petrol plus dergisi -21-
DESCRIPTION
gas, oil, petrol, gazTRANSCRIPT
2 PETROL PLUS - ARALIK 2011
İmtiyaz SahibiOdaklı Yayıncılık Tanıtım ve Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
Adına Nurhan SAĞIR
Sorumlu Yazı İşleri MüdürüAhmet KUT
Yayın Grubu Başkanı Özay SAĞIR
Genel Yayın Yönetmeni
Murat FIRAT
EditörBerna SAN
Art DirektörErsan TOPUZ
Dağıtım Planlama ve KoordinasyonEthem KUT
Reklam KoordinatörüEmin ESER
Hukuk MüşaviriAv. Murat KurtAv. Uğur Kızılca
YÖNETİM MERKEZİ
Odaklı Yayıncılık Tanıtım Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
Tatlısu Mah. Seyhan Sk. Elalmış Cad. No:7 D:1 Şerifali - Ümraniye / İSTANBUL
Tel: (0216) 527 32 62 Faks: (0216) 527 32 [email protected]
Abone ve Okur [email protected]
BASKI ve CİLTİstanbul Basım
0(212) 454 31 71
Baskı Tarihi28.12.2011
Bu dergi tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır.
Basın Kanunu’na göre Yerel Süreli Yayın’dır.
Fiyatı: 10 TLYıllık Abonelik: 100 TL
(Fiyatlara KDV Dahildir. Yıllık gönderimlerde kargo fi yata dahil, tek gönderimlerde dahil değildir.)
“Petrol Plus Dergisi’nde yayınlanan yazı ve çizimlerin
her hakkı mahfuzdur. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez”
“Yayımlanan tüm yazılaın sorumluluğu yazarlarına, ilanların sorumluluğu ilan verene aittir.
2 PETROL PLUS - KASIM 2011
Değerli okurlarımız,
Yıllardır enerji sektörünü Ankara’dan takip eden biri olarak, bugüne kadar sektör için çok önemli olan ve hatta tarihi olarak nitelendirilebilecek gelişmelerin tanığı oldum. Bu gelişmeleri de en doğru ve hızlı biçimde sizlere aktarmaya özen gösterdim.
Bu sayısından itibaren de Petrol Plus Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmenliği gibi önemli ve ağır bir görevi üstleniyorum. Yıllardır üzüntü ve mutluluğunu paylaştığım, birlikte nefes alıp verdiğim tüm sektör oyuncularının bu önemli ve zor görevimde de desteklerini benden esirgemeyeceklerine inanıyorum.
Sektör zor bir dönemden geçiyor. Bazı sorunlar kronik bir hal alırken, her geçen gün bu sorunlara bir yenisi daha ekleniyor. Kamu otoritelerinin iyi niyetli çabaları ve sektör temsilcilerinin olumlu yaklaşımları bu sorunların aşılmasında zaman zaman yeterli olamıyor. İşte bu noktada, sektörel yayınların önemi ortaya çıkıyor. Tabii ki; bu yayınların olaylara tarafsız ve doğru yaklaşması gerekiyor. Ben, bugüne kadar bu prensip çerçevesinde mesleğimi icra etmeye çalıştım. Bugün Petrol Plus ailesine katılmamın en önemli sebebi de, bu derginin daima yukarıda değindiğim ilkeler çerçevesinde hareket etmesidir.
Bu duygular içerisinde, 2012 yılında amaçlanan piyasa hedeflerine ulaşılarak sektörün çok daha sağlıklı bir yapıya kavuşmasını diliyor, yeni yılın ülkemize ve sektöre huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum.
Murat FIRAT
Genel Yayın Yönetmeni
2 PETROL PLUS - KASIM 2011
Tam sayfa: 24x33 / yatay - 1/2: 24x14,5 / dikey - 1/2:12x29 / 1/4: 11,5x14,5Reklam Ebatları
Reklam İndeksi
T Ü R K A K - U G E TA M . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 9
M A P F R E . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4 5
IPAC. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .K APAK ÖN
AYTEMİZ.................................KAPAK ARKA
T I TA N I C . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Ö. K . İ .
T O R A . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . A . K . İ .
S P E E D Y. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1
U G E T A M . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3
A R T I M A K İ N A . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 5
T I R S A N . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7
E A E . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9
L A S T İ K P A R K . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 1
P O W E R WA X . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 5
O K T . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 7
K O R U R . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 1
I P A C . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 3 - 2 4 - 2 5
L Ö S E V . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 7
EPDK 10. Yılını
Kutladı10 12
PÜİS heyeti, görüşmede, 10 numaralı yağ sorunu, akaryakıt kaçakçılığı, mevzuat revizyonu gibi sektörün gündemindeki önemli konulara ilişkin önerilerini de iletti.
20
18
30 32
İçindekiler
Bayiler “Uyumlu
Eylem”den ceza
yiyebilir
Kar marjlarının düşüklüğü nedeniyle zor günler geçiren bayilerin bazıları, karlarını arttırmak için, anlaşarak aynı fiyattan satış yapmaya başladı.
EPDK 10. yılı: Enerji Piyasalarında Yatırım, Rekabet, Riskler ve Beklentiler” konulu konferans Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Güner Yenigün: Maliyetin Altındaki Fiyatlarla Yapılan Satışlara İzin Verilmemeli
PÜİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner Yenigün, “Hemen yanındaki istasyonda maliyetin dahi altındaki fiyatlarla satış yapılırken, normal fiyattan akaryakıt pazarlamak imkansızdır” dedi.
PÜİS Yönetimi,
Meclis Enerji
Komisyonu’nu
Ziyaret Etti
Aytemiz
Akaryakıt’tan
Karaman’da
İstasyon Açılışı
Türkiye genelindeki istasyon yatırımlarını hızla devam ettiren Aytemiz Akaryakıt, Karaman’daki ikinci istasyonu Kurşunlu Petrol’ü görkemli bir törenle hizmete açtı.
İpragaz, Olduğu
Gibi Görünen,
Göründüğü Gibi
Olan Bir Şirket
LPG sektörünün ilk dolum tesisini ve ilk resmi belgeli otogaz istasyonunu kuran İpragaz Otogaz Satış Müdürü Hakan Çelik ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
6 Haberler
22 Güncel: BP Türkiye’den Milli Paralimpik Takımı’na Tam Destek
26 Güncel: TPAO ve Shell’den “Ortak İşletme Anlaşması”
28 Güncel: Meclis Enerji Komisyonu Elektrikli Otomobilleri İnceledi
34 Söyleşi: 2012 Yılında İLKGAZ Markası Altında LPG Sektöründe de Faaliyet Göstereceğiz
36 Güncel: Shell’in Konsept Binek Araç Motor Yağı
38 Bilişim: Coğrafi Konumlandırma, Firmaları Harita Üzerinde “Gerçek” Yerlerine Taşıyor
40 Şirket Haberleri
44 Makale-Petrol Müh. Serkan ŞAHİN
3PETROL PLUS - KASIM 2011
6 PETROL PLUS - ARALIK 2011
Sektörden Haberler
RK, “Satış Tonajı Taahhüdü”
Konusunda EPDK’yı İşaret Etti
EPDK, enerji piyasasında 2012
yılında uygulanacak idari para
cezalarını yeniden değerleme
oranı çerçevesinde yüzde 10,26
oranında artırdı.
EPDK’nın, “Petrol
Piyasası Kanunun
19’uncu Madde-
si Uyarınca 2012
Yılında Uygulana-
cak Para Cezaları
Hakkında Tebliğ”, “Elektrik Piyasası Kanunun-
da Değişiklik Yapılması ve Doğalgaz Piyasası
Hakkında Kanunun 9’uncu Maddesi Uyarın-
ca 2012 Yılında Uygulanacak Para Cezaları
Hakkında Tebliğ”, “Elektrik Piyasası Kanunun
11’inci Maddesi Uyarınca 2012 Yılında Uygu-
lanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğ” ve “Sıvı-
laştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Kanunu ve
Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanunun 16’ıncı Maddesi Uyarınca 2012 Yılın-
da Uygulanacak Para Cezaları Hakkında Tebliğ”i,
Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Petrol piyasasında en düşük ceza 67
bin 962 TL oldu
Petrol Piyasası Kanunun 19’uncu maddesine göre,
lisans almadan lisansa tabi faaliyetlerde bulunan-
lara 815 bin 555 lira, lisans almadan hak konusu
yapılan tesislerin yapımına veya işletimine başlan-
ması ve bunlar üzerinde tasarruf hakkı doğuracak
işlemlerin yapılması ve sahip olunan lisansın verdi-
ği haklar dışında faaliyet gösterenlere 339 bin 814
lira, kanunun getirdiği diğer yükümlülüklere uyma-
yanlara da bin 358 lira ile 67 bin 962 lira arasında
idari para cezası verilecek.
LPG piyasasında lisanssız faaliyete
679 bin 629 TL ceza kesilecek
LPG Piyasası Kanunun ve Elektrik Piyasası Kanu-
nunda Değişik Yapılmasına Dair Kanunun ilgili
maddesine göre de lisans almadan faaliyette bulu-
nanlara 679 bin 629 lira, lisans almaksızın hak ko-
nusu yapılan tesislerin yapımına ve/veya işletimine
başlanması ve bunlar üzerinde tasarruf hakkı do-
ğuracak işlemleri yapanlara 339 bin 814 lira, bunları
ihlal eden sorumlulara 67 bin 962 lira, iki kilogram
üzeri tüp teslimini ve bağlantısını adrese yapmayan
bayilere 134 lira, kanunun getirdiği diğer yükümlü-
lüklere uymayanlara da bin 358 lira idari para cezası
uygulanacak.
EPDK, İdari Para Cezalarını Artırdı
Bayilik sözleşmelerinde yer verilen “minimum satış
sınırı” hükümlerine dayanılarak yapılan uygula-
maların hukuka aykırı olduğu iddiasıyla yapılan
başvuruların artması üzerine Rekabet Kurumu,
söz konusu durumun sektöre menfi veya müspet
etkilerinin EPDK tarafından izlenmesi gerektiği
yönünde bir görüş oluşturarak, bunu EPDK’ya
bildirdi. Rekabet Kurumu, konuya ilişkin EPDK’ya
gönderdiği yazıda, gerekli görmesi halinde
EPDK’nın bu konuda bir düzenleme yapabilece-
ğini kaydetti.
Bayiler “yeniden sözleşme
yapmaya zorlandıklarını”
iddia ediyor
Sözleşmede yer alan satış tonajı taahhüdü hükmüne
dayanılarak yapılan uygulamaların hukuka aykırı
olduğu iddiasıyla Rekabet Kurumu’na başvuran
bayiler, bayilik sözleşmelerindeki satış tonajı taah-
hüdü hükümlerinin, bayilik ilişkisini sona erdirmek
isteyen ve sözleşmede öngörülen satış tonajını ger-
çekleştiremeyen bayilerin tazminat yoluyla yeniden
sözleşme yapmaya zorlandığını savunuyor.
Rekabet Kurumu, daha önce aynı kapsamda ken-
disine yapılan bir başvuruya ilişkin,”Satış tonajı
taahhüdüne ilişkin şikâyetin doğrudan 4054 sayılı
Kanun ve 2002/2 sayılı Tebliğ kapsamında değerlen-
dirilmesinin mümkün olmadığına, ancak sektördeki
etkileri dikkate alınarak Enerji Piyasası Düzenleme
Kurumu’na görüş bildirilmesi hususunda Başkanlığın
görevlendirilmesine” karar vermişti.
ktörden Haberler
Son günlerde, satış tonajı taahhüdü uygulamasına ilişkin bayilerden gelen
şikayetlerin artması üzerine Rekabet Kurumu, konu hakkındaki görüşünü EPDK’ya iletti.
Rekabet Kurumu, EPDK’ya gönderdiği yazıda; söz konusu durumun sektöre menfi veya
müspet etkilerinin EPDK tarafından izlenmesi gerektiğini belirterek, gerekli görmesi halinde
Kurumun konuya ilişkin bir düzenleme yapabileceğini bildirdi.
Haberler
PETROL PLUS - ARALIK 2011 7
Haberler
Çip sistemi yeniden gündemde
Taslağa göre; sistemin unsurlarından olan taşıt kimlik birimlerinin şu özellikleri taşıması planlanıyordu:
GİB’in, akaryakıt istasyonlarında yazarkasa uygulamasının başlamasının hemen
ardından 2006 yılında hazırladığı fakat yürürlüğe sokulmayan, “Taşıt Plaka Bilgisinin
Ödeme Kaydedici Cihazlar Tarafından Tanınmasına Yönelik Usul ve Esaslar Hakkında
VUK Genel Tebliğ Taslağı”nı da yeniden gündeme getirmeyi planladığı belirtiliyor.
İstasyonlarda ödeme kaydedici cihaza farklı plaka bilgisi girilmesi gerekçe
gösterilerek hazırlanan söz konusu taslak; motorlu kara taşıtlarına, taşıtın plaka
bilgisinin pompalara bağlı yazarkasalara otomatik olarak kaydedilmesini sağlamak
üzere, “Taşıt Kimlik Birimi” takılması ve akaryakıt istasyonlarındaki pompaların
ve yazarkasaların da bu birimlerle iletişimi sağlayacak cihazlarla teçhiz edilmesi
zorunluluğunu öngörüyordu. Taslak, sistemin, akaryakıt alımı sırasında pompa
tabancasının taşıtın yakıt deposunun girişine yaklaştırılmasıyla çalışmaya başlaması
ve taşıt kimlik biriminde programlı bilgilerin, taşıttaki ve pompadaki cihaz vasıtasıyla
doğrudan ve otomatik olarak ödeme kaydedici cihaza aktarılmasını öngörüyordu.
Taşıtın plaka bilgisi ile motor ve şasi numaralarını ihtiva etmesi
Ödeme kaydedici cihazlarla iletişim yapabilecek özellikte olması
Taşıtın depo girişine kolaylıkla çıkartılamayacak tarzda monte edilmesi ve çıkartılmak istendiğinde bir daha kullanılamayacak şekilde tahrip olması
Üzerine kaydedilen bilgilerin silinemeyecek ve yetkili kişiler dışında değiştirilemeyecek olması
Her taşıt kimlik biriminin yurt genelinde bütün ödeme kaydedici cihazlarla iletişim sağlayacak özellikte olması
Taşıt kimlik birimlerinin üzerinde (kolayca çıkartılamayacak veya silinemeyecek tarzda) Bakanlıktan onay alan ilgili üretici veya ithalatçı k u r u l u ş u b e l i r te n b i r i b a re bulunması
7
a re
PEEEEETTRTRTRTRTRTRTRTRRRRRRRRRTTRRRTRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRRTRRRTRRRRRRRRRRRRRRRRTRT OOOOOOOOOOOOOLOLOLOLOLOLOLOLOLOOOOOOOOOOOOLOLOOOOOOLOLOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOLOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOLLLLL P PPPPPLUS - AAARARARARRRRRRRRRRRRRRRRAAAAAAAAAAAAAAALALALALALALLLLLLLAAAAAALALLAAAAAAALAAAAAAAAAAAAALAAAAAAAAAAAALAAAAAAAAAAALAALIIKKKKKKKKKKKKK 22222222 22 222222200000001010101011010000001000001010000001111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111
Petrol Plus’ın edindiği bilgilere göre, bazı akaryakıt
istasyonlarında, yakıt alan araçların plakası yerine
farklı plakalara fiş kesilerek usulsüzlük yapıldığını
tespit eden Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB), bunun
önüne geçebi lmek iç in EPDK’dan, istasyon
otomasyon sistemi üzerinden geçen bilgilerin
günlük olarak kendilerine ulaştırılmasını talep
etti. Ancak talebine EPDK’dan olumsuz yanıt alan
GİB, bunun üzerine sektör temsilcilerini toplantıya
çağırdı.
GİB, plaka bazındaki
bilgilere erişim talep ediyor
Vergi Usul Dairesi Başkanı Fahrettin Özdemirci
başkanlığında GİB’de gerçekleştirilen toplantıya ,
ADER ve AKADER temsilcileri katıldı. İstasyonlardaki
akaryakıt satışlarının kayıt altına alınması için
getirilen yazarkasa ve otomasyon uygulamalarının
kötü niyetli kişilerce devre dışı bırakıldığını ifade
eden GİB yetkilileri, bayilerden plaka bazında
gelen bilgilerin dağıtım şirketleri üzerinden GİB’e
aktarılmasını istediler.
Sektör, öncelikle “10 numara yağ”
sorununun çözülmesini istiyor
Sektör temsilcileri ise, sektörün kayıt altına
alınması için bugüne kadar milyonlarca dolarlık
yatırım yaptıklarına dikkat çekerek, bu yatırımlara
bir yenisini ilave etmeden bir an önce kamunun
saha denetimini ar ttır ıp, 10 numara yağ ve
akaryakıt kaçakçıl ığını önlemesi gerektiğini
söylediler. GİB’in, önümüzdeki günlerde konuya
il işk in sektör temsilcileriyle tekrar bir araya
geleceği ifade ediliyor.
GİB ‘Plaka Bilgisi’ PeşindeAkaryakıttaki vergi kaçağını önlemek için bugüne kadar alınan tedbirleri yeterli bulmayan GİB, şimdi de, bazı istasyonlarda yapılan fiş ve fatura ticaretini önlemek için, otomasyon sistemi üzerinden gelen bilgelerin dağıtım şirketleri tarafından kendilerine aktarılmasını istiyor. GİB’in, şirketlere ilave maliyetler yükleyecek bu talebine sıcak bakmayan sektör temsilcileri, öncelikle 10 numara yağ ve akaryakıt kaçakçılığı sorunlarının çözüme kavuşturulması gerektiği görüşünde birleşiyor.
8 PETROL PLUS - ARALIK 2011
“Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Stratejisi Eylem Planı
(2011-2013)” Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
girdi. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB) sorumlu kuruluş
olarak belirlendiği Eylem Planı; Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı,
Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, BDDK, EPDK, SPK,
SGK, Şeker Kurumu ve Türkiye Noterler Birliği ile koor-
dinasyon içinde yürütülecek, gerek duyulan hallerde
sivil toplum kuruluşlarıyla da işbirliği yapılacak. Eylem
Plânı uygulama sürecinin izlenmesi Gelir İdaresi Baş-
kanlığı tarafından yerine getirilecek, her bir eylem için
belirlenen koordinatör kuruluş eylem gerçekleşmelerini
Gelir İdaresi Başkanlığına üçer aylık dönemler itibariyle
raporlayacak ve Eylem Plânı, izleme ve değerlendirme
kurullarında değerlendirilecek.
Fuel oil, gazyağı ve naftaya ulusal
marker eklenecek
Ağırlıklı olarak birçok farklı alanda veri tabanı oluş-
turulması ve kurumlar arası veri paylaşımına yönelik
hususları içeren Eylem Planı, akaryakıt ve LPG sektörle-
rini yakından ilgilendiren çok önemli projelerin hayata
geçirilmesini öngörüyor. Buna göre; 2013 yılının Ocak
ayına kadar, fuel oil, gazyağı ve nafta türlerinde ulusal
marker uygulamasına geçilecek.
İstasyon satış verileri çevirimiçi olarak
GİB’e gönderilecek
Ayrıca, akaryakıt istasyonlarındaki satış verilerinin çev-
rimiçi olarak GİB’e gönderilmesi için gerekli sistemin
oluşturulacak. Sistemin, GİB ve Maliye Bakanlığı Vergi
Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından 2013 yılı sonuna
kadar kurulması planlanıyor. EPDK tarafından, 2013
yılı sonuna kadar, dağıtıcı şirketlerin LPG ithalatına,
ihracatına, alış ve satışına ilişkin verilerin takibine imkân
sağlayacak bir sistemin de kurulması planlanıyor.
Kayıt Dışıyla Mücadelede Yeni Dönem BaşlıyorKayıt dışı ekonomiyle daha etkin mücadele için oluşturulan Eylem Planı ile, akaryakıt ve
LPG sektörlerini yakından ilgilendiren çok önemli projelerin hayata geçirilmesi planlanıyor.
Eylem Planı, akaryakıt istasyonlarındaki satış verilerinin çevrimiçi olarak GİB’e gönderilmesi
için gerekli sistemin oluşturulmasını ve dağıtıcı şirketlerin LPG ithalatına, ihracatına, alış ve
satışına ilişkin verilerin takibine imkân sağlayacak bir sistemin kurulmasını öngörüyor.
1. GİB’in koordinasyonunda, 2012 yılının sonuna
kadar, akaryakıt, madenî yağ, tütün ve alkol
sektörlerinden başlamak üzere elektronik fatura
ve elektronik defter kullanımı yaygınlaştırılacak.
Böylece elektronik fatura uygulamasının ve elekt-
ronik defter kullanımının artırılması hedefleniyor.
2. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı koordi-
nasyonunda, denetim elemanlarının kullanımına
münhasır olmak üzere işyeri ve sektör analizlerine
esas teşkil edecek bilgilerin yer alacağı dijital
ortamda “işyeri elektronik denetim defteri” ile
“işyerleri elektronik sicil merkezi” oluşturulacak.
Uygulamayla; 01.01.2012 tarihinden itibaren
denetim elemanlarının otomasyon programına
sorunsuzca bağlanabilmeleri ve denetlenen işyer-
leri ile ilgili denetim raporları ve işyeri bilgilerinin
güncel bir şekilde bu sisteme girişi hedefleniyor.
3. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile bağlı, ilgili
ve ilişkili kuruluşlarında tutulan verilerden kayıt
dışı ekonomiyle mücadeleye katkı sağlayacak
olanlar tespit edilecek ve bu verilerin takibine
imkân sağlayacak ortak bir veri ambarı sistemi
kurulacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
ile EPDK’nın müşterek sorumluluğunda olan
sistemin 2013 yılının sonuna kadar kurulması
planlanıyor.
