petrol plus dergisi 19

52

Upload: odak-yayincilik

Post on 10-Mar-2016

262 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Petrol,Oil,Gas,Gaz

TRANSCRIPT

Page 1: Petrol Plus Dergisi 19
Page 2: Petrol Plus Dergisi 19
Page 3: Petrol Plus Dergisi 19
Page 4: Petrol Plus Dergisi 19

2 PETROL PLUS - OCAK 2010

Petrol Sektörü son günlerde yine tavan fiyatı konuşuyor. Zira EPDK, en yüksek işlem hacmine sahip sekiz dağıtım şirketine gönderdiği yazı ile hem piyasada çeşitli katkı maddeleriyle değişik isimlerde satılan motorinlerdeki fiyat farklarının kalkmasını, hem de bayi ve dağıtıcının kâr marjlarını AB standartlarına çekmesini istiyor. Sektörde EPDK’nın ayrıca gerekli düzenlemeler yapılmazsa Kanun’un gereğini yerine getiririz diyerek “akaryakıtta tavan fiyat uygulayabilirim” mesajı verdiğine işaret ediliyor. EPDK’nın bu kararının ardından sektörden farklı sesler yükselmeye başladı. Kimi sendika temsilcileri uzun yıllardır tek tip motorin ve tek tip benzin satılması gerektiğini savunduklarını ve ilave edilen katkıyla oluşan fiyat farkının doğru olmadığına inandıklarını, EPDK’nın daha önce katkılı ürünlere izin verdiğini hatırlatıyorlar ve EPDK tavan fiyat uygulayacaksa taban fiyat da uygulasın diyorlar.

EPDK’nın bu kararı sektör genelinde istasyonlarda benzin ve motorin olarak tek tip ürünler satılsın, çeşitli diğer ürünler satılmasın şeklinde yorumlanıyor.

Serbest piyasa ekonomisine bağlı rekabetin hakim olduğu bir ülkede bu uyarı ile reaiteden uzak bir görüntü çiziyor. Rekabetin olması kaçınılmazdır ama bu kararı vermek tüketicinin tekelinde olmalıdır. Bir kısım sektör temsilcisi ise “Tüketici istasyonlara girer, istediği ürünü bütçesine ve arabasının performans değerlerine göre seçer ve alışverişini özgürce yapar. Bu ürünü alacak tüketici, fiyat panolarındaki fiyatlara bakar, aracının performans değerlerini bilir ve alışverişini ona göre yapar. Bu bütün diğer tüketim malları için de geçerli” diyor ve bu kararı “Bu, tam anlamıyla tüketicinin seçme özgürlüğüne vurulan bir darbe” diye nitelendiriyor.

Sonuç ne olursa olsun ilerleyen süreçte EPDK’nın bu kararı daha uzunca bir süre tartışılacağa benziyor.

Saygılarımla…

Özay SAĞIR

Genel Yayın Yönetmeni

Editörden

İmtiyaz SahibiOdaklı Yayıncılık Tanıtım ve Sanayi Ticaret Ltd. Şti.

Adına Nurhan SAĞIR

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü

Ahmet [email protected]

Genel Yayın Yönetmeni

Özay SAĞIR

EditörBerna SAN

Art DirektörBurak ALTUNBAŞ

Dağıtım Planlama ve KoordinasyonEthem KUT

Reklam KoordinatörüEmin ESER

[email protected]

Hukuk MüşaviriAv. Murat Kurt

YÖNETİM MERKEZİ

Odaklı Yayıncılık Tanıtım Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

Tatlısu Mah. Seyhan Sk. Elalmış Cad. No:7 D:1 Şerifali - Ümraniye / İSTANBUL

Tel: (0216) 527 32 62 Faks: (0216) 527 32 [email protected]

TASARIMODAK Tanıtım Himetleri

0216 420 20 [email protected]

Abone ve Okur Hizmetleri

[email protected]

BASKI ve CİLTİstanbul Basım

0(212) 454 31 71

Baskı Tarihi30.10.2011

Bu dergi tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır.

Basın Kanunu’na göre Yerel Süreli Yayın’dır.

Fiyatı: 10 TLYıllık Abonelik: 100 TL

(Fiyatlara KDV Dahildir. Yıllık gönderimlerde kargo fi yata dahil, tek gönderimlerde dahil değildir.)

“Petrol Plus Dergisi’nde yayınlanan yazı ve çizimlerin

her hakkı mahfuzdur. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez”

“Yayımlanan tüm yazılaın sorumluluğu yazarlarına, ilanların sorumluluğu ilan verene aittir. 2 PETROL PLUS - EKİM 2011

Page 5: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 3

Güncel

Page 6: Petrol Plus Dergisi 19

4 PETROL PLUS - EKİM 2011

Güncelİçindekiler

Tam sayfa: 24x33 / yatay - 1/2: 24x14,5 / dikey - 1/2:12x29 / 1/4: 11,5x14,5Reklam Ebatları

Reklam İndeksi

T O R A P E T R O L . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . A . K . İ .

A Y T E M İ Z . . . . . . . . . . . . . . . . . . A . K .

T I T A N I C . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Ö . K . İ .

T U R K C E L L . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1

T I R S A N . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3

A R T I M A K İ N A . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 5

E A E . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7

O K T T R A I L E R . . . . . . . . . . . . . . . . . 9

Y E L L O W M E D I A . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 1

K O R U R . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 3

L A S T İ K PA R K . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 5

I PA C K . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 3 - 2 4 - 2 5

P O W E R W A X . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 9

L Ö S E V . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4 5

Akaryakıt Bayilerinin Gözü Mevzuat Revizyonunda

EPDK, en yüksek işlem hacmine sahip sekiz dağıtım şirketine gönderdiği yazı ile motorin türleri arasındaki fiyat farkının giderilmesinin yanı sıra motorin ve benzin fiyatlarının oluşumunun yeniden gözden geçirilerek kanundaki kriterlere uygun hale getirilmesini istedi.

EPDK’dan Tavan

Fiyat Uyarısı

PÜİS Yönetim Kurulu

Üyesi ve Genel

Sekreteri Güner

Yenigün:10 14

BP Türkiye Akaryakıt Genel Müdürü Richard Harding ve Kâmil Koç Otobüsleri A.Ş. Genel Müdürü Kemal Erdoğan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen basın toplantısı 17 Ekim 2011, Pazartesi günü Feriye Lokantası’nda düzenlendi.

TABGİS, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği bayi toplantısında sektöre ilişkin pek çok konu masaya yatırıldı.

BP Türkiye ve Kamil

Koç, “10 Numara

Yağ” Soruna Çözüm

İçin Bir Araya Geldi

“Ulusal Marker

Sorunu Ancak

Kanun Değişikliği

ile Çözülebilir”21

Bayilerin yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, 10 numara yağ adı altında yapılan akaryakıt kaçakçılığı, akaryakıt piyasasında yaşanan haksız rekabet, istasyon ve tanker otomasyonu konularında karşılaşılan sorunlar masaya yatırıldı.

18

Petrol sanayinde dünyadaki önem-li isimlerinden olan ABD’li HMT Tank Inc., İzmir Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ)’ndeki yeni üretim tesislerinin açılışını törenle gerçekleştirdi.

3026

PÜİS Erzurum Bayi

Toplantısı’nda

Sektörel Sorunlar

Masaya Yatırıldı

ABD’li HMT Tank’tan Dev Yatırım

Page 7: Petrol Plus Dergisi 19

Haberler

Analiz: PÜİS Yönetim Kurulu ve

Genel Sekreteri Güner Yenigün

EPDK’dan Tavan Fiyat Uyarısı

Analiz: İki Nokta..

PÜİS Erzurum Bayi Toplantısı’nda Sektörel Sorunlar

Masaya Yatırıldı

BP Türkiye ve Kamil Koç, “10 Numara Yağ” Soruna

Çözüm İçin Bir Araya Geldi

“Ulusal Marker Sorunu Ancak Kanun Değişikliği ile

Çözülebilir”

ABD’li HMT Tank’tan Dev Yatırım

Söyleşi: Speedy Genel Müdürü Gür Yalman

Söyleşi: Korur İnşaat Malzemeleri Dış Ticaret Ltd. Şti.

Genel Müdürü Bora Korman

Makale: Yerel Akaryakıt Fiyatlarının Temeline Bir Bakış

Akdeniz Akaryakıt Piyasası Üzerine Bir Analiz

Makale: Petrolün Boru Hatları ile Transit Geçişinde

Güvenlik

Şirket Haberleri

6

14

10

16

18

21

26

30

34

36

38

40

42

5PETROL PLUS - EKİM 2011

Page 8: Petrol Plus Dergisi 19

6 PETROL PLUS - EKİM 2011

Haberler

Türkiye Petrolleri, Bir İstasyon da Gebze’de AçtıTürkiye Petrolleri, yeni bayisi Balkanlar Petrol akar-yakıt istasyonu, Gebze’de hizmete açıldı. Açılış tö-renine Gebze Kaymakamı Salih Karabulut, Darıca Kaymakamı Osman Ateş, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, Çayırova Belediye Başkanı Ziyaettin Akbaş,AK Parti Kocaeli İl Başkan Yardımcısı Şevki Demirci, Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım (TPPD) AŞ Genel Müdürü Harun Şahbaz, TPPD Genel Mü-dür Yardımcıları Ertan Sulayıcı ve Ahmet Türkoğlu başta olmak üzere, çok sayıda davetli katıldı.

Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım AŞ Genel Müdürü Harun Şahbaz törende yaptığı konuşmada, henüz 5 yaşında olmalarına rağmen Türkiye genelinde hızla yayıldıklarını ve buna paralel olarak hızla büyüdüklerini dile getirdi. Şu an için 123 bayileri

bulunduğunu, bu rakamı istikrarlı bir şekilde artırmaya devam edeceklerini de vurguladı.

Balkanlar Petrol’ün sahibi Barlas Bal-kan ise konuşmasında ““TP yüzde 100 milli bir kuruluşumuz, onun için Türkiye Petrolleri’nin bayisi olmaya karar verdik. Biz Balkanlar Petrol olarak 1981 yılından beri bu işi yapıyoruz. Türkiye Petrolleri halkımıza temiz ve güvenilir akaryakıt sunacak. TP dinamik yapısı ile sürekli gelişiyor. Devletin kurumu olması ise ayrı bir güven katıyor. Biz her zaman müşteri memnuniyetini ön planda tutacağız. Müşteriye her şeyin en iyisini suna-

cağız. Değerli müşterilerimiz birçok avantajdan yararlanacak” dedi.

Danıştay Yangın Yönetmeliği’nin TS 12820

Standardı’na Uymayan Hükümlerini İptal Etti

Van İçin Kızılay’a Akaryakıt Lukoil’den

TABGİS’in 2008 yılında Binaların Yangından Korun-ması hakkındaki yönetmelikle TS 12820 standardı-nın uyuşmazlığı nedeniyle açtığı dava sonuçlandı . Mecburi standart olan ve 132 sayılı Türk Standart-ları Enstitüsü Kuruluş Kanunu’na göre çıkarılan TS 12820 “Akaryakıt İstasyonları Emniyet Gerekleri Standardı”na uygun düzenleme yapılması gerekti-ği belirtilerek, mecburi standarda uygun olmayan Yönetmelik hükümleri iptal edildi.

Danıştay’ın aldığı karara ilişkin olarak Petrol Plus Dergisi’ne açıklamalarda bulunan TABGİS Yönetim Kurulu Başkanı Ferruh Temel Zülfikar, Danıştay’ın kararıyla birlikte TSE’den uygunluk alıp sonra itfai-ye raporuna takılma devrinin sona erdiğini söyledi. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 2007 yılının Mayıs ayında zorunlu standart olarak yürürlüğe konulan TS12820 standardı ile aynı yılın Aralık ayında Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan “Binaların Yangından Korunma-sı Hakkındaki Yönetmelik”teki emniyet mesafeleri-nin birbirinden farklı olduğunu hatırlatan Zülfikar,

“Bu nedenle sektör, özellikle de bayiler, aynı konu üzerinde iki ayrı mevzuatın farklı mesafeleri ön-görmesi nedeniyle çok sıkıntılı dört yıl geçirmek zorunda kaldı. Ancak biz sektör olarak TS 12820 standardının son derece bilimsel bir alt yapıyla hazırlanmış olduğunu bildiğimiz için sonradan yürürlüğe konulan Yangın Yönetmeliği’nde de bu standarda atıfta bulunulmasını istemiştik. Hatta, Yangın Yönetmeliği taslak halindeyken TABGİS’in de içinde bulunduğu tüm sektör temsilcileriyle birlikte bu konuda pek çok defa Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yetkilileriyle görüşmelerde bulun-duk. Ancak ne yazık ki buna rağmen söz konusu yönetmelik farklı emniyet mesafeleriyle yürürlüğe girdi. TABGİS olarak, bayilerin bu sorununu çöze-bilmek için Yangın Yönetmeliği’nin yürürlüğe gir-mesinden hemen sonra Danıştay’da dava açmıştık. Davada yönetmeliğin emniyet mesafeleriyle ilgili iki çizelgesinin ve bazı maddelerinin iptalini iste-dik. Davamız geçen hafta karara bağlandı. Buna göre; mecburi standart olan ve 132 sayılı Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanunu’na göre

çıkarılan TS 12820 “Akaryakıt İstasyonları Emniyet Gerekleri Standardı”na uygun düzenleme yapılması gerektiği belirtilerek, mecburi standarda uygun ol-mayan Yönetmelik hükümleri iptal edildi” diye konuştu.

Altyapısını değiştirmek isteyen bayilerin farklı emniyet mesafeleri nedeniyle tadilat yapmaktan dahi çekindiklerini belirten Zülfikar, “Davanın ka-zanılmasıyla bayi arkadaşlarımızın bu sıkıntısı da sona ermiş oldu. Şu anda kararın kesinleşmesini bekliyoruz. Yangın Yönetmeliği’nin iptal edilen kısımları, özellikle EK-13 ve Ek-12Ç çizelgeleri kararın kesinleşmesinden sonra TS 12820 stan-dardına uygun hale getirilecektir. Şunu özellikle belirtmeliyiz ki; bu sadece TABGİS’in kazandığı bir dava değildir. Bu tüm sektörümüzün maruz kaldığı bir haksızlığın sonlanması demektir. Bu sonucun hem TABGİS camiası adına hem de sektörümüz adına hayırlı olmasını temenni ediyoruz” dedi.

Van’da meydana gelen depremde bölgede yo-

ğun bir şekilde çalışmalarını devam ettiren Türk

Kızılayı’na akaryakıt Lukoil Eurasia Petrol A.Ş

tarafından temin edilecek. Lukoil, sosyal sorum-

luluğunun bir gereği olarak bölgede görev yapan

Kızılay araçlarına ücretsiz yakıt temin edecek.

Türk Kızılayı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Lukoil

Eurasia Petrol A.Ş’nin bir tane Van merkezde iki

tane de Erciş ilçesinde olmak üzere toplam üç adet

akaryakıt istasyonunu Türk Kızılay’ının hizmetine

sunduğu belirtilerek, “Lukoil Eurasia Petrol A.Ş’nin

bir markası olan Akpet akaryakıt istasyonları, Türk

Kızılayı’nın afetzedelere ulaşmak için bölgede

kullandığı 18 aracın yakıt ihtiyaçlarını operasyon

süresince temin edecek” ifadelerine yer verildi.

Page 9: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 7

Page 10: Petrol Plus Dergisi 19

8 PETROL PLUS - EKİM 2011

Haberler

TPAO’dan Sevindiren Haber

BP’nin Çeyrek Karı 5 Milyar Dolar

Exxon Mobil’den Eğitime Destek

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), İs-

kenderun açıklarında kapatılan Gülcihan-1 pet-

rol kuyusunu yeniden açıyor. Kuyudan toplam

25 milyon varil petrol çıkarılması planlanırken,

rezervin değeri 2,5 milyar dolar olarak hesaplanı-

yor. Gelecek yıl sondaj yapılarak petrol üretimine

başlanacağını ifade eden TPAO Genel Müdürü

Mehmet Uysal, konuyla ilgili olarak, “1985 yılında

açılan kuyu ekonomik olmadığı için kapatıldı. Bu-

gün petrol 100 dolar ve kuyu ekonomik hale geldi

Önümüzdeki yıl bu kuyuyu kazıp Akdeniz’in ilk

sondajını yapacağız. İlk petrolü buradan üretmeyi

hedefliyoruz” dedi.

TPAO, Akdeniz’de Antalya, Mersin ve İskenderun

körfezlerinde yaptığı ilk sismik çalışmaları ta-

mamladı. Uysal, “Burada büyük ve uluslararası bir

şirketle ortaklık için el sıkışmak üzereyiz. Anlaşma kapsamında sismik çalışmalar dahil tüm masrafları ortak olan şirket ödeyecek” dedi.

Akdeniz’de bir kuyu kazmanın maliyetinin 300 milyon doları aşacağını ifade eden Mehmet Uysal, Akdeniz’de aramalara geç başlandığına ilişkin eleştirilere ise “Dünyada bu derinlikte kuyular 2000’li yıllardan sonra kazılabilmeye başlandı. Deniz derinliği 2 bin metre ve bir kuyu sondajı 300 milyon dolar. Tüm bunların sonunda bulunacak petrol 1 milyar varilin altında olursa, ekonomik olmaz. Yerin altındaki zararlı maddelerin veya kimyasalların yeryüzüne çıkmasını engellemek için kuyu çimento ile kapatılır. Akdeniz`de yapılan arama çalışmalarında siyasi baskılarla da karşı

karşıya kalınıyor” cevabını verdi.

Uysal, Akdeniz`de sondaj çalışmaları için CCG Veritas şirketi ile anlaştıklarını belirterek, “Bu şirketle uzun zamandır çalışıyoruz. Geçen yıldan itibaren Norveç bandıralı şirketin gemisinin bi-zimle çalışmaması için çok baskı yapıldı. Şu anda CCG programımızı gerçekleştiriyor. Alanya açıkla-rında 3 boyutlu sismik bitince işimizin durumuna bakacağız” dedi.

TPAO`nun Karadeniz`de yürüttüğü çalışmalar sa-yesinde derin denizde nasıl çalışmalar yapılacağını öğrendiğini anlatan Uysal, dünyada 2 bin metre su derinliğinde sondaj yapma kabiliyetine sahip 11. şirket olduklarını da sözlerine ekledi.

BP, geçen yıl üçüncü çeyrekte 1,8 milyar dolar olan karının bu yıl aynı çeyrekte 4,9 milyar dolara çıktı-ğını açıkladı. Petrol ve doğal gaz operasyonları ve üretiminde ̀ `dönüm noktasına`` ulaştığını bildiren şirketin, Temmuz-Eylül döneminde gelirleri de yüzde 31 artışla 97,6 milyar dolara ulaştı. Geçen yıl üçüncü çeyrekte 77 dolar olan Brent tipi ham petrolün varil fiyatı bu yıl ortalama 112 dolardan işlem gördü.

Şirketin, geçen yıl üçüncü çeyrekte 1,9 milyar dolar olan yenileme maliyeti karı ise bu yıl aynı çeyrekte 5,1 milyar dolar oldu.

Geçen yıl Meksika Körfezi’ndeki sızıntının yol açtığı büyük maliyet nedeniyle ilk dokuz ayda 9,5 milyar dolar zarar eden BP`nin bu yıl aynı dönemde yeni-leme maliyeti karı 15,9 milyar doları buldu.

Meksika Körfezi`nde Deepwater on petrol plat-formunda meydana gelen patlamanın yol açtığı çevre felaketinin kurbanları balıkçılar, işletmeler

ve gayrimenkul sahiplerinin zararını karşılamak için 20 milyar dolarlık fon ayıran BP, Meksika Körfezi`nin temizlenmesi operasyonu ve diğer zararların karşılanması için ayrıca 25 milyar dolar tutarında varlık satmıştı. Meksika Körfezi`ndeki Deepwater Horizon petrol platformunda 20 Nisan 2010 tarihinde meydana gelen patlamada 11 kişi ölmüş, patlamadan sonra 757 milyon litre petrol okyanusa boşalarak büyük bir çevre felaketine yol açmıştı.

Bütçeye Akaryakıt Vergisi Dopingi

Akaryakıt ve doğal gaz ürünlerinden alınan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), devletin en önemli gelir kalemlerinden birini oluşturuyor. Bütçede 2011 yı-lında 34,6 milyar lira olarak öngörülen akaryakıt ve doğalgazdaki ÖTV gelirinin yıl sonunda 33 milyar 580 milyon 850 bin lira olması bekleniyor.

Devlet, petrol ve doğalgaz ürünlerinden alınan

ÖTV ile 2012`de red ve iadeler ile mahalli idare payları dahil 36 milyar 510 milyon 564 bin lira gelir hedefliyor.

Bu tutar 2011 yılı tah-mini ile kıyaslandığında yüzde 8,7 oranında bir artışa karşılık geliyor. Hazine, Petrol ve doğal gaz ürünlerinden 2007 yılında 22,2 milyar lira, 2008 yılında 23,9 milyar lira, 2009 yılında 25,6 milyar lira, 2010 yılında 31,7 mil-yar lira ÖTV geliri elde etmişti. Petrol ve doğalgaz ürünlerinden alınan ÖTV yoluyla bu yıl 33,6 milyar liralık, 2012`deki 36,5 milyar liralık gelir edileceği tahmini de göz önüne alındığında, Hazinenin ka-sasına 6 yılda 173,5 milyar lira girmiş olacak. Bu da devletin söz konusu kalemden elde ettiği gelirin her yıl katlanarak arttığını ortaya koyuyor.

Karadeniz’de petrol arama çalışma-larını sürdüren ABD’li Exxon Mobil şirketi, Kastamonu’nun İnebolu ilçe-sindeki Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi’ne 70 bin lira değerinde eğitim malzemesi bağışladı.

Faaliyet gösterdikleri yerlerde sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştiren Exxon Mobil, 70 bin lira de-ğerindeki ders malzemeleri, denizcilik sektörüne eleman yetiştiren İnebolu Denizcilik Anadolu Mes-lek Lisesi Müdürlüğü’ne tutanakla teslim etti.

