sosyalist İşçi 374

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 374 11 Eylül 2009 2 YTL 12 EYLÜL 1980’DE GERÇEKLEÞEN DARBE SONUCU: 1 milyon kiþi gözaltýna alýndý. 1 milyon 683 bin kiþi fiþlendi. Açýlan 210 bin davada 230 bin kiþi yargýlandý. 7 bin kiþi için idam cezasý isten- di. 517 kiþi ye idam cezasý verildi. Haklarýnda idam cezasý verilenlerden 50 'si asýldý. Ýdamlarý istenen 259 kiþinin dosyasý meclise gönderildi. 71 bin kiþi TCK'nýn 141, 142 ve 163. mad- delerinden yargýlandý. 98 bin 404 kiþi ''örgüt üyesi olmak'' suçundan yargýlandý. 388 bin kiþiye pasaport verilmedi. 30 bin kiþi ''sakýncalý'' olduðu için iþten atýldý. 14 bin kiþi yurtttaþlýktan çýkarýldý. 30 bin kiþi ''siyasi mülteci'' olarak yurt dýþýna gitti. 300 kiþi kuþkulu bir þekilde öldü. 171 kiþinin ''iþkenceden öldüðü'' belgelendi. 937 film ''sakýncalý'' bulunduðu için yasaklandý. 23 bin 677 derneðin faaliyeti durduruldu. 3854 öðretmen, üniversitede görevli120 öðretim üyesi ve 47 hakimin iþine son verildi. 400 gazeteci için toplam 4 bin yýl hapis cezasý istendi. Sendikalar, siyasi partiler, dernekler kapatýldý... BÝR DAHA ASLA! ANTÝKAPÝTALÝST GÜNLER BAÞLADI Her Cumartesi saat 5’te IMF’ye karþý Taksim’de buluþuyoruz! www.antikapitalistblok.org IMF-DÜNYA BANKASI DEFOL! BASIN AÇIKLAMASI KENAN EVREN RESÝM SERGÝSÝ 12 Eylül Cumartesi saat: 18.30 TAKSÝM TRAMVAY DURAÐI Taksim Metrosu altý Resim Sergi Salonu AÇILIÞ: 12 Eylül Cumartesi, saat: 14.00 Darbeye karþý ses çýkar NPA: Fransýz solunda yeni, bir ortam CHRÝS HARMAN sayfa 4 KENAN EVREN TÜM DARBECÝLER YARGILANSIN! Almanya: Sol Parti yükseliþte MUHÝP TEZCAN sayfa 5 Yeni - liberalizm ve askeri diktörlükler ONUR ÖZTÜRK sayfa 4

Upload: sosyalist-isci

Post on 23-Mar-2016

281 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 374

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 374

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SSAAYYII:: 337744 1111 EEyyllüüll 22000099 22 YYTTLL

12 EYLÜL 1980’DE GERÇEKLEÞEN DARBE SONUCU: 1 milyon kiþi gözaltýna alýndý. 1 milyon 683bin kiþi fiþlendi. Açýlan 210 bin davada 230 bin kiþi yargýlandý. 7 bin kiþi için idam cezasý isten-di. 517 kiþi ye idam cezasý verildi. Haklarýnda idam cezasý verilenlerden 50 'si asýldý. Ýdamlarýistenen 259 kiþinin dosyasý meclise gönderildi. 71 bin kiþi TCK'nýn 141, 142 ve 163. mad-delerinden yargýlandý. 98 bin 404 kiþi ''örgüt üyesi olmak'' suçundan yargýlandý. 388 bin kiþiyepasaport verilmedi. 30 bin kiþi ''sakýncalý'' olduðu için iþten atýldý. 14 bin kiþi yurtttaþlýktançýkarýldý. 30 bin kiþi ''siyasi mülteci'' olarak yurt dýþýna gitti. 300 kiþi kuþkulu bir þekilde öldü.171 kiþinin ''iþkenceden öldüðü'' belgelendi. 937 film ''sakýncalý'' bulunduðu için yasaklandý.23 bin 677 derneðin faaliyeti durduruldu. 3854 öðretmen, üniversitede görevli120 öðretimüyesi ve 47 hakimin iþine son verildi. 400 gazeteci için toplam 4 bin yýl hapis cezasý istendi.Sendikalar, siyasi partiler, dernekler kapatýldý... BÝR DAHA ASLA!

AANNTTÝÝKKAAPPÝÝTTAALLÝÝSSTT GGÜÜNNLLEERR BBAAÞÞLLAADDIIHHeerr CCuummaarrtteessii ssaaaatt 55’’ttee IIMMFF’’yyee kkaarrþþýý TTaakkssiimm’’ddee bbuulluuþþuuyyoorruuzz!!

wwwwww..aannttiikkaappiittaalliissttbbllookk..oorrggIMF-DÜNYA BANKASI DEFOL!

BASIN AÇIKLAMASI KENAN EVREN RESÝM SERGÝSÝ

12 Eylül Cumartesi saat: 18.30TAKSÝM TRAMVAY DURAÐI

Taksim Metrosu altý Resim Sergi Salonu

AAÇÇIILLIIÞÞ:: 1122 EEyyllüüll CCuummaarrtteessii,, ssaaaatt:: 1144..0000

DDaarrbbeeyyee kkaarrþþýý sseess ççýýkkaarr

NPA: Fransýzsolunda yeni,bir ortamCHRÝS HARMAN

ssaayyffaa 44

KENAN EVRENTÜM DARBECÝLERYARGILANSIN!

Almanya:Sol PartiyükseliþteMUHÝP TEZCAN

ssaayyffaa 55

Yeni-lliberalizmve askeri diktörlüklerONUR ÖZTÜRK

ssaayyffaa 44

Page 2: Sosyalist İşçi 374

2 sosyalist iþçi sayý: 374

Marmaray iþçileri iþ býraktý

Ýstanbul Marmaray Projesi'nin Yenikapýve Sirkeci kazýlarýnda çalýþan iþçiler 26Aðustos'ta iþ býraktý. Baðlý olduklarýPOLAT adlý taþeron firmadan dört aydýrparalarýný alamayan iþçilere firma yetk-ililerinin tepkisi "Üç aydýr maaþ ala-madýlar diye böyle þey mi yapýlýr?" þek-linde oldu.

Ýþ býrakan 200 iþçi yaptýklarý açýklamada"Yetkililer bize belediyeden para ala-madýklarýný ve bu yüzden ödeme yapýl-madýðýný söylüyorlar. Tam dört aydýr 'habugün ha yarýn' diye oyalanýyoruz. Artýkyemeyi içmeyi býrakýn iþe gelecek yolparasýný dahi bulamýyoruz. Paralarýmýzödenmezse çalýþmayacaðýz" dediler. Ýþçi-lerin sigorta primleri de eksik yatýrýlýyor.

Asil Çelik’te grev bittiBursa'nýn Orhangazi ilçesinde bulunan

ASÝL ÇELÝK fabrikasýnda 8 aydýr devameden grevde anlaþma umudu doðdu.Birleþik Metal-Ýþ Sendikasý iþverenin yap-týðý teklifi oya sundu ve iþçilerin %61'iEVET dedi. Ýþçilerin çoðunluðununonayýný alan sendikanýn önümüzdekigünlerde iþverenle toplu iþ sözleþmesiniimzalamasý ve fabrikanýn bayramdanönce iþbaþý yapmasý bekleniyor.

Anlaþmaya göre iþçiler ilk yýl sýfýr, ikin-ci yýl enflasyon oranýnda zam alacak;verilen 200 TL'lik direniþ aylýðý iki aydaha devam edecek, iþveren bir defalýðý-na mahsus 500 TL verecek ve üretimin 15bin tonu aþmasý durumunda iþçilerinücretlerinde artýþ saðlanacak.

Ýþverenden tehditÝzmir Kemalpaþa'da bulunan Erze

Ambalaj Plastik San. ve Tic. AÞ, çalýþan243 iþçisini sendikada örgütlendikleri içiniþten çýkarmakla tehdit etti. Nisan ayýnda16 iþçiyi Petrol-Ýþ Sendikasý'ndaörgütlendiði için iþten çýkaran ErzePlastik, 2 Eylül günü de iþçilerin toplucaistifaya götürüleceðini duyurup, istifaetmeyenleri ise iþten çýkarmakla tehditetti.

Petrol-Ýþ Sendikasý'ndan yapýlan açýkla-mada iþçilerin haklarý savunuldu. Ýþv-ereninin iþçileri sendikadan istifaya zor-lamasýnýn suç olduðu ve iþveren hakkýn-da suç duyurusunda bulunulduðu belir-tildi. Diðer yandan nisan ayýnda sendika-da örgütlü olduklarý için iþten çýkarýlan16 iþçinin iþe iade davasý sürüyor.

Yataðan’da eylemlerAfþin Elbistan Termik Santrali'nde

çalýþan ama geçen hafta iþten çýkarýlaniþçiler eylemlerine devam ediyor. Santralönünde toplanan iþçiler basýn açýklamasýyaptýlar ve EÜAÞ yetkilileriyle görüþmekistediler.

Alacaklarýný ve haklarýný talep edeniþçiler 7 gündür eylemde olduklarýný veyeniden iþe dönmek istediklerinibelirterek Kahramanmaraþ milletvekil-lerinden destek istediler.

Uþak’ta iþçi kýyýmýUþak'ta bulunan Kaynak Ýplik

Fabrikasý'nda iþten çýkarýlan 45 iþçiCumhurbaþkanlýðý, Baþbakanlýk, TBMM,Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakanlýðý,Uþak Valiliði ve Uþak Belediyesi'nedilekçe ve mektup göndererek iþedönebilmek için yardým istedi. Yasalhaklarýný kullandýklarý için iþten çýkarýlan

iþçiler, Ramazan Bayramý'nda veokullarýn açýlma döneminde iþsiz kalmakistemediklerini ve iþe dönmek içindevletten yardým talep ettiklerini belirt-tiler. Ýþçilerden 16'sý 2007 yýlýnda iþtenatýlýrken 29'u geçen ay iþyerindekituvalet kartý uygulamasý ve baskýlarakarþý yapýlan grev oylamasýnýn basýndases bulmasýnýn ardýndan iþtençýkarýlmýþtý.

Sanki toplama kampýKocaeli'de bulunan Um Tersanesi'nde

çalýþan yaklaþýk 150 iþçi maaþlarýný ala-madýklarý için eylem yaptýlar. Basýn men-suplarýnýn eyleme gelmesi üzerine ter-sane yönetimi iþçileri yönetim binasýnakilitledi. Basýna bilgi verilmesine engelolmak isteyen Um Tersanesi Yönetimibasýnla görüþen iþçileri fiþleyerek iþtençýkarmakla tehdit etti.

Yaklaþýk 1 haftadýr üretim yapmadýk-larýný ve kendilerine kötü muameleyapýldýðýný belirten iþçiler þunlarý söyle-di: "Bizi burada adeta bir toplama kam-pýnda tutarcasýna tutuyorlar. Yönetimbinasýndan çýkmamamýz için baþýmýzagüvenlik ekipleri býrakýldý. Tershaneyönetimi ve Uður Mengeneci bu saatekadar bize bir açýklama yapmadý. Biz, ikiaylýk maaþýmýzý ve biriken mesailerimiziistiyoruz." TTuunnaa ÖÖzzttüürrkk

Kriz, direniþ, grev, mücadele - Fabrikalardan ve iþyerlerinden haberler

Ergenekon davasýna iliþkin 2.ve 3. iddianamenin 53'ü tutukluolmak üzere toplam 108sanýðýnýn Ýstanbul 13. Aðýr CezaMahkemesi'ndeki yargýlamasýnabaþlandý. Sanýklardan ÝbrahimÞahin, Tuncay Özkan, MustafaBalbay, Hurþit Tolon, KemalGürüz, Yalçýn Küçük ve MustafaÖzbek gibi isimler salonda yer-lerini alýrken; Mehmet Haberal,Levent Ersöz, Fahri Kepek veFatih Hilmioðlu ise duruþmayagelmedi. Mahkeme HeyetiBaþkaný Köksal Þengün,davalarýn birleþtirilmesine iliþkinkararý okuduktan sonra sanýk-larýn kimlik tespitlerine baþladý.

ÞÞaahhiinn dduuyymmuuyyoorr,, ÖÖzzkkaann bbiillmmiiyyoorr

Tutuklu sanýklardan eski ÖzelHarekat Dairesi BaþkanvekiliÝbrahim Þahin'in kimlik tespiti,iþitme sorunlarý gerekçesiyleyapýlamadý.

Þahin “saðýr” rolünden sonraTuncay Özkan “çýlgýn” rolünüüstlendi. Bas bas baðýrarakserbest býrakýlmasýný istedi! Okadar aþýrýya gitmiþti ki uzunsüredir “deli” rolünü oynayanYalçýn Küçük bile Özkan’ý aþýrýsert buldu!

AAvvuukkaatt iiþþbbaaþþýýnnddaaCHP milletvekilleri Þahin

Mengü ve Atilla Kart, Silivri'dekiduruþmayý izlemek içinmahkeme salonuna geldiler.Mengü, sabah duruþma baþla-madan önce tutuklu sanýklarMustafa Balbay ve TuncayÖzkan'ýn yanlarýna giderek

onlara sarýldý. Tuncay Özkan veHurþit Tolon, soruþturma kap-samýnda gözaltýna alýndýklarýndaaradýklarý ilk isim CHP'li ÞahinMengü olmuþtu.

Tutuksuz sanýklardan YalçýnKüçük'ün, cumhuriyetin kalpak-sýz savunulamayacaðý iddiasýyladile getirdiði kalpak takmaisteði, Mahkeme Baþkaný tarafýn-dan reddedildi.

Ýkinci Ergenekon davasýnakatýlan avukatlar, kimlik tespit-lerinden sonra, iddianamelerinokunmamasýný istediler.Tutuksuz sanýk OrgeneralMehmet Þener Eruygur'unavukatý Filiz Esen, Ýstanbul 13.Aðýr Ceza Mahkemesi'ne birdilekçe ile ekinde müvekkilininsaðlýk durumuna iliþkin bugünekadar GATA ve Kocaeli TýpFakültesi Hastanesince verilenraporlarý içeren bir dosya sunduve müvekkili hakkýndaki yargýla-manýn iyileþinceye kadar durdu-rulmasý istendi.

