petrol plus dergisi 17
DESCRIPTION
petrol - oil - gas - gaz - shell - total - bp - opet -po - petrol ofisi - aytemiz - fullpet - bpet - balpet - alpetTRANSCRIPT
2 PETROL PLUS - AĞUSTOS 20112 PETROL PLUS - OCAK 2010
EPDK tarafından yapılan ve dağıtıcıların yüzde 15’lik pazar payı sınırında mülkiyet ve işleticilik şartlarını kaldıran düzenleme sektörün gündemine oturdu. Son dönemde ortaya çıkan fiili bir durumu yasal zemine kavuşturan düzenleme bayilerde tedirginliğe yol açtı. PETDER Genel Sekreteri Dr. Erol Metin ve PÜİS Genel Başkanı Muhsin Alkan’ın konuya ilişkin değerlendirmelerini sayfalarımızda bulacaksınız. Ayrıca PÜİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner Yenigün’de bu sayımızdaki yazısında aynı konuda değerlendirmelerde bulunuyor. Dergimiz yazarlarından Avukat Uğur Kızılca’da yazısında değişikliği hukuki yönleriyle ele alıyor.
Petrol Plus Dergisi olarak ilk sayımızdan itibaren tarafsız ve ilkeli bir yayın politikası izledik. Sektörün geleceğini ilgilendiren konularda ise elbette sektörün tarafında olduk ve olmaya devam edeceğiz. Ancak, hiçbir zaman sektör içerisinde bir kesime karşı diğer kesimin yanında olmadık, olmayacağız. Gelişmeleri tarafsız, objektif habercilik ilkeleri çerçevesinde aktarmaya devam edeceğiz.
Petrol Plus Dergisi sektörde faaliyet gösteren, sektör adına katma değer yaratan herkesin kendine yer bulabileceği bir platform olmaya devam edecek.
Saygılarımla…
Özay SAĞIR
Genel Yayın Yönetmeni
Editörden
İmtiyaz SahibiOdaklı Yayıncılık Tanıtım ve Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
Adına Nurhan SAĞIR
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Ahmet [email protected]
Genel Yayın Yönetmeni
Özay SAĞIR
EditörBerna SAN
Art DirektörBurak ALTUNBAŞ
Dağıtım Planlama ve KoordinasyonEthem KUT
Reklam KoordinatörüEmin ESER
Hukuk MüşaviriAv. Murat Kurt
YÖNETİM MERKEZİ
Odaklı Yayıncılık Tanıtım Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
Tatlısu Mah. Seyhan Sk. Elalmış Cad. No:7 D:1 Şerifali - Ümraniye / İSTANBUL
Tel: (0216) 527 32 62 Faks: (0216) 527 32 [email protected]
TASARIMODAK Tanıtım Himetleri
0216 420 20 [email protected]
Abone ve Okur Hizmetleri
BASKI ve CİLTİstanbul Basım
0(212) 454 31 71
Baskı Tarihi26.08.2011
Bu dergi tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır.
Basın Kanunu’na göre Yerel Süreli Yayın’dır.
Fiyatı: 10 TLYıllık Abonelik: 100 TL
(Fiyatlara KDV Dahildir. Yıllık gönderimlerde kargo fi yata dahil, tek gönderimlerde dahil değildir.)
“Petrol Plus Dergisi’nde yayınlanan yazı ve çizimlerin
her hakkı mahfuzdur. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez”
“Yayımlanan tüm yazılaın sorumluluğu yazarlarına, ilanların sorumluluğu ilan verene aittir. 2 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 3
Güncel
4 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Güncelİçindekiler
Tam sayfa: 24x33 / yatay - 1/2: 24x14,5 / dikey - 1/2:12x29 / 1/4: 11,5x14,5Reklam Ebatları
Reklam İndeksi
T O R A P E T R O L . . . . . . . . . . . . . . . A . K . İ .
A Y T E M İ Z . . . . . . . . . . . . . . . . . . A . K .
T I T A N I C . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Ö . K . İ .
İ P R A G A Z . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1
T I R S A N . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3
L A S T İ K PA R K . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 9
O K T T R A I L E R . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 5
E A E . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 1 7
I PA C K . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 2 3 - 2 4 - 2 5
P O W E R W A X . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 1
T P. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3 7
L Ö S E V . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4 1
N O V A T E L . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4 3
M A P F R E . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4 5
EPDK, Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinde yaptığı değişiklikle dağıtıcıların kendi mülkiyeti ve işletmesindeki istasyonlar üzerinde yaptığı satışların kendi yurt içi pazar payının yüzde 15’i geçemeyeceği hükmünü yeniden düzenledi.
PÜİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner Yenigün, sektörün gündemindeki konuları Petrol Plus Dergisi okuyucuları için kaleme aldı.
EPDK, Yüzde 15
Sınırında “Mülkiyet”
ve “İşleticilik”
Şartlarını Kaldırdı
Bayilik Sistemi Her
Sektör İçin Çok
Önemli ve
Vazgeçilemezdir10 12
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın katılımıyla gerçekleşen TABGİS iftar yemeğinde kamu, sektör temsilcileri ve bayiler buluştu.
Hiçbir Bayinin
Hakkını
Yedirmeyeceğiz20
Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) her yıl olduğu gibi bu yıl da akaryakıt sektörünü iftarda buluşturdu.
18
Petline Satış ve Pazarlama Direktörü Alper Zümrüt ile sektörde yaşanan gelişmeleri ve Petline’nın gelecek dönem hedefl erini konuştuk.
28
Aytemiz Akaryakıt Dağıtım A.Ş. Ankara, İzmir, Diyarbakır, Adana, Trabzon ve Ordu’da düzenlediği iftar yemeklerinde bayileri ve iş ortakları ile buluştu.
Aytemiz İş Ortaklarıyla
İftar Yemeklerinde
Buluştu26
PÜİS’ten
Geleneksel İftar
Yemeği
Haksız Rekabet
Sektörün Esas
Sorununu Teşkil
Ediyor
Haberler
EPDK, Yüzde 15 Sınırında “Mülkiyet” ve “İşleticilik”
Şartlarını Kaldırdı
PÜİS Yönetim Kurulu ve Genel Sekreteri Güner Yenigün:
“Bayilik Sistemi Her Sektör İçin Çok Önemli ve
Vazgeçilemezdir”
Makale: Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde Pazar
Payı Değişikliği
PÜİS’ten Geleneksel İftar Yemeği
TABGİS Başkanı Ferruh Temel Zülfikar:
Hiçbir Bayinin Hakkını Yedirmeyeceğiz
Aytemiz İş Ortaklarıyla İftar Yemeklerinde Buluştu
Söyleşi: Petline Satış ve Pazarlama Direktörü
Alper Zümrüt
Söyleşi: Best Oil Çorum bayisi
Hasan Basri Hacıismailoğlu
Makale: Akaryakıt Fiyatları ile Ham Petrol Fiyatlarının
ve Döviz Kurunun Simetrisi/Asimsetrisi
Ürün Tanıtımı: ERGİL’in StorageTech™ Marka Alev
Tutucuları ATEX Sertifikalı
Lastik İşinde Yarınlar İçin Bir Işık: LastikPark
ALC Lojistik Sektöre Tırsan ile Girdi
Şirket Haberleri
6
12
10
14
18
20
26
28
32
40
38
34
42
46
5PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
6 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Haberler
Türkiye’nin Enerji Faturası 25 Milyar Dolara Ulaştı
TPAO Mucur’da Petrol Arıyor
Petkim’den 2011’in İlk Yarısında 108 Milyon
TL’lik Kar
Türkiye’nin enerji ithalatına aktardığı kaynak 2011
yılının ilk 6 ayında geçen yılın aynı dönemine göre
yüzde 41’lik artış sağlayarak 17 milyar 604 milyon
dolardan 24 milyar 827 milyon dolara yükseldi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapı-
lan belirlemeye göre, ihracatın yüzde 19. 9 artışla
65 milyar 632 milyon doları aştığı, ithalatın ise
yüzde 43. 4 artarak 119 milyar 610 milyon dolara
ulaştığı 2011 yılının ilk 6 ayında yatırım malları
ithalatı yüzde 58 oranında artışla 18 milyar 822.
6 milyon dolara, hammadde ithalatı yüzde 40. 7
artışla 84 milyar 976. 2 milyon dolara yükseldi.
Tüketim malları ithalatı ise bu dö-
nemde yüzde 41. 4 artışla 15 milyar
352. 7 milyon dolara ulaştı. Yılın ilk
6 ayında Türkiye’nin petrol ve petrol
ürünleri, doğalgaz ve mamul gaz,
elektrik enerjisi, bitümenli taşkö-
mürü ile taş kömürü, kok kömürü,
briket kömürü ithalatından oluşan
enerji faturası geçen yılın aynı
dönemine göre yüzde 41 artarak
17 milyar 604 milyon dolardan 24
milyar 827 milyon dolara yükseldi.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı ( TPAO),
Kırşehir’in Mucur ilçesi Bayramuşağı köyü yakın-
larında petrol arama çalışmalarına başladı. Arama
Daire Başkanlığı ilk defa 2008 yılında 400 kilomet-
re, 2009 yılında da 265 kilometre uzunluğunda
2 boyutlu toplam 15 adet sismik hat açmıştı.
Yapılan ölçümlerde petrole rastlayan ekipleri
havaların düzelmesiyle beraber petrolün daha ve-
rimli olduğunu görmek için kuyuların açılmasına
başlayacak. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan
Bayramuşağı Köyü Muhtarı İbrahim Yağmur, petrol
arama çalışmalarının başladığını söyledi.
Petrol aramalarından dolayı çok mutlu olduklarını
belirten Yağmur, “İnşallah petrol çıkar da millete
faydası olur, dışa bağımlılıktan kurtuluruz. 1 yıldır
burada çalışmalar yapılıyor, bu çalışmalar sırasında
devamlı yanlarında bulundum. İlk çalışmaya baş-
ladıklarında buradan kömür gibi bir şeyler çıktı.
Bunun petrol izleri olduğunu söylediler. Petrol
bulunan yerlerde tatlı su olmazmış. Bu civarda da
yok. Ben çok ümitliyim, inşallah buradan petrol çı-
kacak. Devlet yetkililerine çok teşekkür ediyorum.
“ diye konuştu.
Petrokimya Holding A.Ş.(PETKİM), 2011’in ilk
yarısını değerlendirdi. Petrokimya sektöründe
2008’deki global ekonomik krizle yaşanan talep
daralmasının 2009 yılı ikinci yarıdan itibaren
talep büyümesine dönüştüğünü ve bu eğilimin
2010-2011 yıllarında da sürdüğünü ifade eden
yetkililer, Avrupa’daki finansal sıkıntılar ve Kuzey
Afrika ülkelerindeki siyasi çalkantılarla birlikte
petrol varil fiyatının 120 doları gördüğünü, bunun
da ana hammaddeleri nafta fiyatlarına yansıdığını
kaydederek, “Girdi maliyetlerindeki artış, aynı
oranda ürün fiyatlarına yansıtılamamış ve karlı-
lıklarda düşüşler gözlenmiştir” dedi.
Diğer yandan son dönemde TL’nin hızla değer kay-
bettiğini ve ABD Dolarının yükseldiğini hatırlatan
yetkililer, şu bilgileri verdi:
“Döviz fiyatlarındaki artış, yerli üreticilerin işletme
sermayelerini olumsuz etkilemiş ve kullanıcılar
stoklarını düşürmek zorunda kalmıştır. Öte yandan
kurların tam stabil olmaması da yerli kullanıcıyı
ithalata karşı daha tedbirli davranmak zorunda
bırakmıştır. Bu gelişmeler, yerli üretici olarak
PETKİM’e önemli avantaj sağlamıştır. “
Hazırlanan 6 aylık faaliyet raporunda yatırım,
üretim, satış ve karlılık gibi rakamlara da yer
verildi. Buna göre PETKİM, 2011’in ilk yarısında
fabrikaların modernizasyonu, kapasite artışı, enerji
verimliliği gibi alanlarda 80 milyon 802 bin TL’lik
yatırım yaptı. Şirket, 1 milyon 415 bin tonluk üre-
tim yaparken bunun 873 bin tonunu sattı. Diğer
yandan geçtiğimiz yılın aynı döneminde 1 milyar
395 milyon 783 bin TL iken bu rakam 2011’de
1 milyar 934 milyon 412 bin TL’ye yükseldi. Net
dönem karı da arttı. Geçen yılın ilk 6 ayında 65
milyon 370 bin TL olan net dönem karı bu yılın ilk
6 ayında 108 milyon 30 bin TL oldu.
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 7
Haberler
Tüpraş İlk Yarıyılda 564 Milyon TL Kar Açıkladı
BOTAŞ’ta Atama
Tüpraş, 2011 yılının ilk yarısında 564 milyon TL net
kar elde etti. 2011 yılının ilk yarısında geçen yılın
aynı dönemine göre net karını yüzde 75’lik artışla
564 milyon TL’ye ulaştıran Tüpraş’ın satış gelirleri,
artan satış hacmi ve ham petrol fiyatlarındaki
artışa paralel olarak, 2010 yılı ilk yarısının yüzde
55 üzerinde gerçekleşerek 18 milyar 233 milyon
TL’ye yükseldi.
Tüpraş’ın açıkladığı 2011 yılı ilk yarı finansal so-
nuçlarına göre, şirket, 2010 yılında 11 milyar 746
milyon TL olan satış gelirlerini, bu yılın ilk yarısında
18 milyar 233 milyon TL’ye yükseltti. 2010’un ilk
yarısında 489 milyon TL olan faaliyet karını yüzde
65 artıran şirketin, satış miktarındaki artış ve net
marja bağlı olarak ilk altı aylık faaliyet karı 809
milyon TL’ye ulaştı.
Tüpraş’tan yapılan yazılı açıklamada, “Dalgalı seyre
rağmen, düşük marj ortamında üretimde optimi-
zasyonu ve ağır ham petrol kullanma avantajını
birleştiren şirketimiz, üretim miktarını yüzde 11
oranında (1. 010 bin ton) artırırken, satış miktarını
yüzde 13 oranında (1. 308 bin ton) arttırmıştır. Ar-
tan kapasite kullanımı, ağır ham
petrol işleme avantajı, operasyo-
nel verimlilik programlarından
elde edilen verimlilik artışları,
enerji tasarrufuna yönelik pro-
jelerle elde edilen kazançların
etkisiyle Tüpraş’ın net rafineri
marjı 4, 1 Dolar/varil olmuştur”
ifadelerine yer verildi.
Satış miktarındaki artış ve net marja bağlı olarak
da ilk altı aylık faaliyet karının 809 milyon TL
olduğu belirtilen açıklamada, “Satış gelirleri ise
artan satış hacmi ve ham petrol fiyatındaki artışa
paralel olarak 2010 yılı ilk altı ayında ortalama ham
petrol fiyatı 77, 27 Dolar/varil, 2011 ilk altı aylık dö-
neminde ortalama 111, 2 dolar/varil artışla, 2010
yılı ilk yarısının yüzde 55 üzerinde gerçekleşmiştir.
Ayrıca, Fuel Oil Dönüşüm Projesi ile ilgili olarak
önemli çalışmaların tamamlandığı bu dönemde
anahtar teslimi götürü bedel esasına dayalı yatırım
tutarı 2, 38 milyar Dolar olarak belirlenmiş ve ek
anlaşma imzalanmıştır. Projenin finansmanı için
yürütülen çalışmalar kapsamında, İspanyol İhracat
Kredi Ajansı-CESCE ve İtalyan SACE İhracat Kredi
Ajanslarından 1, 72 milyar Dolar kredi, sigorta
primi ve inşaat dönemi faiz giderleri toplamı için
sigorta desteği sağlanmıştır. Bankalar ile bu destek
kapsamında kredi anlaşmaları için görüşmelerimiz
devam etmektedir” denildi.
Boru Hatları ile Petrol Ta-
şıma A.Ş. (BOTAŞ) Genel
Müdürlüğünde boş bulu-
nan yönetim kurulu üye-
liklerine Mehmet Konuk,
Sefa Sadık Aytekin ile Os-
man Zühtü Göksel getirildi.
BOTAŞ Genel Müdürlüğü
Yönetim Kurulu üyeliklerine ait atama kararları
Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, BOTAŞ
Genel Müdürlüğünde boş bulunan yönetim kurulu
üyeliklerine, Hazine Müsteşarlığında görev yapan
Sefa Sadık Aytekin, BOTAŞ Genel Müdür Yardımcısı
Mehmet Konuk ile Osman Zühtü Göksel’in atan-
ması kararlaştırıldı.