Liseye kazandırılan 116 kalem eğitim malzemelerinin arasın-da 3 bilgisayar, 3 projeksiyon cihazı, can simitleri, paraşütlü

işaret fişekleri, dalış giysisi, ısı korumalı tulum, işaret ve flamalar, acil kaçış nefes alma cihazı, ilk yardım malzemeleri, özen bandajlar, sedye, manken, hidrometre, oksi-asetilen kaynağı, lehim makinesi, güverte makineleri, çeşitli valfler, bu-har tutucular, boru işçiliği gereçleri, yalpametre, bamometre, gemi ve yat modelleri, makine jur-

nali, dümen dolabı, dört zamanlı dizel makinesi, büyüteç, dürbün, can salı ve hidostatik kilidi de bulunuyor. Gönderilen malzemelerin arasında yangın tatbikat üniteleri de maddi değeriyle önemli yer tutuyor.

İnebolu İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Yaşar, 2008 yılında açılan İnebolu Denizcilik Anadolu Meslek Lisesi’nde ihtiyaç duyulan malzemelerin temin edilmesiyle öğrencilere daha sağlıklı bir eğitim verileceğini vurgulayarak, Exxon Mobil şirketi yetkililerine teşekkür etti.

Page 11: Petrol Plus Dergisi 19
Page 12: Petrol Plus Dergisi 19

10 PETROL PLUS - EKİM 2011

Analiz

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yeni yasama dö-

nemine başlamasıyla, daha önce defalarca dile

getirdiğimiz bir konuyu, bir kez daha irdelemek

şart oldu.

2003 yılının sonuna kadar herhangi bir hukuki

zemine oturmamış olan petrol piyasası, 2003 yı-

lında çıkarılan 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu

ile ilk defa hukuki bir çerçeve içine alındı. Bu çok

olumlu bir gelişmeydi ve bayi kesimi de memnun

olanların başını çekiyordu.

Ancak, daha sonra Kanun’un verdiği yetki ile EPDK

tarafından hazırlanan ikincil mevzuat, maalesef

bayi kesimi için bir kabus oldu. Çünkü, bu ikincil

mevzuat adil olmamaktan öte, adeta

yanlıydı. Öyle ki, Kanun’da bayinin

hakkını koruyan birkaç madde dahi,

ikincil mevzuatta tanım değiştirilerek,

muğlak ifadeler kullanılarak bayinin

aleyhine hükümler haline getirildi.

Örneğin, Kanun hazırlanırken çok

önemli bazı hususlarda sorumluluk

dağıtıcı ile bayi arasında müştereken

paylaştırılmışken, ikincil mevzuat

aşamasında tüm sorumluluk sadece

bayinin sırtına yüklendi. Özellikle

ulusal marker ve teknik özellikler

açısından yapılan kontrollerde her-

hangi bir olumsuzluk çıkması ha-

linde, sorumluluk Kanun’a göre bayi ile dağıtıcı

arasında paylaşılması gerekirken, bu sorumluluk

ikincil mevzuatta tamamen bayinin üzerine yıkıldı.

Bunun gibi onlarca konuda aynı işlem yapılarak,

sonunda piyasadaki tüm olumsuzlukların sorum-

luluğu bayilerin kucağına bırakıldı.

PÜİS haksız ve gayri adil olan bu olumsuz tablonun

değiştirilmesi amacıyla başta EPDK olmak üzere,

ilgili tüm Bakanlıkları ve kurumları uyardı, çeşitli

yazılarla bu kurum ve kuruluşlardan söz konusu

haksızlığın düzeltilmesini talep etti. Ne yazık ki

bir sonuç alınması mümkün olmadı. Öyle ki, ikincil

mevzuatta bazı hükümler, Kanun’a aykırı olarak

düzenlenmesine rağmen, bu nevi haksızlıklar

dahi giderilmedi.

Bunun üzerine PÜİS, çalışmalarının yönünü değiş-

tirerek, önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na,

daha sonra da TBMM Enerji Komisyonu’na baş-

vurdu. PÜİS’in 2010 yılında başlattığı bu yöndeki

çalışmaları, 2011 Temmuzunda TBMM yasama

döneminin sonuna yaklaşıldığında, meyvesini ver-

meye başladı. Enerji Komisyonunun talebi üzerine,

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bu Bakanlı-

ğın uyarısıyla EPDK, mevzuatta haksızlığı önleyici

bir takım düzenlemeler yapmak için düğmeye

bastı. Ancak, araya milletvekili genel seçimleri ve

yaz tatili girince, bu çalışmalar ne yazık ki kesintiye

uğradı. Bugün, yurt genelinde faaliyet gösteren

14 binin üzerindeki bayinin tamamının gözü, bu

çalışmaları sonuçlandıracak Türkiye Büyük Millet

Meclisi’ne çevrilmiş durumda. Zira, bugüne kadar

bayilere verilen sözler, bayinin talep ettiği mevzu-

at değişikliklerinin bu yasama döneminde, artık

kesinlikle sonuçlandırılacağı yönünde.

Ancak, bu aşamada üzülerek görmekteyiz ki,

haksızlığın artık sonlandırılacağını hisseden bazı

baskı grupları, konuyu yine hızla sulandırarak ama-

cından saptırma gayreti içine girmiş bu-

lunuyorlar. Bayiyi yıllardan beri inim inim

inleten bir dizi haksız maddenin ortadan

kaldırılmasını önlemek ve bayinin hakkı

olan kar payını dahi vermemek için her

türlü girişimde bulunmaktan kaçınmayan

bu baskı grupları, bu yöndeki çalışmalarını

yoğunlaştırdılar. Bayilerin mağduriyetine

neden olan birçok gayri adil madde hük-

münün yürürlükte kalması için bu defa

değişik bir yöntem uygulamaya başladılar.

Bu kez, bayileri hiç ilgilendirmeyen ve

sektör için önem payı çok az olan bazı

hükümleri ortaya atıp, sektörün beklediği

mevzuat değişikliğinin sadece bunlardan

ibaret olduğu havasını vermeye çalışıyorlar. Hatta

bununla da yetinmeyip, artık neredeyse “dağıtıcı

dergisi” denilebilecek nitelikteki matbuat vasıta-

sıyla, bu konuda mutabakat sağlandığı şeklindeki

iddialara yol veriyorlar. Bir de bunu ülkemizde çok

Akaryakıt Bayilerinin Gözü Mevzuat RevizyonundaPÜİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner Yenigün, sektörün gündemindeki konuları Petrol Plus Dergisi okuyucuları için kaleme aldı.

��������� ���������������������������������

Page 13: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 11

Page 14: Petrol Plus Dergisi 19

12 PETROL PLUS - EKİM 2011

Analiz

önemli, ticaret hayatının ise en önemli kurumu

olan TOBB’u kullanarak -ki TOBB’un bu konuda

henüz yeni herhangi bir öngörüsünün bulunma-

dığını çok iyi biliyorum- yapmaları, bu kesimin

olaya hangi gözle baktığını bütün açıklığıyla

göstermektedir.

Mevzuat Revizyonuna İlişkin PÜİS’in Önerileri

Oysa, bayilerin haksızlıklardan doğan mağduri-

yetlerini önlemek ve böylece sistemin sağlıklı bir

şekilde çalışabilmesi için düzeltilmesi gerekli çok

önemli hususlar var. Bunların en önemlilerinin

satır başları şöyle;

Bayilere lisanslama sürecinde, haksız yere 1.

kesilen ağır ve öldürücü idari para cezalarının

bir defaya mahsus olmak üzere affı veya tecil

edilmesi.

Akaryakıt piyasasındaki üretici-dağıtıcı, 2.

dağıtıcı-bayi ve bayi-kullanıcı zincirinin

istisnasız bir yapıya kavuşturulması ve bu

çerçevede serbest rekabet ortamının sağlıklı

bir şekilde yürümesini sağlayacak kesin hü-

kümlerin mevzuatta yerini alması.

Bayi kesiminin kendi kar payını ve satış 3.

fiyatını bağımsız olarak belirleyebilmesi

için EPDK’nın fiyat metodolojisinde gerekli

düzenlemeyi yapması.

Bayilerin satın aldıkları akaryakıtları, EPDK’nın 4.

kabul ettiği bağımsız gözetim firmaları ara-

cılığıyla, yine EPDK’nın kabul ettiği akredite

laboratuarlara, dağıtıcısının aracılığı olmak-

sızın, bağımsız olarak analiz ettirebilme

hakkına tekrar sahip olmalarını sağlayacak

düzenlemenin yapılması.

Akaryakıt istasyonlarında pazarlanan akarya-5.

kıtın nitelik ve niceliği ile istasyonun kurulum

ve işlemesi aşamasında uyulması gereken ku-

rallara uymamanın sorumluluğunun sadece

bayilerin üzerinde bırakılmaması, bu sorum-

luluğa dağıtıcıların da iştirak etmesi.

Akaryakıtlardan alınan 6.

numunelerin analiz sü-

relerinin tekrar yapılan-

dırılması.

5015 sayılı Petrol Piya-7.

sası Kanunu ile getiri-

len cezaların, kaçakçılık

suçu dışındakilerinin

öldürücü vasfından cay-

dırıcı vasfa dönüştü-

rülmesi için tenzili ve

suçun kapsadığı alanla

doğru orantılı hale ge-

tirilmesi.

Serbest kullanıcı tanımının mevzuat metnin-8.

den tamamen çıkarılması.

Petrol piyasasında iade mal mekanizmasının 9.

tesis edilmesi.

Akaryakıt türlerinin kurul kararıyla belirlenen 10.

resmi isimleri ile piyasaya arz edilmesinin

sağlanması.

Halen mevzuatta yer alan “yeniden satış 11.

amaçlı satış yapmamak”, “kullanıcılar harici

kişilere teslim etmemek” ve benzeri muğlak

ve satıcıyı suçlayıcı ifadelerle, bu kesimi

sorumlu tutan ve cezalandıran hükümlerin

mevzuat metinlerinden çıkarılması.

Yasak ve kısıtlamaların ceza maddeleriyle 12.

olan irtibatlarının sağlanması.

Köy pompası ve tarımsal amaçlı tanker kav-13.

ramlarının tanımının ve çerçevesinin kesin

çizgilerle belirlenmesi.

Mevzuatın mümkün olduğunca basitleştiril-14.

mesinin yanında, yine mümkün olduğunca

az sayıdaki mevzuat manzumesi altında

toplanması.

Dağıtıcılarının bayilik sözleşmelerini tek 15.

taraflı iptali ve/veya bayilerin herhangi bir

nedenle dağıtıcılarını değiştirmeleri

aşamasında, eski dağıtıcının 90 gün

süreyle akaryakıt ikmaline devam

etmesi.

Halen mevzuatta kurulumu, 16.

işleyişi ve sorumluluğu tam bir açık-

lığa kavuşmamış olan otomasyon

konusunun daha açık ifadelerle be-

lirlenmesi ve otomasyonun bayiler

üzerinde baskı unsuru niteliğinden

kurtarılması.

Dağıtıcıların kendi işlettikleri istasyonlardaki 17.

satışların piyasada yaptıkları toplam akaryakıt

satışlarının %15’ini aşamayacağı hükmünü ta-

nım değiştirerek ortadan kaldıran 28 Temmuz

2011 tarihli Yönetmelik değişikliğinin iptali.

Sonuç olarak, söz konusu mevzuat düzenlemesinin

mutfağı Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’dur. Bu

kurum, tartışmasız çok önemli bir kurum. Sadece

akaryakıt ve LPG işlem büyüklüğünün yıllık 75

milyar TL gibi devasa büyüklükte olması zaten yu-

karıdaki söylemimizin açık kanıtı. Ancak, üzülerek

ifade etmek istiyorum ki, bu çok önemli kurumun

zamanının büyük kısmı, petrol piyasasındaki özel-

likle bayi ile dağıtıcı katmanı arasındaki tamamen

özel hukukla yürütülecek düzenlemelerin takibi ve

jandarmalığı ile geçmekte. Bu, kabul edilemez. Bu

yönüyle ele alındığında, bugün olmazsa bile, kısa

bir süre sonra, bu anlayışın ne kadar yanlış ve gayri

adil olduğu ortaya çıkacaktır.

Lafı hiç eğip bükmeyelim, EPDK’nın çok önemli

ve kıymetli zamanının, boş işlerle harcanmasına

yol açmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Ve ısrarla

iddia ediyorum ki, bu yönüyle tarih iyi şeyler yaz-

mayacaktır. Dileğimiz, yukarıda değindiğimiz bayi

taleplerinin mutlaka göz önüne alınarak, ciddi, adil

ve özellikle bayi ile dağıtıcı katmanı arasındaki pi-

yasa faaliyetlerinin özel hukuk kuralları içerisinde

çözülmesini sağlayacak bir mevzuat revizyonunun

mümkün olan en kısa zamanda yapılmasıdır. Bu

yapıldığı takdirde Enerji Piyasası Düzenleme Ku-

rumu da gereksiz olarak sırtına yüklenen birçok

kamburdan ve bu kamburların yarattığı zaman

israfından kurtulacaktır. Bu konuda, Türkiye Bü-

yük Millet Meclisi Enerji Komisyonu ile EPDK’nın

Sayın Başkanı, Başkan Yardımcısı, bazı Kurul Üye-

leri ile konusuna hakim ve duyarlı çalışanlarının

vereceği olumlu katkılardan hiçbir şüphemiz ve

endişemiz yoktur. Yeter ki, gerek ilgili kurumların

diğer yetkililerinden ve petrol piyasasındaki kat-

manlardan çeşitli yollarla olumsuz girişimler ve

baskılar olmasın.

Page 15: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 13

Page 16: Petrol Plus Dergisi 19

14 PETROL PLUS - EKİM 2011

Güncel

EPDK’dan Tavan Fiyat Uyarısı

EPDK Başkanı Hasan Köktaş imzasıyla dağıtıcı

şirketlere gönderilen yazıda, Türkiye petrol pi-

yasasında fiyatların Petrol Piyasası Kanunun 10.

maddesinin, “Rafinerici ve dağıtıcı lisansı kapsa-

mında yapılan piyasa faaliyetlerine ilişkin fiyatlar,

en yakın erişilebilir dünya serbest piyasa oluşumu

dikkate alınarak, lisans sahipleri tarafından hazırla-

nan tavan fiyatlar olarak Kuruma bildirilir” hükmü-

ne göre belirlenmesi gerektiği vurgulandı.

Akaryakıt lisansı sahiplerinin belirlediği fiyatların

yakından izlendiği, gerekli görülmesi halinde

“Taban ve/veya tavan fiyat tespitine ve gerekli

tedbirlerin alınmasına Kurumun yetkili olduğu”

belirtilen yazıda “Motorin (diğer) miktarının,

toplam motorin türleri satışının yaklaşık olarak

yarısına yaklaştığı, motorin ve motorin (diğer) fiyat

bildirimleri arasındaki farkın belirgin olarak arttığı,

motorin ve motorin (diğer) olarak iki alt kategori-

de bildirilen motorin fiyatları ile kurşunsuz benzin

95 oktan ve kurşunsuz benzin 95 oktan (diğer)

olarak iki alt kategoride bildirilen kurşunsuz ben-

zin 95 oktan fiyatlarının kanunda yer verilen kriter

olan en yakın erişilebilir dünya serbest piyasası

fiyatlarının üzerinde olduğu görülmüştür. Petrol

Piyasası Dairesinin 22 Nisan 2011 tarihli yazısı ile

dağıtıcı lisansı sahiplerinin (diğer) olarak fiyatını

bildirdikleri ürünlere ilişkin bilgiler istenmiş olup,

Kurumumuza ulaşan cevabi yazılardaki hususların

yukarıda belirtilen fiyat farklarını açıklamaktan

uzak olduğu da görülmüştür” denildi.

PÜİS: Tavan Fiyat Değil Taban Fiyat

Uygulanmalı

PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan, uzun yıllardır

tek tip motorin ve tek tip benzin satılması gerek-

tiğini söylediklerine dikkat çekerek, “İlave edilen

katkıyla oluşan fiyat farkının doğru olmadığına

inanıyoruz” diye konuştu.

EPDK’nın daha önce katkılı ürünlere izin verdiğini

hatırlatan Alkan, “Bu tavan fiyatla olmaz. Fiyat farkı

olmayacak dersin olur biter. Katkılı ürün satmak

isteyen firmalar fiyat farkı uygulamasın. Uygula-

ma bazı bayileri de kötü yollara sevkediyor. Fiyat

farkından dolayı katkısız yakıtı katkılı yakıt gibi sat-

madığını nereden bileceksiniz? Bugün akaryakıtı

maliyetinin altında satanlar var. Bayi bugünkü kar

marjlarıyla ayakta duramıyor. Mevcut bayi marj-

larının içinde nakliye de var. Lütfen EPDK’dan bir

yetkili gelsin istasyonun işleyişini görsün ona göre

takdir etsin. Biz toptan değil litre litre satıyoruz.

Çok fazla girdimiz var. Bayi borç batağında. Bayi

iflasın eşiğinde. EPDK tavan fiyat uygulayacaksa

taban fiyat da uygulasın” dedi.

TABGİS: Tüketici Tercihine İpotek

Konuluyor

EPDK’nın tavan fiyat konusunda yaptığı uyarıya

ilişkin olarak Petrol Plus’a açıklamalarda bulunan

TABGİS Genel Başkanı Ferruh Temel Zülfikar, uya-

rıyı, ‘istasyonlarda benzin ve motorin olarak tek

tip ürünler satılsın, çeşitli diğer ürünler satılmasın’

şeklinde algıladıklarını belirterek. Bu uyarıyla

tüketicinin seçme ve istediğini alma özgürlüğü-

ne ipotek konulduğunu söyledi. Zülfikar, “Katkılı

motorin ürünlerinin fiyatlarının ayarlanması ya

da yeniden gözden geçirilerek belirlenmesi isteği

aslında yerine getirilemeyecek bir istek. Bu, tam

anlamıyla tüketicinin seçme özgürlüğüne vurulan

bir darbe. Tüketici istasyonlara girer, istediği ürünü

bütçesine ve arabasının performans değerlerine

göre seçer ve alışverişini özgürce yapar. Bu ürünü

alacak tüketici, fiyat panolarındaki fiyatlara bakar,

aracının performans değerlerini bilir ve alışverişini

ona göre yapar. Bu bütün diğer tüketim malları

için de geçerli. Örneğin, bir markete giren tüketici

20 çeşit peyniri aynı rafta görür, onların içinden

kendi bütçe ve zevkine göre, içerdiği ürünlerin

kendi sağlığına etkisini de testten geçirerek, is-

tediği ürünü alıp alışverişini yaparak o marketten

ayrılır. Bu da tıpkı bu örnektekine benzer bir olay.

Tüketici aracının performans değerlerine göre ve

bütçesine göre alışverişini yapar ve istasyondan

ayrılır. Serbest piyasa uygulamasının olduğu bir

ortamda böyle bir istekte bulunmak serbest piyasa

koşullarıyla uyuşmamaktadır” şeklinde konuştu.

EPDK, en yüksek işlem hacmine sahip sekiz dağıtım şirketine gönderdiği

yazı ile motorin türleri arasındaki fi yat farkının giderilmesinin yanı sıra

motorin ve benzin fi yatlarının oluşumunun yeniden gözden geçirilerek

kanundaki kriterlere uygun hale getirilmesini istedi.

Page 17: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 15

Page 18: Petrol Plus Dergisi 19

16 PETROL PLUS - EKİM 2011

Analiz

Her �ey bundan yakla��k 2.5 y�l kadar önce “serin bir Haziran günü” ba�lad�.

Akaryak�t fiyatlar�n�n sürekli artt���, “bu i�ten kimler kazan�yor” hatta “götürüyor” diye gazetelerde “çar�af çar�af” haberlerin ç�kt��� dönemdi. O tarihlerde ç�kan haberlerden bir örnek vermek gerekirse, petrolün 150 dolara yakla�t��� Temmuz 2008’de benzin Türkiye’de ortalama 3,60 TL’den sat�l�yordu. Aradan geçen sürede petrolün varili 30 dolara kadar geriledi. Ancak indirimler benzinin pompa fiyat�na s�n�rl� yans�d�. Son olarak 67 dolar civar�nda i�lem gören petrole kar��l�k benzinin litre fiyat�n�n 3,18 TL’ye ç�kt�. “Akaryak�t devleri indirimde yava�, zamda h�zl�” ele�tirileri s�kl�kla ifade edilmeye ba�land�. Enerji Piyasas� Düzenleme Kurumu, ba�ta Avrupa olmak üzere en yak�n ülkelerdeki fiyatlar� mercek alt�na ald�. Yap�lan incelemede zamlar�n piyasa gerçeklerinden uzak oldu�u sonucuna var�l�rken, fiyatlar�n makul seviyeye çekilmesi için �irketlere 20 Haziran’a kadar süre tan�nd�. EPDK’n�n internet sitesinde yay�nlanan uyar�ya göre, gerekli düzeltme yap�lmazsa sektöre dönük soru�turma aç�laca�� kusurlu bulunan �irketlere para cezalar� kesilece�i belirtildi ve ard�ndan Kurum, Türkiye akaryak�t sektöründe bir ilke imza atarak tavan fiyat uygulamas� ba�latt�.

EPDK, “5015 Say�l� Petrol Piyasas� Kanunu hükümleri çerçevesinde faaliyet gösteren da��t�c� lisans� sahiplerinin fiyat uygulamalar�nda en yak�n eri�ilebilir dünya serbest piyasa olu�umu dikkate al�nmad���” sonucuna var�larak 27 Haziran 2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere kanun ile belirlenen iki ayl�k süre için tavan fiyat uygulamas�na karar verdi. Böylece bir günde ve bir kararla da��t�c� ve bayi paylar�, litrede yakla��k olarak 42 kuru�tan 25 kuru�a indirildi.

Bu karar kar��s�nda sektörde k�yamet koptu, bayiler ve da��t�c�lar “biz bu fiyatlarla sat�� yapamay�z,

batar�z, bu serbest piyasa müdahaledir, EPDK’n�n rakamlar� yanl��t�r, Kurum kanunda lmayan bir yetkiyi kullanmaktad�r” �eklinde ard� ard�nda zehir zemberek aç�klamalar yapt�. Ard�ndan akaryak�t temsilcileri y�llar sonra sokaklara dökülerek tavan fiyat� protesto etti.

