sosyalist İşçi 315

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ ANTÝKAPÝTALÝST GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 315 7 Mart 2008 1 YTL Baþörtüsü ve reform mücadelesi Arife KÖSE Sayfa: 8 Bir bardak suda kopan fýrtýna Sayfa: 6 - 7 SAVAÞ YETTÝ ARTIK ÇÖZÜM ÝSTÝYORUZ! Operasyon savaþýn çözüm olmadýðýný gösterdi Ö nce ABD Savunma Bakaný, ardýndan George Bush “en kýsa zamanda çekilin” dedi ve Türkiye Kuzey Irak’tan çekildi. Cumhurbaþkaný, baþbakan ve genelkurmay baþkaný çekilmenin ABD ile hiç bir iliþkisi olmadýðýný söylüyor! Önemli olan kimin ne dediði ve niye çekilindiði deðil. Sonuç olarak sýnýrötesi operasyonun bitmesi daha fazla kanýn akmasýný önledi. Bu önemli bir geliþme. Þimdi tüm askeri seçenekler kullanýldýðýný göre sýra nihayet barýþçý çözüme gelmiþ olmalý. Haftalardýr süren hava saldýrýlarý ve son olarak da sýnýrötesi kara operasyonu savaþýn çözüm olmadýðýný tüm topluma göstermiþ olmalý. Bu defa savaþa karþý olanlar her defakinden daha fazla seslerini çýkardýlar. Bir süredir bu tür sesler artýyor. Savaþta ölen askerlerin anneleri, babalarý seslerini çýkarýyorlar. Askere gönderilenlerin aileleri tedirginliklerini söylüyorlar. Bu tür sesler basýna, televizyonlara yansýmýyor ama hiç de az deðil. Þimdi barýþ için, çözüm için, demokratik siyasal çözüm için daha fazla çalýþmak ve daha fazla ses çýkarmak gerekiyor. DTP’nin hesabýna göre bu operasyonda 160 milyon dolar harcanmýþ. Oysa bu kaynak insanlarýn yararýna kullanýlabilirdi. Saðlýða, eðitime harcanabilirdi. Ulaþým için kullanýlabilirdi. Gene DTP’nin hesabýna göre 53 tekstil fabrikasý açýlabilirdi. Þimdi bu gerçekleri çok daha geniþ yýðýnlara anlatmalýyýz, çok daha geniþ yýðýnlarýn savaþa karþý tutum almalarýnýn yolunu açmalýyýz. Kazanacak olan mutlaka demokrasidir, barýþtýr. Þu ya da bu nedenle ordu Kuzey Irak’tan çekildi. Akan kan durdu. Þimdi sýra barýþta... SSK'lýlara özel hastane yok YENÝ sosyal güvenlik ve saðlýk sigortasý yasasý, daha kanunlaþ- madan ilk vahim sonuçlarýný verdi. AKP'nin seçim kampanyasýný temel konularýndan biri SSKlýlarýnýn özel hastanelerden artýk saðlýk hizmeti alabildiðiydi. Saðlýk Bakanlýðý'nýn belirlediði katký payýný az bulan özel has- taneler kapýlarýný SSK'lýlara kapadý. 14 Mart'ta beyaz grev! TTB, 14 Mart Týp bayramýna dönük eylem programýný açýk- ladý. Doktorlar saðlýkta özelleþtirmeye karþý. 3-8 mart arasýnda imza kampanyasý düzenlenecek. 9 Mart Pazar günü saat 12.00'de oda temsilcileri Saðlýk Bakanlýðý önünde basýn açýklamasý yapacak. 14 Mart'ta ise saðlýk kuruluþlarýnda yarým gün iþ býrakýlacak. Madende kaza, bir iþçi daha öldü ZONGULDAK'ýn Kilimli beldesinde kaçak çalýþtýrýlan kömür ocaðýnda meydana gelen göçükte mahsur kalan 2 iþçiden 1'i öldü, diðeri yaralý kurtarýldý. Ocaðýn tavan kýsmýndan toprak kaymasý sonucu oluþtuðu tah- min edilen göçükte mahsur kalan iþçiler Enkaza 2,5 saat sonra ulaþýldý. Kaçak ocaklar, en az tersaneler kadar güvenliksiz. 15 MART IRAK’TA ÝÞGALÝN 5 YILINDA saat: 13.00’de Kadýköy, Tepe Natilius önünde BAK KORTEJÝNDE BULUÞMAYA ÇAÐIRIYOR DSÝP savaþ karþýtlarýný ANTÝKAPÝTALÝST KADINLAR 8 MART’TA Ankara Saat: 14.00, Toros Sokak’tan Abdi Ýpekçi’ye Ýstanbul Saat: 11.30, Kadýköy Haydarpaþa Garý önü Ýzmir Saat: 17.30 Konak Meydaný

Upload: sosyalist-isci

Post on 28-Mar-2016

257 views

Category:

Documents


1 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 315

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 315

sosyalist isciDEVRÝMCÝ ANTÝKAPÝTALÝST GAZETE

www.sosyalistisci.org

SAYI: 315 7 Mart 2008 1 YTL

Baþörtüsüve reformmücadelesiArife KÖSE

Sayfa: 8

Bir bardaksuda kopanfýrtýnaSayfa: 6-77

SAVAÞ YETTÝ ARTIKÇÖZÜM ÝSTÝYORUZ!

Operasyon savaþýn çözüm olmadýðýný gösterdi

Önce ABD SavunmaBakaný, ardýndanGeorge Bush “en kýsazamanda çekilin”

dedi ve Türkiye Kuzey Irak’tançekildi.

Cumhurbaþkaný, baþbakan vegenelkurmay baþkaný çekilmeninABD ile hiç bir iliþkisi olmadýðýnýsöylüyor!

Önemli olan kimin ne dediði veniye çekilindiði deðil. Sonuçolarak sýnýrötesi operasyonunbitmesi daha fazla kanýnakmasýný önledi.

Bu önemli bir geliþme.Þimdi tüm askeri seçenekler

kullanýldýðýný göre sýra nihayetbarýþçý çözüme gelmiþ olmalý.

Haftalardýr süren havasaldýrýlarý ve son olarak dasýnýrötesi kara operasyonusavaþýn çözüm olmadýðýný tümtopluma göstermiþ olmalý.

Bu defa savaþa karþý olanlar herdefakinden daha fazla sesleriniçýkardýlar.

Bir süredir bu tür sesler artýyor.Savaþta ölen askerlerin anneleri,babalarý seslerini çýkarýyorlar.Askere gönderilenlerin aileleritedirginliklerini söylüyorlar. Butür sesler basýna, televizyonlarayansýmýyor ama hiç de az deðil.

Þimdi barýþ için, çözüm için,demokratik siyasal çözüm içindaha fazla çalýþmak ve dahafazla ses çýkarmak gerekiyor.

DTP’nin hesabýna göre buoperasyonda 160 milyon dolarharcanmýþ.

Oysa bu kaynak insanlarýnyararýna kullanýlabilirdi. Saðlýða,eðitime harcanabilirdi. Ulaþýmiçin kullanýlabilirdi.

Gene DTP’nin hesabýna göre 53tekstil fabrikasý açýlabilirdi.

Þimdi bu gerçekleri çok dahageniþ yýðýnlara anlatmalýyýz, çokdaha geniþ yýðýnlarýn savaþakarþý tutum almalarýnýn yolunuaçmalýyýz.

Kazanacak olan mutlakademokrasidir, barýþtýr.

Þu ya da bu nedenle ordu Kuzey Irak’tan çekildi. Akan kan durdu.Þimdi sýra barýþta...

SSK'lýlara özelhastane yok

YENÝ sosyal güvenlik ve saðlýksigortasý yasasý, daha kanunlaþ-madan ilk vahim sonuçlarýnýverdi.

AKP'nin seçim kampanyasýnýtemel konularýndan biriSSKlýlarýnýn özel hastanelerdenartýk saðlýk hizmeti alabildiðiydi.Saðlýk Bakanlýðý'nýn belirlediðikatký payýný az bulan özel has-taneler kapýlarýný SSK'lýlarakapadý.

14 Mart'tabeyaz grev!

TTB, 14 Mart Týp bayramýnadönük eylem programýný açýk-ladý. Doktorlar saðlýktaözelleþtirmeye karþý. 3-8 martarasýnda imza kampanyasýdüzenlenecek.

9 Mart Pazar günü saat 12.00'deoda temsilcileri Saðlýk Bakanlýðýönünde basýn açýklamasýyapacak. 14 Mart'ta ise saðlýkkuruluþlarýnda yarým gün iþbýrakýlacak.

Madende kaza,bir iþçi daha öldü

ZONGULDAK'ýn Kilimlibeldesinde kaçak çalýþtýrýlankömür ocaðýnda meydana gelengöçükte mahsur kalan 2 iþçiden1'i öldü, diðeri yaralý kurtarýldý.Ocaðýn tavan kýsmýndan toprakkaymasý sonucu oluþtuðu tah-min edilen göçükte mahsurkalan iþçiler

Enkaza 2,5 saat sonra ulaþýldý.Kaçak ocaklar, en az tersanelerkadar güvenliksiz.

15 MARTIRAK’TA ÝÞGALÝN 5 YILINDA

saat: 13.00’de

Kadýköy, Tepe Natilius önündeBAK KORTEJÝNDE BULUÞMAYA ÇAÐIRIYOR

DSÝP savaþ karþýtlarýný

ANTÝKAPÝTALÝST

KADINLAR

8 MART’TA

AnkaraSaat: 14.00, Toros Sokak’tan Abdi Ýpekçi’ye

ÝstanbulSaat: 11.30, Kadýköy Haydarpaþa Garý önü

ÝzmirSaat: 17.30 Konak Meydaný

Page 2: Sosyalist İşçi 315

Deniz Kuvvetleri EskiKomutaný emekli OramiralÖzden Örnek'e ait olandarbe günlüklerini yayýn-layan ve "Sarýkýz veAyýþýðý" adý verilen ikidarbe giriþimini açýðaçýkaran Nokta Dergisi,özellikle genelkurmaykanadýndan gelen tehdit vebaský giriþimleri karþýsýndayayýnýna son vermiþti.Nokta Dergisi yayýnýna sonverdi ama yargýlanmayadevam ediyor. NoktaDergisi Genel YayýnYönetmeni Alper Görmüþ,Özden Örnek'e 'hakaret veiftira' suçlamasýylaBakýrköy 2. Asliye CezaMahkemesi'nde yargýlanýy-or. Son duruþmada AlperGörmüþ mahkemenin ken-disinden istediði günlük-leri 2 bin sayfa halindemahkeme baþkanýnasundu. Mahkeme ise oriji-

nal cd'yi isteyerek getirilenbelgeleri kabul etmedi.Alper Görmüþ'ünmahkeme sonrasý söyledik-leri mahkemenin niyetiniþimdiden gösteriyor: ""Bizbu darbe giriþimleriningerçek olduðunu kanýtla-mak üzere bir dizi tanýklýksunmuþtuk. Siyasetçileresoruyorlar ve onlar da 'Biz

yayýmlanmadan önce biliy-orduk' diyorlar. Dahasonra ortaya çýkanErgenekon baðlantýlarý dabizim haberlerimizi, birkez daha teyit etti. Amamahkeme basitçe bu bel-gelerin Özden Örnek'e aitolup olmadýðý meselesiüzerinde duruyor ve öte-sine geçmiyor."

Açlýða cezaBirkaç yýl önce, bakla-

va çalan üç çocuða 10yýla yakýn hapis cezasýverilmesi hafýzalardadururken, benzer birgeliþme Adana'dayaþandý.

Ayakkabýimalathanesinde çalýþan19 yaþýndaki bir genç,acýktýðý için alýþveriþmerkezinden deðeri11.70 lira olan kaþarýcebine koydu.

Dýþarý çýkarken güven-likçilerin elinden kaç-maya çalýþan genç,Adana 2'nci Aðýr CezaMahkemesi'nde yargýla-narak dört yýl iki ayhapis cezasýna çarp-týrýldý.

Adaletin keskin kýlýcý,aç olduðu için baklava,kaþar çalanlara karþýhýzla iþliyor.

Ýþçi ölümleriyle gün-deme gelen TuzlaTersanesi'nde, iþçiler iþgüvenliðinin saðlanmasýve ölümlerin durdurul-masý amacýyla bir günlükgreve gittiler. Herhangibir iþ güvenliðinden yanaolmayan ve iþçileritaþeron firmalarýn insafý-na terk eden iþverenlerinise tepkisi iþçilere karþýpolisleri göreve çaðýrmakoldu.

Grev için sabah erkensaatlerden itibarentoplanan iþçiler polisincop darbeleriylekarþýlaþtýlar. Çok sayýdaiþçi polis þiddetiyle yara-landý. Ýþçilere cop kul-lanan polis grev çadýrlarý-na da el koydu. Ýþçiler degeceyi dýþarýda geçirmekzorunda kaldýlar. Ertesigün ise 11 iþçi grevekatýldýklarý gerekçesiyleiþverenler tarafýndaniþten çýkartýldýlar.

En temel haklarý için,

hatta yaþama haklarý içineyleme çýkan iþçilere iþv-erenin ve polisin saldýrýsýyetmiyormuþ gibi, birdarbede bakandan geldi.Çalýþma ve Sosyal güven-lik Bakaný Faruk Çelik,hiçbir ayrým gözetmek-sizin sendikalarý ve iþv-erenleri bir araya

getirdiklerini ve herkeseeþit mesafede durduk-larýný belirterek "Çözümiçin bütün kapýlarýn açýkolduðunu söylüyor ve buçalýþmalarý yapýyorsakbuna raðmen hâlâ oradane eylemi yapýyorsunuz?"diyerek eyleme sözlüsaldýrýda bulundu. Bir

yanda aðýr koþullardaçalýþan ve ölen iþçiler,diðer yanda bundanyararlanýp karýna karkatan iþverenler var.Bakanýn gözünde ikikesim eþit olsa dahi, buiþverenlere siz rahatýnýzabakýndan baþka bir mesajvermiyor.

29 Þubat günü AgosGazetesi, bir kez dahaÞiþli Adliyesi'nde yargýkarþýsýndaydý.

"Adil yargýlamayý etkile-meye teþebbüs ettikleri"suçlamasýyla Agos'unimtiyaz sahibi SarkisSeropyan ile yazý iþleri

müdürü Aris Nalcý'nýnyargýlandýðý davada,sanýklarýn avukatý FethiyeÇetin mahkemeye bakanhakimler hakkýnda 'reddihakim' talebinde bulundu.

Ayný suçlamayla, aynýmahkeme ve hakimlertarafýndan yargýlananSeropyan ve Nalcý 301'incimaddeden cezaalmýþlardý.

Hakimler davanýngerekçeli kararýnda

"Türkiye hasmanegiriþimlerle diplomatiksoykýrým kararlarýylakuþatma çemberine alýn-maktadýr.

Bu giriþimlerin yur-tiçinde tekrarý faaliyetleriTürk kamu düzenini aðýrzedelediðinden ifadeözgürlüðü kapsamýndadeðerlendirilemez" diy-erek Ermeni meselesindedüþmanca tutumlarýnýsergilemiþtiler.

Kentseldönüþümeþliðinde gazbombasý

"Kentsel DönüþümProjesi" ilk anda insan-lara daha insani vemodern koþullarda biryaþam alaný öneriyorgibi. Oysa uygulanmayaçalýþýlan kentseldönüþüm projeleri böl-geleri rant kapýsý halinegetirmeye çalýþýyor.Sulukule, Beyoðluderken Maltepe'ye baðlýBaþýbüyük Mahallesi dekentsel dönüþüme kur-ban edilmek isteniyor.Ýnsanlarý ne olacaðýnýdüþünmeyen projegerçekleþirse binlerceinsan bu bölgede açýktakalacak. Bunun farkýndaolan mahalleli günlerdireylem gerçekleþtiriyor.En son 2 bin kiþi TOKÝþantiyesine doðruyürüyüþ gerçekleþtirdi.Mahallede yaþayaninsanlarý bütün eylem-lerine polis çok sertmüdahalede bulunuyor.Gaz bombalarýnýncoplarýn kullanýlarakgerçekleþtirildiði polissaldýrýlarýnda, balkondaçay içen bir kiþi yara-landý. Yaralanan ErdalBakýrcý yoðun bakýmdayaþam mücadelesiveriyor.