Türkiye Akaryakıtta Vergi Lideri Türkiye, benzindeki dolaylı vergide (KDV ve ÖTV)
Avrupa Birliği ülkeleri arasında birinci sırada,
motorinde ise İngiltere’den sonra ikinci sırada
bulunuyor.
Petrol Sanayi Derneği (PETDER) verilerinden ya-
pılan derlemeye göre, benzinde litre başına 1,14
avro vergi alınan Türkiye AB ülkeleri arasında en
yüksek verginin bulunduğu ülke. Benzinde vergi
miktarı bakımından Türkiye’yi 0,99 avro ile Yuna-
nistan ve Hollanda, 0,93 avro ile İngiltere ve İsveç,
0,90 avro ile Almanya ve Finlandiya takip ediyor.
Benzindeki vergi yükü litre başına, Danimarka’da
0,89 avro, Belçika’da 0,88 avro, Portekiz’de 0,87
avro, Fransa’da 0,86 avro, İtalya ve İrlanda’da 0,82
avro düzeyinde bulunuyor.
Avrupa ülkeleri içerisinde benzindeki vergi yükü
en düşük ülke litrede 0,51 avro ile Kuzey Kıbrıs
Türk Cumhuriyeti. KKTC’yi 0,56 avro vergi düzeyi
ile Bulgaristan, 0,60 avro ile Romanya, 0,61 avro
ile de Litvanya takip ediyor.
Motorindeki vergilere bakıldığı zaman ise AB ül-
keleri arasında litrede 0,94 avro ile motorindeki en
yüksek dolaylı verginin bulunduğu ülke İngiltere.
Bu ülkeyi 0,84 avro ile Türkiye, 0,81 avro ile İsveç,
0,71 avro ile İrlanda, 0,70 avro ile Yunanistan takip
ediyor.
Motorinde en düşük verginin bulunduğu ülke
ise 0,43 avro ile Lüksemburg. Lüksemburg’u 0,49
avro ile İspanya, 0,50 avro ile KKTC, 0,51 avro ile
Bulgaristan ve Letonya izledi.
Raporda, dolaylı vergilerin sektör üzerindeki et-
kisinin oluşan yüksek fiyat nedeniyle tüketimin
azalması gibi istenmeyen bir sonucu doğurması-
nın yanı sıra dağıtıcılar üzerinde oluşan ve giderek
artan bir finansman yükü olduğu kaydedildi. Ra-
porda ayrıca, Türkiye’de dağıtım sektörünün yük-
sek olan dolaylı vergileri peşin ödediği, bunun geri
ödemesinin ise pompa satışları üzerinden (kredi
kartı, taşıt tanıma, taksitlendirme ve vadeli satışlar
gibi nedenlerle) daha uzun bir süreç içerisinde
tahsil edildiği, bu nedenle verginin finansman
maliyetinin yanı sıra finansman riskini de üzerinde
taşıdığı ifade edildi.
8 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Haberler
Erdem: “Akaryakıt Piyasasında Beklenildiği
Kadar Büyük Bir Büyüme Olmadı”
OMV Petrol Ofisi, 2011’in İlk Yarı Raporunu
Yayınladı
Petrol Sanayi Derneği (PETDER) Yönetim
Kurulu Başkanı Ahmet Erdem, ekonomideki
büyüme rakamları ile piyasanın büyüme
rakamları karşılaştırıldığında, akaryakıt
piyasasında beklenildiği kadar büyük bir
büyümenin olmadığını kaydetti. Nedenler
arasında kayıt dışı akaryakıt tüketimi, 10 nu-
maralı yağ sorunu, akaryakıt fiyatlarındaki
artışın yer aldığını ifade eden Erdem yaptığı
açıklamada, bu yılın ilk altı ayında otomotiv
yakıtlarının toplam 8,7 milyon tona yüksel-
diğini belirtirken, aynı dönemde motorin
tüketiminin yüzde 3, otogaz tüketiminin
yüzde 7,4, toplam LPG tüketiminin de yüzde
2,6 oranında artış gösterdiğini belirtti. Buna
karşın toplam benzin tüketiminin ise yüzde
8,3 oranında küçüldüğüne işaret eden Er-
dem, bunların hepsi toplandığında ilk yarıda
otomotiv yakıtları toplam tüketimindeki
artışın sadece yüzde 2,2 olduğunu söyledi.
OMV Petrol Ofisi 2011 yılının ilk yarısına ait mali
raporunu yayınladı. Rapora göre şirket 2011 yılı
ilk yarısını 110 milyon TL (70 milyon USD) faaliyet
kârıyla kapattı. OMV Petrol Ofisi CEO’su Gülsüm
Azeri, “2011 yılında dünya ve Türkiye genelinde
akaryakıt pazarında farklılaşan koşullar nede-
niyle tüm şirketlerin performansları etkilendi ve
biz de kendi planlarımızı bu doğrultuda gözden
geçirdik.
Akaryakıt dağıtım ve madeni yağ sektörünün
lider şirketi konumundayız; amacımız bu liderliği
pekiştirmek, performansımızı sürekli olarak yük-
seltmek ve OMV Group’un enerji sektöründe çeşitli
iş alanlarındaki gücü ve bilgi birikimiyle önemli
atılımlara imza atmaktır.
Bu amaç doğrultusunda faaliyetlerimizi gelişti-
rirken, müşteri odaklı olmaya devam edeceğiz.”
dedi.
Raporda şu bilgilere yer verildi:
Brent Ham Petrol 2011 yılına varil başına $92 se-
viyelerinden başladı ve ilk yarının sonunda $112
seviyesine ulaştı: K.Afrika ve Ortadoğu kökenli
jeopolitik hareketlilik ile yılın ilk çeyreğinde petrol
fiyatlarına güçlü bir yükseliş eğilimi hakim oldu ve
üretimde yaşanan kesintiler nedeniyle 2. çeyreğin
başında $127 seviyeleri görüldü. Ekonomik dü-
zelme beklentisinin yerini, global kamu borçları,
kredi ve enflasyon endişelerine bırakması ile Brent
Ham Petrol 2. çeyreğin sonunda $104 seviyelerini
görüp $ 112 seviyesinden kapandı.
Değişken pazar koşullarına rağmen OMV Petrol
Ofisi sektörde lider konumunu sürdürdü: Akarya-
kıt dağıtım ve madeni yağ sektörünün lideri OMV
Petrol Ofisi’nin toplam satışları bir önceki yıla göre
%20,2 artarak 2011’in ilk yarısı sonunda 9,12 milyar
TL düzeyine (5,83 milyar USD) ulaştı. 2011’in ilk
yarısı süresince akaryakıt tüketim oranları ve akar-
yakıt fiyatlarının değişken olmasına rağmen OMV
Petrol Ofisi başarılı bir performans göstererek,
güçlü dağıtım ağı, kaliteli ürünleri ve kampanyaları
sayesinde lider konumunu korudu.
Kaçınılmaz gelişmeler kârlılığı etkiledi: Önlenmesi
mümkün olmayan gelişmeler şirketin kârlılığını
etkiledi ve OMV Petrol Ofisi 2011 yılının ilk yarısını
110 milyon TL (70 milyon USD) faaliyet kârıyla
kapattı. Ancak vergi barışı nedeniyle yapılan öde-
meler ve kur farkı giderleri sonucunda OMV Petrol
Ofisi’nin 2011 ilk yarı bilançosunda 129,3 milyon
TL’lik (82,7 milyon USD) zarar ortaya çıktı.
10 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Güncel
EPDK, Yüzde 15 Sınırında
“Mülkiyet” ve “İşleticilik”
Şartlarını Kaldırdı
EPDK tarafından yapılan ve dağıtıcıların yüzde
15’lik pazar payı sınırına ilişkin değişikliği içeren
Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’ndeki deği-
şiklik 28.07.2011 tarihli Resmi Gazete’de
yayımlanarak yürürlüğe girdi. Dü-
zenleme ile “…Dağıtıcı l isansı
sahipleri kendi mülkiyetinde
ve işletmesindeki akarya-
kıt istasyonları üzerinden
yaptığı satışlarda, kendi
yurtiçi pazar payının yüz-
de 15’inin geçilmeme-
si…” hükmünü içeren
Petrol Piyasası Lisans
Yönetmeliği’nin 34.
Maddesi; “… Dağıtıcı
lisans sahipleri; kendi
ticari unvanı altında
aldığı istasyonlu kate-
gorili bayilik lisansları
kapsamında yaptığı sa-
tışlarda kendi yurtiçi pa-
zar payının yüzde 15’inin
geçilmemesi…” şeklinde
değiştirildi. Düzenlemeyle
“mülkiyet” ve “işleticilik” şart-
ları kaldırılırken, yüzde 15 sınırı
dağıtım şirketi ile aynı ticari unvan
altında faaliyet altında gösteren bayiler
için geçerli olacak.
PETDER ve PÜİS Yetkililerinden
Değişikliğe İlişkin Petrol Plus’a
Çarpıcı Açıklamalar:
Konuya ilişkin Petrol Plus’a değerlen-
dirmelerde bulunan PETDER Genel
Sekreteri Erol Metin, söz konusu
kararın, Avrupa ülkelerinde
örnekleri görülen şirket
mülkiyeti - bayi veya şir-
ket işletmesi tarzındaki
modellerin Türkiye’de
de herhangi bir sınır-
lamaya (farklı tüzel
k işi l ik olmak kaydı
ile) tabi olmaksızın
uygulanabilmesinin
önünü açtığını be-
lirterek, “Bu yönü ile
dağıtıcılara ve bayilere
akaryakıt istasyonla-
rında farklı işletme mo-
delleri geliştirilmesinin
önünü açmaktadır” dedi.
PÜİS Genel Başkanı Muhsin
Alkan ise, yeni düzenlemeyle,
dağıtıcıların bir taraftan kendi
asli faaliyetlerini yürütürken diğer
taraftan bayilik yapabileceğini belirte-
rek, dağıtıcıların kendi istasyonlarının olması
durumunda ise bayilerin dağıtıcılarla rekabet
edebilmesinin mümkün olmadığını kaydetti.
EPDK, Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinde yaptığı değişiklikle
dağıtıcıların kendi mülkiyeti ve işletmesindeki istasyonlar
üzerinde yaptığı satışların kendi yurt içi pazar payının yüzde 15’i
geçemeyeceği hükmünü yeniden düzenledi. “Mülkiyet” ve “işleticilik”
şartlarının kaldırıldığı düzenlemeyle, yüzde 15 sınırı dağıtım şirketi ile aynı ticari unvan
altında faaliyet altında gösteren bayiler için geçerli olacak.
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 11
Güncel
PETDER Genel Sekreteri
Erol Metin:
PÜİS Genel Başkanı
Muhsin Alkan:
“Yüzde 15 konusunda EPDK’nın almış
olduğu karar 5015 sayılı Petrol Piyasası
Kanunu’nun 7. maddesinde belirtilen
“Dağıtıcıların kendi işlettiği istasyonlar
aracılığı ile yaptığı satış, dağıtıcının
toplam yurt içi pazar payının
yüzde 15’inden fazla ola-
maz” hükmünün yorumuna
yeni ve önemli bir açılım
getirmiştir. Alınan Kurul
Kararı ile bu maddenin
yansıdığı Lisans Yönet-
meliğinde, “Dağıtıcı
lisansı sahiplerinin
kendi ticari unvanı
altında aldığı istasyon-
lu kategorili bayilik lisansları kapsamında
yaptığı satış, dağıtıcının toplam yurt içi pazar
payının yüzde 15’inden fazla olamaz” şeklinde
yeni bir yorum getirilmiştir.
Bu karar sektör tarafından “Yüzde 15 sınırının
dağıtıcıların sadece kendi lisanslı ticari ünvanı
ile yaptıkları satışları kapsadığı ve dolayısıyla
farklı bir tüzel kişilik altında yapılan işletme
modellerini kapsamadığı ve söz konusu Kurul
Kararı ile bir dağıtım şirketinin farklı bir tüzel
kişilik kurmak sureti ile yüzde 15’lik sınıra tabi
olmaksızın bayilik faaliyeti ve satış yapabile-
ceği” şeklinde yorumlanmaktadır.
Bilindiği üzere ülkemizde akaryakıt istasyon-
larının nerede ise tamamı bayilerin mülkiyeti
ve/veya bayilerin işletiminde olan işletme-
lerdir. İstasyon GSM ruhsatlarına da bayilerin
sahip olduğu ve işlettiği bu model Türkiye’de
uzun yıllardır yerleşmiş bir modeldir. Esasen
yüzde 15’lik sınır kanunda olmasına rağmen,
bugüne kadar olan süreçte fiili olarak dağıtı-
cılarca işletilen istasyonların toplam istasyon
sayısındaki oranı sadece yüzde 2-3 düzeyin-
dedir. Dolayısı ile bugüne kadar kanun ile
yüzde 15’e kadar verilen bu hak pek kulla-
nılmamış durumdadır. Ancak son dönemde
yeni kurulan bazı şirketler şirket mülkiyeti ve
şirket işletmesi şeklinde yapılanmalar başlat-
mış ve bu uygulama Kurul tarafından
alınan bu karar ile yasal bir zemine
oturmuştur.
Bu karar Avrupa ülkelerinde ör-
nekleri görülen şirket
mülkiyeti - bayi veya
şirket işletmesi tar-
zındaki modellerin
ülkemizde de her-
hangi bir sınırlamaya
(farklı tüzel kişilik
olmak kaydı ile) tabi
olmaksızın uygula-
nabilmesinin önünü
açmaktadır. Bu yönü
ile dağıtıcılara ve bayilere akaryakıt istas-
yonlarında farklı işletme modelleri geliştiril-
mesinin önünü açmaktadır. Esasen Rekabet
Kurumu yayınlamış olduğu Akaryakıt Sektör
Raporu’nda bu sınırlamanın bir rekabet en-
geli oluşturduğunu ve kaldırılmasının uygun
olacağını ifade etmiştir. Bu yapısı ile karar
sektörde dağıtıcıların farklı işletme modelleri
ve farklı yatırım modelleri geliştirmelerine
olanak sağlamakta ve böylece rekabet engel-
lerini azaltıcı bir nitelik taşımaktadır. Ancak,
hali hazırda 12 bin 800 civarında olan istas-
yonların maksimum 5 yıl olarak öngörülen
sözleşme süreleri ile bayi dağıtıcı ilişkisinin
kurulmuş olduğu ve fiilen uygulandığı bir
ortamda ne derece uygulanabileceği zaman
içinde ortaya çıkacak bir konudur.
Diğer taraftan unutulmaması gerekir ki;
Petrol Piyasası Kanunu ve ikincil mevzuatlar
ile dağıtım şirketlerine büyük sorumluluklar
vermekte ve dağıtıcıların dürüst çalışan bayi-
leri de koruyan, ekonomi için de önemli olan
bir denetim görevini de üstlenmiş olduğu da
önemle vurgulanması gereken bir husustur.
Bir taraftan piyasaların daha serbest ve liberal
yapıya doğru gitmesi ve diğer taraftan da
bayi dağıtıcı ilişkilerindeki dikey yapının ko-
runması sektörün sağlıklı işleyişi ve geleceği
için korunması gereken bir yapıdır.”
“Bugün akaryakıt piyasasında rafineri, dağıtıcı ve bayi
olmak üzere üç ayak bulunuyor. Yeni düzenlemeyle
dağıtıcılar bir taraftan kendi asli faaliyetlerini yürü-
türlerken, diğer taraftan da bayilik yapabilecekler.
Dağıtıcıların kendi istasyonlarının olması durumun-
da, bayilerin bununla rekabet edebilmesi mümkün
değildir. Sistem aslında bir zincire dayanıyor. Rafineri
üretiyor. Dağıtıcı üreticiden alıyor ama aynı zamanda
ithalat yapabiliyor, bayilere satabiliyor, ayrıca kulla-
nıcıya satabiliyor. Kendi arasında da ticaret yapıyor.
Buna karşın bayi sadece ve sadece dağıtıcıdan mal
alabiliyor. Kanun koyucu demek ki, ‘Benim bu bayiyi
korumam lazım, dağıtıcılar herkese eşit muamele
yapacak’ diyor. Kanun, ‘Dağıtıcı lisans sahiplerinin
kendi işlettikleri istasyonlar aracılığıyla yaptığı satış,
dağıtıcının toplam yurtiçi pazar payının yüzde 15’den
fazla olamaz’ diye sınır getiriyor. Şimdi yeni düzenleme
ile hukuki yönden yüzde 15 oranında değişiklik olma-
masına rağmen, tanım değiştirilerek, sınırlama dağıtıcı
lisans sahiplerinin kendi ticari unvanı altında aldığı
istasyonlu kategorili bayilik lisansları kapsamında yap-
tığı satışlar şeklinde değiştiriyor. Bu şekilde yüzde 15
şartının delinmesi, bize de mutlak bu kapıyı zorlama
hakkı doğuyor. Eğer ana dağıtıcılar bayi olabilecekse,
bayiler olarak biz de TÜPRAŞ’tan mal almak istiyoruz.
