sosyalist İşçi 360

12
sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE www.sosyalistisci.org SAYI: 360 1 Mayýs 2009 2 YTL iþsizliðe, darbelere ve Ergenekon’a karþý 1 Mayýs’ta Taksim’e Devrimci Sosyalist Ýþçi Partisi DSiP krizin faturasýný patronlar ödesin birleþen iþçiler yenilmezler ikamecilik ve sosyalizm stalinizm neden ikamecidir? popülizm mi, sosyalizm mi? Þenol Karakaþ sayfa: 6-7 1 Mayýs iþçi sýnýfýnýn birlik ve dayanýþma günüdür DSiP 1 Mayýs açýklamasý sayfa:3 Ýklim deðiþikliði yeni hastalýklar ve küresel salgýn tehlikesi yarattý Domuz Gribi yayýlýyor Volkan Akyýldýrým sayfa: 5 Ýnsan doðasý sosyalizme engel mi? Tacim Karadað sayfa: 8 1 Mayýs Türkiye'de ilk kez resmi tatil günü ilan edildi. Emek ve Dayanýþma Günü'nde iþçi sýnýfý krizle boðuþuyor. Fabrikalar kapanýyor. Ýþçiler süresiz izne çýkartýlýyor. Yüzbinlerce insan küçülme bahanesiyle iþten atýlýyor. Dünya çapýnda kapitalistler krizin fat- urasýný emekçilere ödetmek isti- yor. Krizin henüz baþýndayýz. Giderek derinleþiyor. Egemen sýnýfýn sözcüleri bu krizden ne zaman çýkýlacaðýný bilmediklerini söylüyor. Kapitalist sistem bozuktu zaten, artýk çalýþmýyor. Zenginlerden yoksullarý düþün- mesini bekleyemeyiz. Patronlar iþçileri kollamaz. Toplumsal reklamlarla adýný duyuran þirket ve bankalar açlýktan ölen bir insana zýrnýk bile vermez. Oysa zenginlik var. Dünya çapýnda 17 milyon dolar mil- yoneri rahat ve zevkli bir hayat sürüyor. Onlar hiç kaybetmeye- cek. Ama zaten açlýk, yoksulluk ve yoksunluk içinde yaþayan 6 milyar krizle daha dibe gidecek. Bu kader deðildir. Harekete geçmeliyiz. Ýþçi sýnýfý birleþirse onu kimse yenemez. Ekonomik politikalarýn þirketler için deðil toplumun çýkarýna hizmet etmesi gerektiðini yüksek sesle söylemeliyiz. Kürtlere karþý þiddet ve savaþ politikalarý son bulmalýdýr. Kürt kardeþlerimiz eziliyor. Türk emekçileri Kürtlere karþý kýþkýrtýlýyor. Aktütün’de, Daðlýca’da ölenler emekçi çocuk- larý, onlar ise evlerinde güvenle oturuyor. Amaçlarý belli. Kürt sorununu çzömsüzlüðe sürükle- mek. Savaþa akýtýlan trilyonlarý yaðmalamak. O trilyonlar yeni fabrikalar kurmak, yeni okul ve hastaneler yapmak, aç olaný doyurmak, evsiz olana ev yap- mak için kullanýlmalýdýr. Krizi derinden yaþayan Türk iþçilerinin çýkarý Kürt halkýnýn taleplerinin kabul edilmesi ve adil bir barýþtýr.

Upload: sosyalist-isci

Post on 06-Mar-2016

236 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 360

TRANSCRIPT

Page 1: Sosyalist İşçi 360

sosyalist isci DEVRÝMCÝ, ANTÝKAPÝTALÝST HAFTALIK GAZETE

www.sosyalistisci.org

SAYI: 360 1 Mayýs 2009 2 YTL

iþsizliðe, darbelere ve Ergenekon’a karþý

1 Mayýs’ta Taksim’eDevrimci

Sosyalist Ýþçi

Partisi

DDSSiiPP

krizin faturasýnýpatronlar ödesinbirleþeniþçileryenilmezler

ikamecilik vesosyalizm

stalinizm nedenikamecidir?

popülizm mi,sosyalizm mi?

Þenol Karakaþ

sayfa: 6-7

1 Mayýs iþçisýnýfýnýn birlikve dayanýþma

günüdür

DDSSiiPP1 Mayýs açýklamasý

sayfa:3

Ýklim deðiþikliði yeni hastalýklarve küresel salgýn tehlikesi yarattý

Domuz GribiyayýlýyorVolkan Akyýldýrým

ssaayyffaa:: 55

Ýnsan doðasýsosyalizmeengel mi?Tacim Karadað

ssaayyffaa:: 88

1 Mayýs Türkiye'de ilk kez resmitatil günü ilan edildi. Emek veDayanýþma Günü'nde iþçi sýnýfýkrizle boðuþuyor.

Fabrikalar kapanýyor. Ýþçilersüresiz izne çýkartýlýyor.Yüzbinlerce insan küçülmebahanesiyle iþten atýlýyor. Dünyaçapýnda kapitalistler krizin fat-urasýný emekçilere ödetmek isti-yor.

Krizin henüz baþýndayýz.Giderek derinleþiyor. Egemensýnýfýn sözcüleri bu krizden ne

zaman çýkýlacaðýný bilmediklerinisöylüyor. Kapitalist sistembozuktu zaten, artýk çalýþmýyor.

Zenginlerden yoksullarý düþün-mesini bekleyemeyiz. Patronlariþçileri kollamaz. Toplumsalreklamlarla adýný duyuran þirketve bankalar açlýktan ölen birinsana zýrnýk bile vermez.

Oysa zenginlik var. Dünyaçapýnda 17 milyon dolar mil-yoneri rahat ve zevkli bir hayatsürüyor. Onlar hiç kaybetmeye-cek. Ama zaten açlýk, yoksulluk

ve yoksunluk içinde yaþayan 6milyar krizle daha dibe gidecek.

Bu kader deðildir. Hareketegeçmeliyiz. Ýþçi sýnýfý birleþirseonu kimse yenemez. Ekonomikpolitikalarýn þirketler için deðiltoplumun çýkarýna hizmet etmesigerektiðini yüksek seslesöylemeliyiz.

Kürtlere karþý þiddet ve savaþpolitikalarý son bulmalýdýr.

Kürt kardeþlerimiz eziliyor.Türk emekçileri Kürtlere karþýkýþkýrtýlýyor. Aktütün’de,

Daðlýca’da ölenler emekçi çocuk-larý, onlar ise evlerinde güvenleoturuyor. Amaçlarý belli. Kürtsorununu çzömsüzlüðe sürükle-mek. Savaþa akýtýlan trilyonlarýyaðmalamak. O trilyonlar yenifabrikalar kurmak, yeni okul vehastaneler yapmak, aç olanýdoyurmak, evsiz olana ev yap-mak için kullanýlmalýdýr.

Krizi derinden yaþayan Türkiþçilerinin çýkarý Kürt halkýnýntaleplerinin kabul edilmesi veadil bir barýþtýr.

Page 2: Sosyalist İşçi 360

2 sosyalist iþçi sayý: 360

Þýrnak’ýn Cizre Ýlçesinde, 19Ekim 2008 tarihindeki gösterilereyapýlan müdahalede 9 yaþýndakibir çocuk, kafasýna aldýðý gazbombasý darbesiyle yaralandý.

Siirt’te, 23 Ekim 2008 günü gecesaatlerinde SeyrantepeMahallesi'nde ateþ yakan grubamüdahale eden polisin 12 yaþýn-daki Feyzullah Ene adlý çocuðudarp etti, darp sonucunda koluve kafasý kýrýldý.

397 kiþi gözaltýna alýnýrken,29’u çocuk olmak üzere 208 kiþiolaylar ile ilgili tutuklanmýþtýr.Bu sadece 2008 yýlýnýnTürkiye’de bilinen bilançosu…

Dünyada her yýl binlerce çocukaçlýktan, savaþtan ölüyor ya daaileleri ölüyor onlar öksüz kalýy-or, sayýsýz çocuk mülteci olarakhayatlarýna devam ediyor. Ýnfazbekleyen çocuk suçlular dacabasý…

Savaþýn sürdüðü topraklardaIrak, Filistin, Gazze, Afganistanve tabiî ki kürt illerinde bom-balar, mayýn tarlalarý, polis þid-deti günlük yaþamlarýn birparçasý olmuþ durumda… 2008-in aslýnda çocuklar için aðýr olanyukarýdaki bilançosu aksine güngeçtikçe artýyor. Ýnsan hakký olançocuk haklarý ihlal ediliyor.Türkiye’ de 1995 yýlýnda uygula-maya geçen Çocuk HaklarýSözleþmesi sadece kaðýtta kalýy-or.

Þu an Türkiye’de demir par-maklýklar arkasýnda, kötükoþullarda olan yüzlerce çocukvar. Özellikle son aylarda onlar-ca Kürt çocuk göz altýna alýndý,tutuklandý. Ergenekoncularýnarazilerinden cephaneliklerçýkarken onlarýn sadece cep-lerinden çýkarýp attýklarý taþlarkendi yaþlarýnýn katlarý kadarceza almasýna neden oluyor.“Örgüt üyesi olmak” gerekçe-siyle açýlan soruþturmalar vedavalar hiç bitmiyor. Diyarbakýr,Hakkari, Van, Batman, Mardin,Bitlis ve daha birçok kürt ilindeyaþlarý henüz 12,13 olan çocuklaracýmasýzca tutuklanýyor. Bazýlarýkafalarýna aldýklarý dipçik dar-beleriyle yaralanýyor ya da ölüy-or, bazýlarýnýn ise küçücükbedenleri kurþunlara hedef oluy-or.

Hukuka göre 18 yaþýnagelmemiþ her birey çocuk sayýlýr.Aðýr ceza mahkemelerindeyargýlanan çocuklarýn davalarýçocuk mahkemelerinde görülme-lidir. Zaten kendisi yeterinceadaletsiz olan Terörle MücadeleKanunu çocuklar için iki katadaletsiz oluyor. Bu kanununmaddeleri deðiþtirilmeli ve

tekrar çocuklar için düzenlen-melidir.

Eylemlere katýldýklarý gerekçe-siyle tutuklanan ve yargýlanançocuklarýn aileleri ve avukatlar-dan oluþan 'Çocuklara AdaletGiriþimi' bu talepleri dillendiriy-or.

Türkiye’de polis þiddetiyleerken yaþta tanýþan, tutuklananonlarca çocuk için imza kampa-nyasý baþlatýldý. “Çocuklara

Adalet Ýstiyoruz” imza kampa-nyasý internet üzerindenyürütülüyor. Çocuklara adaletdiyenlerin imzalarýný bekliyor.

Sitede “Çocuklara AdaletArýyoruz” baþlýklý metinde“Türkiye’de yaþayan tüm çocuk-lara deðer vermenin, onlarý koru-manýn hepimizin sorumluluðuolduðunu düþünüyorum. 18yaþýna dek tüm bireyler, yargýsürecinde dahi olsalar “çocuk-

tur” ve tüm çocuklarýn çocuðaözgü koþullarda yargýlanmasýgereklidir. Suça yöneltilen çocuk-lar için özgürlüðünden yoksunbýrakma son çare olmalý, hiçbirçocuk haklarýndan mahrumkalmamalý ve her koþulda eðitimhakkýný kullanabilmelidir”deniliyor.

Metinde Çocuk HaklarýBildirgesi’ne de yer verilmiþ.http://www.cocuklaraadalet.co

m internet adresi üzerindenyürütülen kampanyaya þu anakadar 1500’ü aþkýn kiþi imza attý.

Çocuklar Ýçin Adalet kampa-nyasý bir çok toplantý gerçek-leþtirdi. Aktivistler Diyarbakýr vediðer illerdeki davalara katýlýyor.Son olarak Hakkari’de polisinçocuklara vahþice saldýrýsýný bireylemle protesto ettiler.

ÝÝrreemm NNuurr AAkkssuu

23 Nisan “ÇocukBayramý her yerdecoþkuyla kutlandý.”Haberler hep böyleyazýlýr bu günde. Amayaþananlar pek debayram olmadý kürtçocuklarýna. Onlarýnbayramý deðil bu.

O gün Hakkari’ de birçocuk öldü, biri ise aðýr

yaralandý. 14 yaþýndabir çocuk dipçikle baþý-na vura vura öldüresiyedövüldü. Sadece Kürtolduðu için.

Özel harekatçý polisinnefreti Kürt sorunun neolduðunu gözler önüneserdi. 23 Nisan’ýnbüyük bir sahtekarlýkolduðunu da.

Çocuklar için adalet!

Sevgili Rakel,Sizi tanýmýyorum ama acýyý, o

gururla taþýnan acýyý tanýyorum.Sevgilinin kurþunlanmasýnýn

yarattýðý o yoðun, o hiçbir yer-lere sýðdýrýlamayan acýyý. Amaasla kurþunlanamayacak olansevgiyi de.

Benim sevgilimi yýllar önce1971' lerde Nurhak'ta kurþun-layan ellerle, sizin sevgilinizi2007'de Ýstanbul'da kurþunlayanellerin arkasýnda duran karan-lýðý da tanýyorum. Buna karþýduran bizlerin bütün yeryüzünü

kaplayan kardeþliðini tanýdýðýmve yaþadýðým gibi.

Yeryüzünde sessiz çýðlýklarýnyansýdýðý yerler çok ve sessizçýðlýklarý hatýrlatan tarihler desaymakla bitmez. Yýllaröncesinde ve zamanýmýzdayaþanan soykýrýmlar, katliamlar,iþkenceler, paylaþýmsavaþlarýnýn bombalarý vb. vb.Kendimizin doðrudan yaþadýk-larýmýz bir yana, doðrudanyaþamadýðýmýz insanlýðýn çek-tiði acýlar bazen bir kitaptan, birfilimden, bir fotoðraftan veya

bir müzikten çýkarak ulaþýyorinsana. Ya da kendi anýlarýmýz-dan, her hangi bir çaðrýþýmlaçýkýp geliyorlar karþýmýza,gerçeðe tutkulu bilincimizin biryerinden süzülüp çýkýveriyorlarönümüze. Elbette yalnýz acýlardeðil ulaþan, sevinçler, mutlu-luklar, devasa üretimler,buluþlar, destanýmsý direniþlerve sevgi...

Sizin mektubunuz da birgazeteden ulaþtý buraya vebana. Düþündürdü, kývandýrdý,içimdeki duygularýn bazýlarýylarezonanslar oluþturdu.

Bunlarý size ulaþtýrmak veaðlayarak okuduðum derin veanlamlý mektubunuzakatýldýðýmý, acýnýzý paylaþtýðýmýyazmak istedim.

Tanýmýyor da olsam sizi ve

çocuklarýnýzý baðrýma basar,sevgiyle gözlerinizden öperimRakel.

Þunu da eklemeliyim, büyükþair Nâzým Hikmetin dediðigibi: “Çin'den Ýspanya'ya, ÜmitBurnu'ndan Alaska'yakadar,/her mili bahride herkilometrede dostum ve düþ-maným var/Dostlar, ki bir kerebile selamlaþmadýk/ayný ekmek,ayný hürriyet, ayný hasret içinölebiliriz” Eþiniz Hrant daböylesi bir ekmek, böylesi birhürriyet ve böylesi bir hasretiçin ölümü göze alan tanýþ-madýðýmýz dostlardandý.

Selamlar... Sevgiler...Dostluklar...

ÞÞiirriinn CCeemmggiill 66 ÞÞuubbaatt 22000077DDuuiissbbuurrgg//AAllmmaannyyaa

Bugün 23 Nisan! Kimi taþ attýðý için

tutuklanýyor. 24 saat açve susuz býrakýlarakmahkemeye çýkarýlýyor.

Kim öldüresiyedövülüyor, iþkencegörüyor.

Kimileri ise 12 yaþýn-daki Uður Kaymaz gibikurþunlarla taranýyor.

Baþýna bunlar

gelmeyen Kürt çocuk-larýna kaçýþ yok.

Panzer geliyor, üzer-lerine veriliyor.

Van’da bir çocuk öldü,ikisi aðýr yaralandý.

Bir gün önce çocuk-larýn bayramýydý.

Tüm politikacýlarçocuklarý ne denlisevdiklerini anlatmýþtý.

Panzer üzerlerine devrildi

Þirin Cemgil’in Rakel Dink’e mektubuÞÞiirriinn CCeemmggiill’’ii ggeeççeenn hhaaffttaa kkaayybbeettttiikk.. 6688 kkuuþþaaððýýnnýýnn mmiilliittaann kkaaddýýnnllaaýýnn-ddaann bbiirriiyyddii.. SSeevvggiilliissii SSiinnaann CCeemmggiill NNuurrhhaakk DDaaððllaarrýý’’nnddaa ddeevvlleett ttaarraaffýýnn-ddaann kkaattlleeddiillmmiiþþttii.. SSeevvggiilliissii yyiinnee kkuurrþþuunnllaarrllaa aallýýnnaann RRaakkeell DDiinnkk’’eeyyaazzddýýððýý mmeekkttuupp ttaa aassllaa kkuurrþþuunnllaannaammaayyaaccaakk sseevvggiissiiyyii aannllaattmmýýþþttýý.. ÞÞiirriinnCCeemmggiill’’ii ssaayyggýýyyllaa aannýýyyoorruuzz..