4. Fuel oil, gazyağı ve nafta türlerinde ulusal
marker uygulamasına geçilecektir. EPDK’nın ko-
ordinasyonunda başlayacak uygulamanın 2013
yılının Ocak ayında başlaması planlanıyor.
5. Yine EPDK’nın koordinasyonunda akaryakıt
analizleri için ilave 3 Akredite Laboratuar kurulu-
mu gerçekleştirilecektir. Bu laboratuarların 2013
yılının Ocak ayında devreye girmesi hedefleniyor.
6. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı
ve GİB’in koordinasyonunda; araçların imalat veya
ithalatından, kayıt ve tescil edildiği tüketiciye
ulaşım safhasına kadar takibine imkân veren bir
sistem kurulacaktır.
7. Akaryakıt satış istasyonlarındaki satış verile-
rinin çevrimiçi olarak Gelir İdaresi Başkanlığına
gönderilmesi için gerekli sistem oluşturulacak.
Sistemin GİB ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim
Kurulu Başkanlığı tarafından 2013 yılı sonuna
kadar kurulması planlanıyor.
8. EPDK tarafından, 2013 yılı sonuna kadar, da-
ğıtıcı şirketlerin LPG ithalatına, ihracatına, alış ve
satışına ilişkin verilerin takibine imkân sağlayacak
bir sistem kurulacak.
9. 2012 yılının Mayıs ayına kadar EPDK tarafından,
Dağıtıcı Bayi Denetim Sistemi tamamlanacak, bu
sistemdeki bilgilerin EPDK bilgi sistemi tarafından
alınması sağlanarak ilgili kurum ve kuruluşlarla
paylaşılacak.
10. Tüm kamu kurum ve kuruluşları tarafından
alınan bilgiler analiz edilerek kurumlar arasında
paylaşımı sağlanacak.
Eylem Planı’nda ön plana çıkan hususlar şöyle:
Haberler
10 PETROL PLUS - ARALIK 2011
Petrol Piyasası Bilgi Sistemi Yönetmeliği ve Petrol Piyasası Bilgi Sistemi aracılığıyla yapılan bildirimler kapsamında lisans sahibi şirketlerinden istenen ve elektronik ortamda Kuruma intikal eden bilgilerin değerlendirilmesi ve bu bilgilerin sağlıklı bir şekilde EPDK’ya sunulmasına yönelik bilgilendirme toplantıları gerçekleştirildi. 12-15 Aralık 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilen oturumlarda dağıtıcı, ihrakiye teslimi ve rafinerici lisans sahibi şirketlerin yetkililerine 2012 bildirim yükümlülükleri, formları ve açıklamaları hakkında bilgi verildi.
Bildirimlerde kapsamlı
değişiklik yapılacak
B u t o p l a n t ı l a rd a 2 0 1 2 y ı l ı n d a y a p ı l a c a k bildirimlere dönük olarak sağlıklı veri akışının sağlanmasına ilişkin lisans sahibi şirketlerin yetkilileri bilgilendirildi. Bu arada Petrol Piyasası
Bilgi Sistemi Yönetmeliğinde ve Petrol Piyasası Bilgi Sistemi aracı l ığıyla Kuruma i leti len bildirimlerde yapılacak kapsamlı değişiklikler ile ilgili olarak da karşılıklı bilgi aktarımı sağlandı.
2007 yılından bu yana S Oil Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Dr. Ayhan Erdem, S Oil Genel Müdürlüğü’ne getirildi. 1988 yılından beri akaryakıt sektöründe değişik görevlerde bulunan Erdem, sektöre yönelik akademik çalışmalarıyla tanınıyor.
Dr. Ayhan Erdem kimdir?
1970 yılında Gaziantep’in İslahiye ilçesinde doğan Ayhan Erdem, ilk, orta ve lise öğrenimini İslahiye’de tamamlamıştır. 1993 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi İ.İ.B.F İktisat bölümünde Lisansını, 1998 yılında Marmara Üniversitesi Üretim Yönetimi ve Pazarlama Bilim Dalında “Dağıtım Kanallarında Güç
ve Çatışma İlişkisi: Türkiye’deki Akaryakıt sektörü üzerine bir uygulama” konulu tez ile Yüksek Lisansını, 2005 yılında ise Selçuk Üniversitesi Reklamcılık ve Tanıtım Bilim Dalında “Firmalarda Bütünleşik Pazarlama İletişimi Stratejilerinin belirlenmesinde Tüketici Davranışlarının Önemi: Türkiye’deki Akaryakıt Sektöründe Tüketici Davranışlarının İncelenmesi Araştırması” konulu tez ile Doktorasını almıştır.
Akaryakıt sektöründeki iş yaşamına 1988 yılında Öztürk Ailesi’nin yanında istasyon, muhasebe, pompa ve market görevlisi olarak başlayan Ayhan Erdem; 1993-2007 yılları arasında, sektörün lider firmalarından OPET PETROLCÜLÜK A.Ş. bünyesinde; Madeni Yağlar Üretim Sorumlusu, Akdeniz Madeni Yağlar Bölge Müdürlüğü, Sunpet ve OPET Çukurova Bölge Müdürlüğü, Toptan Akaryakıt Satış Müdürlüğü yapmıştır. 2007 yılından bu yana sektörde hızla büyüyen, genç ve dinamik bir akaryakıt dağıtım firması olan SİYAM PETROLCÜLÜK A.Ş.’de (S OİL) Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görevini sürdüren Dr. Erdem, halen S Oil Genel Müdürü olarak görevini sürdürmektedir.
Dr. Erdem, Türkiye Gaziantepliler Dernekleri
Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı, Mersin Gaziantepliler Derneği Başkanlığı, İslahiye Spor onursal Başkanlığı, TÜRMOB Üyeliği, Mersin İdman Yurdu Spor Kulübü As Başkanlığı ve MESİAD Yüksek İstişare Üyeliği görevlerini yürütmektedir.
2011 yılı Ocak ayında Doçentlik kriterlerini tamamlayan Dr. Erdem, Doçentlik unvanını almak için YÖK’e başvuruda bulunmuştur. Aynı zamanda 2001 yılında Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir olan Dr. Erdem, 10 yıllık stajını tamamlamış o lup, Yeminl i M al i Müşavirlik sınavına g i r m e y e h a k kazanmıştır.
D i ğ e r t a r a f t a n h a l e n , M e r s i n Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünde “Kültürler Arası İ letişim” dersi vermektedir.
EPDK’dan Petrol Sektörüne ‘Bildirim Eğitimi’
EPDK; Petrol Piyasası Bilgi Sistemi Yönetmeliği ve Petrol Piyasası Bilgi Sistemi aracılığıyla yapılan bildirimler hakkında bilgilendirme toplantıları gerçekleştirdi. Bu kapsamda, dağıtıcı, ihrakiye teslimi ve rafinerici lisans sahibi şirketlerin yetkililerine 2012 bildirim yükümlülükleri, formları ve açıklamaları hakkında bilgi verildi.
S OİL Genel Müdürlüğü’ne Dr. Ayhan Erdem Getirildi
Dr. Ayhan Erdem
Haberler
12 PETROL PLUS - ARALIK 2011
Her biten yılın ardından olduğu gibi, 2011’in ardın-
dan da akaryakıt sektöründe meydana gelen önemli
olayları gözden geçirmekte yarar var. Belki böylece
2012’ye ışık tutmak daha kolay olacaktır.
Bu çerçevede akaryakıt sektöründe 2011’e damga-
sını vuran önemli gelişmeleri sıralamak gerekirse,
intifalara ilişkin 18 Eylül 2010 Rekabet Kurulu Kara-
rının piyasaya etkileri, 10 numaralı yağ adı altında
süregelen akaryakıt kaçakçılığı, maliyetin altındaki
fiyatlarla yapılan satışlar nedeniyle piyasada oluşan
haksız rekabet, otomasyon uygulaması, dağıtıcıların
kendi işlettikleri istasyonlardaki satışların toplam
satışlarının %15’ini geçmeyeceğine dair mevzuat
hükmünün ortadan kaldırılması, promosyonlara
getirilen kısıtlamalar ve petrol piyasası mevzuatının
revizyonu için yapılan çalışmalardır.
Ayrıca, tek tip motorine geçiş, katkılı yakıtlar ve buna
EPDK’nın yaptığı müdahale gibi bir çok daha az
önemdeki gelişmeler de 2011 yılında meydana geldi.
Hafızalarımızı tazelemek ve 2012’ye ışık tutabilmek
umuduyla, bu gelişmeleri ve dolayısıyla özellikle ba-
yiler açısından ciddi mağduriyetler yaratan sorunları
irdelemekte yarar var.
18 Eylül 2010 Kararının,
2011 Yılına Yansıması
Rekabet Kurulu tarafından çıkarılan intifalara ilişkin
18 Eylül 2010 kararı, bu tarihte beklenilenden çok
daha yumuşak bir şekilde uygulamaya geçti. 2011
yılında, özellikle EPDK’nın konuya yaklaşımındaki
duyarlılık sonucunda bu geçiş, yine gayet yumuşak
olarak devam etti ve sektörde gerek dağıtıcılar,
gerekse bayiler açısından ciddi herhangi bir soruna
yol açmadı. Bayilerin yüzde 10’una yakınının bu
karar nedeniyle dağıtıcısını değiştirmesine rağmen
herhangi bir sorunun çıkmamış olması, tabi ki sö-
zünü ettiğimiz geçişin ne kadar olumlu olduğunun
göstergesidir. Dileriz ve umut ederiz ki, sektördeki
her önemli karar, aynı anlayışla ve aynı yumuşak
geçişle uygulanabilsin. Ayrıca, bu kararın akaryakıt
sektöründeki rekabetin önünü büyük ölçüde açtığı
da bir gerçektir. Biz inanıyoruz ki, önümüzdeki yıllar-
da kararın sektöre rekabet açısından olumlu katkıları
çok daha üst seviyelerde olacaktır.
10 Numaralı Yağ Adı Altında
Süregelen Akaryakıt Kaçakçılığı
2008 yılından önce piyasaya giren bu olumsuzluk,
2008 yılında Maliye Bakanlığı tarafından yapılan ÖTV
artışı ile iki aylık bir süre için durdurulmuş, ancak
daha sonra Maliye Bakanlığı’nın bu kararı geri alması
sonucunda artarak günümüze kadar gelmiştir.
Her şeyden önce Devlet Hazinesini yılda birkaç
milyar lira vergi kaybına uğratan bu olumsuzluk,
diğer taraftan sektörde ciddi bir
haksız rekabete yol açtığı gibi,
sektörün büyük emek ve feda-
karlıklarla disipline edilmesi
uğraşlarını da baltalamaktadır.
Dolayısıyla çok acilen önlenme-
si gerekir.
Bu konuda PÜİS’in mevzuat re-
vizyonu önerisi içinde yer alan
iki husus çok önemlidir.
Bu iki hususun birincisi, akarya-
kıt harici ürünlerden alınacak
verginin tecil/terkin sistemi ile değil, verginin önce
ödenmesi, daha sonra iadesi şeklinde gerçekleş-
mesidir. İkinci husus ise akaryakıt harici ürünleri
araçlarında yakıt olarak kullanan veya deposunda
bulunduran kullanıcılara getirilecek müeyyidelerdir.
Dileriz, PÜİS’in yaptığı mevzuat önerisi, mümkün olan
en hızlı şekilde yasalaşır ve bu sorun hemen hemen
tamamen akaryakıt sektörünün gündeminden düşer.
Maliyetin Altındaki Fiyatlarla Yapılan
Satışlar Nedeniyle Oluşan Haksız Rekabet
Diğer önemli bir sorun ise akaryakıt sektöründe
özellikle 2010 yılında başlayan ve artan bir hızla
gelişen maliyetin altındaki fiyatlarla yapılan satışlar-
dır. Hangi sektörde olursa olsun, rekabeti kısıtlayıcı
unsurlar, o sektördeki serbest rekabet için ne kadar
zararlı ise, o sektörde yapılan haksız rekabet de en
az o kadar zararlıdır.
Üzülerek ifade etmeliyim ki, petrol piyasasında
yaşanan haksız rekabet, bugün bu piyasayı rekabet
açısından bir uçurumun başına getirmiştir. Ve bu
��������� ���������������������������������
2011’in ArdındanPÜİS Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner Yenigün akaryakıt sektörü ve bayiler açısından 2011 yılına damgasını vuran önemli geliş-meleri Petrol Plus Dergisi okuyucuları için kaleme aldı.
Analiz
PETROL PLUS - ARALIK 2011 13
haksız rekabet mümkün olan en kısa zamanda önle-
nemediği takdirde, sektörün yine rekabet açısından
uçuruma sürüklenmesi an meselesidir. Artık bu
konu ilgili kamu kurumlarınca ve özellikle Rekabet
Kurumu tarafından önemle ele alınmalı ve gerekli
önlemler hiç vakit geçirilmeden uygulamaya geçi-
rilmelidir. Ancak, bir o kadar da gerekli olan, sektör-
deki tüm katmanların bu konuda gerekli hassasiyeti
göstererek, kamu otoritelerinin yapacağı her türlü
düzenleme ve uygulamalara destek vermeleridir.
Zira, inancımız odur ki, sektördeki herhangi bir
olumsuzluk, hangi katmanın başına gelirse gelsin,
sonunda mutlaka diğer katmanlar da bundan zarar
göreceklerdir. Dolayısıyla bugün, özellikle bayileri
olumsuz yönde etkileyen bu olumsuzluğun, yarın
tüm sektöre yansıması kaçınılmazdır.
İstasyonlarda Kurulumu
Tamamlanan Otomasyon Uygulaması
Ülkemizdeki 15 bine yakın akaryakıt istasyonundaki
otomasyon kurulumu, EPDK’nın öngördüğü 30
Haziran 2011 tarihinde, köy pompaları ve tarımsal
amaçlı tankerlerde ise 30 Eylül 2011 tarihinde ta-
mamlanmıştır.
İfade edilen, bu otomasyon sisteminin tamam-
lanması sonucunda, piyasadaki kaçak akaryakıt
önemli ölçüde azalacak, böylece devlet hazinesinin
kaçakçılık dolayısıyla vergi kaybı minimum seviyeye
düşecektir. Ancak, bizlerin bu konuda anlayama-
dığımız ve bunu sürekli olarak ilgili ve yetkililere
sorduğumuz bir yönü vardır. Madem bu otomasyon
sistemi ile kaçakçılık bu denli azalacaktır, o halde
dağıtıcılara ait depoların otomasyon sistemi ile
EPDK ve Maliye Bakanlığı’na bağlanması neden
ihmal edilmektedir? Hem de bu depoların toplamı
100 sayısının biraz üzerinde olmasına rağmen. Biz-
ce istasyonlar sivrisinek, dağıtıcı depoları bataklık
niteliğindedir. Dolayısıyla, bataklığın kurutulması
varken, sivrisineklerle uğraşılması ne kadar yanlış
ise bugüne kadar dağıtıcı depolarının otomasyon
sistemi içine alınmaması da o kadar yanlıştır. Dile-
ğimiz, 2012’de bizce çok önemli olan bu eksikliğin
giderilmesidir.
Dağıtıcıların Kendi İşlettikleri
İstasyonlardaki %15 Sınırının Kaldırılması
Dağıtıcıların kendi işlettikleri istasyonlardaki satış-
ların, toplam satışlarının %15’ini geçemeyeceğine
dair mevzuat hükmü, 2011 yılı içinde bir tanım
değişikliği ile ortadan kaldırıldı. Bayiler açısından
bu uygulama, gerek petrol piyasasında bugünkü
kurulu sistemin temeli olan en önemli yapı taşla-
rından birinin yok edilmesi, gerekse ileride bayilik
sisteminin ortadan kalkmasına kadar gidecek olması
nedeniyle, kabul edilmesi mümkün olmayan bir
uygulamadır. Zaten, mevcut mevzuatın aleyhlerine
olan sayısız haksız hükmün karşısında büyük güçlük-
lerle mücadele eden bayi kesimi, bu değişiklikle çok
önemli bir darbe almıştır. Esasen yargıya da taşınmış
olan bu mevzuat değişikliğinin, 2012 yılı içerisinde
yargıdan dönerek, bayinin bu çok önemli hakkının
tekrar kendisine iade edileceğini umut ediyoruz.
Promosyon Uygulamasına
Getirilen Kısıtlamalar
EPDK’nın aldığı kararlar sonucunda, 2011 yılında
uygulamaya konulan promosyonların kısıtlanması,
sektör açısından olumlu bir gelişme olarak hafı-
zalarımızda kaldı. Sektörün ve özellikle bayilerin
beklentileri ve talepleri promosyonların tamamen
kaldırılması yönünde iken, daha sonra yapılan
değişiklikte bundan uzaklaşılarak promosyonla-
rın kısıtlaması haline dönüştürüldü. Umudumuz
2012’de EPDK’nın bu konuyu yeniden gündemine
taşıyarak, promosyonları tamamen kaldırılmasını
temin etmesidir.
Petrol Piyasası Mevzuatının
Revizyonu İçin Yapılan Çalışmalar
Artık tam manasıyla yılan hikayesine dönmüş olan
petrol piyasası mevzuatının revizyonu konusu, 2011
yılında da sonuçlandırılamadı. Bir ara tamamen gün-
demden çıkan bu konu, daha sonra PÜİS’in yaptığı
ısrarlı girişimler sonucunda, tekrar gündeme alındı.
Petrol piyasasının mevzuat çerçevesine alındığı
tarihten sonra geçen 8 yıllık sürede mevzuat dola-
yısıyla en büyük sıkıntıyı ve mağduriyeti bayi kesimi
yaşadı. Dolayısıyla PÜİS’in bu konuda gösterdiği
çabalar, diliyoruz ki 2012 yılında amacına ulaşır ve
bayiler çoğu kesinlikle haksız ve adil olmaktan uzak
mevzuat hükümlerinden ve böylece 8 yıldan beri
yaşadıkları sıkıntılardan ve mağduriyetlerden büyük
ölçüde kurtulur.
Bu vesileyle, 2012 yılının Ülkemize, akaryakıt sek-
törüne ve bayi camiasına mutluluk, sağlık ve huzur
getirmesini dilerim.
‘‘Petrol piyasasında yaşanan haksız rekabet, bugün bu piyasayı rekabet açısından bir uçurumun başına getirmiştir. Ve bu haksız rekabet mümkün olan en kısa zamanda önlenemediği takdirde, sektörün yine rekabet açısından uçuruma sürüklenmesi an meselesidir.’’
Madem bu otomasyon sistemi ile kaçakçılık bu denli azalacaktır, o halde dağıtıcılara ait depoların otomasyon sistemi ile EPDK ve Maliye Bakanlığı’na bağlanması neden ihmal edilmektedir?
Analiz
14 PETROL PLUS - ARALIK 2011
Akaryakıt sektörünün önde gelen sivil toplum örgütlerinden PETDER, 15. kuruluş yıldönümünü Ankara’da verdiği bir davetle kutladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, EPDK Başkanı Hasan Köktaş, TBMM Enerji Komisyonu Başkanı Mahmut Mücahit Fındıklı başta olmak üzere enerji piyasasına yön veren isimlerin buluştuğu gecede bugüne kadar PETDER Yönetim Kurulu Başkanlığı yapmış isimlere de birer teşekkür plaketi verildi.
Sheraton Otel’de gerçekleşen davetin açılış
konuşmasını gerçekleştiren PETDER Yönetim
Kurulu Başkanı Ahmet Erdem “PETDER ne kadar
uğraşsa da tek başına sektöre ve ülkemize
sadece sınır l ı bir katk ıda bulunabil irdi . Bu
anlamda, başta, vizyoner liderliğiyle desteğini
sektörümüzden esirgemeyen Sayın Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanımız Taner Yıldız olmak
üzere, bu 15 yıllık süre içinde görev yapmış
olan, Enerji Bakanlarımız, Müsteşarları, Bakanlık
yetkilileri, Maliye, Çevre ve Orman Bakanlarımız
ve Müsteşarlarımız, EPDK Başkanımız, Kurul
Üyelerimiz, Kurum çal ışanları , Petrol İş ler i
Genel Müdürlüğü, Rekabet Kurumu Başkanımız,
Kurul üyeleri ve çalışanları, Odalar ve Borsalar
Birliğimize ve diğer kamu kuruluşlarımıza bize
verdikleri destek, çalışmalarımıza tanıdıkları
imkan açısından teşekkürlerimizi sunarız.“ dedi.
Sektör olarak elbirliğiyle 15 senede Türkiye
açısından bir çok yararlı ve önemli gelişmeler
sağlandığının, son 10 senede ciddi yatırımlara
imza atı ldığının alt ını çizen Ahmet Erdem,
PETDER ve üye şirketlerinin ticari faaliyetlerinin
yanı sıra sosyal sorumluluk anlamında da önemli
projeler gerçekleştirmekte olduğunu, tarihimize,
kültürümüze, eğit ime ve sosyal k a lk ınma
projelerine, gençlerimizin, çocuklarımızın ve
özürlü vatandaşlarımızın eğitsel ve spor tif
çalışmalarına sürekli destek olarak toplum için
değer yaratmaya devam ettiklerini vurguladı.
