sosyalist İşçi 234

16
sosyalist isci Mevcut politik ortam ve sosyalistler için yeni olanaklar - sayfa: 3 SAYI: 234 1 Nisan 2005 1.000.000 TL - 1 YTL www.sosyalistisci.org AB’nin tarýmda önerisi ne? Kenan AYDIN Sayfa: 10 NESTLE’yi tanýyor musunuz? Sayfa: 13 “Güzel vücutlar” sanayii Sayfa: 13 Führermania Sayfa: 13 Antikapitalist hareket ve parti Sayfa: 11 antikapitalistler savaþ karþýtlarý 1mayýs’a Kýrgýzistan: Bürokrasinin kaleleri bir bir çöküyor Sayfa: 5 Ýncirlik Üssü KAPATILSIN! Hükümet Ýncirlik Üssü’nü ABD’ye veriyor AKP Hükümeti Ýncirlik Üssü'nü lojistik merkez olarak kullanmak isteyen ABD'ye, belli bir süre içindeki tüm uçuþlarý kapsayan "blok uçuþ izni" vermeyi planlanýyor. Eðer bu izin onaylanýrsa ABD ordusu Ýncirlik’ten havalanarak Irak’ý ve Afganistan’ý kimseden izin almadan bombalaya- bilecek. ABD iki yýl önce alamadýðý izni bu yolla almaya çalýþýyor. Türkiye’nin Irak’ýn iþgaline ortak olmasýna izin vermeyelim!

Upload: sosyalist-isci

Post on 13-Mar-2016

240 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 234

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 234

ssoossyyaalliisstt iissccii Mevcut politik ortam ve sosyalistler için yeni olanaklar - sayfa: 3

SAYI: 234 1 Nisan 2005 1.000.000 TL - 1 YTL

www.sosyalistisci.org

AABB’’nniinn ttaarrýýmmddaaöönneerriissii nnee?? Kenan AYDIN

SSaayyffaa:: 1100

NNEESSTTLLEE’’yyiittaannýýyyoorrmmuussuunnuuzz??

SSaayyffaa:: 1133

““GGüüzzeell vvüüccuuttllaarr””ssaannaayyiiii

SSaayyffaa:: 1133

FFüühhrreerrmmaanniiaaSSaayyffaa:: 1133

AAnnttiikkaappiittaalliisstthhaarreekkeett vveeppaarrttii

SSaayyffaa:: 1111

antikapitalistlersavaþ karþýtlarý

1mayýs’a

KKýýrrggýýzziissttaann::BBüürrookkrraassiinniinnkkaalleelleerrii bbiirr bbiirrççöökküüyyoorr

SSaayyffaa:: 55

Ýncirlik ÜssüKAPATILSIN!

Hükümet Ýncirlik Üssü’nü ABD’ye veriyor

AKP Hükümeti Ýncirlik Üssü'nü lojistik merkezolarak kullanmak isteyen ABD'ye, belli bir süreiçindeki tüm uçuþlarý kapsayan "blok uçuþ izni"vermeyi planlanýyor. Eðer bu izin onaylanýrsaABD ordusu Ýncirlik’ten havalanarak Irak’ý ve

Afganistan’ý kimseden izin almadan bombalaya-bilecek. ABD iki yýl önce alamadýðý izni bu yollaalmaya çalýþýyor.Türkiye’nin Irak’ýn iþgaline ortak olmasýna izinvermeyelim!

Page 2: Sosyalist İşçi 234

2 sosyalist iþçi sayý: 234HABERLER

ABD 1 Mart tezkeresiyle Türkiyelisavaþ karþýtlarýndan yediði golünacýsýný çýkarmak için AKPhükümetinden Ýncirlik Üssü'nünkullanýmý konusunda sýnýrsýz yetkitalep ediyor. Þu anda ABD ÝncirlikÜssü'nü yalnýzca Irak'tan çekeceðiaskerleri için geçiþ kapýsý olarakkullanabiliyor. Üstelik bu kul-laným iznini altý aylýk ve bir yýllýksürelerin sonunda yenilemesi, yanimeclisin onayýný almasý gerekiyor.Oysa ABD'li savaþ þahinleri böyle'ayrýntýlarla' uðraþmaya gelemiyor. Hükümetten istenen öncelikle, yal-nýzca Irak'tan çýkýþ deðil Irak'agiriþ için de yetki verilmesi. HattaÝncirlik'ten istedikleri her yönedoðru hava sahalarýnýn kullanýl-masý. Üstelik süreli ve yenilemeyetabi izin deðil, süresiz ve sýnýrsýzkullaným yetkisi istiyorlar. Yanitamamen denetim dýþý kalacaklarve Türkiye'den havalanarak iste-dikleri her ülkeye saldýracaklar.Eski CIA danýþmaný ChalmersJohnson yeni kitabý "Ýmparator-luðun Dertleri"nde ABD'nindünyadaki üslerini kullanýmamaçlarýný çok net anlatýyor. 138ülkede toplam 725 askeri üssü(sadece Kore'de 101 üs) ve 500binden fazla askeri (müteahhit þir-ketler ve ajanlar hariç) bulunanABD'nin amaçlarýný Johnson beþ

maddede özetliyor:1. Ýmparatorluðun hiçbirköþesinin zincirlerini koparma-masý amacýyla, dünyanýn bütünülkelerine karþý mutlak askeriüstünlüðümüzü korumak. 2. Sahip olduðumuzteknolojik imkanlarý kullanarakburnumuzu sokamayacaðýmýz yerolmadýðýný göstermek ve müttefikya da düþman ülke ayrýmý yap-madan tüm dünyadaki sözlü veyazýlý haberleþmeleri dinlemek vekaydetmek.3. Hem Amerika'nýn bitmek

bilmez yakýt ihtiyacýný karþýlamak,hem de bunu gitgide petrole dahabaðýmlý hale getirilen ülkelerekarþý bir pazarlýk kozu olarak kul-lanmak ve ele geçirebildiðimiztüm petrol kaynaklarýný kontroletmek.4. Askeri-sýnai aygýta iktisa-di kaynak saðlamak.5. Silahlý kuvvetler mensu-plarýyla ailelerinin konfor içindeyaþamalarýný saðlamak."Ancak bu amaçlarýn hepsinibiraraya getirseniz bile üslerimparatorluðumuzun durmadan

geniþlemesini açýklamaya yetmiy-or. ABD'nin kendi sýnýrlarý dýþýn-daki üslerinin varoluþ sebebinikavramamýzý saðlayan yeganekavramlar emperyalizm ve milita-rizmdir. Pentagon sahip olduðuimparatorluðu korumak içinsürekli yeni bahaneler uydurarak,halihazýrda elindeki üslerin kurul-malarýna neden olan savaþ ya dakrizlerin oluþturduðu þartlar yokolup gitmiþken, bunlara yenilerinieklemenin yollarýný arýyor."Baþka söze gerek var mý?

yaþadýðýnýz yerde bulamýyorsanýzsosyalist iþçi’ye abone olun

Uluslararasý antikapitalist hareketle, savaþ karþýtlarýyla, iliþki kurmak istiyorsanýz sosyalistiþçi size mutlaka gerekli. Ayda 3 milyona abone olun, 2 haftada bir posta ile kapýnýza gelsin.

Ýsim, soyad:Adres:

e-mmail: Telefon:

soosyaalliist iisccii SSAAYYII:: 223311

1188 ÞÞuubbaatt 22000055

11 YYTTLL // 11 mmiillyyoonn TTLL

Kerkük kimin topraðý? - sayfa: 3 Emeðin sesinin inþasý acil bir görev - sayfa:3

1199MMAARRTT

KKÜÜRREESSEELL

EEYLLEEMM

GGÜÜNNÜÜ

19 Mart’ta Ýstanbul Kadýköy’de

iþgale karþý, bütün dünya ile birlikte

sokaklardayýz

FFiilliissttiinn::

AAddaalleettoollmmaazzssaabbaarrýýþþ ddaaoollaammaazz

RReeffoorrmmiizznniinnbbýýrraakkttýýððýý bbooþþlluukk

CCenggiz AAllððan

Reformizm ölmüyor, aksine

pek çok ülkede ve Türkiye'de

de, kitlelerin dünyayý

algýlayýþýnda giderek güçleniy-

or. Zaten sözünü ettiðimiz

'yepyeni olanaklar' tam da

buradan doðuyor.sayyffa:: 110

KKEESSKK’’ddeeddeeððiiþþiimm iisstteeððii

Genel kurullarýn delegasyon-

larýna bakýldýðýnda, eskisinden

farklý olarak, daha genç, daha

dinamik ve daha çok "baðým-

sýz" delegenin varlýðýndan

rahatlýkla söz edilebilir.

DDeemmookkrraattiikk bbiirr

sseennddiikkaa hhaarreekkeettii

ggeerreekkllii

F. AAlloððllu

Bütün üyelere oy hakký. Þube

düzeyinde delege sistemi kalk-

malý ve bütün üyelerin oy

verme hakký olduðu kongreler

yapýlmalý. Þube düzeyinde

olduðu kadar genel merkez

düzeyinde de seçimler bütün

üyelerin oyu ile yapýlmalý.

sayyffa:: 55

KKüürreesseell ýýssýýnnmmaayyýý

öönnlleeyyeebbiilliirr mmiiyyiizz??

MMarttin Pickkerttonsayyffa:: 112

SSiinneemmaa vveettoopplluummssaall ddeeððiiþþiimm

RRoy HHassey

Sinema icat edildiðinden bu

yana bütün sanat biçimleri

içinde en ticari olaný olmasýna

ve büyük kârlar getirmesine

raðmen gene de büyük altüst

oluþlardan kopuk deðildir. sayyffa:: 114

SSIIRRAA ÝÝRRAANN’’AA GGEELLÝÝYYOORR

BBUUSSHH ÝÝRRAANN’’AA

DDOOKKUUNNMMAA!!Bush, her gün yaptýðý açýkla-

malarda Ýran’a yönelik tehditleri-

ni tekrarlýyor. Son olarak Ýran’la

iliþkilerde askeri seçeneðin gün-

demde olduðunu tekrar etti.

ABD’nin savaþ þahinlerinin

bahanesi yine ayný. Irak’ta kitle

imha silahlarý olduðu yalanýnýn

bir benzerini, þimdi de Ýran için

tekrarlýyorlar. Ýran’ýn nükleer

silah ürettiðini iddia ediyorlar.

Irak’ta, dünyanýn gözünün içine

baka baka söylenen yalanlarýn

sonucunda gerçekleþen Irak

iþgalinin sonuçlarý ortada. 110 bin

Iraklý ABD’nin önderliðini yaptýðý

iþgal güçleri tarafýndan yok edil-

di. Irak’ýn tüm altyapýsý imha edil-

di. Irak’ta demokrasiden, insan

haklarýnda söz etmek mümkün

deðil.

ABD, Ýran için de ayný projeye

sahip. Belki Suriye, Kore ve diðer

ülkeler için de.

Bush’un temsil ettiði ABD savaþ

kabinesine karþý aralýksýz

mücadele bu yüzden çok önemli.

Savaþa ve iþagel karþý en geniþ

hareketi örmek bu yüzden çok

önemli.

Çünkü Bush durmayacak. ABD,

dünya hegemonyasý ve petrol için

sürdürdüðü savaþtan kendiliðin-

den vazgeçmeyecek. Bush’u biz

vazgeçireceðiz. Irak direniþiyle

omuz omuza, önce Irak’tan kova-

caðýz. Bir daha imparatorluk ha-

yalleri kuramayacaklar.

AKP iktidarý iþçi sýnýfýna her açýdan saldýrý-

yor. Bir yandan SEKA’yý, Köy Hizmetleri’ni

kapatýyor. Öte yandan Eðitim-Sen’i kapat-

maya, SSK’larý özelleþtirmeye çalýþýyor.

Ýþte emekçiler AKP’nin IMF güdümlü bu

saldýrýlarýna karþý 16 Þubat’ta 81 ilde birden

uyarý eylemleri gerçekleþtirdiler.

Eylemlere katýlan iþçiler, tüm çalýþanlarý ve

yoksullarýn kýzgýnlýðýný ifade eden sloganlar

attýlar. 16 Þubat eylemlerini bir ilk adým

olarak görmekli ve AKP’ye karþý mücadeleyi

aralýksýz ve birleþik bir biçimde örgütlemeliyiz.

ABD Baþkaný Bush yeni dönem baþkanlýðý için

düzenlenen yemin töreninin hemen ardýndan

dünyaya tehditler savurdu. Ýran, Suriye ve tüm

Ortadoðu Bush’un hedef tahtasýnda...

EEmmeekkççiilleerr AAKKPP hhüükküümmeettiinnii uuyyaarrddýý

Bayrak çýlgýnlýðý

Newroz kutlamalarýsýrasýnda iki çocuðun Türkbayraðýna yönelik tavýrlarýkýsa sürede bir bayrak çýl-gýnlýðýna dönüþtü. Bir çokþehirde liderliðini faþistMHP'nin ya da BüyükBirlik Partisi'nin yaptýðýbayraklý yürüyüþlerdüzenlendi. Büyük tv vegazeteler evlerinizdebalkon ve camlara bayrakasýn kampanyasý yaptý.

Mersin'de Newroz kutla-malarýnýn ardýndangeliþen olayda bayraða"uygunsuz tutum alan"çocuklar kýsa sürede yaka-landý. GenelkurmayBaþkaný Hilmi Özkök,bayraða saldýranlarý,"sözde vatandaþ" olaraksuçlayan bir açýklamayaptý. MHP, BBP ve DYPgibi partiler, "bayraðýyakaný biz de yakarýz"içerikli açýklamalarý hergün yapmaya baþladýlar.

Faþist ve sað partilerin,Genelkurmay baþkanýnýnve medyanýn ateþlemesiyleyaklaþýk bir hafta boyuncatoplumda ýrkçý bir linçhavasý estirildi. Bu

havanýn bir ürünü olarakbir çok DEHAP binasýnasaldýrý oldu. ÖzellikleÝstanbul Üsküdar'dakiDEHAP binasýna faþistlersaldýrdý.

Göz altýna alýnan çocuk-lar, Newroz kutlamalarýsonrasý sloganlar atarakgeriye dönerken takýmelbiseli ve hiç tanýmadýk-larý bir kiþinin bayraðýellerine verdiðini ve "bunuyakýn" dediðini anlattýlar.Gazeteler bu takým elbiselivatandaþýn görüntüleriniyayýnladýlar.

Öte yandan KESK gibisendikal konfederasyon-lar, Çaðdaþ HukukçularDerneði (ÇHD) gibidemokratik dernekler vesol gruplar Kürt halkýnadestek mesajlarýný verdil-er. 28 Mart'ta Ýzmir ÇHDGenelkurmay baþkanýHilmi Özkök hakkýndaCumhuriyet Savcýlýðý'nasuç duyurusunda bulun-du.

Bu toplumda puslu birhava yaratmak isteyenfaþistlerin ve ýrkçýlarýnpusuda beklediðini bir kezdaha gösterdi. Kürthalkýnýn mücadelesi vedimdik ayakta durmasýnýnne kadar önemli olduðunuve solun "Yaþasýn halk-larýn kardeþliði" yak-laþýmýyla tetikte bek-lemesinin ne kadar önemliolduðunu da gösterdi.

Bu yýlki Newroz kutlamalarý tekkelimeyle müthiþ bir kitleselliklegeçti. Ýstanbul'da 100 bin kiþi,Kürt illerinde yüzbinlerce insansokaklara çýktý, þenliklere katýldýve haklý sloganlarýný haykýrdý.Ýstanbul'da aþýrý kalabalýknedeniyle erken bitirilmek zorun-da kalan Newroz'da Kürt halký"Yaþasýn halklarýn kardeþliði","Savaþa hayýr" sloganlarýný attý.Kalabalýk o kadar muhteþemdi kiþenliklere katýlan sanatçýlar "böylebir kalabalýk görmedik"lerinisöylediler.Bütün þenliklerde Kongra-Gel

Genel Baþkaný Abdullah Öcalanlehine sloganlar atýldý. Newroz birçok kanýtý bir aradasundu. Öncelikle Kürt halkýnýndimdik ayakta durduðunu göster-

di. Haklarý için mücadele etmek-ten bir an bile vaz geçmeyeceðinigösterdi. Türkiye'de iþçi sýnýfýnýnne önemli müttefikinin Kürt halkýolduðunu bir kez daha kanýtladý.

Kürt halkýnýn geniþ kitlelerininABD'nin Irak iþgaline de karþýolduðunu atýlan sloganlarla kanýt-ladý.

Newroz'da Kürt halký ayaktaydý

Ýncirlik kapatýlsýn

Page 3: Sosyalist İşçi 234

sayý: 234 sosyalist iþçi 3

sosyalist iþçi

BBAAÞÞYYAAZZII

2005 1 Mayýsý’na ABD ve diðer koalisyongüçlerinin Irak iþgaline devam ettiðikoþullarda giriyoruz. Üçüncü yýlýna girerkentüm dünyanýn temel gündemi hala iþgal.Savaþ karþýtlarý da gündemi kaçýrmýþ deðil.19 Mart’ta tüm dünyada yüzlerce þehirdekitlesel gösteriler yaparak savaþ þahinlerininuykularýný kaçýrmaya devam ettik.

Ancak iþimiz bitmiþ deðil. Irak’ta iþgalsürdükçe, ABD baþka ülkeleri tehdit etmeyedevam ettikçe bizde karþýsýnda yer alanyegane güç olarak sesimizi yükseltmeyedevam edeceðiz.

Bunun için aralýksýz kampanyalar düzenle-mek gerek. Þimdi önümüzde iþçi sýnýfýnýnbirlik, mücadele, dayanýþma günü olangeleneksel 1 Mayýs gösterileri var. 1 Mayýs’ýsavaþ karþýtý kampanyalarýmýzýn bir parçasýolarak görmek gerek. Daha önceki kampan-ya sonu gösterilerimize nasýl hazýrlandýysak,1 Mayýs gösterilerine de ayný heyecan vekararlýlýkla hazýrlanmalýyýz. Çünkü 1 Mayýsuzun zamandýr sürdürdüðümüz etkinlik-lerin ardýndan, 19 Mart gösterisinden 40 günsonra yapýlacak. O gün gücümüzü hemgörecek, hem göstereceðiz. 1 Mayýs’ýönümüzdeki yeni kampanyalar için bir sýçra-ma tahtasý olarak kullanabiliriz.

Ancak þunu unutmamalýyýz ki altý kampan-yalarla örülmemiþ her eylem, gündemdenkopuk, yalýtýlmýþ ve halktan uzak kalýr. 1Mayýs’a geleneksel solun bayrak yarýþý vegövde gösterisine katýlmaya deðil, nüfusaoranlarý %82’yi bulan ABD karþýtlarýný savaþve iþgal karþýtý etkinliklerimize çaðýrmaya,sesimize seslerini katmaya gideceðiz.

Küresel Barýþ ve Adalet Koalisyonu’nun birparçasý olan Devrimci Sosyalist Ýþçi Partisison üç yýldýr katýldýðý tüm gösteri, etkinlikve eylemlerde örgütlenme anlayýþýný, þeffaf-lýða ve katýlýmcýlýða verdiði önemi, çalýþmatarzýný ve partisinin deðil, hareketin genelçýkarlarýna olan baðlýlýðýný kanýtlamýþtýr. 1Mayýs eylemini de diðer eylemlerden farklýgörmemekte, aksine bundan sonra yapýlacaksavaþ karþýtý etkinlikleri güçlendirme vegeliþtirmenin bir aracý olarak düþünmekte-dir.

Bu açýlardan bakýldýðýnda 1 Mayýs, hemIrak iþgaline karþý ses çýkarmak isteyenlerin,hem de baþýmýzdaki hükümetin emek düþ-maný saldýrýlarýna; özelleþtirmelere, saðlýk veeðitim haklarýmýzýn gasp edilmesine, özgür-lüklerimize yönelik saldýrgan yasalara diren-mek isteyenlerin birlikte mücadele edeceðibir gün olacaktýr.

Bu iki sorun birbirinden baðýmsýz ve kopukdeðildir. Ýþgali durdurduðumuzda gündeliksorunlarý çözmemiz çok daha kolay halegelecektir. Þimdiden kollarý sývayýp savaþkarþýtý bir 1 Mayýs inþa etmek için tüm savaþkarþýtlarý ve anti kapitalistleri omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

Savaþ suçlusu Bush ve çetesiyargýlansýn!

Irak’ta iþgale son, Filistin’eözgürlük!

Yaþasýn 1 Mayýs!Yaþasýn Küresel Ýntifada!

Doðan TARKAN

Parlamenter siyaset bir süredir hýz-landý. Parlamentoya seçimle gelmiþolan iki partiden, AKP ve CHP'den isti-falar var. Partilerinden ayrýlan bu mil-letvekilleri ya baðýmsýz kalýyorlar yada 3 Kasým seçimlerinde yüzde 1-2 gibioylar alan partilere giriyorlar.

Þimdi SHP ve ANAP parlamentodatemsil ediliyorlar. AKP ve CHP'ningörülmemiþ bir hýzla çýkardýklarý yeniyasa bu partilerin trilyonlarý bulanhazine yardýmý almasýný engellemeyihedeflemekte.

Erkan Mumcu'nun AKP'den istifasýile birlikte hýzlanan bu süreci büyükbasýn "AKP'nin daðýlmasý" ve benzeribaþlýklarla ele alýyor. Basýna göre AKPhýzla güç kaybediyor, hatta kimilerinegöre daðýlmanýn eþiðinde.