Tekeliþçilerineyine polissaldýrdý

Tekelin özelleþtirilme-siyle birlikte büyük biriþçi kýyýmýnýn gerçek-leþtirileceðini düþünenAdana Tekel Fabrikasýiþçileri, aileleriyle birlik-te fabrikana sahip çýkyürüyüþü gerçek-leþtirdiler. YürüyüþTürk-Ýþ 4. Bölge temsil-ciliði önünden baþla-yarak tekel fabrikasýnakadar sürdü. Polisin buhak mücadelesine yanýtýda sert oldu. Coplarhavada uçuþtu ve üçiþçi yaralandý.

Yasakçý kurulTürban konusunda,

üniversitelerdeyasakçýlýðý savunan veanayasa deðiþikliðinidikkate almayanÜniversiteler ArasýKurul (ÜAK), sonolarak Ankara HukukFakültesi'nde birtoplantý gerçekleþtirdi.ÜAK bu toplantýda dasavcýlarý yasaðýkaldýran rektörlere karþýharekete geçmeyeçaðýrdý.

Toplantýda ayrýca 28Þubat darbesiniçaðrýþtýran konuþmalaryapýldý. 28 þubatýnsaðladýðý balans den-gesinin bozulmayaçalýþýldýðý ve bu den-genin tekrardan saðlan-masý gerektiði vurgulararasýndaydý.

Yine toplantýda doðu-daki üniversite rektör-leri, "bölücü örgüte"kapýyý açtýðý gerekçe-siyle hedef gösterildi.Bu profesörler kurulusadece türban konusun-da deðil, her konudayasakçý olduklarýnýböylece ifþa etmiþ oldu-lar.

Nokta darbe günlüklerinden yargýlanýyor

AGOS’a davaüstüne dava

Çalýþma bakaný Tuzlaiþçilerini suçladý

Gazi'deülkücü saldýrý

Gazi Üniversitesi'nde,örgütlü faþistler yine terörestirdi. Üniversitede tür-banlý öðrencileri görün-tüleyen Kanal D muhabir-lerine býçakla saldýrýpyaralayan faþistler kam-püs içinde rahatlýkla kesi-ci aletlerle ve silahlarladolaþabildiklerini degöstermiþ oldu. GaziÜniversitesi'ni toplamakampýna çevirmeyeçalýþan ülkücüler þimdiye

kadar çok sayýda saldýrýgerçekleþtirdiler. Dahaönceki vukuatlarý arasýn-da uzun saçlý ve küpeliolduðu için bir araþtýrmagörevlisini dövmek, birkongreye katýlan MetinUca'yý býçaklamak, topsakallý olduðu için biröðrencinin burnunu kýr-mak, Kürt olduðu için biröðrenciyi silahla yarala-mak, solcu bir öðrenciyede zincirle saldýrmak var.Bir avuç olan saldýrganlarsürüsüne karþý, farklýlýk-lara raðmen birleþmekonlarý inlerine göndermekiçin yeterli olacaktýr.

Ekmeðe zamkapýda

Ýklim deðiþimi, yanlýþtarýmsal politikalar veDünya Ticaret Örgütü’nündayatmasýyla tüm dünya-da olduðu gibi Türkiye’dehububat ürünlerinde ciddibir üretim kaybý yaþýyor.

Göz göre göre yaþananbu kaybýn faturasý temelbeslenme kaynaðý ekmekolan milyonlarý yani yok-sullarý vuruyor.

Þimdiden ekmeklik buð-daya gelen yüzde 25’lik

büyük artýþ kýsa zamansonra ekmek fiyatlarýnayansýyacak.

Bu artýþla dev gýda þirket-lerinin muazzam paralarkazanmasýnýn önüaçýlýrken, yoksullar ciddizamlardan sonra ekmek-lerini daha küçültmekzorunda kalacaklar.Hükümet, milyonlarýntemel besin kaynaðýnagelecek olan yüzde 25’likgibi bir artýþ sonrasý, tekhaneli olduðu iddia edilenenflasyonu nasýl göstere-cek.

Anayasadanedeðiþecek?

Hükümet oluþturulananayasa deðiþikliðipaketiyle temel hak veözgürlüklerin güvencealtýna alýndýðýný söylesede, baskýcý 1981anayasasýnýn özünedokunulmadýðý eleþtiri-lerine yanýt vermiyor.Yeni anayasa taslaðýnýhazýrlayan ekipte yeralan Dicle ÜniversitesiÖðretim üyelerindenProf. Dr. Hüsnü FazýlErdem’de bir konfer-ansta yaptýðý konuþma-da taslaðý hazýrlarkenorta bir yol izlediklerinisöyleyerek bu eleþtiri-leri haklý çýkarttý.Erdem özetle þöylekonuþmuþ: “ Çokradikal, yepyeni biranayasa taslaðý hazýr-lanmadý açýkça. Hemanayasal geleneðeuymak adýna 1921,1961, ve 1981anayasalarýný dikkatealmak, hem de radikal,yepyeni bir anayasataslaðýnýn hazýrlan-masýnýn yaratacaðý birtakým olumsuzluklarýengellemek adýna ortayol izlendi”. Muhalefethiçbir þey deðiþmesin,bütün yasaklar devametsin diyor; hükümetise iþin özüne dokun-maktan çekinerektopluma bir parmakbal vermek istiyor.

2 sosyalist iþçi sayý: 315

Page 3: Sosyalist İşçi 315

Rus Devrimi neden yenildi?Kapitalizm sonrasý yaþamCinsel ayrýmcýlýk1968: Son büyük yangýn1968: Türkiye'de solun

atýlým yýllarýDevrimci partiModern emperyalizmin ekonomi

politiðiÇernobil sosyalizmiIrkçýlýðý ve milliyetçiliði nasýl dur-

duracaðýz?Venezüela: Sokaklar seçkinlere

karþýKüresel ýsýnmayý durdurun,

dünyayý deðiþtirin

Yeni sol ve yerel seçimlerÝslami hareket düzene tehdit mi?Müzikle isyanErken cumhuriyet döneminde

ýrkçýlýkYeni SinemaCumhuriyetin öksüz çocuklarýMedyanýn mücadelede rolü

Doðan TARKAN

Bir havayla Kuzey Irak’a girildi.Basýna bakýlýrsa sanki daha önce hiçsýnýr ötesi harekat yaþanmamýþtý. SankiKürt sorunu denen sorun Türkiye’ninsýnýrlarýnýn dýþýnda, Kuzey Irak’taydý.

Kimileri “Kerkük’ü almadangelmeyin” diyordu. MHP ve CHP GenelBaþkanlarý “Sorunu çözmeden gerigelmeyin” diyordu. “Sorunu çözmek”herhalde Kandil Daðý’nda üslendiðisöylenen PKK’nin bitirilmesi ya da çokkötü duruma sokulmasýydý.

Ýlk haberler böyle verildi. SonraABD’nin “Çabuk çýkýn” dediði söylen-meye baþlandý ve ardýndan ABDSavunma Bakaný Gates Türkiye’yegeldi ve açýk açýk “Uzatmayýn” dedi .

Türkiyeli yetkililer, en baþta da genelKurmay Baþkaný, susmadý. Ýki gün aðý-zlarýný açmamayý baþaramadýlar.

Gates’in geldiði akþam gazetelerdeGenel Kurmay Baþkaný’nýn “Kýsa süreizafidir, 1 yýl da kýsa olabilir” dediðiyayýnlandý. Gazetelerin manþetleri, köþeyazarlarý, televizyon spikerleri müste-hziydi. Ýþte ABD’li bakan cevabýnýalmýþtý.

Ertesi sabah bu kez Bush basýn açýkla-masýnda sorulan bir soruyu “Acilen çýk-malýlar” diye yanýtladý. Ne olduysa“izafi” olan “kýsa süre” kavramý birdenen kýsa süreye indi ve 2-3 saat içindeTürkiye Irak’tan çekilmeye baþladý.

Gerisi acýklý bir hikaye.Eðer bir milliyetçi, Türk milliyetçisi

olsaydým, öfkeden kudurudum, deliyedönerdim. Bu kadar da olmaz ki! Hiçdeðilse bir iki gün bekleyin. Ya dasusun. Bir gün, iki gün susun.Konuþmayýn.

Türk milliyetçisi olsaydým, GenelKurmay Baþkaný ve daha bir dizi insanhakkýnda “halký askerlikten soðuttuðu”için, “Türklüðe hakaret ettiði için” suçduyurusunda bulunurdum.

Ama biz yýllardýr söylüyoruz: Çözümsýnýrýn ötesinde deðil, içinde. Çözümsavaþ deðil, politik anlaþmada.

Ýstenen nedir? Doðru dürüst bilmiy-oruz ki? Ama þunu biliyoruz, Kürt kim-liði tanýnsýn.

Çok deðil 20 yýl önce, binlerce, on bin-lerce insan Diyarbakýr cezaevinde Kürtolduklarý için, Kürtçeden baþka dilbilmedikleri için en aðýr iþkencelereuðradý. Burada anlatýlmasý mümkünolmayan þeyler yaþadýlar.

Kürtçe hala özgür deðil. Kürt olmak

hala suç ve çok tehlikeli. ToplumunTürk kesimine sürekli olarak Kürt düþ-manlýðý anlatýlýyor.

Ýþte bunlar bitse, Kürtler Kürt olsa,Kürtler Kürtçe konuþabilse, Kürtçe þarkýsöylese, Kürtçe öðrenebilse, bu bileçözüme giden yolda çok büyük biradýmdýr.

Baþka adýmlar atýlamaz mý? Elbetteatýlýr. Ama bu adýmlarýn ne olacaðýnýbilebilmek için önce oturup Kürtlerlekonuþmak gerekir.

Kürtlerin temsilcisi kimdir? Açýk kiTürkiye’deki yasal platformda DTP’dir.Onu kapatma sevdalarýndan vaz geçiponu muhatap almak, onun temsilcileriile konuþmak gerekir.

Ýkinci büyük adým atýlmýþ olur.Tabii bütün bu adýmlar savaþa son

verecek önlemlerin alýnmasý ilemümkündür. Ýþte Kuzey Irak bomba-landý. Ordu girdi 8 gün orada kaldý.Genel Kurmay açýklamasýna göre Türkordusunun kýþýn da, karda kýyamette deharekat yapabileceði kanýtlandý!Oralarýnýn çok da güvenli olmadýðýgösterildi!

Daha ne? Þimdi bir de barýþý denemekgerekir. Askersiz, silahsýz, savaþsýzadým atýlsa. Operasyonlar dursa. Daha

fazla insan ölmese. Karþýlýklý ölü saymayarýþý bitse. Helikopterler düþmese.Helikopterler hasta taþýsa. Yangýnsöndürse.

Operasyonlar için harcanan kaynakeðitime, saðlýða, ulaþýma gitse.Emeklilere verilse. Sanayi yatýrýmlarýyapýlsa.

Böyle bir politik irade var mý? Yok.AKP çekiniyor. Barýþ dermiþ gibi yapýpsavaþ kararý veriyor.

Öyleyse savaþ karþýtlarý, Kürtler vedostlarý politik baskýyý arttýrmalýdýr.Barýþý daha güçlü bir biçimde dil-lendirmeliyiz. Çözüm artýk dahayakýndýr.

Çünkü artýk savaþa karþý, askeriçözüme karþý daha çok ses çýkýyor.

2006’da Hakkari Çukurca’da ölenAsteðmen Zeki Burak’ýn annesi þunlarýsöylüyor:

“Yavrumun öldüðü haberini tatilde miöðrenecektim? Ben oðlumu asker olsundiye okutmadým. Yavrumu en iyiokullarda okuttum. Zorla askere aldýlar.Oðlum sinek bile öldürmezken, insanöldürsün diye daða çýkardýlar. Oðlumþehit deðil, pisi pisine öldü. Hakkýmýhelâl etmiyorum.” Zeki Burak’ýn babasý“Vatan saðolsun demeyeceðim” diyor.

sayý: 315 sosyalist iþçi 3

sosyalist isciYeni görevler

Bugün Türkiye’nin gündeminde iki temelmesele var. Bir üçüncüsü ise gündemdeönemli bir yeri hýzla kapsamaya baþlýyor.

25 yýldýr Kürt sorunu Türkiye gündemi-nin en ön sýralarýndan geriye çekilmiyor.Bu sorun barýþcý, siyasal ve demokratik birbiçimde çözülmedikçe de gündeminönünde durmaya devam edecek.

Bugün Kürt sorununda uzun bir sürediroldukça uzak olunan bir noktaya varýldý.Çözüm þimdi daha yakýn.

Gündemin ikinci temel sorunu ýrkçýlýk vemilliyetçilik. Milliyetçilik daima Türkiye’deönde gelen bir sorundur. Egemen sýnýf mil-liyetçilik silahýný sürekli olarak kullanýr.Ama bu kez ýrkçýlýk silahý ortaya çýktý.Eskiden olmayan bir ölçüde ýrkçýlýk yük-seliyor. Türklerin üstünlüðü artýk açýk açýkifade ediliyor. Bazen ve sýk sýk resmi aðý-zlar da bu söylemi ileri sürüyor.

“Ne Mutlu Türküm Diyene”söylemiþimdi 301 ile pekiþtirildi.

Kürt sorununda demokratik bir çözümütalep edenler milliyetçiliðe ve ýrkçýlýðakarþý da mücadele ediyor. Bu iki mücadeleelele, kol kola yürüyor.

Irkçýlýða ve Milliyetçiliðe DurDe kampa-nyasý bu nedenle günümüzün en önemlihalkalarýndan birisini yakalamýþ durumda.

Gündeme hýzla giren ve giderek dahaönemli bir yer iþgal eden sorun ise, yeniliberal saldýrýlar. Bugün SGSS yasasý vebuna baðlý kimi uygulamalar giderek dahaiyi kavranmaya baþlandý ve karþý çýkan sesde yükseliyor.

Þimdi AKP hükümetine karþý yeni liberal-izm üzerinden muhalefeti örgütlemek,geniþletmek gerekir.

Ancak burada tutulacak halka, yapýlacakvurgu önemli.

Laikler AKP’nin yeni liberalizmi ile tür-ban sorununu birleþtirmeye çalýþýyor. Buçizgi maðlup olmaya mahkum.

Bir baþkalarý ise yeni liberalizmi mil-liyetçilik ile birleþtirmeye çalýþýr. Solda bututum çok yaygýn. Bu çizginin de kazanmaþansý yok.

Yeni liberalizme karþý mücadelede büyükhalk yýðýnlarýný birleþtirecek ve hareketegeçirecek mücadeleci bir çizgi gerekli.Devrimci sosyalistler gündemlerinin enönüne bunu koymalýdýr.

MARKSÝZM 08DSÝP tarafýndan örgütlenen 4 günlük tartýþma toplantýlarý dizisi

[email protected] 0536-335 10 19 www.dsip.org.tr

16-19mayýsistanbul

Bugüne kadar Marksizmtoplantýlarýna katýlmýþkonuþmacýlardan bazýlarý

Orhan Pamuk, Ahmet Oktay, UfukUras, Nuray Mert, Akýn Birdal,Murat Çelikkan, Sevgi Göðçe,Ragýp Duran, Sevil Erol, ErcanKarakaþ, Ertuðrul Kürkçü, AlganHacaloðlu, Hilal Atýcý, Filiz Koçali,Bülent Somay, Melda Keskin, RoniMargulies, Hayri Kozanoðlu, TayfunMater, Levent Þensever, SamiEvren, Melih Pekdemir, RýdvanAkar, Alex Callinicos, ÞenolKarakaþ, Sevgi Uçan, MeteÇubukçu, Sinan Özbek, AbdullahAysu, Barýþ Pirhasan, DoðanTarkan, Yýldýz Önen, Fethiye Çetin,Selim Deringil, Ahmet Tonak,Harun Tekin, Yýldýz Ramazanoðlu,Bülent Somay, MemetAli Alabora,Metin Yeðin, Avi Haligua

Sýra barýþ harekatýndaKara harekâtý bitti, ordu geri çekildi

Page 4: Sosyalist İşçi 315

4 sosyalist iþçi sayý: 315

Türkiye'yi Türkleryönetsin!

