antikapitalist - sosyalist İşçi 325'in eki

4
antikapitalist sosyalist iþçi ’nin ekidir Lübnan’ýn etnik hükümet yapýsý Lübnan 1943’de imzalanan bir anlaþma ile etnik/dini bölünmeye dayalý bir hükümet/devlet yapýsýna sahip. 1943 anlaþmasýna göre devlet baþkaný Maronit bir Hristiyan, Baþbakan bir Sünni Müslüman, Meclis Baþkaný ise bir Þii Müslüman oluyor. Diðer devlet/hükümet görevleri de diðer dini/etnik yapýlar arasýnda daðýtýlýyor. 1943’de Maronit Hristiyanlar çoðunluk olmasýna raðmen bugün Þii Müslümanlar açýk ara en büyük dini grubu oluþturuyor. Bu nedenle Þiiler eski yapýnýn deðiþmesini istiyor. Lübnan’da çarpýþan güçler Lübnan’da karþý karþýya olan güçler iktidardaki 14 Mart koalisyonu ve muhalefetteki 8 Mart hareketi ve Özgür Yurtsever Hareket. 2005 yýlýnda Refik Hariri’nin öldürülmesi üzerien 8 Mart günü Hizbullah ile beraber gösteri yapa güçler bugün muhalefeti oluþturuy- or. Ýktidardaki 14 Mart koalisyonu için- deki en büyük güç Refik Hariri’nin oðlunun baþýný çektiði El Müstakbel (Gelecek), Durzilerin örgütü Ýlerici Sosyalist Parti, El Ketayip (faþist Falanj partisi), Lübnan Güçleri ve birçok küçük grup. 14 Mart koalisyonu açýk faþist ve aþýrý saðcýlarýn birliðini oluþturuyor. Mýsýr: Grevler Amerikancý rejimi sarsýyor Mahalla direniþinden çýkan dersler Yeni devlet baþkaný Lübnan Genel Kurmay Baþkaný Miþel Süleyman iktidar ve muhale- fetin onayý ile Lübnan Devlet Baþkaný olarak seçildi. Miþel Süleyman 56 bin askere sahip Lübnan ordusunun baþýn- dayken oldukça tarafsýz bir pozisy- on almýþ ve Ýsrail’in Güney Lübnan’dan çýkarýlmasý için savaþan Hizbullah güçleri ile iþbir- liði yapmýþtý. Ancak daha sonra Hizbullah ile arasýna mesafe koymuþ ve Güney Lübnan’da Ýsarail ile Hizbullah güçlerinin arasýna Lübnan ordusunu sokmuþtu. Refik Hariri’nin öldürülmesi sýrasýnda orduyu tarafsýz tuttu. Suriye Ýsrail görüþmeleri Golan Tepeleri kimin? Ýsrail ve Suriye’nin Türkiye’de dolaylý bir biçimde görüþtükleri açýklandý. Yapýlan açýklamaya göre iki taraf arasýndaki görüþmelerin temelinde Ýsraiþ iþgalindeki Golan Tepeleri’nin Suriye’ye geri verilmesi, karþýlýðnda ise Suriye’nin Ýran ile iliþkileri kesmesi ve Lübnan’daki Hizbullah’a desteðini kesme- si. Golan Tepeleri 1967'de ki Altý Gün Savaþý’nda Ýsrail tarafýndan iþgal edilmiþtir. Ýsrail 1981’de Golan tepeler- i’ni tek yanlý olarak Ýsrail topraklarýna ilhak etti. Ýþgalden bu yana Golan Tepeleri Ý;srail ile Suriye arasýnda bir mücadele konusu. Ýsrail bu bölgedeki iþgalini daima bir pazarlýk konusu yapmakta. Ýsrail’in bir kere daha Golan Tepeleri üzerinden Suriye’ye karþý yaptýrýmlar istemesi bir kez dahas bu ülkenin kimin dümen suyunda olduðunu açýða çýkarmýþtýr. Ýsrail ve efendisi Amerika için þimdi Ortadoðu’daki temel sorun Ýran’dýr ve ABD bütün görüþmelerde, bütün pazarlýk- larda bu sorun doðrultusun- da yürümeye çalýþmaktadýr. 2006 yýlýnda Ýsrail’in Lübnan’a saldýrmasý ve Hüzbullahý imha etmeye çalýþ- masý da ayný genel planýn bir parçasýdýr. ABD ve Ýsrail Ýran’ý bölgede- ki müttefiklerinden izole etm- eye çalýþýyor. Bu gerçek- leþtiðinde açýk ki ikinci adým Ýran’a saldýrý olacak. ABD ve Ýsrail bugün Suriye’de eskiye oranla ken- disiyle anlaþmaya çok daha fazla yatkýn bir rejimle karþý karþýya. Babasýnýn nyerine Suriye Devlet Baþkaný yapýlan Beþir Esad babasýnýn yöne- timde olduðu döneme göre çok daha fazla Batýya ve yeni liberal politikalara yatkýn. Yeni liberal politikalar er yada geç Beþir Esad rejiminin Suriye emekçileri ile sert bir çatýþmaya girmesine yol aça- cak. Ýþte bu beklenti Þam hükümetinin Batý ile, ABD ile yakýnlamayý ciddiye almasýna ve bu politkanýn bir parçasý olarak da Ýsrail ile görüþme- sine neden olmakta. Lübnan’da ABD’nin desteklediði hükümet ülkeyi iç savaþýn eþiðine getiren geliþmeleri bir uzlaþma ile bitirmek istiyor. Ýlk adým olarak Miþel Süleyman Devlet Baþkaný olarak seçildi. Hizbullah ve muhalefetteki müt- tefiklerinin milisleri saðcý partileri geri püskürtünce Lübnan Hükümeti Hizbullah’la ateþ kes anlaþmasý imzaladý ve Katar’ýn baþkenti Doha’da iki taraf arasýnda daha kapsamlý görüþmeler baþladý. Hükümetteki, 14 Mart diye bilinen koalisyon ABD, Avrupa Birliði ve Suudi Arabistan tarafýndan destek- leniyor. Görüþmelerde gündemin en ba- þýnda bir ulusal birlik hükmetinin kurulmasý ve seçim sisteminin ye- niden düzenlenmesi var. Seçim sis- teminin yeniden düzenlenmesi mu- halefetin temel taleplerinden birisi. Muhalefet ülke üzerindeki ABD etkisini saðlayacak her geliþmede muhalefetin veto hakký olmasýný istiyor. Ýktidara geldiðinden itibaren mev- cut hükümet direniþi silahsýzlandýr- ma adýna sekter bir savaþý baþlat- maya çalýþýyor. Bu stratejinin bir parçasý olarak hükümet özel güvenlik örgütü kisvesi altýnda Hizbullah’ýn güçlü olduðu Batý Beyrut’açok miktarda silah ve insan soktu. Ýki gün süren çatýþmalarda bu milis gücü, onun muhbirleri ve gizli ajanlarý ve Þii düþmaný çeteler büyük ölçüde temizlendi. Lübnan’da 15 yýl süren iç savaþýn bitiminde Hüzbullah’ýn Ýsrail’den gelecek saldýrýlara karþý silahlarýný korumasý kabul edilmiþti. Ýþgal Hizbullah direniþi Güney Lübnan’daki Ýsrail iþgalinin kýrýl- masýnda belirleyici bir rol oynadý. Ayný þekilde Hizbullah 2006 yazýn- da Ýsrail’in Lübnan’a saldýrýsýný da püskürttü. Doha’daki görüþmelerde silahsýz- landýrmadan bahsedilmiyor ama hükümet seçim sisteminin deðiþmesinde ayak sürçüyor. Þimdiki sistem karýþýk þehir böl- gelerinin savaþ aðalarýo tarafýndan kontrol edilmesine olanak saðlýyor. Lübnan’da 19 etnik ve dini grup var. Bütün bu gruplar çeþitli hükümet görevlerinin çeþitli dini gruplara verilmesi esasý çerçevesinde sýkýþmýþ durumda. 14 Mart koalisyonu bu yapýyý deðiþtirmek istemiyor. Çatýþmalar sýrasýnda kendi taraftarlarýnýn da desteðini kaybeden hükümet aslýn- da bir Amerikan müdahalesi bek- liyor. ABD’nin Beyrut konsolosluðunda bir yüksek komuta merkezi kurul- duðu Beyrut’ta sýkça konuþuluyor. Ayrýca Lübnan kýyýlarýnda ciddi sayýda Amerikan savaþ gemisi dolaþýyor. Doha’daki görüþmelerin kesilme- si halinde Baþkan George Bush ve Lübnan’daki müttefiklerinin ülkeyi yeni bir iç savaþa ve þiddet ortamý- na sokacaðý kesin. Lübnan: Hükümet Hizbullah görüþmeleri sürüyor Amerika müdahale eder mi?

