karadeniz’in asi Çocuğu: kazım koyuncu

1
Karadeniz’in Karadeniz’in Asi Çocuğu: Asi Çocuğu: Kazım Koyuncu Kazım Koyuncu Üniversite müzikle ilgilenmem için iyi bir bahaneydi. 'Politikacı ya da kaymakam mı olacağım, zaten yapmazlar!' deyip üniversiteyi bıraktım Başarısız olsaydım ki bir külkedisi hikayesi değil bu ve sebepleri de var, ahlayıp vahlanmayacaktım.” Bundan sonra tamamen müzikle ilgilenmeye başladı. Uygulama : Bireyler kendi kariyer hedeflerine ulaşmak için plan yaparlar. İş başvuruları için özgeçmişlerini hazırlama, kendilerine bulmalarında yardımcı olabilecek kişilerle bağlantılar kurma ayrıca seçilen mesleklerle ilgili gerekli eğitimleri alma ve bireyin ilk işini elde etmesi bu dönemde gerçekleşir. Kazım Koyuncu belirleme döneminde üniversiteyi bırakıp müziğe atılmaya kararını vermişti. Üniversiteyi bıraktıktan sonra 1990 yılında Çağdaş Sanat Atölyesi’nde çalışmaya başladı. Burada 1991 yılında Ali Enver ile birlikte Grup Dinmeyen adlı bir müzik grubu kurdu. Bu grup Karadeniz ezgilerinin dışında Türkçe ve Politik müzik yapan bir gruptu. Aynı zamanda Çağdaş Sanat Atölyesi’nin o yıl sahneye koyduğu “Faşizmin Korku ve Sefaleti” adlı oyununda müziklerini de yaptı. Kazım Koyuncu ve Ali Enver’in kurduğu Grup Dinmeyen 1996 yılında ilk ve son albümleri olan “Sisler Bulvarı” adlı albümü çıkardılar. Yerleşme Dönemi (25- 45 yaş) Kişinin bir işte çalışmaya başlamasıyla başlayan bu dönem benlik kavramının mesleki role uyarlaması olarak tanımlanmaktadır. Yönetsel ve profesyonel meslekler, uzun süreli meslekler olduğu için yerleşme dönemi de uzun bir yaş aralığını kapsamaktadır. Karar Kılma : İşe alışmakla ve o işin gereklerini yerine getirmekle ilgilidir. Kazım Koyuncu işini çok sevdiği için işe alışma döneminde bir sorun yaşamamıştır. Müzik alanında yapabileceği her şeyin en iyisini yapmaya çalışmıştır. Amacı Laz kültürünü insanlığa yani dünyaya tanıtmak olduğu için sık sık Lazca, hemşince şarkılar seslendirmiştir. Rock’ı laz kültürü ile birleştirmeye çalışmıştır. Bunu için dünyada ilk ve tek olan “Zuğaşi Berepe” ‘yi kurmuştur. Sağlamlaştırma: İşteki sabitlemesiyle ile ilgilidir. Bunun ardından birey işinde daha rahat olmaya başlar ve işinde güvenilir ve yeterlik sahibi bir kişi olarak bilinmek ister. Bu dönemde “Zuğaşi Berepe” (Denizin Çocukları) nin kurulması ile başlar. Grup zamanla Karadeniz’e özgü Tulum ve Kemençe gibi enstrümanları da müziklerine katmaya başladılar. Grup ilk önce Va Mişkunan" sonra da “igzas” albümlerini çıkardı. Koyuncu grubun bürokrasisinin ona kalmasından dolayı rahatsız oldu ve gruptan ayrıldı. Bir süre Serüvenciler grubu ile çalıştı. 