Diğer dağıtıcılardan mal almak, bayiler arası ticarete
izin verilmesini istiyoruz.’’
“Değişiklik, akaryakıt istasyonlarında
farklı işletme modelleri
geliştirilmesinin önünü açmaktadır”
“Dağıtıcılar bayi
olabilecekse,
bayiler olarak biz
de TÜPRAŞ’tan mal
almak istiyoruz”
12 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Analiz
Bilindiği üzere, bundan birkaç gün önce PÜİS
Genel Başkanı Sayın Muhsin Alkan’ın hemen tüm
yazılı basında ve ajanslarda bir demeci yayınlandı.
Demeç, petrol piyasası ve özellikle bayiler ve da-
ğıtıcılar açısından çok önemli mesajlar veriyordu.
Sanıyor ve diliyorum ki, bu mesajlar gerek kamu
kesimine, gerekse sektörün tüm katmanlarına
gerekli sinyalleri vermiştir. Buna rağmen ben,
Sayın Alkan’ın demecini anlamayan ya da daha
doğru tanımla anlamak istemeyenlerin anlamasını
sağlamak adına, konuyu biraz daha irdelemekte
fayda görüyorum.
Önce, Sayın Alkan’ın demecinden ve demecinin
gerekçesinden bahsetmek istiyorum. 28 Temmuz
2011 tarihinde yapılan bir yönetmelik değişikliği
ile dağıtıcıların kendi işlettikleri istasyonlardaki
satışların piyasada yaptıkları toplam akaryakıt
satışlarının %15’ini aşamayacağını öngören
maddenin tanımı değiştirilerek, bu madde adeta
yürürlükten kaldırılmıştır. Her şeyden önce yönet-
meliğin bu şekilde değiştirilmesi Kanun hükmüyle
de ters düşüyordu. Bu durum üzerine Sayın PÜİS
Başkanı, söz konusu değişikliğin kabul edilemeye-
ceğini ifade etti. Zira Sayın Başkan’ın belirttiği gibi,
2003’te kurulan sistem, akaryakıtı tek elden almak
zorunda bırakılan bayilerin, rekabet edebilmeleri
için bu maddenin de yürürlükte olmasını öngö-
rüyor idi. Bir başka deyişle, sistemin ayaklarından
biri buydu. Dolayısıyla, ayaklardan birinin ortadan
kalkması demek, sistemin yıkılması demekti. Al-
kan, buna itiraz ediyor ve hal böyle olunca, bayinin
de rafineriden, diğer dağıtıcılardan ve bayilerden
mal alabilmesinin önünün açılmasının sağlanması
gerektiğini öngörüyordu. Bu öngörüsü de yüzde
yüz haklı bir görüştü.
Konunun biraz daha derinine inmekte
fayda var.
Kamu kesimi 2002 yılından itibaren, petrol pi-
yasasını hukuki bir zemine oturtmak, disipline
etmek için cidden takdire şayan ve özverili bir
çalışma yaptı. Bu çalışmaların sonunda, sektörün
tümünü kapsayan kanun ve bu kanuna istinaden
hazırlanan ikincil mevzuat uygulamaya konuldu.
Böylece, petrol piyasasının sağlıklı bir şekilde
çalışması düşüncesiyle bir sistem kurulmuş oldu.
Bu sistem, üretimden kullanıcıya kadar olan tüm
piyasa faaliyetlerini kapsayan bir düzenlemeyi
öngörüyordu. En özet anlatımıyla sistem, üreti-
cinin dağıtıcıya, dağıtıcının bayiye, bayinin ise
kullanıcıya satış yapmasını amaçlıyordu. Tabi ki,
her sistem gibi, bu sistemde de bazı yanlışlıklar
vardı. Ama nihayetinde kamunun, yani devletin
öngördüğü bir sistem, bir yapıydı.
Sistem, bayiler için çok acı reçeteler içeriyordu. Bu
acı reçeteler sonucunda bayiler maddi, manevi çok
ciddi bedeller ödediler, halen de ödüyorlar. Öte
yandan, yine aynı sistem, dağıtıcılar için kelimenin
tam anlamıyla dikensiz gül bahçesine dönüşmüş-
tü. Tüm yetkiler ve maddi olanaklar dağıtıcıların,
buna karşın, tüm cezalar, mağduriyetler ve maddi
sıkıntılar bayilerindi.
Ne var ki, o olmaz olası aşırı hırs burada da kendini
gösterdi. Ve bir dağıtıcı ortaya çıkıp, “BEN BU SİS-
TEMİ BEĞENMEDİM, YIKIYORUM” deme cesaret ve
gücünü -ki bunun asıl adı tamahkârlıktı- kendinde
görebildi. Kısacası, mevzuatın yasakladığı bir iş-
Bayilik Sistemi Her Sektör
İçin Çok Önemli ve
VazgeçilemezdirPÜİS Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner Yenigün, sektörün gündemindeki konuları Petrol Plus Dergisi okuyucuları için kaleme aldı.
PÜ�S Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Sekreteri Güner Yenigün
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 13
Analiz
lemi, bir uygulamayı, kendi isteği doğrultusunda
çiğnedi. O mevzuat hükmünü yok saydı.
Her şeyden önce konunun bu tarafını ele almak
lazım. Şunu her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının
çok iyi bilmesi gerekir. Bu devletin yaptığı her türlü
yasayı, sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi yapar,
değiştirebilir veya ortadan kaldırabilir. Bu yasalara
istinaden yapılacak ikincil mevzuat ve bu mevzu-
attaki değişiklikler ise yine bu yasaların belirlediği
kamu kurumları tarafından, yasa hükümlerine
uygun olarak yapılabilir.
Dolayısıyla, ülkemizde hiçbir kişinin adı ve sıfatı ne
olursa olsun, mevzuatı değiştirmeye veya ortadan
kaldırmaya gücü yetmez. Daha da önemlisi haddi
değildir. Eğer o sistemi, değiştirecek, yıkacak,
kısaca sistemin emrettiği kuralları kendi başına
değiştirmeye yeltendiyse, bunun cezasına da
mutlaka katlanacağını bilmelidir. Tabi, devletin
de bu cezayı mümkün olan en kısa zamanda
kesmesi gerekir.
Oysa, Sayın Alkan’ın da değindiği gibi, petrol
piyasasında devletin kurduğu sistem, bir dağıtıcı
tarafından hem de basın yoluyla açık açık ilan
edilerek delinmesine, ihlal edilmesine, kısacası
yıkılmaya çalışılmasına rağmen, gerekli ceza uy-
gulanmamıştır. Tam tersine, Kanuna karşı yapılan
bu illegal uygulama, bir yönetmelik değişikliği ile
legal hale getirilmiştir. Esas üzerinde durulması
gereken husus da budur. Bu uygulama, halk tabi-
riyle “yol olursa” bunun sonu neye varır? Devletin
otoritesi kalır mı?
Olaya piyasa faaliyetleri açısından bakıldığında
ise en göze çarpan husus, bayiyi mevzuat içinde
koruyan tek hükmün de ortadan kaldırılmasıdır.
Bu durumda, bayinin hali ne olacaktır?
Aldığı malın ulu-•
sal marker ka-
librasyonunu ve
teknik kriterleri-
ni analiz ettire-
meyen,
İstasyonundan •
köy pompasına
ve tarımsal tan-
kerine kadar her
ünitesi otomas-
y o n a b a ğ l a n -
masına rağmen,
ulusal marker ve teknik kriter değerleri stan-
dart dışı ise bunun cezai sorumluluğu sadece
kendisine yüklenen,
Tek yerden mal almaya mahkum edilen, •
Bu tek satıcısı i le hiçbir pazarlık şansı •
olmayan,
Kendi satış fiyatı ve karı dahi satıcısı tarafından •
belirlenen,
Aldığı malı iade edemeyen, •
Sattığı malı geri alamayan, •
Ticaretinin sonlanması satıcısının iki satırlık •
yazısına bağlı olan,
Böyle bir durumla karşı karşıya kalmamak için •
satıcısının her türlü şartını kabulden başka
hiçbir çaresi olmayan,
14 bin 500 tane akaryakıt bayisinin, tüm bu feda-
karlıklarına rağmen, artık kendilerini koruyan tek
mevzuat maddesinin de ortadan kalkması sonu-
cunda, ticaret hayatları bitme noktasına gelmiştir.
Zaten, mevzuat hükmünü yok sayan o tek dağıtıcı
da bunu medya yoluyla
açık açık ilan etmekte-
dir. İşte konunun bu
yönü çok önemlidir.
Zira bugün akaryakıt
bayisine reva görülen
bu hareket, yarın ülke-
deki tüm sektörlerdeki
bayiler için karşılaşıl-
ması muhtemel bir
durumdur. Buna karşı,
her şeyden önce tüm
bayilerin, işveren tem-
silcilerinin, başta TOBB
olmak üzere, ülkemizdeki tüm ticaret ve sanayi
odalarının duyarlı olması ve bu haksızlığın ortadan
kaldırılması için gerekli girişimlere derhal başla-
ması gerekir. Mensubu olduğum PÜİS, başta Genel
Başkanı olmak üzere ilk andan itibaren bu konuda
tepkisini ortaya koyarak, mücadele etmeye baş-
lamıştır. Dileğim, bir önceki cümlede değindiğim
tüm sivil toplum kuruluşlarının da aynı duyarlılığı
göstererek, mücadeleye katılmalarıdır.
Birkaç kelime ile çok uzun yıllardan beri, ülkemi-
zin en ücra köşelerine bayileri kanalıyla hizmet
götüren ve sayısı bir kaçı geçmeyen dağıtıcılara
seslenmek istiyorum. Sahip olduğu 36 istasyon
ile çok kısa bir süre içerisinde ciddi bir pazar
payına erişen, mevzuat yıkıcı bir dağıtıcının is-
teklerini alkışlamak, ayağınıza kurşun sıkmakla
eş anlamlıdır.
Son olarak, düne kadar “Biz bayinin dergisiyiz,
sesiyiz” diyen bazı medya mensuplarına sesleni-
yorum. Biz bu arkadaşların sadece bayinin sesi
değil, tüm sektörün sesi olmalarını arzularız. Yeter
ki, bayinin karşı sesi olmasınlar. Şurası bir gerçek
ki, medya mensuplarının en çok dikkat etmeleri
gereken husus, yaptıkları yorumlarda ve verdikleri
haberlerde daima TARAFSIZ kalmalarıdır. Özellikle
yaptıkları yorumlar tarafsızlığını kaybettiği an,
taraf olurlar. Bu da bir medya mensubunun bizce
en önemli kaybıdır. Ayrıca karşısındaki bilgisiz
olarak suçlayanlar, önce kendilerinin bu konudaki
bilgilerini iyi tartmalıdır. Hele karşısındaki suçladı-
ğı kişinin sektördeki tecrübesi, kendisinin toplam
yaşından fazla ise bu tartma işlemini çok daha
hassas yapmalıdır. En son olarak ise halen sektör-
de çok önemli yerlerde olanlar, unutulmamalıdır
ki, bugün “tu kaka” denilmeye tevessül edilen,
ortadan kaldırılmaya çalışılan, oysa kutsal olarak
değerlendirilecek hizmetler veren, çilekeş BAYİLİK
katmanından gelmiş çok değerli şahsiyetlerdir.
14 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde Pazar Payı Değişikliği
Makale
28/07/2011 tarihli, 28008 sayılı Resmi Gazete’de
Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 34 ve 44.
maddelerinde değişiklik yapıldı. Bu değişiklikle
özellikle dağıtım şirketleri lehine önemli düzen-
lemeler getirildi. Her yeni düzenlemede olduğu
gibi bu değişiklikte beraberinde yeni tartışmalar
başlattı. Özellikle bayiiler düzenlemeyi kaygı ve
endişe verici bulurken, dağıtım şirketleri ise bu
düzenlemeyi memnuniyetle karşıladı.
E P D K t a r a f ı n d a n Pe t r o l P i y a s a s ı L i s a n s
Yönetmeliği’nde yapılan ve yüzde 15 pazar payı
sınırlamasına ilişkin bu değişiklik yukarıda da
belirtildiği üzere 28/07/2011 tarihinde Resmi
Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Petrol Li-
sans Yönetmeliği’nin 34 ve 44’üncü maddelerinde
yapılan değişiklik ile dağıtım şirketleri ile bayiler
arasında daha önce var olan “mülkiyet” ve “işle-
ticilik” şartları dağıtım şirketleri lehine kaldırıldı.
Dağıtım şirketlerinin lehine olan bu düzenleme ile
artık %15 oranındaki pazar sınırlaması sadece da-
ğıtım şirketi ile aynı ticaret ünvanı altında faaliyet
gösteren bayiler için söz konusu olacak. Böylelikle
28/07/2011 tarihinden sonra bayilerin, dağıtım
şirketlerinden ayrı bir tüzel kişilik olması halinde,
düzenlemeye göre bu ayrı tüzel kişiliklerin ana
hissedarı dağıtım şirketi olsa bile %15 pazar payı
sınırlaması dikkate alınmayacak.
Dağıtım şirketlerine bağlı bayii sayısının artacağı
endişesine yol açan bu düzenleme ile aslında bir
anlamda 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunu uyarın-
ca artık bayilik lisansı için bile aranmayan mülkiyet
şartı pazar payında da aranmayacak.
Rekabet Kurumu’nun 2008 yılında
hazırlamış olduğu Akaryakıt Sektör
Raporu’nda bu değişikliğin yapıl-
masına dair görüşler yer almıştı.
Bu raporda mezkur değişikliğin bir
anlamda gerekçesini oluşturan şu
görüşlere yer verilmişti:
“5015 sayılı kanun öncesinde yü-
rürlükte olan mevzuatta, akaryakıt
ürünlerinin dağıtımına ilişkin bir
yasal düzenlemeye yer verilmemiş-
tir. Bu yasal boşluk büyük ölçüde
Bakanlık tarafından yapılan ve yasal dayanakları
kuruluş kanununda yer alan genel nitelikli ifade-
lere dayandırılarak çıkarılan ikincil düzenlemelerle
doldurulmak zorunda kalınmıştır.
5015 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre; dağı-
tım, serbest kullanıcılara akaryakıt toptan satısı
ve ikmali dahil bayilere akaryakıt satış ve ikmal
faaliyetlerinin bütünü, dağıtıcı ise akaryakıt da-
ğıtım yetkisi olan ve lisansına islenmesi halinde
depolama, tasıma, ihrakiye ve madeni yağ üre-
timi işlemleri yapabilen sermaye şirketini ifade
etmektedir.
Aynı Kanun’un 7. maddesinde; dağıtıcı lisansı sa-
hiplerinin akaryakıt olarak tanımlanan ürünlerin
dağıtım hakkına sahip olacağı ve kendi mülkiye-
Avukat U�ur KIZILCA
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 15
16 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Makale
terindeki veya sözleşmelerle oluşturacakları ba-
yilerinin istasyonlarına akaryakıt dağıtımının yanı
sıra, serbest kullanıcılara akaryakıt toptan satısı ve
depolama tesislerinin yakınındaki tesislere boru
hatları ile tasıma faaliyetinde bulunabilecekleri
belirtilmiştir. Dağıtıcılar ile ilgili olarak ifade edil-
mesi gereken en önemli yasal düzenleme; dağıtı-
cıların, başka akaryakıt dağıtıcılarının bayilerine
dağıtım yapmalarının yasaklanmasıdır. 5015 sayılı
Kanun’la, daha çok kaçak akaryakıtın önüne geç-
mek amacıyla getirilen düzenlemeler kapsamında
olan bu düzenlemenin “beyaz bayraklı ”tabir edi-
len akaryakıt istasyonlarının kaldırılması ile birlikte
değerlendirilmesi gerekmekte olup, konu raporun
ilerleyen bölümlerinde tekrar ele alınacaktır.
Yukarıda yer verilen, dağıtım
şirketlerinin mülkiyetine de sahip
oldukları bayilikler teşkil ede-
bilecekleri yönündeki hüküm,
Kanun’un bütününde gözetilen
dikey bütünleşik yapıya izin ve-
rilmesi yönündeki yaklaşımın bir
parçası olmakla birlikte, bunun
sınırlarını çizmek üzere Kanun’un
aynı maddesinde; “Dağıtıcıların
kendi islettiği istasyonlar aracı-
lığıyla yaptığı satış, dağıtıcının
toplam yurtiçi pazar payının
yüzde on beşinden fazla olamaz.”
hükmüyle dağıtım şirketlerinin
satışlarının ne kadarının kendi
bayilerince yapılabileceği öngö-
rülmüştür.
