sosyalist İşçi 259

16
sosyalist isci SAYI: 259 16 Eylül 2006 1.50 YTL www.sosyalistisci.org Afganistan’da 5 yýllýk savaþýn bilançosu Ölü askerler taburu ANTÝKAPÝTALÝST sosyalist iþçi’nin ekidir Yeni bir dünyanýn ayak sesleri Küresel ýsýnma Dünyanýn solundaki kýta sosyalist iþçi ile birlikte isteyin Lübnan’ýn iþgaline ortak olma Afganistan’dan çekilin Afganistan’ý iþgal etmiþ olan ABD’nin yanýn- da bu iþgale katýlan NATO ordusu içinde Türkiye’de var. Türkiye Afganistan’ý fiilen iþgal etmiþ durumda. NATO komutanlarý beklemedikleri þiddette bir direniþle karþýlaþtýklarýný söylüyorlar ve daha fazla asker istiyorlar. Genel Kurmay Baþkaný asker gönderilmeye- ceðini söylüyor ama bu arada Türkiye yakýn- da Afganistan2daki iþgal güçlerinin komu- tanlýðýný üstlenmeye hazýrlanýyor. Tek doðru tutum Afganistan’dan bütün yabancý askerlerle birlikte Türk askerlerinin de çekilmesidir. Halkýn bütün tepkisine raðmen TBMM Lübnan’a asker gönderilmesini isteyen tezkereye evet oyu verdi. Þimdi son pazarlýklar, son hazýrlýklar yapýlýyor. Hükümet, Baþbakan ve Dýþiþleri Bakaný Türk askerlerinin çatýþmaya girmeyeceðini söylüyor ama Lübnan’a asker gönder- ilmesini isteyen Birleþmiþ Milletler kararý tam tersini söylüyor. “Barýþ Gücü” adý altýnda Lübnan’a git- mekte olan gücün tek görevi Hizbullah’ý silahsýzlandýrmaktýr. Bu ev ev arayarak silahlarý toplayarak deðil esas olarak Hizbullah’a yeni silah gitmesini engelle- yerek olacaktýr., Ayrýca, sorun Hizbullah veya baþka Lübnanlý güçlerle çatýþmak ya da çatýþma- mak deðildir. Barýþ Gücü’nün görevi ABD ve israil’in arkasýný kollamaktýr. ABD’nin bütün Ortadoðu’yu hedefleyen saldýrgan- lýðýna ortak olmaktýr. Lübnan’a asker gönderilemsini savunan- lar “büyük devlet olmak için Libnan’a git- meliþyiz” diyorlar. Eðer gerçekten “büyük devlet” olmak isteyenler varsa, bilin- melidir ki bu ABD’ye hizmet ederek deðil, ondan baðýmsýz davranarak, bölgede emperyalizme karþý direnenlerin yanýnda olarak mümkündür. Lübnan’a gitme, kardeþ kaný dökme! sayfa: 8-9 Barýþa rock En büyük antikapitalist festival Bu sene bütünüyle gönül- lülerce örgütlenen Barýþarock’a 80 bin kiþi katýldý. Türkiye’nin en büyük antikapitalist ve savaþ karþýtý etkinliði oldu. Savaþ karþýtlarý 2 gün boyun- ca müzik dinlemenin yaný sýra savaþa karþý yürüyüþler yap- týlar, toplantýlara katýldýlar, filmler, tiyatro oyunlarý seyrettiler Birleþmiþ Milletler mi, savaþan devletler mi? sayfa: 12 Ýkamecilik ve kitle çizgisi sayfa: 12 Parlamento bir ahýrdýr sayfa: 13

Upload: sosyalist-isci

Post on 06-Mar-2016

220 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 259

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 259

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 259 16 Eylül 2006 1.50 YTL

www.sosyalistisci.org

Afganistan’da 5 yýllýk savaþýn bilançosu

Ölü askerlertaburu

ANTÝKAPÝTALÝSTsosyalist iþçi’nin ekidir

Yeni bir dünyanýn ayak sesleriKüresel ýsýnma

Dünyanýn solundaki kýta

sosyalist iþçi ile birlikte isteyin

Lübnan’ýn iþgalineortak olma Afganistan’dan

çekilinAfganistan’ý iþgal etmiþ olan ABD’nin yanýn-da bu iþgale katýlan NATO ordusu içindeTürkiye’de var. Türkiye Afganistan’ý fiileniþgal etmiþ durumda.NATO komutanlarý beklemedikleri þiddettebir direniþle karþýlaþtýklarýný söylüyorlar vedaha fazla asker istiyorlar.Genel Kurmay Baþkaný asker gönderilmeye-ceðini söylüyor ama bu arada Türkiye yakýn-da Afganistan2daki iþgal güçlerinin komu-tanlýðýný üstlenmeye hazýrlanýyor.Tek doðru tutum Afganistan’dan bütünyabancý askerlerle birlikte Türk askerlerininde çekilmesidir.

Halkýn bütün tepkisine raðmen TBMMLübnan’a asker gönderilmesini isteyentezkereye evet oyu verdi. Þimdi sonpazarlýklar, son hazýrlýklar yapýlýyor.

Hükümet, Baþbakan ve Dýþiþleri BakanýTürk askerlerinin çatýþmaya girmeyeceðinisöylüyor ama Lübnan’a asker gönder-ilmesini isteyen Birleþmiþ Milletler kararýtam tersini söylüyor.

“Barýþ Gücü” adý altýnda Lübnan’a git-mekte olan gücün tek görevi Hizbullah’ýsilahsýzlandýrmaktýr. Bu ev ev arayaraksilahlarý toplayarak deðil esas olarakHizbullah’a yeni silah gitmesini engelle-yerek olacaktýr.,

Ayrýca, sorun Hizbullah veya baþkaLübnanlý güçlerle çatýþmak ya da çatýþma-mak deðildir. Barýþ Gücü’nün görevi ABDve israil’in arkasýný kollamaktýr. ABD’ninbütün Ortadoðu’yu hedefleyen saldýrgan-lýðýna ortak olmaktýr.

Lübnan’a asker gönderilemsini savunan-lar “büyük devlet olmak için Libnan’a git-meliþyiz” diyorlar. Eðer gerçekten “büyükdevlet” olmak isteyenler varsa, bilin-melidir ki bu ABD’ye hizmet ederek deðil,ondan baðýmsýz davranarak, bölgedeemperyalizme karþý direnenlerin yanýndaolarak mümkündür.

Lübnan’a gitme, kardeþ kaný dökme!

sayfa: 8-9

BBaarrýýþþaarroocckkEn büyük

antikapitalistfestival

Bu sene bütünüyle gönül-lülerce örgütlenen

Barýþarock’a 80 bin kiþikatýldý. Türkiye’nin en büyükantikapitalist ve savaþ karþýtý

etkinliði oldu.Savaþ karþýtlarý 2 gün boyun-ca müzik dinlemenin yaný sýrasavaþa karþý yürüyüþler yap-týlar, toplantýlara katýldýlar,

filmler, tiyatro oyunlarýseyrettiler

Birleþmiþ Milletlermi, savaþandevletler mi?

sayfa: 12

Ýkamecilik vekitle çizgisi

sayfa: 12

Parlamentobir ahýrdýr

sayfa: 13

Page 2: Sosyalist İşçi 259

2 sosyalist iþçi sayý: 259 HABERLER

“KÝM NE DEDÝ?

5012Eylül 1980 ila

1984 arasýnda idamedilenlerin sayýsý.

12 Eylül askeridarbesinin baþýKenan Evren buidam cezalarýný

meþrulaþtýrmak için“Hainleri asmayýp tabesleyecek miyiz?”

demiþti.12 Eylül askeri

mahkemeleri 517idam cesazý verdi,

bunlarýn 124’üAskeri Yargýtay

tarafýndan onay-landý, 50 kiþi hakkýn-da karar infaz edildi.

"Ýsrail, Lübnan'ýn normalve baðýmsýz bir ülke halinegelmesi için yardýmcý ola-cak."ÝÝssrraaiill DDýýþþiiþþlleerrii BBaakkaannýýTTzziippii LLiivvnnii

"Lübnan'a bir an önceasker göndererek oradaiyi bir yer kapmalýyýz"DDýýþþiiþþlleerrii BBaakkaannýý AAbbdduullllaahhGGüüll

"Asker yollamasak aðýr-lýðýmýz azalýr"DDýýþþiiþþlleerrii BBaakkaannýý AAbbdduullllaahhGGüüll

"TSK'dan bir tek askerbile Afganistan'a gidemez.Böyle birþeye gerek yok,asla da sözkonusu ola-maz. Biz daha önce ikiISAF komutanlýðýnýüstlendik. Bundan sonrada NATO'ya bu çerçevedekatký yapmaya devam ede-ceðiz."GGeenneellkkuurrmmaayy BBaaþþkkaannýýOOrrggeenneerraall YYaaþþaarrBBüüyyüükkaannýýtt

“Halkýn olumlu tepkisidir”3300 AAððuussttooss’’ttaa 44 kkiiþþiinniinnppaannkkaarrtt aaççmmaassýý üüzzeerriinneeuuððrraaddýýkkllaarrýý ssaallddýýrrýý üüzzeerriinneeÝÝssttaannbbuull EEmmnniiyyeett MMüüddüürrüüCCeellaalleettttiinn CCeerrrraahh

“Hükümete dönük halkýnhaklý tepkisidir”SSööððüütt’’ttee kkii ffaaþþiisstt ssaallddýýrr-ggaannllýýkk üüzzeerriinnee,, DDeenniizzBBaayykkaall

Ülkücü faþistler saldýrganlaþýyor

Ekonomibüyüyormaaþlar eriyor

Ekonominin ilk altý aydabüyüdüðünü gösteren ver-iler yayýnlandý. Bu verileregöre ekonomi bekleneninüzerinde büyüdü.

Ancak bu arada kamuçalýþanlarýnýn maaþlarýgeriledi. 1979 yýlýnda birkamu çalýþanýn ýn eline100 lira geçerken bu2005’de 99 liraya düþtü.

Oysa 1979’da kiþi baþýnaGSMH 1404 dolar ikenbugün GSMH kiþi baiýna5088 dolar oldu. Yaniekonomi gerçektenbüyürken bu çalýþanlara,emekçilere yansýmadý, tamtersine zenginler daha dazengin hale geldi.

Öte yandan ekonomininbüyümesinin emekçilerepek hayrý omadýðý da açýk.Ekonomi büyüdü çýðlýklarýarasýnda iþsizlik azalacaðý-na arttý.

Küresel BAKaktivistinedava açýldý

Küresel Barýþ ve AaletKoalisyonu’nun Martayýnda ÝstanbulKadýköy’de açtýðý BarýþPanayýrý’nda Ýngiliz kolajsanatçýsý MichaelDickinson’ýn Panayýrçadýrýna astýðý bir afiþtendolayý 301. maddedendava açýldý.

Michael Dickinson afiþikendisinin astýðýný kabuletmesine raðmen savcýlýkdavayý sürdürüyor.

Davanýn ilk duruþmasýn-da Michael Dickinsonmahkemede baþbakanRecep Tayyip Erdoðanhakkýnda yeni bir afiþ gös-terince polis tarafýndangöz altýna alýndý.

Ormanyangýnlarý veçevre bakaný

Aðustos ayýnýn son haf-tasý Türkiye’nin heryerinde yaygýn ormanyangýnlerý oldu. Çokbüyük miktarda ormanyanýp, kül oldu.

Geçtiðimiz senelerde kiorman yangýnlarý sýrasýn-da yeterli önlemi alacaðýzdiyen orman bakanlýðýnýnbu arada hiçbir tedbiralmadýðý ortaya çýktý.

Yetersiz araç ve gereçleyangýnlar önlenemedi.

Yangýnlar sürerkenOrman Bakaný Pepe “Golfsahasý yapýlsaydý ormanyangýnlarý çýkmazdý” dedi.Gerçekten de bütünormanlar yansa ve yerler-ine golf sahasý, yüzmehavuzu vs olsa yangýn çýk-maz ama Türkiye oksijenyetersizliðinden boðulur.

DDeevvlleett BBaahhççeellii aayynneenn TTüürrkkeeþþ ggiibbii ““oollaayyllaarraa kkaarrýýþþmmaayyýýnn”” ddiiyyoorr vvee bbuu iiþþaarreett üüzzeerriinneeüüllkküüccüülleerr ssaaððaa,, ssoollaa ssaallddýýrrýýyyoorr

1970 yýllarda MHP GenelBaþkaný Türkeþ ne zamanbasýnda ülkücülere hitaben“olaylara karýþmayýn” desecinayetler baþlardý. ÜlkücüMHP þimdi de ayný taktiðiizliyor. MHP GenelBaþkaný Devlet Baþkanýülkücülere “sakin olun”diyor ve saldýrý baþlýyor.

Eðitim dönemi kapan-madan önce birçok üniver-sitede solculara ve Kürtleresaldýran ülkücüler yazboyunca da ayný tutumudevam ettirdiler.

Basýnýn “linç” diye abar-tarak adlandýrdýðýsaldýrýlarý ile MHP’liülkücüler giderek busaldýrýlarýný meþru halegetirmeye çalýþýyorlar.

Faþist saldýrýlarýn polistendestek aldýðý açýk. Bununen iyi iki örneði 30 Aðustosgösterilerinde 4 öðrencininüzerinde “Lübnan’a askergitmesin” yazan birpankart açmalarý üzerineçoðu sivil polis olan birgrubun saldýrýsýna uðra-malarý.

Basýn bu olayý “linç giriþi-mi” diye adlandýrýrkenÝsyanbul Emniyet MüdürüCelalettin Cerrah ise“Halkýn haklý tepkisi”

olarak adlandýrdý.Ýstanbul Emniyet

Müdürü bu tutumu ilebaþka saldýrýlarý da meþrugöstermeye çalýþyor veaçýkça saldýrganlardanyana tutum alarak suçiþliyor.

Ýkinci olan ise Söðüt’tedört bir atarftan toplananülkücü faþistlerin baþbakan

Erdoðan’a saldýrmalarý. Buolayda polis saldýrganlarýönce Erdoðan’ýn olduðuprotokol bölümünesokarak ülkücülerle iþbir-liði yaptý. Bu ülkücülerinelinde her türlü kesici silahvardý.

Daha sonra ise aralarýndaüst düzey MHP yönetici-lerinin de bulunduðu

saldýrganlarý tesbit etme-sine raðmen göz altýnaalmayarak iþbirliði yaptý.

Ülkücü faþistler polisinbu iþbirliðine süreklisahipler ve bundan cesaretalýyorlar.

Faþistler çok bilinçli birbiçimde saldýrýyorlar.Amaçlarý bir yandansokaða hakim olmak diðeryandan da toplumu kucak-lamýþ olan antiemperyalisthavayý kendilerinden yanahale getirmek.

Faþistlerin bu saldýrgan-lýðýna aman vermemekgerekiyor. Saldýrdýklarýheryerde cevap vermek,geri püskürtmek gerekiyor.Faþizm ve ýrkçýlýk insanlýksuçudur ve onlara isnalýksuçu iþleyenlere yapýldýðýgibi cevap vermek gerekiy-or.

Ancak faþistlerlemücadelede en önemliolgu kitle çizgisinin korun-masýdýr. Uzun saçlýya, biraiçerene, oruç tutmayanasaldýran falistler kendi-lerinden olmayan herkesedüþmandýr. Bunun iyianlatýlmasý gerekir ve herfaþist saldýrganlýða kitleselbir biçimde yanýt vermekgerekir.

AKP hükümetinin uygu-lamaya sokmaya çalýþtýðý“saðlýk reformu” adlýyýkým programýna karþýSaðlýk EmekçileriSendikasý, SES yeni birdireniþ hattý örgütlüyor.

SES Eylül ayý boyuncabölge mitingleri yapmayý,Ekim ayýnda yaygýn bildiridaðýtmayý ve stantlaraçmayý planlýyor.

Kasým ayýnda ise eðeryýkým programý durdurul-mazsa 1 günlük bir uyarýgrevi yapacak. Eðer birgünlük grev de etkiliolmazsa bunun üzerinebir-kaç günlük iþ býrakmagerçekleþtirilecek.

SES’in yaný sýra KüreselEylem Grubu, KEG’deönümüzdeki dönemdebulunduðu her yerdetoplantýlar ve yaygýnbildiri daðýtýmý gerçek-leþtirecek ve hükümetinSaðlýkta UyumProgramý’ný teþhir edecek.

Küresel Eylem Grubu,KEG Saðlýk EmekçileriSendikasý’nýn bütün

eylemlerine destek vere-cek.

Türkiye SosyalForumu’nda KüreselEylem Grubu SES ile bir-likte 1 Ekim Pazar günü

saat 17.30’da TürkiyeGazeteciler Cemiyeti salo-nunda “Saðlýk Politikalarýve Saðlýk Hakký” baþlýklýbir toplantýsý var.

Saðlýk emekçileri eyleme hazýrlanýyor

Saðlýkta yýkýmý durduralým

KEGKüresel Eylem Grubu

Ýstanbul: 538-263 45 35Ýzmir: 533-4453468

Türkiye Sosyal Forumu1 Ekim Pazar, saat: 17.30

SSaaððllýýkk PPoolliittiikkaallaarrýý vvee SSaaððllýýkk HHaakkkkýýFatih Artvinli - ÝNSEV, Köksal Aydýn - SES Baþkaný, ErkanKapaklý - Küresel Eylem Grubu, Abdülsamet Baskak - Ýzmir

KKEEGG ttooppllaannttýýssýý

Türkiye Sosyal Forumu1 Ekim Pazar, saat: 13.00

PPiiyyaassaa vvee DDeevvlleett KKýýsskkaaccýýnnddaa EEððiittiimmKESK’ten bir konuþmacý,

Sezai Temelli, Ýrfan Alayvar, Ersin Tek

KKEEGG ttooppllaannttýýssýý

Ne zaman konuþsa kudurmuþcasýna saldýrýyorlar

Page 3: Sosyalist İşçi 259

sayý: 259 sosyalist iþçi 3

sosyalist iþçi

BBAAÞÞYYAAZZIIHayat tartýþmalaracevap veriyor

Sol saflarda uzun bir süredir iki konu sürekliolarak tartýþýlýyor. Savaþa karþý, antiemperyal-ist hareket mi yoksa yeni liberal saldýrýlarakarþý mücadele mi belirleyicidir sorusu ilktartýþýlan konu.

Öncelikle bu iki baþlýðýkarþý karþýyagetirmek yanlýþ. Antiemperyalist mücadelezaten ayný zamanda antikapitalist birmücadeledir. Ýkisi birbirlerinden ayrýlamazlar.

Ancak, bugün dünyada belirleyici olan, bir-leþtirici olan savaþa karþý mücadeledir. Ýkibin-li yýllarda yükselen antikapitalist hareketABD ve Ýngiltere’nin Irak2a saldýrmasý üzerinehýzla devasa bir biçimde büyüyerek savaþkarþýtý hareketi de oluþturdu.

Bugün, ABD’nin “teröre karþý savaþý”bitmeden, bu savaþta ABD yenilip çekilmedendiðer bütün mücadele alanlarý daha talidir.ABD’nin yenilgisi bütün dünyada emekçilerinönünü açacaktýr ve bu nedenle milyonlarsavaþa karþý hareket içinde yer alýyorlar. Bittidendiði noktada savaþ karþýtý gene yýðýnsalolarak öne çýkýyor.

Afganistan’da, Irak’ta ve Lübnan’da iþgaldevam ettiði sürece savaþa karþýmücadelebaþat olmaya devam edecek.

Ýkinci tartýþma konusu ise politikÝslam ileiliþki. Öncelikle, savaþýn sürdüðü bütün ülkel-erde emperyalist iþgal güçlerine askeri olarakkarþý koyanlar politik Ýslamcý örgütlerdir.Sosyalistler dün milliyetçi Vietnam hareketiniemperyalizme karþý nasýl savundularsa bugünde politik islamcý ve milliyetçi bu hareketleridestekleyeceklerdir.

