petrol plus dergisi 19
DESCRIPTION
Petrol,Oil,Gas,GazTRANSCRIPT
2 PETROL PLUS - OCAK 2010
Petrol Sektörü son günlerde yine tavan fiyatı konuşuyor. Zira EPDK, en yüksek işlem hacmine sahip sekiz dağıtım şirketine gönderdiği yazı ile hem piyasada çeşitli katkı maddeleriyle değişik isimlerde satılan motorinlerdeki fiyat farklarının kalkmasını, hem de bayi ve dağıtıcının kâr marjlarını AB standartlarına çekmesini istiyor. Sektörde EPDK’nın ayrıca gerekli düzenlemeler yapılmazsa Kanun’un gereğini yerine getiririz diyerek “akaryakıtta tavan fiyat uygulayabilirim” mesajı verdiğine işaret ediliyor. EPDK’nın bu kararının ardından sektörden farklı sesler yükselmeye başladı. Kimi sendika temsilcileri uzun yıllardır tek tip motorin ve tek tip benzin satılması gerektiğini savunduklarını ve ilave edilen katkıyla oluşan fiyat farkının doğru olmadığına inandıklarını, EPDK’nın daha önce katkılı ürünlere izin verdiğini hatırlatıyorlar ve EPDK tavan fiyat uygulayacaksa taban fiyat da uygulasın diyorlar.
EPDK’nın bu kararı sektör genelinde istasyonlarda benzin ve motorin olarak tek tip ürünler satılsın, çeşitli diğer ürünler satılmasın şeklinde yorumlanıyor.
Serbest piyasa ekonomisine bağlı rekabetin hakim olduğu bir ülkede bu uyarı ile reaiteden uzak bir görüntü çiziyor. Rekabetin olması kaçınılmazdır ama bu kararı vermek tüketicinin tekelinde olmalıdır. Bir kısım sektör temsilcisi ise “Tüketici istasyonlara girer, istediği ürünü bütçesine ve arabasının performans değerlerine göre seçer ve alışverişini özgürce yapar. Bu ürünü alacak tüketici, fiyat panolarındaki fiyatlara bakar, aracının performans değerlerini bilir ve alışverişini ona göre yapar. Bu bütün diğer tüketim malları için de geçerli” diyor ve bu kararı “Bu, tam anlamıyla tüketicinin seçme özgürlüğüne vurulan bir darbe” diye nitelendiriyor.
Sonuç ne olursa olsun ilerleyen süreçte EPDK’nın bu kararı daha uzunca bir süre tartışılacağa benziyor.
Saygılarımla…
Özay SAĞIR
Genel Yayın Yönetmeni
Editörden
İmtiyaz SahibiOdaklı Yayıncılık Tanıtım ve Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
Adına Nurhan SAĞIR
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Ahmet [email protected]
Genel Yayın Yönetmeni
Özay SAĞIR
EditörBerna SAN
Art DirektörBurak ALTUNBAŞ
Dağıtım Planlama ve KoordinasyonEthem KUT
Reklam KoordinatörüEmin ESER
Hukuk MüşaviriAv. Murat Kurt
YÖNETİM MERKEZİ
Odaklı Yayıncılık Tanıtım Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
Tatlısu Mah. Seyhan Sk. Elalmış Cad. No:7 D:1 Şerifali - Ümraniye / İSTANBUL
Tel: (0216) 527 32 62 Faks: (0216) 527 32 [email protected]
TASARIMODAK Tanıtım Himetleri
0216 420 20 [email protected]
Abone ve Okur Hizmetleri
BASKI ve CİLTİstanbul Basım
0(212) 454 31 71
Baskı Tarihi30.10.2011
Bu dergi tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır.
Basın Kanunu’na göre Yerel Süreli Yayın’dır.
Fiyatı: 10 TLYıllık Abonelik: 100 TL
(Fiyatlara KDV Dahildir. Yıllık gönderimlerde kargo fi yata dahil, tek gönderimlerde dahil değildir.)
“Petrol Plus Dergisi’nde yayınlanan yazı ve çizimlerin
her hakkı mahfuzdur. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez”
“Yayımlanan tüm yazılaın sorumluluğu yazarlarına, ilanların sorumluluğu ilan verene aittir. 2 PETROL PLUS - EKİM 2011
PETROL PLUS - EKİM 2011 3
Güncel
4 PETROL PLUS - EKİM 2011
Güncelİçindekiler
Tam sayfa: 24x33 / yatay - 1/2: 24x14,5 / dikey - 1/2:12x29 / 1/4: 11,5x14,5Reklam Ebatları
Reklam İndeksi
T O R A P E T R O L . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . A . K . İ .
A Y T E M İ Z . . . . . . . . . . . . . . . . . . A . K .
T I T A N I C . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Ö . K . İ .
T U R K C E L L . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1
T I R S A N . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3
A R T I M A K İ N A . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 5
E A E . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7
O K T T R A I L E R . . . . . . . . . . . . . . . . . 9
Y E L L O W M E D I A . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 1
K O R U R . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 3
L A S T İ K PA R K . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 5
I PA C K . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 3 - 2 4 - 2 5
P O W E R W A X . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 9
L Ö S E V . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4 5
Akaryakıt Bayilerinin Gözü Mevzuat Revizyonunda
EPDK, en yüksek işlem hacmine sahip sekiz dağıtım şirketine gönderdiği yazı ile motorin türleri arasındaki fiyat farkının giderilmesinin yanı sıra motorin ve benzin fiyatlarının oluşumunun yeniden gözden geçirilerek kanundaki kriterlere uygun hale getirilmesini istedi.
EPDK’dan Tavan
Fiyat Uyarısı
PÜİS Yönetim Kurulu
Üyesi ve Genel
Sekreteri Güner
Yenigün:10 14
BP Türkiye Akaryakıt Genel Müdürü Richard Harding ve Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü Kemal Erdoğan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen basın toplantısı 17 Ekim 2011, Pazartesi günü Feriye Lokantası’nda düzenlendi.
TABGİS, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği bayi toplantısında sektöre ilişkin pek çok konu masaya yatırıldı.
BP Türkiye ve Kamil
Koç, “10 Numara
Yağ” Soruna Çözüm
İçin Bir Araya Geldi
“Ulusal Marker
Sorunu Ancak
Kanun Değişikliği
ile Çözülebilir”21
Bayilerin yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, 10 numara yağ adı altında yapılan akaryakıt kaçakçılığı, akaryakıt piyasasında yaşanan haksız rekabet, istasyon ve tanker otomasyonu konularında karşılaşılan sorunlar masaya yatırıldı.
18
Petrol sanayinde dünyadaki önem-li isimlerinden olan ABD’li HMT Tank Inc., İzmir Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ)’ndeki yeni üretim tesislerinin açılışını törenle gerçekleştirdi.
3026
PÜİS Erzurum Bayi
Toplantısı’nda
Sektörel Sorunlar
Masaya Yatırıldı
ABD’li HMT Tank’tan Dev Yatırım
Haberler
Analiz: PÜİS Yönetim Kurulu ve
Genel Sekreteri Güner Yenigün
EPDK’dan Tavan Fiyat Uyarısı
Analiz: İki Nokta..
PÜİS Erzurum Bayi Toplantısı’nda Sektörel Sorunlar
Masaya Yatırıldı
BP Türkiye ve Kamil Koç, “10 Numara Yağ” Soruna
Çözüm İçin Bir Araya Geldi
“Ulusal Marker Sorunu Ancak Kanun Değişikliği ile
Çözülebilir”
ABD’li HMT Tank’tan Dev Yatırım
Söyleşi: Speedy Genel Müdürü Gür Yalman
Söyleşi: Korur İnşaat Malzemeleri Dış Ticaret Ltd. Şti.
Genel Müdürü Bora Korman
Makale: Yerel Akaryakıt Fiyatlarının Temeline Bir Bakış
Akdeniz Akaryakıt Piyasası Üzerine Bir Analiz
Makale: Petrolün Boru Hatları ile Transit Geçişinde
Güvenlik
Şirket Haberleri
6
14
10
16
18
21
26
30
34
36
38
40
42
5PETROL PLUS - EKİM 2011
6 PETROL PLUS - EKİM 2011
Haberler
Türkiye Petrolleri, Bir İstasyon da Gebze’de AçtıTürkiye Petrolleri, yeni bayisi Balkanlar Petrol akar-yakıt istasyonu, Gebze’de hizmete açıldı. Açılış tö-renine Gebze Kaymakamı Salih Karabulut, Darıca Kaymakamı Osman Ateş, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, Çayırova Belediye Başkanı Ziyaettin Akbaş,AK Parti Kocaeli İl Başkan Yardımcısı Şevki Demirci, Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım (TPPD) AŞ Genel Müdürü Harun Şahbaz, TPPD Genel Mü-dür Yardımcıları Ertan Sulayıcı ve Ahmet Türkoğlu başta olmak üzere, çok sayıda davetli katıldı.
Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım AŞ Genel Müdürü Harun Şahbaz törende yaptığı konuşmada, henüz 5 yaşında olmalarına rağmen Türkiye genelinde hızla yayıldıklarını ve buna paralel olarak hızla büyüdüklerini dile getirdi. Şu an için 123 bayileri
bulunduğunu, bu rakamı istikrarlı bir şekilde artırmaya devam edeceklerini de vurguladı.
Balkanlar Petrol’ün sahibi Barlas Bal-kan ise konuşmasında ““TP yüzde 100 milli bir kuruluşumuz, onun için Türkiye Petrolleri’nin bayisi olmaya karar verdik. Biz Balkanlar Petrol olarak 1981 yılından beri bu işi yapıyoruz. Türkiye Petrolleri halkımıza temiz ve güvenilir akaryakıt sunacak. TP dinamik yapısı ile sürekli gelişiyor. Devletin kurumu olması ise ayrı bir güven katıyor. Biz her zaman müşteri memnuniyetini ön planda tutacağız. Müşteriye her şeyin en iyisini suna-
cağız. Değerli müşterilerimiz birçok avantajdan yararlanacak” dedi.
Danıştay Yangın Yönetmeliği’nin TS 12820
Standardı’na Uymayan Hükümlerini İptal Etti
Van İçin Kızılay’a Akaryakıt Lukoil’den
TABGİS’in 2008 yılında Binaların Yangından Korun-ması hakkındaki yönetmelikle TS 12820 standardı-nın uyuşmazlığı nedeniyle açtığı dava sonuçlandı . Mecburi standart olan ve 132 sayılı Türk Standart-ları Enstitüsü Kuruluş Kanunu’na göre çıkarılan TS 12820 “Akaryakıt İstasyonları Emniyet Gerekleri Standardı”na uygun düzenleme yapılması gerekti-ği belirtilerek, mecburi standarda uygun olmayan Yönetmelik hükümleri iptal edildi.
Danıştay’ın aldığı karara ilişkin olarak Petrol Plus Dergisi’ne açıklamalarda bulunan TABGİS Yönetim Kurulu Başkanı Ferruh Temel Zülfikar, Danıştay’ın kararıyla birlikte TSE’den uygunluk alıp sonra itfai-ye raporuna takılma devrinin sona erdiğini söyledi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 2007 yılının Mayıs ayında zorunlu standart olarak yürürlüğe konulan TS12820 standardı ile aynı yılın Aralık ayında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan “Binaların Yangından Korunma-sı Hakkındaki Yönetmelik”teki emniyet mesafeleri-nin birbirinden farklı olduğunu hatırlatan Zülfikar,
“Bu nedenle sektör, özellikle de bayiler, aynı konu üzerinde iki ayrı mevzuatın farklı mesafeleri ön-görmesi nedeniyle çok sıkıntılı dört yıl geçirmek zorunda kaldı. Ancak biz sektör olarak TS 12820 standardının son derece bilimsel bir alt yapıyla hazırlanmış olduğunu bildiğimiz için sonradan yürürlüğe konulan Yangın Yönetmeliği’nde de bu standarda atıfta bulunulmasını istemiştik. Hatta, Yangın Yönetmeliği taslak halindeyken TABGİS’in de içinde bulunduğu tüm sektör temsilcileriyle birlikte bu konuda pek çok defa Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yetkilileriyle görüşmelerde bulun-duk. Ancak ne yazık ki buna rağmen söz konusu yönetmelik farklı emniyet mesafeleriyle yürürlüğe girdi. TABGİS olarak, bayilerin bu sorununu çöze-bilmek için Yangın Yönetmeliği’nin yürürlüğe gir-mesinden hemen sonra Danıştay’da dava açmıştık. Davada yönetmeliğin emniyet mesafeleriyle ilgili iki çizelgesinin ve bazı maddelerinin iptalini iste-dik. Davamız geçen hafta karara bağlandı. Buna göre; mecburi standart olan ve 132 sayılı Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu’na göre
çıkarılan TS 12820 “Akaryakıt İstasyonları Emniyet Gerekleri Standardı”na uygun düzenleme yapılması gerektiği belirtilerek, mecburi standarda uygun ol-mayan Yönetmelik hükümleri iptal edildi” diye konuştu.
Altyapısını değiştirmek isteyen bayilerin farklı emniyet mesafeleri nedeniyle tadilat yapmaktan dahi çekindiklerini belirten Zülfikar, “Davanın ka-zanılmasıyla bayi arkadaşlarımızın bu sıkıntısı da sona ermiş oldu. Şu anda kararın kesinleşmesini bekliyoruz. Yangın Yönetmeliği’nin iptal edilen kısımları, özellikle EK-13 ve Ek-12Ç çizelgeleri kararın kesinleşmesinden sonra TS 12820 stan-dardına uygun hale getirilecektir. Şunu özellikle belirtmeliyiz ki; bu sadece TABGİS’in kazandığı bir dava değildir. Bu tüm sektörümüzün maruz kaldığı bir haksızlığın sonlanması demektir. Bu sonucun hem TABGİS camiası adına hem de sektörümüz adına hayırlı olmasını temenni ediyoruz” dedi.
Van’da meydana gelen depremde bölgede yo-
ğun bir şekilde çalışmalarını devam ettiren Türk
Kızılayı’na akaryakıt Lukoil Eurasia Petrol A.Ş
tarafından temin edilecek. Lukoil, sosyal sorum-
luluğunun bir gereği olarak bölgede görev yapan
Kızılay araçlarına ücretsiz yakıt temin edecek.
Türk Kızılayı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Lukoil
Eurasia Petrol A.Ş’nin bir tane Van merkezde iki
tane de Erciş ilçesinde olmak üzere toplam üç adet
akaryakıt istasyonunu Türk Kızılay’ının hizmetine
sunduğu belirtilerek, “Lukoil Eurasia Petrol A.Ş’nin
bir markası olan Akpet akaryakıt istasyonları, Türk
Kızılayı’nın afetzedelere ulaşmak için bölgede
kullandığı 18 aracın yakıt ihtiyaçlarını operasyon
süresince temin edecek” ifadelerine yer verildi.
PETROL PLUS - EKİM 2011 7
8 PETROL PLUS - EKİM 2011
Haberler
TPAO’dan Sevindiren Haber
BP’nin Çeyrek Karı 5 Milyar Dolar
Exxon Mobil’den Eğitime Destek
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), İs-
kenderun açıklarında kapatılan Gülcihan-1 pet-
rol kuyusunu yeniden açıyor. Kuyudan toplam
25 milyon varil petrol çıkarılması planlanırken,
rezervin değeri 2,5 milyar dolar olarak hesaplanı-
yor. Gelecek yıl sondaj yapılarak petrol üretimine
başlanacağını ifade eden TPAO Genel Müdürü
Mehmet Uysal, konuyla ilgili olarak, “1985 yılında
açılan kuyu ekonomik olmadığı için kapatıldı. Bu-
gün petrol 100 dolar ve kuyu ekonomik hale geldi
Önümüzdeki yıl bu kuyuyu kazıp Akdeniz’in ilk
sondajını yapacağız. İlk petrolü buradan üretmeyi
hedefliyoruz” dedi.
TPAO, Akdeniz’de Antalya, Mersin ve İskenderun
körfezlerinde yaptığı ilk sismik çalışmaları ta-
mamladı. Uysal, “Burada büyük ve uluslararası bir
şirketle ortaklık için el sıkışmak üzereyiz. Anlaşma kapsamında sismik çalışmalar dahil tüm masrafları ortak olan şirket ödeyecek” dedi.
Akdeniz’de bir kuyu kazmanın maliyetinin 300 milyon doları aşacağını ifade eden Mehmet Uysal, Akdeniz’de aramalara geç başlandığına ilişkin eleştirilere ise “Dünyada bu derinlikte kuyular 2000’li yıllardan sonra kazılabilmeye başlandı. Deniz derinliği 2 bin metre ve bir kuyu sondajı 300 milyon dolar. Tüm bunların sonunda bulunacak petrol 1 milyar varilin altında olursa, ekonomik olmaz. Yerin altındaki zararlı maddelerin veya kimyasalların yeryüzüne çıkmasını engellemek için kuyu çimento ile kapatılır. Akdeniz`de yapılan arama çalışmalarında siyasi baskılarla da karşı
karşıya kalınıyor” cevabını verdi.
Uysal, Akdeniz`de sondaj çalışmaları için CCG Veritas şirketi ile anlaştıklarını belirterek, “Bu şirketle uzun zamandır çalışıyoruz. Geçen yıldan itibaren Norveç bandıralı şirketin gemisinin bi-zimle çalışmaması için çok baskı yapıldı. Şu anda CCG programımızı gerçekleştiriyor. Alanya açıkla-rında 3 boyutlu sismik bitince işimizin durumuna bakacağız” dedi.
TPAO`nun Karadeniz`de yürüttüğü çalışmalar sa-yesinde derin denizde nasıl çalışmalar yapılacağını öğrendiğini anlatan Uysal, dünyada 2 bin metre su derinliğinde sondaj yapma kabiliyetine sahip 11. şirket olduklarını da sözlerine ekledi.
BP, geçen yıl üçüncü çeyrekte 1,8 milyar dolar olan karının bu yıl aynı çeyrekte 4,9 milyar dolara çıktı-ğını açıkladı. Petrol ve doğal gaz operasyonları ve üretiminde ̀ `dönüm noktasına`` ulaştığını bildiren şirketin, Temmuz-Eylül döneminde gelirleri de yüzde 31 artışla 97,6 milyar dolara ulaştı. Geçen yıl üçüncü çeyrekte 77 dolar olan Brent tipi ham petrolün varil fiyatı bu yıl ortalama 112 dolardan işlem gördü.
Şirketin, geçen yıl üçüncü çeyrekte 1,9 milyar dolar olan yenileme maliyeti karı ise bu yıl aynı çeyrekte 5,1 milyar dolar oldu.
Geçen yıl Meksika Körfezi’ndeki sızıntının yol açtığı büyük maliyet nedeniyle ilk dokuz ayda 9,5 milyar dolar zarar eden BP`nin bu yıl aynı dönemde yeni-leme maliyeti karı 15,9 milyar doları buldu.
Meksika Körfezi`nde Deepwater on petrol plat-formunda meydana gelen patlamanın yol açtığı çevre felaketinin kurbanları balıkçılar, işletmeler
ve gayrimenkul sahiplerinin zararını karşılamak için 20 milyar dolarlık fon ayıran BP, Meksika Körfezi`nin temizlenmesi operasyonu ve diğer zararların karşılanması için ayrıca 25 milyar dolar tutarında varlık satmıştı. Meksika Körfezi`ndeki Deepwater Horizon petrol platformunda 20 Nisan 2010 tarihinde meydana gelen patlamada 11 kişi ölmüş, patlamadan sonra 757 milyon litre petrol okyanusa boşalarak büyük bir çevre felaketine yol açmıştı.
Bütçeye Akaryakıt Vergisi Dopingi
Akaryakıt ve doğal gaz ürünlerinden alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), devletin en önemli gelir kalemlerinden birini oluşturuyor. Bütçede 2011 yı-lında 34,6 milyar lira olarak öngörülen akaryakıt ve doğalgazdaki ÖTV gelirinin yıl sonunda 33 milyar 580 milyon 850 bin lira olması bekleniyor.
Devlet, petrol ve doğalgaz ürünlerinden alınan
ÖTV ile 2012`de red ve iadeler ile mahalli idare payları dahil 36 milyar 510 milyon 564 bin lira gelir hedefliyor.
Bu tutar 2011 yılı tah-mini ile kıyaslandığında yüzde 8,7 oranında bir artışa karşılık geliyor. Hazine, Petrol ve doğal gaz ürünlerinden 2007 yılında 22,2 milyar lira, 2008 yılında 23,9 milyar lira, 2009 yılında 25,6 milyar lira, 2010 yılında 31,7 mil-yar lira ÖTV geliri elde etmişti. Petrol ve doğalgaz ürünlerinden alınan ÖTV yoluyla bu yıl 33,6 milyar liralık, 2012`deki 36,5 milyar liralık gelir edileceği tahmini de göz önüne alındığında, Hazinenin ka-sasına 6 yılda 173,5 milyar lira girmiş olacak. Bu da devletin söz konusu kalemden elde ettiği gelirin her yıl katlanarak arttığını ortaya koyuyor.
Karadeniz’de petrol arama çalışma-larını sürdüren ABD’li Exxon Mobil şirketi, Kastamonu’nun İnebolu ilçe-sindeki Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi’ne 70 bin lira değerinde eğitim malzemesi bağışladı.
Faaliyet gösterdikleri yerlerde sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiren Exxon Mobil, 70 bin lira de-ğerindeki ders malzemeleri, denizcilik sektörüne eleman yetiştiren İnebolu Denizcilik Anadolu Mes-lek Lisesi Müdürlüğü’ne tutanakla teslim etti.
