet kldk. Onlardan hangisinin daha gzel amel ileyeceini deneyelim diye.

8- phesiz ki biz yeryznde olanlar kupkuru bir toprak haline getireceiz.

Aklamas"Hamd... Allah'adr." Yce Allah Kitab'n, Rasl-i Ekremine (s.a.) indirdiinden dolay kendi zatna hamd etmekte, kendini vmektedir. nk o kitap sayesinde insanlar karanlklardan aydnla karmtr. Zira O, onu onda erilik ve sapmann sz konusu olmad dosdoru bir kitap klmtr. Yce Allah'n: "Onda hibir erilik koymakszn." buyruunun anlam, onda herhangi bir erilik, bir sapma koymayp aksine dosdoru ve mutedil klmtr demektir.

Hamd'in anlam ise Yce Allah'n gzel fiillerine karlk, gzel vglerde bulunup bu fiillerine kretmektedir. Esasen Yce Allah her halde hamde lyktr. O kimi zaman surenin balarnda sonlarnda kendisine hamdetmektedir ki, ihsan etmi olduu stn ve deerli nimetlerine karlk mminler ne ekilde hamdedeceklerini rensinler. Onun kullarna ihsan ettii nimetlerin en nemlisi ise slm nimeti ve kulu Muhammed (s.a)'e indirmi olduu, insanlarn kurtulularn salayacak olan Kitab- Kerim'idir.

"Dosdoru bir kitaptr o..." Erilik olmadn belirttikten sonra Kur'an- Kerim'in dosdoru oluunun da zikredilmesinin sebebi, bu hususu pekitirmektir. nk nice dosdoru olan ve doru olduuna tanklk edilen ey vardr ki, dikkatle tetkik edilip denendii takdirde, asgar miktarda da olsa erilikten kurtulamaz. Bir gre gre de bunun manas "sair kitaplar zerinde dorultucu ve onlar tasdik edici demektir. Bir dier aklamaya gre ise kullarn maslahatlarn salayan ve kanlmaz olan hkmleri, onlara bildiren demektir..

"iddetli bir baskn haber vermek..." Yani Kitab inkr edenleri dnyada acilen gelip atacak bir ceza ve intikam ile, ahirette ise bilahare gelecek olan cehennem atei ile korkutup uyarmak zere. Ayette geen "Kendi katndan" ibaresinin anlam ise Yce Allah'tan sdr olan bir azap demektir.

"Salih amel ileyen mminlere...mjdelemek iin." Bu Kur'n imanlarn salih amel ile destekleyenleri Allah nezdinde kendileri iin gzel bir sevap olduunu belirterek mjdelesin diye, inmitir. Bu gzel ecir ise iyi ve takva sahibi olanlarn yurdu olan cennettir. Hayrl ve ihsan ediciler iin ebedlik yurdu olan cennettir. O halde gzel ecir cennet demektir.

"inde temelli kalacaklardr." Yani onlar Allah nezdindeki sevaplar olan ?bed cennette karar bulacak, orada daimi olarak kalacaklardr.

"Ve Allah ocuk edindi diyenleri de uyarmak iin." Yani Allah'n ocuu olduunu iddia eden kfirleri de sakndrmak iin. Bunlar ise, "Bizler Allah'n kzlar olan meleklere ibadet ediyoruz" diyen Arap mrikleri ile zeyr'i Allah'n olu kabul eden Yahudiler ve "Mesih Allah'n oludur" diyen Hristiyanlardr.

Daha nce kfirlere ynelik olarak gemi bulunan genel uyar ve korkutmann kapsamna girmekle birlikte, zellikle bunlarn sz konusu sdilmelerinin sebebi, kfrn ve masiyetin en irkin trnn Yce Allah'a ocuk isnad etmek olduunu ifade etmektir.

"Ne onlarn ne de babalarnn buna dair bir bilgileri vardr." Yani onlarn da gemilerinin de, uydurduklar bu sze dair salam bir bilgileri yoktur. Allah'n ocuk edindiine yahut babas olduuna dair hibir bilgileri yoktur. Bu ar cehaletlerinden ve atalarn taklit etmelerinden ve eytann bu ii onlara gzel gstermesinden tr sylenmi bir szdr. Bir eye dair bilgi sahibi olmamak ise ya ona dair bilgiye ulatran yolu bilmemekten yahut da bizatihi onun bilinmesine imkn olmadndan yani bilinmeye elverili olmadndan kaynaklanmaktadr.

"O azlarndan kan ne byk bir szdr!" Yani onlarn syledikleri, azlarndan karma cesaretini gsterdikleri o kfr sz, olduka mesuliyeti byk bir szdr. Bu szn kendi szleri dnda da hibir dayana yoktur. Bundan dolay Yce Allah: "Onlar yalnz ve yalnz yalan sylerler." buyurmaktadr. Yani onlar ancak yalan ve iftira olan bir sz, asla gerei olmayan bir sz sylemektedirler.

Daha sonra Yce Allah iman terkedip ondan uzak durduklar iin mriklere zlmesi dolaysyla rasln (salat ve selam ona) u buyruklaryla teselli edip gnln almaktadr:

"Demek bu szlere inanmazlarsa onlarn ardndan zlerek neredeyse kendini mahvedeceksin..." Yani onlar bu Kur'n- Kerim'e iman etmiyorlar diye onlar iin zlerek ve kederlenerek neredeyse kendini ldrecek, lme srkleyeceksin. Esef ve keder ile nefsini helak etme, onlar iin zlerek, kzarak, sabrszlanarak kendini ldrme. Aksine onlara Allah'n risletini tebli et. Hidyet bulan kendisi iin hidyet bulmu olur, saptan da kendi aleyhine saptm olur. Onlarn seni brakp yz evirmelerine zlme!

Bu ayet-i kerimenin benzerlerinden bazlar unlardr "O halde senin nefsin onlara kar hasretlere gitmesin." (Fatr, 35/8); "man etmiyorlar diye neredeyse kendini ldreceksin." (uara, 26/12); "Onlar iin zlme. Onlarn kurmakta olduklar tuzaklardan dolay da skntya dme." (Nahl, 16/127).

Daha sonra Yce Allah dnyay fni ve gelip geici bir yurt olarak kldn, bir snav yeri olduunu haber vererek yle buyurmaktadr: "Yeryzndeki eyleri ona bir ziynet kldk..." Yani bizler yeryznde bulunan insan, hayvan, bitki, maden, ev gibi gz kamatrc ve ekici eyleri dnya ve insanlar iin gelip geici bir ss kldk ki, onlarla insanlar snayalm. Bylelikle iyilik yapann ameli de fesat yapann ameli de ortaya ksn. Biz de iyilik yapana sevap ile, ktlk yapana da ceza ile karlk verelim. Amelin iyi ve gzel olmas dnyaya rabet etmemek, ona aldan terketmek, dnyay ahiret iin bir kpr olarak deerlendirmektir. Mslim, Ebu Said el-Hudr'den rivayetine gre Rasulullah (s.a.) yle buyurmutur: "phesiz ki dnya tatldr (gzalc), yeildir. Ve phesiz Allah sizi orada halifelik makamna getirmemitir; sizin nasl akl ettiinize bakmaktadr."

Daha sonra Yce Allah kfirlerden yz evirme emrinin sebebini sz konusu ederek, yle buyurmaktadr: "phesiz ki biz yeryznde olanlar kupkuru bir toprak haline getireceiz." Yani phesiz bizler yeryzn ve orada bulunan her eyi ssl halinden sonra harabeye evireceiz, neticede oras yklp gidecektir. Ayette geen "Kupkuru bir toprak" ibaresi u demektir: Biz oray yeillikli, otlak bir yer halinde iken hibir bitkinin bulunmad, kendisinden faydalanmann sz konusu olamayaca bo bir arazi haline getireceiz. Bu da Yce Allah'n u buyruunu andrmaktadr: "Oray dmdz edecektir. Sen oralarda ne bir alaklk ne de ykseklik grebileceksin." (T-H, 20/107).

Ayet-i kerimeden maksat ise, "Sen zlme, biz onlar helak edecek, onlar yok edeceiz" diyerek Rasulullah (s.a.)' teselli etmektir.

Ashab- Kehf Kssas9- Yoksa sen Ashab- Kehfi ve Rakm ehlini alacak ayetlerimizden mi sandn?

10- Hani o yiitler maaraya snmlard da: "Rabbimiz, bize katndan rahmet ver, ilerimizde doruluk ver!" demilerdi.

11- Bunun zerine biz de sayl yllar boyunca maarada onlarn kulaklarna perde vurduk.

12- Sonra iki gruptan hangisinin bekledikleri sreyi daha iyi hesaplam olduunu belirtmek iin onlar uyandrdk.

13- Biz sana onlarn kssalarn gerek olarak anlatyoruz. Dorusu onlar Rab-lerine inanm gen yiitlerdi. Biz de onlarn hidyetini artrmtk.

14- Kalkp da: "Bizim Rabbimiz gklerin ve yerin Rabbidir. Biz ondan bakasn ilh diye asla armayz. Yoksa andol-sun ki batl sz sylemi oluruz." dedikleri zaman kalplerini pekitirmitik.

15- "u bizim kavmimiz, onu brakp baka ilhlar edindiler. Bunlara dair apak delil getirmeleri gerekmez mi? Allah'a kar yalan uyduranlardan daha zalim kimdir?"

16- "Madem ki siz onlardan ve Allah'tan baka tapmakta olduklarndan ayrldnz, o halde maaraya ekilin ki, Rabbi-niz size rahmetinden genilik versin, iinizde kolaylk gstersin."

17- Gnein doduu zaman maaralarnn sa tarafna yneldiini, batt zaman da sol taraftan yanlarndan kayp gittiini grrsn. Kendileri de ma-

idiler. Bu Allah'n ayetlerindendir. Allah kimi hidyete erdirirse o, doru yola ermitir, kimi de saptracak olursa artk onu doru yola erdirecek bir yardmc bulamazsn.

18- Onlar uykuda olduklar halde sen onlar uyank sanrdn. Biz onlar saa ve sola dndrrdk. Kpekleri de kollarn eie uzatmt. Onlar grsen onlardan geri dnp kaardn ve iin onlardan dolay korkuyla dolard.

19- te byle. Biribirlerine sorsunlar diye onlar uyandrdk. lerinden biri: "Ne kadar kaldnz?" dedi. "Bir gn veya gnn bir ksm" dediler. "Ne kadar kaldnz Rabbiniz daha iyi bilir. imdi birinizi u gm parayla ehre gnderin de yiyeceklere baksn, hangisi daha temiz ise ondan size bir rzk alp getirsin. Orada dikkatli davransn da sakn sizi kimseye duyurmasn." dediler.

20- "nk onlarn sizden haberleri olacak olursa sizi ya tala ldrrler veya dinlerine dndrrler. Bu takdirde ise ebediyyen iflah olmazsnz."

21- Bylece onlarn bulunmalarn saladk ki Allah'n vaadinin gerek olduunu, kyametin muhakkak kopacan ve onda phe edilmeyeceini bilsinler. Nitekim bunlar kendi aralarnda durumlar hakknda ekiip duruyorlard. "Onlarn zerlerinde bir bina kurun." diyorlard. Rableri onlar ok iyi bilir. Onlarn ilerine galip gelenler ise "Onlarn zerlerinde mutlaka bir mescit yapacaz." dediler.

22- "Onlar tr drdncleri kpekleridir" diyecekler. "Betir, altnclar kpekleridir." diyecekler. Bu gayba ta atmaktr. "Yedidir, sekizincileri kpekleridir." diyeceklerdir. De ki: "Onlarn saysn en iyi bilen Rabbim'dir. Onlar pek az kimseden bakas bilmez." Bu yzden onlar hakknda zahir olandan bakasyla tartma ve bunlardan kimseye onlara dair bir ey sorma!

23- Bir ey hakknda: "Ben bunu yarn mutlaka yapacam" deme.

24- Meer ki Allah dilemi ola. (naallah diyesin) Unuttuun zaman da Rabbini an ve yle de: "Umulur ki Rabbim beni bundan doruya daha yakn olana eritirir."

25- Onlar maaralarnda yz sene eletiler; buna dokuz daha kattlar.

26- "Onlarn ne kadar kaldklarn en iyi Allah bilir" de. Gklerin ve yerin gayb O'na aittir. O ne gzel grendir! O ne gzel iitendir! Bunlarn ondan baka velileri yoktur. O kimseyi hkmne ortak etmez.

AklamasKssann zeti:

309 yl uyku halinde canl olarak kalan Kehf Ashab'nn kssasna dair kesin haber ite budur. Bu kssa nceki kitaplarn iaret etmi olduu hayret verici olaylardan birisidir.

"Yoksa sen Ashab- Kehf i ve Rakm ehlini alacak yetlerimizden mi sandn..." Onu dinleyenler Ashab- Kehf kssasndan hayrete dtler ve snamak kasdyla Rasulullah (s.a.)'a bu hususta soru sordular. Yce Allah da yle buyurdu: Sen bizim ayetlerimiz arasnda sadece bunlarn m alacak eyler olduklarn zannettin? yle bir ey sanma! nk bizim ayetlerimizin tm alacak, hayret edilecek eylerdir. Ashab- Kehf kssas ve onlarn uzun bir sre hayatta braklmalar, dnyann halinden daha alacak bir ey deildir. phesiz yeryznn ss ve onun hayret verici yanlar bu kssadan daha harika ve daha artcdr. Yeryzn sslemeye sonra da onu toprak haline getirmeye, gkleri ve yeri yaratmaya Kadir olan, her eye kadir demektir. nsanlardan belli bir grubu belli bir sre yemeksiz ve ieceksiz korumas da O'nun kudretinin tecellilerindendir.

zetle sen Kehf ve Rakm ashab kssasn ayetlerimizden hayret verici tek bir ayet olduunu sanma! -Ki Rakm onlarn ya kpeklerinin addr ya vadilerinin veya yaplarndaki yaznn addr.- yle bir kanaate kaplma; nk btn ayetlerimiz artcdr, gariptir. bni Cerr ile bni Kesr'in tercih ettii gibi ayet-i kerimenin zahirinden anlaldna gre rakm "yaz" demektir.