Petrol Sanayi Derneği olarak da kurumsal sosyal
sorumluluk bilinciyle, atık yağ toplama faaliyeti
çerçevesinde Çevre ve Orman Bakanlığı i le
başlatılan “Bir Varil Bir Ağaç Projesi”nin önemli
büyüklükte bir ağaçlandırma faaliyeti olduğunu,
Derneğimizin çevre ve ağaçlandırma alanında
yaptığı katkıları son derece önemsediklerini,
PETDER 15. Kuruluş Yıldönümünü Kutladı
PETDER����� � � � ���� � � � �� �! ��
Güncel
PETROL PLUS - ARALIK 2011 15
ülkemize değer katan sosyal projeleri yıllardır
severek sürdürdüklerinin de altını çizdi.
Pe t r o l P i y a s a s ı K a n u n u i l e g e r ç e k l e ş e n
serbestleşme sürecinde petrol piyasasının 20
Milyar $’ın üzerinde sermaye hareketi ve yatırımı
yapıldığını vurgulayan Erdem, petrol dağıtım
sektörünün son yıllarda karlılık açısından sorun
yaşadığını vurguladı. Petrol sektörünün rekabet
açısından çok ileri bir düzeye ulaştığını belirten
Erdem, fiyat-ürün çeşitliliği, kalite ve hizmetlerde
tüketicilere sunulan seçenekler gelişmiş Akdeniz
piyasaları ile eş zamanlı ve uyumlu olduğunu
ifade etti.
Daha sonra söz alan EPDK Başk anı Hasan
Köktaş ise PETDER’in sektöre ilişkin çalışmalara
k a t k ı s a ğ l a y a n b i r s i v i l t o p l u m ö r g ü t ü
olduğunu belirterek, “PETDER bugüne kadar
toplant ı lar ımıza son derece i ş t i rak eden
çalışmalarımıza çok üst düzey katkı sağlayan
birs iv i l toplum örgütümüz nitel iğindedir.
Bugüne kadar gerek mevzuat çalışmalarımızda
gerekse sektörü bilgilendirmede bilgi akışını hızlı
bir şekilde sağlamakta, sektörde var olan öneri
ve beklentileri hızlı bir şekilde kurumumuza
iletmektedir” diye konuştu.
Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanı Taner Yıldız
ise yaptığı konuşmada, petrol sanayinin gerek
istihdam gerekse de büyüklüğüyle ekonomi
içinde önemli bir yere sahip olduğunu belirterek,
tam rekabetçi ve serbest piyasada sektörün
büyüklüğünün geçtiğimiz yıl 75 milyar lirayı
bulduğunu kaydetti.
Yıldız, akaryakıt sektörünün devletin önemli
gelir alanlarından birisi olduğunu ve 44 milyar
liralık vergiyle toplam vergiler içerisinde yüzde
Güncel
EPDK Başkanı Hasan KöktaşPETDER Başkanı Ahmet Erdem
15’den daha fazla bir payının bulunduğunu
belirterek, böyle büyük bir sektörün işleyişinin
çok dikkatli ve düzenli biçimde yapılabilmesinin
kendilerinin temel hedefleri arasında yer aldığını
ifade etti. Piyasaların sağlıklı ve düzenli bir
şekilde işleyişinin sağlanması için gerekli yasal
düzenlemelerin yapıldığını ve yapılmaya da
devam edildiğini söyleyen Yıldız, “Çıkardığımız
bu kanunlarla asl ında enerj i sektöründeki
rekabete dayalı işleyen piyasalarla beraber
önemli adımlar atıldı. Bu arada köklü yapısal
değişikliklere sektör kendini çok çabuk adapte
etti. Artan yatırımcı sayısı ve yatırım miktarı da
piyasayı oldukça renklendirdi” dedi.
Toplantının sonunda PETDER’in Bir Varil Bir Ağaç
Projesi’ne destek veren kurumlara plaket verildi.
16 PETROL PLUS - ARALIK 2011
PETDER 15. Kuruluş Yıldönümü
Kutlamasından Kareler...
Güncel
18 PETROL PLUS - ARALIK 2011
Antalya akaryakıt bayileri TABGİS’in Antalya Ticaret
Sanayi Odası’nda düzenlediği toplantıda bir araya
geldi. Toplantıya TABGİS Genel Başkanı Ferruh Temel
Zülfikar, TABGİS Yönetim Kurulu Üyeleri, EPDK
Enerji Uzmanı Mehmet Özcan, Antalya Vergi Dairesi
Başkanlığı Gelir Uzmanı Özgür Süer, Antalya San.
Tic. İl Şube Müdürü Rıza Alagöz, TSE Antalya Ürün
Belgelendirme Müdürü Nail Aksel, ATSO 16. Meslek
Komitesi Başkanı Ali Yılmaz ve çok sayıda bayi katıldı.
Sektörle ilgili sorunların konuşulduğu toplantıda
bayiler yetkililer tarafından bilgilendirildi.
Toplantının açılış konuşmasını TABGİS Genel Başkanı
Ferruh Temel Zülfikar yaptı. Konuşmasında 2011
yılında akaryakıt sektörü açısından yaşanan
gelişmelere değinen Zülfikar, “2011 yılının ilk
aylarında ağırlıklı olarak; artan petrol fiyatları
nedeniyle ülkemizdeki akaryakıt fiyatlarının,
özellikle benzin fiyatının 4 TL’lik psikolojik
sınırı aşması ve buna paralel olarak gelişen
kamuoyunun tepkisini doğru bir şekilde karşılamaya
ve bilgilendirmeye yönelik çalışmalarımız oldu.
Bu çalışmalarımızın neticesinde kamuoyunun
tepkisi açısından akaryakıt bayileri adına çok önemli
edinimlerimiz oldu. Bildiğiniz gibi fiyatlara zam
geldiğinde bu artışın nedeni olarak ilk önce akaryakıt
bayileri görülür ve bu nedenle kamuoyunun sert
tepkilerine maruz kalırdık.
Ancak sendikamızın hem düzenli olarak
hem de basının ihtiyaç hissederek bize
başvurduğu her an; fiyat artışları konusunda,
fiyata etki eden; Ürün maliyeti, Vergi, Dağıtım
maliyeti ve Brüt karın dağılımına ilişkin doğru
paylaşımlarımız sayesinde kamuoyunun bilgisi ve
kanaati üzerinde önceki yıllara göre bayiler adına
daha fazla olumlu etki sağlamış bulunmaktayız.
Artık, akaryakıt bayilerinin kârlarının sanıldığı kadar
yüksek olmadığını, yüzde 4,5-5 arasında brüt kârları
olduğunu bilmeyen kalmadı” diye konuştu.
Mevcut kar oranlarıyla istasyonların uzun dönem
TABGİS Antalya Bayi Toplantısına Bayilerden Yoğun İlgi
Güncel
10 numara yağın aslında kaçağın kod adı olduğunu belirten TABGİS Yönetim Kurulu Başkanı Ferruh Temel Zülfikar, “Bugün piyasada 10 numara yağ diye satılan ürünlerin birçoğu ya doğrudan kaçak akaryakıt ya da birtakım kimyasal karışımlarla elde edilmiş hileli yakıttır” dedi.
PETROL PLUS - ARALIK 2011 19
ayakta kalmasının imkansız olduğunu vurgulayan
Zülfikar, “ Biz sendika olarak serbest piyasa koşulları
içinde kimseyle kalkıp da toplu bir pazarlık içine
giremeyiz. Ama bayilerin genel durumunun
ne olduğunu ve piyasanın nereye gittiğini açık
yüreklilikle dile getiriyoruz.
Bizi her defasında AB ülkeleriyle ve Amerika ile
kıyaslayanlara biz de sizin adınıza cevap veriyoruz.
Ne AB’de ne de ABD de bizdeki gibi satışların % 80’ini
kredi kartıyla yapılmıyor.
Avrupa’da insanlar kredi kartıyla akaryakıt alsalar
bile para ertesi gün bayinin hesabına gidiyor. Oysa
biz bankadan 30-40 gün sonra paramızı tahsil
edebiliyoruz. “Yok bana para hemen lazım” diyen
olursa ertesi gün hesabına girmesi için yüzde 1 ile
1,5 arasında bir bedel ödemek zorunda kalıyor” diye
konuştu.
“10 numara yağ kaçağın kod adıdır”
10 numara yağın aslında kaçağın kod adı olduğunu
belirten Zülfikar, “Bugün piyasada 10 numara yağ
diye satılan ürünlerin bir çoğu ya doğrudan kaçak
akaryakıt ya da birtakım kimyasal karışımlarla elde
edilmiş hileli yakıttır.
Ancak ne yazık ki, biraz önce bahsettiğim bu yıl
içinde yaşanan gelişmelere rağmen bu sorunumuz
şu an bile artarak devam etmektedir. Çünkü
bilhassa ÖTV artışı konusunda sektör olarak yıllardır
beklediğimiz çözüm önerimiz bu defa da tecil/terkin
uygulamasının kurbanı olmuştur.
Sorunun çözülmesi için, gerçek üreticilerin üretimden
sonra bu faaliyetlerini belgelemeleri ve buna göre vergi
teşviki ile ÖTV’lerini iade almaları gerekmektedir. Bizler
bu konuda başka çıkar yol bulamıyoruz ve görüşlerimizi
de ilgili makamlara sürekli raporluyoruz.
Bu sorunun bayi satışlarına olan olumsuz etkisinin yanı
sıra ülke ekonomisi içinde çok ciddi bir kayıp olduğunu
bir kez daha buradan tekrar etmek istiyorum. Bakınız,
sadece 2010 yılında gerçekten 10 numara yağ adı
altında satılan akaryakıtlar vergilendirilmiş olsaydı,
bugün şu anda kullandığımız benzinin litresi 50 kuruş
daha ucuz olurdu.
Ama bırakın 10 numaranın bitmesini, her gün buna
yeni bir numara daha eklenerek yasa dışı faaliyetler bir
çığ gibi büyümektedir. Son zamanlarda atık lastiklerin
eritilerek motorine alternatif olarak kullanılmaya
başlaması bunun en yakın örneğidir.
Bu nedenle çalışmalarımızı sadece Maliye Bakanlığı
nezdinde değil, Çevre Bakanlığı tarafında da
sürdürüyoruz. Çevre Bakanlığımız’dan da beklentimiz
nasıl ki araçların emisyon ölçümleri belli periyotlarla
yapılıyorsa, bunun yollarda anlık denetlemeler şeklinde
de yapılması ve emisyon değerleri normal olmayanların
yakıtlarının ne olduğu ile nereden satın alındığını
denetleyecek bir sistemi temin etmeleridir. Hem anlık
denetlemeler için hem de akaryakıt dışı ürünlerin
araçlarda kullanımının engellenmesi için Çevre Kanunu
ve ilgili mevzuatında gerekli değişikliklerin yapılmasına
yönelik çalışmalarımız sürmektedir” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından EPDK Enerji Uzmanı
Mehmet Özcan, Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı Gelir
Uzmanı Özgür Süer, Antalya San. Tic. İl Şube Müdürü
Rıza Alagöz, TSE Antalya Ürün Belgelendirme Müdürü
Nail Aksel ve ATSO 16. Meslek Komitesi Başkanı Ali
Yılmaz bayilerin sektörle ilgili sorularını cevaplandırdılar.
Toplantıda konuşulan konular arasında dikkat çeken
başlıklar otomasyon sistemi ve mutabakatlar, saha
denetlemeleri, idari para cezaları, kaçak ve hileli
akaryakıt ile bayilerin karlılık problemleri oldu.
Güncel
20 PETROL PLUS - ARALIK 2011
TABGİS Antalya Bayi Toplantısından Kareler...
Güncel
22 PETROL PLUS - ARALIK 2011
Güncel
Türkiye Kalite Derneği (KALDER) ve EnerjİK işbirliğiyle düzenlenen “Enerji Sektörü Paylaşım Paneli”nde, Türkiye enerji sektörünün hızla gelişiminde önemli rol oynayan akaryakıt, elektrik ve doğal gaz piyasalarında faaliyet gösteren özel şirketlerin üst düzey yöneticileri, enerji sektöründe değişim yönetimini nasıl gerçekleştirdiklerini katılımcılarla paylaştı.
Türkiye Kalite Derneği (KALDER) ve EnerjİK
işbirliğiyle düzenlenen “Enerji Sektörü Paylaşım
Panel i ” 9 aral ık 2011 tar ihinde TOBB E TÜ
Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Enerji
sektöründe rekabet, değişim yönetimi ve sektörel
uygulamaların masaya yatırıldığı panelde Türkiye
enerji sektörünün hızla gelişiminde önemli
rol oynayan akaryakıt, elektrik ve doğal gaz
piyasalarında faaliyet gösteren özel şirketlerin
üst düzey yöneticileri, enerji sektöründe değişim
yönetimini nasıl gerçekleştirdiklerini katılımcılarla
paylaştı.
“Enerji sektörü ‘Değişim Yönetimi’ne
gereken önemi vermiyor”
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren EPDK
Başkanı Hasan Köktaş, Türkiye enerji sektöründe
son yıllarda piyasa ve rekabet odaklı olarak,
olumlu yönde çok büyük bir değişim yaşanırken,
enerji sektöründe “değişim yönetimi”ne gereken
önem verilmediğini belirterek, “Sektöre yönelik
gözlemlerimden çık ardığım sonuç; piyasa
katılımcılarının önemli bir kısmı, enerjilerinin
b ü y ü k b i r b ö l ü m ü n ü m e v c u t m e v z u a t
çerçevesinde ve piyasa koşulları içinde iş yapmaya
yöneltmektedirler. Bu nedenle bu kesimlerde
vizyoner bir bakışla bir gelecek öngörüsünde
bulunmak ve i lerde yaşanacak değişimlere
hazırlıklı olmak konusundaki algılarının çok fazla
gelişmediğini gözlemlemekteyim. Bu durumda
yenilik lere uyum sağlamakta geç kalmanın
yanında, sektördeki her yeniliğe karşı sanki hiç
beklenmedik, öngörülmedik bir durum varmış
gibi reaksiyon gösterilebilmektedir. Ya da bu uzak
görüşlü olamama durumu nedeniyle, bu kesimler
her yeni girişime ‘ülkemiz piyasasının kendine özgü
koşulları’ gerekçesiyle ‘erken’ diyerek erteleme
talep edebilmektedir” şeklinde konuştu.
“Sektörel toplantılara
Ocak ayında başlıyoruz”
Kurum olarak , karar alma sürecine piyasa
katılımcılarını davet ettiklerini bildiren Hasan Köktaş,
karar taslaklarını sektörle paylaşıp, görüşlerini aldıktan
sonra karara dönüştürdüklerini söyledi. Bu katılımın,
değişen piyasa koşullarına hızlı adaptasyonu
sağladığına vurgu yapan EPDK Başkanı Köktaş,
“Önümüzdeki aydan itibaren sektör dernekleri ile
yapacağımız toplantı maratonunda da bu değişim ve
yenileşme ihtiyaçlarına yönelik değerlendirmelerde
bulunmaya devam edeceğiz” dedi.
“Nitelikli insan gücüne gereken önem
verilmiyor”
Enerjik Genel Müdürü Av. Ali Niyazi Lüle ise, başta
elektrik sektörü olmak üzere, 2005 yılından itibaren
hızla büyüyen enerji sektörüne insan gücü olarak
aynı oranda bir büyüme sağlanamadığını belirterek,
Enerji sektörü “Değişimi” konuştu
PETROL PLUS - ARALIK 2011 23
Güncel
“Bu nedenle özel sektör başlangıçta insan kaynağı
olarak kamuyu değerlendirmiştir. Kamuda çalışan
arkadaşlara daha iyi ekonomik imkanlar sunularak
özel sektöre transferler yapılmış, böylece insan
kaynağı problemi çözülmeye çalışılmıştır. Bu
durum, özel sektörün derdine geçici olarak derman
olmuşken, kamuda çalışmaya devam edenlerin
motivasyonunu kalıcı olarak bozmuştur” dedi.
Hızla gelişen piyasada, bu piyasa faaliyetlerini
gerçekleştirecek nitelikli insan gücü yetiştirilmesine
gerekli önem verilmediğine dikkat çeken Lüle,
“Böylece kendi içerisinde nicelik olarak artan insan
gücü niteli kazanamamıştır” diye konuştu.
“Enerji sektörü kuruluşları değişimi
yönetme çabasında”
KALDER Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı
M. Fahir Altan ise, KALDER olarak Türkiye’nin
g e l i ş m e s i n d e, s e k t ö r l e r i n ve k u r u m l a r ı n
gelişmesinin önemli olduğuna inandıklarını ifade
ededek, “Ülkemiz açısından çok önemli bir sektör
olan enerji sektörü kuruluşları bu dönemde yoğun
olarak değişimi yönetme çabasında. Kuruluşlar
sektördeki büyümeyi yakalarken büyümenin
getirdiği riskleri de kurumsallaşarak minimize etmek
yolunu seçiyorlar. Biz de, KALDER olarak enerji
sektörü kuruluşlarının değişim yönetimlerinde
yanlarında olup, destekliyoruz” dedi.
“Piyasaların rekabete açılması bütün
problemleri ortadan kaldırmıyor”
Panelin “Enerji Sektöründe Rekabet” başlıklı özel
oturumunda bir sunum gerçekleştiren Rekabet
Kurumu Baş Danışmanı Erkan Yardımcı, kalite-
rekabet ilişkisine ilişkin değerlendirmelerde
bulundu. Enerji piyasasına yönelik gerçekleştirilen
tüm düzenlemelerin ve yapılan tüm müdahalelerin
toplumsal refaha hizmet etmesi gerektiğini
vurgulayan Erkan Yardımcı, enerji piyasalarında
rekabet eksikliklerinin yüksek enerji fiyatları,
kalitesiz enerji gibi olumsuz sonuçlara yol açtığına
dikkat çekti. Yardımcı, şöyle devam etti:
“Bu bağlamda elektrik ve gaz sektörüne yönelik
çıkartılan 4628 ve 4646 sayılı Yasalar, enerjinin
kendi iç indek i problemlerini , s ık ıntı lar ını ,
depolama maliyeti, iletim sorunları gibi piyasanın
doğal tekel karakterinden kaynaklanan bir takım
problemlerini aşmaya gayret eden ve yine orada
rekabet arayan, rekabetçi arayışlar içeren yasal
düzenlemelerdir. Bütün bunların amacı şüphesiz
piyasaların daha rekabetçi şekilde işlemesi ve nihai
olarak da tüketici refahıdır. Piyasaların otomatik
olarak rekabete açılması bütün problemleri
ortadan kaldırmıyor. Piyasa sorunlarıyla birlikte
yaşıyor. Piyasalar serbestleştikçe kuşkusuz
düzenleme ve müdahalelerin azalması beklenir.
Ancak doğal tekel olarak kalmaya devam eden
alanlarda, özellikle dağıtım ve iletimde, yoğun
biçimde regülasyonların sürdürülürken, üretim,
toptan satış ve perakende gibi rekabete açılan
alanlarda regülasyonun yoğunluğunun azalması
beklenecektir.”
“EPDK, rekabet otoritesinin getirdiği
önerileri dikkate alıyor”
Rek abet Kurumu’nun; elektr ik , doğal gaz,
akaryakıt ve LPG sektörleriyle ilgili karar alırken
öncelikli tüketici refahı, iktisadi etkinlik ve
rekabetçi kaygıların dengelenmesini göz önünde
bulundurduğunu ifade eden Yardımcı, karar
alırken, rekabetçi kaygıları giderirken iktisadi
etkinliği de ortadan kaldırmamak gerektiğini
söyledi. Rekabet Kurumu’nun 2008 yı l ında
hazırladığı “Akaryakıt Sektör Raporu”na ilişkin
de değerlendirmelerde bulunan Erkan Yardımcı,
konuya ilişkin şunları kaydetti:
“Uzunca bir süre kamuoyunun gündeminde
kalan intifa konusu, bu sektör raporunun içindeki
başlıklardan sadece bir tanesiydi. Ancak bu bir
hukuk süreciydi. Bu hukuk sürecinde Danıştay’ın
aldığı karar ile sektör raporunun sonuçları bir
tesadüf eseri aynı döneme denk geldi ama
Danıştay’ın kararı daha önce çıktı. Arkasından
Rekabet Kurulu kararları takip etti bu süreci. Fakat
bu bir bütünün parçasıydı. Esas itibariyle 5015
sayılı Yasanın hükümlerinde yeterince rekabetçi
olmayan bir takım hükümler vardı. Akaryakıt
26 PETROL PLUS - ARALIK 2011
Sektör Raporu, rekabet savunuculuğu anlamında
bunları eleştiren ve ele alan bir rapordu. Bu raporun
içinde yer alan başlıklardan sadece bir tanesi intifa
sürecine ilişkindi. Bugün belki 5015 sayılı Yasa
tekrar gündeme gelecek. EPDK yetkilileri de bu
konuyla ilgili bazı çalışmaların Kurumda devam
ettiğini söylüyorlar. EPDK, rekabet otoritesinin
getirdiği önerileri esas itibariyle dikkate alan
bir toplantı da yapmıştı. Rekabet Kurumu’nun
dağıtıcılara getirilen yüzde 15’lik sınırlamaya,
tonaj ve mesafe tahdidi konularında bir takım
eleştirileri vardı. Sonuçta bütün bu konulara ilişkin
çalışmalar olumlu bir noktaya doğru gidiyor diye
düşünüyorum.”
