sosyalist İşçi 361

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 361 8 Mayýs 2009 2 YTL Milliyetçilik ve sosyalizm Enternasyonalizm nedir? Ezen ulus ve ezilen ulus milliyetçiliðini ayýrmak VOLKAN AKYILDIRIM yazdý sayfa: 6-7 1 Mayýs 2010: Yine mi Taksim? DOÐAN TARKAN yazdý Ýþsizliðe karþý birlik ve dayanýþma Kapitalizmin krizi emekçiye vuruyor Baþbakan ya yanýlýyor ya da görmezden geliyor. Kriz Türkiye’yi teðet geçmiyor. Kriz yoksullarý teðet geçmi- yor. Kriz sanayi sektöründe çalýþan on binlerce iþçiyi teðet geçmiyor. Belki bankalar batmýyor, belki Sabancýlar, Koç’lar iflas etmiyor ama kriz yoksullarý daha da yoksullaþtýrýyor. Türkiye’de iþsizlik oraný tari- hinin en yüksek noktasýnda! Dört milyon kiþi iþsiz. Bu aileleriyle birlikte yak- laþýk 20 milyon kiþi ediyor. 20 milyon kiþi açlýk sýnýrýnýn, yoksulluk sýnýrýnýn altýnda. 20 milyon kiþi her gün ekmek bulmak için yeniden yeniden mücadele etmek zorunda. Zenginlerin ise kriz umurlarýnda deðil. Hükümet zenginlere yönelik tedbir paketleri çýkartýyor. Patronlarý teþvik ediyor. Bizim mücadeleye ihtiy- acýmýz var. Emekçilerin hak- larýný korumak, yoksullarý korumak, iþsizliðe karþý önlem almak için birleþik bir mücadeleye ihtiyacýmýz var. Sendikalarýn talepleri var. Somut talepler. Bu talepleri hayata geçirmek için her düzeyde birleþik bir mücade- lenin bugün tam zamanýdýr. Solun solunda büyük yarýlma: Bir darbe iki sol Sayfa 3’te - Zenginler vergilendirilsin, çalýþanlarýn sýrtýndan vergi yükü kaldýrýlsýn, - Açlýk sýnýrýnda yaþayan insanlara yurttaþlýk ücreti ödensin, - Ýþsizlerin saðlýk giderleri kamu tarafýndan karþýlansýn, - Ýþsizlik fonunun süresi ve kapsamý geniþletilsin! Uluslararasý sosyalizm geleneði ve troçkizm ÞENOL KARAKAÞ yazdý sayfa: 9 MARKSiZM yeni bir dönem yeni bir sol Devrimci Sosyalist Ýþçi Partisi DSiP 2009 2009 22 - 23 - 24 Mayýs 2009, Bilgi Üniversitesi Dolapdere Yerleþkesi J.G. Ballard: ‘Yeni kötü þeylerin’ büyük þairi ALEX CALLINICOS yazdý sayfa: 9

Upload: sosyalist-isci

Post on 15-Mar-2016

242 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 361

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 361

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 336611 88 MMaayyýýss 22000099 22 YYTTLL

Milliyetçilikve sosyalizm

Enternasyonalizmnedir?

Ezen ulus ve ezilenulus milliyetçiliðini

ayýrmak

VOLKAN AKYILDIRIM yazdý

sayfa: 6-7

1 Mayýs 2010:YYiinnee mmiiTTaakkssiimm??DOÐAN TARKAN yazdý

Ýþsizliðe karþý birlik ve dayanýþmaKKaappiittaalliizzmmiinn kkrriizziieemmeekkççiiyyee vvuurruuyyoorr

Baþbakan ya yanýlýyor ya dagörmezden geliyor. KrizTürkiye’yi teðet geçmiyor.Kriz yoksullarý teðet geçmi-yor.Kriz sanayi sektöründe

çalýþan on binlerce iþçiyi teðetgeçmiyor.Belki bankalar batmýyor,

belki Sabancýlar, Koç’lar iflasetmiyor ama kriz yoksullarýdaha da yoksullaþtýrýyor.Türkiye’de iþsizlik oraný tari-

hinin en yüksek noktasýnda!Dört milyon kiþi iþsiz.Bu aileleriyle birlikte yak-

laþýk 20 milyon kiþi ediyor.20 milyon kiþi açlýk sýnýrýnýn,

yoksulluk sýnýrýnýn altýnda.20 milyon kiþi her gün

ekmek bulmak için yenidenyeniden mücadele etmekzorunda.Zenginlerin ise kriz

umurlarýnda deðil.Hükümet zenginlere yönelik

tedbir paketleri çýkartýyor.Patronlarý teþvik ediyor.Bizim mücadeleye ihtiy-

acýmýz var. Emekçilerin hak-larýný korumak, yoksullarýkorumak, iþsizliðe karþýönlem almak için birleþik birmücadeleye ihtiyacýmýz var.Sendikalarýn talepleri var.

Somut talepler. Bu taleplerihayata geçirmek için herdüzeyde birleþik bir mücade-lenin bugün tam zamanýdýr.

SSoolluunn ssoolluunnddaa bbüüyyüükk yyaarrýýllmmaa:: BBiirr ddaarrbbee iikkii ssooll Sayfa 3’te

-ZZenginler vergilendirilsin,çalýþanlarýn sýrtýndan vergiyükü kaldýrýlsýn,

-AAçlýk sýnýrýnda yaþayaninsanlara yurttaþlýk ücretiödensin,

-ÝÝþsizlerin saðlýk giderlerikamu tarafýndan karþýlansýn,

-ÝÝþsizlik fonunun süresi vekapsamý geniþletilsin!

Uluslararasýsosyalizmgeleneði vetroçkizmÞENOL KARAKAÞ yazdý

ssaayyffaa:: 99

MARKSiZMyeni bir dönem yeni bir sol Devrimci

Sosyalist ÝþçiPartisi

DDSSiiPP2009200922-223-224 Mayýs 2009, Bilgi Üniversitesi Dolapdere Yerleþkesi

J.G. Ballard:‘Yeni kötü þeylerin’ büyük þairiALEX CALLINICOS yazdý

ssaayyffaa:: 99

Page 2: Sosyalist İşçi 361

2 sosyalist iþçi sayý: 361

ATV-Sabah direniþi devamediyor. Grevin 80.gününü geridebýrakan ve Cumartesi günü yineTaksim’de yürüyüþ yapan ATV–Sabah çalýþanlarýna bir destekde 1 Mayýs için dünyanýn çeþitli

ülkelerinden gelen sendikacýlar,gazeteciler, siyasi parti yönetici-lerinden geldi. Gazetecilerineylemine direniþteki Sinter Metal,Kurtiþ Matbaasý, Meha Tekstil veDesa Deri iþçileri de destek verdi.

Desa iþçilerinin direniþi 1. yýlýnýgeride býraktý. Direniþin 1. yýlýnýiþçiler pasta keserek kutladý.Direniþin 1.yýlý kutlamalarýndapastayý kesen Deri-Ýþ SendikasýGenel Baþkaný Musa Servi, "Ýþtençýkarmalarýn sendikal nedenliolduðunu Yargýtay’ýn onay-landýðýný ve iþverenin kararauyarak iþçileri iþe geri alýnmasýgerektiðini belirtti. Ayrýca

iþverinin hiçbir þekilde anlaþ-maya yanaþmadýðý, çalýþanlarýniþten çýkartýlmanýn yanýnda isti-faya zorlandýðýný ve sendikalaþ-mayý önlemek adýna tüm yollarýndenendiðine deðinildi.

Direniþin iþten atýlanlar tekrariþe geri dönmesi ve sendikalaþmahakkýnýn tanýnmasý taleplerikarþýlanana kadar devem edeceðisöylendi.

Mersin Limaný'nda taþeron birfirmaya baðlý çalýþýrken iþtençýkartýlan ve 120 gündür eylem-lerine sürdüren liman çalýþan-larýn Nisan ayýndan bu yanagrevde olan Toros Tarým iþçi-lerinden destek geldi.

TÜMTÝS ve Petrol ÝþSendikalarý baþkanlarýnýndaziyaret ettiði iþçiler talepleri

karþýlanan kadar eylemlerininsürdüreceklerini belirtti.

Sendika baþkanlarý Toplu ÝþSözleþmesi ve Sendikayasalarýnýn 12 Eylül darbesisonucu konulan bir engelolduðunu ve ve bu engelleroldukça bir demokrasidenbahsedilemeyeceðini vurguladý.

Adana ve Mersin Toros TarýmFabrikalarýnda iþveren ile toplu iþsözleþmesi görüþmelerinde anlaþ-ma saðlanamamasý üzerinebaþlatýlan grev sürüyor.

Petrol-Ýþ Genel Baþkaný MustafaÖztaþkýn , Ceyhan'daki fab-rikanýn önünde iþçilerinkatýlýmýyla gerçekleþen toplantý-da, toplu iþ sözleþmesigörüþmelerinde iþverene sunduk-larý önerilerden hiçbirinin kabuledilmediðini açýkladý.

Kriz ortamýnda daha az zammadahi razý olduklarýný belirtenÖztaþkýn buna karþýlýk iþverenin

ikinci yýl 0 zam ve taþeron iþçisayýsý arttýrma talebinde bulun-duðunu ancak bunlarýn kabuledilmediðini ve edilmeyeceðinibelirtti.

Dýþarýdan gübre getirerek vefason gübre ürettirerek TorosTarým etkiketi ile satýldýðý,böylece direniþin kýrýlmasýnýnamaçlandýðý anlatýldý.

Petrol-Ýþ Adana Þube Baþkaný,Türk-Ýþ Bölge Temsilcisi , DÝSKBölge Temsilcilerinin katýldýðýtoplantý 25 günü geride býraktýk-larý grevin devam edeceði belir-tilerek bitti.

Toros Tarým Fabrikasý iþçilerigrevde kararlý

Mersin Limaný iþçilerine ,Toros Tarým iþçilerinden destek

DESA direniþi 1 yaþýnda

ATV-SSabah grevine uluslararasý destek

Hükümetteki kabine deðiþik-liðiyle beraber Enerji ve TabiiKaynaklar Bakaný Hilmi Güleryerini Kayseri milletvekiliTaner Yýldýz’a býraktý. Basýndaçýkan haberlerde yeni bakanýnsakalý önplana çýkartýlýrken,enerji politikalarý geri gün-demde tutuldu. Taner Yýldýzkýsa vadedeki planlarý arasýndanükleer enerji ihalesinin sonuç-landýrýlmasý olduðunu açýkladý.

Yeni bakan, geçen yýl yaptýðýbir açýklamasýnda bütün yerlikaynaklarýnýn kullanýlmasýhalinde dahi Türkiye`nin,büyüme hýzý karþýsýnda enerjiihtiyacýnýn karþýlanamayacaðýnýiddia ederek nükeer enerjiyeiþaret etmiþti. Koltuðudevraldýktan sonra yaptýðýaçýklamalarda yurtdýþýndaçalýþan Türk atom mühendis vefizikçilerinin geri çaðýrýlacaðýný,bu alandaki beyin göçünün

önüne geçilmesi gerektiðini vekurulacak nükleer tesislerinTürk mühendisliðinin ürünüolacaðýna vurgu yaptý ve nük-

leer enerji konusunda iktidarýnve muhalefetin yanýsýra siviltoplumun da hemfikirolduðunu söyleyerek nükleerkarþýtlarýný görmezden geldi.

Fakat, halkýn büyük bir kesi-mi nükleer deðil; rüzgar vegüneþ enerjilerinin, dahadoðrusu, yenilenebilir enerjikaynaklarýnýn kullanýlmasýn-dan yana.

Bunun son örneðini 29Nisan’da Ýstanbul Kadýköy’deyapýlan mitingde gördük.Türkiye’nin çok yüksek boyut-larda güneþ ve rüzgar enerjisipotansiyeli mevcut.

Bu alana yapýlacak yatýrýmlarbölgesel kalkýnma ve istihdamsaðlayacaktýr. Halkýn talebibudur. Nükleer karþýtý hareketve aktivistler seslerini yükselt-meye devam ediyorlar, devamedecekler.

TTuunnaa ÖÖzzttüürrkk

Hükümet nükleer santralkurma isteðinden vazgeçmiyor.Santral ihalesine baþta 13 kuru-luþ baþvurmuþ, ancak sadecebiri teklif vermiþti. JSCAtomstroyexport, JSC Ýnter RaoUes (Rusya), Park teknikElektrik Madencilik'in (CinerHolding) verdiði teklifin deðer-lendirileceði açýklanmýþtý.Butam bir fiyaskoydu.

Meðer ihaleye verilen teklifRusya'daki en pahalý ve benzerreaktörlerin iki katý kadarmýþ!Çernobil felaketinden sonratüm dünyada güvenilmez bulu-nan Rus nükleer þirketi veortaðý Turgay Ciner zatenpahalý olan nükleer santrallariiki katýna satarak devleti kazýk-lamak istiyormuþ!

Bu bilgi halktan saklandý.

Nükleer ihaleyi deðerlendirenkomisyon üyeleri üzerindebaský kurularak gerçek saklan-mýþ. Sanki ihale süreci devamediyormuþ izlenimi verildi.Basýna Rus-Türk ortaklýðýnýnindirime gideceði bilgisisýzýdýrýldý. Yeter ki nükleer pro-gram iþliyormuþ gibi görün-sündü. Turgay Ciner ve Rusortaklarý yýlmamýþ, iki kez dahaindirime giderek ihaleyi almayaçalýþmýþ. Ama bu indirimlerdegerçek fiyatýn üzerindeymiþ!Bizlerden kesilen vergilerinnükleerci þirketlerin kasasýnýgirmesini saðlamak içinellerinden geleni yapmýþlar.

Nükleer enerji pahalý, tehlikelive ölümcüldür.

Nükleer ihale iptal edilmelidirve yeniden açýlmamalýdýr.

Nükleer ihale iptal edilsin!

Yeni enerji bakaný nükleer lobisinin adamý

En pahalý santralin iki katý pahalý teklif saklanmýþ

Page 3: Sosyalist İşçi 361

Darbeci Eruygurbu kez kahveiçerken görüntülendi

Darbeci general ÞenerEruygur 2 Mayýs günü Ýstan-bul'da Caddebostan'da birmekanda kahve içerkengörüntülendi. 2003-2004arasýnda 4 kez darbe giriþi-minde bulunmuþ, diðerarkadaþlarý pes etmesine rað-men o hýzýný alamamýþ ve2007'de CumhuriyetMitingleri aracýlýðýylahükümeti devirme planýnýuygulamýþtý.

1 Temmuz 2008'de,Ergenekon operasyonunun 6.dalgasýnda tutuklandý.Arkadaþý darbeci generalHurþit Tolon'la birlikteSilivri'ye gönderildi. Oradamerdivenlerden düþüp beyinkanamasý geçirdiði iddia edil-di. 1 Eylül 2008'de saðlýksorunlarý nedeniyle ordununhastanesi GATA'ya kaldýrýldý.Eruygur özgürlüðe ilkadýmýný böyle atmýþtý.