Ayrıca, dikey bütünleşik yapının bayiler arasında
eşitsizlik yaratmaması amacıyla, dağı-
tıcıların da kendi islettikleri istasyonla-
ra sübvansiyon uygulayamayacağı ve
bayi istasyonlarından farklı uygulama
yapamayacağı hükme bağlanmıştır.
Ancak, bir taraftan kendi islettikleri
bayiler kanalıyla yapılan satışlar sınır-
lanırken, diğer taraftan sübvansiyonu
önleyici bir düzenleme getirmenin
rasyonel bir temeli bulunmamaktadır;
zira dağıtım şirketlerinin sübvansiyon
uygulayarak bu bayiler kanalıyla ya-
pılan satışlarını %15’in ötesine geçir-
meleri ve toplam satışlarını artırmaları
mümkün olmadığından, böyle bir yasal çerçevede
sübvansiyon uygulamak dağıtım şirketlerinin de
lehine sonuçlar doğuracak bir husus değildir.
Kaldı ki rekabet teorisi çerçevesinde; belirli bir
ölçüde dikey bütünleşik yapıya izin veriliyorsa,
bu yapıdan kaynaklanan avantajların piyasaya
yansımasına da müsaade edilmeli ve bu tür suni
müdahalelerden kaçınılmalıdır”
Görüldüğü üzere Rekabet Kurumu’nun raporunda
dikey ve bütünleşik bir yapı olarak nitelendirilen
bayii ve dağıtım şirketi ilişkisinde dağıtım şirket-
lerinin avantajlı durumunda değişiklikten önceki
kısıtlamalar suni müdahale olarak nitelendirilmiş,
bu tür kısıtlamalar doğru bulunmamıştır. Görüşle-
rin haklılık payı olmakla birlikte sektörden gelen
seslere de kulak verilmesi ve bayilerin piyasada
mağdur olmamaları için gerekli önlemlerin alın-
ması gerektiğini düşünmekteyim.
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 17
18 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Güncel
PÜİS’ten Geleneksel İftar Yemeği
Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) her yıl olduğu gibi bu yıl da akaryakıt sektörünü iftarda
buluşturdu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın da katılımıyla gerçekleştirilen PÜİS’in
geleneksel iftarı EPDK Kurul Üyesi Celal Ustaoğlu, EPDK Petrol Piyasası Daire Başkanı Taner Mutlu,
EPDK LPG Piyasası Daire Başkanı Cemalettin Tüney, EPDK Denetim Daire Başkanı Mehmet İbiş, PİGM
Genel Müdürü Erdal Gülderen, Metroloji ve Standardizasyon Genel Müdürü Bayram Tek, enerji
bürokratları ve çok sayıda bayinin yoğun katılımına sahne oldu.
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 19
Güncel
20 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Güncel
Hiçbir Bayinin Hakkını
Yedirmeyeceğiz
Ankara Sheraon Otel’de düzenlenen iftar yemeği-
ne Enerji Bakanı Taner Yıldız, Müsteşar Yardımcısı
Selahattin Çimen, TBMM Enerji Komisyonu Üyele-
rinden Prof. Dr. Soner Aksoy, EPDK Başkanı Hasan
Köktaş ve Kurul Üyeleri, EPDK Daire Başkanları,
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, PİGM Genel Mü-
dürü Erdal Gülderen, Rekabet Kurulu Üyelerinden
Doç. Dr. Mustafa Ateş ve Prof. Dr. Metin Toprak,
Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Mustafa Güneş ve
Grup Başkanı Mustafa Sevgin ve bazı milletvekil-
leri, sektörel sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri
ile çok sayıda sektör temsilcisi katıldı.
“Kollektif bir çözüm gerekli”
İftar yemeğinde bir hoş geldiniz konuşması ger-
çekleştiren TABGİS Başkanı Ferruh Temel Zülfikar,
TABGİS olarak kurumsal kimliklerinin ve üstendik-
leri misyonun kendilerine yüklediği sorumluluklar
doğrultusunda sektöre ve ülke menfaatlerine hiz-
met edecek şekilde hizmetlerimizi sürdürdüklerini
ve de sürdürmeye devem edeceklerini ifade etti.
Bayilik müessesinin son zamanlarda içinde bulun-
duğu zorluklardan da bahseden Zülfikar, sektör
olarak devlet bütçesine katkıda birinci sırada yer
aldıklarını kaydetti. Zülfikar, şöyle konuştu;
“Elbette birinciliğe kolay yerleşilmiyor. Bizler
akaryakıt bayileri olarak bu birinciliğe giden yolda
sektörün en fazla risk üstlenen tarafıyız. Çünkü
biz satışlarımızdan taahhüt eden vergiyi ve da-
ğıtım şirketlerinin mal bedellerini hemen öderiz.
Ancak satışlarımızın % 80’ini oluşturan kredi kartı
alacaklarımızı 40- 50 gün arasında tahsil edebili-
yoruz. Toptan satışlarda ise vadeler aylarca uzuyor.
Kaçakçı ile on numara yağı akaryakıt diye satanla
adeta rekabet ederken, onlar ortalıkla rahat rahat
dolaşırken bizim ekmeğimizden çalarken, biz
her türlü sorumluluğu üstümüze alarak yine de
çizgimizi bozmadan yolumuza devam ederiz. Bu
da bizim gururumuzdur. Ancak akaryakıt bayile-
rinin ne tek başına çözümüyüz ne de tek başına
sorunuyuz.”
Bayilerin son zamanlarda yüksek akaryakıt fiyatla-
rının tek müsebbibi gibi gösterilmeye çalışıldığını,
bunun ise kabul edilemeyeceğini dile getiren
Zülfikar, “Bayilerin en fazla on beş yirmi kuruşluk
karları var. Diyelim ki bayilik sistemi ortadan
kalktı ve istasyonları işleten dağıtım şirketlerinin
elektik, personel gibi hiçbir operasyon maliyeti
yok. Bu düşüş litrede sadece 15-20 kuruş etkisi
yaratır. Tam tersini düşünelim dağıtıcılık mües-
sesini ortadan kaldırsak bile yine sadece kuruşlar
oynayacak. Kısaca şunu ifade etmek istiyorum.
Bizler hem bayiler, hem de ana dağıtım şirketleri
olarak tüm varlığımızı ortadan kaldırsak bile litre
fiyatındaki değişiklik en fazla kuruş etkisi yaratır.
Oysa ki halkımızın faydasına dokunacak indi-
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın katılımıyla gerçekleşen TABGİS iftar
yemeğinde kamu, sektör temsilcileri ve bayiler buluştu. TABGİS Başkanı Ferruh Temel
Zülfi kar, yüksek fi yatların önlenmesinde bayilik kurumunun ortadan kaldırılmasının tek
çözüm yolu olarak gösterilmesinin de bir kandırmacadan ibaret olduğunu
vurgulayarak, “Böylesi bir kandırmacıyı sırf kendi çıkarları için kamuoyunu
yanıltarak ve kanunu ihlal ederek, piyasayla haksız rekabete girerek yapmaya
çalışanlara bizler tüm varlığımızla karşı koyacağız. Onlara hiçbir bayinin
hakkını yedirmeyeceğiz” dedi.
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 21
Güncel
rimler kuruşla değil lira ile ifade edilebilir. Bunun
da yolu şüphesiz ki vergi politikasından tutunda
kayıt dışı ile mücadeleye varana kadar kolektif bir
çözümden geçer. “
Ferruh Temel Zülfikar, son zamanlarda bayilik ku-
rumunun ortadan kaldırılmasını yüksek fiyatların
önlenmesinde tek çözüm yolu olarak gösteril-
mesinin de bir kandırmacadan ibaret olduğunu
vurgulayarak, “Böylesi bir kandırmacıyı sırf kendi
çıkarları için kamuoyunu yanıltarak ve kanunu ihlal
ederek, piyasayla haksız rekabete girerek yapmaya
çalışanlara bizler tüm varlığımızla karşı koyacağız.
Onlara hiçbir bayinin hakkını yedirmeyeceğiz.
Sektörümüzün değerli otoritelerinin de bu haklı
mücadelemizde bize kulak vermesi, sağlıklı reka-
beti gözeterek gerekli düzenlemeleri yapmaları
bizlerin tek beklentisidir” dedi.
“Hiçbir sektörün büyüklüğü siyasi
istikrarın büyüklüğünden daha
büyük olamaz “
Ferruh Temel Zülfikar’ın hemen ardından bir
konuşma yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Baka-
nı Taner Yıldız, Türkiye’nin dört bir yanında bu
hizmeti ifa eden hiçbir bayinin problemine daha
önce olduğu gibi bundan sonra da kayıtsız kala-
mayacaklarını ifade etti.
Yüksek akaryakıt fiyatlarına ve son zamanda Ka-
nunda yapılan düzenlemelere de değinen Yıldız,
“aslında bütün bu meselelerin altında yatan dram
8-9 yıl önce 22 dolarlardan bulduğumuz ham
petrolü hemen hemen beş katına çıkmış olmasıdır.
Temelinde yatan sebep budur. İkinci temel sebep
ise, Türkiye’nin bir kısım konularda ki normalleş-
mesini devam ettirirken direk ve dolaylı vergilerle
alakalı dengeyi hala istediğimiz oranda sağlaya-
mamış olmamızdan kaynaklanıyor. Malum toplam
vergilerin gayri safi yurt içi hasıla içerisindeki oranı
% 22’ler civarında. Bu birçok Avrupa ülkesinin
altındaki bir orandır. Ama direk vergilerle kayıt
dışı ekonomiden kaynaklanan sebepler yüzünden
istediğimiz noktayı inşallah önümüzdeki süreçte
yakalayacağız. Ondan sonra dolaylı vergilerin
düştüğünü hep beraber göreceğiz. İkinci temel
unsurda budur. Bunun, bu iftar vaktinde, bir kez
daha altını çizmemiz gerekiyor” dedi.
Dünyada özellikle ABD ve AB ülkelerinin içinde
bulunduğu muhtemel sıkıntı ve krizin ekonomik
yansımalarının Türkiye’de ister istemez hissedi-
leceğinin altını çizen Yıldız, siyasi istikrarsızlık
sebebiyle ham petrol fiyatlarının kırılganlığın
olduğu bir konjonktürde bulunulduğunu ve bu
nedenle hiçbir sektörün büyüklüğünün mutlak
22 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Güncel
olarak siyasi istikrarın büyüklüğünden daha büyük
olamayacağını kaydetti.
Enerji sektöründeki bağımlılığa da değinen Ba-
kan Yıldız, “Türkiye’nin bütün enerji sektörü ile
beraber ithalata olan bağımlılığı % 73 civarında.
Yenilenebilir yerli kaynaklarla ve geliştirdiğimiz
bütün enerji kaynakları çeşitlendirilmesi ile be-
raber inşallah bu oranı ilerleyen süreçte daha
da aşağıya çekmeye gayret edeceğiz” şeklinde
sözlerini sürdürdü.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, en
kaliteli hizmetle beraber, bütün vatandaşlarımıza
insan odaklı hizmet götüren akaryakıt bayilerine
teşekkür ederek konuşmasına son verdi.
26 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Güncel
Aytemiz İş Ortaklarıyla İftar
Yemeklerinde Buluştu
Adana, Ankara ve İzmir’de gerçek-
leşen yemeğe Aytemiz Akaryakıt
Genel Müdürü Ahmet İzzet Eke,
Genel Müdür Yardımcısı Yakup Ya-
zar, Aytemiz Gaz Genel Müdür Yardımcısı Armağan
Nadiroğlu, Yatırım Müdürü İbrahim Nadiroğlu di-
ğer birim müdürleri katılırken; Diyarbakır, Trabzon
ve Ordu’daki iftar yemeklerine ise Genel Müdür
Yardımcısı Yakup Yazar, Aytemiz Gaz Genel Müdür
Yardımcısı Armağan Nadiroğlu, Yatırım Müdürü
İbrahim Nadiroğlu ve ilgili birim müdürlerinin
katılımıyla gerçekleşti.
Düzenlenen iftar yemeklerinde bir de konuşma
yapan Aytemiz Akaryakıt Genel Müdür Yardımcısı
Yakup Yazar, son bir yıl içinde gerçekleştirdikleri
faaliyetlere ilişkin bilgiler verdi.
18 Eylül sürecinden bugüne başta il ve ilçe mer-
kezleri olmak üzere toplam 285 bayiye ulaştıklarını
vurgulayan Yakup Yazar, 2011 yılı hedefleri olan
300 bayii sayısına da ulaşa-
caklarını kaydetti.
Sektörün 2011 pazar payla-
rına bakıldığında EPDK’nın
açıklamış olduğu 2011 yılı haziran ayı sektör
raporuna göre, 226 lisanslı bayiiyle %1.5 pazar
payına ulaştıklarını ifade eden Yazar, Benzinde
satışlarında 8. Beyaz ürün satışlarında 9. Genel
toplam satışlarda ise 10. firma olduklarını ifade
etmiştir.
LPG sektöründe faaliyet gösteren firmamız olan
Aytemiz Gaz A.Ş. ise; 234 bayiimiz ile sözleşme
imzalamış bunlardan faaliyete geçen 172 bayii-
nin tüm yatırımları tamamlanarak gaz ikmaline
başlanmıştır.
EPDK’nın 2011 yılı LPG üç aylık açıklanan sektör
raporunda şirketimiz %1.28’lik pazar payına
ulaştığı görülmektedir. Henüz açıklanmamış
olmasına rağmen ilk altı aylık satışlar baz alındı-
ğında ise %1.5’lik pazar payına ulaşacağımız ön
görülmektedir.”
Temel hedeflerinden birinin de bayilerine akarya-
kıt ikmalini sağlamak olduğunu, bu hedeften hare-
Aytemiz Akaryakıt Dağıtım A.Ş. Ankara, İzmir, Diyarbakır, Adana, Trabzon ve Ordu’da
düzenlediği iftar yemeklerinde bayileri ve iş ortakları ile buluştu.
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 27
Güncel
ketle de Tüpraş Rafinerileri başta olmak üzere on
bir ikmal noktasında hizmet verdiklerini aktaran
Yazar, faaliyette olan Kırıkkale deposunun hari-
cinde inşaatları devam eden ve yakında faaliyete
geçecek olan İzmit ve Trabzon depolarının yanında
yakında inşaatına başlanacak olan Antalya Gazipa-
şa deposu ile depo sayılarının dörde
ulaşacağının müjdesini de verdi.
“Yakında, TÜBİTAK laboratuar ça-
lışmalarında son aşamaya gelinen
şirketimize ait katkılı ürünümüz
olan motorin satışa sunulacaktır.
Tamamen tasarruf ve performans
artırıcı özelliğe sahip bu ürünümüz
herhangi bir fiyat farkı olmadan
satılacaktır” diyen Yazar, kısa bir süre
sonra ürünün tanıtıcı reklamlarının
da medyada yer alacağını söyledi.
Otomasyon konusuna da değinen Yakup Yazar,
“Otomasyon kurulmuş istasyonlarda tank ve pom-
pa otomasyonlarının tam çalışır halde olması ve
verilerin EPDK’ya sorunsuz gitmesi çok önemlidir.
Sistemde bir arıza olması durumunda derhal ilgili
otomasyon firmasının çağrı merkezinin aranıp
arızanın bildirilmesi önemlidir. Verilerin gönde-
rilmesini engelleyici teşebbüslerde bulunulması
ve otomasyonun devre dışı bırakılmasının tespiti
durumunda ise bir takım cezai yaptırımlarla karşı
karşıya kalınacaktır. Daha önce söz konusu üç
aylık dönemler halinde yapılan mutabakatlar aylık
olarak otomasyon üzerinden yapılarak EPDK’ya
bildirimler yapılacaktır. Mutabakatta en önemli
unsur istasyon dışı satışların
kayıt altına alınması ve sisteme
girilmesidir” dedi.
Daha sonra sektör hakkında da
kısa bilgiler veren ve 10 numara
yağ, kaçak/kayıt dışı akaryakıt
sorununa da değinen Yazar,
“2009 yılından beri devletin
yaklaşık 3,5 milyar dolar dü-
zeyinde vergi kaybı olmuştur.
2011 yılında bu kayıp 1,5 milyar
dolardır. Bu sorun ancak EPDK
ve Maliye Bakanlığı’nın birlikte hareket etmesiyle
çözülür.
