sosyalist İşçi 222

16
sosyalist isci SAYI: 222 20 Aðustos 2004 1.000.000 TL. Avrupa Sol Partisi ve devrimci seçenek Bush’a karþý Bush Light Olimpiyatlarýn az bilinen yüzü Irak - Venezüella - Güney Kore Dünyanýn efendileri krizde

Upload: sosyalist-isci

Post on 06-Mar-2016

252 views

Category:

Documents


6 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 222

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 222

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 222 20 Aðustos 2004 1.000.000 TL.

Avrupa Sol Partisi ve devrimci seçenek Bush’a karþý Bush Light Olimpiyatlarýn az bilinen yüzü

Irak - Venezüella - Güney Kore

Dünyanýn efendileri krizde

Page 2: Sosyalist İşçi 222

2 HABERLER

Sokaða eyleme!22000055 yyýýllýý ttoopplluu ggöörrüüþþmmeelleerrii iillee bbiirr-lliikkttee KKEESSKK''ddee yyeenniiddeennhhaarreekkeettlleenneecceekk.. ÖÖnnüümmüüzzddeekkiimmüüccaaddeellee ddöönneemmii ssaaddeeccee 22000055 yyýýllýýbbüüttççeessiinnii ddeeððiill aayynnýý zzaammaannddaa kkaarrþþýýkkaarrþþýýyyaa kkaallddýýððýýmmýýzz ssaallddýýrrýýyyaassaallaarrýýnnýý ddaa ggüünnddeemmiimmiizzee aallmmaakkzzoorruunnddaa oolldduuððuummuuzz bbiirr ddöönneemmoollaaccaakkttýýrr.. KKaammuu yyöönneettiimmii yyaassaassýý,,yyeerreell yyöönneettiimm yyaassaassýý,, ppeerrssoonneell rreejjii-mmii yyaassaassýý,, ssaaððllýýkk yyaassaassýý vv..ss.. iilleehhüükküümmeett kkaammuu ççaallýýþþaannllaarrýýnnýýnn iiþþggüüvveenncceessiinnii vvee nneerreeddeeyyssee ssaahhiippoolldduuððuu bbüüttüünn ssoossyyaall hhaakkllaarrýýaallmmaayyaa hhaazzýýrrllaannýýyyoorr..

Bu süreçte hemen tüm kamuçalýþanlarý tedirgin. Kendilerineyönelen tehdidi hissediyorlar.Ancak bir türlü inanamýyorlar.Hükümet 1,5 milyon sözleþmeli-den bahsediyor, çalýþanlarýn önem-li bir kýsmý yeni personel alý-nacaðýný, kendisinin güvencesininolduðunu zannediyor.

90'larýn baþýnda kendi iþyerininözelleþtirilince daha baþarýlý ola-caðýný anlatan iþçiler hatýrlýyorum.Daha sonra onlar iþsiz kalmýþ veiþyerinin "verimliliði" artmýþtý. Buülkenin erken emekliler cennetiolduðunu anlatan iþçilerdenbazýlarýnýn emekli olmadanöldüðünü de hatýrlýyorum. Yanibenzer bir hikayeyi yeniden yaþýy-oruz. Hissediyoruz, inanamýyoruzve kaybediyoruz.

Eðer yine kaybetmek istemiyor-sak bu gerçeði göz ardý etmemeliy-iz. Egemenlerin anlattýðý yalanlarýnsaflarýmýzdaki etkisinden kurtula-bilmek için tüm iþ yerlerinde, tümçalýþanlarý hedefleyen toplantýlardüzenleyerek bu yasalarýn neleremal olacaðýný tartýþmalýyýz.

Bu toplantýlarýn bir amacý dabüyük bir eylemliliðin örgütlen-mesi olmalýdýr. Eðer KESK kararlýbir eylem takvimini þimdiden oluþ-turmaya baþlar ve bu tarz toplan-týlarla bu eylemliliði inþa edersekazanmak mümkün olabilir.

Kararlýlýktan kastým kitlesine vehükümete kazanýncaya kadarmücadeleye devam edeceðini açýk-lamasý ve tüm mücadele süresincebir sonraki adýmýn ilan edilerek yolalýnmasýdýr. Böylesi bir süreç iþyer-lerinde faaliyet gösteren aktivist-lerin de kendi faaliyetlerini planla-masýný kolaylaþtýracak ve tüm kitl-eye süreç içinde defalarca ulaþýl-masýný mümkün kýlacaktýr. Eðertüm çalýþanlarý sürecin tartýþan birparçasý haline getirebilirsek kazan-ma olasýlýðýmýz artacaktýr.

Geçtiðimiz yýl 5 Kasým eylemi ilebaþlayan, SES ve TTB'nin ortaklaþayürüttüðü, saðlýkta dönüþümyasalarýna karþý mücadele iyi birörnektir. Eylemler baþlamadan çoksayýda iþyerinde toplantýlaryapýlmýþ, yasa tasarýlarý tartýþýlmýþ,bazý iþ yerlerinde konuya yönelikvcd gösterimi yapýlmýþtý. En sonmart ayýnda gerçekleþen 2 günlükiþ býrakma eylemine katýlýmoldukça yüksek boyutlara ulaþmýþ,hükümet günlerce televizyonlar-dan kendilerinin haklý olduðunu,bir avuç kendini bilmez doktorunbunu deðiþtiremeyeceði propagan-dasýný yapmak zorunda kalmýþtý.

Ne deðiþti diye soracaksýnýz. Busüreç henüz kapanmadý, devamedecek. Bu mücadelenin birikim-leri önümüzdeki dönem mücade-lenin daha güçlü geçmesininönünü açacaktýr. Kazanmakmümkün yeter ki en geniþkatýlýmýmýzla, kazanýncaya kadaranlayýþýyla mücadeleye baþlayalým.

ÝÝzzmmiirr’’ddeenn bbiirr SSEESS üüyyeessii

K E S K

Haziran ayý baþýnda yoðunlaþan"IMF ile tamam mý, devam mý?"tartýþmasýnda hükümetin çeþitliyetkilileri, bu iliþkinin 2004 yýlýsonu itibariyle bitebileceðihikayeleri anlatýyordu. Oysa, neTürkiye ulusal sermayesininyapýsý, ne de mevcut ekonomikgeliþmeler, IMF ile iliþkilerinkesilmesinZe olanak verecekdurumda deðil. Çünkü,Türkiye'nin 150 milyar dolaravaran dýþ borç yükü var. Bu bor-cun mevcut dengeleri bozmadançevrilebilmesi, dýþ kaynaklarabaðlý olmadan mümkün deðil.Finans saðlayabilecek dýþ kay-naklar ise (bunlar WashingtonKonsensüsü olarak bilinen liberalyapýsal yaptýrýmlar üzerineanlaþmýþ olan uluslararasý finansçevreleri), IMF'nin denetimi dýþýn-da ve dünyanýn en borçlu

ülkelerinden biri olan Türkiye'yeyeni kaynak vermesi söz konusuolmayacaðý ortada.

Türkiye'nin dýþ kaynaklara

baðýmlýlýðý, bu yýl 11 milyardolara varmasý beklenen dýþticaret açýðýyla birlikte daha dapekiþiyor. Bu durum ekonomi

yönetimini IMF'nin dayatmalarý-na boyun eðmek zorundabýrakýyor. Bu haliyle AKPhükümetinin IMF'yle olan iliþkisi,kendisinden önceki hükümetler-den farklý olmasý beklenemez.Kýsaca IMF ile devam etmektenbaþka seçeneði yok.

Ancak bu, sermayenin seçeneði.Ýþçi sýnýfý açýsýndan durum isebunun tam tersi. IMF ile devamdemek, daha çok yoksullaþmak,daha çok iþsizlik, daha fazlasendikasýzlaþma anlamýna geliy-or. Bir baþka açýdan, sermaye IMFdenetimi altýnda ve hükümetinicraatlarýyla istikrar ararken, iþçisýnýfýnýn bu istikrar çabalarýnýbozmasý kendi çýkarýna.

Önümüzdeki dönem IMF'ye veonun dayattýðý saldýrý politikalarý-na karþý direniþ, hayati önemesahip olacak.

Hükümet IMF'nin hizmetinde "devam" dedi

Dýþ borçlar

Türkiye'nin dýþ borcu 147.2 milyar dolar (2003 yýlý sonuitibariyle),

Bunun: dörtte biri özel kesim, kalaný kamu borcudur. Borçlarýn yüzde 23'ü kýsa vadeliOrta ve uzun vadeli olanlarýn da ödeme zamaný yakýn bir

takvime sýkýþýk. 2004-2006 arasýnda borç ve faiz ödemelerinin yüzde 57'si yapýla-

cak. 2004'te 31.3 milyar dolar, 2005'te 26.3 milyar dolar, 2006'da 25.7 milyar dolar dýþ borç ödenecek. Bu borçlarýn önemli bir kýsmý da IMF'ye olan borçlar. IMF'ye yaklaþýk 25-26 milyar dolar borç var. Bu 110 milyar

dolarlýk toplam kamu borcunun dörtte birinden fazlasý demek.

IMF mezarda emeklilik istiyorAnkara Ticaret Odasý'nýn (ATO)

araþtýrmasýna göre, EmekliSandýðý 486 bin dul ve yetimeaylýk ödemesi yapýyor. SSK'dandul maaþý baðlananlarýn sayýsý500 bin kiþiye yaklaþýyor.Türkiye'de 50 milyon kiþininsosyal güvenlik þemsiyesi altýndaolduðu kaydedilen araþtýrmada,20 milyon kiþinin ise hiçbirsosyal güvenceye sahip olmadýðýbelirtildi.

Sosyal güvenlik sistemini sis-temli olarak özelleþtirerek, entemel saðlýk hizmetlerini dahiparasý olmayanlarýn elindenalmaya çalýþan hükümet, DünyaTicaret Örgütü'nün istekleridoðrultusunda önümüzdekidönem emeklilik sistemindeyapýsal deðiþikliklere gitmeyi, birbaþka ifadeyle kamu hizmetlerinitasfiyeye ve tüm temel hizmetleriözelleþtirmeye hazýrlanýyor.

Bu doðrultuda farklý sosyal

güvenlik kuruluþlarýný bir arayagetirmeyi planlayan hükümet,"genel saðlýk sigortasý" uygula-masýna geçecek. Daha önce"bireysel emeklilik" adý altýndaözel emeklilik uygulamasýnýbaþlatan bu anlayýþ, bir çokfinans þirketine yeni bir sermayekaynaðý yarattý. Çalýþma BakanýBaþesgioðlu, sosyal güvenlik sis-teminde saðlýk harcamalarýnýnartmasýndan rahatsýzlýðý dilegetirerek, bu harcamalarýn kýsýla-caðýný ve parasý olanlarýn özelsisteme geçeceðini belirtiyor.Böylece saðlýk sistemi ancakparasý olanlara hizmet verecekþekilde yeniden yapýlanýyor. Buanlayýþ özellikle emekli olmuþolan çalýþan kesimlere verilenhizmetleri olumsuz yönde etk-ileyecek.

Bireysel emeklilik sistemi içindebu yýlýn mart ayý itibariyle yak-laþýk 60.000 kiþi yer alýyordu.

Sisteme ancak uzun vadedeistikrarlý ve üst düzey bir geliresahip kesimlerin dahil olmasý sözkonusu olabiliyor. Nüfusun çokbüyük bir kýsmý, hizmet kalitesine kadar düþse de, kamu hizmet-lerinden baþka bir seçeneðe sahipdeðil. Dünya Bankasý'na göre,Türkiye'de 10 milyon 300 binyoksul bulunurken, bunlarýn 5.8milyonu yeþil kartlý, 4.5 milyonuise hem yoksul hem de sigor-tasýz. Herhangi bir sigortagüvencesi olmayanlarýn sayýsý ise20.9 milyona ulaþmaktadýr.

Türkiye, Avrupa'daki en gençnüfusa sahip ülke konumundaancak buna raðmen yaklaþýk 6.5milyon yaþlý insan var. Ekonomikkrizler ve kentleþme gibi olgularnedeniyle daha önce aile baðlarýiçinde ilgi gören yaþlýlar, giderekdaha fazla yalnýz býrakýlýyor. En dipte kadýnlar

Kadýnlarýn durumunun iyiliðibakýmýndan Ýsveç birinci, ABD10'uncu Nijerya son sýrada.Türkiye ise 70. sýrada yer alýyor.

Save the Children (ÇocuklarýKoruyun) adlý kuruluþun yayýn-ladýðý yýllýk Dünya AnnelerininDurumu 2004 raporuna göre,Þili, Kosta Rika ve Küba'dakadýnlarýn durumu bazý kriter-lere göre geliþmiþ ülkelere yak-laþtý.

119 ülkenin kadýnlarýnýn duru-muna göre sýralandýðý raporda,ilk sýrayý Ýsveç alýrken Nijeryason sýrayý aldý, ABD ise 10. oldu.Ülkeleri anne ve bebeðin duru-mu bakýmýndan en iyiden enkötüye doðru sýralayan listeyegöre, Türkiye genel sýralamada70'inci, kadýnlarýn çocukyaparken ölme riski bakýmýndan36'ýncý, 1 yaþýna gelmeden ölenbebekler bakýmýndan yapýlansýralamada ise 59. oldu.

Rakamlarla emeklilik

Sosyal güvenlik þemsiyesi altýn-da bulunanlarýn:

yüzde 65'i SSK, yüzde 30'u Bað-Kur, yüzde 5'i ise Emekli

Sandýðý'na baðlý. Buna karþýlýk SSK, Türkiye

toplam nüfusunun:yüzde 48.4'üne, Bað-Kur yüzde 20'sine, Emekli Sandýðý yüzde

17.8'ine hizmet sunuyor. 2003'ün ilk 9 ayýnda Emekli

Sandýðý'ndan aylýk alanlarýnsayýsý 1 milyon 456 bini buldu.Sandýk 940 bin 758 emekliye, 20bin 564 malule, 8 bin 800 vazifemalulüne aylýk öderken, 486 bindul ve yetime aylýk ödemesiyapýlýyor. SSK'dan dul maaþýbaðlanan kiþi sayýsý 500 binkiþiye yaklaþýyor. Her üç sosyalgüvenlik kuruluþundan emeklidul ve yetim aylýðý alanlarýnsayýsý 5 milyon kiþiyi buluyor.Kaynak: ATO araþtýrmasý

YYýýllllaarrddýýrr ssoossyyaall ggüüvveennlliikk ssiisstteemmiinniinn ""ddeevvlleettiinnssýýrrttýýnnddaa yyüükk"" oolldduuððuunnuu ssööyylleeyyeenn vveeöözzeelllleeþþttiirrmmeelleerrii ççöözzüümm oollaarraakk öönnüümmüüzzee kkooyyaannaannllaayyýýþþ,, ssoonn SSSSKK iillaaçç aallýýmmllaarrýý sskkaannddaallýýyyllaa bbiirr kkeezzddaahhaa iiffllaass eettttii..

Devletin kaynaklarýnýn özel sektöre peþkeþ çek-ildiðinin somut kanýtý olan bu son skandal (ki bubuz daðýnýn görünen yüzü, ortaya henüz çýk-mamýþ sayýsýz baþka yolsuzluklarý artýk sizdüþünün), özelleþtirmeleri her türlü sorununçözümü olarak gören anlayýþýn ne kadar yanlýþolduðunu bir kez daha görmemize yardýmcý oldu.

SSK'nýn ilaç alýmlarýnda 15 trilyonluk bir usulsü-zlüðün ortaya çýktýðý skandalla ilgili olarak Ýstan-bul Cumhuriyet Savcýlýðý'na ifade veren SSK Ýstan-bul Satýn Alma Müdürü Azmi Arslan, SSK'nýn 15trilyon lira zarara uðratýlmasýný, "vatandaþýnilaçsýz kalmamasý için" ödenen bir bedel olduðunuaçýkladý. Þayet ilaçlar maliyetinin trilyonlarca

üzerinden alýnmasaydý, vatandaþ ilaçsýz kalýrdýdiyerek, ilaç tekellerine trilyonlarýn aktarýlmasýnýnmeþrulaþtýrmaya çalýþan Arslan, bu sözleriyle, herþeyi piyasanýn düzenleyiciliðine baðlayan liberalpolitikalarýn iflasýný da ifade etmiþ oluyor. Buanlayýþa göre ya 15 trilyon lira ilaç tekellerinincebine haraç olarak girecek, ya da vatandaþ ilaçsýzkalacak!

Bu yaðmalamada, özelleþtirmeleri her þeyinçözümü olarak gören hükümetin de büyük payývar. Hükümet tarafýndan aðustos ayýnýn baþýndayükselen döviz kurlarý (yani yurtdýþýndan gelenilaçlarýn ve ilaç hammaddelerinin maliyetinin yük-selmesi) bahane edilerek, ilaca yapýlan ortalamayüzde 8'lik zam, dövizle ilgisi olmayan yurtiçindeüretilen ilaçlara da uygulanarak, vatandaþýncebinden ilaç tekellerinin cebine aktarýlan bir vur-guna dönüþtü.

Sosyal güvenlik yaðmalanýyor

Hükümetin ve IMF programýnýn destek-leyicisi tüm köþe yazarlarýnýn ulusalekonomideki baþarýlar edebiyatýna rað-men, DÝE'nin verilerine bakýldýðýndaTürkiye'de 2003 yýlýnda iþsizliðin arttýðýgörülüyor. Dünya iþsizlik sýralamasýndaTürkiye dördüncü sýrada yer alýyor. DevletÝstatistik Enstitüsü'nün açýkladýðý verileregöre Türkiye'deki eðitimli genç nüfusunyüzde 30'a yakýný iþsiz. Bu rakam geçmiþyýllara göre her yýl artýþ kaydediyor.

2002 yýlýnda ekonomik büyüme yüzde 8

düzeyinde olurken, bu büyüme istihdamýnda yüzde 4.4 artmasýný saðlamýþtý. Bunakarþýn 2003 yýlýnda ekonomik büyümeyüzde 6'ya yakýn olurken, istihdam iseyüzde 2'ye yakýn küçüldü.

Bu geliþmeler, "ekonomik büyüme"ninkimin yararýna olduðu sorusunu gündeme

getiriyor. Bir yandan dýþsatým artar, üretimkapasitesi yükselir ve enflasyon düþerken,öte yandan istihdamýn düþmesi ve çalýþan-larýn refah düzeyinde olumlu bir geliþ-menin olmamasý, IMF politikalarý vehükümetin ekonomik performansý üzerinebir çok soruyu gündeme getirirken, aklaArjantin ve benzeri örnekleri getiriyor.Ekonomik geliþmeler büyük þirketlerinyararýna olurken, sosyal barýþý ve toplum-sal istikrarý sürekli kýlacak olmaktan çokuzak.

Ekonomik geliþmeistihdama yansýmýyor

Page 3: Sosyalist İşçi 222

Uluslararasý Sosyalist Hareket’le, dünya küreselleþme karþýtlarýyla, anti-kapitalistlerle, savaþ karþýtlarýyla iliþki kurmak istiyorsanýz

http://www.sosyalistisci.orgHert�rl� bilgi i�in: 0536 - 335 10 19

�stanbul-Beyo�lu: 0536 - 259 73 64 Kad�k�y: 0536 - 637 81 99 Ankara: 0535 - 514 11 73 �zmir: 0537 - 624 4908

Manisa-Akhisar: 0544 - 515 62 59 Antalya: 0537 - 391 06 32 Bal�kesir: 0555 - 398 86 45 Bursa: 0535 - 422 39

DEVRÝMCÝ SOSYALÝST ÝÞÇÝ PARTÝSÝ

BBAAÞÞYYAAZZII

3sosyalist iþçi

sosyalist iþçi

Tren Kazasý AKP’yi raydan çýkardýHHýýzzllýý TTrreenn kkaazzaassýýnnýýnn aarrddýýnnddaann AAKKPP

hhüükküümmeettii iillkk ggeerrççeekk aaççýýððýýnnýý vveerrddii..BBiirr ssüürree öönnccee 5500 yyýýllddýýrr hhiiççbbiirr yyaattýýrrýýmm

yyaappýýllmmaayyaann ddeemmiirryyoollllaarrýýnnaa yyaattýýrrýýmmyyaappaaccaaððýýnnýý iillaann eeddeenn AAKKPP hhüükküümmeettiiaarrddýýnnddaann AAnnkkaarraa-ÝÝssttaannbbuull aarraassýýnnddaakkiittrreennlleerrddeenn bbaazzýýllaarrýýnnýýnn hhýýzzýýnnýý aarrttttýýrrddýý..

ÝÝllkk bbaakkýýþþttaa kkuullaaððaa hhooþþ ggeelleenn bbiirrggeelliiþþmmee..

NNee vvaarr kkii ggeerreekkllii iinncceelleemmeelleerr vveeyyaattýýrrýýmm yyaappýýllmmaaddaann yyttaappýýllaann bbuuyyaattýýrrýýmm kkýýssaa zzaammaannddaa 3377 iinnssaannýýnn ccaannýý-nnaa mmââll oolldduu.. AAKKPP hhaallkk yyýýððýýnnllaarrýýkkaarrþþýýssýýnnddaa iillkk bbüüyyüükk aaççýýððýýnnýý vveerrddii..SSiinniirrlleerrii ggeerriillddii..