Page 3: Sosyalist İşçi 360

sayý: 360 sosyalist iþçi 3

Dünya derin bir ekonomikkriz içinde. Þirketlerbatýyor. Milyonlarcainsan iþini kaybediyor.Yoksulluk artýyor. Pat-ronlar krizi fýrsat bilerek

çalýþma saatlerini uzatýyor. Emekçilerindurumu giderek kötüleþiyor.

Bütün veriler krizin daha da derin-leþerek süreceðini gösteriyor. Belki dekapitalizm tarihinin en aðýr krizlerindenbirisini yaþýyor.

Krizin etkileri Türkiye'de de çok aðýr.Ýþsizlik çýð gibi büyüyor. Birçok fabrika2-3 aylýk tatil yapýyor, birçoðu kapaný-yor. Sanayi krizden derin bir biçimdeetkileniyor. Sendikalar hýzla üye kaybe-diyor. Þimdiye kadar büyük bir direniþgeliþmedi, ama bir çok iþyerindedireniþler var.

Türkiye'nin gündeminde iki baþka çokönemli konu var.

Birincisi Kürt sorunu.29 Mart yerel seçimlerinin tek galibi

DTP. AKP, 29 Mart seçimlerini Kürt böl-gelerinde bir referandum olarak ilan ettive referandumu DTP'nin çizgisi kazandý.Yani Kürt kimliðinin tanýnmasýnýisteyen, barýþ isteyen politika kazandý.

Hükümet Kürt sorununu Erbil'deyapýlacak bir konferansla çözeceðinidüþünüyor. Kürt seçmen ise çözümün"içerde" olduðunu açýkça gösterdi.

Türkiye'nin gündemindeki ikinci sorundarbe giriþimleri ve Ergenekondavasýdýr.

Bir dizi darbe giriþiminin yapýlmakistendiði artýk çok açýkça ortada.

Darbeler daima esas olarak iþçileri veemekçileri hedef alýr. Onlarýn mücade-lesini geri iter, örgütlerini daðýtmayaçalýþýr. Ýþte 12 Mart, 12 Eylül ve 28 Þubat!

BBiirrlliikk vvee ddaayyaannýýþþmmaa ggüünnüü1 Mayýs iþçilerin birlik ve dayanýþma

günüdür. Temel sorunlara, politikgeliþmelere karþý iþçiler 1 Mayýs günüaralarýndaki tüm çeliþkileri bir yanabýrakarak birlikte hareket eder.

Türkiye iþçi sýnýfý bir dizi bölünmeyesahip. Sendikal hareket de bölünmüþtür.

Ýþçi sendikalarýnýn bölünmüþ olmasýiþçi hareketinin baþlýca zaafýdýr. Zamanzaman oluþan Emek Cephesi gibi birlik-ler daima daðýlmak zorunda kalmýþtýr.

Oysa iþçi sýnýfýnýn kapitalist sýnýfa karþýtek silahý birliðidir. Bu nedenle en geniþbirliðin kurulduðu 1 Mayýs eylemleriönemlidir.

1 Mayýs krizin etkilerine karþý iþçilerecesaret vermelidir. Güven vermelidir.Direnmenin ve kazanmanýn mümkünolduðunu göstermelidir.

Kriz karþýsýnda iþçi sýnýfý ikili bir ruhhaline sahip olur.

Bir yandan öfkelidir ve mücadele isteðivardýr. Çünkü krizin darbeleri acýtýyor-dur.

Ama diðer yandan çekingendir. Ýþinikaybetmek istemez.

Sosyalistler bu iki duygudan mücadeleisteðinin kazanmasý için çalýþýr. Busadece iþçilere güven vererek saðlan-abilir.

NNeeddeenn TTaakkssiimm??Son üç senedir DÝSK ve KESK bir dizi

sol örgütle birlikte 1 Mayýs'ta Taksim'eçýkmak istiyor.

2006 yýlýnda bu amaçla Saraçhane'detoplanýldý ve sonunda Taksim'e deðil,tam tersi yöne, Yenikapý'ya yüründü.

2007 ve 2008 yýlýnda iki sendikal örgütaniden Taksim'e çýkma kararlýlýðýnda birsýçrama yaptý. Valilik izin vermedi ve ikiyýldýr Ýstanbul'un belirli bölgelerindeTaksim'e çýkmak isteyen solcularla polisarasýnda çatýþmalar oluyor. Katýlým2007'de daha çok, 2008'de daha azdý.

Bu sene DÝSK ve KESK gene Taksimdedi.

Taksim'e çýkma isteðininanlaþýlýr bir yaný olmaklabirlikte, iþçi sendikalarýnýn1 Mayýs'ta kriz, krizin etki-leri, iþten çýkarmalar veiþsizlik, Kürt sorunu, DTP

üzerindeki baskýlar ve Darbe Ergenekonüzerine hiçbir þey söylemiyor olmasý, tekkelimeyle, gariptir.

DÝSK ve KESK iþçilerin ve emekçilerinsorunlarý ile deðil, Taksim ile ilgilenmek-tedir.

Üstelik Taksim'e çýkmakta çok "kararlý"olan sendikalar bütün güçlerini Ýstan-bul'a yýðmamakta. Hatta sadeceMarmara bölgesinde ona yakýn 1 Mayýsgösterisi düzenlenmekte. Yani aslýnda 1Mayýs günü Taksim'e çýkma iþi bir dizisol örgüte ihale edilmiþ durumdadýr.Ýþçiler 1 Mayýs'ta Taksim'e seferberedilmemektedir.

Bu durumda 1 Mayýs'ta Taksim'de ýsraretmenin gerekçesi çok zayýflamaktadýr.

Öte yandan, Türkiye'deki belli baþlý 6iþçi örgütünün 4'ü 1 Mayýs Taksimçaðrýsýna katýlmamaktadýr.

Hak-Ýþ sembolik olarak kendi "Taksim'eçýkma" eylemini yapacaðýný açýkladý.Türk-Ýþ ise Kadýköy'de eylem yapýyor.

Bu durumda iþçi sýnýfýnýn birliði debozulmuþ durumda. Özellikle Türk-Ýþ'inkatýlmadýðý bir iþçi eyleminin cýlýz ola-caðý zaten baþtan bellidir. Ancak bir dizisol örgüt Türk-Ýþ ve Hak-Ýþ'in olma-masýndan mutludur. Bu "sol" örgütleriþçi sýnýfýnýn birliðine karþý tutum almak-tadýr. Sosyalistler için bu anlaþýlmaz birtutumdur.

BBiirrlliikk vvee ddaayyaannýýþþmmaa iiççiinnTTaakkssiimm''ee

Dolayýsýyla bu sene, geçen iki sene deolduðu gibi 1 Mayýs eylemi Ýstanbul'daamacýndan saptýrýlmýþtýr. Ýþçi sýnýfýna veonun taleplerine hizmet etmemektedir.Kime hizmet ettiðini tartýþmak bugünTaksim'e çýkma kararlýlýðýndaki az sayý-da iþçi ve emekçiye, sosyaliste yarargetirmez.

1 Mayýs eyleminden sonra açýk ki butartýþma devam edecektir.

Bütün bunlardan sonra, hemen herkeseve bu arada polis gününe açýk olanTaksim neden iþçi sýnýfýna kapalýdýr,bunu anlamak mümkün deðil.

Taksim'in büyük gösteriler için uygunolmadýðý, 1 Mayýs günü bir provokasyonolasýlýðýnýn olduðu gibi iddialar açýk kiaptalcadýr.

Taksim büyük bir gösteri için herbakýmdan en iyi, en güvenli gösterialanýdýr.

Provokasyon olasýlýðýna gelince, Ýstan-bul Valiliði ve ona Taksim'i kapatma tali-matýný veren AKP hükümeti provokasy-on yapmaktadýr. Zaten devlet müdahale-si olmadan provokasyon olmaz. Bizbunu 1977 1 Mayýs gösterisindekazandýðýmýz deneyimle biliyoruz.

Polislere açýk olan 1 Mayýs iþçilere,emekçilere ve sosyalistlere de açýkolmalýdýr. Bütün kentlerde, bütün alan-lar, bütün gösterilere açýk olmalýdýr.Bizim temel talebimiz budur. Sýnýrsýzdüþünce, ifade ve eylem özgürlüðü.

Bu nedenle Devrimci Sosyalist ÝþçiPartisi, DSÝP, 1 Mayýs günü var olduðubütün kentlerde düzenlenen 1 Mayýsgösterilerine katýlacaktýr.

Ýstanbul'da ise bütün yanlýþlarýna rað-men Taksim çaðrýsýna katýlacak ve diðersol örgütlerdeki yoldaþlarýmýzla birlikteTaksim'e çýkmaya çalýþacaðýz.

Taksim'e çýkmaya çalýþma kararýmýzahlaki bir karar deðil, birlik ve dayanýþ-ma anlayýþýmýzýn sonucudur. Ne yazýkki, birlik ve dayanýþma iþçi ve emekçi-lerin birlik ve dayanýþmasý deðil, solun,sosyalistlerin birlik ve dayanýþmasýdýr.

Biz DSÝP üyeleri Ýstanbul'da "darbelerehayýr", "Ergenekon Davasý sonuna kadargitmelidir" ve "krizin faturasýný öde-meyeceðiz" talepleri ile gösteriye katýla-caðýz ve Taksim'e çýkmaya çalýþacaðýz.

Hepimize kolay gelsin!

DDSSÝÝPP GGeenneell BBaaþþkkaannýýDDooððaann TTaarrkkaann

1 Mayýs, iþçi sýnýfýnýn birlikve dayanýþma günüdür

Devrimci Sosyalist Ýþçi Partisi

Biz DSÝP üyeleriÝstanbul’da“darbelere hayýr”,“Ergenekon Davasýsonuna kadargitmelidir” ve“krizin faturasýnýödemeyeceðiz”talepleri ile gös-teriye katýlacaðýzve Taksim’eçýkmayaçalýþacaðýz.

Page 4: Sosyalist İşçi 360

4 sosyalist iþçi sayý: 360

Destek, dayanýþma, birlik

Kömür madencilerinin Ýngiltere’de 1984 grevi 18 aysürmüþ ve yenilgiyle sonuçlanmýþtý.

Grev baþladýðýnda, Kömür Madencileri Sendikasý(NUM) Ýngiltere’nin en eski ve en iyi örgütlüsendikalarýndan biri, madenciler de iþçi sýnýfýnýn eneski mücadele geleneðine sahip, en mücadeleci kes-imlerinden biriydi.

Margaret Thatcher iktidara geleli beþ yýl olmuþtu.Amerika’da Reagan, Almanya’da Kohl gibi,Thatcher da neoliberalizmin bayraðýný yükseltmiþ,sosyal devlete ve örgütlü iþçi sýnýfýna karþý bilinçli,planlý ve acýmasýz bir saldýrý baþlatmýþtý. Ýrili ufaklýdireniþlerin hepsini elinin tersiyle savuþturmuþtu;bir yandan iþsizlik yükseliyor, bir yandan iþsizkalanlara verilen devlet yardýmý kesiliyordu.

Yirmi kömür ocaðýný kapatýlacaðý ve 20 bin iþçininiþten atýlacaðýnýn ilan edilmesiyle, Mart ayýnda grevbaþladý.

Grev, Hitler’in Rusya’ya saldýrýsý gibiydi: Herkesbiliyordu ki, kazanan taraf sadece bu muharebeyideðil, savaþý kazanmýþ olacaktý. Ýþçi sýnýfýnýn tümü,madenciler kazanýrsa açýlan gedikten içeri dalacak,büyük olasýlýkla hükümetin sonu gelecekti.

Olmadý. Bir buçuk yýl süren grev yenildi. Ve sýnýfmücadelesinin tarihini deðiþtiren bir yenilgi oldu bu.Grev baþladýðýnda Ýngiltere’de 190 bin madenci ve170 kadar kömür ocaðý vardý. Bugün yedi ocak vebir avuç madenci kaldý ve ocaklar çoktan özelleþtiril-di. Bir zamanlarýn en güçlü sendikasý olan NUM,artýk küçük ve önemsiz.

Daha da önemlisi, sadece madenciler deðil, sýnýfýntümü yenilmiþ oldu, uzun yýllarca toparlanamaya-cak kadar büyük bir yenilgi almýþ oldu. Hâlâ bugün,1984 öncesinin örgütlülük, moral ve mücadelecilikdüzeyini yakalayabilmiþ deðil Ýngiltere iþçi sýnýfý.

Ekonomik kriz yaklaþýk bir yýldýr Amerika’dansonra en sert bir þekilde Ýngiltere’yi etkiliyor. Ýþsi-zliðin bu yýl üç milyonu bulacaðý tahmin ediliyor:Thatcher günlerinden beri görülmemiþ bir rakam.Ama Fransa, Ýtalya ve Yunanistan’da gördüðümüzgenel grevler, direniþler Ýngiltere’de yok.

Direniþ olmayacak mý? Olursa nasýl baþlayacak?Bu ay Ford için otomobil parçalarý üreten Visteon

adlý þirket 600 iþçisinin tümünü iþten atacaðýný ilanetti. Þirketin üç fabrikasý var. Ýþçiler üçünü de iþgaletti.

Küçük bir þirket, küçük bir iþgal. Kazanma þansýyüksek deðil. Ama yine iþçi sýnýfýnýn bütünü buiþgali izliyor. Bütün iþyerlerinde iþgalci iþçiler içinpara toplanýyor. Kazanýrlarsa herkes moralkazanacak. Belki krizin etkilerine karþý bir þey yapa-mama havasý deðiþmeye baþlayacak.

Veya kazanamayacaklar. Baþka bir direniþdeðiþtirecek havayý. Ama garantisi yok.

Ýþçi sýnýfýnýn öfkesi, direnme isteði çok belirgin. Herufak mücadele hemen ilgi çekiyor, direnenlerledayanýþma düzeyi çok yüksek. Ama iþsizliðin güngün yükseldiði, iþyerlerinin kapandýðý, iþçilerin iþtenatýldýðý bir ortamda, öfkeye korku eþlik ediyor. Ýþinikaybetmek, iþini kaybedince konut kredisinin faiz-lerini ödeyemeyip evini kaybetmek her iþçininkâbusu.

Zafer kazanan bir grev, baþarýlý bir direniþ, her anöfkenin korkuya baskýn çýkmasýný saðlayabilir,direniþi genelleþtirebilir. Ama garantisi yok.

Türkiye’de de öfke belirgin. Baþarý þansý çok düþükolan bir dizi irili ufaklý direniþ var: Sabah-ATV grevi,IBM direniþi, kot kumlama iþçileri... AKP’nin oykaybý...

Ne zaman, hangi grev genel bir direniþi tetikler,bilemeyiz. Hepsini desteklemek, dayanýþmayýörgütlemek, yaygýnlaþtýrmak, mücadelelerin birliðinisaðlamak gerek.

RRoonnii MMaarrgguulliieess

GÖRÜÞ

Türkan Saylan için feryat edenler, þimdi susuyor

Cephanelikler suikast için

JÝTEM kurucusu ve onlarcafaili meçhul cinayetinsorumlusu emekliTuðgeneral Levent ErsözGATA’ya kapaðý atmak içinher yola baþvurmuþ.

Ersöz, 6 ay firar ettiktensonra tutuklanmýþ, Metriscezaevinden kalp krizi

geçirdiði nedeniyle tahliyeedilip Gülhane Askeri TýpAkademisi’ne kaldýrýldý.GATA, Ergenekon tutulusugenerallerin kaçýþ noktasý.Ersöz askeri hastaneyekapaðý atabilmek için dok-torlara ‘belimden aþaðýmýfelç edin’ demiþ, ‘eþi ile

baþbaþa iken yataktandüþerek baþýný yere vurmuþ’ve ayaðýný kýrmaya çalýþmýþ!Kendisine talebi üzerine birde bakteri enjekte edilmiþ!

Ersöz’ün oyunlarý darbeci-lerin çaresizliðini sergiliyor.Tutuklanmamak için felçolmaya çalýþan bir general!

Darbelerin ustasýyým, GATA’nýn hastasýyým

Geçen hafta Ergenekon korosuiþbaþýndaydý. Türkiye'de darbelere vesayýsýz suç ile cinayete imza atmýþErgenekon'a karþý soruþturmayýengellemek isteyenler TürkanSaylan'ýn evi arandý diye ortalýðýayaða kaldýrdýlar. Sosyalist Ýþçi,Ergenekon korusunun yakýndasusacaðýný söylemiþti. Sustular. Ýstan-bul Poyrazköy'de Ýstek Vakfý'na aitolan ama nedense 1992'de beri DenizKuvvetleri Komutanlýðý'na baðlý SAT(Su altý taaruz) birlikleri tarafýndankullanýlan alanda yapýlan kazýlardaþimdiye kadar üç cephanelik bulun-du. Suikastlerde kullanýlan LAVsilahlarý baþta olmak üzere bir çoksilah, patlayýcý ve mühimmat kullan-mak üzere hazýrlanarak orayagömülmüþtü. 4 subay tutuklanýrken,kazýlar devam ediyordu. Saylan içinortalýðý ayaða kaldýranlarýn hiç biribu kan dökme hazýrlýðýný protestoetmedi.

Hürriyet gazetesi silahlarýn önemsizolduðunu söyledi. Ergenekon soruþ-turmasýnýn baþýnda 'bir av tüfeðiyledarbe mi olur' diye manþet atanCumhuriyet gazetesi gibi. Ancak busözlere kimse inanmadý. Aralarýndasaldýrý için hazýrlanmýþ ve özenlepoþetlenmiþ 22 LAV silahýnýn dabulunduðu cephanelikler büyük birsaldýrý hazýrlýðýna iþaret ediyordu.Medyaya Ergenekon savcýlarýnasuikast hazýrlýðý için kullanýlacaklarýhaberi sýzdý. Zekeriya Öz ve diðersavcýlar dava baþladýðýndan bu yanaölümle tehdit ediliyordu.