Sektörde 18 Eylül süreci ve 2011 yılında promos-
yonların kalkmasıyla daha önce yol boylarında
olan fiyat rekabeti artık il ve ilçe merkezlerinde
başlamış bulunmaktadır. Mar-
kanın yanında fiyat politikası
önem kazanmaya ve müşteri de
artık fiyata karşı duyarlı olmaya
başlamıştır” dedi.
Yakup Yazar, temel amaçlarının
Aytemiz markası altında kaliteli
ve güvenilir hizmet sunmak ol-
duğunu ifade ederek sözlerine
son verdi.
28 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Söyleşi
Haksız Rekabet Sektörün
Esas Sorununu Teşkil Ediyor
Kendinizden bahsedebilir misiniz?
İTÜ İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği mezu-
nuyum, aynı üniversitede yüksek lisans yaptıktan
sonra tekstil sektöründe kendi şirketimi kurarak
çalışma hayatına atıldım. Kısa bir süre sonra gelen
bir teklifi değerlendirerek akaryakıt sektöründe
Marmara bölge müdürü olarak çalışmaya başla-
dım. Sonraki yıllarda da sektörde farklı kurumsal
firmalarda çeşitli pozisyonlarda çalıştım. Son beş
yıldır Petrol Sanayi Derneği’nde koordinatör ola-
rak görev yaptıktan sonra sektörümüzün güzide
firmalarından olan Petline ile yollarımız kesişti.
2011 yılı Haziran ayı itibariyle göreve başladığım
Petline’da bilgi birikim ve tecrübelerimizle ve
takım arkadaşlarımızla oluşturacağımız sinerji ile
Petline markasını hak ettiği yere taşıyabilmek için
gereken herşeyi yapma azmindeyiz.
Şu anda ülke çapında kaç istasyona
sahipsiniz? Hangi bölgeleri yatırım
anlamında stratejik buluyorsunuz?
Şu anda ülke sathında yaklaşık iki yüz kırk istas-
yonumuz var. İstasyonlarımızın batıya doğru
biraz daha yoğun olduğunu söyleyebiliriz.
Akaryakıt dağıtım sektöründe lojistik alt yapı-
nın önemi nedeniyle ikmal hizmeti aldığımız
iş ortaklarımızın yanısıra hali hazırdaki faal
tesislerimize ek olarak inşaatı devam eden
tesislerimizin kısa zamanda devreye alınmasını
hedeflemekteyiz.
Petline Türkiye’de kurulan ilk 10 firmadan biri
olarak sektörün en köklü firmalarından biri.
Petline olarak öncelikli amacımız, yıllardır lekesiz
bir şekilde gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerimizi
aynen sürdürüp markamızı hak ettiği noktalara
çıkarmak.
Değişen piyasa yapısı nedeniyle beraber yatı-
rımların biçimi ve rekabetin koşulları değişti.
Özellikle Rekabet Kurumu’nun intifa sürelerini 5
yılla sınırlayan kararı sonrasında artık istasyon
yatırımlarındaki rekabet önceki yıllara göre çok
daha yüksek seviyelere çıktı. Zira bir istasyonun
sadece inşaat yatırımının geri dönüş süresi beş
yıldan uzun olmaktadır. Son bir iki yılda sektör-
deki bu önemli gelişmelere bağlı olarak yatırımlar
irrasyonel seviyelere çıktı ve hem dağıtıcılar, hem
de bayiler önünü görememeye başladı. Diğer ta-
raftan piyasadaki on numara yağ, fatura hileleri,
hileli yakıtlar ve çeşitli kaçak kayıt dışı faaliyetlere
rağmen Petline olarak biz doğru bildiğimiz yoldan
şaşmadan emin adımlarla bu kaygan zeminde
ilerlemeye çalışıyoruz.
Bayi yatırımı yaparken nasıl bir
karar alma süreci yürütüyorsunuz
ve bayilik şartlarını değerlendirir-
ken hangi faktörleri göz önünde
bulunduruyorsunuz?
Bayi talepleri ya da yatırım talepleri farklı şekil-
lerde bize ulaşıyor. Yoğun olarak bayi adaylarımız
kendileri bizimle doğrudan temasa geçiyor. Çünkü
biz sektörde adı lekesiz kalmış ender şirketlerden
biriyiz. Petline ailesine katılmayı arzu eden bayi
adaylarımız doğrudan yatırım talebi ile bize geli-
yorlar bu bizim için çok gurur verici bir şey.
Diğer taraftan tecrübeli ve çok etkin bir saha
kadrosuna sahibiz. Saha kadromuz sürekli yatırım
yapılabilecek alanlarla ilgili inceleme çalışmalarını
devam ettiriyor. Uygun bir yatırım fırsatı ile bulun-
duğunda saha kadromuzun hazırlamış oldukları
talep dosyaları incelenir ve takım içerisinde ya-
pılan değerlendirmeler sonucunda yatırım kararı
alınıp alınmayacağına karar verilir.
Bayilik talep değerlendirmelerimizde en önemli
etken işleticidir. Öncelikli olarak Bayi adayı Petli-
ne ailesine uygun mudur? Akaryakıt sektöründe
hizmet verirken aynı düşünceler mi paylaşılıyor?
Petline Satış ve Pazarlama Direktörü Alper Zümrüt ile sektörde
yaşanan gelişmeleri ve Petline’nın
gelecek dönem hedefl erini konuştuk.
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 29
Söyleşi
Öncelikli olarak bu sorulara cevap arıyoruz.
Açıkçası yapılan değerlendirmelerde istasyonun
yeri, kapasitesi ve potansiyeli işleticisinden sonra
geliyor. İşletici ile ilgili konularda pozitif görüş
sağlandıktan sonra istasyonunun uygunluğu,
potansiyeli, fiziki durumu ile ilgili analizler yapılır.
Tüm bunların sonucunda Petline ile bayimizin iş
ortaklığı kurulmasına karar veriliyor. Bizim için
önemli olan istasyonun gösterişli olmasından
ziyade iş ortağımızın Petline markasına olumlu bir
şekilde katkıda bulunup bulunamayacağıdır.
Geçtiğimiz yıllarda Self Servis diye
sektörde yeni bir uygulama
başlattınız. Gelecek dönemde
Petline’ın sektöre kazandıracağı
benzer yenilikler neler? Sektör
kazandırdığınız yeni projeler Pazar
payınıza etkisi ne yönde oluyor?
Bu tip projeler çok uzun vadeli projelerdir ve ino-
vasyon projeleri başlığı altında değerlendirmek
gerekir. Petline bu ve buna benzer uygulamalarıyla
bu zamana kadar sektörde yapılmamış şeyleri
yapmak ve marka farklılığını ortaya koymak adına
önemli adımlar atmıştır.
Bu projelerdeki birincil amacımız
hizmet kalitemizi ve tüketici mem-
nuniyetimizi artırmaktır.
İstasyonlar bana göre yol üzerinde
mola verdiğimiz, dinlendiğimiz,
ailemizle beraber ihtiyaçlarımızı giderdiğimiz
modern kervansaraylardır. Dolayısıyla bu alanları
daha konforlu hale sokmak ve tüketicilere daha iyi
hizmet vermek için biz de durmadan kendimizi ge-
liştirmek zorundayız. Tabiî ki alt toplamda baktığı-
mız zaman ticari olarak da bu projeler sürdürebilir
olmak zorundadır ancak bizim hedefimiz bu pro-
jelerle pazar payımızı veya ticari karlılığı artırmak
değil tüketici memnuniyetini artırmaktır. Dağıtım
sektöründe doğrudan ticari yaklaşımlarla pazar
payını artırmaya yönelik kısa vadeli çalışmaların
saman alevi gibi söndüğünü de bu sektörde çok
kez görülmüştür. Bizim asıl amacımız, kaliteden
ve sektördeki imajından ödün vermeden Petline
markasını daha yukarılara taşıyabilmektir.
2011 yılı bitmek üzere bugüne
kadar belirlediğiniz hedefl ere ne
ölçüde yaklaştınız? Gerçekleştir-
diğiniz hedefl erinizi baz alarak
bundan sonraki hedefl erinizde ne
ölçüde yaklaşabileceğinizi
düşünüyorsunuz?
2011 yılı için belirlemiş olduğumuz hedeflere
ulaştığımızı söyleyebiliriz. 2011’in ilk yedi ayını ele
aldığımız zaman, 2011 sonuna kadar hedeflerimizi
bütünüyle tamamlayacağımızı öngörüyoruz. 2011
yılı 2010’dan daha hareketliydi ve hiç hayal etme-
diğimiz gelişmelere sahne oldu. Özellikle Rekabet
Kurumu’nun kararı ve EPDK’nın diğer uygulamaları
sonrasında sektörde dengeler çok hızlı değişmeye
başladı. Sektörde firmaları çok zorlayan kararlara
imza atıldı. Örneğin biz otomasyon konusunda
en başarılı şirketlerden birisiyiz. Buna rağmen
üç dört bayimizin bayiliğini fesih etmek zorunda
kaldık çünkü otomasyon işlemleri teknik olarak
yetişmedi.
Tam da bu noktada şunu sormak
istiyorum. Sizce otomasyon süreci
için verilen süre, Türkiye şartları
göz önünde bulundurulduğunda,
ne derece realistik?
Sürecin başlangıcı 2007 yılına dayanıyor. Bu
nedenle verilen süre yetersiz diyemeyiz. Daha
ziyade bazı belirsizliklere ilgili sorunlar yaşandı.
Otomasyon sisteminin tam olarak ne olduğunun
açıklanmasından sonra adaptasyon süreci sıkın-
tılı geçti. Ancak benim dikkati çekmek istediğim
nokta farklı. Otomasyon sürecine kısa sürede
geçiş yapmak mümkün ama diğer tarafta özel-
likle EPDK’nın kontrol ve denetim alanı dışında
bulunan müthiş kaçak ve hileli akaryakıt dünyası
var. Yollara çıktığınız zaman çok ucuz fiyatlara
yakıtları, on numara yağı kolaylıkla temin etmek
mümkün. Artık iş çığrından çıkmış durumda ve bu
kaçak miktarı gün geçtikçe daha büyük miktarlara
ulaşıyor. Bu durum özellikle kırsal kesimlerdeki
bayilerimizi müthiş olumsuz etkiliyor. Zaten çok
cüzi kar marjlarıyla varlığını sürdürmeye çalışan
bir sektörden bahsediyoruz. Bunun üstüne bir de
haksız rekabet edenlerden dolayı satış miktarları
düşünce istasyonlar iyice masraflarını karşılayama-
yacak duruma geliyor. Bu konuda acilen önlemler
alınmasını bekliyoruz.
On numara sorunu yıllardır var ve
bütün sektör şikayetçi ancak satışı
önlenemiyor. Sizce 10 numara
neden engellenemiyor? Çözüm
yolları nelerdir?
Temel sorun şu; motorinin ÖTV’si yaklaşık 1,3045
TL/Kg buna karşın 10 numara adı altında satılan
yağlama müstahzarlarının ÖTV’si kilogramda yak-
laşık 30 kuruş. Dolayısıyla aralarında KDV etkisiyle
1,20 TL/Kg net bir vergi farkı var. On numara yağ
adı altında kontrolsüz olarak piyasaya sunulan çok
farklı maddeler var, bunların içeriği de tam olarak
bilinmiyor ve araç motoruna, çevre
ve insan sağlığına inanılmaz zarar-
lar veriyor. Bu ürünlerin kalitesi
ile ilgili doğrudan hiçbir denetim
olmadığını maalesef söylemek
durumundayız. Piyasada satılan
bu maddelere baktığımızda çok
ciddi kazaların ve felaketlerin yaşanması kaçınıl-
maz olarak değerlendirilmektedir.
Bunun yanında Petline’nın da içinde bulunduğu
EPDK tarafından lisanslandırılmış, 5015 sayılı Pet-
rol Piyasası Kanunu uyarınca yapılan tüm düzen-
lemelere ve kurallara uymaya özen gösteren bir
30 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Söyleşi
grup oyuncu var. Ancak diğer taraftan tamamen
kuralsız bir dünya da var. Bu durumun yarattığı
haksız rekabette sektörün esas sorununu teşkil
ediyor.
Bu sorun şu şekilde çözüme kavuşturulabilir. Yağ-
lama müstahzarlarının ÖTV’si 30 kuruştan yağlama
yağları seviyesine 1.056 TL/Kg mertebelerine
çıkarılmalı. İkincisi doğrudan saha denetimlerinin
ve düzenlenmelerin yapılması gerekir. Çünkü yol
boyunca bu yağların satılması yasaya aykırı değil.
Bu yağlar depolara aktarı-
lırken yakalanırsa ancak suç
oluyor ve ceza verilebiliyor.
Üçüncü olarak da faturalarda
yapılan yolsuzluklar ancak
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın
ve Maliye Bakanlığı’nın doğ-
rudan denetimiyle or taya
çıkarılabilecek konular. Bunun
için çok sofistike çalışmalara
da ihtiyaç yok. Zaten Tüpraş
fiyatlarının altında mal satan
istasyonlar kendilerini afişe
ediyorlar. Bizim talebimiz res-
mi kurumların kendilerini afişe
eden noktalarda doğrudan
saha kontrolleri yapmasıdır.
Bu kontroller yapılırsa sorun
büyük ölçüde çözülecektir.
ADR Türkiye’de uzun zamandır
konuşulan bir konu. Sizce Türkiye
bu sürece ne ölçüde hazır? Şirketler
açısından ve elemanlar açısından
baktığımızda ADR’ye ne derece
hazırız?
ADR’ye hazır olup olmama konusunun birkaç
ayrı açıdan ele alınması gerekir. Bunlardan biri
eğitimler noktasında yeterli miyiz? Çünkü sürücü
ve güvenlik danışmanı eğitimleri ve sertifika-
landırılması çok ciddi bir süreç. İkinci olarak
ekipmanların ADR’ye uygun hale getirilmesi ve
sertifikalandırılması. Üçüncüsü ise denetleme.
Yani denetim yapacak personelin eğitilmesi ve
akredite laboratuarların yurt çapında ve yeterli
sayıda olması.
Sürücü ve güvenlik danışmanın eğitimlerinin ser-
tifikalandırılması, ekipmanların üretimi, denetimi
sertifikalandırılması, denetleme yapacak personel
ve akredite laboratuarlarının yeterliliği konuları
ADR’deki temel konulardır.
Türkiye’de ADR ilk defa dile getirildiği zaman
birkaç yılda geçişin tamamlanabileceği tahmin
edildi. Almanya’da ve İngiltere’de ADR’ye geçiş
süreci yaklaşık 20 yıl almıştır ve ADR’ye geçiş ancak
kademeli olarak mümkündür. Sağlıklı bir geçişin
ancak iyi bir planlama ile yapılabileceği, bu konu-
da hem sektörden, hem lojistik firmalarından, hem
bakanlıktan, hem de ilgili bürokratlardan oluşacak
komisyonların çok detaylı çalışmaları sonucunda
geçiş takvimlerinin hazırlanması gerektiğini dü-
şünüyoruz. Aksi takdirde ADR geçişinin çok da
mümkün olamayacağını değerlendirmekteyiz.
Bildiğiniz üzere Lisans
Yönetmeliği’nin 34’üncü ve
44’üncü maddelerinde yapılan
değişiklikle dağıtım şirketleri ile
bayiler arasındaki “mülkiyet” ve
“işleticilik” şartları kaldırıldı. Yüzde
15 pazar payı sınırlaması, sadece
dağıtım şirketi ile aynı ticari unvanı
taşıyan bayiler için geçerli olacak.
Bunun sektöre etkilerinin ne yönde
olacağını düşünüyorsunuz?
Bu konu Rekabet Kurumu Kararı sonrasında
antlaşmaların beş yıla inmesiyle birlikte aslında
bir anlamda kaçınılmaz olarak gündeme gelecek
konulardan bir tanesiydi nitekim de öyle oldu.
Çünkü bir istasyona yapılan yatırımın beş yılda
geri dönmeyeceği hepimiz tarafından biliniyor.
Dolayısıyla özellikle prestijli yerlerdeki istasyon
bedellerinin çok artması nedeniyle beş yıllığına o
bedellerin verilmesi yerine beş yıllık anlaşma be-
delinin 3-4 katı verilerek o mülkün satın alınması
dağıtım şirketleri açıcısından daha sürdürülebilir
hale gelmeye başladı. Aslında bu durum sektör-
deki değişmelerin sonucunda ortaya çıkmış bir
durum. Daha öncesinde Petrol Piyasası Kanunu’na
göre uygulanan yüzde on beşlik baraj belki yerin-
de bir uygulamaydı. Ama antlaşmaların beş yıla
inmesinin ardından sürdürülebilirliği kalmamıştı.