Liseye kazandırılan 116 kalem eğitim malzemelerinin arasın-da 3 bilgisayar, 3 projeksiyon cihazı, can simitleri, paraşütlü
işaret fişekleri, dalış giysisi, ısı korumalı tulum, işaret ve flamalar, acil kaçış nefes alma cihazı, ilk yardım malzemeleri, özen bandajlar, sedye, manken, hidrometre, oksi-asetilen kaynağı, lehim makinesi, güverte makineleri, çeşitli valfler, bu-har tutucular, boru işçiliği gereçleri, yalpametre, bamometre, gemi ve yat modelleri, makine jur-
nali, dümen dolabı, dört zamanlı dizel makinesi, büyüteç, dürbün, can salı ve hidostatik kilidi de bulunuyor. Gönderilen malzemelerin arasında yangın tatbikat üniteleri de maddi değeriyle önemli yer tutuyor.
İnebolu İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Yaşar, 2008 yılında açılan İnebolu Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi’nde ihtiyaç duyulan malzemelerin temin edilmesiyle öğrencilere daha sağlıklı bir eğitim verileceğini vurgulayarak, Exxon Mobil şirketi yetkililerine teşekkür etti.
10 PETROL PLUS - EKİM 2011
Analiz
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni yasama dö-
nemine başlamasıyla, daha önce defalarca dile
getirdiğimiz bir konuyu, bir kez daha irdelemek
şart oldu.
2003 yılının sonuna kadar herhangi bir hukuki
zemine oturmamış olan petrol piyasası, 2003 yı-
lında çıkarılan 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu
ile ilk defa hukuki bir çerçeve içine alındı. Bu çok
olumlu bir gelişmeydi ve bayi kesimi de memnun
olanların başını çekiyordu.
Ancak, daha sonra Kanun’un verdiği yetki ile EPDK
tarafından hazırlanan ikincil mevzuat, maalesef
bayi kesimi için bir kabus oldu. Çünkü, bu ikincil
mevzuat adil olmamaktan öte, adeta
yanlıydı. Öyle ki, Kanun’da bayinin
hakkını koruyan birkaç madde dahi,
ikincil mevzuatta tanım değiştirilerek,
muğlak ifadeler kullanılarak bayinin
aleyhine hükümler haline getirildi.
Örneğin, Kanun hazırlanırken çok
önemli bazı hususlarda sorumluluk
dağıtıcı ile bayi arasında müştereken
paylaştırılmışken, ikincil mevzuat
aşamasında tüm sorumluluk sadece
bayinin sırtına yüklendi. Özellikle
ulusal marker ve teknik özellikler
açısından yapılan kontrollerde her-
hangi bir olumsuzluk çıkması ha-
linde, sorumluluk Kanun’a göre bayi ile dağıtıcı
arasında paylaşılması gerekirken, bu sorumluluk
ikincil mevzuatta tamamen bayinin üzerine yıkıldı.
Bunun gibi onlarca konuda aynı işlem yapılarak,
sonunda piyasadaki tüm olumsuzlukların sorum-
luluğu bayilerin kucağına bırakıldı.
PÜİS haksız ve gayri adil olan bu olumsuz tablonun
değiştirilmesi amacıyla başta EPDK olmak üzere,
ilgili tüm Bakanlıkları ve kurumları uyardı, çeşitli
yazılarla bu kurum ve kuruluşlardan söz konusu
haksızlığın düzeltilmesini talep etti. Ne yazık ki
bir sonuç alınması mümkün olmadı. Öyle ki, ikincil
mevzuatta bazı hükümler, Kanun’a aykırı olarak
düzenlenmesine rağmen, bu nevi haksızlıklar
dahi giderilmedi.
Bunun üzerine PÜİS, çalışmalarının yönünü değiş-
tirerek, önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na,
daha sonra da TBMM Enerji Komisyonu’na baş-
vurdu. PÜİS’in 2010 yılında başlattığı bu yöndeki
çalışmaları, 2011 Temmuzunda TBMM yasama
döneminin sonuna yaklaşıldığında, meyvesini ver-
meye başladı. Enerji Komisyonunun talebi üzerine,
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bu Bakanlı-
ğın uyarısıyla EPDK, mevzuatta haksızlığı önleyici
bir takım düzenlemeler yapmak için düğmeye
bastı. Ancak, araya milletvekili genel seçimleri ve
yaz tatili girince, bu çalışmalar ne yazık ki kesintiye
uğradı. Bugün, yurt genelinde faaliyet gösteren
14 binin üzerindeki bayinin tamamının gözü, bu
çalışmaları sonuçlandıracak Türkiye Büyük Millet
Meclisi’ne çevrilmiş durumda. Zira, bugüne kadar
bayilere verilen sözler, bayinin talep ettiği mevzu-
at değişikliklerinin bu yasama döneminde, artık
kesinlikle sonuçlandırılacağı yönünde.
Ancak, bu aşamada üzülerek görmekteyiz ki,
haksızlığın artık sonlandırılacağını hisseden bazı
baskı grupları, konuyu yine hızla sulandırarak ama-
cından saptırma gayreti içine girmiş bu-
lunuyorlar. Bayiyi yıllardan beri inim inim
inleten bir dizi haksız maddenin ortadan
kaldırılmasını önlemek ve bayinin hakkı
olan kar payını dahi vermemek için her
türlü girişimde bulunmaktan kaçınmayan
bu baskı grupları, bu yöndeki çalışmalarını
yoğunlaştırdılar. Bayilerin mağduriyetine
neden olan birçok gayri adil madde hük-
münün yürürlükte kalması için bu defa
değişik bir yöntem uygulamaya başladılar.
Bu kez, bayileri hiç ilgilendirmeyen ve
sektör için önem payı çok az olan bazı
hükümleri ortaya atıp, sektörün beklediği
mevzuat değişikliğinin sadece bunlardan
ibaret olduğu havasını vermeye çalışıyorlar. Hatta
bununla da yetinmeyip, artık neredeyse “dağıtıcı
dergisi” denilebilecek nitelikteki matbuat vasıta-
sıyla, bu konuda mutabakat sağlandığı şeklindeki
iddialara yol veriyorlar. Bir de bunu ülkemizde çok
Akaryakıt Bayilerinin Gözü Mevzuat RevizyonundaPÜİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner Yenigün, sektörün gündemindeki konuları Petrol Plus Dergisi okuyucuları için kaleme aldı.
��������� ���������������������������������
PETROL PLUS - EKİM 2011 11
12 PETROL PLUS - EKİM 2011
Analiz
önemli, ticaret hayatının ise en önemli kurumu
olan TOBB’u kullanarak -ki TOBB’un bu konuda
henüz yeni herhangi bir öngörüsünün bulunma-
dığını çok iyi biliyorum- yapmaları, bu kesimin
olaya hangi gözle baktığını bütün açıklığıyla
göstermektedir.
Mevzuat Revizyonuna İlişkin PÜİS’in Önerileri
Oysa, bayilerin haksızlıklardan doğan mağduri-
yetlerini önlemek ve böylece sistemin sağlıklı bir
şekilde çalışabilmesi için düzeltilmesi gerekli çok
önemli hususlar var. Bunların en önemlilerinin
satır başları şöyle;
Bayilere lisanslama sürecinde, haksız yere 1.
kesilen ağır ve öldürücü idari para cezalarının
bir defaya mahsus olmak üzere affı veya tecil
edilmesi.
Akaryakıt piyasasındaki üretici-dağıtıcı, 2.
dağıtıcı-bayi ve bayi-kullanıcı zincirinin
istisnasız bir yapıya kavuşturulması ve bu
çerçevede serbest rekabet ortamının sağlıklı
bir şekilde yürümesini sağlayacak kesin hü-
kümlerin mevzuatta yerini alması.
Bayi kesiminin kendi kar payını ve satış 3.
fiyatını bağımsız olarak belirleyebilmesi
için EPDK’nın fiyat metodolojisinde gerekli
düzenlemeyi yapması.
Bayilerin satın aldıkları akaryakıtları, EPDK’nın 4.
kabul ettiği bağımsız gözetim firmaları ara-
cılığıyla, yine EPDK’nın kabul ettiği akredite
laboratuarlara, dağıtıcısının aracılığı olmak-
sızın, bağımsız olarak analiz ettirebilme
hakkına tekrar sahip olmalarını sağlayacak
düzenlemenin yapılması.
Akaryakıt istasyonlarında pazarlanan akarya-5.
kıtın nitelik ve niceliği ile istasyonun kurulum
ve işlemesi aşamasında uyulması gereken ku-
rallara uymamanın sorumluluğunun sadece
bayilerin üzerinde bırakılmaması, bu sorum-
luluğa dağıtıcıların da iştirak etmesi.
Akaryakıtlardan alınan 6.
numunelerin analiz sü-
relerinin tekrar yapılan-
dırılması.
5015 sayılı Petrol Piya-7.
sası Kanunu ile getiri-
len cezaların, kaçakçılık
suçu dışındakilerinin
öldürücü vasfından cay-
dırıcı vasfa dönüştü-
rülmesi için tenzili ve
suçun kapsadığı alanla
doğru orantılı hale ge-
tirilmesi.
Serbest kullanıcı tanımının mevzuat metnin-8.
den tamamen çıkarılması.
Petrol piyasasında iade mal mekanizmasının 9.
tesis edilmesi.
Akaryakıt türlerinin kurul kararıyla belirlenen 10.
resmi isimleri ile piyasaya arz edilmesinin
sağlanması.
Halen mevzuatta yer alan “yeniden satış 11.
amaçlı satış yapmamak”, “kullanıcılar harici
kişilere teslim etmemek” ve benzeri muğlak
ve satıcıyı suçlayıcı ifadelerle, bu kesimi
sorumlu tutan ve cezalandıran hükümlerin
mevzuat metinlerinden çıkarılması.
Yasak ve kısıtlamaların ceza maddeleriyle 12.
olan irtibatlarının sağlanması.
Köy pompası ve tarımsal amaçlı tanker kav-13.
ramlarının tanımının ve çerçevesinin kesin
çizgilerle belirlenmesi.
Mevzuatın mümkün olduğunca basitleştiril-14.
mesinin yanında, yine mümkün olduğunca
az sayıdaki mevzuat manzumesi altında
toplanması.
Dağıtıcılarının bayilik sözleşmelerini tek 15.
taraflı iptali ve/veya bayilerin herhangi bir
nedenle dağıtıcılarını değiştirmeleri
aşamasında, eski dağıtıcının 90 gün
süreyle akaryakıt ikmaline devam
etmesi.
Halen mevzuatta kurulumu, 16.
işleyişi ve sorumluluğu tam bir açık-
lığa kavuşmamış olan otomasyon
konusunun daha açık ifadelerle be-
lirlenmesi ve otomasyonun bayiler
üzerinde baskı unsuru niteliğinden
kurtarılması.
Dağıtıcıların kendi işlettikleri istasyonlardaki 17.
satışların piyasada yaptıkları toplam akaryakıt
satışlarının %15’ini aşamayacağı hükmünü ta-
nım değiştirerek ortadan kaldıran 28 Temmuz
2011 tarihli Yönetmelik değişikliğinin iptali.
Sonuç olarak, söz konusu mevzuat düzenlemesinin
mutfağı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’dur. Bu
kurum, tartışmasız çok önemli bir kurum. Sadece
akaryakıt ve LPG işlem büyüklüğünün yıllık 75
milyar TL gibi devasa büyüklükte olması zaten yu-
karıdaki söylemimizin açık kanıtı. Ancak, üzülerek
ifade etmek istiyorum ki, bu çok önemli kurumun
zamanının büyük kısmı, petrol piyasasındaki özel-
likle bayi ile dağıtıcı katmanı arasındaki tamamen
özel hukukla yürütülecek düzenlemelerin takibi ve
jandarmalığı ile geçmekte. Bu, kabul edilemez. Bu
yönüyle ele alındığında, bugün olmazsa bile, kısa
bir süre sonra, bu anlayışın ne kadar yanlış ve gayri
adil olduğu ortaya çıkacaktır.
Lafı hiç eğip bükmeyelim, EPDK’nın çok önemli
ve kıymetli zamanının, boş işlerle harcanmasına
yol açmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Ve ısrarla
iddia ediyorum ki, bu yönüyle tarih iyi şeyler yaz-
mayacaktır. Dileğimiz, yukarıda değindiğimiz bayi
taleplerinin mutlaka göz önüne alınarak, ciddi, adil
ve özellikle bayi ile dağıtıcı katmanı arasındaki pi-
yasa faaliyetlerinin özel hukuk kuralları içerisinde
çözülmesini sağlayacak bir mevzuat revizyonunun
mümkün olan en kısa zamanda yapılmasıdır. Bu
yapıldığı takdirde Enerji Piyasası Düzenleme Ku-
rumu da gereksiz olarak sırtına yüklenen birçok
kamburdan ve bu kamburların yarattığı zaman
israfından kurtulacaktır. Bu konuda, Türkiye Bü-
yük Millet Meclisi Enerji Komisyonu ile EPDK’nın
Sayın Başkanı, Başkan Yardımcısı, bazı Kurul Üye-
leri ile konusuna hakim ve duyarlı çalışanlarının
vereceği olumlu katkılardan hiçbir şüphemiz ve
endişemiz yoktur. Yeter ki, gerek ilgili kurumların
diğer yetkililerinden ve petrol piyasasındaki kat-
manlardan çeşitli yollarla olumsuz girişimler ve
baskılar olmasın.
PETROL PLUS - EKİM 2011 13
14 PETROL PLUS - EKİM 2011
Güncel
EPDK’dan Tavan Fiyat Uyarısı
EPDK Başkanı Hasan Köktaş imzasıyla dağıtıcı
şirketlere gönderilen yazıda, Türkiye petrol pi-
yasasında fiyatların Petrol Piyasası Kanunun 10.
maddesinin, “Rafinerici ve dağıtıcı lisansı kapsa-
mında yapılan piyasa faaliyetlerine ilişkin fiyatlar,
en yakın erişilebilir dünya serbest piyasa oluşumu
dikkate alınarak, lisans sahipleri tarafından hazırla-
nan tavan fiyatlar olarak Kuruma bildirilir” hükmü-
ne göre belirlenmesi gerektiği vurgulandı.
Akaryakıt lisansı sahiplerinin belirlediği fiyatların
yakından izlendiği, gerekli görülmesi halinde
“Taban ve/veya tavan fiyat tespitine ve gerekli
tedbirlerin alınmasına Kurumun yetkili olduğu”
belirtilen yazıda “Motorin (diğer) miktarının,
toplam motorin türleri satışının yaklaşık olarak
yarısına yaklaştığı, motorin ve motorin (diğer) fiyat
bildirimleri arasındaki farkın belirgin olarak arttığı,
motorin ve motorin (diğer) olarak iki alt kategori-
de bildirilen motorin fiyatları ile kurşunsuz benzin
95 oktan ve kurşunsuz benzin 95 oktan (diğer)
olarak iki alt kategoride bildirilen kurşunsuz ben-
zin 95 oktan fiyatlarının kanunda yer verilen kriter
olan en yakın erişilebilir dünya serbest piyasası
fiyatlarının üzerinde olduğu görülmüştür. Petrol
Piyasası Dairesinin 22 Nisan 2011 tarihli yazısı ile
dağıtıcı lisansı sahiplerinin (diğer) olarak fiyatını
bildirdikleri ürünlere ilişkin bilgiler istenmiş olup,
Kurumumuza ulaşan cevabi yazılardaki hususların
yukarıda belirtilen fiyat farklarını açıklamaktan
uzak olduğu da görülmüştür” denildi.
PÜİS: Tavan Fiyat Değil Taban Fiyat
Uygulanmalı
PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan, uzun yıllardır
tek tip motorin ve tek tip benzin satılması gerek-
tiğini söylediklerine dikkat çekerek, “İlave edilen
katkıyla oluşan fiyat farkının doğru olmadığına
inanıyoruz” diye konuştu.
EPDK’nın daha önce katkılı ürünlere izin verdiğini
hatırlatan Alkan, “Bu tavan fiyatla olmaz. Fiyat farkı
olmayacak dersin olur biter. Katkılı ürün satmak
isteyen firmalar fiyat farkı uygulamasın. Uygula-
ma bazı bayileri de kötü yollara sevkediyor. Fiyat
farkından dolayı katkısız yakıtı katkılı yakıt gibi sat-
madığını nereden bileceksiniz? Bugün akaryakıtı
maliyetinin altında satanlar var. Bayi bugünkü kar
marjlarıyla ayakta duramıyor. Mevcut bayi marj-
larının içinde nakliye de var. Lütfen EPDK’dan bir
yetkili gelsin istasyonun işleyişini görsün ona göre
takdir etsin. Biz toptan değil litre litre satıyoruz.
Çok fazla girdimiz var. Bayi borç batağında. Bayi
iflasın eşiğinde. EPDK tavan fiyat uygulayacaksa
taban fiyat da uygulasın” dedi.
TABGİS: Tüketici Tercihine İpotek
Konuluyor
EPDK’nın tavan fiyat konusunda yaptığı uyarıya
ilişkin olarak Petrol Plus’a açıklamalarda bulunan
TABGİS Genel Başkanı Ferruh Temel Zülfikar, uya-
rıyı, ‘istasyonlarda benzin ve motorin olarak tek
tip ürünler satılsın, çeşitli diğer ürünler satılmasın’
şeklinde algıladıklarını belirterek. Bu uyarıyla
tüketicinin seçme ve istediğini alma özgürlüğü-
ne ipotek konulduğunu söyledi. Zülfikar, “Katkılı
motorin ürünlerinin fiyatlarının ayarlanması ya
da yeniden gözden geçirilerek belirlenmesi isteği
aslında yerine getirilemeyecek bir istek. Bu, tam
anlamıyla tüketicinin seçme özgürlüğüne vurulan
bir darbe. Tüketici istasyonlara girer, istediği ürünü
bütçesine ve arabasının performans değerlerine
göre seçer ve alışverişini özgürce yapar. Bu ürünü
alacak tüketici, fiyat panolarındaki fiyatlara bakar,
aracının performans değerlerini bilir ve alışverişini
ona göre yapar. Bu bütün diğer tüketim malları
için de geçerli. Örneğin, bir markete giren tüketici
20 çeşit peyniri aynı rafta görür, onların içinden
kendi bütçe ve zevkine göre, içerdiği ürünlerin
kendi sağlığına etkisini de testten geçirerek, is-
tediği ürünü alıp alışverişini yaparak o marketten
ayrılır. Bu da tıpkı bu örnektekine benzer bir olay.
Tüketici aracının performans değerlerine göre ve
bütçesine göre alışverişini yapar ve istasyondan
ayrılır. Serbest piyasa uygulamasının olduğu bir
ortamda böyle bir istekte bulunmak serbest piyasa
koşullarıyla uyuşmamaktadır” şeklinde konuştu.
EPDK, en yüksek işlem hacmine sahip sekiz dağıtım şirketine gönderdiği
yazı ile motorin türleri arasındaki fi yat farkının giderilmesinin yanı sıra
motorin ve benzin fi yatlarının oluşumunun yeniden gözden geçirilerek
kanundaki kriterlere uygun hale getirilmesini istedi.
PETROL PLUS - EKİM 2011 15
16 PETROL PLUS - EKİM 2011
Analiz
Her �ey bundan yakla��k 2.5 y�l kadar önce “serin bir Haziran günü” ba�lad�.
Akaryak�t fiyatlar�n�n sürekli artt���, “bu i�ten kimler kazan�yor” hatta “götürüyor” diye gazetelerde “çar�af çar�af” haberlerin ç�kt��� dönemdi. O tarihlerde ç�kan haberlerden bir örnek vermek gerekirse, petrolün 150 dolara yakla�t��� Temmuz 2008’de benzin Türkiye’de ortalama 3,60 TL’den sat�l�yordu. Aradan geçen sürede petrolün varili 30 dolara kadar geriledi. Ancak indirimler benzinin pompa fiyat�na s�n�rl� yans�d�. Son olarak 67 dolar civar�nda i�lem gören petrole kar��l�k benzinin litre fiyat�n�n 3,18 TL’ye ç�kt�. “Akaryak�t devleri indirimde yava�, zamda h�zl�” ele�tirileri s�kl�kla ifade edilmeye ba�land�. Enerji Piyasas� Düzenleme Kurumu, ba�ta Avrupa olmak üzere en yak�n ülkelerdeki fiyatlar� mercek alt�na ald�. Yap�lan incelemede zamlar�n piyasa gerçeklerinden uzak oldu�u sonucuna var�l�rken, fiyatlar�n makul seviyeye çekilmesi için �irketlere 20 Haziran’a kadar süre tan�nd�. EPDK’n�n internet sitesinde yay�nlanan uyar�ya göre, gerekli düzeltme yap�lmazsa sektöre dönük soru�turma aç�laca�� kusurlu bulunan �irketlere para cezalar� kesilece�i belirtildi ve ard�ndan Kurum, Türkiye akaryak�t sektöründe bir ilke imza atarak tavan fiyat uygulamas� ba�latt�.
EPDK, “5015 Say�l� Petrol Piyasas� Kanunu hükümleri çerçevesinde faaliyet gösteren da��t�c� lisans� sahiplerinin fiyat uygulamalar�nda en yak�n eri�ilebilir dünya serbest piyasa olu�umu dikkate al�nmad���” sonucuna var�larak 27 Haziran 2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kanun ile belirlenen iki ayl�k süre için tavan fiyat uygulamas�na karar verdi. Böylece bir günde ve bir kararla da��t�c� ve bayi paylar�, litrede yakla��k olarak 42 kuru�tan 25 kuru�a indirildi.
Bu karar kar��s�nda sektörde k�yamet koptu, bayiler ve da��t�c�lar “biz bu fiyatlarla sat�� yapamay�z,
batar�z, bu serbest piyasa müdahaledir, EPDK’n�n rakamlar� yanl��t�r, Kurum kanunda lmayan bir yetkiyi kullanmaktad�r” �eklinde ard� ard�nda zehir zemberek aç�klamalar yapt�. Ard�ndan akaryak�t temsilcileri y�llar sonra sokaklara dökülerek tavan fiyat� protesto etti.