DDeemmiirryyoollllaarrýýnnaa yyaattýýrrýýmm yyaappaaccaakkoollmmaakk ppuuaann ggeettiirreecceekk bbiirr ttuuttuummdduu nneevvaarr kkii aarrkkaassýýnnddaa yyaattaann ooyyuunn iiyyiiggiizzlleennmmiiþþttii.. DDeemmiirryyoollllaarrýý aallllaannýýpp,, ppuull-llaannaaccaakk vvee aarrddýýnnddaann öözzeelllleeþþttiirriilleecceekkttii..

““HHýýzzllýý ttrreenn kkaazzaassýý”” iiþþttee bbuu ggeerrççeeððiioorrttaayyaa ççýýkkaarrddýý..

AAnnccaakk bbaassýýnn iiþþiinn bbuu yyaannýý iillee iillggiilleenn-mmiiyyoorr.. BBuu yyöönnüü ttaarrttýýþþmmýýyyoorr.. OOyyssaa aassýýllssoorruunn bbuurraaddaa.. AAssýýll rreezzaalleett bbuurraaddaa..

BBuurrjjuuvvaa bbaassýýnnýýnn öözzeelllleeþþttiirrmmeelleerriinnyyaarraattttýýððýý ssoorruunnllaarrýý öönnee ççýýkkaarrmmaassýý bbeekk-lleenneemmeezz.. BBuu ggöörreevv bbüüttüünnüüyyllee iiþþççiihhaarreekkeettiinnee vvee ssoossyyaalliissttlleerree ddüüþþmmeekkttee..

““HHýýzzllýý ttrreenn kkaazzaassýý”” bbiirr kkeerree ddaahhaassoossyyaall hhaakkllaarr iiççiinn yyooððuunn bbiirr kkaammppaa-nnyyaannýýnn ggeerreekklliilliiððiinnii ddee öönnee ççýýkkaarrddýý..

UUllaaþþýýmm ppoolliittiikkaassýý iiççiinn,, eemmeekklliilliikk hhaakk-llaarrýý iiççiinn,, SSSSKK’’nnýýnn ttaallaann eeddiillmmeessiinneekkaarrþþýý,, iillaaçç ffiiyyaattllaarrýýnnýýnn aarrttmmaassýýnnaa kkaarrþþýýaacciilleenn yyooððuunn kkaammppaannyyaallaarr yyaappmmaakkggeerreekkiiyyoorr..

AAKKPP hhüükküümmeettii bbüüttüünn bbuu aallaannllaarrddaacciiddddii bbooyyuuttlluu aaççýýkkllaarr vveerriiyyoorr..

YYaarrýýnn bbuunnllaarraa yyeennii kkoonnuullaarreekklleenneecceekk.. ÜÜnniivveerrssiittee hhaarrççllaarrýýoollaaððaannüüssttüü bbooyyuuttllaarrddaa aarrttttýý..

YYýýððýýnnssaall bbiirr ööððrreennccii ddiirreenniiþþiinniiöörrggüüttlleemmeekk ggeerreekkiirr..

KKaammuu eemmeekkççiilleerrii ttooppssuu ssöözzlleeþþmmeeyyeeoottuurruuyyoorr.. AAKKPP,, IIMMFF ppoolliittiikkaallaarrýýnnýýnnssoonnuuccuu kkuurruuþþ vveerrmmeemmeekk iisstteeyyeecceekkttiirr..

YYýýððýýnnssaall bbiirr ddiirreenniiþþii öörrggüüttlleemmeekkggeerreekkiirr..

KKýýssaaccaassýý öönnüümmüüzzddeekkii ddöönneemmddeeggüüççllüü bbiirr mmuuhhaalleeffeettiinn öörrggüüttlleennmmeessiiiiççiinn ssaayyýýssýýzz kkoonnuuddaa AAKKPP hhüükküümmeettiinniinnkkaarrþþýýssýýnnaa ççýýkkmmaakk,, mmüüccaaddeellee eettmmeekkggeerreekkiiyyoorr..

Devlet “gizli kahramanlarý”korumak için iþ baþýnda

HESAP SORALIM!NNuurrddaann DDÜÜVVEENNCCÝÝ

Çakýcý’nýn devlet korumasýylayurtdýþýna çýkarýlmasýnýn ardýn-dan ortaya çýkan Yargýtay-MÝTtartýþmasý, Susurluk kazasýndanbu yana aslýnda deðiþen pek birþey olmadýðýný da gözler önüneserdi.

ÇÇaakkýýccýý kkiimmddiirr??Eski MÝT mensubu ve ülkücümafya þefi olan Çakýcý’nýn etrafýn-daki kiþilerin statüleri çokçeþitlilik göstermekte.BAþbakanlar, bakanlar, mil-letvekilleri, iþ adamlarý,sanatçýlar, futbol klübü baþkan-larý, basýn ve televüzyondaçalýþan üst düzey yöneticiler.Çakýcý’nýn çevresindeki kiþilerkadar sicili de çeþitlilik arz ediyor.1980 sonrasýnda 41 kiþinin ölümüve çok sayýda kiþinin yaralan-masýna adý karýþtý. Çakýcý hakkýn-da 1985 yýlýndan itibaren 15’tenfazla yakalama kararý çýkarýldý.Çakýsý’nýn MÝT’le çalýþtýðý dönem-le sýnýrlý olmak üzere, adamyaralama, tehdit, öldürmeyeazmettirme, haraç alma, eroinkaçakçýlýðý gibi 35 ayrý suçdosyasýnda adý geçmekte.Enson olayda Çakýcý’yý kurtarmaoperasyonuna YargýtayBaþkaný’nýn da adý karýþtý.Çakýcý’nýn tarihindeki aranma vekurtarýlma operasyonlarý sis-temin kurumlarýndan olan adaletve güvenlik mekanizmalarýnýnnasýl iþbirliði içinde çalýþtýkalrýnýnçarpýcý bir göstergesi. Son olay basýna ilk önce birbomba gibi düþtü. Ardýndandevletin kurumlarý yýpratýlýyoruyarýsýyla birlikte, Yargýtay-MÝTarasýnda kimin yalansöylediðinin saptanacaðý hukuk-sal bir sürece dönüþtürülerekarka plana itildi. ama sonuçlarýn

ortadan kaldýrýlmasý pekmümkün deðil.MÝT’in ikinci adamý olarak bili-nen Kaþif Kozinoðlu ile YargýtayBaþkaný Eraslan Özkayagörüþmelerinin içeriði tam belliolmasa da birden fazla kegörüþtü. Bu görüþmelere YargýtayBaþkaný’nýn yazlýk evinin tadi-latýný üstlenen müteahhit aracýlýketti ve bu müteahhit Çakýcýnýnadamý.Ve Çakýcý hakkýndaki mahku-miyet kararý Yargýtay tarafýndanonanmasýna raðmen elini kolunusallayarak bir kez daha ülke dýþý-na çýktý. Tüm bu tartýþmalarkamuya malolmasýna raðmenBaþbakan Recep Tayyip Erdoðan,Kozinoðlu’nun soruþturulmasýiçin gereken talimatý halen ver-medi.MÝT Baþkaný Þenkal Atasagunsatýr arasýnda bu tür konularlailgili olarak Yargýtay’la en az 50defa görüþtüklerini ifade etti.Bu görüþmelerin gerekçesi hemMÝT Baþkaný hem de YargtayBaþkaný (son olay için yaptýðýaçýklamada) tarafýndan devletingüvenliði ve istihbarat amacýylaolduðu ileri sürüldü. Sususrlukkazasýnýn ardýndan pek çok Kürt,aydýn, gazeteci, sendikacý, solcuve emekçinin öldürülmesinden,çek-senet mafyasýna, eroinkaçakçýlýðýndan haraç almayakadar pek çok kirli iþin veiliþkinin açýklamasý olarak aynýþey söylenmiþti. “Devletin güven-liði ve çýkarlarý için yapýldý.”En özet halini Çiller söylemiþti:‘Devlet için kurþun atandakurþun yiyende þereflidir’Hürriyet Gazetesi yazarýErtuðrul Özkök, Çakýcý olayýnailiþkin yaptýðý deðerlendirmedebu mirasa sahip çýkýyor. Özkökher ülkenin derin devlete ve gizlikahramanlara ihtiyacý olduðunu

söyleyerek devletin “gizli kahra-manlarýný” gerektiðinde koru-mayý bilmesi gerektiðini ifadeediyor. Özkök’ün dinirlenmesine nedenolan; bu iliþkilerin sýradanlaþmasýve seviyesinin düþmesi. Son olay-da “gizli kahramanlarýn” þanýnayakýþýr bir koruma saðlana-madýðýndan ve seviyesinindüþtüðünden yakýnýyor. Özkök’ün doðru olarak tespitettiði bir nokta var: Derin devletinve onun yarattýðý kahramanlarakarþý mücadele etmediðimiz,cinayetlerin ve diðer suçlarýnhesabýný soramadýðýmýz sürecebu iliþkiler devletin en üst ve en‘güvenilir’ kurumlarý baþta olmaküzere pek çok alanda varlýðýnýkoruyor. Bu olay Özkök’ün belirttiði gibisýradanlaþýyor. AKP Hükümeti,iktidara geldiði günden itibarenAB’den gün almak için her günmütemadiyen hak, hukuk veözgürlükten bahsederek, jethýzýyla kaðýt üzerinde bir dizideðiþiklik yaparken son olayüzerine bir açýklama dahi yap-madý. Erdoðan ýslýk çalmayý ter-cih etti.Susurluk kazasýnýn ardýndangeliþen muhalefet, ýþýk kapamaeylemleri ile Türkiye’de en fazlasayýda insanýn katýldýðý kitlesel-liðe ulaþmýþtý. Bu mücadelesayesinde pek çok karanlýk iliþkive sorumlularý su yüzüne çýktý.bu muhalefetin bastýrýlmasý ancak28 Þubat muhtýrasýyla mümkünolabildi. Þimdi yarým býraktýðýmýziþi devam ettirmek, sorumlular-dan hesap sormak zürundayýz.Aksi takdirde, geçmiþte olduðuve Çakýcý olayýnda tekrarlandýðýgibi devletin “gizli kahramanlarý”özgürlükten ve demokrasidenyana olan herkese karþý iþlerinbaþýnda olmaya devam edecekler.

Page 4: Sosyalist İşçi 222

4

Türkiye'deki demiryol-larýnýn tarihi liberalizminve özellikle son 30 yýldýrIMF direktifleriyle uygu-lanan "Sat/boz" poli-tikalarýnýn kamu ve insanyararý yerine sermayenin,para babalarýnýn, þirket-lerin çýkarlarýný koy-duðunu çok kesin birbiçimde özetliyor.

-1923-1943 yýllarý arasýn-da demiryollarý bir yandandevlet denetiminegeçerken bir yandan da 2bin 563 km'lik bir ekledemiryolu hattý 3 bin 941kilometreye ve kýsa süreiçinde de iki katýna uza-týldý.

-1950'li yýllarda AdnanMenderes'in DemokratPartisi demiryolu taþý-macýlýðýný "Komünist birdüþünce" sözleriylemahkum etti.

-Menderes, kamu yararýyerine özel sermayeninçýkarlarýnýn belirgin birbiçimde devlet iktidarýnýnen tepesine çöreklen-mesinin de simgesi oldu.Menderes'in simgelediðidönemde demiryoluyatýrýmlarý neredeysedurdu. 1940-1970'li yýlarda1923-33 yýllarýndaki kadardemiryolu ancak örülebil-di.

-Demiryollarýnda son 20yýlda, ilk 10 yýlda yapýlanýnancak altýda biri baþarýla-bildi. Günümüzde TCDD,ilk 10 yýlda örülen aðlarýiyileþtirmeye kaynak bilebulamaz duruma geldi.

-Türkiye'de demiryol-larýndaki yük taþý-macýlýðýnýn oraný yüzde

12'den (1983) yüzde 6'ya(1998); yolcu taþýmacýlýðýn-da da yüzde 3'ten 2'yedüþtü.

-Günümüzde TCDD, ilk10 yýlda örülen aðlarýiyileþtirmeye kaynak bile

bulamaz duruma geldiIMF'nin özel sermaye ve

çýlgýn bir küresel kargüdüsünü kollayan poli-tikalarý küresel petrol veotomobil þirketlerininçýkarlarýyla kuþkusuz

örtüþüyor. AKP gibi öncekitüm hükümetler deIMF'nin emirlerine doðru-dan baðlý, özelleþtirmeci,sendikasýzlaþtýrmayý veörgütsüzlüðü hedefleyen,pahalý, süslü ama can

güvenliðini hiçe sayanemirlerinden ayrýlmadýlar.Bu politikalar, ulaþým soru-nunu, "komünist" tren yol-larýyla deðil, liberal karay-ollarýyla çözmeyi önünekoydu. Demiryollarýnda,yatýrýmsýzlýktan, personelücretlerinin düþüklüðün-den ve alt yapý eksikliðin-den ve son kazada olduðugibi hükümetin þov yapmaisteðinden kaynaklanantek tük kazalarla karayol-larýnda 24 saat çalýþan birmezbaha gibi kanla dolugeçen kazalarýn kýyaslan-masý mümkün deðil.

2000 yýlýnda meydanagelen 466 bin 375 trafikkazasýnda 3 bin 941 kiþiölürken, 114 bin 89 kiþi deyaralandý. Maddi hasar ise341 milyon 685 bin 292dolara ulaþtý. Kuþkusuz,"hýzlandýrýlmýþ tren" faci-asýnýn tüm siyasi ve idarisorumlularý hesap vermeli,haklarýnda soruþturmaaçýlmalý, görevlerinden isti-fa etmelidir. Fakat hýz-landýrýlmýþ tren kazasýndanyol çýkarak, kamu yatýrým-larýna, toplu taþýmacýlýða,yani ucuz, güvenli vesaðlýklý, Menderes ve Çillergibi sermaye uþaklarýnýnkullandýðý tabirle,"komünist" bir yatýrýmakarþý cadý avý baþlatýlmasý-na karþý olmak zorundayýz.

Hýzlandýrýlmýþ tren faci-asýndan çýkartýlmasýgereken ders, demiryollarý-na yatýrýmýn artýrýlmasý veözelleþtirme ve sendikasý-zlaþtýrma gibi IMF poli-tikalarýna karþý çýkýl-masýdýr.

22 Temmuz 2004 Perþembegünü Haydarpaþa Ankaraseferini yapmakta olanYakup KadriKaraosmanoðlu Ekspresiisimli "HýzlandýrýlmýþTren" SakaryaPamukova"da raydançýkarak devrildi. Resmiaçýklamalara göre 37 kiþihayatýný kaybetti, 81 kiþi deçeþitli derecelerde yara-landý. AKP iktidarý piþkin-lik örneði gösterirken veolay unutulmaya yüz tut-muþken bu kez deKocaeli'nin GebzeBeldesi'ne baðlý TavþancýlBeldesi'nde BaþkentEkspresi ile AdapazarýEkspresi çarpýþtý. 6 kiþiöldü, 85 kiþi yaralandý. Ýkikaza arasýnda AdanaPozantý'da da bir yük trenidevrildi. Hýzlandýrýlmýþ

tren kazasý, tren yollarýn-daki diðer kazalarýnnedenlerini de açýða çýkart-týðý için, kazaya neden olansorunlarýn netleþmesi çokönemli.

Hükümet þov yaptý

Hýzlý trenle ilgili onlarcakurum, özellikle TMMOBve baðlý odalar ýsrarla buprojenin bu kadar "hýzlý"bir biçimde uygulan-masýnýn tehlikeli olduðu-nun altýný çizdiler.Hükümet bu seslere kulakkabartmadý ve yüz yýldýrkullanýlan normal tren ray-larýnda hýzlý tren macerasý-na baþladý.

Hýzlý trenin seferlerinebaþlamasý için þu hazýrlýkadýmlarýnýn kesinlikle atýl-masý gerekir:

"Bir demiryolunda yük-sek hýzla güvenli ve kon-forlu bir yolculuk yapýla-bilmesi, yol özelliklerine,taþýt özelliklerine, yol vetaþýtlarýn karþýlýklý uyumu-na ve iþletme koþullarýnabaðlýdýr. (Ýstanbul Ankarademiryolu hattý yolkoþullarý bakýmýndan yük-sek hýz uygulamasýnauygun deðildir.

"Mevcut alt yapýda hiçbiriyileþtirme yapýlmadan hýzarttýrýlýrsa, alt ve üst yapý-daki hasarlar ve yol bozuk-luklarý, uygulanan hýzlarýile orantýlý olarak artar,taþýtlar hasarlanýr ve taþýt-larý yol üzerinde tutmakzorlaþýr.

(Üst yapý elemanlarý olanraylar, traversler, baðlantýelemanlarý ve balasttabakasý zaman zaman

yenilenmekte ise de, bun-larýn özellikleri ve yolunimalat kalitesi yüksekhýzlara uygun deðildir.)

"Demiryollarýnda "kay-naklý uzun raylar"ýn gerek-li teknik bilgi ve deneyimkullanýlmadan uygulan-masý, yaz aylarýnda yoluneðrilmesi sonucu raydançýkma (derayman) olaylarý-na ve kýþ aylarýndaki raykýrýlmalarýna davetiyeçýkarmaktadýr. Taþýt özel-likleri, hem yüksek hýzlar-da harcanacak ekstra enerjive bakým-onarým maliyet-leri, hem de seyir güvenliðive konforu bakýmýndan enaz yol kadar önemlidir.Özellikle bojilerin ve ray-larla direkt temas halindeolan tekerleklerin yapýsalve geometrik özellikleri,yola uyumlarý, taþýtlarýn

yol üzerindeki güvenliseyirleri bakýmýndanyaþamsal öneme sahiptir.(TMMOB Genel BaþkanýMehmet Soðancý'nýn ka-zayla ilgili yaptýðý basýnaçýklamasýndan, 24Temmuz)

Ýstanbul-Ankara hattýndagereken önlemler alýn-madan yüksek hýzlaruygulanmasýnýn, kazaolasýlýðýný da arttýracaðýçok önceden açýklanmýþ vehükümet uyarýlmýþtý.

Hýzlý trenlerin test sürüþ-leri politik gösterilerlesüslendi. Hükümet tren-lerin kýsa bir sürede sefereçýkarýlmasý için bastýrdý.Kazanýn nedeni bizzat hýz-landýrýlmýþ trenin kendi-sidir, kaza riski uyarýlarýnýciddiye almayanhükümetindir.

LLiibbeerraalliizzmm:: kamu yararýný yok et,örgütsüzleþtir ve faciaya yol aç!

Demiryollarýnda 41 kiþi öldü, yüzlerce yaralý

Kaza deðil, IMF politikalarý

YYaa hhaavvaayyoollllaarrýý??Havayollarýnda da büyük bir facia

kapýda bekliyor. Bir yandan daha kârlýhale getirilerek satýlmaya çalýþýlan THY,diðer yandan iç hatlarda özel þirketlerinucuz(!) taþýmacýlýða baþlamasý yenibüyük facialara kapýlarý açýyor.

THY'nin var olan olanaklarý ve bir çokhavaalanýnýn durumu eski trafiðe yet-mezken þimdi iç hatlarda özel þirket-lerin çalýþmaya baþlamasý ile bu durumdaha da vahimleþti.

Havaalanlarýný yetersizliðinin yaný

sýra gerek uçuþ gerekse yer person-elinde de büyük bir açýk var.

Öte yandan, yeni özel þirketler çokucuza aldýklarý yetersiz uçaklarla seferyapmaktalar.

Bütün bunlara bir süredir nispetenartan turizm nedeniyle artan uçuþlar daeklenince havayollarýnda kaza olasýlýðýçok büyük oranda artmakta.

Aynen "hýzlý trende" olduðu gibiyeterli yatýrým olmadan yapýlan ekseferler, var olan sisteme yapýlan yük-lenme kazayý kaçýnýlmaz kýlmakta.

Bir hava kazasý olduðunda buna"plotaj" hatasý deneceði daha þimdidenbelli.

MHP niçin darbeçaðýrdý?Geçtiðimiz günlerde MHP363 generale birý mektupyolladý. Olayýn kamuoyunayansýmasýndan sonra MHPyetkilileri, bu uzun mek-tubun Bahçeli tarafýndan,Zana ve arkadaþlarýnýnserbest býrakýlmasýndansonra duyduklarý kaygýylakaleme alýndýðýný söyledil-er. Mektup sadece gener-allere deðil, devletintepesindeki beþ binbürokrata da yollanmýþtý.Mektubun ana temasýülkedeki geliþmelerin kaygýverici boyutlara ulaþtýðý vebu duruma bir an öncemüdahale edip son vermekgerektiðiydi.

1999 seçimlerinde varolan milliyetçiliði kendiþoven duygularýna yon-tarak ikinci parti olarakçýkan, koalisyonunun azgýnýrkçý partisi ne oldu dabaþka odaklardan medetumar hale geldi? Elbette birfaþist parti için orduyuarkasýna yedeklemeyeçalýþmak hiç de þaþýrtýcýdeðil. Burada þaþýrtýcý olankendisinin gördüðü birgörevi baþkasýna yüklem-eye çalýþmak.

Bunu açýklayabilmek için,MHP'nin þu andaki halinianlamak gerekir. 3 Kasýmseçimlerinde MHP hezime-te uðramasa da büyük biryenilgi aldý.MHP'nin deiçinde yer aldýðý koalisyondöneminde çýkan ekonomi,si-yasi kriz toplumdaekono-mik yýkýmýn yanýsýra bü-yük bir siyasi öfk-eye neden oldu. Bu nedenleseçimler MHP de dahilolmak üzere bütün siyasipartileri sildi süpürdü, ye-nilikçi söyle-miyle AKP'yizirveye taþý-dý. Günümüzedöndüðü-müzde bu du-rumda büyük bir deðiþiklikyok. Toplu-mun eski par-tilere karþý düþüncesi seçimdönemiyle hemen hemenayný. Ve toplum müthiþ birdeðiþim isteðiyle ve heye-canýyla dolu. DolayýsýylaMHP gibi umutsuzlukdönemlerinin karþý devrim-ci partisi bu durumda iste-diði gibi at koþturamýyor,AKP karþý-sýnda kenditabanýný korumakta büyükzorluk çekiyor.