Bütün ulusal kurtuluþ hareketlerine olduðugibi bu destek koþulsuz ama eleþtireldir.Koþulsuzdur. yani mücadele biçimini öne sür-erek þunu yaparsanýz desteklemeyizi bunuyaparsanýz destekleriz denmez. Amaeleþtireldir. Biz politik Ýslamcý hareketlerinemperyalizme karþý mücadele eden amaülkede kapitalizmi yenilgiye uðratamayacakörgütlenmeler olduðunu biliyoruz bu nedenleonlarla birlikte emperyalizme karþý direnirkenayný zamanda kapitalizme karþý da mücadeleediyor ve örgütleniyoruz.

Politik Ýslamcýlarla iliþki sadece direniþ olanülkelerdeki hareketlerle sýnýrlý deðil. Buülkede de politik islamcý gruplar, örgütler varve emperyalizme karþý tutum alýyorlar. Fakatdaha önemlisi þu: Bu toplumda savaþa, iþgalekarþý olanlar yüzde 80-90. Politik Ýslam butoplumda soldan daha geniþ bir etkiye sahipve üstelik bu etki iþçi ve emekçiler arasýnda.

Sol politik Ýslam’ýn etkilediði iþçi ve emekçi-leri geri kazanmak istiyor. Bu onlardan uzakdurarak deðil, onlarla yan yana olarak veonlara solun politik Ýslam’dan daha tutarlý,daha mücadeleci olduðunu göstererek yapýla-bilir.

Saadte Partisi 100 binin üzerinde bir emekçikitleyi Filistin için topladý, sol ise ancakyüzlerle ifade edilen güçlerle sokaða çýktý.Daha güçlü ve kazanacak bir hareketi oluþ-turabilmek için demek ki bu kitleyi kazanmak,onunla birlikte mücadele etmek zorunluluðuvar.

DTP Genel Baþkaný Ahmet TürkDTP Eþbaþkaný Aysel Tuðluk,Diyarbakýr Büyükþehir BelediyesiBaþkaný Osman Baydemir ve TunceliBelediyesi Baþkaný Songül Erol Abdil ilebirlikte yaptýðý bir basýn toplantýsý ilePKK/Kongra-Gel'e ateþkes çaðrýsý yaptý.

Ahmet Türk daha önce de tek taraflýolarak dört defa ateþkes ilan edildiðini,çatýþmasýzlýk ortamý oluþturulduðunuvurguladý.

DTP’nin bu yeni adýmý iki baþkageliþme ile birlikte önem kazanýyor.

Bir taraftan artýk asker cenazelerindenfarklý sesler gelmeye baþladý. Askeraileleri seslerini yükseltiyorlar. Anneler“neden hep bizim çocuklarýmýz ölüyor”diyorlar. “Vatan için öldü demeye-ceðim” diyorlar. Basýn bu çýkýþlarý herzaman olduðu gibi AKP aleyhine kul-lanmaya çalýþýyor ama asýl sorun Türktoplumunun bu savaþtan yorulmuþolmasýnýn artýk üstünün kapatýlamaya-cak hale gelmesidir.

Bir baþka geliþme ise milliyetçi, þovenve faþitlerin gemi azýya almýþ saldýrgan-lýklarýdýr. Önlerine gelene saldýran faþistsürüler en son Söðüt’te AKP’lilere veBaþbakan Recep Tayyip Erdoðan’asaldýrdýlar.

Bir kere daha ortaya çýktý ki faþistlerpolisle iþbirliði halindedir.Yoksulluðunu protesto eden ve elindeüzerinde bunu ifade eden bir kartontaþýyan bir emekçi polisler tarafýndanyakapaça hemen tutuklanýrken faþistsürüler Baþbakan’ýn çok yakýnýna kadargelip protokola katýlabiliyorlar ve üzer-lerinde muþtalar, býçaklar taþýyorlar.

Polis tarafýndan defalarca durduruluy-orlar ama her defasýnda serbestbýrakýlýyorlar. Demekki polis MHP’lifaþistleri, ülkücüleri koruyor.

Faþistler bu saldýrganlýklarý ile bir yan-dan Kürt sorununa barýþçý, siyasalbirçözüm bulunmasýný engellemek istiyor-lar, diðer yandan da toplumda oluþanantiemperyalist bilinci saptýrarak kendi-lerine, milliyetçiliðe, þovenizme kaydýr-maya çalýþýyorlar.

En ilginci ise CHP Genel BaþkanýDeniz Baykal’ýn faþistleri korumasýdýr.

SSoonn ffýýrrssaattAhmet Türk’ün çaðrýsý önemlidir.

Ardýndan bir grup Türk aydýnýnýn yap-týðý ateþkes çaðrýsý da önemlidir. Bu kezbu çaðrý ve giriþim karþýlýksýz kalma-malýdýr. Ateþkes her iki taraf için degereklidir. Her iki tarafta da halkyorgundur. Savaþ istemediðini ifadeetmektedir. Çatýþan güçler bu durumugöz ardý etmemelidir.

PKK/Kongra-Gel’e ateþ kes çaðrýsýyapan Ahmet Türk ýsrarla bu çaðrýyaolumlu cevap verilmesi halinde devlet-ten de adým beklediklerini, bu kezdevletin de demokratik, barýþçý, siyasalbir çözüm için adým atmasý gerektiðinivurguladý.

DTP yöneticileri bu arada yaratýlmakistenen linç havasýna son verilmesigerektiðini de gene ýsrarla belirttiler.

Bilindiði gibi “linç havasý” denen þeyaslýnda çok küçük faþist gruplarýnpolisle iþbirliðiiçindeki eylemlerindenbaþka birþey deðil. Ancak basýn bu olay-larý abartarak ve adeta teþvik ederekyayýnlayarak böylesi bir kültürün oluþ-

masýna hizmet etmektedir.Linç havasý tehlike bir geliþmeye yol

açmaya çalýþýyor. Eðe rgerçekten böylebir geliþme tutarsa, Türklerle, hiç deðilsefaþist Türklerle Kürtler arasýnda düþ-manlýk yaratýlýr ve bu düþmanlýk sürekliçatýþmaya dönüþtürülebilirse o vakitherkes bilmeli ki bu çatýþma iki taraf bir-den aðýr kayýplar verdirir.Batýdaki hersaldýrganlýk, Doðu’da cevaplanmayabaþlar.

SSiiyyaassaall ççöözzüümmKürt sorununun askeri olarak çözüle-

meyeceðini artýk Türk burjuvazisi biliy-or ve bu nedenle siyasal bir çözümemeyletmeye baþladý. Ama hala burju-vazinin önemli bir kýsmý ve asker-sivilbürokrasinin daha büyük bir kýsmýsiyasal çözümü kabul etmemeye vesavaþ ve gerginlik ortamýný korumayaçalýþýyor.

Savaþýn yýkýcý maliyetinden bu kesimkâr elde ediyor. Ceplerini dolduruyor.Savaþ daima bazýlarýna aðýr kayýplarverdirirken bazýlarýna da kâr saðlýyor.

Ama Kürt ve Türk halký artýk savaþistemediðini, bu sorunun çözülmesiniistediðini çok açýkça ifade ediyorlar. Ovakit yapýlmasý gereken ortada. Ýlk adýmDTP’nin attðý adýmý tamamlamak ve ikitaraflý bir ateþkes saðlamaktýr. Budoðrultuda herkes devletin bu tutumubenimsemesi için çaba harcamalýdýr.Þahinlere, savaþ tellallarýna aman veril-memelidir.

Bugün çözüme doðru bir adým dahaatýlýyor. Sosyalistlere düþen görev buadýmýn karþýlýðýnýn gelmesi için çabaharcamaktýr.

Kürt sorununda yeni bir fýrsat

Ýsrail’in geri çekilmesindensonra köylerine dönenLübnanlýlar bu manzara ilekarþýlaþtýlar.

Ýsrail Lübnan’da veözellikle de GüneyLübnan’da açýkça sivilhedefleri bombaladý.Ölenlerin çoðubunedenle 12 yaþýndanküçük çocuklar. Çoksayýda kadýn ve yaþlý daÝsrail bombardýmanýndaöldü veya yaralandý.

Ýsrail yetkilileri sivilhalký bombalarkenaslýnda “teröristleri”hedeflediklerini söylü-yorlar. Ölen çocuklariçin ise “kimin teröristolacaðýný bilemezsinizki” diyorlar.

29 Eylül Cuma, 18.00Karakedi: Büyükparmakkapý sok, Beyoðlu

Antikapitalistler tartýþýyorAnti Kapitalist Manifesto

Konuþmacý: Alex Callinicossosyalist iþçi

Page 4: Sosyalist İşçi 259

4 sosyalist iþçi sayý: 259HABERLER

sosyalist iþçiile yazýþmak için

[email protected]

www.sosyalistisci.org

11 Eylül tarihli bazý gazetelerde,"11 Eylül: 2973 ölü, sonrasý: 74927ölü" baþlýklarý vardý.

Büyük bir katliam.On binlerce masum insan.On binlerce yoksul.ABD, 11 Eylül þokunu, intikamcý

bir savaþla atlatmaya çalýþtý.Afganistan yerle bir edildi. Amaç,Bin Ladin'i yakalamaktý.

Peki, Bin Ladin yakalandý mý?Afganistan'da 10 bin sivil,

Irak'ta on binlerce sivilöldürüldü. Lübnan'da bir haftada1 beþ yüze yakýn sivil öldürüldü.

Bin Ladin yakalandý mý?"Medeniyetin" beþiði batý

ülkelerinde "terörle mücadeleyasalarý" çýkartýldý. Gözaltýsüreleri uzatýldý. Temel haklarpervasýzca kýsýtlandý. Devletterörü yaygýnlaþtý.

Peki, Bin Ladin yakalandý mý?Ýspanya, Mýsýr, Türkiye ve

Ýngiltere'de yüzlerce insanýnöldüðü bombalý eylemler gerçek-leþti. terör, daha büyük bir küre-sel tehdit haline geldi.

Guantanamo'da, Ebu Garipcezaevinde insanlýðýn yüzünükýzartan iþkenceler açýða çýktý.ABD tüm dünyayý, insanlarýnuçaklarla taþýnýp iþkenceye maruzbýrakýldýðý bir hapishaneye çevir-di.

Bin Ladin'den haber yok.Afganistan'da savaþ yayýlarak

devam ediyor.Irak'ta her gün yüzlerce insan

ölüyor.Bush, Ýslamofaþizmden söz edi-

yor.Halk desteðiyle seçilmiþ ve par-

lamentoda temsilcileri bulunansiyasi örgütleri terörist ilan edi-yor.

Peki, Bin Ladin yakalandý mý?

ABD Afganistan iþgaliyleAsya'da beþ yeni askeri üssesahip oldu. Irak'ýn tamamýnýaskeri üsse çevirdi. Ýsrail,ABD'nin her zamankinden dahasadýk askeri üssü gibi çalýþmayadevam ediyor.

Bush'un ve Ýsrail'in isteðiyleBirleþmiþ Milletler Lübnan'a askeryolladý. Türkiye sadece askeriüslerini ABD'ye açmakla kalmadý,Lübnan'a Hizbullah'ý silahsýz-landýrmak için asker de yolladý.

Peki Bin Ladin yakalandý mý?Ýþgalciler iþgal etikleri ülkelerde

kadýnlara tecavüz ettiler, insanlarýkeyif olsun diye öldürdüler,Afganistan'da, Irak'ta kontrgerillayöntemleriyle öldürülen insanlarýtoplu mezarlara gömdüler.

Felluce'de 21. yüzyýlýn ilksoykýrýmýný gerçekleþtirdiler.Cami avlularýnda yatanyaralýlarýn öldüðünden eminolmak için bir kurþun da göðüs-lerine sýktýlar. Bu arada Irak'ayönelik bütün iþgalgerekçelerinin, "Irak'ta kitle imhasilahý var" gerekçesi gibi, yalanolduðu ortaya çýktý.

Ama, hala, Bin Ladin yakalandýmý?

Irak'tan sonra Suriye'ye, Ýran'atehdit dolu küfürler ediliyor. Buiki ülkenin terörün temeldayanaðý olduðu iddia ediliyor.Bush, Birleþmiþ Milletlerin Ýran'aacilen yaptýrým uygulamasýnýistiyor.

Condelliza Rice, Ortadoðu hari-tasýný yeniden çizmekten sözediyor.

ABD Afganistan ve Irak'ta, Ýsrailise Lübnan'da askeri zorbalýðýnyaný sýra kimyasal silah kullanýy-or.

Bush, Avrupa Birliði ülkelerininyaný sýra Rusya ve Çin'i de "terörekarþý savaþý"nýn ortaðý halinegetirmek istiyor.

Neo-Con'lar, küresel neo liberalhegemonyayý, küresel askerisaldýrganlýkla garanti altýnaalmaya çalýþýyor.

Bu arada CIA, Bin Ladin'iyakalamak için 11 Eylül'denhemen sonra kurduðu özel timilaðvediyor.

Sahi, Bin Ladin yakalandý mý?

Komplo teorileri

Usame Bin Ladinyakalandý mý?

Mustafa Metin

76,713Bush’un savaþlarýnýn

11 Eylül 2001 ile 11 Eylül 2006arasýndaki 5 yýlda

öldürdüðü sivil sayýsý.IIrraakk:: 4499..220077

AAffggaanniissttaann:: 1177..447755LLüübbnnaann:: 11..334477FFiilliissttiinn:: 44..223344SSoommaallii:: 44..445500

Bunlar iþgalci Amerikan askeriyetkililerinin verdiði sayýlardýr.

Gerçek sivil ölü sayýsý daha fazla.

Türkiye Sosyal Forumu

AAkkttiivviissttlleerr ttooppllaannýýyyoorrDünya, kýtalar ve ülkeler

çapýnda yapýlan sosyalforum hareketi þimdi deTürkiye’de. Türkiye SosyalForumu, TSF uzun sürediryapýlan bir dizi çalýþmanýnüzerinde kuruldu. Ýstan-bul’da yapýlan sayýsýztoplantýnýn yaný sýraDiyarbakýr, Ýzmir veAnkara’da hazýrlýk toplan-týlarý yapýldý. Uzun hazýr-lýk çalýþmalarýndan sonra30 Eylül - 1 Ekim tarihleriarasýnda Ýstanbul’da,Sultanahmet’te bir arayagelinecek.

TSF’ye 70’den fazlakurum katýlýyor.Aralarýnda DÝSK, KESK,TMMOB gibi meslekörgütleri de var, siyasiparti ve çevreler ve çeþitlikampanyalar da var.

2 gün sürecek olan sosyalforum boyunca 48 toplantýve sosyal aktivite gerçek-leþtirilecek. Bu toplantýlar-da 200’e yakýn kiþi görüþ-lerini sunacak.

Türkiye Sosyal Forumu

içinde DSÝP’in, KüreselBAK’ýn ve Küresel EylemGrubu’nun da katýldýðý vedesteklediði bir dizitoplantý var.

Bunlardan en önemlileriBAK’ýn düzenlediðiTayfun Mater’in açýlýþkonuþmasýný yapacaðý veve Tarýk Ali’nin konuþa-caðý Savaþ KarþýtýHareketin Geleceði toplan-týsý. Bir diðeri ise AlexCallinicos, Doðan Tarkan,Hayri Kozanoðlu veZeynep Gambeti’ninkonuþacaðý AlternatifKüreselleþme ve Yeni Soltoplantýsý.

Ayrýca DTP’den HatipDicle’nin, ÖDP’den Hakantahmaz’ýn ve DSÝP’denÞenol Karakaþ’ýn konuþa-caðý Kürt Sorunu ve BarýþMücadelesi toplantýsý daTSF’nin önemli toplan-týlarýndan birisi.

Cumartesi günüsaat12.15’de ise TSF’denSultanahmet meydanýnabir yürüyüþ yapýlacak.

2299 EEyyllüüll CCuummaa,, 1188..0000KarakediAntikapitalistler tartýþýyorAnti Kapitalist manifestoAlex Callinicos

3300 EEyyllüüll CCuummaarrtteessii,, 1100..0000Darphane-i AmireNükleer Enerji, Küresel IsýnmaKemal Ulusaler, Nejat Tamzok, ÖzgürGürbüz - Küresel Eylem Grubu, HacýOrman, Önder Algedik - Ýklim Deðiþiyor,Biz Durdurabiliriz Kampanyasý

3300 EEyyllüüll CCuummaarrtteessii,,1155..1155Darphane-i AmireAlternatif Küreselleþme ve Yeni SolAlex Callinicos, Hayri Kozanoðlu, ZeynepGambetti, Doðan Tarkan

3300 EEyyllüüll CCuummaarrtteessii,,1177..3300Darphane-i AmireSavaþ Karþýtý Hareketin geleceðiTayfun Mater, Tarýk Ali

3300 EEyyllüüll CCuummaarrtteessii,,2200..0000KarakediEðlenceGiriþ parasýz

11 EEkkiimm PPaazzaarr,, 1100..1155Darphane-i AmireNeoliberal politikalar ve sendikalhareketAbdurrahman Daþdemir, Enzo Bernardo- Ýtalya Kamu Sendikalarý Federasyonu(CGIL), Tarýk Ali, Metin Özuðurlu11 EEkkiimm PPaazzaarr,, 1133..0000Darphane-i AmirePiyasa ve Devlet Kýskacýnda EðiitmKESK’ten bir konuþmacý, Sezai Temelli,Ýrfan Alayvar, Ersin Tek

11 EEkkiimm PPaazzaarr,, 1155..1155Darphane-i AmireKürt Sorunu ve Barýþ MücadelesiHatip Dicle, Hakan Tahmaz, MustafaKahya ve Þenol Karakaþ

11 EEkkiimm PPaazzaarr,, 1177..3300Gazeteciler CemiyetiSaðlýk Politikalarý ve saðlýk HakkýFatih Artvinli - ÝNSEV, Köksal Aydýn - SESBaþkaný, Erkan Kapaklý - Küresel EylemGrubu, Abdülsamet Baskak - Ýzmir

11 EEkkiimm PPaazzaarr,, 2200..3300KarakediSSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii DDeeððeerrlleennddiirrmmee ttooppllaannttýýssýý

Antikapitalisttartýþma kýlavuzu

Sosyalist Ýþçi bütün okurlarýný Antikapitalist Tartýþma programýna davet eder.TSF ve Sosyalist Ýþçi hakýnda daha ayrýntýlý bilgi almak için:

0536-335 10 19 ve 0536 - 259 73 64numaralý telefonlarý arayabilirsiniz.

AdaletBakanlýðýçalýþanlarýmücadeleediyor

KESK’e baðlý BES’deörgütlü Adalet Bakanlýðýçalýþanlarý “YargýdaAdalet” baþlýklýbir kam-panya sürdürüyorlar.

Ýzmir”e baþlayan eylem6 Eylül günü Ankara’dadevam etti.

Ankara’da Sýhhiye’deAdalet Sarayý’nýnönünde toplanan BESüyeleri buradan yürüyüþyapmak istediler. Þehirdýþýndan gelenleriAdalet Sarayý’nda kiçalýþanlar da yoðun birbiçimde desteklediler.

Polis BES üyelerininyürümesine izin verme-di. Bunun üzerine uzunsüre Adalet Sarayý’nýnönünde oturma eylemiyapan BES iþçilerinepolis saldýrdý.Aralarýnda BES GenelSekreteri’nin de olduðuçok sayýda göstericiyaralandý.

Adalet Bakanlýðý’ndahükümet Hakimlere vesavcýlara çok zamyaparken diðer çalýþan-lar bu zammýn kap-samýnýn dýþýndabýrakýldýlar.

