latİn amerİka’da bÖlgesel entegrasyon … sedat...1 latin amerika’da ekonomik entegrasyon...

26
299 AVRASYA DOSYASI GİRİŞ rta ve Güney Amerika’da bütünleşme çabaları ve uluslararası örgütlerin geçmişi 19. yüzyıla kadar dayanır. 1 Bu çabalar tüm dünyada olduğu gibi 2. Dünya Savaşı’ndan sonra hızlanmıştır. Avrupa Topluluğu’nun Avrupa Birliği’ne dönüşme sürecinde sergilediği başarı bu bölgedeki çabalar için de iyi bir örnek oluşturmuş ve bu bölgedeki ülkeleri örgütlenme ve bütünleşme konusunda teşvik etmiştir. Böylece ticari alanda başlayan çabalar zamanla diğer alanlara da yayılmıştır. Günümüze kadar Latin Amerika ülkeleri arasında diğer bölgeler ile kıyaslandığında bir tür ‘uluslararası örgüt ve entegrasyon girişimi enflasyonu’ yaşandığı söylenebilir. Ancak sayıca çok olmalarına LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON GİRİŞİMLERİ Sedat LAÇ‹NER* The article focuses on the evolution of the integration attempts in the Central and Southern America. The author argues that Latin American integration is one of the oldest examples but its success cannot be compared with the European experience. The article further argues that the competition between Brasilia and the United States does not help much the regional integra- tion process. Furthermore it claims that the small states and rel- atively poor states in the region tend to use the regional inte- gration organisations. * Yrd. Doç. Dr. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ‹‹BF Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü ö¤retim üyesi. 1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer- Thomas (der.), Regional Integration in Latin America and the Caribbean, (2001); Peter H. Smith (der.), The Challenge of Integration: Europe and the Americas, (North-South Center Press, 1993); Richard G. Lipsey (der.), Western Hemisphere Trade Integration: A Canadian – Latin American Dialogue, (Palgrave Macmillan, 1997); Jerry M. Rosenberg, Encyclopedia of the North American Free Trade Agreement, the New American Community, and Latin – American Trade, (Greenwood Publishing Group, 1995); Kurt W. Radtke (der.), Competing for Integrations: Japan, Europe, Latin America, and Their Strategic Partners, (M. E. Sharpe, 2002); Shoji Nishijima (der.), Cooperation or Rivalry?: Regional Integration in the Americas and the Pacific Rim, (Westview Press, 1996); Peter Coffey (der.), Latin America – Mercosur, International Handbooks on Economic Integration, Vol. 1, (Kluwer Academic Publishers, 1998); Joseph Grunwald, Latin America and World Economy: A Changing International Order, (Sage Publications, 1978); Jorge I. Dominguez (der.), International Security and Democracy: Latin America and Caribbean in the Post Cold War Era, (Pitzburg: University of Pittsburg Press, 1998); A Survey of MERCOSUR: Remapping South America, The Economist Supplement, (12 Ekim 1996). O Avrasya Dosyas›, Enerji Özel, Bahar 2003, Cilt: 9, Say›: 1, ss. 299-325.

Upload: others

Post on 09-Jul-2020

16 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

299AVRASYA DOSYASI

GİRİŞ

rta ve Güney Amerika’da bütünleşme çabaları ve uluslararasıörgütlerin geçmişi 19. yüzyıla kadar dayanır.1 Bu çabalar tümdünyada olduğu gibi 2. Dünya Savaşı’ndan sonra hızlanmıştır.

Avrupa Topluluğu’nun Avrupa Birliği’ne dönüşme sürecinde sergilediğibaşarı bu bölgedeki çabalar için de iyi bir örnek oluşturmuş ve bubölgedeki ülkeleri örgütlenme ve bütünleşme konusunda teşviketmiştir. Böylece ticari alanda başlayan çabalar zamanla diğer alanlarada yayılmıştır. Günümüze kadar Latin Amerika ülkeleri arasında diğerbölgeler ile kıyaslandığında bir tür ‘uluslararası örgüt ve entegrasyongirişimi enflasyonu’ yaşandığı söylenebilir. Ancak sayıca çok olmalarına

LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON GİRİŞİMLERİ

Sedat LAÇ‹NER*

The article focuses on the evolution of the integration attemptsin the Central and Southern America. The author argues thatLatin American integration is one of the oldest examples but itssuccess cannot be compared with the European experience.The article further argues that the competition between Brasiliaand the United States does not help much the regional integra-tion process. Furthermore it claims that the small states and rel-atively poor states in the region tend to use the regional inte-gration organisations.

* Yrd. Doç. Dr. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ‹‹BF Uluslararas› ‹liflkiler Bölümü ö¤retim üyesi. 1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-

Thomas (der.), Regional Integration in Latin America and the Caribbean, (2001); Peter H. Smith (der.), TheChallenge of Integration: Europe and the Americas, (North-South Center Press, 1993); Richard G. Lipsey(der.), Western Hemisphere Trade Integration: A Canadian – Latin American Dialogue, (Palgrave Macmillan,1997); Jerry M. Rosenberg, Encyclopedia of the North American Free Trade Agreement, the New AmericanCommunity, and Latin – American Trade, (Greenwood Publishing Group, 1995); Kurt W. Radtke (der.),Competing for Integrations: Japan, Europe, Latin America, and Their Strategic Partners, (M. E. Sharpe,2002); Shoji Nishijima (der.), Cooperation or Rivalry?: Regional Integration in the Americas and the PacificRim, (Westview Press, 1996); Peter Coffey (der.), Latin America – Mercosur, International Handbooks onEconomic Integration, Vol. 1, (Kluwer Academic Publishers, 1998); Joseph Grunwald, Latin America andWorld Economy: A Changing International Order, (Sage Publications, 1978); Jorge I. Dominguez (der.),International Security and Democracy: Latin America and Caribbean in the Post Cold War Era, (Pitzburg:University of Pittsburg Press, 1998); A Survey of MERCOSUR: Remapping South America, The EconomistSupplement, (12 Ekim 1996).

O

Avrasya Dosyas›, Enerji Özel, Bahar 2003, Cilt: 9, Say›: 1, ss. 299-325.

Page 2: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

300 SEDAT LAÇ‹NER/LAT‹N AMER‹KA’DA ...

2 Latin Amerika tarihi ve ba¤›ms›zl›k süreci ile ilgili olarak bkz.: Christon I. Archer (der.), The Wars ofIndependence in Spanish America, (Wilmington, DE.: Scholarly Resources Inc., 2000); David Bushnell veNeill Macaulay, The Emergence of Latin America in the Nineteenth Century, (New York: Oxford UniversityPress, Inc., 1994).

karşın etki açısından sınırlı kaldıkları gözlenmektedir. Entegrasyonçabalarına karşın Latin Amerika bölgesi Afrika ile birlikte son dönemdedünya ekonomisinde payı azalan ender bölgelerden biridir. Bu da LatinAmerika örneğini diğerlerinden farklı kılan unsurlardan bir tanesidir. Bubağlamda çalışma Latin Amerika ülkeleri arasındaki bütünleşmeçabalarının en önemlilerini inceleyecektir. Çalışmada Orta ve GüneyAmerika, Karayipler dahil olmak üzere ele alınacaktır. Meksika bir LatinAmerika ülkesi olmasına karşın NAFTA ile girmiş olduğu süreç buçalışmada ele alınmayacaktır.

Çalışmanın üzerinde durduğu bir diğer önemli nokta ise entegrasyonçabalarının işlevleri açısından ortaya çıkmaktadır; Ekonomik açıdanetkileri nispeten sınırlı olsa da Latin Amerika entegrasyon çabalarınınbölgesel kimlik kazanımı ve diğer alanlarda işbirliği açısından çokbüyük yararları olmuştur. Bu da sadece Latin Amerika açısından değil,genel olarak bölgesel entegrasyon çalışmaları açısından çok değerli ve-riler sunmaktadır.

Çalışmanın ilk kısmında bölgede bütünleşme ve örgütlenmeyi kolay-laştırıcı ve zorlaştırıcı unsurlar ele alınacak, ikinci kısmında ise enönemli kuruluşlar tek tek incelenecektir. Örnek örgütler kısmında önceGüney Amerika, ardından ise Orta Amerika ve Karayipler bölgelerinde-ki girişimler tarihsel süreçleri, işlevleri ve sonuçları ile ele alınacaktır.Bir sonraki bölümde ise Latin Amerika entegrasyon örgütleri ile ABD veAB arasındaki ilişkiler incelenecektir.

I. BÜTÜNLEŞME VE ÖRGÜTLENMEYİ KOLAYLAŞTIRICI VEZORLAŞTIRICI UNSURLAR

Kolaylaştırıcı Unsurlar

İlk olarak bölge ülkeleri arasında ciddi benzerlikler vardır: TamamıAvrupalı sömürgeci güçlerin kurmuş olduğu kolonilerin devamı olarakdevletleşmiştir. Bu anlamda düşünce benzerliği ve ortak bir tarihtenbahsetmek mümkündür.2

İkinci olarak bir çok Asya ve Afrika ülkesi ile kıyaslandığı zaman Ortave Güney Amerika ülkelerinin görece uzun bir tarihi deneyime sahipolduğu görülür. Bu da örgütlenme ve işbirliğini arttırıcı bir unsurdur.

Page 3: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

301AVRASYA DOSYASI

3 ‹spanya’n›n kurdu¤u bu düzen için bkz.: Serhat Erkmen, Ba¤›ms›zlaflma Sürecinde Latin Amerika’daMilliyetçilik, yay›nlanmam›fl yüksek lisans tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2001. Ayr›caJohn Fisher, Commercial Relations Between Spain and Spanish America in the Era of Free Trade 1778-1796,(Liverpool: University of Liverpool Press, 1985).

Üçüncü olarak bölge ülkeleri arasında İspanyolca ve Portekizce ençok kullanılan dillerdir. Bunlara ek olarak İngilizce ve Fransızca da kul-lanılmaktaysa da bir dil birliğinden söz etmek mümkündür. Ortak dilinbu ülkeler arasındaki uyuma katkısına ek olarak bu ülkelerin kullandığıresmi dillerin dünyada en konuşulan en yaygın diller olması da önemlibir noktadır.

Dördüncü kolaylaştırıcı unsur bölge ülkelerinin benzeri toplumsal veekonomik yapılara sahip olmalarıdır. Bazı ülkeler bölge içindeekonomik üretim açısından gruplar oluşturabilmektedir. Bu da ortakçıkarlarını bir arada savunma ihtiyacını arttırmaktadır. Örneğin muzüreticisi ülkeler, ya da ekonomisi madenciliğe dayanan ülkeler ortaktavır geliştirebilmektedirler.

Son olarak hemen hemen tüm Latin Amerika ülkelerinin bölgeselbütünleşmeden ve örgütlenmeden umduğu çok büyük yararlar vardır.Ayrıca birleşme hayali sömürge döneminden günümüze neredeyse tümsiyasi hareketlerin öncelikli hedefleri arasında yer almıştır.

Zorlaştırıcı Unsurlar

Yukarıda sayılan unsurların önemli bir kısmı şaşırtıcı bir şekildezorlaştırıcı unsurlar haline de dönüşebilmektedir. İlk olarak uzun birtarihi geçmiş tarihi sorunlar anlamına da gelebilmektedir. Ayrıcakolonileşme sürecinde gelişen ilişki ağı ilerleyen dönemlerde LatinAmerika devletlerine yük de oluşturabilmektedir. İç yapıdaki zorlaştırıcısosyal ve siyasal ilişki ağına ek olarak bölgenin en önemli sömürgecidevleti olan İspanya yönetimde olduğu dönemde bölgesel ticaretiengelleme politikası gütmüştür. Bu dönemde sömürgelerin kendiaralarında ilişkiye girmeleri engellenmiş, ticaret doğrudan İspanyaüzerinden yapılmak zorunda kalınmıştır. Bu da bölgesel ticaretin altyapısına önemli bir darbe vurmuştur.3

İkinci olarak benzer ekonomik yapılara sahip olmak ülkeleri zamanzaman rakip haline de sokabilmektedir. Ülkelerin bir çoğunun sadecebir ya da birkaç ürüne ya da madene bağlı olması esneklik gücündenyoksun olmalarına neden olabilmekte ve uzlaşmayı zorlaştırabilmekte-dir.