Açýk ki þimdilik bu tür iddialar boþbirer abartma. 3-5 milletvekilinin içiboþ ANAP'a geçmesi ile kamuoyuaraþtýrmalarýna göre yüzde 10 barajýnýaþabilecek tek parti olarak görünen vegene ayný kamuoyu araþtýrmalarýnagöre yüzde 50'ye varan oy alacaðý tah-min edilen AKP'nin zayýflayacaðýnýdüþünmek sadece bilinçli bir yýpratmataktiðinin parçasý olabilir.

Parlamentodaki bu hareketliliðin yanýsýra Türkiye'de iki olgu dahageçtiðimiz günlerde öne çýktý.

Önce ordu yeniden politik alana açýkve sert bir biçimde müdahale etmeyebaþladý. Ýstikbalin Genel KurmayBaþkaný her konuda demeçler vermeyeve politikayý nispeten sivilleþtirenAKP'ye þiddetle çatmaya baþladý.Ardýndan Genel Kurmay Baþkaný budemeçleri destekledi.

Ordu'nun müdahalesi de büyük basýntarafýndan hararetle karþýlandý. Zatenhemen ardýndan da basýnýn tahriki ileAKP'den kopmalar baþladý.

Ve sonra "bayrak gösterileri" baþladý.Bir-ikisi hariç hemen hepsi oldukçaküçük olan bu gösteriler günlükgazetelere ve televizyon haberlerine"büyük kitlesel gösteriler" olarak yan-sýtýldý. RTÜK televizyonlara ekranlarý-na bayrak koymalarýný istedi ve devletokullara, kaymakamlýklara vs bayrakastýrmaya baþladý. Bütün bu basýncaraðmen toplumun büyük hem de ezicibüyük çoðunluðu sakin kaldý.

Bayrak olayýnda önemli olan buharekete kaç kiþinin katýldýðý deðildevletin ve büyük sermayenin kon-trolündeki büyük basýnýn desteði.

Hareket küçük olmasýna raðmenbasýn bayrak asmayý ve bayrak gösteri-lerini bu denli þiddetle desteklerken

aslýnda yedekte tutulan gücü deniyor-lardý.

Yedekte tutulan güç þoven milliyetçi-liktir. Mersin’deki bayrak olayýndanancak iki gün sonra harekete geçebilenþoven milliyetçilik kontrollü birbiçimde elindeki güçleri sokaða saldý.

Ancak faþist göstericilere eklenen birbaþka güç tehlikenin önemli bir yanýnýgösteriyor. Ülkücülerin yaný sýrakemalistler de bu kez bayrak seferber-liði içindeydi ve belki de kendiliðindenhareketin daha önemli bir kýsmýnýkemalistler oluþturuyordu.

Nitekim "halkýn tepkisi yerindedir"diyen CHP diktatörü Deniz Baykal"Türkiye'de faþizmin gelmesi mümkündeðildir, kimse merak etmesin" derkengösterilerin "Türkiye'nin maruz kaldýðýhaksýzlýklara bir baþkaldýrý" olduðunusöyledi.

Bayrak gösterileri, CHP'nin tutumu,ordunun siyasal demeçleri, parlamentoçalkantýsý ve basýnýn ve büyük ser-mayenin bir anda çakýþmasýný komploteorileri ile, koordineli bir hareket ola-rak açýklamak gerekli deðil ama açýk kibunlarýn her biri birbirini tetikledi.

Bütün bu süreçte en ilginç olan iseABD'nin tutumudur.

ABD Savunma Bakaný DonaldRumsfeld geçtiðimiz hafta ABD'ninIrak'ta bataða batmýþ olmasýnýn baþlýcasorumlusu olarak 1 Mart tezkeresiningeçmemiþ olmasýný gösterdi.Rumsfeld'e göre Kuzey Irak'taki Irakordusu ve gizli servisleri þimdi direniþiörgütlüyorlar.

Bir TV programýnda konuþanRumsfeld savaþýn baþlamasýndan önce-ki en büyük yanlýþlarýnýn Kuzeydensaldýramamak olduðunu söyledi.Rumsfeld'e göre verilen bütün siyasalve ekonomik desteðe raðmenkamuoyunun savaþa karþý olmasýnedeniyle tezkerenin reddedilmesiüzerine ABD 4. Piyade birliðininTürkiye'den geçememesi ve Irak'aKuveyt'ten girmesi savaþýn en büyükyanlýþý ya da eksiði.

Türkiye'de AKP hükümetininsýkýþtýrýlmasýný hedefleyen yukarýdasayýlan bütün giriþimlerin ABDDýþiþleri Bakaný'nýn Türkiye'ye gelerek"bitirin bu ABD düþmanlýðýný" demesiile gene ABD Savunma Bakaný'nýn"Türkiye suçludur" demesi arasýnasýkýþmýþ olmasý tesadüf deðildir.

Belki bayrak gösterileri, generallerindemeçleri ve milletvekili istifalarýkoordineli bir hareket deðil ama hep-sinin tetikçisinin ABD'li bakanlarolduðu açýk.

Öte yandan bütün bu güçler ilk bakýþ-

ta ABD'ye karþý görünmekte. Kimirivayetlere göre ordu ile ABD arasýn-daki iliþkiler soðuk. MHP Irak iþgalinekarþý görünmeye çalýþýyor ve DenizBaykal son CHP Kongresi'nde ken-disinin ABD tarafýndan devrilmekistendiðini söylemekteydi. Bu durum-da bu güçleri tetikleyen tutumun ABDolduðunu söylemek acaba doðru mu?

Evet. Çünkü hepsinin ABD karþýtlýðýçok sahte. Bu güçlerin hiçbiri 1 Mart'tatezkerenin geçmemesi için seferberolan güçler deðil.

1 Aralýk 2002'den baþlayarak 1 Mart2003'e kadar Türkiye'de sadece savaþkarþýtý hareket toplumun yüzde 90'ýnatercüman olan bir hareketlilik içindey-di ve bugün AKP'yi yýpratmak içinharekete geçen güçler o gün sessiz yada ABD'den yanaydý. (Büyük basýn sözkonusu olduðunda bu son derece açýk!)

Bütün basýnca raðmen milliyetçicephe, derin devletin güçleri,Amerikancýlar baþarýsýz. Ama bubaþarýsýzlýk onlarýn yeniden hareketegeçmeyecekleri anlamýna gelmemeli.Tam tersine basýnýn kampanyasý dahada artacak, ordu daha açýktan müda-hale edecek ve ülkücüler ve kemalistlerelele , yan yana daha çok gürültükoparacaklar.

Hedef Amerikancý çizginin hakimolmasýdýr.

Türkiye solu bugünlerde milliyetçil-iðe destek veren her türlü tutumu terketmelidir. Dün olduðu gibi bugün desol milliyetçilik þoven milliyetçiliðe engüçlü desteði vermektedir. En baþtaiþçi sýnýfýný, emekçileri bölerek, ardýn-dan solu þoven dalga karþýsýnda çaresizve sessiz býrakarak.

Bugün Türkiye'de toplumu kesen,saflaþtýran olgu emperyalizme, ABDhegemonyacýlýðýna karþý alýnan tutum-dur. Yani savaþa, Irak'ýn iþgaline karþýalýnan tutumdur. Ýþte bu nedenleSosyalist Ýþçi sürekli olarak savaþa veiþgale karþý tutumun bugün belirleyicimücadele olduðunu söylüyor.

AKP'nin alternatifi ise milliyetçi solya da sað deðil. Tek bir seçenek var, oda sosyalizm. Milliyetçilikten arýnmýþ,halklarýn kardeþliðini savunan, ABDhegemonyacýlýðýna, emperyalizmekarþý net bir tutuma sahip bir sol.

Var olan emek güçlerini birleþtiren,gençleri, kadýnlarý, emekçileri öneçýkarak, solun bütün eski saplantýlarýnýterk etmiþ bir sol. Böyle bir yeni soliçin adým atmadýkça çatýþma hepbüyük sermayenin kontrolündekigüçler arasýnda olacak ve biz, emeðingüçleri çok önemli olanaklarý kaçýrmýþolacaðýz.

Yeni fýrsatlar

Sýcak 1 Mayýs’ahazýrlanalým

Page 4: Sosyalist İşçi 234

4 sosyalist iþçi sayý: 234

McDonaldsuslanmýyor

Fast food sektörünün enünlü firmasý MMccDDoonnaallddsskýzartmalarýnda kul-landýðý yað oranýný azalt-madýðý için, tüketici hak-larýný koruyan birörgütün açtýðý dava sonu-cu 8.5 milyon dolartazminat ödemeyemahkum edildi.

Bu gibi firmalar ürününraf ömrünü uzatmak içinhidrojenize yaðlar kul-lanýyor. 'Transfat' denilenbu yaðlar kalp damar-larýnýn týkanmasýna yolaçýyor. MMccDDoonnaallddss2002'de yað kullanýmýnýazaltacaðýný açýklamýþama yerine getirmemiþ.

Ýklimmültecileri

Britanya'nýn Exeterkentinde düzenleneniklim konferansýraporuna göre, küreselýsýnma 2050 yýlýnda yak-laþýk 150 milyon insanýiklim mültecisi yapacak.Sularýn yükselmesinedeniyle yalnýzcaHindistan'da 30 milyonkiþi yurdunu terk edecek.

Denizlerin yükselmesisonucu 2.8 milyar insansu sýkýntýsý çekecek. Þuanda yaþama alanlarý dar-alan, kurbaðadan leoparakadar pek çok tür yokolma tehlikesinde. Bununen büyük nedeni olansera gazý salýnýmýný azalt-mayý öngören KKyyoottooanlaþmasýný ise, bugazlarýn %25'ini üretenABD imzalamýyor.

Nasýl yani?Hürriyet'in ekonomi

sayfalarýndan bir okurmektubu: "Bugün

belediyeye ilan reklamvergimi ödedim: 63 Ykr.Vergiyi ödediðimi ýspat-lamak amacýyla almakzorunda kaldýðým 'vergilevhasý' için ise sekiz katfazlasý para yani 5 YTLaldýlar."

ÝþkenceciRumsfeld

Bir iþkence merkezihaline getirilenGuantanamo Üssü'ndeyeni iþkence yöntemleriçýkýyor ortaya her gün.Üsteki kadýn askerlermüslüman erkekmahkumlarýn inançlarýyladalga geçmek için,soyunup yanlarýna geli-yor ve tahrik etmeyeçalýþýyorlar. Ya da namazkýlmaya çalýþýrken üzer-lerine kýrmýzý boya sürüp"Bu benim adet kaným"diyerek abdestlerini boz-maya çalýþýyorlar. ABDSavunma Bakaný DDoonnaallddRRuummssffeelldd ise bunlarduyulunca þu açýklamayýyaptý: "Esirlere insancadavranýyoruz. Ýyi sorgucu

iþe biraz yaratýcýlýk kata-bilir. Konuþturmak için okiþinin kültürüne veinancýna ters þeyleryapýlabilir"

Suçun nedenibulundu

Ekonomisi sürekli iyiyegittiði söylenen cennetülkemizde hýrsýzlýk, gasp,kapkaç, yaðma, fidye içinadam kaçýrma gibi tama-men ekonomik kökenlisuçlarda geçen yýla göre%35 artýþ olmuþ. Bununnedenini Polis AkademisiÖðretim Üyesi Doç.Mesut Eryýlmaz'ýn inci-lerinden öðrenelim:"Hukuk alanýnda yapýlanreformlar sonucu, polishak ihlali halinde ciddiþekilde cezalandýrýldý.Suçla mücadelede polisçekingenleþince boþluðusuçlular doldurdu."

“Kavgam”ne anlatýyor?ZZüübbeeyyddee YYÜÜCCEE

Son günlerin tartýþýlan kitabý KKaavvggaamm Almanfaþistlerinin partisi NSDAP'ýn programýnýn temelinioluþturan bir belgedir. Nazilerin lideri AAddoollff HHiittlleerr1 Nisan 1924'te Münih Halk Mahkemesi tarafýndanLandsberg-am-Lech'te hapis cezasýna çarptýrýldý.Hapisteyken görüþlerini anlatan ve daha sonraNazi katliamlarýna ideolojik temeli saðlayacak olanKKaavvggaamm'ý yazmaya baþladý.

12 yýl süren Nazi iktidarý süresince Almanyadünyanýn gördüðü en gerici yasalara sahip oldu.Geçmiþte hoþgörüsünden dolayý tüm Avrupa veRusya'dan gelerek Almanya'ya sýðýnan Yahudilerekarþý önce karalama kampanyalarý, sonra sürgünlerve en sonunda da altý milyon Yahudinin gazodalarýnda katledilmesine varan EEnnddlloossllüünngg (NihaiÇözüm) uygulandý.

Bu dönemde yalnýzca Yahudilere deðil tüm azýn-lýklara ýrkçý ayrýmcýlýk uygulandý. Tüm ülke çapýn-da sayýsý milyonlarý bulan kafatasý ölçümleriyapýlarak ari Germen ýrkýndan olmayanlar tespitedildi (!). Ve bunlarýn da sonu Yahudilerden farklýolmadý. Örneðin 500 bin Çingene ve 55 bin eþcinselde gaz odalarýndan nasibini aldý. Sayýsý tam olarakbilinmemekle birlikte Siyahlar, Araplar ve hattaTürkler de toplama kamplarýnda ölen azýnlýklararasýnda. Yahudilere her þey ve her yer yasaktýama anýlan dönemde umuma açýk yerlerinkapýlarýnda "Köpekler, Araplar ve TürklerGiremez!" yazýlý uyarý levhalarýna rastlamak dasýradan hale gelmiþti.

Ve sonunda dünya 60 milyon insanýn öldüðü,bugün çeþitli hastalýklar aracýlýðýyla hala etkilerisüren tarihin en büyük savaþýný kaydetti. Ýþte fikirözgürlüðü adýna, satýþýnda ve okunmasýnda sakýn-ca görülmeyen KKaavvggaamm bu sürece atýlan ilkadýmdýr. Faþizmin yýkýcý etkilerini birinci eldenyaþayan ve yarattýðý travmayý (haklý olarak) halaüzerinden atamamýþ olan Avrupa bu kitabýnbasýmýný ve satýþýný yasakladý. Almanya'da isebulundurulmasý bile üç yýl hapisle cezalandýrýlýyor.

Türkiye'de ilk çevirisi 1939'da (2. DünyaSavaþý'nýn baþladýðý yýl) yapýlan kitap bugünekadar 12 yayýnevi tarafýndan onbinlerce adetbasýldý ve en fazla MHP'nin Kayseri TekirYaylasý'ndaki 'Zafer Kurultaylarý' olmak üzere,polis koleji ile askeri okul öðrencileri arasýndasatýldý.

KKaavvggaamm'ýn satýþý onu okuyan insanlarýn bu fikir-lerden etkilenip zehirleneceðinden korkulduðu içindeðil, aslolarak faþizme meþru bir zemin saðlaya-caðý için, onu diðer ideolojilerle ayný kefede tar-tarak tehlikeli önemini azaltacaðý için yasaklan-malýdýr.

Faþizm tüm diðer baský rejimlerinden ayrý biryerde görülmek zorundadýr. Türkiye'de hiç kimse,örneðin ANAP gençlik kollarýnýn bir iþçi gösteri-sine saldýrdýðýna, DYP'li milislerin solcu öðrencilerisatýrlarla kovaladýðýna tanýk olmamýþtýr. Oysasokaðý terörize etmek üzere yukarýdan aþaðýyapara militer bir örgütlenme yaratmýþ ülkücü faþistMHP'nin tarihi bu türden olaylarla doludur. 1980öncesi, 1978 MMaarraaþþ KKaattlliiaammýý gibi olaylarda toplambeþ bin insanýn öldürülmesinden bu parti sorum-ludur. Bugün de en küçük muhalefet karþýsýndaþiddete baþvurarak karþýmýza ilk çýkan yineonlardýr. Ve bunlar ideolojik besinlerini kurultay-larýnda en çok satýlan kitaptan, KKaavvggaamm'dan almak-tadýr.

Baþtan sona Yahudi, komünist, iþçi, Çingene vediðer azýnlýklara karþý aþaðýlamalarla dolu,hastalýklý bir beynin ürünü olan KKaavvggaamm'ýnsatýlarak insanlýk düþmaný fikirlere meþruluk zemi-ni saðlanmasýna izin verilemez. Kitabý basanyayýnevlerinin sahipleri ve satan kitabevleri karuðruna böyle bir yola girmeyi býrakmalý,kamuoyunda teþhir edilmelidir. Yeni basýmlaryasaklanmalý, eski basýmlar toplatýlarak imhaedilmelidir.

Faþizme karþý mücadelede okunmasý mutlaka gerekli birkitap:Faþizme Karþý Mücadele, Leon TroçkiYazýn Yayýncýlýk (Karakedi Kitapevi’nden alabilrisiniz)

Kapitalizminsuç dosyasý

ÝncilerBBaaþþbbaakkaann TTaayyyyiipp::""ÖÖllüümm ssoonn ddeeððiill""

Suç oranlarýartýyorSuçlu kim?Gazete ve televizyonlardasýk sýk karþýlaþtýðýmýz artansuç oranlarýyla ilgili anketve haberlerde gözden kaçý-mamamýz gereken ikinokta var. Birincisi bu gibihaber ve anketlerin sonun-da daima gasp, kapkaç,hýrsýzlýk, yankesicilik gibisuçlarýn büyük çoðun-luðunu Kürtlerin iþlediðivurgulanýyor. Bu vurgu-dan pis bir milliyetçilikkokusu yükseliyor. Bu insanlarý suça itenmaddi koþullardan hemenhiç bahsedilmeksizin, öncememleketlerinin neresiolduðuna bakýlýyor veböylece Kürt düþmanlýðýiþlenmiþ oluyor.Bu gibi olgular krimino-jinin olduðu kadar, sosy-

oloji ve iktisadýn dakonusudur. Diyelim kiKürt kökenli insanlar busuçlarý iþleyenler arasýndaçoðunluktadýr. Peki bununsorumlusu kimdir? 15 yýlyürütülen kirli savaþ döne-minde boþaltýlan üç binköyün mensuplarý ayadeðil büyük þehirlere göçetmek zorunda kaldýlar. 12milyon iþsizin bulunduðubir ülkede, örneðin Ýstan-bul gibi bir cangýlda vasýf-sýz bir insanýn sürekli veiyi gelir getiren bir iþ bul-masý ne kadarmümkündür? En ufak birgiriþimin bile mafya eliylegerçekleþtirilebildiði büyükþehirlerde çaresiz insanlarsuçtan ne kadar uzak kala-bilir? Kaldý ki baþbakan-larýn trilyonluk yolsuzlukdavalarýndan yargýlandýðýbir ülkede bunlar çok ufaksuçlardýr. Üstelik busuçlarý iþleyenlerin tamamýKürtler deðildir, memleketineresi olursa olsun

toplumun ezilen kesim-lerinden pek çok yoksulçaresizlikten burayayöneliyor. Ýkinci noktaya ise bambaþ-ka bir yönden yaklaþmakgerekiyor. Bu tip suçlarkýrdan kente göçün yoðun-laþtýðý 1970'li yýllardan beriiþlenmektedir. Elbetteartan nüfusa oranla vegiderek kötüleþenekonomik koþullar, iþsizlik,hayat beklentilerinin yük-selmesi vb. koþullarýn etk-isiyle bu suçlarda da artýþgözlenecektir. Ama bun-larýn medyada daha yoðunbiçimde yer bulmasýnýnbaþka nedenleri de var.Artýk polis bu tür haberlerimedyaya daha fazla yol-luyor. Çünkü yetkilerikýsýtlanýyor. Bunu PolisAkademisi Öðretim ÜyesiDoç. Mesut Eryýlmazaçýkça söylemiþti: "Hukukalanýnda yapýlan reformlarsonucu, polis hak ihlalihalinde ciddi þekilde ceza-

landýrýldý. Suçlamücadelede polis çekin-genleþince boþluðu suçlu-lar doldurdu." Ýþte polisdevletinden çýkarý olan-larýn suç artýþýna bakýþýnýnözeti. Bu arada DYP lideriMehmet Aðar bu iþi birhaftada çözeceðini beyanetti. Susurluk sonrasý pekçok suçla baðlantýsý olduðuiçin sorgulanan Aðar"Devlet için 1.000 operasy-on yaptýk" demiþti. Bir haf-tada 'bu iþi çözmek' içinherhalde bin operasyondaha yapacak.

FýkraBir Amerikalý, bir

Ýngiliz ve bir Iraklý bardaiçiyorlarmýþ Amerikalýiçkisini bitirince bardaðýhavaya fýrlatmýþ, silahýnýçýkarýp bardaðý havadaparçalamýþ:

-BBiizzddee bbaarrddaakkllaarr ookkaaddaarr uuccuuzzdduurr kkii,, bbiizzAAmmeerriikkaa''ddaa aayynnýý bbaarrddaakk-llaa iikkii kkeerree iiççmmeeyyiizz..

Ýngiliz de bunun üzer-ine içkisini bitirip bar-daðý silahýyla havadavurmuþ:

-BBiizziimm ÝÝnnggiilltteerree kkuummssaall-llaarrýýnnddaa bbaarrddaakk yyaappaaccaakk ookkaaddaarr ççookk kkuumm vvaarrddýýrr kkii,,aayynnýý bbaarrddaakkllaa iikkii kkeerreeiiççmmeeyyiizz..