Ancak karýsý MukaddesEruygur ile GATA'daki dok-toru Albay Nusret Demircanrasýndaki konuþmalar tekniktakibe yakalandý. AlbayDemircan Eruygur için"Taburcu olmasýna mani yok.Ancak taburcu edersekyeniden tutuklanýr endiþe-siyle taburcu etmiyoruz" ve"Bomboþ yatýyor, ne bir kantesti var ne de bir film çek-ilmiþ" demiþti. Beyin kana-masý geçirdði söylenen amasapasaðlam olan Eruygur'unGATA'nýn koridorlarýndasaðlýklý bir þekilde yürüdüðügörüntülendi. Ordunun has-tanesi GATA darbeci gener-aller için bir kaçýþ kapýsýydýve yine doktorlarýnýnsayesinde bu kapý ardýnaaçýldý. Eruygur'un tedavisürecinin bir parçasýydý elinikolu sallayarak dýþarýdagezmesi!

GATA yanýlmazdý ne deolsa. Genelkurmay BaþkanýÝlker Baþbuð GATA’nýn güve-nilirliðine dair kanýt olarakÝstanbul Tabip Odasý’nýnraporunu göstermiþti.Demokratik bir kurum olarakgörülen Ýstanbul TabipOdasý’nýn yaptýðý araþtýr-manýn sonucu olarak GATAdoktorlarýnýn doðrudavrandýðýný açýklamýþtý. Birbaþka pek demokratik kurumolan Ýstanbul Barosu iseEruygur’un beraat etmesi içinçalýþýyor. Darbeci generalsokakta, adalet ve hukukunüstünlüðü nerede?

sayý: 361 sosyalist iþçi 3

Bir darbe iki sol“Solun solun”da Ergenekon yarýlmasý

Radikal gazetesi tarafýndanyayýmlanan "Solun soluErgenekon'a nasýl baký-

yor?" yazý dizisi soldaki büyükyarýlmayý gözler önüne serdi.

2006 yýlýnda Ümraniye'de birevde Ergenekon'a aitcephaneliðin bulunmasýylabaþlayan soruþturma geçen 3 yýlayakýn sürenin sonunda önemlibir dönemece geldi.

2003-2004 yýllarý arasýndagerçekleþtirilmek istenen 4 darbegiriþimi hakkýnda sayýsýz belgeve bilgi ortaya döküldü. Budarbe kayýtlýydý! EmekliOramiral Özden Örnek'e aitDarbe Günlükleri'nde her þeyinnotu ayrýntýlý olarak tutulmuþtu.Daha önce mahkemeler tarafýn-dan gerçekliði tespit edilenGünlükler hakkýnda geçen haftabilir kiþi raporu da yayýmlandý.Darbe Günlükleri Özden Örnektarafýndan yazýlmýþtý ve gerçekti.

Dönemin genelkurmay baþkanýHilmi Özkök, Ergenekon soruþ-turmasýný yürüten savcýlara ifadeverdi. Özkök, "bir darbeyiengelledim" demiþti.

Türkiye'de dört baþarýlý darbeyaþandý. Gerekçleri ne olursaolsun darbeler hep iþçi sýnýfýnave sola vurdu. Ýlk kez darbelerve darbe giriþimleriyle yüzleþme,bu karanlýk defteri kapatmaolasýlýðý belirdi.

BBiirr ddaarrbbee yyookk kkii!!Solun bir kýsmý bu olgulara rað-

men bir darbenin varlýðýný inkarediyor.

Ergenekon soruþturmasý ve dar-becilerin yargýlanmasýna karþýçýkýyor. Radikal'e yazan TTKKPP veÖÖDDPP genel baþkanlarý ileHHaallkkeevvlleerrii Genel SekreteriErgenekon soruþturmasýnaaçýkça karþý çýktý.

TTKKPP'ye göre darbe falan yok.Darbeciler de yargýlanmýyor. Herþey ABD'nin bir oyunu, 12milyondan fazla insanýn oyverdiði AKP ise ABD kuklasý:

"Daha önce defalarca dilegetirdiðimiz gibi ortadaki dar-belere karþý bir sivil direniþolduðu iddiasý açýk bir yalandýr...

Operasyon, ABD'nin Türkiyesiyasetini AKP eliyle kendi hede-fleri doðrultusunda yenidendüzenleme giriþimlerini temelalmaktadýr. Bu plan ülkemizidaha büyük bir karanlýða vepiyasa faþizmine sürüklemekte-dir. Bu hedeflere itirazý ya daçekincesi olanlar tasfiye edilmek-te, onlarla yakýn ya da uzaktemasý olan, hatta temas kuracaðývarsayýlan herkes "suçlu" ilanedilmektedir." (TürkiyeKomünist Partisi Genel BaþkanýErkan Baþ)

Darbe giriþimine katýlmýþ birErgenekoýn sanýðýna yazarlýkyaptýran TTKKPP, halka karþý suçiþleyenleri muhalif olarak gös-teriyor.

ÖÖDDPP'ye hakim olan çizgininTTKKPP'den bir farký yok. ÖÖDDPPbaþkanýna göre demokrasi sýnýf-sal bir þey! Yani ABD'nin kuklasýolarak gördüðü AKP bir dar-

beyle devrilebilir, çünkü "bizimsýnýftan" deðil, karþý sýnýftandýr:

"Ergenekon soruþturmasýetrafýnda oluþan toz bulutunabaktýðýmýzda, esasen ABD’niniçinde yer aldýðýmýz bölgeyedönük planlarýna uygun biryapýlanmanýn inþa edilmeyeçalýþýldýðýný görürüz...

Böylelikle hukuk çerçevesindesürmesi gereken bir dava zorlasiyaset zeminine çekilmek isten-mektedir." (ÖDP Genel BaþkanýHayri Kozanoðlu)

Nasýl olur da iþçileri, Kürtleri,azýnlýklarý, toplum büyük çoðun-luðunu ilgilendiren bir davasiyaset dýþý tutulabilir ki?Ergenekon davasýnýn salt hukukdüzeyinde ilerlemesi gerektiðini,davanýn politize edilmemesigerektiðini son günlerde dilegetiren diðer iki ismi hatýrlamak-ta fayda var: CHP lideri Baykalve Genelkurmay Baþkaný ÝlkerBaþbuð.

HHaallkkeevvlleerrii'ne göre ise darbesuçuyla yargýlananlar rejimmuhalifleri, aslýnda muhalefetsindiriliyor.

"Ergenekon operasyonu, kimi-lerinin iddia ettiði gibi askerivesayet sistemine karþý birdemokratikleþme operasyonudeðil, kontrgerillanýn, emperyal-ist iliþkilerin yeni dönemihtiyaçlarý doðrultusundadönüþtürülmesi ve safralardanarýnma operasyonudur."(Halkevleri Genel Sekreteri OyaErsoy)

Milliyetçi solun üç örgütüErgenekon soruþturmasýnýn biran önce son bulmasýný istiyor.

DDaarrbbee vvaarr,, aammaa bbuu ddüüzzeenniiççii hheessaappllaaþþmmaa

Bir de 3. yolcular var. Darbesuçu iþlenmiþ, darbeciler var,

devletin derin bir örgütlenmesive onun döktüðü kan da var.Ama bu dava önemsiz! Çünküseçilmiþ bir hükümetle onudevirmek isteyen generaller ayný.EEMMEEPP, SSDDPP ve SSEEHH'e göre budava ve sonuçlarý bizi hiç mi hiçilgilendirmiyor.

EEMMEEPP'e göre iþçiler ve emekçil-er bu davadan kendi çýkarlarýnadönük bir sonuç beklememeli:

"Tasfiye edilenlerle, tasfiyeedenler arasýnda fikri gericilik veemperyalizm iþbirlikçiliði açýsýn-dan bir fark yoktur..." (EMEPGenel Baþkan Yardýmcýsý KamilTekin)

SSDDPP'ye göre ise 4 baþarýlý dar-benin gerçekleþtiði Türkiye'de ilkkez generallerin darbe suçundanyargýlanmasýnýn bir önemi yok-tur.

"Ergenekon yargýlamasý, buörgütlenmenin kýsmen denetimdýþýna çýkan, kýsmen deþifre olanbir kesiminin Genelkurmay’la veABD ile mutabakat halinde tas-fiye edilmesidir." (SDP GenelBaþkan Yardýmcýsý EcevitPiroðlu)

SSEEHH adýna yazan ve daha önceErgenekon soruþturmasýnýn"Ayþe teyzeyi" yani sýradan halkýilgilendirmediðini söyleyenKürkçü’ye göre Genelkurmay,ABD, AKP hepsi ayný ve iþbirliðiiçerisinde. ABD yanlýlarýAvrasyacýlarý tasfiye ediyor, biziilgilendirmez.

Üçüncü yolu çizdiðini iddiaedenlerin yolu da milliyetçi sol-cularla ayný yere çýkýyor: Sol,darbelere ve Ergenekon'a karþýmücadele etmemeli.

DDaarrbbeeyyee hhaayyýýrr ddiiyyeennlleerrDDSSÝÝPP'in baþýný çektiði solun bir

baþka kanadý ise darbelere'ama'sýz karþý çýkýyor ve

Ergenekon soruþturmasýnýnsonuna kadar devam etmesinitalep ediyor:

"Sosyalistler bir önkoþul olaraközgürlüklerden yanadýr ve dar-belere karþýdýr. Seçilmiþ yönetim-leri, onlarý devirmeye çalýþanlarakarþý savunurlar. Bu olmazsaolmaz bir koþuldur." (DSÝP GenelBaþkaný Doðan Tarkan)

SSoossyyaalliisstt PPaarrttii ve YYeeþþiilllleerrPPaarrttiissii, darbe ve darbe giriþim-lerine karþý demokrasiden yanasaf tutmanýn gerekli olduðunusöylüyor.

Darbe giriþimlerinin aydýnlatýl-masý için meclise araþtýrma öner-gesi veren ÖÖDDPP ÝÝssttaannbbuullMMiilllleettvveekkiillii UUffuukk UUrraass'taErgenekon soruþturmasýnýdemokrasi için bir fýrsat olarakdeðerlendiriyor:

"Ergenekon Davasý’ný karartmagiriþimlerine duyarsýz kalýnma-malýdýr. Bilinmelidir ki,Ergenekon Davasý karartýlýrsa,kararan bir kez daha Türkiye’ninbugünü ve geleceði olacaktýr."

Radikal yazý dizisi toplumdakigerçek saflaþmanýn solu nasýlböldüðünü sergiledi. Bu bölün-me gereklidir ve iyidir.

DDooððaann TTaarrkkaann, soldaki yarýl-manýn sonuçlarýný Radikal’eyazmýþtý:

"Darbelere karþý tutumalmayanlar ve Ergenekon soruþ-turmasýný önemsiz olarak gören-ler siyasetten silinecektir.Darbelere karþý demokrasinin veözgürlüklerin koþulsuz savuncu-larý ise geleceði belirleyecektir.

Ýþçi ve emekçilerin, butoplumun büyük çoðunluðunungözünde, Ergenekon davasýnakarþý tutum alanlarýn hiçbirdeðeri kalmayacaktýr ve herkesbu tutumlarýnýn sonuçlarýna kat-lanacaktýr."

AAnnaayyaassaa MMaahhkkeemmeessii’’nniinn kkeennddii bbaaððýýmmssýýzz yyöönneettiimmiinnii iillaann eettmmeessiinnee kkaarrþþýý 2211 HHaazziirraann 22000088’’ddee ÝÝssttaannbbuull’’ddaaggeerrççeekklleeþþeenn DDaarrbbeeyyee KKaarrþþýý SSeess ÇÇýýkkaarr yyüürrüüyyüüþþüü ssooll aaççýýssýýnnddaann bbiirr ddöönnüümm nnookkttaassýý oolldduu.. DDSSÝÝPP üüyyeessii ssoossyyaalliissttlleerrttüümm ddaarrbbee kkaarrþþýýttllaarrýýnnýýnn mmüüccaaddeellee bbiirrlliiððiinnii ssaaððllaarrkkeenn,, CCHHPP vvee mmiilllliiyyeettççii ssooll eeyylleemmee kkaarrþþýý ddüüþþmmaannccaa ttuuttuumm aallddýý..

Page 4: Sosyalist İşçi 361

4 sosyalist iþçi sayý: 361

Ayrýlma hakký dahil

DTP üyelerinin iki günlük açlýk grevi baþlarken,Ýstanbul’un garip ve ücra bir özel üniversitesindeErgenekon konulu bir toplantý yaptým. Döndükdolaþtýk, Kürt sorununa geldik.

Üç ayrý yaklaþým çýktý ortaya.Birini güneydoðu illerinden birinden gelen ama

Kürt olmayan bir öðrenci savundu. Kürtlerinyaþadýðý çok yoksul bir dað köyüne ilk trafik ýþýklarýgeçen sene konuldu dedi. Çocuklar etrafýnda halayçektiler. Hepsi eðitimsiz, hepsi yoksul, dedi. Eðerhükümetler oralara zamanýnda yatýrým yapsaydý,eðitim götürseydi, hiçbir sorun olmazdý, PKK ortayaçýkmazdý, dedi. Ama þimdi zaten PKK geriledi,hiçbir gücü kalmadý, bir avuç gerilla sorun çýkarýyor,doðru dürüst yatýrým yapýlsa, sorun kalmayacak,dedi.

Yanýlýyor. Yirmi yýllýk savaþ, 40 bin öldürülmüþKürt, 4.000 boþaltýlmýþ ve yakýlmýþ köy sonrasýnda,Kürt illerinin hepsi New York kadar refaha ulaþsada bir þey farketmez. Yanýlýyor, yerel seçimlerdegördük ki, Kürtlerin talepleri ekonomik deðil, siyasi.Ve bu taleplerin taþýyýcýsý PKK.

Ýkinci yaklaþým, TKP’li bir öðrenciden geldi.Kürtlerin haklý talepleri var elbet, ama ayrý bir devletkurarlarsa, emperyalizmin oyuncaðý olurlar dedi.Ulusal sorun çözülür belki, ama emek-sermayeçeliþkisi çözülmez, sömürü sona ermez, dedi. Aptalolmadýðý için, bu söylediklerinin somut sonuçlarýnýifade etmedi. Onun yerine ben ettim: Demek ki,Kürtlerin mücadelesini desteklememeliyiz, Türksilahlý kuvvetlerinin orada bulunmasýný ve yaptýk-larýný desteklemeliyiz; sonra bir gün TKP oradaörgütlenip Kürt hareketinin baþýna geçerse o zamanonu destekleriz.

Onu demek istemediðini, ama Kürtlerin emperyal-izme teslim edilmesini herhalde destekleyemeye-ceðimizi söyledi. “Sen Kürt müsün?” diye sordum,“Hayýr” dedi. “O zaman sana susmak düþer” dedim.Kürtler emperyalizme veya herhangi baþka bir þeyeteslim olmak istiyorsa, ve sen komünistsen, yaniuluslarýn kendi kaderini tayin etme hakkýna inanýy-orsan, sana susmak düþer.

Üçüncü yaklaþým ise, Lenin’in yaklaþýmýydý.Kendisi toplantýda bizzat bulunamadýðý için, benelimden geldiðince onun diyeceklerini anlatmayaçalýþtým.

Bizler yeni yeni devletler kurulmasýný, yeni yeniegemen sýnýflarýn çýkýp ulusal sýnýrlar çizmesini iste-meyiz elbet; sýnýrlar iþçi sýnýfýný böler, bizler tek birsosyalist dünya özlüyoruz.

