167 platform eylul

88
Oturmadığı halde adres gösterenler dikkat! Gökhan Saki: Sneijder’i Kimse Hafife Almasın Cebimizdeki Ajanlar “Kanseri Yendi İhaneti Yenemedi!” AVRUPA ’NIN i NANÇ SAVAŞÇILARI YIL / JAAR 17 • NR: 167 • 15 SEPTEMBER - 15 OKTOBER 2014 Tüm dinlere açık Türk camii Hollanda gündeminde Avrupalı Türklere emeklilik müjdesi Gönüllü çalışmayanın ödeneği kesile bilecek Park bilgileri Vergi Dairesine iletilecek 2015 yılı Çocuk Bakım Masrafları ödeneğinde zam yapılacak Çocuk paraları AB dışına gönderilmeyecek

Upload: senol-acil

Post on 04-Apr-2016

258 views

Category:

Documents


13 download

DESCRIPTION

Iyi okumalar

TRANSCRIPT

Page 1: 167 platform eylul

sırt

bu

nd

e o

laca

k, lo

go

alt

ta

kesi

m y

eri

kesi

m y

eri

kesi

m y

eri

KAPAK

kesi

m y

eri

kesi

m y

eri

Oturmadığı halde adres gösterenler

dikkat!

Gökhan Saki: Sneijder’i Kimse

Hafife Almasın

Cebimizdeki Ajanlar

“Kanseri Yendi İhaneti Yenemedi!”

AVRUPA’NIN iNANÇ SAVAŞÇILARI

YIL / JAAR 17 • NR: 167 • 15 SEPTEMBER - 15 OKTOBER 2014

Tüm dinlere açık Türk camii Hollanda gündeminde

Avrupalı Türklere emeklilik müjdesi

Gönüllü çalışmayanın ödeneği kesile bilecek

Park bilgileri Vergi Dairesine iletilecek

2015 yılı Çocuk Bakım Masrafları ödeneğinde zam yapılacak

Çocuk paraları AB dışına gönderilmeyecek

YIL

• J

AAR

17

• N

R: 1

67 •

15

SEPT

EMBE

R - 1

5 OK

TOBE

R 20

14

Page 2: 167 platform eylul

ÖN KAPAK İÇİ

Gelin görüşelim, tanışalım ve gereken indirimi uygulayalım.

Kreşe gitmek her çocuğun hakkıdır.Her ailenin gelirine göre paket hazırlıyoruz.

• Hafta içi her gün sabah 07.00‛den akşam 19.00‛a kadar açığız.• Uk &Puk ile çalışmaktayız.VVE proğramı• Gruplarda kameralı güvenlik sistemi ve girişlerde Intercom bulunmaktadır.• Taze ve helal ürünler ile kendi mutfağımızda hazırlanmış, günlük yemek servisi.• Velilerin çalışma günlerine göre ayarlanabilir, esnek-fl exibel kreş hizmeti.• Kinderopvangtoeslag başvurusunda velilere yapılan muhasebe yardımı.

Dagopvang

• Çocuklara yüzme dersleri verilmekte, A Diploması almaları sağlanmaktadır.• Çocuklar değişik spor dallarına yönlendirilmektedir. (4-12 yaş arası)• Müzik ve dans gibi aktiviteler sunulmaktadır. • Özel servis aracımız bulunmaktadır.

Buitenschoolse

Çocukların, katılmak istedikleri aktivitelere kayıt işlemlerini biz yaptırıyoruz. Özel servis aracımızla çocukları götürüp, getiriyor hatta bütün masrafları da biz karşılıyoruz !!!

Şubelerimiz: Amsterdam • Alkmaar • Hoorn • Haarlem

Meral PolatTel: 020 486 54 74

Kreşe mi ihtiyacınız var?

Page 3: 167 platform eylul

‘t Zonnehoekje‛dan Büyük Fırsat !!!Fırsat 1Çocuğunuzu bize emanet edin! Hem gözümüz gibi bakalım hem de kampanyamızın sağladığı büyük indirimden yararlanın!

5 gün kreş hizmeti al ve 4 gün öde!4 gün kreş hizmeti al ve 3 gün öde!3 gün kreş hizmeti al ve 2,5 gün öde!Bu kampanyamız 1 yıl boyunca aktif olup, sadece KDV(Kinderdagverblijf) için geçerlidir.

Fırsat 2İyi ve güvenilir bir kreş seçmenin ne kadar önemli olduğunu herkes bilir. Siz de ailenizde, çevrenizde veya iş ortamında kreş ihtiyacı olan tanıdıklarınıza bu seçimi yaparken yardımcı olabilirsiniz.

Altı aydan az olmamak şartıyla, aracılık yaparak, kreşimize kayıt yaptıracağınız her çocuk için size 250 Euro ödül veriyoruz !!!

Kreş ihtiyacı olan tanıdıklarınız var ise, aşağıdaki formu doldurup bize ulaştirabilirsiniz.

Belangstellende: Mijn gegevens:Naam : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Naam : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Naam Kind(en) : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Adres : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Adres : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Postcode en plaats : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Postcode en plaats : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Tel prive : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Tel prive : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Tel werk : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Tel werk : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . E-mailadres : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

E-mailadres : . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

Kinderopvang ‘t Zonnehoekje B.VBaden Powellweg 70-72, AmsterdamTel: 020 - 486 54 74www.zonnehoekje.com - [email protected]

Page 4: 167 platform eylul

ÖN KAPAK İÇİ KATLAMA

katlama yeri

AÇILIŞ SAATLERİ: HER GÜN • 08:00 - 24:00 ARASI

BURG. DE VLUGTLAAN 208 • 1063 BT AMSTERDAMTELEFOON 020 613 78 02 • [email protected]

WWW.FACEBOOK.COM/MAKARAAMSTERDAM

R.DAM, A.DAM, ZAANDAM ve HAARLEM’de TEMSiLCiLiKLER VERiYORUZ

A y l ı k d ü ş ü n c e , a k t ü a l i t e v e h a b e r d e r g i s i

latformP

PlatformGenis Bilgi Tel.: 020-613 89 02

Bu kampanya kaçmaz. Kare fiyatlarımız 50 Euro.

İlgi duyanlar için telefon numaramız: 020 613 89 02

Rana WoondecorWoondecor...

Vredenhofweg 111051 LM AmsterdamT: +31 20 411 48 49F: +31 84 749 00 59www.igimpex.nl

ABC deterjanı Avrupa Distribütörü

Yeni �ubem� le H� metin� d-ey� .

Yeni subem� le

h� metin� -dey� .

IG ImpexGroothandel in Food & Non-Food...

Jan van Galenstraat 14 • 1051 KM AmsterdamTel: 020 486 53 48 • Fax: 020 258 11 05

Bestellijn: 06 28 24 57 95www.agfovertoom.nl • [email protected]

AGF OvertoomGroothandel & Horecaleverancier...

’t ZonnehoekjeKinderopvang & Buitenschoolse ‘t Zonnehoekje...

[ M.Jahani, B.S.c., DC. Lid NCA ]

Centrum voor Hernia, Rug en Nekklachten, Migraine, Hoofdpijn

Maasstraat 103, 1078 HH Amsterdam • Tel 020-6731800 • www.mychiropractor.nl

Hoge Resultaat binnen 3 weken zonder operatie

Kosten worden gedeeltelijk tot helemaal vergoed door zorgverzekeraars

Health LifeChiropractie Rugkliniek...

Page 5: 167 platform eylul

ÖN KAPAK İÇİ KATLAMA

katlama yeri

AÇILIŞ SAATLERİ: HER GÜN • 08:00 - 24:00 ARASI

BURG. DE VLUGTLAAN 208 • 1063 BT AMSTERDAMTELEFOON 020 613 78 02 • [email protected]

WWW.FACEBOOK.COM/MAKARAAMSTERDAM

R.DAM, A.DAM, ZAANDAM ve HAARLEM’de TEMSiLCiLiKLER VERiYORUZ

A y l ı k d ü ş ü n c e , a k t ü a l i t e v e h a b e r d e r g i s i

latformP

PlatformGenis Bilgi Tel.: 020-613 89 02

Bu kampanya kaçmaz. Kare fiyatlarımız 50 Euro.

İlgi duyanlar için telefon numaramız: 020 613 89 02

Rana WoondecorWoondecor...

Vredenhofweg 111051 LM AmsterdamT: +31 20 411 48 49F: +31 84 749 00 59www.igimpex.nl

ABC deterjanı Avrupa Distribütörü

Yeni �ubem� le H� metin� d-ey� .

Yeni subem� le

h� metin� -dey� .

IG ImpexGroothandel in Food & Non-Food...

Jan van Galenstraat 14 • 1051 KM AmsterdamTel: 020 486 53 48 • Fax: 020 258 11 05

Bestellijn: 06 28 24 57 95www.agfovertoom.nl • [email protected]

AGF OvertoomGroothandel & Horecaleverancier...

’t ZonnehoekjeKinderopvang & Buitenschoolse ‘t Zonnehoekje...

[ M.Jahani, B.S.c., DC. Lid NCA ]

Centrum voor Hernia, Rug en Nekklachten, Migraine, Hoofdpijn

Maasstraat 103, 1078 HH Amsterdam • Tel 020-6731800 • www.mychiropractor.nl

Hoge Resultaat binnen 3 weken zonder operatie

Kosten worden gedeeltelijk tot helemaal vergoed door zorgverzekeraars

Health LifeChiropractie Rugkliniek...

Page 6: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 4Platform

Avrupa'nın inanç savaşçıları

COLOFON/KİMLİK İÇİNDEKİLER

PlatformAylık düşünce, aktüalite ve haber dergisi

Yıl-Jaar 17 • Nr. 167 • 15 Eylül - 15 Ekim 2014

Sahibi / UitgeverPerfect Media Groep

Genel Yayın Yönetmeni / HoofdredacteurEbubekir Turgut

Yazı İşIeri Müdürü / EindredacteurSelim Turan

Kültür ve SanatH. Kerim Ece

Müzik / MagazinSümeyye Betül Turgut

Danışma KuruluDr. Kutlay Yağmur, Orhan Selim Bayraktar, Veli Yücesan, Sadık Yemni, Sabahattin Uçar, Özcan Hıdır, Hatice Turgut, Prof. Dr. Gürkan Çelik, Mesut Dişli, Okan Akın, Drs. Armand Sağ, Ali Osman Biçen, Kasım Akdemir

Haber AraştırmaSelim Turan, Enes Akın, Özlem Özyol, Muhammed Tahtalı, Münevver Esra Turgut, Tarık Akgün, Selçuk Öztürk, Mustafa Toga, Hatice Söylemez, Banu Çelik, Savaş Boyuktipi, Ebru Özgüner, Ergün kula

Reklamlarınız için / AdvertentieTel : 020 - 614 53 63

Bu sayıda katkıda bulunanlarM. Kübra Turgut, Cezmi Doğaner, Nuray Bossink-Tuna,Kamil Kopuz, Ali Durmuş, Mehtap Kayaoğlu, Özlem Özyol, Son Haber, Fotostudio Taç

Hukuk danışmanı: Av. Ejder ve Nürsel Köse, Av. İsmet Özkara

Abone Ücreti : Hollanda Senelik 35,- euroBelçika 70,- euro. Diğer ülkeler 85,- euro

Prijs € 3,50

Platform Dergisi her ayın 15’inde yayımlanmaktadır

Sahtekarlara göz açtırmayacaklar

Ertan Torunoğulları:

Aile şirketi olarak büyük bir başarı yakaladıkHollanda’da iflas dolandırıcıları

Sagopa Kajmer: İlk şarkılarım internetten yayıldı!

YIL / JAAR 17 • NR: 166 • 15 JUNI - 15 SEPTEMBER 2014

Devlet yaptığınız yolculukları izliyor!İşsizlik ödeneği (WW) düşüyor! Şirket iflasları, işadamlarını ve halkı endişelendiriyorHangi ülke kaça vatandaşlık veriyor?‘Ev fiyatları yükselmeye devam edecek’

Ertan Torunoğulları:

DOSYA

HABER

16

Platform Dergisi 15 Haziran - 15 Temmuz Sayısı Kapağı

İlber Ortaylı’nınSeyahatnamesi

YAYIN DÜNYASI

68

• Den Haag'da iki Müslüman kadın heykeli dikildi

• Türkiye'de 2 bin 388 Hollandalı şirket var

• Ebola ile mücadele için 150 milyonluk fon

• Yeni şoförlere kötü haber

• 2015 yılı Çocuk Bakım Masrafları ödeneğinde

zam yapılacak

• Dar gelirli ailelere ekstra 100 euro

• Senato çocuk paralarının kesilmesini onayladı

• İş yeri açmak isteyenlerin sayısında azalma

• Sigorta primlerine zam kapıda

• Yurtdışındaki emekliye vergi yükü!

• Gelecek yıl kira yardımları azalacak

• Park bilgileri Vergi Dairesine iletilecek

• Yok pahasına satılan konutlar!

• Hollandaca öğrenemeyenlerin

ödenekleri kesilebilecek

• Alım gücü giderek düşüyor

• OV üzerinden 16 milyonluk hibe!

• Papa’dan itiraf gibi açıklama!Yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara ve reklamların içeriğinden reklam verenler sorumludur. Doğacak hukuki sorumluluk hiçbir şekilde dergimizi bağlamaz. Dergimizde yer alan yazı, resim, karikatür ismimiz belirtilmek süretiyle kullanılabilir. Reklamlar müsade alınmadan kesinlikle kullanılamaz.

ISSN: 1574-022638-4014-29 8-13

Yazışma adresi:Postbus 90460 • 1006 BL Amsterdam

Tel.: 020-6145363 • Fax: 020-613 24 23E-mail : [email protected]

WWW.PLATFORMDERGIS I .COM

Dağıtım:Hollanda geneli

Tasarım / Lay-out :

/pages/Platform-Dergisi/137618706296585?ref=tn_tnmn

@DergisiPlatform /pub/platform-dergisi/62/a96/634

Page 7: 167 platform eylul

Platform

Yayın Üssü’nden

EbubekirTurgut

[email protected]

Sevgili okuyucularımız,

Tatil sonrası bu ilk sayımızla yine sizlerle birlikteyiz. Umarız hepiniz sağlıklı kazasız ve belasız Hollanda’ya ikinci vatanımıza dönmüşsünüzdür. Bu ilk sa-yımız aynı zamanda Kurban Bayramı’na denk gelmesi bizleri daha da mutlu etti. İşte dergimizde yer alan konulardan bazıları:

İnanç için savaşmak ne kadar mantıklı?Ortadoğu'daki çatışmalarda çok sayıda 'Batılı militanın' yer alması dikkat-leri IŞİD'e katılan ya da bölgedeki Hıristiyanları korumaya gelen Avrupa'nın inanç savaşçılarına çevirdi.

Suriye ve Irak'ta faaliyet gösteren Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terör örgü-tünün Musul kentini ele geçirdikten sonra bölgede etkinliğini artırması ve bunun için uyguladıkları yöntemler, bölgedeki aşırıcı gruplara katılan yaban-cılar meselesini dünya gündemine taşıdı. İşte dergimizin bu sayısını inanç savaşçılarına ayırdık.

Cebimizdeki AjanlarAkıllı cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, anlık mesajlaşma program-larının kullanımı da bir hayli arttı. Programların hem bedava, hem de pratik olması iletişimi oldukça kolaylaştırıyor. En çok kullanılan programların üye sayısının toplamı milyarlarla ifade ediliyor.

Ancak bu programların mesajlaşmanın ötesinde başka vazifeler de ifade ettiğine dair ciddi deliller var. İddialara göre en popüler programlar aynı zamanda ajanlık faaliyetlerinde de bulunuyorlar.

Bu programlar cebinizdeki rehberin tamamını kopyalayarak sizin kiminle irti-batlı olduğunuzu tespit edebiliyor. Bunun yanında, yaptığınız mesajlaşmaları siz silseniz bile programlar otomatik olarak sanal bir hafızada saklıyorlar.

Tüm dinlere açık Türk camiiHollanda'nın eski başkenti Utrecht’in silüetine çifte minareli, beş katlı bir cami ekleniyor. Beş katlı binanın giriş katında alışveriş merkezi, lokanta ve kafeler yer alıyor. Birinci katında konferans salonu, kütüphane bulunan, bi-nanın diğer üç katı ise cami olarak planlanmış.

Diğer din mensuplarının ibadet etmesi için ayrılan bölüm, kütüphane ve kon-ferans salonu birinci katta yer alıyor.

Buna göre Hıristiyan, Yahudi ya da Budist, camiyi ziyaret edenler hangi dine mensup olursa olsun, burada kendi inancına göre ibadet edebilecekler. Farklı dinlere de yer ayrılması, farklı tepkilere neden oluyor. İşte biz bu tep-kileri gündeme taşıdık.

HABER

HABER

BULMACAÇengel Bulmaca81

Oturum davalarındakison gelişmeler!39

MIJN OVERPEINZINGENBuitenlands beleid51

Acı Parası Nedir?53KAZA UZMANI

KÜLTÜR-SANATŞiirler ve hikâyeler70

EVLİLİK OKULUBirbirinizi yormayın;Sadece sevin66

64

24

Göçmen emeklilereayrımcılık

Hollanda'da tüm dinlere açık Türk camii

5

Hayırlı bayramlar dileriz...