Bu tart��ma iki ay sürdü. EPDK 27 A�ustos 2009 tarihinde yapt��� ba�ka bir aç�klamada; “Tavan fiyat uygulamas� sonucunda, gelinen a�amada, kanunun öngördü�ü en yak�n eri�ilebilir serbest piyasa fiyatlar�n�n olu�umu ile ülkemiz piyasas�ndaki fiyat olu�umu ayn� seviyelerde gerçekle�mekte oldu�u” tespitini yaparak “uygulamaya yönelik iki ayl�k kanuni sürenin sona erdi�ini” ilan etti.
Sektör çok sars�nt�l� geçen bu iki ay�n sonunda yap�lan EPDK aç�klamas�nda bundan sonraki süreç için belki de görülmek istenmeyen dikkat çekici bir ba�ka yan daha vard�. Deniyordu ki, “EPDK’n�n bugüne kadar oldu�u gibi bundan sonraki süreçte de kanuni sorumluluklar� çerçevesinde tüketici haklar�n� korumaya devam edecektir. Piyasada fiyat olu�umlar�n� titizlikle izleyecektir, rafineri, da��t�c� ve bayi paylar�n�n en yak�n eri�ilebilir dünya serbest piyasa olu�umu ile uyumluluk göstermesi hususunu kararl�l�kla yak�ndan takip edecektir…”
Hal böyle olunca sütten a�z� yanan sektör, bu konuyu mahkemeye ta��yarak bir daha aç�lmamak üzere kapatmak istedi, EPDK’n�n bu karar�n�n ard�ndan gerek da��t�c� gerek rafineri �irketi EPDK’n�n tavan fiyat ve tarifelendirme kararlar�n�n aleyhine Dan��tay’a dava açt�. Açt� ama davalar geçti�imiz Mart- Nisan aylar�nda �irketlerin aleyhine sonuçland�.
Bu dava süreci tamamlanana kadar her �ey süt limand�.
Me�er bu sakinlik EPDK’n�n yasal dayana��n� güçlendirmesi için bir bekleme döneminden kaynaklan�yor imi�.
Bugün gelinen noktada ö�reniyoruz ki, Kurum bu mahkeme karar�n�n bir ay sonras�nda da��t�m �irketlerine bu kez katk�l� motorin ile motorin aras�ndaki fiyat fark�n�n neden bu kadar yüksek oldu�unu, katk� maddelerinde ciddi bir maliyet art��� m� ya�and��� gibi sorular sordu.
Ard�ndan EPDK 18 Ekim’de Türkiye’nin akaryak�t sat���nda en büyük pay sahibi olan 8 �irkete bir yaz� gönderdi.
Bu yaz�da �unlar söylendi:
“Fiyatlar�n Kurumumuza bildirilmesi yöntemine ili�kin sektör taleplerinin de�erlendirilmesi sonucunda, piyasaya yönelik izleme i�leminin daha detayl� ve sa�l�kl� yap�labilmesi için Ocak 2011 tarihinden itibaren Petrol Piyasas� Bilgi Sistemi (Sistem) kullan�larak fiyat ve miktar bildiriminde de�i�ikli�e gidilmi�tir. Yap�lan de�i�ikli�e göre, ‘akaryak�t�n özelliklerini iyile�tirmeye yönelik organik ve inorganik katk� maddeleri ilave edilen’ motorin ve benzin türleri ile bu i�lemin yap�lmad��� ürünlerin fiyat ve miktar bilgilerinin ayr� ayr� takip edilmesi mümkün olmu�tur… Bu çerçevede 2011 y�l�na ili�kin sistemde yer alan verilerin incelenmesinde; motorin (di�er) miktar�n�n, toplam motorin türleri sat���n�n yakla��k olarak yar�s�na yakla�t���, motorin ve motorin (di�er) fiyat bildirimleri aras�ndaki fark�n belirgin olarak artt���, Motorin ve Motorin (di�er) olarak iki alt kategoride bildirilen Motorin fiyatlar� ile Kur�unsuz Benzin 95 Oktan ve Kur�unsuz Benzin 95 Oktan (di�er) olarak iki alt kategoride bildirilen Kur�unsuz Benzin 95 Oktan fiyatlar�n�n Kanun’un 10 uncu maddesinde yer verilen kriter olan en yak�n eri�ilebilir dünya serbest piyasas� fiyatlar�n�n üzerinde oldu�u görülmü�tür.
Akaryak�tta tavan fiyat dersleri
PETROL PLUS - EKİM 2011 17
Analiz
Kanunun an�lan hükümlerinin, ticari, pazarlama vb. amaçlarla yap�lan ürün ayr��t�rmas�na bak�lmaks�z�n, yurt içinde piyasaya arz edilen tüm akaryak�t türlerinin tavan fiyatlar� aç�s�ndan uygulanmas� gerekmektedir.
2011 Eylül ay�nda ilan edilen son 1 ayl�k verilere göre, bahse konu AB üyesi ülkelerdeki fiyatlar�n ortalamas�ndan elde edilen brüt marj toplam� Kur�unsuz Benzin 95 Oktan için 38 Kr/lt ve Motorin için 38 Kr/lt’dir. �irketiniz taraf�ndan 22/10/2010 tarihli ve 2957 say�l� Kurul Karar�’na uygun olarak Motorin ve Kur�unsuz Benzin 95 Oktan resmi isimleri ile piyasaya arz edilen akaryak�tlar�n fiyat olu�umunun yeniden gözden geçirilerek 26 Ekim 2011 tarihine kadar yukar�da belirtilen kriterlere uygun hale getirilmesi hususunda gere�ini…”
Bu son uyar� yaz�s�n�n 2009 y�l�nda ya�anan süreçten temel bir fark� var; bu yaz�n�n sonunda ifade edilen da��t�c� bayi paylar�n�n Akdeniz borsas� ile uyumlu olmas� konusu i�in esas�n�n olu�turmuyor. Ç ü n k ü b u g ü n l e r d e Akdeniz borsas�ndaki paylar ile Türkiye’deki paylar aras�ndaki fark öyle çok yüksek de�il 2-3 kuru� seviyelerinde oynuyor. EPDK yaz�n�n sonuna bunu koyarak “ben fiyatlar� izliyorum, az da olsa yukar�das�n ona göre pozisyon al” mesaj� veriyor.
Buradaki temel mesele ise katk�l�-katk�s�z motorinlerin aras�ndaki fiyat fark�d�r.
Y�lba��ndan beri EPDK’n�n elinde akaryak�t �irketlerin günlük sat��lar�n� ayr�nt�l� olarak izleyebilecek bir sistem var. Bu sistemde sat��lar da��t�m �irketleri taraf�ndan kategorik olarak ayr��t�r�larak bildiriliyor. Türkiye’de bugün 6 da��t�m �irketi motorine katk� maddesi kat�yor ve bildirdikleri sat��lar�n önemli bir k�sm�n� da “motorin di�er” kategorisinde bu ürünler olu�turuyor. Bu kategoride yer alan katk�l� ürünlerin fiyat� da EPDK tespitlerine göre katk�s�z motorine göre litrede 12 ile 16 kuru� fazla.
Bunun üzerine EPDK �unu sorgulamaya ba�l�yor: “Bu fazlal�k neden? Gerçekten bu fazlal��a yol açacak sebepler nedir?”
Buna kar�� görü�tü�ümüz sektör temsilcileri diyor ki “Biz tüketicilere performans� daha yüksek,
motoru koruyan ya da daha tasarruflu yak�tlar sunuyoruz, bu tür yak�tlar�n kullan�m� tüketicinin tercihidir, daha nitelikli mal� biraz daha pahal� fiyattan almak istiyorsa, onun seçme özgürlü�üne kim kar��abilir?”
Bunun üstüne EPDK da diyor ki, “Tamam, bu tür ürünleri kullanmak tüketicinin tercihidir ama Petrol Piyasas� Kanunu katk�l� ürünün Akdeniz borsas�nda olu�an fiyatlardan ba��ms�z oldu�u yönünde bir düzenleme içermiyor.”
Bir de �uradan bak�n; ismini vermeden tarif edelim, dünyan�n akaryak�t ürünlerinin geli�tirilmesi konusunda en büyük, geli�mi� laboratuarlar�na sahip, binlerce eleman� ile AR-GE çal��mas� yapan, katk�l� ürünleri ile Türkiye pazar�nda önemli
bir pay� olan ve bu çe�itleri daha da artt�rmak isteyen bir �irketin kar��s�na “z�nk” diye böyle bir karar ç�k�yor. Bu kararla deniyor ki “tamam sat���n� yap yapmas�na da katk�s�z motorinden fazla pahal�ya satma.” Bir a�ama daha ileri gidelim bu karar�n örtük anlam� da “yapt���n masraf� kurtarm�yorsa, o zaman o ürünü satma”d�r.
Bu sonucu do�uran kararlar piyasada faaliyet gösteren belli �irketlerin son derece lehine belli �irketlerin ise son derece aleyhine oldu�u için tart��man�n boyutlar� da farkl�la�maktad�r.
Elbette EPDK karar verirken “bu karar hangi �irkete yarar” diye dü�ünmez, kanuni yetkililerine bakar.
Ancak bu karardan ç�kart�lmas� gereken çok önemli üç ders vard�r:
Anla��l�yor ki EPDK Türkiye akaryak�t 1. piyasas�nda fiyatlara gerekli gördü�ü hallerde müdahale edecektir.
EPDK ile sektörün fiyatland�rma konusunda 2. alg�lay�� farkl�l��� devam etmektedir.
Art�k önemli k�sm� uluslararas� petrol 3. �irketlerinin etkinli�inde olan akaryak�t sektörü EPDK’n�n bu yöndeki eylem ve uyar�lar� anlamakta ve intibak göstermekte zorlanmaktad�r.
Dergimiz okurlar� ile bulu�tu�unda 26 Ekim 4. tarihi geçmi� olacak. Ancak dünya petrol fiyatlar�n�n sürekli dalgaland��� ve tavan fiyat�n bir kere tüpten ç�kan macun misali
ülkenin gündemine yerle�ti�i ko�ullarda bugün olmasa yar�n yine ayn� meseleleri tart���yor olaca��z.
E n ö n e m l i s i , 5. 5015 Say� l � Petrol Piyasas� Kanunu’nda f i y a t o l u � u m u konusundaki mevcut tan�m yorumlamas� çok zor, muallâkl�lar içermektedir.
O halde birden ortaya ç�k�p sektörde stres yaratan bu tür “sürpriz” kararlar�n olu�mamas� i ç i n k im i n , n e y i , neden istedi�inin iyi anla��lmas� ve bundan da önemlisi kanun metinlerinin çok daha net anla��l�r k�l�nmas�
gerekiyor.
Meclisin Bütçe ve Anayasa de�i�ikli�i görü�melerinin ard�ndan enerji piyasas� kanunlar�n� ard� ard�na ele alarak y�llard�r birikmi� de�i�iklik ihtiyaçlar�n� gerçekle�tirece�i biliyoruz.
Bu çok önemli f�rsatt�r. Art�k “en yak�n eri�ilebilir dünya serbest piyasa fiyat�” gibi, herkesin (fili tuttu�u yerden anlatmas� misali) kendine göre tan�mlad��� bir fiyat tan�m�ndan vazgeçmek en önemli ad�m olacakt�r.
Bu tür bir tan�m� yapman�n çok zor oldu�unu biliyoruz. Ancak iki y�ll�k tavan fiyat tart��malar� göstermi�tir ki art�k bu hem tüketiciler hem sektör hem de karar vericiler için büyük bir ihtiyaçt�r.
Bu süreçten ç�kart�lmas� gereken dersler bunlard�r.
18 PETROL PLUS - EKİM 2011
Güncel
PÜİS Erzurum Bayi
Toplantısı’nda Sektörel
Sorunlar Masaya Yatırıldı
PÜİS’in “Erzurum Bölge Bayi Toplantısı” Erzurum
Palan Otel’de gerçekleştirildi. PÜİS Genel Mer-
kezinin himayelerinde ve Trabzon Şubesi’nin
katkılarıyla Erzurum Şubesi tarafından düzenle-
nen toplantıda, sektörün sorunları ayrıntılı bir
şekilde irdelendi. Toplantıya, PÜİS Genel Başkanı
Muhsin Alkan, PÜİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Ge-
nel Sekreteri Güner Yenigün, PÜİS Genel Başkan
Yardımcıları; İmran Okumuş, Fesih Aktaş, Alaeddin
Kavak, PÜİS Genel Başkan Başdanışmanı Osman
Karamete, PÜİS İstanbul Şube Başkanı İsak Koç,
PÜİS Trabzon Şubesi Başkanı Aytekin Çanakçıoğlu
ve PÜİS Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri,
PÜİS Erzurum Şube Başkanı Yakup Aksoy, Erzurum
Şube Başkan Yrd. Vahit Bingöl, Aytemiz Akaryakıt
Dağıtım A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Yakup Yazar,
Erzurum Sanayi Ticaret İl Müdürü İlhan Aydın ve
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu
Üyeleri ile çok sayıda bölge bayisi katıldı. Bayilerin
yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, 10 numara yağ
adı altında yapılan akaryakıt kaçakçılığı, akarya-
kıt piyasasında yaşanan haksız rekabet, istasyon
ve tanker otomasyonu konularında karşılaşılan
sorunlar, dağıtıcıların kendi işlettiği istasyonlar
aracılığı ile yaptıkları satışın toplam yurt içi pazar
paylarının yüzde 15’inden fazla olmayacağına dair
mevzuat hükmünün kaldırılmasının bayi kesimine
getireceği olumsuzluklar ve bayilerin adil olmayan
mevzuat hükümleri ve bunların uygulamaları
nedeniyle yaşadıkları mağduriyetler ve bunların
önlenmesi için alınması gereken tedbirler geniş
bir şekilde ele alınarak tartışıldı.
“Bayilerin sorunlarının takipçisiyiz”
Toplantının açılışında konuşan PÜİS Genel Başkanı
Muhsin Alkan, kendisinin Erzurum Şubesi’nin
kurucu başkanı olduğunu anımsatarak, bu top-
lantı vesilesiyle Erzurum’da bayilerle buluşmaktan
duyduğu mutluluğu ifade etti. Bayilerin PÜİS’e
sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Alkan,
“Sizin sıkıntılarınızı bize anlatmanız lazım. Aksi
takdirde sizin bu bölgede yaşadığınız sorunları biz
Ankara’da oturduğumuz yerde bilemeyiz. Burada
bunları sizlerden dinlememiz lazım. Sizin sıkıntı-
larınızı sizin ağzınızdan dinlememiz lazım. Onları
dinlediğimiz zaman kendi dağarcığımıza bir not
olarak düşüp sonraki günlerde gereken yerlerde,
gereken şekilde bu sorunlarınızın takipçisi olmak
bizim görevimiz” dedi.
PÜİS’in “Erzurum Bölge Bayi Toplantısı” Erzurum Palan Otel’de gerçekleştirildi. Bayilerin
yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, 10 numara yağ adı altında yapılan akaryakıt kaçakçılığı,
akaryakıt piyasasında yaşanan haksız rekabet, istasyon ve tanker
otomasyonu konularında karşılaşılan sorunlar masaya yatırıldı.
PETROL PLUS - EKİM 2011 19
Güncel
“PÜİS, sektöründe
kendisine danışılan en
önemli örgüttür”
Sivil toplum örgütlerinin çok
önemli işlevler yerine getirdi-
ğini ifade eden Muhsin Alkan,
“Bugün sivil toplum örgütleri AB
ülkelerinde parlamenterlere yön
veren bir yapıdadır. Bugün PÜİS
de kendi sektöründe kendisine
danışılan, görüşlerine önem ve-
rilen bir sendikadır. EPDK, Enerji
ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı,
TOBB, Rekabet Kurumu, Kamu
İhale Kurumu gibi kurumların en
önemli başvuru kaynaklarından
birisi de PÜİS’tir” şeklinde ko-
nuştu. PÜİS’in sektöründe çok iyi
bir konumda olduğunun altını çizen Alkan, şöyle
devam etti:
“Bugün 5015 sayılı Kanunun revize edilmesinde
PÜİS’in görüşleri devamlı ön plandadır ve bu
görüşleri sizlerden alabileceğimiz bilgiler da-
hilinde daha da genişletmek istiyoruz. TBMM
Enerji Komisyonu’nda akaryakıt sektörüyle ilgili
yapılan görüşmelere sendikamız çağrılır ve fikirleri
alınır. Orada ben ve yönetimdeki arkadaşlarım
büyük mesai harcıyoruz. Ayda en azından 4-5 kez
Ankara’da bir araya geliyoruz ve ilgili mercilere
bilgi vermek için yoğun mesai harcıyoruz.”
“Kaçak akaryakıtın bir an önce
engellenmesi lazım”
10 numara yağ adı altında satılan ne olduğu be-
lirsiz olan ürünlerin piyasayı bozduğuna dikkat
çeken PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan, konuya
ilişkin şunları söyledi:
“10 numaraya karıştırılarak piyasaya sürülen sol-
vent türü akaryakıtlar, Türkiye’de maddi zararın
dışında manevi zarar da veren hatta ve hatta can
alan yakıtlardır. Bunların önlenmesi için sendika-
mızın yaptığı ısrarlı girişimlerimize rağmen 3 sene
boyunca bir adım atılmadı. Ancak 3 sene aradan
sonra bir ÖTV düzenlemesi yaptılar. Bu düzenle-
meyi de yine bizim dediğimiz gibi yapmadılar ve
kaçakçılara ufak da olsa bir açık kapı bıraktılar.
Ufak da olsa kaçakçıya, kötü niyetli insanlara bir
açık kapı bırakıldı. Umarız bu düzenleme sorunun
tam çözümünü sağlar. Türkiye’de kaçak akaryakı-
tın üzerine her ne isim adı altında olursa olsun
gidilmedi ve halen de gidilmiyor. Çünkü akaryakıt
öyle bir ürün ki cepte gelmiyor, yani bir kalem
değil ki cebine koyup getiresin. Bu ürün kam-
yonla geliyor, tankerle geliyor ve nereden geldiği
de biliniyor. Bütün bunların bilinmesine rağmen
bugüne kadar bunun üzerine gidilmedi. Sadece
10 numara yağdan Maliye Bakanlığının zararı
yıllık en az 1.5 milyar dolar civarında. Bu ürünler
araçlarda kullanılıyor ve çevreyi kirletiyor. Ucuz
mazot satılsın da vatandaş ucuz kullansın da ne
satılırsa satılsın gibi bir zihniyet var. Bu zihniyetin
ortadan kalkması lazım. İthal edilen yağın yüzde
en fazla yüzde 10’u sanayide kullanılıyor, geriye
kalan yüzde 90’lık kısmı araçlarda yakıt olarak
kullanılıyor. Bu durum da hem bayinin ismini
kirletiyor hem de haksız rekabete yol açtığı için
bayileri zarara sokuyor. Ayrıca vergi kaçağından
dolayı da Maliye Bakanlığı’na zarara sokuyor. Bu-
nun için acilen tedbirlerin alınması lazım. Kaçağın
yok edilmesi lazım.”
“İntifaların 5 yılla sınırlandırılması
bir devrimdir.”
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK)
Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde dağıtıcıla-
rın kendi işlettiği istasyonlar aracılığıyla yaptığı
satışlardaki yüzde 15 pazar payı
sınırlamasının kapsamını geniş-
leten düzenlemesiyle ilgili olarak
da değerlendirmelerde bulunan
Alkan, “Bu, ana dağıtıcının belli
istasyonlarda veya kendi istasyon-
larında akaryakıtı bayi gibi satması
demektir. Bugün ana dağıtıcının
bir istasyonda %5 bayi karı kadar
iskonto yapması demek o bayinin
işyerine kilit vurması demektir. Bu
karar karşısında PÜİS olarak biz
de tepkimizi ortaya koyduk. Eğer
ana dağıtıcı bayinin işini yaparsa
bayide ana dağıtıcının işini yap-
sın. Kısaca bayi de Tüpraş’tan
akaryakıtını alsın. Bu böyle de-
vam ederse bizim de istekleri-
miz yerine gelmezse o zaman
daha başka şeyler düşüneceğiz.
Bundan 1,5 yıl önce tavan fiyat
uygulamasında Petrol Ürünleri
İşverenler Sendikası olarak bir
yürüyüş eylemi gerçekleştirerek
EPDK’ya siyah çelenk koyduk. Bu
Türkiye’de belki de dünyada bir
ilkti. Bu haklı bir tepkiydi. Uzun
bir süre çözüme kavuşmayan ta-
van fiyat uygulaması bu tepkimiz
sayesinde çözüme kavuştu.
Yine bizim çok uzun süreli ve
çok büyük bir gizlilikle yürüt-
tüğümüz çalışmalar neticesinde intifalar 5 yılla
sınırlandırıldı. PÜİS heyeti 3- 4 sene bunun için ça-
lıştı. Bugün bu süre artık 5 yıl. 5 yıl sonra istediğin
ana dağıtıcıyı seçmekte özgürsün. Ana dağıtıcılar
bu konuda açtıkları davaları kaybettiler. Eskiden
40-50 yıllık intifalar nedeniyle bayiler kendi istas-
yonlarına sahip çıkamıyorlardı. Çünkü istasyon
aslında kendilerine ait değildi. Ana dağıtıcı ile ters
düştüğünüzde sizi atıp, istasyonu başkasına kiraya
veriyordu. Teslimiyetçilik vardı işin içinde çünkü
her şeyini teslim etmiştin. Onun için intifaların 5
yılla sınırlandırılması bir devrimdir” dedi.
Kilometre tahdidi konusunda da belediyelerin var
olan kararı yok saydıklarını dile getiren Alkan, bu
konuda bayileri daha duyarlı olmaya ve hakkını
aramaya çağırdı.
Denetimler esnasında bayilerin denetim ekip-
lerine gerekli yardımı yapmalarını ancak gelen
ekiplerin de herkese eşit uzaklıkta durarak gerekli
denetimi gerçekleştirmeleri gerektiğinin altını
önemle çizen Muhsin Alkan, sendika olarak dürüst
bayilerin sendikası olduklarını kaydetti.