Tedavisi devam etmekte olanbir diðer sanýk binlkerec Kürdüinfaz eden JÝTEM’ýn balýndakiisim, emekli Tuðgeneral LeventErsöz ise mahkemeye gönderdiðidilekçede özgürlükten bahsetti!

Silivri’deki aþýrý yaðýþ yüzün-den mahkeme salonunu su bastý,binanýn çatýsý çöktü. BöyleceErgenekon davasýna ara verildi.

OOzzaann TTeekkiinn

Darbeciler yargýlansýn: Ýkinci Ergenekon davasý baþladý

""Demokrasi bilincimizAvrupa düzeyinde deðil"

Yargý yýlýnýn açýlýþýndaYargýtay Baþkaný HasanGerçeker bir kez daha siyasetemüdahalede bulundu vedemokrasi çiðnenedi.

Bu sözler hükümetin yargýreformu paketine karþýyönelmiþti. Yargýtay Baþkaný'nagöre bu paket ile yargý geriyegidiyordu.

Neydi yargýyý "geriye"götüren?

Hükümet, AnayasaMahkemesi ve Hakim SavcýlarYüksek Kurulu'na (HSYK)meclisin seçtiði üyelerin degirmesini istiyor. Gerçeker ve

onun gibi düþünen yargý men-suplarý ise bunu hiç istemiyor.

Hakimler ve savcýlarseçilmiyor, atanýyor. HSYK buatamalarda belirleyici güç.Anayasa Mahkemesi, 367kriziyle, onlarca siyasi partiyikapatmasýyla ve kapatmadavasý açmasýyla, baþörtüsüyasaðýnýn sürmesi gibi bir çokbaskýcý uygulamanýn devametmesi yönünde kararlarýylatanýnýyor. HSYK ise açýkçahükümete karþý ordudan yanatutum alarak demokratik-leþmeyi ve sivilleþmeyi engel-liyor. Bunlar bizlerin vergi-leriyle maaþlarý ödenenmemurlar, ama nasýl

yaþadýðýmýza onlar karar veriy-orlar.

Yargý bürokrasisi mevcutdüzenlemede yani 12 EylülAnayasa'sýný kalýnmasýný istiy-or. Ama toplum, her görüþteninsan buna karþý çýkýyor.Atanmýþlar artýk siyasettenelini çekmeli. Yargý kurumlarýsiyasete müdahale etmek yer-ine yakalanan cephaneliklerin,yargýsýz infazlarýn,iþkencelerin, haksýzlýklarýn, birtürlü aydýnlatýlamayan cinayet-lerin peþine düþmeli. Toplumdemokrasi kadar adalet deistiyor. Gerçeker vearkadaþlarýnýn demokrasi bilin-ci ise hiç geliþmedi.

DDeemmookkrraassii bbiilliinncciinniizz ddüüþþüükk mmüü,, yyüükksseekk mmii??

Page 3: Sosyalist İşçi 374

sayý: 374 sosyalist iþçi 3

"Dað fare mi doðuruy-or?" Son zamanlarýnen popüler sorusu bu

ve Kürt sorununun çözümsürecindeki belirsizliðe iþaretediyor.

'Demokratik açýlým'ýn yarattýðýumut geçen hafta ÝçiþleriBakaný'nýn yaptýðý açýklamaylabir ölçüde sarsýldý. BakanAtalay, hükümetin Kürt soru-nuna dönük çözüm önerileriniaçýklarken Kürtlerden,Kürtçe'den ve Kürt kimliðindenbahsetmedi.

Görülüyor ki hem çözüm süre-ci kolay deðil, hem de hükümet"Kürt sorunu" demeyi becere-meyen TÜSÝAD BaþkanýArzuhan Yalçýndað'ý,Genelkurmay Baþkaný ÝlkerBaþbuð'u, etnik çatýþma tehdit-leri savuran Baykal ve Bahçeli'yide bir ölçüde dinliyor.

Kürtler, Atalay'ýn açýklamasýy-la büyük hayal kýrýklýðýnauðradý. Onlar on yýllardýr kim-liði, dili, kültürü, varlýðý inkaredilmiþ ulusal kimliklerinintanýnmasýný istiyor. PKK'nýnönde gelen isimlerinden MuratKarayýlan'a göre bu "zorunlubirlik", 400 bin askerin bölgededurmasý ve aralýksýz operasyonyapmasýyla ayakta duruyor.Karayýlan, Kürtlerin zorunludeðil gönüllü birlikten yanaolduðunu söylüyor. BütünKürtler gibi o da basitçe þunusöylüyor: Eðer kardeþsek eþitkoþullarda kardeþ olabiliriz.

Kürtlerin ayrý bir ulus olduk-larý kabul edilmeden ve bununbütün gerekleri yerine getir-ilmeden gerçek bir kardeþlikolmuyor. Kürtçe eðitim, kamukuruluþlarýnda çok dilliliðegeçiþ, Kürtlerin varlýðýnýninkarýna dayanan resmi ideolo-jinin devlet tarafýndan kaldýrýl-masý ve resmi ideolojiyi uygula-mak için yazýlmýþ tüm yasalarýnve ayrýmcý uygulamalarýn bir an

önce kaldýrýlmasý gerekiyor.Barýþ, uzun bir süreç. Ancak

bu sürecin önünün açýlmasý içinbir büyük adýma gerek var. Buadým Kürtlerin bundan sonra neyapacaklarýnýn söylenmesideðil, devletin Kürtlere karþýpolitikasýnýn deðiþtirdiðinigöstermesi ve yasal güvencealtýna alýnmasýdýr. Devlet tutumdeðiþtirmeden çözüm yolununaçýlmasý olanaksýz.

Ýþte Genelkurmay Baþkaný,Baykal ve Bahçeli tam da bu ilkbüyük adýmý engellemeye, dur-duramayacaklarsa bile küçültm-eye çalýþýyor. Diyorlar ki Kürtdemeyin, Kürt sorunu diye tarifetmeyin, Kürtlerle hiçgörüþmeyin, terör bitmedenaçýlým maçýlým olmaz! Ancak buferyatlar boþuna. 95 yýldýryapýlan bu ve bu politika zateniflas etti. Savaþ ve çözümsüzlükyanlýlarýnýn çabasý umutsuz,geciktirseler de, törpüleseler deinkâr, imha ve asilimilasyonpolitikalarýnýn bir geleceði yok.

Barýþ sürecinin önündekipürüzlere bakýp, umutsuzluðakapýlmamak gerek. Er ya da geçilk büyük adým atýlacak veKürtlerin ulusal talepleri taný-nacak. Bu süreçte sertleþmeler,ölümler hatta çatýþmalar bileolacak. 95 yýllýk resmi ideolo-jinin bir gecede rafa kaldýrýlmasýbeklenemez, bu ideolojinincisimleþtiði kurumlar hâlâ etkinve direniyorlar.

Bu direniþ en çok kafalardavar. Ýsmail Beþikçi'nin deyimiyleher kafada bir karakol var. Bukarakol çalýþýyor, çoðu zamanbir hâkim ve savcý gibidavranýyor. Türk milliyetçil-iðinin etkisi altýndaki yýðýnlarçözümden PKK'ya "silah býrak",Kürtlere "bakýn birlikte yaþaya-caðýz, mecburuz" ya da "kendibaþýnýza kurtulamazsýnýz, bizolmadan olmaz" diyor.

PKK, Kürt sorununun nedenideðil bir sonucu. Tarihte Kürtler29 kere ayaklandý. Ýlk 28 ayak-

lanmada ne PKK ne deAbdullah Öcalan vardý. Kürtsorununun kaynaðý isecumhuriyetin kuruluþ yýllarýndaKürtlere verilen özerkliksözünün tutulmamýþ olmasýydý.Bu sözü tutmayan devlettir.Önce o tutum deðiþtirmelidir.Kürtleri bir ulus ve eþit yurt-taþlýk temelinde tanýdýðýnýkanýtlamalýdýr. Bu kanýtlan-madan 25 yýldýr daðda savaþanon binlerce ölü veren; insan-larýný, köylerini, hayvanlarýný,tarlalarýný kaybeden, inkâredilen bir ulusun direniþtenvazgeçmesini beklemek þov-enizmdir. Türklerin Kürtlerüzerinde daima belirleyici, bir-incil, baskýn olduðunu savun-maktýr.

Barýþýn önündeki engel neÖcalan, ne PKK. Engel, Türkþovenizmi. Milyonlarca Türk'ünbugüne dek bu baskýya ortakolmasý. En muhalifinden Türk

örgütlerinin bile Kürtlerüzerindeki þovenist baskýyýonaylamasý.

Hep "kardeþiz" diyorlar."Birlikte yaþayacaðýz mutlaka"diyorlar. Ama bu nasýl birlik?400 bin askerin 95 yýldýr sürenfiili iþgali ve operasyonlarýylayaþatýlan bir birlik.

Sosyalistler þovenizme sonunakadar karþý çýkmalý. BizlerTürklerin Kürtlerin geleceðinibelirleyeceði fikrine karþý çýk-malýyýz. Herkes þunu iyi bilmeli:Onlar ayrý bir ulus ve bundansonra nasýl yaþamak istedikler-ine kendileri karar vermeliler.Bu yüzden Kürtleri koþulsuzolarak destekliyoruz, isterboþanýrlar, ister Türklerle birlik-te yaþarlar. Bu Kürt halkýnýnvereceði bir karar, biz ise þov-enizme ve sosyal-þovenizmekarþý aralýksýz olarak mücadeleedeceðiz.

VVoollkkaann AAkkyyýýllddýýrrýýmm

“Milli Savunma Bakanlýðý'nýnhazýrladýðý verilere dayanarakTempo'nun verdiði rakamlaragöre 1984 yýlýnda ilk PKKeylemlerinin baþlamasýndan buyana 4 bin 828 sivil ve 7 bin946 güvenlik görevlisi yani 12bine yakýn insan yaþamýnýyitirdi.

Yine son 25 yýlda 40 bineyakýn insanýmýzý bu 'düþükyoðunluklu savaþ'ta kaybet-tiðimiz ifade ediliyor. Verilerrakamlardan ortaya çýkantabloya göre öldürülen PKK'lýsayýsý da 28 bin civarýnda.Tempo dergisi yaþamýný yitiren

güvenlik güçlerinin hangikuruma baðlý olduðunu daçýkarmýþ. Buna göre 5 bin 821'iTürk Silahlý Kuvvetleri mensu-bu, 775'i emniyet görevlisi1350'si ise korucu.

Tempo bir de 'teröre hangiþehrin ne kadar þehit verdiði'niyazmýþ. Milli SavunmaBakanlýðý'nýn verilerine göre ençok kayýp veren 10 il þöylesýralanýyor: 1. Þýrnak 302, 2.Ýstanbul 284, 3. Hakkâri 264, 4.Ankara 260, 5. Diyarbakýr 233,6. Konya 203, 7. Mardin 199, 8.Sivas 198, 9. Adana 186, 10.Van 177.

Görüldüðü gibi en çok kayýpveren 10 ilin 6'sý Doðu veGüneydoðu'dan. Diðer 4 ilimizise Ýstanbul, Ankara, Konya veAdana gibi nüfusun karýþýkolduðu ve çok fazla asker yol-layan illerimiz. En çok kayýpveren Güneydoðu illeriningençlerinin üniversitesýnavlarýnda baþarýsýzlýk sýrala-malarý da þöyle... En sondanbirinci Hakkâri onu Þýrnak,Mardin, Diyarbakýr, Batman veVan izliyor.”

OOrraall ÇÇaallýýþþllaarr 5 Eylül 2009 - Radikal

Ýnkâr ve asimilasyonbitmeden barýþ gelmez

En çok 'þehit' Þýrnak'tan

11 EEyyllüüll’’ddee DDiiyyaarrbbaakkýýrr’’ddaa ttaaþþýýnnaann bbuu ppaannkkaarrttttaa ““ÝÝmmrraallýý’’nnýýnn yyoolluunnuu iizzllee”” yyaazzýýyyoorr.. SSiiyyaasseett MMeeyyddaannýý’’nnddaa kkoonnuuþþaannHHaakkkkaarriillii ççooccuukkttaa bbuunnuussööyylleemmiiþþttii.. KKüürrttlleerr,, AAbbdduullllaahh ÖÖccaallaann’’ýýnn uulluussaall lliiddeerrlleerrii oollaarraakk ggöörrüüyyoorr.. BBuu dduurruummuunnüüzzeerriinnddeenn aattllaannaarraakk ççöözzüümmee uullaaþþmmaakk nneerreeddeeyyssee iimmkkaannssýýzz..

Page 4: Sosyalist İşçi 374

4 sosyalist iþçi sayý: 374

Altý ok, darbeci subaylarve sosyalizm

"Altý Ok, Kemalist Devrim'in son döneminde for-mülleþtirildi, ancak yalnýz Kemalist akýmýn deðil,ayný zamanda sosyalistlerin de asgari programýdýr."

Doðu Perinçek'in Ýþçi Partisi, internet sitesinde"Sýkça sorulan sorular" bölümünde "Kemalizm ilesosyalizmin iliþkisini açýklar mýsýnýz?" sorusununcevabýný sunmuþ. Eksik olmasýnlar. Biz sosyalistlerkemalizm ile ne iliþkimiz olduðunu bilemiyorduk;öðrenmiþ olduk.

"Altý Ok'un Kemalistler ile sosyalistlerin ortak pro-gramý olduðunu ilk kez biz ileri sürmüyoruz. 1954yýlýnda Hikmet Kývýlcýmlý önderliðinde kurulanVatan Partisi Programý Altý Ok'u savunmuþ ve oklarýtek tek yorumlamýþtý. Yine Kývýlcýmlý, 27 Mayýs 1960Devrimi'nden sonra Milli Birlik Komitesi'ne yazdýðýmektupta, Altý Ok ilkesinin uygulanmasýný talepetmiþ ve ilkeleri açýklamýþtý."