Page 4: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

302 SEDAT LAÇ‹NER/LAT‹N AMER‹KA’DA ...

Latin Amerika ülkelerinin ekonomileri oldukça istikrarsız bir yapıyasahiptir ve çoğu zaman alınan kararlar ekonomik kriterlerden çok siyasiya da sosyal güdülerle alınmaktadır. Diğer bir deyişle Latin Amerikaekonomileri hakkında öngörüde bulunabilmek oldukça güçtür.Enflasyon oranları, para birimlerinin diğer paralar karşısındakideğerleri, dış ticaret açıkları vb. sürekli olarak ani değişimler geçirmek-tedir. Sözü edilen belirsizlikler entegrasyon girişimlerinde en isten-meyen durumlardandır. Eğer entegrasyon üyeleri diğer üyelerin parabiriminin kısa vadede nasıl bir değişim geçireceğini tahmin edememe-si işbirliğinden çok gerginlik ve rekabet hakim olur ve güvensizlik en-tegrasyonların gelişimi engeller. Brezilya’nın para biriminin değerinidüşürmesinin ardından Arjantin ve Brezilya arasında yaşanan gerginlikve bunun MERCOSUR’a yansımaları bu tespitleri doğrulamaktadır.

Adı geçen ülkelerin toplumsal yapısı oldukça sorunludur. Gelirdağılımdaki bozukluk ve ahlaki yozlaşma kontrolü güç bir oluşumaneden olmaktadır. Bu da önceden tahmin edilmesi zor dönemsel pat-lamalara neden olmakta ve bölgesel istikrarı sekteye uğratmaktadır.2000 Arjantin Krizi, 2002-2003 Venezüella krizlerinde olduğu gibi.4

Toplumsal yapıya ek olarak siyasi yapı da sorunludur. Bir çok LatinAmerika ülkesinde ordunun olağandışı rolü ve sivil kurumların yeterin-ce gelişmemiş olması sorunları arttırmakta, uluslar arası örgütlenmeaçısından sürekliliği zorlaştırmaktadır.

Bölgesel entegrasyon ve uluslararası örgütlenme açısından bir diğersorun ise bazı ülkelerin (Brezilya gibi) coğrafi, ekonomik ve diğer açılar-dan diğerleriyle kıyaslanamayacak büyüklükte olmaları, buna karşındiğer bazı ülkelerin ise (Belize gibi) çok küçük ve zayıf olmaları ilişkiler-de gerekli olan eşitlik ilkesini zedeleyebilmektedir. Bu güç farkınakarşın bölgede bölgesel entegrasyonu sürükleyecek bir ülkenin bulun-muyor olması da dikkat çekicidir. Brezilya, Arjantin ya da MeksikaAvrupa bütünleşmesinde Almanya’nın ya da Fransa’nın oynamış olduğurolü üstlenmekten uzak ülkelerdir. Buna karşın Brezilya’nın tüm GüneyAmerika’da hakim güç olma arzusu ve buna direnişler bölgesel enteg-rasyonu zaman zaman engelleyici bir unsur olarak görülmüştür.Şaşırtıcı bir şekilde Brezilya bu iddiaların tersini savunmaktadır.Brezilya’ya göre bu ülkenin tüm gayretleri Latin Amerika’da yabancıgüçlerin (özellikle ABD’nin) etkilerinin sınırlandırılmasına ve bölgeninentegre olarak daha güçlü ve zengin olması yönündedir. Bilindiği üzere

4 Ad› geçen krizler son derece farkl› nedenlerden ortaya ç›km›fllard›r ve muhtevalar› da oldukça farkl›d›r. Di¤erbir deyiflle ayn› kategoride olduklar› için örnek gösterilmemifllerdir. Aksine Latin Amerika’da birbirinden farkl›neden ve yap›larda çok say›da krizin ç›kabilece¤i geçmifl deneyimlerle ispat edilmifltir.

Page 5: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

303AVRASYA DOSYASI

Brezilya Latin Amerika’dakiüstünlüğünün bölgesel birleşme-lerden geçtiğini düşünmekte veher türlü entegrasyon çabasındaliderliği elden bırakmamayaçalışmaktadır. Ancak uzmanlararasında ortak kanı şudur kiBrezilya’nın bölgesel entegrasyonkonusundaki aşırı istekli tavrıaynı zamanda bu tür girişimlerin

önündeki en büyük engellerden biridir.5

Zorlaştırıcı engellerden bir diğer ise yine Brezilya’nın Latin Amerikahedefleri ile ilgilidir. Latin Amerika’da kendisini ‘lider ülke’ olarak görenBrezilya’nın bu tasarımları zaman zaman Amerikan politikalarıyla uyum-suzluk sergileyebilmektedir. Bu anlamda önemli bir sorun olarakBrezilya-ABD rekabeti ortaya çıkmaktadır. Amerika’nın bölge ekonomi-leri üzerinde Brezilya’dan bağımsız olarak inisiyatif almasını dış politikaçıkarları ile uyumsuz bulan Brezilya, ABD’nin diğer Latin Amerikaülkeleri ile serbest ticaret bölgeleri oluşturma isteğini şüphe ilekarşılamaktadır. Bu bağlamda 2002 yılı içinde ABD’nin bu yöndekiplanlarına karşı çıkan Venezüella ile Brezilya arasında bir yakınlaşmaoluşması da bunu kanıtlamaktadır. Buna karşın Şili’nin, Brezilya’nınbaşını çektiği MERCOSUR’da tam üyelik sürecini yavaşlatması ve ABDile serbest ticaret bölgesi çabalarını hızlandırması da iki ülke arasındakirekabetin tüm bölgeyi nasıl etkilediğini açıkça ortaya koymaktadır.

Bir diğer etken ise bölgenin genel olarak ekonomik anlamdagelişmekte olan ya da gelişmemiş ülkelerden oluşuyor olmasıdır.Avrupa örneğinde görüldüğü üzere ekonomik güç birçok sorununbüyümesini engellemektedir. Buna karşın Latin Amerika’da, sorunolmayabilecek konular dahi ülkelerin yaşadığı ekonomik ve siyasîbuhranlar nedeniyle kısa sürede büyük bir krize yol açabilmektedir.

Sadece ekonomik entegrasyon değil, tüm entegrasyon türleri içinolmazsa olmaz bir şart olarak ortak bir kültüre ve kimliğe sahip olmakgösterilmektedir. Buna göre entegrasyona katılan ülkeler birbirlerini nekadar yakın bulur ve ortak aidiyetleri ne kadar fazla olursa o ülkelerarasındaki örgütlenmenin şansı daha fazla olur. Bu bağlamda Orta veGüney Amerika ülkeleri arasında en büyük sorunun ortak bir kimliğesahip olamamak olduğu iddia edilmiştir. Çok sayıda mezhep ve etnik

5 Jack Epstein, ‘The Bells Tolls For MERCOSUR’, Latin Trade, Cilt 10, Say› 1, (Ocak 2002).

Bölge ülkeleri arasındaciddî benzerlikler vardır:

Tamamı Avrupalısömürgeci güçlerin

kurmuş olduğukolonilerin devamı olarak

devletleşmiştir.

Page 6: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

304 SEDAT LAÇ‹NER/LAT‹N AMER‹KA’DA ...

6 Joaquna Pires-O’Brien, ‘Latin American Integration and the Formation of MERCOSUR’, ContemporaryReview, Cilt 276, Say› 1613, (Haziran 2000), s. 281.

7 Asl›nda her iki sömürge grubu aras›ndaki farklar oldukça büyüktü. Ancak günümüzde bu ülkelerin karfl›laflt›¤›reel sorunlar aras›nda büyük bir benzerlik bulunmaktad›r.

8 Bunun istisnas› olarak Yak›n Latin Amerika ve Amerikan ulusal ç›karlar›n› yak›ndan ilgilendiren konular gös-terilebilir. Örne¤in Panama Kanal›, Guatemala, Honduras ve Meksika konular›nda ABD’nin müdahaleleri göz-den kaçmamaktad›r.

grupların bulunduğu bu ülkeler arasında Hispanic ve Latin ayrımınındahi hâlâ çok keskin olduğu belirtilmektedir.6 Eski İspanyol ve Portekizsömürgeleri arasındaki farklar çok az olmasına karşın7 bu iki kültürelkaynağın büyük siyasi ayırımlara yol açması Orta ve Güney Amerika’nınhassas yapısına dikkat çekmektedir. Bu durumda çok sayıda örgütlen-me ve entegrasyon çabası olmasına karşın kurulan birimler ortak birkimliği ve ortak hedefleri temsil etmekten uzak olabilmektedir.

Zorlaştırıcı bir unsur olarak Amerikan unsuru ve ideolojik ayrılıklarda değerlendirilebilir. ABD gibi devasa büyüklükte bir pazarın ve siyasîanlamda bir süper gücün Latin Amerika’ya yakın olması büyük bir şansolarak da değerlendirilebilir. Ancak şu ana kadarki tecrübeler tam tersibir tabloyu ortaya koymaktadır. ABD’nin Amerika kıtasına (Kuzey vegüney) bakış açısını uzunca bir süre Monroe Doktrini belirlemiştir. Budoktrin çerçevesinde Avrupa’nın sömürgeci ülkelerini kendi kıtasınayaklaştırmayan ABD, Latin Amerika ülkelerinin iç işlerine de fazlacakarışmamıştır.8 Ancak 1930’lu yıllarda gelişen Amerikan ilgisi ABD’ninLatin Amerika devletlerinin iç işlerine doğrudan müdahaleleriyle zirve-ye ulaşmıştır. İktisadî, siyasî ve kültürel alanlarda planlı bir Amerikanmüdahalesi gözlenmiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra komünizminhızla tüm kürede yayılması ABD’yi de tehdit eden bir gelişme olmuştur.Özellikle Küba’da sosyalist lider Fidel Castro’nun iktidara gelişi ve tümLatin Amerika ülkelerini komünizm çevresinde birleştirme hayalleriABD’nin Latin Amerika’ya daha çok müdahale etmesine yol açmıştır.Castro ve Arajantinli sosyalist Ché Guevara tüm Latin Amerika’da veAfrika’daki Portekiz sömürgelerinde bir sosyalist birliği savunmuşlar vebu çabalarında SSCB’den de her türlü desteği almışlardır. Guevara1967’de yakalanıp öldürülmüş, Castro hareketi ise Küba’ya hapsedil-miştir. Ancak tüm bu gelişmeler henüz bölgesel kimliğini kazanamamışolan Latin Amerika bölgesinde yeni bölünme nedenlerini ortayaçıkarmıştır. Bölge komünist ve sağcı gruplar arasında ikiye bölünmüşve bu bölünme yıllarca süren silahlı çatışmaları ve istikrarsızlığı getir-miştir. Bu dönemde ABD ve dünya kapitalizmi istikrarı sağlamak ve solgrupları bastırabilmek için halk desteği tartışmalı diktatör rejimleridesteklemiş, bu da Latin Amerika’da sağlıklı bir yapının oluşumunu

Page 7: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

geciktirmiştir. Sonuçta Soğuk Savaş’ın sona ermesine kadar LatinAmerika bölgesi ideolojik ayrılıklar ile oldukça istikrarsız bir tablosergilemiştir. ABD ve aşırı sol grupların içişlerine karışması ve silahlıçatışmalar nedeniyle de bölgesel işbirliği ve entegrasyon çabaları sek-teye uğramıştır.

II. LATİN AMERİKA’DA ENTEGRASYON ÇABALARI: TARİHSELGELİŞME VE ÖNEMLİ ÖRNEKLER

II. A. LATİN AMERİKA

II. A.1. İlk Denemeler ve ECLA

Daha önce de belirtildiği üzere serbest ticaretin yararları ve işbirliğifikri 19. yüzyıldan itibaren Latin Amerika’da çok popüler bir konuolmuştur. 1830larda Orta Amerika’nın beş ülkesi kısa süreli bir‘eyaletler federasyonu’ oluşturmuştur (Orta Amerika Cumhuriyeti).1918 yılında ise El Salvador ve Honduras ikili ticaret antlaşması imza-layarak ticaretin önündeki engelleri kaldırma denemesine girmişlerdir.

