sosyalist İşçi 337

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 337 17 Ekim 2008 1 YTL Yeniliberal kapitalist ekonomi çöktü Þimdilik ABD ve Avrupa’da bir dizi banka ve sigorta þirketinin batmasý ve bunlardan bazýlarýnýn devlet yardýmý ile kurtarýlmasý bu sistemin karþýlaþtýðý en ciddi krizlerden birisi. Sistemin kurtarýlmasý için 30 yýldýr uygulanan ve emekçiler için çok aðýr sonuçlarý olan yeniliberal ekonomik politikalar terk edilmiþ durumda. Bütün dünyada egemen sýnýflar ve temsilcileri 30 yýldýr herþeyi piyasalarýn çözeceðini söylerken ve piyasalara devlet müdahalesi- ni bütünüyle yanlýþ bulurken þimdi bütün büyük kapitalist ülkeler bankalarý ve diðer finans kuruluþlarýný kurtarmak için piyasalara sürekli olarak müda- hale ediyorlar. Dün orduyu, polisi ve hapis- haneleri bile özelleþtiren yeni lib- eral politikalar bugün yerini kamulaitýrmaya býraktý. Hem d eöylesi bir kamulaþtýrma ki üç haftada trilyonlar bu kamulaþtýr- malar için harcandý. Mali sermayenin kurtarýlmasý için harcanan para aslýnda emekçilerin paralarý. Yaptýklarý spekülasyonun sonucunda hapse atýlmalarý gereken bankerler emekçilerin vergilerinden toplanan paralarla “kurtarýlýyor” Sadece Amerika Birleþik Devletleri 700 milyar dolar har- cadý. Yani dünyada yaþayan her insan için 100 dolar. Ýþte ser- mayedarlarýn, spekülatörlerin batýrdýðý paranýn karþýlýðý bu. Emekçiler kendilerine ait olan paranýn batýk bankerlere daðýtýl- masýna izin vermeyecekler. Krize karþý antikapitalist örgütlenme sayfa: 6-7 Alýnan, ilan edilen bütün önlemlere raðmen dünya borsalarýndaki çalkantý durulmuyor. Bir gün yatýþan borsalar ertesi günü yeniden panik içinde düþmeye devam ediyor. Dünya borsalarý son 3 haftada yüzde 10 ila yüzde 30 arasýnda deðer kaybetti. Daha önceki krizlerden farklýolarak bu defa kriz kapitalizt sistemin merkez ülkelerini, ABD ve Avrupa Birliði’ni vuruyor. 20 Ekim’de Silivri’ye! Ergenekon daðýtýlsýn Sayfa 4 Kürtler hakikaten Türkiye’ye ne kattý? Sayfa 8 KÜRESEL ISINMA: Biz 6 milyarýz onlar bir avuç Sayfa 10

Upload: sosyalist-isci

Post on 13-Mar-2016

245 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 337

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 337

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 333377 1177 EEkkiimm 22000088 11 YYTTLL

Yeniliberalkapitalistekonomi çöktüÞimdilik ABD ve Avrupa’da bir

dizi banka ve sigorta þirketininbatmasý ve bunlardan bazýlarýnýndevlet yardýmý ile kurtarýlmasýbu sistemin karþýlaþtýðý en ciddikrizlerden birisi.

Sistemin kurtarýlmasý için 30yýldýr uygulanan ve emekçileriçin çok aðýr sonuçlarý olanyeniliberal ekonomik politikalarterk edilmiþ durumda.

Bütün dünyada egemen sýnýflar

ve temsilcileri 30 yýldýr herþeyipiyasalarýn çözeceðini söylerkenve piyasalara devlet müdahalesi-ni bütünüyle yanlýþ bulurkenþimdi bütün büyük kapitalistülkeler bankalarý ve diðer finanskuruluþlarýný kurtarmak içinpiyasalara sürekli olarak müda-hale ediyorlar.

Dün orduyu, polisi ve hapis-haneleri bile özelleþtiren yeni lib-eral politikalar bugün yerini

kamulaitýrmaya býraktý. Hem deöylesi bir kamulaþtýrma ki üçhaftada trilyonlar bu kamulaþtýr-malar için harcandý.

Mali sermayenin kurtarýlmasýiçin harcanan para aslýndaemekçilerin paralarý. Yaptýklarýspekülasyonun sonucunda hapseatýlmalarý gereken bankerleremekçilerin vergilerindentoplanan paralarla “kurtarýlýyor”

Sadece Amerika Birleþik

Devletleri 700 milyar dolar har-cadý. Yani dünyada yaþayan herinsan için 100 dolar. Ýþte ser-mayedarlarýn, spekülatörlerinbatýrdýðý paranýn karþýlýðý bu.

Emekçiler kendilerine ait olanparanýn batýk bankerlere daðýtýl-masýna izin vermeyecekler.

KKrriizzee kkaarrþþýý aannttiikkaappiittaalliissttöörrggüüttlleennmmee sayfa: 6-7

Alýnan, ilan edilen bütün önlemlere raðmen dünya borsalarýndakiçalkantý durulmuyor. Bir gün yatýþan borsalar ertesi günü yenidenpanik içinde düþmeye devam ediyor.

Dünya borsalarý son 3 haftada yüzde 10 ila yüzde 30 arasýnda deðerkaybetti. Daha önceki krizlerden farklýolarak bu defa kriz kapitaliztsistemin merkez ülkelerini, ABD ve Avrupa Birliði’ni vuruyor.

20 Ekim’de Silivri’ye!

Ergenekon daðýtýlsýn

Sayfa 4

KürtlerhakikatenTürkiye’yene kattý?

Sayfa 8

KÜRESEL ISINMA:

Biz 6 milyarýzonlar biravuç

Sayfa 10

Page 2: Sosyalist İşçi 337

2 sosyalist iþçi sayý: 337

Ýþsizlikfonuna gözdiktiler

Büyük sermaye krizvurgunculuðunabaþladý. Sanayi veTicaret Bakaný ZaferÇaðlayan ile toplantýyapan TOBB, TÜSÝAD,TÝM, TÝSK, MÜSÝAD,TUSKON ve YASEDbaþkanlarý hükümetteniþsizlik fonunda biriken30 milyar YTL'yi istedi.Bu parayla vergiindirimine gidilmesi,sanayinin kullandýðýelektrik fiyatlarýnýnyüzde 5 oranýndadüþürülmesi ve patron-lara cazip krediseçeneklerinin sunul-masýný istiyorlar.

Toplantýnýn ardýndanaçýklama yapan bakan“Reel sektörün içindengelen biri olarak Türkreel sektörünün, ticarethayatýnýn sinyallerinidikkate almak zorun-dayým” diyerekpatronlarýn taleplerineyeþil ýþýk yaktý.

Ýþsizlik fonu, çalýþan-larýn iþsizlik sigortasýiçin düzenli olaraködediði paralardanoluþuyor. Ancak bufondan yararlanmakiçin birçok þartý yerinegetirmek gerekiyor.Bugüne kadar fondançok az sayýda iþçiyaralanýrken birikenyüklü miktarda parayapatronlar el koymakistiyor.

Ýþ güvenliðitasarýsýçözüm deðil

DÝSK, KESK, TTB veTMMOB hükümetinyasalaþtýrmaya çalýþtýðýÝþçi Saðlýðý ve ÝþGüvenliði (ÝSÝG)tasarýsýný eleþtirdi.Tasarýnýn yasalaþmasýhalinde her yýl iþkazalarýndan ölen 1.600kiþinin ve saðlýksýzçalýþma koþullarýnedeniyle hastalananbinlerce iþçininsayýsýnýn azalmaya-caðýný söyledi. ÝSÝGtasarýsýnýn mevcut haliTuzla tersaneleri ve kottaþlama atölyelerindedurumu deðiþtirmiyor.

Emek örgütlerihükümete seslendi:

"Ulusal Ýþçi Saðlýðý-Güvenliði ve ÇevreKurumu" oluþturul-malý.

50'den daha az iþçiçalýþtýran iþyerlerindeÝSÝG hizmetlerigüvenceye alýnmalý.

Ýþyerlerindeki ÝSÝGKurullarýnýn yaptýrýmgücü olmalý.

Ýþyerlerinde “iþgüvenliði mühendisi”çalýþtýrmak zorunluolmalý.

Mültecilerisyan etti

Ýstanbul Emniyeti’nebaðlý Kumkapý mültecibarýnaðýnda gözaltýndatutulan mülteciler isyanetti.Mülteciler demirparmaklýklý pencereler-den yatak, battaniye,süpürge ve plastikyemek tabaklarýný dýþarýfýrlattý.Baðýrdýlar veTürkçe ve Ýngilizceyazdýklarý mesajlarý olayyerindeki gazetecilereulaþtýrmaya çalýþtýlar.Kumkapý’da yüzlercemülteci insanlýk dýþýkoþullarda tutuluyor.

Bebekler duymasa daolur

Yenidoðan bebeklerdeiþitme kaybýnýn olupolmadýðý 6 aydan önceanlaþýlabilirse iþitmecihazý ve protezle duy-malarý saðlanabiliyor.Bu ise sistematik birtarama ve iþitme cihaz-larýyla mümkün. AncakSosyal GüvenlikKurumu, iþitme cihaz-larý için verdiði 850YTL'yi, dijital cihazlarda350 YTL'ye, analog ci-hazlarda ise 175 YTL'yedüþürdü. Bu kararDokuz Eylül Üniversite-si Týp Fakültesi'ndenProf. Dr. BülentÞerbetçioðlu'na göre“Bu durum kurmayaçalýþtýðýmýz tarama sis-teminin randýmanlýyürütülmesini engelli-yor.”

Antalya'da düzenlenen30. Ulusal Kulak BurunBoðaz Baþ BoyunCerrahisi Kongresi'ndekonuþan Þerbetçioðlusosyal güvenlikte vesaðlýkta yýkým yasalarýnýeleþtirdi. Bu yýlýn ilk 8ayýnda 139 doðum evin-de 216 bin 249yenidoðan bebek, pro-gramýn baþlatýldýðý 2004yýlýndan bu yana ise 630bin 246 yenidoðanbebek taramadan geçir-ildi. SGK'nin sonkararýyla UlusalYenidoðan ÝþitmeTarama Programýtehlike altýnda. Prof. Dr.Þerbetçioðlu son duru-mun trajik sonuçlarýnýnaltýný çizdi: “SosyalGüvenlik Kurumu dahaönce iþitme cihazlarýnaverdiði 850 YTL bedeli,yapýlan son deðiþiklikledijital cihazlarda 350YTL, analog cihazlarda175 YTL’ye düþürdü. Bubence büyük bir fiyasko.Ne yazýk ki SosyalGüvenlik Kurumuiþitme engelli doðanbebeklere karþý cimridavranýyor. Cimridavrandýðý için de bizimkurmaya çalýþtýðýmýztarama sistemi randý-manlý yürütülemeyecek.Tanýyý koyacaðýz, amaaileler bu iþitme cihazýnýsaðlayamayacaklar.”

Ordu Kürt illerindeOlaðanüstü Hal uygula-masýna (OHAL) geridönülmesini istiyor.Aktütün baskýný veDiyarbakýr’da polislereyapýlan saldýrý bahaneedilerek savaþ hukukuuygulanmasýndanyanalar.

1987-2002 yýllarý arasýn-da bölgede OHAL uygu-landý. Bütün yetki OHALValileri’ne verildi. Onlarýniþi bölgedeki savaþý ordulehine düzenlemekti.OHAL her türdendemokratik muhalefetiþiddetle bastýrdý. Sözkonusu dönemde çoðuKürt 50 bin kiþi yaþamýnýyitirdi.

Defalarca gerçekleþen,ama hiçbir sonuç ver-meyen sýnýr ötesi operasy-onlar gibi OHAL dedenenmiþ bir reçete. 15 yýlsüren askeri yönetimkoþullarý baþarýsýz oldu.Bölgede yaþayanlarýntümü bu dönemi lanletleanýyor ve bir yenisiniistemiyor. Ama þahinlerbunda ýsrar ediyor ve

AKP’yi sýkýþtýrýyor.OHAL sadece Kürtlere

baský ve ölüm getirmedi.Fýrat’ýn doðusunda Kürtisyanýna þiddetle yanýtverilirken Batý’dademokrasi ayaklar altýnaalýnýyordu. Ýþçilerin hergrevi, her haklý mücadele

“bölücülük” ya da“güvenlik” gerekçesiyleengelleniyordu. OHALdemek þiddetli savaþ,baský ve ölümlere devamdemek. Þahinlerin OHALhevesine biz de barýþmücadelesiyle yanýt ver-meliyiz.

OHAL’e hayýr! IKDP’ylegörüþDTP’ylegörüþme

Cumhurbaþkaný vehükümetin Barzani lid-erlðindeki IKDP’ylegörüþeceði haberihakim medya tarafýn-dan yeni bir “açýlým”olarak sunuluyor.

Bu “açýlýmla” Barzanive Irak Kürdistan’ýyönetimi PKK’yi silah-sýzlandýrmaya iknaedilecek. Ama bu neyeni bir potilika ne deKürt sorununu çözmekiçin bir açýlým olabilir.

Türkiye iþinegeldiðinde Barzani veIraklý Kürtlerle iliþkikuruyor, yerigeldiðindeyse onlarýdüþman ilan ediyor.Oysa sorun içerde vebu sorunun tarafý ola-cak kiþiler mecliste.DTP’li milletvekil-leriyle görüþülmüyor,DTP bir an önce ka-patýlmak isteniyor.

HHaannii iiþþkkeennccee,, kkööttüü mmuuaammeellee yyookkttuu??Yürüyüþ Dergisi satarken

polis tarafýndan vurulan vefelç olan arkadaþý FerhatGerçek’i vuranlarýn cezasýzkalmasýný protesto edenEngin Ceber emniyette veMertis hapishanesinde 1hafta boyunca uðradýðýaralýksýz iþkence sonucuaramýzdan ayrýldý.

Engin Ceber, Ümraniye 1Mayýs Mahallesi’ndeyüzlerce kiþinin katýldýðýbir yürüþle topraða veri-lirken Türkiye’deki iþkencegerçeðini gözler önüneserdi.

Engin, yasal bir dergiyisatan arkadaþýnýn vurul-masýný protesto eden birbasýn açýklamasýnakatýlmýþ, buradan 3arkadaþýyla birlikte gözaltý-na alýnmýþtý. Emniyettedövüldü. Tutuklandý.Metris’te üç gardiyantarafýndan kalaslarladövüldü. Gardiyanlarülkücü mahkumlarý da“infazýnýz yanar” diyerekEngin’i dövmeye teþviketti. Engin arkadaþlarýna“buradan sað çýkamam”demiþti. Böyle oldu, aldýðý

darbeler sonucu beyinölümü gerçekleþti.

AKP’li bakanlar her fýr-satta gözaltýnda kötümuamelenin son bulduðu,iþkencenin ise çok çokazaldýðýný söylüyor.