Ýþçi Partisi, 27 Mayýs'tan bir sonraki darbedeKývýlcýmlý'nýn yurtdýþýna kaçmak zorunda kaldýðýnýve berbat koþullarda öldüðünü yazmayý ihmal etmiþ.Anlaþýlan, Kývýlcýmlý hepimizin paylaþtýðý Altý Okilkesini darbecilere kabul ettirememiþ.

Ýkna edilemeyen darbeciler önemli deðil. Biz yinede Kemalizm'e sadýk kalmalýyýz tabii: "'YenidenKuvayý Milliye', 'Ýkinci Kurtuluþ Savaþý' sloganlarý,Türkiye'nin hala milli demokratik devrim aþamasýn-da bulunduðu gerçeðine dayanýr. KemalistDevrim'in kazanýmlarýnýn kaybedildiðini görensosyalistler, yeniden Kurtuluþ Savaþý ihtiyacýný vur-gulamýþlardýr"

"Kemalistler ile Sosyalistler arasýndaki fark, millidemokratik devrimin tamamlanmasýndan sonrakidevrimci hedef konusundadýr. Sosyalistler, oradakalmayarak her tür sömürü, baský ve yabancýlaþ-madan kurtulmak için sosyalizmin kuruluþu yoluylasýnýfsýz toplumu hedefler."

Hay Allah, demek ki, ilerde Kemalistlerle yol-larýmýz ayrýlacak. Ýlker Baþbuð, Þener Eruygur, ÝlhanSelçuk, Mustafa Balbay ve Veli Küçük gibiKemalistlerle devrim yolunda her zaman beraberyürüyemeyeceðiz. Yazýk.

Ama fazla hayýflanmaya gerek yok galiba. Çünkü"Kemalizm böyle bir amaç gütmemekle birlikte,sosyalizmden etkilenmiþtir. Örneðin, 'sýnýfsýz,imtiyazsýz, kaynaþmýþ bir toplum' þiarýný bir amaçolarak belirlediði zaman, bilimsel sosyalizmin nihaihedefiyle buluþmuþ olmaktadýr."

Nitekim, en azýndan bazý Kemalistlerle hep kolkola, omuz omuza olabileceðimizin iþaretleri de var.Örneðin, 2004 yýlýnda Ulu Önder'imizin yanýnagiden, 27 Mayýs ihtilalinin önde gelen isimlerinden,Milli Birlik Komitesi üyesi emekli Kurmay AlbaySuphi Karaman, umut verici bir isim.

NATO Özel Silahlar Okulu'nda atom silahlarý kur-sundan mezun olan darbeci Albay Karaman, vakit-siz ölümünden önce, Ýþçi Partisi Genel BaþkanYardýmcýlýðý görevini yürütüyordu.

Altý Ok Kemalistler ile sosyalistlerin ortak pro-gramý olduðuna göre, darbeci subaylarýn emekliolduktan sonra "sol" örgütlerde baþkanlýk, baþkanyardýmcýlýðý, onursal baþkanlýk filan yapmalarý çokdoðal.

Bunun bir sonraki aþamasý, darbecileri darbeolmadan önce örgütlerimize baþkan yapmakolmalýdýr herhalde. Ne güzel olur! Örgütlenmek, iþçisýnýfýnýn örgütlenmesini geliþtirmek gibi zor iþleregerek kalmadan, þýp diye bir darbeyle gerçek-leþtiriveririz ortak programýmýzý!

Ýþçi sýnýfýnýn baðýmsýz örgütlenmesi, kendi kitleseleylemi diye ýsrar ederek, ille sosyalizm isteriz diyedayatarak iþi yokuþa sürmeye ne gerek var?

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

'NPA'nýn Yaz ÜniversitesiFransa'da devrimci solun geçen yýlboyunca kaydettiði muazzam iler-lemeyi gösteriyor. 2009'un baþýnda,Fransa'daki en büyük devrimcisosyalist örgüt olan marksistDevrimci Komünist Birlik (LCR)kendini feshetti. Üyeleri, NPA'yýkurmak amacýyla yeni insanlarla biraraya geldiler.

LCR, Fransýz iþçi sýnýfýnýngeçmiþteki halini yansýtýyordu.Merkezdeki üyelerinin 30 yýllýkgeçmiþi bulunan, çoðunlukla beyazAvrupalýlardan oluþan bir partiydi.Yaz Üniversitesi ise çok daha gençtive çok sayýda yeni insan vardý.Bunun bir sonucu olarak da, çokdaha dinamikti.

Önemli bir nokta, çoðunlukla göç-men kökenli insanlarýn çok katlýbinalarda yaþadýðý þehrin banliyö-lerinden katýlýmýn fazla olmasýydý.Çok sayýda Afro-Amerikan ve Arapvardý. Bu yeni atmosfer, müslüman-lara nasýl yaklaþýlacaðý gibi LCRiçinde daha önce asla tam anlamýylatartýþýlmamýþ konularýn gündemegelmesine olanak tanýyor. Bu yýlyapýlan etkinlik 2006'da LCR'ýn yap-týðý yaz etkinliðinden iki kat dahabüyüktü.

Eðer buluþma yerinin kapasitesisýnýrlý olmasaydý, etkinlik çok dahabüyük olabilirdi çünkü rezervasy-onlar haziran ayýnda tamamendolduðu için kayýtlarý durdurmakzorunda kalýndý. LCR, 2000 ile 3000arasýnda aktif üyeye sahipken NPAþimdiden bu sayýyý üçe katladý.Ýçinde bir çok marksist olmasýnaraðmen marksist bir parti olduðunuiddia etmiyor.

Partiye yeni insanlarýn akýnetmesi, insanlarýn fikirlerini açýkla-maya teþvik eden bir süreci baþlattý.Yeni parti oluþtuðunda, marksistlersýký baðlarý olan çekirdek bir grupoluþturup fikirlerini diðer herkesedayatmaya çalýþabilirdi. Ama sonra,

yenilik arayýþýyla partiye gelen çoksayýda kiþi çekip giderdi. Örgüttekimarksistler NPA toplantýlarýndanönce ayrýca toplantýlar yaptýktansonra dönüp herkese ne yapacaðýnýsöylemiyor. Diðer yandan bireraktivist olarak deneyimleri iþlerinnasýl yapýlacaðýný bildikleri anlamý-na geliyor. Bu durum, nadiren deolsa gerilime yol açabilir. Sorun bugerilimlerle nasýl baþ edileceði.Marksistler, sabýrla yeni insanlarlafikirlerlerini ve taktiklerini tartýþ-mayý öðreniyorlar. Ancak bu elbettebir günde tamamlanabilecek birsüreç deðil.

Yaz Üniversitesi, bir baþlangýçnoktasý. Ýnsanlarýn Akdeniz'inkýyýsýnda birlikte tatil yaptýklarý vepolitika tartýþtýklarý rahat bir ortamasahip. Sanayi iþçilerinin idare ettiði"Devrimciler ve sendikalar" ve ban-liyölerdeki polis þiddetine nasýlkarþýlýk verileceði hakkýnda önemlioturumlar vardý.

NPA'nýn gelecekteki politik hattý,bir yandan bu tartýþmalara diðeryandan ise Fransa'dakimücadelelere göre þekillenecek.Fransa'daki durumÝngiltere'dekinden çok daha farklý.Burada, son 15 senedir direniþlergeliþti ama bunlar sendika bürokra-sisi tarafýndan durduruldu.Fransa'da 1995'den beri mücadeledalgalarý birbirini izledi. Her dal-

gadan aktivistin yeni partide biraraya geldiðini hissedebiliyorsunuz.Ama parti her zaman baþarýlýolmadý. Sol güçler mayýs ayýndayapýlan Avrupa Parlementosuseçimlerinde umulduðu kadar iyibir sonuç alamadý.

Nicholas Sarkozy'nin sað kanathükümetiyle mücadelede bir dizitek günlük grev yaþanmasýna rað-men bir atýlýmýn gerçekleþtiðisöylenemez. Görüþmeleri yürütensendika liderleri, müzakarelerdevam ederken çalýþanlara iþlerininbaþýna geri dönmelerini söyledi.Sonuçta seçimler bir çeliþkiyi gözlerönüne serdi; ne Sarkozy ne de onakarþý olan güçler iþlerini iyiyapamýyor. Ama Yaz Üniversite-si'ne hakim olan duygu moralbozukluðu deðildi.

Partinin en çok bilinen figür-lerinden Olivier Besancenot yaptýðýana konuþmasýnda partinin birgünde inþa edilemeyeceðini, bununbir süreç olduðunu vurguladý. Biryandan mücadelenin yükselmesinehazýr olmanýn, öte yandan iþçisýnýfýný içinde baðlar yaratmayýöðrenmenin önemini anlattý. Halkapolitik bir odak saðlamanýngerekliliði üzerinde durdu.

Fransa'da, sýk sýk seçim yapýlýyorve devrimci solun yeni mevkilerkazanmasý daha büyük bir ihtimal.Çünkü seçim sistemi buna uygun.Eminim gelecekte seçim ile ilgilifarklý görüþler olacak. Ayrýca emi-nim ki iþten atmalarla nasýlmücadele edileceði, faþist saldýrýlaranasýl cevap verileceði konularýndada tartýþmalar olacak. Ancak bunlarsaðlýklý tartýþmalar, bir parti bu þek-ilde geliþir.

Fransa'daki NPA deneyimi, benimiçin, radikalleþme dalgasý bir kezbaþladýðýnda devrimci sosyalistlerinkullanabileceði olanaklarýn da nasýlarttýðýnýn bir örneði. Bu deneyimibugün doðrudan Ýngiltere'yeuyarlayabileceðimizi sanmýyorum.Þimdilik, insanlarýn her zamanmücadele etmek için yeteri kadarcesaretli olmadýðý bir ortamdadüþüncelerimizi savunuyoruz. Amaumuyoruz ki bu deðiþmeye baþlay-acak.'

OOnnuurr DDeevvrriimm ÜÜççbbaaþþ,, SSoocciiaalliisstt WWoorrkkeerr''ddaann ççeevviirrddii

YENÝ ANTÝ KAPÝTALÝST PARTÝ

Fransýz Solu'nda yeni bir ortam

Bir yýldan az bir zamandýr varolmasýna raðmen,Nouveau Parti Anti-Capitaliste (YeniAntikapitalist Parti) bütün Fransa'yý sallýyor.

Geçen ay NPA'nýn düzenlediði yaz kampýna katýlanChris Harman partinin þu ana kadarki baþarýlarý vegelecekte yüzleþeceði zorluklarluklarý anlatýyor.

Page 5: Sosyalist İşçi 374

sayý: 374 sosyalist iþçi 5

Almanya'da 3 eyaletinyerel yönetimlerini belir-lemek üzere aðustos ayý

sonunda yapýlan seçiminsonuçlarý belli oldu. Sonuçlaragöre iktidardaki HristiyanDemokrat Birlik (CDU) partisibirçok yerde oy kaybederken solkoalisyon Die Linke, Thuringiaeyaletinde %27.4, Saarland'da%21.3 ve Saksonya'da %20 oyalarak önemli oranda güçkazandý.

CDU Thuringia, Saksonya veSaarland eyaletlerinin herüçünde de çoðunluðu elde etme-sine raðmen büyük oy kaybýnauðradý ve mutlak çoðunluðu ala-madý. Bu üç eyaletten ikisindeDie Linke, sosyal demokratSPD'yi geçerek ikinci parti konu-muna yükseldi. Saarlandeyaletinde "kýzýl-kýzýl" olarakadlandýrýlan SPD-Die Linke koal-isyonu yerel hükümeti oluþtura-bilir. Thuringia'da ise koalisyonaYeþiller Partisi'nin de alýnmasýbekleniyor. Die Linke'nin 3. partiolduðu Saksonya'da ise CDUhükümet kurabilmek için liberalparti FDP ile koalisyon oluþtur-mak zorunda.

Seçim sonuçlarý, Almanya'da1949'dan beri süregelen gelenek-sel siyasi aktörlerin artýk güçkaybettiðini ve alýþýlagelmiþsiyasetin çatýrdamaya baþladýðýnýgösteriyor. Ülkenin en güçlü ikipartisi olan CDU ve SPD arasýn-daki geleneksel rekabet, DieLinke'nin sýçrayýþýyla yöndeðiþtiriyor. 27 Eylül'de yapýla-cak federal seçimlerden yineCDU'nun galip çýkmasý beklensede, eyalet seçimleri tabandakideðiþim isteðinin bir iþaretiolarak algýlanýyor.

PPoolliittiikkaallaarrÝktidardaki CDU, uyguladýðý

yeni liberal politikalar nedeniyleAlman iþçilerinin desteðini hýzlakaybediyor. Ancak bu oylar -alýþýlagelmiþin aksine- koalisyon

ortaðý SPD yerine büyük ölçüdeDie Linke'ye gitti. SPD iseThuringia ve Saar'da DieLinke'nin gerisinde kaldý.

Die Linke'nin bu baþarýsý, ken-disini diðer partilerden fark-lýlaþtýran politikalarda ve kampa-nya tarzýnda yatýyor. Emeklilikyaþýnýn 67'ye çýkarýlmasýna vesaðlýk sisteminin özelleþtirilme-sine karþý yürüttükleri kampa-nyalar, asgari ücretin arttýrýl-masýna dair politikalar veAfganistan'daki askerlerin geriçekilmesi talebi Die Linke'yidiðer partilerden ayýran baþlýcapolitikalar. Die Linke'nin gücüsadece politikalarýyla da sýnýrlýdeðil. Parti oldukça genç vedinamik bir aktivist kadrosunasahip ve bu aktivistler her kam-panyayý sokakta inþa etmek içinbüyük çaba gösteriyorlar.