Antakya, 30 yýl sonra belki de Türkiye'den ayrýlýpbaðýmsýz bir devlet olacak. Olursa, BirleþmiþMilletler'in þu anda 192 üyesi olduðuna göre,Antakya Cumhuriyeti 200 küsuruncu üye olur.Hatay 1939'da Türkiye'ye katýlýrken, plebisitkoþullarý ve Suriye ile imzalanan anlaþma uyarýnca,100 yýl sonra tekrar bir oylama yapýlmasý da kararabaðlanmýþ. Baðýmsýz olma kararýnýn çýkacaðýna pekihtimal vermiyorum, ama belli mi olur?

Geçen hafta Antakya'da yaptýðým bir toplantýda,"Baðýmsýz Türkiye" talebi dile getirildi. Epeydirduymamýþtým, aklýmýz baþýmýza geldi sanýyordum.Gelmemiþ.

"Baðýmsýzlýk" talebi bazý koþullarda anlamlýdýrelbet. Örneðin, 1948 öncesi Hindistan gibi Ýngilizsömürgelerinde, 1975 öncesi Portekiz sömürgesiolan Angola, Mozambik ve Gine'de, Ýspanya sýnýr-larýna dahil edilmiþ olan Bask bölgesinde, Filistin'deveya Türkiye'nin malum bölgesinde kendi baðýmsýzdevletine sahip olma talebinin bir anlamý var.

Ýngiliz ve Portekiz sömürgeleri örneðinde, sözkonusu ülkeler doðrudan Londra veya Lizbon'danyönetiliyor, bizzat sömürge ülkelerdeki üst düzeyyöneticiler bile Ýngiliz ve Portekizli oluyor, yerelhalk devlet iktidarýndan dýþlanýyor, ýrkçýlýða maruzkalýyor, aþaðýlanýyor, küçük görülüyordu. Budurumda sömürgeci, iþgalci gücü kovup baðýmsýzbir devlet talep etmek doðal. Ayný þey, bugün Irakiçin de geçerli tabii.

Ýkinci tür, Bask veya Filistin gibi örneklerde ise,söz konusu ulusun kendi devleti bile yok ve buhaklarý tanýnmýyor. Bu durumda da, doðal olarak,ayrý bir devlet talebi anlamlý.

Gelelim Türkiye'ye."Baðýmsýz Türkiye" talebi ne anlama gelir? Türkiye

iþgal altýnda deðil, Türkiye vatandaþý olmayaninsanlar tarafýndan yönetiliyor deðil, baþka bir ülketarafýndan ilhak edilmiþ, kendi sýnýrlarý içine alýn-mýþ deðil. Demek ki, "Ýþgale ve yabancý ordularahayýr" (Irak gibi) veya "Sömürgeci yöneticilerehayýr, buradan gitsinler" (Hindistan gibi) veya"Kendi ayrý devletimizi istiyoruz" (Filistinliler gibi)anlamýna gelmiyor.

Hayýr, biliyoruz ki, "Türkiye'yi aslýnda Amerikayönetiyor, Amerika yönetmesin, Türkler yönetsin"anlamýna geliyor. Yani, "Satýlmýþ yöneticiler hepAmerika'nýn dediðini yapmasa, Türkiye'nin çýkar-larý doðrultusunda davransa, her þey daha iyi, dahagüzel olacak".

Diyelim ki, uzaylý bazý güçlerin garip bir müda-halesi sonucunda Türkiye baðýmsýz oldu. Ne ola-cak? Ne farkedecek? Evet, her þeyin kararýný, hiçbirdýþ ülkeye danýþmadan Türkler verecek. Bu karar-larýn alýnmasýnda, bu gazetenin okurlarýnýn veya"baðýmsýz Türkiye" talebini yükseltenlerin veya iþçisýnýfýnýn katkýsýnda herhangi bir artýþ mý olacak?Yoo, olmayacak elbet. Bugün kendi çýkarlarýnauygun düþtüðü için Amerikan sermayesiyle iþbirliðiyapan Türk egemen sýnýfý, Türkiye'yi yine kendiçýkarlarý doðrultusunda yönetmeye devam edecek!Örneðin, bugün Amerika'ya danýþarak Kuzey Irak'asaldýran Türk ordusu, kimseye danýþmadan Irak'asaldýracak. Bugün Tuzla'da tersane iþçileriniöldüren Türk sermayesi ayný iþçileri öldürmeyedevam edecek. Baðýmsýzca.

"Baðýmsýz Türkiye" talebi kendisini sosyalistolarak düþünen bir kesimin talebi olduðuna göre,iþçi sýnýfýnýn çýkarlarýyla ilgili bir talep olmasý gerek,deðil mi? Oysa bu, sýnýflarla deðil, uluslarla ilgili birtalep. Dünyaya sýnýf gözlükleriyle deðil, ulusgözlükleriyle bakanlarýn talebi olabilir ancak.Sosyalistlere deðil, Ýlhan Selçuk'a yakýþýr.

Roni Margulies

GÖRÜÞ

Yýllardýr termik santralinfiltresiz bacasýndan çýkanzehirli gazlarý soluyanYataðanlýlar þimdi ikincibir termik santral kurul-masý tehdidi ile karþýkarþýya.

Yataðan'a 10 km uzaklýk-taki Hacýbayram Köyü'neikinci bir termik santralinþasý baþlýyor. 5 bin yýllýkLagina antik kentininyakýnýndaki arkeolojik SÝTalaný üzerinde kurulacakikinci santral kurma kararýYataðanlýlara ve tümemekçilere karþý alýndý.

Yataðan'danyükselen ölüm

Yataðan Termik Santralikurulduðu andan itibarengerçek bir yýkým yarattý.Kömür yakarak elektrikenerjisi üreten santrale arýt-ma bacasý yapýlmadý.Faaliyete geçtiði 1982Yýlýndan bu yana defalarcabozuldu, üretime ara verdi.Çalýþtýðý anlarda yaydýðýzehirli gazlarla Yataðan'ýyaþanmaz bir yere çevirdi.

Ýlk etki bitki örtüsü vetarým alanlarýnýn yokolmasý oldu. Bir çok kiþi buyüzden iþsiz kaldý.

Ardýndan baþta santraldaçalýþanlar olmak üzereYataðanlýlarda solunumyolu hastalýklarý baþ gös-terdi.

Þehrin üstüne çöken gaztabakasý bölgedeki ortala-ma ömrü aþaðý çekti.

Ölüm nedenlerinin baþýnayüzde 90 gibi rekor biroranla kanser oturdu.

Yataðanlýlar ölüm saçansantrala karþý hepmücadele ettiler.

Santralda çalýþan iþçilerbirden fazla kez üretimidurdurdu.

Yataðanlýlar devletledavalýk oldu.

Bir çok protesto gösterisiyapýldý.

Ancak devlet Yataðanlýyoksullarýn feryadýnakulak asmadý.

Sermayenin terciheNükleer yasanýn bir mad-

desiyle 20'den fazla termiksantralin kurulmasýnaonay verildi. Yataðan'aikinci santral kurma giriþi-mi hýzlandý.

Türkiye'de 26 termiksantral faaliyet gösteriyor.Fuel oille çalýþan 11 mobilsantralda çalýþýyor. Toplamelektrik enerjisininyüzde… termik santrallar-dan elde ediliyor. Bu enkirli enerji elde etme yön-temlerinin baþýnda geliyor.

Santrallardan çýkan CO2küresel ýsýnmayý körüklüy-or. Yayýlan zehirli gazlaretrafýnda yaþayanlara ölümsaçýyor. Hiçbir zenginYataðanlýlarla ayný kaderipaylaþmadý. Onlarýn vetermik santrallerinçevresinde yaþayan, oradaçalýþmaya mecbur olan-larýn gidecek bir yeri yok.

Zararlý etkileri hiçe

sayýlan termik santrallarakarþý her yerde tepki var.Sermaye sýnýfýnýn kirlienerjiden yana tutumudevlet politikasý olarakuygulanýyor.

Þirketler için termiksantral oldukça kârlý birtercih. Kolayca kurulup,faaliyete geçebiliyorlar.Yýlbaþýndan bu yana artýþý-na serbestlik getirilen elek-trik fiyatlarýyla kasalardoluyor. Kendisine hýzlýsanayileþme hedefiniönünü koyan Türk kapital-izmi artan petrol ve doðal-gaz fiyatlarý nedeniyledaha fazla kömüreyöneliyor.

Hepimizin caný pahasýna!

Yataðan’a ikinci santral kurma kararýna karþý çýk!

Termik santrallaremekçilerin düþmanýdýr

“8-10 yýl içinde karbon-dioksit emisyonunuönleyecek teknolojilergeliþtirilene kadar termiksantrallarýn inþaatýna aravermeliyiz." ABD UlusalHavacýlýk ve Uzay Dairesi(NASA) yöneticisi iklim-bilimci James Hansen,geçen yýl dünyayý böyleuyarmýþtý.

Fosil yakýtlar iklimdeðiþikliðinin baþlýcanedeni. Enerji sektörütoplam sera gazý emisyon-

mlarýnýn yüzde 25’likbüyük dilimini üretiyor.Dünyada 50 bin enerjisantrali ve 4 bin enerji þir-keti faaliyet gösteriyor.

Türkiye'de iþleyen ya dayapým aþamasýnda 559enerji santrali var. Busantrallar 124 milyonMegawatt/saat enerji üre-tirken karþýlýðýn 102 mily-on ton karbondioksitiatmosfere býrakýyor.

Bu enerjinin yüzde66.9'u fosil yakýtlardan,

yüzde 32.4'ü hidroelektriksantrallerinden ve sadeceyüzde 0.2'si diðeryenilenebilir enerji -rüz-gar, güneþ- kaynaklarýn-dan elde ediliyor.

Kahramanmaraþ AfþinElbistan, Adana Sugözü,Manisa Soma, MuðlaYataðan santralleri kar-bondioksit emisyonu lis-tesinin baþýnda yer alýyor.Afþin Elbistan A ve Bsantralleri toplam 19 mily-on ton karbondioksiti

atmosfere býrakýyor. 2000'e göre

kirlilik/üretilen enerjiaçýsýndan santrallerin ver-imliliði ilerledi, ama enerjiüretiminde fosil yakýtlarýnoraný da yüzde 4 yükseldi.Aradan geçen yedi yýldaatmosfere býrakýlan kar-bondioksit miktarý da 21milyon ton arttý.

Yeni-liberal AKP KyotoProtokolü’nü imzala-madýðý gibi termik sant-rallarýn da önünü açýyor.

Termik santrallar küresel ýsýnmayý körüklüyor

Yataðan’dayeniLitvelenkolarYataðanlýlar Putin muhalifi,Eski KGB ajaný AleksandrLitvinenko'yu öldürenradyoakitif Polonyum-1110maddesini soluyor. Termik

santraldan yýllardýr normallimitlerin üzerinde P-1100saçýlýyor. Toprak aracýlýðýy-la besin zinciine de karýþanmaddenin belirlenendeððerlerde ölümcülsonuçlar yaratacaðý beliri-tiliyor. Manisa Soma,Kütahya Seyitömer veeTunçbilek termik santrallarýetrafýnda benzer deðerlereulaþýlmýþtý.

Maðdurlaröfkeli"Ýlk termik santral yüzün-den yýllarca sýkýntý çektik.Ýkincisi kömür yakacakmýþ.Eððer baca gazý arýtma tesisiolmazsa her þeye sýfýrdanbaþlayacaðýz demektir. Bizsaanayi düþmaný deðiliz ama

saðlýðýmýz önemli""Buraya bundan böyleölüm sahasý diyeceððiz.Çünkü köyümüzde bugünekadar 20 kiþi kanserdenöldü. 22 yýldýr bu sorunlarýyaaþadýk. Ýkinci santralinyapýlmasýnýn bir yarargetireceðini sanmýyoruz.Birincisi yapýlddý ve çevrebitti. Bu yöreyi iyice bitire-ceðiz diyorlarsa o baþka..."

Page 5: Sosyalist İşçi 315

sayý: 315 sosyalist iþçi 5

28 Þubat'ta GazzeÞeridi'ne Ýsrail birliklerigirdi. Aralarýnda beþ aylýkbir bebeðin de bulunduðuçoðu çocuk yüzden fazlaFilistinli öldürüldü.

Operasyonun beþincigününde kara birliklerigeri çekilirken Ýsrail havasaldýrýsýna devam etti.Gazze Þeridi'nin kuzeyindemevzilenen askerlerinsýnýra çekilmesi bölgeyikontrolü altýnda tutanHamas tarafýndan zaferilan edildi.

Gazze Þeridi 360 kilome-tre karelik bir alan. Buradagüç koþullarda 1,5 milyonFilistinli yaþama savaþýveriyor. Gazze dünyanýnen yoðun nüfuslu bölgesi.

Bölge Ýsrail ablukasýnda.Hamas yüzde 60'tan fazlaoyla hükümete gelmiþ,ancak gerek Ýsrail ablukasýgerekse FKÖ lideriMahmut Abbas'ýn baþýnýçektiði darbeden sonraGazze Þeridi'ne sýkýþ-týrýlmýþ durumda.

Gazze Þeridi’nin Mýsýr’aaçýlan bölgesi ise Mýsýrtarafýndan kapatýlmýþdurumda.

Geçen ay FilistinlilerHamas militanlarýnýnyardýmý ile Gazze ile Mýsýrarasýndaki hudutta varolan duvarý yýkarak yýðýn-

sal olarak Mýsýr’a girdiler.Ne var ki Mýsýr’ýn iþbir-

likçi rejimi duvarý yenidenördü ve sýnýrdaki askersayýsýný katlayarak arttýrdý.

Gazze'ye giren mal mik-tarý geçen yýla göre yüzde10'a düþmüþ durumda.Ýsrail tarafýndan Gazze'yegýda giriþi yasaklanýyor.Gazzeliler açlýk, susuzlukve sefalet içinde yaþýyor.Hastaneye insangötürmekbilemümkündeðil. Gazze’de ilaç yok ve

Ýsrail ve Mýsýr bölgeye ilaçsokulmasýný bile engelliy-orlar.

Ýsrail'in hedefi önceHamas'ý yok etmek. SonraFilistin'in küçük birparçasýnda özerk birFilistin yönetim vaad ediy-or.Doðu Kudüs’un bukukla Filistin devletininbaþkenti olmasýný dahikabul etmiyor.Bütün bun-lar Bush'un Filistin barýþplanýyla ayný.

Gazze'deki katliamý yeni

Ýsrail saldýrýlarý bekliyor.Ýsrail sadece Hamas'ý deðil,Hizbullah'ý, Suriye’yi veÝran'ý da tehdit ediyor.

Geçen yaz Hizbullah'tanyediði tokat sonrasý dahayeni toparlanmayabaþlayan Ehud Olmert diþ-lerini gösteriyor. AncakMýsýr'da yükselen hareket,Filistin'le uluslararasýdayanýþma veOrtadoðu'daki direniþOlmert'e beklemediði birdarbe vurabilir.

Gazze operasyonu vedireniþin geleceði

3. Ýntifada geliyorÝki dev letlibir çözümolabilir mi?

Bu soru Filistinhalkýný bölen tartýþ-mayý oluþturuyor.