“Özelleştirmelere serbestleşme yolunda
bir araç olarak bakıyoruz”
Panelin “Enerji Sektöründe Değişim Yönetimi”
başlık l ı oturumu, Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı Enerji Genel Müdürü Mustafa Çetin’in
başkanlığında gerçekleştirildi. Türkiye’de özellikle
son yıl larda yaşanan ekonomik büyüme ve
sosyal refah artışının çok ciddi bir enerji talep
ar t ış ını da beraberinde getirdiğine dikk at
çeken Mustafa Çetin, Türkiye’nin, OECD ülkeleri
arasında geçtiğimiz 10 yıllık dönemde enerji
talep artışının en hızlı geliştiği ülke konumunda
olduğunu kaydetti. Enerji ve Tabii Kaynaklar
Bakanlığı olarak, rasyonel, daha etkin işleyen ve
rekabetçi bir enerji piyasasının oluşturulması temel
hedefini gerçekleştirmek için ana stratejilerden
bir tanesinin serbestleşme ve özelleştirme
olduğunu bildiren Çetin, “Piyasa serbestleştirilmesi
sürecinde özelleştirmeler, aslında bir amaç olarak
değil, şeffaf ve iyi işleyen liberal bir piyasaya
sahip olmak için önemli araçlardan biri olarak
değerlendirilebilir. Özelleştirmelere gelir odaklı
değil, piyasaların serbestleştirilmesi ve rekabet
ortamının oluşturulmasında bir amaç olarak
bakıyoruz” şeklinde konuştu.
“Zorunluluğumuz olmadığı halde Stratejik
Planımızı hazırladık”
EPDK Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Gülefşan
Demirbaş ise, EPDK’nın 2015 yılını hedefleyen
Stratejik Planı hakkında bilgi verdi. EPDK’nın,
en önemli paydaş olan 73 milyonluk nüfusun
tamamını ilgilendiren elektrik, doğal gaz, akaryakıt
ve LPG sektörlerini düzenleyip denetleyen bir
kurum olduğunu belirterek, “2010 yılı için 80 milyar
dolarlık bir ekonomik büyüklükten bahsedebiliriz.
Enerji piyasasında 25 bin 400 lisanslı oyuncu faaliyet
gösteriyor” dedi. 5018 sayılı Kanun çerçevesinde
stratejik plan hazırlama zorunluluğu getirildiğini
anımsatan Demirbaş, “Fakat bu Kanunda düzenleyici
ve denetleyiciyi kurumlar muaf tutulmuşlardır.
Kurumumuz, böyle bir zorunluluğu olmadığı halde
Stratejik Plan hazırlama kararı almıştır. Bunun
oluşmasında, enerji piyasasının dinamizmi, değişen
koşullara uyum zorunluluğu ve yönetsel karar, istek
ve sahiplenme gibi üç temel faktör etkili olmuştur”
şeklinde konuştu.
“EPDK’nın ikiye bölünmesine gündemden kalkmadı”EPDK’nın ikiye bölünmesi konusunda da açıklamalarda bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji Genel Müdürü Mustafa Çetin, Bakanlık olarak EPDK’nın ikiye bölünmesiyle ilgili hazırlıkları sürdürdüklerini söyledi. Elektrik, doğal az ve petrol sektörleriyle ilgili Kurul’un çok yoğun bir gündemi bulunduğuna dikkat çeken Çetin, “Hemen hemen her konu işleyiş açısından Sayın Kurul Üyelerinin gündemine geldiği için oradaki yapıyı biraz daha işler hale getirecek bir takım düzenlemeler yapılacak. Belki de sektörel bazda kurumu ikiye ayıracak bir kanunu düzenleme yapılacak. Bu konuya ilişkin çalışmalar halihazırda devam ediyor. Dolayısıyla EPDK’nın ikiye bölünmesi gündemden kalkmış değil” dedi.
Güncel
PETROL PLUS - ARALIK 2011 27
Güncel
“Yüksek vergiler nedeniyle ürettiğimiz
benzin ve fuel olin yüzde 60’ını ithal
ediyoruz”
TÜPRAŞ Genel Müdür Yardımcısı Gürol Acar,
TÜPRAŞ rafinerileri enerji durumu, şirkete genel
bakış ve enerji verimliliği projelerine ilişkin bir
sunum gerçekleştirdi. 2010 yılında Türkiye’de 31
milyon ton petrol ürünü tüketildiğini ifade eden
Acar, yapılan hesaplamalara göre 2020 yılında bu
tüketimin 36 milyon tona ulaşacağını kaydetti.
Bu süreçte en dikkat çekici değişimin motorinde
görüldüğünü vurgulayan Acar, 2020 yılında
motorin tüketiminin 14 milyon tondan 18 milyon
tona ulaşacağını söyledi. Türkiye’nin motorin ve
LPG’de net ithalatçı konumunda bulunduğunu
anlatan TÜPRAŞ Genel Müdür Yardımcısı Acar,
şöyle devam etti:
“Benzin ve fuel oil ise ihraç edilmektedir. TÜPRAŞ
ürettiği benzinin, vergilerin yüksek olması
nedeniyle, yüzde 60’ını ihraç etmek durumunda
kalmaktadır. Çalışanlarımızın sağlıklı ve emniyetli
bir ortamda çalışmalarını temin etmek temel
politikalarımızdan bir tanesidir. Rafinerilerin,
rekabetçi ortamda faaliyetlerini sürdürebilmesi
için birim ham petrolden en düşük maliyetle, fiyatı
yüksek LPG, benzin ve motorin ürünlerinin en
verimli şekilde üretebilmesi gerekir. Aksi takdirde
hayatiyetimizi sürdürmemiz mümkün değil. Bunun
için birçok proje geliştiriyoruz. Örneğin, çok kısa bir
süre önce 2.4 milyar dolarlık bir projeyi başlattık.
14 Kasım 2011 tarihi itibariyle projemizin sahadaki
çalışması başlatıldı. Bilindiği gibi fuel oil artık
ülkemizde tüketilmiyor. Fuel oili ihraç ettiğinizde
ise bunu ucuz satmak durumundasınız. Dolayısıyla
amacımız ülkenin motorin açığını kapatmak ve
dolayısıyla ülkeye katkıda bulunmak.”
“İşletme giderlerimizin yarısını enerji
maliyetleri oluşturuyor”
TÜPRAŞ’ın çevre ülkelerdeki rafinerilerle yoğun
bir rekabet içerisinde bulunduğunu ifade eder
Acar, “Biz fiyatımızı bir miktar yüksek tuttuğumuz
taktirde ithalat artıyor. Dolayısıyla ‘TÜPRAŞ tekel’
şeklindeki bir yorum doğru değil. Dolayısıyla
üretim maliyetlerimizi düşürmek durumundayız”
dedi. Enerjinin, TÜPRAŞ’ın işletme giderlerinin
yaklaşık yüzde 47-50’sini oluşturduğuna dikkat
çeken Acar, bu nedenle odaklandıkları konuların en
önemlilerinden bir tanesinin enerji maliyetlerinin
mümkün olduğunca aşağılara çekmek olduğunu
ifade etti.
“Akaryakıt sektöründeki değişim süreci
başarıyla yönetildi”
“Akaryakıt Sektöründe ve Elektrik Üretim-Dağıtım
Değişim Yönetimi” başlıklı oturum ise PETDER
Genel Sekreteri Erol Metin’in moderatörlüğünde
gerçekleştirildi. Akaryakıt sektörünün, özellikle
son 5 yılda çok önemli değişimler yaşadığını
belirten Erol Metin, “Petrol piyasası, Türkiye enerji
piyasalarının en önemlilerinden bir tanesi. Türkiye
yıllık yaklaşık 100 milyon ton petrol eşdeğeri
birincil enerji tüketimine sahip. Bunun 3’te 1’ini
petrol ve petrol türevlerinden karşılıyoruz” dedi.
Petrol piyasasının, 5015 sayılı Petrol Piyasası
Kanunu öncesinde düzenlenmemiş bir piyasa
olduğunu kaydeden Metin, şunları söyledi:
“Kanun sonrasında yasayla düzenlenmiş serbest
liberal bir piyasa yapısına kavuştu. Petrol piyasası
liberalleşme sürecini ilk tamamlayan piyasaların
başında geliyor. 5015 sayılı Yasa ile birlikte, fiyatı ve
aktiviteleri kamu tarafından belirlenen bu piyasa
tamamen özel sektöre devroldu ve serbest bir
piyasa haline geldi. EPDK tarafından da oyunun
ve oyuncuların kuralları belirlendi. Kanun öncesi
kamu şirketi olan TÜPRAŞ artık özel bir şirketimize
ait. Yine Kanun öncesinde kamunun elindeki
piyasanın en büyük dağıtım şirketi olan PO, şimdi
özel bir şirkete ait. Şu anda da 50 civarında dağıtım
şirketi var. Dolayısıyla devlet kontrolündeki bir
piyasadan düzenlenmiş bir piyasaya geçtik. Bu
değişim süreci de bence başarıyla yönetilmiştir ve
yönetilmeye de devam edilmektedir.”
“S ektörün sağlık, emniyet ve çevre
performansı çok üst seviyededir”
Akaryakıt istasyonlarında verilen hizmetler ve
hizmetlerin kalitesi açısından Türkiye’nin dünyanın
gelişmiş ülkelerinden bile daha iyi konumda
olduğunun altını çizen Erol Metin, “Tüketici tercih
hakkını rahatlıkla kullanabiliyor. Dolayısıyla liberal
piyasaya geçişle dağıtım şirketleri de, tüketicilere
daha iyi hizmet sunabilmek için istasyonlara,
terminallerine daha fazla yatırım yapmışlar ve
dağıtım zincirindeki kaliteyi arttırmışlardır”
şeklinde konuştu. Sağlık, emniyet ve çevre
konusunun özellikle akaryakıt sektöründe bir
başka başarı hikayesi olduğunu vurgulayan Metin,
“Sektörün sağlık, emniyet ve çevre performansı çok
üst seviyededir” dedi.
28 PETROL PLUS - ARALIK 2011
Güncel
Yerli tarım ürünlerinden elde edilecek biyoyakıtların enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına yardımcı olacağını ifade eden EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Taner Mutlu, “2010 yılı cari açığımız 48 milyar 557 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Yüzde 3 harmanlama zorunluluğu sayesinde, 2010 yılı tüketimleri baz alındığında, yaklaşık 474 milyon dolar cari açığın azalmasına katkı sağlanacaktır” dedi. “Biyoyakıt Politikalarının Gıda ve Yem Sanayine Etkileri” adlı panel TOBB Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Panelde; EPDK Petrol Piyasası Daire Başkanı Taner Mutlu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdür Yardımcısı Talat Şentürk, Kalkınma Bakanlığı’nda Planlama Uzmanı Taylan Kıymaz ve E.Emrah Hatunoğlu, Bitkisel Yağ Sanayicileri Derneği Başkanı A.Edip Uğur ve Türkiye Yem Sanayicileri Birliği Başkanı Ülkü Karakuş konuşmacı olarak yer aldılar.
“AB’de biyoyakıtların kullanımını
arttırılıyor”
EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Taner Mutlu, “Biyodizel/Biyoetanol Harmanlama Zorunluluğu ve Etkileri” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Avrupa Birliği’nin oluşturduğu yönergeler ve strateji planlarıyla biyoyakıtların kullanımının artırılmasını hedeflediğini belirten Mutlu, Avrupa Birliği’nin; biyoyakıtlara talebin artırılması, çevresel kazanımlar sağlanması, biyoyakıtların üretim ve dağıtım kapasitesinin geliştirilmesi, hammadde üretim kapasitesinin geliştirilmesi, hammadde ve biyoyakıt dış ticaret hacminin (ithalat ve ihracat) geliştirilmesi, gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi, AR-GE çalışmalarının desteklenmesi gibi stratejileri bulunduğunu kaydetti.
“2011’in ilk 9 ayında petrol faturamız 25,2
milyar dolar oldu”
Biyoyakıtların ulaştırmada kullanımına yönelik bazı AB üyesi ülkelerin uygulamaları hakkında bi lgi veren Mutlu, birçok AB üyesi ülkede çeşitl i oranlarda harmanlama yükümlülüğü bulunduğunu belir terek , birçok ülkede de biyodizel ve biyoetanol için mali teşvik ve vergi indirimleri uygulandığını söyledi. Türkiye’nin 2010 yılında ham petrol ve rafine edilmiş petrol ürünleri ithalatı için yaklaşık 23,8 milyar dolar ödediğini, 4,1 milyar dolar da rafine edilmiş petrol ürünleri ihraç ettiğine dikkat çeken Taner Mutlu, “2010 yılı cari açığımızın yaklaşık 48, 5 milyar dolar olduğu dikkate alınırsa, bu rakamın 19,7 milyar doları, yani yaklaşık yüzde 40’ı ham petrol ve rafine edilmiş petrol ürünleri kaynaklıdır. 2011 yılının ilk 9 aylık geçici verilerine göre, ham petrol ve rafine edilmiş petrol ürünleri ithalatı için yaklaşık 25,2 milyar dolar ödenmiş olup, 4,6 milyar dolarlık rafine edilmiş petrol ürünleri ihraç edilmiştir. Net ödenen rakam ise 20,6 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir” dedi.
“Yüzde 3’lük harmanlama için 493 bin
m3 biyodizel, 80 bin m3 biyoetanole
ihtiyaç var”
19.09.2011 tarihli Kurul Kararı i le; piyasaya akaryakıt olarak arz edilen benzin ve motorin türlerine kademeli olarak, yerli tarım ürünlerinden üretilmiş etanol ve yağ asidi metil esteri (YAME) içeriğinin harmanlanmasının zorunlu hale getirildiğini anımsatan EPDK Petrol Piyasası Dairesi Başkanı Mutlu, harmanlama zorunluluğu ile birlikte üretimine ihtiyaç duyulacak tarım ürünleri ve miktarları hakkında da bilgi verdi. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ürün verimlilikleri dikkate alındığında; benzin ve motorinde yüzde 1’lik bir harmanlama yapılmasının zorunlu hale getirilmesi durumunda; 164.000 m3 biyodizel için 411.243 ton kolza ve aspir ile 27.000 m3 biyoetanol için 315.028 ton şekerpancarı veya 74.382 ton mısır üretimine ihtiyaç duyulacağını ifade eden Mutlu, şöyle devam etti:
“Benzin ve motorinde yüzde 2’lik bir harmanlama yapılmasının zorunlu hale getirilmesi durumunda; 328.000 m3 biyodizel için 822.486 ton kolza ve aspir ile 54.000 m3 biyoetanol için 630.056 ton şekerpancarı veya 148.764 ton mısır üretimine
ihtiyaç duyulacaktır. Benzin ve motorinde yüzde 3’lük bir harmanlama yapılmasının zorunlu hale getirilmesi durumunda ise; 493.000 m3 biyodizel için 1.233.728 ton kolza ve aspir ile 80.000 m3 biyoetanol için 945.083 ton şekerpancarı veya 223.145 ton mısır üretimine ihtiyaç duyulacaktır.”
“Yerli tarım ürünlerinin üretimi 2016’da
harmanlama ihtiyacını karşılayabilecek”
Mutlu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca “Tarım Havzaları Üretim ve Destekleme Modeli” kullanılarak elde edilen 2011-2025 Yılları Üretim Planlamalarına ilişkin veriler dikkate alındığında ve 2010 yılı tüketimi sabit alındığında yüzde 3 oranında harmanlanması gereken biyodizel üretimi için gerekli yerli tarım ürünlerinin üretiminin 2016 yılında karşılanabileceğinin hesaplandığını kaydetti.
“Enerjide dışa bağımlılık azalacak”
Günümüzde Türkiye’nin petrol ihtiyacının çok büyük bir kısmının ithalat yoluyla karşılandığı dikkate alındığında, yerli tarım ürünlerinden elde edilecek biyoyakıtların enerjide dışa bağımlılığın azaltılmasına yardımcı olacağını ifade eden Taner Mutlu, şöyle devam etti:
“2010 yılı cari açığımız 48 milyar 557 milyon dolar (yaklaşık 19,7 milyar doları petrol ve petrol ürünleri) olarak gerçekleşmiştir. Yüzde 3 harmanlama zorunluluğu sayesinde , 2010 yılı tüketimleri baz alındığında yaklaşık 474 milyon dolar cari açığın azalmasına katkı sağlanacaktır. Ayrıca yerli tarım ürünlerinden biyoyakıt üretiminin teşvik edilmesiyle belirli tarım ürünlerine olan talep artacak ve tarım sektörü için ek gelir ve istihdam imkânı oluşabilecektir. Atıl alanlar kullanılabilecektir. Harmanlama zorunluluğu ile birlikte, ülkemizin sera gazlarının salınımı konusunda bulunduğu taahhütlerde katkı sağlanacaktır. Türkiye’de biyodizel dünyadaki gelişmelerin etkisinde 2000’li yılların başında gündeme gelmiştir. Biyodizelin ilk başlarda ÖTV dışında tutulması nedeniyle yatırımlar dünyaya paralel biçimde hızla artmıştır. Bugün ülkemizde yaklaşık 1,5 milyon ton kurulu kapasite bulunduğu tahmin edilmektedir (mevcut durumda işleme (biodizel) lisansı sahiplerinin üretim kapasiteleri 812.200 ton/yıl’dır). Bütün bunların yanı sına bu zorunluluğun istihdama da önemli katkıları olacaktır.”
“Biyoyakıt Harmanlamasıyla Enerjide Dışa Bağımlılık Azalacak”
EPDK Petrol Piyasası Daire Başkanı Taner Mutlu
30 PETROL PLUS - ARALIK 2011
Güncel
Türkiye Petrolleri’nin hızlı bir büyüme eğiliminde olduğunu belirten Türkiye Petrolleri Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Türkoğlu, “2010 yılında EPDK’nın yapmış olduğu pazar sıralamasında 1.8’lik pazar payıyla 8. sıradayız. 2011 yılında 8.’liğimizin devam edeceğini, pazar payımızın da yüzde 2 olacağını öngörüyoruz” dedi.
Türkiye Kalite Derneği (KALDER) ve EnerjİK
işbirliğiyle düzenlenen “Enerji Sektörü Paylaşım
Paneli” TOBB ETÜ Konferans Salonu’nda
gerçekleştirildi. Enerji sektöründe rekabet,
değişim yönetimi ve sektörel uygulamaların
masaya yatırıldığı panelde, Türkiye enerji
sektörünün hızla gelişiminde önemli rol oynayan
akaryakıt, elektrik ve doğal gaz piyasalarında faaliyet
gösteren özel şirketlerin üst düzey yöneticileri, enerji
sektöründe değişim yönetimini nasıl gerçekleştirdiklerini
katılımcılarla paylaştı.
“Sektördeki rekabet ortamı giderek gelişiyor”
“Akaryakıt Sektöründe ve Elektrik Üretim-Dağıtım
Değişim Yönetimi” başlıklı oturumda bir sunum
gerçekleştiren Türkiye Petrolleri Genel Müdür Yardımcısı
Ahmet Türkoğlu, Türkiye Petrolleri’nin temel amacının,
PO’nun özelleştirilmesinden sonra gerek kamu
alımlarında gerekse de tüketiciye tedarik edilen
ürünlerde rekabetin oluşmasına katkı sağlamak
olduğunu söyledi. Akaryakıt sektöründeki değişimlerin
genellikle düzenleyici kurumların almış olduğu
kararlar çerçevesinde gerçekleştiğini ifade eden
Türkoğlu, küresel krizlerin de sektörü etkileyebildiğine
dikkat çekti. 2000 yılından itibaren otomatik fiyat
mekanizmasıyla ilgili alınan karar, 5015
sayılı Petrol Piyasası Kanunu, Rekabet
Kurumu’nun kararları, küresel kriz, tavan
fiyat uygulaması ve 10 ppm motorin
uygulamasının sektörün dinamiklerini
etkilediğini bildiren Türkoğlu, “Bu
sürecin sonuçlarına bakacak olursak; dağıtıcı ve
istasyon sayısı giderek artıyor; bugün itibariyle 52 tane
dağıtım şirketi var. Buna bağlı olarak rekabet ortamı
giderek gelişiyor” dedi.
“İntifa süreci, küçük firmaların pazardan
daha fazla pay almalarını sağladı”
Artan rekabetin iskonto oranlarının artmasına ve
dolayısıyla da tüketicilerin daha uygun fiyatlı ürün
“Türkiye Petrolleri Hızlı Bir Büyüme Eğiliminde”
Ahmet Türkoğlu
Türkiye Petrolleri Genel Müdür Yardımcısı
PETROL PLUS - ARALIK 2011 31
Güncel
temin etmelerine yol açtığına dikkat çeken Türkiye
Petrolleri Genel Müdür Yardımcısı Türkoğlu, şöyle
devam etti: “Öte taraftan gerek dağıtıcı gerekse
bayilerin kar marjları giderek azalıyor. Bu süreçte pazar
payı bakımından ilk 5 firmanın pazar payları azalmaya
başladı. Yatırım miktarları da bu doğrultuda azalmaya
başladı. Özellikle Rekabet Kurumu’nun kararları
sonrasında sektörde daha önce 15-20 yıl olan bayilik
sözleşmesi ve intifa süreleri 5 yılla sınırlandırıldı. Bu
bağlamda da dağıtıcılar istasyonlara 20 yıllık değil,
5 yıllık yatırım yapmaya başladı. İstasyonlara yapılan
yatırımların azalmasıyla birlikte önümüzdeki yıllarda
istasyon ve istasyonlarda sunulan hizmet kalitesinde
düşüşler olacağını öngörüyoruz. Hem dağıtıcı hem
de istasyon sayısı giderek arttığı için istasyon başı
satışlar da giderek azalıyor. İstasyon sayısı bakımından
Avrupa ortalamasının 3 kat üzerindeyiz. Dolayısıyla da
karlılıklar düşüyor. Pazar payı bakımından ilk 5 sırayı
paylaşan şirketlerin pazar payları yüzde 80’lerden
yüzde 70’lere inmiş durumda. Piyasada ikinci grup
şirketler denilen dağıtım şirketleri ise pazar paylarını
giderek arttırıyorlar. İkinci grup şirketler pazar paylarını
yüzde 7’den yüzde 10’a çıkarmış durumdalar. Üçüncü
grup şirketler ise, pazar paylarını yüzde 9’dan yüzde
16’ya çıkardılar. Dolayısıyla yaşanan bu süreç küçük
firmaların pazardan daha fazla pay almalarını sağladı.”