Ancak bir kitle partisi olma yol-unda emin adýmlarla ilerleyenDie Linke, bazý konularda bir-biriyle zýtlaþabilen gruplarýbünyesinde barýndýrýyor. Bu gru-plarýn en önemlileriAntikapitalist Sol, Sosyalist Solve Reformcular olaraközetlenebilir. Antikapitalist Solüyeleri her türlü özelleþtirmeyekarþý duruyor ve herhangi birkoalisyon hükümetinde yeralmayý reddediyorlar, ancakkrize karþý yanýt üretmekte yeter-siz kalýyorlar. Parti liderliði iseçoðunlukla reformcu kanada ait.Özelleþtirmeler konusundaverdikleri tavizler ve koalisyonoluþturarak hükümete girmeeðilimleri tartýþmalara veSaksonya'da olduðu gibi zamanzaman oy kaybýna neden oluyor.Sosyalist Sol kanat ise partinin

örgütlü iþçi sýnýfýyla daha sýkýbaðlar kurmasý için çalýþýyor vekrize karþý kamu yatýrýmlarýnýnarttýrýlmasýný savunuyor.Uluslararasý Sosyalist Akým'ýn birüyesi olan Marx21 grubu,Antikapitalist Sol fraksiyon ileiliþkileri sýký tutmakla birlikte,esas olarak Sosyalist Soliçerisinde faaliyet gösteriyor.

KKuuttuuppllaaþþmmaaParti içi tartýþmalar bir yana

dursun, Die Linke'nin önündekiesas görev krize karþý emektenyana ciddi bir alternatif oluþtur-mak olacak. Seçim sonuçlarýaslýnda krizin getirdiði kutuplaþ-manýn ilk habercilerinden. Ýþçisýnýfý açýk ki krizle birlikteCDU'nun neoliberal poli-tikalarýndan iyice býkarken,SPD'nin reformist politikalarýna

da yüz çevirmeye ve DieLinke'nin antikapitalist söylem-ine kaymaya baþladý. Ancakkutuplaþma bir tehlikeyi deberaberinde getiriyor: faþizminyükseliþi.

Henüz federal meclise girebile-cek kadar etkin bir güç olmasada neo-nazilerden oluþan NPDpartisi, son seçimlerdeSaksonya'da 8 koltuk alarak ilkkez bir meclise iki dönem üstüste girmeyi baþardý. ÖzellikleÝslam karþýtý söylemleriyle sokak-lardaki etkinliklerini de arttýr-maya çalýþýyorlar. DolayýsýylaAlmanya'daki sosyalistler, biryandan krize karþý bir alternatifoluþtururken diðer yandan faþiz-mi teþhir etmeye devam etmekzorundalar.

MMuuhhiipp TTeezzccaann

Sol Parti yükseliþte

GGeeççeenn hhaaffttaa AAllmmaannyyaa’’ddaa nnüükklleeeerr ssaannttrraall kkaarrþþýýttllaarrýý ssookkaakkttaayyddýý.. SSooll PPaarrttii’’ddee 5500 bbiinn kkiiþþiilliikk ““NNüükklleeeerr,, iisstteemmeezz kkaallssýýnn”” eeyylleemmiinnddee yyeerraallýýrrkkeenn..

Japonya'da gerçekleþen seçim-lerde, ülkeyi 50 yýldýr yönetenLiberal Demokrat Parti (LDP)þaþkýnlýk yaratan bir yenilgiylekarþýlaþtý. Seçimlerde büyük birzafer kazanan ise JaponyaDemokrat Partisi (JDP) oldu.Önümüzdeki dönemde mecliste119 LDP'li vekile karþýlýk 308JDP'li milletvekili olacak.

LDP hükümetine öfke duyan,eðitimin paralýlaþmasýna veartan iþsizliðe öfke duyan geniþkitleler Demokrat Parti'ye oyverdiler, dolayýsýyla kitlelerinyeni hükümetten talebi neolib-eral politikalara karþý durul-masý.

Japonya'da sola verilen oylarýnartmasýnýn sebebi küreselekonomik kriz: Yetkililer krizinetkilerinin artýk azaldýðý veekonominin kendisini toparla-maya baþladýðý yönünde açýkla-malar yapsa da istatistiklerböyle söylemiyor. Ülkenin gayrisafi yurt içi hasýlasý yüzde 14,2düþtü, Japonya ekonomisinin

sürükleyici unsuru ihracatgeçen yýla göre yüzde 35 azaldý,iþsizlik bugüne kadarki en yük-sek seviyesinde.

Ekonomik durgunluðunöncesinde, iþ gücünün üçte biri,ayda 800 dolardan az miktarlar-da ücret karþýlýðý çalýþansözleþmeli gençlerden saðlanýy-ordu. Bu gençlerin yüzbin-lercesinin kontratý iptal edilerekiþten çýkarýldýlar. Ýþsizliðin bugençlerin üzerindeki etkisikorkunç boyutlarda, evsiz kalangenç iþçiler ekonomik krizinülkedeki etkisini göstermek içinyýlbaþý günü Tokyo'nunmerkezindeki Hibiya Park'ý birprotesto kamp alanýna çevir-miþlerdi.

LDP'nin yenilgisinin kökenleriçok daha derinlerde. "1955 siste-mi" diye anýlan, ABD iþgalindenmiras sistem, LDP'yi, büyük þir-

ketleri ve patronlarý birbirinebaðlýyor. Bütün bir sistem solmuhalefeti politikanýn dýþýndatutmak üzere dizayn edilmiþ vegerçekten de amacýna uygun birþekilde iþe yarýyor. 1950 ve60'larda yükselen iþçi hareketiyenilgiye uðratýldý, ardýndan60'larýn sonunda tüm dünyaylaberaber Japonya'da da yükselenöðrenci hareketi sert bir þekildebastýrýldý.

Demokrat Parti'den beklentileryüksek; Demokratlarýsendikalar ve sivil toplum kuru-luþlarý destekliyor. Partinin nis-peten daha iyi bir programýolduðunu söylemek demümkün. Sözgelimi, partiJaponya'nýn, Afganistan'ý bom-balayacak olan ABD uçaklarýnýnyakýt ikmal merkezi olmasýnaengel olabilir. Ancak partininiçerisinde Japonya'nýn pasifist

tutumuna karþý duran bir kanatda mevcut.

Sol partilerin durumu ise pekdeðiþmedi denebilir, sosyaldemokrat Sosyalist Parti 7 san-dalye ile, Komünist Parti ise 9sandalye ile temsil ediliyor.

Þimdilerde yeni bir "halk bir-liði" Tokyo'daki evsiz iþçilerin

eylemlerini örgütlemeklemeþgul, bu birliðe kadýn iþçilerve yabancý iþçiler kitlesel olarakkatýlýyorlar.

Seçimler bitti, hükümette yenibir parti var. Demokratlara oyveren tüm bu insanlarJaponya'da gerçekten birdeðiþimin gerçekleþmesini umutediyorlar.

BBeerrkk EEffee AAllttýýnnaall,, Socialist Worker'dan çevirdi

Japonya'da seçimin sonucu: Deðiþim

Page 6: Sosyalist İşçi 374

6 sosyalist iþçi sayý: 374

Irkçýlýk, bazý insanlarýn diðer-lerine göre üstün bir "ýrk"a aitolduðu inancýdýr.

Irkçýlar "ýrk"ý ortak bir soyasahip bir grup insan olaraktanýmlýyor.

Ten rengi gibi kalýtsal ve biy-olojik bazý özelliklere dayanarak,farklý ýrklarýn olduðunu ilerisürüyor. Oysa deðiþikcoðrafyalardan insanlarý birbirinden ayýran niteliksel fark-lýlýklar yok.

Bilimsel araþtýrmalar gösteriyorki, "ýrk" sadece imgesel birdurum, biyolojik bir temeledayanmýyor.

Özellikle 1970'lerden bu yanaýrkçý ayrýmcýlýða karþý verilenmücadeleler, biyolojik farklýlýk-lara yapýlan göndermelerkonusunda toplumsal bir

duyarlýlýk oluþturdu. Bu nedenle 'yeni ýrkçýlýk', insan-

larýn dýþ görünümlerinden çok,onlarýn kültürel farklýlýklarýna,göçmen olma gibi ayýrt edicidemografik özelliklerine veyadini inançlarýna saldýrmayý tercihediyor.

Irkçýlýk, tarih, coðrafya vekültür farklýlýklarýna ve diðertoplumsal faktörlere baðlý olarakfarklý biçimler alabiliyor.Günümüzde etnik ýrkçýlýk ile diniinançlara yönelik ayrýmcýlýk çoðukez bir biriyle iliþkili bir þekildekullanýlýyor.

IIrrkkççýýllýýððýýnn ttaarriihhiiKapitalizm öncesi dönemde

insanlarýn baský altýnda tutul-duðu birçok rejim söz konusuolmuþ olsa da, kapitalizmin

ortaya çýkýþýna kadar ezme-ezilme iliþkilerinde bir araçolarak ýrkçýlýðýn kullanýlmasý sözkonusu olmadý. Yunanlýlar veRomalýlar açýsýndan mesele, ýrk-lardan baðýmsýz olarak 'medeni'olanlarla 'barbarlar' arasýndaydý.Beyazlar 'barbar' olabilirken,siyahlar 'medeni' olarak kabulgörebiliyordu.

Irkçýlýk, Avrupa'ya özgüolmadýðý gibi, evrensel veinsanýn doðasýyla ilgili bir olguda deðil; insanlýðýn toplumsalgeliþmesindeki bir evresininürünüdür.

Avrupa'da ilk belirgin ýrkçýlýk16. yüzyýlýn sonuna doðru ortayaçýktý. Portekizliler ve Ýspanyollaryeni sömürgeler ele geçirmeküzere dünyayý keþfe ve yenitopraklarý fethetmeye baþladýk-

larýnda, 'köleleþtirilmiþHýristiyanlarý kurtarmak' kaydýy-la Papa'nýn da desteðini aldýlar.Ancak bu onlarýn gittikleri kýta-larda yerlileri köleleþtirmesineengel olmadý. Bunu, yerlilerininançsýz olduklarý savýyla meþru-laþtýrýyorlardý.

Büyük Britanya'da kölelik,ABD'de olduðu gibi geniþ birtoplumsal mücadele ve yenisanayileþmenin ortaya çýkardýðýiþçi sýnýfýnýn desteðiyle 1807'de,Britanya Ýmparatorluðu'nunhâkim olduðu tüm ülkelerde ise1833'te kalktý. Ancak ýrkçýlýk birideoloji olarak varlýðýnýgünümüze kadar sürdürdü.

GGüünnüümmüüzzddee ýýrrkkççýýllýýkk21. yüzyýlda ýrkçýlýk, daha önce

olduðu gibi, bir yandan iþçisýnýfýnýn birliðinin önünde engeloluþtururken, öte yandanemperyalist savaþlarý ve dünyakaynaklarýnýn adaletsizdaðýlýmýný meþrulaþtýrmanýnaracý olarak kullanýlýyor.

Türkiye'de de 'tehdit ideolojisi'iþ görmektedir. Ülkenin süreklibir bölünme ve yok edilme tehdi-di altýnda olduðu savýyla,Ermenilere, Kürtlere ve siyasalÝslamcý toplumsal güçlere karþýsürekli bir seferberlik ortamýyaratýlmakta, bu sayede Kemalistdüzenin egemenlik iliþkileriayakta kalabilmektedir.

Bu 'laik' militarist ve kurumsal-laþmýþ ýrkçýlýk, Türkiye iþçisýnýfýnýn birliðinin önündeki enbüyük engellerden birini oluþtu-ruyor.

Egemenlik iliþkilerinin yenidenüretimine dayanan ýrkçý ideolo-jiyi yenmeden, iþçi sýnýfýnýn bir-liðini saðlamak olanaklý deðil.

Bu nedenle sosyalistler içinýrkçýlýða karþý mücadele, iktidarmücadelesinden ayrý düþünüle-mez.

Irkçýlýk insanlýk suçudurNazilerin ilk ölüm kampý

1933'te Münih yakýnýndaki

Dachau kentinde inþa

edilmiþti. Bu kamp ilk

baþta sýrf siyasi tutuklularý

ortadan kaldýrma amacýyla

inþa edilmiþti; yani Nazi-

Hükümetini rahatsýz eden

Komünistler, Sosyal

demokratlar, pasifistler,

solcular ve diðer Nazi aley-

htarý entelektüeller.

Daha savaþýn en baþlarýn-

da Polonya'da uygulanan

toplu halde kurþuna

dizmeli katliam þekli,

Nazilerin görüþüne göre

çok az etkiliydi ve bu yüz-

den büyük kapsamlý bir

"Temizleme" için, yeni

yöntemler aranmaya baþ-

landý. 1941 yýlýnýn sonba-

harýndan itibaren

"Gazlama-Kamyonlarý"

kullanmaya baþlamýþlardý.

Bu kamyona baþka bir

kampa götürüleceklerini

sanan Yahudiler doldurul-

duktan sonra, Kamyonun

egzoz dumanýný kamyonun

arka kýsmýna baðlýyorlardý

ve bu yolla kamyondaki

Yahudilerin egzoz gazýn-

dan boðulmasý saðlanýyor-

du.

1933 Almanya

6-77 Eylül 1955 Ýstanbul

Page 7: Sosyalist İşçi 374

sayý: 374 sosyalist iþçi 7

Baþlýktaki üç kavram biraraya getirildiðinde belkiilk baþta bir anlam

çýkarýlamayabilir. AncakTürkiye Cumhuriyeti'nin dýþpolitika uygulamalarý ile iç poli-tikasý arasýnda yakýn bir iliþkiolduðunu bilen bir kiþi bukonuda sýkýntý çekmeyecektir.

AAnnaaddoolluu''ddaa nnüüffuussmmüühheennddiisslliiððii

19.Yüzyýlýn sonu ve20.Yüzyýlýn baþýnda geç ortayaçýkan ulus devletler, kendilerinietnik ve dinsel, yani demografikolarak homojen bir ulus yarat-ma esasýna dayandýrmýþlardý.Bu nedenle 20.yüzyýl baþýndaOsmanlý'nýn bulunduðuBalkanlar, Kafkasya ve Anadolugibi coðrafyalarda zorunlu göçettirme, nüfus mübadelesi, etniktemizlik gibi "nüfus mühendis-likleri" yaygýn olarak uygulan-mýþtýr. Görece geç ortaya çýkanTürk milliyetçiliði de yakýncoðrafyasýndaki bu tür pratik-lerden fazlasýyla etkilenmiþti.Ayrýca Osmanlý'da ticaret burju-vazisinin Türk ve Müslümanolmayan etnik-dinsel topluluk-lardan gelmesi, bu tür toplum-sal mühendisliklere bir baþkagerekçe oluþturmuþtu.Osmanlý'da bu alanda en kap-samlý politikalar 1910'larýn ilkyarýsýnda Balkan Savaþlarý'nýnhemen ardýndan baþladý.