Bu nedenle bu yeni karar bir anlamda adilane bir
uygulama oldu diyebiliriz. Aslında hiçbir zaman
dağıtıcılar açısından dağıtım ağının tamamına
sahip olmak verimli ve değildir. Çoğu zaman istas-
yonun bayi tarafından işletilmesi daha doğru bir
yaklaşımdır çünkü
özellikle lokal bölge-
lerde verilen hizmet
de lokal olduğu için
o bölgedeki işleti-
ciler bölgenin ger-
çeklerini çok daha
iyi bilirler ve o böl-
genin ihtiyaçlarına
göre davranırlar. Siz
tarımsal tüketicile-
rin yoğun olduğu
bir yerde tünel tipi
bir yıkama makinesi
koyduğunuz zaman
uygun olmayacaktır
zira oranın müşterisi
daha çok traktör-
lerdir. O istasyona
beşte bir maliyetli
bir basınçlı yıkama makinesi koyarsanız o sistem
çalışır. Sizin bu gerçekleri bilebilmeniz içinde
sahada olmanız gerekir. Bunun yolu da bayilik
sisteminden bizim deyimimizle iş ortaklarımızdan
geçiyor. Dolayısıyla bizim hedeflerimizde istasyon
alımı yapmak olsa da biz, kendi içimizde yüzde on
beş oranını çok fazla aşmayı düşünmüyoruz. Ama
bu yönetmelik değişikliğinin sektöre çok ciddi
etkilerinin olacağını düşünüyoruz.
Bayilerinizin eğitimi
noktasında ne tür faaliyetler
gerçekleştiriyorsunuz?
Hem bayilerimize, hem pompa görevlerine gerekli
eğitimler ilgili arkadaşlarımız tarafından periyodik
olarak veriliyor. Çünkü tehlikeli maddelerle ile
uğraşıyoruz. Bu nedenle ciddi eğitimlerin sürekli
olarak verilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Gelecek dönem hedefl eriniz
nelerdir?
Tek hedefimiz var o da Petline’ı hak ettiği daha iyi
yerlere taşımak.
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 31
32 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
İstasyon Gündemi
Bayilere Olumlu Yaklaşımları
Nedeniyle Best Oil’i Tercih Ettik
Best Oil Çorum Bayisi Hasan Basri Hacıismailoğlu
ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Kendinizden ve firmanızdan kısaca
bahsedebilir misiniz?
1979 Çorum doğumluyum, ilk orta ve lise öğre-
nimimi Çorum’da tamamladıktan sonra yüksek
öğrenimime Azerbaycan’da devam ettim. Ticari
hayatıma 2001 yılında atıldım. Züccaciye ve ev
tekstili sektörü üzerine ticarete devam ederken
2005 yılında iş değişikliği yaparak akaryakıt
sektörüne geçiş yaptım. 2005 yılından bugüne
kadar akaryakıt ve LPG sektöründe iki öncü ku-
ruluş olan Best Oil ve Aygaz ile yolumuza devam
etmekteyiz.
Günde kaç araca hizmet
veriyorsunuz? Müşteri
portföyünüzden de
bahseder misiniz?
İstasyonumuzda günde ortalama 250
- 300 araca hizmet veriyoruz. Bu araç sayısı mev-
simsel olarak değişiklik göstermektedir. Müşteri
portföyümüz ağırlıklı çiftçi ve ağır vasıta araçlar
olduğu için çiftçinin tarlaya girdiği zamanlarda
bu sayı iki katına çıkmaktadır. Ayrıca Bestoil’ in biz
bayilerini destekleyen Kaptan Kart uygulamasıyla
birlikte ağır vasıtalı araçlara yüksek oranda iskonto
uygulayarak yol boyunca geçen araçların istasyo-
na girmesini sağlıyoruz.
İstasyonunuzda kaç personel
ile müşterilerinize hizmet
veriyorsunuz? Müşteri
memnuniyetini artırmak için
neler yapıyorsunuz?
Müşterilerin memnuniyeti ve sektörde kalıcı olmak
için öncelikle ekip çalışmasının önemli olduğu
kanısındayım. İstasyonumuzda vardiya sistemiyle
çalışılmaktadır. 2 idari personel, 6 pompa görevlisi,
2 temizlik görevlisi, 3 kasiyer ve 5 lokanta görevlisi
olmak üzere 18 personel ile hizmet vermekteyiz.
İstasyonumuzda birinci önceliğimiz müşterilerimi-
ze güler yüzlü ve kaliteli hizmet vermektir. Çalışan
personelimizi işe alırken Bestoil’ in belirlediği
kriterlere dikkat ediyoruz. Ayrıca müşteri mem-
nuniyetinde akaryakıt satışımızın yanı sıra lokanta
ve oto yıkama hizmeti veriyoruz. Mevsimine göre
sıcak – soğuk içecek ikramlarımızda mevcuttur.
Personelinizi daha nitelikli hale
getirmek adına ne tip eğitimler
veriyorsunuz?
Öncelikle Kaleli Best Oil tarafından düzenli verilen
eğitimlere tüm personellerimiz katılmaktadır. Bu
eğitimlerde müşteri ilişkileri, güvenlik kuralları
başta olmak üzere Best Oil’ in eğitimcileri tarafın-
dan çeşitli eğitimler verilmektedir. Müşterilerin
Selahattin Kaleli’nin tecrübe ve bilgisinden
yararlanmak isteklerinin Best Oil bayisi olmalarında
etkili olduğunu belirten Best Oil Çorum bayisi
Hasan Basri Hacıismailoğlu, “Best
Oil’in bayilerini destekleyen
kart uygulamaları, bayilerinin
herzaman yanında olması, ayrıca bölge ve saha
müdürlerimizin yoğun ilgisi ve sektörle ilgili olumlu
tavsiyeleri de tercihimizde etkili oldu” dedi.
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 33
İstasyon Gündemi
memnuniyetleri açısından ve kaliteden ödün
vermemek için bu eğitimleri çok önemsiyoruz.
Sektörde yaşanan gelişmeleri nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Bana soracak olursanız şu anda sektörde olumlu
bazı gelişmelerin yanı sıra olumsuz gelişmelerin
de bir hayli çok olduğu kanısındayım. Örneğin;
maliyetinin altında motorin satan akaryakıt is-
tasyonları, girişinde “rafineri mazotu” yazan fiyat
panosu boş, pazarlığa tabii mal satan istasyonların
sektöre çok büyük zararlar verdiğini düşünmekte-
yim. Ayrıca, akaryakıt bayileri olarak bizler, kayıt
dışı faaliyetlerin yol açtığı haksız rekabet ve gün-
den güne düşen kar onlarının içinde istasyonculuk
faaliyetini sürdürmeye çalışmaktayız. Şimdide
gelelim 10 numara yağ sorununa, geçtiğimiz
yıllarda büyük ölçekli bir vergi kaybına neden
olan 10 numara yağ uygulamalarının yapılan
etkin denetimler sonucunda azaldığını ancak bu
şekildeki kayıt dışı faaliyetlerin yapılan denetim
ve kontrollere rağmen devam ettiği görülmek-
tedir. Bu ucuz akaryakıt ve 10 numara yağ satan
bayilerden yapılacak alışveriş, araçlarda çok ciddi
maddi problemlere kadar varacak hasarlar mey-
dana getirmektedir.
Sektörün düzenleyici kurumu olan EPDK bugüne
kadar çok önemli yasal düzenlemelere imza attı.
Bunların bir kısmı bayileri olumsuz etkiledi. An-
cak olumsuz etkilendiğimiz düzenlemelerin bile
piyasanın disipline edilmesi için gerekli olduğunu
düşünüyorum. Özellikle son dönemde EPDK’ nın
da sektörü dinleyen ve bayilerin değerlerini koru-
yan bir kurum olduğu kanısındayım.
Dağıtıcı firmanızı seçerken
hangi faktörleri göz önünde
bulunduruyorsunuz?
Öncelikle dağıtıcı firmamızı seçerken çok titiz dav-
randık. Sektörde bayilerin akaryakıt dağıtım şirket-
leriyle yaşadıkları problemler ortadadır. Dağıtım
şirketi arayışına başladığımız zamanda Best Oil ile
yollarımız kesişti. Best Oil ile görüştükten sonra
sektörde herkesin bildiği ve duyduğu Selahattin
Kaleli isminin tecrübelerinden ve bilgisinden ya-
rarlanmak istememizin Best Oil bayisi olmamızda
etkisi çok fazladır. Best Oil’in bayilerini destekleyen
kart uygulamaları, bayilerinin her zaman yanında
olması, ayrıca bölge ve saha müdürlerimizin yo-
ğun ilgisi ve sektörle ilgili olumlu tavsiyeleri de
etkili olmuştur.
İstasyonunuzda aldığınız güvenlik
önlemleri nelerdir?
İstasyonumuzda 24 saat kayıt alan 14 adet kamera
bulunmaktadır. Bu hem personellerin, hem de
müşterilerin daha titiz davranmalarını sağla-
maktadır. Ayrıca BestOil in bayilerine sağladığı
istasyon güvenliği kitapçığına harfiyen uymaya
çalışmaktayız.
Son olarak eklemek istedikleriniz…
Bütün meslektaşlarıma bol kazançlı bir çalışma
hayatı diliyorum.
34 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Akaryakıt Fiyatları ile Ham
Petrol Fiyatlarının ve Döviz
Kurunun Simetrisi/Asimetrisi
Makale
Akaryakıt fiyatlarının konusunun her geçişinde
akla ilk gelen konu küresel petrol fiyatlarıdır.
Petrol fiyatlarının artmasında akaryakıt fiyatla-
rının artması beklendiği gibi, fiyat düşüşlerinde
de akaryakıt fiyatlarının düşmesi beklenir. Buna
“fiyatların simetrisi ya da asimetrisi” şeklinde bir
tanımlama yapmak uygun olabilir. Buradaki simet-
ri ve asimetri kavramlarını “birinin fiyatı diğerine
bağlı iki üründen fiyatı diğerini etkileyen ürünün
fiyatının artmasındaki hızın diğer ürünün fiyatını
arttırma hızının, ana ürünün fiyatının düşmesi
durumunda da diğer ürünün aynı oranda düşüp
hızına ne derece uyum gösterdiği ya da gösterip
göstermediği” şeklinde açıklayabiliriz. Bu konuda
farklı ülkelerin akaryakıt sektörleri için yapılmış
çalışmalar olmasına rağmen, ülkemizdeki akar-
yakıt piyasasındaki simetri/asimetri durumunu
inceleyen bir çalışmaya rastlayamadık. Bu konu ile
ilgili Bilkent Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof.
Dr. Hakan Berument ve Gazi Üniversitesi öğretim
üyelerinden Yrd. Doç. Afşin ŞAHİN ile birlikte bu
simetri/asimetriyi inceleyen çalışmamızın bir
özeti mahiyetindeki yazıyı sizler ile paylaşmak
istedim. Bu çalışma belki de sizlerin en çok merak
ettiği konulardan olan bu simetri/asimetri prob-
leminin tanımlanması için bir başlangıç olacaktır.
Bu çalışmayı yaparken amacımız da daha önce
çalışılmamış bu konunun bir kapısını aralamak,
bu konuya bir bakış açısı sağlamaktır. Tam bu
noktada bu çalışmanın yaptığımız çalışmaların
ilk ayağı olduğunu söylemek isterim. Bu çalışma-
nın akabinde aynı konuyla ilgili başka çalışmalar
da yaptık ancak şu an diğer çalışmaların bazıları
tamamlanma bazıları da hakem denetlenmesi
aşamasında olduğu için o çalışmaları bu noktada
ifade etmeyi uygun bulmuyorum.
Bu çalışmamızın zaman aralığı olarak 01.04.2005-
31.12.2009 tarih aralığı alınmıştır. Bilindiği üzere
bu zaman diliminde akaryakıt fiyatlarının for-
mülasyonunda EPDK’nin belirlemiş olduğu bir
fomül kullanılmakta. Bu formül içerisinde iki temel
fiyat faktörü vardır; Birisi yerel pazara en yakın
uluslararası l imanın, l iman
teslim (CIF) fiyatı, diğeri ise
Merkez Bankası’nın ABD Dolar
kurudur. Bu iki faktör, fiyatın
değişmesine yol açan iki önemli
değişkendir. Formülasyonun
içerisindeki bu iki değişken,
asıl sorunun nedenidir; “Fiyatlar
neden daha önceden kestirile-
meyen oran ve zamanlarda de-
ğişmekte?” Bu formülasyondaki
baz alınan liman ve akaryakıt
fiyatı İtalya’nın Cenova/Lavera
limanındaki Platts ULSD 10 ppm Mediterranean
(Akdeniz) CIF fiyatının fiyat hesaplaması yapılan
günden önceki 3 günlük ortalamasıdır. ABD Doları
ise Merkez Bankası’nın bir gün önce saat 15:30’da
açıkladığı gösterge ABD Doları satış kurudur.
Bunlar şimdilik bizim için önemli iki bilgi olarak
alınabilir. Platts’ın Mediterranean fiyatı Güney
Avrupa için de baz fiyat olduğundan, ham petrol
fiyatındaki baz petrolümüzü de Brent tipi ham
petrol olarak almayı düşündük ancak kendi pa-
zarımızda üretilen ham petrolün fiyatlanmasında
kullanılan Arab Medium OSP Saudi Arabia fiyatını
baz fiyat olarak Brent tipi ham petrol ile birlikte
kullanmayı uygun bulduk. Akaryakıt fiyatı olarak
da motorin, 95 oktan kurşunsuz ve fuel oil fiyat-
larının pompa satış vergisiz fiyatlarını inceleme
altına aldık. Fiyatları EPDK’nın yıllık raporlarındaki
fiyatlardan çektik.
Bu çalışmanın temel mantığı Dünya’daki baz ham
petrol fiyatlarının ülkemizdeki akaryakıt fiyatlarına
etkisinin artış ve azalışlarda aynı ivmede hareket
edip etmediğini anlamaktı ancak bu konuda bazı
zorluklar mevcuttu. Bunlardan birisi ülkemizin
akaryakıt üretiminde kullandığı ham petrolün
çok az miktarının yerli üretim olmasıydı. İncelemiş
olduğumuz dönem olan 2005-2009 yılları için yerli
üretimin toplam rafine edilen ham petrole oranı
sırasıyla %8.28, %8.16, %8.19, %9.06 ve %13.62
Petrol Müh. Serkan �AH�NKAHIN Enerji Dan��manl�k [email protected]
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 35
Makale
olmuştur. 2009 yılındaki yüzde artışının nedeni iç
üretim sabit kaldığı halde küresel kriz nedeniyle
düşen rafinaj kapasitesi ve işlenen ham petrol
mikatarının düşmesidir. Yerli üretim ham petrolün
toplam işlenmiş ham petrole oranının düşük olma-
sı, bizim bu çalışmamızda takip etmiş olduğumuz
baz petrolü neye göre seçeceğimiz konusunda
uzun bir süre düşünmemize yol açmıştır ancak en
sonunda Brent tipi ham petrol ile beraber kendi
iç üretimimizin fiyatlanmasında kullanılan Arab
Medium’un seçilmesinde karar kıldık. Bu çalışma-
nın içine döviz kurunu katmamızın nedenlerinden
birisi yerli petrol ürünü fiyatlarına döviz kurunun
maliyetinin ham petrolün fiyatının maliyetinden
farklı olabileceği gerçeğiydi. Bunun nedenlerin-
den birisi küresel ham petrol fiyatlarının döviz
fiyatlarından daha volatil (değişken) olmasıdır.
Diğer neden ise maliyettir. Personel maliyeti,
taşıma maliyeti, rafinajda kullanılan kimyasallar
gibi maliyetlerin fiyatları döviz kuru üzerinden
belirlenmekteyse bu durumda döviz kurunun
maliyetnin farklı olması yadırganamaz.
Çalışmamızın başında ulaşmak istediğimiz sonuca
ulaşmadaki metodolojimizi bazı varsayımlara
dayandırmak durumunda kaldık. Bunlardan birisi
yerli akaryakıt fiyatlarının ham petrol fiyatlarının
ABD Doları cinsinden değeri ile ABD Doları/Türk
Lirası kurundan da etkilendiği varsayımıydı. Me-
todolojimizin temelindeki modellemeyi yaparken
basitleştirebilmek adına yerli fiyatların küresel
petrol fiyatlarının ABD Doları cinsinden değeri ve
döviz kurundan etkilendiği varsayımı ile başlamak
adına şu formül ile başladık:
doilt herhangi bir t zamanındaki yerli ürünün TL
cinsinden fiyatını, exchanget Türk Lirası’nın ABD
Doları karşısındaki nominal değerini ve foilt ise t
zamanında ham petrol fiyatının ABD Doları cinsin-
den değerini tanımlamaktaydı. Bütün değişkenler
doğal logaritmiktir. Burada β2 bize döviz kuru-
nun sadece ham petrolün döviz kuru cinsinden
fiyatının etkisinin olmadığını, aynı zamanda aynı
miktar ham petrolü
ithal etmenin daha
maliyetli olacağını
göstermesi açısın-
dan önemli olacak-
tır. β2’nin değerinin pozitif çıkması, döviz kuru
değişimlerinin yerli ürün fiyatlarını küresel petrol
fiyatlarından daha fazla etkilediğini gösterecektir.