Bu tart��ma iki ay sürdü. EPDK 27 A�ustos 2009 tarihinde yapt��� ba�ka bir aç�klamada; “Tavan fiyat uygulamas� sonucunda, gelinen a�amada, kanunun öngördü�ü en yak�n eri�ilebilir serbest piyasa fiyatlar�n�n olu�umu ile ülkemiz piyasas�ndaki fiyat olu�umu ayn� seviyelerde gerçekle�mekte oldu�u” tespitini yaparak “uygulamaya yönelik iki ayl�k kanuni sürenin sona erdi�ini” ilan etti.

Sektör çok sars�nt�l� geçen bu iki ay�n sonunda yap�lan EPDK aç�klamas�nda bundan sonraki süreç için belki de görülmek istenmeyen dikkat çekici bir ba�ka yan daha vard�. Deniyordu ki, “EPDK’n�n bugüne kadar oldu�u gibi bundan sonraki süreçte de kanuni sorumluluklar� çerçevesinde tüketici haklar�n� korumaya devam edecektir. Piyasada fiyat olu�umlar�n� titizlikle izleyecektir, rafineri, da��t�c� ve bayi paylar�n�n en yak�n eri�ilebilir dünya serbest piyasa olu�umu ile uyumluluk göstermesi hususunu kararl�l�kla yak�ndan takip edecektir…”

Hal böyle olunca sütten a�z� yanan sektör, bu konuyu mahkemeye ta��yarak bir daha aç�lmamak üzere kapatmak istedi, EPDK’n�n bu karar�n�n ard�ndan gerek da��t�c� gerek rafineri �irketi EPDK’n�n tavan fiyat ve tarifelendirme kararlar�n�n aleyhine Dan��tay’a dava açt�. Açt� ama davalar geçti�imiz Mart- Nisan aylar�nda �irketlerin aleyhine sonuçland�.

Bu dava süreci tamamlanana kadar her �ey süt limand�.

Me�er bu sakinlik EPDK’n�n yasal dayana��n� güçlendirmesi için bir bekleme döneminden kaynaklan�yor imi�.

Bugün gelinen noktada ö�reniyoruz ki, Kurum bu mahkeme karar�n�n bir ay sonras�nda da��t�m �irketlerine bu kez katk�l� motorin ile motorin aras�ndaki fiyat fark�n�n neden bu kadar yüksek oldu�unu, katk� maddelerinde ciddi bir maliyet art��� m� ya�and��� gibi sorular sordu.

Ard�ndan EPDK 18 Ekim’de Türkiye’nin akaryak�t sat���nda en büyük pay sahibi olan 8 �irkete bir yaz� gönderdi.

Bu yaz�da �unlar söylendi:

“Fiyatlar�n Kurumumuza bildirilmesi yöntemine ili�kin sektör taleplerinin de�erlendirilmesi sonucunda, piyasaya yönelik izleme i�leminin daha detayl� ve sa�l�kl� yap�labilmesi için Ocak 2011 tarihinden itibaren Petrol Piyasas� Bilgi Sistemi (Sistem) kullan�larak fiyat ve miktar bildiriminde de�i�ikli�e gidilmi�tir. Yap�lan de�i�ikli�e göre, ‘akaryak�t�n özelliklerini iyile�tirmeye yönelik organik ve inorganik katk� maddeleri ilave edilen’ motorin ve benzin türleri ile bu i�lemin yap�lmad��� ürünlerin fiyat ve miktar bilgilerinin ayr� ayr� takip edilmesi mümkün olmu�tur… Bu çerçevede 2011 y�l�na ili�kin sistemde yer alan verilerin incelenmesinde; motorin (di�er) miktar�n�n, toplam motorin türleri sat���n�n yakla��k olarak yar�s�na yakla�t���, motorin ve motorin (di�er) fiyat bildirimleri aras�ndaki fark�n belirgin olarak artt���, Motorin ve Motorin (di�er) olarak iki alt kategoride bildirilen Motorin fiyatlar� ile Kur�unsuz Benzin 95 Oktan ve Kur�unsuz Benzin 95 Oktan (di�er) olarak iki alt kategoride bildirilen Kur�unsuz Benzin 95 Oktan fiyatlar�n�n Kanun’un 10 uncu maddesinde yer verilen kriter olan en yak�n eri�ilebilir dünya serbest piyasas� fiyatlar�n�n üzerinde oldu�u görülmü�tür.

Akaryak�tta tavan fiyat dersleri

Page 19: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 17

Analiz

Kanunun an�lan hükümlerinin, ticari, pazarlama vb. amaçlarla yap�lan ürün ayr��t�rmas�na bak�lmaks�z�n, yurt içinde piyasaya arz edilen tüm akaryak�t türlerinin tavan fiyatlar� aç�s�ndan uygulanmas� gerekmektedir.

2011 Eylül ay�nda ilan edilen son 1 ayl�k verilere göre, bahse konu AB üyesi ülkelerdeki fiyatlar�n ortalamas�ndan elde edilen brüt marj toplam� Kur�unsuz Benzin 95 Oktan için 38 Kr/lt ve Motorin için 38 Kr/lt’dir. �irketiniz taraf�ndan 22/10/2010 tarihli ve 2957 say�l� Kurul Karar�’na uygun olarak Motorin ve Kur�unsuz Benzin 95 Oktan resmi isimleri ile piyasaya arz edilen akaryak�tlar�n fiyat olu�umunun yeniden gözden geçirilerek 26 Ekim 2011 tarihine kadar yukar�da belirtilen kriterlere uygun hale getirilmesi hususunda gere�ini…”

Bu son uyar� yaz�s�n�n 2009 y�l�nda ya�anan süreçten temel bir fark� var; bu yaz�n�n sonunda ifade edilen da��t�c� bayi paylar�n�n Akdeniz borsas� ile uyumlu olmas� konusu i�in esas�n�n olu�turmuyor. Ç ü n k ü b u g ü n l e r d e Akdeniz borsas�ndaki paylar ile Türkiye’deki paylar aras�ndaki fark öyle çok yüksek de�il 2-3 kuru� seviyelerinde oynuyor. EPDK yaz�n�n sonuna bunu koyarak “ben fiyatlar� izliyorum, az da olsa yukar�das�n ona göre pozisyon al” mesaj� veriyor.

Buradaki temel mesele ise katk�l�-katk�s�z motorinlerin aras�ndaki fiyat fark�d�r.

Y�lba��ndan beri EPDK’n�n elinde akaryak�t �irketlerin günlük sat��lar�n� ayr�nt�l� olarak izleyebilecek bir sistem var. Bu sistemde sat��lar da��t�m �irketleri taraf�ndan kategorik olarak ayr��t�r�larak bildiriliyor. Türkiye’de bugün 6 da��t�m �irketi motorine katk� maddesi kat�yor ve bildirdikleri sat��lar�n önemli bir k�sm�n� da “motorin di�er” kategorisinde bu ürünler olu�turuyor. Bu kategoride yer alan katk�l� ürünlerin fiyat� da EPDK tespitlerine göre katk�s�z motorine göre litrede 12 ile 16 kuru� fazla.

Bunun üzerine EPDK �unu sorgulamaya ba�l�yor: “Bu fazlal�k neden? Gerçekten bu fazlal��a yol açacak sebepler nedir?”

Buna kar�� görü�tü�ümüz sektör temsilcileri diyor ki “Biz tüketicilere performans� daha yüksek,

motoru koruyan ya da daha tasarruflu yak�tlar sunuyoruz, bu tür yak�tlar�n kullan�m� tüketicinin tercihidir, daha nitelikli mal� biraz daha pahal� fiyattan almak istiyorsa, onun seçme özgürlü�üne kim kar��abilir?”

Bunun üstüne EPDK da diyor ki, “Tamam, bu tür ürünleri kullanmak tüketicinin tercihidir ama Petrol Piyasas� Kanunu katk�l� ürünün Akdeniz borsas�nda olu�an fiyatlardan ba��ms�z oldu�u yönünde bir düzenleme içermiyor.”

Bir de �uradan bak�n; ismini vermeden tarif edelim, dünyan�n akaryak�t ürünlerinin geli�tirilmesi konusunda en büyük, geli�mi� laboratuarlar�na sahip, binlerce eleman� ile AR-GE çal��mas� yapan, katk�l� ürünleri ile Türkiye pazar�nda önemli

bir pay� olan ve bu çe�itleri daha da artt�rmak isteyen bir �irketin kar��s�na “z�nk” diye böyle bir karar ç�k�yor. Bu kararla deniyor ki “tamam sat���n� yap yapmas�na da katk�s�z motorinden fazla pahal�ya satma.” Bir a�ama daha ileri gidelim bu karar�n örtük anlam� da “yapt���n masraf� kurtarm�yorsa, o zaman o ürünü satma”d�r.

Bu sonucu do�uran kararlar piyasada faaliyet gösteren belli �irketlerin son derece lehine belli �irketlerin ise son derece aleyhine oldu�u için tart��man�n boyutlar� da farkl�la�maktad�r.

Elbette EPDK karar verirken “bu karar hangi �irkete yarar” diye dü�ünmez, kanuni yetkililerine bakar.

Ancak bu karardan ç�kart�lmas� gereken çok önemli üç ders vard�r:

Anla��l�yor ki EPDK Türkiye akaryak�t 1. piyasas�nda fiyatlara gerekli gördü�ü hallerde müdahale edecektir.

EPDK ile sektörün fiyatland�rma konusunda 2. alg�lay�� farkl�l��� devam etmektedir.

Art�k önemli k�sm� uluslararas� petrol 3. �irketlerinin etkinli�inde olan akaryak�t sektörü EPDK’n�n bu yöndeki eylem ve uyar�lar� anlamakta ve intibak göstermekte zorlanmaktad�r.

Dergimiz okurlar� ile bulu�tu�unda 26 Ekim 4. tarihi geçmi� olacak. Ancak dünya petrol fiyatlar�n�n sürekli dalgaland��� ve tavan fiyat�n bir kere tüpten ç�kan macun misali

ülkenin gündemine yerle�ti�i ko�ullarda bugün olmasa yar�n yine ayn� meseleleri tart���yor olaca��z.

E n ö n e m l i s i , 5. 5015 Say� l � Petrol Piyasas� Kanunu’nda f i y a t o l u � u m u konusundaki mevcut tan�m yorumlamas� çok zor, muallâkl�lar içermektedir.

O halde birden ortaya ç�k�p sektörde stres yaratan bu tür “sürpriz” kararlar�n olu�mamas� i ç i n k im i n , n e y i , neden istedi�inin iyi anla��lmas� ve bundan da önemlisi kanun metinlerinin çok daha net anla��l�r k�l�nmas�

gerekiyor.

Meclisin Bütçe ve Anayasa de�i�ikli�i görü�melerinin ard�ndan enerji piyasas� kanunlar�n� ard� ard�na ele alarak y�llard�r birikmi� de�i�iklik ihtiyaçlar�n� gerçekle�tirece�i biliyoruz.

Bu çok önemli f�rsatt�r. Art�k “en yak�n eri�ilebilir dünya serbest piyasa fiyat�” gibi, herkesin (fili tuttu�u yerden anlatmas� misali) kendine göre tan�mlad��� bir fiyat tan�m�ndan vazgeçmek en önemli ad�m olacakt�r.

Bu tür bir tan�m� yapman�n çok zor oldu�unu biliyoruz. Ancak iki y�ll�k tavan fiyat tart��malar� göstermi�tir ki art�k bu hem tüketiciler hem sektör hem de karar vericiler için büyük bir ihtiyaçt�r.

Bu süreçten ç�kart�lmas� gereken dersler bunlard�r.

Page 20: Petrol Plus Dergisi 19

18 PETROL PLUS - EKİM 2011

Güncel

PÜİS Erzurum Bayi

Toplantısı’nda Sektörel

Sorunlar Masaya Yatırıldı

PÜİS’in “Erzurum Bölge Bayi Toplantısı” Erzurum

Palan Otel’de gerçekleştirildi. PÜİS Genel Mer-

kezinin himayelerinde ve Trabzon Şubesi’nin

katkılarıyla Erzurum Şubesi tarafından düzenle-

nen toplantıda, sektörün sorunları ayrıntılı bir

şekilde irdelendi. Toplantıya, PÜİS Genel Başkanı

Muhsin Alkan, PÜİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Ge-

nel Sekreteri Güner Yenigün, PÜİS Genel Başkan

Yardımcıları; İmran Okumuş, Fesih Aktaş, Alaeddin

Kavak, PÜİS Genel Başkan Başdanışmanı Osman

Karamete, PÜİS İstanbul Şube Başkanı İsak Koç,

PÜİS Trabzon Şubesi Başkanı Aytekin Çanakçıoğlu

ve PÜİS Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri,

PÜİS Erzurum Şube Başkanı Yakup Aksoy, Erzurum

Şube Başkan Yrd. Vahit Bingöl, Aytemiz Akaryakıt

Dağıtım A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Yakup Yazar,

Erzurum Sanayi Ticaret İl Müdürü İlhan Aydın ve

Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu

Üyeleri ile çok sayıda bölge bayisi katıldı. Bayilerin

yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, 10 numara yağ

adı altında yapılan akaryakıt kaçakçılığı, akarya-

kıt piyasasında yaşanan haksız rekabet, istasyon

ve tanker otomasyonu konularında karşılaşılan

sorunlar, dağıtıcıların kendi işlettiği istasyonlar

aracılığı ile yaptıkları satışın toplam yurt içi pazar

paylarının yüzde 15’inden fazla olmayacağına dair

mevzuat hükmünün kaldırılmasının bayi kesimine

getireceği olumsuzluklar ve bayilerin adil olmayan

mevzuat hükümleri ve bunların uygulamaları

nedeniyle yaşadıkları mağduriyetler ve bunların

önlenmesi için alınması gereken tedbirler geniş

bir şekilde ele alınarak tartışıldı.

“Bayilerin sorunlarının takipçisiyiz”

Toplantının açılışında konuşan PÜİS Genel Başkanı

Muhsin Alkan, kendisinin Erzurum Şubesi’nin

kurucu başkanı olduğunu anımsatarak, bu top-

lantı vesilesiyle Erzurum’da bayilerle buluşmaktan

duyduğu mutluluğu ifade etti. Bayilerin PÜİS’e

sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Alkan,

“Sizin sıkıntılarınızı bize anlatmanız lazım. Aksi

takdirde sizin bu bölgede yaşadığınız sorunları biz

Ankara’da oturduğumuz yerde bilemeyiz. Burada

bunları sizlerden dinlememiz lazım. Sizin sıkıntı-

larınızı sizin ağzınızdan dinlememiz lazım. Onları

dinlediğimiz zaman kendi dağarcığımıza bir not

olarak düşüp sonraki günlerde gereken yerlerde,

gereken şekilde bu sorunlarınızın takipçisi olmak

bizim görevimiz” dedi.

PÜİS’in “Erzurum Bölge Bayi Toplantısı” Erzurum Palan Otel’de gerçekleştirildi. Bayilerin

yoğun ilgi gösterdiği toplantıda, 10 numara yağ adı altında yapılan akaryakıt kaçakçılığı,

akaryakıt piyasasında yaşanan haksız rekabet, istasyon ve tanker

otomasyonu konularında karşılaşılan sorunlar masaya yatırıldı.

Page 21: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 19

Güncel

“PÜİS, sektöründe

kendisine danışılan en

önemli örgüttür”

Sivil toplum örgütlerinin çok

önemli işlevler yerine getirdi-

ğini ifade eden Muhsin Alkan,

“Bugün sivil toplum örgütleri AB

ülkelerinde parlamenterlere yön

veren bir yapıdadır. Bugün PÜİS

de kendi sektöründe kendisine

danışılan, görüşlerine önem ve-

rilen bir sendikadır. EPDK, Enerji

ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı,

TOBB, Rekabet Kurumu, Kamu

İhale Kurumu gibi kurumların en

önemli başvuru kaynaklarından

birisi de PÜİS’tir” şeklinde ko-

nuştu. PÜİS’in sektöründe çok iyi

bir konumda olduğunun altını çizen Alkan, şöyle

devam etti:

“Bugün 5015 sayılı Kanunun revize edilmesinde

PÜİS’in görüşleri devamlı ön plandadır ve bu

görüşleri sizlerden alabileceğimiz bilgiler da-

hilinde daha da genişletmek istiyoruz. TBMM

Enerji Komisyonu’nda akaryakıt sektörüyle ilgili

yapılan görüşmelere sendikamız çağrılır ve fikirleri

alınır. Orada ben ve yönetimdeki arkadaşlarım

büyük mesai harcıyoruz. Ayda en azından 4-5 kez

Ankara’da bir araya geliyoruz ve ilgili mercilere

bilgi vermek için yoğun mesai harcıyoruz.”

“Kaçak akaryakıtın bir an önce

engellenmesi lazım”

10 numara yağ adı altında satılan ne olduğu be-

lirsiz olan ürünlerin piyasayı bozduğuna dikkat

çeken PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan, konuya

ilişkin şunları söyledi:

“10 numaraya karıştırılarak piyasaya sürülen sol-

vent türü akaryakıtlar, Türkiye’de maddi zararın

dışında manevi zarar da veren hatta ve hatta can

alan yakıtlardır. Bunların önlenmesi için sendika-

mızın yaptığı ısrarlı girişimlerimize rağmen 3 sene

boyunca bir adım atılmadı. Ancak 3 sene aradan

sonra bir ÖTV düzenlemesi yaptılar. Bu düzenle-

meyi de yine bizim dediğimiz gibi yapmadılar ve

kaçakçılara ufak da olsa bir açık kapı bıraktılar.

Ufak da olsa kaçakçıya, kötü niyetli insanlara bir

açık kapı bırakıldı. Umarız bu düzenleme sorunun

tam çözümünü sağlar. Türkiye’de kaçak akaryakı-

tın üzerine her ne isim adı altında olursa olsun

gidilmedi ve halen de gidilmiyor. Çünkü akaryakıt

öyle bir ürün ki cepte gelmiyor, yani bir kalem

değil ki cebine koyup getiresin. Bu ürün kam-

yonla geliyor, tankerle geliyor ve nereden geldiği

de biliniyor. Bütün bunların bilinmesine rağmen

bugüne kadar bunun üzerine gidilmedi. Sadece

10 numara yağdan Maliye Bakanlığının zararı

yıllık en az 1.5 milyar dolar civarında. Bu ürünler

araçlarda kullanılıyor ve çevreyi kirletiyor. Ucuz

mazot satılsın da vatandaş ucuz kullansın da ne

satılırsa satılsın gibi bir zihniyet var. Bu zihniyetin

ortadan kalkması lazım. İthal edilen yağın yüzde

en fazla yüzde 10’u sanayide kullanılıyor, geriye

kalan yüzde 90’lık kısmı araçlarda yakıt olarak

kullanılıyor. Bu durum da hem bayinin ismini

kirletiyor hem de haksız rekabete yol açtığı için

bayileri zarara sokuyor. Ayrıca vergi kaçağından

dolayı da Maliye Bakanlığı’na zarara sokuyor. Bu-

nun için acilen tedbirlerin alınması lazım. Kaçağın

yok edilmesi lazım.”

“İntifaların 5 yılla sınırlandırılması

bir devrimdir.”

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK)

Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde dağıtıcıla-

rın kendi işlettiği istasyonlar aracılığıyla yaptığı

satışlardaki yüzde 15 pazar payı

sınırlamasının kapsamını geniş-

leten düzenlemesiyle ilgili olarak

da değerlendirmelerde bulunan

Alkan, “Bu, ana dağıtıcının belli

istasyonlarda veya kendi istasyon-

larında akaryakıtı bayi gibi satması

demektir. Bugün ana dağıtıcının

bir istasyonda %5 bayi karı kadar

iskonto yapması demek o bayinin

işyerine kilit vurması demektir. Bu

karar karşısında PÜİS olarak biz

de tepkimizi ortaya koyduk. Eğer

ana dağıtıcı bayinin işini yaparsa

bayide ana dağıtıcının işini yap-

sın. Kısaca bayi de Tüpraş’tan

akaryakıtını alsın. Bu böyle de-

vam ederse bizim de istekleri-

miz yerine gelmezse o zaman

daha başka şeyler düşüneceğiz.

Bundan 1,5 yıl önce tavan fiyat

uygulamasında Petrol Ürünleri

İşverenler Sendikası olarak bir

yürüyüş eylemi gerçekleştirerek

EPDK’ya siyah çelenk koyduk. Bu

Türkiye’de belki de dünyada bir

ilkti. Bu haklı bir tepkiydi. Uzun

bir süre çözüme kavuşmayan ta-

van fiyat uygulaması bu tepkimiz

sayesinde çözüme kavuştu.

Yine bizim çok uzun süreli ve

çok büyük bir gizlilikle yürüt-

tüğümüz çalışmalar neticesinde intifalar 5 yılla

sınırlandırıldı. PÜİS heyeti 3- 4 sene bunun için ça-

lıştı. Bugün bu süre artık 5 yıl. 5 yıl sonra istediğin

ana dağıtıcıyı seçmekte özgürsün. Ana dağıtıcılar

bu konuda açtıkları davaları kaybettiler. Eskiden

40-50 yıllık intifalar nedeniyle bayiler kendi istas-

yonlarına sahip çıkamıyorlardı. Çünkü istasyon

aslında kendilerine ait değildi. Ana dağıtıcı ile ters

düştüğünüzde sizi atıp, istasyonu başkasına kiraya

veriyordu. Teslimiyetçilik vardı işin içinde çünkü

her şeyini teslim etmiştin. Onun için intifaların 5

yılla sınırlandırılması bir devrimdir” dedi.

Kilometre tahdidi konusunda da belediyelerin var

olan kararı yok saydıklarını dile getiren Alkan, bu

konuda bayileri daha duyarlı olmaya ve hakkını

aramaya çağırdı.

Denetimler esnasında bayilerin denetim ekip-

lerine gerekli yardımı yapmalarını ancak gelen

ekiplerin de herkese eşit uzaklıkta durarak gerekli

denetimi gerçekleştirmeleri gerektiğinin altını

önemle çizen Muhsin Alkan, sendika olarak dürüst

bayilerin sendikası olduklarını kaydetti.