Rumlarýn Ege'den baský yoluile göç ettirilmesi (Ýddialaragöre 150 bin ila 200 bin Rum busüreçte göç ettirildi.) BirinciDünya Savaþý sýrasýndaErmenilerin yaþadýðý "Büyük

felaket" ile ciddi bir nüfus kayýþýyaþandý. Ama Anadolu'dakinüfus yapýsýnda deðiþim 1923Lozan görüþmeleri sýrasýndaTürkiye ile Yunanistan arasýndaimzalanan 31 Ocak 1923 tarihli"Nüfus mübadelesi" sözleþmesiile oldu. Sözleþmeye göre Ýstan-bul Rumlarý ve Batý TrakyaTürkleri mübadele kapsamýdýþýnda tutuldu. Mübadeleninuygulanmasý sonucunda 1 mily-on ortodoks Yunanistan'a göçederken, 400 bin müslüman daTürkiye'ye geldi. Bütün bugeliþmeler sonunda 1910'larýnbaþýnda gayrimüslimlerin oraný

toplam nüfusa göre % 20'lercivarýnda iken, 1927 sayýmýndabu oran %2.5'lara düþmüþtür.Nüfus deðiþiklikleri ile Türk vemüslüman mülk sahiplerinebüyük bir servet aktarýmý sað-landý.

11995500''lleerr::KKýýbbrrýýss,, 66-77 EEyyllüüll

Lozan Antlaþmasý ile Kýbrýsresmen Ýngiltere'ye verilmiþti.Ancak 1930'lara doðru adadabaðýmsýzlýk hareketleribaþlamýþ, bu hareketler ÝkinciDünya Savaþý sonrasýnda

yaygýnlaþmýþtý. Yunanistan ege-men sýnýfý, adanýn Yunanistan'labirleþmesi anlamýna gelen"Enosis" politikasýný uygulamakiçin bu hareketleri kendi çýkar-larý doðrultusunda kullanmakistemiþti. Türkiye'nin Kýbrýskonusundaki tutumu isestatükonun korunmasýndan -adada Ýngiltere'nin egemen-liðinin sürmesinden- yana idi.Bu arada Ýngiltere de Türkiye'yikonunun içine dahil ederek iþiçýkmaza sokma çabasýndaydý.Asýl gerginlik 1954'ün Aralýkayýnda, Yunanistan'ýn konuyuKýbrýs'ýn self-determinasyonhakký çerçevesinde BirleþmiþMilletler Genel Kurulu gündem-ine getirmesi ile baþladý. Bu tari-hten sonra Türkiye'nin de Kýbrýspolitikasýnda ani bir deðiþimoldu ve artýk yeni tez adanýnTürk ve Rum toplumu arasýndataksim edilmesiydi. Bu konudataraflar arasýnda ilk görüþme1955 yýlýnýn Aðustos sonu veEylül baþýnda Londra'dabaþladý. Bu arada Türkiye'de,Kýbrýs Türk'tür Cemiyeti tarafýn-dan sýk sýk "Ya taksim, yaölüm", "Kýbrýs Türk'tür Türkkalacak", "Rumlar defolun" gibiþoven-ýrkçý sloganlarla gösteril-er baþladý.

6 Eylül günü Ýstanbul Ekspresgazetesi akþam baskýsýnda"Atamýzýn Selanik'teki evineRumlarca bomba atýldý."baþlýðýyla bir haber duyurdu.

Bunun üzerine Kýbrýs Türk'türCemiyeti yeni bir gösteri baþlat-tý. Yine ýrkçý sloganlarlabaþlayan gösteri Taksim,Beyoðlu baþta olmak üzereRum, Ermeni ve Musevilere aitev ve iþyerlerine yönelik yaðmave saldýrýya dönüþtü. Kilise vemezarlýklara kadar uzanansaldýrýlar ertesi gün de sürdü veÝzmir'e sýçradý.

Olaylarýn bilânçosu korkunçtu:3 ölü, 30 yaralý. Ayrýca 73 kilise,1 havra, 8 ayazma, 2 manastýrve 3 bin 584'ü Rumlara aitolmak üzere 5 bin 583 iþyeri veev tahrip edilip yakýldý.

Olaylar sonrasýnda pek çokRum, geride malýný mülkünübýrakarak ülkeden ayrýlmakzorunda kaldý. 6-7 Eylül olay-larýnýn ardýndan TürkiyeRumlarýnýn yaþadýðý en büyüktravma 1964 yýlýnda oldu. YineKýbrýs olaylarý bahane edilerekTürkiye'de bulunan çifte pas-aportlu Rumlarýn büyük birbölümü Yunanistan'a gönderil-di.

Gerek 1955, gerekse 1964 yýlýn-da yaþanan olaylar sonucuülkede yaþayan Rumlarýnsayýsýndaki azalýþ dikkat çeki-ciydi. Örneðin 6-7 Eylül öncesiÝstanbul Rumlarýnýn sayýsý 120bin civarýnda iken, olaylar son-rasý bu sayý önce 70 bine, 1964sonrasý ise 7 bine kadar düþtü.Bugün ise Ýstanbul'da 2 binkadar Rum'un kaldýðý tahminedilmekte.

SSoorruummlluullaarraa nnee oolldduu??Hükümet 6-7 Eylül olaylarý

sonrasý, bunun bir komünistkomplosu olduðunu iddiaederek, Aziz Nesin baþta olmaküzere pek çok solcuyu tutuk-ladý.

1990'larýn baþýnda eski ÖzelHarpçilerden SabriYirmibeþoðlu "Bu Özel Harbiniþidir ve müthiþ bir organiza-syondu" diyecekti.

Atatürk'ün evine bombaatmakla itham edilen OktayEngin ise ilerde kaymakam vevali yapýlarak ödüllendirilecekti.

Demokrat Parti hükümetinideviren 27 Mayýs darbesiniyapanlar, olaydaki devletindiðer kurumlarýnýn payýnýkamufle edebilmek için bütünsorumluluðu hükümete atacakve DP'yi linç kampanyasýnadönüþen Yassýada duruþ-malarýndaki davalardan biri de6-7 Eylül davasý olacaktý.

OOnnuurr ÖÖzzttüürrkk

Kýbrýs, Azýnlýklar, 6-7 Eylül

IRKÇILIÐA,MÝLLÝYETÇÝLÝÐEKARÞIMÜCADELEYESEN DE KATIL!

www.durde.org

Page 8: Sosyalist İşçi 374

8 sosyalist iþçi sayý: 374

ssoossyyaalliisstt iissccii IMF defol!Antikapitalist günlerbaþladý!

Küresel krizin patlamasýnýn üzerinden tam bir yýl

geçti. ABD Merkez Bankasý baþkaný nihayet sermaye

çevrelerine bekledikleri mutlu haberi verdi: Krizden

çýkýþ iþaretleri baþlamýþ bankanýn baþkanýna göre!

Sermaye çevrelerinin krizden anladýklarýyla mark-

sistlerin anladýklarý birbirine hiç benzemiyor.

Sermayeseverler borsa endekslerinin bir miktar yük-

selmesini krizden çýkýþ olarak yorumluyor. Marksistler

ise kar oranlarýnýn düþme eðiliminin eðilim olmaktan

çýkýp acýtýcý bir gerçek haline gelmesinin ürünü olan

krizden bir çýrpýda çýkýlmasýnýn imkansýz olduðunu

söylüyorlar.

Kriz aþaðýya doðru dümdüz inen bir grafik eðrisi

demek deðil. Kriz, kar oranlarýnýn düþüþü hiçbir

ekonomik programla engellenemeyen þirketlerin

yaþadýðý panikle baþlayan ve zaman zaman ekonomik

geliþmeyi, rahatlamayý da kapsayan toplumsal bir

sarsýntý demek.

"Krizden çýktýk" diyenler, krizin nedenini anlamadýk-

larý gibi, çöken küresel ekonomik programýn yerine

yeni hiçbir þey koyamadýklarýný da unutmuþ görünüy-

or. Geçtiðimiz aylarda yapýlan G20 toplantýsý da G8

toplantýsý da, yani dünyanýn en geliþmiþ ülkelerin

kendi aralarýnda yaptýklarý toplantýlar, sonuçsuz kaldý.

Piyasalara, batan bankalara ve þirketlere trilyonlarca

dolar akýtmanýn dýþýnda hiçbir adým atamadýlar. Bu

dolarlarýn ise krizin çözüm olmadýðý, ekonomistlerin

geçtiðimiz hafta "ABD'de banka iflaslarý devam ede-

bilir" feryadýnda görülebilir.

Ekonomisi geliþmiþ ülkelerin toplantýlarýnda, bir de,

adýný çok iyi bildiðimiz bir kurumdan söz edildi: IMF!

IMF'nin "ihtiyaç duyan" ülkelere vereceði fonlar, 250

milyar dolar daha artýrýldý. Krize yanýt diye, 1950'ler-

den beri krizleri tetikleyen IMF'ye bel baðlanmasý,

G8'lerin çaresizliðini gösteriyor.

Ýþte bu IMF, dostu Dünya Bankasý'yla birlikte 6-7

Ekim tarihlerinde dünya toplantýsýný Ýstanbul'da

düzenliyor. Bu toplantý, IMF için ölüm kalým toplantýsý

olarak da görülebilir. Çünkü IMF sorgulanýyor,

kasasýndaki para miktarý artsa da hiçbir ülke IMF'den

borç para almak istemiyor. IMF, IMF'ciler tarafýndan

bile sorgulanmaya baþlamýþken, Ýstanbul'da düzen-

lediði toplantýyý, rezil etmek, iþlevsiz hale getirmek,

krize çare olmak bir yana IMF'nin baþlý baþýna krizin

tetikleyicisi bir kurum olduðunu göstermek ve toplan-

týsýnýn da kendisinin de meþru olmadýðýný eylemlerle

kanýtlamak zorundayýz.

Antikapitalist Blok'un 5 Eylül'de yaptýðý gösteri bu

yüzden önemli bir ilk adým oldu. Blok, her hafta sonu

Cumartesi günleri yapacaðý yürüyüþlerle IMF'ye ve

krize karþý öfkeyi örgütlemek için adým atmaya devam

edeceðini açýkladý.

Bu adýmý desteklemek, büyütmeye çalýþmak çok

önemli.

Ýstanbul dýþýndaki þehirlerden IMF zirvesini basmaya

katýlmak, krizin faturasýný emekçilere ve yoksullara

çýkartmaktan ve fakirleri borç bataðýna sürüklemek-

ten baþka hiçbir iþlevi olmayan bu kurumun daðýtýl-

masý için 2-7 Ekim arasýndaki IMF karþýtý zirveyi

büyütmek çok önemli.

Þimdi antikapitalist günler baþladý.

Þimdi "IMF defol!", "IMF'ye dur de!" sloganlarýný

binlerce aktivistle, iþçiyle birlikte haykýrmanýn

zamaný.

DDSSiiPP’’ee üüyyee ooll!!devrimcisosyalistleregüç ver

Darbeye, Ergenekonçetesine karþýysan,

Kürt sorunundademokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Küresel krize karþýmücadele etmek isti-yorsan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan w

ww

.dsi

p.or

g.tr Kitle Grevi ve

SendikalarRosa Lüksemburg

Sosyalist Ýþçi satýcýlarýndan isteyebilirsiniz

IIssýýnnaann ddüünnyyaaddaann ddoonndduurruuccuu bbiirr mmaannzzaarraaÞimdilerde Antarktika'da

erime sezonu. Grönland'ýndev buzullarý eridikçe açýðaçýkan fyordlar artýk daha daçýplak.

Sermilik fyordununtepelerinde bulunan buzultabakasý kuzeyden güneyebu ülkenin %80'ini kapla-maktadýr ve yaklaþýk 2.400km'lik bir alana sahiptir. Yada öyle idi.. Tam tamýna 3milyon yýldýr donmuþdurumdaydý. Þu anda iseerimekte, hem de adýna ver-ilmiþ bilimsel birçok raporuhiçe sayarak. BugünGrönland buzul tabakasýnýnyok olmasý, küredeki suyun%10'una sahip olduðudüþünülürse, denizseviyesinin dünya çapýnda 7metre yükselmesi anlamýnageliyor.

Bu durum Grönland içindünyanýn dört bir yanýndaniklimbilimciler ve deprembil-imciler için araþtýrma sezo-nunu da açmýþ durumda.Ýrlandalý bilim adamýGordon Hamilton da araþtýr-ma için yola çýkanlardan biri.Keþif yolculuðuna çýkmadanönce Kansan Üniversitesi'n-den meslektaþý Leigh Stearnsile birlikte inecekleri buzuluuydu verileri yardýmýyla sap-tamýþlar.

"Ýniþ bölgemizevardýðýmýzýnda ortalýktabuzul falan yoktu." diyorHamilton. "Önce koordinat-larý saptarken hata yapmýþolabileceðimizi düþündük.Bir süre sonra farkettik ki,biz zaten bulunmamýzgereken yerdeydik. Yanlýþyerde olan tek þey buzuldu.Muazzam büyüklüktekibuzul eriyip gitmiþ."

KKoonnttrroollssüüzz vveeyyýýkkýýccýý ggüüçç

Hamilton ve Stearns yaptýk-larý ilk ölçümler sonucundabuzulun daha önce saptan-mýþ muhtemel hýzýndan çokdaha büyük bir erime hýzýnaulaþtýðýný görmüþler, öyle kiüzerinde ölçüm yapmakimkansýzlaþmýþ durumda.Bir de eriyen suyun diðerbuz daðlarýný tetiklemesisonucunda sürekliliðeulaþmýþ onlarca kýrýlmavakasýyla karþý karþýya

kalmýþlar. Sermilik Fyord'u çevresinde

bir baþka araþtýrma ekibi iseHann buzulunu gözlem-lemiþ. Önceden sessiz vedondurucu olan bu bölgede,þimdilerde ýlýk esintiler,damlacýk sesleri, vegürültülü buz daðý çöküþlerihakim. Bölgede araþtýrma-cýlara rehberlik eden DinesMikaelsen, on sene önce 300metre geniþliðe sahip olan buelektrik mavisi buzulutanýtýrken þunlarý söylüyor:"Yerel halkýn Mavi Elmasadýný verdiði bu buzul,rengini tarih öncesinde fos-illeþmiþ olmasýna borçlu. Þuanda farkýnda olduðumuzþey ise bu antik fosilin birkaçhaftaya paramparça olacaðý."