Bugün, hükümete karþýkitlesel bir çýkýþ yapamaya-caðýnýn farkýnda MHP. Bunedenle ordu ile AKP ara-sýndaki gerilimden yarar-lanmak, kendi tabanýný diritutmak istiyor. Ayný za-manda seçimde büyük biryenilginin sorumlusu ola-rak görülen liderlikle, ta-ban arasýndaki gerilimiazaltmak istiyor. Ama sonmektup olayý bu istekle-rinin tersine geliþmelere yolaçtý. Bir faþist parti u-zunsüre bu gerilim ve yalný-zlýkla baþ baþa yaþayamaz.Kesin olmasa da önü-müzdeki dönemde MHPyeni provokasyonlarýn o-daðý olabilir.

Kesin olan bir þey varsa oda faþist MHP'nin pusudauygun aný beklediði vemücadele edilmeksizinortadan kalkmayacaðýgerçeði.

Page 5: Sosyalist İşçi 222

5

IRAK DÝRENÝYOR

NNeecceeff SSaavvaaþþýýABD'de baþkanlýk

seçimleri yaklaþtýkçaBush ve ekibini Irak'takidireniþin telaþý sarýyor.ABD emperyalizminindünya hegemonyasý içinbaþlattýðý mücadeledeayaðý tökezliyor. Bush veekibinin seçimler için enbüyük kozu þüphesiz Irakiþgali olacak. Fakatiþgalin baþlamasýnýn vehalen devam etmesininnedenlerini Bush nekendi vatandaþlarýna nede dünyaya açýklamaktanaciz. Saddam'ýn elindekitle imha silahlarý bulun-duðuna iliþkin CIA rapor-larýnýn fos çýkmasýnýnardýndan, ' Irak'ademokrasi getireceðiz'savlarý da acýnacakdurumda. Patlayan bom-balar, intihar saldýrýlarý,havan topu mermileri,gösteriler, arkasýkesilmeyen isyanlarýnyaný sýra, iþgalden 16 aysonra dahi elektrik vesuyun doðru dürüstsaðlanamadýðý Irak'tademokrasiden bahsetmekpek mümkün deðil. Bushve ekibi seçim öncesindebu manzaraya çeki düzen

vermek için en azýndan'Bakýn Þiileri kontrol ede-biliyoruz' demek için,Aðustos ayý baþýndaNecef'e saldýrdý. Þii'lerinABD helikopterinidüþürmesinin ardýndanbaþlayan saldýrý,Felluce'de Sünni'lereolduðu gibi, Necef'te deÞiilere topyekün birsaldýrýya dönüþtü. 225kilogramlýk bombalarýnkullanýldýðý saldýrýda, 24saatte 300 kiþi yaþamýnýkaybetti. Direniþin 8.

gününde ateþkes yapmakzorunda kalan ABD iþgalgüçleri, Þiileri etkisi-zleþtirmek amacýylaMukteda el Sadr'a Irakseçimleri kozunu kullan-maya çalýþtý. Þiilerin hep-sinin olmasa da önemlibir kesiminin liderliðniyapan Mukteda el Sadr'ýnsilah býrakmak þartýylasiyasi bir hareket olarakOcak 2005'te yapýlacakseçimlere katýlabileceðibildirildi. Mukteda elSadr'ýn cevabý, tüm ulus-

lararasý güçlerin, Iraklýpolis ve askerlerinNecef'ten çekilmesi,direniþçi tutsaklarýnsalýverilmesi, MehdiOrdusunun ideolojik birhareket olarak tanýnmasýhalinde Necef'ten çek-ilebileceklerini, ancak aslasilah býrakmayacaklarýoldu. Böylece bir ABDsenaryosu daha duvaratoslamýþ oldu. ABDbaþlangýçtan saldýrarakÞiiler üzerinde hakimiyetkurma planlarý yaparkenkarþýsýnda bir Sünnilerinde destek verdikleri Þiiisyaný buldu.

Felluce, Necef'inyanýnda

ABD'nin Necef'esaldýrýsý Irak'ýn pek çokyerinde çatýþmalara vegösterilere neden oldu.Baðdat'a Þii'lerin yoðunolarak yaþadýðý Sadr sem-tinin yanýsýra, Kufa,Samara, Basra, Divaniyeve Felluce'de binlerce Þiive Sünni Irak'lý saldýrýlarýprotesto etti. Felluce'deSünni'lerin katýldýðýyürüyüþte Allavi'nin isti-

fasý istenirken, 'Felluce,Amerika'ya karþý Necef'inyanýnda' sloganý atýldý.Necef direniþinin tümIrak'ta yanký bulmasý,ABD'nin güvendiði Þii-Sünni çatýþmasý savýný daboþa çýkardý.

ABD iþgali, Irak'takidireniþ sürdükçe bataðasaplanýyor. Bush en sonNato zirvesinde olduðugibi iþgalin faturasýnýpaylaþabileceði desteðibulmakta giderek zor-lanýyor. Bush'u destekle-mek, Ýspanya'da ençarpýcý bir biçimdeyaþandýðý gibi, içerde

savaþ karþýtý bir muhale-fetle karþýlaþýlmasýna yolaçarken dýþarýda ise, sonubelli olmayan macerayagiriþmek anlamýna geliy-or. Necef saldýrýsýnýnardýndan daha da büyüy-erek devam eden direniþ,Bush ve ekibinin çözüm-süzlüðün bir kez dahagözler önüne serdi.Ýþgalin sona ermesi veABD emperyalizmininsözcülüðünü yapanBush'un dünyadan defol-masý için, her yerdesavaþa karþý olan herkeslebirlikte mücadeleyedevam.

EEððiittiimm-SSeenn,, TTüürrkkiiyyeenniinn eennbbüüyyüükk sseennddiikkaassýý kkaappaattýýll-mmaa tteehhlliikkeessii iillee kkaarrþþýýkkaarrþþýýyyaa..

Tüzüðünde “ana dildeeðitim hakký” istediði içinkapataýlmak istenenEðitim-Sen daha önce deçeþitli kereler hükümet-lerin hedefi olmuþtu.

Eðitim, IMF’nin yapýsaluyum politikalarý içindeçok önemli bir yere sahip.

Yeni liberalizm eðitiminolabildiðince paralý halegelmesini istiyor. Bunu

gerçekleþtirebilmek iseancak eðitim emekçi-lerinin örgütlenmesinindaðýtýlmasý ile mümkün.

Yeni liberal politikalareðitim sistemini zatendört bir yandan sarmýþdurumda. Diðer kamuemekçileri ile birlikte

eðitim emekçileri desözleþmeli personel halinegetirilmek isteniyor.

Öte yandan, eðitimemekçileri arasýnda,uzamn öðretmenstatütüsü konarakfark-lýlýklar yaratýlmayaçalýþýlýyor.

Ýlk öðretim ve liselersözüm ona parasýzolmasýna raðmen kimidevlet okullarýnda mil-yarlarca lira kayýt ücretiisteniyor ve vermeyenöðrencilerin kayýtlarýyapýlmýyor.

Üniversitelerde ise

harçlar olaðanüstü boyut-lara ulaþmýþ durumda.Üniversiteler için artýk“parasýz” demek adetamümkün deðil.

“Ana dilde eðitim” iseson derece önemli birtalep. Eðitim-Sen bukonuda geri adým atmaya-

caðýný, tüzük deðiþikliðinegitmeyeceðini ilan etti.

15 Eylül’de Eðitim-Senaleyhine açýlan davanýnduruþmasý var. Eðitimemekçileri kitlesel birbiçimde bu duruþmagünü Ankara’ya gidiyor.

Eðitim-Sen’in bu göster-isi çok önemli. Hem yeniliberal politikalara karþýçýkmak için, hem deEðitim-Sen’i ve “ana dildeeðitim hakkýný” savun-mak için.

1155 EEyyllüüll’’ddee AAnnkkaarraa’’yyaa!!

Eðitim-Sen kapatýlamaz

Murat Yüce’nin katili Türkkapitalistleridir

Son günlerde Türk medyasýnda çokça yer alanhaberlerden biri de Iraklý direniþçiler tarafýndankaçýrýlan ve öldürülen Türkiyeli þoförler.

Öldürülen Türk þoförünün ardýndan tüm medyasalya sümük, Iraklý direniþçileri gerici yobaz insan-lýktan çýkmýþ katiller olarak anlattý. Bu propagandadaIraklý direniþçilerin aslýnda dýþarýdan gelen Ýslamcýteröristler olduðu, Irak halkýyla uzaktan yakýndan birilgilerinin olmadýðý anlatýldý.

Sol yelpazede epeyce bir kesimde bu propagan-danýn etkisi altýnda kaldý. Sol, Türk þoförü MMuurraattYYüüccee'nin alevi ve solcu olduðu için öldürüldüðünüöne sürdü. Öyle ki Kuran'dan süreler okuyamadýðýiçin öldürülmüþtü MMuurraatt YYüüccee bu anlayýþa göre.

Tüm bunlar Irak'taki savaþý bir oyunmuþ gibi görenbakýþ açýsýnýn ürünü.

Sanki dünyanýn en büyük emperyalist gücü muaz-zam bir ölüm ve savaþ aygýtýyla Irak'a gitmemiþ, onbinlerce Iraklýyý öldürüp yüz binlercesini sakat býrak-mamýþ, binlerce insana tecavüz etmemiþ ve has-taneleri, okullarý, fabrikalarý yýkmamýþ gibi. Son birhafta içinde Necef'te binlerce insaný katletmemiþ gibi.Ýþgalci bir ölüm aygýtýna karþý, Irak direniþini kötüle-mek için ancak böyle düþünmek gerekir.

Iraklý direniþçiler aylardan beri nakliye þirketleriniuyardýlar, onlarca þoförü de bu zaman dilimindeserbest býraktýlar. Ýyi niyetli akýllara göre þoförlerekmek parasý için orada bulunan zararsýz kiþiler,Iraklý direniþçilere göre ise iþgalin ortaðý kiþiler.

Bugün onlarca Türk firmasý binlerce kamyonu veþoförüyle Irak'ta ABD birliklerine hizmet ediyor.Yani iþgale yardým ediyorlar, destek oluyorlar.

Bu kamyonlar çocuk bezi ya da mamasý taþýmýyor-lar. ABD askerleri için içecek, yiyecek, giyecek veABD savaþ aygýtlarý için yedek parça taþýyorlar. Yaniaslýnda iþgalin sürmesini saðlayan her türlü araç vegereci.

Bir Amerikalý yoksul nasýl ki para için Irak'ta savaþakatýlýp iþgale ortak oluyorsa, bir Türk þoförü de ABDbirliklerine mühimmat taþýyarak iþgale ortak oluyor.Ekmek parasý peþindeki bir Türk þoförünün ölmesine kadar kötüyse, Amerikalý bir yoksulun kendisiyleuzaktan yakýndan ilgisi olmayan bir savaþta ölmeside o kadar kötü. Her ikisi de savaþtan beslenenlerinkurbaný, aynen binlerce Iraklý'nýn kurban olmasý gibi.

Irak'taki savaþ bir oyun deðil. Tüm vahþeti ve kirlil-iðiyle sürüyor. Savaþýn taraflarýndan temiz hamlelerbeklememek gerekir. En azýndan ABD ordusunanasýl savaþmasý gerektiðini söylemiyorsak, bu kadaranlayýþý Iraklý direniþçiler içinde kullanmak gerekir.

Page 6: Sosyalist İşçi 222

6 DÜNYA

Amerikan Baþkanlýk seçimleri

Bush’a karþý, Bush LightAABBDD BBaaþþkkaannllýýkk yyaakkllaaþþýýkk 33aayy kkaallddýý.. CCuummhhuurriiyyeettççiiPPaarrttii aaddaayyýý GGeeoorrggee WW.. BBuusshhiillee DDeemmookkrraatt PPaarrttii aaddaayyýýKKeerrrryy aarraassýýnnddaakkii yyaarrýýþþhhýýzzllaannýýyyoorr.. AABBDD sseeççmmeenn-lleerriinniinn ççooððuunnlluuððuu BBuusshhyyöönneettiimmiinniinn IIrraakk ppoolliittiikkaa-llaarrýýnnýý ddeesstteekklleemmiiyyoorr.. BBuunnaarraaððmmeenn AABBDD sseenneettaassuunnuunneenn zzeennggiinn üüyyeessii oollaann KKeerrrryyyyaarrýýþþttaa öönnee ggeeççeemmiiyyoorr..

Geçtiðimiz günlerdeBoston kentinde toplananDemokrat Parti KongresiKerry’nin politikalarýný çokaçýk bir biçimde ortayadöktü.

Demokrat Parti adayýKerry Vietnam Savaþýnakatýlmýþ olmaktan gururduyuyor. Seçim kampa-nyasý bütünüyle milliyetçil-iðe oynuyor.

Kerry ve Demokrat Partikurmaylarýna göre hedefher seçimde DemokratlarlaCumhuriyetçiler arasýndaoynayan yüzde 10’lukkesim. Onlarýkazandýklarýtakdirde seçimleri alacak-larýný düþünüyorlar. Bunedenle LLiigghhtt CCuummhhuu-rriiyyeettççii bir politik hat izliyor-lar. (Light CumhuriyetçilikDemokrat Parti yönetimininkendi kullandýðý bir deyim!)

Light Cumhuriyetçi poli-tikalarla Kongreyi açanKerry askeri bir selam ver-erek “Ben John Kerry,göreve hazýrým” diyordu.

Kongre’de yaptýðý bir saat-lik konuþmada ise esasolarak Irak savaþýný ken-disinin daha iyi yürüteceði-ni anlattý. Bu aradaBush’dan da ileri giderekÝran’ý açýk açýk tehdit etti:“Nükleer silahlara sahip birÝran bizim için ve müttefik-lerimiz için kabul edilemez”dedi.

Kongre’den önce yaptýðýaçýklamalarda ise Kerry,Irak’a 40 bin yeni Amerikanaskeri göndereceðini ve buarada Bush’dan daha

becerikli davranarak baþkaülkelerin Irak’a asker gön-dermesini saðlayacaðýnýiddia ediyor. Yani Kerry,Irak’da savaþý daha da týr-mandýrmaktan yana.

Öte yandan KOngre’densonra bir rado istasyonunayaptýðý açýklamada “kitleimha silahlarýnýnolmadýðýný bilsem de Iraksavaþý için Bush’a onayverirdim” demesi tam birskandal yarattý.

Boston kentinde yapýlanKongre sýrasýnda yayýn-lanan Boston Globe gazetesiDemokrat delegelerinyüzde 95’inin Irak’dasavaþa hayýr dediðini sap-tadý, buna raðmen delegelerDemokrat kurmaylartarafýndan öylesine köþeyekýstýrýldýlar ki, savaþa evet,savaþa devam dediler.

Kongre2den hemen önceNew York Times gazetesinekonuþan Demokrat yetkilil-er “Kongre’de daha çokgazi, daha çok yurtseverlikve ülke savunmasý üzerinedaha çok konuþma duya-caksýnýz” diyorlardý.

Geröekten de öyle oldu.Kongre salonundaKerry’nin askeri ünifor-malar içinde ki 30 devboyutlu fotoðrafý asýlmýþtý.

Kongre’yi aralarýndaGeneral Electric, Coca Cola,Daimler-Chrysler, Pfizer,

AT&T gibi þirketlerindeolduðu çok uluslu þirketlerfinanse etti.

Öte yandan, Kerry seçimkampanyasý için eziciçoðunluðu büyük þirketler-den gelen 208 milyon dolartopladý. Bu rakkamAmerika için bir rekor

Demokrat PartiKongresi’ne savaþ karþýtý birplatformla aday adayýolarak katýlmak isteyenKucinich ise Kongre’dekonuþturulmadý.

Ama bu aradaWashington Post gazetesinekonuþan Andrew Stern(Amerika’nýn en büyüksendikasý SEIU’nun

baþkaný) “örgütlü iþçi sýnýfýda Demokrat Parti’de belkide Kerry kaybederse dahaiyi bir duruma gelebilir”dedi. SendikaKonfederasyonu tarafýndanderhal kýnanan Stern’inkonuþmasý delegeler vesendikacýlar arasýndabomba etkisi yarattý.

Demokrat Parti Kongresiyapýlýrken Boston SosyalForumu da toplanmýþtý.

Forum’da yapýlan birkonuþma Bush ile Kerryarasýndaki farký çok iyianlatýyor: “Ýkisi arasýndakifark limosinlerinin rengi vehangi marka havyar yedik-leridir.”

Kerry diðer konulardane diyor?KKeerrrryy AABBDD SSeennaattoo’’ssuunnddaa ““bbaayy eevveett”” oollaarraakk bbiilliinniiyy-oorr.. BBuusshh’’uunn ssoossyyaall hhaakkllaarraa ssaallddýýrraann bbüüttüünn yyaassaallaarrýýnnaavvee bbuu aarraaddaa IIrraakk’’aa ssaavvaaþþaa eevveett ddeeddii..

KKeerrrryy zzeennggiinnlleerrddeenn aallýýnnaann ggeelliirr vveerrggiissiinnii aazzaallttmmaayyýývvaaaadd eeddiiyyoorr.. BBuunnaa kkaarrþþýýllýýkk aasskkeerrii hhaarrccaammaallaarrýý ddaahhaaddaa aarrttttýýrraaccaaððýýnnýý ssööyyllüüyyoorr..

AAyyrrýýccaa,, ssoossyyaall hhaarrccaammaallaarrddaa kkeessiinnttiiddeenn yyaannaa.. ÝÝþþaallaannýý aaççmmaakk iiççiinn iissee iiþþççii üüccrreettlleerriinnddeenn kkeessiinnttii yyaappýýll-mmaassýýnnýý ssaavvuunnuuyyoorr..

KKeerrrryy,, aayyrrýýccaa kküürrttaajj hhaakkkkýýnnýý ssýýnnýýrrllaammaakkttaann yyaannaa..GGeeççeenn aayy kküürrttaajj hhaakkkkýý iiççiinn yyüürrüüyyeenn 11 mmiillyyoonn iinnaassaannýýöönneemmsseemmiiyyoorr..

DDeemmookkrraattllaarrýýnn öönnee ççýýkkaarrddýýððýý bbiirr ssllooggaann ddaa ““aaiilleeddeeððeerrlleerrii..””

KKeerrrryy ffaabbrriikkaallaarrýýnn kkaappaannmmaassýý üüzzeerriinnee ttiimmssaahhggöözzyyaaþþllaarrýý ddöökküüyyoorr aammaa bbuu aarraaddaa nneeddeenn NNAAFFTTAAaannttllaaþþmmaassýýnnaa oonnaayy vveerrddiiððiinnii ssööyylleemmiiyyoorr..

DDüünnyyaa kkiirrlliiððii kkoonnuussuunnddaa oolldduukkççaa öönneemmllii oollaannKKyyoottaa aannllaaþþmmaassýýnnýý iimmzzaallaayyaaccaaððýýnnýý ssööyylleemmiiyyoorr..

ÖÖllüümm cceezzaassýý,, eeþþcciinnsseell eevvlliilliiððii ggiibbii kkoonnuullaarrttddaa iisseessuussuuyyoorr..

“Bush Light olarak kampanyasürdür, kaybedersen Nader’eyüklen!” demokratlarýn sloganýbu.

ABD Baþkanlýk Seçimleri’ndekatýlým yüzde 50 civarýnda. yanitoplumun yarýsý seçimlerleilgilenmiyor. Önemli bir miktarinsanýn ise çeþitli nedenlerle oyhakký yok. Bunlarýn bir kýsmýyasal statü kazanamamýþ olangöçmenler, bir kýsmý ise hapis-hanelere girip çýkmýþlar.

Oy hakký olmayanlarýn büyükçoðunluðu Hispanikler vesiyahlar. Tabii hepsi toplumunen yoksullarý.

Seçimlerde oy kullanmayan-larýn da büyük çoðunluðu yok-sullar.

Oy kullanmayanlarýn sorunlarýseçimlerde tartýþýlanlardantamamen farklý.

Demokrat parti, CumhuriyetçiPartiye göre solda kabul ediliy-or. Sendikal hareketin ve genelolarak solun desteðine sahip.

Ancak, Demokrat Parti seçim-lerde oy vermeyen yüzde 50’yehitap ederek, onlarýn sorunlarýnýdile getirerek çoðunluðu kazan-maya çalýþmýyor.

Tam tersine saða kayarakCumhuriyetçilerden oy topla-maya çalýþýyor. Çünkü solunoylarýný çantada keklik olarakgörüyor.

Bush’un kazandýðý seçimlerdeyeþil Parti’nin adayý olarak

seçimlere katýlan Nader önemlimiktarda oy kazanmýþtý. Bunedenle bu seçimlerdeDemokratlar bütün güçleri ileNader’e saldýrýyorlar.

Bu kez Radikal solda destek-leri de var. Çok sayýda solcu“Bush olmasýn da kim olursaolsun” diyerek, kazanabilecekaday olarak gördükleri, Kerry’eoy çaðrýsý yapýyorlar.