"Hani o yiitler maaraya snmlard." Ey peygamber! Kendilerini dinlerinden dndrmesinler diye kap da puta tapan kavimlerinden gizlenmek maksadyla dadaki maaraya snmalarm hatrla. Onlar maaraya girdikleri vakit Yce Allah'tan kendilerine rahmetini ihsan etmesini, kendilerine ltufta bulunmasn isteyerek demilerdi ki: "Rabbimiz bize katndan rahmet mer." Yani bize kendi katndan, bizi esirgeyecein ve kavmimizden saklayacan bir rahmet ihsan buyur. "lerimize doruluk ver." Yani akbetimizi doru kl, tizim iin faydal olan salamak ve bizleri sapk deil de doru yolu bulan, akn deil de hidayete ileten kimseler klmak suretiyle; yahut genel olarak btn ilerimizi dosdoru klmak suretiyle; "ilerimizde doruluk ver, demilerdi."

"Bunun zerine biz de sayl yllar boyunca maarada onlarn kulaklarna perde vurduk." Maaraya girdikleri srada onlar ar bir uykuya daldrdk. Artk hibir ses iitmez oldular. Saylar belli, pek ok yl bylece uyudular.

"Sonra iki gruptan hangisinin bekledikleri sreyi daha iyi hesaplam olduunu belirtmek iin onlar uyandrdk." Yani daha sonra onlar bu uykularndan uyandrdk. Bylelikle insanlar da Yce Allah'n bu konuda bildiini aka grsnler. Yani onlar hakknda anlamazla den iki gruptan hangisinin uykuda kaldklar sreyi ve uykularnn nihai vaktini bilsinler, bundan dolay da acizliklerini aka grsnler, Allah'n onlara ne yaptn bilsinler ve Yce Allah'n ldkten sonra diriltmeye ve dier hususlara kadir olduunu kesin olarak kabul etsinler.

Kssann Tafsilt:

"Biz sana onlarn kssalarn gerek olarak anlatyoruz." Yani biz sana onlarn haberlerini doru ekliyle bildirmekteyiz. Bu unu ifade eder: Araplar arasnda onlara dair dillerde dolaan haberler doru deildi.

"Dorusu onlar Rablerine inanm gen yiitlerdi..." Yani onlar Rablerini samimi olarak tevhd eden, O'ndan baka ilh olmadna tanklk eden genlerdi. Biz de akideleri zerinde kararllk, Allah'a ynelmek ve salih ameli tercih etmek suretiyle hidayeti bulma hususundaki baarlarn daha da artrmtk. Bu buyrukta isyana batan ve batl dinde derinlere gmlen yallara gre, genlerin hakka daha bir ynelmek ve doru yola daha byk oranda hidayet bulmak istidadnda olduklarna iaret vardr. te bundan dolay -bni Kesr'in de belirttii gibi- Allah'a ve Rasuln'e icabet edip arlarn kabul edenlerin ounluu gen idi. Kurey'in yallar ise dinleri zere kalmaya devam ettiler; onlardan ancak az kimseler iman etmiti. Tabern ve bn'l-Mnzir bni Abbas'tan yle dediini rivayet etmektedir: Allah ne kadar peygamber gnderdiyse mutlaka o gen idi. Daha sonra Yce Allah'n "brahim adnda gen bir yiidin onlar diline doladn iitmitik, dediler." (Enbiy, 21/60); "Hani Musa gen delikanlsna yle demiti..." (Kehf, 18/60) ayetlerini okudu. Kehf ashab hakknda da "inanm gen yiitlerdi" diye sz etmektedir.

Bu ayet-i kerimedeki "Biz de onlarn hidayetini artrmtk." buyruu, imann artna ve insanlar arasnda birinin imannn dierinden stn olduuna, imann artp eksildiine, itaatle artp masiyet dolaysyla eksildiine delil gsterilmitir. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Hidayet bulanlara gelince, onlarn hidayetlerini artrd ve onlara takvalarn verdi." (Muhammed, 47/17); "man edenlere gelince bu onlarn imanlarn artrd ve onlar biribirleriyle mjdeleirler." (Tevbe, 9/124) Bir baka yerde de yle buyurmaktadr: "manlarna iman katlp imanlar artsn diye..." (Feth, 48/4)

Kehf Ashabnn Yaadklar a:

Kehf ashabnn Meryem olu sa Mesih dinine bal olduklar zikredilmektedir. bni Kesr ise onlarn Hristiyanlktan nce yaam olduklar grn tercih etmektedir. Buna delil ise Yahudi limlerinin onlara dair haberleri bilmeleri, buna nem vermeleridir. Nitekim nzul sebebinde bunu aklamtk. Bir dier delil ise bni Eb eybe, bn'l-Mnzir ve bni Ebi Htim'in bni Ab-bas (r.a)'tan yaptklar u rivayettir: Bu rivayete gre Kehf Ashab insanlar putlara tapmaya aran zorba hkmdarlarn birisinin lkesinde yayorlard. Onlar bu durumu grnce o ehirden kp gittiler. Yce Allah aralarnda herhangi bir szleme ve haberleme olmakszn onlar bir araya getirdi Biri dierine nereye gitmek istediini sormu fakat durumunu gizlemi, aklamamt. nk biri tekinin ne iin dar ktn da bilmiyordu. O bakmdan biribirlerine durumlarn aklamak zere szler aldlar, yeminler ettiler. Nihayet bir sz birlii ettiler ve dediler ki: "Bizim Rabbimiz gklerin ve yerin Rabbi-dir... inizde kolaylk gstersin."

Daha sonra yola koyuldular ve nihayet maaraya girdiler. Allah da onlarn kulaklarna perde vurdu, uykuya daldlar. Aileleri onlar aramaya baladlar ancak btn abalarna ramen bulamadlar. Nihayet durumlar krala iletildi, o da yle dedi: Bu gnden itibaren bu insanlarn durumu yle olmaldr: Bunlar herhangi bir cinayet sz konusu olmakszn ve bilinen bir sebebe bal olmayarak nereye gittiini bilmediimiz aramzdan kp giden insanlardr. Daha sonra kurundan bir levha getirilmesini istedi. O levhaya isimlerini yazd, sonra da bunu hazinesine koydu. Daha sonra da an Yce Allah'n bize anlatt olaylar balarndan geti.

Tevhid Hususundaki Kararllklar:

"Kalkp da bizim Rabbimiz gklerin ve yerin Rabbidir... dedikleri zaman kalplerini pekitirmitik." Yani kavimlerine kar davranlarnda akideleri yolunda kararllklarnda salam ve gl bir ekilde srar etmeleri ilhamn vermitik. Nihayet kavimlerinin iinde bulunduklar rahat yaay ve mutluluu terkettiler ve insanlar putlara, tautlara ibadete tevik eden, onlar bu putlara, tautlara ibadete zorlayan zalim hkmdar Dakyanus'un nne dikilip yle dediler: "Bizim Rabbimiz, gklerin ve yerin Rabbidir. Biz kesinlikle ondan baka bir ilha ibadet etmeyiz. Zira ondan baka Rab yoktur, ondan baka m-bd olamaz. Kavimlerin yapt putlara secde etmek, onlar iin kurbanlar kesmek ise, ancak gkleri ve yeri yaratan Allah'a yarar."

lk cmleleri olan "Bizim Rabbimiz gklerin ve yerin Rabbidir." ifadesiyle Jhiyyetin tevhidini ilan etmilerdi. Putlara tapanlar da bunu kabul ederler. ikinci cmleleri o\an:"Biz ondan bakasn ilh diye armayz." cmlesinde de rubbiyetin tevhidini iln etmilerdi. Ancak puta tapclar (mrikler) bunu kabul etmezler. Bunun delili ise Kur'n- Kerm'in bize nakletmi olduu u buyruklardr: "Andolsun eer onlara gklerle yeri kim yaratt? diye sorsan, i I bette: Allah diyeceklerdir." (Lokman,31/25); "phesiz biz bunlara" putlara "ancak bizleri Allah'a yaklatrsnlar diye ibadet ediyoruz." (Zmer, 39/3)

Onlar inanlarn u szleriyle gerekelendirdiler: "Yoksa andolsun ki batl sz sylemi oluruz." Yani biz Allah'tan bakasna ibadet edecek olursak, phesiz o zaman batl, yalan ve iftira bir iddiada bulunmu oluruz. Szlkte batl =oz (atat) haddi amak ve hadden uzaklamak demektir. Yani o takdirde biz hakka uymayan, haddi am bir sz sylemi oluruz. Bu da onlarn putlara tapmak zere davet olunduklarn, krallarnn da putlara ibadeti terkettikle-rinden dolay onlar knadn gstermektedir.

Kavimlerini Putlara Tapmaktan Dolay Ayplamalar:

"u bizim kavmimiz O'nu brakp baka ilh edindiler..." yani Kehf ashab Dakyanos dneminde putlara tapan kavimleri hakknda yle dediler: Bunlarn u uydurma, batl ilhlara tapmak eklindeki amellerinin doruluuna ?.pak bir delil getirmeleri gerekmez mi? Niin bu kabul ettiklerinin doruluuna doru ak, net bir delil getiremiyorlar?

Bu da unu gstermektedir: Bir iddiaya delil getirmek aklen ve mantken daha salkl bir yoldur.

"Allah'a kar yalan uydurandan daha zalim kimdir?" Allah'a yalan uydurup iftira edip, O'na ortak nispet edenden daha zalim yoktur.

Krallarnn kendilerini tehdit edip korkutmasndan sonra belki kabul ettikleri dinden geri dnerler diye durumlarn gzden geirmeleri iin onlara sre tanmas Allah'n o genlere bir ltf idi. Onlar da bunu uygun bir frsat olarak deerlendiler ve fitne korkusu ile dinlerini kurtarmak amacyla katlar.

bni Kesir der ki: te insanlar arasnda fitnelerin ba gstermesi esnasnda meru olan tutum budur. nsan dinine zarar gelir korkusuyla, onlardan kaar. Nitekim Buhar'de ve Ebu Davud'da yer alan bir hadis-i erife gre Ebu Sad el- Hudr Rasulullah (s.a.)'tan yle buyurduunu nakletmektedir: 'Aradan fazla zaman gemeden sizden birinizin en hayrl mal dinini fitnelerden kurtarmak zere, kamak amacyla kendileriyle birlikte dalarn tepelerini ve yamur yaan yerleri takip edecei birka koyun olacaktr." te byle bir durumda insanlardan uzak kalmak merudur, fakat sair hallerde meru deildir. nk bu durumda cemaatlere ve cumalara gitmek gibi nemli frsatlar kaybolur.

Kavimlerinden Ayrlmalar:

"Madem ki siz onlardan ve Allah 'tan baka tapmakta olduklarndan z-tJdnz..." Ey Kehf Ashab, siz dininizi kurtarmak amacyla kavminizden, ayrlmak suretiyle onlardan maddeten ve dininizde onlara muhalefet etmek suretiyle manen ayrldnz, Allah'tan baka btn mabudlar reddetmeye karar verdiiniz vakit, biribirinize sylemi olduunuz o szleri hatrlaynz.

Yce Allah'n "Allah'tan baka" ifadesi ya -belirttiimiz gibi- muttasl bir istisnadr veya muntak' bir istisnadr. Bunun bir ara cmlesi olmas da mmkndr. O takdirde bu Yce Allah tarafndan bu genlere dair Allah'tan bakasna ibadet etmediklerini ifade eden bir haber olur.

Haydi bedenlerinizle kavimlerinizden ayrlnz, ruhen de onlardan ayrldktan sonra (dadaki geni maara demek olan) kehfe snnz. irk ehlinden uzaklarda tenha bir yerde yalnzca Allah'a ihlsla ibadet ediniz. Eer siz byle bir ey yapacak olursanz, Allah sizin zerinize sizi kavminize kar kendisiyle koruyaca bir rahmet yayar ve iinize byk bir kolaylk salar, yani kendisinden yararlanacanz ve size kolay gelecek yollar aar.

Maaradaki Durumlar:

"Gnein doduu zaman maaralarnn sa tarafna yneldiini..." yani ey Muhammed veya ey muhatab alnabilecek herkes, gnein douu esnasnda onlarn maaralarnda sa tarafa doru kaydn grrsn. Yani gne ykselerek saa doru kaymakta ve byle bir yerde zeval halinde ndan bir eser kalmamaktadr. Bat esnasnda ise gne onlardan uzaklamakta, onlar bir kenara brakp kuzey tarafna ynelmektedir. Halbuki onlar maarann genie orta yerinde idiler ve dardan onlara olduka latif ve serin hava geliyordu.

Bununla kastedilen maarann gnein douu ve bat srasnda gneten etkilenmeyen bir yerinde olduklarn bildirmektir. Yani onlara btn gn boyunca; douunda da batnda da gne demiyordu. Halbuki onlar gne na maruz geni bir yerde bulunuyorlard. Allah gne nn onlara temas etmesini nlemiti.

Maarann Yeri:

Tarihiler maarann yerini tayin hususunda deiik grler zikrederler. Burasnn Filistin'in gneyinde Akabe'de Eyle'ye yakn bir vadi olduu sylendii gibi, Irak'n kuzeyinde Musul'da Ninova yaknlarnda olduu da sylenmitir. Eski Bizans topraklar olan Trkiye'nin gneyinde bir yerde olduu da sylenmitir. Btn bu grlerin bir delile dayandrlma ihtiyalar vardr.