Her ne kadar bölgesel entegrasyon çabaları arasında değerlendirile-mezse de ilk olarak ECLA’dan (The Economic Commission for Latin

America - Latin Amerika ÜlkeleriEkonomik Komisyonu) bahset-mekte yarar vardır. ECLABirleşmiş Milletler (BM) bünyesin-de 25 Şubat 1948 yılında kurul-muştur. İspanyolca kısaltılmışismi CEPAL’dir. Çalışma sahasınadaha sonraki yıllarda Karayipülkeleri de dahil edilmiş, bunedenle ismi 1984 yılında ECLAC(The Economic Commission forLatin America and Caribbean)

olarak değiştirilmiştir. BM’in beş bölgesel komisyonundan biri olanECLAC’ın idari merkezi Şili’nin Santiago şehrindedir. ECLAC’ın temelamacı resmi belgelerde ‘Latin Amerika ülkelerinin ekonomikgelişmelerine katkıda bulunmak, ekonomik politikaları arasında uyumsağlamak’ olarak belirtilmiştir. Komisyon 1951’de Mexico City’de OrtaAmerika ülkeleri için, 1966’da da Port-of-Spain’de (Trinidad ve Tobago)Karayip ülkeleri için alt bölgesel merkezlerini oluşturmuştur. AyrıcaBuenos Aires’de, Brasil’de, Montevideo’da ve Bogoto’da ofisleri bulun-maktadır. ECLA her ne kadar önemli hedefler ortaya koymuş ve ülkelerarasında işbirliğini arttırmaya çalışmışsa da etkisi sınırlı kalmıştır. Bunoktada ECLA’nın daha çok ülkeler arası işbirliği için bir tür platform

305AVRASYA DOSYASI

Latin Amerika ülkelerininekonomileri oldukçaistikrarsız bir yapıya

sahiptir ve çoğu zamanalınan kararlar ekonomikkriterlerden çok siyasî ya

da sosyal güdülerlealınmaktadır.

Page 8: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

oluşturduğunu söylemek mümkündür. Daha sonraları ortaya çıkacakolan entegrasyon kuruluşlarının ECLA toplantılarında şekillenmişolması da bu savı doğrular niteliktedir.

İlk denemelere karşın Latin Amerika’da modern anlamda hiçbirserbest ticaret ve entegrasyon antlaşmasının 1958 yılına kadar imza-lanamadığını söylemek mümkündür.9 1950’li yıllarda Avrupa’nınbaşarısı diğer bölgeleri, dolayısıyla Latin Amerika ülkelerini de etkile-miştir. Bu dönemde ilk çalışmalar 1951 yılında ECLA çerçevesindebaşlamıştır ve aynı yıl bakanlar düzeyinde Orta Amerika Ekonomikİşbirliği Komitesi oluşturulmuştur. Komite’nin amacı olası bir gümrükbirliği için hazırlıklarda bulunmak ve ekonomik entegrasyon antlaşmasıiçin çalışmalar yürütmekti. 1958 yılının Haziran ayında bir taslakantlaşma da imzalandı. Antlaşmanın hedefleri çok iddialıydı, neredeysetüm sektörleri kapsıyordu ve aşırı iyimser ifadeler içeriyordu. Ancakpratikte uygulanacak maddelerde ciddi bir çekingenlik ve dikkat ken-disini belli ediyordu. Ayrıca bir çok hedefin gerçekleşmesi iç sorunlarve dış gelişmeler nedeniyle zor görünüyordu. Bu çerçevedeantlaşmanın gerçekçi olmadığı da iddia edilebilir. 1960 yılında ikinci birantlaşma daha imzalanmıştır. Bu kez hedef ‘ortak pazar’ anlayışıçerçevesinde ticaretin serbestleştirilmesiydi. Belli mallar bir dönem içindüzenleme dışı bırakılıyordu. Böylece aşamalı bir geçiş süreciizlenecekti. Bu antlaşmalara GATT da onay vermiştir ve olumlu birgelişme olarak kaydetmiştir. Orta Amerika ülkeleri arasındaki buantlaşma bölge ülkeleri arasında ticarî faaliyetlerin artmasına da katkısağlamıştır. Bu olumlu etki 1968 Honduras – El Salvador Savaşı’nakadar devam etmiş, bu tarihten sonra ise ciddi bir düşüş yaşanmıştır.

ECLA çerçevesinde başlayan ve geniş bir coğrafyaya yayılan LAFTAise Latin Amerika’daki entegrasyon çabalarının en kapsamlılarındandır.

II. A. 2. LAFTA (Latin Amerika Serbest Ticaret Bölgesi)

LAFTA 18 Şubat 1960’da Montevideo Antlaşması ile kurulmuştur.Antlaşma GATT tarafından da onaylanmış ve ticarî serbestleşmeaçısından olumlu bir adım olarak değerlendirilmiştir. Uruguay’ınbaşkentinde imzalanan antlaşmanın imzacıları Arjantin, Brezilya, Şili,Uruguay, Meksika, Paraguay ve Peru’dur. Antlaşma 2 Haziran 1962’deyürürlüğe girmiştir. LAFTA’ya 1961’de Kolombiya ve Ekvator, 1966’daVenezüella ve 1967 yılında ise Bolivya da katılmıştır.1962 yılında üye-

306 SEDAT LAÇ‹NER/LAT‹N AMER‹KA’DA ...

9 Victor L. Urquidi, ‘The Role of Sub-Regional Agreements in Latin American Economic Integration’,International Economic Assosiation 20. Dünya Kongresi, 23-27 A¤ustos 1999.

Page 9: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

307AVRASYA DOSYASI

10 Marta, Haines-Ferrari, ‘MERCOSUR: A New Model of Latin American Economic Integration?’, Case WesternReserve Journal of International Law, Cilt 25, Say› 3, (Yaz 1993).

11 R›dvan S. Karluk, Uluslararas› Ekonomik, Mali ve Siyasal Kurulufllar, (Ankara: Turhan Kitabevi, 1998), s. 466.

lik için başvuran Küba’nın isteği ise reddedilmiştir. Avrupa EkonomiTopluluğu (AET) ile yakın bir zamanda kurulan LAFTA’nın, AET’ye görekuruluş aşamasındaki en büyük handikabı üye ülkelerin hukuki, siyasive iktisadî açılardan birbirlerine yakın olmamalarıdır.10 Ayrıca üyeler herne kadar böylesine iddialı bir projeye katılmışlarsa da, bölgesel bir bi-lince sahip olduklarını söyleyebilmek zordur.

LAFTA’nın temel amacı, adından da anlaşılacağı üzere üye ülkelerarasında bir serbest ticaret bölgesi oluşturmaktır. Bu doğrultuda enfazla 12 yıllık bir süre zarfında üyeler arasındaki ticarete uygulananengellerin kaldırılması öngörülmüştür. Belirlenen süre 1973 yılındadolacak olmasına karşın 1969’da ülkelerin yükümlülüklerini yerinegetiremeyeceği anlaşılarak son tarih 1980 olarak revize edilmiştir.

LAFTA’yı Avrupa deneyiminden ayıran en önemli özelliği ise dahaönce yürürlükte bulunan ikili antlaşmaları bir anlamda çok taraflı halegetirmesi olmuştur. Diğer bir deyişle LAFTA ilk etapta ülkelerinticaretinde ani ve radikal bir değişimden çok halihazırda mevcut bulu-nan antlaşmaların bölgesel hale getirilmesi anlamına gelmiştir. Bunedenle LAFTA’nın çok güçlü bir entegrasyon girişimi olarakbaşlamadığını söylemek mümkündür. Zamanla LAFTA bir tür tercihliticaret bölgesi haline gelmiş ve ilk başta ortaya konan hedeflerdenuzaklaşılmıştır. Özellikle 1970’li yıllarda LAFTA’nın etkisinin azaldığıgörülmüştür. Bunda düzenlemelerin bazı üye ülkelere diğer üyeler aley-hinde daha fazla rekabet gücü sağlayacağı korkusu da etkili olmuştur.Örneğin 1967 yılında et ve petroldeki gümrük indiriminin Arjantin veVenezüella’ya daha fazla yarar sağlayacağı düşünülerek bu ürünlerdekiindirim durdurulmuştur. Tüm bu gelişmelerde LAFTA’yı ‘sırtlayacak’‘lokomotif bir ekonomi’nin bulunmaması da etkili olmuştur. Paraguayve Ekvator ekonomik açıdan zayıf olmaları nedeniyle muafiyetler iste-miş, gelişmekte olan Şili, Kolombiya gibi ekonomiler ise Arjantin,Brezilya ve Meksika üçlüsünün rekabetinden çekinmişlerdir.11 Tüm buetkenlerin bir sonucu olarak LAFTA pratikte sona ermiş bir yapı halinedönüşmüştür. Bu nedenle serbest ticaret bölgesinin yeniden şekil-lendirilmesi için çalışmalar başlamış ve bu çalışmalar 12 Ağustos1980’de LAIA’nın (Latin American Integration Association, AssociationLatino Americana de Integration, ALADI – İspanyolca orijinal adı-, LatinAmerika Entegrasyon Topluluğu) kurulmasıyla sonuçlanmıştır. Böylecebirazdan detaylandırılacak olan LAIA, LAFTA’nın yerini almıştır.

Page 10: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

308 SEDAT LAÇ‹NER/LAT‹N AMER‹KA’DA ...

12 MERCOSUR konusunda daha genifl bilgi için ayr›ca bkz.: Riordan Roett (der.), MERCOSUR: RegionalIntegration, World Markets, (Boulder: Lynne Rienner Publishers, 1999); Victor Bulmer-Thomas (der.),Regional Integration in Latin America and the Caribbean: The Political Economy of Open Regionalism,(Londra: Institute of Latin American Studies, 2001); Jorge M. Guira, ‘MERCOSUR As an Instrument forDevelopment’, NAFTA: Law & Business Review of Americas, Cilt III, Say› 3, (Yaz 1997), ss. 53-102; FelixPena, ‘The MERCOSUR and Its Prospects: An Option for Competetive Insertion in the World Economy’,içinde Prospects for the Process of Sub-Regional Integration in Central and South America, (Madrid: IRELA,1992), ss. 97-110; Alexander J. Yeats, Does MERCOSUR’s Trade Performance Raise Concerns About theEffects of Regional Trading Arrangements?, (Washington, D.C.: World Bank Policy Research Working Paper,1997); A Survey of MERCOSUR: Remapping South America, The Economist Supplement, 12 Ekim 1996;Luigi Manzetti, ‘The Political of MERCOSUR’, Journal of Inter Studies and World Affairs, Cilt 35, Say› 4, (K›fl1993-1994), ss. 101-141; Marta, Haines-Ferrari, ‘MERCOSUR: A New Model of Latin American EconomicIntegration?’, Case Western Reserve Journal of International Law, Cilt 25, Say› 3, Yaz 1993; Felix Pena,

II. A. 3. LAIA (ALADI): Latin Amerika Entegrasyon Topluluğu

LAIA ya da İspanyolca kısaltması ile ALADI daha önce de belirtildiğiüzere 1980 yılında LAFTA’nın yerini almıştır. Merkezi Uruguay’ınMontevideo şehrindedir. Kurucu antlaşma 1981 yılında yürürlüğe girer-ken, kısa dönemde ilk hedef olarak üyeler arasında çalışır bir tercihliticaret bölgesinin oluşturulması benimsenmiştir. Uzun dönemli amaçise Latin Amerika ortak pazarının oluşturulmasıdır. LAIA hedeflerineulaşabilmek için bölgesel tarife tercihleri uygulaması, ticaretin geliştiril-mesi, ikili tarife tercihlerinin uygulanması, kliring ve kredi düzenioluşturulmasını en temel araçlar olarak görmüştür.

