sosyalist İşçi 253

16
sosyalist isci SAYI: 253 13 Mayýs 2006 1.5 YTL www.sosyalistisci.org Nepal’de yaþanan devrim sayfa: 7 21. yüzyýlda maoculuk Alex Callinicos sayfa: 6 Zeynep Çalýþkan Karl Marks: Ýlk antikapitalist "Filozoflar dünyayý çeþitli biçimlerde yorumlamakla yetindiler; oysa asýl önemli olan dünyayý deðiþtirmektir." sayfa: 10 Fastfood Her çocuðun bilmesi gereken gerçekler F. Aloðlu Sayfa: 12 Hareketin geleceði Þenol Karakaþ Sayfa: 13 Avrupa Sosyal Forumu Sayfa: 11 ÝRAN IRAK OLMASIN Amerikan yanlýsý Iraklýlar dahi artýk bugünkü durumun Saddam döne- minden bile daha kötü olduðunu kabul ediyorlar. Irak bir içsavaþýn eþiðinde. Ýþkence en yüksek boyutlarda. Binlerce Iraklý keyfi bir biçimde göz altýna alýnýyor. Amerikan ve Ýngiliz askerleri yargýsýz infazlar yapýyor. Þehirler yakýlýp yýkýlýyor. Yüzlerce, binlerceinsan öldürülüyor. Hastaneler bombalanýyor. Camilere saldýrýlýyor. Çocuklar birçok yerde okula gidemi- yor. Hastaneler kapalý ya da elektrik olmadýðý için hizmet veremiyor. Ýnsanlar sokaða çýkmaktan korkuyor. Her türlü muhalefet eziliyor. Ýþçiler ücretlerini alamýyor, haklarýný savu- namýyor. Karþýlarýnda Amerikan ya da Ýngiliz askerlerini býluyorlar. Ýþgal altýndaki Irak’ta durum böyle ABD þimdi de Ýran’a saldýrmak istiyor. Ýzin verecek miyiz. Yoksa bütün dünya- da bu saldýrganlýða karþý direnecek, sokaklara çýkacak mýyýz?

Upload: sosyalist-isci

Post on 12-Mar-2016

265 views

Category:

Documents


5 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 253

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 253

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 253 13 Mayýs 2006 1.5 YTL

www.sosyalistisci.org

Nepal’deyaþanan devrim

ssaayyffaa:: 77

21. yüzyýlda maoculukAAlleexx CCaalllliinniiccooss

ssaayyffaa:: 66

Zeynep Çalýþkan

Karl Marks:

Ýlk antikapitalist""FFiilloozzooffllaarr ddüünnyyaayyýý ççeeþþiittllii bbiiççiimmlleerrddee

yyoorruummllaammaakkllaa yyeettiinnddiilleerr;; ooyyssaa aassýýll

öönneemmllii oollaann ddüünnyyaayyýý ddeeððiiþþttiirrmmeekkttiirr..""

ssaayyffaa:: 1100

FastfoodHer çocuðunbilmesi gerekengerçeklerF. Aloðlu

Sayfa: 12

HareketingeleceðiÞenol Karakaþ

Sayfa: 13

AAvvrruuppaa SSoossyyaallFFoorruummuu

Sayfa: 11

ÝRAN IRAKOLMASIN

Amerikan yanlýsý Iraklýlar dahi artýk

bugünkü durumun Saddam döne-

minden bile daha kötü olduðunu kabul

ediyorlar.

Irak bir içsavaþýn eþiðinde. Ýþkence en

yüksek boyutlarda. Binlerce Iraklý keyfi

bir biçimde göz altýna alýnýyor.

Amerikan ve Ýngiliz askerleri yargýsýz

infazlar yapýyor.

Þehirler yakýlýp yýkýlýyor. Yüzlerce,

binlerceinsan öldürülüyor.

Hastaneler bombalanýyor. Camilere

saldýrýlýyor.

Çocuklar birçok yerde okula gidemi-

yor. Hastaneler kapalý ya da elektrik

olmadýðý için hizmet veremiyor.

Ýnsanlar sokaða çýkmaktan korkuyor.

Her türlü muhalefet eziliyor. Ýþçiler

ücretlerini alamýyor, haklarýný savu-

namýyor. Karþýlarýnda Amerikan ya da

Ýngiliz askerlerini býluyorlar.

Ýþgal altýndaki Irak’ta durum böyle

ABD þimdi de Ýran’a saldýrmak istiyor.

Ýzin verecek miyiz. Yoksa bütün dünya-

da bu saldýrganlýða karþý direnecek,

sokaklara çýkacak mýyýz?

Page 2: Sosyalist İşçi 253

2 sosyalist iþçi sayý: 253 HABERLER

"Uluslararasý toplulukiçin nükleer silahlarasahip bir Ýran kabul edile-mez,"CChhiirraacc,, FFrraannssaa DDeevvlleettBBaaþþkkaannýý

“Evet Rumsfeld gitmeli.Ama birçok general deatýlmalý. Ýçinde olduðu-muz. Ýçinde olduðumuzbataklýðýn sorumluluðunuonlar da paylaþýyor.”AABBDD oorrdduussuunnddaa aallbbaayyDDoouuggllaass MMaaccggrreeggoorr

“Stratejik, taktik ve pratikolarak beceriksiz.Rumsfeld istifa etmew-lidir.”EEmmeekkllii ggeenneerraall PPaauullEEaattoonn

“Rumsfeld’in enerjik, vekararlý liderliði budönemde tam da bizimihtiyacýmýz olan þeydir.”GGeeoorrggee BBuusshh

"ABD ve Çin büyük birokyanus tarafýndanbölünmüþ ama buna rað-men halklarýmýza büyükfýrsatlar yaratan küreselekeonomi tarafýndan bir-leþtirilmiþ iki halktýr.Bizim iki ulusumuzserbest pazarýn geliþi-minde ortak çýkarlarasahiptir.”GGeeoorrggee BBuusshh,, ÇÇiinn ddeevvlleettbbaaþþkkaannýý HHuu JJiinnttaaoo’’yyuukkaarrþþýýllaammaa kkoonnuuþþmmaassýýnn-ddaann

“Burada özgürlük vedemokrasi var”LLeeyyllaa ZZaannaa,, IIrraakk’’aa yyaappttýýððýýggeezzii ssýýrraassýýnnddaa

"Herkes anladý ki, savaþlave silahla bir yerevarýlmýyor"KKüürrddiissttaann BBööllggee BBaaþþkkaannýýMMeessuudd BBaarrzzaannii

"Rahip Santorocinayetiyle ilgili herhangibir seyahat kýsýtlamasýveya rezervasyon iptaliveya olumsuz anlamdatalep kaymasý yaþan-mamýþ, Avrupa'da tatilyapmayý planlayan Arapülkeleri vatandaþlarýnýnTürkiye'ye yöneldiklerigözlenmiþtir"AAttiillllaa KKooçç,, TTuurriizzmm BBaakkaannýý

“KÝM NE DEDÝ?

AKP hükümetinin,"Enerji açýðýmýz" var diy-erek gündeme getirdiðinükleer santral inþasýkararýna karþý Nisan ayýnýnÝstanbul, Ankara, Ýzmir,Bursa ve Sinop'ta eylemlergerçekleþti.

Küresel Eylem Grubu(KEG) aylar öncesindenNisan ayýnda nükleersantrallere karþý eylemyapma kararý almýþtý.

Hükümetin nükleersantral inþa edilecek illerinbaþýnda Sinop'u göstermesiise Sinop halkýnda veSinop'taki nükleer karþýt-larýnda da tepki yarattý.Sinop Bizim kampanyasýnükleer santral inþaedilmesine karþý, on binkiþinin imza verdiði birimza kampanyasý örgütle-di.

Sinop Çernobilolmayacak!

KEG, Çernobil felaketinin20. yýldönümünde, 26

Nisan'da önce bir basýnaçýklamasý yaptý.Galatasaray Lisesi önündeyapýlan basýn açýklamasýn-dan önce ve sonra yaklaþýk30 kiþilik bir aktivistgrubu, yüzlerine nükleersýzýntýnýn insan vücudundayarattýðý tahribatý gösterenmakyajlarla ÝstiklalCaddesi'nde bildirilerdaðýtarak insanlarla konuþ-tular.

Basýn açýklamasýna gös-terilen ilgi gerçekten çokyoðundu.

Ayný saatlerde Ankara veÝzmir'de de Çernobilfelaketinde yaþamýnýyitiren insanlarý anmak venükleer santral yapma gir-iþimlerini protesto etmekiçin basýn açýklamalarý veinsan zinciri eylemlerigerçekleþti.

Ýstanbul'da ise 26 Nisangünü akþam saat 19.30'daGalatasaray Lisesi önün-den Tünel Meydaný'nakadar uzanan ve yaklaþýk

500 kiþinin katýldýðý birinsan zinciri yapýldý.Nükleere karþý insan zin-cirinde aktivistler coþkuy-la, "Nükleer sizinse Sinopbizimdir", "Nükleersizdünya, nükleersizTürkiye", "Sinop Çernobilolmayacak", "Kazým'ýnkatili nükleer lobisi" slo-ganlarýný attýlar.

Zincirin sonunda, tümaktivistler bir araya gelerekbasýn açýklamasý yapýldý.Küresel Eylem Grubuadýna basýn açýklamasýnýyapan Memet Ali Alabora,nükleer santrallerintehlikeli, maliyetli vegereksiz bir enerji kaynaðýolduðunu söylediktensonra AKP hükümetininnükleer santral niyetindenvazgeçmesi gerektiðinisöyledi.

Ýnsan zinciri, iki günsonra Sinop'ta yapýlacaknükleer karþýtý eylemeçaðrý yapýlmasýnýn ardýn-dan sona erdi.

SSiinnoopp ÇÇeerrnnoobbiill oollmmaayyaaccaakk29 Nisan'da Sinop'ta düzenlenen nükleer karþýtý

eyleme yaklaþýk 15 bin kiþi katýldý. Sinop'ya uzunsüreden beri sürdürülen kampanyanýn sonucundagerçekleþen eyleme katýlanlar coþkulu ve öfkeliydi.

Sinop Uður Mumcu Meydaný'nda toplanan bin-lerce nükleer karþýtý, hep bir aðýzdan, "Sinop Çer-nobil olmayacak" diye haykýrdý.

Denize açýlan 30 tekne ise protesto sirenleriyleeyleme katýldý.

53 kurumun birleþerek oluþturduðu Sinop NükleerKarþýtý Platform tarafýndan düzenlenen mitingde,"Termal onlarýnsa Sinop bizimdir", "Hiroþima'yý,Çernobil'i, Kazým Koyuncu'yu unutmadýk" slogan-larý atýldý.

Eyleme katýlan eski bakan Yaþar Topçu aktivistlertarafýndan protesto edildi. Moðollar müzik grubu,mitingde söyledikleri þarkýlarla insanlarý coþturdu.

Sinop mitingi, nükleer santral yapmak isteyenAKP hükümetine karþý mücadelenin çok önemli birbaþlangýcý oldu.

Nükleere karþý, Sinop için

KKüürreesseell eeyylleemm

3 Haziran, CumartesiAnkara

NNüükklleeeerrssiizz DDüünnyyaaNNüükklleeeerrssiizz TTüürrkkiiyyee

ayrýtýlý bilgi için: 0535 439 21 93KKüürreesseell EEyylleemm GGrruubbuu

Cumhurbaþkaný Ahmet NecdetSezer, Sosyal Sigortalar ve GenelSaðlýk Sigortasý Yasa Tasarýsý'nýn çoðuemeklilik iþlemlerini düzenleyen 10maddesiyle 5 geçici maddesini sosyaldevlet ilkesine aykýrý bularak Meclis'eiade etti. Sezer, ortalama ömrün 65 yýlolduðuna bu yüzden 2044'ten itibaren65'e yükseltilen emeklilik yaþýnýn,emeklilik hakkýný olanaksýz kýlacaðýnývurguladý.

AKP hükümeti büyük bir olasýlýklayasayý aynen Cumhurbaþkanýna iadeedecek. Bunun nedeni, bu yasanýn,hükümet açýsýndan IMF'ye ve büyüksermayeye yaranmanýn en belirleyiciadýmlarýndan birisi olmasý.

Saðlýk güvencesi yok oluyorÇünkü Sosyal Güvenlik Yasasý, IMF

ile imzalanan yeni Stand-by anlaþ-masýnýn temel þartý.

Yasa bütün göz boyamasýnýn ardýn-da sað-lýk hizmetinden faydalananbüyük çoðunluða þu saldýrýlara maruzbýrakýyordu:

-Saðlýk güvencesinin kaybý

-Saðlýðýn ücretli hale gelmesi-Saðlýðýn ulaþýlabilir olmaktan çýk-

masý-Saðlýk hizmetlerine ulaþmada eþitlik

ilkesinin kaybý-Koruyucu Saðlýk Hizmetlerinin göz

ardý edilmesi

Saðlýk çalýþanlarýnýn haklarýgasp ediliyor

Saðlýk çalýþanlarý ise yasayla birliktebir dizi kayba uðrayacak:

-Ýþ güvencesinin kaybý-Ekip Çalýþmasý yerine iþçi-iþveren

iliþkisi-Dayanýþma yerine rekabet-Düþük ücretler-Sendikasýzlaþma (Bireysel sözleþme)

Mezarda emeklilikOrtalama ömrün 65 yýl olduðu

Türkiye'de emeklilik yaþýný kademelibir biçimde 65 yaþýna yükseltmeyiamaçlayan bu yasa, iþçilere, tabut-larýnýn son çivisi de çakýlmadan emek-li olma hakkýný tanýmýyor.

Yasa geri çekilsinEmekli Sandýðý, SSK ve Bað-Kur'u

birleþtiren, emeklilik sistemi ve saðlýksistemini ayrýþtýran bu yasa, IMF'ninve Türkiye'de büyük sermayenin doy-mak bilmez kar iþtahýnýn sözcüsü olanAKP'nin emekçilere yönelik büyükçaplý bir saldýrýsýndan baþka bir þeydeðil.

Aile hekimliði sistemiyle saðlýközelleþtiriliyor. Saðlýk ocaklarýnýn yeri-ni, yasaya göre Aile hekimliði ofislerialýyor.

Yasaya karþý emek ve meslek örgüt-leri bir referandum düzenlemiþ veyaklaþýk 2.5 milyon kiþi yasaya"Hayýr!" demiþti.

Þimdi, yasaya karþý yaygýn bir kam-panyayý sürdürmeliyiz. Öncelikleyasanýn ve aile hekimliði sistemininuygulandýðý pilot bölgelerde dahagüçlü kampanyalar yapmaya baþla-malýyýz. Yasaya hayýr diyen 2.5 mily-on kiþi var. Bu gücü 25 milyonluk birgüç haline çevirebilirsek yasanýn geripüskürtülmesi için önemli bir adýmatmýþ oluruz.

Azýnlýk Haklarý Raporunedeniyle yargýlanan Prof.Dr. Baskýn Oran ve Prof.Dr. Ýbrahim Kaboðlu, "halkýkin ve düþmanlýða tahrik"suçundan beraat etti

Ankara 28. Asliye CezaMahkemesi'nde görülendavanýn 10 Mayýs'tayapýlan duruþmasýnda,Anayasa'ya "Türklük" yer-ine "Türkiyelilik"kavramýnýn konulmasýgerektiðinin savunulduðu"Azýnlýk Haklarý Raporu"nedeniyle yargýlanan Prof.Dr. Baskýn Oran ve Prof.Dr. Ýbrahim Kaboðlu, "halkýkin ve düþmanlýða tahrik"suçundan beraat ettiler.

Þimdi sýra, Rapor basýnaaçýklanýrken ÝbrahimKaboðlu'na saldýran,raporu televizyonlarýnönünde yýrtarak suç iþleyenfaþistlerin yargýlanmasýnda.

AzýnlýkHaklarý'naberaat kararý

MMeezzaarrddaa eemmeekklliilliikk yyaassaassýý ggeerrii ççeekkiillssiinn!!

Page 3: Sosyalist İşçi 253

sayý: 253 sosyalist iþçi 3

sosyalist iþçi

BBAAÞÞYYAAZZII

Yan yana iki tartýþma uzun bir süredirhareketin saflarýnda yoðun bir biçimde elealýnýyor.

Bunlardan birincisi savaþ karþýtlýðý mý,yoksa yeni liberal saldýrýlara karþý direniþ mihareketin merkezi vurgusu olmalý sorusu.Özellikle hareketin saðýnda yer alanlarsavaþa karþý mücadeleyi küçümsemekteler.

Ne var ki hareketin solunda yer alanlar dazaman zaman bu tartýþmada yanlýþ yeredüþüyorlar. Onlar herþeyden önce savaþkarþýtý hareketin antikapitalist mücadele ileolan baðlarýný tam anlamýyorlar. Ayný þekildezaten savaþ karþýtý hareketin ana gücününayný zamanda antikapitalist olduðunu dagöremiyorlar.

Oysa bütün savaþ karþýtý gösterilerde anagövdenin temel sloganlarýndan birisi “bizantikapitalistiz”dir.

Bir de savaþ karþýtlýðýnýn sisteme yönelikol-madýðýný söyleyenler var. Bunu bazen “ikti-dara dönük deðil” diye ifade edenler de var.

Oysa savaþ karþýtlýðý emperyalizme yani enbüyük kapitalist güce vuruyor. Onu zayýflat-týkça bütün diðer mücadelelerin önünü açý-yor. Bu hareketin kazanýmlarý, bir baþkabiçimde ifade edersek büyük güçlerle sokaðaçýkmasý, savaþ çabalarýný geriletmesi ve belkide savaþý durdurabilecek olmasý hareketinbütün diðer mevzilerde soluk almasýný saðlý-yor.

Örneðin ABD’de göçmen hareketi savaþkarþýtlýðýný güçlendirirken göçmen hareketide savaþ karþýtý hareketten güç kazanýyor.

Ve zaten, savaþ karþýtlýðý mý yeni liberal-izme karþý mücadele mi diyenler esas olarakhareketi bölmektedirler.

Cevabý ise bütün büyük eylemlerde almak-talar. Örneðin Atina’da toplanan AvrupaSosyal Forumu’nda diðerlerinde de olduðugibi savaþ karþýtýlýðý en büyük kalabalýklarýtopladý, yürüyüþün merkezi vurgusu savaþkarþýtlýðýydý ama yeni liberalizme karþýmücadele örnekleri de yoðun olaraktartýþýldý.

Hareket içindeki diðer tartýþma isehareketin var olup olmadýðý sorusu. 2 milyon-luk bir gösteriden sonra bile ayný tartýþma ilekarþýlaþýyoruz. Böyle düþünen sol sekterleraslýnda egemen sýnýfla ayný dili konuþuyorlar.Büyük basýn her büyük eylemden sonrahareketin bittiðini ya da zaten olmadýðýnýanlatýyor. Sol sekterler de sürekli olarak aynýþeyi yapýyorlar.

Onlarýn içinde olduklarý hava hareketin yýl-lar önce terk ettiði hava. Yenilgi havasý. Oysabir bütün olarak emekçi hareketi yenilgidöneminden çýktý. Belki muazzam kazanýmlaryani sosyal devrimler henüz yaþanmýyor amasosyal devrimlerin yaþanmasý gündemde.Gerekli olan subjektif koþulun, yani örgütlen-me düzeyinin yükseltilmesi. Kampanyalarýn,yýðýnsal emek örgütlerinin inþasý en önemlisubjektif faktörün, dev rimci partinin inþasýnýmümkün kýlacak.

Bugün dev rimci partinin inþasý için baþkabir kestirme yol yok. Arayanlar kendileriniboþuna hareketin dýþýna iter, yok ederler.

Hareketinkimi sorunlarý

Þemdinli olaylarýnýn ardýndan savaþisteyen, savaþla beslenen þahinlerinsesi daha sýk, daha fazla duyulmayabaþlandý. Özellikle Kürt halkýnýnÞemdinli'nin hemen ardýndanYüksekova'da cenazeler için on binlerhalinde toplanmasý, çözüm ve barýþistemesi savaþ isteyenleri daha da köþ-eye sýkýþtýrdý. Orgeneral Büyükanýt'ýnÞemdinli suçlusu hakkýnda yaptýðý"iyimser" konuþma ise kontrgerillaoperasyonlarýna karþý daha yaygýn birtepkinin geliþmesine neden oldu.