HUKUK

Page 8: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014Platform

A y ı n P a n a r o m a s ı

6

Adı ''Arkadaşlar'' konan heykelde-ki Müslüman kadınlar, modern giyimli ve mavi başörtüsü taşıyorlar.Heykeli yapan Tony van de Vorst; '' Müslüman kadınlar, Hollanda toplu-munun parçasıdır. Onları toplumdan soyutlayamazsınız.'' dedi.PVV Partisi'nden Elias van Hees, dikilen heykelin Hollanda'da ilerle-yen İslamlaşmanın bir kanıtı olduğunu söylerken, öfkeli olduğu gözlerden kaçmadı.

"Türkiye'de faaliyet gösteren 39 bin 738 adet şirketin yüzde 82'si (32 bin 598 adet) yeni, yüzde 16'sı (6 bin 195 adet) iştirak, yüzde 2'si (945 adet) şube şeklinde kurulmuştur. Söz ko-nusu şirketlerin yüzde 48'ine tekabül eden 18 bin 868'i AB ülkeleri ortaklı-dır. Yakın ve Orta Doğu Ülkeleri yüzde 26'lık bir paya tekabül eden 10 bin 261 adet şirket ile AB ülkelerini takip etmektedir. Ülkeler açısından Almanya 5 bin 891 adet şirket ile ilk sıradadır. AB ülkeleri içinde İngiltere (2 bin 723) ve Hollanda (2 bin 388) diğer önde gelen ülkelerdir. Genel toplamdaki sektörel dağılıma göre, 13 bin 685 adet uluslararası sermayeli şirket ile toptan ve perakende ticaret sektörü ilk sırada yer almaktadır. 6 bin 412 adet şirket ile gayrimenkul, kiralama ve iş

faaliyetleri sektörü ve 5 bin 541 şirket ile imalat sanayi, en fazla uluslararası sermayeli şirket bulunan diğer iki sek-tördür. İmalat sanayi içerisinde kimya (622), gıda (543) ve tekstil (512) sek-törleri şirket sayısı bakımından ön pla-na çıkmaktadır."

Dünya Bankası’ndan yapılan açıklamada Ebola salgını ile mücadele eden Afrika ülke-lerine acil yardım amacıyla 200 milyon dolar-lık bir fon oluşturulduğu belirtildi. Fondaki paranın Liberya, Sierra Leone ve Gine ile Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Dün-ya Sağlık Örgütü'ne gönderileceği belirtilen açıklamada, bu para ile ülkelerin sağlık sis-temlerinin geliştirilmeye çalışıldığı kaydedil-di. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan son açıklamada Ebola virüsü nedeniyle Batı Afrika’da şuana kadar 887 kişinin hayatını kaybettiği ve 1600 kişide de vakaya rastlan-dığı belirtildi. Pazartesi günü ortaya çıkan bilgilere göre Afrika’nın en kalabalık ülkele-rinden biri olan Nijerya’da da Ebola vakasına rastlandı.

Den Haag'da iki Müslüman kadın heykeli dikildi

Türkiye'de 2 bin 388 Hollandalı şirket var

Ebola ile müca-dele için 150 milyonluk fonDen haag Spui'de iki genç Müslüman kadının heykeli dikildi. Heykel,

iki samimi arkadaşın şehirde dolaşırken, bir yandan da tablete bakmalarını tasvir ediyor.

2014 yılı Haziran ayı sonu itibariyle Türkiye'de toplam 39 bin 738 uluslararası sermayeli şirketin faaliyet gösterdiğini dile getiren Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, şu bilgileri paylaştı:

Dünya Bankası giderek artan Ebola salgını ile mücadele için 200 milyon euro (yaklaşık 150 milyon euro) fon oluşturdu.

Page 9: 167 platform eylul

7 Platform

A y ı n P a n a r o m a s ı

Moneyview tarafından araç sigorta-ları ile ilgili olarak yapılan bir araştır-ma, acemi şoförlerin bazı durumlar-da daha fazla prim ödemek zorunda kaldığını gösterdi.

Şirket bu verilere dayanarak yaptığı açıklamasında acemi şoförlerin ola-sı bir kazandın sonucunda yüksek meblağlar ödemek zorunda kalaca-ğına dikkat çekti. Aynı şekilde hasarsız yıl özelliğinde ekside olan şoförlerin başka bir si-gorta kurumuna geçmesi de kolay olmuyor. Moneyview, 2016 yılında yürürlüğe girecek olan bazı kurallar nedeniyle tüketicilerin ne kadar prim ödeye-cekleri konusunda karışıklık yaratıl-dığına da dikkat çekti.

Hangi sigorta daha iyi? Araştırmaya göre mevcut sigorta şirketleri arasında Lancyr, Polis-voormij ve Univé tam kaskolu araç sigortası fiyatlarında öne çıkıyor, Allsecur, ANWB ve Ohra ise en iyi kalitede. Polisvoormij, Witgeld.nl ve Verze-keruzelf.nl belirli düzeyde kasko si-gortası konusunda en ucuz sigorta primlerini uygulayan şirketler. Bu sigorta şekliden en iyi kalite ise All-secur, Ohra ve Onna- onna’da. Sadece yasal sorumluluk nendeiyle temel sigorta yaptırmak isteyenler ise Onna-onna, Witgeld.nl ve Verze-keruzelf.nl’de en ucuz sigortayı yap-tıra biliyor. BU alanda en iyi kalite ise Allsecur, ANWB ve Onna-onna’ya ait.

Hükümet ortakları ve muhalefet partileri arasında yürütülen 2015 bütçe görüşmelerine yakın kay-naklara göre, önümüzdeki yıl dar gelirli ailelere yapılan yardıma zam yapıldı.Alınan bilgilere göre görüşmelerde karar verilen 500 milyarlık ek vergi indiriminden faydalanılarak yaratılan bu olanakta, taraflar arasında mutabaka-ta varıldı.

Dar gelirli ve orta sınıf vatandaşlar için düşünülen vergi indiriminin yanı sıra daha önceden verilen bir kararla yüksek gelirliler için de 500 milyonluk bir vergi indirimi uygulanacak. Çarşamba günü devam edilecek olan bütçe görüşmelerinde Eylül ayında açıklanacak 2015 Bütçesinin nihai kararının çık-ması bekleniyor.

Yarın yapılacak görüşme esnasında Savunmaya ayrılacak 2015’de 50 milyonluk, 2016 yılında 150 milyonluk ve 2017 yılında da 100 milyon euroluk bütçenin görüşüleceği, kabul edilmesi halinde de 2016 yılının ek bütçesinden kesinti yapılabilinece-ği belirtiliyor.Vergi indiriminin genel anlamda hane halkına rahatlık getireceği ancak emekliler gibi bazı grupların bu değişişimden çok fazla yararlanama-yacağı da gelen haberler arasında yer alıyor.

Yeni şoförlere kötü haber 2015 yılı Çocuk Bakım Masrafları ödeneğinde zam yapılacak

Yapılan bir araştırmaya göre şöför koltuğuna oturan acemi sürücüler, 5 yıllık hasarsız süre dolmadan kaza yaptıklarında, sigorta prim miktarları da 200 ila 300 euro kadar artıyor.

Çocuklarını geçimi konusunda zorla-nan ebeveynlere bütçe görüşme-lerinden güzel haberler çıktı. 2015 yılı Çocuk Bakım Masrafları ödeneğinde zam yapılacak.

Page 10: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 8Platform

A y ı n P a n o r a m a s ı

Parlamentonun üst kanadını Bakan Ascher’ın hazırladığı yasa tasarısı ele alındı. Çocuk paralarının Avrupa Birliği (AB) dışına ihracına son verilmesinin öngörüldüğü yasa tasarısı hükümet ortağı VVD (Liberal Parti) ve muhalefet partilerinden Özgürlük Partisi (PVV)

Hristiyan Demokratlar Parti (CDA), Hollanda Ortodoks Reform Partisi (SGP) ve Hristiyan Birlik (CU) partileri tarafından destek gördü.Senato’da yapılan oylamada İşçi Par-tisi (PvdA), Sosyalist Parti (SP), Yeşil Sol (GL), Demokratlar 66 (D66), Hay-vanlar Partisi (PvdD), Bağımsız Senato Grubu (OSF) ve 50Plus partileri ise ret oyu kullandı.Bakan Asscher alınan bu karar sonra-sında yaptığı açıklamada, Senato’nun yasaya yeşil ışık yakmasından dolayı memnun olduğunu belirtti.

Alman teşvik bankası KfW'nin yeni veri-lerine göre geçen yıl kurulan şirketlerin yüzde 21'i göçmenler tarafından ku-ruldu. Bir yıl öncesi bu oran yüzde 19 olarak bildirilmişti. Geçen yıl Almanya'da genel olarak toplam 868 bin kişi ser-best meslek hayatına atıldı. Bir yıl ön-cesine göre ticarete atılanların sayısı 93 bin kişi arttı. KfW'nin verdiği bilgiye göre 2008 ve 2013 yılları arasında Alman ti-caret alanında faaliyet gösteren en fazla sayıda göçmen grubunu Türkler oluş-turuyor. 2013'te yabancılardan şirket kuranların yüzde 21'i Türklerden, yüzde 10'u Rus kökenli, yüzde 7'si Polonyalı ve yüzde 5'i de İtalyan. KfW raporunda, serbest mesleğe ilgi duyan göçmenle-rin Almanya'da yeni şirketler kurulma-sında ve yeni iş imkanları sağlanmasın-

da önemli bir rol oynadıkları kaydedildi. Göçmenlerin ticari faaliyetlerde çok atıl-gan oldukları, iş alanları bakımından ha-talı kararlar alsalar bile, yoğun bir şekilde çalışarak, işçi de çalıştırdıkları belirtildi. Ancak göçmenler tarafından kurulan şirketlerden yeniden kapananların sayı-sında da bir artış görüldü. Toplam üç yıl içinde genelde kapanan şirketlerin ora-nı yüzde 30 iken, göçmenler tarafından kurulan şirketlerden kapananların oranı yüzde 39'u buldu.

Sağlık Bakanı Edith Schippers’ın meclise sunduğu önergede, yurtdışından hasta tedavi etmenin Sağlık sektörü için avantajlı olacağını belirtmişti. Financieele Dagblad konuyla ilgi-li yaptığı haberde, ‘sağlık turizmi’ adı verilen yöntemin Hollanda tarafından uygulanması-nın mümkün olduğu ifade ediliyor.Hollanda hastanelerinde sunulan kalite-li hizmet ve uygun fiyatlarla yurtdışından Hollanda’ya hasta çekmenin planları yapılıyor. Bakan Schippers’de hastanelerin bu konuda çalışmalarını artırmalarını istiyor. Yurtdışın-dan fazla ilgi görmeyen Hollanda hastaneleri uygulayacakları yeni projelerle yurtdışından daha fazla hastanın Hollanda’da tedavi olma-sını cazip hale getirecek. Amsterdam VU tıp merkezi, Kızıl Hac Hastanesi Beverwijk ve Heerlen’da bulunan Atrium medical merkezi, sağlık turizmi ile ilgili planları olduklarını açık-ladı. Bu konuda çalışmalarının olduğunu ve alanı genişletmek istediğini belirttile

Çocuk paraları AB dışına gönderilmeyecek

Almanya'da Girişimcilikte Türkler önde

Hollanda has-taneleri gözünü yurtdışına diktiSosyal İşler Bakanı Lodewijk Asscher tarafından hazırlanan ve

Temsilciler Meclisince de kabul edilen çocuk paralarının Avrupa Birliği dışına ihracına getirilen yasakla ilgili yasa tasarısı, Senato tarafından da kabul edildi.

Almanya'da geçen yıl yeni şirketlerin yüzde 21'i göçmenler tarafından kuruldu, yabancılar tarafından kurulan şirketlerde onbinlerce kişi çalışma imkanı buluyor.

Hollanda sağlık sektöründe yaşanan ekonomik krizi yurtdışından gelen hastaları tedavi ederek gidermeye çalışacak.

Page 11: 167 platform eylul

9 Platform

A y ı n P a n o r a m a s ı

Mert Ventilatie

Van Heusdestraat 34 b3023 RV Rotterdam

Mert AlkaçM: 06-22 78 74 43M: 06-83 23 18 33

E : [email protected] : [email protected]

Horeca ventilatie - Afzuigmotoren - AfzuigkappenLuchtbehandelingsapparaten - Installatie & Onderhoud

Hollanda hükümetinin ülkedeki Müslü-man gençlerin radikalleşmesini önle-mek amacıyla bir dizi tedbir üzerinde çalıştığı bildirildi. Başbakan Yardımcısı ve Uyumdan Sorumlu Bakan Lodewijk Asscher, de Telegraaf gazetesine yaptı-ğı açıklamada, bu kapsamda toplumda nefret söyleminde bulunan imamlara karşı ve radikal gruplara katılmak isteyen gençlerin engellenmesi için bir önlemler alacaklarını söyledi.Güvenlik ve Adalet Bakanı ile önlemler paketi üzerinde çalıştıklarını kaydeden Asscher, kendileri açısından önem taşı-yan şeyin hukuk devleti ve güvenlik oldu-ğunu belirtti. Asscher, sahip oldukları din özgürlü-

ğünün istismar edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, barışçıl amaçlar dışında konuşma yapmak üzere Hollanda'ya ge-lecek imamlara Vize verilmeyeceğini ifa-de etti. Aynı şekilde Hollanda'da yetişen ama nefret söylemlerinde bulunan imam-larla da mücadele edeceklerini kayde-den Asscher, bu tür kimselerle belediye başkanları kanalıyla görüşüleceğini dile getirdi. Asscher, Avrupa'dan Suriye'ye savaşmaya giden gençlerin bulunduğu-nu, bunun önüne geçmek ve radikal-leşmeyi önlemek için uluslararası tecrü-belere bakacaklarını söyledi. Başbakan Yardımcısı, bu çerçevede toplumda anahtar görevi gören isimlerden destek alınabileceğini bildirdi.

Müslüman Gençlerin Radikalleşmesini Önlemek İçin Tedbir AlacakHükümetin tedbir paketine göre, nefret söyleminde bulunan imamlar denetlenecek, gerekirse bu imamlara vize verilmeyecek.

Page 12: 167 platform eylul

A y ı n P a n o r a m a s ı

15 Eylül-15 Ekim 2014Platform

Avrupa Birliği tarafından 2004 yılında, havayolu ile seyahat eden yolcuların haklarına dair yönetmelik yürürlüğe koyuldu1.

Haklarınız nelerdir?

Gecikme

Yönetmeliğe göre gecikme olduğu taktirde uçuşun planlanan varış zamanı dikkate alınma-lıdır. Yolcuların tazminat hakları aşağıdaki kilo-metrelere ve gecikmelere göre belirlenmiştir:

• 1500 km veya daha kısa uçuşlar için 2 saat gecikme, 250 Avro’nun Türk Lirası tazminat hakkı verir.

• 1500 ile 3500 km arası uçuşlar için 3 saat gecikme, 400 Avro’nun Türk Lirası tazmi-nat hakkı verir,

• 3500 km den daha uzun uçuşlar için 4 saat gecikme, 600 Avro’nun Türk Lirası tazminat hakkı verir,

İptal

Yönetmeliğe göre uçuşunuz iptal edildiği taktirde iki seçeneğiniz var: yeni bir bilet hakkınız veya paranızı geri isteyebilirsiniz. Bazı durumlarda ayriyeten bir tazminat hakkınız da var. Tazminat hakkınız yukarıda yazan gecikme tazminatlarıyla aynıdır.

Bu tazminat hakkı bazı durumlar-da geçerli değildir:

• Yoğun sis veya yoğun kar yağışı gibi olağa-nüstü durumlar

• Havayolu şirketi iptali uçuşunuzdan en az iki hafta önceden bildirdiği taktirde

• Havayolu şirketi iptali uçuşunuzdan 14 ila 7 gün arasında bildirdiği takdirde. Ve size aynı gün alternatif bir uçuş sunduğunda.

Bu uçuş ilk uçuşun planlanan zamandan en fazla iki saat önce kalkabilir veya en geç 4 saat içinde planlanan yere ulaşırsınız.

• Havayolu şirketi iptali en az 7 gün öncesin-den bilgilendirdiğinde. Aynı gün bir alter-natif sunulur. Bu uçuş ilk uçuşun planlanan zamandan en fazla bir saat önce kalkabilir veya en geç 2 saat içinde planlanan yere ulaşırsınız

Kimler bu haklardan yararlanabilir?

