sosyalist İşçi 311

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ ANTÝKAPÝTALÝST GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 311 8 Þubat 2008 1 YTL Çetelerden nasýl kurtulunur? Cengiz ALÐAN sayfa: 9 ÝÞTE AKP’NÝN GERÇEK YÜZÜ 22 bin süper zengin ailenin 100 milyar dolar nakit parasý var 100 zengin Türk'ün serveti 114 milyar dolara yaklaþtý Milli gelirin yüzde 56’sý kâr, rant, faiz gelirine sahip olanlara, yani patronlara aktarýlýyor 100 en zenginin geliri 14 milyon yoksulun gelirine eþit 13 milyon kiþi yoksulluk sýnýrýnýn altýndaki asgari ücretle geçiniyor En zenginle en yoksul arasýnda 256 kat gelir farký var 2. Dünya savaþý ve Yalta Cengiz ALÐAN sayfa: 8 bu akþam yak ve yaðmala Eli Haligua sayfa: 10 Bob Marley

Upload: sosyalist-isci

Post on 26-Mar-2016

239 views

Category:

Documents


4 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 311

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 311

sosyalist isci DEVRÝMCÝ ANTÝKAPÝTALÝST GAZETE

www.sosyalistisci.org

SAYI: 311 � 8 Þubat 2008 � 1 YTL

Çetelerdennasýlkurtulunur?Cengiz ALÐANsayfa: 9

ÝÞTE AKP’NÝNGERÇEK YÜZÜ

22 bin süper zengin ailenin 100 milyar dolar nakit parasý var

100 zengin Türk'ün serveti 114 milyar dolara yaklaþtý

Milli gelirin yüzde 56’sý kâr, rant, faiz gelirine sahip olanlara, yani patronlara aktarýlýyor

100 en zenginin geliri14 milyon yoksulun gelirine eþit

13 milyon kiþi yoksulluk sýnýrýnýn altýndaki asgari ücretle geçiniyor

En zenginle en yoksul arasýnda 256 kat gelir farký var

2. Dünyasavaþý veYaltaCengiz ALÐANsayfa: 8

bu akþamyak veyaðmalaEli Haliguasayfa: 10

Bob Marley

Page 2: Sosyalist İşçi 311

2� sosyalist iþçi� sayý: 311

22 bin süperzengin aile

Ýngiltere'de yayýnlananfinans dergisiEuromoney tarafýndanözel bankacýlýk ödülüverilen Akbank'ýn GenelMüdür YardýmcýsýFikret Önder övünçleaçýkladý: Türkiye'de 22bin ailenin 100 milyardolar nakit parayasahip. Yani yüz binsüper zengin var.Türkiye'deki yoksul-luðun nedeni böyleceanlaþýldý. Türkiye'dekisüper zenginler 'nemelazým' nakit paralarýnýnyüzde 70'ini yurtdýþýndatutuyormuþ.

Euromoney göredünyada 10 milyonsüper zengin ailebulunuyor.

Süper zenginlerinservetinin yüzde 64'üABD, Japonya,Almanya, Ýngiltere veFransa'da bulunuyor.Geri kalan dilimde Çinlisüper zenginler öneçýkýyor.

Kim yoksulluðu yoketmekten bahsediyorsabaþlanmasý gereken yertam da burasý.

Daðlýca baskýný sýrasýndaPKK tarafýndan alýkonulan,DTP milletvekillerisayesinde serbest býrakýlan,sonra genelkurmay tarafýn-dan hapse týkýlan sekiz ertutuksuz yargýlanmaküzere serbest býrakýldý.

PKK üyesi olduðu veDaðlýca baskýnýna içeridenbilgi sýzdýrarak destekverdiði öne sürülen erRamazan Yüce de serbestbýrakýldý ve askerliði bit-tiðinden terhis edildi. Yüceve 7 arkadaþý vatanaihanetten dolayý ömürboyu hapis cezasý istemiyleyargýlanýyordu. Hakimmedya tarafýndan baskýnýnfaturasýnýn çýkarýldýðý Kürter Ramazan Yüce'nin hainolduðu defalarcaanlatýlmýþtý. Tahliye kararýadalet isteyenleri sevin-dirdiyse de herkesi þaþýrttý.

Yüce'nin avukatlarýDaðlýca tabur komutanýYarbay Onur Dirik ve gar-

nizonda görevli rütbelisubaylar hakkýnda suçduyurusunda bulundu.Yüce'nin avukatlarý þunlarýsordu:

- Baskýn karþýsýndahelikopter desteði istemineden geri çevrildi?

- Termal kamera görüntü-leri neden ciddiye alýn-madý?

- Yüce'nin baskýný önce-den haber verdiði komu-tanlar neden "bir þeyolmaz" dediler?

- PKK gerillalarýnýnhaberleþme kodlarý nedenkorucular tarafýndantaþýndý?

Tabur komutaný Dirikbaskýn sýrasýnda birdüðündeydi. Diðer komu-tanlarý cumhurbaþkanlýðýreferandumunda görevliy-di. Yüce ve arkadaþlarýaskeri mevzilerde yalnýzbýrakýlmýþtý. Daðlýca'dakibaskýna bilerek mi gözyumuldu?

Enerji Bakaný HilmiGüler, Kuveyt'te ''inþallah21 Þubatta firmalarý davetedeceðiz bununla ilgilibütün alt yapýyý hazýr-ladýk'' diye konuþtu. Ancakbu sözlerin edildiði günAnkara'ya 40 km. uzaklýk-taki Sarayköy'deki TAEKtesisinde yangýn çýktý.

Eðitim amaçlý olarakfaaliyet gösteren SarayköyNükleer AraþtýrmaMerkezi'nde (SANAEM)sabah saatlerinde bilin-meyen bir nedenle yangýnbaþladý.

Ýtfaiye gelse de yangýnamüdahale edemedi.SANAEM tesisi kapýlarýözel kartla açýlýyordu ve bukart görevlilerdeydi.Füzyon iþlemenin deyapýldýðý 3 laboratuartamamen yandý. Ýçeride bir

reaktör olsaydý, radyasyonsýzýntýsý nedeniyle 50 kilo-metrelik bir alandayaþayanlar bundan doðru-dan etkilenebilirdi.SANAEM'deki yangýn,nükleer santral kurmakararýnýn ne denli tehlikeliolduðu ortaya koydu.Ortada ne bir alt yapý nede hükümet tarafýndangaranti edilen güvenlikvar. Zaten dünyada nük-leer enerjide en büyüksorun güvenliðin saðlana-mamasý. Küresel EylemGrubu kaza ertesindeyapýlan basýn açýklamasýy-la hükümeti nükleerhevesinden dönmeyeçaðýrdý. KEG, güvenliksizve tehlikeli nükleer enerjiüretimini engellemek içinherkesi mücadele etmeyedavet etti.

KemalizmAlevilerekaybettiriyor

Pir Sultan AbdalKültür Derneði 3Ocak'ta Kadýköy'degerçekleþtiði mitingdehükümetin Alevilere veinanç özgürlüðünedönük politikalarýnýeleþtirdi. Mitingde Ýstik-lal Marþý'nýn okunma-masýný protesto edenCHPliler kürsüyeyürüdü, sonra alanýterk etti. Beþ bindenfazla Alevi'nin katýlýmýlaiklik ve Kemalizmekseninde yürütülenmuhalefetin Alevilerine kadar zayýfdüþürdüðünü kanýtladý.

Diyanet iþlerinin kap-atýlmasý, zorunlu dinderslerinin kaldýrýlmasý,tüm inançlarýn ibadet-hanelerinin statüsününayný olmasý, nüfus cüz-danýndan inançbölümünün kaldýrýl-masý gibi haklý taleplersayýlarý 10 milyondanfazla olan Alevilerinyýllardýr dile getirdiðiortak talepler olsa daCHP ve orduyla yanyana düþmek Alevimuhalefetini zayýflatý-yor. Sünnilik dayatmasýve ayrýmcýlýðýn mað-durlarý, toplumun diðerbaský altýndaki yanyana gelmedikçe AKPkarþýsýnda etkili ola-mayacak.

RakamlarlaTürkiye’dekilaiklik

- Devlet hastaneleri-nde 77 bin doktorçalýþýrken devlete baðlý90 bin din görevlisi var.

- 67 bin okul varken90 bin cami var, bun-larýn önemli kýsmý 12Eylül darbesi sonrasýaçýldý.

- Diyanet bütçesi 8bakanlýðýn toplambütçesi kadar.

Ankara’ya 40 km uzaklýktaki nükleer tesiste yangýn

Bir de santral kursalar...

Er Ramazan Yüce ve 7 arkadaþý serbest býrakýldý

Sorumlu kim?

Baykal’dandemokrasidüþmanýsözler

Darbe kýþkýrtýcýsýCHP’nin lideri DenizBaykal, inanç vedüþünce özgürlüðükarþýsýndaki taleplereiliþkin tutumunu ortayakoydu. Türkiye emekçisýnýflarý için demokrasifazla lüksmüþ!

"Demokrasi karný tok,sýrtý pek, baþý dik insan-larýn rejimidir. Karný aç,namerde muhtaç,boynu eðik insanlarlademokrasiyi yapmayayönelirseniz güçlüklerlekarþýlaþýrsýnýz.”

En güvenli ulaþým yön-temi olan trenlerTürkiye'de artýk kazalarlaanýlýyor. Kütahya'dagerçekleþen ve 9 kiþininyaþamýný yitirdiði kaza,demiryollarýna yýllardýryatýrým yapýlmamasýnýndoðal bir sonucu. Yenikazalar ise kapýda.

Kütahya'daki kazanýnsorumlusu olarak 3TCDD çalýþaný tutuk-landý. Ancak asýl sorumlutoplu taþýmacýlýða yatýrýmyapmayan yeni-liberalhükümetler.

- Kaza yapan trenin

önünde 118 tonluk birmakine, ardýndan 44dingilli ve 502 ton yükvardý. 474 yolcu ve 5mürettebat daeklendiðinde, trenin

kapasitesini aþan bir aðýr-lýk taþýnýyordu.

- Yol malzemeleri 15 yýl-lýktý. Yorgun malzemelerkazanýn önünü açtý.

- Beþ yýldan fazla

süredir yol bakým veonarým çalýþmalarýgereken düzeyde yapýl-madý.

- Bir bütün olarakTCDD'de de bakým iþlem-leri aksatýlýyor.

3 çalýþan hapiste, ancakKütahya'daki kazanýnertesi günü bu kezÇankýrý'da bir yük treniraydan çýktý, 6 vagondevrildi. Hükümet yabütün TCDD çalýþanlarýnýtutuklamalý ya dademiryollarýnýn bakýmýný,onarýmýný, uygun kul-lanýmýný saðlamalý.

Bütün TCDD çalýþanlarýný tutuklayýn

AKP yeni birrekora dahaimza attý

2006 sonunda hapis-hanelerdeki tutuklu vehükümlü sayýsý 70 biniken bu rakam son biryýlda 93 bine çýktý. Buyeni bir rekor!Cumhuriyet tarihindehapishaneler en fazladoluluk oranýný yaþýyor.

Hapishanelerin yatmakapasitesi çoktan aþýldý.ranza bulamayanmahkumlar yerde yatý-yor.

Adalet Bakanlýðý yenihapishanelerin inþasý vekullanýma açýlýþýný hýz-landýrmaya çalýþýyor.

Hükümet önceki aflar-da serbest býrakýlanlarýnyüzde 60’ýnýn suçiþleyip geri döndüðügerekçesiyle genel affikrine itiraz ediyor.

Ancak hem afla çýkýpyeniden hapse giren-lerin hem de yeni tutuk-lananlarýn ortak birnoktasý var ki kimsebundan bahsetmiyor:Türkiye’de giderek yük-selen kronik iþsizlik.

Ýþsizlik ve geleceksiz-lik, bireysel suçlarýnsayýsýný artýrýrken,organize suç örgütlerikolayca eleman bula-biliyor.

Baþka bir gerçek isebanka hortumlayan-larýn, suikast tertip-leyenlerin ellerini kol-larýný sallayarak sokaktageziyor oluþu. AKP enalt sýradaki “suçlularý”hapse týksa da güçlüleredokunamýyor.

Page 3: Sosyalist İşçi 311

� AKP, din ve büyük sermaye

� Medeniyetler çatýþmasý

� Irkçýlýðý ve milliyetçiliðe nasýl durduracaðýz?

� Kürt sorununda çözümün neresindeyiz?

� Sosyalistler ve milliyetçilik

� Modern emperyalizmin ekonomi ve politiði

� Savaþ, emperyalizm ve direniþ

� Dünya krizi ve direniþ

�Marksýn kapitalinden 21. yüzyýlda kapitalizme

� Gelecek süpergüç Çin mi?

� Yeni liberalizmin sonuna mý gelindi?

� Venezüela: Sokaklar seçkinlere karþý

� Saðlýk hakkýmýzý koruyalým

� Kadýnlar nasýl özgürleþecek?

� Kapitalizm ve cinsel ayrýmcýlýk

� Küresel ýsýnmayý durdurun dünyayý deðiþtirin

� Marks ve ekoloji

� Nükleer santrallar neden yapýlmamalý?

� Rus Devrimi nasýl ve neden yenildi?

� Stalinizm ve sosyalizm

� Kapitalizm sonrasý yaþam

� Devrim nasýl bir þey olacak?

� Solda yeni bir alternatif

� Rosa Lüksemburg ve kitle grevleri

� Lenin ve devrimci parti

� Rock müziði ve direniþ

� 1968: Son büyük yangýn

� 1968: Türkiye'de yeni bir solun oluþumu

� 1968: Doðu Avrupa'da özgürlük rüzgarý

Eðer sosyalistler Türban konusunuözgürlükler açýlýmýnýn dýþýnda deðer-lendirmeye çalýþýrlarsa doðru bir tutumalmalarý mümkün olamaz.

Bugün Ak Parti, MHP’nin parlamentodesteði ile Türbaný kýsmen özgür-leþtirmek için adým atmaya çalýþýyor.Ortada komik bir tartýþma var türbanýnnasýl baðlanacaðý konusunda. Sorun bugarip tartýþma ve bulunan garip çözümile aþýlýrsa türbanlar kadýnlar daha uzunsüre özgürlüklerinin kazanmak içinmücadele etmek zorunda kalacaklar.

Diðer tarafta ise geniþçe bir sözümonalaik cephe oluþuyor. Türbana karþýlar vebildik biçimlerde bildik argümanlarlatürbanlý kadýnlarýn üniversiteleregirmesini engellemeye çalýþýyorlar. Yaniyasaðý savunuyorlar.

Laik cephenin sol aðýzlarý Türbanyasasýnda Ak Parti’ye MHP’nin destekvermesini soldan türbana gelen desteðiürkütmek, yýldýrmak için kullanmayaçalýþýyorlar. Özellikle de türbana özgür-lük diyerek imza toplayanakademisyenler faþistlerle ayný yeredüþtükleri için eleþtiriliyorlar.Beklendiði gibi bu eleþtirinin arkasýndaolanlar Ýþçi Partisi ve TKP. Giderekyakýnlaþan bu iki siyasi çizgi kendi-lerinin nerede durduklarýný ise hiçsorgulamýyorlar.