Page 22: Petrol Plus Dergisi 19

20 PETROL PLUS - EKİM 2011

Güncel

“Marker noksan çıktığında bayii

cezalandırılmamalı”

Sektörde hala pek çok konuda sıkıntıların devam

ettiğini de sözlerine ekleyen Alkan, ulusal marker

konusunda da pek çok bayinin haksız yere ceza-

landırıldığına işaret etti.

Alkan, “Bugün bütün istasyonlarda otomasyon

sistemi var ve bu sistem üzerinden bayi takip

edilebiliyor. Ana dağıtıcı mal satıldığında ya da

döküldüğünde şu kadar malım vardı şimdi şu

kadar mevcut malım var diyebiliyor. Benim istas-

yonuma başka malın girip girmediğini otomas-

yondan takip edebiliyor o zaman bu malın markeri

noksan çıkarsa neden ben ceza yiyorum. Marker

noksanlığında niye ben suçlu olayım. Mantıken

de suçlu olmamam gerekiyor. Ama maalesef ana

dağıtıcı mal benim dolum tesisimden çıktıktan

sonra beni ilgilendirmez diyor. Peki, o malı ben

istasyonuma dökmezsem seni ilgilendiriyor mu?

Evet, ilgilendiriyor. Peki, döktüğüm zaman seni

neden ilgilendirmiyor. Maalesef hala bu sorunlarla

karşı karşıyayız.”

PÜİS olarak petrol sektöründe yer alan bütün

oyunculara kapılarının sonuna kadar açık oldu-

ğunu vurgulayan Muhsin Alkan, bütün paydaşları

sendikaya sahip çıkmaya ve kendileri için itici güç

olmaya davet ederek sözlerine son verdi.

Muhsin Alkan’ın ardından toplantının ikinci otu-

rumunda söz alan PÜİS Genel Başkan Yardımcısı

İmran Okumuş ise 10 numara yağ, yazarkasaların

kayıt dışı kullanılması, denize yakın olan illeri-

mizde ÖTV’siz akaryakıtın karaya dönmesi gibi

sorunlara değindi.

Petrol sektörünün yükü ağır

kazancı az bir sektör haline geldi

PÜİS Erzurum Şubesi Başkanı Yakup Aksoy ise

konuşmasına PÜİS’in daha etkin bir güç haline

gelebilmesinin yolunun bütün bayilerin yoğun bir

şekilde çalışmalara destek vermesinden geçtiğini

vurgulayarak başladı.

Sektör olarak çok büyük sıkıntılar içerisinde fa-

aliyet gösterdiklerini dile getiren Aksoy, bugün

petrol sektörünün yükü ağır kazancı az bir sektör

haline geldiğini kaydetti.

Aksoy, “Akaryakıt bayileri bir yanda dağıtım fir-

maları, bir yanda ucuz mal satanlar, bir yandan

da bankalara uğraşıyorlar. Genel başkanımın

da ifade ettiği gibi uzun uğraşlar sonucunda 10

numara yağa bir ÖTV artırımı geldi. Ancak bu da

yeterli değil.

Önümüzdeki günlerde daha büyük sorunlar bizi

bekliyor. Dağıtım şirketleri yasa gereği sattıkları

malın %15’i kadarını kendileri perakende sata-

biliyor. Son günlerde her ilde bir iki tane istas-

yon açmaya ve bayi karını piyasaya yansıtmaya

başladılar. Kar marjı brüt %6 olan bir bayi %8

iskonto yapan bir firmanın karşısında nasıl rekabet

edecek? Rekabete karşı değiliz fakat şartların eşit

olması lazım. Şartların eşit olması için bayilerin de

direkt Tüpraş’tan mal alma imkanı olacak çünkü

biz Tüpraş’tan direkt mal alırsak dağıtım firması-

nın almış olduğu o kar marjını biz almış olacağız.

O zaman da bunu piyasaya yansıtabileceğiz. Biz

de tüketicinin yanındayız ama bir defa şartları

eşitleyelim.

Biz bu ülkede en fazla vergi veren bir sektörüz.

Devletin tahsildarlığını yapıyoruz. Ama maalesef

durumumuz içler acısı. Bizim gibi işini bütün

dürüstlüğüyle yapan bayilerin üzerine gidiliyor.

Bizim alnımız ak. Bizi denetleyin denetleyin ki bu

işi illegal yapanlar açığa çıksın. Biz dürüst bayilerin

temsilcisiyiz. Tüm bu sorunları çözüme kavuştur-

mak için sendika olarak olanca gücümüzle çalışı-

yoruz. Sizin de bu süreçte bizim yanımızda etkin

bir biçimde yer almanız gerekiyor. Elimizdeki gücü

hafife almayalım.

Trabzon Şube Başkanı Aytekin Çanakçı ise konuş-

masında akaryakıt sektörünün birçok problemi

olduğunu ancak birlik ve beraberlik içerinde

hareket edildiği takdirde bu sorunlara çözüm

bulunacağını vurguladı.

Açılış konuşmalarının ardından PÜİS Genel Merkez

Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner

Yenigün, bayilerin sorularını yanıtladı.

Toplantıda ele alınan

konular şöyle:

10 numaralı yağ•

Kaçak akaryakıt•

Kilometre tahdidi•

Akaryakıt piyasasında haksız ve öldürü-•

cü fiyat rekabeti

EPDK’nın dağıtım şirketlerine kanunla •

getirilen yüzde 15 sınırlamasını kaldıran

yönetmelik değişikliği

Otomasyon sürecinde bayilerin yaşadığı •

sıkıntılar ve mağduriyetler

PÜİS’in petrol piyasası mevzuatında •

yapılmasını öngördüğü değişiklikler

Nakliye ücretlerinin yükseltilmesi•

Rekabet Kurulu’nun intifalara ilişkin •

kararı

P�S Erzurum �ube Ba�kan� Yakup Aksoy

Erzurum �ube Ba�kan Yrd. Vahit Bingöl

Erzurum Sanayi Ticaret �l Müdürü �lhan Ayd�n

Page 23: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 21

Güncel

BP Türkiye ve Kamil Koç, “10

Numara Yağ” Soruna Çözüm

İçin Bir Araya Geldi

Basın toplantısında yaptığı konuş-

mada yıllardır Petder desteğiyle

bir takım kampanyalar yürüttük-

lerini, BP olarak 10 numara olarak

nitelendirilen ürünün kullanıl-

mamasına yönelik bilgilendirici

bir takım tanıtım faaliyetlerinde

bulunduklarına değinen BP Tür-

kiye Akaryakıt Direktörü Richard

Harding, Maliye Bakanlığı ’nın

gerçekleştirdiği vergi düzenleme-

sinin ‘’10 numara yağ’’ sorununun

çözümüne yönelik önemli bir

adım olarak değerlendirdiklerini

belirtti. Harding, “10 numara yağ” adı altında

yapılan faaliyetlerin, ciddi vergi kaybına neden

olmasının yanı sıra insan ve çevre sağlığına son

derece olumsuz etkileri olduğunu dile getirdi.

Harding, büyük uğraşlar sonucunda Türkiye’nin,

yasal olarak satılan motorini 10 ppm kükürt sevi-

yesine indirerek büyük bir adım atmasına rağmen,

yılda 1,5 milyon ton 5000 -7000 ppm kükürt salan

kanundışı motorinin tüketildiğine dikkat çekti ve

sözlerine şöyle devam etti:

“10 numara yağın araçlar ve taşıtlar açısından da

çok ciddi dezavantajları söz konusu. Bahsettiği-

miz ürünler çevreyi de tahrip ediyor ve kamuoyu

sağlığını tehlike altında bırakıyor. Bunun çok iyi

vurgulanması gerekiyor çünkü bu ürün gamında

yer alan ürünler hem yangına neden olabiliyor

hem de taşıt motorlarını zedelemekle

kalmıyor dolum aşamasında kullanılan

bütün aygıtları zedeliyor. Yapılan ver-

gisel düzenlemenin, ‘10 numara yağ’

sorununun çözümüne önemli bir katkı-

da bulunacağı açıktır. Bu düzenlemeyi

yapan kamu kurumlarına teşekkür ede-

riz. ‘10 numara yağ’ sorunu akaryakıt ve

madeni yağ sektöründeki çok ciddi bir

haksız rekabet konusu olup, yılda en

az 1,5 milyar TL düzeyinde vergi kaybı

nedenidir.

Bu düzenlemenin ‘10 numara yağ’ so-

rununu kesin olarak çözümlemesi için

beraberinde saha denetimlerinin de yapılmasında

büyük yarar görmekteyiz. Maliye Bakanlığı tara-

fından yapılan açıklamalar doğrultusunda imalat

sanayini korumak için uygulanmakta olan tecil

terkin yönteminin daha sıkı bir şekilde denetlen-

mesi ‘10 numara yağ’ sorununun hızlı bir şekilde

çözümlenmesine büyük katkı sağlayacaktır.”

BP Türkiye Akaryakıt Genel Müdürü Richard Harding ve Kâmil Koç Otobüsleri

A.Ş. Genel Müdürü Kemal Erdoğan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen basın

toplantısı 17 Ekim 2011, Pazartesi günü Feriye Lokantası’nda düzenlendi.

Page 24: Petrol Plus Dergisi 19

22 PETROL PLUS - EKİM 2011

Güncel

“Haksız rekabetin önü alınmalı”

Basın toplantısında konuşan Kâmil Koç Otobüsleri

A.Ş. Genel Müdürü Kemal Erdoğan ise madeni yağ-

lara ilişkin vergi düzenlemesi çok doğru ve yapıcı

bir adım olduğunu, ancak uygulama ve denetle-

melerde ilgili eksiklikler gördüklerini söyledi.

“ÖTV artışına rağmen satışların büyüklüğü değiş-

medi. Bugün 1,5 milyon tona yakın dizel motorin

muadili yakıt piyasada dolaşıyor. Karayollarında

küçük dükkanlarda tenekeler halinde görmek

mümkün. 1,5 milyon ton gibi bir rakamın dikkat-

ten ve kontrolden kaçması çok zor. O nedenle ya-

pıcı çok iyi adımlar atılmakla beraber denetimlerin

kuvvetlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

PETDER verilerine göre 2010 yılı sonunda 249

adet madeni yağ üreticisi var iken, 2011

yılının Haziran ayı itibariyle bu sayının 313’e

ulaştığını söyleyen Erdoğan, arz fazlası ve-

ren bir sektör için çok sıra dışı bir gelişme

gözlendiğini belirtti.

Erdoğan, sektörde 10 numara yağdan kay-

naklı haksız rekabet sürecine ise söyle vur-

gu yaptı: “Karayolu taşımacılığında faaliyet

gösteren insana, çevreye ve yasalara saygılı

bireysel otobüs işletenleri ve firmalar, yaşa-

nan bu süreçte büyük kayıplara uğramakta-

dır. Bu rekabet sürecine bireysel otobüsçü

gözünden bakarsanız otobüsçümüzün her

yıl rekabete 100.000 TL geriden başladığını

görebilirsiniz. Yılda yaklaşık 350.000 kilo-

metre kat eden 400.000 TL mazot harcaması

olan ve bu sayede yıllık yaklaşık 235.000

TL dolaylı vergi ödeyen bireysel otobüs

işleteni bu haksız rekabet nedeniyle büyük risk

altındadır. Firmalar tarafından bakıldığında ise

sorun çok daha büyüktür. Yılda yaklaşık 500

otobüs isleten Kamil Koç Otobüsleri A.Ş. her yıl

rekabete 50 milyon TL geride başlamaktadır. Bu da

çok yıkıcı ve haksız bir rekabet. Bu yasalara saygılı

olan işletmelerle olmayanlar arasında çok büyük

bir fark oluşturuyor ve yasalara saygılı işletmeler

bu haksız rekabet karşısında eziliyor. Bu anlamda

denetlemelerin çok sıkılaştırılması gerektiğini

düşünüyoruz. Çünkü madeni yağda kazananı

olmayan bir ekonomi oluştu. Hiçbir şekilde kamu

yararı gözetmeyen belli insanların kar ettiği bir

ekonomi oluştu.

Bu anlamda ‘10 Numara yağ’ sektörümüzün en bü-

yük problemlerinden biridir. Bu problem ortadan

kaldırıldığında gerek ekonomik gerek sosyolojik

gerekse ekolojik açıdan herkes kazançlı çıkacaktır.

Bu noktada ‘10 numara yağ’ sorunun çevreye

verdiği zararlarında üstünde durmakta yarar

var. Karayolunda kullanılan dizel yakıtın

ancak yüzde 10‘u madeni yağ olmakla bera-

ber içerdiği kükürt nedeniyle AB normlarına

uygun 10 ppm kükürt içeren yakıtlara göre

ortalama 500 kat fazla zehirli gaz üretmekte-

dir. Bir başka deyişle yüzde 10’u teşkil eden

araçlar karayollarında gerçekleşen zehirli

gazın yüzde 98’ini üretmektedir.”

Kamil Koç Otobüsleri Genel Müdürü Kemal

Erdoğan, Türkiye’nin daha az sanayi kuruluşu

olmasına rağmen ABD’den daha fazla madeni

yağ tükettiğini vurgulayarak, ‘’Kaçak mazotu

tespit etmek mümkün. İstanbul Otogarı’na

her gün TIR’larla yağ geliyor. Nasıl satılığı

ve faturalandığına bakılabilir. Üretim nokta-

larında denetim yapılabilir. Herhangi bir aracın

deposunda motorin dışında yakıt varsa çok ciddi

yaptırım var. Ciddi bir denetleme çok caydırıcı

olacaktır ve sorunu çözecektir. Göz yumulduğunu

söyleyemem, ama ihmal var’’ dedi.

Page 25: Petrol Plus Dergisi 19
Page 26: Petrol Plus Dergisi 19
Page 27: Petrol Plus Dergisi 19
Page 28: Petrol Plus Dergisi 19

26 PETROL PLUS - EKİM 2011

Güncel

“Ulusal Marker Sorunu

Ancak Kanun Değişikliği

ile Çözülebilir”

TABGİS İstişare Konsey Başkanı Atıf Ketenci’nin

yönettiği bayi toplantısı TABGİS Genel Başkanı

Temel Ferruh Zülfikar, Genel Başkan Vekili Murat

Bilgin, EPDK Enerji Uzmanı Emrah Çelebioğlu, TSE

İstanbul Hizmet Belgelendirme Müdürü Koray

Özatay, TSE İstanbul Hizmet Belgelendirme Müdür

Yardımcısı Bülent Kamış, İstanbul San. Tic. İl Mü-

dür Yardımcısı Ali Saim Şengün ve TABGİS Hukuk

Danışmanı Avukat Aykut Aydoğan başta olmak

üzere TABGİS yönetimi, 300 yakın bayi ve dağıtım

şirketlerinin yöneticilerinin de katılımıyla 25 Ekim

Salı günü gerçekleştirildi.

TABGİS Yönetim Kurulu Başkanı Ferruh Temel

Zülfikar konuşmasında TABGİS’in son bir yıllık

çalışmaları ve gündem konularına ilişkin değer-

lendirmelerde bulundu.

Zülfikar gerek petrol sektöründe yaşanan yapısal

değişiklikler, gerekse Ortadoğu’da yaşanan ve tüm

dünyayı sarsan sorunlar neticesinde oldukça hare-

ketli ve yorucu bir yıl geçirdiklerini kaydetti.

2011 ilk aylarında artan petrol fiyatları nedeniyle

oldukça şiddetli eleştirilere maruz kaldıklarını

ancak TABGİS olarak fiyatlara etki eden ürün

maliyeti, vergi, dağıtım maliyetleri, ürün karına

dağılımına ilişkin doğru bilgileri basınla paylaş-

maları sayesinde bayiler adına kamuoyunda yanlış

bilgilendirmenin önüne geçtiklerini dile getiren

Zülfikar, “Akaryakıt bayilerinin karlarının yüzde

4.5 -5 brüt kar seviyesinde olduğunu bilmeyen

kalmadı” dedi.

Türk akaryakıt piyasasının her defasında AB ülkele-

ri ve Amerika ile kıyaslanmasına da değinen Ferruh

Temel Zülfikar, TABGİS olarak bu gibi durumlarda

gerekli düzeltmeleri yaparak duruma müdahale

ettiklerini ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek

adına gereken çabayı gösterdiklerini sözlerine

ekledi.

Zülfikar, “Avrupa’da insanlar kredi kartı ile yakıt

alsalar dahi para ertesi gün bayinin hesabına

yatıyor. Oysaki biz 30 – 40 gün sonra ancak tahsil

edebiliyoruz. Yok, bu para bana hemen lazım diyen

bayi arkadaşım ertesi gün hesabına yatırılması için

bankaya yüzde 1 -1.5 gibi bir komisyon ödüyor ve

parasını ancak bu şekilde temin edebiliyor” dedi.

“Kaçak akaryakıt sorununda

en etkili reçete vergilerin

düşürülmesidir”

Gerek sektörün karlılık oranının artırılabilmesi,

gerekse kaçak akaryakıt sorununun çözülebilmesi

TABGİS, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği bayi toplantısında intifalara

ilişkin sektörde son 1 yılda yaşanan gelişmeler, promosyon yasağı sonrasında

mevcut durum, 10 numara yağ sorunu, tecil terkin konusu, ulusal marker

uygulamasındaki hatalar ve otomasyon sistemi ve mutabakatlar, saha

denetlemeleri, kesilen idari para cezaları ve Danıştay’ın Yangın Yönetmeliği’ne

dair almış olduğu kararda yaşanan çelişkilere dair pek çok konu masaya yatırıldı.

Page 29: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 27

Güncel

için en etkili reçetenin akaryakıt fiyatları üzerinde-

ki en fazla maliyet unsurunu oluşturan vergilerin

düşürülmesi olduğunu aktaran Zülfikar, TABGİS

olarak etkili bir çözüm önerisini bakanlık ve Baş-

bakanlık müsteşarına ilettiklerini kaydetti.

Çözüm önerisine ilişkin Zülfikar, “Tüpraş’ta en fazla

üretilen ürün benzin olmasına rağmen benzin en

fazla verginin alındığı ürün olması sebebiyle fiyat-

ları yüksek seyrediyor bu nedenle de ancak yarısı

tüketiliyor. Öte yandan benzini pahalı diye kulla-

namayan vatandaşımız ne yapıyor. Tabiî ki fiyatı

düşük olan akaryakıtı tercih ediyor. Bu ürünler için-

de en cazip olanı LPG. Oysa LPG’yi biz üretmiyoruz

ki. Biz LPG’nin yüzde 85’ni ithal ediyoruz. Sadece

2009 yılı ithalat resmi bedeli 1.56 Milyar Amerikan

Doları. İşte böyle bir büyük maliyetle katlanarak

ithal edilen LPG’den en düşük ÖTV’yi alıyoruz. Biz

diyoruz ki ürettiğimizi tüketelim. Yani benzinin

ÖTV’sini düşürelim. En fazla ithal ettiğimize yani

LPG’ye ÖTV’yi yansıtalım. Motorinin ÖTV’sini düşü-

relim. Biz iddia ediyoruz ki eğer ürünler arasındaki

vergi dengelemesini yaparsak toplanan vergide

kayıt dışı yaşanmayacak. Ürettiğimiz benzini tü-

keteceğiz, legal motorin tüketimi artacak, hem

sektörümüze hem de ülkemize büyük bir katkıda

bulunmuş olacağız” dedi.

“Hiçbir bayinin hakkını

yedirmeyeceğiz”

Bazı çevrelerin bayiler olmazsa vatandaşın daha

düşük fiyatlarla akaryakıt temin edeceklerine

ilişkin söylemlerle bayilik müessesinin varlığını

hedef alan ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik ka-

ralama kampanyaları yürüttüklerini de dile getiren

Zülfikar, bu kişilerin kanuna aykırı hareket ederek

bayilerle haksız rekabete girdiklerine de vurgu

yaptı. Zülfikar, “Şunun çok iyi bilinmesini isteriz

ki bayilik kurumunun ortadan kaldırılmasının

yüksek fiyatların önlenmesine çözüm yolu olarak

gösterenlere ve böylesi bir kandırmayıcı sırf kendi

çıkarları adına kamuoyunu yanıltarak, kanunu ihlal

ederek, piyasayla haksız rekabete girerek yapmaya

çalışanlara TABGİS olarak karşı koyacağız. Onlara

hiçbir bayinin hakkını yedirmeyeceğiz. Nitekim bu

konu ile ilgili mücadelemizi hukuki alana taşımış

bulunmaktayız. Davamız bayinin hakkı içindir”

şeklinde konuştu.

Rekabet Kurumu’nun intifalara ilişkin kararının

üzerinden bir yıl geçtiğini bu süre zarfında bayi-

lerin % 13’ünün dağıtım şirketini değiştirdiğini de

sözlerine ekleyen Ferruh Temel Zülfikar, “Belirtmek

isterim ki alınan bu karar sadece bizim sektörümü-

ze has bir karar değildir. Bu karar dikey antlaşmala-

rın tebliği gereğidir. Bu uyum sürecinin öncesinde

ana dağıtıcılarla masaya oturma süremiz 15 - 20

yıldı. Şimdi ise istasyonlarımızın ticari

faaliyetlerini etkileyecek önemli ticari

bağlantımızda görüşmek için en fazla 5

yıl bekleyeceğiz. Bu sürecin bayiler için

çok önemli olduğu unutulmamalıdır”

dedi.

2011 yılı içerisinde sektörde yaşanan en

değerli gelişme olarak ifade ettiği pro-

mosyon yasağına da değinen Zülfikar,

“TABGİS olarak yıllar yılı promosyonların

sağlıksız uygulandığını ve bayiler üzerin-

deki maliyetini her platformda duyur-

maya çalıştık. Bir akşam ummadığımız

bir anda EPDK’nın konu ile ilgili almış

olduğu kararı büyük bir memnuniyetle

öğrendik. Yasak kararını yerinde ve

akaryakıt sektörü için anlamlı bir karar

olmakla beraber kapsam ve uygulama

açısından eksik bulmaktayız. Şu an itiba-

ri ile yasak olduğu halde ana dağıtım şirketlerinin

merkezi sistemine dayalı promosyonlarına devam

etmektedir. Yasak kararının amacına ulaşabilmesi

için kapsamın yeniden gözden geçirilmesi yönün-

de EPDK’ya sendikamız tarafından başvurulduğu-

nu belirtmek isterim” dedi.