20 PETROL PLUS - EKİM 2011
Güncel
“Marker noksan çıktığında bayii
cezalandırılmamalı”
Sektörde hala pek çok konuda sıkıntıların devam
ettiğini de sözlerine ekleyen Alkan, ulusal marker
konusunda da pek çok bayinin haksız yere ceza-
landırıldığına işaret etti.
Alkan, “Bugün bütün istasyonlarda otomasyon
sistemi var ve bu sistem üzerinden bayi takip
edilebiliyor. Ana dağıtıcı mal satıldığında ya da
döküldüğünde şu kadar malım vardı şimdi şu
kadar mevcut malım var diyebiliyor. Benim istas-
yonuma başka malın girip girmediğini otomas-
yondan takip edebiliyor o zaman bu malın markeri
noksan çıkarsa neden ben ceza yiyorum. Marker
noksanlığında niye ben suçlu olayım. Mantıken
de suçlu olmamam gerekiyor. Ama maalesef ana
dağıtıcı mal benim dolum tesisimden çıktıktan
sonra beni ilgilendirmez diyor. Peki, o malı ben
istasyonuma dökmezsem seni ilgilendiriyor mu?
Evet, ilgilendiriyor. Peki, döktüğüm zaman seni
neden ilgilendirmiyor. Maalesef hala bu sorunlarla
karşı karşıyayız.”
PÜİS olarak petrol sektöründe yer alan bütün
oyunculara kapılarının sonuna kadar açık oldu-
ğunu vurgulayan Muhsin Alkan, bütün paydaşları
sendikaya sahip çıkmaya ve kendileri için itici güç
olmaya davet ederek sözlerine son verdi.
Muhsin Alkan’ın ardından toplantının ikinci otu-
rumunda söz alan PÜİS Genel Başkan Yardımcısı
İmran Okumuş ise 10 numara yağ, yazarkasaların
kayıt dışı kullanılması, denize yakın olan illeri-
mizde ÖTV’siz akaryakıtın karaya dönmesi gibi
sorunlara değindi.
Petrol sektörünün yükü ağır
kazancı az bir sektör haline geldi
PÜİS Erzurum Şubesi Başkanı Yakup Aksoy ise
konuşmasına PÜİS’in daha etkin bir güç haline
gelebilmesinin yolunun bütün bayilerin yoğun bir
şekilde çalışmalara destek vermesinden geçtiğini
vurgulayarak başladı.
Sektör olarak çok büyük sıkıntılar içerisinde fa-
aliyet gösterdiklerini dile getiren Aksoy, bugün
petrol sektörünün yükü ağır kazancı az bir sektör
haline geldiğini kaydetti.
Aksoy, “Akaryakıt bayileri bir yanda dağıtım fir-
maları, bir yanda ucuz mal satanlar, bir yandan
da bankalara uğraşıyorlar. Genel başkanımın
da ifade ettiği gibi uzun uğraşlar sonucunda 10
numara yağa bir ÖTV artırımı geldi. Ancak bu da
yeterli değil.
Önümüzdeki günlerde daha büyük sorunlar bizi
bekliyor. Dağıtım şirketleri yasa gereği sattıkları
malın %15’i kadarını kendileri perakende sata-
biliyor. Son günlerde her ilde bir iki tane istas-
yon açmaya ve bayi karını piyasaya yansıtmaya
başladılar. Kar marjı brüt %6 olan bir bayi %8
iskonto yapan bir firmanın karşısında nasıl rekabet
edecek? Rekabete karşı değiliz fakat şartların eşit
olması lazım. Şartların eşit olması için bayilerin de
direkt Tüpraş’tan mal alma imkanı olacak çünkü
biz Tüpraş’tan direkt mal alırsak dağıtım firması-
nın almış olduğu o kar marjını biz almış olacağız.
O zaman da bunu piyasaya yansıtabileceğiz. Biz
de tüketicinin yanındayız ama bir defa şartları
eşitleyelim.
Biz bu ülkede en fazla vergi veren bir sektörüz.
Devletin tahsildarlığını yapıyoruz. Ama maalesef
durumumuz içler acısı. Bizim gibi işini bütün
dürüstlüğüyle yapan bayilerin üzerine gidiliyor.
Bizim alnımız ak. Bizi denetleyin denetleyin ki bu
işi illegal yapanlar açığa çıksın. Biz dürüst bayilerin
temsilcisiyiz. Tüm bu sorunları çözüme kavuştur-
mak için sendika olarak olanca gücümüzle çalışı-
yoruz. Sizin de bu süreçte bizim yanımızda etkin
bir biçimde yer almanız gerekiyor. Elimizdeki gücü
hafife almayalım.
Trabzon Şube Başkanı Aytekin Çanakçı ise konuş-
masında akaryakıt sektörünün birçok problemi
olduğunu ancak birlik ve beraberlik içerinde
hareket edildiği takdirde bu sorunlara çözüm
bulunacağını vurguladı.
Açılış konuşmalarının ardından PÜİS Genel Merkez
Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner
Yenigün, bayilerin sorularını yanıtladı.
Toplantıda ele alınan
konular şöyle:
10 numaralı yağ•
Kaçak akaryakıt•
Kilometre tahdidi•
Akaryakıt piyasasında haksız ve öldürü-•
cü fiyat rekabeti
EPDK’nın dağıtım şirketlerine kanunla •
getirilen yüzde 15 sınırlamasını kaldıran
yönetmelik değişikliği
Otomasyon sürecinde bayilerin yaşadığı •
sıkıntılar ve mağduriyetler
PÜİS’in petrol piyasası mevzuatında •
yapılmasını öngördüğü değişiklikler
Nakliye ücretlerinin yükseltilmesi•
Rekabet Kurulu’nun intifalara ilişkin •
kararı
P�S Erzurum �ube Ba�kan� Yakup Aksoy
Erzurum �ube Ba�kan Yrd. Vahit Bingöl
Erzurum Sanayi Ticaret �l Müdürü �lhan Ayd�n
PETROL PLUS - EKİM 2011 21
Güncel
BP Türkiye ve Kamil Koç, “10
Numara Yağ” Soruna Çözüm
İçin Bir Araya Geldi
Basın toplantısında yaptığı konuş-
mada yıllardır Petder desteğiyle
bir takım kampanyalar yürüttük-
lerini, BP olarak 10 numara olarak
nitelendirilen ürünün kullanıl-
mamasına yönelik bilgilendirici
bir takım tanıtım faaliyetlerinde
bulunduklarına değinen BP Tür-
kiye Akaryakıt Direktörü Richard
Harding, Maliye Bakanlığı ’nın
gerçekleştirdiği vergi düzenleme-
sinin ‘’10 numara yağ’’ sorununun
çözümüne yönelik önemli bir
adım olarak değerlendirdiklerini
belirtti. Harding, “10 numara yağ” adı altında
yapılan faaliyetlerin, ciddi vergi kaybına neden
olmasının yanı sıra insan ve çevre sağlığına son
derece olumsuz etkileri olduğunu dile getirdi.
Harding, büyük uğraşlar sonucunda Türkiye’nin,
yasal olarak satılan motorini 10 ppm kükürt sevi-
yesine indirerek büyük bir adım atmasına rağmen,
yılda 1,5 milyon ton 5000 -7000 ppm kükürt salan
kanundışı motorinin tüketildiğine dikkat çekti ve
sözlerine şöyle devam etti:
“10 numara yağın araçlar ve taşıtlar açısından da
çok ciddi dezavantajları söz konusu. Bahsettiği-
miz ürünler çevreyi de tahrip ediyor ve kamuoyu
sağlığını tehlike altında bırakıyor. Bunun çok iyi
vurgulanması gerekiyor çünkü bu ürün gamında
yer alan ürünler hem yangına neden olabiliyor
hem de taşıt motorlarını zedelemekle
kalmıyor dolum aşamasında kullanılan
bütün aygıtları zedeliyor. Yapılan ver-
gisel düzenlemenin, ‘10 numara yağ’
sorununun çözümüne önemli bir katkı-
da bulunacağı açıktır. Bu düzenlemeyi
yapan kamu kurumlarına teşekkür ede-
riz. ‘10 numara yağ’ sorunu akaryakıt ve
madeni yağ sektöründeki çok ciddi bir
haksız rekabet konusu olup, yılda en
az 1,5 milyar TL düzeyinde vergi kaybı
nedenidir.
Bu düzenlemenin ‘10 numara yağ’ so-
rununu kesin olarak çözümlemesi için
beraberinde saha denetimlerinin de yapılmasında
büyük yarar görmekteyiz. Maliye Bakanlığı tara-
fından yapılan açıklamalar doğrultusunda imalat
sanayini korumak için uygulanmakta olan tecil
terkin yönteminin daha sıkı bir şekilde denetlen-
mesi ‘10 numara yağ’ sorununun hızlı bir şekilde
çözümlenmesine büyük katkı sağlayacaktır.”
BP Türkiye Akaryakıt Genel Müdürü Richard Harding ve Kâmil Koç Otobüsleri
A.Ş. Genel Müdürü Kemal Erdoğan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen basın
toplantısı 17 Ekim 2011, Pazartesi günü Feriye Lokantası’nda düzenlendi.
22 PETROL PLUS - EKİM 2011
Güncel
“Haksız rekabetin önü alınmalı”
Basın toplantısında konuşan Kâmil Koç Otobüsleri
A.Ş. Genel Müdürü Kemal Erdoğan ise madeni yağ-
lara ilişkin vergi düzenlemesi çok doğru ve yapıcı
bir adım olduğunu, ancak uygulama ve denetle-
melerde ilgili eksiklikler gördüklerini söyledi.
“ÖTV artışına rağmen satışların büyüklüğü değiş-
medi. Bugün 1,5 milyon tona yakın dizel motorin
muadili yakıt piyasada dolaşıyor. Karayollarında
küçük dükkanlarda tenekeler halinde görmek
mümkün. 1,5 milyon ton gibi bir rakamın dikkat-
ten ve kontrolden kaçması çok zor. O nedenle ya-
pıcı çok iyi adımlar atılmakla beraber denetimlerin
kuvvetlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”
PETDER verilerine göre 2010 yılı sonunda 249
adet madeni yağ üreticisi var iken, 2011
yılının Haziran ayı itibariyle bu sayının 313’e
ulaştığını söyleyen Erdoğan, arz fazlası ve-
ren bir sektör için çok sıra dışı bir gelişme
gözlendiğini belirtti.
Erdoğan, sektörde 10 numara yağdan kay-
naklı haksız rekabet sürecine ise söyle vur-
gu yaptı: “Karayolu taşımacılığında faaliyet
gösteren insana, çevreye ve yasalara saygılı
bireysel otobüs işletenleri ve firmalar, yaşa-
nan bu süreçte büyük kayıplara uğramakta-
dır. Bu rekabet sürecine bireysel otobüsçü
gözünden bakarsanız otobüsçümüzün her
yıl rekabete 100.000 TL geriden başladığını
görebilirsiniz. Yılda yaklaşık 350.000 kilo-
metre kat eden 400.000 TL mazot harcaması
olan ve bu sayede yıllık yaklaşık 235.000
TL dolaylı vergi ödeyen bireysel otobüs
işleteni bu haksız rekabet nedeniyle büyük risk
altındadır. Firmalar tarafından bakıldığında ise
sorun çok daha büyüktür. Yılda yaklaşık 500
otobüs isleten Kamil Koç Otobüsleri A.Ş. her yıl
rekabete 50 milyon TL geride başlamaktadır. Bu da
çok yıkıcı ve haksız bir rekabet. Bu yasalara saygılı
olan işletmelerle olmayanlar arasında çok büyük
bir fark oluşturuyor ve yasalara saygılı işletmeler
bu haksız rekabet karşısında eziliyor. Bu anlamda
denetlemelerin çok sıkılaştırılması gerektiğini
düşünüyoruz. Çünkü madeni yağda kazananı
olmayan bir ekonomi oluştu. Hiçbir şekilde kamu
yararı gözetmeyen belli insanların kar ettiği bir
ekonomi oluştu.
Bu anlamda ‘10 Numara yağ’ sektörümüzün en bü-
yük problemlerinden biridir. Bu problem ortadan
kaldırıldığında gerek ekonomik gerek sosyolojik
gerekse ekolojik açıdan herkes kazançlı çıkacaktır.
Bu noktada ‘10 numara yağ’ sorunun çevreye
verdiği zararlarında üstünde durmakta yarar
var. Karayolunda kullanılan dizel yakıtın
ancak yüzde 10‘u madeni yağ olmakla bera-
ber içerdiği kükürt nedeniyle AB normlarına
uygun 10 ppm kükürt içeren yakıtlara göre
ortalama 500 kat fazla zehirli gaz üretmekte-
dir. Bir başka deyişle yüzde 10’u teşkil eden
araçlar karayollarında gerçekleşen zehirli
gazın yüzde 98’ini üretmektedir.”
Kamil Koç Otobüsleri Genel Müdürü Kemal
Erdoğan, Türkiye’nin daha az sanayi kuruluşu
olmasına rağmen ABD’den daha fazla madeni
yağ tükettiğini vurgulayarak, ‘’Kaçak mazotu
tespit etmek mümkün. İstanbul Otogarı’na
her gün TIR’larla yağ geliyor. Nasıl satılığı
ve faturalandığına bakılabilir. Üretim nokta-
larında denetim yapılabilir. Herhangi bir aracın
deposunda motorin dışında yakıt varsa çok ciddi
yaptırım var. Ciddi bir denetleme çok caydırıcı
olacaktır ve sorunu çözecektir. Göz yumulduğunu
söyleyemem, ama ihmal var’’ dedi.
26 PETROL PLUS - EKİM 2011
Güncel
“Ulusal Marker Sorunu
Ancak Kanun Değişikliği
ile Çözülebilir”
TABGİS İstişare Konsey Başkanı Atıf Ketenci’nin
yönettiği bayi toplantısı TABGİS Genel Başkanı
Temel Ferruh Zülfikar, Genel Başkan Vekili Murat
Bilgin, EPDK Enerji Uzmanı Emrah Çelebioğlu, TSE
İstanbul Hizmet Belgelendirme Müdürü Koray
Özatay, TSE İstanbul Hizmet Belgelendirme Müdür
Yardımcısı Bülent Kamış, İstanbul San. Tic. İl Mü-
dür Yardımcısı Ali Saim Şengün ve TABGİS Hukuk
Danışmanı Avukat Aykut Aydoğan başta olmak
üzere TABGİS yönetimi, 300 yakın bayi ve dağıtım
şirketlerinin yöneticilerinin de katılımıyla 25 Ekim
Salı günü gerçekleştirildi.
TABGİS Yönetim Kurulu Başkanı Ferruh Temel
Zülfikar konuşmasında TABGİS’in son bir yıllık
çalışmaları ve gündem konularına ilişkin değer-
lendirmelerde bulundu.
Zülfikar gerek petrol sektöründe yaşanan yapısal
değişiklikler, gerekse Ortadoğu’da yaşanan ve tüm
dünyayı sarsan sorunlar neticesinde oldukça hare-
ketli ve yorucu bir yıl geçirdiklerini kaydetti.
2011 ilk aylarında artan petrol fiyatları nedeniyle
oldukça şiddetli eleştirilere maruz kaldıklarını
ancak TABGİS olarak fiyatlara etki eden ürün
maliyeti, vergi, dağıtım maliyetleri, ürün karına
dağılımına ilişkin doğru bilgileri basınla paylaş-
maları sayesinde bayiler adına kamuoyunda yanlış
bilgilendirmenin önüne geçtiklerini dile getiren
Zülfikar, “Akaryakıt bayilerinin karlarının yüzde
4.5 -5 brüt kar seviyesinde olduğunu bilmeyen
kalmadı” dedi.
Türk akaryakıt piyasasının her defasında AB ülkele-
ri ve Amerika ile kıyaslanmasına da değinen Ferruh
Temel Zülfikar, TABGİS olarak bu gibi durumlarda
gerekli düzeltmeleri yaparak duruma müdahale
ettiklerini ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek
adına gereken çabayı gösterdiklerini sözlerine
ekledi.
Zülfikar, “Avrupa’da insanlar kredi kartı ile yakıt
alsalar dahi para ertesi gün bayinin hesabına
yatıyor. Oysaki biz 30 – 40 gün sonra ancak tahsil
edebiliyoruz. Yok, bu para bana hemen lazım diyen
bayi arkadaşım ertesi gün hesabına yatırılması için
bankaya yüzde 1 -1.5 gibi bir komisyon ödüyor ve
parasını ancak bu şekilde temin edebiliyor” dedi.
“Kaçak akaryakıt sorununda
en etkili reçete vergilerin
düşürülmesidir”
Gerek sektörün karlılık oranının artırılabilmesi,
gerekse kaçak akaryakıt sorununun çözülebilmesi
TABGİS, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği bayi toplantısında intifalara
ilişkin sektörde son 1 yılda yaşanan gelişmeler, promosyon yasağı sonrasında
mevcut durum, 10 numara yağ sorunu, tecil terkin konusu, ulusal marker
uygulamasındaki hatalar ve otomasyon sistemi ve mutabakatlar, saha
denetlemeleri, kesilen idari para cezaları ve Danıştay’ın Yangın Yönetmeliği’ne
dair almış olduğu kararda yaşanan çelişkilere dair pek çok konu masaya yatırıldı.
PETROL PLUS - EKİM 2011 27
Güncel
için en etkili reçetenin akaryakıt fiyatları üzerinde-
ki en fazla maliyet unsurunu oluşturan vergilerin
düşürülmesi olduğunu aktaran Zülfikar, TABGİS
olarak etkili bir çözüm önerisini bakanlık ve Baş-
bakanlık müsteşarına ilettiklerini kaydetti.
Çözüm önerisine ilişkin Zülfikar, “Tüpraş’ta en fazla
üretilen ürün benzin olmasına rağmen benzin en
fazla verginin alındığı ürün olması sebebiyle fiyat-
ları yüksek seyrediyor bu nedenle de ancak yarısı
tüketiliyor. Öte yandan benzini pahalı diye kulla-
namayan vatandaşımız ne yapıyor. Tabiî ki fiyatı
düşük olan akaryakıtı tercih ediyor. Bu ürünler için-
de en cazip olanı LPG. Oysa LPG’yi biz üretmiyoruz
ki. Biz LPG’nin yüzde 85’ni ithal ediyoruz. Sadece
2009 yılı ithalat resmi bedeli 1.56 Milyar Amerikan
Doları. İşte böyle bir büyük maliyetle katlanarak
ithal edilen LPG’den en düşük ÖTV’yi alıyoruz. Biz
diyoruz ki ürettiğimizi tüketelim. Yani benzinin
ÖTV’sini düşürelim. En fazla ithal ettiğimize yani
LPG’ye ÖTV’yi yansıtalım. Motorinin ÖTV’sini düşü-
relim. Biz iddia ediyoruz ki eğer ürünler arasındaki
vergi dengelemesini yaparsak toplanan vergide
kayıt dışı yaşanmayacak. Ürettiğimiz benzini tü-
keteceğiz, legal motorin tüketimi artacak, hem
sektörümüze hem de ülkemize büyük bir katkıda
bulunmuş olacağız” dedi.
“Hiçbir bayinin hakkını
yedirmeyeceğiz”
Bazı çevrelerin bayiler olmazsa vatandaşın daha
düşük fiyatlarla akaryakıt temin edeceklerine
ilişkin söylemlerle bayilik müessesinin varlığını
hedef alan ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik ka-
ralama kampanyaları yürüttüklerini de dile getiren
Zülfikar, bu kişilerin kanuna aykırı hareket ederek
bayilerle haksız rekabete girdiklerine de vurgu
yaptı. Zülfikar, “Şunun çok iyi bilinmesini isteriz
ki bayilik kurumunun ortadan kaldırılmasının
yüksek fiyatların önlenmesine çözüm yolu olarak
gösterenlere ve böylesi bir kandırmayıcı sırf kendi
çıkarları adına kamuoyunu yanıltarak, kanunu ihlal
ederek, piyasayla haksız rekabete girerek yapmaya
çalışanlara TABGİS olarak karşı koyacağız. Onlara
hiçbir bayinin hakkını yedirmeyeceğiz. Nitekim bu
konu ile ilgili mücadelemizi hukuki alana taşımış
bulunmaktayız. Davamız bayinin hakkı içindir”
şeklinde konuştu.
Rekabet Kurumu’nun intifalara ilişkin kararının
üzerinden bir yıl geçtiğini bu süre zarfında bayi-
lerin % 13’ünün dağıtım şirketini değiştirdiğini de
sözlerine ekleyen Ferruh Temel Zülfikar, “Belirtmek
isterim ki alınan bu karar sadece bizim sektörümü-
ze has bir karar değildir. Bu karar dikey antlaşmala-
rın tebliği gereğidir. Bu uyum sürecinin öncesinde
ana dağıtıcılarla masaya oturma süremiz 15 - 20
yıldı. Şimdi ise istasyonlarımızın ticari
faaliyetlerini etkileyecek önemli ticari
bağlantımızda görüşmek için en fazla 5
yıl bekleyeceğiz. Bu sürecin bayiler için
çok önemli olduğu unutulmamalıdır”
dedi.
2011 yılı içerisinde sektörde yaşanan en
değerli gelişme olarak ifade ettiği pro-
mosyon yasağına da değinen Zülfikar,
“TABGİS olarak yıllar yılı promosyonların
sağlıksız uygulandığını ve bayiler üzerin-
deki maliyetini her platformda duyur-
maya çalıştık. Bir akşam ummadığımız
bir anda EPDK’nın konu ile ilgili almış
olduğu kararı büyük bir memnuniyetle
öğrendik. Yasak kararını yerinde ve
akaryakıt sektörü için anlamlı bir karar
olmakla beraber kapsam ve uygulama
açısından eksik bulmaktayız. Şu an itiba-
ri ile yasak olduğu halde ana dağıtım şirketlerinin
merkezi sistemine dayalı promosyonlarına devam
etmektedir. Yasak kararının amacına ulaşabilmesi
için kapsamın yeniden gözden geçirilmesi yönün-
de EPDK’ya sendikamız tarafından başvurulduğu-
nu belirtmek isterim” dedi.