Ergenekon operasyonun-da gözaltýna alýnanlarpolisin ne kadar insancadavrandýðýný anlatýyor.

Engin’e Ergenekoncularagösterilen nezaket göste-rilmedi. Türkiye’de iþken-ceye ve iþkenceden ölüm-lere karþý mücadele gün-celliðini koruyor.

Genelkurmay BaþkanýÝlker Baþbuð GülhaneAskeri Týp Akademisi'ndeböbrek taþýný kýrdýrdý.

Saldýrýdan sonraki günKara Kuvvetleri KomutanýOrgenerak Iþýk Koþaner ayný

hastanede diþ tedavisigördü.

Jandarma GenelKomutaný Orgeneral AtillaIþýk göz tedavisi yaptýrdý.

1. Ordu KomutanýOrgeneral Ergun Saygun

Uludað'da tatildeydi.Harp Akademileri

Komutaný Orgeneral HasanAksay da Hava KovvetleriKomutaný Babaoðlu ile aynýturnuvada golf oynadý ve 5.oldu.

Aktütün saldýrýsý açýklandýðýnda ne yapýyorlardý?

"Türk olarak ödevim vehakkým askerlik yapmakdeðildir. Ýnsan olarak öde-vim ve görevim yaþadýðýmcoðrafyaya en az zarar ver-erek yararlý bir þey olmak-týr. Dünyamýzýn ihtiyacýolan budur. Bunun içinasker olmaya gerek yoktur.Hiç kimse için ölmeye-ceðim ve öldürmeyeceðim,askeri herhangi bir eðitimiveya emri ömrüm boyuncayerine getirmeyeceðim. Buþekilde düþündüðüm içinhor görüleceðimi, dövüle-ceðimi ve insanlýk dýþýbirçok muameleye maruzkalacaðýmý biliyorum."

Bu sözlerin sahibi AhmetKarayay, Ankara’da

Yüksel Caddesi'nde yaptýðýbasýn açýklamasýyla vicdaniret hakkýný kullanmakisterken gözaltýna alýndý.Ayný açýklamayý askerlikþubesine gidip yapacaðýnýsöylemiþti. 1973 doðumluAhmet Karayay’ýn vicdaniret açýklamasýna ÝHD ,DTP, DSÝP, KAOS GL vebir çok kurum destekverdi.

Erkeklerin üniversitemezunu ise 6, deðilse 15 ayaskere gitmesi zorunlu.Ancak vicdani red hakký

tanýnmýyor. Oysa birçokinsan vicdani nedenlerlesilah tutmaya, üniformagiymeye, ölmeye öldür-meye karþý çýkýyor. AhmetKarayay da onlardan biri.

Vicdani reddin dýþýndasiyasi gerekçelerle askeregitmeyi reddeden, hayatý-nýn en deðerli zamanlarýnýorada harcamak istemeyenya da çoðunlukla olduðugibi savaþtan dolayý uzakduranlarýn sayýsý 500 binibuluyor. Bu kabaca her 35erkekten birinin zorunlu

askerlikten kaçtýðýný, bukaçýþýn getirdiði kýsýtlýyaþamý sürdüðü anlamýnageliyor.

Bu hiç de azýmsanmaya-cak bir sayý, potansiyelgüç. Birleþtiði ve talep-lerinde ýsrarcý olduðutakdirde vicdani red hakkýtanýnabilir.

BBaaþþbbaakkaann OOHHAALL’’ee ggeerrii ddöönnüüþþ yyookk ddeessee ddee aasskkeerrlleerriinn bbiirr ddiizziittaalleebbii hheemmeenn kkaabbuull eeddiillddii.. BBööllggeeyyee 551111 öözzeell hhaarreekkaatt ppoolliissiiggöönnddeerriillddii.. ÖÖzzeell hhaarreekkaattççýýllaarr bbööllggeeddee bbiirr ççookk ffaaiillii mmeeççhhuullcciinnaayyeettllee ssuuççllaannddýýððýý iiççiinn bbiirr ssüürree öönnccee ggeerrii ççeekkiillmmiiþþttii..

“Hiç kimse için ölmeyeceðim ve öldürmeyeceðim”

Page 3: Sosyalist İşçi 337

sayý: 337 sosyalist iþçi 3

sosyalist isci

DSiP’eüye ol

Darbeye karþýysan,Kürt sorununda

demokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Tuzla’da ve baþkayerlerde iþ cinayetleri-ne karþýysan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan00553366 - 333355 1100 1199

ssoossyyaalliisstt iisscciiSosyalist Ýþçi her hafta savaþa, darbelere, ýrkçýlýða ve milliyetçiliðe,yeni liberalizme, cinsiyetçiliðe ve homofobiye karþý devrimci,antikapitalist bir yayýn yapýyor. Ona omuz verebilirsiniz.Abone olun, daðýtýmcýlarýmýz size her hafta gazetenizi iletsinler ya daposta ile yollayalým. 5 sayý 10 YTL.

[email protected] - 0537 320 62 07

i n t e r n e t barisarock.orgkureselbarisveadalet.orgkureseleylem.orgdurde.orgmahalledenmeclise.orghranticinadaleticin.comtuzladaolumlereson.blogspot.com70milyonadim.orgdtpkapatilamaz.blogspot.com

ÖÖzzddeenn DDöönnmmeezz

Bugün Hrant Dink'in duruþmasývardý. Hrant'ýn arkdaþlarýnýn çaðrý met-ninde, 1 senedir gündemde olan vehatta gündemi epeyce de belirleyenErgenekon vurgusu vardý. Doðalolarak…

Daha önce Sosyalist Ýþçi'de defalarcasöylendiði gibi Hrant'ýn katillerinin,azmettiricilerinin, yani ýrkçýlarýn, mil-liyetçilerin, darbecilerin davasýylaErgenekon davasý birbirinden farklýyerlerde durmuyorlar. Farkýndaysanýz,"Hepimiz Ermeniyiz"e karþý çýkanlar vecenazeye bile gelemeyenler, gelmeyen-ler, 301 yandaþlarý, Ergenekoncularhemen hemen ayný þeyleri savunabili-yorlar.

Ergenekon davasýna bugün, duruþ-manýn olduðu gün, sadece Hrant açýsýn-dan bakmak bile tutum almayý kolay-laþtýrýyor. Ergenekonla ilgili diðerbütün iddialarý, darbecilikleri, danýþtaysaldýrýsýný, iddianamedeki pek çok þeyiatlasak bile taraf olmak için tonlarcasebep var. Ýsteyene…

Ama Ergenekon davasýnýn baþlamasý-na sayýlý günler kaldý. "Herþeyi mi bun-lar yapmýþ caným?", "Bu kadar da olmazki", "Bu dava AKP'nin oyunu" gibi birsürü keyifsiz argümanla karþý karþýyakalýyoruz.

Bunlara verilecek cevap çok. SadeceHrant'la anýlan ve Ergenekon'da geçenisimlerden iki kiþiye bakalým.VeliKüçük'ten baþlayalým.

VVeellii KKüüççüükkKimdir Veli Küçük? 301 davalarýnýn

vazgeçilmez müdavimi.Susurluk skandalýnda da olan Jitem'in

kurucusu. Danýþtay saldýrýsýný gerçekleþtiren

Alparslan Arslan'ý azmettiren eskiyüzbaþý Muzaffer Tekin'in, Cumhuriyetve Danýþtay'a yönelik saldýrýlardan öncetelefonla aradýðý general.

Küçük'ün Azarbeycan'da Ermenilerekarþý örgütlenmede de adý geçiyor. Bukonuda Faþist MHP ile sýký iliþkileriçinde. Azarbeycan turancýlarýnýnkahramaný.

Hrant Dink'i, ailesini, çocuðunu tehditeden ýrkçý.

Daha devam etmek mümkün. Kemal Kerinçsiz'den devam edelim.

301 davalarýnýn vazgeçilmez müdahili. Hrant Dink'in öldürüldüðü günün

ertesinde, 20 Ocak'ta televizyona çýkýp"Hrant bir Ermeni önderiydi… Netolarak söylüyorum. Orhan Pamuk,Hrant Dink'in, bütün bu beyanlarý ýsrar-la sürekli olarak yayýn organlarýndaiþlemesi doðru mudur?. Amaç Türkkimliði ile oynamak, amaç milli deðer-lerin tasfiyesidir. Yoksa basit bir ifadeözgürlüðü meselesi deðil...Adeta birsavaþa kalkýþýlmýþtýr" diyebilecek kadarkendine, arkasýna güvenli.

Irkçý MHP'nin belediye baþkaný adayý.Boðaziçi Ermeni Konferansý'ndaki pro-

vokasyonla adýný duyurmuþ.Kürtçeye 300 kelimelik paçavra dil

diyen.Orhan Pamuk'a dava açan. Hrant

Dink'i ülkeyi terketmeye davet edenýrkçý.

Unutmadan bir ýrkçýlýk örneðini dahahatýrlatmakta fayda var Ergenekon'lailgili. Belki bir iliþki kurmakta yararsaðlayabilir.

Hrant Dink öldürüldükten, “HepimizErmeniyiz” diye yüzbinler yürüdüktensonra 27 Nisan'da bir muhtýra verildi.Metnin sonunda muhtýrayýözetlemiþler, saðolsunlar gerçek düþ-maný göstermiþler: "Özetle,Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu ÖnderAtatürk'ün, 'Ne mutlu Türküm diyene!'anlayýþýna karþý çýkan herkes TürkiyeCumhuriyeti'nin düþmanýdýr ve öylekalacaktýr."

Muhrýra Türk milliyetçisi olmayanlarasopa göstermiyor mu? Verilen muhtýraaçýkça ýrkçýdýr. Muhtýrayý verenlerle,darbeci çete Ergenekon sanýðý sadece ikikiþinin bile bu kadar uyuþmasý tesadüfolabilir mi?

Ergenekon davasý AKP ile Ergenekonarasýndaki bir sorun mu?

Hrant'ýn katilleri, azmettiricilerininüstüne gidilse, “amaan bu katillerleAKP arasýndaki sorun” mu diyeceðiz?Yoksa bir þeylerin deðiþmeye baþladýðý-na mý inanacaðýz?

Daha generallerin ne iþlerkarýþtýrdýðýný bilmiyoruz. Ne iþlerkarýþtýrdýklarýný da 28 Þubat'taki gibi, 12Mart'taki gibi, 27 Mayýs'taki gibi ya da27 Nisan'daki gibi TSK'nýn internetsitesinden öðrenmek istemiyorum.

Siz merak etmiyor musunuz hiçdeðilse bu iki ýrkçýnýn ve hadi örgütdemeyelim, çevrelerinin neler yaptýðýný,neden yaptýðýný, nelere karýþtýðýný, kim-leri öldürdüðünü, hangi darbeleri tez-gahladýðýný? Ben merak ediyorum.

Siz istemiyor musunuz ýrkçýlarýn, dar-becilerin yargýlanmasýný? 20 Ekim'deSilivri'de Ergenekon mahkemesi baþlay-acak. Muhtýranýn e'sini bile görmekistemiyoruz. Gözümüz üstlerinde ola-cak.

Hrant için adalet istemiyor muyuz?

““HHrraanntt DDiinnkk ööllddüürrüüllddüükktteenn,, ““HHeeppiimmiizz EErrmmeenniiyyiizz””

ddiiyyee yyüüzzbbiinnlleerr yyüürrüüddüükktteenn ssoonnrraa 2277 NNiissaann''ddaa

bbiirr mmuuhhttýýrraa vveerriillddii.. MMeettnniinn ssoonnuunnddaa mmuuhhttýýrraayyýý

öözzeettlleemmiiþþlleerr,, ssaaððoollssuunnllaarr ggeerrççeekk ddüüþþmmaannýý

ggöösstteerrmmiiþþlleerr:: ""ÖÖzzeettllee,, CCuummhhuurriiyyeettiimmiizziinn kkuurruuccuussuu

UUlluu ÖÖnnddeerr AAttaattüürrkk''üünn,, ''NNee mmuuttlluu TTüürrkküümm ddiiyyeennee!!''

aannllaayyýýþþýýnnaa kkaarrþþýý ççýýkkaann hheerrkkeess TTüürrkkiiyyee

CCuummhhuurriiyyeettii''nniinn ddüüþþmmaannýýddýýrr vvee ööyyllee kkaallaaccaakkttýýrr..""

Kriz bitmediÖnce ABD’nin, ardýndan bir dizi Avrupa

ülkesinin büyük çaplý “kurtarma” paralarýsaptamalarý borsalarý yeniden yükseltmeyebaþladý. Basýnda da hemen iyimser bir havaoluþtu. Sanki kriz bitti.

Oysa mali kriz sürüyor ve daha önemlisikrizin “gerçek” ekonomiyi vuracaðý kesin.

Geliþmiþ kapitalist ülkelerin büyük sanayi-leri batma sinyalleri veriyor. Bunlardan birisiGeneral Motor ve batarsa çok fazla þirketipeþinden sürükler.

Türkiye’nin de bu krizden muaf olduðunudüþünenler var. Onlar da yanýlýyor. Kriz kapý-da ve her an içeri girebilir.

Krizin faturasý heryerde emekçilere yükleni-yor. Bundan sonra da ayný çizgi devam ede-cektir. Buna karþý tek çözüm örgütlenmek.

Krize karþý tutarlý bir anti-emperyalist veanti-kapitalist parti emekçilerin sermayeninsaldýrýsýna kaþrý direniþlerinde önde gelen birrol oynayacaktýr.

Devrimci sosyalistler bir yandan yýðýnsal birantikapitalist partinin kuruluþu için, diðeryandan da devrimci partinin güçlenmesi içinçalýþmak zorundalar.

Ergenekon’un peþinibýrakmayacaðýz

Bir hafta sonra Ergenekoncularýn ilk kesimimahkemeye çýkýyor. Darbe yapmaya hazýrlan-mak, terör eylemleri örgütlemek, saða solabombalar koymak, cinayet gibi suçlardanyargýlanacaklar. Biz orada olacaðýz.

Ergenekoncular bu davanýn AKP’nin veABD’nin oyunu olduðunu söylüyor. Bu iddia-larýný destekleyen bir basýn desteðine ve þaþý-lacak bir biçimde bir sol desteðe de sahipler.

Her ne kadar Ergenekon’u “AKP’nin psi-kolojik harekatý” olarak deðerlendiren “solcu-lar” artýk yavaþ yavaþ iþin ciddiyetini kav-radýlarsa da hala Ergenekon’a karþý açýk, netbir tutum alamýyorlar.

Devrimci sosyalistler en baþtan beri açýk birbiçimde, “ama”sýz bir biçimde darbelere karþýErgenekon davasýnýn arkasýnda durdu. Buçizgi devam edecek.

