berlintürk mart / märz 2012 #1

36
BERLİN‘İN HABER DERGİSİ MART / MÄRZ 2012 | AUSGABE 01 ücretsiz kostenlos www.berlinturk.de Berlin’in İlk Türk Kökenli Bakanı Yeni Cumhurbaşkanı Joachim Gauck Yunanistan’a 130 Milyarlık Paket Berlinale Altın Ayı Ödülü “Sezar Ölmeli“ Hertha Otto Rehhagel’a teslim Dilek Kolat

Category:

Documents


5 download

DESCRIPTION

"berlinTürk Haber Dergisi" Dilek Kolat

TRANSCRIPT

Page 1: berlintürk Mart / März 2012 #1

BERLİN‘İN HABER DERGİSİ

MART / MÄRZ 2012 | AUSGABE 01

ücretsiz

kostenlos

www.berlinturk.de

Berlin’in İlk Türk Kökenli Bakanı

Yeni Cumhurbaşkanı Joachim Gauck

Yunanistan’a 130 Milyarlık Paket

Berlinale Altın Ayı Ödülü “Sezar Ölmeli“

Hertha Otto Rehhagel’a teslim

Dilek Kolat

Page 2: berlintürk Mart / März 2012 #1

İÇİNDEKİLER

2 berlintürk

04S A Y F A

05S A Y F A

Cumhurbaşkanı Wulff istifa etti

SICAK SİYASET

26S A Y F A

Avrupa borç krizi küresel ekono-miyi yavaşlatacak

EKONOMİ

24S A Y F A

Joachim Gauck Yeni Cumhur-başkanı

SICAK SİYASET

Alman Genci Müslüman oldu28S A Y F A

DİALOG

29S A Y F A

30S A Y F A

Bel ağrısı Nedir?N. Serpil Öcal

SAĞLIK

Ressam NUR ÖZALP

KÜLTÜR-SANAT

33S A Y F A

DILEK KOLAT

PORTRE

DFB dikkat, Türkler süper yetenek-lerimizin peşinde34

S A Y F A

SPOR

24 Dilek Kolat „ Berlin Arbeit“ aksiyonu

1918

KKTC Ekonomi Bakanı Sunat Atun, MÜSİAD Berlin‘de

Emine-Wegner Demirbüken AKARSU‘da

Berlinale‘de Ödüller dağıtıldı. Altın Ayı sahibini buldu.

KÜLTÜR-SANAT

Zafer Çağlayan’ın Berlin Temasları

SICAK SIYASET

14S A Y F A

Page 3: berlintürk Mart / März 2012 #1

KÜNYE GİRİŞ

3berlintürk

Imtiyaz Sahibi / Inhaber:Sevim Ercan

berlinturkBundespressekonferenzRaum: 1104Schiffbauerdamm 4010117 BerlinMobil: 0 176 228 505 74Büro: +49(0) 30 / 537 933 90E-Mail: [email protected]: 24/279/61277

Yazı kurulu / Redaktion:Yazı İşleri Müdürü: Metin Yilmaz

Haber Koordinatörü:

Özgür Özata

Fotoraf Editörü:

Mehmet Dedeoglu

Görsel Yönetmen / Layout:

Bünyamin Turan

Ercüment Kirdar

Mehmet Dedeoglu

Ajans / Agentur:thinkdifferent gmbhJagowstraße 2210555 BerlinTel. +49(0) 30 / 30 12 92 88Fax +49(0) 30 / 30 12 92 [email protected] Basımcı / Druckerei:MOTIV OFFSET DRUCKEREIPrinzessinnenstraße 2610969 Berlin

Baskı / Auflage: 10.000 / Aylık / Monatlich

Fotoraflar / Fotos:Mehmet DedeogluAnadolu Ajansı (AA)Cihan Haber Ajansı www.istockphoto.com

Reklam için:Tel. +49(0) 30 / 30 12 92 88

Dünya küçüldü. İletişim ağları bunu hız-landırıyor. Avrupa küçüldü. Bu sadece

iletişim değil, ekonomik bazda da böyle seyrediyor. Avrupa Birliği ülkeleri, ekono-mik çıkmaz dehlizinde yolunu kaybetmek üzere. Ekonomisi de hızla küçülüyor. Ancak, Türkiye’de aksi bir grafik gözlemleniyor. Tür-kiye büyüyor. Bu gelişimi içinde yaşadığımız kent Berlin’de de farketmemek mümkün değil. Zira, Türkiye bağlantılı bir ekibin te-maslar için Berlin’de olmadığı neredeyse tek gün yok. Bu da bizim Berlin mecralı ha-ber akışımızın bir diğer ucunda Türkiye’ye bakmamızı doğal kılıyor. Dünya küçülüyor, Avrupa küçülüyor ama berlinturk’de tıpkı Türkiye gibi büyüyor. Saygın ve düzeyli ha-bere yüreği ve zihni açık olan siz okurlar sa-yesinde sadece dokuz ay gibi kısa bir süredewww.berlinturk.de de inanılmaz bir sıçrama yapma şansını elde ettik. Facebook’da görül-me rakamımız zaman zaman bir milyonu bul-du. Keza sizler berlinturk.de deki tıklama sayı çıtasının da yükseklere tırmanmasına öncü-lük ettiniz. Sizlere minnettarız ve şükranları-mızı sunuyoruz. Sizlerin, özgün, saygın ve de kaliteye olan ilginiz bizlere, berlinturk haber dergisinin de yolunu açtı. Elinizde tuttuğu-nuz bu ilk sayı ile Berlin yeni, atılgan, özverili, doğru, dinamik, canlı bir dergiye sahip oldu. Hedefimiz Berlin tarihinde bundan böyle hep var olabilmek. Sizlerle bu yolda, sizin ya-nınızda, sizin sesiniz olmayı amaçlıyoruz. Sizi hep yanımızda, bizimle birlikte berinturk’de yan yana tek yürek görmek istiyoruz. Bizim-le, bizim için, Berlinli bizlerin yankı uyandır-masında, “BERLİNLİ berlintürk” olmamıza katkıda bulunacaksınız, biz bundan eminiz. Berlintürk haber dergisinin her satırında, her sayfasında siz berlintürk’ler yer alın. Bize ya-zın. Bizi arayın. Ses verin. Ses verin ki; Biz de o sesi, sesleri sayfalarımızda sizden olan berlin-türk’lere aktarabilelim. Sizlerle, sizler için el ele, yürek yüreğe olabilelim. Yeri gelsin sizler için “ Hukukçu”, yeri gelsin, “Siyasetçi”, yeri

gelsin, “Hekim”, yeri gelsin “ Öğretmen”, yeri gelsin” Baş Danışman” olabilelim.

Elinizdeki sayı, Berlin’deki son haftalara ayna olmaya çalıştı. Biz Berlinli Türkler için onur duyulacak bir gelişimi Dilek Kolat’ın bakanlık koltuğuna oturmasıyla yaşadık. Bu Berlin’de bir ilkti. Dilek Kolat’a bize bu sevinci yaşattığı için çok teşekkür ediyoruz. Bir diğer sevindi-rici olay ise Emine Demirbüken-Wegner’in müstaşar olmasıydı. Bu her iki gelişim kay-da değer. Zira Almanya’ya göçün 50. yılına düşen “Irkçılık” yıldırımı düştü. Özellikle de Türklere yönelik, yargısız, sessiz sedasız “ in-faz” lı çöküntüde yüzümüz bu iki politikacı-nın başarısı ile güldü. Bizlere “ Umudun da var olduğu ” sinyali verildi. “Almanya’da Nazi-ler hortladı” söylentilerine inat gelişmelerin bir diğeri ise Başbakan Angela Merkel’in, biz Türklere yönelik yaptığı, “Türkler bu ülkenin bir parçasıdır, Uyum tek yönlü değil, iki yönlü yoldur. Biz Almanlar da sizlere uyum sağla-malıyız ” konuşmaları oldu.

Biz berlintürk olarak bu konuşmaların yanın-da, aksi tavırların ise karşısında, sizlerle, sizler için olacağız.

Sevim Ercan

Berlin dünyanın en önemli siyasi ve kültür merkezlerinden olma yolunda hızla iler-

liyor. Avrupa’nın lokomotifi Berlin’de siyasi ve ekonomi ağırlıklı bir derginin altına imza atıyoruz. Başkentte yaşayan yaklaşık 200 bin Türk kökenli bu lokomotifin oldukça önemli bir motoru durumunda. İşte bu nedenledir ki içinde yaşadığımız kentte Türkçe ve Türk dili de etkin bir rol üstleniyor. Bu nedenledir ki elinizde tuttuğunuz berlintürk dergisi de omuzlarında önemli bir yükü taşımaya aday. Almanya içi siyasette son iki haftada son de-rece hareketli günler yaşandı. Cumhurbaşka-nı Christian Wulff, yolsuzluk iddiası nedeniy-le istifaya zorlandı ve yerine Doğu Almanya kökenli eski rahip Joahim Gauck getirildi. Gauck’un da en az Wulff kadar, biz Türk kö-kenli göçmenleri iyi algılamış olmasını ve du-yarlı davranması temennisi ile “Berlin’e Hoş Geldin Berlintürk” .

Metin Yilmaz

Page 4: berlintürk Mart / März 2012 #1

SICAK SİYASET

4 berlintürk

Cumhurbaşkanı Wulff istifa etti

Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı olduğu dönemde görevi-ni kötüye kullandığı şeklindeki haberler nedeniyle yoğun

baskı altında bulunan Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff görevinden istifa etti.

Wulff, cumhurbaşkanlığı konutu olan Bellevue Sarayı'nda yap-tığı açıklamada, görevini en iyi şekilde yaptığını ve ülkede ya-şayan insanların kökenleri ne olursa olsun birlikteliği için çaba harcadığını belirterek, ülkedeki uyumun başarılı olabilmesi için Almanya'nın halkın büyük çoğunluğunun güvenine sahip bir cumhurbaşkanına sahip olması gerektiğini söyledi.

Kendisi hakkında son zamanlarda çıkan haberler nedeniyle ye-teri kadar güvene sahip olmadığına inandığını, görevini ne ülke içinde ne de yurt dışında başarılı bir şekilde ifa etmesinin müm-kün olduğunu ifade eden Wulff, bu nedenle bugünden geçerli olmak üzere görevinden istifa ettiğini kaydetti.

Aşırı sağcılar tarafından öldürülen 8 Türk ve 1 Yunan kurbanın anılması amacıyla 23 Şubat'ta düzenlenecek törende de Alman-ya Başbakanı Angela Merkel'in bir konuşma yapacağını belirten Wulff, kendisi hakkında yürütülecek soruşturmalar sonucunda da tümüyle aklanacağına inandığını söyledi.

Hatalar yaptığını, ancak her zaman dürüst olduğunu, hakkın-da çıkan haberlerin kendisini ve eşini çok incittiğini ifade eden Wulff, kendisiyle çalışan herkese ve eşine desteklerinden dolayı da teşekkür etti.

Almanya'da yeni bir cumhurbaşkanı seçilene kadar Federal Eyalet Temsilciler Meclisinin (Bundesrat) dönem başkanlığını yürüten Bavyera Eyaleti Başbakanı Horst Seehofer, cumhurbaş-kanlığı görevini vekaleten yürütecek. Almanya'da bir cumhur-başkanının istifa etmesinden sonra yeni cumhurbaşkanını be-lirlemek üzere 30 gün içinde Bundesversammlung adı verilen kurulun oluşturulması gerekiyor. Bu kurul Federal Meclis (Bun-destag) üyelerinden ve eşit sayıda Bundesrat'ın belirleyeceği kişilerden oluşturuluyor.

İtalya ziyaretini iptal eden Başbakan Merkel'in de bir açıklama yapması bekleniyor.

Merkel, Seehofer ve Hür Demokrat Parti (FDP) genel başkanı olan Ekonomi ve Teknoloji Bakanı Philipp Rösler'in de yarın bir araya gelerek yeni cumhurbaşkanı adayı üzerinde görüşmesi öngörülüyor.

Cumhurbaşkanı adayı olarak Almanya Savunma Bakanı Thomas de Maiziere, Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, Çalışma Bakanı

Ursula von der Leyen, Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert, eski Çevre Bakanı Klaus Töpfer, daha önce Wulff'a karşı cumhur-başkanlığı seçimini kaybetmiş olan Joachim Gauck ve Federal Anayasa Mahkemesi Başkanı Andoreas Vosskuhle'nin de adı geçiyor.

Aşağı Saksonya Eyaleti Başbakanı olduğu dönemde, Almanya'da bir ilki gerçekleştirerek, Türk kökenli Aygül Özkan'ı eyalet-te bakan yapan ve kabinesine alan Wulff, bir konuşmasında, İslamiyet'in Almanya'ya ait olduğunu söyleyerek ülke çapında bir tartışma başlatmıştı.

Wulff, aşırı sağcılar tarafından öldürülen 8 Türk ile 1 Yunanın ya-kınlarını da Bellevue Sarayında ağırlayarak başsağlığı dilemişti.Merkel - Wulff, modern ve açık bir Almanya için çaba harcadı, Almanya Başbakanı Angela Merkel, görevinden istifa ettiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un, modern ve açık bir Almanya için çaba harcadığını söyledi.

Merkel, başbakanlıkta yaptığı açıklamada, Wulff'un istifa etmesi kararına büyük saygı duyduğunu ve kişisel olarak bu karara çok üzüldüğünü belirterek, "Wulff, görev süresince tüm enerjisiyle modern ve açık bir Almanya için çaba harcadı. Bizlere çeşitliliğin ülkemizi güçlü kıldığını hatırlattı" şeklinde konuştu.

Wulff ve eşi Bettina Wulff'un Almanya'yı yurt dışında her zaman layıkıyla temsil ettiğini ve bundan dolayı kendilerine müteşekkir olduklarını ifade eden Merkel, yine de hukuk devletinin güçlü yanının, hiç kimsenin pozisyonuna bakmadan herkese eşit dav-ranması olduğunu, Wulff'un kişisel çıkarlarını arka plana atması-na büyük saygı duyduğunu söyledi.

Merkel, yeni cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi için önce koalisyon ortaklarıyla görüşeceklerini, daha sonra önerilerini muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti ve Yeşiller Partisi'ne de gö-türeceklerini sözlerine ekledi.

Wowereit - Wulff'un istifası gelişmelerden sonra kaçınılmazdı-Berlin Eyaleti Başbakanı ve Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkan Yardımcısı Klaus Wowereit, "Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un istifası geçen aylarda yaşanan gelişmelerden sonra ka-çınılmazdı" dedi.

Federal Eyalet Temsilciler Meclisi'nin (Bundesrat) dönem baş-kanı olarak Wulff'un yerine cumhurbaşkanlığı görevine veka-leten bakacak olan Bavyera Eyaleti Başbakanı Horst Seehofer, Wulff'un kararına saygı duyduğu belirterek, bu kararla Wulff'un en önemli devlet görevinin onurunu ve önemini ilk sırada tuttu-ğunu gösterdiğini ifade etti.

Page 5: berlintürk Mart / März 2012 #1

SICAK SİYASET

5berlintürk

Joachim Gauck Yeni Cumhurbaşkanı

Almanya‘da cumhurbaşkanı adayı konusunda, eski Doğu Almanya‘da (DDR) insan hakları savunucusu olarak faaliyet

göstermiş olan Joachim Gauck üzerinde anlaşma sağlandı.

Almanya Başbakanı Angela Merkel, başbakanlıkta diğer parti-lerin yöneticileriyle birlikte yaptığı görüşmeden sonra düzen-lenen ortak basın toplantısında, muhalefet partileri tarafından 2010 yılında yapılan cumhurbaşkanlığı seçiminde Christian Wulff‘a karşı aday gösterilmiş olan Gauck‘un, eski DDR‘de rahip olarak sorumluluk içinde, özgürlük içinde mücadele etmiş bir insan olduğunu söyledi.

Bu nedenle Gauck ile olan bazı görüş ayrılıklarına rağmen ortak yanları olduğuna inandığını belirten Merkel, „demokrasiye bağlı olan Gauck‘un uluslararası alanda da önemli sinyaller verebile-ceğine inandığını“ kaydetti.

Merkel, daha önce yaptığı açıklamada „muhalefet partileriyle birlikte ortak bir aday belirlemek istediklerini“ söylemiş olduğu-nu hatırlatarak, bu nedenle varılan uzlaşmadan dolayı mutluluk duyduğunu belirtti.

Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) Genel Başkanı ve Bavyera Eyaleti Başbakanı Horst Seehofer de, baştan beri cumhurbaş-kanı adayı konusunda muhalefet partileriyle uzlaşma sağlamış olmak istediklerini ifade ederek, Gauck‘un ortak aday gösteril-mesinin Almanya için iyi bir karar olduğunu söyledi.

Joachim Gauck‘un cumhurbaşkanlığı için iyi bir aday olduğuna inandığını belirten Hür Demokrat Parti (FDP) Genel Başkanı ve Ekonomi ve Teknoloji Bakanı Philipp Rösler de, Gauck‘un cum-hurbaşkanlığı makamı için yitirilmiş olan güveni yeniden sağla-yacağını belirtti.

Muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Sig-mar Gabriel ise, iktidardaki koalisyon ortaklarının kendileriyle açık ve adil bir görüşme yaptıklarını ifade ederek, bu uzlaşmanın memnuniyet verici olduğunu, çünkü Gauck‘un hayatı boyunca özgürlüğü savunmuş bir insan olduğunu söyledi.

Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir, ortak aday konusunda uzlaşmaya varmış oldukları için memnun olduğunu, Gauck‘un halk tarafından da sevilen ve takdir edilen bir insan olduğunu belirtti.

Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth da, daha önceki seçimler-de de desteklemiş oldukları Gauck‘un ortak aday gösterilmesin-den büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, Gauck‘un de-mokrasiye parlaklık kazandıracağını ve ülkedeki birlikte yaşamı

daha da teşvik edeceğini söyledi.

Cumhurbaşkanlığına aday gösterildiğini kısa bir süre önce öğ-rendiği için henüz üzerindeki şaşkınlığı atamadığını ifade eden Gauck da, partilerin bu konuda uzlaşma sağlamasına çok sevin-diğini, aslında Başbakan Merkel‘in her zaman, kendisini insan olarak takdir ettiğini söylemiş olduğunu belirtti.

Gauck, kendisinin süper bir adam ve hatasız olmadığının bilin-mesi gerektiğini, ancak böyle insanların da başarılı olabileceğini sözlerine ekledi.

Böylece, Gauck‘un, 18 Mart‘ta yapılması beklenen cumhurbaş-kanlığı seçiminde ülkenin 11. cumhurbaşkanı olacağına kesin gözüyle bakılıyor.

