sosyalist İşçi 330

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 330 12 Temmuz 2008 2.5 YTL Taraf Gazetesi’ne konuþan Ali Bayramoðlu, Ergenekon operasyonunun ilk günlerinde üst düzey bir emniyet görevlisinin kendisine ‘Hrant çok yakýn arkadaþýnýzdý. Bilin ki Dink’i Eregenekon öldürdü. Ama henüz kriminal delil olmadýðý için ispatlayamýyoruzsözlerini açýkladý. 1. yýlýný dolduran Hrant Dink cinayeti davasýnda bir adým dahi atýlmazken sanýklar mahkemede þov yaptý. neredeyse her ay ‘yok’ denilen yeni bir delil ortaya çýkarken son duruþmada Yasin Hayal’in eniþtesinin itiraflarý da kayda geçti. Ýðci, Hrant Dink’in vurula- caðýný Jandarmaya söylemiþti. 2006 yýlý boyunca Ergenekon terör örgütü liderleri öðretim üyeleri, medya mensuplarý, yandaþ siyasi hareket temsilci- leriyle bir çok toplantý yapmýþtý. Neredeyse tüm Trabzon’un bildiði, askerinden polisine bütün kolluk kuvvetlerinin bildiði cinayete karþýsýnda hepsi sessiz kaldý. Göz yumdu. Ergenekon operasyonunun aktif darbecilere yönelmesinin yolu Hrant Dink cinayetinin çözülmesinden geçiyor. Dink cinayeti ve Ergenekon arasýnda- ki baðlantý ortaya konulursa þimdi koltuklarýnda oturan, kar- gaþa planlarýný yapanlar hapsi boylayabilir. 26 Temmuz - Ankara Darbeye karþý 2. ses Tüm darbeciler yargýlansýn Bugün darbeye ses çýkarmazsan yarýn çok geç olabilir Ýki darbeci general ve iþbirlikçileri tutuklandý. Ancak AKP ve DTP’ye yönelik kapatma davalarýyla birlikte yargý darbesi yoluna devam ediyor. 21 Haziran Darbeye Karþý Ses Çýkar yürüyüþünün ardýndan binlerce insan darbeye karþý sokaða çýktý, her ilde eylem hazýrlýklarý sürüyor. Bugün daha güçlüyüz. Ýlk kez darbeciler hapiste. Ancak Ergenekon operasyonu burada kalýr- sa, iþbaþýndaki aktif darbe güçleri durdurulmazsa kanlý planlar iþlemeye devam edecek. Ýktidar- larýný ve karanlýk iliþkileri- ni korumak için her þey göze alan maðara adamlarý durdurulmazsa Türkiye emekçi sýnýflarý ve halklarý çok daha zor ve baskýcý koþullara itilecek. Onun durmamak, darbe- cilerin üzerine hep birlikte yürümek gerek. Ergenekon operasyonu sonuna kadar devam etmeli. Tüm darbeciler tutuklan- malý ve bir daha darbe yapmamak üzere ceza- landýrmalý. Özgürlük aþaðýdan bir mücadeleyle kazanýlabilir. “Onu Ergenekon’un öldürdüðünü biliyoruz” Zimbabwe: Batýnýn ikiyüzlülüðü ALEX CALLINICOS sayfa 5 Nüfus artýþý: Dünya dolu mu? JOHN MOLYNEUX sayfa 8 LGBTT mücadelesi ve devrimci parti sayfa 10 Suyuma dokunma kampanyasý baþladý sayfa 11

Upload: sosyalist-isci

Post on 27-Mar-2016

234 views

Category:

Documents


2 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 330

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 330

sosyalist isciDEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SAYI: 330 12 Temmuz 2008 2.5 YTL

Taraf Gazetesi’ne konuþan AliBayramoðlu, Ergenekonoperasyonunun ilk günlerindeüst düzey bir emniyetgörevlisinin kendisine ‘Hrantçok yakýn arkadaþýnýzdý. Bilin kiDink’i Eregenekon öldürdü.Ama henüz kriminal delilolmadýðý için ispatlayamýyoruz’sözlerini açýkladý.

1. yýlýný dolduran Hrant Dinkcinayeti davasýnda bir adýmdahi atýlmazken sanýklarmahkemede þov yaptý.neredeyse her ay ‘yok’ denilenyeni bir delil ortaya çýkarkenson duruþmada Yasin Hayal’ineniþtesinin itiraflarý da kaydageçti.

Ýðci, Hrant Dink’in vurula-

caðýný Jandarmaya söylemiþti.2006 yýlý boyunca Ergenekonterör örgütü liderleri öðretimüyeleri, medya mensuplarý,yandaþ siyasi hareket temsilci-leriyle bir çok toplantý yapmýþtý.

Neredeyse tüm Trabzon’unbildiði, askerinden polisinebütün kolluk kuvvetlerininbildiði cinayete karþýsýnda hepsi

sessiz kaldý. Göz yumdu.Ergenekon operasyonunun

aktif darbecilere yönelmesininyolu Hrant Dink cinayetininçözülmesinden geçiyor. Dinkcinayeti ve Ergenekon arasýnda-ki baðlantý ortaya konulursaþimdi koltuklarýnda oturan, kar-gaþa planlarýný yapanlar hapsiboylayabilir.

26 Temmuz - AnkaraDarbeye karþý 2. sesTüm darbeciler yargýlansýn

Bugün darbeye sesçýkarmazsan yarýnçok geç olabilirÝki darbeci general ve

iþbirlikçileri tutuklandý.Ancak AKP ve DTP’yeyönelik kapatmadavalarýyla birlikte yargýdarbesi yoluna devamediyor.

21 Haziran Darbeye KarþýSes Çýkar yürüyüþününardýndan binlerce insandarbeye karþý sokaða çýktý,her ilde eylem hazýrlýklarýsürüyor.

Bugün daha güçlüyüz. Ýlk kez darbeciler hapiste. Ancak Ergenekon

operasyonu burada kalýr-sa, iþbaþýndaki aktif darbegüçleri durdurulmazsakanlý planlar iþlemeye

devam edecek. Ýktidar-larýný ve karanlýk iliþkileri-ni korumak için her þeygöze alan maðara adamlarýdurdurulmazsa Türkiyeemekçi sýnýflarý ve halklarýçok daha zor ve baskýcýkoþullara itilecek.

Onun durmamak, darbe-cilerin üzerine hep birlikteyürümek gerek.

Ergenekon operasyonusonuna kadar devametmeli.

Tüm darbeciler tutuklan-malý ve bir daha darbeyapmamak üzere ceza-landýrmalý.

Özgürlük aþaðýdan birmücadeleyle kazanýlabilir.

“Onu Ergenekon’un öldürdüðünü biliyoruz”

Zimbabwe:Batýnýn ikiyüzlülüðüALEX CALLINICOS

sayfa 5

Nüfus artýþý:Dünya dolu mu?JOHN MOLYNEUX

sayfa 8

LGBTT mücadelesi ve devrimci parti

sayfa 10

Suyuma dokunmakampanyasý baþladý

sayfa 11

Page 2: Sosyalist İşçi 330

Hrant Dink’in katillerininyargýlanmasý 7 Temmuz’da1. yýlýný doldurdu. Devletinher kurumunun veTrabzon’da yaþayanlarýnneredeyse tamamýn bilgisidahilinde gerçekleþencinayetin davasýnda birmilim ilerleme yok.

Yaþý bilerek küçük göster-ildiði tespit edilen OgünSamast yasal olarak 18’inidoldurduðu için ilke kezaçýk olarak gerçekleþenduruþmada sanýklarcüretkarca konuþtu.

Tetikçi Ogün Samast vemuhbir Erhan Tuncelkendilerine yöneltilensorulara alaycý yanýtlarverdi. Hrant’ý arkadanvuran Samast, AGOSönünde kendisini arayanýnEtyen Mahçupyan mýolduðu sorusuna “Hayýr,Jenifer Lopez’di yanýtýnýverdi.

Yasin Hayal’in eniþtesiCoþkun Ýðci ise ilk keztanýk mahkemeye olarakifade verdi. Ýðci, ''Yasin'inböyle bir eylem yapacaðýnýduyduðum zaman kendisi-ni oyalamaya çalýþtým.Engelleyemeyeceðimianlayýnca da jandarmadagörevli 2 istihbaratçýyabildirdim'' diye konuþtu.

Jandarmanýn bu ihbarakulak asmadýðý mahkemekayýtlarýna geçmiþ oldu.

Hrant Dink cinayetindeorganizatör konumundagözüken Yasin Hayal’seduruþma boyunca faþistBBP’ye ve lideri MuhsinYazýcýoðlu’na bol bolselam gönderdi.Duruþmada söz alanHayal, "Yüce Türk mil-letinin lideri MuhsinYazýcýoðlu'nu selamlýyo-rum. Ey müslümanlar, eyAlperenler kalbinizi ferah

tutun. BBP iktidara gelenekadar kervan yürüyecek"diye konuþtu. Duruþmaarasýnda "Yaþasýn Alperenocaklarý, iktidara geliy-oruz" sloganýný attý.

Basýna açýk olarak gerçek-leþen bu ilk duruþmadasergilenen bu tutum vesiyaset Hrant’ýn katillerininiþledikleri suçun arkasýndadurduklarýný gösterdi.

Hrant’ýn arkadaþlarý iseduruþma salonunun birkaç yüz metre ilerisindeher zamanki gibi buluþup,

adalet talep ettiler.Topluluk adýna basýn açýk-lamasýný okuyan ZeynepTanbay sordu: “devamlýolarak, bildiðimiz korkunçþeyleri ve utancýmýzý göm-meye çabalayarak yaþa-maya mahkum muyuz biz,Türkiye cumhuriyetivatandaþlarý?”

Hrant’ýn arkadaþlarýnýnmesajý davanýn takipçisiolacaklarýný vurguladýlarve þöyle dediler: Suçlularýkollamayý býrakýrsanýzadaletin yolu açýlýr.

2 sosyalist iþçi sayý: 330

Ýþvereningözü iþçiücretlerinde

Daha önce de ücretleriödenmediði için iþbýrakan Okan Holding'ebaðlý GaziantepOrganize SanayiBölgesi'nde bulunanMekan Tekstil iþçileriyine ücretleri öden-mediði için iþ býrakmaeylemi yapmýþtý. Ýlkeylem baþarýlý olmuþ vepatron iþçilerin ücret-lerini hemen ödemiþti.Fabrikada birkaç yýlöncesine kadar sendikavardý. Ýþveren fabrikayýkapatarak hemsendikayý yok etti, hemde trilyonlarla ifadeedilen elektrik borcunuödemekten kurtuldu.Kýsa süre sonra fabrikabaþka adla iþverentarafýndan faaliyetegeçirildi. Baþka birçokalanda faaliyet gösterenholding þimdi de iþçi-lerin ücretlerine gözdikti. Ýþçiler ise emek-lerinin karþýlýðýný alanakadar iþ býrakmaeylemini sürdürecek-lerini söyledi.

Ýnsan haklarýyine diplerde

Uluslararasý ÝnsanHaklarý Federasyon'utarafýndan her yýlyayýnlanan insan hak-larý raporuna göre 2007yýlý da Türkiye açýsýn-dan oldukça olumsuz.Ýfade özgürlüðü ihlal-lerinin yoðun olarakyaþandýðý 2007 yýlýnaHrant Dink ve MalatyaZirve Yayýnevikatliamlarý damga vur-muþtu. Kürt sorunundaçözüm yerine çatýþ-malarýn týrmandýðý 2007yýlý ayný zamandaordunun sivil siyaseteyoðun olarak müdahaleettiði yýl olarak kayýt-lara geçti.

Devlet aðýrdan da olsahak ihlallerini kabulediyor

Bu arada BaþbakanlýkÝnsan HaklarýBaþkanlýðý da ilk kez birinsan haklarý raporuyayýnladý. Rapora göre2004 ile 2008 arasý dörtyýllýk dönemdeiþkenceyle ilgili toplam153 baþvuru, kötümuameleyle ilgili de461 baþvuru yapýlmýþ.Bütün hak ihlalleri ileilgili toplamda 4 bin516 adet baþvuruyapýlmýþ. Hak ihlal-lerinde ilk sýrayý saðlýkve hasta hakký, ikincisýrayý mülkiyet hakký,üçüncü sýrayý ise adilyargýlanma hakký almýþ.Kötü muamele beþinci,iþkence ise ondördüncü sýrayý almýþ.Rapor sadece resmibaþvurularý baz alýncaiþkence münferit olayolarak gösterilmiþ.

Yeþillerpartileþti

Türkiye Yeþillerigeçtiðimiz hafta yasalbaþvurularýný yaparakpartileþti. KEG saflarýn-da birlikte mücadeleettiðimizarkadaþlarýmýza,Yeþiller Partisi’nebaþarýlar diliyoruz.

Elektriðe üstüste zam

Elektriðe 1Temmuz'dan geçerliolmak üzere yüzde 22zam yapýldý. Bu zamlar-la birlikte yýlbaþýndanbu yana yapýlan zam-larla birlikte her evinelektrik maliyeti yüzdeelli oranýnda arttý. Buzamlar tam dahükümetin yeni enerjipolitikalarý gerekli diy-erek nükleer enerjiyasasýný çýkartmayaçalýþtýðý bir dönemdeyapýldý. Devlet ve onunyönetiminde bulunan-lar sürekli olarakkamuoyuna enerjisýkýntýsý çekildiði ve birdarboðazla karþýkarþýya kalýnacaðýnýanlatýyorlar. Oysa þuanki üretim bile ihtiyacýkarþýlayacak düzeyde.Sýk sýk darboðaza vezarara kaçak elektrikkullanýmýnýn yol açtýðýsöyleniyor. Kaçak kul-lanýmdan kasýt vatan-daþýn evinde kullandýðýelektrik. Oysa bu say-fada verilen bir baþkahaberde tek bir þirketindahi trilyonlarca tutar-daki elektrik borcunuödemeden nasýl kur-tarýldýðýný yazýyor.Kaçak kullaným asýlsorumlusu þirketlerdir.Bu son zamlarla sözüedilen enflasyon oran-larýnýn sahte olduðu daaçýða çýkmýþ oldu.

Tekmecipolissorgulanýyor

Avcýlar'da bir parktaotururken polisingöðsüne tekme atmasýsonucu Feyzullah Etehayatýný kaybetti.Emniyet her zamanolduðu gibi olayý red-detti. Suçlanan polismemuru da tekmeatmadýðýný söyleyipdurdu. Oysa adli týptangelen raporlar ise þimditam tersini söylüyor.Rapor uygulanan trav-ma ile ölüm arasýndabað olduðunu belirt-ince, polis memuru ilkkez hakim karþýsýnaçýktý. Polis memuru"neticesi sebebiyle aðýr-laþmýþ yaralama sonucuölüme sebebiyet ver-mek" suçundan 8 yýl-dan 12 yýla hapis ceza-sýyla yargýlanýyor.

Malatya ZirveYayýnevi'nde gerçekleþtir-ilen katliamýn arkasýndakigerçekler son duruþmadaartýk tutanaklara geçti.Zirve katliamý ile ilgiligerçekleri bildiðini ve ifadevermek istediðini söyleyenMetin Doðan adlý bir kiþisavcýlýða birkaç kerebaþvurmasýna raðmenmahkeme tarafýndandikkate alýnmamýþtý.

Ýddialarý kamuoyunayansýyýnca mahkemede bukiþiyi tanýk sýfatýyla sonduruþmada dinledi. MetinDoðan'ýn tutanaklara geçen

ifadesi þöyle; "Cinayeti2005 yýlýnda 300 bin Dolarpara karþýlýðý bana teklifetmiþlerdi.