2001 yılında ilk solo albümü olan “viya!”yı çıkardı. Kazım Koyuncu albümünde geleneksel Karadeniz müziği enstrümanları olan kemençe ve tulumu rock müziğin vazgeçilmezleri arasında yer alan bas gitar, elektro gitar ve bateri gibi enstrümanlarla buluşturuyordu. Kazım Koyuncu diziler ile gelen popülariteden bir parça rahatsızdı. Bu yüzden dizilerde çalınan altı parçasını topladığı albümünü bilerek bir yıl erteledi. Sonunda sevenlerine “HAYDE” adlı albümde SUPER’ İN YAŞAM BOYU YAŞAM ALANI YAKLAŞIMI’NA GÖRE SUPER’ İN YAŞAM BOYU YAŞAM ALANI YAKLAŞIMI’NA GÖRE KAZIM KOYUNCU’ NUN YAŞAMININ İNCELENMESİ KAZIM KOYUNCU’ NUN YAŞAMININ İNCELENMESİ Not: Bu Poster 2011-2012 Eğitim-öğretim Yılında Prof. Dr. Binnur YEŞİLYAPRAK Tarafından Verilen Not: Bu Poster 2011-2012 Eğitim-öğretim Yılında Prof. Dr. Binnur YEŞİLYAPRAK Tarafından Verilen Mesleki Rehberlik Ve Danışma Uygulaması Dersinde “Bir İnsan Bir Kuram” Ödevi Kapsamında Hazırlanmıştır. Mesleki Rehberlik Ve Danışma Uygulaması Dersinde “Bir İnsan Bir Kuram” Ödevi Kapsamında Hazırlanmıştır. Ayrıca 9. Ulusal Öğrenci PDR Kongresi’nde İnönü Üniversitesinde Poster Bildiri Olarak Sunulmuştur Ayrıca 9. Ulusal Öğrenci PDR Kongresi’nde İnönü Üniversitesinde Poster Bildiri Olarak Sunulmuştur Derya Sağlam Derya Sağlam Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı, Ankara Ana Bilim Dalı, Ankara . . Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.“ rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.“ Kazım KOYUNCU Kazım KOYUNCU Gelişimsel kariyer kuramları; bireylerde meslek fikrinin nasıl doğup geliştiği, kariyer seçimi, kariyer değişiklikleri, mesleğe uyum sağlama ve kariyeri bırakma üzerinde etkili olan psikolojik, sosyolojik ve kültürel faktörlere odaklanır. Gelişimsel kariyer kuramlarına önemli katkısı olanlardan biri Donald Super’ dir. Super kendisinden önceki kuramcılardan farklı olarak kuramında sosyoekonomik statü, cinsiyet, sosyal değişim, seçim süreci gibi kavramlara yer vermiştir. Kariyer seçiminin ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak bu seçime çok sayıda faktörü dahil etmeye çalışmıştır. Super, her bir gelişimsel dönemle ilgili gelişimsel görevler tanımlamıştır. Her döneme ilişkin gelişim görevi farklı olmakla birlikte bu gelişim görevlerinin yerine getirebilmesi için farklı tutum ve davranışların ortaya konması gerekmektedir. Super’e göre bireylerin her bir dönemdeki görevlerle başarılı bir şekilde başa çıkabilmeleri bireylerin kariyer olgunluğuna bağlıdır (Siyez, 2011). Bu çalışmada Super’in yaşam dönemleri (Büyüme, Keşfetme, Yerleşme dönemi) Kazım Koyuncu’nun hayatı ile ilişkilendirilerek anlatılacaktır. Büyüme Dönemi (4-13 yaş) Bu dönem hem fiziksel hem de biyolojik büyümeyi içeren çocukların içinde bulundukları çevreyi keşfetme sürecidir. Gelecekle ilgilenme, kişinin yaşamı üzerindeki kontrolünün artması, kişinin okulda ve işte başarılı olacağına inanması ve bunun için gerekli çalışma alışkanlıklarının ve tutumlarının kazanılması bu dönemin görevleri arasında yer almaktadır. Çocuklar, fantezi ve oyunlar aracılığıyla yetişkin rollerini denerler. Böylelikle çocukların dünyasına ilişkin bilgi dağarcıkları oluşmaya başlar. Annesi Hüsniye Koyuncu’nun anlattıkları çocukluğunun farklı duruşunu gözler önüne seriyor :” çocukluğunda da adam gibi davranırdı. Halasının