AKP hükümeti ise birkaç basýncýayný anda yediði için sýkýþmýþ birvaziyette kaldý. Geçen yaz aylarýnda,aydýnlarla Kürt sorununda çözümtemalý bir toplantý yapan TayyipErdoðan, bu toplantýnýn ardýndanDiyarbakýr'a gitmiþ ve Kürt soru-nunun varlýðýndan, bu sorununçözülmesinin öneminden söz etmiþti.

AKP'nin neredeyse blok olaraksavunduðu "çözüm" çizgisi, esasolarak Türkiye'de egemen sýnýfýn uzunbir süredir savunduðu çizgiydi.Egemen sýnýf Avrupa Birliði ile ente-grasyonu saðlam adýmlarla tamamla-mak için istikrara ihtiyaç duyuyor.Kürt sorununda çözümsüzlük, özellik-le "düþük yoðunluklu savaþ"ýnyeniden týrmanmasý, bir yandanbütçede zaten silahlanmaya ayrýlankaynaklarýn daha da artmasýna nedenolacak. Üstelik toplumsal ve siyasalgerginlik, hýzla siyasal bir istikrarsý-zlýðý, bu ise ekonomik gerilemeyitetikleyecek. Egemen sýnýf, Kürtlerisevdiði için deðil, kar oranlarýnýn yük-selmesini ve uluslar arasý sermaye ileiliþkilerinin tökezlememesi için, Kürtsorununda çözümü uzun bir sürediristiyor.

1999 yýlýndan beri Kürt hareketinintek taraflý olarak ilan ettiði ateþkessürecinin ardýndan 2002 Kasýmýndayapýlan genel seçimlerde AKP'ninseçim zaferiyle çýkmasý, egemen sýnýfaçýsýndan arayýp da bulamadýðýfýrsattý.

AKP, özellikle milliyetçi cephetarafýndan hakkýnda çýkartýlan, "irticaibir rejim kuracak" dedikodularýndantamamen farklý bir biçimde egemen

sýnýfýn aradýðý istikrarýn, yani yeni lib-eral programýn ve AB uyum sürecininmotor gücü oldu.

Tayip Erdoðan'ýn Diyarbakýr konuþ-masý ise sadece egemen sýnýf açýsýndandeðil, Kürt halký için de iyimser birpolitik atmosferin doðmasýna nedenoldu.

Fakat çözüm sürecinin güle oynayailerleyeceðini düþünmek yanlýþ. Biryandan ordu, bir yandan savaþtanbesleneler, MHP, DYP ve CHP'ninbaþýný çektiði milliyetçi cephe, çözümyönünde adým atýlmasý ihtimalinekarþý kampanya yapmaya baþladýlar.

AKP'yi "teröristle pazarlýk yapanparti", Recep Tayip Erdoðan'ý ise"teröristi masaya davet edenbaþbakan" olarak suçlamaya, mil-liyetçi bir kutuplaþma yaratarakAKP'yi köþeye sýkýþtýrmaya baþladýlar.

Kürt hareketi bu sürece 2 milyonkiþinin katýldýðý imza kampanyasý veyüz binlerce insanýn katýldýðý Newrozgösterileriyle yanýt verdi.

"Diyarbakýr olaylarý" olarakadlandýrýlan ve yaklaþýk bir haftasüren ve bebeklerin öldürüldüðü þehirmerkezindeki çatýþma ve saldýrýlardansonra ise, Kürt sorunu etrafýndakikutuplaþma týrmanmaya baþladý.

Bir yandan genelkurmay onbinlerceaskeri doðuya kaydýrdý. Ayný andamilliyetçi cephe üslubundaki ýrkçý vesavaþçý tonu daha da artýrdý. Çeþitlilinç eylemleri, bir dizi bayrak þovgerçekleþtirildi.

Diðer yandan ABD ile pazarlýklaryapýlmaya baþlandý. ABD'nin Ýran'lailgili isteklerine, hükümet PKK ileilgili isteklerini öne sürerek yanýtverdi. Ordunun Irak sýnýrýndaki yýðý-nak ve operasyonlarý gündeme geldi.

ABD ise özellikle Rice'ýn aðzýndan,PKK'nin tabii ki bir terör örgütüolduðunu ama Irak rejiminin otorite-sine saygý duyulmasý gerektiðinisöyleyerek, Kürt hareketinin iþiniBush destekli bitirme hevesleri kur-sakta kaldý. Son haftalarda, Irak'takiKürt bölgesinde hemen hemen bütünKürt güçlerin birleþmesi, ABD'ninKürt yönetimine güvence vermesi iseTürkiye'nin "düþük yoðunluklu

savaþ"ý týrmandýrma ve yaygýnlaþtýr-ma isteðine bir ölçüde darbe vurdu.

AKP hükümeti ise bu dönemde arkaarkaya çeliþkili açýklamalar yaptý. Biryandan Kürtlere karþý saldýrgan vesavaþçý bir üslup kullanýrken, zamanzaman da diyalog çaðrýlarý yaptý, hattaKürtleri "silahý býrakýn, oturupkonuþalým" diyerek çözümü konuþ-maya davet eden açýklamalar yaptý.

Tayip Erdoðan, AKP DiyarbakýrKongresi'nde, "Barýþ ve beraberlik"mesajlarý verdi. Fakat bir yandan daterörle mücadeleyi hedefler görünenfakat esas olarak Kürt hareketine vedemokratik haklara yönelik yasalbaskýnýn çerçevesini çizen TerörleMücadele Yasasý gündeme getiriliyor.

Çözüm ellerimizdeAKP'nin ayaklarýný titretmesi ve mil-

liyetçi cephe karþýsýnda geri adýmatmasý, seçim kampanyasýna baþlayanpartilerin asker cenazelerini ve mil-liyetçiliði kaþýmasýnýn yarattýðý basýnç,ana muhalefet partisinin sosyal vedemokrat hiçbir yanýnýn kalmamýþolmasý, sola nüfuz eden milliyetçi,yurtsever fikirler, Kürt sorunundaçözüm için hangi adýmlarýn atýlmasýgerektiðini de gösteriyor.

AKP hükümetini çözüm sürecineitmek zorundayýz. Hükümet üzerindebarýþ talebi etrafýnda güçlü bir basýnçyaratmamýz gerekiyor.

Soldaki milliyetçi fikirlerle tartýþmak,halklarýn kardeþliði duygusunungüçlenmesine katký yapmalýyýz.

Kürt halkýnýn koþulsuz bir biçimdeyanýnda olduðumuzu göstermeli veKürt halkýna destek vermenin en etkinyolunun "batý cephesi"nde her konudayaygýn kampanya yaðmaktan geçtiði-ni kanýtlamalýyýz. Yaygýn ve etkili birsaðlýðýn özelleþtirilmesine karþý kam-panya, yaygýn bir eðitimin özelleþtir-ilmesine karþý kampanya, popüler vekitlesel bir savaþ karþýtý kampanya,nükleer santrallere karþý birleþik veyaygýn bir kampanya, kampanyalarýsokakta örgütleyen bir aktivizm Kürtsorununda demokratik çözümkonusunda Kürt hareketine destekvermenin en etkili yoludur.

Kürt halký barýþ istiyor

ÝÝrraann IIrraakkoollmmaassýýnn

Atina’da binlerceaktivist iþgale, savaþave yeni liberal poli-tikalara karþý yürürkenÝstanbul’da da BAKaktivistlerisaraçhane’de ÝranIrakolmasýn kampa-nyasýný baþlatan basýnaçýklamasýný yaptýlar.

100 yakýn katýlýmýnolduðu gösteridebasýn açýklamasýnýMustafa Alaboraokudu. Açýlýþ konuþ-masýný ise Mazlum DerBaþkaný Mustafa Ercanyaptý.

Page 4: Sosyalist İşçi 253

4 sosyalist iþçi sayý: 253

Abdullah Öcalan yýllar önceKenya'da yakalandý. Güçlü bir iddi-aya göre, uluslararasý bir operasyonsonucunda yakalandý ve Türkiyedevletine teslim edildi.

Abdullah Öcalan'ýn yakalandýðýdönemde yaptýðý bir dizi açýklama,sol tarafýndan "uzlaþmacýlýk","döneklik" ve hatta "korkaklýk"olarak adlandýrýldý. Bu suçlamalaraneden olan geliþmeyi hep beraberhatýrlayalým: Kürt hareketi, AbdullahÖcalan'ýn yakalanmasýyla birlikte,

daha önceki dönemlerde de sýk sýkdile getirdiði "Barýþ" talebini, çokdaha net, çok daha keskin bir stratejiolarak ilan etti. 1999 yýlýndan beriKürt hareketi barýþ talep ediyor.

Silahlý mücadelesi aydýnlar, liber-aller ve solun ezici çoðunluðutarafýndan burun kývrýlarakkarþýlanan Kürt hareketi, barýþ talepettiðinde de ayný burnu büyüklerinburun kývýrmalarýyla karþýlandý.

Kürt hareketi "baðýmsýz Kürdistan"derken de eleþtirildi, "Biz ayrýlmakistemiyoruz" derken de...

Silahlý mücadeleyi savunurken de,"silahlar sussun" derken de...

Bunun bir nedeni olmalý. SolunKürt hareketini, eleþtirel yetenek-lerinin ne ölçüde geliþtiðinin denemetahtasý olarak görmesinin ideolojikve politik nedenleri olmalý. Ezilen birhalk ne yaparsa yapsýn kendisiniTürk soluna beðendiremiyor.Aydýnlarýn gözüne girmeyi bir türlübaþaramýyor.

Bunun bir nedeni elbette var: Buneden, solda milliyetçilik. Solda

vatan sevgisi. Solda Misak-ý Millihayranlýðý. Tapuyla hiçbir ilgisi olma-masý gereken solun, kendisini TCTapu Kadastro Müdürlüðü'nün enyetkili mercii olarak görmesi.Vatanýn elden gitmesi muhtemelparsellerini korumaya adanmýþ yurt-severlik hissiyatý.

Bu çok garip bir hissiyattýr da Kürtillerinde neden 12 bin sokak çocuðuolduðuna ve iþsizliðin Türkiye gene-leninin en az iki katý olduðuna pekfazla titizlik göstermez.

Anadilde konuþma hakkýný savunansendikalar neden kapatýlmayaçalýþýlýr? DTP neden terör örgütü gibigösterilmeye çalýþýlýr?

Ezici bir oyla belediye baþkanlýðýnýkazana Osman Baydemir her fýrsattaneden küçümsenir ve hedef göster-ilmeye çalýþýlýr?

Diyarbakýr'da baþlayan ve ardýndançok sayýda ile yayýlan olaylardansonra, þimdi de yeni bir modaylakarþý karþýyayýz. Bir yandan hükümetyetkilileri, baþbakan ve bilcümleyönetici, DTP'ye, "PKK'nin terör

örgütü olduðunu" söylemesiyönünde basýnç yapýyor. Erdoðan,"kes at" diyor.

O Kadar basit ki, DTP yöneticileri,Diyarbakýr Belediye baþkaný, "Evet,evet, PKK teröristtir" dediðindehadise çözülecek.

Diðer yandan, soldan ve aydýnlar-dan da DTP'ye yükleniliyor."Muhatabýný belirle" deniyor."Öcalan irademdir" denerek Kürtsorununun çözülemeyeceði aklý ver-iliyor.

Dolayýsýyla, önüne gelen Kürt halký-na, DTP'ye akýl veriyor.

Bu arada, görmezden gelinen, ver-ilen bu akýllarýn Kürt sorununçözümüne minicik bir faydasý bileolmadýðý.

DTP asla o "istenen" açýklamayýyapmayacak.

DTP'den o açýklamayý yapmasýný veçözümü konuþmak için bir muhatapbulmasýný istemek, baþlý baþýna birsiyasi sorun olan Kürt sorunundaçözümsüzlüðü zorlamaktýr.

MMuussttaaffaa MMEETTÝÝNN

Komplo teorileri

Düþtüm mahpusdamlarýna öðütveren çok olur

Önce 18 Nisan gecesi birarkadaþýmýz, kampustakigüvenlik görevlilerince,önce sözlü tacize ardýndanda, þiddete maruz kaldý.Okul öðrencileri olarakbunu ertesi gün öðrenerekhemen tam bir hafta son-raya bir eylem çaðrýsýhazýrlayýp daðýtmayabaþladýk.

Þaka gibi, olaydan iki günsonra bir baþkaarkadaþýmýz, kadýn biröðrenciye cinsiyetçi küfür-ler eden güvenlikgörevlilerini uyardýðý içinþiddete maruz kaldý.Bunun üzerine daðýt-týðýmýz eylem çaðrýlarýnýhemen herkese ulaþtýrdýk.

Okuldan hocalarýmýz ile

görüþerek destek istedik.Öðrencilerin çoðu, olayýduyar duymaz destekverdi.

Tabi, bu olay okulungündemine geldiði vehemen herkes haberdarolduðu için; güvenlik biri-mi þefi bize gelip "yigenim,bakýn siz bizim çocuðum-sunuz" tarzý yumuþamalariçine girdi.

Okul yönetimi bir fakül-tenin öðrenci temsilcisinigönderip "tamam hak-lýsýnýz, ama böyle eylemmeylem yapmayýn" tarzý"ikna turlarý" attý.

Her þeye raðmen, biravuç öðrenci olarakbaþladýðýmýz kampa-nyamýz, "Dikkat, güvenlik

çýkabilir" eylemimizle, 80kiþiye ulaþarak devam etti.

Ýletiþim Fakültesikarþýsýnda toplanýp neþeli,umutlu ve bir o kadaröfkeli olarak okulun gir-iþindeki güvenlik kulübe-sine "gece bizim, kampusbizim", "baþka bir kampusmümkün" sloganlarý veþarkýlarýyla yürüyüp bura-da basýn açýklamasý yaptýk.

Basýn açýklamasýnýnardýndan, bir arkadaþýmýz;pembe kurdeleye sarýlýsopayý güvenlik þefinehediye etmek istedi.Güvenlik þefi önce "de get"dediyse de; kendisiniyuhalayan öðrencilerkarþýsýnda, geriye çek-ilmekten baþka çare bula-madý.

Þimdi, kampanyamýzýdaha da büyütmek zorun-da olduðumuzu biliyoruz.Okul yönetimi eylemlerim-izden sonra, "olay için"soruþturma baþlattý.

Arkadaþlarýmýz da, busoruþturmanýn bir parçasý.Eðer biz, kampanyamýzýdaha da büyütmezsek;okul yönetimi hareketimiziboðmaya çalýþacak.

Ancak, Fransa'dakiöðrencilerin ve iþçileringösterdiði yoldanyürürsek; çoðalarak,büyüyerek mücadelemizedevam edersek o zamankazanacaðýmýzý biliyoruz.

GGüüvveennlliiððiinn ookkuullddaa bbuulluunnmmaa aammaaccýý,, ookkuulluunn ggüüvveenn-lliiððiinnii ssaaððllaammaakk vveeyyaa ööððrreenncciilleerrii kkoorruummaakk ddeeððiill..BBuuggüünnee kkaaddaarr ggüüvveennlliiððiinn ""aaddllii"" bbiirr oollaayyddaaggöörrüüllmmüüþþllüüððüü ddee yyookk.. BBiizziimm,, kkeennddiimmiizzddeenn kkoorruunn-mmaayyaa ddaa iihhttiiyyaaccýýmmýýzz yyookk.. BBiizziimm,, kkeennddiimmiizzii ssaavvuunn-mmaassýýzz bbýýrraakkaann YYÖÖKK yyöönneettmmeelliiððiinnddeenn vvee bbiizzee þþiiddddeettuuyygguullaayyaann ggüüvveennlliikktteenn kkuurrttuullmmaayyaa iihhttiiyyaaccýýmmýýzz vvaarr..

TTAALLEEPPLLEERRÝÝMMÝÝZZ::11.. GGüüvveennlliikk bbiirriimmii þþeeffii,, bbüüttüünn ööððrreenncciilleerr vvee üünniivveerr-ssiittee ççaallýýþþaannllaarrýýnnddaann ssöözzllüü vvee yyaazzýýllýý oollaarraakk öözzüürrddiilleemmeellii,, bbuu öözzüürr bbüüttüünn ffaakküüllttee bbiinnaallaarrýýnnaa aassýýll-mmaallýýddýýrr..22.. SSoorruummlluu ggüüvveennlliikk ggöörreevvlliilleerrii hheessaapp vveerrmmeelliiddiirr..33.. BBuu oollaayy vveeyyaa bbeennzzeerrii oollaayyllaarrddaa ööððrreenncciilleerree aaççýýllaannbbüüttüünn ssoorruuþþttuurrmmaallaarr ggeerrii ççeekkiillmmeelliiddiirr..

Çelme sýrasýbize migeliyor ne :)

"Baþka bir dünyasadece mümkün deðil.Yola çýktý bile, sakin birgünde dikkatlice din-lerseniz onun soluðunuduyabilirsiniz"Arundhati Roy .

Ýzmir'de ki Anti-kapi-talist forum boyunca,baþka bir dünyanýnsoluk alýp veriþi okadar yakýndanhissedildi ki, yapacak-larýmýz ve yapabilecek-lerimiz konusunda sonderece umutlu vekararlý ayrýldýk.

Ýzmir'de ki toplan-týlarýn en heyecan veri-ci yaný, katýlýmcýlarýnoldukça genç olmasýy-dý. Dershanesindençýkýp konuþmalarakatýlan arkadaþlar,duymakta olduðumuzsoluðun genç temsilci-leriydiler.

Oluþmakta olanhareket, henüz çokbaþýnda olan küreseldireniþ, içindeyaþadýðýmýz ulus ötesikapitalizm ve yan etki-leri 3 gün boyuncaTürkiye'nin çeþitli yer-lerinden gelen katýlým-cýlar ile enine boyunatartýþýldý. Konu baþlýk-larý farklý olsa bile,aslýnda ayný sisteminnasýl farklý maskelerardýndan bize, diðercanlýlara, doðaya vehayata çelme taktýðýirdelendi. ArundhatiRoy' un dediði gibi,dikkatlice dinledikyaklaþmakta olanbaþka bir dünyayý.

YüzümüzeFransa'dan esen 68 rüz-garý ile, LatinAmerika'dan gelen solesintiler de çarptý.Çelme takma sýrasýbize mi geliyor ne : )

DDeenniizz AAkkýýnn

“Gece de, kampüs de bizim”

Generaliyargýlamakistedi iþindenatýldý

Kara Kuvvetleri komu-taný Yaþar Büyükanýthakkýnda soruþturmabaþlatan Van savcýsýFerhat Sarýkaya Hakimlerve Savcýlar Yüksek Kurulutarafýndan meslektençýkarýldý.

Yüksek Kurul SavcýFerhat Sarýkaya için suçteþkil edecek bir fiil bula-mamasýna raðmenmesleðin þeref ve onurunubozacak bir suç iþlediðiniiddia ederek Sarýkaya’yýmeslekten çýkardý. Budurumda bir generalhakýnda soruþturmaaçmanýnsavcýlýkmesleðinin þeref veonurunu bozmak olduðuortaya çýktý.

Eteðinden dolayýpolis dayaðý yedi

Bir lise öðrencisi Ýstanbul Maltepe’de okula giderkenbir polis memurunun saldýrýsýna uðradý. Polis memuruliseli öðrenciyi kýsa etek giydiði için tartakladý. Olay ikiöðretmen tarafýndan da görüldü.

Liseli öðrenci karakola baþvurduðunda polisler tarafýn-dan atlatýlmaya çalýþýldý. Ama öðrencinin ve ailesininisrarý sonucu suçlu polis tesbit edildi.

Ýstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ise olaydadayak görülmediðini belirterek, polis memurunun da"karþýsýnda çocuðunu görmüþ gibi olduðu, onun içinuyardýðý" þeklinde ifadede bulunduðunu söyledi.

Bir süredir sistemli birbiçimde basýn bir linçhavasý anlatýyor.Türkiye’nin çeþitli yer-lerinde küçük faþist gru-plar daha da az sayýdasolcuya saldýrýyorlar. Hersaldýrý basýna “linç” diyegeçiyor. Her saldýrýdasaldýrganlar aslýndaKürtlere saldýrdýklarýnýsöylüyorlar.

Her olay bir sonrakinitetikliyor. Ve artýkfaþistler dört bir yandaönlerine gelene sürekliolarak saldýrýyorlar.Bazen tekme, tokat,bazen satýrlarla, býçaklar-la.

Bu arada faþist partiningenel baþkaný “olaylarakarýþmayýn” diyor.Aynen 70’li yýllardaTürkeþ’in yaptýðý gibi. O“olaylara karýþmayýn”dedikçe elleriyle köpekiþareti yapan faþistlerdaha da saldýrganlaþýyor-lar.