Generalleri de içeren yeni iddianame deaçýklandýðýnda bu ülkede darbecilerin, devletiçindeki hiç deðilse bir gizli örgütlenmeninhangi pisliklerin içinde olduðu ortaya çýka-cak. O vakit göreceðiz Ergenekon Ayþe teyze-yi ilgilendiriyor mu, ilgilendirmiyor mu?

Generaller ve golfDaðlýca’dan sonra Aktütün’de de generalle-

rin foyasý ortaya çýktý. Ýki general golfoynarken yakalandý. Hava üslerine golf sahasýyaptýrdýklarý anlaþýldý.

Golfçu generalin, Genelkurmay’ýn ve jandar-ma istihbaratýnýn açýklamalarý farklý. Amaaçýk olan þu, saldýrý önceden biliniyordu, sub-aylarýn Aktütün’den kaçmalarýndan baþkahiçbir önlem alýnmadý.

Sonra gelsin þehit edebiyatý. gelsin BBG ede-biyatý.

Açýk olan þu ki Kürt sorununun çözümüsavaþmaktan geçmiyor.

Page 4: Sosyalist İşçi 337

Ergenekon terör örgütüdavasýnýn ilk duruþmasý 20Ekim'de Silivri'de gerçek-leþiyor. 47'si tutuklu 138sanýðýn yargýlandýðý dava-da Türkiye'nin darbeler,suikastlar, bombalamalarve provokasyonlarla dolukaranlýk tarihi deyargýlanacak.

Ergenekon davasý baskýaltýnda. Operasyonuyürüten ve iddianameyiarkadaþlarýyla birliktehazýrlayan Savcý ZekeriyaÖz tehdit altýnda. Savcýçalýþtýðý adliye binasýndabulunan baþka bir telefon-la aranmýþ ve ölümletehdit edilmiþti.

Ýtalya'da Gladio'ya karþýyürütülen Temiz Elleroperasyonu sýrasýndasavcýlar ayný þekilde tehditedilmiþ, gözdaðý vermekamacýyla bir çok teröristeylem düzenlenmiþti.Ýstanbul'da ABD elçiliðiönünde nöbet bekleyenpolislerin vurulmasý veGüngören'deki bombalýsaldýrýsý da ayný amaçlagerçekleþtirilmiþti.

Savcý Öz'ün itibarsý-zlaþtýrýlmasý kampanyasýtüm hýzýyla sürerken 2500sayfalýk iddianamenin"fasa fiso" olduðu da kimiçevreler tarafýndan sýk sýkdile getirilmekte. Ýddi-aname Oramiral ÖzdenÖrnek'in DarbeGünlükleri'ni içermese dehem yakýn tarihin baþarýsýzdarbe giriþimlerine hem deKürt illerinde yüzlercecinayete imza atan ve var-lýðý yakýn zamana kadarinkar edilen JÝTEM gibiörgütlenmelere uzanýyor.Ýddianame ayrýca UðurMumcu'dan Hrant Dink'ebir çok cinayeti tertipleyeniliþkiler aðýný gözler önünesürüyor.

Türkiye derin devletinkanlý tarihiyle ilk kezSusurluk'ta yüzleþmiþti. 3Kasým 1996'da BalýkesirSusurluk ilçesinde birkamyona çarpan otomo-bilden Emniyet MüdürüHüseyin Kocadað, DYPMilletvekili, Bucak aþiretilideri Sedat Bucak ve kon-

trgerilla tetikçisi ülkücüAbdullah Çatlý çýkmýþtý.Kocadað ve Çatlý kazadaölürken, Bucak ise hiçbirþeyi hatýrlamadýðýnýsöylemiþti. Kazanýn ardýn-dan 70'lerden bu yanaTürkiye'de kontrgerillafaliyetlerine dair bir çokbilgi ve belge ortayadöküldü. Her akþam 9'daaydýnlýk için 1 dakikakaranlýk eylemi yapýldý,binlerce ev bu eyleme

katýldý. Ancak Susurluk'taaçýða çýkan çete baskýnçýktý. Eylemler laiklikçýðýrtkanlýðýnadönüþtürüldü. Susurlukdavasý sonuçsuz kaldý,çetenin üzeri örtüldü.

Kontrgerilla 2. kez 10Kasým 2005'te Hakkari'ninÞemdinli Ýlçesi'ndeki UmutKitabevi'ne üç subaytarafýndan yapýlan bombalýsaldýrýda açýða çýktý. Halkbombacýlarý hemen oracýk-

ta kýskývrak yakaladý. Sivilgiyimli subaylarýn orayageldiði araçta bir çok silahve belge bulundu. SavcýFerhat Sarýkaya, eskiGenelkurmay BaþkanýYaþar Büyükanýt'ý daÞemdinli iddianamesinesoktu. Büyükanýt, bom-bacýlardan biri için"tanýrým iyi çocuktur"demiþti. Þemdinli savcýsýYARSAV tarafýndanmeslekten ihraç edilirkenbombacýlarda serbestbýrakýlacaktý.

Ergenekon ayný akibeteuðramamalý. Darbecicinayet þebekesi bu kezdaðýtýlmalý. Ýki darbecikomutanýn tutuklanmasýTürkiye tarihinde bir ilkti.Ergenekon operasyonunsonuna kadar devametmesi ve sorumlularýncezalandýrýlmasý aþaðýdanmücadeleyle mümkün.Çeteleri daðýtacak olankitlesel mücadeledir.

4 sosyalist iþçi sayý: 337

Kahrolsun anarþi!"Dünya, krizden önceki haline hiçbir zaman geri

dönmeyecek. Amerika, finans dünyasýndakisüpergüç konumunu kaybedecek. Dünya finans sis-temi daha çok-kutuplu bir hale gelecek. Bu sistem,yeterince düzenlenmediði ve denetlenmediði için,artýk çöküyor. New York, Washington ve Londra'dayatýrým bankacýlarý ve politikacýlar dev kârlarýndanve gelirlerinden vazgeçmek istemedikleri için oldubunlar. Kriz, devletlerin piyasalara kural dayatmak-ta daha aktif bir rol oynamasý gerektiðini gösteriy-or. Sorun, aslýnda bir Amerikan sorunu veAmerika'nýn finans piyasalarý için sonuçlarý çokciddi olacak, ama bunun bulaþýcý etkileri dünyanýngeri kalanýnda da hissedilecek".

Bu sözleri ben yazabilirdim, ama benden önceAlman Maliye Bakaný Peer Steinbrueck söylemiþ,on gün önce. Bir de, "Kýta Avrupasý'ndaki diðer G7[dünyanýn 7 büyük ekonomisi] maliye bakanlarý dabu görüþlerimi paylaþýyor" demiþ. Ha, bunu benyazamazdým, ne düþündüklerini benimle pay-laþmýyor çünkü G7 Maliye Bakanlarý. Ama tahminedebilirdim.

Edebilirdim, çünkü krizin ilk etkisi, krizden etkile-nen bütün ülkelerin bu iþten en kârlý (veya en azzararlý) nasýl çýkabileceklerini düþünmeye baþla-malarý, kriz sonrasýnda rakip ülkelere karþý daha iyibir konumda olabilmek için her þeyi kendilerineyontmaya baþlamalarý. Satýr aralarýnda ne diyorAlman Maliye Bakaný, "Amerika'nýn finansal hege-monyasý kýrýlacak, bundan sonra Avrupa veAvrupa'nýn içinde de Almanya ön plana çýkacak.Bulaþýcý olduðu için hepimiz zarara uðrayacaðýz,ama iyi olacak, Amerika'nýn üstünlüðü çökecek,bizim iþimize yarayacak".

Alman Maliye Bakaný, krizin Anglo-Saxon mod-elden, yani Amerika ve Ýngiltere'den, yani finanspiyasalarýnýn tamamen düzenleme dýþý býrakýl-masýndan kaynaklandýðýný iddia ediyor. SankiAlmanya ve Avrupa'nýn geri kalaný neoliberalizmive "Anglo-Saxon modeli"ni yýllardýr uygulamýyor!

Makul bir dünyada ne beklenirdi? Bütün dünyayýetkilediði aþikâr olan bir kriz karþýsýnda, bütünülkeler bir araya gelmeli ve çare aramalýydý. Krizinetkileri bütün ülkelerde hissedileceðine ve heryerde iþsizlik ve yoksulluk yaratacaðýna göre,çözüm ancak ortak olabilir, ancak ortaklaþa uygula-nabilir.

Ne gezer? Her ülkenin hükümeti ve merkezbankasý mümkün olduðunca az ve geç ve tek baþý-na önlem almaya çalýþýyor ki, fýrtýna dindiðinde azetkilenmiþ olsun, rakiplerine karþý avantajlý birdurumda olsun.

Ülkeler arasýndaki rekabetten tek tek ekonomileregeçersek, orada da manzara ayný. Geçen hafta Bushdevletin (yani vergi veren halkýn) 700 milyardolarýný bankalarýn hizmetine veren paketisunarken, korkacak bir þey olmadýðýný, her þeyinyola gireceðini anlattý uzun uzun. Amacý, piyasalarýyatýþtýrmak, normal ticaretin devam etmesini saðla-maktý. Hiç þansý yok! Çünkü "piyasalar" diye birþey yok, "piyasalar" satýcý ve alýcý þirketlerdenoluþuyor. Ve bunlarýn hepsinin bir tek derdi var:Kâr etmek. Bush ne derse desin, hepsi þu anda "Bukrizden en avantajlý nasýl çýkarýz" diye düþünüyor,ona göre davranýyor.

Marks'ýn "kapitalist üretimin anarþisi" dediði buiþte. Sorun ortak, çözüm ortak, ama her hükümet veher þirket sadece kendi çýkarýnýn peþinde. Herkesinortak çýkarlar doðrultusunda davranmasýný saðla-yacak bir mekanizma yok.

Bunu bildikleri içindir ki, hükümetler bankalarýdevletleþtirmeye baþladý. Ama saðýndan solundankurcalayarak olmaz bu iþ. Tek kalýcý çözüm, top-yekûn devletleþtirme ve merkezi planlamadýr.

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞEmekli Tuðgeneral Veli

Küçük , Ýþçi Partisi GenelBaþkaný Doðu Perinçek ,Ýstanbul Üniversitesi eskiRektörü KemalAlemdaroðlu, CumhuriyetGazetesi Ýmtiyaz SahibiÝlhan Selçuk ve MehmetFikri Karadað , örgüt kur-mak ve yönetmeklesuçlanýyor.

Veli Küçük , ''Silahlýterör örgütü kurmak, yönet-mek, Türkiye CumhuriyetiHükümeti 'ne karþý silahlýisyana tahrik, zorlahükümeti ýskata (düþürm-eye) teþebbüs, kastenöldürmeye azmettirmek,korku ve panik yaratacak

þekilde patlayýcý maddeatmaya azmettirmek, malazarar vermeye ve ruhsatsýzpatlayýcý bulundurmayaazmettirmek.'

Doðu Perinçek , ''Silahlýterör örgütü kurmak, yönet-mek, zorla hükümeti ýskata(düþürmeye) teþebbüs,Türkiye CumhuriyetiHükümeti 'ne karþý silahlýisyana tahrik, açýklanmasýyasak belgeleri teminetmek.

Kemal Alemdaroðlu ,'Silahlý terör örgütü kur-

mak, yönetmek, TürkiyeCumhuriyeti Hükümeti 'nekarþý silahlý isyana tahrik,

Ýlhan Selçuk , 'Silahlýterör örgütü kurma veyönetme, hükümete karþýsilahlý isyana tahrik, zorlahükümete isyana teþebbüs.

Mehmet Fikri Karadað ,'Silahlý örgüt kurmak veyönetmek, TürkiyeCumhuriyeti hükümetinekarþý silahlý isyan, hukukaaykýrý verileri kaydetmek.'

Muzaffer Tekin , ''Silahlýterör örgütü yöneticisi

olmak, zorla hükümeti ýska-ta (düþürmeye) teþebbüs,Türkiye CumhuriyetiHükümeti 'ne karþý silahlýisyana tahrik, devletingüvenliðine iliþkin belgeleribulundurmak, tehlikelimaddeleri izinsiz bulundur-mak, mala zarar vermek,kasten öldürmeye azmet-tirmek, korku ve panikyaratacak þekilde patlayýcýmadde atma suçlarýnaazmettirmek.''

Sevgi Erenol, 'TürkiyeCumhuriyeti hükümetinekarþý silahlý isyan, silahlýörgüt kurmak.

Sedat Peker , 'Silahlýörgüte üye olmak.'

20 Ekim’de Silivri’ye!

Ergenekon daðýtýlsýn

Foto: Emre Tüngü

NEYLE SUÇLANIYORLAR?

20 Ekim’de Silivri’ye gidiyoruz.

Darbelere karþý bir kez daha ses çýkartmak,

Ergenekonculara karþý halkýn gücünü göstermek,

katillerin düzenine son vermek için.

SEN DE KATIL, BU KÖTÜ OYUNA BÝR SON VERELÝM!

7700mmiillyyoonnaaddiimm@@ggmmaaiill..ccoomm

Page 5: Sosyalist İşçi 337

sayý: 337 sosyalist iþçi 5

770000mmiillyyaarrddoollaarr

38 milyar dolaraBu sene Amerika’da iþlerini kaybeden760 bin kiþinin her birine 50.000 dolarverilebilir109 milyar dolara

Amerika’da sigortasý olmayan 46milyon insana saðlýk hizmeti verilebilir

36 milyar dolaraKötü durumdaki 33 bin okul yenilenebilir

3 milyar dolaraÝþyerlerindeki saðlýk ve güvenliði korumakiçin bütçede ayrýlan para 10 katýna çýkarýla-bilir

ABD’nin finanskurumlarýný

kurtarmak içinayýrdýðý

700 milyar dolarabaþka neler

yapýlabilirdi?138 milyar dolaraÝhtiyacý olanlar için 1 milyon adet konut inþaedilebilir ve 4 milyon insana barýnma olanaðýoluþturulabilir

64 milyar dolaraDünyanýn en yoksul kýtasý Afrika’da yaþayan her insana 20 kilo-gram pirinç daðýtýlabilir

74 milyar dolara3 milyon lise öðrencisine 4 senelik yüksekeðitim olanaðý saðlanabilir.

5 milyar dolaraAmerika’da yoksullara ve yaþlýlara kýþ aylarýndaverilen ýsýtma yardýmý iki katýna çýkarýlabilir

49 milyar dolaraAmerika’nýn bütçe açýðý veren 29 eyaletinin bu bütçe açýklarý kapatýlabilir. Bu 29eyaletten birisi de dünyanýn beþinci büyük ekonomisi olan Kaliforniya.