Yce Allah'n Kudreti, nayeti ve Mlk:

"Bu Allah'n yetler indendir." Yani bu genlerin belli yllar boyunca maarada kalmalar Allah'n, gnein dou ve bat esnasnda gnei onlardan nlarn kaydrmak ve hararetini baka tarafa evirmek suretiyle kaydrmas, Yce Allah'n kudretinin mkemmelliine, bilgisinin geniliine dellet eden artc pek ok ayetlerinden bir ayettir (belgedir). Yce Allah'n kullar arasndan ihls sahibi olanlar koruduuna, tevhidin hak din olduuna, putlara ve heykellere tapmann sapklk ve doruluktan ayrlma olduuna, Kehf ashab'nn da korunmasnn Yce Allah'n ltf ve onun inayetiyle olduuna ak bir delildir. te bundan dolay Yce Allah "Allah kimi hidyete erdirirse o doru yola ermitir." diye buyurmaktadr. Yani Yce Allah ayet ve belgeleriyle her kime hidayet bulma tevfikini ihsan eder ve hakka gtrecek ekilde ona yol gsterir, sevdii ve raz olaca eylere ulama baarsn ihsan ederse o kimse -Ashab- Kehf gibi- doru yola iletilen ve dnyada da hirette de en byk nasibe mazhar olan bir kimsedir.

Bundan kast ya Ashab- Kehf ten vgyle sz etmek ve onlarn arzulanan hedefi gerekletirdiklerine dair tanklk etmek, yahut da bu kabilden ayetlerin (belge ve mucizelerin) pek ok olduuna dikkat ekmektedir. Asl mutlu kii, Yce Allah'n bunlar zerinde dikkatle dnp onlarla basiretinin alp onlar vastasyla hidayet bulma baarsn elde edendir. Ksacas bu genleri hidayete ileten Yce Allah'tr.

"Kimi de saptracak olursa artk onu doru yola iletecek bir yardmc bulamazsn." Yani kt seimi, yerinde olmayan istidad, duruunu sapklk yoluna ynlendirmesi dolaysyla Allah her kime ayetleriyle hidyet bulma baarsn vermeyerek saptracak olur ise, kesinlikle sen o kimseyi doru yola iletecek hayra gtrecek dnya ve hirette doruluk yollarna ulatracak asla bir yardmc ve bir dost bulamazsn. Onu kimse hidayete iletemez. ldkten sonra dirilii inkr eden kfirler buna rnektir. nk baar ihsan etmek ve yardmsz brakmak Allah'n elinde olan bir itir. O dilediine tevfikini verir, dilediini de yardmsz brakr.

Hidayete erdirmenin ve saptrmann Yce Allah'a ait olarak vurgulanmas Rasulullah (s.a.)'m kavminden ektii skntlar hafifletmi ve davetini kabul etmekten yz evirmelerine duyduu znt ve kederini gidermitir.

"Onlar uykuda olduklar halde sen onlar uyank sanrdn." Yani sen onlar grecek olsaydn, onlarn uyank olduunu zannederdin. nk uyuyor olduklar halde gzleri aktr. Buna sebep ise rmelerini nlemektir. Onlar bu halleriyle adeta kendilerini grenlere bakyor gibiydiler.

"Biz onlar saa ve sola dndryorduk." Yani kimi vakit onlar sa tarafa kimi vakit de sol tarafa dndryorduk. Ta ki toprak onlarn cesetlerini etkilemesin ve tenleri gereken ekilde hava alsn.

Bu dndrlme sresi hakknda tefsir alimlerinin farkl grleri vardr. Senede iki defa olduu, senede bir defa olduu sylenmi ise de, her iki grn lehine delil yoktur. Byle bir eyi akl ile tespit etmek de mmkn deildir. Kur'n da buna iaret etmemektedir. Bu hususta sahih bir haber de vrid olmu deildir. O halde nas mutlak olduu halde kalmaktadr. bni Abbas der ki: Eer dndrlmeselerdi yer onlar yerdi (rtrd)."Kpekleri de kollarn eie uzatmt." Yce Allah'n ilhamyla onlar korumak zere arkalarndan giden kpekleri ise kollarn maarann dzlnde yahut da kapsnda onlar korumak zere uzatmt. Bu ise kpein tabiatndan ileri gelen bir eydir. Adeta onlar koruyor idi. O da bu durumda onlarn uyuduklar gibi uyudu. te hayrllarla arkadalk etmenin faydas budur.

"Onlar grsen onlardan geri dnp kaardn ve onlardan dolay iin korkuyla dolard." Yani eer sen onlara bakacak olsaydn, arkan dner kaar, ve onlardan dolay iin korkuyla dolard. nk Yce Allah onlara bir heybet ve bir vakar vermiti. yle ki kim onlara baksa mutlaka onlardan korkar ve ekinirdi. Bu halleri uyur halde kaldklar sre sona erinceye kadar srd. Bylelikle onlarn bu hallerindeki niha hikmet, geni rahmet tahakkuk etti. Allah onlar vastasyla ldkten sonra dirilie ve yaratklar tekrar iadeye kadir olduuna, kyamet gnnn ise phesiz olarak geleceine dair maddi ve hissedilir delili aka gsterdi.

Uykularndan Uyandrlmalar

Yce Allah yle buyurmaktadr: "te byle... onlar uyandrdk..." Yani biz onlarn hidayetlerini artrp uyuttuumuz, bedenlerini rmekten, yok olmaktan koruyup uzun bir sre boyunca yiyip imeksizin canl olarak braktmz ve evirip evirdiimiz gibi; evet bunun gibi onlar tekrar dirilttik (uyandrdk). Yani lm andran o uykudan onlar canlandrdk. Bylelikle kudretimizin boyutlarn, insanlara yaptmz ilerin ne kadar artc olduunu onlara gsterelim, ileri hakknda basiret sahibi olsunlar, kendi aralarnda biribirlerine soru sorsunlar ve bu noktaya varsnlar diye. O bakmdan onlardan birisi "Ne kadar sre uyudunuz" diye sordu. nk uzun sre uyuduklarn hissetmilerdi. "Bir gn veya gnn bir ksm, dediler." Yani onlardan birisi yle cevap verdi: Bizim deerlendirmemize gre biz ya tam bir gn uyumuuz ya da bir gnn bir blm. nk maaraya gnn erken saatlerinde girmilerdi, uyuduklarnda ise akama doru idi. Bu bakmdan arkasndan "veya gnn bir ksm" deyiverdiler.

"Ne kadar kaldnz Rabbimiz daha iyi bilir..." dediler. Bir dieri de u cevab verdi: Rabbimiz durumunuzu ve ne kadar gn kaldnz daha iyi bilir. te bu, onlarn hallerinin deimi olduunu grdklerinden dolay uzun bir sre uyuduklarn farkettiklerini ve bu hususta tereddde dtklerini gstermektedir. Yani Allah durumunuzu sizden daha iyi bilir. Siz ne kadar bir sre kaldnz bilmezsiniz. te birincilerinin sorduu soruyu cevaplandrrken uyank bir imann gerektirdii edep budur.

Yiyecek Almnda Vekalet:

Daha sonra kendi aralarnda nemli bir ihtiyalar hakknda konumaya baladlar. Bu da yiyecek ve iecee olan ihtiyalar idi.

"imdi siz birinizi u gm paranzla ehre gnderin..." Yani biriniz u dirhemlerinizle yahut evlerinden ihtiyalarn karlamak zere beraberlerinde bulunan u gmnzle ehrinize gnderiniz. Bu ehir ise -Rz'nin de srarla belirttii gibi- Tarsus'tur.

"Yiyeceklere baksn, hangisi daha temiz ise ondan size alp getirsin." Yani hangi yiyecein daha gzel, daha faydal, daha ho, daha ucuz olduuna bir baksn ve o yiyecekten uygun bir miktar alp size getirsin.

"Orada dikkatli davransn da sakn sizi kimseye duyurmasn." Yani bir ey isterken, ehre girip karken alverite bulunurken, yumuak davransn, ehir halkndan herhangi bir kimseye yerinizi bildirmesin yahut hissettirmesin.

"nk onlarn sizden haberleri olacak olursa sizi ya tala ldrrler ya da dinlerine dndrrler." Zira kral Dakyanos'un adamlar eer yerinizi farkedecek olurlarsa sizi talayarak ldrrler, yahut da tekrar dinlerine, putperestlie, putlara tapcla dnmeniz iin sizi zorlarlar.

"Bu takdirde ise ebediyyen iflah olamazsnz." Yani eer sizler tekrar onlarn dinlerine geri dnme isteklerini uygun bulacak olursanz, dnyada da hirette de ebediyyen iflah olmazsnz, kurtulamazsnz.

nsanlarn Onlar Bulmalar:

"Bylece onlarn bulunmalarn saladk..." Yani biz onlar nce uyutup sonra uyandrdmz gibi, onlar ve hallerini de insanlara gsterdik, haberdar ettik. Bunlarn ise Yce Allah'n lleri diriltme, ldkten sonra dirili ve kyamet hakknda herhangi bir pheleri yoktur. Allah Kehf Ashab m buna bir delil, bir belge olmak zere diriltti, bylelikle Yce Allah'n ldkten sonra dirili vaadinin hak olduunu ve gerekleecek olduunu, kyametin gereklemesinin de phe olunmayacak bir husus olduunu bilsinler. Her kim Kehf Ashb'nnn durumlarna tank olursa, bu haberin doruluunu ve Allah'n ldkten sonra dirili vaadinin gerekliini de renmi olur. nk onlarn uyku halleri ile bu uykudan sonra uyanmalar, lp sonra dirilenin haline benzer.

"Nitekim bunlar kendi aralarnda durumlar hakknda ekiip duruyorlard." Yani onlar kyamet hususu hakknda biribirleriyle tarttklar zaman o dnem insanlarna onlar gsterdik. O tartma esnasnda insanlarn kimisi kyameti kabul edip inanyor, kimisi inkr ediyordu. Kimisi buna iman ediyor, kimisi iman etmeyip kfir oluyordu. te bu tartanlarn Kehf Ashb'n bulmalarn kabul edenlerin lehine, etmeyenlerin aleyhine bir delil kldk. Hkmdar ve halk da ldkten sonra dirilie dair Allah'n bu yetini (kesin belgesini) bulduklar iin sevindiler ve Kyamet hususunda gr ayrl da ortadan kalkm oldu.

Onlar Hakknda nsanlarn Grleri:

"Onlarn zerlerine bir bina kurun... diyorlard." Yani Yce Allah Kehf Ashb'nn canlarn aldktan sonra onlar hakknda grler ikiye ayrld. Bir kesim -ki bunlarn kfirler olduklar sylenmitir- dediler ki: zerlerine maarann kapsn kapatalm ve onlar bu halleri zere brakalm. nk onlar bizim dinimiz zeredirler. Yce Allah'n: "Rableri onlar ok iyi bilir" buyruu bir ara cmlesidir. Yani o akideleri hususundaki anlamazlk kartanlara neseplerini, isimlerini ve kaldklar sreyi aklamak hususunda cevap vermek zere hallerini en iyi bilen Rableridir.

Bir dier kesim ise grleriyle birinci kesime baskn geldiler. Bunlar ise -ki hem Ashb- Kehf e daha yakn idiler, hem de onlar zerine bina yapmaya daha istekliydiler- mslmanlar ve hkmdarlardr. "Biz maara kapsnda iinde mslmanlarm namaz klacaklar ve bu yerin bereketinden yararlanacaklar bir mescit yapacaz."

Saylar:

"Onlar tr, drdncleri kpekleridir, diyecekler." Yani daha sonra insanlar saylar hususunda anlamazla dtler. Burada kastedilenler Rasulullah (s.a.) dneminde Kitap Ehli'nden ve mminlerden onlarn kssalar hakknda konuanlar, sz syleyenlerdir. Onlar Rasulullah (s.a.)'a Kehf Ashb'na dair soru sordular, Hz. Peygamber de kendisine vahiy gelinceye kadar onlara cevap vermeyi erteledi. Bu yet-i kerime saylarna dair haber vermek zere indi ve onlardan doruyu syleyenlerin, "Yedidir, sekizincileri kpekleridir." diyenler olduunu ifade etti.

Onlardan kimisi Kehf Ashab: "tr, drdncleri kpekleridir." derken, dierleri ise "betir, altnclar kpekleridir." demiti. Onlar bunu sylerken "gayb talamaktadrlar." Yani bilgisizce sz sylemektedirler. Syledikleri srf zan ve tahmindir. Sylediklerinin herhangi bir delili yoktur ve bununla birlikte kesin bir bilgi de sz konusu deildir. Bunun delili ise bu konuda sylenen iki szden sonra "Bu, gayba ta atmaktr." denilmesidir.

Bir baka grup ise: "Yedidir, sekizincileri kpekleridir." demilerdir. Yce Allah bu sz syledikten sonra, buna dair bir aklama yapmad yahut da olduu gibi kabul etti. te bu da bu grn doruluunun delilidir ve gerekte durumun byle olduunu gstermektedir.

Ya Muhammed de ki: Rabbim, onlarn saylarn en iyi bilendir. Onlarn saylarn insanlar arasnda ancak pek az kimseler bilirler. Onlarn saylarn belirten Kitap Ehli'nin byk bir ounluu bunu zan ve tahmine dayanarak zikrederler. Yce Allah'n "Onlarn saysn en iyi bilen Rabbimdir." buyruu ise bu gibi durumlarda yaplacak en gzel iin ilmi Yce Allah'a havale etmek olduunu gstermektedir. nk bu gibi hususlarda bilgiye dayal olmakszn hkm vermeyi gerektiren bir durum yoktur.

bni Abbs der ki: Ben Yce Allah'n istisna ettii az kimselerden birisiyim. Onlar yedi kii idiler. bni Cerr de At'dan bni Abbs'm: "Onlarn says yedi idi." dediini rivayet etmektedir.

Ancak burada nemli olan bu insanlarn saylarn bilmek deildir, nemli olan kssadan ibret almaktr, kssann dellet ettii Yce Allah'n ldkten sonra dirilii ve tekrar yaratmaya kadir olduunu ortaya koymaktr.