eşi ona doktorunun adını verdi. Onun gibi yüksek bir adam olsun diye. İlkokulda öğretmeni onunla arkadaşlık yapardı. Bir gün babası öğretmenine “Ya sen bacak kadar çocukla neyi konuşuyorsun’ demiş, o da “İşime karışma, Kazım çocuk değil adamdır” diye cevap vermiş. Aile büyüklerinin ona mandolin ve gitar alması da onun müziğe ilk adımlarını atmasına yardımcı oldu. Böylece Kazım Koyuncu’nun ileride ilgilenecek olduğu müzik dünyasına ilişkin bilgi dağarcığı oluşmaya başlamış oldu. Bir röportajında “çocukluğumda devrimci, rockçı, şarkıcı olmayı istiyordum ve oldum”demiştir. Keşfetme dönemi (14- 24 yaş) Keşfetme dönemi; bireylerin, mesleklerin yaşamın bir parçası olduğunu anlamasıyla başlar ve bireyler bugünle gelecek arasında bağlantı kurarlar. Bu dönem bireylerin mesleklere ilişkin daha net bir fikrinin olduğu, kariyer alternatifleri arasında seçim yaptığı, çalışacağı işe karar verdiği ve çalışmaya başladığı zaman dilimidir. Billurlaşma : Bireyler bu basamakta ne istediklerini belirginleştirir. İlgilendikleri işlerle ilgili ne gibi becerilere sahip olmaları gerektiği ve başlangıç seviyesindeki işlerin kendileri için daha uygun olduğunu öğrenirler. Müziğe ilgisinin olduğunun Giriş Kazım Koyuncu, 1972 yılında Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Yeşilköy’de (Pançol’da) doğdu. Babası Cavit Koyuncu köyün aydın insanlarından biriydi, annesi ise ev hanımı idi. Kazım KOYUNCU altı kardeşten sondan ikincisi idi. Çocukluğu çok sevdiği babaannesinden masallar ve "üstadım" dediği, "Kemençeci Yaşar" lakabı ile tanınan Yaşar Turna'nın yanında türkü dinleyerek geçti. Ortaokul 1. sınıfa geldiğinde babasının kendisine aldığı mandolinle ve babasının kendisinden habersiz onu mandolin kursuna yazdırmasıyla müziğe ilk adımını attı. Şiir okumayı çok severdi. Şair olmadı fakat sevenlerinin dilinde “şair ceketli çocuk” oldu. Koyuncu 1989 yılında İ.Ü. Siyasal Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde okumaya başladı. Fakat 2. yılında müzik uğruna okulu bıraktı. 1990 yılında okuldan ayrıldıktan sonra Çağdaş Sanat Atölyesi’nde çalışmaya başladı. Burada 1991 yılında Ali Enver ile birlikte Grup Dinmeyen adlı bir müzik grubu kurdu. Bu grup Karadeniz ezgilerinin dışında Türkçe ve Politik müzik yapan bir gruptu. Grubun yaptığı müzik Kazım Koyuncu’ nun hassasiyetini dile getiriyordu. Lazcanın unutulmasına, doğayı kirletenlere, Karadeniz otoyoluna karşı açıkça tavır koydu. Grup Dinmeyen 1996 yılında ilk ve son albümleri olan “Sisler Bulvarı” adlı albümü çıkardılar. 1993 yılında Kazım Koyuncu ve Mehmedali Barış Beşli ile Dünya’nın ilk ve tek Lazca Rock müzik grubu olan “Zuğaşi Berepe” (Denizin Çocukları) ‘yi kurdular. Kazım KOYUNCU Zuğaşi Berepe’nin hem bas gitaristi hem de vokalisti idi. Grup 1995 yılında “Va Mişkunan” yani “Bilmiyoruz” albümünü çıkardı. Kazım Koyuncu’ nun tüm hırçınlığı ve isyanı bu albümde iyiden iyiye kendini hissettiriyordu. Zuğaşi Berepe 1998 yılında bir konser albümü olan “Brüksel