Joachim Gauck‘a destek büyük

Almanya‘da iktidar ve Sol Parti dışında diğer muhalefet par-tileri tarafından ortaklaşa cumhurbaşkanlığı görevine aday

gösterilen eski Protestan rahip ve insan hakları savunucusu Jo-achim Gauck, halkın büyük desteğine sahip.Gauck‘un halk tarafından takdir edilmesinin başlıca sebebi,

Gauck‘un Protestan bir rahip olarak eski Doğu Almanya‘da (DDR) rejimin vatandaşlara yönelik baskılarına karşı direniş göstererek çok sayıda protesto eylemine katılmış olması.

-Gauck‘un yaşamı-

Bir gemi kaptanının ve bir iş kadınının oğlu olarak 24 Ocak 1940 tarihinde Rostock kentinde dünyaya gelen Gauck‘un babası, eski Sovyet gizli servisi tarafından tutuklanarak 4 yıl boyunca Sibirya‘da bir cezaevinde tutuldu.

O zamanlar 11 yaşında olan Gauck‘u annesi, iki kardeşiyle bir-likte DDR rejimine karşı bir tutumla büyüttü. Gauck, 1958-1965 yılları arasında Protestan teolojisi eğitimi gördükten sonra rahip oldu. DDR yönetiminin rejim karşıtlarına uyguladığı baskılara dayanamayan Gauck, rejim karşıtları tarafından düzenlenen protesto eylemlerine katılarak eylemcilere destek oldu.

İki Almanya‘nın birleştiği dönemde Rostock kentindeki direnişi de örgütleyen Gauck, birleşmeden sonra da, DDR‘nin eski istih-barat servisi olan STASI‘nin tuttuğu dosyalardan sorumlu olan dairenin başkanlığına getirildi. Bu daire bugün bile „Gauck Ma-kamı“ olarak kendi adıyla anılmaktadır.Gauck, 2010 yılında yapılan önceki cumhurbaşkanlığı seçimin-de, iktidardaki Hristiyan Birlik partilerinin (CDU/CSU) aday gös-terdiği Christian Wulff‘a karşı aday olmuş ve seçimi az bir farkla kaybetmişti.

Page 6: berlintürk Mart / März 2012 #1

SICAK SİYASET

6 berlintürk

Merkel: “Esad’ın tutumu barışı getirmeyecek”

Filistin Devlet Başkanı Abbas Berlin’de -Abbas, Almanya Baş-bakanı Merkel ile görüştü -Merkel: “Esad’ın tutumu barışı ge-

tirmeyecek”

Tarafları görüşmelerde ilerleme sağlanması için cesaretlendir-mek istediklerini belirten Merkel, bu nedenle Filistin’e teknik yardım yapacaklarını da ifade etti.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a karşı da kesin tavır sergilen-mesi gerektiğini, BM’den de bu yönde bir karar çıkması gerek-tiğini kaydeden Merkel, “Esad’ın tutumu barışı getirmeyecek” dedi.

Avrupa ülkelerinin Filistin’in bağımsızlığını kabul etmediğinin hatırlatılması üzerine de Merkel, bunun önemli olmadığını, önemli olanın barış görüşmelerinde ilerleme sağlanması oldu-ğunu ifade etti.

Görüşmelerin başarısız kalması durumunda ne gibi önlemler alacaklarının sorulması üzerine de Merkel, bu tür spekülatif so-rulara genel olarak yanıt vermediğini, bugüne kadar görüşme-lerin birçok kez başarısız kaldığını, ne yapacaklarına daha sonra karar verebileceklerini sözlerine ekledi.

Abbas da, Almanya’nın kendilerine her türlü desteği verdiğini belirterek, Almanya’nın hem İsrail’in, hem de Filistinlilerin dostu olması sebebiyle görüşmelerin başarıya ulaşmasında önemli rol oynayabileceğini söyledi.

Yunanistan’a 130 milyarlık paket

Avro Bölgesi maliye bakanları, 14 saat süren toplantının ardından bugün, Yunanistan’a 130 milyar avroluk ikinci kurtar-

ma paketini onayladı. Ancak, Yunanistan’ın kurtarma paketinden yararlanmadan önce aşması gereken engeller bulunuyor.

Yunanistan ve Avro Bölgesi için bundan sonraki yol haritası şöyle;

21 Şubat: Avro Bölgesi maliye bakanlarının ikinci kurtarma pake-tine yeşil ışık yakmasıyla birlikte bugünden itibaren Yunanistan kreditörlerle tahvil takası için halka arz sürecini başlatabilecek. Yu-nanistan ayrıca 2012 yılı bütçe açığının finansmanını karşılamayla ilgili yasaları hazırlayabilir.

22 Şubat: Yunanistan parlamentosunun ek 325 milyon avroluk ta-sarruf önlemlerini oylaması bekleniyor.

24-26 Şubat: G-20 ülkeleri maliye bakanları Meksika’da biraraya gelerek Avrupa’daki borç kriziyle mücadelede kullanılması düşü-nülen IMF fonlarının artırılmasını değerlendirecek.

27 Şubat haftası: Hollanda, Almanya ve Finlandiya parlamentoları Yunanistan’a verilecek kurtarma paketini oylayacak.

1-2 Mart: Avrupa Birliği (AB) liderleri Brüksel’de AB zirvesinde borç krizinin yayılmasını önlemek için Avrupa Finansal İstikrar Fonu (EFSF) ve Avrupa İstikrar Mekanizması’nın (ESM) büyüklüğünü ar-tırıp artırmamayı tartışacak.

Merkel’den Sarkozy’ye seçim desteği

Alman bakanlar kurulu Paris’te toplandı -Fransız ve Alman or-tak şirketlere vergi kolaylığı geliyor.

Fransız ve Alman ortak şirketlere vergi kolaylığı geliyor.14. Fransız-Alman bakanlar toplantısı Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel başkanlığında bugün Elysee Sarayı’nda düzenlendi.

Sarkozy ve Merkel, basın toplantısında yaptıkları açıklamada, Fransız ve Alman ortak şirketlere vergi kolaylığı getirerek, bu şir-ketlerin ortak bir vergi rejimine tabi olması konusunda anlaşma sağlandığını açıkladı.

İki lider, Fransa ve Almanya arasındaki mali uyumun sağlanma-sıyla, ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesinin hedeflendiğini bil-dirdi.

Sarkozy, ‘’Fransa ve Almanya’nın ekonomik olarak güçlenmesi-nin, avro bölgesinin de güçlenmesine yol açacağını’’ savundu.

İki lider, ortak şirketler için vergi ve mali uyum konusunda hazır-lanacak anlaşmanın, Elysee anlaşması olarak bilinen ve 22 Ocak 1963 tarihinde Fransız Cumhurbaşkanı General de Gaulle ve Al-manya Başbakanı Konrad Adenauer tarafından imzalanan anlaş-manın 50. yıldönümüne yetiştirilmesi için çalışacaklarını söyledi.

Almanya’da şirketler vergisi 29,8, Fransa’da ise bu oran yüzde 34,4.

Schaeuble Yunanistan’ın sorunu Yunanistan’da çözülür

Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, Yunanistan’ın sorunlarının ancak bu ülkede çözülebileceğini, istediği süre-

ce Yunanistan’a yardım etmeye hazır olduklarını belirtti.

Bakan Schaeuble, haftalık yayınlanan meclis gazetesi “Das Parlament”e yaptığı açıklamada, Yunanistan’a reform ve tasarruf programlarını uygulaması çağrısında bulunarak, “Yunanistan’ın sorunları ancak Yunanistan’da çözülür” şeklinde konuştu.

Yunanistan’daki ekonomik büyümenin çok düşük olduğunu, bu ülkenin rekabet yeteneğinin olmadığını ve çok fazla borcu oldu-ğunu belirten Schaeuble, “Yunanistan istediği sürece bu ülkeye bu yolda tüm gücümüzle yardım etmeye hazırız” diye konuştu.

AB’nin imkanlarının da sınırlı olduğunu ifade eden Schaeuble, “Sonuçta programları uygulaması gereken Yunanistan’ın kendi-sidir” dedi.Almanya Maliye Bakanlığının bir sözcüsü ise, bugün Berlin’de yaptığı açıklamada, Yunanistan’a yapılacak 2. yardım paketin-den önce bazı konuların aydınlığa kavuşturulması gerektiğini belirterek, bunların başında, Yunanistan’ın yardımı almadan önce yerine getirmesi gereken şartların geldiğini söyledi.

Sözcü, Yunanistan’ın uygulayacağı programın kontrol edilmesi ve programın ne şekilde uygulanacağı konularında da henüz bazı açık noktaların bulunduğunu kaydetti.

Page 7: berlintürk Mart / März 2012 #1

SICAK SİYASET

7berlintürk

Westerwelle’den Suriye yorumu

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Suriye top-raklarında mülteciler için bir tampon bölge oluşturulma-

sı konusunda Türkiye ile konuşacaklarını belirterek, en fazla Suriye’li mülteciyi Türkiye’nin kabul ettiğini söyledi.

Bakan Westerwelle, “Der Spiegel” dergisine yaptığı açıklama-da, Türkiye’nin, Suriye topraklarında mülteciler için tampon bölge oluşturulması yönünde düşüncesi olduğunun ifade edilmesi üzerine, mülteciler için insani yardım yaptıklarını ve bu yardımı daha da artırmayı istediklerini belirterek, “Bu konuda Türkiye ile görüşeceğiz, çünkü en fazla mülteciyi bu ülke alıyor” şeklinde konuştu.

Olası bir tampon bölgenin korunması için bölgeye Alman as-keri gönderilmesinin düşünülüp düşünülmediği şeklindeki bir soruya karşılık da Westerwelle, böyle bir şeyi somut plan-lar olması durumunda görüşeceklerini, şimdilik yapmaları gereken şeyin, bölgedeki rolünü çok ciddiye alan Arap Birliği ile sıkı bir işbirliği yapmak olduğunu söyledi.

Suriye’ye yönelik baskıları artırdıklarını, şimdilik Şam’a bir bü-yükelçi göndermeyi düşünmediklerini ve Almanya’dan da 4 Suriye’li diplomatın sınır dışı edildiğini ifade eden Westerwel-le, Suriye’ye karşı neden İran’a olduğu gibi çok daha kararlı bir şekilde davranılmadığı şeklindeki bir soru üzerine de, İran konusunda nükleer silah üretiminin de söz konusu olduğu-nu, böyle bir şeyin, İsrail dahil bölgedeki tüm ülkeleri tehdit etmekle kalmayacağını, dünyadaki güvenlik mimarisini de büyük ölçüde tehlikeye sokacağını kaydetti.Westerwelle, İran’a yönelik olası bir askeri müdahale konu-sunda tartışılmasının ise tüm diplomatik çabalara zarar vere-ceği uyarısında bulundu.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Şam’daki temasların-da da başarılı olamadığını ve orada Suriye yönetimine ümit ettikleri mesajları vermediğini belirten Westerwelle, Rus tara-fının, birçok kez, Suriye’deki şiddetin sadece hükümet birlikle-ri değil, aynı zamanda muhalefetten de kaynaklandığını söy-lediğini, kendisinin ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın da böyle bir bakış açısını kabul edemeyeceğini söyledi.

Daha fazla özgürlük için yapılan barışçı gösterilere şiddetle karşılık verenin Esad yönetimi olduğunu ifade eden Wester-welle, kendi görüşüne göre Rusya’nın, bölgesinde etkisini kaybedeceğinden endişe duyduğunu, bu ülkeye, doğru ta-rafta bulunduğu takdirde stratejik çıkarlarına aykırı hareket etmemiş olacağını anlatmak durumunda olduklarını kaydetti.Hamas ile El Fetih örgütlerinin ortak bir hükümet kurma ko-nusunda uzlaşmaya vardığının hatırlatılması ve Almanya’nın bu hükümetle görüşüp görüşmeyeceğinin sorulması üzerine de Westerwelle, “Hamas, şiddetten vazgeçtiğini, İsrail’in mev-cudiyetini ve şu ana kadar imzalanmış sözleşmeleri tanıdığını açıklayana kadar bizim için görüşme muhatabı olamaz” dedi.

Filistinli güçlerin uzlaşmasının olumlu olduğunu, ancak han-gi konular üzerinde uzlaşma sağladıklarının önemli olduğu-nu belirten Westerwelle, kendilerinin Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve Filistin Başbakanı Selam Feyyad ile sıkı ilişki içinde olacaklarını söyledi. -”Yunanistan’ın geleceği Yunanların elinde”- Bakan Westerwelle, Yunanistan’daki ekonomik krize de de-ğinerek, “Yunanistan’ın geleceği Yunanların elinde. Konuyu ciddiye aldıkları göstermek durumundalar. Sadece reform programlarının kararlaştırılması yeterli değil, reformların bir an önce uygulamaya konulması da önemli. Hem de herhangi bir zamanda değil, şimdi” diye konuştu.

Yunanistan için gerçeklerle yüzleşme zamanının geldiğini ifa-de eden Westerwelle, şimdi doğru kararları alması durumun-da bu ülkeyi destekleyeceklerini, ancak artık açıklamaları uy-gulamaların izlemesi gerektiğini kaydetti.Westerwelle ayrıca, Almanların tek başlarına her zaman Avrupa’nın en güçlü ülkesi olarak kalacaklarına inanmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

Almanya’da aşırı sağcılar tarafından öldürülen 8 Türk ile 1 Yunanlı’nın cinayetlerinin aydınlatılması konusunda gerekli olan bazı önemli cep telefonu bilgilerinin Federal Suç Dairesi (BKA) yetkilisi tarafından sildirildiği iddiası ortaya atıldı.

“Bild am Sonntag” gazetesi, gizli belgelere dayanarak verdiği haberde, BKA yetkilisi Alexandra-Maria F’nin, Bonn kentin-deki Federal Polis (Bundespolizei) teşkilatında görev yapan başkomiser Jens B’ye 9 Aralık 2011 tarihinde gönderdiği bir mektupta, dinlenen iki cep telefonuyla ilgili bilgileri silebile-ceğini, bunların BKA’nın kayıtlarına geçirildiğini ifade ettiği belirtildi.

Bilgilerin silindiği iki cep telefonundan birinin, aşırı sağcı ka-tilleri desteklediği gerekçesiyle gözaltına alınan Andre E’ye ait olduğu kaydedilen haberde, bilgilerin Andre E. hakkında hazırlanan suç dosyasında yer almadığına dikkati çekildi.

Bu gizli faaliyetin BKA tarafından, aşırı sağcı çevreler içindeki muhbirlerinin açığa çıkmaması amacıyla yapılmış olabileceği belirtilen haberde, normal prosedürde Federal Polis’in cep telefonu bilgilerini bir dava tümüyle sonuçlanana kadar sil-memesi gerektiği ifade edildi.

Bir güvenlik uzmanı, gazeteye yaptığı açıklamada, bunun “delilleri yok etme girişimi gibi göründüğünü” söylerken, Al-manya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich’in de olayı araştır-ması için müsteşarı Klaus-Dieter Fritsche’ye talimat verdiği, Fritsche’nin de bu konuda BKA’dan bilgi istediği kaydedildi.

BKA’nın bir sözcüsü, bilgilerin farklı yerlerde toplanması-nı önlemek amacıyla BKA’nın, mevcut telefon bilgilerine ait kopyaların silinmesini istediği açıklamasını yaparken, Federal Meclis İçişleri Komisyonu Başkanı Wolfgang Bosbach, bunun, bir an önce açıklığa kavuşturulması gereken önemli bir olay olduğunu, bir şeylerin gizlendiği yönünde en ufak bir şüphe-nin bile uyanmaması gerektiğini söyledi.

Page 8: berlintürk Mart / März 2012 #1

SICAK SİYASET

8 berlintürk

Kurbanlara Tören

Berlin’de aşırı sağcı şiddet kurbanları için anma töreni düzen-lendi. Anma töreni, başta aşırı sağcılar tarafından öldürülen

8 Türk, 1 Yunan ve 1 kadın polis olmak üzere tüm ırkçı kurban-lar ve Köln kentindeki bombalı eylemde yaralanan insanlar için düzenlendi. Berlin’deki Gendarmenmarkt meydanında bulunan Konzerthaus’da (Konser evi) düzenlenen anma törenine, arala-rında cumhurbaşkanlığı görevine vekalet eden Bavyera Eyaleti Başbakanı Horst Seehofer, Federal Meclis Başkanı Norbert Lam-mert, Başbakan Angela Merkel, kabine üyeleri, bazı eyaletlerin başbakanları, parti yöneticileri, politikacılar, cumhurbaşkanı adayı Joachim Gauck, aşırı sağcılar tarafından öldürülen kur-banların yakınları, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Komisyon üyeleri Nevzat Pakdil, Mustafa Erdem ve Malik Ecder Özdemir ve Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu’nun da bulunduğu yaklaşık 1200 davetli katıldı. Seehofer, Lammert ve Merkel’in en ön sıra-da bazı kurbanların yakınlarıyla oturduğu anma töreni, ellerinde mum taşıyan bir grup öğrenci-nin tören salonuna girmesiyle başladı.

Berlin Güzel Sanatlar Üniver-sitesi Orkestrası’nın Johann Sebastian Bach’ın eserini ses-lendirmesinden sonra, göre-vinden ayrılan cumhurbaşka-nı Christian Wulff’un yerine bir konuşma yapan Başbakan Merkel, cinayetlerden son-ra kurbanların yakınlarından şüphelenilmiş olmasından dolayı kendilerinden özür diledi ve davetlileri, kurbanları anmak amacıyla kısa süreli bir suskunluğa davet etti.

Aşırı sağcı katillerin yıllarca fark edilmeden Alman toplumunun içinde yaşayabilmiş olmasının Almanya için bir ilki oluşturduğu-nu, bu nedenle kurbanların yakınlarının şüphelerini, öfkelerini ve yalnız bırakıldıklarını düşünmesini anlayabildiğini ifade eden Merkel, bu şüphe, öfke ve acıların hiç bir zaman ortadan kaldırı-lamayacağını, ancak bu anma törenini de ailelerin yalnız olma-dığını, acılarını paylaştıklarını ve kendileriyle dayanışma sergile-diklerini göstermek amacıyla düzenlediklerini kaydetti.

“Almanya Başbakanı olarak cinayetlerin aydınlatılması, bunların arkasındaki kişilerin ortaya çıkartılması ve yargılanması konu-sunda her türlü çabayı harcayacağıma söz veriyorum” şeklinde konuşan Merkel, bu tür olayların bir daha yaşanmaması için ge-rekli önlemlerin de alındığını ve çok sayıda araştırma komisyo-nunun kurulduğunu, Almanya’da insanların sadece farklı kültür-den, dinden gelmelerinden ya da derilerinin renginden dolayı

takibe uğramalarına ya da şiddete maruz kalmalarına izin ver-meyeceklerini söyledi.

Almanya’da birlikte yaşamın temelini, anayasanın 1. maddesin-de belirtildiği gibi “İnsan onuruna dokunulamaz” şeklindeki ifa-

denin oluşturduğunu belirten Merkel, “Bu saldırılar aynı zamanda demokrasimize yönelik saldırılar. Bu saldırılar ülkemiz için utanç verici” diye konuştu.