Keaf sahibi yle bir soru sorar: nc cmle olan "yedidir ve sekizincileri kpekleridir." buyruunda yer alan bu "vav"= ve" neyin nesidir ve niin nceki iki cmlede yer almad halde bu cmlede yer almtr? Daha sonra bunu yle cevaplandrr: Bu "vv" nekreye sfat olarak gelen cmlenin bana gelen vav'dr. Bunun faydas ise sfatn mevsfu ile bitiik olduunu tekid etmek ve bu sfat ile nitelenmesinin sabit ve karar klm bir sfat olduunu gstermektir. Yani "yedidir ve sekizincileri kpekleridir." diyenler bu konuda bir bilgiye dayanarak sylemilerdi. Onlar dierlerinin yaptklar gibi zanna dayal olarak gayba ta atmadlar.

"Bu yzden onlar hakknda zahir olan eyden bakasyla tartma..." Yani sen Kitap Ehli ile Ashb- Kehf hakknda derinliine deil de ancak zahir (yzeysel) bir ekilde tart. Bu da senin onlara Allah'n sana vahyettiini aklamandr, bununla yetinerek baka bir ey ilve etmemendir. Onlarn chil olduklarn ileri srmeksizin ve karlk verirken onlar azarlamakszn bunlar bildirmendir. Nitekim Yce Allah bir baka yerde "Onlarla en gzel yol ile mcadele et!" (Nahl, 16/125) diye buyurmaktadr. Bir dier yerde de yle buyurmaktadr: "Kitap Ehli'yle ancak en gzel yol hangisiyse o yolla mcadele ediniz." (Ankebt, 29/46).

"Ve onlardan kimseye onlara dair bir ey sorma!" Yani onlardan herhangi bir kimseye Ashb- Kehf kssas hakknda ii yokua srmek isteyen bir tavrla soru sorma. nk bu sana tavsiye edilen idare yollu olmaya ve gzel iliki kurmaya aykrdr. Ayrca onlara bu konuda doruya iletilmek isteyen kimse tavryla da soru sorma. nk Yce Allah zaten sana onlarn kssalarn vahyetmek suretiyle seni doru yola iletmi bulunmaktadr.

te bu da dini konularda Kitap Ehli'ne bavurmann caiz olmadn gstermektedir.

Peygambere ve mmetine Bir rd:

"Bir ey hakknda ben bunu yarn mutlaka yapacam, deme." Yani ey Peygamber, gelecekte yapmay kararlatrdn herhangi bir ey iin Aziz ve Celil olan Allah dilerse, demeden yarn ben bu ii mutlaka yapacam deme. Yani "inallah" demedike byle bir ey syleme. Nitekim Buhr ile Mslim'de Eb Hureyre'den rivayet edildiine gre Rasulullah (s.a.) yle buyurmutur: "Davud olu Sleyman-ikisine de selm olsun- dedi ki: Bu gece yetmi hanmm dolaacam -bir rivayette yz denilmitir- Onlardan her birisi Allah yolunda savaacak bir erkek douracaktr. Ona -bir rivayette melek tarafndan-: nallah de, denildi fakat o demedi. Hanmlarn dolat, fakat onlardan yalnzca bir tanesi o da uzuvlar eksik bir insan dourdu. Rasulullah (s.a.) yle buyurdu: "Nefsim elinde olana yemin ederim. Eer inallah demi olsayd, yemininde sdk kard ve bu, onun ihtiyacn karlard." Bir dier rivayette de: "Hep birlikte at srtnda, elbette Allah yolunda savarlard." denilmitir.

Bu ayet-i kerimenin nzul sebebini de renmi bulunuyoruz. Rasulullah (s.a.)'a Ashab- Kehf kssas hakknda soru sorulunca o, "Size yarn cevap vereceim." demi fakat vahiy onbe gn gecikmiti.

"Unuttuun zaman da Rabbini an." Yani Rabbinin meietini an ve bunu unutacak olur isen inallah deyiver. Anlam udur: Sen istisna szn (inallah demeyi) unutur da sonradan farkna varrsan, onu anmak suretiyle telfi et. Aradaki zaman faslas ister uzasn, ister ksa olsun. bni Abbs (r.a)'dan nakledildiine gre istersen sen -dediini bozmadn srece- bir sene sonra dahi olsa bunu yap. bni Cerr, bni Abbs'n sznn manasn yle aklamaktadr: Bu bir kimsenin sznde yahut da yemininde inallah demeyi unutup bir sene sonra dahi olsa bunu hatrlayacak olur ise, snnet onun inallah demesini gerektirmektedir. Bylelikle istisna (inallah deme) snnetini yerine getirmi olsun. Velev ki bu sznn gereini bozduktan sonra olsun. Yoksa bu yeminini bozma hkmn kaldrmak ve keffreti de skat etmek iin olmaz.

"Ve yle de: Umulur ki Rabbim bundan daha doruya daha yakn olana eritirir." Yani ey Muhammed, de ki: Belki Rabbim beni unuttuum eyin yerine, bir baka eye yahut da hayr ve menfaati itibariyle daha stn olana muvaffak klar. Sana bilmediin bir ey sorulacak olursa o hususta sen de Allah'tan sor ve bu hususta hakka seni muvaffak klmas iin O'na ynel.

Maarada Kaldklar Sre:

Yce Allah Rasulne Kehf Ashb'nm maaralarnda Allah'n uyuttuu zamandan, tekrar uyandrd vakte kadar kaldklar sreyi de haber vererek yle buyurmaktadr:

"Onlar maaralarnda yz sene eletiler. Buna dokuz daha kattlar." Yani onlar maaralarnda kamer yl hesabyla yz dokuz yl kadar bir sre kaldlar. Bu ise yz gne senesi eder. nk her yz yllk bir srede kamer sene ile gne senesi arasnda yllk bir fark vardr. Bundan dolay yz yldan sonra "buna dokuz daha kattlar." diye buyurmaktadr. Bu haberi de u buyruu ile pekitirmektedir:

"Onlarn ne kadar kaldklarn en iyi Allah bilir, de." Yani onlarn kaldklar sre hakknda sana soru sorulacak olur ve bu konuda sende Allah'tan gelmi bir bilgi bulunmuyor ise byle bir durumda yle de: "Onlarn ne kadar kaldklarn en iyi Allah bilir. Gklerin ve yerin gayb Ona aittir." Yani bunlar O'ndan baka kimse bilmez, bir de Allah'n yarattklarndan bildirdii kimseler bilebilirler. O halde sen de onlara ait bir delil bulunmad srece haber vermekte acele etme. Hak, gerek benim sana verdiim bu haberdir. Onlarn syledikleri deildir. Zira gklerin ve yerin gayb yalnz O'nundur, her eyi bilen O'dur. Onlarn ne kadar sre maarada eletiklerini, bu konuda anlamazla denlerden O daha iyi bilir.

an Yce Allah onlarn kaldklar sreyi haber verdiine gre, hakknda phe bulunmayan gerek de odur. Bu cmlenin sona braklmasnn faydas, onlarn -saylar hususunda anlamazla dtkleri gibi- kaldklar sre hakknda da anlamazla dtklerini ortaya koymaktr. Burada da byle bir ek aklamada bulunuldu. Tpk onlarn saylar anlatlrken yer alan: "De ki: Onlarn saysn en iyi bilen Rabbimdir" eklindeki aklamann yer ald gibi.

Ksacas, Kehf Ashab'nn saylar ile maaralarnda kaldklar sreye dair aklama hususunda kesin haber Yce Allah'tan gelen haberlerdir. Zira o eyay ve gerekleri en iyi bilendir. nsanlarn syledikleri szler ise delili olmayan zanlardr. Bunlar birtakm ayialara dayal olarak sylenir. Gklerde ve yerde gayb olan ve buralardakilerden gizli kalan hususlara dair bilgi yalnzca Allah'a aittir.

"O ne gzel grendir, O ne gzel iitendir." Yani muhakkak Yce Allah onlar ok iyi grendir, ok iyi iitendir, demektir. Bunun anlam da vmekte ve aknlkta mbalaadr. yle denilmi gibidir: Var olan her eyi Allah en iyi grendir, iitilen her bir eyi Allah en iyi iitendir. Bunlardan hibir ey gizli kalmaz. Katde yle der: Allah'tan daha iyi gren ve ondan daha iyi iiten hibir kimse yoktur.

"Bunlarn O'ndan baka velileri yoktur." Yani insanlarn Allah'tan baka ilerini ekip evirecek kimseleri yoktur, O'nun ise bir yardmcs da yoktur.

"O kimseyi hkmne ortak etmez." Yani yaratmak da emretmek de yalnz Allah'ndr. Kimse O'nun hkmn sorgulayamaz. nsanlardan herhangi bir kimse O'nun kazasnda (hkmnde) O'na ortaklk edemez. O'nun hibir orta da yoktur, danman da yoktur.

Peygambere Ve Mminlere Direktifler: Kuran Okumak, Fakirlerle Oturmaya Katlanmak Ve Hakkn Allah'tan Geldiini Aklamak27- Rabii Kitabndan sana vahyolu-nan oku. O'nun szlerini deitirebilecek yoktur. O'ndan baka bir snacak da bulamazsn.

28- Sabah akam Rablerinin rzasn dileyerek O'na yalvaranlarla beraber sen de sabret. Dnya hayatnn gzelliklerini isteyerek gzlerin onlardan bakasna kanmasn. Kalbine gaflet vererek bizi anmay unutturduumuz, hevasna uymu, haddi am kimselere boyun eme!

29- De ki: "Hak Rabbimden gelendir. steyen inansn, isteyen inkr etsin. phesiz ki biz zalimler iin yle bir ate hazrladk ki epeevre duvarlar kendilerini kuatmtr. Onlar feryat edip yardm dilediklerinde, kendilerine erimi maden gibi yzleri kavuran bir su verilir. O ne kt bir iecektir ve oras ne kt bir duraktr!"

30- Dorusu iman edip salih amel ileyenler bilsin ki muhakkak biz iyi amel ileyenlerin ecrini boa karmayz.

31- te onlara altlarndan rmaklar akan Adn cennetleri vardr. Orada altn bileziklerle sslenirler. nce ve kaln ipekliden yeil elbiseler giyeceklerdir. Orada tahtlar zerine yaslanrlar. O ne gzel mkafat ve ne gzel duraktr!

Aklamas"Rabbinin Kitabndan sana vahyolunan oku..." Yce Allah bu ayet-i kerimede Rasulne Kitab- Aziz'ini okuyup onu insanlara tebli etmesini u buy-ruklaryla emretmektedir: Rabbinden sana vahyolunan Kitab' oku, onda yer alan emir ve yasaklara uy. nk itaat edenlere mkfaat vaadi, isyan edenlere de ceza tehdidini ifade eden Rabbinin kelimelerini deitirecek, tahrif edecek, ortadan kaldrabilecek kimse yoktur. Kitabn gereince amel etmeyecek olursan, sen de tehdidin kapsamna girersin. Allah'tan baka da snak, yardm edecek bir dost bulamazsn.

te bu birinci direktiftir: Kur'n- Kerim'i okuyup gereince amel etmek. kinci direktif ise fakir mustazaflarla oturup kalkmak ile ilgilidir. Yce Allah bu konuda yle buyurmaktadr: "Sabah akam Rablerinin rzasn dileyerek O'na yalvaranlarla beraber sen de sabret..." Yani Allah' zikreden, O'na hamde-den, Onu tebih eden, Onu tekbir eden, Ondan dileklerde bulunan, her vakit O'na dua edip yakaran ve bununla O'na itaati, O'nun rzasn yerine getirmek isteyen kimselerle fakir yahut zengin olsunlar birlikte ol.

Akladmz gibi; bu ayet-i kerime, Kurey'in ileri gelenlerinin Rasulul-lah (s.a.)'tan fakir yahut zayf, sradan insanlar olan Bill, Ammar, Suhayb, Habbb ve bni Mes'ud gibi ashab olmakszn, yalnzca kendileriyle oturmasn, birlikte meclisler dzenlemesini istemeleri zerine nazil olmutur. Yce Allah ise Hz. Peygambere byle bir i yapmasn yasaklamakta ve bu gibi kimselerle beraber oturmakta sabr ve sebat gstermesini emretmektedir. Bu ayet-i kerimenin bir benzeri de u buyruktur: "Srf onun rzasn dileyerek sabah akam rablerine dua edenleri kovma..." (En'am, 6/52). Kurey byklerinin syledikleri bu szler Nuh kavminin u szlerini andrmaktadr: "Sana baya kimseler uymuken sana iman m edelim?" (uar, 26/111). Yce Allah daha nce yer alan emrini "...Gzlerin onlardan bakasna kaymasn." buyruuyla pekitirmektedir: Kalbin onlardan bakasna meyletmesin. Onlar yerine servet ve nfuz sahiplerini istemeyesin. Burada maksat fakirlikleri ve yoksulluklar dolaysyla onlar kk grmenin yasaklanmasdr. Rasulullah (s.a.) bu ayet-i kerime nazil olunca yle buyurdu: "Onlarla birlikte kalmak zere sabretmekte emrolunduum kimseleri mmetim arasnda takdir buyurmu olan Allah'a hamdederim."

Daha sonra Yce Allah bu yasa u buyruu ile de tekid etmektedir: "Kalbine gaflet vererek bizi anmay unutturduumuz... kimselere boyun eme..." Yani sakn bizim gafil olduuna tank olduumuz, dnya ile megul olup dine ve Rabbine ibadete yaklamayan, amellerinde, davranlarnda arzularna tabi olarak arya kam kimseye itaat etmeyesin. Bu buyruk unu gstermektedir: Bylelerinden uzak durmann sebebi dnyann ekicilikleriyle, ssleriyle uraarak Allah'n emrine uyma imknn bulamaylardr.

nc direktif ise hakkn Yce Allah'tan gayet ak ve seik bir ekilde geldiini ilan etmektedir. yle ki artk geriye sadece kfrlerine karlk onlar iddetlice tehdit etmek ve korkutmaktan baka bir ey kalmamtr. te bu dorultuda Yce Allah yle buyurmaktadr: "De ki: Hak Rabbinizden gelendir..." Yani ey Muhammed, insanlara de ki: Benim size Rabbinizden u getirdiklerim, hakknda herhangi bir phe ve teredddn sz konusu olmad hakkn kendisidir. Hayat iin en uygun dzen budur. Dileyen buna iman etsin, dileyen onu inkr etsin. Benim size bir ihtiyacm yoktur. Kim salih amel ilerse kendisine, kim de ktlk ilerse aleyhine yapm olur. Daha sonra Rabbiniz amellerinizden dolay sizi hesaba ekecektir. Bu buyrukta alabildiine bir tehdit ve korkutma vardr.