Live” ı çıkardı. Grup aynı yıl “İGZAS” yani “Yürüyorlar” albümünü çıkarttı. Bu albüm ilk albüm kadar başarılı olamayınca Koyuncu gruptan ayrılmaya karar verdi. Kazım Koyuncu 2001 yılında solo bir albüm çıkarmaya karar verdi. “Viya!” yı çıkardı. Sanatçı albüm adını Karadeniz sahil yoluna yapılanlara bir tepkiden yola çıkarak vermiştir. Sanatçı bunların yanında tanınan dizilerin müziklerini de yapmaktaydı. Fanatik bir Trabzonsporluydu. Doğaya ve insanlığa karşı olan hassasiyeti Çernobil faciasından sonra yetkililer bu olayı o dönem pek ciddiye almamışlardı.Oysa tehlike vardı, gün geçtikçe Karadeniz de kanser öyküleri çoğalmaya başladı. Kazım Koyuncu dönemin yöneticileri için bazı arkadaşları ile birlikte suç duyurusunda bulundu. Kanser forumlarına, kampanyalara katıldı. Bu forumlardan bir yıl sonra “Benim en büyük fobilerimden biri” dediği kanser pek çok hemşerisi gibi onun da kapısını çaldı. Hasta haline aldırmadan Cerrahpaşa Hastanesi Onkoloji Bölümünde tedavi gören çocuklara kimse duymadan konser verdi. Karadenizli şarkıcı, vefatından önce tedavi gördüğü VKV Amerikan Hastanesi'nde düzenlenen 'Çernobil'in Etkileri ve Hasta Hakları' konulu panelde kanserle mücadelesini anlattı. Koyuncu, o dönem dört aydır kanserle mücadele ettiğini ve kanserin özgürlüğünü kısıtladığını ifade ederek, "kanseri kanser olmayanların anlamayacağını" söyledi. Genç şarkıcı konuşmasında şöyle dedi: "Duyarlı bir sanatçı olarak dertleri hissediyordum. Kanser de oldum artık. Ben kanserden çok korkan bir insandım. Kanserim ve korkmuyorum. Sadece beni sevenleri ve özgürlüğümü düşünüyorum. Ölüm küçük bir şey, ama hastalık sizin özgürlüğünüzü sınırlıyor." Sonuç Super’ in kuramı kişilerin meslek seçimini anlık bir olay olarak değil, yaşam boyu gelişen ve değişen bir süreç olarak görmektedir. Yani, mesleki rehberlik kavramının yerine kariyer danışmanlığı kavramını benimsemiştir. Bu nedenle kişilerin hayatını bir bütün olarak ele almaktadır. Koyuncu’nun hayatını Super’in kuramına göre incelemek bu çalışmada kapsamlı bir değerlendirme yapmaya olanak sağladı. Sanatçı yaşamı boyu devam eden bir kariyer süreci geçirmiştir. Super’in tanımladığı dönemlerin gerektirdiği görevleri başarı ile yerine getirmiştir. Bu da sanatçının başarı ile bir sonraki döneme geçişini sağlamıştır. Super bunun gerçekleşmesinin kişinin kariyer olgunluğuna bağlı olduğunu söylemektedir. O halde Koyuncu kariyer olgunluğuna sahip bir kişidir. Kazım Koyuncu ölümünden sonra Türkiye’de ve dünyada çok fazla ses getirmiş, toplumsal olaylarla adını duyurmuş, müziğiyle Karadeniz’e ve tüm insanlığa olan sevgisini anlatmıştır. Bu çalışmada Kazım Koyuncu’ nun seçilmesinin nedenlerinden biri önemli bir toplumsal figür olmasıdır. Bu güzel kültürün PDR elemanlarına bir kuramla anlatılmasının daha etkili ve kalıcı olacağı düşünülmüştür. Kuram Kazım Koyuncu hakkındaki yazılı ve görsel kaynaklardan yola çıkarak ve onun hayatından örnekler verilerek açıklanmaya çalışılmıştır.