“Yasa dışı faaliyetlere

tahammülümüz kalmadı”

Sektörde 10 Numara Yağ konusunda olumlu

gelişmeler yaşanmasına rağmen sorunun artarak

devam ettiğine dikkat çeken Zülfikar, “Bilhassa

ÖTV artışında sektör olarak yıllardır beklediğimiz

çözüm önerisi tecil terkin uygulaması olmuştur.

Sorunun çözülmesi için üreticilerin üretimden

sonra bu faaliyetleri belgelendirmeli buna göre

nakit teşvikiyle ÖTV’lerini iade almaları gerekmek-

tedir. Bizler bu konuda başka çıkar yol bulamıyoruz

Page 30: Petrol Plus Dergisi 19

28 PETROL PLUS - EKİM 2011

Güncel

ve görüşlerimizi ilgili bakanlıklarla

bir rapor halinde gönderiyoruz. 10

numara yağın sadece bayi satışlarına

olumsuz etkisi yok aynı zamanda

ülke ekonomisi içinde ciddi bir ka-

yıp. Sadece 2010 yılında on numara

yağ adı altında satılan akaryakıtlar

belgelendirilmiş olsaydı bugün şu an

kullandığımız benzinin litresi 50 ku-

ruş daha aşağıda olurdu. Ancak her

geçen gün yasa dışı faaliyetler bir çığ

gibi büyümektedir. Son zamanlarda

atık lastiklerin eritilerek motorine al-

ternatif olarak kullanılması bunun en

yakın örneğidir. TABGİS olarak yasa

dışı faaliyetlere artık tahammülümüz

kalmadı. Kaçak ve hileli akaryakıtla

mücadele tek yönlü bir çözüm ne

yazık ki olmuyor.

Mücadelenin en önemli ayağı da denetleme

mekanizmasının etkin olarak çalışmasıdır. Ancak

bizim burada bahsettiğimiz sadece bayilerin ve

ana dağıtıcıların denetlenmesi değil. Asıl sektör

oyuncuları dışında karanlık faaliyetlere yön veren

tüm yasa dışı odakların etkin olarak denetlenmesi

gerekir. Bildiğiniz gibi kaçak akaryakıtla bir süre

önce otomasyon sistemlerini istasyon-

larınıza koyduk. Bunun sonucunda is-

tasyonlarımızın türlü ürün hareketi ana

dağıtım şirketleri merkezleri tarafından

7/24 izleniyor. Otomasyon sisteminin

bir uzantısı olarak bundan önce üç

ayda bir yaptığımız mutakabatlar bir

aya indirilmiştir. Artık bu mutakabat

çalışmalarınıza otomasyon sistemleriniz

üzerinden yürüyecektir. Ancak her yeni

uygulamada olduğu gibi şuan sistem üzerinden

yürüyecek mutakabatların ne şekilde olacağı veya

mutakabat sağlama şüphesi hepimizin merak

ettiği konuların başında geliyor.”

Sektör olarak en büyük sorunu ulusal marker ko-

nusunda yaşadıklarının altını önemle çizen Ferruh

Temel Zülfikar, sorunun ancak kanun değişikliği

ile çözülebileceğini kaydetti. Zülfikar, “Akaryakıt

istasyonlarında yapılan testler neticesinde ürünün

uygun olmadığı tespit edilse bile hemen mühür-

leme yapılmamasını üstüne basa basa vurgulu-

yoruz. Bu konuda sadece TABGİS olarak değil ana

dağıtım şirketlerinin de dahil olduğu sivil toplum

örgütleriyle beraber bir mutakabat sağlamak için

görüşüyoruz” dedi.

Yıllarca büyük çalışmaların ürünü olan ve zorunlu

standart olarak yürürlüğe giren TSE 12820 Standar-

dının Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nın yürürlüğe

koyduğu Binaların Yangından Korunması Yönet-

meliği ile çeliştiğini dile getiren Zülfikar, “TABGİS

olarak başlattığımız hukuki mücadele sonucunda

açtığımız dava yargı yönetmeliği çelişkili emniyet

mesafeleri olarak sonuçlandı. Bu netice ile artık

TSE’den uygunluk belgesi alan ancak itfaiyeden

veya belediyeden uygunluk raporlarını alamayan

bin bir güçlüklü karşı karşıya kalan sırf bu yüzden

istasyon alt yapısını yenilemekten çekinen bayi

arkadaşlarımızın çilesi de sonlanmış olacak. Hem

sektörümüze hem de bayi olarak bizlere hayırlı

olmasını diliyoruz”

“Yarına başka yaralarla uyanmak

istemiyoruz”

EPDK’nın fiyatlarla ilgili yaptığı uyarıya da değine-

rek, “İstasyonlarda benzin ve motorin olarak tek

tip ürünler satılsın, çeşitli diğer ürünler satılmasın’

demektir. Rekabet elbette olacaktır. Rekabetsiz

bir Pazar olamaz. Bir mağazaya girip kendinize

bir herhangi bir şey almak istediğinizde tezgahtar

her kalitede ve farklı fiyatlardan oluşan bir çok

ürünü size sunuyor. Farklı ürünler demek farklı

fiyatlar farklı kaliteler demektir. Burada inisiyatif

sadece tüketicinin elindedir. Tüketici istasyona

girer istediği ürünü arabanın performansına,

modeline göre seçer ve alışverişini özgürce ya-

par. Bu bizim sattığımız ürünler içinde geçerlidir.

Bu uyarıyla tüketicinin seçme ve istediğini alma

özgürlüğüne kesinlikle ipotek konuluyor. Katkılı

motorin ürünlerinin fiyatlarının ayarlanması ya

da yeniden gözden geçirilerek belirlenmesi isteği

aslında yerine getirilemeyecek bir istek. Bu, tam

anlamıyla tüketicinin seçme özgürlüğüne vurulan

bir darbe. Serbest piyasa ve sağlıklı rekabet koşul-

ları içinde farklılaştırılmış ürünlerin

farklı fiyatlarda tüketiciye sunulma-

sında hiçbir problem görmedik. Ana

dağıtım şirketlerinin bu uyarıyı ne

şekilde değerlendireceğini bilmiyo-

ruz. Serbest piyasa uygulamasının

olduğu bir ortamda böyle bir istekte

bulunmak serbest piyasa koşullarıyla

uyuşmamaktadır. Daha geçmişteki

yaralarımız kapanmadan yarına başka

yaralarla uyanmak istemiyoruz” şeklinde sözlerini

sonlandırdı.

Ferruh Temel Zülfikar’ın ardından EPDK Enerji

Uzmanı Emrah Çelebioğlu Otomasyon sistemi ve

denetlemeler hakkında, İstanbul San. Tic. İl Müdür

Yardımcısı Ali Saim Şengün Saha denetlemeleri

, ölçü ayarlar, ürün kalite denetimi hakkında, TSE

İstanbul Hizmet Belgelendirme Müdürü Koray

Özatay ve Yardımcısı Bülent Kamış TSE 12820 ile

TSE 11939 Standartları ve sahadaki güncel du-

rumları hakkında, TABGİS Hukuk Danışmanı Aykut

Aydoğan ise sektörde en fazla sorun yaşanan

konular ve bunların hukuksal çözümleri hakkında

katılımcılara birer sunum yaptılar. Sunumlar sonra-

sında tüm katılımcılar bayilerin sorularını yanıtladı.

Toplantı sonrasında TABGİS İstişare Konsey Başka-

nı Atıf Ketenci tarafından sunum gerçekleştiren

katılımcılara plaket takdim edildi.

TABGİS Genel Başkanı Temel Ferruh Zülfikar, “Katkılı

motorin ürünlerinin fiyatlarının ayarlanması ya da yeniden

gözden geçirilerek belirlenmesi isteği aslında yerine

getirilemeyecek bir istek. Serbest piyasa uygulamasının

olduğu bir ortamda böyle bir istekte bulunmak serbest

piyasa koşullarıyla uyuşmamaktadır. Daha geçmişteki

yaralarımız kapanmadan yarına başka yaralarla uyanmak

istemiyoruz” dedi.

Page 31: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 29

Page 32: Petrol Plus Dergisi 19

30 PETROL PLUS - EKİM 2011

Güncel

ABD’li HMT Tank’tan Dev Yatırım

Amerikan firması HMT’nin petrol ve kimya sanayi-

lerine yönelik depolama tankları ile su ve atık su

sektöründe kullanılan sabit ve yüzer tavanların

üretileceği 2 bin metrekarelik tesisinin açılış töreni

HMT CEO’su George Gregory, Enerji Bakanlığı

Müsteşarı Selahattin Çimen, ABD Ankara Büyükel-

çisi Francis Ricciardone, İzmir Valisi Cahit Kıraç ve

ESBAŞ Genel Müdürü Mehmet Bolat’ın katılımıyla

gerçekleşti.

‘Küresel Lider Olma Yolunda

Önemli Bir Adım’

HMT CEO’su George Gregory açılışta yaptığı ko-

nuşmada yatırımın şirket için son derece önemli

olduğuna vurgu yaparak, “Bu, bizim depolama

tankları işi için küresel bir lider olma yolunda at-

tığımız önemli bir adımdır. Aynı zamanda gittikçe

büyüyen Türkiye piyasasına ve onun etrafındaki

piyasalara angajmanımızı da göstermektedir. Bu

yatırım bize Türkiye’nin konumundan kaynaklı

lojistik kolaylık sağlayacak. Mevcut ve potansiyel

müşterilerimize daha kısa zamanda ve daha az

maliyetli hizmet sağlayabilmek adına önemli bir

varlık oluşturacaktır.

Bu yatırım tesadüfen olmadı. Yıllarca önce bu böl-

geyi şirket büyümesi için çok önemli bölge olarak

zaten tespit etmiştik. Buraya karar vermeden önce

Doğu Avrupa ve Körfez ülkelerinde çeşitli yerleri

inceleyip değerlendirmiştik. Türkiye ve İzmir’de

büyüyen bir ekonomi var ve işgücü son derece

kaliteli. Ayrıca politik ortamda istikrar görüyoruz.

ESBAŞ’ın altyapısı da bizim için çekici bir noktaydı.

Bu yatırım şimdiden bütün beklentilerimizi aştı.

Genel kurulumuz bu yatırımı Ocak ayında onay-

lamıştı. 9 ay geçti ve bu kadar kısa sürede açılış

törenini kutluyoruz” dedi.

Petrol sanayinde dünyadaki önemli isimlerinden olan ABD’li HMT Tank Inc., İzmir Ege

Serbest Bölgesi (ESBAŞ)’ndeki yeni üretim tesislerinin açılışını törenle gerçekleştirdi. HMT

CEO’su George Gregory, Türkiye’yi seçmelerindeki en önemli etkenlerden birisinin politik

istikrar olduğunu kaydetti.

Page 33: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 31

Güncel

Kıraç: “Türkiye enerji alanında

önemli bir merkez”

İzmir Valisi Cahit Kıraç, konuşmasına teröre yönelik

tepkisini dile getirerek başladı. İzmir ekonomisine

katkı sağlamak, İzmir’in ve ülkenin sanayi alt ya-

pısını geliştirmek ve küresel ekonomideki yerini

sağlamlaştırmak üzere petrol sanayinin dünya

çapındaki isimlerinden HMT firmasının Ege Ser-

best Bölgesi’nde tesis kurmasından duydukları

memnuniyeti dile getiren Vali Kıraç, “Böylesine

önemli ve devasa bir tesisin hayırlı olmasını di-

liyorum. İzmir’de yapılması da bizim için ayrı bir

önem taşıyor” dedi.

Kıraç ayrıca açılışı yapılan tesisin 2 bin metreka-

relik üretim ve stok sahasına sahip olacağını, bu

yatırımla petrol ve kimya sanayine yönelik olarak

yer üstü depolama tanklarında kullanılan birleşen

ve sistemlerin üretiminin gerçekleştirileceğini de

sözlerine ekleyerek, “Dolayısıyla bu yatırım önemli

bir yatırım olarak algılanmalıdır” dedi.

Tutarlı finans politikaları sayesinde Türkiye eko-

nomisinde son yıllarda üstün bir performans ve

yüksek büyüme rakamlarına ulaşıldığını vurgu-

layan Kıraç, “Makro ekonomik anlamda küresel

ekonomiye uyumu sağlayan yapısal reformlar bir

yandan Türkiye’yi doğrudan bölgenin lideri yapar-

ken, bir yandan da ekonomi ve finans sektöründe

devrim niteliğinde yeniliklerin önünü açmıştır.

Türkiye böylesine kısa bir sürede sergilediği üstün

performans sayesinde küresel ölçekte sıra dışı

yükselen bir eko-

nomi haline gelmiş,

satın alma gücü ka-

litesine göre gayri

safi yurt içi hasılatı

sıralamasında 2010

yılında AB üye ül-

kesi kıyaslama sıra-

lamasında 6. büyük

ekonomi dünyanın

ise 16. büyük eko-

nomisi durumuna

yükselmiştir. 2010

yılında ülkenin gay-

ri safi yurt içi hasılası neredeyse üç kattan fazla

artarak 2002 yılındaki 231 milyar Amerikan doları

seviyesinde 736 milyar dolara ulaşmış ve aynı

dönemde kişi başına düşen milli gelirde 1500

dolardan 10079 dolara yükselmiştir.

Bu yapı içerisinde üstün ulaşım ağları ve coğrafi

konumunun verdiği sayısız avantajları nedeniyle

Ege Bölgemiz Türkiye’nin ticari lokomotiflerinden

biri durumundadır. Zengin jeotermal kaynakları,

gün boyu güneş alım durumu ve rüzgar kanalları-

na sahip İzmir’in yenilebilir enerji kaynakları bakı-

mından da önemli bir potansiyeli bulunmaktadır.

İzmir bu özellikleriyle uluslar arası direk yatırımla-

rın cazibesini çekmiş bulunmaktadır. Özellikle kali-

fiyeli ucuz iş gücü potansiyeli, Avrupa ve Ortadoğu

pazarlarına yakın oluşu da ayrıcalıklarımızdandır.

HMT firmasının İzmir’i seçmesinde de bu kriterle-

rin belirleyici olduğunu düşünüyorum.”

Son yıllarda gerçekleştirilen köklü reformlarla

birlikte Türkiye’nin yatırımcılar için cazibe merkezi

haline gelmesini mutlulukla gözlemlediklerini

kaydeden Enerji Bakanlığı Müsteşarı Selahattin

Çimen, “İşte bugün açılışını gerçekleştireceğimiz

bu güzel tesis bunun en somut örneklerinden

Enerji Bakanl��� Müste�ar� Selahattin Çimen

ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone

HMT CEO’su George Gregory

�zmir Valisi Cahit K�raç

Page 34: Petrol Plus Dergisi 19

32 PETROL PLUS - EKİM 2011

Güncel

bir tanesi. Türkiye, son 8 yılda 94 milyar dolar

doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekti. 2008 –

2010 yılları arasında yabancı yatırımcıda en cazip

dünyanın 15. ülkesi oldu.

Türkiye’nin milli geliri son sekiz yılda istikrarlı bir

şekilde yıllık yüzde beş düzeylerinde artış gösterdi.

Yıllık yüzde altı reel büyümeyle de Türk ekonomisi

2011-2017 döneminde OECD ülkeleri arasında

en hızlı büyüyen ekonomi olması beklenmekte.

Türkiye gelecek dönemde gelecek vadeden bir

ekonomi olarak tanımlanmakta.

Kurguladığımız yeni ekonomik programımız ve

yapacağımız reformlarla birlikte 2023 yılında 2

triyon dolarlık bir ekonomi ve 1.2 trilyon dolarlık

bir dış ticaret hacmiyle dünyanın en büyük on

ekonomisinden biri olma hedefini gerçekleştirmek

üzere de bugünden çalışmalarımıza başladık.

Türkiye yarısı 29 yaşın altında olan 74 milyonluk

genç dinamik ve eğitimli nüfusu, gelişmiş ulaşım,

telekomünikasyon ve enerji alt yapısı ile yatırımcı-

lar için cazip bir Pazar. Ancak Türkiye’nin yatırımcı-

lara sunduğu potansiyeli yalnızca kendisinin sahip

olduğu imkanlarla sınırlamak doğru olmayacaktır.

Türkiye, doğu batı kuzey güney arasında doğan

bir köprü işlemi görerek önemli pazarlara erişim

imkanı sağlayan, etkili ve uygun maliyetli bir çıkış

noktasıdır” diye konuştu.

Çimen ayrıca, Türkiye’nin küresel ve bölgesel

enerji güvenliği bakımından da çok önemli bir

koridor olduğuna işaret ederek, “Bu görünümüyle

Türkiye enerji alanında önemli bir merkezdir” diye

konuştu.

Büyükelçi Ricciardone: “HMT bölge

ülkelerine de buradan ulaşacak”

ABD Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ise,

“Bugün burada Türkiye’nin parlak geleceğini

kutlamak için bulunuyoruz. Artan ABD yatırımları

ülkenize duyduğumuz güvenin en güzel kanıtıdır”

dedi. Ricciardone ayrıca “Bu yatırım İzmirlilere

yeni iş imkanları açacak. HMT sadece Türkiye pa-

zarına değil, bölge ülkelerine de buradan ulaşacak.

HMT firması bu yatırımı yapmadan önce birçok

başka ülkeye gidip incelemeler yapmıştı. Fakat

Türkiye’de özellikle İzmir’de karar kıldı. Türkiye’nin

stratejik konumu diğer ülkelere de ulaşmak için bir

merkez olarak görülmektedir” dedi.

Türkiye ticaret ilişkilerinin çok hızlı büyüdüğüne

ve bu yıl rekor kıracağına da değinen Ricciar-

done, “Ocak’tan Ağustos’a kadar ikili ticaretimiz

geçen yıla kıyasla yüzde 45 büyüdü. Türkiye’nin

Amerika’ya yaptığı ihracat dünyanın geri kalan

ihracatına göre daha hızlı büyümektedir. Türkiye

hükümeti ile birlikte ilerideki yatırım ve iş birlikleri

için yepyeni alanlar bulmaya çalışıyoruz. Fakat işin

sonunda esas stratejik ekonomik ilişkiyi yaratacak

olan hükümetlerden ziyade Amerikan ve Türk şir-

ketleridir. Tabiî ki hükümetler ticaretin gelişmesi

için çok büyük hedefler koyabilirler. Ama bu hedef-

lerin yerine getirilmesini sağlayacak ve ticaretin

büyümesini sağlayacak olanlar şirketlerdir. İşte

onun için burada bulunuyoruz. Ticari ilişkilerde

elde edilecek başarı var olan ilişkilerimizi daha da

ileriye taşıyacaktır. Bu sayede her iki ülkede daha

fazla istihdam ve fırsatlar ortaya çıkacaktır. Yatırı-

mın hem Türkiye hem de HMT’ye hayırlı olmasını

diliyorum” şeklinde konuştu.

Geçen yıl ilk toplantısını yapan ABD-Türkiye İş

Konseyi’nin ABD’deki sorumlu başkanının önü-

müzdeki dönemde Türkiye’ye geleceğini de be-

lirten Ricciardone, İzmir’e de yenilenebilir enerji

konusunda işbirliği olanaklarını konuşmak için bir

gezi düzenleneceğini ifade etti.

ESBAŞ’ta yeni tesisisin kuracak olan firmanın

merkezi ABD Houston Texas’ta bulunuyor. Şirket,

yer üstü depolama tanklarının üretimi, denetimi,

bakımı, tamiri, fabrikasyonu, mühendislik servis-

leri ve anahtar teslim projeleri yürütüyor.

Page 35: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 33

Page 36: Petrol Plus Dergisi 19

34 PETROL PLUS - EKİM 2011

Söyleşi

Speedy’nin sektördeki öyküsünden

bahseder misiniz?

Yurt dışında otomotiv endüstrisini incelediğiniz

zaman, yetkili servisler ve özel servis ve tamir-

haneler arasında “Anında Otomobil Servisi” diye

bir segment var. Bu segmentin toplam pazar

içinde %25 payı var. Speedy bu segmentte uzun

yıllardır Avrupa lideri. Bu segment; vakti az olan,

evine veya işine yakın bir servis isteyen, kaliteli

servis alırken ekonomik ücretler ödemek isteyen,

şeffaflığa önem veren, sürprizler ile karşılaşmayı

sevmeyen, profesyonel ve teknolojik gelişmeleri

takip eden bir servis zinciri arayan herkesin odak

noktası olmuş.

Bende Türk tüketicisinin benzer ihtiyaçlara sa-

hip olduğunu gördüğüm için, sektöre farklı bir

çözüm getirmek amacıyla, 1998 yılında Speedy’i

Türkiye’ye getirmek için çalışmalarıma başladım.

Avrupa’da 2 bin 500 servis noktası ve 10 bin çalı-

şanı bulunan Fransız Speedy’i Türkiye’ye gelmeye

ikna etmem ve İstanbul’da ilk mağazayı açmam

dört yılımı aldı. Speedy her yıl bir ülkeye açılıyordu

ve Türkiye pazarı onlara çok cazip gelmiyordu.

İlk servisimizi açtıktan üç ay sonrasında hizmet

alan kayıtlı müşteri sayısı 3000’e ulaşması, Fransız

yöneticileri bile şaşırttı. Sistemi ilk kendi mağa-

zalarımızda işletip, mükemmel hale getirmeye

çalıştık. Bu aşamadan sonra ise Franchise’ing ver-

meye başladık ve Türkiye’nin en iyi AVM kiralama

şirketleriyle ve akaryakıt markalarıyla iş birliğinde

bulunduk.

Speedy’nin faaliyet gösterdiği servislerde tüm

lastik markalarının satış, kontrol ve bakımları,

motor, vites kutusu ve hidrolik yağı, periyodik

bakımlar, akü ve elektirik, fren, amortisör, egzoz,

klima kontrol ve bakımları gerçekleştiriliyor.

Sektörde hangi konularda

hizmet veriyorsunuz?