Upload: sosyalist-isci

Post on 20-Feb-2016

237 views

Category:

Documents


4 download

DESCRIPTION

Sosyalist İşçi 325'in Eki AntiKapitalist

TRANSCRIPT

Page 1: Antikapitalist - Sosyalist İşçi 325'in Eki

antikapitalistssoossyyaalliisstt iiþþççii’nin ekidir

Lübnan’ýn etnikhükümet yapýsý

Lübnan 1943’de imzalanan biranlaþma ile etnik/dini bölünmeyedayalý bir hükümet/devlet yapýsýnasahip.

1943 anlaþmasýna göre devletbaþkaný Maronit bir Hristiyan,Baþbakan bir Sünni Müslüman,Meclis Baþkaný ise bir ÞiiMüslüman oluyor. Diðerdevlet/hükümet görevleri de diðerdini/etnik yapýlar arasýndadaðýtýlýyor.

1943’de Maronit Hristiyanlarçoðunluk olmasýna raðmen bugünÞii Müslümanlar açýk ara en büyükdini grubu oluþturuyor.

Bu nedenle Þiiler eski yapýnýndeðiþmesini istiyor.

Lübnan’daçarpýþan güçler

Lübnan’da karþý karþýya olan güçleriktidardaki 14 Mart koalisyonu vemuhalefetteki 8 Mart hareketi veÖzgür Yurtsever Hareket.

2005 yýlýnda Refik Hariri’ninöldürülmesi üzerien 8 Mart günüHizbullah ile beraber gösteri yapagüçler bugün muhalefeti oluþturuy-or.

Ýktidardaki 14 Mart koalisyonu için-deki en büyük güç Refik Hariri’ninoðlunun baþýný çektiði El Müstakbel(Gelecek), Durzilerin örgütü ÝlericiSosyalist Parti, El Ketayip (faþistFalanj partisi), Lübnan Güçleri vebirçok küçük grup.

14 Mart koalisyonu açýk faþist veaþýrý saðcýlarýn birliðini oluþturuyor.

MMýýssýýrr:: GGrreevvlleerr AAmmeerriikkaannccýý rreejjiimmii ssaarrssýýyyoorr MMaahhaallllaa ddiirreenniiþþiinnddeenn ççýýkkaann ddeerrsslleerr

Yeni devletbaþkaný

Lübnan Genel Kurmay BaþkanýMiþel Süleyman iktidar ve muhale-fetin onayý ile Lübnan DevletBaþkaný olarak seçildi.

Miþel Süleyman 56 bin askeresahip Lübnan ordusunun baþýn-dayken oldukça tarafsýz bir pozisy-on almýþ ve Ýsrail’in GüneyLübnan’dan çýkarýlmasý içinsavaþan Hizbullah güçleri ile iþbir-liði yapmýþtý.

Ancak daha sonra Hizbullah ilearasýna mesafe koymuþ ve GüneyLübnan’da Ýsarail ile Hizbullahgüçlerinin arasýna Lübnanordusunu sokmuþtu.

Refik Hariri’nin öldürülmesisýrasýnda orduyu tarafsýz tuttu.

Suriye Ýsrail görüþmeleri

Golan Tepelerikimin?

Ýsrail ve Suriye’ninTürkiye’de dolaylý bir biçimdegörüþtükleri açýklandý.Yapýlan açýklamaya göre ikitaraf arasýndaki görüþmelerintemelinde Ýsraiþ iþgalindekiGolan Tepeleri’nin Suriye’yegeri verilmesi, karþýlýðnda iseSuriye’nin Ýran ile iliþkilerikesmesi ve Lübnan’dakiHizbullah’a desteðini kesme-si.

Golan Tepeleri 1967'de kiAltý Gün Savaþý’nda Ýsrailtarafýndan iþgal edilmiþtir.

Ýsrail 1981’de Golan tepeler-i’ni tek yanlý olarak Ýsrailtopraklarýna ilhak etti.

Ýþgalden bu yana GolanTepeleri Ý;srail ile Suriyearasýnda bir mücadelekonusu. Ýsrail bu bölgedekiiþgalini daima bir pazarlýkkonusu yapmakta.

Ýsrail’in bir kere daha GolanTepeleri üzerinden Suriye’yekarþý yaptýrýmlar istemesi birkez dahas bu ülkenin kimindümen suyunda olduðunuaçýða çýkarmýþtýr. Ýsrail veefendisi Amerika için þimdiOrtadoðu’daki temel sorunÝran’dýr ve ABD bütüngörüþmelerde, bütün pazarlýk-larda bu sorun doðrultusun-da yürümeye çalýþmaktadýr.

2006 yýlýnda Ýsrail’inLübnan’a saldýrmasý veHüzbullahý imha etmeye çalýþ-masý da ayný genel planýn birparçasýdýr.

ABD ve Ýsrail Ýran’ý bölgede-ki müttefiklerinden izole etm-eye çalýþýyor. Bu gerçek-leþtiðinde açýk ki ikinci adýmÝran’a saldýrý olacak.