Faþistler bir süredir iseüniversitelerde saldýrgan-laþtýlar. Sadece solcularadeðil, kendilerindenolmayan herkesesaldýrýyorlar. Uzun saçlýolduðu için, bira içtiði-için, kulaðýna küpe tak-týðý için insanlar faþist-lerin saldýrý hedefi olu-yorlar. Faþistler böyleyaparak sokakta insanlarýsindiriyorlar ve basýn“linç” hikayeleri ile bu

sindirme operasyonunaaktif olarak katýlýyor.

Polis ise faþistleremüdahale etmeyerek yada çok zaman yardýmederek görevini yapýyorve “linç”in bir aþamasýn-da ortaya çýkarak “linçedilenleri” kurtarýyor vehalkýn takdirini kazaný-yor.

Zam isteyen iþçilere,memurlara copla, bibergazýyla saldýran polisfaþistlere yarý takdir edenbir üslupla konuþarakikna etmeye çalýþýyor.

Biz bu olaylarý geçmiþtede yaþadýk. Ortada birfaþist saldýrganlýk var vemutlaka durdurulmasýgerekir.

Her faþist saldýrýyaheryerde cevap vermekgerekir. Uzun saçlý biröðrenciye bir fakültedesaldýrdýklarýnda bütünfakültelerde cevap ver-mek gerekir. Bir yerdedolmuþtan birini indiripdövdüklerinde her yerdecevap vermek gerekir.

Faþist saldýrganlýðý so-kaktan silmek gerekiyor.

Ancak kitle çizgisi,faþist milliyetçiliðinteþhiri herþeyden önemli.

Bir baþka önemli noktaise soldan gelen mil-liyetçilik. Solun her mil-liyetçi, Türk yurtseveriaçýlýmý milliyetçilerin,faþistlerin iþine yaramak-tadýr.

Faþistler, linç ve milliyetçilik

Page 5: Sosyalist İşçi 253

sayý: 253 sosyalist iþçi 5

AAlleessssaannddrraa MMOOCCTTEEZZUUMMAA

Amerika'da uzun yýllarýn enbüyük 1 Mayýs gösterileri gerçek-leþti. Ýki milyondan fazla göçmeniþçi ve onlarý destekleyenler iþbýraktýlar ve onlarca kentte hak-larýný korumak için 1 Mayýs gös-terilerine katýldýlar. GöçmenlerAmerika ya ve Amerikan ege-men sýnýflarýna "göçmensiz birAmerika nasýl olur"u gösterdiler.

Sadece Los Angeles kentindetahminen 1 milyon kiþi"Göçmensiz bir gün" pankartýaltýnda yürüdü. Mart ve Eylülayýndaki devasa gösteriler ülkeyisarsmýþtý ama 1 Mayýs 2006 gös-terileri açýkça ABD tarihinin enbüyük kitle gösterileri oldu.

Bu gösteriler dizisiSensenbrenner HR 4437 diyeadlandýrýlan göçmenlerle ilgiliyasaya karþý iþçi örgütleri, liseöðrencileri ve göçmen haklarýsavunucularý tarafýndanörgütlenmeye baþlandý ve kýsazamanda neredeyse bir ayaklan-maya dönüþtü.

Bu yasa önerisi gerçekleþirsebelgeleri olmayan göçmen iþçilerisuçlu durumuna getirmekte veuzun hapis cezalarý ile yüz yüzebýrakmakta. Yasa þu andaCumhuriyetçi Parti'nin hakimolduðu Temsilciler Meclisi'ndengeçti. (Temsilciler MeclisiABD'de ki iki parlamentodan bir-incisi. Diðeri ise her eyaletin 2'þerkiþi yolladýðý Senato.)

HR 4437 yasa önerisi sadeceyaklaþýk 12 milyon belgesiz iþçiyisuçlu durumuna getirmiyoronlara yardým eden ailelerini,sendikalarý ve hatta kilise yöneti-cilerini de suçlu hale sokuyor.

Kiliseler ve Ýspanyolca yayýnyapan basýn tarafýndan destekle-nen gösterilerin asýl amacýSenato'nun yasa önerisi geriçevirmesini saðlamaktý. Amagösteriler büyüdükçe gösteril-erde yer alan gösterilerini1960'larýn medeni haklar hareketiile karþýlaþtýrmaya baþladýlar.Çoðumuz þimdi bir günlük birmücadeleye deðil bir neslin uzunsüreli mücadelesine hazýrlan-mamýz gerektiðini anlýyoruz.

Bir Mayýs'ta bu geliþen hareketdev adýmlar attý. Gösteriler çokneþeli olmasýna raðmen aynýzamanda çok disiplinliydi. FoxTV'nin gösterileri Meksika mil-liyetçiliðinin kötü bir kopyasýolarak gösterme çabasýna raðmengösterilere çok geniþ bir göçmenkatýlýmý oldu. Göçmenlerin yanýsýra mahalle örgütleri vesendikalar da yer aldýlar.

Barýþý ve iþçi sýnýfýný temsilen

giyilen beyaz T-shirtlerin yanýsýra kadýn, erkek, genç, yaþlý gös-tericilerin ellerinde çok çeþitlibayraklar vardý.

Bazýlarý Amerikan bayraðýtaþýrken bazýlarý Meksika bayraðýtaþýyorlardý. Ama Kore, Afrika,Orta ve Latin Amerikaülkelerinin bayraklarýnýn yanýn-da Ýrlanda bayraklarý da vardý.

Kaliforniya'da göçmen iþçilerinemeðine dayalý binlerce iþyeri 1Mayýs'ta kapandý ya da faaliyet-lerini sýnýrlamak zorunda kaldý.Aslýnda 1 Mayýs'ta tam anlamý ileeyalet çapýnda bir genel grevvardý.

Göstericilerin çoðu iþlerini kay-betme riskini göze aldýlar. Amabir çok iþyerinin sahibi zatengöçmen ya da göçmenlere sem-patik baktýðý için iþyerlerinikendileri kapadýlar.

Sonunda ezilenler bütünçeþitlilikleri ve zenginlikleri ilekendi dillerinde baðýrarak,þarkýlar söyleyerek sokaklarday-dý. Kaliforniya'nýn zengin yaþamtarzýný saðlayanlar bu kezçalýþmýyor, gösteri yapýyorlardý.

Tarým iþçileriGösteride Kaliforniya'da kýzgýn

güneþin altýnda çeþitli ürünleritoplayan tarým iþçileri vardý. LosAngeles'in tekstil fabrikalarýndaçalýþan tekstil iþçileri vardý.Kaliforniya kentlerine güzellik-lerini veren bahçeleri yapanbahçývanlar vardý. Otel iþçilerivardý.

Süpermarketlerde çalýþan iþçil-er, et kombinelerinde çalýþaniþçiler vardý. Binlerce restorandaçalýþan aþçýlar, garsonlar vebulaþýkçýlar vardý. Yaþlýlara veihtiyarlara bakan, altlarýný temi-zleyenler vardý.

Binalarý yapan, boyayan inþaatiþçileri vardý. Amerika'dan baþkayer bilmeyen çocuklar ve gençlervardý.

Protesto gösterilerinde emekhareketinin rolü çok belirleyiciidi. AFL-CIO (ABD'deki iþçihareketinin merkezi) göçmenleriçin af çýkarýlmasý gerektiði fikri-ni destekliyor.

Sendikalar 1 Mayýs gösteri-lerinin hazýrlanmasýnda veörgütlenmesinde çok önemli birrol oynadýlar. Çok sayýda iþçininsendika pankartlarýnýn arkasýndayürümelerini görmek çok güzel-di.

1 Mayýs 1880 yýlýnda Chicagokentinde göçmen iþçiler tarafýn-dan baþlatýldý ve bugün genegöçmen iþçilerin 1 Mayýs'ý budenli dev bir gösteri olarakdüzenlemeleri insaný heyecan-landýrýyor. 1 Mayýs gösterisi tekkonulu bir gösteri deðildi tamtersine her alanda eþitlik isteniy-ordu.

Amerika'da solda yer alanlargöçmenlerin sadece durumlarýnýyasallaþtýran belgelere sahipolmakla yetinmeyip çalýþmakoþullarýný iyileþtiren, ücretlerive diðer haklarý geliþtirenkazanýmlar elde etmeleriniumuyor.

Belgesiz çalýþanlarýn büyükçoðunluðu kendilerine bakmanýnyaný sýra geldikleri ülkelerdekiailelerine de bakýyorlar. Bunuyapabilmek için de uzun saatlerkötü koþullarda çalýþýyorlar veçok düþük ücret alýyorlar.

Muhafazakâr basýnBu arada baþta CNN ve Fox

televizyonlarý olmak üzere basýngöçmen iþçileri garip yaratýklarolarak göstermeye çalýþýyor.

Muhafazakâr basýna göre göç-men iþçiler Amerikan hükümet-leri için çok pahalýya mal oluyor-lar. Oysa çeþitli araþtýrmalardadefalarca kanýtlandýðý gibi göç-men emeði Amerikan ekonomi-sine kaybettirdiði söylenenrakamdan onlarca defa fazlasýnýkazandýrýyor.

Dokümansýz çalýþan iþçiler bor-drolarýndan kesilen vergileriniödüyorlar. Öte yandan ise büyükbir alým gücünü oluþturuyorlar. 1Mayýs gösterilerinin bir baþkaönemli yaný ise boykot oldu.Göçmenler o gün alýþveriþ yap-madýlar, petrol almadýlar, çeþitlihizmetleri kullanmadýlar.

Saðcýlar göstericileri Meksikabayraklarý taþýdýklarý için veAmerikan milli marþýný Ýspanyol-ca okuduklarý için kýzgýncaeleþtirirken gösterilere karþý gös-teriler yapan çok küçük "yurtsev-er" gruplarýn milliyetçiliðiniövüyorlar.

Bu yurtseverler medyanýnsevgili unsurlarý. Medya onlarasokaklara çýkarak gösteri yapanmilyonlarla eþit söz hakký veriy-or. Oysa bu yurtseverler çokküçük örgütlü güçleri temsilediyorlar.

Ancak göçmen karþýtý hareketbir yandan da Irak savaþýný göl-gelemeye çalýþýyor. Irak'taABD'nin ölü ve yaralý sayýsý hýzlayükseliyor.

Demokrat PartililerdeCumhuriyetçiler gibi göçmeniþçilerin koþullarýndan tamamenhabersizler.

Tartýþýlmaz gerçek ise þu ki,dokümanlarý olan ya da olmayangöçmen iþçiler artýk eskisi gibikorkmuyorlar. Eþit haklar istiyor-lar ve olaðanüstü güçlerinigörüyorlar.

ABD: 1 Mayýs’da 2 milyonluk gösteri yapýldý

ABD’de göçmeniþçiler direniyorlar

Kan bankalarýna daha az ihtiyaçolacak. Yedek kana en çok ne zamanihtiyaç duyulur? Örneðin savaþzamanlarýnda.

Bir þehirde diyelim ki bir tane kanbankasý bulunuyor. Barýþ zamaný bubankada saklanmakta olan kan, nor-mal þartlarda þehrin tüm ihtiyaçlarýnýkarþýlamaya yetiyor. Savaþ patlakverdiðinde yedek kana ihtiyaç duyanonbinlerce insan ortaya çýkacak. Buda onbinlerce ünite ekstra yedek kanihtiyacý doðmasý demek olacak.

Kentin kan bankasý yetersiz kala-cak. Diðer þehirlerden yardým iste-menin de faydasý olmayacak, çünküoralar da bombalandýðý için zatenonlarýn da elinde kendilerine bile yet-meyecek kadar yedek kan bulunuyorolacak.

Örneðin Amerikan iþgali altýndakiBaðdat'ý düþünelim. Her günyüzlerce insan bombalarla, kurþun-larla yaralanýyor ve kaybettiði kanýyeniden kazanmak için kanbankalarýna ihtiyaç duyuyor. Ýþgaldurmuþ olsa bu ihtiyaç bitecek.Sosyalist toplum ise savaþlarayabancý bir toplumdur.

Yedek kan baþka ne zaman gerekliolur? Deprem, sel, vb. doðal afet-lerde ya da kan kanseri gibi sürekliyedek kan gerektiren hastalýklarda.Sosyalist toplumda insanlarýn yaþay-acaðý binalar sahtekar müteahhitlerinve onlara ruhsat veren rüþvetçi yetk-ililerin çýkarlarýna göre deðil, insan-larýn güvenliði ve yaþam kalitesinegöre inþa edilecek.

Malzemeden çalýnmayacak vedepreme daha dayanýklý binalaryapýlacak. Böylece depremlerde ölenve yaralanan insan sayýsý azalacak veyedek kana ihtiyaç ayný oranda aza-lacak.

Ya da aids, kanser gibi hastalýklara,bence sosyalist toplumda daha azrastlanacak. Çünkü saðlýk sistemibüyük ilaç tekellerinin ve devletörgütlenmesi içinde onlara çalýþanyetkililerin çýkarlarýna göre deðil,gerçekten insan saðlýðý çýkarýnayapýlanacak. Örneðin önleyici saðlýkhizmetleri herkese ve ücretsiz olaraksaðlanacaðýndan, bu hastalýklarayakalanma riski azalacak. Herkesbedava ilaca ve hekim hizmetinekolayca ulaþabileceði için dahaçabuk iyileþecek.

Ayrýca sosyalist toplum çevreyedaha duyarlý olduðu için, kanseryapýcý malzemeler her alanda dahaaz kullanýlacak ve böylece buhastalýk giderek yeryüzündensilinecek.

Bir de trafik kazalarý var. Her günbinlerce insan trafik kazalarý yüzün-den ölüyor ve yaralanýyor. Sosyalisttoplumda ulaþým toplu taþýmayadaha fazla yönelecek. Her yere toplutaþýma araçlarýyla çok rahat ulaþa-bileceðiz. Örneðin Kartal'dan Þiþli'ye,oradan Topkapý ve Merter'e, iþimizibitirdikten sonra Beyoðlu'na biraiçmeye ve Kurtuluþ'taki evimizemetroyla bedava gidebileceðiz.

Böylece yukarýdaki araçlar bizeçarpamayacak. Onlarýn sayýsý da ala-bildiðine azalmýþ olacak.Otomobillere deðil, kadýnlara, çocuk-lara, yaþlýlara, sakatlara, sokak hay-vanlarýna, bisikletlilere ve nihayetyaya erkeklere öncelik saðlayantrafik düzenlemesi kazalarý azaltacak.Böylece kazalar yüzünden yedek kansaklamaya daha az ihtiyaç olacak.

Öyleyse sosyalist toplumda obinalarýn yerine daha çok konsersalonu inþa edebileceðiz.

Bence baþkabir dünyada…

Cengiz ALÐAN

DÜNYA

Page 6: Sosyalist İşçi 253

6 sosyalist iþçi sayý: 253

VVoollkkhhaarrdd MMOOSSLLEERR

Geçen hafta yapýlan birtoplantý Almanya'nýn poli-tik manzarasýný deðiþtire-bilecek bir dizi tartýþmayaptý ve yýðýnsal bir solpartinin temellerini attý.

Almanya'da neredeysebir yýldýr bir tartýþmayaþanýyor. Bütün ülkeçapýnda yýðýnsal bir solpartiyi nasýl kuracaðýz?

Þu anda bir saðýn vesosyal demokrat SPD'ninoluþturduðu bir "büyükkoalisyon" iþbaþýnda. Bukoalisyon vahþi birbiçimde yeni liberal poli-tikalarý dayatýyor veAfganistan'a asker gönder-di.

Dolayýsýyla sol bir alter-natife acil bir gereksinimvar. Böyle bir alternatifioluþturabilecek iki büyükgüç var.

Birincisi WASG. 12 binüyesi olan ve daha çok BatýAlmanya'da örgütlü olanyeni bir parti. Birçoksendikacý ve saða kaydýðýiçin SPD'den kopanaktivist WASG içinde.

WASG'ýn en önemli ismieski SPD lideri OscarLafontaine.

WASG içinde daha sol-dan gelen, DSÝP'in kardeþörgütü Linksruck gibiörgütler de var.

Almanya'da solda yeralan diðer örgüt iseKomünist DoðuAlmanya'nýn iktidar par-tisinin yenilenmiþ hali olanPDS. Yaklaþýk 1000 pro-fesyonel kadrosu ve 60 binüyesi var.

Bu iki örgütün birliðiisteniyor ama ayný zaman-da da sorunlar var.

WASG sosyal adaletitemel alan bir politik hatetrafýnda inþa oldu.Almanya'daki sosyalhareketler içinde yoðunolarak yer almakta amaüyelerinin birçoðu kendi-lerine sosyalist demiyor vePDS'in çok sol bir progra-ma sahip olmasýnýeleþtiriyor.

Baþka sol gruplar ise

PDS'in yerel düzeyde SPDile koalisyonlara girmeyehazýr olmasýný eleþtiriyor-lar. Bütün bunlar PDS ileWASG'ýn birleþmesiniolanaksýz hale getiriyor.

Ne var ki Linksruck veWASG'ýn birçok baþkaüyesi PDS'in yaptýklarýnýeleþtirmenin ve buna rað-men, acilen gerekli olan,birliði gerçekleþtirmeningene de mümkünolduðunu savunuyorlar.

Bu fikirler Almanya'nýnbaþkenti Berlin'de bir keredaha tartýþýldý.

Berlin'de PDS bir kaçsenedir kenti SPD ile koal-isyon yaparak yönetiyor.

Baþkentin çok fazla borcuolmasý nedeniyle yerelyönetim kesintiler veözelleþtirmeler yapýyor.

Dolayýsýyla PDS'ieleþtirmek için yeterinceneden var. Ama,ü öte yan-dan da PDS'in SPD ile aynýolduðunu söylemek de çokindirgemeci olur.

PDS savaþ karþýtýhareketin inþasýna katkýlar-da bulundu, bütün büyükkampanyalarda yer aldý.

PDS'in birçok eski üyesikendilerini hala marksistolarak görüyor ve kendipartilerinin Berlin'dekiyeni liberal politikalarýnýeleþtiriyorlar.

Linksruck WASG ilePDS'in birleþmesine karþýkoþulsuz ama eleþtirel birdestek vermek gerektiðinisavunuyor. Bacaklardanbirisi yaralý ama bu bütünbacaðý kesip atmamýzanlamýna gelmez.

Birlik isteði WASG için-deki iki referandumda daifade edildi. Her ikidefasýnda da üyelerinyüzde 80'i PDS ile birliðisavunuyorlar.

Ancak Berlin'de sol sekterile sað kanadýn kutsal itti-faký WASG içindeki tartýþ-malara hâkim olabiliyordu.

Berlin'deki WASG üyeleriNisan ayýnda, Eylül'deyapýlacak yerel seçimlerdePDS'e karþý aday çýkar-maya karar verdiler.

Bu karara karþý birönerge Berlin WASGüyelerinin üçte birinindesteðini kazandý.

Böylesi bir sorun ortadadururken WASG'ýn ulusalkonferansýnýn aldýðý birlikkararý ileriye doðru birkarar.

Linksruck, Lafontaine vebirçok sendikacýdan oluþanbir koalisyon birlik tutumudoðrultusunda bir diziönerge sundu.

Açýkça Berlin'de birlikdoðrultusunda kampanyayapýlmasýna ve PDS'e karþýseçimlere katýlýnmasýnakarþý çýkma kararý verildi.

Konferans'dan önceWASG çökmenineþiðindeydi.

Havayý deðiþtiren lider-liðin, özellikle deLafontaine'in birlik doðrul-tusunda açýk bir karar alýn-madýðý takdirde bölünmeyaþanacaðýný söylemesioldu. Ýkinci adým birleþikbir örgüt için bir tüzüktaslaðý hazýrlanmasý vebunun her iki parti içindede tartýþýlmasý.

Gelecek sene ilkbahardaher iki parti de konfer-anslarýný toplayacaklar vebirleþme kararýný oylaya-caklar.

Gelecek sene Haziran'dabütün Almanya'da yeni birsol parti olabilir.

AAlleexx CCAALLLLÝÝNNÝÝCCOOSS

Geçtiðimiz haftalardaNepal'in baþkentiKatmandu'da yaþanankitle gösterileri ve kýrsalbölgelerdeki maoist gerillasavaþý kral Gyanendra'nýnparlamenter yönetimedönme sözü vermesine yolaçtý. Nepal'de yaþananlarson yýl yýlda dünyanýn pekçok bölgesini sarsandemokratik devrimsürecinin bir örneði.Gyanendra bundan bir yýlönce, maoist NepalKomünist Partisi'nin yürüt-tüðü gerilla savaþýnýntehdidi altýnda olan oli-garþiyi ayakta tutabilmekiçin kendi otokrasisini ilanetmiþti.