Emperyalistler veÝsrail iki devlet öneri-yor, Ýsrail ve Gazzeve Batý Yakasý’ndakurulmuþ bir Filistindevleti.

Filistin kurtuluþhareketi ise uzun yýl-lar bu öneriyi reddet-ti. Birleþik ve laik birFilistin’i savundu.

Þimdi FKÖ 2 devletliçözüme razý olmuþdurumda. Arapdevletleri de Ýsrail’itanýmaya ve Gazze veBatý Yakasý’nda kuru-lacak bir Filistin’e razýoldyklarýný söylüyor-lar.

2 devletli çözümekarþý çýkan sadeceHamas. Filistin halkýiçinde desteði bunedenle büyüyor. Sonyapýlan seçimlerdeHamas ezici bir zaferkazandý ama ABD,Ýsrail ve FKÖ buseçim sonuçlarýnýgörmemezliktengelmeye çalýþýyorlar.

Ýsrail, ABD veFKÖ’nün önerdiðiçözümün nasýl ola-caðý bugün Gazze’deyaþananlarla çýplakbir biçimde ortayaçýkýyor. Filistin halkýher an Ýsrail’inbaskýsýný ensesindehissedecek.

Almanya’nýn yeni SolPartisi’nin (Die Linke) yük-seliþi diðer bütün Almanpartilerini krize sürüklü-yor. Özellikle de iktidarda-ki büyük koalisyonu oluþ-turan Hristiyan DemokratParti (CDU) ve SosyalDemokrat Parti (SPD) bukrizden en çok etkilenenpartiler.

Geçen hafta bir þehireyaleti olan Hamburg’dayapýlan seçimlerde DieLinke oylarýn yüzde6.4’ünü aldý. Bu oy oranýile Die Linke eyalet mecli-sine girdi.

Die Linke daha önce deOcak ayýnda Hessen veAþaðý Saksonya eyalet-lerinde seçim baþarýlarýelde etmiþti.

Die Linke kurulalý henüz1 yýl oldu. Daha önce DieLinke eski Doðu Almanya-’da güçlüydü ama Batý’daayný güce sahip deðildi.

Þimdi Hamburg veHessen sonuçlarý gösteriy-or ki Die Linke bütün

Almanya’da gücünüartýrýyor.

Savaþa hayýrDie Linke düþük ücret ve

iþten çýkarmalara karþý çokyoðun kampanya yapýyor.Ayný zamanda daAlmanya’nýn NATO’nunAfganistan savaþýna katýl-masýna karþý kampanyasürdürüyor.

Die Linke’nin Hamburg

ve Hessen seçim baþarýlarýmuhafazakar CDU’nunzaferlerinin önünükeserken diðer partilerinittifaklar kurmasýný da zor-laþtýrýyor.

CDU’nun tercih etti itti-fak partisi liberal HürDemokratlar (FDP). Ne varki bu parti Hamburg’dasilindi.

SPD’nin tercih ettiðiYeþillerin oyu ise

Hamburg eyaletinde yüzde12.3’den yüzde 9.6’yadüþtü. Artýk bir SPD-Yeþilittifakýnýn sandalye sayýsýda yeterli deðil.

Bu durumdaHamburg’da ya bir CDU-SPD ya da CDU-Yeþillerittifaký kurulacak.

Bu ittifaklar belki birhükümetin kurulmasýnýmümkün kýlacak, ama“resmi politikalara” karþý

giderek güçlenen tutumudaha da güçlendirecek.

SPD bugüne kadar DieLinke’yi görmemezliktengeliyor onunla konuþmayý,tartýþmayý, hükümetkoalisyonlarý kurmayýulusal ölçekte reddediyor-du. Böyle yaparsa DieLinke’yi güçlendireceðinidüþünüyordu.

Oysa daha önceleri ikiparti arasýnda örneðinBerlin eyaletinde koalisyonkurulmuþtu.

Þimdi SPD bu tutumunugözden geçirmek zorunda.Ancak bu tür geliþmelersol, SPD ile bir ittifakbugün için çok tehlikeliolabilir. Çünkü DieLinke’nni gücü mevcutpolitik pisliðin dýþýndaduruyor ve ittifaklar,koalisyonlar içine girmiyorolmasýndan geliyor.

Almanya’da sol þimdi buseçim zaferleri ile DieLinke’yi tam bir yýðýnsalpartiye dönüþtürme þansý-na sahip.

Almanya’da yeni Sol Parti’nin yükseliþi

Pakistan

Seçimsonrasý

Pakistan’da devletbaþkaný PervezMüþerref’in partisininaðýr bir seçim yenilgisialmasý Irak ve Afga-nistan savaþlarýna bat-mýþ olan emperyalistleritelaþlandýrdý.

Bush Müþerref’i1999’dan beri destekli-yor. Bu desteðinkarþýlýðý olarak o daAfganistan sýnýrýna 120bin asker gönderdi.

ABD þimdi seçimler-den zeferle çýkan Pa-kistan Halk Partisi’ni(PPP) ve Pakistan Müs-lümanlar Birliði’ninMüþerref’e karþý olankanadýný (PML-N) yiMüierref ile birlikteçalýþmaya zorluyor.

En büyük parti olanPPP önceki hükümetdönemlerinde sayýsýzyolsuzluða bulaþmýþolmasýna raðmenPakistanlýlar tarafýndanhala yoksullarýn partisiolarak görülüyor. PML-N ise seçimlereMüþerref’i devirme slo-ganý ile girmiþti.

Savaþa karþý tutum se-çimlerin en önemli ko-nularýndan birisiydi vesavaþý destekleme tutu-mu Müþerref’in parti-sine pahalýya mal oldu.

Savaþ þimdi Afga-nistan’dan Pakistan’ýnKuzey eyaletlerinesýçramýþ durumda. PPPve PML-N bir yandanterörizme karþý savaþadevam diyor bir yandanda oylarýnýn savaþkarþýtlýðýndan geldiðinibiliyor.

Pakistan UluslararasýSosyalizm grubundanRiaz Ahmed demokrasihareketinin Müþerref’inyenilgisindeki rolününküçümsenmemesigerektiðini söylüyor.

Seçimlerin galibi olanpartilerin yeniliberalpolitikalardan vazgeçe-ceðini gösteren hiçbiriþaret yok. BugünPakistan’da çok bir geliradaletsizliði var.

Geçen sene Pakistanekonomisi yüzde 7 bü-yüdü ama yoksullukhala çok yaygýn. Örne-ðin çocuklarýn yüzde75’i ilkokuldan sonraokuma olanaðýna sahipdeðil.

Riaz Ahmed bütünpartilerin yeniliberaliz-mi savunduklarýnýsöylüyor ve yenihükümetin önemliekonomik sorunlarlakarþý karþýya geceðinianlatýyor.

Öte yandan ÝslamcýMMA’nýn önümüzdekidönemde hýzla güçlen-mesi de mümkün. Kýsasüre önce Kuzey Batýeyaletinde hükümetteolan MMA bölündü vebir kanadý þimdi Talibanile birlikte savaþýyor.

Page 6: Sosyalist İşçi 315

6 sosyalist iþçi sayý: 315

Irak'taki Zap bölgesinedönük askeri müdahale 8.günde bitirildi ve ordubölgeden geri çekildi.Genelkurmay ve emrinde-ki hakim medyanýn"PKK'yi bitireceðiz" nara-larý ilk üç günün ardýndankesildi. Sürekli uzun süre-ceði ve sonuç alýnacaðývurgulanan 25. sýnýr ötesimüdahalenin 8. gündebitmesi ve Bush tarafýndanazarlanan Türkiye'ninkýrýlan gururu savaþ yan-lýlarýný zaferden çok yenilgihavasýna sürükledi.

Hani PKKbitirilecekti?

PKK'yý bitirme ve 25. kezsýnýrlarý aþarak Kürt soru-nunu askeri yöntemle çöz-me giriþiminin sonuçlarýkopartýlan gürültüyle oran-týsýz.

Genelkurmaya göre 240PKK’li öldürülmüþ. 24asker ve 3 geçici köy koru-cusu da PKK tarafýndanöldürülmüþ.

PKK ise 125 Türkaskerinin öldüðünü,yüzlerce yararlý olduðunu,buna karþýlýk 5 gerillanýnöldürüldüðünü söylüyor.

10 bin asker Zap alanýnda400 gerillayý sýkýþtýrmakiçin harekete geçirilmiþ.Dað taþ bombalanmýþ. Kürtsorunu 400 gerillayla mý sý-nýrlý? Eðer TSK tarafýndanyüzde 55'inin bu operas-yonda öldürüldüðü doð-ruysa sorun yarý yarýya çö-zülmüþ demektir. Kahra-man Türk medyasýna rað-men kamuoyu kopartýlanyaygarayla alakasýolmayan ve de herhangibir sonuç alýnamayan tipikbir sýnýr ötesi müdahalesürpriziyle tanýþtý.

Kandil Daðý ise yüzlercekilometre ötede durdu.Yanýna yaklaþan bileolmadý.

Operasyon baþarýsýz.Cumhurbaþkaný Gül'ünaltýncý günde açýkladýðýgibi Türk Ordusu Zap'taciddi bir direniþlekarþýlaþtý. Operasyonsonundaki bilançonun gös-terdiði gibi ortada biraskeri baþarý yok. Türkordusunun gücünüpekiþtirmek ve güvenkazanmasýný saðlamakamacýný da taþýyan

operasyonla büyük beklen-tiler yerini hayal kýrýklýðýnabýraktý. Askeri yenilgi,toplum nezdinde prestij veinandýrýcýlýk kaybýyla bir-leþti.

PKK’nin kamplarý, silahve gýda depolarý, barý-naklarýnýn imha edildiðisöyleniyor. Bu belirsiz birbilanço. Ancak PKKtarafýndan bir kobrahelikopterin düþürüldüðübir gerçek. Genelkurmayhelikopter düþürüldükten4 gün sonra “kýyýma”uðradýðýný açýklayarakaskeri baþarýsýzlýðýn üstünüörtmeye çalýþtý.

Ön cephe medyaSavaþ Zap’tan çok daha

þiddetli bir þekilde medya-da yürüdü. Doðan Grububaþta olmak üzere hakimmedya ordunun savaþborazaný oldu. Operasyonboyunca sayfalarýný TSK’yaaçan gazeteler genelkur-may tarafýndan daðýtýlanfotoðraflara dayanarak nekadar modern, donanýmlýve ezici bi askeri gücesahip olduðumuzu anlattý.Genelkurmay tarafýndandaðýtýlan fotoðraflardakarlý bir bölge olarakgörülen Zap’ta o sýralardakar olmadýðý ortaya çýktý.Propaganda savaþçýlarýkendilerini o kadar kaptýr-mýþlardý ki 8. gündeoperasyonun bitmesineinanamadýlar. Saat 10.21’deNTV tarafýndan operasy-onun bitirildiði haberigeçildi. Reuters haberi tümdünyaya daðýttý. Ancakkahraman Türk medyasýönce yalanlama savaþýnagirdi. Ancak saatler 15.13’ügösterdiðinde AnadoluAjansý haberi geçebildi.

Baþbakanýn operasyonsonlanmadan önce daðýt-týðý ulusa sesleniþ konuþ-masýna ambargo, yaniyayýnlamayýn talimatýkonulduðu ve yenisi gön-derildiði halde DoðanGrubu TV’leri baþta olmaküzere bir çok kanal ilkvideoyu yayýnladý.Erdoðan’ýn operasyonüzerinde bir etkisiolmadýðý kanýtlanacaktý.Ancak bu komik plan daters tepti. Siyasal alanda daadýmlar atacaðýný açýk-layan AKP operasyonun

Türkler açýsýndan prestijinitoplamýþ gözüküyor.Kürtlerin tam desteðinialmak için DTP’ye yükle-nen AKP operasyona imzaatarak karþýsýnda tam birulusal birlik yarattý.

Milli gururayaklar altýnda

Savaþ yanlýlarýnýnhezimetine son noktayýBush koydu. Önce ABDSavunma Bakaný RobertGates, operasyonun bir ikihaftayla sýnýrlý olmasýgerektiðini söyledi. BuÝsrail ve baþka zorbalaragöz yumulan standartsüre. Yaþar Büyükanýt “birgünde bir yýlda” kalabili-rizi diyerek Gates’e yanýtverdi. Operasyonun yedin-ci gününde bu kez Bushaçýkça bu iþi bitirin dedi.Bunlarýn hemen ertesindeoperasyonu bitirme vehýzla bölgeden çekilmekararýnýn verilmesi milligururu ayaklar altýna aldý.

Irak’a Türkiye’nin ABDdestekli müdahalesi tümIraklýlarý öfkelendirdi. IrakKürt parlamentosu Türki-ye’nin bölgedeki 4 askerikarakolunun kapa-týlmasýkararýný aldý. Irak GeçiciHükümeti, Mehdi Ordusuve bir çok direniþçi güçTürkiye’nin sýnýr ötesioperasyonunu protesto etti.

Iraklý Þiilerin lideriMukteda El-Sadr , Türk

hükümetini Kürtlerlediplomatik yöntemlerleanlaþmaya çaðýrdý. Tüm bugeliþmeler Irak’a hakimolamayan ABD’yi hareketegeçirdi. Gurur duyulanortaklýk bir azarlamaylabozuldu.

Vergilerimizden aldýklarý160 milyon dolarý savaþaharcadýlar. Bir kaç yüz kiþi

öldü. Yakýnlarý yasta.Irak’taki 83 köy bomba-landý. 200 HýristiyanKeldani köyü Türk ordusutarafýndan tahrip edildi.Hava bombardýmýnýndoðal yaþama verdiðizararýn maliyetini isehesaplamak zor.

Hem Kürtler hem Türklertarafýndan endiþe ve

býkkýnlýkla izlenen 25.operasyonu öncekilerdenfarklý kýlansa ilk kez birsýnýrötesi operasyonungeniþ kesimler tarafýndansorgulanýyor oluþu.

Bu onuru yeter artýkdiyen binlerce Kürt gibiBülent Ersoy’a daborçluyuz. Askeri çözümyanlýlarý yine kaybetti.

Binlerce Kürt Diyarbakýr baþta olmak üzere hem Kuzey’de hem Güney’de barýþ için sokaða çýktý. Türkiye kamuoyu BülentErsoy’un sözlerini tartýþýrken ilk kez savaþ bu kadar geniþ bir þekilde sorgulanýyordu.

Operasyonun ekonomik faturasý

Bir erin devlete günlük masrafý 100 dolar. Bir F-16'nýn bir saatlik uçuþu 25 bin dolar, F-4 2020'lerin bir saatlik uçuþu 30 bin dolar. CASA tipi uçaklar bir saatlik uçuþu 2 bin 500 dolar. Helikopterlerin 1 saatlik uçuþ 6 bin dolar.Geri hizmette kullanýlan CASA tipi uçak ve helikopterlerin ortak

maliyeti ise 70 bin dolar. Binlerce adet MK-84 tipi 900 kiloluk bomba atýldý. Her birinin maliyeti

26 bin dolar.Kara operasyonunun 20 milyon dolar. 8 gün süren operasyonun toplam maliyeti 160 milyon dolar.

160 milyon dolara neler yapýlabilirdi?6 adet 200 yataklý tam teþekküllü hastane yapýlabilirdi.10 bin konut inþa edilerek depremde zarar gören konut sorunu

çözülebilirdi.53 adet tam teþekküllü tekstil fabrikasý inþa edilebilirdi125 adet tam teþekküllü okul inþa edilebilirdi300 kilometrelik duble yol inþa edilebilirdi.

Bomba ve kurþun bizim vergilerden

Bir bardak sudakopartýlan fýrtýna

Sýnýrötesi müdahale yoksa bir fiyasko mu?