Ülkü Ocaklarý BaþkanýB.C, MHP eski MalatyaMilletvekili N.H.D., tüm-general olarak banatanýtýlan H.Ç. ve MHPMalatya Ýl Baþkaný M.E.beni çaðýrdýlar. MHP ilbinasýnda ZirveYayýnevi'nin kaleminikýrdýklarýný, bu iþin debana yakýþacaðýný söyledil-er".

Yanýna iki kiþiyi alarakcinayetleri iþlemesi telkin

edilen tanýða, iþ bittiktensonra da tanýk býrakma-mak için iki kiþiyiöldürmesi söylenmiþ.Aynen Hrant Dink'teolduðu gibi, ZirveYayýnevi'nde de katliamadým adým planlanmýþ.Cinayetlerin iþleneceðininilk iþareti dini azýnlýklarhedefe alýnarakcumhuriyet mitinglerindeverilmiþti.

Ergenekon ile MHParasýnda sýký bir baðolduðu da bu süreçte ilkkez kayýtlara geçmesiaçýsýndan önemli.

F tipi cezaevlerinin kap-atýlmasý için tutuklu vehükümlülerce yürütülenaçlýk grevlerini sonaerdirmek gayesiyleyapýlan cezaevlerinedönük operasyonununüzerinden 8 yýl geçti. Çoktrajik bir þekilde "hayatadönüþ" olarakadlandýrýlan operasyonda19 Aralýk 2001'de 20 ceza-evine eþ zamanlý baskýndüzenlenmiþti. Baskýnesnasýnda koðuþlar cehen-neme dönüþmüþ 30mahkum hayatýný kaybet-miþti.

Dönemin yetkilileriölümlerin çoðununmahkumlarýn kendiniyakmasý ve açýlan ateþekarþýlýk verilmesi sonucu

gerçekleþtiðini iddia etti.Oysa sonradan çýkanraporlara göre jandar-manýn doðrudan ateþaçtýðý ve kullanýlan yoðungaz bombalarý sonucu dayangýnlarýn çýktýðýyönündeydi. Operasyoniçin önceden hareket planýyapýlmýþ ve özel silahlarkullanýlmýþtý.

30 tutuklununöldürüldüðü onlarcasýnýnyaralandýðý operasyonüzerine savcýlýk 1400'üaþkýn asker hakkýnda"kiþiye kötü muamele,görevi kötüye kullanmave görevi ihmalden"soruþturma açtý. Amadönemin valilikleri böylebir soruþturmaya gerekolmadýðý yönünde karar

verdiler. Hem valilikengeli aþýlamadý hem deasker cephesi. Jandarmaoperasyona iliþkin hiçbirbelge ve bilgiyi istemesineraðmen savcýlýða verme-di. Bu zorluklara raðmenyürütülen soruþturma,geçtiðimiz günlerdehakimin zaman aþýmýný

gerekçe göstererek davayýdüþürmesi ile sonlandý.Davanýn sonlanmasý üzer-ine dönemin AdaletBakaný kendisineyöneltilen sorularakarþýlýk operasyonu, mut-laka yapýlmasý gerekiyor-du, direnmeselerdi ölme-zlerdi diyerek savundu.

Malatya'da Ergenekon-MMHP iþbirliði

Cezaevi katliamcýlarýna zaman aþýmý

Tetikçi Hayal, BBP’yi selamladýÝðci: ‘Hrant’ý vuracaklarýný jandarmaya söyledim’

Page 3: Sosyalist İşçi 330

sayý: 330 sosyalist iþçi 3

sosyalist isci

Darbeye karþýmücadele

Darbelere karþý uzun soluklu bir mücadeleiçindeyiz. Þimdi ilk görev aðýr çekim darbeyekarþý mücadele. Bu arada ErgenekonOperasyonu’nun ortaya çýkardýðý gerçekleredayanarak yaygýn teþhir. Bütün gücümüzlebu iki noktanýn arkasýnda duracaðýz.Genelkurmay’a raðmen, solun bir kýsmýndangelen asýlsýz fakat azgýn saldýrýlara raðmen.

Bütün olanaklarýmýzla Ergenekoncularýteþhir edeceðiz ve daha fazlasýný isteyeceðiz.Bunu sokakta yapacaðýz.

Aðýr çekim darbeye karþý sokakta cevapvereceðiz. Onlar “AKP’yi istemiyoruz” desin-ler, biz Darbelere Karþý 70 Milyon AdýmKoalisyonu ile “darbelere hayýr” diyeceðiz veAKP’nin ve DTP’nin kapatýlmasýna karþýçýkacaðýz.

Eðer bu ülkede darbelerin bütünüyle lanet-lenebilmesi için 12 Mart ve 12 Eylül’ün dehesabý sorulmalý. Sadece onlarýn deðil, sayýsýzkatliamýn, cinayetin hesabý sorulmalý. Ordusiyasetten sökülüp atýlmalý. Yargý organlarýsadece iþlerini yapmalý, siyasetten sökülüpatýlmalý.

Bütün bunlarýn olabilmesi için önce içindeyaþadýðýmýz sürece yanýt vermek gerekir.Önce içinde yaþadýðýmýz darbeyi durdurmakgerekir. Yoksa çok geç olur.

12 Eylül’de Evren ve arkadaþlarý yargýlansýntalebini yükseltmek ve bu talebe büyük, çokbüyük yýðýnlardan olumlu ve aktif bir yanýtgelmesini istiyorsak bugün yaptýklarýmýzabakmak zorundayýz.

Parlamentonun haklarý aynen 12 Mart ya d12 Eylül’de olduðu gibi gasp edilirken ses-sizsek ve hatta saldýrý altýndaki iktidar par-tisinden kurtulmayý tek doðru olarak görüy-orsak 13 Eylül 1980 günü hala sadeceSüleyman Demirel’i eleþtiren bir salaðýndurumuna düþeriz.

Darbelere Karþý 70 Milyon AdýmKoalisyonu 12 Eylül darbesine karþý da sesçýkaracak. Hem de güçlü, çok güçlü bir sesçýkaracak. 13 Eylül 2008’de kim ne yapmýþ,kim ne demiþ hep birlikte göreceðiz.

Darbeden yana,Kyoto’nunimzalanmasýna karþý

CHP Genel Baþkaný Baykal, ErgenekonOperasyonu’nda tutuklananlarýnAvukatlýðýný üstleneceðini söylerken“Darbeye Dur de” diyenleri de aðýr birbiçimde eleþtiriyor.

Ayný CHP’nin 2 milletvekili ise Kyotokonusunda þunlarý söylüyor:

CHP Uþak Milletvekili Osman Coþkunoðluda Fransýz düþünür Pascal'ýn "Her tercih birvazgeçiþtir... protokolü imzalamanýn maliyetiolmayacaðý yönündeki deðerlendirmelerekatýlmýyorum.”

CHP Ýstanbul Milletvekili Algan Hacaloðluise protokolün ertelenmesine yönelik iþdünyasýndan talepler geldiðine dikkati çek-erek, "Çevreyi korumanýn bir maliyeti olur.Kyoto Protokolü'nü imzalamanýn maliyetibelli deðil" diye konuþtu.

DSiP’eüyeolun

Darbeye karþýysan,Kürt sorununda

demokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Tuzla’da ve baþkayerlerde iþ cinayetleri-ne karþýysan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan

sosyalist isciSosyalist Ýþçi her hafta savaþa, darbelere, ýrkçýlýða ve milliyetçiliðe,yeni liberalizme, cinsiyetçiliðe ve homofobiye karþý devrimci,antikapitalist bir yayýn yapýyor. Ona omuz verebilirsiniz.Abone olun, daðýtýmcýlarýmýz size her hafta gazetenizi iletsinler ya daposta ile yollayalým. 5 sayý 10 YTL.

internet linkleribarisarock.org

kureselbarisveadalet.org

kureseleylem.org

durde.org

mahalledenmeclise.org

hranticinadaleticin.com

tuzladaolumlereson.blogspot.com

70milyonadim.org

Doðan TARKAN

Burjuva basýný duruma bizi alýþtýrmayaçalýþýyor. Çokça kullanýlan argümanlar-dan birisi þu: "Üç açýk, bir post moderndarbe atlatmýþ bir ülkeyiz..." Bir darbedaha olsa onu da atlatýrýz demek bu.Araba kaza geçirmiþ, bir arabada 2 ölü 3yaralý var. Yaralýlarda kalýcý sorunlaroluþmuþ. Diðer arabada ise bir iki ufaktefek çizik ve "bu kazayý da atlattýk" di-yorlar. Evet, Türkiye 3 darbe ve sayýsýzmuhtýra vs atlattý, bir taraf ufak tefekçiziklerle bu darbelerden çýktý, ama iþçi-ler ve emekçiler, sosyalistler çok aðýrkayýplarla çýktýlar. Biz "darbeleri atlat-madýk", hala onlarýn hesabýný sormanýnpeþindeyiz ve her zaman söylüyoruz,darbecilerin hepsinden hesap sorulun-caya kadar peþlerini býrakmayacaðýz.

Bir baþka argüman, artýk darbelerinolmadýðý bir çaðda yaþadýðýmýz iddiasý.

Kimileri küreselleþme, diyor, kimileriRusya'nýn ve Doðu Bloðunun yýkýlýþýdiyor. Ýkisi de aslýnda ayný kapýya çýký-yor. Bize, "korkmayýn darbe olmaz"deniyor. "Darbeye karþý mücadeleyefalan gerek yok" deniyor ve hatta darbekarþýtlarý darbe yapmakla suçlanýyor.

Oysa dünyada son 10 yýlda yaþanandarbeler, darbe giriþimleri son derecefazla. Dünyanýn her yerinde elinde silaholanlar sivillerin yaptýklarýný beðenmi-yorlar ve kendileri yönetmek istiyorlar.Lafý çok uzatmaya gerek yok, iþteVenezüella, iþte Tayland ve iþte Filistin.

Ama asýl argüman en korkunç olaný.Þimdilerde solda yer aldýklarýnýsöyleyen birçok kiþi "ben darbeyi bun-lara (yani AKP'ye) tercih ederim" diyor.Bunlar en banal olanlar.

Bir de biraz daha sol mürekkepyalamýþ olanlar var. Onlar, "asýl sorundarbeye karþý çýkmak deðil, AKP'yekarþý çýkmaktýr" diyor. Bu nedenlebütün güçlerini toplayýp (500 ila 1000kiþi) "AKP'yi istemiyoruz" yürüyüþleriyapýyorlar.

Bunlar darbe karþýtlarýný öcü gibigöstermek için Genelkurmay aðzý kul-lanmaktan bile çekinmiyor. Kim dar-beye dur de dese, hemen "iþte AKP'yidestekliyorlar" diyorlar.

21 Haziran gösterisine 10 bin kiþikatýldý. Tek bir AKP'yi destekleyen slo-gan atýlmadý. Zaten sadece 3 sloganatýldý: "Dur de, dur de, darbelere durde", "Öz, öz, özgürlük" ve "darbelerekarþý omuz omuza!" Bunlar mý AKP'yidestekleyen sloganlar?

21 Haziran'ý eleþtiren gerek Stalinistsol, gerekse kendisine Troçkist diyen solgösteride sað politikacýlarýn, yazarlarýnolmasýný "AKP desteði" olarak gösteri-yorlar. Örneðin Nazlý Ilýcak gösteriyegelmiþ. Abdullah Dilipak ve AKP'li mil-letvekili de oradaymýþ. Peki, bunlarýnvarlýðý mý gösteriyi AKP yandaþý yapý-yor? Bunlar "yaþasýn AKP" diye slogan-lar mý atmýþ? Bütün bunlar son zaman-

larýn moda deyimi ile "þehir efsanesi" okadar.

21 Haziran gösterisi bu ülkede ilk kezgerçekleþen bir darbe karþýtý gösteridirve solun yarýlmasýna neden olmuþtur.

CHP Genel Baþkaný Deniz Baykaltutturmuþ her yerde "önce durupdururken darbe karþýtý gösteriler yap-týlar, sonra Ergenekon operasyonubaþladý" diyor. Aklýnca ortada bir darbetehlikesi olmadýðýný, her þeyin uydurukolduðunu anlatmaya çalýþýyor. Politikkavrayýþý çok kýt olduðu için de ancakbu kadar yapabiliyor.

Bir darbe tehdidi var mý?Çok açýk ki var. Ergenekon operas-

yonunda ortaya çýkanlar bir yana DenizKuvvetleri Komutaný Özden Örnek'ingünlükleri bunu çok açýk anlatýyor.Ergenekon soruþturmasýndan basýnasýzan haberlerin hepsi yalan bile olsaÖzden Örnek'in "sevgili günlüðüne"yazdýklarý yeterli.

Ayrýca Deniz Kuvvetleri Komutaný'nýngünlüðünü de bir kenara býrakalým, 27Nisan 2007'de Genel Kurmay BaþkanlýðýCumhurbaþkanlýðý seçimleri nedeniylehükümete, parlamentoya ve kamuoyunahitaben muhtýra yayýnladý. Ardýndan birmuhtýra daha yayýnlandý ve onu yargýorganlarýnýn, rektörlerin muhtýralarýizledi.

Bütün bunlar en azýndan darbe giriþi-mi deðil mi?

Peki, bu muhtýralar yayýnlanýrkengerçekleþtirilen Cumhuriyet Mitingleri.Bu mitinglerde emekli paþalarýn, rektöryardýmcýlarýnýn çýkýp darbe çaðrýlarýyapmalarý. Bunlar da mý bir darbe giriþi-minin yaþandýðýný göstermiyor?

Yoksa TSK'ya, Genelkurmay'a güveniprahat edebilir miyiz? Ya da ABD ve ABistemiyor, zaten Rusya yýkýldýðýndanberi darbe de olmuyor ki dünyadadeyip, soðuk martinilerimizi mi içsek?

Bir de darbe giriþimleri, Ergenekonoperasyonu karþýsýnda "cool" takýlanlar.Bu tür soðukkanlý yorumlarlaErgenekon operasyonunun ya daTaraf'da yayýnlanan GenelkurmayLahikasýnýn ya da Daðlýca skandalýnýnçok da önemli olmadýðýný söylüyorlar."Asýl darbecilere, ya da muvazzaflaraulaþýlmadý ki" diyorlar. Doðru. AmaErgenekon gene de bir ilerleme deðilmi? Bu toplumun siyasi gerçeklerigörmesinde bir adým deðil mi, bize,sosyalistlere bir olanak saðlamýyor mu?

Biz sosyalistler Ergenekon'dan yolaçýkarak darbe konusu daha rahat teþhiredemez miyiz? Veya "madem bunlaryargýlanýyor, hadi 12 Eylülcüler deyargýlansýn" diyemez miyiz? Hayýr.Soðukkanlý takýlanlar tatminsiz. Onlarbütün bu olup bitenin iþçi sýnýfýnýilgilendirmediðini düþünüyorlar. Çünküsiyasetle, toplumun yüksek sorunlarý ilesadece kendileri ilgilenirler. Ýþçiler isesadece ekmek peynir sorunlarý ile. Ve

mademki Ergenekon iþçilerin ücret-lerinin artmasýna neden olmayacaköyleyse iþçiler bu soruna ilgi göster-mezler. Bunlar iþçi sýnýfýný koyun olarakgörenlerdir. Siyaseti kendileri,sosyalistler yapar, iþçiler onlarý destek-lerle. Ýþçiler kaba sabadýr, sadece ekmekpeynir sorunlarý ile ilgilenir.