Ancak bu adým anamuhalefetteki Yedi PartiÝttifaký'ný (YPÝ) maoistlerlekoalisyona iterek þiddetlegeri tepti. Gyanendra'nýnattýðý geri adým þimdikarþýsýna dikilen güçlerarasýnda bir çatlak yarattý.

YPÝ kralýn parlamenterrejime dönme önerisinikabul etti. Ancak maoistlergeçen kasým ayýnda YPÝ ileyaptýklarý 12 maddelikanlaþmanýn tamamýnýnuygulanmasý konusundaýsrarcýlar. Bu anlaþmadacumhuriyet ilan edilmesive radikal bir toprak refor-mu için anayasal düzen-leme yapýlmasý isteniyor.

Bu bölünme demokratikdevrim sorununu tartýþ-maya açýyor. Bu yalnýzca,batýlý güçlerin de ýsrarettiði gibi, liberaldemokrasinin siyasiaraçlarýný yaratma sorunumudur? Yoksa ayný zaman-da, kapitalizmin sýnýr-larýnýn ötesine geçecek birekonomik demokrasinin degündeme getirilmesidir?

Nepal'de yalnýzcaekonomik deðil, aynýzamanda coðrafik birdevrimin gündeme gelmesikorkusu Gyanendra ilemuhalefet arasýndaki"uzlaþma"nýn arkasýndakitüm büyük güçleri (ABD,Ýngiltere, Hindistan ve Çin)birleþtirdi.

Nepal Hinsistan ile Çin'inrekabet ettiði sýnýr böl-gesindeki konumuylaönemli bir jeopolitikpozisyonda bulunuyor.Hindistan ise kendi içinde-ki maoist gerillalarýnyayýlan gerilla mücadele-siyle karþý karþýya.

Naksalit ayaklanmasýMaoist kýr gerillalarý

1960'larýn sonunda BatýBengal'de baþlayanNaksalit isyanýndan beriHindistan'da etkinler.Üzerlerindeki vahþibaskýya raðmen maoistlerBihar gibi ülkenin en yok-sul kýrsal kesimlerindeaktifler ve bugün eylem-lerini yaygýnlaþtýrýyorlar.

Financial Times'da çýkan

bir makaleye göre,Hindistan baþbakanýManmohan Singh maoist-lerin "Hindistan ulusalgüvenliðini tehdit eden enbüyük unsur" olduðunusöylüyor. Makale þöyledevam ediyor: "Singh'intahminlerine göre maoistgruplar Hindistan'ýn 600bölgesinin dörtte birindeyasal sistemleri de içerenparalel yönetimler kurmuþve yönetiyorlar. Nepalsýnýrýndan güneye kadarolan bölgede, Hindistan'ýn28 eyaletinden 13'ü budurumdan etkileniyor."

Hintli bir Marksist geçen-lerde bana, maoistlerin,"kabileler"in yaþadýðýiddia edilen ormanlýk alan-larda en güçlü olduklarýnýsöyledi. Bu topluluklarsömürge öncesi, sömürge-ci ve baðýmsýzlýk dön-melerinin hepsinde iktidarhiyerarþisinden çok büyükoranda dýþlanmýþlar. BBCgeçen aralýk ayýnda butopluluklarýn gelenekselgeçim kaynaklarýnýn tehditaltýnda olduðunu duyurdu.Çünkü Hindistan hükümetiekonomiyi dünya pazarýnadaha fazla açma planýçerçevesinde küçük topraksahiplerinin topraklarýnýkonsolide etmeye çalýþýy-or.

Çin de Nepal'deki kar-gaþanýn komþusu Tibet'esýçramasýndan korkuyor.Bu aslýnda ironik birdurum. Çünkü Pekin'dekiKomünist Parti rejimimeþruiyetini hala, fikirleriNepal ve Hindistan'dakiayaklanmalarý esinleyenMao Zedung'dan alýyor.

Çin ve Hindistan'ýn tümdünyada hayranlýklakarþýlanan hýzlý kapitalistgeliþmeleri bu gibi ayak-lanmalara verimli topraklarsaðlayacak gibi görünüyor.Asya Kalkýnma Bankasýgeçen haftalarda Asya'dayüksek ekonomik büyü-menin,1.7 milyarlýkiþgücünün dýþýnda 500milyon iþsiz yarattýðýnýrapor etti.

Önümüzdeki on yýl içinde245 milyon kiþi daha emekpiyasasýna katýlacak.Yalnýzca Hindistan'da 38milyon iþsiz bulunuyor veönümüzdeki beþ yýl içindeçalýþma yaþý nüfusunagirecek insan sayýsý 71milyon olacak.

Bugünün Asya "mucize-si" bir azýnlýða daha büyükrefah saðlayabilir. Ama çokbüyük sayýda insan bunundýþýnda kalýyor. Bu zýtlýkgaliba maoist ordulara veküresel kapitalizme karþýdiðer direniþ biçimlerineçok sayýda nefer saðlaya-cak. Demokratik devriminalacaðý daha çok yol var.

YORUM

2211.. yyüüzzyyýýllddaa mmaaooccuulluukk

DÜNYA

AAllmmaann ssoolluunnddaa bbiirrlliiððiinn kkoorruunnmmaassýý

Kim kimdir?SSPPDDAlman sosyalk demokrat partisi. Saðcýlarla birlikte “büyük koalisyon” içinde.

PPDDSSEski Doðu Almanya’nýn Komünist Partisi’nin yenilenmiþbiçimi. Þimdi Almnaya’nýn doðusundaki en büyük solparti.

WWAASSGGÖzellikle batý Almanya’da SPD’den kopanlarýn oluþtur-duðu sol parti.

LLiinnkkssrruucckkDSÝP’in Almanya’daki kardeþ örgütü ve WASG içindefaaliyet yapýyor.

Ýngiltere’de Respect’in baþarýsýGeçen hafta yapýlan yerel seçim-

lerde iktidardaki Ýþçi Partisi büyükbir yenilgi aldý. Baþbakan Blair yenil-ginin þiddetini azaltmak içinhükümette deðiþiklikler yaptý fakatbuna raðmen 80 Ýþçi Partisi mil-letvekili artýk Blair'in çekilmesiniistiyorlar.

Ýþçi Partisi'nin solunda seçimlerekatýlan Respect ise çok önemlikazanýmlar elde etti.

Londra'nýn en yoksul mahal-lelerinde Respect adaylarý çokbaþarýlý sonuçlar elde ettiler.

Tower Hamlets bölgesinde artýkRespect ana muhalefet grubunu oluþ-turuyor. 12 Respect adayý seçimlerikazanýrken birçok Respect adayý isebölgelerinde ikinci oldular.

Tower Hamlet'in komþusu olanNewham belediyesinde de 3 Respect

adayý seçimleri kazanýrken diðerRespect adaylarý da ikinmci veyaüçüncü oldular. Bu bölgedekibelediye baþkanlýðý seçimlerinde iseRespect adayý ikinci oldu.

Orta Ýngiltere'deki Birminghamkentinde ise Respect Adayý SelmaYakup seçim bölgesinde ki oylarýnyüzde 49'unu alarak kazandý. SelmaYakup'un elde ettiði sonuçÝngiltere'deki seçim sistemi içindetam bir rekor.

Diðer bölgelerdeki Respect adaylarýkazanamamýþ olmalarýna raðmen çokyerde Ýþçi Partisi'ni veya Muhafaza-kârlarý geçmeyi ve ikinci olmayýbaþardýlar. Bazý bölgelerde iseRespect adaylarý üçüncü oldular.

Respect bütün bu bölgelerde ilk kezseçimlere giriyor ve buna raðmençok baþarýlý sonuçlar elde etti.

Respect merkezinin yaptýðý açýkla-mada sonuçlarýn baþarýsý vurgu-landýktan sonra örgütün her konudaulusal ve yerel ölçekte kampanyalaradevam edeceði vurgulanýyor.

Ýngiltere seçimlerinde aslýnda birbaþarý elde edemeyen faþist BNP'ninaldýðý oy ise ulusal basýn tarafýndanöne çýkarýlýyor ve sanki Blair'in yenil-gisinde BNP'nin rolü varmýþ gibigösteriliyor. Oysa BNP sadece 2belediyede kýsmi bir baþarý elde etti.

Öte yandan seçimlerden kýsa zamanönce Londra'da düzenlenen antifaþist müzik þenliðinin katýlýmý vehavasý antifaþist güçlerin gücünü vekararlýlýðýný gösteriyor.

Anti faþist müzik þenliðine 80 binkiþi katýldý.

Page 7: Sosyalist İşçi 253

sayý: 253 sosyalist iþçi 7DÜNYA

Himalaya Daðlarýndaki Nepalkrallýðýndaki ayaklanma zaferinikutluyor. Nepal haftalardýr KralGyanendra'ya karþý baþlayangenel grev ve ayaklanma ile felçolmuþtu.

Kral gösterilerin sonunda geçenhafta parlamentonun yenidenkurulmasýný kabul etmek zorun-da kaldý. Ama kralýn bu geriadýmý ülkenin kýrsal alanlarýnýbüyük ölçüde kontrol edenMaocu gerillalar tarafýndankesinlikle reddedildi.

Geçtiðimiz haftalarda Nepalhalký bir dizi genel grev veyürüyüþle tercihini gösterdi.

Çatýþmalarýn büyük kýsmýKatmandu'da ve kralýn sarayýnýnçevresinde yaþandý. Göstericilerlehalk arasýnda çatýþmalar yaþandýve 14 kiþi öldü.

24 yaþýnda bir gösterici olanRanjal Varal "Korkmuyorum,hükümet beni korkutmuyor.Buradaki bütün Nepallýlarözgürlük için hayatlarýný verm-eye hazýr" diyordu.

"Ordu ateþ et ve öldür politikasýuyguladý. Buna raðmen gene dekendimi güvenli hissediyorum.Binlerce insanýn arasýndayým.Birbirimize yardým ediyoruz vehatta bazý polisler bile bizeyardým ediyor" diye devam ediy-ordu.

Hareket anayasal muhalefetioluþturan ve Maocularla gevþekbir ittifak kurmuþ olan Yedi PartiÝttifaký tarafýndan yönlendiriliy-ordu.

Ancak son haftalarda halk hýzlamuhalefete katýlmaya baþladý.

Hareketin kralýn geçen Þubatayýnda iptal ettiði anayasaldemokrasiyi yeniden kurmasýtalebi giderek yerini cumhuriyettalebine býrakmaya baþladý.

Bu geliþme panik içindekikralýn geçen hafta bir yandanseçimler vaat ederken diðer yan-dan da sokaða çýkma yasaðýnýgeniþlettiðini anlattýðý garipkonuþmayý yapmasýna nedenoldu.

Bu konuþmaya halk kralýnsarayýna yürüyerek verdi. Buyürüyüþle sokaða çýkma yasaðýçöktü. Kral ve güvenlik güçleribu barýþçý yürüyüþün üzerineateþ açtý.

"Namussuzlar çocuklara ateþaçtý" diyordu bir ambülâns iþçisiolan Bharat Sharma ve devamediyordu: "Eðer kral bizi kurþun-larý ile kontrol edebileceðini

sanýyorsa aldanýyor. Bu 21.yüzyýl ve krallar nadir bulunanþeyler, daha çok hayvanatbahçelerinde onlara rastlanýyor."

"Artýk kraliyet istemiyoruz,cumhuriyet istiyoruz" diyordubir baþka gösterici. "Belki yarýnpolise ve askerlere karþý elimizdesilahlarla karþý koyarýz."

En saðcý yorumcular dahiNepal kralýnýn halk arasýndahemen hemen hiçbir desteðiolmadýðý kabul ediyorlar. Amakralýn dýþarýdan destekçileri var.

Kral Gyanendra'nýn açýklamasýHindistan Baþbakaný'nýn özeltemsilcisi Karan Singh'in Nepal'ýziyaretinin ertesi günü yapýldý.

Bu arada ABD elçiliði de buarada muhalif partileri tehditetekten vazgeçerek Maocu geril-lalarla iþbirliðini keserekanayasal monarþiyi destek-lemeleri çaðrýsýna dönüþtü.

Hint ordusu da Nepalhududuna yýðýnak yapmayabaþladý. ABD ise kralýn öner-isinin desteklenmesini aksitakdirde çok kan akacaðýný ilanetti. Ama bütün bunlara raðmenNepal'ýn "barýþçý Hindu krallýðý"görünümü çöktü.

Bu durumun mantýðýný kavra-mak için yerel ve uluslararasýgüçlerin iliþkilerini anlamakgerekir.

Kraliyet ekilebilir alanlarýnçoðunu elinde tutan feodaller

tarafýndan destekleniyor.Nepallýlarýn çoðu yoksul köylü.Nepal nüfusunun sadece yüzde2'si sanayide çalýþýyor. Bu sanayide büyük çoðunluðu ile montajsanayi.

Fabrikalarýn çoðu da feodallerinve kralýn.

Kraliyetten çýkarý olan ikincigrup ise Hindistanlý sanayicilerve tüccarlar. Hindistan'ýn verdiðiaskeri desteðe karþý Nepal'ýnHindistan'a saðladýðý ayrýcalýk-lardan yararlanýyorlar.

Nepal feodalizmi ile Hindistankapitalizmi arasýndaki bu iþbir-liði Hindistan egemen sýnýfýnýnNepal'daki politik deðiþimleyakýndan ilgilenmesine nedenoluyor. Ancak Hindistan'ýnNepal'daki ekonomik ve siyasalistikrarý istemesinin bir nedenide kendi kuzey bölgelerindekisorunlar.

Hindistan'ýn Kuzey'i Nepal'abenzer yapýlara sahip ve buralar-da da Maocu gerilla örgütleri vekastlar arasý bölgesel savaþlarvar.

Dolayýsýyla Hindistan'ýn karþýkarþýya olduðu durum ABD'ninLatin Amerika'da karþý karþýyaolduðu durumdan çok dahaciddi. Tehdit altýnda olan sadeceHindistan'ýn bölgesel etkisi deðilkendi iç politik istikrarý tehditaltýnda.

Daha geniþ politik deðiþim

olasýlýðý iktidardaki KongrePartisi koalisyonu içindeki bütünpartileri etkilemekte.

Hindistan'ýn son zamanlardaABD ile yakýn iliþkiler kurmasýBush' yönetimini de devreye sok-makta. ABD, Doðu Avrupa'da"turuncu devrimleri" destek-lerken Çin ile Hindistan arasýn-daki fay hattý üzerine ki bir kýzýldevrim zaten kriz içindeki ABDdýþ politikasý açýsýndan bir kabus.

Bu jeopolitik iliþkilerNepal'daki harekete de yansýyor.Kapitalizmin biçimsiz geliþimiHindistan'da olduðu gibi bölgel-er arasýnda muazzam farklýlýklaryaratmýþ.

Sorun þu ki, ekonomik birçöküþ ya da vahþi bir karþýdevrimci dalga ile ezilenler bir-birleri ile çatýþmaya baþlayabilir-ler. Bu durum Maocularýn kon-trol ettiði ülkenin %80'indeyaþanabilir.

Nepal'da 90'larýn baþýndabaþlayan demokrasi hareketi1996'da liderlikle aktivistlerarasýndaki ayrýþma ile bölünm-eye baþladý. Liderlik ülkedekisosyal eþitsizlik yerine birbirleriile olan politik iliþkiler üzerineyoðunlaþtýlar.

Bugünde ana muhalefet parti-leri ile mücadele içindeki yýðýnlararasýnda benzer bir durum var.Sokakta kralýn baský güçleri ileçatýþan birçok insan politik par-

tiler ne derse desin mücadeledenyana.

Düzen partilerinin kralýn parla-mentoyu yeniden kurma önerisi-ni benimsemeleri Maocularlaayrýþmalarýna neden oldu.

Bunlar gerçek sosyal gerginlik-ler. Egemen sýnýfýn bir kýsmýdemokrasiyi destekliyor amaegemen sýnýfýn çoðu bir toprakreformu ya da geliþecek birdemokrasiden çok þey kaybeder.

Krala karþý çýkanlar arasýnda birkesim demokrasinin ortadankaldýrýlmasý ile sistemim zarargördüðünü düþünenler olduðugibi bu rejimden hiçbir çýkarýolmayanlar da var. Maocular,sokaklarda kendiliklerindenmücadele eden birçoklarý gibibütün bunlarýn dýþýndalar.

Bu durum büyük olasýlýklaönümüzdeki günlerde derin birideolojik bölünmeye ve ayrýlýk-lara neden olacak.

Egemen sýnýfýn bu kesimi içindurum umutsuz. Çoðu eski sis-temde yaþayamazlar ama yenirejimde de çok þeylerini kaybet-meyi göze alamazlar. Öte yandanküresel ve yerel güçlerin muaz-zam baskýsý altýndalar. Hattabunlarýn anayasal deðiþim talep-leri bile ordunun halka deðilsadece krala baðlý olmasý veMaocu silahlý güçlerin ise buorduya karþý tek alternatif olmasýnedeniyle tehlike altýnda.Kýsacasý egemen sýnýfýn reformistkanadý ciddi bir politik sorunlakarþý karþýya ve büyük çeliþkileryaþýyor.

Bu politik koþullar içindeMaocu güçlerin 1970'lerdeKamboçya'da ki geliþmelertüründen politik bir felakete yolaçabilecekleri söylentileri de var.Ancak bu tür söylentilerbütünüyle asýlsýz. Maocularýngeniþ bir politik tabanlarý var vebu taban onlara güveniyor.

Asýl sorun Maocularýn izolasy-onlarý olacaktýr. Nepal'ýndünyanýn geri kalaný iliþkilerinibugüne kadar biçimlendirmiþolan güçlerin elindeki en büyüksilah bu.

Bu durumda küresel antikapi-talist hareket Nepal'dakigeliþmelerin Nepal halký içindeðil halklarýn yoksulluðununsorunlusu olan küresel güçlerin,egemen sýnýflarýn krizi olmasýsaðlamalýdýr.

Nepal’de yaþanan devrim"Korkmuyorum, hükümet beni korkutmuyor. Buradaki

bütün Nepallýlar özgürlük için hayatlarýný vermeye hazýr"Ordu ateþ et ve öldür politikasý uyguladý. Buna raðmen

gene de kendimi güvenli hissediyorum. Binlerce insanýnarasýndayým. Birbirimize yardým ediyoruz ve hatta bazýpolisler bile bize yardým ediyor"

Page 8: Sosyalist İşçi 253

8 sosyalist iþçi sayý: 253

ÝRAN IRAK O

ABD yönetimi çok açýkbir biçimde mutlakaÝran’a saldýracaðýný ifadeediyor. Þu anda yapýlansadece emperyalist güçlerarasýndaki pazarlýklar vedünya kamuoyunungözünü dolduracakgerekçelerin hazýrlan-masý.

Ne var ki ABD’nin vediðer emperyalist güç-lerin elinde dünyakamuoyuna sunabilecek-leri fazla bir gerekçe yok.Tüm iddia Ýran’ýn nük-leer silah yapmasý vebunun insanlýk için çokbüyük bir tehdit olacakolmasý. Ama bütündünya biliyor ki asýlbüyük nükleer tehditABD’nin kendisi.

ABD bugün dünyanýnen büyük nükleer silahgücüne sahip. ABD’ninÝran’a saldýrmasýný heye-canla bekleyen ve hattabu iþi üstlenmek isteyenOrtadoðu’daki bekçiköpeði Ýsrail’in elinde de500’e yakýn nükleerbaþlýklý füze olduðubiliniyor.

Bu durumda dünya veinsanlýk için tehlike Ýran’-dan çok ABD ve müttefi-ki diðer emperyalistgüçler.

Kaldý ki Ýran’ýn tümkomþularýnda nükleersilahlar var

Öte yandan Ýran israrlanükleer programlarýnýnsadece enerji üretimi içinolduðunu söylüyor.Emperyalistler iseTürkiye’de aralarýndaolmak üzere birçok ülke-ye nükleer santrallar inþaetmeyi planlýyorlar.Nükleer santrallarsahtekar bir biçimdeçevre kirlenmesine karþýtemiz enerji olaraksunuluyorlar. Oysa Çer-nobil’de olanlar ortada.