22 milyar dolaraSakat ve ihtiyacý olan çocuklara Amerikan federalbütçesinden verilen para yardýmý ikikatýna çýkarýlabilir

162 milyar dolaraAmerika’da var olan ve çok büyük çoðunluðueskimiþ ve kötü durumda olan 77 bin köprününyüzde doksaný yeniden inþa edilebilir ve on bin-lerce insana yeni iþ olanaðý saðlanabilir

EN ZENGÝN YÜZDE 1Amerika’da nüfusun yüzde 1’inioluþturan en zengin 3 milyoninsanýn mal varlýðý

16.3 trilyondolar

En zenginlerin mal varlýðýnýnyarýsýný, 8.25 trilyon dolarý

Amerika’nýn en yoksul yüzde40’ýna, 117 milyon insanadaðýtýrsanýz bu insanlarýn

gelirlerini 1o yýl boyunca ikikatýna çýkarabilirsiniz

En zengin yüzde1’den bir kere-liðine alýnacakyüzde 4.2 vergi700 milyar dolar

Page 6: Sosyalist İşçi 337

6 sosyalist iþçi sayý: 337

1.Geçtiðimiz birkaç haftaboyunca küresel malipiyasalarý silip süpürensýradýþý panik dalgasý,

sýradan çalýþanlarýn öfke, þaþkýn-lýk ve korku karýþýmý duygularhissetmelerine neden oldu. Varolan kapitalist sisteminiþlemediði ve tarihsel bir dönümnoktasý ile karþý karþýya olduðu-muz artýk herkes tarafýndankabul edilen çok açýk bir gerçek.Açýk olmayan ise bu krizinsonuçlarý ve bu kriz karþýsýndaneler yapýlabileceði.

2.Eylül-Ekim 2008'deyaþanan mali çöküþ,dünyanýn büyük birekonomik kriz ile karþý

karþýya olduðunu doðruladý. Bukrizin geliþimi, özellikle,hükümetlerin mali piyasalarüzerindeki kontrolü kaldýrmasýve bu mali piyasalarýn ülke sýnýr-larýný aþan geniþ çaplý spekülasy-on faaliyetlerinde bulunmagücüne sahip olmasýyla birlikte,1970'lerin sonunda ve 1980'lerinbaþýnda oluþturulan bütünekonomik politik rejime yayýldý.Fakat kredi sýkýntýsýnýn altýndayatan asýl neden, uzun dönemlikarlýlýk krizidir ve kürsel kapital-izm 1980'lerin sonundan ve1990'larýn baþýndan beri bu krizlemücadele etmektedir. 1980'lerinsonunda ve 1990'larýn baþýnda,sermayenin yeniden yapýlandýrýl-masý ve sömürü oranlarýnýn art-masý sayesinde, kar oranlarýndasadece kýsmi bir düþüþ oldu.1990'larýn sonundan beri, ABDMilli Bankasý Yönetim Kurulu,Amerikan ve dünya ekonomisineucuz kredi daðýtarak büyük birekonomik krizi önlemeye çalýþýy-or. Büyük ekonomileri olanülkelerde, gerçek ücretleri sabit

kalan ya da azalan iþçiler, mal vehizmetlere yönelik talebi koruya-bilmek için borçlanmaya teþvikedildiler. 2007 yýlýnýn Aðustosayýndaki kredi krizini baþlatan,bunun sonucunda ortaya çýkanspekülatif balonun patlamasýoldu ve bu patlamanýnmerkezinde emlak piyasasývardý.

3.Yeni-liberal alandaortaya çýkan önceki kri-zlerden farklý olarak –Meksika 1994, Doðu ve

Güneydoðu Asya 1997, Rusya1998, Arjantin 2001 – þimdikikriz kapitalizmin merkezinde,yani ABD'de patlak verdi. Ve bukriz giderek yayýlarak tümdünyayý etkiledi. Avrupabankalarý, karmaþýk finansal

türevler olarak yeniden sunulanipotekli konut finansman sistem-inin (mortgage) en büyük müþ-terileriydiler ve þimdi bubankalarýn hepsi çok zor durum-da. Almanya, Japonya, Çin gibibüyük ihracatçý ülkeler, ihraçyaptýklarý pazarlar küçüldüðüiçin krize girdiler. Þu andadünyanýn, 1970'lerin ortasýndakive 1980'lerin baþýndaki gibi bir

durgunluða girmesi çok büyükbir olasýlýk.

4.Bu kriz, özellikle enerjive temel tüketim mad-delerinde enflasyonoranlarýnýn aniden

büyük ölçüde artmasýyla dahada derinleþiyor. Bu dünyada,2000'lerin ortalarýnda kredibalonu yüzünden þiþen,

Uluslararasý Sosyalizm Akýmý bildirisi

Krize karþýantikapitalistörgütlenme

Page 7: Sosyalist İşçi 337

sayý: 337 sosyalist iþçi 7

spekülatif yatýrýmcýlarýn petrolve diðer meta piyasalarýndakifaaliyetleri ile desteklenenekonomik patlamanýn sonucu.Yüksek enflasyon tüm dünyadayaþam standartlarýnýn düþmesineve küresel Güneyde yaþayaninsanlarýn açlýktan ölme tehlike-siyle karþý karþýya kalmasýnaneden oluyor.

5.Ýleri gelen kapitalistdevletlerin, özellikleABD'nin bu krizeyanýtý, geniþ çaplý

devlet müdahalesiyle, yanikamulaþtýrmalarla ya da büyükbankalarýn ve diðer finanskurumlarýnýn devlet tarafýndankurtarýlmasý operasyonlarýylafinansal sistemi desteklemekoldu. Bu politikalar, yeni-liberalserbest piyasa ideolojisindebüyük bir boþluk açtý. Fakat bumüdahalelerin amacý sýradaninsanlarýn iþlerini, yaþam stan-dartlarýný ve evlerini korumakdeðil. Bunlarýn amacý, kapitalistsistemi ve spekülatif kumar-larýnýn sonucunda ortaya çýkanbirleþme ve yeniden organizeolma sürecinde ayakta kalabilenbüyük bankalarýn þeflerini koru-mak. Sosyalistler, sendikacýlar veküreselleþme karþýtý aktivistler,çalýþan insanlarýn ve yoksullarýnihtiyaçlarýný karþýlayan araçlaradönüþebilmeleri için, bankalarýnzararlarý karþýlanmadan kamu-laþtýrýlmalarýný talep etmeliler.

6.Belli ki, yöneticilerimiz,krizin yükünü, çalýþan-larýn ve yoksullarýnsýrtýna yüklemeye

çalýþýyorlar. Bu, Avrupa MerkezBankasý'nýn ve Ýngiltere MerkezBankasý'nýn, enflasyonun 'ikinciletkilerine' karþý yaptýðý uyarýlar-dan açýkça anlaþýlýyor.Yöneticiler, sendikacýlara, hayatpahalýlýðýnýn artmasý karþýlýðýndaücret artýþý talep etmeye çalýþma-malarýný söylüyorlar. Bu, diðer

politikalarla da destekleniyor;örneðin Ýngiltere'de kamu sek-törü ödemelerine yüzde iki limitigetiriliyor. Fakat hiç kimseenflasyonun nedenininücretlerdeki artýþ olduðunu iddiaedemez – aslýnda birçok ülkedefiyatlar artmadan çok önceücretler artmamaya baþladý.Kýsmen, ücretlerin düþmesiyönündeki basýnç sayesinde, þir-ketler 2000'lerin ortalarýnda kar-larýný artýrmayý baþardýlar. Bukarlar þimdi, yaþam standart-larýný korumak için gerekli olanücret artýþlarýný yapmak için kul-lanýlabilir. Eðer fiyatlarý yüksel-terek tepki verirlerse, yanýtekonominin demokratik bir þek-ilde kamunun kontrolüne geçme-si olmalýdýr. Ayrýca iþçi hareke-tinin, Avrupa'daki Avrupa TekSenedi, Avrupa Merkez Bankasýve Ýstikrar ve Büyüme Paktý gibikurumlara karþý da hareketegeçmesi gerekir. Bu kurumlarýniþlevi, Fransa, Hollanda ve güneyÝrlanda'da yapýlan reformlardareddedilen ve insanlarýniþlerinin, yaþam standartlarýnýnve evlerinin þu anki ekonomikkrizde korunmasýnýn önündeengel oluþturan yeni-liberal poli-tikalarýn Avrupa Birliði'ndeuygulanmasýný saðlamaktýr.

7.Ekonomik krizin birdiðer boyutu,dünyadaki egemensýnýflar arasýndaki

çatýþmanýn daha da büyümesineneden olmasýdýr. Bu durum,Washington'daki politik kaostave krizle nasýl baþ edileceðikonusunda Avrupa Birliði içindeyaþanan fikir ayrýlýklarýnda veayný zamanda dünyanýn çeþitliyerlerinde açýkça görülüyor. 2008yýlýnýn Aðustos ayýnda yaþananRusya-Gürcistan çatýþmasý,ABD'nin, NATO'yu Avrasya'yadoðru geniþleterek kendi küreselhegemonyasýný güçlendirme gir-iþiminin, 20. yüzyýlda dünyapolitikasýna yön veren emperyal-ist rakipler arasýnda bir savaþýnkývýlcýmý olabileceðini gösterdi.Amerikan devletinin bankacýlýksistemini kurtarma çabalarýbaþarýlý olsa bile, sonuç ABDhükümetinin borcunun artmasýolacak. Bu, Amerikan kapital-izmini, Doðu Asya'nýn ihracatçýve Körfez'in petrol zenginiülkelerinin yöneticilerininAmerika'ya borç vermeye devametme konusundaki gönüllülük-lerine þu an olduðundan dahabaðýmlý hale getirecek. 20. yydeneyimi, büyük ekonomik içbaðýmlýlýk – þu an Çin veAmerika arasýnda – jeopolitikgerilimleri azaltmýyor, tam ter-sine, artýrýyor. Büyük olasýlýkla,baþkanlýk seçimini kim kazanýrsakazansýn, bu nedenle, bu savaþçýðýrtkanlýðýna karþý küresel birhareket inþa etmek zorunlu birgörev olarak önümüzde duruyor.

8.Ekonomik kriz ve sýnýfmücadelesi arasýndakarmaþýk bir iliþki varve bu iliþkiyi etkileþim

içinde olduðu politik baðlamkuruyor. Üstelik iþ kayýplarýnýnve yükselen fiyatlarýn kombi-nasyonu, iþçilerin bu krizemücadele ederek mi yoksademoralize olarak mý yanýt vere-cekleri konusunda büyük biretkiye sahip olacaktýr. Fakat þun-dan emin olabiliriz ki, bu kriz veonun yarattýðý sonuçlarönümüzdeki dönemde tümdünyada büyük toplumsal vepolitik hareketlerin ortaya çýk-masýna neden olacaktýr.Devrimci sosyalistlerin görevi,her zaman olduðu gibi, buhareketlerin içine girmek veonlarýn birleþmesine, militanlaþ-masýna ve güçlenmesine yardým-cý olmaktýr. Fakat durum neolursa olsun, sadece bir ideolojive politik rejim olarak yeni-liber-alizmin kriziyle karþý çýk-madýðýmýzý, ayný zamanda kapi-talist üretim biçimine karþýolduðumuzu ýsrarla vurgula-malýyýz. Þimdiki krizin ortayaçýkaracaðý büyük istikrarsýzlýkve ýzdýrap aslýnda, kapitalizminmantýðýnýn bir sonucudur. Onunyerine, ekonominin demokratikve kolektif kontrolüne ve gerçekbir planlamaya dayanan ve iþçi-lerin ve tüketicilerin ihtiyaçlarýnýkarþýlamak için üretimin yöne-timine doðrudan katýlabildiklerifarklý bir toplumsal mantýðý koy-malýyýz.

Bu þu anlama geliyor; devrimcimarksistler enerjilerini kendiörgütlerini ve kapitalizme güve-nilir bir alternatif olabilecekradikal solu inþa etmeye ver-meliler.

Kabul etmek zorundasýnýz!Yeni liberalizm çöktü

DDooððaann TTaarrkkaann

Bir çok gazetenin köþe yazarlarý bugünlerde hararetle kapitaliz-mi savunuyorlar. Gerekçeleri bugünlerde basýnda sýk sýk “Markshaklýydý” ifadesinin çýkmasýymýþ.

Bu ifadeyi ve Marksý küçümseyen köþe yazarlarýndan birisi deRadikal gazetesinin genel yayýn müdürü Ýsmet Berkan.

Pazar günkü “kapitalizm çöküyormuþ” baþlýklý yazýsýnda buiddiayý ileri sürenlerle hafiften alay ediyor ve kapitaliz-minçökmediðini anlatýyor.

Doðrusu “kapitalizm çöküyor” baþlýðý aþýrý bir iddia. Henüzböyle bir noktada deðiliz. Ama ortada çöken de birþey var. Bunugörmeyenler kapitalizmi savunmak için her zaman olduðu gibigerçekleri göz ardý edenler. Ýsmet Berkan’da bunlardan birisi.

Son 30 yýldýr bütün dünyaya ayný þey anlatýlýyordu. Pazarherþeyi çözer. Pazar tek çözümdür. Herþeyi ama herþeyi pazarýnkurallarýna býrakmak gerekir. Bu nedenle devletin tüm düzen-leyici kurallarýný kaldýrmak gerekir. Devletin tüm müdahaleleriniortadan kaldýrmak gerekir. Bütün hizmetleri ve devletin sahipolduðu tüm sanayi iþletmelerini, hizmetlerini özelleþtirmek,piyasaya devretmek gerekir. Bütün bu sürece kýsaca yeniliberalekonomi deniyor/du.

30 yýldýr bu söylenenler yapýlýyor. Çok yerde direniþler oldu.Kýsmi kazanýmlar da var ama esas olarak sermaye 30 yýldýrhakim. Dediðini yaptýrýyor. Tüm dünyada emekçilere saldýrýyor.

Bu söylenenlerin yaný sýra birþeyi daha gerçekleþtirdiler.Eþitsizliði alabildiðine arttýrdýlar. Ýþçilerin, emekçilerin gerçekücretlerini düþürdüler ve zaten de kriz tam da buradan onlarývurdu.

Gerçek ücretleri azalan sýradan insanlarýn alým gücünü onlarakredi vererek suni bir biçimde arttýrdýlar ve insanlar bu kredilerigeri ödeyemez hale gelince kriz baþladý.

Bugüne kadar, yani son 2-3 haftadýr yaþadýklarýmýz sadece birbaþlangýç ve baþlangýç verileri bile korkunç. Ortada dönen parayýsýradan bir insanýn kavramasý, gözünün önüne getirmesimümkün deðil. Yüz milyarlarca, tilyonlarca dolar.

2-3 haftadýr dünyanýn bütün büyük ekonomilerinde 30 yýldýranlatýlanýn tersine geliþmeler yaþýyoruz. Devletler emekçilerinvergilerini bankalarý, sigorta ve emlak þirketlerini kurtarmak içinharcýyor. ABD, AB, Ýngiltere, Almanya, Fransa, Ýrlanda ve dahasayýsýz ülke milyarlarca dolarla piyasalara müdahale ediyor.Bankalarý, þirketleri satýn alýyorlar. Sadece finans kuruluþlarýdeðil, sanayi kuruluþarý da devletlerin müdahalesini talep ediyor.Dünyanýn en çok iþçi çalýþtýran ve en büyük þirketlerindenGeneral Motors ABD hükümetinden destek bekliyor.