Bugün ve dün türbana karþý çýkanlarýnbaþýnda Genel Kurmay geliyor. GenelKurmay saedece türbana karþý çýkmýyorbu nedenle darbe tehdidi yapýyor, eþitürbanlý diye cumhurbaþkaný ile iliþkisi-ni dondurdu.

Türbana TÜSÝAD, yani en büyük

patronlar da karþý. Bir de baþýnda DenizBaykal’ýn bulunduðu CHP türbanakarþý.

Unutmadan eklemek lazým,Fransa’dan ýrkçý Sarkozy ve benzerleride türbana karþýlar.

Galiba Ergenekon Çetesi’de türbanakarþý.

Þimdi ne oldu? MHP türbandan yana,Genelkurmay türbana karþý. Hangi tarafdaha temiz? Soruna böyle bakmakbütünüyle yanlýþ.

Türban sorunu bütünüyle özgürlüklersorunudur. Ýsteyen istediði kýyafetleokula, iþyerine, mahkemeye gider,sokakta gezinir.

Eðer türbana üniforma diye karþýçýkarsanýz neden kravata karþýdeðilsiniz? Neden kýz öðrencilerin pan-talonla ya da mini etekle veya istedik-leri kýyafetle okula gitmesini destek-

lemiyor sunuz? Neden erkek öðrenci-lerin saçlarýný istedikleri gibi uzat-malarýný talep etmiyorsunuz?

Neden here yere ahlak kurallarýdayatýlmasýna karþý çýkmýyorsunuz?Türbana siyasi üniforma diye karþýçýkanlarýn bir kýsmý gösteri yürüyüþ-lerinde taraftarlarýný asker gibi sýrayadizerler. Kortejlerinde sigara içilmesinekarþý çýkarlar. Samimiyseler neden buaskeri tutumlarýný terk etmiyorlar.

Bütün bu sorularýn bir tek cevabý var.Kimilerini sürekli olarak “liberal”olarak eleþtirenler aslýnda bu eleþtirileriile Genelkurmay ile uzlaþmalarýný, mil-liyetçiliklerini gizlemeye çalýþýyorlar.

Bir de Fransa pratiði var. Fransa’dayeni liberal Avrupa Birliði anayasasýnýnreddi için bir yandan baþýný troçkistLCR’ýn çektiði sol, diðer yanda isefaþistler kampanya yaptýlar. Ama solunkampanyasý etkin olandý. AB Anayasasýsolun kampanyasý ile reddedildi ve yeniliberalizm, AB projesi aðýr bir darbeyedi.

Fransa’da yeni liberal anayasayýdestekleyen kimileri LCR’ý faþistlerleayný þeyi savunmakla suçlamýþlardý! Nebenzerlik!

Türkiye’de de kendine güvenen, argü-manlarýna güvenen devrimci sol özgür-lükleri savunmaktan geri durmayacak-týr. B iz özgürlükleri bir bütün olarakgörüyor ve ve bir bütün olaraksavunuyoruz. Uzun saça da evet, tür-bana da evet. Din dersine de hayýr,askerlik dersine de hayýr! Milliyetçitarih dersine de hayýr, ahlak dersine dehayýr...

sayý: 311 � sosyalist iþçi � 3

sosyalist isci

Veli Küçük içerdevatenseverlergene sokaklarda!

Arka arkaya yaþanan bir dizi geliþmeyidikkatle izlemek gerekiyor.

Önce uzun süredir adlarý kamuoyutarafýndan öðrenilen, her ýrkçý saldýrýdaadlarý öne çýkan vatansever bir grup yaka-landý. Ýçlerinden bir çoðu emekli asker, biriise emekli general.

Vatanseverlerin “ilerici” ve baþka vatan-sever hedeflere saldýrdýðý ortaya çýktý.Cumhuriyet gazetesine bomba koymuþlar,Hablemitoðlu’nu öldürmüþler.Diyarbakýr’da ise kendi adamlarýna bombaatmýþlar.

Açýk ki vatansever Ergenekon çetesi pro-vokatör.

Ergenekon çetesi diðer yandan da birdarbe için çalýþýyormuþ. 2009’da bir askeridarbe ile yönetime el koymak istiyorlar.Kime karþý? 22 Temmuz’da yüzde 47 oyalan ve þimdilerde bu oy oranlarý yüzde50’lerden yukarý doðru týrmanan AKParti’ye karþý.

Bir askeri darbe için vatanseverErgenekon’un suikastleri, katliamlarý veçeþitli provokasyonlarý önemli. Bunlarhazýr bekleyenlere bir darbe yapmalarý içinbir zemin hazýrlar, ama yetmez. Bunlara ekbir de daha kitlesel bir destek gerekli.

Cumhuriyet Mitingleri bu amaca dönük-tü. Zaten miting kürsülerinden açýk açýkdarbe çaðrýsý yapýlýyordu.

Ne var ki 22 Temmuz seçimlerininsonuçlarý Cumhuriyet mitinglerini etkisizkýldý. Abartýlan miting sayýlarý Ak Parti’ninaldýðý oylar karþýsýnda sönük kaldý.

Þimdi seçim sonuçlarýnýn hafýzalardaeskimeye baþlamasý ile birlikte yenidenbazý güçler sokaða çýkarak türban karþýtýmitingler yapýyor.

Ayný hava. Bir yandan Türk bayraklarý,vatansever þarkýlar ve türküler, diðertarafta ise “türbana hayýr” denerekbaðrýlýyor “Türkiye laiktir, laik kalacak.”

Ergenekon gitti ve sanki yenileri görevidevraldý.

Türbana özgürlük

MARKSÝZM 08DSÝP tarafýndan örgütlenen 4 günlük tartýþma toplantýlarý dizisi

[email protected] �0536-335 10 19 �www.dsip.org.tr

16-19mayýsistanbul

Bugüne kadar Marksizmtoplantýlarýna katýlmýþkonuþmacýlardan bazýlarý

Orhan Pamuk, Ahmet Oktay,Ufuk Uras, Nuray Mert, AkýnBirdal, Murat Çelikkan, SevgiGöðçe, Ragýp Duran, Sevil Erol,Ercan Karakaþ, Ertuðrul Kürkçü,Algan Hacaloðlu, Hilal Atýcý, FilizKoçali, Bülent Somay, MeldaKeskin, Roni Margulies, HayriKozanoðlu, Tayfun Mater,Levent Þensever, Sami Evren,Melih Pekdemir, Rýdvan Akar,Alex Callinicos, Þenol Karakaþ,Sevgi Uçan, Mete Çubukçu,Sinan Özbek, Abdullah Aysu,Barýþ Pirhasan, Doðan Tarkan,Yýldýz Önen, Fethiye Çetin,Selim Deringil, Ahmet Tonak,Harun Tekin, YýldýzRamazanoðlu, Bülent Somay,MemetAli Alabora, Metin Yeðin,Avi Haligua

Daðlýca’da PKK tarafýndan kaçýrýlan,serbest býrakýlmalarýndan sonra tutuk-lanan 8 asker serbest býrakýldý. BöyleceDaðlýca’nýn arkasýndan koparýlan fýrtý-nanýn ne denli kof olduðu ortaya çýktý.Günler boyu küçük milliyetçi-ýrkçý-faþist çevreler gösteriler yapmýþ ve sýnýrötesi operasyon aypýlmasýný, Irak’ýnKürt Özerk Bölgesine saldýrýlmasýný,Kürtlerin imhasýný vs istemiþlerdi.

Türkiye’deki hakim medya bu küçükgösterileri abartmýþ ve karþýmýza yükse-len milliyetçi dalga olarak çýkarmýþtý.

8 asker artýk serbest. Henüz yargýlan-malarý bitmedi bu nedenle sonucubilmiyoruz ama birþeyi artýk öðrendik.Daðlýca’da PKK saldýrýsýna uðrayan bir-liðin baþýnda komutan yok. Askerlerdaðda, çatýþýyor, ölüyor, esir düþüyor.Tüfekleri çalýþmýyor. Ya subaylar? Neyaptýklarý bilinmiyor, bilinenler isedüðün dernek geziyorlar.

Þimdi subaylardan hesap sormanýnzamaný. Sadece Daðlýca’da ki birliðinsubaylarýndan deðil. Ölen askerlerinsorumlusu kim?

Hesap sorulacak mý?

Page 4: Sosyalist İşçi 311

4� sosyalist iþçi� sayý: 311

Aklýn karamsarlýðý,iradenin iyimserliði

Ýyimser mi olmalý, kötümser mi? Gramsci, devrim-cilere "Aklýn karamsarlýðý, iradenin iyimserliði"önerisinde bulunur. Yani her þeyin kötü gidebile-ceðini düþünüp buna karþý hazýrlýklý olmak, amaeylem sonucunda her þeyin iyi olacaðýna inanýpkararlý ve kendine güvenli bir þekilde eyleme atýl-mak.

Bizde, "aklýn karamsarlýðý" iyice abartýlarak,sadece her þey kötü gidebilecekmiþ gibi deðil, herþey zaten kötü gitmiþ ve bundan sonra da gidecek-miþ þeklini alýyor.

Karamsarlýk o kadar yoðun ki, denklem bozuluy-or, iradenin iyimserliði kalmýyor. Çok þiþman birçocukla çok zayýf bir çocuðun tahterevalliye bin-mesi gibi oluyor.

Bu kronik karamsarlýðýn iki temel nedeni varkanýmca.

Birincisi, içe kapalýlýk, Türkiye sýnýrlarýnýn dýþýndaolup bitenlerle ilgilenmemek, Türkiye'nin bunlar-dan muaf olduðunu zannetmek. Böyle olunca,"Kapitalizm her istediðini dünyaya dayatýyor" veya"Amerikan emperyalizmi her yerde her istediðiniyapýyor" gibi ifadeleri sýkça duyuyoruz. Koca LatinAmerika kýtasýnda hem neoliberalizmin hemAmerikan emperyalizminin devasa mücadelelerlekarþý karþýya kalmasý gözden kaçmýþ oluyor.Amerika'nýn Kenya'dan baþlayýp Ortadoðu'dangeçen ve Afganistan-Pakistan sýnýrýna uzanan koca-man bir yay üzerinde istediði hiçbir þeyi day-atamýyor olmasý gözden kaçmýþ oluyor.

Karamsarlýðýn ikinci nedeni daha da önemli.Geçtiðimiz beþ küsur yýlda memleketteki deðiþim-lere büyük ölçüde AKP hükümeti damgasýnývurdu. Pek çok kiþi, AKP'yi "Müslüman", "irticacý"veya en azýndan "gerici" olarak gördüðü için, olum-lu deðiþimlere sevinemiyor, bunlarý gereðincedeðerlendiremiyor, görmezlikten gelip geçiyor.

Neler bu deðiþimler? Kürt sorununda askeriharekâtlar þu ara kýzýþmýþ gibi görünüyor, amadaha genel tabloya bakýldýðýnda, Diyarbakýr'a gidip"Devlet hata yapmýþtýr" diyen bir baþbakan var,mecliste 20 tane Kürt milletvekili var, Kürt sorunuçatýr çatýr tartýþýlýyor, Barýþ Meclisleri örgütleniyor.Daha 10 yýl önce bunlarý hayal etmek bile zordu.

Ermeni sorununda, soykýrým olup olmadýðý açýkaçýk tartýþýlýyor, "oldu" diyen konuþmacýlarýn yeraldýðý konferanslar örgütleniyor ve, en önemlisi, onbinlerce kiþi hiçbir polis tacizine maruz kalmadan"Hepimiz Ermeniyiz" diye baðýrarak yürüyor. Dahaüç yýl önce bunlarý hayal etmek bile zordu.

Açýk bir darbe tehdidi ile karþýlaþan bir hükümet,Genelkurmay'a "Sen benim memurumsun, fazlakonuþma" diyor ve kabinenin tüm üyeleri aynýanda duvara dayanýp kurþuna dizilmiyor. Kamuyoklamalarýnýn hâlâ "en güvenilen kurum" olarakgösterdiði ordunun tüm tehditlerine raðmen, tehditedilen parti oylarýn yarýya yakýnýný alýyor ve kendiadayýný söke söke cumhurbaþkaný seçtiriyor. VeGenelkurmay gýk diyemiyor. Bir hükümet, hiçbirhükümetin yapamadýðýný yapmaya giriþiyor vebugüne kadar kýlýna bile dokunulamayan VeliKüçük ve arkadaþlarýný yakalayýp cezaevine týkýyor.Bütün bunlara inanmakta hâlâ zorlanýyorum.

Gel gör ki, tüm bu geliþmeler karþýsýnda sevinmekgerekirken, "Eyvah, Ýslamcýlar kazanýyor, biz kaybe-diyoruz" diye düþünenler derin karamsarlýklarýn-dan kurtulamýyor bir türlü.

Oysa AKP, yaptýðý her þeyi Ýslamcý olduðu içindeðil, deðiþim doðrultusunda yaygýn taban desteðiolduðu için yapabiliyor. Bu memleketin vatan-daþlarý Susurluk süreciyle, Hrant Dink'in cenazesin-deki devasa kalabalýklarla, 27 Nisan muhtýrasýnagösterdikleri tepkiyle, iki kiþiden birinin AKP'ye oyvermesiyle, baskýdan ve yasaklardan deðil,demokrasiden ve özgürlüklerden yana olduðunudefalarca kanýtladý. Erdoðan, Müslüman olduðuiçin deðil, özgürlükçü olarak algýlandýðý için %47oy aldý. Aklýn karamsarlýðýný abartmamak için bun-dan iyi neden olabilir mi?

Roni Margulies

GÖRÜÞ

Ýstanbul Davutpaþa'daruhsatsýz çalýþan havaifiþek fabrikasýndaki patla-ma çalýþanlarýn iþ güven-liðinden yoksun olduðunuaçýkça gösterdi. 22 iþçininyaþamýný yitirdiði 100'denfazla iþçinin yaralandýðýpatlama bir kaza deðilcinayet.

Ruhsatsýz iþyerindeçalýþanlarýn sigortasýyoktu. Her biri düþük ücre-tle çalýþtýrýlýyordu.Yaralanan sigortasýz iþçileritedavi masraflarýný öde-mek için zor günler bek-lerken, ölen iþçilerinaileleri ortada kaldý.

Havaya uçan fabrikanýnÝstanbul BüyükþehirBelediyesi tarafýndan ruh-satsýz olduðu gerekçesiyle3 kez mühürlendiði açýk-landý. Ancak iþyerifaaliyetine devam etti. Bubelediye denetimin tama-men etkisiz olduðunuortaya koydu. Belediyebaþkaný Kadir Topbaþ'ýnÝstanbullularý ruhsatsýzfaaliyet gösteren havaifiþek fabrikalarýný ihbaretmeye çaðýrmasý öfkeyarattý. Ýstanbullular muh-bir olacak, çevrelerindekiiþyerlerini ruhsatlarýný kon-trol edecek, ancak Ýstanbul-lularýn vergileriyle kasasýdolan belediye görevi olandenetimleri yapmayacak!