Ýlaca

% 4.5 zamÝlaç fiyatlarýna yüzde

4.5 zam yapýldý. Buzamla birlikte büyük ilaçþirketlerinin kârlarý kat-lanýrken yoksulemekçierin sýrtýna yenibir küfe daha eklendi.

Page 5: Sosyalist İşçi 259

sayý: 259 sosyalist iþçi 5DÜNYA

NNaazz MMAASSSSOOUUMMÝÝ

ABD Ýran’a baskýsýný art-týrýken önümüzdeki aylar“terörizme karþý savaþ”açýsýndan çok belirleyiciolacak. Ýran’ýn nükleerprogramý BM’nin yenibelirlediði tarihlerle bir-likte gene gündemde.Dýþardan gelen baskýlarÝran’ýn içinde de poli-tikayý etkiliyor.

BM’in belirlediði sontarihe gelmeden bir günönce Ýran’ýn önde gelenmuhalif felsefecilerindenRamin Jahanbegloo Evinhapishanesinden serbestbýrakýldý.

Jahanbegloo’nun serbestbýrakýlmasýnýn ardýndanTahran Otobüs iþçilerisendikasýnýn lideriMansour Ossanlou veÝran’ýn en çok tanýnanmuhalifi Akbar Ganji’deserbest býrakýldý.

Jahanbegloo’nun serbestbýrakýlmasý bazý tartýþ-malarý da beraberindegetirdi. Serbest býrakýl-masýndan önce üniversiteöðretim üyesi olanJahanbegloo araþtýr-malarýnýn yabancý gizliservisler tarafýndan izniolmadan çeþitli ABD’likurumlara iletildiðini “iti-raf etti.”

RReeffoorrmmiisstt hhaarreekkeettBu itirafýn gerçek olup

olmaBu durumu anlamakiçin 1990’larýn baþýna,kadýnlarýn ve öðrencilerinbaþýný çektiði bir reformisthareketinin MuhammedHatami’yi iktidarataþýdýðý günlere bakmakgerekir.

O günlerde umut art-týyeni yayýnlar çýkmayabaþladý ve her taraftatartýþmalar yapýlýyordu.Ancak muhafazakarlarýnbaskýsý ile reformisthareketin en yüksekolduðu günlerde hatamihareketi frenlemeye, geriçekmeye baþladý.

Bu çok önemli günlerdesadece kültürel reformlaryapýyor ve yabancý ser-

mayeyi teþvik eden yeniliberal politikalarý benim-seyerek uyguluyordu.

Sonunda hatami kendisi-ni seçenlerin çoðunluðunaters düþtü.Muhafazakarlar bu aradaaralarýndaki sorunlarýçözdüler, yenidenörgütlendiler ve mücade-leyi hýzlandýrdýlar.

2000 yýlýndan itibarenbirçok reformist gazetekapatýldý ve 2003 yýlýNobel Barýþ Ödülü’nükazanan Þirin Ebadi gibiönde gelen aktivistlerhapislere doldurulmayabaþlandý.

Reformist son bir çabaile direnmeye çalýþtýlar.Parlamentoda oturmaeylemi yaptýlar. fakat butür çabalar kitlesel birtabana sahip olmadýðýiçin pek bir iþe yaramadý.

Bunu anlamak içinreformist stratejininarkasýndaki ekonomikgündemi bilmek gerekiy-or. Hatami’den önce kiCumhurbaþkanýRafsanjani Ýran’ýn devletkontrolündeki sanayisiniözelleþtirme programýbaþlatmýþtý.

Hatami bu pro-gramýuygulamaya devametti. Özel bankalar kurul-

masýna izin verdi vedevlet þirketlerinin satýl-masýný kolaylaþtýrmak vedevlet þirketlerininhisselerinin satýlabilmesiiçin Ýran borsasýnýyeniden çalýþtýrmayabaþladý. Dini liderAyatullah Ali Hamaeybütün bunlarda Hatemiyidestekliyordu.

Ancak Rafsanjani vehatemi’nin ekonomik pro-gramý eþitsizliði, yoksul-luðu ve iþsizliði arttýrýyor-du.

Bütün bunalr 2005seçimlerinde reformistlerivurdu. Rafsanjani’ninMersedes araba kullananeliti mahmudAhmedinejad’ýn kadrolarýile baþ edemediler. Çok aztanýnan eski Tahranbelediye baþkanýreformistlerin parçalan-mýþlýðýndan da yararla-narak seçimleri kazandý.

Bütün bu geliþmelerhatemi ve reformistlerinereye koyuyordu?Ýçeride soyutlanmýþ olanreformistler destek içingiderek daha fazladýþarýya bakmayabaþladýlar. Ama Ýran’ýnABD tarafýndan hedefseçilmesiyle birliktereformistler þimdi daha

fazla basýnç altýndalar.Mesela Akbar Ganji’yi

ele alýn. Eski bir devrimmuhafýzý olan ve sonrareformist saflara geçenGanji 1998’de Ýran lider-liðinin yazarlarýve aydýn-larý öldürdüðünüsöylediðiiçin 6 yýl hapsemahkum oldu.

Ganji’nin baþlattýðý açlýkgrevi uluslararasý alandaGeorge Bush’dan baþkadestek bulamadý.

Diðer yandan ise Þahýnoðlu babasýnýn kendisinekarþý çýkanlara iþkenceyaptýrdýðý hapishanel-erdeki mahkumlarýnserbest býrakýlmasýný talepediyor.

Ganji ve Ebadi gibiaktivistlerin Irak’asaldýrýyý ve Ýran’amuhtemel bir saldýrýyýprotesto ettiklerini belirt-mek önemli. Ne var kibuna raðmen doðrudanolmasa da sýk sýk savaþtaraftarý kampýn tutsaðýhaline geliyorlar.

Bu son haftalarda kafakarýþtýran bir ortam yarat-tý.

Örneðin EbadiLondra’da yaþayan veHatami taraftarý olan pro-fesör Ali Ansari ile birlik-te Batý basýnýna savaþ

karþýtý makaleler yazdýama diðer taraftan daÝsrail’den yana tutumaldý.

Bu makaleler Ýran’ýsavaþtan korumayý amadiðer yandan da batýlýgüçlerle ticari iyi iliþkilerkurmasýný talep etmektey-di.

Hatemi’nin son yaptýðýABD gezisi sýrasýnda ABDdýþ politikalarýna dönükeleþtirileri de aslýnda asýlolarak ABD neo con’larý-na yapýlan bir eleþtiri.

Ýþte tam bu noktadasavaþ karþýtý hareket veonun tartýþmalarý çokönemli.

Önce Ýsrail ile iyi iliþkilerkurmak konusunda hiçbir hayale yer yok. ÝsrailOrta Doðu’da yer alanikinci bir Pentagon’dur.

MMüüccaaddeelleeÖte yandan Ýran’da

Batýlýlarýn müdahalesiolmadan bir hareketingeliþmekte olduðunugörmek gerekiyor.

Batýlýlarýn bu hareketemüdahalesi muhafazakar-larýn muhalefete saldýr-masýna neden oluyor.

Yurt dýþýndan rejimindeðiþtirilmesi doðrul-tusundaki çaðrýlar sadeceiçerdeki hareketin iþinizorlaþtýrýyor.

Ýran’da deðiþim sadeceaþaðýdan gelebilir ve buBatýnýn müdahalesinegerek olmadan gerçek-leþiyor.

Dolayýsýyla Ýran’dakihareketi etkili bir biçimdedesteklemek için savaþtehdidini durdurmak vemuhtemel bir ambargoyaengel olmak gerekir. Birambargo Ýran’dakihareketi boðar.

Ve ancak savaþa veambargoya karþý çýkarakÝran’daki son derece cesurhareketin kazanmasýna veBatýlý güçler tarafýndanyolundan saptýrýlmasýnaya da savaþ yanlýlarý-tarafýndan kullanýlmasýnaengel olabiliriz.

Ýran

Aþaðýdan bir hareket geliyor

Partisini destekleyensendika kongresindebüyük protestolarlakarþýlaþan Ýngilizbaþbakaný Tony Blairgeçen hafta gittiðiLübnan’da da büyükprotestolarla karþýlaþtý.

Lübnan’ýn hertarafýndanakýn akýn gelen deðiþiksiyasal eðilimlerden gös-tericiler “Lübnan sana rað-men hala özgür” diye

baðýrýyorlardý.Göstericiler arasýnda

Hizbullah taraftarlarýnýnyaný sýra milliyetçiörgütlerden insanlar, Þiiler,Hýristiyanlar ve Sünnilerde vardý. Göstericilerin yaþortalamasý çok gençti.

Blair’in basýn toplantýsýn-da da protesto vardý.Hükümet üyelerinin ise birkýsmý Blair ile görüþmedi.Sadece iki Hizbullah’lý

bakan deðil diðer partiler-den bakanlarýn bir kýsmýda Blair ile görüþmedi.

Lübnan Blair’den nefretediyor. Ancak, Blair’e gös-terilen tepki Lübnan’agelecek bütün yabancýlarada gösterilecektir.

Lübnan’a gidecek olanTürk askerleri de çiçeklerlekarþýlanmayacak büyükolasýlýkla ayný tepki ilekarþýlaþacaklar.

Blair cehenneme git

Filistin’degenel grev

Kamu emekçileriningeçen hafta gerçek-leþtirdiði genel grev bütünFilistin’i etkiledi.

2 Eylül günü 10 binlercekamuemekçisi, öðretmen,saðlýk emekçisi son 7aydýr ücret almadýklarýiçingreve çýktýlar.

ABD ve AB Hamasseçimleri kazandýðýndanberi Filistin’e ekonomikbir ambargo uyguluyor.ABD ve AB ambargonunkalkmasý için Hamas’ýnisrail’i tanýmasýný istiyor-lar. Bu da gösteriyor kionlarýn demokrasisisadece kendileri için.

Batýlý ülkelerin uygu-ladýðý ambargo Ýsrail’inGazze ve Batý Yakasý’ndasürdürdüðü iþgalle bir-leþince Filistin halký dahada büyük bir yoksulluðasürükleniyor.

Bazý Hamas üyeleri greviseçimleri kaybeden ElFetih’in örgütlediðinisöylüyorlar.

Sendika yöneticileri isegrevin doðrudanhükümete karþýolmadýðýnýsöylüyorlar.

Filistinlilerin bir kýsmýHamas’ýn Ulusal BirlikHükümeti kurmasýný istiy-orlar. Batýlý ülkelerdenbazýlarý da benzer birtalebe sahip.

Filistinilerden israil vergitopluyor. Bu nedenleFilistin toplumu Batýdangelen yardýmlar sayesindeayakta durabiliyor.Ambargo Filistin’deyaþayan herkesi ceza-landýrýyor.

Filistin devlet mekaniz-malarýnda çalýþanlarýnçoðu El Fetih taraftarý.Bunlarýn bir kýsmý son yýl-larda Hamas’a kaydý.

Filistin OtoritesiFilistin’de hemen hemenhiçbir þeyi kontrol edeniy-or. Hükümet bu nedenlegrevi eleþtiriyor ama gerv-ciler de grevlerininhükümete karþýolmadýðýný söylüyorlar.

Halk grevcileri destekle-di. Herkes iþçilere hakveriyor. 7 aydýr parasý-zlar.Kiralarýný ödeyemiy-orlar zar zor gýda maddesialabiliyorlar.

Son kamuoyu araþtýr-malarý halkýn %75’ininHamas’ýn yönetimindebirleþik bir FilistinHükümeti istediðini gös-teriyor. Gene halkýn % 65’iHamas’ýn politikalarýnýdeðiþtirmesiniistemediðinide gösteriyor.

Gazze’de grev batýyakasý’nda olduðu kadargüçlü deðil. Orada Hamasdaha güçlü. Amahamas’ýn desteði giderekbüyüyor.

Filistin’de yoksulluk veaçlýk hýzla artýyor. Ýþsizlik% 65’e ulaþtý. Nüfusun %75’i yoksulluk sýnýrýnýnaltýnda.

Bu arada Gazze’yesaldýrdýðýndan beri Ýsrail33 Filistinli milletvekilinive bakaný kaçýrdý.

Genel grevi iþgale karþýnefreti daha da arttýrdý.

Page 6: Sosyalist İşçi 259

En büyük festivalAANNTTÝÝ KKAAPPÝÝTTAALLÝÝSSTT

6 sosyalist iþçi sayý: 259 BARIÞAROCK

26-27 Aðustos'taBarýþarock Karþý Festival2006 on binlerin buluþtuðukocaman bir eylem halineve büyük bir kazanýmadönüþtü. Türkiye'nin çeþitliþehirlerinden savaþ karþýt-larý üç gün boyunca (üçgün çünkü 25 AðustosCuma günü saat 15:00itibarý ile çadýr alaný doluy-du) inanýlmaz politik,özgür bir yaþam alanýyarattýlar kendilerine.Alanýn en ücra köþesindenbile biz anti, anti-kapitalis-tiz diye zýplayanýndan,Cumartesi günü sahneönüne toplanýp o yakýcýgüneþ altýnda sahneninaçýlmasý ile birlikteLübnan'a asker gönder-meyeceðiz diye baðýrmayabaþlayan kalabalýklarakadar her yerde heyecan,kararlýlýk ve öfke vardý.Savaþ istemiyorlardý vebuna karþý bir þeyler yap-mak için toplanmýþlardýoraya. Daha da önemlisibu büyük öfkeye raðmenfestivalin salahiyetinidüþünen o koskoca kala-balýðýn müthiþ otokontrolügöz yaþartýcýydý.

AAllaannýýnn hheerrkkööþþeessiinnddee eeyylleemmvvaarrddýý

Bir Aðustos günününkorkunç sýcaðýna raðmenve aðaçlýk alanýn rahatlatýcýgölgeleri sayesinde sah-nesinden tutun, söyleþi,tiyatro, atölye, stant alan-larýna, çarþý meydanýnakadar her yerde insanlarÝsrail'in ve ABD'nin insan-lýk dýþý saldýrýlarýný,Lübnan'da ve iþgal altýndaolan her yerde direniþinnasýl devam ettiðini, onlar-la dayanýþmak adýnayapýlabilecek þeylerolduðunu konuþuyorlardý.An geçmiyordu ki birköþeden birileri toparlanýpsavaþa hayýr diye bayrak-larý ile yürümesin. Özellik-le Cumartesi günü Çamursahnedeyken alana ulaþanBarýþa Pedal ekibinin sahn-eye çýkmasý sýrasýnda veMemet Ali Alabora konuþ-ma yaptýktan sonra 1Mart'tan sonraki en büyüksavaþ karþýtý eylem gerçek-

leþti Barýþarock alanýnda.Yüz bine yakýn insan aynýanda "Lübnan'a askergitmesin", "Savaþa hayýr","Biz bu savaþý durdurabili-riz" diye baðýrýyor, hep biraðýzdan savaþa karþý sesçýkarýyordu. Bu büyük birkararlýlýðýn ayak sesleriydi,bu Türkiye'deki savaþkarþýtý hareketin ayak ses-leriydi.

HHeerrkkeess BBaarrýýþþaarroocckk''ýýkkoonnuuþþuuyyoorrdduu

Cuma gecesi itibarý ilealana gelenlerin yerleþe-bileceði yer kalmamýþtýneredeyse. Barýþarockgönüllüleri bile þaþkýndý budurum karþýsýnda.Cumartesi öðle vakti itibarýile 60-70 bin insandanbahsedilmeye baþlanmýþ;bu durum hem hepimizikorkutmuþ, inanmasý güçbir rivayet olmuþ dolaþýy-ordu hem de heyecanýinanýlmaz boyutlaraulaþtýrmýþtý. Fransýz Artekanalýndan, Ýngiliz BBCkanalýna, en alakasýzTürkiye medyasýna kadarher yerde herkesBarýþarock'ý anlatýyordu.Baþka festivallerin spon-soru olan medya bile ertesigün Barýþarock'taki coþku-dan, savaþ karþýtlýðýndanbahsetmek zorundakaldýlar.

Herkes yine bu iþingönüllülükle, sponsorsuznasýl baþarýlabildiðinikonuþuyordu. Bazýlarýnýnsandýðý gibi Barýþarock'ý15-20 kiþi gerçekleþtirmedi.Alanýn güvenliðini vecoþkusunu kendiliðindensaðlayan herkes,Barýþarock'ýn ruhunutaþýyan herkes Barýþarockinisiyatifinin bir parçasýy-dý. Herkes halinden okadar memnundu kituvalet kuyruðunda bek-lerken bile "barýþ için çiþi-mi tutacaðým hiç aklýmagelmezdi" gibi cümlelerleaslýnda o alanýn ne kadarsahibi olduklarýný gösteriy-ordu.

ÜÜçç ggüünnüünn aarrddýýnnddaannPazartesi sabahý oradan

ayrýlýrken yüzümüzde 4günün yorgunluðu deðil,

savaþa karþý ses çýkar-manýn ve 1 Mart gibi baþkabüyük iþlere de burnu-muzu sokacak olmanýngüveni vardý. Üç günboyunca o alanda oradançýkýp neler yapabile-ceðimizi yaptýðýmýz bubüyük eylemin Türkiye'nindört bir yanýnda nasýlyankýlanacaðýný ve bununasýl devam ettireceðimizikonuþtuk. Uzun uzuntartýþtýk, kararlar aldýk.

BBiirr bbiirr 11 MMaarrtt ddaahhaa!!Lübnan'a asker gönderme

söylentilerinin dolaþtýðý birzamanda yapýldýBarýþarock. Maaleseftezkere tarihi, dolayýsýyla

eylem tarihi belli deðildiBarýþarock'ta… Amasavaþýn Barýþarock'akatýlan herkes tarafýndanteþhir edildiði, bundansonra da teþhir edileceðibir gerçek. 1 Mart'a gidensüreci hatýrlarsanýz, aylarsürmüþtü. Yaz kýþ denizegirenler savaþa hayýrpankartý açýp, savaþa karþýkardanadamlara kadarherkes örmüþtü 1 Marteylemini. Bugün deBarýþarock alanýndabuluþanlar Barýþa Pedalla,Barýþ Ýçin Elele Giriþimi ileGüneþe Resim ile CebeciBAK ile, Küresel Bak ilebüyüyerek Ortadoðu'dasüren savaþýn karþýsýnda

yer alacaklar.Ýþte Barýþarock'ýn en

büyük kazanýmý buydu.Türkiye'nin her yerindengelip o alanda buluþansavaþ karþýtlarý, o alandantekrar Türkiye'nin her yer-ine daðýlýp savaþ karþýtýhareketin bir parçasýolmaya bu hareketi büyüt-meye ve bu savaþý durdur-ma kararlýlýðýyla ilerlem-eye devam edecekti. Ýþtebiz o alandan bir sonrakieylemde ve yine sokaktabuluþmak üzere diye böyleayrýldýk. Ve 5 Eylül'deAnkara'da KurtuluþParký'nda buluþtuk. Aynucoþku ile, ayný mücadeleazmi ile, ayný gönüllülükle.

BeðenmeyenlerHer sene bazýlarý

Barýþarock’ý beðenmez. Buçok normal. Barýþarockgönüllü emeði ile hazýrlan-makta. Herþey amatör. Bunedenle de bir çok eksiklikvar.

Ama Barýþarock’ýeleþtirenlerin bir kýsmý dahapolitik eleþtiriler getiriyor.Ýlk iki sene bazýlarýBraýþarock’ý “çok politik”buldu. Þimdi ise bazýlarýyeterince politik bulmuyor.Bunlar geleneksel Türk solörgütleri.

Bir sol dergi Barýþarock’agelenleri aðaç altlarýndaoturarak bedava müzikdinleyen apolitik kiþilerolarak deðerlendiriyor. Giriþparasý alýnmayan bir rockkonserine gelenleri parasýzmüzik dinliyorlar diyeeleþtirmek elbette ilginç.