Bu yönetmelik hem Türk fi rmaların hem de diğer Avrupa fi rmaların yolcularını kapsar. Bu yönetmenlik Türkiye deki hem iç hat hem de dış hat uçuşları kapsamı içindedir. Mesela, THY ‘ile gerçekleştirdiğiniz hem Amsterdam- İstanbul seferi hem de İstanbul-Kayseri seferi bu yönetmenliğin kapsama alanındadır. Bu yönetmenlik Yabancı menşeli bir uçak fi rma-sının sadece Türkiye’deki havaalanlarından gerçekleştirdikleri uçuşlar için geçerlidir. Mesela, Lufthansa’nın İstanbul- Köln seferi bu yönetmenliğin kapsama alanına girer. Ancak Lufthansa’nın Köln-İstanbul seferi bu yönet-menliğin kapsama alanına girmez.

Mr. Hilal Paksoy-DemirDetaylı bilgi için bana ulaşabilirsiniz.

Legal Account.nlMr. Hilal Demir­PaksoyJuriste/ hukukçu

J.L. van Rijweg 722713 JA Zoetermeer+31(0) 79 34 31 432+31(0) 79 34 27 101+31(0) 681 32 06 38

[email protected]

TFM

1Avrupa Birliğinin 261/2004 sayılı tüzüğü

Uçuşunuz gecikti veya iptal mi edildi? Haklarınızı bilin

Sosyal İşlerden sorumlu Devlet Bakanı Jetta Klijnsma (PvdA) tarafından asgari gelirle yaşayan çiftlere bir defaya mah-sus olmak üzere 100 euro’luk destek verilmesini öngören kanun teklifi mec-lis tarafından onaylandı.

Tek ebeveynlere 90 euro ve tek ya-şayanlara ise 70 euro verilecek. Hükümet, alınan bu tedbirle dar gelirli ailelerin uğradığı satın alma gücü kay-bını asgari ölçüde de olsa telafi etmek istiyor. 2014 yılı için bütçede buna yö-nelik bir defalık yetmiş milyon Euro bir

kenara koyulmuştu. Kanun teklifi son-baharda senatoda görüşülecek. Dar gelirli ailelere bu yardımın Noel öncesi ödenmesi hedefleniyor. Bu ekstra ödemeyi belediyeler ve/veya Sosyal Sigortalar yapacak. Ödenekler, sosyal yardım (bijstand) alanlara ve sosyal yardım seviyesinden yüzde 110 oranında bir maksimum bir gelire sahip olan kişilere yapılacak. Böylece, sosyal ödenek alanların yanı sıra, düşük ücretle çalışanlar ile diğer bir tür ödenek alan dar gelirliler de bu ödenekten yararlanabilecekler. Ödeneğin yapılabilmesini yasal bir dayanağa kavuşturmak için Sosyal Yardım Yasası geçici olarak yeniden düzenlenecek.

Ebeveynler için mali düzenlemelerde kesintiye gidilmesi planları senatonun büyük çoğunluğu tarafından kabul edildi. Aralarında çocuk paraları (kin-derbijslag) ve çocuğa bağlı ek yardım (kind gebonden budget) gibi 11 uygu-lama 4’e indirilecek. Hükümet bu kesintilerle birlikte toplam 500 milyon euro tasarruf sağlamayı hedefliyor. Şuandaki sistemde çocuk paralarının devlete toplam maliyetinin 10 milyar euroyu bulduğu belirtiliyor.Koalisyon ortakları VVD ve PvdA’nın yanı sıra muhalefet partilerinden D66, CU, SGP ve CDA’lı senatörler de Sos-yal İşler ve Çalışma Bakanı Lodewijk Assher tarafından hazırlanan bu yasa

tasarısına onay verdi.Yeni yasanın önümüzdeki yıldan itiba-ren yürürlüğe gireceği belirtiliyor.

ING ekonomi servisinin Ticaret Odası veri-lerine dayanarak yaptığı açıklamaya göre, 2014 yılı ilk altı aylık döneminde piyasaya adım atan starterların sayısı yüzde 2 düşerek ortalama 68 bin kişiye geriledi.Yeni girişimciler arasında en büyük düşüş toptan satış alanında görüldüğünü belirten uzmanlar (Örneğin, gıdalar veya otomobil parçaları ticareti şirketleri), ticari hizmetler-de de bir gerileme olduğunu söylüyor. Öte yandan kurumsal eğitim, spor salonları ve sürücü kurslarında da bir gerileme olduğu belirtiliyor. Bu yıl daha fazla ulaşılabilirliği olan horeka ve inşaat sektörü ise en popüler iş alanları oldu. Marangozluk ya da makine ve ekipman montajcılığı gibi endüstri kolları da yeni giri-şimcilerin odak noktasında.Ticari hizmetlerdeki yeni girişimcilerin ora-nı yüzde 34 olurken, perakende, inşaat ve sağlık alanındaki girişimci oranları yüzde 10 civarında görülüyor.ING bu yılın sonunda ticarete atılan starter sayısının geçen yıldan 3 bin kişi düşük ola-rak, 126 bin kişi olacağını tahmin ediyor.

Dar gelirli ailelere ekstra 100 euro

Senato çocuk paralarının kesilmesini onayladı

İş yeri açmak isteyenlerin sayı-sında azalma

Dar gelirli ailelere (minima) bu yıl ekstra 100 euro’luk bir destek verilecek.

Parlamentonu üst kanadı olan Senato’da bakılan yasa teklifi kabul edildi. Çocuklu ailelerin aldığı bazı ödeneklerde kesinti yapılacak.

Geçtiğimiz yıl yeni bir işyeri açmaya yeltenen starter pozisyonundaki girişimcilerin sayısının yükselmesine rağmen, bu yılın ilk yarısında alınan sonuçlar, bu yükselişin düşme eğiliminde olduğunu ortaya çıkarttı.

Page 13: 167 platform eylul

11 Platform

A y ı n P a n o r a m a s ı

Avrupa Birliği tarafından 2004 yılında, havayolu ile seyahat eden yolcuların haklarına dair yönetmelik yürürlüğe koyuldu1.

Haklarınız nelerdir?

Gecikme

Yönetmeliğe göre gecikme olduğu taktirde uçuşun planlanan varış zamanı dikkate alınma-lıdır. Yolcuların tazminat hakları aşağıdaki kilo-metrelere ve gecikmelere göre belirlenmiştir:

• 1500 km veya daha kısa uçuşlar için 2 saat gecikme, 250 Avro’nun Türk Lirası tazminat hakkı verir.

• 1500 ile 3500 km arası uçuşlar için 3 saat gecikme, 400 Avro’nun Türk Lirası tazmi-nat hakkı verir,

• 3500 km den daha uzun uçuşlar için 4 saat gecikme, 600 Avro’nun Türk Lirası tazminat hakkı verir,

İptal

Yönetmeliğe göre uçuşunuz iptal edildiği taktirde iki seçeneğiniz var: yeni bir bilet hakkınız veya paranızı geri isteyebilirsiniz. Bazı durumlarda ayriyeten bir tazminat hakkınız da var. Tazminat hakkınız yukarıda yazan gecikme tazminatlarıyla aynıdır.

Bu tazminat hakkı bazı durumlar-da geçerli değildir:

• Yoğun sis veya yoğun kar yağışı gibi olağa-nüstü durumlar

• Havayolu şirketi iptali uçuşunuzdan en az iki hafta önceden bildirdiği taktirde

• Havayolu şirketi iptali uçuşunuzdan 14 ila 7 gün arasında bildirdiği takdirde. Ve size aynı gün alternatif bir uçuş sunduğunda.

Bu uçuş ilk uçuşun planlanan zamandan en fazla iki saat önce kalkabilir veya en geç 4 saat içinde planlanan yere ulaşırsınız.

• Havayolu şirketi iptali en az 7 gün öncesin-den bilgilendirdiğinde. Aynı gün bir alter-natif sunulur. Bu uçuş ilk uçuşun planlanan zamandan en fazla bir saat önce kalkabilir veya en geç 2 saat içinde planlanan yere ulaşırsınız

Kimler bu haklardan yararlanabilir?

Bu yönetmelik hem Türk fi rmaların hem de diğer Avrupa fi rmaların yolcularını kapsar. Bu yönetmenlik Türkiye deki hem iç hat hem de dış hat uçuşları kapsamı içindedir. Mesela, THY ‘ile gerçekleştirdiğiniz hem Amsterdam- İstanbul seferi hem de İstanbul-Kayseri seferi bu yönetmenliğin kapsama alanındadır. Bu yönetmenlik Yabancı menşeli bir uçak fi rma-sının sadece Türkiye’deki havaalanlarından gerçekleştirdikleri uçuşlar için geçerlidir. Mesela, Lufthansa’nın İstanbul- Köln seferi bu yönetmenliğin kapsama alanına girer. Ancak Lufthansa’nın Köln-İstanbul seferi bu yönet-menliğin kapsama alanına girmez.

Mr. Hilal Paksoy-DemirDetaylı bilgi için bana ulaşabilirsiniz.

Legal Account.nlMr. Hilal Demir­PaksoyJuriste/ hukukçu

J.L. van Rijweg 722713 JA Zoetermeer+31(0) 79 34 31 432+31(0) 79 34 27 101+31(0) 681 32 06 38

[email protected]

TFM

1Avrupa Birliğinin 261/2004 sayılı tüzüğü

Uçuşunuz gecikti veya iptal mi edildi? Haklarınızı bilin

Page 14: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 12Platform

A y ı n P a n o r a m a s ı

Duymadım, Bilmiyordum,

Görmedim Demeyin!• Hollanda’da bu işi yapan ilk Türk ve Müslüman oluşumuz.

• Fiyatlardaki farkımız. • Dij ital tartı ile tartmamız.• Yok saat 5’i geçti, yok hafta sonu kapalıyız, demeyişimiz.• İşten veya evinizde birikmiş kablonuzu gelip almamız.FA

RKIM

IZ:

VIHB TescilliVIHB Gecertifi ceerd

Elinde her türlü KABLO ve BAKIR olanlar; bizden fi yat almadan başka yere vermeyin !..

VAN OESTENDESTRAAT 28, 3083 ME ROTTERDAM (Charlos) • MOB.: 06-26 787 344 • [email protected]

06-41 977 380WWW.KERVANMETAALRECYCLING.NL

24SAATSERViSiMiZ

Hükümet ortakları ve muhalefet par-tileri D66, CU ve SGP arasında yü-rütülen 2015 bütçe görüşmelerine yakın kaynaklardan alınan bilgilere göre, önümüzdeki yıl sağlık prim be-delleri zamlanacak. Eğer sızan bu bilgiler doğru ise mecburi olarak vatandaşın ödemesi gereken “Eigen risico“, yani kişinin kendi cebinden ödemesi gereken ek prim miktarları, yıllık olarak 100 euronun üzerinde zamlanacak gibi gözüküyor. Yıllık prim miktarı 1215 euro Taraflar arasında yürütülen görüş-melerden alınan bilgilerde yıllık prim

miktarı 1215 euro’ya çıkacak. Bu miktar geçen yılki prim miktarları ile kıyaslandığında yaklaşık 114 euro-luk bir zam anlamına geliyor. Belirlenen bu miktarlar sonuçta sağlık sigorta şirketleri için kılavuz niteliği taşıyacak. Sigorta primlerinin artışının başlıca nedenleri arasın-da, sağlık alanında birçok kalemin belediyelere devredilmesi ve sağlık sigortasında normalin üstünde öde-me yapan işverenin bu açığının yasa ile telafi edilmesi gelmekte.

Basına sızan bu bilgi henüz Sağlık Bakanı Schippers tarafından teyit edilm değil. 2015 bütçesi son ve nihai kararı ise 16 Eylül günü yapıla-cak Bütçe açıklamalarına bağlı.

Sigorta primlerine zam kapıdaYürütülen bütçe görüşmelerinden kötü haber çıktı. Basına sızan bilgilere göre önümüzdeki yıl sağlık prim bedelleri aylık miktarları 10 euro kadar zamlanacak.

Hollanda’nın Almanya ile vardığı anlaş-ma Almanya’da ikamet eden emekli Hollandalıların yoğun tepkilerine neden oldu.

Hollanda ile Almanya arasında varılan yeni an-laşmaya göre, Almanya’da ikamet eden emekli Hollandalılar önümüzdeki yıldan itibaren vergi ödemek zorunda kalacak. Eldeki verilere göre 5 bin 500 emekli Hollandalı halen Almanya’da ikamet etmekte. Ancak bu kişi-ler önümüzdeki yıl yürürlüğe girecek değişiklikle birlikte, gelirlerinin neredeyse çeyreğine yakınını vergiye ödemek zorunda olacak. Financieele Dagblad gazetesinin haberine göre Almanya’da ikamet eden emekliler, bu konu-da Maliyeden sorumlu Devlet Sekreteri Eric Wiebes’dan bir yanıt bekliyorlar ancak ne Devlet Sekreterinden ne de meclisten bekledikleri ce-vap bir türlü gelmiyor. Yürürlüğe girmesi beklenen değişikliğe göre, yıllık emeklilik maaşı veya sosyal ödenek miktarı toplamı 15.000 euroyu geçen bir emekli vergi ödemek zorunda kalacak.

Yurtdışındaki emekliye vergi yükü!

Page 15: 167 platform eylul

13 Platform

A y ı n P a n o r a m a s ı

Duymadım, Bilmiyordum,

Görmedim Demeyin!• Hollanda’da bu işi yapan ilk Türk ve Müslüman oluşumuz.

• Fiyatlardaki farkımız. • Dij ital tartı ile tartmamız.• Yok saat 5’i geçti, yok hafta sonu kapalıyız, demeyişimiz.• İşten veya evinizde birikmiş kablonuzu gelip almamız.FA

RKIM

IZ:

VIHB TescilliVIHB Gecertifi ceerd

Elinde her türlü KABLO ve BAKIR olanlar; bizden fi yat almadan başka yere vermeyin !..

VAN OESTENDESTRAAT 28, 3083 ME ROTTERDAM (Charlos) • MOB.: 06-26 787 344 • [email protected]

06-41 977 380WWW.KERVANMETAALRECYCLING.NL

24SAATSERViSiMiZ

Bütçe harcamalarının geçici rakamlarının yer aldığı İlkbahar hesaplamalarında yer alan bilgilere göre önümüzdeki yıl kira yardımdım paralarında yaklaşık olarak 2,5 euro indirime gidilecek. Bunun nedeni ise kira yardım ödeneklerinde 31 milyon euroluk kesinti yapılmasının planlanması. Bakanlığın bu açı-ğı kendileri tarafından telafi edeceğinin açıklandığı mektupta, kira yardımı ödeneklerinin toplamının Konut ve Kamu İşleri bakanlığının bütçesinin yüzde 90’ına denk geldiği bu nedenle kesintiden başka bir çıkar yolun olmadığına dikkat çekildi. Maliye Bakanı Jeroen Dijsselbloem’da Temsilciler Meclisine gön-derdiği bir açıklamada, Blok’ın sözlerine gönderme yaparak satın alma gücü hakkında karar verilirken kesintilerin dikkate alındığını, bu nedenle de kira yardımında olası bir kesintinin mümkün olduğunu belirtti. Kira parası yardımı ile ilgili taslak son karar için Senato ve Temsilciler Meclisi'nin sunuldu.

Birçoğumuzun bildiği gibi özel-likle internet üzerinden verilen ilanlarla ikamet adresi olarak su-nulan adresler, İçişleri Bakanlı-ğının incelemesine girdi. Belirli bir ücret karşılığı kayıt yaptırılan ancak bu adreste oturmayan ki-şileri ilgilendiren İçişleri Bakan-lığı açıklamasında, kısa bir süre önce internet üzerinden verilen ilanların sıkı kontrolüne başlan-dığına dikkat çekildi.

Metro gazetesinin haberine göre bu sıkı denetimin gerek-çesi, kişinin belediye kaydının olduğu ancak oturmadığı bu adreslerin ödenek dolandırı-cılığı gibi olaylarda kullanılma

ihtimalinin yüksek olması. Haberde “kayıt adresleri”nin (inschrijfadres) yasadışı yollardan odasını veya evini kiraya verenlerin ve yakalanmak is-temeyen kriminallerin tarafından da kullanıldığına dikkat çekiliyor.

Bakanlık sözcüsü, bu şekilde yapılan adres kayıtlarında kişilerin devlete yakalanmadan kalmayı amaçladığını vurguladı.İnternet üzerinden kayıt adresi ilanı verenlerle telefon aracılığı ile bağlan-tı kurulacağı belirtilen haberde, Belediyelerinde bu durumdan haberdar edildiği hatırlatıldı. Bilindiği üzere bu yılın başından itibaren olası bir hu-kuksuzluk fark edilmesi halinde belediyelerde ev sahiplerine para cezası verme hakkına sahipler.

Gelecek yıl kira yardımları azalacak

Oturmadığı halde adres gösterenler dikkat!

Konut Bakanı Stef Blok tarafından Meclise gönderilen bir yazıda, önümüzdeki yıl verilecek olan kira yardım paralarında indirime gidileceği belirtildi.

Hollanda’da oturan her vatandaşın bir ikamet adresinin olma zorunluluğu bulunuyor. Kaçak pozisyonuna düşmemek isteyen kişiler internet üzerinden ayarladıkları adreslere kayıt yaptırıyor. İçişleri Bakanlığı bu uygulamayı mercek altına aldı.