TTB'nin raporucinayeti anlatýyor

Davutpaþa'da gerçekleþenpatlama ve ölümler,Türkiye'de çalýþanlarýnhayatlarýnýn tehdit altýndaolduðunun açýk bir örneði.Türk Tabipler Birliði Ýþçisaðlýðý ve Ýþyeri hekimliðiKolu'nun hazýrladýðý raporgenel durumu özetliyor:

- Her yýl 80 bin iþ kazasýgerçekleþiyor,

- Bu kazalar sonucu heryýl ortalama 1600 iþçi hay-atýný kaybediyor,

- Her beþ dakikada 1 iþkazasý olurken, her 6 saatte1 iþçi ölüyor.

TTB'ye göre 50 ve üzeriiþçi çalýþtýran 15 bindenfazla iþyerinde iþçi saðlýðýve iþ güvenliði koþullarýyerine getirilmiyor.Hükümet üyeleri kazadansonra Davutpaþa'ya koþupüzüntülerini bildirseler depatronlar bildiðini oku-maya devam ediyor.

Çalýþanýn hakký yokTürkiye'de 22 milyon

çalýþandan sadece 6,5 mil-yonu sigortalý. 15,5 milyoniþçi kayýtsýz olarakçalýþtýrýlýyor. Bu adetagayri-resmi bir politika veyeni-liberal hükümetler,ekonomiyi kayýt içinealmaktan bahsetseler de

çalýþanlarýn haklarýkonusunda hiçbir þey yap-mýyorlar.

Ýþ kazalarýný önlemenin,iþ güvenliði saðlamanýn tekyolu sendikalaþmak.Çalýþanlar örgütlenerek

haklarýna kavuþabilir vegüçlü sendikalar patron-larýn üzerinde yaptýrýmgücüne sahip olabilir. Aksitaktirde hem hak kayýplarý,hem de ölümler devamedecek.

Türk-Ýþ hükümete iþgüvenliði için 11 öneridebulundu:� Ýþ güvenliði ile

örgütlenmenin birbirinitamamladýðýndan hareke-tle, örgütlenmenin önün-deki engeller kaldýrýl-malýdýr.� Ýþ saðlýðý ve güven-

liðine iliþkin düzenlemel-er, bütün çalýþanlarý kap-sayacak þekildegeniþletilmelidir.� Baþta iþ denetimi

olmak üzere, iþ saðlýðý vegüvenliði hizmet birim-leri etkin hale getirilme-lidir.

� Ýþ kazalarýnýn sýklýklarastlandýðý küçük ve ortaboy iþletmelerde iþyeriortak saðlýk birimlerininkurulmasý zorunlu halegetirilmelidir.� Ýþyerlerinde oluþturu-

lan Ýþ Saðlýðý veGüvenliði Kurullarýdemokratik yapýlar olarakdüzenlenmeli, kurullarýnyaptýrým gücü olmalýdýr.

� Ýþ güvencesi ile iþgüvenliðinin birbirinitamamladýðýndan hareke-tle, tüm çalýþanlar içininsana yakýþýr norm vestandartta sosyal güven-lik politikalarý uygulan-malýdýr.� Ülkemizde kamu

eliyle yürütülen iþ saðlýðýve güvenliði teknik

destek hizmetlerinesaðlanan kaynaklarartýrýlmalýdýr.� Türkiye'deki iþ saðlýðý

ve güvenliði tablosunuortaya koyacak bir envan-ter çýkarýlmalýdýr.� Ülkemizdeki meslek

hastalýklarý taný sistemlerigeliþtirilmelidir.� Uluslararasý Çalýþma

Örgütü'nün (ILO) iþgüvenliði ve iþ saðlýðýnailiþkin sözleþmeleri imza-lanmalýdýr.� AB normlarýna uygun

bir iþ saðlýðý ve güvenliðikanunu bir an önceçýkarýlmalý ve etkin

Limter-Ýþ'ten meclisteeylem

Son 7 ayda 13 tersaneiþçisinin öldüðü Tuzla ter-sanelerinde örgütlenenDÝSK'e baðlý Limter-iþSendikasý’nýn temsilcileri28 Ocak'ta Ankara'dameclis önünde bir basýnaçýklamasý yaptý.

“Tersanelerin Ýncelen-mesi Ýçin MeclisAraþtýrma KomisyonuKurulmasýný Ýstiyoruz" ve

"Tersanelerde ÝþçiCinayetleri Son Bulsun"yazýlý pankartlar taþýyansendika üyeleri, "TersaneÝþçileri Yalnýz Deðildir"sloganlarýný attý.

Ýþçilere destek olmakiçin gelen Ýstanbul mil-letvekili Ufuk Uras,baþbakanýn gemi sek-törünün geliþmesiyleövündüðü belirterek þun-

larý söyledi: "Ancak gemiinþaa sektörününbaþarýlarý, iþ cinayetleribedeli ile olmamalý.Önümüzdeki 3 yýliçerisinde tersanelerininsayýsýný ikiye katlamakistiyorlar. Bu, ölümlerinde cinayetlerin de ikiyekatlanacaðý anlamýnageliyor." Eylemcilerdayanýþma çaðrýsý yaptý.

Davutpaþa’da cinayet: Ýþyeri ruhsatsýz, iþçiler sigortasýz

Ýþçiysen hayatýnýnhiç bir deðeri yok

Türk-iþ'ten hükümete çaðrý:Sendikal örgütlenmenin

önündeki engelleri kaldýrýn!

Page 5: Sosyalist İşçi 311

sayý: 311 � sosyalist iþçi � 5

dsip.org.tryakýndayayýnda

Almanya solu geçen hafta yapýlaniki bölgesel seçimdeki önemli, biryarýlmayý kutluyor. Alýnan sonuçlaryeni sol parti Die Linke için ilkbüyük seçim zaferi. Die Linke AþaðýSaksonya'da %7,1, Hesse'de %5,1 oyaldý. Ýktidardaki CDU'nun(Hýristiyan Demokrat Parti) oylarýn-daki düþüþ iþçi sýnýfýnýn yaþamkoþullarýndaki kötüleþmenin sonucu.

Hesse'nin eyalet baþkaný RolandKoch seçim kampanyasýnda göçmen-lere karþý sert söylemler kullanmýþ ve"gençliðin iþlediði suçlar"a vurguyapmýþtý. Partisinin oy oraný %12'yedüþünce artýk liderliðe devamedemedi. Bu arada, ulusal hükümette

CDU ile koalisyon ortaðý olan NewLabour yükselen öfke karþýsýnda solakaymak zorunda kaldý.

Marx 21 adlý derginin editörüStefan Bornost geliþmeleri þöyleyorumluyor:

"Giderek yükselen siyasi birradikalleþme var. Bu radikalleþmeekonomik büyümeden sadecezenginlerin faydalandýðýna dairhissiyattan besleniyor. Yaklaþýk 1.3milyon iþçinin haftalýk çalýþma saati45'e çýkacak ve karþýlýðýnda iþsizlikparasýna uygulanan düzeyde küçükbir ek ücret ödenecek.

Ayrýca sýk sýk kapanan fabrikahaberleri duyuyoruz (geçen ay Nokia

Bochum'daki fabrikasýný kapata-caðýný açýklamýþtý). Die Linke bukonuda çok baþarýlý bir kampanyayürüttü. Ama SPD de ayný þekilde.SPD sol adaylarýn seçilmesiniengellemek için Die Linke'nin bir dizipolitikasýný kendi politikalarýnauyarladý. Ancak þimdi de solakayýþýn ulusal hükümette yaratacaðýsorunlardan korkuyor. Ülkenin heryanýnda sendikalarýn ücret artýþýtalebiyle yaptýðý uyarý grevi çaðrýlarý-na çok büyük destek var."

Die Linke seçim zaferinin ardýndanþimdi binlerce üye kaydetmeye veher bölgede güçlü parti örgütleri kur-maya hazýrlanýyor.

Die Linke'nin seçim baþarýsý

ALMANYA Lübnan'dakihalkayaklanmasýBeyrutsokaklarýnabirlik getirdi

Lübnan'ýn ABD desteklihükümeti halk isyanýnýbastýrmak için elektrikkesintisi ve aþýrý enflasyonuygulamaya çalýþýyor.Geçen hafta Beyrut'unyoksul güney kesimindebunu protesto için gösteriyapan küçük bir grubunüzerine ateþ açýlmasý sonu-cu bir kiþi öldü. Bu cinayetöfkeli protestolara yol açtý.Bu gösteriler sýrasýnda dayedi kiþi daha öldürüldü.

Bu cinayetler aslýndaFuat Sinyora hükümetinekarþý yükselen öfkekarþýsýndaki çaresizliðigösteriyor. Geçtiðimizyazdan beri ülkenin hertarafýnda kendiliðindenprotestolar yaþanýyor.Protestolar genelliklebaþkentin güneyindeki Þiibölgelerinde ve doðusun-daki Hýristiyan böl-gelerinde oluyor.Göstericiler ana arterlerikapatmak içi araba lastik-leri yakýyor.

Sendikalar yüksekenflasyonla baþ edebilmekiçin asgari ücretin üç katý-na çýkarýlmasýný talepediyor. Geçen Pazar günüde nakliye iþçileri veçiftçiler grev çaðrýsý yaptý.Çok sayýda iþkolu bu grevçaðrýsýna destek verdi.Talepleri "iyi ücret, özgür-lük ve hükümetin adalet-siz uygulamalarýna son"verilmesi. Grev 2006'dakiÝsrail saldýrýsý sonrasý ver-ilen "uluslararasý yardýmpaketi"nin bir parçasý olanneo liberal politikalarýnabir tepki olarakgörülebilir.

Sinyora ise grevi ülkeninegemenliðinin altýnýoymak için Suriye veÝran'ýn düzenlediði birentrika olarak niteliyor.Sinyora hükümeti, ülkeyeABD askeri üsleri kurmaküzere Bush ile gizli biranlaþma yapmasýnýnardýndan sarsýlmýþtý.

Geçen Perþembe günübinlerce asker ayaklan-malarý bastýrmak içinBeyrut'a girdi. Gösterilerindaðýtýlmasýnda artýk ordukullanýlmaya baþlandý.Her ne kadar Þii ayaklan-masý olarak gösterilse deHýristiyanlarýn veSünnilerin bir kesiminingreve verdiði destekyaþananýn bir iþçi ayaklan-masý olduðunu kanýtlýyor.

ABD savaþ makinesininIrak ve Afganistan'a, halkabüyük zararlar veren birhava saldýrýsý kampanyasýbaþlattýðý biliniyor. ABDaskeri sözcülerininbildirimlerine göre, bu"hava savaþý"nda 2006'da229 saldýrý düzenlenmiþ.Ancak 2007'de bu sayý1.447'ye çýkmýþ durumda.Yani yüzde 500 artmýþ.

Bu hava bombardýmanýkampanyasýnda en çokkullanýlan savaþ aracý 250kiloluk genel amaçlý savaþbaþlýðý taþýyan lazer gü-dümlü Ünite 12. bu savaþbaþlýðý bir apartmaný biranda yerle bir edebiliyor.

2006'da Irak'taki hede-flere 55 bin kilogramlýkbomba yaðdýrýlmýþ. 2007'debu miktar 250 bin kilogra-ma çýkmýþ. Geçtiðimiz ayBaðdat'ýn güneyindeki böl-gelere 38 bombacý tarafýn-dan, havadan, 10 dakikaiçinde 20 bin kilogrambomba býrakýlmýþ. Budurum Iraklýlarýn karþýkarþýya kaldýðý yüksekteknolojinin yýkýcýlýðýnýgösteriyor. Bu sayýlanlara,helikopter ve savaþ uçak-larýndan atýlan güdümlüfüzeler ve baþlýksýzroketler dâhil deðil. En çokhelikopterlerde bulunanHydra-70 roketleri de kul-

lanýlýyor. ABD özel kuvvetleri

genellikle dakikada 1.800atýþ yapan silahlarladonanmýþ bir uçak kul-lanýyor. Bu silahlarýn açtýðýhasarlar inanýlmaz.Bunlarýn kullanýldýðý havasaldýrýlarýnda birkaç daki-ka içinde evler, fabrikalarve altyapý yok edilebiliyor.Tarihsel veriler gösteriyorki 1960 ve 70'lerde ABDhava saldýrýlarý sonucuLaos halkýnýn %25'i,Vietnam halkýnýn %33'ü veKamboçya'da bir milyoninsan bulunduðu yeri terketmek zorunda kalmýþ.

Lancet adlý bir týp der-

gisinin yaptýðý araþtýrmayagöre Mart 2003'ten Haziran2006'ya kadar ölen 601 binIraklýnýn %13'ü havasaldýrýlarýnda hayatýný kay-betmiþ. Raporu hazýrlayan-lar ayrýca 15 yaþ altýndakiIraklý çocuklarýn yarýsýnýnhava saldýrýlarýylaöldüðünü belirtiyor. Havasaldýrýlarý %500 arttýðýnagöre bu ölümler de aynýoranda artacak demektir.

Mülteci konumuna düþendört milyon kiþi (iki mily-onu ülke içinde yerinideðiþtirdi, iki milyonu daülke dýþýna kaçtý) budevasa yýkýma tanýklýkediyor.

Ýþgal saðlýkta krizeyol açýyor

Irak'ta süren iþgal Irakhalkýnýn saðlýðýnda önem-li bozukluklar yaratmayadevam ediyor. Baðdat'tabir hastanede çalýþanKamel Mahdi isimlihemþire þöyle diyor:

"Sadece artan hastasayýsýyla deðil, çok ciddihastalýklara yakalanmýþveya ciddi yaralar almýþhastalarla da baþ etmekzorundayýz". 7 yýldýrhemþirelik yapan Mahdiekliyor: "Hayat kurtarma-da ilk önce kullanýlansolüsyonlarýmýz ve temeltýbbi gereçlerimiz bileyok"

Þu anda Baðdat'ta kol-era bile var. Ýçme suyun-dan koleraya yakalanançok sayýda insan var. Amahastanelerde antibiyotikbulunmuyor. Hattasteteskop, termometre,lastik eldiven bile yok.

Irak’ta hava saldýrýlarý %500 arttý

15 MARTIRAK’TA ÝÞGALE KARÞI MÝTÝNGÝSTANBUL

Kenya’dabir ayda100.000 ölü

Kenya'da 27 Aralýk'tacumhurbaþkanlýðý seçim-lerinden sonra baþlayançatýþmalar sonucundaölenlerin sayýsý bu hafta100 bin kiþiye ulaþtý. KýzýlHaç sözcüsü AbbasGulam'ýn baþkentNairobi'de yaptýðý açýkla-maya göre, evini vetopraðýný terketmekzorunda kalarak göçmendurumuna düþenlerinsayýsý da 304 bine ulaþtý vebu rakamýn yükselmeyedevam etmesi bekleniyor.