ABD ve Ýsrail bugünSuriye’de eskiye oranla ken-disiyle anlaþmaya çok dahafazla yatkýn bir rejimle karþýkarþýya. Babasýnýn nyerineSuriye Devlet Baþkaný yapýlanBeþir Esad babasýnýn yöne-timde olduðu döneme göreçok daha fazla Batýya ve yeniliberal politikalara yatkýn.

Yeni liberal politikalar eryada geç Beþir Esad rejimininSuriye emekçileri ile sert birçatýþmaya girmesine yol aça-cak. Ýþte bu beklenti Þamhükümetinin Batý ile, ABD ileyakýnlamayý ciddiye almasýnave bu politkanýn bir parçasýolarak da Ýsrail ile görüþme-sine neden olmakta.

Lübnan’da ABD’nin desteklediðihükümet ülkeyi iç savaþýn eþiðinegetiren geliþmeleri bir uzlaþma ilebitirmek istiyor. Ýlk adým olarakMiþel Süleyman Devlet Baþkanýolarak seçildi.

Hizbullah ve muhalefetteki müt-tefiklerinin milisleri saðcý partilerigeri püskürtünce Lübnan HükümetiHizbullah’la ateþ kes anlaþmasýimzaladý ve Katar’ýn baþkentiDoha’da iki taraf arasýnda dahakapsamlý görüþmeler baþladý.

Hükümetteki, 14 Mart diye bilinenkoalisyon ABD, Avrupa Birliði veSuudi Arabistan tarafýndan destek-leniyor.

Görüþmelerde gündemin en ba-þýnda bir ulusal birlik hükmetininkurulmasý ve seçim sisteminin ye-niden düzenlenmesi var. Seçim sis-teminin yeniden düzenlenmesi mu-halefetin temel taleplerinden birisi.

Muhalefet ülke üzerindeki ABDetkisini saðlayacak her geliþmedemuhalefetin veto hakký olmasýnýistiyor.

Ýktidara geldiðinden itibaren mev-cut hükümet direniþi silahsýzlandýr-ma adýna sekter bir savaþý baþlat-maya çalýþýyor.

Bu stratejinin bir parçasý olarakhükümet özel güvenlik örgütükisvesi altýnda Hizbullah’ýn güçlüolduðu Batý Beyrut’açok miktardasilah ve insan soktu.

Ýki gün süren çatýþmalarda bumilis gücü, onun muhbirleri ve gizliajanlarý ve Þii düþmaný çetelerbüyük ölçüde temizlendi.

Lübnan’da 15 yýl süren iç savaþýn

bitiminde Hüzbullah’ýn Ýsrail’dengelecek saldýrýlara karþý silahlarýnýkorumasý kabul edilmiþti.

ÝÝþþggaallHizbullah direniþi Güney

Lübnan’daki Ýsrail iþgalinin kýrýl-masýnda belirleyici bir rol oynadý.Ayný þekilde Hizbullah 2006 yazýn-da Ýsrail’in Lübnan’a saldýrýsýný dapüskürttü.

Doha’daki görüþmelerde silahsýz-landýrmadan bahsedilmiyor amahükümet seçim sisteminindeðiþmesinde ayak sürçüyor.

Þimdiki sistem karýþýk þehir böl-gelerinin savaþ aðalarýo tarafýndankontrol edilmesine olanak saðlýyor.

Lübnan’da 19 etnik ve dini grupvar.

Bütün bu gruplar çeþitli hükümetgörevlerinin çeþitli dini gruplaraverilmesi esasý çerçevesindesýkýþmýþ durumda.

14 Mart koalisyonu bu yapýyýdeðiþtirmek istemiyor. Çatýþmalarsýrasýnda kendi taraftarlarýnýn dadesteðini kaybeden hükümet aslýn-da bir Amerikan müdahalesi bek-liyor.

ABD’nin Beyrut konsolosluðundabir yüksek komuta merkezi kurul-duðu Beyrut’ta sýkça konuþuluyor.Ayrýca Lübnan kýyýlarýnda ciddisayýda Amerikan savaþ gemisidolaþýyor.

Doha’daki görüþmelerin kesilme-si halinde Baþkan George Bush veLübnan’daki müttefiklerinin ülkeyiyeni bir iç savaþa ve þiddet ortamý-na sokacaðý kesin.

Lübnan: Hükümet Hizbullah görüþmeleri sürüyor

AAmmeerriikkaa mmüüddaahhaallee eeddeerr mmii??

Page 2: Antikapitalist - Sosyalist İşçi 325'in Eki

Hüsam el-Hamalawy

Son bir senedir gerçekleþengrevler muhalefet hareketinideðiþtirmeye baþladý. Onlarcayýldýr Mýsýrlýlar rejimin baskýsýaltýnda korku içinde yaþýyorlardý.Aktivistler tutuklanýyor, hapseatýlýyor, iþkence görüyor vevurulup öldürülüyordu. Þimdibütün b unlar deðiþti. Son zaman-larda bir tekstil kasabasý olanMahalla al-Kubra'daki iki günlükdireniþ rejimi sarstý. Þimdi yükse-len bir militanlýk döneminde yaþýy-oruz.Bugünkü protesto gösterilerinintemeli 2000 yýlýndaki ikinci FilistinÝntifada'sý ile dayanýþma hareket-lerinde yatýyor.Filistin Ýntifadasý Kahire'de vebütün ülkede 1977 yýlýndaki"Ekmek Ayaklanmalarý"ndan buyana gerçekleþen en büyük gös-teriler tetikledi.Bu gösteriler rejim tarafýndanvahþi bir biçimde bastýrýldý. Amagösterilerin etkisi Hüsnü Mübarekrejimini sürekli rahatsýz etti.Filistin gösterilerinde öðrencilerhareketin merkezindeydi.O sýralarda atýlan sloganlardanbirisi, "Kudüs'e giden yolKahire'den geçer" þeklindeydi.Filistin dayanýþma gösterilerirejime karþý gösterilere dönüþtü.Halk "hükümetimiz niyeFilistinlilere yardým etmiyor.Hükümet niye Ýsrail'e gaz veriyor"diye soruyordu.Bu küçük gösteriler daha sonraIrak Savaþý'na karþý gösterileredönüþtü.2003 yýlýnda Kahire'de 50bin kiþilik bir gösteri gerçekleþti.Göstericiler Amerikan bayrak-larýnýn yaný sýra Mübarek'in resim-lerini de yakýyorlardý.Savaþ karþýtý gösteriler rejimineleþtirilmesinin mümkünolduðunu kanýtladý. Fabrikalardabüyük sorunlara sahip olan iþçilertelevizyonda Kahire'deki savaþkarþýtý gösterileri görüyorlardý. Buinsanlarýn mücadele etmeyeteneðini arttýrýyordu.Her þey 6 Aralýk 2006'da deðiþti.yeni liberal politikalarýn ve yapýsaldeðiþim programýnýn uygulayýcýsýBaþbakan Ahmed Nazif kamudaçalýþan iþçilere artan fiyatlarkarþýsýnda ücret artýþý vaat etti. Hükümet bu ödemeleri yapmaktagecikince Mahalla'daki tekstil iþçi-leri 3 günlük bir greve çýktýlar.Bu fabrikadaki tekstil iþçilerininçoðu kadýn. Erkek iþçileri eylemeonlar soktu. Birlikte fabrikayý iþgalettiler. Polis fabrikayý kuþatmayaçalýþtý ama grevi kýramadý.Mahalla sonunda kazandý. Bu