Bunlar bir de Barýþarockboyunca yapýlan savaþkarþýtý gösterileri belli kigörmemiþler. Y ada MemetAli Alabora konuþurken,Moðollar ya da Mor ve Ötesiçalarken oluþan politikhavayý görmemiþler.

Belli ki geleneksel sol içinbütün bunlar yetersiz. Onlarkonser dinleyen gençleryerine beþerli sýra yapmýþoturan ve müzik çalarkenkollarýný havaya kaldýrarakslogan atan gençler istiyor-lar. Yaniþ asker arýyorlar.Ama Barýþarock’a gelenler“kimsenin askeri olmaya-caðýz” diyorlar.

Bir de Barýþarock’ý “savaþkarþýtý havayý aldý, bunedenle 5 Eylül küçükoldu”diye eleþtiren komik insan-lar var. Bunlara söyleyecekhiçbir þey yok.

Bütün bunlarýn yaný sýrabir de Barýþarock’ý teknikolarak eleþtiren ve sonra“kurumlaþmalý” diyenlervar. Bunlar “kurumlaþmýþbir Barýþarock’ýn ticarileþe-ceðini biliyorlar ve zatenasýl istedikleri bu.

Her sene böyleleri ortayaçýkar ve sonra gönüllüBarýþarock kazanýr. Ertesisene daha da geliþir vebüyür. daha çok gönüllüertesi sene kollarý sývar. hersene gönüllüler bir seneöncesinden dersler çýkarýr-lar. Ama ders yýpratmak,yýkmak için deðil, dahaiyisini, daha güzelini inþaetmek için kullanýlýr.

Bu sene en belden aþaðýbiçimde Barýþarock’ý yýprat-maya çalýþanlar var.Barýþarock gönüllerine hersene olduðu gibi hakaretleryaðdýrýyorlar. Cinsiyetçilikyapýyorlar. Ama kimse hay-ale kapýlmasýn. Barýþarockyaþar, amatörce yaþar vegelecek sene daha büyükve daha politik olur.

Page 7: Sosyalist İşçi 259

sayý: 259 sosyalist iþçi 7

Bir çalýþma günü olmasýna rað-men binlerce aktivist Ankara’daKurtuluþ parkýnda “tezkereyehayýr- Lübnan’a asker gitmesin”demek için toplandýlar. DÝSK,KESK, TMMOB ve TabiblerOdasý tarafýndan çaðrýlan gös-teriye 10 bine yakýn savaþ karþýtýkatýldý.

5 Eylül gösterisine uzun sürelive yaygýn bir kampanya ilehazýrlanan Küresel BAK hemkatýlý-mýnýn yüksekliði ile hemde muazzam canlýlýðý ve renklil-iðiyle yürüyüþün en önemli kor-tejini oluþturdu.

Diðer birçok kortejden farklýolarak BAK’ýn sloganlarý da canlýve bir o kadar da somuttu. BAKkortejine bir çok baþka çevre dekatýldý. Bunlarýn içinde BAK ilebirlikte uzun süredir stantlaraçan ve Ýsrail’in Lübnan’asaldýrýsýna karþý kampanyayapan “Lübnan için El EleKampanyasý2ný da saymakgerekir.

Barýþarock’da DSÝP ve BAK

aktivistlerinin sürdürdüðü savaþkarþýtý ve Lübnan’a asker gönde-rilmesine karþý çýkan kampanyada BAK’ýn 5 Eylül gösterisindeetkili oldu.

Çok kiþi BAK kortejineBarýþarock’da eylemi duyarakkatýldý. Kortejde çok sayýdaBarýþarock T-Shirtli vardý.

Özellikle Ankara’danBarýþarock’a gelen hemen herkes5 Eylül’de “5, 4, 3, 2, 1, bir, bir 1Mart Daha” sloganý ile kortejekatýldý.

BAK korteji eylem boyuncabüyüdü. Gösterinin bittiði nok-taya gelindiðinde BAK korteji 2katýna çýkmýþtý.

Eylem boyunca yeni sloganlarüretildi. Diðer kortejlerden farklýolarak sýraya girmeden yürüyenBAK kortejinde çok sayýda kiþikorteje slogan attýrdý.

“Lübnan’a gitme, kardeþ kanýdökme”, “Bir, bir 1 Mart daha”,“Katil Bush hesap ver, bugün kaççocuk öldürdün”, “Öz, öz özgür-lük, Filistin’e özgürlük”, “Irak,

Afganistan, Filistin, Lübnan,direniyor”, “George Bush,terörist” gibi sloganlar atýldý.

Memet Ali Alabora, KeremKabadayý, Yaþar Kurt, Çamur veDeli grubundan sanatçýlar 5Eylül’de BAK ile yürüdüler veaktif olarak korteje katýldýlar.Memet Ali Alabora ve KeremKabadayý yürüyüþ boyunca kor-teje slogan attýrmanýn yaný sýrakonuþmalar yaptýlar.

BAK korteji baþtan sona kadareylemi düzenleyen tertip komite-sinin kararlarýna uyumlu dav-randý ve daima birleþtirici oldu.

Eylemin bitmesi BAK içinçoþkunun bitmesi demek deðildi.BAK korteji yürüyüþün baþladýðýnoktaya doðru geri yürüdü. Buyürüyüþ de son derece coþkuluve heyecanlýydý.

Geri yürüyüþte ortaya çýkan“çýksa da tezkere ara vermeeyleme” sloganý ise BAK’ýnönündeki dönemde ne yapmasýgerektiðini belirlemekteydi. kam-panya devam edecek.

5 Eylül Ankara yürüyüþü

Tezkere çýktý amakampanya sürecek

ÇÇooccuuððuumm þþeehhiitt ddüüþþttüüððüü iiççiinngguurruurr dduuyymmuuyyoorruumm!!

Hatice Gürbüzer, 2006 yýlýnýn Nisan ayýnda Van'da þehit er jandar-ma komando Volkan Gürbüzer'in annesi. Kendisi 5 Eylül'deAnkara'da yapýlan 'Lübnan'a asker gönderme' mitingine elindeoðlunun fotoðrafýyla Küresel BAK kortejinde katýldý.LLüübbnnaann''aa aasskkeerr ggöönnddeerriillmmeessii kkoonnuussuunnddaa nnee ddüüþþüünnüüyyoorrssuunnuuzz??Ben artýk çocuklarýmýzýn ölmesini isyemiyorum. Neden Lübnan'aasker gönderiyorlar? Göndermesinler. Çocuklarýmýz bir hiç uðrunaölüyor. O kadar istiyorlarsa milletvekilleri kendi çocuklarýný gönder-sin. Neden bizim çocuk-larýmýzý gönderiyorlar.SSiizziinn ççooccuuððuunnuuzz VVaann''ddaaööllddüürrüüllddüü.. VVaattaann ssaaððoollssuunnddiiyyoorr mmuussuunnuuzz??Hayýr kesinlikle vatansaðolsun demiyorum.Neden diyeyim ki? Bençocuðum þehit düþtü diyegurur duymuyorum.Yaþamak onun hakkýydý.Neden öldüðü için gururduyayým ki? Bu savaþýnsorumlusu benim oðlumdeðildi.PPeekkii ssiizziinn ggiibbii ddüüþþüünneennbbaaþþkkaa aannnneelleerr ddee vvaarr mmýý??Var tabii ki. Ben yalnýzdeðilim, bunu biliyorum.Keþke onlar da buradaolsalardý. Keþke onlardaseslerini duyursalardý.Belki zamanla olur. Amaben herkese þunu söyle-mek istiyorum, annelerçocuklarýný savaþa gönder-mesinler. Belki o zamanbarýþ saðlanýr.

5 Eylül’de BAK kortejinde oðluaskerde ölen bir anne ve baba vardý.Uzun süre nerede yürüyeceklerinidüþündüler ve sonunda BAK’tayürümeye karar verdiler

Page 8: Sosyalist İşçi 259

8 sosyalist iþçi sayý: 259

"Terörle mücadele içinAfganistan'a bir tek askergidemez". "Tüm ülkelertaahhüt edilmiþ olansevkiyatýn tamamlanmasýgerektiðine iliþkin olarakanlaþtý". Bu cümlelerdenbirincisi, Afganistan'dahalihazýrda 580 askeribulunan Türkiye'ninGenelkurmay BaþkanýOrgeneral YaþarBüyükanýt'a ait. Ona göreTaliban'la savaþmaya tekbir asker bile gidemezdi.

Ýkinci cümleyi ise NATOüyesi ülkelerinGenelkurmayBaþkanlarý'nýn Varþova'dayaptýðý toplantýda komitesözcüsü Albay BrettBoudreau sarfetti. Hangisidaha gerçekçi?

11 Eylül saldýrýlarýndanhemen sonra ABD'nin ilksaldýrdýðý yer olanAfganistan'da iþleremperyalizmin umduðugibi gitmiyor. Týpký Irak,Filistin ve Lübnan'daolduðu gibi. ABDAfganistan gibi dünyanýnen yoksul ülkelerindenbirinin terörün merkez-lerinden biri olduðunusavunarak ve ülkeyi,Taliban gibi þeriatçý birörgütün baskýsýndan kur-tarýp demokrasi getireceði-ni vaadederek saldýrdý.Kýsa bir süre sonra da BMGüvenlik Konseyiotoritesinde görevyapacak, 'gönüllü' ülkeaskerlerinden kurulu birkoalisyon oluþturuldu(Uluslararasý Güvenlik veDestek Gücü-ISAF).

Tabii ki ABD'nin elli yýl-lýk müttefiki Türkiye de bugücün içinde yer aldý vehatta bir süre de komu-tasýný yürüttü. ÞimdiTürkiye'den de takviyeasker isteniyor ve bu konu-da Büyükanýt'ýn deðil,daha üst bir otorite olanNATO'nun sözü geçerli.

BBaattaakkllýýkkddeerriinnlleeþþiiyyoorr

1 Aðustos'tan beriAfganistan'daki savaþ þid-detleniyor. Ýþgalci güçlerbugüne kadar verdiklerikayýplarýn toplamý kadarkayýp vermeye yenibaþladýlar. Örneðingüneyde baþlatýlanMedusa operasyonununilk gününde düþen Ýngilizuçaðýnda 14 asker birdenöldü ve bu, tek seferdekarþýlaþýlan en büyükkayýp oldu. Ýþgalcilerbugüne kadar 500'e yakýnasker kaybetti. Yani ceph-eye yollanan her 40 asker-den biri öldü.

ABD'nin AvrupaMüttefik KuvvetlerKomutaný General JamesJones ile NATO GenelSekreteri Jaap de HoopScheffer ülkenin güneyin-deki yoðun çatýþmalardanduyduklarý endiþeyi açýkçadile getiriyor ve takviyeasker taleplerini sýklaþtýrýy-orlar. Jones güneydekiTaliban direniþi için "Bu arýkovanýný dürtmek gibi bir

þey ve arýlar kaynaþýyor"dedi. Ayrýca"Afganistan'da þiddetin birkýsmý öngörülebilirken,kabul etmeliyiz ki yoðun-luk düzeyi karþýsýndaþaþýrdýk" diye de ekledi.Aynen Lübnan'a saldýranÝsrail askerlerininHizbullah gerillalarýkarþýsýndaki þaþkýnlýk söz-leri gibi deðil mi?

Ýngiliz komutan Ed Butlerise çarpýþmalarýn artýkgöðüs göðüse yapýldýðýnýve giderek yoðunlaþtýðýnýsöylüyor. "Günlük olarakbakýldýðýnda çatýþmalarýnyoðunluðu ve vahþetiIrak'takinden çok dahafazla" diye de ekliyor.Çünkü birlikleri gündeortalama 12 saldýrýyauðruyor. Taliban'dan alý-nan bazý kasabalar yenidenTaliban'ýn eline geçmeyebaþladý.

DDeemmookkrraassii nneerreeddee??Afganistan'ýn iþgali

üzerinden tam beþ yýlgeçti. Ama ülkeye ABD'ninilan ettiði demokrasi birtürlü gelmek bilmedi.Yoksulluk daha da derin-leþti. Halktaki huzursuzlukarttý. Bin Ladin yakalana-

madý. Taliban devrildi amavarlýðýný þiddetle koruyorve iþgalcilerin kâbusuolmaya devam ediyor.Demek ki geçen beþ yýldahiçbir iþi becerememiþler ki2.500 asker daha istiyorlar.

Irak'a da ayný gerekçeler-le saldýrýlmýþtý. Ama Irak'tada iþler Afganistan'danfarksýz. Durmadan sivil yada asker insanlar ölüyor vebu durum tüm dünyadatepkileri arttýrýyor. ÖrneðinABD'de 11 Eylülsaldýrýlarýný ABD hüküme-tinin düzenlediðine

inananlarýn oraný %36,hükümetin bilgisi olduðuhalde göz yumduðunainananlarýn oraný %12!Yani her iki Amerikalýdanbiri Bush'un savaþagerekçe yaptýðý ÝkizKuleler saldýrýlarýna bileinanmýyor. Tarihin enbüyük savaþ karþýtý göster-ilerine tüm dünya tanýklýkediyor.

YYaallaannllaarr ççaaððýý Afganistan ve Irak

savaþlarý bize gösteriyor kihiçbir ülkenin demokrasi

sorunu dýþ müdahalelerleçözülemez. Ýþgalci güçlerkýsa bir süre muzaffer gibigörünseler de halklarönünde sonunda direniþiyaygýnlaþtýrýyor ve iþgal-cilere aðýr darbeler vuruy-or. Bu aðýr darbelerin uzunvadeli sonuçlarýný ilerideanýlarýný anlatan iþgal gücüaskerlerinden dinleyeceðiz.Hatta ABD'de Irak savaþý-na karþý çýkan askerlerbunu yapmaya baþladýbile. Asker aileleri örgütlerkurup savaþ karþýtý etkin-liklerde yer alýrken asker-

Afganistan'da beþ yýllýk savaþýn bilançosu

Ölüaskerlertaburu

Bugün ABD'nin Irakve Afganistan'agirmesi, Suriye, Ýranve bir dizi daha uzakülkeyi sürekli savaþtehdidi altýnda tut-masý, Ýsrail'inABD'nin tamdesteðiyle Lübnan'asaldýrmasý yeni olgu-lar deðil. VeTürkiye'nin dearalarýnda bulun-duðu ülkelerinLübnan veya baþkaülkelere 'barýþ gücü'adý altýnda iþgalkuvvetleri gönderme-si de yeni deðil.

Page 9: Sosyalist İşçi 259

sayý: 259 sosyalist iþçi 9

Ertuðrul Gazi'nin çocuklarýHaberi gazeteler þöyle verdi:"Söðüt'te þenlik yürüyüþü, türbe ziyareti ve çadýr-

larýn gezilmesinden sonra yapýlan tören sýrasýnda,Erdoðan ile hükümeti protesto eden ülkücüler,onlarý susturmak isteyen AKP'lilerle sürekli karþýkarþýya geldi, itiþ kakýþ oldu. Polis bir ara ülkücügruba biber gazýyla müdahale etti. Törenin son-larýnda, Erdoðan'ýn oturduðu bölüme 40 metre uza-klýktaki Türk Büyükleri Anýtý önünde çýkan arbed-ede, yeðen Ali Erdoðan yaralandý".

Þenlik, Ertuðrul Gazi ile ilgili; ziyaret edilen yerler,türbe ve çadýr; az ötedeki anýt, Türk Büyükleri Anýtý.Etkinlik, bütünüyle "Büyük Türk" mitolojisiyle,"kahraman" Türk'ün "þanlý" tarihiyle ilgili. Amaç,bu mitolojiyi ve tarihi pekiþtirmek, yaymak, yücelt-mek. Dolayýsýyla, bu þenlikle ilgilenen iki parti var.Biri, hükümet olduðu için ve seçimler yaklaþtýkçamilliyetçi oylara göz dikmeye baþladýðý için AKP.Diðeri, çok daha doðal olarak, faþistler, MHP.

Bunlarýn birbirlerine girmesinde de, MHP'nin haklýolarak kendi top sahasý olarak gördüðü bir yerdeAKP'lilere saldýrmasýnda da þaþýlacak bir þey yok.Faþistler, milliyetçi oylarý AKP'ye kaptýrmamak,ülkede yaratýlmaya çalýþýlan milliyetçi havadan tekbaþýna yararlanmak için saldýrganlaþýyor. Çokdoðal.

Peki, Söðüt olaylarý karþýsýnda CHP'nin tavrý nekadar doðal? Þöyle demiþ Baykal:

"Söðüt bir birlik, bütünleþme noktasý. Kimse bunu'organizedir' falan diye izah etmeye kalkmasýn.Baþbakanýn korumasýna 14 dikiþ atýlmaya baþ-landýysa Türkiye'de bunun niçin olduðunu herkessorgulamak zorundadýr. Baþbakanýn terör, ulusalbütünlük konusundaki tavrý, toplumun önemli kes-imlerini ciddi þekilde güvensizliðe sürüklüyorsa,baþbakanýn temsil ettiði anlayýþ karþýsýnda insanlarkendilerini sahipsiz, dýþlanmýþ hissediyorsa,þehadeti küçümseyen, askere dudak büken biranlayýþ þekilleniyorsa, bunun sorgulanmasý lazým.Türkiye çok ciddi bir kamplaþmaya gidiyor."

Hürriyet gazetesinin bile "ülkücüler" diye belirt-tiði saldýrganlar, Baykal'ýn anlatýmýnda "insanlar"olmuþ! Nasýl insanlar? Baþbakanýn "terör, ulusalbütünlük" konusundaki, yani Kürt meselesikonusundaki tavrýna tepki duyan insanlar.

Tüm basýn saldýrganlarý "ülkücü grup" diyetanýmlarken, Baykal'ýn anlatýmýnda bunlar "organ-ize falan" deðil! "Organize falan" olmamalarý nedemek, Baykal kim olduklarýný söylemek istiyor?Sýradan insanlar, halk, o sýrada ordan geçmekteolan ve Kürtlerin illerini derhal bombalamadýðý,Kandil daðýný hemen istilâ etmediði için hükümeteöfke duyan vatandaþ.

Olayý böyle yansýtarak, Baykal, savaþ karþýtýpankart açan gençlere saldýran polisi, bunu "halkýndoðal tepkisi" olarak olumlayan emniyetmüdürünü, Þemdinli'de bomba patlatan astsubay-larý, saða sola saldýran faþistleri, tüm "linç" gir-iþimlerini onaylamýþ oluyor. Bütün bunlarý AKP'yekarþý kullanmaya, milliyetçiliði daha da týrmandýr-maya çalýþýyor.

"Türkiye çok ciddi bir kamplaþmaya gidiyor"diyor Baykal. Doðrudur. Bir yanda Kürt sorununasiyasi bir çözüm isteyenler, savaþ karþýtlarý, barýþ-tan yana olanlar, Kürt ulusunun tüm haklarýnýntanýnmasýný isteyenler; diðer yanda faþistler,ülkücüler, milliyetçiler, ýrkçýlar, Ertuðrul Gaziler,þahinler, Deniz Baykal ve CHP var.

Roni Margulies

GÖRÜÞ

ler de buna destek veriyorve gittikleri her yerdekorkunç deneyimleriniaktararak savaþýn endoðrudan sonuçlarýnýanlatýyorlar.

Büyük medya imparator-luklarýnýn yalanlarýnýyayma araçlarýna sahipolmasalar da bütün dünyahalklarý kulaktan kulaðasavaþ ve direniþ hikâyeleri-ni dinliyor her gün.Yalanlara kanan insansayýsý her geçen gün aza-lýyor. Bush'un desteðini bugüne kadarki en düþükseviyeye indiren, TonyBlair'i siyasetten çekilmenoktasýna getiren, Ýtalya veÝspanya'da hükümetlerideviren iþte bu savaþyalanlarý ve dünya halk-larýnýn kendi haberleþmemekanizmalarý oldu.