Upload: asasia

Post on 26-Jan-2016

120 views

Category:

Documents


12 download

DESCRIPTION

SUPER’ İN YAŞAM BOYU YAŞAM ALANI YAKLAŞIMI’NA GÖRE KAZIM KOYUNCU’ NUN YAŞAMININ İNCELENMESİ Not: Bu Poster 2011-2012 Eğitim-öğretim Yılında Prof. Dr. Binnur YEŞİLYAPRAK Tarafından Verilen - PowerPoint PPT Presentation

TRANSCRIPT

Page 1: Karadeniz’in Asi Çocuğu:  Kazım Koyuncu

Karadeniz’in Asi Karadeniz’in Asi Çocuğu: Çocuğu:

Kazım KoyuncuKazım Koyuncu

Üniversite müzikle ilgilenmem için iyi bir bahaneydi. 'Politikacı ya da kaymakam mı olacağım, zaten yapmazlar!' deyip üniversiteyi bıraktım Başarısız olsaydım ki bir külkedisi hikayesi değil bu ve sebepleri de var, ahlayıp vahlanmayacaktım.” Bundan sonra tamamen müzikle ilgilenmeye başladı. Uygulama: Bireyler kendi kariyer hedeflerine ulaşmak için plan yaparlar. İş başvuruları için özgeçmişlerini hazırlama, kendilerine iş bulmalarında yardımcı olabilecek kişilerle bağlantılar kurma ayrıca seçilen mesleklerle ilgili gerekli eğitimleri alma ve bireyin ilk işini elde etmesi bu dönemde gerçekleşir. Kazım Koyuncu belirleme döneminde üniversiteyi bırakıp müziğe atılmaya kararını vermişti. Üniversiteyi bıraktıktan sonra 1990 yılında Çağdaş Sanat Atölyesi’nde çalışmaya başladı. Burada 1991 yılında Ali Enver ile birlikte Grup Dinmeyen adlı bir müzik grubu kurdu. Bu grup Karadeniz ezgilerinin dışında Türkçe ve Politik müzik yapan bir gruptu. Aynı zamanda Çağdaş Sanat Atölyesi’nin o yıl sahneye koyduğu “Faşizmin Korku ve Sefaleti” adlı oyununda müziklerini de yaptı. Kazım Koyuncu ve Ali Enver’in kurduğu Grup Dinmeyen 1996 yılında ilk ve son albümleri olan “Sisler Bulvarı” adlı albümü çıkardılar. Yerleşme Dönemi (25- 45 yaş) Kişinin bir işte çalışmaya başlamasıyla başlayan bu dönem benlik kavramının mesleki role uyarlaması olarak tanımlanmaktadır. Yönetsel ve profesyonel meslekler, uzun süreli meslekler olduğu için yerleşme dönemi de uzun bir yaş aralığını kapsamaktadır. Karar Kılma: İşe alışmakla ve o işin gereklerini yerine getirmekle ilgilidir. Kazım Koyuncu işini çok sevdiği için işe alışma döneminde bir sorun yaşamamıştır. Müzik alanında yapabileceği her şeyin en iyisini yapmaya çalışmıştır. Amacı Laz kültürünü insanlığa yani dünyaya tanıtmak olduğu için sık sık Lazca, hemşince şarkılar seslendirmiştir. Rock’ı laz kültürü ile birleştirmeye çalışmıştır. Bunu için dünyada ilk ve tek olan “Zuğaşi Berepe” ‘yi kurmuştur.Sağlamlaştırma:İşteki sabitlemesiyle ile ilgilidir. Bunun ardından birey işinde daha rahat olmaya başlar ve işinde güvenilir ve yeterlik sahibi bir kişi olarak bilinmek ister. Bu dönemde “Zuğaşi Berepe” (Denizin Çocukları) nin kurulması ile başlar. Grup zamanla Karadeniz’e özgü Tulum ve Kemençe gibi enstrümanları da müziklerine katmaya başladılar. Grup ilk önce Va Mişkunan" sonra da “igzas” albümlerini çıkardı. Koyuncu grubun bürokrasisinin ona kalmasından dolayı rahatsız oldu ve gruptan ayrıldı. Bir süre Serüvenciler grubu ile çalıştı. 2001 yılında ilk solo albümü olan “viya!”yı çıkardı. Kazım Koyuncu albümünde geleneksel Karadeniz müziği enstrümanları olan kemençe ve tulumu rock müziğin vazgeçilmezleri arasında yer alan bas gitar, elektro gitar ve bateri gibi enstrümanlarla buluşturuyordu. Kazım Koyuncu diziler ile gelen popülariteden bir parça rahatsızdı. Bu yüzden dizilerde çalınan altı parçasını topladığı albümünü bilerek bir yıl erteledi. Sonunda sevenlerine “HAYDE” adlı albümde bu dizide çalınan altı parçayla seslendi. Koyuncu 2004 yılında 15 şarkıdan oluşan “HAYDE” yi çıkardı. Karadeniz müziğinin güçlü temsilcilerinden Fuat Saka, Volkan Konak ve Bayar Şahin ile birlikte düzenledikleri, büyük ilgi gören 'Hey Gidi Karadeniz' konserler dizisinin de öncülüğünü yaptı. Gülbeyaz dizisi ve sultan makamı dizisinin de müziklerini yapmıştır.İlerleme: Kişinin yaptığı işte daha fazla sorumluluk alması gereken ve daha fazla ücret alabileceği bir üst pozisyona geçmesi anlamına gelir. Bu dönem Kazım Koyuncu’nun dizilerle tanınmaya başladığı, konserlerinin arttığı, solo kasetlerinin çıkması ile açıklanabilir.. Lazcanın unutulmaması için, Karadeniz sahil yolu için ve Çernobil için çok fazla mücadele vermiştir. Bu konuda toplumun bilinçlenmesi için sık sık düşüncelerini dile getirmiştir. Yürüyüşler yapmıştır.