ABD'nin Kenya'daki tem-silcisi MichaelRanneberger'e göre, seçim-lerden sonra patlak verenþiddet olaylarý kendiliðin-den baþlamýþ deðil: "Bazýkiþiler kalabalýklarýgaleyana getirdi. Baðýmsýzbir soruþturma yürütülme-si gerekiyor. Þiddetinönemli bir kýsmý planlý veörgütlüydü. Ama seçim-leri kim kazanýrsa kazan-sýn þiddet olacaktý, çünküyerel politikacýlar arasýndatoprak anlaþmazlýklarývardý".

Amerika ve bazý baþkaBatý ülkeleri, þiddeti teþvikettikleri ve demokratikilkeleri ihlal ettiklerigerekçesiyle bazý Kenyalýpolitikacýlara karþý yap-týrýmlar uygulamayahazýrlanýyor.

Batý'nýn kitlesel olaylar-dan birkaç kiþiyi sorumlututma çabalarý bir yana,seçimler, seçimsonuçlarýnýn geniþ kitlel-erce kabul edilmemesi vebunlarý izleyen karmaþa,zaten karmaþýk veistikrarsýz bir bölge olanDoðu Afrika'da bugünekadar demokrasi veistikrar simgesi olan birülkenin daha kayýplarakarýþmasý anlamýnageliyor.

Page 6: Sosyalist İşçi 311

6� sosyalist iþçi� sayý: 311

DSiP KONFERA

DSiP 202007 deðerlendirildi, 2008’e hazýrlanýldýDevrimci Sosyalist Ýþçi Partisi, DSÝP'in "Baþka bir dünyayý birlikte inþa edelim" baþlýðýyla düzenlenenve iki gün süren konferansý tamamlandý. Konferansýn birinci gününde Sosyalist Demokrasi PartisiMYK üyesi Cem Özatalay, Özgürlük ve Dayanýþma Partisi Ýstanbul Ýl Baþkaný Sinan Tutal, YeþillerTürkiye Eþsözcüsü Bilge Contepe, Eðitim-Sen 2 No'lu Þube Baþkaný Hasan Toprak, Mor ve Ötesi üyesisanatçý ve aktivist Kerem Kabadayý konuþmalar yaptýlar. Konuþmalarýnda Türkiye ve dünya hakkýndagörüþlerini paylaþtýlar. SODEV Baþkanvekili Erol Kýzýlelma da konferansýn ilk gününe katýldý.

Baþka bir dünya için

Savaþ ve emperyalizm

"Biz bu savaþýdurdurabiliriz"

Konferansýn ilk oturumundadünyada ve Türkiye'de 2007yýlýnýn iþçi sýnýfý, ezilenler vesosyalistler açýsýndan hangi poli-tik fýrsatlarla tamamlandýðý vur-gulandý.

Dünya tehlikeli bir krize doðrugidiyor. Kriz olasýlýðý buistikrarsýzlýðý daha da derin-leþtirecektir.

ABD, Irak iþgalinde hedeflerineulaþamadý. Kendisini büyük biraçmazýn içinde buldu. Irak'tadireniþ, küresel savaþ karþýtýhareketin etkisi, ABD'yi çok zorkoþullarla yüz yüze getirdi.

Dünyanýn bütününe müdahaleetme gücünü bulamayan ABDyoksullarýn küresel isyanýylakarþý karþýya. Pakistan'da,Kenya'da, Hindistan'da,Fransa'da gösteriler hýzla yaygýn-laþýyor. Bir yandan Irak'ta, biryandan Afganistan'da bataðasaplanan ABD, bir yandan da

Latin Amerika ülkelerinde soldalga karþýsýnda çaresiz.

Türkiye'de ise, 2007 yýlý HrantDink cinayetiyle baþladý. HrantDink'in cenazesi Türkiyemücadele tarihi açýsýndan çokönemli bir dönemeç oldu.Türkiye Cumhuriyeti'nin enbüyük tabusuna karþý devasa birgösteri gerçekleþti.

Kemalistlerin, cumhuriyetçi-lerin, statükocularýn ve medyanýnþiþirmesi olan ve ne yazýk kisolun bir kesimini de etkileyenmilliyetçiliðin yükseldiði tezi ise22 Temmuz Genel Seçimsonuçlarýnýn da gösterdiði gibiiflas etti.

Ekim ayýnda yeniden sýcakçatýþmalarla þekillenen Kürt soru-nundaki geliþmeler de ilk bakýþtamilliyetçi bir patlamayla karþýkarþýyayýz izlenimi yaratsa da,esas olarak küçük gösterilerlegeçti ve sýnýr ötesi operasyon

kararýnýn alýnmasýndan sonra ohava hýzla söndü.

Milliyetçilik yükselmedi amaýrkçýlýk, mevcut milliyetçi odakiçinde daha da yaygýnlaþtý.

Sayýsýz kampanyada sokaðaçýkan, sokaða çýkmaya hazýr olanama örgütlü olmayan hareketidaha ileri çekmek için bize gerek-li olan kitlesel bir sol partidir.

Bu partinin birincil özelliðidevrimci olmasý deðil, kitlesel,somut talepler için radikalmücadele vermeye hazýr,ýrkçýlýða, milliyetçiliðe, yeni liber-al politikalara, cinsiyetçiliðe karþýmücadele içinde geliþecek birparti olmasý gerekir.

DSÝP, kriz ihtimallerini dedüþünerek, önümüzdekidönemde yeni türden kitlesel birsol partinin þekillenmesi içinüzerine düþen tüm görevleri yer-ine getirecektir.

ABD küresel hegemonya içinsavaþýyor ve küresel direniþtarafýndan püskürtülmediðisürece de savaþmaya devam ede-cek.

Sýra Ýran'da mý?Ne Birleþmiþ Milletler'e ne ulus-

lararasý kitle imha silahlarýnýaraþtýran kurumlarýn raporlarýnaaldýran Bush ve ekibiAfganistan'dan sonra Irak'a per-vasýzca saldýrdý.

Þimdi sýranýn Ýran'da olduðuçok açýk.

Ýran'a saldýrý bir tahmin sorunudeðil. ABD'nin Ýran'a saldýr-masýný engellemek küresel savaþkarþýtý hareketin mücadelesinebaðlý.

Savaþ karþýtý hareket ABD'ninIrak iþgalini geciktirdi. Bu açýdanÝran'a yönelik iþgalci eðilimlerinidizginlemesini de saðlýyor.

Savaþ karþýtý hareket en önemliadýmýný Irak direniþine destekverdiðinde attý. Iraklýlar küreseldireniþin yanýnda olduðunugördüklerinde, Lübnanlýlar Ýsrailiþgaline karþý desteklendiklerinigördüklerinde yalnýz olmadýk-larýný hissederek iþgale daha dagüçle direniyorlar.

Küresel savaþ karþýtý hareket

ABD emperyalizmini sürekli teþ-hir ederek Irak iþgalinin kanýk-sanmasýný, unutulmasýný engelle-di.

Savaþýn baþlangýcýnda Bush'laberaber olan çok sayýda savaþmimarý istifa etmek zorundakaldý. Donald Rumsfeld'danTony Blair'e, Ýspanya'daAznar'dan Berlusconi'ye kadarçok sayýda ABD destekçisi yadevrildi ya da muhalefetin tep-kisi sonucunda istifa etti.

Ýþgalin baþýnda ABD'yle birliktedavranan çok sayýda ülkeIrak'tan çekildi. Ýngiltere geçensene 1500 askerini çekti.

15 Mart'ta mitingeIrak'ta iþgale son!

Þimdi önemli olan, ABD'ninaskeri açýdan da maðlup olmasýnýsaðlamak.

Önümüzde Irak iþgalinin beþin-ci yýldönümü nedeniyle gerçek-leþecek küresel protestolar var. 15Mart'ta gerçekleþecek bu eylem-lerde Küresel BAK çok önemli biriþlev görecek.

Küresel BAK'ýn "Irak'ta iþgaleson" kampanyasýnýn çok dahayaygýn, çok daha büyük olmasýiçin tüm olanaklarýmýzý zorla-malýyýz.

Küresel ýsýnma, kapitalizminyarattýðý en büyük krizlerdenbirisi.

Küresel Eylem Grubu iki buçukyýldýr küresel ýsýnmaya karþýkampanyalar örgütlüyor. Bukampanyalarda küresel ýsýn-manýn sorumlusunun kapitalizmolduðu, kapitalizmden kurtul-madan küresel ýsýnma krizindenkurtulmanýn mümkün olmadýðýdaha sýk vurgulanmaya baþlandý.

AKP hükümetinin nükleersantrali çözüm olarak önermesiise çok tehlikeli bir sürece

girdiðimizi gösteriyor.Çernobil felaketinin 22.

yýldönümü olan 26 Nisan'dagerçekleþecek "Nükleer SantraleHayýr" mitingi bu açýdan çokönemli.

Bütün yerellerde çok yaygýn birkampanyanýn örgütlenmesineyardýmcý olmalýyýz.

Hükümete nükleer yasakonusunda geri adým attýrmak,kazanmak için bir kampanyayapmak çok önemli.

KEG'e her düzeyde destek ver-meliyiz.

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallara karþý mücadele

Küresel sermaye yeni liberalpolitikalarý dünyanýn istisnasýzher ülkesinde dayatýyor.

AKP'ye karþý mücadele,Türkiye'de neoliberal uygula-malara karþý mücadeleninkaderini belirleyecek.

AKP þeriatçý deðil liberal birparti, ona buradan yüklenmeli.

Küresel Eylem Grubu'nunSSGSS'ye karþý genel kampa-nyaya katýlmasý büyük önemtaþýyor.

KEG çatýsý altýnda neoliberaluygulamalara karþý en yaygýnkampanyayý örgütlemek ve emekmeslek örgütlerinin hareketegeçmesine yardýmcý olmak çokönemli. Bu yüzden KEG'in 16Þubat'ta yapacaðý "Saðlýðýmadokunma, sigortamý attýrma"forumuna katýlýmý artýrmak içinçabalamak gerek.

Neoliberalizmekarþý mücadele

Hrant’ý öldüren tetikçilere güçveren iklim Mersin bayrakkrizinden baþlayarak hükümetin,CHP'nin, faþistlerin, Genelkur-may'ýn, devlet bürokrasisinin,Kerinçsizlerin ve milliyetçiliðetaviz veren solun ortak çabasýylageliþti. Cenazeye katýlan yüz bin-lerce insan, milliyetçi ve ýrkçýolmayan büyük bir toplumsalgücün de varlýðýný kanýtladý.

Seçimlerde milliyetçi güçlerinmaðlup olmasý, "istikrarýndevamýna" oy isteyen AKP'ninseçimden zaferle çýkmasý mil-liyetçiliðin dýþýnda bir alternati-fin örgütlenmesi için uygun poli-tik koþullarda yaþadýðýmýzý gös-terdi.

Ergenekon çetesinin yakalan-masý, ýrkçýlýða ve milliyetçiliðekarþý bir kampanyanýn ne kadarönemli olduðu bir kez dahagörüldü. DurDe Giriþimi’nin"301 Madde Kaldýrýlsýn" kam-panyasý ve mitingin örgütlen-mesi bu açýdan çok önemli.

Irkçýlýða vemilliyetçiliðe karþý

Page 7: Sosyalist İşçi 311

sayý: 311 � sosyalist iþçi � 71929 Krizi’ne bugünden bakmak

Kriz kapýyý araladýÞenol KARAKAÞ

1929 krizinin askeri darbeler, iþçi direniþleri, faþizm ve ÝkinciDünya Savaþý'yla sonuçlanmasý hatýrlandýkça, yeni yýlla birliktesarsýlan küresel ekonominin yarattýðý büyük panik daha büyük birkaramsarlýða neden oluyor. 1929'a atýflarda da büyük bir artýþ var.

Patlayan mali köpükDünya tüketiminin yüzde 25'ini gerçekleþtiren ABD'de ev

piyasasýnda açýða çýkan ve dünyaya kredi daralmasý biçimiyleyayýlan "kriz", küresel ekonomiyi peþinden sürükleyen malimekanizmanýn tam bir köpük olduðunu kanýtladý. Adý geçen maliköpüðün boyutu 415 trilyon dolar. Dünya hâsýlasýnýn yaklaþýk 10katý.

Bu köpüðü kim denetliyor? Bilinmiyor! Bu devasa bir saadet zin-ciri halindeki mali köpüðün hangi aþamada, hangi baðlantýlarda nekadar risk içerdiðini bilen yok. Muhtemelen köpüðün kendi payýnadüþen kýsmýný deðerlendirip yüksek servet patlamalarý yaþamak veyaþatmaktan baþka amacý olmayan bankacýlarýn da ne kadar riskaldýklarýndan haberi yok. Geçtiðimiz yýl Fransýz Banka SocieteGenerale'i 7.2 milyar dolarlýk zarara sokan iþlemci Jerome Kerviel'inhikayesi bu denetimsizliðin en garip örneklerinden.

Bu mali krizin denetlenme ihtimalinin olmamasýnýn nedenlerindenbirisi bu.

ABD Merkez Bankasý 0.50 puanlýk faiz indirimine geçtiðimiz hafta0.57'lik bir indirim daha eklemesine raðmen "piyasalar" olumlu biryanýt vermedi. Sorun, her hangi bir ekonomik varlýðýn istenildiðianda nakite çevrilmesinde olsaydý bu önlemler iþe yarayabilirdiama sorun burada deðil, borçlar ve batýk mali yapýda yaþanýyor.Sigorta þirketlerinin üstlendikleri fonlarý karþýlayacak durumdaolmadýklarý açýða çýktýkça, konut kredilerine dayalý tüm bir borçlan-ma alanýnda panik daha da hýzlý yayýlýyor.

Yayýlan dalgaDünya Bankasý 2007 yýlýnýn Aralýk ayýnda mevcut mali sarsýntýnýn

1970 yýlýndan bugüne kadar yaþanan 117 banka krizinden daha aðýrbir maliyeti olduðunu, 1990'larýn baþýnda Japonya'yý sarsan malikrizden daha pahalýya mal olduðunu açýkladý. Mali sarsýntý ABD'ylesýnýrlý kalmayý Avrupa, Asya ve Avustralya piyasalarýný da etkiley-ince panik daha da büyük bir hal aldý.

Ýngiltere'de, örneklerini Türkiye'de sýk sýk gördüðümüz amaÝngiltere açýsýndan þok etkisi yaratan bir geliþme yaþandý. NorthernRock isimli küçük bir banka batma noktasýna gelince insanlarbankanýn kapýsýna dayandýlar.

Sarsýntýyla uluslar arasý mali sistem, dolarýn istikrarý ve gele-ceðinin ne olacaðý gibi konularda tartýþýlmaya baþlandý.