Tehlike?2007 yýlýnda yapýlan ölçüm-

ler sonucu dünya denizseviyesi yükseliþi 2100 yýlýn-da 30 ila 60 metre olaraköngörülmüþtü. Tabii buölçümler sýrasýnda Grönlandbuzullarýnýn her gün suya

buz gülleleri býraktýðý gözönüne alýnmamýþtý. 2008itibariyle yapýlan çalýþmalar-da ise yükseliþin yine 2100'de1 ila 1,5 metre arasýnda ola-caðý belirlenmiþ durumda.

Su seviyesinin bir metrelikyükseliþi (rüzgarýn da etk-isiyle oluþacak dev dalgalardüþünülürse); New York,Londra, Mumbai ve Þangayiçin kötü bir senaryo çizecek.Dahasý Bangladeþ'tenFlorida'ya tüm alçak seviyeliekili alanlar sular altýndakalacak. Etkileneceðidüþünülen tüm alanlardadünya nüfusunun %10'ubulunmakta, yaklaþýk 600milyon.

Grönland tabakasýný eritenen büyük etkenin kuzeydeniz suyundaki ýsý artýþýolmasý daha önce göz ardýedilmiþ bir durumdu. Ýtalyanokyanusbilimci FiammaStraneo ve ekibi vardýklarýbulgulardan son derecerahatsýz olduklarýný dilegetiriyorlar. Buz kütlelerini

eriten suyun kýþýn ortasýnda2 ºC'lik ýsýda olduðunu sap-tamýþlar. "Bu ýlýk ve tuzlu sualt-tropik kökenlidir veburalara Gulf Stream akýmýy-la taþýndýðýný düþünüyoruz.Son yýllarda bu ýlýk su,Grönland civarýnda sýkgözlemlenir oldu. Bu akýmýbuzul erime hýzýný en hýz-landýrýcý etken olarak görüy-oruz."

Grönland tabakasý tarihtekitüm doðal ýsýnma evreleriniatlatmýþ ve günümüze taþýn-mýþtýr. En son felaketini120,000 yýl önce hem de çokdaha küçükken yaþamýþtý.Ýnsan etkisiyle oluþmuþ buevreyi ömründe ilk kezgördüðü þüphesiz. Eðer tümbu bilimsel kesinlikten halaþüphe duyan varsa, iklimdeðiþikliði konuþmaktanhiçbir kazanç saðlamayan-lara artýk kulak versin.Çünkü kayýp senin benimdeðil, kayýp hepimizin, hep-inizin.

DDeerrlleeyyeenn:: MMeerrtt TTeerrzzii

Page 9: Sosyalist İşçi 374

sayý: 374 sosyalist iþçi 9

Kapitalizmde bütünzenginliðin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr.

Patronlarýn elde ettiði ser-maye birikiminin temeli olankâr ancak iþçi sýnýfýnýnemeðinin bir bölümüne elkonularak elde edilebilir.

Ýþte emeðin el konulan bubölümüne artý deðer adý ver-ilir.

Marx'a göre kapitalist sis-temde bir nesne iki tür deðeriçerir; kullaným deðeri vedeðiþim deðeri.

Kullaným deðeri o nes-nenin, insanlarýn herhangibir ihtiyacýný karþýlamasýanlamýna gelir.

Deðiþim deðeri ise malýn,alýnýp satýlabilir bir metahâline gelmesini saðlayanyani kârýn kaynaðýný oluþtu-ran deðerdir. Bu deðer, kap-italistlerin iþçinin emeðininbir bölümünü gasp etmesi ileelde edilir.

Bir iþçinin günde 8 saatçalýþtýðýný düþünün. Ýþçi, buçalýþmanýn 3 saati boyuncakendi emeðinin karþýlýðý olanücret için çalýþýyorsa, gerikalan 5 saat boyunca patro-nun kârý için çalýþýr.

Kapitalistler sürekli birbir-leri ile rekabet etmek zorun-da olduklarý için artý deðergaspýný arttýrmayý denerler.

Bunu iki türlü yaparlar. Ya iþçinin çalýþma süresini

arttýrarak; gerekli emekzamanýný sabit tutup artýdeðer üretilen zamaný art-týrýrlar, ya da emek süresinisabit tutarak artý deðer içinayrýlan zamaný arttýrýrlar,yani iþçilerin ücretlerinde veyaþam þartlarýnda düþüþyaþanýr.

Bu yöntemlerden birinci-sine mutlak artý deðer, ikin-cisine ise nisbi artýk deðeradý verilir.

Artý deðer olgusu kapital-izmin iþlemesini saðlayantemel olgudur.

Bu olguya dayanan sistemiyýkabilecek olansa budeðerin yaratýcýsý olan sýnýfyani iþçi sýnýfýdýr.

CCaann IIrrmmaakk ÖÖzziinnaannýýrr

PPOOLLÝÝTTÝÝKKAANNIINN AABBEECCEESSÝÝ......

AARTI DEÐER

Türkiye'de 1960'lý yýllardanitibaren ithal ikameci bir ser-maye birikim modeli geçerliydi.Ancak Dünya kapitalizminin1970'lerin ortasýnda girdiði krizve ayný döneme denk gelenpetrol bunalýmý, Türkiye'de vebenzer ülkelerde geçerli olan içekapalý sanayileþme poli-tikalarýnýn sonunu getirmiþti.Dünyada krizin yaþandýðýdönemlerde, GATT bünyesinde-ki 1973-1980 Tokyo Raunduylabirlikte uluslararasý kapitalistsistemde yeni bir iþ bölümünegidilmesi yönünde eðilimler baþgöstermiþti. Yine 1970'li yýllarýnsonuna doðru MiltonFriedman'ýn temsil ettiði neo-liberal politikalar da akademikalanda güç kazanmayabaþlamýþtý. Ýþte böyle bir ortam-da Türkiye kapitalizminde deyeniden yapýlanma sürecikaçýnýlmaz hale geliyordu.

TTüürrkkiiyyee kkaappiittaalliizzmmiinniinnyyeenniiddeenn yyaappýýllaannmmaassýý

Hem dünya sistemindeyaþanan resesyon hem deTürkiye kapitalizminin yapýsalsorunlarý kendini 1977 yýlýndanitibaren iyiden iyiye hissettirm-eye baþladý. 1979 yýlýndanitibaren negatif büyümebaþlamýþ ve GSMH oranýndakiazalma 1980 yýlýnda % 2 lerekadar düþmüþtü. Ekonomidekibu küçülme oraný 1960'larýnbaþýndan buyana pek de rast-lanan bir durum deðildi. Öteyandan dönemin politik ortamýda Türkiye'de egemen sýnýflaraçýsýndan kaygý vericiydi. 1978-1979 yýllarý arasýnda görevdeolan Ecevit hükümeti ser-mayenin güvenini kaybetmiþtive TÜSÝAD yeni bir hükümeteihtiyaç duyuyordu. 1979Kasýmýnda kurulan Demirelazýnlýk hükümeti sermayeninprogramýný uygulama konusun-da daha istekliydi. O nedenleBaþbakanlýk müsteþarlýðýna,daha önce Dünya Bankasý veSabancý Holding gibi kuru-luþlarda çalýþmýþ olan,dolayýsýyla içerde ve dýþarýdasermayenin güvenini kazanan

Turgut Özal getirildi. Özal'ýn ilk iþi Türkiye kapital-

izminin ihtiyaç duyduðudönüþüm programýný hazýrla-mak oldu. 24 Ocak kararlarýolarak da anýlan bu programkýsa vadede büyük birdevalüasyon, temel tüketimmallarýna zam gibi önlemleriçerirken, uzun vadede ise faiz-lerin serbest býrakýlmasý,özelleþtirme, iþ gücü piyasasýn-da esneklik gibi ekonomiyi neo-liberal bir eksene sokma vedolayýsý ile sermayeye yenikanallar açmayý öngörüyordu.Ancak dönemin koþullarýnda buprogramý uygulamak oldukçazordu. Ýþçi hareketi çok güçlüy-

dü ve "istikrar programý"nýnaçýklandýðý tarihte, TariþDireniþi gibi sermayeye kabusyaþatan bir direniþ gerçek-leþmiþti. Bunun yaný sýra bütüneksikliklerine ve zaaflarýna rað-men bir yanda da devrimcihareket bulunmaktaydý.

YYeennii-lliibbeerraalliizzmmiinn öönnüünnüüaaççaann ddaarrbbee

Ýþte 12 Eylül rejimininsaðladýðý en önemli imkanlar-dan biri de bu programý uygula-mak oldu. Askeri yönetimdöneminde kurulan BülentUlusu hükümetinde ekonomi-den sorumlu bakanlýða 24 OcakKararlarý'nýn mimarý Turgut

Özal getirilmiþti. Sendikalarýnkapatýlmasý yeni politikalarýnhayata geçirilmesi için önemlibir fýrsat saðladý. Öncü iþçilerinçoðu hapse atýldý ve iþkencedengeçirildi. Ýþçilere toplam %70zam yapýldý. Enflasyonun%100'ü aþtýðý bir dönemde buorandaki zam reel anlamdaönemli bir kayýp anlamýnageliyordu. Ayný dönemdeçýkartýlan 2821-2822 sayýlýkanunlarla sendikalaþma,örgütlenme ve grev gibi haklarabüyük sýnýrlamalar getirildi. 12Eylül rejimi iç talebi büyükölçüde baský altýnda tutarak vekýsarak, dýþ pazarlara satmakiçin (Ýhracat öncülüðündebüyüme modeli) geniþ bir malstokunun oluþmasýný saðladý.

ÞÞiillii’’ddee ddaarrbbeeBenzer bir süreç Þili'de de

yaþandý. 1970'yýlýnda yönetimegelen Sosyalist Allende iktidarýgeniþ yoksul kesimler lehinereformlar yapmaya baþladý.Allende'nin reformist poli-tikalarý burjuvaziyi rahatsýzetmeye baþlamýþtý. Bu nedenle"Özel Mülkiyeti KorumaKurulu" teþkil edildi.

Ardýndan Nakliye þirketlerinindesteklediði kamyoncularboykotu baþladý ve nihayetABD'nin desteklediði ve ITT fir-masýnýn büyük rol oynadýðýaskeri darbe 11 Eylül 1973'tegerçekleþti.

Salvador Allendeöldürülürken binlerce insanhapsedildi, iþkenceden geçirildive 3000 insan hayatýný kaybetti.

Cuntanýn lideri AugustoPinochet'in ilk iþi ise neo-liberal-izmin kalesi olan Chicago oku-lunun neo-liberal fikirbabalarýnýn danýþmanlýðýndayýkým programlarýný uygulamakoldu. Böylece Chicago ekolününçocuklarý ilk stajlarýný Þili'deyapmýþ oldular. Bunun ensomut sonucu da "ÞÝLÝMODELÝ" olarak anýlan vesosyal güvenliði tamamenpiyasaya býrakan politika oldu.

OOnnuurr ÖÖzzttüürrkk

11 Eylül 1973 ÞÝLÝ - 12 EYLÜL 1980 TÜRKÝYE

Yeni-liberalizm ve askeri diktatörlük

Þilili yargýç Victor Montiglio, 1973-90 arasýndaki dik-tatörlük döneminde insan haklarý ihlalleri suçlamasýy-la özellikle gizli polis servisi DINA'yý hedef alacak þek-ilde 129 eski asker ve polis hakkýnda tutuklama talepetti. Darbecilerin, emekli subaylarla hava, denizkuvvetleri ve polis teþkilatý üyesi asteðmenden aþaðýkademedeki yetkililerin çoðu daha önce hiç mahkem-eye çýkarýlmamýþtý. Þili'de darbenin baþýndaki isim,diktatör Pinochet 3 yýl önce 91 yaþýnda ölmüþtü.Pinochet, hayatýnýn son yýllarýný adaletten kaçarakgeçirmiþti. Þili geçmiþiyle yüzleþiyor, sýra Türkiye'de…

Page 10: Sosyalist İşçi 374

10 sosyalist iþçi sayý: 374

Ýþçiler kaç kiþiler?Ýþçi sýnýfýnýn devrimci gücünün azaldýðýný ya da

yok olduðunu iddia etmek için üretilen en güçlüiddia, aslýnda bir iddia bile sayýlamayacak olan, iþçisýnýfý artýk eskisi gibi deðil tezi!

Artýk eskisi gibi deðil! Peki nasýl?Yanýt: yok!Eðer, iþçi sýnýfý devrimci güce, kapitalist üretimin

kendi örgütlenmesinin doðal bir sonucu olaraksahipse, bu gücün toplumsal niteliðinin deðiþtiðinikanýtlamanýn ilk yolu, kapitalist üretimin örgütlen-mesinin deðiþtiðini kanýtlamaktýr. Eðer tartýþmadabir seviye olacaksa, bunun ilk adýmý, iþçi sýnýfýnýnnasýl ve neden öldüðünü, gücünü yitirdiðini,örneðin Karl Marks'ýn kapitalizm analizini çürütenya da aþan bir baþka analizle kanýtlamaktýr. Sistemin,eðer hala, sermaye birikimi ve kar güdüsüylehareket ettiði düþünülüyor ama buna raðmen iþçisýnýfýnýn zayýfladýðý, yok olduðu ya da biçim veyanitelik deðiþtirdiði iddia ediliyorsa, meta üretimininve geniþlemiþ meta üretiminin, paranýn sermayeyenasýl dönüþtüðünün ve tüm bu mekanizmanýniçinde karýn nasýl ve nereden elde edildiðini kanýt-lanmasý gerekir.

Üretim yapmak için bir miktar parayla bir miktarmal almak ve üretimin sonunda bu mallarýbaþlangýçta harcanan paradan daha fazla bir parakazanarak satmak gerekiyor.