“İlk 8 firmanın arasında yer alarak fiyat
oluşumuna katkı sağlıyoruz”
Türkiye Petrolleri’nin faaliyetlerine ilişkin de bilgi
veren Ahmet Türkoğlu, Türkiye Petrolleri ’nin
2007 yılında faaliyete başlayan yeni bir şirket
olduğunu belirterek, “31 Ekim 2011 tarih itibariyle
644 milyon TL’lik ciromuz var, yıl sonunu da 750
milyon TL’nin üzerinde bir ciroyla kapatmayı
hedefliyoruz” dedi. Şirket olarak hızlı bir şekilde
büyüme eği l iminde olduk lar ını i fade eden
Türkoğlu, şunları kaydetti: “2010 yılında EPDK’nın
yapmış olduğu pazar sıralamasında 8. sıradayız.
Pazar payımız 1.8. 2011 yılında 8.’liğimizin devam
edeceğini, pazar payımızın da yüzde 2 olacağını
öngörüyoruz. Bu 8.’liğin bizim için özel bir anlamı
var. Pazar payı en yüksek ilk 8 firma aynı zamanda
fiyatın oluşumu belirliyor. Bu 8 firmanın ortalama
fiyatları piyasadaki fiyatı belirlediği için biz de
bu fiyat oluşumuna katkıda bulunmuş oluyoruz.
Özellikle Rekabet Kurumu’nun intifa kararından
sonra, değişimi yönetmek adına, şirketimizde
bazı değişiklikler yapma yoluna gittik. Öncelikle
var olan bayilerimizle tekrar masaya oturarak
değişen şartlara göre anlaşmalarımızı revize ettik.
Bu çerçevede var olan bayilerimizin yüzde 90’ıyla
uzlaşma sağladık. Ayrıca bayilerden intifa bedeli
ödemesi uygulamasından da vazgeçtik. Bayilerden
artık intifa yerine başka teminatlar da alıyoruz.
Böylelikle kendi adımıza bayi edinmeyi daha kolay
bir hale getirmiş olduk. Bu süreçte 57 tane yeni
bayilik protokolü yaptık, 21 tane yeni şehre girdik
ve şehir merkezlerine odaklandık. Dolayısıyla bu
süreçten kendimize bir fırsat çıkarmış olduk.”
“Sektördeki reklam ve tanıtım faaliyetleri
içerisinde yüzde 3’lük bir paya sahibiz”
Bu değişim sürecinde Türkiye Petrolleri olarak
tanıtıma ihtiyaç duyduğunu belirten Türkoğlu, yeni
bir şirket olması dolayısıyla tüketicilerin Türkiye
Petrolleri’ni yeterince tanımadığını söyledi. Kamu
şirketi olmanın tanınmak anlamına gelmediğinin
altını çizen Türkoğlu, “Bu nedenle de bu yıldan
itibaren hızlı bir şekilde marka konumlandırması
yapmak üzere reklam ve tanıtım faaliyetlerimize
başladık. Bu yıl sektörde reklam harcamalarının
yüzde 3’ü bizim tarafımızdan yapıldı. Dolayısıyla
sektörün önde gelen şirketleriyle bu anlamda
rekabet etme aşamasına geldik. Önümüzdeki
dönemde bu faaliyetlerimizi daha da hızlandırarak
marka bilinirliğimizi ve istasyon sayımızı arttırmayı
hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye Petrolleri Genel Müdür Yardımcı Ahmet Türkoğlu’nun sunumu ilgiyle izlendi.
32 PETROL PLUS - ARALIK 2011
Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım AŞ’nin yanı sıra Abbott,
Aviva Sigorta, BP, Brisa, Ceva Lojistik, Doğuş Otomo-
tiv, Goodyear, Michelin, Renault Mais, Temsa Global,
Tofaş, Toyota ve TÜVTURK Araç Muayene İstasyonları
temsilcileri, fikir alışverişinde bulunarak trafik güven-
liği alanında yürüttükleri çalışmalardan elde ettikleri
deneyimlerini paylaştı.
“Trafikte her an, sorumlu davran” sloganıyla, Türkiye’nin
en büyük sorunlarından biri olan trafikte farkındalık
yaratmak ve sorumluluk bilinci oluşturmak için Ulaş-
tırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın koor-
dinasyonunda hayata geçirilen Trafikte Sorumluluk
Hareketi, trafik güvenliği konusunda iş dünyasını bir
araya getirdi. Bu kapsamda yapılan toplantıların ilki,
13 Aralık tarihinde İstanbul Point Otel’de gerçekleşti.
2010 yılında başlayan Trafikte Sorumluluk Hareketi,
trafik sorununun çözümünde çoklu paydaş katılımı
yaklaşımıyla hareket ederek kamu kuruluşları, üni-
versiteler ve sivil toplum kuruluşları işbirliğinde ve
TÜVTURK Araç Muayene İstasyonları’nın desteğiyle
pek çok başarılı çalışmaya imza attı. Ulaştırma, Deniz-
cilik ve Haberleşme Bakanlığı, çok katmanlı bir yapıya
sahip olan ve toplumun her kesimini ilgilendiren trafik
sorununun çözümünde iş dünyasını bir araya getirmek
üzere bir girişim başlattı. Şimdiye dek trafik güvenliği
konusunda çalışmalar yürüten özel sektör kuruluşla-
rının temsilcileri, ilk kez aynı amaç doğrultusunda bir
araya gelerek görüş alışverişinde bulundu.
Trafik güvenliği
deklarasyonu hazırlanacak
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı baş-
kanlığında düzenlenen toplantıda Türkiye Petrolleri
Petrol Dağıtım AŞ’nin yanı sıra Abbott, Aviva Sigorta,
BP, Brisa, Ceva Lojistik, Doğuş Otomotiv, Goodyear,
Michelin, Renault Mais, Temsa Global, Tofaş, Toyota
ve TÜVTURK temsilcileri, trafik güvenliği konusundaki
kurumsal politikaları ve uygulamaları hakkında bilgi
verdiler. Yapılan grup çalışmaları sonucunda, katılım-
cılar ortak bir deklarasyon metninin içeriği konusunda
görüş birliğine vardı.
Deklarasyonun hedefleri
Türkiye’de trafik sorununun çözümünde iş dünyasını
ilk kez rekabet üstü bir platformda bir araya getiren ve
ilk kez hazırlanacak olan Trafik Güvenliği Deklarasyonu,
özel sektör kuruluşlarının trafik güvenliğinin artırılması
amacıyla gönüllü olarak üstlenebilecekleri rollerin
çerçevesini belirleyecek. Deklarasyon, kurumlara trafik
sorununun çözümünde ele alabilecekleri öncelikler
konusunda rehberlik edecek, trafik güvenliği konusun-
da kurum içi ve toplumsal faaliyetlerde bulunmalarını
teşvik edecek ve yurt içi ve dışında yapılan başarılı
projeleri temel alarak uygulama modelleri önerecek.
İş Dünyası Trafikte Sorumluluk İçin Güç Birliğine Gidiyorİş dünyası, Trafikte Sorumluluk Hareketi kapsamında düzenlenen platform toplantısında,
Türkiye’de trafik güvenliğinin artırılmasına katkıda bulunmak ve bu çalışmalara yön verecek
ortak bir deklarasyon metni oluşturmak üzere bir araya geldi.
Trafik Güvenliği
Deklarasyonu, özel
sektör kuruluşlarının
trafik güvenliğinin
artırılması amacıyla
gönüllü olarak
üstlenebilecekleri
rollerin çerçevesini
belirleyecek.
Güncel
34 PETROL PLUS - ARALIK 2011
Öncelikle kısaca
kendinizden
bahsedebilir misiniz?
2007 yılından bu yana Petrol
Ofisi ’nde çal ışmaktayım.
Distribütör Satışları Müdürü ve Madeni Yağlar
Grup Müdürü pozisyonlarının ardından Madeni
Yağlar Direktörü olarak kariyerime devam
etmekteyim.
Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği
bölümünden mezunum. Yüksek Lisansımı
ise Miami Üniversitesi Makine Mühendisliği
bölümünde yaptım. Bu yıl, madeni yağ sektöründe
20. yılımı doldurmuş bulunuyorum.
Petrol Ofisi’nin madeni yağ alanındaki
ürün ve hizmetleri hakkında bilgi verebilir
misiniz?
Madeni yağ üretimimizi, yılda 140.000 ton ile
kendi alanında en yüksek üretim kapasitesine
s a h i p D e r i n ce M a d e n i Ya ğ Fa b r i k a m ı zd a
gerçekleştiriyoruz. Ürün portföyümüzde yer
alan yaklaşık 370 farklı ürünümüz ile otomotiv,
sanayi ve denizcilik sektörlerinin tüm ihtiyaçlarına
cevap veriyoruz. Ürün gamımızda motorlu araç
yağları, otomotiv özel ürünleri, endüstriyel yağlar
ve gresler bulunuyor. Motorlu araç yağlarımız
kapsamında ise motor yağları, şanzıman ve
diferansiyel yağlarını piyasaya sunuyoruz.
Binek araçlara özel sentetik “maxima” Binek
Araç Motor Yağları Ailesi, yüksek teknoloji
ürünü “Kopmayan yağ molekülleri” içeriyor.
Konvansiyonel yağlarda kullanılan yağ molekülleri
arasındaki bağlar zayıf olduğundan bu yağlarda
hızla kopma yaşanırken, maxima binek araç motor
yağları bu kuvvetli bağlar sayesinde kopmaya karşı
fark edilir derecede yüksek dirençlidir. Kopmayan
yağ molekülü teknolojisi ile kesilme (kopma)
dayanımı yüksek olarak üretilen sentetik maxima
motor yağlar ı , i lk çal ışma
anından itibaren motorun
içini kaplıyor ve zorlu
iklim
v e
yol koşullarına direnç göstererek özelliğini ömrü
boyunca koruyor. Böylelikle de, aşınmaları ve
güç kayıplarını engelliyor, aracın performansını
arttırıyor ve ilk günkü gibi kalmasını sağliyor. Önde
gelen birçok OEM’in (Orijinal Parça Üreticileri)
onayına sahip bulunan maxima motor yağları
ailesi, “Akıllı yağ teknolojisi®” kullanılarak en
gelişmiş katık teknolojileri i le üretiliyor ve
otomobiller için sürekli performans garantisi
sunuyor.
Petrol Ofisi ağır vasıta dizel motor yağı ailesi
“MAXIMUS” da aynı ileri teknolojinin kullanıldığı
bir başka ürün grubumuzu oluşturuyor. Petrol
Ofisi MAXIMUS Dizel Motor Yağları en ağır yükler
altında bile güç kaybını önlüyor ve yakıt tasarrufu
sağlıyor. Türkiye şartlarına göre ayarlanmış yüksek
koruma özellikleri ile araçların kullanım ömürleri
boyunca ilk günkü performansta çalışmalarına
katkıda bulunuyor. Petrol Ofisi MAXIMUS Dizel
Motor Yağları, OEM onayları ve geniş ürün
yelpazesi ile tüm Türkiye araç parkına hizmet
edebilecek güce sahip.
Motosik let motor yağı ai lemiz “maximoto”
ve traktör motor yağı ailemiz “MAXITRAK” da
müşterilerimize sunduğumuz yüksek teknolojili
ürünler arasında yer alıyor. Bunlara ek olarak önde
gelen OEM’ler ile olan anlaşmalarımız kapsamında
10’u aşkın özel markalı ürünün de üretimini
yapıyoruz.
“Takipçi Değil Öncü
Olmayı Amaçlıyoruz”Her yıl ürün portföyüne kattığı yepyeni ürünlerle sektörün bir üst seviyeye çıkmasında ciddi bir rol oynayan PO’nun Madeni Yağlar Direktörü Sezgin Gürsu ile konuştuk. Pazarda agresif ve yoğun bir rekabet yaşandığını, Petrol Ofisi Madeni Yağlar bölümü olarak, ürünlerin yanı sıra sundukları katma değer yaratan hizmetlerle de sektörde farklılaşmayı hedeflediklerini kaydeden Gürsu, müşterileri için sadece ürün tedarikçisi değil onların ‘çözüm ortağı’ olma felsefesi ile hareket ettiklerini ifade ediyor.
Söyleşi
PETROL PLUS - ARALIK 2011 35
Petrol Ofisi Madeni Yağlar bölümü olarak, 2010
yılında 10 ve 2011 yılında yine 10 adet olmak üzere
toplam 20 adet farklı Petrol Ofisi markalı yeni ürünü
pazara sunduk. Bunlara örnek olarak, en son pazara
sunduğumuz PO maxima 0W-20 binek araç motor
yağını söyleyebiliriz.
Petrol Ofisi maxima 0W-20’yi, özellikle yeni Nissan
Micra model araçlar başta olmak üzere, modern
binek araç motorlarının gerektirdiği en son
standartları karşılamak için geliştirdik. Tam sentetik
bir motor yağı olan Petrol Ofisi maxima 0W-20, etkin
sürtünme kontrolü sağlayan formülü ile motorda
baştan sona etkili ve sürekli yağlama yaparak daha
fazla yakıt ekonomisi sağlıyor. Bu özelliği sayesinde
değişken sıcaklıklarda motor performans sürekliliği
sağlayan Petrol Ofisi maxima 0W-20, özellikle soğuk
havalarda daha hızlı ilk çalıştırma ve daha az aşınma
ile daha iyi motor korumasını beraberinde getiriyor.
Petrol Ofisi maxima 0W-20’nin yanı sıra son
dönemde pazara sunduğumuz fark yaratan ürünler
arasında, Global anlamda GM dexos2 TM onayına
sahip Türkiye’de üretilen ilk ürün olma özelliği
taşıyan, PO maxima GA 5W-30’u, Renault RN720
performans seviyesine sahip PO maxima RN 5W-30’u
ve dünyanın önde gelen araç üreticileri tarafından
onaylanmış PO maxima VSA 5W-30’u sayabiliriz.
Ayrıca tüm turboşarjlı ve turboşarjsız motorlarda
güvenli kullanım sağlayan MAXIMUS XT 10W-40’ı
ağır hizmet dizel motor yağı ailemize ekledik.
Bunların yanı sıra yüksek basıncın, sıcaklığın,
değişken yüklerin ve suyun olduğu ortamlar da
dahil olmak üzere birçok endüstriyel uygulamalarda
yüksek performans sağlayan Petrol Ofisi Megagres
WR-1, üstün per formanslı PO Hydraulic SAE
10W hidrolik sistem yağı ve suyla karışabilen
kesme ve soğutma sıvıları Cleancut Serisi de ürün
portföyümüzde yerlerini aldılar.
Petrol Ofisi madeni yağlarını rakiplerinden
farklılaştıran özellikleri nelerdir?
Türkiye’nin ve yakın coğrafyanın kendi alanında en
kapsamlı teknoloji üssü olma özelliği taşıyan Petrol
Ofisi Derince Teknoloji Merkezimiz POTEM’de en son
teknolojileri dünya ile aynı anda günü gününe takip
ediyoruz. Gelişen motor teknolojisi ve otomotiv
üreticilerinin talepleri doğrultusunda, pazarda
ön plana çıkan teknoloji ile üretilen ürünlerin
geliştirme ve üretim çalışmalarını yapıyoruz. Ürün
portföyümüzü bu geliştirmeler doğrultusunda
sürekli yeniliyoruz.
Petrol O f is i Madeni Yağlar bölümü olarak ,
ürünlerimizin yanı s ıra sunduğumuz k atma
değer yaratan hizmetlerle de sektörde kendimizi
farklılaştırmayı hedefliyoruz. Müşteri odaklı hizmet
anlayışımız çerçevesinde faaliyete geçirdiğimiz
“maxima Merkezleri” ve “MAXIMUS Merkezleri” ile
yağ kontrolü ve yağ değişim hizmetini akaryakıt
istasyonlarına taşıdık. Hızlı, ekonomik ve çevreci
hizmet prensibimizle oluşturduğumuz yağ değişim
noktaları olan “maxima merkezleri”nin sayısı Türkiye
genelindeki 44 ilde 204’e ulaştı.
Bu merkezlerde, Petrol Ofisi tarafından teknik ve
pazarlama eğitimi verilen profesyonel personel
tarafından, araçlara ücretsiz yağ kontrolü ve yağ
değişimi yapılıyor. Böylece akaryakıt almak üzere
istasyona gelen araç sahipleri, 15 dakika gibi
kısa bir süre içinde, araçlarının yağ kontrolü veya
değişimini temiz ve konforlu bir ortamda yaptırma
fırsatı buluyor.
Yaklaşık üç yıldan beri binek araç sahipleri için
sunduğumuz yağ değişim merkezi hizmetini,
müşterilerimizin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda
2010 yılı itibariyle ağır vasıta araçlar için de sunmaya
başladık. Bu doğrultuda ağır vasıta sürücülerine özel
ilk “MAXIMUS Yağ Değişim Merkezi”miz İstanbul
Esenler Otogar’da bulunan Petrol Ofisi istasyonu
Metro Turizm’de açıldı. Bunu İzmit/Çayırova’daki
Petrol Ofisi istasyonu Demirler Petrol’de açılan
merkez takip etti. Yapım aşamasında olan 2 yeni
MAXIMUS Merkezi’mizi yılsonuna kadar hizmete
sunmayı planlıyoruz.
Müşterilerimiz için sadece ürün tedarikçisi değil
onların ‘çözüm ortağı’ olma felsefesi ile nakliye ve
inşaat filo müşterilerimize özel ‘360 Derece Hizmet
Paketi’miz de bizi farklılaştıran hizmetler arasında
yer alıyor. Bu paket ile müşterilerimize erken uyarı
sisteminden teknik saha mühendislik hizmetlerine,
güvenli ve ekonomik sürüş eğitimlerinden uydu
araç takip sistemlerine kadar geniş bir yelpazede
çözümler sunuyoruz. Özellikle nakliye ve inşaat
gibi araç ve makina filoları ile ilgili özel ihtiyaçları
bulunan sektörlere yönelik bu hizmetlerimiz,
operasyonel maliyetlerin, kaza ve arıza risklerinin
düşürülmesine yardımcı oluyor.
2012 yılında Türkiye genelindeki maxima ve
MAXIMUS merkezlerimizin sayısını arttırmaya ve
sunduğumuz hizmetlerin kapsamlarını geliştirirken
katma değer yaratan yeni hizmetler sunmaya devam
edeceğiz.
Yaşanan son gelişmeler ışığında Türkiye’deki
madeni yağ sektörünü değerlendirir
misiniz?
Türkiye madeni yağ pazarı doygun bir pazardır.
Ülkemizdeki toplam madeni yağ talebi ise yaklaşık
500.000 ton/yıl düzeyindedir. 2011 yılı itibariyle
EPDK tarafından 300’ün üzerinde şirkete madeni
yağ üretim lisansı verilmiştir. Bu pazarda yer alan
yerli oyuncuların yanı sıra, 50-60 yıldan bu yana
Türkiye’de faaliyet gösteren büyük global oyuncular
da bulunmakta ve bunların hepsi madeni yağ
üretimlerini Türkiye’de gerçekleştirmektedir. Bu
global oyuncular genellikle sektördeki sıralamanın
üst basamaklarında yer almakta olup, dolayısıyla da
pazarda agresif ve yoğun bir rekabet söz konusudur.
2009 yılında tüm dünyayı etkisi altına alan kriz, her
sektör gibi madeni yağ sektörünü de etkiledi ve bir
Söyleşi
36 PETROL PLUS - ARALIK 2011
önceki yıla göre %9 küçülen Türkiye madeni yağ pazarı,
2010 yılında kayıplarını geri alarak yaklaşık %15 oranında
büyüdü ve yılı 2008 rakamları düzeyinde tamamladı.
2011 yılında pazarın yakaladığı bu büyüme ivmesinin
devam edeceğini ve devam ettirerek Türkiye büyümesine
paralel olarak yaklaşık % 7 civarında gerçekleşeceğini
öngörüyoruz.
Türkiye madeni yağ pazarındaki en önemli
sorunlar nelerdir? Bunlara karşı çözüm
önerileriniz nelerdir?
Pazardaki en büyük sorunlardan biri olarak uygun
standartları karşılamayan ‘merdiven altı üretim’
söyleyebiliriz. Otomotiv üreticileri çok ciddi araştırma
ve geliştirme faaliyetleri sonucunda ürettikleri araçları
pazara sunuyorlar. Bu araçlarda kullanılması gereken
yağların standartları da yine otomotiv üreticileri
tarafından belirleniyor. Petrol Ofisi gibi otomotiv
üreticileri ile beraber çalışan ve onlara destek veren
yağ üreticileri de benzer şekilde araştırma ve geliştirme
faaliyetleri yürüterek bu standartlara uygun yağları
üretiyor. Yağ üreticileri tarafından geliştirilen bu ürünler
araç üreticileri tarafından test edilip onaylandıktan sonra
araç kullanıcılarına sunuluyor. Araçlara uygun olmayan,
araç üreticisi tarafından onaylanmamış ‘merdiven altı’
olarak tabir edilen yağların kullanılması araçlarda geri
dönülmez ciddi hasarlara neden olabiliyor. Araç sahipleri
uygunsuz yağ kullanmaları nedeniyle de üreticilerin
sunduğu hizmet ve avantajları kaybedebiliyor. Merdiven
altı ürünlerin standartlara uygun ürünlerden daha
ucuz satılmasına rağmen uzun dönemde ciddi maddi
kayıplara neden olabiliyor. Bu sorun hem sektör, hem de
tüketici adına büyük bir ciddiyet arz ediyor.