Tehlikeli virajABD ekonomisi tüm tedbirlere raðmen virajý alamaz ve 1929'u

andýran bir büyük depresyona girerse, bildiðimiz dünyanýn yerinibambaþka bir dünya alacaðýný görmek zorundayýz. Kapitalizminideologlarý 1980'lerin baþýnda beri devletin küçültülmesi, piyasanýnkendi haline býrakýlmasý gerektiðinden söz ediyorlardý. Piyasanýndev mali köpüðünün kendilerini de vurarak patlamasý ihtimali, buideologlarýn yeniden devlete "geri dön" çaðrýsý yapmasýna nedenoldu. Aralýk ayýnýn sonunda Avrupa Merkez Bankasý parasal sýkýntýolmadýðýný da kanýtlamak için 500 milyar dolar aktardý. ABD'deMerkez Bankasý her hafta faiz oranlarýna müdahale ediyor. Bush,150 milyar dolarlýk bir kurtarma paketi açýkladý. Almanya MerkezBankasý 1931'den bu yana en büyük banka kriziyle karþý karþýyaolunduðunu açýkladý.

ABD zaten dünya hegemonyasý virajýný almaya çalýþýrken Irakvirajýna tosladý. Bir yandan küresel direniþ, bir yandan LatinAmerika ülkelerindeki sol dalga ABD'nin askeri potansiyelini sýnýr-larken mali krizin ekonomik durgunluða dönüþmesi küreselistikrarsýzlýðý çok daha derinden belirlemeye baþlayacaktýr.

ABD'nin buradan çýkartacaðý ders hegemonya mücadelesine aravermek, toparlanmak için geri çekilmek olmayacaktýr. Mali kriziatlatmak için 150 milyar dolarlýk paket hazýrlayan Bush'un Irakiþgali için 170 milyar dolarý 2008 yýlý için gözden çýkartmasý veOrtadoðu'da ABD varlýðýnýn kalýcý olduðunu açýklamasý sadecepiyasalar üzerindeki devlet müdahalesinin artmakla kalmayacaðýný,piyasalara daha cüretkar müdahalelerde bulunan devletlerin,"ulusal" sermayelerin çýkarlarýný garanti altýna almak için daha dasaldýrganlaþacaðýný gösteriyor.

Bu geliþme, Kenya'da yaþanan çatýþmalara benzer çok sayýda çatýþ-ma, Irak'tan sonra Ýran'ýn iþgali için daha büyük bir basýnç, dahaküçük ve kýrýlgan ekonomilere sahip ülkelerde toplumsal kutuplaþ-mada daha hýzlý bir radikalleþme yaþanmasýna yol açabilir.

1929'dan ders çýkartacaksak, kapitalizmin kriz ihtimalindenödünün patladýðýný ve bu ihtimalden sað salim çýkmak için elindengeleni ardýna koymayacaðýný hatýrlamazý gerekiyor. LatinAmerika'nýn 1929 krizinden sonra 12 askeri darbe yaþamasý,Avrupa'da faþizmin yükseliþi ve Ýkinci Dünya Savaþý'yla insanlýðýnen kanlý dönemini yaþamasý, atom bombasý çýlgýnlýðý unutulmamalý.

Kriz emperyalist hegemonya mücadelesinin sertleþmesine nedenolacak.

Öyleyse küresel direniþ hareketi çok daha hýzlý davranmak, hazýr-lanmak, daha yaygýn örgütlenmek zorunda. Savaþa ve neo liberaluygulamalara karþý çok daha büyük kampanya aðlarý, daha radikalbiçimlerde örgütlenmek zorunda.

Sosyalistlerin bu hareket içinde kitlesel, radikal bir solun yaratýl-masý için vereceði mücadelenin ise þimdi tam zamanýdýr.

ANSI

008Daha büyük bir hareket içindaha büyük bir partiEtrafýnda örgütlendiðimiz

Sosyalist Ýþçi gazetesinin yayýntarihi çok eskiye dayanýr.Sosyalist Ýþçi'nin temel iþlevidevrimci fikirleri, devrimci poli-tikalarý anlatmak, yaygýnlaþtýr-mak.

Kamu çalýþanlarýnýn mücadele-sine sahip çýkmak, Kürt halkýyladayanýþmak, iþçi sýnýfý saflarýnda-ki milliyetçi fikirlere karþýmücadele etmek, ezilenlerinuluslararasý dayanýþmasýnýsavunmak, kadýnlarýn özgürlüðüiçin mücadele etmek, eþcinselhaklarýný ve mücadelesini savun-mak, bu mücadelelerin birparçasý olmak, tümmücadelelerin birleþmesi içinçabalamak, IMF politikalarýnakarþý mücadelenin sesi olmak,sendikalarýn gücünü ve öneminibýkmadan anlatmak. Bütün butartýþmalar yýllardýr SosyalistÝþçi'nin sayfalarýný kaplar.

1999 yýlýnda Seattle'da antikapi-talist hareketin patlamasýyla bir-likte, Sosyalist Ýþçi bu kez de buhareketin taleplerini, mücadelesi-ni, sesini yansýtan bir yayýn poli-tikasýný benimsedi.

11 Eylül'den sonra antikapitalisthareketin, bu hareketin içindendoðan savaþ karþýtý hareketineðilimlerini ve önemini sayfalarý-na taþýdý

Küresel ýsýnmadan nükleersantrallere, neoliberal saldýrýlarakarþý mücadeleden Küresel BAK,KEG ve Barýþarock gibi kampa-nyalara kadar tüm kampanyalarSosyalist Ýþçi tarafýndan destek-lendi. Sosyalist Ýþçi bu kampa-nyalarýn sesi iþlevini gördü.

22 Temmuz seçimlerindeBaskýn Oran ve Ufuk Uras kam-

panyalarý Sosyalist Ýþçigazetesinde ýsrarla desteklendi.

Sosyalist Ýþçi ve bu gazeteetrafýnda örgütlenen DSÝPüyeleri harekete sorgusuz birbiçimde katýldý, hareketin ileriçekilmesi, aþaðýdan ve yaygýn birbiçimde örgütlenmesi için çalýþtý.DSÝP'in örgütlenmesi ilehareketin örgütlenmesi arasýndaherhangi bir çeliþki yok.

Bu konferansta, hem tüm DSÝP

üyelerinin hareketin örgütlenme-sine, geçen yýllarda olduðundançok daha güçlü bir biçimde katýl-masýnýn, kampanyalarda yoðunbir biçimde yer almasýnýn saðlan-masýnýn, hem de ayný anda DSÝPbirim toplantýlarýný daha ciddi vesistemli bir biçimde örgütleme,daha yoðun politik tartýþmalaryapma ve DSÝP'e yeni üye kazan-maya çalýþma kararlýlýðýnýn altýçizildi.

Yerel seçimlerde1 milyon oy

Baðýmsýz adaylar Baskýn Oranve Ufuk Uras seçim kampa-nyalarý partilere üye olmayanbinlerce insanýn, somut hedefler-le, somut taleplerle, kazanmaumuduyla yapýlacak siyasalkampanyalara aktif bir biçimde

katýlacaklarýný göstermiþ oldular. Þimdi, yerel seçim kampan-

yasýnda yeni bir mücadele dal-gasý baþlatýlabilir. Ýstanbul'da heriki kampanyada yer alan tümgüçler yeniden bir arayagelebilir.

Türkiye çapýnda baþlayacak biryerel seçim kampanyasýnýnhazýrlýklarýna baþlanabilir. Bazýbölgelerde belediye baþkanlýklarý,bazý bölgelerde belediye meclis

üyelikleri, bazý bölgelerdemuhtarlýklar için genel bir seçimkampanyasý ilan edilebilir.Türkiye çapýnda, 1 milyon oyalmayý hedefleyen, bu hedefeyaklaþmak için sokakta büyükçoðunluðun desteðini toplayacakgenel taleplerle hareket eden birseçim kampanyasý baþlatýlabilir.

Böyle bir kampanya baþlarsaburadan kitlesel bir sol hareketiçin de büyük bir olanak doðar.

Yeni sol:Neden, nasýl?

Seattle'da 1999 yýlýnda pat-layan antikapitalist hareket yenibir dönemin ilk iþaretiydi.

Sosyalistler ya bu dönemeuygun adýmlar atacaktý ya dahiçbir þey deðiþmemiþ gibidevam edecekti. Hiçbir þeyindeðiþmediðini düþünenler mily-onlarca insaný etkileyen buhareketin dýþýnda kaldýlar.

Hareketin geri çekilme dönem-lerinde saðýn basýncýna karþýayakta kalmanýn aracý devrimcigeleneði tartýþmak, devrimcifikirlere sýký sýkýya baðlý birbiçimde sosyalizm geleneðinikorumak için içe kapalý propa-ganda yöntemlerini uygulamak-týr. Eski döneme ait bu çalýþmatarzýný bugün uygulamanýnhiçbir gerekçesi olamaz. Kapalýdevre örgütlenmek yanlýþtýr.

Hareketle birlikte sokaða çýkan

insanlar, reformlar için radikalbir mücadele sürdürmekonusunda hýzla anlaþabile-ceðimiz bir yaklaþým içinde.Aktivistler geleneksel solörgütlere bir yakýnlýk duymuy-or.

Türkiye'de Baskýn Oran veUfuk Uras kampanyalarýnda bugerçek görüldü. Her iki kampa-nyada savaþa karþý, barýþ için,küresel ýsýnmaya karþý, özgür-lükler için kampanyalara katýlançok sayýda aktivist görev aldý.

Baþarýlmasý gereken, hareketinöne çýkarttýðý binlerce insanlatartýþmak, tartýþma içindeöðrenmek, yeni mücadele yön-temleri geliþtirmek, kazanmayýhedefleyen bir siyasal seçeneðinyaratýlmasý.

Irkçýlýða, milliyetçiliðe, savaþa,neoliberalizme, cinsiyetçiliðekarþý kampanyalar içinde çalýþ-maya devam ederken, kitleselbir sol seçeneðin yaratýlmasýiçin mücadeleye devamedilmeli.

Page 8: Sosyalist İşçi 311

8� sosyalist iþçi� sayý: 311

Cengiz ALÐAN

2. Dünya Savaþý'nýn Almannazizmine ve Ýtalyan faþizminekarþý demokratik ülkelerinverdiði bir mücadele olduðuyaygýn bir kanýdýr. Özellikle deSovyetler Birliði'nin 'antifaþistmücadelesi' göklere çýkarýlarakanlatýlýr. Stalinist yayýnlardasýkça rastlanacaðý üzere, Stalinyönetimindeki SSCB savaþtaNazi ordusuna karþý kahraman-ca direnmiþ ve dünyayý faþizmbelasýndan kurtarmýþtýr.Örneðin, Stalingrad savunmasýfaþizmin yenilmesinde çokönemli bir yere sahiptir.Hakkýnda pek çok þarký ve marþyazýlmýþ, filmler çekilmiþ, kitap-lara konu olmuþtur. Oysasavaþýn gerçek nedenleri hiç deböyle deðil.

Savaþ öncesi durumBirinci Dünya Savaþý sonunda,

kazanan ülkeler kaybedenlere,Versay Antlaþmasý yoluyla, aðýryükümlülükler getirdi.Almanya zengin maden yatak-larý olan Alsas-Loren bölgesinikaybetti. Yukarý Silezya veDanzig Alman topraðý olmaktançýktý. Parçalanan OsmanlýÝmparatorluðu'na baðlý Arapvilayetleri galiplerin mandasýnaverildi. O zamanki adýylaMilletler Cemiyeti de bu anlaþ-manýn uygulanmasýný saðla-yarak tarafsýzlýðýný kaybetti.

Almanya'nýn topraklarý 8'debirine düþtü. Rusya 5 milyon400 bin km2 toprak kaybetti.Savaþtan sonra kurulanTazminat Bankasý 1932'deAlmanya'nýn hâlâ 132 milyarmark borcu olduðunu ilân ediy-ordu. Ýtalya, kazanan taraftaolmasýna raðmen, anlaþmadanhoþnut deðildi, çünkü savaþganimetlerinden çok az pay ala-bilmiþti. Savaþýn yarattýðý yýkýmBatý Avrupa ülkelerinin kapital-istlerine büyük iþ alanlarýaçarken yenilen ülkelerin halk-larýna çok aðýr yükler getirmiþti.Çünkü ödenecek tazminatlarýkarþýlamak için aðýr vergilergetirilmiþti.

1929: KapitalizminBüyük Bunalýmý

Dünyanýn bugüne kadargördüðü en büyük kriz(Ayrýntýlý bilgi için bkz.Sosyalist Ýþçi, Sayý 310, sf 7."Bugüne 1929 krizinden bak-mak" baþlýklý yazý, ÞenolKarakaþ) Versay Antlaþmasý ilesaðlanmýþ olan statükonundevamýný imkânsýz kýldý.Savaþýn koþullarý asýl olarak bukrizle olgunlaþmaya baþladý.Krizin yarattýðý kitlesel iþsizlikve orta sýnýflarýn hýzla mülksü-zleþmesi de savaþýn siyasalortamýnýn doðmasýna büyükkatkýda bulundu.

Almanya ve Japonya faþizm-leri orta sýnýflarýn, hatta iþçisýnýfýnýn bazý kesimlerinin krizeduyduðu tepkileri örgütlemeyibaþararak iktidar oldu. Diðerbirçok ülkede ise egemensýnýflar kabaran toplumsalmuhalefetin sosyalist devrim-

lere yol açabileceði korkusuylaanti komünizm propagandasýnagiriþti.

Bunalým ABD'nin dünya kapi-talist sisteminin merkezindeÝngiltere'den boþalan yeregeçme sürecinin sancýlarýný yan-sýtýyordu. ABD ilk savaþtansonra, müttefikleri Ýngiltere veFransa'nýn yatýrýmlarý ve ken-disinden yaptýklarý ithalat içinbüyük krediler açmaklakalmadý, Almanya'nýnborçlarýný ödemesi için gerekenyatýrýmlarý da kredilendirdi.

Böylece, dünya ticaretindedeðer ölçüsü kabul edilenÝngiliz Sterlini ve belli baþlýAvrupa ülkelerinin döviz vealtýn rezervleri 1920'lerin ikinciyarýsý boyunca kredi borcuödemesi olarak ABD'ye yöneldi.1929'da döviz rezervleri tüke-nen ülkeler borçlarýný aynîolarak (örneðin, hammadde veürün olarak) ödemeye zorlandý.1931'de kredi dengeleri alt-üstoldu ve1932'de dünya ticaretitýkandý. 1933'te de sterlin, yaniemperyalist sistemdeki Ýngilizegemenliði çöktü.