Bütün bunlar henüz kapitalizmin çöküþü deðil. Deðil ama yeniliberalizmin ve kapitalizmin 30 yýldýr uyguladýðý ekonomik poli-tikanýn çöküþü. Bunu kabul etmek gerekiyor.

30 yýldýr sermaye sýnýfý ve onun fikirlerini savunan yazarlar,gazeteciler ve Ýsmet Berkan gibi genel yayýn müdürleri bizedoðru olaný söylemediler. Piyasa herþeyin çözümü deðilmiþ.Bunu biz, sosyalistler zaten biliyorduk ama artýk onlarýn daöðrenmesi ya da zaten bildiklerini söylemeleri zamaný geldi.

Yeni liberalizm çöktü. Bitti. Tarih oldu. Kapitalizm þimdi kâr-larýný arttýrmak için yeni yollar bulmak zorunda. Belki dahabüyük savaþlar. Dünyayý daha hýzla tahrip etme ve sonra yenideinþa. Kim bilir. Göreceðiz.

Tarih olma deyince Ýsmet Berkan’ýn bir baþka söylediði de gün-deme geliyor. Diyor ki “piyasa ekonomisi, geçmiþte SovyetlerBirliði’nin uyguladýðý ve belki adýna ‘leninist ekonomi’ demekgereken sistem gibi sentetik deðil ki ortadan ansýzýn kaybolsun.”

Öncelikle “leninist” veya “sosyalist” bir ekonomi sistemi yok.Bu tür iddialar hep kapitalist sýnýftan geldi ya da stalinistlerinfikirleri. 1989’da çöken ve “tarih olan” sosyalizm deðil, devletkapitalizmidir. Yani gene kapitalizmin bir baþka ekonomik mod-elidir.

Doðu Bloku ve SSCB kapitalist ekonomik krizin sonucundaçöktüler. Krize dayanamadýlar. Bu ülkelerde iþçi sýnýfý deðil,devlet kapitalisti bir sýnýf iktidardaydý ve bu nedenle kapita-lizmin krizinde yýkýldýlar, hiç duraklamadan piyasa kapital-izmine geçebildiler ve bugün dünya kapitalist sistemi içinde hiçyadýrganmayan bir yere sahipler.

Çöküþün hemen ardýndan bu ülkelerde dünyanýn geri kalanýn-da olduðu gibi özel sermayedarlar hemen ortaya çýktý ve hiç deþaþýrtýcý olmayan bir biçimde hemen hepsi de eski yönetici sýnýf-tan geliyor.

Yeni liberalizmin çöküþüne dönersek bu kez emekçilerle ser-maye sýnýfý arasýndaki çatýþma daha sert olacak. Yeni liberalizmsadece çökmedi, sistemi, kapitalizmi teþhir ederek çöktü.Emperyalizm Irak’da ve Afganistan’da çýplak bir biçimde teþhiroldu ve yeniliyor. Bütün bunlar birleþince 30 yýlýn hesabýönümüzdeki günlerde sorulmaya baþlanacak.

Hep birlikte göreceðiz...

““DDeevvrriimmccii mmaarrkkssiissttlleerreenneerrjjiilleerriinnii kkeennddii

öörrggüüttlleerriinnii vveekkaappiittaalliizzmmee ggüüvveenniilliirr

bbiirr aalltteerrnnaattiiff oollaabbiilleecceekkrraaddiikkaall ssoolluu iinnþþaa

eettmmeeyyee vveerrmmeelliilleerr..””

Page 8: Sosyalist İşçi 337

8 sosyalist iþçi sayý: 337

FF.. AALLOOÐÐLLUU

Posta gazetesi yazarlarýndanHakan Çelik’in Kürtlere karþýýrkçýlýk yaptýðý bir yazý yazdýðýinternet sitelerinde dolaþmayabaþladý. Yazýda KürtlerinTürkiye’ye hiçbir þey katmadýk-larý bu nedenle de haksýz olduk-larý, Türklerden bir þey istemeyehaklarý olmadýðý anlatýlýyordu.

Daha sonra yazýnýn HakanÇelik’e ait olmadýðý ortaya çýktý.Çelik yazýyý ýrkçýlýkla suçladý vekendisine ait olmadýðýný açýk-ladý.

Ancak yazý internet sitelerindedolaþmaya devam ediyor vebirçok milliyetçi kafanýndüþüncelerini en aþýrý ifadelerleortaya koyuyor. Bu nedenle buyazýya cevap vermek gerektiði-ni düþündük.

KKüürrttlleerriinn vveerrggiilleerriinneerreeyyee ggiiddiiyyoorr??

Kürtlerin Türkiye’yekatkýlarýný iki açýdan ele almakmümkün.

Birincisi Kürtlerin ve Kürtlerinyaþadýklarý bölgelerinTürkiye’ye ekonomik katkýlarý,ikincisi ise bu halkýn Türkiye’yesosyal, kültürel katkýlarý.

Birincisinden baþlayalým.Türkiye’de Kürt nüfusun

yoðun olarak yaþadýðý 20’dençok il var. Bu sayý tartýþmalý olsada kolaylýk olsun diye 20 iliseçebiliriz.

Öncelikle Kürtlerin çoðunlukolduðu 20 ilin topladýðývergilere bakmak gerekir. Sonrada bu 20 ilin Türkiye bütçesin-den aldýklara paya. 20 ileyapýlan yatýrýmlara.

Açýkça görülecektir kiKürtlerin çoðunlukta olduðu 20ilin verdiði vergilerin toplamýbu illere yapýlan yatýrýmlardandaha çok hem de epeyce dahaçoktur.

Demek ki her þeyden önce

Kürtler, Türkiye’nin kendi-lerinin yaþadýðý alanlarýn dýþýn-daki bölgelerine parasal birkatkýda bulunmaktadýrlar.

Denebilir ki Türkiye’nin baþkabirçok ilinde de durum aynýdýr.Doðrudur ama bu Kürtlerinverdikleri verginin karþýlýðýnýalamadýklarý gerçeðinideðiþtirmez.

DDooððaall kkaayynnaakkllaarrGene Kürtlerin daha çok

olduðu Doðu ve Güney DoðuAnadolu illeri Türkiye’nindoðal kaynaklar açýsýndan enzengin bölgesi. Hatta diyebilirizki Kürtlerin çoðunlukta olduðuDoðu ve Güney Doðu bölgesimadenler açýsýndan Türkiye’ninen zengin bölgesi.

Petrol, bakýr, çinko, demir,kalay ve diðerleri. Bütün bumadenler toplam olarakTürkiye’nin zenginliði ama bumadenlerde çalýþmaktan baþkaKürtlerin doðal zenginliklerdenhiçbir kazançlarý yok.

Yani Kürtlerin çoðunluktaolduðu illerden Türkiye yarar-lanýyor ama Kürtler yararlan-

mýyor.Eðer doðal kaynaklarýn

zenginliði yeniden doðal kay-naklarýn olduðu bölgelereyatýrýlsa açýk ki Doðu ve GüneyDoðu bugünkü yoksulluðuiçinde olmazdý.

Madenler açýsýndan hem enzengin olacaksýn hem de toplamolarak en yoksul!

EEnneerrjjiiTürkiye’de üretilen enerjinin

de çoðu Kürtlerin çoðunluktaolduðu bölgelerde üretilmekte-dir. Doðu ve Güney Doðu’daüretilen elektrik enerjisi sonrakablolarla Türkiye’nin batýsýnayollanmaktadýr.

Enerjinin katkýsý toplamTürkiye ekonomisi için sonderece önemli. Buna raðmenKürt bölgeleri bu önemlikatkýnýn karþýlýðýný almýyor.

Büyük vaatlerle yapýlan veepeyce para yatýrýlanGüneydoðu Anadolu Projesi,GAP bölgeye bir yatýrým olarakdüþünülebilir. Ne var ki GAPiçin yapýlan yatýrým vaatleri esasolarak tutulmamýþtýr.

GAP bugün bütün Türkiye’yeelektrik üreten en büyükmerkezdir ama bölgeyeekonomik katkýsý son derecesýnýrlýdýr.

Hatta diyebiliriz ki bütünbüyük baraj sistemleri gibiGAP çerçevesinde bölgeyeyapýlan barajlar yarar getirmek-ten çok bölgeye zarar getir-miþtir.

Bölgenin ekolojik dengesibozulmuþtur. Ulaþým zor-laþmýþtýr. Doðal ve tarihi eserlersular altýnda kalmýþtýr ve çoksayýda köylü yerlerinden yurt-larýndan edilmiþtir. Bütün bun-larýn sonucunda bölge hatýrýsayýlýr bir ekonomik gelir eldeetmemiþtir.

SSuuGiderek petrol kadar kýymetli

hale gelen su bütün Türkiye’deen çok Doðu ve Güney DoðuAnadolu’da vardýr. Türkiye’ninve hatta bölgenin en büyük ikinehri bölgeden geçmektedir;Dicle ve Fýrat.

Ne var ki bu su kaynaklarýn-dan da gene bölge halký yarar-

lanmamakdýr,ileride yararlan-abilmesi için de hiç bir projeyok.

KKüüllttüürr,, ssaannaattDenebilir ki Kürtlerin

Türkiye’nin kültür ve sanatyaþamýna katkýsý azdýr. Budoðru. Bir çok ünlü ve deðerliKürt edebiyatçýsý ve sanatçýsývar. Bunlarý sayabiliriz amagene de daha az olduklarýnýkabul edebiliriz.

Hele bilimsel alanlardaKürtlerin katkýsý daha da azdýr.

Ancak bu denli yoksulluk-içinde, kendi dillerini kullan-malarýnýn yasak olduðukoþullarda Kürtlerden nasýldaha fazlasýný bekleyebiliriz ki?

Bölgedeki üniversite, lise vetoplam okul sayýsý daha azdýr.Bölgedeki saðlýk kurumlarýnýnsayýsý daha azdýr. Bölgede hiçbiraraþtýrma merkezi yoktur. Bukoþullarda Kürtler nasýl dahafazla sanatsal ve bilimsel ürünçýkarabilsin?

YYaa TTüürrkklleerr??Bir de Türklerin dünyaya ne

kattýðýna bakmak mümkün.Türklerin dünyaya kattýklarý bi-limsel ve sanatsal katkýlar ne-lerdir?

Açýk ki yok denemez amaazdýr. 70 milyon insanýn (yanidünya nüfusunun kabaca yüzde1’i) dünyanýn kültürüne ve bil-imine katkýsý sýnýrlýdýr. Budurumda acaba Avrupalý veKuzey Amerikalý ýrkçýlarýn “sizTürklerin dünyaya katkýnýznedir ki ?” diye bizi küçümsemehaklarý var mýdýr?

Ya da sonradan geldiðinizAnadolu topraklarýna nasýl birkültür, bilim getirdiniz, nekatkýnýz oldu diye sorma hak-larý var mý? Elbette ki yok. Bizorta derecede yoksul bir ülke-yiz ve katkýmýz ancak bu kadar.

Kürtler hakikatenTürkiye’ye ne kattý?

Türklerin ve Kürtlerinedebiyata katkýsý

Dünya edebiyatýna Türkiye’den ikibüyük katký var: Orhan Pamuk veYaþar Kemal. Dünyanýn en çoktanýdýðý, okuduðu iki yazar. Biri Türk,diðeri Kürt.

Her iki yazarýn da neredeyse bütünkitaplarý bir çok baþka dile çevrilmiþ.Kürtçe hariç. Her iki yazarýn diðerdillerdeki kitaplarýnýn satýþýTürkiye’deki satýþlarýndan daha fazla.

Türk edebiyatçý Orhan Pamuk Türkmilliyetçilerinin, yurtseverlerinin vekemalistlerinin nefret ettiði bir yazar.

Ýþte Türklerin dünya edebiyatýnakatkýsý.

Türkiye’de çalýþanKürtler

Kürtlerin Türkiye’ye bir baþka önemlikatkýsý ise iþ gücüdür. Hem de ucuziþgücüdür.

Milyonlarca Kürt Türkiye’de en kötüiþlerde en ucuza çalýþmakta ve Türkiyeekonomisini kalkýndýrmaktadýr.Karþýlýðýnda ise zeytin ekmeðe talimederler ve üstelik bir de ýrkçý, þovensaldýrýlara uðrarlar.

30 yýla yakýn bir zamandýr sürmekteolan savaþta 1 milyona yakýn Kürt köy-lerinden çýkarýlarak göçe zorlan-mýþlardýr. Türkiye ekonomisinin ucuziþ gücünü bu yoksul, sürgün Kürtleroluþturmaktadýr.

Bankalardakimevduat ve krediler

Kürtlerin daha çok olduðu bölge-lerdeki banka þubelerinde bölgedentoplanan mevduata karþýlýk verilenkrediler daha azdýr.

Yani bankalar Kürtlerden para toplar-lar ve sonra bu paralarý götürüpTürkiye’deki iþverenlere, þirketlere vediðer bankalara kredi olarak verirler.

Bütün diðer ekonomik göstergelergibi bankalarýn Doðu ve Güney DoðuAnadolu’daki mevduat-kredi iliþkisi debir eþitsizliði gösterir ve KürtlerinTürkiye’ye ne kattýklarýný açýklar.

Bölgenin toplam yoksulluðu ise enaçýk göstergedir.

Page 9: Sosyalist İşçi 337

sayý: 337 sosyalist iþçi 9

""MMaarrkkss yyiinnee hhaakkllýý ççýýkkttýý""GGeerrççeekktteenn mmii!!!!!!

Artýk sýkýcý olmadý mý? "Marks yine haklý çýktý" yorum-larýný duymak, artýk bulantý yaratmaya baþlamadý mý?

Sahtekar bonolarýn sahtekar olduðunun açýða çýkmasýylapatlayan devasa mali köpük, birden bire "saygýn" yazar veyorumcularýn aklýna yine Marks'ýn haklý olduðu parlak fikri-ni getirdi.

Gzetelerde Marks'ýn haklý olduðu yorumlarýyla kapital-izmin insan yapýsýna en uygun sistem olduðu tezleriniiþleyen yazýlar yan yana yer alýyor. Böylece Marks, bir kezdaha, kapitalizmin iþleyiþini en iyi çözümleyen bilim insanýolarak hakký verilen, saðolsunlar, itibarý iade edilen birakademisyen konumuna mahkum ediliyor.

Bir vakitler Alman Baþbakaný Helmut Kohl, Marks'ýnKapital adlý eserini okumaya kalkýþtýðýný ama birkaç sayfasonra hiçbir þey anlamadýðý için kitabý bir köþeye attýðýnýsöylemiþti. Burjuvazinin her düzeyde temsilcisi Marks'ýbazen anlaþýlmaz, karmaþýk yazýlar yazan bir düþünürbazen de hakký verilmesi gereken analizlere sahip bir biliminsaný olarak öne çýkartýp, her iki halde de koflaþtýrmayaçalýþýyor.