Aðýr çekim darbeDarbe olur mu olmaz mý tartýþmalarý

arasýnda bu ülkede bir aðýr çekim darbeyaþýyoruz. Sokaklarda tanklar yok,radyolardan serhat türküleri ve Harbiyemarþlarý çalýnmýyor, ama darbekoþullarýný yaþýyoruz. Öncelikli görevonu durdurmak.

27 Nisan Genelkurmay Muhtýrasý'ndanbu yana yaþadýklarýmýz en kabaanlatýmla parlamentonun iþlevsiz halegetirilmesi çabasýdýr. Cumhurbaþkanlýðýseçimlerine müdahale bu amaçlayapýldý. Baþarýlý oldu.

Seçimler bu adýma cevap verdi.Ardýndan yargý muhtýralarý ve AKP'ninkapatýlma davasý, en sonunda AnayasaMahkemesi'nin anayasayý çiðneyerektürbana özgürlük getiren anayasadeðiþikliðini iptal etmesi.

Anayasa Mahkemesi böylece 1 yýliçinde 2 kez parlamentonun haklarýnatecavüz etmiþtir. Parlamento bu sonkararla anlamsýzdýr. Artýk AnayasaMahkemesi'nden izin almadan Anayasadeðiþikliði yapamazsýnýz? Öyleyseseçimlerin anlamý ne? Neden oy veri-yoruz?

Bütün bunlar aðýr çekim bir darbedir.Kimileri 12 Eylül Anayasasý tarafýndan

tarif edilmiþ cumhuriyetin temelilkelerinin tehdit altýnda olduðunusöylüyor. Yani "AKP þeriatý getirecek veAnayasa Mahkemesi bunu engelliyor"diyorlar. Gerçekten öyle mi? GerçektenAKP þeriatý mý getiriyor?

Türkiye'yi AB'ye üye yapmak içinbütün diðer burjuva partilerden dahakararlý olan bir parti için bu iddiasaçma.

Kimse AKP'nin ANAP ya da DYP'denveya dün iktidarda olan AdaletPartisi'nden farklý olduðunu anlatamaz.Bu partilerin darbe ile iktidardandevrilmesi ne kadar doðruysa AKP'ninbir darbe ile devrilmesi de ayný ölçüdedoðrudur.

Hiç bir sosyalist 11 Eylül 1980 ile 12Eylül 1980 arasýnda bir fark olmadýðýnýsöyleyemez.

11 Eylül 1980'de Adalet Partisi vardýiktidarda. 12 Eylül 1980'de ise KenanEvren. Bir gün mutlaka yargýlaya-caðýmýz Kenen Evren paþa.

Ancak Kenan Evren'in yargýlanmasýnýisteyen bugünkü darbe giriþimlerine,yaþadýðýmýz darbeye karþý mücadeleetmek zorunda.

Bugün mücadele etmeyen dününhesabýný soramaz, sorarken inandýrýcýolamaz.

Darbe olasýlýðý var mý?Yoksa bir darbeyi yaþýyor muyuz?

Page 4: Sosyalist İşçi 330

4 sosyalist iþçi sayý: 330

Yamyam, Arap ve maymun

"Gol makinasý diye aldýk, çamaþýr makinesi çýktý".Bir futbolcu hakkýnda bu veya buna benzer sözleritaraftarlar her maç günü söylüyordur herhalde.Ama söyleyen kiþi takýmýn baþkaný olunca, biraztuhaf oluyor. Üstelik, ayný baþkan, yaniTrabzonspor eski baþkaný Mehmet Ali Yýlmaz, aynýfutbolcu, yani Ýngiliz Kevin Campbell hakkýnda"Yamyam" deyince mesele tuhaf olmaktan çýkýpbaþka bir düzeye geçiyor.

Bu Mehmet Ali Yýlmaz, müteahhitlik yaparkenGüneþ gazetesini alarak basýn sektörüne giren,Tansu Çiller hükümetinde 1993'te Devlet Bakanlýðýyapan bir adam.

"Yamyam" deyip ýrkçýlýk suçlamalarýylakarþýlaþýnca kendini savunmak için söyledikleridaha da güzel: "Ben ona 'Arap' demek istedim".Londra doðumlu Campbell anlaþýlan "Arap"olduðunu da kabul etmemiþ olmalý ki,Trabzonspor'dan hemen ayrýldý ve Yýlmaz'ý UEFAnezdinde dava etti.

Bu öykünün hoþ bir tarafý da var. "Sempatik tavýr-larýyla kýsa sürede Trabzon halkýnýn sevgisinikazanmayý bilen ve Trabzonspor'un Galatasaray'akarþý kazandýðý 5-3'lük maçta 3 gol atarak unutul-mayacak bir galibiyeti Trabzonspor tarihineeklemiþ olan" Campbell, Trabzon'dan niyeayrýldýðýný açýkladýðý bir basýn açýklamasý yaptý.Trabzonspor'lu iki futbolcu, Campbell'in yanýnaoturarak dayanýþma gösterdiler.

Mehmet Ali Yýlmaz alt tarafý müteahhitin biri,tam bir öküz. Peki, Ýspanya milli takýmýnýnantrenörü Luis Aragones'e ne demeli? Dört yýlönce, Ýspanya-Fransa maçýndan önce bir antrenmansýrasýnda Aragones farkýnda olmadan TV kamer-alarýna yakalandý. Fransa'nýn siyah oyuncusuThierry Henry hakkýnda "boktan zenci" dediðiherkesçe duyuldu. Yýlmaz kadar aptal olmadýðýiçin, "Arap demek istemiþtim" gibi bir savunmayapmadý. Açýk açýk ýrkçýlýðý savundu: "Niyetim hiçkimseye hakaret etmek deðildi, bu nedenle vic-daným rahat. Benim iþim en iyi sonuçlarý alabilmekiçin oyuncularýmý gaza getirmektir. Bu iþi yapa-bilmek için de, gündelik dil kullanýrým. Bu dili kul-lanýnca futbol dünyasýnda hepimiz birbirimizi iyianlarýz."

Yani ýrkçýlýk yapmak sorun deðildir, hakaret sayýl-maz, iþimin doðal bir parçasýdýr. Nitekim, böyledüþündüðü için Aragones Henry'den kiþisel olaraközür dilemeyi reddetti, dilemedi.

Ýspanya Futbol Federasyonu meseleyi tartýþtý veAragones'e para cezasý verdi. Ne kadar mý? Tam3000 euro! Yani Aragones'in bir günlük maaþý! Hiçkuþkum yok, herif þeyiyle gülmüþtür. Ve bu haftaulusal kahraman oldu. Irkçý olduðunu kimseninhatýrladýðý yok; olsa da kimsenin taktýðý yok. (Buarada, bizleri Allah korudu, Fatih Terim'in ulusalkahraman olduðunu düþünmek bile tüylerimidiken diken ediyor).

Thierry Henry olayýndan birkaç ay sonra, ÝngiltereÝspanya'da bir hazýrlýk maçý oynadý. TopÝngiltere'nin siyah oyuncularýndan birinin ayaðýnaher geldiðinde, Ýspanya seyircisi maymun sesleriçýkardý, sahaya muz attý. Aragones'ten veFederasyon'dan ilham alan ýrkçýlýk her tarafý sar-mýþtý.

Aragones, Fenerbahçe'ye antrenör oldu.Türkiye'ye gelmesi kendisi için iyi olacak bence.Irkçýlýðýn önemsenmediði, ýrkçý hakaretlerin cid-diye alýnmadýðý, hatta komik ve sevimli bulunduðubir yere gelmiþ olacak. Rahat eder. Mehmet AliYýlmaz'la iyi anlaþýr.

Tencere yuvarlanmýþ, kapaðýný bulmuþ olur.

Roni Margulies

GÖRÜÞ

Can Irmak Özinanýr

Haziran sonunda"Amerikalý Bilim adamlarýFederasyonu" bir raporyayýnladý. ABD'dekiulusal güvenlik ve nükleersilahlanma konusundauzman bilim insanlarýtarafýndan hazýrlanan buraporda, ABD'ninAvrupa'da bulunan nük-leer silahlarýnýn 1/3'ününTürkiye'deki Ýncirlikaskeri üssünde bulunduðuyazýlýydý. Raporda dikkatçeken bir baþka nokta iseABD'nin Ýngiltere'dekinükleer silahlarýný tama-men kaldýrarak, güneyAvrupa'ya kaydýrdýðý bil-gisiydi. Bu, ABD'nin nük-leer silahlarýnýn yenidendüzenlenmesinde aðýrlýðýgüneye verdiði þeklindeyorumlanýyor.

1 Mart 2003'te savaþkarþýtý hareket savaþ tezk-eresinin geçmesini engelle-di fakat o günden beriher yýl BakanlarKurulu'nun gizli karar-namesiyle, Ýncirlik üssüABD'ye ortadoðudakiiþgallerinde lojistik desteksaðlýyor. ABD, özellikleIrak iþgali için halen Ýncir-lik üssü'nü kullanmakta.

Ýþgale destek vermeninyaný sýra, barýndýrdýðý nük-leer silahlarla hem Türkiyehem de komþu ülkeler içinciddi bir tehdit oluþturuy-or.

Ýzmir Barosundan birgrup avukat ve KüreselBAK aktivistleri bir çok

kez yargýya baþvurdularfakat Ýdare mahkemeleri veDanýþtay bunlarý ciddiyealmadý. Mecliste ise herkonuda birbirini yiyen,hatta birbirleriyle baþa çýk-abilmek adýna darbelerebel baðlayan milletvekilleriise bu konuda suskun.2003'ten bu yana ilk defageçtiðimiz hafta, CHPÝzmir Milletvekili AhmetErsin, Milli SavunmaBakaný Vecdi Gönül"den,Ýncirlik Hava Üssündekinükleer baþlýklý silahsayýsýný açýklamasýný istedi.Tabii ki CHP'li vekilinaklýnýn baþýna gelmesi iyi,fakat biraz geç oldu.

Küresel BAK kurulduðugünden bu yana Ýncirlikaskeri üssünün kapatýlmasý

için mücadele ediyor, kam-panyalar yapýyor. Ýncirliküssünün kullanýlmasýnaizin veren kararnameninbir kez daha uzatýlmasýnýistemiyoruz. Ýncirlik Üssübir an önce kapatýlmalý,nükleer silahlardan kurtu-lunmalýdýr.

Darbe veNATO

Genelkurmay'ýn site-sine þöyle bir gözatarsanýz, bugünekadarki genelkurmaybaþkanlarýnýn bir çoðu-nun NATO'da çalýþmýþolduðu dikkatiniziçekecektir. Bugün"anti-emperyalist"söylemlerle, "ABDkarþýtlýðýyla" orduyugöreve çaðýranlar aslýn-da NATO'nun general-lerini göreve çaðýrýyor-lar. Üstelik ABD'ninIrak savaþýnýdayandýrdýðý sebepler-le, darbecilerin sebep-leri ayný: Ýslamofobi.

Ýncirlik veNATO

Türkiye'deki en eskiABD üssü olan Ýncirlik,1954 yýlýnda"Türkiye'de bulunanAmerikan yardým per-soneline NATOkuvvetler statüsü ant-laþmasýnýn tatbik edile-ceðine dair anlaþma"kapsamýnda kuruldu .Tarihi boyuncaNATO'nun ya dadoðrudan doðruyaABD'nin yaptýðý birçok askeri operasyondarol oynadý. NATO'nuntarihi cinayet tarihidir.Önümüzdeki yýlNATO'nun kuruluþu-nun 60. Yýlý olacak.Dünyanýn dört biryanýnda savaþ karþýt-larý NATO karþýtý birkampanya yapmayahazýrlanýyor. KüreselBAK tüm savaþ karþýt-larýný NATO'ya karþýmücadele etmeyeçaðýrýyor.

Ýncirlik üssünü kapatýnÇoðunluk istemiyor, ama hâlâ orada duruyor

ABD HavaKuvvetlerinin sonraporunu deðerlendiren,Amerikan BilimcilerFederasyonu, NükleerBilgi Projesi DirektörüHans Kristensen, Ýncir-lik'te bulunan nükleerbaþlýklarýn güvende

olmadýðýný söyledi.Kristensen'e göre burasý"bina, ýþýklandýrma vegüvenlik sistemleri"bakýmýndan eksik, üstelikpersonel sayýsý yetersizve bu personel yeterlibilgi donanýmýna sahipdeðil. Raporda bazý

üslerde acemi askerlerdýþýnda kimsenin nöbettutmadýðý belirtildi. YaniÝncirlik sadece kandökülmesine yardýmeden bir yer deðil aynýzamanda her an patla-maya hazýr bir saatlibomba.

90 nükleer bomba var, güvenlik yok

Adana'ya 15 km. uzak-lýkta, 32.000 dönüm-lük bir arazi üzerindekurulmuþ ÝncirlikÜssü, Irak'a 500,Baðdat'a 950,Tahran'a 1.450,Hürmüz Boðazý'na 2bin, Afganistan'a 8saat uzaklýkta.

Page 5: Sosyalist İşçi 330

sayý: 330 sosyalist iþçi 5

Alex Callinicos

Kasým 1965'te Ian Smith'in ýrkçý rejimiyasadýþý bir þekilde Zimbabwe'nin - ozaman Güney Rodezya yerleþimcikolonisi- Ýngiltere'den baðýmsýzlýðýný ilanettiðinde on beþ yaþýndaydým. Ailembugün Harare o zaman Salisbury denilenbaþkentte yaþýyordu.

Gökyüzüne bakýp Ýngiliz hava kuvvet-lerinin bize özgürlük getirmesiniumduðumu hatýrlýyorum. I Tabi elbettegelen giden olmadý. Kendi beyaz "dost veakrabalarýna" karþý güç kullanmak Ýngilizdevletine aykýrýydý.

Dolayýsýyla Paddy Ashdown (eski liber-al milletvekili, Bosna yüksek temsilcisi)gibi birinin Ýngiltere'nin Robert Mugabekarþýtý müdahalesinin "savunulabilir"olduðunu söylemesi midemi bulandýrýy-or. Görünüþe bakýlýrsa, siyah birhükümete karþý güç kullanmakta birsorun yok ama beyaz bir hükümete karþýolmaz.

Mugabe Küresel Güney ve Afrika'nýngeri kalanýnda sahip olduðu sýnýrlý

desteði belli ölçüde korumak için tam dabu tür çifte standartlýlýðý sömürüyor.Mugabe Tony Blair ve Bush'tan daha iyidüþmanlar bulamazdý kendine.

Kuþkusuz Mugabe'nin Zimbabwe'ninBatý emperyalizmine karþý "tam baðýmsý-zlýðý" için mücadele ettiði iddiasý tama-men palavra. Yarý aç ve baský altýna alýn-mýþ nüfusu, yönetimdeki parti Zanu-PFiçindeki üst düzey kiþilerden oluþanküçük bir kliðin çýkarlarýna tabi kýlmayaçalýþýyor sadece. Bu klik Mugabe devletbaþkaný olamazsa biriktirdikleri talana vekendi hayatlarýna ne olacaðýndan endiþeediyor.

Bu grup askeriyenin ve güvenlikaygýtýnýn tepesinde yoðunlaþmýþ durum-da. Mugabe ve Zanu-PF Mart sonundaseçimleri kaybettiðinden beri de aslýndaOrtak Operasyonlar Komutasý adý altýndabu klik siyaseti yönlendiriyor.

BaskýMugabe ve destekçilerinin iki hesabý

var. Ýlki, Zimbabwe halkýnýn ekonomikçöküþ ve kitlesel baský sonucunda diren-me gücünü kaybettiðine ve dolayýsýyla

baþarýlý bir direniþ gerçekleþtiremeye-ceðine inanýyorlar.