“Yasa dışı faaliyetlere
tahammülümüz kalmadı”
Sektörde 10 Numara Yağ konusunda olumlu
gelişmeler yaşanmasına rağmen sorunun artarak
devam ettiğine dikkat çeken Zülfikar, “Bilhassa
ÖTV artışında sektör olarak yıllardır beklediğimiz
çözüm önerisi tecil terkin uygulaması olmuştur.
Sorunun çözülmesi için üreticilerin üretimden
sonra bu faaliyetleri belgelendirmeli buna göre
nakit teşvikiyle ÖTV’lerini iade almaları gerekmek-
tedir. Bizler bu konuda başka çıkar yol bulamıyoruz
28 PETROL PLUS - EKİM 2011
Güncel
ve görüşlerimizi ilgili bakanlıklarla
bir rapor halinde gönderiyoruz. 10
numara yağın sadece bayi satışlarına
olumsuz etkisi yok aynı zamanda
ülke ekonomisi içinde ciddi bir ka-
yıp. Sadece 2010 yılında on numara
yağ adı altında satılan akaryakıtlar
belgelendirilmiş olsaydı bugün şu an
kullandığımız benzinin litresi 50 ku-
ruş daha aşağıda olurdu. Ancak her
geçen gün yasa dışı faaliyetler bir çığ
gibi büyümektedir. Son zamanlarda
atık lastiklerin eritilerek motorine al-
ternatif olarak kullanılması bunun en
yakın örneğidir. TABGİS olarak yasa
dışı faaliyetlere artık tahammülümüz
kalmadı. Kaçak ve hileli akaryakıtla
mücadele tek yönlü bir çözüm ne
yazık ki olmuyor.
Mücadelenin en önemli ayağı da denetleme
mekanizmasının etkin olarak çalışmasıdır. Ancak
bizim burada bahsettiğimiz sadece bayilerin ve
ana dağıtıcıların denetlenmesi değil. Asıl sektör
oyuncuları dışında karanlık faaliyetlere yön veren
tüm yasa dışı odakların etkin olarak denetlenmesi
gerekir. Bildiğiniz gibi kaçak akaryakıtla bir süre
önce otomasyon sistemlerini istasyon-
larınıza koyduk. Bunun sonucunda is-
tasyonlarımızın türlü ürün hareketi ana
dağıtım şirketleri merkezleri tarafından
7/24 izleniyor. Otomasyon sisteminin
bir uzantısı olarak bundan önce üç
ayda bir yaptığımız mutakabatlar bir
aya indirilmiştir. Artık bu mutakabat
çalışmalarınıza otomasyon sistemleriniz
üzerinden yürüyecektir. Ancak her yeni
uygulamada olduğu gibi şuan sistem üzerinden
yürüyecek mutakabatların ne şekilde olacağı veya
mutakabat sağlama şüphesi hepimizin merak
ettiği konuların başında geliyor.”
Sektör olarak en büyük sorunu ulusal marker ko-
nusunda yaşadıklarının altını önemle çizen Ferruh
Temel Zülfikar, sorunun ancak kanun değişikliği
ile çözülebileceğini kaydetti. Zülfikar, “Akaryakıt
istasyonlarında yapılan testler neticesinde ürünün
uygun olmadığı tespit edilse bile hemen mühür-
leme yapılmamasını üstüne basa basa vurgulu-
yoruz. Bu konuda sadece TABGİS olarak değil ana
dağıtım şirketlerinin de dahil olduğu sivil toplum
örgütleriyle beraber bir mutakabat sağlamak için
görüşüyoruz” dedi.
Yıllarca büyük çalışmaların ürünü olan ve zorunlu
standart olarak yürürlüğe giren TSE 12820 Standar-
dının Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın yürürlüğe
koyduğu Binaların Yangından Korunması Yönet-
meliği ile çeliştiğini dile getiren Zülfikar, “TABGİS
olarak başlattığımız hukuki mücadele sonucunda
açtığımız dava yargı yönetmeliği çelişkili emniyet
mesafeleri olarak sonuçlandı. Bu netice ile artık
TSE’den uygunluk belgesi alan ancak itfaiyeden
veya belediyeden uygunluk raporlarını alamayan
bin bir güçlüklü karşı karşıya kalan sırf bu yüzden
istasyon alt yapısını yenilemekten çekinen bayi
arkadaşlarımızın çilesi de sonlanmış olacak. Hem
sektörümüze hem de bayi olarak bizlere hayırlı
olmasını diliyoruz”
“Yarına başka yaralarla uyanmak
istemiyoruz”
EPDK’nın fiyatlarla ilgili yaptığı uyarıya da değine-
rek, “İstasyonlarda benzin ve motorin olarak tek
tip ürünler satılsın, çeşitli diğer ürünler satılmasın’
demektir. Rekabet elbette olacaktır. Rekabetsiz
bir Pazar olamaz. Bir mağazaya girip kendinize
bir herhangi bir şey almak istediğinizde tezgahtar
her kalitede ve farklı fiyatlardan oluşan bir çok
ürünü size sunuyor. Farklı ürünler demek farklı
fiyatlar farklı kaliteler demektir. Burada inisiyatif
sadece tüketicinin elindedir. Tüketici istasyona
girer istediği ürünü arabanın performansına,
modeline göre seçer ve alışverişini özgürce ya-
par. Bu bizim sattığımız ürünler içinde geçerlidir.
Bu uyarıyla tüketicinin seçme ve istediğini alma
özgürlüğüne kesinlikle ipotek konuluyor. Katkılı
motorin ürünlerinin fiyatlarının ayarlanması ya
da yeniden gözden geçirilerek belirlenmesi isteği
aslında yerine getirilemeyecek bir istek. Bu, tam
anlamıyla tüketicinin seçme özgürlüğüne vurulan
bir darbe. Serbest piyasa ve sağlıklı rekabet koşul-
ları içinde farklılaştırılmış ürünlerin
farklı fiyatlarda tüketiciye sunulma-
sında hiçbir problem görmedik. Ana
dağıtım şirketlerinin bu uyarıyı ne
şekilde değerlendireceğini bilmiyo-
ruz. Serbest piyasa uygulamasının
olduğu bir ortamda böyle bir istekte
bulunmak serbest piyasa koşullarıyla
uyuşmamaktadır. Daha geçmişteki
yaralarımız kapanmadan yarına başka
yaralarla uyanmak istemiyoruz” şeklinde sözlerini
sonlandırdı.
Ferruh Temel Zülfikar’ın ardından EPDK Enerji
Uzmanı Emrah Çelebioğlu Otomasyon sistemi ve
denetlemeler hakkında, İstanbul San. Tic. İl Müdür
Yardımcısı Ali Saim Şengün Saha denetlemeleri
, ölçü ayarlar, ürün kalite denetimi hakkında, TSE
İstanbul Hizmet Belgelendirme Müdürü Koray
Özatay ve Yardımcısı Bülent Kamış TSE 12820 ile
TSE 11939 Standartları ve sahadaki güncel du-
rumları hakkında, TABGİS Hukuk Danışmanı Aykut
Aydoğan ise sektörde en fazla sorun yaşanan
konular ve bunların hukuksal çözümleri hakkında
katılımcılara birer sunum yaptılar. Sunumlar sonra-
sında tüm katılımcılar bayilerin sorularını yanıtladı.
Toplantı sonrasında TABGİS İstişare Konsey Başka-
nı Atıf Ketenci tarafından sunum gerçekleştiren
katılımcılara plaket takdim edildi.
TABGİS Genel Başkanı Temel Ferruh Zülfikar, “Katkılı
motorin ürünlerinin fiyatlarının ayarlanması ya da yeniden
gözden geçirilerek belirlenmesi isteği aslında yerine
getirilemeyecek bir istek. Serbest piyasa uygulamasının
olduğu bir ortamda böyle bir istekte bulunmak serbest
piyasa koşullarıyla uyuşmamaktadır. Daha geçmişteki
yaralarımız kapanmadan yarına başka yaralarla uyanmak
istemiyoruz” dedi.
PETROL PLUS - EKİM 2011 29
30 PETROL PLUS - EKİM 2011
Güncel
ABD’li HMT Tank’tan Dev Yatırım
Amerikan firması HMT’nin petrol ve kimya sanayi-
lerine yönelik depolama tankları ile su ve atık su
sektöründe kullanılan sabit ve yüzer tavanların
üretileceği 2 bin metrekarelik tesisinin açılış töreni
HMT CEO’su George Gregory, Enerji Bakanlığı
Müsteşarı Selahattin Çimen, ABD Ankara Büyükel-
çisi Francis Ricciardone, İzmir Valisi Cahit Kıraç ve
ESBAŞ Genel Müdürü Mehmet Bolat’ın katılımıyla
gerçekleşti.
‘Küresel Lider Olma Yolunda
Önemli Bir Adım’
HMT CEO’su George Gregory açılışta yaptığı ko-
nuşmada yatırımın şirket için son derece önemli
olduğuna vurgu yaparak, “Bu, bizim depolama
tankları işi için küresel bir lider olma yolunda at-
tığımız önemli bir adımdır. Aynı zamanda gittikçe
büyüyen Türkiye piyasasına ve onun etrafındaki
piyasalara angajmanımızı da göstermektedir. Bu
yatırım bize Türkiye’nin konumundan kaynaklı
lojistik kolaylık sağlayacak. Mevcut ve potansiyel
müşterilerimize daha kısa zamanda ve daha az
maliyetli hizmet sağlayabilmek adına önemli bir
varlık oluşturacaktır.
Bu yatırım tesadüfen olmadı. Yıllarca önce bu böl-
geyi şirket büyümesi için çok önemli bölge olarak
zaten tespit etmiştik. Buraya karar vermeden önce
Doğu Avrupa ve Körfez ülkelerinde çeşitli yerleri
inceleyip değerlendirmiştik. Türkiye ve İzmir’de
büyüyen bir ekonomi var ve işgücü son derece
kaliteli. Ayrıca politik ortamda istikrar görüyoruz.
ESBAŞ’ın altyapısı da bizim için çekici bir noktaydı.
Bu yatırım şimdiden bütün beklentilerimizi aştı.
Genel kurulumuz bu yatırımı Ocak ayında onay-
lamıştı. 9 ay geçti ve bu kadar kısa sürede açılış
törenini kutluyoruz” dedi.
Petrol sanayinde dünyadaki önemli isimlerinden olan ABD’li HMT Tank Inc., İzmir Ege
Serbest Bölgesi (ESBAŞ)’ndeki yeni üretim tesislerinin açılışını törenle gerçekleştirdi. HMT
CEO’su George Gregory, Türkiye’yi seçmelerindeki en önemli etkenlerden birisinin politik
istikrar olduğunu kaydetti.
PETROL PLUS - EKİM 2011 31
Güncel
Kıraç: “Türkiye enerji alanında
önemli bir merkez”
İzmir Valisi Cahit Kıraç, konuşmasına teröre yönelik
tepkisini dile getirerek başladı. İzmir ekonomisine
katkı sağlamak, İzmir’in ve ülkenin sanayi alt ya-
pısını geliştirmek ve küresel ekonomideki yerini
sağlamlaştırmak üzere petrol sanayinin dünya
çapındaki isimlerinden HMT firmasının Ege Ser-
best Bölgesi’nde tesis kurmasından duydukları
memnuniyeti dile getiren Vali Kıraç, “Böylesine
önemli ve devasa bir tesisin hayırlı olmasını di-
liyorum. İzmir’de yapılması da bizim için ayrı bir
önem taşıyor” dedi.
Kıraç ayrıca açılışı yapılan tesisin 2 bin metreka-
relik üretim ve stok sahasına sahip olacağını, bu
yatırımla petrol ve kimya sanayine yönelik olarak
yer üstü depolama tanklarında kullanılan birleşen
ve sistemlerin üretiminin gerçekleştirileceğini de
sözlerine ekleyerek, “Dolayısıyla bu yatırım önemli
bir yatırım olarak algılanmalıdır” dedi.
Tutarlı finans politikaları sayesinde Türkiye eko-
nomisinde son yıllarda üstün bir performans ve
yüksek büyüme rakamlarına ulaşıldığını vurgu-
layan Kıraç, “Makro ekonomik anlamda küresel
ekonomiye uyumu sağlayan yapısal reformlar bir
yandan Türkiye’yi doğrudan bölgenin lideri yapar-
ken, bir yandan da ekonomi ve finans sektöründe
devrim niteliğinde yeniliklerin önünü açmıştır.
Türkiye böylesine kısa bir sürede sergilediği üstün
performans sayesinde küresel ölçekte sıra dışı
yükselen bir eko-
nomi haline gelmiş,
satın alma gücü ka-
litesine göre gayri
safi yurt içi hasılatı
sıralamasında 2010
yılında AB üye ül-
kesi kıyaslama sıra-
lamasında 6. büyük
ekonomi dünyanın
ise 16. büyük eko-
nomisi durumuna
yükselmiştir. 2010
yılında ülkenin gay-
ri safi yurt içi hasılası neredeyse üç kattan fazla
artarak 2002 yılındaki 231 milyar Amerikan doları
seviyesinde 736 milyar dolara ulaşmış ve aynı
dönemde kişi başına düşen milli gelirde 1500
dolardan 10079 dolara yükselmiştir.
Bu yapı içerisinde üstün ulaşım ağları ve coğrafi
konumunun verdiği sayısız avantajları nedeniyle
Ege Bölgemiz Türkiye’nin ticari lokomotiflerinden
biri durumundadır. Zengin jeotermal kaynakları,
gün boyu güneş alım durumu ve rüzgar kanalları-
na sahip İzmir’in yenilebilir enerji kaynakları bakı-
mından da önemli bir potansiyeli bulunmaktadır.
İzmir bu özellikleriyle uluslar arası direk yatırımla-
rın cazibesini çekmiş bulunmaktadır. Özellikle kali-
fiyeli ucuz iş gücü potansiyeli, Avrupa ve Ortadoğu
pazarlarına yakın oluşu da ayrıcalıklarımızdandır.
HMT firmasının İzmir’i seçmesinde de bu kriterle-
rin belirleyici olduğunu düşünüyorum.”
Son yıllarda gerçekleştirilen köklü reformlarla
birlikte Türkiye’nin yatırımcılar için cazibe merkezi
haline gelmesini mutlulukla gözlemlediklerini
kaydeden Enerji Bakanlığı Müsteşarı Selahattin
Çimen, “İşte bugün açılışını gerçekleştireceğimiz
bu güzel tesis bunun en somut örneklerinden
Enerji Bakanl��� Müste�ar� Selahattin Çimen
ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone
HMT CEO’su George Gregory
�zmir Valisi Cahit K�raç
32 PETROL PLUS - EKİM 2011
Güncel
bir tanesi. Türkiye, son 8 yılda 94 milyar dolar
doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekti. 2008 –
2010 yılları arasında yabancı yatırımcıda en cazip
dünyanın 15. ülkesi oldu.
Türkiye’nin milli geliri son sekiz yılda istikrarlı bir
şekilde yıllık yüzde beş düzeylerinde artış gösterdi.
Yıllık yüzde altı reel büyümeyle de Türk ekonomisi
2011-2017 döneminde OECD ülkeleri arasında
en hızlı büyüyen ekonomi olması beklenmekte.
Türkiye gelecek dönemde gelecek vadeden bir
ekonomi olarak tanımlanmakta.
Kurguladığımız yeni ekonomik programımız ve
yapacağımız reformlarla birlikte 2023 yılında 2
triyon dolarlık bir ekonomi ve 1.2 trilyon dolarlık
bir dış ticaret hacmiyle dünyanın en büyük on
ekonomisinden biri olma hedefini gerçekleştirmek
üzere de bugünden çalışmalarımıza başladık.
Türkiye yarısı 29 yaşın altında olan 74 milyonluk
genç dinamik ve eğitimli nüfusu, gelişmiş ulaşım,
telekomünikasyon ve enerji alt yapısı ile yatırımcı-
lar için cazip bir Pazar. Ancak Türkiye’nin yatırımcı-
lara sunduğu potansiyeli yalnızca kendisinin sahip
olduğu imkanlarla sınırlamak doğru olmayacaktır.
Türkiye, doğu batı kuzey güney arasında doğan
bir köprü işlemi görerek önemli pazarlara erişim
imkanı sağlayan, etkili ve uygun maliyetli bir çıkış
noktasıdır” diye konuştu.
Çimen ayrıca, Türkiye’nin küresel ve bölgesel
enerji güvenliği bakımından da çok önemli bir
koridor olduğuna işaret ederek, “Bu görünümüyle
Türkiye enerji alanında önemli bir merkezdir” diye
konuştu.
Büyükelçi Ricciardone: “HMT bölge
ülkelerine de buradan ulaşacak”
ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ise,
“Bugün burada Türkiye’nin parlak geleceğini
kutlamak için bulunuyoruz. Artan ABD yatırımları
ülkenize duyduğumuz güvenin en güzel kanıtıdır”
dedi. Ricciardone ayrıca “Bu yatırım İzmirlilere
yeni iş imkanları açacak. HMT sadece Türkiye pa-
zarına değil, bölge ülkelerine de buradan ulaşacak.
HMT firması bu yatırımı yapmadan önce birçok
başka ülkeye gidip incelemeler yapmıştı. Fakat
Türkiye’de özellikle İzmir’de karar kıldı. Türkiye’nin
stratejik konumu diğer ülkelere de ulaşmak için bir
merkez olarak görülmektedir” dedi.
Türkiye ticaret ilişkilerinin çok hızlı büyüdüğüne
ve bu yıl rekor kıracağına da değinen Ricciar-
done, “Ocak’tan Ağustos’a kadar ikili ticaretimiz
geçen yıla kıyasla yüzde 45 büyüdü. Türkiye’nin
Amerika’ya yaptığı ihracat dünyanın geri kalan
ihracatına göre daha hızlı büyümektedir. Türkiye
hükümeti ile birlikte ilerideki yatırım ve iş birlikleri
için yepyeni alanlar bulmaya çalışıyoruz. Fakat işin
sonunda esas stratejik ekonomik ilişkiyi yaratacak
olan hükümetlerden ziyade Amerikan ve Türk şir-
ketleridir. Tabiî ki hükümetler ticaretin gelişmesi
için çok büyük hedefler koyabilirler. Ama bu hedef-
lerin yerine getirilmesini sağlayacak ve ticaretin
büyümesini sağlayacak olanlar şirketlerdir. İşte
onun için burada bulunuyoruz. Ticari ilişkilerde
elde edilecek başarı var olan ilişkilerimizi daha da
ileriye taşıyacaktır. Bu sayede her iki ülkede daha
fazla istihdam ve fırsatlar ortaya çıkacaktır. Yatırı-
mın hem Türkiye hem de HMT’ye hayırlı olmasını
diliyorum” şeklinde konuştu.
Geçen yıl ilk toplantısını yapan ABD-Türkiye İş
Konseyi’nin ABD’deki sorumlu başkanının önü-
müzdeki dönemde Türkiye’ye geleceğini de be-
lirten Ricciardone, İzmir’e de yenilenebilir enerji
konusunda işbirliği olanaklarını konuşmak için bir
gezi düzenleneceğini ifade etti.
ESBAŞ’ta yeni tesisisin kuracak olan firmanın
merkezi ABD Houston Texas’ta bulunuyor. Şirket,
yer üstü depolama tanklarının üretimi, denetimi,
bakımı, tamiri, fabrikasyonu, mühendislik servis-
leri ve anahtar teslim projeleri yürütüyor.
PETROL PLUS - EKİM 2011 33
34 PETROL PLUS - EKİM 2011
Söyleşi
Speedy’nin sektördeki öyküsünden
bahseder misiniz?
Yurt dışında otomotiv endüstrisini incelediğiniz
zaman, yetkili servisler ve özel servis ve tamir-
haneler arasında “Anında Otomobil Servisi” diye
bir segment var. Bu segmentin toplam pazar
içinde %25 payı var. Speedy bu segmentte uzun
yıllardır Avrupa lideri. Bu segment; vakti az olan,
evine veya işine yakın bir servis isteyen, kaliteli
servis alırken ekonomik ücretler ödemek isteyen,
şeffaflığa önem veren, sürprizler ile karşılaşmayı
sevmeyen, profesyonel ve teknolojik gelişmeleri
takip eden bir servis zinciri arayan herkesin odak
noktası olmuş.
Bende Türk tüketicisinin benzer ihtiyaçlara sa-
hip olduğunu gördüğüm için, sektöre farklı bir
çözüm getirmek amacıyla, 1998 yılında Speedy’i
Türkiye’ye getirmek için çalışmalarıma başladım.
Avrupa’da 2 bin 500 servis noktası ve 10 bin çalı-
şanı bulunan Fransız Speedy’i Türkiye’ye gelmeye
ikna etmem ve İstanbul’da ilk mağazayı açmam
dört yılımı aldı. Speedy her yıl bir ülkeye açılıyordu
ve Türkiye pazarı onlara çok cazip gelmiyordu.
İlk servisimizi açtıktan üç ay sonrasında hizmet
alan kayıtlı müşteri sayısı 3000’e ulaşması, Fransız
yöneticileri bile şaşırttı. Sistemi ilk kendi mağa-
zalarımızda işletip, mükemmel hale getirmeye
çalıştık. Bu aşamadan sonra ise Franchise’ing ver-
meye başladık ve Türkiye’nin en iyi AVM kiralama
şirketleriyle ve akaryakıt markalarıyla iş birliğinde
bulunduk.
Speedy’nin faaliyet gösterdiği servislerde tüm
lastik markalarının satış, kontrol ve bakımları,
motor, vites kutusu ve hidrolik yağı, periyodik
bakımlar, akü ve elektirik, fren, amortisör, egzoz,
klima kontrol ve bakımları gerçekleştiriliyor.
Sektörde hangi konularda
hizmet veriyorsunuz?
Her marka araca, randevusuz hizmetin yanı sıra orijinal ve garantili ürünler kulla-nan Speedy’de sadece gereken parçaların değişimi yapılıyor, ücretsiz kontrol ve kesin fiyat imkanı sunuluyor.