Bunun üzerine Iraklý daiçkisini soðukkanlýcabitirip, bardaðý havayafýrlatmýþ, silahýný çekipAmerikalýyla Ýngilizivurmuþ. Sonra barmenedönüp:

-BBiizziimm BBaaððddaatt''ttaa bbuunn-llaarrddaann oo kkaaddaarr ççookk vvaarrkkii,, bbiizz aayynnýý aaddaammllaa iikkiikkeerree iiççmmeeyyiizz!!

Page 5: Sosyalist İşçi 234

Kýrgýzistan'da parla-mento seçimleri nedeniylemuhalefetin baþlattýðý gös-teriler hiç kimsenin bek-lemediði bir hýzla sonuç-landý. Gösterilerin sonu-cunda baþbakan AksarAkayev iktidarý devrildi.

20 Mart'ta 4 polisinöldüðü olaylarýn ardýndan21 Mart'ta da 2 bin kiþilikbir topluluk ellerinde sopave molotofkokteylerleülkenin en büyük ikincikent Oþ'ta 3 hükümetbinasýný bastý.

20 Mart'ta Celalabad'daçýkan çatýþmalardayaralanan 4 poliskaldýrýldýklarý hastanedeöldü. Celalabad'da gösteridüzenleyen yaklaþýk 10 binmuhalif bir polis karakol-unu, havaalanýný vebelediye binasýný ele geçir-di. Çatýþmalarda 10 kiþininölmüþ olabileceði açýk-landý. Oþ kentinde 2 bingösterici, polis aþarakhükümet, polis ve güven-lik binalarýnýn denetiminiele geçirdi.

Gösterilerin hýzla yayýl-masýnýn ardýndanbaþbakan Askar Akayevülkeyi terk etmek zorundakaldý. Her ne kadar uzak-lardan seslense ve istifaetmediðini açýklasa da, sonolarak istifa etmek içingüvence istediðini söyley-erek yenilgiyi kabul etti.Muhalefetin lideriKurmanbek Bakiyev ken-disini hem baþbakan hemde devlet baþkaný ilan etti.Kýrgýzistan'da devletbaþkanlýðý seçimleriHaziran ayýnda yapýlacak.

Kýrgýzistan'da yaþanangarip bir "devrim"di.Aksar Akayev devrildiama yeni hükümette Ýçiþ-leri Bakaný, eskihükümetin içiþleri bakanyardýmcýsý AbdülSourantciev oldu. Eski mil-letvekili AlimbaySultanov'un da onun

yardýmcýlýðýna getirildi.Kýrgizistan'da yaþananlar

Gürcistan ve Ukrayna'dayaþananlarýn bir devamý.Bütün bu ülkelerdeSSCB'nin yýkýlmasýndansonra o güne hakim olanbürokrasi özelleþtirmelerinkaymaðýný yedi. Bunu isetam bir mafya ekonomisioluþturarak yaptý.Bürokrasi "kamu hizmet-lerinin" parçalanmasýsýrasýnda giderek pala-zlanýrken, bu ülkelerdekiemekçiler tüm sosyal hak-larýný kaybettiler ve yok-sulluk çok yaygýn bir biçimaldý.

Rusya devlet baþkanýPutin bütün bu ülkelerdegöçüp giden yönetimleri

destekliyordu. ÇünküSSCB daðýlýrken zengin-leþen ve yönetimkademelerine çöreklenenmafya bürokrasi, ekono-minin serbest piyasayasonuna kadar açýlmasýnada karþýydý. Bu yüzdenRusya ile birlikte davranýy-orlar. Bu yüzden Putin buülkelerdeki baþbakanlarýnyýkýlmadan önce sarýldýðýson can simidi oluyor.

Ama bütün bu ülkelerdehalklar hem derin yoksul-luktan, her türlü yolsuzlukve mafya baskýsýndan, hemrejimlerin baþýna çöreklen-miþ bürokrat ailelerinzenginliðinden, tüm sosyalhaklarýný kaybetmiþolmalarýndan bezmiþ veiyice öfkelenmiþ durumdu-lar. Ukrayna'da veKýrgýzistan'da isyanlarýnseçimlerden sonra patla-masý tesadüf deðil. Ýnsan-lar en azýndan seçimlerehile karýþtýrýlmasýnýistemiyor ve seçimlere hilekarýþtýðýna dair þüpheyekapýldýklarý anda kitleselprotestolara baþlýyor.

Bu ülkelerdeki eskinin

bürokratý yenininmafyavari zengin aileyöneticileri iktidarlarýnýkumdan kaleler üzerindeinþa ettikleri için hiçbirdirenç gösteremedendevriliyorlar.

sayý: 234 sosyalist iþçi 5

SSýýttmmaa

Her yýl1 milyoninsan ölüyor

SSoonn yyaayyýýnnllaannaann bbiill-ggiilleerree ggöörree ddüünnyyaaddaakkiissýýttmmaa vvaakkaallaarrýý bbeekkllee-nneenniinn üüssttüünnddee aarrttmmýýþþdduurruummddaa..

SSoonn yyaayyýýnnllaannaann aarraaþþttýýrr-mmaallaarraa ggöörree 22000022 yyýýllýýnnddaa551155 mmiillyyoonn iinnssaann ssýýttmmaaoolluurrkkeenn 11 mmiillyyoonn iinnssaannbbuu hhaassttaallýýkkttaa ddoollaayyýýööllddüü.. YYaannii hheerr 1122 iinnssaann-ddaann bbiirriissii ssýýttmmaayyaayyaakkaallaannýýyyoorr..

SSýýttmmaa eenn ççookk AAffrriikkaa’’nnýýnnggüünneeyyiinnddee vvee AAssyyaa’’ddaayyaayyggýýnn.. SSaaddeeccee AAffrriikkaa’’ddaa336655 mmiillyyoonn kkiiþþii ssýýttmmaayyaayyaakkaallaannddýý.. YYaannii,, hheerr ggüünn11 mmiillyyoonn iinnssaannssiivvrriissiinneekklleerrddeenn ssýýttmmaakkaappttýý..

SSoonn 44oo yyýýllddýýrr ssýýttmmaayyaakkaarrþþýý eettkkiillii bbiirr iillaaçç vvaarrddýý..AAnnccaakk ssoonn zzaammaannllaarrddaaplasmodium falciparumaaddllýý yyeennii bbiirr mmiikkrroopp bbiillii-nneenn iillaaççllaarraa ddaayyaannýýkkllýý vveebbuu nneeddeennllee cciiddddii bbiirrbbiiççiimmddee ööllüümmccüüll..

SSýýttmmaa yyeetteerrssiizz bbeesslleenn-mmeeddeenn,, kkiirrllii ssuuddaann,,eeððiittiimm vvee ggeenneell ssaaððllýýkkoollaannaakkssýýzzllýýððýýnnddaann ddoollaayyýýeettkkiillii oolluuyyoorr.. OOyyssaa ççookkkküüççüükk tteeddbbiirrlleerrllee ssýýtt-mmaannýýnn eettkkiissii kkýýrrýýllaabbiilliirr..ÖÖrrnneeððiinn yyaattaakkllaarrýýnn üüzzeerr-iinnee cciibbiinnlliikk kkuurrmmaakk,,ssuullaarrýý tteemmiizzlleemmeekk ggiibbii..

SSýýttmmaannýýnn tteemmeell nneeddeenniibbiirrççookk ssaallggýýnn hhaassttaallýýkkggiibbii yyookkssuulllluukk,, aammaassýýttmmaa aayynnýý zzaammaannddaa yyookk-ssuulllluuððaa ddaa nneeddeenn oolluuyyoorr..

YYaappýýllaann hheessaappllaarraa ggöörreessýýttmmaa hheerr yyýýll AAffrriikkaa’’yyaa 1122mmiillyyaarr ddoollaarraa mmaall oolluu-yyoorr.. AAffrriikkaa þþiimmddii zzaatteennoolldduukkççaa yyaayyggýýnn oollaannAAIIDDSS vvee vveerreemmiinn yyaannýýssýýrraa ssýýttmmaayyllaa ddaammüüccaaddeellee eeddiiyyoorr..

ÖÖrrnneeððiinn AAffrriikkaa üüllkkeessiiMMaallaawwii’’ddee ggeeççeenn sseenneessýýttmmaaddaann öölleennlleerriinn ssaayyýýssýýAAIIDDSS’’ddeenn öölleennlleerrii ggeeççttii..

BBaazzýý AAffrriikkaa üüllkkeelleerriissaaððllýýkk bbüüttççeelleerriinniinn%%4400’’ýýnnýý ssýýttmmaa iilleemmüüccaaddeelleeyyee aayyýýrrmmaakkzzoorruunnddaa kkaallýýyyoorrllaarr..

GGeeççeenn sseenneeMMoozzaammbbiikk’’ddee ppllaassmmooddii-uumm ffaallcciippaarruummmmiikkrroobbuunnaa kkaarrþþýý ddeennee-nneenn bbiirr aaþþýýnnýýnn hhaassttaallýýððaakkýýssmmii bbiirr ççöözzüümm oolldduuððuutteessbbiitt eeddiillddii..

AAssllýýnnddaa ssýýttmmaayyaa kkaarrþþýýhhaassttaa bbaaþþýýnnaa 2200-2255 TTLL’’lliikkbbiirr hhaarrccaammaa ggeerreekkllii..FFaakkaatt hhaassttaallýýððýýnn eennyyaayyggýýnn oolldduuððuu AAffrriikkaa vveeAAssyyaa’’ddaa ççookk üüllkkee bbuummiikkttaarrýý aayyýýrraabbiilleecceekkdduurruummddaa ddeeððiill..

OOyyssaa ddüünnyyaannýýnn zzeennggiinn-lleerrii ddiiððeerr ttaarraaffttaann mmiill-yyaarrllaarrccaa ddoollaarrýý ççööppee aattýý-yyoorrllaarr..

AABBDD’’nniinn IIrraakk ssaavvaaþþýýnnaabbiirr yyýýllddaa 117722 mmiillyyaarrddoollaarr hhaarrccaaddýýððýýddüüþþüünnüüllüürrssee,, bbuu ppaarraayyllaassýýttmmaannýýnn ddüünnyyaaddaann kköökküükkaazzýýnnaabbiilliirrddii.. OOyyssaa þþiimmddiiIIrraakk’’ýýnn kköökküü kkaazzýýnnmmaakkttaa!!

SSeelliinn BBÝÝRROOLL

DÜNYA

ABD Baþkaný George W. Bush,Irak Savaþý'nýn mimarý olarakbilinen Paul Wolfowitz'I DünyaBankasý Baþkanlýðý'na aday gös-terdi. Bir çok çevrede þaþkýnlýklakarþýlana bu geliþmenin altýndaaslýnda Amerika'nýn önümüzde-ki dönemde dünyaekonomisinde oynamayý plan-ladýðý hakim rol var. Wolfowitz, 11 Eylül 2001'de"terörizmi destekleyendevletler"in sonunun geldiðiniaçýklayan kiþi. 1990-91'de ken-

disi Irak ile savaþmayý güçlü birþekilde desteklemiþ ve Irakordusu yenildikten sonraSaddam Hüseyin'in görevdekalmasýna þiddetle karþý çýk-mýþtý. Wolfowitz, Amerikan yönetimiiçerisinde muhafazakar dünyagörüþünü en iyi yansýtanlardanbir tanesi. Wolfowitz, Çin gibiyükselen güçlerden Amerika'yayönelik olarak ortaya çýkantehditlerle baþa çýkmanýn en iyiyolunun, Pentagon'un gücünü

kullanarak Amerikan tipi neo-liberalizmi dünyaya yaymakolduðunu iddia ediyordu. Irak iþgali sýrasýnda, Wolfowitz,savaþý haklý göstermek içingerekli olan "istihbaratý" saðla-mak için Pentagon içerisindeÖzel Planlar Ofisi oluþturdu. Wolfowitz'in Dünya Bankasýbaþkanlýðýna adaylýðý, yoksulbölgelerin Amerika'nýnemperyalist projesinin yenicephesi haline geldiðini doðru-luyor. Bu tabii ki, Dünya

Bankasý'nýn þimdiki baþkanýnýnyoksuldan yana olduðu anlamý-na gelmiyor. Fakat Soðuk Savaþ'ýn bitimindenbu yana, Dünya Bankasý,Küresel Güney'in ekonomileriniçok uluslu þirketlere açmayazorlama konusunda geliþmiþülkelerin genel temsilcisi olarakhareket etti. Dolayýsýyla, Wolfowitz'in yenigörevi, Dünya Bankasý'nýAmerika'nýn emperyalist çýkar-larýnýn bir aracý haline getirmek. Bu da, kapitalizm ve savaþkarþýtý hareketin, dünyayý yönet-menin araçlarý olan DünyaBankasý gibi kurumlara veWolfowitz gibi insanlara karþýmücadele etmenin, Temmuz'daÝskoçya'da yapýlacak G8protestosunun ne kadar önemliolduðunu bir kez daha gösteriy-or.

Kýrgýzistan: Askar Akayev devrildi

Bürokrasinin kaleleri bir bir çöküyor

KýrgýzistanKKýýrrggýýzziissttaann,, RRuussyyaa iilleeÇÇiinn aarraassýýnnaa ssýýkkýýþþmmýýþþ ((bbuuyyüüzzddeenn ddee ffiiiilleenn oorrdduussuubbuulluunnmmaayyaann)) 55 mmiillyyoonnnnüüffuusslluu ddaaððllýýkk bbiirr üüllkkee..TTaacciikkiissttaann ddýýþþýýnnddaakkiiOOrrttaa AAssyyaa ccuummhhuurriiyyeett-lleerriinnddee bbuulluunnaann zzeennggiinnddooððaall kkaayynnaakkllaarrýýnnhhiiççbbiirriinnee ddee ssaahhiipp ddeeððiill..AABBDD aaççýýssýýnnddaann,, ssaaddeecceeAAffggaanniissttaann vvee ÇÇiinn''eeyyaakkýýnnllýýððýýnnddaann ddoollaayyýýssttrraatteejjiikk öönneemmii vvaarr..ÜÜllkkeeddee hheemm RRuuss,, hheemmddee AABBDD''nniinn 1111 EEyyllüüll''ddeennssoonnrraa bbaaþþllaattttýýððýý mmüüddaa-hhaalleenniinn üürrüünnüü oollaarraakkAAmmeerriikkaann üüsslleerriibbuulluunnuuyyoorr..

IIrraakkllýý BBaakkaann ggöösstteerrii yyaappýýll-mmaammaassýý uuyyaarrýýssýýnnddaa bbuulluunndduu

Irak Ýçiþleri Bakaný Irakhalkýný rejime karþý gösteriyapmamalarý konusundauyardý. Bakan Nakip, Pazargünü gazetecilere protestogösterilerine katýlanlarýnIrak’taki rejimin istikrarýnýnbozulmasýna neden olduk-larýný söyledi.

Bakan Nakip’in bu yoru-mu, hükümetin güvenlikgüçlerinin, silahsýz iþçilertarafýndan düzenlenen gös-teriye hükümetin güvenlikgüçleri tarafýndan ateþ açýl-masýnýn ardýndan yaptý.

Irak teknolojiBakanlýðý’nda çalýþan iþçilergeçen Pazar günü Baðdat’tadaha yüksek ücret talebiylebir gösteri yaptýlar. Nakip,göstericilere ateþ edengüvenlik güçlerini, iþleriniyaptýklarýný döyleyereksavundu.

Bakan bu açýklamayý, öndegelen Þii liderlerden birtanesinin Irak’ta iþgalin nezaman sona ereceðine dairmilyonlarca kiþinin katýldýðýbir gösteri düzenlenmesiçaðrýsý yapmasýnýn ardýn-dan geldi. Þii lider ÞeyhNasar El Saed, bütün politikgüçleri bu gösteriye katýl-maya çaðýrdý.

AAmmeerriikkaann bbiirrlliikklleerriiaarraabbaayyaa aatteeþþ aaççttýý

Irak’ta bulunan Amerikanordusu, Ýtalyan rehineGiuliana Sgrena’nýn serbestbýrakýlmasý sýrasýnda üzer-ine ateþ açýlan arabanýnÝtalyan polisi tarafýndanincelenmesine izin vermiy-or.

Solcu Manifestogazetesinin muhabiri olanGiuliana Sgrena, 4 Mart’taserbest býrakýlmýþtý. FakatAmerikan birliklerigazetecinin arabasýna ateþaçarak Ýtalyan ajan NicolaCalipari’yi öldürdüler.

Ýtalyan gazetesi Corrieredella Sera’ya göre bu arabaAmerikan birlikleri tarafýn-dan Baðdat Havaalaný’ndatutuluyor. Ýtalyan polisiCalipari’nin nasýl öldüðünübulmak için arabayý incele-mek istiyor, fakat Amerikanordusu buna izin vermiyor.

Bu durum Ýtalyan halkýnýnBush’a duyduðu öfkeyi veÝtalya’da savaþ karþýtlýðýnýdaha da artýrýyor.

AAmmeerriikkaann ddoonnaannmmaassýýssaavvaaþþ kkaarrþþýýttýý ddeenniizzcciiyyiiyyaarrggýýllýýyyoorr

Irak’ta devam eden iþgalekarþý çýkan, Amerikalý birdenizci Ýran Körfezi’negiden bir gemide görevalmayý reddettiði içinyargýlanýyor.

Donanma geçen Cumagünü denizci PabloParedes’in gemiye binmeyireddettiði için özel birmahkemede yargýlanacaðýnýaçýkladý.

Bu geliþmenin ardýndanPablo vicdani retçi olmakiçin baþvuruda bulundu.

Irak’tan kýsa kýsa...

Wolfowitz’e ödül100 binlerce Irak’ lýnýn ölümündensorumlu Paul Wolfowitz: Bush yöne-timinin Dünya Bankasý'ndaki adayý

Page 6: Sosyalist İşçi 234

6 sosyalist iþçi sayý: 234 19 MART

NOTLAR

SSaavvaaþþ kkaarrþþýýttllýýððýýnnddaannssiiyyaassii aalltteerrnnaattiiffeeRRoonnii MMAARRGGUULLÝÝEESS

Tarýk Ali, 19 Mart küresel eylem gününde Londra'nýnTrafalgar meydanýnda toplanan 150 bin kiþiye beklen-medik bir konuþma yaptý. Sakin ve düþünceli bir konuþ-macý olmasýna raðmen, Tarýk Ali ta 1968'den beridinleyenleri heyecana getiren ajitasyon konuþmalarýylaünlüdür. Bu kez ise, adeta bir seçim konuþmasý yaptý."Londra sokaklarýnda yürümek, burada toplanmakgüzel, ama yeterli deðil", dedi, "Tony Blair'i ceza-landýrmamýz gerek. Altý hafta sonra genel seçimlerdeÝþçi Partisi'ne oy vermeyerek cezalandýrmamýz gerek."

Ardýndan Reg Keys konuþtu. Keys'in oðlu Tom birbuçuk yýl önce Irak'ta ölen bir Ýngiliz askeri. Bugünekadar siyasete hiç bulaþmamýþ olan Keys, genelseçimde Tony Blair'in Sedgefield seçim bölgesindebaþbakana karþý aday olacaðýný açýkladý.

Onun ardýndan, Ýngiltere'nin Özbekistan eskibüyükelçisi Craig Murray konuþtu. Murray, görevsüresince, Özbekistan'ýn berbat bir diktatörlükolduðunu, muhaliflerin canlý canlý kaynar suyaatýldýðýný belgelemiþ ve Ýngiltere'nin bu ülkeye silahsatmamasý gerektiðini savunmuþtu. DýþiþleriBakanlýðý'ndan uygun bir dille "Lütfen saçmalamayýn"cevabýný alýnca geçen sene istifa etmiþti. Murray genelseçimde Dýþiþleri Bakaný Jack Straw'a karþý baðýmsýzaday olacaðýný ilan etti.

Sendika genel baþkanlarý, Müslüman toplumununsözcüleri, lise öðrencilerinin temsilcileri gibi bir dizikonuþmacýdan sonra, savaþa karþý olduðu için ÝþçiPartisi'nden ihraç edilmiþ olan milletvekili GeorgeGalloway sahneye çýktý.

Þu anda Respect milletvekili olan Galloway, 5Mayýs'ta Doðu Londra'dan Respect adayý olacak.Respect toplam 30 yerde aday gösterecek.

En iyi olasýlýkla, Respect iki milletvekili çýkarabilir.Daha büyük olasýlýk sadece Galloway'in seçilmesi,önemli bir olasýlýk da hiçbir Respect adayýnýnseçilmemesi. Ýngiltere'de nispî temsil sistemi olmadýðýiçin, küçük partilerin seçimlerde baþarý kazanmasý çokzor.

Bu durumda aday göstermenin ne anlamý var?