Ýkincisi, Mugabe bölgenin geri kalanýn-daki müttefiklerinin özellikle de GüneyAfrika devlet baþkaný Thabo Mbeki'ninuluslararasý bir müdahaleyi engelleye-ceðine güveniyor. Bu varsayýmlarýn ikiside tamamen boþ deðil - Ýngiliz basýnýnýnMugabe'yi delinin teki olarak gösterme-sine inanmak aptallýk olur.

Tuhaf ama Mugabe'nin düþünme biçimiIan Smith'inkine çok benziyor. Smith1971'de "Dünyadaki en mutlu Afrikalýlarbizde" demiþti. Smith Güney Afrika'dakiýrk ayrýmcýsý rejim onu desteklediðisürece hayatta kalacaðýna inanýyordu.

Aynen kendinden önce Smith'e olduðugibi Mugabe de beklentilerinin kumüstünde durduðunu keþfedecek.Zimbabwe halký Mart ayýnda Mugaberejimini reddettiðini ortaya koydu.

Kitlesel iþsizlik ve göç rejimin elinigüçlendirmiþ olabilir. Ama ne kadarterör yaratýlýrsa yaratýlsýn Mugabe'ninmuhalefetteki Demokratik DeðiþimHareketi (DDH) karþýsýnda 200'li yýllardadestek bulduðu kýrsal alanlardakigücünü yitirdiði gerçeðini gizleyemez.

Tam da bu nedenle, hükümetin geçenhaftalarda DDH'nin genel sekreteriTendai Biti'yi sorguya çekmesi esnasýnda

ortaya çýktýðý gibi, Zanu-PF'deki üstdüzey kiþiler Mart seçimlerinden sonrauzlaþmaya can atýyorlardý.

Ayrýca Mbeki'nin desteði de güvenilirdeðil. Yönetimdeki Afrika UlusalKongresinin liderliðini Aralýk'ta JacobZuma'ya ciddi farkla kaybettiðinden beriMbeki zaten topal ördek. Zuma'nýntabanýnýn önemli kýsmý Güney AfrikaSendikalarý Kongresi (Cosatu).

Cosatu tutarlý bir þekilde Mugabe'nindemokrasiye saldýrýlarýna muhalefet etti.Nisan'da Güney Afrikalý sendikacýlarZimbabwe'ye gitmek üzere ithal edilecekÇin malý silahlarýn alýmýna karþý eylemyaptýlar ve Mbeki onlara uymak zorundakaldý.

Pazar gününün Observer gazetesindeCosatu lideri Zwelinzima Vavi, geçenhaftaki Zimbabwe seçimlerini sahtekârlýkolarak niteledi ve "Afrika ve dünya iþçi-lerine ve dünyanýn ilerici yurttaþlarýnaMugabe ve hükümetini bütünüyle izoleetme çaðrýsý yaptý."

Londra ve Washington'daki kokuþmuþemperyalistlerin hiçbir katkýsý olmaksýzýner ya da geç Zimbabwe halkýnýn direniþive dayanýþma Mugabe rejimini devire-cek.

Batý'nýn ikiyüzlülüðü

Betül Genç

Zimbabwe'deki krizin endikkat çekici yanlarýndanbiri de Amerikan ve Ýngilizhükümetlerinin"demokratik deðiþim" içinMugabe karþýtý hareketidestekleyen açýklamalarý.Nitekim G-8 toplantýlarýn-da bu konudaki mesajlarýnýtekrarladýlar. Ama kimsebu hükümetlerin Afrikaveya baþka bir yerdedemokrasiyi umursadýk-larýný sanmamalý. BatýlýhükümetlerinZimbabwe'deki müda-halelerinin tarihi zalim vekanlý emperyalist müda-haleler tarihidir.

1890'larda Ýngilizemperyalist maceracý CecilRhodes Zimbabwe'yi güçkullanarak ilhak etti. Ülk-eye Rodezya adý verilerekÝngiliz Ýmparatorluðunadahil edildi. Beyaz yer-leþimciler en iyi topraklarael koydular.

Direniþ1960'larda Afrika'yý saran

anti-emperyalist direniþialt etmek için beyaz yer-leþimciler tek taraflý olarakÝngiltere'den "baðýmsýzlýk"ilan ettiler. Afrika anaakým muhalefeti Ýngiliz ÝþçiPartisi lideri baþbakanHarold Wilson'dan yardýmbekledi ama Ýngilterehiçbir þey yapmadý.

Beyaz rejim 30 binAfrikalýnýn ölümüne yolaçan vahþi bir sömürgecisavaþ yürüttü. 1970'lerinortalarýnda savaþanisyancýlarýn sayýsý 40,000'eulaþmýþtý ve sonunda beya-zlar masaya oturmakzorunda kaldýlar.

Eski sömürgeci güçolarak Ýngiltere 1979'daki

baðýmsýzlýk müzakereler-ine denetleyici olarakkatýldý ve beyaz yerleþimci-lerin ve büyük iþletmelerinçýkarlarýnýn siyahlarýnkininönünde olmasýný saðladý.

4.000 civarýnda beyaz yer-leþimci en iyi topraklarýnyüzde 70'ini elinde tutuy-ordu.

Hiçbiri suçlarýndan ötürüyargýlanmadý, kimse elkoyduðu topraklarý gerivermedi veya tazminatödemedi.

Ýlk SeçimÝsyancý lider Robert

Mugabe ve partisi Zanu-PFZimbabwe'nin 1980'dekiilk serbest seçimlerindebüyük zafer kazandý.

Uzlaþmalara raðmenhükümet sýradan insan-larýn yaþamlarýnda önemliilerleme saðladý. Çocukölümleri yarý yarýyadüþerken okuma oranlarýiki katýna çýktý.

Ancak beyaz rejim yöne-timi devretmeden önceekonomiyi özellikle talanetmiþti. Yeni hükümet yak-laþýk 700 milyon dolar borçdevralmýþtý.

1990'larýn baþýndaZimbabwe DünyaBankasý'nýn "yapýsal uyumprogramýný" benimsedi.Zimbabwe halkýnýn yaþamstandartlarý hýzla düþtü.Batýlý hükümetler o sýrada,yeni-liberal politikalarýuygulayan Mugabe'yeövgüler yaðdýrýyorlardý.

1997 sonunda ve 1998baþýndaki kitle grevlerinebir milyon iþçi katýldý.Kentlerde isyanlar patlakverdi.

Mugabe iþte bu direniþidurdurmak içindir ki "anti-emperyalist" kesildi vetopraksýz savaþ gazilerininsefaletini hatýrladý.

ÇeliþkilerDemokratik Deðiþim

Hareketi (DDH) 1999'dasendikal hareket içinden,Dünya Bankasýnýn yeni-lib-eral politikalarýna karþýkitlesel mücadelelerdendoðdu.

DDH lideri, eski sendikalideri Morgan Tsvangiraihareketin ilk yýllarýndaþöyle diyordu:

"Nerden geldiðimiziunutmayýn - tabanýmýziþçiler, köylüler ve yok-sullardýr."

Kuruluþundan 16 aysonra 2000 seçimlerindedevlet baþkaný RobertMugabe'nin baskýsýna rað-men 120 sandalyenin57'sini kazandý.

O zamandan beri DDHiþçi sýnýfý tabanýný korudu

ama giderek çeþitliSTK'larýn, akademisyen-lerin, iþadamlarýnýn veavukatlarýn fikirleriharekette etki kazandý.

DDH hep çeliþki içindeoldu. Bir kesim iþçi forum-larýndan ve sokaklardangeliyor; özelleþtirmeler,sendika düþmaný yasalarve büyük þirketlerin ikti-darýndan nefret ediyordu.

Diðer kesim muhalefethareketini sýnýrlamakisteyen orta sýnýflarlabüyük iþletmelerin bir kýs-mýnýn egemenliðindeydi.DDH liderleri kitle tabanýile iþ dünyasýnýn, çokulus-lularýn ve Batý hükümet-lerinin desteðini bir-leþtirmek istediler.

Çiftçi Roy Bennett vesanayici Eddie Cross gibi

zengin beyazlar parti lider-liðine girdiler.

YalpalayanMuhalefet

2002 seçimlerinde partitopraðýn yeniden daðýtýmý-na açýkça karþý çýktý. Bu daMugabe'ye yoksullarýnhamisiymiþ gibi görünmeolanaðý verdi.

Çok geçmeden MugabeZanu-PF partisindekimuhalefeti alt ederek par-tiyi bu yeni "solcu" duruþakazandý.

Mugabe "Batý ýrkçýlýðýna"saldýrmaya, kendisiniemperyalizm ve küre-selleþmeye karþý mücade-lenin lideri olarak pazarla-maya baþladý.

Batý hükümetleri demuhalefetin sað kanadýna

desteklerini arttýrdýlar.Mugabe halk muhalefeti veiþçi mücadelelerinizayýflatmak için yeni-liber-al politikalarýndan da kýs-men geri çekildi.

Mart ayýndaki seçimlerdede görüldüðü gibiZimbabwe halkýnýn çoðun-luðu bütün çeliþkilerineraðmen DDH'ne umutbaðlýyor ve Mugabe'denkurtulmanýn tek yoluolarak bu partiyi destekliy-orlar.

Ancak Zimbabwe iþçilerive köylüleri için özgürlükne Mugabe'nin otoriteryeni liberalizmiyle ne deDDH ile gelecek. Mugabediktatörlüðüne karþý enetkili güç on yýldýr rejimekarþý mücadele edenZimbabwe halký.

Zimbabwe:

Emperyalist müdahalenin kanlý tarihi

60’larýn Yaser Arafat’ýyla 2000’leri Aaraft’ý arasýnda büyük fark vardý. Ulusal kkurutuluþ hareketleri kaçýnýlmaz olarakyozlaþýr. Týpký Mugabe gibi. ’

Page 6: Sosyalist İşçi 330

6 sosyalist iþçi sayý: 330

Ergenekon operasyonu sonuna kadar devam etsin

Tüm darbeciler tutuklansýn1 Temmuz'da gerçek-

leþen Ergenekon terörörgütüne dönük operas-yonla Türkiye'de ilk kezdarbecilere dokunuldu.

Sarýkýz ve Ayýþýðý dar-belerinin baþ aktörleriemekli Jandarma GenelKomutaný Orgeneral veAtatürkçü DüþünceDerneði Baþkaný ÞenerEruygur, emekli KaraKuvvetleri Komutaný veulusalcý hareketin öneçýkan ismi Hurþit Tolon,ATO Baþkaný veCumhuriyet mitinglerininbaþlýca örgütçülerindenSinan Aygün tutuklandý.

Sabýk darbeciler iþbir-likçileriyle birlikte hapis-hanede yargýlanmayý bek-lerken yaratmak istedik-leri kaos planý bir kezdaha engellenmiþ oldu.

Tasfiye edilenlereaðlamalý mý?

Can Dündar gibiErgenekon'a gözyaþýdöküp darbecileringözaltýna alýnmasýný 12Eylül'e benzetenlerTürkiye halklarýna onlarcayýldýr kan kusturmuþolanlarý maðdur olarakgöstermek istiyor.

27 Mayýs, 12 Mart, 12Eylül, 28 Þubat, 27 Nisan -gerekçeleri ne olursaolsun darbeler hep sola veemekçi sýnýflara zararverdi.

Sosyal mücadelelere vedeðiþim isteðine yanýtveren güçler için Türkiyehalklarý hep düþman oldu.

Bu yüzden 1 Temmuz'dadarbecilerin içeri týkýlmasýçoðunluk tarafýndanmemnuniyetle karþýlandý.

Ergenekonoperasyonunuanlamak

Darbe yanlýsý medya,Ergenekon operasyonunuAKP'nin kapatma davasý-na karþý bir rövanþ olarakgöstermek istiyor. Buyanýltýcý bir argüman.

Nokta Dergisi'nin açýðaçýkardýðý DarbeGünlükleri, 2003-2004 yýl-larý arasýnda döneminkuvvet komutanlarýnýn ikikez darbe giriþimindebulunduklarýnýn bizzatbaþarýsýz bir darbecinintarafýndan itirafýydý.Darbeci generaller seçimleiþbaþýna gelen AKPhükümetine karþý toplum-sal huzursuzluk yarat-mak, sendikalar ve siviltoplum örgütlerini yön-lendirerek sokaktaistikrarsýzlýk yaratmak,basýndaki iþbirlikçilerininyardýmýyla AKP'nin þeriatdüzeni kuracaðýnatoplumu ikna etmek,

yargý mensuplarýný öncepheye sürmek içinbirçok adým atmýþtý.

'Þeriat geliyor' yalanýnýnarkasýnda çok daha büyükbir amaç gizleniyordu.Generaller Kýbrýs'taAnnan Planý'nýn uygulan-masýný, Avrupa Birliði'neuyum ve üyelik sürecininbaltalanmasýný hedef-lemiþlerdi. Türkiye'ninIrak Kürtleriyle iliþki-lerinin baltalanmasý birdiðer amaçtý. Bu adýmlarýAKP yerine bir baþkaparti atmaya kalksaydýayný tertipleri bulacaktý.Hükümette sol bir partiolsaydý, þeriat yerinekomünizm paranoyasýortalýðý kaplayacaktý.

Ergenekon operasyonu,iki kez üst üste seçim alsada iktidar olmayý baþara-mayan AKP'nin gücünüaþmaktadýr. Ordu, polis,devletin her kurumu ikitarafa bölünmüþ durumdave þiddetli mücadelehalinde. 84 yýldýr egemensýnýf adýna cumhuriyetikanla yöneten asker-sivilbürokrasinin orduyaprestij, devlete kan kay-bettirdiðini gören, küreselsermayeyle entegre olmakisteyen kesimler darbeci-leri tasfiye etmek istiyor.AKP'nin rolü ise sadecesiyasi gücüyle hükümettekalmayý baþarmasý.

Demokrasiemekçilere yarar

Bu çatýþma emekçisýnýflarý fazlasýylailgilendiriyor. Türkiye'dedemokrasinin bu denlizayýf ve göstermelikolmasýný darbecilereborçluyuz. Milyonlarcainsaný ilgilendiren fakirlik,özelleþtirmeler, sömürü, iþkazalarý gibi gerçek sorun-lar etrafýnda yürütülenmücadelelerin önünü heponlar kesti. Oysa Türkiyeemekçi sýnýflarý fakirliktenkurtulmak kadar dahafazla demokrasiyi,baskýlarýn son bulmasýnýve özgürlükleringeniþletilmesini istiyor.

Darbe yapmak bir suçolarak kabul edildiðindeiþte o zaman demokrasigüçlenecek. Güçlenendemokrasi en fazla iþçilereve ezilenlere yarayacak.

Ergenekon operasyonubu yüzden sonuna kadardevam etmelidir. Emeklisubaylar, maceracýlar,faþist tetikçilerle sýnýrlýkalmamalýdýr.

Ne savcýlar ne AKP nede herhangi bir düzen içigüç bunu yapamaz.

Emekçi sýnýflarýn aþaðý-dan mücadelesi ve kararlýmuhalefeti olmadandemokrasi kazanýlamaz.

Darbeye karþý iki haftada140 bin kiþi sokaða çýktý

21 Haziran’da gerçekleþen 10 bin kiþilik DarbeyeKarþý Ses Çýkar yürüyüþünün ardýndan tümTürkiye’de sokaklar darbeye hayýr sloganýyla doldu.

Malatya’da 30 bin, Samsun’da 70 bin, Konya’da 30bin kiþilik mitingler gerçekleþti.

Ýki haftada 140 bin kiþi darbeye dur demek içinsokaða çýktý.

Darbe yanlýsý eylemlertam bir fiyasko

Ergenekon operasyonunu protesto eden iki odaktahalktan itibar görmedi.