Her marka araca, randevusuz hizmetin yanı sıra orijinal ve garantili ürünler kulla-nan Speedy’de sadece gereken parçaların değişimi yapılıyor, ücretsiz kontrol ve kesin fiyat imkanı sunuluyor.

Speedy’nin faaliyet gösterdiği servislerde tüm lastik markalarının satış, kontrol ve bakımları, motor, vites kutusu ve hidrolik yağı, periyodik bakımlar, akü ve elektrik, fren, amortisör, egzoz, klima kontrol ve bakımları gerçekleştiriliyor. Aynı alan içerisinde faaliyet gösteren Speedy Grup bünyesindeki Speedy Wash + Wax çatısı altında ise, boyasız göçük düzeltme, boya bakım, boya koruma, boya restorasyon ve yenilemesi, araç içi detaylı temizlik, mikrop ve bakterilerden arındırma, ön panel (tor-pido) kapı panoları ve koltuk kumaşı bakım hizmetleri en son teknik ve teknolojiler

kullanılarak gerçekleştiriliyor.

Hangi firmaların

distribütörlüğünü

yapıyorsunuz?

Goodyear, Pirelli, Mıchelin, Continental, Bosch, TRW, Monroe, Bosal, Kormetal, BP, Martaş gibi ana firmaların distiribütörlüğünü yapıyoruz. Bu ana firmaların markalarını yalnızca Speedy servislerine tedarik ediyoruz. Toptancı mantığı ile çalışmıyoruz. Amacımız servislerimizde ürün çeşidi bulundurmak, Franchise’a da iyi koşullarda

ürün tedarik ederek kar marjını korumaktır.

Bayi ağınızdan bahseder misiniz?

Şu anda kaç bayiye sahipsiniz?

Speedy, şu anda 12 ilde 20 servis noktasıyla hiz-

met veriyor. CarrefourSa otopark alanları içinde,

akaryakıt istasyonları ve ana arterlerde olan

servislerimiz büyük metrekareler üzerinde tam

donanımlı hizmet vermektedir.

Bayilik için kriteriniz nedir?

Bayilerinize ne gibi ayrıcalıklar

sunuyorsunuz?

Servislerimizi açarken lokasyon kriteri değerlen-

dirdiğimiz en öncelikli konulardan birisi. Alışveriş

merkezleri, akaryakıt istasyonları, şehir içindeki

ana arterler öncelikli noktalarımız. Müşteri bek-

lentilerine tam anlamı ile cevap veren sistemimize

dahil olma hakkını kazanan Franchise’larımız

Türkiye’nin lokomotif sektörlerinin başında gelen

Speedy, Türkiye’nin Jenerik Markası Olma Yolunda Hızlı Adımlarla İlerliyor12 ilde 20 servis noktasıyla hizmet veren Speedy Genel Müdürü Gür Yalman ile konuştuk.

Yalman, “Akaryakıt istasyonunun lokasyona, araç giriş tipine vs. kriterlere göre o akaryakıt

istasyonuna gelen her araca uygun hizmet verebilen bir dünya yaratacağız” diyor.

Page 37: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 35

Söyleşi

otomotiv sektöründe her marka araca hizmet

eden, müşterinin saatlerine uyan, orijinal parça

kullanan, müşteri memnuniyeti %95 olan, %45’ler

seviyesinde brüt marj ile çalışabilen, aynı zamanda

tüketiciye çok uygun fiyat sunabilen, tüm teknolo-

jik gelişmeleri takip eden, eğitim alt yapısı kuvvetli

olan, Türkiye çapında yaygınlaşmasını hızla devam

eden, pazarlama faaliyetleri ile bölgesinde farklılık

yaratan bir zincirin parçası olacaklar. Buna biz

bir evlilik gibi bakıyoruz ve ilişkimizi çok değerli

buluyoruz.

Dünyadaki gelişmeler artık bankada duran pa-

ranın enflasyona yenik düşeceği sinyalini birkaç

yıldır vermekte. Bugün, akılcı ve doğru yatırımları

yapmak ile çok daha önemli kazançlar elde etmek

mümkün. Geçmişte olduğu gibi paradan para

kazanma dönemi bitti ve artık bir iş kurmaktan

çok daha iyi kazançlar elde etmek mümkün.

Geçmişte olduğu gibi trend bireysel mağa-

zaların gelişmesi yönünde değil, bilakis zincir

mağazalar sistemine girmek içinde birçok

avantaj getirmeye başladı. Otomotiv sektörü

Türkiye’de en fazla gelişen sektörlerin başında

gelmeye devam edecek.

Akaryakıt istasyonları içinde

Speedy konsepti ne gibi katkılar

sağlıyor?

Rekabet Kurulu almış olduğu karar doğrultu-

sunda intifa hakkını 5 yıl süreyle sabitledi. Bu

sabitlemeden sonra sektörde bugün takribi 55

akaryakıt istasyon zincir markası var. Bunlar

içerisindeki rekabet özellikle büyük şehirlerde

daha çok kızışmaya başladı. Daha önce görmedi-

ğimiz Anadolu’da hakim olan markaların büyük

şehirlerde ve önemli noktalarda görmeye başladık.

Yeni gelen firmalarla birlikte Avrupa da olduğu

gibi geçmişte de akaryakıtta ciddi anlamda iskon-

toların pazarda yer aldığı bir döneme giriş yaptık.

Birkaç akaryakıt firması ya %6-7 gibi direkt iskonto

yapıyor ya da müşteriye kart sistemiyle avantajlar

sağlıyor. Toplamda %10 gibi kar eden akaryakıt

istasyonları, rekabetin bu nedenli değişkenliğe

uğraması ile yarısını ya da yarısından daha az kar

marjı elde edebiliyor. Bu durum mevcut akaryakıt

istasyonları içerisinde kar merkezlerinin önemini

çok daha can alıcıdır.

Bugün özellikle akaryakıt istasyonlarına gelen

müşterilere ek hizmet verilmesi çok daha önemli

hale geldi. Speedy’nin her marka araca yönelik

hizmet vermesi, akaryakıt istasyonlarına ciddi bir

avantaj yaratıyor. Çünkü her gelen aracın içersinde

lastiğin havalarının tamamlanması, sileceğin de-

ğişimi, yağ değişimi gibi farklı hizmetlere ihtiyaç

olabiliyor. Speedy sisteminin randevusuz çalış-

ması, ihtiyaç olan hizmetleri anında verebiliyor

olması akaryakıt istasyonunda çok ciddi bir fırsat

yaratıyor.

Speedy’e geldiği zaman müşterinin burada kalma

süresi de artacağı için, alışveriş yapma, restoran

varsa orada yemek yeme ihtimalini de artırıyor.

Speedy’nin farklı konseptlerinin de çalışmalarını

sürdürüyoruz. Speedy( binek araçlar ve hafif ticari

araçlar), Speedy Express, Speedy Ağır Vahısıta (

yeni geliştiriyoruz) . Akaryakıt istasyonunun lokas-

yona, araç giriş tipine vs. kriterlere göre o akaryakıt

istasyonuna gelen her araca uygun hizmet verebi-

len bir dünya yaratacağız. Yani akaryakıt istasyon

sahipleri mevcut alanları dahilinde hareket ederek

müşteriye bu hizmetleri verebilecekler.

Bu akaryakıt istasyonunun bulunduğu bölgede

farklılaşmasını da sağlayacak. 3 modelin de

farklı metrekarelerde alanlara ihtiyacı var. Bugün

Speedy minimum 250 metrekareye kurulurken,

Speedy express 60-70 metrekare alana sığabile-

cek. Ağır vasıta için olan konseptte de akaryakıt

istasyonunda müşterilerin göremeyeceği bir

alanda hizmet verecek. Burada akaryakıt istasyon

sahiplerinin hem akaryakıtta sunduğu avantaj-

larla, Speedy’deki avantajlar birleştirilerek çapraz

kampanyalar yapabilecek, bu da akaryakıt istas-

yonunu daha cazip yapacak. Bu rekabet içerisinde

farklılaşarak, karlılık ve daha fazla satış imkanı

sağlayacaktır.

Tüketiciler neden sizi tercih

etmeliler?

Speedy’nin uzmanlığı, aracınızın yürüyen aksa-

mını original parçalar kullanarak uygun şartlar

dahilinde muhafaza etmek. Aracınızın bir yatırım

olduğunu biliyoruz ve bu yatırımın uzun vadede

verimliliğini, güvenliğinizi göz ardı etmeden en

uygun maliyetler dahilinde sağlıyoruz. Her türlü

periyodik bakım, tüm markaların lastiklerinin

bulunduğu bir market, fren ve süspansiyonunuz

ile ilgili her şey, egzoz sisteminiz gibi konular

Speedy’nin uzmanlığı. Ücretsiz ön muayene hiz-

metimiz sayesinde araç muayenenizi yaptırmadan

Speedy servislerine gelirseniz, sizin muayeneden

sorunsuz geçmeniz için gerekli tüm ekspertiz

hizmetlerini bizden alabilirsiniz. Ayrıca, profesyo-

nel, uluslararası lider bir zincir, şeffaf, uygun fiyat,

hızlı, cana yakın, güler yüz, problemlerine hızlı

çözüm yaratan bir yapı sanırım konuyu basitçe

özetleyebilir. Herkesin vakti değerli günümüzde

ve güvenebileceğiniz, hızlı, pratik ve uygun fiyatlı

bir çözüm ortağınız var ise hayat daha keyifli

oluyor.

Speedy’i benzersiz kılan nedir?

Fast- Fit’de ( Hızlı araç bakım) Türkiye’de birçok

ana markayla, her marka araca randevusuz

hizmet verebilen, üstelik sadece lastik değil,

bütün hızlı bakım ve onarımlarında gerçek-

leştiği bir yapı, Speedy haricinde yok. Olanları

incelediğinizde verdikleri hizmetlerin ya da

sattıkları markaların sınırlı olduğunu görüyorsu-

nuz. Speedy bu açıdan çok zengin bir konsept.

Müşteri istediği lastik markasını, istediği aküyü

vs. bulurken, bütçesine uygun olanı seçmekte

de özgür oluyor. Tüm bunların yanı sıra hem

randevusuz, hem hızlı hem de profesyonel bir

hizmet almış oluyorlar.

Ana hedefl eriniz nelerdir?

Speedy, konsepti gereği şu anda Türkiye’nin jene-

rik markası olma yolunda hızla ilerliyor.

Yetkili servisler haricinde benzer işleri yapan

servislerle karşılaştırırsanız, pazar payımız yak-

laşık %2,5 ,%3’ler civarındadır. Bizi tercih eden

müşterilerin ise %33’ü bayan. 2012 ve 2013 yılları

arasında pazar payımızı %5’ler seviyesinin üzerine

taşımak niyetindeyiz.

Speedy bulunduğu segmentte Türkiye’de Pazar

lideri. Gelişen bir Pazar olan Türkiye gibi ülkeler

genel anlamda gelişmiş pazarlara çok benzer

süreçler ile olgunlaşıyor. Bu bağlamda Avrupa’da

bulunan pazar payından aşağıda bir oran ile kar-

şılaşacağımızı ummuyorum. Biz bu segmentin

her zaman öncüsü, lideri, ve müşteri ihtiyaçları

doğrultusunda kendine şekil veren şirketi olaca-

ğız. Tüm bunların yanı sıra hizmet kalitemizi ön

plana çıkararak ve mevcudu daha da geliştirerek

iyiden mükemmelle giden yolda oyuncu olmak

istiyoruz.

Page 38: Petrol Plus Dergisi 19

36 PETROL PLUS - EKİM 2011

Söyleşi

Korur’un Odak Noktası

Müşteri Memnuniyeti

Kısaca kendinizden ve firmanızdan

bahsedebilir misiniz?

1949 İstanbul doğumluyum. 1969 yılında İstanbul

Alman Lisesi’ nden mezun sonra, hayalimdeki mes-

lek olan, ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü

1974 yılında bitirerek profesyonel çalışma hayatı-

na atıldım. 25 yıl aralıksız çeşitli üst kademelerde

çalıştıktan sonra 1999 yılında kendi firmamı 2

arkadaşım ile birlikte Korur İnşaat Malzemeleri Dış

Ticaret Ltd. Şti. adı altında kurdum. 1999 yılından

beri “Aliaxis Şirketler Topluluğu” çatısı altında bulu-

nan çeşitli firmaların Türkiye Mümessilliğini alarak

çalışma hayatımızda bugüne başarı ile geldik.

Ürün portföyünüzden bahsedebilir

misiniz? Önümüzdeki dönemde

ürün portföyünüze ne türlü ürünler

katılacak?

Biz şu anda bütün pazarlama çalışmalarımızı

Türkiye Mümessilliğini yürüttüğümüz ve “Aliaxis

Şirketler Topluluğu” içinde lokomotif firmalardan

biri olan Fransız Nicoll firmasının

ürünleri üzerinde yoğunlaştırdık.

Bir Nicoll iştiraki olan ve 1990-1999

yılları arasında Türk İnşat sektörün-

de birçok ilke imza atan ETERPLAST

Plastik Sanayii A.Ş. genel müdürü

olarak Nicoll’ ü 22 senedir tanıyo-

rum. Ürün portföyünde bulunan

her parçanın arkasında yatan AR-

GE ve mühendislik çalışmalarını ve

kalite anlayışını çok iyi ve yakından

biliyorum. Bu anlayış içinde üretim

yapan Nicoll’ün yer aksesuarları ve

drenaj kanal sistemlerini Türkiye

pazarında tanıtıp satışını yürütmek-

teyiz. Söz konusu bu ürün gamında

çıkacak yeni drenaj kanal sistemleri

ve süzgeçlerini de aynı inanç ile

pazarlamaya devam edeceğiz.

Akaryakıt istasyonlarına ne tip

hizmetler sağlıyorsunuz?

Biz akaryakıt istasyonları ile 2006 yılında tanıştık.

Bu tanışmayı da sektörün kalite öncüsü ve ağır

topu SHELL firması ile başardık. Kendilerinin

de bize sağladığı teknik destek ve uygulama

çalışmaları sonucu bu sektörde faaliyet gösteren

tüm ana firmalara hazır kanal ve mazgallarımız

ile hizmet vermekteyiz. Hazır kanal ve mazgalla-

rımızın uygulama aşamasında sağladığı montaj

kolaylığı, kullanım aşamasında temizlik, sessizlik,

güven ve en önemlisi kalite olarak karşımıza

çıkmaktadır.

Diğer firmalardan hangi

yönleriniz ile farklılaştığınızı

düşünüyorsunuz?

Biz her uygulamayı kendi işimiz olarak gördük.

Bizim için müşteri memnuniyeti çok önemlidir.

Biz fazla büyük bir firma değiliz ama müşterile-

rimize verdiğimiz hizmetin kusursuz olması için

her türlü çabayı harcıyoruz. Hiç unutmuyorum,

Ankara Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılan bir

uygulamada ufak bir parça ihtiyacı doğmuştu.

İstasyonda alan betonu dökülmekte olduğu

için bu parçanın olmaması beton çalışmasının

durması anlamına geliyordu. Uygulayıcı firmanın

içinde bulunduğu sıkışıklık karşısında, ben, şahsen

arabama atlayıp söz konusu parçayı sabah saat

08:00 de istasyona götürüp bir çaylarını içtim ve

geri döndüm. Bu ufak ama önemli olayın müşte-

rimizde yarattığı memnuniyet bize huzur olarak

yansıdı. Uygulayıcı firmanın, bu olaydan sonra,

hep bizim kanalları kullandığını söylemeye gerek

yok, herhalde.

Pazar payınızı arttırmak için ne

tür stratejiler geliştiriyorsunuz,

yatırımlar yapıyorsunuz? Gelecek

dönem yatırım hedefl eriniz

nelerdir?

Benim düşüncem, dünya bir teknoloji dünyası ve

bu parkurda çok büyük bir yarış var. Kendinize

Korur İnşaat Malzemeleri Dış Ticaret Ltd. Şti. Genel Müdürü Bora Korman ile

sektöre sundukları çözümler hakkında konuştuk.

������ ��� ���������������� ��������������������������� ���� �

Page 39: Petrol Plus Dergisi 19

Söyleşi

bu parkurda bir yer bulamazsanız kaybolup gi-

dersiniz. Bu hızlı yaşam ve mücadele dünyasında

olayın çekirdeği tanıtım, tanıtım ve gene tanıtım.

Dolayısı ile tüm çalışmamız internet üzerinden bir

iletişim ağı kurmak ve bu ağ sayesinde ürünleri-

miz hakkında müşteriye ihtiyaç duyduğu teknik

ve mali bilgileri ışık hızında iletmek. Ürünlerimiz

hakkında tüm teknik doneleri, uygulama filmleri-

ni, alternatifli ürün çözümlerini müşterilerimizin

hizmetine sunuyoruz. Bunun için, daha ilk aşaması

tamamlanmış olan www.korurltd.com.tr web

sayfamız hizmete sunulmuş bulunmaktadır. Bu

aşamada, stratejimizi bu noktaya yoğunlaştırdık

ve yatırım planımızda, müşterilerimize gerek

duyduğu bilgileri hızla ulaştırmak için alt yapı-

mızı kuvvetlendirme çalışmalarına ağırlık

veriyoruz. Ürün kalitesinde, gerek uygulama

gerekse kullanım aşamalarında her hangi bir

sorun yaşamamaktayız. Dolayısı ile uygulama

aşamasından önce veya sonra müşterilerimi-

zin kafasında oluşabilecek her türlü soruyu, ki

bu soru Hakkari veya Kars illerinde bulunan bir

müşterimizde oluşabilir, İstanbul’dan anında

görsel bilgilerle donatarak cevaplamamız

gerekmektedir. Hizmetimizin bu ayağına şu

aşamada büyük önem vermekteyiz.

Gelecek dönem planlarınız

nelerdir?

Bizim, KORUR olarak hedefimiz temsilcisi ol-

duğumuz Fransız Nicoll firmasının ürettiği ve/

veya üreteceği ürünlerinin Türkiye pazarında

en iyi şekilde tanıtımını yapmak ve bu ürünler-

de en yüksek pazar payını kapmak. Bu amaçla,

Nicoll ile oturup ortak satış politikaları geliştir-

mek ve Nicoll’ ün dünya pazarında kazandığı

tecrübeleri Türkiye pazarına birlikte adapte

etmek, önümüzde gözüken planlardır. Nicoll’

ün, özellikle hazır kanal ve mazgalları konusunda

yapmayı planladığı yeni yatırımlar, bizim pazar-

lama çalışmalarında

çok yoğun bir çalışma

sürecine gireceğimizi

göstermektedir. Be -

nim ve ortağım için,

çalışma hayatının dolu

dolu geçmesi bize sa-

dece mutluluk verir.

Kişilere ve firmalara,

sorunlarına karşı yeni

hizmetler sunmak ve

bu sorunlara çözüm

üretebilmekten daha

mutluluk veren bir olay

olabilir mi?

Son olarak söylemek

istedikleriniz….

Daha önce de söylediğim gibi, bu sektörde 22 yıl-

dır çalışmaktayım ve Nicoll’ ü çok yakından tanıyo-

rum. Şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim: Nicoll bir

okuldur. Kendisi sadece Türkiye’ de değil, dünyada

da birçok ilkin altına imza atmıştır. Örnek olarak,

pis su sistemlerinde boru ve bağlantı elemanla-

rında et kalınlığının 3,2 mm olma mecburiyetini

bağlayıcı standart olarak biz getirdik. Yağmur

derelerinde bir standart mecburiyetinin olması

gereğini ve ilgili standardı biz getirdik. Şunu

açıkça ifade edebilirim, isim vermeğe gerek yok,

ama sadece Nicoll’ ün ürettiği ürünlerin kopyasını

yaparak iş hayatına giren ve bugünkü Türkiye

pazarında isim sahibi olan en az 3 veya 4 firmayı

size sayabilirim. Bu da Nicoll’ ün ne kadar büyük

bir firma olduğunun en büyük göstergesidir.

Page 40: Petrol Plus Dergisi 19

38 PETROL PLUS - EKİM 2011

Makale

Kaddafi’nin ölümünün ardından Libya petrolleri-

nin küresel petrol arzına olacak olan etkisi herkes

tarafından merak edilmekte iken bu konunun

Akdeniz çevresindeki işlenmiş ürünlerin fiyatlarına

etkisi de sanırım bizim için merak uyandıran bir

konu. Ancak ben bu konuyu sadece Libya petrolü

ile sınırlı tutmayarak Brent ve Urals petrolleri ile

Akdeniz’deki işlenmiş ürün ticareti ile ilgili bazı

diğer konuları da buraya taşımak istiyorum ki

genel anlamıyla Türkiye’deki akaryakıt fiyatları-

nın geleceği konusunda da bir fikir edinebilelim

isterim.

Bilindiği gibi Türkiye’deki yurt içi 95 oktan kurşun-

suz, motorin ve kırsal motorin fiyatları Platts’ın 10

ppm Premium, ULSD 10 ppm ve Gasoil Genova/

Lavera CIF fiyatları üzerinden hesaplanmakta. Bu

durumda Platts fiyatlarının gidişatını kestirmek

bizim için yerel akaryakıt fiyatlarının da durumu-

nu anlamakta kilit bir öneme saihip olabilir. ABD

Doları etkisini doğrudan fiyat hesaplamasına

dahil etmeyeceğim ancak ABD Doları’nın benc-

hmark fiyatlar üzerindeki etkisine de gerekirse

değineceğim.

Akdeniz’deki işlenmiş ürün pazarı genel anlamıyla

Akdeniz’deki fiziki ticaret ile belirlenmekle bera-

ber ICE kontratları ve Kuzeybatı Avrupa’daki fiziki

hareketlilikten de etkinlenmekte. Bu durumu göz

önüne aldığımızda, Brent tipi ham petrolün fiyat

hareketlerinin Platts Akdeniz fiyatlarında öncelikli

etkiye sahip benchmark olduğunu da söyleyebi-

liriz. Gerçi bu benim keşfettiğim bir durum değil,

zaten bilinmekte ancak ben biraz daha ayrıntı-

lara girip Rotterdam’daki hareketlerin Genova/

Lavera fiyatı üzerindeki etkilerini de incelemeyi

umuyorum.