Þöyle düþünmek gerek. Savaþýn üzerinden iki yýlgeçtikten sonra hâlâ sokaklara dökülen 150 bin kiþi veonlarýn fikirlerini paylaþan daha yüz binlerce kiþi varsa,Tony Blair'in sað sosyal demokrat konumunun solundaduran, geleneksel burjuva siyasetlerine en azýndankuþkuyla yaklaþan, emperyalizme ve militarizme karþýöfke duyan kocaman bir kitle var demek. Bu kitleninezici çoðunluðu, son dönemde ve özellikle de savaþnedeniyle radikalleþmiþ, sola kaymýþ, dünyaya dahaeleþtirel bakmaya baþlamýþ insanlardan oluþuyor. Amadevrimcilerden, yani toplumu ancak iþçi sýnýfýnýn kendikitlesel eylemiyle deðiþtirebileceðine inanan kiþilerdenoluþmuyor. Trafalgar meydanýndaki kalabalýðýn büyükçoðunluðu hâlâ parlamentoya inanýyor, toplumsaldeðiþimin parlamentodan geleceðini düþünüyor.

Bu kitleye "Parlamento önemli deðil, biz iþimizebakalým, devrim yapalým" demenin bir anlamý yok.Önlerinde genel seçim var ve parlamentoya önemveriyorlar. Ne yapacaklar? Blair'in bile saðýnda duranMuhafazakâr Parti'ye oy vermeyeceklerine göre, kimeoy verecekler? Açýk ki, bu kitleye bir alternatif sunmakgerek. Seattle'dan beri, sadece Ýngiltere'de deðil,dünyanýn her yanýnda devasa bir hareket oluþturan bukitleler savaþ karþýtlýðýyla yetinmiyor, siyasi bir alter-natif arýyor. Bulamazlarsa, oluþturamazsak, zamaniçinde demoralize olacaklar, siyasetten tümüyle soðuy-acaklar, evlerine çekilmeye baþlayacaklar.

Respect, bu alternatifi oluþturmayý amaçlayan bir gir-iþim. Avrupa'nýn çeþitli ülkelerinde de benzer giriþimlervar. Ya Türkiye'de?

Amerika ve iþgal güçleri-nin Irak'ý iþgalinin ikinciyýldönümünde dünyadayüz binlerce savaþ karþýtý"Irak'ta iþgale son" ve"Bush'un yeni savaþlarýnahayýr!" demek için 19 Mart'-a sokaklara çýktý. 19 Mart'ýnen büyük anlamý küreseleylem günü olmasýydý.Önce Londra'daki AvrupaSosyal Forumu'nda, dahasonra Porto Alegre'de ger-çekleþen Dünya Sosyal Fo-rumu'nda tüm dünya savaþkarþýtlarý, bu insanlýk vehukuk dýþý savaþa alýþma-dýklarýný, yeni savaþlarakarþý çýkacaklarýný göster-me kararý almýþlardý.Böylece dünya savaþ karþýtýhareketi Bush ve çetesininve medyanýn iddiasýnýn ter-sine küresel çapta varolma-ya ve sokaða çýkma yete-neðine sahip olduðunu birkez daha gösterdi.

Türkiye'deki savaþkarþýtlarýKadýköy’deydi

Türk Ýþ, Hak Ýþ, DÝSK,KESK, TMMOB, Türk DiþHekimleri Birliði, TürkEczacýlarý Birliði, TürkTabipleri Birliði, TürkVeteriner Hekimleri Birliði,TÜRMOB ve ÝstanbulBarosu'ndan oluþan toplam11 Emek Platformuörgütünün çaðrýsý iledüzenlenen mitingeKüresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu, EMEP, ÖDP,TKP, Halkevleri, CHP veDSÝP de katýldý. Yürüyüþkorteji saat 11.00'de slogan-larla Kadýköy Meydaný'nadoðru yürüyüþe geçti.

Saat 12.00'de KadýköyMeydaný'nda baþlayan mi-tingde önce Emek Plat-formu örgütlerinin temsilci-leri birer konuþma yaptý.

Konuþmacýlar arasýndaIrak'tan gelen GGaazzwwaann AAllMMuuhhttaarr da vardý. MMuuhhttaarryaptýðý konuþmada;

" Bugün Irak'ýn iþgalinekarþý buraya gelen herkeseçok teþekkür ediyorum.Bizler 1 Mart'ta tezkereninmeclisten geçirilmeyiþinihala unutmadýk. Bu bizimiçin gerçekten büyük birdestek oldu. Irak'ta bugünekadar 100 binden fazlainsan öldürüldü. Elektrik,su ve petrol yok ve insanlarkorku içinde yaþýyorlar.Bizler bu iþgali durdurmakiçin Irak'ta direnmeyedevam ediyoruz ve ede-ceðiz. Tüm dünyanýn veburada, Türkiye'de sizlerin

bizimle beraber olduðunubilmek çok önemli ve çokgüzel." dedi. ArdýndanMMoorr vvee ÖÖtteessii grubu sah-neye çýktý. Miting 1 Mayýsçaðrýsýyla sona erdi.

Bayraklarý, dövizleri,marakaslarý ve darbukalarýile alanýn en renkli grubuolan KKüürreesseell BBAAKK danslarý,koþmalarý ve attýðý ilginçsloganlarla Irak'ýn iþgaliniprotesto etti. Sýk sýk 'Fellucedireniyor, Necef direniyor,Baðdat direniyor, Irak halkýkazanacak', 'Biz antikapital-istiz', 'Ýran'a dokunma,Suriye'ye dokunma, dahafazla savaþ istemiyoruz'gibi ilginç sloganlarýnatýldýðý kortej eylemin ilgi

odaðý oldu. Ayrýca,LLaammbbddaa,, GGrreeeennppeeaaccee,, BBaarrýýþþBBaannddoossuu,, BBaarrýýþþ GGiirriiþþiimmii,,TTüükkooddeerr,, SSuu HHaarreekkeettii,,YYeeþþiilllleerr,, GGDDOO''yyaa HHaayyýýrrPPllaattffoorrmmuu gibi kurumlar daKKüürreesseell BBAAKK ile yürüdüler.

SSaavvaaþþ kkaarrþþýýttýý ggöösstteerriilleerriinnbbiirr aannllaammýý vvaarr mmýýddýýrr??

Her þeye raðmen iþgalindevam ettiðine, BBuusshh'unsavaþ karþýtý harekete aldýr-madan yeni tehditler savur-duðuna, dolayýsýyla bu gös-terilerin bir iþe yaramadýðý-na dair eleþtiriler duyabili-riz. Ancak þunu unutma-malýyýz, savaþ karþýtýhareketin özelliði yaptýðýbüyük eylemlerle kendihükümetleri üzerinde birbasýnç oluþturmasýdýr.Bunun baþarmanýn yolu, nekadar çok insanýn bu sava-þa ve iþgale karþý olduðunugöstermektir. 1 Mart’ta tez-kerenin geçmesini engelle-yen eylemin Türkiye'deyapýlan en büyük gösteriolduðunu unutmayalým.Ýkincisi, büyük eylemlergerçekleþtirmenin yolutoplumun en derin nokta-larýna nüfuz edebilmektir.Ne kadar uzun süreli veetkin bir kampanya yapar-sak, toplumun o kadarbüyük kesimine ulaþmýþýzdemektir.

Ayrýca her ne olursaolsun bunun alternatifisokaklara çýkmamakdeðildir. Gösteri yapma-mak iþimizi kolaylaþtýr-mayacaktýr.

Mesela Türkiye açýsýn-dan, Bush'u sevmediðiniifade eden %82'nin sesiolmayý ne ölçüde baþara-bilirsek, o ölçüde büyükbir kampanya inþa etme,dolayýsýyla o kadar büyükve etkili gösteriler inþaetme þansýmýz vardýr.

"Irak'ta iþgale son" Türkiye’de savaþ karþýtlarý 19 Mart’ta Kadýköy’de haykýrdý:

Sayýn Bush ve BlairBugün Londra'da gösteri

yapan binlerce insan adýna-dünya çapýpýnda gösteriyapan milyonlarýn yanýsýra- Irak'a yönelik yasadýþýve gereksiz saldýrganlýðýnikinci yýldönümünde,"teröre karþý savaþ" baþlýðýaltýnda izlediðiniz tehlikelipolitikalarý deðiþtirmeyeçaðýrýyoruz.

Sizden özellikle þunlarýistiyoruz: * Týpký Ýtalyan hüküme-

tinin yapmaya zorlandýðýgibi, birliklerinizi hýzlaIrak'tan çekmek üzereyakýn bir tarih belirleyin,ve Irak halkýnýn tambaðýmsýzlýðýný koþulsuz birþekilde onlara geri verin. * Ýran, Suriye ya da baþka

bir baðýmsýz devlete saldýr-mayacaðýnýza söz verin,uluslararasý hukukauymak için, tehlikeli bir

doktrin olan "önleyicisavaþ" doktrinindenvazgeçin ve uluslararasýanlaþmazlýklarýn barýþçýlyollarla çözülmesi içinçaba harcayýn.* Amerikan, Ýngiltere

vatandaþlarýnýn ve

dünyadaki diðer insanlarýnhaklarýna kýsýtlamalargetirmeye, mahkumlaraiþkence yapmaya, insanlarýyargýlamadan hapseatmaya -her þeyden önem-lisi Guantanamo Bay'da-son verin.

* Nükleer SilahlarýnAzaltýlmasý Anlaþmasý'nýngetirdiði zorunluluklarauyun ve nükleersilahlarýnýzý yok etmeyebaþlayýn.

Ancak bu yönde bir poli-tika deðiþikliði, özellikleOrta Doðu'daki ulus-lararasý gerginliði düþüre-bilir ve insan haklarýnaduyulan saygýyý yenidenonarabilir.

Saygýlarýmýzla

Andrew Murray, Baþkan,Savaþý DurdurunKoalisyonuKate Hudson, Baþkan,Nükleer SilahsýzlanmaKampanyasýAnas Altikriti, ÝngiltereMüslümanlar Birliði

BAÞKAN GEORGE BUSH veBAÞBAKAN TONY BLAÝR'e

zxcvdvgdfg

Page 7: Sosyalist İşçi 234

sayý: 234 sosyalist iþçi 719 MART

Danimarka

Kopenhag'da "Ýþgale Son"ve "Danimarka birlikleriderhal geri çekilsin" talep-leriyle gerçekleþtirilen gös-teriye 2000 kiþi katýldý.

ABD

Irak iþgalinin ikinciyýldönümünde yüzbinlerülkenin dört bir yanýndagösteriler yaptý. SanFrancisco'da 25 bin, LosAngeles'ta 20 bin ve NewYork'tan Fayetteville'e veSeattle'a kadar 700'denfazla þehirde on binlerceinsan alanlardaydý

Yunanistan

SSaavvaaþþýý DDuurrdduurruunnKKooaalliissyyoonnuu ve Yunansendikalarýnýn birliktedüzenlediði gösteriye 15bin kiþi katýldý.

Finlandiya

Helsinki'de yapýlan gös-teriye savaþ ve iþgal karþýtý1000 kiþi katýldý.

Kýbrýs

Her yaþtan 300 kadarKýbrýs Rum'u ve KýbrýsTürk'ü, Kýbrýs'taki Suriyelive Filistinliler Cumartesisabahý Lefkoþa meydanýn-da toplanarak ABDbüyükelçiliðine yürüdü.Dikenli tellerle çevrili kale-ye benzeyen binanýn

önüne gelindiðinde gös-tericiler polise raðmenRumca ve Türkçe olaraksloganlar attýlar.Ýngiltere'deki SSttoopp TThheeWWaarr CCooaalliittiioonn'dan veTürkiye'deki KKüürreesseell BBaarrýýþþvvee AAddaalleett KKooaalliissyyoonnuu'ndandayanýþma mesajlarý gön-derilmiþti.

Ýsveç

Yaklaþýk 20 ilde gösteriyapýldý. Bu gösterilerin enbüyükleri 1500'er kiþininkatýlýmýyla Göteborg veStockholm'de gerçekleþtiri-len yürüyüþlerdi.

Japonya

Binlerce Japon, Japonya'nýnIrak'a asker göndermesinive Irak'taki ABD askerivarlýðýný protesto içincumartesi günü sokaklaradöküldü.

Ýngiltere

Ayný sýralarda, Mayýs ayýn-da olmasý beklenen seçim-lerin yaklaþmasý Londragösterisine güç verdi. Bazýprotestocular BBllaaiirr'ýdestekleyemeyeceklerini,ama kime oy vereceklerinide bilemediklerini belirtti.Londra'da yapýlan göste-riye 200 bin kiþi katýldý.

Hindistan

TTüümm HHiinnddiissttaann AAnnttii-eemmppeerryyaalliisstt FFoorruummuu Batý

Bengal Eyalet Komitesi 19Mart 2005'de ABD'nin IrakÝþgalini Protesto gösterisidüzenledi.Tanýnmýþ entelektüellerinöncülüðündeki çok büyükve iyi hazýrlanmýþ bir kor-tej Rajah Subodh MullickMeydaný’ndan yola çýkarakcadde boyu sýralananhalkýn alkýþlarý arasýndaABD'nin Irak iþgalini veyürütmekte olduðu poli-tikalarý sloganlarla protestoederek AmerikanMerkezi’ne doðruyürüyüþe geçti. Merkezönünde çok sayýda polistarafýndan durdurulanbüyük kalabalýk gösterinindüzenlendiði alanda yerinialdý.

Filipinler

18 Martta, bin kiþi Mani-la'nýn merkezindeki Ame-rikan elçiliðine yürüdü.IIrraakk’’llaa DDaayyaannýýþþmmaaKKaammppaannyyaassýý’nýn birparçasý olarak, barýþ grup-larý, sendikalar, çifçiler,balýkçýlar, köylüler, kadýnve diðer kitle örgütleri,sivil toplum örgütleri,akademisyenler v.s. denoluþan yerel gruplar savaþkarþýtý koalisyonunun þem-siyesi altýnda birleþerekeylem yaptýlar.

Macaristan

20 Mart günü Macaris-tan'-da yoksulluða karþý ulusalbir konferansla birlikte Irak

iþgaline karþý barýþ eylemigerçekleþtirildi.Budapeþte'nin tarihiKahramanlar Meydaný'ndada insan haklarý gru-plarýnýn çaðrýsýna uyarakçeþitli gruplar ve sadevatandaþlarýn katýlýmýylaçoðunluðu gençlerdenoluþan 3 bin kiþilik grupellerindeki meþalelerlebarýþ amblemi oluþturdu-lar.

Ýtalya

19 Mart Cumartesi günüRoma'da gerçekleþenyürüyüþte on binlerce gös-terici -ki organizasyonsorumlularý, sayýlarýnýn100.000'e ulaþtýðýný belirti-yor-- Irak'taki savaþ veiþgalin sona ermesi, Ýtalyanbirliklerinin ve diðer bütüniþgalci askeri birliklerinderhal geri çekilmeleri,Iraklýlarýn iþgale karþýdireniþlerinin yasal olaraktanýnmasý ve Ýtalya'nýn

ABD ve NNAATTOO askeriüslerinden temizlenmesitaleplerini dile getirdiler.

Brezilya

Sao Paulo'da yapýlaneyleme 3000 kiþi katýldý.

Arjantin

Buenos Aires'te yapýlangösteriye 10 bin kiþikatýldý.

Endonezya

20 Mart 2005 Pazar günü,yaklaþýk yüz kiþi Jakarta'dabir yürüyüþ düzenledi.Eyleme gençler, çiftçiler,kadýnlar, lezbiyenler, iþçi-ler ve bazý ilerici örgütlerkatýldý.

Avusturya

Savaþ ve neoliberalizmekarþý yapýlan gösteride 2bin 500 kiþi AAvvrruuppaa

AAnnaayyaassaassýý için referandumtalep etti

Ýzlanda

Ýzlanda'nýn iki ayrý böl-gesinde yapýlan eylemleretoplam bin kiþi katýldý.

Norveç

Norveç'te, 19 Mart günü,bine yakýn göstericibaþkent Oslo'da mitingyaptý. Onun dýþýnda altýayrý þehirde daha gösterileroldu.

Güney Kore

Seul'de 5 binden fazla gös-terici, Irak'ýn iþgalinin sonaermesi ve Kore'li birliklerinIrak'tan derhal geri çek-ilmesi talebiyle toplandý.Busan, Daejun ve Chonanda dahil olmak üzerebaþka þehirlerde de göster-iler oldu.

Bütün dünyasokaktaydý

Page 8: Sosyalist İşçi 234

8 sosyalist iþçi sayý: 234

AKP hükümeti iktidarageldiðinden bu yana, bir yandanazgýn bir þekilde IMF güdümlüyeni liberal saldýrýyýsürdürürken, öte yandan yok-sullardan yana bir politika izliy-or görünümü vermeye çalýþýyor.Bu politikasý doðrultusundaekonomik baþarýlarý toplumunbütününün çýkarý gibi gösteriy-or.

AKP iktidarýnda, özellikle ser-maye açýsýndan bir çok baþarýyaimza atýldýðý bir gerçek.Enflasyon düþtü ve düþmeyedevam ediyor, üretimde vegenel olarak ekonomide büyümeyaþanýyor, Türk lirasýnýn deðeridaha istikrarlý, üretimde kapa-site kullanýmý arttý, dýþ ticarethacmi artýyor… liste uzatýlabilir.

Ancak bunlar sorunun ancakbir yüzüyle ilgili olgular. Tümbunlar emekçiler ve yoksul halkaçýsýndan ne anlama geliyor?Hükümetin sözcülerinin ve lib-eral iktisatçýlarýn iddia ettiðigibi, ekonomideki baþarýlar, tümTürkiye'nin çýkarýna mý?

Ekonomik büyüme tek baþýnafazla bir þey ifade etmiyor.Büyümenin nasýl gerçekleþtiði,büyüme sayesinde ortaya çýkanpastadan kimlerin ve nasýl payaldýðý önemli. Küresel kapital-izmin hakimiyeti altýndaki yeniliberal politikalar, ticaret ve rek-

abeti adeta fetiþleþtirerek,ekonomiyi insan çýkarlarýndanbaðýmsýz bir amaç haline getiriy-or.

AKP hükümeti de bu yeni lib-eral ideolojik dalgaya kaptýrmýþgidiyor. Dolayýsýyla yoksul seç-meninin beklentisinden çok,çokuluslu þirketlerin ve ser-mayenin çýkarlarý esas alýnýyor.

Türkiye kapitalizmi, sanayideucuz iþgücüne, turizm potan-siyeline ve dýþ ticarete baðýmlýbir büyüme modelini benim-semiþ durumda. Bu büyümededýþ talep, yani uluslararasýpiyasalar son derece önemli.Küresel rekabet koþullarýTürkiye ekonomisini doðrudan

etkiler hale geldi. Dolayýsýylasöz konusu büyüme, düþük kârmarjlarý, düþük ücretler, düþükve kalitesiz kamu hizmetinedayanýyor. Uluslararasýpiyasalardaki en ufak bir dal-galanma ise ulusal ekonomiyidoðrudan etkiliyor. Nitekim sondönemde yapýlan "sýcak para"tartýþmalarý ve ABD MerkezBankasý'nýn faiz artýrýmýkarþýsýnda borsanýn paniklemesigibi geliþmeler, Türkiyeekonomisinin ne kadar cýlýz veküresel dinamiklere baðýmlýolduðunun somut göstergeleri.

Ekonomik tartýþmalarýn birbaþka boyutu da toplumsal olan.Ekonomi büyürken, yoksulluk

artýyor ve gelir paylaþýmýndakiadaletsizlik sürüyor. Ýstihdamdaartýþ yok. Bu, ayný sayýdakiiþçinin daha çok ürettiði,dolayýsýyla daha çoksömürüldüðü anlamýna geliyor.Ulusal gelir pastasý büyürken,yoksullarýn pastadan aldýðýpayýn artmamasý, büyümeninkimin çýkarýna hizmet ettiðiningöstergesi.

AKP politikalarý, emekçileriyoksulluða mahkum ederken,kaynaklarý ise sermayeye aktar-maya devam ediyor. AncakSEKA direniþinde olduðu gibi,bu saldýrýlarý durdurmakmümkün. Yeterki, yeni liberalpolitikalarýn kaçýnýlmaz olduðu

þeklindeki ideolojik etkidensýyrýlalým. Mücadele kazandýrýy-or. Özelleþtirmeleri ve yeni liber-al politikalarý durdurmak bizimelimizde.

Türkiye, ÝnsaniGeliþmiþlik Düzeyiaçýsýndan sýralanan173 ülke arasýnda 85.sýrada yer alýyor

Asgari ücret 350YTL, açlýk sýnýrý 526YTL

1 milyondan fazlaçocuk iþçi var

Son 20 yýlda öde-nen borç miktarýmilli gelirin 4.5 katýbüyüklüðünde

Seks iþçilerininsayýsý 100.000'ininüzerinde

1 milyon kiþi açlýksýnýrýnýn altýnda, 18milyon ise yoksulluksýnýrýnýn altýndayaþýyor

Yedi milyon kiþisilah bulunduruyor

2003 yýlýnda 10.000intihar olayý yaþandý

Kredi kartý karalistesinde yaklaþýk500.000 kiþi var

Türkiye'de her üç çocuktanbiri saðlýklý beslenemediði içingeliþme ve büyüme bozukluðuiçinde. Türkiye'de 6-14 yaþgrubundaki çalýþan çocuk sayýsý1 milyonun üzerinde. Saðlýðazararlý iþlerde çalýþan çocuklarýnoraný ise toplamýn yüzde 60'ýnavarýyor. Aðýr sanayide çalýþançocuklarda yaralanma oraný

yüzde 26, tarým sektöründeyüzde 12, taþýma ve iletiþim sek-töründe ise yüzde 18. Çocuk-larýn yüzde 50'den fazlasý streslibir ortamda çalýþýyor.