Hem darbeye, hem þeriata karþý çýk-týðý söyleyen Türkan Saylan ve Çað-daþ Yaþamý Destekleme DerneðiTSK'ya ait askeri mühimmatýntopraðýn altýna gömülmesi karþýsýndasesini hiç çýkarmadý. Saylan’a baþtaverilen destek, yönetcisi olduðuderneðin sivilleri fiþlemesi ve asker-lerle olan iliþkileri ortaya dökülüncegeriye çekildi.

Ergenekon çetesinin yasal uzantýsýAtatürkçü Düþünce Derneði 17Mayýs'ta Ankara'da miting çaðrýsýyaptý. Talep Ergenekon soruþtur-masýnýn durdurulmasý! Saylan figürüetrafýnda birleþtirilen koro belli kidarbecilere cesaret verdi. ÞimdiCumhuriyet Mitingleri Türkiye'nindarbeci geçmiþiyle yüzleþmesiniengellemek, askeri vesayeti korumak,kronikleþen bir çok sorunu çözümsü-zlüðe itmek gibi açýk hedeflerlegerçekleþiyor. Ancak ADD daha baþ-tan çok geniþ bir kesimin tepkisinitoplamýþ durumda.

CHP ve kitle örgütleri yönetiminde-ki uzantýlarý ise Ergenekon soruþtur-masýný engellemeye, alaya alýp içiniboþaltmaya çalýþýyor. Doðan Holdingvar gücüyle soruþturmayý karalayýcýyayým yapýyor.

Ergenekon soruþturmasýnýn bundansonraki her dalgasýnda benzer þeyler

olacak. Çok saygýn darbecilerden biriseçilecek. 20 Temmuz’da generallerinsýra generallerin ilk kez darbe suçun-dan yargýlanmasýna geldiðindeErgenekon Silahlý Terör Örgütüsoruþturmayý durdurmak için bir çokhamle yapacak. Ýçerde darbecilerbiribini suçlarken, yüzlerce itiraf veonlarca gizli tanýk konuþurken, ulsacýcephe kendi içinde bölünürkendýþarýya tam tersi bir durum yansýtýl-maya çalýþacak. Ama bunlarýn hiçbirisökmeyecek.

Türkiye toplumunun çoðunluðudarbelere karþý ve demokradidenyana. Her zaman böyle olmuþtu, amailk kez bu tutum kendini açýkça ifadeediyor ve darbecilerle mücadeleyegiriþiyor.

Ergenekon soruþturmasýnýn tümengellere raðmen ilerleyecekolmasýnýn arkasýnda gerçek bir güçaranýyorsa tam da burada bulunmalý.

MMaallaattyyaa kkaattlliiaammýýnnaa 22.. iiddddiiaannaammee17 Mayýs’ta darbeciler

halký CumhuriyetMitingi’ne çaðýrýyor. 14Nisan 2007’de yine AnkaraTandoðan Meydaný’ndagerçekleþen mitingde özel-likle azýnlýklar, yabancýlarve misyonerler hedef gös-terilmiþti. Hrant Dink veRahip Santaro çoktanöldürülmüþtü. Mitingden 4gün sonra 18 Nisan’daMalatya’da Zirve yayýnevibasýlmýþ, üç Hýristiyançalýþaný vahþice katledildi.

Katliamý gerçekleþtirenEmre Günaydýn ve 4 iþbir-likçisi tutuklandý.Günaydýn hakkýnda birçok bilgi ve belge ortayadöküldü. Ergenekon çetesiile iliþkiliydi. Katliama

subaylar, misyoner kýlýðýnagirmiþ uzman çavuþlar veMalatya Üniversitesi pro-fesörleri karýþmýþtý. Vetabiii ki Veli Küçük!Saldýrýnýn azmettiricisiolan Hüseyin Yelki onunadamýydý ve ZirveYayýnevi’ne bir çalýþanolarak girmiþti. iki tanýkhaklarýnda ifade verdi.Ýkinci iddianame yenisanýklarýn suçlarýný tarifederk birincisine baðlandý.

17 mayýs’ta AnkaraTandoðan Meydaný’ndayine tehditler savrulacak.Yeni katliamlara izin ver-mek için darbelere karþýses çýkarmak, Ergenekonsoruþturmasýnýn arkasýndadurmalýyýz.

Ergenekon’un avukatýyým diyen CHP’lilerErgenekoncu Mehmet Haberal’ý ziyaret.

Gandi Kemal, Kadýköy Belediye Baþkaný SelamiÖztürk ve CHP Ýstanbul milletvekili Sacit Yýldýz’ýnziyareti sonrasýnda Öztürk “Haberal’ýn tutuklanmasýhiç hoþ deðil” dedi. CHP Ýstanbul örgütü geçen haftaTürkan Saylan için bir yürüyüþ yapmýþtý.

‘Hiç hoþ deðil’ SSeellaammii ÖÖzzttüürrkk

Page 5: Sosyalist İşçi 360

sayý: 360 sosyalist iþçi 5

Domuz Gribi hýzladünyaya yayýlýyor.Meksika'da 200 kiþi

öldü. Domuz gribi hastalýðýnayol açan A/H1N1 virüsü ABDile Kanada'nýn ardýndan Avrupakýtasýna da sýçradý. Ýspanya,Fransa, Ýngiltere ve YeniZelanda'da görülen virüsAvustralya'da da ortaya çýktý.

Dünya Saðlýk Örgütü, O2003'te Kuþ Gribi alarmýndansonra Domuz Gribiyle dünyaçapýnda saðlýkta olaðanüstü halilan etti. AIDS, Ebola, SARS,KKKA ve Kuþ Gribi'nden sonraiklim deðiþikliðinin sonucuortaya çýkan bu yeni hastalýðýnaþýsý yok.

DDoommuuzz ggrriibbii nneeddiirr??Normalde domuzlarda

görülen ve A tipi gripvirüsünün yol açtýðý solunumyollarý hastalýðý insnada geçti.A/H1N1 domuzdan insana veinsandan insana solunumyoluyla bulaþýyor. Ýnsan, domuzve kuþ gribi karýþýmýnda oluþanvirus diðer grip türlerindenfarklý olarak genç insanlarý etk-iliyor. Amerika ve Avrupakýtaslarýnda tedavi altýna alýnan-larýn tamamý gençler.

Normal grip belirtileri olanateþ ve öksürükle baþlayanhastalýk kýsa bir süre sonra þid-detli mide bulantýsýna dönüþüy-or. Ýnsan vücudunun bu yenigrip melezine karþý baðýþýklýðýyok. Virüs sürekli deðiþimhalinde, mutasyon geçirerekdaha dirençli hale geliyor.Domuzlar için aþý var, amainsanlar için yok.

Dünya Saðlýk Örgütü, domuzgribinin dünya çapýnda bir sal-gýna dönüþme tehlikesiolduðunu açýkladý.

GGrriipp ssaallggýýnnllaarrýýA tipi grip virüsü 20. yüzyýlda

3 büyük salgýna neden oldu.H1N1 virüsünün ölümcül bir alttürünün yol açtýðý "Ýspanyolgribi" dünyanýn büyükbölümünü etkiledi, DSÖ'ye göreen az 40 milyon kiþi öldü.

H2N2 virüsünün yol açtýðý1957-1958'deki Asya gribi 4milyon, 1968-1969'daki HongKong virüsü ise 2 milyon kadarkiþinin ölümüne neden oldu.

19. yüzyýl baþýnda bu yanaortaya çýkan birçok salgýn bukadar çok can almadý. Virüsinsan tarafýndan tanýmlanmýþ,gerek hastalýðýn oluþumugerekse tedavisi yolunda somutyollar bulunmuþtu.

Ancak 2003'te Kuþ gribi olarakadlandýrýlan H5N1'inGüneydoðu Asya'da 250'denfazla insanýn ölümü ve 4 kýtadaTürkiye dahil olmak üzere birçok ülkede hastalýðýn ortayaçýkýþý ile durum deðiþti.

Domuz gribi ile Dünya SaðlýkÖrgütü bir kez daha küreselçapta salgýn hastalýk tedbir-lerinin uygulanmasýný istedi.Domuz Gribi kýsa bir sürede üçkýtaya yayýldý. Bir çok hastalýkve salgýnla boðuþan Afrikakýtasýndan henüz bir haber çýk-madý.

Kuþ gribi ise geçen haftaMýsýr'da bir kiþinin ölümüneneden oldu.

NNeerreeddeenn ççýýkkttýýllaarr??Dünyanýn ortalama sýcak-

lýðýnýn artmasý sonucu gerçek-leþen iklim deðiþikliði yenihastalýklara yol açýyor ve insanvücudunu dirençsiz kýlýyor.

Daha önce lokal bir alandagörülen hastalýklar, her yerdeeortaya çýkmaya baþlýyor.Hastalýklara yol açan virüsler,eski hallerinden çok dirençli veölümcül hale geliyor.

AIDS, EBOLA, SARS, KKKA,Kuþ Gribi ve son olarak DomuzGribi iklim deðiþikliðinden kay-naklanan hastalýklar olarakgörülüyor. Son otuz yýl bu yenihastalýklarýn ortaya çýkýþýyla bir-likte küresel ýsýnmanýnsonuçlarýnýn görülmeyebaþladýðý dönemdi.

Sermaye birikimi itkisyle 20.yüzyýlda insanlarýn ve hayvan-larýn yaþam alanlarý yakýnlaþtýya da iç içe geçti.

Hayvanlar öldürülmesi,parçalanmasý, eti ya da kürküiçin alýnýp satýlmasý onlardangelen virüslere de kapý açtý.

Ýkim deðiþikliði ise hem virüs-lerin mutasyon sürecini hýz-landýrdý, hem de dünyanýn birçok yerinde birden ortaya çýkýpyayýlmalarýný saðladý.

SSoorruummlluu kkaappiittaalliizzmmÝklim deðiþikliðini yaratan 19.

yüzyýlda kapitalist sermayebirikimini tüm dünyada haklimkýlan Sanayi Devrimi'ydi.Fabrikalarýn ortaya çýkýþý vekömürle çalýþan makinalarýnkullanýmý sonucu atmosfere bin-lerce yýldýr görülmediði kadarsera gazý püskürtüldü.

Kömürün ardýndan petrol,mazot ve doðal gaz gibi fosilyakýtlarýn yaygýn tüketimidünyanýn ortalama ýsýsýný 0,8derece artýrdý. Isý artýþý sonucuiklim deðiþmeye baþladý. Ýklim oekosistemde varolan canlýyaþamýnýn tümünü belirliyor vebu kez ayar kâr hýrsý yüzündentamamen bozuldu.

Küresel ýsýnma kolera, dizan-teri, sýtma gibi eski veönlenebilir hastalýklarýdiriltirken yenilerini de yarattý.

Ýnsanlýða yeni ölümcül

hastalýklar hediye eden kapital-ist sýnýfý son otuz yýlda saðlýkhizmetlerini bir kâr alaný halinegetirdi.

Saðlýk bir sektör olarak þir-ketlere açýldý. Devletin saðlýðayaptýðý yatýrýmlar kýsýldý. Tedavigibi ilaçlar da þirketlerin elinde.Parasý olmayana ne tedavi var,ne de ilaç.

Salgýn hastalýklara karþýhükümetleri dünya toplumu-nun çýkarýna uygun davran-maya çaðýrmalýyýz.

Küresel ýsýnmayý durdur-malýyýz. Sera gazlarýný þimdiyüzde 80, ileri ki 10 yýllýk dön-dem yüzde 90 oranýnda azalt-mak. Dünyanýn ortalama sýcak-lýðýndaki artýþý durdurmanýnbaþka yolu yok.

Saðlýk alanýndaki þirket ege-menliði son bulmalý. Tüm has-taneler ve ilaç sektörü kamu-laþtýrýlmalý. Trilyonlar iflas edenþirketlere deðil saðlýk yatýrým-larýna aktarýlmalý.

VVoollkkaann AAkkyyýýllddýýrrýýmm

Ýklim deðiþikliði yeni hastalýklar ve küresel salgýn tehlikesi yarattý

Domuz Gribi yayýlýyor

AIDS: Diðer adýyla HIV ilke kez 1981yýlýnda ABD’de tespit edildi. BatýAfrika'da ekvatora yakýn bölgelerdeyaþayan þempanzelerde HIV’nin bir ben-zeri olan SIv saptandý. Onlar hastalan-mýyordu, çünkü baðýþýklýk sistmleri onlarýkoruyordu. Ancak insandan insana kannakli ve vücut sývýsý aracýlýðýyla geçenbaðýþýklýk sistemini çökertiyor. Vücutenfeksiyonlara karþý dirençsiz hale geliy-or. AIDS hastalýðýnýn son aþamasýndakanser ve bir çok aðýr hastalýk görülüyor.Baðýþýklý sistemini güçlendirici HIV ilaçlarýyüksek fiyatlarla satýlýrken, Brezilyalýeþcinsel aktivistlerin mücadelesisayesinde 10 dolara satýþý mümkün oldu.

EBOLA: RNA virüsü ilk kez 1976’daZaire’deki Ebola nehri civarýnda görüldü.Afrika kýtasýna yayýldý. Binlerce insanýnölümüne yol açtý. 5 bin goril öldü. RNAvirüsünün nereden geldiði bilinmiyor.Bulaþýcý. Ýshal, yüksek ateþ, kanama vederi döküntülerine neden oluyor. Hastakorkunç bir þekilde ölüyor.

SARS: Akut Solunum YollarýEnfeksiyonu 2003'te Çin'de patlak verdi.8 bin kiþinin etkilendiði SARS salgýnýnedeniyle dünya genelinde 800'denfazla, Çin'de 350 kadar kiþi yaþamýný yitir-di.

KKKA: Hayvanlardan keneler aracýlýðýy-la insanlara geçiyor. KKKA virüsüneyakalanlarýn yüzde 30’u ölüyor.

MMeekkssiikkaa’’ddaa hhaayyaatt dduurrmmaa nnookkttaassýýnnaa ggeellddii.. HHüükküümmeett iinnssaannllaarrýý eevvlleerriinnddeennççýýkkmmaammaayyaa ççaaððýýrrddýý.. BBiinnlleerrccee iinnssaann kkaarraattiinnaayyaa aallýýnnddýý..

Güney Afrika’da yayýnlananAþaðýdan Sosyalizmgazetesinin editörü Claire

Ceruti, geçen haftaki genel seçimlerinönemini anlattý.

Niçin bu seçimler Güney Afrika’da bukadar çok heyecan yarattý?

ANC (Afrika Ulusal Kongresi)hükümetinin yeni liberal programýnýnyarattýðý öfke dalgasý, bu hükümetindeðiþebileceði inancýný yarattý. Geçenyýl, Thabo Mbeki, ülkenin kötü þöhretliyeni liberal baþkaný, kendi partisiiçerisinden gelen isyan sebebiyle istifaetmek zorunda kaldý. Bununla birlikteýrkçý ayrýmcýlýk, kötü yaþam koþullarý,düþük gelirler, düþük kaliteli iþler vehükümetin “þirket-dostu-politikalarý”sonucu sokaklardaki muhalefet güçkazandý.

Yeni liberalizm karþýtý isyan nasýlbüyüdü?

2004 ile 2008 arasýnda hemenhemen her gün en az iki “olay” çýkardý.Bu olaylar demokrasinin yetersizolmasý ya da hükümetin tutmadýðýsözler sebebiyle çýkýyordu. 2007’de,Mbeki ve þirket liderleri ekonomikdönüþüm anlaþmasý üzerinde anlaþtýk-larýnda grevler doruk noktasýna ulaþtý.

Cosatu (Ýþçi SendikalarýKonfederasyonu) ve Güney AfrikaKomünist Partisi (SACP), 1994 yýlýndaANC hükümeti ile ýrk ayrýmcýlýðýný son-landýrmak amacýyla ittifak kurmuþtu.Anlaþmaya göre aralarýndaki anlaþma-zlýklarý kapalý kapýlar ardýnda tartýþ-malarý gerekirdi. Son zamanlardaysabaþkan Mbeki bu ittifaka pek kulakasmaz hale gelmiþti.

2005 yýlýndaki özelleþtirme dalgasýylabirlikte çok sayýda insan iþsiz kalýncatansiyon yükseldi. Cosatu defalarcaiþsizliðe tek günlük iþ býrakma eylemiçaðrýsýnda bulundu. Bunlardan örneðinJohannesburg’teki eylem inanýlmazkitleseldi. O sýralarda Cosatu genelsekreteri Zweli Vavi hükümeti açýkçaeleþtirdi, zenginlerle fakirler arasýndakigedikteðin gitgide büyüdüðünü vesýnýfsal mücadelenin yükseldiðini dilegetirdi. Bu açýklamalardan birkaç günsonra Mbeki, baþkan yardýmcýsý JacobZuma’yý kabineden çýkardý. Bununhemen ardýndan Yavi, Zuma’yý savunanaçýklamalar yaptý ve pek çok aktivistZuma’yý kendilerinden biri gibi, birmaðdur olarak görmeye baþladýlar.