Ama bugün Kürtlerin ayrýlmamasýný saðlamanýntek yolu, kendi kaderlerini tayin etme haklarýný,ayrýlma hakký dahil, savunmaktýr. Savaþ ve ulusalbaský sürerse, ayrýlmalarý kaçýnýlmazdýr, ayrýlacak-larý kesindir.

Ayrýlma hakkýný savunmak, ayrýlmalarýný savun-mak anlamýna gelmez. Ama Kürt ulusuna güvenverir, desteðimizin sýnýrý olmadýðýný gösterir, kendiegemen sýnýfýmýzýn yanýnda olmadýðýmýzý kanýtlar.Bu güven sonucunda ayrýlmamalarý mümkün ola-bilir. Bu güven verilmediði taktirde, ayrýlacaklarýkesindir.

Doðrudur, yeni bir Kürt devleti, çok büyükolasýlýkla, Angola, Mozambik, Vietnam veyaNikaragua’da olduðu gibi, yabancý bir egemensýnýfýn yerine yerli bir egemen sýnýfýn geçmesiylesonuçlanacaktýr. Ve Ortadoðu gibi bir bölgede, yenive zayýf bir devlet emperyalist güçlerle çok çeþitliiliþkiler kurmak zorunda kalacaktýr. Ama bunlarýsöyleyerek Kürt ulusal hareketini desteklememek,Türk devletinin elini güçlendirir, Türk milliyetçiliði-ni güçlendirir, Kürtlerin de “Bunlar her zamanki gibibize ders veriyor, bunlarla birlikte durulmaz” diyedüþünmesini saðlar.

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

Ýki yýla yakýn bir süredir devameden Lambdaistanbul’un kapatýlmadavasýnda süreç sonuçlandý.Kapatma kararýnýn Yargýtay tarafýn-dan bozulmasý üzerine geçen haftatekrar görülen davada karar LGBTThaklarý lehine oldu: Lambdaistanbulkapatýlmýyor.

2007 Temmuz’unda görülmeyebaþlayan davada yerel mahkemeLambdaistanbul’un dernektüzüðünün hukuka ve ahlaka aykýrýolduðu kararýna vararak kapatýl-masýna karar vermiþti. Geçtiðimiz ikisene boyunca hem dernek, hem deLGBTT bireyler çok zorlu bir dönemgeçirdiler, ama demokratik haklarý

olan örgütlenme özgürlüklerindenvazgeçmediler, mücadelelerinedevam ettiler.

Yargýtay’ýn kararýný bozmasý sevin-dirici bir geliþme. Fakat, valiliðintemyiz hakký mevcut. Yargýtaygerekçeli kararýnda,Lambdaistanbul’un þu anda yasalaraaykýrý olmadýðý, ancak “eþcinselliðiteþvik ettiði(!)” takdirde kapatýlabile-ceðini belirtiliyor.

Dernek, mahkeme kararýndansonra yaptýðý basýn açýklamasýndatepkisini dile getirdi: “Bizler kabulediyoruz, teþvik ediyoruz! Bizlerörgütlenme özgürlüðünü teþvikediyoruz. Bizler gizlenmemeyi teþvik

ediyoruz. Bizler, herkesin kendi gibiolabilmesini teþvik ediyoruz! Eðerbunlar suçsa ve hukuk hala bizibununla tehdit ediyorsa, bizkendimiz özgürlüðe teþvik ettiðimizisöylüyoruz. Yerel mahkemeninaldýðý karardan büyük mutlulukduyuyoruz, ancak þu aþamada huku-ki sürecin devamý açýsýndangerekçeli kararý bekliyoruz. “

Lambda tüm baskýya raðmenörgütlenme özgürlüðü için verdiðimücadelede kararlý. Dava henüz bit-miþ deðil. Bu mücadeledeLambda’ya destek olmalý ve özgürbir homofobi ile transfobiyi yen-meliyiz.

Lambdaistanbul kapatýlmýyorLezbiyenler, geyler, transeksüeller direndi kazandý

Genel Kurmay Baþkaný’nýn basýnaçýklamasý ile eþ zamanlý olarakbaþlayan ve yüzün üzerinde tutuk-lamanýn yapýldý-ðý DTP operasy-onuna tepkiler sürüyor.

Çeþitli kentlerdeki yýðýnsal eylem-lerden sonra DTP’liler Sosyalist Ýþçibaskýya giderken Diyarbakýr’da 10bin kiþi ile açlýk grevine baþladý.

DTP eþbaþkaný Ahmet Türkhükümetin baskýlarýnýn bir yandan

“Kürtlerin 30 yýldýr yürüttüðüdemokrasi ve özgürlük mücade-lesinde her türlü örgütlülük veçözüm iradesini olabildiðincegüçlü bir þekilde açýða çýkarmýþtýr”diyerek “DTP üyelerinin göz altýnaalýnmasýnýn 18 yýllýk siyasalgeleneðin yarattýðý siyasal deðerleritasfiye etmeye yönelik olduðunu”söyledi.

Kürt hareketinin 1 Haziran’a

kadar ilan ettiði “çatýþmasýzlýk”kararýnýn da zorlandýðý son tutuk-lamalarýn bir an önce durdurul-masý ve hükümetin barýþ doðrul-tusunda acil adým atmasý gerek-mektedir.

29 Mart seçimlerinde bölgedebüyük baþarý elde eden DTP’yedönük bu saldýrý açýk ki barýþ yer-ine savaþý öne çýkaran bir poli-tikadýr.

Barýþýn kapýsý DTP

Page 5: Sosyalist İşçi 361

sayý: 361 sosyalist iþçi 5

Geçen hafta Pakistan'daolanlar ABD'nin "terörekarþý" baþlattýðý savaþýn

süreceðinin bir göstergesi oldu.Taliban Swat Vadisi'nden Bunerbölgesine doðru ilerleyerekbaþkent Ýslamabad'ýn 100 kmyakýnýna kadar gelmiþ oldu.

Bu haber üzerine ABDDýþiþleri bakaný Hilary ClintonPakistan'ýn bir "varoluþsaltehdit" ile karþý karþýyaolduðunu söyledi. NATO'nunAfganistan'daki "iyi" savaþý biranda yeni ve çok tehlikeli birdönemece girdi. PakistanBatý'nýn Afganistan probleminiçözmeye uðraþýrken kendiiçinde korkunç bir savaþa yaka-landý. 2 yýl öncesine kadar SwatVadisi merkezi hükümetin kon-trolü altýndaydý. Ama ABDbaskýsý altýndaki Pakistanordusu, bölgenin kuzeyindekiTaliban kamplarýna saldýrmakamacýyla oradan geçerkensavaþý o bölgeye taþýmýþ oldu.

Kuzey Pakistan'a yaðanroketler doðal olarak sýnýr böl-gelerini ABD ve müttefiklerinekarþý duyulan öfkenin merkezihaline getirdi. Bu roketler

Pakistan hükümetleriyle yerelkabileler arasýndaki barýþýbozdu.

Olaylarýn böyle olmasý beklen-miyordu. Militanlarýn "ABD ve

Pakistan ordularýnýn kudretiyleezilmesi" planlanmýþtý. Ancakher iki ordu da neAfganistan'da ne de Pakistan'daolaylarý kontrol edebiliyor.

Kendini bu savaþa adayanyeni ABD yönetimi ve onunmüttefiki Ýngiltere, þimdiAfganistan'daki iþgali yenilgininkýyýsýna kadar getiren bütünsorunlarla yüzleþmek zorunda.

Ýngiliz hükümeti, ekonomikkrizin getiridiði mali erimenedeniyle, ordusunun iþgalidevam ettirmesinin iyice zor-laþtýðýný aðzýndan kaçýrdý.

Bu gibi þeyler hükümetlertarafýndan doðrudan söylen-mez, bu yüzden bunun yerinegazetelere Ýngiliz ordusunundireniþi kýrmak amacýyla dahafazla "özel kuvvet" kullanacaðýþeklinde haberler servis edildi.

Bunun gerçek anlamýAfganistan'ýn iþgal etmek içinfazla büyük ve fazla masraflýolduðunun kabul edilmesidir.Tek ve en bariz çözüm bütünaskerleri geri çekerek ABD'ninbaþlattýðý bu savaþýn nedenolduðu vahþete ve istikrarsýzlýðabir son vermektir.

Pakistan ABD'nin savaþ kýskacýnda

Manþetler dehþet verici haber-lerle dolu: domuz gribi salgýnýtüm dünyaya yayýlýyor.

Tabii ki endiþelenmek içinbirçok neden var. Normal A-tipimevsimsel grip her yýl dünyadayaklaþýk 1 milyon insanýnölümüne yol açýyor. Virüsünöldürücülüðünde en ufak birartýþ, özellikle bulaþýcýlýðý daartarsa dünyada çok daha büyüksorunlara neden olabilir.

Tarihteki en korkunç virüs sal-gýný 1918-19 yýllarýnda gerçek-leþmiþti. Sadece bir kýþ boyuncainsanlýðýn yüzde 2'sinden fazlasý,yani 40-50 milyon arasýnda insanölmüþtü.

Domuz gribinin insandaninsana geçebileceði öngörülen birþeydi. Grip virüsü süreklideðiþikliðe uðrar ve mutasyongeçirerek yeni özellikler kazanýr.Daha önce de insandan insanageçebilen ve öldürücü bir salgýnaneden olan pek çok virüsvakasýyla karþý karþýya gelin-miþti.

Hem 1957 hem de 1968'dekigrip salgýnlarýnýn kuþ ve insangriplerinin domuzlarda karýþ-masýyla ortaya çýktýðýdüþünülüyor.

Yoksulluk bir grip salgýnýnda,hastalýðýn yayýlma þeklini vekimleri vurduðunu belirleyen enönemli faktörlerden birisi. 1918-19 yýllarýndaki grip salgýnýndaölen insanlarýn 20 milyondanfazlasý Hindistan'ýn en yoksulbölgelerinde yaþýyordu.

Üçüncü Dünya ülkelerindeAIDS'in yaygýnlýðý ve yýlda 2milyon çocuðun sýtmadan ölüyoroluþu da bizlere, kapitalizminyoksul insanlarýn tedavisi olanhastalýklar nedeniyle bileölmelerine göz yumduðunu gös-teriyor.

Batýlý liderler tarafýndan destek-lenen Dünya Saðlýk Örgütü, eðersaðlýk bürokrasisi tehlikeye hýzlýcevap verirse salgýnlarýn

önlenebileceðini öne sürüyor.Teþhisin derhal konulup yerelnüfusun yeterli antiviral ilaçalmasýyla hastalýðýn tedaviedilmesi öngörülüyor.

TTeeddaavviiÇoðu grip çeþidi salgýn boyutu-

na ulaþmadýðý için ilaç araþtýrmaþirketleri bir araya gelerek hergrip türü için birer aþýgeliþtirmeyi kârlý bulmuyor. Buyüzden de hükümetler Tamiflugibi genel antiviral ilaçlarlayetiniyor. Ancak çoðu zamanorta düzeyli bir grip salgýný içinhazýrlanan aþýlar en zengin ülkel-erde bile yetersiz kalýyor. Ýngilizhükümeti nüfusun ancak yarýsý-na yetecek kadar antiviral ilaç

bulundurduðunu söylüyor.Neoliberalizmin saðlýk alanýn-

daki kamu yatýrýmlarýna defalar-ca saldýrmasý sorunla baþ etmeyidaha da zorlaþtýrdý.

Domuz gribi gibi yeni hastalýk-larýn önemli sebeplerinden biri,gerekli þekilde teftiþ edilmeyenve biyolojik korumasý olmayanhayvansal üretimin gittikçeyaygýnlaþmasýdýr.

Gýda üretimi bir avuç dev küre-sel þirket tarafýndan kontrolediliyor. Bu da kârý arttýrabilmekiçin çok fazla çiftlik hayvanýnýnsýkýþ týkýþ bir araya toplanmasýnaneden oluyor.

Ýngiltere'deki beyaz et üreti-minin üçte ikisi 100 binden fazlakuþun bir arada durduðu merke-zlerde yapýlýyor. ABD'de bugün

60 milyon domuz 65 binmerkezde toplanmýþ durumda.1965'te 53 milyon domuz 1milyondan fazla çiftliktebarýndýrýlýyordu.

Bu kadar kalabalýk içinde hay-vanlar hastalýklara daha kolayyakalanýyor. Bu da hastalýðýndaha çabuk yayýlýp dahaöldürücü türlere evrilmesinikolaylaþtýrýyor.

Büyümelerini hýzlandýrmak vehastalýklardan korumak amacýy-la þirketler hayvanlarýn bünyesi-ni, insanlar için üretilenler dedahil pek çok antibiyotikledolduruyor.

Et endüstrisine yönelik düzen-lenmelerde ve üretimin denetlen-mesinde kýsýntýya gidilmesi deayrýca büyük tehlikelerbarýndýrýyor.

Daha geçen hafta Ýngiltere'ninekonomiden sorumlu bakanýAlistair Darling hayvan hastalýk-larýnýn teftiþi ve kontrol altýnaalýnmasýna yönelik masraflarýþirketlerle paylaþarak bütçede 44milyon poundluk bir kesintiyegidileceðini açýkladý.

Gýda üretiminin, saðlýðýn veilaç sektörünün þirketlerce kon-trol ediliyor olmasý grip salgýnýtehlikesini arttýrýyor. Ve tabii buþirketlerin dünyayý yönetmeler-ine izin veren hükümetler de buolayýn sorumlularý arasýnda.

ABD'li yazar Mike Davies'indediði gibi: "Meksika'nýn hayvanhastalýklarýyla baþa çýkmak içingerekli kapasiteye ve siyasi irad-eye sahip olmamasý anlaþýlabilirbir durum. Ancak sýnýrýnkuzeyinde de durum pek iç açýcýdeðil. Teftiþ son derece uydurmabir þekilde yapýlýyor. Hayvansalgýda üreten þirketler ise, iþçilereve hayvanlara nasýl özensizdavranýyorlarsa saðlýk düzen-lemeleri konusunda da aynýözensizlikle hareket ediyorlar."

MMuuhhiipp TTeezzccaann,, SocialistWorker’’ddaann ççeevviirrddii

Domuz Gribi’nin esas nedenleri

"Meksika'nýn hayvanhastalýklarýyla baþaçýkmak için gereklikapasiteye ve siyasiiradeye sahip olma-masý anlaþýlabilir birdurum. Ancak sýnýrýnkuzeyinde de durumpek iç açýcý deðil. Teftiþson derece uydurma birþekilde yapýlýyor.Hayvansal gýda üretenþirketler ise, iþçilere vehayvanlara nasýl özen-siz davranýyorlarsasaðlýk düzenlemelerikonusunda da aynýözensizlikle hareketediyorlar."

MMeekkssiikkaa’’ddaa yyooððuunn kkaarraannttiinnaa tteeddbbiirrlleerrii uuyygguullaannýýrrkkeenn,, bbuu uuyygguullaammaallaarr ttüümmddüünnyyaayyaa yyaayyýýllýýyyoorr..

Page 6: Sosyalist İşçi 361

6 sosyalist iþçi sayý: 361

Milliyetçilik ve sosyalizmMilliyetçiler kendi milletlerinin

binlerce yýla uzanan "þanlý" tari-hinden bahseder. Oysa milletlerve milliyetçilik çok yakýn birdönemin ürünüdür; 18. yüzyýldaortaya çýkmýþ, 19. yüzyýlda tümdünyaya yayýlmýþtýr. Bu dönem,dünya çapýnda kapitalizminhakim olduðu süreçtir.Milliyetçilik fikrinin dünyayayayýlmasý 1789'da Fransa'da bur-juvazinin iktidara geliþiylebaþladý.