Petrol O fisi ’nin Türk iye pazarındak i
konumundan bahseder misiniz? Petrol
Ofisi’nin 2011 yılı performansını değerlendirir
misiniz? 2012 yılı için madeni yağ konusunda
hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
2010 yılı Petrol Ofisi Madeni Yağları için başarılarla dolu
bir yıl oldu. 2010 yılında yaklaşık 10 bin tonu ihracata
yönelik olmak üzere 86 bin ton madeni yağ satışı yaptık.
Bu sayede sektör büyümesinin üzerinde bir büyüme
gerçekleştirdik.
Yaklaşık 14.000 tonluk artış ile satış tonajını en fazla
arttıran şirket olarak özellikle hedeflediğimiz ürün
gruplarında yaklaşık 2 puanlık pazar payı kazanımı
sağladık ve 2010 yılını bir önceki yıla oranla %1,4 artışla
%24,1 pazar payı (PETDER verilerine göre) ile sektör lideri
olarak tamamladık.
Kaydettiğimiz büyümenin tüm segmentlerde, özellikle de
hedeflediğimiz yüksek teknolojili ürünlerin bulunduğu
stratejik büyüme potansiyeli olan segmentlerde
gerçekleşmiş olması çok önemlidir. Petrol Ofisi Madeni
Yağları, böylesine doygun bir pazarda, hem sektörün üst
sıralarında yer alıp hem de bu kadar güçlü bir performans
ortaya koyarak, çok zor rekabet koşulları altında büyük
bir başarıya imza atmıştır. Bu başarı, stratejimizin
doğruluğunu ve başarılı bir yolda olduğumuzu gösteriyor.
Yakaladığımız bu büyüme ivmesini 2011’de de devam
ettiriyoruz. 2011 yılı 3. çeyrek sonuçlarına göre %24,8
pazar payı ile madeni yağ sektör liderliğimizi devam
ettiriyoruz. Yılı liderliğimizi koruyarak tamamlamayı
ve 2012’de de bu başarılarımıza yenilerini eklemeyi
amaçlıyoruz.
Petrol Ofisi’nin Ar-Ge çalışmaları hakkında bilgi
verir misiniz? Gerçekleştirdiğiniz çalışmalar
sonucunda önümüzdeki dönemde sektöre
tanıştıracağınız yeni ürünleriniz var mı?
Petrol Ofisi Teknoloji Merkezi (POTEM), Türkiye ve
bölgedeki en gelişmiş Ar-Ge laboratuarına sahiptir.
Madeni yağ ile ilgili tüm çalışmalar bu merkezde, en
son teknolojiler kullanılarak, gelişen motor teknolojisi
yakından takip edilerek, otomotiv üreticilerinin talep
ve ihtiyaçları doğrultusunda gerçekleştirilmektedir.
POTEM’de hammadde, ürün ve katık performans
değerlendirme çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Aynı
zamanda yağ analizleri ve EPDK tarafından talep edilen
diğer testleri yapıyoruz.
POTEM, sektördeki ilk ve en kapsamlı TS EN ISO / IEC
17025;2005 laboratuar akreditasyonuna sahiptir.
Faaliyetlerimizi de ISO 9001;2000, OHSAS 18001 ve ISO
14001 standartlarına uygun şekilde yürütüyoruz. Ayrıca
2011 yılı içerisinde uluslararası bağımsız belgelendirme
ve denetim kuruluşu olan Deutsche Qualitaets und
Management Systeme (DQS) tarafından yapılan
denetimler sonucunda, ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti
Sertifikası almaya hak kazanarak Türkiye’de madeni yağ
sektöründe bu belgeye sahip ilk ve tek firma olduk. Müşteri
memnuniyeti alanında uluslararası standart olarak kabul
gören söz konusu belge, müşteri beklentilerinin ötesinde
hizmet vermeyi hedefleyen, farklılık yaratmak isteyen,
müşterinin görüş ve düşüncelerini önemseyerek bunları
sürekli gelişme amacıyla kullanan kuruluşlara veriliyor.
En son teknolojileri dünya ile aynı anda günü gününe takip
ettiğimiz Petrol Ofisi Derince Teknoloji Merkezimiz’de
ürün geliştirme ve üretim çalışmaları yaparken Afton
Chemical, Chevron Oronite ve Lubrizol gibi dünyanın
önde gelen katık firmaları ile işbirliği yapıyoruz.
Katık firmalarının yanı sıra OEM’ler de (Orijinal Parça
Üreticileri) AR-GE konusunda işbirliği yapıyoruz. OEM’ler
ile ortak yürüttüğümüz AR-GE faaliyetlerinin yanı sıra
onlarla yaptığımız işbirliklerimizi de arttırmak ve mevcut
işbirliklerinin kapsamlarını genişletmek stratejimizin
önemli bir bölümünü oluşturuyor. 10’un üzerinde OEM
ile farklı kapsamlarda işbirliği anlaşmamız bulunmakta.
Birlikte çalıştığımız seçkin markalar arasında MAN, Karsan,
Opel GM, Wirtgen, Çukurova, Erkunt Traktör, Hidromek,
Linde, Maats, Otokar, Nissan, JCB iş makinaları, Hyundai
İş Makinaları ve Rekarma’yı sayabiliriz.
Pazar payınızı her geçen gün artırmanızda hangi
faktörlerin etkili olduğunu düşünüyorsunuz?
PETDER toplam madeni yağ satış verilerine göre, Petrol
Ofisi 2010 yılı madeni yağ pazar lideri konumunda.
Bizi liderliğe taşıyan en önemli etkenler; detaylı
araştırmalarımız, uzun analizler sonucunda belirlediğimiz
ve pazar liderliğimiz ile doğruluğu kanıtlanan stratejimiz
ile deneyimli ve konusunda uzman Petrol Ofisi Madeni
Yağlar ekibinin uyumlu bir takım olarak disiplinli ve
özverili çalışmaları oldu.
Petrol Ofisi Madeni Yağları stratejimizin temelinde müşteri
odaklılık ve yenilikçilik bulunuyor. Müşterilerimizin
taleplerini dinleyerek, onların ihtiyaç ve beklentileri
konusunda doğru tespitlerde bulunarak, bunları
karşılayan ürün ve hizmetler geliştirmek için çalışıyoruz.
Sadece bugünkü müşterilerimizin değil, gelecekteki
müşterilerimizin de ihtiyaçlarını şimdiden anlayarak
ve teknoloji trendlerini takip ederek yeni projeler
hazırlıyoruz. Mevcut ve potansiyel müşterilerimize en
yeni teknolojileri sunmada takipçi değil “öncü” olmayı
amaçlıyoruz.
Söyleşi
38 PETROL PLUS - ARALIK 2011
Interpet İş Geliştirme Müdürü Tüten Aluç, ihracat ağının genişlemesi ve sektöre sundukları hizmetlerin kapsamının genişlemesi nedeniyle 2011 yılının Interpet açısından yeni bir rekor yılı olduğunu belirterek, “Biz de gerek üretimde, gerek ihracatta, gerek mühendislik hizmetlerinde, gerekse de halihazırda satışını sürdürdüğümüz ekipmanlarla ve yeni distribütörlüklerle bu trendi devam ettirmek istiyoruz” dedi.
İnterpet hangi konularda sektöre hizmet
veriyor? Sektörle buluşturduğunuz yeni
uygulamalar var mı?
İnterpet petrol ekipmanları konusunda hem
üretici, hem de distribütör firma olarak faaliyet
gösteriyor. İnterpet olarak istasyonların altyapı
tesisatlarından tüm pompa aksamlarına, LPG pompa
ekipmanlarından alternatif (CNG, Hidrojen) pompa
ekipmanlarına, kreyojenik valflerden kimyasal
temizlik ürünlerine kadar çok geniş bir ürün
yelpazesine sahibiz. Pompa aksamları üretimi yapan
firmalar arasında ATEX sertifikasına sahip tek firmayız.
Bunun yanında bir de distribütörlük kanadımız
var. Dünyada kendi alanında lider OPW, GoodYear,
Durapipe, Gasso, Bestobell, Brevetti Nettuno, Tuthill,
Alemite, Flex-Ing, Westover, Rael gibi 15 tane firmayı
tek yetkili olarak temsil ediyoruz. Mühendislik
hizmetleri alanında birçok yeni teknolojiyi Türkiye’ye
getiren firmayız. Akaryakıt istasyonları için anahtar
teslim altyapı sistemleri kuruyoruz.
Türkiye’de tank testleri oldukça tehlikeli olmasına
rağmen basınç kullanılarak yapılır ve basınç testleri
kontrolsüzdür. Eğer tankta bir delik varsa basınçla
beraber bu toprağa atılır. Kısacası bu yöntem sağlık,
emniyet, güvenlik, çevre bakımından oldukça
sağlıksız bir yöntemdir. Bu nedenle geçen yıl bir know
how anlaşması çerçevesinde Amerikan Tanknology
firmasının akustik ve vakum yöntemi kullanarak
gerçekleştirilen tank testi sistemlerini Türkiye’ye
getirdik. Uygulanan bu yöntemde akustik prob
yardımıyla tankın içindeki tüm sesleri dinliyoruz
ve bu sesleri an be an kaydediyoruz. Bu sistemde
basınç değerleri de verisel olarak sürekli okunuyor.
Sistem bu değerleri dakika dakika kaydediyor ve
o istasyonda altyapıyla ilgili ne varsa bir survey
eşliğinde röntgenini çekip petrol şirketlerine bir rapor
halinde sunuyoruz. Bu yöntem son derece güvenli.
Petrol şirketleri de bu sistemi gördükten sonra hızlı bir
şekilde şartnamelerini değiştirdiler. Şu anda başta BP,
OPET, TOTAL olmak üzere hemen
hemen bütün dağıtım şirketleri
ile çalışıyoruz. Bu anlamda
gerçekleştirdiğimiz çalışmalar
sektör tarafından beğenildi ve
kabul gördü.
Bu süreci altlattıktan sonra
sektör için bir adım öteye
nasıl geçebilirizi sorgulamaya
başladık. Bunun neticesinde
de yine Tanknology firmasının
uyguladığı 4 aşamalı tank test
sisteminin diğer aşamalarıyla
sektörü tanıştırmaya karar
verdik. Tanknology firmasının
uyguladığı 4 aşamalı tank test
sisteminin birinci aşaması
bizim uyguladığımız vakumlu
tank testiydi. İkinci aşaması
ise petroskop adı verilen sony
tarafından imal edilmiş özel
bir kamera ile tank testinin
gerçekleştirilmesi. Bu sistemde
par lamaya ve pat lamaya
izin vermeyecek bir ortam
hazırlamak için tankı yakıttan
arındırıyoruz. Normalde oksijen
oranı yüzde 10-11 civarlarında
olursa patlama oluyor.
Biz oksijeni yüzde 7’nin
altına indiriyoruz. Yüzde
7 olduğunda s istem
otomatikman kendini kapatıyor. Daha sonra özel imal
edilmiş kamera ile tankın içine iniyoruz. Kameranın
Interpet Olarak Sektörü Çözümle Buluşturuyoruz
Tüten Aluç
İnterpet İş Geliştirme Müdürü
Söyleşi
PETROL PLUS - ARALIK 2011 39
üzerinde yer alan gerçek zamanlı sensörlerimiz
sayesinde de ortamı sürekli kontrol ediyoruz. Kamera
10 metreden 3 mm’lik bir deliği tespit edebilecek
zoomlama kalitesine sahip. Hem kameranın kolu
hem de kendisi hareketli olduğu için tankın her yerini
görebiliyoruz. Bu sistem sayesinde tanktaki kiri, pası,
balçığı v.s. çok net bir şekilde görebiliyoruz. Bir tankın
denetlenmesi yaklaşık 40-45 dakika sürüyor. Bunu
DVD’ye de kaydediyoruz. Şimdi sektörü bu sistemle
tanıştırdık.
4 aşamalı tank test sisteminin 3. aşaması katodik
koruma. Bu sistemi de Türkiye’ye getirdik. Normalde
Türkiye’de LPG tanklarında katodik koruma var.
Öncelikle katodik koruma nedir onu açalım. Metaller
toprakla iç içe oldukları zaman çürüyorlar. Bunun
sürekli denetlenmesi ve çürümesini engellemek
gerekiyor. Engelleme noktasında katodik koruma
devreye giriyor. Bu sistemde tanka sürekli bir akım
veriyorsunuz ve tank çürümemeye başlıyor. Böylece
tankı korumuş oluyorsunuz. LPG tanklarında bu var
ama akaryakıt tanklarında yok çünkü Türkiye’de
zorunlu değil. Biz bu sistemi getirdik. Bu sistemle
hem LPG tanklarını hem de akaryakıt tanklarını
kontrol edebiliyoruz. Bir yerde katodik koruma
var mı yok mu bunun testini yapabiliyoruz.
Katodik koruma varsa yasal seviyede mi, yasal
seviyede değilse yasal seviyeye çıkartmak için ne
kadarlık bir akım gerekir. Bu akımı sağlayabilmek
için ne tür bir katodik sisteme ihtiyaç duyulabilir.
Bunları söyleyebiliyoruz. İstasyonda bir elektriksel
bütünlük olup olmadığını kontrol edebiliyoruz.
4.aşamada ise bütün bu bilgileri Tanknology
firmasına gönderiyoruz. Tanknology firması ise
bu konularda uzman bir
kişi raporunu bize yazıp
gönderiyor. Dolayısıyla
bizim elimizde dünyaca
kabul görmüş çok iyi bir
teknoloji var.
Bunun yanında İnterpet
olarak test faaliyetlerimizi
bunlarla sınırlı tutmayarak
k o m p o z i t d o l u m
hortumlarının iletkenlik
k o n t r o l ü , e s n e m e
kontrolü ve sızdırmazlık
kontrollerini yapıyoruz.
Getirmiş olduğumuz bu
sistemlerle başta petrol
ş i rket ler i o lmak üzere
gaz dağıtım şirketlerine de hizmet veriyoruz.
Müşterilerimize doğru ekipmanlarla daha iyi
hizmet verebilmek adına da dünyada önde gelen
firmalarla iş birlikleri yapıyoruz. Süreç biraz
zaman alabiliyor fakat biz işi doğru yöntemlerle
ve olması gerektiği gibi yapmak istiyoruz. Bunu
sağlayabilmek için de yatırımlarımızı bu yöne
kanalize ediyoruz. Kısa vadede çok fazla kar gelir
getirmeyebilir ancak en azından hem sistemin
sektör tarafından tanınmasını sağlamak için
tanıtımlarını yapmış oluyoruz hem de tecrübe
kazanmış oluyoruz. İnanıyoruz ki zamanla ve de
yasal zorunluluklar uygulanmaya başladıkça petrol
ve gaz dağıtım firmaları bu konuya daha fazla
ehemmiyet göstereceklerdir. Daha da önemlisi
“Türkiye’de bu işi laikiyle yapan, belli bir raporlama
sistemi olan tecrübeli bir firma var” algısının
sektörde yerleşmesini sağlamak istiyoruz. Açıkçası
bizim gelmek istediğimiz konum bu.
Eğitimlere ne zaman başladınız? Eğitimler
nerede yapılıyor?
Vacutech eğitimlerini geçen sene almıştık. Bu
sene ise Eylül ayının son haftasında petroskop ve
katodik koruma eğitimlerini aldık. Ekim ayında ise
yıllık Vakutech denetimlerimizi yaşadık. Ekibimiz
tüm eğitimlerini Türkiye’de alıyor. Çünkü Amerika
veya Avrupa’da istasyonlar çok standart. Orada
herhangi bir istasyona gittiğiniz zaman ne ile
karşılaşacağınızı biliyorsunuz. Burada ise durum
çok farklı. Bu nedenle ekibimize bir eğitim aldırmak
istediğimizde yetkilileri Türkiye’ye davet ediyoruz
ve gerekli eğitimleri burada yerinde almalarını
sağlıyoruz. Öncelikle petrol şirketlerinden demo
istasyonlar rica ediyoruz ve onların mühendisleri
ile beraber gidip yerinde uygulama yapıyoruz
böylece ekiplerimizde işi birebir tecrübe etme
şansı yakalıyorlar. Dolayısıyla eğitmen de bizdeki
şartları görmüş oluyor. Böylece eğitim amacına
hizmet etmiş oluyor.
Getirmiş olduğunuz sistemlere sektörden
gelen talep ne yönde?
İnterpet olarak bu işin şartnamelerini yazmak ve
risk değerlendirme dokümanlarını hazırlamakla
meşgulüz. Yeni bir katalog çalışması da yapacağız.
Şu anda sadece ilk 4-5 petrol şirketi nezdinde
görüşmelerimizi ve tanıtımlarımızı yaptık ve
Söyleşi
40 PETROL PLUS - ARALIK 2011
oldukça iyi geri dönüşler alıyoruz. Zaten ilgi çekmemesi
mümkün değil. Standart tank testi her tanka belli
periyotlarda yapılması gereken bir zorunluluk ancak
Petroskop yani kamerayla denetim, her tanka yapılacak
bir işlem değil. Öncelikle sizin o tanktan şüpheleniyor
olmanız gerekiyor. Örneğin transfer istasyonunuz
olacak ve petrol şirketi transfer etmeden önce bu
istasyonun tankları çok eski bir denetimden geçmesi
gerekiyor diyecek ki bu uygulama yapılabilsin. Bunun
adedi zaten kısıtlı olacaktır. Çünkü bu çok özel bir
uygulama. Zaten işi bilen petrol şirketleri herhangi bir
istasyonu transfer etmeden önce tankı ne durumda,
akaryakıt hattı ne durumda, ben ne alıyorum bilmek
istiyorum diyor. İşte tam da bu noktada İnterpet olarak
biz onları çözümle buluşturuyoruz. Örneğin ikinci el bir
otomobil alırken bildiğimiz, güvendiğimiz bir ustaya
götürüyoruz. Biz de o usta olmaya çalışıyoruz.
Peki, yapmış olduğunuz uygulamayı
müşterilerinize nasıl raporluyorsunuz?
Tamamen ileri teknoloji ile yoruma açık olmayacak
şekilde görüntüsüyle, sesiyle, bilgisayardan çıkan
verileriyle çok detaylı bir şekilde bu istasyonların
surveylerini de çıkartarak bir rapor halinde
müşterimize sunuyoruz. Bu testleri yapınca o
istasyonda altyapı ile ilgili ne var ne yoksa her
şeyi kontrol etmiş oluyoruz. Sahada ne yapıyorsak
resimliyoruz. Formlarımızda acil müdahale edilmesi
gereken durumları özellikle belirtiyoruz ve petrol
şirketlerini bu konuda uyarıyoruz.
Bu şekilde hem bir katma değer yaratmış oluyoruz,
hem de o istasyonla ilgili petrol şirketinin elinde
çok iyi bir veri oluyor. Çünkü artık intifa süreleri 5
yıl. Sonuçta bu veriler 5 yıl sonra da kullanılabiliyor.
Bu raporları biz de kendi arşivimizde tutuyoruz.
Dolayısıyla müşterimiz bizden 3 sene önceki raporun
detaylarını isterse anında kendisine ulaştırırız. Petrol
şirketi ister DVD’yi, ister gönderdiğimiz raporu,
resimleri kaybetsin derhal bir kopyasını bizden alabilir.
İnterpet olarak başarınızı
neye borçlusunuz?
Ö n ü m ü z d e k i d ö n e m d e
yeni distribütörlüklerimiz
o l a c a k . İ y i o r t a k l ı k l a r l a
b ü y ü yo r u z . A n c a k b u n u
yaparken çekirdek işimizden
ç o k f a z l a k o p m a d a n
büyüyoruz. Getirdiğimiz bazı
ürünlerde son kullanıcıya
biz di rekt kendimiz bi le
gitmeyebi l iyoruz. Bugün
sektörde hemen hemen her
firma ile çalışabilen yegane
f i r m a l a r d a n b i r i y i z d i r .
Alanımız olmayan hiçbir işe
girmiyoruz. Bu da başarıyı
beraberinde getiriyor. Biz, ekipman distrübütörlüğü
ve üretimi konsunda uzmanlaştık. Bunun yanına
mühendislik hizmetlerini de eklemeye başladık.
Bizim kapsamımız ve çerçevemiz budur. Kendi
üretimimiz ile ilgili yaptığımız çalışmalar devam
ediyor. İnterpet olarak şu anda Türkiye çapında
30 bayiye hizmet veriyoruz. Ayrıca 20 ülkeye
de ihracatımız var. Görüştüğümüz yeni ülkeler
var. OPW’ye Googyear’e ürün üretmeye devam
ediyoruz. Bunların kapsamını genişletmeye
çalışıyoruz. ATEX’li ürünlerimiz var. Yeni Atex’li
ürünlerimiz çıkacak. Her zaman uluslararası
standartlara sadık kalarak ekipman ve mühendislik
hizmetleri konusunda petrol sektörüne hizmet
edecek şekilde yapılanmamızı
sürdürüyoruz.
2011 yılı İnterpet
için nasıl geçti?