Page 7: Sosyalist İşçi 315

sayý: 315 sosyalist iþçi 7

Savaþ ve kapitalizm birbirinden ayrýlamaz

20. yüzyýlýn baþýnda, dünya, sanayileþme ve militarizasyondabüyük bir geliþmeye tanýk oldu.

Marksistler, dünya ekonomisinde gerçekleþen büyük deðiþik-likleri kabullenmeye ve anlamaya çalýþtýlar.

1910 yýlýnda, Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin (SPD)teorisyenlerinden bir olan Rudolph Hilferding, Finans Kapital’iyazdý.

Hilferding kitabýnda, büyük kartellerin ve þirketlerin geliþiminive ekonomi içindeki önemlerini analiz etti.

Bu analizini, Karl Marks’ýn, kapitalizmin krizlerinin, ser-mayenin birkaç kapitalistin elinde toplanmasýna vemerkezileþmesine yol açabileceði – yani tekelleþme - öngörüsüüzerine kurdu.

Bugün tekeller hayatýn bir gerçeði. ABD’de, 1873 ve 1898arasýndaki yýllarýn yarýsý ekonomik bunalýmla ve bir çok iþlet-menin çökmesiyle geçti. Bu iþletmeler, rakipleri tarafýndan çokdüþük fiyatlara satýn alýndýlar.

Bir sanayici olan Andrew Carnegie þöyle diyor; “Paraya ihtiy-acý olan çok arkadaþým vardý… Beþ ya da altý tanesinin þirketinisatýn aldým. Çelik endüstrisinde çalýþmaya böyle baþladým.”

Tekellerin yaný sýra, modern þirketlerin öncülleri olan anonimþirketlerin de sayýsý arttý. Bu þirketler, çok sayýda hissedardanpara toplayabiliyorlar ve böylece hýzla geniþleyebiliyorlardý.

Britanya’nýn küresel hakimiyetinin gölgesinde geliþen sanayidevletlerinin, bu sürece yetiþmelerini saðlayacak elveriþlikoþullara ihtiyaçlarý vardý.

Bu devletler bu koþullarý, tarifeler dayatarak ve sanayiyi vebanka sermayesini birleþtirerek yarattýlar.

Koruyucu tarifeler, aslýnda ucuz olabilecek ithal ürünlerineuygulanan büyük vergilerdi, böylece yurt içindeki sanayininzarar görmesi engellenmiþ oluyordu.

Bankacýlýðýn ve sanayi sermayesinin birleþmesi, bankalardakiparanýn, ekonomik büyüme için gerekli olan yatýrýmlarýn finans-maný için kullanýlmasý anlamýna geliyordu.

Hilferding’in söylediði gibi, “Önceden ayrý olan alanlar, þimdibüyük ve karmaþýk finans iþlemleri doðrultusunda bir arayagetiriliyorlardý ve sanayinin ve bankacýlýðýn ustalarý kapalýkiþisel bir ortaklýkta bir araya geliyorlardý.”

Hilferding, bunun temelinde, “büyük tekelci birleþmelernedeniyle, bireysel kapitalistler arasýnda serbest rekabetinortadan kalkmasý”nýn yattýðýný iddia ediyordu.

Finans kapitalin ve tekelin yükseliþi, koruyucu tarifelerinrolünü deðiþtirdi.

Hilferding, tarifelerin, tekelin kendi fiyatlarýný koyabilmeyeteneðini, pazar rekabetinden kaynaklý olarak fiyatlarýn düþme-si basýncýndan koruyan bir etkiye sahip olduðunu söylüyordu.

Bu korumacýlýðýn doðasýný deðiþtiriyordu: “Korumacýlýk, yurtiçi pazarý yabancý sanayilere karþý koruyan bir savunma yöntemiolmaktan çýkýp, yurt içi sanayinin yabancý pazarlarý ele geçirmeyöntemi haline geliyordu.”

Geliþmiþ her kapitalist ülke, yeni pazarlar ve kaynaklar içinrekabet etmek zorundaydý, çünkü yurt içi ekonomisini ancakböyle büyütebilir ve ayrýca diðer devletlere baðlý tekellerle ancakböyle rekabet edebilirdi.

Ýçinde doðru þeyler olmakla birlikte, Hilferding’in çýkardýðýsonuçlar yanlýþtý.

Hilferding, yurt içindeki kapitalist sistem giderek daha örgütlühale geldiði için, iþçilerin sadece finans kapitali devralacaksosyalist bir hükümet seçerek devletin kontrolünü ele geçirebile-ceklerini düþünüyordu.

SPD içinde, Hilferding’in bu görüþünü paylaþan çok sayýdasosyalist vardý. Rosa Lüksemburg bu eðilime þiddetle karþý çýktý.

Lüksemburg , týpký Marks gibi, iþçilerin varolan devleti elegeçirmelerinin mümkün olmadýðýný, devletin yýkýlmasý gerektiði-ni düþünüyordu.

Rosa, kapitalizmin savaþma eðilimine sahip olduðunu ve kapi-talizmin barýþçýl bir þekilde dönüþtürülemeyeceðini kanýtlamayaçalýþtý.

Lüksemburg, 1913’de yayýnladýðý Sermaye Birikimi adlýkitabýnda, emperyalist savaþlarýn kapitalizmin ürünü olduðunuanlattý.

Þöyle yazýyordu, “Emperyalizmin ekonomik kökleri ancak ser-maye birikiminin yasalarýndan yola çýkýlarak açýklanabilir”.

1914’de patlak veren Birinci Dünya Savaþý RosaLüksemburg’un haklý olduðunu kanýtladý. Fakat Lüksemburg’un teorisinde tekelci kapitalizmin yükseliþi yer almýyordu.

Marx, Hilferding ve Lüksemburg, geniþ çaplý sanayileþme,tekelci kapitalizm ve savaþ arasýndaki baðýn anlaþýlmasýna katký-da bulundular. Bu unsurlarý, klasik Marksist emperyalizm teori-sine Rus Devrimi’nin sýcak günlerinde iki devrimci katacaktý.

Gelecek sayýda: Emperyalizmin analizi ve I. Dünya Savaþý’na karþý çýkmak

Savaþa ve müdaha-leye en açýk ve etkilieleþtiri PopstarAlaturka yarýþmasýn-dan yükseldi. 12 Eylüldarbecilerinin 4 yýlboyunca sahneye çýk-masýna izin vermediðitranseksüel þarkýcýBülent Ersoy barýþyanlýlarýnýn sesi oldu.Türkiye’nin en tanýn-mýþ ve sevilensanatçýsý tartýþma pro-gramýnda geri adýmatmadýðý gibi ertesigünde cesurca konuþ-tu. Ve sözlerininarkasýnda durduðunuyineledi.

Bülent Ersoy’un söz-leri hem savaþa karþýsanatçýlardan hem detoplumdan geniþ birdestek buldu. RTÜKtarafýndan yayýna çýk-týðý kanal uyarý aldý.Ersoy’un yarýþmajürisinden atýlmasýgündemde.Antimilitaristleringediklisi olduðu 318.maddeyle halký asker-likten soðuttuðu içinhakkýnda soruþturmadevam ediyor. AncakDiva savaþ yanlýlarýkarþýsýnda bir kezdaha devleþti ve Türkbarýþ hareketine ciddibir katký yaptý.

Eksik olan savaþa,operasyonlarkonusunda Türklerarasýnda barýþ sesininpek duyulmamasý.Ayakta tutulmak iste-nen tüm toplumuncanýnýn askeri macera-lar uðruna harcana-bileceði inancýydý.Ersoy buradan vurdu.

Operasyonun hak-lýlýðý ve meþruluðu

daha ilk günlerindetartýþma konusu oldu.

Sorgulama devamedecek. SezenAksu’nun yazdýðýbarýþ þarkýsý gibipopüler ifadelerle yo-lunu açacak. Acýlýailelerin üzerindekibaskýnýn kýrýlmasýkonuþmalarýný kolay-laþtýracak. Her yeniaskeri adýmda baþkabirileri çýkacak veBülent Ersoy gibi

sorgulayacak. Ýþtesavaþ yanlýlarýnýnistemediði tam dabuydu.

OperasyonununTürk barýþ hareketiiçin yeni bir kapýaçtýðýný söylemek hiçde yanlýþ olmaz.

Irak’a müdahalesadece milliyetçihezeyanlarý deðil aklaIrak’ta 5 yýldýr süreniþgali de getirdi. Türkbarýþ yanlýlarýnýn Kürt

kardeþleriyle omuzomuza 15 Mart’tasavaþa hayýr demesisorgulamayý hýz-landýracaktýr.

Küresel Barýþ veAdalet Koalisyonu-nun yürüttüðü savaþkarþýtý kampanyabarýþ yanlýlarý içingerçek bir mücadelealanýdýr. Sosyalistler‘barýþa bir þans verin’diyen Küresel BAK’ýgüçlendirmeliler.

Çözüm istiyoruz

Bülent Ersoy’la hemfikirizOperasyonu derhaldurdurun!Bülent Ersoy, 25. sýnýr ötesi

operasyonu býkkýnlýkla izleyen"sessiz" kitlelerin sesii olmuþtur.Sözlerine tamamen katýlýyoruz.Bu anlamsýz operasyon derhaldurdurulmalý. Daha fazla kandökülmemeli. Savaþ yanlýlarýartýk susmalý. Kürt sorunundabarýþçýl çözzümün önündekiengeller kaldýrýlmalý. ÞimdiBülent Ersoy'un baþlattýðý konuþ-maya devaam etmeliyiz.Kendisinin yanýndayýz. Hakkýndaaçýlan soruþturmayý barýþ isteyenherkese yönelen bir susturma gir-iþimi olarak görüyoruz.29. Kürt isyaný bundan 32 yýl

önce baþladý. Devletin tutumu her

zaman savaþtan yana oldu. 35binden fazla kiiþi yaþamýný yitirdi.Çoðu "ölü ele geçen terörist"olarak adlandýrýldý. Ancak isyaanýbastýramadýlar.Irak'a 24 kez operasyon düzen-

lendi. Bazýlarý bugünkünden dahabüyüktü. Daða taþa bombayaðdýrýldý. Ancak hiçbirindensonuç alýnamadý. Tüm militaristtpropagandaya raðmen 25.operasyonun kaderinin de öncek-ilerle ayný olduðu açýk.Ayyrýmcýlýða ve þiddete maruz

býrakýlan, haklarý tanýnmayanKürtler gibi Türkler de bu savaþ-tan aðýr zarar gördü. Gençlerölüme gönderildi. Demokratikhaklar rafa kalldýrýldý. Ödediðimizvergiler ve ekonomik kaynaklarsavaþa aktarýldý. Her düþen bom-bbada, her sýkýlan kurþunda dahada yoksullaþtýk.Artýk yeter! Silahlar sussun.Operrasyona son verilsin. Türk

askerleri Irak'tan tamamen çek-ilsin. DTP üzerindeki baaskýlarason verilsin. Genel af çýkarýlsýn.Kürt dili ve kültürel haklar tanýn-

sýnn.DSÝP, Kürt sorununda barýþçýl

çözümden yana olan herkesibarýþ hareketi yaratmaya çaðýrýy-or. Ýþgalin 5. yýlýnda Irak'tayaþananlar barýþýn ne denli acilve gerekkli olduðunu gösteriyor.15 Mart'ta Ýstanbul'da gerçek-

leþecek mitingi Irak'ý,Afganistan'ý, Türkiye'yi, tümdünyayý kana bulayan savaþ veiþgal politikalarýna karþý ddev birgösteriye dönüþtürelim.DSÝP, tüm savaþ karþýtlarýný 15

Mart'ta Kadýköy'de Küüresel Barýþve Adalet Koalisyonu (KüreselBAK) kortejinde yürümeyeçaðýrýyor.

DSÝP Gennel BaþkanýDoðan Tarkan

28.02.2008

DSÝP diyor ki

Türkiye’yi sarsan sözler“Þimdi masa baþýnda entrikalarla savaþlar yapýlýyor. Orasý yazýyor, herkesde onu oynamak zorunda kalýyor. Benim doðurganlýk özelliðim olsaydý, bençocuk doðurmuþ olsaydým, yani birileri kalkacak masa baþýnda sen þunuyapacaksýn, o da bunu yappacak ve ben onlarý bu þekilde kuvvetsiz durumadüþüreceðim diye öyle bir durumm sergileyecek. Ben de doðurduðum çocuðutopraða vereceðim. Var mý böyle bir þeey ya... Yani tamam, vatan bölünmezama göz göre göre de bütün çocuklarý. O zaman bütün analar doðurun,verin topraða. Normal þartlar altýnda bir savaþ deðil bu, entrika var bu iþinucunda. Bir çocuðun ne demek olduðunu sizler gibi bilemem, ben annedeðilim ve olamayacaðým da hiçbir zaman. Ama insaným, insan olarak onlarýo topraða vermek, o analarýn yüreðinin nasýl alev alev, cayýr caayýr yandýðýnýben anlayamam ama anneler anlar. “Bülent Ersoy

Bülent Ersoy ‘dan savaþ yanlýlarýna tokat Emperyalizmnedir?

Page 8: Sosyalist İşçi 315

8 sosyalist iþçi sayý: 315

Arife Köse

Baþörtüsü yasaðýnýn kaldýrýl-masýyla ilgili yaþadýðýmýz tartýþ-ma tarihte ilk kez yaþanan vesadece Türkiye’ye özgü birtartýþma deðil.

1818’de þu anda Almanya’nýnparçasý olan Prusya’da doðanMarks’ýn ilk yýllarýndaki enbelirleyici mücadelelerden biridin konusunda gerçekleþti.Prusya’daki Yahudiler sistem-atik olarak ayrýmcýlýða uðruyor-lardý, yasalarda Yahudilerinnerelerde yaþayabilecekleri vehangi iþlerde çalýþabilecekleriayrýca belirtilmiþti. Buna karþýnYahudiler, eþit haklara sahipolmak istiyorlar ve bunun içinmücadele ediyorlardý.

Bauer ve Genç Hegelciler,dinin düþman olduðunu,Yahudileri desteklemenin dineteslim olmak ve Yahudi azýnlýðaayrýcalýk tanýmak anlamýnageldiðini söylerken, Genç MarksYahudilerin bu mücadelesinidestekliyordu.

Marks, 1844 yýlýnda yazdýðýYahudi Sorunu Üzerine adlýmakalesinde Bauer’e yanýtverirken þunlarý anlattý: “Diniinanç, daha genel bir baskýnýnnedeni deðil sonucudur. Dinsorununa odaklanmak, dahageniþ manzarayý görmemizi

engeller, enerjimizi gerçek birtoplumsal mücadeleden ziyade,steril bir dini tartýþmaya harca-mamýza neden olur.”

Baþörtüsü takmaözgürlüðü ve reformlar

Bugün dünyada genel olarakMüslümanlýk ve Türkiye’debaþörtüsü konusunda yaþanantartýþma, o yýllarda Yahudilerüzerine yapýlan tartýþmaya ben-ziyor. Müslümanlýðý teröristlik-le, baþörtüsü takmayý “örümcekkafalý olmakla” eþ görenler,hepimizi bir din tartýþmasýnýniçine çekerek genel manzarayýgörmemizi engellemeye çalýþýy-orlar. Halbuki sorun bir dinsorunu deðildir. Sorun genelanlamýyla ABD emperyalizmive buna karþý verilen özgürlükmücadelesi, Türkiye’de ise,bununla birlikte genel anlamdahak ve özgürlükleringeniþletilmesi sorunudur.

Bugün sosyalistlerin, AKP’yekarþý tutum alýrken göz önündebulundurmasý gereken ilknokta, AKP’yi iktidara getirenþeyin, halkýn özgürlük,demokrasi ve daha iyi yaþamkoþullarý talebi olduðudur.Dolayýsýyla, baþörtüsüyasaðýnýn ve 301’in kalkmasý,Kürt sorununda adým atýlmasýayný mücadelenin parçalarýdýr.