Page 16: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 14Platform

A y ı n P a n o r a m a s ı

Vergi Dairesi ve SMS Parking şirketi arasın-da geçtiğimiz yıl ortaya çıkan anlaşmazlıkta son nokta olan Yüksek Mahkeme bugün ka-rarını verdi. Den Bosch Yüksek Mahkeme-sinde bakılan davada hakim, Vergi dairesini haklı buldu. BU karar uyarınca SMS Parking elde bulunan verileri Vergi Dairesine iletmek zorunda kalacak.Bilindiği üzere geçtiğimiz yıl Vergi Dairesi, özellikle şirketlerin adına kiralanan araçların özel istekler doğrultusunda kullanımını or-taya çıkartmak istemiyle, SMS Parking şir-ketinden hem 2013 hem de 2012 müşteri verilerini istemişti. Ancak şirketin bu bilgileri vermek istememsi üzerine, kuurm şirkete karşı dava açmıştı.Geçen yıl bakılan davada Den Bosh mahke-mesi hakimi Vergi Dairesinin istediği bilgilerin kişiye özel hassas bilgiler olduğuna ve talep edildiği üzere kuruma tahsis edilemeyeceği-ne hükmetmişti. Hakim ayrıca SMS Parking şirketinin müşterilerine ait olan bilgileri giz-lilik kurallarına uygun şekilde sakladığını ve bunun da güdülen amaca uygun olduğunu belirtmişti.

Park bilgileri Vergi Dairesine iletilecekPark edilen aracın ücretinin akıllı telefonlar sayesinde ödenmesine olanak sağlayan SMS Parking, Vergi Dairesine karşı açılan Yüksek Mahkemeyi kaybetti.

Yapılan bir araştırmaya göre yılın ilk altı aylık bölümünde 63 bin konut satışa çıktı bunların 21 bini büyük borçla sa-tıldı. Hollanda Emlakçılar Birliği (NVM) ve Merkezi İstatistik Bürosu (CBS) bu ay içinde yaptıkları açıklamalarda konut piyasasını geliştiğini belirtse de No-terler Ağı, piyasanın iyileştiğini söy-lemenin henüz erken olduğunu dile getiriyor. Noterler Ağı hukuki Direktörü Lucien-ne van der Geld’e göre konut piyasa-sındaki iyileşme trendine göre halen daha sorunlar yaşanmaya devam edi-yor. “Kendi yaptığımız araştırmalara göre alıcıların yüzde 45’i yeni piyasa-ya giren starterlardan oluşuyor” diyen van der Geld, bu durmun piyasadaki akışı canlandırmadığına dikkat çekti. Hollanda’da 1,4 milyondan fazla evin ipotek borcu bulunduğunu belirten

van der Geld, bunun anca evin sa-tıldığı anda görüldüğünü belirtiyor. Özelikle boşanmalarla birlikte zorunlu olarak evlerin satışa çıkartan çiftlerin bu durumdan daha çok etkilendiklerini gördüklerini belirten direktör, bu kişi-lerin konut piyasasındaki gelişmeleri bekleyemeyeceğini vurguluyor. Noterler Ağının yaptığı araştırmaya göre her 4 satıcıdan biri boşanma so-nucu evini elden çıkartıyor ve bunların yarısı ipotek borçlusu olan evler.

Yok pahasına satılan konutlar!

Büyük Noterler Ağı verilerine göre satışı yapılan her üç konuttan biri değerinin çok altında el değiştiriyor.

Page 17: 167 platform eylul

15 Platform

A y ı n P a n o r a m a s ı

� İpotek işlemleri � Hayat ve Kaza Sigortaları � Emeklilik Sigortaları � Emlak işlemleri � Kredi fasiliteleri

HİZMETLERİMİZ

Facebook (https://www.facebook.com/UYTAMadvies?ref=hl)

Twitter (https://twitter.com/UYTAMadvies )

Linkedin (https://www.linkedin.com/pub/senol-uyrum/3b/358/396)

ZUIDERPARKLAAN 2632574 GA DEN HAAG

+31 (0)70 392 27 00+31 (0)70 346 63 [email protected]

Page 18: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 16Platform

D o s y a

Avrupa'nın inanç

savaşçıları

IŞİD'e karşı savaşan örgütler içindeki Avrupalıların sayısı dikkat çekiyor.

Ortadoğu'daki çatışmalarda çok sayıda 'Batılı militanın' yer alması dikkatleri

IŞİD'e katılan ya da bölgedeki Hristiyan-ları korumaya gelen Avrupa'nın inanç

savaşçılarına çevirdi.

Tarık Okan

Page 19: 167 platform eylul

Platform

D o s y a

17

Page 20: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 18Platform

D o s y a

Suriye ve Irak'ta faaliyet gösteren Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) te-rör örgütünün Musul kentini ele

geçirdikten sonra bölgede etkinliğini ar-tırması ve bunun için uyguladıkları yön-temler, bölgedeki aşırıcı gruplara katılan yabancılar meselesini dünya gündemi-ne taşıdı.

Anadolu Ajansı (AA) muhabirleri, Irak ve Suriye'ye savaşmaya giden Avrupalılarla ilgili resmi raporlar, açıklamalar, düşün-ce kuruluşlarının araştırmaları ve uzman görüşleri doğrultusunda kapsamlı bir çalışma yaptı.

Irak'ta ve Suriye'deki çatışmalarda yer almak üzere bölgeye giden militanlar,

Avrupa'da en fazla Fransa, İngiltere ve Almanya'dan yola çıkıyor. Müslüman göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Fransa'dan bugüne kadar yaklaşık 900, İngiltere'den 500 ve Almanya'dan da 400 civarında kişinin savaşmak için Irak ve Suriye'ye gittiği ifade ediliyor.

Merkezi Amerika'da bulunan ve güven-lik araştırmaları yapan "Soufan Group" adlı şirketin hazırladığı rapora göre, Batılı ülkelerden 2 bin 500'den fazla savaşçı, Irak ve Suriye'de IŞİD safları-na katıldı. Raporda, savaşçıların çoğu-nun 18-29 yaş aralığındaki gençlerden oluştuğu, savaşçıların yaşının giderek

küçüldüğü, herhangi bir askeri eğitim almadan bölgeye gittikleri kaydediliyor. Müslüman olmayan ülkelerden Irak ve Suriye'ye gidenlerin büyük kısmının İslamiyet'i sonradan kabul etmiş kişiler olduğu belirtiliyor.

Bölgede sayıları binlerle ifade edilen yabancı savaşçılar, dini koruma vazifesi-ni yerine getirmeyi, sempati duydukları örgütlere yardım etmeyi ve aynı inanca sahip oldukları insanları korumayı ey-lemlerine gerekçe gösteriyor.

Avrupa polis teşkilatı Europol'ün 2014 terörizm raporunda, Suriye'ye savaşma-ya giden Avrupalıların sayısının sürekli arttığı belirtilerek, "İç savaş devam et-

tikçe Suriye, savaşmak için Avrupa Bir-liği (AB) üyelerinden gidenlerin tercihi olmaya devam edecek. Suriye'deki sa-vaşın AB için oluşturduğu tehdit muhte-melen katlanarak büyüyecek. Çatışma bölgelerine giden Avrupalı savaşçılar dönüşlerinde tüm AB üyeleri için artan bir tehdit olarak değerlendiriliyor" ifade-si yer aldı.

Alman istihbaratı geri dönenleri izliyor

Yaklaşık 5 milyon Müslümanın yaşadığı Almanya'daki resmi rakamlara göre, Irak ve Suriye’ye savaşmak için giden 400

kişiden 100'ü geri döndü ve bunların yarısı 25 yaşından küçük. Almanya'dan gidenler arasında, orduda daha önce görev yapmış 20 kişinin bulunduğu iddi-alar arasında yer alıyor. Bu kişilerin, as-keri eğitim almış olmaları sebebiyle IŞİD için önemli olacağı savunuluyor.

Almanya İçişleri Bakanlığı, Avrupa genelinde ise 2 binden fazla kişinin Suriye’ye veya Irak’a savaşmak için git-tiğini belirtiyor. Resmi raporlarda, savaş bölgelerine Avrupa'dan gidenlerden yüzlercesinin öldüğü, bazılarının ise hayal kırıklığı yaşayarak geri döndüğü, şimdi ise şiddeti reddettikleri aktarılıyor. Savaş bölgelerinden dönenleri güven-lik açısından tehdit olarak gören Alman

istihbaratının bu kişileri izlediği, savaş bölgelerine gitmek isteyenleri de engel-lemeye çalıştığı biliniyor.

Alman hükümeti ise konuya temkinli yaklaşıyor. İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere'nin geri dönenlerin tümünün potansiyel terörist olarak sınıflandırı-lamayacağını söylemesi bu konudaki yaklaşımı ortaya koyuyor. Buna karşı-lık, son dönemde savaşa katılanların Almanya’ya girişlerinin engellenmesi ko-nusunda bazı talepler dillendiriliyor. Böl-geye gidenlerin büyük bir bölümünün Alman vatandaşı olması ve yabancıların da ülkede sürekli oturma izni bulunma-

Page 21: 167 platform eylul

19 Platform

D o s y a

sı, bu talebin hukuki açıdan uygulan-masını güçleştiriyor. Bazı siyasetçiler ise bu kişilerin Alman vatandaşlığından çıkartılmasını istiyor.

Fransa'dan gidenlerin yüzde 20'si sonradan Müslüman olanlar

Fransa’dan Suriye ve Irak’a savaşmaya gidenlerin sayısının ise yaklaşık 900 civarında olduğu, resmi verilere göre sadece Suriye’ye 332 kişinin gittiği, bunlardan 100'ünün geri döndüğü ifa-de ediliyor. Savaşçıların çoğunluğunu erkekler oluşturuyor ancak her geçen gün savaş bölgesine giden kadınla-

rın sayısı artıyor. Yabancı savaşçıların üçte ikisi Fransız vatandaşıyken yüzde 20’sinin sonradan İslamiyeti kabul eden Fransızlar olduğu vurgulanıyor. IŞİD’e katılan savaşçıların en fazla internette yapılan propagandadan etkilendiği kay-dediliyor.

IŞİD saflarında savaşanlara yönelik Fransa ciddi tedbirler almak için somut adımlar atıyor. Fransa’dan savaş bölge-lerine gidenlerin kontrolü için çıkarılan yasa, mevcut terörle mücadele yasasını da güçlendiren önlemler içeriyor. Buna göre, savaş bölgelerine gitme şüphesi taşıdığı belirlenen kişilerin pasaportları

Schengen bölgesinin dışında geçersiz hale getiriliyor. Bu yasağı delerek çıkış yapanlar hakkında ise uluslararası yaka-lama kararı çıkarılıyor. Radikal grupların ülkedeki faaliyetlerinin tespiti için de in-ternet ve sosyal medya üzerinden tek-nik takip arttırılıyor.

İngiltere'den giden sayısı 500

İngiltere'den Irak'a ve Suriye'ye savaş-maya giden ve aşırıcı gruplara katılan İngiliz vatandaşlarının sayısı ise resmi rakamlara göre 500 civarında. Bazı uzmanlar ise sayının 750'yi bulduğu-nu ifade ediyor. ABD’li gazeteci James Foley’nin boğazını kesen IŞİD militanı-nın da bir İngiliz olduğu iddia ediliyor.

İngiltere'nin Irak ve Suriye'de savaşan İngiliz vatandaşlarının ülkeye dönmesini engellemek için birtakım önlemler alma-ya başlaması dikkati çekiyor. Bölgede savaşıp döndüğü öne sürülen kişilerin pasaportlarına el konulması için polise yetki verilmesi bunun ilk adımı olarak yorumlanıyor.

Müslüman din adamları da bir süre önce İngiltere’de yaşayan Müslüman asıllı İngi-liz vatandaşlarının Suriye ve Irak saflarına katılmasını engellemek amacıyla yayım-ladığı bir fetvada, Müslümanlara IŞİD’in "zehirli ideolojisinin" yayılmasına karşı durmaları çağrısında bulunulmuştu.

Savaş bölgesinde 150 Belçikalı

Belçika, 11 milyonluk nüfusuna karşın Suriye ve Irak'a en çok yabancı savaş-çı giden Avrupa ülkeleri listesinde ön sıralarda yer alıyor. Belçika İçişleri Ba-kanlığı, Avrupa ülkelerinden yaklaşık 2 bin kişinin Suriye'ye savaşmaya gittiğini, bunların yaklaşık 150'sinin Belçikalı ol-duğunu belirtiyor.

Belçika'dan Suriye ve Irak'a yabancı sa-vaşçı temininde 2012 yılında kendini lağ-vettiğini duyuran "Sharia4Belgium" adlı örgüt öne çıkmıştı. Belçika polisi, Suriye için savaşçı topladığı şüphesiyle örgüte birçok kez operasyon düzenlemiş, onlar-ca örgüt mensubu gözaltına almıştı.

Öte yandan, Brüksel'deki Yahudi Müzesi'ne 24 Mayıs'ta düzenlenen ve 4 kişinin öldüğü saldırıya ilişkin gözaltına alınan Cezayir kökenli Fransız vatandaşı Mehdi Nemmouche’un Suriye'de 1 yıl savaşıp dönmüş olması ülkede yabancı savaşçılar konusundaki endişeleri artır-mıştı. Yaşananları ciddi bir sorun olarak değerlendiren Belçika İslam Temsil Ku-rumu, Suriye'ye savaşmaya gidilmesini kınayan bir açıklama yayımlamıştı.

Belçika öncülüğünde bir araya gelen 8 AB ülkesi, Avrupalı savaşçıların Suriye ve Irak'a ulaşmasının engellenmesi için de birtakım çalışmalar başlatmıştı.

Page 22: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 20Platform

D o s y a

Hollanda'dan sert önlemler

Hollanda da terör örgütü IŞİD'e en yo-ğun katılımın olduğu ülkeler arasında. Hollanda İstihbarat ve Güvenlik Teşkilatı verilere göre, Suriye ve Irak’a savaşmak için gidenlerin sayısı 130 civarında. Bu kişilerin 30’u bir süre sonra Hollanda’ya dönerken, 14 kişinin ise farklı çatışma bölgelerinde hayatını kaybettiği belirtili-yor.

Özellikle son dönemde savaşmak ama-cıyla Ortadoğu’ya gidenlerin sayısında yaşanan artış Hollanda’da merkezi hü-kümeti hareket geçirdi. İlk başlarda bu amaçla yola çıkanların pasaportlarına el koymaya başlayan hükümet, şimdi daha da ağırlaştırılmış yasal düzenleme üzerinde çalışıyor. Siyaset gündeminin ilk sıralarında yer alan radikalleşme ve savaş bölgelerine seyahatin önünü kes-

mek için harekete geçen hükümet, bu kapsamda hazırladığı yasal düzenleme-de vatandaşlıktan atılmaya kadar vara-cak önlemler planlıyor.

Muhalefetin de destek verdiği yasa ta-sarısında, terör gruplarına katılan veya bu gruplara ilişkin eğitim alan kişilerin vatandaşlıkları geri alınabilecek. Şiddet çağrısı ve nefret söylemleriyle de müca-deleye hız veren hükümet, bu çerçeve-de polis bünyesinde özel birim oluştur-mayı planlıyor. Son Bakanlar Kurulu’nda görüşülen tasarıda, Suriye ve Irak’tan geri dönenlerin sıkı bir şekilde izlenme-si, oluşturulacak bir uzmanlık merkezi vasıtasıyla gençlerin radikal düşünce-lere sahip olmalarının önlenmesi ve bu konuda Müslüman teşkilatlar ya da imamlardan destek alınması yer alıyor.Terörle Mücadele ve Ulusal Güvenlik Koordinatörlüğü de özellikle savaş böl-gelerinde belirli fikri ve askeri eğitim

aldıktan sonra Hollanda’ya dönen genç-lerin toplum için risk oluşturduğunu ileri sürerek tehdit düzeyini "sınırlı"dan "önemli"ye yükseltti.

Hollanda'da mimlenen 3 bölge!

Trouw gazetesinin kendi yaptığı bir araştırmaya göre Hollanda’da 3 yerle-şim bölgesi özellikle İŞİD’e sempati du-yanların yoğun olarak yaşadığı bölgeler.

Cuma günü yayınlanan habere göre en büyük cihatçı ağı ülkenin Batısındaki şehirlerde yer alıyor. Elde edilen envan-tere göre Rotterdam, Den Haag, Delft, Zoetermeer, Amsterdam ve Gouda bu şehirlerin başında geliyor. İkinci büyük ağ ise Arnhem ve Nijmegen çevresinde yoğunlaşıyor.

Bunun yanı sıra cihatçılar ve cihada ilgi duyanların ilişkide olduğu üçüncü bölge Utrecht, Hilversum, Zeist, Huizen ve Al-mere şehirlerinden oluşuyor.