Çocuklarýn yüzde 60'tanfazlasý eve yorgun geliyor.Çocuklarýn yüzde 80'denfazlasýnýn boþ zamaný yok.Çalýþan çocuklarýn yüzde 30'u

okula gitmiyor. Yüzde 10'danfazlasý haftada 56 saat veyadaha fazla çalýþýyor.

Ýstanbul'da sokakta çalýþançocuklarýn sayýsýnýn 5 binolduðu tahmin ediliyor. Çocuk-larýn iþgücüne katýlýmý kýrsalyörelerde yaklaþýk yüzde 15,kentsel alanlarda ise yaklaþýkyüzde 4.

Yoksulluk en çok çocuklarý vuruyor

Milyonlar yoksulluksýnýrýnýn altýndayaþýyor

Türk-Ýþ'in yaptýrdýðý sonaraþtýrmaya göre, dört kiþilikbir ailenin açlýk sýnýrý 526YTL, yoksulluk sýnýrý ise 597YTL oldu. Dört kiþilikailenin dengeli ve saðlýklýbeslenebilmesi için yapmasýzorunlu olan ve ''açlýk sýnýrý''olarak adlandýrýlan tutar, 526YTL'ye yükseldi. Gýda harca-malarýnýn yaný sýra kira,ulaþým, yakacak, elektrik, su,haberleþme, giyim, eðitim,saðlýk, iletiþim, kültür gibitemel ihtiyaçlarý için yapmasýgereken ve ''yoksulluk sýnýrý''olarak da ifade edilen tutarise bin 597 YTL oldu.Milyonlarca iþçinin temelkazancý olan asgari ücret isenet 350 YTL düzeyinde. Buhesaba göre, iþçi sýnýfýnýnönemli bir kýsmý açlýksýnýrýnýn altýnda yaþýyor.

Yoksulluk kadmücadele kaz

Page 9: Sosyalist İşçi 234

Yoksullukbize, kaynaklar sermayeye

Ankara Ticaret Odasý'nýn yaptýðýbir araþtýrmanýn ortaya koyduðusonuçlara göre, Türkiyeekonomisinin son yirmi yýldakihemen tüm kaynaklarý iç ve dýþ borçve faiz ödemelerine gitti. Türkiye'deson yirmi yýlda 1 trilyon dolarlýk içve 194 milyar dolarlýk dýþ borçlanmagerçekleþti. Bütçeden ödenen borçana para ve faizlerin tutarý iseTürkiye milli gelirinin yaklaþýk 4,5katý büyüklüðünde, 1 trilyon 236milyar dolar! Yani borçlara gidenpara, bugünkü büyüklüðü gözönüne alýndýðýnda 4,5 tane dahaTürkiye ediyor.

Ayný dönemde ödenen faizlerintutarý 390 milyar dolar olurken,kamu emekçilerine ödenen paranýntoplamý 231.5 milyar dolarda kaldý.Hesap ortada! Devletin, çalýþanlara,faiz adý altýnda sermayeye aktardýðýpara kadar bile ödemediði görülüy-or. Yirmi yýl boyunca sadece faizeödenen para miktarý, yapýlan devletyatýrýmlarýnýn tutarýnýn 5.3 katýbüyüklüðünde.

Yatýrým harcamalarý son 20 yýlda2.5 kat artarken, iç borç faizödemeleri 73 kat, ana para ödemeleriise 25 kat artmýþ. Ayný dönemde dýþ

borç ödemelerinin 12 kat, faizödemelerinin ise beþ kart arttýðýgörülüyor.

Böylece devletin istihdam soru-nunu ve gelir daðýlýmý meselesinineden çözemediði ortaya çýkýyor.Çünkü tüm kaynaklar, halkýn sýrtýn-da bir asalak gibi duran birkaçbüyük bankanýn sahibinin cebinegidiyor.

Rakamlarýn önümüze çýplak birþekilde koyduðu bu manzaranýn biradý var: Piyasa ekonomisi. Herkesiçin faydalý olduðu iddia edilen yeniliberal ekonominin sonuçlarý bunlar.

der deðil,zandýrýr

sayý: 234 sosyalist iþçi 9

Devlet Bakaný ve BaþbakanYardýmcýsý Abdüllatif Þener'in yap-týðý açýklamalara göre, Türkiye'de 1milyon kiþi açlýk sýnýrýnýn altýndayaþýyor. Þener'in açýklamasýna görenüfusun yüzde 1.35'i yani yaklaþýk1 milyon kiþi, aç. Öte yandan yok-

sulluk sýnýrýnýn altýnda yaþayannüfusun oraný ise yüzde 27 civarýn-da, yani 18 milyon insan yoksul.

Pek güvenilir olmayan DÝE veri-leri, 2003 yýlýnda nüfusun en zen-gin yüzde 20'sinin milli gelirinyüzde 48.3'üne el koyarken, en

yoksul yüzde 20'sinin ancak yüzde6 ile yetinmek zorunda kaldýðýnýgösteriyor. Gelir daðýlýmýndaki buadaletsizliðin, DÝE verilerinden çokdaha kötü olduðu bir çok iktisatçýtarafýndan kabul ediliyor.

19 milyon kiþi yoksulluk sýnýrýnýn altýnda

Seks iþçileri köle gibi

Ankara Ticaret Odasý'nýn yaptýrdýðý biraraþtýrmaya göre, Türkiye'deki seks iþçi-lerinin sayýsý 100.000 civarýnda. Bu sektördebir yýlda dönen para ise 3-4 milyar dolarcivarýnda.

Türkiye'de faaliyet gösteren 56 genelevdekayýtlý yaklaþýk 3 bin seks iþçisi kadýnçalýþýyor. Türkiye'de tescilli kadýn sayýsý da15 bini geçiyor. Genelevde çalýþmak içingerekli olan vesika, taksi plakasýndan fark-sýz. Çünkü bu vesikaya sahip olmak, yoksul-luk karþýsýnda garantili bir kazanç anlamýnageliyor. Üç büyük ilde, yaklaþýk 30 bin kadýngenelevde çalýþmak amacýyla vesika bekliy-or.

Öte yandan seks iþçiliðine itilenlerin yaþý15, bazý araþtýrmalara göre ise 12'ye kadarinmiþ durumda. Resmi verilere göre 2000yýlýnda, yalnýzca Ýstanbul'da çocuk seks iþçi-lerinin sayýsý 500 civarýndaydý. Resmiolmayan rakamlarýn bu sayýnýn çok üzerindeolduðu tahmin ediliyor.

Kadýnlar, cinsel tacizin yaný sýra, eziyet,iþkence, aþaðýlama, horlama, hakaret gibiher türlü þiddet ve kötü muameleyle karþýkarþýya kalýyor. Seks iþçiliði her zamangönüllü tercih edilen bir durum deðil vepara kazanmak için yapýlmýyor. Baský zorla-ma, tehdit, þantaj gibi yollarla da çaresizolarak seks iþçiliðine itilen çok sayýda kadýnvar.

Yoksulluk asýl neden

Kadýnlarý seks iþçiliðine iten nedenlerinbaþýnda yoksulluk geliyor. Kiþi baþýna milligelirin 100 dolara kadar düþtüðü bölgelerdeyaþayan kadýnlar, yaþanan ekonomik kriz-lerin de etkisiyle hýzla yoksullaþarak, çaresizkalýyor.

Eski genelev patroniçesi MatildManukyan'ýn bir çok kez vergi rekortmeniolmasý, bu sektörde dönen para miktarýný dagösteriyor.

Ýþveren ile bir "iþ sözleþmesi" imzalayangenelev kadýnlarý için bu sözleþme adeta birhapis hayatýnýn baþlangýcý oluyor.Genelevde çalýþan kadýnlara, çoðunluklasenet imzalattýrýlarak, büyük miktarlardaborçlandýrýlýyor. Büyük iller dýþýndakigenelev kadýnlarý haftada bir gün izne çýka-biliyor. Saðlýk kontrolü, hamam ve kuaförharicindeki ihtiyaçlar dýþýnda gün yüzügörmek neredeyse imkansýz. Senelik izin,fazla mesai gibi haklar da yok.Bayramlardan yararlanmýyorlar. Seks iþçisikadýnlara "dost" diye musallat olan çok sayý-da asalak erkek, seks iþçilerinin gelirlerininönemli bir bölümüne el koyuyor. Sistemedirenen kadýnlarý ise þiddet, dayak, yaralan-ma hatta ölüm bekliyor.

Türkiye'de halen 10 kadýn sýðýnma evi, 11yardým merkezi bulunuyor. AB'ye uyumyeni liberal politikalarda tam gaz giderken,sýra toplumsal meselelere gelince kriterlerunutuluyor. AB kriterlerine göre her 7 bin500 kadýn ve kýz çocuðu için bir sýðýnma eviaçýlmasý gerekiyor. Kadýn nüfusun 35 mily-on olduðu hesaplanýrsa, kadýn sýðýnma evive yardým merkezlerinin ne kadar az olduðuortaya çýkýyor.

Bu durum dünyada da farklý deðil. Dünyaüzerinde þu anda çoðunluðu kadýn ve çocukolmak üzere, Uzak Asya ülkelerinden satýnalýnýp Avrupa ve ABD’ye götürülmüþ 27milyon gerçek köle yaþýyor.

Page 10: Sosyalist İşçi 234

10 sosyalist iþçi sayý: 234

Kenan AYDIN

Avrupa Birliði, Türkiye'yeher alanda IIMMFF poli-tikalarýný önermeye devamediyor. AB'nin son "ilerlemeraporu", Türkiye'de tarýmalanýnda liberalizasyonuntam olarak saðlanamadýðýnýileri sürüyor. Rapor, müda-hale alýmlarý, girdi yardým-larý ve üretimle baðlantýlýyardýmlar gibi bütçedensaðlanan desteklerin halensürdüðünü, birçok tarýmürününde gümrük tarifesi-nin AB düzeyinin üstünde,bazý ürünlerde ise yasaklarolduðunu iddia ediyor. ABdüzeyinin altýnda olmaklabirlikte, dýþsatým sübvansi-yonlarýnýn söz konusu ol-duðunu ileri sürüyor.

TTMMMMOOBB ZZiirraaaattMMüühheennddiisslleerrii OOddaassýý ise ABile ayný görüþte deðil. Aynýkonuda Odanýn görüþüþöyle: “[AB yetkililerininhazýrladýðý] Rapor açýkçarpýtmalar yapýyor.Türkiye'de artýk girdiyardýmý kalmadý; müdahalealýmlarý yok denecek düze-ye indirildi. Gümrük tar-ifeleri, DDüünnyyaa TTiiccaarreettÖÖrrggüüttüü taahhütleri ileuyumlu, dolayýsýyla üyeliköncesi AB ile ayný düzeydegümrük vergisi uygulamazorunluluðumuz yok. Üre-timle baðlantýlý yardýmlar,beþ ürüne uygulanan çokdüþük miktarlý primler birtarafa býrakýlýrsa, sözkonusu bile deðil.”

Türkiye tarýmý üzerineyanlýþ iddialar ortaya atanAB, öte yandan katýlýmsürecinde Türkiye'ye yöne-lik ayrýmcý bir tutum içinde.10 aday ülkeyi üyeliðehazýrlayan SSAAPPAARRDD fonuyerine Türkiye'ye IIPPAA(Katýlým ÖncesiEnstrümaný) öneriliyor.AB'de uygulanan destek-leme polikilarýnýn Türki-ye'de uygulanmasý halinde,Doðrudan Gelir Desteði için8 milyar euro, pazar önlem-leri için 1 milyar eurogerekiyor. Oysa 10 yeni üyeülkenin tümüne bu alandatoplam 7 milyar euroödeniyor. Ayrýca, kýrsalkalkýnma önlemleri için de2.3 milyar euro'ya gereksin-im duyuluyor. Türkiye,2003 yýlýnda tarýma toplam2.5 milyar dolar düzeyinde

bir kaynak aktardý. Bunagöre, Türkiye'de tarým,AB'nin ancak altýda birioranýnda destekleniyor.

Katýlým sürecinde müza-kere konularýndan birikapanmadan diðerinegeçilmiyor. DolayýsýylaAB’nin, tarým dosyasýnýaçarak, bunu bir koz olarakkullanýp, tarýmý üyeliðinönünde engel olarakgöstererek baský yaratacaðýanlaþýlýyor.

Ortak tarýmpolitikasý

Avrupa Birliði, OOrrttaakkTTaarrýýmm PPoolliittiikkaassýý (OTP), üyeülkelerin uymak zorundaolduðu merkezi politikaalanlarýndan birini oluþtu-ruyor. Birliðin tarým poli-tikalarý Brüksel'de saptaný-yor, 25 üye ülke bu poli-tikalara uyuyor. 1958 yýlýn-da Topluluðun oluþturul-masýndan üç yýl sonra oluþ-turulan OOTTPP, AB'nin oluþ-masýna ve geliþmesine yolaçan dinamiklere tabi olduve günümüze kadar bir dizideðiþimden geçti. Bu poli-tikalar bir yandan AB'ninkendi iç dinamikleri, amadaha çok küresel kapital-izmin dinamikleriüzerinden geliþirken, Birlikyurttaþlarýnýn deðil, tarýmalanýndaki orta ve büyükölçekli iþletmelerin çýkarlarýdoðrultusunda þekillendi.

OTP'nin baþarýsý, kendikrizini de beraber getirdi.Üretimi destekleyen poli-

tikalardan daha çok yarar-lanmak isteyen tarým iþlet-meleri ve üreticileri, giderekpiyasanýn koþullarýndan vetüketicilerin gereksinim-lerinden baðýmsýz koþullar-da, daha çok destek almakiçin daha çok üretir halegeldi. Bu durum üretimfazlasýna ve tarým stok-larýnýn büyümesine yol açtý.Stoklarýn eritilebilmesi içinküresel piyasada bir baþkaaktör olan ABD ile ticarirekabete giren AB, yükseksübvansiyon politikasýnedeniyle bu ülkeyle ticarigerilimlere sürüklenmekzorunda kaldý.

Öte yandan uluslararasýalanda tarým ürünlerininticaretini belirleyen süreçolarak 1986 yýlýndabaþlayan GATT UruguayTuru Tarým görüþmeleri,temel olarak ABD veAB'nin pazarlýðý þeklindegeliþti. AB tarým poli-tikalarýnda bu sürece uygunadýmlar attý. 1992'de köklüreformlar gerçekleþtirdi.Reformun temel hedefi,üretim fazlasýný, stoklarý vebütçe yükünü azaltmaktý.Kýsacasý AB artan küreselrekabet koþullarýna ayakuydurmaya çalýþmaktaydý.Bu adýmlar 2000 yýlýnda biradým daha ileri götürüldü.AB'nin Lizbon'da gerçek-leþtirilen zirvesinde oluþtu-rulan ""GGüünnddeemm 22000000"",Birliðin ekonomi poli-tikalarýnýn merkezine yeniliberal politikalarý yer-leþtirmekteydi. Lizbonstratejisiyle birlikte AB,piyasaya müdahaleci poli-tikalardan vazgeçip, piyasaekonomisini öne çýkararak,rekabet gücünü artýrmayaçalýþmaktaydý. Ýþte katýlýmsüreciyle birlikteTürkiye'nin önüne konulantarým mevzuatý bugeliþmelerin ürünü.

Sonuç

Türkiye tarým sektörü,birçok sorunla karþý karþýya.Tarýmsal ve kýrsal altyapý

sorunlarý, yüzyýlý aþkýn birsüredir artarak devam ediy-or. Toprak mülkiyeti adalet-siz daðýtýlmýþ, iþletmelerküçük ve parçalý. Toprakreformu çabalarý sonuçsuzkaldý. Tarým emekçilerininörgütlenmesi önündebüyük sorunlar var.Bunlarýn üzerine, uzun birzamandýr sürdürülen veson beþ yýllýk süreçtehýzlanan özelleþtirmeler veyeni liberal politikalar sek-törü çöküþ noktasýna getir-di.

Küresel düzeydeyürütülen DTÖ eksenlipolitikalar ve son yýllardahýzla gündemin merkezineoturan küresel ýsýnma,GDO’lu tohumlar, "gýdagüvenliði" ve "su sorunu"gibi meseleler deeklendiðinde, tarýmýnönünde duran devasasorunlar olduðu görülebilir.Tüm bu sorunlarýnçözümünün AB'nin ortaktarým politikalarý olacaðýnýbeklemek iyimserliðinötesinde bir saflýk olur.Çünkü bize göre tarýmýnönünde duran sorunlarýnönemli bir kýsmýnýn kay-naðýný, AB'nin OTP ve ben-zeri politikalarý oluþturmak-tadýr.

Sayfanýn hazýrlanmasýnda TMMOBZiraat Mühendisleri Odasý websitesinden yararlanýlmýþtýr.

Türkiye'nin katýlýmý, AB'nin tarým alanlarýna 39 milyonhektar daha ilave edecek. Bu 25 üyeli AB'nin tarýmalanýnýn yüzde 23'ü anlamýna geliyor. AB’nin 13 milyontarým iþletmesine karþýlýk, Türkiye'nin 3 milyon tarýmiþletmesi bulunuyor. AB'de ortalama iþletme geniþliði 13hektar iken Türkiye'de ancak 6 hektar ve ülke nüfusu-nun yüzde 34'ü kýrsal alanda yaþýyor. Tarýmýn istihdamakatkýsý yüzde 34, GSMH'ya katkýsý ise yüzde 11düzeyinde. Avrupa Birliði'nde ayný veriler çok dahadüþük düzeylerde. AB'nin istihdamýnda tarýmýn payý %6 düzeyinde, GSMH'ye oraný ise yüzde 2'nin altýnda.

AB katýlým süreci milyonlarý iþsiz býrakabilir

Tarým yeni liberal politikalara teslim

6 Ekim 2004 tarihindeyayýnlanan ÝlerlemeRaporu'nda, Türkiye'deuygulanan IMF ve DünyaBankasý destekli tarýmreformlarýnýn henüzsonuçlandýrýlamadýðý belir-tilerek, eleþtiri getiriliyor.

Rapor'un, "Türkiye'ninüyeliðinin etkileri"bölümünde, ilerideki birtarihte gerçekleþtirilebile-cek üyeliðin etkilerininþimdiden kestirilmesininzor olduðu belirtildiktensonra, bununla birlikte,meyve - sebze, fýndýk, bak-liyat ve koyun eti gibi re-kabet þansý olan ürünlerdýþýnda, Türkiye'nin iþininzor olduðu ve rekabetçi biryapý için daha fazla libera-lizasyon gerektiði söyle-niliyor. Olasý bir üyelikte,tercihli ticaret avantajlarýsona erecek olanTürkiye'nin tarýmsaldýþsatýmýnýn azalacaðý,buna karþýlýk kýsýtlamalarýnkalkmasý nedeniyle AB'nindýþsatýmýnýn artacaðý belir-

tiliyor. Bu noktada rapor ilginç

bir þekilde, üyelik anýndakiþoktan korunmak için, üyeolmadan, geçiþ sürecin-deyken, AB'ye yönelikticari kýsýtlamalarýntümüyle kaldýrýlmasýnýöneriyor!

Baþta hayvansal ürünler,hayvan yemleri, su ürün-leri, sebze ve meyve, þarapve bazý ekilebilir ürünler,Avrupa Birliði'nde destek-leme kapsamýnda bulu-nurken, bu gruplara yöne-lik Türkiye'de bir tarýmsaldestekleme söz konusudeðil.

Avrupa Birliði, yýlda 43milyar euro'yu tarýmýnaaktarýyor. OTP Türkiye'deuygulansa 11.3 milyareuro'ya gereksinim var.Buna karþýlýk Türkiye tarý-ma ancak 3 katrilyon TLkaynak aktarabiliyor.Bütün bu gerçeklerekarþýn, AB ÝlerlemeRapor'u daha fazla liberal-izasyon öneriyor.

AABB lliibbeerraalliizzmm öönneerriiyyoorr

AB’nin 2000 - 2006 yýllarýarasýndaki bütçesinebakýldýðýnda, halen 103milyar euro'luk bütçenin43 milyar euro'sunun tarý-ma ayrýldýðý görülmekte-dir.

Bu dev bütçeye karþýlýk,2004 yýlýnda üye olan 10ülke için katýlým öncesiyardýmlar, 3 milyar 120milyon euro ile sýnýr-landýrýlmýþ ve bununancak 520 milyon euro'sutarýmda desteklemeyeayrýlmýþtýr.

AB'nin eski üye 15 ülkesikýrsal kalkýnma önlemleriiçin 2000 - 2006 döne-minde 33 milyar euro'yayakýn bir fon kullanýr-larken, yeni üye olan 10ülke, 2004 - 2006 döne-minde toplam 5.8 milyareuro kaynaða sahip ola-bilecekler. Merkezülkelerin kullandýðý kay-

naklarla Birliðe yeni üyeolmuþ 10 ülkekarþýlaþtýrýldýðýnda nederece bir çarpýklýkolduðu görülüyor.

AB’nin eski TarýmKomiseri Fischer,Türkiye’nin eski adayülkelere göre daha geniþ,daha kalabalýk ve dahayoksul bir ülke olduðunubelirttikten sonra, OrtakTarým Politikasý’nýnTürkiye'ye aynen uygu-lanmasý durumunda,toplam 11.3 milyareuro'ya gereksinimolduðunu belirtip, bununolanaklý olmadýðýný ekliy-ordu.