Speedy’nin faaliyet gösterdiği servislerde tüm lastik markalarının satış, kontrol ve bakımları, motor, vites kutusu ve hidrolik yağı, periyodik bakımlar, akü ve elektrik, fren, amortisör, egzoz, klima kontrol ve bakımları gerçekleştiriliyor. Aynı alan içerisinde faaliyet gösteren Speedy Grup bünyesindeki Speedy Wash + Wax çatısı altında ise, boyasız göçük düzeltme, boya bakım, boya koruma, boya restorasyon ve yenilemesi, araç içi detaylı temizlik, mikrop ve bakterilerden arındırma, ön panel (tor-pido) kapı panoları ve koltuk kumaşı bakım hizmetleri en son teknik ve teknolojiler
kullanılarak gerçekleştiriliyor.
Hangi firmaların
distribütörlüğünü
yapıyorsunuz?
Goodyear, Pirelli, Mıchelin, Continental, Bosch, TRW, Monroe, Bosal, Kormetal, BP, Martaş gibi ana firmaların distiribütörlüğünü yapıyoruz. Bu ana firmaların markalarını yalnızca Speedy servislerine tedarik ediyoruz. Toptancı mantığı ile çalışmıyoruz. Amacımız servislerimizde ürün çeşidi bulundurmak, Franchise’a da iyi koşullarda
ürün tedarik ederek kar marjını korumaktır.
Bayi ağınızdan bahseder misiniz?
Şu anda kaç bayiye sahipsiniz?
Speedy, şu anda 12 ilde 20 servis noktasıyla hiz-
met veriyor. CarrefourSa otopark alanları içinde,
akaryakıt istasyonları ve ana arterlerde olan
servislerimiz büyük metrekareler üzerinde tam
donanımlı hizmet vermektedir.
Bayilik için kriteriniz nedir?
Bayilerinize ne gibi ayrıcalıklar
sunuyorsunuz?
Servislerimizi açarken lokasyon kriteri değerlen-
dirdiğimiz en öncelikli konulardan birisi. Alışveriş
merkezleri, akaryakıt istasyonları, şehir içindeki
ana arterler öncelikli noktalarımız. Müşteri bek-
lentilerine tam anlamı ile cevap veren sistemimize
dahil olma hakkını kazanan Franchise’larımız
Türkiye’nin lokomotif sektörlerinin başında gelen
Speedy, Türkiye’nin Jenerik Markası Olma Yolunda Hızlı Adımlarla İlerliyor12 ilde 20 servis noktasıyla hizmet veren Speedy Genel Müdürü Gür Yalman ile konuştuk.
Yalman, “Akaryakıt istasyonunun lokasyona, araç giriş tipine vs. kriterlere göre o akaryakıt
istasyonuna gelen her araca uygun hizmet verebilen bir dünya yaratacağız” diyor.
PETROL PLUS - EKİM 2011 35
Söyleşi
otomotiv sektöründe her marka araca hizmet
eden, müşterinin saatlerine uyan, orijinal parça
kullanan, müşteri memnuniyeti %95 olan, %45’ler
seviyesinde brüt marj ile çalışabilen, aynı zamanda
tüketiciye çok uygun fiyat sunabilen, tüm teknolo-
jik gelişmeleri takip eden, eğitim alt yapısı kuvvetli
olan, Türkiye çapında yaygınlaşmasını hızla devam
eden, pazarlama faaliyetleri ile bölgesinde farklılık
yaratan bir zincirin parçası olacaklar. Buna biz
bir evlilik gibi bakıyoruz ve ilişkimizi çok değerli
buluyoruz.
Dünyadaki gelişmeler artık bankada duran pa-
ranın enflasyona yenik düşeceği sinyalini birkaç
yıldır vermekte. Bugün, akılcı ve doğru yatırımları
yapmak ile çok daha önemli kazançlar elde etmek
mümkün. Geçmişte olduğu gibi paradan para
kazanma dönemi bitti ve artık bir iş kurmaktan
çok daha iyi kazançlar elde etmek mümkün.
Geçmişte olduğu gibi trend bireysel mağa-
zaların gelişmesi yönünde değil, bilakis zincir
mağazalar sistemine girmek içinde birçok
avantaj getirmeye başladı. Otomotiv sektörü
Türkiye’de en fazla gelişen sektörlerin başında
gelmeye devam edecek.
Akaryakıt istasyonları içinde
Speedy konsepti ne gibi katkılar
sağlıyor?
Rekabet Kurulu almış olduğu karar doğrultu-
sunda intifa hakkını 5 yıl süreyle sabitledi. Bu
sabitlemeden sonra sektörde bugün takribi 55
akaryakıt istasyon zincir markası var. Bunlar
içerisindeki rekabet özellikle büyük şehirlerde
daha çok kızışmaya başladı. Daha önce görmedi-
ğimiz Anadolu’da hakim olan markaların büyük
şehirlerde ve önemli noktalarda görmeye başladık.
Yeni gelen firmalarla birlikte Avrupa da olduğu
gibi geçmişte de akaryakıtta ciddi anlamda iskon-
toların pazarda yer aldığı bir döneme giriş yaptık.
Birkaç akaryakıt firması ya %6-7 gibi direkt iskonto
yapıyor ya da müşteriye kart sistemiyle avantajlar
sağlıyor. Toplamda %10 gibi kar eden akaryakıt
istasyonları, rekabetin bu nedenli değişkenliğe
uğraması ile yarısını ya da yarısından daha az kar
marjı elde edebiliyor. Bu durum mevcut akaryakıt
istasyonları içerisinde kar merkezlerinin önemini
çok daha can alıcıdır.
Bugün özellikle akaryakıt istasyonlarına gelen
müşterilere ek hizmet verilmesi çok daha önemli
hale geldi. Speedy’nin her marka araca yönelik
hizmet vermesi, akaryakıt istasyonlarına ciddi bir
avantaj yaratıyor. Çünkü her gelen aracın içersinde
lastiğin havalarının tamamlanması, sileceğin de-
ğişimi, yağ değişimi gibi farklı hizmetlere ihtiyaç
olabiliyor. Speedy sisteminin randevusuz çalış-
ması, ihtiyaç olan hizmetleri anında verebiliyor
olması akaryakıt istasyonunda çok ciddi bir fırsat
yaratıyor.
Speedy’e geldiği zaman müşterinin burada kalma
süresi de artacağı için, alışveriş yapma, restoran
varsa orada yemek yeme ihtimalini de artırıyor.
Speedy’nin farklı konseptlerinin de çalışmalarını
sürdürüyoruz. Speedy( binek araçlar ve hafif ticari
araçlar), Speedy Express, Speedy Ağır Vahısıta (
yeni geliştiriyoruz) . Akaryakıt istasyonunun lokas-
yona, araç giriş tipine vs. kriterlere göre o akaryakıt
istasyonuna gelen her araca uygun hizmet verebi-
len bir dünya yaratacağız. Yani akaryakıt istasyon
sahipleri mevcut alanları dahilinde hareket ederek
müşteriye bu hizmetleri verebilecekler.
Bu akaryakıt istasyonunun bulunduğu bölgede
farklılaşmasını da sağlayacak. 3 modelin de
farklı metrekarelerde alanlara ihtiyacı var. Bugün
Speedy minimum 250 metrekareye kurulurken,
Speedy express 60-70 metrekare alana sığabile-
cek. Ağır vasıta için olan konseptte de akaryakıt
istasyonunda müşterilerin göremeyeceği bir
alanda hizmet verecek. Burada akaryakıt istasyon
sahiplerinin hem akaryakıtta sunduğu avantaj-
larla, Speedy’deki avantajlar birleştirilerek çapraz
kampanyalar yapabilecek, bu da akaryakıt istas-
yonunu daha cazip yapacak. Bu rekabet içerisinde
farklılaşarak, karlılık ve daha fazla satış imkanı
sağlayacaktır.
Tüketiciler neden sizi tercih
etmeliler?
Speedy’nin uzmanlığı, aracınızın yürüyen aksa-
mını original parçalar kullanarak uygun şartlar
dahilinde muhafaza etmek. Aracınızın bir yatırım
olduğunu biliyoruz ve bu yatırımın uzun vadede
verimliliğini, güvenliğinizi göz ardı etmeden en
uygun maliyetler dahilinde sağlıyoruz. Her türlü
periyodik bakım, tüm markaların lastiklerinin
bulunduğu bir market, fren ve süspansiyonunuz
ile ilgili her şey, egzoz sisteminiz gibi konular
Speedy’nin uzmanlığı. Ücretsiz ön muayene hiz-
metimiz sayesinde araç muayenenizi yaptırmadan
Speedy servislerine gelirseniz, sizin muayeneden
sorunsuz geçmeniz için gerekli tüm ekspertiz
hizmetlerini bizden alabilirsiniz. Ayrıca, profesyo-
nel, uluslararası lider bir zincir, şeffaf, uygun fiyat,
hızlı, cana yakın, güler yüz, problemlerine hızlı
çözüm yaratan bir yapı sanırım konuyu basitçe
özetleyebilir. Herkesin vakti değerli günümüzde
ve güvenebileceğiniz, hızlı, pratik ve uygun fiyatlı
bir çözüm ortağınız var ise hayat daha keyifli
oluyor.
Speedy’i benzersiz kılan nedir?
Fast- Fit’de ( Hızlı araç bakım) Türkiye’de birçok
ana markayla, her marka araca randevusuz
hizmet verebilen, üstelik sadece lastik değil,
bütün hızlı bakım ve onarımlarında gerçek-
leştiği bir yapı, Speedy haricinde yok. Olanları
incelediğinizde verdikleri hizmetlerin ya da
sattıkları markaların sınırlı olduğunu görüyorsu-
nuz. Speedy bu açıdan çok zengin bir konsept.
Müşteri istediği lastik markasını, istediği aküyü
vs. bulurken, bütçesine uygun olanı seçmekte
de özgür oluyor. Tüm bunların yanı sıra hem
randevusuz, hem hızlı hem de profesyonel bir
hizmet almış oluyorlar.
Ana hedefl eriniz nelerdir?
Speedy, konsepti gereği şu anda Türkiye’nin jene-
rik markası olma yolunda hızla ilerliyor.
Yetkili servisler haricinde benzer işleri yapan
servislerle karşılaştırırsanız, pazar payımız yak-
laşık %2,5 ,%3’ler civarındadır. Bizi tercih eden
müşterilerin ise %33’ü bayan. 2012 ve 2013 yılları
arasında pazar payımızı %5’ler seviyesinin üzerine
taşımak niyetindeyiz.
Speedy bulunduğu segmentte Türkiye’de Pazar
lideri. Gelişen bir Pazar olan Türkiye gibi ülkeler
genel anlamda gelişmiş pazarlara çok benzer
süreçler ile olgunlaşıyor. Bu bağlamda Avrupa’da
bulunan pazar payından aşağıda bir oran ile kar-
şılaşacağımızı ummuyorum. Biz bu segmentin
her zaman öncüsü, lideri, ve müşteri ihtiyaçları
doğrultusunda kendine şekil veren şirketi olaca-
ğız. Tüm bunların yanı sıra hizmet kalitemizi ön
plana çıkararak ve mevcudu daha da geliştirerek
iyiden mükemmelle giden yolda oyuncu olmak
istiyoruz.
36 PETROL PLUS - EKİM 2011
Söyleşi
Korur’un Odak Noktası
Müşteri Memnuniyeti
Kısaca kendinizden ve firmanızdan
bahsedebilir misiniz?
1949 İstanbul doğumluyum. 1969 yılında İstanbul
Alman Lisesi’ nden mezun sonra, hayalimdeki mes-
lek olan, ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü
1974 yılında bitirerek profesyonel çalışma hayatı-
na atıldım. 25 yıl aralıksız çeşitli üst kademelerde
çalıştıktan sonra 1999 yılında kendi firmamı 2
arkadaşım ile birlikte Korur İnşaat Malzemeleri Dış
Ticaret Ltd. Şti. adı altında kurdum. 1999 yılından
beri “Aliaxis Şirketler Topluluğu” çatısı altında bulu-
nan çeşitli firmaların Türkiye Mümessilliğini alarak
çalışma hayatımızda bugüne başarı ile geldik.
Ürün portföyünüzden bahsedebilir
misiniz? Önümüzdeki dönemde
ürün portföyünüze ne türlü ürünler
katılacak?
Biz şu anda bütün pazarlama çalışmalarımızı
Türkiye Mümessilliğini yürüttüğümüz ve “Aliaxis
Şirketler Topluluğu” içinde lokomotif firmalardan
biri olan Fransız Nicoll firmasının
ürünleri üzerinde yoğunlaştırdık.
Bir Nicoll iştiraki olan ve 1990-1999
yılları arasında Türk İnşat sektörün-
de birçok ilke imza atan ETERPLAST
Plastik Sanayii A.Ş. genel müdürü
olarak Nicoll’ ü 22 senedir tanıyo-
rum. Ürün portföyünde bulunan
her parçanın arkasında yatan AR-
GE ve mühendislik çalışmalarını ve
kalite anlayışını çok iyi ve yakından
biliyorum. Bu anlayış içinde üretim
yapan Nicoll’ün yer aksesuarları ve
drenaj kanal sistemlerini Türkiye
pazarında tanıtıp satışını yürütmek-
teyiz. Söz konusu bu ürün gamında
çıkacak yeni drenaj kanal sistemleri
ve süzgeçlerini de aynı inanç ile
pazarlamaya devam edeceğiz.
Akaryakıt istasyonlarına ne tip
hizmetler sağlıyorsunuz?
Biz akaryakıt istasyonları ile 2006 yılında tanıştık.
Bu tanışmayı da sektörün kalite öncüsü ve ağır
topu SHELL firması ile başardık. Kendilerinin
de bize sağladığı teknik destek ve uygulama
çalışmaları sonucu bu sektörde faaliyet gösteren
tüm ana firmalara hazır kanal ve mazgallarımız
ile hizmet vermekteyiz. Hazır kanal ve mazgalla-
rımızın uygulama aşamasında sağladığı montaj
kolaylığı, kullanım aşamasında temizlik, sessizlik,
güven ve en önemlisi kalite olarak karşımıza
çıkmaktadır.
Diğer firmalardan hangi
yönleriniz ile farklılaştığınızı
düşünüyorsunuz?
Biz her uygulamayı kendi işimiz olarak gördük.
Bizim için müşteri memnuniyeti çok önemlidir.
Biz fazla büyük bir firma değiliz ama müşterile-
rimize verdiğimiz hizmetin kusursuz olması için
her türlü çabayı harcıyoruz. Hiç unutmuyorum,
Ankara Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılan bir
uygulamada ufak bir parça ihtiyacı doğmuştu.
İstasyonda alan betonu dökülmekte olduğu
için bu parçanın olmaması beton çalışmasının
durması anlamına geliyordu. Uygulayıcı firmanın
içinde bulunduğu sıkışıklık karşısında, ben, şahsen
arabama atlayıp söz konusu parçayı sabah saat
08:00 de istasyona götürüp bir çaylarını içtim ve
geri döndüm. Bu ufak ama önemli olayın müşte-
rimizde yarattığı memnuniyet bize huzur olarak
yansıdı. Uygulayıcı firmanın, bu olaydan sonra,
hep bizim kanalları kullandığını söylemeye gerek
yok, herhalde.
Pazar payınızı arttırmak için ne
tür stratejiler geliştiriyorsunuz,
yatırımlar yapıyorsunuz? Gelecek
dönem yatırım hedefl eriniz
nelerdir?
Benim düşüncem, dünya bir teknoloji dünyası ve
bu parkurda çok büyük bir yarış var. Kendinize
Korur İnşaat Malzemeleri Dış Ticaret Ltd. Şti. Genel Müdürü Bora Korman ile
sektöre sundukları çözümler hakkında konuştuk.
������ ��� ���������������� ��������������������������� ���� �
Söyleşi
bu parkurda bir yer bulamazsanız kaybolup gi-
dersiniz. Bu hızlı yaşam ve mücadele dünyasında
olayın çekirdeği tanıtım, tanıtım ve gene tanıtım.
Dolayısı ile tüm çalışmamız internet üzerinden bir
iletişim ağı kurmak ve bu ağ sayesinde ürünleri-
miz hakkında müşteriye ihtiyaç duyduğu teknik
ve mali bilgileri ışık hızında iletmek. Ürünlerimiz
hakkında tüm teknik doneleri, uygulama filmleri-
ni, alternatifli ürün çözümlerini müşterilerimizin
hizmetine sunuyoruz. Bunun için, daha ilk aşaması
tamamlanmış olan www.korurltd.com.tr web
sayfamız hizmete sunulmuş bulunmaktadır. Bu
aşamada, stratejimizi bu noktaya yoğunlaştırdık
ve yatırım planımızda, müşterilerimize gerek
duyduğu bilgileri hızla ulaştırmak için alt yapı-
mızı kuvvetlendirme çalışmalarına ağırlık
veriyoruz. Ürün kalitesinde, gerek uygulama
gerekse kullanım aşamalarında her hangi bir
sorun yaşamamaktayız. Dolayısı ile uygulama
aşamasından önce veya sonra müşterilerimi-
zin kafasında oluşabilecek her türlü soruyu, ki
bu soru Hakkari veya Kars illerinde bulunan bir
müşterimizde oluşabilir, İstanbul’dan anında
görsel bilgilerle donatarak cevaplamamız
gerekmektedir. Hizmetimizin bu ayağına şu
aşamada büyük önem vermekteyiz.
Gelecek dönem planlarınız
nelerdir?
Bizim, KORUR olarak hedefimiz temsilcisi ol-
duğumuz Fransız Nicoll firmasının ürettiği ve/
veya üreteceği ürünlerinin Türkiye pazarında
en iyi şekilde tanıtımını yapmak ve bu ürünler-
de en yüksek pazar payını kapmak. Bu amaçla,
Nicoll ile oturup ortak satış politikaları geliştir-
mek ve Nicoll’ ün dünya pazarında kazandığı
tecrübeleri Türkiye pazarına birlikte adapte
etmek, önümüzde gözüken planlardır. Nicoll’
ün, özellikle hazır kanal ve mazgalları konusunda
yapmayı planladığı yeni yatırımlar, bizim pazar-
lama çalışmalarında
çok yoğun bir çalışma
sürecine gireceğimizi
göstermektedir. Be -
nim ve ortağım için,
çalışma hayatının dolu
dolu geçmesi bize sa-
dece mutluluk verir.
Kişilere ve firmalara,
sorunlarına karşı yeni
hizmetler sunmak ve
bu sorunlara çözüm
üretebilmekten daha
mutluluk veren bir olay
olabilir mi?
Son olarak söylemek
istedikleriniz….
Daha önce de söylediğim gibi, bu sektörde 22 yıl-
dır çalışmaktayım ve Nicoll’ ü çok yakından tanıyo-
rum. Şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim: Nicoll bir
okuldur. Kendisi sadece Türkiye’ de değil, dünyada
da birçok ilkin altına imza atmıştır. Örnek olarak,
pis su sistemlerinde boru ve bağlantı elemanla-
rında et kalınlığının 3,2 mm olma mecburiyetini
bağlayıcı standart olarak biz getirdik. Yağmur
derelerinde bir standart mecburiyetinin olması
gereğini ve ilgili standardı biz getirdik. Şunu
açıkça ifade edebilirim, isim vermeğe gerek yok,
ama sadece Nicoll’ ün ürettiği ürünlerin kopyasını
yaparak iş hayatına giren ve bugünkü Türkiye
pazarında isim sahibi olan en az 3 veya 4 firmayı
size sayabilirim. Bu da Nicoll’ ün ne kadar büyük
bir firma olduğunun en büyük göstergesidir.
38 PETROL PLUS - EKİM 2011
Makale
Kaddafi’nin ölümünün ardından Libya petrolleri-
nin küresel petrol arzına olacak olan etkisi herkes
tarafından merak edilmekte iken bu konunun
Akdeniz çevresindeki işlenmiş ürünlerin fiyatlarına
etkisi de sanırım bizim için merak uyandıran bir
konu. Ancak ben bu konuyu sadece Libya petrolü
ile sınırlı tutmayarak Brent ve Urals petrolleri ile
Akdeniz’deki işlenmiş ürün ticareti ile ilgili bazı
diğer konuları da buraya taşımak istiyorum ki
genel anlamıyla Türkiye’deki akaryakıt fiyatları-
nın geleceği konusunda da bir fikir edinebilelim
isterim.
Bilindiği gibi Türkiye’deki yurt içi 95 oktan kurşun-
suz, motorin ve kırsal motorin fiyatları Platts’ın 10
ppm Premium, ULSD 10 ppm ve Gasoil Genova/
Lavera CIF fiyatları üzerinden hesaplanmakta. Bu
durumda Platts fiyatlarının gidişatını kestirmek
bizim için yerel akaryakıt fiyatlarının da durumu-
nu anlamakta kilit bir öneme saihip olabilir. ABD
Doları etkisini doğrudan fiyat hesaplamasına
dahil etmeyeceğim ancak ABD Doları’nın benc-
hmark fiyatlar üzerindeki etkisine de gerekirse
değineceğim.
Akdeniz’deki işlenmiş ürün pazarı genel anlamıyla
Akdeniz’deki fiziki ticaret ile belirlenmekle bera-
ber ICE kontratları ve Kuzeybatı Avrupa’daki fiziki
hareketlilikten de etkinlenmekte. Bu durumu göz
önüne aldığımızda, Brent tipi ham petrolün fiyat
hareketlerinin Platts Akdeniz fiyatlarında öncelikli
etkiye sahip benchmark olduğunu da söyleyebi-
liriz. Gerçi bu benim keşfettiğim bir durum değil,
zaten bilinmekte ancak ben biraz daha ayrıntı-
lara girip Rotterdam’daki hareketlerin Genova/
Lavera fiyatı üzerindeki etkilerini de incelemeyi
umuyorum.