BBuu ssaavvaaþþ yyeennii ddeeððiillBugün ABD'nin Irak ve

Afganistan'a girmesi,Suriye, Ýran ve bir dizidaha uzak ülkeyi süreklisavaþ tehdidi altýnda tut-masý, Ýsrail'in ABD'nin tamdesteðiyle Lübnan'a saldýr-masý yeni olgular deðil. VeTürkiye'nin de aralarýndabulunduðu ülkelerinLübnan veya baþkaülkelere 'barýþ gücü' adýaltýnda iþgal kuvvetlerigöndermesi de yeni deðil.

Örneðin ABD'nin bugünen çok tehdit ettiði ülkeolan Ýran, bir zamanlarOrtadoðu'daki en büyükmüttefikiydi.

Ancak 16 Ocak 1979'daABD kuklasý Ýran þahý20.yüzyýlýn en büyük halkayaklanmalarýndan biriyledevrilip ülkeyi terk etti.ABD'nin o güne kadarordusundan gizli polisinekadar her þeyini kontrolaltýnda tuttuðu ve tam biregemenlik saðladýðý Ýranavuçlarýnýn içinden kayýy-ordu. ABD bir süre dahaþahý desteklemiþti amasonunda Alman, Ýngiliz,Fransýz ve Ýtalyanbaþbakanlarýna seslenen

ABD baþkaný Carter"Þah'tan vazgeçildiðini"açýkladý.

1 Þubat günü Tahranhavaalanýna inen Humeyniilk iþ olarak Ýran topraklarýüzerindeki tüm ABD din-leme istasyonlarý ve üsleri-ni kapattý. Oysa ABD buistasyon ve üsler sayesindeo zaman ki en büyük rak-ibi Sovyetler Birliði'niniçlerine kadar dinlemeyapabiliyor, özellikle deAfganistan'a yakýn bölgel-erdeki faaliyetlerini izleye-biliyordu.

Ýran'ý kaybeden ABD der-hal Irak ve Türkiye'yeyöneldi. Ancak Türkiye'dede iþler karýþýktý.Toplumsal muhalefetbüyümüþ, neo liberal prog-rama karþý isyan

baþlamýþtý.Bunun arkasýndan 12

Eylül askeri darbesi geldi.Bir yandan 24 Ocak karar-larý olarak anýlan neo liber-al program uygulamayasokuldu öte yandanABD'nin Ortadoðu'daki enönemli Müslüman ülkemüttefiki belirlenmiþ oldu.

26 Mart 1979 günü ABDbaþkaný Carter, Ýsrailbaþbakaný Menahem Beginile Mýsýr devlet baþkanýEnver Sedat'ý CampDavid'de bir araya getirdi.

Ýsrail'in SinaYarýmadasý'ndan çekilmesikarþýlýðýnda Mýsýr Ýsraildevletini tanýdý. Ancakbeklenen geliþme olmadý.Tüm Arap dünyasý Mýsýr'ýhain ilan etti ve Mýsýrhiçbir Arap toplantýsýna

çaðrýlmazken Ýslamörgütünden de çýkarýldý.

Mýsýr halký arasýnda dahoþnutsuzluk vardý ve yýl-lýk 3 milyar dolar ABDyardýmý bu hoþnutsuzluðugidermeye yetmiyordu.

SSaaddýýkk mmüütttteeffiikkTTüürrkkiiyyee

Türkiye 1950'li yýllardanberi dýþ politikasýnýABD'nin uydusu olmaküzerine kurmuþtur. NeredeAmerika'nýn baþý sýkýþsabir ýslýkla oraya koþan birülke haline gelmiþtir.Örneðin, haritadaki yeriniçoðumuzun ilk bakýþtabulamayacaðý Kore'yeAmerikan çýkarlarý içinasker yollamýþ ve binlercekayýp vermiþtir.

NATO'nun ABD direkti-fleriyle yaptýðý tümoperasyonlara (Balkanlar,Somali, vb) destek ver-miþtir.

Bugün de Türkiye'denLübnan'a asker yollanmasýisteniyor. Lübnan'da ola-caklar Afganistan veIrak'ta olanlardan pek defarklý olmayacaktýr.

650 bin askeri ve muaz-zam Amerikan yardým-larýyla dünyanýn en güçlübirkaç ordusu arasýndabulunan Ýsrail ordusu bileHizbullah direniþi karþýsýn-da yýlgýnlýða kapýlýp çek-ilmek zorunda kalmýþken,Türkiye Lübnan'da neyapabilir?

Ýþgalci bir güç olarakkomþusuna saldýrmýþ veABD'nin Ortadoðu'dakihesaplarý peþinde koþarakkardeþkaný akýtmýþ olmak-tan baþka.

Türkiye'nin yapacaðý eniyi þey kalemlerinden kandamlayan köþeyazarlarýnýn dediklerineuyup oraya buraya askergöndermek deðildir.

Eðer terörle mücadeleiçin bir yerlere asker gön-derilecekse, bu adres, ABDterörüne karþý savaþmakiçin gidilmesi gerekenAfganistan ve Irak'týr.

Page 10: Sosyalist İşçi 259

10 sosyalist iþçi sayý: 259

Anindya Bhattacharyya

Komünizm ile faþizmin ikizkardeþler olduðu teorisi SoðukSavaþ yýllarýnda geliþtirildi.Þimdi saðcýlarýn yeni bir düþ-mana ihtiyacý var ve bu nedenle‘Ýslamifaþizmi’ buldular.

Aðustos ayýnýn baþýnda,Ýsrail’in Lübnan’a azgýn saldýrýsýsýrasýnda Amerika’nýn LosAngeles kentinde konuþanÝngiltere Baþbakaný Tony Blair“Ortadoðu’da geliþen bir aþýrýhareketten” bahsediyordu.

Gazetelere fazla yansýmayanBlair’in bu “aþýrýlýðý” nasýl tarifettiðiydi. Aþýrýlýk, Blair’e göredini bir aþýrýlýktý ve özellikle deislamcý bir aþýrýlýktý.

Ayný günlerde George Bush’da“Ýslamifaþistlerle savaþtan”bahsediyordu.

Oysa ABD Dýþiþleri Bakanlýðýraporlarý bile Ortadoðu’daki Ýsla-mi direniþin faþizm ile hiçbiriliþkisi oladýðýný ifade ediyor-lardý.

ABD yönetiminin önde gelenkurumlarýndan UluslararasýStratejik AraþtýrmalarMerkezi’nden Daniel Benjamin“Cihad çaðrýsý ile Mussolini’nifaþizmi arasýnda bir iliþki yok-tur” diyor.

“Aþýrýlýk” ve “Ýslamifaþizm”gibi yeni terimler aþýrý saðýn yenigeliþtirdiði ifadelerdir ve tarihselkökleri vardýr.

Bunlarsavaþ karþýtý hareketinyüzleþmesi ve cevaplamasýgereken egemen sýnýfýn yeni ide-olojik silahlarýdýr.

geniþ ve soyut “deðelerler”kavramýna dayanarak emperyal-ist savaþlarý meþrulaþtýran Bushve Blair dünyanýn herhangi biryerine askeri olarak müdahale

edebilirler.Artýk bir süre önce olduðu gibi

terörist tehlike veya kitle imhasilahlarý gibi gerekçeleregereksinimleri yok.

Açýk ve kapalýBlair Los Angeles konuþmasýn-

da politikada “bugün geliþenolgunun açýk ile kapalý” arasýndaolduðunu vurguladý. Bu baðlam-da “açýk”, serbest ticaret ve kon-trollü göçtür.

Ýlk defa temel politik ayrýmýnaçýk ile kapalý arasýnda olduðunusöyleyen Karl Popper’dýr.

Avusturyalý olan KarlPopper’ýn bu görüþleri ÝkinciDünya Savaþý’ndan sonrapopülerleþti ve saðcý çevreleriderinden etkiledi.

Bir Yahudi olan Popper NazilerAvusturya’ya girince ülkesiniterk etti. Nazizme karþý çýktý amamarksizmin de fanatik bir düþ-manýydý. Popper’a görekomünizm ve faþizm birbir-lerinin tersi olmak yerine aslýndabirbirlerinin ikizidir.

Her ikisi de totaliter politik ide-olojilere dayanan kapalý toplum-lardýr.

Öte yandan liberaldemokrasiler açýktýr ve eþitölçüde saðdan ve soldan gelenaþýrýlýklara karþýdýrlar.

Bu fikirler ve totaliterliði teror-ize eden benzer fikirler ABD veAvrupa egemen sýnýflarý tarafýn-dan çok tutuldu. Çünkü ülkedýþýnda emperyalist saldýrgan-lýðý, ülke içinde de politik baskýyýmeþrulaþtýrmaktaydý.Sömürgelerdeki özgürlükhareketleri ve Batýlý ülkelerdekisendikalar kolayca “komünist”olarak damgalanabilir ve “özgür-lüklerin düþmaný” olarak göster-ilebilir.

Popper’ýn totaliterlik teorisininir baþka yaný ise sað ile solarasýndaki ayrýmý ortadan kaldýr-masýdýr ki Blair bu fikri çoksevmekte ve kullanmakta.

Popper’ýn bu fikri Batýlý egemensýnýflara kendilerine uyduðuvakit ideolojilerini solcu bir boyaile süsleme olanaðý vermekte.Komünizm faþizm ile ayný þey-dir, sol faþizme karþý koyaröyleyse sol Rusya’ya karþý ABD

ile ayný safta olmalýdýr. mantýkböyle iþlemekte.

Bu tür fikirler gerçekten desolun belli kesimlerini etkiledi.Örneðin stalinist ajanlarýndevrimcilere karþý cinayetleriþlediði bir ortamda yalpalayantroçkist aktivist Max Shachtmangiderek Batý kapitalizmini göre-celi olarak ilerici olarak görmeyebaþladý.

Shachtman ve izleyicileri

Vietnam Savaþý’nda ABD’yidesteklerken Shachtman’ýn öndegelen taraftarlarýndan IrvingKristol tam bir neocon oldu.

EksikliklerTotaliterlik teorisi sað için

Soðuk Savaþ yýllarýnda çok iþeyaramasýna raðmen gene de basýönemli eksiklikleri vardý.

Örneðin Batýlý egemen sýnýflarýnneden önce Hitle ve Mussolini’yiolumlu gördüklerini ve sýnýfsavaþýnýn vurucu gücü olarakkabul ettiklerini açýklayamýyor.

Ancak Hitler’in kendi askeriamaçlarý, kendi emperyal hede-fleri batýlý “demokratik” rejimler-leters düþtüðünde Batýlý egemensýnýflar aniden faþizme karþýolduklarýný keþfettiler.

Daha da öteye, komünizmin defaþizminde totaliter rejimlerolduðu teorisi her iki toplumunda nasýl iþlediðini anlamaktahiçbir iþe yaramýyor.

Öte yandan Sovyetler Birliðihiç bir zaman Soðuk Savaþ ide-ologlarýnýn iddia ettiði kadargüçlü olmadý.

1989’da Doðu Avrupa rejimleriçöktü. Aniden Batýlý egemenlerintotaliterizm ideolojisi boþluðayuvarlandý ve anlamsýz halegeldi.

Dolayýsýyla 1990’lý yýllardasaðcý ideologlar totaliterizmteorisinde komünizmin yerinialacak yeni bir düþman aradýlar.1990’da batýlý devletlerinemperyalizmi sona ermediðinegöre böyle bir teoriye ihtiyaçlarývardý. Egemen sýnýflarýn þimdiyeni düþmaný Ýslamifaþizm...

Bakalým bu kez hangi sol akým-lar Batýlý egemen sýnýflarýn buyeni düþmanýna karþý egemenler-le ayný safta yer tutacaklar?

Emperyalizm yeni düþmanýný buldu

‘Ýslamifaþizm’

1979 Ýran Devrimi veardýndan Ýran’daÝslami bir rejiminkurulmasý

emperyalist ideologlarý içiniyi bir yeni düþman yarattý.

Ýran Devrimi’ni izleyen20 yýl içinde Ortadoðu’daçok sayýda insan emperyal-izme karþý Ýslamihareketlere katýldý.

Bu geliþmeler Amerikalýsaðcý ideolog SamuelHuntingdon’un SoðukSavaþ’tan sonra artýk yenidüzen “medeniyetler çatýþ-masý” ile belirlenecek, birtarafta Hýristiyanlýk, diðertarafta ise baþtaMüslümanlýk olmak üzereçeþitli medeniyetler yeralacaklar.

Ýslamcýlýðýn bu biçimdebir tehdit olarak göster-ilmesi ve yeni totaliter-izmin simgesi haline sokul-masý “teröre karþý savaþ”ile birlikte büyük sýçramakaydetti.

Bir zamanlar saðýn ide-ologlarýnýn pek de ben-imsemediði Ýslamifaþizmgibi kavramlar birden güçkazanarak öne çýktýlar veyönetici sýnýfýn diline yer-leþmeye baþladýlar.

Ve tam da Soðuk savaþ’taolduðu gibi solun bir kýsmýda bu kuyuya düþtü.

Ancak, Ýslamifaþizm teri-mi þimdilerde ki en etkinterim olsa da egemensýnýfýn esas bölümü gerçekdüþmanýn kim olduðunu

hiç karýþtýrmýyor.Etkili bir neocon ideolog

ve sýký bir Müslümankarþýtý olan Daniel PipesBush’un islamifaþizmdediði konuþmadan sonraönemli bir yorum yaptý.

“Ýslamýn bazý biçimlerinevurguyapýlmasýný alkýþlar-la karþýlamama raðmen‘faþist’ denmesini yanýltýcýbuluyorum” diye yazdý.”Radikal Ýslam ile faþizmarasýnda çok az tarihi vefelsefi iliþki var. Radikalislamýn Marksizm-Leninizm ile daha çok tari-hi ve felsefi baðý var.

Soðuk Savaþ yýllarýndaÝslamcýlar SovyetlerBirliðine karþý ABD tarafýn-dan tercih edilmekteydi.

Bugün, Ýslamcýlarýn aþýrýsaðdan çok aþýrý solla dahaderin ve çok baðý var.”

Tony Blair’in konuþ-malarýný iyi okursanýzDaniel Pipes ile iyianlaþtýðýný görürsünüz.

Geçen sene Aðustos ayýn-da radikal Ýsþam’ýn“devrimci komünizm ilebazý noktalarda çok ben-zeþtiðini” söyledi.

Öyle görünüyor ki Soðuksavaþ üzerine olan söylemitam bir daire çizerekbaþladýðýnoktaya geldi iþçisýnýfýnýn eþitlik ve dayanýþ-ma söylemi üzerinden kre-sel insan haklarýna veözgürlüklerine karþý birtehdit olduðu sonucunaulaþtý.

Yeni bir büyük düþman yaratýldý

Page 11: Sosyalist İşçi 259

sayý: 259 sosyalist iþçi 11

ÞÞeennooll KKAARRAAKKAAÞÞ

Barýþarock 2006,hiçbir þeyi kanýtlaya-madýysa, en azýndanhareketin sahipolduðu müthiþ

potansiyeli bir kez daha kanýt-ladý. Hareketi, yer çekimikurallarýna uygun olarak tarifetmeye çalýþanlara inat,Barýþarock alanýna gelen onbinlerce genç, esas olaraksavaþa karþý özgürlük isteðiyletoplantýlara, etkinliklere,yürüyüþlere, konsere ve slo-ganlara katýldýlar.

DDeeððiiþþiimmiinn ttaa kkeennddiissiiAnti kapitalist hareket, savaþ

karþýtý mücadele, her þeydenönce deðiþimin ta kendisi.Ýçine katýlaný da seyredeni dedeðiþtiriyor. Bu deðiþimin birbaþka örneði ise Küresel Barýþve Adalet Koalisyonu'nun ikiaydýr sürdürdüðü "Ýsrail'i dur-durun-Lübnan'a askergitmesin" kampanyasý.Yaklaþýk 200 bin bildirinindaðýtýldýðý, onlarca ara etkin-liðin örgütlendiði ama iki ayboyunca her gün sokaklardaaçýlan stantlarla, daðýtýlanbildirilerle, toplanan savaþkarþýtý imzalarla, yapýlantoplantýlarla, her toplantýdageliþtirilen yeni fikirlerle,toplumdaki savaþ karþýtýduyarlýlýðýn geliþmesine benz-ersiz bir katký yapýldý.

TTeeppkkii yyüükksseellddiiDiðer kampanyalarýn da etk-

isiyle, Lübnan'a asker gitmesindiyenlerin nüfus içindekioraný, %55'ten bir ay içinde%80'lere, 5 Eylül'de tezkereninmecliste oylanacaðý günlerdeise 1 Mart 2003 dönemindekidüzeyinden bile daha yüksekbir orana sýçradý. Kampanyagazetecileri, köþe yazarlarýnýsilkeledi ve kendine getirdi."Lübnan'a asker gitsin" diyen-lerin sesi daha az duyulmayabaþlandý. Uluslar arasý biranket, ABD karþýtlýðýnýn veÝran sempatisinin en yükselolduðu ülkelerin baþýndaTürkiye'nin geldiðini gösteriy-or.

Hareket, üzerinde yükseldiðimeþru toplumsal zemini, dahaileri bir politik talepte birleþtir-di. 20 Aðustos "Asker gön-derme" mitingi Barýþarock'a,Barýþarock 5 Eylül mitingine,bütün bu sokakta örgütlenenkampanyalar ise savaþ karþýtýhavanýn daha da güçlenme-sine yardýmcý oldu.

BBiirr zziinncciirriinn hhaallkkaallaarrýýBütün bu kampanya süreci

çok önemli bir dinamiðin dahageliþmesini saðladý. Temmuzayýnýn baþýnda Ýsrail'in Filistinve Lübnan'a saldýrmasýndan

beri yapýlan tüm etkinliklerde,tüm basýn açýklamalarýndaABD'nin savaþ stratejisininyeni ve asli hedefinin Ýranolduðu vurgulandý. Seattle'dapatlayan hareketin özelliði bu.Kampanyalarýn hiçbir tartýþ-masý, hiçbir bildirisi boþa git-miyor. Tek konu etrafýndakapsamlý ve yaygýn bir tartýþ-ma ve kampanya sürerken,alttan altta, dünyanýn çivisiniçýkartan temel tartýþmalaretrafýnda politik bir aktivistbirikimi de yaratýlýyor.

11 Eylül saldýrýlarýndansonra, anti kapitalist hareketinçok hýzlý bir biçimde savaþkarþýtý hareketle örtüþmesi, 11Eylül'den önce aktivistlerin vehareketin entelektüel lider-lerinin, Bush'un ABD egemensýnýfýnýn askeri-sanayi kom-plekste örgütlenen petrolcükesimiyle kurduðu yakýnbaðlarý keskin bir biçimde çok-tan teþhir etmiþ olmasýydý. Buyüzden, dünya, Bush'unyalanlarýna inanmadý ve tari-hin en büyük savaþ karþýtýgösterileri örgütlenebildi.

DDüünnyyaaddaa ssooll rrüüzzggâârr2000'li yýllar, hareketin iç içe

geçen politik dinamizmininetkisinin ne kadar güçlüolduðunu gösterdi. Bir yanda,Latin Amerika, kýtasal bir solakayýþ yaþýyor ve aþaðýdangelen kitlesel hareketler neoliberal saldýrýlarý püskürterekçok daha güçlü reformlarýkazanýyor. Avrupa'da, özellik-le Fransa'da AB Anayasasýnave iþ haklarýný kýsýtlayanyasaya karþý milyonlarca gençve iþçinin kampanyalarý neoliberalizme þiddetli darbelerindiriyor.

Bir baþka alanda ise, yenipolitik alternatifler, sosyaldemokrasinin neo liberal poli-tikalara teslimiyetinin eleþtirisive kitlesel kampanyalartemelinde güçleniyor.Almanya'da ve Ýngiltere'deyeni sol alternatifler, hareketinradikalizminin üzerinden yenisiyasi biçimler almak içinyavaþ yavaþ baþlayan hamlel-er.