Bu durum, "AB adaylýksürecinde tarým sektörünepara yaðacak" beklenti-lerinin ne denli yanlýþolduðunu ortaya koymak-tadýr.

Yani çözüm AB’de deðil!

PPaarraa ggeelleecceekk mmii??

TTaarrýýmm AABB’’yyee ggöörree ggeerrii

Verilerden AB ekonomisi içinde tarýmýn pek önemli olmadýðý sanýlabilir. Ancak,AB bütçesinin yaklaþýk yarýsý tarýma ayrýlýrken, AB mevzuatýnýn yarýsýný da

tarým oluþturmaktadýr. Türkiye ve AB’nin birbirinden oldukça farklý tarýmsal yapýsý,1999 Helsinki Zirvesi kararlarýndan bu yana “bütünleþtirilmeye” çalýþýlýyor, ancakhenüz fazla yol alýndýðý söylenemez.

Tablo: Gökhan Günaydýn, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasý web sitesi

AABB vvee TTüürrkkiiyyee’’ddeettaarrýýmmýýnn kkaarrþþýýllaaþþttýýrrmmaassýý

Avrupa Birliði bütçesinin yarýsýný tarýmdadesteklemeye ayýrýrken, Türkiye, bütçesininyüzde 10’undan az pay ayýrýyor.AB doðrudan gelir desteði sisteminden vazgeçerken, Türkiye’de bu sistem temel alýný-yor.AB’deki bir tahýl üreticisi yýlda ortalama 33bin YTL kazanýrken, Türkiye’de ancak 5.300YTL kazanabiliyor.AB’de 13 milyon tarým iþletmesibulunurken, Türkiye’de toplam 3 milyontarým iþletmesi var.AB’de tarýmsal nüfus yüzde 5 iken,Türkiye’de bu oran yüzde 34’ü buluyor.

Page 11: Sosyalist İşçi 234

sayý: 234 sosyalist iþçi 11ÞÞeennooll KKAARRAAKKAAÞÞ

Anti kapitalist hareket 1999yýlýnda Seattle'da patladý.Birbirinden çok farklý yüzlercegrubu içeren, birleþik ve sonderece radikal bir hareketolarak Dünya TicaretÖrgütü'nün ABD'nin sanayibaþkentlerinden birisinde yap-týðý toplantýyý bloke etti. DTÖhiçbir karar alamadan toplantýyýbitirmek zorunda kaldý. Seattleyeni bir döneme girdiðimizin enaçýk kanýtý oldu. Seattle'dakieylemler 1995'ten beri dünyanýnçeþitli yerlerinde yükselen çoksayýda muhalif hareketinyönünü ve içeriðini belirledi:kapitalizme karþý birleþik veuluslararasý mücadele.

Hareket çok kýsa bir sürededünyadaki tüm mücadeleleredaha kesin bir biçim vermeyebaþladý. Politik tartýþmalarýntam merkezine oturdu.Seattle'da DTÖ delegelerininbloke edilmesinden 11 Eylül2001'e kadar geçen sürede küre-sel sermayenin tüm zirvetoplantýlarý, IMF, G8, AmerikanSerbest Ticaret Bölgesi, AsyaPasifik Ekonomik Ýþbirliði, AB,Dünya Ekonomik Forumu, DTÖzirveleri sistematik kampan-yalarýn sonucunda anti kapital-ist protestolarýn hedef tahtasýnaoturdu. 16 Nisan 2000'deWashington, 30 Haziran 2000'deMillau, 11 Eylül 2000'deMelbourne, 26 Eylül 2000'dePrag, 10 Ekim 2000'de Seul, 6-7Aralýk 2000'de Nice, 20 Ocak2001'de Washington, 20-21Nisan 2001'de Quebec, 14-16Haziran 2001'de Göteborg antikapitalist protestolara tanýkoldu. Meþhur spekülatörGeorge Soros, þu itirafta bulun-mak zorunda kaldý:

"Bu protesto hareketi, varlýðýnýher yerde hissettirmeye baþladý.Bunlarýn baþvurduklarý yöntem-ler, çizmeyi aþan yöntemler deolsa, etkili yöntemler -toplan-týlarý sekteye uðratma yoluyla,dikkatlerin kendi söyledikleriüzerine çekilmesini saðlamýþoldular."

Anti kapitalist hareket sadecedikkatleri kendi üzerine çek-mekle kalmadý kuþkusuz. Üçönemli geliþmeye daha nedenoldu. Bir yandan, yýllardýrmücadele eden ama sesleriniçok az duyurabilen ama hareke-tle birlikte kendilerini küreselkapitalizme karþý politik birmücadeleye giriþmiþ insanlarolarak gören ve etkisi giderekartan bir aydýnlar ve "eski tüfek-ler" grubu oluþtu. Diðer yandan"Baþka bir dünyanýn mümkün"olduðunu iddia eden vekorkunç bir dinamizme vemobilize olma yeteneðine sahipyepyeni bir aktivistler kuþaðýküresel eylem yangýnýný tetikle-di. Son olarak 11 Eylül'le birlik-te Bush'un savaþ politikalarýnakarþý on milyonlarca insanýnharekete geçmesinde anti kapi-talist hareket temel bir roloynadý.

Fakat hareketle sol arasýndakiiliþki en baþýndan itibarensorunlu oldu. Sorunun önemlibir kýsmý solun harekete karþýtutumundan kaynaklanýyordu.Rusya'da gerçekleþen 1905devriminin yarattýðýna benzerbir tartýþma anti kapitalisthareketin patlak vermesiyle soliçinde yaþanmaya baþladý. 1905yýlýnda Sovyet, yani iþçilerinmücadele içinde oluþturduðu veiþyerinden temsilcilerin seçilme-

siyle iþleyen demokratik grevkomiteleri, hýzla iþçilerin Çar-lýða ve kapitalizme karþý ayak-lanmalarýný örgütleyen halkmeclislerine dönüþmüþlerdi.Ýþçilerin mücadelesini birleþti-ren, örgütleyen ve kýsa süredeyüzbinlerce iþçinin yönetimorganlarýna dönüþen Sovyetleredönemin tüm partileri þüpheyleyaklaþtýlar. Hareket içindeörgütlenmeye çalýþan, her iþçimücadelesinde yer alanBolþevik Partisi'nde deSovyetlere yönelik þüphe hakimeðilimdi. Parti üyeleri sovyetinpartinin kararlarýna uymasýnýistiyordu. Sovyet ise iþçisýnýfýnýn tüm eðilimlerini kap-sayan, tüm iþçi sýnýfýnýnmücadele organý olarak öneçýkýyordu. Bolþevik Partisi'ninliderlerinden Lenin'in partiüyelerinin çoðunu karþýsýnaaldýðý tartýþma bitene kadarBolþevik Parti üyeleri sovyeteþüpheyle yaklaþmaya devamettiler. Lenin Sovyetlerin tümiþçi sýnýfýnýn kapitalizme karþýisyanýnýn en geniþ örgütü, adetabir halk meclisi olduðunu veBolþeviklerin Sovyet içindeçalýþmalarýnýn, sovyeti daha dagüçlendirmelerinin ve sovyetinörgütlediði yaþamsal mücade-lenin kazanmasý için varlarýnýyoklarýný göstermelerinin öne-mini anlattý.

Anti kapitalist harekete de solbenzer bir þüpheyle yaklaþtý.Hareket çeþitliliðinden, beyazolmasýndan, Avrupai olmasýn-dan tutun da iktidarsýz, poli-

tikasýz, gevþek ve sistem içiolmaya kadar bir dizi eleþtiriyemaruz kaldý. Kýsacasý solharekete burun kývýrdý.Hareketle arasýna hep bir keskinmesafe koydu. Hareketin üstün-lüðünün çeþitliliðin birliðinisaðlamasýndan geçtiðini kavra-madý. Ortadoðu'da, Afrika'dave Japonya'da da örgütlenen birhareketin beyaz olmasýnýnimkansýzlýðýný göremedi. "kapi-talizmi öldürelim" sloganýylagösteriler örgütleyen milyonlara"Ýktidarsýz" suçlamasýnýyapýþtýrmanýn komikliðini birtürlü algýlayamadý. G8'lerin,DTÖ'nün ve IMF'nin dahitoplantýlarýnda görüþlerinidikkate almak zorunda kaldýðý,eþi benzeri çok sýk görülmeyenbir politik yaratýcýlýk patlamasýyaratan bir harekete politikasýzsuçlamasýnýn saçmalýðýnýanlayamadý.

Sol ve hareket arasýndakiiliþkinin sorunlu olmasýnýn birnedeni de hareketin ortaya çýk-týðý politik iklimden kaynakla-nýyor. Anti kapitalist bilinç,geleneksel solun 1980'lerdekiyenilgiler nedeniyle ve SovyetBloku'nun çökmesinin yarattýðýkafa karýþýklýðý yüzündenzayýflamýþ olduðu bir ideolojikiklimde ortaya çýktý. Bu yüzdenhareket içinde en baþýndan beribir dizi tartýþma yaþanýyor.Hareket karmaþýk fikirlerin birbütünü durumunda.Kapitalizmi öldürmek isteyenbu hareket içinde her bir eðilimkapitalizmi çok baþarýlý bir

biçimde teþhir etse de kapitalistsistemi bilimsel olarak sadecedevrimci sosyalistler açýklaya-biliyor. Bu yüzden kapitalizminyerine neyin geçirileceðikonusunda bir dizi fikirmücadele ediyor. Sonuç olarak,hareketin içinde, iþçi sýnýfýnýnkapitalist toplumu devirmegücü taþýyan tek sýnýf olduðukonusunda netlik yok. Ýþçi sýnýfýhareketin diðer bileþenleriyle eþgörülen eylemleri kitleselgücüyle zenginleþtiren bir güçolarak kavranýyor. Mücadeleninnasýl bir aygýta sahip olmasýgerektiði konusunda sýk sýktartýþmalar yaþanmaya devamediliyor.

Yeni aktivistler kuþaðýüzerinde eskinin hayaletleribasýnç yapmaya devam ediyor.Çoðu kez kendisini yeni olaraksunan eðilimler yeni þiþede eskiþaraplarý sunmaya devam ediy-orlar. Özellikle örgütlenme,devrimci bir partinin gerekliliðikonusunda "öcü"ler yaratýlmayadevam ediliyor. En büyüköcülerden birisi ise Lenin.Hareket içinde bir çok aydýnMarks'ýn fikirlerine baþvuruyor,Marks'tan faydalanýyor. Leninise hep baþka çaðrýþýmlarla bir-likte anýlýyor. Lenin Stalin'le,Rusya'yla, 1930'lardan 1991'dekiçöküþüne kadar bürokratik,baskýcý, çevre düþmaný, kadýn-larý ezen, iþçileri sömürmeyeamansýzca devam eden,silahlanan, nükleer silah tehdit-lerine baþvuran Rusya'dakirejimle birlikte düþünülüyor.

Lenin'in kapitalizmin analizineiliþkin yaptýðý çalýþmalar, birtarým ülkesi olan Rusya'da kapi-talizmin nasýl geliþtiðini açýk-ladýðý kitap ve makaleler,emperyalizmin, temel eðilim-lerini ve savaþ isteðini anlattýðý,bugün daha da þiddetli birbiçimde ihtiyaç duyduðumuzbroþürler, sosyalizmin kapital-izm altýnda gerçekleþmesiimkansýz olan özgürlükleralanýný nasýl son sýnýrlarýnakadar geliþtireceðini anlattýðýeserler bugün hareketin yaptýðýtartýþmalarda çok önemli refer-ans noktalarý olmaya devamediyor.

Lenin'i unutturma ya dagörmezden gelme eðiliminin enönemli nedeni, "yeni türdenörgütlere" ihtiyacýmýz olduðuyönündeki görüþ. Bu görüþ ikiyanlýþý ayný anda yapýyor. BirisiStalinist rejim ve örgütlenmeörneklerinde görülen baskýcýdinamiklerin Lenin'in örgütlen-me anlayýþýnýn doðrudan birsonucu olduðunu savunan biryanlýþ. Diðeri ise Lenin'inörgütlenme anlayýþýnýn duraðanolduðunu ve tek tip olduðunualttan alta anlatan eðilim.

Lenin'in bu iki eðilimle dehiçbir ilgisi yok. Bolþevik Parti,Stalin tarafýndan Rusya'dabürokratik kapitalist egemenliðikurmanýn ve pekiþtirmenin biraracýna dönüþtürülen dönem-den önce, ezilenlerin mücadele-sine katýlan, bu mücadelenin enileri aktivistlerini bir arayagetiren, hiçbir bürokratik yapýyasahip olmayan, üyelerininhareket alanýný, inisiyatiflerinive tartýþma olanaklarýný sonsýnýrýna kadar geliþtirmeyeçalýþan, emir komuta zinciriyledeðil politik tartýþmalarda alý-nan kararlarla hareket eden,bürokratik merkezi deðildemokratik merkezi örgütlenen,yoksullarýn ve esas olarak genç-lerin ve iþçilerin örgütlendiði,daima hareketin çýkarlarýnýdüþünen, önce hareketinbüyümesi için örgütlenen, diðeriþçi örgütleri ve muhaliförgütlenmelerle arasýna hiçbirduvar örmeyen, gençlerin vekadýnlarýn en etkili organlarýn-da görev aldýðý, ezen-ezileniliþkisinde koþulsuzca ezilenler-den yana tutum alan, özgür-lükçü olmayan bir sosyalizmeinanmayan, demokratik tartýþ-malarý örgütlenmenin kalbiolarak gören, ezilenlerin ulus-lararasý dayanýþmasýna veörgütlenmesine her þeyden çokönem veren, milliyetçi ve cin-siyetçi tutumlarla iliþkisinikopartmýþ devrimci bir örgüttü.Politik her yeni geliþmeye ayakuydurmaya çalýþan, tek birörgütlenme modeli olmayan,sürekli deðiþen koþullardasürekli deðiþen ve çok çeþitliörgütlenme biçimleriyle hareketeden bir partiydi.

Bush ve savaþ kabinesiningemi azýya aldýðý, Irak'ta 110bin kiþinin öldürüldüðü, kapi-talist kar güdüsünün üç saniye-de bir çocuðun ölümüne nedenolduðu bir dönemde, anti kapi-talist hareket, "kapitalizmöldürür, kapitalizmi öldürelim"demeye devam ediyor. Lenin,fikirleri ve devrimci partianlayýþýyla, kapitalizmi en çokkorkutan devrimin, 1917 Ekimdevriminin simgelerinden birisiolarak tahmin ettiðimizin çokötesinde yardýmcý olabilir.

AAnnttiikkaappiittaalliisstt hhaarreekkeettvvee ppaarrttii

Page 12: Sosyalist İşçi 234

CCeennggiizz AALLÐÐAANN

Türkiye'de yine mil-liyetçi bir dalga yük-seltilmeye çalýþýlýyor.Mersin'deki nevroz gös-terisinde yakýlmayaçalýþýlan Türk bayraðýüzerinden yürütülenmilliyetçi kampanyada,her kesimden mil-liyetçiler bir köþedehazýr beklettikleribayraklarýný kapýp sokak-lara döküldü.Genelkurmay ve nealakasý varsa RRTTÜÜKK evlereve iþ-yerlerine bayrakasma, TV ekranlarýnýnköþesinde bayrakgösterme çaðrýsýndabulundu. NNuummbbeerr 11 TTVVadlý müzik kanalýnýnVJ'lerine kadar ilgili ilgi-siz herkes siyasi yorumcuedasýyla açýklamalaryaptý, tepkilerin artmasýnýistedi. CHP lideri DDeenniizzBBaayykkaall dahil olmak üzerepek çok siyasinin katýldýðýmitingler ve bayraklýyürüyüþler düzenlendi.

Medyanýn milliyetçipompacýlarý

Pek çok köþe yazarýolayý fýrsat bilip içindekiKürt düþmanlýðýný kustu.Örneðin merkez solgazete Radikal'in yazarýMMiinnee GG.. KKýýrrýýkkkkaannaatt, 27Mart tarihli ve 'Fedainüfus' baþlýklý yazýsýnda:"...bugün Türkiye sýnýrlarýiçindeki Kürtayrýlýkçýlarýyla, sýnýrlarýdýþýndaki milliyetçiErmeni diasporasý,Türkiye Cumhuriyeti'nekarþý, ayný toprak parçasýtalebiyle düþmanlýkta bir-leþiyorlar" buyurdu.Milliyetçilikten kimseyefayda olmadýðý,"Türklerin de Kürtlerin deilkel bir ýrkçýlýktan kurtu-lamadýðý" ný söyleyip,hem nalýna hem mýhýnavurduktan sonra, Kürtdüþmanlýðýný açýðaçýkarýyor hanýmefendi:"...aþiretinden töresineortaçað zihniyetini yýka-mayan bir topluluk (ulusya da halk bile demiyor-b.n.), ne kendilerinin nede ülkenin doyuracaðýsayýda doðurup doður-tarak, 'fedai nüfus' üstün-lüðüyle Türkiye'yi yýk-mak peþinde; aç çocukordularý terörü, mafyayý,kapkaç çetelerini besliyoryýllardýr. Bu topluluðunböylesine geri, cahil veilkel kalmasýnda, kinledolmasýnda elbetteTürkiye'nin büyük sorum-luluðu var. Ama halaaþiret ve töreye itaat eden,teröristin bile elini eteðiniöpen, kýsacasý 'tebaa'olmaktan kurtulamayanKürtlerin hiç mi sorumlu-luðu yok? Kendileridemokrat olamayan

Kürtçüler, ait olduklarýtoplumu hangi çaða,hangi uygarlýða, hangibarýþa, hangi demokrasiyetaþýyacaklar?"

Güya miliyetçiliðin heriki tarafýndakilere de karþýolan siyaset uzmaný buþahsiyet, küçük bir olay-dan yola çýkýp derin sos-yolojik tahlillere giriþir-ken, bir halk olarak bilegörülmeye deðer bulma-dýðý Kürtlere karþý mil-liyetçiliðinin en çirkefyüzünü sergiliyor.

Genelkurmay Baþkanlýðýise nereden aldýðýnýbilmediðimiz bir yetkikullanarak bayrak yakan-larý ve onlarýn nezdindeKürtleri vatandaþlýktançýkarýyor. Kimi kastettiði-ni belirsiz býrakarak"sözde vatandaþlar"ifadesini kullanýyor.Bayrak yakmak þuandaki yasalara göresuç. Ancak cezasývatandaþlýktan çýkarýl-ma deðil hapis. Üstelikbu yetki Genelkurmay'adeðil BakanlarKurulu'na ait.

Faþistler devrede

Her milliyetçi dalgadaolduðu gibi bayrakolayýnda da ülkücüfaþistler en ön saflardayer alarak parsa topla-maya çalýþtýlar.Gazetelerinden ve inter-net sitelerinden suçlu-larý ilan edip cezalarýnýkendilerinin keseceðiniduyurdular. Sokaðaçýkmaya can atan hazýrörgütlü güçleriylekaradan ve denizdengösteriler düzenleyerek,uðursuz bayraklarýnýbir kez dahagözümüzün içine sok-tular.

Bu milliyetçi dalgadanen çok onlarýn fayda-landýðý doðru olsa da,sokaða dökülenlerinbüyük çoðunluðuonlardan oluþmuyor.Sýradan pek çok insan,kemalist-ler, tepkidenkorkan azýnlýk mensu-plarý, hatta okullarýn-dan toplanýpyürüyüþlere götürülenilkokul çocuklarý gös-terilerin ana gövdesinioluþturdu. Ancak budurum faþistlerin bugibi olaylardanbeslendiði ve güçlerini

arttýrdýðý gerçeðininüzerini örtmemeli.

Milliyetçi damar

Bu olayý deðerlendirir-ken nedenleri ve olasýsonuçlarý üzerinde dur-makta fayda var. Faþistbir dalganýn kabardýðýnýsöyleyerek abartmak dayanlýþ, geçici bir milliyetçihezeyan olduðunudüþünerek küçümsemekde.

Bu ülkede saðlam birmilliyetçi damar hepvarolagelmiþtir.Cumhuriyetin kuruluþideolojisinin en belirginmotifi milliyetçiliktir.Köklerini geç Osmanlýdöneminden alan bumotif zaten milli olaneðitimin her aþamasýnda,

devletin her yetkili aðzýn-da, pek çok aydýn vesanatçýnýn söyleminde,(saðý bir kenara býraktýk)sol partilerin sloganlarýn-da ve doðal sonuç olarakhalkýmýzýn kafasýnda ken-dini belli eder.

Temelde etnik ve sivilolarak iki ana kampaayýrabileceðimiz milliyet-çiliðin her iki görünümüde Türkiye'de güçlübiçimde varlýðýnýsürdürüyor. Biraz arala-yacak olursak, etnik milli-yetçilik millet tanýmýndaýrk, kültür ve dil birliðinivurgulayarak kültürelayrýcalýk ve özgünlüksorununu öne çýkarýr(Türkiye'de buna bir dedin birliði ekleniyor). Sivilmilliyetçiliði ise vatan,vatandaþlýk, sivil gurur ve

katýlým belirler. Yani etnikmilliyetçilik öze dairarayýþlar içindeyken, sivilmilliyetçilik daha çokbiçimsel ve yöntemseldir.Belli bir öz etrafýnda deðilortak siyasi idealler vefikirler etrafýnda bir-leþmeyi öngörür. Türkiyeiçin bu ideallerBBaattýýllýýllaaþþmmaa diyeözetlenebilir. Ancak çokzaman bu milliyetçilikleriçiçe geçer ve hattasavunucularýný, Kemalistsolcularla ülkücüMHP'nin ortak hareketiKKýýzzýýll EEllmmaa KKooaalliissyyoonnuu'-nda olduðu gibi, ortakhareket etmeye yöneltir.