Merkel, Almanya’nın, refahını dünyaya açık bir ülke olma-sı sebebiyle sağlayabildiğini, nereden gelirse gelsin ve düşünceleri ne olursa olsun Almanya’da yaşayan insan-ların anayasaya uygun olarak istediği gibi yaşama hakkı

bulunduğunu ifade ederek, “Biz tek bir ülke ve tek bir toplumuz” dedi. Almanya çapında da yerel saat 12.00’da kurbanlar için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Birçok şirkette ve çalışma yerinde kurbanlar için saygı duruşu düzenlenirken, resmi bina-larda da bayraklar yarıya indirildi.

Joachim Gauck, Türk kurbanlarla

Joachim Gauck, öldürülen Türklerin yakınları için Berlin’deki Türkevi’nde verilen yemeğe katıldı. Gauck, burada yaptığı

konuşmada, sade bir vatandaş olarak yemeğe katıldığını ve bu-nun siyasi bir konuşma olmadığını belirterek, “Vatandaş Gauck olarak sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum” diye ko-nuştu. Karanlık bir günde birlikte olduklarını ve birlikte göz yaşı döktüklerini ifade eden Gauck, görevinden ayrılan Cumhurbaş-kanı Christian Wulff ile Başbakan Angela Merkel’in anma töreni düzenlemesinden çok memnun olduğunu, böylece değerlerine güvenilebilecek bir devletin var olduğunu gösterdiklerini söyle-di. Yemekte duygusal bir konuşma yapan ve konuşması sırasın-da göz yaşlarına hakim olamayan Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu da bugüne kadar bu kadar anlamlı bir toplantının yapıldığını hatırlamanın zor olduğunu belirterek, “Masum hayatlara kastedilmesinin insanlığın üstün tuttuğu de-ğerlere verdiği zararı büyüten husus, bu acıların ırkçılık ve ya-bancı düşmanlığı gibi, insanlığa karşı tehdit teşkil eden saiklerle yaşatılmış olmasıdır. Çekilen bu acı, bu acıya sebebiyet veren-lerin 10 yılı aşkın bir süre toplumun içinde barınmaya devam etmeleri ve bu acının yasını tutan insanlara kimi durumlarda şüpheli nazarıyla bakılması suretiyle katlanmıştır” diye konuştu.

Page 9: berlintürk Mart / März 2012 #1

SICAK SİYASET

9berlintürk

Merkel, fikirlere açığız

Almanya Uyum Vakfından yeni yıl daveti -Başbakan Merkel: -’’Uyum konusunda iyi fikirlere her zaman açığız’’

Almanya Başbakanı Angela Merkel, göçmenlerin Alman toplu-muna uyumuyla ilgili çalışmalarda her zaman iyi fikirlere açık olduklarını söyledi.

Başbakan Merkel, üyelerinin Türk ve Almanlardan oluştuğu Al-manya Uyum Vakfının yeni yıl davetine katılarak bir konuşma yaptı.

Merkel, konuşmasında, uyuma her zaman önem verdiklerini, bu nedenle başbakanlıkta bir uyum bakanlığı oluşturduklarını ve uyum zirveleri düzenlediklerini belirterek, ‘’Uyum konusun-da iyi fikirlere her zaman açığız’’ dedi.

Angela Merkel, ocak ayı sonunda düzenleyecekleri yeni uyum zirvesinde federal düzeyde daha somut uyum planları hazırla-yacaklarını ifade ederek, dil öğrenmenin uyum için çok önemli olduğunu sıkça vurguladıklarını, insanları dil öğrenme konu-sunda cesaretlendirmek istediklerini ve sporun da uyuma çok önemli katkısı olduğunu vurguladı.

Uyuma katkı sağlayan Almanya Uyum Vakfına da çalışmaların-dan dolayı teşekkür eden Merkel, uyumun insanların merak-lı ve hareketli kaldığı sürece başarıya ulaşabileceğini, Alman toplumunun göçmenleri kabul etmeye hazır, göçmenlerin de uyuma istekli olması gerektiğini kaydetti.

Vakfın yönetim kurulu sözcüsü Wolfgang Fürstner de göç-menlere Almanya’da yardımcı olmak ve göçmenlerin kendile-rini bu ülkede evinde gibi hissetmesi için çaba harcadıklarını belirterek, daha özgür ve demokratik bir Almanya için toplum olarak göçmenlere daha açık olmaları gerektiğini söyledi.

Almanya Uyum Vakfının kuratoryum başkanı olan Alman Der-gi Yayıncıları Birliği (VDZ) Başkanı Hubert Burda da uyum için dil öğrenilmesinin önemli olduğunu, bunun yanı sıra spor ve ekonomi alanındaki başarılı göçmen kökenli insanların da uyum için iyi bir örnek teşkil ettiğini, bu tür örneklere ihtiyaç-ları olduğunu belirtti.

Yeni yıl davetine vakfın kuratoryum üyesi olan Aydın Do-ğan ve vakfın yönetim kurulu üyesi olan Bayern Münih Ku-lübünün başkanı Uli Hoeness ile Federal Meclis Üyesi Aydan Özoğuz, Berlin Eyalet Meclisi Üyesi Dilek Kolat, Özcan Mutlu, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu ve Ber-lin Başkonsolosu Mustafa Pulat ile bazı iş adamları ve dernek üyeleri de katıldı.

Merkel, Dünya Ekonomik Forumu’nun açılışını yapacak

İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenecek forumun organi-zatörleri, Merkel’in, hükümet liderleri, merkez bankası başkan-

ları ve işadamlarının katılacağı Dünya Ekonomik Forumu’nun açılış konuşmasını yapacağını açıkladı.

Organizatörlere göre, foruma 40 devlet başkanı ve 18 merkez bankası başkanı katılacak.

Foruma katılacaklar arasında Uluslararası Para Fonu (IMF) Başka-nı Christine Lagarde, ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun ve Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil El Arabi bulunuyor.

Dünya Ekonomik Forumu’nun kurucusu ve Başkanı Klaus Schwab, dünyanın ‘’2009 yılındaki finansal krizden ders çıkarma-yı öğrenemediği’’ için hükümet liderlerinin genç nesile güvenini kaybettiğini söyledi.

Kapitalizmin geleneksel şeklinde uzun süredir çalışmadığını ifa-de eden Schwab, ‘’Etrafta çözüm önerebilecek insanlara umut-suzca bakınıp duruyoruz’’ dedi.

Davos’ta 25-29 Ocak’ta düzenlenecek Dünya Ekonomik Forumu’nda katılımcı sayısının 2 bin 600 olması bekleniyor. Merkel, göçmen kökenlileri kamu sektöründe göreve çağırdı Almanya Başbakanı Angela Merkel, göçmen kökenlilere kamu sektöründe çalışmaları çağrısında bulundu.

Başbakan Merkel, başbakanlığın resmi internet sayfasında ya-yınlanan haftalık video mesajında, kamu sektöründe daha fazla göçmen kökenli insanın çalışmasını istediğini belirterek, göç-men kökenli vatandaşların böylece topluma daha fazla uyum konusunda katkı sağlayabileceğini söyledi.

Göçmen kökenli vatandaşların polis, itfaiyeci ya da öğretmen olarak çalışabileceğini ifade eden Merkel, Ocak ayı sonunda yeni bir Uyum Zirvesinin daha gerçekleştirileceğini kaydetti.

Zirvede Uyum Eylem Planının geliştirilmesinin ele alınacağını belirten Merkel, süreli anlaşmaları sürekli teklifler haline getir-mek, böylece uyum çalışmalarında bir istikrar ortamı yaratmak istediklerini söyledi.

Merkel, göçmenlerle özel, şahsi uyum planları da geliştirmek is-tediklerini sözlerine ekledi.

Merkel, Sarkozy ve Monti Roma zirvesi iptal

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Ni-colas Sarkozy ve İtalya Başbakanı Mario Monti arasında cuma günü yapılması planlanan Roma zirvesi iptal edildi.

Adının açıklanmasını istemeyen İtalyan hükümet yetkilisi, zirve-nin Fransız tarafının gündeme ilişkin sebepleri yüzünden iptal edildiğini açıklayarak, ayrıntı vermedi.Merkel, Sarkozy ve Monti’nin, ay sonunda düzenlenecek Avrupa Birliği (AB) zirvesinden önce 20 Ocak’ta Roma’da bir araya gel-mesi ve Avro Bölgesi borç krizinin aşılması yollarının ele alınması planlanıyordu.

Page 10: berlintürk Mart / März 2012 #1

SICAK SİYASET

10 berlintürk

Westerwelle, Esad’ı eleştirdi

Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın halka hitaben yaptığı konuşmasını

eleştirdi.

Westerwelle, Berlin’de yaptığı açıklamada, “Bu, büyük hayal kı-rıklığı yaratan ve fırsatların kaçırıldığı bir konuşmaydı” şeklinde görüş belirtti.

Esad’ın istifa etmek istemediğine işaret eden Westerwelle, “Bu nedenle konuşmanın Suriye’deki gerginliği azaltmak yerine durumu daha da ciddi bir hale getirdiğine inanıyorum” dedi. Westerwelle ayrıca, kuruluşunun 10. yılında Guantanamo hapis-hanesinin hala kapatılmamış olmasının üzücü, ancak ABD Baş-kanı Barack Obama’nın hapishaneyi hala kapatmak istemesinin memnuniyet verici olduğunu söyledi.

Saif El Arab El Kaddafi hakkında 2010 yılına kadar 11 kez soruş-turma yürütüldüğü belirtildi. Soruşturmaların trafik ihlallerinin yanı sıra silah kaçakçılığından ve cinayete teşvik suçlarından do-layı da yürütüldüğü açıklandı. Ancak Kaddafi’nin sadece trafik cezası ödediği, delil yetersizliğinden dolayı diğer suçlamalardan yargılanmadığı kaydedildi.

Suriye’yi terk çağrısı

Almanya Dışişleri Bakanlığı, Suriye’deki vatandaşlarına ülkeyi terk etmeleri çağrısında bulundu.

Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Andreas Peschke, bugün yaptığı açık-lamada, Almanya’nın Şam Büyükelçiliğinin, vatandaşların işlem-lerini yapmakta zorlanacağını belirterek, büyükelçiliğin çalışma-larının kısıtlanmasının beklendiğini ifade etti.

Peschke, Suriye’de hala ne kadar Alman vatandaşının bulundu-ğunun tam olarak bilinmediğini kaydetti.

Bazı diplomatlar, Almanya’nın Şam Büyükelçiliğinin hukuk işleri ve konsolosluk bölümünün gelecek günlerde tümüyle kapatıla-cağını söyledi.

Westerwelle’nin, Suriye’deki durumdan dolayı BM Güvenlik Konseyi’nin bir karar almasını istediğini ve Arap Birliği tarafın-dan gönderilen gözlemcilerin çalışmalarının engellenmesinden endişe duyduğunu ifade eden Peschke, Westerwelle’nin, Arap Birliği’nin 19 Ocak’ta bir rapor yayınlayarak gelecekte yapılacak önlemleri açıklamasını beklediğini kaydetti.

Westerwelle - İslami güçler Türkiye’deki gelişmeleri örnek alıyorAlmanya Dışişleri Bakanı Westerwelle: -”Kuzey Afrika’daki ılımlı İslami güçler daha şimdiden Türkiye’deki gelişmeleri örnek alı-yor” Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, radikal İslam-cılıkla İslamiyet’in birbirinden ayrılması gerektiğini belirterek,

Kuzey Afrika’daki ılımlı İslami güçlerin daha şimdiden Türkiye’yi örnek aldığını ifade etti.

Avrupa’da da Hristiyan Demokrat partilerin bulunduğunu, İsla-miyet ile Demokratik düşüncenin birbiriyle bağdaşabildiğine inandığını ifade eden Westerwelle, AK Parti’nin İslami gelenek-lere ve demokratik ilkelere bağlı güçlü bir parti olduğunu kay-detti.

Seçimlerin yapıldığı İslam ülkelerinde İslami yönelişi olan parti-lerin çoğunluğu kazandığına işaret eden Westerwelle, “Siyasi İs-lam, radikal İslamcılık ile aynı şey değildir. İslami yöneliş, çağdışı, modern olmayan, antidemokratik ve özgürlüğe karşı bir anlayış olarak görülmemeli” ifadesine yer verdi.

İslami partilerin programlarına bakılması gerektiğini, demok-rasiye ve hukuk devleti ilkelerine bağlılığın önemli olduğunu kaydeden Westerwelle, “İslami Demokrat parti örneklerinin ço-ğaltılması bizim de çıkarımıza. Bunu elimizden geldiği kadar desteklememiz lazım” şeklinde görüş belirtti.

Sol Parti’ye yakın takip

lman iç istihbarat kurumunun Sol Parti’yi takibi yoğunlaştırdığı, toplam 76 Sol Parti yöneticisinden 27’sini yakın takibe aldığı

bildirildi.

Alman iç istihbarat kurumu Federal Anayasa Koruma Dairesi’nin (BfV), uzun süredir izlemekte olduğu Sol Parti’yi (Die Linke) ta-kibi yoğunlaştırdığı bildirildi. Alman Der Spiegel dergisinin in-ternet platformunda yayınladığı habere göre Sol Parti’nin 76 milletvekili ve üst düzey yöneticisinden 27’si takibe alındı.

Der Spiegel, Federal Anayasayı Koruma Dairesi’nin takibe aldığı Sol Partili yöneticileri sayısını arttırarak 27 Federal Meclis Üyesini takibe aldığını aktardı. Spiegel dergisinin iddialarına göre, parti-nin Federal Meclis Grubu Başkanı Gregor Gysi ve Genel Başkanı Gesine Lötsch başta olmak üzere tüm yöneticileri ile partinin ra-dikal kanadının temsilcileri uzun süredir takip altında. Derginin, İçişleri Bakanlığı’ndan aldığı bilgiye göre, Sol Parti yıllardır Ana-yasayı Koruma Teşkilatları tarafından takip altında bulunuyor. Bu uygulamanın yüksek mahkeme tarafından onaylandığı be-lirtilirken, partiyi temsil edenlerin de takip altında bulunduğuna dikkat çekildi. Spiegel’in haberine göre, milletvekilleri istihbarat yöntemleriyle değil, sadece medyada çıkan haberler gibi herke-sin ulaşabileceği kaynaklar üzerinden ‘takip’ ediliyor.

Aşırı sağcı terör örgütünü takip etmediğini ima ederek, teşki-latın ‘sağ gözünün kör’ olup olmadığını sorguladı. Ernst ayrıca meclis düzeyinde bu olayın üzerine gideceklerini belirtti.

Partinin en çok tanınmış siması Gregor Gysi ise Mitteldeutsche Zeitung’a yaptığı açıklamada, “Parlamenterler, iç istihbarat teş-kilatını kontrol etmek için vardır. Bu teşkilatın Sol Parti Meclis Grubu’nun üçte birini oluşturan milletvekillerini takibe alması saygısızlıktır.” dedi. Gysi ayrıca birçok milletvekilinin takip aley-hine dava açtığını belirterek, Federal Anayasa Mahkemesi’nin hükümetin kararına aykırı karar alacağını umduğunu söyledi.

Page 11: berlintürk Mart / März 2012 #1

SICAK SİYASET

11berlintürk

Friedrich ve Schröder ile kuruluşlar aşırı sağa karşı

Friedrich ile Aile, Yaşlılar, Kadın ve Gençlik Bakanı Schröder sivil toplum kuruluşların ve dini cemaatlerin temsilcileri ile aşırı sağa

karşı mücadeleyi görüştü.

Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich ile Aile, Yaşlılar, Kadın ve Gençlik Bakanı Kristina Schröder, ülkedeki aşırı sağcı cinayetler ile ilgili olarak birçok sivil toplum kuruluşunun ve dini cemaatin temsilcileriyle aşırı sağa karşı mücadele etme konularını görüştü.

İçişleri Bakanlığı’nda düzenlenen toplantıya, Diyanet İşleri Türk İs-lam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı ve Berlin Büyükelçiliği Din Hizmet-leri Müşaviri Ali Dere, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ali Ertan Topak, Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Aiman Mazyek, Yahudi ve Hristiyan dini cemaat temsilcilerinin yanısıra Alman Futbol Federasyonu, sendika ve aşı-rı sağa karşı mücadele eden sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.

Friedrich, yaptığı açıklamada, herkesin aktif bir şekilde demokrasi ve hoşgörüyü güçlü bir şekilde savunması durumunda aşırı sağcı düşüncenin toplumdan atılabileceğini belirtti.

Federal ve eyalet yönetimlerinin aşırı sağla mücadele etme konu-sunda yerel kurumlara yardım etme ve destek verme zorunluluğu-nun bulunduğunu ifade eden Friedrich, ‘’Bu ülkede ve bu toplum-da aşırı sağ için bir yer olmaması lazım’’ dedi.

Schröder de, aşırı sağla mücadelede yapılacak çalışmalarda özellik-le aşırı sağa meyilli olan gençlerin çevresinde olan kişileri güçlendir-mek gerektiğini ifade etti.

Aşırı sağla mücadele konusunda bilgiler edindiklerini, bu bilgileri başkalarının kullanmasını sağlamak istediklerini belirten Schröder, bunun için bir bilgi merkezinin kurulmasını planladıklarını kaydetti.

Schröder, kendi bakanlığının aşırı sağla mücadele için yılda 24 mil-yon avro harcadığına da dikkat çekti.

Page 12: berlintürk Mart / März 2012 #1

SICAK SİYASET

12 berlintürk

Federal Meclis Araştırma Komis-yonunda uzlaşı Ortak Uzmanlar Komisyonu

Almanya’da öldürülen Türkler -Alman hükümeti cinayetleri araştırmak için ‘’Federal-Eyalet ortak uzmanlar komisyonu’’

kurdu.

Alman hükümeti tarafından ülkede aşırı sağcılar tarafından 2000 ile 2006 yılları arasında 8 Türk ve 1 Yunanlı’nın öldürülmesinde güvenlik birimlerinin hatalarını araştırmak ve bu konuda çözüm önerilerini getirmek için 4 kişilik ‘’Federal-Eyalet ortak uzmanlar Komisyonu’’ kuruldu.

Almanya İçişleri Bakanı Hans-Peter Friedrich, Aşağı Saksonya eyaletinin İçişleri Bakanı Uwe Schünemann ile bugün başkent Berlin’de düzenlediği basın toplantısında, komisyon üyelerini tanıttı.

Friedrich, komisyona üye olan 2 kişinin hükümet, 2 üyenin de İçişleri Bakanları Konferansı tarafından önerildiğini belirterek, Alman hükümetinin bugün komisyonunun oluşması kararı alındığını ve kendisinin de komisyonun göreve başlaması için yetki verdiğini kaydetti.