Daha sonra Yce Allah kfre karlk bir eit tehditte bulunmakta, salih amel iin de mkfat vaadinde bulunmaktadr. Kfrn tehdidini u ifadeleriyle nitelendirmektedir: "phesiz ki zalimler iin duvarlar kendilerini epeevre kuatm bir ate hazrladk." O cehennem ateinin evresini de her bir tarafndan ykseke bir duvar ile kuatmtr. Ta ki o ateten kurtulamasmlar. Ah-med ve Tirmiz, Eb Said el-Hudr'den Rasulullah (s.a.)'m yle buyurduunu nakletmektedirler: "Cehennem ateinin suru olduka kaln drt duvardr. Her bir duvarn mesafesi krk yldr."

"Onlar feryad edip yardm dilediklerinde kendilerine erimi maden gibi yzleri kavuran bir su verilir." Yani bu zalim kfirler cehennem ateinin scakl dolaysyla susuzluklarn gidermek iin atete olduklar srada yardm, imdat ve su isteyecek olurlarsa, ya tortusu yahut kan ve irini andran katlam bir su ile imdatlarna koulur. Bu su ar scandan dolay kfir, bu suyu imek isteyip de yzne doru yaklatracak olursa, yznn derisini yakar ve sonun da yznn derisi bu suya der. Nitekim Ahmed ve Tir-miz'nin Eb Said el-Hudr'den naklettikleri bir hadisi erifte byle ifade edilmektedir. Rasulullah (s.a.) buyurdu ki: "Muhl (erimi maden gibi su) ya tortusunu andrr. Onu yzne yaklatrd m suratnn derisi iine der."

"O ne kt bir iecektir ve oras ne kt bir duraktr!" Bu iecekleri ne kadar kt, ne kadar irkindir! nk hibir ekilde susuzluu gidermez, harareti dindirmez, aksine harareti daha da artrr. Cehennem de ne kt barnaktr! Yani cehennem ne kt bir yer, ne kt bir konak, ne kt bir toplanma yeridir! Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "O ne kt karar klacak bir yer, ne kt ikmet edecek bir yerdir." (Furkan, 25/66)

Daha sonra Yce Allah, yle buyurmaktadr: "Dorusu iman edip salih amel ileyenler bilsin ki muhakkak ki biz iyi amel ileyenlerin ecrini boa karmayz." Yani muhakkak Allah'a iman eden ve peygamberlerin getirdiklerini tasdik eden, peygamberlerin kendilerine emrettii ekilde salih amel ileyenlerin Allah, bu gzel amelleri dolaysyla ecirlerini boa karmayacaktr.

man ve salih amelin birbirine atfedilmesi salih amelin imandan farkl olduunu gstermektedir. nk atf ayrl, farkll gerektirir.

Cennetliklerin iinde bulunduklar nimetlerin niteliklerine gelince:

1- "te onlara altlarndan rmaklar akan Adn cennetleri vardr." Yani evlerinin, kklerinin altndan nehirler akan, devaml ikamet edecekleri cennetleri vardr.

2- "Orada altn bileziklerle sslenirler." Yani o cennetlerde altndan yaplm bilezikler taknr, onlarla sslenirler. Buhar ve Mslim, Ebu Hureyre'den Rasulullah (s.a.)'n u buyruunu nakletmektedirler: "Mminin ssleri abdestin ulat yere kadar ular." Bir baka yet-i kerime de yle buyurulmaktadr: "Onlar orada altndan bileziklerle ve incilerle sslenecekler. Onlarn orada giyecekleri de ipektir." (Hacc, 22/23).

3- "nce ve kaln ipekliden yeil elbiseler giyeceklerdir." Onlar ince ipek olan "snds" ve kaln ipek olan "istebrak" giyeceklerdir. Grld vakit gz dinlendirdiinden dolay da bunlar iin yeil renk seilmitir.

4- "Orada tahtlar zerine yaslanrlar." Yani o cennette tahtlar zerinde yanlar zere uzanacaklar. Bu halleri hkmdarlarn ve byklerin halini andracaktr.

"O ne gzel mkfat ve ne gzel duraktr!" Yani cennet onlarn amellerinin ne gzel bir mkfatdr! Ne gzel bir konak yeri, karar yeri ve ikametghtr. Nitekim Yce Allah bir baka ayet-i kerimede yle buyurmaktadr: "Onlar orada ebedi kalcdrlar. O ne gzel bir karargh ve ne gzel bir ikamet yeridir!" (Furkan, 25/76).

Mal Dolaysyla Gurura Kaplan Bahe Sahibi Zengin le Akidesiyle Onur Bulan Fakir rnei32- Onlara yle bir rnek ver: ki adamdan birisine iki zm ba verip etrafn hurmalklarla evirmi ve aralarnda ekin bitirmitik.

33- Her iki bahe de rnlerini vermiler ve hibir eyi eksik brakmamlard. kisinin arasndan bir de rmak aktmtk.

34- Onun bakaca gelirleri de vard. Bu yzden arkadayla konuurken ona: "Ben malca da senden zengin, sayca da senden stnm." derdi.

35- O nefsine bylece zulmederek bahesine girerken dedi ki: "Bu bahenin ebediyen yok olacan hi sanmam"

36- "Kyametin kopacan da tahmin etmiyorum. Faraza Rabbime dndrlecek olsam dahi, andolsun ki bundan daha iyi bir dn yerim olur."

37- Arkada ona cevap vererek dedi ki: "Seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratp sonunda da seni doru drst bir insan haline getireni mi inkr ediyorsun?

38- "Ben ise yle diyorum: O benim Rabbim olan Allah'tr ve ben kimseyi Rabbime ortak komam.

39- "Bahene girdiin zaman: Maal-lah, Allah'n yardmndan baka kuvvet yoktur demen gerekmez miydi? Her ne kadar malca ve evlata beni kendinden daha az buluyorsan da;

40- "Rabbim senin bahenden daha iyisini bana verebilir ve seninkinin zerine gkten bir yldrm gnderir de kaypak bir toprak haline geliverir.

41- 'Yahut suyu ekilir de bir daha onu bulamazsn."

42- Nihayet btn serveti yok edildi. Urunda harcadklarna ii yanarak ellerini ovuturmaya koyuldu. ardaklar hep yere dmt ve diyordu ki: "N'olaydm, Rabbime hi kimseyi ortak komayaydm."

43- Allah'tan baka ona yardm edecek adamlar da yoktu, kendini de kurtarp alamad.

44- te bu makamda nusret ve hakimiyet, hak olan Allah'ndr. O, sevapa da hayrl, akbete de hayrldr.

AklamasBu Yce Allah'n zayf ve yoksul Mslmanlar ile oturmay kibirlerine yediremeyip mal ve gleriyle, konumlaryla vnen mrikler ve benzerleri mstekbirlere verdii bir rnektir:

"Onlara yle bir rnek ver: ki adamdan birisine..." Yani ey Peygamber, sabah akam ve her vakitte ihlsla Allah'a dua eden, yalvaran mminleri kovmam senden isteyen u Allah'a ortak koan mriklere bir misal ver. Bu, iki adamn misalidir. Allah onlardan birisine evrelerini hurma aalarnn kuatt zm balar vermiti. Ortalarnda de ekin vard. Aalar da ekinler de alabildiine gzel ve kaliteli mahsuller verirdi. Bylelikle hem temel gdalar, hem de meyveler bu baheden mahsul olarak alnabiliyordu. Yce Allah'n: "Etrafn hurmalklarla evirmi..." buyruu "Biz o iki bahenin evresini de hurma aalaryla donatmtk." demektir.

Bu iki adam srailoullar'ndan iki karde, iki arkada yahut iki ortakt. Onlardan birisi dnyasna aldanm olan kfir, dieri ise Allah' tevhid eden bir mmindi. Bu misalden maksat ise t ve ibrettir. Dnyalna aldanan kfirin sonunda serveti yok oldu, ifls etti. Buna sebep ise nimetlere kar nankrlk ve Allah'a isyan etmesi idi. Fakir mmin ise trl sknt ve zorluklara ramen Allah'a itaat zere devam etti, Allah da ona cennette ebedilii verdi.

"Her iki bahe de rnlerini vermiler" yani her iki bahe de meyvelerini vermi "ve hibir eyi brakmamlard." Her yl rnlerini tam ve eksiksiz veriyorlard. "kisinin arasndan bir de rmak aktmtk." Yani iki bahenin ortasnda her taraf sulamalar iin trl kollara ayrlan bir de rmak aktmtk.

"Onun bakaca gelirleri de vard." Yani bu bahelerin sahibinin -ticaret ve bahelerinden ald mahsulleri gelitirdiinden dolay- altn, gm gibi daha baka eitli mallar da vard.

Onun bu zenginlii kendisini martm, byklenmeye, mal dolaysyla gurur duymaya itmi ve -her zenginde grld gibi- gurura kaplmt. O bakmdan "bu yzden arkadayla konuurken ona: Ben malca da senden zengin, sayca da senden stnm derdi." Yani bu iki bahe sahibi, mmin ve fakir arkadana kar vnerek yle derdi: Benim servetim senden fazladr. Sayca da senden daha gl, daha kalabalm. Yani benim hizmetilerim, taraftarlarm, ocuklarm daha fazladr. Kendimi savunacak airet ve kabilem, taraftarlarm itibariyle ben daha glym.

Onun bu durumu, bu servetinin devam edeceini, asla yok olmayacan zannetmek noktasna kadar vard. Buna sebep ise aklnn ktl, Allah'a olan inancnn zayfl idi. te Kur'n- Kerim'in ona dair anlattklar:

"O nefsine bylece zulmederek bahesine girerken..." Yani u rahat ierisinde varlkl ve her bakmdan gl olduunu kabul eden kii mmin, fakir ve salih arkada ile birlikte bahesine girdi. Kfr, isyan, byklen-mesi, ldkten sonra dirilii inkr sebebiyle kendisine zulmederek, meyveleri, ekinleri bahesinde kaynayp coan sular grnce gurura kaplarak dedi ki: Ben ebediyyen bu bahenin yok olacan sanmyorum. Kyamet gnnn geleceini de sanmyorum.

Onun "kyametin kopacan da tahmin etmiyorum" ifadesi kyamet diye bir ey olacan sanmyorum, demektir. O her iki halde de yanllk yapyordu. Her bir eyi lyk olmad yere koymak suretiyle de kendisine zulmediyordu.

nk onun bu nimete kretmesi, ahiret zerinde dnmesi gerekirdi. Byle yapmaymn sebebi ise emeli, ileri derecedeki hrs, tam bir gaflet iinde olmas ve dnyaya alabildiine aldanmasdr.

Daha sonra Rabbi ile karlamay bir ihtimal olarak kabul edecek olsa dahi, daha iyisiyle karlaacana dair u szleriyle yemin etti:

"Faraza Rabbime dndrlecek olsam dahi, andolsun ki bundan daha iyi bir dn yeri bulurum." Yani yle bir ey yok ya, olsun diyelim, Rabbime dndrlecek olursam elbetteki ahirette dnyadaki bu paymdan daha hayrlsn ve daha iyisini bulacam. Allah'n yanndaki deerim ve kymetim dolaysyla O bana bunu verecektir. Zaten ben O'nun nezdinde deerli olmasaydm bana bunlar vermezdi. Eer ben bunlara hak kazanmayan, ehil olmayan birisi olsaydm dnyada beni zengin etmezdi. Nitekim bir baka ayet-i kerimede bir kfirin u szleri nakledilmektedir: "Eer Rabbime dndrlrsem bile elbette benim iin onun yannda gzellik ve iyilik vardr." (Fussilet, 41/50).

Mmin ise ona ylece cevap verdi:

"Arkada ona cevap vererek dedi ki: Seni topraktan, sonra da bir damla sudan yaratp sonunda da seni doru drst bir insan haline getireni mi inkr ediyorsun?" Yani mmin arkada ona t vererek iinde bulunduu kfr ve aldantan dolay azarlayarak yle dedi: Sen seni topraktan yaratan m inkr ediyorsun? Yani o senin ilk atan olan Adem'i topraktan yaratmtr. nsann ilk atasnn yaratl ise kendisinin yaratlna sebeptir. Dolaysyla ilk atasnn yaratlmas onun yaratlmasdr. Ayn ekilde senin de hayvanlarn da gdas bitkidir. Bitki ise gdasn su ve topraktan almaktadr. Sonra bu alnan gda kana dnr. Onun bir blm de yaratla vesile olan nutfeye dnr. Bundan sonra Allah seni bu nutfeden, yaratl ve organlar eksiksiz dosdoru bir insan yapt. Yce Allah'n: "Doru drst bir insan haline getiren" buyruunun anlam, seni adam olma yana ulatrp tam ve eksiksiz bir insan olarak dzenleyen demektir.

Arkada onu Allah' inkr eden bir kii olarak nitelendirdi. Buna sebep ise onun ldkten sonra dirili hususunda phe ierisinde olmasayd.

"Ben ise yle diyorum: O benim Rabbim olan Allah 'tr ve ben kimseyi Rabbime ortak komam." Fakat ben senin dediin gibi demiyorum. Aksine Allah'n vahdaniyet ve rubbiyetini kabul ve itiraf ediyorum, O'na kimseyi ortak komuyorum. O hibir orta olmakszn tek bana mbd olan Allah'tr.