zafer Ýkinci Dünya Savaþý'nýn biti-minden bu yana Mýsýr'da gerçek-leþen en büyük grev dalgasýnýbaþlattý.Mahalla daima Mýsýr iþçi sýnýfýnýnmücadelesinin temsilcisi olmuþ-tur. Eðer Mahalla ayaktaysa iþçihareketi de yükseliyordur.Eðerkaybederse iþçi hareketi geri çek-iliyordur.

Militanlýk2007 yýlý içinde Nil Delta'sýndakihemen hemen bütün tekstil fab-rikalarý greve çýktý. Ardýndançimento iþçileri greve çýktý, onlarýdemiryolu iþçileri izledi. Kahire'demetro iþçileri dayanýþma için tren-lerin hýzýný düþürdü. Bütün b umücadelelerde Mahalla iþçilerinizaferi yol göstericiydi.1990'larda grev demek mümkündeðildi. Herkes grevi "eski" birkavram olarak düþünüyordu.1990'larda örgütlenmekten korku-luyordu. Ýþçi sýnýfý mücadelesiüzerine tartýþma hoþ karþýlan-mazdý. Ýþçi sýnýfýnýn en önemli kes-imi olan tekstil iþçileri yeni liberalpolitikalarla parçalanmýþtý.1976'da tekstildeki mavi yakalýiþçilerin sayýsý kabaca yarým mily-on olarak tahmin ediliyordu.2000'in baþlarýnda bu sayý 209bine düþtü.Ýþte bu nedenle Mýsýr'da bugünsol rejime karþý en büyük muhale-fetin tekstil iþçilerinden gelmesineþaþýrdý.Þimdi artýk iþçi sýnýfý kendisinikanýtladý.6 Nisan 2008'de çeþitli muhalefetgruplarý Mahalla iþçilerinin asgariücret için baþlatacaklarý grevlenasýl dayanýþýlacaðýný tartýþmakiçin toplandýlar. Bazýlarý genelgrev talep etti. bazýlarý küçükyerel eylemler yapalým dedi. Genelgrev gerçekçi bulunmadý ama birdeðiþimin iþaretçisiydi. Soldabirçok grubun iþçilere inancýyoktu.6 Nisan baþarýsýz oldu. Panikleyenhükümet Mahalla'ya muazzamölçülerde polis yolladý. Ülke çapýn-da muhalifler tutuklandý.Planlanan grev ertelendi. Hükümet

baþarýsý ile böbürlenmeye baþladý.Ancak o gün saat 4'de Mahalla'nýnmerkezinde kendiliðinden bir gös-teri baþladý. Polis ateþ açtý. Bibergazý kullandý. Gösteriye katýlanlarbuna raðmen artý ve 40 bineulaþtý.Mahalla gençleri polise taþatarken "Filistin stili" diyorlardý"devrim geldi, devrim geldi" diyebaðýrýyorlardý.Polis çýldýrdý ve 2 kiþiyi öldürdü,yüzlerce kiþiyi gözaltýna aldý.Bu politik ve ekonomik mücadelel-er gýda fiyatlarýnýn artmasý iledaha da kýzýþtý. Mýsýrlý emekçilerbugün makarna ve pilavdanekmeðe dönmüþ durumda. Buekmek fiyatlarýný daha da arttýrdý.Ekmek kuyruklarýnda kavgalarçýkýyor. Bu kuyruk kavgalarýnda enaz 15 kiþi öldü. Ekmek yetersizliðiinsanlarý daha da telaþlandýrýyor.Polis geçen ay Giza kentinde biryýðýn Molotov kokteyli bulduðun-da b unlarýn "terörist" bir grubaait olduðunu ilan etti ama sonrabunlarýn ekmek almak için sadeinsanlarýn kendilerini silahlandýr-malarý olduðunu anladýlar.Hükümet giderek daha çokpanikliyor. Mübarek orduyuekmek yapýp daðýtmasý içingörevlendirdi. Halk yavaþ yavaþsokaklara çýkýyor. Yiyecek bula-mayan insanlarýn kaybedecekleriçok bir þeyleri yok.Ben, 10 yýldýr sosyalistim. 1998'deFilistin için gösteriler düzenlerkenMübarek hakkýnda çok konuþ-tuðumuz için eleþtirilirdik.Gösterilerde "kahrolsunMübarek" diye slogan attýðýnýzda,fotoðraflarýný yaktýðýnýzda sizitakip eden çok fazla insanolmazdý. Müslüman Kardeþler rejim tarafýn-dan grevlerin sorumlusu olarak

gösteriliyor. Bu çok saçma çünküMüslüman kardeþlerin hiçbirzaman iþçi sýnýfý içinde ciddi birdestekleri olmadý. MüslümanKardeþler ülkedeki en büyükmuhalefet gücü. Onlar daha çokorta sýnýflarýn ve elitlerin bir kýs-mýnýn desteðine sahipler.Ne var ki Müslüman Kardeþler iþçisýnýfý ile dayanýþma içindeolduðunu ilan etti. MüslümanKardeþler içinde giderek büyüyenbir kesim rejimle daha sert birbiçimde karþý karþýya gelmekgerektiðini tartýþýyor. Bu kesimlaik muhalefetle iþbirliðini deöngörüyor. Ancak yeni liberalizme,özelleþtirmelere ve düþükücretlere yanýt veren bir program-larý yok. Grevci iþçilere söyleye-bilecekleri çok az þey var. Herþeye raðmen MüslümanKardeþler'in bir kýsmý sola yak-laþýyor.Artýk açýk ki Kahire'deki küçükgöster,iler giderek önemsizleþiyor.Eðer rejimi devirmek konusundaciddiye alýnmak istiyorsan baþkentdýþý bölgelerdeki grevlere bakmakgerekir.Bu grevler devam edecek çünküonlarý baþlatan ekonomik neden-ler sürüyor ve grevler sadeceekmek peynir konusunda deðil.Büyük bir politizasyon var.Bir diktatörlükte bir kamu fab-rikasýnda grev yaptýðýnda devletinkuyruðunda olan sendikacýlarlayüz yüze geleceðini ve fabrikanýndevlet güvenlik güçleri tarafýndançevrileceðini, kaçýrýlacaðýný,iþkence göreceðini, vurulupöldürülebileceðini bilmek zorun-dasýn. Yani greve çýkmak çok poli-tik bir tutum. Ekonomik bilinçnasýl hýzla politik bilince dönüþüy-or. Mahalla'daki grevci iþçilerIMF'ye ve Dünya Bankasý'na karþý