Demokratlar belki deBush’dan çok Nader’den nefretediyorlar. Yoðun bir biçimdedolaplar çevirerek Nader’inçeþitli eyaletlerde seçimlere

katýlma hakký kazanmasýnýengellemeye çalýþýyorlar.Zorluklar çýkarýyorlar.

Demokratlarý destekleyen solise Nader’e verilen oylarýnBush’a yarýyacaðýný iddia ediy-orlar. Amerikanýn ilericikamuoyu “ya Bush kazanýrsa”diye tehdit ediliyor.

Gerçekten de Bush’un kazan-masý son derece kötü bir sonuçolur. Ancak Bush’a karþýKerry’nin kazanmasý Bush poli-tikalarýnýn devam etmesianlamýna gelecek.

Kerry’i destekleyen önemli

isimlerden birisi de ünlüdüþünüt ve eylem adamý NNooaammCChhoommsskkyy. Chomsky,“DemokratlarlaCumhuriyetçiler arasýnda çokaz fark var ama o çok az farkdemokratlara oy vermek içinçok önemli diyor.”

Kerry’i destekleyen bir baþkaünlü isim ise MMiicchhaaeell MMoooorree.Önceki seçimlerde Nader’idestekleyen Moore ön seçim-lerde Kerry’e karþý NATO’nunbalkanlardaki komutaný WesleyClarke’ý desteklemiþti.

Nader ve yol arkadaþý PPeetteerrCCaammeejjoo bütün baskýlara ve sol-dan eleþtirilere raðmen bir yan-dan hareketi inþa ediyor diðeryandan da seçimlere hazýrlanýy-or.

Ancak açýk ki iþi daha zor.FF.. AALLOOÐÐLLUU

Solun gerçek adayý Nader

Cumhuriyetçi veDemokrat partiler aynýegemen sýnýfýn iki poli-tik kanadý. Ýki parti deABD egemen sýnýfýný,küresel sermayeyi temsilediyorlar. Ýþ, büyük ser-mayenin çýkarlarýnagelince derhal anlaþýyor-lar.

Demokrat BaþkanTTrruummaann Hiroþima veNagasaki’ye atom bom-balarýnýn atýlmasý emret-ti. Ayný Truman, Koresavaþý’ný baþlattý veSoðuk Savaþýn baþla-masýný saðlayan poli-tikalrý geliþtirdi.

Demokrat KKeennnneeddyybaþarýsýz bir biçimdeKüba’yý iþgal etmeyeçalýþtý. Daha sonraDominik Cumhuriyetiniiþgal etti ve Vietnam

savaþýný baþlattý.Kennedy Küba üzerine

sürdürdüðü politikalarladünyayý bir nükleersavaþýn eþiðine getirdi.

Gene DemokratBaþkan JJoohhnnssoonnVietnam’ýn bombalan-masýný 2. Dünya savaþýboyutlarýna getirirken,CCaarrtteerr ise Afganistan’dasavaþ aðalarýný silahlan-dýrdý.

Bush’dan önceki BBiillllCClliinnttoonn ise Somaliyiiþgal etti. Sudan’daaspirin fabrikasýný askerihedef diye bombalattý.

Sýrbistan ve Irak’ý aðýrbir biçimde bombalattý.

IMF’nin yapýsal uyumpolitikalarýnýn bütünüçüncü dünya ülkeler-ine yayýlmasý için baskýyaptý.

DDeemmookkrraatt bbaaþþkkaannllaarrýýnn hhaallttllaarrýý

KKeerrrryyBBuusshh NNaaddeerr

Page 7: Sosyalist İşçi 222

7DÜNYA

Zengine karþý fakirVenezüella

15 Aðustos günüVenezüella’lýlar cumhur-baþkanlarý HHuuggoo CChhaavveezz’egüven oyu vermek içinsandýk baþýna gittiler.Burjuva muhalefetin 2 yýl-lýk çabalarýnýn sonucundagerçekleþen bu referan-dum’da Chavez oylarýn %58’ini alarak oylamayýkazandý. Bu sonuca rað-men açýk ki burjuvamuhalefet Chavez’idevirmek için her þeyi yap-maya devam edecek.

Bir tarafta baþkentCaracas’ýn zengin semtlerivardý. Chaves’in ismini bileduymaya tahammüledemiyorlardý. Diðertarafta ise yoksullar, en alt-takliler, iþçiler, az topraklýköylüler. Kazanan fakirleroldu. Emekçiler oldu.

Peki ne oluyorVenezüella’da? Kim buChaves ve neden burju-valar, ABD yönetimi, Bushve çetesi ondan bu kadarnefret ediyorlar?

Ýþin baþý petrol

Venezüella dünyanýn bili-nen petrol rezervleriaçýsýndan 5. ülkesi. Dünyapetrolünün % 13’ü buülkede üretiliyor. ABD’ninise en çok petrol aldýðýülke. Suudi Arabistan’danbile çok!

1930’larda Venezüellapetrolü 2 ABD þirketininelindeydi. 1950’lerde üre-tim büyük bir sýçramayaptý. Ancak petroldengelen gelir küçük bir azýn-lýðýn elinde kaldý.

1976’da petrol millileþtir-ildi. Venezüella petrolünüþimdi PPeettrroolleess ddeeVVeenneezzuueellaa adlý kamu þir-keti kontrol ediyor. Ne varki bu þirketin yönetimiaþýrý ölçüde yozlaþmýþ.Küçük bir azýnlýk ve petrol

gelirini yaðmalýyor.Sendika liderleri de yað-madan pay alýyorlar.

Chaves karþýtý kap-manyanýn baþýný petrolüyaðmalayanlar, büyüksanayiciler, gazete patron-larý ve bürokrasi çekiyor.

Chaveznerede iþe karýþtý?

Chavez egsantrik birsubay. Latin Amerikaülkelerinin baðýmsýzlýk-larýný kazandýran SimonBolivar’dan esinlenerekoluþturduðu bir hareketedayanýyor.

1989’da Venezüella’nýnbaþýnda CCaarrllooss AAnnddrreessPPeerreezz vardý.

Perez ““BBüüyyüükk DDöönnüüþþ””diye adlandýrdýðý programile yoðun bir IMF pro-gramýný uygulamayabaþladý. Bu, yoksullarýnhayat standartlarýna aðýrbir saldýrý anlamýna geliy-ordu.

Perez’e karþý direniþ devardý. Yoksullar sokaklarauðradý. CCaarraaccaazzoo diyeadlandýrýlan ayaklanmabaþladý. Bin kiþi vurularaköldürüldü.

Üç yýl sonra, 1992’de,Albay HHuuggoo CChhaavveess darbeyaptý.

Chavez’in darbecileri mil-liyetçi ve popülist subay-lardan oluþuyordu. Chavezve cuntasý yukardanreformlara giriþti.

Zenginler derhal müda-hale ettiler.

Emekçilerin ayaklandýðýgünlerde sol bu hareketiyönlendiremedi. Chavezbir karþý darbe ile devrildive hapse atýldý.

2 yýl sonra hapisten çýkanChavez hareketini yeniden,bu kewz sivilolarak örgüt-ledi.

90 yýllarda egemen sýnýfýnsoygunu had safhayaulaþtý. Yoksulluk sýnýrýnýnaltýnda yaþayanlarýn sayýsýyüzde 36’dan yüzde 66’yaçýkarak iki kat arttý.Soygun ve sonucu olarakyoksulluk arttýkça direniþde arttý ama her direniþdaha çok baský ile karþýlýkgördü.

1998’de ChavezCumhurbaþkanlýðý seçim-lerini kazandý. Chavez’iiktidara taþýyan yok-sullardý. Daha iyi bireðitim, saðlýk vaad ediyor-du. Petrol sanayisini kon-trol altýna alacaðýný söylüy-ordu.

2000 yýlýnda oylarýnyüzde 58’ini alarak ikincikez seçildi. Anayasayýdeðiþtirdi. Anayasa

deðiþikliði ile birliktedevletin veCumhurbaþkaný’nýn elindedaha çok güç birikti.

Egemen sýnýf Chavez’inbu adýmýný nefretlekarþýladý. Çünkü karþýsýnagüçlü bir rakip çýkýyordu.

Bu tarihten itibaren ortasýnýflarýn ve egemen sýnýfýnChavez’e karþý direniþibaþladý.

Zenginler direniyor!

Aralýk 2001’de “patron-larýn grevi” baþladý. Petrolþirketi yöneticileri sendikaliderleri ile anlaþarak grevbaþlattýlar. Halkýn kul-landýðý gaz kesildi.

Haftalar süren greve karþýChavez hiç bir þey yap-madý. Sonunda 11 Nisan2002’de saðcýlar darbe

yaparak Chavez göz altýnaalarak bir adaya gönderdil-er.

Venezüella Ticaret OdasýBaþkaný PPeeddrroo CCaarrmmoonnaaBaþkanlýk Sarayý’na gelerekyeni cumhurbaþkanýolduðunu ilan ett.Burjuvalar, zenginler sev-inç içindeydiler.Kazanmýþlardý!

Ancak ertesi günBaþkanlýk Sarayý’nýnönünde yoksul mahalleler-den gelen bir kaç yüz kiþibirikti. Kalabalýk giderekartýý, binlere ulaþtý ve dahada artmaya devam etti.

Saray’ýn önündeki kala-balýk, sessiz ve sabýrlýydý.Bekledi. Chevez’in serbestbýrakýlmasýný istiyorlardý.

Askerler göstericilerekatýlmaya bvaþladý. Ýki günsonra Chavez serbest kaldýve yeniden Baþkan oldu.

halka teþekkür etti veevlerine dönmelerini istedi.

2003’de ikinci bir “patrongrevi” oldu ve o da iþçi-lerin direniþi ile kýrýldý.

Emekçiler Chavez’iyürekten desteklemelerineraðmen Chavez bu aradagözlerini Brezilya, Ekvatorve Arjantin’deki yenireformcu iktidarlara çevir-di.

Bütün bu ülkelerde kýsazamanda IMF politikalarýhakim olmaya baþladý.Bolivya’da ise halk direniþivardý.

Son çaba:Referandum

Ýkinci “patron grevi”ninyenilmesinden sonrapatronlar referandum içinimza toplamaya baþladýlar.Yeterli imzayý topladýktansonra referandum daChavez’in seçimlerdealdýðý yüzde 58’den daha

fazla destek almalarýgerekmekteydi.

Referandum oldu veChavez gene yüzde 58oranýnda destek aldý.Zenginler bir kez dahayenildiler.

Ancak Sanayicilerin,petrol soyguncularýnýn,gazete patronlarýnýndireniþinin bitmeyeceðiaçýk.

Þimdi ellerindeki bütünekonomik ve diðersilahlarla Chavez’e yük-lenecekler.

Onlar aslýnda sadeceChavez’e deðil, Chavezsayesinde bir ses bulanyoksullara yükleniyorlar.

Þili’den çýkan ders

1973’de Þili’de olanlaraslýnda Venezüella için çokönemli. Halk desteði ileiktidara gelen sosyalistSSaallvvaaddoorr AAlllleennddee ABD’ninplanladýðý kanlý bir darbeile devrildi.

Darbe açýk açýk gelirkenBaþkan Allende halkýnsilahlanmasýna izin verme-di. Sonunda generallersilahlarýný kullandýlar veiktidarý ele geçirdiler.

GGeenneerraall PPiinnoocchheett’inbaþýnda olduðu darbecilerAllende’yi öldürdüktensonra Þili’yi kana buladýlar.

Bizim tarafýmýz, yok-sullar,emekçiler ne zamanzenginlerin, burjuvazininkurallarýný, demokrasisinikabul ederse sonuç hepayný oluyor. Zenginlerkendi kurallarýný kendileriayaklar altýna alýyorlar veellerindeki silahlý gücü kul-lanarak darbe yapýyorlar.

VVeenneezzüüeellllaa’’ddaa ggeelleecceeððiiiiþþççii ssýýnnýýffýýnnýýnn kkeennddii bbaaððýýmm-ssýýzz öörrggüüttlleennmmeessii iillee kkeennddiikkaaddeerriinnii ttaayyiinn eettmmeekk üüzzeerreebbaaððýýmmssýýzzccaa hhaarreekkeetteeggeeççmmeessii iillee bbeelliirrlleenneecceekk..

Page 8: Sosyalist İşçi 222

8

Kriz içinde b1989’da Doðu Bloðu’nun

çöküþünden bu yana tekbaþýna bütün dünyayahakim olmaya çalýþan ABDmüttefiði Ýngiltere ile bir-likte Irak’a yaptýðý saldýrý-da giderek daha çýkmaz birbataða gömülmekte.

Bush-Blair ikilisi Irak’asaldýrmadan önce buülkede Saddam rejimininelinde amansýz kitle imhasilahlarý bulunduðunu vegene Saddam rejiminin ElKaide ile iþbirliði içindeolduðunu iddia etmektey-di.

Doðrusu o günlerde dekimse bu yalanlara inan-mamýþtý ama gene deBush-Blair’in var olan tümdestekleri gene de bu iddi-alar sayesinde saðlanmýþtý

Irak’ýn ABD ve Ýngilizordularý tarafýndan iþgalin-den buyana bu iddialarýdoðrulayacak tek bir delilbulunamadý.

ABD’nin bir baþka iddiasýise Irak’a demokrasi getir-ileceði ve Irak halkýnýnbundan mutlu olacaðý þek-lindeydi.

Bugünlerde direniþinulaþtýðý boyutlar bu iddi-anýn da ne denli uydurmaolduðunu ortaya çýkarýyor.

Felluce, Necef, Kerbela,Baðdat, Basra, bütün Irakemperyalist iþgale karþýdireniyor.

Direniþçilerin elinde fazlasilah yok, ama genedeABD’nin askeri olarak ger-ilemesini saðlayabiliyorlar.Çünkü direniþçiler Irakhalký!

ABD batýyor

Irak direniþi ABD’yigiderek sýkýþtýrýyor. Kolaybir zafer kazanýldýðýnýzanneden Bush yönetimiartýk bunun mümkün

olmadýðýný biliyor.Irak’da direniþ yoðun-

laþtýkça ABD yalnýz kalýy-or.

Ýngiltere dýþýnda yanýnaaldýðý çeþitli irili ufaklýdevletler Irak’dan askerler-iþni çekiyorlar.

Ýspanya seçimleri önemli.Direniþin yaný sýra savaþkarþýtý hareketin ne kadarönemli olduðu bu seçim-lerde iyice ortaya çýktý.

Savaþ karþýtlarýnýn müda-halesi ile Aznar hükümetidevrildi ve yerine gelensosyal demokrat hükümetIrak’tan Ýspanyolaskerleri-ni çekme kararý aldý.

Henüz askerlerini çek-meyen ülkeler için dedurum iyi deðil. Hepsi aðýrbaský altýnda.

Güney Kore’dedireniþ

Güney Kore Irak’ta varolan asker sayýsýný arttýr-mayý kabul eden nadirülkelerden birisi. ABD’ninaðýr baskýsý ile alýnan bukarar karþýsýnda kurulançok geniþ bir koalisyonyoðun bir eylem dizisibaþlattý.

Son olarak geçen Pazargünü baþkent Seul’da 200bin kiþi Irak’a asker gön-derilmesini protesto etm-eye baþladý.

Yapýlan açýklamaya göregösteriler karar deðiþtiri-lene kadar devam edecek.

Günewy Kore’dekidireniþ Bush’un Avrupaziyaretinin ardýndan savaþkarþýtý hareketin ne denlicanlý olduðunun da birgöstergesi.

Avrupa’da Türkiye dahilgittiði her ülkede yoðunpolis barikatlarýnýn ardýnasaklanmak zorunda kalan

Bush ve çetesi bu geziboyunca çeþitli Avrupaülkelerindeki ortaklarýnýnuðursuz yüzlerinden vepolislerin kýçlarýndanbaþka birþey göremedi.

Savaþ karþýtýhareketin önemi

Gerek Bush’un Avrupagezisi, gerekse de GüneyKore gösterileri savaþkarþýtý hareketin ne denlicanlý olduðunu göster-menin yaný sýra egemensýnýflarýn krizinin ne denli

hýzla derinleþtiðini gös-teriyor.

Bush ve çetesi içinIrak’tan çýkýþ hemenhemen yok. Yenilgi ABDiçin hemen hemen kaçýnýl-maz.

Ancak bütün bunlar budenli açýk olmasýna rað-men ABD’nin yakýnzamanda Irak’ý terk ede-ceðini sanmak büyük birhata olur.

Tam tersine, Baþkanlýkseçimlerini kim kazanýrsakazansýn ABD’nin yenihedeflere saldýrma

olasýlýðýnýn, savaþý yaymaolasýlýðýnýn güçlüolduðunu bilmek gerekiy-or.

ABD’nin yenilgisisaldýrdýðý ülkelerdekidireniþ hareketlerininetkinliðine baðlý olduðukadar bütün dünya çapýn-daki savaþ karþýtý hareketingücüne de baðlý.

Bu nedenle savaþa karþýçýkýþ, ABD’nin hegemonyaarayýþýný teþhir günün enönemli görevi.

Eðer ABD Irak’ta üstüörtülemez, geçiþtirilemez

bir biçimde yenilirsepýlýsýný, pýrtýsýný toplayarakIrak’ý terk etmek zorundakalýrsa, bu bütün dünyaçapýnda emekçilerin zaferiolacaktýr.

Ancak krizin ne zamandaha derin bir hale gele-ceðini kestirmek mümkündeðil.

Örneðin Vietnam’da, krizABD Vietnam’da çekildik-ten sonra yoðunlaþtý.

ABD’nin Kamboçya’yýbombalamaya baþla-masýnýn ardýndan derin-leþen kriz sonunda bukararý alan BaþkanNNiixxoonn’un düþmesineneden olan WWaatteerrggaatteeskandalýnýn kopmasýna yolaçtý.

Venezüella’dane oluyor?

ABD için Ortadoðu tekilgi alaný deðil. Bütündünyaya hakim olmakistiyor.

Sahip olduðu petrol rez-ervleri nedeniyleVenezüella önemli birülke. Öte yandanVenezüella baþkaný Chavezaldýðý anti-emperyalist

Güney Kore’de savaþ karþýtý yýðýnsal gösteriler, Venezüe

AAvvrruuppaa SSoossyyaall FFoorruummuu Londra, 14-117 Ekim

AAyyrrýýnnttýýllýý bbiillggii iiççiinn:: DDSSÝÝPP ((00553366))-225599 7733 6644,, wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrggÝÝssttaannbbuull SSoossyyaall FFoorruummuu:: iissff@@ggmmxx..nneett,, wwwwww..ssoossyyaallffoorruumm..ccoomm,, tteell:: ((221122)) 22443333771155

Page 9: Sosyalist İşçi 222

9

Son Dünya TicaretÖrgütü (WTO) toplan-týsý bir kýsým medyatarafýndan yoksul ülkel-er için iyi sonuçlarlakapandý diye tanýtýldý.Oysa, iþin aslý hiç deöyle deðil.

Ýsviçre’de yapýlan sontoplantýnýn yayýnlanansonuçlarýna göre durumen yoksul ülkeler içindaha da kötü.

Yeni anlaþma çokulus-lu þirketlerin geliþmekteolan ülkelerin, yanifakir ülkelerin, kamusektörüne çok dahakolayca girmesine yolaçýyor.

Özelleþtirmeyibastýrýyor ve saðlýk veeðitim alanlarýný tekamaçlarý kâr olan þir-ketlere açýyor.

ABD ve Avrupa Birliðikendi yoksul ülkelerinküçük köylülerinekendi ülkelerinin büyükçiftçilerine rekabet ede-bilmeleri için destekverdiklerini söylüyor-lar.

Büyük burjuvaziningazetesi FinancialTimes ise tam tersinisöylüyor: “tarýmdesteklemelerinden enbüyük kazancý zenginülkelerin büyül çiftçilerielde edecek.”

Bu arada, geliþmekteolan ülkeler ekonomi-lerini geliþmiþ ülkelerinsanayi ürünlerineaçmayý kabul ettiler.

Yoksul ülkelerinsanayileri gümrüklerlekendilerini bir ölçüdekotuyacaklar. Ancak,kabul edilewn gümrüktarifleri oldukça küçükve önemsiz ölçüde.

Öte yandan, geliþmek-te olan ülkeler serbestpazara açýlmayý kabulederek büyük þirket-lerin pazarlarýný istilaetmesine de onay ver-miþ oldular.

World DevelopmentMovement’den MMaarrkkCCuurrttiiss, “Dünya TicaretÖrgütü serbest pazarkavramýna takýlmýþdurumda. Oysa eðergeliþmekte olanülkelerin çokarýna birgeliþme olacaksa butamamen serbest pazarekonomisnin sýnýrlan-masý ile mümkün”diyor.

Ýsviçre’de kabul edilenanlaþma metni, geçensene Cancun’darededilen metnin tam

tamýna ayný.Örneðin geçen sene

büyük tartýþmalara yolaçan ABD’nin pamuküreticilerine verdiðidestek, bir iki önemsizkelime deðiþikliði ile buseneki metne geçmiþdurumda.

Bu senekigörüþmelerinCancun’un tam tersiolmasýnýn temel nedeniBrezilya, Hindistan gibibüyük yoksul ülkelerinüzerindeki baskýydý.

Cancun’da Brezilyaönemli bir roloynamýþtý. Bu seneÝsviçre’de ise ayný þek-ilde davranmadýlar.