Buna raðmen suçlanan

nükleer santral yapmayahazýrlanan Türkiye deðilde Ýran’ýn nükleer pro-gramý.

Asýl sorunhegemonya

ABD’nin Ortadoðu’daki hedeflerinin arkasýndayatan asýl neden dünyahegemonyasý. ABD dünIrak’a, bugün Ýran’asaldýrma planlarýyaparken bu ülkelerinzenginliklerini yaðmala-manýn yaný sýra bu ülke-lerdeki savaþ aracýlýðý iledünya da ki rakiplerinide geriletmeyi, aradançýkarmayý hesaplamak-tadýr.

Irak’a giren ABDordusu Ýngilizler ile bir-likte bu ülkenin baþlýcazenginliði olan petrolüaralarýnda paylaþýrkendiðer emperyalist güç-lerin Irak’taki etkisini deortadan kaldýrdýlar. Savaþsonucu tahrip olanIrak’ýn yenilenmesi içinyapýlan tüm harcamalarý-da neredeyse tamamenkendi aralarýnda pay-laþtýlar.

Þimdi ayný þeyi Ýran dada tekrarlayacaklar.Emperyalistler arasý pa-zarlýklarýn tüm anlamýbu.

Bugün ABD için enbüyük rakip Çin.Rusya’da yavaþ yavaþyeniden bir rakip olarakortaya çýkýyor. Irak’asaldýrý öncesinde Çin’inetrafýnda oluþturulan birdizi yeni ABD üssü burekabette askeri olarakABD’ye yeni avantajlarsaðladý. Ýran’a saldýrý isebir yandan bölgesel birgüç olmaya çalýþan buülkeyi geriye itecek diðeryandan da bu ülkearacýlýðý ile Çin veRusya’ya birer darbedaha indirilecek.

ABD bugün dünyanýn en büyüknükleer silah gücüne sahip.ABD’nin Ýran’a saldýrmasýný þidde-tle bekleyen ve hatta bu iþi üslen-mek isteyen Ortadoðu’daki bekçiköpeði Ýsrail’in elinde de 500’eyakýn nükleer baþlýklý füze olduðubiliniyor.

Ýran devlet baþkanýAhmedinejad gözünü kanbürümüþ bir manyak olaraktanýtýlýyor. Her söylediði bunundelili olarak kullanýlýyor.

Örneðin Nazilerin Yahudikatliamý yapmadýðýný söylemesibunun bir delili olarak gösterili-yor. Gerçekten de bir soykýrýmýsavunmak aðýr bir suçtur. Amadünyada o kadar çok yetkiliçeþitli soykýrýmlarý yok sayýyorki, Ahmedinejad bunlardansadece bir tanesi.

Ýsrail devletinin ortadan kalk-masý gerektiðini söyledðinde dekýyamet koptu. Bu talebi onun nekadar kanlý bir katil olabile-ceðinin göstergesi olarak kullanýl-maya çalýþýlýyor.

Oysa asýl suç Siyonizmi, Ýsraildevletini savunmaktýr. Ýsrail

devletibir soykýrýmýn sonucuolarak kurulmuþtur. Varlýðýný busoykýrýma yani FilistindenFilistinlilerin imha edilerek temiz-

lenmesine borçludur.Öte yandan ABD Ortadoðu’ya

demokrasi getirme iddiasýndadýr.Ancak Ýran’da özgür seçimleryapýlmýþtýr ve bu seçimlerinsonucunda Ahmedinejad rakip-lerini farklý bir biçimde yenerekdemokratik bir biçimdeseçilmiþtir.

Ahmedinejad’ýn seçilmesininbaþlýca nedeni popülist poli-tikalarý. O Ýslam rejimi altýnda daoluþan eþitsizliði ortadan kaldýra-caðýný ve petrol gelirlerini halkýnyararýna kullanacaðýný vaad etti.Ýran emekçileri bu programa oyverdiler.

Ahmedinejad bir Ýslammuhafazakârý olduðunu da hiçbirbiçimde gizlemedi. Ýran halkýdemokratik bir biçimde bu prog-rama da oy verdi.

Ahmedinejad bir manyak mý?

Bush’undurumu zor!

Azýnlýk oylarý ve hile ile baþkanolan George Bush’un son yapýlankamuoyu yoklamalarýnda zordurumda olduðu ortaya çýktý.

New York Times gazetesinindüzenli olarak yaptýrdýðý kamuoyuaraþtýrmalarýna göre iþler nasýl

gidiyor sorusuna Amerikalýlarýnyüzde 70’i kötü diye cevapverirken sadece yüzde 23’ü durum-dan memnun.

Bush’u baþkan olarak beðenenAmerikalýlarýn oraný ise sadeceyüzde 31. Yani her üçAmerikalý’dan ikisi Bush’a karþý.

Amerikalýlara “ülkenin en önemlisorunu ne” diye sorulduðundayüzde 19’u savaþ diye yanýtlýyor.Savaþý en büyük sorun olarak

görenler en büyük dilimi oluþtu-ruyorlar. Ýkinci sorun ise petrol fi-yatlarýnýn yüksekliði. AmerikalýlarBush yönetimini petrol fiyatlarýnýnartmasýndan sorumlu tutuyorlar vebunu da savaþa baðlýyorlar. Enbüyük sorun petrol fiyatlarý diyen-ler ise yüzde 14.

Ekonomiyi en büyük sorungörenler ise üçüncü dilimi oluþtu-ruyorlar. Bu cevabý verenler % 8.

YYaannii,, AAmmeerriikkaa ssaavvaaþþaa kkaarrþþýý..

Page 9: Sosyalist İşçi 253

sayý: 253 sosyalist iþçi 9

Hareket ve görevlerimizKapitalist bir dünyada yaþýyoruz. Dünya her gün

biraz daha küçülüyor. Bir yerde olan bir olay der-hal bütün dünyada duyuluyor. Fransa'dakikazanýmý, Bolivya'daki seçim sonuçlarýný, PorteAllegre ya da Atina'daki sosyal forum toplan-týlarýný anýnda öðreniyoruz.

Bir yerde bir eylem biçimi geliþince insanlarderhal ondan öðreniyorlar. Benzer bir eylem biçi-mini kendi yerellerinde (ülkelerinde, kentlerinde,iþyerlerinde ya da okullarýnda) uygulamayaçalýþýyorlar.Ýþte bu nedenle genel bir harekettenbahsediyoruz.

Hareket her yerde, her ülkede veya çok yüksekolduðu bir ülkede bütün iþyerlerinde veya bütünokullarda ayný derecede mi yüksek? Hayýr.Elbette farklar var. Kimi yerlerde objektif ve süb-jektif koþullar kimi yerlerden farklý ve dolayýsýylabir yerel de biraz daha az, bir baþka yerde dahayüksek bir hareket var.

Ama sosyal olaylara bakarken bu farklara deðil,genele bakmak gerekir.

1968'de hareketin düþük olduðu yerler elbettevardý. Türkiye'de de Ýstanbul ve Ankara'dakiüniversitelerde, Ýstanbul ve Kocaeli'ndeki fab-rikalarda hareket daha yüksekti. Bilecik'teki birfabrikada hareket ayný düzeyde deðildi. Amahiçbir zaman Bilecik'e deðil, daima Ýstanbul'abaktýk. 68 Ýstanbul'da þekillendi. Dünya çapýndaise Fransa'da þekillendi. Yani en yüksek olduðuyerde þekillendi.

Hareketin göreceli olarak daha geri olduðu yer-lerde ise yaprak kýpýrdamýyor mu? Bu da doðrudeðil. Eðer hareket küresel olarak yükseliyorsahemen her yerde ayný olguyu yaþýyoruz. Heryerde ayný geliþmeyi çeþitli düzeylerde yaþýy-oruz. Kimi yerlerde hýzlý, kimi yerlerde yavaþ vegöreceli olarak daha zayýf.

Hareket geri çekilip egemen sýnýfýn saldýrýsýbaþladýðýnda ise gene her yerde ayný sonuçlarýgörüyoruz. Baský, zulüm ve emekçilerin kayýplarý,örgütlenmelerinin gerilemesi. 1980'lerde ve kýs-men 90'larda bütün dünyada böyle bir dönemyaþadýk. O dönemde zaferden zafere koþulan birülke, bir iþyeri, okul yoktu. Kýsmi zaferler varsada dönemin karakteri onlarla belirlenmedi.

Þimdi de bütün dünyada emeðin güçlerininilerlediði bir dönemdeyiz ve daha bu döneminbaþýndayýz. Gideceðimiz çok yol var.

Türkiye'de hareket var mý, yok mu? Kimileri busoruya "yok" diye cevap veriyor. Egemen sýnýf taböyle düþünmemiz için çabalýyor. Faþist saldýr-ganlýðýn, devlet baskýsýnýn tek anlamý bu. Çünküonlar sýnýf güçlerinin bütün dünya çapýndahareket ettiðini birçok solcudan ve aydýndandaha iyi biliyorlar v e þimdi emeðin güçlerininilerlediðini biliyorlar. Bu nedenle bizim hareke-timizi yavaþlatmak, geriletmek istiyorlar.

Hareket kendiliðinden ileri fýrlamaz.Kendiliðinden büyük yýðýnlar sokaða fýrlayýpkazanýmlar elde etmeye baþlamaz. Bunun içinsübjektif faktör denen örgütlenme düzeyi iþiniçine girer.

Eðer örgütlenme düzeyi ileri ise, deney birikimiyüksekse o vakit hareket o yerel de daha hýzlailerler. Bu nedenle devrimci marksistlerin iþiyýðýnlarýn örgütlenme düzeyinin yükselmesineyardýmcý olmaktýr.

Bu sadece devrimci partinin inþasý ile olmaz.Hareketin yükseldikçe devrimci parti zatengeliþir, güçlenir. Asýl önemli olan aþaðýdan birhareketin yükselmesine yardýmcý olmaktýr.

Ýþimiz hareketi örgütlemek de deðil. Ýþimizhareketin örgütlenmesine yardýmcý olmak, önünüaçmaktýr.

Türkiye'de devrimci marksistler bunu yapmayaçalýþýyor ve bunu yapmaya kararlýlýkla devamedecekler.

Doðan Tarkan

GÖRÜÞ

OLMASIN

Irak’a saldýran ABD veÝngiliz güçlerinin iki iddi-asý vardý. Birincisi buülkenin elinde korkunçkitle imha silahlarýolduðu ve Saddam reji-minin El Kaide ile iþbir-liði içinde olduðu içininsanlýk için büyük birtehlike olduðu.

Artýk ABD ve Ýngilizhükümetleri bütün bun-larýn palavra olduðunu,sadece insanlarý kandýr-mak için uydurulmuþolduðunu kabul ediyor-lar.

Açýk ki Irak’ta kitleimha silahý yoktu. Veaçýk ki Saddam rejimi ileEl Kaide arasýnda da biriliþki yoktu.

ABD’nin diðer iddiasýise Irak’ta demokrasiolmadýðý idi. Gerçektende Saddam rejiminindemokratik olduðunusavunmak mümkü-ndeðil. Saddam eli kanlýbir diktatördü ve kendihalkýna ve Kürtlere karþýkanlý politikalarsürdürüyordu.

Ne var ki ABD iþgaliIrak’a demokrasi getirme-di. ABD’nin en büyükiddiasý seçimlerinyapýlmýþ olmasýydý amaaradan aylar geçmiþolmasýna raðmen Irak’ata hala bir hükümetkurulabilmiþ deðil.

Bunun baþlýca nedeniIrak’ta süren ABD-Ýngiliz

iþgalidir. Ýþgal sürdükçeIrak halký kendi sorun-larýný çözme olanaðýbulamayacak ve tam ter-sine bir iç savaþa doðruyuvarlanacak.

Bugün Irak’ta iþgalcilerekarþý direniþin yaný sýraülkenin daha önce yan

yana yaþamýþ olan etnikve dini kesimlerisilahlarýný birbirlerinekarþý da çevirmekteler.

Irak’ta bir iç savaþ hiçbirIraklýnýn iþine yaramaz.Ne Kürtler ne de Sunniya da Þii Araplar iç savaþýistemiyorlar. Ýç savaþ

iþgalin uzamasýna vegiderek daha fazla yer-leþmesine neden oluyor.

ABD þimdi de Ýran’ademokrasi getirme iddi-asýnda. Oysa Ýran’da birsüredir özgür seçimleryapýlýyor. ABD bu seçim-lerle iþbaþýna gelenleribeðenmiyor olabilir amahem Amerikan halký hemde bütün dünya halklarýAmerika’da da seçimlerleiþbaþýna gelen Bush yöne-timini beðenmiyor.

Kaldý ki ABD’de Bushyönetimi hile ile seçimlerikazanýrken Ýran’dakiseçimler çok daha adil birbiçimde gerçekleþti.

IIrraakk kkuurrttuulldduu mmuuyyookkssaa bbaattttýý mmýý??

Page 10: Sosyalist İşçi 253

10 sosyalist iþçi sayý: 253

ZZeeyynneepp ÇÇAALLIIÞÞKKAANN

5 Mayýs 1818'de, yanigünümüzden 188 yýl öncebugünlerde doðmuþ olan biradamýn fikirleri bize ne anlata-bilir? Tüfeklerin henüz tekkurþun atabildiði bir çaðýninsaný, bugünün uzaktangüdümlü füzeleriyle yüzbin-lerce insaný, tek bir düðmeyebasarak yok edebilme kudretinesahip emperyalizmlemücadelede, bize ne kadar yolgösterebilir?

Buharlý gemilerle, o da yalnýz-ca geliþmiþ ülkelerde, seyahatedilen bir devrin adamý, uzaymekikleriyle aya turistik seya-hat düzenlenen 21. yüzyýl düze-nine ne derece hakim olabilir?Telgrafýn daha yeni yaygýnlaþ-maya baþladýðý, uzun yazýþ-malarýn, alýcýsýna haftalar sonraulaþtýðý mektuplarla yapýldýðýbir dönemde doðmuþ biri,interneti beþ yaþýnda çocuklarýnbile kullandýðý "enformasyonçaðý"ný nasýl çözümler?

Paris'teki 1848 Þubat devrim-inin haberini, günler sonraBrüksel'in Nord garýnda birtren makinistinden alan birinsan, birkaç dakika öncedünyanýn bir ucunda yaþananherhangi bir olayý TV'nin uzak-tan kumandasýna basarak haberalabilen kalabalýklara ne kadaryol gösterebilir?

188 yaþýnda bir ihtiyar olmasý-na raðmen fikirleri bütüntoplum kesimlerince tartýþýlan;kimilerince sahiplenilip geliþtir-ilen, kimilerinin beðenmeyipsaldýrdýðý; kimilerince korkulupyasaklanan, kimilerinin sýrtýnýgüvenle yasladýðý Karl Markshalâ dünyamýzýn iþleyiþ biçimi-ni açýklamaya devam ediyor.

Anti kapitalist hareket Son yýllarýn en hararetli tartýþ-

malarýna yol açan anti kapitalistharekete neden anti kapitalisthareket diyoruz? Örneðin yal-nýzca nükleer santrallerinyasaklanmasý için mücadeleeden kimi küçük gruplar nedenanti kapitalist oluyor ki? Onlarvarolan kapitalist sistemi yýkýpyerine baþka bir sistem kurmak-tan söz etmiyorlar ki!

Sadece, Ýztuzu sahillerindedeniz kaplumbaðalarýnýnyumurtlama haklarýný savunanbir grup çevreci nereden antikapitalist oluyormuþ?Kendilerini yalnýzca kadýn hak-larý mücadelesiyle sýnýrlayan,hatta kadýnýn kurtuluþunusosyalizmde gören sosyalistlereþiddetle karþý çýkan feministgruplarýn anti kapitalistliðinereden geliyor? Onlar varolaniktidarlardan bazý iyileþtirmelertalep ediyor, o kadar!

Protesto gösterilerine "Biz

eþcinseliz, bu dünyada bizde yaþýyoruz" demekdýþýnda bir taleplegelmeyen gay ve lezbiyen-ler mi anti kapitalist?

Yýllardýr "eþit, bilimsel,parasýz eðitim" sloganýn-dan baþka bir þey üret-memiþ öðrenciler mi antikapitalist? Onlarýn eþit veparasýz olmasýný istedik-leri eðitimi yine bu düzenvermeyecek mi? Öyleyseonlar anti bu düzencideðiller!

Her fýrsatta üyelerinisatan sendikalara kim antikapitalist diyebilir?Kapitalistlerle masaya otu-rup uzlaþan onlar deðilmi? Ya onlarýn üyeleri,iþçiler? Ýkide bir sokaðaçýkýp bu düzenin bekçi-lerinden üç kuruþ fazlapara dilenen, biraz dahaaz çalýþýp yaratacaklarý boþzamanlarda aylaklýketmek için çalýþma saatlerininkýsaltýlmasýný isteyen þu cahiliþçiler mi anti kapitalist?

Komünistlere lafýmýz yok.Onlarýn anti kapitalistliði tescil-li. Zaten yýllardýr kapitalizmiyýkmak istediklerini baðýraçaðýra söylüyorlar. Üstelikþimdilerde moda olan "Baþkabir dünya mümkün" gibimuðlak bir sloganý deðil, pro-gramý, kuruluþ ve geçiþ aþa-malarý 150 yýldýr saptanmýþolan "Sosyalizm!" sloganýnýgetiriyorlar toplumun önüne.

Nasýlanti kapitalist olunur?

Peki öyleyse bu sayýlan insan-lara biz neden anti kapitalistdiyoruz? Þöyle bir toplantýhayal edelim: birbirinden çokdeðiþik sorunlar yaþayan ve busorunlara duyarlý, çözülmesiiçin bir þeyler yapýlmasý gerek-tiðine inanan bir grup insan biraraya gelmiþ. Kimi nükleersantrallerin hayatýmýzý tehlik-eye attýðýný ve her þeyden öncebuna engel olunmazsa hep-

imizin yok olacaðýný anlatýyor.Biri çýkýp Ýztuzu sahillerindekikaplumbaðalarýn soylarýnýtüketmeye kimsenin hakkýolmadýðýný, bunu mutlaka dur-durmak gerektiðini anlatýpduruyor.

Bir diðeri kadýnýn toplumdaçektiði acýlar sona erdirilmedenbaþka hiçbir kazanýmýn önemliolmadýðýný; baþkasý eþcinsellerözgürleþmeden kimsenin özgürolamayacaðýný söylüyor dabaþka bir þey demiyor.

Bir öðrenci kalkýp her þeyineðitim sisteminde baþladýðýný,bu eðitim sistemini deðiþtirme-den baþka hiçbir þey yapýla-mayacaðýný anlatýyor. Ýþçileryaþam standartlarý düzelmedenmücadele etmenin anlamýolmadýðýný duyuruyor. Birileride kalkýp "Ýlle de sosyalizm!Hepinizin derdi sosyalizmdeçözülecek, merak etmeyin!"diyor; Nuh diyor, peygamberdemiyor.

Sonra bunlarýn hepsinin anlat-týðý sorunlarýn sebebidüþünülüyor, araþtýrýlýyor.Herkes elindeki verileri bir

araya getirip ortayakoyuyor ve anlaþýlýyor kitüm sorunlarýn kaynaðýayný: kapitalizm. Hertaþýn altýndan ayný man-týk çýkýyor: kâr ve rekabethýrsý. O zaman karþýçýkýlan þey de ayný: kapi-talizm. Ýþte bu insanlarýfikirleri aracýlýðýyla veyaþadýklarý sorunlarnedeniyle bir arayagetiren þey ortada: kapi-talizm. Bu insanlar ortakbir mücadeleye yöneldik-lerinde -ki Seattle'dan beriböyle- ortak bir düþmanazarar vermeye baþlýyorlar:kapitalizme.

Ýlk anti kapitalist188 yaþýndaki ihtiyarýn

bu mücadelenin ilk antikapitalist aktivistiolmasýnýn nedeni de tamda burada yatýyor.Yaþadýðýmýz sorunlarýn

kaynaðýnýn bizzat yaþadýðýmýzçaðý idare eden sistemolduðunu bilimsel yöntemlerleilk ortaya koyan kiþi o oldu.Tüm bu sistemin çarklarýnýnemeðin sömürüsünden akanterle döndüðünü o kanýtladý:artý deðer teorisini ortayakoydu. Kadim dostu Engels'lebirlikte hayatýn hemen heralanýndaki -edebiyattan felsef-eye, ekonomiden siyasete, iþçisorunlarýndan çevreye kadar-sorunlara yanýtlar üretmeyegayret ettiler. Örneðin (küçükbir ayrýntý) dönemlerindepopüler olan Eugene Sue'nunromanlarýndaki ahlakçýlýðýonlar açýða çýkardý. Oysa döne-min eleþtirel felsefi akýmýnýnyaratýcýlarý bu romanlardanbelirsiz sonuçlar çýkarýyordu.