LAIA’yı LAFTA’dan ayıran bir diğer özelliği de kademeli geçişe veüyelerinin gelişmişlik düzeylerine özel bir önem veriyor olmasıdır. Bunagöre nispeten az gelişmiş üyeler farklı oranlarda tarife indirimlerinekatılacaklardır. Nitekim örgüt üyeleri gelişmişlik düzeylerine göre üçgruba ayrılmıştır: Gelişmiş üyeler (Arjantin, Brezilya ve Meksika), ortagelişmişlikte üyeler (Şili, Peru, Kolombiya, Uruguay ve Venezüella) ve azgelişmiş üyeler (Bolivya, Paraguay ve Ekvator).

Birliğin en büyük üyesi olan Brezilya’nın 4 Mayıs 1993 tarihindeLAIA’dan çekilmiş olması birlik açısından önemli bir sorunuoluşturmuştur. Aynı şekilde Meksika, Brezilya ve Arjantin krizleri bölgeekonomilerini, dolayısıyla entegrasyon çabalarını olumsuz yönde etkile-miştir.

LAIA’da Kosta Rika, Salvador, Guatemala, Dominik, Honduras,İtalya, Nikaragua, Panama, Portekiz, Rusya, İsviçre ve Çin sürekligözlemci bulundurmaktadır.

II. A. 4. MERCOSUR (Güney Amerika Ortak Pazarı)12

MERCOSUR (Common Market for the Sothern Cone of America –Mercado Comun del Sur) Latin Amerikan entegrasyon çabalarının en

Page 11: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

309AVRASYA DOSYASI

başarılılarından biri olarak ortayaçıkmıştır. Şu an geldiği noktaitibariyle MERCOSUR ortak pazarı1 trilyon doları aşan pazar derin-liği ve 200 milyonluk nüfusuylaentegrasyon girişimleri içinde tümdünyada üçüncü sırada yeralmaktadır (İlk ikide NAFTA ve ABbulunmaktadır).13 Ayrıca, MERCO-SUR Güney Amerika bölgesindeen etkili ortak pazar girişimiolarak anılmaktadır.14

MERCOSUR, organik bir bağlantı olmasa da LAIA’nın bir devamı veyabir tür türevi olduğu da söylenebilir. 26 Mart 1991 yılında kurulan MER-COSUR iki kademeli uzun bir görüşme sürecinin sonunda kurulabil-miştir. Kurulma aşamasında Brezilya ve Arjantin arasındaki ikiligörüşmelerin rolü büyüktür. Güney Amerika’nın iki devi 1980Montevideo Anlaşması çerçevesinde görüşmelere başlamışlardır. Busüreçte ilk olarak 1986 görüşmeleri sonucunda 1988 yılında Brezilyave Arjantin arasında Entegrasyon, İşbirliği ve Kalkınma Anlaşması imza-lanmıştır. Buna göre iki tarafı kapsayan bir ortak Pazar 10 yıllık süreiçinde oluşacaktır. Ortak pazarın başlangıç tarihi olarak 31 Aralık 1994tarihi belirlenmişse de taraflar arasında 1 Temmuz 1990’da imzalananyeni bir anlama bu tarihi 31 Aralık 1990 olarak öngörmüştür.15

Öngörülen tarihten üç ay sonra ise, yani 26 Mart 1991’de AsuncionAnlaşması imzalanarak MERCOSUR resmen kurulmuştur. Anlaşma 31Kasım 1991’de yürürlüğe girmiştir. 17 Aralık 1994 tarihli Ouro PretoProtokolü ile 1995 yılından geçerli olmak üzere gümrük birliğinedönüşmüştür.

Brezilya ve Arjantin’in özel çabalarıyla kurulan Ortak Pazar Paraguayve Uruguay’ın katılımıyla daha geniş bir yapı olarak belirmiştir. 1995yılında Şili ve Bolivya’nın ortak üye (associate member) olarak kabulüy-le daha da genişlemiştir. 1995 yılında ise Avrupa Topluluğu ile biranlaşma imzalanmış ve MERCOSUR ülkeleri ile Topluluk arasında

‘Strategies for MacroeconomicCoordination: reflections on the Case of MERCOSUR’, içinde Peter H. Smith(der.), The Challenge of Integration: Europe and Americas, (New Brunswick: Transaction, 1993), ss. 183-199;P. Cammack, ‘MERCOSUR: From Domestic Concerns to Regional Influence’ içinde G. Hook ve I. Kearns(der.), Subregionalism and World Order, (Londra: Macmillan, 1999), ss. 95-115.

13 Jack Epstein, ‘The Bells Tolls For MERCOSUR’, Latin Trade, (Ocak 2002), Cilt 10, Say› 1.14 Peter H. Smith, ‘Whither Hemispheric Integration?’, Business Economics, (Temmuz 1999), s. 41.15 Pires-O’Brien, ‘Latin...’, s. 283.

Özellikle Avrupa Birliğiörneği ile kıyaslandığındaLatin Amerika 'büyük birhayal kırıklığı' olarak dadeğerlendirilebilir. Ancak

daha detaylı ve farklıyaklaşımlar içeren bir

analiz oldukça farklı birsonuca götürecektir.

Page 12: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

310 SEDAT LAÇ‹NER/LAT‹N AMER‹KA’DA ...

16 MERCOSUR - Avrupa Birli¤i iliflkileri için bkz.: Victor Bulmer_Thomas, ‘The European Union and MERCO-SUR: Prospects for a Free Trade Agreement’, Journal of Interamerican Studies & World Affairs, (K›fl 2000),Cilt 42, Say› 1, ss. 1-22; Cladia Sanchez Bajo, ‘The European Union and Mercosur: A Case of Inter-region-alism’, Third World Quarterly, Cilt 20, Say› 5, (1999), ss. 927-941; S. Kaufman Purcell ve F. Simon (der.),Europe and Latin America in the World Economy, (Boulder, CO., Lynne Rienner, 1995); Alex Bellos, ‘LatinLink to Europe Bypasses US’, The Guardian, (29 Haziran 1999).

17 Larry Rohter, ‘Argentina: MERCOSUR Impasse’, The New York Times, (6 Temmuz 2002).18 Pires-O’Brien, ‘Latin...’, s. 284.19 Peter H. Smith, ‘Whither Hemispheric Integration?’, Business Economics, (Temmuz 1999), s. 41.

ekonominin hemen hemen her alanında işbirliği yapılması ve taraflararasındaki ticaretin arttırılması hedefleri üzerinde mutabık kalınmıştır.16

Böylece MERCOSUR uluslararası sistemin önemli aktörlerinden biri hali-ni almıştır. Zaten üyelerinin MERCOSUR’la ulaşmayı hedeflediklerisiyasî amaçlarından biri de budur: Birleşerek ABD ve Avrupa’ya karşıpazarlık güçlerini arttırmak. Nitekim şu anda MERCOSUR üyeleri gerekAB, gerek ABD, gerekse diğer güçler tarafından daha fazla önemsenme-ye başlanmıştır. Bölgesel temsilin dışında üye ülkeler ulusal çıkarlarıiçin de MERCOSUR’u kullanmak istemektedirler. Örneğin 2002 yazındaArjantin karşılaştığı ekonomik krizden kurtulabilmek için IMF’den dahafazla krediye ihtiyaç duymuş, ancak bunu almakta zorluk çekinceMERCOSUR’u devreye sokmaya çalışmıştır.17 Diğer üyeler Arjantinlehine lobi yapmayı bu konuda kabul etmemişse de ulusal konulardabundan sonra böyle bloklaşmaların olmayacağı iddia edilemez.

Bir diğer temel hedef ise ekonomik kalkınmadır. MERCOSUR üyelerigenel olarak ekonomik gelişme hızlarından memnun değillerdir ve buyolla ticaretin artmasını ve ekonomik sorunlarının bölgesel entegrasyonyoluyla çözülmesini hedeflemektedirler. Buna göre üye ülkelerarasındaki ticaretin serbestleştirilmesi, arz ve talep unsurlarının serbestdolaşımı birincil hedefleridir. Yapılan anlaşmaya göre sekiz eşitaşamada tarifelerin kademeli ve otomatik olarak kaldırılmasıöngörülmüştür. Sürecin 1991 yılında başlayıp 1994 yılında sona erme-si tasarlanmıştır. Anlaşmaya göre tarife dışı engeller de belirlenen butarih itibariyle kaldırılacaktır. Bunlara ek olarak üye ülkelerin ortak birdış tarife oluşturmaları hedefi de belirlenmiştir. Ancak buna dönük birtarih anlaşmada yer almamıştır. Bu çerçevede MERCOSUR’un 1995 yılıOcak ayında tam anlamıyla faaliyete geçtiği söylenebilir. İlk yıllar içinüye ülkelerin MERCOSUR’dan ticareti arttırma açısından büyük yararlarsağladığı söylenebilir. Joaquna Pires-O’Brien’in tespitine göre üye ülke-ler teşkilatın ilk sekiz yılında ticaretlerini 4.7 milyar Dolardan (1991) 18milyar Dolara (1998) çıkartmışlardır.18 1995 yılına kadar toplam 714milyon Dolar olan gayrisafi millî hasılalar da 2000 yılında 1 trilyonDoları aşmıştır.19

Page 13: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

311AVRASYA DOSYASI

MERCOSUR’la amaçlanan birdiğer hedef ise ortak projelerinsayısını arttırmak ve üyelerarasındaki yabancı yatırım mik-tarını arttırmaktır. Brezilyalı yazarEliana Simoneti’nın tespitine göre1999 yılı içinde 458 Brezilya fir-ması Arjantin’de, 322 Arjantin fir-ması ise Brezilya’da faaliyettebulunmaktaydı ve yazara görebunda entegrasyon çabalarınınbüyük bir rolü olmuştur.20 Aynışekilde zaman içinde hiç umul-madık sektörlerde ortak girişimlerbaşlamış, yeni anlaşmalar imza-

lanmıştır. Nükleer sektör bu konuda iyi bir örnektir. Bu çerçevedeanlaşma imzalayan Arjantin ve Brezilya o ana kadarki rekabetlerine sonvererek önemli bir işbirliği sürecini başlatmışlardır.

MERCOSUR’un bir diğer rolü ise siyasî ve kültürel alanda işbirliğidir.Bilindiği üzere ekonomik entegrasyon çabaları ister istemez ülkelerarasındaki diyalogu ve diğer alanlarda işbirliğini arttırır. Bu durum MER-COSUR için de geçerli olmuştur ve üyeleri arasında bu alanlarda yapılanikili ve çoklu görüşmelerde hissedilir bir artışın olduğu gözlenmiştir.Bununla bağlantılı olarak iç işlerinde oldukça sorunlu olan üye ülkeleruluslararası alandaki dayanışmanın iç sorunlarının çözümünde dekatkıda bulunabileceğini keşfetmişlerdir. Entegrasyon özellikle sivilotoritelerin güçlenmesinde önemli yararlar sağlamıştır.

Tüm katkılarına ve başarılarına karşın tüm entegrasyon çabaları gibiMERCOSUR da önemli sorunlar ile karşılaşmıştır. Örneğin 1999 yılındaArjantin gümrüğü Brezilya kaynaklı ayakkabıları uygun etiketleriolmadığı gerekçesiyle engellemiş, buna karşılık olarak da Brezilya,Arjantin’i toz süt almamakla tehdit etmiştir. Yine 1999 yılının Ocakayında Brezilya’nın para birimini devalüe ederek Brezilya ihraç mallarınıucuzlatması Arjantin’i rahatsız eden bir gelişme olmuştur.21 Benzerisorunlar diğer sektörlerde de (otomotiv gibi) yaşanmıştır. Özellikleülkelerin iç ekonomik sorunlarını dış ticaret araçları ile çözme çabalarıMERCOSUR’a zarar veren gelişmeler olmuştur. Örneğin Brezilyanın para

20 Pires-O’Brien, ‘Latin...’, s. 284.21 Brezilya 1999 devalüasyonu ve etkileri için bkz.: Victor Bulmer-Thomas, ‘The Brezilian Devaluation: National

Responses and International Consequences’, International Affairs, 75, 4, ss. 729-742; ‘Sticking-PlasterMERCOSUR’, The Economist, (13 Ekim 2001).