Öte yandan ise Irak'tanLübnan'a, Amerika'danÝspanya, Ýngiltere ve Ýtalya'ya

kadar savaþ karþýtý hareket,iþgallere karþý direniþ sürüyor.

Bütün bu mücadele zinciri,tüm dünyada ezilenlerinmücadelesine ilham veriyor.

KKaammppaannyyaallaarr bbiirriikkttiirriiyyoorrBu sürecin de bir parçasý

olarak, 1 Mart öncesindeyapýlan kampanyalar, bu kam-panyalarýn ara vermedensürdürülmesi, Lübnan iþgalisýrasýnda yapýlan kampa-nyalar, Barýþarock alanýnýnayný zamanda Lübnan'a askergönderme tezkeresine karþýyapýlan en büyük gösteri alanýolmasý, sadece katýlanlarý vetoplumun politik tercihlerinideðiþtirip keskinleþtirmeklekalmýyor, ayný zamanda kapi-talizme karþý, baþka, bambaþkabir dünyayý savunan aktivist-lerin de kampanyalarýngöbeðinde birikmesine vetartýþmasýna yardýmcý oluyor.Lübnan kampanyasý bitiyor,ara vermeden "Ýran Irakolmasýn" kampanyasý baþlýyor.Bu tartýþmalarýn içinde, savaþkarþýtlýðýný milliyetçiliklesüsleyenlerle, savaþa halklarýnküresel dayanýþmasýný öneçýkararak karþý çýkanlar arasýn-da bir ayrýþma yaþanýyor.

BBiirrbbiirriinnddeenn ööððrreenniiyyoorrEylemler sýrasýnda iþçi kon-

federasyonlarý öne atýlýyor.Yepyeni bir kuþak, bir sendikaliderinin tabiriyle, DÝSK'in,müzik diski olmadýðýný, iþçi-lerin mücadele ve örgütlen-melerinin ne kadar önemliolduðunu görüyor. Eðitim-Senkoalisyon halinde örgütlenenbir eyleme binlerce üyesiylekatýldýðýnda, baþka birdünyanýn kurulmasý için bam-baþka bir gücün neredeörgütlendiðinin potansiyelleri-ni görüyor. Sokaktaki etk-ileþim bununla sýnýrlý dakalmýyor. Sendikalar dayepyeni bir hareketin, yepyenibir dinamizmin ipuçlarýnýgörüyorlar. Sokaktaki öfkeyi,uygun kanallar açýldýðýndainsanlarýn ne kadar hýzla poli-tik taleplerle mücadeleyeatýldýðýný görüyorlar.

Böylece, hareketörgütlenirken, eski giderekgeriliyor, nostaljikütüphanesinin tozlu raflarýn-da yerini alýyor. Yeni ise, yenibir sol ise, hareket içinde,küçük adýmlarla ilerliyor.Bazen geriliyor bazen ilerihamleler yapýyor. Önemli olanbu adýmlarýn önünü açmak,önemli olan, cinsiyetçi,bürokratik, köhne, hiyerarþik,þeffaf olmayan, milliyetçi vegrup çýkarlarýný her þeyinüstünde gören öðelerin ger-ilemesi ve hareketindinamizminin önünün açýl-masý.

Kaldýrýmlar deðil, yollar

11 Eylül saldýrýlarýndansonra, anti kapitalisthareketin çok hýzlý birbiçimde savaþ karþýtýhareketle örtüþmesi, 11Eylül'den önce aktivist-lerin ve hareketinentelektüel liderlerinin,Bush'un ABD egemensýnýfýnýn askeri-sanayikomplekste örgütlenenpetrolcü kesimiyle kur-duðu yakýn baðlarýkeskin bir biçimde çok-tan teþhir etmiþolmasýydý.

Page 12: Sosyalist İşçi 259

12 sosyalist iþçi sayý: 259

ÞÞeennooll KKAARRAAKKAAÞÞ

Artýk þu türden haber-leri görmeyen, duymayankalmamýþtýr: "BirleþmiþMilletler (BM), Ýsrail'imisket bombasý kullan-makla suçladý." AynýBM'ye göre bu misketbombalarýnýn yüzde 90'ýHizbullah'la Ýsrail arasýn-daki ateþkesten önceki 72saat içinde kullanýldý.

BM ile ilgili haberlerdevam ediyor: "Ýsrail'inLübnan'a düzenlediðihava saldýrýlarýnda sonolarak 4 BirleþmiþMilletler gözlemcisiöldü."

BM, bu cinayeti kýnaya-madý.

Baþka bir haber daha:"Ýsrail, teröristfaaliyetlerde bulunduðuiddiasýyla 12 BMçalýþanýný göz altýna aldý."

Kurulduðu 24 Ekim1945'te 51 olan üye ülkesayýsý bugün 192'yeulaþan BM, kendisini,"adalet ve güvenliði,ekonomik kalkýnma vesosyal eþitliði ulus-lararasýnda tüm ülkeleresaðlamayý amaç edinmiþküresel bir kuruluþ"olarak tanýmlýyor. Butanýmýn süslü yanlarý, 20.yüzyýlýn savaþlarla,adaletsizlikle, derinleþenküresel ekonomik vesosyal uçurumla dolu tar-ihinin gerçekleriylekýyaslandýðýnda sýrýtýyor.

Birleþmiþ Milletler,kuruluþ tarihinden deanlaþýlacaðý gibi, ÝkinciDünya Savaþý'nýn galipülkelerinin kurduðu,küresel bir denetimorganýdýr.

BM, Genel Kurul,Güvenlik Konseyi,Ekonomik ve SosyalKonsey, Yönetim

Konseyi, GenelSekreterlik veUluslararasý AdaletDivaný gibi bir dizi idaridepartmana sahip. Amamilyarlarca insan açýsýn-dan önemli olan ikikurum var: GüvenlikKonseyi ve GenelSekreter.

Örgütün antidemokratik iþlevi,Güvenlik Konseyindesadece beþ daimi üyenin,ABD, Rusya, Fransa, Çinve Ýngiltere'nin vetohakkýna sahip olmasýndagörülüyor.

Veto hakkýnýn ne anla-ma geldiðini Nikaraguaörneði çok iyi anlatýyor:ABD 1980'lerin baþýndaNikaragua'ya tüm zor-balýðýyla saldýrýp on bin-lerce insaný öldürdü.Nikaragua, DünyaMahkemesi'ne gitti vemahkeme ABD'yimahkum etti. Kuþkusuz,ABD mahkemenin kararý-na aldýrýþ etmedi.Nikaragua, bunun üzer-ine Birleþmiþ MilletlerGüvenlik Konseyi'nebaþvurdu. GüvenlikKonseyi'nin, baþvuruüzerine, tüm devletlerinuluslararasý kanunlarauymasý yönündeki karar-namesini, sadece vesadece ABD veto etti.Ýsrail ise ABD'nin savaþsuçundan mahkumedilmesine karþý çýktý veiki yýl boyunca her türlüplatformda ABD'yisavundu.

BM, Ýkinci Dünya Savaþýsonrasý, bir yandan galipülkelerin aralarýndakidengeyi korumanýn biryandan da küresel sis-temin yeni efendisiABD'nin Batý bloðu vedünya üzerindeki ege-menliðini pekiþtirmenin

aracý olarak örgütlendi.BM'nin ezilen halklaraçýsýndan hiçbir iþlevesahip olmadýðýný ise 11Eylül 2001'den sonraABD'nin yeni muhafaza-kar yöneticilerininyaygýnlaþtýrdýðý savaþpolitikalarý karþýsýndasergilediði çaresizlik veçok sýk bu çetenin iþinikolaylaþtýran kararlarýnaltýna imza atmasý gös-teriyor.

ABD baþkaný Bush'unIrak'a saldýrmak için üret-tiði tüm bahaneler, Irak'takitle imha silahý olduðuve Saddam Hüseyin'in ElKaide ile baðlantýlýolduðu iddialarý yalanolmasýna raðmen, BMABD'nin bir savaþ koal-isyonu oluþturarakAfganistan ve Irak'ý iþgaletmesine ortak oldu.Afganistan'da BirleþmiþMilletler asker gücü,NATO'nun denetimindegörev yapýyor. Irak'ta iseiþlenen tün insanlýk vesavaþ suçlarý karþýsýndaBM'den ses soluk çýkmýy-or. ABD'li yetkililer, Irakiþgalinden önce kararalmakta zorlanan BM'yi"içi kof bir kurum" olarakilan ettiler.

BM'nin sadece büyüksavaþ makineleri gibiçalýþan devletlerin çýkar-larýný meþrulaþtýrmayayaradýðýný gösteren birbaþka örnek ise Ýsrailhakkýnda aldýðý karar-lardýr. BM, Ýsrail hakkýn-da 1972 yýlýnda beri aldýðýama Ýsrail'e uygulata-madýðý 37 karar bulunuy-or. 1972 yýlýnda Suriye veLübnan'a gerçekleþtirdiðihava saldýrýlarý sebebiyleyüzlerce sivilin ölümünesebep olan Ýsrail'i kýnayankarar, 1973 yýlýndaFilistin'in haklarýný açýk-

layan ve Ýsrail'den iþgalettiði topraklarý terketmesini isteyen karar,1976 yýlýnda saldýrgan-lýðýyla Lübnanlý sivillerinölümüne sebep olanÝsrail'i kýnayan karar, tine1976 yýlýnda Filistin içinözerklik isteyen karar,1979 yýlýnda tüm Filistinlimültecilerin ülkelerinegeri dönmesini öngörenkarar, 1979 yýlýnda Filistinhalkýna yardým yapýl-masýný öngören karar,1979 yýlýnda BirleþmiþMilletler KadýnKonferansý'na Filistin'denkadýn temsilciler gönder-ilmesini öngören karar ve1982 yýlýnda Ýsrail'den1967'de iþgal ettiði Golantepelerinden çekilmesiniisteyen karar gibi çoksayýda karar Ýsrail'e uygu-latýlamadý.

Bu BM'nin iþlevsiz,ezilen halklar açýsýndanhiçbir iþe yaramayan birkurum olduðunu gös-teriyor.

BM'nin Ýsrail karar-larýnýn uygulanmasýnýbeklemek hayal. BM'ninABD'yi kýnamasýný bekle-mek hayal olur. Dünyanüfusunun %0.001'inibarýndýran Ýsrail, son 50yýldýr tüm ABD yardým-larýnýn %30'unu alýyor.ABD Ýsrail'e boþunayardým etmiyor.Ortadoðu'daki engüvendiði bekçisi Ýsrail.

Þimdi yeni bir bekçidaha buldu. Lübnan'a,ABD'nin çýkarlarýný koru-mak, Hizbullah'ý silahsýz-landýrmak için giden,ABD'nin elinde istediðizaman kullandýðý istediðizaman çöpe attýðý biroyuncak haline gelen BMBarýþ Gücü'nün aktif birparçasý olmaya meraklýolan Türkiye.

Birleþmiþ Milletler mi,savaþan devletler mi?

ÝÝkkaammeecciilliikk vvee kkiittllee ççiizzggiissiiDoðan TARKAN

Haberlerde çok sýk duyuyoruz, küçük bir sol gurupTaksime çýkmak isteyince polis izin vermedi, polis gösterici-leri dövdü. 5 kiþi kendilerini Meclis demirlerine zincirlebaðladý. Bu tür örnekleri sayýsýz çoðaltabiliriz.

Son olarak Ankara'da yapýlan 5 Eylül mitinginde de benzerolaylar yaþadýk. Öncelikle gösteriyi çaðýran meslek örgütleri"yeterince kalabalýk olmayacaðý için" yasal miting baþvu-rusu yapmayarak Kurtuluþ Parký'ndan Kýzýlay Meydaný'nayakýn bir yere kadar yürüyüþ yapmayý tercih ettiler. Böyleyaparak katýlýmýn daha da düþük olmasýný garantilemiþoldular.

Duyan herkes mitinge gelebilir. Basýn açýklamasýna isesadece örgütlü güçler katýlabilir. Miting yerine basýn açýkla-masý yapmak normal, örgütlü olmayan insanlarýn gösteriyekatýlmalarýný ve seslerini duyurmalarýný istememek anlamýnageliyor. Zaten BAK dýþýnda ne sendikalar ne de sol gruplarhalka 5 Eylül Mitingi’ni duyurmak için hiçbir çaba harca-madýlar.

Bir baþka geliþme daha var, o daha da ilginç: 7 kiþi KýzýlayMeydaný'na çýkarak gösteri yapmýþlar. Yedisi de göz altýnaalýnmýþ.

Bir baþka geliþme de haberlerde önde görünmek isteyenbir grubun önce Küresel BAK'ýn önüne geçmek için zorbalýkyapmasý, ardýndan da KESK'li iþçilerin üstüne yürüyerek enöne geçmeleri. Toplam bir-kaç yüz kiþi olan bu grup dahasonra yaptýðý açýklamalarda "aslýnda polisin el koyduðu sesaracýný korumak için böyle yaptýk" diyor. Yani kendisini gös-teriyi korumakla görevli olarak görüyor ve gösteriye katýlandiðer emekçilerin, savaþ karþýtlarýnýn üzerine yürümektençekinmiyor.

Bu tür anlayýþlarýn temelinde yatan fikire sosyalistler"ikamecilik" der. Yani bir örgütün kendi eylemini yýðýnlarýn,iþçi ve emekçilerin eyleminin yerine koymasý, ikame etmesi.Böyle düþünenler devrimi de kendi eylemleri olarak görüy-orlar ve doðal olarak devrimden sonra da toplumu yönete-ceklerini düþünüyorlar.

Ýkamecilik ayný zamanda öncü savaþý anlayýþý ile birleþiyor.Bu anlayýþ ise iþçilerin ve emekçilerin uyanmasý için örgüteylemlerini öne çýkarýyor. Yedi kiþinin Kýzýlay Meydaný'ný elegeçirmeye çalýþmasý, 5 öðrencinin gidip kendilerini meclisparmaklýklarýna zincirlemesi bu anlayýþa dayanýyor.

Ýnsanlar TV'den seyredecek veya gazeteden okuyacak vebilinçlenecek. Lübnan'a asker gönderilmesinin kötü bir þeyolduðunu böylece öðrenecek.

Bu anlayýþlar iþçi ve emekçileri küçük görür. Bütün iþçi,emekçi ve halk kavramlarýnýn ardýnda hep bu küçümsemevardýr. Bu nedenle toplumun zaten büyük çoðunluðununLübnan'a asker gönderilmesine karþý olduðunu görmezler.Çünkü yýðýnlarý önemsemezler. Onlar az ama öz güçler ister-ler.

Bu anlayýþý her yerde görüyoruz. 80 bin kiþi Barýþarock'ageliyor ve birileri "ama onlar bedava müzik dinlemekisteyen apolitik bir kalabalýktýr" diyor. Barýþarock'a gelen-lerin bütün güçleri ile "savaþa hayýr", "Lübnan'a gitmekardeþ kaný dökme" diye baðýrmasý ikameciler için önemlideðil. Onlar beþerli sýralara girmiþ asker nizamlý "sosyalist-ler" istiyorlar.

Öncü savaþý anlayýþýný savunanlarýn bir sorunu daha var.Türkiye'de öncü savaþý 1960'larýn sonunda tartýþýlmaya baþ-landý ve sonra bazý örgütler bu anlayýþý hayata geçirmeyeçalýþtýlar. Belki yanlýþ bir politik hat izlediler, ama çoksaygýn eylemler yaptýlar. Kendilerini bir yerlere zincir-lemediler, 30 kiþilik eylemleri ile ortalýðý örgütlerinin renk-lerine boyamadýlar.

Örneðin THKP-C'nin önderliði, Mahir Çayan ve arkadaþlarýÝsrail elçisini kaçýrdýlar ve vurdular. Ýdam edilecekyoldaþlarýný kurtarabilmek için Ýngiliz askerlerini kaçýrdýlar.Gerçekten büyük yýðýnlarýn yapamayacaðýný yaptýlar.Sonucu olmayan, yanlýþ, ama çok saygýn eylemler gerçek-leþtirdiler. Bugün onlarý izlediklerini söyleyenler ise ne yazýkki karikatür durumunda.

Ýkameciliðin panzehiri kitle mücadelesidir. Her düzeydekitle mücadelesi. Ama önce kitle çizgisi.

Önce eylemin karakteri kitle çizgisinde olmalýdýr. Büyükkitlelerin katýlýmýný kolaylaþtýrmak için yapýlacak her þeyyararlýdýr. Bu nedenle BAK kortejleri hem giderek daha kala-balýk oluyor, hem de sokaktan geçenlerin katýlýmýnýmümkün kýlýyor. "Katýlým az olur" diye miting yerine basýnaçýklamasýný tercih edenler ise bunun tam tersini yapýyor.

Zaten tam da bu nedenle örneðin KESK'in eylemlerigiderek daha da küçülüyor. Emek Platformu daraltýla daral-týla 4 örgüte indirildi, þimdi 4'lü de parçalanýyor.

Ýkamecilik, kazanmak ve gerçekten deðiþtirmek için eylemyapmýyor. Artýk yenilgiye o denli alýþýlmýþ ki, bu düþüncelerbütünüyle unutulmuþ, onun yerine protesto etme fikri öneçýkmýþ. GSS'yi, toplu sözleþmede önerilenleri, Irak savaþýnýprotesto ediyorlar.

Biz ise kazanmak için eylem yapýyoruz ve yapacaðýz. Iraksavaþýný sadece protesto etmiyoruz, durdurmak için sokaðaçýkýyoruz ve savaþý durduracaðýz.

Page 13: Sosyalist İşçi 259

sayý: 259 sosyalist iþçi 13

Zayýflama diyetlerine, hap-larýna, jellerine ve zayýflamamerkezlerine daha azihtiyaç olacak. Bugün çalýþ-ma koþullarýndan kaynaklýfazla kilo sorunu yaþayanpek çok insan var. Örneðinhizmet sektöründe büro içiiþlerde sürekli oturarakçalýþan milyonlarca insanaldýðý kaloriyi yakma fýrsatýbulamýyor.

Pek çok iþkolunda yemekmolalarý çok kýsa. Sýrf buyüzden pek çoðumuz fastfood denilen saðlýksýz yiye-cekleri çok hýzlý tüketiyoruz.Bu nedenle biriken yaðlarýeritmek için spor yapmakgerekiyor. Ama çoðumuzunbuna zamaný yok. Zatenspor yapýlabilecek alanlarda sýnýrlý. Onbinlerce otomo-bilin výzýr výzýr iþlediði cad-delerde koþu yapmak herbabayiðidin harcý deðil.

Spor salonlarý var amahepimizin parasal gücüburalara gitmeye elvermiy-or. Üstelik öyle aðýr iþ tem-polarýyla çalýþýyoruz ki zatenspor yapacak enerjimizkalmýyor. Bir tekstil fab-rikasýnda sabah 07:00'dengece 23:00'e kadar çalýþmýþbir kadýn iþçi ne zaman vehangi enerjiyle spor yapsýn?Diyelim kafasýna koydu, illa-ki yapacak. Çalýþma dýþýnda-ki hangi saatte tacize uðra-madan sokakta spor yapa-bilir?

Fazla kilolarýn kalp, tansiy-on gibi çeþitli hastalýklarayol açtýðý doðru. Amagünümüz toplumu bir takýmölçütler belirleyip ide-alleþtirdiði bedenler dýþýn-daki insan bedenlerini'güzel' saymýyor.Mankenler, film yýldýzlarý,modeller hep bu ölçütlereuygunlar arasýndan seçiliy-or. Gözümüzün önündensürekli 'çok güzel kýzlar' ve'acayip yakýþýklý gençler'süzülüyor. Biz de önceonlarý seyredip sonraaynanýn karþýsýna geçiyor vegöbekli, 'iðrenç' bedenler-imize hayýflanýyoruz.Sonrasý mý? Paran varsagelsin diyetler, haplar,zayýflama jelleri, pahalý sporaletleri…

Üstelik zayýflama ihtiyacýnýda büyük bir kâr kapýsýhaline getirdi. Her yýl mil-yarlarca dolar bu sektöreharcanýyor. Bunun da büyükbölümü saðlýðýný yenidenkazanmaya deðil 'güzelliðinikazanmaya' harcanýyor.Yani hem zorla þiþman-latýlýyoruz, hem idealölçülere inandýrýlýyoruz,hem de sonra bunlara uya-bilmek için, üzerine paraverip zayýflatýlýyoruz.