Emperyalist rekabetBüyük Bunalým sonucu

Ýngiltere ve Fransa kendisömürgelerinin hammadde vePazar potansiyellerine yük-lenerek krizi atlatmaya

çalýþtýlar. Oysa Versay sistemi-nin öngördüðü ulusal sýnýrlarasýkýþýp kalan Almanya, Ýtalya veJaponya'nýn sermayeninyeniden üretimini saðlayacakolanaklarý yoktu. Japonya1931'de Mançurya'yý, Ýtalya da1935'te Habeþistan'ý iþgal etti.

Emperyalist ülkeler arasýndaortaya çýkan bu eþitsizlik reka-beti tamamen çözümsüzleþtirdi.Ýlk savaþtan yenik çýkan ülkeler,bu yüzden, yayýlmacý ve saldýr-gan politikalara yöneldi.Almanya, Avrupa'daki merkezikonumu ve büyük ekonomik veaskeri potansiyeliyle dünyastatükosunu en çok tehdit ede-bilecek ülke konumunday-dý.1933'te Nazilerin iktidaragelmesiyle izlenen "Alman ýrkýiçin Lebensraum (yaþam alaný)"talebini resmi politika halinegetirmesi de tehdidi güncelkýlýyordu.

Bu dönemde Ýngiltere,Almanya'ya karþý birbirine baðlýiki politika izliyordu: Yatýþtýrmave Yöneltme. Yatýþtýrma poli-tikasý Almanya'ya bazý tavizlervererek kendisine saldýrmasýnýengellemek içindi. Yöneltme isediplomatik yollarla Batý Avrupasýnýrlarýný garantiye alýpAlmanlarý SSCB'ye saldýrmaktaserbest býrakmayý amaçlýyordu.

Ýngiltere ve ABD, yanlarýnaFransa'yý da alarak, 1932'de

Almanya'nýn silahlanma harca-malarýný arttýrmasýný saðlayanbir uzlaþmaya vardýlar. AmaHitler yönetimi bu tavizlerle ye-tinmedi: Versay Antlaþmasý'nýyürürlükten kaldýrdýðýný ve Mil-letler Cemiyeti'nden çýktýðýný a-çýkladý. Ýngiltere yine de 1935'tebir deniz anlaþmasý imzalayarakAlmanya'nýn Baltýk Denizi'ndegüçlenmesini saðladý.

"Komünist" direniþBüyük Bunalým, faþizme karþý

mücadelenin bayraðý olduðuiddia edilen SSCB'de de stalinistdiktatörlüðün mutlaklaþmasýnýsaðladý. Bir savaþýn kaçýnýlmazolduðunu düþünen Stalin, aðýrsanayi hamlesini gerçekleþtirmehazýrlýklarý içinde, KomünistParti'nin 1929 kongresinde þöylediyordu:

"Zaman gerek bize; evetyoldaþlar, zaman gerek. Yenifabrikalar kurmalýyýz. Sanayideçalýþacak yeni kadrolaryetiþtirmeliyiz".

SSCB yönetimi 1930'larýn ilkyarýsý boyunca dünya statükosuyanýnda tutum aldý. Hatta1934'te, emperyalist güçleringüdümündeki MilletlerCemiyeti'ne katýldý, uluslararasýkurumlarla iþbirliðine girdi. Buarada orduda bir takým reform-lar (örneðin askere alma yaþý21'den 19'a indirildi, milis

örgütü daimi piyadeyedönüþtürüldü) yaparaksilahlanma yarýþýnda Batý'yayetiþmeye çabalanýyordu.

"Komünist" SSCB bunlarla yet-inmedi ve Aðustos 1939'da NaziAlmanyasý'yla temaslarabaþladý. Dýþiþleri Bakanlýðý'naStalin'in has adamý Molotov'ungetirilmesi bunun iþaretiydizaten. 23 Aðustos'ta Nazi bakanRibbentrop ile "komünist"bakan Molotov Moskova'daanlaþma imzaladý. (Burada,Nazizme giden süreçteSSCB'nin izlediði yanlýþ poli-tikalar, faþizmin önünü açanHalk Cephesi deneyimleri deanýlmayý hak ediyor. Ancakyazýnýn sýnýrlarý buna elvermiy-or).

Bu anlaþma ve Sovyetler'inPolonya ve Baltýk ülkeleriniiþgali de uluslararasý sosyalistharekette ciddi kafa karýþýklýk-larýna yol açtý. Ve 1 Eylül1939'da Nazilerin Polonya'yagirmesiyle 2. Dünya Savaþýbaþladý. Hemen Almanya'ya sa-vaþ ilan eden Ýngiltere ve Fransaise 7 ay boyunca hiçbir çatýþma-ya (Atlantik'teki Ýngiliz gemiler-ine Alman denizaltýlarýnýnsaldýrmasý dýþýnda) girmedi.

Bu arada MoskovaAnlaþmasý'nýn gizli protokolüuyarýnca Naziler Finlandiya,Estonya, Letonya veBesarabya'yý Sovyetler'e býraktý.Kýsa süre sonra Litvanya bun-lara eklendi. Stalin de "kankardeþlerini" kurtarmak veBeyaz Ruslar ile Ukraynalýlarý"anavatanlarýna kavuþturmakiçin" Doðu Polonya'yý iþgal etti.

Yalta KonferansýNaziler, yaptýklarý anlaþmalara

da dayanarak, 22 Haziran 1941'ekadar, neredeyse iki yýl SSCB'nesaldýrmadý. 2. DünyaSavaþý'nda, bize stalinizminanlattýðý gibi, antifaþist birdireniþ deðil, emperyalistlerarasý rekabet söz konusuydu.Zaten Nazilerle anlaþmalarsonucu iþgal edilen ülkeler liste-sine ve savaþ sonunda toplananYalta Konferansý'na bakmak dabunu görmek için yeterlidir.

Bundan 63 yýl önce, 4-11 Þubat1945'te Yalta Konferansý top-landý. Stalin ve ABD BaþkanýRoosvelt'in gayet memnunayrýldýðý konferans antifaþistdireniþin deðil dünyanýnemperyalist yeniden pay-laþýmýnýn belgesiydi. Churchillanýlarýnda bu konferansý"Büyük Ýttifak"ýn sona eriþi ve"Demir Perde"nin baþlangýcýolarak tarif ediyordu.

Savaþ sýrasýnda dünyanýn pekçok ülkesinde gerçekten deantifaþist direniþler oldu. Amabu direniþleri Stalin diktatör-lüðü yönetimindeki Kýzýl Ordudeðil, o ülkelerin, faþizmin çiz-meleri altýnda yýllarca inleyenhalklarý gerçekleþtirdi. Bu yüz-den bugün devrimci marksistler"Kýzýl Ordu"nun þanlý destanla-rýný deðil, faþizmin yenilmesin-de büyük paylarý olan cesurdireniþçilerin mücadele anýlarýnýokumayý tercih ediyor.

2. Dünya Savaþý ve Yalta

Yunanistan’da yenilen devrim2. Dünya Savaþý sonrasýnýn en trajik geliþmesiYunanistan’da yaþandý.Yalta anlaþmasýnda Rusya’nýn etki alaný dýþýn-da býrakýlan Yunanistan’da komünistlerindireniþ örgütü ELAS Rusya tarafýndan silahbýrakmata ve Batý yanlýsý rejim ile uzlaþmayazorlandý.Oysa ELAS Yunanistan’daki en güçlü örg

tlenmeydi. Nitekim ELAS önderliði Rusya!dangelen talimatý dinlemedi ve bunun üzerineBatýlý güçler Yunanistan’a çýkartma yaparakmilliyetçilerle birlikte ELAS’ý imha etmeyebaþladýlar. Stalin’in Rusyasý ise Yunanistankendi etki alaný içinde olmadýðý için bu geliþm-eye sýrt çevirdi ve ELAS’a yardým elini uzat-madý. Oysa komþu Bulgaritan’da komünistlerKýzýl Ordu’nun yardým ý ile milliyetçi güçleriyendiler ve iktidarý ele geçirdiler.

Page 9: Sosyalist İşçi 311

sayý: 311 � sosyalist iþçi � 9

Volkan Akyýldýrým

Ergenekon çetesininhapse týkýlmasý bir kezdaha devletin vedemokrasinin karakteritartýþmalarýný gündemegetirdi. Kimileri buoperasyonun hiçbir þeyideðiþtirmeyeceðini söylü-yor. Çoðunluksa ilk kezrütbeli subaylarýn tutuk-lanmasý karþýsýnda þaþkýnve köklü bir çözüm istiyor.

Bu operasyon tümüyleanlamsýz mý? Kapitalistdevlet özünde emekçisýnýflara karþý silahlýörgütlenmeleri barýndýrý-yorsa Veli küçük ve diðer-lerinin yakalanmasý sadecebir göz boyama mýdýr?Suikastlardan, özel harptaktiklerinden, her taþýnaltýndan fýrlayan çeteler-den nasýl kurtulacaðýz?

Devlet nedir?Ne zaman çetelerle ilgili

bir geliþme olsa aslýnda ikidevletin olduðunuöðreniyoruz. Birisi askeri,polisi, meclisi, bakanlýðýylaþu bildik ve görünür olan.Diðeri ise 'derin devlet.'Abdullah Çatlý ya da VeliKüçük gibilerin gizli birþekilde örgütlendiði, neseçilmiþ hükümetlere ne deparlamentoya hesap verensilahlý adamlarýn cirit attýðýyasadýþý bir örgütlenme.Ancak her iki devlette içiçe geçmiþ gibi. Devletnerede bitiyor, derin devletnerede baþlýyor, iþte buemekçi sýnýflar için birmuamma.

Aslýnda modern kapitalistdevlet dünyanýn heryerinde benzer bir biçimdeörgütlenmiþ durumda.Kendini tüm sosyalsýnýflara eþit mesafede,toplumun üstünde bir yapýolarak ortaya koyuyor.

Lenin, Devlet veDevrim‘de neden böyleolduðunu açýklamaya gir-iþir:

"Devlet, sýnýf çeliþki-lerinin uzlaþmazlýðýnýn birürünü, bir dýþavurumudur.Devlet, sýnýf çeliþkilerininnesnel olarak uzlaþtýrýla-madýðý yerde, zamanda veoranda ortaya çýkar.Tersinden bir ifadeyle,devletin varlýðý, sýnýfçeliþkilerinin uzlaþmazolduðunu kanýtlar."

Kapitalistler ve emekçisýnýflar arasýndaki uzlaþ-

mazlýk, ancak tüm sýnýflarasanki eþit mesafedeymiþgibi görünen devletinyöneticiliði altýndabastýrýlýr.

Oysa tüm baðýmsýzgörünümüne raðmen"devlet sýnýf egemenliðinin,bir sýnýfýnýn diðeriüzerindeki baskýsýnýnaracýdýr."

Kapitalist sýnýf, emekçilerüzerindeki iktidarýný buaraçla saðlar. Toplumdanyabancýlaþmýþ, öncesiz vesonrasýz gibi görünendevasa devlet yapýsýözünde basittir. Lenin'egöre devlet bürokrasi,mahkemeler ve eli silahlýadamlarýn toplamýdýr.

Eli silahlý adamlar polisörgütü, ordu ve Ergenekonçetesi gibi kendi yasalarýy-la hareket eden tetikçil-erdir. Derin ve derinolmayan olarak taným-lanacak iki ayrý devlet yokaslýnda. Karþýmýzda, kapi-talistlerin sýnýf egemenliði-ni kollamak için merkeziolarak örgütlenmiþ birsavaþ aracý var.

DemokrasiAncak iþler sadece copla,

iþkenceyle, infaz ve

suikastlarla yürümez. Eðerkapitalist devlet sadecebaskýyla ayakta dursaydýçoktan yýkýlmýþ ve emekçi-lerin iktidarýnýn önü kolay-ca açýlmýþ olurduý.

Devlet, sosyal sýnýflararasýndaki çeliþkileribastýrsa da bunlarý toptanyok edemez. Sýnýf mücade-lesi çeþitli düzeylerde herzaman ilerler. Kapitalistsýnýf daha fazla artý-deðerister. Ýþçilerse ücretlerinikorumak, artýrmak veçalýþma koþullarýnýiyileþtirmek için farklýbiçimlerde de olsa herzaman karþý koyar.

Demokrasi, günümüz

toplumlarýnýn çoðunluðu-nun örgütlenme biçimiolan burjuva demokrasisibu nesnel gerçekten doðar.

Devlet nasýl kendinitoplumdan baðýmsýz birgüç gibi gösterirken, parla-mento da tüm sosyalsýnýflarýn temsilcilerinineþit bir düzeyde yer aldýðýve karar verdiði bir organgibi belirir.

Kitleler, her beþ yýlda birseçim sandýðýna giderek oyverir. Demokrasi birkaçdakika sürer. Oy atýlýpvekiller seçildikten sonraonlarý denetlemekolanaksýzdýr. Ancak sosyalsýnýflarýn baskýsý, emekçi

sýnýflarýn hoþnutsuzluðuparlamentoyu da etkiler.Ýþte burjuva demokrasininsýnýrlarý tam da buradabelirlenir.

Almanya'da iþçi sýnýflýdaha güçlü ve örgütlüolduðu için demokrasininalaný daha geniþtir.Venezuela'da kapitalistsýnýfýn egemenliði sürse dedemokrasi çok dahageliþmiþtir. Tayland'da iseaskeri darbe tehdidigünceldir ve demokrasiçok daha sýnýrlýdýr. 4 darbeve birden fazla e-muhtýray-la yönetilen Türkiye'de isedemokrasinin sýnýrlarýortada.

Burjuva demokrasisininsýnýrlarý geniþledikçe, dahafazla hak ve özgürlüktanýndýkça bu burjuvazininegemenliðini ortadankaldýrmaz. Ancak emekçisýnýflarýn nefes alýr, düþün-me imkâný bulur vekendine güveni pekiþir.

DevrimKapitalist devlet yýkýl-

madýkça azýnlýðýn ikti-darýný kollayan demokrasi-den toplumun büyükçoðunluðunun kendi ikti-darýna yani gerçek bir

demokrasiye geçilemez.Emekçi sýnýflar, kapitalistdevleti alýp, biraz düzel-terek kullanamaz.

Ancak bir devrim, emekçisýnýflarýn ayaklanmasý,silahlanmasý ve azýnlýðakarþý çoðunluðun iktidarýnýörgütlemesi ile kapitalistdevletten kurtulabiliriz.

O ana kadar devlet, derinve sýð yüzleriyle karþýmýz-da olacak. Ancak buErgenekon çetesininyakalanmasý gibi operas-yonlarý anlamsýz kýlmaz.Aksine Veli Küçük gibi-lerin özgürce hareket ettiðibir demokrasiyle, faaliyet-lerinin yasadýþý ilanedildiði bir demokrasifarklýdýr. Ýkincisi emekçisýnýflar için mücadeleedilebilecek gerçek bir alanyaratýr.

Devrim gerçekleþmedenruhsatlý ya da ruhsatsýzçetelerden kurtulmakolanaksýz. Ancak temizle-nen her çete devletintoplumun üzerinde duranasalak yapýsýný yinetopluma gösterir. Ýþte buyüzden Ergenekon çetesive tüm çetelerin üzerinegitmek anlamlý birmücadeledir.