6 Temmuz’da “ülkemizi ve cumhuriyetimizisavunuyoruz” diyen TKP bin kiþiyi toplayabildi.

Ayný güün Türkiye çapýnda generallere destek gös-terileri düzenleyen Tuncay Özkan ve arrkadaþlarý, kaçkiþi olduklarýný sayma fýrsatý buldu. Ankara’da 250,Eskiþehir’de 2500, Ýstanbul’da 800, Antep’te 100 veKocaeli’nde 200 kiþi darbe yanlýsý gösteri yyaptý.

Emekcephesindebölünme

Hak-Ýþ içinde yer-aldýðý Ortak AkýlPlatformu’nun gerçek-leþtirdiði darbeye hayýrmitinglerde öne çýký-yor. Son dönemdehýzla büyüyen Memur-Sen’de darbe karþýtýmücadelede. Bir öncekibaþkanýnýn darbetoplantýlarýna katýldýðýTürk-Ýþ ise sessizliðinikoruyor. DÝSK BaþkanýSüleyman ÇelebiErgenekon operasyo-nuna karþý çýktý. KESK,TTB ve TMMOB isehâlâ sesini çýkarmýyor.Sessizlik emek örgüt-lerini daha zayýflata-cak.

Patronlarkimdenyana?

TÜSÝAD YönetimKurulu, Ergenekontutuklamalarýna iliþkinaçýklamasýnda þeffaflýkve demokratik kurallarçerçevesinde sonunakadar gidilmesindenyana olduðunu söyle-di. Büyük sermayeninörgütü kutuplaþmayaratýlmamasýkonusundaki þerhinide koymayý ihmaletmedi.

Kutuplaþmayýyaratan baþta Baykalolmak üzere darbeyanlýlarýykenhükümete yöneltilen‘ipin ucunu kaçýrma’çaðrýsý patronlarý heriki ata birden oyna-mayý arzusunun ifade-si.

TÜSÝAD üyelerininAKP’nin kapatýlmasýn-dan yana kulis yaptýk-larý geçen ay gazetesayfalarýna taþýnmýþtý.

Baþbakan ve RahmiKoç arasýndaki sakalbýyýk tartýþmasýnýnarkasýnda da patron-larýn darbeci sürecikarþýsýnda aldýðýtutum duruyor. Koç,Hürriyet’e yaptýðýaçýklamada sakallýlarave býyýklýlara iþ ver-mediðini söylemiþti.

Türkiye’nin en zen-gin adamý MehmetKaramemet ise(Çukurova Grubu)açýkça darbe çýðýtkan-lýðý yapýyor.

AB hedefinden geridönülemez diyenpatronlarýn kendileriadýna yýllarca devletiyöneten darbecilerekarþý nezaketiErgenekoncularý nedenbu kadar cüretkarolduðunu da açýklýyor.

Foto: Emre Tüngü

Page 7: Sosyalist İşçi 330

sayý: 330 sosyalist iþçi 7

Ufuk Uras’ýn Sarýkýz veAyýþýðý darbelerininmecliste soruþturulmasýiçin baþlattýðý giriþim,meclis içinden darbeyekarþý bir iradenin oluþ-masýnýn önünü açtý.

Uras’ýn araþtýrma öner-gesine DTP milletvekilleriblok olarak destek verdi.AKP Meclis GrubuBaþkan Vekili HüsrevKutlu, soruþturma öner-gesine imza vereceðini

açýklasa da AKP’ninbaskýsýyla imzasýný geriçekti. AKP, MHP, CHPgruplarý Uras’a destekvermeyi reddeti. Bir tekBBPli Muhsin Yazýcýoðluimza vereceðini açýkladý.

Uras’ýn girþimine çoðun-lukla sýrtýný dönenmeclisin kendini, seçmeve seçilme hakkýný, zayýfdemokrasiyi savunama-yacaðý bir kez daha açýðaçýktý.

Ufuk Uras meclisi darbeyi tartýþmaya zorluyor

Ergenekon operasyonu ABD merkezli mi?

Türkiye’de darbe tehlikesi yok mu?

Günümüz dünyasýnda darbe olmaz mý?

Ergenekon operasyonuna karþý en ilginçtepkilerden birini 92 yaþýndaki Mihri Belliverdi. 60’larýn sonunda Milli DemokratikDevrim fikrini ileri sürerek solun bölün-mesine katkýda bulunan, ‘gençlik-ordu elele’ sloganýnýn mucidi olan Belli’ye göreErgenekon operasyonu ABD merkezli,yani Amerikancý bir operasyon.

Diðer ilginç nokta ise kimi solcularýn budeli saçmasý sözlere itibar etmesi.

2003-2004’teki darbe giriþimlerinin ABDve AB’den yeterince destek bulamadýðýiçin gerçekleþtirilemediði biliniyor.

2006 Kasým’ýnda Ýlhan Selçuk köþesindenBush’a ‘AKP’yi deðil bizi destekle’ diyeseslenmiþti.

ABD’nin ise uzun süre ‘Türkiye’dekidemokrasiye güveniyoruz’ demekleyetindiði, zaten arasýnýn bozuk olduðuAKP ile Ergenekoncular arasýnda taraftutmadýðý biliniyor. Ýliþkilerin bozulmasýise 1 Mart 2003’te ABD’nin Türkiyeüzerinden Irak’a girmesini isteyen tez-

kerenin mecliste reddedilmesiyle baþladý.Bush ve neoconlar savaþ karþýtý harekettarafýndan bölünen AKP’yle köprüleriattýlar.

Ýkinci büyük gerilim ise hükümetinHamas temsilcilerini davet edip görüþme-si oldu. Bunun üzerine Dick Cheney sür-priz bir ziyaretle Türkiye’ye geldi. ABDbasýný Cheney’nin bu davranýþýndandolayý AKP hükümetini tehdit ettiðiniyazdý.

Zeyno Baran, Michael Rubins gibi ABDbasýnýndaki neo-conlar açýkça AKP’nindevrilmesinin ABD için hayýrlý olacaðýnýyazdýlar. Rubins, Erdoðan’ý Putin’e benze-tirken mutlaka engellenmelidir diyordu.

Bir çok Türk yorumcu ise darbecilerinkazanmasý halinde Türkiye’nin ABDyanýnda Ýran salsýrýsýna katýlacaðýný yaz-makta.

Dünyada olan biten her þeyi ABD kom-plosu olarak gören anlayýþ ABD’ningerçek rolünü görmüyor.

Doðan Grubu yazarlarý ve TKP’liler dur-madan bunu yineliyor: Darbe tehlikesiyoktur.

Ama gerek Türkiye’de siyasal saflaþmagerekse ortaya dökülen kirli iliþkiler vebelgeler tam tersini söylüyor:

- 28 Þubat darbecileri “28 þubat bin yýlsürecek” demiþlerdi. 28 Þubat sonrasýaskerlerin belirlediði siyaset kurallarýnýngeçerli olduðu açýk.

- 2003-2004 yýlýnda Türkiye’de ikibaþarýsýz darbe giriþimi yaþandýðý bizzatbir komutanýn günlükleriyle belgelendi.

- O gün orduda aktif görevde bulunan-larýn emekli olduktan sonra ulusalcýhareketi örgütlemeye soyunduðu ortada,

- 2006’da Danýþtay baskýný, Ocak 2007’deHrant’ýn vurulmasý, Nisan’da Malatya’daHýristiyanlarýn katledilmesi, Cumhuriyetmitingleri, Irak Kürdistan’ýna yönelikoperasyonlar, toplumu laik ve þeriatçýolarak iki kampa bölme çabalarýyla

yapýlan tüm darbe planlarý birbirineuyuyor.

- 2007’de meclis çoðunluðuna sahip olanve cumhurbaþkaný seçme yetkisine sahipolan AKP’nin 367 þartýyla engellenmesibugün kendi rejimini ilan eden AnayasaMahkemesi’nin tavrý açýkça darbedir.

- 2007 yýlýnda Genelkurmay tarafýndanhazýrlanan Lahika 1 isimli belge darbeci-lerin ayný yoldan yürüdüklerini, kanlýadýmlar attýklarýný kanýtlýyor.

- Türkiye’de seçimle iþbaþýna gelmiþtüm hükümetlerin hareket sýnýrlarý rejiminbekçileri tarafýndan belirleniyor.

- 27 Nisan muhtýrasýnda “ne mutluTürküm demeyenler düþmanýmýzdýr”ifadesi ise darbe niyetinin açýk bir itirafýy-dý.

Türkiye’de darbe tehlikesi olmadýðýnýiddia etmek halka yalan söylemek, darbe-cilerin önünü açmanýn kibarcasýndanibarettir.

Günümüz dünyasýnda darbe olamaya-caðýný söylemek tam bir saflýk.

Asya, Afrika, amerika kýtalarýnda birçok darbeci örgütlenme mevcutken son 5yýlda bir çok darbe girþimi yaþandý, kimi-leri baþarýlý bile oldu.

- 2003 Haziran’ýnda Fiji’de 4. darbe gir-iþimi büyük bir direniþle karþýlaþtý.

- 2004 yýlýnda Ekvador Ginesi’ndeaskeri darbe girþiminde bulunduldu.Darbenin baþýný çeken Güney Afrikalýsilah tüccarý Nick du Toit 34 yýl hapiscezasý aldý

-2006 yýlýnda Tayland’da askeri darbegerçekleþti. Tayland parlamentosu ancakbu yýlýn Ocak ayýnda açýlabildi.

- Venezuella’da Chavez hükümeti isesürekli darbe tehdidiyle karþý karþýya.

- 2006 ortasýnda yüzde 60 oyla iþbaþýnagelen HAMAS hükümeti, ABD ve Ýsraildestekli El-Fetih darbesiyle devrildi.

Afganistan halký biliyordu. Savaþalanlarýndaki askerler biliyordu. ArtýkPentagon’da kabul etti. Afganistan’ýniþgali hareketi büyük ve derin bir krizyaþýyor.

Buna raðmen çeþitli NATO ülke-lernin bakanlarý gerçeði görmemeyeçalýþýyor ve Afganistan’a yeni askerlergönderilmesi gündeme sokulmayaçalýþýlýyor.

Geçtiðimiz ay iþgal güçleri için enkanlý ay oldu. Ama Pentagon’dansonra Ýngiltere Savunma Bakaný DesBrowne’da gerçeði kabul etti. “Geçenay Taliban’ýn taktiklerini deðiþtirmesinedeniyle bizim için çok, çok, çokkötü bir ay oldu.”

Ve utanmazca ekliyor, “Bu taktikdeðiþiklikler Taliban’ýn ilerlemesindendeðil bizim ilerlemelerimiz nedeniylegerçekleþti.”

Fakat ABD Savunma Bakanlýðýgerçeði daha da çýplak bir biçimdekabul ediyor.

ABD Kongresi’ne verilen ve geçenhafta yayýnlanan bir rapordaPentagon “Taliban 2008 yýlýndaterörist saldýrýlarýný en azýndan koru-yacak belki de artýracaktýr” uyarýsýyapýyor.

Ýki cephePentagon, “iþgal iki cephede

direniþle”karþý karþýya diyor. Talibangüneyde Helmand vilayetindeyeniden yapýlanýyor, yollardasaldýrýlar düzenliyor, Ýngiliz veKanada birliklerine karþý bombalýsaldýrýlar ve intahar saldýrýlarý gerçek-leþtiriyor. Son ingiliz askeri kayýplarýbu yeni saldýrý dalgasýnýn sonuçlarý.

Bu arada ayaklanan aþiret savaþçýlarýülkenin doðusunda Pakistanhududunu aþýyorlar.

Yakýn zamana kadar NATO Afgan-Pakistan sýnýrýndaki bu stratejik Khostvilayetinde zafer kazandýðýný söylüy-ordu. Þimdi bölge yeniden direniþçi-lerin eline geçmiþ durumda.

Afganistan’ýn güney doðusundakiABD güçlerinin komutaný JeffreySchloesser birliklerine karþý asisaldýrýlarýnýn “2008 yýlý içinde yüzde40 arttýðýný” söylüyor.

AryýkABD Savunma Bakaný RobertGates Afganistan’da erken bir zaferbeklentisinin yanlýþ olacaðýnýn ortayaçýktýðýný ifade ediyor.

Geçen ay “Bir kaç ay öncesine kadardurum o kadar kötü deðildi.Khostbaþarýlý bir ayaklanma örneði olarak

önümüzde duruyor” dedi.Afgan direniþ hareketi için Khost

vilayeti büyük bir öneme sahip. BölgePakistan ile Afganistan arasýndaki enönemli geçit. 1980’lerdeki Rus iþgalisýrasýnda en önemli direniþmerkeziydi.

1988’de Rus iþgal güçlerininbölgedeki yenilgisi ve geri çekiliþiiþgalin bitmesinin en büyük iþaretiydi.

Þimdi bölge bir kere daha direniþçi-lerin kontrolüne geçti. Bu geliþmekarþýsýnda ABD Pakistan’a kendisýnýrlarý içindeki asi aþiretlerle bir anönce daha önce imzaldýðý ateþ kes ant-laþmasýný bozmasý için baský yapýyor.

Pakistan böyle bir adým atarsa ken-disi istikrarsýzlýða sürüklenecek.Pakistan’daki “sýnýr aþiretleri” denenaþiretlerin mekrzi hükümetten göre-celi bir otonomileri var Afganistan ileçok yakýn iliþkileri var.

2006 yýlýnda Pakistan ordu birlik-lerinin bölgeye girmek için yaptýðýaskeri harekat ciddi bir yenilgi ilebitti. Bunun üzerine Pakistan bir barýþanltlaþmasý imzalayarak birliklerinigeri çekmeyi kabul etti.

Gates, “Taliban birliklerinin istedik-leri gibi hududu geçebilmeleri ve pak-istan tarafýndan hiçbir baskýylakarþýlaþmamalarý açýk bir þekildebizim sorunumuzdur” diyor.

Þimdi ABD Þubat ayýnda “terörekarþý savaþ”a karþý çýkan bir tutumlaseçim kampanyasý sürdürerek seçim-leri kazanan Pakistan hükümetindenPakistan ordusunu yeniden bölgeyesürmesini istiyor. Böylece ABDkuzeyden saldýracak, Pakistan’dagüneyden askeri olarak bastýracak.Böylece Taliban iki ateþ arasýna alý-nacak.

Pakistan aþiretleri bu öneriye derhalönemli kentleri ele geçirip barýþgörüþmelerinden bütünyle çekilerekyanýt verdiler.

Çatýþmalar þimdi ülkenin kzueyin-deki en önemli kent olan Peþavar’akadar geldi.

Bütün bunlarýn üstüne PentagonAfgan ordusunun yedi yýldýr eðitilme-sine ve yüzmilyonlarca dolarlýk silahverilmesine raðmen direniþçilerlesavaþamayacak kadar zayýf olduðunukabul ediyor.

Artýk Pentagon’da kabul ediyor

Afganistaniþgalinde kriz var

Birleþmiþ Milletler’e göre busene Afganistan’da

çatýþmalarda ölenlerin sayýsýyüzde 62 arttý.

Birleþmiþ Milletlerin bir insaniyardým programý

koordinatörüne göre artan gýdamaddeleri fiyatlarý ve güvenlisorunlarý yüzbinlerce Afgan’ýn

yaþamýný tehdit ediyor.Afganistan’da bir süredir zatenciddi bir kuraklýk ve açlýk var.

Page 8: Sosyalist İşçi 330

8 sosyalist iþçi sayý: 330

200 yýldan beridir, dünya-da nüfus patlamasýolduðunu ve yoksulluk,iþsizlik, barýnma ve çevresorununun temelnedeninin bu nüfusfazlalýðý olduðunu iddiaeden insanlar var.