Tüm dünyadaki bölgeselgirişimler Latin Amerikaülkelerinin de kendileriniyeniden tanımlamalarınızorunlu hale getirmiş vebu ülkeler aralarındaki

benzerlikleri ve bölge dışıgüçler ile aralarındakifarkları daha net birşekilde görebilme

fırsatına kavuşmuşlardır.

Page 14: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

312 SEDAT LAÇ‹NER/LAT‹N AMER‹KA’DA ...

değerini düşürmesi sonucunda dış ticaret açığı kapanmış, ancak budurum Arjantin’in ekonomik sorunlarının artmasına neden olmuştur.22

Bu gelişmelerin sonucu olarak Brezilya’nın Arjantin’deki yatırımlarınında 2 milyar Dolar civarında azaldığı tahmin edilmektedir.23 Tabii gelinennoktada Arjantin’de yaşanan ekonomik krizin de büyük rolü olmuştur,ancak ülkelerin birbirlerinden daha bağımsız hareket ederek radikalkararlar almaları MERCOSUR’u tehlikeye atmıştır denebilir. MERCO-SUR’un toplam ticaretinin % 97’sinin bu iki ülke arasında cereyan ettiğidüşünülecek olursa Brezilya-Arjantin anlaşmazlığının ne kadar önemliolduğu kendiliğinden anlaşılabilir.

MERCOSUR’un sonunu getirebilecek bir diğer tehlike olarak iseABD’nin Güney Amerika’ya dönük planları olarak görülmektedir.ABD’nin Güney ve Orta Amerika ekonomilerini Kuzey ile birleştirmeçabaları başta Brezilya olmak üzere bir çok Latin Amerika ülkesitarafından Amerikan hegemonyasının kurumsallaşması olarak algılan-maktadır. Ancak bu ülkelerin kendi sorunlarını kendi güçleriyleçözmekte gösterdikleri zaaf ve Amerikan ekonomisinin sunduğu cazippazar gelecek dönem içinde ABD’nin etkisini arttıracaktır. Nitekim ABDbölge ülkeleri ile yaptığı görüşmelerde Brezilya’yı rahatsız edecekçalışmalar yapmaktadır. Daha önce söylendiği üzere Venezüella-Brezilya ve ABD-Şili yakınlaşması örnekleri bu rekabetin somut birgöstergesi olarak değerlendirilebilir. Brezilya MERCOSUR’u en önemlidış politika önceliği olarak görmekte ve Güney Amerika’da pazarıngerçek anlamda bütünleşmesinin ilk hedefi olduğunu söylemektedir.Buna karşın ABD, Brezilya’yı aşarak tüm Amerika kıtasında büyük birserbest ticaret bölgesinin oluşturulması gerektiğini savunmakta ve bukonuda Brezilya’ya, Brezilyalılar’ın beklediği oranda ‘danışmamaktadır’.

MERCOSUR’un karşılaştığı önemli bir diğer engel ise Latin Amerikabürokrasinin karmaşıklığı ve kuralların uygulanmasındaki düzensizlik-lerdir. Zamana ve kişilere göre değişebilen uygulamalar yatırımcıları veiş adamlarını entegrasyonda daha aktif bir rol oynamaktan alıkoya-bilmektedir.

Sonuç olarak MERCOSUR Güney Amerika’nın en büyük ortak pazargirişimidir. Ancak halen tam bir ortak pazardan söz etmek zordur. Fakatson dönemde idealist ve iddialı girişimler de devam etmektedir. 2002yılında en çok üzerinde tartışılan konu üye ülke vatandaşlarının tamserbest dolaşımıdır.24 Bu da entegrasyonun hâlâ canlı olduğunu ve tümzorluklara karşın devam etmek istediğini açıkça ortaya koymaktadır.

22 Jack Epstein, ‘The Bells Tolls For MERCOSUR’, Latin Trade, (Ocak 2002), Cilt 10, Say› 1.23 Epstein, ‘The Bells...’.24 Larry Rohter, ‘South American Trading Bloc Frees Movement of Its People’, The New York Times, (24 Kas›m

2002), s. 6.

Page 15: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

313AVRASYA DOSYASI

25 ANDEAN konusunda ayr›ca bkz.: Karluk, Uluslararas›..., ss. 467-468; www.comunidadandina.org; ‘NAFTA isnot Alone’, The Economist, (18 Haziran 1994); Paul W. Moore ve Rebecca K. Hunt, ‘The ANDEAN Pact: Inthe Forefront of the Integration Movement’, Business America, May›s 1994, Cilt 115, Say› 5; ‘The Businessof the American Hemisphere’, The Economist, (24 A¤ustos 1991).

II. A. 5. ANDEAN (CAN) ORTAK PAZARI (ANDEAN PAKTI/GRUBU)25

Güney Amerika entegrasyon çabaları içinde en köklü yapılanmalar-dan biri de ANDEAN Ortak Pazarı (ANDEAN Common Market –Comunidad Andina) girişimidir. İspanyolca isminden dolayı ‘CAN’olarak da anılır. 26 Mayıs 1969’da Kolombiya’da imzalanan ve 24Kasım 1969’da yürürlüğe giren Cartagena Anlaşması ile kurulmuştur.İlk bakışta dikkat çeken en önemli özelliği üyelerinin Latin Amerikanınnispeten küçük ülkeleri olmasıdır. LAFTA’nın birbirine diğerlerinenazaran daha fazla benzeyen üyeleri olan Bolivya, Kolombiya, Ekvator,Peru ve Venezüella ANDEAN’ın da üyeleridir. Temel hareket noktasıBrezilya, Arjantin ve Meksika gibi bölgesel devler karşısında bir türdenge unsuru sağlayabilmektir. Buna ek olarak diğer entegrasyonçabalarında gözlendiği gibi ekonomik serbestleşme ve işbirliği yoluylaverimliliği arttırmak, ticareti arttırmak, rekabet gücünü yükseltmek dehedefler arasındadır. Ayrıca siyasî, kültürel ve sosyal alanlardakazanımlar da umulmuştur. ANDEAN kazanımların adil dağılımıüzerinde özel bir şekilde durmuş ve özellikle nispeten zayıf üyelerine(Örneğin Bolivya ve Ekvator) bazı ayrıcalıklar tanımıştır. Anlaşmanınimzalanmasından sonra bu üyeler diğerlerinin aksine gümrüklerdekisınırlamaları tedricen kaldırmayı taahhüt etmişlerdir. Buna karşın dahagelişmiş üyeler olan Şili, Kolombiya ve Peru anlaşmanın imzalanması-nın ardında 175 maddeye uygulanan gümrük sınırlamalarınıkaldırmışlardır.

13 Şubat 1973’te Venezüella da Cartagena Anlaşması’na katılmıştır.Denebilir ki 1970’lerin ilk yıllarında grup önemli ilerlemeler kaydet-miştir, ancak ikinci yarısında ekonomik serbestleşme alanında ciddisorunlar ile karşılaşılmıştır. Bunun en önemli nedeni olarak kurucuanlaşmanın yeterince gerçekçi olmaması ve üyeler arasındaki büyükfarklar gösterilebilir. Örneğin Şili ulusal gümrük oranlarını yükseltmeyireddetmiş ve 1976’da Pakt’tan ayrılmıştır. Bu ve diğer bazı olumsuzluk-lara karşın ANDEAN Paktı’nın 1970’li yıllarda önemli başarıları daolmuştur. Örneğin grup üyeleri arasındaki ticarette bu 10 yıllık sürezarfında ciddî bir artış yaşanmıştır. 1970’de 112 milyon Dolar olan içticaret 1979’da 1.113 milyon Dolar’a ulaşmıştır. Buna ek olarak Eylül1978’de ANDEAN Rezerv Fonu’nu oluşturulmuştur. Fon’un amacı en-tegrasyon sürecinde üyelerin kaldıramayacakları zararlarının hafifletil-mesinde yardımcı olmak ve yeni işbirliği yöntemleri geliştirmektir. 240

Page 16: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

314 SEDAT LAÇ‹NER/LAT‹N AMER‹KA’DA ...

milyon Dolarlık bir sermaye ile kurulan Fon’un kaynaklarının % 12.5’iBolivya ve Ekvator’ca, geri kalan % 75’i ise diğer üyelercekarşılanmıştır. 1979 yılı ANDEAN’da yapısal bazı değişikliklerinyaşandığı yıl olmuştur. Bir anlamda Avrupa entegrasyonunu örnek alanANDEAN önce ANDEAN Adalet Mahkemesi’ni, sonra ANDEANParlamentosu’nu en son olarak da ANDEAN Dışişleri BakanlarıKonseyi’ni oluşturmuştur. Önemli bir adım sayılması gereken AdaletMahkemesi 19 Mayıs 1983 tarihinde tam anlamıyla işler hale gelmiştir.

1980’li yıllarda üyelerin yaşadığı sıkıntılar ANDEAN’a da yansımıştır.Örneğin bu yıllarda ağır bir enflasyon ve borç yüküyle karşılaşanBolivya, Pakt içindeki yükümlülüklerini yerine getirememiştir. Ayrıcagenel olarak yaşanan durgunluk ve ekonomik krizler korumacılıkeğilimlerini arttırmıştır. Bu ortamda Cartagena Anlaşması’nın ne kadaridealistik bir yaklaşımla hazırlandığı ve ihtiyaçları yeterince karşılaya-madığı anlaşılmıştır. 1980’ler boyunca tüm üyeler tarife dışı korumaönlemlerine başvurmuşlardır. Bunun sonucu olarak 1980’lerde bölge-sel ticarette ciddi gerilemeler yaşanmıştır. Bunun sonucunda 1969Anlaşması’nın anakronik yaklaşımının topluluğun dağılması tehlikesineyol açmıştır. Bunun önlemek üzere üye ülkeler Mayıs 1987’de QuitoProtokolü’nü imzalamışlardır. Bu protokol ülkeleri bazı yükümlülük-lerinden kurtarırken, bazı alanlarda da süre uzatımına gidilmiştir. Yineküçük ülkeler için bazı ayrıcalıklar da sağlanmıştır.

1990 yılında ise ANDEAN Başkanlar Konseyi kurulmuş, böylece enüst düzeyde gerçekleşen görüşmeler kurumsallaştırılmaya çalışılmıştır.Aynı yıl Serbest Ticaret Bölgesi oluşturulması için bir tarih belirlenmesikararlaştırılmış, bir yıl sonra ise entegrasyonda daha ileri aşamalarageçilmesinde mutabakata varılmıştır. Bu çabaların sonucunda 1991yılında Barahona Sözleşmesi’nin başkanlarca onaylanmasıyla dörtseviyeli bir ortak tarife (CET) kabul edilmiştir.

O ana kadar nispeten hızlı giden bütünleşme ve ekonomideserbestleşme çabaları üyelerin yaşadığı sıkıntılarla belli dönemler deyavaşlamıştır. Örneğin 27 Haziran 1992’de Peru, SerbestleştirmeProgramı’ndaki yükümlülüklerini bir süreliğine askıya almak zorundakalmıştır. Buna karşın grubun iki önemli üyesi Kolombiya ve Venezüellaarasındaki ticaretin bir misli artması grubun başarılı olduğu izleniminivermiştir.

31 Ocak 1993’te Serbest Ticaret Bölgesi Bolivya, Kolombiya,Ekvator ve Venezüella arasında devreye girmiş, 370 Nolu Karar’la daOrtak Dış Tarife onaylanmıştır. Bu kararlar üyeleri daha dacesaretlendirmiş ve entegrasyonlarda oldukça ileri bir aşama sayılmasıgereken ortak dış politika girişimleri yoğunlaşmıştır. 1 Şubat 1995’te

Page 17: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

315AVRASYA DOSYASI

26 José Augusto Guilhon Albuquerque, ‘Integration, Democratization and External Influence’, Série CartaInternacional, (24 A¤ustos 2000), www.nupri.prp.usp.br/nupri/papers_integration_democratization.htm.

bu yönde kuralları belirleyen Ortak Dış Politika Rehberi onaylanmıştır.1998 yılında ise ANDEAN Topluluğu’nun dış politikasını belirlemeküzere çalışmalar başlamış ve üye dış işleri bakanları takip eden yıllardaçok sayıda toplantı ile aralarındaki uyumu arttırmaya çalışmışlardır.