Marks elbette haklýydý.Günaydýn!Marks elbette haklýydý, ama bugün yaþanan krizin ipuçlarý

Marks'ýn analizinde yüzyýlý aþkýn bir süre önce ifadeedildiði için deðil sadece.

Marks haklýydý. Çünkü Marks devrimciydi. Marsk'ýn kapi-talizmden sýnýfsýz topluma geçiþin zorunlu olduðunu anlat-týðý temel görüþü, kapitalizmin devrimci eleþtirisinden kop-maz olduðu için haklýydý.

Marksizm ya devrimcidir ya da hiçbir þey. Marks,ekonomik iliþkilerin analizini yapan bir bilim insaný deðildi.Marks, kapitalizmin yýkýlmasý zorunlu ve gerekli bir sistemolduðu sonucuna vardýðý ve kapitalist sistemin hareketyasalarýný açýk, anlaþýlýr bir dille anlattýðý için devrimcidir.

Marks haklýydý çünkü þunu söylemiþti: "…mülksüzleþme,baðýmsýz iktisadi varlýðýn son buluþu, bizzat kapitalist üre-timin özünde yatan kanunlarýn hükmü ile sermayelerinmerkezileþmesi ile gerçekleþtirilir. Her zaman bir kapitalist,bir çok kapitalistin baþýný yer. Ýþ sürecinin boyutlarý, dur-madan büyüyen kooperatif þekli, bilimden pratik hayattabilinçli olarak yararlanma, topraðýn metotlu bir þekildeiþlenmesi, iþ araçlarýnýn ancak birarada kulanýlabilir iþaraçlarýna dönüþtürülmesi, bütün üretim araçlarýnda, bun-larýn birleþik toplumsal emeðin üretim araçlarý olarak kul-lanýlmasýyla tasarruf saðlanmasý, bütün uluslarýn dünyapiyasasý aðýna sokulmasý ve bununla birlikte, kapitalistrejimin uluslararasý bir nitelik kazanmasý, bu merkezileþmeya da çok sayýdaki kapitalistin az sayýda kapitalist tarafýn-dan mülksüzleþtirilmesi ile elele gider. Bu dönüþümsürecinin avantajlarýndan yararlanan ve bunlarý tekellerialtýnda tutan büyük sermaye babalarýnýn sayýlarý durmadanazalýrken, sefalet, baský, kölelik, soysuzlaþma, istismar ala-bildiðine artar; fakat ayný zamanda da sayýca gittikçe artanbir sýnýfýn, kapitalist üretim sürecinin bizzat kendi mekaniz-masý ile eðitilen, birleþen, örgütlenen iþçi sýnýfýnýn emeðinesahip çýkmak istediði görülür. Sermaye tekeli, kendisiylebirlikte ve kendisinin hükmü altýnda geliþen üretimbiçimine ayak baðý olur." (Kapital, Karl Marks)

Marks, bugün burjuva köþe yazarlarý kendisini aklaya dur-sunlar, tüm yaþamýný adadýðý dev eserini, önce bir devrim-ciye, sürgünde ölen Williem Wolff'a, sonra da bütün bir iþçisýnýfýna adamýþtýr. Ve bu eser, artýk çaðýmýzýn, mülksü-zleþtirenlerin mülksüzleþtirilmesi gerektiði çaðý olduðuçaðrýsýyla son bulurken, yani, bir sosyal devrimle burjuvasýnýfýnýn tarih sahnesinden silinmesi gerektiðini vurgu-larken, Marks'ýn haklý çýktýðýný anlatýrken Marks'ý koflaþtýr-maya çalýþanlar iktisat eðitimleri fasulyenin birim faydasýy-la sýnýrlý olan þuursuzlardýr.

Marks, Kapital'in Ýkinci Baskýsý'na Önsöz'de brokerdandönüþme bu yazarlara dair minik bir tespitte bulunuyor.1830'lu yýllardan sonra, artýk sýnýflar mücadelesinin keskinbiçimler almasýyla birlikte, "bilimsel burjuva iktisadýnýn daölüm çanlarý çalmýþtýr. Artýk iktisat için sorun, þu ya da bukuramýn doðru olup olmamasý deðil, sermayeye yararlýolup olmamasýdýr…Çýkar beklemeyen araþtýrmacýlarýn yeri-ni kiralýk kalemþörler almýþtýr; has bilimsel araþtýrmanýnyerini de mazeretçiliðin suçlu vicdaný ve kötü niyeti."

Kýsacasý, Marks'ýn bilimsel katkýsýnýn hakkýný vermenintek yolu vardýr: Kapitalizmin örgütlü iþçi sýnýfý tarafýndanyýkýlmasý gereken bir üretim biçimi olduðunu savunmak!

CCaann IIrrmmaakk ÖÖzziinnaannýýrr

Türk solunda çok yaygýndýr.Neredeyse her örgüt Leninist partimodeline göre örgütlendiðinisavunur. Ama bütün bu örgütlerinleninist parti modelleri birbirindenfarklýdýr. Kimisi illegal hücreörgütlenmelerinin leninizminolmazsa olmazlarýndan olduðunudüþünür, kimisi yukarýdan aþaðýyamüthiþ bir bürokratik mekanizmanýndaha devrimci olduðunu iddia eder.

Bazý örgütlere göre her tür ittifak-tan kaçýnarak kendi küçükörgütünün zamandan ve mekandanbaðýmsýz olarak en doðru ilkesel slo-ganý haykýrmasý leninizmdir. Ýþçilerbir gün uyandýklarýnda devrim yap-maya karar verecek, karar verdik-lerinde de bu örgütü bulacaklardýr.

Herkes için farklý bir "leninist örgütmodeli" bulunmasýnýn temelindestalinizmin bütün bürokratik partimekanizmasýný "leninist" olarakgenelleþtirmesinin yaný sýra Lenin'inörgüt anlayýþýnýn asla bir þablonolmamasý, Lenin'in asla bütündünyada ve bütün koþullar altýndageçerli olacak bir modelden bahset-memiþ hatta uygulamamýþ olmasýdýr.

Tabii ki, Lenin'in marksizme enbüyük katkýlarýndan bir tanesi örgütteorisidir. Ancak Lenin'in örgütteorisinin gücü asla basit bir þablonaindirgenemeyecek olmasýndadýr.

Lenin'in örgüt konusundakidüþünceleri Rusya'daki koþullardanve de bir bütün olarak uluslararasýiþçi hareketi içindeki tartýþmalardanayrý ele alýnamaz. Tony Cliff'in debelirttiði gibi stalinizmin iddialarýnýnaksine Lenin'in saçsýz baþýndan biranda eksiksiz ve net bir örgüt fikrifýrlamadý.

Lenin'in örgüt konusundaki fikir-lerini ilk olarak ortaya attýðý önemliçalýþmasý 1902'de yazýlan "NeYapmalý" isimli eseridir.

Bu kitap, Rusya Sosyal DemokratÝþçi Partisi(RSDÝP) içindeki ekono-mistlere karþý bir polemik olarakyazýlmýþtýr.

Lenin, bu kitapta marksistlerinneden kendilerini ekonomikmücadele ile sýnýrlý tutamayacak-larýný uzun uzun anlattýktan sonra

RSDÝP'in ne þekilde örgütlenmesigerektiði üzerine düþüncelerini deaktarýr

Ne Yapmalý'nýn Lenin'ine göre iþçisýnýfýnýn kendiliðinden bilinci ancaksendikal bir aþamaya ulaþabilir. Buise burjuva düþüncelerine hizmeteder. Sýnýf bu bilince kendiliðindenulaþamayacaðý için bu bilinç onaparti aracýlýðýyla dýþarýdangötürülmelidir. Bu sebeple, "NeYapmalý"da ikili bir parti perspektifisunar. Bu perspektife göre öncü partisýnýfýn dýþýnda profesyonel devrim-cilerden oluþan bir gizli örgütolmalýydý ve bu partinin çekirdeðineancak gizlilik faaliyetini sürdürebile-cek çelik disipline sahip üyeler kabuledilmelidir. Diðer tarafta ise bu partiçekirdeðine baðlý kýlýnacak bütüniþçilere açýk bir sendikal örgütlenmegerekir. Ne Yapmalý'daki parti mod-eli yukarýdan aþaðý merkeziyetçidir.Lenin, bu modelin dönemin Rusya'sýiçin olduðunu özellikle belirtir.

Lenin ayrýca gizliliðin bütünüyleRusya’nýn baský koþullarýna aitolduðunu vurgular. Çarlýk baskýsýRus devrimcilerine gizli örgütlen-mekten baþka seçenek tanýmamak-tadýr.

1904'teki RSDÝP kongresindeLenin'in bu fikirlerinin hayatageçmesi üzerine ciddi tartýþmalaryaþanmýþtýr. Bu kongrede RSDÝP,Bolþevikler ve Menþevikler olarakikiye bölünmüþtür. Lenin, bütünkongre boyunca partinin sýnýftan ayrýolmamasý gerektiðine dikkat çekmiþ,aydýnlarýn partiye kazanýlmasýnýnöneminden bahsetmiþtir.

1905'ten sonra ise Lenin artýk"dýþarýdan bilinç" götürmekten bah-setmemektedir. 1905 devrimi açýk birþekilde iþçi sýnýfýnýn kendiliðindeneyleminin, burjuva düþüncesindençok daha ilerilere gidebileceðinikanýtlamýþtýr.

Lenin, artýk partinin kapýlarýný iþçisýnýfýna açmaktan, partideki aydýn-larýn kat be kat fazlasý iþçiyi partiyekazanmak gerektiðinden bahsetmek-tedir.

1905 sonrasýnýn Lenin'i için: "Ýþçisýnýfý içgüdüsel olarak, kendiliðindensosyal demokrattýr". Parti sýnýfýndýþýndan bilinç götüren bir örgüt

deðil, sýnýfýn organik bir parçasýdýr. Lenin'in parti konusundaki

katkýsýnýn özü ise demokratikmerkeziyetçilik fikrinde yatar.

Kapitalizm merkezi bir sistemolduðuna göre bunun karþýsýndaproletarya da merkezi olarakörgütlenmek zorundadýr. Lenin, par-tinin tartýþmada özgür, eylemde bir-lik içinde olmasýný savunur. Böyleceparti aþaðýdan örgütlenebilir vedevrimde iþçilere önderlik edebilir.

1917 Þubat ayýnda iþçiler çarlýðýdevirdiklerinde bir ikili iktidar duru-mu ortaya çýkmýþtý. Bir tarafta iþçisýnýfýnýn kendi öz iktidar aygýtý olansovyetler (iþçi konseyleri), bir taraftaise burjuvazinin kurduðu geçicihükümet vardý.

Ancak “eski” Bolþevik önderliksahip olduðu aþamalý devrimanlayýþý ile iþçi sýnýfýnýn iktidarý elegeçirmeye hazýr olmadýðýnýdüþünüyordu.

Lenin, tutucu “eski” Bolþevik lider-ler ile hesaplaþtý. Bunu demokratikmerkeziyetçilik sayesinde gerçek-leþtirdi. Parti tabanýna, iþçi sýnýfýnadöndü ve Ekim ayýnda Bolþeviklerönderliðinde iþçiler iktidarý elegeçirdiler.

Sonuç olarak Lenin'in düþüncesi,iþçi sýnýfý pratiðiyle birlikte þekillen-miþ ve olgunlaþmýþtýr. Eðer Bolþevikpartisi, bugün Leninist olduðu iddiaedilen katý þablonlardan herhangibirine sýký sýkýya sarýlýp tutuculaþsay-dý Ekim Devrimi'nde iþçilerin zaferkazanmasý mümkün olmayacaktý.

Lenin, bunun yerine partiyi iþçisýnýfýndan yola çýkarak, somut duru-mun tahlilini yapan ve buna görehýzla yeni koþullara uyum saðlaya-bilecek kolektif bir araç olarak ortayakoyduðu için devrim baþarýya ulaþtý.Devrimci partilerin olmadýðý ya dayeterince örgütlenemediði ülkelerde,mesela Almanya’da ise devrimleryenilgiyle sonuçlandý.

Devrimci sosyalistler için Lenin'inörgüt teorisi bir þablonlar öðretisi,devrimci parti ise amaç deðildir.Bizim Lenin'den öðrendiðimizdevrimci parti, hem tarihten hem degüncel hareketin kendisinden öðre-nen, dünyayý deðiþtirmek içinvazgeçilmez bir araçtýr.

Leninist parti modeli mi,ama hangisi?

Page 10: Sosyalist İşçi 337

10 sosyalist iþçi sayý: 337

Bir baþka açýdan golfve 'Golfçü Paþa'...

Türkiye 'þiddetin' ve 'savaþýn' kurbaný olan gençlerineüzülürken, diðer yandan da 'Golfçü Paþa' Türkiye kamuoyunungündemini iþgal ediyor. Kanlý Aktütün baskýný sýrasýnda, özelgiysileri, ona uygun pahalý ayakkabýlarý, þapkasý, eldivenleri,siyah gözlükleri ve elinde golf sopasý ile Hava KuvvetleriKomutaný Orgeneral Aydoðan Babaoðlu gazetelerde boy gös-teriyor.

Türkiye'de silahlý askeri bürokrasi, ancak, totaliter rejimlereözgü dokunulmazlýklara sahip. Bu nedenle, Genelkurmay'ýn,generallerin eleþtiri yaðmuruna tutulmasý, "istifa"ya çaðrýlmasýbu karanlýk tablonun umut verici yaný elbette. Eleþtiriye, hele de"istifa" çaðrýlarýna hiç alýþýk olmayan bu "imtiyazlý" kesim, alýþkýnolmadýklarý eleþtiriler karþýsýnda adeta þaþkýnlýða düþmüþvaziyette. Orgeneral Baboðlu; önce "baskýndan anýnda haberimolmadý ama sonra müdahale ettim" þeklinde açýklama yapýyor.Genelkurmay'ýn "Cumartesi günü akþamýna kadar haberi yoktu"þeklindeki açýklamasý üzerine ise; "evet cumartesi akþamýnakadar haberim yoktu" diyerek kendi kendisini düzeltiyor.

Diðer yandan ise; "Aydoðan Babaoðlu'nun hava üslerine golfsahasý yaptýrdýðý ortaya çýktý" baþlýklý haberler birden ortalýðýkaplýyor. Öðreniyoruz ki, meðer "Golfçü Paþa" kanlý çatýþmalarolur, gencecik insanlar hayatlarýný kaybederken oynamayý býrak-madýðý golf tutkusunu çok daha geniþ bir alana yaymýþ... Çokvahim bir tablo aslýnda ortaya çýkan.