Hemen hemen ayný günlerde ülkeninen yoksul kasabalarýnda bir isyan pat-lak verdi. Yerel seçimler yaklaþýyorduve ANC yeniden oy istemeye gelmiþti.Ancak kasabalýlar hükümetin yaþamkalitesini arttýrma sözünü tutmadýðýnýsöylüyorlardý, hala barakalarda yaþýyorve tuvalet olarak kovalarý kullanýyor-lardý! Protestolarýn hedefinde ANCvardý ve pek çok önde gelen kiþi bununsorumlusu olarak baþkan Mbeki’yigörüyordu. ANC’nin bugünkü yönetici-leri bu isyanlarýn ve grevlerin statükoyakarþý yapýldýðýný savunuyor.

Jacob Zuma’nýn politik arka planýnedir?

Zuma baþkan yardýmcýsýydý. Birradikal deðildir. Mbeki’nin yeni liberalplanlarý uygulamaya konulurken sessizkalmýþtý. Ancak Zuma bir arabulucudur.Mbeki otokratik ve soðukken Zumadaima ittifak ortaklarýyla iletiþimhalindeydi.2005’te orduyla ilgili biranlaþmada yolsuzluk yapmakla suç-landý. Ýþin ironik tarafýysa, yolsuzlukyapmýþsa bile, paralarý insanlarýnihtiyaçlarýna deðil de ordunun silahlarý-na yatýrdýklarý için tüm kabine anlaþ-manýn suç ortaðýydý. Sonuçta baþkanyardýmcýlýðýndan atýldý ve halk Yavi’ninbu olayý sendikalara bir saldýrý olaraksunmasýndan hoþlandý. Cosatu veSACP, Zuma’yý ANC içerisindeki güçleri-ni yeniden kazanmalarýný saðlayabile-cek biri olarak görmeye baþladýlar.

Zuma, yeni liberalizme karþý yükselendevasa dalgaya sýrtýný dayadý. Bu daona radikal bir görünüm verdi. Ýnsanlar

ona baktýklarý zaman grevlerde verdik-leri mücadeleyi ya da ilk kez Mbeki’yekarþý durma cesaretini gösteren birkahramaný görüyorlar.

Böylece 2007’de ANC’nin baþkanýoldu ve þimdi de Güney Afrika’nýnbaþkaný olacak.

Peki Zuma halka ne vaad ediyor?ANC’nin yeni programý çocuðu olan

bütün yoksul ailelere çocuk 18 yaþýnagelene kadar belli bir destek ücreti ver-meyi vaad ediyor, bu tasarý daha önceönerilmiþ ve istifasýndan birkaç ay önceMbeki hükümetince reddedilmiþti.

Ayrýca hem kamusal hem de özelendüstriyi canlandýrmak üzere yatýrýmpaketleri sunarak iþsizliðe çare bulmayýamaçlýyorlar. Çýkartýlacak yeni yasayagöre alt sözleþmeli iþçiler koruma altý-na alýnacak, bu iþçiler 2006 yýlýndakiuzun süreli grevlerin öncüleriydiler.

Yine de bu yeni program Mbeki döne-miyle net bir kopuþu getirmiyor.Manifestonun dörtte biri devletin son15 yýl içerisindeki kazanýmlarýnýanlayan bir bölüme ayrýlmýþ! Geçmiþleolan baðlar bu kadarla da kalmýyor,örneðin zenginlere yönelik vergilerinarttýrýlmasý ya da kârlara el konulmasýgibi talepler yeni programda da mevcutdeðil.

Devletin hazinesi halihazýrdasüzülmüþ halde. %30’un üzerindekiiþsizlik sebebiyle pek çok GüneyAfrikalý emekli maaþlarý ve çocukyardýmlarýyla geçiniyor ve iþsizlik oranýönümüzdeki aylarda azalmayacak,aksine yeni iþten çýkarmalarla artmayadevam edecek gibi gözüküyor.

Peki ANC’nin bölünmesine sebepolan ne?

Mbeki’nin istifasý ile ANC bazýlarý içinanlamýný yitirdi. Geçen yýlýn sonundasaðcý bir grup ANC’den koparak HalkýnKongresi (COPE) isimli partiyi kurdular,ancak Mbeki bu partiye katýlmadý.

Bu sadece saðcýlarla ile solculararasýnda bir bölünme olarak deðer-lendirilmemeli. Her iki tarafta da hemþirket sahipleri hem de sendikacý üyel-er mevcut. Ýki parti de kendisininözgürleþme hareketinin önderiolduðunu iddia ediyor, her ikisi degüçlü ýrkçýlýk karþýtý söylemlere sahip.

Yine de bilmek lazým ki yeni partiaslýnda her zamanki sýradan parti,yasalarý kullanarak ANC’nin öncedenZuma’ya yönelttiði suçlamalarý yenidengündeme getirmeye çalýþýyorlar.

Þüphe yok ki seçimi kazanacak olanANC, artýk mesele sadece ne kadar biroran farkýyla kazanacaðý.

Peki solcularýn çoðu Zuma’yý mýdestekliyor?

Halkýn büyük kýsmý yeni bir ANCyaratabileceðimizi düþünüyor. Pek çokkiþiye göre bu Mbeki’nin yozlaþtýrdýðýpartinin kuruluþundaki ilkelere geridönmesi için bir fýrsat. Bu seçimler ýrkayrýmý kalktýðý ilk seçimlerden beri ençok seçmen kaydýnýn yapýldýðý seçimlerolacak. Özellikle gençler ve kadýnlarseçime büyük ilgi gösteriyor.

Ancak bir de seçimleri boykot çaðrýsýyapan gruplar var. Bunlar genellikle enyoksul kesim olan baraka sakinleri,kendilerinin hiç kimse tarafýndan gün-deme getirilmemesinden þikayetçilerve gündeme gelene kadar da oy ver-meyeceklerini söylüyorlar.

Bu kiþilerin örgütlü olduðu yerÖzelleþtirme Karþýtý Forum oy vermekyerine örgütlenip savaþmamýz gerek-tiðini söylüyor. Ancak böyle bir tavýrbizi ANC’ye sempati duyan ve Zuma’nýnyapabilecekleri hakkýnda radikal bek-lentileri olan kiþilerden uzaklaþtýracak-týr. Seçimlerin hemen ardýndan ANC’ninyeni yönetimi ekonomik krizin yarattýðýeþitsizliklerle dolu bir ülkeyi devrala-cak. Sendika fedarasyonlarýnýn rakam-larýna göre son 6 ayda 24 bin kiþi iþsizkaldý. Bu yýl iþten çýkarmalarýn devamýgelecek. Güney Afrika eþitsizliklerledolu bir ülke, hem ýrklar açýsýndan hemde sýnýflar açýsýndan…

Berk Efe Altýnal, Socialist Worker’dan çevirdi

Güney Afrika seçimlerideðiþim yaratabilir mi?

Page 6: Sosyalist İşçi 360

6 sosyalist iþçi sayý: 360

Rusya'da 1917 yýlýn-da gerçekleþenEkim devrimi,aþaðýdan sosyalizmgeleneðinin enönemli halkasýdýr.

Aþaðýdan bir harekettir, iþçisýnýfýnýn doðrudan eylemleriyleÇarlýk rejimini ve burjuvaziyidevirdiði toplumsal bir eylemdir.

Ýþçiler grev komiteleriyle, fabri-ka direniþ komiteleriyle, bukomitelerin birleþmesindendoðan "sovyet" adýný alanörgütlenmeleriyle köylülüðün,askerlerin ve tüm ezilenlerinsözcüsü durumuna geldi. Buörgütlenmeler doðrudandemokrasi üzerinde yükseldi.

SSttaalliinniizzmmiinn yyüükksseelliiþþiiEkim devriminin önemli bir

özelliði de enternasyonalistkarakteridir. Bu yüzden Ekimdevrimi dünya iþçi sýnýfýna ogünlerde en büyük ilhamý ver-miþ ve arka arkaya Avrupa'dabir dizi iþçi devrimi patlak ver-miþtir. Birinci Dünya Savaþý,Ekim devrimi ve hemen ardýn-dan gerçekleþen Alman devrimisayesinde sona erdi. Rusya'daiþçi devrimine önderlik edenBolþevik Partisi Rusya'dakidevrimi hiçbir þekilde Rusya'dasosyalizmin kurulmasý olarakgörmedi. Sosyalizmin tek birülkede kurulamayacaðýný bilenBolþevikler, Ekim devriminidünya devriminin baþlangýcýolarak gördüler. Devrimin birdünya devrimine dönüþememesidurumunda eski pisliðin, yoksul-luðun ve yokluðun yaygýnlaþa-caðý Bolþevikler açýsýndan mark-sizmin en temel tespitlerindenbirisi olarak görülüyordu.

Ne yazýk ki Ekim devrimi yal-nýz kaldý.

Yalnýz kalan devrim hementüm emperyalist ülkelerinsaldýrýsýna maruz kaldý. Korkunçbir iç savaþ yaþandý. Ýç savaþýBolþevikler kazandý, ama ödenebedel çok büyüktü. Devrimiyapan iþçi sýnýfý, devrimini koru-mak için verdiði mücadeleninsonunda tüm þekillenmesiniyitirdi. Dünya devrimi imdadagelmedi. Sanayi çöktü. Ekimdevriminin ruhuna uygunolmayan Kýzýl Ordu, alýþkanlýk-larýyla, bürokratik iliþkilerigüçlendirmesiyle ayrýcalýklý birkast olarak varlýðýný sürdürdü.

1920'lerden 1930'lara kadarRusya'da sýnýf mücadelesideðiþik bir biçim alarak sürdü.Parti üyesi olmaktan, fabrikayöneticisi olmaktan, Kýzýl orduüyesi olmaktan, kýsacasýbürokrasinin bir parçasý olmak-tan doðan ayrýcalýklarýný koru-mak isteyenlerle, iþçiler veköylüler arasýnda yaþanan sýnýfmücadelesini, sert bir karþýdevrimle bürokrasi kazandý.

Fabrika komiteleri, iþçilerindoðrudan demokrasisi gibimekanizmalarýn yerine1930'larda fabrikalarda tek kiþiyönetimi adý verilen bir uygula-maya geçildi. 1937 yýlýnda SovyetÝktisadi Yasa kitabý þöyle yazýy-ordu: "Tek kiþi yönetimi sosyalistekonominin en önemli örgütlen-me ilkesidir."

Bu, iþçilerin elinden tüm hak-larýnýn alýnmasý ve Ekim devrim-inin kazanýmlarýndan, hemsiyasal hem de sanayi alanýndatek bir hakkýn bile kalmamasýanlamýna geliyordu.

MMiilllliiyyeettççii bbiirrssoossyyaalliizzmm oollaammaazz

Stalin ve bürokrasi bukoþullarýn üzerinde egemen

oldu. Stalinist bürokrasi, iþçisýnýfýnýn kazanýmlarýný boðarken,bu adýmlarýn tümünü sosyalizmadýna attýklarýný anlattýlar.Sosyalizmi boðazlarken, bununsosyalizm adýna yapýlabileceðiiddiasý, stalinist uygulamalarýsosyalist olarak gören tümdünyadaki sosyalistler açýsýndanpopülizm ve ikameciliðinyeniden moda haline gelmesineneden oldu.

Rusya'da iþçi sýnýfýný baský altý-na alan, sömüren bir egemensýnýf olan bürokrasi, her adýmýnýsosyalizm teorisi içinde taným-ladýkça, Rusya'yý sosyalist olarakgören baþka ülkelerin sosyalist-leri, en baþta, sosyalizmi iþçisýnýfýnýn deðil, iþçi sýnýfý adýnabir eylem olarak görmeyebaþladý. Rus Komünist Partisi

Rus iþçilerini ezerken, FransýzKomünist Partisi Fransýz iþçileriadýna davranmaya baþladý.Komünist partiler iþçilerin eyle-mi yerine kendi eylemlerinigeçirdi.

Rus bürokrasisi, kapitalizminvahþetinin birer göstergesi olanuygulamalarý, Rusya'da gerçek-leþen tek ülkede sosyalizmindoðal sonucu olarak anlattýkça,tek ülkede sosyalizmin gerçek-leþebileceði gerici ve milliyetçifikri dünya komünistleriüzerinde egemenlik kurdu. Rusdevriminin liderlerinden Lenin,1918 yýlýnda, "Tek bir ülkede, birülkede sosyalist devrimin tamzaferi düþünülemez bile; bununiçin en azýndan birçok ileriülkenin en etkin iþbirliði zorun-ludur, ki Rusya bu ülkeler

arasýnda sayýlmaz" diyordu.Stalinizm ise Ruslarýn güçlerinintek bir ülkede tek baþlarýnasosyalizmi kurmaya yeteceðinisavunuyordu. Böylece stalinizm-le birlikte, milliyetçilik sosyal-izmin doðal bir uzantýsýymýþ gibialgýlanmaya baþladý.

Ýkinci Dünya Savaþý'ndan sonraRusya'daki rejimin yaygýnlaþ-masý, Doðu Bloku'nda Rusbürokrasisinin uydu rejimlerininkurulmasý, bir emperyalist blokolarak SSCB'nin Batý emperyal-izmiyle denge iliþkileri kurmasý-na yol açtý.

Stalinizm bunu, "sosyalizm vekapitalizmin barýþ içinde birarada yaþamasý" olarakadlandýrdý ve teorize etti.

Stalinizm emperyalizmle barýþiçinde bir arada yaþamayý savun-

maya, stalinist komünist partilerde koyu bir milliyetçilikle kendiegemen sýnýflarýyla uzlaþmayabaþlamýþken, Ýkinci DünyaSavaþý'ndan sonra LatinAmerika'dan Afrika'ya,Ortadoðu'dan Asya'ya kadarulusal kurtuluþ hareketleri,sömürgeciliðe karþý kurtuluþmücadeleleri patlak verdi.

Bu mücadeleler bir yandan stal-inizmde uzlaþmacýlýk, donuklukve emperyalist bir yan görürkenbir yandan da popülist ve ikame-ci bir geleneðe dört ellesarýldýlar. Stalinizmin faþizmekarþý Alman iþçi sýnýfýnýn aðýrmaðlubiyet almasýna neden olanteorileri, "faþizme karþý halkcephesi" tezi, ulusal kurtuluþhareketlerinin "emperyalizmekarþý halk cephesi" teorisineneden oldu.

""BBiizzee öözzggüü kkaappiittaalliizzmm""Araya karýþan, "az geliþmiþ

ülkelerde devrimin taktikleri"saçmalýklarý ise, sömürgeolmayan ülkelerde de sömürgeülkelerdeki yanlýþ mücadele tak-tiklerine neden oldu.

Türkiye'de de "baðýmlýlýk","azgeliþmiþlik", "sömürge tipidevrim", "faþizme karþý halkcephesi" gibi "teoriler", esasolarak Rus popülistleriningeleneðinin yeniden hortlamasýanlamýna geldi.

"Suni denge" teorilerinden"halka gitme" taktiklerine, halkýnayaklarýna gelen devrimcilerealdýrmamasý sonucunda "halkýuyandýrmak" için halk adýna gir-iþilen bireysel silahlý eylemlerekadar, popülizmin bir dizi kop-maz öðesi Türk solunda hakimoldu. Popülist geleneðin en sivriyanlarýndan ve milliyetçi "bizeözgülük" teorisi de Türk solundahakim oldu. Buna göre, "bizimülke özel bir ülkedir, baþkasýnabenzemez, bize özgü yollarvardýr, bu yollarla kapitalizminbaþka ülkelerde yarattýðý kaderiatlatabiliriz, kapitalizm dýþsal birolgudur, bizim ülkede tamgeliþemez." Kýr gerillacýlýðýndanþehir gerillacýlýðýna kadar,Türkiye'de 1970'ler boyunca ege-men olan sol anlayýþ, esas olarakiþçi sýnýfýný görmeyen, iþçisýnýfýnýn eylemini görmeyen,onun yerine kendi eyleminiikame eden bir anlayýþ olarakgeliþti.

Stalinizmden etkilenen, sosyal-ist deðil, popülist olan, aþaðýdansosyalizmi deðil, ikameciliðisavunan, iþçiler adýna davranan,enternasyonalist deðil yurtseverya da milliyetçi olan bir gelenekolarak yaygýnlaþtý.

Bugün bile sendikalar yerineyeni türden iþçi örgütlenmeleripeþinde koþturan, yeni toplumsalhareketlenmelerin gücününsendikalý iþçilerin gücünün yer-ine geçtiðini savunan, sýk sýkmahalle meclisleri kuran, LatinAmerika'daki kýrsal hareketler-den sosyalizm dersleri çýkartan,örgütlü iþçi sýnýfýnýn gücünüsürekli küçümseyen bir solgelenek ne yazýk ki sendikalarda,emek örgütlerinde zaman zamanhakimiyet kuruyor.

Bu yüzden sendikalar dernekgibi çalýþýyor. Bu yüzdensendikalar iþçi sýnýfýnýn mücadeleve savunma örgütü olarakgörülmüyor.

Çünkü stalinizmle beslenenpopülist ve ikameci gelenek,sosyalizmi, iþçi sýnýfýnýn kendieylemi, kendi hareketinin bir-leþmesi olarak göremiyor.

ÞÞeennooll KKaarraakkaaþþ

Stalinizmnedenikamecidir?