Geçtiğimiz aylarda ICE gasoildeki backwardation

etkisine Rusya’dan gelen arzın rafinaj bakımları

nedeniyle azalması da eklenince yaklaşan kış

aylarına rağmen, ısınma amaçlı petrol ürünlerinin

talebinde ertelemelerin görünmesine yol açtı. Bu

da crack spreadlerin Brent’e karşı değer kaybetme-

sine neden oldu. OPEC’in Ekim 2011 raporundaki

verilere baktığımızda da 10 ppm Premium için

belirleyici olan Rotterdam 50 ppm Premium crack

spreadin Eylül 2011 başından bu yana azalmakta

olduğunu görebiliriz.

Şu sıralar Kuzey Batı Avrupa’daki arz sıkıntısı ne-

deniyle Akdeniz’den daha fazla alışta olduğunu

görmekteyiz. Bu durum da Akdeniz’in fiyatlarını

aşağı çeken bir durum oluşturmakta ancak yakın

zamanda Libya ve Kuzey Afrika petrolünün dev-

reye girmesi ile arz sıkıntısından kurtulacak Kuzey

Batı Avrupa’nın hamlelerine de Akdeniz Bölgesi’nin

hazırlıklı olması gerekmekte. Almanya’daki kış

şartlarının yaklaşması nedeniyle talep artışı yaşa-

yan ısınma amaçlı işlenmiş ürünlerin ve 50 ppm

Premium fiyatlarının 10 ppm Premium üzerindeki

etkisine karşı ise dikkatli olmak gerektiği sektörde-

ki traderlar tarafından dile getirilmekte.

Yine OPEC Ekim 2011 raporundaki verileri incele-

diğimizde tanker taşıma maliyetleri ile ilgili dikkat

çekilmesi gereken bilgiler görülmekte. Temiz

tanker endekslerini incelediğimizde Akdeniz/

Akdeniz rotasındaki temiz tanker hareketlerin-

de Mayıs 2011’den beri gözlemlenen düşüşün

bitmeye başladığı görülebilir. Bu durumda bu

trafiğin artmasından da talebin bu rota üzerinde

artmaya başladığı görüşü de çıkarılabilir. Yukarıda

bahsettiğimiz nedenler ile arz sıkıntısına düşecek

Akdeniz akaryakıt pazarında oluşacak bu talep

Yerel Akaryakıt Fiyatlarının

Temeline Bir Bakış

Akdeniz Akaryakıt Piyasası

Üzerine Bir AnalizPetrol Müh. Serkan �AH�NKAHIN Enerji Dan��manl�k [email protected]

Kaynak: OPEC Ekim 2011 Raporu, Sayfa 56.

Page 41: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 39

Makale

artışının da fiyatlar üzerinde baskı oluşturması

da muhtemel görülmekte. Yaklaşan kış ayların-

daki genel durum ve Japonya ve Öin’den gelen

ekonomik düzelme haberlerinin de burada etkili

olabileceği düşünülebilir. Aşağıdaki grafikte temiz

tanker taşımalarındaki rotaların durumunu ve

miktarları görebilirsiniz:

Yukarıdaki grafikte görüldüğü üzere, Orta Doğu/

Doğu rotasında da belirgin bir artış var ve bu artış

yukarıda bahsettiğimiz Uzak Doğu Asya’dan gelen

talep artışını da bize anlatmakta. Ayrıca Libya ve

Irak gibi bölgelerin üretim ve ihracat artışlarını

da takip edebilme adına faydalı olabilirler. Aynı

rapordaki verilere baktığımızda Ağustos – Eylül

döneminde tanker taşımalarındaki artış oranı

Akdeniz/Akdeniz rotasında 5 tanker iken, bu oran

Akdeniz/Kuzey Batı Avrupa rotasında 2. Ancak bu

artış yanıltıcı olmasın diye şu notu da düşmekte

fayda var; Eylül 2011’deki artışın ardından tanker

taşıma sayısı Temmuz 2011’deki değerine geri

dönüş yaptı. Diğer bir deyişle Temmuz-Eylül dö-

nemi için Akdeniz/Akdeniz rotasındaki değişim 3

tanker iken, Akdeniz/Kuzey Batı Avrupa rotasında

bu değişim 0.

İşlenmiş ürün pazarına bakarken atlanmaması

gerek diğer bir nokta da ham petrolün fiziki tica-

retinin ne durumda olduğu. Hazır tanker taşıma

maliyetlerinden bahsetmişken ham petrolün

durumunu da yine OPEC Raporu üzerinden in-

celeyelim.

Avrupa’ya tankerler aracılığıyla gelen ham petrol

miktarı Ağustos ayında 11,66 milyon varilken bu

miktar Eylül ayında 12,31 milyon varile çıkmış

ve % 0,66’lık bir değişim oluşturmuş. Uzak Doğu

içinse bu değişim -%0,12. Avrupa’ya gelen bu

ham petrol artışındaki Avrupa’daki rafinerilerin

kullanım oranları artmış durumda. Japonya’da

düşüş görülürken Singapur’da kayda değer bir de-

ğişim görülmemekte. Crack spreadlerdeki düşüşe

paralel olarak da Avrupa’da rafinaj karlılıklarında

ise düşüş görülmekte. Hal böyle olunca fiyatlarda

bir düşüş yaşanması beklentisi de ortaya çıkıyor

ancak ürün fiyatlarında bu düşüşü göremiyoruz.

Temiz tanker endekslerinde Avrupa çıkışlı tanker

sayısında düşüşün olduğu gerçeğini de eklersek,

benim bu duruma karşı ortaya koyabileceğim

neden aynı zaman diliminde Euro/ABD Doları pa-

ritesindeki düşüş nedeniyle fiyatların ABD Doları

bazında ham petrol maliyetlerinin artmasının ürün

fiyatlarına yansıması olabilir.

Bu durumu dikkate aldığımızda ham petrol fiyat-

larının durumunu da kestirmeye çalışmakta fayda

olabilir. Yazının en başında da söylediğim gibi ABD

Doları konusuna direk olarak girmeyi düşünme-

diğim için bu konuyu da ham petrol fiyatlarının

hareketi içerisinde inceleyelim.

Brent tipi ham petrolün Akdeniz akaryakıt fiyatları

üzerinde belirleyici olduğundan bahsetmiştik, bu-

nun nedenlerine başka bir yazıda değinme fırsatı

bulmayı da umuyorum. Brent petrolün hareketini

incelemeden önce Aralık vadeli Brent future işlem

grafiğine bakalım:

Grafik üzerinde analizin teknik kısmını derinleş-

tirmek istemediğim için, hareketi görebilmek

adına sade bir grafik koydum. Yukarıdaki grafiğe

baktığımızda, Brent Aralık vadeli future işlemlerin

hafif yukarı seyirli olduğunu görebiliriz ancak

109,25-111,50 ABD Doları arasında bir bant hare-

ketinde olduğunu da görmek mümkün. Kış etkisi

başladığında üretim bölgesi Kuzey Buz Denizi

olduğu için Brent’in fiyatında arz sıkıntısı kaynaklı

bir artma beklenebilir. Ayrıca yazının önceki kısım-

larında bahsettiğimiz nedenlerden dolayı Kuzey

Avrupa’da bir talep artışı olursa muhtemelen

Brent’in fiyatını daha da yukarı çekecektir. Brent’in

küresel bir benchmark oluşu nedeniyle de Orta

Doğu petrolündeki talep artışı da Brent’in fiyatını

yukarı çeken bir etken olabilir. Bunlara ek olarak

da net-back fiyatlamadan kaynaklı bir şekilde

hafif ürünlere olan mevsimsel talep düşüşü ve

ağır ürünlerdeki mevsimsel talep artışı belki de

bir denge oluşturabilir.

Yukarıda bahsettiğimiz bütün nedenleri uç uca

eklersek Akdeniz’deki talep artışına karşı arzın

zayıf kalabilme ihtimali üzerine Brent’teki fiyat

artışı ve Kuzey Avrupa işlenmişi ürün pazarının

etkisi ile Akdeniz işlenmiş ürün pazarında fiya-

ların artması kaçınılmaz olabilir. Bu da bizi doğ-

rudan ilgilendirdiği şekliyle Genova/Lavera CIF

benchmark fiyatları ile beraber yerel akaryakıt

pazarımızdaki fiyatları yukarı çekebilir, ABD Doları

etkisini saymazsak. Daha önceki çalışmalarımda da

bahsettiğim üzere Türkiye’deki akaryakıt fiyatları

ABD Doları’ndan küresel ham petrol fiyatlarına

göre daha fazla etkilense de yine de Akdeniz ve

Kuzey Batı Avrupa akaryakıt piyasasını anlamaya

çalışmak da bizim için faydalı olabilir. Bu du-

rumda orta ve uzun vadeli hamleler için bir fikir

edinebiliriz. Avrupa’nın Libya’dan umduğu sweet

grade petrolün arzının beklendiğinden daha uzun

sürecek olması ile rafineri marjları daha da düşen

Avrupalı rafinerilerin durumunu ise ayrıca incele-

mekte fayda olabilir.

Burada yazdıklarım çok kaba bir şekilde şu ana

dair bir resim çizme çabası olarak yorumlanmalıdır.

Burada bahsedemediğimiz daha birçok etken bu

piyasayı ciddi şekilde etkilemekte. ICE kontratları

ya da forward ve spot barge satışları da dikkatli

şekilde incelendiği takdirde daha hassas ve daha

etkili incelemeler yapmak da mümkün olacaktır.

Kaynak: TradeInternational Platformu– İş Yatırım

Page 42: Petrol Plus Dergisi 19

40 PETROL PLUS - EKİM 2011

Petrolün Boru Hatları ile Transit Geçişinde Güvenlik

Makale

Dünyada enerji ihtiyacının artması, yeni enerji

kaynaklarının aranması çalışmalarına hız ver-

mekle birlikte, mevcut enerji kaynaklarının ucuz

ve güvenli bir şekilde nakledilmesi konusu da

önem kazanmıştır. Ülkemiz bilindiği üzere enerji

kaynakları son derece zengin olan ülkelerle sınır

durumundadır. Bu nedenle enerji koridoru olan

ülkemizin istikrarı, güvenilirliği, güvenliği ener-

jiyi üreten ve tüketen ülkeler için hayati önem

taşımaktadır. Petrol ve doğal gazın üretimi için

güvenlik ve istikrara ne kadar ihtiyaç varsa, onun

tüketicisi olan gelişmiş ülkelere

ulaştırılmasını sağlayan ülke-

lerin istikrarı, güvenilirliği ve

güvenliği de o kadar önem arz

etmektedir.

Dünya üzerindeki ispatlanmış

petrol ve gaz rezervlerinin

dörtte üçü ülkemiz sınırında

ya da yakın çevresinde yer alan

ülkelerde bulunmaktadır. Doğal

gaz ve petrol zengini olan Orta

Asya ve Ortadoğu ülkeleri ile

enerjiye ihtiyacı olan gelişmiş

Batı ülkeleri arasında, Asya

kıtasının en güvenli korido-

runun ülkemiz olduğu bütün

uzmanlar tarafından kabul

edilmektedir. Bu durum hiç

şüphesiz ülkemizi 21. yüzyılın “enerji koridoru”

yapmaktadır. Özellikle Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham

Petrol Boru Hattının tamamlanarak kullanıma

açılması ülkemizin enerji politikalarında önemini

ve etkisini daha da arttırmıştır. 21. yüzyılın “enerji

koridoru” olan ülkemiz giderek enerji politikala-

rında etkin ve önemli konuma gelmekle birlikte,

bu konumu nedeniyle ayrıca ülke ekonomisine de

önemli kazanımlar elde etmektedir.

Ülkemizin 21. yüzyılın “enerji koridoru” olmasın-

daki en önemli etkenlerden biri coğrafi konumu

olduğu kabul edilmekle birlikte politik istikrarı,

güvenirliği ve güvenliği de önemli diğer etkenler

arasında sayılmaktadır. Kıt enerji kaynaklarının

ucuz, güvenli ve hızlı olarak naklini sağlamak

amacıyla yapılan petrol boru hatları beraberinde

bu hatların güvenlik sorununu gündeme getir-

miştir. Güvenlik sorunlarının başında ise sabotaj

olaylarının sınırlı sayıda olduğu dikkate alınırsa

petrol boru hatlarından hırsızlık geldiği söylene-

bilir. BOTAŞ Genel Müdürlüğü’nün işlettiği petrol

boru hatlarında 2003-2008 yılları arasında yıl

bazında olay sayılarında azalma olmasına rağmen

teşebbüs aşamasında kalanlar da dahil olmak

üzere 411 ham petrol hırsızlığı olayı meydana

geldiği belirtilmektedir. Petrol boru hatlarından

hırsızlık ve mala zarar verme suçu, petrol boru

hattının delinmesi suretiyle yapılmaktadır. Do-

layısıyla hırsızlık suçunu işleyen fail ya da failler

petrol boru hattına da zarar vermektedirler. Bu

suçlar nedeniyle meydana gelen maddi zararın

büyük bir kısmı petrol boru hattının delinmesiyle

gerçekleşmektedir.

Petrol boru hatlarından hırsızlık eylemlerinin

sayısının fazlalığı ve bu suçların neticesinde olu-

şan zarar nedeniyle yasa koyucu 1 Haziran 2005

tarihinde yürürlüğe giren 5237 Sayılı Türk Ceza Ka-

nununda ve 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanununda

yeni düzenlemeler yapmıştır. 5237 Sayılı Türk Ceza

Kanunu’nun Nitelikli Hırsızlık Başlıklı 142. Madde-

sinin 3. Fıkrası, ikinci fıkraya atıf yapmak suretiyle

“suçun, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve

bunların nakline, işlenmesine veya depolanma-

sına ait tesislerde işlenmesi hâlinde sanık ya da

sanıkların 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ceza-

landırılacağını”, petrol boru hatlarından hırsızlık

suçunun örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi

hâlinde, sanıklar hakkında onbeş yıla kadar hapis

ve onbin güne kadar adlî

para cezasına hükmoluna-

cağını düzenlemektedir. Su-

çun gece vakti yani güneşin

batmasından bir saat sonra

başlayan ve doğmasından

bir saat evvele kadar devam

eden zaman süresi içinde

işlenmesi halinde verilecek

ceza 143. madde uyarınca

üçte birine kadar artırılmak-

tadır. Belirtildiği üzere petrol

boru hatlarından hırsızlık,

petrol boru hattının delin-

mesi suretiyle yapılmaktadır.

Çoğu zaman sanık savunma-

larında hattın delinmesinin

suçun unsuru olduğu belirtil-

se de bu savunmalar, kanunun belirlediği sisteme

uygun düşmemektedir. Bu suçlarda bileşik suç söz

konusu olmadığı için sanıklara hırsızlık suçunun

yanı sıra mala zarar verme suçundan da 5237 Sayılı

Türk Ceza Kanunu’nun 152/a maddesi uyarınca 1

yıldan 6 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Pet-

rol boru hatlarından hırsızlık sonucu elde edilen

petrolün sonradan ele geçirilmesi halinde oluşan

sorunlar 5015 sayılı kanunda değişiklik yapan 5576

sayılı kanunla büyük ölçüde giderilmiştir. 5576

sayılı kanunla yapılan düzenleme ile 5015 sayılı

Petrol Piyasası Kanunu’nun 2 maddesinin 21. ben-

dinde “sıvı veya gaz halindeki hidrokarbonlarla,

hidrokarbon türevi olan yakıtları nakleden boru

Avukat U�ur KIZILCA

Page 43: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 41

Makale

hatlarından (her türlü üretim, iletim ve dağıtım

hatları dahil) veya bunların depolarından veya

kuyulardan yasalara aykırı şekilde alınan petrol

ve petrol ürünleri”, “kaçak petrol” olarak kabul

edilmiştir. Bu durumda petrol boru hatlarından

hırsızlık sonucu elde edilen ve hırsızlık sırasında

yakalanamayan petrol ve petrol ürünleri ele ge-

çirildiğinde sanık veya sanıklar, 5015 Sayılı Petrol

Piyasası Kanunu’nun 5576 sayılı kanunla değişik

ek 5 madde uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis

cezası ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile

cezalandırılacaklardır. 5015 Sayılı Petrol Piyasası

Kanunu’ndaki bu düzenleme sadece hırsızlık

fiilinin tamamlanmasından sonra çalınan petrolü

alan, satan, kabul eden ve rafine eden şüpheliler

hakkında uygulanabilecektir.

Yasa koyucunun petrol boru hatlarının anılan

suçlardan zarar görmemesi amacıyla yapmış

olduğu bu düzenlemeler neticesinde olumlu

sonuçlar alınmakla birlikte bu düzenlemeler

yetersiz kalmaktadır. Uygulama da kolluğun öz-

verili çalışmaları, mahkemelerce bu suçlar sonrası

oluşan tehlike, zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi

dikkate alınarak sanıkların teşdiden cezalandırıl-

malarına karar verilmesi suçla mücadele de yeterli

olmamaktadır. Özellikle sanıkların petrol boru

hattından çaldıkları petrolle kolluk tarafından olay

yerinden yaklaşık 30-40 km uzaklıkta yolda çalınan

petrol ile yakalanmalarını “teşebbüs aşaması” ola-

rak kabul eden Yargıtay içtihatları nedeniyle suç

adeta “tamamlanamaz suç” haline gelmiştir. Bu ka-

rar uyarınca suçun tamamlanmış sayılabilmesi için

petrol boru hatlarından hırsızlık sonucu çalınan

petrolün “götürülmek isten-

diği yerde” yakalanması hatta

çeşitli proseslerden geçirilerek,

satıma hazır hale getirildiğinde

yakalanması gerekecektir. An-

cak bilindiği üzere bu hale geti-

rilen petrolün satılması halinde

başka bir suç yani 5015 Sayılı

Petrol Piyasası Kanunu’nda

öngörülen “Kaçak Petrol” suçu

gerçekleşmektedir.

“Cezalar Yetersiz”

Ülkemizin 21. yüzyılın “enerji koridoru” olması yö-

nünde ki stratejik hedefini doğrudan ve olumsuz

etkileyen bu suçla mücadele büyük önem arz et-

mektedir. Çalınan petrolün kullanılmasıyla petrol

piyasasına, onarım ve çalınan petrol maliyetleri ile

ülke ekonomisine zararları olan bu suçlarla müca-

dele de başarı olunması zorunlu hale gelmiştir. Bu

suçların işleniş biçimi, sanıkların

tehlikeli ve bu suçu işlemeyi alış-

kanlık haline getirmeleri, suçun

ancak birden fazla kişi ile işlen-

mesi ile mümkünken çoğu zaman

örgüt yapısının ortaya çıkartıla-

maması, suçlar sonrası meydana

gelen tehlike ve zararın ağırlığı, bu

suçlar neticesinde oluşan zararın

doğrudan milli menfaatlerimizi

etkilemesi, suçların konusunun

önem ve değeri, sanıkların çoğu

zaman çalınan petrolü götürmek

istedikleri yere götüremeden ya-

kalanmaları nedeniyle teşebbüs

aşamasında kalan hırsızlık suçu

nedeniyle az ceza almaları, asıl zararın petrol

boru hattının delinmesi suretiyle gerçekleşmesine

rağmen sanık veya sanıkların 5237 Sayılı Türk Ceza

Kanunu’nun 152 maddesi uyarınca mala zarar

verme suçundan ancak alt sınırı bir yıl olan hapis

cezası ile cezalandırılmaları vb nedenlerle 5237

sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142 ve 152. madde-

lerinde mutlak suretle değişiklikler yapılmalıdır.

Yasa koyucunun başlangıçta hedeflemiş olduğu

amaçlara uygun olarak hazırlanan ve 5237 Sayılı

Türk Ceza Kanunu’nun 142/3 ve 152. maddelerinin

değiştirilmesine ilişkin kanun tasarısında da yer

aldığı üzere 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’nun

142/3.maddesinde yer alan sıvı veya gaz hâlindeki

enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine

veya depolanmasına ait tesislerde işlenen bireysel

hırsızlık suçları için 6 yıldan 10 yıla kadar hapis

cezasının, bu suçun örgütlü halde işlenmesi ha-

linde önceki düzenlemeye paralel olarak suçun

yarı oranında artırılarak ayrıca on bin güne kadar

adli para cezasının verilmesine, 5237 Sayılı Türk

Ceza Kanununun 152. maddesinde ise petrol

veya gaz nakleden boru hattına zarar verilmesi

halinde sanık ya da sanıklara en az dört yıl hapis

cezasının verilmesine dair değişiklik yapılması

zorunlu hale gelmiştir. Bu değişikliğin suçla mü-

cadelede önemli katkı sağlamasının yanı sıra suç

sonrası oluşan tehlike ve zararın ağırlığına göre

daha dengeli bir ceza getirilmiş olacaktır. Nitekim

mal varlığına karşı işlenen suçlar arasında yer alan

ve çok daha az tehlike ile zarar yaratan suçların

birçoğunda petrol boru hatlarından hırsızlık ve

petrol boru hattına zarar verme suçlarına göre

daha fazla cezalar öngörülmektedir. Petrol boru

hattından çalınan petrol, çoğunlukla yanık yağ,

fuel oil, benzin gibi maddeler ile karıştırılarak

sanayi tesislerinde veya kalorifer kazanlarında

yakıt olarak kullanılmak üzere satılmaktadır. Ça-

lınan ham petrol sözde “rafineri” olarak kurulan

ilkel tesislerde ayrıştırılmaktadır. Çalınan ham

petrolden elde edilen ve standartlara aykırı olan

bu yakıtların kullanılması, can ve mal kayıplarına

neden olduğu gibi kullanıldıkları makinelerin öm-

rünü de azaltmaktadır. Sözde “rafineri” adı verilen

bu tesislerin ortaya çıkartılması ve çalınan ham

petrolün ayrıştırılması neticesinde elde edilen ve

standartlara aykırı olan bu yakıtların satılmasının

önüne geçilmesi de diğer önemli bir suçla müca-

dele yöntemi olacaktır. Suçla mücadele de ayrıca

sanıklara açılan davaların sıkı bir şekilde takip

edilerek sanıkların gerçeğe aykırı savunmalarına

karşı mağdur kurum vekillerinin mağdur taraf

olarak karşı savunma yapması, özverili çalışmaları

ile başarılı sonuçlar alan kolluğun petrol boru

hattının delinmesi öncesi sanıkların yakalamasına

yönelik çalışmalar yapması ve tedbirler alması

büyük önem arz etmektedir.