Milliyetçiye göre millet, doðalbir olgudur. Ortak bir tarihselgeçmiþe sahip ve bundan kay-naklanan dil, inanç, gelenek,davranýþ gibi ortak özellikleresahip insan topluluklarý milletioluþturur. Milliyetçi ideolojiyegöre Türk ya da Fransýz olmakdoðal bir olgudur. Doðuþtangelir. Dünya sistemi güçlü vezayýf milletler arasýndakimücadele ile doðal hiyerarþininürünüdür.

MMaarrxx vvee mmiilllliiyyeettççiilliikkKarl Marx ve Friedrich Engels

ise kapitalist üretim tarzýnýn veyarattýðý burjuva toplumuneleþtirisi üzerinden milliyetçiliðisorguladý. Marx ve Engels’e göreortak dil, gelenek, coðrafi ve tar-ihsel türdeþlik milletler ve mil-liyetçilik için yeterli deðildi.Belirli bir ekonomik ve toplum-sal geliþmiþlik düzeyinin ürünüolabilirdiler.

Bu geliþme yeni sýnýf burju-vazinin ekonomik düzenidir.Ayrý ayrý kapitalistlerin üretimibir dünya pazarýný oluþturdu.Kapitalist toplumun temelgüdüsü olan sermaye birikimiancak rekabetle varolabilirdi.Burjuvazi gümrük duvarýylaçevrilmiþ bir iç pazara ve rakip-lerini geride býrakacak dahaavantajlý koþullara ihtiyaçduydu. Ulus-devlet bu rekabetinürünüydü.

Milliyetçilik Marx’a göre burju-va bir fikirdir. Kapitalistle iþçiyiayný ulusun üyesi olarak göster-erek kapitalist toplumdaki sýnýfayrýlýklarýnýn ve çatýþmasýnýnüzerini örter:

“Ýþçinin milliyeti Fransýz,Ýngiliz ya da Alman deðil, emek,bedava kölelik, kendi kendinisatmaktýr. Onu yöneten hükümetFransýz, Ýngiliz ya da Almanhükümetleri deðil, sermayedir.Doðduðu yerin havasý Fransýz,Ýngiliz ya da Alman havasý deðil,fabrika havasýdýr. Ona ait olantopraksa Fransýz, Ýngiliz ya daAlman topraðý deðil, yerin birkaçkarýþ altýdýr.” (Marx)

Marx kapitalizmin geliþmesininmilletlerin ve milliyetçiliðinmaddi temellerini yok edeceðinidüþündü:

“Ulusal ayrýlýklar ve haklararasýndaki düþmanlýklar, burju-vazinin geliþmesinden, ticaretözgürlüðünden, dünya pazarýn-dan, üretim tarzýndaki ve onatekabül eden hayat þartlarýndakitek biçimlilikten ötürü, gündengüne ve git gide daha çok kay-bolmaktadýr.” (KomünistManifesto)

Marks ve Engels'e göre ulus-lararasý iþçi sýnýfýnýn çýkarý, mil-letlere bölünmüþ dünya sistemi-

nin son bulmasý, milliyetçi fikir-lerin altýndaki nesnel temelinalýnmasý ve tüm emekçilerin bir-liðiydi. Sosyalistler bu yüzdenKomünist Manifesto yazýldýðýn-dan bu yana milliyetçiliðinamansýz düþmaný oldular.

KKaannllýý bbooððaazzllaaþþmmaallaarrMarx ve Engels'in milliyetçiliði

bir burjuva fikir olarak mahkûmeden görüþü 1914'e kadar sosyal-ist hareketin ortak görüþü oldu.Ancak 1. Dünya Savaþý sosyalist-leri böldü. Alman SosyalDemokrat Partisi'nin meclisgrubunun çoðunluðu savaþkredilerine oy verdi. O güne dek"markszimin papasý" olarakanýlan Karl Kautsky'ye göreAlman iþçi sýnýfý bu savaþtakendi egemen sýnýfýný destek-lemeliydi. Dünyada sosyalistörgütlenmelerin çoðunluðu bufikre onay verdi ve savaþtaülkelerinin galip gelmesindenyana oldu.

Almanya'da savaþ kredilerineoy vermeyen tek sosyalist mil-letvekili Karl Liebknecht'ti. O veyoldaþý Rosa Luksemburg hemensokaða çýktý ve iþçileri savaþakarþý çýkmaya çaðýrdý. Rusdevrimcisi Lenin de aynýgörüþteydi. O güne dek ken-disinin de marksist olarakgördüðü sosyal-demokrasibütünüyle milliyetçiliðin etkisialtýna girmiþti. Lenin, sosyaldemokrasinin milliyetçiliðini"sosyal þovenizm" olarakadlandýrdý. Tüm dünya sosyalist-lerini milliyetçiliðe karþýmücadeleye, savaþa karþý çýk-maya ve sosyal demokrasidenkopup yeni devrimci örgütlerkurmaya çaðýrdý. Lenin'e göre

yurtseverlik "alçaklýk"tý.Patronlar iþçilerle ayný çýkarlarasahip olamazdý. Rus iþçilerinindostu Rus patronlar deðil,Fransýz, Ýngiliz ya da Almaniþçilerdi. Milliyetçilik iþçi sýnýfýnýbölüyordu.

Birinci Dünya Savaþý, mil-liyetçiliðin ilk kanlý ürünüydü.Dünyanýn yeniden paylaþýlmasýiçin savaþan egemen sýnýflarcepheye iþçileri ve emekçilerisürmüþtü. Savaþta 11 milyondanfazla insan öldüðü tespit edildi,tam rakam hâlâ bilinmiyor

Savaþýn ilk yýllarýnda baþkauluslara göre kendini daha üstüngören þovenist histeri ve mil-liyetçilik etkili oldu. Ancaktakvim 1916'yý gösterdiðinde iþçisýnýfý nasýl bir barbarlýða sürük-lendiðinin farkýna varmýþtý.Cepheden ölüm haberlerigelirken, tüm kaynaklar savaþaharcandýðý için milyonlar açlýkve sefalet içerisinde yaþarken,milliyetçi nutuklar duyulmazoldu. Savaþýn baþýnda azýnlýkolan devrimciler þimdi bütüniþçilere seslenebiliyordu.Rusya'da savaþý devrim bitirdi.Ýþçiler 1917 Þubat'ýnda "ekmek-barýþ-özgürlük" sloganýylakendiliðinden ayaklandý. Çarlýkdevrildi. 1917'nin Ekim ayýndabu kez sosyalist devrim gerçek-leþti. Bir yýl sonra savaþ devrim-ciler tarafýndan sonlandýrýlýrkenEkim Devrimi 19. yüzyýlýn mil-liyetçi siyasetine karþý açýk birmeydan okuma olarak görüldü.1917'den 1936'ya dek dünyadabirçok devrimler, ayaklanmalar,genel grevler yaþandý.Kapitalizm iþçileri ayrý ayrýulusal sýnýrlara bölerken, sosyal-izm bir dünya devrimini baþlat-

mýþtý.1930'a gelindiðinde Rusya'da

Ekim Devrimi'nin tüm kazaným-larý geri alýnmýþtý. Stalin, 4 yýlönce "tek ülkede sosyalizm"teorisini uydurmuþtu. Bu teoriyegöre sosyalizm, hatta sýnýfsýztoplum, bir ülkede inþaedilebilirdi. Tek bir ülkede bumümkünse dünya iþçilerininmücadele birliði yani enternasy-onalizm gerekli deðildi.Sosyalizme milliyetçilik virüsüStalinizm tarafýndan ikinci kezenjekte edildi. Rus milliyetçiliðihortladý. Çünkü 1. Birinci DünyaSavaþý, dünyanýn yeniden pay-laþýlmasý sorununu çözememiþti.Ulus devletler hýzla ekonomileri-ni askerîleþtiriyor ve 2. DünyaSavaþý'na hazýrlanýyordu. 1924'teÝtalya'da Mussolini liderliðindekifaþist diktatörlüðün kuruluþunu,1933'te Almanya'da Nazileriniktidara gelmesi izlemiþti. Faþizmgeniþ kitleleri birleþtirebilmekiçin milliyetçiliði silah olarakkullanýrken 1930'larda bütünülkelerde þovenizm rüzgârý esiy-ordu.

Milliyetçiliðin ikinci büyükkanlý boðazlaþmasýnýn faturasýaðýr oldu. 5,5 milyonuAlmanya'da gaz odalarýndaöldürülenler olmak üzere 72milyon insan 2. DünyaSavaþý'nda yaþamýný yitirdi.

MMiilllleettlleerr ddooððaall mmýý??Faþizmin ve emperyalist dünya

savaþlarýnýn tarihi milliyetçiliðinne denli tehlikeli ve tahripkârolabildiðini gösterdi. Tek tekulus-devletlerin tarihinebakýldýðýnda benzer katliam vebarbarlýklar görülebilir. Ulus-devletlerin tarihi o topraklarda

yaþayanlara zorla homojen birmilli kimliðin dayatýlmasýnýn datarihidir. 1923'ten itibaren bucoðrafyada gerçekleþen veErmenilerin, Rumlarýn, Kürtlerin,Alevilerin katledilmesiyleilerleyen milli kimliðin yaratýl-masý süreci tipik bir örnektir.Türk milliyetçiliði diðer mil-liyetçilikler gibi kendini doðalolarak sunmuþ ve köken olarakOrta Asya'dan göçü göstermiþtir.Her ulusun böylesi efsanelerivardýr. Sýnýf çeliþkileri törpülenir.Millet ve milliyetçilik bunun için"icat edilmiþtir".

Ýngiliz Marksist tarihçi EricHobsbawm'a göre milliyetçilikmodern bir olgudur. Feodal üre-tim tarzýndan kapitalist üretimegeçiþin bir sonucudur.Hobsbawm, millet ve milliyetçil-iði ‘icat edilmiþ gelenekler’olarak tanýmlar. Sembolik ya datörensel bir nitelik taþýyan, kural-larý olan bir dizi alýþkanlýk sürek-li tekrarlanýyordu. Geçmiþle gele-cek arasýnda bir köprü oluþtu-ruyordu. Milli bilinç de bu ‘icatedilmiþ gelenekler’in baþýndageliyordu. Bu, eski alýþkanlýk-larýn yeni toplumsal düzeneuyum saðlamasý deðildi sadece.Hýzlý sanayileþmenin yol açtýðýbölünmeler, çözülmeler ve uzlaþ-mazlýklarý çözmek, sermayeninher gün yeniden üretiminisürdürerek sistemin devamýnýsaðlamak için toplumsal bütün-lüðün yaratýlmasý gerekiyordu.Hobsbawm 1870-1914 yýllarýarasýndaki dönemde Amerika veAvrupa’da birçok milletinyaratýldýðýna iþaret etti. Emekçisýnýflardan gelen hareketinönüne eski ritüeller, doðal olaraksunulan fakat icat edilmiþ olanmillet ve milliyetçilik konuluyor-du. Milliyetçilik ideolojisi seçkin-ler tarafýndan üretiliyor ve ulus-devletler tarafýndan pompalaný-yordu.

Hobsbawm'ý izleyen BenedictAnderson ise milletin ‘hayaledilmiþ bir topluluk’ olduðunusöyler. Milletin üyeleri diðerüyelerini tanýmaz, her bireykafasýnda ayrý ayrý bu aidiyeticanlandýrýr. Tarih estetizeedilirken, kapitalist toplumunderin sefaleti ile yabancýlaþmanýnüzeri millete dayalý bir kardeþlik-le kapatýlýr.

Sosyalistler milliyetçiliðesonuna kadar karþýdýr.Vatanseverlik, ulusalcýlýk, yurt-severlik gibi farklý adlarýn arkasý-na saklanan milliyetçiliðe karþýmücadele ederler. Dünyayý ulus-larýn deðil, sýnýflarýn mücadele-siyle açýklarlar. Ulus-devletleriyaratan, ulusal sýnýrlarý çizenkapitalist sýnýftýr. Kapitalistlerdünya iþçi sýnýfýný sunî olarakböler. Ýçerde "ayný geminin yol-cusuyuz" diyerek uzlaþmaz sýnýfçeliþkilerinin üzeri örtülürken,milliyetçilik dýþarda savaþ veyayýlmacýlýk þeklini alýr.Sosyalistler bu yüzden iþçi sýnýfýiçerisinde milliyetçi fikirlerekarþý uzlaþmaz bir mücadeleyürütür ve dünya iþçilerinin bir-liði için savaþýr. Ulus-devletleriortadan kaldýracak bir dünyadevrimini savunurlar.

VVoollkkaann AAkkyyýýllddýýrrýýmm

11.. DDüünnyyaa SSaavvaaþþýý,, mmiilllliiyyeettççiilliiððiinn iillkk kküürreesseell vvaahhþþeettiiyyddii.. ÇÇooððuunnlluuððuu iiþþççii vvee yyookkssuull oollaann 7700 mmiillyyoonn aasskkeerr bbiirrbbiirriinneekkýýrrddýýrrýýllddýý.. MMiillyyoonnllaarrccaassýý ööllddüü.. HHeerr þþeeyy uulluuss-ddeevvlleettlleerriinn bbeekkaassýý vvee ddüünnyyaannýýnn yyeenniiddeenn ppaayyllaaþþýýmmýý iiççiinnddii.. MMiilllliiyyeettççiilliikk,,ssaavvaaþþ,, yyaayyýýllmmaaccýýllýýkk vvee iiþþggaall ddeemmeekkttiirr..

Page 7: Sosyalist İşçi 361

sayý: 361 sosyalist iþçi 7

Kapitalizm, ilk sermaye birikimini15. yüzyýlda Afrika'nýn köleleþtir-ilmesiyle elde etti. Batýlý beyazuluslar Afrikalý siyah uluslara göreüstündü, siyah tenliler insan biledeðildi.

1789'da Fransa'da burjuva devri-mi gerçekleþtiði sýrada kapitalizm,Batý Avrupa'nýn bir kýsmýnda veKuzey Amerika'da hakimdi. Ulus-devletlere dayalý dünya sistemizenginliði elinde bulunduran ulus-larýn diðerlerini ezmesini doðalkabul ediyordu. Güçlü, dolayýsýyladevlet kurma hakkýna sahip olanuluslara karþýlýk bazý uluslar hiçbirzaman onlar gibi olamazdý.Kapitalizm ulusal baskýyý kullandý.

Marx ve Engels, Avrupa kýtasýnýnen büyük gücü Ýngiltere'nin Ýrlan-da'yý ezdiðini, Ýrlandalý iþçilerezildikçe Ýngiliz iþçilerin de özgür-leþmeyeceðini söyledi. Ýrlandaüzerindeki Ýngiliz hakimiyeti var-lýðýný milliyetçi ideojiyle sürdürüy-ordu. Milliyetçilik Ýngiliz iþçilerinisýnýf kardeþlerinden koparýrkenkapitalist sýnýfla birleþtiriyordu.Marks ve Engels'e göre ulusalbaský yok olmadan sosyalizmi kur-mak mümkün deðildi. Ýngiltere'ninÝrlanda, Rusya'nýn Polonya'yý iþgal

altýnda tutmasýna karþý açýkçatutum aldýlar. Ezen ulusun mil-liyetçiliðiyle ezilen ulusun mil-liyetçiliðini birbirinden ayýrdýlar.