Sosyalistler reformmücadelelerinde hangi reformtalebinin diðerinden dahaönemli olduðunu tartýþmak yer-ine, önce o reformun kazanýl-masý için mücadele ederler,daha sonra bu mücadelenin biradým daha ileriye gitmesi içinhareket içinde tartýþmaya,hareketi yönlendirmeye çalýþýr-lar. Taa ki, sosyalist bir devrimgerçekleþinceye kadar.

Dolayýsýyla; baþörtüsüyasaðýnýn kaldýrýlmasý talebi birreform talebidir, çünkü budevletin statükocu kurumlarý veordusu tarafýndan uygulananbir baskýnýn kalkmasý talepedilmektedir. Çünkü bu ülkedebaþörtüsü taktýðý için okulagidemeyen ve çalýþamayankadýnlar vardýr. Bu yönüylesuni deðil, gerçek bir sorundur.Sosyalistler, bu tür baskýlarýnolduðu her yerde kadýnlarýnbaþörtüsü takma hakkýnýsavunurken, ayný zamandatýpký 1979 Ýran devrimindeolduðu gibi, baþörtüsü takmakistemeyen kadýnlarýn dabaþörtülerini çýkarma hakkýnýsavunurlar. Burada önemli olanbaþörtüsü takýp takmamakdeðil, varolan sistemin uygu-ladýðý baskýya karþý verilenözgürlük mücadelesini destek-lemek ve bunu bir adým ileriye

taþýmaktýr.Bir reform mücadelesinin

kazanýlmasý, bir diðer reformuntalep edilmesinde kendimizedaha güvenli olmamýzý saðlar.Rosa, reformizme karþýtartýþýrken, bir kayayý en yüksektepenin zirvesine kadar yuvar-lamakla görevli Kral Sisfos’unharcadýðý çabayý örnek olarakgösterir. Fakat Rosa’nýnkaçýrdýðý nokta, her seferindekaya geriye yuvarlansa da,aslýnda bu çabanýn herseferinde Sisifos’un kaslarýnýbiraz daha güçlendirdiðidir.

Birleþerek kazanabilirizBaþörtüsü tartýþmasý

sendikalarda, okullarda ayný

çýkarlara sahip olan kesimlerarasýnda yapay bir bölünmeyeyol açýyor.

Genel Saðlýk Sigortasý’na karþýmücadelede baþörtüsü takan vetakmayan hemþirenin çýkarlarýaynýdýr.

Paralý eðitime karþý baþörtüsütakan ve takmayan öðrencininçýkarlarý aynýdýr. Ve ancakbaþörtüsü takanlar ve tak-mayanlar, genel saðlýk sigortasý-na, 301’e, nükleer santrallere,milliyetçiliðe, savaþa ve iþgale,küresel ýsýnmaya karþý birliktemücadele ettiklerinde hem birazdaha özgürleþmiþ, hem dedevrime giden süreçte, Sisifosgibi, kaslarýmýzý biraz dahagüçlendirmiþ oluruz.

Hilal Kaplan(Genç Siviller)

Asýl sorun baþörtüsününsiyasal simge olup olmamasýn-dan çok makbul bir siyasalsimge olup olmadýðýdýr.Örneðin TürkiyeCumhuriyeti’nin kuruluþuylaberaber ilk siyasal simgelerim-izden biri “baþý açýk ama iffetli”diye nitelenen cumhuriyetkadýný imgesidir.

Bu yüzdendir ki 80 yýllýkdönemde “baþý açýklýk” makbulbir siyasal simge halinegelmiþken, baþörtülü olmakanormal ve makbul olmayan birsiyasal simge olarak görülmek-tedir.

Halbuki baþý açýk ya da kapalýtüm kadýn öznelliklerininiçlenebildiði, makbul sayýldýðý

bir ülke asýl hayalini kurmamýzgereken siyasallýklar alanýna iyibir temel teþkil eder diyedüþünüyorum.

Bu ülkede öyle çok haksýzyasak var ki tabii ki sadecebaþörtüsü yasaðýnýn kalkmasýyetmez.

Kaldý ki yasak da tamanlamýyla kalkmýþ deðil, halahizmet veren ayrýmý ve yaþayrýmý var. Her alanda mücade-lenin daha çok baþýndayýz.

Üniversitelerdeki yasaðýnkalkmasýný sadece sivilleþmeadýna, statükonun kýrýlmasýadýna bir baþlangýç olarakgörüyorum. Feraset sahibi,adalet ve özgürlükten yanadostlarla daha yapacaðýmýz çokiþ var.

Av. Fatma BenliAyrýmcýlýða Karþý KadýnHaklarý DerneðiBaþkan Yardýmcýsý

Türkiye de hukuken ve man-týken kabul edilemez bir ayrým-cýlýk var. Bir döneminAmerikada beyazlarýn okul vekiliselerine alýnmayan, lokantave bekleme yerleri farklý olansiyahlarýn durumu gibi gerçekte“baþörtülü kadýný insan yerinekoymamak” anlamýna gelen,ona sadece köylü, kapýcý,hizmetçi rolü biçen ve diðerleri-ni tehdit unsuru olarakgösteren bu anlayýþ, yasaðýmeþru hale getirebilmek içinçeþitli bahaneler türetiyor.Türban ve baþörtüsünün farklýolduðu, türbanýn karþý tarafabir þeyler anlattýðýný ve hatta

dikte ettiði iddiasý da bundankaynaklanýyor. Baþýnörtülmesinin kiþinin dinidüþünceleri konusunda karþýtarafa bir fikir verdiðidoðrudur. Ancak bu bakýþaçýsýnda kiþi takým elbise yerinespor giyinerek de karþýya birþey anlatýr. Savaþa hayýr amble-mi, Atatürk rozeti de kiþininduruþunu gösterir.

AKDER’in baþkalarýnýn özgür-lüklerini savunmamasý ya damini etek giymeyi tercih eden-lere baský yapmasý söz konusuolamaz. Nitekim Mersinde aklidengesi bozuk olan bir þahýskadýnlara þýrýngayla yanýcýmadde attýðýnda dernekbaþkanýmýz yaptýðý açýklamadaþöyle dedi, “Türkiye’de aslakadýnlarýn baþlarýný örtmesin-den ya da örtmemesinden ya da

eteklerinin boylarýndan kay-naklanan bir sorun yaþan-mamýþtýr. Türkiye’deki sorunbaþýný örten kadýnlarýn farklýmuameleye maruz býrakýlmasýve ötekileþtirilmedir. Bu soru-nun tek çözümü Türkiye’yezaman ve enerji kaybettiren hertürlü ayrýmcýlýðýn sonaerdirilmesidir.

Makbul olmayan bir simgeÝnsan yerine konulmayan kadýnlar

Baþörtülü kadýnlar ne diyor?

Baþörtüsüve reformmücadelesi

Page 9: Sosyalist İşçi 315

sayý: 315 sosyalist iþçi 9

Alman Devrimi’nin yenilgisi Rosa Lüksemburg, Ýkinci Enternasyonal’in 1907’de yapýlan

konferansýnda, savaþ zamanýnda, enternasyonal içindeki herpartinin kendi hükümetine karþý mücadele etmesi gerektiðinisavundu.

Bir ülkedeki iþçilerin çýkarlarýnýn, kendi patronlarý ile deðil,diðer ülkelerdeki iþçilerle ayný olduðunu iddia etti.

Kendi partisi SPD’nin (Alman Sosyal Demokrat Partisi) lider-liðinin büyük kýsmý, Lüksemburg’un bu önerisini destekledi.Zaten, yakýn zamanda bir savaþ çýkabileceðine de inanmýyor-lardý.

Diðerleri, bir savaþý önlemenin yolunun, egemen sýnýfý,emperyalizmin aslýnda çýkarlarýna uygun olmadýðý konusundaikna etmek olduðunu düþünüyorlardý – bu aslýnda pratiktehükümetin dýþ politikasýna karþý çýkmamak anlamýna geliyor-du.

Lüksemburg, savaþlara son vermenin tek yolunun, baþka birtoplum kurmak olduðu konusunda ýsrar ediyordu.

Lüksemburg, ülkeler arasýndaki toprak ve güç rekabetinin,sadece politikacýlarýn aptallýðýnýn ya da açgözlülüðünün sonu-cu olmadýðýný, kapitalizm ancak bu þekilde büyüyebileceðiiçin bu rekabetin varolduðunu söylüyordu.

Kapitalizmin, milyonlarca insanýn yaþamý pahasýna büyüye-bileceði iddiasý SPD’yi böldü.

SPD zaten, reform mu devrim mi tartýþmasýndan beridevrimci fikirlerden uzaklaþmaya baþlamýþtý.

Lüksemburg partinin radikal kanadýnýn önde gelenteorisyenlerinden bir tanesiydi. Kendisi, her zaman azýnlýktakalmýþ olan Rus sosyalisti Vladimir Lenin’den farklý olarak,parti içinde kendi politik fikirleri etrafýnda bir grup örgütlem-eye çalýþmadý.

Bunun sonucunda, partiye, sað kanat egemen oldu. 1914’de Birinci Dünya Savaþý patlak verdiðinde, parlamento-

daki SPD milletvekilleri, savaþ zamanýnda Almanya’nýn kendi‘uygarlýðýný’ korumasý gerektiðini iddia ederek, hükümetidesteklediler.

Avrupa’daki sosyalist partiler de SPD ile ayný tutumusergilediler ve Enternasyonal hýzla parçalandý.

Lüksemburg ve diðerleri, savaþa þiddetle karþý çýktýlar, fakatdaha önceden kendi fikirleri etrafýnda parti içinde örgütlen-medikleri için iþleri çok zordu ve sayýlarý çok az olduðundansavaþ yanlýsý SPD içinde kalmak zorunda kaldýlar.

Lüksemburg, 1915’de, askerleri itaatsizliðe teþvik etmektencezaevine atýldý. Savaþ karþýtý makaleler yazmaya devam etti,fakat bunlarý yayýnlayacak bir gazete yoktu.

1916’da, SPD içinde Spartaküs grubunun kurulmasýnayardýmcý oldu. Grubun ilk savaþ karþýtý gösterisine 10,000 kiþikatýldý.

Fakat, Spartaküsçülerin, kolaylýkla polisin hedefi halinegelebilecek bir kaç lidere güvenmekten baþka alternatifi yoktu.Lüksemburg kýsa süre içinde yeniden tutuklandý.

Almanya’da 1917’de, Rus Devrimi’ni destekleyen bir grevdalgasý baþladý. Grevler bir süre sonra sönümlendi, fakatsavaþa ve yiyecek kýtlýðýna yönelik öfke varlýðýný korudu.

1918 yýlýnýn Ekim ayýnda bir deniz üssünde ayaklanmabaþladý ve bu isyan baþka þehirlere de yayýldý ve hýzla devrim-ci bir ayaklanmaya dönüþtü.

Lüksemburg’un bulunduðu hapishane ayaklanmacýlartarafýndan ele geçirildi ve bunun üzerine Lüksemburg serbestkaldý. Alman egemen sýnýfý dehþete düþmüþtü. Egemen sýnýf,SPD ile görüþerek, ayaklanmayý durdurmalarý karþýlýðýndahükümeti kurabileceklerini söyledi.

SPD’nin lideri Friedrich Ebert hükümetin baþýna geçti, veyaptýðý ilk iþ, Berlin’de ayaklanmaya önderlik eden iþçilerekarþý askeri bir saldýrý planý hazýrlamak oldu.

1918 yýlýnýn Aralýk ayýnda Lüksemburg nihayet SPD’denayrýlarak Komünist Parti’yi (KPD) kurdu. Milyonlarca üyesiolan, güçlü bir partide yýllar geçirdikten sonra, þimdi etrafýndasadece, çok heyecanlý fakat deneyimsiz bir kaç bin destekçikalmýþtý. Üstelik bir devrimin ortasýnda kurulan bir partideüyeleri eðitmek için zaman yoktu.

Ocak ayýnda hükümet, Berlin’deki ayaklanmayý bahaneederek, devrimi bastýrmak için harekete geçti ve orduyu ayak-lanmacýlarýn üzerine gönderdi.

Devrimciler mücadele ettiler, fakat karþý taraf daha güçlüy-dü.

Hükümet, kullanýlan þiddet için KPD’yi suçladý ve toplututuklamalar baþladý. Lüksemburg saklanmayý reddetti ve 15Ocak 1919’da yakalandý ve öldürüldü.

Lüksemburg’un yalnýz kalmasý ve öldürülmesi sosyalisthareket için bir felaket oldu.

Fakat onun fikirleri, sýradan insanlarýn dünyayý deðiþtire-bilme gücüne olan inancý, ve sisteme uyum saðlamayý red-detmesi, gelecek kuþaklara sosyalizm mücadelesinde ilhamkaynaðý olmaya devam edecektir.

isyancýlar için rehber:

Rosa Lüksemburg

Irmak Can Özinanýr

11 Eylül’de ABD’deki ikizkulelere düzenlenen saldýrýnýnhemen ardýndan, ABD baþkanýGeorge W. Bush, bir þer eksenitanýmlayarak, “teröre karþýsavaþ”a baþlayacaðýný açýklamýþtý.Medya bir yandan antikapitalisthareketin 11 Eylül’den sonra bit-tiðini anlatmaya baþladý, onlaragöre antikapitalist hareket “teröryanlýsý” görünmek istemediði içinsonlanacaktý. Fakat ayný günlerdebaþka bir geliþme bunun böyleolmadýðýný gösteriyordu. Bush’unaçýklamasýndan hemen sonra ikizkulelerde hayatýný kaybedenlerinaileleri, savaþ karþýtý bir açýklamayaparak, “bizim adýmýza savaþ-ma” dediler. Bu ABD saldýrganlýðýkarþýsýnda, bir ses çýkacaðýný gös-teriyordu. Fakat kimse ABD’ninkarþýsýnda bu kadar büyük bir güççýkacaðýný tahmin etmiyordu…

Afganistan’ýn iþgaliABD ve Ýngiltere baþta olmak

üzere diðer müttefikleri ilk olarak,Usame Bin Ladin’i yakalamak vekadýnlarý Ýslamcý Taliban rejimin-den özgürleþtirmek adýnaAfganistan’a saldýrdý. Dünyanýnen zengin ülkesi, en fakir ülkeler-den birine bomba yaðdýrýyordu.Afganistan iþgaline karþý dünyadasavaþ karþýtý sesler yükselmeyebaþladýysa da bu sesler henüzcýlýzdý. Savaþ karþýtlarýnýn sesinincýlýz çýkýyor olmasý Bush’ucesaretlendirmiþ olacak ki hege-monya savaþýný geniþletmek üzereIrak’ý tehdit etmeye baþladý, iþteher þey bundan sonra oldu…

15 Þubat:Milyonlar sokaklarda

Irak’ýn tehdit edilmesi, o günekadar cýlýz çýkan seslerin çýð gibibüyüyerek yükselmesini saðladý.Antikapitalist hareket kendisinihýzla savaþ karþýtý hareketedönüþtürerek kitleselleþti. Biranda dünyanýn dört bir yanýndasavaþ karþýtý kampanyalar, büyükgösteriler örgütlenmeye baþlandý.

Ünlü yazar Noam Chomsky, ilkdefa savaþýn kendisi baþlamadanbir savaþ karþýtý hareketinbaþladýðýnýn altýný çizerek,hareketin gücünü belirtiyordu. 15Þubat 2003 günü dünyanýn heryerinde ayný anda savaþ karþýtýeylemler düzenlenmesine kararverildi. Bu kararýn etkisi çokbüyük oldu. 15 Þubat günü, dünyaçapýnda yaklaþýk 35 milyon insansavaþa karþý meydanlara çýkarak,dünya tarihinin en büyük eylemi-ni gerçekleþtirdiler. Ýngiltere’de birçoðu hayatýnda ilk defa bir gös-teriye katýlan, 2 milyon kiþi sokaðaçýktý. 15 Þubat’tan sonra FinancialTimes dergisi þöyle yazýyordu:“Dünyada artýk iki büyük süpergüç var. Bir tanesi ABD, diðeridünya kamuoyu.”