Bunun baþlýca nedeniBrezilya’nýn içekonomik soruynlarý.Bu sene Brezilya’dabüyük çiftçilerle küçüküreticiler arasýndakýyasýya bir mücadelevar.

Dünya TicaretÖrgütü’ne 147 ülke üye.

Teorik olarak buülkelerin hepsinin eþitoyu var.

Gerçekte ise sadece biravuç ülke görüþmeleriyönlendiriyor.

Görüþmeler büyük birgizlilik içinde yapýlýyor.tarýmla ilgili görüþmelerise bütün üyelere bileaçýk deðil.

Görüþmelerin ilkbölümü sadece 5 ülkearasýnda geçti: ABD,AB, Avustralya,Brezilya ve Hindistan.

Ayrýca zengin ülkelergörüþmelerdekipazarlýklarý yardýmsorununa baðlýyorlar.

Pazarý açmadýðýnýztakdirde zenginlerdenyardým alamýyorsunuz.Pazrýnýzý açýnca dasoyuluyorsunuz.

Özellikle ABD ve AB,geçen sene Cancun’daki görüþmelerin çökme-si üzerine bu sene diðerüye ülkeleri aðýr birbiçimde tehdit ettiler.Bunun sonucu olarakanlaþma saðlandý veüstelik ABD ve AB’ninçýkarlarý doðrultusun-da.

Dünya Ticaret Örgütügörüþmelerini dýþarýdabinlerce kiþi protestoetti. kapalý kapýlararkasýnda ise zenginler,güçlüler yoksullarý,güçsüzleri dize getirdil-er. Güçlerine güç, kâr-larýna kâr katacak yeniadýmlar attýrdýlar.

HHaabbeerriinnaarrkkaassýýF. ALOÐLU

bir dünya

ulusalcý tutumuyla böl-genin diðer ülkelerine deörnek olma olasýlýðý taþýy-or.

Bu nedenle seçildiði gün-den beri ABD, Venezüellaegemen sýnýfýný Chavez’ekarþý zorluyor. Ne yapýpedip Chavez’i devirmeyeçalýþýyorlar.

Bu nedenle Chavez’in sonreferandumu açýk farklakazanmasý çok önemli.

Chavez’in zaferi baþtadiðer Güney Amerikaülkeleri olmak üzere bütündünya emekçilerine önemlibir moral oluyor.

Yoksullar, emekçiler bur-juvalara karþý, sanayicilereve tekllere karþý, emperyal-izme karþý kazandý.

Þimdi, ülkelerinde enazgýn biçimde uygulananIMF politikalarýna karþýdirenen Bolivyalý emekçilerdaha güçlü.

Onlarýn krizi, bizimhareketimizinolanaklarý

Emperyalizm bir yandanIrak savaþý nedeniyle kriziçinde, diðer yandan iseIMF politikalarýna direniþ

nedeniyle.Emperyalizmin krizine

karþý ise yeni bir harekethýzla yükseliyor.

Seattle’da baþlayanmüzdele süreci hýzlageliþti. Ardýndab savaþkarþýtý hareket geldi.Seattle ile birlikte oluþanantikapitalist hareketABD’nin Irak’a saldýrýsaýile birlikte savaþ karþýtýharekete dönüþtü.

15 Þubat’ta milyonlarcaemekçi savaþa karþý, ABDemperyalizmine karþýsokaklara dökülürkeninsanlýk tarihinin en büyükkitle gösterisini gerçek-leþtirdi.

Þimdi, emperyalizminkrizi derinleþirken buhareketin önündekiolasýlýklr da artmakta.

En acil ihtiyaçörgütlenme

Hareketin açýk ki en acilihtiyacý örgütlenme.

Reformist partilerinemekçilerden iyice koptuk-larý, hemen her yerdesavaþtan yana tutum aldýk-larý bir ortamda emekçi-lerin sesi olacak bir siyasi

örgütlenme son derece acilbir gereksinme.

Bu ihtiyacý açýk ki yenigeliþmekte, þekillenmekteolan sol karþýlayacak.

Sol, bütün dünyadayoðun bir tartýþma yaþýyor.Sosyal Forumlar bu tartýþ-manýn baþlýca odak nokta-larý.

Ýlk ikisi Porta Allegre’de,sonuncusu ise Mumbai’detoplanan Dünya SosyalForumlarý, geçen seneParis’te, önümüzde kiEkim ayýnda ise Londra’datoplanacak olan AvrupaSosyal Forumlarý solun çokgeniþ kesimlerini tartýþmakiçin yanyana getirmekte.

Reformistler ve devrim-ciler, çevreciler ve eþcin-seller, sendika hareketi veotonom örgütlenmeler,marksistler ve anarþistleryan yana gelerek tartýþýyor.

Sosyal forum hareketiiçinde giderek saflkaþoluþuyor.

Hareketin geliþmesineayak uyduramayan ve birölçüde geri çekmeyeçalýþan bir sað kanat vehareketi ilerletmeye,geliþtirmeye ve hareketinpolitik sesi olmaya çalýþan

sol kanat.Savaþ karþýtý hareketin

adýmlarýnýn belirlen-mesinde bu iki kanadýnçatýþmasý öne çýktý. Saðkanat savaþa karþýmücadele yerine sosyalAvrupa için mücadeleyiöne çýkarmaya çalýþýrken,sol kanat, devrimciler 15Þubat eylemini sosyalforum hareketi içindeörgütlediler.

Önümüzdeki dönembüyük geliþmelere gebe.Kapitalist sýnýfýn,emperyalizmin krizi derin-leþirken solda isereformistlerin býraktýðýboþluðu doldurmak,hareketin sesi halinegelmek için mücadele yük-selecek.

Ekim ayýnda bir dizigeliþme var. ABD’debaþkanlýk seçimleri. Bushve çetesinin kaderi belir-lenecek.

Londra’da Avrupa SosyalForum’u toplanacak.Antikapitalist hareketsorunlarýný tartýþacak.Ýstanbul’da ise aannttiikkaappiittaall-iisstt ttaarrttýýþþmmaallaarr var.

a’da emekçiler kazandý, Irak’da direniþ

Dünya Ticaret Örgütü

GGeennee zzeennggiinnlleerr kkâârrllýý

Page 10: Sosyalist İşçi 222

10

Soossyyaalliisstt ddeevvrriimm üüzzeerriinneeyyaappýýllaann ttaarrttýýþþmmaallaarr aassllýýnn-ddaa,, ""þþiiddddeett"" iillee ddeeððiill,,ttoopplluumm iiççeerriissiinnddee hhaallkkýýnn

ggeerrççeekk ggüüccüünnüü ggeelliiþþttiirrmmeekkllee,,ddeemmookkrraassiiyyii ggeenniiþþlleettmmeekkllee iillggii-lliiddiirr..

Sosyalist devrimin asýl anlamýþudur: iþçi sýnýfý, kökleri günlükyaþamda olan, varolanotoritelere meydan okuyacak veonlarýn yerini alacak yenikurumlar geliþtirir. Milyonlarýniradesinin aracý olabilmeleriiçin, bu kurumlarýn demokratikolmasý zorunludur.

Þimdiye kadar iþçiler, farklýzamanlarda ve farklý yerlerde,bu kurumlara, komün, sovyet,iþçi konseyi, özerk cumhuriyetgibi isimler verdiler.

Büyük olasýlýkla gelecekte deyeni isimler bulacaklar.

Sosyalist devrim, milyonlarýnaktif olarak katýldýðý, "aþaðýdan"bir süreç olmak zorundadýr.Sosyalist devrim boyuncasýradan insanlar kendi yaþam-larýný etkileyen bütün mese-lelerin kontrolünü ele alýrlar.

Bu, genel olarak bir "politika"sorunu deðildir. Ekonomikyaþama ve dolayýsýyla üretimaraçlarýnýn toplumsallaþtýrýl-masýna kadar uzanýr. Toplumunzenginliði çok az insan tarafýn-dan kontrol edildiðinde, gerçekbir demokrasiden söz etmekmümkün deðildir.

Sosyalist devrim, iþyerlerinekadar uzanýr. Bazý insanlardiðerlerinin patronu olurken veayrýcalýk sahibi olmak için dahafazla para kazanýrkendemokrasinin hiçbir anlamýyoktur.

Sosyalist devrim "yasa vedüzen" sorunlarýyla uðraþýr.Seçilmemiþ yargýçlar, sulhyargýçlarý ve polis þefleri hiçbirzaman suçun yarattýðý problem-leri, ve kapitalizm altýndayabancýlaþmýþ yaþamýn ürünüolan günlük þiddeti çözemezler.

Sosyalist devrimde, çalýþaninsanlar, sosyal yaþamýn heralanýnda kontrolü ele geçirirlerve neye ihtiyaç duyduklarýný vebu ihtiyaçlarýný karþýlamanýn eniyi yolunun ne olduðunutartýþýrlar. Yeni bir dünyayýþekillendirmenin araçlarýnýnkontrolünü ele geçirirler.

Böyle bir deðiþim, sadecekurumlarý deðiþtirmenin ötesinegeçer ve toplumun ve insanpsikolojisinin en derindüzeyinde gerçekleþir.Kapitalizmde, çoðu zaman,yöneticilerimizin gücü, bizimkendi aramýzda bölünmüþolmamýz ve kendimizi güçsüzhissetmemiz koþuluna baðlýdýr.

Ýþte, kapitalist toplumda cin-siyetçi, milliyetçi ve ýrkçý bölün-melerin önemi burada yatar.Hayatýn oluþturduðu engelleringerçek kaynaklarýný saptýrarak,

bunlarýn sorumluluðunu"günah keçileri"nin üzerine atar-lar.

Farklý zamanlarda, bu hedeflerKatolikler, Ýrlandalýlar,Yahudiler, siyah ve Asyalýinsanlar, eþcinseller ve diðerleriolmuþtur. Yöneticilerimiz sýklýk-la, hem Blair hükümeti hem debasýn tarafýndan mültecilereyönelik iðrenç histerik yaklaþýmgibi günah keçisi haline getirmeolaylarýný teþvik ederler. Fakat,bu bölünmelerin temelindeyatan daha derin bir þey; yanikapitalizmde her günkü yaþamtarafýndan oluþturulan yoðungüçsüzlük duygusudur.

Yaþamak için bir baþkasý içinçalýþmak, patronlar tarafýndanaþaðýlanmaya boyun eðmekzorundayýz. Teoride "özgür"olduðumuz "pazar", aslýnda,çalýþan insanlara çok az seçeneksunar.

Günlük yaþam, acý gerçek ile'kendi yaþam koþullarý üzerindedemokratik güçlerini kullanansýradan insanlar' fikri arasýndakiboþluðun en büyük olduðuyerdir. Birkaç yýlda bir seçim-lerde oy kullanmak bu boþluðu

kapatmaz. Halk devrimi gereklidir,

çünkü egemen sýnýfý sýrtýmýzdanatmanýn baþka bir yolu yoktur.Daha da önemli olan, berabermücadele ettiklerinde bu insan-larýn yaþamýnda meydana gelendeðiþimler, ve bu mücadeleninonlarý harekete geçirici etkisidir.

Bir yüzyýl önce, Rus devrimcisiLenin, "her devrim ezilenlerinþölenidir" diye yazmýþtý. Ýþte buen önemli ve en deðerli, þeydir.Ýnsanlar kendilerini dönüþtürür-ler.

Biz, bu dönüþümü, küçükölçekte, grevlerde ve sosyalhareketlerde görürüz. Ýnsanlarýnkendilerine olan güvenleri artarve kendilerini daha iyi hisseder-ler. 1980'de Polonya'da, kitlegrevlerinin etkisi ve zaferisadece iþçilerin kendi arasýndadeðil, bütün toplumda hissedil-di.

Hastanelerdeki hastalar dahaçabuk iyileþtiler ve taburcuoldular. Birkaç hafta içinde has-tane koðuþlarý tekrar doldu;fakat bu sefer kendini bir andakötü hisseden resmi görevlilerve yöneticilerle.

Halk devrimleri, toplumunyaratýcýlýðýný ve farklý birtoplumun temeli için gerekliolan kolektif gücü artýrýrlar.Devrim, kapitalizmde önü kap-atýlan bu potansiyelin önününaçýlmasý sürecidir.

Devrim kolektif ve ortak birsüreç olmak zorundadýr. Yenibir dünya yaratma kapasitemizeolan güvenimiz, bütün gücesahipmiþ gibi görünen egemen-ler karþýsýnda zayýf düþürülmüþve yeteneksizleþtirilmiþ, yalnýzve çaresiz bireyler olmadýðýmýzduygusuna baðlýdýr.Devrimlerin sadece egemensýnýflar için deðil, ayný zamandasýradan insanlar için de sürprizolmasýnýn nedeni budur.

Her dürüst halk devrimi tari-hçisi, insanlarýn devrim sýrasýn-da duyduklarý mutlululuðu vekendi güçlerini kazanmýþolmalarýný anlatmanýn yaný ýsrayaný sýra, her zaman, bu duru-mu da kayda geçmiþtir. Ýnsan-lar, devrimlerde, baþka koþullar-da olduklarýndan daha hýzlýdeðiþirler.

Yeni olasýlýklar kendileriniortaya çýkarýrlar. Bir anda insan-lýðýn ufku geniþler. Gri dünyayeni renkler almaya baþlar.Sadece devrim deneyimindegüçsüzler kendi kapasitelerinigörmeye, kendi güçlerini sýna-maya ve artýrmaya ve bilinçlibir þekilde yeni bir dünyayýyönetme yeteneðine sahipolmaya baþlarlar.

Bu hiçbir þekilde þiddetledeðil, tamamen özgürlüðüngeniþletilmesiyle ilgilidir.

Yapýmcý MMiicchhaaeellMMoooorree’un son belgeseliFahrenheit 9/11 giþe rekor-larý kýrýyor.Ýki hafta içinde,sýnýrlý sayýda sinemadagösterilmesine raðmen, 100milyon dolarlýk giþegelirielde etti. Bu bir belge-sel için büyük bir rekor.

Fahrenheit 9/11’e karþýBush taraftarlarýnýn alelacele hazýrlayarakçýkardýðý Amerika’nýnKalbi ve Ruhu adlý film ise500 salonda gösterimegirmesine raðmen aynýdönemde sadece 311.572

dolarlýk giþe geliri eldeedebildi.

Fahrenheit 9/11, politikolarak çok keskin bir film.Ýkiz kulelere yapýlan saldýrýsýrasýnda ABD yönetimininþaþkýnlýðýný ve çaresizliðiniama hemen ardýndan nasýlhin bir tutum adlýðýnýgöstermekle baþlýyor.

Çok çýplak bir biçimdeGGeeoorrggee WW.. BBuusshh’un nasýlseçimleri kazandýðýný verakibi Demokrat Parti’ninegemen sýnýfýn çýkarlarýnýkoruma adýna nasýl geriçekildiðini anlatarak

devam ediyor.Ancak filmin en çarpýcý

bölümü savaþýn Amerikantoplumu için ne denli birsýnýfsal olay olduðu.

Kolayca Amerikan düþ-manlýðý yapanlar için deMoore’un filmi çok öðreti-ci.

Çölün ortasýnda “benburada ne yapýyorum”diyen askerler, Irak’ta ölenoðlunun arkasýndan tümAmerikan yurtseverliðineraðmen sorular soran vegöz yaþý döken anne, has-tanede vücutlarýnýn çeþitli

organlarýný kaybetmiþaskerler. Hepsi deAmerikan toplumun yosulkesimlerinden geliyor.Hepsi iþsizliðin en aðýr, ençarpýcý olduðu kentlerden,bölgelerden askerekatýlmýþlar.

Amerika’da askerlikzorunlu deðil. Ýnsanlarpara için asker oluyor.

Askere insan toplamakiçin özel görevliler.MMiicchhaaeell MMoooorree böylesi 4görevliyi takip ediyor.

Orta sýnýf bölgeleri hiçgitmiyorlar. Onlar gözleri-ni Afrikalý-Amerikalýlarýn(siyahlarýn) yoðun olduðuve iþsizliðin çok yüksekolduðu bölgelere dik-miþler.

Burada iþsiz gençleregidiyorlar. Askerliði öylebir anlatýyorlar ki dinleyensavaþa gidebileceðini,yaralanýp, ölebileceðini hiçdüþünmüyor. Ýþsiz olduðuiçin de ordunun verdiðinisbeten yüksek ücretekanýyor.

Amerikan Senatosu’ndaoðlu asker olan sadece 1senatör var. Geri kalanlarçocuklarýný bu pis iþe sok-muyor.

Moore yanýna bir Irakgazisi alarak senatonunönüne gidiyor. Önüne

gelen senatörlere oðullarýnýaskere gönderip gönder-meyeceklerini soruyor.

Ýlk sorduðu senatör boþbulunuyor ve “nedenolmasýn” diyor. AmaMoore gerekli formlarýçýkarýp senatörün imzala-masýný isteyince adamkaçýyor.

Diðer senatörler iseMoore’un ne yaptýðýnýöðrenmiþ olduklarý içinkaçýþýyorlar.

Hepsi de “Irak’a savaþaevet” demiþ olan bütün osenatörler kendi çocuklarýsöz konusu olunca “Irak’tasavaþa evet ama benimçocuðumla savaþa hayýr”diyorlar.

Irak’tan savaþ dahadoðrusu iþgal manzaralarýise insanýn kanýný don-duruyor.

Politik islamcý olmayanbir kadýn evinin bombalan-masýnýn ardýndan“Allahüekber” diye çýðlýk-lar atýyor. Ýntikam istiyor.Böylesi sayýsýz sahne var.Masum insanlar en aðýrhakaretlere uðruyorlar,öldürülüyorlar.

Moore’a karþý saðcýlarýnnefret dolu eleþtirilerininyaný sýra soldan da eleþtir-iler var.

Kimileri Moore’un

hareketin bir parçasýolmadýðýný söylüyorlar.Baþkalarý saðcýlarla birlikteoldukça pahalý bir yaþamstandardý olduðunu önesürüyorlar.

Bunlar doðru amaMoore’un iyi bir teþhirfilmi yapmasýnýn önündeengel deðil.

Bu tür eleþtiriler anlamlýdeðil. Fahrenheit 9/11Bush ve çetesini,Amerika’nýn Irak’asavaþýný çok çarpýcý birbiçimde teþhir ediyor.

Film bizim için çarpýcýama Amerikan seyircisiiçin ise herhalde “süper”çarpýcý!

DDooððaann TTAARRKKAANN

Fahrenheit 9/11: Korkunç gerçek

SSoossyyaalliissttlleerr nnee ddiiyyoorr?? Colin BARKER - Çeviren: Arife KÖSE

Sosyalist devrim ne demektir?

Page 11: Sosyalist İşçi 222

11

Olimpiyatlar oldukçamasum bir eðlence olarakgörülüyor. Kim insanlarýnbiraz eðlenmesine ve sporkarþýlaþmalarý seyretme-sine karþý çýkabilir ki?Olimpiyatlar bir ülkedeyapýldýðýnda o ülkeninortalama insanlarý bundanyararlanmayacaklar mý?

Ne var ki oyunlar Sydneyve Atlanta'da yapýldýðýndakimsenin bundan biryararý olmadý.Barselona'da normalinsanlar evlerinin, mahal-lelerinin yýkýldýðýný ve yer-lerine turistler için lüksbinalarýn gördüler.

Atina'daki Olimpiyatoyunlarý da çoðunluk içineskisinden daha kötükoþullar oluþturuyor.

Atina OlimpiyatlarýGeorge Bush'un "Terör'ekarþý savaþ"o baþlatmasýn-dan sonraki ilk oyunlar.Atina'daki güvenlik harca-masý dört yýl önceAvustralya'da, Sydney'deyapýlan oyunlardan üçkere daha fazla.

Yunanistan gibi küçükbir ülke için güvenlik içinharcanacak 1 milyar dolarnuazzam bir israf.Ancaksorun sadece bu ekonomikdurum deðil.

Yunan hükümetiNATO'yu teröristsaldýrýlara karþý "güvenlikþemsiyesi" kurmak üzereYunanistan'a davet etti.

ABD'nin 6. Filosu deniz-leri kontrol etmek üzereEge'de olacak. Atina'ya,biyolojik ve kimyasal

saldýrýlarý engellemek içinaskeri birlikler geliyor.

Olimpiyatlar örtüsününaltýnda YunanistanBush'un savaþýna sokuluy-or. Oysa Yunanistan'danüfusun yüzde 90'ý savaþakarþý.

Bütün bunlarý üstüneOlimpiyatlardan önceAtina her zamanki "isten-meyen" unsurlardan temi-zlendi. Göçmenler, yok-sullar Atina sokaklarýndansilindi. Özel yerlere,Olimpiyat hapishanelerinedolduruldular.

Olimpiyat oyunlarýnedeniyle yapýlan inþaat-lardan oluþan kirlenmesanki þehre kimyasal birsaldýrý yapýlmýþ gibi.

Muazzam bir otoyolyapýmý var. Bu çok büyükbir hava kirlenmesidemek.

Dünya Saðlýk Örgütü sonyayýnladýðý bir rapordahavadaki küçük parçacýk-larýn kabul edilebiliroranýnýn bir metre küpte10 mikrogram olduðunuaçýkladý. Ýnþaatlarnedeniyle bu oran þimdiAtina'da 56 mikrogram.

AB bu Dünya SaðlýkÖrgütü'nün ilan ettiðidüzeyin yýlda 35 gündenfazla olmamasý gerektiðinisöylüyor.

Çeþitli Olimpiyat tesis-lerinin yapýlmasý içinmuazzam bir gayret gös-terildi. Birçoklarý bunuyeni iþ alanlarý açmasýnedeniyle heyecanlakarþýladý.