Emperyalizm dönemiyle ulusalbaský perçinlendi. Lenin ve BolþevikPartisi, Rus iþçi sýnýfý içerisinde mil-liyetçiliðe karþý savaþtý. Rus iþçiler-ine Polonyalýlarýn haklý olduðunuanlattý. Her ulus kendi kaderinitayin edebilmeliydi. Ayrýlýp devletkurma hakký da dahil, ezilen ulusnasýl yaþayacaðýna kendisi kararvermeliydi.

Lenin, ezilen ulus milliyetçiliðinindemokratik içeriðine dikkat çekti.Ezilen uluslarýn mücadelesi aslýndasýnýf mücadelesiydi. Ýþçileri bölenayrý milliyetlerdeki patronlar iseçýkar birliði içindeydi. Ulusal kurtu-luþ hareketlerinin toplumsaltabanýnda iþçiler ve yoksullar vardý.Ulusal baský devam ettiði için onlardoðrudan sýnýf mücadelesine gir-iþemiyordu. Uluslarýn kendi kader-lerini tayin hakký, ulusal baskýyason verip iþçilerin sýnýfsal sorunlariçin harekete geçmesini saðlaya-caktý. Bu, emperyalizme karþý dabüyük bir meydan okumaydý. Ulus-devletler arasýndaki hiyerarþiyedayalý olan emperyalist sistem

temellerinden sarsýlacaktý. 1917Ekim Devrimi bunu saðladý. ÇarlýkRusyasý'nýn baskýsý altýnda bulunanuluslar özgürleþti. 33 yýl sonrabirçok sömürge baðýmsýzlýðýný ilanedecekti. Ancak kapitalizmvarolduðu sürece ulusal baský dadevam etti.

Sosyalistler her türlü baskýyakarþý olduklarý gibi ulusal baskýnýnda karþýsýndadýr. Bir ulusun birbaþka ulus tarafýndan baský altýndatutulmasý, aþaðýlanmasý ve ezilmesikabul edilemez.

Sosyalistler ezen ulus milliyetçil-iðini topyekûn gerici olarak kabuleder. Ezilen ulus milliyetçiliðiniilkinden ayýrýrlar ve birincisine karþýdesteklerler. Kürtlerin kendi kader-lerini tayin hakkýný savunduðumuz,Kürt ulusal özgürlük hareketinekoþulsuz destek verdiðimiz ve Türkiþçilerinin içinde Kürt halkýnýn tarih-sel olarak haklý olduðunu anlat-mamýz gibi. Ulusal kurtuluþhareketlerine verdiðimiz destekkoþulsuz, fakat eleþtireldir. Onlarýnkendi iþçi sýnýflarýna zarar vermesi-ni, sosyalist örgütlenmeleriengellemesini eleþtiririz. Asla ezenulusun þovenist propagandasýnýnyanýna düþmeden.

Ezen ulus ve ezilen ulus milliyetçiliðine ayýrmak

Enternasyonalizm, yani ulus-lararasý iþçi sýnýfýnýn birliði vedayanýþmasý için mücadele, sosyal-istler için olmazsa olmaz bir ilkedir.Bu bir niyet sorunu deðildir.Kapitalist sistemin yapýsý enter-nasyonalizmi zorunlu kýlar.

Kapitalizm doðduðu andanitibaren bir dünya sistemidir.Dünya ekonomisi, ayrý ayrý ülkeekonomilerinin baðýmsýz birerdevre olarak birleþmesi deðil,organik bir bütündür.

Kapitalizm kendi mezar kazýcýsýnayarattý. Ýþçi sýnýfý 19. yüzyýlýn baþýn-dan itibaren uluslararasý bir sýnýfolarak öne çýktý.

Türk, Fransýz ya da Alman farket-mez. Dünyanýn her ülkesindepatronlar iþçileri sömürmektedir.Ýþçi hangi ulusun üyesi olursaolsun üretim araçlarý karþýsýndamülksüz konumdadýr.

Buna karþýlýk sermaye sýnýr taný-maz. En kanlý boðazlaþmalarýnortasýnda bile düþman uluslarýnkapitalistleri alýþveriþe devam eder.Sýnýrlar iþçileri bölmek vesömürüyü organize edebilmek içinçizilmiþtir.

Marx ve Engels'e göre, kapital-izmden kurtulmak ancak bir dünyadevrimi ile mümkündü. Yeni birtoplum ulusal sýnýrlar içerisindekurulamazdý. Bu yüzden UluslarasýÝþçi Birliði'ni kurdular. Ýlk sosyalistörgütlenme Batý Avrupa ve KuzeyAmerika birleþik olarak kurulmuþ-tu. Komünist Manifesto'ya göredevrimci sosyalistleri diðer sosyal-ist görüþlerden ayýran biricik özel-lik iþçi sýnýfýnýn dünya çapýndakiçýkarlarýný savunmasýydý.

Rus Devrimi'nin önderleri Leninve Troçki için enternasyonalizm birzorunlukluktu. Lenin dünya kapital-izmini bir zincir olarak tasvir etti.En zayýf halka koptuðu an zincirintümü boþalacaktý. Rus Devrimi'nidünya devriminin ilk adýmý olarakgördüler. Batý'da zafere ulaþabile-cek bir devrim için Rusya'dakidevrimci iktidarý bile gözdençýkaracaklarýný yazdýlar. Yozlaþansosyal demokrat 2. Enternasyonal(yani dünya partisine) karþýüçüncüsünü kurdular.

Tarih görüþlerini haklý çýkardý.1917 Ekim Devrimi'ni, 1918 ve 1923Alman Devrimleri, 1917-1919 yýllarý

arasýnda Doðu Avrupa'da kurulansovyetler, 1925'te Çin Devrimi,1929'da Ýngiltere'deki genel grevizledi. Dünya devrimi dalgasý1936'da Ýspanya'da devrim ihaneteuðrayana kadar sürdü.

Diðer devrimler ve ayaklanmalarbaþarýya ulaþamamýþ, devrim tekbir ülkede sýkýþýp kalmýþtý. Sýnýfsalsömürü ve adaletsizlik hemen hort-ladý. 1929'da gerçekleþen stalinistkarþý devrimle birlikte Rusya'dadevlet kapitalizmi kuruldu. 3.Enternasyonal bozuk para gibi har-canýrken, enternasyonalizm birzorunluluk olmaktan çýkarýldý.

Sosyalistler için enternasyonal-izm temel bir ilkedir. Tek bir ülkedesosyalizm olmaz.

Dünya devrimi zafere ulaþmadaninsanlýk kapitalizmden kurtulamaz.

Enternasyonal, yani dünyadevrimci partisi olmadan, enter-nasyonalizm olmaz. Bu yüzdendünyanýn birçok ülkesinde sosyal-istlerle birlikte davranýyor, birlikteörgütleniyor ve bir dünya partisikurmak için savaþýyoruz.

DSÝP, Uluslararasý SosyalizmAkýmý'nýn bir parçasýdýr.

Enternasyonalizm nedir?3. Enternasyonal’ýn delegeleri, Lenin ve Troçki’yle, 1919 Petrograd.

“Yeni dönem yeni bir sol”

MARKSiZM22-23-24 Mayýs Bilgi Üniversitesi Dolapdere Yerleþkesi

2200009922000099

Diðer þehirlerin de katýlýmýylaMayýs ayýnda Ýstanbul'dayapýlacak Marksizm tartýþ-malarý çeþitli konulardapanel, atölye, toplantý,sergilerden ve

konserden oluþacak.

Marksizm 2009'da hemyaþadýðýmýz dünyadakisorunlarýmýzý hem Marksistgeleneði, hem de önümüzde-ki süreçte nasýl kampanyalaryapmamýz gerektiðini tartýþ-mak istiyoruz.

Marksizm 2009'de toplantýve panellerin yaný sýra film

gösterimleri, belgeseller,atölyeler, sergiler, müzik din-letileri, edebiyat tartýþmalarýyapmayý planlýyoruz.

Kampanyalarýn stantlarý,kitap stantlarý, yiyecek, içe-cek stantlarý kuruyoruz.

Þehir dýþýndan gelenler içinkalacak yer ayarlýyoruz.

Toplantýlarý katýlým davetiye-lidir, organizasyona katký için3 günlük davetiye 5 liradýr.

Ýletiþim: 0535 382 91 07

[email protected]

wwwwww..mmaarrkkssiizzmm22000088..ccoomm

KKaattýýllýýmm vvee iilleettiiþþiimm

22 Mayýs Cuma16.00 - 17.15 Susurluktan Hrant'a:

Darbe giriþimlerini nasýl durduracaðýz?17.45 - 19.00 Dünyada ve Türkiye'de krize karþý direniþ19.15 - 20.30 Kürt sorununda çözümün neresindeyiz?

23 Mayýs Cumartesi11.00 - 12.15 Bir darbe iki sol

12.30 - 13.45 Küresel savaþ karþýtý hareketin gücü12.30 - 13.45 Feminizm mi, sosyalizm mi

14.15 - 15.30 Marks'ýn güncelliði14.15 - 15.30 Berlin Duvarý'nýn çöküþü ve

yeni bir baþlangýç16.00 - 17.15 Kitlesel bir sol muhalefeti yaratmak

17.45 - 19.00 Edebiyat ve Devrim17.45 - 19.00 Siyasal Ýslam ve yoksullar

19.15 - 20.30 21. Yüzyýlda emperyalizm ve hegemonya mücadelesi

24 Mayýs Pazar12.30 - 13.45 Uluslararasý Sosyalist Akým ve

DSÝP'in fikirleri14.15 - 15.30 Ýki kriz bir çözüm

14.15 - 15.30 Kapitalizm sonrasý yaþam16.00 - 17.15 Kapitalizm çökerken

17.45 - 19.00 Yeni dönem yeni bir sol

Page 8: Sosyalist İşçi 361

8 sosyalist iþçi sayý: 361

ssoossyyaalliisstt iissccii Anti kapitalist bir sol

Toplumda politik bir saflaþma var. Saflaþmaen çok Ergenekon örgütü davasý etrafýndayaþanýyor. Vapurda, dolmuþta, otobüste, evde,kahvede Ergenekon tartýþýlýyor.

Sol içinde de bir saflaþma yaþanýyor ve busaflaþmada da Ergenekon davasý çok belirleyici.Biliyoruz ki, Ergenekon davasý baþka birhükümet döneminde, iktidarda AKP yerinebaþka bir partinin olduðu bir dönemde baþlasave sürdürülseydi, tartýþma daha deðiþik biçim-lerde sürebilir, sol Ergenekon davasýna bukadar mesafe almayabilirdi.

Bu yüzden sol içinde Ergenekon tartýþmasýetrafýnda baþlayan ve süren yarýlma, aynýzamanda bir AKP tartýþmasý, Kemalizm ve þeri-at tartýþmasý olarak da cereyan ediyor.

Susurluk kazasýnýn ardýndan “Katil devlethesap verecek!” sloganýný atarak, kontrgeril-lanýn daðýtýlmasýný talep edenler, bütün medya,bürokrasi, siyasi ve askeri baðlantýlarýnýn açýðaçýkartýlmasýný talep edenler, bugün tam da kon-trgerillanýn tüm baðlantýlarýný açýða çýkartanErgenekon davasýna en iyimser yaklaþýmlamesafeliler.

En vahim yaklaþýmý sergileyenler ise “NeErgenekon ne AKP”, “Ergenekon davasýFethullah Gülen operasyonudur”, “Þeriatçýbirikimin devleti ele geçirme operasyonudur”türü, özetle Ergenekon davasýný sulandýran,anlamsýzlaþtýrmaya çalýþan bir politik eðilimesahip.

Ne yer altýndan çýkan silahlar ne de asit kuyu-larýndan çýkan insan kemikleri önemli bu soliçin!

Ne Veli Küçüklerin tutuklanmasý ne de HrantDink cinayeti.

Varsa yoksa AKP!Varsa yoksa AKP’nin kadrolaþmasý.Solu anlamsýz ve büyük bir þeriat korkusu sar-

mýþ vaziyette. O kadar anlamsýz ki, darbe gün-lüklerine bir ilkokul öðrencisinin sevimli hatýradefteri gibi yaklaþýlýyor. Ergenekon davasýndantutuklananlarýn bir darbe giriþimi içinde olduk-larý görmezden geliniyor.

Darbe giriþimi içinde olduklarý çok açýk olangenerallerin tutuklanmasýndan üzüntü duyu-luyor.

Demokrasi düþmaný, Kürt düþmaný, Ermenidüþmaný ve Müslüman düþmaný, bütün özgür-lüklere düþman darbeciler, hükümette AKPolduðu için görmezden geliniyor.

Gözleri bu kadar kararmasaydý, “derin devlet”propagandasýný bu kadar kolay benimsemesel-erdi, AKP’nin þeriatçý olmadýðýný, muhafazakârbir merkez partisi olduðunu görebilirlerdi.

Toplumun büyük çoðunluðu, AKP’nin þeriatçýbir parti olmadýðýný çok net görüyor.Darbecilerin yasadýþý, kendi kazanýmlarýný,kýsýtlý da olsa tüm demokratik alaný gasp etmekisteyen ve bu yüzden cinayet iþlemekten geridurmayan bir örgütlenme içinde olduklarýnýgörüyor.

Ýþte, Ergenekon’u önemsizleþtirmeye çalýþan,zaman zaman avukatlýðýný yapan bu solungöremediðini gören toplumun bu çoðunluðunahitap edecek yeni bir sol lazým bize. Dönem,yeni bir dönem! Bu döneme uygun, kemalizmletüm göbek baðlarýný kesmiþ, misak-ý milliyideðil, özgürlük alanlarýnýn geniþlemesini düþü-nen yeni bir sol. Sahte bir anti emperyalizmisavunan deðil, anti kapitalist olan, kendi ege-men sýnýfýnýn hiçbir kanadýyla uzlaþmayan birsol. Ermeni olmaktan, Kürt olmaktan, eþcinselolmaktan, kadýn olmaktan, baþörtülü olmaktan,emekçi olmaktan korkmayan bir sol.

Þimdi bu solu kurmanýn tam zamanýdýr!

DDSSiiPP’’ee üüyyee ooll!!devrimcisosyalistleregüç ver

Darbeye, Ergenekonçetesine karþýysan,

Kürt sorunundademokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Küresel krize karþýmücadele etmek isti-yorsan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan w

ww

.dsi

p.or

g Kitle Grevi veSendikalar

Rosa Lüksemburg

sosyalist iþçi satýcýlarýndan isteye-bilirsiniz

Dünya ve Türkiye derin bir kriziçinde. Fabrikalar kapanýyor, insanlariþlerini kaybediyor. Krizin bir süre dahaderinleþerek süreceði açýk.

Yunanistan, Fransa ve Ýtalya gibiülkelerde krize karþý daha yoðun birdireniþ var. Türkiye'de ise henüz ciddibir direniþ hareketi baþlamadý.