Feministlerin iddialarýnýnaksine, kadýn sorununaduyarlýydýlar ki Kutsal Aile adlýortak eserlerinde þöyle diyor-lardý:

"Tarihsel deðiþimi belirleyenkadýnlarýn özgürleþme oranýdýr.Ýnsanlýðýn zorbalýða karþý

kazandýðý zaferin bulunduðunokta, kadýnýn erkekle, zayýfýngüçlüyle karþýlaþtýrýldýðýndaortaya çýkan durumdur.Kadýnýn özgürlük derecesitoplumsal özgürlüðün doðalölçüsüdür."

Baþka pek çok konudasöylediklerini bulmak içinyazdýklarý koskoca bir külliyatvar, hepsini burada ele almanýnimkaný yok.

Bugünün süratle deðiþendünyasýný Marks'ýn fikirleriyleanlamanýn imkansýz olduðunudüþünenlere þöyle denebilir:giderek hýzlanan bu deðiþiminnedenini bizzat Marks'ta bula-bilirsiniz. Tarihteki tüm egemensýnýflarýn tersine, burjuvaziancak üretim güçlerini sürekliyenileyerek, sürekli devrimcidönüþümlere tabi tutarak ege-menliðini sürdürebilen birsýnýftýr. Bunu söyleyen bendeðilim (Ýyi ki de deðilim,yoksa bu olguyu 150 yýl öncedeðil, daha yeni kavramýþ ola-caktýk). Ve bir devrimci olanMarks, devrimci dönüþümleryaptýðýný söylediði bu sistemekarþý, hayatý boyunca mücadeleetti.

Aktivist MarksDevrim baþladýðýnda sürgüne

yollandýðý Brüksel'denFransa'ya koþan, ParisKomünü'nde (1871'de Parisliiþçileri 72 gün iktidara taþýyanve sýnýfsýz toplumun temeller-ine çekirdek oluþturan devrim)barikatlarýn arkasýnda iþçilerlebirlikte savaþan Karl Marks ilkanti kapitalist aktivistti gerçek-tende.

En iyi dostuyla birlikteyazdýðý kitap (KomünistManifesto) bize daha o günler-den bugün de yaþadýðýmýzsorunlarýn kaynaðý olan kapital-izmi teþhir etti ve gelecekdünyanýn ipuçlarýný verdi. Alttarafý 40 sayfalýk bir metin olanbu kitap (belki tek tanrýlý din-lerin kutsal kitaplarý hariç -onlarý da kaç kiþi sonuna kadarokuyup anlamýþtýr 'tanrý' bilir)dünyada en çok dile çevrilmiþve en çok satmýþ ve halâ sat-makta olan bir abidedir. Çünkühalâ yüzbinlere esin kaynaðýoluyor.

Sarhoþluktan ve halkýn huzu-runu bozmaktan hapse dedüþen, sevgilisine yazdýðý aþkþiirlerini yaþlýlýklarýnda birliktegülerek de okuyan Maðripli(esmer olduðu için dostlarýMarks'a Le Muare, Maðripliderdi) aktivist halâ uslanmadý.Aramýzda dolaþýp gülümsey-erek sözünü söylemeye devamediyor: ""FFiilloozzooffllaarr ddüünnyyaayyýýççeeþþiittllii bbiiççiimmlleerrddee yyoorruummllaammaakkllaayyeettiinnddiilleerr;; ooyyssaa aassýýll öönneemmllii oollaannddüünnyyaayyýý ddeeððiiþþttiirrmmeekkttiirr..""

Karl Marks

Ýlk antikapitalist

Page 11: Sosyalist İşçi 253

sayý: 253 sosyalist iþçi 11

4-7 Mayýs tarihleri arasýndaAtina’da yapýlanDördüncüAvrupa Sosyal Forumu çokönemliþ bir dönemde toplandý.Kýsa süre önce Fransa’da yeniiþçi yasalarýmücadele ile geripüskürtülmüþtü, LatinAmerika’da sol bir dizi baþarýelde etmiþti ve Ýran’a askerimüdahale artýk daha açýk ve netbir biçimde tartýþýlýyor. Bu saldýrýadeta kesin bir hal aldý.

Sosyal Foruma 30 bin kiþi kayýtyaptýrdý. Sosyal Forum düzen-leyicileri ilk defa DoðuAvrupa’dan ve Türkiye’den bukadar büyük bir katýlýmolmasýnýn büyük bir baþarýolduðunu vurguluyorlar. OrtaDoðu’dan da 100’e yakýn aktivistgeldi. Bugünlerde aðýr baskýaltýnda olan Mýsýr’dakidemokrasi mücadelesininaktivistleri de Atina’ya gelmeyibaþarmýþlardý.

Ayrýca Atina’da ki sosyal foru-mun örgütlenmesinde ilk kezsendikalar bu kadar büyük birkatkýda bulundular.

200’den fazla toplantýnýndüzenlendiði Sosyal Forum’daen büyük toplantýlar savaþ karþýtýtoplantýlar oldu.

DSÝP üyesi ve BAK aktivistiYýldýz Önen’in konuþtuðu Cumaakþamki büyük savaþ karþýtýtoplantýya 1.000’den çok aktivistkatýldý. Yýldýz Önen’in yaný sýraABD Barýþ ve Adalet koalisy-onundan George Martin, ABDgaziler örgütünden GeoffreyMillard, Ýngiltere’den KateHudson, Chris Nineham,Mýsýr’dan Samir Amin, IrakKerkük’ten Seih Al Zarkani,Yunanistan’ýn devrimci marksistörgütü SEK’ten Maria Stylou,Filipinlerden Walden Bello’dakonuþmacýlar arasýndaydý.

Bu toplantýya salondan katýlanFransýz aktivist Jose Bove’debüyük alkýþ aldý.

Bu sosyal forumun baþlýcaeksikliði büyük seminerlerinyapýlmamýþ olmasýydý.Dolayýsýyla bir konunun forumubelirlemesi engellenm ek istendiama buna raðmen savaþkarþýtlýðý belirleyici bir üstünlüðesahipti.

Alex Callinicos, Walden Bello,Suzan George’un katýldýðýtoplantýda oldukça büyük veheyecanlýydý.

Fransa ve Bolivya üzerineyapýlan toplantýlara da katýlýmoldukça yüksekti.

ASF’yi örgütleyenler SosyalForum’un 1970’deki diktatörlüðekarþý büyük öðrenci ayaklan-masýndan bu yana ki en büyüksiyasi etkinlik olduðunu söylüy-orlardý.

Sosyal Forum daha öncekilerdede olduðu gibi sadece bir tartýþ-ma platformu deðildi.Katýlanlarýn ve toplantýlardakonuþanlarýn büyük çoðunlöuðuhareketin içinden, mücadeledengeliyorlardý. Bu nedenle bütüntoplantýlar sokaðýn, mücadeleninhavasýný taþýyorlardý.

Selanikte ki bir fabrika iþgalin-den delegeler de Forumakatýlmýþlardý. Onlarýn yaný sýraçeþitli Yunan sendikalarý ertesihafta yapýlacak grev için destektoplamaya çalýþýyorlardý.

Atinaya gelmeyi baþaran Mýsýrlýaktivistlerden birisi faklý ülkeler-den egelen aktivistlerle yan yanaolmanýn çok önemli ve öðreticiolduðunu anlatýyordu.

Sosyal Forum’un son günütoplanan Sosyalk HareketlerToplantýsý’nda savaþ karþýtý kam-panyalar Irak ve Ýran için 23-30Eylül tarihleri arasýnda sürecekbir haftalýkbir kampanya yapýl-masý önerisini yaptýlar ve buöneri kabul edildi.

Sosyal Forum’dan bir dizibaþka karar daha çýktý.Kasýmayýnda küresel ýsýnmaya karþý bireylem yapýlacak. Genetiðideðiþtirilmiþ organizmalara karþýmücadele yaygýnlaþtýrýlacak.

Sosyal Forum boyunca DSÝP’inYunanistan’daki kardeþ örgütüSEK 2500 gazete satarkenDSÝP’liler de 100’e yakýn gazetesattýlar.

DSÝP’li konuþmacýlar çevre,Kýbrýs, Kürt Sorunukonularýndadüzenlenen toplantýlarda dakonuþtular.

Forum’un son günü düzenle-nen yürüyüþ Amerikan Konso-losluðu’nun da önünden geçti.

Forumu düzenleyenlþerin 75bin kiþinin katýldýðýný söylediðiyürüyüþte savaþ karþýtlarý enönde yer aldýlar. Onlarýn ardýn-dan ise Yunan SEK geliyordu.

Yürüyüþte çok küçük bir grupanarþistin saða sola saldýrmasý veardýndan da yürüyüþ kortej-lerinikaslkan gibi kullanmasý birölçüde tepki çekti.

Yürüyüþ çok coþkuluydu vesavaþ karþýtý sloganlarla birlkikteyeni liberalizme karþý sloganlaryürüyüþe hakimdi

Türkiyeli savaþ karþýtlarýnýnkorteji BAK bütün yürüyüþün encanlý kortejlerinden birisiydi.

Avrupa Sosyal Forumu

UUlluussllaarraarraassýý SSoossyyaalliizzmmAAkkýýmmýý’’nnýýnn ttooppllaannttýýssýý

Uluslararasý Sosyalizm Akýmý son gün yapýlan toplantýdansonra kent merkezinde büyük bir tiyatro salonunda kenditoplantýsýný yaptý.

Yuýnanistan’dan Panos garganas, Ýngiltere’den Alex Callinicos,Almanya’dan Christina Buchholz’un konuþtuðu toplantýdaTürkiye’den de DSÝP adýna Erkin Erdoðan katýldý.

Dünyadaki genel politik durum deðerlendirmesi ile birliktehareketin inþasýnýn önemi ve bu arada devrimci partilerininþasýnýn önemi konuþmacýlar tarafýndan vurgulandý.

“Bizim üniversitemizden 16

kiþi ASF’ye geldik. Farnsa’da

sokaklara çýkan milyonlar

Avrupa’nýn geriþ kalanýna

cesaret verebilir. Politik karar-

larýn aþaðýdan gelmesi için

politik olarak örgütlenme-

liyiz.”

Teddy Franciscot, Paris VII

Jouelot Universitesinden bir

öðrenci.

Sosyal Forum çok etkileyiciidi. Deðiþik deneylerin yanyana gelmesi çok önemli.ASF’de en çok bundan etk-ilendim.EErrkkaann KKaarraa

Gerek Sosyal Forum’dagerekse de yürüyüþde belir-leyici konunun savaþkarþýtlýðý olmasý, savaþ karþýtýtoplantýlarýn yýðýnsallýðý buülkede savunduðumuz politikçizginin ne denli doðruolduðunu gösterdi.ÖÖzzddeenn DDöönnmmeezz

Hayatýmda ilk kez AmerikanElçiliði’nin önünde “AmerikaTerörist” diye baðýrdým.Yürüyüþ çok politik ve heye-can vericiydi.AAyynnuurr KKaarraaþþ

O berbat baþbakan, SilvioBerlusconi’den kurtuldukama çok daha dost birhükümetimiz olmayacak. Biz Genova 2001 protestolarýndangelen bir nesiliz.Romano Prodi’nin hükümetisolun ve hareketin desteðiileiþbaþýna geldi. Ýktidardaancak bizim desteðimizle kal-abilir. Oturup bekleyemeyiz,hareketi ileriye doðrugötürmeliyiz.FFrraanncceessccoo CChhiiooddeellllii, Ýtalya’nýnBergamo Universitesindeöðrenci

Page 12: Sosyalist İşçi 253

12 sosyalist iþçi sayý: 253

Her çocuðun bilmesigereken gerçekler

FASTFOOD

F. ALOÐLU

Fastfood restoranlar hergeçen gün çoðalýyorlar.Türkiye’de hamburgen

ve pizzacýlarýn yaný sýra dön-erciler ve pideciler de artýkkendilerini fastfood restoranýolarak sunuyorlar.

Özellikle hamburgerciler vepizzacýlar gençlerin ve çocuk-larýn büyük ilgisini çekiyorlar.Zaten bu tür yerler de dahaçok gençlere ve daha da çokçocuklara sesleniyorlar.

Kuzey ve GüneyAmerika’da, Afrika’da veAsya’da, Avrupa’da hamburg-er devleri satýcýlarýna çocuklarýnasýl etkileyeceklerini anlatankurslar düzenliyorlar.

Gýda sektörünün bütün dev-leri aslýnda gençlere ve çocuk-lara sesleniyorlar ve onlarý enbüyük pazar olarak görüyor-lar.Mc Donalds, Burger King,KFC, Pizza Hut’un yaný sýraNestle, Coca Cola ve hattaMTV, Disney ve Toyota’dagýda devlerinin çocuklarapazarlama kurslarýndan yarar-lanýyorlar.

Büyük þirketlerle küçükçocuklar arasýndaki iliþki sonyýllarda çok büyük ölçüdedeðiþti. Yakýn zamana kadarsadece az sayýda büyük þirketküçük çocuklara hitap ediyor-lardý. Þimdi ise durum tama-men farklý.

2002 yýlýnda örneðinÝngiltere’deki gýda sektöründeen büyük dört reklam vericiþirket, Mc Donalds, Coca Cola,Kentucky Fried Chickens vePizza Hut küçük çocuklar içinyýlda 600 milyon dolar harcýy-orlar.

Dev þirketler aniden çocuk-larýn elinde oldukça çok paraolduðunu ve daha da önemlisiailelewri üzerinde büyük etki-leri olduðunu fark ettiler.

Örneðin ABD’de her yýlçocuklar 500 milyar dolarýnharcanmasýnda ya doðrudanya da dolaylý olarak söz sahibioluyorlar. Ve tabii ki dev þir-ketler bu paranýn kendilerineakmasýný istiyorlar ve bunedenle çocuklarý her türlüyöntemi kullanarak tahrikediyolar, kandýrmaya çalýþýy-orlar.

Þirketlerin çocuklarý kandýr-maya çalýþmasýndan önceelbette onlarýn ne istediklerini

öðrenmeleri gerekiyordu. Bunedenle araþtýrma þirketleri 2-3 yaþýndaki çocuklar üzerindedahi araþtýrmalar yapýyorlar.

Bu araþtýrmalarda 2-3 yaþýn-daki çocuklara para bile ver-iliyor.

Çocuk araþtýrmalarý kendiler-ine yapýlan harcamalaru katla-yarak çýkartýyorlar. Birsürüyeni fikir bu araþtýrmalardançýkýyor.

Araþtýrma þirketleri eleman-larýný evlere, okullara, anaokullarýna, çarþýlara yolla-yarak çocuklarý buluyorlar vene istediklerini, nasýl istedik-lerini öðrenmeye çalýþýyorlar.

Örneðin bu araþtýrmalarsayesinde çocuklarýn aynýreklamý defalarca seyret-melerinin üzerlerinde çokbüyük etkisi olduðunu göster-miþ. Ayný reklamý defalarcaTV’den veriyorlar.

Çoocuk ayný reklamý nekadar çok seyrederse o kadarçok o ürüne baðlanýyor.

Þimdilerde bir Amerikalýçocuk haftada 25 saat tele-vizyon seyrediyor. Bu yaklaþýkyýlda 1.5 ay aralýksýz televizy-on seyrediyorlar demektir.

Üstelik bu zaman süreciekranýn önünde oturup video,DVD ya da oyun seyretmesürelerini içermiyor.

Uyku ve okulda geçirdiklerizamandan sonra Amerikalýçocuklar en çok televizyonseyrederek zaman geçiriyorlar.

Bir Ýngiliz çocuðu ise günde2 saat 20 dakikayý televizyon

önünde geçirirken 25 dakikavideo oyunlarý oynuyor.Ýngiltere’de 16 yaþýndakiçocuklarýn yarýsýndan çoðu-nun kendi odalarýnda televizy-onlarý var.

Tipik bir Amerikalý çocukyýlda 40 bin televizyonreklamý seyrediyor. Bunlarýn20 bin tanesi gýda reklamý.Yani televizyon seyrederkenbir Amerikalý çocuk her beþdakikada bir bir gýda ürünüreklamý seyrediyor. Yaniaralýksýz olarak haftada 3 saatgýda ürünleri reklamýseyrediyor.

Sonuç olarak ne yemelerigerektiðini ailelerinden ya daokullarýndan deðil gýda þirket-lerinin reklamlarýndanöðreniyorlar. Aslýnda kendileride karar vermiyorlar, reklam-larýn söylediðini yapýyorlar.

Gýda þirketleri ABD’de heryýl televizyon reklamlarýna 3milyar dolar harcýyorlar.Ancak bir baþka çok etkilitanýtým yollarý daha var:Oyuncaklar.

Gýda þirketleri ile oyuncakþirketleri çok yakýn iliþkiiçinde. Çocuk yemekleri çokzaman ayný oyuncaðýn birbaþka biçimi ile birlikte geliy-or. Dolayýsýyla çocuk kollek-siyonu tamamlamak için aynýrestorana defalarca gidiyor.

McDonalds bir fastfood þir-keti olduðu kadar ayný zaman-da bir de oyuncak þirketi. Heryýl 1.5 milyar dolar deðerindeoyuncak veriyor ya da satýyor.

Böylece McDonalds dünyanýnen büyük oyuncak þirketihaline geliyor.

McDonalds oyuncaklarýÇin’de çocuk iþçiler tarafýndanyapýlýyor. Zaten McDonaldsþirketlerinde de çocukluk ilegençlik arasýndaki yaþlardainsanlar çalýþýyor.

Çin’de McDonalds oyuncak-larýný yapan çocuklar 11-14yaþlarý arasýnda ve saat baþýna30 kuruþ kazanýyorlar. 50 saatçalýþtýklarýnda haftada 15,ayda 60 dolar (80 YTL’den az)kazanýyorlar.

McDonalds ve benzeri fast-food restoranlarýnda çalýþanlaryoðun bir eðitimden geçiyor-lar. Çoðu çocuk yaþýnda olanbu iþçiler aldýklarý eðitimlerdeçocuk müþterilerle nasýl iliþkikurmalarý gerektiðini dseöðreniyorlar.

Onlara çocuk müþterilerin“gözlerinin içine bakýn” deniy-or. “Göz temasý kurun.”

Çocuk iþçiler çocuk müþteril-erle göz temasýkuruyorlar veonlara bütünüyle saðlýksýzmaddeleri satýyorlar.

Fastfood iþçileri en çok iþtenatýlan iþçiler. En uzun saatlerde çalýþýyorlar.

Bu Türkiye’de her türlü gýdamalzemesi satan yerde en aðýrbiçimde böyle. Çalýþma saat-leri çok zaman günde 12-14saate kadar çýkýyor. En düþükücretlerle ve sigortasýz olarakçalýþýlýyor. En ufak bir hatadaise iþ kaybediliyor.

Gerçek tadlarunutuldu

Fastfood restoranlarýndasatýlan bir içecek içinde 59katký maddesi var.

Bunlarýn önemli bir kýsmýoldukça zararlý asitler.Ýçinde hemen hemen doðalhiçbir þey yok.

Fastfood restoranlarýnýnkullandýðý dondurma veýsýtma teknikleri gýdalariçindeki doðal olan herþeyiöldürüken gerçek tadlarýnýda yok ediyorlar ve bunedenle hepsi suni tad-landýrýcýlar taþýyorlar.

Tadlandýrýcýlarýn etkisiartýk o hale geldi ki çocuk-lar çok zaman yedikleri veiçtikleri maddelerin gerçektadlarýný deðil, tad-landýrýcýlarla verilmiþ olantadlarýný biliyorlar vegerçeðinden çok farklýolmasýna raðmen onlarýgerçek olarak kabul edipbeðeniyorlar.

Portakal ya da elma tadýyerine E200, E210 gibi tad-lar geçiyor.

Türkiye’de ise katkýsýzdiye satýlan gýda maddeleridahi katkýlý. Çünkü bir çokkatký maddesi gýda yönet-melikleri içinde “doðal”olarak kabul ediliyor.

Fastfood tekelleri sattýklarýyiyecek maddelerinin yanýsýra içecek de satýyorlar.McDonalds bugünherkesten daha çok CocaCola satýyor.