Bu milliyetçiliklerdenilkinin en ateþlisavunucusu ülkücü faþistMHP ile baðlý kurum vekuruluþlarýyken, ikincisidaha çok kemalist saflar-da kendine alan bulur.Ancak devletin resmi ide-olojisinin asli unsuruolduðu için saðdan solapek çok siyasi parti,devlet bürokrasisi ve orduiçinde belirgindir. Budurumdan halkýn büyükçoðunluðunun etkilen-memesi elbetteolanaksýzdýr. Ne de olsa"bir toplumda egemenolan fikirler, o toplumda-ki egemen sýnýfýn fikir-leridir".

Yeniden miliyetçilik

Yeniden güncel konuyadönelim. Bayrak yakmaolayýnýn ne zaman gün-deme geldiði de önemtaþýyor. Türk toplumu,beðenelim ya da beðen-meyelim, AABB süreciylebirlikte bir toplumsaldönüþüm geçirme aþa-masýna yaklaþýyor. Siyasalve sosyal alanda eldeedilen bir takým rahatla-malar, Kürt sorunukonusunda az da olsageniþleyen haklar, Kýbrýsve Ermeni sorunu gibitabu olan konulardayaþanan geliþmeler, uzunyýllar sonra iyiye gittiðineinanýlan ekonomikgöstergeler budönüþümün temelbelirleyenleri. Budönüþüm karþýsýnda bazýmilliyetçi tepkilerinortaya çýkmasý da doðal.

Doðumundan beri þanlýbir tarihe sahip olduðuanlatýlan insanlar, engüvendikleri kurum

olduðu söylenenordusundaki askerlerinbaþýna çuval geçiriliþiniizliyor TV ekranlarýndan.AABB kapýsýnda 40 yýl bek-ledikten ve istenen pekçok kriteri yerine getirdik-ten sonra, durmadan yeniisteklerin gelmesinden veüyeliðin belirsiz bir tariheertelenmesinden rahatsýz-lar. AABBDD ve IIMMFF ileDDBB'nýn dayatmalarýkarþýsýnda çaresiz boyuneðilmesinden þikayetçilerve soldan gerçek bir alter-natife rastlamadýklarý için,yapay çözüme, milliyetçi-liðe ilgi duyuyorlar.

ABD'nin rolü

AABBDD 1 Mart tezkeresin-den beri diþ bilediði AKPhükümetine karþý sertaçýklamalar yapmayabaþladý. Ýncirlik üssünüizinsiz ve sýnýrsýz kullan-mak için hükümetten tamyetki istiyor. MuhalefetsizAKP'ye karþý parlamentoiçi dengelere oynayabile-ceði bir pozisyona ihtiyacývar. Þimdilerde AABBDD'liyetkililer sýk sýk MHPGenel Merkezi'ni ziyaretediyor ve prestijleriniyeniden kazandýrma vaa-dini dile getiriyorlar.Ordunun üst düzey yetki-lileriyle de görüþmelersürdürüyorlar. AABB'yeuyum yasalarýçerçevesinde bir takýmyetkilerini kaybedenkomutanlar siyaseteyeniden ve daha fazlamüdahil olabilmenin yol-larýný arýyor ve aþýrý tep-kiler verebiliyorlar. Sonolaya dair sert demeçlerbunun göstergesi.

Medyanýn olayý körük-leyen yaklaþýmý da AKPhükümetini köþeyesýkýþtýrýyor. Küçük çaplýüç-beþ gösteri yapýlýrken,izlenen yayýn politikasýsayesinde, kimileri devasaolan büyük gösterilergerçekleþti.

Aslolarak bir sokakhareketi olan faþizmin anatemsilcisi ülkücü faþistMHP'li militanlar da uzunzamandýr bekledikleri birfýrsatý yakalamýþ oldular.Baþka ülkelerin bayrak-larýný elçilikleri önünde vemedya desteðiyle gönülrahatlýðýyla yakanülkücüler, sýra Türkbayraðýna gelince kudur-muþ gibi sokaklaradöküldüler.

Bayraðý yakmak üzereçocuklara veren ve çokbüyük olasýlýkla hiçbirzaman 'yakalanamayacak'olan 'kravatlý þahýslarý' dagöz önünde bulundura-rak; buraya kadar anla-týlanlarýn ýþýðýnda yazýnýnbaþlýðýndaki soruyu þimdiyeniden soralým: sizcebayraðý kim yaktý?

Bayraðý kim yaktý?12 sosyalist iþçi sayý: 234

Temelde etnik ve sivil olarak iki ana kampa ayýrabileceðimizmilliyetçiliðin her iki görünümü de Türkiye'de güçlü biçimde

varlýðýný sürdürüyor. Biraz aralayacak olursak, etnik milliyetçilikmillet tanýmýnda ýrk, kültür ve dil birliðini vurgulayarak kültürel

ayrýcalýk ve özgünlük sorununu öne çýkarýr

Page 13: Sosyalist İşçi 234

sayý: 234 sosyalist iþçi 13

AAiillbbhhee SSmmyytthh(öðretim Üyesi)

Güzel vücutlar sanayiini oluþtu-ran kozmetik, zayýflama, estetikameliyat sektörüne yýlda 60 mil-yar dolar harcanýyor. Bu rakamreklam, yayýnlar, jimnastik salon-larý ve benzeri alanlarý kapsamý-yor. Bütün bu sektörler yalansöyleyerek ve tatlý rüyalar satarakmilyarlarca dolar kazanýyorlar."Siz buna layýksýnýz" denerekdaha baþarýlý ve daha mutluyaþam hayalleri. Sanki dahamutlu ve baþarýlý bir yaþam þiþeyedoldurularak satýlabilirmiþ gibi.

Ve dünyanýn her yerinde kadýn-lar bu rüyalarýn oltasýna takýlmýþdurumda. Neredeyse bütünkadýnlar þu yada bu biçimde veölçüde bir güzellik malzemesi kul-lanýyorlar.

Son araþtýrmalara göreÝngiltere'de kadýnlarýn yüzde 93'übu malzemeleri kullanýrkenABD'de sadece 2001 yýlýnda yüzde88'i kadýn olan 8.5 milyon insankozmetik iþlemlerden geçmiþ.

Kozmetikçiler sadece dünyanýnen zengin azýnlýðýna hitap etmi-yorlar. Kozmetik pazarý þimdidünyanýn her yerine yayýlýyor vehatta dünyanýn en yoksul ülkele-rine bile giriyor.

2001 yýlýnda Avon ürünleridünyanýn 143 ülkesinde satýlýyor-du. Afrika, Asya ve Ortadoðu'dateni beyazlatan ürün sanayisi birpatlama yaþýyor çünkü kozmetikticareti sadece cinsiyete deðilýrkçýlýða da dayanýyor. Tek birstandart var o da "Batýlý" ve beyaz.Ama sorun deðil, sizin de benimgibi beyaz bir teniniz olabilir, her

þey sizin için þiþelendi!Ancak buna dikkat etmek

gerekir. Tanzanya'da çok ve res-men yasaklanan ama gene de karaborsa da yaygýnca bulunan birkremin içinde yumurta beyazý,hindistancevizi yaðý, avokado vedeterjan, çamaþýr suyu ve içindecýva içeren beyazlatýcý bir sabunvar. Beni çamaþýr makinesinekoyun ve çevirin, çevirin. Diðerbeyazlatýcý ürünler deri kanserine,sinirlerin tahrip olmasýna veböbrek hastalýklarýna veya baþkaciddi hastalýklara neden olanzehirli kimyasal maddeler içer-mektedir.

Güzellik dev bir sanayi

Güzellik sanayisinde savaþ þir-ketleri önde gelen bir yere sahip.TTNNCC,, HHaalllliibbuurrttoonn dünyanýn enbüyük kozmetik üreticilerinden

birisi olan DDuuppoonntt'a sahipler. Vebu iliþkiler hiçbir zaman masumve tesadüfi deðil.

Peki, DDiioorr'un þu reklamýna nediyorsunuz?

"Yeni! Ölmek için Dior TiryakiRujlarý...30 öldürücü renkte. Gelintakýlýn. Hemen þimdi!"

Güzellik konusunun büyük birticaret olduðu pek de yeni bir þeydeðil ama yeni olan ABD'de tele-vizyon programlarýnýn, özelliklede reality showlarýn yoðun birbiçimde kadýnlarý erkeklerin idealkadýn fantezilerine uydurmayaçalýþmasý.

Korkunç olan, kadýnlarýn bualtýn standarttaki (ya da belki de"beyaz" standart dememizgerekir) feminen mükemmelliðeuymak için harcadýklarý muazzamzaman ve enerji.

Bu reality showlarda kadýnlarýnbirbirleriyle daha güzel görünmek

için yarýþmalarýnda, acý vericiestetik ameliyatlar geçirmelerindeeðlendirici olanýn ne olduðunubilmiyorum. Yarýþmalara katýlankadýnlarýn yüzde 14'ü çok þüpheliuzmanlar tarafýndan sorgulan-malarý ile halkýn önünde "güzellikterapisi" yaþýyorlar. Kýsacaaþaðýlanýyorlar.

Kadýn hareketininortaya çýkýþý

Ben uzak, karanlýk 1950'lerde ovakitler bana söylenenlere ina-narak büyüdüm: "güzellik acýtýr,güzel olmak için fedakârlýk yap-man gerekir." Ama sorun þu,kimse bana neden güzel olmamgerektiðini açýklamadý.

Ama bunu kýsa zamanda kendikendime öðrendim. Bu bir tercihdeðil. Baþarýlý olabilmek için -kibir kadýn için baþarýlý olmak bir

erkeði kapmak ve onu sizinleevlenmeye zorlamaktýr- güzelolmalýsýnýz ya da güzel olmak içinepeyce çalýþmalýsýnýz.

Hayatýnýzdaki her þey, eðitim, iþ,yaratýcýlýk ve hatta eðlenmek hepbu temel hedefe yani güzel olmakiçin çok çalýþmaya baðlýdýr.

Bu arada kadýn hareketi ortayaçýktý. Patriarþinin bize mutfaktakive ayna karþýsýndaki yerimizigösteren fikirlerine tam tersdüþüncelerle.

Feministler yalanlarý gördüler,teþhir ettiler ve onlara karþý cesur-ca direndiler. Biz obje ya da ticarimeta deðiliz ve bu yollardansömürülmemize karþý her aþama-da mücadele edeceðiz. Bize layýkgörülen yerlerimizde oturmaya-caðýz.

Yaþamýmýzýn her düzeyindebaskýnýn her biçimine karþý özgürolmak için mücadele edeceðiz.

Niye kadýnlar halakandýrýlabiliyor?

Ama yakýcý soru hala ortadaduruyor. Bize söylenen yalan bukadar çýplak bir biçimde orta-dayken neden hala bu kadar çokkadýn bu yalana kanabiliyor?

Niye bu yalanýn peþindeyim? Sizniye öyle davranýyorsunuz?Dünyada bu kadar çok kadýnaçken bu boþ rüyalarý ve fantezi-leri nasýl ve neden satýn alýyoruz?Bugün dünyadaki en yoksulinsanlarýn yüzde 70'i kadýn.

Bu soruya benim hemen bir ce-vabým yok ama biliyorum kimücadele devam ediyor ve bizekarþý olan güçler (ve bütün marji-nal güçlere karþý olan güçler) yeni-den saldýrmak için diziliyorlar.

“Güzel vücutlar” sanayii ve kadýn hareketi

KKiimmddeenn aallýýþþvveerriiþþ eettttiiððiinniizzii bbiilliiyyoorr mmuussuunnuuzz??

HHaazzýýrrllaayyaann:: FF.. LLeevveenntt ÞÞEENNSSEEVVEERR

NestléNestlé 1867 yýlýnda Alman eczacý

Heinrich Nestlé tarafýndan kuruldu.Þirket, 2003 yýlýnda 65 milyar dolarlýkcirosu, 8.000'den fazla ürünü, 511 fab-rikasý, 254.000 çalýþaný ve 120 ülkedeyürüttüðü faaliyetle gerçek anlamda birçokuluslu þirket ve gýda sektöründedünya lideri durumunda. Fortune dergi-sine göre Nestlé 2004 yýlýnda dünyanýn33. en büyük þirketi konumundaydý.

Bebek beslenmesi, süt ürünleri, don-durma, çikolata ve þekerleme, hazýrkahve, mutfak ürünleri, donmuþ hazýrgýdalar, su ve maden suyu gibi çokçeþitli alanlarda faaliyet sürdüren þirket,ayný zamanda büyük bir evcil hayvanyiyecekleri üreticisi. Satýþlarýnýn yüzde95'inden fazlasýný gýda ve içecek ürün-lerinden elde eden Nestlé'nin Nestcafe,Nestea, Maggi, Perrier, Kitkat, Crunchgibi dünya çapýnda tanýnmýþ markalarývar.

Ancak þirketin pazarlama sloganlarýnýndeðinmediði bir dizi baþka gerçek de sözkonusu. Bunlarýn baþýnda bebekler içinhazýrlanmýþ süt tozlarýnýn etik olmayanyöntemlerle özellikle Üçüncü Dünyaülkelerine pazarlanmasý var. 1970'li yýl-larda "bebek katili" suçlamasýyla karþýkarþýya kalan Nestlé, 1984 yýlýna kadarsüren boykot kampanyalarý karþýsýndageri adým atmak ve Dünya Saðlýk

Örgütü'nün (WHO) uluslararasý stan-dartlarýný kabul etmek zorunda kaldý.

Nestlé'ye yöneltilen suçlar arasýndabebek sütleri meselesinden çok dahafazlasý var. Þirket özellikle GDO'lu ürün-leri kullandýðý ve bu ürünlerin kul-lanýmýný savunduðu için eleþtirilirken,kakao ve kahve alým politikalarýnedeniyle de aðýr suçlamalarla yüz yüzegeldi ve gelmeye devam ediyor. Þirketinsuç listesinde, Ýngiltere'de "deli dana"hastalýðý sýrasýnda büyük baþ hayvan-

larýn aþýlanmasýna karþý lobi faaliyetiyapmasý da bulunu-yor. Sabýka listesineeklenebilecek suçlar arasýnda,Brezilya'da üretim yaptýrdýðý alanlardakiçevre tahri-batý, Kolombi-ya'dasendikacý-lara göz daðý vermek veöldürmek, Etiyopya'daki açlýðý ve yok-sulluðu görmezden gelerek, bu ülkedenhaksýz yere milyonlarca dolar tazminattalep etmek, vb sayýlabilir.

Kolombiya'da Nestlé tarafýndan ithaledilen ve kendi ürünlerinde hammaddeolarak kullanýlan süt tozu nedeniyle,ülkenin süt üreticileri zor durumdakaldý. Þirket, uyguladýðý alým poli-tikalarýyla kahve fiyatlarýnýn düþmesineyol açarak, yüz binlerce küçük üreticiyiaçlýða mahkum etti. 2002 yýlýnda þirketinValledupar'deki Cicolac fabrikasýndaçalýþan 400 iþçiyi, sendikadan istifaetmeleri için tehdit eden Nestlé, greveçýkma kararý alan sendikacýlara karþýüreticileri kýþkýrtmaktan geri kalmadý.Süt alým fiyatlarýný düþürerek, fabrikayýkapatma tehdidinde bulunan þirket,bunun sorumlusu olarak da sendikayýgösterdi. Buna inanan hayvan besleyici-leri ve paramiliter güçler, sendika lider-lerini ölümle tehdit ederek, greve çýk-malarýný engelledi. Nestlé'nin iþçi düþ-manlýðý bununla da sýnýrlý deðil. 1990-2002 yýllarý arasýnda Nestlé fabrikalarýn-da örgütlenmeye çalýþan sekiz sendikacýöldürüldü.

Nestlé, þirket çýkarlarý uðruna kitleselölümlere de yol açýyor. WHO'nun veri-lerine göre dünyada her yýl 1.5 milyonçocuk anne sütü yerine, yanlýþ yöntem-lerle beslendiði için ölüyor. Anne sütü

baðýþýklýk sistemini güçlendirirken, sunimamalar bu iþlevi görmediði için,bebeklerin baðýþýklýk sisteminin zayýfla-masýna yol açý-yor. Nestlé, süt tozu vemama piyasasýnýn yüzde 40'ýný elindetutmasý nedeniyle, aktivistler tarafýndanbu ölümlerden birinci derecede sorumlututuluyor.1981 yýlýnda WHO tarafýndankabul edilen standartlara göre, annesütü tüm gýda ürünleri arasýnda endeðerlisi olarak kabul edilerek, sunimamalar ve bebek gýdalarýnýnþiþelerinde ve etiketlerinde bu durumungözönüne alýnmasý önerilmekte. AncakNestlé ve diðer çokuluslu gýda þirketleri,reklam kampanyalarý, promosyonlar veücretsiz ürün daðýtýmlarýyla bu gerçeðigöz ardý ediyor.

2001 yýlýnda BBC'nin yaptýðý bir araþtýr-ma, Mali, Burkina Faso ve Togo gibiülkelerden satýn alýnan çocuklarýn, hafta-da 80-100 saat gibi olaðanüstü kötükoþullarda Fildiþi Sahili'ndeki kakao tar-lalarýnda çalýþtýrýldýðýný ortaya çýkardý.12-14 yaþ arasý çocuklar, yoksul anne vebabalarýndan satýn alýnarak, dünyanýnen büyük kakao üreten ülkesi olanFildiþi Sahili'ndeki kakao tarlalarýndaköle emeði karþýlýðý zorla çalýþtýrýlmak-taydý. Nestlé bu ülkeden kakao satýnalan þirketlerin baþýnda geliyor ve þir-ketin konuya iliþkin yaptýðý açýklamada,alýmlarýn tümünün köle emeði kullanýl-mayan iþletmelerden geldiði teyitedilmedi.

Nestlé hiç þüphesiz dünyanýn enbüyük gýda þirketi olmasýna karþýn, aynýzamanda da en nefret edilen þirketlerinbaþýnda geliyor.

Page 14: Sosyalist İşçi 234

14 sosyalist iþçi sayý: 234 KÜLTÜR-SSANAT

CCeennggiizz AALLÐÐAANN

Ortalýðý bir Hitler hayran-lýðý kapladý gidiyor. ÖnceKavgam kitabýnýn yenibasýmlarý çoðaldý veüzerinden uzun süreli birtartýþma yürütüldü. TVkanallarýnda konu edildi.Dergilerde hayatýyla ilgiliyazýlar yayýnlandý. Þimdide sinemalarda bir film

vizyona sokuldu: Çöküþ.Çöküþ sýradan bir film

deðil. Çünkü yalnýzca faþistdiktatör Hitler'in deðil pekçok nazinin ve hattafaþizmin ideolojisinin hak-lýlýk paylarý olabileceðini,insani yönleri bulunabile-ceðini iþleme gayretiyleçekilmiþ. Filmin hikayesiHitler'in son 12 günü üzer-ine kurulu. Savaþýn sonu

yaklaþmýþ, nazilerin kur-may karargahý, Berlin'debir yer altý sýðýnaðýnakýsýlýp kalmýþ ve Kýzýl Orduaskerleri Berlin'i artýkkaradan bombalayabilecekkadar yaklaþmýþ. Mekanolarak Berlin'in seçilmesibile aslýnda nazilerin'masum' yanýný vurgulamaçabasýndan. Çünkü buradanaziler, baþka filmlerdegördüðümüz gibi, acý-masýzca saldýran deðil,ülkelerinin baþkentinesaldýrýlan ve anavatanlarýnýkanlarýnýn son damlasýnakadar savunmaya çalýþanhalk kahramanlarý olarakokunabilir.

Üstelik Alman ulusununve Germen ýrkýnýn üstün-lüðüne gönülden inanmýþve bu uðurda gerekirsedünyayý yakmaya yeminetmiþ nazilerin en önemliönderleri bir sýðýnaktafareler gibi köþeyesýkýþtýrýlmýþlar. Yani acý-nacak haldeler, ama yinede halklarýnýn kurtuluþuiçin son ana kadar kafa pat-latýyor, direnmenin veAlmanya'yý iþgalden kur-tarmanýn yollarýný araþtýrýy-orlar. Filmde birkaç kezAlmanya'nýn bir daha 1918Kasýmý'ndaki gibi iþgal

edilmesine izin verilemeye-ceði dile getirilerek mil-liyetçi bir ruh kabartýlýyor.'Elbette hiçbir ulusülkesinin iþgal edilmesinesessiz kalamaz' mesajýylaiþgale direniþin, nazilereliyle de olsa, meþruolduðu anlatýlýyor. Buarada nazilerin, ülkesi iþgaledilen bir ulusun deðil,tüm Avrupa'yý iþgali altýnaalmýþ bir emperyal gücüntemsilcileri olduðuna hiçdeðinilmiyor.