Daha sonra Allah'a imann gereini hatrlatarak ona yle dedi:

"Bahene girdiin zaman... mallah, Allah'n yardmndan baka kuvvet yoktur, demen gerekmez miydi?" Sen bahene girip oraya bakp da ondan holandn vakit sana verdii bu nimetleri dolaysyla, sana ihsan ettii, bakalarna vermedii mal ve servet dolayasyla Allah'a hamdedip mallah bu ancak Allah'n gc iledir, demen gerekmez miydi? Yani Allah byle istedi de oldu. Allah neyi takdir etmise o olur, demen gerekmezmiydi? Byle demeliydin ki bu senin ubdiyyetini ve acziyetini ortaya koysun.

Bundan dolay seleften bazlar yle demitir: Her kim kendi halini, maln yahut oluk ocuunu beenip holanacak olursa hemen bu yet-i kerime ile amel ederek; "Mallah l kuvvete ill billah= Allah'n dedii olmutur. Allah'n yardm olmadka hibir kuvvetin varl olamaz" deyiversin. Yine bu konuda rivayet edilen ve Hafz Ebu Ya'l'nm Enes (r.a)'den rivayet ettii merf' hadis ile amel etsin. Buna gre Rasulullah (s.a.) yle buyurmutur: "Allah bir kula aile, mal yahut ocuk trnden herhangi bir nimet vermi ise o da mallah l kuvvete ill billah diyecek olursa, lmden nce bunlarda herhangi bir afet grmez." Mslim'in Sahh'inde de Ebu Musa'dan Rasulullah (s.a.)'m kendisine yle dediine dair rivayet kaydedilmektedir: "Ben sana cennet hazinelerinden bir hazineyi gstereyim mi, bu l havle vel kuvvete ill billah'tr."

Daha sonra mal ve ocuk ile nme meselesiyle ilgili olarak u cevab verdiini gryoruz:

"... her ne kadar malca ve evlta beni kendinden daha az buluyorsan da; Rabbin senin bahenden daha iyisini bana verebilir..." Yani eer sen mal itibariyle benim senden daha fakir, evlt ve airet itibariyle bu fani dnyada daha az olduuma bakyor isen unu bil ki, ben hirette durumun tam aksi olacan umuyorum. Yine Allah'n hirette senin bu bahenden daha hayrlsn bana vereceini, buna karlk senin asla yok olmayacan ve sonunun gelmeyeceini zannettiin dnyadaki bu bahene semdan -ekin ve aalarn kknden kopartacak yamur yahut yldrmlar gibi- bir afet gndereceini ve bylelikle o nimetinden seni mahrum brakp baheni tahrip edeceini, sonunda senin bahenin hibir bitkisi olmayan dmdz bir arazi, ayann stnde duramayacan kaypak bir toprak haline dnvereceini ve bu dzgnl dolaysyla adeta insan ayan kaydracak hale gelebileceini zannediyorum. Arkadann: "Rabbim... verebilir." ifadesi "Olur ki Rabbim byle yapar" anlamndadr.

Yahut da senin bu bahenin suyu yerin dibine geer ve sen artk yerin dibine ekildikten sonra bir daha onu bulamazsn, herhangi bir yol ile yerin dibine gemi olan o suyu geri karamazsn.

Nitekim mminin umduu gerekleti. Yce Allah bunu yle ifade etmektedir:

"Nihayet btn serveti yok edildi, urunda harcadklarna ii yanarak ellerini outurmaya koyuldu..." Yani Yce Allah'a ynelmekten kendisini alkoyan bahesi yldrmlarla, mallar ve serveti musibetlerle telef edilerek yok edildi. Bylelikle bahesine yapm olduu harcamalar yok olduundan dolay hasret duymaya, piman olmaya balad. Arkadann dn hatrlayarak: "Keke Rabbime ortak komayaydm." temennisinde bulundu. "ardaklar stne kmek" ten kast ise, ardaklarnn yere dmesi demektir. Denildiine gre Allah bahesine bir ate gnderdi, o ate oray yakp bitirdi.

"Allah 'tan baka ona yardm edecek adamlar da yoktu, kendi kendini de kurtarp alamad." Airetinin yahut ocuklarnn -kendileriyle nd ve gl kabul ettii ekilde- ona hibir faydas ve yardm olmad. O da kendi gc ile Yce Allah'n intikamna kar koyamad, kendisini koruyamad.

"te burada kudret ve hakimiyet yalnz hak olan Allah'ndr." Bu nceki cmleyi tekit etmektedir. Yani byle bir sknt ve mihnet hallerinde kudret, intikam almak yalnz Allah'n gcnde olur ve bu durumda iyi olan da fcir olan da buna iman eder. Mmin olsun kfir olsun, Allah'a, O'nun hakimiyetine boyun emeye -azap gerekletii takdirde- dner. Ayette geen velayet: egemenlik, otorite, mlk, yardm ve hkm demektir.

"Mkfat da hayrl olan O'dur, neticelendirmesi de hayrl olan O'dur." Yani Allah'n mkfat daha hayrldr. Mmin kullarna hazrlad akbeti daha stndr. O onlara yardm eder ve dnyada sahip olmadklarnn bedelini onlara verir. Allah iin yaptklar amellerinin mkfat hayrl bir mkfat olur, bu amellerin akbeti ho ve lmeye deer olur. nk Yce Allah kendisine iman edenlere daha hayrl mkfat verir.

Bunun bir benzeri de u ayet-i kerimedir: "Onlar bizim azabmz grdklerinde: Allah 'a bir olarak inandk, ona e tutmakta olduumuz eyleri de inkr ettik, derler." (Mmin, 40/84).

Dnya Hayatnn Misali45- Dnya hayatnn misalini de anlat onlara. O gkten indirdiimiz bir su gibidir ki, sonra yeryznde yetien bitkilerle karr, sonunda da sularn savuraca r-pe dner. Allah her eye kadirdir.

46- Mal ve oullar dnya hayatnn ssdr. Ama baki kalacak salih ameller Rabbinin nezdinde sevap olarak da emel olarak da daha hayrldr.

Hadis-i eriflerde ayet-i kerimede geen "baki kalacak salih amellerin neler olduunu aklayan ifadeler bulunmaktadr. Tirmiz'nin rivayetine gre Rasulullah (s.a.) yle buyurmutur: "sra gecesi brahim ile karlatm. Bana ya Muhammed, dedi, benden mmetine selam syle. Onlara haber ver ki, cennetin topra hotur, suyu tatldr, cennet dmdz bir arazidir, fakat onun aalar, bitkileri sbhanallahi velhamdlillahi vel ilahe illahu vallahu ekberdir."

Sad b. Mansur, Ahmed, bni Cerr, bni Merdveyh ve sahih olduunu belirterek Hkim, Eb Sad el-Hudr'den rivayetlerine gre Rasulullah (s.a.) yle buyurmutur: "Baki kalacak salih amelleri oka ileyiniz." Bunlar nelerdir ey Allah'n Rasul? diye sorulunca, yle buyurdu: "Tekbir, (Allahuekber) tehll (la ilahe illallah), tebih, (Sbhanallah) tahmd (elhamdllih) ve l havle vel kuvvete ill billah szleridir." Tabern ve bni Merdveyh , Ebu'd-Derd-dan yle dediini nakletmektedirler: Rasulullah (s.a.) buyurdu ki: "Sbhanallahi velhamdlillahi vel ilahe illallahu vallahu ekber vel havle vel kuvvete ill billah. ite bunlar baki kalacak salih amellerdir. Bunlar aacn yapraklarn dkt gibi gnahlar dkerler, bunlar cennet hazinelerindendirler." Nese, Tabern ve Beyhak de Eb Hureyre'den Rasulullah (s.a.)'m yle buyurduunu rivayet etmektedirler: "Kalkanlarnz edininiz!" Ey Allah'n Rasl, hangi dmana kar? diye sorulunca, Hz. Peygamber yle buyurdu: 'Hayr, atee kar kalkannz edininiz. Bu da: sbhanallahi velhamd lillhi vel ilahe illallahu vallahu ekber, demektir. phesiz bunlar kyamet gnnde nden gelirler, arkadan ve yan taraflardan gelirler. Baki kalacak salih ameller de bunlardr."

AklamasYa Muhammedi Sen Mekke mriklerinden olsun dierlerinden olsun mal ve yardmclarn ileri srerek Mslman fakirlere kar bbrlenen insanlara rnek ver. Dnyann nemsizliini, onda az kalnacan, abucak yok olup gidiini aklayan bir rnek. nk dnya gz alclndan, parlaklndan, gz kamatrc halinden sonra Allah'n iradesiyle ask suratl, kapkara, hibir gzellii ve parlakl olmayan bir hale dnr. O gz kamatrclndan sonra zevale doru gidii ile iekleri, parlakl, taneleri bulunan yeil bir bitkiye benzer. Gkten yaan yamurla olumu bir bitkiye. Btn bunlardan sonra ise bu bitki kupkuru r-pe dnr, rzgrlar tarafndan savrulur. Yani rzgrlar onu saa sola datr, gider.

"Allah her eye kadirdir." Yani Allah yoktan var etmeye, var olan yok etmeye kadirdir. Yeil ve gz kamatrc hale de; kurutup yok edip telef etme haline de gc yeter. Akl banda olan bir insann dnyaya aldanmamas, dnya ile nmemesi, dnya dolaysyla byklk taslamamas gerekir.

Dnya hayat gerekten de bu rnee oka benzemektedir. Nitekim Yce Allah Yunus sresinde de yle buyurmaktadr: "Dnya hayat gkten indirdiimiz bir suya benzer ki onunla yeryznde insanlarn ve hayvanlarn yedii bitkiler karmtr..." (Yunus, 10/24), Hadid suresinde de Yce Allah yle buyurmaktadr: "Bilin ki dnya hayat ancak bir oyundur, bir elencedir, bir sstr. Aranzda bir ntr. Mallarda ve ocuklarla bir yartr. Ekini, ekenlerin houna giden bir yamur gibidir..." (Hadid, 57/20)

"Mal ve oullar dnya hayatnn ssdr." Yani mallar ve evltlar dnya hayatnn ssnden bir paradr. Ahiretin daimi, ebedi ssnden deildir. Bunlar da abucak yok olur giderler. O halde akl banda olan bir kimsenin bunlara aldanmamas, bunlarla gurur duyup nmemesi gerekir. Maksat udur: Bu ksm da daha nce dnya hayatnn abucak geiini, yok olmann, son bulmann kertesinde olduunu aklayan nceki rnekteki genel kapsamn ierisine sokmaktr. Yalnzca mal ve ocuklarn sz konusu edilmesinin sebebi udur: Mal hem gzeldir, hem faydaladr. ocuklar ise g kaynadr, kii iin bir savunma aracdr. O bakmdan her ikisi de dnya hayatnn ss demektir.

Bu ayet-i kerimenin bir benzeri de Yce Allah'n u buyruudur: "Kadnlara, oullara, yn yn yklerle altn ve gme, salma atlara... kar duyulan sevgi insanlara ssl gsterilmitir." (Ali mran, 3/14).

mam Ali (k.v.) de yle demektedir: Mal ve ocuklar dnyann ekinidir. Salih amel ise ahiretin ekinidir. Allah baz kimseler iin bunlarn hepsini bir arada vermi olabilir.

"Ama baki kalacak slih ameller, Rabbinin nezdinde sevap olarak da amel olarak da daha hayrldr." Yani hayrl iler, itaatler -namaz, sadaka, Allah yolunda cihad, fakirlere yardm, zikir ve benzeri ameller- sevap itibariyle Allah nezdinde daha stndr. Daha ok yaklatrcdr, etkileri daha kalcdr. nk btn bunlarn sevab kiinin kendisine aittir. Amel itibariyle de daha hayrldr. nk bu amellerin sahibi olan bir kimse hirette dnyada iken umduu her eyi elde edebilir.

bni Abbas der ki: "Bak kalacak salih ameller Sbhanallahi ve'1-hamdulil-lahi vel ilahe illallah hvallahu ekber'dir." Osman b. Affn da byle demitir: Bu ameller l ilahe illallah, sbhanallahi ve'1-hamdllillahi vallahu ekber vel havle vel kuvvete illa billahi'l- aliyyi'1-azim szleridir.

Dalarn Yrtlmesi Hair Ve Kyamet Gnnde Amel Defterlerinin Sunulmas47- O gn dalar yrtrz de sen yeri dmdz grrsn. Hibirini brakmakszn toplarz onlar.

48- Saflar halinde Rabbine arz olunacaklardr. "Andolsun sizi ilk kez yarattmz gibi bize geldiniz. Halbuki sizi toplamak iin bir zaman tayin etmediimizi dahi iddia etmitiniz."

49- Amel defteri ortaya konulduunda sulularn onda yazl olandan korktuklarn grrsn ve derler ki: "Vah bize, eyvah bize! Bu kitap nasl olmu da kk byk bir ey brakmakszn hepsini saym?" Evet, onlar btn ilediklerini hazr bulurlar, Rabbin kimseye asla zulmetmez.

AklamasYce Allah kyametin dehetli hallerini ve orada gerekleecek olduka byk ileri haber vererek yle buyurmaktadr:

"O gn dalar yrtrz..." Yani ey Muhammed, o gn dalar yerinden yrtp kaldracamz, onlar bulutlar gibi etrafa savurup darmadan edeceimizi hatrla. Yce Allah yle buyurmaktadr: "Sana dalar hakknda sorarlar, de ki: Rabbim onlar kknden koparp savuracaktr..." (Ta-Ha, 20/105) u ayetlerde de ayn olay anlatlmaktadr: "Dalar para para ufalanp dalm toz haline geldii zaman..." (Vaka, 56/5-6); "O gn gk zeytinya tortusu gibi olacak. Dalar da (atlm) yn gibi olacak." (Meric, 70/8-8) Yani kabartlm ve atlm yn gibi.

te bu, durumun deieceine, dnyadaki vaziyetin baka bir hal alacana, dalarn yerlerinden kopartlp bulutlar gibi yaylm ve savrulmu olacana delildir.