11996688 MMaayyýýss’’ýýnnddaa FFrraannssaa’’ddaa ööððrreenncciilleerr ttüümm ookkuullllaarrýý iiþþggaall eettmmiiþþttii..1100 mmiillyyoonn iiþþççii ggrreevvee ççýýkkttýý.. ttaarriihhiinn eenn bbüüyyüükk ggeenneell ggrreevviiyyddii..DDeevvlleett bbaaþþkkaannýý DDee GGaauull þþaappkkaassýýnnýý aallýýpp AAllmmaannyyaa’’yyaa kkaaççttýý.. AAnnccaakkhhaarreekkeett kkeennddii iiççiinnddeenn hhaannççeerrlleennddii.. FFrraannssýýzz KKoommüünniisstt PPaarrttiissii vveeoonnuunn ddeenneettiimmiinnddeekkii eenn bbüüyyüükk sseennddiikkaa CCGGTT ggeenneell ggrreevvii kkýýrrddýý..TTaarriihhttee iikkaammeecciilliiððiinn eenn ttrraajjiikk ssoonnuuççllaarrýýnnddaann bbiirriiyyddii bbuu..FFrraannssaa’’ddaa ddeevvrriimm eennggeelllleennmmiiþþttii..

Page 7: Sosyalist İşçi 360

sayý: 360 sosyalist iþçi 7

Yeni d nem yeni

bir sol 2200009922000099

Diðer þehirlerin de katýlýmýylaMayýs ayýnda Ýstanbul'dayapýlacak Marksizm tartýþ-malarý çeþitli konulardapanel, atölye, toplantý,sergilerden ve

konserden oluþacak.

Marksizm 2009'da hemyaþadýðýmýz dünyadakisorunlarýmýzý hem Marksistgeleneði, hem de önümüzde-ki süreçte nasýl kampanyalaryapmamýz gerektiðini tartýþ-mak istiyoruz.

Marksizm 2009'de toplantýve panellerin yaný sýra film

gösterimleri, belgeseller,atölyeler, sergiler, müzik din-letileri, edebiyat tartýþmalarýyapmayý planlýyoruz.

Kampanyalarýn stantlarý,kitap stantlarý, yiyecek, içe-cek stantlarý kuruyoruz.

Þehir dýþýndan gelenler içinkalacak yer ayarlýyoruz.

Toplantýlarý katýlým davetiye-lidir, organizasyona katký için3 günlük davetiye 5 liradýr.

Ýletiþim: 0535 382 91 07

[email protected]

wwwwww..mmaarrkkssiizzmm22000088..ccoomm

KKaattýýllýýmm vvee iilleettiiþþiimm

22 Mayýs Cuma16.00 - 17.15 Susurluktan Hrant'a:

Darbe giriþimlerini nasýl durduracaðýz?17.45 - 19.00 Dünyada ve Türkiye'de krize karþý direniþ19.15 - 20.30 Kürt sorununda çözümün neresindeyiz?

23 Mayýs Cumartesi11.00 - 12.15 Bir darbe iki sol

12.30 - 13.45 Küresel savaþ karþýtý hareketin gücü12.30 - 13.45 Feminizm mi, sosyalizm mi

14.15 - 15.30 Marks'ýn güncelliði14.15 - 15.30 Berlin Duvarý'nýn çöküþü ve

yeni bir baþlangýç16.00 - 17.15 Kitlesel bir sol muhalefeti yaratmak

17.45 - 19.00 Edebiyat ve Devrim17.45 - 19.00 Siyasal Ýslam ve yoksullar

19.15 - 20.30 21. Yüzyýlda emperyalizm ve hegemonya mücadelesi

24 Mayýs Pazar12.30 - 13.45 Uluslararasý sosyalist gelenek ve

DSÝP'in fikirleri14.15 - 15.30 Ýki kriz bir çözüm

14.15 - 15.30 Kapitalizm sonrasý yaþam16.00 - 17.15 Kapitalizm çökerken

17.45 - 19.00 Yeni dönem yeni bir sol

Sosyalizm mücadelesi, ezilen-lerin hareketi içindeki bir dizifarklý geleneðin de mücadele-sidir. Popülist akým bu gelenek-lerin önde gelenlerindendir.

PPooppüülliizzmmmmaarrkkssiizzmmee kkaarrþþýý

"Halk", "halkýn kutsal deðer-leri", "halka gitmek","köylülüðün gücü", "azgeliþmiþ kapitalizm"," Afrikatürü sosyalizm", "vatan ceph-esi", "Çarpýk kapitalizm", "Halkcephesi", "Emperyalizme karþýkurtuluþ cephesi", "faþizmekarþý halk cephesi" gibi sayýsýzbirbirine benzeyen tespit vemücadele önerisi popülistgeleneðin vazgeçilmez özellik-leri arasýnda ilk sýradadýr.

Popülizmin ilk sorunu, kapi-talist sistemin nasýl iþlediðikonusundaki kavrayýþ yetersi-zliði nedeniyle, kapitalizmekarþý romantik bir tepkiselhareket olmasýdýr. Kapitalizm,küresel bir sistem olarak doðarve tüm dünya üzerinde ege-menliðini kurarken, hem bir-leþik hem de eþitsiz bir geliþimseyri izledi.

Bu, farklý ülkelerde kapital-izmin farklý geliþim seyriizlemesi demekti. 19. yüzyýlýnsonunda kapitalizminÝngiltere'deki geliþimiyleRusya'daki geliþimi birbirindençok farklý yanlara sahipti.Ýngiltere'de kapitalizmin ikitemel sýnýfý, patronlar ve burju-valar arasýndaki çeliþki çokdaha açýk ve keskinken,Rusya'da Çarlýk otokrasisialtýnda burjuvazi kendinegüvensiz bir sýnýf olarak þekil-lendi. Ýþçi sýnýfý ise milyonlarcaköylünün yanýnda sayýca dahaküçük bir toplumsal sýnýfolarak þekillenmeye baþladý.

Rusya'da acýlara, yoksulluðakarþý öfkeyle baþlayan ilkdevrimci mücadeleler, bu yüz-den önce Çarlýk rejimine amaayný zamanda kapitalizme debir tepki hareketi olarak doðdu.Bu tepkide bir dizi sorun vardý.Bu, kapitalizmin Rusya'dageliþmediðini, daha da önemlisigeliþmemesi gerektiðini iddiaeden ve toplumsal kurtuluþuköylülüðün hareketinde görenbir tepkisellikti.

Popülist hareketler, bu yüz-den ortaya çýktýklarý andanitibaren, kapitalizme tepkiduyan romantik bir hareketolmanýn yaný sýra, en baþýndanitibaren ülkesini, köylülüðünü,halkýný yücelten milliyetçi biröze de sahiptir. Yabancý, halkýndeðerlerini yozlaþtýran, dýþarý-dan gelen sermaye ve onunyarattýðý iliþkiler, egemenliðinikurmadan, hýzla yýkýlmalýdýr.

Bu hýza uyum saðlamak için,toplumsal özgürlük mücadeleside köylülerin eyleminin ürünüolarak görüldüðü için,

popülistler Rusya'da, dahasonra benzeri geleneklerinhemen her ülkede sýrasýyla vedeðiþik biçimler altýnda tekrar-layacaklarý bir adým attýlar.Okumuþ gençler, aydýnlar vedevrimciler, köylüleri bil-inçlendirmek üzere köylereakýn ettiler. Köylülerlekarþýlaþan þehirliler, ilk büyükkaramsarlýðý, köylerde bek-ledikleri ilgiyi göremedik-lerinde yaþadýlar. Köylülertarafýndan karakollara þikâyetedildiler. Köylülerin en yakýn-da açýlan fabrikalarda iþegirmek için can attýðýnýgördüler. Anlattýklarý fikirlerleilgilenmediklerini anladýklarýn-da ise Rusya'da 1800'lerinsonunda halkýna yardým etmekiçin köylere akýn eden binlerceþehirli aydýný büyük bir umut-suzluk duygusu kapladý.

HHaallkkýýnn kkuurrttuulluuþþuunnddaannhhaallkkýý kkuurrttaarrmmaayyaa

Bu umutsuzluk, "halký,köylülüðü bilinçlendirme"hamlesinin baþarýsýzlýðý, hýzla,popülistlerin, köylülerinhareketi yerine, kendilerininköylülüðün yerine hareketegeçmesi, köylüleri içindebulunduklarý gaflet uykusun-dan kurtaracak keskin, bireysel,belki kahramanca ama yýðýn-larýn uzaktan ve korkarakizledikleri devletle devrimci-lerin düellosu þeklinde sürüpgiden bir mücadele anlayýþýnabýraktý.

Popülist hareketin kopmaz birparçasý, ulusal deðerlerinkorunmasý, halkýn masumdeðerlerinin savunulmasýmaskesi altýnda gizlenen mil-liyetçilikse, bir diðer kopmazözelliði de kitle hareketleri yer-ine kurtarýcýlarýn, devrimciörgütlerin, liderlerin, kahra-manlarýn eylemlerinin ikameedilmesidir.

Oysa Rusya'da, kapitalizmeþitsiz de olsa ayný zamandabirleþik bir karakterle geliþmek-teydi ve dünya kapitalizmininönüne geçilemez bir eðilimiolarak Rusya'da da 1800'lerinortalarýndan itibaren sanayi,sanayiye baðlý olarak da bir iþçisýnýfý þekillenmekteydi.

Dünyada kapitalizm egemenbir üretim biçimi olarakyaygýnlaþýrken, Rusya'da kapi-talizm egemen üretim biçimiolmuþtu. Bu nedenle popülizm,ikamecilik biçimini alýrken,kitlelerin eylemi yerine kahra-manlarýn ve örgütün eyleminiikame ederken, sadece kapital-izme karþý bir tepkiyi deðil,ayný zamanda marksizme karþýbir tepkiyi de ifade ediyordu.

ÝÝþþççii ssýýnnýýffýýnnýýnn eeyylleemmiiMarksizm, "Batýnýn", tüm

yaldýzlarýyla geliþen kapital-izmin beþiðinde doðan birgelenek olarak görülüyordu.Üstelik marksizm, sosyalizmi,iþçi sýnýfýnýn kendi eylemiolarak görüyordu. Karl Marksdaha ilk yazýlarýnda, iþçisýnýfýnýn kurtarýcýlardan kur-tarýlmasý gerektiðini, emekçisýnýflarýn kurtuluþunun emekçisýnýflarýn kendi eseri olacaðýnýanlatýyordu. Bu yaklaþým,mücadele ettiði ülkede iþçisýnýfýný görmekten yoksun olandevrimciler açýsýndan kabuledilemezdi.

Popülist gelenek Rusya'da,1917 yýlýnda gerçekleþen sosyal-ist Ekim devrimine kadar var-lýðýný çeþitli þekillerdesürdürdü. Ekim devrimi,popülist geleneðin de sönüm-lenmesine yol açtý. Ama bu,nihai bir son olmadý. 1900'lerinbaþýndan itibaren, marksizminbir diðer önemli vurgusu, tari-hin sürükleyici gücününsýnýflar mücadelesi olduðu tezi,Rusya'da da doðrulandý. Rusiþçi sýnýfý þekillenmesini,mücadele düzeyini herdüzeyde güçlendirdi. Ýþyeridireniþleri, kitlesel grevler,genel grevlerle, kitlesel devrim-ci hareketlenmelerle, 1905devriminde olduðu gibi Çarlýkrejimine ve patronlara karþýsokak mücadeleleriyle tarihinmotoru olduðunu kanýtladý.

Bireysel kahramanlýkdestanlarý yerine, polisledevrimcilerin düellosu yerine,en büyük kahramanlýðýnsýradan milyonlarca iþçininkendi eylemi olduðunu göster-di. Ýþçi hareketi, iþçi sýnýfýnýnkendisine özgü mücadele yön-temleri, toplumsal özgürlükmücadelesinin öncülüðünüyapacak bir toplumsal güçolduðunu kanýtlarken,toplumun ezilen diðer tüm kes-imlerinin de sözcülüðünüyaparak, milyonlarca köylününezilmiþliðine son verecek yanýt-larý üreterek, ezilen uluslarýnhaklarýný savunabileceðinigöstererek, bireylerin, dinlerin,kimliklerin her düzeydekiözgürlüðünü savunabilecek vegaranti altýna alabilecek birtoplumsal örgütlenmeyi kura-bilecek tek toplumsal güçolduðunu da doðrulamýþ oldu.

Popülizm misosyalizm mi?

Popülist gelenekRusya'da, 1917 yýlýndagerçekleþen sosyalistEkim devrimine kadarvarlýðýný çeþitliþekillerde sürdürdü.Ekim devrimi, popülistgeleneðin de sönüm-lenmesine yol açtý.Ama bu, nihai bir sonolmadý

Page 8: Sosyalist İşçi 360

8 sosyalist iþçi sayý: 360

sosyalist isci Ýþ-Ýklim-Adalet

Kapitalizmin krizi dünya çapýnda milyonarca

iþçinin iþinden olmasýna neden oldu.

Hükümetler, iþçileri deðil, elbette þirketleri

düþündü, kaynaklarý þirketlere aktardý, þirket-

leri, bankalarý kurtardý.

Yine de kapitalizm kýsa sürede krizi atlatýp

toparlanacak gibi görünmüyor. Faturayý

emekçilere yýkmaya devam edecek.

Üstelik bu sefer, kapitalizm iki krizi ayný anda

yaþýyor. Ekonomik sallantýnýn yaný sýra, önlene-

mezse tüm canlý yaþamýný tehdit eden iklim

krizi de tüm aðýrlýðýyla yaþanýyor. Ýklim deðiþi-

mi, sayýsýz örnekle birebir yaþadýðýmýz gibi

giderek daha tehlikeli bir boyut kazanýyor.

Bu iki krizin yaný sýra, küresel adaletsizlik 21.

yüzyýla damgasýný vurmaya baþladý. G8, G20,

Dünya Ticaret Örgütü, Dünya Bankasý ve IMF

gibi kendilerini evrenin lordlarý olarak gören

küresel sermaye örgütleri ve devlet birlikleri

adaletsizliði derinleþtiren uygulamalardan bir

an bile vaz geçmiyor. Fakir halklar borç girdabý-

na sürükleniyor, geliþmiþ ülkeler içinde zengin-

lerin lehine zengin-fakir uçurumunu derinleþtir-

iliyor.

Öte yandan ýrkçýlýk, milliyetçilik, ezilen haklarý

baský altýna alan savaþçý ve militarist politikalar

tüm biçimleriyle ayrýmcýlýk, küresel kapital-

izmin ezilenleri bölen politikalarý olarak ortaya

çýkýyor.

Öyleyse bütün bu sorunlara karþý mücadeleyi

birleþtiren bir büyük adým atmalýyýz. Ýþ, iklim ve

adalet sorunlarýný bir arada sürdürecek, yaygýn,

kitlesel bir kampanya, bütün alanlardaki kam-

panyalara destek olacak, onlara güç katacak bir

hareketi örgütlemeliyiz.

Önümüzdeki dönemde “Ýþ-iklim-Adalet” için

baþlatýlacak kampanyayý tüm gücümüzle

destekleyelim. Anti kapitalist hareketin meydan

okuma gücü ve yeteneðini “Ýþ-Ýklim-Adalet”

kampanyasýyla birleþtirelim.

DDSSiiPP’’ee üüyyee ooll!!devrimcisosyalistleregüç ver

Darbeye, Ergenekonçetesine karþýysan,

Kürt sorunundademokratik bir çözümistiyorsan,

Cinsiyetçiliðe vehomofobiye karþýysan

Küresel krize karþýmücadele etmek isti-yorsan

Küresel ýsýnmaya,nükleer santrallarakarþýysan w

ww

.dsi

p.or

g

3300 NNiissaann 1563 : Fransa Kralý VI. Charles'ýn emriyle

bütün Yahudiler Fransa'dan kovuldu.

11 MMaayyýýss 1886 : ABD /

Chicago’da 8 saat-lik iþ günü içingenel greve gideniþçilere Polisinateþ açmasý sonu-cu, çok sayýda iþçiöldü ve yaralandý.Tutuklanan Ýþçil-erden dördü sahtebelge ve tanýkifadelerinedayanýlarakmahkeme kararýile idam edildi.

1889 : II.Enternasyonal, 1Mayýs'ýn, bütündünyada iþçilerinbirlik ve mücadele günü olmasýný kararlaþtýrdý.

1906 : 1 Mayýs Bayramý Osmanlý’da iþçi veemekçiler tarafýndan kutlanmaya baþladý.1925'te yasaklandý.

Tarihte bu hafta

Kitle Grevi veSendikalar

Rosa Lüksemburg

sosyalist iþçi satýcýlarýndan isteye-bilirsiniz

Kürtlere ve Kürt örgütlerinegene saldýrýlýyor.Hertarafta DTP binalarýnapolis giriyor. Belediyebinalarý basýlýyor. DTP

üyeleri göz altýna alýnýyor.Kürtler bu baskýlara boyun eðmiyor.

Bütün Kürt illerinde gösteriler var.Herkes ayakta. Ama saldýrý durmuyor.Kürtlere vuruluyor.

14 yaþýndaki Seyfi’ye kendisinden 3defa daha iri bir Özel Güvenlikgörevlisi elindeki uzun menzilli silahýndipçiði ile vuruyor. Seyfi’nin kafasýnýyarýp býrakýyor. Bir baþka özel güven-likçi gelip bakýyor ve o da býrakýpgidiyor.

Sonra bu olayý protesto edenlere polisgene saldýrýyor.

Kürtler acýlarýný bile ifade edemiyor.Ana TRT þeþ var. Kürtçe þarký söyleye-

bilirsin ve Hatta Ahmet Türk parlamen-toda grup toplantýsýnda Kürtçe konuþa-bilir.