Eğer ilgili bütün serilerin birim kökü varsa, serile-
rin daha derin ve uzun-etkileşimli bir ilişkisinin
olabilmesi için bütün bu serilerin eşbütünleşik
(cointegrated) şekilde olmaları beklenmektedir.
Bu veriler üzerinde önce ADF,
Stock and Watson (SW) ve Kwia-
towski, Phillips, Schmidt ve Shin
(1992, KPSS) testlerini uyguladık.
Bu testlerin sonuçlarını çok yer
kapladığı için buraya taşıya-
mıyorum ancak bu testler bize
bütün serilerimizin fark-durağan
(difference stationary) olduğunu
göstermektedir. Bir sonraki test
uygulamamız Engle-Granger co-
bütünleşme testidir. Bu testin de
tablolarını buraya taşıyamamakla
birlikte bu testin de serilerimizin
eşbütünleşik olduğunu göster-
miştir. Yukarıdaki denklemimizi
dikkate aldığımızda bu testin bir sonucu olarak
yabancı petrol fiyatlarının TL değerindeki %1’lik
artış motorinde %0.60, kurşunsuz benzinde %0.61
ve fuel oilde %0.98’lik bir artışa neden olmaktadır.
Buradaki ilginç nokta aynı testi pompa satış vergili
fiyatlara uyguladığımızda serilerin eşbütünleşik
çıkmamalarıdır. Buradaki temel farkın nedeni
vergili fiyatlardaki değişimin petrol fiyatlarından
daha çok döviz kuru değişimlerinden kaynaklanı-
yor olması ihtimali olabilir. Bu test içerisinde döviz
kurundaki ilgili katsayının hep pozitif olduğunu
gözlemledik. Bu da bize akaryakıt fiyatlarının pet-
rol fiyatlarından çok döviz kurundan etkilendiği
gösteren bir delil olarak görüldü.
Eğer bu serilerin birim kökleri varsa ve ilintili
şekilde eşbütünleşiklerse, bu durumda bu özellik-
lerini bir hata düzeltme (error correction) formu
şeklinde yazabileceğimizi düşünerek aşağıdaki
formu oluşturduk:
Bu form üzerinden yapılan çalışmada değerlendi-
rilen katsayıların hepsi negatif ve istatistiki olarak
anlamlı çıktı. Buradan karşımıza çıkan sonuç da
şudur ki yerli akaryakıt fiyatlarında uzun dönemli
dengeyi bozacak fiyat artışları, bir sonraki dö-
nemde fiyatın düşmesine yol açacaktır. Tam tersi
durum düşüş için de geçerlidir. En yüksek değerli
katsayı 95 oktan kurşunsuz benzinde, en düşük de-
ğerli katsayı da motorinde çıkmıştır. Bu da düzelt-
menin 95 oktan kurşunsuzda en hızlı, motorinde
en yavaş olduğunu ortaya koymaktadır.
Daha önce asimetri üzerine yapılmış birçok çalış-
ma olmuştur. Biz de asimetrik etkileri dahil etmek
adına Granger ve Lee (1989)’nin çalışmasına itafen
bir set hazırladık:
εt-1 katsayısı pozitif olduğunda 95
oktan kurşunsuz pozitif ancak motorin
ve fuel oil negatif çıkmakta ve istatistiki
olarak anlamlı olmamaktadır ancak εt-1
katsayısı negatif olduğunda tüm değerler negatif
çıkmakta ve istatistiki olarak anlamlı olmaktadır.
Buradan çıkan sonuç şudur: Fiyatların dengenin
üzerinde çıkarak artmasının ardından bir sonraki
dönemde düşüş yaşanacağını gösteren bir istatis-
tiki delil ortaya çıkmamıştır, ancak fiyatların den-
genin altına inecek şekilde düştüğü zamanlarda
bir sonraki dönemde fiyatların artacağı istatistiki
olarak ortaya konmuştur. Bu da Galeotti, Lanza ve
Manera’nın (2003) uzun süreli denge üzerindeki
asimetri uygulanması çalışmasındaki sonuçlara
paralellik göstermiştir.
36 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Makale
Bu çalışmamızda fiyatların artış ve azalışları arasın-
da belirli bir simetri gözlemleyemedik. Buradaki
fark istatistiki olarak anlamlı bir fark olarak ortaya
çıkmıştır. Yerli pazardaki akaryakıt fiyatları ile küre-
sel petrol fiyatları arasında makul bir ilişki bulama-
dık ancak kritik olan bir sonuç olarak Türkiye’deki
yerli akaryakıt fiyatlarının ABD Doları/Türk Lirası
kurundan küresel petrol fiyatlarına nazaran daha
çok etkilendiğini istatistiki olarak anlamlı testlerin
sonucuna dayanarak söyleme imkanımız oldu.
Uzun süreli denge üzerindeki artış ya da azalışların
bir sonraki dönem için fiyatın denge yönünde
düzeltme yapması hızına etkisini incelerken,
95 oktan kurşunsuzda bu düzeltmeyi daha hızlı
görmemiz, en yavaş düzeltmeyi de motorinde
görmemiz şaşırtıcıydı çünkü tüketim olarak mo-
torinin 95 oktan kurşunsuzdan daha fazla tüke-
tilmesi nedeniyle düzeltmenin motorinde daha
hızlı olması beklentisi içindeydik. Ayrıca fiyat artışı
olduğu dönemlerde fiyatın bir sonraki dönemde
düşecek olmasının beklentisinin istatistiki olarak
ortaya çıkması da şaşırtıcı olmadı çünkü petrol
piyasalarında fiyatın artma eğiliminde olması
(backwardation) çok da yadırganacak bir durum
değildir. Stok maliyetlerinin yüksek olmasına bağlı
bu sebebin akaryakıt sektöründe görülmesi bizi
şaşırtmamıştır. Dengenin altına inecek şekilde
azalan fiyatların bir sonraki dönemde denge yö-
nünde artıyor oluşu ise beklenen bir durum olarak
karşımıza çıkmıştır.
Bu nedenlere başka nedenler de eklemek müm-
kün ancak bizim burada yapmaya
çalıştığımız çalışma neden ve sonuç
bulmaktan ziyade sektörün ihtiyacı
olan bu belirsizliğin ortadan kaldı-
rılmasında bir adım atmak oldu-
ğundan burada nedenler üzerinde
daha derin bir giriş yapmayı uygun
bulmuyorum. Yukarıda sayılan
nedenlerin yanına çok daha fazla
neden eklenebilir ancak burada
makul olanın sektörün tamamının
bu konu üzerinde çalışması ve
bulunması gerekecekse beraber
çözümler bulması gerektiği kanaatindeyim. Bu-
radaki çalışmanın ortaya koyduğu üzere döviz
kurundan çok daha fazla etkilenen bir akaryakıt
sisteminin sektördeki herkes için nasıl daha faydalı
ve karlı hale getirilebileceğinin tartışmasını sektör
uzmanlarına bırakmayı uygun buluyorum ancak
bu konununun devamı olan diğer çalışmalarımızı
ve bunlardan çıkan sonuçları sizler ile paylaşabil-
meyi umuyorum.
38 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
ERG�L’in StorageTech™ Marka Alev Tutucular� ATEX Sertifikal�
Ürün Tanıtımı
StorageTech™ hat aras� parlamay� önleyici alev tutucular� dalga �eklindeki metal k�v-r�ml� katmanlar� sayesinde boru hatlar�nda olu�abilecek yang�n esnas�nda �s�y� emen ve oksijen seviyesini azaltan bir bariyer görevi görecek �ekilde dizayn edilmi�tir. Storage-Tech™ hat aras� alev tutucular� serisi ½ inch ile 16 inch aras�nda de�i�ik boyutlarda ve geni� kullan�m alanlar�na uygun olarak iç k�sm�ndaki alev tutucu elementi paslanmaz çelik olmak üzere, d�� yüzeyi paslanmaz çelik, karbon çelik ve iste�e ba�l� olarak kaplama seçenekleri ile üretilmektedir.
ERG�L Group CEO’su Oktay Altunergil ATEX ile ilgili olarak: “ERG�L’ in Türkiye’de bir ilki gerçekle�tirip, ülkedeki ilk ve tek ATEX ser-tifikal� bas�nç vakum ventillerine ek olarak, tekrar bir ilke imza atarak alev tutucular�na ATEX onay� almas�ndan ve bir numaral� konu-munu güçlendirmesinden gururluyum. ATEX sertifikas� ile ERG�L bir ad�m daha ilerlemi� ve dünyada ATEX serfikas�na sahip az say�-
daki global üreticinin aras�nda yerini alm��t�r” diyerek, ERG�L kalitesinin kan�tlanm�� mükemmeliyeti sayesinde, dünya çap�ndaki mü�terilerine mümkün olan en iyi hizmeti sa�lamaya devam etmenin önemini vurgulad�.
Bir ERG�L Group markas� olan Storage-Tech™; gaz, enerji, in�aat ve kimya en-düstrilerine yönelik depolama tanklar� için geni� ürün yelpazesinin yan�nda, depolama tank� terminalleri için anah-tar teslim proje hizmetleri sunmaktad�r. StorageTech™ markas� uluslararas� sertifika ve üretim standartlar� ile 60’tan fazla ülkeye ürün ihraç etmi� ve kendisini global bir marka olarak ka-n�tlam��t�r. StorageTech™ ürün grubu tank ventilleri, alev tutucular, iç yüzer tavanlar, yüzer emme kollar�, yang�n koruma ekipmanlar� ve �s� e�anjörleri ba�ta olmak üzere pek çok ihtiyaca yönelik ürünler sunmaktad�r.
ERGİL Group, Türkiye’ de bir ilke imza atarak, StotageTech™ markası altında
üretilen hat arası parlamayı önleyici alev tutucuları serisinin, ATEX 94/9/EC
onayı aldı.
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 39
40 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Lastik İşinde Yarınlar İçin Bir Işık:
LastikPark
Şirket Haberleri
LastikPark Türkiye lastik piyasası ile 2010 yılı
başında tanıştı. Bir Tatko kuruluşu olan Sertaş
A.Ş.’nin bünyesindeki yer alan LastikPark sektörün
en genç satış noktaları zincirine sahip olmanın
yanında aynı zamanda sektör deneyimi ve birikimi
olarak da sektörün en tecrübeli isimlerinden biri.
LastikPark’ı mevcut dağıtım kanalları içerisinde
benzersiz kılan asıl nokta ise; iş ortaklığı, bayilik
ve satış hedefleri gibi kavramlara bilinen kalıpların
tamamen dışında bakması.
Lastik satış potansiyeli bulunan işletmelerin, lastik
ticareti ile uğraşanların zihni ve gözü artık kendi
ufuklarını açacak yeni gelişmelerde. Çünkü uzun
yıllar statik ve az sesli yapısıyla yürüyen Türkiye
lastik pazarı, son yıllarda yeni kanalların oluşmaya
başlaması ile kendi iç dinamiklerini de çalıştırarak
hareketlendi. Lastik üreticileri de çözüm ortaklığı
sunan yapıları değerlendirmekte geç kalmanın
maliyetinin farkında ve her gelişmeyi yakından
izliyor.
Geleceğin lastikçisi LastikPark
Lastik sektöründe yepyeni bir soluk olan LastikPark,
yenilikler sunma, farklı olma, hiç uygulanmayanın
yapılabileceğini gösterme misyonunu üstleniyor,
geleceğin yapı taşlarını döşüyor, yüzünü yarına
dönüyor. Bayilere öncelik veren, son kullanıcılar ile
yüz yüze olanların elini güçlendirmeyi dikkate alan
LastikPark, “Bayileri büyüyecek, LastikPark bayileri
ile büyüyecek” sloganı temelinde yükselen anla-
yışıyla kısa sürede 50’ye yakın ilde, 150’ye yakın
bayi ile piyasada daha önce rastlanmadık bir hızla
gelişimini sürdüren bir yapıya kavuştu.
Binek, 4x4, hafif ticari segmentlerinde en zen-
gin ürün çeşitliliğini müşterilerine sunmak
LastikPark’ın ana hedefi. Michelin, Goodyear, Pirelli
markaları başta olmak üzere Sertaş distribütörlü-
ğünde olan 5 lastik markası ile birlikte LastikPark,
SSW ve SBW jant markalarının ve İstanbul’da
Mutlu Akü markası da dahil olmak üzere, toplam
20 markanın tüm imkanlarını ve fırsatlarını bayi-
lerine sunuyor.
LastikPark imkanları
Stok yaptırma beklentisi, hedef-kota uygu-•
laması yok.
Satış Müdürü, Pazarlama Müdürü, Ürün •
Müdürü ve 10 Bölge Satış Sorumlusu’ndan
oluşan LastikPark ekibi, öncelikli görevlerinin
LastikPark bayilerinin çözüm ortağı olmaları
bilinci ile çalışıyor.
LastikPark uzmanlığı
LastikPark bayilerinin ihtiyaç duydukları •
her ürüne ulaşma ve zamanında temin ko-
nusunda hiç sıkıntısı yok, lastik, jant ve akü
stokları 10.000m2’lik depolarda her zaman
maksimum seviyede.
İstanbul’da 6 adet sevkiyat aracıyla günlük •
dağıtım hızına ulaşılmış durumda.
Lojistik imkanlar bayilerin satış ve finansman •
sürecinin en önemli desteği olarak kabul
ediliyor ve bu anlayışla planlanıp sürekli
geliştiriliyor.
LastikPark kolaylığı
Lastikpark’ta net fiyat uygulaması olduğu için •
geriye dönük herhangi bir faturalama işlemi,
takip ve ilave iş sorumluluğu gerekmiyor.
Web sayfası üzerinden özel bir giriş portalı ile •
tüm LastikPark bayileri kendilerine özel şifre-
ler ile girip anında güncel stok görebiliyorlar,
tüm C/H’larını takip edip, ürün siparişlerini
yine direk girerek, sevk sürecinin gelişmele-
rini takip ve kontrol edebiliyorlar.
LastikPark işbirliği
Uzman analizleri ile piyasada etkin tüm un-•
surlar değerlendirilerek hazırlanıp uygulanan
istikrarlı fiyat politikası, bayilerin en iyi fiyatla
alım yapmalarını temin ve rekabette bir adım
önde olmalarını amaçlıyor.
Yıl içerisinde periyodik sürelerde hazırlanan •
Pazarlama Kampanyaları sürekli mevcut
bulunduruluyor, aynı zamanda markaların
genel kampanyalarının yansıtılmaları da ger-
çekleşiyor. Lastikpark’ta hergün kampanya
mevsimi yaşanıyor.
Yeni plan ve projelerle birlikte LastikPark 2012
ve sonrası yıllara damga vurmayı hedefliyor.
Türkiye’de lastik sektörünün var olduğu ilk günlere
dayanan Tatko kültürü temeliyle LastikPark, yarın-
larda da sektörde değişimin motoru, geleceğin
kurucusu olma yolunda hızla ilerliyor.
Piyasanın gerçeklerini dikkate alarak müşterilerinin beklentilerine hızlı bir şekilde cevap
veren ve ezber bozan yapısı ile LastikPark, sektöre yepyeni bir soluk getiriyor.
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 41PETROL PLUS - NİSAN 2011 41
42 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Güncel
ALC Lojistik Sektöre Tırsan ile Girdi
Tırsan Treyler Adapazarı fabrikasında 17 Ağustos
2011 tarihinde yapılan tören ile Tırsan Treyler
Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu tarafından
ALC Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çiçekli’ye
15 adet Tırsan Mega Semi Treyler teslim edildi.
Tırsan Treyler Yönetim Kurulu Başkanı Çetin
Nuhoğlu, teslimat töreninde yaptığı konuşmada:
“Diğer teslimat törenlerimizde mevcut firmaların
ilave yatırımlarının teslimatını gerçekleştiriyorduk.
Fakat bugün sektörün bilinen isimlerinden Ali Çi-
çekli’ nin yeni kurmuş olduğu firmasına teslimatı
gerçekleştirmemiz çok anlamlıdır” dedi.