Leiden Üniversitesi terör ve terörle mü-cadele Profesörü Edwin Bakker, konu ile ilgili olarak gazeteye verdiği açıkla-mada, bu ağların daha çok arkadaşlık, aile ve evlilik ilişkileri ile yayıldığını dile getirdi. Bakker belirtilen bu üç şebe-kenin kendi aralarında da bağlantısının bulunduğunu, bu bağlantının genellik-le internet ve sosyal medya üzerinden sağlandığını kaydetti.

Gazeteye göre bir diğer dikkat çekici mesele ise yeni cihatçıların, yaklaşık 10 yıl önce ortaya çıkartılarak çökerti-len “Hofstadgroep” gibi davranmaması. Haberde bu yeni grubun İslam’ın içinde muhafazakar yapıya sahip olan Selefi camileri ile devamlı bir ilişki içinde olma-dıklarına vurgu yapıldı.

Gazetede yer alan bilgilere göre bu araştırma için, Suriye veya Irak’a gitmeyi planlayan veya şuanda bu bölgelerde bulunan kişilerin, nerede oturdukları veya halen oturmakta oldukları adres-ler incelendi. Bu kişiler arasında Suriye veya Irak’tan dönenler ve gitme hazırlığı esnasında engellenenlerin de yer aldığı kaydedildi.

Page 23: 167 platform eylul

21 Platform

D o s y a

TÜRKÇE : CUMARTESİ VE PAZAR CBR SİSTEMLİ DERS VERİLMEKTEDİR.SAAT 16:00’DAN 18:00’E KADAR2 AYLIĞI € 100,-

Deurwaarder ve Incasso bürolarıyla başınız dertte mi?

Tel./fax: 010 - 737 06 76Slinge 584 / 1.kat3086 EX Rotterdam

[email protected]

Wilders'in Kuran eleştirisine tepki

Hollanda, cihat gruplarına katılımı önle-mek için yeni düzenlemelere giderken, özellikle "cihat yolcularının pasaportları-na el konulması" gibi uygulamalar eleş-tiriliyor.

Parlamentoda yapılan özel oturumda, Yeşil Sol Parti (GL) mahkeme kararı ol-madan seyahat engeli ve pasaport ipta-line tepki gösterdi.Hükümet ortağı İşçi Partisi de (PvdA), Hollanda vatandaşlarının tüm seyahat bilgilerinin saklanması uygulamasını eleştirdi.

Siyasi partilerin büyük bölümü, cihat-çılarla mücadele amacıyla çıkarılan ön-lemler paketine destek verirken, hükü-meti "önlem almak için geç kalmakla" suçladılar.Aşırı sağcı Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders, PVV lideri Wilders, Hollanda'nın

giderek "İslam’ın kurbanı haline geldiği-ni" savundu.Yaşanan gelişmeleri, siyasi elitin uzak-tan izlediğini söyleyen Wilders, "Bütün sorunların nedeni İslam. Kuran, içinden kan damlayan bir kitap. Teröristler için bir el kitabı" dedi.Wilders'ın sözlerine İşçi Partisi ve De-mokrat 66 liderleri tepki gösterdi. Lider-ler, bu sözlerin Hollanda'daki radikalleş-me sorununu artırmaktan başka bir işe yaramadığını vurguladılar.

Avusturya'dan giden 20 kişi savaş bölgelerinde öldü

Avusturya’da, Ortadoğu’ya savaşmak için gidenler arasında Hristiyan, Yahudi ve Müslüman savaşçılar yer alıyor. Res-mi rakamlara göre, Irak ve Suriye'ye sa-vaşmak için giden 130 kişiden bazıları geri döndü, bir kısmı ise bölgede kal-maya devam ediyor.

Suriye'ye gidenlerin genelde göçmen

kökenliler olduğunu ifade edilirken, bu kişilerin yaşlarının çok genç olduğu, eğitimsiz, okullarında başarısız olmuş kişilerin daha çok bu tür eylemlerde bu-lunduğu öne sürülüyor. Avusturya, Suri-ye ve Irak'a gidenlerden 20'sinin öldü-ğünü ve savaştan döndüğü iddia edilen 10 kişinin de tutuklandığını açıkladı.

İskandinavya'da terör endişesi

Danimarka'dan Irak ve Suriye'ye giden-lerin sayısının ise 100 civarında oldu-ğu, bunlardan 11'inin bölgedeki çatış-malarda hayatını kaybettiği belirtiliyor. Suriye'de askeri kabiliyetleri gelişen bu kişilerin Danimarka'ya geri döndüklerin-de güvenlik riski oluşturabileceklerin-den endişe ediliyor.

Norveç Polis Güvenlik Servisi'ne göre ise son birkaç yılda Norveç'ten Irak ve Suriye’ye savaşmak üzere gidenler 50-60 civarında. Gidenlerden 20 kadarının tekrar ülkeye giriş yaptığı bildiriliyor.

Page 24: 167 platform eylul

2215 Eylül-15 Ekim 2014Platform

H a b e r

Ancak bu programların mesajlaşma-nın ötesinde başka vazifeler de ifa ettiğine dair ciddi deliller var. İddi-

alara göre en popüler programlar aynı zamanda ajanlık faaliyetlerinde de bulu-nuyorlar.

Bu programlar cebinizdeki rehberin ta-mamını kopyalayarak sizin kiminle irtibatlı olduğunuzu tespit edebiliyor. Bunun ya-nında, yaptığınız mesajlaşmaları siz silse-niz bile programlar otomatik olarak sanal bir hafızada saklıyorlar.

Dünyada en çok Whatsapp, Viber, Tan-go, Line ve WeChat programları kullanılı-yor. Line Japon, WeChat ise Çin menşe-li. Ancak Türkiye’de de çok sık kullanılan

Whatsapp, Viber ve Tango programları-nın sahiplerine bakıldığında hepsinin Ya-hudi olduğu görülüyor. İstihbaratta çok iyi olan İsrail’in bu işe el atması insanın bu komplo teorilerine inanmasını sağlıyor.

Bu programların kurucuları hakkın-da biraz malumat verirsem sizin de bu komplolara inanacağınızı düşünüyorum. Sahipleri Yahudi olan üç programın pro-filleri şöyle;

VIBER: Bu programın Mayıs 2013 iti-bariyle 200 milyon kullanıcısı var. Şirket Talmon Marco ve Igor Megnizik isimli iki Yahudi tarafından kuruldu. İsrail ordusun-da askerlik yaparken arkadaş oluyorlar ve sonradan Viber’i kuruyorlar. Talmon

Marco bir süre İsrail ordusunda subay olarak bilgi işlem şefliği yaptı. Şirketin merkezi İsrail.

Cebimizdeki Ajanlar

Akıllı cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla birlikte anlık mesajlaşma programlarının kullanımı da bir hayli arttı. Programların hem bedava hem de pratik olması iletişimi oldukça kolaylaştırıyor. En çok kullanılan programların üye sayısının toplamı milyarlarla ifade ediliyor.

Page 25: 167 platform eylul

23 Platform

H a b e r

WHATSAPP: Aralık 2013 itibariyle 400 milyon kullanıcısı var. Şirketi Jan Koum isminde Kiev doğumlu bir Yahudi kurdu. Geçen aylarda19 milyar dolara Facebook’a satıldı. Facebook’un sahibi Mark Zucberberg’in Yahudi olduğu her-kesin malumu.

TANGO: Şirketin Mart 2013 itibariyle 130 milyon kullanıcısı var. Kurucusu Uri

Raz isminde bir Yahudi. Uri adı İbranice-de “ışık” demek.

Bu programlarla yaptığınız sesli, yazı-lı veya görsel iletişim İsrail ve Amerika merkezli Yahudi istihbarat merkezlerine gidiyor. İsrail’in benimle ne işi olabilir demeyin. Buradaki işbirlikçileri sizinle uğraşmak istediği zaman verilerin toplan-dığı istihbarat merkezlerinizden konuş-ma ve yazışmalarınızı isteyip aleyhinize kullanabilir.

Almanya’daki bazı partiler Whatsapp’ın Facebook tarafından alınmasına şiddet-le karşı çıkmışlardı. Çünkü Whatsapp’ın kötü niyetli olarak kullanılmasından kor-kuyorlar.

Eğer hala komplo teorisyenliği yaptığımı-zı düşünüyorsanız size başka bir örnek vereyim.

Israeldefense.com isimli İsrail’li savunma sitesindeki bir paragrafta şöyle yazıyor;

“Terör ve cihadın yeni döneminde emir ve talimatlar konuşma veya mesajlaşma ile internet yoluyla veriliyor. Belirli bir emir komuta zinciri yok. El Kaide militan-ları Whatsapp veya Facebook üzerinden liderlerine direk ulaşabiliyor. Sosyal ağ-lardan milyonlarca mesajlaşma yapılıyor. Bunların içinden terörle ilgili olanları bul-mak çok karmaşık. Ancak istihbarat ser-visleri ve sistemleri bu ağlardan yüksek kalitede bilgi elde edebiliyor. “

İsrail ordusunca hazırlanan bu makalede-ki altı çizili cümle İsrail’in bu programları takip ettiğinin bir itirafı olarak görülebilir.

Belki İsrail kendi güvenliği için tehdit olarak gördüğü örgütleri takip ediyor di-yebilirsiniz. Ancak İsrail’in Türkiye’yi ve Türkleri de tehdit olarak gördüğünü unut-mayalım.

Bu arada İsrail menşeli olmayan prog-ramların da pek masum olduğu söylene-mez. CIA itirafçısı Edward Snowden’ın verdiği bilgilere göre Amerikan Ulusal Güvenlik ajansı (NSA) 2011 yılından beri Skype’ı dinliyor.

Telefonlar üzerinden yapılması muhte-mel bu ajanlık faaliyetleri yüzünden me-sajlaşmayalım diye bir mesaj vermeye niyetim yok.

Sadece biraz daha dikkatli olmamız ge-rektiğini düşünüyorum.

İbrahim Bekiroğlu

Bu adreste haber var

WWW.PLATFORMDERGISI.COM

Page 26: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 24Platform

H a b e r

Hollanda'nın eski başkenti Utrecht'in silüetine, çifte minareli, beş katlı bir cami ekleniyor.

Hollanda'da tüm dinlere açık Türk camii

Page 27: 167 platform eylul

H a b e r

25 Platform

Utrecht'te yaşayan Türkiyeliler tarafından yaptırılan Ulu Camii, Utrecht merkez tren istasyonuna

300 metre mesafede, "kentin kalbi"nde yer alacak.

2014 yılı sonunda inşaatının tamamlan-ması beklenen caminin "dünyada bir ilk olacağı" belirtiliyor.

Hollanda Diyanet Vakfı'na (HDV) bağlı camiyi benzerlerinden ayıran özellik ise; içinde diğer dinlere bağlı insanların iba-det edebileceği bir bölüme sahip olma-sıdır.

Beş katlı binanın giriş katında alışveriş merkezi, lokanta ve kafeler yer alıyor.

Birinci katında konferans salonu, kütüp-hane bulunan, binanın diğer üç katı ise cami olarak planlanmış.

Diğer din mensuplarının ibadet etmesi için ayrılan bölüm, kütüphane ve konfe-rans salonunun bulunduğu birinci katta yer alıyor.

Buna göre Hıristiyan, Yahudi ya da Bu-dist, gelenler hangi dine mensup olursa olsun, burada kendi inancına göre ibadet edebilecekler.

'Din elden gidiyor' tepkisi

Alpay Demirci, 8 yaşında Türkiye'den Hollanda'ya gelmiş. Finans işiyle uğ-raşıyor. Gönüllü olarak da Ulu Camii Derneği'nin Genel Sektererliği'ni yürütü-yor. Sorularımızı yanıtlayan Demirci, Ut-recht'teki kilise ve sinagoglarla iyi ilişkileri bulunduğunu anlatıyor.

Geçmişte, kendileri de birçok etkinlik için kilise salonlarını kullanmışlar. Bu ne-denle, "Bizim de onlara katkımız olsun" diyerek, cami içinde Hıristiyanlar ve diğer inanç sahipleri için bir bölüm ayırmaya karar vermişler.

Bu karar öncesi, din adamlarının bilgisi-

ne başvurulmuş. Demirci, "Dini açıdan sakınca yoktur" görüşünü ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın olurunu aldıklarını söylüyor.

Camide başka dindarların ibadet edebil-mesine genelde olumlu tepkiler verilmek-le birlikte karşı çıkanlar da olmuş.

Demirci, "Ne gereği var, cami içinde böyle şeyler olur mu? Din elden gidiyor. İslam tek din değildir mesajı mı veriyor-sunuz?" gibi eleştirilere hedef olduklarını belirtiyor.

Ancak Demirci'nin pes etmeye niyeti yok. O, "kutsal savaşlar çağında gerçek dini göstermek istediklerini" söylüyor. "Bizim sloganımız, komşunu sev. İslam sevgi

dinidir. Orta Doğu'da yaşananların İslam diniyle ilgisi yok" diyor.

Kiliseden para yardımı

2015 yılında ibadete açılacak olan Ulu Cami, 20 yıl önce planlanmış. Ancak ya-pımına 2008'de başlanabilmiş.

Toplam 8,5 milyon euro'ya malolacak cami, zaman zaman aşırı sağ partilerin eleştirisine neden oluyor.

Alpay Demirci, cami inşaatının ekonomik sıkıntılar nedeniyle aksadığı dönemde Utrecht Kilisesi'nin bir pazar günü cema-atten cami için para topladığını anlatıyor.Demirci, toplanan miktardan çok kilise-nin tavrını önemli buluyor.

Adnan Tekin (PvdA Statenlid Noord-Holland / Woordvoerder Economie en Bestuur)

Bu örnek hareketi destekliyorum

Bizim daha çok böyle örneklere ihtiyacımız var. Umarım diğer dinler tarafından da bu ibadet hane cok kullanılır.

Bir cok şehirde ve camiilerde dinler arası diyaloglar devam etmekte. Utrecht’de ki gelişme bunun güzel bir örneğidir.

Umarım camiilerimizde,hastanelerde,üniversitelerde benzer örnekler olur.

Utrecht Ulu Camii yönetim kuruluna teşekkür ediyor ve çalışmalarında başarılarının devamını temenni ediyorum.

Page 28: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 26Platform

H a b e r

Nitekim Hollanda'nın "Trouw" gazetesi-ne konuşan kilise yöneticisi José-Höhne Sparborth da şu sözleriyle Demirci'yi doğruluyor:"Herşey o kadar kolay olmadı. Hatta ra-hip ilk anda pek memnun değildi. Ama biz cami ile dostluğa önem verdik."

'Birbirimizin bayramlarını kutluyoruz'

Alpay Demirci, cami ile kilise arasındaki ilişkilerin şu anda çok iyi durumda olduğu-nu belirtiyor. Her bayramda rahiple birlikte kiliseden bir grubun camiye gelip namazı ve bayramlaşmayı izlediklerini söylüyor.

Demirci ayrıca, Ramazan ayı öncesi rahi-bin ve kiliseden bir ekibin çiçeklerle gel-diğini ve kendilerine kolaylık dilediklerini de sözlerine ekliyor. Cami yönetimi de

benzer şekilde Noel, Paskalya gibi kutsal günlerde Hıristiyan din adamlarını ziyaret ediyor ve bayramlarını kutluyor.

Yusuf Özkan

Selamün Yavuz (Yazar)

Alevi yurtdaşlarımız için Cemevi açsınlar

Böyle bir inisiyatif ilk bakışta oldukça sempatik görünse de biraz eleştirel ve mantıklı yaklaşım gösterince ‘ucube’ geliyor.

Utrecht gibi Hollanda’nın önemli kentlerinden birisine cami yapılmasına kimsenin bir itirazı olamaz. Sünni Müslüman odaklı bu projeye ek olarak başka dinlere mensup insanların ibadetini yapabileceği bir ibadethane ile AVM, restoran ve kafelerin olacağı bölümler eklenmiş. Niye böyle bir tercih yapıldığının irdelenmesi gerekir!

İslamiyet’in tartışılmaz bir parçası olan Aleviler için bir Cemevi açmayan Diyanet’in, İslam’a göre hak din bile sayılmayan Budistlerin ibadet edebileceği bir mekânı tahsis etmesi manidar ve düşündürücüdür. Eğer HDV, bu projesinde samimi olduğunu göstermek istiyorsa, önce Utrecht’te Alevi yurttaşlarımız için bir Cemevi açsın!

O kompleksin AVM, kafe ve restoran açılacak bölümü yerine, evsiz-barksız ve ihtiyaç sahibi insanların gelip karnını doyuracakları bir aşevi yapılsa bu İslam’ın ruhuna ve Türk geleneklerine daha uygun düşmez miydi? Ki Utrecht kentinde 1000’den fazla evsiz barksız insan sokaklarda yaşıyor.