Aşırı sağla mücadelenin en önemli önceliğe sahip olduğunu ifade eden Friedrich, komisyonun görevinin kurulan meclis araştırma komisyonları tarafından hazırlanan ara raporlardan ve çeşitli yerlerden elde edilen bilgileri değerlendirmek ve eyalet ve federal düzeyde faaliyet gösteren güvenlik birimlerinin işbirliğinin iyileştirilmesi için öneriler getirmek olduğunu belirtti.

Frierich, aşırı sağcı cinayetlerin kurbanlarının aileleri ile ilgilenmenin sürekli bir görev olduğunu belirterek, bunun için arabulucu olarak Barbara John’u görevlendirdiklerini, eyaletler düzeyinde de çeşitli çalışmaların yapıldığını kaydetti.

Schünemann da, eyalet meclislerinin kurduğu araştırma komisyonlarının eyaletteki güvenlik birimlerinde meydana gelen eksiklikleri, Federal Meclis’te kurulan araştırma komisyonun

da federal düzeydeki eksiklikleri ortaya çıkaracağını, bugün kurulan komisyonun bu konuda elde edilen bulguları değerlendireceğini belirtti.

Komisyonda Berlin eyaletinin eski İçişleri Bakanı Ehrhart Körting, Hamburg eyaletinin eski İçişleri Bakanı Heino Vahldieck, Münih’te avukatlık yapan Eckhart Müller ve eski Federal Savcı Bruno Jost da yer alacak.

Öte yandan Polis Sendikası Başkanı Rainer Wendt, aşırı sağcı cinayetlerin aydınlatılması için çok sayıda araştırma komisyonlarının kurulmasını eleştirerek, ‘’Poliste ve Federal Anayasa Koruma Dairesi’ndeki hataları araştırmak için komisyonların kurulması neredeyse bir skandal olarak buluyorum. Siyasi hataların araştırılması için de bir komisyonun kurulmasını isterdim’’ dedi.

Gönüllü askerlerin dörtte biri ordu-yu ‘sebep bildirmeden’ bıraktı

Almanya’da 1 Temmuz 2011 tarihinden itibaren zorunlu as-kerlik kaldırılırken, Alman ordusu Bundeswehr’e gönüllü

olarak başlayanların dörtte biri görevlerinden ayrıldı. İlk altı aylık dönemde ordudan ayrılmalarda “sebep bildirme” zorunluluğu bulunmuyor.

Berliner Zeitung’da yer alan bir habere göre altı aylık deneme süresinde yaptıkları işten memnun olmayan gönüllü askerlerin yüzde 27,7’si ordudan ayrılmayı tercih etti. Federal Savunma Ba-kanı Thomas de Maizere gazetenin haberini doğruladı. “Bu oran çok yüksek.” diyen Maizere ancak ekonomide de işi ilk altı ayda bırakanların oranının yüzde 20 ila 25 arasında değiştiğini belir-terek sürecin normal olduğunu kaydetti.

Gençlerin bir kısmının daha iyi iş imkânları veya üniversite eğiti-mi için yer bulmuş olabileceklerini vurgulayan Federal Savunma Bakanı, ancak ordudan özel sebeplerle ayrılanların sayısının dü-şük olduğunu tahmin ediyor. Bakana göre askerlikten vazgeçen-lerin çok az bir kısmı ordudaki atmosferden şikâyetçi. Öte yan-dan gerekli şartları sağlayamayan veya fiziki sorunları yüzünden orduya alınmayanların oranı ise yüzde 20 olarak açıklandı.

Almanya’da önceki Savunma Bakanı Karl Theodor zu Gutten-berg zamanında başlayan reform kapsamında zorunlu askerlik kaldırılmış ve asker sayısının da düşürülmesine karar verilmişti.

Page 13: berlintürk Mart / März 2012 #1
Page 14: berlintürk Mart / März 2012 #1

SICAK SİYASET

14 berlintürk

ve müttefik ve bu kadar vatandaşımızın yaşamış olduğu bir Almanya'da, Türkiye olarak çok daha fazla, AB konusunda bil-hassa çok daha fazla dostane ilişkiler bekleriz. Bu bizim en do-ğal hakkımız. Bunu bize tarihimiz, kültürümüz, geleneğimiz ve aramızda çok önemli köprü olan, aramızda yaşayan milyonlarca Türk vatandaşı kardeşimiz mecbur hale getiriyor. Almanya en fazla ihracat yapmış olduğumuz bir ülke, en fazla ithalat yapmış olduğumuz ve ticaret açığı vermiş olduğumuz bir ülke. Alman-ya, Türkiye için ne kadar önemliyse Türkiye de Almanya için o kadar önemlidir. Buna karışılık Türkiye Almanya'nın ithalatında 21. sırada''.

Çağlayan, diğer ülkelere gösterdikleri saygının, kendilerine de gösterilmesini beklediklerini kaydederek, şöyle devam etti:

''Bunu beklemek de bizim en doğal hakkımız. AB konusunda Almanya'nın, bilhassa Şansölye Sayın Merkel'in bize karşı izle-miş olduğu politika biz Türkleri incitiyor. Özellikle bunun altını çizerek belirtmek istiyorum. Biz bugün Almanya'dan, geçmiş-te, tarihte, dünya savaşlarında müttefiklik yapmış olduğumuz, ortaklık yapmış olduğumuz bir ülkeden, böylesine ekonomik bir mücadelenin yapıldığı ortamda da dostluk bekleriz. Yani Almanya'dan bu konuda köstek değil, destek beklemek bizim en doğal beklentimiz, en doğal hakkımız. Ümit ediyorum inşal-lah bu anlayış değişecektir. Nasıl değişir bilmem. Bu çerçevede birçok ülkenin Türkiye'ye AB konusunda vermiş olduğu deste-ğin çok daha fazlasını Almanya'dan beklemek bizim en doğal hakkımız."

Bakan Çağlayan, Güney Kore Devlet Başkanının 3 bakanla birlik-te Türkiye'yi ziyaret ettiğini ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüğünü de hatırlatarak, yapılan yemekli çalışma toplan-tısında, Başbakan Erdoğan'ın Güney Kore Devlet Başkanından, kendisinin de büyük önem verdiği Serbest Ticaret Anlaşması ko-nusunda gelişme beklediklerini ifade ettiğini, bunun gerçekleş-tirilmesi için de devlet başkanının bakanlarına gerekli talimatı verdiğini belirtti.

Zafer Çağlayan’ın Berlin TemaslarıEkonomi Bakanı Zafer Çağlayan,

Çeşitli temaslarda bulunmak ve bu yıl Türkiye'nin konuk ülke olduğu Uluslararası Yaş Meyva ve Sebze Fuarı Fruit

Logistica'nın açılışına katılmak amacıyla Almanya'nın başkenti Berlin'e geldi.

Çağlayan Rösler Görüşmesi

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Almanya Ekonomi ve Tekno-loji Bakanı Philipp Rösler ile bir araya geldi.

Bakan Çağlayan ve Rösler arasında yapılan görüşme, Almanya Ekonomi ve Teknoloji Bakanlığı'nda gerçekleşti.

Rösler, Çağlayan'ı ağırlamaktan dolayı memnun olduğunu belir-terek, Türkiye'deki ekonomik başarılara ve gelişmelere saygı ile baktıklarını ifade etti.

Merkel'in politikası Türkleri incitiyor

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Almanya'nın, özellikle Almanya Başbakanı Angela Merkel'in AB Konusunda Türkiye'ye karşı izle-miş olduğu politikanın Türkleri incittiğini söyledi.

Bakan Çağlayan, bu sabah Almanya'nın başkenti Berlin'deki "The Ritz Carlton" otelinde Türk gazetecilerle yaptığı kahvaltılı sohbet toplantısında, soruları yanıtladı.

Almanya'yı bir müttefik, bir dost ve 1841 yıllarında ticarete baş-ladıkları bir ülke olarak gördüklerini ve değerlendirdiklerini ifa-de eden Çağlayan, şunları söyledi:

''Tabii ki Almanya Başbakanının kendi ülkesinde popülist yak-laşımları, kendi ülkesindeki çeşitli kesimlere, çeşitli gruplara yapmış olduğu oy avcılığı, tabii ki buradaki insanların değer-lendireceği bir konu. Ama şunu ifade etmek isterim ki, biz dost

Page 15: berlintürk Mart / März 2012 #1

SICAK SİYASET

15berlintürk

"Serbest Ticaret Anlaşması konusunda ilerleme sağlamış ol-duğumuzu sizlerle ilk kez burada paylaşmak istiyorum" diyen Bakan Çağlayan, Başbakan Erdoğan'ın, 26 ve 27 Mart tarihleri arasında Güney Kore'ye yapacağı resmi ziyaret sırasında bu an-laşmayı da imzalamaktan memnuniyet duyacağını söylediğini ifade etti.

Çağlayan, kendisinin de bu ziyaret sırasında Güney Kore'li mu-hatabıyla Serbest Ticaret Anlaşmasını imzalamayı ümit ettiğini, geçmişte Türkiye'de bu konuda yapılan hataların ülkeyi nere-deyse by-pass edilme durumuna getirmiş olduğunu, sözkonusu anlaşmanın imzalanmasıyla haksız rekabetin önüne geçileceği-ni kaydetti.

Güney Afrika Cumhuriyeti, Meksika ve Cezayir'in serbest tica-ret anlaşmaları imzalamaya yanaşmadığını belirten Çağlayan, bu ülkelerin Avrupa ülkeleriyle olan serbest ticaret anlaşmaları sebebiyle zaten mallarını Avrupa üzerinden Türkiye'ye sokabil-diğini, bu nedenle Türkiye ile böyle bir anlaşma istemediğini, bu haksız rekabetin giderilmesi ve ticaret dengesinin sağlanması gerektiğini söyledi.

Türkiye'deki gelişmeleri yakından izliyoruz

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, biraraya geldiği Almanya Eko-nomi ve Teknoloji Bakanı Philipp Rösler ile yaptığı görüşme hak-kında Türk basınına bilgi verdi.

Bakan Çağlayan, Berlin'deki "The Ritz Carlton" otelinde Türk ga-zetecilerle düzenlediği basın toplantısında, Rösler'e Türkiye'deki gelişmeleri anlatmak durumunda kalmadığını belirterek, "Sayın Bakan Türkiye'deki olumlu gelişmeleri yakından izlediklerini söyledi. Bu bizim için gurur verici" dedi.

Bakan Rösler ile Türklerin yaşadığı vize konusunu da ele aldıkla-rını ifade eden Çağlayan, bu konuda kara yolu taşımacılığında Türk şoförlerin ve fuarlara katılmak isteyen Türk iş adamlarının çektiği zorlukları dile getirdiklerini, vize uygulamasında kolay-lıklar sağlanmasını istediklerini, Rösler'in de bu konuda çaba harcayacağını ifade ettiğini söyledi.

Çifte vergilendirmenin önlenmesine ilişkin anlaşmanın da TBMM'de kabul edildiğini, sadece Bakanlar Kurulu tarafından imzalanmasının kaldığını da görüşmede söylediğini ifade eden Çağlayan, bu konuda Almanya'nın da artık gerekli kararları ala-

rak anlaşmayı bir an önce yürürlüğe sokmasını beklediklerini dile getirdiğini kaydetti.

Türkiye'nin küresel işbirliğine hazır olduğunu ifade ettiğini de kaydeden Çağlayan, kendisinin Nisan ayında düzenlenecek Hannover Sanayi Fuarına davet edildiğini, bu fuara katılabildi-ği takdirde Volkswagen şirketinin Türkiye'de yatırım yapması konusunu da bu şirketin üst düzey yetkilileriyle görüşeceğini bildirdi.

Türkiye'yi dünyanın en güçlü ekonomisi yapmaya devam

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'yi dünyanın en güçlü ekonomileri arasına sokma çabalarına hiç kimseden etkilenme-den devam ettiklerini söyledi.

Almanya'nın başkenti Berlin'de düzenlenen ''Fruit Logistica'' fu-arının açılışının ardından stantları gezen Bakan Çağlayan, açıkla-malarda bulundu.

Page 16: berlintürk Mart / März 2012 #1

SICAK SİYASET

16 berlintürk

Bir gazetecinin, Müslümanları eleştiren Thilo Sarrazin'i ima ederek, bazı insanların sadece meyve ve sebze sattığı için

Türkleri 2. sınıf vatandaş olarak gördüğünü belirterek, bu konuda ne düşündüğünü sorması üzerine Bakan Çağlayan, ''Yaş meyve ve sebze satmak ikinci sınıfsa, ben de ikinci sınıfım. Bir defa şuna dikkati çekmek isterim ki en fazla ihracatı Almanya'ya yapıyoruz. İhracatımızın yüzde 46'sı Avrupa'ya yapılıyor. Avrupa'ya yapmış olduğumuz ihracatın yüzde 95'i sanayi ürünlerinden müteşek-kildir. Bugün İngiltere'de evlerde kullanılan buzdolaplarından her sekizde biri Türkiye'de yapılıyor. Avrupa'daki her 3 televiz-yondan biri Türk malı'' dedi. Çağlayan, 2023 yılının Türkiye'nin en başarılı dönemi olacağını, dünyadaki en büyük 10. ekonomi arasına girme, ihracatı 500 milyar, yaş meyve ve sebze ihracatını ise 10 milyar dolara çıkarmaya dönük çabaları sürdüreceklerini dile getirerek, bu hedefe ulaşacaklarına inandığını söyledi.

İşçinin, çiftçinin emeği ve göz nuru olan ürünlerin sergilendiği bir fuarda Türkiye'nin konuk ülke olmasından büyük mutluluk duyduklarına değinen Çağlayan, Türkiye'nin yaş sebze ve meyve ihracatının ulaştığı seviyenin çok iyi olduğunu ifade etti.

Çağlayan, 2010 yılında meyve-sebze ihracatının 2,5 milyar do-lara ulaştığını, 2023 yılında bunun 10 milyar dolara çıkmasını hedeflediklerini dile getirerek, ihracatçı birliklerinin Ekonomi Bakanlığıyla çok yakın bir ilişki içinde çalıştığını vurguladı.

Bakan Çağlayan, Almanya Gıda, Tarım ve Tüketicileri Koruma Bakanı Ilse Aigner ile yaptığı görüşmede de özellikle domates salçası ve karpuza konulan tarife kontenjanıyla ilgili düzenleme yapılmasını istediğini ve balıkçılık alanında işbirliğine gidilebile-ceğini söylediğini, organik tarımda işbirliği yapma konusunda da mutabakat sağladıklarını ifade etti.

Türkiye'nin şu anda alabalık üretiminde birinci, çipura ve lev-rekte ise yaklaşık yüzde 25'lik üretim payına sahip olduğunu belirten Çağlayan, kapalı su ürünleri üretimi konusunda da Ilse Aigner ile mutabakata vardıklarını, şimdi bunun çalışmalarına başlayacaklarını bildirdi.

Mersin'de yılda iki ya da üç kez ürün alındığını söylediğinde Al-man Bakanın, bunu sadece hayal edebileceklerini söylediğini de dile getiren Çağlayan ayrıca, Portekiz standında da Portekiz Ta-rım Bakanıyla görüşme imkanı bulduğunu kaydetti.

Bakan Aigner

Bakan Aigner de, Türkiye ile Almanya'nın uzun yıllardan beri gü-venilir ve yakın müttefik ülkeler olduğunu belirterek, Türkiye'nin en fazla ihracatı Almanya ve diğer AB ülkelerine yaptığını ifade etti.

Türkiye ile Almanya'nın bunun yanı sıra tarım sektöründe ortak projeler yaptıklarını vurgulayan, bundan her iki ülkenin de fay-dalandığını bildirdi. Aigner, gelecekte de Türkiye ile işbirliğini ve ortak projelerle ilgili çabalarını sürdüreceklerini sözlerine ekledi.

Page 17: berlintürk Mart / März 2012 #1

REKLAM

Page 18: berlintürk Mart / März 2012 #1

BERLİN HABER

berlintürk18

Emine Demirbüken-Wegner Akarsu’da

Berlin Sağlık Bakanı Müsteşarı Emine Demirbüken-Wegner Kreuzberg ilçesindeki AKARSU derneğini ziyaret etti. Başta sağlık olmak üzere sosyal, eğitim ve danış-

manlık hizmeti veren Akarsu, Türklerin yoğun yaşadığı, küçük İstanbul olarakta adlan-dırılan Oranienstr. de bulunuyor. Kreuzbergli göçmen kökenli kadınlara haftada bir kez kahvaltı veren Akarsu’da aynı zamanda Almanca ve Türkçe okuma yazma kursları da veriliyor. Akarsulu kadınlarla birlikte haftalık kahvaltı toplantıda Demirbüken–Wegner, derneğin etkinlikleri hakkında bilgi edindi. Demirbüken–Wegner, bu konuda dernek başkanı Hüseyin Yılmaz’la uzun süre görüş alışverişinde de bulundu. Yılmaz’a önemli bir işin altına imza attıklarını aktaran Demirbüken- Wegner, Akarsu’ya destek olacağına dikkat çekti.

Göçmen kadınlarla da ihtiyaçları ve beklentileri konusunda sohbet eden Demirbüken-Wegner, uyum konusuna da değindi. Bilgi edinme ve sivil toplum örgütlerinin sunduk-ları hizmetlerin önemine de değinen Demirbüken–Wegner, Akarsu’nun bu nedenle önemli bir görevi üstlendiğinin altını çizdi. Akarsu’nun çalışmaları hakkında inceleme-de de bulunan Demirbüken-Wegner katılımcı kadınların sorunlarını dinledi.

Günseli Karaman

Almanya´de Neler Oluyor?

BIG Partisi: Son olaylar kaygı verici. Almanya artık kendini yenilemelidir. Almanya yaşanan olayları şaşkınlıkla takip ediyoruz. Türklere karşı işlenen cinayetlerin devletin derin güç-

leri tarafından nasıl organize edildiğini ve katillerin kamuoyundan yıllarca kontröllü olarak nasıl saklandığı öğrenmek büyük bir skandalı tüm çıplaklığıyla ortaya sermektedir.

Alman medyasının seri cinayetleri iç hesaplaşma, uyuşturucu mafyasının veya haraç çetesi-nin bir işi olarak göstermesi skandalın diğer bir boyutudur. Yaşanan bu olaylar son yıllarda Türklere karşı oluşturulan olumsuz havanın ne boyutlara geldiğini açıkca ortaya sermek-tedir. Sağcıların radikaleştirilmesi ve SPD Devletin kendi eliyle radikalize ettiği aşırı sağcılar tek günah keçisi olarak gösterilirken Alman toplumunun özellikle 11 Eylül 2001 sonrasında orta sınıfını da kapsayan İslam düşmanlığına hiç değinilmemektedir. Aşırı sağ, cinayetlerle, camii yakma, dernek basma , yabancılari dövme ve tartaklamakla meşgul olurken sosyal demokratlar (SPD) zihinsel sağcılığın temellerini atıyor ve öncülüğünü yapıyordu.