Ne var ki inþaatlarýnhýzla bitmesi için çok aceleetmek gerekiyordu ve bunedenle þirketlere kurallarýihlal edebilmeleri için özellisanslar daðýtýldý.

Her istediklerini yaptýlar.Bütün iþ güvenliði kural-larýný ihlal ettiler. Bununsonucu olarak 78 iþçi buinþaatlarda öldü.

Þirketler þimdi ellerinde-ki lisanslarý kazanýmolarak görüyorlar veOlimpiyatlardan sonra dakullanmak istiyorlar.

Ýnþaat sektörünün dýþýn-da da iþçiler baský altýnaalýndýlar. Saðlýk iþçilerine

bu yaz tatil izni verilmedi.Atina'da þimdilerde

konut sektöründeOlimpiyatlar nedeniylespekülatif bir balon var.

Kiralar arttý. Gençlerkiralýk ev bulmakta dahada zorlanýyorlar. Ortalamainsanlar ev bulamýyor.

Olimpiyatlar geriyebüyük bir borç býrakacak.Ýlk bütçe 4.6 miyar euroidi. Bu rakam þimdi 10milyara çýktý. Bu,Yunanistan gibi küçük birülke için çok büyük.

Bir çok tesis özelleþtirile-cek. OlimpiyatlarYunanistan'a Özel Finans

Ýnisiyatifi'ni getirdi.Yunanistan'da daha önce

de özelleþtirmeler oldu.Ama hiç bir zaman birözel þirket bir tesis yapýpsonra ona 20-30 sene sahipolmamýþtý.

Þimdiki hükümet bu fikriçok beðeniyor ve ilerideokullar için de uygulamakistiyor. Yeni oto yollar par-alý.

Olimpiyatlarda her þeyticari meta. Coca Colaolimpiyatlarýn destekçisi.Dolayýsýyla barýþýn ve iyiniyetin göstergesi olaraknereye Olimpiyat sembolükoysanýz yanýnda Coca

Cola'yý da koyuyorsunuz.Ancak bütün bunlara

karþý bir de direniþ var.Ambulans iþçileri

Olimpiyatlar sýrasýnda kifazla mesai ücretlerinedeniyle greve gittiler.Otel iþçileri de grev yaptý.Baþka sektörlerde deprotestolar var.

Ulaþtýrma iþçilerinin dahakötü koþullarda ve dahauzun saatler çalýþmalarýistendi. Greve çýktýlar.Eðer bütün iþçilereOlimpiyatlar sýrasýnda 5'ermilyar verilmezse çalýþ-mayacaklarýný söylüyorlar.

Olimpiyatlar büyük ülkel-erde yapýldýðýnda mil-liyetçilik orada artar. Millimarþý çaldýrmak için dahaçok, daha çok madalyabeklenir.

Bu Yunanistan'da fazlabir iþe yaramýyor çünküYunanistan sporda çokiddialý olmayan küçük birülke.

Bu durumda Yunan ege-men sýnýfý "Olimpiyatlarýnsonunda eve döndüðünü"anlatýyor. "Yunanlýlargurur duymalýlar!"

Antik Yunan'dakiOlimpiyatlar bir barýþetkinliði olarak yüceltiliyor.

Oysa Antik Yunan'daOlimpiyatlar tamamensavaþlara baðlýydý.Zenginler için bir gösteriþ

ve yeni ittifaklar kurmavesilesiydi.

Örneðin Atina liderleriOlimpiyatlarý Sicilya'yasaldýrmak için kullandýlar.

Atlarla ve savaþ arabalarýile yapýlan yarýþlardakazanan rakibinin atlarýnýve arabasýný alýrdý. Arabayýsüren köle ise hiç bir þeyalamazdý.

Olimpiyatlarýn tarihidaima paraya ve politikayadayanýr.

Fransýz milliyetçisi BaronCoubertin 1894'de oyunlarýyeniden canlandýrdý.1928'de Olimpiyatlara karþýçýktý çünkü kadýnlar dayarýþmaya baþlýyorlardý.

Olimpiyatlar daima mil-liyetçiliðin geliþtirilmesiiçin kullanýldý. Birinci

Dünya Savaþý'ndan sonraOlimpiyat Komitesi yenilenuluslarý oyunlara almadý.

1936 Olimpiyatlarý NaziAlmanya'sýna verildi. Hertarafýn gamalý haçlarladoldurulduðu statta oyun-larý Hitler açtý. Tuvaletlerde"Köpekler ve Yahudilergiremez" yazýyordu.

Ne var ki siyah Amerikanatletleri tüm Almantakýmýndan daha fazlamadalya topladýlar. JesseOwens tek baþýna 4madalya kazandý.

Güney Afrika ýrk ayrýmcýrejimine raðmen 22 yýlboyunca Olimpiyatlardayer alabildi.

Bir dizi baskýcý rejimoyunlara ev sahipliði yap-mak üzere seçildi. 1968'de,

Meksika Olimpiyatlarý'nýnaçýlmasýndan 10 gün öncepolis demokrasi içinyürüyen bir kalabalýða ateþaçarak 300 kiþiyi öldürdü.

Güney Kore diktatörlüðü1988 oyunlarýnda 100 binyoksulu Seul'dan dýþarýsürdü ve demokrasi isteyengösterilere vahþice saldýrdý.Bir baþka baskýcý rejim, Çin2008 oyunlarýna evsahipliði yapacak.

Olimpiyatlarda direniþlerde oldu.1968 oyunlarýnda200 metre koþununmadalya sahipleri siyahatletler Tommie Smith veJohn Carlos'un Siyah Ýkti-dar iþareti olarak madalyamerasiminde yumruklarýnýkaldýrdýlar.

Zenginlerin ve egemenlerin oyunlarýSSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii''nniinn YYuunnaanniissttaann''ddaakkiikkaarrddeeþþ ggaazzeetteessiinnddeenn PPaannooss GGaarrggaannaassOOlliimmppiiyyaattllaarrýýnn AAttiinnaa iiççiinn ffeellaakkeettddeenneebbiilleecceekk ssoonnuuççllaarrýýnnýý aannllaattýýyyoorr..

Olimpiyatlar:

Olimpiyatlarýn az bilinen yüzü

Page 12: Sosyalist İşçi 222

12

Sosyal haklar için de...Bush’un Türkiye’ye geliþi

ve NATO zirvesine karþýgerçekleþen kampanyastatükocu solla yeni solunne denli hýzla birbir-lerinden ayrýþtýðýný göster-di.

Bir tarafta NATO ve BushKarþýtý Birlik içinde toplan-mýþ sayýsýz grup.Aralarýnda anarþistler,yasal partiler, platformlar,dergi çevreleri, gençlikgruplarý, otonom yapýlarvar. Yanýnda bu Birliðindýþýnda TKP.

Diðer yanda ise KüreselBarýþ ve AdaletKoalisyonu.

Hemen hemen tüm solBAK’ýn kampanyasýný ilamettiði günden itibaren enyoðun bir biçimde BAK’lauðraþtý. Sayfalar dolusuyazý yazýldý.

Kýsacasý BAK reformistti.Peki neden?

Bu soruya verilen tekcevap BAK’ýn kampanyasloganý olan “Gelme Bush”Oysa, Küresel BAK’ý“gelme Bush” sloganýnedeniyle reformistliklesuçlayanlar, biraz farklý daolsa ayný sloganý kul-landýlar. Halkevleri, EMEP,ESP, SDP, anarþistler vedaha sayýsýz grupNATO’ya Hayýr demeninyaný sýra Bush’u temel alansloganlar kullandýlar.

Bu satýrlarýn yazarý yak-laþýk 40 yýl önce,“NATO’ya Hayýr” kampa-nyasýna katýlmýþtý.1960’larýn ortasýndadünyada Soðuk savaþvardý. Bir yanda DoðuBloðu’nun Varþova Paktý,diðer yanda ise Batý’nýnNATO’su vardý. NATO ogünlerde önemli bir savaþörgütü idi.

Þimdi ise Soðuk Savaþbitti. Þimdi ABD dünyahegemonyasý için atakta.NATO artýk önemsiz biraskeri örgüt. Askeri olarakartýk bir Batý Bloðu yok,askeri oýlarak dünyanýn enbüyük tek süper gücüABD:

Þimdi karþý çýkýlmasýgereken baþlýca emperyal-ist güç, NATI deðil ABD.

NATO’yu öne çýkaranlarya dünyada Soðuk Savaþýnçoktan bittiðini fark ede-meyen þaþkýnlar ya daABD’nin hemonya içinbaþlattýðý saldýrganlýðý

anlayamayanlar.Afganistan ve Irak’a

saldýran NATO deðil,ABD.

Bush ise ABD saldýrgan-lýðýnýn en uçtaki temsilcisi.Bugün dünya halklarýnýngözünde ABD saldýrgan-lýðýnýn temsilcisi NATOdeðil, Bush.

Bush politikalarýna karþýçýktýðýnýzda dünyahakimiyeti için saldýranemperyalist güce karþýçýkýyorsunuz.

“Gelme Bush” popülerbir slogandý. Bu nedenlebütün Türkiye’ye BAK’ýnulaþamadýðý noktalara bilehakim oldu. Bu nedenlebasýna en çok o çýktý.

Sosyalistler için önemliolan ideolojik saflýk deðil,büyük yýðýnlarý hareketegeçirmektir.

“Gelme Bush” sloganýaçýk ki NATO zirvesine veBush’un Türkiye’yegeliþine karþý sürdürülenkampanyanýn bayrakgemisi oldu. Farklý örgüt-lerin kampanyalarýna güçkattý.

Küresel BAK’ý “GelmeBush” sloganý nedeniylereformist olmaklasuçlayanlar bu nedenleBush’u temel alan afiþleryaptýlar.

BAK’a dönük bazý eleþtir-iler de 27 Haziran’a iliþkin.Kimilerine göre BAK’ýn 27Haziran korteji çok neþelive geleneklerden uzakbulunuyor. Neden? ÇünküBAK korteji zýplayarak slo-gan atýyor, koþuyor.Sloganlarý iþe farklý.

Ne var ki BAK kortejiayný zamanda öfkeli.Sloganlarda bu öfke devar.

Ama en önemlisi BAKkorteji asýl olarak politik.Doðru politik sloganlarasahip.

Mahir-Hüseyin-Ulaþ slo-ganlarý atýlýrken BAK kor-teji Filistin için, Irakdireniþiiçin slogan atýyor.“Kimsenin askeri olmaya-caðýz” derken hiç birdevletin askerliðiniistemediðini ifade ediyor.“Biz anti kapitalistiz” slo-ganýnýn yaný sýra “tek yoldevrim” diyor.

Kýsacasý BAK on yýllaröncesinin artýk nostaljikedebiyat haline gelmiþ slo-ganlarýný deðil, gününpolitik konularý için sloganatýyor.

Kýsacasý, Küresel BAKyeni hareketin sesi. Bunedenle de her türlüstatükocunun eleþtirisinemuhatap oluyor.

Küresel BAK, 27 Haziranöncesinde de, sonrasýndada ayný politik hattý izledi.Yýðýn çizgisine sadýk kaldý.

Küçül, sekter, grupeylemlerine pirim vermedi.Mümkün olduðuncabüyük, yýðýnsal, meþrueylemler düzenlemeyeçalýþtý.

BAK’ýn bir derdi var,hareketi inþa etmeyeçalýþýyor. Bir grubu deðil,hareketi, inþa etmeyeçalýþýyor.

Eðer toplumun % 90’ýsavaþa karþýysa, o %90’ýnýn harekete geçmesini

öngörüyor. Sadece sosyal-ist solun her zaman sahipolduðu güçlerle yetinmekistemiyor.

Ama öte yandan tüm solubir araya getirmek için deçaba sarf etti. Savaþ gün-lerinde bugün BAK’ta olangüçler IIrraakk’’ttaa SSaavvaaþþaa HHaayyýýrrKKoooorrddiinnaassyyoonnuu içinde bir-leþtirici bir rol oynuyordu,27 Haziran’da da çeþitliplatformlarýn vesendikalarýn ve kitle örgüt-lerinin bir araya gelmesiiçin yoðun çaba harcandý.

Peki, bütün bu çabalarbaþarýlý oldu mu? Hemevet, hem hayýr!

Küresel BAK’ýn 27Haziran korteji önemlibirbaþlangýçtýr ama kesinlikledaha da büyümelidir.

27 Haziran’da solunçeþitli tutumlarý nedeniylegösterinin ayrýntýlarý ancak2 gün önce netleþti. 2 güniçinde çeþitli örgütler 50 ilabin kiþilk taraftar kitlesniharekete geçirebilir. Ancaksokaktaki insan iki güniçinde bir gösteriyeçaðýrýlamaz. Sokaktakiinsan hazýr kýta gibi gös-terinin ayrýntýlarýný bek-lemiyor. Bu nedenle 27Haziran’a katýlým BAKaçýsýndan düþük oldu.Devletin çeþitli tedbirleride katýlýmýn düþük olmasý-na yol açtý.

Ancak gene de alel aceleyapýlan duyurular sonucuönemli bir BAK kortejioluþtu. Geleceðe bu neden-le umutla bakabiliriz.

BAK yeni bir solun þekil-lenmesinde üzerine düþen

görevi, yapabileceði kadaryapmaktadýr.

Açýk ki, hareketin politiksesi BAK deðildir. Olamazda. Ancak, o politik sesinoluþmasýnda BAK’ýnharekete geçirdiði güçlerinönemli bir yeri olacak.

BAK çok sayýda insanýharekete geçirmekte,umutla doldurmakta.

Þimdi görev BAK’ýnsürekli kampanya yap-masýný saðlamak ve birikenpotansiyali süreklihareketli kýlmak gerekir.

ABD’nin Irak’ta iþgalisürüyor. Ýþte bu BAK’asürekli kampanya konusuoluþturmaktadýr.

Bugünlerde Necef baþtaolmak üzere Irak’ýn dörtbir yanýnda savaþ var,direniþ var. BAK kollarýsývamalý ve savaþa karþý,ABD iþgaline karþýu kam-panyaya baþlamalýdýr.

Kampanya ille de özel birslogan etrafýnda olmakzorunda deðil. ABD’ninIrak iþgali sürdükçe, ABDyeni hedeflere saldýrdýkçaBAK için kampanyakonusu var.

Bir de sosyal haklar içinkampanya yapmakgerekiyor. En kýsa zaman-da böyle bir örgütlenmeyihayata geçirmek gerekir.Böylesi bir örgütlenmeBAK’ýn ikiz kardeþi ola-bilir.

Þimdi yoðun olarak busorunu tartýþmaya baþla-malýyýz.

SSiinnaann PPOOYYRRAAZZ

Savaþ karþýtý hareket SavaþaHayýr Platformu’nun kuruluþun-dan beri toplumun çok büyük kýs-mýnýn desteði ile ilerliyor.

Her sokaða çýkýþýmýzda, insan-lara her “sizde birþey yaparmýsýnýz?” dediðimizde çok olumlutepkilerle karþýlaþýyoruz.

Açýk ki bu olumlu tepkileri yeter-ince örgütleyemiyoruz.Kampanyaya aktif olarak katýlmakisteyen herkesi hareketegeçiremiyoruz.

Örneðin Barýþarock’ýn nasýlbüyük bir destek bulduðu açýk. Bugüçlü desteði daha ileri düzeyde

örgütlemek için þu anda BAK’ýnbir kampanya sürdürüyor olmasýgerekiyordu.

Kaldý ki 27 Haziran’dan bu yana2 ay geçti ve bu arada biz yeni birkampanyayý hala baþlatmadýk.Bence bu çok yanlýþ.

27 Haziran’a birçoðumuz uzunbir faaliyetin sonucu geniþ çevrel-

erle katýldýk. Bizimle birlikte 27Haziran’a gelenler aktif olarakçalýþmak, aktif olarak faaliyetekatýlmak istiyorlardý. Ama biz yenibir kampanya baþlatmayarakonlarýn adeta önünü kapattýk.

Oysa kampanya yapabileceðimizbir yýðýn geliþme var.

Ben, ayrýca savaþ karþýtlýðýnýn

yaný sýra baþka konularda da kam-panyalarýn gerekli olduðunudüþünüyorum.

Örneðin üst üste gelen trenkazalarýndan sonraKoordinasyon’un, BAK’ýn mantýðýile düzenlenmiþ bir kampanya çokses getirebilirdi. 27 Haziran’da“gelme Bush” diyenler böyle birkampanyaya da kesinliklekatýlýrdý.

Sanýrým eksik yapýlýyor veumarým kýsa zamanda bu eksiðigideren adýmlar hýzla atýlýr.

SSeemmaa AAKKYYIILLDDIIZZ

Ýngiltere:

Respect’tenseçim baþarýsý

ÝÝnnggiilltteerree’’ddee SSaavvaaþþýýDDuurrdduurrKKooaalliissyyoonnuu’’nnuunn iiççiinn-ddeenn ççýýkkaann RReessppeeccttAAvvrruuppaaPPaarrllaammeennttoossuu sseeççiimm-lleerriinnddee kkaazzaannddýýððýýbbaaþþaarrýýnnýýnn hheemmeennaarrddýýnnddaann 33 aarraasseeççiimmee kkaattýýllddýý..KKaattýýllddýýððýý iikkii mmiill-lleettvveekkiilllliiððii sseeççiimm-lleerriinnddee oolldduukkççaabbaaþþaarrýýllýý oollaann RReessppeeccttLLeeiivveesstteerr kkeennttiinnddeeÝÝþþççii PPaarrttiissii’’nniinn mmiill-lleettvveekkiilllliiððii kkaazzaann-mmaassýýnnýý eennggeelllleedd..

GGeeççeenn hhaaffttaallaarrddaaiissee RReessppeeccttLLoonnddrraa’’nnýýnn TToowweerrHHaammlleettss bbööllggeessiinnddeebbeelleeddiiyyee mmeecclliissiiüüyyeelliiððii sseeççiimmiinneekkaattýýllddýý vvee bbiirriinncciippaarrttii oollaarraakk bbeelleeddiiyyeemmeecclliissii üüyyeelliiððiinniikkaazzaannddýý..

BBüüttüünnüüyylleehhaarreekkeettiinn bbiirr üürrüünnüüoollaann RReessppeecctt aaççýýkk vveenneett bbiirr bbiiççiimmddee iiþþççii,,eemmeekkççii hhaakkllaarrýýnnýýssaavvuunnuuyyoorr vvee üüllkkeeççaappýýnnddaa ggiiddeerreekk iikkttii-ddaarrddaakkii rreeffoorrmmiissttÝÝþþççii PPaarrttiissii’’nnii tteehhddiitteeddiiyyoorr..

RReessppeecctt eessaass oollaarraakkaannttii-kkaappiittaalliisstthhaarreekkeettiinn sseeççiimm-lleerrddeekkii sseessii oollmmaayyaaççaallýýþþýýyyoorr vvee hhaarreekkeett-tteenn ggeelleenn bbiirröörrggüüttlleennmmee oollaarraakkbbuunnuu bbüüyyüükk ööllççüüddeeddee bbaaþþaarrýýyyoorr..

RReessppeecctt’’iinn pprroo-ggrraammýý ççookk ssaaddee..HHaattttaa bbuunnaa bbiirr pprroo-ggrraamm ddeemmeekk bbiilleemmüümmkküünn ddeeððiill,, ddaahhaaççookk bbiirr ppllaattffoorrmm..GGüünncceell eemmeekk ssoorruunn-llaarrýý öönnee ççýýkkaarrýýllýýyyoorr..

ssaavvaaþþaa kkaarrþþýýhhaarreekkeettee ggeeççeenn 22mmiillyyoonn kkiiþþii RReessppeeccttbbaayyrraaððýý aallttýýnnddaa ttoopp-llaannddýýððýýnnddaa aaççýýkk kkiiRReessppeecctt ÝÝnnggiilltteerreessiiyyaassii yyaaþþaammýýnnýýnn eennöönneemmllii ööggeelleerriinnddeennbbiirriissii oollaaccaakk..

MMuurraatt DDEEMMÝÝRR

YENNÝ BÝR

SSOLÜÜZZEERRÝÝNNEETTAARRTTIIÞÞMMAALLAARR

Hýzlý davranmalýyýz

Page 13: Sosyalist İşçi 222

13

GERÇEK MARKSÝST GELENEK NEDÝR?John Molyneux

TROÇKÝ’NÝN MARKSÝZMÝDuncan HALLAS

Z Yayýnlarý

AAllmmaannyyaa

Yeni bir sol parti doðuyorAAvvrruuppaa''nnýýnn eenn yyeerrlleeþþiikk ssoossyyaall ddeemmookkrraatt ppaarrttiissii BBiirriinncciiDDüünnyyaa SSaavvaaþþýý''nnddaann bbuu yyaannaa kkii eenn bbüüyyüükk kkrriizziinnii yyaaþþýýyyoorr..

1917'de Alman Sosyal Demokrat Partisi savaþý destek-lediðinde büyük bir azýnlýk katliama karþý çýkarak dahasolda bir parti kurmak üzere ayrýldý.

Þimdi yeni bir bölünme yaklaþýyor. Sendika hareke-tinin önemli kesimleri Kasým ayýnda yapýlacak bir kon-feransta yeni bir parti kurulmasý çaðrýsý yapýyorlar.

Almanya'da Gerhard Schröder tarafýndan yönetilenSPD/Yeþiller koalisyonu sendikal hareketi vesendikalarýn birlikte çalýþtýklarý SPD'yi fena halde sarsýy-or.