McDonalds Coca Colaþurubunu çok ucuza satýnalýyor, sonra onu köpüklübir su ile karýþtýrýyor vekaðýt bardakta veriyor.Böylece çok büyük kârlarelde ediyor. Aslýnda CocaCola’nýn bile gerçeðini sat-mamýþ oluyorlar.

Büyük fastfood þirketlerisayesinde Amerikalýlarbugü 30 yýl öncesine göreiki kere daha çok tad-landýrýcýlý içecek içiyorlar.

Küçücük çocuklar dahiartýk cola ve benzeri içecek-leri içmeye baþladýlar.

Page 13: Sosyalist İşçi 253

sayý: 253 sosyalist iþçi 13

ÞÞeennooll KKAARRAAKKAAÞÞ

Son günlerde gelen birkaçhaber, nasýl bir dünyadayaþadýðýmýzý çok iyianlatýyor. Birinci haber,Fransa'da öðrenci ve iþçihareketinin hükümetin 26yaþ altý iþçilere yöneliksaldýrý yasasýný geri çekme-sine neden olanmücadeleleriydi. Bu bir-leþik ve militan birmücadeleydi ve Fransa'dahükümeti rezil etti.

Ýkinci haber ise Ýtalya'dangeldi. Ýtalya'da birleþik solittifak Berlusconni'yi azfarkla da olsa yendi.

Ýki ülkenin de istisnaolmadýðýný görmeliyiz.

Fransa ve Ýtalya'dayaþananlar, iki ucundansürekli çekilen bir zincirin,zaman zaman öne çýkanhalkalarý. Fransa, zaten1995 yýlýndan beri ayakta.Yeni liberal politikalarakarþý arka arkaya verdiðive milyonlarý içine çekenhareketin göz bebek-lerinden. Daha geçtiðimizaylarda Avrupa BirliðiAnayasasý'ný çöplüðe gön-dermeyi baþardý ve küreselsermayeye en önemli dar-belerden birisini indirdi.

Savaþ ve ABDemperyalizmi

1995 yýlýnda Fransa'daiþçiler isyan ederek yeniliberal politikalarý ve küre-selleþmenin kaçýnýlmaz veboyun eðmemiz gerekenbir "nesnel olgu" olduðuyalanlarýný yýkarken,birkaç sene 1999 yýlýndaSeattle'da patlayanantikapitalist hareketin detemellerini atýyordu.

Antikapitalist hareketkýsa sürede küresel birmücadele patlamasýnadönüþtü. Dünyanýn bütünülkelerinde küresel ser-mayenin merkezi kurum-larýna karþý, kampanyalarhalinde örgütlenen birleþikeylemler yepyeni bir poli-tik hareketin geliþimini demüjdeledi.

ABD emperyalizmi, 11Eylül saldýrýlarýndanhemen sonra intikam içinAfganistan'a saldýrdýðýnda,hareketimizin geri çekile-ceðini düþünenler büyükbir hata yaptýklarýnýgördüler. Antikapitalisthareket, kýsa sürede, savaþkarþýtý hareketle örtüþtü,içinden çok daha geniþ,yaygýn, politik bir savaþkarþýtý hareket çýktý.

ABD Irak'a saldýrmadanönce, eþi benzerigörülmemiþ bir politikradikalleþmeyle, tümdünyada milyonlarca insanemperyalizme kafa tuttu.

Bugün tüm canlýlýðýylayaþadýðýmýz, þekillenme-sine yardýmcý olmayaçalýþtýðýmýz yeni liberal

politikalara ve savaþa karþýhareketin geleceði, halaABD'nin iþgal politikalarý-na vereceði yanýtla belir-leniyor.

Hareketin geleceði,ABD'nin Irak iþgaliningeleceðiyle çok yakýndailgili.

Pentagon'un açýkladýðýABD Ulusal SavunmaStratejisi (USS), ABDemperyalizminin dünyayanasýl bir nizam vermekistediðini göstermesiaçýsýndan, hareketimizingeleceðini de çok yakýndanilgilendiriyor.

USS þu önemli tespitleriiçeriyor: Bush, a) önleyicisavaþ doktrinine devamedecek, b) yedi despotülkenin düzeltilmesi içinmüdahale edecek, c) Çin,Rusya ve Venezüella gibiülkeler ABD türüdemokrasi ve piyasaekonomisine açýlacak, ABDd) nükleer ve konvansiy-onel silah geliþtirecek, e)baþ düþman ilan edilenÝslami terörizmin hesabý,Ýran'la birlikte görülecek.

ABD'nin bu cüretkarstratejisine karþý vere-ceðimiz cevap, hareke-timizin geleceðini debelirleyecek.

Bir yandan devam edenIrak direniþi, diðer yandanBush karþýsýndan asla geriadým atmayan küreselsavaþ karþýtý hareket, USSbelgesinde cüretkar vekanlý adýmlar atacaðýný ilaneden ABD emperyalizminiköþeye sýkýþtýrdý.

Bush'un halk desteði endipte. Francis Fukuyamagibi saðcý ideologlarBush'u ve neocon egemensýnýfý terk etmeye baþladý.ABD ordusu, süper askerigücüne raðmen, Irakhalkýnýn direniþi karþýsýn-da, cinayet iþlemektenbaþka hiçbir adým atamazhale geldi. ABD veÝngiltere'deki savaþ karþýtýhareketler, devasa boyut-larýyla, ABD savaþ maki-

nesini sürekli teþhir ediyor.Aslýnda, bugün, Bush ve

ekibinin politik olarakmaðlup olduðunu söyle-mek mümkün. Bu yüzden,hareketin geleceði, her þey-den önce, ABD emperyal-izmine karþý, daha yaygýn,daha güçlü ve popülerkampanyalarý nasýl inþaedeceðimize baðlý.ABD'nin Ýran'a saldýr-masýný engellemek veIrak'ta saplandýðý bataðýniçinde boðulmasýný saðla-mak için aralýksýz protestoeylemlerine devametmeliyiz.

Sola kayan kýtaHareket, Latin Ameri-

ka'da da çok sert biçimleralarak geliþiyor. Sýnýfmücadelesi, kitlelerinaþaðýdan eylemleri LatinAmerika'yý küresel kapital-izm açýsýndan lanetli biryere dönüþtürüyor.Chavez ve Morales gibiliderler, kitlelerin mücade-lesiyle yükseldiler.Bolivya'da devrimcidurum yaþanýyor. Tümkýtada istikrarsýzlýk sonsürat geliþiyor ve yeni lib-eralizme karþý, suyunözelleþtirilmesinden, tarýmiþçilerinin eylemlerinekadar Latin Amerika halk-larý her an ayakta.

Venezüella'dan TarýkAli'nin aktardýðý gibi,mücadele eden insanlar,Irak halkýyla güçlüdayanýþma baðlarýnasahipler. Çünkü Irakhalkýnýn kendileri için dedirendiðini biliyorlar.

Hareket, geleceðini, LatinAmerika'nýn ABDemperyalizmine, kapitalistþirketlere ne ölçüdedireneceðiyle de çizecek.

Çok açýk ki ABDemperyalizmi,Venezüella'ya, Bolivya'yasaldýrmak için ya da baþkayöntemlerle müdahaleetmek için fýrsat kolluyor.Irak'ta iþini istediði gibikýsa sürede bitirememiþ

olmasý, baþka bir deyiþleIrak halkýnýn ve küreselsavaþ karþýtý hareketindireniþi, ABD emperyal-izmine fýrsat vermediðiiçin, Latin Amerika'daküresel kapitalizme karþýdireniþ nefes alma þansýnýbuluyor.

Yeni bir solYeni liberalizme ve

savaþa karþý hareketler,geleneksel sosyaldemokrasinin yeni liberalve savaþ yanlýsý poli-tikalarýn uygulayýcýsýolduðu ülkelerde yeni solarayýþlarýn þekillenmesindeönemli bir odak olmayýbaþardýlar. Bu açýdanhiçbir model olmasa daÝngiltere'de RESPECT,Almanya'da Sol Parti,Ýskoçya Sosyalist Partisi,Hollanda'da SosyalistParti, Danimarka'da Kýzýl-Yeþil Ýttifak, Ýtalya'da se-çimlere katýlan Merkez SolBirlik Koalisyonu ve Bre-zilya'da Lula'nýn partisin-den kopanlarýn oluþtur-duðu yeni sol parti gibiçok sayýda örnek önemliseçim baþarýlarý elde ediy-

or.Bu sol partiler, kitlelerde-

ki radikalleþmenin ifadesiolarak, sola kayýþýn hýzýnýve egemen sýnýflarýnistikrarsýzlýðýný gösterenson derece heyecan vericideneyimler. Tüm bu yenibirleþik sol partilerin þekil-lenme hýzý, hareketin gele-ceðinde çok belirleyici.

Sosyal demokrasininkrizinin ve kitlelerdeki solakayýþýn ürünü olan, sosyalhareketlerin, savaþa veyeni liberal politikalarakarþý kampanyalarýnüzerinde yükselen,hareketin aktivistlerinitemel bir,r kaç talepetrafýnda birleþtirebilenyeni solun küresel þekillen-me hýzý hareketin gele-ceðinde çok temel bir roloynayacak.

Ýþçi sýnýfýSeattle'da anti kapitalist

patlama 1999 yýlýndayaþandý. Yani altý yýldýr buhareket devam ediyor. Altýyýlý, uzun bir süre olarakgörmek, hareketin ömrünütayin etmek isteyenleraçýsýndan büyük bir yanýlgý

olur. Bu hareketin dahabaþýnda olduðu, dahaküresel kapitalizmde yarat-acaðý çok þiddetli sayýsýzsarsýntýnýn bizi beklediðiçok açýk.

Bu yüzden, hareketingeleceði, hareketin dahageniþlemesi için, çok dahakapsayýcý olmasý için atýla-cak sayýsýz adýma baðlý.

Bu adýmlardan en önem-lisi, iþçi sýnýfýnýn hareketiçinde çok daha aktif birbiçimde yer almasý içinmücadele etmektir. Fransa,iþçi sýnýfý sahne aldýðýndamücadelenin kazanmakonusunda ne kadar karar-lý bir hal aldýðýný da göster-di. Fransa'da iþçi sýnýfýnýnþöyle bir sahneye çýkmasýbir de iþyeri iþgalleri,kazanana kadar genelgrevler gibi kalýcýmücadele yöntemleriylehareketin merkezine otur-duðunda, tüm kampa-nyalarýn ve genç kuþakaktivistlerin iþçi sýnýfýnýnbu eylemleriyle bir-leþtiðinde karþýlaþacaðýmýzdevrimci manzara hakkýn-da bazý fikirler eldeetmemizi saðlayan küçükgeliþmelerdi.

Hareketin geleceðinde,iþçi sýnýfýnýn hareket içindenasýl bir rol oynayacaðý enbelirleyici etken olacak.Harekete iþçi sýnýfýnýn engeniþ kesimlerinin katýl-masý içim çalýþan, birleþtiri-ci, enternasyonalist, kadýn-larýn ve gençlerin enönünde olduðu, daimaezilenlerin yanýnda olan,kampanyalarý birbirinebaðlayan sosyalistlerinmücadelesi de hareketingeleceðinde önemli bir fak-tör olmaya devam ediyor.

Baþka bir dünyayý kur-mak için bu ölçüde geniþve zengin olanaklarvarken, yapýlmasý gerekensürekli hareket halindeolmak, sürekli sokaktaörgütlenmektir.

Hareketin geleceði

Page 14: Sosyalist İşçi 253

14 sosyalist iþçi sayý: 253 KÜLTÜR-SSANAT

KÝTAP Ben Bu Devrimi Sevdim

JJoohhnn MMOOLLYYNNEEUUXX

Irkçýlýk ve çokkültür-lülük tartýþmalarýnda"medeniyet" ve "kültür"-ün geliþimi sorunlarýhiçbir zaman gündemdendüþmedi. Pek çok ýrkçýideolojinin temelindemedeniyetin geliþmesininaslen Avrupa veya Batýkökenli bir olgu olduðuyatar.. Gerçekte,medeniyet -þehirlerdeyaþam, okur yazarlýk,yasalar, vb- ilk önce,hiçbiri Avrupa'da bulun-mayan üç ana bölgedegeliþmiþtir: Irak'tanMýsýr'a kadar olan hilalþeklindeki verimli tarýmarazileri, yani Ortadoðu,kuzey batý Hindistan vegüney doðu Çin. DahasýOrtaçað Avrupasý Çin ileya da Ortadoðu ve KuzeyAfrika Ýslam medeniyet-leriyle karþýlaþtýrýldýðýndaacýnacak derecede gerikalmýþtý.

Ancak, temel tarihselgerçekleri kabul edenlerbile, hala "modern kültür"ve "modernizm"in tama-men bir Avrupa (ve buyüzden "beyaz") yaratýmýolduðu fikrine sýký sýkýsarýlýrlar. Ve yine ýrkçýlýkkarþýtý kampta, farklýkültürlerin eþit ya da "eþderecede geçerli" amayine de ayrý ve içselolarak ayrý etnik veya ýrk-sal gruplara baðlýolduðunu düþünenlerbulunmaktadýr. Bunedenle farklý kültürlerikorumaktan ve otantiklik-lerini sürdürmekten, dýþetkilerle bozulmasýnadirenmekten (örneðin,ýrklarýn karýþmasýna karþýçýkmaktan) söz ederler.

Kültürün nasýlgeliþtiðine dair tüm bugörüþlere karþý, eserlerive kariyeriyle tüm mod-ern sanatçýlarýn enmuhteþemi olan PabloPicasso çarpýcý birmücadele vermiþtir. 20.yüzyýlýn baþýnda Picassosanat dünyasýnýn "mavi"ve "gül" olarakadlandýrýlan dönem-lerinin çalýþmalarýylayükselen yýldýzýydý. Budönem eserleri her nekadar duygusal olsadatemelde güçlü olan, yok-sul ve marjinalleþmiþlerintasvirlerini içeriyordu.

Amansýz BakýþlarDaha sonra 1907'de

Picasso Les Demoisellesd'Avignon (AvignonFahiþeleri) adlý tablosunuyaptý. Bu tabloda, birÝspanyol genelevinde

gelecek müþterilerekendierini sergileyen veizleyicinin gözlerininiçine bakan beþ kadýnfigürü vardýr.

Bu tablo kübizmin vetüm modernist sanatýngeliþmesine kapý açtý.Zamanýnda yalnýzca varolan yapýyý deðilPicasso'nun GeorgesBraque ve Henri Matissegibi tüm avangardsanatçý arkadaþlarýný daderinden sarstý.

Pek çok sarsýcý özelliðiarasýnda, diðer üç kadýnantik Ýberya kültüründenimajlarla çizilmiþken ikikadýnýn kafalarýnýn Afrikamaskelerini andýranbiçimde resmedilmiþolmasý vardýr.

Marksist sanat eleþtir-meni John Berger LesDemoiselles d'Avignontablosonu "hayata,Picasso'nun bulduðu gibi,cepheden saldýran birisyan" olarak tanýmlar. VeAfrika maskeleri imajýbunun bir parçasýdýr.Fakat Picasso' nun eser-lerinin geliþimine baka-cak olursak Afrikasanatýný kullanýmýnýndaha derin bir önemiolduðunu görürüz.

Picasso' nun Afrikasanatýnda bulduðu þeydünyaya yeni bir bakýþ vedünyanýn yeni birbiçimde temsilinin veyeni bir sanatkavrayýþýnýn anahtarýveya anahtarlarýndanbiridir. Egemen Avrupasanat geleneðinden bukopuþ (kopuþ on yýllardýrsürüyordu) daha öncekil-erden çok daha belirgin-di.

15.yüzyýldan -kapital-izmin yükseliþ çaðýnýnbaþý- bu yana Avruparesim ve heykeli fizikseldünyanýn natüralist birtemsiline ulaþmaya odak-

lanmýþtý. Nesnelerin,insanlarýn ve sahnelerin,özellikle de mülk, toprakve zengin ve güçlülerinortaya çýkýþýnýn az yadaçok sahici kopyalarýnýnyapmaya çalýþýyordu.Picasso' yu etkileyenAfrika heykelleri sanatýnrolünün tamamen farklýoldu pre-kapitalisttoplumun ürünleriydi.Saraylarda ve müzelerdesergilenmek için deðilgünlük hayatta, özelliklede ritüellerde kullanlmakiçin yapýlmýþtý. Amacýstatü ya da mülkiyetinnaturalist taklidi deðil,"ruhsal" (duygusal-psikolojik) gücün ifade-siydi.

Bunu, burjuvazinin vearistokrat sanatakademisinin bütüngeleneklerine isyan edenPicasso gibi bohemsanatçýlar için kullanýþlýbir kaynak haline getirenþey buydu.

Sadece bir büyük mod-ernist resmi etkileyen birAfrika sanatý olsaydý,rastlantýsal olarak görü-lüp bertaraf edilebilirdi.Ama öyle deðildi.

Bir bütün olarak Picassove Braque' ýn kübizmin-deki ve Picasso' nun dahasonraki eserleri üzerinde-ki Afrika etkisi bir mani-festoydu. Üç Dansçý vehatta Guernica gibi tablo-lar Les Demoiselles'deulaþýlan kopuþ olmaksýzýnimkansýz olurdu.

Doðrudan etkiAfrika sanatýndan

doðrudan etkilenen pekçok baþka sanatçý davardýr. Bunlar arasýndaMatisse, André Derain veMaurice de Vlaminck,modernist heykelinöncüsü ConstantinBrancusi, Almanekspresyonistler Paul

Klee ve AmedeoModigliani ve heykeltraþAlberto Giacometti debulunuyordu.

Bu, esinlenmeninAvrupalý olmayan pre-kapitalist kaynaklarýnadaha büyük bir yöneliþinparçasýydý. Bu olguempresyonistlerin veVincent van Gogh'unJapon taþbasmasý resim-lere karþý duyduðucoþkudan, PaulGauguin'in önceBretenya'ya ardýndanTahiti'ye fiziksel göçüne,Henri Rousseau'nun"primitivist" vahþi ormansahnelerine, HenryMoore'un Maya heykel-lerinden esinlenmesine,"damla" tablolarýnda YerliAmerikalýlarýn(Navajolar) kum karýþtýr-ma tekniðinden esinlenenJackson Pollock'a kadarpek çoklarýnda gözeçarpar.

Bu eðilim görsel sanatlr-la sýnýrlý deðildir. Afkrikakökleri bulunan blues vecazda, Ezra Pound'un Çinþiiri çevirileri, DHLawrence'ýn Meksika'yayolculuðunda etkiliolmuþtur.

Politik olarak bu geneleðilim oldukça muðlaktýr.Picasso'nun durumundaolduðu gibi eðilim vehatta anti-emperyalistmücadelelerin bir iþaretiolabilir. Ama ayný zaman-da "egzotik" gibisömürgeci kavramlarla,hatta Pound veLawrence'da olduðu gibi"ýrk" ve "kan" gibi faþistfikirlerle de iliþkili ola-bilir.

Ama yine de bunlarýnhepsinde Avrupa gele-neklerine farklý dil, ritmve görsel sunum model-leri arayýþý vardý. Bunlardaha sonralarý, yeni birþeyler, modernist sanatüretmek için modernite-nin güçleriyle -elektrikþebekesi, otomobiller,uçaklar ve kentin bitmekbilmez vesvesesi- bir baðkurdular.

Picasso örneði ve birbütün olarak o dönemingösterdiði þey kültürlerinsabit ve kapalý kutulardadurmadýðý, karþýlýklý etk-ileþim ve birbiri içindedinamik bir eriyip bir-leþme yoluylageliþtiðidir.

Bu durum eski Mýsýr'ýnYunanlýlar üzerindekietkisinden beri daimaböyle olmuþtur. Amagünümüzün emperyalizmve küreselleþme çaðýndaher zamankinden dahageçerlidir.

Picasso, modernizm veAvrupalý olmayanlar

En eðlenceli birdevrim anlatýmý

AAyykkýýrrýýYYaayyýýnnllaarrýý’ndan çýkan BBeenn BBuu DDeevvrriimmii SSeevvddiimmadlý kitabý herhalde bugüne kadar yayýnlanmýþ eneðlenceli devrimanlatýmý. Kitabýn arkakapaðýnda yer alan“bir devrimde sadecekan deðil, mizah davardýr” ifadesi nasýl birkitap okuyacaðýnýzýanlatýyor.