Anayasayı Koruma Dairesi

Her yıl çeşitli ve taraflı raporlarla kamuoyunu bilgilendiren anayasayı koruma dairesi aslında kişileri ve grupları fişlemekten öteye gidememiş ve bunların aralarına sızdırdığı muhbirlerle de daha da radikalleşmelerini sağlamış, sahte kimlik vermiş ve maddi ola-rak da desteklemiştir. Bu gruplar kendi hallerine bırakılsaydı, yanlış yönlerdirilmeseler-di belki de bu eylemlerin ve cinayetlerin hiç biri gerçekleşmeyecekti.

Müslümanların radikalleştirilmesi Almanya´da bazı güç odakları her neden-se sürekli birilerin radikalleştirilmesinden yana.

1998-2005 yılları arasında hükümet ortağı Sosyal Demokratlar (SPD)ve Yeşiller Parti-si Alman toplumun seffaflaşması ve ül-kede yaşayan farklı kültürlerin kaynaşma projesine ağırlık vereceği yerde, 11 Eylül saldırıların arkasına sığınarak müslüman dernekleri keyfi olarak yasaklamıştı. Dev-letin emniyet güçleri tarafından camilere sebepsiz yere baskınlar düzenlenmesi günlük hayatın bir parçası haline gelmişti. Bundan cesaret alan aşırı sağ güçler cami kundaklama, dernek basma, duvarlara gamalı haçlar çizme işine hız vermişlerdi.

Almanya artık kendini yenilemelidir

Türklerden özür dilemek hiç bir yarayı sar-maz. Devlet mağdurlara memnun edici miktarda tazminat ödemeli ve aşırı sağ güçlere karşı daha kararlı olmalıdır.

İçişleri Bakanı Friedrich başta olmak üzere koalisyon ortakları kendi içinde ayrımcılı-ğa yol açan, halklar arasına kin tohumları eken bakanlarından artık yollarını ayır-malıdır.

Avrupa Birliği kararlarına uymakta zorluk çeken ve hatta onları görmemezlikten gelen hükümet yetkilileri göçmenlere baskı yapmaktan, onları sosyal hayattan dışlamaktan vazgeçmelidir.

Göçün 51. yılına girdiğimiz bu günlerde Türkleri en güzel seçilde onura etmenin yolu, çifte vatandaşlık hakkının tanınması ve uyum tartışmalarının bir son bulma-sıdır. Ki böylece büyük bütcesi olan bir uyum bakanligi da ortadan kalkmış olur.Alman devleti toplumsal huzur icin her-kese eşit ve önyargısız muamele etmeli-dir.

Ismet MısırlıoğluBİG Partisi Berlin Eyalet Başkanı

Page 19: berlintürk Mart / März 2012 #1

BERLİN HABER

berlintürk 19

KKTC Bakanı Sunat Atun MÜSİAD Berlin‘de

KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atın ve Beraberındeki işadamı heyeti

MÜSİAD Berlin’de, MÜSİAD Berlin üye-si işadamları ile bir araya gelerek ikili iş görüşmelerinde bulundular. Bakan Atun KKTC ekonomisi hakkında bilgi verirken, işadamlarının KKTC de elde edebilecekle-ri avantajları anlattı. Sunat Atun Kıbrıs’ın şirketler için önemli vergi avantajları sağ-ladığını, özellikle uluslararası ticaret ile uğraşan işadamlarının Kıbrıs’ta kuracak-ları şirketlerle bu avantajlardan önemli faydalar elde edeceklerini belirtti. KKTC ‘nde ayrıca vatandaşlık veya KKTC va-

tandaşı ile ortaklık şartı olmaksızın firma açma imkanı bulunmakta. Bu uygulama 2011 yılı başlarında hayata geçildi.

KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Su-nat Atun ayrıca şu konulara değindi. Türkiye’de ki olumlu gelişmelerin KKTC’ye de olumlu yansımaktadır. Kıbrıs’ta anava-tan ile yapılan çalışmalar doğrultusunda önemli yatırım imkanları bulunmaktadır. Özellikle Almanya’da yaşayan işadamla-rımız bu fırsatları değerlendirmelidir. Yu-nanistan ile bağları olan Güney Kıbrıs’ın ekonomik anlamda Yunanistandaki olumsuzluklardan büyük ölçüde etki-lenmiştir ve Turizm’deki avantajlarını da Antalya’ya kaptırmıştır, bu bağlamda Ku-zey Kıbrıs daha stabil ve geleceğe olum-

lu bakan bir ekonomik yapıya sahiptir. Kıbrıs’a uygulanan ambargo bizleri elbet-te etkilemektedir, ancak biz bunu bahane olarak görmemekteyiz ve büyümeye de-vam edeceğiz, bu doğrultuda büyük bir ekonomik güce sahip olan Anavatan’ın ve Türk işadamlarımızın potansiyelinden yararlanacağız. MÜSİAD Berlin üyesi işa-damlarımızı Kıbrıs’ta iş yapmaya davet ediyoruz.

Görüşmelerde MÜSİAD Berlin hakkında bilgi veren Başkan Veli Karakaya Bakan Atun’a Berlin’in Simgesi Teddy ayıcığını armağan etti. Bakan Atun’da el emeği ipek işlemeli bir tablo hediye sundu.

HABER : Muzaffer Türk

Baumdienst Uzun GmbHIhr Partner rund um den Baum

Notdienstin allen Bezirken

Kohlmeisenweg 312351 Berlin

BaumpflegePflanzen und VerpflanzenSeilklettertechnikschwierigste Baumfällung

seit 1984

Baum- u. Wurzelschutz auf BaustellenSturmschadenbeseitigungStubbenfräsenGutachten

FAX: 030 / 602 20 42

www.bdu-gmbh.de [email protected]

Page 20: berlintürk Mart / März 2012 #1

BERLİN HABER

berlintürk20

Türk-Alman İşadamları Birliğin-den yeni yıl resepsiyonu

Berlin-Brandenburg Türk-Alman İşadamları Birliği (TDU), Berlin'de yeni yıl resepsiyonu düzenledi.

Grand Hotel Esplanade'de düzenlenen yeni yıl resepsiyonunun açılışında konuşan TDU Başkanı Remzi Kaplan, Almanya'da yaşa-yan Türklerin artık bu ülkeye ait olduğunu, toplumun eğlencele-rini ve acılarını paylaştığını belirterek, Almanya'da 2012 yılının geçen yıla göre ekonomik açıdan daha zorlu bir yıl olmasının beklendiğini, ancak kendisinin bu yıla karamsar bakmadığını söyledi.

Kaplan, aşırı sağcıların öldürdüğü Türklerle ilgili cinayetlerin de hızlı ve eksiksiz bir şekilde aydınlatılmasını istediklerini kaydetti.Resepsiyona katılan Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, kendisinin de daha önce ailesiyle birlikte Almanya'da yaşamış olduğunu hatırlatarak, bu ülkedeki Türk toplumunun ne

kadar çeşitli hale geldiğini bu resepsiyonda bir kez daha gördü-ğünü söyledi.

Almanya'daki Türk toplumundan farklılıkları değil, ortak yanla-rı daha fazla ön plana çıkartarak güç birliği yapmalarını isteyen Karslıoğlu, ortak gelecek ve ortak değerler için daha fazla çaba harcanmasını gerektiğini ifade etti.

Kendi görüşleriyle ne kadar farklı olursa olsun herkesi görüşme-ye de davet eden Karslıoğlu, Türk toplumuyla her alanda birlikte çalışacaklarını, bunu yaparken de köklerini hiç bir zaman unutma-yacaklarını kaydetti.

Karslıoğlu, Almanya'da doğup yetişen genç Türk neslinden de her alanda daha fazla girişim beklediğini, kendileriyle gurur duymak istediklerini sözlerine ekledi.

Resepsiyonda konuşan Berlin Eyaleti Çalışma, Uyum ve Kadın Ba-kanı Dilek Kolat, Kaplan'ın 2012 yılına olumlu bakmasından mem-nuniyet duyduğunu, çünkü TDU'nun Türkiye ve Berlin arasında önemli bir köprü oluşturduğunu belirterek, Berlin'de geçen 10 yıl

Page 21: berlintürk Mart / März 2012 #1

BERLİN HABER

berlintürk 21

Zeynep ise, Ali T.'nin kendisiyle severek evlenmek istediğini, evlendikten sonra evden dışarıya çıkmasına izin vermediği-ni söyledi.

Zeynep'in aile fertleri de Ali T.'yi çok sev-diklerini, ona hiçbir zaman kötü davran-madıklarını ifade etti.

Dava sonunda mahkeme, Ali T.'yi haksız bularak Zeynep'in ailesini serbest bıraktı.

Okulda namaz Alman Sendikalar Birliği DGB, Berlin-Bran-denburg Göç ve Uyum Görevlisi Federal Yüksek İdare Mahkemesi 30 Kasım 2011 tarihinde üç yıldır süregelen “okullarda namaz kılınması/namaz odası” tartışması-nı ‘şimdilik’ noktaladı. ‘Şimdilik’, zira Fede-ral Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yolları açık.

Davanın konusu

Berlin-Wedding’deki Diesterweg-Lise-sinde Müslüman bir öğrenci teneffüste namaz kılmak istemişti. Bunu koridorda veya avluda icra etmesine okul müdürü izin vermediği için kendisine bir oda ayrıl-masını talep etmek durumunda kalmıştı. Okul müdüriyetinin bu istemi okulun din-sel açıdan tarafsız bir alan olduğu ve hu-zurun bozulabileceği gerekçesi ile red et-mesi üzerine Berlin İdare Mahkemesinde ihtiyari tedbir davası açmıştı. (Bu süreçte Berlin’de birçok okulun bu tür bir uygu-laması olduğu, teneffüslerde arzu eden öğrenciye bir odada namaz kılma olanağı sağlandığı ortaya çıkmıştı).

Berlin İdare Mahkemesinin kararı

Mahkeme, talebi yerinde görüp 10 Mart 2008 de aldığı ihtiyati tedbir kararı ile oku-

lu öğrenciye namaz kılma olanağı sağla-makla yükümlü kılmıştı. İdari Mahkeme kararının gerekçesinde özetle, anayasa-nın okul idaresinin ve eğitim içeriklerinin dinsel açıdan tarafsız olmasını öngördü-ğünü, ancak bu hükmün öğrencileri bağ-lamayacağını, söz konusu öğrenciye bir odada namaz kılmasına izin verildiğinde, diğer öğrencilerin de bundan etkilenme-yeceğini belirtmişti. Mahkeme ayrıca bu şekilde öğrenciler arasında farklı dinsel inançlara saygının da gelişeceğinin altını çizmişti. Mahkeme esasa yönelik 29 Eylül 2009 tarihli kararında da bu görüşünü ke-sinleştirmişti.

Berlin-Brandenburg Yüksek İdare Mah-kemesinin kararı Berlin Eğitim Senatörlü-ğünün itirazı üzerine Berlin-Brandenburg Yüksek İdare Mahkemesi bu kararı 27 Mayıs 2010 tarihinde bozmuştu. Mahke-me kararında, alt mahkemenin anayasal inanç özgürlüğünün ibadet özgürlüğünü de kapsadığı görüşüne katıldığını, ancak okulda ibadet etmenin bu kapsamda yer alamayacağını dile getirmişti.

Kısa bir değerlendirme

Olayı duygusallıktan ve komplo teorile-rinden (‘acaba arka planda hangi örgüt var’? gibi) uzak değerlendirmekte yarar vardır. Ayrıca, Berlin toplumunun dine (Hristiyanlığa) mesafeli yapısına aldan-mamak gerekir. Federal Almanya’nın bazı (özellikle batı) eyaletlerinde okulda ve başka resmi mekânlarda haç asılıdır. Ve bu uygulama Federal Anayasa Mahkeme-si 16 Mayıs 1995 tarihli kararında devlet okullarının sınıflarına haç asılmasının Fe-deral Anayasanın 4 (1) maddesine (inanç özgürlüğü) aykırı olduğu sonucuna var-mış olmasına karşın sürmektedir.

Federal Almanya’da oluşmuş olan çok kül-türlülüğün politikada ve toplumda hala yadsındığı bir ortamda Federal Yüksek İdare Mahkemesinin kararının ilkesel bö-lümü çok doğru ve ileriye yönelik önemli bir göstergedir. Dinsel alandaki haklar çok kültürlük ve eşit haklar savaşımının bir parçasıdır. Kuşkusuz okulda ibadet ko-nusu burada belirleyici değildir ve her iki yaklaşım da meşrudur.

içinde ekonomik alanda önemli gelişmele-rin yaşandığını söyledi.

Başkentte turizmin de geliştiğini ve Berlin'in açık ve hoşgörülü bir kent olması sebebiyle yatırımcılar için de cazip oldu-ğunu ifade eden Kolat, işsizliğin de azal-dığını, ancak işsizlik oranının hala yüzde 13 olduğunu, işsizliğin daha da azaltılması konusunda eyalet hükümetinin yanı sıra şirketlere de önemli görevler düştüğünü kaydetti.

Kendisinin tüm şirketleri desteklemeye hazır olduğunu belirten Kolat, şirketlerden de göçmen kökenli, özellikle de göçmen kökenli kadınlara daha fazla perspektif sunmasını istedi.

Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir de konuşmasında, Türk işletmelerin Berlin'de ve ülke çapında sağladığı başarılara dikkati çekerek, Türklerin sadece meyve ve sebze satmadığını, emeklerine daha fazla saygı gösterilmesi gerektiğini söyledi.

Özdemir, Alman toplumunun Türklere ku-cak açması durumunda Türklerin bu ülke-de çok daha faydalı işler yapacağına inan-dığını kaydetti.

TDU'nun yeni yıl resepsiyonuna ayrıca Berlin Eyalet Meclisi üyeleri Özcan Mutlu, Ülker Radziwill, Hakan Taş, Almanya Türk Toplumu (TGD) Genel Başkanı Kenan Ko-lat, Berlin Türk Cemaati (TGB) Başkanı Be-kir Yılmaz, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği MÜSİAD Berlin Başkanı Veli Kara-kaya, Berlin eyaletinin uyum sorumlusu Günter Piening, Elçi Müsteşar İskender Okyay, Berlin Başkonsolosu Mustafa Pulat ve çok sayıda Türk ve Alman davetli katıldı.

Zorla evlendirilen Türk davayı kaybetti

Almanya'nın başkenti Berlin'de, zorla ev-lendirildiği gerekçesiyle karısının ailesi

hakkında dava açan Batı Trakyalı Türk Ali T. (19) davayı kaybetti.

Berlin Sulh Mahkemesi, eşi Zeynep'in (22) kendisini baştan çıkartarak birlikte olmaya zorladığı şeklinde ifade veren Ali T.'nin ifa-delerini çelişkili bulduğu için, kendisi gibi Yunan vatandaşı olan aileyi serbest bıraktı.

Ali T. mahkemede verdiği ifadede, karısının kendisini henüz 13 yaşındayken baştan çı-karttığını, ayrıldıktan sonra onunla 15 yaşın-da bir kez daha karşılaştığını ve bu kez de kendisini evlenmemeleri durumunda ilişki-sini akrabalarına söylemekle tehdit ettiğini belirtti.

Karısının ailesinin kendisini döverek evliliğe zorladığını da ifade eden Ali T., altınlarına kayınvalidesi tarafından el konduğunu, hala bu altınların borcunu ödediğini anlattı.

AUTOR: Safter Çınar

Page 22: berlintürk Mart / März 2012 #1

BERLİN HABER

berlintürk22

Dernekler Ermeni iddialarına tepkili

Almanya’da faaliyet gösteren bazı Türk dernekleri, Fransa Ulu-sal Meclisi tarafından Ermeni iddialarıyla ilgili olarak verilen

karara karşı yapılacak çalışmalar hakkında ortak kararlar almak amacıyla Berlin’de bir araya geldi.

Muavin Konsolos Tülin Şatgeldi’nin de katıldığı toplantının baş-langıcında konuşan Türkiye Gençlik Birliği Başkanı Beyhan Yıldı-rım, Ermeni meselesinin toplumsal alanda her zaman karşılarına çıktığını belirterek, Paris’te meclis kararına karşı yürütülen faali-

yetlere Berlin’den de destek vermek istediklerini söyledi.

Yıldırım, sessiz kalamayacaklarını ve bu nedenle bazı görüş ayrı-lıklarına rağmen birlik içinde olmaları gerektiğini belirtti.

Toplantıya Türk Gençlik Birliği’nin yanı sıra Berlin Atatürkçü Dü-şünce Derneği, Almanya Türk Konseyi, 23 Nisan Derneği, Irak Türkmen Cephesi, “Interaktiv” derneği, Attila İlhan Kültür Mer-kezi, Berlin Hacı Bektaş Derneği, Rize Derneği ve Türk-Alman İşa-damları Derneği yetkilileri katıldı.

Engelhard Mazanke Berlin Türk Cemaati’nde

Berlin Türk Cemaati yoğun çalışmalarının yeni bir halkasına Yabancılar Dairesi Müdürü Engelhard Mazanke’nin ziya-

retini ekledi. Bir dizi bilgilendirme ziyaretlerine ev sahipliği yapan Berlin Türk Cemaati Mazeke’yi çalışmaları hakkında bilgilendirdi. Çalışma arkadaşlarıyla Cemaati ziyaret eden Ma-zenke ortak çalışma yolları üzerinde de görüş alış verişinde bulundu.

Görüşmede sorunlar yumağı haline dönüşen meseleler ele alındı. Burada başta danışmanlık hizmeti olmak üzere, Yaban-

cılar dairesinin çalışmalarını yerinde izleme teklifi üzerinde de mutabıka varıldı. Öncelikle TGB yönetiminden gönüllü olan-lar, yabancılar dairesinin hizmetini yerinde izleme konusunda karar aldı.

Bir sonraki aşamada yabancılar dairesinde calışan elemanlar için, TGB de seminerler verilecek.

Yabancılar dairesi ile ilgili her türlü şikayetlerin de Berlin Türk Cemaatine ulaştırılması çağrısında bulunuldu.

Sunat Atun TDU’yu ziyaret etti

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Enerji ve Ekonomi Bakanı Sunat Atun, Berlin Yaş Sebze ve Meyve Fuarı „Fruit Logistica“ fuarına

katılan bir gurup Kıbrıs’lı iş adamıyla TDU’yu ziyaret etti. Atun, işdamlarını Kıbrıs’a yatırıma çağırdı.

Atun, Kuzey Kıbrıs ekonomisinin, turizm ve üniversitelerin ağır-lıkta olduğu eğitim sektörüne dayandığını, ancak son yıllarda Narenciye ihracatında büyük bir gelişme kaydettiklerini vurgu-ladı.

Bakan Atun „Son üç yılda patates ve narenciye ihracatımızı iki misline çıkardık. Bunda işadamlarımızın yurtdışı temasları

çok önemli rol oynadı. İşadamlarımızı desteklemek için burada-yız“ dedi.