Þu anda üç nesildir ilk defa SPD'den kitlesel bir solkopuþ yaþýyoruz.

Ýþçi sýnýfý ve SPD

SPD son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde % 21.5oranýnda oy alabildi.

Bu SPD için bilinen en düþük oy oraný. SPD'nin iþçisýnýfý üzerinde tam bir hakimiyeti vardý.

Þimdi ileri gelen sendika yöneticileri "Yeter. Böyledaha fazla gidemeyiz. Bu parti bizi temsil etmiyor.Kendi partimizi yaratacaðýz" diyorlar.

Almanya'da yeni bir sol partinin oluþmakta olmasýnýnönemini görmezlikten gelemeyiz. Almanya Avrupa'nýnen büyük ekonomisi ve on yýllardýr en istikrarlý ülkesiy-di.

Bu tarihi geliþme 1930'dan beri Almanya'daki iþçisýnýfýnýn yaþam koþullarýna dönük en büyük saldýrýnýnbir sonucu.

Schröder'in "2010 Ajandasý" paketi sosyal devletinbütünüyle ortadan kaldýrýlmasýný öngörüyor.Yüzbinlerce insan iþsizlik yardýmý alamayacak.

Almanya'da dört milyon iþsiz var. Ülkenin bazý böl-gelerinde iþsizlik oraný yüzde 17.

Yeni yasalara göre iþsizlik yardýmý almadan öncedevlet önce iþsiz kalanlarýn mal varlýðýný kontrol edecekve gerekirse yardým almadan önce bazý mallarýn satýl-masýný isteyecek. Örneðin evinizi satmanýzý isteyecekler.

Ya da çocuðunuz için aldýðýnýz müzik aletini. Altýndiþinizi de satmanýzý isteyebilirler. Bütün bunlar1930'lardaki büyük krizden bu yana yaþanmamýþ þeyler.

Bu saldýrýlar bazý yerel sendika yöneticilerinin yeni birparti istemesine yol açtý.

Sendika liderlerinin çoðu SPD'ye gömülmüþ vehükümetle sosyal haklar için mücadele etmiyorlar.

IG Metall (metal sanayi sendikasý) ve Verdi'deki(kamu sektörü sendikasý) bir kýsým sendikacýnýn baþlat-týðý inisiyatif adeta zaten yanan bir ormana benzin dök-mek gibi oldu.

SPD yeni parti fikrini ileri süren altý kiþiyi ihraç etti.Ardýndan tartýþma basýnda yer almaya baþladý.

Almanya'nýn her yerinde yeni partiyi kurmak içinsayýsýz toplantýlar düzenlenmeye baþlandý. Toplantýlar50-60, 100 hatta daha çok insanýn katýlýmý ile gerçek-leþiyor. Çoðu sendikacý ya da uzun süreli SPD üyesi.

Bazýlarý ise daha genç savaþ karþýtý hareketten veyaanti kapitalist hareketten. Alman ATTAC'dan çok sayý-da insan bu yeni inisiyatife katýlýyor.

Geliþen yeni radikal yeni sol unsurlarla sendikacýlarbir araya geliyorlar. Bu yepyeni olasýlýklara yol açýyor.

Yeni bir baþlangýç

Bizi birleþtiren baþlýca nokta özelleþtirmeler ve sosyalhaklardaki kesintiler. Çoðunluk savaþ ve ýrkçýlýk gibikonularda kesinlikle daha soldalar.

Göçmenler de harekete katýlmaya baþladýlar.LLiinnkkssrruucckk (DDSSÝÝPP ve Sosyalist Ýþçi'nin Almanya'dakikardeþ örgütü) elindeki bütün olanaklarla bu yeni partikurma inisiyatifinin inþasýna atýldý.

Birçok tartýþmaya katýlýyoruz. Kasým ayýndaki konfer-ans bütün bu tartýþmalar üzerine karar verecek.

Þimdi önemli olan tüm süreci Alman solunu 1980'lerve 1990'lar boyunca çok yaran iç tartýþmalara boðulma-mak.

Ýç tartýþmalar insanlarý býktýrdý. Þimdi herkesSchröder'e karþý yeni alternatifi nasýl inþa edebile-ceðimizi ve Schröder'in saldýrýsýna karþý yýðýnsal birdireniþi nasýl örgütleyeceðimizi tartýþmak istiyor.

Yeþiller hükümette ve bir alternatif olamayacaklarýnýgösterdiler. PDS, Eski Doðu Alman Komünistleri,Berlin'i SPD ile birlikte yönetiyor ve çok ciddi kesintileryaptýlar.

Onlar da alternatif deðiller. Þimdi Almanya'da solunbir sýçrama olanaðý var. Bu baþka yerlerde de insanlarabir örnek olabilir.

CChhrriissttiinnee BBuucchhoollzzLLiinnkkssrruucckk üyesi

Tüm dünyada sol çokciddi tartýþmalar yaþýyor.Özellikle sosyaldemokrasinin iktidardaolduðu ülkelerde Iraksavaþý ve anti kapitalisthareketle iliþkiler bu parti-leri önemli ölçüde sarsýyor.Üstelik, uygulanan neo lib-eral politikalarýn emekçil-erde yarattýðý tahribatlariktidardaki sosyal demokratpartilerde þiddetli bir erozy-ona yol açýyor.

Ýspanya'da Aznar'ýn savaþpolitikalarýna karþý çýkansosyal demokratlar iktidarolurken, Ýngiltere'deözelleþtirme ve sosyal hak-larý budama politikalarýnýuygulayan Blair Bush'unpolitikalarýna verdiði aktifdestek nedeniyle tümitibarýný yitirdi. Ýngiltere'deÝþçi Partisi içinde savaþakarþý çýkan önemli bir solkanat þekillenirken, savaþkarþýtý hareketi sokaktaörgütleyen parlamentodýþýndaki sol bu kanatlaaktif iliþkiler kuruyor.Benzer bir geliþme deAlmanya'da yaþanýrkenBrezilya'da Lula'nýn ÝþçiPartisi küresel muhalefetleiliþkilerini geliþtirmeyeçalýþýyor.

Anti kapitalist savaþkarþýtý hareket küresel ser-mayenin politikalarýný tekbir itiraz yükseltmedenuygulayan solu teþhir ediy-or, köþeye sýkýþtýrýyor ve

saflarýnda çatlaklar açýyor.Hareket, yeni bir solu þekil-lendirirken sosyaldemokrasi bu þekillenmenindýþýnda kalamýyor. Çünküanti kapitalist hareket,reformlar için radikal birmücadelenin de hareketi.Borçlarýn iptalinden silahsý-zlanmaya kadar, tarýmadesteðin artýrýlmasýndan,çocuk iþçilerin haklarýnakadar hareketin bir dizibileþeninin uðrunamücadele ettiði politik tale-pler, karþýsýnda DTÖ, IMF,Dünya Bankasý ve ABDordusunu buluyor. Sosyaldemokrasiyi bir çeliþkileryumaðý haline getiren geliþ-menin yaþanmasýnýn nedenibu. Anti kapitalist hareketsosyal demokrasiyi zorla-yarak radikal reformlar içinpolitik bir sese sahipolmaya çalýþýyor.

Peki ya CHP? CHP neyapýyor?

CHP'nin ne anti kapitalisthareketle, ne savaþkarþýtlýðýyla ne de solunþekillenmesiyle bir ilgisivar. CHP'nin IMF poli-tikalarýyla bir sorunu yok!Savaþa ise koþulsuz birbiçimde karþý çýkmadý. 1Mart tezkeresinde tezk-erenin ikiye ayrýlmasýný veKürt sorunu gerekçesiyleTürkiye'nin Irak'a müda-hale etme potansiyelinisavundu. Sokaktaki hareke-tle ise hiçbir koþulda iliþk-

ilenmedi. Kýsacasý, CHP,

þiddetle içe kapalýbir parti. Solu tem-sil edebilme özel-liðini taþýmýyor.Sýk sýk iktidardakiAKP'den dahabeter antidemokratik birgörünüm çiziyor.Sýkýþtýkça kemalizmesarýlýyor, kemalizmesarýldýkça statükonunkoruyuculuðunu yapýyor vebu oarnda da toplumdakiþiddetli deðiþim isteðininkarþýsýnda konumlanýyor.Çok sýk da baskýcý bir ordupartisi gibi ya da ordununsiyasal alandaki ifadesi gibigörünüyor.

Türkiye'de yeni bir solunþekillenmesininkaplumbaða hýzýyla iler-lemesinin temel nedeni bu:Sosyal demokrat anamuhalefet partisinin endemokrat yüzü KemalDerviþ-made in IMF! VeCHP'nin dýþýndaki sol çokparçalý, þiddetle içe kapalýve anti kapitalist hareketleiliþkilenmeme konusundaneredeyse yeminli.

Harekette birleþmek yer-ine dar örgütsel pazarlýk-larla sadece seçimlersýrasýnda ittifaklar kurmayaçalýþan sol, toplumunihtiyaç duyduðu deðiþimisteklerine ve radikal reformtaleplerine yanýt vermekten

her

geçen gün uzak-laþýyor. Oysa hangi adýmýnatýlacaðýný görmek için çokuzaða ya da eskiye bak-maya gerek yok! 1 Martsavaþ karþýtý eylem birleþikbir sokak gücünün reform-larý kazanmak için neleryapabileceðini gösterdi.Anti kapitalist hareketleiliþkilenmiþ, yeni türden vesokakta inþa edilen kampa-nyalar, radikal reformlarýsahiplenen politik birsesleniþi, politik bir odaðý,yeni bir solu hýzla büyüte-bilir.

ÞÞeennooll KKAARRAAKKAAÞÞ

YENNÝ BÝR

SSOLÜÜZZEERRÝÝNNEETTAARRTTIIÞÞMMAALLAARR

Anti kapitalist hareket"çeþitliliðin birliðini"savunuyor. Sol, içe kapalýeski tartýþmalardan sýyrýlýpentelektüel ve pratik olarakkendini yenileyecekse atýl-masý gereken ilk adým antikapitalist hareketin bu enönemli özelliðinden öðren-mesidir.

Yani sol, aralýksýz bir þe-kilde birleþtirici kampan-yalar örgütlemelidir.

Bir yandan motivasyo-nunu yitirmiþ ama sosya-lizm için mücadele etmek-ten asla vazgeçmeyecekolan eski ve örgütsüzkadrolar, aydýnlar, diðeryandan da harekete geçme-ye hazýr, eylemini özgürceörgütleyebileceði kampan-

yalar bulduðunda müthiþbir mobilizasyon yeteneðigösteren yeni kuþakaktivistler birlikten, tümmuhalif güçlerin birleþikbir kampanyaörgütlemesinden yanalar.

Kaldý ki birlik eðiliminebinbir tane itiraz noktasýbulan sol örgütlerde de,özellikle bu örgütlerintabanýnda, birleþmeye, çoktartýþmadan, üzerinde hýzlaanlaþýlabilecek politikodaklar çevresinde kam-panya birlikleri kurulmasýyönünde güçlü bir eðilimvar.

Tüm bu eðilimleri dikkatealmadan solun kabuðunukýrmasý mümkün deðil!

Anti kapitalist hareket

binlerce, belki de on bin-lerce örgüt ve inisiyatifi veeleþtirilerinin sivri ucunuküresel kapitalizme batýr-mayý asla býrakmayacakbinlerce aydýný ve yüz bin-lerce aktivisti bir tartýþma,diyalog ve ortak kararlaralma sürecinde birleþtirensosyal forumlar biçimindeörgütlenmesiyle solun nasýlbir birlik kurabileceðininde ipuçlarýný veriyor.

Yeni radikalleþen aktivist-leri örgütlenmenin öncülerihaline getiren küresel savaþkarþýtý kampanyalar da tekama kesinlikle dar olmayanbir politik odak etrafýndaörgütlenen yeni tipte bir-leþik mücadele platformlarýolarak çok önemli deney-

imler biriktiriyor.Yepyeni bir hareket

yepyeni bir kuþaðýn ilerifýrlamasýyla geliþiyor.Bütün deneyimler, insan-larý harekete geçireningerçek ve somut poli-tikalara sahip birleþik kam-panyalar olduðunu gös-teriyor.

Ama kapalý kapýlar ardýn-dan, sadece örgüt lider-lerinin masa baþýna kur-duðu birlikler deðil.Hareketi geliþtirmeyi, dahada büyütmeyi hedefleyen,hareketin içinde kurulan vebaþýndan sonuna kadar þef-faf, demokratik ve inisiyati-flerin önünü açmaktakararlý olan birlikler.

YYýýllddýýzz ÖÖNNEENN

"Yeni sol birleþtirici olmalý"

CHP nereye? Sol nereye?

Sosyalist Ýþçi bütünokurlarýný “Yeni bir solüzerine tartýþmalaréayazmaya davet ediyor.En fazla 250 kelime ileyazýlmýþ görüþlerinizi

bekliyoruz.

Page 14: Sosyalist İşçi 222

14

Bugünlerde içindengeçtiðimiz yeni mücadeledöneminde, baþka birdünya nasýl ve kimlertarafýndan kurulur,mücadele eden güçlerin biraraya gelmesi nedenönemlidir, bu güçler nasýlbir araya gelmelidir gibipek çok soru tartýþýlýyor.

Aslýnda hiç de yeniolmayan bu sorulara doðrucevaplar verebilmenin yoluise doðru devrimcigeleneðe yaslanmaktangeçiyor. Ýþte Troçki budevrimci geleneðin enönemli köþe taþlarýndan birtanesini oluþturuyor.

Sürekli DevrimDaha sonra Troçkizm

olarak adlandýrýlan akýmýnkökeni 1905 devriminedayanýr. Bu süreçtePetersburg Sovyeti'ninbaþkaný olan Troçki,çýkardýðý derslerle SürekliDevrim teorisini geliþtirdi.Buna göre, ülkeleringeliþmiþlik düzeyleri farklýolmasýna raðmen hepsidünya kapitalist sistemininbir parçasýdýrlar. Bunedenle geri kalmýþ birülkenin kapitalist olmasýiçin illa ki ileri kapitalistülkelerin geçtiði aþamalar-dan geçmesi gerekmez.Burjuvazi, ilerici rolünüyitirdiði için, ulusal sorunya da toprak reformu gibiburjuva demokratik görev-leri ancak bir iþçi devrimiyerine getirebilir. Ayrýcaköylülük, daðýnýk yapýsý,politik geriliði nedeniylebaðýmsýz olarak hareketedemeyeceði için politikolarak proletarya,köylülüðe önderliketmelidir.

Troçki'nin bu teorisi 1917Þubat'ýna kadar yalnýzkaldý. Sosyalist devrimcil-er, Menþevikler veBolþeviklerin bir kýsmý, lib-eral Geçici Hükümetidesteklediler. Lenin 1917Nisan ayýnda Rusya'yadöndüðünde ise partiyi,fabrikalarýn iþçiler tarafýn-dan kontrol edilmesi veköylülerin topraklara elkoymasý gerektiði fikrinekazandý. Ýþçi hareketininkendisi Lenin ve Troçki'yi

ayný çizgide buluþturmuþ-tu.

Devrimin örgütleyicisiTroçki 1917 Mayýs'ýnda

sürgünden döndüktensonra Temmuz ayýndaBolþevik Parti'ye katýldý.Ekim ayýna kadar,Bolþevikler iþçi sýnýfýnýnkitlesel desteðinikazandýlar ve 25 Ekim'deBolþevik iþçilerin önderlikettiði ayaklanma zafereulaþtý.

Troçki, kurulan ilk SovyetHükümeti'nin DýþiþleriHalk Komiseri oldu.Birinci Dünya Savaþý'nýnbitmesi için AlmanHükümeti ile RusHükümeti arasýndakigörüþmeleri yürüttü. Ýçsavaþ yýllarýnda BeyazOrdulara karþý KýzýlOrdu'yu kurdu ve içsavaþýn zaferinin mimarýoldu.

Dünya DevrimiSürekli Devrim teorisine

baðlý olarak Troçki, sosyal-ist devrimin tek bir ülkedebaþlayacaðýný, ancak dünya

ölçeðinde tamamlanabile-ceðini savundu.Kapitalizmin uluslar arasýbir sistem olmasý sosyal-izmin tek bir ülkede, özel-likle Rusya gibi geri kalmýþbir ülkede kurulabilmesiniimkansýz kýlýyordu. AyrýcaLenin de Rusya'da devrim-in yaþamasý için AlmanDevrimi'nin gerçek-leþmesinin zorunluolduðunu söylemiþti.

Stalinizme karþýmücadele

Fakat Alman devrimigerçekleþmedi, RusDevrimi yalnýz kaldý, içsavaþ ve ambargo sonu-cunda Rus sanayisi çöktü.Devrimi gerçekleþtiren iþçisýnýfý yok oldu. BolþevikPartisi, küçük topraksahibi köylülerin partisihaline geldi ve devlet ile içiçe geçmiþ bürokratik biraygýta dönüþtü. Stalin, bubürokratik aygýt sayesindeyükseldi ve Alman devri-minin yenilgisinden sonra,sadece Rusya sýnýrlarýiçinde varolan kaynaklarýkullanarak toplumu

yeniden inþa etmeyi, yani'tek ülkede sosyalizm'idayattý.

Troçki en baþýndan beribürokrasiye karþýmücadele etti. Ancakdevrimi yapan iþçiler yokolduðu için kendisinidinleyecek kimsekalmamýþtý. Önce 1928'deAlma Ata'ya, ardýndan1929'da Ýstanbul'a sürüldü.

Yaþamýnýn son yýllarýnýMeksika'da geçirdi ve 20Aðustos 1940'da birStalinist ajan tarafýndanöldürüldü.

Troçki, kendi elleriyleinþa ettiði devriminbürokrasinin eline geçtiðinive bürokrasinin kendisinikapitalist bir sýnýf olarakörgütlediðini göremedi.Sovyetler Birliði'nidejenere olmuþ iþçi devleti'olarak tanýmladý. Bunedenle sadece politik birdevrimin bürokrasiyi yoketmeye yeteceðinidüþündü.

Faþizme karþý mücadeleTroçki'nin sürgünde

olduðu günlerde Stalin,KomünistEnternasyonal'de 3. döne-min baþladýðýný ilan etti.Bu döneme göre, sosyaldemokratlar sosyalfaþistlerdi ve onlarla hiçbirþekilde birleþik cephekurulamazdý. AlmanKomünist Parti'si sosyaldemokratlarýn birleþikcephe kurma önerisiniredetti. Troçki'ye göre ise

Nazileri durdurmanýn tekyolu birleþik cephe poli-tikasýydý. Böylece hemNazilerin yükseliþi durdu-rulabilir, hem dekomünistler en iyisavaþçýlar olduklarý içinsosyal demokrat iþçilerikazanabilirlerdi. Fakat,Troçki'nin önerdiði taktikuygulanmadý ve Nazileriniktidara gelmesiyle Almaniþçi sýnýfý en büyükfelaketlerden birini yaþadý.

Birleþik cephe taktiðibugün hala geçerliliðiniyeni biçimler altýnda koru-maktadýr. Tüm dünyadasavaþa karþý kurulan koal-isyonlar, sosyal demokrat-larla komünistleri ortakmücadele çizgisinde biraraya getiren yeni birleþikcephe örnekleridir.

Mücadelenin kýlavuzuAlmanya'da Nazilerin

iktidara gelmesi, Ýspanyave Fransa'da yaþananyenilgilerin ardýndanTroçki Stalinizme karþýolan mücadelesini artýrdý.Bugün Marksist geleneðinhala devam etmesindeTroçki'nin o zamanStalinizme karþý verdiðimücadelenin çok büyükpayý vardýr. Troçki'ninStalinizme karþý verdiðimücadele sadece bir tarihtartýþmasý deðildir. Bugün,anti-kapitalist hareketiçinde, nasýl bir dünyakuracaðýmýzý tartýþýrken,sýk sýk Ekim devrimine veSovyetler Birliði'ne deðin-mek zorunda kalýyoruz.Stalinist bürokrasinin kapi-talist sýnýf karakterini tespitedemeyenler ister istemez1989'da çöken rejimlerin neolduðunu açýklayamýyor-lar. Marksizmin veLeninizmin öldüðünü, iþçisýnýfýn da bu toplumudeðiþtirecek güç olma özel-liðini yitirdiðini iddia ediy-orlar. Dolayýsýyla bugünhareket içinde devrimcimarksist geleneði devamettirebilmek, baþka birdünyanýn ancak baþka birEkim Devrimi ile kurula-bileceðini iddia edebilmek,Troçki'nin o yýllardaverdiði mücadeleye sahipçýkmaktan geçer.

Devrimci marksizmin meþalesi

Troçki:

troçki anmasý2288 AAððuussttooss,, CCuummaarrtteessii,, ssaaaatt:: 1177..0000

Nurdan Düvenci - Doðan Tarkan DDSSiiPP

Troçki, 1905 Rus devriminin önderi, 1917 Rus Rus Devrimi’nin ikiönderinden birisi, Sovyet’in Baþkaný, Kýzýl Ordu’nun kurucusu, faþizmekarþý mücadelenin teorisyeni, sosyalizmin stalinizme karþý temelsavunucusu;20 Aðustos 1940’da Meksika’da Stalin’in ajanlarý tarafýndan öldürüldüDevrimci Sosyalist Ýþçi Partisi, DSÝP Troçki’nin devrimci fikirlerini savun-makta. Dogmatik bir biçimde deðil, canlý bir biçimde, günümüze yol gös-terici yanlarýyla.