1995 yılında ANDEAN üyesi iki ülke, Şili ve Bolivya’nın MERCOSUR’ada üye olması önemli bir gelişmedir. Böylece iki blok birbirine daha dayakınlaşmıştır. Ayrıca Prof. José Augusto Guilhon Albuquerque’ye görebu sayede ANDEAN’ın çözülmesini engelleyecek bir bağ da ortayaçıkmıştır.26 Şili ve Bolivya’yı ilerleyen yıllarda Venezuella izlemiştir. Sıksık MERCOSUR’a üye olmak istediğini söyleyen Venezuella yöneticileriböylesine önemli bir bloğun dışında kalmanın kendi çıkarlarına uygundüşmediğini söylemişledir.

1997 yılında ise topluluğun Genel Sekreterliği faaliyetlere verimlilikkatmak için faaliyete geçmiştir. 19 Mart 1998’de ANDEAN ülkeleri tümAmerika kıtasında ortak bir serbest ticaret alanı oluşturmayı amaçlayanFTAA görüşmelerine bir blok halinde girmişlerdir. Böylece nispetenküçük olan bu ülkeler birleşme yoluyla gerek Latin Amerika’nın devleti,gerekse küresel güçler karşısında çıkarlarını daha güçlü bir şekildesavunabileceklerini fark etmişlerdir.16 Nisan’da ise Boines Aires’teMERCOSUR ile ANDEAN Topluluğu arasında serbest ticaretin oluşturu-labilmesi için bir çerçeve antlaşma imzalanmıştır. Aynı yıl ABD ile biranlaşma imzalanmış ve ANDEAN-ABD Ticaret ve Yatırım Konseyioluşturulmuştur. 1999’da ise bu kez Kanada ile benzeri bir anlaşmaimzalanmıştır. Gümrüklerde serbesti ve diğer ekonomik ilişkilerdekolaylıklar için buna benzer anlaşma ve görüşmeler sırasıyla Brezilya,Orta Amerika ülkeleri ve Arjantin’le de gerçekleştirilmiş ve olumlusonuçlar elde edilmiştir. Böylece üyeler ekonomik çıkarlarını dışdünyaya karşı bir blok olarak savunmaya başlamışlardır.

23-26 Mayıs 1999 tarihlerinde yapılan başkanlar zirvesinden ise engeç 2005 yılına kadar tam anlamıyla bir ortak pazarın oluşturulmasıkararı çıkmıştır. Bundan sonra üyelerin ortak pazar için yapmasıgerekenler üzerinde durulmuş ve en önemli sorun olarak istikrar ihtiya-cı belirmiştir. Ülkelerin malî dengelerini belirlenmiş standartlara oturt-ması istenmiş, örneğin her ülkede enflasyonun % 10’un altına çekilme-si gerektiği konusunda anlaşılmıştır.

27 Nisan 2001’de MERCOSUR ve ANDEAN temsilcileri Paraguay’ınAsuncion kentinde bir araya gelmişler ve iki blok arasında SerbestTicaret Bölgesi oluşturulması fikrini tartışmışlardır.

Page 18: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

316 SEDAT LAÇ‹NER/LAT‹N AMER‹KA’DA ...

27 Christopher Lion, ‘Regional Trade Arrangements in the Western Hemisphere’, Business America, (Aral›k1994), Cilt 115, Say› 12.

2002 yılında entegrasyon süreci daha da hızlanmış ve ortak dış poli-tika ve ortak güvenlik politikaları üzerinde daha fazla durulmayabaşlanmıştır. 26 Temmuz 2002’de ise ANDEAN üyeleri İnsan HaklarınınKorunması ve Geliştirilmesi Bildirisi’ni kabul etmişlerdir.

Sonuç olarak diğer entegrasyon çabaları ile kıyaslandığında nispetendaha zayıf ve küçük ülkelerin bütünleşme çabası olan ANDEAN bek-lentilere kısmen de olsa cevap verebilmiştir. Daha önce de belirtildiğiüzere Latin Amerika entegrasyon girişimlerinde en önemli sorun ülke-ler arasındaki orantısızlık ve bazı ülkelerin, Brezilya gibi, aşırı hırslarısorun yaratmıştır. Bu ortamda küçük ülkelerin istekleri çoğu zamangörmezden gelinmiştir. ANDEAN bu soruna önemli ölçüde çözüm getir-miş ve imkanlar ölçüsünde küçük ülkelerin de istekleri gündemetaşınmıştır. Tek başlarına ABD, Kanada, AB, Brezilya, Arjantin gibi ülke-ler ile pazarlık güçleri çok düşük olan bu ülkeler bu sayede isteklerinidaha güçlü bir şekilde dile getirebilmişlerdir. Bunlara ek olarakaralarındaki ticaretin artışı ve verimdeki artış da önemlidir. Hemenhepsi gelişmekte olan ülkelerden oluşan ANDEAN üyeleri bu sayedeekonomik kalkınmalarına katkıda bulunmuşlardır. Örneğin serbestleş-menin arttığı 1992-1993 arasında Venezüella-Kolombiya ticareti % 250oranında arttı. Yine aynı dönemde Kolombiya-Ekvator ticareti % 76oranında arttı. 1997 yılının sonunda grup içi ihracat 5.3 milyar Dolar’ıgeçiyordu. Yine siyasi anlamda istikrarın gelişmesinde de örgütlen-menin önemli bir payı vardır. Son olarak daha önce gündemde dahiolmayan alanlarda işbirliği başlamış, insan hakları, ortak güvenlik gibikonularda üye ülkeler arasındaki iletişim artmış, güvensizliğinaşılmasında bu da önemli katkılar sağlamıştır.

ANDEAN’ın handikaplarına gelince, grup nispeten küçük ve zayıfekonomilerden oluşmaktadır. Ülkeler ANDEAN Topluluğu’nu dış poli-tikalarının en öncelikli konusu olarak görmemekte, adeta bir araçolarak kullanmak istemektedirler. Özellikle ilk ekonomik veya siyasikrizde ilk vazgeçilecek sorumluluklar ANDEAN’dan kaynaklanan sorum-luluklar olmakta, bu da diğer üyelerin topluluğa olan güvenlerini azalt-maktadır. Aynı şekilde Brezilya gibi bölgesel güçlerin ve ABD gibi küre-sel güçlerin grup üyelerine birebir etkileri ortak hareket etmede sorun-lara yol açabilmektedir.

ANDEAN Topluluğu şu anda yaklaşık 100 milyon kişilik bir nüfusasahiptir. Toplam milli gelir 500 milyar Dolar’ı bulmaktadır. Üyelerde kişibaşına milli gelir ise ortalama olarak 5.000 Dolar’dır.27

Page 19: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

II. A. 6. G3 (Üçlü Grup)

Meksika, Kolombiya ve Venezüella arasında oluşturulmuştur.1990lar’ın ilk yarısında imzalanmış çok sayıda anlaşmanın birürünüdür. 13 Haziran 1994’te bu üç ülke bir serbest ticaret anlaşmasıimzalamışlardır. Anlaşma 1 Ocak 1995’te yürürlüğe girmiştir. Temelamacı üyeler arasında gümrük birliğini gerçekleştirebilmektir. G3,Kolombiya ve Venezüella’nın NAFTA’ya hazırlanması işlevini görmekte-dir. G3’ün Latin Amerika entegrasyon çabalarındaki ayırdedici bir diğerözelliği ise entelektüel ürünlerin dolaşımı, ticaret ilişkili yatırım önlem-leri vb. konularda düzenlemeler getiriyor olmasıdır. Bu anlamda G3’ünkapsamı neredeyse NAFTA kadardır.28

II. A. 7. LAES (SELA): Latin Amerika Ekonomik Sistemi

Daha çok İspanyolca isminden dolayı SELA (Sistemo EconomicoLatinoamericano) olarak bilinir. Tam anlamıyla bir ekonomik entegras-yon teşkilatı olmaktan çok bir tür işbirliğini arttırmak için geliştirilmişsistemdir.

II. B. ORTA AMERİKA VE KARAYİPLER’DE ENTEGRASYONGİRİŞİMLERİ VE ÖRGÜTLER

Orta Amerika ülkeleri küçük (Meksika hariç), savunmasız veçoğunlukla fakir ülkeler olarak tanınırlar. Bu tarife uyan ülkelerin dahaçok işbirliği yapmaları beklenebilir. Ancak Orta Amerika örneğinde tamtersi bir tecrübe yaşanmıştır. Uzunca bir süre modern anlamda birdevlete sahip olmayan bu ülkeler kısa süreli bir Orta Amerika federas-yonu oluşturmuşlarsa da 20. yüzyıl boyunca çatışma, doğal felaketlerve bölünme adeta kaderleri olmuştur.29 Dağılmanın ardından ortayaçıkan Guatemala, Honduras, El Salvador, Nikaragua, Kosta Rika vePanama daha çok küresel ve bölgesel rekabetin konusu olmuşlar,uzunca bir süre aralarında işbirliği sağlayamamışlardır. 1960’ta OrtaAmerika Ortak Pazarı girişimi bir açılım sağladıysa da savaşlar ve krizlerbu çabadan beklenenlerin alınmasını engellmiştir. Son on yıldabölgede dikkat çekici bir istikrar yaşanmaktadır ve bu durum gelecekiçin ümit vermektedir.

Karayip ülkeleri ise çoğunlukla büyük güçlerin eski sömürgesi konu-mundadırlar ve hemen her alanda sömürgeci ülkelerin etkisi dikkat

317AVRASYA DOSYASI

28 Lion, ‘Regional...’; Elizabeth S. Kiesche, ‘Freer Trade Catches on in the Americas, Expanding CemicalMarkets’, Chemical Week, (16 Mart 1994), Cilt 154, Say› 10.

29 ‘Small, Vulnerable and Disunited’, The Economist, (8 Kas›m 2001).

Page 20: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

çekicidir. Bunlar arasında entegrasyon hedefli kuruluşlar varsa da bun-ların gücü oldukça sınırlıdır ve çoğu kez bu çok küçük ülkelerin normalbir pazara ve kabul edilebilir şartlara ulaşabilmesi için bir araç olarakgörülmektedirler. Ayrıca bu ülkeler etkilerinin sınırlarının farkındaolduklarından bu tür örgütleri pazarlık güçlerini arttırıcı birer unsurolarak görmektedirler.

III. B. 1. CACM (MCCA): Orta Amerika Ortak Pazarı

1952 yılında BM ECLA çerçevesinde başlayan görüşmeler sonucun-da 10 Haziran 1958’de Kosta Rika, El Salvador, Guatemala, Nikaraguave Honduras arasında Tegucigalpa’da (Honduras) Serbest Ticaret İçinÇok Taraflı Anlaşma ve Orta Amerika’da Ekonomik EntegrasyonAnlaşması imzalanmıştır. Anlaşmayla üyeler arasındaki ticaretteaşamalı bir liberalleşmenin sağlanması hedeflenmiştir. Üyelerinintamamı küçük ekonomilerden oluşan ve hemen hepsi belli bir doğalkaynağın ihracıyla gelişmeye çalışan bu ülkelerde rekabetçi bir sanayi-nin kurulması da bir diğer sorun olarak belirmiştir. Birbirlerinidestekleyecek, aynı zamanda dünya ile rekabet edebilecek sanayii dal-larının kurulabilmesi amacıyla aynı dönemde bir de Orta AmerikaEntegrasyonu Sanayiileri Rejimi Anlaşması yürürlüğe girmiştir. 1958’deise Teguciagalpa Anlaşması genişletilmiş ve 13 Aralık 1960’taNikaragua’nın Managua şehrinde Orta Amerika Entegrasyonu GenelAnlaşması imzalanmıştır. Böylece CMCA (Common Market of CentralAmerica) kurulmuştur. Üyeler bölge içi ticaretin tamamen serbestleşti-rilmesi ve tüm engellerin zaman içinde kaldırılması konusundaanlaşmışlardır. Daha sonra entegrasyon çabasını desteklemek amacıylaEkonomik Entegrasyon İçin Orta Amerika Bankası (CABEI) kurulmuş,1980 yılında ise CABEA’nın toplam kaynakları 1 milyar Doları aşmıştır.Bunun tamamına yakınının Amerikan Uluslalarası Kalkınma Ajansı veIDB (Amerikalararası Kalkınma Bankası) karşılanması Orta Amerika’nındünya ekonomik sistemine eklemlenmesi için ABD ve uluslararasıkuruluşları gayretlerinin altını çizer.