"Sen yeri dmdz grrsn." Yani ey insan, bir de bakacaksn ki, btn yeryz ortada, grnrdedir. Orada hibir kimsenin tand belli bir almet, kimsenin saklanaca bir yer olmayacaktr. Aksine btn insanlar tek bir dzlkte toplanacaklar ve hibir ey ondan gizli kalmayacaktr. te bu Yce Allah'n daha nce geen dalarn savrulmasn sz konusu ettii u yet-i kerimesinin anlamn ifade etmektedir: "Allah onlar dmdz edecek, sen orada ne bir alaklk, ne de ykseklik greceksin." (Ta-Ha, 20/106-107) Yani yeryz dmdz bir sath haline gelecektir. Onda bir ykseklik, engebelik ve ukur yerler olmayacaktr.

"Hibirini brakmakszn toplarz onlar." Yani biz ncekileri de sonrakileri de hesap iin toplar ve bir araya getiririz. Kimseyi geri brakmayz. Kk olsun, byk olsun terketmeyiz. Nitekim Yce Allah bir baka yerde de yle buyurmaktadr: "De ki: phesiz ncekiler de sonrakiler de belli bir gnn belli bir vaktinde elbette toplanacaklardr." (Vaka, 56/49-50) Bir baka yerde de yle buyurmaktadr: "ite o kendisinde btn insanlarn bir arada toplanacaklar bir gndr." (Hd, 11/103) mam Mslim ve bakalar ie (r.a.)'den yle rivayet etmektedirler: Rasulullah (s.a.)' yle buyururken dinledim: "Kyamet gnnde insanlar plak ayakl, elbisesiz ve snnetsiz olarak maherde toplanacaklardr." Ben: Ey Allah'n Rasul erkekler kadnlar hep bir arada, birbirlerine bakmayacaklar m? diye sordum, yle buyurdu: "Orada kar karya kalacaklar hal, biribirlerine bakmalarna frsat vermeyecek kadar ardr."

Nese'nin rivayetinde de yle denilmektedir: "O gn herkesin baka bir eyle uramasna imkn vermeyecek kadar ii vardr (durumu baka bir eyle ilgilenmesine frsat vermez)." te bu, harin gerekleeceinin delilidir.

"Saflar halinde Rabbine arzolunacaklardr. Andolsun ki sizi ilk kez yarattmz gibi bize geldiniz." Yani btn insanlar Allah'n nnde tek bir saf halinde sunulacaklardr. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Rabbin geldii ve melekler saf saf dizildii zaman..." (Fecr, 89/22) Evet andolsun ey insanlar! Hepiniz birlikte diriltilmi olarak bize geldiniz. Tpk sizleri dnyada iken yarattmz halinizle. plak ayakl, elbisesiz ve beraberinizde bir ey olmakszn. Yce Allah'n u buyruunda ifade ettii gibi: "Andolsun ki sizi ilk defa yarattmz gibi yapayalnz, tek tek bize geldiniz Size ihsanmz olan eyleri geride braktnz..." (En'm, 6/94)

Bu ifadeler ldkten sonra dirilii inkr edenler iin bir tehdit, insanlar nnde onlara bir uyardr. Bu Yce Allah'n huzurunda hesaplarnn grlmek zere arz edilmelerini ispat etmektedir. O bakmdan Yce Allah onlara hitaben yle buyuracaktr:

"Halbuki sizi toplamak iin bir zaman tayin etmediimizi dahi iddia etmitiniz." Yani sizler Allah'n huzuruna kp onunla karlamayacanz zannetmi, byle bir eyin banza gelmeyeceini ve olmayacan sanmtnz.

"Amel defteri ortaya konulduunda sulularn onda yazl olandan korktuklarn grrsn." Yani insanlarn iledikleri kk byk gnahlarnn yazl olduu amel defteri nlerine konulduu vakit gnahkr ve isyankrlarn orada yazl olan kt amellerinden, irkin fiillerinden dolay korktuklarn grrsn. Ayet-i kerimede geen "el-kitb"dan kast, amellerin yazl olduu sahifelerdir.

"Ve derler ki: Vah bize, eyvah bize bu kitap nasl olmu da kk byk bir ey brakmakszn hepsini saym..." Yani o gnahkrlar yle diyeceklerdir:

Yazklar olsun bizlere, ameldeki kusurumuz dolaysyla ok yazk bize! u kitaba ne oluyor ki kk olsun, byk olsun hibir gnah brakmam. Giden gelen ne varsa hepsini kaydetmi, tespit etmi. O her eyi kapsamaktadr: "Hatrla ki sanda ve solunda oturan, yaptklarn tespit eden iki (melek) vardr. O bir sz sylemeye dursun; mutlaka onun yannda grp gzetlemeye hazr bir (melek) vardr." (Kf, 50/17-18); "phesiz zerinizde bekiler, ok erefli yazclar vardr. Onlar yaptklarnz bilirler." (nfitr, 80/10-12).

Ayet-i kerime kk ve byk btn gnahlarn tespit edildiini gstermektedir. Bu konuda btn mslmanlar arasnda gr birlii vardr.

"Evet onlar btn ilediklerini hazr bulurlar." yani insanlar ne ilemiler-se hayr veya er olsun amel defterlerinde tespit edildiini greceklerdir. Bundan kasdn yaptklarnn karl olduu da sylenmitir. Nitekim Yce Allah bir baka ayette yle buyurmaktadr: "O gn herkes dnyada iyilik olarak ne ilediye onu hazr bulacaktr; ktlkten de ne ilediyse..." (li mran, 3/30) Yce Allah bir baka ayette de yle buyurmaktadr: "O gn insana nceden yollad eyler ile geriye brakt eyler haber verilir..." (Kyme, 75/13).

"Rabbin kimseye asla zulmetmez." Rabbinin hkmnde insanlara, yarattklarna en ufak bir zulm yoktur. nk mkfat ve cezann temel ilkesi mutlak ve ilh adaletin bir gereidir. Ta ki bylelikle iyilik yapan mkfatlandrsn, ktlk yapan cezalandrsn. Hatta Yce Allah rahmetinin tecellisi ve gerei olarak affeder, balar. Mafiret buyurur, merhamet eder. Yarattklarndan dilediini kudret, hikmet ve adaleti gereince azaplandrr. O kafirleri cehennem ateinde ebed brakr, orada gnahkrlar azaplandrr, sonra da mmin gnahkrlar oradan kurtarr. Onun hkm her durumda adalettir. O asla zulmetmeyen, hakszlk yapmayan hkimdir. nsann aleyhine ilemediini yazmaz. Cezay hak edenin cezasn artrmaz, yahut gnah olmad halde azaplandrmaz.

u buyruklar da buna benzemektedir: "phesiz Allah zerre arl kadar zulmetmez. ayet bir iyilik olursa onu kat kat artrr." (Nisa, 4/40); "Kyamet gnne has adalet terazilerini koyarz. Hibir kimseye hibir eyle zulm olunmaz. Bir hardal tanesi arlnca olsa bile biz onu getiririz. Hesaba ekenler olarak biz yeteriz." (Enbiy, 21/47) te ayet-i kerime; "nsanlarn amel defterleri, iyilikleri de ktlkleri de kapsar" ilkesi zerinde ykselen Allah'n huzurundaki hesabn son merhalesini aklamaktadr.

Hz. Adem (A.S.)'e Secde Emri Kssas50- Hani meleklere: "Adem'e secde edin" demitik de blis'ten baka hepsi secde etmiti. O cinlerdendi. Bu bakmdan Rabbinin emrinden dar kmt. imdi siz beni brakp da bana dman olduklar halde onu ve soyunu mu veli ediniyorsunuz? Zalimlerin ne kt dei tokuudur bu?

51- Ben onlar ne gklerin ve yerin yaratlmasnda ne de kendilerinin yaratlmasnda ahit tuttum. Saptranlar da hibir zaman yardmc edinmi deilim.

52- O gn: "Bana ortak olarak iddia ettiklerinize seslenin." der. Onlar arrlar, ama hibirisi kendilerine cevap vermez. Aralarna bir de uurum koyarz.

53- Sulular atei grrler de ona deceklerini anlarlar ve ondan kaacak yer bulamazlar.

AklamasBununla Ademoullarnn blisin kendilerine, kendilerinden nce de atalarna besledii dmanla dikkat ekilmektedir. Ayrca Ademoullar arasndan ona uyanlar ve bylelikle yaratcsna, mevlsna aykr harekette bulunanlar azarlanmaktadr.

Yce Allah buyuruyor ki: "Hani meleklere Adem'e secde edin demitik..." Yani ey Muhammed onlara unu hatrlat: Bir zamanlar biz btn meleklere ilham yoluyla Adem'e selamlamak ve insan ikramda bulunmak kasdyla secde etmelerini emretmitik. Bu husus ayn ekilde Kur'n- Kerim'in pek ok ayet-i kerimesinde defalarca sz konusu edilmitir.

Bunlardan bazlar: Bakara sresinde yle buyurulmaktadr: "Hani biz meleklere Adem'e secde edin, demitik de derhal secde ettiler. Ancak blis mstesna. O dayatt, kibirlenerek kfirlerden oldu." (Bakara, 2/34). Bir dier ayet-i kerime de Hicr suresinde yer almaktadr: "Ben ses veren kuru bir amurdan, deitirilmi bir balktan bir beer yaratacm, demiti. O halde onun yaratln tamamlayp tam bir insan suretine getireceim ve ona ruhumdan lifleyeceim zaman siz de derhal onun iin secdeye kapann." (Hicr, 15/29-29). Bunlardan birisi de Kehf sresinde yer almaktadr: "Hani meleklere: Adem 'e secde edin, demitik de iblis'ten baka hepsi secde etmiti, o cinlerden idi..."

blis'in Hz. Adem'e secde etmeyi kabul etmeyiinin sebebi, yaratl aslna ve soyuna bakp aldanmasyd. O atein dumansz alevinden yaratlmt. Melekler ise asl itibariyle nurdan yaratlmt. Adem de topraktan yaratlmt. Nitekim Mslim'in Sahih 'inde Peygamberimizin yle buyurduu nakledilmektedir: "Melekler nurdan yaratlmtr. blis dumansz alevden yaratlmtr. Adem de size anlatlan eyden yaratlmtr." nceki ayet-i kerimeden blis'in cinlerden olduu aka anlald gibi, bir dier ayette de onun ateten, Adem'in de amurdan yaratld aka anlalmaktadr. Yce Allah'n u ayetinde olduu gibi: "Ben ondan hayrlym beni ateten yarattn, onu ise amurdan yarattn." (Sd, 38/76).

Hasan- Basr der ki: blis bir gz ap krpacak zaman kadar dahi meleklerden olmamtr. O cinlerin asldr. Nitekim Hz. Adem (a.s.)'de insanlarn asldr.

"O cinlerdendi." Yani blis'in isyan etmesinin sebebi cinlerden oluu idi. O bakmdan meleklerin yapt gibi yapmad. Bundan dolay Yce Allah "Bu bakmdan Rabbinin emrinden dar kmt." buyurmaktadr. Yani Allah'a itaatin dna kmtr. nk "fsk" kmak demektir. Taze hurma, kabuundan dar kt vakit bu tabir kullanlr. te bu buyruk onun fsklmn (emrin dna kmasnn) cinlerden yani eytanlardan oluu dolaysyla olduunu gstermektedir. Cinlerin zellii ise isyan ve emre itaat etmemektir. Buna sebep ise mayalarnn ktldr. Ksacas Yce Allah'n: "O cinlerdendi" buyruu blis'in secde edenlerden istisna ediliinden sonra bir eit gereke durumundadr. Yce Allah'n "Bu bakmdan... dar kmt, "buyruundaki "fe" harfi sebep bildirmektedir. Bylelikle onun cinlerden oluunu fsklna sebep gstermektedir. nk melek olsayd Rabbinin emrinin dna kmazd. Zira melekler cin ve insanlarn aksine Rabbin emrinin dna kmaktan korunmuturlar.

Bir baka ayet-i kerimede onun meleklerden olduu eklindeki ifade^ ile bu ayet elimemektedir. nk melekler hakknda da insanlarn gzlerine grnmedikleri iin "cin" tabiri kulanlabilmektedir (Cin grlmeyen, gzle varl tespit edilmeyen anlamndadr).

Daha sonra Yce Allah bu kssann sonrasnda yle buyurmaktadr:

"imdi siz beni brakp size dman olduklar halde onu ve soyunu mu veli ediniyorsunuz?" Yce Allah kfr ve masiyetler hususunda blis'e ve onun yolundan gidenlere itaat edenlerin ilerinin alacak olduunu belirtmekte ve Adem'e kar taknd tutumu gsterdikten sonra Allah'tan baka ve Allah'n yerine yardmclar edinerek ona uyup itaat edenleri uyarmaktadr. te bundan dolay Yce Allah: "Zalimlerin ne kt dei tokuudur bu" diye buyurmaktadr. Yani kendilerine zulmeden kfirlerin bu tercihleri ne kadar ktdr! nk onlar Allah' brakp -kendilerine nimetler veren Allah olduu halde- blis'i ve onun soyundan gelenleri dost ve veli edinirler, yardmc edinirler.

blis'in meleklerden olmadn gsteren delillerden birisi de udur: an Yce Allah bu ayet-i kerimede blis'in zrriyetinin, soyunun olduunu tespit etmektedir. Meleklerin ise zrriyetleri, soyu sopu yoktur. O bakmdan blis'in meleklerden olmamas gerekir. Daha sonra Yce Allah kendisi dnda kalan ve zatna ortak koulanlar ile blis ve eytanlarn veli olamayacaklarn belirterek yle buyurmaktadr:

"Ben onlar ne gklerin ve yerin yaratlmasnda ne de kendilerinin yaratlmasnda ahit tuttum." ounluun benimsediine gre buyruun anlam udur: Sizin Allah'a ortak koarak "vel" edindiiniz varlklar, ben gklerin ve yerin yaratlmasnda hazr bulundurmadm gibi, onlardan kimisinin yaratlna kimisini hazr bulundurmu da deilim. Hepsi sizin gibi kullardr, hibir eye mlik deillerdir. Gklerin ve yerin yaratl srasnda da bunlar yoklard. Bu ortak kotuunuz varlklar aslnda kendileri hakknda

1- Ancak blis'in meleklerden olduunu aka ifade eden herhangi bir ayet-i kerime yoktur. Btn ilgili ayetlerde, blis'in secde edenlerden olmadn secde edenlerden istisna yoluyla ifade edilmektedir. Bu istisnalar ise mfessir ve dilcilerin ittifakyla munkat'dr. Yani istisna edilen blis, kendilerinden istisna edilen meleklerden cinsi itibariyle farkldr. Bu da konu ile ilgili dier ayetlerden aka anlalmaktadr. (eviren)

blis'in size vesvese verdii varlklardr ve sonunda siz onlar bana ortak kotunuz.