Ne kadar tartýþýrsak tartýþalým þu soru yanýtlanmakzorunda: sermayenin üretiminde ve dolaþýmýnda,eðer karýn kaynaðý, iþçi sýnýfýnýn emeðinin karþýlýðýödenmemiþ kýsmý deðilse, kar nereden kaynaklan-maktadýr?

Bu soruya kaçamak cevap veren ya da duymazdangelenlerin, iþçi sýnýfýnýn niceliðine sarýlmalarý isedaha da anlaþýlmaz. Ýþçi sýnýfýnýn sayýsýnda bir azal-ma deðil, tersine bir artýþ söz konusu.

Doðan Tarkan'ýn bir yazýsýnda vurguladýðý gibi,dünyada 270 milyon sanayi iþçisi var. Bunlarýnyüzde 40'ý geliþmiþ OECD ülkelerinde, yüzde 15'iÇin'de, yüzde 15'i Latin Amerika'da, yüzde 15'i eski-den SSCB'yi oluþturan ülkelerde, yüzde 10'u Asya'dave yüzde 5'i Afrika'da.

Bu, sadece sanayide çalýþan ücretli emekçilerinsayýsý.

1990'lý yýllarda yapýlan bir araþtýrmaya göre,dünyada üçte biri sanayi sektöründe çalýþan 700milyon ücretli iþçi ailesi var. Aileleriyle birlikte 2milyardan daha fazla sayýda insan, iþçi olarak yaþa-mak zorunda.

Dünya nüfusunun üçte biri ücretli emekçi. Bu sayýya tarým iþçilerini, topraksýz köylüleri ve

iþsizleri eklediðimizde, dünya nüfusunun yarýsýnýnyaþamak için ellerinde emek güçlerinden baþka sata-cak hiçbir malý olmayan insanlardan, yani iþçilerdenoluþtuðu açýða çýkar.

Kýsacasý, iþçiler vardýr!Yaklaþýk üç milyar insan her sabah, eðer iþi varsa,

iþe gitmek, üretim sürecinin doðal bir kanunu gibigörünen soyguna maruz kalmak, iþ kazalarýndaölmek, karý ve zenginliði kendi yoksulluðu pahasýnaüretmek zorundadýr.

Yüz milyonlarca insanýn her gün yaþadýðý ve busistem deðiþmezse ölene kadar yaþayacaðý bu sýkýntýve yabancýlaþma dolu sistem, sayýca dünya nüfusu-nun yarýsýný oluþturan iþçilerin eylemiyle deðiþecek.Bu deðiþim için ilk iþ, en azýndan birkaç milyarinsanýn iþçi olduðunu görmesini bilmeyenlere buinsanlarýn iþçi olduðunu anlatmaktýr!

Þenol Karakaþ

Sokaklarýn, meydanlarýntarihini okumak her zamankolay olmuyor. Gazeteköþelerinde kalmýþ ya dabazen medyanýn göz ardýetmeyi seçtiði yüzlerce,binlerce eylem. Bazen bir-birine zýt amaçlar içingerçekleþse bile bizim tari-himizi oluþturuyor.

Fotoðrafçý Ali Öz'ünçalýþmalarýndan oluþan"1982-2009 FotoðraflarlaTürkiye" sergisi KarþýSanat'ta açýldý. Sergi dekarþýmýza çýkan 130fotoðrafýn böyle bir iþlevi

olduðundan söz edilebilir.Bazen adým atmayacaðýnýzbir yere sizin içinsüzülmüþ, ya da ben deburalarda bir yerlerdeyimdiye kendinizi aradýnýzkareler arasýnda dolaþmak.Arka arkaya eklendiðindeneredeyse Türkiye'nin sonotuz yýlýna bakma imkanýsaðlýyor. Burada soðuknesnel bir bakýþtan sözedilemez. Görülen sadecekalabalýklardan, pankart-lardan ibaret deðil. Bazendurumun ironisine býyýkaltýndan gülen ama çoðun-

lukla tarafýndan þüpheyedüþmediðimiz, hep sokak-takinin yanýnda bir objektifbu.

80 darbesinin yýl dönümüyaklaþýrken, Ali Öz darbesonrasý yeniden yeþerentoplumsal muhalefetinkilometre taþlarýný görmeolanaðý saðlýyor. 1Mayýs'lar, öðrenci eylem-leri, esnaf eylemleri,güneydoðu çatýþmalarý,ölüm oruçlarý, savaþ karþýtýgösteriler, CumartesiAnneleri, LGBTT cinayetiprotestolarý, Hrant.

Kitaplar bunlarý yazmaya-cak, yazamaz. Çünkü res-imlerdeki insanlar yalansöylemiyor. Sevinçle,öfkeyle, mutsuzluk veumutla; biraz daha yak-laþýrsak ne diye baðýrdýk-larýný duyabileceðiz sanki.Bize kendi hikayemizianlatacaklar.

Sergi (Pazar günlerihariç) 20 Eylül'e kadardevam edecek. Karþý Sanat:Gazeteci Erol DernekSokak, No 11/4 HanifHan, Beyoðlu Ýstanbul.

OOrrhhaann GGöözztteeppee

1982-22009 Fotoðraflarla Türkiye

"Elbette biliyoruz ki herhalk, her sýnýf ve hatta herparti öncelikle kendideneyimlerinden ders alýr.Ancak bu, diðer ülkelerin,sýnýflarýn ve partilerindeneylerinin de fazla önemtaþýmadýðý anlamýnagelmez kesinlikle. BüyükFransýz Devrimi'ni, 1848Devrimi'ni ve ParisKomünü'nü incelemesey-dik, 1905 deneyimine sahipolduðumuz halde EkimDevrimi'ni hiçbir zamangerçekleþtiremezdik:gerçekten de bu deneyimigeçmiþ devrimlerin ders-lerine dayanarak veonlarýn tarihi çizgisinisürdürerek gerçekleþirdik.Tüm karþý devrim dönemi1905 deneyinin incelen-mesiyle doluydu. Ancakmuzaffer 1917 Devrimi'ninincelenmesi açýsýndan 1905için yaptýðýmýzýn onda biri-ni dahi gerçekleþtirmiþdeðiliz."

Rus Devrimi'nin lider-lerinden Troçki 1924 yýlýn-da kaleme aldýðý EkimDersleri adlý kitapçýðýnbaþlarýnda bu tespitleriyapar. Onu bu tespitleriyapmaya iten þeyse bir yýlönce, 1923'te AlmanDevrimi'nin tarihsel bir fýr-sat kaçýrýlarak yenilmiþolmasýdýr.

Almanya'da 1917 EkimDevrimi'ni izleyen ilkdevrimci kalkýþma 1919yýlýnda yaþanmýþtý.Komünist iþçiler ayaklan-mýþ, ancak sýnýfýn geniþkesimi sosyal demokrasi-den kopmamýþ ve ayaklan-maya katýlmamýþtý.

Ayaklanma ezildi. Almaniþçi sýnýfýnýn devrimci lid-erleri, Rosa Luksemburgve Karl Liebnekcht, dipçik-lerle katledildi. Sosyaldemokrasi iþbaþýna gelme-sine raðmen, tüm dünyaEkim Devrimi'nin yarattýðýdalgayla sarsýlýrken,Avrupa kapitalizmininkalbi olan Almanya'da sonsöz henüz söylenmemiþti.

Ýkinci ayaklanmanýnkoþullarý 1922 sonlarýndahýzla oluþtu. Savaþýngetirdiði yýkým veekonomik kriz karþýsýndaiþçi sýnýfýnýn daha önceayaklanmaya katýlmayankesimleri politize olmuþtu.Ama bu kez parti geçkaldý. Tereddüt etti.Koþullarýn onu iktidarasürüklemesini bekledi.Ancak devrimi yaratanözel koþullar sonsuzakadar kalýcý deðildi. 1923'tegerçekleþen ikinci ayaklan-ma da baþarýsýzlýða uðray-acaktý.

Rus ve AlmanDevrimleri'nin farkýneredeydi? Neden RusDevrimi zafere ulaþmýþtý,neden Alman Devrimiyenilmiþti? Ekim Dersleri,tam da bunu inceler. Kýsafakat þaþýrtýcý derinliktekikitapçýkta Troçki iki devri-

mi her açýdan karþýlaþtýrýr.Rusya'da iþçi sýnýfýiçerisinde kök salmýþ,devrimci iþçilerle sýnýfýngeri kalaný arasýnda baðkurmayý bilen, yýllarcasýnýf mücadelesi içindehazýrlýk yapan devrimcipartinin varlýðý Rusya'daDevrimi zafere ulaþmasýnayol açmýþtýr.

Bolþevikler, reformistakýmdan (Rusya'da sosyaldemokrasinin atasý olanMenþevikler) 1903 'te tama-men kopmuþlar ve ayrý birörgüt inþa etmeyebaþlamýþlardý. RosaLuksemburg ve yoldaþlarýise ancak 1918 yýlýndaSpartaküs Birliði'nikurarak, Alman sosyaldemokrasisinden örgütselolarak ayrýþabilmiþlerdi.1919'daki erken ayaklanmayenilgisi, bunun yenile-ceðini bilmesine raðmenkatýlarak hayatýný yitirenLuksemburg ve demeyimlidevrimci liderliði imhaetmiþti. 1920'de AlmanKomünist Partisi'nedönüþen grubun liderliðiise tamamen Rus partisinebaðýmlýydý, o ne de olsadevrimi yapmýþtý!1920'lerle birlikte Rusya'dadevrim ölüme doðrugiderken ve ilk olarak

enternasyonalizm terkedilirken, Alman iþçisýnýfýnýn ikinci ayaklan-masý partiyi elinde tutanStalin'de sadece ilgisizlikbulabildiler. Dünya devri-minin kaderi onuilgilendirmiyordu, Stalinsadece Rus çýkarlarýylailgileniyordu.

"Her parti, en devrimcisibile, kendi örgütsel tutucu-luðunu geliþtirir: Aksihalde gerekli istikrarýsaðlayamaz. Ancak budurumda mesele ölçüyükaçýrmamaktýr. Devrimcibir partide gerekli tutucu-luk derecesi rutindentamamen kurtulma, yöne-tim esnekliði ve eylemdeatýlganlýkla bütünleþme-lidir. Yukarýdagördüðümüz gibi, Lenin,en devrimci partilerin bile,durumda ani bir deðiþiklikolduðunda bunu yenigörevler izlediðinde eskiçizgilerini izlemeye devamettikleri takdirde, devrimcigeliþimin önünde bir engelhaline geleceklerini veyagelme eðiliminde olacak-larýný söylerdi."

Alman komünistleri tamda Lenin'in gösterdiðihataya düþmüþlerdi. 21.yüzyýlýn devrimcileriTroçki'nin dikkat çektiðiyere eðilmeli, 1917 EkimDevrimi'nin derslerini iyibilmeli. Ekim Dersleri'niaþaðýdaki adresten ücretsizolarak okunup, kopyalan-abiliyor.

http://www.marxists.org/turkce/trocki/1924/eylul/ekim/index.htm

SSeelliimm IIþþýýkk

Devrimde partinin özgün rolüRRuuss vvee AAllmmaann DDeevvrriimmlleerrii''nniinn ffaarrkkýý nneerreeddeeyy-ddii?? NNeeddeenn RRuuss DDeevvrriimmii zzaaffeerree uullaaþþmmýýþþttýý,,nneeddeenn AAllmmaann DDeevvrriimmii yyeenniillmmiiþþttii?? EEkkiimmDDeerrsslleerrii,, ttaamm ddaa bbuunnuu iinncceelleerr.. KKýýssaa ffaakkaattþþaaþþýýrrttýýccýý ddeerriinnlliikktteekkii kkiittaappççýýkkttaa TTrrooççkkii iikkiiddeevvrriimmii hheerr aaççýýddaann kkaarrþþýýllaaþþttýýrrýýrr..

Page 11: Sosyalist İşçi 374

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsýiþçi sýnýfýdýr. Yeni birtoplum, iþçi sýnýfýnýn üre-tim araçlarýna kolektifolarak el koyup üretimive daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahipleri-ni, egemen sýnýfý koru-mak için oluþturulmuþ-tur.-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devletgereklidir.-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda birmücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþkaülkelerin iþçileri ile daimadayanýþma içindedir.-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðinisavunur.-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerindendolayý aþaðýlanmalarýnave baský altýna alýn-malarýna karþý çýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkeniniþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olanher þeye karþý çýkarlar.-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareket-lerini desteklerler.-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tekbir ülkede izole olarakyaþayamaz. Rusya, Çin,Doðu Avrupa ve Kübasosyalist deðil, devletkapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-bilmesi için, iþçi sýnýfýnýnen militan, en mücadele-ci kesimi devrimci sosyal-ist bir partide örgütlen-melidir. Böylesi bir partiiþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi için-deki çalýþma ile inþaedilebilir.-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlerekatýlan herkesi devrimcibir sosyalist iþçi par-tisinin inþasý çalýþmasýnaomuz vermeye çaðýrý-yoruz.

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii nnee ssaavvuunnuuyyoorr??

ii nn tt ee rr nn ee ttozurdiliyoruz.combarisarock.orgkureselbarisveadalet.orgkureseleylem.orgdurde.orghranticinadaleticin.com70milyonadim.org

sayý: 374 sosyalist iþçi 11

SÝ Ýstanbul- Savaþ, ýrkçýlýk, küre-sel ýsýnma ve yeni-liberal uygula-malara karþý kampanya, hareket vesendikalardan gelen aktivistlerinkurduðu Antikapitalist Blok, 5Eylül'de sokaða çýktý ve eylem pro-gramýný açýkladý.

"2-7 Ekim IMF'ye Dur Demeye,Daðýtmaya hazýr mýsýn?"pankartýnýn arkasýnda TaksimTramvay Duraðý'nda buluþanAntikapitalist Blok üyeleri buradadavul çalýp, slogan atarakGalatasaray Meydaný'na yürüdü.

Yürüyüþ boyunca "IMF defol, bugezegen bizim", "milyonlar aç,milyonlar iþsiz, yaþasýn küreseldireniþimiz", "IMF'ye karþýysansokaða çýk, yoksulluða karþýysansokaða çýk" ve "daðýtýlacakdaðýtýlacak IMF daðýtýlacak" slo-ganlarý atýldý.