Kýsacasý Kürtler saldýrý altýnda.Diðer tarafta ise Ergenekon operasy-

onlarý sürüyor. Son olarak ÇYDDyöneticilerinden Türkan Saylan’ýn eviarandý. Göz altýna alýnmadý. Kýyametkoptu.

Kemalistler ayaða kalktý. Nasýl olurdacüzzama karþý mücadele etmiþ saygýnTürkan haným göz altýna alýnýrdý. HeleBaba Beni Okula Gönder kampa-nyasýnýn saygýn kkordinatörü Tijenhaným. Darbeyle marbeyle ilgisi yoktu.Çocuklarý okutmaktan baþka derdiyoktu Tijen hanýmýn.

Doðan medya günlerce tam sayfabunu anlattý. Tijen haným göz altýhikayelerini tefrika etti Milliyet

gazetesinde.Solcu olduklarýný söyleyen örgütlerin

temsilcileri ÇYDD’yi ziyaret etti.Ama bunlarýn hiç biri DTP operasyo-

nuna deðinmedi. Eleþtirmedi. Kürtlerinyanýnda yer almadýlar. Çünkü ulusalcýpolitika Kürtlere düþman.

Öte yandan Türkan hanýmýn veÇYDD’nin yüzü daha çýplak ortaya çýk-maya baþladý.

Türkan haným kendilerinin kurucuolduðunuve kendilerinin izni olmadanhi.bir þey yapýlamayacaðýný söylüyor.

DTP operasyonuna sessiz kalanlarTürkan hanýmýn bu görüþlerine de ses-siz kaldýlar.

ÇÇöözzüümm iiççeerrddeeAKP hükümeti Erbil Konferansý’nýn

çözüm olduðunu söylüyor. Çözümüdýþarda arýyor. Oysa çözüm “içerde”.

Kürtler DTP’ye verdikleri oylarlabunu kanýtladýlar.

AKP 29 Mart seçimlerinin referandumolduðunu söyledi, referandumu DTPkazandý. Hem de büyük bir farkla.Referandumu DTP’nin çözüm poli-tikalarý kazandý.

Kürtler þahin politikalara, bombardý-mana, sýnýr ötesi operasyonlara deðil,barýþtan yana poliitkalara oy verdi.

Hükümet savaþýn devamýndan yana

þahin politikalar uyguluyor. HalkAKP’ye verdiði oyu geri çekti.

DTP çözüm diyor. Barýþ diyor. Bizimuhatap alýn diyor. Kürtler DTP’ye oyverdi.Kürtler DTP’yi temsilci olarakgösterdi. Onu muhatap aldý.

DTP’nin seçim zaferi farklý. Onlaroylarýný yüzde 2 artýrmadý. Birçokbölgede yüzde 70’e varan oylar aldýlar.Hakkari’de daha da çok. Iðdýr’ý aldýlar.

DTP Kürtlerin tek temsilcisi olduðunugösterdi.

Muhatap olduðunu gösterdi.Eðer çözüm aranýyorsa bu ancak

DTP’yi muhatap alarak mümkün olur.DTP’yi dýþlayan bir çözüm olamaz.

Bu eskiden de böyleydi ama artýkdaha da net.

Bugün Türkiye’de sosyalistler Kürthalkýnýn temsilcilerinden yana koþulsuzbir destek vermek zorundadýr. DTP’yedönük baský yerleþtiði takdirde bubütün topluma, iþçi ve emekçilere vesosyalistlere de dönük bir baský halinegelir.

Kürtler herkesi uyarýyor. Ellerindekisýnýrlý olanaklarla baskýya karþý sesleriniçýkarýyorlar. Basýnýn sansürüne uðruy-orlar.

Dipçikleniyorlar, DTP milletvekilleripolis müdürlerinin saldýrýsýna uðruyor.Biber gazý yiyiyor.

Hükümet Kürtlerin seslerinin duyul-masýný istemiyor. Saldýrrarak onlarý sus-turabileceðini sanýyor.

Yanýlýyor.Hükümet ve devlet yanýlýyor çünkü

direniþ bitmiyor aksine yayýlýyor. Hergün daha çok insan sokaða çýkýyor.

FF.. AALLOOÐÐLLUU

Kürtler direniyor, elini uzat

Kürtler herkesi uyarýyor.Ellerindeki sýnýrlýolanaklarla baskýya karþýseslerini çýkarýyorlar.Basýnýn sansürüneuðruyorlar.

Page 9: Sosyalist İşçi 360

sayý: 360 sosyalist iþçi 9

Bizler hergün kapitalizmin insanlar içinen doðal ve en uygun yaþam biçimiolduðu yönünde propagandaya maruzkalýyor, dahasý buna inandýrýlýyoruz.

Kapitalist sistemdeki eþitsizliðin, reka-betin ve çatýþmanýn kaçýnýlmaz olduðu,çünkü bunlarýn insanýn biyolojisi vedoðasýndan kaynaklandýðý iddia edilir.Peki bu iddia gerçekten doðru mudur?

Geçen yýl Ýngiltere’deki bir televizyonkanalýnda “Kabile” adlý bir programyayýnlanmýþtý. Büyük Okyanus’takiAnuta adasýnda yaþayan kabilenin beþüyesi Manchester þehrindeki bir iþçiailesini ziyaret etti. Kendilerine“Manchester þehrini ve insanlarýný nasýlbuldunuz?” diye soran muhabire aynenþu cevabý verdiler: “Gittiðimiz her yerdekoca koca binalar ve sayýsýz evlergördük, ancak ortalýkta bu kadar çok evvarken insanlarýn neden hâlâ sokaklardauyuduðunu anlayamadýk. Girdiðimizher süpermarkette bol miktarda yiyecekgördük, ancak insanlarýn neden hâlâ açkalýp dilendiðini anlayamadýk. Çünkübizim kabilede hiç kimse evsiz ve açdeðil. Hepimiz elimizdekileri paylaþýr vebirbirimizle yardýmlaþýrýz”.

Yukarýda sözünü ettiðimiz sorunlarýninsanýn doðasýndaki kötülüklerden kay-naklandýðýný söylemek kapitalist düzenitemize çýkarmak demektir.

ÝÝnnssaann ddooððaassýý nneeddiirr??Bütün insanlarý diðer canlýlardan ayýran

ortak özellikler elbette vardýr. Aksi tak-tirde insan türü veya insanlýk tarihihakkýnda konuþamazdýk.

En temel ortak özellik insanýn genetikyapýsýndan kaynaklanan biyolojisidir. Ýkiayak üzerinde durup ellerimizi serbestçekullanmamýzý saðlayan, geliþmiþ birbeyinin varlýðýný mümkün kýlan bugenetik yapýdýr. Ýnsanlarla diðer canlýtürleri arasýndaki asýl farklýlýk insanlarýnbiyolojik özelliklerini kullanýþ tarzýndayatar.

Bir canlý olarak insanýn en temelihtiyaçlarý bellidir. Bunlar hava, su, yiye-cek, giyecek, barýnma, ýsýnma veuykudur. Tarih boyunca insanlar temelihtiyaçlarýný karþýlamak için kollektifolarak çalýþtýlar. Zira insanýn tek baþýnahayatta kalmasý mümkün deðildir.

Ýnsanlarýn deðiþimi aslen sosyal birdeðiþimdir. Çünkü genetik/biyolojikdeðiþim çok daha yavaþtýr. Örneðin,10.000 yýl önce yaþamýþ insanýn DNA’sýile bugün yaþayan insanýn DNA’sýkarþýlaþtýrýldýðýnda arada pek fark yok-tur. Oysa ayný 10.000 yýl içinde insanyaþamý muazzam ölçüde deðiþmiþtir.Dolayýsýyla insan davranýþý (örneðinaçgözlülük ve rekabet) basitçe genetikyapýmýzdan kaynaklanan kontrolsüz vedeðiþmeyen bir hareket deðildir.

ÝÝnnssaann ddooððaassýý ddeeððiiþþkkeennddiirrÇoðu kiþi gündelik yaþamýndaki tecrü-

beleri nedeniyle insanlarýn doðuþtan açgözlü ve hýrslý olduðunu düþünür.Bunun çok örneði ver gibi görülür.Örneðin, Uzanlarýn, Çiller’in ve MustafaÖzbek’in para ve güç hýrsýný kim inkâredebilir?

Buna karþýlýk, her türlü özveride bulu-nan ve diðerlerine yardým eden insanlarda var. Ýzmit depreminde (1999) veyaTsunami felaketinde (2005) hiç taný-madýklarý insanlarýn yardýmýna koþanlarýörnek olarak verebiliriz.

Gerçek þu ki, ayný insan içinde bulun-duðu koþullara göre hem iyi hem kötü,hem korkak hem cesur, hem bencil hemözverili, hem aç gözlü hem yardýmseverolabilir. Hangi davranýþýn ortaya çýka-caðý, kiþinin deneyimlerine, kendisininasýl hissettiðine ve koþullarý nasýlalgýladýðýna baðlýdýr. Ne var ki, bunlarýn

hepsi toplumun yapýsýna(sosyo–ekonomik örgütlenme biçimine)baðlýdýr.

Örneðin, yazýnýn baþýnda sözü edilenAnuta adasýndaki kabilede paylaþýmcý veyardýmlaþmacý davranýþ baskýndýr.Çünkü toplumsal düzen insanlarý pay-laþmacý olmaya yönlendirmektedir.Bunun tam tersi olarak kapitalist topluminsanlarý aç gözlü ve rekabetçi olmayayönlendirmektedir.

KKaappiittaalliizzmm iinnssaann ddooððaassýýnnýýnnkkaaççýýnnýýllmmaazz ssoonnuuccuu mmuudduurr??

En eski yazýlý kaynaktan günümüzekadar geçen süre 3500 yýldýr. Bu süreiçinde insanýn sahip oldugu kapasiteayný kalmýþtýr. Bu durumda sorulacak enbasit soru þudur: Eðer kapitalizm insandoðasýna en uygun düzen ise, kurulmasýneden binlerce yýl sürmüþtür?

Kapitalist toplum dünyadaki tektoplumsal örgütlenme biçimi deðildir.Örneðin, Alaska’daki Ýnupiat toplumu-nun örgütlenme biçimi farklýdýr. Butoplumda sosyal iliþkiler balina avýnabulunulan katký (emek veya aletle) veelde edilen yiyeceðin toplumun tümüyeleri arasýnda paylaþýlmasý temelindegerçekleþmektedir. Yine bu toplumdakarþýlýklý iliþki içinde bulunan insanlar

(kan baðý olsun veya olmasýn) akrabaolarak tanýmlanmaktadýr. Çocuklarhangi aileyle yaþamak isterlerse o aileyiseçme özgürlüðüne sahiptir. Ýnupiattoplum örneði kapitalist toplumda genelkabul gören iki temel mit ile çeliþmekte-dir: 1) Bireysel özgürlük ile kollektifolarak örgütlenmiþ toplum arasýndaseçim yapma zorunluluðu vardýr; 2)Çekirdek aile toplumsal üretim veyeniden üretimin doðal ve gerekli birparçasýdýr.

Ýnupiat toplumuyla ilgili çalýþmalaryapan B. Bodenham “Bireysel özgür-lüðün toplumsal iliþkileri ve kollektiffaaliyeti güçlendirdiðini, kollektiffaaliyetin ise bireysel özgürlüðedayandýðýný” söyler.

BBaaþþkkaa bbiirr ddüünnyyaa mmüümmkküünnKapitalist toplum dünyanýn her köþe-

sine yayýldýðý için baþka türlü bir yaþamsanki mümkün deðilmiþ gibi gözüküyor.

Oysa paylaþmaya ve yardýmlaþmayadayalý olan, herhangi bir sýnýfa, cinsiyeteve güce dayalý olmayan toplumsal

yapýlar binlerce yýl devam etti ve bazýörnekleri günümüz dünyasýnda hâlâ var.

Yiyeceklerin paylaþýmý ve her bireyinözgür ve eþit olmasý sadece bir kabileyeözgü olmayýp evrensel bir olgudur.

Dünya ölçeðinde yaþanan açlýk, yoksul-luk ve savaþlar bize kapitalizmin insanýnen temel ihtiyaçlarýný bile karþýlaya-madýðýný göstermektedir. Çünkü kapital-izmin temel derdi daha fazla kâr etmek-tir.

Herkesin temel ihtiyaçlarýný karþýlaya-cak þekilde toplumu yeniden örgütlemesüreci, yani sosyalist toplumu kurmak,devrimci deðiþiklik gerektirir.

Açlýðýn ve yoksulluðun ortadan kalka-caðý süreç paylaþýmcý ve yardýmlaþmacýdavranýþý öne çýkaracak, dolayýsýylaulusal zýtlýklar, savaþlar, ýrkçýlýk ve cinselbaský ortadan kalkacaktýr.

Sonuçta, sosyalizm mümkün olmasýnýnötesinde insanlýðýn ve doðanýn kurtul-masý için elzemdir.

Sosyalist bir dünya mümkündür vebunun için mücadele etmeye deðer.

TTaacciimm KKaarraaddaaðð

Ýnsan doðasý sosyalizme engel midir?

GGeerrççeekk þþuu kkii,, aayynnýý iinnssaann iiççiinnddeebbuulluunndduuððuu kkooþþuullllaarraa ggöörree hheemmiiyyii hheemm kkööttüü,, hheemm kkoorrkkaakk hheemmcceessuurr,, hheemm bbeenncciill hheemm öözzvveerriillii,,hheemm aaçç ggöözzllüü hheemm yyaarrddýýmmsseevveerroollaabbiilliirr.. HHaannggii ddaavvrraannýýþþýýnn oorrttaa-yyaa ççýýkkaaccaaððýý,, kkiiþþiinniinn ddeenneeyyiimm-lleerriinnee,, kkeennddiissiinnii nnaassýýll hhiisssseett-ttiiððiinnee vvee kkooþþuullllaarrýý nnaassýýllaallggýýllaaddýýððýýnnaa bbaaððllýýddýýrr.. NNee vvaarrkkii,, bbuunnllaarrýýnn hheeppssii ttoopplluummuunnyyaappýýssýýnnaa ((ssoossyyoo––eekkoonnoommiikköörrggüüttlleennmmee bbiiççiimmiinnee)) bbaaððllýýddýýrr..

Page 10: Sosyalist İşçi 360

10 sosyalist iþçi sayý: 360

Sýcak sýcak simitçi darbesi Geçen hafta Cumhuriyet elden gidiyor diye düþü-

nenler Anýtkabir’e yürüdü. Cumhuriyet gazetesinin19 Nisan tarihli manþeti þöyleydi: “Ataya þikâyet”.

Ayný günlerde nedense çok hýzlý bir hassasiyetolarak yaygýnlaþan “Türkan Saylancýlýk” etkisiyle,Üniversite Öðretim Üyeleri Derneði de “Kaygýlýyýz”pankartý açarak yürüyüþü yaptý.

Anýtkabir’e yapýlan yürüyüþte, “Bilime uzanan ellerkýrýlsýn” sloganý atýlmýþ.

Ergenekon’un 12. dalgasýnda tutuklanalar arasýndaProf. Dr. Mehmet Haberal da var ya! Türkan Saylanda cüzamla savaþan önemli bir akademisyen ya! Buyüzden uyanýk göstericiler, “Bilime kalkan eller kýrýl-sýn” yazan pankartlar taþýmýþ.

Þunu unutmuþlar ama: Bu toplumda büyük bir kal-abalýk, tutuklanan ya da gözaltýna alýnan insanlarýn,cüzzamla çok iyi savaþtýlar, çok baþarýlý böbrekameliyatý yapýyorlar diye gözaltýna alýnmadýðýnýbiliyor. Gözaltýna alýnanlar, darbe planlayan,demokrasiyi laðvetmeyi hedefleyen, bunun içininsan öldüren bir kontrgerilla örgütüne üye olmaihtimalinden dolayý gözaltýna alýnýyor ya da tutuk-lanýyor.

Bu insanlar, Kürt illerinde Kürt gençlerini ensesin-den kurþunladýktan sonra asit kuyularýnda yakandarbecilerle iþbirliði yapmýþ olabilirler diye soruþtur-maya uðruyor.

Hrant Dink’i katleden, Danýþtay’a kanlý saldýrýyýörgütleyen, Cumhuriyet gazetesini bombalayanörgütle iliþkili mi deðil mi diye öðrenmek için sorgu-lanýyor Türkan Saylanlar.

Türkan Saylan arkadaþýnýz mý? Bu toplumun umu-runda deðil! Sizin arkadaþýnýz darbeci olamaz mý?Neden? Sizin arkadaþýnýz olduðu için mi?

Yoksa profesör olduðu için mi? Yüksek rütbeliaskerler olamaz, mühendisler olamaz, doktorlar ola-maz, profesörler olamaz, siyasiler olamaz, emniyetamirleri olamaz, gazeteciler olamaz, bürokratlar ola-maz…

O zaman kim kalýyor geriye? Simitçiler. ÜmitKývanç’ýn bir toplantýda söylediði gibi, “Simitçilerindarbe yaptýðýný gördünüz mü hiç?”

Türkan Saylancýlar kuþkusuz biliyor simitçilerindarbe yapamayacaðýný. Bir darbenin gerçekleþmesiiçin toplumsal bir destek, psikolojik bir ortam, kitle-sel bir onay, akademik bir destek, bürokratik biruyum, hukuksal bir destek, medyatik bir yaygaragerektiðini de kuþkusuz biliyorlar.