Ben burada, meseleye çok haklý ve yerinde olarak kamuoyundatartýþýlan boyutu ile bakmayacaðým. Diðer bir vahim yanýnýn dabu vesile ile kamuoyunun gündemine girmesine çalýþacaðým.

DDooððaa ddüüþþmmaannýý zzeennggiinn eeððlleenncceessii ggoollff!!Toplumsal hafýzamýz zayýf ama, hatýrlayacaksýnýz. Akdeniz böl-

gesinde, özel çevre koruma bölgesi ilan edilen alanýn neredeysetamamýnýn "golf" ve "konaklama alaný" olarak tahsis edilmesiylebaþlamýþtý her þey. Golf sahalarý için çok deðerli aðaçlar kesilmiþ,tüm bitki örtüsü ile ormanlar feda edilmeye çalýþýlmýþtý. Binlercebitki ve hayvan türüne ev sahipliði yapan, Türkiye'deki enönemli kuþ halkalama istasyonlarýndan birinin de içinde bulun-duðu Sorgun Ormaný da feda edilenler arasýnda yer almýþtý.Sorgun ve Belek'te "yaþam savunucularý"nýn büyük mücadeleleriile bazý giriþimler püskürtülmüþ, bazýlarý ise maalesef durduru-lamamýþtý. Mücadele halen de sürüyor elbette...

Bilimsel verilere göre; bir golf sahasý yýlda hektar baþýna ortala-ma 10 bin ile 15 bin m3 suya ihtiyaç duyuyor. 100 hektarlýk birgolf sahasýnýn bir yýlda tüketeceði su miktarý yaklaþýk 1 milyonm3. Bu da 12 bin nüfuslu bir yerleþimin ortalama "yýllýk su tüke-timine" eþit. Yani, Golf sahalarý, kullanýlan kimyasal kirleticiler-den, aþýrý su kullanýmýna kadar, vurdumduymaz "zengin tüketi-cilerin" zevki için pek çok açýdan geri dönüþü olmayan zararlý,doða düþmaný uygulamalar. (Bu arada, sahi, ülkemiz kurak birülke deðil mi, susuzluktan kýrýlmýyor muyuz?)

Yaþam savunucularý, 'üzerinde yaþadýðýmýz gezegen güngeçtikçe daha fazla çatýrdýyor' diye seslerini yükseltiyor. Dilimindöndüðü, kalemimin yazdýðýnca bir yaþam savunucusu olarakben de, türümüzü diðer canlý türlerinin yaþam hakkýna saygýlýolmaya çaðýrarak "Dünya yalnýz bizim deðil" diyorum. Diðeryandan da sürekli "insan türünün doðadaki ayak izlerini azalta-cak" giriþimlerin geliþtirilmesi gerektiðinin altýný çiziyorum.

Þimdi "Aktütün baskýný"yla ortaya çýkan 'gizli' "Golfçü Paþa"vesilesiyle öðreniyoruz ki, hava üsleri de birer birer milyonlarcadolar sarf edilerek golf sahasýyla donatýlýyormuþ. Yazýk! Demek,Türkiye'de doða kaynaklarýný kurutma, yaþam alanlarýný yoketme giriþimlerine Hava Kuvvetleri de katýlmýþ, belki de bütünordu...

Toplumda, silahlý askeri bürokrasiye, orduya bakýþ yavaþ daolsa deðiþiyor. "Paþalar" da eleþtirilebilir oluyor. Askeriye ileilgili bir yaygýn kanaat vardý toplumda. Bu olayýn tetiklemesi iledemek ki o kanaat da hýzla deðiþecek. Eskiden "en yeþil alanlar,bakýmlý aðaçlýklar askeriyede..." denirdi. Ordunun doðayýkoruduðuna inanýlýrdý.

"Terörist barýnýyor" gerekçesi ile "yakýlan" ve içinde barýnanbinlerce "canlý türüyle" birlikte kül olmasý seyredilen Doðu veGüneydoðu'daki ormanlardan sonra ordunun bir de "Golf aþký"ortaya çýkýnca...

* **

Bu vesile ile þunu da hatýrlatmadan geçmek istemiyorum. 2006yýlýnda Türkiye Golf Federasyonu, "Golf 'doða dostu' birspordur" þeklinde bir tanýtým filmi hazýrlayarak televizyonlardagösterime sokmuþtu. Yaþam savunucularý ve "Sorgun Platformu"da hemen Reklam Özdenetim Kurulu'na baþvurarak, "toplumuyanýltýcý" reklamýn yayýndan kaldýrýlmasýný saðlamýþtý...

YYaallççýýnn EERRGGÜÜNNDDOOÐÐAANN

NNuurraann YYüüccee

Bugünlerde en çok duyduðu-muz kelime kriz. Uzun birsüredir iklim deðiþikliðininyaratacaðý insani ve çevreselfelaketlerden bahsederkenbunun üzerine mali krizden veyine yaratacaðý felaketlerdenbahsetmeye baþladýk. Ýki krizinde kaynaðý kapitalist sistem.Sistemin iki krizine de temeldeürettiði çözüm fedakarlýk üzer-ine ve asýl olarak zenginlerindeðil de emekçilerin fedakarlýðýüzerine.

2012 sonrasý Kyoto'yu nasýl biriklim anlaþmasý takip etmesiüzerine süren tartýþmanýnbugüne kadar oluþan üç tarafýbulunmakta. Birinci taraf dahaetkili ve güçlü bir uluslararasýanlaþma isteyenler.( çevrecileri,iklim aktivistleri, anti kapital-istler) Ýkincisi hükümetlerin vepolitikacýlarýn çoðunluðununsavunduðu daha büyük karbonemisyonu kesintileri olan yenibir uluslararasý anlaþma olsunama çok ileri gitmesin ve þir-ketlerden çok þey istemeyelimdiyenler. Üçüncü ise hiçbir ulus-lar arasý anlaþma istemeyen lid-erliðini George Bush'un veABD'nin yaptýðý Petrol, kömürve otomotiv þirketlerinin çýkar-larýný savunanlar.

Bu taraflar aslýnda iklimdeðiþikliðinin nedenleri, hangiçözümler mümkün, sorunu kimçözer, nasýl bir hareket inþaetmeli ve iklim felaketlerinenasýl müdahale etmeli gibi konu-lar üzerinde þekillenmekte. Busorulara vereceðimiz yanýtlarbizlerin sürdüreceði mücade-lenin politik arka planýný daoluþturmakta.

Ýklim deðiþikliðinin durdurul-masýna yönelik mücadele yeniliberal politikalara ve þirketlerekarþý anti kapitalist bir mücadeleolmak zorunda. Son otuz yýldýryeni- liberal politikalarýn insan-lara anlattýðý " kar insanihtiyaçlarýndan daha önemlidir","pazarý sevmeyebilirsiniz, amayapabileceðiniz hiçbir þey yok.Pazarýn alternatifi yok"idi . Ýklimdeðiþikliðine yönelik getirdikleriçözümlerde yine bu pazar man-týðý içinde aslýnda hiçbir þeyyapýlmamasýna, yaþanacakfelaketleri de karadönüþtürülmesi mantýðýna daya-lý. Felaketleri önleyebilmek içinzaman çok önemli ve zamanýmýzgittikçe azalýyor. Hergün yenibulgularla karbon salýným oran-larýnda yapýlmasý gereken kesin-ti miktarlarý artmakta, kesinti-lerin yapýlmasý gereken sürelerise kýsalmakta. Hemen ve çokgüçlü bir biçimde hareketegeçmezsek þirketlerin ve pazarýngücü iklim felaketini insanlýkfelaketine çevirecek. Ayrýca buþirketler ve politikacýlar herkesinfedakarlýk yapmasý gerektiðinide söylemekteler. Ýklim deðiþik-

liðinin durdurulmasýna yönelikalýnacak tedbirler þirketlerinçýkarlarýný tehdit ettiði ve politikpartilerin ekonomik politikalarý-na karþý olduðu için bu sorunuçözemezler. Bu sorunu çözmekiçin sýradan insanlarýn hareketegeçmesi gerekmektedir. Bunuise iklimi kurtarmak için dahafazla neleri kaybetmemiz, dahafazla nasýl fedakarlýk yapmamýzgerektiðine odaklanan birhareket ile yapmamýz mümkündeðil. Ayrýca bu sorunuçözümünde kullanabileceðimizpara, teknoloji, çalýþmak isteyenama iþsiz çok sayýda insanbulunmakta. Sorun burada poli-tik olarak bu kaynaklarýn kim-lerin çýkarlarý için kullanýlacaðý.Bu politik tercihi yaptýracakgücün kim olduðu. Gelecekteyaþanacak felaketlerlekarþýlaþtýrýrsak belki NewOrleans, Darfur, Bengladeþküçük bile sayýlabilecekler amacanýmýzýn ne kadar çokyanacaðýný þimdiden göstermek-teler.

Zenginler felaketlerin fatura-sýný yoksullara kesecekler, yok-sullar ise hayatta kalabilmek içinbirbirlerini öldürecekler. Butablo hem zengin ve fakir ülkel-er arasýnda, hem de ayný ülkeiçindeki zengin ve fakirlerarasýnda yaþanacak. Petrol içinverilen savaþlarýn su, tarým alan-larý, gýda içinde verilemeye baþ-landýðý , mülteci sorunlarý ileýrkçýlýðýn daha da arttýðý, insanideðerlerin hýzla yitip gittiði bir

dünya ile karþýlaþmamýz birsenaryo deðil. Bunun önünegeçebilmek için hareket içindesosyal adaleti ve paylaþmayý,dayanýþmayý milli sýnýrlardançýkarýp küresel olarak inþaetmemiz gerekmekte.

Küresel çözümler için mücade-leyi somut, hayal edilebilir halegetirmek insanlarý bunlaretrafýnda bugünden hareketegeçmeye sevk edecektir.Yerellerde kurulacak bu kam-panyalarý genel kampanya hattýolan temiz ve yenilenebilir enerjikullanýmý ile birleþtirmekmümkün.

Her bir yerel kendi kampanyaiçeriðini belirleyebilir. Örneðinbir üniversitede enerji tasarruflulambalar ile aydýnlatmalarýnyapýlmasý yönetimden talepedilirken, bu lambalardan tasar-ruf edilecek miktarýn yemek fi-yatlarýnýn düþürülmesine ya dayeni bir basket sahasýnýn açýl-masýnda kullanýlmasýný talepedebilir.

Binalarýn yalýtýlmasýndan, raylýtaþýma sistemine, güneþ panel-lerinden, rüzgar güllerine vedaha çok sayýda çözüm önerisi-nin birlikte hayata geçirilmesiiçin çok sayýda kampanyayý çokfarklý kesimlerin katýlýmýyla kur-mamýz mümkün ayný zamandabir zorunluluktur. Politikacýlarýharekete geçirmek için yýðýnsalbir harekete ihtiyacýmýz var.Bunun için ise yeterli sayýmýzbulunmakta. Biz 6 milyarýz onlarise bir avuç.

Biz 6 milyarýz,onlar bir avuç

Page 11: Sosyalist İşçi 337

sayý: 337 sosyalist iþçi 11

AAþþaaððýýddaann ssoossyyaalliizzmm-Kapitalist toplumda tüm

zenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarý-na kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

RReeffoorrmm ddeeððiill,, ddeevvrriimm-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-

tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýna karþýsermaye sahiplerini, ege-men sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devlet ge-reklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

EEnntteerrnnaassyyoonnaalliizzmm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketleri-ni desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapitalistidir.

DDeevvrriimmccii ppaarrttii-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kes-imi devrimci sosyalist birpartide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sý-nýfýnýn yýðýnsal örgütleri vehareketi içindeki çalýþmaile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci bir sosyal-ist iþçi partisinin inþasýçalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

haksýzlýklarý,mücadalenizi,yorumlarýnýzý

bize yazýn

[email protected]

AAyyþþee DDeemmiirrbbiilleekk

Kurulduðu günden buyana dünyaya yalnýzca kanve ölüm taþýyan, savaþlar-dan baþka hiçbir þeygetirmeyen NATO 4Nisan’da 60 yýlýný ve kuru-luþunu kutluyor.

NATO var olduðundanbugüne kadar hiçbir yerebarýþ ve düzen getirmediðigibi savaþ ve ölümün adýoldu. Son 20 yýl içinde dahiBalkanlar veOrtadoðu’daki rolleri veoralarýn bugünkü durumudahi gerçeði görmemiz içinyeterli. NATO artýk askerigücünü ABD’nin dünyapolitikasý çerçevesinde kul-lanan silahlý bir savaþörgütüdür. 11 Eylül son-rasý ABD’nin ortaya attýðýTerör ile Mücadele poli-tikasýna hizmet eden mili-tarist bir örgüt.

Soðuk savaþ sonrasýkendine yeni bir yol hari-tasý çizmeye çalýþanNATO, 1999 ve 2000’lerinbaþýnda enerji yollarýgüvenliðini de bildirgesineekleyerek alanýný iyicegeniþletti ve kuruluþamacýndan çýktý. Bugünekadar hem Türkiye hem dedünya’nýn bir çokülkesinde kendi yani dahaçok ABD çýkarlarýnauymayan demokratikdüzenlere müdahale edenkaranlýk bir örgütlenme.Açýktan darbe yapýyor,örgütlüyor ya da zeminhazýrlýyor. Hem dünyabarýþý hem dedemokrasinin ve özgür bir

dünyanýn önünde birengel.

Dünya savaþ karþýtýhareket Nato’yu daðýtmaküzere harekete geçiyor. 17– 21 Eylül’de ÝsveçMalmö’de yapýlan AvrupaSosyal Forumu’nda savaþkarþýtý hareket toplantýsýn-da alýnan karar iledünyanýn her yerindekisavaþ karþýtlarý olarakSavaþa Hayýr Nato’yaHayýr kampanyasýnabaþlýyor. 4-5 Ekim’deStuttgart’da Nato KarþýtýEylem hazýrlýk toplantýsýn-da savaþ karþýtlarý kam-panyanýn politik vurgusuve eylemin örgütlenmesinitartýþmak üzere buluþtu.

16 farklý ülkedenkatýlýmýn olduðu toplantý-da Nato’yu teþhir konuþul-du.

NATO’ya kaþýyýz çünkü ;NATO’nun ortaya

çýkýþ nedeni tamamenortadan kalktý, bizimsavaþlara ihityacýmýz yok

NATO bir savaþörügütüdür, biz barýþ istiy-oruz

NATO ABD’ninhegomonya savaþýndaABD yanýnda yer alarakaçýktan taraftýr

NATO dünyada savaþ,ölüm ve yoksullukanlamýný taþýr

NATO nükleeer silahdemektýr. Nükleer silahlarhayatýmýz için tehlikedir

NATO varolduðu yer-lerde olduðu kadarolmadýðý yerlerde de gizlimilitarize örgütleryaratarak darbe ortamlarý

hazýrlamak ve bizzat dar-beler örgütleyerekdemokrasinin önündebüyük bir engeldir

NATO varlýðý ile ýrkçýve milliyetçi bir dünyayaratmaktadýr

ABD’nin terör ile savaþpolitikasýnda en büyükrolü oynamaktadýr

NATO ülkelerde ciddiaskeri harcamalara nedenolduðundan ekonomikolarak büyük bir yük vebuna baðlý olarak sosyalhaklarda kýsýtlanma vehizmet görememekdemektir. Sosyal adaletsiz-lik demektir.