1 Mayýs birleþik ve güçlü bir iþçi eyle-mi için bir baþlangýç olabilirdi, ama neyazýk ki bu fýrsat kullanýlmadý.

Ýki iþçi konfederasyonu, DÝSK veKESK Taksim'e çýkmakta ýsrar etti,çeþitli sol örgütler de bu ýsrarý destek-leyince 1 Mayýs'ta Taksim'e çýkmaktanbaþka hedef kalmadý. Ýstanbul'dan 100km. ötedeki Ýzmit'te ki gösteri de bile"Ýstanbul’a gideceðiz" diyerek polisleçatýþanlar oldu.

Sonuçta Taksim'e 3-5 bin kiþi çýktý.Çok daha büyük bir kalabalýk ise çokbüyük bir alanda zaman zaman polisleçatýþarak, zaman zaman ise dolaþýppolis barikatýný aþma olanaðý bulmayaçalýþtý ve baþarýsýz oldu.

Alana girebilen 3-5 bin kiþi valininaçýklamalarýnýn tersine sürekli saldýrýaltýndaydý. 2-3 km'lik bir yolu adeta gazbulutunun içinde yürüdü. Defalarca

yolu kesildi. defalarca saldýrýya uðradý.1 mayýs iþçi sýnýfýnýn birlik ve dayanýþ-

ma günüydü. Ýþçi sýnýfýnýn doðrudanörgütleri, sendikalar 1 Mayýs günüÝstanbul'da parçalanmýþtý. Türk-Ýþ veözellikle de Hak-Ýþ adeta hükümetin 1Mayýs'a dönük programýný hayatageçirdiler.

Ýki konfederasyon sembolik eylemlerleTaksim'e çýktýlar ve sonra Hak-Ýþ"Taksim'e biz çýktýk" diyebildi.

Her þeye raðmen iþçi konfederasyon-larýný 1 Mayýs'ta birleþtirebilmekgerekiyordu.

Birlik ve dayanýþma 1 Mayýs günüsosyalistler arasýnda gerçekleþti. Alanagirebilen ya da giremeyen on binlercesosyalist gerçekten birlik ve dayanýþmaiçindeydi. Ayný kararlýlýk ve dayanýþmakrize karþý mücadele alanýnda da gös-terilebilse çok daha baþarýlý sonuçlaralýnabilir.

2009 1 Mayýs'ý bitti. Sonuç ne kimi-lerinin iddia ettiði gibi bütünüyleanlamsýz ne de kimilerinin iddia ettiðigibi büyük bir zaferdir.

1 Mayýs'ta hükümet istediðine ulaþtý.Bizi esas olarak 1 Mayýs'a çýkarmadý vebüyük iþçi yýðýnlarýnýn gözünde olum-

suz bir yere itti.1 Mayýs'ta DÝSK yönetimi istediðine

ulaþtý. Bu koþullarda bu kadar diyerekküçük bir grup olarak çok sayýda DÝSKbayraðý ile Taksim'e çýktý.

Büyük kalabalýklar ise baþarýsýz oldu.Þimdi 2010'u düþünme zamaný geldi.

Bir kere daha ayný duruma düþecekmiyiz?

Sendikalar Taksim diye israr edip tekve merkezi bir miting düzenlemiþolsalar, on binlerce ve onbinlerce iþçi veemekçi Türkiye'nin her tarafýndanÝstanbul'a gelse o vakit sonuç farklýolurdu.

2010'da sendikalar bunu yapacak mý?Asýl soru budur. Eðer sendikalarmerkezi tek bir miting çaðrýsý ile2010'da Taksim hedefini koymazlarsa ovakit 2010'un 2009'dan farký kalmaya-caktýr ve anlamsýzdýr.

DSÝP þimdiden 2010'da 2009'dakiduruma düþmemekte kararlýdýr. Eldeedilen küçük kazanýmýn üzerindeörgütlenmek ve 2010'un katýlýmýnýdefalarca büyütmek gerekiyor.

DDSSÝÝPP GGeenneell BBaaþþkkaannýýDDooððaann TTaarrkkaann

1 Mayýs 2010

Yine mi Taksim?

Page 9: Sosyalist İşçi 361

sayý: 361 sosyalist iþçi 9

Sovyet devriminin lider-lerinden Troçki, henüz 26yaþýnda 1905 devriminin

üzerinde yükseldiði iþçi sovyet-lerinin baþkaný olmuþtu.Sosyalizm anlayýþý dinsel dog-malardan ibaret olan stalinistgelenek, her din gibi bir öcüyaratma ihtiyacýnýn ürünüolarak saldýrdýðý Troçkistgeleneðe, en çok küçük burju-valýðý layýk görmüþtür.

Oysa Troçki sadece 1905devriminin, yenilen devrimindeðil, 1917 devriminin, zafereulaþan sosyalist devrimin deüzerinde yükseldiði sovyetlerinbaþkanýdýr. Sovyetler! Lenin’indeyiþiyle, grev komiteleri olarakdoðan ama mücadeleninbasýncýyla hýzla iþçilerin ayak-lanma organlarýna dönüþen,milyonlarca yoksulun, iþçinin,yoksul köylünün ve askerindemokratik öz yönetim organ-larý olarak þekillendirdiði iþçidemokrasisinin yeni tipte aracý.

ÜÜrrkkeekk bbuurrjjuuvvaazzii1917 yýlý, 1900’lerin hemen

baþýnda Rusya’da devrimcilerarasýnda süren devrimin niteliðitartýþmalarýný da teorik olmak-tan çýkartarak pratikte sýnadý.Menþevikler, Rusya’da devrim-in birinci aþamasýnda çarlýkbaskýsýna karþý liberal burju-vazinin desteklenmesi gerek-tiðini düþünüyordu. Bu aþama-da kapitalizmin tedrici geliþme-siyle sýranýn iþçi sýnýfýna gele-ceðini anlatan Menþevikler’e,Lenin, iþçi sýnýfýnýn herhangi biraþamada burjuvaziye güvene-meyeceðini anlatýyordu.Lenin’in iddiasýna göre, burju-vazi, ayaklanan iþçilerin yarat-týðý politik basýnçtan ürkecek veiþçi devrimine karþý Çarlýkla bir-likte tutum alacaktý.

Lenin, devrimin birinci aþa-masýnýn baþarý kazanmasý için,“Ýþçi sýnýfý ve köylülüðündevrimci demokratik diktatör-lüðünün” kurulmasý gerektiðinisavunuyordu.

Lenin’in tezinin burjuvaziyleuzlaþmayý dýþlayan devrimciiçeriði kadar, köylülükle itti-fakýn nasýl gerçekleþeceði veÇarlýk devrildikten sonra hangiadýmýn atýlmasý gerektiðikonusunda taþýdýðý bir belirsiz-lik de vardý.

SSüürreekkllii ddeevvrriimmBolþevikler ve Menþevikler

dýþýnda üçüncü bir tez dahavardý. Bu bizzat 1917 yýlýndaEkim devrimi tarafýndan doðru-lanan, Troçki’nin sürekli devrimteorisidir. Sürekli devrimteorisi, “her þeyden önce,Rusya’da kapitalizmingeliþmesini dünya ekonomisiçerçevesine oturttu.” Troçki’nineþitsiz ve birleþik geliþme adýnýverdiði durum, yani, “yolcu-luðun farklý aþamalarýnýn biraraya getirilmesi, farklý adým-larýn birleþtirilmesi, eski ve çað-daþ biçimlerin karýþýmý” Rusyaaçýsýndan tümüyle geçerliydi.Rusya’da bir yandan tarihselgeri kalmýþlýðýn yarattýðý sorun-lar hüküm sürerken, bir yandanda en ileri teknolojilerle üretimyapan dev sanayiler þehirlerdegeliþiyor ve büyük fabrikalardabiriken etkin bir iþçi sýnýfýyaratýyordu.

Troçki’nin Lenin’den farklýdüþündüðü konulardan birisiise köylülüðün baðýmsýztoplumsal ve politik bir rol

oynayamayacaðýný iddiaetmesiydi.

Troçki, “Sosyalist devrimulusal arenada baþlar, ulus-lararasý arenada geliþir vedünya arenasýnda tamamlanýr.Böylece sosyalist devrim yenive daha geniþ anlamda süreklidevrim haline gelir.Tamamlanýþý ancak bütün geze-gende yeni toplumun nihaizaferiyle mümkün olur”dediðinde, bir ütopyayý deðil,marksizmin en temel kurallarýn-dan birisini dile getiriyordu. Bu,sanýldýðý gibi, tek bir ülkedesosyalist devrime karþý çýkmakanlamýna gelmiyor. Bu, stalin-istlerin Troçki etrafýnda yarat-týðý büyük yalanlardan birisi.Troçki, “bir iþçi devletinin,aslen devrimi diðer ülkelereyayacak bir platform olarakdavranmak zorunda” olduðunuanlatýyordu. Sosyalist devrimintek bir ülkede baþlayabileceðini,ama ancak dünya ölçeðindetamamlanabileceðini savunuy-ordu.

1917 Þubat ve Ekim devrimleriTroçki’nin sürekli devrimteorisini doðruladý. Ýþçi sýnýfýdevrimi sürekli kýlmadan baþarýkazanamayacaðýný 1917 Þubatdevriminde gördü. Devrimin

burjuva demokratik sýnýrlarýaþamamasýnýn, sürekli kýlýnma-masýnýn, iþçi ayaklanmasýnýnkanla bastýrýldýðý bir evreylesonuçlanacaðý ortaya çýktý.

Troçki, doðru fikirleri olan,ama örgütlü Bolþeviklerolmadan bu fikirleri hayatageçemeyecek olan bir koþuldabuldu kendini. Devrimin enheyecanlý günlerinde BolþevikPartisi’ne katýldý. Ekim devrim-inden sonra Stalin’in bizzatifade etmek zorunda kaldýðýgibi Ekim ayaklanmasýnýnmimarý oldu. En önemlisimgelerinden birisi halinegeldi.

KKaarrþþýý-ddeevvrriimmÝþçi devrimi nefes alamadan 16

ülke tarafýndan askeri iþgallekarþý karþýya kaldý. Lenin veTroçki o güne dek akýllarýndanbile geçirmedikleri KýzýlOrdu’nun kurulmasý için çabal-adý. Beþ milyonluk bir ordukuruldu. Ýç savaþ kazanýldý,ama bedeli çok pahalý oldu.

Devrimi savunmak isteyeniþçiler fiziken yok oldular. Ýþçi-lerin doðrudan demokrasiörgütlenmesi olan sovyetler,iþçilerin olmadýðý içi boþ kabukhaline geldi. Lenin, 1920’nin

baþýnda “bizim devletimizbürokratik deformasyonauðramýþ bir iþçi devletidir”, iþçi-lerin kendilerini korumakzorunda olduðu bir iþçi devle-tidir, diyordu.

1920’ler boyunca Rusya’dabürokrasi, köylülük vezayýflamýþ iþçi sýnýfý arasýndaçeliþki keskinleþti. Stalin’intepesinde bulunduðu bürokrasi,1930’larda þiddetli bir karþýdevrimle iktidarýný pekiþtirdi,kendisini yeni egemen sýnýfolarak þekillendirdi. Tek ülkedesosyalizmi kurabileceðini ilanettiði teoriyle, milliyetçiliðiyaygýnlaþtýrýrken, KomünistEnternasyonal’i bürokrasinindýþ iliþkilerinin aracý halinegetirdi.

Troçki 1920’li yýllar boyuncatek ülkede sosyalizme karþýenternasyonalizmi, bürokrasiyekarþý iþçi sýnýfýnýn demokrasisinisavundu. Ekim devriminingeleneðinin yeþermesi içinmücadele etti. Rusya’dansürüldü.

BBaarrddaaððýý ttaaþþýýrraann ddaammllaaStalinizm, dünya iþçi hareke-

tine arka arkaya ihanet etti. Çindevriminin yenilmesini saðladý.Kendisini hâlâ komünist

hareket içinde gören Troçki içinbardaðý taþýran damla, stalin-izmin sosyal demokrasiylefaþizmi eþ tutan faþizm anal-iziyle Hitler’in yolunu açmasý,Alman komünistlerini faþizmekarþý çaresiz býrakan politikalarýdünya komünist hareketininbenimsemesi oldu.

Nazilerin iktidarý almasýylaTroçki stalinizmin karþý devrim-ci bir parazit olduðunu tespitetti ve yeni bir enternasyonalinörgütlenmesi için mücadele etti.Stalin’in Avrupa’daki komünistpartiler aracýlýðýyla Ýspanya’da,Fransa’da iþçi sýnýfýný arkaarkaya silahsýz býrakmasý vefaþizmle uzlaþmasý, Rusya’damilyonlarca devrimciyi imhaeden temizlik hareketi,Troçki’yi neredeyse, Marksistgeleneði tek baþýna taþýmakzorunda býrakan karanlýk birpolitik atmosfer yarattý.

Troçki ölümünden önce birdizi öngörüde bulundu. Dünyasavaþýnýn patlayacaðýný, kapital-izmin krizinin derinleþeceðini,devrimler çaðýnýn dünyasavaþýnýn ardýndan yenidenegemen olacaðýný, savaþtansonra stalinist bürokrasininyýkýlacaðýný ve DördüncüEnternasyonal’in milyonlarcaiþçiyi etrafýnda toparlayacaðýnývurguladý.

Gerçekten de savaþ patladý,ama savaþ sonrasý oluþan küre-sel politik ve ekonomikkoþullarýn Troçki’nin öngörü-leriyle hiçbir ilgisi yoktu.Troçki’nin öngörülerini sorgula-mak yerine, troçkist hareketkoþullarý Troçki’nin teorisineuydurmaya çalýþtý. Kapitalizmkrizde olmadýðý gibi, kriziniatlatmýþ ve tarihinin en büyükhamlesini yapmaya baþlamýþtý.Stalinist rejim yýkýlmadýðý gibi,dünya savaþý sýrasýnda yayýlmýþve Doðu Avrupa’da kendisinebenzeyen uydu rejimler kurul-muþtu.

Troçki, sadece bir analizinde,öz yerine biçime takýlý kaldý.Rusya’nýn ve stalinizmin anal-izinde, iþçi sýnýfýný teorinin vehareketin merkezine koyamadý.Bunun yerine mülkiyet iliþkiler-ine bakarak, bürokrasinin ayrýbir egemen sýnýf olduðunugöremedi. Rusya’yý her zamanbir iþçi devleti olarak, dejenerede olsa bir iþçi sýnýfý iktidarýolarak tanýmladý.

Troçkist hareketin krizininçözülmesi için Tony Cliff’instalinist Rusya’yý, Ýkinci DünyaSavaþý sonrasý dünya ekonomisive politikasý içine oturtan“Rusya’da devlet kapitalizmiteorisi”nin üretilmesi gereke-cekti. Tony Cliff bu teoriyle,Troçki’nin tüm yaþamýnýadadýðý, iþçi sýnýfýnýn kurtu-luþunu ancak iþçi sýnýfýnýndünya çapýnda eylemininsaðlayacaðý temel tezine sahipçýkarak gerçek Marksistgeleneði yaþattý. Ýþçi sýnýfýnýnbaský altýnda olduðu rejimlerindejenere de olsa bir iþçi devletiolamayacaðýný, dünya kapital-izminin geniþleme eðilimlerini,Troçki’nin býraktýðý mirasýnüzerinde yükselerek açýklayanTony Cliff UluslararasýSosyalizm Akýmý’nýn daörgütlenmesinde aktif birbiçimde yer aldý. DSÝP, kendisi-ni net bir biçimde bu gelenekiçinde tarif ediyor.