1798'de, bir Ýngiliz rahibiolan Thomas MalthusNüfus Ýlkesi üzerine birDeneme'yi yazdý. Bu den-emesinde, nüfusun herzaman yiyecekten dahafazla artma eðilimindeolduðunu ve bundandolayý eðer nüfus artýþýengellenemezse yoksullukve kýtlýðýn kaçýnýlmazolduðunu anlattý.

Bir süreden beri gýda fiy-atlarý yükseliyor, petrolünvarili 140 dolar oldu,ekonomik bunalým iþaret-leri giderek artýyor ve göç-menler her ülkedesaldýrýya uðruyor, sýnýr dýþýedilmeye çalýþýlýyor. Bunedenle Malthus'un buiddiasýna bugün yanýt ver-mek her zamankindendaha büyük bir önemtaþýyor.

Sosyalistler, Karl Marksve Frederick Engels'ten buyana, Malthus'un teorisini'insan ýrkýna atýlmýþ bir ifti-ra' olarak adlandýrdýlar venüfus patlamasý iddiasýnýher zaman redettiler.

Bu ilkesel olarak yanlýþbir iddia çünkü insan ileonun geçim kaynaklarýarasýndaki iliþkiyi tersineçeviriyor ve ayrýca buiddia tarihi ve güncelgerçeklere tamamen aykýrý.

Dünya nüfusu yaklaþýk6.7 milyar. Ve bu sayýartýyor ama aþýrý artmýyor.Hatta artma oraný azalýyor.

1950 ve 2000 yýllarýarasýnda dünya nüfusu 2.5milyardan 6 milyara çýktý,bu yüzde 140'lýk bir artýþadenk düþüyor. Fakat,nüfus uzmanlarý 2050'yekadar dünya nüfusununsadece yüzde 50 ve 2050yýlýndan sonraki elli yýldada sadece yüzde 11 arta-caðýný öngörüyorlar.Çünkü doðum oraný ölümoranýný geçmeye devamediyor, fakat doðum oranýdüþüyor çünkü hayat stan-dartlarý yükseldikçe, eðitimve saðlýk hizmetleriiyileþtikçe kadýnlar daha azçocuk doðuruyorlar.

Nüfus, gýdadan dahafazla artmýyor. 1950 ve1970 yýllarý arasýnda dünyagýda üretimi yüzde 250artarak ayný dönemdekinüfus artýþ oranýný geçti.

Dünyada gýda sýkýntýsýyok. Tam terinse dünyadaherkesin beslenmesineyetecek kadar gýda üretiliy-or.

YoðunlukEðer insanlar açlýktan

ölüyorlarsa ve dünyadayiyecek sýkýntýsý yüzündenayaklanmalar oluyorsabunu nedeni yoksullarýnyiyecek almaya yetecekparalarýnýn olmamasýdýr.Diðer bir deyiþle, yiyeceksýkýntýsýnýn nedeni kapital-ist ekonomi ve poli-tikalardýr.

Ülkelerin refah seviyesi,nüfuslarý tarafýndan belir-lenmez, hatta refah düzeyiile nüfus arasýnda bir ileiþ-ki bile yoktur.

Örneðin, bir GüneyAmerika ülkesi olanBolivya'nýn nüfus yoðun-

luðu kilometrekare baþýna8.4 kiþi, ve gayrisafi yurtiçi hasýlasý 2,030 pound(4,902 YTL).

Venezuela'da ise nüfusyoðunluðu kilometrekarebaþýna 28.5 kiþi veVenezuela'nýn gayrisafiyurt içi hasýlasý 6,190pound (14,949 YTL).Dolayýsýyla Venezuela'nýnhem nüfus yoðunluðu hemde refah düzeyiBolivya'dan üç kat dahafazla.

Nüfus yoðunluðu ilerefah düzeyi arasýnda birbaðlantý olmadýðýný ikiAsya ülkesinikarþýlaþtýrarak da görebili-riz. Hindistan'ýn nüfusyoðunluðu kilometrekarebaþýna 345 kiþidir ve buoran Japonya'ya çokyakýndýr (kilometrekarebaþýna 343 kiþi). FakatHindistan'ýn gayrisafi yurtiçi hasýlasý 1,370 poundiken (3,31 YTL),Japonya'nýn gayri safi yurtiçi hasýlasý 16,750 pound(40,451 YTL)'dir.

Hindistan ve Japonya'nýnnüfus yoðunluðu oranlarýbirbirine çok yakýndýr,

fakat her iki ülkenin tarihive ekonomik refah düzey-leri çok farklýdýr -Hindistan sömürülen birülke iken Japonya sömürenbir ülke idi.

Bu örnekler þunukanýtlýyor; bir ülkeninyaþam standartlarýnýbelirleyen faktör nüfusdeðil, ekonomi, politika,emperyalizm ve savaþ,yani tarihtir.

Malthus'un görüþünüsavunanlar bir ülkedekivarlýklarýn - yiyecek, ev,saðlýk hizmeti, istihdam,refah vs - nicelik olaraknüfusa göre ayarlandýðýnývarsayýyorlar. Aslýndabütün bu varlýklarý insan-lar üretir, dolayýsýyla insansayýsýnýn artmasý demekhem bu mal ve hizmetlereolan talebin artmasý hemde bu mal ve hizmetleriüretebilecek insansayýsýnýn artmasý anlamýnagelir.

Zaten eðer durum böyleolmasaydý insanlýk tarihiartan yoksulluk ve iþsi-zliðin getirdiði felaketlerledolu olurdu, çünkü bunagöre, MÖ 1 yýlýnda 200milyon olan dünya nüfusu-nun 1000 yýlýnda 310 mily-

on, 1800 yýlýnda 978 mily-on, 1900 yýlýnda 1,650 mily-on olmasý gerekirdi.Aslýnda insanlýðýn geliþi-mindeki ana eðilim, dahazengin olmak, daha iyikoþullarda ve daha uzunyaþamak þeklinde oldu.

Bu sürecin daha ahenkligeliþmesini engelleyenunsur ise sýnýflý toplumda,özellikle periyodik savaþlarve ekonomik krizlerlevarolan kapitalizmde saklý.Çünkü kapitalizm üretimikara baðlý hale getirir; karoranlarý düþünce üretim dedüþer ve bu durumunnüfus oranýyla ya danüfusun yoksulluk, iþsizlikve açlýktan ölme üzerinde-ki etkisiyle hiçbir ilgisiyoktur.

Bu konudaki politikalarözellikle iklim deðiþikliðive göçmenlik konusundaçok keskindir. Bu iddiayýdestekleyen bir çok çevreci,çevre sorunu söz konusuolduðunda farklý þeylersöylemeye baþlar.

Dünyadaki kaynaklarsýnýrlý olduðunu ve insan-larýn bu kaynaklarý tüket-tiðini söylüyorlar. Bu iddi-aya göre, insan sayýsý art-týkça, kaynaklar üzerindeki

Dünya doldu mu?Malthus, nufüs artýþý ve küresel kapitalizm

Bazýlarý iþsizliðin, gýda fiyatlarýnýn artmasýnýn veiklim deðiþikliðinin temel nedeeninin nüfusfazlalýðý olduðunu söylüyor. John Molyneuxsosyalistlerin neden bu iddiayý reddetmesigerektiðini açýklýyor.

“Ýklim deðiþikliðinindurdurmanýn yoluolarak nüfusunazalmasýnýsöyleyenler aslýnda,kapiitalizmi devirmekya da kapitalizminönceliklerine karþýçýkmak yerine insansayýsýný azaltmayýönermiþ oluyorlar.”

Malthus

Page 9: Sosyalist İşçi 330

sayý: 330 sosyalist iþçi 9

Volkan Akyýldýrým

Yarýlma. Sosyalist Ýþçigeçen sayýsýnda, yargýdarbesi ve Ergenekonterör örgütüne operasyonkarþýsýnda solun duru-munu böyle tanýmlamýþtý.1 Temmuz'da darbecilerinilk kez gözaltýna alýnmasýve baþsavcýnýn DTP gibiAKP için de "kapatýn opartiyi" demesi solu þid-detli bir tartýþmaya soktu.

Darbeci iki komutan veiþbirlikçilerinin içeriyetýkýlmasý örgütlü solungeniþ kesimlerindeneredeyse üzüntü yarattý.Ergenekon'un tasfiyesininABD merkezli biroperasyon olduðunusöyleyenler, karþý-devrimdiyenler, ülkeye vecumhuriyete sahip çýkan-lar. Solun kemalizm vestalinizmden beslenensektörleri hýzla saðakaydý. AKP'ye,Fettullahçýlýðý,Sorosçuluðu, ýlýmlý Ýslam-cýlýðý, liberalizmi karþýolmak adýna açýkça darbe-cilerden yana tutumaldýlar.

Kimileriyse darbeyekarþý çýkmamak adýnaemek-eksenine tutundu.Fillerin tepiþmesini kenar-da izlemeyi önerenlerdüne kadar aðzýnaalmadýklarý iþçi sýnýfýmücadelesini retoriklerineyerleþtirdi. Hrant'ýn katil-leri ilk kez suçüstü yakan-mýþken, binlerce devrim-cinin kanýný ellerindetaþýyanlarý ilk kez yenmefýrsatý ortaya çýkarkenortada durma taktiðiniseçenler açýkça darbeyisavunanlara yaklaþtý.

Hürriyet Gazetesi'ninbile 1 Mayýs'çý olduðubugün sol bu noktayanasýl geldi?

Saða kayýþ 20 yýllýk birsürecin ürünü.Özündeyse dünyayý veTürkiye'de toplumsaldinamikleri kavrayama-mak var.

1989-11991:SSCB ve DoðuBloku'nun çöküþü

1989'da Almanya'yý ikiyebölen Berlin Duvarý bin-lerce insan tarafýndanparçalandý. Ayný yýlÇin'de TiananmenMeydaný'nda demokrasiyanlýlarý ilk kez gösteriyaptý ve tanklarýn karþýsý-na dikildi. 1990'daRusya'da maden iþçi-lerinin sabun talebiylebaþlattýklarý grev kýsa birsüre sonra SSCB'ninsonunu getirecekti. 1989-1991 yýllarý arasýndaSSCB'nin arka bahçesiDoðu Bloku'nda iþçi

sýnýfýnýn baþýna çektiðiradikal muhalefet baskýcýve sömürücü stalinist ikti-darlarý birer birer devirdi.

Türkiye solununneredeyse tüm kesimleribu süreci karþý-devrimolarak niteledi. Büyükyýðýnlar, küresel kapital-izmin zafer çýðýlýklarýylabirlikte sosyalizmindenendiðini, baþarýlý ola-madýðýný, hatta pek dematah bir þey olmadýðýnýdüþünürken yýkýlanýnsosyalizm olduðunusöyleyen bir soluninandýrýcý bir alternatifolma þansý yoktu.Devrimci bir açýklamaüretemeyen yýðýnsalörgütler tüm dünyada birkaç yýl içerisinde eridi.

Stalinizmin yenildiðifikri burjuva fikirlere dekapýyý açtý. Bugün dar-beye karþý emek eksenliüçüncü bir cephe hayal-iyle yaþayanlar o dönemhemen iþçi sýnýfýnýndevrimci rolünü sorgu-ladýlar. Devrim fikri yeriniradikal demokrasi fikrinebýraktý. Milliyetçilik veyurtseverlik gibi gericiakýmlar etkili olurkenemekçi yýðýnlarla baðlarýkopan sol kendiliðindenkitlesel eylemlerinekuþkuyla bakmayabaþladý.

Sosyaldemokrasinin krizi

90'larda krizi girensadece stalinizm deðildi.Stalinist bloðun yýkýlýþýsosyal demokrasiyi desaða sürükledi. II. DünyaSavaþý sonrasý Keyneþçisosyal devlet politika-larýnýn savunucusu olansosyal-demokrasi, artýkpiyasa ekonomisininavukatýydý.

Ýþçi sýnýfýnýn gündelikçýkarlarýný programlarýna

yazan, reform taleplerinedeniyle sol oylarýn top-landýðý odak olan sosyaldemokrat partiler yeni-liberal partilere dönüþtü.Özelleþtirme savuncusuoldular. Yugoslavya'yaNATO'nun saldýrýsý,Körfez Savaþý, Irak'a ikin-ci saldýrý ve iþgal poli-tikalarýný desteklediler.

Türkiye'de 70'lerdeki solyükseliþle sosyaldemokrasiye itilen CHPise sað rüzgarla yenidendevlet partisi olma yolunagiriyordu. SHP döne-minde sendikalarýn blokdesteðini almýþ ve Kürtözgürlük hareketini lis-telerinden meclisetaþýmýþken bir kaç yýlsonra CHP dönemindeyapýsal uyum programýyanlýsý ve savaþ çýðýrtkanýbir parti haline gelecekti.

Sosyal demokrasininneo-liberal dönüþümüemekçi kitleleri siyasalalternatiften yoksunbýraktý. Sosyaldemokrasinin solu iseyenilmiþti, bu boþluðasunacak bir çözümüyoktu.

Siyasal Ýslam'ýnyükseliþi

Sosyal demokrasi vestalinist akýmlar kriziçerisindeyken dýþarýdasýnýf mücadelesi devamediyordu. 80'lerin baþýndaÝran'da Ýslamcýlarýn baþa

gelmesi, Tunus, Fas veCezayir'de ekmek fiyat-larýnýn artýþýna karþýbaþlayan ayaklanmalaraislamcý örgütlerin önder-lik etmesiyle boþluk hýzladolmaya baþladý. Ýslamcýhareket sol tarafýndantemsil edilemeyen emekçive fakir yýðýnlar için umutoldu.

Din geniþ kitleler içinbirleþtirici olurken siyasalÝslam esas gücünü dünye-vi eleþtiriden alýyordu.Adil bir düzen, hakça birdaðýlým, yoksulluðunsorumlusu olan emperyal-izme karþý direniþ, IMFdamgalý yapýsal uyumprogramlarýnýn sorgulan-masý ve sosyal yardýmpolitikalarýný savundular.Solun geçmiþte tabanýndayer alan emekçi sýnýflarstalinizmin ve sosyaldemokrasinin çözümsü-zlüðü karþýsýnda birçözüm sunarak öne çýkanÝslamcý hareketinintabanýný oluþturdular.

Sola göreyse Ýslamcýhareket bir orta çaðadönüþ hareketiydi.Yüzlerce yýl önce yazýlandinsel metinlerin bugüneuygulanmasýydý. Ýslam-cýlarýn sosyal sorunlaretrafýnda politikalarlakitleselleþtiðini görmekyerine ABD kaynaklý biryeþil kuþak planýniþlediðini inandýlar.Kitleleri aydýnlatmakadýna aydýnlanmacý fikir-

lere, ateist propagandayasarýldýkça yoksullarla tümbaðlar koptu. Ýslamcýlarrakip bir akým olarakdünyada ve Türkiye'degüçlenirken sol emekçimahallerinden siliniyor-du.

Kürt sorunu90'larýn baþýnda Türk

solu yenilgiyi tartýþýrkenyanýbaþýnda Kürt özgür-lük hareketi hýzla kitle-selleþti.

Gerilla hareketi veNewroz'larda sokaðaçýkan yüzbinlerce Kürtkarþýsýnda devlet þiddetlibir savaþa baþladý. Kürtsorunu Türkiye'nin enyakýcý sorunu halinegeldi. 35 bin kiþininöldüðü savaþ devletinresmi politikalarýnýn veþoven milliyetçiliðin üzer-ine inþa edildi.