25 Şubat 1964’te ise Orta Amerika Merkez Bankaları Sistemi kurul-muştur. Banka ülkelerin Merkez Bankaları başkanları tarafındanyürütülür. Bünyesinde bir tür istikrar fonu oluşturulmuş ve üyelerin kısavadeli açıkları buradan karşılanmaya çalışılmıştır.

1966 yılında ortak dış tarife devreye girmiş ve tarifeler kademeliolarak indirilmeye başlanmıştır. Ancak bölgenin siyasî, güvenlik veekonomik açılarından son derece istikrarsız olması ideolojik ayrılıklar,El Salvador – Honduras Savaşı ve iç silahlı çatışmalar istenensonuçların alınabilmesini engellemiştir. Örneğin Honduras ile El

318 SEDAT LAÇ‹NER/LAT‹N AMER‹KA’DA ...

Page 21: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

Salvador arasındaki ticaret 1969-1980 yılları arasında kesintiyeuğramıştır. Nitekim bu süreçte Honduras CACM’den ayrılmıştır (1971).Ayrıca üyeler arasındaki sektörel gelişmişlik farkları da ortak pazarıngelişimini engellemiştir. Nispeten daha zengin olan Kosta Rika vePanama diğer ülkelerin sorunlarının içine çekilmekten korkmuş, dahafakir olanlar ise daha zengin olanlarca kullanılmaktan çekinmiştir. Diğerbir deyişle birçok ortak noktaları olmasına ve coğrafyanın adetaişbirliğine zorlamasına karşın Orta Amerika ülkeleri birleşmekte zorlukçekmiştir. Entegrasyonun başarısız olduğu bir diğer alan ise tarımdır.Tarımsal alandaki programlar neredeyse hiç işlememiştir.

Son 10 yıldır azalan çatışmalar ve nispi istikrar bütünleşme içinyeniden ümitlenilmesini sağlamıştır. Panama CACM’ye ilgisini göstermişve gözlemci statüsüyle toplantılara katılmıştır. Belize ise zirvelerekatılmış, ancak bölgesel ticari entegrasyon çabalarında yer almamayıtercih etmiştir. Bir diğer olumlu gelişme de entegrasyon kurumlarınınoluşumunda yaşanmaktadır. CACM üyeleri tüm üyeler üzerinde yetkilibir üst mahkeme için çalışmalarını sürdürmektedirler.

Kuruluş tarihi (1960) dikkate alınırsa CACM’in en eski entegrasyonkuruluşlarından biri olduğu söylenebilir. Ancak daha önce de değinil-diği üzere bölgedeki siyasi gerilimler nedeniyle çok başarılı sonuçlaralınabildiği söylenemez. Bu altı ülkenin şu anki toplam nüfusu 30 mil-yonu aşmaktadır. Toplam milli hasılaları ise 93 milyar Dolarcivarındadır. Kişi başına gelir ise yaklaşık 3.000 Doları bulmaktadır.

II. B. 2. CARIFTA: Karayipler Serbest Ticaret Bölgesi

Karayipler bölgesindeki adalardan Batı Hint Adaları olarak da bilinenbölge daha çok İngiliz sömürgelerinden oluşmaktadır. Bu adaların birkısmı oldukça küçüktür ve bir devletten beklenebilecek temel hizmet-leri dahi sunmaktan uzaktırlar. 1958 yılında bunlardan İngiliz sömürge-si olan 10 ada birleşerek bir federasyon oluşturmuşlardır. Federasyo-nun nispeten daha büyükleri olan Jamaika ve Trinidad ve Tobagodiğerlerine malî yardım sağlamaya çalışmışlarsa da kendi çıkarlarınazarar verdiğini düşündükleri serbest dolaşıma itiraz etmişlerdir. 15Aralık 1965’de Barbados, İngiliz Ginesi (Guyana) ve Antigua arasındaKarayipler Serbest Ticaret Bölgesi (Caribbean Free Trade Area) yaniCARIFTA oluşturulmuştur. Buna göre hedef 1 Eylül 1966 tarihi itibariyleüyeler arasında serbest ticareti genişletebilmektir. 1967’de anlaşmanıngenişletilmesi için görüşmeler başlatılmış ve 30 Nisan 1968’de dahakapsamlı yeni bir anlaşma Barbuda, Antigua, Barbados, Guyana,Trinidad ve Tobago ülkeleri arasında imzalanmış, 1 Mayıs 1968’de deyürürlüğe girmiştir. Dominik, Grenada, Nevis, Saint Lucia, Saint

319AVRASYA DOSYASI

Page 22: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

Vincent, Belize ve Saint Kitts ise anlaşmaya kısa bir süre sonrakatılmışlardır. Bu arada 1966 ve 1967 yıllarında Barbados, Trinidad veTobago ile Jamaika bağımsızlıklarını kazanmışlardır.

CARIFTA bölgesi ilk başta belli bir mali yük getireceğinden bölgeninnispeten daha ‘zengin’ ülkeleri olan Jamaika, Barbados, Guyana,Trinidad ve Tobago ticaretteki kısıtlamaları beş yıl içinde azaltmayıtaahhüt etmişlerdir. Daha az gelişmiş diğer üyeler için bu süre 10 yılolarak belirlenmiştir. Ek olarak fakir üyelerin uyumu konusunda bazı ekönlemler de alınmıştır. Ayrıca diğer alanlarda da işbirliği yapılması ön-görülmüştür. Anlaşma tarım ürünlerinin dolaşımı konusunda ise birserbesti öngörmemiştir. Üyelerin gelirlerinin neredeyse tamamınayakınının tarımsal ürünlerden geldiği düşünülecek olursa çok büyük biralan serbesti dışında bırakılmıştır. Bu da üyelerin radikal ve anî birdeğişimden çekindiklerini ortaya koymaktadır.

II. B. 3. CARICOM: Karayipler Topluluğu ve Ortak Pazarı30

CARICOM’un temelini yukarıda detayları verilen 1968 yılındaBarbados, Guyana, Jamaika ve Trinidad ve Tobago arasında kurulanKarayip Serbest Ticaret Bölgesi (CARIFTA) oluşturmuştur. 4 Temmuz1973 tarihinde Chaguaramas Anlaşması Karayip Serbest TicaretBölgesi’ni CARICOM’a dönüştürmüştür. Üyeleri 13 bağımsız devlet vealtı İngiliz sömürgesidir: Antigua ve Barbuda, Bahama Adaları,Barbados, Belize, Dominik, Grenada, Guyana, Haiti, JamaikaMontserrat, St. Kitts ve Nevis, St. Lucia, St. Vincent ve Grenadines,Surinam, Trinidad ve Tobago. Bunlardan ikisi, Guyana ve Surinam,Güney Amerika’da yer alır. CARICOM nüfus olarak 6.7 milyon kişiyi kap-sar. Üyelerinin toplam milli gelirleri 28.6 milyar Dolar’dır ve kişi başınamilli gelir yaklaşık olarak 5.000 Dolar’dır.31 CARICOM’a ‘İngilizceKonuşan Latin Amerika’ dendiği de olur. Çünkü Hollandaca konuşulanSurinam ve Fransızca konuşulan Haiti dışında kalan tüm CARICOMüyelerinde İngilizce konuşulur. Bu da dil ve kültürel birliğin entegrasyonsüreçlerinde önemli bir faktör olduğuna işaret eder.

İsmi ‘Ortak Pazar’ olmasına karşın gerçek anlamda bir ortakpazardan bahsetmek güçtür. Daha çok bir gümrük birliğinden bahset-mek mümkündür. CARICOM ortak bir dış gümrük tarifesine (CET)geçilmesini ilk olarak 1973 yılında öngörmüştür. Ancak hiçbir üyenin

320 SEDAT LAÇ‹NER/LAT‹N AMER‹KA’DA ...

30 Daha fazla bilgi için bkz.: Kenneth O. Hall, ‘The Caribbean Community’, içinde Ali M. Agraa (der.),International Economic Integration, (New York: St. Martin’s Press, 1982), Chapter 9; Winston Dookeran,‘Preferential Trade Agreements in the Caribbean: Issues and Approaches’ içinde Trade Liberalization in theWestern Hemisphere, (Washington: IADB, 1995), ss. 437-470.

31 Larry Luxner, ‘CARICOM: 25 Years of a United Caribbean Voice’, Americas, (Ocak/fiubat 1999), Clit 1, Say› 1.

Page 23: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

yükümlülükleri yerine getirmemesi nedeniyle bu gerçekleşememiştir.1992’de bu tasarı yeniden gözden geçirilmiş ve daha uygulanabilir birprogram hazırlanmıştır.

CARICOM’un en önemli handikapı çok küçük ekonomilerdenoluşuyor olmasıdır. Ayrıca coğrafi engeller ve küçük ölçekli ekonomilernedeniyle altyapı ihtiyaçlara karşılık verememektedir. Ekonomi ağırlıklıolarak tek bir ürüne, muza, dayanmaktadır. Bu da rekabet güçleriniazaltmaktadır. Özellikle AB ve ABD bu ürünlerde tek taraflı fiyat belir-lemeleri ve düzenlemelere giderek bu ülkeleri zor durumda bırakmak-tadır.Son dönemde bu ülkelerin sağladıkları vergi avantajları nedeniylebu adalarda geniş bir finans sektörü oluşmuştur. Ancak bu da Batılıülkeler tarafından ‘vergi kaybına yol açıyor’ gerekçesiyle eleştirilmekte-dir. Batılı ülkeler bu ve benzeri sektörlerde aldıkları önlemlerle CARI-COM üyelerini çok zor durumda bırakmakta, örgüt de bu önlemleresert bir dille cevap vermektedir.32 Ancak güç dengesizliği tepkiyi etkisiz-leştirmektedir. Bunlara ek olarak ABD ve Küba CARICOM’a çokyakındır. CARICOM üyeleri bu çekişmede kendilerini Küba’ya dahayakın görmekte, Küba da sağladığı bazı teknik yardımlar ile bu ülkelerile ilişkilerini sıcak tutmaya çalışmaktadır.33 Ancak Küba’nın bölgedekifaaliyetleri ABD’yi rahatsız etmekte ve bu da ABD-CARICOM ilişkilerineyansıyabilmektedir. Diğer bir deyişle büyük ülkelerin siyasi çekişmeleribölgeyi olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca bazı üyelerde siyasi vesosyal rahatsızlıklar devam etmektedir. Örneğin Haiti’de siyasianlaşmazlıklar zaman zaman ciddi boyutlara ulaşabilmektedir. Ancaktüm bu olumsuzluklara rağmen örgütlenme çabası bu 19 küçük ülkeyibir çok açıdan geliştirmiştir. Son dönemde AB benzeri bir birlik hayalive ortak para birimine geçme çabaları da entegrasyonun geleceği içinümit beslenmesini sağlamaktadır. CARICOM’un belki de en önemlikatkısı ise sözü edilen ülkelerin diğer ülkelerce daha çok önemsenmesiolmuştur. CARICOM’un yadsınamayacak bir diğer katkısı ise bölge bilin-cinin kazanılması olmuştur. Eski sömürgeler CARICOM ve benzeriörgütlenmeler sayesinde kendi ulusal ve bölgesel çıkarları ile sömürge-ci güçlerin çıkarları arasında büyük farklar olabileceğini keşfetmişlerdir.Bu noktada entegrasyon girişimlerinin en önemli özelliği olan dışa karşıkimlik geliştirme etkisi ortaya çıkmıştır. Bu ülkelerin dünyaya entegras-yonlarında ve kendi ayakları üzerinde durabilmelerinde sözü edilenyeni kimliğin büyük bir rolü olacaktır.