Bence sosyalist toplumdainsanoðlu bütün bölün-müþlüðünün yanýna bir degüzel-çirkin ayrýmýnýn konul-masýna izin vermeyecek.Ben de 36 yýl sonra belirm-eye baþlayan göbeðimyüzünden aynalardan kork-mayacaðým.

Bencebaþka bir

dünyada…

Cengiz ALÐAN

RRýýffaatt SSOOLLMMAAZZ

Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu'nun 5 Eylül'deDüzenlenen Ankara gös-terisine katýlmak için Ýstan-bul'dan örgütlediði trenyolculuðu sýrasýnda boþdurmadýk ve AKP'li mil-letvekillerine cep telefon-larýndan mesaj yolladýk.Büyük beklentilerimizyoktu, cep telefonumesajlarýyla AKP'li mil-letvekillerinin ikna ola-caðýný düþünmüyorduk.Küçük de olsa bir basýnçoluþturmak, vekilleri rahat-sýz etmek, þüphelenmeleri-ni saðlamak, halkýn büyükçoðunluðunun Lübnan'aasker gönderme tezkere-sine karþý olduðunu bir kezdaha göstermek gibi hede-flerimiz vardý.

Bu milletvekillerindenbazýlarý, beklemediðimizbir biçimde mesajlarýmýzayanýt verdiler, bazýlarý tele-fon açýp aradýlar. Bir mil-letvekili, "Sizi kandýr-mýþlar, kim sizi örgütlüyorböyle" dedi. Baþka mil-letvekilleri ise, "has-sasiyetinize tümüylekatýlýyoruz, ama Lübnan'abarýþ için gidiyoruz" dedil-er.

Bir milletvekili ise, tamda Kýzýlay'daki eyleminortasýnda aradý ve"Parlamentoda hava kötü,tezkere geçecek sanýrým"diyerek tasasýný bizimlepaylaþtý.

PPaarrllaammeennttoo hhaavvaallaarrýýSonuçta, tezkere, halkýn

büyük çoðunluðunun"Hayýr!" demesine raðmenmeclisten geçti. Baþka türlüolmasý, meclisin halkýnisteklerine uygun kararalmasý mümkün müydü?Bu çok istisnai durumlardamümkün olan birgeliþmedir. Parlamentersistemin esas sihri deburadadýr. Parlamenterdemokrasi denilen yönetimbiçiminin özelliði, halkýnkendisini yönettiði yanýl-samasýný baþarýlý birbiçimde yaratmasýndadýr.Halkýn oylarýyla seçilenmilletvekilleri bir süre-liðine mecliste, oy, önergevererek, kararlar alarak,halk adýna, halktan aldýk-larý onayla siyasete yönverirler.

Ama parlamenterdemokrasilerin tarihi, çokistisnai durumlar dýþýnda,alýnan kararlarýn yüzde99'unun halkýn isteklerineaykýrý olduðunu, çýkartýlanyasalarýn büyük çoðun-luðunun yo veren milyon-larca insanýn ekonomik vesiyasi haklarýný týrpanla-mak üzere gündeme getir-ildiðini kanýtlar.

Meclis, durmadan bizimaleyhimizde kararlarçýkartýrken, bizim meclisiseçtiðimiz ve bu yüzdenbizim meclisimiz olduðuyönündeki fikirlerimiz

yaþamaya devam eder. 1Mart'ta olduðu gibi, çoksayýda politik etkenin biraraya gelmesiyle meclisinhalkýn isteði doðrultusun-da karar almasý ise parla-mentoya güveni bir kezdaha pekiþtirir.

HHaallkk ddeeððiill,, hhaallkkaaddýýnnaa

Parlamento, halktankopuk bir siyasi süreçtir.Halktan aldýðý destekle,patronlar adýna düzen-lemeler yapar. Patronlarýniktidarýnýn en ucuz veyumuþatýlmýþ biçimidirama sonuç olarak patron-larýn iktidarýdýr. Butoplumdaki gerçek güç,sermayenin gücüdür.Sermaye gücünü, yasama,yürütme ve yargýyý ayrýalanlarda örgütleyerek

pekiþtirir. Milli GüvenlikKonseyi toplantý yapar,baþbakan cumhur-baþkanýndan azar iþitir,askerler seçilmiþlere fýrçaatar ve birden ekonomikkriz patlar. Milyonlarcayoksul daha da yoksul-laþýrken, bazý sermaye gru-plarý aþýrý kar elde ederler.Meclis yoksulluðuengelleyemez ama zengin-lerin karlarýnýn artmasýnýgaranti altýna alýr.

Seçilen vekiller ve partil-er, sonraki seçimlerde deseçilmek için bir yandanhalkýn isteklerini ihmaledemezler ama seçilmeleriiçin baþak bir güce, ser-mayenin gücüne muhtaçolduklarýný bildikleri içinve bütün bir milletvekilliðidöneminde, sermaye ileçok daha içli dýþlý iliþkiler(rüþvet, yolsuzluk, þiþenbanka hesaplarý, yüksekkonumlarda iþe alýnanyakýnlar) kurduklarý içinbir milletvekilinin parla-mento süreci, halktan kop-mak ve sermayeye yakýn-laþma sürecidir.

Tersi bir geliþme isegerçek gücün parlamento-da deðil, baþka bir yerdeolduðunu hemen kanýt-layan bir örnek olaraksiyaset sahnesine notdüþer. Orhan Doðan, LeylaZana ve Hatip Dicle gibiDEP milletvekilleri, meclisönünden hem de sivilpolislerce gözaltýna alýn-abildiler. Meclis, seçilmiþvekillerini koruyamadý.

Ordu, koþullarý uygungördüðü her seferindedarbe yapýp, seçilmiþ vekil-leri hapse týkabilmektedir.Çünkü, ekonomik gücesahip olan sermaye gru-

plarý, meclisin artýk çýkar-larýný korumadýðýnýdüþündüðü anda, asker vepolis gibi silahlý güçlerinidevreye sokma yeteneðinesahiptir.

GGeerrççeekk ddeemmookkrraassiiGeorge Bush, Lübnan'da

seçilmiþ ve parlamentodatemsil edilen Hizbullah'ýnterörist olduðunu iddiaedebildi. Meclise türbanlýgelen bir kadýn TBMM'denatýlabildi. Bunun nedeni,egemenlerin, meclistendaha çok orduya güven-meleridir. Kapitalizm, ordugibi, zenginliðe sahip olan-lara hizmet etmek içinörgütlenmiþ silahlý güçleri,yani orduyu temelgüvencesi olarak görür.Bazý parlamenterdemokrasilerde ordununseçilmiþler karþýsýnda tavýralma güçleri biraz azbazýlarýnda biraz çokturama bu silahlý güçlerinsahip olduðu aðýrlýðýdeðiþtirmez.

Seçenlerin seçilenleri iste-diði zaman geri çaðýrmahakký olmadýðý sürece buiþleyiþ deðiþemez. Ýsterrüþvete bulandýðýný, isterhalkýn dýþýnda baþka güç-leri temsil ettiðini, istersegörevini kötüye kul-landýðýný düþünelim,seçtiðimiz bir vekili, ondanþüphelendiðimiz anda geriçaðýramýyorsak,demokratik mekaniz-malarýn halkýn büyükçoðunluðu lehine iþlemesiolanaksýzdýr.

Seçilenler, bu görevi birmeslek ve ayrýcalýk olarakgördüðü sürece, parlamen-tonun kokusunun aðýrlaþ-masý kaçýnýlmazdýr.

Milletvekilleri, ortalamaiþçi ücreti dýþýnda ücretalamamalýdýr. Ve vekillik,bir ayrýcalýk olmaktançýkartýlmalýdýr. Bu toplum-sal garanti, vekillerin, ayrý-calýklarýný korumak içingirecekleri pis iliþkileritümüyle sýnýrlayacaktýr.

Küçük bir egemen azýn-lýðýn sýnýf çýkarlarýný kolla-mak için örgütlenen,düzenli ordular var olduðusürece, demokratikmekanizmalarýn pürüzsüzve korkusuz iþlemesiolanaksýzdýr. Düzenli orduyerine, halkýn kendigüvenliðini kendisininsaðladýðý doðrudandemokrasiye baðlý güven-lik mekanizmalarýna ihtiy-acýmýz var.

Seçimler, garip adaylýksüreçlerinin deðil, çalýþaninsanlarýn iþyerlerininseçim mekanizmalarýüzerinde yükselmelidir. Biriþyeri, o iþyerinin olduðubölge, o bölgenin olduðuþehir ve o iþkolunun ulusalbütün kollarý seçimlerintemeli olmadýkça, benzerbir siyasal geliþme okullar-da da yaratýlamadýkça,demokrasinin hayal olarakkalmasý kaçýnýlmazdýr.

Kuþkusuz bütün buadýmlar, burjuva toplumuniçinde atýlamaz. Bu adým-larýn atýlmasý için önce ser-maye sýnýfýnýn siyasal vetoplumsal gücünün sonaermesi gerekir.

Bu zaman kadar bir yan-dan parlamentolarýn ahýrgibi koktuðunu, kokmakzorunda olacaðýný bileceðizbir yandan da bu parla-mentolara haklarýmýzýkorumasý için basýnç yap-maya devam edeceðiz.

Parlamento bir ahýrdýr

Page 14: Sosyalist İşçi 259

14 sosyalist iþçi sayý: 259

KÝTAP

ÇÇaaððaattaayy KKAADDII

25-26 Aðustos tarihleriarasýnda eþine az rastlanýrbir müzik festivali gerçek-leþtirdik. Adýný barýþ verock'tan alan Barýþarockeylemcesi 80.000 katýlým-cýsýyla kendisine inanlarýhaklý çýkardý. Kökeninde,bir müzik türü olarakmuhalif duruþu ile taným-lanan ve anlam kazananRock, uzun yýllardansonra tekrar can-landýðýnýn, uykusundanuyanmaya baþladýðýnýnsinyallerini veriyor artýk,tüm dünyadaki hareket-lerin çoðalmasýna paralelolarak. Tabi ki bu birtesadüf deðil. Þiirlerinunutulduðu ve kitaplarýnraflara kalktýðý 80'li yýllarinsanlar üzerindeki etkisi-ni yavaþ da olsa yitirmek-te.

Rock müziðin tarihinekýsaca göz atacak olursak1950'li yýllarda atom bom-basýný gören, savaþlarýyaþamýþ ve nükleer savaþkorkusuyla yaþayan birgençliðin tamamen tep-kisel ve hiçbir politikzemine oturmayan isyanýolarak belirmeyebaþladýðýný görürüz.

Geleneksel deðeryargýlarýný kabuletmeyen, savaþmayý red-deden kuþak bilinçliolmasa da büyük birdeðiþimin öncülerinden-di. Fakat endüstrininuysallaþtýrma, bünyesinealýp yok etme stratejisiRock'n Roll'un çabuktükenmesine yol açtý.'60'lý yýllarda ise daha bil-inçli rock müzisyenleriortaya çýkmaya baþladý.Bob Dylan, siyah düþ-manlýðýndan, savaþýnanlamsýzlýðýndanbahseden, protest rocktürünün ilk örnekleriniverdiði þarkýlarýyla "'60gençliðinin lideri" olarakanýldý. Dünya gençlikhareketleri olarak taným-lanabilecek, baþkaldýrý veisyanýn en üst seviyeyeçýktýðý yýllar '60'lý yýllarýnsonudur. Giderek artannükleer savaþ tehdidi,ABD'nin Vietman'asaldýrmasý ve ölen bin-lerce insan "çiçek çocuk-lar"ýn ortaya çýkmasýnasebep oldu. 1969 yýlýndayarým milyondan fazlainsan savaþ ve tahakkümkarþýtý, barýþ ve özgürlükyanlýsý olarak WoodstockFestivali'ni gerçekleþtirdifakat savaþmayýp seviþenbu "iyi çocuklar" tepkiler-ine tutarlý bir politik tavýrkatmadýlar-katamadýlar.'70'li yýllar bir öncekikuþaðýn iyimser, pembedüþler içindeki

dünyalarýnýn aksinekeskinleþti. Artýk soðuksavaþ yýllarýnýn etkisi enyoðun biçimde yaþanýyor,Kapitalizm aðýrlýðýný iyicehissettiriyordu. Bunaparalel olarak da Rock,müzikal açýdan bir okadar sertleþti.

'80’li yýllarda Rock adýnasöylenecek çok az sözolmasý, o dönem adýna,her anlamda söylenecekçok az söz olmasýndankaynaklanýr. '90'lý yýllarýnson dönemleri ise 2. Rocktarihinin baþlangýçdönemleridir. Yeniden...

Rock müzik her döne-minde baþkaldýrýnýn,geleneksel düþüncetarzýný sorgulamanýn,toplumsal baskýlara karþýkoymanýn, savaþkarþýtlýðýnýn müziðiolarak var oldu ve þimdibu özelliðini geri kazan-makta. Tabi ki kendiiçerisinde kurallarý,

dinamikleri ve estetiðiolan bir müzik türündençözüm üretmesini bekle-mek çok anlamlý deðildirfakat bazý politikçevrelerin yaptýðý gibiküçümsemek ve dikkatealmamak da doðrudeðildir.

Ýlk olarak ortaya çýktýðý2003 senesinde bazýçevreler tarafýndan cid-diye alýnmayan ve iticigücü Rock müzik olanBarýþarock, 2006 sen-esinde 80.000 kiþilikkatýlýmcýsýyla bunun eniyi örneðidir.

Savaþ karþýtlýðýnýn 1Mart'tan sonra en etkinsesi olarak tarihteki yerinialmýþ ve gelecek seneleriçin etkisini daha da art-týracaðýný göstermiþtir.

80'lerin etkisinden yeniyeni kurtulmaya baþlayanyeni kuþaðýn gerek politikgerekse müzikal bilincebugünden yarýna ulaþ-masýný beklemek doðrudeðildir tabi ki fakatamatör rock gruplarýnýn2-3 sene öncesine görekýyaslanmayacak derecede arttýðý, on yýl öncesinin"Rock Ýngilizce yapýlýr"iddiasýný çürütür þekildeistediði dilde þarkýsöyleyen gruplarýn ortayaçýktýðý da açýktýr.

Hayatýn her alanýndahissedilen baskýlar daartýk þarký sözlerindeaçýkça dillendirilmekte.Müzik endüstrisinin,alternatif medya "inter-

netin" gazabýna uðramasýbu geliþimde önemli roloynar.

Daha önceleri çuvallapara dökülen stüdyolarherkesin evine kurabile-ceði bir bilgisayarasýðdýrýldý. Evimizde kay-dettiðimiz bir þarkýyýinternet üzerinden yayým-lamak ve binlerce kiþiyeulaþtýrmak artýk çokkolay. Bu bir açýdanözgürlüktür çünkü "þunusöyleyebilirsin, bunusöyleyemezsin" diyen ,tüm derdi sadece parakazanmak olan müzikyapýmcýlarýna baðýmlýdeðiliz artýk. Bu da Rockmüzisyeni açýsýndanbelirleyicidir çünkümuhalif kimliðini koruya-bilmek, müzik endüstri-sine mümkün olduðuncaaz ihtiyaç duymak vekontrol mekanizmalarýnýndýþýnda var olabilmeklemümkündür.

Tüm bu geliþmelerinsonucunda gerek yerligerek yabancý Rock gru-plarýnýn, tüm dünyadakipolitik hareketlerinbüyümesine paralelolarak-ki hep öyle olmuþ-tur- daha da büyüyüpçoðalacaðýný rahatlýklasöyleyebiliriz. Benimdileðim bu artan ve dahada artacak olan muhalifrock gruplarýnýn endüstritarafýndan yutulup,evcilleþtirilip "kalabalýk"haline getirilmemesi ola-caktýr. Bu sefer olmasýn..

MÜZÝK BBaarrýýþþaarroocckk

2. Rock'çýlar ve politika

BBaarrýýþþaarroocckkssaavvaaþþ kkaarrþþýýttllýýððýýnnýýnn11 MMaarrtt''ttaann ssoonnrraa eenn

eettkkiinn sseessii oollaarraakkttaarriihhtteekkii yyeerriinnii

aallmmýýþþ vvee ggeelleecceekksseenneelleerr iiççiinn eettkkiissiinnii

ddaahhaa ddaaaarrttttýýrraaccaaððýýnnýýggöösstteerrmmiiþþttiirr..

KÜLTÜR - SANATÇÇiiççeekklleerr SSuussuunnccaa

YYaaþþaannaarraakk yyaazzýýllaann bbiirr1122 EEyyllüüll rroommaannýý

Atilla Keskin’in yaþadýðýolaylardan yola çýkarakyazdýðý dördüncü kitabý dayayýnlandý. ÇiçeklerSusunca bir 12 Eylülromaný.

Atilla Keskin 12 Martöncesinde THKO’da, dahasonra TDKP’de çalýþtý. Buörgütlerin önde gelenyöneticilerinden oldu. 12Eylül sonrasýnda yurtdýþýn-da büyük bir grup arkadaþýile birlikte TDKP’denayrýldý.

Kitap yazmaya son senel-erde baþladý. Sahip olduðudeneyleri, birikimi anýniteliðindeki romanlardaifade etmeye baþladý.Keskin’in 12 Mart ve 12Eylül’ü anlatan kitaplarýkuru ajitasyon deðil. Ýnsan-dan yola çýkan, yaþananonca acý olayýn içindeki hertürlü sevimliliðide yansý-tan kitaplar.

Ýlk Kitabý AcýlaraYenilmeyen Gülümseyiþleridan edilen yoldaþlarýný,daðlarda vurulan THKOmilitanlarýný anlatýyor. Birkuþaðýn devrimci miltan-larýnýn ruh haline herhaldeen iyi yansýtan kitaplardan-bir tanesi. Çünkü Atillakeskin’de ayný kuþaðýnkararlý devrimcilerindenbirisi, üstelik en önde gelen-lerinden ama o hiç birzaman kendi rolünü abart-mýyor. kendisini öne çýkar-mýyor. Bir devrimci olarakson derece mütevazi.

Son kitabý ÇiçeklerSusarken 12 Eylül’ü anlatýy-or. 26 yýl sonra 12 Eylül’üdeðerlendiriyor. Gene çokmütevazi ve gene çok içerden bir aktarým.

kahramanlýk hikayelerinden çok yaþanan acýlarý,daðýlan yaþamlarý ele alýyor. 12 Eylül topluma öyle birkorku sardý ki herkes sustu diyor ve kitabýnýn mesajý da“susan çiçekler asla açmazlar.”

Atilla Keskin 25 yýl kaldýðý sürgün hayatýndanTürkiye’ye döndükten sonra da Dostlar kitabýný yazdý.Dönüþünde karþýlaþtýklarýný, izlenimlerini anlattý bukitabýnda. 25 yýl sonra döndüðünde tutuklanýyor. Üstelikartýk Alman vatandaþýolmasýna raðmen tutuklanýyor.Sonra ki giriþ çýkýþlarýnda da tutuklanýyor. Uzun süreyurtdýþýnda yaþayan birçok siyasi mülteci gibi.

Türkiye solunun son 35 yýlda yaþadýklarýný bu sürecinönde gelen bir unsurundan en mütevazi bir aktarýmlaokumak isteyenler Atilla Keskin’in hem son kitabýný hemde öncekikitaplarýný okumalý.