Nuhoğlu; “Övünerek ve gurur duyarak söyleye-
bilirim ki Ali Çiçekli ile beraber Uluslararası Nak-
liyeciler Derneği’nin (UND) yönetiminde olduk.
Özellikle eğitim konusunda gösterdiği çabalar,
uluslararası nakliye sektörüne ve bütün üyelere
çok ciddi katma değerler sağladı. 2001 yılında
kurulan Euro Akademi’de ve daha sonrasında
İstanbul Üniversitesi Lojistik Yüksek Okulunda
Eğitim verdi. Bunlar Ali Çiçekli’ nin sektöre yaptığı
katkıların göstergesidir” diye belirtti.
Tırsan Türk taşımacısının ortak
treyleridir
30 Yılı aşkın süredir taşımacılık sektöründe bu-
lunan aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Lojistik
Yüksek Okulunda Öğretim Görevlisi olan Ali Çiçekli
yaptığı konuşmada; “Bu
kadar uzun bir sektörel
deneyimden sonra kur-
duğum yeni şirketimdeki
ilk yatırımımda Tırsan’ı
tercih ettim. Ben çok titiz
araştırma yaparım ve yatı-
rım yaparken çok ihtiyatlı
yaklaşırım. Bu bağlamda
yaptığım uzun çalışmalar
sonucu Tırsan’ın rakipleri-
ne oranla çok daha avan-
tajlı olduğunu gördüm.
Öncelikle başında sek-
törden gelen Sayın Çetin
Nuhoğlu gibi bir sektör
önderi var. Dolayısıyla
taşımacının beklentilerini
çok iyi analiz edip ona
göre araç üretir. Zaten Tırsan’ın Ar-Ge ve eğitim
için sürekli çalışma yaptığını hepimiz biliyoruz.
Ayrıca Tırsan araçları, tamamı Türk mühendis ve
işçisinin alın teri ile üretilmektedir. Tırsan gerçek-
ten çok kaliteli treyler üretiyor. Hem sağlam hem
de uzun ömürlü” dedi.
Çiçekli konuşmasının devamında “Tırsan geniş ser-
vis ağı ve hizmet kalitesiyle de satış sonrası servis
konusunda emsallerinin çok önündedir. Tırsan’ı
diğerlerinden ayıran bir diğer önemli özellik de
budur. Tırsan Türk taşımacısının ortak treyleridir.”
Şeklinde konuştu. .
UND yeni nesil nakliyecilere çok
büyük katma değer sağlamıştır
Çetin Nuhoğlu ile UND’ de uzun yıllar beraber
çalıştıklarını ve bundan onur ve gurur duyduğunu
belirten Ali Çiçekli, bu süre zarfında Çetin Nuhoğlu’
nun uluslararası rakiplerimizle rekabet edebilecek
bilince ulaşmamızı sağlamada koyduğu vizyon ve
hedeflere ulaşmada ellerinden geleni yaptıklarını
belirtti.
Çetin Nuhoğlu UND ile ilgili olarak;
“Bir meslek örgütü düşünün, meslek örgütünün
üyeleri öncelikle kendilerini geliştiriyorlar, sonra
o bilgileri paylaşıyorlar, o bilgilerle beraber sektö-
rün ileri gitmesi konusunda bütün sorumlulukları
üzerine alıyorlar.
UND’ nin 2001-2007 yılları arasında yaptığı çalış-
maların bugünkü yeni nesil nakliyeciler için çok
ciddi katma değer sağladığına inanıyorum” dedi.
Meslek örgütleri sürdürülebilir kurum kimliğine
sahip şeffaf ve hesap verebilir olmalıdır
Çetin Nuhoğlu kurumsal kültürü gelişmiş UND’nin
her dönem lojistik sektörünün geleceğini tanım-
ladığını belirtirken, temel meslek örgütlerinin
Tırsan Treyler Adapazarı fabrikasında 17 Ağustos 2011 tarihinde yapılan tören ile Tırsan
Treyler Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu tarafından ALC Lojistik Yönetim Kurulu
Başkanı Ali Çiçekli’ye 15 adet Tırsan Mega Semi Treyler teslim edildi.
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 43
44 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Güncel
Düzce Ulus. Nak. Tercihini Yine DAF’tan Yana Kullandı
Plastnak Filosuna Yeni DAF ve Tırsan Ürünleri Ekledi
kurumsallaşmasının rekabet için bir zorunluluk
olduğunu belirtmiştir. Sürdürülebilir bir kurum
kimliğine sahip meslek örgütlerinin şeffaf ve he-
sap verebilir olması gerektiğini belirterek bunu
sağlayan UND’ nin hem nakliye sektörüne hem de
kamuya olan katkıları ile ilgili olarak ;
“Kurumsal kimlik çok önemlidir, kurumsal kimliği
sürdürebilmek, benimsenmiş olan stratejik plan-
lama süreçleri ile beraber profesyonel kadrolar
ile sağlanır. UND’ de oluşturulmuş olan yüksek
istişare kurulu ile yönetim kurulunun yan yana
gelerek, stratejik plana göre hedefleri birbirleri
ile paylaşmaları, sektörü diğer ülkeler ile rekabette
daha avantajlı hale getirmektedir. Türkiye’nin ih-
racat hedefi doğrultusunda da lojistik sektörünü
geliştirmek açısından, UND kurumsal kültürü,
sektöre güven sağlarken, kamu ile de işbirliğinin
sürdürülebilir olması için büyük katkı sağladığını
düşünüyorum” dedi.
Çetin Nuhoğlu ayrıca geliştirilen stratejik planlar
doğrultusunda UND’nin aldığı kararlar ile Türk
nakliyecilerinin başarısından bahsederek, ‘bugün
Türk nakliyecileri, hiçbir Avrupa ülkesinde olmadı-
ğı kadar, kendi ihracat mallarını kendi nakliyecileri
ile taşımada en büyük pazar payına sahip kara
filosu olduğunu’ vurguladı.
Düzce Ulus. Nak. Tercihini Yine DAF’tan Yana
Kullandı
DAF-Tırsan Samandıra tesislerinde düzenlenen
tören ile Düzce Ulus. Nak. 3 adet DAF XF105.460
Medium Deck araçlarını DAF-Tırsan Satış Müdürü
Lale Bayoğlu’dan teslim aldı. Faaliyetlerini Düzce
merkezli olarak yürüten firma, son alımları ile
birlikte filosundaki araç sayısını 21 çekici ve 24
semi-treylere çıkarttı.
Düzce Ulus. Nak. Yön. Kur. Bşk. İsmail Civelek
teslimat töreni esnasında DAF’ı tercih etme
nedenlerini şöyle açıkladı: “Tırsan ile temelleri
kuruluşumuza dayanan köklü bir dostluğumuz
var. Geçmişten bugüne gerek satış, gerekse satış
sonrası ile ilişkilerimiz hep çok iyi olmuştur. DAF
gerek sağlamlığı gerekse düşük yakıt sarfiyatı ise
beklentilerimizi fazlası ile karşılıyor. Tercihimiz dün
olduğu gibi yarın da DAF olacaktır.”
DAF-Tırsan Samandıra tesislerinde
düzenlenen tören ile Düzce Ulus.
Nak. 3 adet DAF XF105.460 Medium
Deck araçlarını DAF-Tırsan Satış Mü-
dürü Lale Bayoğlu’dan teslim aldı.
Faaliyetlerini Düzce merkezli olarak
yürüten firma, son alımları ile birlik-
te filosundaki araç sayısını 21 çekici
ve 24 semi-treylere çıkarttı.
Düzce Ulus. Nak. Yön. Kur. Bşk.
İsmail Civelek teslimat töreni esna-sında DAF’ı tercih etme nedenlerini şöyle açıkladı: “Tırsan ile temelleri kuruluşumuza dayanan köklü bir dostluğumuz var. Geçmişten bugü-ne gerek satış, gerekse satış sonrası ile ilişkilerimiz hep çok iyi olmuştur. DAF gerek sağlamlığı gerekse düşük yakıt sarfiyatı ise beklentilerimizi fazlası ile karşılıyor. Tercihimiz dün olduğu gibi yarın da DAF olacaktır.”
DAF-Tırsan Samandıra tesislerinde düzenlenen
tören ile Plastnak 5 takım DAF CF85.460 ve Tır-
san Semi-treyler araçlarını
teslim aldı. Faaliyetlerini
İstanbul merkezli olarak
yürüten firma son alımları
ile birlikte filosundaki araç
sayısını 40 çekici ve 50
semi-treylere çıkarttı.
Plastnak A.Ş. Yön. Kur. Bşk.
Fevzi Çakmak tesl imat
töreni esnasında Tırsan ve
DAF’ı tercih etme nedenle-
rini şöyle açıkladı: “Aslında
bu alımımızı büyük bir dö-
nüşüm projesinin bir etabı
olarak değerlendirmek
gerekir. 10 yıl önce aldığımız bir stratejik karar
neticesinde filomuzu büyütüyor ve tamamını
DAF ve Tırsan ürünlerinden oluşturuyoruz. DAF
dünya arenasında kendini ispat etmiş sağ-
lamlığı ve güvenilirliği ile ön plana
çıkan bir araç. Bu denli kaliteli bir
çekici de ancak Tırsan kalitesinde bir
semi-treyler tamamlayabiliyor. Uzun
yıllardır sürdürdüğümüz yakın ilişki
de biz Tırsan’ı bir araç satıcısından
öte bir stratejik çözüm ortağı olarak
görüyoruz. Tırsan’ın yerli bir marka
olarak öncelikle kendi pazarında ve
bunun ötesinde Avrupa’da da gös-
terdiği başarılardan gurur duyuyoruz.
Bu durum tercihimizde belirleyici
olmuştur. DAF ve Tırsan ürünleri
yüksek ikinci el değerleri ile karlı bir
yatırım aracıdır.”
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 45
46 PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011
Şirket Haberleri
Total’den Axess ile 50 TL
Akaryakıt Hediye
Bonus ile Shell
Autogas’dan 20
TL Değerinde
Otogaz Hediye
Petrol
Ofisi’nden
Bagajınızı da
Dolduracak
Kampanya
Lastik Park’ta Cazip Kampanyalar Devam Ediyor
Dünya akaryakıt devi Total, Türkiye’nin önde gelen
bankalarından Akbank işbirliği ile hayata geçirdiği
yeni kampanyasıyla kazandırmaya devam ediyor.
Axess sahipleri anlaşmalı Total istasyonlarından yapa-
cakları akaryakıt alımlarında anında kazanıyor. Total ve
Axess işbirliği kapsamında 15 Ağustos - 28 Eylül 2011
tarihleri arasında Axess üyesi Total istasyonlarından
farklı günlerde 4 kez tek seferde 100 TL ve üzerinde
akaryakıt veya otogaz alımı yapan Axess kart sahipleri
anında 50 TL akaryakıt kazanıyor. Anında Axess kart-
lara yüklenecek olan 50 TL’lik akaryakıt alımı 1 Ekim
2011 tarihine kadar yine Axess üyesi Total istasyon-
larında yapılacak akaryakıt veya otogaz alımlarında
geçerli olacak.
1 Ağustos–15 Eylül 2011 tarihleri arasında Bonus
üyesi Shell istasyonlarında farklı günlerde ve tek
seferde yapacağınız 50 TL ve üzeri Shell Autogas
alımlarınıza toplam 20 TL’ye kadar Bonus hediye.
Kampanyaya katılmak için “OTOGAZ” yazıp Club
Smart Card veya Money kart numaranızı 3340’a
kısa mesaj gönderin, fırsatı kaçırmayın. Kam-
panyada yapılan ikinci 50 TL ve üzeri işlemde 10
TL, dördüncü 50 TL ve üzeri işleme 10 TL kaza-
narak toplamda 20 TL Shell bonus kazanmanız
mümkün.
Petrol Ofisi, müşterilerine özel kampanyalarla farklı
seçenekler sunmaya devam ediyor. Coca-Cola işbir-
liği ile düzenlenen kampanya kapsamında Petrol
Ofisi istasyonlarına gelen tüm müşteriler, Eylül ayı
sonuna kadar 4x1 litrelik pet şişe Coca-Cola’ları
5.75 TL’lik özet fiyattan satın alma fırsatından
yararlanacaklar.
Kampanya ile müşteriler yalnızca depolarını değil,
bagajlarını da doldurarak keyifli yolculuğun tadını
çıkaracaklar.
Geçtiğimiz aylarda Pirelli, Turkcell işbirliği ile ko-
nuşturan lastik kampanyası gerçekleştiren Lastik
Park, müşteri memnuniyetine yönelik cazip kam-
panyalar yapmaya devam ediyor.
15 Ağustos-30 Eylül arası tarihlerini kapsayacak
olan 2 ayrı kampanya başlatmış olan Lastik Park;
4 adet Pirelli lastik alan tüm müşterilerine 1 takım
Araç Paspası ve 4 adet SSW jant alan tüm kullanı-
cılarına da Ekranlı Park Sensörü hediye ediyor.
Kullanıcılarının memnuniyetinin her şeyin önün-
de geldiğini ifade eden Lastik Park yetkilileri, farklı
dönemlerde Michelin-Goodyear-Dunlop marka-
larıylada yeni kampanyaların devam edeceğinin
müjdesini verdiler.
PETROL PLUS - AĞUSTOS 2011 47
Şirket Haberleri
Bonus ile Shell’den Kaçırılmayacak Fırsat
BP - Maximum
Kampanyası
ile 50 TL’lik
Maxi Puan
Hediye
Petrol Ofisi’nden CardFinans
İşbirliği ile Büyük Kampanya
Aytemiz
İstasyonlarında
DenizBank’a
Özel %5
İndirim
1 Ağustos–15 Eylül 2011 tarihleri arasında Bonus
üyesi Shell istasyonlarında farklı günlerde ve tek
seferde yapacağınız 100 TL ve üzeri akaryakıt har-
camalarınıza toplam 40 TL’ye kadar Bonus hediye.
Kampanyada yapılan ilk 100 TL ve üzeri işleme 5
TL, ikinci 100 TL ve üzeri işleme 5 TL daha olmak
üzere toplamda 10TL, üçüncü 100 TL ve üzeri
işleme 5 TL ile toplamda 15 TL ve dördüncü 100
TL ve üzeri işleme 25 TL olmak üzere toplamda 40
TL Shell bonus kazanabilirsiniz.
BP- Maximum kampanyasında, Maximum İşyeri
anlaşmalı BP istasyonlarından Maximum Kartları ile
10 Ağustos – 22 Eylül 2011 tarihleri arasında farklı
günlerde 5 kez, 100 TL ve üzeri akaryakıt alışverişi
yapan müşteriler, 10 Ekim 2011 tarihine kadar yine
anlaşmalı BP istasyonlarından yapacakları akarya-
kıt alımlarında kullanmak üzere 50 TL değerinde
MaxiPuan kazanacaklar.
Petrol Ofisi avantajlı bir kampanyaya daha imza
atıyor. 19 Ağustos - 30 Eylül tarihleri arasında ge-
çerli olan kampanya ile, CardFinans ile anlaşmalı
Petrol Ofisi istasyonlarından farklı günlerde ve
tek seferde yapılacak 100 TL ve üzeri 3 akaryakıt
alışverişinin ardından 1 -10 Ekim tarihleri arasında
yapılacak en az 40 TL’lik ilk alışverişte 40 TL tuta-
rında indirim sağlanıyor.
Müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap verebilmek
adına farklı hizmetler sunmaya devam eden Petrol
Ofisi’nin kampanyasına katılmak isteyen müşteri-
lerin, 444 0 900 nolu telefondan çağrı merkezini
aramaları veya “PO” yazıp, boşluk bırakarak, har-
cama yapılan / yapılacak kartın son 6 hanesiyle
birlikte, banka sisteminde kayıtlı cep telefonu
numaralarından 2273’e SMS göndermeleri yeterli
olacak.
Aytemiz istasyonlarından akaryakıtını DenizBank
kredi kartı ile alanlar %5 indirim kazanıyor.
Tüm bireysel DenizBank kredi kartları ile 1 yıl bo-
yunca Aytemiz istasyonlarından akaryakıt ve LPG
alımlarında geçerli olan kampanyada, kazanılan
aylık indirim tutarı 800 TL alışveriş karşılığı olan 40
TL’yi geçemiyor. İndirim tutarının, alışverişten bir
gün sonra banka tarafından kredi kartı ekstresine
iade olarak yansıtılacağı kampanyada indirimli akar-
yakıt ve otogaz alımı, anlaşmalı Aytemiz akaryakıt
istasyonlarında geçerli olacak.
Güncel