321AVRASYA DOSYASI

32 Mark Atkinson, ‘OECD Accused of Tyranny’, The Guardian, (3 Mart 2001).33 ‘Cuba Commemorates CARICOM’s 30th’, New York Amsterdam News, (12 Aral›k 2002), Cilt 93, Say› 50, s.

14; Gary Younge, ‘Caribbean at the Crossroads’, The Guardian, (15 Nisan 1999); Larry Lohter, ‘CaribbeanNations, Ignoring U.S., Warm to Cuba’, The New York Times, (21 Aral›k 1997), s. 8.

Page 24: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

II. B. 4. OECS: Doğu Karayip Devletleri Örgütü

OECS’in üyelerini Doğu Karayipler’in küçük ülkeleri oluşturmaktadır.Üyeleri Belize hariç tutulacak olursa, CARIFTA’yı oluşturan DoğuKarayip ülkelerinden oluşur. Bu ülkeler 18 Haziran 1981’de OECS’yikurmuşlardır. Resmi açıklamalara göre daha çok iletişim, havacılık,bankacılık, insan hakları ve ticaret alanlarında uyum ve gelişmeyisağlamak amacıyla bir tür gümrük birliği olarak kurulmuştur. Ancak buülkelerin CARIFTA içindeki konumlarını arttırmak için böyle bir yolagittiği de belirtilmektedir.34 Üyeleri şunlardır: Antigua ve Barbuda,Grenada, Dominik, Montserrat, St. Kitts ve Nevis, St. Lucia, St. Vincentve Grenadines.

III. FTAA: KUZEY İLE İLİŞKİLER VE AB FAKTÖRÜ

Latin Amerika politikasında ABD her zaman için önemli bir unsurolmuştur. Soğuk Savaş döneminde ideolojik bölünmenin lideri olarakLatin Amerika devletlerinin içişlerine sıkça karışan ABD Soğuk Savaşsonrasında bölgedeki etkinliğini çok daha farklı enstrümanlarla devamettirmek istemektedir. Bu araçların başında da serbest ticaret bölgelerioluşturulması ve ticarette daha fazla serbestlik gelmektedir. KuzeyAmerika’da Meksika, Kanada ve ABD arasında NAFTA’nın oluşturul-masının ardından ABD, NAFTA benzeri bir yapılanmayı tüm Amerikakıtasına (Kuzey, Orta, Güney ve Karayipler) yaymak istemektedir. Bunakarşın ABD’nin güneydeki siyasi etkinliğinden rahatsızlık duyan LatinAmerika ülkeleri kalkınma için gerekli olan sermayenin Kuzey’deolduğunun bilincindedir. Bu durumda Amerika’nın siyasi isteklerinidizginleyerek ekonomik işbirliğine gitmek gerekmektedirler ki böyle birgirişimi tam anlamıyla gerçekleştirebilmek oldukça güçtür. Buçerçevede Latin Amerika ülkeleri ABD dışında alternatifler de aramak-tadırlar. Japonya, AB, Çin vb. bu anlamda oldukça büyük önem kazan-maktadır.35 MERCOSUR gibi örgütlenmeler bu çabaları kolaylaştırmak-tadır. Son dönemde Çin, Tayvan, Japonya gibi ülkelerden bölgeyedönük yatırımlardaki artış da bunu kanıtlamaktadır. Ayrıca sondönemde AB de bölgede önemli bir aktör halini almaya başlamıştır.MERCOSUR ile imzaladığı anlaşmalar ve düzenlediği toplantılarındışında AB ile Şili arasında imzalanan serbest ticaret bölgesi anlaşmasıve benzeri anlaşmaları Brezilya, Arjantin, Paraguay ve Uruguay’la dayapma isteği AB’nin Latin Amerika’da artan önemini göstermektedir. Buortamda ABD, FTAA’nın bir an önce işlerlik kazanan bir sistem halinedönüşmesini istemektedir.

322 SEDAT LAÇ‹NER/LAT‹N AMER‹KA’DA ...

34 Karluk, Uluslararas›..., ss. 470-471.35 ‘Tale of Two Dragons’, The Economist, (18 Aral›k 1993).

Page 25: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

FTTA (Amerikalar Serbest Ticaret Bölgesi - Free Trade Area of theAmericas) süreci ayrı bir çalışmanın konusu olabilecek nitelikteolmasına karşın Latin Amerika - ABD ilişkileri açısından hayati bir önemtaşımaktadır.36 FTAA 1994 yılında başlatılmış oldukça iddialı bir pro-jedir: Buna göre 10 yıllık bir süre içinde Kanada’nın en kuzeysınırlarından güneyde Tierra del Fuego’ya kadar olan bölgede ticaret veyatırımların önündeki tüm sınırlamaların kaldırılması öngörülmekte-dir.37 Bu da dünyanın en büyük ticaret bloğunu oluşturacaktır. Ancak şuana kadar FTAA’nın önünde çok ciddî engeller ortaya çıkmıştır. İlkolarak Brezilya-ABD rekabeti en önemli engeldir. Brezilya, ABD’nin FTAAaracılığıyla bölgede siyasi amaçlarını gerçekleştirmesinden korkmakta,bir anlamda ‘arka bahçesi’ olarak gördüğü Latin Amerika’da ABD’yiistemediğini her vesile ile belli etmektedir. İkinci olarak ABD de serbestticaretin gereklerini yerine getirmekte zorlanmaktadır. Son olarak çelikve tarım ürünlerinde alınan korumacı önlemler Latin Amerikaülkelerinin tepkisini çekmiştir. Tüm bunlara ek olarak LatinAmerika’daki siyasi ve ekonomik krizler 35 ülkeli bir serbest ticaretanlaşmasını yürütmenin zorluklarını ortaya koymaktadır. Arjantin’deyaşanan ekonomik ve onunla bağlantılı siyasî kriz, Kolombiya iç savaşı,Venezüella’da süren buhran böylesine büyük bir serbest ticaret böl-gesini oluşturmanın ve bunu sürdürebilmenin ne kadar zor olduğunuaçıkça ortaya koyuyor.

SONUÇ: LATİN AMERİKA’DA DEVLETLER ARASI ÖRGÜTLENMEVE ENTEGRASYON ÇABALARININ ETKİLERİ

Yukarıdaki tablo ilk bakışta Latin Amerika’da entegrasyon veörgütlenme çabalarının başarılı olmadığı izlenimini verebilir. Ülkelerarasındaki sorunlar, iç buhranlar ve ülkelerin örgütleri ulusal çıkarlarıiçin feda etmeleri sıkça karşılaşılan örnekler olmuştur. Özellikle AvrupaBirliği örneği ile kıyaslandığında Latin Amerika ‘büyük bir hayal kırıklığı’olarak da değerlendirilebilir. Ancak daha detaylı ve farklı yaklaşımlariçeren bir analiz oldukça farklı bir sonuca götürecektir. Entegrasyonçabalarının bekleneni vermediği doğrudur, ancak burada temel sorunbeklentilerdedir. Son derece büyük yapısal sorunları bulunan bölgeninkısa sürede Avrupa örneğini tekrarlaması beklentisi gerçekçi değildir.

323AVRASYA DOSYASI

36 ABD’nin Latin Amerika’ya dönük entegrasyon politikalar› ve FTAA için bkz.: Felipe A. M. De la Balze, ‘FindingAllies in the Back Yard, NAFTA and the Southern Cone’, Foreign Affairs, Cilt 80, Say› 4, ss. 7-12; FrancescGranell, The FTAA, the United States and Europe, (Florida: Ekim 2002); Geoff Earle, ‘FTAA Work to ContinueDespite Brezilian Vote’, Congress Daily, 7 Ekim 2002; Raul Gouvea ve Jana Hranaiova, ‘Brazil and the FTAA:Strategic Options’, Multinational Business Review, (Sonbahar 2002), ss. 33-41; Sara Ahronheim, ‘On theFront Lines at the FTAA Protests’, The Humanist, (Temmuz / A¤ustos 2001), ss. 13-16.

37 Bruce Strokes, ‘Brazil is the Key’, National Journal, (1 Haziran 2002), Cilt 34, Say› 22.

Page 26: LATİN AMERİKA’DA BÖLGESEL ENTEGRASYON … Sedat...1 Latin Amerika’da ekonomik entegrasyon çabalar› ve uluslararas› örgütlenme için ayr›ca bkz.: Victor Bulmer-Thomas

Her şeyden önce Latin Amerika ülkeleri Avrupa örneğinin aksineüzerinde mutabakata varılmış bir bölge kimliğine sahip bulunmamak-tadırlar. Diğer bir deyişle dışarıdan bakan gözlemciler ne kadar bölgeyitek bir yapı gibi algılasa da bölge içindeki farklılıklar çok büyüktür.Hatta birçok bölge devleti henüz ulusal birliğini dahi tamamlamaktanuzak görünüyorlardı. Ayrıca ABD unsuru ve diğer bazı bölge dışıülkelerin bölgesel ayrılığı beslemesi sonucunda kamplaşma ve ayrışmahız kazanmıştı. Bu da hem işbirliğini, hem de sağlıklı bir iletişimi engel-liyordu. Bu ortamda entegrasyon çabaları ve devletler arası örgütlenmegirişimleri ortak bir bölgesel kimliğin gelişimine ve sağlıklı iletişimkanallarının oluşumuna katkıda bulunmuştur. Bu noktada sadece adıgeçen yararları dahi entegrasyon çabalarının başarılı olduğunu söyle-meye yeterlidir. Tüm dünyadaki bölgesel girişimler Latin Amerikaülkelerinin de kendilerini yeniden tanımlamalarını zorunlu hale getir-miş ve bu ülkeler aralarındaki benzerlikleri ve bölge dışı güçler ilearalarındaki farkları daha net bir şekilde görebilme fırsatınakavuşmuşlardır.

İkinci olarak örgütlenme sayesinde büyük güçler ile, özellikle ABDve AB ile pazarlık gücü artmıştır. Ayrıca kurulan küçük çaplı örgütlerArjantin ve Brezilya gibi ülkelerin bölgesel hegemonyasını kısmen deolsa dengelemiştir. Bu sayede küçük ve orta büyüklükteki devletlerinulusal çıkarları daha iyi bir şekilde korunabilmiştir.

Üçüncü olarak bölgesel girişimler bölgenin zayıf olan ulaşım, iletişimve ticaret alt yapısını güçlendirmiştir. Bunun doğal sonucu olarak bölgeiçi ticarette ve dış yatırımlarda da önemli bir artış gözlenmiştir.Dönemsel krizlerin aşılması halinde ticaretin çok daha hızlı gelişeceğisöylenebilir.

Tüm bu faydalarına ve katkılarına karşın önemli sorunların bulun-duğu da ortadadır. Bunlar daha önceki bölümlerde detaylı bir şekildeele alınmıştır. Ancak denebilir ki salt bölgesel kimlik oluşturmakonusundaki katkısı dahi Latin Amerika’daki devletlerarası örgütlenmeve entegrasyon çabalarını ‘başarılı’ olarak nitelendirmeye yeterlidir. Busüreç gelecekte AB benzeri bir ‘ulus üstü’ yapıya yönelir mi sorusunacevap verebilmek ise şu an için zordur. Bu sorunun olumlu bir karşılıkbulabilmesi için bölgedeki ekonomik ve siyasi istikrarın büyük bir rolüolacaktır. Ayrıca ABD-Brezilya rekabetinin en az zarar ile giderilmesi debüyük önem taşımaktadır. AB ve Pasifik bölgesinin birer blok olarakyükselmesi ABD’nin küresel politikalarında Latin Amerika’nın rolünü dearttırmaktadır. Bu ortamda ABD bölgede istikrarı ve entegrasyonuteşvik eder, AB benzerinde olduğu gibi Amerika kıtasındaki bütünleşmeçabalarının lokomotifi olmayı üstlenirse sürecin daha da hızlanacağıtahmin edilebilir.

324 SEDAT LAÇ‹NER/LAT‹N AMER‹KA’DA ...