Ýlk zafer: 1 MartDünyada kendisini milyonlarla

ifade eden savaþ karþýtý hareket,ABD’nin yanýnda savaþa çaðýrýlanTürkiye’de de büyük bir etkiyarattý. Öncelikle, DSÝP’lilerin vebaðýmsýz savaþ karþýtlarýnýnçabalarýyla bir çok yerde “SavaþaHayýr Platformu”(SAHP) kuruldu.Irak’a saldýrý gündeme geldiðindeSAHP’lar aracýlýðýyla yürüyenkampanya, büyük kitle örgütlerive partilerle bir araya geldi.1Aralýk 2002’de büyük bir gösteriyapýldý. Bu eylemi örgütlemek içinkurulan 1 Aralýk Koordinasyonu,159 kitle örgütünden ve bir çokbaðýmsýzdan oluþan Irak’ta SavaþaHayýr Koordinasyonu(IHSK)’nadönüþtü ve 1 Mart’ta savaþ tezk-eresinin oylanacaðý günAnkara’da bir gösteri düzenlen-mesi kararlaþtýrýldý. Gösteriyehazýrlanýrken, Türkiye’nin heryerinden savaþ karþýtý eylemhaberleri geliyordu, savaþa karþýkýþýn denize girenlerden, kardanadamlar yapanlara kadar. Sokaktabir çok insan savaþa hayýr rozetleriile geziyor, birbirlerini tanýmayanbu insanlar sokaklarda birbirlerinirozetlerinden tanýyýp selamlaþýy-orlardý. 1 Mart’ta Ankara’da

toplanan 100 bin kiþi ile muazzambir gösteri gerçekleþti, ayný gününakþamýnda tezkerenin kabuledilmediði haberini aldýk. Budünya savaþ karþýtý hareketinin ilksomut zaferiydi.

Küresel BAKABD, savaþ karþýtý harekete rað-

men Irak’ý iþgal etti. Tüm dünyadasavaþ karþýtlarý için görev yenibaþlýyordu. Türkiye’de IHSK için-deki sekter unsurlarýn tartýþ-malarýna kapýlmýþ, görevini yerinegetiremez hale gelmiþti. Bununüzerine savaþ karþýtý hareketinbüyümesini önüne hedef olarakkoyan asli unsurlar Küresel Barýþve Adalet Koalisyonu(BAK)’nukurdu.

O günden sonra Türkiye’desavaþ karþýtý hareketin sesi BAKoldu. Türkiye’deki NATO zirve-sine karþý eylemlerden, küreseleylem günlerine ve Lübnan’aasker gönderilmesinin engellen-mesi için yapýlan kampanyayakadar bir çok eylemde biriciksavaþ karþýtý odak olarak büyüdü.Askeri üslerin kapatýlmasý içinmücadele etti. Türkiye’nin sonsýnýr ötesi operasyonlarýna karþýilk sokaða çýkan Küresel BAKoldu.

Bir 1 Mart daha…Bugün Türkiye, 1 Mart’ta dur-

durmayý baþardýðýmýz tezkereyive barýþ seslerini hiçe sayarak,ABD güvencesinde GüneyKürdistan’a müdahale ediyor.ABD, savaþ karþýtý hareket ve Irakdireniþi yüzünden iyiden iyiyeyitirdiði prestijini korumak içinÝran’a saldýrmayý düþünüyor.

15 Þubat ve 1 Mart’ta olduðu gibisokaklarý barýþ sesleri ile doldu-rursak, savaþý durdurabiliriz, buise daha iyi bir dünya yaratmanýntemel koþulu. Küresel BAK 15Mart’ta, Irak iþgalinin 5.yýlýndatüm dünyadaki savaþ karþýtlarý ileberaber yine sokakta olacak. Bir 1Mart daha yaratmak, savaþçýðýrtkanlýðýna son vermek içinalanlara!

Küresel BAK vesavaþ karþýtý hareket

Page 10: Sosyalist İşçi 315

10 sosyalist iþçi sayý: 315

dsip.org.tryeni biçim ve içeriðiyle

yayýnda

Yapý Kredi Bankasý’nýnÝstanbul Galatasaray’dakiSermet Çifter Salonu’nda''Þehrime UlaþamadanBitirirken Yolumu/Nazýmve Vera Moskova'danÝstanbul'a'' baþlýklýu birsergi açýldý.

19 Ocak’ta açýlan NazýmHikmet sergisi 22 Mart’akadar sürecek.

Ýnsan Nazým Hikmethakkýnda biraz birþeylergörmek için gidiyorsergiye. Geröekten desadece “biraz birþeyler”görebiliyor.

Saðda solda tavandanasýlmýþ birkaç þiir veküçük cam dolaplariçinde bazý evraklar.Pasaportlarý, yazdýðý birkaç þiirin müsveddeleri,ona gelen 3-5 kart postalya da mektup.

Duvarlarda ise Nazým’ýnbazý bilinen fotoðraflarýve bazý az bilinenfotoðraflarý var.

Sergiyi gezerken insanhüzünleniyor. Hem deçok.

Nazým’ýn yaþamý zatenyeterince hüzünlü.

Türkiye’ye gelmek, bura-da gömülmek istiyor vebu olmuyor. Faþistler bileartýk bu büyük Türkiairinin þiirlerini okuyor-lar ama o hala TürkiyeCumhuriyeti, vatandaþýdeðil. Sergide en çokbunu hissediyorsunuz.

Ama asýl sorun buülkenin bu en büyük þairiiçin açýlan serginin budenli yoksul olmasý.

Elbette Nazým’ýn dahaçok kiþisel eþyasýnýgörmek deðil sorun. Birköþede Nazým’ýn veVera’nýn bazý kiþiseleþyalarý sergilenmiþ.Yeterli.

Beklediðimiz Nazým’ýnyaþadýðý çaða iliþkin bil-giler. Neden Türkiye’denkaçmýþ: O günlerdeTürkiye’de neler oluyor?

Dünya’da neler oluyor?Resimlerle, çeþitli baþka

görsel malzeme ileNazým’ýn dünyasýný arýy-or insan. Yaþadýiðý kentnasýl bir yermiþ? O kentteneler yaþanmýþ?

Bütün bunlar anlatýl-madan bir politik þairi

nasýl tanýtabilirsinizokurlara?

Ama bütün bunlarý daKoç ailesinin sahibiolduðu Yapý KrediBankasý’ndan beklemekmümkün deðil.

Koç ailesi “biz pala-

zlanýrken Nazým’daTürkiye’den kaçtý çünkü ogünlerde Türkiye’de ken-disine komünist diyenherkesin canýna okuyor-duk” diyemez ki!

Gene de gidip görmekgüzel.

Nazým Hikmet sergisi

Volkan Akyýldýrým

Türk askeri Irak'a gir-dik-ten kýsa bir süre sonraRecep Ývedik gösterimegirdi. TV'ler militarist pro-pagandayla savaþa övgüdüzerken 22 Þubat ve 27Þubat arasýnda 1.200 binkiþi Þahan Gök-bakýr'ýnyarattýðý karaktere gülmeyitercih etti.

Sinema giriþlerinde uzunkuyruklar oluþtu. Þahan'ýnfilmini tercih edenlerinçoðunluðu gençlerdi.

Aslýnda bu baþarý bir sür-priz deðildi. Giþe filmleri-nin baþta Cem Yýlmaz'ýnGORA'sý olmak üzeregeniþ bir kesim tarafýndanizlendiði biliniyor. Þahanözellikle gençler arasýndaçok popüler. YarattýðýRecep Ývedik karakteriönceden fazlasýyla beðenitopluyordu. Bir sonradan

görme, post-magandakarakter, belden aþaðýespriler, bol argo. Tümbunlarýn popüler sinemaizleyicileri tarafýndan beðe-nilen özellikler olduðubiliniyor.

Ay ne ayýp!Recep Ývedik, baþta film

eleþtirmenleri ve evlat-larýnýn yoldan çýkmamasýnýisteyen ailelerin gazabýnauðradý. Hayattaki argo kul-lanýmýnýn epey gerisindekalan filmdeki argo edepsi-zlik olarak ilan edildi.Hedeflenen Þahan'dan çokgençler, onlarýn deðerlerive güldükleriydi.

Popüler olanýn her zamankötü olacaðýný bekleyen vekendi sevdikleri filmlerinRecep Ývedik kadar izlen-meyeceðine hayýflanansinema camiasý muhafaza-kar deðerlerle yan yana

düþtü.

Kaçýþ olarak popülersinema

Türk ordusunun Irak'taolduðu gergin günlerde ikisaat her þeyden uzakgülmek isteyen yüz binlersavaþa karþý olan býkkýnlýðýgösterdi. Ýnsanlar ve özel-

likle gençler kaný ve ölümükutsayan iklimi bir kenarabýrakmak için Þa-han'ýseçtiler. Popüler si-nemazaten insanlarýn ak-lýnýkaçýrmamasý için var.

Bir kaçýþ olarak sinema vesanat gerici olmaktan çokilerici bir rol oynar. Zihniniegemen sýnýfýn fikri bom-bardýmanýndan uzak tut-mak uzlaþmaya deðilsorgulamak için bir fýrsatyaratýr.

Þahan'ýn filmi bu satýr-larýn yazarý ve gazeteninbir çok okuru için izlen-memesi gerek filmler kate-gorine daha baþtan konul-du. Ama filmin kötüolduðu deðerlendirmesinipaylaþmak yerine RecepÝvedik'e yönelik muhafaza-kar ahlakçý saldýrýya vekitleleri koyun sürüsüolarak gören elitizme itirazetmeyi uygun görüyoruz.

Rambo gene iþ baþýndaABD emperyalizmi gene berbat bir durumda. Üstelik

artýk eskiden olduðu gibi onu kurtaracak bir John Wayneyok. Emperyalizmi þimdi Rambo 4’ün katliamlarý kur-taracak! Rambo filmleri daima emperyalizmin çýplak birsembolü olmuþtur.

1982’de gösterime giren Ýlk Kan, Rambo dizisinin ilkfilmiydi. John Rambo Vietnam savaþý’na özel kuvvetolarak katýlmýþ insan yarmasý Rambo (Sylvester Stallone)tek baþýna koca bir Amerikan birliði ile savaþýyor. Buyanýyla çeliþik bir biçimde Rambo emperyalizme karþýsavaþýyor.

Ama filmin mesajý baþka. Savaþtan dönen kahramanaskerler hayal kýrýklýðýna uðruyorlar. Yenilen kahramanAmerikan ordusu deðil, politikacýlardýr.

Yani, orduya güvenin. Vietnam sendromununyaþandýðý günlerde ABD ordusuna güvenin mesajý çokönemliydi. O, düzenin ve emperyalizmin kalýcý birparçasý, politikacýlar ise gelip geçici unsurlarýdýr.

Bu filmde Vietnamlýlar ise arka planda arada sýradaAmerikan askerlerine iþkence yapan korkunç, barbarinsanlardýr.

Rambo 2’de görev Vietnam’a giderek buradaki esirAmerikalýlarý kurtarmaktýr. ABD geride kimseyi býrak-maz! Eninde sonunda gelir adamlarýný kurtarýr.

Rambo tek baþýna Vietnam’a gider. ABD Baþkanlarýndan Roonald Reagan bir sabah, “akþam

Rambo’yu seyrettim ve artýk bir yeni rehþne krizinde neyapýlmasý gerektiðini çok iyi biliyorum” diyordu.

ABD Baþkaný ne yapmasý gerektiðini Rambo’danöðrendiði için ilerki yýllarda baþlarý hiç dertten kurtula-madý.

Rambo 3’de bu kez eylem alaný Afganistan’dýr. RamboÝslamcý militanlarla birlikte Ruslara karþý savaþýr.Taliban, Usame Bin ladin taraftarý gerillalar Rambo’nunarakadaþlarýdýr.

Beklendiði gibi Rambo bir kan gölünün ortasýndakatliam üstüne katliam gerçekleþtirerek Afganistaný Rusçizmeseinden kurtarýr.

Soðuk Savaþ’ýn bitmesi Rambo dizsinin de bitmesineneden oldu.

Yýllar sonra rambo gene karþýmýzda. Sylvester Stallonebu defa yöneetmen.

rambo savaþýn sürdüðü Irak veya Afganistan’da deðil.Beklenmedik bir yerde ortaya çýkýyor: Burma.

“Solcu” askerlerin yönetimde olduðu Burma’dahükümet askerleri Hristiyan misyonerlere kötüdavranýyor. Misyonerler, temiz, kibar, beyaz ve sarýþýninsanlardýr. Onlara eziyet edenler ise Asyalý, kara kuru,vahþi, barbar mahluklardýr ve Rambo’nun karþýsýndaölüp giderler.

Yarý yarýya Amerikan yerlisi olan Rambo gene kur-tarýcý. Vahþi, kan dökücü yanýný Amerikan yerlilerindenalan, insani yanlarýný beyazlýðýndan alan bir kahraman.

Böylece vahþet sýký sýkýya ýrksal özelliklerle belirlenir.Rambo ise adeta emperyalizmdir. Olaðanüstü silahlý,kýrýcý ve öldürücü, katliamlar yapan bir asker. Ýþinegeldiði vakit ise medeni görünmeye çalýþýr.

Rambo mutlaka görülmemesi gereken bir film. Batý’dagösterime girdi. Türkiye’ye de gelir. Aman dikkat edinve sinemaya yaklaþmayýn.

Rambo, Yönetmen Sylvester Stallone.

SÝNEMA

SÝNEMA

Þahan ve popüler sinemanýn anlamý

John Rambo

Recep Ývedik

Page 11: Sosyalist İşçi 315

sayý: 315 sosyalist iþçi 11

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tüm

zenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum,iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarý-na kolektif olarak el koyupüretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-

tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.

-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýna karþýsermaye sahiplerini, ege-men sýnýfý korumak içinoluþturulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devlet ge-reklidir.

-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.

-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda bir mücade-lenin parçasýdýr.Sosyalistler baþka ülkeleriniþçileri ile daima dayanýþ-ma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baskýaltýna alýnmalarýna karþýçýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülkenin

iþçilerinin diðer ülkeleriniþçileri ile karþý karþýyagelmesine neden olan herþeye karþý çýkarlar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.

-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ hareketleri-ni desteklerler.

-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tek birülkede izole olarak yaþaya-maz. Rusya, Çin, DoðuAvrupa ve Küba sosyalistdeðil, devlet kapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-

bilmesi için, iþçi sýnýfýnýn enmilitan, en mücadeleci kes-imi devrimci sosyalist birpartide örgütlenmelidir.Böylesi bir parti iþçi sý-nýfýnýn yýðýnsal örgütleri vehareketi içindeki çalýþmaile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlere katýlanherkesi devrimci bir sosyal-ist iþçi partisinin inþasýçalýþmasýna omuz vermeyeçaðýrýyoruz.

sosyalist iþçine savunuyor?

haksýzlýklarý,mücadalenizi,yorumlarýnýzý

bize yazýn

[email protected]

23-24 Þubat tarihlerindeAnkara'da yapýlan KadýnKonferansý'na Mazlum-Der, Türkiye Yeþilleri,KaosGL gibi birçokkurumdan konuþmacýlarkatýlmýþtý.Kampanyalarda,yürüyüþlerde görmeyealýþýk olduðumuz travestibir aktivist de Lambdagönüllüsü ve sosyologolarak konuþmacýlararasýndaydý.Konferanstan dönüþ içinAnkara Garý'na git-tiðimizde kendisine biletkalmadýðýný söylediler.