Stalinizm ve kemalizmlebaðlarýný koparamayansolun geniþ kesimleri Kürthareketine koþulsuzdestek vermekten geridurdu. Misak-ý milli sýnýr-larýný tanýrken Kürtlerirakip bir akým olarakgördü. Bugün darbesürecini 'fillerin tepiþmesi'olarak görenler o dönemPKK ile devlet arasýndakiþiddetli mücadeleyi 'itdalaþý' olarak adlandýr-mýþtý.

Sol, Kürt hareketinesadece seçim zamaný oygerektiðinde baþvurupdevletle karþý karþýyageldiði en ciddi mücadeleanlarýnda hep eleþtirdi,mesafe koydu.

Bu Kürt özgürlükhareketine bir þey kaybet-tirmesiyse de sola çok þeykaybettirdi. Kürtlerinkendi kaderlerini belir-leme hakký savunulma-yarak, milliyetçi fikirlerinTürk iþçilere ve emekçilerarasýnda hakim olmasýnýnönü açýldý. Kürtler vedevlet arasýnda tarafsýz-lýðýn bedeli ise aðýr oldu.Türk iþçileri barýþtan yanaaçýkça bir tutum almadýðýiçin Türk devleti askeriüstünlük saðlayamasa daezmeye ve savaþmayadevam etti. Bugün dar-beyi açýkça destekleyenlerise Kürtleri emperyal-izmin iþbirlikçisi olarakgöstermekte.

Darbe ve Ergenekon karþýsýnda sessiz kalan bir sol

Yeni bir solGünümüz Türkiye'sinde yeni bir sol:1) Teorisinin ve eyleminin merkezine

iþçi sýnýfý koyarak,2) Milliyetçilik, yurtseverlik, islamfo-

bisi gibi burjuva fikirleri mahkumederek,

3) Her türlü ezme, baský, tahakküm

ve sömürü iliþkisine karþý çýkarak,4) Emekçi kitlelerle hem ekmek hem

de siyasal mücadelelerde yan yanagelmek için birleþik iþçi cephesi poli-tikalarýný uygulayarak,

5) Ezene karþý ezilenden yana olup,tarafsýz kalmayarak ve iþçi sýnýfýiçerindeki her türlü bölünmeye karþýdurarak gerçek bir alternatif olabilir.

basýnç artýyor ve eðernüfus artýþý durdurul-mazsa gezegen yok olacak.Fakat bu yanlýþ birvarsayým, çünkü bu iddi-alar ayný temel hatayýyapýyorlar ve zatençürütüldüler.

EmisyonlarEvet, dünyadaki kay-

naklar sýnýrlý. Fakat bu,insan faaliyeti henüz busýnýra ulaþmýþ deðil veyakýn gelecekte de ulaþ-masý mümkün deðil.

Çünkü, petrol gibi bazýkaynaklar miktar olaraksabit olabilir, fakat rüzgarenerjisi gibi kaynaklartýpký yiyecek gibi insanemeði ile üretiliyorlar.Dolayýsýyla, nüfus artýþýayný zamanda bu kay-naklarý üretecek emeðinde artmasý anlamýna geliy-or.

Ýklim deðiþikliðine nedenolan karbon emisyonlarýnagelince; bu emisyonlarýinsanlar üretmiyor, fakatfosil yakýtlarý insanlar kul-lanýyor. Ýnsanlarýn fosilyakýt kullanmasýnýnnedeni ise nüfusun fazlaolmasý deðil, bu fosilayakýtlarýn büyük þirketleresaðladýðý kar.

Ýklim deðiþikliðinin dur-durmanýn yolu olaraknüfusun azalmasýnýsöyleyenler aslýnda, kapi-talizmi devirmek ya dakapitalizmin önceliklerinekarþý çýkmak yerine insansayýsýný azaltmayý önermiþoluyorlar.

Göçmenlik meselesinegelince; nüfusun fazlaolduðu iddiasý, bu iddiadabulunanlar bunun ýrklarladeðil insan sayýsý ile ilgiliolduðunu söyleseler de,aslýnda ýrkçýlýkla çokyakýndan baðlantýlý. Buiddiayý savunanlarÝngiltere'de nüfusun fazlaolduðunu söylüyorlar.Bunun söylemelerininnedeni iþsizlik, evsayýsýnýn az olmasý vehizmetlerin yetersizolmasý. Fakat bu bizi yinebunlarýn nicelik olaraksabit olmadýðý tartýþmasý-na götürüyor. Bunlarý,göçmenler de dahil olmaküzere insanlar üretiyor,dolayýsýyla iþsizlik ya daev sayýsýnýn yetersizolmasýndan dolayý göç-menleri suçlamak büyükhata olur.

Göçmenlerin iþsizliðeneden olduðunu söyle-mek, bazý insanlarýn iþsahibi olmaya hakkýolmadýðýný ya da en azýn-dan diðerlerinden daha azhakký olduðunu söylemek-tir. Bu hem saçma hem deýrkçý bir bakýþ açýsýdýr.

Ne yazýk ki, ekonomik vetoplumsal krizler döne-minde bu tür saçma fikir-ler çok daha kolay taraftarbulabiliyorlar.

Nüfus fazlalýðý ile ilgilibütün iddialar ayný kapýyaçýkýyor - sistemin nedenolduðu problemler içininsanlarý suçlamak.Sosyalistler iþte bu neden-le bu iddiayý kökten red-detmelidirler.

1989, Berlin Duvarý yýkýlýyor

Page 10: Sosyalist İşçi 330

10 sosyalist iþçi sayý: 330

Cumhuriyetin ilanýile birlikte, Türk kim-liði ve türdeþ nüfusuesasýna dayalý ulusyaratma projesi, kendi-leri de ittihatçý kök-enden gelenKemalistler tarafýndansürdürülür. AncakKemalistlerin poli-tikalarýnda ufak birfarklýlýk vardýr.Kemalistler, öncekiittihatçýlarýn aksineTuran hayaline kapýl-mamýþlardýr. Her nekadar Musul ve Antakya gibi konularda irredantisteðilimler olsa da, sadece elde kalan sýnýrlar içindemevcut politikalar uygulanmýþtýr.

Azýnlýk Sorunu1922'nin sonlarýna doðru Ege'de Yunanistan'ýn

yenilgiye uðramasý ile, çok sayýda Rum Yunanistan'agöç etmiþtir. Bir sene sonra Türkiye ile Yunanistanarasýnda nüfus mübadelesi antlaþmasý imzalanmýþ vediðer faktörleri de dikkate aldýðýmýz zaman sonuçta,her iki ülkenin nüfus yapýsýnda önemli deðiþimlerolmuþtur. Türkiye'de bu duruma çarpýcý bir örnekverebiliriz. 1912 yýlýnda Türkiye'de Müslümanolmayanlarýn nüfusa oraný % 20 iken, 1927 sayým-larýnda % 2.5 olarak tespit edilmiþtir.

Lozan antlaþmasý ile, Türkiye'de Rum, Ermeni veMusevi azýnlýklar kimi haklar elde etmiþlerse dezaman zaman Türkleþtirme uygulamalarýçerçevesinde ciddi sorunlar yaþamýþlardýr. "vatandaþTürkçe konuþ kampanyalarý", azýnlýklara yönelik,dönemin iktidarlarýnýn yaklaþýmý konusunda fikirvericidir. Ayrýca yer isimlerinin Türkçeleþtirilmesi,kimlikler üzerinde bir baþka baský aracý olarak kul-lanýlmýþtýr. Diðer taraftan Özellikle Cumhuriyetdöneminde sýk sýk yaþanan Türkiye ve Yunanistanarasýndaki krizler, her iki ülke azýnlýklarý üzerindebaskýnýn artmasýna neden olmuþtur.

Lozan'da azýnlýklarýn, daha çok dini temelde taným-lanmasý nedeniyle, Türk olmayan Müslüman toplu-luklar(Kürt, Arap vb.), azýnlýk haklarýndan yararlana-mamýþtýr. Egemen kadrolar açýsýndan en büyük baþaðrýsýný Kürt sorunu oluþturmuþtur. 1925-1938 arasýn-da Þeyh Sait, Aðrý ve Dersim isyanlarý baþta olmaküzere çok sayýda ayaklanma baþ göstermiþtir. Aðrýisyaný sonrasý Dönemin Baþbakaný Ýsmet Ýnönü veAdalet Bakaný Mahmut Esat bozkurt'un bir gazetedeyer alan demeçleri, milliyetçilik anlayýþýnýn geldiðiboyut açýsýndan oldukça anlamlýdýr.

Ýsmet Ýnönü: "…Bu ülkede sadece Türk ulusu etnikve ýrksal haklar talep etme hakkýna sahiptir. Baþka hiçkimsenin böyle bir hakký yoktur…"(Milliyet, 31Aðustos 1930)

Mahmut Esat Bozkurt: "…Türk bu ülkenin yeganesahibi ve efendisidir. Saf Türk soyundan olmayan-larýn bu ülkede tek hakký vardýr: Hizmetçi olmahakký, köle olma hakký. Dostlar ve düþmanlar, hattadaðlar bu hakikati böyle bilsinler." "(19 Eylül 1930)

1930'lu Yýllarýn Politikalarý1930'lu yýllarda devlet eliyle yürütülen kimi poli-

tikalar adeta zaman zaman ýrkçýlýk boyutuna var-mýþtýr. Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumutarafýndan üretilen "Türk Tarih Tezi" ve "güneþ DilTeorisi", bütün uygarlýklarýn kökenin Türk uygarlýðý-na dayandýðý, bütün dillerin Türkçe'den türediðisonucuna varýyordu. Kafatasý ölçümü yapýlýp,Türklerin kafatasýnýn "brekisefal" olduðu tezi üretiliy-ordu. Bunda kuþkusuz Avrupa'da güç kazananfaþizmin de etkisi vardý. Ayrýca yine ayný dönemdedevletten görece baðýmsýz ýrkçý ve Turancý akýmlar dayeniden belirmeye baþlamýþtý. Nihal Atsýz, Reha

Oðuz Türkan ve ZekiVeli Togan bu akýmýnönde gelen isimleriydi.Orhun, Atsýz Mecmua,Gök –Bürü belli baþlýTurancý dergilerdi. Sözkonusu dergilerde,geçmiþte yaþanan yenilgi-lerin ve çöküþlerin sebebiolarak "Türk kanýnayabancý kanlarýn karýþ-masý" gösteriliyor. Sýk sýkOrta Asya mitleri iþlenip,"bozkurt" türü paganistsimgeler kullanýlýyordu.

Ýttihatçýlýktan Kýzýl Elma Koalisyonu'na

Türk Milliyetçiliðinin tarihi 2

Eþcinsel Onur Haftasýgeçen yýl olduðu gibi buyýlda ciddi politik tartýþ-malarla geçti.

Düzenlenen forumlardanbiri de sol partiler veLGBTT mücadelesi arasýn-daki iliþkiydi.

Sosyalistler eþcinsellerinkurtuluþunu devrim son-rasý mý erteliyordu?Sosyalist partiler eþcinsel-leri LGBTT mücadelesini"adama kafalanacak"sýradan bir alan olarak mýgörüyordu? Sol partilerdeeþcinsel haklarý ne derecesavunuluyor, LGBTTbireyler kendi kimlik vetalepleriyle nasýl var ola-biliyorlardý?

Sosyalizmeertelemek

Sosyalistler her türdenezme, baský, sömürü iliþki-sine karþýdýr. Ýnsanlarýncinsel yönelimleriylesýnýflandýrýlmalarýna,aþaðýlanmalarýna, baský veayrýmcýlýða uðramalarýnakarþýdýr. Eþcinsellerintaleplerini desteklemeyen,LGBTT kurtuluþ mücadele-sine katýlmayanlar elbetteki sosyalist olamaz.

Devrimci bir parti homo-fobiye karþý mücadeleyisavaþa, sömürüye, kadýn-larýn ezilmiþliðine, ýrkçýlýðakarþý mücadelelerle aynýdüzeyde ele alýr.Homofobinin etkisi altýn-daki emekçi yýðýnlar içindeeþcinsellerin uðradýðýayrýmcýlýðý anlatýr, hak-larýný savunur.

Haklar, reformlar içinmücadeleyi reddetmek veher þeyi devrim sonrasýnaertelemek sekterliktir. Kimher gün aþaðýlanan,dövülen, yaþamlarý tehditaltýnda olan LGBTTbireylere dönüp de "sosyal-izmde kurtulacaksýnýz"haklý olarak aðzýnýn payýnýalýr. Ýþten atýlan iþçiye,kocasýndan dayak yiyenkadýna, ekmek bulamayanbir yoksula bu sözsöylediðinizde alacaðýnýztepki de ayný olacaktýr.

Evet, tüm ezilenlerin kur-tuluþu gibi eþcinsellerinkurtuluþu da kapitalizminyýkýlmasý ve özgür birtoplumun kurulmasýylamümkün olacak. Ancakbugün hem hayatý dahayaþanýr kýlmak, hem degeleceðin toplumunuyaratmak için somut hak-lar için mücadele gerek-lidir.

Sosyalistler reformlarýasla küçümsemez.Travestiler üzerindekipolis baskýsýna, LGBTTbireylerin heteroseksüeller-le ayný iþlerde çalýþabilme-sine, ayrýmcý yasalarýn

kaldýrýlmasýna karþýmücadele ertelenemez. Bumücadele kapitalisttoplumun üzerinde yük-seldiði homofobik temeliyýkmasa da yýkacak olan-larý birleþtirir. Devrimciparti bu yüzden eþncisel-lerin hak mücadelesinidestekler, bu mücadeleninhaklýlýðýný dönüp iþçilereve diðer ezilenlere aktarýr.

LGBTTkomisyonlarý mý?

Eþcinseller sosyalist birpartiye katýlacak, bu par-tide bir komisyon ya daözerk bir örgütlenme dekendi haklarýný savunacak.Bu devrimci partilerindeðil reformist örgütlerinyaklaþýmýdýr.

Sosyalistler LGBTT örgüt-lerinin mücadelesinidesteklerler. Ancak eþcin-sellerin mücadelesi hetero-seksist ön yargýlarý yýkarakzafere ulaþabilir. Bu yüz-den devrimci partide herbiri kendi sorunutemelinde örgütlenenkadýn, gençlik, iþçi kollarýve komisyonlarý olmadýðýgibi eþcinselleri kendisorunlarýyla sýnýrlarýnözerk örgütlenmelerdebulunmaz.

Aksine egemen sýnýfýntüm bölünmelerine karþýher türden ezilen birlikte

örgütlenmelidir.LGBTT ve heteroseksüel

sosyalistler hem homofo-biye hem de kapitalizmintüm pisliklerine karþýberaber mücadeleetmelidir. Bu karma vekolektif karþý koyuþlagitmeden egemen sýnýfýngerici fikirleri altýndakiyýðýnlar eþcinselleri destek-lemeyeceði gibi özgürleþe-mez.

DSÝP bu yüzden ayrýLGBTT organlarýna sahipdeðil, tüm üyeleriyleLambda'nýn mücadelesinidestekliyor, tüm üyeleriylebirlikte Pembe Hayat'ladayanýþýyor.

Ezilenlerinbirleþmesi

1968 hareketinin yenilgisiile toplumsal muhalefetparçalandý. 70'lerde yenihareketler ortaya çýktý.Kadýn kadýn sorunlarýyla,çevreciler hareketi çevresorunlarýyla kendini sýnýr-ladý. Zaten muhalifhareketler tarafýndan bileayrýmcýlýða uðrayan eþcin-sellerin kurtuluþ mücadele-si de kendi yolundayürüdü.