IMF'ye karþý AntikapitalistBlok'un eylem programý gösteriyiizleyen ve çoðu zaman destekverenlere daðýtýldý.

"Ölüm fonu, savaþ fonu, IMF'yeHayýr" pankartýný açan KüreselBAK aktivistleri de eylemdeydi.Galatasaray Meydaný'nda birikentopluluða ilk önce Küresel BAK

aktivisti Ayþegül Önen seslendi.Önen, tüm savaþ karþýtlarýný silah,sömürü ve sefalet demek olanIMF'ye karþý sokaða çýkmayaçaðýrdý.

Antikapitalist Blok adýnakonuþan aktivist ve sanatçý KeremKabadayý ise þunlarý söyledi:

"Bu dünya satýlýk deðildir.Hayatlarýmýzý IMF ve DünyaBankasý Kurullarý belirleyemez.Kan emicilerin kârlarý deðil, 6 mil-yar insanýn yaþamý önemlidir.Kapitalizmin efendilerine durdemek için dünyanýn gerçek sahip-leri; Ýþçiler, öðrenciler, emekçiler,kadýnlar, yoksullar, sendikalar,emekten yana olan tüm güçler IMFve Dünya Bankasý'na karþý antikap-italist harekette birleþelim. OnlarýÝstanbul'da görmek istemeyenherkes, harekete geçelim. IMF'yedur diyelim. 2-7 Ekim'de sokaklar-da sermayenin deðil, emeðinrüzgârýný estirelim. AntikapitalistBlok, kâr deðil insan diyen herkesibüyük bir karþý koyuþ gerçek-leþtirmeye çaðýrýyor. Antikapitalistgünler baþlýyor."

Antikapitalist Blok, her cumartesisaat 5'te Taksim Tramvay

Duraðý'nda buluþup yürüyeceðiniaçýkladý. Ayný zamandaBeyoðlu'nda IMF'ye karþý sokakstandý da Ekim'in ilk haftasýna dekaçýlacak.

2 Ekim'de ise Bilgi ÜniversitesiDolapdere Yerleþkesinde bir forumgerçekleþecek. "Küresel ser-

mayenin örgütleri: IMF ve DünyaBankasý" baþlýklý forumda KESKGenel Baþkaný Sami Evren, Hava-ÝþGenel Baþkaný Atilay Ayçin, Petrol-Ýþ Genel Baþkaný MustafaÖztaþkýn, sosyalist milletvekiliUfuk Uras ve Antikapitalist Blokadýna Doðan Tarkan konuþacak.

4, 3, 2, 1… 6-77 Ekim'de IMF'yi daðýtmaya hazýr mýsýn?

SÝ Ýstanbul -Karakedi KültürMerkezi'nde DSÝP'in düzenlediði,Roni Margulies'in konuþmacýolduðu "6-7 Eylül'de ne oldu?"baþlýklý toplantý yoðun katýlýmlagerçekleþti.

Toplantýda, 6-7 Eylül 1955'de

Ýstanbul'da azýnlýklara karþýgerçekleþtirilen saldýrýlar, evboþaltmalar ve yaðmalama hareke-tini tetikleyen olaylar ve TürkiyeCumhuriyeti Devleti'nde azýnlýk-lara karþý uygulanan ayrýmcýkanunlar tartýþýldý. Margulies yap-

týðý konuþmada, ýrkçýlýða, mil-liyetçiliðe ve bunlarýn beslendiðitemellere dikkat çekti. Soykýrýmlarve sürgünlerden sonra sayýlarýoldukça azalan azýnlýklara karþýuygulanan Türkleþtirme poli-tikalarý da sýkça konuþuldu.

6-7 Eylül tartýþýldý

Türkiye'nin birçok üniversitesin-den gelen öðrenciler Ýstanbul'dageçen hafta sonu yapýlanAntikapitalist ÖðrencilerForumu'nda buluþtu. Yeniakademik yýlda yapýlacaklarýkonuþtuðumuz toplantýda 6-7Ekim'de Ýstanbul'da yapýlacak olanDünya Bankasý toplantýsýna karþýAntikapitalist Blok'un düzenleye-ceði eylemlerde aktif yer almayakarar verdik.

Geçen yýlýn sonlarýnda Türkiyeçapýnda örgütlenmeye baþlayanAntikapitalist Öðrenciler bugün 4ilde 10'dan fazla üniversitede aktif.Diðer siyasi yapýlardan farklýolarak sekter sol ritüellere sýkýþ-

madan güncel politika yapabilenve Ergenekon davasý, baþörtüsüyasaðý gibi konularda net tutumalabilen Antikapitalist Öðrencilerolarak, okullarý özgürleþtirmemücadelesinin dünyayý deðiþtirmemücadelesinden ayrý yürütüle-meyeceðini düþünüyoruz. Bu yüz-den yapýlan forumda ilk gündemErgenekon, Kürt Sorunu ve Krizkonularýnýn konuþulduðu genelpolitik hat idi. AÖ olarak ayrýmyapmadan tüm darbelere ve darbe-cilere karþý olduðumuzu bir kezdaha vurguladýk. Buna baðlý olarakne 27 Mayýs'ýn ne de 28 Þubat'ýnilerici ya da devrimci olmadýðýný,bunlarýn halkýn iradesini çiðneyen

müdahaleler olduðunun altý çizdik.Kürt Sorunu konusunda durulmasýgereken yerin Kürt halkýnýn yanýolduðu ve Türk halkýnýn, KürtHalký ezildiði sürece özgür ola-mayacaðýný konuþtuk. Son olarak,küresel ekonomik krizin kapital-izmin aksamasýnýn sonucu deðil,kapitalizmin varlýðýnýn doðal birsonucu olduðu anlatarak, budönemde kapitalizmin teþhirinindaha rahat yapýlabileceði üzerindedurduk.

Politik Gündemin ardýndan dahaönceki deneyimleri deðer-lendirerek, yapýlanlar ve bundansonra yapýlmasý gerekenleri konuþ-tuk. Kýsa zamanda önemli bir

örgütlenme düzeyine eriþmemizeraðmen bu elbette yeterli deðil.Amacýmýz en geniþ öðrenci hareke-tini kurarak baþka bir üniversitemücadelesini yükseltmek. Bunuyapmak için önümüzdeki ilk fýrsatise IMF'yi okullarda teþhir etmek.Bu yüzden okullarýn açýlmasýndanitibaren IMF ve Dünya Bankasýnakarþý muhalefeti okullarýmýzataþýyacak ve Ýstanbul'da yapýlaneylemlilikleri büyütmeye odak-lanacaðýz. Kýsacasý AntikapitalistÖðrenciler olarak yeni dönemeyeni bir heyecanla ve þevkle giriy-oruz.

OOnnuurr DDeevvrriimm ÜÜççbbaaþþ

DSÝP: Kürtleri koþulsuz destekliyoruzSÝ Ýstanbul - 1 Eylül Dünya Barýþ

Günü'nde Ýstanbul Kadýköy'dedüzenlenen "Kürt sorununda ÞimdiBarýþ Zamanýdýr" mitingine binlercekiþi katýldý.

Kürt meselesinde çözüm içinadýmlarýn atýldýðý ve barýþa eskisin-den daha yakýn olduðumuz sondönemde gerçekleþen önemli birmiting oldu. Çoðunluðu Kürtlerdenoluþan binlerce kiþinin katýldýðýmitinge destek veren kurum veörgütlerin katýlýmý düþüktü.

DSÝP de "Muhatapsýz ÇözümOlmaz" dövizleriyle mitinge katýldý.Yürüyüþ sýrasýnda ve alandaoldukça coþkulu, talepleri net, barýþsloganlarýyla en hareketli kortejoldu.

Gençlerin yoðunlukta olduðuyürüyüþte "Þimdi barýþ zamaný,Çeneni kapa Ýlker Baþbuð, Irkçýlýðadur de, Kürt halkýna özgürlük,yaþasýn halklarýn kardeþliði, muhat-ap belli barýþ hemen þimdi" slogan-larý atýldý.

AAnnkkaarraa’da gerçekleþen barýþ eyle-mi fiilen bölündü.

DSÝP üyeleri Öcalan’ýn muhatapalýnmasýný talep eden ve Kürtlerekoþulsuz destek veren sloganlarý

bazý Türk sol örgütlerini korkuttu.Eylemde DTP ile DSÝP birliktetutum aldý.

ÝÝzzmmiirr’de de barýþ eyleminekatýldý.

Antikapitalist Öðrenciler Türkiye Forumu yapýldý

Page 12: Sosyalist İşçi 374

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve Tanýtým Hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Ayþe Demirbilek Sorumlu YazýiþleriMüdürü: Volkan Tamusta Adres: Caferaða

Mahallesi, Nail Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/Ýstan-bul Baský: Yön Matbaacýlýk, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, B Blok, Kat 1, No: 366 Topkapý,Ýstanbul-0212 544 66 34 Yerel süreli yayýn,

haftada bir yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Her þey birkaç dakikadaoldu. Marmara'da selfelaketine maruz kalan

bir çok kiþi bunu söylüyordu.Gece boyunca bölgede yaðýþ etk-ili olmuþtu. Ama 8 Eylül sabahý8.30'dan sonra önce Trakya'yasonra Ýstanbul'a indi.

Silivri'de Merkez Mahallesi,Kumburgaz, Yeni Mahalle,Selimpaþa, Denizkent, Baþkent,Basýnkent, Koyukent ve Kýyýkentsiteleri sular altýnda kaldý.Arabalar denize uçtu, insanlarkayboldu. Tekneler ise karayaçýkmýþtý.

Selimiye TEM yolunun ençukur bölümü derenin taþmasýy-la su altýnda kaldý.

Tekirdað'ýn Saray ilçesinde isetam bir sel felaketi yaþandý. 5kiþilik bir ailenin kaybolduðu,aslýnda bir çok kiþinin ve çocuk-larýn kaybolduðu TV'desöyleniyor.

Aþýrý yaðýþ Ýstanbul'u da vurdu.Bu satýrlar yazýlýrken 2 kiþininöldüðü söyleniyordu. Pendik,Kartal, Silivri baþta olmak üzerebir çok bölgede geniþ ölçekli birtahribat yaþandý. Silivri'demahkeme binasýný çatýsý çök-tüðünden Ergenekon davasýnaara verildi.

Trakya'da bir çok insan,balkonlarda ya da aðaçlardamahsur kaldý. Ölü sayýsý belirsiz.Ekonomik yýkým büyük.Felaketin maðdurlarý ise üzgün.Saray'dan görüntüler 2005 yýlýn-da kasýrga sonucu sel ile sularaltýnda kalan New Orleans'ýandýrýyor. Taþan dereler, çaylar,denizle birleþiyor. Trakya'daakarsular 8 baraj ve bir gölettetutuluyor. Saray'da olanlar bölge

çapýnda olabileceklerin mini birprovasý gibi.

Trakya yaðmur sel altýndakalýrken, geçen hafta yanýbaþýn-daki Atina'da tüm ormanlýkalanlar yanmýþtý. Orman yangýn-larý California gibi birçok dünyakentini sardý. Seller ise sýklaþtý veetkisi arttý. Myanmar'ý vurankasýrganýn ardýndan sel sonucu50 binden fazla insan öldü.Karadeniz'de, Ege'de,

Güneydoðu'da seller ve bunlarýnsonucu ölümcül felaketlergörülmeye baþlandý. Bunlaradoðal denebilir mi?

Birleþmiþ Milletler'e uyarýsýnagöre deprem dýþýndaki felaket-lerin hiçbiri doðal deðil, bir afetdeðil. BM'ye göre iklim deðiþik-liði baþta olmak üzere seller,orman yangýnlarý, kasýrgalar,kuraklýk gibi felaketlerin nedeni"insan", ya da gerçek ifadesiyle

sanayileþme, kentleþme, sermayebirikimi için doðanýn hoyratçakullanýmý ve kapitalist endüstri.BM üyesi olan tüm ülkelere baþý-na gelecekleri Haziran ayýndabildirmiþti.

Dünyanýn her yerinden gelenve her biri titiz bilimsel araþtýr-malarýn ürünü olan bulgular tekbir þeye iþaret ediyor: Küreselýsýnma sonucu eþiðe çok yak-laþtýk. Bu felaketler henüz

baþlangýç. Dört bir kýtada insanlar iklim

felaketlerinin maðduru olurken,daha þimdiden 30 milyon afetmültecisi varken dünya devlet-leri ise kapitalist endüstriyidenetim altýna almak ve felaket-leri önlemek için hiçbir þey yap-mýyor.

12 Aralýk'ta Kopenhag'dahükümetler iklim deðiþikliðisorununu görüþmek ve alýnmasýgereken tedbirleri konuþmak içinbir araya geliyor. Ortak bir görüþyok. Türkiye gibi ülkeler sanay-ileþmeden asla taviz vermeye-ceklerini ve sera gazlarýný kýs-mayacaklarýný söylüyor. ABüyeleri yüzde 20'den fazla birazaltmayý tartýþýyor. Bilim insan-larýna göre ise derhal yapýlmasýgerekenler çoktan belli:

Derhal tüm termik santralarýkapatmak.

Sera gazlarýný yüzde 90oranýn da hemen kýsmak.

10 yýl içerinde yüzde 10'lukkalan kýsmý da ortadan kaldýr-mak.

Fosil yakýt kullanmamak,yenilenebilir enerji kaynaklarýnýkullanmak.

New Orleans'taki felaketinardýndan Türkiye'de küresel ýsýn-maya karþý mücadele için kuru-lan Küresel Eylem Grubu 12Aralýk'ta sokaða çýkmaya hazýr-lanýyor. 5 büyük iklimmitinginin, yüzlerce toplantýnýn,onlarca yürüyüþ ve eyleminardýndan KEG'in önderlik ettiðimücadelenin önemi asýl þimdiaçýða çýkýyor. Dünyada tüm can-lýlarýn ve 6 milyar insanýnyaþamýný korumak için hareketegeçmek zorundayýz.

Yaðmur ve sel Trakya’yý vurduAfetin nedeni küresel ýsýnma

12 ARALIK’TA ÝKLÝM ÝÇÝN SOKAÐAKÜRESEL EYLEM GRUBU www.kureseleylem.org