Kitabýn yazarý DSÝP’inÝngiltere’de ki kardeþörgütü SWP’nin deüyesi olan MMaarrkk SStteeeellzaten ünlü bir kome-dyen. Ancak yanlýþanlaþýlmasýn, MMaarrkkSStteeeell’in kitabýnýn sýnýfperspektifleri çoksaðlam. O her geliþm-eye olduðu gibi FFrraannssýýzzDDeevvrriimmii’ne de sýnýflarmücadelesi perspek-tifinden bakýyor ve bize eðlenceli, kolay okunur bir dilleFFrraannssýýzz DDeevvrriimmii’ni hikaye ediyor.

Önsöz’de “Bugün, yine yenilmez görünen bir süpewrgüç dünyayý esir almýþ durumda. Bu yüzden , birzamanlar yine yenilmez görünen bir baþka hanedanýnbazý çamaþýrcý kadýnlar, köleler ve bir postacý tarafýndannasýl devrildiðini tekrar anlatsam, fena olmaz diyedüþündüm” diyor. Çok ta güzel anlatýyor.

Ancak kitabýn çevirisinde bazý küçük sorunlar var.MMaarrkk SStteeeell’in mizahý bazý yerlerde ““NNaassrreeddddiinn HHooccaa””hikayeleri ve bütünüyle Türk mizah anlayýþý ile yapýlanuyarlamalarla “süsleniyor” ki bu biraz can sýkýcý. Amabuna raðmen gene de güzel bir çeviri. Mutlaka bir tanealýn ve keyifle okuyun. Ben Ýngilizcesini elime aldýðýmdahiç elimden býrakmadan bitirmiþtim.

DDooððaann TTaarrkkaann

BBeenn BBuu DDeevvrriimmii SSeevvddiimmMark SteelÇeviren Ali Çakýroðlu, Aykýrý Yayýnlarý,280 sayfa, 16.50 YTLMarksizm 2006’da Karakedi Kitabevi’nden %10 indirimli alabilirsiniz.

Cehennemin anlatýmýÝngiliz vatandaþý 4 genç içlerinden birisinin düðünü

için Pakistan’a giderler. Orada Cami’de dinledikleri birvaaz sonucu Afganistan’a geçerler.

Afganistan’da bir dizi olayýn sonucu ABD yanlýsý Afganbirliklerinin çevirdiði bir Taliban kasabasýna giderler.Yolda otobüslerine bomba isabet eder. Hemen herkezölür. Dil bilmezler, içme suyundan hastadýrlar. ABD yan-lýsý Afganlar tarafýndan tutuklanýrlar. Ýçlerinden biri kay-bolur.

Tutuklanan Ruhel, Þefik ve Asýf Amerikan ordusunateslim edilirler. Son unda Küba’daki Guantanama hapis-hanesine gönderilirler.

Daha önce de Afgan mültecilerini konu alan bir filmi ileödül alan Guantanama Yolu’nun yönetmeni MichaelWinterbottom filmi ile de Berlin Festivali’nde Altýn Ayýödülünü aldý.

Winterbottom gerçek bir olayý bir dokümanter gibisinemaya aktarmýþ. Guantanama üssünde yaþananlarçok çarpýcý. Ruhel, Þefik ve Asýf Amerikalýlar ve Ýngili-zler tarafýndan defalarca iþkenceden geçiriliyorlar veGuantanama’da 2 yýl kalýyorlar. Sayýsýz iþkenceden, din-lerinin aþaðýlanmasýndan sonra serbest býrakýlýyorlar. ÝþteBatý’nýn, Amerikan emperyalizminin demokrasisi.

Guantanama Yolu savaþ karþýtý hareket için bulunmazbir film. Herþeyi çok çýplak ve çarpýcý bir biçimdeanlatýyor.

NNuurrddaann DDÜÜVVEENNCCÝÝ

GGuuaannttaannaammaa YYoolluuYöneten: Michael WinterbottomOyuncular: Riz Ahmed, Farhad Harun, Arfan Umsan, ShahidIqbal, Jason Salkey, Jacob Gaffney, Mark Holden, DuaneHenry, Adam James, Ian Hughes, 95 dakika

RESÝM

SÝNEMA GGuuaannttaannaammaa YYoolluu

Page 15: Sosyalist İşçi 253

sayý: 253 sosyalist iþçi 15

AAþþaaððýýddaannssoossyyaalliizzmm

-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum, iþçisýnýfýnýn üretim araçlarýnakolektif olarak el koyup üreti-mi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.RReeffoorrmm ddeeððiill,,ddeevvrriimm

-Ýçinde yaþadýðýmýz sistemreformlarla köklü bir þekildedeðiþtirilemez, düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarý iþçisýnýfý tarafýndan ele geçirilipkullanýlamaz. Kapitalistdevletin tüm kurumlarý iþçisýnýfýna karþý sermaye sahip-lerini, egemen sýnýfý korumakiçin oluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tamamenfarklý bir devlet gereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr. Sosyalistlerbaþka ülkelerin iþçileri iledaima dayanýþma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýn tambir sosyal, ekonomik ve poli-tik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýn cin-sel tercihlerinden dolayý

aþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.EEnntteerrnnaassyyoonnaalliizzmm

-Sosyalistler, bir ülkeniniþçilerinin diðer ülkelerin iþçi-leri ile karþý karþýya gelme-sine neden olan her þeyekarþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperya-lizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendi kader-lerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketlerinidesteklerler.

-Rusya deneyi göstermiþtirki, sosyalizm tek bir ülkedeizole olarak yaþayamaz.Rusya, Çin, Doðu Avrupa veKüba sosyalist deðil, devletkapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerdeiþçi sýnýfýnýn iktidardakibürokratik egemen sýnýfakarþý mücadelesini destekler.DDeevvrriimmccii ppaarrttii

-Sosyalizmin gerçekleþe-bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kesimidevrimci sosyalist bir partideörgütlenmelidir. Böylesi birparti iþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi içindekiçalýþma ile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizmin iþçisýnýfýnýn çýkarlarýna aykýrýolduðunu kanýtlamalýdýr.

-Bu fikirlere katýlan herkesidevrimci bir sosyalist iþçi par-tisinin inþasý çalýþmasýnaomuz vermeye çaðýrýyoruz.

ssoossyyaalliisstt iiþþççiinnee ssaavvuunnuuyyoorr??

AAnnkkaarraaMithatpaþa Cd. No: 34/F, Kat: 4, No: 23 - Kýzýlay00553355 - 551144 1111 7733

KKaaddýýkkööyyNail Bey Sk. Ýbrahim Aðaoðlu Ýþhaný, No: 9-11, Kat: 3 -Bahariye - Kadýköy00553366 - 663377 8811 9999

BBeeyyooððlluuÝstiklal Cd. Büyükparmakkapý Sk. Hayat Apt. Kat: 4 - Beyoðlu00553366 - 225599 7733 6644

ÝÝzzmmiirr3. Beyler, Yaparsoy Ýþhaný, No: 31, Kat: 4, No: 403, Konak00553377 - 662244 4499 0088

Akhisar: 0544 - 515 62 59Bursa: 0535 - 422 39 65Denizli: 0543 - 476 27 88Ýzmit: 0537 - 940 58 95Karabük: 0533 - 772 54 93Kütahya: 0544 - 515 62 59

DSÝP BÜROLARI

Ayrýntýlý bilgi için: 0536 - 335 10 19

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti.

Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:

Volkan Akyýldýrým Adres: Ýstiklal Cad.,Büyükparmakkapý

Sok., 8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

Yerel süreli yayýn, iki haftada bir yayýnlanýr

www.sosyalistisci.orgYazýþmalarýnýz için:

[email protected]

SON SÖZ19-21 Mayýs’da Marksizm 2006

toplanýyor. Herþeyden Marksizm’inkatýlýmýný çoðaltmak için çalýþmakzorundayýz. 3 gün boyunca 8 toplan-týda çeþitli sorunlarýmýzý tartýþacaðýz.

Ardýndan 3 haziran mitingi geliyor.

Miting Ankara’da. 3 Haziran KüreselEylem Grubu için hayati bir önemesahip. Her yerde 3 Haziran için çalýþ-mak, katýlýmý yükseltmek zorundayýz.

Ve tabii ABD’nin Ýran2a saldýrýsý hergün gündeme daha çok oturuyor.ABD’nin çeþitli yetkilileri Ýran2asaldýracaklarýný artýk açýkça ifadeediyorlar.

Atina’da toplanan ASF Eylül ayýndabir haftalýk bir küresel eylem kararý

aldý.Biz þimdiden bu küresel eyleme

hazýrlanmalýyýz. BAK standlarý,toplantýlar bildiri daðýtý en önemliiþimiz. BAK’ý aþaðýdan yukarý bir keredaha örgütlemeliyiz.

Ve son olarak DSÝP’in inþasý. Birsüredir üye kazanýmý hýzlandý. Bunudaha da hýzlandýrmak gerekir. AncakDSÝP hareketin dýþýnda deðil, ancaktam merkezinde büyüyebilir.

marksizm 2006

MMaarrkkssiizzmm 22000066’’ddaayyeerr aallaaccaakkkkoonnuuþþmmaaccýýllaarrddaannbbaazzýýllaarrýý::

Maria Styllou, MeteÇubukçu, Ufuk Uras,Metin Yeðin, DoðanErbaþ, Hakan Tahmaz,Roni Margulies, ÜmitÞahin, Yýldýz Önen,Ragýp Duran, MustafaErcan, Þenol Karakaþ,Tayfun Mater, DoðanTarkan, HayriKozanoðlu

ABD Irak’ta tam bir çýk-maz içinde. Bir dizi yalansöyleyerek Irak’asaldýran ABD þimdideayný türden yalanlarý ilerisürerek Ýran’a saldýrmakistiyor. Savaþ karþýtýhareket ise Irak saldýrýsýöncesinde olduðu gibigene ayakta.

Savaþ ve emperyalizm

Arjantin’deki IMF karþýtýayaklanmadan bu yanadünyanýn bu en yoksulve talana uðramýþ kýtasýhýzla sola kayýyor.Hemen hemen bütünLatin Amerikaülkelerinde sol bir rüzgaresiyor. Venezüella’da iseChavez’in BolivarcýDevrimi yaþanýyor.

Dünyanýn solundakikýta: Latin Amerika

Kürt sorununda önemligeliþmeler var. Bir yandaDiyarbakýr ve birçokbaþka kentteki ayaklan-malar, diðer yanda artandevlet baskýsý. Çatýþ-malar yoðunlaþýyor amabu arada “sorununçözümü gündemde”.Sosyalistlere ise önemligörevler düþüyor.

Kürt sorunundaçözüm yollarý

“Baþka bir dünyamümkün” hareketin enönemli sloganlarýndanbirisi ve etkisi giderekhýzla yayýlýyor. Her gös-teride, her mücadelede,her toplantýda bu sloganöne çýkýyor.Kapitalizmin sömürüsüve baskýsý karþýsýndaözgürlük ve eþitlikisteyenler için bu düzen-den sonra nasýl birdünya istediðimizi tartýþ-mak son derece önemli.

Kapitalizm sonrasýyaþam

Kapitalist talanýn birsonucu olarak dünyamýzhýzla ýsýnýyor. Esas olarakfosil yakýtlarýnýn kul-lanýmý bu ýsýnmanýnbaþlýca nedeni. Dünya-mýz acil tedbirler alýn-mazsa insan yapýsýmuazzam bir felaketlekarþý karþýya ve bu fela-ket her an patlayabilir.

Küresel ýsýnmayý nasýldurdurabiliriz?

Medya hayatýmýzýn heralanýný kontrol ediyor.Her gün medya tarafýn-dan fikir bombardýmaný-na uðruyoruz. Herþeyimedya patronlarýnýnsýnýfýnýn bakýþ açýsý ileanlatýyorlar.Bu medyaya karþý neyapabiliriz ve acabamedya gerçekten çok mugüçlü. Onun etkisini kýra-maz mýyýz?

Medya ve direniþ

11 Eylül ile baþlayansürece Bush yönetiminincevabý “haçlý seferi”oldu. Ogünden bugüneBatý dünyasýný yoðun birÝslam korkusu sardý.Türkiye’de de kendilerinilaik sanan belli kesimlerayný korkuyu yayýyorlar.Ama acaba politik Ýslambugün bir sorun muyoksa yanyana durul-masý gereken bir akýmmý?

Yaþanan medeniyetlerçatýþmasý mý?

1999 sonunda ABD’ninSeattle kentindebaþlayan hareket yükse-lerek devam ediyor.Egemen sýnýflar ise tamtersine hareketin bittiði-ni, gerilediðini anlat-maya çalýþýyorlar amaher seferinde karþýlarýnayeniden güçlü birhareket dikiliyor. Buarada birçok ülkedeoluþan yeni sol partileremek hareketinin ilerisýçramasýna büyük katký-da bulunuyorlar.

Antikapitalist hareketingeleceði ve soldaalternatif arayýþlarý

ünyanýn her tarafýkýpýr kýpýr. Her taraftahareket var. Latin

Amerika’da emekçiler ayak-ta. Darbelere geçit vermiy-orlar. Aþaðýdan yukarýörgütler yükseliyor.Emekçiler hazýrlanýyor.

Fransa’da iþçiler ve öðren-ciler birleþince hükümetparlamentodan çýkardýðýyasayý geri çekmek zorundakaldý. Daha önce de Fransýzemekçileri Avrupa BirliðiAnayasasý’na hayýr oyu ver-erek AB projesini çöpe yol-lamýþtý.

Türkiye’de ise genel saðlýksigortasý yasasýna karþýyapýlan referanduma 3 mily-ona yakýn insan katýldý veyasaya hayýr dedi.

Bu koþullarda toplananMarksizm 2006, 3 gün süre-cek bir tartýþma platformu.Hareketin çeþitli sorunlarMarksizm 2006 toplan-týlarýnda ele alýnacak vetartýþýlacak.

Sizde katýlýn, çevrenizdekiaktivistlerin katýlmasýnayardýmcý olun.

D

HAFTASONU1199-2200-2211 MMAAYYIISS

ÝSTANBUL

aayyrrýýnnttýýllýý bbiillggii iiççiinn0536 - 335 10 19

[email protected]

YYEERR:: KKAARRAAKKEEDDÝÝÝstiklal Caddesi,

Büyükparmakkapý sk, 8/10Beyoðlu-Ýstanbul

Page 16: Sosyalist İşçi 253

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 25313 Mayýs 2006

1.5 YTL

Küçük amadevrimci bir miting!

Ýsmi lazým deðil, bir partiAnkara'da Tandoðan meydanýn-da yapýlan 1 Mayýs eyleminekatýlmadý. Bu parti,Tandoðan'daki eylemi "devrim-ci" bulmadýðý için Abdi Ýpekçiparkýnda bir miting gerçek-leþtirdi.

Miting diyorum ya baya bayamiting: Ses sistemi, kürsüfalan. Teknik hazýrlýklarýyapýlmýþ bir miting. Kaç kiþivardý bu mitingde? On dokuz(19).

Tandoðan'daki eyleme nedenkatýlmadý bu parti? ÇünküTandoðan'daki eylem "devrim-ci" deðildi. Ama on dokuzkiþinin katýldýðý "miting"devrimci oluyor. Üstelik bir taneafiþ asmadan, bir tane bildiridaðýtmadan hazýrlanan bir mit-ing!

Sosyalist Ýþçi'nin 251. sayýsýn-da yayýnlanan "Küçük daha mýgüzel?" baþlýklý yazýya verilmiþbir cevap gibiydi adeta bu"devrimci miting". "Küçükdaha devrimci"!

Tandoðan'daki mitinge katýlanörgütler ise en azýndan ayrý mit-ingler yapmadýlar ama bayrak,pankart ve slogan yarýþlarý heryýl olduðu gibi bu yýl da olancahýzýyla devam etti. Beþerli kor-tejler, askeri sýralar ve "endevrimci" sloganlarýn diðereylemcilerden daha gürhaykýrýlmasý telaþý vardý. Ýkieylemde de, hareket veya iþçisýnýfý kaygýsýndan çok "kendiörgütüm" kaygýsý ön plandaydý.

Bir de; nükleer karþýtlýðýndan,bölgede ve Irak'ta barýþtalebine; küresel ýsýnmadan,sýnýf dayanýþmasýna hareketinönemli baþlýklarýný sloganlarýnayansýtan ve umudu taþýyan fark-lý bir eylem biçimi vardýeylemde. Herkesin kendiniifade edebileceði; çeþitli kam-panyalardaki aktivistleri buluþ-turan bir kortej. Bu kortej, týpkýKüresel BAK kortejleri gibiyürüyüþte sayýsýný arttýrdý.

Baþka bir dünyayý kazanmakistiyoruz, kazanabiliriz. Yeter ki,insanlarýn da bu isteðinihaykýrabileceði alanlaryaratalým.

EErrssiinn TTEEKK

Dünyanýn birçokülkesinde nükleersantrallar kapatýlýrkenTürkiye’de AKPhükümeti nükleer santralyapmaya karar verdi.

Açýk ki AKP’nin bukararýnda etkili olanbaþlýca faktör, nükleerlobisinin maddi katkýlarý.

Nükleer enerji santral-larý þimdilerde “temizenerji” olarak sunuluyor.Ýddiaya göre nükleersantrallarýn pisliði yok.

Bu koca bir yalan.Herþeyden önce nükleerenerji santrallarýnýnatýðýnýn radyasyonu bin-lerce yýl etkisinisürdürüyor ve bilindiðigibi radyasyon baþtakanser olmak üzere birdizi hastalýða nedenolmakta.

Santral atýklarý neyapýlýrsa yapýlsýnortadan kaldýrýlamýyorve binlerce yýl boyuncaradyasyon ölüm saçýyor.

Öte yandan artýk iyibiliniyor ki son 50 yýldasayýsýz nükleer kazaoldu.

En çok bilinen kazaÇernobil santralýnýn pat-lamasý. Bu kazada ölen-lerin sayýsý tam olarakbilinmiyor ama kayýplarkorkunç derecede büyük.Üstelik sadece santralýnolduðu bölgede deðil,çok daha geniþ bir alan-da etkili olan bir felaketoldu. Ve felaketin etkilerihala sürüyor. Hala sakatçocuklar doðuyor.

Ama nükleer kazalarýntek örneði Çernobildeðil. Ýrili ufaklý yüzlercenükleer kaza var. Herbiri çevreyi ve insanlarýaðýr bir biçimde tahripetti.

Þimdi AKP hükümetiSinop’ta nükleer santralkurmak istiyor. SadeceSinop deðil bütünKaradeniz kýyýlarý ve çokdaha geniþ bir alantehdit altýnda.

Bir iddia da nükleersantrallarýn daha ucuzolduðu. Bu da bütünüyleyalan. Güneþ enerjisi,rüzgar enerjisi çok dahaucuz. Üstelik bunlartemiz ve yenilenebilirenerjiler.

AKP hükümeti Sinop’anükleer santral yapmakistiyor ama Sinoplularnükleer santralý istemi-yor. Nisan ayýnda yap-týklarý mitingle bunugösterdiler. Bütün Sinop“nükleere hayýr” dedi.

Þimdi Nükleer KarþýtýPlatform ve KüreselEylem Grubu 3Haziran’da bu kezAnkara’da bir mitingyapacak.

Geleceðimizi korumakiçin, temiz bir çevredeyaþamak için, büyük birfelakete uðramamak içinnükleere hayýr diyeceðiz.

Siz de katýlýn bir kiþidaha fazla olalým. Sesi-miz daha gür çýksýn.AKP hükümeti sesimizidaha güçlü duysun.

NÜKLEER ENERJÝ PAHALIDIR

NÜKLEER ENERJÝ

TEHLÝKELÝDÝR

NÜKLEER ENERJÝ KÝRLÝDÝR

NÜKLEER ENERJÝ SAVAÞÇIDIR

NÜKLEER ENERJÝ ÖLDÜRÜR

NÜKLEER ENERJÝ TERÖR

SALDIRILARININ HEDEFÝDÝR

URANYUM MADENCÝLÝÐÝ

ÇEVREYÝ TAHRÝP EDER

NÜKLEER ENERJÝ

MERKEZÝDÝR,

BÜYÜK ENERJÝ KAYIPLARINA

NEDEN OLUR

NÜKLEER ENERJÝ

ANTÝ-DEMOKRATÝKTÝR

YAÞANABÝLÝR BÝR GELECEK

ÝÇÝN GERÇEK ÇÖZÜMLER

MEVCUT

NÜKLEER ENERJÝYE HAYIR

Nükleersiz bir dünyanükleersiz bir Türkiye