sloganlar atarken "KahrolsunDiktatörlük" pankartlarý taþýyor-lardý.Þimdilerde asgari ücret istiyorlar,baþkana ve onun yerine geçeceðisöylenen oðlu Cemal Mübarek'ekarþý sloganlar atýyorlar. Bu,1905'de Alman Devrimcisi RosaLüksemburg'un yazdýðý Kitle Grevikitabýndaki duruma çok benziyor.Mýsýr'daki durum ekonomik talep-lerin nasýl politik talepleredönüþtüðü ve politik taleplerinnasýl ekonomik talepleri yenidenþekillendirdiðinin klasik bir örneði.Ýþçiler bu grevlerde baðýmsýzsendikalar da istiyorlar.Bütün bunlarýn birikimiMübarek'in ayaklanan iþçilerkarþýsýnda çok zor durumdaolduðunu gösteriyor.1980'lerde ve 1990'larda grevciiþçilere ateþ açarak grevleribastýrabiliyordu. Sanayi geriliyor-du ve insanlar korkuyordu. Þimdidurum farklý. Bir fabrika greve gid-ince diðer fabrikalar ya greveçýkýyorlar ya da en azýndandayanýþma açýklamalarý yapýyor-lar.Baðýmsýz basýn grevlerden haber-ler basýyor. Dolayýsýyla iþçilerdiðer fabrikalarda, bölgelerdeneler olduðunu öðrenebiliyorlar.Mahalla'da polisle çatýþanlar kentyoksullarýydý. Mýsýr'da kapital-izmin geliþimi ayný ailede bir fabri-ka iþçisinin, bir küçük iþletmeiþçisinin ve belki de bir küçüktoprak sahibinin olmasýný mümkünkýlýyor. Dolayýsýyla kent yok-sullarýnýn mücadelesi ile fabrikaiþçilerinin mücadelesi birbirinesýký sýkýya baðlý.Þu anda Mahalla iþçileri sakin.Ama insanlar hala çok kýzgýnçünkü talepleri karþýlanmadý. Yani,mücadele daha devam edecek...

Mýsýr: Ýþçiler ayakta

AAmmeerriikkaannccýý rreejjiimm Mýsýr’da son zamanlatrda büyüyen bir grev hareketi var.Mýsýr’dan devrimci sosyalist Hüsam el-Hamalawy bu iþçihareketinin Hüsnü Mübarek diktatörlüðüne karþý tükse-len mücadede merkezi bir yere sahip olduðunu vehareketi cesaretlendirdiðini anlatýyor.

Greve çýkmak çok politik birtutum. Ekonomik bilinç

hýzla politik bilincedönüþüyor. Mahalla’dakigrevci iþçiler IMF’ye veDünya Bankasý’na karþý

sloganlar atarken“Kahrolsun Diktatörlük”pankartlarý taþýyorlardý.

2 antikapitalist

Page 3: Antikapitalist - Sosyalist İşçi 325'in Eki

Siyasal Ýslam ve arada derede kalanlarÞÞeennooll KKAARRAAKKAAÞÞ

ABD’nin neo-conlarý 11 Eylül'den sonra politik edebiyata yeni bir kavramarmaðan etti: Ýslamifaþizm!

Bu kavramla birkaç kuþ birden vurmayý hedeflediler. Faþizm gibi neredeysetüm kötülüklerin kaynaðý olarak görülen siyasi bir gelenekle Ýslam arasýndaözdeþlik kurarak siyasal Ýslamý dünya savaþlarýyla, Yahudi katliamý ve insan-lýk dýþý iþkencelerle birlikte anma þansýný yakaladýlar.

Mücadele edilen kötülük faþizme benzeyen bir direniþ grubu olunca dauygulanan her türden insanlýk suçu insanlýðýn kurtuluþu için atýlan adýmlarolarak gösterildi.

Ýngiltere'de Tony Blair'in istifasýný, ABD'de Bush'un "topal ördek" duru-munu göz önüne alýrsak Ýslamifaþizm iddiasýnýn inandýrýcý bulunmadýðý açýk.ABD'nin Afganistan, Irak ve olasý Ýran iþgallerini meþrulaþtýrmak için ürettiðiiddialara dünya üzerinde çok fazla inanan yok.

GGeeoorrggee BBuusshh vvee uulluussaallccýýllaarrDünyada siyasal Ýslam'ýn öncelikli tehdit olduðunu söyleyen Bush,

Türkiye'de ise Genelkurmay! Askerlerin dýþýnda cumhuriyetçiler, bürokrasi,CHP ve solda yer alan bir dizi siyasi akým öncelikli sorunun Ýslami gericilikolduðunu iddia ediyor.

Bush Irak'ý “Ýslam tehdidinden temizleyip çaðdaþ demokrasiyi yerleþtirmekiçin” iþgal etti. Yargýtay AKP'yi modern yaþam tarzýnýn ve laikliðin tehdidiolarak görüyor ve kapatmaya çalýþýyor.

SSoollaa nnee oolluuyyoorr??Sol açýsýndan neo-conlarýn uygarlýk projesini neredeyse ayný terimlerle

savunmak ise içinden çýkýlmaz bir çeliþki. Siyasal Ýslamý önüne geçilmesi içinher yolun denenmesi gerekli bir yobazlýk olarak görürken ABD ordusunatüm gücüyle direnen Afgan halkýný ya da Irak halkýný savunmak mümkünolamaz.

Vahim olan bir durum da Lübnan için geçerli. Ýsrail 2006’da Filistin veLübnan'a saldýrýp yüzlerce insaný öldürdüðünde direniþi örgütleyenhareketler Hamas ve Hizbullah'tý. Hizbullah'ýn direniþi Ýsrail askeri gücünüdurdurdu. Ýsrail'in Lübnan saldýrýsýný protesto eden sol güçler, Türkiye'deÝslami hareketi öncelikli tehdit olarak gördüðü, cumhuriyetin kazanýmlarýnýkorumak için ulusalcý bir politik çizgide "þeriata" karþý hayali bir mücadelesürdürdükleri ölçüde tutarsýz oldular.

Benzer bir durum Irak iþgali ve direniþ süresince devam etti. Irak iþgalinedirenen güçlerin baþýnda siyasal Ýslamcý olduðu su götürmeyen Sadr grubugeliyor. Türkiye'de yapýlan mitinglerde, "Irak halký direniyor, Irak halkýkazanacak" sloganlarýný atanlar, durup bir saniye düþünmeliler. Kim bu dire-nenler? Kim bu direniþi örgütleyenler?

Benzer bir soruyu Afganistan için de sorabiliriz. Afgan halkýyladayanýþýrken ayný zamanda Taliban'ýn ABD ve NATO güçlerine karþýdireniþine de güç verildiðini farkýna varýlmalý.