2 0 1 0 b i z i m i ç i n re k o r b i r
seneydi. 2011 yeni bir rekor
sene oldu. Hem ihracatımızın
genişlemesi hem çekirdekten
u z a k l a ş m a d a n y a p t ı ğ ı m ı z
işlerin kapsamının genişlemesi
vasıtasıyla bizim için 2011 yeni
bir rekor yılı oldu. Biz de gerek
üretimde, gerek ihracatta, gerek
mühendislik hizmetlerinde,
gerekse halihazırda satışını
sürdürdüğümüz ekipmanlarla
ve yeni distribütörlüklerle bu
trendi devam ettirmek istiyoruz.
Petrol sektörü ağırlıklı olarak
ithalata dayanan bir sektör.
Dolayısıyla her şey bize bağlı
değil ama biz bize bağlı olan
kısmı ile yapabileceklerimizin
en iyisini yapmaya çalışıyoruz.
‘‘Her zaman uluslararası standartlara sadık kalarak ekipman ve mühendislik hizmetleri konusunda petrol sektörüne hizmet edecek şekilde yapılanmamızı sürdürüyoruz.’’
Söyleşi
PETROL PLUS - ARALIK 2011 41
Söyleşi
EPDK 27 Eylül’de Resmi Gazete’de yayımlanan
tebliğler ile 1/1/2013 tarihinden itibaren benzine
, 1/1/2014 tarihinden itibaren ise motorine ilave
edilecek Etanol ve YAME oranlarını yayınladı.
Benzine ilişkin tebliğe göre halihazırda en fazla
%2 olarak uygulanan oran en az %2 olarak
belirleniyor ve sonraki yıl ise %3’e çıkarılıyor. Bu
kararın Türkiye ekonomisi üzerinde pozitif etki
yaratıp yaratamayacağı ise şüpheli.
K arara i lk bak ı ld ığında , yer l i tar ım ürün
zorunluluğu getirilmesi ile esasen iyi niyetli
bir plan yapılmış olduğu düşünülebilir. Geçmiş
yıllarda yapılan benzeri bir düzenleme ile yerli
tarım ürünlerinden elde edilen bazyağına ilişkin
ÖTV muafiyeti de aynı şekilde bir amaca yönelik
olarak çıkarılmıştı. Fakat ne yazık ki petrokimyaya
yönelik tarımın gelişmesine her hangi bir katkı
yapamamıştı. Ethanolün üretimi için yüksek
ihtimalle ülkemizde şeker pancarının kullanılması
uygun olacaktır. Arz talep dengesine bakarsak,
2014 yılındaki miktar olan %3 hesaplandığında,
pazara çok yük getirmeyeceği düşünülebilir.
Şeker Kurumunun 2009 yılı verilerine göre 17
milyon ton olan şeker pancarı üretimine 1
milyon ton gibi eksta yük gelecektir. Bu geçişin
de düzgün yönetilerek spekülasyona imkan
tanınmadığı bir durumda şeker fiyatlarını çok
artırmayacağı barizdir.
Karardaki en önemli hedef kuşkusuz çevre.
E t a n o l , b e n z i n e g ö r e
i ç e r i ğ i n d e d a h a f a z l a
oksijen ihtiva ettiği için
daha temiz yanıyor. Bu
sayede başta sera gazı
olmak üzere CO ve NOx
salımlarını azalttığı EPA
(Amerika Çevre Koruma
A j a n s ı ) t a r a f ı n d a n d a
belirtilmektedir.
Şimdi gelelim işin olumsuz
yönlerine, işin en aşikar
yönü f iyat . Dünyanın en pahal ı benzinini
kullandığımız şu günlerde, etanol katkılamasının
benzin fiyatlarının artıracağı kesin. Tarihsel fiyat
seyrine bakıldığında 1980 yılından günümüze
kurşunsuz benzin ile ethanol arasındaki fiyat
farkı benzin fiyatının %11’i ile %65’i arasında
seyretmişt ir. Bu k apsamda, %3’ lük etanol
ilavesinin pompaya yansıması yaklaşık 2 kuruşluk
zam olacaktır.
İkinci en önemli problem enerji verimliliği, ne
yazık ki ülkemizin enerji kaynakları açısından
fakir bir ülke olduğu gerçek. Cornell Üniversitesi
tarafından yayımlanmış verilere göre, etanol
rafinaji i le benzin rafinajı arasındaki enerji
gereksinim farkı oldukça yüksek. Bu da etanol
üretim zincirinin tamamı düşünüldüğünde ülke
için net enerji kaybı olarak düşünülebilir.
Üçüncü nokta, teknoloji uyumsuzluğu. Geçtiğimiz
aylarda EPA’nın E15 (%15 etanol içerikli benzin)
önerisine Ford ve Toyota gibi araç üreticileri
güçlü bir lobiyle karşı çıkmışlardı. Buradaki en
önemli husus motor ve enjeksiyon sistemlerinde
meydana gelen yıpranma ve aşınma. Ülkemizin
araç parkı göz önüne alındığında Amerika’dan
daha kötü durumlarla karşılaşmamız söz konusu
olabilecektir.
Son husus ise ne yazık k i ülkemiz gerçeği.
Türkiye’nin atıl bekleyen aşırı yüksek biyodizel
ü re t i m k a p a s i te s i n i n , b öy l e b i r o r t a m d a
illegal olarak devreye girmesinin kesinlikle
önlenmesi gerekiyor. Aksi taktirde Motorin
kükürt oranlarında yaşanan krizler gibi, oldukça
büyük çapta bir denetim sarmalına girmemiz
işten bile değil.
Akaryakıta ‘Yerli Tarım Ürünleri
Harmanlama’ Zorunluluğu
Ekonomiye Olumlu Katkı Yapar mı?
POWERWAX Genel Müdürü Burak Taranoğlu, EPDK’nın 2013 yılından itibaren
benzin ve motorinde her yıl arttırılmak üzere yerli katkı yapılması zorunlu-
luğu getirmesine ilişkin değerlendirmelerini Petrol Plus Dergisi okuyucuları
için kaleme aldı.
Burak Taranoğlu
PowerWax Genel Müdürü
42 PETROL PLUS - ARALIK 2011
Güncel
Kuruluşunun 5.yılında 130 bayisi ve toptan satışlarıyla dağıtım şirketleri arasında pazar payı bakımından 8.sırada bulunan Türkiye Petrolleri, yeni istasyonunu Hatay’ın Dörtyol ilçesinde açtı.
D ö r t y o l ’ d a E - 5
K arayolu üzerinde
Tü r k i ye Pe t ro l l e r i
A k d e n i z P e t r o l
T u r i z m N a k l i y a t
Ş i r k e t i ’n i n a ç ı l ı ş ı
ö n c e s i O s m a n i y e M e h t e r a n
Tak ımı ’nın konseri yoğun i lgi
gördü. Açılışa Dörtyol Kaymakamı
H a c ı H a s a n Ö z y i ğ i t , D ö r t yo l
Belediye Başkanı Fadıl Keskin,
İ lçe Emniyet Müdürü Mustafa
Marangoz, Payas Belediye Başkanı
Bekir Altan, Erzin Belediye Başkanı Kasım
Şimşek, Sarıseki Belediye Başkanı Bülent
Özer, Karayılan Belediye Başkanı Mehmet
Yurtman, Kuzuculu Belediye Başkanı Yaşar
Toksoy, Karakese Belediye Başkanı Yusuf
Soylu, Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım
AŞ Genel Müdürü Harun Şahbaz, Genel
Müdür Yardımcıları Ertan Sulayıcı ve Ahmet
Türkoğlu, Tesis ve Teknik Hizmetler Müdürü
Zeki Çelebi, Satış ve Organizasyon Müdürü
Mutlu Uçar, saha müdürleri , uzmanlar,
Dörtyol ve komşu ilçelerin önde gelen iş
adamları ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Açılışta bir konuşma yapanTürkiye Petrolleri
Petrol Dağıtım (TPPD) AŞ Genel Müdürü
Harun Şahbaz, yüzde 100 milli sermaye ile
kurulan Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım’ın her
kuruşunda vatandaşın hakkı olduğunu söyledi.
“Bizi farklı kılan en önemli özelliğimiz,
yüzde 100 kamu sermayesi ile
kurulmuş olmamızdır.”
Genel Müdür Şahbaz, Hatay’ın
ülkemizdeki uluslararası yük
taşımacılığındaki öneminden söz
ederek şunları söyledi: “Türkiye’de
uluslararası yük taşımacılığı yapan taşıtların
yaklaşık yüzde 11’ini bünyesinde barındıran
Hatay, kayıtlı yaklaşık 10 bin aracıyla
Türkiye’nin İstanbul’dan sonra 2. büyük
nakliye filosuna sahip bir ilimiz. Türkiye
Petrolleri Petrol Dağıtım A.Ş. olarak henüz
5 yaşındayız. Ancak Türkiye genelinde hızla
yayılıyor ve büyüyoruz. Bugün itibariyle
130 bayimiz ve toptan satışlarımızla ülke
genelindeki 51 akaryakıt firması içinde
8. sırada yer almanın haklı gururunu
yaşıyoruz. Bizi diğer firmalardan ayıran
en belirgin özelliğimiz, yüzde 100 kamu
sermayesi i le kurulmuş olmamızdır.
Sermayemizde her bir vatandaşımızın
hakkının bulunduğu inancındayız. Böyle
bir sorumluluk, ürünlerimizin güvenilir ve
kaliteli olmasını sağlıyor. Dörtyol’umuzda,
Türkiye Petrolleri Bayi
Ağını Genişletmeye
Devam Ediyor
D ö
K a
Tü
A k
T u
Ş i r
ö n
Tak
gör
H a
Be
İ lçe
Mara
Be
Şim
Öz
Yu
To
So
AŞ
Mü
Tü
Ze
M
4242 PEPETRTROLOL P PLULUSS - ARARALALIKIK 2 2010111
Dö
ad
Aç
Pe
Ha
ku
ku
“B
PETROL PLUS - ARALIK 2011 43PETROL PLUS - ARALIK 2222220010101010101010101011111111000111011010000 1111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111111 4444444444444444343434344444444434444443434434444433333
Güncel
milli kuruluşumuz Türkiye Petrolleri markası
altında açılan bu güzide istasyonumuz, ülkemize
ve halkımıza hayırlı, uğurlu olsun.”
Bakan Ergin, Türkiye Petrolleri’nin Dörtyol
istasyon açılışını tebrik etti
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, programından
dolayı resmi açılışa katılamadığı Hatay Dörtyol’daki
Türkiye Petrolleri istasyonuna, törenden beş saat
sonra gelerek, Türkiye Petrolleri bayii Akdeniz
Petrol Turizm Nakliyat Şirketi’nin sahibi Ali
Bozkurt’u tebrik etti.
Dörtyol’daki Bölge Trafik karşısında bulunan
Akdeniz Petrol’e AKP Hatay Milletvekili Hacı
Bayram Türkoğlu, AKP Hatay eski Milletvekili
İsmail Soylu, AKP İlçe Başkanı Abdullah Arıcan
ve Fourway Hotel’in sahibi Mustafa Özbolat’la
gelen Adalet Bakanı Ergin, Türkiye Petrolleri bayii
Ali Bozkurt’a “Dörtyol’a ve memleketimize hayırlı
olsun, bereketli kazançlar getirsin” temennisinde
bulundu.
MHP Hatay Milletvekili Şefik Çirkin ise açılışa
kutlama telgrafı gönderdi. Çirkin telgrafında şu
ifadelere yer verdi: “Ankara’da olduğumdan dolayı
açılışınıza maalesef katılamıyorum. İstasyonunuz
hayırlı olsun, bereketli kazançlar diliyorum.”
Açılış öncesi dolum tesisine ziyaret
Akdeniz Petrol’ün açılışından önce Türkiye Petrolleri
Petrol Dağıtım AŞ’nin yönetim kadrosu Dörtyol’daki
dolum tesisini gezdi ve yetkililerden bilgi aldı.
Tesislerdeki personel ile sohbet eden Genel Müdür
Harun Şahbaz, faaliyetler hakkında sorular sordu.
Yapılan ve proje safhasındaki işler hakkında bilgi
alan yöneticiler, tesislerin muhtelif alanlarını
gezerek yerinde incelemelerde bulundu.
44 PETROL PLUS - ARALIK 2011
Petrol Ofisi’nden Bonus
Card sahiplerine 50 TL’lik Bonus Petrol Ofisi, 16 Kasım 2011 - 31 Aralık 2011 tarihleri
arasında Garanti Bankası ile gerçekleştireceği yeni
kampanya ile akaryakıt, otogaz ve madeni yağ
alışverişlerinde Bonus Card sahiplerine 50 TL Bonus
kazanma fırsatı sunuyor.
Kampanyaya katılan Bonus Card üyesi Petrol Ofisi
istasyonlarında, Bonus Card kullanarak 4 kere 100
TL ve üzeri akaryakıt, otogaz ve madeni yağ alışverişi
yapan Petrol Ofisi müşterileri, yine Bonus Card üyesi
Petrol Ofisi istasyonlarından yapacakları akaryakıt,
otogaz ya da madeni yağ alışverişlerinde kullanılmak
üzere 50 TL’lik Bonus kazanabilecekler. Kampanya
dâhilinde kazanılan bonuslar, 5 – 15 Ocak 2012
tarihleri arasında kullanılabilecek.
Kampanyaya katılmak isteyenlerin kampanya sü-
resince PO yazıp 3340’a SMS göndermesi yeterli
olurken, Flexi Card sahiplerinin, EVET PO yazıp kartın
son 6 hanesiyle beraber 3340’a SMS göndermeleri
gerekecek.
BP Club Kart Sahipleri Ford Focus
Comfort KazanacaklarBP Gaz, tanker şoförlerinin ailelerine yönelik düzenlediği
söyleşilere 18 Aralık 2010, Cumartesi günü İstanbul Shera-
ton Maslak Hotel’de start verdi. İzmit, İstanbul ve Ankara
bölgesindeki tanker şoförlerinin eşlerinin katıldığı orga-
nizasyonda çocuklar da aktivite ve oyunlarla hoşça vakit
geçirdiler. Söyleşiye toplamda 75 eş ve 70 çocuk katıldı.
BP Gaz tarafından tanker sürücülerine yol güvenliği ve
yorgunluk ile ilgili konularda bugüne kadar çok fazla
eğitim verildiğini söyleyen BP Gaz Güney Avrupa ve
Afrika Performans Ünitesi Pazarlama ve İş Geliştirme
Müdürü Zümrüt Altay, bundan böyle şoförlere verilen
eğitimin yanısıra ailelerine ve çocuklarına da düzenli
olarak söyleşiler organize etmeyi ve eğitimler vermeyi
planladıklarını belirtti.
Altay, “Düzenlediğimiz eğitim ve söyleşi programlarıyla,
aile yaşamı, uyku düzeni, sağlıklı beslenme ko-
nularına da dikkat çekerek şoförlerin eşlerine,
tanker şoförlerinin yaptıkları işin önemini vur-
guluyoruz. Şoförlerin yol güvenliği konusunda
karşılaşabilecekleri olumsuzlukları, yaşadıkları
sıkıntıları eşlerinin de görmesini hedefliyoruz.
İlkini gerçekleştirdiğimiz şöyleşi, 2011 yılında
Dörtyol/Hatay ve Işıkkent/İzmir bölgelerinde
yaklaşık 50 şoförün eşleri-
nin katılımıyla devam edi-
lecek” diye konuştu.
Güvenli sürüşün ilk adımı-
nın evde başladığını ve bu
ilk adımda en önemli rolün
kadının olduğunu söyleyen
Uzman Klinik Psikolog Ya-
semin Meriç Kazdal, uzun
yol şoförlüğü gibi zorlu ko-
şullarda çalışan erkeklerin eşlerinin, aile içerisinde sahip
oldukları kritik rolün bilincinde olmalarının büyük önem
taşıdığına vurgu yaptı.
Beslenme ve Diyet Uzmanı Yekbu Köseoğlu’nun sağlıklı
beslenmenin dikkat ve konsantrasyonla
ilişkisini aktardığı söyleşide, tanker sürü-
cülerinin eşleri hangi besin gruplarını ne
sıklıkta ve ne porsiyonlarda tüketmek ge-
rektiği, düzenli beslenmenin iş performan-
sı üzerindeki etkileri, tüketilen yiyeceklerin
vücutta yarattığı fiziksel ve ruhsal etkileri
hakkında bilgi aldılar.
TOTAL, DAF
TRUCKS Ve
TIRSAN’dan
Madeni Yağ
Pazarında İşbirliğiTotal ile DAF Trucks ve DAF Trucks
Türkiye distribütörü TIRSAN, made-
ni yağ konusunda işbirliği yapıyor.
Böylece Total ve DAF Trucks ara-
sında Avrupa’nın bir çok ülkesinde
başlayan işbirliği Türkiye’de de
sürdürülmüş oluyor. Total ile işbir-
liği neticesinde TIRSAN Treyler A.Ş. tarafından Türkiye’de
pazara sunulacak DAF markalı madeni yağlar, orijinal
yedek parça statüsüyle ve öncelikli olarak TIRSAN servis-
lerinde kullanılacak.
Total ile işbirliği ne-
ticesinde TIRSAN ta-
rafından Türkiye’de
pazara sunulacak DAF markalı madeni yağlar, orijinal
yedek parça statüsüyle ve öncelikli olarak TIRSAN ser-
vislerinde kullanılacak. İşbirliğini değerlendiren TIRSAN
Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu “TIRSAN olarak
büyümeye devam ediyoruz. Bu yıl 35.yılımızı kutluyoruz
ve 35 yıldır treyler sektör lideriyiz. 2014 yılı hedefimiz olan
Avrupa’nın ilk üç treyler üreticisinden biri olma hedefine
koşuyoruz. Büyük hedeflerimiz var ve bunları gerçekleş-
tirecek iddialı girişimlerimiz var. Hedeflerimize ulaşmak
için her alanda en iyilerle işbirliği yapıyoruz. Total ile
işbirliğimizi de bu anlamda çok değerli buluyoruz” dedi.
Nuhoğlu, yaklaşık 20 yıldır Total’in Avrupa’nın birçok
ülkesinde DAF için farklı ürünler geliştirdiğini ve bunların
gerek fabrika gerekse servislerdea kullanılmakta oldu-
ğunu açıkladı. İki dünya markasının yürüttükleri yakın
işbirliğine vurgu yapan Çetin Nuhoğlu ‘Total ve DAF’ın
ortak teknoloji ve ürün geliştirme çalışmaları, saha testleri
ve teknik eğitimler düzenlediğini belirtti.
Total Oil Türkiye Genel Müdürü Olivier Chalvon-Demersay
“Total ve DAF tarafından Avrupa’da çok uzun yıllardır ba-
şarıyla yürütülen madeni yağ işbirliğini TIRSAN ile birlikte
Türkiye’ye taşıyor olmanın heyecanı içerisindeyiz. Bundan
böyle TIRSAN tarafından Türk tüketicinin hizmetine sunu-
lan DAF marka araçlarda, Total teknolojisi ile geliştirilen
ve aynı zamanda DAF tarafından fabrika ilk dolumlarda
da kullanılmakta olan orijinal DAF marka madeni yağları
kullanılabilecek. Ağır dizel motor yağları alanında TOTAL’in
sahip olduğu ileri teknolojiyi buna benzer stratejik işbirliği
projeleriyle perçinleyerek Türkiye ağır vasıta pazarında
büyümeye devam edeceğiz” diyerek projenin öneminin
altını çizdi.
Sektörden Haberler
PETROL PLUS - ARALIK 2011 45
Sektörden Haberler
TORA Petrol Deprem Bölgesi’ndeVan’da gerçekleşen depremin ardından harekete geçen Tora Petrol, tarihinde bölgeye tam donanımlı bir mobil ekip göndererek istasyonların SEÇ Emniyet kontrollerini yaptı.Konuya ilişkin Petrol Plus’a açıklama-larda bulunan Tora Petrol, Mühen-dislik Koordinatörü Yiğit Serbes, “Van ilimizde ve çevresinde meydana gelen
elim deprem hadisesi münasebetiyle halkımız ve Devletimiz elinden gelen maddi ve manevi yardımı yapmaktadır. Tora Petrol olarak bizde 31.10.2011 tarihinde bölgeye tam donanımlı bir mobil ekip göndererek istasyonların SEÇ Emniyet kontrollerini yaparak bu üzücü olaya elimizden geldiğince des-tek vermeye çalıştık. Van’a giden mobil
ekibimiz, elektrik teknisyeni, mekanik teknisyeni ve inşaat teknisyeninden oluşuyordu. Yaklaşık bir hafta süren bu kontrollerin ardından istasyonlarla ilgili raporlar ana dağıtım firmalarını gönderildi. Deprem sonrası hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve yaralı olanlara da acil şifalar dilerim” dedi.
TORA Petrol Bayileri Kıbrıs’ta Buluştu
TORA’nın geleneksel bölge
servis toplantısı 05-07 Aralık
2011 tarihleri arasında Kuzey
Kıbrıs’ta bulunan Kaya Arte-
mis Resort Hotel’de gerçekleşti.
05 Aralık Pazartesi günü Kıbrıs’ta buluşan Tora yetkili
servisleri ilk gün Kıbrıs turuna katıldılar. Toplantının
ikinci günü Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Akın’ın açılış
konuşmasıyla başladı. Fatih Akın’ın Tora’nın yapısı
ve bayileri ile ilgili konuşması ile başlayan eğitim ve
toplantılar tüm gün boyunca devam etti.
Toplantının kapanış konuşmasını ise Yönetim Kurulu
Üyesi Ertüm Tüfekçi yaptı. Tüfekçi konuşmasında
piyasa gelişimi hakkında bilgi verirken; bayiler ile
olan işbirliğinin geliştirilmesi ve SEÇ G ‘nin önemine
değindi ve Tora’nın sektöre sunduğu yeniliklerden
bahsetti.