Page 29: 167 platform eylul

Platform27

H a b e r

Hüseyin Kerim Ece (İlahiyatcı Yazar)

Mescidler Kabe’nin Şubesidir

Mescit, secde edilen yer, cami, namazgâh demektir. ‘Eğilmek, boynu bükük olmak’ anlamına gelen secde kelimesinin mekan (yer) ismidir. Bu anlamda secde edilen bütün yerler ‘mescit’tir. Kavram olarak; içerisinde ibadet etmek üzere yapılan bütün yapılara verilen addır. Mescidin çoğulu ‘mesâcit’tir. Türkçede küçük mabetlere ‘mescit’, büyük mabetlere de ‘camii’ denilmesi daha yaygındır. (Mabet; ibadet edilen yer demektir.)Kâinattaki varlıkların hepsi ister istemez Allah’a secde ederler. (Ra’d 13/15. Nahl 16/49) İnsanlardan bazıları da inanarak ve isteyerek secde ederler. İsteyerek secde eden insana Allah (cc), kendisine mecburen secde eden kâinatı ‘mescit’ yapmıştır. Yeryüzünde ilk defa inşa edilen mescid, Mescid-i Haram’dır. (Âli İmran 3/69) Peygamberimiz, daha Medine’ye gelmeden Kuba mescidini, Medine’ye gelince de ilk iş olarak Mescid-i Nebi’yi yaptırdı. Böylece müslüman bir toplumun hayatının ortasında ‘mescitler’in olması gerektiğini gösterdi.

Peygamberi örnek alan müslümanlar gittikleri her yere mescitler/camiiler yapmışlardır. Çünkü mescit, mü’minlerin secde/ibadet yeri olduğu gibi, onların buluşma yerleri, eğitim ve öğretim, toplumsal sorunlarının görüşüldüğü yerlerdir. Bu anlamda mescit müslümanların toplum hayatının ortasında yer alır.İslama göre Allah adının adının anıldığı bütün mabetler

değerlidir. Kur’an şöyle diyor: “...Eğer Allah, bir kısım insanları (kötülüklerini) diğer bir kısmı ile defedip önlemeseydi, mutlak surette, içlerinde Allah'ın ismi bol bol anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescitler yıkılır giderdi...” (Hac 22/40)O yüzden müslümanlar hangi şartta olursa olsun, başkalarının mabedine el uzatmazlar, yıkmaya veya zarar vermeye kalkışmazlar. İslamın izin verdiği savaşlarda amaç tahrip, yakıp yıkmak olmadığı için, mabetlere dokunmak da caiz değildir. (TDV İslâm Ansiklopedisi, 36/192)Peygamber (sav) Hırıstiyanlarla yaptığı anlaşmalarda onların ibadetlerine ve ibadet yerlerine dokunulmayacağını açıklamıştır. (İbn Sa’d, et-Tabakâtu’l-Kübrâ, I/357-8)Mescitler, birer Beytullah’tır (Allah’ın evidir). Yani her biri bulundukları yerde Kâbe’nin bir şubesi gibidir. Allah (cc) şöyle buyuruyor: “Mescitler şüphesiz Allah'ındır. O halde, Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın (ve kulluk etmeyin).” (Cin, 72/18)

Mescide dahil sayılan mekanlarda başka mabedler (ibadet yerleri) tahsis edilmesi kötü bir bid’atin başlangıcı olabilirHer dinin kendine göre mabedi vardır. Başkalarının hangi tanrıya ve hangi mabette ibadet edecekleri kendi bilecekleri bir iştir. Biz buna karışmayız. Ancak şu bir gerçek ki, dinlerin mabetleri aynı zamanda onların kimliği ve sembolüdür. Bu kimliği ve sembolü o dine inananlar korumak ister. Bunların başka bir şeyle gölgelenmesine, karıştırılmasına, bozulmasına sıcak bakmazlar.

Müslümanlar mescitlerinin yanında, yakınında başka bir mabet olmasından rahatsız olmazlar. Tarihten beri müslümanların yaşadığı yerlerde diğer dinlerin mabetleri hep olagelmiştir. Ama mekanda, aynı çatı altında, bir anlamda camilerin bünyesinde farklı mabetler hem alışılan bir şey değil, hem de Cin suresi 18. âyetin kapsamına girer. Yani mescitlerde Allah’tan başkasına ibadet etme yasağına...Başka dinlere tahsis edilecek yerler camilerin dışında, apayrı ya da cami ile ilgisi olmayan bir yerde olursa sanırım sorun olmaz. Sonuçta mescidin yolu ve yeri ayrı, onların yolu ve yeri ayrı olur. Ancak mescide dahil sayılan mekanlarda başka mabedler (ibadet yerleri) tahsis edilmesi kötü bir bid’atin başlangıcı olabilir. O yüzden böyle şeyleri tekrar ve geniş düşünmek gerekir. Nice bid’atlerin (dine sokulan yanlış şeylerin) iyi niyetlerle başladığını unutmamak gerekir.

Page 30: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 28Platform

Çocuk yardımı reformu

Bu ayki güncel köşemde siz okurlarıma çocuklu ailelerin finansal yardım yasasındaki değişiklikleri paylaşmaya çalışacağım. Hollanda’da vergi sistemi aracılığı ile çocuklu olan aileler 11 değişik düzenleme ile finansal olarak yardım alabiliyor. Bu yapının maliyeti ve çalışan kişileri ödüllendirmemesi gerekçe gösterilerek hükümet tarafından 4 düzenlemeye düşürülmesi kararlaştırıldı. Bu yasa reformu 15 Temmuz itibariyle Hollanda Senatosu’nda kabul edilerek 2015 yılından itibaren yürülüğe girmiş olacak.

ALİ OSMAN BİÇEN1 Ocak 2015 tarihinden itibaren ço-cuklu aileler için 4 finansal yardım desteği verilecek:

1. Çocuk parası (de kinderbijslag), 2. Çocuğa bağlı bütçe (het kindgebon-den budget), 3. Kombinasyon indirimi (de combinatie-korting), 4. Çocuklar için kreş yardımı (de kinde-ropvangtoeslag). Şu an mevcut olan geri kalan 7 düzenleme kaldırılarak bir kısmı mevcut bu düzenlemelerin içine alınacak.

Şimdi isterseniz sizi ilgilendiren deği-şiklikleri inceleyelim:

1. Çocuk parası (de kinderbijslag): 18 yaşına kadar çocuğunuzun yetiştiril-mesi için masraflarda katkı olarak 3 ayda bir verilen yardımdır.

Değişikler neler olacak:

Çocuk parası miktari 2014 ve 2015 yıl-larında enflasyon oranına göre ayarlan-mayacak. Yani çocuk parası miktarı bu yıllarda aynı kalarak bir yükselme söz konusu olmayacak. İlk artış 1 ocak 2016 yılında yapılacak.

Ailesinin yanında kalmayan 16 yaşına ka-dar olan çocuların gelirinin kontrolü kal-dırılacak.

Evde engelli çocuklara bakan aileler ve tek gelirli olan engelli çocuklara bakım yardımı (TOG) 1 ocak 2015 tarihinden iti-baren daha fazla çocuk parası alacaklar.

1 Ocak 2015 tarihinden itibaren çift çocuk parası alan aileler için kurallar değişiyor. Çünkü çocuğunuz bir eğitim

görmekte ve evde sizin yanınızda kal-mamaktadır. Bu durumda çocuğunuzun gördüğü eğitime ve okula olan mesafeye ve aileye bakılacak. Çocuğunuz 1 Ocak 2015 tarihinden önce eğitim görüyor ise ve sizin yanınızda oturmuyor ise, bu du-rumda yeni kurallar 2015 – 2016 okul yılından itibaren geçerli olacak.

2. Çocuğa bağlı bütçe (het kind-gebonden budget): Çocuğa bağlı bu yardım düşük gelirli ailelere verilmektedir. Ne kadar miktarda yardım almanız kaç çocuk, çocuğunuzun yaşı ve anne ve babanın birlikte (gezamelijke inkomen) gelirine bağlıdır.

Değişiklikler neler olacak:

Eşi olmayan (toeslagpartner) yalnız aile 1 Ocak 2015 yılından itibaren daha fazla çocuğa bağlı bütçe (het kindgebonden budget) alacak.

18 yaşından küçük olan çocuklar için okul masrafları yardımı (WTOS) 1 Ağus-tos 2015 tarihinde kaldırılıyor. Bu tarihten itibaren 16 ve 17 yaşındaki çocuklar için çocuğa bağlı bütçe yardımı (het kindge-bonden butget) yükseltilecek.

Çocuğa bağlı bütçe yardımı gelir sınırı 1 Ocak 2015 tarihinde aşağı indirilecek. Böylece bu gelir sınırını geçen kişiler daha az çocuğa bağlı bütçe yardımı ala-caklar.

Miktarlar 1. ve 2. çocuk için 1 Ocak 2015 tarinde 1. çocuk için yılda 15 Avro, 255 avro ikinci cocuk için artış olacak.

Eğitim yardımı alan (studiefinanciering) yalnız aile için olan yardım (de eenouder-

G ü n c e l

Page 31: 167 platform eylul

29

G ü n c e l

Platform

Bu adreste haber var

WWW.PLATFORMDERGISI.COM

toeslag) aşağı düşürülecek. Bu ailelerde fazladan çocuğa bağlı bütçe yardımından yararlanabilecekler.

Şayet şu an çocuğa bağlı bütçe yardımı (het kindgebonden budget) alıyorsanız, birşey yapmanıza gerek yok. Vergi dai-resi bu değişiklikleri otamatik olarak kayıt edecektir. Bu yardımı henüz almıyorsa-nız, bu durumda kendiniz 2015 yılında hakkınızin olup olmadığını araştırmalısı-nız. Bunun için yılın Aralık ayında (www.toeslagen.nl) sayfasına girerek deneme hesabı yaparak bu yardımı alıp almayaca-ğınızı tespit ederek başvurunuzu yapabi-lirsiniz.

3. Evde bakımı yapılan engelli ço-cuklar için yapılan yardım (TOG): Bu aileler için evde bir engelli çocuğu ba-kıyorsanız sabit olarak çocuk başı yılda 863 avro yardım alıyorsunuz. Tek gelirli aile için bu miktar yılda 1460 avro’dur.

Değişiklikler neler olacak:

1 Ocak 2015 tarihinden itibaren bu yar-dım kaldırılıyor.Bu yardımın yerine 1 Ocak 2015 tarihin-den itibaren evinde engelli çocuğa ba-kan aileler çift çocuk parası alacaklar.

Tek geliri olan aileler ve tek başına yaşa-yan aileler çocuk parasının üzerine eks-tra olarak yardım alacaklar.

Bu konuda ne kadar miktar alacağınızı sosyal sigortalar bankasından öğrenebi-lirsiniz.4. 18 yaşından küçük okula gi-den çocuklar için aileye yapılan yardım (WTOS): Bu yardım ailelelere çocuk okul masarafları için verilmekte-dir. Çocuğunuz tam gün bir orta dere-celi (MBO, VAVO, Particulier voorgezet onderwijs) eğitimi görüyorsa bu yardımı alma hakkına sahiptir.

Değişiklikler neler olacak:

Bu yardım 2015-2016 yılından itibaren kaldırılıyor.

Bunun yerine aileler çocuk başı yılda 116 avro ekstra çocuğa bağlı bütçe yardımı alacaklar (het kindgebonden butget).

Ne kadar bir yardım alacağınız çocuğu-nuzun sayısı, yaşı ve sizin birlikte olan ge-lilirinize bağlı olarak belirlenecektir.

Bu ayki yazımızda sizin için çocuk yar-dımı düzenleme yasasında kabul edilen değişiklikleri ele aldık. Bir başka güncel konuda tekrar buluşmak dileğiyle sağlı-cakla kalınız.

Kaynak: www.rijksoverheid.nl

Page 32: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014Platform 30

H a b e r

Hollanda dışında bulunan aile fert-lerini yanına almak için başvuru yapan kişilere yönelik uygulanan

düzenlemelerin çok sert olduğunu belir-ten İnsan Hakları Koruma Kurulu tarafın-dan bugün yapılan açıklamada, “Bir kişinin gelirinin sadece belirlenenden 20 euro eksik olması nedeni ile birleşmenin ola-madığı örnekleri görüyoruz” ifadesine yer verdi. Açıklamaya göre 2012 yılında yakla-şık 20 bin aile birleşimi başvurusu olduğu belirtilirken, ilk aşamada bu başvuruların yarısının kabul edilmediğine dikkat çekildi. Kurul Hollanda Göçmenlik ve Vatandaşlık Servisi IND’ye yapılan aile birleşimi baş-vurularının nasıl reddedildiğinin araştırıl-dığını kaydetti. Açıklamada Hollanda’da 2004 yılından bu yana Avrupa Aile Birle-şimi Kurallarının geçerli olduğunu ve bu

kuralların Hollanda yasalarının üstünde yer aldığına dikkat çekildi.

Yasalar pratiğe uymuyor Yasalarla belirlenen gelir normunun kı-lavuz niteliğinde olduğunu belirten Ku-rul, bu sınırın pratikte çok zor olduğunu belirtirken, Hollanda’da ikamet eden bir kişinin minimum gelire sahip olması ge-rektiğini ancak pratikte bazı durumlarda çok az miktarlarda da olsa bu sınırın ya-kalanamadığını kaydetti.

Bunun yanı sıra aile birleşimi için önkoşul olarak öne sürülen dil sınavının da pratikte çok sert bir kural olduğunu ve aile bireyle-rinin gereksiz yere uzun sürelerce birbirin-den ayrılmasına neden olduğunu hatırlattı.

Nelerin değişmesi gerekiyor? İnsan Hakları Koruma Kurulu’na göre hükümet aile birleşimine verilecek onayı çıkış noktası olarak görmek zorunda. BU nedenle aile için geçerli olan her şartı görmek zorunda. Hükümetin daha aktif ve istekli davranması gerektiğine vurgu yapan Kurul, Aile Birleşimi Direktifi doğ-rultusunda başvuruların değerlendirilmesi için Adalet ve Güvenlikten sorumlu Devlet Sekreterinin yürütmeye daha iyi talimatlar vermesi gerektiğini belirtti.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı tarafından hazırlanan bu yöndeki yasa tasarısı Bakanlar Kurulu'nda

kabul edilerek meclise gönderildi.

Bakanlık Müsteşarı Jetta Klijnsman'ın ni-san ayında tavsiye alınması için Danıştay'a gönderdiği tasarıya göre dil öğrenmek istemeyenlerin ödenekleri tamamen ke-silebilecek. Liberal Parti'yle (VVD) İşçi Partisi'nden (PvdA) oluşan koalisyon hü-kümeti protokolünde de yer alan düzen-lemeye göre, sosyal ödenek başvurusu yapan ve Hollandaca bilmeyen birisi dil kursuna gitmeye zorlanacak.

Kursa gitmeyi kabul etmeyenlerin öde-neklerinin ilk etapta yüzde 20'sinin ke-silmesini içeren tasarıda, 6 ay içinde bir

gelişme yaşanmaması halinde ise kesinti miktarının yüzde 40'a yükseltilmesi öngö-rülüyor. Düzenlemeye göre bir yıl sonun-da Hollandaca konuşamayanın ödeneği tümden kesilebilecek. Bunun yanı sıra sosyal ödenek veren yerel yönetimler ki-şileri sınava da tabi tutabilecek.

Sosyal İşler ve Çalışma Bakanlığı Müs-

teşarı Jetta Klijnsma, koalisyon protoko-lünde de yer verdikleri bu düzenlemenin insanların iş bulma şanslarını arttıracağını söyledi.

Hukukçular ise sosyal ödenek almayı Hollandaca konuşma şartına bağlayan düzenlemenin uluslararası anlaşmalara aykırı olduğu görüşünü savunuyor.

Hollanda aile birleşiminde gerilerde

Hollandaca öğrenemeyenlerin ödenekleri kesilebilecek

İnsan Hakları Koruma Kurulu, Hollanda’nın aile birleşiminde çok sert kurallar uyguladığını açıkladı. Buna örnek olarak ailesini Hollanda’ya getirmek isteyen bir kişinin gelir durumuna yönelik sınırlamaları gösterdi.

Hollanda'da sosyal ödenek alma şartlarına Hollandaca dilini bilme zorunluluğu da eklenecek.

Page 33: 167 platform eylul

31 Platform

H a b e r

www.missionfreight-rotterdam.nlshipping@missionfreight-rotterdam.nl 010-438 54 71

Türk nakliye şirketi olan Mission Freight Rotterdam, havayolları ve deniz armatörleriyle yapmış olduğu uzun dönemli anlaşmalar, kurumsal müşteri portföyünün sağladığı satın alma gücü ve hem kendi şubeleri hemde güçlü acenta ağı ile “kapıdan kapıya”ve “bire bir” müşteri prensibi ile uluslararası konteyner (komple ve parsiyel) ve uçak kargo taşıma hizmetleri sunmaktadır.

Dünyanın her noktasına...

1999’ dan beri hizmetinizdeyiz

Hizmetlerimizden faydalanmak için

ilginizi çektiğimizi umuyoruz.

İlgi duyarsanız veya hizmetlerimiz

hakkında daha fazla bilgi almak

isterseniz, bizimle temasa geçiniz.