Geçtiğimiz aylarda ICE gasoildeki backwardation
etkisine Rusya’dan gelen arzın rafinaj bakımları
nedeniyle azalması da eklenince yaklaşan kış
aylarına rağmen, ısınma amaçlı petrol ürünlerinin
talebinde ertelemelerin görünmesine yol açtı. Bu
da crack spreadlerin Brent’e karşı değer kaybetme-
sine neden oldu. OPEC’in Ekim 2011 raporundaki
verilere baktığımızda da 10 ppm Premium için
belirleyici olan Rotterdam 50 ppm Premium crack
spreadin Eylül 2011 başından bu yana azalmakta
olduğunu görebiliriz.
Şu sıralar Kuzey Batı Avrupa’daki arz sıkıntısı ne-
deniyle Akdeniz’den daha fazla alışta olduğunu
görmekteyiz. Bu durum da Akdeniz’in fiyatlarını
aşağı çeken bir durum oluşturmakta ancak yakın
zamanda Libya ve Kuzey Afrika petrolünün dev-
reye girmesi ile arz sıkıntısından kurtulacak Kuzey
Batı Avrupa’nın hamlelerine de Akdeniz Bölgesi’nin
hazırlıklı olması gerekmekte. Almanya’daki kış
şartlarının yaklaşması nedeniyle talep artışı yaşa-
yan ısınma amaçlı işlenmiş ürünlerin ve 50 ppm
Premium fiyatlarının 10 ppm Premium üzerindeki
etkisine karşı ise dikkatli olmak gerektiği sektörde-
ki traderlar tarafından dile getirilmekte.
Yine OPEC Ekim 2011 raporundaki verileri incele-
diğimizde tanker taşıma maliyetleri ile ilgili dikkat
çekilmesi gereken bilgiler görülmekte. Temiz
tanker endekslerini incelediğimizde Akdeniz/
Akdeniz rotasındaki temiz tanker hareketlerin-
de Mayıs 2011’den beri gözlemlenen düşüşün
bitmeye başladığı görülebilir. Bu durumda bu
trafiğin artmasından da talebin bu rota üzerinde
artmaya başladığı görüşü de çıkarılabilir. Yukarıda
bahsettiğimiz nedenler ile arz sıkıntısına düşecek
Akdeniz akaryakıt pazarında oluşacak bu talep
Yerel Akaryakıt Fiyatlarının
Temeline Bir Bakış
Akdeniz Akaryakıt Piyasası
Üzerine Bir AnalizPetrol Müh. Serkan �AH�NKAHIN Enerji Dan��manl�k [email protected]
Kaynak: OPEC Ekim 2011 Raporu, Sayfa 56.
PETROL PLUS - EKİM 2011 39
Makale
artışının da fiyatlar üzerinde baskı oluşturması
da muhtemel görülmekte. Yaklaşan kış ayların-
daki genel durum ve Japonya ve Öin’den gelen
ekonomik düzelme haberlerinin de burada etkili
olabileceği düşünülebilir. Aşağıdaki grafikte temiz
tanker taşımalarındaki rotaların durumunu ve
miktarları görebilirsiniz:
Yukarıdaki grafikte görüldüğü üzere, Orta Doğu/
Doğu rotasında da belirgin bir artış var ve bu artış
yukarıda bahsettiğimiz Uzak Doğu Asya’dan gelen
talep artışını da bize anlatmakta. Ayrıca Libya ve
Irak gibi bölgelerin üretim ve ihracat artışlarını
da takip edebilme adına faydalı olabilirler. Aynı
rapordaki verilere baktığımızda Ağustos – Eylül
döneminde tanker taşımalarındaki artış oranı
Akdeniz/Akdeniz rotasında 5 tanker iken, bu oran
Akdeniz/Kuzey Batı Avrupa rotasında 2. Ancak bu
artış yanıltıcı olmasın diye şu notu da düşmekte
fayda var; Eylül 2011’deki artışın ardından tanker
taşıma sayısı Temmuz 2011’deki değerine geri
dönüş yaptı. Diğer bir deyişle Temmuz-Eylül dö-
nemi için Akdeniz/Akdeniz rotasındaki değişim 3
tanker iken, Akdeniz/Kuzey Batı Avrupa rotasında
bu değişim 0.
İşlenmiş ürün pazarına bakarken atlanmaması
gerek diğer bir nokta da ham petrolün fiziki tica-
retinin ne durumda olduğu. Hazır tanker taşıma
maliyetlerinden bahsetmişken ham petrolün
durumunu da yine OPEC Raporu üzerinden in-
celeyelim.
Avrupa’ya tankerler aracılığıyla gelen ham petrol
miktarı Ağustos ayında 11,66 milyon varilken bu
miktar Eylül ayında 12,31 milyon varile çıkmış
ve % 0,66’lık bir değişim oluşturmuş. Uzak Doğu
içinse bu değişim -%0,12. Avrupa’ya gelen bu
ham petrol artışındaki Avrupa’daki rafinerilerin
kullanım oranları artmış durumda. Japonya’da
düşüş görülürken Singapur’da kayda değer bir de-
ğişim görülmemekte. Crack spreadlerdeki düşüşe
paralel olarak da Avrupa’da rafinaj karlılıklarında
ise düşüş görülmekte. Hal böyle olunca fiyatlarda
bir düşüş yaşanması beklentisi de ortaya çıkıyor
ancak ürün fiyatlarında bu düşüşü göremiyoruz.
Temiz tanker endekslerinde Avrupa çıkışlı tanker
sayısında düşüşün olduğu gerçeğini de eklersek,
benim bu duruma karşı ortaya koyabileceğim
neden aynı zaman diliminde Euro/ABD Doları pa-
ritesindeki düşüş nedeniyle fiyatların ABD Doları
bazında ham petrol maliyetlerinin artmasının ürün
fiyatlarına yansıması olabilir.
Bu durumu dikkate aldığımızda ham petrol fiyat-
larının durumunu da kestirmeye çalışmakta fayda
olabilir. Yazının en başında da söylediğim gibi ABD
Doları konusuna direk olarak girmeyi düşünme-
diğim için bu konuyu da ham petrol fiyatlarının
hareketi içerisinde inceleyelim.
Brent tipi ham petrolün Akdeniz akaryakıt fiyatları
üzerinde belirleyici olduğundan bahsetmiştik, bu-
nun nedenlerine başka bir yazıda değinme fırsatı
bulmayı da umuyorum. Brent petrolün hareketini
incelemeden önce Aralık vadeli Brent future işlem
grafiğine bakalım:
Grafik üzerinde analizin teknik kısmını derinleş-
tirmek istemediğim için, hareketi görebilmek
adına sade bir grafik koydum. Yukarıdaki grafiğe
baktığımızda, Brent Aralık vadeli future işlemlerin
hafif yukarı seyirli olduğunu görebiliriz ancak
109,25-111,50 ABD Doları arasında bir bant hare-
ketinde olduğunu da görmek mümkün. Kış etkisi
başladığında üretim bölgesi Kuzey Buz Denizi
olduğu için Brent’in fiyatında arz sıkıntısı kaynaklı
bir artma beklenebilir. Ayrıca yazının önceki kısım-
larında bahsettiğimiz nedenlerden dolayı Kuzey
Avrupa’da bir talep artışı olursa muhtemelen
Brent’in fiyatını daha da yukarı çekecektir. Brent’in
küresel bir benchmark oluşu nedeniyle de Orta
Doğu petrolündeki talep artışı da Brent’in fiyatını
yukarı çeken bir etken olabilir. Bunlara ek olarak
da net-back fiyatlamadan kaynaklı bir şekilde
hafif ürünlere olan mevsimsel talep düşüşü ve
ağır ürünlerdeki mevsimsel talep artışı belki de
bir denge oluşturabilir.
Yukarıda bahsettiğimiz bütün nedenleri uç uca
eklersek Akdeniz’deki talep artışına karşı arzın
zayıf kalabilme ihtimali üzerine Brent’teki fiyat
artışı ve Kuzey Avrupa işlenmişi ürün pazarının
etkisi ile Akdeniz işlenmiş ürün pazarında fiya-
ların artması kaçınılmaz olabilir. Bu da bizi doğ-
rudan ilgilendirdiği şekliyle Genova/Lavera CIF
benchmark fiyatları ile beraber yerel akaryakıt
pazarımızdaki fiyatları yukarı çekebilir, ABD Doları
etkisini saymazsak. Daha önceki çalışmalarımda da
bahsettiğim üzere Türkiye’deki akaryakıt fiyatları
ABD Doları’ndan küresel ham petrol fiyatlarına
göre daha fazla etkilense de yine de Akdeniz ve
Kuzey Batı Avrupa akaryakıt piyasasını anlamaya
çalışmak da bizim için faydalı olabilir. Bu du-
rumda orta ve uzun vadeli hamleler için bir fikir
edinebiliriz. Avrupa’nın Libya’dan umduğu sweet
grade petrolün arzının beklendiğinden daha uzun
sürecek olması ile rafineri marjları daha da düşen
Avrupalı rafinerilerin durumunu ise ayrıca incele-
mekte fayda olabilir.
Burada yazdıklarım çok kaba bir şekilde şu ana
dair bir resim çizme çabası olarak yorumlanmalıdır.
Burada bahsedemediğimiz daha birçok etken bu
piyasayı ciddi şekilde etkilemekte. ICE kontratları
ya da forward ve spot barge satışları da dikkatli
şekilde incelendiği takdirde daha hassas ve daha
etkili incelemeler yapmak da mümkün olacaktır.
Kaynak: TradeInternational Platformu– İş Yatırım
40 PETROL PLUS - EKİM 2011
Petrolün Boru Hatları ile Transit Geçişinde Güvenlik
Makale
Dünyada enerji ihtiyacının artması, yeni enerji
kaynaklarının aranması çalışmalarına hız ver-
mekle birlikte, mevcut enerji kaynaklarının ucuz
ve güvenli bir şekilde nakledilmesi konusu da
önem kazanmıştır. Ülkemiz bilindiği üzere enerji
kaynakları son derece zengin olan ülkelerle sınır
durumundadır. Bu nedenle enerji koridoru olan
ülkemizin istikrarı, güvenilirliği, güvenliği ener-
jiyi üreten ve tüketen ülkeler için hayati önem
taşımaktadır. Petrol ve doğal gazın üretimi için
güvenlik ve istikrara ne kadar ihtiyaç varsa, onun
tüketicisi olan gelişmiş ülkelere
ulaştırılmasını sağlayan ülke-
lerin istikrarı, güvenilirliği ve
güvenliği de o kadar önem arz
etmektedir.
Dünya üzerindeki ispatlanmış
petrol ve gaz rezervlerinin
dörtte üçü ülkemiz sınırında
ya da yakın çevresinde yer alan
ülkelerde bulunmaktadır. Doğal
gaz ve petrol zengini olan Orta
Asya ve Ortadoğu ülkeleri ile
enerjiye ihtiyacı olan gelişmiş
Batı ülkeleri arasında, Asya
kıtasının en güvenli korido-
runun ülkemiz olduğu bütün
uzmanlar tarafından kabul
edilmektedir. Bu durum hiç
şüphesiz ülkemizi 21. yüzyılın “enerji koridoru”
yapmaktadır. Özellikle Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham
Petrol Boru Hattının tamamlanarak kullanıma
açılması ülkemizin enerji politikalarında önemini
ve etkisini daha da arttırmıştır. 21. yüzyılın “enerji
koridoru” olan ülkemiz giderek enerji politikala-
rında etkin ve önemli konuma gelmekle birlikte,
bu konumu nedeniyle ayrıca ülke ekonomisine de
önemli kazanımlar elde etmektedir.
Ülkemizin 21. yüzyılın “enerji koridoru” olmasın-
daki en önemli etkenlerden biri coğrafi konumu
olduğu kabul edilmekle birlikte politik istikrarı,
güvenirliği ve güvenliği de önemli diğer etkenler
arasında sayılmaktadır. Kıt enerji kaynaklarının
ucuz, güvenli ve hızlı olarak naklini sağlamak
amacıyla yapılan petrol boru hatları beraberinde
bu hatların güvenlik sorununu gündeme getir-
miştir. Güvenlik sorunlarının başında ise sabotaj
olaylarının sınırlı sayıda olduğu dikkate alınırsa
petrol boru hatlarından hırsızlık geldiği söylene-
bilir. BOTAŞ Genel Müdürlüğü’nün işlettiği petrol
boru hatlarında 2003-2008 yılları arasında yıl
bazında olay sayılarında azalma olmasına rağmen
teşebbüs aşamasında kalanlar da dahil olmak
üzere 411 ham petrol hırsızlığı olayı meydana
geldiği belirtilmektedir. Petrol boru hatlarından
hırsızlık ve mala zarar verme suçu, petrol boru
hattının delinmesi suretiyle yapılmaktadır. Do-
layısıyla hırsızlık suçunu işleyen fail ya da failler
petrol boru hattına da zarar vermektedirler. Bu
suçlar nedeniyle meydana gelen maddi zararın
büyük bir kısmı petrol boru hattının delinmesiyle
gerçekleşmektedir.
Petrol boru hatlarından hırsızlık eylemlerinin
sayısının fazlalığı ve bu suçların neticesinde olu-
şan zarar nedeniyle yasa koyucu 1 Haziran 2005
tarihinde yürürlüğe giren 5237 Sayılı Türk Ceza Ka-
nununda ve 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanununda
yeni düzenlemeler yapmıştır. 5237 Sayılı Türk Ceza
Kanunu’nun Nitelikli Hırsızlık Başlıklı 142. Madde-
sinin 3. Fıkrası, ikinci fıkraya atıf yapmak suretiyle
“suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve
bunların nakline, işlenmesine veya depolanma-
sına ait tesislerde işlenmesi hâlinde sanık ya da
sanıkların 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ceza-
landırılacağını”, petrol boru hatlarından hırsızlık
suçunun örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi
hâlinde, sanıklar hakkında onbeş yıla kadar hapis
ve onbin güne kadar adlî
para cezasına hükmoluna-
cağını düzenlemektedir. Su-
çun gece vakti yani güneşin
batmasından bir saat sonra
başlayan ve doğmasından
bir saat evvele kadar devam
eden zaman süresi içinde
işlenmesi halinde verilecek
ceza 143. madde uyarınca
üçte birine kadar artırılmak-
tadır. Belirtildiği üzere petrol
boru hatlarından hırsızlık,
petrol boru hattının delin-
mesi suretiyle yapılmaktadır.
Çoğu zaman sanık savunma-
larında hattın delinmesinin
suçun unsuru olduğu belirtil-
se de bu savunmalar, kanunun belirlediği sisteme
uygun düşmemektedir. Bu suçlarda bileşik suç söz
konusu olmadığı için sanıklara hırsızlık suçunun
yanı sıra mala zarar verme suçundan da 5237 Sayılı
Türk Ceza Kanunu’nun 152/a maddesi uyarınca 1
yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Pet-
rol boru hatlarından hırsızlık sonucu elde edilen
petrolün sonradan ele geçirilmesi halinde oluşan
sorunlar 5015 sayılı kanunda değişiklik yapan 5576
sayılı kanunla büyük ölçüde giderilmiştir. 5576
sayılı kanunla yapılan düzenleme ile 5015 sayılı
Petrol Piyasası Kanunu’nun 2 maddesinin 21. ben-
dinde “sıvı veya gaz halindeki hidrokarbonlarla,
hidrokarbon türevi olan yakıtları nakleden boru
Avukat U�ur KIZILCA
PETROL PLUS - EKİM 2011 41
Makale
hatlarından (her türlü üretim, iletim ve dağıtım
hatları dahil) veya bunların depolarından veya
kuyulardan yasalara aykırı şekilde alınan petrol
ve petrol ürünleri”, “kaçak petrol” olarak kabul
edilmiştir. Bu durumda petrol boru hatlarından
hırsızlık sonucu elde edilen ve hırsızlık sırasında
yakalanamayan petrol ve petrol ürünleri ele ge-
çirildiğinde sanık veya sanıklar, 5015 Sayılı Petrol
Piyasası Kanunu’nun 5576 sayılı kanunla değişik
ek 5 madde uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis
cezası ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile
cezalandırılacaklardır. 5015 Sayılı Petrol Piyasası
Kanunu’ndaki bu düzenleme sadece hırsızlık
fiilinin tamamlanmasından sonra çalınan petrolü
alan, satan, kabul eden ve rafine eden şüpheliler
hakkında uygulanabilecektir.
Yasa koyucunun petrol boru hatlarının anılan
suçlardan zarar görmemesi amacıyla yapmış
olduğu bu düzenlemeler neticesinde olumlu
sonuçlar alınmakla birlikte bu düzenlemeler
yetersiz kalmaktadır. Uygulama da kolluğun öz-
verili çalışmaları, mahkemelerce bu suçlar sonrası
oluşan tehlike, zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi
dikkate alınarak sanıkların teşdiden cezalandırıl-
malarına karar verilmesi suçla mücadele de yeterli
olmamaktadır. Özellikle sanıkların petrol boru
hattından çaldıkları petrolle kolluk tarafından olay
yerinden yaklaşık 30-40 km uzaklıkta yolda çalınan
petrol ile yakalanmalarını “teşebbüs aşaması” ola-
rak kabul eden Yargıtay içtihatları nedeniyle suç
adeta “tamamlanamaz suç” haline gelmiştir. Bu ka-
rar uyarınca suçun tamamlanmış sayılabilmesi için
petrol boru hatlarından hırsızlık sonucu çalınan
petrolün “götürülmek isten-
diği yerde” yakalanması hatta
çeşitli proseslerden geçirilerek,
satıma hazır hale getirildiğinde
yakalanması gerekecektir. An-
cak bilindiği üzere bu hale geti-
rilen petrolün satılması halinde
başka bir suç yani 5015 Sayılı
Petrol Piyasası Kanunu’nda
öngörülen “Kaçak Petrol” suçu
gerçekleşmektedir.
“Cezalar Yetersiz”
Ülkemizin 21. yüzyılın “enerji koridoru” olması yö-
nünde ki stratejik hedefini doğrudan ve olumsuz
etkileyen bu suçla mücadele büyük önem arz et-
mektedir. Çalınan petrolün kullanılmasıyla petrol
piyasasına, onarım ve çalınan petrol maliyetleri ile
ülke ekonomisine zararları olan bu suçlarla müca-
dele de başarı olunması zorunlu hale gelmiştir. Bu
suçların işleniş biçimi, sanıkların
tehlikeli ve bu suçu işlemeyi alış-
kanlık haline getirmeleri, suçun
ancak birden fazla kişi ile işlen-
mesi ile mümkünken çoğu zaman
örgüt yapısının ortaya çıkartıla-
maması, suçlar sonrası meydana
gelen tehlike ve zararın ağırlığı, bu
suçlar neticesinde oluşan zararın
doğrudan milli menfaatlerimizi
etkilemesi, suçların konusunun
önem ve değeri, sanıkların çoğu
zaman çalınan petrolü götürmek
istedikleri yere götüremeden ya-
kalanmaları nedeniyle teşebbüs
aşamasında kalan hırsızlık suçu
nedeniyle az ceza almaları, asıl zararın petrol
boru hattının delinmesi suretiyle gerçekleşmesine
rağmen sanık veya sanıkların 5237 Sayılı Türk Ceza
Kanunu’nun 152 maddesi uyarınca mala zarar
verme suçundan ancak alt sınırı bir yıl olan hapis
cezası ile cezalandırılmaları vb nedenlerle 5237
sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142 ve 152. madde-
lerinde mutlak suretle değişiklikler yapılmalıdır.
Yasa koyucunun başlangıçta hedeflemiş olduğu
amaçlara uygun olarak hazırlanan ve 5237 Sayılı
Türk Ceza Kanunu’nun 142/3 ve 152. maddelerinin
değiştirilmesine ilişkin kanun tasarısında da yer
aldığı üzere 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun
142/3.maddesinde yer alan sıvı veya gaz hâlindeki
enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine
veya depolanmasına ait tesislerde işlenen bireysel
hırsızlık suçları için 6 yıldan 10 yıla kadar hapis
cezasının, bu suçun örgütlü halde işlenmesi ha-
linde önceki düzenlemeye paralel olarak suçun
yarı oranında artırılarak ayrıca on bin güne kadar
adli para cezasının verilmesine, 5237 Sayılı Türk
Ceza Kanununun 152. maddesinde ise petrol
veya gaz nakleden boru hattına zarar verilmesi
halinde sanık ya da sanıklara en az dört yıl hapis
cezasının verilmesine dair değişiklik yapılması
zorunlu hale gelmiştir. Bu değişikliğin suçla mü-
cadelede önemli katkı sağlamasının yanı sıra suç
sonrası oluşan tehlike ve zararın ağırlığına göre
daha dengeli bir ceza getirilmiş olacaktır. Nitekim
mal varlığına karşı işlenen suçlar arasında yer alan
ve çok daha az tehlike ile zarar yaratan suçların
birçoğunda petrol boru hatlarından hırsızlık ve
petrol boru hattına zarar verme suçlarına göre
daha fazla cezalar öngörülmektedir. Petrol boru
hattından çalınan petrol, çoğunlukla yanık yağ,
fuel oil, benzin gibi maddeler ile karıştırılarak
sanayi tesislerinde veya kalorifer kazanlarında
yakıt olarak kullanılmak üzere satılmaktadır. Ça-
lınan ham petrol sözde “rafineri” olarak kurulan
ilkel tesislerde ayrıştırılmaktadır. Çalınan ham
petrolden elde edilen ve standartlara aykırı olan
bu yakıtların kullanılması, can ve mal kayıplarına
neden olduğu gibi kullanıldıkları makinelerin öm-
rünü de azaltmaktadır. Sözde “rafineri” adı verilen
bu tesislerin ortaya çıkartılması ve çalınan ham
petrolün ayrıştırılması neticesinde elde edilen ve
standartlara aykırı olan bu yakıtların satılmasının
önüne geçilmesi de diğer önemli bir suçla müca-
dele yöntemi olacaktır. Suçla mücadele de ayrıca
sanıklara açılan davaların sıkı bir şekilde takip
edilerek sanıkların gerçeğe aykırı savunmalarına
karşı mağdur kurum vekillerinin mağdur taraf
olarak karşı savunma yapması, özverili çalışmaları
ile başarılı sonuçlar alan kolluğun petrol boru
hattının delinmesi öncesi sanıkların yakalamasına
yönelik çalışmalar yapması ve tedbirler alması
büyük önem arz etmektedir.