SSiiyyaassaall ÝÝssllaamm bbiizziimm ddüüþþmmaannýýmmýýzz mmýý??Sadr direniþinin politik fikirleriyle, Taliban'ýn dünya görüþü ve eylem

anlayýþýyla, Hizbullah'ýn siyasal hedefleriyle sosyalistlerin bir ilgisi olmadýðýçok açýk. Ama bu hareketlerin emperyalizmin iþgal ettiði ülkelerde örgütle-nen direniþin liderliðini yaptýðý da ortada.

Ýki yüzlülükten kurtulmanýn ilk adýmý öncelikle bu gerçeði kabul etmek.Siyasal Ýslam'ýn bir yobazlýk projesi olmadýðýný modern bir hareket olduðunugörmek de bir zorunluluk. Kitlelere kriz içindeki solun kaçýrdýðý taleplerlesesleniyor.

1990'larda Ýslami hareketlerin yükseliþ nedenleri bu geleneðin modernsýnýf iliþkileri üzerinde yükseldiðini gösteriyor. 1994 yerel seçimlerinde birçok büyük þehir belediyesini kazanan siyasal Ýslam, bir sene sonra yapýlangenel seçimlerden en büyük parti olarak çýktý. Solda bugün ifrata varmýþolan Kemalist, yurtsever, aydýnlanmacý, laik ve elitist yaklaþým o günlerdeçok komik bir hal almýþ ve "Taksim'e cami yapmak istiyorlar çýðlýðý" atýl-maya baþlanmýþtý.. Yaþanan, Arap milliyetçiliðinin 1970'lerde baþlayançöküþünün gecikmiþ bir tekrarýydý.

Ýslamcý hareketlerin geliþmesi 1970'lerde baþlar. Arap milliyetçiliðininyenilmesi, Ýran devriminin yarattýðý moral üstünlük, Ýran'ýn ABD ordusunukovalamasý, yeni liberal politikalarý uygulayan Müslüman ülkelerde Ýslamcýhareketlerin ekmek ayaklanmalarýna önderlik etmeleri siyasal Ýslam'ýn yük-selmesinin önemli nedenleri.

ÖÖzzggüürrllüükk vvee ddiirreenniiþþiinn bbaayyrraaððýý kkiimmiinn eelliinnddee oollmmaallýý??Antiemperyalizmin bayraðý siyasal Ýslam'ýn elindeyse, o bayraðý geri almak

gerek. Yoksulluða karþý mücadelede siyasal Ýslam yerine solun cazibemerkezi olmasý gerek. Ýþçi sýnýfý ve yoksullar üzerinde Ýslami bir hegemonyavarsa, o hegemonyayý kýrmak gerek. Çünkü bu, kapitalizmin bazý sonuçlarý-na karþý ses çýkaran ama kendisini eleþtirmeyen bir harekettir.

Kapitalizmin temel eleþtirisini yapan sosyalistler, iþçi sýnýfýný, yoksullarý,antiemperyalist mücadelenin liderliðini, demokrasi mücadelesinin sýnýrsýzgeliþmesi mücadelesini kazanmak zorundalar. Kitleler, kafalarýmýz kumdaþüphe içinde nefes bile alamadan duraklamýþken, demokrasinin býrakalýmbayraðýný, sopasý bile elimizde deðilken, saflarýmýza akýn etmeyecekler.

Deðiþim isteðinin sözcüsü olmanýn, kitlelerle bað kurmanýn yolu, türban,darbe, parti kapatma sorunlarýnda; savaþa, IMF politikalarýna ve sosyal hakkayýplarýna karþý birlikte mücadele etmektir.

Bu, kitlesel tartýþmalara kapý açar. Bu kapýdan girmeden kitleler siyasalÝslam'ýn saflarýndan solun saflarýna geçmeyecek. Bugün bu sorunlara sesçýkarmadan, demokrasi, eþitlik ve adalet çaðrýlarýný yüksek sesle dilegetirmeden ve ayný zamanda savaþ ve iþgal politikalarýna karþý mücadeleninen önünde, güven vermeden yapýlan mücadele sadece tutarsýz deðildir.Ordunun arkasýna sýðýnarak “cumhuriyet deðerlerini” korumak için verilenelitist, tepeden inmeci ve iþçi sýnýfýyla hiçbir ilgisi olmayan korkak bir politikyaklaþýmdýr.

Cumhuriyet deðerleriyle övünenlerse ABD'nin iþgaline direnen halklarlagerçek bir dayanýþma iliþkisi kuramaz.

Grev dalgasý Mübarek rejimi içinikili bir sorun yaratýyor.

Bir yandan, direniþ ekonominingelecekteki yeniden yapýlanmasý,yeni özelleþtirmeler, kamuçalýþanlarý arasýnda büyük çaplýiþten çýkarmalar için bir engeloluþturuyor.

Diðer yandan ise, 1950’lerdekurulmasýndan bu yana devletingüdümündeki sendika hareketiiçin çok büyük bir tehdit oluþtu-ruyor.

Pazar ekonomisine inanan vepazar ekonomisi uygulayan Müba-rek rejimi seçimlerde MüslümanKardeþlere karþý hükümetin aday-larýnýn kazanmasý için hala budevlet güdümlü sendika örgütleri-ni kullanýyor.

Grevler içerde Mübarek diktatör-lüðünü hedeflerken uluslararasýboyutta ise rejimin en güçlüdestekçisi ABD’yi hedefliyor.

2000 yýlýndan bu yana Mýsýrbirçok sokak eylemi dalgasý vegiderek büyüyen bir demokrasihareketi ile karþý karþýya kaldý.

KKeeffaayyaa (Yeter) adlý demokrasihareketi çeþitli gruplarý birleþtiriy-or. Demokrasi hareketinin yanýsýra savaþ karþýtý güçlü bir hareketde var.

Mayýs 2006’da reform yanlýsýhakimlerin protesto gösterileridevlet aygýtý içindeki çeliþkileriortaya çýkardý. Bu arada Müslü-

man Kardeþler örgütü 2005 kasýmayýnda yapýlan seçimlerde bugünekadar kazandýðý en çok milletve-killiðini kazandý.

Demokrasi hareketi ile savaþkarþýtý hareketin birleþmesi ve heriki hareketin de kitleselliðinin yanýsýra polis saldýrýlarý karþýsýndakimilitanlýðý iþçilere de örnek olduve sonunda grevler çok militan birhava içinde baþladý.

Þimdi bütün bunlara bir de gýdafiyatlarýnýn ve özellikle de ekmekfiyatýndaki artýþa karþý baþlayantepki ekleniyor.

ssaallllaannýýyyoorr

Katý ve otoriter Mýsýr’daMahalla el-Kubra iþçileri toplanmave gösteri yapma ve düþünc eleriifade etme özgürlüðünü mücadeleederek kazandýlar. Mahalla al-Kubra’daki Misr fabrikasýnýn 24bin iþçisi kitle gösterileri içinönemli bir kapýyý açtýlar ama ben-zer geliþmeler 2007 yýlý boyuncaMýsýr’ýn her yerinde yaþandý.