Toplantılar sonunda yapılan gala yemeğinde en
başarılı 3 bayiye ödül verildi. Tora Diyarbakır Bölge
Servisi Güven Pompa adına Alaadin Aslan birinci
olarak Amerika seyahati kazandı. Tora Ankara Bölge
Servisi adına. Özer Tulunay ikinci olarak Avrupa Se-
yahati kazanırken, Tora Bursa Bölge Servisi Akser’den
Nihat Akyüz üçüncü olarak Kıbrıs seyahati kazandı.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen bölge servisleri
Tora ailesinin bir ferdi olmasının keyif ve gururu ile
bir kez daha bir araya gelmekten duydukları mem-
nuniyeti dile getirdiler.
Sektörden Haberler
BP Yol Güvenliği Çocuk Tiyatrosu 13’üncü Yılında Ülkemizde yaklaşık 1,5 milyon çocuğa 13 yıldır trafik
eğitimi verilmesine aracılık eden BP Yol Güvenliği Çocuk
Tiyatrosu, Aralık 2011 ve Ocak-Şubat 2012 tarihlerinde 4-8
yaş arası miniklere her Cumartesi günü saat 11.00’de “Ko-
nuşan Trafik” adlı yeni oyununu Profilo Kültür Merkezi’nde
sergileyecek.
Her yıl olduğu gibi, turnelerle tüm Türkiye’yi dolaşacak
ve ücretsiz olarak sergilenecek “Konuşan Trafik” adlı BP
Yol Güvenliği Çocuk Tiyatrosu oyunu, anaokulu ve ilköğ-
retim okulu öğrencilerine temel trafik kurallarını şarkılar
eşliğinde eğlendirerek öğretiyor. Eğitime küçük yaştan
başlanmasının önemini ortaya koyan ve öğrencilere yol
güvenliği bilincini aşılamayı amaçlayan oyun, öğrencilerin
aile bireylerini de yol güvenliği konusunda bilinçlendir-
meye hizmet ediyor.
BP Türkiye Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Murat
LeCompte, tiyatro ile ilgili olarak şu bilgileri verdi: “BP Tür-
kiye olarak, toplumun her bir bireyine yol güvenliği bilinci
kazandırmayı ve ülkemizde trafik kazalarının azalmasına
katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Gerek bu sorumluluğun,
gerekse Sağlık-Emniyet-Çevre (SEÇ) prensiplerimizin
doğal bir parçası olarak ‘yol güvenliği’ alanında birçok
çalışmaya imza atmaktayız. Gezici tiyatro ekibimiz aracılığı
ile bugüne kadar ülkemizin dört bir yanındaki
yaklaşık 1,5 milyon çocuğa ulaştırmayı başar-
dık. Bundan böyle çocukların gündelik hayat-
ta karşılaştıkları trafik öğeleriyle nedensellik
ile düşünsel, özdeşleşme ile de duygusal bağ
kurabilecekleri yeni oyunumuzla miniklerle
buluşacağız. 1997 yılında Emniyet Genel
Müdürlüğü Trafik Hizmetleri Daire Başkanlığı
işbirliğiyle başlattığımız sosyal sorumluluk
projemizi www.bpcocuk.com web sayfamız üzerinden
de daha çok çocuğa ulaştırmayı amaçlıyoruz.”
BP Türkiye’nin Afajans Görsel ve Sanatsal İletişim danış-
manlığında hazırladığı yeni oyunu “Konuşan Trafik”, 2011-
2012 eğitim öğretim döneminde Türki-
ye’deki turnelerine devam ederken hafta
içi anaokulu ve ilköğretim okullarında
çocuklarla buluşmayı sürdürecek. Oyun,
ilerleyen zamanlarda her Cumartesi günü
Anadolu yakasındaki kültür merkezleri ve
AVM’ler olmak üzere salon gösterimleriyle
çocuklar ve ailelerle buluşacak. Ücretsiz
olan oyun gösterimi için 0212 2194986
telefon numarası ve www.bpcocuk.com
web sayfasından rezervasyon yaptırmak
yeterli olacak. Aylık oyun takvimi www.bpco-
cuk.com/cocuk-tiyatrosu/takvim sayfasından
takip edilebilecek.
BP Yol Güvenliği Çocuk Tiyatrosu’nun gezici
tiyatro ekibi, bugüne kadar 300 bin kilometre
yol katedip, 3.600 okul ve 170 noktada özel
organizasyonlarla 4.200 oyun sahneledi. Tür-
kiye’deki yaklaşık 1,5 milyon çocuğa temel trafik eğitimi
verilmesine aracılık eden BP Yol Güvenliği Çocuk Tiyatrosu,
Türkiye Halkla İlişkiler Derneği’nin (TÜHİD) her yıl düzenle-
diği Altın Pusula Başarı Ödülleri’nde 2008 yılında “Eğitimde
En Başarılı Sosyal Sorumluluk Projesi” dalında ödül kazandı.
Honda Müşterilerine“Shell Hoşgeldiniz Paketi” Sunacak Shell ile Honda, hızla büyüyen otogaz pazarında
farklılık yaratacak büyük bir işbirliğine imza attı.
Yapılan anlaşmaya göre, yeni model çok cazip bir
otogazlı araç sunan Honda Türkiye, otogazlı araçları
tercih eden müşterilerine, sektörün güçlü ve güve-
nilir yakıt markası Shell AutoGas’ı tavsiye ediyor.
İşbirliği kapsamında herhangi bir Honda’nın sahip
olduğu üretici garantisine aynı şartlarda sahip ola-
cak LPG’li Honda Civic satın alan yeni müşterilere,
“Shell Hoşgeldiniz Paketi” sunulacak. Bu paketle
Shell Club Smart Card sadakat programına dahil
olacak müşteriler Shell otogaz alımlarında çeşitli
avantajlardan ve bu özel işbirliğinin ayrıcalıkların-
dan faydalanabilecekler.
İşbirliğiyle ilgili düzenlenen toplantıya Shell & Tur-
cas CEO’su Jacek Dziembaj, Shell Gaz Genel Müdürü
Semih Genç, Honda Türkiye Genel Müdürü Hideto
Yamasaki ve Honda Türkiye Satıştan Sorumlu Genel
Müdür Yardımcısı Kadir Kutluay katıldı.
Toplantıda konuşan Shell Gaz Genel Müdürü Se-
mih Genç, iki güçlü markanın yarattığı sinerjinin,
hızla büyüyen otogaz pazarında örnek bir model
oluşturacağını belirterek, şunları söyledi: “Shell’in
üstün teknolojisi ve kalite anlayışıyla fark yaratan
Shell AutoGas, Türkiye otogaz pazarında büyümeye
devam ediyor. Her geçen gün pazar payını artıran
Shell AutoGas, 2010 yılında yüzde 10 büyüme oranı
yakaladı. Bu yılın sonunda Shell AutoGas hizmeti
veren istasyon sayımızı 650’ye ulaştırmayı hedefli-
yoruz” diye konuştu.
Honda Türkiye Genel Müdürü Hideto Yamasaki ise
toplantıda şöyle konuştu: “1970’lerden itibaren
Blue Skies For Our Children sloganıyla bugüne
kadar çevreyle dost teknolojiler ışığında önemli
aşamalar kaydettik. Karbon emisyonlarının dü-
şürülmesinden Yakıt hücreli (hidrojen ile çalışan)
araçlara kadar geniş bir yelpazede çalışmalarımızı
sürdürüyoruz. LPG de çevreye duyarlı yakıtlardan
birini oluşturuyor. Türkiye’de her üç araçtan birine
LPG dönüşümü uygulanıyor. Biz de Honda olarak
bu talebi karşılamak üzere müşterilerimize Honda
garantili LPG’li araç opsiyonu sunmaya başladık.
LPG dönüşümü yapılan araçlarda da sunulacak 6
yıl 150.000km garanti imkânı ile müşterilerimizin
memnuniyetini arttırmayı hedefliyoruz. Şimdi de
Shell ile yaptığımız anlaşma ile LPG alımlarında
müşterilerimiz ayrıcalığa sahip olacak.
Bu işbirliği sayesinde müşterilerimizi memnun
edeceğimiz için çok mutluyuz. Honda tutkunlarının
daha iyi şartlarda otomobil sahibi olabilmesi için
yaratıcı çözümler geliştirmeye devam edeceğiz.
Shell ile işbirliğimizin taraflara ve Türk otomobil
sektörüne hayırlı olmasını temenni ediyorum.”
PETROL PLUS - ARALIK 2011 47
Sektörden Haberler
Total’den 1 Yıllık Bedava Yakıt
Kazanan İlk 15 Talihli Belli Oldu
OPET’in “Yeşil Yol Projesi”ne İSO’dan Ödül
Total’in 17 Kasım 2011’de
başlattığıve 31 Aralık 2011
tarihine kadar 45 gün bo-
yunca devam edecek olan
kampanya süresince top-
lam 45 kişi 1 yıllık bedava
yakıt kazanırken 45.000
kişiyi de 5, 10 ve 15 TL
değerinde yakıt sürprizleri
bekliyor. Kampanyanın ilk 15 talihlisi Club Total kart sahipleri arasında 5
Aralık 2011 tarihinde Oyuncu ve Sunucu Vatan Şaşmaz’ın da katılımıyla
yapılan çekişle 4.800 TL değerinde 1 yıllık bedava yakıt kazandı.
Kampanyanın diğer talihlileri de 19 Aralık 2011 ve 4 Ocak 2012 tarihin-
de yapılacak ikinci ve üçüncü çekilişle belirlenecek olup Total’in www.
total.com.tr adresindeki internet sitesinde ve Total istasyonlarında
yayınlanacak.
Kampanya kapsamında 31 Aralık 2011 tarihine kadar Total istasyonların-dan Club Total kart ile tek seferde yapılan 45 TL’lik akaryakıt ve otogaz alışverişlerinde Club Total kart sahipleri 4.800 TL değerinde 1 yıllık bedava yakıt kazanma şansı elde ediyor. Kampanyaya katılım konusunda üst sınır getirmeyen Total, 45 TL üzerindeki harcamalara her 45 TL için 1 çekiliş hakkı veriyor. Ayrıca 45.000 Club TOTAL kart sahibi tek seferde yapılacak her 45 TL’lik alışverişe 5, 10, 15 TL değerinde bedava yakıt kazanma şansı yakalayacak. Club Total kart sahipleri kampanya boyunca yapacakları tüm akaryakıt ve otogaz alımları için standart Club TOTAL puanı kazanmaya devam edecek. Club Total kart sahipleri puanlarını akaryakıt veya otogaz
alımında kullanabilecek.
OPET tarafından 2004 yılından bu yana yürütülen “Yeşil
Yol Projesi”, İSO 2010 Yılı Sürdürülebilir Çevre Dostu Ürün
ve Uygulama Ödülleri’nde Kurumsal Sosyal Sorumluluk
(KSS) dalında 3.’lük kazandı.
Bu yıl 16. kez verilen İstanbul Sanayi Odası 2010 Yılı
Sürdürülebilir Çevre Dostu Ürün ve Uygulama Ödülleri,
çevre yönetimi, enerji ve hammaddenin etkin kullanımı,
atıkların azaltılması, geri kazanımı, yeniden kullanımı, çev-
re bilincinin geliştirilmesi ve çevre eğitimi gibi konularda,
diğer firmalara ve kuruluşlara örnek olacak çalışmalarını
ödüllendirmeyi amaçlıyor. Ödülle, İSO üyelerinin çevre
koruma ile ilgili geliştirdikleri, sürdürülebilir kalkınmayı
destekleyen örnek ürün ve uygulamaları teşvik ediliyor.
OPET’e ödülü, düzenlenen törende İstanbul Sanayi Odası
Başkanı Tanıl Küçük tarafından OPET Kurumsal İletişim
Müdürü Ayşenur Aydın’a takdim edildi.
OPET’in sosyal sorumluluk projelerinin lideri, OPET
Yönetim Kurulu Üyesi Nurten Öztürk yaptığı değerlen-
dirmede, 2004 yılından bu yana devam eden Yeşil Yol
Projesinin layık bulunduğu İSO 2010 Yılı
Sürdürülebilir Çevre Dostu Ürün ve Uy-
gulama Ödülü için teşekkür etti. Nurten
Öztürk, Yeşil Yol projesi kapsamında şu
ana kadar birçok ilde gerçekleştirdikleri geniş kapsamlı
ağaçlandırma çalışmalarıyla OPET’in çevreye verdiği de-
ğeri kanıtladığını belirterek şunları söyledi: “Kazandıklarını
yine kendi ülkesinde yatırıma dönüştüren bir şirket olarak,
“Bilinçli Toplum Projeleri” kapsamında başlattığımız Yeşil
Yol projesi ile ülkemizin daha yeşil bir görünüme sahip ol-
ması için yeşillendirme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tüm
istasyonlarımızın giriş ve çıkışlarını ağaçlandırıyor, pyezaj
çalışmaları yapıyoruz. Kazandığımız ödüller de doğru bir
proje sürdürdüğümüzü kanıtlar
nitelikte. Başta İSO olmak üzere
projemizi bu ödülle buluştu-
ran süreçte emeği geçenlere
teşekkürlerimi yineliyor, “Yeşili
kaybeden, yaşamı kaybeder”
diyerek herkese yeşil bir Türkiye
için çağrıda bulunuyorum.”
OPET akaryakıt istasyonları ve çevresin-deki 1,5 kilometrelik alanın ağaçlandırıl-masını amaçlayan “Yeşil Yol Projesi”, “Yeşili kaybeden, yaşamı kaybeder” sloganıyla
ülkemizdeki yeşil alanların yaygınlaşmasına önemli katkıda bulunuyor. Proje ile 10 yıl içinde yarım milyonun üzerinde ağaç kazandırılması hedefleniyor.
Karayolları Genel Müdürlüğü ve Tema Vakfı’nın da deste-ğiyle gerçekleşen “Yeşil Yol” projesi kapsamında bugüne kadar 613 istasyonda ve belediyeler tarafından belirlenen ağaçsız alanlarda, 503 bin 117 adet bölgenin iklim ve toprak koşullarına uygun bitki dikimi gerçekleştirildi.
CrediTP Kartlarına Yoğun İlgi
Türkiye Petrolleri Petrol Dağıtım AŞ
istasyonlarında akaryakıt alımında
anında yüzde 3 indirim sağlayan
sadakat kartı CrediTP’ye ilgi gün-
den güne artıyor. Kamu kurum ve
kuruluşlarında başlayan tanıtım
faaliyetlerine kamu çalışanları yo-
ğun ilgisi gösterdi. Ankara Oran’da TRT Genel
Müdürlüğü’nde 2 gün süren lansman faaliyet-
leri neticesinde yaklaşık 1500 TRT çalışanına
kart verildi ve başvuru formları alındı. Aynı
şekilde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda Tür-
kiye Petrolleri’ne ait sadakat kartları Bakanlık
çalışanlarına anlatıldı. Burada da yaklaşık 700
kişi CrediTP ile tanıştı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB) Ekonomi ve Teknoloji
Üniversitesi bünyesindeki Kongre
Merkezi’nde düzenlenen ‘Enerji
Sektörü Paylaşım Paneli’ öncesin-
de CrediTP kartları tanıtıldı. TOBB
ETÜ öğrencileri ve panele gelenler
tarafından ilgi gören indirim kartlarından yak-
laşık 700’ü yeni sahipleri ile buluştu. Ağustos
2012’ye kadar CrediTP tanıtım faaliyetlerinin
devam edeceğini ifade eden yetkililer, başta
kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, özel
kuruluş ve alışveriş merkezleri (AVM) olmak
üzere yaklaşık 40 noktada daha tanıtımların
süreceğini söylediler.
48 PETROL PLUS - ARALIK 2011
Starpet’ten İlköğretim Öğrencilerine
Yönelik “Verimli Tüketim Eğitimi”
ANTOİL’den İki Yeni Ürün
Teknotel’den
Akaryakıt
Sektörünün
Erişim İhtiyacına
Uçtan Uca Çözüm
Doğal kaynakların tahribatını engellemek amacıyla
Starpet tarafından başlatılan, sosyal sorumluluk pro-
jesi “Verimli Tüketim Hareketi”ne, şirket çalışanları,
bayiler ve duyarlı vatandaşlardan sonra ilköğretim
öğrencileri de katıldı. Mersin Özel Tarsus Koleji
öğrencilerine 16 Aralık tarihinde Starpet tarafından
verilen çevre bilinci eğitiminde; doğal kaynakların
nasıl korunacağı, çöp ayrıştırma yöntemleri ve enerji
verimliliği konuları anlatıldı.
16 Aralık Cuma günü Mersin’deki Özel Tarsus Koleji
öğrencileri ile buluşan Starpet yetkilileri, genç çevre
gönüllülerine doğal kaynakların nasıl korunacağı ko-
nusunda bilgiler verdi. Öğrenciler tarafından büyük
ilgi ile karşılanan, bir buçuk saatlik eğitim programı
interaktif oyunlarla da desteklendi. Program kapsa-
mında öğrencilere çöpleri nasıl ayrıştırma-
ları gerektiğini uygulamalı olarak gösteren
Starpet yetkilileri, enerji kaynaklarının kul-
lanımı konusunda da çevreci minikleri bilgilendirdi.
Eğitim sonrasında Özel Tarsus Koleji Müdürü Erdinç
Gültepe, Starpet yetkililerine teşekkür plaketi verdi.
Uygulamaya başladık ları “ Verimli Tüketim
Hareketi”nin gelecek nesiller için yapılan bir yatırım
olduğuna değinen Starpet Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı Murat Okalin, “Starpet olarak tüm insanlı-
ğın bugününü ve geleceğini ilgilendiren bu konuda,
üzerimize düşeni yerine getirmeyi sosyal sorumlulu-
ğumuz olarak kabul ediyoruz. Biz enerji sektöründe
faaliyet gösteren bir firmayız, bu nedenle başta
enerjinin verimli kullanımı olmak üzere, tüm doğal
kaynakların tasarrufu konusunda farkındalık yarat-
manın gerekli olduğunu düşünüyoruz. Starpet çatısı
altında bayilerimize verdiğimiz eğitimleri bir adım
ileri götürerek ilköğretim okullarına taşıdık. Özel
Tarsus Koleji’nde başlayan bu uygulamanın
zamanla diğer okullarda da uygulanacağına
olan inancım tam” dedi.
Akaryakıt sektörünün Antalyalı markası
Antoil, dünyanın en büyük akaryakıt katkı
maddesi üreticilerinden aldığı teknolojik
destek ile yeni dizel grubu ürün ailesi Ant-
power Ecodiesel ve Antpower Superdiesel’i
geliştirdi.
Antoil Genel Müdür Yardımcısı Uğur AK-
ÇAY, bugüne kadar sadece pazar payı en
yüksek olan 6 firmanın ürünlerinde tasarruf
ve performans artırıcı katkıların bulundu-
ğunu ifade ederek, Antoil’ in geliştirdiği
yeni teknolojiye sahip yakıtların sektör için
de bir devrim niteliği taşıdığını söyledi.
Akçay sözlerine şöyle devam etti ; “Antoil
sektörde tasarruf ve performans katkılı
akaryakıtları müşterileri ile buluşturan
7.şirket olarak, kaliteli akaryakıtın sadece
büyük firmalardan alınabileceği ezberini
bozuyor. Sektörde devrim niteliğindeki bu
hamlemizin ardından artık büyüklü küçük-
lü tüm firmaların enerjilerini, müşterilerle
daha kaliteli yakıtı nasıl buluşturabilecek-
lerine harcamaları gerekiyor. Antoil olarak
sektördeki ilk günümüzden bu yana büyük
firma, kaliteli hizmet, kaliteli akaryakıt
algısını değiştirmeye odaklandık. Birinci
yılımızda gelmiş olduğumuz nokta bizler
için gurur vericidir. Antoil bundan sonra da
çevreye ve tüketiciye dost, katkılı ürünler
geliştirmeye yönelik çalışmalarına devam
edecektir.”
Tüketici beklentilerine göre özel olarak
geliştirilen yeni Antpower Ecodiesel ve
Antpower Superdiesel ile yüksek perfor-
mans, düşük yakıt tüketimi mümkün.
Teknotel Telekom, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun
denetim sistemine ilişkin usul ve esasları kapsamında,
akaryakıt dağıtım firmalarının ihtiyacı olan erişim hiz-
metlerini sunuyor.
Teknotel Telekom tarafından akaryakıt dağıtım firmaları
ile bayilerine sunulan çözümler kapsamında, farklı tek-
nolojilerin kullanıldığı T-METRO, T-SDSL, T-DSL, T-SAT ve
T-3G ismi ile beş servis grubu yer alıyor. Fiber optik altya-
pılar üzerinden sunulan, yüksek kapasiteli, paylaşımsız,
simetrik erişim sunan T-METRO, G.SHDSL bakır altyapı
üzerinden 2 Mbps’ye kadar simetrik erişim sunan T-SDSL,
çeşitli kapasite alternatifleri ile xDSL bakır altyapı üzerin-
den, ekonomik ve asimetrik erişim sunan T-DSL, Teknotel
Telekom’un akaryakıt firmalarının farklı ölçeklerdeki kara-
sal iletişim ihtiyaçlarını karşılıyor. Karasal altyapıların eksik
veya yetersiz olduğu bölgeler için ise uydu üzerinden çift
yönlü hizmet veren T-SAT ile GSM ağlarını kullanan T-3G
ile çözüm sunan Teknotel Telekom, akaryakıt firmalarının
EPDK tarafından şart koşulan iletişim standartlarını uçtan
uca, eksiksiz bir şekilde oluşturmalarını sağlıyor.
Sektörden Haberler