Fahrddin Rz, zamirin Rasulullah (s.a.)'a kar u szleri syleyen kfirlere ait olduunu tercih etmektedir: Eer sen meclisten u fakirleri kovmayacak olursan biz de sana iman etmeyeceiz. Sanki Yce Allah da onlara yle buyurmu gibidir: u anlamsz teklifte bulunanlar, kinat idare ediimde bana ortak deillerdir.

"Saptranlar da hibir zaman yardmc edinmi deilim." Yani ben sapknlar ve saptrclar destek ve yardmc edinmedim. Hitap Rasulullah (s.a.)'a olup anlam yledir: Senin de onlarn yardmn alman uygun deildir. Onlarn gcyle g kazanmak gibi bir hevese kaplmamalsn. Onlar yaratmakta bana yardmc olmadklarna gre ibadette onlar bana ortak komamanz gerekir.

Daha sonra Yce Allah kyamet gnnde onlar azarlamak zere herkesin nnde mriklere ne ekilde hitap edeceini haber vererek yle buyurmaktadr:

"O gn: Bana ortak olarak iddia ettiklerinize seslenin, diyecek. Onlar arrlar ama hibirisi kendilerine cevap vermez" Yani ey Paygamber, kyamet gnnde bir araya gelinecei gn hatrlat. Allah kfirlere azarlayc bir slupla: Haydi bana ortak olduklarn iddia ettiiniz kimseleri iinde bulunduunuz bu halden sizleri kurtarmak, sizlere yardm etmek zere arnz. Onlar aracaklar fakat herhangi bir ekilde cevap veremeyecekler. Hibir ekilde onlara faydalar dokunmayacaktr. Nitekim Yce Allah bir baka ayet-i kerimede yle buyurmaktadr: "inizde gerekten (Allah'n) ortaklar olduklarn bouna iddia ettiiniz efaatilerinizi sizinle birlikte grmyoruz. Onlarla aranz (daki balar) kesilmitir ve (efaati) sandnz eyler de nnzden kaybolup gitmitir" (En'm, 6/94).

"Aralarna bir de uurum koyarz." Yani mriklerle iddia ettikleri ilhlar arasnda alabildiine uzak ve helak edici bir mekn koymuuz, yani helak olma iin bir yer takdir buyurmuuz. Bu da cehennem atei, yahut da cehennemdeki bir vadidir. bni Abbas der ki: Mevbik (uurum), engel demektir. bn'l-A'rb ise der ki: ki ey arasnda engel olan her ey mevbik demektir. Yani Yce Allah, bu mriklerin dnyada iken ilhlar olduklarn iddia ettikleri bu varlklara ulamalarna imkn olmayacan aklamaktadr.

"Sulular atei grrler de ona deceklerini anlarlar." Buradaki "anlamak" kesin olarak bilmek demektir. "Ve ondan kaacak yer bulamazlar." Yani mrikler atei grecekleri vakit kanlmaz olarak oraya deceklerini, kesinlikle oraya varp gireceklerini anlayacaklardr. "Ve ondan kaacak yer bulamazlar." Onlar baka bir yere geebilmek iin bir yol bulamazlar, ateten baka hibir yere gidemezler, nk her taraftan onlar kuatmtr. bni Cerr, Ebu Sad el-Hudr'den nakletiine gre Rasulullah (s.a.) yle buyurmutur: "Kfir cehennemi grecek ve drtyz senelik bir uzaklktan onun ierisine deceini kesinlikle anlayacaktr."

Kur'an- Kerimin Misyonu, Peygamberlerin Grevi, mandan Yz, mrenlertn Durumu, Azabn Erteleni Sebebi54- Andolsun ki biz bu Kur'an'da insanlara her trl misali gsterip akladk. nsan ise tartmas her eyden ok olandr.

55- nsanlara hidayet geldiinde onlar inanmaktan ve Rablerinden mafiret dilemekten alkoyan tek ey, ncekilerin bana gelen snnetin kendilerine de gelmesini veya onlara gzleri nnde azabn gelmesini beklemeleridir.

56- Biz peygamberleri sadece mjdeci ve uyarclar olarak gndeririz. Kafir olanlar ise hakk yerinden kaydrmak iin batl ileri srerek mcadele ederler ve onlar ayetlerimi ve kendilerine yaplan uyarlar alaya alrlar

57- Kendilerine Rabbinin ayetleri hatrlatlp da onlardan yz eviren ve ellerinin nceden gnderdiklerini unutan kimseden daha zalim kim vardr? Biz onlarn kalplerinin stne onu iyice anlamalarna engel olan rtler, kulaklarna da arlk koyduk. O bakmdan sen onlar hidayete arsan da onlar asla hidayete gelmezler.

58- Bununla beraber Rabbin Gafur'dur, merhamet sahibidir. Eer onlar yaptklarndan dolay hemen yakalasayd elbette onlara abucak azab gnderirdi. Fakat onlarn bir vadesi vardr ve ondan kap snacak yer bulamazlar.

59- te zulmettiklerinden dolay helak ettiimiz ehirler. Helakleri iin de bir sre tayin etmitik.

Aklamas"Andolsun ki biz... akladk." Yani andolsun biz insanlara bu Kur'n'da din ve dnyalar ile ilgili gerek duyduklar her eyi akladk. Bylelikle hak ve hidyet yolunu bilsinler de sapmasnlar. rneklerin geni geni aklanmas farkl sluplarla ayn anlamn tekrarlanmasn gerektirir.

"nsan ise tartmas her eyden ok olandr." Yani bu rahatlatc beyana ve yeterli aklamaya ramen insann batl ileri srerek hakka kar mcadelesi, tartmas ve kar kmas oktur. Bundan istisnalar ise Allah'n hidyet ettikleri ve kurtulu yolunu gsterdii kimselerdir.

Bu, insann tartmay sevdiini gstermektedir. nk insann are ve kaamak bulma imknlar geni, zeks kuvvetli, eilim ve arzulan farkl farkldr.

Kur'n- Kerim'in beynna, kfirlerin grdkleri apak belgeye ramen onlar eskiden beri hakka kar btlda direnen, ba kaldran kimselerdir. Yce Allah: "nsanlara... onlar inanmaktan alkoyan tek ey.." yani Mekke Halk olan mrikleri Allah'a iman etmekten -Allah'n varlna ve birliine dair-apak delil ve belgeleri grdkleri vakit Allah'a iman etmekten, Rablerinden mafiret dileyip gnahlarndan dolay tevbe etmekten alkoyan sadece iki husustan birisini istemeleridir:

Onlar ncekilerin snnetlerinin de kendilerinin balarna gelmesini azabn kendilerini epeevre kuatmasn ve kendilerini yok etmesini istediler. Bu ise toptan helak etme azabdr. Nitekim bir cemaat peygamberlerine yle

demiti: "Eer doru syleyenlerden isen haydi bize Allah'n azabn getir."

Ankebut, 29/29) Kureyliler ise yle demilerdi: "Ey Allah! Eer bu senin katndan gelmi hakkn kendisi ise, durma bizim zerimize gkten ta yadr yahut bize can yakc bir azab getir." (Enfal, 8/32) man etmek iin istedikleri ikinci husus ise azab gz gre gre karlarnda grmek istemeleriydi.

Yani onlar ancak kendilerini kkten yok edecek ve bylelikle kendilerini helak edecek azabn inmesi yahut da dnya hayatnda kalmalar halinde trl azap ve bellarn arka arkaya gelmesi halinde iman ederler.

Keafta yle denmektedir: nsanlarn iman edip mafiret dilemekten alkoyan tek ey, onlarn gemi mmetlerin snnetlerinin kendilerine gelmesini -ki bu da helak edilmektir- beklemeleri yahut da hiret azabnn karlarnda yani gzleri gre gre kendilerine gelmesini beklemeleri idi.

Azabn gelii ancak Allah'n elinde olan bir eydir. Rasln yapaca bir i deildir. Bundan dolay Yce Allah yle buyurmaktadr:

"Biz peygamberleri sadece mjdeci ve uyarclar olarak gndeririz." Yani peygamberlerin grevi ya kendilerine iman edenleri itaatlerine karlk mkafat ve sevap ile mjdelemek yahut da kendilerini yalanlayp muhalefet edenleri de masiyetlerine karhk-isteyerek iman etsinler diye- ceza greceklerini hatrlatarak korkutmaktr.

Bu haller ile birlikte hakk yerinden kaydrmak iin kfirler btl ileri srerek tartmaya koyulurlar. Yce Allah onlarn durumunu haber vererek yle buyurmaktadr:

"Kfir olanlar ise hakk yerinden kaydrmak iin btl ileri srerek mcadele ederler." Yani kfirler hak ile deil, batl ileri srerek tartrlar. Bundan maksatlar da bu tartmalar ile peygamberlerin getirdii hakk zayflatmaktr. Ancak onlar bu maksatlarna ulaamayacaklardr. nk onlar mucizelerin apak ortaya kmasndan sonra da birtakm mucizelerin gelmesini teklif ederler ve peygamberlere yle derler: "Bu, ancak sizin gibi bir beerdir. Size stnlk salamak istiyor. Eer Allah dileseydi, elbette melekler gnderirdi..." (M'minn, 23/24).

"Ve onlar yetlerimi ve kendilerine yaplan uyanlar alaya alrlar." Allah'n ayetlerini alay konusu ettiler. Bunlar Kur'n- Kerim, belgeler, deliller, peygamberlerin getirdii harikulade olaylar olan mucizeler, onlar kendileriyle uyarp korkuttuklar azabdr. Bu ise yalanlamann en ar eklidir. Btn bunlar cehaletin ve katln onlar istil ettiini gstermektedir.

Yce Allah kfirleri batl ileri srerek tartmalarn aktardktan sonra horlanmalarn ve yardmsz kalmalarn gerektiren u zelliklerle onlar nitelendirmektedir:

1- "Kendilerine Rabbinin ayetleri hatrlatp da onlardan yz eviren ve ellerinin nceden gnderdiklerini unutan kimseden daha zalim kim vardr?" Yani Allah'n ayetlerinden yz evirip iledii kfr ve masiyeti unutan kimseden daha zalim hi kimse olamaz. Yahut da hakka ve imana delil olan belge ve mucizeleri grdkten sonra onlardan yz eviren ve ellerinin nden gnderdii mnker iler ve batl gidileri -ki bunlarn banda Allah' inkr etmek gelir- unutan kimseden daha zalim hi bir kimse olamaz. Unutmaktan kast daha nce yapm olduu kfr ve inkrndan gafil olan ve bunu unutmak maksadyla baka eylerle uramaya alan demektir.

"Biz onlarn kalplerinin stne onu iyice anlamalarna engel olan rtler, kulaklarna da arlk koyduk." Yani bunlarn kalplerine rt ve perdeler koymak, kulaklarna ise doruyu ve hakk iitip zerinde dnmelerine engel tekil edecek ekilde manevi sarlk koymaktan dolay onlarn yz evirip unutmalarnn sebebi, bu Kur'n- Kerim'i beyan anlamamalar ve anlamaya yanamamalandr.

"O bakmdan sen onlar hidyete arsan da onlar asla hidayete gelmezler." Yani ey Muhammedi Sen bunlar hakka, hidayete ve dorulua aracak olsan bile asla onlardan bir karlk gremezsin ve Kur'n ile ne kadar delil getirsen dahi asla hidayete yol bulamaycaklardr.

Btn bunlara sebep ise iman ve doruluu kabul etmek istidadn yitirmi oJmaJardr. Bunun de sebebi kfr ve isyan zerindeki srarlardr. Nitekim bu husus Yce Allah'n u buyruklarnda olduu gibi baka birtakm ayet-i kerimelerde de dile getirilmitir.: "Hayr, aksine onlarn kazandklar kalpleri zerine baskn gelip bir perde ekmitir." (Mutaffifin, 83/14); "Allah kalplerine de kulaklarna da mhr vurmutur, gzleri zerinde perde ekmitir. Onlar iin byk bir azap da vardr." (Bakara, 2/7). Bu ayet-i kerimeler yce Allah'n kfir olarak leceklerini bildii Mekke mriklerinden bir grup hakkndadr.

Daha sonra Yce Allah sahip olduu rahmeti ve isyankarlarn tevbe etmelerine frsat tanyarak azab abuklatrmamasn dile getirerek yle buyurmaktadr:

Bununla beraber Rabbin Gafr'dur, merhamet sahibidir. Eer onlar yaptklarndan dolay hemen yakalasayd elbette onlara azab abucak gnderirdi. Yani ey Muhammed, Rabbin balaycdr, hatalar rtendir, geni bir rahmet sahibidir. ayet insanlar kazandklar gnahlar ve iledikleri yanllklar dolaysyla derhal