NATO ve NATO gibiörgütlenmeler varolduðusürece dünyada ve hiçbiryerde barýþýn saðlanmasýmümkün deðildir. Barýþsaðlanmadan dünyadaeþitlik ve adaletten de bah-

setmek mümkün olmaya-caktýr.

Tüm bunlarýn sonunda 4Nisan’da Almanya Kehl,Fransa Strasbourg merke-zli devasa bir eylemörgütleme kararý alýndý.Haftalar öncesinden ikiþehirde de gençlik kampýyapýlacak. Binlerce kiþi ileNATO zirvesini blokeetmeyi ve alternatif zirveyiörgütlüyoruz.

Küresel BAK da 4Nisan’da NATO’ya Hayýrdemek üzere sokakta ola-cak.

NATO ve ABD ‘ninTürkiye’de bulunan 6askeri üssü, 16 havaharekat ve radar üslerini,Türkiye’nin NATO’nun 3.büyük ordusu oluþu vebunun bize maliyetleriteþhir edilecek.

NATO ve ABD 12

Eylül’ün, 12 Mart’ýnnedenidir. BugünErgenekon’un arkasýndaNATO’nun gizli militarizeörgütler yaratmasý vardýr.

Türkiye de Küresel Bakile 4 Nisan’da SavaþaHayýr NATO’ya HayýrNATO Daðýtýlsýn 60 yýlyeter sloganlarý ile sokaktaolmaya hazýrlanýyor.Dünya NATO karþýtý kam-panya ile NATO zirvesiDTÖ gibi daðýtýlabilir,Afganistandan Askerlergeri çekilsin kampanyasýile yeni bir 68 yaþanabilir,yeni bir 15 Þubat sürecinegidebiliriz. Türkiye’de bir1 Mart daha yaratmakmümkün olabilir. 4Nisan’da onlarýn bir avuçbizlerin milyonlar olduðu-muzu gösterebilir ve baþkabir dünya için kocaman biradým daha atabiliriz.

Stuttgart’da NATO Karþýtý Eylem toplantýsý yapýldý

Savaþa da NATO’ya da hayýr!

Yeni-liberal kentseldönüþüm politikalarýna kur-ban edilen gelenekselRoman yerleþimiSulukule’yi kurtarmaçabalarý sürüyor. SýnýrTanýmayan OtonomPlancýlar adlý giriþim “baþkabir Sulukule mümkün”baþlýklý bir imza kampa-nyasý baþlattý. GiriþimSulukule’de yok edilenlerekarþý dünyadaki bir çok

kurumun duyarlýlýk göster-diðine dikkat çekti. FatihBelediyesi, ÝstanbulBüyükþehir Belediyesi veTOKÝ tercihini yapmayaçaðýrýldý:

“1960’lý -70’li yýllarýneskimiþ yenileme yak-laþýmýyla fiziki yapýyýtümüyle yýkarak yenidenyapýlar inþa eden ve hiçbirþeyi korumayan bir örnekmi? Çaðdaþ planlama ve

koruma anlayýþýnýn hakimolduðu insaný eksen alan,katýlýmcý ve bölgenin gerçeksorunlarýný çözümleyen,Yerel Geliþim Planý mý?”

Sýnýr Tanýmayan OtonomPlancýlar bir imza kampa-nyasý baþlatarak Sulukule’yiyýkanlar üzerinde baskýoluþturmaya çalýþýyor. Ýmzakampanyasýna ulaþmakiçin:www.alternatifsulukule.org

BBaaþþkkaa bbiirr SSuulluukkuullee mmüümmkküünn!!

HHrraanntt’’ýýnn aarrkkaaddaaþþllaarrýý ggeennee oorraaddaayyddýý

Hrant’ýn vurulmasýnýnüzerinden 18 ay geçti ,ancak davada bir ilerlemeyok. 13 Ekim’de yapýlan 7.duruþma gerçekleþirkenHrant’ýn arkadaþlarý geneBeþiktaþ BarbarosMeydaný’nda adalet içinbuluþtu. 1,5 saatlik bekle-menin ardýndan GörkemYeltan tarafýndan okunanbasýn açýklamasýndacinayetin örtbas edilmeçabalarýna dikkat çekildi:

“Bu kaçýncý duruþma? Nekadar yol alýndý? Tetiðiçeken ve cinayeti plan-layanlar bugün yedinci kezhakim karþýsýna çýkacaklar.Tetiði çekenin yaþý bu sürezarfýnda büyüdü; davabugün ikinci kez kamuyaaçýk gerçekleþecek. Birönceki davada tutuklusanýklarýn rahatlýðýna, per-vasýzlýðýna bütün Türkiyetanýklýk etti. Bu kez de miöyle olacak?”

Page 12: Sosyalist İşçi 337

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi,

Nail Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok 366 Topkapý, ÝstanbulYerel süreli yayýn, haftada bir yayýnlanýr

wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

A N T Ý K A P Ý T A L Ý S T T A R T I Þ M A L A RMMAARRKKSSIIZZMM 22

000088.

Küresel kapitalizm krizlesarsýlýyor. 30 yýldýr "piyasaekonomisi her þeyi çözer"diyerek her þeyiözelleþtiren, saðlýðý veeðitimi paralýlaþtýran,sosyal haklarý budayanhükümetler krizle birlikteyeniden devlet müda-halesini keþfetti. Devasabankalar batýyor, yeni-li-beral hükümetler çalýþan-lardan aldýklarý vergilerlebankalarý kurtarýyor.Emekçi sýnýflara tek bir hakbile tanýmayanlar iþlerinegeldiðinde piyasaekonomisinin sihirlideðneðini kolayca fýrlatýpatýyor.

KKrriizziinn ffaattuurraassýýnnýýööddeemmeeyyeecceeððiizz

Küresel finans krizi,büyük bir ekonomik krizinbaþlangýcý olarak görülü-yor. Burjuva iktisatçýlarýmali krizin sanayi üre-timine yansýmasý, kapita-list ekonomilerin durgun-luða girmesi ve ardýndangelecek çöküþ dönemihakkýnda karamsar tah-minlerde bulunuyor.Kimilerine göre bugünkükriz 1929 BüyükBunalýmý'na benziyor, kim-ilerine göreyse onu kat bekat aþan ve sonuçlarýöngörülemeyen dahabüyük bir krizin baþýn-dayýz. Ancak daha yolunbaþýnda fatura çalýþanlara,toplumun en altýna itilenemekçi sýnýflara ödetilmekisteniyor.

SSaavvaaþþaa hhaayyýýrr!!Bugün dünyanýn her

yerinde savaþ çýðlýklarýatýlýyor. Irak'ta, ABD,Ýngiltere ve NATO tarafýn-dan iþgal edilenAfganistan'da savaþ veiþgale karþý direniþ bütünhýzýyla sürüyor. Filistin,Lübnan, Suriye ve Ýran'da-ki gerilim Kafkaslara

sýçradý çoktan.Emperyalizm, küresel þir-ketlerin hegemonyasý içinkan döküyor ve dahafazlasýný dökmeye hazýr.

KKüürreesseell ýýssýýnnmmaayyýýdduurrdduurrmmaakk

Tüm bunlar olup biterkenküresel iklim deðiþikliði ilegezegen deðiþiyor.Önümüzdeki on yýliçerisinde ani bir iklimgeçiþinin gerçekleþeceðiartýk neredeyse kanýksan-mýþ bir tahmin. 2 derecelikbir ýsý artýþý ile bildikdünyadan susuzluðun,kýtlýðýn, göçün, salgýnhastalýklarýn ve iklimfelaketlerinin damgasýnývurduðu yaþanmaz birgezegene doðru gidiyoruz.Küresel þirketler, insan-larýn ve tüm canlýlarýn ha-yatýný hiçe sayarak fosilyakýtlarý tüketmeye ve sera

gazý üretmeye çýlgýncadevam ediyor.

Kriz, savaþ ve küreselýsýnma ile anýlan dünyanýnbir parçasý olan Türkiye'deise ayrýca bir rejim kriziyaþanýyor. 4 askeri darbe,sayýsýz müdahale vemuhtýrayla ayakta duranaskeri vesayet rejimisarsýlýyor.

Ýþçilerin ve sosyalistlerinmücadelelerin önünü herseferinde suikast, bombala-ma, provokasyon vekatliamla kesenler bu kezTürkiye'yi dünyadankoparmak için çaba gös-teriyor.

Kürt sorunu, azýnlýk hak-larý, inanç ve düþünceözgürlüðü, yurttaþlýk hak-larý ve demokrasiningeniþlemesi gibi konulardageleneksel devlet poli-tikalarý ilk kez toplumunçoðunluðu tarafýndan

sorgulanýyor. 80 yýldanfazladýr küçük bir azýnlýkdýþýnda bu ülkedeyaþayanlara fakirlik vebaskýdan baþka bir þey ver-memiþ olanlar hâlâ aðýrçekim bir darbe ile kanlýdüzenlerini sürdürmekistiyor.

YYeennii ssoollAncak nerede emekçi

sýnýflara ve ezilenleredönük bir saldýrý varsaorada direniþ de var. Yeni-liberal saldýrganlýðýnkarþýsýnda antikapitalisthareket duruyor.Emperyalist saldýrganlýðakarþý küresel savaþ karþýtýhareket direniyor.Türkiye'de yeni-liberal-izmin, darbelerin, savaþýn,küresel ýsýnmanýn, nükleersantralarýn, ýrkçýlýðýn veayrýmcýlýðýn karþýsýnda hergeçen gün güçlenen sosyal

hareketler duruyor. Yenibir mücadeleci kuþak öneçýkýyor.

DSÝP'in ev sahipliðindedüzenlenen Marksizm2008'de direnenler, baþkabir dünya isteyenler, krizekarþý emekten yana birçözüm için mücadele eden-ler içinde bulunduðumuzdönemi tartýþýyor. Krize,savaþa, iklim deðiþikliðinekarþý nasýl yanýtlar ürete-bileceðimizi birliktekonuþacaðýz.Tartýþmalarýmýzý hep bir-likte mücadele alanlarýnataþýyacaðýz.

Acýnýn ve gözyaþýnýnhakim olduðu bu dünyadadireniþ varsa umut da var.Yeni mücadeleci kuþak veyeni bir sol dünyayýdeðiþtirebilir. Marksizm2008'de buluþalým.Dünyayý birlikte deðiþtire-lim.

ANKARA 8-99 KASIM

NELER TARTIÞILACAK?MMAARRKKSSÝÝZZMMÝÝNNGGÜÜNNCCEELLLLÝÝÐÐÝÝ

TTRROOÇÇKKÝÝ:: SSTTAALLÝÝNNÝÝZZMMÝÝNN DDEEVVRRÝÝMMCCÝÝEELLEEÞÞTTÝÝRRÝÝSSÝÝ

SSTTAALLÝÝNNÝÝZZMMÝÝNN ÝÝFFLLAASSII VVEE AAÞÞAAÐÐIIDDAANN SSOOSSYYAALLÝÝZZMM

SSIIRRAADDAANN ÝÝNNSSAANNLLAARRDDÜÜNNYYAAYYII DDEEÐÐÝÝÞÞTTÝÝRREEBBÝÝLLÝÝRR MMÝÝ??

AANNTTÝÝKKAAPPÝÝTTAALLÝÝSSTTHHAARREEKKEETT VVEE SSOOLLDDAABBÝÝRRLLÝÝKK AARRAAYYIIÞÞLLAARRII

GGÜÜNNDDEELLÝÝKK HHAAYYAATTTTAADDÝÝRREENNÝÝÞÞ

ÖÖZZGGÜÜRRLLÜÜKKÇÇÜÜ YYEENNÝÝ SSOOLL ÖÖRRGGÜÜTTLLEENNMMEE

2211.. YYÜÜZZYYIILLIINN SSOOSSYYAALLÝÝZZMMÝÝ

KKÜÜRREESSEELL IISSIINNMMAA VVEE EEKKOOLLOOJJÝÝKK KKRRÝÝZZ

YAKLAÞAN FELAKET:KKÜÜRREESSEELL ÝÝKKLLÝÝMMDDEEÐÐÝÝÞÞÝÝKKLLÝÝÐÐÝÝ

ÞÞÝÝRRKKEETTLLEERR VVEE KKÜÜRREESSEELL IISSIINNMMAA

KKRRÝÝZZ VVEE DDEEVVRRÝÝMMCCÝÝ OOLLAASSIILLIIKKLLAARR

KKAAPPÝÝTTAALLÝÝZZMMÝÝNN KKRRÝÝZZÝÝ VVEE EEMMEEKKÇÇÝÝ SSIINNIIFFLLAARR

YYEENNÝÝ-LLÝÝBBEERRAALLÝÝZZMMÝÝNNÝÝFFLLAASSII VVEE GGEELLEECCEEKK

DDAARRBBEE,, EERRGGEENNEEKKOONN,, DDEEMMOOKKRRAASSÝÝ

KKEEMMAALLÝÝZZMM VVEE DDÝÝNN

KKEEMMAALLÝÝZZMM,, EERRGGEENNEEKKOONN VVEE TTÜÜRRKK SSOOLLUU

KKÜÜRRTT SSOORRUUNNUU NNAASSIILL ÇÇÖÖZZÜÜLLEECCEEKK??

ÖÖLLÜÜMM DDEEÐÐÝÝLL ÇÇÖÖZZÜÜMMÝÝSSTTÝÝYYOORRUUZZ

CCÝÝNNSSEELL AAYYRRIIMMCCIILLIIKK VVEEKKAAPPÝÝTTAALLÝÝZZMM

HHOOMMOOFFOOBBÝÝYYEE KKAARRÞÞIINNAASSIILL BBÝÝRR MMÜÜCCAADDEELLEE??

KKaayyýýtt vvee iilleettiiþþiimm::005533005544

00555555 779944 2222 2211

ÝZMÝR1144-1155-1166 KKAASSIIMM

KKaayyýýtt vvee iilleettiiþþiimm::005533005544

00555555

KOCAELÝ1155 KKAASSIIMM

KKaayyýýtt vvee iilleettiiþþiimm::005533005544

00555555

ÝSTANBUL2266-2277-2288 AARRAALLIIKK

KKaayyýýtt vvee iilleettiiþþiimm::005533005544

00555555

BURSA2222 KKAASSIIMM

KKaayyýýtt vvee iilleettiiþþiimm::005533005544

00555555