Grev hareketi Mýsýr sosyalist-lerinin yeni bir genç iþçi kuþaðýnýkazanmak için çok önemli birolanak yaratýyor.

Ancak bu o kadar kolay deðil.Alman devrimci sosyalistiLüksemburg’un 100 yýl önceyazdýðý gibi sýnýf bilinci veörgütlenme ancak mücadeleiçinde geliþir.

Mahalla’dançýkan dersler

Mahalla iþçilerinin mücade-lesi Rosa Lüksemburg’un kitlegrevleri “canlý politikaokullarýdýr” tartýþmasýný dadoðruluyor.

Aralýk 2006’da grevci iþçilerkârlardan iþçilere de iki aylýkücret kadar bir ikramiye ver-ilmesini talep ettiler.

Mart 2007’de 5000 iþçidevlet kontrolündeki tekstiliþçileri sendikasýndan istifaetti. Ýþçiler sendikanýngrevlere karþý kayýtsýz tutu-munu protesto ediyorlardý.

2007 Eylül ayýnda iþçiler2006 grevinde anlaþýlan mad-delerin hayata geçmesi içinikinci bir kez greve baþladýlar.

Ama, bu defa grevci iþçilerbir yandan sendikacýlarýn vebazý fabrika, þirket yönetici-lerinin görevden alýnmasýnýistiyorlardý, diðer yandan daekon omik taleplerini geliþtir-miþlerdi. Bu kez Ulusal ÜcretKonseyi’nin toplanarak ulusalçapta asgari ücreti arttýr-masýný istiyorlardý.

17 Þubat 2008’de, UlusalÜcret Konseyi, toplanmayahazýrlanýrken 10 bni iþçiMahlla el Kubra’da gösteriyaptý. Göstericiler asgariücretin 1200 Mýsýr Lirasýolmasýný istiyorlardý ve butalep sadece kendileri içindeðil bütün Mýsýr iþçileri içinileri sürülüyordu.

Mahalla el Kubra gösteri-sinde iþçiler bir yandan daMübarek ve hükümet aley-hinde sloganlar atýyorlar, dik-tatörlüðe karþý öfkelerinihaykýrýyorlardý.

Bir bölgede ikramiyelerinödenmemesi, nedeni ilebaþlayan bir mücadele kýsazamanda Mýsýr iþçi sýnýfýnýnen önemli kesimi ile devletarasýnda yaþam koþullarýnýndeðiþmesi için mücadeleyedönüþmüþ ama bu aradamücadeleye katýlan iþçilerbüyük ölçüde siyasallaþmýþtý.

Demokrasi mücadelesisavaþ karþýtý hareketlebirleþince

antikapitalist 3

Page 4: Antikapitalist - Sosyalist İşçi 325'in Eki

antikapitalist, sosyalist iþçi’nin ekidir Z Yayýncýlýk ve tanýtým hizmetleri Ltd. Þti. Sahibi: Arife Köse Sorumlu Yazýiþleri Müdürü: Volkan Tamusta Adres: Caferaða Mahallesi, Nail Bey Sokak,No: 9/15, Kadýköy/Ýstanbul Baský: Yön Matbaasý, Davutpaþa Cad. Güven Sanayi Sitesi, B Blok 360 Topkapý, Ýstanbul wwwwww..ssoossyyaalliissttiissccii..oorrgg

antikapitalistsosyalist iþçi’nin ekidir

DDuuyygguu UUyyssaallHHaazzaall ÖÖzztteettiikklleerr

2-15 Mayýs tarihlerinde ulus-lararasý bir organizasyon olanFollow The Women'ýn katýlýmcýlarýolarak Orta doðudaydýk.

Amacýmýz savaþýn etkilerine bire-bir tanýk olmak ve savaþýn adaletsi-zliðine dikkat çekmekti.

Bisikletlerimizle Lübnan, Suriye,Ürdün ve son nokta Filistin’egeçerek rotayý tamamladýk.Gittiðimiz ülkelerde mülteci kam-plarýný ziyaret ettik, yerel halkýn vehükümetlerin Ortadoðu sorununave savaþa bakýþlarýný konuþma fýr-satý bulduk.

LLüübbnnaannLübnan 2006 savaþýnýn izlerini

hýzla sarýyor. Her yerde inþaatolmasýna raðmen bir sürü Ýnþaatlarþehrin her yerinde devam ederkenuluslararasý birçok firmaya rast-layabileceðiniz lüks yerleþim yer-leriyle görkemli bir þehir sizi bek-liyor.

Beyrut’ta fazla seçeneðiniz yokya þehrin lüks ve güvenlik tedbir-lerinin son derece sýký olduðu böl-gelerinde dolaþacaksýnýz ya dasavaþýn ve yoksulluðun insanlarý,hayatlarý ezip geçtiði mülteci kam-plarý ve mahalleleri ziyaret ede-ceksiniz.

Sabra ve Þatilla kamplarýna git-tiðimizde Lübnanlýlar ile mültecilerarasýndaki bu derin uçurumugerçekten gördük. Kamplardakimültecilerin yaþam þartlarý çokzordu ve kamplarda farklý meslek-lere sahip birçok insan olsa da, neyazýk ki hiçbiri Lübnan’da meslek-lerini yerine getirebilme hakkýnadahi sahip deðiller.

Biz oradan ayrýldýktan hemensonra Hizbullah ve hükümetarasýnda çatýþmalar çýktý; fakataþýrý güvenlik dikkat çekiyordu.Bazý sokaklara polis kontrolü ilegirilebiliyordu ve bu sokaklardafotograf çekmek yasaktý.

BBeeþþiirr EEssaadd’’ýýnn SSuurriiyyeessiiÝkinci duraðýmýz olan Suriye'de

Beþar Esad'ýn gölgesini her yerdehissettik. Kaným ruhum Esad'ýndiye baðýran çocuklar karþýladýzaman zaman bizi.

Orada ziyaret ettiðimiz mültecikampý büyük bir mahalleydi.Mültecilerin çoðu 1948 den beri

orada yaþýyormuþ ve yeni doðanlarFilistin'i hiç görmemiþler.Aralarýnda Iraklý mülteciler devardý. Bir okulun bahçesinde birsürü mülteci ile tanýþtýk. HepsiArapça bize bir þeyler anlatmayaçalýþtýlar, kýsýtlý Arapça çevirilerleanlaþmaya çalýþtýk. Dünyanýn dörtbiryanýndan gelenlerin onlarýdinleyerek, sorunlarýný durumlarýnýülkelerine taþýyacak olmasý sanýrýzonlar için umut vericiydi. Suriye'dediðer bir duraðýmýzda GolanTepeleri’idi.