SUPER’ İN YAŞAM BOYU YAŞAM ALANI YAKLAŞIMI’NA GÖRE SUPER’ İN YAŞAM BOYU YAŞAM ALANI YAKLAŞIMI’NA GÖRE KAZIM KOYUNCU’ NUN YAŞAMININ İNCELENMESİKAZIM KOYUNCU’ NUN YAŞAMININ İNCELENMESİ

Not: Bu Poster 2011-2012 Eğitim-öğretim Yılında Prof. Dr. Binnur YEŞİLYAPRAK Tarafından VerilenNot: Bu Poster 2011-2012 Eğitim-öğretim Yılında Prof. Dr. Binnur YEŞİLYAPRAK Tarafından Verilen Mesleki Rehberlik Ve Danışma Uygulaması Dersinde “Bir İnsan Bir Kuram” Ödevi Kapsamında Hazırlanmıştır.Mesleki Rehberlik Ve Danışma Uygulaması Dersinde “Bir İnsan Bir Kuram” Ödevi Kapsamında Hazırlanmıştır.

Ayrıca 9. Ulusal Öğrenci PDR Kongresi’nde İnönü Üniversitesinde Poster Bildiri Olarak SunulmuşturAyrıca 9. Ulusal Öğrenci PDR Kongresi’nde İnönü Üniversitesinde Poster Bildiri Olarak Sunulmuştur

Derya SağlamDerya SağlamAnkara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi,

Rehberlik ve Psikolojik DanışmanlıkRehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı, AnkaraAna Bilim Dalı, Ankara..

““Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, Ernesto "Çe" Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.“ ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.“ Kazım KOYUNCUKazım KOYUNCU

Gelişimsel kariyer kuramları; bireylerde meslek fikrinin nasıl doğup geliştiği, kariyer seçimi, kariyer değişiklikleri, mesleğe uyum sağlama ve kariyeri bırakma üzerinde etkili olan psikolojik, sosyolojik ve kültürel faktörlere odaklanır. Gelişimsel kariyer kuramlarına önemli katkısı olanlardan biri Donald Super’ dir. Super kendisinden önceki kuramcılardan farklı olarak kuramında sosyoekonomik statü, cinsiyet, sosyal değişim, seçim süreci gibi kavramlara yer vermiştir. Kariyer seçiminin ne kadar önemli olduğunu vurgulayarak bu seçime çok sayıda faktörü dahil etmeye çalışmıştır. Super, her bir gelişimsel dönemle ilgili gelişimsel görevler tanımlamıştır. Her döneme ilişkin gelişim görevi farklı olmakla birlikte bu gelişim görevlerinin yerine getirebilmesi için farklı tutum ve davranışların ortaya konması gerekmektedir. Super’e göre bireylerin her bir dönemdeki görevlerle başarılı bir şekilde başa çıkabilmeleri bireylerin kariyer olgunluğuna bağlıdır (Siyez, 2011). Bu çalışmada Super’in yaşam dönemleri (Büyüme, Keşfetme, Yerleşme dönemi) Kazım Koyuncu’nun hayatı ile ilişkilendirilerek anlatılacaktır.Büyüme Dönemi (4-13 yaş) Bu dönem hem fiziksel hem de biyolojik büyümeyi içeren çocukların içinde bulundukları çevreyi keşfetme sürecidir. Gelecekle ilgilenme, kişinin yaşamı üzerindeki kontrolünün artması, kişinin okulda ve işte başarılı olacağına inanması ve bunun için gerekli çalışma alışkanlıklarının ve tutumlarının kazanılması bu dönemin görevleri arasında yer almaktadır. Çocuklar, fantezi ve oyunlar aracılığıyla yetişkin rollerini denerler. Böylelikle çocukların iş dünyasına ilişkin bilgi dağarcıkları oluşmaya başlar. Annesi Hüsniye Koyuncu’nun anlattıkları çocukluğunun farklı duruşunu gözler önüne seriyor :” çocukluğunda da adam gibi davranırdı. Halasının eşi ona doktorunun adını verdi. Onun gibi yüksek bir adam olsun diye. İlkokulda öğretmeni onunla arkadaşlık yapardı. Bir gün babası öğretmenine “Ya sen bacak kadar çocukla neyi konuşuyorsun’ demiş, o da “İşime karışma, Kazım çocuk değil adamdır” diye cevap vermiş. Aile büyüklerinin ona mandolin ve gitar alması da onun müziğe ilk adımlarını atmasına yardımcı oldu. Böylece Kazım Koyuncu’nun ileride ilgilenecek olduğu müzik dünyasına ilişkin bilgi dağarcığı oluşmaya başlamış oldu. Bir röportajında “çocukluğumda devrimci, rockçı, şarkıcı olmayı istiyordum ve oldum”demiştir.Keşfetme dönemi (14- 24 yaş) Keşfetme dönemi; bireylerin, mesleklerin yaşamın bir parçası olduğunu anlamasıyla başlar ve bireyler bugünle gelecek arasında bağlantı kurarlar. Bu dönem bireylerin mesleklere ilişkin daha net bir fikrinin olduğu, kariyer alternatifleri arasında seçim yaptığı, çalışacağı işe karar verdiği ve çalışmaya başladığı zaman dilimidir.Billurlaşma: Bireyler bu basamakta ne istediklerini belirginleştirir. İlgilendikleri işlerle ilgili ne gibi becerilere sahip olmaları gerektiği ve başlangıç seviyesindeki işlerin kendileri için daha uygun olduğunu öğrenirler. Müziğe ilgisinin olduğunun ve bu yolda devam ederse çok başarılı olacağının farkındaydı. Bundan dolayı müziğe olan ilgisi hiç azalmadı. Bu dönemde müzikle ilgili çalışmalara devam ediyordu. Bir yandan da okuluna devam ediyordu.Belirleme: Geçici tercihlerin şekillendiği ve meslek seçimi için hazır olunan dönemdir. Bu dönemde bireyler ilgilenilen meslekler arasından birini belirleme, bu mesleğe ilişkin genel bilgilerin neler olduğunu bilme, bu eğitimleri alabilmek için programlara yazılma, yaptığı seçime güvenme ve bu mesleğe bağlanmaya doğru ilerleme görülür. Bu dönemde Kazım Koyuncu artık kararını vermişti. Hayatı boyunca yapmak istediği mesleğin kamu alanında değil de müzikle ilgili olduğuna inanıyordu. Böylece müzik hayatına atılmasındaki tek engel olan üniversiteyi bırakmıştı. Bunu da şu sözleri ile ifade ediyordu.: “'Çocukluğumdan beri müzikle ilgiliydim..