Provokasyon gerekir darbe için! Silah gerekir!Öncesinde cinayet gerekir, toplumsal huzursuzlukgerekir, istikrarsýzlýk gerekir, kitlesel destek gerekir,bol miktarda asker gerekir. Darbelerden sonra“Akademik hayatýn” sona erdiðini gördünüz mü?

Darbelerden sonra kim yazar darbecilerinhukukunu? Kenan Evren yazmýþ olamaz 12 EylülAnayasasýný. Böbrek ameliyatlarý da sona ermez,cüzzamla savaþ da darbelerden sonra.

Sona eren tek þey demokrasidir. Kýsýtlý, beðen-mediðimiz, geniþlemesi, daha gerçek birdemokrasiye benzemesi için her gün mücadeleettiðimiz siyasal alan, seçme seçilme hakký,sendikalarýn ve basýnýn özgürlüðü, kýsýtlý da olsaörgütlenme özgürlüðü, ifade etme ve düþünmeözgürlüðü sona erer.

Miting yapma özgürlüðü sona erer.Ekmek için mücadele etme hakký elimizden alýnýr.

“Hepimiz Kürt’üz, hepimiz Ermeni’yiz” diyemez hiçkimse bir daha.

Darbe çocuk oyunu deðildir.Bu yüzden, darbecilerin 17 Mayýs’ta Ankara’da

yapmayý planladýðý yeni dalga Cumhuriyet miting-lerine katýlacak olanlar, olur da kalabalýk bir mitingolursa gözleri kamaþýp “emek ekseni eksik,sendikalar da katýlmalý” diyecek olanlar, 17 Mayýs’ýnsaflarý kesin bir biçimde belirleyeceðini bilerek oeyleme katýlmalýlar.

Türkan Saylan’ýn 2007’deki üçüncü Cumhuriyetmitinginde konuþturulmamasýnýn nedeninin, “Nedarbe ne þeriat” düþüncesini savunmasý olduðusöyleniyor. Demek ki doðrudan darbeyi savunan-larýn mitingiymiþ o.

17 Mayýs da doðrudan darbeyi savunanlarýn mitin-gi olacak, saflar net bir biçimde belirlenecek.

ÞÞeennooll KKaarraakkaaþþ

.

KKitaplýKKHER

HAFTABÝR

KÝTAP

Yüzleþme çoðu zaman insaný daha saðlýklýkýlýyor. Bu yüzleþme, insanýn kiþisel tarihindeyaþadýklarýyla, gündelik hayatýndakarþýlaþtýrdýklarýyla da olsa; sonucundaki‘gerçeði bulma hali’, çok rahatlatýcý, hafifleti-ci. Üstelik hem fiziksel, hem de ruhsal açý-dan. Hele, söz konusu olan, koca koca toplu-luklarýn, toplumlarýn tarihiyle yüzleþmesiise... Süreç hem çok sancýlý, hem çok uzunolabiliyor. Kolay deðil tabii, yýllarca ve yýllarcabeyinlerin içine zerk edilerek pompalananýn,ortaya çýkan gerçeklerle taban tabana zýtolmasýnýn kiþilerde yarattýðý yýkým hali. Amayaþanan geçici yýkýmýn ortaya çýkardýðý ruhhalinin, gerçeklerle yüzleþme sonunda yarat-týðý “arýnma” ve hafifleme...

* * *Merdiven kenarlýklarýna dizilmiþ yanan

mumlar, duvarlara asýlmýþ kýrýma uðramýþdönemin aydýnlarýnýn resimleri... 24 Nisan2009 günü, Ýnsan Haklarý Derneði Ýstanbulþubesince düzenlenen “Ermeni Aydýnlar ve24 Nisan 1915 / Tutuklandýlar, Sürüldüler,Mezar Taþlarý Bile Olmadý” temalý etkinliðinyapýldýðý Tophane’deki ‘Tütün Deposu KültürMerkezi’nin daha merdivenlerini çýkarkenyaþadýðým duygu seli de bu ruh halinin yansý-masý gibiydi. Zorlu mücadelelerle bir “tabu”yýkýlmýþ, bu topraklar üzerinde, aslýnda çokda uzun sayýlmayacak bir süre önce yaþanan-larla yüzleþme olanaklarý düne göre, birazdaha artmýþtý sanki.

Neden tutuklanmýþlardý, nedensürülmüþlerdi, neden bir mezar taþlarý bileyoktu? O zamanki nüfus yoðunluðu içindebüyük bir dilimi ifade eden 2 milyonluk birtoplulukken, bugün nasýl 50 bin kiþikaldýlar?.. (Ýstanbul Patrikhanesi’nin 1913’teyaptýðý nüfus sayýmýna göre Ermeni nüfusuyaklaþýk 2 milyondu. Cumhuriyet dönemine

intikal eden ve 170 bini Anadolu'da, 130 biniÝstanbul'da yaþayan Ermeni nüfusu 300bindi.)

Hep sorulmasý aydýnlanmasý gereken, tari-hiyle yüzleþmezse insaný çok rahatsýz edensorular, sorular ve acýtan gerçekler!..

Yakýn tarihi konusunda bu kadar ‘bilgisiz’ve þiþirilmiþ yalan yanlýþ bilgilerle donatýlmýþbir toplum saðlýklý davranabilir mi? Kaçýmýz,insan yaþamý için uzak, fakat toplumsal olay-lar açýsýndan çok da uzak sayýlmayacak birzaman diliminde yaþanan “1896, OsmanlýBankasý baskýnýný” biliyoruz mesela? Örnek-ler çoðaltýlabilir. (Merak edenler, AttilaTuygan’ýn Türkçe’ye çevirip, bizzat baskýnýyapan kiþilerden biri olan Garo’nun anýlarýn-dan yayýna hazýrladýðý Belge Yayýnlarý’ndançýkan “Osmanlý Bankasý / Armen Garo'nunAnýlarý” kitabýna baþvurabilirler.)

ABD BAÞKANININ AÐZINA BAKMAK

Her yýl ABD baþkanlarýnýn aðzýndan“soykýrým” tanýmlamasý çýkmasýn diye mil-yarlarca dolarlýk bütçelerle lobi þirketlerineülkenin kaynaklarý peþkeþ çekilen 24Nisan’da gerçekte ne oldu peki?

Yüzleþme, merak etmekle baþlar elbette...Merak edenlerin ve gerçeklerle yüzleþmek

isteyenlerin çoðalmasý için aþaðýdaki satýrlarý,“Ermeni Aydýnlar ve 24 Nisan 1915 /Tutuklandýlar, Sürüldüler, Mezar Taþlarý BileOlmadý” toplantýsýnda Av. Eren Keskin’in yap-

týðý sunumdan aldým.“24 Nisan 1915 Ýstanbul tutuklamalarý bir

toplumun tüm maddi ve manevi varlýðýyla bir-likte imha edilmesi sürecinin baþlangýcýnýsimgeledi. 24 Nisan 1915’te Ýstanbul’da,zamanýn Osmanlý toplumunun, sanat, edebiy-at, düþünce ve kültür dünyasýnýn en parlaktemsilcilerinin de aralarýnda bulunduðu 220kiþi tutuklandý. Ýlk önce Merkez Cezaeviolarak kullanýlan Mehterhane’ye, ertesi günSarayburnu’na götürüldüler ve orada kendi-lerini bekleyen bir gemiye bindirildiler. Gemionlarý Haydarpaþa tren istasyonuna götürdü.Oradan da Anadolu’nun içlerine doðru yolaçýkarýldýlar. Kendilerine, nereye götürüldük-lerine iliþkin bir bilgi verilmedi. GeceyiEskiþehir’de geçirdikten sonra doðuya doðruyolculuklarý devam etti. Bir grup Ayaþ’a, birgrup Çankýrý’ya götürüldü. Ayaþ’a götürülen70 kiþiden 58, Çankýrý’ya gönderilen 150 kiþi-den 81’i öldürüldü...

Öldürülenler arasýnda, döneminin öndegelen entelektüelleri, eline kalemden baþkasilah almamýþ ve geriye bir mezar taþý bilebýrakmadan yok olup giden þairler, yazarlar,gazeteciler, doktorlar, milletvekilleri vardý.Onlarýn yalnýzca Ermeni dili, kültürü, düþünceve bilim dünyasý için deðil, o zamanýnOsmanlý toplumu için de, bugün hepimizindünyasý için de bir kayýptýr...”

* * *Gerçekler acýtýr, yüzleþme ise, rahatlatýr...

Yüzleþme, bir toplum ve o toplumun siyasitemsilcileri için, her yýl ABD baþkanlarýnýnaðzýna bakýp “o kelimeyi” söylememesi içinçýrpýnmaktan ve dua etmekten daha alçaltýcýdeðildir....

Yalçýn Ergündoð[email protected]

YYYYAAAAÞÞÞÞAAAAMMMM SSSSAAAAVVVVUUUUNNNNUUUUSSSSUUUUDoðanýn da, hayvanlarýn da ne haklarýný savunacak 'avukatlarý', ne çýkarlarýný koruyacak'sendikalarý', ne de 'oy haklarý' var. Görev 'yaþam savunucularý'na düþüyor... Unutmayýn!Türcülük de, týpký "ýrkçýlýk" ve "cinsiyet ayrýmcýlýðý" gibidir.

Gerçekler acýtýr, yüzleþme rahatlatýr...

HHaallkkýýnn DDoossttllaarrýý KKiimmlleerrddiirr?? SSoossyyaall-ddeemmookkrraattllaarrllaa nnaassýýll ssaavvaaþþýýrrllaarr??SSooll YYaayyýýnnllaarrýý,, 11999966223311 ssaayyffaa,, 1100 lliirraa

8 Nisan 1887'de Lenin'in aðabeyiRus Çarý’na suikast giriþimindebulunduðu için idam edildi. Lenin 17yaþýndaydý ve bu onun için bir þoktu.O güne pozitif bilimlerle meþgulolan ve aðabeyinin siyasetleilgilendiðinin farkýnda bile olmayangenç Lenin bir tercih yapmalýydý. Yaaðabeyini yolundan yürüyecek veNarodnik olacak ya da siyasettenbütünüyle kaçacaktý. Lenin bu kararýhemen vermedi ve bütün zamanýnýokumaya ayýrdý. Marksist kay-naklara ulaþtý. Okuma dört yýl sürdü.Öðrenci gösterilerine katýldý, hattagözaltýna alýndý. Ama o daha çokvereceði kararla ilgileniyordu. Nasýlbir yol izlemeliydi?

Rus Çarlýðý zorba bir devletti. Ýþçi-ler, köylüler, yoksullar polis baskýsýaltýndaydý. Muhalif yayýnlarý basmakve sendika kurmak yasaktý. Bunuyapanlar en iyi ihtimalle Sibirya'yasürgüne gönderiliyordu. Ancakbaský ve zorbalýk direniþi de yaratý-yordu. Geri bir köylü ülkesi olanRusya'da muhalefetin bayraðýnýNarodnikler yani Halkýn Dostlarýyapýyordu. Narodniklere göredevrimci mücadelenin tek bir yönte-mi vardý, bireysel terörizm. Çarý, birbakanýný ya da bir polis müdürünüvurarak halka zorbalarýn aslýndayenilebilir olduðunu göstereceklerdi.Deðiþimin öznesi köylülerdi. Rusya,Batý'daki gibi kapitalizmi yaþamadanortaklaþmacý köylü topluluklarýüzerinden sosyalizme geçebilirdi.Bilinçli ve silahlý eylemcilerin iradimüdahalesi Çarlýðý yýkacaktý.

Lenin aðabeyinin yolunu izlemedi.Okumalarý onu kapitalist toplumunmarksist eleþtirisinin haklýlýðýna iknaetmiþti. Narodnik hareketin Çarlýðakarþý mücadelesinin taþýdýðýradikalizm ve fedakarlýðý teslim edenLenin, fikirlerinin ve mücadele yön-temlerinin tamamen yanlýþ olduðunugösterdi. "Halkýn Dostlarý kimlerdir?Sosyal-demokratlarla nasýl savaþýr-lar?" adlý kitap Lenin'in Naronikleredönük marksist eleþtirisinin birürünüdür. 1894'te gizlilik içindedaðýtýlan Lenin'in yazýlarý mark-sizmin Rusya koþullarýnda yorum-lanmasý ve Narodniklerin fikirlerininolgularla çürütülmesine dayanýr.Onlarca kaynaktan yararlanmýþ,Marks'ýn Kapital'deki yönteminiizleyerek Rus toplumunun sýnýfsalyapýsýna dair bir çok istatistiðe yer

vermiþtir. Kitabýn önsözünde iseKarl Marx'ýn fikirlerinin çarpýcý birözetiyle karþýlaþýrýz.

Lenin'in yaþadýðý trajedi bu toprak-larda yaþayan bir çok devrimci içintanýdýk. Narodniklerin fikirleri de.Bir çok örgüt iþçi sýnýfýnýn merkezirolünü yadsýyor onun yerine halký,içinde birbiriyle zýt çýkarlara sahipsýnýflarýn bulunduðu toplamýnhareketini savunuyor. 1970'lere vebir ölçüde 1980'lere halkla devletarasýndaki suni dengeyi yýkacak olanbireysel terörizmi benimseyen birçok akým damgasýný vurmuþtu. Artýkbunlar nadir, ama popülist fikirleryaþamaya devam ediyor. Lenin'inNarodnizm eleþtirisi güncelliðinikoruyor.

SSeelliimm IIþþýýkk

LLeenniinn,, aaððaabbeeyyiinniinn iiddaammýýnnddaann ddeerriinnddeenn eettkkiilleennddii,, aammaa dduuyygguussaall bbiirr kkaarraarr vveerrddii..

Popülizmin acýmasýz eleþtirisi

Page 11: Sosyalist İşçi 360

Aþaðýdan sosyalizm-Kapitalist toplumda tümzenginliklerin yaratýcýsýiþçi sýnýfýdýr. Yeni birtoplum, iþçi sýnýfýnýn üre-tim araçlarýna kolektifolarak el koyup üretimive daðýtýmý kontroletmesiyle mümkündür.

Reform deðil, devrim-Ýçinde yaþadýðýmýz sis-tem reformlarla köklü birþekilde deðiþtirilemez,düzeltilemez.-Bu düzenin kurumlarýiþçi sýnýfý tarafýndan elegeçirilip kullanýlamaz.Kapitalist devletin tümkurumlarý iþçi sýnýfýnakarþý sermaye sahipleri-ni, egemen sýnýfý koru-mak için oluþturulmuþ-tur.-Ýþçi sýnýfýna, iþçi konsey-lerinin ve iþçi milislerininüzerinde yükselen tama-men farklý bir devletgereklidir.-Bu sistemi sadece iþçisýnýfýnýn yýðýnsal eylemidevirebilir.-Sosyalizm için mücadeledünya çapýnda birmücadelenin parçasýdýr.Sosyalistler baþkaülkelerin iþçileri ile daimadayanýþma içindedir.-Sosyalistler kadýnlarýntam bir sosyal, ekonomikve politik eþitliðinisavunur.-Sosyalistler insanlarýncinsel tercihlerindendolayý aþaðýlanmalarýnave baský altýna alýn-malarýna karþý çýkarlar.

Enternasyonalizm-Sosyalistler, bir ülke-niniþçilerinin diðer ülke-leriniþçileri ile karþý kar-þýyagelmesine neden o-lanher þeye karþý çýkarlar.-Sosyalistler ýrkçýlýða veemperyalizme karþýdýrlar.Bütün halklarýn kendikaderlerini tayin hakkýnýsavunurlar.-Sosyalistler bütün haklýulusal kurtuluþ ha-reket-lerini desteklerler.-Rusya deneyi göster-miþtir ki, sosyalizm tekbir ülkede izole olarakyaþayamaz. Rusya, Çin,Doðu Avrupa ve Kübasosyalist deðil, devletkapitalistidir.

Devrimci parti-Sosyalizmin gerçekleþe-bilmesi için, iþçi sýnýfýnýnen militan, en mücadele-ci kesimi devrimci sosyal-ist bir partide örgütlen-melidir. Böylesi bir partiiþçi sýnýfýnýn yýðýnsalörgütleri ve hareketi için-deki çalýþma ile inþaedilebilir.-Sosyalistler pratik içindediðer iþçilere reformizminiþçi sýnýfýnýn çýkarlarýnaaykýrý olduðunu kanýtla-malýdýr. Bu fikirlerekatýlan herkesi devrimcibir sosyalist iþçi par-tisinin inþasý çalýþmasýnaomuz vermeye çaðýrýy-oruz.

SSoossyyaalliisstt ÝÝþþççii nnee ssaavvuunnuuyyoorr??

ii nn tt ee rr nn ee ttozurdiliyoruz.combarisarock.orgkureselbarisveadalet.orgkureseleylem.orgdurde.orghranticinadaleticin.com70milyonadim.org

ToplantýlarEtkinlikler

1 MayýsÝstanbul’daTaksim’de,

Ankara,Ýzmir, Bursaalanlardayýz!