Çetelerden kurtulmakmümkün mü?

Devlet, demokrasi, devrim

“Burjuva demokrasisi, ortaçaðlakarþýlaþtýrýldýðýnda büyük bir tarihsel gelimeyekarþýlýk düþse de her zaman için sýnýrlý, güdük,sahte ve iki yüzlü zenginler için bir cennet,sömürülenler ve yoksullar için bir tuzak, biraldatmaca olarak kalýr ve kapitalizm altýnda buþekilde kalmaya yazgýlýdýr. Hilekarlýk, þiddet,çürümüþlük, yalancýlýk, iki yüzlülük ve yok-sullarýn ezilmesi: Modern burjuv demokrasisinin,uygar bir görünüm verilmiþ, cilalanýp parlatýlmýþdýþ görüntüsünün ardýnda gizlenen þeyler bun-lardýr.” Lenin, Devlet ve Devrim’den

1917 Ekim Devrim’i Rusya’da Çarlýða baðlý polis örgütünü ve gizli güvenlik birimi Ohrana’yý daðýttý. Ohrana’nýn suçlarýnýn tüm belgeleri ve arþivihalka açýldý.

Page 10: Sosyalist İşçi 311

10� sosyalist iþçi� sayý: 311

Eli Haligua

La Haine ismindeki film,Fransa’da banliyödeyaþayan göçmenlerin vediðer insanlarýn hayatýný,zorluklarla dolu olan hay-atýný konu alýr. La Haine,yoðun sistem eleþtirisibarýndýran, Bob Marley’nin“Burnin’ and loothin’tonight” parçasýyla baþlar..“bu akþam yak ve yað-mala!”

Jamaika’yýsömürgeleþtiren Ýngilizhükümetine ait topraklarýnamir müfettiþi olarak görevyapan yüzbaþý NorvalSinclair Marley ile adanýnyerlisi Cedella ‘Ciddy’Malcom’un 06 þubat1945’de Robert NestaMarley ismini koyduklarýçocuklarý olur. Doðançocuðun yani nam-ý diðerBob Marley’nin babasý çokgeçmeden onlarý terk ederve sonrasýnda pek iliþkileriolmaz. Bob Marley, 5yaþlarýndayken annesiylebirlikte Kingston’daTrenchTown denen, yoksulsiyah nüfusun yaþadýðýhükümet bloklarýna taþýnýr.Bob Marley çetelerin demekaný olan, “temiz”kalmasý zor olan bu get-toya taþýnarak Fransa’dakibanliyö yaþantýsýndan pekde farký olmayan hayatagiriþ yapmýþ olur. OradaBunny Livingston’latanýþýr. Ýlk kayýtlarýný PeterTosh ve Bunny ilebaþlangýçta WailingWailers, daha sonrasadece Wailers adýnýtaþýyan gruplarýyla buradayapar. Grubun ismi de pekmanidardýr: Gettodangelen çýðlýk. Acý çeken vetanýklýk eden birinin fer-yadý...

Bob Marley 130’unüzerinde plaðý olan, reggaemüziðini dünyaya tanýtanbir müzisyen, þarký yazarýolmanýn dýþýnda ayrýcaözgürlük ve barýþsavaþçýsýdýr. Ve tabi BobMarley, 70’li yýllarýn baþýn-dan itibaren Rastafariandýr.O zamanki Etiyopya KralýHaile Selassie’ nin YaþayanTanrý olarak benimsendiðiYahudilikle Hristiyanlýkkarýþýmý olan bu düþüncesistemi, din ya da hareket,Afrikalý insanlarýnAmerika’dan ve diðer yer-lerden Afrika’ya, Zion’ a(kutsal, vaad edilmiþtoprak) dönerek siyahinsanlarýn birleþmesini,Afrika’ya sahip çýkmasýnýtalep ediyordu.“Rastafarianlar batýtoplumunu, dünyanýnezilmiþ halklarýnýn çektik-

leri acýlar üzerine kurulucani ve kokuþmuþ modernBabil krallýðý olarak görüy-or ve onun düþmesi gerek-tiðine inanýyorlardý.Rastafarianizm, özellikleiçerdiði sosyal eleþtiriyle,Batý dünyasýnýn politik veekonomik sistemlerini,sýnýflarýný günümüz Babil’igörmesi sebebiyle, BobMarley’nin yýldýzýnýn par-lamasýný ve içinde yaþadýðýdünyaya hitap etmesinisaðladý.”* Çoðunluðu veje-taryen olan Rastalar,Türkiye’de esrar,Jamaica’da ganja diye isim-lendirilen kenevir bitkisinikutsal kabul ediyorlardý.

Ama tabi Babylon Ganjakullanmalarýna, inançlarýgereði saçlarýný korkuyaratan bukle anlamýnagelen Dreadlock yap-malarýna karþý çýkýyor vebaský uyguluyorlardý.

Aslýnda Bob Marleyinançlarýyla olsun, politikduruþuyla olsun hepBabylon ile tersdüþmüþtür.

Bob Marley, isyanýný,barýþ ve birleþme çaðrýsýnýmüzik aracýlýðýyla tümdünyaya yaymayý baþardý.Altta basit, keyifli bi ritim

ve beatlerin üzerine söyle-nen sözler. Reggae ritim-leriyle dans ederken ordabir yerlerde çocuklarýn acýçektiðini, insanlarýn baskýgördüðünü anlatan BobMarley hiç umutsuzluðakapýlmadan, her þeyin iyiolacaðýný söylüyor.Sevgiyle ve biraradamücadele ederek sisteme,Babylon’a isyan çaðrýsýndabulunuyordu. Get UpStand Up parçasýnda“ayaða kalkýn: haklarýnýziçin ayaða kalkýn; kavgayýbýrakmayýn” þeklindekisözleri; son yazdýðýþarkýlardan biri olan veölümünden öncePittsburgh’da sahnedesadece akustik gitareþliðinde söylediði sonþarký RedemptionSong’daki “kurtarýn kendi-nizi zihinsel kölelikten,kendimizden baþka kimseözgür kýlamaz aklýmýzý,korkmayýn atom enerjisin-den falan çünkü hiçbiridurduramaz zamaný”, “Birýrký üstün diðerini aþaðýgören anlayýþ sonunda vesonuna kadar ortadankalkana kadar...” þeklindesözleri olan War þarkýsý...Polisler onun için

“vahþetin üniformalarýydý”ve tavrý çok netti :”eðer sizbüyük aðaçsanýz biz deküçük baltayýz ve sizikesmeye geliyoruz.” BobMarley’in sözleri bu kadareleþtirel, isyana açýk birþekilde teþvik eder, kendiside politikada bu kadar yönverici biri olunca baskýunsurlarý harekete geçer vesuikast giriþimi BobMarley’i bulur.

Bob Marley asla beyazlar-dan nefret etmedi. Onuntepkisi bir halkýn baþka birhalkýn üzerinde, haksýz biriktidar kurmasýnaydý.Jamaika’da 1962’den beriadadaki siyah nüfus hiç birzaman iktidar olamamýþtý.Önde gelen Ulusal HalkPartisi ve Jamaika ÝþçiPartisi çoðunlukla beya-zlardan oluþuyordu.UHP’nin baþýnda sosyalistMichael Manley,muhafazakar ÝþçiPartisi’nin baþýnda iseBoston doðumlu EdwardSeaga vardý. Bir zamanlarKingston piyasasýndamüzik yapýmcýsý olarakçalýþan Seaga’nýn bölgede-ki politik olaylarda par-maðý olan ABD tarafýndandesteklendiði yaygýn olan

bir kanýydý. 1976 yýlýndaBob Marley, sadece müzikdinleyenler arasýnda deðil,insan haklarý için kampa-nya düzenleyenler,Afrika’daki özgürlüksavaþçýlarý arasýnda da ünesahip olmuþ ve hal böyleolunca her iki taraf için debaþ edilmesi gereken birgüç odaðý durumunagelmiþti. Seçimler yak-laþýrken Bob Marley,Michael Manley ilearkadaþça ilþkisi olmasýnaraðmen taraf tutmadýðýnýaçýkladý. Aslýna bakýlýrsaona göre politikacýlar þey-tandan farksýzdý. Seçimleryaklaþtýkça ortam iyicegerilmiþ, Jamaika insan-larýn evden çýkarken biletedirgin olduðu bir adayadönüþmüþtü. UHP’nin bazýüyeleri Bob Marley’den 5Aralýk’ta “Smile Jamaica”organizasyonunda ücretsizbir açýk hava konseri ver-erek þehrin kontrol altýndakalmasýna yardýmcýolmasýný istediler. O dakabul etti. Ancak kimi kay-naklara göre konser tarihiyaklaþtýkça CIA dahilçeþitli çevrelerden tehditleralmaya baþladý. Bir grupinsan Bob Marley’i koru-

mak için gönüllü olarakevininin önünde durur,ama 3 Aralýk akþamý hepsiortadan kaybolur. Akþam8:30 civarýnda,arkadaþlarýyla, evindeprova arasýndayken ikitane araba evin önündedurur ve eve ateþ açýlýr. 83tane kurþun sýkýlýr.Sevgilisi baþýndan, mena-jeri beþ yerinden vurulur.Bob Marley’in göðsünüsýyýran kurþun kolunuyaralar. Olayda kimseölmez.

Ýki gece sonra Bob Marleykorkuya boyun eðmeden,kendisine saldýranlara inat,“Smile Jamica” göster-isinde sahneye çýkar.Konserin sonunda göm-leðini çýkarýp yaralarýnýgösterir ve alaycý birifadeyle eli tabancalý biradammýþ gibi poz verir,baþýný geri atar, güler vesahneden iner. Ýner inme-sine de kalbi kýrýk olan BobMarley gösteriden sonraadadan ayrýlýr. Bu ayrýlýk-tan sonra Amerika veÝngiltere’ye giden BobMarley, Ýngiltere’de baþta“The Clash” olmak üzerebir çok punk grubuylatanýþýr. Ve tabi bu tanýþýk-lýklar müziðine de etkieder. Punky ReggaeParty... 1978 yýlýnýnbaþlarýnda ise Kingston’datekrar çatýþma çýkmasýnýönlemek amacýyla adayageri döner. One Love barýþkonserinde MichaelManley ile EdwardSeaga’yý ayný sahneyeçýkartýr. Hatta birlikteyaþayabildiklerini göster-mek için ikisini el elegetirmeyi baþarýr.

1981 yýlýnda Bob Marleyçok genç yaþta kanserdenölür. Bob Marley veWailers; eleþtiren, isyanaçaðýran, iyimser, ruhanimüzikler yaptý ve tümdünyayý reggae ile tanýþtýr-mýþ oldu. Black Uhuru,Dub Incorporation,Zenzile, Aswad, Kankagibi; Asian DubFoundation, SineadO’Connor, Manu Chao,Zion Train, Sism-X Dubgibi birsürü isim, reg-gae,dub müziðini politikbir araç olarak kullananmüzisyenler dünyanýn heryerinde özgürlük, barýþ veeþitlik için mücadeleyedevam ediyor; insanlarý,haklarý için ayaða kalk-maya çaðýrýyorlar. Bazenbanliyöde, bazen gettoda,bazen de þehrinmerkezinde. Acý vebaskýya karþý isyan neredegerekiyorsa orada.

* Rolling Stone, Temmuz, 2006

“bu akþam yak ve yaðmala!”

“Türkiye’de Kadýna YönelikÞiddet”, Boðaziçi Üniversitesiöðretim üyesi Yeþim Arat ileSabancý Üniversitesi öðretimüyesi Ayþe Gül Altýnay’ýnTÜBÝTAK desteðinde 18 aysüren çalýþmasý sonucu son yýl-larýn en geniþ þiddet araþtýrmasýortaya çýktý.

Geçtiðimiz Kasým ayýndayayýmlanan araþtýrmada,Türkiye çapýnda 56 ilde 1.800evli kadýnla yapýlan görüþmel-erde, her üç kadýndan birinin

kocasýndan dayak yediði, heriki kadýndan birinin dayaðýgizlediði, kocasýndan daha fazlapara kazanan kadýnlarýn, kazan-mayanlara oranla daha fazlaþiddete maruz kaldýðý belirtiliy-or.

Buna karþýn katýlýmcý her 10kadýndan 9'u, “haklý görülebile-cek dayak yoktur” görüþünüdile getiriyor.

Araþtýrmaya göre her 4 kadýn-dan biri çeþitli sebeplerle, eþininkendisine dayak atmasý halinde

“bir þey yapmayacaðýný veyayapamayacaðýný” ifade ediyor.

Araþtýrma, Türkiye’de milyon-larca kadýnýn bedensel ve ruhsalbütünlüðünü tehdit eden,kadýnlarýn var olan potansiyel-lerini gerçeklestirmelerininönündeki en önemli engeller-den biri olan “aile içinde kadýnayönelik þiddet” ve bu þiddettürüyle mücadele deTürkiye’deki durumu ortayakoyuyor

Kamer Vakfý tarafýndan yayýn-

lanan ve bu araþtýrma sýrasýndagörüþülen 15 kadýnýn kendihikayelerinden oluþan “BenVarým” adlý kitapta, "Bir þeylerifark etmek için önce kendinlebaþlamalýsýn. Canýný yakmadanimkâný yok bir þey olmuyor. Oiçerideki duvarý yýkmadýkçaolmuyor. Damdan düþeninhalinden ancak damdan düþenanlar diye bir tabirimiz var.Bizim durumumuz bu” diyorSolin.

Þiddet ve ayrýmcýlýk üzerine kadýnlardan iki kitap

Page 11: Sosyalist İşçi 311

sayý: 311 � sosyalist iþçi � 11

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tüm

zenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarý-na kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-

tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýna karþýsermaye sahiplerini, ege-men sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devlet ge-reklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketleri-ni desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kes-imi devrimci sosyalist birpartide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sý-nýfýnýn yýðýnsal örgütleri vehareketi içindeki çalýþmaile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci bir sosyal-ist iþçi partisinin inþasýçalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

haksýzlýklarý,mücadalenizi,yorumlarýnýzý

bize yazýn

[email protected]

Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu tarafýndandüzenlenen Savaþ KarþýtýPanel önceki gün Eðitim-Sen binasýnda yapýldý.

Küresel antikapitalist vesavaþ karþýtý hareketler ileiliþkilerin daha da organikhale getirilmesine ve ses-lerini tüm dünyaya duyur-maya çalýþan Küresel BAKKocaeli'de de aktivitelerinisürdürüyor. Küresel BAKKocaeli aktivistleri tarafýn-dan organize edilen panelekonuþmacý olarakaktivistlerden KeremKabadayý (Mor ve Ötesi)ve Þenol Karakaþ katýldý.Çok sayýda eylemcinin din-leyici olduðu paneldeTürkiye'nin gelecek yýllar-da içine düþeceði durumve günümüzdeki siyasiçýkmazlar hakkýndakonuþuldu. KeremKabadayý, “Giderek, mad-den yoksullaþan birülkenin çocuklarýyýz.Savaþlarda politikacýlarcepheye gitmiyor. Savaþlar,egemenler tarafýndançýkartýlýyor ama emekçilertarafýndar yapýlýyor. Savaþekonomisinin maddikülfeti emekçilere çýkýyor.”

diyerek düþüncelerini dilegetirdi.