Giriş

Kazım Koyuncu, 1972 yılında Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Yeşilköy’de (Pançol’da) doğdu. Babası Cavit Koyuncu köyün aydın insanlarından biriydi, annesi ise ev hanımı idi. Kazım KOYUNCU altı kardeşten sondan ikincisi idi. Çocukluğu çok sevdiği babaannesinden masallar ve "üstadım" dediği, "Kemençeci Yaşar" lakabı ile tanınan Yaşar Turna'nın yanında türkü dinleyerek geçti. Ortaokul 1. sınıfa geldiğinde babasının kendisine aldığı mandolinle ve babasının kendisinden habersiz onu mandolin kursuna yazdırmasıyla müziğe ilk adımını attı. Şiir okumayı çok severdi. Şair olmadı fakat sevenlerinin dilinde “şair ceketli çocuk” oldu. Koyuncu 1989 yılında İ.Ü. Siyasal Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde okumaya başladı. Fakat 2. yılında müzik uğruna okulu bıraktı. 1990 yılında okuldan ayrıldıktan sonra Çağdaş Sanat Atölyesi’nde çalışmaya başladı. Burada 1991 yılında Ali Enver ile birlikte Grup Dinmeyen adlı bir müzik grubu kurdu. Bu grup Karadeniz ezgilerinin dışında Türkçe ve Politik müzik yapan bir gruptu. Grubun yaptığı müzik Kazım Koyuncu’ nun hassasiyetini dile getiriyordu. Lazcanın unutulmasına, doğayı kirletenlere, Karadeniz otoyoluna karşı açıkça tavır koydu. Grup Dinmeyen 1996 yılında ilk ve son albümleri olan “Sisler Bulvarı” adlı albümü çıkardılar. 1993 yılında Kazım Koyuncu ve Mehmedali Barış Beşli ile Dünya’nın ilk ve tek Lazca Rock müzik grubu olan “Zuğaşi Berepe” (Denizin Çocukları) ‘yi kurdular. Kazım KOYUNCU Zuğaşi Berepe’nin hem bas gitaristi hem de vokalisti idi. Grup 1995 yılında “Va Mişkunan” yani “Bilmiyoruz” albümünü çıkardı. Kazım Koyuncu’ nun tüm hırçınlığı ve isyanı bu albümde iyiden iyiye kendini hissettiriyordu. Zuğaşi Berepe 1998 yılında bir konser albümü olan “Brüksel Live” ı çıkardı. Grup aynı yıl “İGZAS” yani “Yürüyorlar” albümünü çıkarttı. Bu albüm ilk albüm kadar başarılı olamayınca Koyuncu gruptan ayrılmaya karar verdi. Kazım Koyuncu 2001 yılında solo bir albüm çıkarmaya karar verdi. “Viya!” yı çıkardı. Sanatçı albüm adını Karadeniz sahil yoluna yapılanlara bir tepkiden yola çıkarak vermiştir. Sanatçı bunların yanında tanınan dizilerin müziklerini de yapmaktaydı. Fanatik bir Trabzonsporluydu. Doğaya ve insanlığa karşı olan hassasiyeti onu toplumsal bir figür haline getirmişti. Çernobilin yaşanmasıyla birlikte kansere karşı çok direniş göstermiş fakat bir yıl sonra kendisi de kansere yakalanmıştır. 25 haziran 2005’te ise sevenlerinin arasından ayrılmış fakat eserleri ve verdiği mücadeleler ile kalplerden ve hafızalardan hiç silinmemiştir.. (karalahana.com)