Dikatatörün kendisi deoldukça masumresmedilmiþ. Bir defa,Hitler bildiðimiz o canimodelinden çýkarýlmýþ.Yaþlý ve sevimli bir ihtiyarhaline gelmiþ. Parkinsonuiyice ilerlemiþ, elleri süreklititriyor. Dört duvar arasýn-da sürekli oturmaktandelirme noktasýna gelmiþ.Zaman zaman hezeyanlarakapýlýp acýmasýz sözler sar-fetse de aslolarak yaþlý,kibar bir beyefendi portre-sine sahip. Kadýnlaraoldukça nazik davranýyor,köpeðini hiç yanýndan ayýr-mýyor. Vejetaryenliði vehayvanseverliði sürekligündemde. Oysa Hitlersevgilisi Eva'nýn iki finoköpeðiyle yanyana resim

bile çektirmez, misafirlerigeldiðinde onlarý derhalortadan kaybederdi.Sevdiði tek hayvan tabii kikendi Alman kurduydu.Kadýnlarý ise insan bile say-madýðý, üstün ýrkýndevamýný saðlayan rahim-lerden ibaret gördüðü,Kavgam kitabýnda veuygulamalarýnda çok açýk.

Patlamaya hazýr bombahaline her geliþinde demutlaka kendisine ihanetedildiðini vurguluyor. Onaihanet Alman ulusunaihanet elbette. O sinirli hal-leri bile aslýnda ulusununiyiliði için. Zaten pek çokkez, eðer nazilerin birsorumluluðu varsa, bunuAlman halkýnýn yarattýðý vesorumluluðu paylaþmasýgerektiði de vurgulanýyor.Hatta Alman halký, dünya-da 60 milyondan fazlainsan ölmüþ, Avrupaateþler içinde ve kendiülkesi nazi barbarlýðýyüzünden yýkýmauðramýþken, hala nazilerekýsmen destek veriyor. 12-13 yaþýnda kahramançocuklar nazi kýyafetleriiçinde 'kýzýllara' karþý sokaksokak direniyor. Hitler'inintiharýndan sonra sýðýnaðýterkeden bir grup faþiste,halktan insanlar iki yanadizilip, ellerindeki sonyiyecekleri uzatýyor. Ne deolsa onlar ülkelerinin kur-tuluþu için savaþan kahra-manlar!

Davaya baðlýlýk filminana temalarýndan biri.Hemen hemen hiç kimseyenilgiyi kabullenmek veFührer'i yalnýz býrakmakistemiyor. Hepsi idealleriuðruna ölümü göze almýþcesur insanlar. Bazý naziler,artýk herþeyin bittiðineinandýktan sonra, içkininsu gibi aktýðý sýðýnaktasefahat alemlerine dalýyor-lar. Ama yalnýzca bazýnaziler! Geri kalanlarsabunlara davadan döneninsanlar olarak tiksinengözlerle bakýyor. Ve tabiiseyirciden de böyle bak-masý bekleniyor. Çünkübunlar filmin 'kötü' karak-terleri. 'Ýyiler' halasapasaðlam!

Davaya baðlýlýk temasýnýntavana vurduðu karakterise herhalde Hitler'in prop-aganda bakaný JosephGoebbels'in karýsý Magda.Hitler intihar odasýnakapandýktan sonra yanýnagelip onlarý 'terketmemesi'için ayaklarýna kapanarakyalvarýyor. Ama çelikiradeli Hitler onu da din-lemiyor ve çekiyor tetiði.

Aklýmýzda öyle kalmasýistenmediði için, Hitler vesevgilisinin kanlar içindekidaðýlmýþ kafataslarý göster-ilmiyor. Çok kanlý birsahne olduðundan deðil,kahraman imgesisürdürülmek istendiðin-den. Týpký islami filmlerdepeygamberlerin yüzleriningösterilmemesi gibi.

Ýdeale baðlýlýk konusun-daki en aþýrý sahnelerdenbiri de Magda'nýn çocuk-larýný zehirleme sahnesi.Nasyonal sosyalizminolmadýðý bir dünyadaçocuklarýnýn bir geleceðiolmadýðýný söyleyen seve-cen anne altý çocuðununhepsini zehirleyereköldürüyor. Tabii canlarýyanmasýn diye uyku ilacýy-la uyuttuktan sonra. Busahnede tek damla kan dayok. Sonra da kocasýyla bir-likte intihar ediyor.

Faþizme karþý uyanýk birduyarlýlýk yoksa eðer, filmbir trajedi olarak da okun-abilir, halký ve idealleriuðrunda mücadele edenbir avuç kalmýþ kahra-manýn son direniþi olarakda. Bugüne kadar faþizmiaklama yönünde pek çokkez giriþimde bulunuldu.Bunlardan en yaygýný vekabul göreni de Ýsrail'inFilistinlilere bugün yaptýk-larýna bakarak geçmiþteuðradýklarý soykýrýmýnhaklý olduðunu söylemekoldu. Bir de baþka diktatör-lük rejimleriyle, özelliklede Stalin rejimiylekarþýlaþtýrarak (filmde debuna atýfta bulunuluyor)nazi rejiminin barbarlýðýnýhafif gösterme çabalarýoldu.

Bu tür giriþimlerin hiç biriyaþanan soykýrýmý veinsanlýk tarihine kapkarabir leke gibi yapýþýp kalanfaþist katliamlarý unuttura-maz. Yalnýzca þununbunun deðil, insanlýðýndüþmaný olan bir ideolojive rejim hiçbir þekilde haklýgösterilemez. Bu konudaatýlacak en küçük adýmlardahi þiddetle eleþtirilmelive teþhir edilmelidir. Onunyaþandýðý bir tarihe sahipinsanlýk olarak, Nazivahþeti hepimizin beynindebüyük bir travma yarat-madý mý?

* Yeni Aktüel dergisinin 23-29Mart tarihli kapak baþlýðý

Führermania*FÝLM Çöküþ (Downfall)

KÝTAP

Sokak yaþamýBrick Lane

Bir süredir raflarda olanBrick Lane, Londra’nýn enyoksul bölgelerindenTower Hamlets’deki enyoksul topluluklardanbirisini, Bengladeþlilerianlatýyor.

Anti Ýslam propagan-danýn Avrupa’da arttýðuýbir dönemde Monica Alikitabýn temel karakteriNazneen aracýlýðý ile bumüslüman topluluðunÝngiltere’deki yaþamýnýanlatýyor.

Nazneen ülkesindenTower Hamlets’e1980’lerde eðtimli birBengladeþli olan Chanuile evlendirildiði içingeliyor. Hikaye 17 yýlsürüyor ve 2002’ye geliy-or.

Nazneen’in kardeþiHasina Bengladeþ’de bir“aþk” evliliði yaparakevden kaçýyor. Onun

yaþamý ile Nazneen’inLondra’daki yaþamý tamzýt.

Nazneen’in yaný sýratefeci Bayan Ýslam,radikal Ýslamcý Karim,modern Bengladeþli Raziave onun esrarcý oðlu. VeNazneen’in Ýngilizleþmiþiki kýzý.

Nazneen giderek evkadýný olurken kocasýChanu ise Ýngilteredenhoþlanmamaya baþlýyor.Ailesini daha iyi biryaþam saðlayabilmek içinyaptýðý bütün planlarbozuluyor.

Yýllar geçtikçe Nazneendaha baðýmsýz bir kadýnhaline geliyor ve bu aradaradikal Ýslamcý Karim ilebir iliþkisi oluyor.

Bengladeþ’deki politikve ekonomik geliþmelerinarka planda verilmesininyaný sýra Hasina önce bir

fabrikada çalýþýyor,sonra fahiþeliðe baþlýy-or ve sonundahizmetçi oluyor.

Bengladeþ’de kadýn-larýn üzerindeki baský yýMonica Aliçok iyi anlatýy-or.

Hikayede Bengladeþligençler arasýnda radikalÝslam’ýn yükseliþi kitabýnönemli vurgularýndanbirisi.

Bu arada hikayeningeçtiði yerde faþist BNByerel seçimleri kazanýyor.Gençlerin radikal Ýslam’adoðru yönlenmesinde bugeliþmenin payý büyük.

Bu arada Rusya’nýnçeçenistan’da ve ABD’ninAfganistan’da sürdürdük-leri kanlý savaþlar dagençlerin yönlenmsindeetkili oluyor.

Brick Lane’de MonicaAli Ýngiltere’de

Müslümanbir topluluðun yaþantýsýnýgüçlü bir biçimde anlat-masýna raðmen gene deýrkçýlýða ve ýrkçýlýða karþýmücadelede esas önemli-olan noktalara deðinmiy-ot.

Brick Lane’in yayýnlan-masýndan kýsa süre sonraTower Hamlets’deRespect önemli bir seçimzaferi kazandý, faþist BNPise seçimleri kaybetti.

Respect’in seçimlerikazanmasýndaBengladeþli gençlerinharekete destek ver-mesinin büyük rolü oldu

Brick Lane, Monica Ali,Ýnkilap Yayýnevi

Çöküþün saklý yüzü

Page 15: Sosyalist İşçi 234

Umutsuzluðakarþý19 Mart Küresel eylemgünü Kadýköy'de decoþkuyla tamamlandý. BenBAK kortejinde yürüdüm.BAK korteji attýðý slogan-larla, sahip olduðu coþkuve dinamizmle alandakien etkin kortejlerdenbirisiydi. Eylem ise birbütün olarak 15 bin kiþilikkatýlýmýyla çok baþarýlýy-dý. Eksikleri yok muydu?Kuþkusuz bir çok eksiðivardý eylemin ama bueksiklikler eyleminbaþarýsýný gölgelemiyor-du. Eylemden sonra çeþitlitoplantýlarda 19 Marteyleminin deðer-lendirilmesini yaparkenbazý aktivistlerin eylemibeðenmediklerini ve 19Mart'ý baþarýsýz bulduk-larýný öðrendim ve çokþaþýrdým.15 bin kiþinin katýlýmýnýaz bulanlar vardý. BAKkortejinin kitlesini azbulanlar vardý.Sendikalarýn katýlýmýný azbulanlar vardý. Bush'akarþý olduðu iddia edilen%82'nin nerede olduðunusoranlar vardý.Bunlar gerçekten de çokumutsuz deðerlendirmel-er. Ýstanbul dýþýndan yak-laþýk 5 bin kiþininkatýldýðý bir eylemden sözediyoruz. Bu çok kitleselbir katýlým. 15 bin kiþilikkatýlým hangi kritere göreaz bulunabilir? Geçensene iþgalin birinciyýldönümünü protestoeylemi Taksim'de birkaçbin kiþinin katýldýðý minik

bir eylem olarak bitmiþti.2003 yýlýnda 15 Þubat'taKadýköy'de Irak'ta SavaþaHayýr Koordinasyonu'nundüzenlediði eylem yak-laþýk 5 bin kiþiyle tamam-lanmýþtý. Türkiye'de bir-leþik ve savaþ karþýtý kam-panyacý eylemlerinbaþlangýcý olan 1 Aralýk2002 Þiþli mitingine yak-laþýk 10 bin kiþi katýlmýþtý.Sorun bu rakamlardadeðil. Sorun nasýl birkampanya yapýldýðýnda.Nüfusun %82'sininsavaþa, iþgale ve Bush'akarþý olmasý, bir mitingörgütlendiðinde bu%82'nin evinden sokaðaçýkmasý anlamýna gelmiy-or. Savaþa karþý olmaklasavaþ karþýtý bir mitingekatýlmak arasýnda büyükbir farklýlýk var. Bu farkýkapatmak için çabagöstermeden, sadecesokak standý açmakla, afiþyapmakla ve bildiri daðýt-makla kitlesel bir mitingörgütlenemez, savaþakarþý olan en geniþ kesim-ler akýn akýn miting alaný-na gelemez.Üstelik, kaç adet bildiridaðýtýldýðýna, kaç adet afiþyapýldýðýna, mitingeinsanlarýn katýlmasý içinne kadar uzun zamanayayýlan ne kadar yaygýnbir kampanya yapýldýðýnabakarsak, miting alanýnabir anda yüzbinlerin

gelmesini beklemeninyanlýþ bir beklenti ola-caðýný söylemekmümkün.Küresel BAK yaklaþýk 100bin bildiriyi 2.5 ay içindedaðýttý. Ama 1 milyonbildiri daðýtýlabilirdi. 3bin afiþ deðil, 30 bin afiþyapýlabilirdi. Sadece son15 gün Kadýköy ÝskeleMeydaný'nda masa açýldý.Oysa 2 ay boyuncaTürkiye'nin her yerindemasa açýlabilirdi. Tümkurumlar masa açsa,milyonlarca bildiridaðýtýlabilse, eylem yeri,saati ve tarihi aylaröncesinden duyurulabilsekatýlým o oranda geniþler.Sadece bu adýmlarý atmakda yetmez. Tüm iþyer-lerinde, evlerde, mahallel-erde, bürolarda, meslekodalarýnda, sokakta veokullarda toplantýlar yap-mak, savaþ karþýtý fikirleritartýþmak, 19 Mart eylemi-nin ne kadar önemliolduðunu anlatmakgerekir. Küresel BAK 19Mart kampanyasý boyun-ca 44 toplantý yapmýþ.Demek ki önümüzdekidönemde sadece BAKdeðil eylemi birleþikolarak örgütleyen herkurum 100'er toplantýyapmalý ki katýlým birazdaha artabilsin.19 Mart eylemi çokbaþarýlýydý. Ama savaþa

karþý olan onbinleri,yüzbinleri ve milyonlarýbirlikte mücadele etmeyeikna etmek için dahayoðun, yaygýn ve birleþikbir kampanya yapmamýzgerektiðini de gösterdi.

ÞÞeennooll KKAARRAAKKAAÞÞ

ToplumsalduyarsýzlýkyanýlgýsýÖzellikle, insanlarýninsanlar hakkýnda vardýðýyargýlarý belirtmede sýkcakullanýlan bir sözcükduyarsýzlýk. Muhtemelensiz de çevrenizde duyarsý-zlýkla ilgili yorumlaratanýk olmuþ, hattaduyarsýzlýðýn tartýþýldýðýbir ortamda bizzat bulun-muþunuzdur. Duyarsýzlýktartýþmasý, aslýndaeleþtirel bir bakýþýn ürünü.Ancak yanlýþ yorum-landýðý için kabuðunukýramayan bir bakýþ açýsý-na dönüþmekte.Duyarsýzlýk, bildiðinizgibi cansýz varlýklara özgübir özelliktir. Bir kaldýrýmtaþý ya da bir resim fýrçasý,herhangi bir konuya ilgigösteremez. Bu yüzden,insanlar yani canlýlarhakkýnda varýlan duyarsý-

zlýk yargýsý aslýnda mizahibir bakýþýn ürünüdür vebence son derece etkilidir.Çünkü kimse kendinikaldýrým taþý olarakgörmek istemez. Fakatduyarsýzlýk tartýþmasý, birtoplumun ya da genelolarak dünyadaki insan-larýn duyarsýz olduklarýyönünde bir yargýyavarýyorsa, kesinlikle yan-lýþ bir genelleme yapmýþolacaktýr. Bu genelleme,insanlarýn yaþamkoþullarýný ve etkilenmealanlarýný göremeyen birgenellemedir. Ýnsanlarýn,sonradan edindikleri kiþi-lik özellikleri, doðuþtangelmediði için hiç kimsedoðuþtan duyarsýz ola-maz. Bu týpký "Almanlargaddar ve zalim","Fýransýzlar kibirli"genellemesi kadar komikolur. Dolayýsýyla, dünya-da yaþayan herkes aslýndaduyarlýdýr. Özellikle degünümüzde daha fazladuyarlýdýr. Irak' tayaþanan savaþa ve iþgalekarþý, milyonlarca insansokaklara döküldü.Savaþa karþý sesçýkardýlar. Bence, savaþsýzbir dünya mümkün,çünkü bütün dünyainsanlarý savaþa karþý çokduyarlý.

Erinç (Ýzmir)

sayý: 234 sosyalist iþçi 15

BBÝÝZZEEGGÖÖRREEokur mektuplarý

[email protected]

Aþaðýdansosyalizm

-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretimaraçlarýna kolektif olarak elkoyup üretimi ve daðýtýmýkontrol etmesiylemümkündür.

Reform deðil,devrim

-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahiplerini,egemen sýnýfý korumakiçin oluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devletgereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda birmücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðinisavunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperya-lizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareket-lerini desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerdeiþçi sýnýfýnýn iktidardakibürokratik egemen sýnýfakarþý mücadelesini destek-ler.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýnen militan, en mücadelecikesimi devrimci sosyalistbir partide örgütlen-melidir. Böylesi bir partiiþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi için-deki çalýþma ile inþaedilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr.

-Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci birsosyalist iþçi partisinininþasý çalýþmasýna omuzvermeye çaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

DEVRÝMCÝ SOSYALÝST ÝÞÇÝ PARTÝSÝUluslararasý Sosyalizm Akýmý ile, dünya antikapitalist hareketi ile

savaþ karþýtlarýyla iliþki kurmak istiyorsanýz,baþka bir dünya için mücadele etmek istiyorsanýz

HHeerr ttüürrllüü bbiillggii iiççiinn:: 00553366 - 333355 1100 1199Beyoðlu: 0536 - 259 73 64 Kadýköy: 0536 - 637 81 99 Ankara: 0535 - 514 11 73 Ýzmir: 0537 - 624 49 08

Adapazarý: 0505 - 372 70 77 Akhisar: 0544 - 515 62 59 Antalya: 0537 - 492 66 66 Bursa: 0535 - 422 39 65Denizli: 0543 - 476 27 88 Karabük: 0533 - 77254 93 Kütahya: 0544 - 515 62 59 Muðla: 0505 - 361 80 82

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti. Sahibi: Özden DönmeSorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Akyýldýrým

Adres: Ýstiklal Cad.,Büyükparmakkapý Sok., 8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý

www.sosyalistisci.org [email protected]

MEKTUPLAR

BBAARRIIÞÞAARROOCCKK -ÇEKTÝR GÝT!Ýki senedir yapýlan Barýþarockbu yýl ÇEKTÝR GÝT! sloganýylatekrar yapýlacak. Barýþarock buyýl ABD’nin Irak’taki iþgalininüçüncü yýlýna denk geliyor.Barýþarock hem iþgale hem deIMF-DTÖ ve çok uluslu þir-ketlere karþý bir duruþ olma eðil-iminde. Þimdiden bütün okullarda çaðrýyapýp Barýþarock’ý inþa etmeyebaþlamak gerekiyor.Her hafta Çarþamba günleri isesaat 19.00’da Karakedi KültürMerkezi’nde (PandoraKitabevi’nin karþýsýnda)Barýþarock toplantýlarý yapýlýyor.

Page 16: Sosyalist İşçi 234

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 234

1 Nisan 20051.000.000 TL

1 YTL

omuz omuzahaykýralým:Savaþa hayýr! Ýþgale son!

Tüm savaþ karþýtlarý, iþgale karþý olanlar,anti kapitalistler ve tüm ezilenler,

Küresel kapitalizm dünyayý bir felaketesürüklüyor.Ýþte Afganistan ve Irak. Bush vearkadaþlarý intikam için Afganistan'da 10bin sivili öldürdüler. Irak'ta tahribat dahada korkunç. 110 bin Iraklý ABD'nin iþgalin-in sonucunda öldü.Ýþte Filistin. ABD'nin desteklediði katilÞaron Filistinlilere karþý açýk bir soykýrým uyguluyor.ABD savaþ makinesi durmaya niyetli deðil.Çok sayýda ülke hedefte.

Tanklar, kurþunlar ve bombalarlakatletmediklerini, açlýk, yoksulluk ve salgýn hastalýklarla öldürüyorlar.Dünyada 1.3 milyar insan günde 1 dolargelirle yaþamak zorunda.Saðlýk, sosyal güvenlik ve eðitim paralýhale getiriliyor.En zengin ve en yoksul arasýndaki geliruçurumu giderek büyüyor.

Oysa baþka bir dünya mümkün! Dahaözgür, adil ve eþit bir dünya isteði her

kýtada, her ülkede, her dilde bir sloganadönüþüyor.1 Mayýs 2005'de, tüm alanlarda bu ses gür,ortak ve kitlesel bir þekilde yankýlanmalýdýr.1 Mayýs 2005'de savaþa, yoksulluða veküresel kapitalizme karþý birlikte yürüyelim. 1 Mayýs'ta alanlarda mutlakayerimizi alalým.

Savaþa hayýr demek ve Irak halkýyladayanýþmak bugün en acil talebimizdir. 1 Mayýs'ta "Savaþa Hayýr!Savaþ suçlusu Bush yargýlansýn!"" pankartýaltýnda, ister üyesi olduðunuz siyasi parti,ister kurduðunuz savaþa karþýtý bir inisiy-atif, isterse birey olarak; ister kendi bayraðýný-zla, ister kendi sloganlarýnýzla, ama her beraber, omuz omuza olalým.Ýnsanlýðýn beklemeye vakti yok. Ezilenlerinbölünmeye tahammülü yok. Yoksullarýn, dýþlananlarýn, sömürülenlerinbir arada durma zamanýdýr.Önümüzdeki 1 Mayýs'ta birlikte yürümekve ortak bir gelecek için mücadelede iyi bir fýrsat. Bu olanaðý kullanalým, güçler-imizi birleþtirelim.

SSaavvaaþþaa vveeiiþþggaallee hhaayyýýrr!!AAççllýýððaa vvee yyookk-ssuulllluuððaa hhaayyýýrr!!BBaaþþkkaa bbiirrddüünnyyaammüümmkküünn!!