RRýýffaatt SSoollmmaazz

Uluslararasý sosyalizm geleneði ve troçkizm

Bir gelenek, bir isim

Page 10: Sosyalist İşçi 361

10 sosyalist iþçi sayý: 361

Yüzde 16 ve teðet

Türkiye Ýstatistik Kurumu verileri, iþsizlik oranýnýnyüzde 16 olduðunu gösteriyor. Ýþsizlik rekoru kýrýlýy-or. Bu, Türkiye’de dört milyon kiþinin iþsiz olduðuanlamýna geliyor.

Ayný kurumun verileri, 4 milyon iþçinin 530 binininson bir yýlda iþten çýkartýldýðýný gösteriyor.

Aile bazýnda hesaplanýrsa 16 milyon kiþi her akþamkaç ekmek yiyeceðini ölçüp biçmek zorunda.

Ýþsizliðin azalacaðý yönünde hiçbir iþaret de yokhenüz.

Ýþsizlik sadece Türkiye’ye özgü bir sorun deðil.ABD’de iþsiz sayýsý 13,2 milyona ulaþýrken, bu rakamson 26 yýlýn en yüksek oraný oldu. ABD’de sadece2007 yýlý Aralýk ayýndan bugüne kadar 5 milyondanfazla iþçi iþini kaybetti.

Ýspanya’da iþsizlik oranýnýn 2010 yýlýnda %20’ye çýk-masý bekleniyor. Avrupa ülkelerinde iþsizlik rekorkýrdý. Þubat ayý verileriyle iþsiz sayýsý bu ülkelerde13,5 milyona yaklaþtý.

Dünya çapýnda artan iþsizlikle Türkiye’dekinin farkýhükümetten kaynaklanýyor. Türkiye’de hükümete vebaþbakana göre, “kriz teðet geçiyor.” Recep TayyipErdoðan krizle ilgili son konuþmasýnda, Türkiye’de,dünyadaki örneklerini gördüðümüz gibi batanbankalar ya da iflasýný isteyen büyük þirketlerolmadýðýný söyleyerek, krizin teðet geçtiði teorisinisözümona güçlendiren veriler sundu.

Bunun, katýksýz bir sermaye bakýþ açýsý olduðu çokaçýk. Krizin etkisini, sadece büyük þirketlerin batýpbatmamasýyla açýklamak, bankalar batmýyorsa krizinetkisini küçümsemek milyonlarca yoksulunhükümetin görüþ alanýnda olmadýðýný kanýtlarsadece.

Üstelik krizin bir baþka göstergesi olan sanayi üreti-minde düþüþ eðilimi de “teðet geçme” teorisiniyalanlýyor. Sanayi üretimi 2008 yýlýndan beri düzenlibir þekilde düþüyor, üretim her ay bir önceki aydandaha düþük oldu. Ocak 2008’e göre Ocak 2009’dasanayi üretimi yüzde 21.3’lük bir düþüþ yaþadý. Þubatayýnda ise sanayi üretiminde yaþanan düþüþ yüzde23.7 oranýyla tam bir rekor kýrdý.

Bu rekor, patronlar açýsýndan iþten iþçi çýkartmakiçin bulunmaz bir bahane yaratýyor. Hükümet krizekarþý tedbir paketleri açýklarken patronlarýn sigortaprimlerini yüzde 25 oranýnda düþürmek gibi, ser-mayeyi kollayan öneriler üretiyor. Devlet BakanýMehmet Þimþek, ''Bu hazineye 5 milyara mal oldu,ama þirketlerimiz daha rekabetçi oldu. Ýnþallah istih-dam artacak'' diyerek ortada dönen dolabý istemedenaðzýndan kaçýrdý. Hazine, milyonlarca iþçiden kesilenparalarýn toplamý demek. Patronlarýn yükünü azalt-manýn Hazine’ye yük getirmesi, krizin yükününsadece iþsizlikle deðil, tedbir paketleriyle deemekçilere yüklenmesi anlamýna geliyor.

Üstelik Marks’ýn vurguladýðý gibi, iþsizlik, iþtençýkartýlan her bir iþçinin çalýþanlar üzerinde yarattýðýbasýnçla, ücretlerin düþmesi yönünde kuvvetli bireðilim yaratýyor.

Kriz teðet geçmiyor, iþçileri ve yoksullarýparamparça ederek geçiyor. Krizin etkilerine karþý,iþçilerin ve yoksullarýn büyük bir savunma vemücadele cephesi kurmasý gerekiyor. Emek örgütleribir dizi talebe sahip:

Açlýk sýnýrýnda yaþayan insanlara yurttaþlýk ücretiödenmeli, temel tüketim, gýda maddeleri ve ilaçtaKDV kaldýrýlmalý, iþsizlerin saðlýk giderleri kamutarafýndan karþýlanmalý, iþsizlik fonunun süresi vekapsamý geniþletilmeli, ücret farký olmadan çalýþmasaatleri günde 7 saate indirilmeli.

Bu talebe, zenginlerin vergilendirilmesi talebi deeklendiðinde önemli bir hamle yapýlmýþ olacak.

Bu talepler iþçi sýnýfýnýn grev hakký ve toplupazarlýk haklarýnda basýnç oluþturan yasaklarýnkaldýrýlmasý talepleriyle birleþtirildiðinde, krize teðetyaþayanlarý politik bir krize sokacak yaygýn vekazanmak için bir mücadele adýmý atýlabilir.

Þenol Karakaþ

Bertolt Brecht, büyük Marksistþair ve oyun yazarý “Eski güzelþeylerle deðil, yeni kötü þeyler-

le baþlayýn” derdi. Baþka bir deyiþle,eskinin yasýný tutmayýn, ne kadarsaçma ve basit de olsalar kapital-izmin yarattýðý yeni kültürel þekiller-le uðraþýn.

Geçen hafta kaybettiðimiz yazar JGBallard, iþte bu ‘yeni kötü þeyler’inbüyük þairiydi. Kitaplarýnýn ve öykü-lerinin isimleri bile bunu gösteriyor-du; Boðulan Dünya, Cocrete Adasý,Terminal Kumsalý, VermillionKumlarý, Neden Ronald Reagan’ýBecermek Ýstiyorum, Yüksek-doðuþ,Ölü Zaman, Mimar Otel…

Ballard’ýn büyüleyiciliði sýradanolanla sýra dýþý olanýn yan yanagelmesinden kaynaklanýr.

Çarpýþma (1973) isimli eseri enönemli eseridir, hikaye Heathrow’dayaþanan büyük motor kazasýylabaþlar. Vaughan, kazaya sebep olanve hayatýný kaybeden þöför,Elizabeth Taylor’a delicesine tutkun-dur ve arabasýyla onun limuzinineçarpmaya çalýþmaktadýr, çarpýþanarabalar ve parçalanan bedenleriylebir cinsel birleþimin ortaya çýkacaðýnýhayal etmektedir.

Ballard insan öznelliðinin derinleri-ni keþfetmeyi ya da Vaughan’ýn içselyaþamýný anlatmayý ve obsesyonunuaçýklamayý amaçlamaz. Aksine,karakterleri kartondan adamlargibidir. Onun derdi daha çok birey-lerin kendi bilinçlerinin dýþýndaetraflarýnda þekillenen o devasaölçekli süreçleri anlatmaktýr.

ÝÝllkkeelllliikkBoðulan Dünya (1962) þaþýrtýcý þek-

ilde kehanet niteliði taþýyan birromandýr. Küresel iklim deðiþik-liðinin bir sonucu olarak denizler veormanlarla kaplanmýþ bir dünyadanbahseder. Kitap bu yeni tropikiklimde hayatta kalmaya çalýþaninsanlarý konu edinmektedir. Buinsanlar bir süre sonra, genetik kod-larýnda yüz milyonlarca yýl öncedünyanýn yine denizlerle kaplýolduðu günlerden kalan bir çekird-eðin kontrolü altýna girmeye baþlar-lar.

Ýnsanlarý böylesine acýmasýz vetuhaf baþka bir doðal ortama yol-layan diðer bir çalýþmasý da, en bili-nen romaný olan Güneþ Ýmparator-luðu’dur (1984). Daha sonra StevenSpielberg tarafýndan filme de çekilen

romaný Ballard, Ýkinci Dünya Savaþýesnasýnda Þangay’da bir Japon kam-pýnda geçirdiði deneyimlerden esin-lenerek yazmýþtýr.

Þangay’daki sömürgecilerin veJapon kampýnýn vahþiliðine tanýklýketmesi savaþ sonrasý Britanya’sýndaonu bir yabancý haline getirmiþti.Hislerini “Güneþin neredeyse evlerinçatýlarýndan daha yükseðe çýkmadýðýküçük, gri bir ülkede mahsurkaldým” þeklinde ifade ediyordu.

Yaþadýðý yer ona göre “çift taraflýtaþýt yollarýnýn kabusumsu zemini,polis kameralarý, bilim parklarý veyönetim binalarý, vatandaþ kimliði,gelenekler ve insani deðerler arasýn-da kaybolmuþ, yabancýlaþma veumursamazlýk içerisinde ne geçmiþine geleceði olan bir toprak parçasý”idi.

Burada bahsettiði yer batýLondra’nýn bir banliyösü olanShepperton’dur, “zihnimin güvenmerkezi” dediði bu semt, yetiþkinyaþamýnýn çoðunu geçirdiði yerdir.Burada öðretici deneyimlerin sýklýklayaþandýðý söylenirdi.

PPaarrççaallaammaakkBallard arkadaþý ve yoldaþý yazar

Iain Sinclair’e þöyle söyler:“Yabancýlaþmaktan korkmak yerineondan utanmalýyýz. Bu belki de dahailginç þeylere açýlan bir kapý. Benim

kurgumun mesajý da bu. Tamamýylayabancýlaþmayý hissetmeliyiz vedaha da ötesinde ne olduðunugörmeliyiz.”

Ballard, umudun ve özgürlüðüngizli mesajlarýný keþfedeceðimizivaad etmiyordu. Bilinen anlamdapolitik bir yazar deðildi, özelliklesolda olan birisi de deðildi. Ancakkapitalizmin sahte avuntularýný sin-sice paramparça ettiðinden onunyazdýklarý kesinlikle çok önemli.

En iyi son dönem yapýtlarýndanSüper Kent (2000), güneyFransa’daki ütopik, ultra-modern iþdünyasý insanlarýný konu alýr.Gösteriþli görüntünün altýnda inanýl-maz bir þiddet gizlenmektedir. Cansýkýntýsýyla dolu zengin insanlar,baskýn partileri düzenler, bu partil-erde etraftaki göçmen mahallelerinegidip cinayetler iþlerler, tacavüzlergerçekleþtirirler.

Bu Soðuk Savaþ sonrasý kapitalizmiiçin uygun bir metafordur –ancakhikaye barýþla sona erse de gerçektesavaþlar sürmektedir.

Ballard’ý sadece politik açýklamalarahapsetmek doðru olmayacaktýr.Ancak huzur bozucu birisiydi vedünya o olmadan çok daha tatsýzolacaktý.

Berk Efe Altýnal, Socialist Worker’dan çevirdi

J. G. Ballard: ‘Yeni kötü þeyler’in büyük þairiAlex Callinicos, iki hafta önce kaybettiðimiz yazar Ballard’ýn anýsýna kaleme aldý…

Alman sinemasýnýn bu yýl en çokses getirecek gibi görünen filmiBaader Meinhof Kompleksigeçtiðimiz film festivalinde Türkiyeprömiyerini yapmýþ oldu. Film, “Birterör filmi: Der Baader Meinhof”ismiyle (herhangi bir ülkede ‘terör’vurgusunun baþlýða taþýnma ihtiyacýduyulmamýþtý) gösterildi ve þimdi-lik belirsiz bir tarihe kadar sine-malarda görünmüyor. Almanya’nýn70 yýllarda adýndan sýkça söz edilensilahlý örgütü Kýzýl OrduFraksiyonu’nu ele alan film belki dekonuyla ilgili Türkiye’de vizyona

girebilen ilk film olacak.Stefan Aust’un araþtýrma kitabýn-

dan senaryolaþtýrýlan film, 1967’deAlmanya’daki Vietnam savaþýkarþýtý hareket ve Ýran Þahý protesto-larýyla baþlýyor. Bu yýllardanitibaren RAF’ýn çekirdek ekibini tak-ibe alýp 1977’deki þaibeli ölümlerinekadar izleyen film karþýmýza sürekliçýkan iki tartýþmayý ýsýtýp tekrargetirmiþ oluyor. Bu tartýþmalardankuþkusuz ilki gerçekle örtüþmesimeselesi. Örgütün iþlediði cinayetve kaçýrma suçlarýnýn tarihsel olarakdoðru ifade edilmediði sýkça

yapýlan yorumlar arasýnda. Kilitkonulardan baþka biriyse örgüt ele-manlarýnýn hapiste ölümleri; yýl-lardýr yapýlan öldürüldüler mi,topluca intihar mý ettiler tartýþmasýhiçe sayýlýyor.

Bir diðer tartýþma da kendilerineþehir gerillalarý diye adlandýran birgrup insanýn pop ikonu haline getir-ilmesi. Film çýkýþýndan itibarenkarakterleri olduðu gibi ifade etmekiddiasýnda olsa bile önce görselolarak onlarý biraz cilalýyor, sonrada hýzlý birer dramatik hikayeylekarakterize ediyor.

Dolayýsýyla iki buçuk saat izledik-ten sonra kim olduklarýnýn, niye venasýl silahlý eylemlere giriþtiklerinincevabýný alamadan salondan ayrýlýy-oruz.

OOrrhhaann GGöözztteeppee

Alman Popüler Sinemasý da “Terörizm”e bulaþtýBaader Meinhof Kompleksi

SÝNEMA

Page 11: Sosyalist İşçi 361

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsýiþçi sýnýfýdýr. Yeni birtoplum, iþçi sýnýfýnýn üre-tim araçlarýna kolektifolarak el koyup üretimive daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahipleri-ni, egemen sýnýfý koru-mak için oluþturulmuþ-tur.-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devletgereklidir.-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda birmücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþkaülkelerin iþçileri ile daimadayanýþma içindedir.-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðinisavunur.-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerindendolayý aþaðýlanmalarýnave baský altýna alýn-malarýna karþý çýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkeniniþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olanher þeye karþý çýkarlar.-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareket-lerini desteklerler.-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tekbir ülkede izole olarakyaþayamaz. Rusya, Çin,Doðu Avrupa ve Kübasosyalist deðil, devletkapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-bilmesi için, iþçi sýnýfýnýnen militan, en mücadele-ci kesimi devrimci sosyal-ist bir partide örgütlen-melidir. Böylesi bir partiiþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi için-deki çalýþma ile inþaedilebilir.-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlerekatýlan herkesi devrimcibir sosyalist iþçi par-tisinin inþasý çalýþmasýnaomuz vermeye çaðýrý-yoruz.