Çernobil faciasından sonra yetkililer bu olayı o dönem pek ciddiye almamışlardı.Oysa tehlike vardı, gün geçtikçe Karadeniz de kanser öyküleri çoğalmaya başladı. Kazım Koyuncu dönemin yöneticileri için bazı arkadaşları ile birlikte suç duyurusunda bulundu. Kanser forumlarına, kampanyalara katıldı. Bu forumlardan bir yıl sonra “Benim en büyük fobilerimden biri” dediği kanser pek çok hemşerisi gibi onun da kapısını çaldı. Hasta haline aldırmadan Cerrahpaşa Hastanesi Onkoloji Bölümünde tedavi gören çocuklara kimse duymadan konser verdi. Karadenizli şarkıcı, vefatından önce tedavi gördüğü VKV Amerikan Hastanesi'nde düzenlenen 'Çernobil'in Etkileri ve Hasta Hakları' konulu panelde kanserle mücadelesini anlattı. Koyuncu, o dönem dört aydır kanserle mücadele ettiğini ve kanserin özgürlüğünü kısıtladığını ifade ederek, "kanseri kanser olmayanların anlamayacağını" söyledi. Genç şarkıcı konuşmasında şöyle dedi: "Duyarlı bir sanatçı olarak dertleri hissediyordum. Kanser de oldum artık. Ben kanserden çok korkan bir insandım. Kanserim ve korkmuyorum. Sadece beni sevenleri ve özgürlüğümü düşünüyorum. Ölüm küçük bir şey, ama hastalık sizin özgürlüğünüzü sınırlıyor."

 Sonuç Super’ in kuramı kişilerin meslek seçimini anlık bir olay olarak değil, yaşam boyu gelişen ve değişen bir süreç olarak görmektedir. Yani, mesleki rehberlik kavramının yerine kariyer danışmanlığı kavramını benimsemiştir. Bu nedenle kişilerin hayatını bir bütün olarak ele almaktadır. Koyuncu’nun hayatını Super’in kuramına göre incelemek bu çalışmada kapsamlı bir değerlendirme yapmaya olanak sağladı. Sanatçı yaşamı boyu devam eden bir kariyer süreci geçirmiştir. Super’in tanımladığı dönemlerin gerektirdiği görevleri başarı ile yerine getirmiştir. Bu da sanatçının başarı ile bir sonraki döneme geçişini sağlamıştır. Super bunun gerçekleşmesinin kişinin kariyer olgunluğuna bağlı olduğunu söylemektedir. O halde Koyuncu kariyer olgunluğuna sahip bir kişidir. Kazım Koyuncu ölümünden sonra Türkiye’de ve dünyada çok fazla ses getirmiş, toplumsal olaylarla adını duyurmuş, müziğiyle Karadeniz’e ve tüm insanlığa olan sevgisini anlatmıştır. Bu çalışmada Kazım Koyuncu’ nun seçilmesinin nedenlerinden biri önemli bir toplumsal figür olmasıdır. Bu güzel kültürün PDR elemanlarına bir kuramla anlatılmasının daha etkili ve kalıcı olacağı düşünülmüştür. Kuram Kazım Koyuncu hakkındaki yazılı ve görsel kaynaklardan yola çıkarak ve onun hayatından örnekler verilerek açıklanmaya çalışılmıştır.

Kaynakça Siyez, D.M. (2011) Gelişimsel Yaklaşımlar., kYeşilyaprak, B. (Ed). (2011). Mesleki Rehberlik ve Kariyer Danışmanlığı Kuramdan Uygulamaya. 1. Baskı. Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık, ss. 181-217’ deki bölüm.Kazım Koyuncunun hayat hikayesi ve biyografisi.(b.t.). 2 haziran 2012, http://www.karalahana.com/muzik/Kazim%20Koyuncu%20kimdir.htm.