Golan'nýn bir kýsmý 1967'den beriorada yaþayan Suriyelilerle birlikteiþgal altýnda. Ýsrail, iþgalden kaçanSuriyeliler geri dönmesin diye buevleri yýktýðý için Suriye tarafýndadaha az insan yaþýyordu. Ailelerinbazýlarý parçalanmýþ, bazý aile fert-leri Ýsrail tarafýnda kalmýþ. Sýnýrdanevlilik dýþýnda geçiþ kesinlikleyasak. Birbirleriyle iki tepeye kur-duklarý hoparlörler sayesindeanlaþýyorlar. Arada sýnýr ve tepedebirbirine baðýrarak anlaþmayaçalýþan ailelerle, Golan, iþgali enyoðun hissettiðimiz yerlerdenbiriydi.

FFiilliissttiinnÜrdün'de de Suriye de olduðu

gibi krallarýnýn resimleri karþýladý

bizi. Kendine has bir yerdi Amman.Lut gölüyse Filistin'e en yak-laþtýðýmýz yerdi. Sahilde çadýrlardakaldýk. Gölün karþý tarafý Ýsrail'ekýyý þehri Filistin'e arkasýndaKudüs yine Ýsrail'e ait. Parçalarabölünmüþ Filistin'i bir karedegördük. Bizimle birlikte olanFilistinliler sahilde oturabildikleriniama denize giremediklerindenbahsetti.

Filistin rotanýn son duraðýydý.Filistin yolculuðumuzun baþýndansonuna iþgali hissetmekmümkündü.

Filistin'e girmek için Ýsrail sýnýrkapýsýný geçmek bizler için bilesarsýcýyken, Kudüs'te doðan birFilistinlinin, bugün Kudüs'e aslagiremiyor olmasý ya daRamallah'tan Nablus'a giderkengeçtiðimiz kontrol noktasýndan,grubumuzdaki birçok Filistinlininon yýlý aþkýn süredir geçemediðinibilmek Ýsrail'in uyguladýðý zulümkarþýsýnda tepki göstermemeyiimkansýz hale getiriyor.

ÝÝþþggaallÝþgali ve savaþý anlatanlar yalnýz-

ca bombalanan binalarýn enkazlarýdeðil. Ýþgalin ve zulmün psikolojikboyutu da en az ölümler kadarçarpýcý. Ýsrail'in Filistinlileri

bezdirmek için uyguladýðý pek çokpolitika var.

Filistin yerleþkesi içindekiler veLut Gölü de dahil çoðu su kaynaðýÝsrail'in kontrolünde. Su bucoðrafya için ciddi bir sýkýntý veFilistinliler kendi sularýný Ýsrail'denparayla satýn almak zorundalar.Ayrýca hemen her Filistin yerleþkesiyakýnýnda her gün yeni bir Ýsrailyerleþkesi kuruluyor. Bu evler Ýsrailtarafýndan radikal siyonistlereücretsiz tahsis ediliyor yine malumsebepten.

Diðer bir politika Hristiyan veMüslüman Filistinliler arasýndasorun çýkarmak. Bombalarken ayrý-calýk göstermeyen Ýsrail, kontrolnoktalarýnda Müslüman veHristiyan Filistinliler birliktegeçmek istediklerinde sorunçýkarýyor, bir tarafýn geçmesine izinvermiyor. Sýnýrlar içindeki altý yüzeyakýn kontrol noktasý ya da her günbiraz daha uzayan, Filistin yer-leþkelerini hapishaneye çevirmeyiamaçlayan duvar, direnen Filistinhalkýna uygulanan zulümlerin ençarpýcý ve vücuda gelmiþ örnekleri.

Filistin de ilk olarak Eriha'daAkba Cebir mülteci kampýný ziyaretettik. 75.000 nüfuslu kampta,insanlarýn koþullarý son derecekötü. Elektrik, su gibi giderler

devlet tarafýndan karþýlanýyor.Ancak evlerin hepsi kötü durumda,Ýsrail'in bombalarken önceliði mül-teci kamplarýna verdiðini de yineburada öðreniyoruz.

Filistin de sonraki durakRamallah, geliþmiþ büyük bir þehir,Arafat'ýn anýt mezarýný da buradaziyaret ediyoruz. Bizler baþkentolarak bilsek de onlar baþkent-lerinin Kudüs olduðunu söylüyorlarbize.

Ramallah'ýn Kudüs'e sýnýrý tama-men duvarla çevrili. Sanatçýlaryaratýcý çalýþmalarý ile duvarýprotesto ediyorlar ancak hiçbirresim duvarýn getirdiði kýsýtla-malarý görünmez kýlamýyor. Duvarboyunca uzayan araba kuyruklarýyakýnlarda kontrol noktasý olduðu-nun habercisi oluyor.

NNaabblluussRotanýn diðer ayaðý Nablus,

ekonomi baþkenti diye anýlýyor,Ýsrail'in en büyük askeri birlik-lerinden biri þehrin hemen ayaðýnakonuþlandýrýlmýþ.

2. Ýntifada sonrasýnda þehirdeözellikle fabrikalar bombalanmýþbirçok insan bu yüzden iþsizkalmýþ. Nablus'ta insanlar savaþýunutturmak istemiyorlar.

Eski þehrin labirent gibi sokak-larý, yýkýntýlarýn civarlarýnda asýlýaile anýtlarýyla, öldürülen gençlerinya da çocuklarýn resimleriyle dolu.

Organizasyonun elbette ki ençarpýcý bölümü Filistin'di; oradasavaþý hissetmek için yer deðiþtir-menize, görmek için aramanýzagerek yok. Her þey bu kadar orta-dayken Filistin'in derdi bugün halane denli zor, kötü þartlar altýndaolduðunu anlatmak ve bu çokacýbir durum.

Yapmamýz gereken iþgale karþýdireniþlerinde yanlarýnda olmak,mesajlarýný taþýmak ve gerçeðihaykýrmak, farkýndalýk yaratmaktýr.Bugün Filistin'in tüm üniversitelerive pek çok örgüt Filistin'de birliktebir þeyler yapabilmemiz ve onlarýdaha iyi anlayabilmemiz içindeðiþim programlarý, gönüllü kam-plarý düzenliyor. Bizim elimizdengelecek olan Filistin'in durumunuiyi anlamak ve orda süren savaþýnhaksýzlýðýný tüm Dünya'ya teþhiretmek. Ýsrail'e karþý tek vücut ola-bilirsek bu savaþý durdurabiliriz.

Ýþgalin 60. yýlýnda Filistin hâlâdireniyor.

Ýþgalin 60. yýlýnda

FFiilliissttiinn hhââllââ ddiirreenniiyyoorr

Ýþgali ve savaþý anlatanlar yalnýzca bombalanan binalarýn enkazlarý deðil. Ýþgalin vezulmün psikolojik boyutu da en az ölümler kadar çarpýcý. Ýsrail'in Filistinlileri

bezdirmek için uyguladýðý pek çok politika var.