Tel.: 075 - 771 46 36Fax: 075 - 635 70 49

[email protected]

Page 34: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 32Platform

Hollanda İstihbarat Servisi (AİVD) Baş-kanı Rob Bertholee, Suriye ve Irak'ta savaşan kişilerin Avrupa'da 11 Eylül

tarzı saldırılar düzenleyebileceklerini öne sürdü. Vrijnederland dergisine konuşan Rob Bertholee, Madrid'de 2004 ve İngiltere'de 2005 yılında düzenlenen bombalı saldırıları hatırlattı ve "Ancak o dönemde bu türden saldırılara meyilli olan kişiler şu andakinden daha azdı." dedi. Tehdidin şu anda daha bü-yük olduğunu dile getiren Bertholee, “Kısa bir zaman öncesine kadar IŞİD Batı için bir tehdit teşkil etmiyordu ancak şu anda bu ça-tışmalara bulaştığımız için tehlike de giderek büyüdü." ifadesini kullandı.

"8 İNTİHAR EYLEMCİSİ Hollanda'DA HAZIR BEKLİYOR"En büyük risk grubunun Suriye veya Irak’a savaşmak için gidip daha sonra Hollanda’ya geri dönenlerin teşkile ettiğini belirten Bert-holee, bu grup içinden 8 kişinin Hollanda’da intihar eylemi yapmak için hazır olduğunu düşündüklerini dile getirdi. AIVD başkanı “Bu kişilerin beyinlerinin yıkanmış olduğuna inanıyorum.” dedi.

Hollanda İstihbarat Şefi: Avrupa'da 11 Eylül Benzeri Saldırılar OlabilirHollanda İstihbarat Servisi (AİVD) Başkanı Rob Bertholee, Suriye ve Irak'ta savaşan kişilerin Avrupa'da 11 Eylül tarzı saldırılar düzenleyebileceklerini öne sürdü.

Merkezi İstatistik Bürosu (CBS) verilerine göre Hollanda’da alım gücü 1985 ile 2009

yılları arasında yıllık olarak ortalama yüzde 1,8 oranında büyüme gösterdi. Sadece 2005 yılında hafif bir düşme yaşandı. 2013 yılında sadece maaşlı çalışan kesimin alım gücünde ilerleme kaydedildiğini belirten CBS, kendine çalışan kesimin yüzde 3,3 oranında gerilediğine dikkat çekti.Ancak kendine çalışanlar arasında da büyük farklar yaşandığını kaydeden CBS, çeyreğe yakın bir grubun yüz-de 10 geliştiğini buna karşı büyük bir grubun ise en az yüzde 16 gerilediğini belirtti. EmeklilikAçıklanan verilere göre geçtiğimiz yıl emeklilerin alım gücü yüzde 3 dolayın-da geriledi, bunun nedenleri arasında kısmen ek emeklilik endeksli hesap yapılmaması da gelmekte. Öte yandan ödenek alanların durumu da giderek kötüleşiyor. Satın alma gücü, toplu sözleşmeler, enflasyon veya vergilerdeki değişik-likten etkileniyor. Bunun yanı sıra ki-şiye özel, yeni bir iş bulma veya işini kaybetme gibi durumlar da alım gücü

rakamlarını etkiliyor.Kişilerin yaşamlarına özel durumlar 1997’den bu yana alım gücünde orta-lama yüzde 1 puan ek imkan sağlıyor. Ancak ekonomik yönden zayıf kalınan, 2009-2013 yılları arasında bu özellik-lerin çok fazla etkili olmadığı görülüyor. İstihdamCNV Başkanı Maurice Limmen’e göre hükümet özellikle Bütçe Gününde is-tihdam konusunda daha fazla olanak yaratmak zorunda.

“Ortalama bir işçi 32013 yılında biraz-da olsa gelişme gösterse de işsiz olan-lar kaç yıldır üst üste haddinden fazla kayıp yaşadı.”diyen Limmen, “şuana kadar aldığımız sesler vergi yükünün azaltılması veya vergilerin artırılması ile ilgiliydi. Uzun zamanda bu istihdamı artırabilir ancak kısa vadeli dönem için daha fazlası gerekmekte” dedi.

Alım gücü giderek düşüyor

Merkezi İstatistik Ofisi verileri Hollanda’da vatandaşların alım gücünün dört yıldır üst üste düşme gösterdiğini gözler önüne serdi. Geçen yıl alım gücü oranları yüzde 1,1 düşme gösterdi.

H a b e r

Page 35: 167 platform eylul

H a b e r

33 PlatformBABBureau Achterstand Bemiddeling 8048 de norm voor

schuldhulpverlening

BAB (Bureau Achterstand Bemiddeling)

Tel 075 711 30 46

Fax 075 635 70 49

[email protected]

www.bureauachterstand.nl

Postbus 217 1500 EE Zaandam

,

,

,

,

) )

,

,

Murat Polat, 12 yıldır araba araba temizliği ve bakımı sektöründe hizmet veriyor. İşinin uzmanı

olan Polat, son 8 yıldır Pitstop Car Clea-ning firmasını işletiyor. Krizin etkisini en ağır 2013'te yaşadık diyen Murat Polat, sektör hakkında şu bilgileri veriyor;

''Amsterdam'da sanayi bölgesinde-ki tüm araçları biz temizliyoruz''

''İş trendimiz her sene yükseliş gösterir-ken, 2013 yılında fazlasıyla düşüş göster-di. Neyse ki 2014'ün ilk ayından itibaren yine işlerimiz açıldı. Şu an tam kapasite

ile çalışıyoruz. Çok önemli araba satış bayileri ile karşılıklı güvene dayalı anlaş-malarım var. Bu bayilere satış için gelen arabaların ve şirket araçlarının temizliği-ni biz yapıyoruz. İşimizi dürüst yapmamız sayesinde müşteri kaybı yaşamıyoruz. Rakip işletmeler bizden daha düşük fi-yat vermelerine rağmen anlaşmalı oldu-ğumuz bayiler bizimle çalışmaya devam ediyorlar. FOCWA Kalite Belgesine sahip olan Pitstop, müşterileriyle iyi ilişkilerine devam edecek, işini her zaman olduğu gibi kaliteden ödün vermeden yapacaktır.

Savaş Büyük Tipi / Amsterdam

Arabanız Pitstop'ta nefes alsın!''Müşteri memnuniyeti bizim için esastır. Yüzünü müşteriye dönmeyen hiçbir işletme büyüyemez, gelişemez. Bir işletme için en iyi ve en kalıcı yatırım, müşteri devamlılığını sağlayan kaliteli hizmet üretimi ile müşteri memnuniyetinin yüksek tutulmasıdır.''

Page 36: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 34Platform

H a b e r

Katolik Kilisesi'ndeki her 50 din adamından birinin ‘çocuk istismar-cısı’ olduğunu söyleyen Katolik

dünyasının ruhani lideri Papa Franciscus, İtalyan La Repubblica gazetesine verdiği röportajda dünya genelindeki yaklaşık 414 bin Katolik din adamından 8 bini ‘pe-dofili hastası’ olduğunu ifade etti.

Çocuk istismarını 'Kilise'ye bulaşan cüz-zam hastalığına' benzeten Papa, ‘pedofili hastası’ olanların arasında rahipler, pis-koposlar ve kardinallerin de olduğunu belirtti.

Katolik Kilisesi'ndeki din adamlarının 'yüzde 2'sinin dünya genelindeki yakla-şık 414 bin din adamından 8 binine denk geldiğini söyleyen Papa Francis, gere-ken tüm ciddiyetle istismara karşı müca-dele edileceğinin sözünü verdi.

Pedofilinin ne kadar yaygın olduğuna dair kesin bir rakam olmasa da oranın yüzde 5'in altında olduğuna inanılıyor.

Papa Francis de La Repubblica gazetesi-ne verdiği röportajda şu ifadeleri kullandı:

"Bu yüzde 2'sinin arasında rahipler, pis-koposlar ve kardinaller de var. Diğerleri de biliyor ama susuyorlar. Bir sebep gös-termeden cezalandırıyorlar. Bu gidişatın kesinlikle hoş görülemez olduğunu düşü-nüyorum."

Öte yandan; Papa Francis, geçtiğimiz yıl çocuk istismarına karşı Vatikan yasalarını sıkılaştırmış ve ay başında da din adam-larının istismarına uğrayan mağdurlardan af dilemişti.

EVLİLİK OLAYI

Gazete röportajı, "Papa, 'pedofillere kar-şı İsa gibi baston kullanacağım' dedi" başlığıyla verdi.

Vatikan sözcüsü Peder Federico Lom-bardi ise Papa'nın 'pedofiller arasında

kardinaller de olduğu' yönündeki açık-lamasını yalanladı. Fakat Vatikan sözcü-sü, Papa'nın sözlerinin gazete tarafından doğru yansıtılmadığını belirtti.

Papa Francis, geçen yıl çocuk istismarı-na karşı Vatikan yasalarını sıkılaştırdı ve ay başında da din adamlarının istismarına uğrayan mağdurlardan af diledi.

İstismar mağdurları Vatikan'ın, skandalı örtmekle suçlanan üst düzey yetkilileri cezalandırmamakla suçluyor.

La Repubblica'nın din adamlarının evlen-mesi konusundaki bir sorusunu Papa, "Evlenme yasağı İsa'nin ölümünden 900 yıl sonra benimsendi.

Doğu Katolik Kilisesi rahiplerine evlenme izni verdi" sözleriyle yanıtladı.

Papa, "Sorun olduğu kesin ama geniş çaplı değil. Zaman alacak ama çözümleri olduğunu biliyorum ve onları bulacağım" dedi.

Peder Lombardi, Papa'nın bu ifadelerinin de doğru yansıtılmadığını savundu.

Katolik dünyasının ruhani lideri Papa Francis, “50 din adamından biri pedofili” dedi.

Papa’dan itiraf gibi açıklama!

Page 37: 167 platform eylul

35 Platform

H a b e r

ING tarafından yapılan bir araştırmaya göre Rusya ile yürütülen ekonomik savaş Hollanda içinde en az 10 bin kişinin işini

kaybetmesine neden olacak. ING’ye göre Rusya ile direk veya dolaylı olarak yürütülen ticaretin yıllık maliyeti 937 milyon euroya denk geliyor. Bu nedenle uy-gulanmaya çalışılan yaptırımlar nedeniyle 10 bin kişi işten çıkartılma ile karşı karşıya. Araştırmaya göre Ukrayna’da yaşanan krizin yarattığı ekonomik sarsıntı, bu yılın ilk beş ayında hissedilir derecede arttı. Mayıs’a ka-dar geçen zaman içindeki Hollanda ihraç ürünlerinde miktarı geçen yılın aynı dönemi-ne göre yüzde 10 düşüş yaşandı. Rusya’nın arzı şuanda Hollanda’da sadece 51 bin istihdama olanak sağlıyor. 51 bin ki-şinin çıkarttığı üretim Rusya için 3,7 milyar euroluk ürüne denk geliyor.

Rusya krizi 10 bin kişiyi işinden edecek!ING ekonomistlerine göre Rusya’yla yaşanan ekonomik ticari savaş en fazla tarım, gıda sanayi ile ulaşım ve toptan satış alanlarının büyük bölümünde hissedilir derecede olumsuzluk yaratacak.

Ulusal Kamu Taşımacılığı Danış-manlık Ofisi (NOVB) tarafından yapılan bir araştırmanın sonu-

cu görenleri şaşırttı. Alınan sonuç, va-tandaşların toplu taşıma araçlarından inerken okutmayı unuttuğu OV kartları nedeniyle, taşıyıcı şirkete aktarılan ba-kiyenin yıllık olarak 16 milyon euroya kadar çıktığını gösterdi. NOVB aktarılan bu bakiyelerin yolcu-ların hizmetine kullanılması gerektiğini belirtirken, bu konuda özelikle hü-kümet, Hollanda Demiryolları Şirketi (NS), yerel tolu taşıma şirketleri ve yol-cu hakları derneklerini uyardı. Yapılan açıklamada ayrıca fazla öde-nen miktarların geri alımında kolaylık tanınması gerektiği kaydedildi. Alınan bilgilere göre fazla miktarda ödenen yol ücretleri için kısa bir zaman içeri-

sinde internet üzerinden de başvuru yapılabilinecek. Geri alma işleminin süresi ise 3 aydan 6 aya kadar çıkar-tılacak. Taraflar arasında varılan diğer bir an-laşmaya göre de NS sitesinde yer alan ‘reisplanner’ uygulamasının geriye dö-nük araştırma bölümünde birkaç haf-tayı görmek mümkün olacak.

BU uygulama sayesinde örneğin iki hafta önce yaptığını bir seyahatte araçtan inerken kartınızı okutup okut-madığınızı görebiliyorsunuz. Ayrıca NS ve Connexxion arasında bazı hatlarda yolcuların bir araçtan inip başka bir araca binerken her se-ferinde kartlarını okutmasına gerek kalmayacak bir deneme uygulamasına geçilecek.

OV üzerinden 16 milyonluk hibe!

Toplu taşıma araçlarında kullanılan ov kartlarını okutmadan araçtan inenlerin şirketlere bıraktığı yıllık miktar 16 milyon euroyu buluyor.

Page 38: 167 platform eylul

H a b e r

15 Eylül-15 Ekim 2014 36Platform

Yürürlükte olan yasaya ve uygu-lamaya göre Groep 3’e devam ederken gelenler, Hollanda’da

ilk okul üçüncü sınıfa geçmelerine rağmen çocukların Türkiye’ye aileleri ile dönmeleri halinde ilk okul birinci sınıftan başlatılması aileler arasında te-dirginliğe ve huzursuzluğa yol açıyor.

Hollanda’da sekizinci sınıfa geçmeleri halinde bile Türkiye’de ortaokulun ye-dinci sınıfından başlatıldığı görülüyor.

Çocukların Hollanda’da Ortaokul, Lise ve Meslek okulu okurken Türkiye’ye dönmeleri halinde hangi okula ve hangi sınıfa başlayacakları aşağıdaki

çizelgede gösterilirken, özellikle ilk okullarda bir iki sene geriden baş-lamaları çocuklarda olumsuz etkiler yaptığı belirtildi.

Türkiye’de okula başlama yaşı 4 olarak kabul edilirken Hollanda’da alınan eği-timin ilk iki yılı yok sayılarak Türkiye’ye dönen çocukların birinci sınıftan baş-latılması tartışma konusu oluyor.

Hollanda’da grup 3’e giderken Türkiye’de birinci sınıfa alınması sonu-cu sınıf arkadaşları ile aralarındaki yaş farkından dolayı uyumun sağlanmaya-cağını ifade eden aileler, yetkililerden bu konuya çözüm bulmasını istiyorlar.

Sosyal İşlerden sorumlu Devlet Sekre-teri Jetta Klijnsma tarafından hazırla-nan yasa tasarısında, ödenek alan bir

kişinin kendisine verilen gönüllülük temelin-de yapılacak işleri mecburi olarak kabul et-mesi ve hatta gerekiyorsa bu iş için başka bir şehre dahi taşınabileceği belirtiliyor.

Klijnsma’nın bu tasarısının dayanağı ödenek alan kişilerin iş ortamına yönlendirilmelerini sağlamak ancak bir diğer dayanağı ise yapı-lacak kesintileri karşılamak. Yasa teklifi ilk olarak bu yılın başlarına ele alınmış ancak hükümet ortaklarının o dö-nemki D66, SGP ve CU partileri ile yaptık-ları uzlaşı turlarında gerekli çoğunluğu sağ-layamamıştı. Daha sonra muhalefetle varılan anlaşmadan güç alan Klijnsma bu tasarısını Senatoya kadar çıkartabilmişti.

Senato’da VVD, PvdA ve muhalefetten de adı geçen üç parti ve CDA’ın destek verdiği tasarı PVV, SP, GL, 50Plus, PvdD ve OSF partilerinden tepki aldı.Klijnsma’nın hazırladığı ve Senato tarafın-dan da kabul edilen bir başka tasarıda da ödenek alanlara Hollandaca öğrenme mec-buriyeti getirilmişti. Hollandacayı öğrenmek konusunda zorluk çıkartan ödeneklilerin ma-aşlarında kesinti yapılacağı da vurgulanmıştı.

Tarık Okan- Lahey

Türkiye’ye dönen ailelerin çocukları en az bir yılını kaybediyor

Gönüllü çalışmayanın ödeneği kesile bilecek

Okul çağında olan ve Hollanda’da bir süre okula devam ettikten sonra aileleri ile birlikte Türkiye’ye dönen çocuklar geri dönüş mağduru olarak en az bir yılını kaybediyor.

Ödenek alan kişilerin işe yönlen-dirilmelerinin amaçlandığı yeni yasa Senato’da ele alındı.

Page 39: 167 platform eylul

H a b e r

37 Platform

JAAR

5 |

NR.

48

| 15

NOV

- DEC

201

2

Çocuk istismarı

ve geldiği boyutlar

Son Moda Boşanma Bahanesi

Kilo aldıran

besinler

Kadınlar Kimin için Süslenir! SİGARA 

ÇOCUK SAHİBİ OLMANIZI

ENGELLEYEBİLİR!

Söz ve Nişan Hazırlığı

Nasıl Olmalı?

Orhan Gencebay: Bizim sılamız öbür taraf

Türkiye Yüz Güzeli Serap Akıncıoğlu

Kreşler cep yakacak!