Page 15: Sosyalist İşçi 222

15

Aþaðýdansosyalizm

-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretimaraçlarýna kolektif olarak elkoyup üretimi ve daðýtýmýkontrol etmesiylemümkündür.

Reform deðil,devrim

-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahiplerini,egemen sýnýfý korumakiçin oluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devletgereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda birmücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðinisavunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperya-lizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareket-lerini desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerdeiþçi sýnýfýnýn iktidardakibürokratik egemen sýnýfakarþý mücadelesini destek-ler.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýnen militan, en mücadelecikesimi devrimci sosyalistbir partide örgütlen-melidir. Böylesi bir partiiþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi için-deki çalýþma ile inþaedilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr.

-Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci birsosyalist iþçi partisinininþasý çalýþmasýna omuzvermeye çaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

NOT DEFTERÝHayvanlar için debaþka bir dünya

Uzun bir dönemdir, (11Eylül saldýrýlarýndan; diðerbir deyiþle anti-kapitalisthareket, savaþ karþýtýharekete evrildiðinden buyana) savaþa ve iþgale karþýkampanyalar içinde çalýþýy-or onlarý aþaðýdan örmeyeçalýþýyoruz. Bu kampa-nyalar boyunca veöncesinde küresel ser-mayenin ve onun askerikanadýnýn insanlýða, kadýn-lara, azýnlýklara, çocuklarayaptýklarýný anlattýk. Amabütün bunlarla beraber;küresel sermayenin vesavaþýn doðaya ve hayvan-lara yaptýklarýyla dailgilendik.

Ancak, birkaç sayý önceSosyalist Ýþçi'de yazýlan biryazý bir süredir kafamý kur-calýyor. Yazýda, Ýngiltere'deev hayvanlarýna yapýlanharcamanýn, Rusya'dakiasgari ücrete eþit olduðuaktarýlýyordu. Herhangi birbaðlam yoktu ancak, yazýdasavunulan þey, "hayvanlarayapýlan harcama insanlaraaktarýlsýn" gibi bir baðlamakavuþuyordu. Elbette kiyazarýn bunu savunduðunusöylemiyorum, en azýndanummuyorum.

Bizler, "baþka bir dünyamümkün" derken,savaþlarýn, sömürünün,açlýðýn, yoksulluðunolmadýðý bir dünya, bizimtürümüz ve varolan bütündiðer türler için, "baþka birdünya mümkün!" diyoruz.

Bir hayvan türü olaninsanlarýn ve tüm doðanýnihtiyacý olan kaynaklarýnkimler tarafýndan gas-pedildiði ve neye harcan-dýðýysa çok açýk. Bir grupküçük azýnlýðýn, ser-mayedarýn elinde; dahafazla kâr için, savaþlar içinharcanýyor. Verilere göreevcil hayvanlara çok harca-ma yapýlmýþ. Doðrudur, çokharcama yapýldýðýný, hay-van sahipleri bilir. Keþke,savaþlarýn olmadýðý; kapital-izmin olmadýðý bir dünyadayaþýyor olsaydýk da, hay-vanlarýn saðlýk hizmetleride garanti altýnda olsaydý.Hayvanlar için, ücretsizsaðlýk, barýnma, beslenmekoþullarý saðlansaydý.

Oysa yaþadýðýmýz sistemen çok hayvanlarý etkiliyor.Pet shoplarda birer metaoluyorlar. Sonra ev sahib-inin sýkýlýnca atabileceði biroyuncak. Geçtiðimiz hafta-larda sokaklardakiköpeklerin birçoðunaiþkenceler yapýldýðýný duy-duk. Vahþi hayvanlarýn son-larý ise kürk yüzünden, eko-sistemin bozulmasý yüzün-den, çevre kirliliði ve bozukkentleþmenin doðal alanlarýtahrip etmesi yüzünden,yani "vahþi" kapitalizmtarafýndan gün geçtikçedaha da korkunçlaþtýrýlýyor.

Sosyalistlerin bugün yap-masý gereken, hayvanlarýnher türlü ihtiyacýnýn karþý-landýðý (saðlýk, beslenme,barýnma, doðal yaþamhakký gibi) , tüm doða iledost bir dünyayý savunmak.Ýnsanlar, hayvanlar, bitkilerve tüm bu eko-sistem içinbaþka bir dünya mümkün!

Ýþçi sýnýfýný temsil etmeiddiasýndaki bir çok sosyaldemokrat partinin de ben-imsediði "Baþka alternatifyok" iddiasýylaözetlenebilecek liberal ide-olojiye karþý mücadeleeden aþaðýdan küre-selleþme hareketi, sokaðataþan kitlesel ve radikalgücüne raðmen, parla-menter seçimlerde aynýoranda baþarýlý olamýyor.Gerçi hareketin talepleriniseçimlerde ifade eden birdizi parti, son yýllardaönemli seçim baþarýlarýnaimza attý. Ancak, BrezilyaÝþçi Partisi dýþýnda hiç birparti, toplumsal gücünüsandýða gerçek bir alter-natif olarak yansýtmayý vedengeleri sarsacak þekildesiyasal bir faktör olmayýbaþaramadý.

Geçtiðimiz haziran ayýn-da gerçekleþen AvrupaParlamentosu seçim-lerinde, hareketin sokakta-ki gücünü yeterince seçimsandýðýna yansýtamadýðý,geleneksel sað partilere vesosyal demokrasiye sol biralternatif oluþturamadýðýbir kez daha görüldü.Seçim sonuçlarý, toplum-sal mücadelelerle, seçimsüreçleri arasýndakiiliþkinin sanýldýðýndandaha karmaþýk olduðunugösteriyor.

Yeni bir solþekilleniyor

Geçtiðimiz aylardageleneksel liberal sol par-tilerin hegemonyasýnakarþý Ýngiltere'de Respectkoalisyonu, Fransa'daLCR ve LO'nun seçim itti-faký gibi bir çok önemligeliþmeye tanýk olduk.Almanya'da yýllar sonrailk kez SPD'nin solundayeni bir alternatif partigiriþimi baþlatýldý.

Bu arada AvrupaAntikapitalist Sol (AAS)giriþimi 2000 yýlýnýn martayýnda ilk adýmýný atmýþve kuruluþuyla ilgiliolarak üç önemli siyasifaktör belirlemiþti:

1. AB'nin Euro eksenindebaþlatmýþ olduðu yeni lib-eral saldýrý,

2. Küresel direniþhareketinin ortaya çýkýþýve bir dizi ülkede radikalsol partilerin baþarýsý

(Danimarka'da Kýzýl/YeþilKoalisyonu, Portekiz'deSol Blok, Ýskoçya SosyalistPartisi ve Fransa'da LCR),

3. Yeni liberal poli-tikalara boyun eðen sosyaldemokrasiye karþýmuhalefet ve stalinistgelenekle araya konulanmesafe.

AAS, o günden bu yanasiyasi çizgisini katýlýmcýpartiler içinde devrimcibir perspektifle ortaklaþtýr-maya çaba gösterdi.Ortaklaþýlan temel siyasihedefler, küresel kapital-izme karþý mücadeleninparçasý olarak þöylesýralanabilir: antikapitalist,ekolojist, antiemperyalist,savaþ karþýtý, cinsiyetçiliðeve ýrkçýlýða karþý ve enter-nasyonalist.

Bu geliþmeleryaþanýrken, bu yýlýn mayýsayýnda önemli bir geliþmedaha yaþandý. Daha önceAvrupa Parlamentosu'ndaAvrupa BirleþikSolu/Kuzey Yeþil Solu(GUE/NGL) adýyla ittifakiçinde olan partilerin birkýsmý, Avrupa SolPartisi'ni (ASP) kurdu. Bugeliþme Türkiye'de de sesgetirdi, çünkü bu ittifakiçinde yer alan partilerleTürkiye'den TKP, ÖDP veEMEP gibi partilerin yakýniliþkisi söz konusu.Nitekim geçtiðimiz gün-lerde ÖDP, ASP'ye "sürek-li gözlemci" sýfatýylakatýldýðýný açýkladý.

Demokratik mi?

ASP'yi oluþturan parti-lerin bir kýsmý, çeþitlidüzeylerde yeni liberalpolitikalara ortaklýk etti veetmeye devam ediyor.Fransýz Komünist Partisi,bir önceki dönemdeSosyalist Parti ve Yeþillerile gerçekleþtirdiði koal-isyonla, yeni liberal poli-tikalara ortak oldu. PDS,SPD ile Berlin'de gerçek-leþtirdiði eyalet düzeyindekoalisyonla, Schröder'inulusal düzeydesürdürdüðü yeni liberalsaldýrýya ortak oluyor.Ýtalyan PRC, liberal poli-tikalarý onaylayan "ZeytinAðacý" koalisyonuylaseçim ittifakýna yakýnbakýyor ve liderlik buhedef doðrultusunda saða

kayýyor. Tüm bu tutum-larýn arkasýnda seçimlereendeksli bir politikaanlayýþý yatýyor.

Oysa yeni liberal poli-tikalara ve savaþa karþýmücadele, seçime endeksliaritmatik bir birlikteliklekazanamaz. Nitekim,ASP'yi oluþturan parti-lerin son AvrupaParlamentosu seçim-lerinde aldýðý toplamoylarýn bir önceki seçimegöre gerilemesi bu görüþüdestekliyor.

ASP'nin manifestosunda"birlik", "çeþitlilik", "çoðul-culuk", "demokrasi" gibihareketin hassas olduðubir çok konu ifade edilmiþ.Ancak, bunlarýn hepsisöylemde kalýyor. Çünküböylesine önemli bir adýmve bu adýmýn çerçevesinibelirleyen tüzük, oluþumakatýlan partilerinhiçbirinin tabanýnda vehareketin içinde tartýþýl-madan, söz konusu parti-lerin arasýndaki diplo-masiyle ve parti aparat-larýnýn yönetici kadro-larýnda, yukarýdan aþaðýyabir süreç içinde alýndý.

Açýkça antikapitalist birkaraktere sahip olmayan,iktidarý paylaþtýðý durum-larda yeni liberal poli-tikalara destek veren biryerde duran ASP, açýk ki,küresel direniþ hareketinikucaklayacak devrimci biralternatif olmaktan uzak.

Devrimci seçenek

Bir seçenek olma iddi-asýndaki her giriþim, 21.yüzyýlda küresel düzeydesürmekte olan sýnýfmücadelesinin ortayaçýkardýðý dinamiklerüzerinden hareket etmekve devrimci alternatifi budüzlemde oluþturmakdurumunda. Bu boyutuyladevrimci bir alternatif içinsübjektif koþullara sahipolduðumuzu söyleyebili-riz.

Küresel kapitalizminhakimiyetine karþý radikalbir karþý duruþa sahip;kendisini sýnýf mücade-lesinde küresel düzeydesiyasal bir özne olarakgören milyonlar, sosyalforum süreçlerinde vesavaþ karþýtý hareket zemi-ninde bir direniþ hareketiolarak örgütlenmiþdurumda. Bu hareket yaþlýkýtada "Baþka bir Avrupa"için mücadele ederken,Avrupa'daki tüm önemlitoplumsal ve politikhareketleri, sendikal vesivil yurttaþlýk hareketleri-ni bir araya getirerek, sýnýfmücadelesinde siyasalözne olarak karþýmýzdadikiliyor. Yeni bir sololuþum iddiasýndaki tümsiyasal güçler bu dinamiðigöz önüne almak veburadan hareket etmekdurumunda.

"Yeni bir Avrupa" ve"Baþka bir Türkiye" hede-fine sahip siyasal oluþum-lar, öncelikle savaþý hertürlü uluslararasý anlaþ-mazlýðýn çözümünde bir

enstrü-man olarak kullanmaanlayýþýný yenilgiye uðrat-mak zorunda. Dolayýsýyladevrimci seçenek, savaþkarþýtý bir politikayýkaçýnýlmaz olarakönümüze koyuyor. Öteyandan, küresel kapital-izmin reforme edilemeye-ceði gerçeðinin bir kezdaha altýný çizmek önemli.Nihayet, kapitalizminküresel hakimiyetinekarþý, çözümün yerel veulusal düzeyde olmadýðýgerçeðini net bir þekildeifade eden enternasyonal-ist anlayýþ, yeni bir solunþekilleniþinde önkoþul.

Tüm bunlar için her þeyeyeniden baþlamak gerek-miyor. Küresel direniþhareketinin Seattle'dan buyana aldýðý yol, küreselkapitalizmin sürekli halegelen yapýsal krizleri, yenibir solun þekilleniþi vedevrimci bir seçenek içinsübjektif koþullarýn olgun-luðuna iþaret ediyor.

FF.. LLeevveenntt ÞÞEENNSSEEVVEERR

Avrupa Sol Partisi ve devrimci seçenek

AAvvrruuppaa AAnnttiikkaappiittaalliissttSSooll ggiirriiþþiimmii ttooppllaannttýýllaarrýý-nnaa aakkttiiff oollaarraakk kkaattýýllaannppaarrttiilleerr::

ÝÝsskkooççyyaa SSoossyyaalliissttPPaarrttiissii ((SSSSPP,, ÝÝsskkooççyyaa))

KKýýzzýýll YYeeþþiill ÝÝttttiiffaakkýý((RRGGAA,, DDaanniimmaarrkkaa))

DDeevvrriimmccii KKoommüünniissttBBiirrlliikk ((LLCCRR,, FFrraannssaa))

SSooll BBllookk ((BBddEE,,PPoorrtteekkiizz))

RReessppeecctt - BBiirrlleeþþiikkLLiissttee ((ÝÝnnggiilltteerree vvee GGaalllleerr))

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii PPaarrttiissii((SSWWPP,, ÝÝnnggiilltteerree))

SSoossyyaalliisstt PPaarrttii ((SSPP,,ÝÝrrllaannddaa))

SSoossyyaalliisstt PPaarrttii ((SSPP,,ÝÝnnggiilltteerree))

SSooll ((LLGG//DDLL,,LLüükksseemmbbuurrgg))

AAlltteerrnnaattiiff ZZeemmiinn((EEAA,, ÝÝssppaannyyaa))

ZZuuttiikk ((BBaasskk ÜÜllkkeessii))BBiirrlleeþþiikk vvee AAlltteerrnnaattiiff

SSooll ((EEUUiiAA,, KKaattaalloonnyyaa))DDaayyaannýýþþmmaallaarr ((SS-SS,,

ÝÝssvviiççrree)) RRaaddiikkaall SSooll

KKooaalliissyyoonn ((YYuunnaanniissttaann))

AAyyrrýýccaa YYuunnaanniissttaann''ddaannSSyynnaassppiissmmooss,,TTüürrkkiiyyee''ddeenn ÖÖDDPP vveeÝÝssppaannyyaa''ddaann BBiirrlleeþþiikk SSooll,,AAAASS''nniinn bbiirr ççookk ttooppllaann-ttýýssýýnnaa ggöözzlleemmccii oollaarraakkkkaattýýllddýý..

AAvvrruuppaa SSooll PPaarrttiissii''nneekkaattýýllaann ppaarrttiilleerr ((PPaarraanntteezziiççiinnddeekkii rraakkaammllaarr,, ssoonnAAvvrruuppaa PPaarrllaammeennttoossuusseeççiimmlleerriinnddee ççýýkkaarrddýýkkllaarrýýmmiilllleettvveekkiillii ssaayyýýssýýnnýý ggööss-tteerriiyyoorr))::

AAvvuussttuurryyaa KKoommüünniissttPPaarrttiissii ((00))

DDeemmookkrraattiikkSSoossyyaalliizzmm PPaarrttiissii,, ÇÇeekkCCuummhhuurriiyyeettii ((00))

EEssttoonnyyaa SSoossyyaallDDeemmookkrraatt ÝÝþþççii PPaarrttiissii ((00))

FFrraannssýýzz KKoommüünniissttPPaarrttiissii ((33))

DDeemmookkrraattiikkSSoossyyaalliizzmm PPaarrttiissii,,AAllmmaannyyaa,, ((77))

SSoolluunn,, ÝÝlleerriicciilleerriinn vveeHHaarreekkeettlleerriinn KKooaalliissyyoonnuu- SSyynnaassppiissmmooss,,YYuunnaanniissttaann ((11))

EEmmeekk PPaarrttiissii,,MMaaccaarriissttaann ((00))

KKoommüünniisstt YYeenniiddeennYYaappýýllaannmmaa,, ÝÝttaallyyaa,, ((55))

SSoossyyaalliisstt ÝÝttttiiffaakkPPaarrttiissii,, RRoommaannyyaa ((AABBüüyyeessii ddeeððiill))

KKoommüünniisstt YYeenniiddeennYYaappýýllaannmmaa,, SSaann MMaarriinnoo((AABB üüyyeessii ddeeððiill))

SSlloovvaakkyyaa KKoommüünniissttPPaarrttiissii ((00))

ÝÝssppaannyyaa KKoommüünniissttPPaarrttiissii ((00))

KKaattaalloonnyyaa BBiirrlleeþþiikkAAlltteerrnnaattiiff SSooll''uu,, ÝÝssppaannyyaa((00))

BBiirrlleeþþiikk SSooll,, ÝÝssppaannyyaa((11))

ÝÝssvviiççrree EEmmeekk PPaarrttiissii((AABB üüyyeessii ddeeððiill))

ÖÖDDPP,, AASSPP''yyee ""ssüürreekklliiggöözzlleemmccii"" oollaarraakkkkaattýýllddýýððýýnnýý aaççýýkkllaaddýý..

YYEENNÝÝ BBÝÝRR

SSOOLLÜZERRÝNE

TARRTIÞMALARR

Page 16: Sosyalist İşçi 222

SSAAYYII::2222222200 AAððuussttooss 22000044

11..000000..000000 TTLL

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti. Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým Adres: Ýstiklal Cad.,Büyükparmakkapý Sok., 8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

www.sosyalistisci.org [email protected]

BarýþarockNedenBarýþarock?BARIÞAROCK festivalinin ikin-cisi bu yýl Küresel Barýþ veAdalet Koalisyonu tarafýndan21-22 Aðustos'ta Mehmet AkifErsoy Piknik Alaný'nda yapýlýy-or. Kýrkýn üzerinde rockgrubunun ve sanatçýsýnýnsahne alacaðý festivalTürkiye'nin en büyük anti-kapi-talist festivali.

Çünkü BARIÞAROCK, petrol vedünyaya hakim olma hýrsýyüzünden Irak'ta binlerceinsanýn katledilmesine,Filistin'de iþlenen insanlýksuçuna, Bush ve çetesinin Blairve Sharon gibi yalakalarýylabirlikte dünyaya tek baþýnahakim olma hýrsýna,Kolombiya'da Coca Colaþiþelerinin dolumunu yapaniþçilerin pervasýzca öldürülme-sine karþý çýkanlarýn festivali.

Çünkü BARIÞAROCK, sýnýrsýzkâr hýrslarý yüzünden doðanýn

çok uluslu þirketler tarafýndanyok edilmesine, canlýlarýngenetik yapýsýyla oynanmasý-na, sonucu insanlýk için felaketdemek olan küresel ýsýnmaya,çocuk emeðinin sömürülme-sine karþý çýkanlarýn festivali.

Çünkü BARIÞAROCK, her þeygibi müziðin de metalaþtýrýl-masýna ve tekelleþtirilmesine,sanatçýlarýn baðýmsýzlýklarýnýnellerinden alýnmasýna, þimdiyekadar karþý olmanýn simgesiolmuþ olan rock müziðininiçinin boþaltýlmasýna karþýçýkanlarýn festivali.

Çünkü BARIÞAROCK, gözü dön-müþ bir þekilde bütün dünyayýiþgal etmeye çalýþan savaþçýðýrtkanlarýna ve tekellere kaþý'bu dünya sizin deðil, bizimevimiz' diyenlerin festivali.

Neler var?Bu yýl BARIÞAROCK'da öncelik-le tabii ki bol bol müzik var.Fakat ayný zamanda çeþitli

örgütlerin açacaðý standlar,film, þiir, karikatür ve grafitiatölyeleri, fotoðraf sergileri,baþta bütün dünyadaki anti-kapitalist eylemler olmaküzere belgesel gösterimleri,kaybedenler futbol turnuvasý,kadýn ve çevre sorunu gibikonular üzerine tartýþmatoplantýlarý var.

Yani orada sadece müzik dinle-meyecek, ayný zamandakendimiz de bir þeyler üretecekve ürettiklerimizi sergileye-ceðiz.

Baþka bir dünyamümkünKýsacasý, 'baþka bir dünyamümkün' diyen, barýþsever verocksever herkesiBARIÞAROCK'a davet ediyor vebu dünyayý nasýl kuracaðýmýzýhep beraber konuþalým, müz-iðimizle dile getirelim diyoruz.

Gelin, katýlýn, birþeyler katýn!

ssaavvaaþþ kkaarrþþýýttllaarrýý,, ““bbaaþþkkaa bbiirr ddüünnyyaa mmüümmkküünn”” ddiiyyeennlleerr,, ssoossyyaalliissttlleerrggeelliinn hheepp bbiirrlliikkttee ssoorruullaarrýýmmýýzzaa cceevvaappllaarr bbuullaallýýmm

Daha fazla bilgi için: www.sosyalistisci.org 0536 - 335 10 19 Karakedi: Ýstiklal Caddesi, Büyükparmakkapý Sokak, 8/10, Beyoðlu Ev sahibi DSÝP

antikapitalist bir festival

antikapitalist forum2288-3311 eekkiimm - iissttaannbbuull