Ekonomi Bakanı AB tarafindan Annan Planı oylaması öncesi ve-rilen sözlerin tutulmadığını ve amborgaların devam ettiğinin altını çizdi. Atun, „ çeşitli kolaylık ve teşviklerle bu ambargoları aşmaya çalışıyoruz“ dedi.

Bakan konuşmasının sonunda TDU’lu işadamlarını Kıbrıs’a davet ederek „Sizleri Kıbrıs’ta ağırlamaktan büyük memnunluk duya-cağız“ dedi.

Page 23: berlintürk Mart / März 2012 #1

UYUM

23berlintürk

Almanca

Özgür Özata - Made In BerlinBeschreibung der Redaktion:

Wie lebt es sich in Deutschland? Wenn man hier aufgewachsen ist und die Eltern Türken sind? Der Schauspieler Özgür Özata erzählt in seinen Kurzgeschichten, Gedichten, Ideen und Gedanken wie es so ist, als gebildeter Weltbürger in einem Land mit Vorurteilen und Mig-rationsproblemen aufzuwachsen. Globalisierung findet leider nur in der Wirtschaft statt. Für Özgür Özata bedeutet dieses Werk auch sein „Coming-Out“ bezüglich seiner Krankheit „Paranoide Schizophre-nie“. Er will damit allen Menschen Mut machen, dass man trotzdem damit nicht nur leben, sondern auch intakte Beziehungen führen und einen Beruf ausüben kann. Sogar als Schauspieler.

Rezension von einer Kundin

„Das Buch umbedingt LESEN LESEN LESEN!!!”Habe das Buch in drei Stunden durchgelsen,da es mich so mitgeris-sen hat. Es wird kein Blatt vor den Mund genommen,alles offen nie-dergeschrieben. Habe den Autor bevor ich das Buch gekauft habe kennengelernt und während ich gelesen habe ständig versucht ihn mit den im Buch geschilderten Situationen vorzustellen :) Außerdem gefällt mir der Schreibstil sehr...hat einfach was persönliches und ehrliches an sich!!! Für mich ein sehr wichtiger Punkt,den der Autor genau getroffen hat! Eine Bereicherung,lohnenswerte Anschaffung und nur weiter zu empfehlen!!!

Özgür Özata - Made In Berlin

Tuncay Gary - Nicht Ich Bin Der FremdeKurzbeschreibung

Gedichtband des Berliner Künstlers Tuncay Gary---Ein ungewöhnli-cher Gedichtband, der durch eine klare, ungleich intensive Sprache besticht. Jedes Gedicht projiziert die Leidenschaft der Bilder, der emotionalen Dichte und der temporeichen und pointierten Dyna-mik jeder einzelnen Strophe. (22 Seiten)

Rezension von Katarina Grgic

Tuncay Garys Poesie benötigt nicht viele Worte. Sorgfältig gewählte, kraftvolle Bilder wirken wie Schnappschüsse des Unterbewusstseins. Es gelingt ihm, mit wenigen prägnanten Gedanken und facettenrei-chen Assoziationen Emotionen auszudrucken, über die man ganze Bücher schreiben könnte. Inspiriert vom Leben und der Liebe stellen seine Gedichte die Sinnfragen, ohne sie beantworten zu wollen. Es sind Feststellungen, intime Reflektionen, entstanden in emotiona-len Momenten. Durch die Augen des Dichters bekommt auch das Leser-Ich einen Spiegel vorgehalten, findet sich in einem Zauber-garten aus verlorenen Gedanken. Mit philologischem Geschick und beeindruckenden Metaphern ist ihm eine inspirierende Sammlung von Gedichten gelungen.

Katarina Grgic, Lektorin Frieling Verlag

Mehmet Özata - FrühlingKurzbeschreibung

FRÜHLING ist eine umfangreiche Sammlung lyrischer Werke des Dr. phil. Mehmet Özata aus zwei Jahrzehnten. Nach seinem Studium der russischen Philologie in Ankara studierte und pro-movierte er Slawistik in Deutschland. Er lebt seit 1980 in West-Berlin und ist Mitherausgeber der Literaturzeitschrift “Parantez”.

Insbesondere geht es in seinen Gedichten um das Zwischen-

menschliche, vor allem die Beobachtung dessen und der damit verbundenen Umgebung.

VIER FREUNDE

VIER freunde: das papier der stift und ichwir setzen uns an einen tisch

das papier sitzt faul rumder stift schaut mich anich schweige

ich träumeder stift flüstertdas papier frißt

das papier ist sattder stift ist müdemein traum ist aus

das papier erhebt sich und fliegt davon - es hat was in der druckerei zu tun -der stift legt sich auf die wiese - er sonnt sich -der tisch und ich bleiben

geh auch weg sagt der tischohne träume bist du ödewütend steh ich auf

- der tisch hat recht -ich sage: bleib du hier und warte ich gehe unter menschen und hole neue träume

Mehmet Özata - Frühling

Page 24: berlintürk Mart / März 2012 #1

PORTRE

24 berlintürk

Yaklaşık üç ay önce Berlin’in ilk Türk kö-kenli bakanı olan Dilek Kolat’ı çözüme

hazır yığınla mesele bekliyor. Berlin Eya-leti Çalışma, Uyum ve Kadın Bakanı Dilek Kolat‘ın, özellikle iş piyasasını canlandır-ma mücadelesi ümit ışıkları yakiyor.

Göçmenlerde yüzde 48 genelde yüzde 13 olan Berlin işsizlik oranı bakan Kolat’ı ürkütmüyor. Ürkütmüyor ama endişe-lendirmiyor da değil. Gümüşhane Kelkit 1967 doğumlu Kolat, aynı zamanda 2001 yılından bu yana, üçüncü dönemdir Ber-lin Eyalet milletvekili. Temel eğitimini bu kentte tamamlayan Kolat, Berlin Teknik Üniversitesi (TU) matematik bölümünü bitirdi.

Kolat, başta BTBTM olmak üzere bir çok dernekte önemli sorumluluklar yüklendi. Bakanlığına paralel, “Bundesrat’da yani Eyalet Temsilciler Meclisi’nde Berlin’i tem-sil eden Kolat, bakanlık yaptığı kentin tam anlamıyla dil, din, ırk ya da cinsel tercih ayırımınden sıyrılmış, çağdaş bir merkeze dönüşmesini hedefliyor. Oldukça yüksek-lerde tuttuğu hedef çıtasında Kolat, bun-ları yakalayınca, uyumda da başarı elde edilmiş olacağı inancında. Kolat, “ayırım-

cılık ortadan kalktığında, istihdamda şans eşitliği yakalandığında, uyumda sorunları aza indirgeyeceğiz. Ben bundan eminim. Küçük ve orta ölçek işletmelerde “ meslek eğitimi” ni yaygın hale dönüştürmekte hedeflerim arasında olacak. Kaldı ki ben mütemadiyen, modern uyum politikasın-dan sözediyorum. Mesela, kamuoyunda göçmenlerin sayısı artmalı. Kadın ve erkek arası eşitsizlik ise çağımızın en önemli so-runlarından birisi. Her iki cins arası maaş farkını da aza indirgemek hatta tamamen eşitlemek gerektiği kanısındayım” diyor. Kolat’a göre Berlin ufku açık ve hoşgörü-lü bir kent. Keza bu durum Berlin’i yatırım-cılar için daha da cazip hale getirecektir. Kolat, göçmen kökenli kadınlara perspek-tif sunmaları halinde şirketleri destekle-meye hazır olduğunu belirtiyor.

Berlin Arbeit45. yaşına yeni giren Kolat, „Berlin Arbeit“ „ Berlin Çalış “ başlıklı bir kampanya baş-latıyor. Çalışma hayatı dışına itilenlerde, sosyal yaşamın sıfırlandığı çağımızda, istihdam sahibi olmak, büyük önem ta-şıyor. Nitekim, sözkonusu girişim özellikle

Türk kökenliler için anlamlı. Kalifiye ol-mak 220 bin kayıtlı işsiz için de anlamlı. Bu rakama bir yıldan daha uzun süre işsiz olan 75 bin kişi de dahil elbette. Kolat, yeni bir oluşumun altına daha imza atıyor.

Kolat’ın bakanlığı, iş başı yapan her kişi için maliyetin yüzde 15’ini karşılıyor. Bu-nun için ise toplam 350 kişi Jobcenter lerde işe alındı. Bu grup yaklaşık 65 bin kişiye istihdam sağlamak için kolları sıva-yacak. Bakan Kolat için asıl önemlisi ise meşguliyet kurslarında kökten değişime gitmek. İşsiz gençlerde kalıcı çözüm yolu yaratmayan bu kurslar yerine Kolat, ka-lifiye eleman çıkaracak „ meslek eğitim birimleri“ ne maddi desteği daha akılcı buluyor.

Dilek Kolat’ın bakanlığı da yeni, üç ay gibi geçmiş olan zaman dilimi de yeni. Göreve getirildiği günden bu yana dur durak bil-meden çalışıyor Kolat. Yılbaşı gecesi dahi, huzurevindeki yaşlılarla ve orada çalışan hastabakıcılarla yeni yıla girmeyi tercih eden Kolat gelecek vaadediyor. Hem ken-disi hem de içinde yaşadığı toplum için.

Dilek Kolat’ın Maraton Koşusu

Page 25: berlintürk Mart / März 2012 #1

PORTRE

25berlintürk

Berlin Eyaleti Çalışma, Kadın ve Uyum senatörü Dilek Kolat kadın grubu ile

akşam yemeğinde bir araya geldi. 2012 yılı Berlin Eyaletinin önemli bir çok alanı-nı kendi senatörlüğünde toplayan Kolat yemekli toplantıda kadınlarla fikir alışve-rişinde bulundu. Berlin’in önemli iş ka-dınlarından Good Media sahibesi Seyhan Yiğit, başarılı psikologlardan Münevver Köse, tanınmış kuaför Top-Line Kuaför Sa-lonu sahibi Leyla Kangal, sosyal alandaki çalışmalarıyla tanınan Berrin Alpbek’le

bir araya gelen Kolat, sorumluğu altın-da bulunan çalışmalarla ilgili brifing de verdi. Yemekli toplantıda, Kadınların iş hayatındaki yeri, istihdama katkıları, gençlik ve eğitim çalışmalarındaki görüş-leri ele alındı. Ayrıca Kolat, Berlin Eyalet Hükümeti’nin öncelikli çalışmaları hak-kında atılacak adımları da duyurdu. Söz-konusu çalışmalara kadın grubunun ne tür katkısı olabileceği de ele alınan konu-lar arasında yer aldı.

Toplumun hemen her alanından kadınla-rın başarılı işlere imza attıklarını belirten Kolat, özellikle göçmen kökenli kadınların bu alandaki mücadelesinin göz ardı edi-lemeyeceğini ifade etti.Kolat, “Kadınlar hemen her alanda başarılı ancak isimsiz kahraman olduklarını da düşünmüyor değilim”. Kolat kadın grubuyla iki hafta sonra yeniden görüşemek üzere ayrıldı.

Dilek Kolat Kadın Grubuyla Toplandı

Dilek Kolat, 1 hafta önce aşırı sağcı ve tehdit içerikli mektup gönderilen Berlin Şehitlik Cami’ni ziyaret etti.

Kolat’ın, Cuma Namazı vaktinde yaptığı ziyarete, eyaletin göç ve uyum sorumlusu Günter Piening, eyaletin kültürden sorumlu müsteşarı Andre Schmitz ve Berlin Muavin Konsolosu Zeynep Yılmaz da katıldı.

Şehitlik Cami Derneği’nin Başkanı Ender Çetin, cami imamı Mehmet Tekin ve derneğin yönetim kurulu üyesi Yasemin Bağcı

tarafından karşılanan Kolat, burada ırkçı mektubun vatandaşlar tarafından nasıl karşılandığı ve cemaat arasındaki havanın nasıl olduğu yönünde bilgi aldı, ardından da camiye geçerek namaz kılanları izledi. Kolat, camiyi dayanışma göstermek için ziyaret ettiğini belirterek, “Bu mektup ile korku oluşturması hedefleni-yor. Buna izin verilmemesi ve karşı çıkılması lazım. Aşırı sağcı, halkı kışkırtıcı ve ırkçı içerikli mektup görmezden gelinemez. Bunu açık bir şekilde kınamak gerekiyor” dedi.

Kolat, Berlin Şehitlik Cami’ni ziyaret etti

Page 26: berlintürk Mart / März 2012 #1

EKONOMİ

26 berlintürk

Avrupa borç krizi küre-sel ekonomiyi yavaşla-tacak

BM tarafından hazırlanan yeni bir rapor-da, “Avrupa‘daki borç krizinin ve yük-

sek işsizlik oranının küresel ekonomiyi ya-vaşlatacağı‘‘ yönünde uyarıda bulunuldu.

BM tarafından yayımlanan‚ “2012 Dün-ya Ekonomik Görünümü ve Beklentileri Raporu‘‘nda, bu yıl Avro Bölgesi‘nde borç krizi sürerken tüm dünyada ülkelerin eko-nomik yavaşlama yaşayacakları belirtile-rek, hükümetlerin, ülkelerindeki ve özel-likle de genç nüfus içindeki yüksek işsizlik oranlarıyla mücadele etmeleri gerektiği vurgulandı.

Gelecek iki yılda, dünyadaki bölgelerin çoğunda ekonomik büyümenin yavaşla-yacağı, sadece Afrika kıtasında ekonomik büyümenin süreceği tahmininde de bu-lunuldu.

Raporda, “özellikle Avrupa‘da ve ABD‘de politika oluşturanların, iş ve borç krizleri ile mali sektördeki kırılganlıkla mücadele etme yönünde başarısız olmaları, 2012-2013 yıllarındaki en önemli riski oluştu-ruyor. AB ve ABD, dünyanın en büyük iki büyük ekonomisini oluşturuyor ve birbir-leriyle iç içe girmiş durumda, birinin soru-nu öbürünün sorununu besleyerek yeni bir küresel durgunluğa yol açabilir. 2009 yılında küresel ekonomik krizden güçlü şekilde kurtulabilen gelişmekte olan ül-keler ise bu kez mali ve ticaret kanallarıyla bu durgunluktan kötü etkilenebilirler‘‘ yorumu yapıldı.

BM raporunda, iyimser tahminlere göre dünya ekonomisinin 2012 yılında yüzde 2,6 oranında, 2013 yılında ise 3,2 oranın-

da, kötümser tahminlere göre ise 2012 yılında sadece 0,5 oranında, 2013 yılın-da ise 2,2 oranında büyüyebileceği tah-mininde bulunuldu.

Raporda, 2011‘de yüzde 1,6 oranında büyüme görünen AB bölgesindeki bü-yümenin 2012 yılında sadece 0,7 ora-nında olacağı, ayrıca işsizlik oranının Avrupa‘da yüzde 10 civarında kalmaya devam edeceği vurgulandı.

Türkiye Raporda Türkiye ‘’Batı Asya’’ coğrafi bölgesinde yer aldı ve 2011 yı-lının ikinci yarısında güçlü ekonomik faaliyetlerin biraz zayıfladığı, ekonomik büyümedeki ivmenin yavaşladığı, bu yavaşlama eğiliminin 2012 yılında da süreceği, enflasyonun ise artmasının öngörüldüğü belirtildi. 2011 yılında Türkiye’nin cari açığının GSYH’nın yüz-de 10’una kadar genişlediği de anımsa-tıldı.

Raporda, Türkiye’deki ekonomik büyü-menin 2012 yılında yüzde 3,2 oranında, 2013 yılında ise yüzde 5,4 oranında ola-cağı öngörüsünde bulunuldu.

-Diğer belli başlı bölgeler ve ülkelerde-ki oranlar-

Büyüme oranlarının AB ülkeleri için 2012 yılında yüzde 0,7, 2013 yılında 1,7; gelişmiş ülkeler için 2012’de yüzde 1,3, 2013’de ise yüzde 1,9; gelişmekte olan ülkeler için 2012 yılında yüzde 5,6, 2013 yılında 5,9 oranında olmasının öngörül-düğü kaydedildi.

Raporda, ABD’nin ekonomik büyümesi-nin 2012 yılında yüzde 1,5, 2013 yılında yüzde 2, en fazla büyümenin kaydedil-diği Çin’de ise ekonomik büyümenin 2012 yılında yüzde 8,7, 2013’te ise yüz-de 8,5 oranında olacağı öngörüldü.

Lufthansa Grubu 2011’de yolcu sayısını artırdı

Lufthansa Şirketler Grubu bünyesindeki havayolu şirketleri geçen yıl yolcu sayısını artırdı.

Lufthansa açıklamasına göre, geçen yıl toplam 106,3 milyon yolcu, Lufthansa, SWISS, Austrian Airlines, bmi veya Ger-manwings havayolu şirketleriyle uçmayı tercih ederken, Lufthansa Şirketler Gru-bundaki havayolu şirketleri yolcu sayısını önceki yıla göre yüzde 7,5 oranında artır-dı.

Şirketler Grubu 2011 yılında arzını yüzde 9,8, satışlarını ise yüzde 7 oranında yük-seltti. Uçakların ortalama kapasite kulla-nımı önceki yıla kıyasla yüzde 2 azalarak yüzde 77,2 düzeyine geriledi.

Konjonktürel belirsizliklere dayalı olarak Lufthansa Şirketler Grubu 2012 yılı için arz edilen koltuk kilometreyi yüzde 3 ora-nında artırmayı planlıyor.

Volkswagen, 300 bin aracı çağıracakAlman otomobil üreticisi Volkswagen, dünya genelinde yaklaşık 300 bin aracı-geri çağıracak.

Şirketten yapılan açıklamada, 2009-2012 döneminde üretilen Eos, Golf, Jetta, Pas-sat, Scirocco, Tiguan ve T5 model dizel araçların enjeksiyon devresinde bulunan teknik bir sorun nedeniyle geri çağrılaca-ğı belirtildi.

Açıklamada, araçların tedbir olarak geri çağrıldığı, söz konusu araçlardaki enjek-siyonun kontrol edileceği ve güçlendirile-ceği ifade edildi.

Alman ekonomisinde büyüme bu yıl yüzde 0,7Almanya ekonomisinin 2012 yılı için bü-yüme tahmini yüzde 0,7’ye düşürüldü.

Ekonomi Bakanlığı yaptığı açıklamada, Avrupa’nın en büyük ekonomisinin bu yıl

Page 27: berlintürk Mart / März 2012 #1

EKONOMİ

27berlintürk

için büyüme tahminini yüzde 1’den yüz-de 0,7’ye çektiğini bildirdi.

Açıklamada, büyümenin 2013 yılında yeniden hız kazanarak yüzde 1,6 olacağı belirtildi.

Avro Bölgesi borç krizinden şimdiye kadar nispeten zarar görmeyen Almanya’nın büyüme tahmini geçen yıl Ekim ayında yüzde 1,8’den yüzde 1’e indirilmişti.