DDSSÝÝPPYeni d nem yeni

bir sol2200009922000099Bilgi Üniversitesi

Dolapdere yerleþkesi

Ayrýnýtýlý bilgi için:0536 822 15 99

11 MMaayyýýss vvee iiþþççiissýýnnýýffýýnnýýnn ggüüccüü

3300 NNiissaannPPeerrþþeemmbbee,, ssaaaatt::1199..0000

KKaaddýýkkööyySakýz sokak No 18/2

(Þifa Hastanesi karþýsý)

11 MMaayyýýss vvee iiþþççiissýýnnýýffýýnnýýnn ggüüccüü

3300 NNiissaannPPeerrþþeemmbbee,, ssaaaatt::1199..0000

BBeeyyooððlluuÝstiklal Caddesi

Bekar Sokak No: 16/3

KüreselEylemGrubu

Her Salý 19.00’da toplanýyor.Ýstiklal Caddesi

Bekar Sokak No: 16/3

DSiPtoplantýlarý

KKüürreesseell BBaarrýýþþ vvee AAddaalleett

KKooaalliissyyoonnuuhheerr ÇÇaarrþþaammbbaa

1199..0000’’ddaaKKaaddýýkkööyy’’ddeettooppllaannýýyyoorr

MEPHÝSTO KÝTABEVÝÜST KATI

DSiPdsip.org.tr

sosyalistisci.org

sayý: 360 sosyalist iþçi 11

AraþtýrmagörevlileriYÖK'e yürüdü

SÝ Ankara - Araþtýrmagörevlilerinin iþgüvencesinden mahrumbýrakýlarak burslu öðren-ci statüsüne konulmasý-na neden olan 50/dmaddesi, doktorasýnýbitirmiþ araþtýrmagörevlilerinin emek-lerinin hiçe sayýlýpüniversitelerle iliþki-lerinin kesilmesininönünü açýyor. Ýþgüvenceleri olmadan isti-hdam edilen, farklý iller-den gelen araþtýrmagörevlileri 24 Nisancuma günü YÖKKanununun 50/d mad-desinin kaldýrýlmasý içinYÖK'e yürüdüler. 300kiþinin katýldýðý eylemde'biz kalýyoruz YÖKgitsin', 'özgür bilimdemokratik üniversite'sloganlarý atýldý. Buzamana kadar deðiþikillerde yapýlan eylem-lerde olduðu gibi bueyleme de yanýt ver-meyen YÖK baþkanýYusuf Ziya Özcan slo-ganlarla eleþtirildi.Eyleme katýlan araþtýrmagörevlileri iþ güvencesikazanana kadar yýl-madan mücadeleyedevam edeceklerini açýk-ladý.

DDaammllaa ÇÇiimmeenn

Küresel Eylem Grubu,iklim deðiþikliðine karþýaltýncý mitingini 25 Nisan'dagerçekleþtirdi. "Küresel ýsýn-mayý durdur, gezegeni kur-tar" baþlýklý mitingde kapital-ist sýnýfýn fosil yakýtlara day-alý enerji tercihleri mahkumedildi. Güneþ ve rüzgar ener-jisine yatýrým yapýlmasý talepedildi. 6 milyar insanýn vecanlý yaþamýnýn tehdit altýn-da olduðunu söyleyen KEGküresel ýsýnmaya karþýçözümün iþsizliðe ve yoksul-luða da çözüm oluþtura-caðýný slogan ve pankartlarlaifade etti.

Ýklim aktivistleri,Kadýköy'de Tepe Naitilusönünde toplandý. BuradanKadýköy Ýskele Meydaný'nayürüyen binden fazla eylem-

ci "þirketleri deðil, gezegenikurtar", "iþ-iklim-adalet","kömürü geç rüzgarý seç","nükleer santral çatlar patlar"sloganlarýný attý. Çernobilfelaketi sonucu Karadeniz'dedoruða çýkan kanserhastalýðýnýn aramýzdan aldýðýmüzisyen ve Barýþarockaktivisti Kazým Koyuncuanýldý.

Bazý eylemciler evlerindehazýrladýklarý dövizleritaþýrken bir çok kiþi eylemeçocuklarýyla gelmiþti. KEGkortejinin çoðunluðunu 20yaþ altý gençler ve kadýnlaroluþturuyordu. 10 metrelikbarýþ bayraðýný taþýyan KEGkorteji yürüyüþ oturdu, kalk-tý, baðýrdý ve koþtu.

Miting alanýnda bir çokkampanya standlarý ve

bildirileriyle yer aldý. Açýlýþkonuþmasýný KEG aktivistiNuran Yüce yaptý. Yüce,küresel ýsýnmanýn sorumlusuolan þirketleri teþhir etti.Diðer konuþmacýlarý iklimaktivisti ve Açýk Radyoyapýmcýsý Ömer Madra, Morve Ötesi'nden KeremKabadayý ve YeþillerPartisi'nden Ümit Þahin'di.Konuþmacýlar insanlarý iklimdeðiþikliðine karþý hareketegeçmeye ve hükümetlerüzerinde baský kurmayaçaðýrdý.

Konuþmalarýn ardýndanMarsis, Taner Öngür veSerap Yaðýz þarkýlarýylatopluluðu coþturdu. Bir son-raki KEG eylemi, tümdünyayla birlikte Aralýkayýnda.

“Bir muhtýragecesi ve ben”

SÝ Ýstanbul- DarbelereKarþý 70 Milyon AdýmKoalisyonu, 2007 yýlýnýn 27Nisan akþamý saat 23.00’dainternetten yayýnlananGenelkurmay Muhtýrasýnýnyýl dönümünde bir toplantýyaptý.

Saat 18.30’da Taksim Hill

Otel’de yapýlan toplantýyaAyhan Aktar, ZeynepTanbay, Roni Margulieskonuþmacý olarak katýldýlar.

Zeynep Tanbay yaptýðýaçýlýþ konuþmasýnda tümdarbelere karþý çýkmanýn vedarbe tehdidi sona ermiþgibi davranmanýn öneminivurguladý.

Ayhan Aktar, 27 Nisanmuhtirasý verdiliðindeKýbrýs’ta olduðunu vurgula-yarak neler hissettiðini, dar-

belere karþý demokrasiyisavunmanýn önemliolduðunu söyledi.

Roni Margulies, 27 Nisanmuhtýrasýnýn son cümlesininHrant Dink’in cenazesinekatýlan yüz binlerce insanýhedef aldýðýný, Ergenekonörgütünün darbe giriþimler-ine karþý mücadele etmeninçok önemli olduðunu vur-guladý.

Toplantý salondan yapýlankonuþmalarla devam etti.

ÞÞiirrkkeett kkâârrllaarrýý ddeeððiill,, iinnssaann vvee ccaannllýý yyaaþþaammýý

FFoottoo

ððrraaff

llaarr::

AAssuu

SSoomm

eerr

Haksýzlýklarý, mücadalenizi,

yorumlarýnýzý bize yazý[email protected]

***Ýnternette devrimci adres:

www.sosyalistisci.orgher hafta güncelleniyor,

týklayýn!

11 MMaayyýýss vvee iiþþççiissýýnnýýffýýnnýýnn ggüüccüü

3300 NNiissaannPPeerrþþeemmbbee,, ssaaaatt::1199..0000

AAnnkkaarraaBayýndýr-22 Sokak 30/9

Kýzýlay/Ankara

Page 12: Sosyalist İşçi 360

Ýnsanýn doðaya yabancýlaþtýðý,insanýn insaný sömürdüðü budünya adaletsiz bir yer. Eðerkendi cinsinize ilgi duyuyorsanýzya da toplumsal olarak size yük-lenen cinsel kimliðin dýþýndayönelimlere sahipseniz adaletsiz-lik ikiye katlanýyor. Geyler,lezbiyenler, biseksüeller, transek-süller için bu dünya yaþanmazbir yer.

Tarih boyunca eþcinsellik hervaroldu. Sadece insan toplumlarýdeðil, doðada da eþcinsellik hepvardý. Ancak tarihin bir anýndatüm insanlar heteroseksüelolmaya, olmayanlar ise dýþlan-maya, horlanmaya, hakaretealýnmaya, tecrit edilmeye, açbýrakýlmaya ve öldürülmeye baþ-landý.

Neden? Ýnsanlarýn 'normal' yada 'anormal' olmasýna kim kararverebilir? En özel ve insani olanyan cinsellik hakkýnda nedendevlet belirleyicidir? Kadýnsýolmaktan ölesiye korkan bireyinnefreti nereden kaynaklanýyor?

Ýnsanlarýn bir bölümünün sýrfcinsel yönelimleri farklý olduðuve düzen tarafýndan anormalkabul edildiði için dýþlanmasýkabul edilemez. Sosyalistler hertürlü baskýya karþýdýr ve ezildik-leri için eþcinsellerin yanýndadýr.

Toplumdaki hâkim fikirleribelirleyen zenginliði ve gücüelinde tutanlardýr. Tarih boyuncaeþcinsellere karþý nefreti iktidar-lar körüklediler. Þiddet veayrýmcýlýk devlet eliyle uygu-landý. 'Normal' ya da 'anormal'

olanýn ne olduðuna onlar kararveriyor. Uzun yýllar boyuncaegemen sýnýflara hizmet edenüniversite kürsüleri eþcinselliðisapkýnlýk olarak gösterdi. Ancak1970'lerden bu yana bilim insan-larý bir çok araþtýrma ve bulguylaeþcinselliðin heteroseksüellikkadar normal olduðunu ortayakoydu. Modern týp ve psikiyatrieþcinselliðin bir varoluþ biçimiolduðunu bugün kabul ediyor.Ancak egemen sýnýf tarafýndanbu gerçek hala reddediliyor.

Devlet, cinselliði düzenliyor.Kural koyuyor. Onlara göreönemli olan paranýn belli ellerdetoplanmasý. Sömürülecek yeniiþçi kuþaklarýnýn yaratýlmasý. Bu

yüzden cinsellik doðurganlýklaözdeþleþtiriliyor ve kadýnlarýnezilmesi demek olan aile kuru-mu ayakta tutuluyor. Ancak cin-sellik doðurganlýkla özdeþleþtir-ilemez. Ýnsanlar üreme amacýnýndýþýnda da seviþirler. Sadecedoymak için deðil haz almak içinde bir yemek kültürünün varolmasý gibi. Devlet, kapitalisttoplumun devamý için insana aitve özgür bir alan olmasý gerekencinselliðe bu yüzden itinaylamüdahale ediyor.

Heteroseksizm, yani sadecekadýn ve erkeðin iliþki kurabile-ceðini savunan anlayýþ her yenidoðan kuþaða aktarýlýyor. Çocuk-lar ve gençler bu kalýba sokul-

mak isteniyor. Eðitim müfredatýbütünüyle bu fikri empozeederken, ýrkçý ve muhafazakarpolitik akýmlar eþcinselleridoðrudan hedef alýyor. Bireye aiten özel alan olan cinselliðin ayarýbaþtan bozuluyor. Ýnsanlar sabiterkeklik ve kadýnlýk rollerinehapsediliyor. Ahlak ve inanç sis-temleriyle yasaklanmýþ olanýnvarlýðý ya da bir anlýðýnahissedilmesi egemen sýnýfýn fikir-leriyle düþünen sýradan insanýönce korkuya sonra da nefreteyöneltiyor.

Eþcinsellere dönük saldýrý,cinayet, taciz, aþaðýlama, iþ ver-meme gibi her türden suçun kay-naðý sömürünün devam etmesiiçindir. Eþcinsel varoluþ düzenintüm hiddetine üzerine çekiyor.Çünkü sistemin üzerinde yük-seldiði heteroseksist temeli dina-mitliyor. Sabit cinselliðinolmadýðýný gösteriyor ve egemenahlak anlayýþýna hayattankarþýlýk veriyor.

Tarihte eþcinselliðin ve genelolarak cinselliðin özgürceyaþandýðý uzun dönemler oldu.Ancak son 400 yýldýr eþcinsellerüzerindeki baský ve þiddet kat-merlenerek arttý. Hitler veNaziler, yüz binlerce eþcinseligaz odalarýnda öldürdüler. Stalinve Rus bürokrasisi onlarý akýlhastanelerine kapattý, adalardatecrit etti, zorla tedavi adý altýndaölüme itti. Irkçý ve faþistörgütlenmeler sürekli olarak het-eroseksüelleri eþcinsellere karþýkýþkýrttý. Dünyanýn dört biryanýnda binlerce eþcinsel sokakortasýnda vahþice öldürüldü.Kim devletler ise daha pratik birçözüm buldu. Eþcinselliði idamile cezalandýrdý.

Eþcinselller özgür olmalýdýr.Kimse cinsel yönelimlerindendolayý öldürülmemelidir.

Sosyalistler için homofobiye vetransfobiye karþý olmak ýrkçýlýðave savaþa karþý olmak kadar açýkve tartýþmasýz bir tutumdur.Eþcinsellerin ve heteroseksüllerinözgürlük için birlikte mücadelesinefrete ve nefreti yaratantoplumsal koþullara son verme-lidir.

ssoossyyaalliisstt iissccii Z Yayýncýlýk ve Tanýtým Hizmetleri Ltd. Þti.

Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü:Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi, Nail

Bey Sokak, No: 9/15, Kadýköy/ÝstanbulBaský: Özdemir Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven

Sanayi Sitesi, C Blok, No: 242 Topkapý, Ýstanbul -Tel: 0212 577 54 92 Yerel süreli yayýn, haftada bir

yayýnlanýr. wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

Homofobi ve transfobiinsanlýk suçudur17 Mayýs’ta Ankara’da Uluslarasý Homofobi Karþýtý buluþmagerçekleþiyor. KAOS GL Derneði tarafýndan üç yýl önce baþlatýlanetkinlikle bu yýl Ankara dýþýnsda, Ýstanbul, Ýzmir, Bursa,Diyarbakýr ve Van’da gerçekleþiyor. 17 Mayýs günü geyler,lezbiyenler, biseksüeller, transeksüller ve heteroseksist baskýyakarþý olanlar Ankara’da bir yürüyüþ gerçekleþtirecek. Sosyalistlereþcinsellerin kurtuluþ mücadelesini destekliyor. Eþcinsellerözgürleþmeden heteroseksüeller de özgürleþemez!

CCiinnsseelllliikk:: Ýnsanlar arasýn-daki en dolaysýz ve iliþkibiçimi. Sadece doðurganlýkve üreme deðil, haz vemutluluk alaný. Binlerce yýlözgürce ve kuralsýzyaþandý. Ailenin, devletinve özel mülkiyetindoðuþuyla baský altýnaalýndý.

HHeetteerroosseekkssüüeelllliikk:: Karþýcinse ilgi duymak. Erkek vekadýn arasýnda.

EEþþcciinnsseelllliikk:: Kendi cinsineilgi duymak. Erkekle erkekya da kadýnla kadýn arasýn-da. Antik Yunan’da veOsmanlý toplumundahakim iliþki biçimidir.

BBiisseekkssüüeelllliikk:: Her iki cinsede ilgi duyabilmek.

TTrraannss yyöönneelliimmlleerr::Doðuþtan gelen biyolojikcinsiyetine raðmen karþýcinse dönüþen ya da karmaolan. Kadýndan erkeðe,erkekten kadýnadönüþmek.

HHeetteerroosseekkssiizzmm:: Erkek vekadýn arasýndaki cinselliðitek cinsellik olarak kabuletmek. Cinselliði doður-ganlýkla özdeþleþtirmek.Aile kurumunu olmazsaolmak görüp farklý cinselyönelimleri sapýklýklasuçlamak. Farklý cinselyönelimlere sahip insanlarýbaský altýnda tutmak.

HHoommooffoobbii:: Kadýnsýolmaktan duyulan korkuve bundan kaynaklanan 2bin yýllýk nefret. Kökeni LutPeygamber’in kendi kavi-minin yozlaþmasýna, erkekkölelere sistematiktecavüze karþý çýkýþýdýr.Ancak tek tanrýlý dinlerinhakim yorumlarý ve ege-men ideolojiler tarafýndaneþcinsellerin yaþatýlmamasýaracýna dönüþmüþtür.

TTrraannssffoobbii:: Bir erkeðinkadýn ya da bir kadýnýnerkek gibi giyinip görün-mesinden yaþamasýndankorkmak ve nefret etmek.

CCiinnssiiyyeettççiilliikk:: Erkeðinkadýndan üstün ve birincilcins olduðunu olduðunuileri süren egemen fikir.Cinsiyetçiliðe göre kadýnzayýf ve güçsüzdür.

AAyyrrýýmmccýýllýýkk:: Dünyanýnbüyük bölümünde homofo-bi ve transfobi bir devletpolitikasý. Eþcinseller het-eroseksüllerle eþit haklarasahip deðil. Eþsincellik yada transseksüellikdünyanýnýn bir çok yerindeve Türkiye’de hala biröldürülme gerekçesi.

CCiinnsseell ddeevvrriimm:: 1968’dedünya kapitalizmine karþýbüyük isyan eþcinsellerinkurtuluþ mücadelesinin debaþlangýcýdýr. 1968’inaktivistleri “hepimiz bisek-süeliz” sloganýný öne sür-müþtü. Cinsellik araþtýr-malarý gösteriyor ki biyolo-jik cinsiyetimizin dýþýndakiþiliðimiðizin bir parçasýolan cinsel yönelimlerimizvar. Bunlar statik deðil,tamamen deðiþken.

1177 MMaayyýýss 22000099,, PPaazzaarr,,AANNKKAARRAA

HHoommooffoobbiiyyeeKKaarrþþýý YYüürrüüyyüüþþ

BBuulluuþþmmaa SSaaaattii:: 1133::0000

Kurtuluþ Parký Vedat DolakayNikâh Salonu önünde

buluþuyoruz. Oradan KolejKavþaðýndan, Yüksel Caddesi

Ýnsan Haklarý Anýtý’na Yürüyoruz.

wwwwww..aannttiihhoommooffoobbii..oorrgg