42 PETROL PLUS - EKİM 2011
Şirket Haberleri
TIRSAN Sektörde 35. Yılını Kutluyor
Nuh Trans Tercihini DAF ve Tırsan Frigo’dan Yana Kullandı
Çetin Nuhoğlu: ‘TIRSAN gücünün
arkasında 100.000 kişi var’
35 yıl önce İstanbul Kartal’da sektöre giriş yapan,
1993 yılındaki Türkiye’nin en büyük treyler fabri-
kası yatırımından sonra, Almanya Goch fabrikası
ile uluslararası bir üretici olan ve en son Rusya
yatırımları ile hızına hız katan sektörün lideri TIR-
SAN Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, 35.
yıl nedeniyle yaptığı açıklamada, işinde uzman
çalışanların, iş ortaklarıyla güvene dayalı çalışma
disiplininin ve bir ekip olarak hedefe koşabilme-
nin sürdürülebilir başarıya ulaşmadaki önemine
değinirken, ‘TIRSAN gücünün arkasında 100.000
kişi var. Bu büyük ekip, yurt dışı tedarikçisinden,
ulusal yan sanayicisine, üretim hattındaki kay-
nakçıdan, Ar-Ge mühendisine, Almanya’da ki
müşteri temsilcisinden, Türkiye’deki 20’yi aşkın
satış ve satış sonrası noktalarına ve binlerle yurtiçi
ve yurt dışı müşterilerine kadar uzanır. Bu ekibe
duyduğumuz güven -TIRSAN olarak her zaman her
yerde müşterilerimizin yanındayız- sözünü verme
rahatlığını sağlıyor’ dedi.
Frigorifik Taşımacılık’ta Güvenilir
Tercih: TIRSAN Frigo
Nuh Trans Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Turan
araçlarını DAF-TIRSAN Otomotiv Satış Müdürü Lale
Bayoğlu’ndan teslim aldı. Törende konuşma yapan
DAF-TIRSAN Otomotiv Satış Müdürü Lale Bayoğlu,
bir kere DAF ve TIRSAN ürününe sahip olma ayrı-
calığını yaşayan firmaların, sonraki yatırımlarında
da mutlaka DAF ve TIRSAN ürünlerini tercih ettik-
Türkiye’nin Taşıyıcı Gücü TIRSAN; yılda 15.800 adet
treyler üretim kapasitesi, 4 uluslararası marka ve 500’den
fazla ürün çeşidiyle, 48 ülkeye ihracat yapan %100 Türk
sermayeli uluslararası bir fi rma olarak 35. yılına girmenin
haklı gururunu tüm sektör ve müşterileri ile paylaşıyor.
DAF-TIRSAN Otomotiv Samandıra tesislerinde düzenlenen törenle Nuh Trans Taş. Ltd. Şti.,
teslim aldığı 3 adet DAF XF105.460 çekici ve 3 adet Tırsan Frigorifi k treyler ile fi losundaki
araç sayısını 40 çekici ve 40 treyler’e çıkardı.
PETROL PLUS - EKİM 2011 43
Şirket Haberleri
ABC Uluslararası Nakliyat 100’lük Siparişi Tamamladı: TIRSAN ve DAF TIRSAN Samandıra tesislerinde düzenlenen tören
ile ABC Ulus. Nakliyat A.Ş. 100 adetlik siparişinin
son bölümü olan 25 adet DAF XF105.460 çekici ve
20 adet TIRSAN treyleri teslim aldı. TIRSAN bayisi
DAF-TIRSAN Otomotiv’in gerçekleştirdiği satışın
teslimat törenine TIRSAN Treyler A.Ş. Yönetim
Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu ve ABC Uluslararası
Nakliyat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Bilen
ve DAF-TIRSAN Otomotiv Özel Müşteriler Yöneti-
cisi Ertuğrul Erkoç katıldı.
Çetin Nuhoğlu: ‘TIRSAN 35.yılında
Herkesi Şaşırtacak’
TIRSAN Treyler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Çetin
Nuhoğlu törende yaptığı konuşmada Tırsan’ın
35.yılına kurulduğu ilk günkü heyecanı ile çalışarak
girdiğini vurguladı.
Çetin Nuhoğlu ‘ TIRSAN gücünü arkasındaki
100.000 kişilik ekipten almaktadır; Bu ekip te-
darikçisinden, üretimdeki kaynakçısına, mühen-
disinden, Almanya’da ki müşteri temsilcisine ve
satış sonrası noktalarından, 48 ülkedeki binlerce
müşterisine kadar uzanmaktadır’ dedi.
TIRSAN’ın 35.yılında herkesi şaşırtacak işler yapa-
cağını belirten Çetin Nuhoğlu ‘TIRSAN’ın sürdürü-
lebilir kalite, sürdürülebilir başarı, kurumsal kimlik
ve rekabetçi firma ana fikri ile 35.yıl çalışmalarını
yürüttüğünü ve bu önemli yılda TIRSAN’ın yapa-
caklarıyla çok konuşulacağını dile getirdi. Nuhoğ-
lu ‘Türkiye’de %40
p a z a r p a y ı v e
Avrupa’nın ilk 3 trey-
ler üreticisinden biri
olma hedeflerimize
koşuyoruz, 35. Yıl
Maratonu başladı’
dedi.
20 yıl önce kurulan
ABC Nakliyatın is-
tikrarlı büyümesine
devam ettiğini be-
lirten Çetin Nuhoğ-
lu, Almanya’da ya-
yınlanan Güterver-
kehr dergisinin ABC
Nakliyat hakkında
yaptığı haberi hatırlatarak ‘Bu da göstermektedir
ki ABC Nakliyat lojistik işini çok iyi yapıyor ve sek-
törde dikkat çekiyor’ dedi.
Ergün Bilen: ‘TIRSAN ile İşbirliğimiz
Devam Edecek’
ABC Uluslararası Nakliyat A.Ş. Yönetim Kurulu
Başkanı Ergün Bilen, 1993 yılında kurulan firma-
larında kuruluşundan bu yana TIRSAN ve DAF’ı
tercih ettiklerini ve bu işbirliğini devam ettirmek
istediklerini belirtti. Kayseri merkezli firmalarında
toplam 260 treyler ve 230 çekici ile başta Avrupa
olmak üzere İran, Azerbaycan ve Türkmenistan’a
taşımacılık yaptıklarını ve Avrupa içinde de 860
noktaya sevkiyat yaptıklarını söyledi.
Ergün Bilen DAF’ı tercih etme nedenleri olarak
‘DAF Avrupa’nın çekici segmentindeki pazar lideri-
dir, lider olmak fark yaratmakla mümkündür. DAF’ı
tüm rakiplerinden ayıran temel özellik sağlamlığı
ve düşük işletme maliyetidir. TIRSAN için zaten
bir şey söylemeğe gerek yok. TIRSAN 35 yıldır
Türkiye’nin gururu olmuştur. Yenilikçi ürünler su-
narak nakliyecinin daha verimli çalışmasına imkan
sağlamıştır. DAF ve TIRSAN ürünleri getirisi yüksek
birer yatırım aracıdır. Size hep kazandırır’ dedi.
lerini belirtti. ‘Çünkü değerini yitirmeyen
bir yatırım malı aldıklarının farkındalar.
DAF ve TIRSAN ürünleri en uzun kullanım
ömrüne ve en düşük işletme maliyetlerine
sahip olmasının yanı sıra yüksek ikinci
el değeri ile de yatırımcısına en yüksek
kazancı sağlamaktadır’ dedi.
Nuh Trans Yönetim Kurulu Başkanı İh-
san Turan, DAF ve TIRSAN ürünlerini
tercih etme nedenlerini şöyle açıkladı:
“Geçmişten bugüne Tırsan treylerlerini
kullanıyoruz ve çok memnunuz. Frigo-
rifik taşımacılık yüksek sorumluluk ister.
Bu yüzden risk alma şansınız yok. Ancak
kalitesine güvendiğimiz sonuna kadar
ürününün arkasında olan bir markaya
yatırım yapabiliriz. Bu da çekicide DAF,
treylerde de TIRSAN’dır. Bu markalar bu
güne kadar güvenimizi boşa çıkarmadı.
Araçlar sorunsuz araçlar ve beklenmedik
işletme maliyetlerine neden olmuyor. Tabii
ki bu tercihimizde çok etkili oldu.’
44 PETROL PLUS - EKİM 2011
Şirket Haberleri
Petline Halkcard Advantage Kredi
Kartı ile Akaryakıtta %4 İndirim,
Ödemede 6 Ay Erteleme Fırsatı
Petrol Ofisi’nden 30 TL
Değerinde Hediye
Akaryakıt Kampanyası
Petline ve Halkbank, akaryakıt alışverişlerinde müşterilerinin cebini dolduracak bir kampanyaya imza atıyor. Kampanyaya katılan Petline istasyon-larından yapılacak akaryakıt alışverişlerinde ,“Petli-ne Logolu Halkcard Advantage” kartı kullanan tüm müşteriler %4 indirim ve 6 ay erteleme fırsatından faydalanabilecek.
Petline, Halkbank ile yapmış olduğu işbirliği so-nucunda çıkardığı ”Petline HalkCard Advantage” kredi kartı ile müşterilerine çok özel ve avantajlı imkânlar sağlıyor. 30 Eylül–30 Kasım tarihleri arasında, kampanyaya katılan Petline istasyonla-rına gelen ve akaryakıtını alırken ”Petline logolu HalkCard Advantage” kartını kullanan tüm müşte-rilerine, ” %4 indirim ve ödemelerini 6 ay erteleme” fırsatı sunuyor.
Ayrıca, kampanya süresince akarya-kıtını diğer Halkbank kartları ile alan müşterilerine ise, ödemelerini 4 ay erteleme şansı sunuyor.
Hem deponuzu hem cebinizi doldu-racak olan kampanyadan yararlanıp, Petline logolu HalkCard sahibi olmak istiyorsanız, “T.C. kimlik numaranızı yazıp 3452’ye SMS gönderin” fırsatlar dolu bu özel avantajlardan hemen sizde yararlanın.
30 Eylül- 30 Kasım tarihleri arasında sizde kampanyaya dâhil Petline istas-yonlarına gelin, hem aracınız hem de cebiniz rahat bir nefes alsın. Kampanya ile ilgili detaylara 444 0
400 Halkbank Dialog hattından ve www.halkcard.com.tr adresindeki “Hızlı başvuru” bölümünden ulaşabilirsiniz.
Türkiye akaryakıt dağıtım ve madeni yağ sektö-rünün lideri Petrol Ofisi, 24 Ekim - 7 Aralık 2011 tarihleri arasında gerçekleştireceği yeni kampanya ile Yeni Nesil V/Max ürünlerini kullanan Positive Card sahiplerine 30 TL değerinde hediye akaryakıt kazanma fırsatı sunuyor.
Kampanyaya katılan Positive Card üyesi Petrol Ofisi istasyonlarında, Positive Card kullanarak 4 kere 100TL ve üzeri Yeni Nesil V/Max akaryakıt ürün-lerinden satın alan Petrol Ofisi müşterileri, yine Petrol Ofisi istasyonlarından yapacakları akaryakıt alışverişlerinde kullanılmak üzere 30TL’lik hediye akaryakıt kazanabilecek.
Yeni Nesil V/Max Kurşunsuz 95, Yeni Nesil V/Max Kurşunsuz 97 ve Yeni Nesil V/Max Eurodizel gibi Yeni Nesil V/Max akaryakıt ürünlerinin tamamında ve sadece Positive Card ile yapılacak alışverişler-de geçerli olacak kampanya dâhilinde kazanılan hediye akaryakıtlar, 8 Aralık – 18 Aralık tarihleri arasında kullanılabilecek.
Turkcell’liye Shell’de 10 TL Yakıt HediyeShell’den toplam 300 TL yakıt alımı yapan Turkcell’li Club Smart müşterileri 10 TL değerinde yakıt ka-zanıyor. Kampanya, 3 Ekim 2011 – 17 Kasım 2011 arasında, kampanyaya katılan Club Smart üyesi Shell istasyonlarında, Club Smart ve Money Club üyesi kartlarla yapılan akaryakıt veya Shell AutoGas alımlarında geçerli.
PETROL PLUS - EKİM 2011 45
46 PETROL PLUS - EKİM 2011
Şirket Haberleri
Avia Türkiye’de Hızla Yaygınlaşıyor
Mobil Delvac
Kamyon Sürücülerine
Yönelik “Mobil Delvac
Dostu” Aktiviteleri’ne
Devam Ediyor…
Avia kamyonlar tonajda bir çok markaya göre
avantajlı seçenekler, serviste de kaliteli hizmet
sunacak.
Türkiye genelinde birçok ilde bayilik çalışmalarını
hızla sürdüren Avia Türkiye Genel Distribütörü Ulu-
car Otomotiv, kamyon sektöründeki servislik anla-
yışına da birçok yenilik katma düşüncesinde.
3 yıl sınırsız garanti ve 8 yıl anti paslanmazlık ga-
rantisi ile pazara iddialı giriş yapan Avia tüm yetkili
servislerinde kaliteli servis anlayışıyla hizmet vere-
cek. Standart bakım maliyetlerini tüm müşterileri-
ne uygulayacak olan Avia, bu çalışmasıyla plansız
bakım maliyetlerini de ortadan kaldıracak.
Çek Cumhuriyeti’nde Avrupa standartlarına göre
üretilen Avia kamyonlar geniş bir ürün yelpazesi-
ne sahip. Özellikle taşıma kapasiteleriyle dikkat
çeken Avia kamyonlar Türkiye pazarındaki bir çok
markaya göre oldukça da avantajlı görünüyor.7,5
, 10 ve 12 tonluk 3 farklı tonaja ve 15 farklı şasi
seçeneğine sahip avia kamyonlar sektörde büyük
ilgi görüyor.
Avia Kurumsal İletişim Yöneticisi Derya Hüner
konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Son zamanlarda tonajla ilgili ciddi kontrollere tabi
tutulan ve fazla yük sebebiyle oldukça yüksek tra-
fik cezalarına maruz kalan kamyoncular ve nakliye
şirketleri Avia’ ya oldukça fazla ilgi gösteriyor. Ürün
yelpazesindeki çeşitlilik herkesin ihtiyacını karşıla-
yabiliyor. Özellikle kamyonlarımızın taşıma kapa-
sitelerinin oldukça yüksek oluşu müşterilerimizin
bu konudaki sıkıntılarını hızlı bir şekilde çözecek.
Cummins Motor ve Zf şanzıman gibi bir çok kaliteli
ürünü kullanan markamız ticari sektördeki bazı
alışkanlıkları ise bozacak gibi.”
Otomotiv sektöründeki servislik ve bayilik alanla-
rında tecrübeli firmalarla iş ortaklıklarına girmeye
hazır olduklarını da söyleyen Ulucar Otomotiv
yetkilileri Avia markasını kısa sürede pazara hakim
hale getireceklerini iletti.
ExxonMobil Şirketi’nin ağır vasıta sentetik yağ markası Mobil Delvac, 3 yıldan bu yana sürdürdüğü “Mobil Delvac Dostu” aktivitelerine devam ediyor. Mobil Delvac ekibinin 2008 yılından itibaren yürüttüğü proje kapsamında, bugüne kadar binlerce kamyon şoförüyle birebir iletişim kurularak, eğitim programları ger-çekleştirildi.
Ankara Şaşmaz, İstanbul Zeytin-burnu Ambarlar, Gebze Marmara Nakliyeciler Terminali ve İzmir Pınar-başı Kamyon garajlarında gerçek-leştirilecek eğitimler aynı zamanda Mobil Delvac ekiplerine, kamyon sürücülerini daha yakından tanı-ma, onların değişen beklentilerini anlama, sorunlarına çözüm sunma ve sürücülere motoryağı kullanımı konusunda teknolojik bilgilendirme yapma fırsatları yaratıyor.
1 ay sürecek aktiviteler için kamyon
garajlarında hazırlanacak Mobil
Delvac satış ofisleri ve hareketli se-
miner odalarında, son Mobil Delvac
ürünleri ve yeni teknolojileri hakkın-
da bilgiler verilecek, gerçek motor
aksamı üzerinde ürünlerin sağladığı
faydalar uygulamalı olarak anlatıla-
cak. Katılan sürücülere sürpriz hedi-
yelerin yanı sıra, resimleri çekilerek
Mobil Delvac Dostu kimlik kartları
verilecek. Ayrıca hediye setlerindeki
indirim kuponuyla dileyen sürücü,
orada bulunan satış ofislerinden
ürün alışverişi yapabilecek.
“Mobil Delvac Dostu” aktiviteleri ön-
cesinde kamyon sürücülerine, SMS
ile aktivitelerin yerleri ve tarihleri bil-
dirilecek, radyo kanallarında aktivite
duyuru spotları yayınlanacak.
PETROL PLUS - EKİM 2011 47
Şirket Haberleri
Yeni Nesil TOTAL Excellium ile Dizel
Araçlarda Ortalama %3,7 Yakıt Tasarrufu ve
500 Ekstra Club TOTAL Puan
Turcas 2010 Faaliyet Raporu’na
Uluslararası Ödül…
Dünyanın önde gelen akaryakıt şirketlerinden TOTAL’in, uzun araştırmalar sonucunda yeniden formüle ettiği TOTAL Excellium, motoru temiz tutarak motor ömrünü uzatıyor ve dizel araçlarda ortalama 3,7 oranında yakıt tasarrufu sağlıyor. Tüm Club TOTAL üyeleri 1 Ekim – 15 Kasım arası yapacakları 3 adet 100 TL ve üzeri TOTAL Excel-lium alışverişlerinde 500 ekstra Club Total puan kazanacak.
TOTAL’in dünyanın farklı noktalarında bulunan 3 araştırma merkezindeki 550’nin üzerinde konusunda uzman dev bir ekip yeni motor tek-nolojilerine ve yeni petrol kaynaklarına uygun yeni formüller üzerinde çalışmakta. Söz konusu çalışmaların en yeni ürünü olarak yeniden for-müle edilen TOTAL Excellium öne çıkıyor. Yeniden formüle edilen TOTAL Excellium ilk çalıştırma, hareket, uzun yol ve dur-kalk gibi farklı çalışma şartlarında bile motorun daha verimli çalışmasını sağlamak üzere geliştirildi. TOTAL Excellium mo-tordaki aşınmayı ve kirlenmeyi önleyerek motorun ömrünü uzatıyor ve temiz kalmasını sağlıyor. İç yapısı kirlenen motorların daha fazla yakıt tüket-tiği bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış durumda. Dolayısıyla motorun verimliliğinin korunması için
temiz kalması çok büyük öneme sahip. Yeniden formüle edilen TOTAL Excellium sadece motorun içyapısının temiz kalmasını sağlamakla kalmıyor aynı zamanda hareketli parçaların sürtünmesini azaltarak yakıt tüketimini azaltıyor. Dizel motorlu 5.000 araç üzerinde yapılan test sonuçlarına göre TOTAL Excellium Motorinin düzenli kullanılması halinde, günlük ortalama günlük iş-ev-iş yolculu-ğu olarak kabul edilen 50 km’den kısa kullanım-larda sıradan dizel yakıt kullanan araçlara göre yakıt tüketimi ortalama yüzde 3,7** oranında azaltmakta.
**Gerçek tasarruf oranı araca, sürüş stiline ve sürüş şartlarına göre farklılık gösterir.
Sadece motorun daha iyi bir performans sun-masını sağlamakla kalmayan TOTAL Excellium aynı zamanda çevreyi kirleten emisyonların CO, NOx gibi maddelerin yanı sıra CO2 salınımının da azaltılmasına yardımcı oluyor.
TOTAL Oil Türkiye, yeni formüllü TOTAL Excellium’un lansman dönemi boyunda yeni bir Club Total kam-panyasını Club TOTAL Card üyeleriyle buluşturu-yor. Tüm Club TOTAL üyeleri 1 Ekim – 15 Kasım arasında yapacakları 3 adet 100 TL ve üzeri TOTAL
Excellium alışverişlerinde 500 ekstra Club TOTAL puan kazanacak ve böylece ücretsiz akaryakıt alma fırsatı elde edecek. CLUB TOTAL Card sahibi olmak için İnternetten veya 450 Total istasyonundan başvuru yapılabiliyor.
TURCAS 2010 Faaliyet Raporu’nu tasarlayan TAYBURN;
41.“Creativity International Award”da; Baskı ve Ambalaj
Kategorisi’nde Onur Ödülü’ne layık görüldü.
41.si düzenlenen yarışmaya bu yıl 95 kategoride çeşitli
ülkelerden 1100 başvuru olmuştu. Her yıl Ödül Alan
Tasarımların yer aldığı 400 sayfalık “Uluslararası Yaratı-
cılık Ödülleri Kitabı”da yapılmaktadır. TAYBURN’ün Onur
Ödülü kazandığı TURCAS 2010 Faaliyet Raporu da ödül
alanların yer aldığı bu önemli kitapta yer alacak.
TURCAS CEO’su Batu Aksoy: “Kurum olarak Faaliyet
Raporu’muza her açıdan büyük önem vermekteyiz.
TURCAS Faaliyet Raporları içerik kadar , grafik tasarım
ve estetik konularında da titizlikle hazırlanıyor. Ayrıca
sanat koleksiyonumuzda yer alan Avni Lifij eserlerine de
kültürel paylaşım için Faaliyet Raporu Kitabı’nda son 2 se-
nedir yer vermekteyiz. TURCAS 2010 Faaliyet Raporu’nu
hazırlayan TAYBURN’ü de bu çalışmayı uluslararası bir
yarışmaya gönderdiği ve Onur Ödülü kazandığı yani
başarılarını belgelendirdiği için kutluyor ve başarıların
devamını diliyoruz” dedi.