15 Mart mitingineçaðrý

Küresel BAK AktivistiÞenol Karakaþ ýrak'ýnÝþgalinin beþinciyýldönümü nedeniyle 15Mart 2008 tarihinde saat13.00'da Kadýköy'deyapýlacak olan '5 YýllýkÝþgale Son' mitingine çaðrý-da bulundu. Þenýl Karakaþ,“Bu mitingde Kocaelidenkatýlýmýn yoðun olmasýnýbekliyoruz. Örgütlenmeliy-iz ve sesemizi sokaklaradökülerek duyurmlýyýz.Artýk Kocaeli Küresel BAKolarak kendi mitinglerinide yapmalýdýr. Standlaraçarak insanlara kendimizitanýtmalýyýz. 15 MartMitingi'nde “Evine dönBush, Türkiye'nin ABD veÝsrail ile iþbirliðine son,Ýncirlik Üssü kapatýlsýn,iþgalcilerin evi olmasýn,ABD Ýran'a dokunma!”diyebilmek için ordaolmalýyýz.” diye konuþarakbu mitingin önemini vur-guladý.

Esma Dilruba Karataþ

2 Þubat'ta Ýstanbul'daDur De tarafýndan“Çetelere DurDe!”baþlýðýyla çetelere karþýbir basýn açýklamasýyapýldý.

150 aktivistin katýldýðýaçýklamada, pek çokcinayet ve suikast ileiliþkisi olan, bayrak vesilahla yemin törenleridüzenleyen çeteye karþýoperasyonun olumlu biradým olduðu ancak yeter-

li olmadýðý dile getirildi. Çetelerin en yukarýya

kadar açýða çýkartýlýp,yargýlanmasý ve çetelerinölüm listelerindeki isim-lerin hedef olmasýna dayol açan 301. maddeninkaldýrýlmasý talep edildi.

Hrant Dink’in katil-lerinin üçüncü duruþ-masýnda adalet istemekiçin 11 Þubat’ta, 9.30’daBeþiktaþ’ta buluþmaçaðrýsý yapýldý.

ÝZMÝR

9 Þubat: KEG egitimtoplantýsý. Nükleersantraller ve iklim deðiþik-liði hakkýnda bilgilendirmetoplantýsý ve 26 nisan kam-panyasýna start veriyoruz

27 Þubat: Ege Ünv. Kadýnsempozyumu.

1-2 Mart: Ýzmir Kadýnpaneli

8 Mart: Antikapitalistkadýnlar olarak sokaklar-dayýz

11-14 Mart: Ege Üniver-sitesi “Umut ÝþgalEdilemez” günleri.15 martda yapýlacak olan “DüþYakasýndan DünyanýnBush” hazýrlýk günleri. Iraksavaþýnýn tahribatlarýnýnkonuþulacaðý, savaþ karþýtýmücadelenin anlatýlacaðý,film gösterilerininde yeralcaðý 4 günlük bir pro-gram.4. günün sonunda dakampüs de barýþ yürüyüþüolacak.

22-23 Mart: Antikapitalistform. Yükselen bir hareket“Antikapitalist hareket’in ”konuþulacaðý kapitalizmintahribatlarýnýn,sonuçlarýnýn ve kapital-izmin nasýl teþhir edileceði-ni önümüzde ki dönemdeneler yapabileceðimiztartýþabileceðimiz bir form.

17-21 Nisan: Ege üniver-sitesi “Nükleer SantralÝstemiyoruz” günleri.26nisanda Ýstanbul dayapýlacak olan nükleersantral istemiyoruz eylem-ine hazýrlýk toplantýsý.panelde bolca tartýþmalarýn ola-caðý, film gösterimlerininde yer alacaðý etkinlik.

-Ege üniversitesinde durde! Etkinlikleri.ýrkçýlýk vemiliyetçiliðin konuþulacaðý

bir dizi etkinlik. -Baðlý bulunduðumuz

bütün yerellerde de 15mart öncesi ve 26 nisanöncesi toplantýlar gerçek-leþecek.

ANKARA

KEG16 Þubat – Nükleer konu-

lu aktivist okulu24 Þubat – Forum:

“Antikapitalist KadýnlarTartýþýyor”

8 Mart – “AntikapitalistKadýnlar” Dünya KadýnlarGünü yürüyüþü

BAK29 Þubat – Sempozyum:

“Ýþgalin Beþinci Yýlý”1 Mart – Tezkere'nin

yýldönümünde basýn açýk-lamasý

8 Mart – Umut ÝþgalEdilemez haftasý açýlýþý

10-14 Mart – “Umut ÝþgalEdilemez” etkinlikleri.

DurDe’den çetelere karþý basýn açýklamasý

Kocaeli'de Küresel BAK toplantýsý

Savaþa, ýrkçýlýða, cin-siyetçiliðe, homofobiye,yoksulluða, nükleere,küresel ýsýnmaya, genelsaðlýk sigortasýna, küre-selleþmeye, tacize, þiddetekarþý AntikapitalistKadýnlar 8 Mart'ta sokaðaçýkacaklar. 8 Mart'ta

Ýzmir, Ýstanbul veAnkara'da gerçekleþecekeylemler öncesindeKüresel Eylem Grubuçeþitli etkinlikler planlýy-or.

24 Þubat'ta Ankara'dadüzenlenecek“Antikapitalist Kadýnlar

Tartýþýyor” baþlýðýylaçeþitli kentlerden kadýn-larýn bir araya geleceði birforum için hazýrlýklarbaþladý.

Ýzmir'de ise, 27 Þubat'tave 1-2 Mart tarihlerindeiki ayrý panel ve sem-pozyum hazýrlanýyor.

Antikapitalist kadýnlar8 Mart'a hazýrlanýyor

Neler olacak?

Okur mektuplarý

Eþcinsellerçoðaldý mý?

‘Eþcinseller çoðaldý.’ Busözü çevremde sýk sýkduyuyorum. Evet, bundan20, hatta 10 yýl öncesiylekarþýlaþtýrýlmayacak þek-ilde hayatýn her alanýndacinsel yönelimini gizle-meye çalýþmayan gay velezbiyenler var. Ancak busayýlarýnýn çoðaldýðý, yaniher geçen gün daha fazlainsanýn eþcinsel olduðuanlamýna mý geliyor? Busaçmalýk tabi. Eþcinsellerinsayýsý elbette artmýyor.Zaten hayatýn her alanýndavarlardý. Ancak her geçengün daha fazla sayýdaeþcinsel cinsel yöneliminigizlemeden yaþýyor. Özel-likle bu gazetenin sýk sýk

bahsettiði ‘yeni bir kuþak’eþcinselleri görünür kýlýy-or. Çoðaldýklarýný zannet-mekse heteroseksüel bir önyargýnýn ürünü. Onlar hepburalardaydý.

Selim Aktaroðlu

Bu film iþimizeyarar

Michael Moore’un sonfilmi Sicco, ABD, Kanadave fransa’daki saðlýk sis-temlerini ayrýntýlý olarakkarþýlaþtýrýyor. Sicco’yuizleyince Türkiye’de sað-lýðýn yeni-liberal dönü-þümün yarattýðý tehlikeyitam anlamýyla kavratýyor.Bu filmi daha fazla insanýnizlemesini saðlayarsak sig-ortasý atacak daha çokaktivist bulabiliriz.

Aslý Beþerdalý

Page 12: Sosyalist İşçi 311

sosyalist isci � Z Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

� Sahibi: Arife Köse � Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:

Volkan Tamusta � Adres: Caferaða Mahallesi,

Nail Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/Ýstanbul

� Baský: Yön Matbaasý

� Yerel süreli yayýn, haftada bir yayýnlanýr

www.sosyalistisci.org

Bu ülkede Kürtolmak da, "benKürdüm, anadilimKürtçe" demek de, herzaman çok zor oldu.

Kürt hareketi, "bizde varýz!" demeyebaþladýðý günlerderesmi aðýzlar çeþitliýslýklar çalýyor: "duy-muyorum ki duymuy-orum ki" diyerekkulaklarýný týkýyordu.Kürt diye bir þey ola-mazdý. Kürt diye birþey olmadýðýna göre,Kürtçe diye bir þeyinolmasý mümkünmüydü? Sonra bu teorigeliþti: "ne demek benKürdüm? Bugün benKürdüm derlerse yarýnöbürü ben de Çerkez-im derler. HerkesTürktür Türk kalacak!"

Bu inkar politikasýyavaþ yavaþ asimilasy-on politikasýnadönüþtü: "Kürtleraslen Türktür. Kardagezerken çýkan kartkurt seslerindendolayý..."

Ýnkar, asimilasyonderken, imhaya yöne-lik hareketler baþladý.Köy boþaltmalar, köyyakmalar...

Sadece ve sadece,Kürtlere ikinci sýnýfvatandaþ muamelesiyapýlmayýp; Kürthalkýnýn, kimliðinin,dilinin varlýðý kabuledilseydi, gelinennokta "sorun" olaraktanýmlanýr mýydý?Kürtçe eðitimin önüaçýlýp, radyo yayýnlarýyapýlmasýna izin ver-ilse gelinen yer "bunokta" mý olurdu?

Saygý Öztürk,Tempo'da geçen haftabir yazý yayýmladý.Yazýda, eve dönüþyasasýnýn tanýtýlmasýiçin, Kuzey Irak'a dayayýn yapacak Kürtçebir radyonun kurula-caðýný aktarýyor. BizzatGenelkurmay tarafýn-dan kurulacak Kürtçebir radyo. (Ve her-halde, Kürtçe yayýn-larýnda "Kürt yoktur"diyecek bir radyo)

Þimdi ellili yaþlarýnýyaþayan bir Kürdün,aklýna þu soruyugetirmesi herhalde tamda böyle bir zamandaçok mümkün: "Hanibenim gençliðimanne?"

Çöp SepetiErsin TEK

Baþörtüsü yasaðýný da301. maddeyi de kaldýrýn!

Her inanç ve görüþün haklarý tanýnsýn

Evet, baþörtüsü bir simge

Peki ya diðerleri?Baþörtüsü yasaðýna karþý çýkma nedenlerinin baþýnda

‘Türban simgedir, eðer bu simge kullanýlacaksa Haçda, Kippa da takýlýr.’

Evet baþörtüsü Ýslami bir simge, kadýnýn dini kural-lara uygun giyindiðini ve yaþadýðýný anlatýyor. Ancakerkelerin býyýk ve sakal kesiminden, giyilen takýmelbiselere, tayyörlere, takýlan bayraklý rozetlere kadarkamusal alan denilen þey simgelerle dolu.

Simge beyaz bere, üç hilal, sarkýk býyýksa iþte ozaman bir tehditten söz edilebilir. Geri kalan tümsimge ve ifade biçimlerine özgürlük tanýnmalýdýr.

Üniversitedeözgürlük

Laik rektörlere karþýüniversitelerden bu kezözgürlük yanlýsý birçýkýþ geldi. Üniversitel-erde baþörtüsüyasaðýnýn kaldýrýlmasý,her türden kýlýk kýyafetuygulamasýna son ver-ilmesi, hak ve özgürlük-lerin herkes için taný-masýný savunan metneþimdilik farklý görüþler-den 2 bin öðretim üyesiimza atmýþ durumda. 50bin öðretim üyesi içindeimza atanlar henüz birazýnlýk. Ancak böylesibir çýkýþ ilk kez üniver-sitelerden çýktý.Baþörtüsüne özgürlükisteyen imzacýlar öðren-cilerin okulda bir arayagelmelerinin korku vegerginliði ortadankaldýracaðýnývurguluyor.

AKP-MHP uzlaþmasýnýnürünü olan “çene altý for-mülü” kimseyi ikna etme-di.

Öðrencilerini polise ver-mekten hiç çekinmeyenrektörler YÖK toplantýsýn-da birer militan gibi laikliksloganlarý attý.

Anýtkabir’de gösteriyapan 3 bin cumhuriyetçikadýn baþörtüsü üzerinde-ki yasaðýn kalkmasýnýnTürkiye’yi Ýran yapacaðýnýinanmýþtý. Anýtkabiriziyarete gelmiþ baþörütülüiki genç kadýn eylemcilertarafýndan taciz edildi.

AKPliler yasaya izinverilen örtünme biçiminçizimi ve ölçülerini koy-mayý düþündüklerinisöylediler.

AKP ve MHPli 7 erkekkadýnlarýn nasýlörtüneceðine karar verdi.

Yasak kalkmakzorunda

AKP ve MHP’nin çenealtýndan baðlanan, fiyongolarak düðüm atýlanbaþörtüsü formülü sankigenelkurmaydan fýrlamýþgibi. Dindar olsun ya daolmasýn bir çok kadýnbaþýný bu þekilde örtüyor.Ancak bu sadece birörtünme yöntemi.

Türkiye’de kadýnlar 8ayrý örtünme biçimi var.Çenesini kapatan, fiyongatmak yerine iðneyle tut-turan kadýnlara ise özgür-lük yok.

Kadýnlar açýkçaaþaðýlanýyor, giyimkuþamýn sýnýrlarý yinedevlet tarafýndan belir-

leniyor.Cumhuriyetçiler

baþörtüsünü sadece birtemizlikçi takýnca kabul-lenebiliyor. Sosyalyaþamýn içinde baþörtülükadýnlarla yan yanagelmekten, onlarýn da þuünlü kamusal alanda eþitbir fert olamaktan ölesiyenefret ediyorlar.

Ancak nefret iþeyaramýyor. Toplumunbüyük çoðunluðu bu tutu-mu paylaþmýyor. AKP-

MHP eliyle tanýnankomik formülden derahatsýz.

Gelinen noktadabaþörtüsü yasaðýnýnsürmesi imkansýz.

Yasak kaldýrýlmalý.Kadýnlar kamusal alandaörtünme hakkýna sahipolmalý. Ancak bu yetmez.Din, dil ve cinsiyet ayrýmýgözetilmeksizin herkeseözgürlük saðlanmalý.

Üniversitelerebaþörtüsüyle girilebilmeli.

Ýlk ve orta öðretimokullarýnda formalarkaldýrýlmalý. Kamu çalýþankadýnlarýn kýyafeti kural-larla düzenlenmemeli.

Her inanç ve düþünceninhaklarý tanýnmalý.Baþörtüsü yasaðý dakaldýrýlmalý, 301. maddede.

Ýçinden çýkýlmaz birduruma gelen, siyasalortamý gerdikçe gerenbaþörütüsü sorununu çöz-menin yolu bu.