Almanya geçen yıl yüzde 3 büyümüştü.

Dünya Bankası’na göre, Avro Bölgesi eko-nomisi bu yıl yüzde 0,3 daralacak.Alman ekonomisinde büyümesinin bu yıl yüzde 0,7’ye gerileyebileceği tahmin edilmişti.

Almanya’da yayım yapan Bild gazetesinin haberine göre, geçen yıl yüzde 3 büyü-me elde eden ekonominin bu yıl yalnızca yüzde 0,7 büyüyeceği tahmin edilmiş-ti. Ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYİH) gelecek yıl ise yüzde 1,6 büyüme-si öngörülüyor.

Hükümetin 2012 yılı için ekonomik büyü-me tahmini yüzde 1 ancak ağırlaşmakta olan Avro Bölgesi borç krizi nedeniyle bu hedefin gerçekleşmesinin mümkün ol-madığı belirtiliyor.

Arap havayolu şirketi Etihad, Air Berlin’e ortak oluyorAlmanya’nın mali açıdan zor durumdaki havayolu şirketi Air Berlin’in yüzde 29 ora-nındaki hissesine Arap havayolu şirketi Etihad talip oldu. Arap şirketi bu ortak-lıkla birlikte sadece Air Berlin’in en bü-yük hissedarı olmakla kalmayacak, aynı zamanda Lufthansa’nın en büyük rakibi olan şirketin denetleme kurulunda da yer alacak.

Air Berlin bu ortaklığın ardından son yıl-larda uğradığı milyonlarca Euro tutarın-daki zararı da telafi etmeyi planlıyor. Sa-tışla ilgili haberlerin ardından Air Berlin’in hisseleri dün sabah saatlerinde yüzde 6,23 artarak 2,454 Euro’ya yükseldi. Air Berlin’in tamamının Arap şirketi tarafın-dan alınması ise şimdilik planlanmıyor. Etihad alımla birlikte elde edeceği hisse-leri en az iki yıl boyunca elden çıkarmaya-cağı, başka hisse almayacağı ve hisselerin tamamını almak için teklifte bulunmaya-cağı garantisini verdi. Etihad’ın ayrıca Air Berlin’e 195 milyon Euro kredi de sağla-yacağı öğrenildi. Air Berlin’in şefi Hartmut Mehdorn yaptığı açıklamada, “Etihad Air-ways ile kuracağımız stratejik ortaklık şir-ketimizin geleceği adına benzeri olmayan imkanlar sağlayacak.” diye konuştu.

Alımın ardından Air Berlin’in güzergahla-rı arasında Abu Dabi üzerinden Asya ve Avustralya’ya yapılacak uçuşlar da ekle-necek. Şimdiye kadar küçülme stratejisi izleyen AirBerlin filosundaki uçak sayı-sını gelecek yılın sonuna kadar 170’den 152’ye düşürmeyi planlıyordu. Etihad Airways ile “codesharing” anlaşması da yapacak olan şirket böylece uçuşları da paylaşabilecek. Bu arada Air Berlin’in ara-larında British Airways, Iberia ve Ameri-can Airlines gibi havayolu şirketlerinin yer aldığı Oneworld adlı havayolu birliğine katılımının da 2012 baharında gerçekleş-mesi bekleniyor.

Avrupa Merkez Bankasın‘da rekor Avro Bölgesi’nde bankaların Avrupa Mer-kez Bankasına (ECB) yatırdıkları gecelik mevduatlar yeni rekor kırdı.

ECB’den yapılan açıklamaya göre, dün gece itibariyle Avro Bölgesi’ndeki banka-

ların ECB’ye yatırdıkları gecelik mevduat tutarı 481,93 milyar avroya yükseldi.

Bankalar, önceki gece gecelik mevduatta 463,56 milyar avroyla rekor kırmıştı.

ECB, Aralık ayı sonunda ağır borç kriziyle mücadele eden Avro Bölgesi’ndeki 523 bankaya, şirketlere ve tüketicilere daha fazla kredi verebilmesi için yüzde 1 faiz oranıyla 489,19 milyar avro değerinde 3 yıllık kredi kullandırmıştı.

Almanya, 3,9 milyar avro borçlandıAlmanya Finans Ajansı, bugün düzenle-diği 6 ay vadeli bono ihracında 3,9 milyar avro borçlandı, ihalede ilk kez negatif ge-tiri oluştu.

Almanya Merkez Bankası’nın (Bundes-bank) yaptığı açıklamaya göre, Ajansın 3,9 milyar avro borçlandığı 6 ay vadeli bono ihalesinde ortalama getiri oranı -0,0122 oldu.

İhaleye 7 milyar avro teklif geldi.

Almanya’nın bu yıl 80 milyar avrosu kısa vadeli olmak üzere toplam 250 milyar avro borçlanması bekleniyor.

Page 28: berlintürk Mart / März 2012 #1

DİALOG

28 berlintürk

Kuran-ı Kerim okuma yarışması

İslam Toplumu Milli Görüş Berlin Bölge İrşad Başkanlığı‘nın düzenlemiş olduğu „ Kur´an-ı Kerim´i güzel okuma yarışması“ Fatih Camiinde ger-

çekleştirildi. Berlin Fatih Camini dolduran vatandaşlar, finalistlerin birbi-rinden güzel Kur`an tilavetlerini dinlemenin mutluluğunu yaşadı. Bazı din-leyicilerin yarışma sırasında hayli duygulandıkları gözlendi. İki katagoride gerçeklestirilen yarışmada, Juri heyeti, Hamdi Öztürk, Ömer Gündoğdu ve Ahmet Özden hocalar.

10 ile 13 yaş arası elemelerinde derecelendirmeye giren öğrenciler.

1- Hacı Bayram Cami´inden Taha Kılıçaslan.2-Gazi Osman Paşa Cami´inden M.Naci Dertlioğlu3-Emirsultan Cami´inden Enes Koç.

14 ile 18 yaş arası elemelerinde juri heyetini, Ahmet Özden, Hüseyin Tekka-nat ve Önder Koç hocalar oluşturdular.

Derecelendirme ise şöyle,

1- İslami İlimler Okulundan Furkan Okumuş2- İslami Ilimler Okulundan İlker Bahçıvan3- Gazi Osman Paşa Cami´inden Ömer Nuri Yılmaz

IGMG Genel Merkez Hatibi Ahmet Özden hoca konuşmasında, yavrularımı-zı tebrik ediyoruz. „ Allah onları daha güzel günlere kavuştursun. Özellikle velilerine sesleniyorum. Allah rızası için yavrularınızın üzerine titrediğiniz dikkat ettiginiz kadar hiç bir şeye dikkat edip titremeyin. Hayat da en çok değer ve önem verdiğimiz şey yavrularımızın eğitimi olsun. Yavrularımız camilerden uzaklaşmasın, Kur´an‘ dan uzaklaşmasın, namazdan niyazdan teşkilattan ve cemaat den uzaklaşmasın. Bütün derdimiz tasamız bu olsun. Bütün gayretimiz bunun için olmalı. Siz bunları yaparsanız Allah dünya-lığınızı peşinizden koşturur. Hocalarımıza, cemiyetlerimize Berlin Bölge Başkanı olmak üzere onun şahsında bütün yöneticilerimiz cani gönülden teşekkür ediyorum.

Yarışmada dereceye giren talebelere IGMG Berlin Bölge Başkanı Siyami Öztürk çesitli ödüllerle ödüllendirdi. Kısa konuşmasında, bu güzel Kur´an bülbüllerini yetiştiren hocalarına, anne ve babalarına ve cemiyet idarecile-rine teşekkür etti.

MENDERES SİNGİN

Alman Genci Müslüman oldu

Berlinli Alman genci İslamiyeti dini ter-cihi olarak seçti ve Müslüman oldu. 29

yaşındaki Stefan Horu Müslüman oldu ve ismini de değiştirdi. Abdullah ismini alan

Stefan Horu, İslamiyete öteden beri çok ilgi duyduğunu söyledi. Stefan Dünyada bir çok gayri müslüm İslama koşmaya devam etmekde. Ben de bunlardan birisi olmak istedim. Öteden beri İslam dinini kendime çok daha yakın buluyordum. Kısmet bu güne imiş“ dedi.

BERLİN HACI BAYRAM CAMİİ

Berlin Haci Bayramda Camii‘ de yapılan İs-lama girme töreninde Hacı Bayram Cami imamhatibi Mehmet Kesgin Stefan‘ın İs-lamiyete geçmek için sorular sorduğunu kaydetti. Stefan‘ın bu konuda istekli oldu-ğunu aktaran Kesgin, kendisinin de onun bu durumundan memnun olduğunu ifa-de etti. Kesgin, „ Stefan, defalarca telkinle-ri ile sehadet getirdi. Stefan ´nin gözlerin-deki sevinç pırıltılarını görmek mümkün. Yeni müslüman Abdullah´a Haci Bayram Genclik Yönetimi Stefaná (yeni ismi ile Abdullaha) bir Kur´an, seccade, tesbih ve takke hediye ettik“ şeklinde konuştu.

Yeni müslüman Abdullah 29 yaşında olduğunu. Mühendis oldugunu iki yıla yakın İslam dinini araltırdığını belirtti. Stefan, „ Beni bu konuda kız arkadaşım destekledi ve yönlendirdi. Ayrıca Serkan da yardım etti. Böylece İslam ile tanıştım. Simdi kendimi daha huzurlu bir sekilde hissediyorum. Sanki yeniden dogmus gi-biyim“ dedi.

Daha sonra Müslüman olan Abdullahı ce-maat teker teker tebrik etti.

Page 29: berlintürk Mart / März 2012 #1

KÜLTÜR-SANAT

29berlintürk

1. Berlin’de isim yapmış bir ressam-sınız. Ayrıca sosyal alanda çalışma-larınızla da öne çıktınız? Öncelikle bu kente yolunuz nasıl ve ne şekilde düştü? Bize bu konuda bilgi verebilir misiniz?

Ben büyürken Türkiye dışa kapalı bir top-lumdu. Eğitim sisteminde çoğu bilgiyi Avrupa merkezli okusakta, Avrupa tanı-madığımız, bilmediğimiz bir Dünya’yadı. Hele resim sergilerinin, son filmlerin yolu İstanbul’a hiç düşmezdi. Usta ressamları orjinal görmek mümkün değildi. Bense resimler görmek ve başka fikirlerin de ol-duğu dünyada yaşamak istiyordum. Te-sadüflerin de payı var Berlin’e gelmem-de. Ve tesadüfler de ayrıca önemli.

2. Resim yapmaya ne zaman başladı-nız?

Nerede ise tüm çocuklar gibi, ilkokul öncesinde taşa, duvara, kağıda çiziyor-dum. Ancak görsel Dünya ile ilişkim hiç kesilmedi ve sürdü. Detayları algılamak, bütüne bakabilmek, bunu fikre çevirip kendi dilinizle ortaya koymak, bu cüm-leler resmin özü ve aslında belki herşe-yin özüdür. Kalemi beyaz kağıda sürer hışırtısını dinlersiniz. Fırçayı mürekkebe batırır kağıdın boyayı nasıl emdiğini iz-lersiniz. İyileştirici bir iştir de. Kendiniz-den çıkar, yolculuklar yaparsınız

3. Siz Berlin’de sanatçı olmanın avan-tajlarından yararlanabildiniz mi?

Buna evet diye cevap vereceğim. Aklını-za para gelmesin ama. Berlin’de yaşamak düşüncemi esnetti. Başka ve çok çeşitli insanlarla ve onların düşünce ve yaşam biçimleri ile tanışmak, kendi toplumuma uzaktan ve düşünerek bakmak benim için avantaj hanesine yazacağım önemli bir olgu. Ayrıca burası bir Dünya metro-polü.

4. Sanatınızı dünyanın önemli metro-pollerinden İstanbul’da icra etmeyi is-ter miydiniz?

İstanbul’da büyüdüm ben. Tüm okulla-rımı İstanbul’da bitirdim. Dostlarım, ar-kadaşlarım ve ailemin tümü İstanbul’da yaşıyor. Birlikte çalıştığım, bağlı olduğum bir galeri de var. Muntazam iki senede bir kişisel sergi açıyorum bu galeride. Ayrıca karma sergiler ve fuar etkinlikleri oluyor. İstanbul’da, Berlin’e oranla daha aktifim diyebilirim.

5. Sizce sanatçının mekanı, varlık gös-terdiği çevre önemli midir?

Bu durum her sanatçı için değişir kuşku-suz. Kendim için konuşursam, mekan ve çevre benim için önemli. Doğayı çok sev-diğim halde, yaşamın, kültür ve sanatla sarmal olduğu, yoğunlaştığı noktaları se-viyorum.

6. Berlin’de Türk Sanatçılar arası bir dernek ya da birlik mevcut mu? Neden böylesi bir organ hayata geçirilemi-yor?

Berlin’de çeşitli sanatçı birlikleri kuruldu, kuruluyor. Ben de bunlardan bir tanesin-de aktif olarak çalıştım bir dönem.

7. Belki soruyu şöyle düşünmeliyiz. Neden sanatçı dernekleri bir türlü par-lamıyor?

Bunun çok çeşitli nedenleri var. Birincisi, sanatçı var olmak için en az iki, üç işte çalışan birisi. Zamanı çok dar Dernekçilik ortak çaba isyeten bir iş. Herkes bir işin ucundan tutmaz ise verim düşüyor.

8. Sizce Berlin’de Türk kökenli sanat-çıların yaşama şansı var mı? Dünya çapında isim yapabilmeleri için neler yapmaları gerekiyor?

Üst katlara çıkmak kolay olmasa da her-kes kendi köşesinde uğraşıyor. Atolye kiraları, geçim şartları Dünya’nın diğer metropellerine göre çok daha ucuz? Bence herkesin yaşamda bir kaç şansı vardır, bunun için uğraşmak lazım. Bir de iş iyi değilse ne yapsanız olmaz. Sanat-çı yayılmak ister. Okunmayan bir kitap, bakılmayan bir resim eksiktir. Bir sanatçı olayı, ona bakacak olana muhtaçtır. Bu da pazarlama teknikleri ile yaratılıyor günü-müzde, gerçi snatçının kendini pazarla-ması çok zor bir iş.

9. Ulaşmak istediğiniz noktada mısı-nız?

Değilim. Bu nokta hayatımda sürekli yer değiştiriyor.

10. En büyük hayaliniz ne? Önümüz-deki yıllarda sizce ne tür mucizeler ol-malı ki, sizin hayalleriniz gerçek olsun?

Mucizelere inanmiyorum ve hayal de kur-mam demem gerekiyor. Arzum;savaştan, ölümlerden, önyargılardan, hırstan uzak bir Dünya: Ama bu da ne ya-zık ki imkansız…

NUR ÖZALP

Page 30: berlintürk Mart / März 2012 #1

KÜLTÜR-SANAT

30 berlintürk

‘’Altın Ayı’’ ödülü ‘’“Sezar Ölmeli’’ filminin

62. Berlin Film Festivali’nde “Altın Ayı” ödülü-nü, yönetmenliğini rejisör kardeşler Paolo

ve Vittorio Taviani’nin yaptığı ‘’Cesare deve mo-rire’’ (Sezar Ölmeli) adlı film kazandı.

Jüriden yapılan açıklamada, ‘’Sezar ölmeli’’ filmi-nin en iyi film seçildiği belirtildi. Böylece 8. kez bir İtalyan filmi ‘’Altın Ayı’’ ödülünü almış oldu.

En iyi kadın oyuncu dalında ‘’Gümüş Ayı” ödü-lü Kongolu oyuncu Rachel Mwanza’ya verildi. Mwanza, Kanadalı rejisör Kim Nguyen’in “Re-belle” (Militan) adlı filmindeki rolüyle ödülün sahibi oldu.

En iyi erkek oyuncu dalında ise ‘’Gümüş Ayı’’ ödülü, Nikolaj Arcel’in ‘’Kraliçe ve doktoru’’ adlı filmindeki Danimarka Kralı 7. Christian’ı can-landırdığı rolüyle Danimarkalı oyuncu Boe Folsgaard’a verildi.

En iyi film dalında ‘’Sadece Rüzgar’’ (Csak a szel) adlı Macar filmi ‘’Gümüş Ayı’’ ödülüne layık gö-rüldü. Bir Macar köyünde yaşayan çingenelere yönelik bir cinayet serisinin konu edildiği filmin yönetmeni Bence Fliegauf da Jüri Büyük Ödü-lünü aldı.

Alman kameraman Lutz Reitemeier de ‘’Beyaz Geyiğin Ülkesi’’ (Bai Lu Yuan) adlı Çin filmindeki sanatsal çalışmasından dolayı ‘’Gümüş Ayı’’ ödü-lüne layık görüldü.

‘’Tepenin Ardı’’ filmine ‘’Caligari’’ ödülü

Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen 62. Berlin Film Festivalinin forum bölümünde yö-netmenliği Emin Alper’in yaptığı ‘’Tepenin Ardı’’ filmi, ‘’Caligari’’ ödülüne layık görüldü.Berlin Filmhaus’ta düzenlenen törende, Emin Al-per ödülünü jüri başkanı Rüdiger Suchsland’ın elinden aldı.

Emin Alper, gazetecilere yaptığı açıklamada, ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın da aynı ödülü 14 yıl önce aldığını hatırlatarak, ‘’Ben her yıl ödülün kimin aldığını takip ederdim. Ödül aldığım için onur duydum, mutlu oldum. Tüm ekibime ve eşime desteklerinden ötürü teşek-kür ederim’’ dedi.

Türk-Yunan yapımı filmde Tamer Levent, Reha Özcan ve Mehmet Özgür rol alıyor.‘’Lal Gece’’ filmine ‘’Kristal Ayı’’ ödülü

Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen 62. Berlin Film Festivali’nde (Berlinale) ‘’Generation 14plus’’ bölümünde gösterilen ve yönetmenli-ğini Reis Çelik’in yaptığı ‘’Lal Gece’’ filmi, ‘’Kristal Ayı’’ ödülünü aldı.

Berlinale yönetiminden ya-pılan basın açıklamasında, ‘’Generation 14plus’’ jüri-sinin ‘’Lal Gece’’ filmini ‘’en iyi film’’ dalında ‘’Kristal Ayı’’ ödülüne layık gördüğü bil-dirildi. Yönetmenliğini Reis Çelik’in yaptığı filmde, İlyas Salman ile Dilan Aksüt baş-rolleri paylaşıyor.

Berlinale Berlinale’de -’’Lal Gece’‘

Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen 62. Berlin Film Festivali’nde (Berlinale), yönetmenliğini Reis Çelik’in yaptığı

‘’Lal Gece’’ adlı filmin prömiyeri yapıldı.

‘’Generation 14plus’’ bölümünde yer alan ve ‘’Haus der Kulturen der Welt’’ (Dünya Kültürleri Evi) adlı salonda yapılan ilk gösteri-mi, yönetmen Çelik’in yanı sıra oyuncular İlyas Salman ve Dilan Aksüt de izledi.