Çiçekler SusarkenAtilla Keskin, Gendaþ Yayýnevi

Atilla Keskin, Deniz Gezmiþ, Hüseyin Ýnan ve Yusuf Aslan 12Mart Askeri Diktatörlüðü’nün mahkemesinde

Page 15: Sosyalist İşçi 259

sayý: 259 sosyalist iþçi 15

AAþþaaððýýddaannssoossyyaalliizzmm

-Kapitalist toplumda tüm zenginliklerin yaratýcýsý iþçisýnýfýdýr. Yeni bir toplum, iþçi sýnýfýnýn üretim araçlarýnakolektif olarak el koyup üretimi ve daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

RReeffoorrmm ddeeððiill,, ddeevvrriimm-Ýçinde yaþadýðýmýz sistem reformlarla köklü bir þekilde

deðiþtirilemez, düzeltilemez.-Bu düzenin kurumlarý iþçi sýnýfý tarafýndan ele geçirilip

kullanýlamaz. Kapitalist devletin tüm kurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahiplerini, egemen sýnýfý korumak için oluþ-turulmuþtur.

-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konseylerinin ve iþçi milislerinin üzerindeyükselen tamamen farklý bir devlet gereklidir.

-Bu sistemi sadece iþçi sýnýfýnýn yýðýnsal eylemi devirebilir.-Sosyalizm için mücadele dünya çapýnda bir mücadelenin

parçasýdýr. Sosyalistler baþka ülkelerin iþçileri ile daimadayanýþma içindedir.

-Sosyalistler kadýnlarýn tam bir sosyal, ekonomik ve politikeþitliðini savunur.

-Sosyalistler insanlarýn cinsel tercihlerinden dolayýaþaðýlanmalarýna ve baský altýna alýnmalarýna karþý çýkarlar.

EEnntteerrnnaassyyoonnaalliizzmm-Sosyalistler, bir ülkenin iþçilerinin diðer ülkelerin iþçileri

ile karþý karþýya gelmesine neden olan her þeye karþý çýkar-lar.

-Sosyalistler ýrkçýlýða ve emperya-lizme karþýdýrlar. Bütünhalklarýn kendi kaderlerini tayin hakkýný savunurlar.

-Sosyalistler bütün haklý ulusal kurtuluþ hareketlerinidesteklerler.

-Rusya deneyi göstermiþtir ki, sosyalizm tek bir ülkedeizole olarak yaþayamaz. Rusya, Çin, Doðu Avrupa ve Kübasosyalist deðil, devlet kapita-listidir.

-Sosyalistler bu ülkelerde iþçi sýnýfýnýn iktidardaki bü-rokratik egemen sýnýfa kar-þý mücadelesini destekler.

DDeevvrriimmccii ppaarrttii-Sosyalizmin gerçekleþebilmesi için, iþçi sýnýfýnýn en mili-

tan, en mücadeleci kesimi devrimci sosyalist bir partideörgütlenmelidir. Böylesi bir parti iþçi sýnýfýnýn yýðýnsal örgüt-leri ve hareketi içindeki çalýþma ile inþa edilebilir.

-Sosyalistler pratik içinde diðer iþçilere reformizmin iþçisýnýfýnýn çýkarlarýna aykýrý olduðunu kanýtlamalýdýr.

-Bu fikirlere katýlan herkesi devrimci bir sosyalist iþçi par-tisinin inþasý çalýþmasýna omuz vermeye çaðýrýyoruz.

ssoossyyaalliisstt iiþþççii nnee ssaavvuunnuuyyoorr??

AAnnkkaarraaMithatpaþa Cd. No: 34/F, Kat: 4, No: 23 - Kýzýlay00553355 - 551144 1111 7733

KKaaddýýkkööyyNail Bey Sk. Ýbrahim Aðaoðlu Ýþhaný, No: 9-11, Kat: 3 -Bahariye - Kadýköy00553366 - 663377 8811 9999

BBeeyyooððlluuÝstiklal Cd. Büyükparmakkapý Sk. Hayat Apt. Kat: 4 -Beyoðlu00553366 - 225599 7733 6644

ÝÝzzmmiirr3. Beyler, Yaparsoy Ýþhaný, No: 31, Kat: 4, No: 403, Konak00553377 - 662244 4499 0088

Akhisar: 0544 - 515 62 59Bursa: 0535 - 422 39 65Denizli: 0543 - 476 27 88Ýzmit: 0537 - 940 58 95Karabük: 0533 - 772 54 93Kütahya: 0544 - 515 62 59

Ayrýntýlý bilgi için: 0536 - 335 10 19

ISSN 1300-4026 Uluslararasý Tanýtým ve Yayýncýlýk Ltd. Þti.Sahibi: Özden Dönmez Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: VolkanAkyýldýrým Adres: Ýstiklal Cad.,Büyükparmakkapý Sok.,

8/10, Beyoðlu/Ýstanbul Baský: Yön MatbaasýYerel süreli yayýn, iki haftada bir yayýnlanýr

wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

DSÝP bürolarý

Ortadoðu'da durumve savaþ karþýtý hareket

"Ortadoðu'da durum ve savaþ karþýtý hareket"baþlýklý toplantýmýzý, 9 Eylül Cumartesi günü, liseligençlerden Ege Üniversiteli öðretim görevlilerine,makine mühendislerinden Mazlumder üyelerinekadar çok çeþitli ve DSÝP üyelerinden çok öte birkatýlýmla yaptýk.

Ýzmir'in kurtuluþu nedeniyle dýþarýda tüm dükkânve balkonlar Türk ve Atatürk bayraklarýylakaplýyken, toplantýda Amerikan emperyalizminin 21.yüzyýl için planlarýný, Lübnan savaþýný, tezkereyi ve"barýþ" gücünü, bölgede savaþýn tekrar baþlamasýnýnkaçýnýlmazlýðýný tartýþtýk.

Konuþmacýnýn ardýndan, Ýzmir'de bundan sonraneler yapacaðýmýzý, 23-30 Eylül savaþa karþý küreseleylem haftasýnda ne tür etkinlikler düzenleyeceðimizikonuþtuk.

ÝÝzzmmiirr DDSSÝÝPP

Bursa savaþa karþýDünya barýþ gününde Bursa'da desteklediðimiz ve yap-

týðýmýz etkinlikler oldu. 1 Eylül akþamý BulutsuzlukÖzlemi, Aylin Aslým ve Redd grubunun sahne aldýðýkonsere katýldýk.

Konserde birçok insan ile tanýþtýk, sohbet ettik, 2 Eylüleylemine ve 5 Eylül'de Ankara eylemine davet ettik.Konserin çok kalabalýk olmasý umut vericiydi.

2 Eylül tarihinde yapýlan eyleme ise baþta Küresel BAK,KESK, DÝSK, TMMOB ve çeþitli partiler destek verdi.Eylemin temel sloganý ''çýkarsa tezkere meclis gitsinaskere'' idi.

Eylemden sonra çeþitli sivil toplum kuruluþlarý ve par-tiler ile bir toplantý yapýldý. Toplantýda alýnan kararlarþöyle.

1-) 4 Eylül pazartesi günü saat 12:30'da AKP il binasýönünde basýn açýklamasý yapýlacak ve hemen sonraeyleme katýlan kiþiler AKP Bursa milletvekillerine tezk-ereye red vermesi için SMS çekilecek.

2-) 5 Eylül günü eyleme gelemeyen çalýþan arkadaþlarise saat 18:00'da AKP il binasý önünde oturma eylemibaþlatacaklar.

Ayrýca 5 Eylül Ankara gösterisine de Bursa'dan oto-büslerle gidildi.

BBuurrssaa DDSSÝÝPP

Ýzmir’de 5Eylülçalýþmalarý

Ýzmir'de 28 Aðustos 4Eylül’e kadar her günAlsancak Kýbrýs ÞehitleriCaddesi’nde,KarþýyakaÇarþý giriþinde,Bornovametro çýkýþýnda ve Çiðlide 10 kiþilik bir ekiple,1eylül barýþ günü ile ilgilimasa açtýk.

ABD nin BüyükOrtadoðu Projesiçereçevesinde yapýlansavaþa, ABD çýkarlarýnahizmet etmek içinLübnan'a asker gön-derme projesine karþý,askeri üstleri kullandýrt-ma fikrine karþý hazýr-lanan 25.000 el ilanýný 1Eylül dünya barýþgününde saat 20:00 deÝzmir Fuar’ýnda daðýttýk.

500 kiþi aktivist olmakistediklerini belirterekform doldurdular.

1 Eylül’de ÝzmirFuarý’nýn Lozan kapýsýgiriþindebuluþtuk."AskerGönderme" lolipoplarýy-la,", Bir, bir 1 MartDaha","ABDOrtadoðu'dan EliniÇek","Savaþsýz BirDünya Mümkün" döviz-leriyle ve balonlarlabasýn açýklamasý gerçek-leþtirdik.

Masada sohbetettiðimiz, imzalarýný hiççekinmeden atan insan-larla yan yana barýþdilekleriyle balon-larýmýzý gökyüzünegönderdik. Ardýndanbarýþ zinciri oluþtururakLozan Giriþinden Fuaralanýna kadar sloganlar-la yürüdük. Kalabalýkdaha da büyüdü, kat-landý..

Fuar tarihinde ilk kezgerçekleþtirilen bu barýþeylemiyle birçok insanaulaþtýk ve 5'indekiAnkara Eylemi'nin veÝzmir'de yapacaðýmýz9'undaki "Ortadoðu'nunÝþgali ve Savaþ KarþýtýHareket" konulu toplan-týnýn çaðrýsýnda yaptýk.

AAyyþþiinn AAllttuunn

Çýkarsa tezkere meclis gitsin askere

1 Eylül'de BAK eylemi1 Eylül Dünya Barýþ gününde Küresel

BAK Ýstanbul Galatasaray Lisesi önündebir basýn açýklamasý yaptý. Yaklaþýk 1000kiþinin katýldýðý basýn açýklamasýný BAKadýna DÝSK Genel Sekreteri Musa Çamyaptý.

Sanatçý ve BAK aktivisti Memet AliAlabora'nýn "5-4-3-2- 1-bir bir 1 Martdaha" sloganýný attýrdýðý basýn açýklamasý,hükümetin Lübnan’a asker göndermesinekarþý bir eyleme dönüþtü.

Eylem boyunca "Çýkarsa tezkere, Meclisgitsin askere", "George Bush, teröristtir","Lübnan halký yalnýz deðildir", "Her yerFilistin, hepimiz Filistinliyiz" sloganlarý

atýldý.1 Eylül gösterisinden önce BAK aktivist-

leri uzun bir süre Ýstanbul’un çeþitli yer-lerinde savaþ karþýtý stantlar açtýlar. Bustantlarda 200 bin bildiri daðýtýlýrkenyüzlerce kiþi BAK aktivisti olmak istediði-ni söyleyerek form doldurdu.

Stantlar savaþ karþýtlýðýný yaygýn-laþtýrýrken 1 Eylül’den sonra açýlan stant-larda ise 5 Eylül’de Ankara’ya çaðýranbildiriler daðýtýldý. 3 günde sadece Ýstan-bul’da 20 bin bildiri daðýtýldý ve çok sayý-da kiþi Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu ile birlikte Ankara’ya gelmekistediðini söyledi.

23-30 Eylül tarihleriarasýnda dünyanýn bir çokyerinde savaþa karþý gös-teriler yapýlacak. Irak’ýniþgaline ve ABD’nin Ýran2asaldýrmasýna karþý plan-lanan bu bir haftalýk kam-panya þimdi Ýsrail’inLübnan’a saldýrmasý veardýndan NATOülkelerinin Barýþ Gücü adýile bu ülkeyi iþgale gitmesiile daha da anlamlý bir halegeldi.

Küresel Barýþ ve AdaletKoalisyonu, BAK 23-30Eylül tarhleri arasýndaÝstanbul, Ankara, Ýzmir veBursa’da büyük veçevresinde bir dizi etkinlikgerçekleþtirilen stantlaraçacak. Bu arada haftaboyunca daðýtýlmasý içinLübnan’a asker gitmesinve Ýran Irak Olmasýnbaþlýklý bildiriler basýlacak.

Ayrýca 30 Eylül, 1 Ekimtarihleri arasýnda

toplanacak olan TürkiyeSosyal Forumu’nda, foru-mun toplanacaðýDarphane’den SultanAhmet Meydanýna biryürüyüþ yapýlacak veSultanahmet’te de bir basýnaçýklamasý yapýlacak.

Küresel BAK 23-30 Eylültarihleri arasýndaki kam-panyayý daha uzun süre-cek olan Ýran Irak OLmasýnkampanyasýnýn baþlangýcýolarak planlamakta.

23-30 Eylül: Küresel barýþ haftasý

KKaammppaannyyaayyaa ddeevvaamm

Page 16: Sosyalist İşçi 259

ssoossyyaalliisstt iissccii SAYI: 25916 Eylül 2006

1.50 YTL

Sermaye veuþak…

Amerikanýn hegemonya savaþýnda,

ABD bekçi köpeði görevini yerine

getiren Ýsrail Lübnan raundunda

Hizbullah tarafýndan püskürtüldü.

Türkiye'nin de içinde bulunduðu bir

çok ülke, Ýsrail'in yardýmýna koþtu.

AKP hükümetinin baþý Erdoðan,

asker göndermeyi en baþýndan beri

istiyordu. Bunun için muazzam bir

çaba sarf etti. "Lübnan'a gidecek

askerler savaþmayacak" dedi. "En

ufak bir zararda askerleri geri çeker-

iz" demek zorunda kaldý. Erdoðan,

askerlerin pikniðe gitmediðini; bir

ýslýkla o bataklýktan çýkamayacak-

larýný bilmiyor deðil elbette. Bunu

çok iyi bildiði halde, kamuoyunu ikna

etmek için bunlarý söylemek zorunda

kaldý.

AKP hükümetinin egemenlerce

atfedilen "baþarýsý" da bu zaten.

Sermayedarlarýn isteklerini uygula-

maktaki saldýrganlýðý. Bu uðurda

Erdoðan, "insanca yaþam" istedikleri

için azgýn bir polis saldýrýsýna

uðrayan öðretmenleri terörist ilan

etmekten de geri durmamýþtý þimdi

de kardeþ Lübnan halkýna karþý asker

göndermekten de geri durmuyor…

Birkaç gün önce bir seramik fab-

rikasý açýlýþýnda, memurlarýn

maaþlarýnýn üçte biri ile kira ödediði-

ni söyleyip; "hani bunlar yoksulluk

sýnýrýnýn altýndaydý" dedi.

Sermayedarýn fabrikasýný açmaya

koþup; insanca yaþamak isteyen

memurlara saldýrmaktan çekinmiy-

or… Sermayenin ayaðýna gidiyor, fab-

rikanýn eteðinde kamu emekçileriyle

adeta dalga geçebilecek denli per-

vasýzlaþýyor.

"Sermayeye uþak, halka

Kasýmpaþalý" diyordu emekçiler bir

dönem onun için. Þimdi, sermayenin

eteklerinden, emekçilere saldýrýp,

gençleri ölüme gönderirken aklýna

takýlýyor insanýn: Lübnan'da bir asker

dahi ölürse ya da Lübnan direniþin-

den bir kiþiyi öldürürse; katili kim?

Katil, uþak

EErrssiinn TTEEKK

Jonathan NEALE

Þimdi harekete geçmezamaný. Son 20 yýlda biliminsanlarý insanlarý uyarmakiçin küresel çapta örgütlendil-er.

Bunlar aslýnda radikal fikirliinsanlar deðiller. Ama neyinyaklaþmakta olduðunu görüy-orlar.

Çevreci örgütler mesajýnyayýlmasý için muhteþem bir iþyaptýlar. Artýk herkes biliyor.George Bush bile biliyor.

Geçen sene bilimsel yayýnlarküresel ýsýnmanýn birçoklarýnýnbeklediðinden daha hýzlýgerçekleþtiðini tesbit ettiler.

Dünyanýn çeþitli yerlerindekiçalýþmalar dünyanýn son ýsýn-masýnda deðiþimin çok hýzlýgerçekleþtiðini gösteriyor.

10 bin 660 yýl önce, dünya sonkez ýsýndýðýnda deðiþim 3 yýliçinde gerçekleþti. Bu belirleyicifaktörler bir arayageldiðindebir sýçrama noktasý olduðunuve ýsýnýn sýçradýðýný gösteriyor.

Bunun ne zaman olacýðýnýbilmiyoruz. Bizi etkilemeyebaþlayýncaya kadar da bile-meyeceðiz.

Þimdiye kadar bilimciler,büyük çevre örgütlerihükümetlere ve kamuoyunasorunu anlattýlar.

Havaya karýþan karbondayüzde 80 bir azalmaya ihtiy-acýmýz var. Kyoto anlaþmasýyüzde 7’lik bir azalmaöngörüyor ve George Bushbunu dahi reddediyor veanlaþmayý imzalamýyor.

Karbon salýnýmýnda büyükkesinti hükümetlerin ulaþýma,konutlarýn ve iþyerlerinin ýsýyakarþý yalýtýmýna, rüzgar vegüneþ enerjisine yatýrým yap-malarýný gerektiriyor.

Bu, dünyanýn dört bir yanýn-da milyonlarca iþçinin yeniþeyler yapmasý demek.

Eðer böyle birþey gerçek-leþirse insanlar madem havakirliliðiiçin bunu yapabiliyoruzneden hastaneler için, saðlýkiçin, okullar için de yeniyatýrýmlar yapýlmýyor diyecek-ler.

Kyoto anlaþmasý çok zayýf vegerçek çözümler önermiyorçünkü hükümetler çözümünpazar ekonomisine baðlýolduðu fikrini korumak istiyor-lar. Bu nedenle hükümetlere

baský yapmalýyýz. Küresel ýsýn-maya karþý tedbir almlarýnýistemeliyiz.

Artýk iklim deðiþimi kampýgüçlü ve yavaþ yavaþ poli-tikacýlarý zorlamaya baþladý.

4 Kasým’da küresel ýsýnmayakarþý küresel eylemler olacak.Nairobi’de toplanacakBirleþmiþ Milletler iklimtoplantýsýnýn önünde de birgösteri olacak.

Geçen Aralýk’ta 20 ülkedeeylemler oldu. 10 bin kiþiLondra’da yürüdü, 3 bin kiþiÝstanbul’da, 1000 kiþi Ýzmir’deyürüdü.

Bu gösteriler çok büyük deðilama daha büyük bir mücade-lenin ilk adýmlarý.

Bir çok ülkede Kasým gösteri-lerid aha büyük olacak. Hersene gösteri yapacaðýz. Tekrar

tekrar sokaða çýkacaðýz. Herdefasýnda daha fazla olacaðýz.Sonunda milyonlara ulaþa-caðýz.

Ýlerki yýllarda daha çok gös-teri, daha çok doðrudan eylem,daha çok toplantý, daha çokyerel örgütlenme gerçekleþtire-ceðiz.

Bütün bunlarýn nasýlolacaðýnýþimdiden bilemeyiz amaolmasý lazým. Bunu biliyoruz.

Dünyayý onun üzerindeyaþayan, çalýþan bizlerdenbaþka kimse kurtaramaz.

Jonathan Neale’ýn Vietnamsavaþý üzerine bir kitabý

Türkçeye çevrildi. Neale 2005 yýlýiçinde Ýstanbul ve Ýzmir’de küre-

sel iklim deðiþimi üzerinekonferanslar verdi.

KKüürreesseell iikklliimm ddeeððiiþþiimmiinnee hhaayyýýrrNNüükklleeeerr ssaannttrraallllaarr ççöözzüümm ddeeððiill

4 Kasým’da Ankara’dayýzayrýntýlý bilgi için: 0538 - 263 45 35

Dünyamýz ýsýnýyor

ÞÞiimmddii eeyylleemmzzaammaannýý

3 Aralýk Ýstanbul yürüyüþü