Page 44: Petrol Plus Dergisi 19

42 PETROL PLUS - EKİM 2011

Şirket Haberleri

TIRSAN Sektörde 35. Yılını Kutluyor

Nuh Trans Tercihini DAF ve Tırsan Frigo’dan Yana Kullandı

Çetin Nuhoğlu: ‘TIRSAN gücünün

arkasında 100.000 kişi var’

35 yıl önce İstanbul Kartal’da sektöre giriş yapan,

1993 yılındaki Türkiye’nin en büyük treyler fabri-

kası yatırımından sonra, Almanya Goch fabrikası

ile uluslararası bir üretici olan ve en son Rusya

yatırımları ile hızına hız katan sektörün lideri TIR-

SAN Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, 35.

yıl nedeniyle yaptığı açıklamada, işinde uzman

çalışanların, iş ortaklarıyla güvene dayalı çalışma

disiplininin ve bir ekip olarak hedefe koşabilme-

nin sürdürülebilir başarıya ulaşmadaki önemine

değinirken, ‘TIRSAN gücünün arkasında 100.000

kişi var. Bu büyük ekip, yurt dışı tedarikçisinden,

ulusal yan sanayicisine, üretim hattındaki kay-

nakçıdan, Ar-Ge mühendisine, Almanya’da ki

müşteri temsilcisinden, Türkiye’deki 20’yi aşkın

satış ve satış sonrası noktalarına ve binlerle yurtiçi

ve yurt dışı müşterilerine kadar uzanır. Bu ekibe

duyduğumuz güven -TIRSAN olarak her zaman her

yerde müşterilerimizin yanındayız- sözünü verme

rahatlığını sağlıyor’ dedi.

Frigorifik Taşımacılık’ta Güvenilir

Tercih: TIRSAN Frigo

Nuh Trans Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Turan

araçlarını DAF-TIRSAN Otomotiv Satış Müdürü Lale

Bayoğlu’ndan teslim aldı. Törende konuşma yapan

DAF-TIRSAN Otomotiv Satış Müdürü Lale Bayoğlu,

bir kere DAF ve TIRSAN ürününe sahip olma ayrı-

calığını yaşayan firmaların, sonraki yatırımlarında

da mutlaka DAF ve TIRSAN ürünlerini tercih ettik-

Türkiye’nin Taşıyıcı Gücü TIRSAN; yılda 15.800 adet

treyler üretim kapasitesi, 4 uluslararası marka ve 500’den

fazla ürün çeşidiyle, 48 ülkeye ihracat yapan %100 Türk

sermayeli uluslararası bir fi rma olarak 35. yılına girmenin

haklı gururunu tüm sektör ve müşterileri ile paylaşıyor.

DAF-TIRSAN Otomotiv Samandıra tesislerinde düzenlenen törenle Nuh Trans Taş. Ltd. Şti.,

teslim aldığı 3 adet DAF XF105.460 çekici ve 3 adet Tırsan Frigorifi k treyler ile fi losundaki

araç sayısını 40 çekici ve 40 treyler’e çıkardı.

Page 45: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 43

Şirket Haberleri

ABC Uluslararası Nakliyat 100’lük Siparişi Tamamladı: TIRSAN ve DAF TIRSAN Samandıra tesislerinde düzenlenen tören

ile ABC Ulus. Nakliyat A.Ş. 100 adetlik siparişinin

son bölümü olan 25 adet DAF XF105.460 çekici ve

20 adet TIRSAN treyleri teslim aldı. TIRSAN bayisi

DAF-TIRSAN Otomotiv’in gerçekleştirdiği satışın

teslimat törenine TIRSAN Treyler A.Ş. Yönetim

Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu ve ABC Uluslararası

Nakliyat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ergün Bilen

ve DAF-TIRSAN Otomotiv Özel Müşteriler Yöneti-

cisi Ertuğrul Erkoç katıldı.

Çetin Nuhoğlu: ‘TIRSAN 35.yılında

Herkesi Şaşırtacak’

TIRSAN Treyler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Çetin

Nuhoğlu törende yaptığı konuşmada Tırsan’ın

35.yılına kurulduğu ilk günkü heyecanı ile çalışarak

girdiğini vurguladı.

Çetin Nuhoğlu ‘ TIRSAN gücünü arkasındaki

100.000 kişilik ekipten almaktadır; Bu ekip te-

darikçisinden, üretimdeki kaynakçısına, mühen-

disinden, Almanya’da ki müşteri temsilcisine ve

satış sonrası noktalarından, 48 ülkedeki binlerce

müşterisine kadar uzanmaktadır’ dedi.

TIRSAN’ın 35.yılında herkesi şaşırtacak işler yapa-

cağını belirten Çetin Nuhoğlu ‘TIRSAN’ın sürdürü-

lebilir kalite, sürdürülebilir başarı, kurumsal kimlik

ve rekabetçi firma ana fikri ile 35.yıl çalışmalarını

yürüttüğünü ve bu önemli yılda TIRSAN’ın yapa-

caklarıyla çok konuşulacağını dile getirdi. Nuhoğ-

lu ‘Türkiye’de %40

p a z a r p a y ı v e

Avrupa’nın ilk 3 trey-

ler üreticisinden biri

olma hedeflerimize

koşuyoruz, 35. Yıl

Maratonu başladı’

dedi.

20 yıl önce kurulan

ABC Nakliyatın is-

tikrarlı büyümesine

devam ettiğini be-

lirten Çetin Nuhoğ-

lu, Almanya’da ya-

yınlanan Güterver-

kehr dergisinin ABC

Nakliyat hakkında

yaptığı haberi hatırlatarak ‘Bu da göstermektedir

ki ABC Nakliyat lojistik işini çok iyi yapıyor ve sek-

törde dikkat çekiyor’ dedi.

Ergün Bilen: ‘TIRSAN ile İşbirliğimiz

Devam Edecek’

ABC Uluslararası Nakliyat A.Ş. Yönetim Kurulu

Başkanı Ergün Bilen, 1993 yılında kurulan firma-

larında kuruluşundan bu yana TIRSAN ve DAF’ı

tercih ettiklerini ve bu işbirliğini devam ettirmek

istediklerini belirtti. Kayseri merkezli firmalarında

toplam 260 treyler ve 230 çekici ile başta Avrupa

olmak üzere İran, Azerbaycan ve Türkmenistan’a

taşımacılık yaptıklarını ve Avrupa içinde de 860

noktaya sevkiyat yaptıklarını söyledi.

Ergün Bilen DAF’ı tercih etme nedenleri olarak

‘DAF Avrupa’nın çekici segmentindeki pazar lideri-

dir, lider olmak fark yaratmakla mümkündür. DAF’ı

tüm rakiplerinden ayıran temel özellik sağlamlığı

ve düşük işletme maliyetidir. TIRSAN için zaten

bir şey söylemeğe gerek yok. TIRSAN 35 yıldır

Türkiye’nin gururu olmuştur. Yenilikçi ürünler su-

narak nakliyecinin daha verimli çalışmasına imkan

sağlamıştır. DAF ve TIRSAN ürünleri getirisi yüksek

birer yatırım aracıdır. Size hep kazandırır’ dedi.

lerini belirtti. ‘Çünkü değerini yitirmeyen

bir yatırım malı aldıklarının farkındalar.

DAF ve TIRSAN ürünleri en uzun kullanım

ömrüne ve en düşük işletme maliyetlerine

sahip olmasının yanı sıra yüksek ikinci

el değeri ile de yatırımcısına en yüksek

kazancı sağlamaktadır’ dedi.

Nuh Trans Yönetim Kurulu Başkanı İh-

san Turan, DAF ve TIRSAN ürünlerini

tercih etme nedenlerini şöyle açıkladı:

“Geçmişten bugüne Tırsan treylerlerini

kullanıyoruz ve çok memnunuz. Frigo-

rifik taşımacılık yüksek sorumluluk ister.

Bu yüzden risk alma şansınız yok. Ancak

kalitesine güvendiğimiz sonuna kadar

ürününün arkasında olan bir markaya

yatırım yapabiliriz. Bu da çekicide DAF,

treylerde de TIRSAN’dır. Bu markalar bu

güne kadar güvenimizi boşa çıkarmadı.

Araçlar sorunsuz araçlar ve beklenmedik

işletme maliyetlerine neden olmuyor. Tabii

ki bu tercihimizde çok etkili oldu.’

Page 46: Petrol Plus Dergisi 19

44 PETROL PLUS - EKİM 2011

Şirket Haberleri

Petline Halkcard Advantage Kredi

Kartı ile Akaryakıtta %4 İndirim,

Ödemede 6 Ay Erteleme Fırsatı

Petrol Ofisi’nden 30 TL

Değerinde Hediye

Akaryakıt Kampanyası

Petline ve Halkbank, akaryakıt alışverişlerinde müşterilerinin cebini dolduracak bir kampanyaya imza atıyor. Kampanyaya katılan Petline istasyon-larından yapılacak akaryakıt alışverişlerinde ,“Petli-ne Logolu Halkcard Advantage” kartı kullanan tüm müşteriler %4 indirim ve 6 ay erteleme fırsatından faydalanabilecek.

Petline, Halkbank ile yapmış olduğu işbirliği so-nucunda çıkardığı ”Petline HalkCard Advantage” kredi kartı ile müşterilerine çok özel ve avantajlı imkânlar sağlıyor. 30 Eylül–30 Kasım tarihleri arasında, kampanyaya katılan Petline istasyonla-rına gelen ve akaryakıtını alırken ”Petline logolu HalkCard Advantage” kartını kullanan tüm müşte-rilerine, ” %4 indirim ve ödemelerini 6 ay erteleme” fırsatı sunuyor.

Ayrıca, kampanya süresince akarya-kıtını diğer Halkbank kartları ile alan müşterilerine ise, ödemelerini 4 ay erteleme şansı sunuyor.

Hem deponuzu hem cebinizi doldu-racak olan kampanyadan yararlanıp, Petline logolu HalkCard sahibi olmak istiyorsanız, “T.C. kimlik numaranızı yazıp 3452’ye SMS gönderin” fırsatlar dolu bu özel avantajlardan hemen sizde yararlanın.

30 Eylül- 30 Kasım tarihleri arasında sizde kampanyaya dâhil Petline istas-yonlarına gelin, hem aracınız hem de cebiniz rahat bir nefes alsın. Kampanya ile ilgili detaylara 444 0

400 Halkbank Dialog hattından ve www.halkcard.com.tr adresindeki “Hızlı başvuru” bölümünden ulaşabilirsiniz.

Türkiye akaryakıt dağıtım ve madeni yağ sektö-rünün lideri Petrol Ofisi, 24 Ekim - 7 Aralık 2011 tarihleri arasında gerçekleştireceği yeni kampanya ile Yeni Nesil V/Max ürünlerini kullanan Positive Card sahiplerine 30 TL değerinde hediye akaryakıt kazanma fırsatı sunuyor.

Kampanyaya katılan Positive Card üyesi Petrol Ofisi istasyonlarında, Positive Card kullanarak 4 kere 100TL ve üzeri Yeni Nesil V/Max akaryakıt ürün-lerinden satın alan Petrol Ofisi müşterileri, yine Petrol Ofisi istasyonlarından yapacakları akaryakıt alışverişlerinde kullanılmak üzere 30TL’lik hediye akaryakıt kazanabilecek.

Yeni Nesil V/Max Kurşunsuz 95, Yeni Nesil V/Max Kurşunsuz 97 ve Yeni Nesil V/Max Eurodizel gibi Yeni Nesil V/Max akaryakıt ürünlerinin tamamında ve sadece Positive Card ile yapılacak alışverişler-de geçerli olacak kampanya dâhilinde kazanılan hediye akaryakıtlar, 8 Aralık – 18 Aralık tarihleri arasında kullanılabilecek.

Turkcell’liye Shell’de 10 TL Yakıt HediyeShell’den toplam 300 TL yakıt alımı yapan Turkcell’li Club Smart müşterileri 10 TL değerinde yakıt ka-zanıyor. Kampanya, 3 Ekim 2011 – 17 Kasım 2011 arasında, kampanyaya katılan Club Smart üyesi Shell istasyonlarında, Club Smart ve Money Club üyesi kartlarla yapılan akaryakıt veya Shell AutoGas alımlarında geçerli.

Page 47: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 45

Page 48: Petrol Plus Dergisi 19

46 PETROL PLUS - EKİM 2011

Şirket Haberleri

Avia Türkiye’de Hızla Yaygınlaşıyor

Mobil Delvac

Kamyon Sürücülerine

Yönelik “Mobil Delvac

Dostu” Aktiviteleri’ne

Devam Ediyor…

Avia kamyonlar tonajda bir çok markaya göre

avantajlı seçenekler, serviste de kaliteli hizmet

sunacak.

Türkiye genelinde birçok ilde bayilik çalışmalarını

hızla sürdüren Avia Türkiye Genel Distribütörü Ulu-

car Otomotiv, kamyon sektöründeki servislik anla-

yışına da birçok yenilik katma düşüncesinde.

3 yıl sınırsız garanti ve 8 yıl anti paslanmazlık ga-

rantisi ile pazara iddialı giriş yapan Avia tüm yetkili

servislerinde kaliteli servis anlayışıyla hizmet vere-

cek. Standart bakım maliyetlerini tüm müşterileri-

ne uygulayacak olan Avia, bu çalışmasıyla plansız

bakım maliyetlerini de ortadan kaldıracak.

Çek Cumhuriyeti’nde Avrupa standartlarına göre

üretilen Avia kamyonlar geniş bir ürün yelpazesi-

ne sahip. Özellikle taşıma kapasiteleriyle dikkat

çeken Avia kamyonlar Türkiye pazarındaki bir çok

markaya göre oldukça da avantajlı görünüyor.7,5

, 10 ve 12 tonluk 3 farklı tonaja ve 15 farklı şasi

seçeneğine sahip avia kamyonlar sektörde büyük

ilgi görüyor.

Avia Kurumsal İletişim Yöneticisi Derya Hüner

konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:

“Son zamanlarda tonajla ilgili ciddi kontrollere tabi

tutulan ve fazla yük sebebiyle oldukça yüksek tra-

fik cezalarına maruz kalan kamyoncular ve nakliye

şirketleri Avia’ ya oldukça fazla ilgi gösteriyor. Ürün

yelpazesindeki çeşitlilik herkesin ihtiyacını karşıla-

yabiliyor. Özellikle kamyonlarımızın taşıma kapa-

sitelerinin oldukça yüksek oluşu müşterilerimizin

bu konudaki sıkıntılarını hızlı bir şekilde çözecek.

Cummins Motor ve Zf şanzıman gibi bir çok kaliteli

ürünü kullanan markamız ticari sektördeki bazı

alışkanlıkları ise bozacak gibi.”

Otomotiv sektöründeki servislik ve bayilik alanla-

rında tecrübeli firmalarla iş ortaklıklarına girmeye

hazır olduklarını da söyleyen Ulucar Otomotiv

yetkilileri Avia markasını kısa sürede pazara hakim

hale getireceklerini iletti.

ExxonMobil Şirketi’nin ağır vasıta sentetik yağ markası Mobil Delvac, 3 yıldan bu yana sürdürdüğü “Mobil Delvac Dostu” aktivitelerine devam ediyor. Mobil Delvac ekibinin 2008 yılından itibaren yürüttüğü proje kapsamında, bugüne kadar binlerce kamyon şoförüyle birebir iletişim kurularak, eğitim programları ger-çekleştirildi.

Ankara Şaşmaz, İstanbul Zeytin-burnu Ambarlar, Gebze Marmara Nakliyeciler Terminali ve İzmir Pınar-başı Kamyon garajlarında gerçek-leştirilecek eğitimler aynı zamanda Mobil Delvac ekiplerine, kamyon sürücülerini daha yakından tanı-ma, onların değişen beklentilerini anlama, sorunlarına çözüm sunma ve sürücülere motoryağı kullanımı konusunda teknolojik bilgilendirme yapma fırsatları yaratıyor.

1 ay sürecek aktiviteler için kamyon

garajlarında hazırlanacak Mobil

Delvac satış ofisleri ve hareketli se-

miner odalarında, son Mobil Delvac

ürünleri ve yeni teknolojileri hakkın-

da bilgiler verilecek, gerçek motor

aksamı üzerinde ürünlerin sağladığı

faydalar uygulamalı olarak anlatıla-

cak. Katılan sürücülere sürpriz hedi-

yelerin yanı sıra, resimleri çekilerek

Mobil Delvac Dostu kimlik kartları

verilecek. Ayrıca hediye setlerindeki

indirim kuponuyla dileyen sürücü,

orada bulunan satış ofislerinden

ürün alışverişi yapabilecek.

“Mobil Delvac Dostu” aktiviteleri ön-

cesinde kamyon sürücülerine, SMS

ile aktivitelerin yerleri ve tarihleri bil-

dirilecek, radyo kanallarında aktivite

duyuru spotları yayınlanacak.

Page 49: Petrol Plus Dergisi 19

PETROL PLUS - EKİM 2011 47

Şirket Haberleri

Yeni Nesil TOTAL Excellium ile Dizel

Araçlarda Ortalama %3,7 Yakıt Tasarrufu ve

500 Ekstra Club TOTAL Puan

Turcas 2010 Faaliyet Raporu’na

Uluslararası Ödül…

Dünyanın önde gelen akaryakıt şirketlerinden TOTAL’in, uzun araştırmalar sonucunda yeniden formüle ettiği TOTAL Excellium, motoru temiz tutarak motor ömrünü uzatıyor ve dizel araçlarda ortalama 3,7 oranında yakıt tasarrufu sağlıyor. Tüm Club TOTAL üyeleri 1 Ekim – 15 Kasım arası yapacakları 3 adet 100 TL ve üzeri TOTAL Excel-lium alışverişlerinde 500 ekstra Club Total puan kazanacak.

TOTAL’in dünyanın farklı noktalarında bulunan 3 araştırma merkezindeki 550’nin üzerinde konusunda uzman dev bir ekip yeni motor tek-nolojilerine ve yeni petrol kaynaklarına uygun yeni formüller üzerinde çalışmakta. Söz konusu çalışmaların en yeni ürünü olarak yeniden for-müle edilen TOTAL Excellium öne çıkıyor. Yeniden formüle edilen TOTAL Excellium ilk çalıştırma, hareket, uzun yol ve dur-kalk gibi farklı çalışma şartlarında bile motorun daha verimli çalışmasını sağlamak üzere geliştirildi. TOTAL Excellium mo-tordaki aşınmayı ve kirlenmeyi önleyerek motorun ömrünü uzatıyor ve temiz kalmasını sağlıyor. İç yapısı kirlenen motorların daha fazla yakıt tüket-tiği bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış durumda. Dolayısıyla motorun verimliliğinin korunması için

temiz kalması çok büyük öneme sahip. Yeniden formüle edilen TOTAL Excellium sadece motorun içyapısının temiz kalmasını sağlamakla kalmıyor aynı zamanda hareketli parçaların sürtünmesini azaltarak yakıt tüketimini azaltıyor. Dizel motorlu 5.000 araç üzerinde yapılan test sonuçlarına göre TOTAL Excellium Motorinin düzenli kullanılması halinde, günlük ortalama günlük iş-ev-iş yolculu-ğu olarak kabul edilen 50 km’den kısa kullanım-larda sıradan dizel yakıt kullanan araçlara göre yakıt tüketimi ortalama yüzde 3,7** oranında azaltmakta.

**Gerçek tasarruf oranı araca, sürüş stiline ve sürüş şartlarına göre farklılık gösterir.

Sadece motorun daha iyi bir performans sun-masını sağlamakla kalmayan TOTAL Excellium aynı zamanda çevreyi kirleten emisyonların CO, NOx gibi maddelerin yanı sıra CO2 salınımının da azaltılmasına yardımcı oluyor.

TOTAL Oil Türkiye, yeni formüllü TOTAL Excellium’un lansman dönemi boyunda yeni bir Club Total kam-panyasını Club TOTAL Card üyeleriyle buluşturu-yor. Tüm Club TOTAL üyeleri 1 Ekim – 15 Kasım arasında yapacakları 3 adet 100 TL ve üzeri TOTAL

Excellium alışverişlerinde 500 ekstra Club TOTAL puan kazanacak ve böylece ücretsiz akaryakıt alma fırsatı elde edecek. CLUB TOTAL Card sahibi olmak için İnternetten veya 450 Total istasyonundan başvuru yapılabiliyor.

TURCAS 2010 Faaliyet Raporu’nu tasarlayan TAYBURN;

41.“Creativity International Award”da; Baskı ve Ambalaj

Kategorisi’nde Onur Ödülü’ne layık görüldü.

41.si düzenlenen yarışmaya bu yıl 95 kategoride çeşitli

ülkelerden 1100 başvuru olmuştu. Her yıl Ödül Alan

Tasarımların yer aldığı 400 sayfalık “Uluslararası Yaratı-

cılık Ödülleri Kitabı”da yapılmaktadır. TAYBURN’ün Onur

Ödülü kazandığı TURCAS 2010 Faaliyet Raporu da ödül

alanların yer aldığı bu önemli kitapta yer alacak.

TURCAS CEO’su Batu Aksoy: “Kurum olarak Faaliyet

Raporu’muza her açıdan büyük önem vermekteyiz.

TURCAS Faaliyet Raporları içerik kadar , grafik tasarım

ve estetik konularında da titizlikle hazırlanıyor. Ayrıca

sanat koleksiyonumuzda yer alan Avni Lifij eserlerine de

kültürel paylaşım için Faaliyet Raporu Kitabı’nda son 2 se-

nedir yer vermekteyiz. TURCAS 2010 Faaliyet Raporu’nu

hazırlayan TAYBURN’ü de bu çalışmayı uluslararası bir

yarışmaya gönderdiği ve Onur Ödülü kazandığı yani

başarılarını belgelendirdiği için kutluyor ve başarıların

devamını diliyoruz” dedi.

Page 50: Petrol Plus Dergisi 19
Page 51: Petrol Plus Dergisi 19
Page 52: Petrol Plus Dergisi 19