Ancak diðer insanlarabilet satýlmaktaydý.Travesti olduðu içinbilet satmak iste-meyen giþegörevlileri,arkadaþýmýzýn yal-nýz olmadýðýný,kalabalýk bir gruplagarda bulunduðunugörünce bileti satmayakarar verdi. Bu yapýlanbir insanlýk suçudur.Travestiler, transsek-süeller günlük yaþam-larýnda sürekli ayrým-cýlýða maruz kalýyorlar.Sýradan insanlar gibi

okula, iþe, marketegidemiyorlar. Birçoðuyaþamýný sürdürebilmekiçin seks iþçiliði yapmakzorunda. LGBTT'lereyapýlan her türlü ayrým-cýlýða karþý 8 Mart'taAntikapitalist kadýnlarolarak sokaklardaolmalýyýz.

Meltem Oral

Okurmektuplarý

8 Mart’ta transfobiye dekarþý sokaða!

1 Mart 2003'te ABD'ninTürkiye'den Irak'a giriþineizin veren tezkere büyüksavaþ gösterinin hemenertesinde meclisten geçir-ilememiþti. Küresel BAKtarafýndan 1 Mart'ýnyýldönümünde düzenlenen'Savaþsýz bir Dünya içinUluslararasý Buluþma'yakatýlan savaþ karþýtlarýABD emperyalizmine karþýmücadele çaðrýsý yaptý.

Küresel BAK'tan YýldýzÖnen'in moderatörlüðündegerçekleþen buluþmadaABD'de savaþ karþýtý kam-panya yürüten SavaþaKarþý Gaziler'den ChrisCapps, Iraklý psikiyatristNuman Serhan Ali, ÖDPGenel Baþkaný ve millet-vekili Ufuk Uras konuþtu.

Irak savaþý gazisi Capps,Irak'ta ABD ordusununyarattýðý þiddete tanýkolduktan sonra daha iyi birgelecek için asker olmakararýný gözden geçirdiðinianlattý. Capps, Irak'taki

askerlerinin yüzde 75'ininayný duygular içindeolduðunu, savaþmakistemediðini anlattý.

Ufuk Uras, KüreselBAK'ýn beþ yýldýr yürüttü-ðü mücadelenin ne denli ö-nemli olduðunun bugün a-çýkça görüldüðünü söyledi.

Hem Irak'ýn iþgaline sonvermek hem de Türkiye'debarýþýn sesinigüçlendirmek için 15Mart'ta savaþ karþýtý mitin-gin kitlesel bir þekildegerçekleþmesinin gerektiði-ni vurguladý.

Iraklý psikiyatrist iþgalinIraklýlar için nasýl bircehennem hayatý yarat-týðýný rakamlar ve tanýklýk-larla anlattý.

100'den fazla savaþkarþýtýnýn katýldýðý buluþ-mada Irak'taki iþgal, ABDordusunun durumu,Türkiye'nin Irak'a müda-halesi, savaþ karþýtýmücadele 2 saat boyuncatartýþýldý.

Savaþa karþý uluslararasý buluþma gerçekleþti

29 Þubat Cuma günü,Ankara Küresel BAK,TAKSAV'da Savaþa KarþýGaziler'den Chris Capps veBirgün yazarý AhmetTulgar'ýn katýlýmýyla birtoplantý gerçekleþtirdi.

Irak'ta görev yaptýktansonra, ABD ordusundanayrýlan Capps, Irak'takidurumu anlatarak, asker-lere Irak'lýlara insan gibibakmamayý öðrettiklerini,böylece Iraklýlar'ýn sadecebir hedef haline geldiðinibelirtti. Guantanamo Üssüile haberleþmeyi saðlayan

bir fiber optik kabloyutamir ettiði sýrada, ordu-dan ayrýlmaya kararverdiðini söyleyen ve ken-disi gibi bir çok arkadaþýbulunduðunu belirtenCapps, Afganistan'a yol-lanmak üzere yollandýðýAlmanya'dan tatil içinABD'ye geçerek bir dahagörev yerine dönmemiþ.

ABD ordusu ise masraflýolduðu gerekçesi ileCapps'i yargýlayamamýþ.

Türkiye'nin Irak'a yönelikoperasyonunu sonlandýr-masýndan mutluluk duy-

duðunu fakat Türkiye'ninbaðýmsýz bir dýþ politikayasahip olmasý gerektiðinisöyleyen Capps, üniversiteokuyabilmek için orduyayazýldýðýný da belirtti.

Ahmet Tulgar daCapps'in bu açýklamasýn-dan yola çýkarak ABD'dekieðitim sisteminin vahimdurumda olduðunu,AKP'nin attýðý adýmlarýnTürkiye'yi de benzer birduruma getirdiðini anlattý.

Toplantý 20 kiþininkatýlýmýyla gerçekleþti.

Irkçýlýða ve MilliyetçiliðeDur De! Giriþimi, "301Kaldýrýlsýn, IrkçýlarYargýlansýn!" kampanyasýiçin strateji belirleme çalýþ-masý yaptý. 2 Mart 2008Pazar günü STGM'de biraraya gelen Ankaralý

Durdeciler, Durde'ninAnkara'daki güçlü ve zayýfyönleri ile olanak ve risk-lerinin analizini yaparak,eylem takvimini veiþbölümünü belirlemeyebaþladý. 6 Mart Perþembegünü ise söz konusu çalýþ-

malar tamamlanacak. Aynýgün saat 09.22'deDurdeciler Hrant Dink'inkatledilmesinin ardýndanyaptýðý konuþma nedeniyleTemel Demirer hakkýnda301'den açýlan davayýizleyecek.

Ankara’da 301’e hayýr kampanyasýný tartýþýldý

ODTÜ’depanel

Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu'nun (KüreselBAK) davetiyle Türkiye-ye gelen Amerikalý savaþkarþýtý Irak gazisi ChrisCapps ve Birgün’denAhmet Tulgar "savaþsýzbir dünya için uluslar-arasý buluþma" baþlýklýpanele katýldýlar. ODTÜKültür ve Kongre Mer-kezi'nde gerçekleþtirilenpanelde üniversitede

okuyabilmek için parakazanmak zorundaolduðunu bunun içindeorduya yazýldýðýný söyle-di savaþýn ne kadar kötüolduðunu bir askergözünden anlatan Chriseskiden pizza daðýtýcýlýðýyaptyýðýný ve savaþtaykeneski hayatýný ne kadarözlediðini anlattý. BirleþikDevletler ordusununsavaþ sýrasýnda nasý pis-likler yaptýðýnýda anlatanChris insan öldürmeninbu kadar kolay olmamasýgerektiðini söyledi.

Irak’a yönelik askeri müdahalenin ve Kürt sorununu savaþla çözülmeyeceðinin katýýlýmcýlartarafýndan vurgulandýðý buluþmada Türkiye’de barýþ hareketinin güçlenmesinin ddinamikleriele alýndý. Konuþmacýlar Irak’ýn bir bataklýk olduðunu, iþgalci güçlerin direniþ engeline takýl-masýnýn kaçýnýlmaz olduðunu vurguladýlar.

Hasankeyfi savunanlardanAnkara’da eylem

Hasankeyf Ýnisiyatifin'nin çaðrýsýyla Ankara'daAlman konsolosluðu önünde bir buluþma çaðrýsýyaptý. 4 Mart 2008 günü saat 9:30'da yapýlacak buluþ-mada baraj nedeniyle evlerinden, yaþam alanlarýndanyoksun býrakýlan kiþiler gönüllü mülteci olacak. KEGaktivistleri Hasankeyf Girþimi’ni destekliyor ve bueyleme katýlacak.

Küresel Eylem Grubu(KEG) 26 Þubat 2008 tari-hinde Çevre Mühen-disleriOdasýn'da "NükleerSantralarla Hayýr" basýntoplantýsý yaptý.

Basýn açýklamasýný yapanMahir Günþýray “bugünhükümetin çok tehlikelibir iþe kalkýþtýðýný ve bunukamuoyuyla paylaþmak ,hükümeti uyarmak üzerebasýn toplantýsý yaptýðýmýzýdile getirdi. Hükümete desoruyoruz.

Bu acele niye? HilmiGüler neden bu kadar hýzlýdavranýyor? Bu acele niye?Neden yýllardýr nükleersantrallerin tehlikelernden, zararlarýndan sözedenlerin görüþlerinidikkate almýyor.

Nasýl oluyor da hükümet

yýllar önce verilen lisansýngeçerli olduðunu iddiaederek Akkuyu'yu nükleersantralin kurulabileceðinisöylüyor.

Bizler, hem insani, ekolo-jik ve vicdani nedenlerlehem de bilimsel gerekçel-erle nükleer santralyapýmýna karþýyýz." dedi.

Basýn açýklamasýnda,Mahir Günþiray'dan sonrasýrasýyla ÖDP, ÝstanbulTabip Odasý, Yeþiller,DSÝP, Munzur KorumaKurulu, ÇMO temsilcilerive sanatçýlar ZeynepCasallini, Jale Karabekirkonuþmalar yaptýlar.

Konuþmalar, 26 Nisan'daKadýköy'de düzenlenecekolan KEG "Nükleer SantralÝstemiyoruz" mitingiçaðrýsý yapýldý.

Nükleer lobi iþbaþýnda

Nükleer ihaleye hayýr!

Amerikalý savaþ gazisi Chris Capps Ankara’daydý

Page 12: Sosyalist İşçi 315

sosyalist isciZ Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi,

Nail Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Yön Matbaasý: Davutpaþa Cad. Gönen

Sanayi Sitesi, B Blok, 360, Topkapý-ÝstanbulYerel süreli yayýn, haftada bir yayýnlanýr

www.sosyalistisci.org

ANTÝKAPÝTALÝST

KADINLAR

NE ÝSTÝYOR?

Türkiye’de her 3 kadýn-dan biri þiddet maðduru.Aile içi suçlarýn yüzde 87'sikadýnlara karþý iþleniyor.Baþbakanlýk KadýnýnStatüsü ve Sorunlarý GenelMüdürlüðü Aralýk ayýnda-ki raporuna göre, varoþlar-daki kadýnlarýn yüzde 97'siaile içi þiddete maruzkalýyor. Yine ayný rapora

göre, Türkiye genelindekiailelerin yüzde 34'ündefiziksel þiddet var. Bukadar yaygýn þiddetekarþýn, devlet, Beyoðlu’ndayýlbaþý gecesi kadýnlarýtaciz edenleri 57 YTL paracezasý ile serbest býraka-biliyor. Biz þiddete veayrýmcýlýða son verilmesiniistiyoruz!

Þiddete veayrýmcýlýða son

Bir kadýnýn nerede negiyip ne giyemeyeceðinekendisinden baþka kimsekarar veremez. Her kadýnistediði her yerdebaþörtüsü takma ya damini etek giyme özgür-lüðüne sahiptir. Mini etek

giyen kadýnlar teþhirci,tahrik eden, cinsel metaolmadýklarý gibi, baþörtülükadýnlar da cahil, yobaz,örümcek kafalý deðildir.Okullarda ve kamu kuru-luþlarýnda kýyafet özgür-lüðü istiyoruz!

Herkese giyimkuþam özgürlüðü

Yoksulluða hayýrDünyada günde 1 dolarýn

altýnda gelirle geçinmekzorunda kalan 1.2 milyaryoksulun yüzde 70’inikadýn ve çocuklar oluþtu-ruyor.

Ve yeryüzünde 700 mily-on kadýn, beslenme, içme

suyu, saðlýk hizmetleri veeðitim olanaklarýndan yok-sun. Bizler, anti-kapitalistkadýnlar olarak, kay-naklarýn, savaþlara,silahlanmaya deðil, yok-sullukla mücadeleyeaktarýlmasýný istiyoruz!

Irak’ta onlarca kadýnABD ve müttefiklerininiþgali sýrasýnda tecavüzeuðradý, göç etmek zorundakaldý.

Filistin ve Lübnan’da,mülteci kamplarýndayüzlerce kadýn yiyecek vesu sýkýntýsý içinde yaþamakzorunda.

Türk ordusunun KuzeyIrak’a düzenlediði sonhava harekatý nedeniyle800 bin sivil göç etmekzorunda kaldý ve bunlarýnçoðu kadýnlardan oluþuy-or.

Bizler, savaþ deðil barýþ,ölüm deðil çözüm istiy-oruz!

Barýþ istiyoruzhemen, þimdi

Kadýnlar, SSGSS (SosyalSigortalar Genel SaðlýkSigortasý) ile 6 aylýkdoðum izni primlerinikendileri ödemek zorunda.Anne olmak isteyençalýþan kadýnlar aksitakdirde erkeklerden 6 ay

geç emekli olacak. Yalnýzkadýnlar da, emeklilikhakkýný, primlerini öder-lerse kazanacaklar. Buyasa elimizdeki hak-larýmýzý alýyor. Biz herkeseparasýz saðlýk hizmeti ver-ilmesini istiyoruz!

SSGSS’ye hayýr

Susurluk’tan Ergenekon’akadar, sadece buz daðýnýngörünen yüzünün deðil, enderin köklerinin de ortayaçýkarýlmasýný istiyoruz.Çeteler bugüne kadar buülkede barýþýn saðlan-masýnýn önündeki en

büyük engeli oluþturdular. Hrant Dink’ten Uður

Mumcu’ya kadar onlarcaaydýnýn öldürülmesindetetiði çeken el oldular.

Çetelerin yargýlanmasýnýistiyoruz!

Adalet istiyoruz!

Çetelerden hesapsorulsun

BAÞKABÝRDÜNYAMÜMKÜN!

301’i kaldýrýnBizler, anti-kkapitalist

kadýnlar olarak, ayrým-cýlýðýn ne demekolduðunu, kadýnlarýnmarruz kaldýðý ayrýmcýdavranýþlardan biliy-oruz. Kadýnlarý ikincicins olarak gören,Beyoðlu’nda yýlbaþýakþamý kadýnlarý tacizedenleri sadece 57 YTLpara cezasý ile cezza-landýran zihniyet ile, buülkede yaþayan azýnlýk-lara ayrýmcýlýk uygu-layan, Türk olmayý herþeyden üstün gören zih-niyet bir ve ayný zih-niyettir. 301’in kkaldýrýl-masýný istiyoruz.’

Antikapitalistkadýnlarher yerde,sokakta…Irak'ta savaþ yüzün-

den evini terk etmekzorunda kalanlarýnçoðunluðu kadýnlar…

Filistin ve Lübnan'damülteci kamplarýndainsanlýk dýþý koþullar-da yaþamak zorundakalanlarýn çoðukadýn…

Afganistan'daiþgalden sonra ortayaçýkan kargaþa ortamýyüzünden artantecavüz ve tacizlerdendolayý kadýnlar arasýn-da intihar oraný hergeçen gün artýyor…

Dünyada günde 1dolarýn altýnda gelirlegeçinmek zorundakalan 1.2 milyar yoksu-lun yüzde 70'i kadýn veçocuklar.

Yeryüzünde 700 mily-on kadýn, beslenme,içme suyu, saðlýkhizmetleri ve eðitimolanaklarýndan yok-sun.

Türkiye'de her 3kadýndan biri þiddetmaðduru. Aile içisuçlarýn yüzde 87'sikadýnlara karþý iþleniy-or.

Kadýnlar iþ gücününasli bir parçasýolmalarýna raðmeneþit ücret almýyorlar,þiddete maruz kalýyor-lar….

Ama kadýnlar, Irak'tanVenezuela'ya,Filistin'denHindistan'a,Fransa'dan Kenya'ya,Pakistan'a, Lübnan'akadar, dünyanýn heryerinde savaþlara,kapitalizme, þiddete,cinsiyetçiliðe, ýrkçýlýðave her tür ayrýmcýlýðakarþý mücadele ediyor-lar… Kenya'da yapýlanDünya SosyalForumu'nda mikrofonututanlar onlar. GüneyAfrika'da nerdeyse biraya yakýn süren kamuçalýþanlarý grevindeellerinde pankartlarladirenenler, LatinAmerika'dan dünyayaumut yayanlar veHepimiz Ermeniyizdiye yürüyen yüzbin-lerin büyük çoðun-luðunu oluþturanlar bumücadeleci kadýnlar.