Ancak durum 2000'lerdedeðiþti. 1999 Kasým'ýndaABD'nin Seattle kentindekiDünya Ticaret Örgütüprotestolarý uzun yýllardýr

ayrý yürüyen ezilenhareketlerini birleþtirdi.Birleþtiler, hiçbir hareketkendi alanýnda kaldýðýsürece kendi sorunlarýnaçözüm bulamadýðý, tümsorunlarýn birbirinefazlasýyla baðlýydý çünkü.Bu sadece aritmetik bir güçdeðil, politik bir güç verdi.Yeni-liberalizme karþýsavunma durumundakalanlar bu güçle haklariçin hücum edecekti.

Gramsci günümüz kapi-talist toplumlarýnýn hege-monyaya dayanarak ayak-ta durduðunu, ezilenlerintarihsel bloðunu kurarakhegemonya mücadelesinikazanabileceðimizi söylü-yordu.

DSÝP bu hattý savunuyor,pratikte örgütlüyor. Tümezilenleri birleþtirmeyeçalýþýyor. Bu birleþimdeeþcinsellerin varlýðýolmazsa olmaz. Bu ezilmiþ-lik, diðer ezilmiþler ve iþçisýnýfý tarafýndan kavran-madan hareketimizkazanamaz.

Bu yüzden eþcinselmücadelesini diðermücadeleler gibi baþlýca birmücadele olarak ele alý-yoruz. Eþcinsel varoluþtakiaileye ve kapitalizmeradikal bir baþkaldýrýdinamiklerini görüyoruz.

LGBTT mücadelesi ve devrimci parti

Foto: Ebru Gökçe

bir kitap

Cinsel çeþitlilikLezbiyen aktivist Vanessa

Baird’in Cinsel Çeþitlilik adlýkitapçýðý Türkçe’de konusuhakkýndaki en iyi kaynak.

Baird, cinsel yönelim veeþcinselliðin ne olduðunu

açýklýyor.Eþcinsellerin uðradýðý ayrým-

cýlýðýn tarihsel arka planýnýsunuyor. Günümüz dünyasýn-da LGBTT bireylerin nasýl bircehennemi yaþadýklarýný gös-teriyor.

Baird’a göre çözüm haklariçin anti-kapitalist mücadele-den geçiyor.

Lozan, Konferansý

Nihal Atsýz

Page 11: Sosyalist İşçi 330

2009 yýlýnýn Mart ayýnda Türkiyeönemli bir toplantýya ev sahipliði yapýy-or. 5. Dünya Su Forumu, Ýstanbul’dadünya su politikalarýný tartýþmak üzerebiraraya gelecek.

Devlet yönetimlerinin ve özel þirket-lerin domine ettiði forumda bugünekadar ‘su’ sorununu yaratanlarkonunun ‘çözümlerini’ arayacak.Sosyal hareketlerin dýþlandýðý bu kapalý‘forum’un önemli gündemlerinden biri,Türkiye’deki su kaynaklarýnýn ve barajvb. yatýrýmlarýn özelleþtirme sürecineaçýlmasý olacak.

Akdeniz Çevre Platformu (AKÇEP),Barýþarock Ýnisiyatifi, Göç-Der,Hasankeyfi Yaþatma Giriþimi, HeinrichBoll Stiftung Dernegi, Kadýkoy KentKonseyi, Küresel Eylem Grubu (KEG),Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM),Munzur'u Koruma Kurulu, Pir SultanAbdal Kültür Derneði, SosyalDemokrasi Vakfý (SODEV), TunceliDernekleri Federasyonu (TUDEF),Vapurlarýmý Vermiyorum Kampanyasý,Yeþiller alternatif bir su su forumuörgütleme, Suyuma Dokunma kampan-yasýný baþlatma kararý aldýlar

Suyuma Dokunmasý þu ilkeleri benim-siyor:

Kampanya meþruluðu olmayanDünya Su Forumu'na karþý çýkar veÝstanbul'da Mart 2009'da yapýlacakAlternatif Su Forumu'na doðru diðerhareketlerle iþbirliði içinde olmayý hede-fler.

Kampanya 2006 Mart ayýndaMeksika'da yayýnlanan SuyunSavunmasýnda Hareketlerin OrtakDeklerasyonu bildirisini temel alýr.

'Suyuma Dokunma Kampanyasý'katýlýmcý, þeffaf ve demokratik birsüreçtir.

Kampanya Türkiye Hükümeti'nin,

çevreyi gözetmeyen ve doðal kay-naklarýn sonuna dek tüketilmesinedayanan neoliberal kalkýnmacý anlayýþý-na karþý çýkar.

Kampanya su yönetiminin ve kon-trolünün kamusal, sosyal, kooperatif,katýýmcý ve adil olmasý gerektiðinisavunur.

Suyuma Dokunma kampanyasý ,Dünya’daki çok sayýda sosyal hareketlebirlikte 2009 Mart’ýnda Ýstanbul’daAlternatif Su Forumu’nu düzenleye-cek.Su ile ilgili çeþitli baþlýklar tartýþýla-cak, suyu kar alaný olarak gören DünyaSu Forumu’na karþý eylemler düzen-lenecek.

Ýletiþim ve katýlým için:Web sitesi:

www.alternatifsuforumu.orgE-mail: iletisim@alternatifsuforumuorg

sayý: 330 sosyalist iþçi 11

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tüm

zenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarý-na kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-

tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýna karþýsermaye sahiplerini, ege-men sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devlet ge-reklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketleri-ni desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kes-imi devrimci sosyalist birpartide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sý-nýfýnýn yýðýnsal örgütleri vehareketi içindeki çalýþmaile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci bir sosyal-ist iþçi partisinin inþasýçalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

haksýzlýklarý,mücadalenizi,yorumlarýnýzý

bize yazýn

[email protected]

ANKARA:

Darbelere Karþý 70 Milyon Adým KoalisyonuAnkara'da toplantýlarýna baþladý.

Ergenekon Operasyonu ile kirli hesaplarý gittikçeetrafa saçýlan darbecilere karþý aþaðýdan bir mücadeleiçin somut adýmlar öneren Koalisyon geniþliyor.Katýlýmcý kurumlarla ve bireylerle bir toplantý yapýldý.Önümüzdeki günlerde gerçekleþtireceðimiz bir diziiþin planlamasý.

Standlar açýlýp faaliyete durmadan devam edilecek.Ýlk baþta 50 bildirinin hýzla hedefleniyor planlanýyor

Darbeye Karþý 70 MilyonAdým platformu, 21Haziran'da Ýstanbul'dadüzenlediði eylemdensonra, þimdi de 26Temmuz'da Ankara'dasokaða çýkmaya hazýrlanýy-or.

Ankara'da Hipodrom'danSýhhiye Meydaný'na yapýla-cak yürüyüþle darbeyekarþý bir adým daha atýlmýþolacak. Eylemin amacý,

Türkiye'yi bir aðýr çekimdarbe sürecinden geçirenkurumlarýn þehrÝAnkara’da darbeye karþýsokaða çýkmak ve darbekarþýtlarýnýn gücünügöstermek olacak.

Tüm darbe karþýtlarý tümTürkiye'den Ankara'yagelecekler.

Mitingde yine tekpankart, tek döviz ve tekslogan kullanýlacak.

w w w . 7 0 m i l y o n a d i m . o r g

Foto

:Em

reTü

ngü

Darbeye karþý bir adým daha

26 Temmuz'da Ankara'dayýz!

ÝZMÝR:

Darbeye Karþý 70Milyon AdýmKoalisyonu Ýzmir’degerçekleþen bir toplantýsonucu faaliyetlerinebaþladý.

Ýzmirli darbe karþýt-larý koalisyonugeniþletme kararý aldý.Bunun bir çalýþmagrubu oluþturuldu.

Ýzmir’de darbe karþýtýbir sempozyum yapmakararý alýndý.

26 Temmuz’daAnkara’ya gidþ içinotobüs hazýrlýklarýbaþlatýldý.

Ýzmir’de yerel bir e-grup kurarak yerel biriletiþim aðý örülecek.

26 Temmuz eylemisonrasýnda Ýzmir’debögesel bir darbekarþýtý miting örgütlen-mesi hedef olarakkonuldu.

Ayrýca sonbahardadarbe karþýtý bir sergioluþturmak ve “Bizdarbeleri durdurabili-riz” haftasý düzenlemeönerileri de tartýþýldý.

Diðer illerdeki gibi birçok noktada standlaraçma ve yaygýn bildiridaðýtýmý ile sokakfaaliyetinin bir an öncebaþlatýlmasý karar-laþtýrýldý.

w w w . b a r i s a r o c k . o r g

BaskývetehditlerekarþýTarafGazetesiiledayanýþmaya!

Suyuma Dokunma!

“Bizler inanýyoruz ki,su dünyadaki bütüninsanlarýn ortak kamusalmülkiyetidir. Kim olursaolsun suyu özel mülkiyetolarak görüpkullanamaz.Su tüm ekosistemlerinvazgeçilmez kaynaðý vetemel ihtiyacýdýr.”

herh

afta

gaze

teba

yile

rinde

Page 12: Sosyalist İşçi 330

NASA Godard EnstitüsüBaþkaný, iklim deðiþik-liðinin ilk modelleyicisiJames Hansen 23 Haziran2008'de ABD Kongresiniküresel ýsýnma üzerine bil-gilendirdi.

20 önce ayný kürsüdenküresel ýsýnmanýnbaþladýðý uyarýsýný yap-mýþtý: "Ýklim sistemindedönüm noktalarý vardýr kibiz bu noktaya çokyakýnýz. Eðer bu noktayýgeçersek sistemin dinamik-leri devreye girer ve sizikontrolünüzün dýþýndakiçok büyük deðiþimleretaþýr." 23 Haziran 1988’deyaptýðý bu konuþma birdönüm noktasýydý.

Bilim insanlarýnýn çoðu-nun yüksek sesle konuþ-maya tereddüt ettiði birdönemde Hansen sera gazýetkisinin yüzde 99 kanýt-landýðýný söylemiþ veeklemiþti "laga luga etmeyikesme zamanýdýr" demiþti

Bu sözlerin söylendiðigün odadaki sýcaklýk 38dereceydi ve ABD benzer-siz bir kuraklýðýn ortasýn-daydý. ABD’de ulusalbasýn “küresel ýsýnmabaþladý” haberinimanþetlere taþýdý.

Hansen 1989'daTennessee senatörü AlGore'un baþkanlýðýndakibir komite önünde dekonuþmuþ, ancak BeyazSaray Hansen'in açýkla-masýný sansürleyerek küre-sel ýsýnma ve insanaktivitesi arasýndakiiliþkiyi belirsizleþtirmiþti.

Hansen'e konuþmasýüstünde yapýlan deðiþik-likleri kabul etmediðitakdirde konuþma yapa-mayacaðý söylenmiþti.

Hansen de oturumdanönce Al Gore'dan kendisiniaçýklamasýnýn düzeltilmiþ

kýsýmlarý hakkýnda sorgu-lamasýný istemiþ, BeyazSaray'ýn yaptýðý düzelt-meleri ifþa etmiþ ve aynýakþam hikaye bütün basýn-da yer almýþtý. Hansenbundan sonra 15 sene poli-tika sahnesinden uzakdurdu.

20 yýl sonra, yeryüzününgeri dönülmez noktanýnkýyýsýnda olduðunu ikazetmek, ulusal bir karbonvergisi çaðrýsý yapmak veenerji þirketlerinin yönetimkurullarýnýn insanlýk vedoðaya karþý suç iþlemekteolduðunu söylemek içindöndü. Hansen, 20 yýlsonra bir zafer kutlamahavasýndan uzak olduðu-muzu söyledi ve açýkkonuþtu: "Gezegen için biracil durum söz konusu."

20 yýlda ABD'de sera gazýsalýnýmýný sýnýrlandýrankayda deðer tek biryasanýn bile geçmediðini,enerji santrallerindekömürle çalýþan 21 yeniünitenin kurulduðunu veABD'nin toplam karbon-dioksit salýnýmýnýn yüzde18 arttýðýný söyledi.

Karbondioksiti alýptopraða gömenler dýþýnda,bütün kömür yakan enerjisantrallerinin 2030'a kadaraþama aþama kapatýl-masýný; karbon, petrol vegaza vergi konulmasýnýistedi.

Hansen bu vergi gelirininyetiþkinlere tam çocuklarayarým pay olarakbölüþtürülüp tek tek insan-larýn banka hesaplarýnayatýrýlmasýný, hükümetinparaya el koymamasýnýistedi. Böylesi geriyedönük olmayan bir vergiHansen'e göre düþük veorta gelirlileri, vergilerinikýsýtlamaya iterken aþýrýkullaným yapanlar da farký

ödeyecekler.Hansen Amerikan þirket-

lerini, kendilerini çevredostu gösterip gerekleriniyapmamakla eleþtirdi veaslýnda durumu bilecekkadar akýllý olduðu haldefosil yakýtlarýna devameden ExxonMobil gibi þir-ketlere kamu davasý açýl-masýný istedi. Hassen þöylededi: "Varisleri geriye

dönüp baktýðýnda, bilmi-yorlardý diye numarayapamasýnlar."

"Biliyorlar."Hansen ayrýca, þirketlerin

bilim insanlarýnýn karþýtgörüþler öne sürmesi içinkampanya yaparak, sankibilim insanlarý arasýndagörüþ farklýlýðý ve tartýþmavarmýþ gibi görünmesinisaðladýklarýný vekamuoyunu yanýlttýklarýnýsöyledi: "Görüþ ayrýlýðýyok."

Hansen ABD’nin gelecekyýl yeni bir baþkanla yenibir istikamete girmeyemuhtaç olduðunu belirtti.Hansen ABD baþkanýGeorge W. Bush veCumhuriyetçilerin baþkanadayý John McCain'ingeçen hafta söz ettikleridenizde petrol aramaçaðrýsýný "çýlgýnlýk" olarakniteledi:

“Kýta kabuðundaki sonpetrol damlasýný aramakiçin gidip kuyu açmakbaðýmlýlýk nöbetimizi kýsasüreliðine erteler, ama geridönüþü olmayan noktayýda geçmemize neden olur."

sosyalist isciZ Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:

Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi,

Nail Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/Ýstanbul

Baský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 366 Topkapý, Ýstanbul

Yerel süreli yayýn, haftada bir yayýnlanýrwww.sosyalistisci.org

"Piyasanýn belli baþlý oyuncularý öyle kurumlar aracýlýðýyla yanlýþ bilgi yayýyorlaar ki bun-lar okul kitaplarýna giren bilgiyi bile etkiliyor, bu þirketlerden birinin yönetim kurulubaþkaný gibi bir konumdaysanýz sanýrým bu artýk suçtur.""Sorrun politik irade deðil, timsah derisinden ayakkabý giyenler yani lobiciler. SoruunWashington'da her þeyin parada bitmesi, demokrasinin olmasý gerektiði gibi iþlemmiyorolmasý."

Atmosferdeki mevcut CO2 yoðunluðu milyonda 385 parça ve yýlda milyonda 2 parça artýy-or. Hansen ve kampanya çaðrýcýlarý Ulusal gazetelere tam sayfa ilanlar vererek hedeflenenCO2 seviyesinin milyonda 350 parçaya indirilmesini talep ediyor.

James Hansen kapitalistleri suçladý

‘Petrol þirketi baþkanlarýný yargýlayýn’

Küresel ýsýnmayýdurdurmak içinKEG’e katýlýn!

Baþka bir enerji mümkün kampanyasý iletiþim ve katýlým için:Ýstanbul 0535 4392193,

Ýzmir 0555 6736866 - 0533 4453468 Bursa 0542 500 23 22

Ankara 0543 4173607 - 0539 3467482

w w w . k u r e s e l e y l e m . o r g