Çelik, gazetecilere yaptığı açıklamada, ‘’Lal Gece’’ filminin, aslın-da dünyanın yarası olan genç yaşta evliliklerle ilgili bir film oldu-ğunu belirterek, ‘’Ama filminin asıl konusu bu durumda olan bir erkeğin kendisini sorgulamasıyla ilgilidir. Bütün dünyayı, erkek yapısını ilgilendiren bir filmdir. Sonunda bir erkeğin sorgulama

sına dönen bir filmdir’’ şeklinde konuştu.

Berlinale’nin yarışma bölümünde bu yıl bir Türk filminin yer al-madığının hatırlatılması üzerine de Çelik, bu tür büyük festival-lerin stratejileri olduğunu ve buna saygı göstermek gerektiğini belirterek, yılda 300 ila 400 arasında filmin seçildiği bu festivalde Türkiye’den 2 filmin yer almasının da çok güzel olduğunu kay-detti.

Oyuncu İlyas Salman ise, ‘’Lal Gece’’ filminin Berlinale’de ‘’Gene-ration 14plus’’ kategorisinde gösterilmesini eleştirdi.

Bu konuda bir hata yapıldığına inandığını ifade eden Salman, ‘’Jüri burada bizim Türk filmlerinin alt metnini okumakta zorlanı-yor. Bizim film ‘Generation’ kategorisinde gösteriliyor. Bir çocuk

Page 31: berlintürk Mart / März 2012 #1

KÜLTÜR-SANAT

31berlintürk

oynuyor diye. 14 yaş üstü diye bir sınıflandırma yapmak doğru bir şey değil. İkincisi, sanatsal konularda zannediyorum bizim insanımızla Avrupa’nın sinemaya bakışı arasında çok büyük farklılıklar var. Bu farklılıkların temel nedeni toplumsal dokuya farklı bakabilmekten kaynaklanıyor. Buradaki sanatsal değer-lendirmeyi çok insani bulmuyorum. Seçme konusunda hatalar yapılıyor’’ görüşünü belirtti.

Berlinale’de da Emin Alper’in yönetmenliğini yaptığı ve senar-yosunu yazdığı ‘’Tepenin Ardı’’ adlı filmin dünya prömiyeri yapıl-mıştı.

Angelina Jolie Legoland’ı gezdi

Dünya çapında tanınan sinema yıldızı Angelina Jolie, 62. Ber-lin Film Festivali Berlinale’nin gerçekleştirilen açılış töreni

sırasında 3 çocuğuyla birlikte Legoland’ı gezdi.

Haberi birinci sayfadan büyük bir fotoğrafla veren “B.Z.” gazetesi, Jolie’nin, Maddox, Shiloh ve Pax adlı çocuklarıyla, camları karar-tılmış bir minibüsle, festivalin açılış töreninin yapıldığı Potsda-mer Platz’a gittiğini, ancak burada açılışa katılmak yerine çocuk-larıyla meydanın hemen yanında bulunan Legoland’a girdiğini yazdı.

Jolie’nin, aileler için indirimli giriş ücreti ve çocuklar için aldığı oyuncaklarla birlikte kredi kartıyla 70 avro ödediği belirtildi. Legoland’ın girişine, “Bakım nedeniyle geçici bir süre kapalıdır” şeklinde bir levha asılmış olduğu da kaydedildi.

“Tepenin Ardı’’ filminin dünya prömiyeri

Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen 62. Berlin Film Festivali’nin (Berlinale) ‘’Forum’’ bölümünde gösterilen Emin

Alper’in ‘’Tepenin Ardı’’ adlı filminin dünya prömiyeri yapıldı.

Filmin senaryosunu da yazan Emin Alper’in ilk uzun metrajlı fil-mi ‘’Tepenin Ardı’’nın, Berlinale kapsamında ‘’Cinestar’’ sinema-

sında yapılan ilk gösterimine seyircilerin ilgisi büyük oldu.

Filmin ilk gösterimini çok sayıda sinemaseverin yanı sıra filmin oyuncuları ile yönetmeni Emin Alper de izledi.

Alper, gösterim öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, çok mutlu olduklarını belirterek, ‘’Sevinçliyiz. Umarım seyirci de be-ğenir’’ ifadesini kullandı.

Türk sinemasının son 10 yılda yükseliş içinde olduğunu ve Türk filmlerinin Cannes ve Berlin gibi büyük festivallenden ödüller aldığını belirten Alper, ‘’Umarım daha da yükselir, yükselecek. Bunda en büyük etkenlerden biri Kültür Bakanlığının filmle-

ri desteklemesi oldu. Yani ticari şansı olmayan, ancak sanatsal ağırlığı ve yoğunluğu yüksek projeleri desteklemeye başladı Türk sineması. Aslında bu, dünyanın her yerinde olan bir şeydi. Avrupa’da zaten yıllardan beri olan bir şeydi. Türkiye de buna 2000’li yıllarda başladı. Bu, yeni bir kuşağın yetişmesine neden oldu’’ dedi.

Yeni kuşağın bu sayede film çekebildiğini, ancak bunun hala ye-terli olmadığını ve birtakım sorunların bulunduğunu ifade eden Alper, ‘’Ama yine de çok önemli bir başlangıçtı bu. Umarım so-runlar halledildikçe bu filmlerin sayısı artacak. Sayıları arttıkça kaçınılmaz olarak da kaliteli ürünlerin sayısının artacağını düşü-nüyorum’’ diye konuştu.

Filmde rol alan Reha Özcan da filmin Karaman’ın Ermenek ilçe-sinde çekildiğini belirterek, ‘’Hepimizin kendi içinde karşılaşaca-ğı figürler var bu filmde. Bizim için çok heyecanlı bir çalışmaydı. Nereye gideceğini bilmiyorduk. Biz de oyuncular olarak filmi ilk defa bu gece seyredeceğiz. Galada bütün oyuncular birleştik ve heyecanla biz de bekliyoruz. Neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz’’ dedi.

Özcan, Berlinale’nin yarışma bölümünde Türk filminin bulunma-yışının üzücü olduğunu, ancak festivalin önemli bir bölümü olan Forum’da ‘’Tepenin Ardı’’ filminin yer aldığını kaydetti.

Page 32: berlintürk Mart / März 2012 #1
Page 33: berlintürk Mart / März 2012 #1

SAĞLIK

berlintürk 33

Bel ağrısı Nedir?

N. Serpil Öcal

Gelişmiş ülkelerde en sık çalışamaz ra-porlarına sebeb olan bel ağrılarıdır.

Almanya’da senelik 20 milyar Eurololuk zarara yol açabilen bu ağrının kaynağı olarak fıtık, aşınma, omurgada eğrilik oldukça nadir görülür. Daha sık olarak stress (ailevi, özel ve iş hayatındaki bek-lentiler) aniden başlayan ve uzun sürebi-len ağrılara sebep olabilir. Bacakların de-ğişik uzunluklari fiziksel ağır işler, soğuk ve nemli hava, kazalar da bel şikayetleri-ne yol açabilirler.

Neden? Ağrıların sebebleri genelde kas-ların yeteri kadar güçlü olmamasindan, omurga eklemlerinin sıkışmasından ve reaktiv kasların kasılmasından ortaya çı-kan rahatsızlıklardır. Yaş ilerledikçe aşın-ma belirtileri ağrı yapabilirler. Osteoporoz (kemik erimesi) ani kırıklıklarla şiddetli ağrılara yol açabilir. Yüksek topuklu ayak-kabılar ve aşırı kilolarda bel ağrılarının belli başlı önemli sebeplerindendir.

Nasil? Ağrılar sadece bel-de hissedilebilinir. En sık sağ veya sol bacaklara hat-ta ayaklara kadar uzana-bilirler ama zaman zaman sırta doğru bile yayılabilir-ler. Uyuşukluk, çekistirme, yanma, soğukluk gibi şika-yete sebep olabilirler. Çok nadir bacaklarda ve ayak-larda kuvvetsizlik bir çeşit felç görülebilir. Hatta idrar ve dışkılamada sorun yaşa-nıyorsa derhal bir doktora baş vurulması yada hasta-neye gidilmesi ısrarla tavsiye edilir.

Kim? Aslında bel ağrısı herkesin başına gelebilir. 10 – 12 yaşındaki çocuktan baş-layıp yaş sınırı tanımayan bır rahatsızlıktır. Kanser hastaları büyük bir titizlikle izle-nilmesi gereken hasta gurubudur çünkü yayılabilen kanser kemiklere dağıldığında

şiddetli bel ağrılarına sebep olabilirler.

Tedavi? Genelde kaslardan kaynaklanan ağrılar olduğu için ilk etapda ısı – en mü-kemmeli nemli ısı uygulamalıdır. Ağrılar uzun sürüyorsa, hemen doktora gitme imkanı yoksa, eczaneden reçetesiz alını-labilen hafif ağrı kesiciler kullanılabilir. Bir haftadan uzun süren rahatsızlıklarda doğru bir tehşiz konulup daha etkili bir tedavi için güvendiğiniz doktorunuza git-meniz yararlı olacaktır.

Rückenschmerzen

Was ist das? Rückenschmerzen sind die häufigsten Gründe für Arbeisunfähig-keitsbescheinigungen in Entwickelten Ländern. In Deutschland verursachen diese Schmerzen einen Schaden von über 20 Milliarden Euro jährlich. Ursäch-lich sind dafür weniger die Bandschei-benvorfälle, die Abnutzung oder Verfor-mung der Wirbelsäule. Häufiger ist Stress (familiäre, private und berufliche Anfor-derungen) für plötzlich beginnende und länger dauernde Schmerzen verantwort-lich. Unterschiedliche Länge der Beine, körperlich schwere Arbeiten, Kälte und Feuchtigkeit, Unfälle können auch Rü-ckenschmerzen hervorrufen.

Warum? Die Gründe für die Schmerzen sind in der Regel die schwachen Muskeln, Blockieren der Wirbelgelenke und die re-aktiven Muskelkrämpfe. Je Älter die Men-schen, desto mehr können Abnutzungs-erscheinungen Schmerzen verursachen. Osteoporose (Knochenschwund) kann durch plötzliche Wirbelbrüche ebenso für Rückenbeschwerden verantwortlich sein. Hochhackige Schuhe und Überge-

wicht gehören zu den wichtigsten Gründen für Rückenschmerzen.

Wie? Schmerzen können nur am Rücken empfun-den werden. Häufig kön-nen sie ins rechte oder linke Bein ausstrahlen, teilweise sogar zwischen die Schulterblätter. Taub-heitsgefühle, ziehende Schmerzen, Kälteempfin-dung können mögliche Beschwerden sein. Selte-ner kann es zu Schwäche an den Beinen kommen bis hin zu Lähmungser-scheinungen. Wenn so-

gar Urinieren und Stuhlgang erschwert erfolgen, sollte dringend der Arzt oder eine Klinik aufgesucht werden.

Wer? Eigentlich kann jeder Rükcen-schmerzen bekommen. Angefangen von 10-12 jährigen Kindern gibt es keine Al-

tersgrenze nach oben. Krebspatienten müssen mit großer Sorgfalt beobachtet werden, da bei Streuung des Krebses die Knochen mit betroffen sein können und erheblich starke Rückenschmerzen verur-sachen. Durch die Veränderte Statik kann auch eine Schwangerschaft vermehrt für Rückenschmerzen verantwortlich sein.

Therapie? Da gewöhnlich die Muskula-tur durch Verspannungen betroffen ist, ist feuchte Wärme der erste Schritt in der Behandlung. Sollten die Beschwerden länger andauern, und ist ein Arztbesuch nicht sofort möglich, können als weitere Maßnahme in der Apotheke frei verkäuf-liche Schmerzmittel nach Anleitung ge-nommen werden. Sollten die Beschwer-den länger als eine Woche dauern, ist ein Besuch beim Arzt, eine korrekte Diagno-sestellung und die passende Therapie ratsam zur schnellen Genesung.

Türkçe cerrahi polikli-nik hizmette

Münih Teknik Üniversitesinin (TUM) tanınmış tedavi ve araştırma kliniği

“Rechts der Isar”daki 23 kişilik genel cer-rahi bölümünde görev yapan 4 Türk dok-tor, Doç. Dr. Güralp Ceyhan başkanlığında Türkçe hizmet verecek cerrahi polikliniği-ni hizmete soktu.

Doktor Ceyhan ile birlikte yeni poliklinik hakkında basına bilgi veren Doç. Dr. Mert Erkan, Dr. Ekin Demir ve Dr. Mine Özer, Almanya’da bir ilki gerçekleştirdiklerini, klinik bünyesinde hizmete sokulan polik-linikte görevli Türk hekimlerin hastalara kendi dillerinde yardımcı olacağını be-lirterek, özel bir maddi amaç taşımayan bu hizmetle Türk hastaların hastaneyle iletişimini kolaylaştırmak, dertlerini aktar-mak ve üniversite kliniğinin deneyim ve olanaklarından faydalanmak istediklerini söyledi.

İç hastalıklar konusunda uzman olan doktorlar cuma günleri yerel saat ile 13.00–16.00 arasında Türk hastalara yar-dımcı olacak. Bu ekibe hafta içinde de her gün 08.00–16.00 saatleri arasında 089-41405426 numaralı Türkçe telefon hattın-dan ulaşmak mümkün olabilecek.

Page 34: berlintürk Mart / März 2012 #1

SPOR

34 berlintürk

DFB dikkat, Türkler sü-per yeteneklerimizin peşinde

Alman Bild gazetesi, Türk Milli Takımı Teknik Direktörü Abdullah Avcı‘nın,

Almanya 17 Yaş Altı Milli Takımında oy-nayan Türk kökenli oyuncuları izlediğini yazdı.

Almanya 17 Yaş Altı Milli Takımında oyna-yan 8 genci istediği belirtilen Avcı‘nın, bir psikologla birlikte Almanya‘ya geleceği ve psikoloğun gençleri Türkiye adına oy-namaları için ikna etmeye çalışacağı ifade edildi. Haberde, Avcı‘nın, Guus Hiddink‘in görevine son verilmesinden sonra, gele-ceği olan bir takım kurmak istediği kay-dedildi.

Almanya 17 Yaş Altı Milli Takımında forma giyen Türk kökenli oyuncular şöyle:

Emre Can (Bayern Münih), Samed Yeşil, Okan Aydın (Bayer Leverkusen), Robin Yalçın (Stuttgart), Levent Ayçiçek (Werder Bremen), Kaan Ayhan (Schalke 04), Koray Kaçinoğlu (Köln), Koray Günter (Borussia Dortmund)

Leverkusenluların Messi’nin formasını kapma savaşı

Bayer Leverkusen‘in iki futbolcusunun, Barcelona ile oynanan Şampiyonlar

Ligi karşılaşması sırasında, rakip takımın yıldız oyuncusu Lionel Messi‘nin forması-nı kapma savaşı, Alman ekibin spor direk-törü Rudi Völler‘i kızdırdı.

Völler, iki futbolcunun maç içinde Messi‘nin formasının kime gideceğini düşünmesinden kaynaklanan rahatsızlı-ğını Alman basınıyla paylaştı ve ‚‘Takımın yüzde 90‘ı maça odaklandı. Ancak bu iki futbolcu fazla ileriye gitti‘‘ diye konuştu.

Hertha Berlin‘in yeni teknik direktörü Otto Rehhagel

Almanya Birinci Futbol Ligi takımla-rından Hertha Berlin‘in yeni teknik

direktörü Otto Rehhagel, oyuncularının sürekli bir şekilde gelecek maçları düşün-meleri gerektiğini söyledi.

Yunanistan Milli Takımının eski teknik direktörü Rehhagel, bugün kulüp tara-fından kendisini tanıtmak amacıyla dü-zenlenen basın toplantısında, „Oyuncular gece gündüz gelecek maçları düşünmeli. Buna, maç dışındaki olayların bir kenara bırakılması da dahil“ şeklinde konuştu.

Oyuncularından açık olmalarını bekledi-ğini ifade eden Rehhagel, „Herkes kendi bencilliğini arka plana atmalı“ dedi.Son 11 lig maçında galibiyet alamayan Hertha Berlin ligin sonlarında 15. sırada yer alıyor.

2012 Avrupa Yüzme Şam-piyonası Debrecen‘de yapılacak

Avrupa Yüzme Şampiyonası‘nın, daha önce planlandığı gibi Belçika‘nın

Antwerp kentinde değil, Macaristan‘ın Debrecen kentinde yapılacağı açıklandı.

Avrupa Yüzme Federasyonu teknik ko-mitesinin başkan yardımcısı Georges Straetemans, mayıs ayında Antwerp‘te düzenlenmesi planlanan organizasyonda bütçe sıkıntısı yaşandığını, bu nedenle şampiyonaya bu kentin evsahipliği yapa-mayacağını söyledi.

Macaristan Yüzme Federasyonu Baş-kanı Tamas Gyarfas da açıklamasında, Debrecen‘in 5 yıl önce kısa kulvar şam-piyonasına evsahipliği yaptığını hatırlat-tı ve edinilen tecrübe gözönüne alındı-ğında mümkün olan en çabuk çözümün Debrecen olarak göze çarptığını belirtti.

Straetemans, açıklamasında, şampiyo-

nanın Londra‘da düzenleneceğini duyur-muş ancak bu bilgi olimpiyat oyunlarına evsahipliği yapmaya hazırlanan İngiliz yetkililer tarafından yalanlanmıştı.

Fenerbahçelilerden Aziz Yıldırım’a destek

Almanya’nın başkenti Berlin’de bir grup Fenerbahçe taraftarı, “Futbolda

şike davasında” ilk duruşmaya çıkan Aziz Yıldırım’a destek vermek amacıyla birara-ya geldi.

Kreuzberg semtindeki Kottbusser Tor meydanında toplanan taraftarlar, elle-rinde sarı-lacivert flama ve bayraklarla Yıldırım’ın lehine tezahürat yaptı.

Gösteriye katılan Fenerbahçe Divan Ku-rulu Üyesi Şenol Çörekçi, Aziz Yıldırım’ın yanında olduklarını göstermek için top-landıklarını belirterek, “Başkanımızın ya-nındayız. Burada Fenerbahçe taraftarları-nın bir bütün olması lazım” dedi.

Bu konunun Ak Parti hükümeti ve Fener-bahçeli olan Başbakan Recep Tayyip Er-doğan ile bir ilgisi olmadığını ifade eden Çörekçi, Berlin’li Fenerbahçeliler olarak mahkeme süresince bu tür eylemlere de-vam edeceklerini kaydetti.

Taraftarlardan Halil Sürücüoğlu da, Aziz Yıldırım’a, dünyanın neresine giderse git-sin destek vereceklerini söyledi.

Page 35: berlintürk Mart / März 2012 #1
Page 36: berlintürk Mart / März 2012 #1