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii nnee ssaavvuunnuuyyoorr??

ii nn tt ee rr nn ee ttozurdiliyoruz.combarisarock.orgkureselbarisveadalet.orgkureseleylem.orgdurde.orghranticinadaleticin.com70milyonadim.org

ToplantýlarEtkinlikler

“Yeni dönem yeni bir sol”

MARKSiZM22-23-24 Mayýs Bilgi Üniversitesi Dolapdere Yerleþkesi

20092009Bilgi Üniversitesi

Dolapdere yerleþkesi

Ayrýnýtýlý bilgi için:0536 822 15 99

SSiiyyaassaall ÝÝssllaammKonuþmacý:

Muhip Tezcan

77 MMaayyýýssPPeerrþþeemmbbee,, ssaaaatt::1199..0000

KKaaddýýkkööyySakýz sokak No 18/2

(Þifa Hastanesi karþýsý)

ÝÝþþççii ssýýnnýýffýýnnýýnnggüüccüü

Konuþmacý:Levent Özyýldýrým

77 MMaayyýýssPPeerrþþeemmbbee,, ssaaaatt::1199..0000

BBeeyyooððlluuÝstiklal Caddesi

Bekar Sokak No: 16/3

KüreselEylemGrubu

Her Salý 19.00’da toplanýyor.Ýstiklal Caddesi

Bekar Sokak No: 16/3

DSiPtoplantýlarý

Küresel Barýþ ve Adalet

Koalisyonuher Çarþamba 19.00’daKadýköy’de toplanýyor

MEPHÝSTO KÝTABEVÝÜST KATI

DSiPdsip.org.tr

sosyalistisci.org

sayý: 361 sosyalist iþçi 11

2211.. yyüüzzyyýýllddaaeemmppeerryyaalliizzmm

Konuþmacý:Volkan Akyýldýrým

1100 MMaayyýýssPPaazzaarr,, ssaaaatt::1144..0000

BBeeyyooððlluuÝstiklal Caddesi

Bekar Sokak No: 16/3

Ýstanbul Üniversitesi’nde baþörtüsüyasaðý ve yasaða karþý mücadele sürüy-or.

Geçtiðimiz hafta bir öðrenci sýnavabaþörtüyle girdiði için önce bölümbaþkaný ve öðretim üyelerince dahasonra da güvenlik görevlilerince engel-lenmeye çalýþýldý, hakkýnda tutanaktutuldu.

30 Nisan günü ise ayný öðrencigüvenlik görevlilerince okula bu þekildegelmeye devam ederse zor kullanýlarakokulun dýþýna çýkarýlacaðý söylenerektehdit edildi. Ayný saatlerde okula gir-erek öðrencilerin asmýþ olduklarý 1Mayýs afiþlerini yýrtan ve ellerindekisatýrlarla etrafa tehditler ve hakaretleryaðdýran faþist gruba güvenlikgörevlileri herhangi bir müdahaledebulunmadý.

Demokratik talepler içeren afiþleriasanlarý cezalandýrmak konusunda hiçzaman kaybetmeyen okul yönetimi iseafiþleri yýrtarak provokasyon yaratanbu faþist gruplar konusunda yýllardýrherhangi bir önlem almamakta,baþörtüsü takan öðrencileri hementespit eden kameralar bu kiþileri hernedense tespit edememekte.

Daha sonra okulun bahçesindeyapýlan Antikapitalist Öðrencilertoplantýsý, toplantý sýrasýnda grubuniçerisinde baþörtülü öðrenciler olmasýsebebiyle güvenlik tarafýndan engellen-di. Bunun üzerine Antikapitalist Öðren-

ciler olaya tepki gösteren öðrencilerinde desteðiyle “Resmi Ýdeoloji Baskýsýnave Baþörtüsü Yasaðýna Son,ÖZGÜRLÜK ÝSTÝYORUZ” yazýlýafiþlerle birlikte toplu çýkýþ yaptýlar.

Antikapitalist Öðrenciler, 6 MayýsÇarþamba günü bu yaþanan olaylaradair bir basýn açýklamasý yapacak. Ýstan-bul Üniversitesi Fen Kapýsý önünde

toplanacak olan öðrenciler BaþörtülüArkadaþýma Dokunma diyecekler.

Hiç kimsenin baþkasýnýn giyimineveya inancýna karýþma hakký yoktur.Antikapitalist Öðrenciler, baþörtüsüyasaðý olarak bilinen bu antidemokratik ayrýmcýlýk sona erene kadarmücadelesine devam edecek.

BBeerrkk EEffee AAllttýýnnaall

Baþörtülü arkadaþýma dokunma!Ýstanbul Üniversitesi’nde yasakçýlýða karþý mücadele

1998’de Ý.Ü.’de baþörtüssü yyassaððý nassýl uyygulandý? Dönemin rektörü ve Ergenekon davassýssanýððý Kemal Alemdaroððlu anlatýyyor: "Dönemin Genelkurmay baþkaný 3 kez telefonla aradýve destek verdi. Vali toplumu germeyelim, taviz verin, hoþgörülü olun imasýnda bulunduama direnildi. Bu tip durumlarýn tekrarlanabileceðinden endiþe ediyorum. O dönemde TSKarkamda olmasaydý ben ne yapardým? Olaylar haftasýnda resmî kýyafetle 3 korgeneral beniziyaret etti. Askerler her vesile ile üniversiteleri desteklediklerini göstermeliler."

SÝ Ýstanbul- 4 Mayýs Pazartesi günüOkan Üniversitesi'nde Sosyalist Ýþçiyazarý Roni Margulies'in konuþmacýolduðu "Ergenekon ve Sol" konulu birtoplantý gerçekleþtirildi.

Toplantýyý Okan üniversitesindekiçeþitli kulüplerden öðrenciler veAntikapitalist Öðrenciler örgütledi.Yaklaþýk 50 kiþinin katýlýmýyla gerçek-leþen toplantýda Ergenekon davasýnýnarkasýnda olunmasý gerektiði ancakbirçok sol örgütün bu konuda gerekliadýmlarý atmadýðý ve hatta bu davanýnkarþýsýnda olduðu konuþuldu.

Ergenekon konusundaki songeliþmelerinde tartýþýldýðý toplantýda,Roni Margulies kendisini solda görenherkesin bu davaya sahip çýkmasýgerektiði söyledi.

Dinleyicilerin yoðun katýlýmýylaberaber Ergenekon, darbe, Kürtsorunu ve marksizm üzerine sorular,cevaplar ve çeþitli düþünceler dilegetirildi. Türkiye'de ve Dünyadageliþen çeþitli sol hareketler ve tecrü-beler konuþuldu.

BBeehhrreemm BBaallttaaþþ

Okan Üniversitesi’nde toplantý:Öðrenciler darbe ve Ergenekon'u tartýþtý

11 MMaayyýýss’’ttaa DDSSÝÝPP kkoorrtteejjlleerrii

AANNKKAARRAA::DSÝP’liler Ankara’da gerçekleþen 1 Mayýs mitingine renkli

ve bir çok soruna deðinen sloganlarla katýldý. ErgenekonDaðýtýlsýn pankartýnýn yanýsýra Ýþ-Ýklim-Adalet pankartý daaçýldý. DSÝP korteji 1 Mayýs’ta darbeciler yargýlansýn talebiyleyürüyen tek kortejdi.

BBUURRSSAA::DSÝP’liler Bursa'da Anticapitalista pankartý, DSÝP ve BARIÞ

bayraklarýyla yürüdü. Krizin faturasý patronlara, Ýþ ÝklimAdalet gibi bir çok sloganýn yanýsýra Þener Eruygur teröristtir,Hurþit Tolon teröristtir, Doðu Perinçek teröristtir, Kerinçsizteröristt, Deniz Baykal teröristtir, Ýlker Baþbuð teröristtir slo-ganý alaný ortadan ayýrdý ve þaþkýnlýk yarattý.

Sosyalist Tartýþmalar

Antikapitalist Öðrenci

KKaammppüüssttee ddaarrbbeeccii vvaarr

Konuþmacý:Volkan Akyýldýrým

1166 MMaayyýýssCCuummaarrtteessii,,ssaaaatt::1144..0000

KADIKÖYMEPHÝSTO KÝTABEVÝ

ÜST KATI

Page 12: Sosyalist İşçi 361

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve Tanýtým Hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi, Nail

Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Özdemir Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, C Blok, No: 242 Topkapý, Ýstanbul -Tel: 0212 577 54 92 Yerel süreli yayýn, haftada bir

yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Ýþsizlik dünya krizi ileberaber günden güne katla-narak artmakta.

Milyonlarca iþsiz kendisininyani çalýþanlarýn yaratmadýðýbu krizin faturasýný ödüyor.Üstelik böyle devam edersesadece bu yýl dünyada 50 mily-on kiþi iþinden olacak. Ýþi olan-lar ise kapitalizmin krizindeher zaman olduðu gibi patron-lar tarafýndan sömürülüyor,daha fazla mesai ve daha azmaaþa razý olmak zorundabýrakýlýyor.

Zorunlu izinler, uzun çalýþmasaatleri, ücret artýþýnýn olma-masý sistemin vahþi yüzünügözler önüne seriyor. Türkiye‘de de dünyadan farklý birdurum yok. Ýþsizlik rakamlarý

hýzla artýyor. Veriler %10’unüzerinde artýþ olduðuyönünde. Yani binlerce insaniþsiz ya da iþini kaybetmekorkusuyla yaþýyor.

Tüm bunlar olup biterkenkrize çözüm bulmak için ülkel-er toplanýyor ancak bankalarýve patronlarý kurtarmak içinneler yapmak gerektiðinikonuþuyorlar. Ýnsan hayatýnýhiçe sayan uygulamalar öner-iyorlar. Bir diðer büyük krizolan küresel iklim deðiþimininyaratacaðý felaketi görmezdengeliyorlar. Halbuki týpkýekonomik kriz gibi küreselýsýnmanýn sebebi de onlarolduklarý halde ikisinin fat-urasý da yoksullara, çalýþan-lara, emekçilere kesiliyor.

Ýþ-iklim-adalet!KKaappiittaalliizzmmiinn kkrriizziinnee,, kküürreesseell ýýssýýnnmmaayyaa vvee ssoossyyaall aaddaalleettssiizzlliiððee kkaarrþþýý hhaarreekkeettee ggeeçç

Buzullar hýzla eriyor. 30yýl sonra yüzde 80'i yokolacak.

Deniz seviyesi yükselirkendiðer yandan bir çok canlýtürünün nesli tükeniyor. Eðerþimdi sera gazlarý yüzde 70oranýnda kýsýlmazsa 20 yýliçerisinde denizlerdeki yaþamsona erecek.

Kasýrgalar, seller dünyadazenginleri deðil, yoksullarývuruyor. Ýklim felaketleri sonu-cunda evini terk etmek vegöçmek zorunda kalan 60 mily-ona yakýn insan var. Sadece 10yýl için iklim göçmenlerininsayýsýnýn 200 milyona çýkacaðýsöyleniyor.

Dünyanýn bir bölümü aþýrýyaðýþlara maruz kalýrken diðerbölümüne tek damla yaðmurdüþmüyor.Topraklar çölleþiyor,

kuraklýk sonucu gýda üretimiazalýyor, gýda fiyatlarý týr-manýyor.

Her yýl çoðu Afrika'dayaþayan 6 milyon insan dizan-teri, kolera, ishal gibi temizsuya ulaþamamaktan kay-naklanan basit ve önlenebilirhastalýklar yüzünden yaþamýnýkaybediyor.

Su bütün canlýlara ait, amaþirketler temiz su kaynaklarýnýnmülkiyetini ellerinde tutuyor.

Su ve gýda savaþlarý kaçýnýl-maz olacak.

Eðer þimdi sera gazlarý yüzde80 oranýnda azaltýlmazsa geze-genimiz biz insanlar, hayvan-lar, bitkiler, aðaçlar için yaþan-maz bir yer olacak.

Yaþanan ve yaþanacak olanlarkorku filmi senaryosu deðil,gerçeðin ta kendisi.

Tüm bunlar olup biterkenhükümetler silahlanmaya,savaþa bütçe ayýrýyor.

Dünyada her yýl 1 trilyon 300milyar dolar silahlanmaya har-canýyor. Bu rakam Türkiye'de2007'de silahlanmaya 11 milyardolar olarak görülüyor.Silahlanmaya harcanan paralarve savaþlar binlerce insanýnölümüne neden oluyor. Irak'taABD'nin 6 yýldýr süren iþgalininbedelini 2 milyondan fazlainsan yaþamýný yitirerek ödedi.6 milyon Iraklý evlerini terketmek zorunda kalýp göç etti.Afganistan'da 2 binden fazlainsan NATO'nun iþgal ordularýtarafýndan katledildi. Filistin'deÝsrail'in soykýrýmý devam ediy-or. Silah tüccarlarý kazanýrkenbizleri kaybetmeye mahkumediyor.

D ünyanýn en geliþmiþ 20ülkesi iflas eden þirket-leri kurtarmak için 21

trilyon dolar harcýyor ama onlaraçlarý doyurmayý düþünmüyor.Açlýk, yetersiz beslenme, yok-sulluk çýð gibi büyümekte.Þirketleri kurtarmak için har-canan para tüm dünyadaki açlýksorununu çözebilecekken öncekâr deniyor, sonrainsan.Dünyada her yýl 11 mily-on kiþi açlýk veya yetersizbeslenme yüzünden ölürken,300 milyonu çocuk olmak üzere800 milyon insan aç..Dünyanüfusunun yarýsý günde 2 dolar-lýk gelirle yaþýyor.Türkiye'de 13milyon insan yoksulluksýnýrýnýn altýnda yaþýyor. 6 mil-yar insanýn yaþadýðý dünyada17 milyon insan 1 milyon dolar-dan fazla paranýn sahibiykenyani zenginlikler sadece borusu

öten bir grup azýnlýðýnelindeyken, çoðunlukta olanlar-dan faturayý ödemeleri bek-leniyor. Adaletsiz sisteminkaybedenleri olmaya zorlanýy-orlar. Sadece zenginliklerin adilbir þekilde paylaþýlmadýðý birsistemde deðil ayný zamandaýrkçýlýðýn, ayrýmcýlýðýn, cin-siyetçiliðin de olduðu birdünyada yaþýyoruz.

Çocuklara adaletin olmadýðýbir dünya.. Binlerce çocuk yaüzerine atýlan bombalarla ya dapolis dipçiðiyle ölüyor.Hapishanelerde sadeceTürkiye’de 500 çocuk tutuluyor.Dünyada her üç kadýndan en azbiri hayatlarýnýn bir anýnda þid-dete maruz kalýyor, seks yap-maya zorlanýyor, farklý biçim-lerde tacize uðruyor.Eþcinsellerin haklarý tanýnmýyor.Geyler ve travestiler sadece

farklý olduklarý için öldürülüy-or. Tüm bunlarýn tek bir sebebivar o da küresel kapitalizm.Ýþsizliðe, iklim felaketine veadaletsizliðe karþý mücadeleetmek bu kadar karamsar görü-nen tabloda tek çýkýþ yolu.

Hükümetler karlarýnýdüþünüyorsa, önce insaný düþündemek için mücadele etmekgerekiyor. Küresel ýsýnma içinzaten iþsizlikle ve yoksulluklaburun buruna gelenlerdenfedakarlýk yapmasýný bekleye-mezler.

Aþaðýdan geniþ kitlelerle ortaktalepler etrafýnda birleþerekhükümetlerin harekete geçmesi-ni saðlamak gerkiyor. Ýþ, iklim,adalet sloganý bu yüzdenanlamlý antikapitalist bir slogan.Milyarlarca insanýn taleplerinikapsadýðý için!