Erkekler Neden ilgisiz Davranır? ʻYUVAMIZI KURTARINʼ  MEKTUPLARI ALIYORUZ

Bindallı Modelleri

JAAR

5 |

NR.

49

| 15

DEC

-15

JAN

2012

-201

3

Kilo aldıran

besinler Kilo aldıran

besinler Kilo aldıran ENGELLEYEBİLİR!

Söz ve Nişan Kreşler cep

yakacak!Kreşler cep

yakacak!Kreşler cep yakacak!

ʻYUVAMIZI KURTARINʼ MEKTUPLARI ALIYORUZHalen Kadın Dergisi’ne reklam vermediniz mi?

Geç kalmadınız reklam kampanyamız devam ediyor.

DERKINDEREN STR 108 / B • 1061 VX AMSTERDAMT. +31 (0)20 - 614 53 63 • F. +31 (0)20 - 613 24 23

[email protected] • WWW.KADINDERGISI.NL

Sayın Girişimci,

Kadın Dergisinin Türk iş çevreleri için yürütmüş olduğu promosyon kampanyası çerçevesinde, firmanızın/ürünlerinizin tanıtımı ve tüketici hedef kitlenize ulaşmanızı

sağlamak amacıyla dergimizde size de bir yer vermek istiyoruz.

Bu kampanyaya katılmak için, isterseniz üç aylık, altı aylık ya da yıllık kontrat yapabilirsiniz. Bu kampanyada vereceğiniz reklam ile birlikte firmanızı tanıtıcı

yazılar da ek olarak ücretsiz yayınlama imkanından yararlanabilirsiniz.

Abone, reklam, haber ve daha geniş bilgi için:

3 ay reklam

verenlere firma ile

ilgili röportaj hediye

6 ay reklam

verenlere firma ile ilgili

röportaj + 1 sayı reklam hediye

12 ay reklam verenlere

firma ile ilgili röportaj + firma ile ilgili haber

+ 2 sayı reklam hediye

JAAR

5 |

NR.

49

| 15

DEC

-15

JAN

2012

-201

3

Page 40: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 38Platform

H a b e r

En düşük fi yat, En yüksek kalit e!En düşük fi yat,

En yüksek kalit e!KARTVİZİT - AFİŞ VE POSTER - ANTETLİ KAĞIT

BROŞÜR - EL İLANI - ZARF - BLOKNOT - DAVETİYEKATALOG - DERGİ - GAZETE - FOTOKOPİLİ EVRAKLARSERTİFİKA - DİPLOMA - STİCKER VE ETİKET - TAKVİM

& DİĞER TASARIM VE MATBAA ÜRÜNLERİ...

ZAMANINDATESLiM

YÜKSEKKALiTE

UYGUNFiYATLAR

Derkinderen straat 108-B, 1061 VX Amsterdam • t. +31 (0)20 614 53 63 • f. +31 (0)20 613 24 23

Bizi Aramakta Tereddüt Etmeyin!

06 527 330 84 / 06 874 062 00www.karizmamedia.nl / [email protected]

Page 41: 167 platform eylul

39 Platform

Oturum davalarındaki son gelişmeler!

Av. İSMET ÖZKARATel: 026-351 00 [email protected]

H u k u k

Hollanda’daki oturum

prosedürleri sürekli

değişmekte. Buna sebep yeni çıkan mahkeme kararları

veya politik kararlar. Bu

yazımızda sıkça sorulan sorulara yer

verdik.

Hollanda’daki oturum prosedürleri sürekli de-ğişmekte. Buna sebep yeni çıkan mahkeme ka-rarları veya politik kararlar. Bu yazımızda sıkça sorulan sorulara yer verdik.

Evlilik başvurusu için Türkiye’ye gitmek zorunda mıyım ?Bir önceki yazımızda Yargıtay’ın 30 Nisan 2014 tarihinde Türk vatandaşlarını yakından ilgilendi-ren kararına yer vermiştik. Dava yıllardır verilen hukuk mücadelesi sonunda olumlu yönde Yargı-tay tarafından sonuçlanmıştı

Hollanda oturum hakkı almak için. Türkiye’deki Hollanda Konsolosluğu’nda ilk önce MVV vizesi için başvuru yapılması gerekmektedir. Başvuru-ların Turkiye’de beklenmesi şart koşuluyor. Eğer kişi Hollanda’da başvuru yapar ise, bu başvuru MVV vizesi olmadığı için, oturum kriterleri bakal-maksızın reddedilmektedir.

Ankara Antlaşmasının 13 .maddesi gereğince 1 Aralık 1980 tarihinden sonra uygulanan kısıtla-malar Tűrk işcileri ve aile ferdlerini için geçersiz olduğunu bellirtir.Bu durumda Turkiye’ye gitmeden Hollanda’da oturum başvurusu yapılabilir. Fakat her zaman olduğu gibi IND‘den bu konu hakkında henüz bir bildiri gelmedi.

Ticari Oturumdaki GelişmelerTicari oturumda henüz mahkemelerden olum-lu bir cevap gelmedi. Bu demek oluyor ki IND eğer oturum başvurusundaki evrakları eksik bu-

lur ise, Ekonomi Bakanlığı’na dosyayı gönderme mecburiyeti yoktur ve dosya üzerinden red ka-rarı vermektedir. Bu yüzden oturum başvurusu yapılır iken şirket raporu (ondernemingsplan) detaylı ve profesyonel bir şekilde sunulması gerekmektedir. Şirket raporunun yanısıra bütün muhasebe sunulmalıdır.

Gecici Ticari Oturum (sticker) ile yurtdışına çıkabilir miyim ? Yargıtay bu konu hakkında emsal bir davada, oturum başvurusu reddedilmediği sörece ve sınırda Ticaret Odası kaydı, ikametgah bel-gesi ve şirket bilgileri ile giriş yaptığı sürece Hollanda’ya girişin reddedilemiyecegini bildirdi. Fakat IND bu konu hakkında her zaman olduğu gibi Yargıtay’ın kararı olmasına rağmen, kanun değişikliği girişiminde bulunmadı.

Saygılarımla,

En düşük fi yat, En yüksek kalit e!En düşük fi yat,

En yüksek kalit e!KARTVİZİT - AFİŞ VE POSTER - ANTETLİ KAĞIT

BROŞÜR - EL İLANI - ZARF - BLOKNOT - DAVETİYEKATALOG - DERGİ - GAZETE - FOTOKOPİLİ EVRAKLARSERTİFİKA - DİPLOMA - STİCKER VE ETİKET - TAKVİM

& DİĞER TASARIM VE MATBAA ÜRÜNLERİ...

ZAMANINDATESLiM

YÜKSEKKALiTE

UYGUNFiYATLAR

Derkinderen straat 108-B, 1061 VX Amsterdam • t. +31 (0)20 614 53 63 • f. +31 (0)20 613 24 23

Bizi Aramakta Tereddüt Etmeyin!

06 527 330 84 / 06 874 062 00www.karizmamedia.nl / [email protected]

Page 42: 167 platform eylul

40

H a b e r

15 Eylül-15 Ekim 2014Platform

Mevcut sisteme göre sağlık si-gortası primlerini 6 ay boyunca ödemeyen vatandaşların yarat-

tığı borç, devlet tarafından karşılanıyor. Sigorta şirketine ödenen bu borç daha sonra 40 euroluk aylık ceza miktarı ola-rak kişiden tahsil ediliyor.

Tahsilatın kişinin ödeneğinden veya sağ-lık yardım ödeneklerinden yapıldığı be-lirtiliyor. Ayrıca tahsilatın uzun sürmesi durumunda da yüzde 30’lara varan icra masrafı alınıyor.

RTL’in haberine göre 331 bin kişinin yarattığı borç miktarı yaklaşık 1 milyar

euroyu buluyor ve bu miktar hemen he-men her ay 20 milyon euro kadar artıyor. Habere göre bu yıl içinde primlerini öde-mek istemeyen veya ödeyemeyen va-tandaşların sayısı son 8 ay içinde yüzde 5 artış gösterdi. Birçok borçlunun aynı şekilde başla kurumlara da borcu oldu-ğuna dikkat çekiliyor.

2013 yılında yürürlüğe giren yasa ile birlikte, primlerini ödeyemeyen yaklaşık 100 bin kişinin borcunun, çalıştığı veya ödenek aldığı kurum ve kuruluşlardan tahsil edildiği belirtiliyor.

Selçuk Öztürk - Lahey

Hollanda Sendika Federasyonu’nun (FNV) yaptığı açıklamaya göre 2013 yılındaki, sağlık politikasında

yapılan değişiklikle, 25 bin kişi işini kaybe-derken, 10 bin kişinin ise kontratı uzatıl-madı. FNV, bu durumun daha bir başlan-gıç olduğunu ve sektörde işsizlik oranının çok daha artabileceği konusunda uyardı.Hükümet, uygulamaya konulan yeni sağlık politikası yüzünden, 2013 ve 2015 yılları arasında 26.800 kişinin işsiz kalacağını planlıyordu. Ancak sendikalar tarafından

yapılan açıklama, bu sayının 40 bini aşacağı yönünde oldu.FNV başkanı Ton Heerts: "İşten çıkarılmalarda bir sona gelmedi. Her hafta daha fazla sayıda alarm verici mesajlar alıyoruz.’’ Dedi. 2 hafta önce Çarinova adında evde sağlık hizmetleri veren bir kurum, 1000 kişiyi işten çıkarmak zorunda kalmıştı. Hükümeti bu işten çıkarma tufanını sonlandırması için bir an önce önlem almaya çağıran Heerts, ‘’Hem bakıma ihtiyacı olan insanlar, hem de bu sektörde çalışanlar için, hükümet acilen bu duruma el atmalı.’’ dedi.

Sigorta primlerini ödeyemeyenler artıyor

Sağlık sektöründe çok sayıda kişi işsiz kaldı

Sağlık primlerini ödeyemeyenlerin sayısı gün geçtikçe artmaya devam ediyor. RTL Haber servisinde verilen bir haberde 331 bin kişinin prim bedellerini ödeme sorunu yaşadığına dikkat çekildi.

Hükümetin 2013 yılının Nisan ayında yürürlüğe koyduğu yeni sağlık politikası ile birlikte, şu ana kadar 25 bin kişinin işini kaybettiği açıklandı.

YILLARIN TECRÜBESiYLE HiZMETiNiZDEYiZ

VERZEKERINGENMAKELAARDIJ • HYPOTHEKEN

Bütün dost ve müşterilerimizin

bayramını kutlarız.

Tel. 010 466 06 [email protected]

Zwart Janstraat 55-A • 3035 AL Rotterdam

Page 43: 167 platform eylul

H a b e r

41 Platform

+31 (0)20 4750 320www.mytaxicentrale.nl

Airport Service • International Service City Tours • 24/7 Service Minivan Service • Creditcard Accepted

Airport Service City Tours Minivan Service

ABD'de New York Times gazetesi, uluslararası organ ticaretine dair bir rapor yayımladı. Rapora göre,

dünya üzerinde umutsuz hastalarla, do-nörler arasında iletişim sağlayan 'organ nakli aracıları' en çok İsrail'de bulunuyor. Aracılar bu şekilde muazzam paralar ka-zanıyor.

Ophira Dorin isimli bir İsrailli kadının hi-kayesi sayesinde, İsrail'de yasadışı ara-cılarla bir böbrek satın almanın ne kadar kolay olduğu ortaya çıktı.

Dorin'e Kosta Rika'da böbrek transferi yapılmış. Aracı 175 bin ABD doları alır-ken, böbreğini bağışlayan 37 yaşındaki işsiz adama sadece 18 bin dolar öden-miş.

New York Times'a konuşan Dorin, "Be-nim durumum oldukça kritikti. Hiçbir zaman iyi hissetmedim. Ama bunun ya-sadışı olduğunu bilsek bile farklı bir şey yapacağımızı zannetmiyorum" dedi.

Gazetenin açıkladığı raporda, 2000 yılın-dan beri gerçekleşen organ kaçakçılığı-nın trafiği aktarıldı. Bu istatistikte İsrail'in "orantısız üstünlüğü" dikkat çekti.

İsrail Sağlık Bakanlığı, İsrail'deki organ bağışçılarının yüzde 10'un altında oldu-ğunu savundu. Buna sebep olarak da dini yasakları gösterdi.

Kosta Rika yetkilileri ise, geçen yıl yaptı-ğı açıklamada İsrail'deki bu duruma dik-kat çekmişti.

2012 yılında en az 10 İsrail vatandaşı, or-gan kaçakçılığı çetesi üyeliği sebebiyle tutuklanmıştı.

İsrail devleti, 1990 yıllarında ailelerinin izni dahi olmadan, ölen Filistinlilerin or-ganlarına el konulduğunu 2009 yılında yaptığı açıklamayla kabul etmişti.

Tarık Okan

Uluslararası organ ticaretinde İsrail başı çekiyor

New York Times tarafından yayımlanan yeni bir raporda uluslararası organ ticaretinde İsrail'in başı çektiği gözler önüne seriliyor

Page 44: 167 platform eylul

Telefonun şarjı tam bitmeden şarja takmak telefonu öldürür

mü? Bilgisayarların her gün kapatmak bilgisayarlara zarar

veriyor mu? İşte teknoloji hakkında bildiğimiz yanlışlar...

T e k n o l o j i

4215 Eylül-15 Ekim 2014Platform

Hazırlayan: Tarık Okan

Mac'lere virüs bulaşmaz

Yaygın kanının aksine Mac'lere virüs pe-kala bulaşabilir. Mac kullanıcılarının sık sık 'virüslerle uğraşmıyorum, Windows'ta da virüslerden kurtulamıyordum' sözlerinin aslını ise şöyle izah edelim: Sayıca Win-dows yüklü bilgisayarlar Mac'lere oranla oldukça fazla ve dolayısıyla hacker'larda yaygın olan bir platform olan Windows için virüs hazırlamayı yeğliyor.

Gizli pencere internette sizi gizler

Hayır. Chrome'da kullanılan ve 'Yeni giz-li pencere aç' ile birlikte açılan Chrome sayfası hiçbir şekilde sizi internetten giz-lemeyeceği gibi, sizi tehlikelere karşı da korumaz. Bu özelliğin tek amacı girdiğiniz sitelerin kayıt altına alınmaması ve belleğe kaydedilmemesidir.

Telefonu şarjda bırakmak tehlikelidir

Bir yanlış inanış da telefonu şarjda bırak-manın telefonu patlatabilme ihtimalidir. Böyle bir şey elbette yok. Telefonunuzun şarjı yüzde 100 dolduğunda şarj dolum işlemi sona erer, kablo takılı dahi olsa...

Daha fazla megapiksel daha iyi kamera!

Kullanıcıların düştükleri büyük yanılgılar-dan biri de telefonun kamerasının me-gapikseli yükseldikçe daha iyi fotoğraf çektiğine inanmasıdır. Oysa böyle bir şey yok. Megapiksel tek başına iyi bir kamera için yeterli değildir. Örneğin lens kalitesi fotoğrafın kalitesinde önemli rol oynar. Bu nedenle bazen 'telefonum 5 megapiksel,

ama senin 12 megapiksel telefonundan iyi çekiyor' gibi bir yargıya varmamız da bununla ilgilidir.

Şarj tam bitmeden telefonunuzu şarja takmayın

Telefonunuzu şarja takmak için telefon şarjının mutlak suretle sıfıra inmesi ge-rektiğine inanılır. Oysa bu doğru değildir. Günümüzde kullanılan lityum-iyon batar-yalarda şarjınız yüzde 50 ve hatta yüzde 80'ken bile şarj edebilirsiniz; herhangi bir sakıncası yok.

Page 45: 167 platform eylul

43 Platform

T a n ı t ı m

Abberdaan 581046 AA Amsterdam

Tel.: 020 331 11 10Mob.: 06 211 700 31

[email protected]

Abberdaan 58 1046 AA AmsterdamTel.: 020 331 11 10 Mob.: 06 242 715 89

[email protected] www.taxicursusamsterdam.nl

Abberdaan 581046 AA Amsterdam

Tel.: 020 331 11 10Mob.: 06 211 700 31

[email protected]

Administratie en belasting

is bij ons zo simpel als

ABC

ABBERDAAN 58 • 1046 AA AMSTERDAM • TEL.: 020 331 17 69 • MOB.: 06 416 438 53 • [email protected] • WWW.DURANCARS.NL

DE SNELSTE WEG NAAR JE CHAUFFEURSKAART EN ONDERNEMERSDIPLOMA

Page 46: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 44Platform

H a b e r

Dünya çapında yaklaşık 20.9 mil-yon kişi yoksulluk ve göç gibi nedenlerle, ailelerinden ve evle-

rinden uzakta zorla çalıştırılıyor.

Bu insanların 9.1 milyonu göçmenlerden oluşuyor. Bu duruma dur demek ve göç-menlerin görünmeyen emeğine dikkat

çekmek isteyen IOM, "Sorumlu Tüketin" başlıklı bir kampanya başlattı.

Bireylerin insan haklarının savunulduğu 21. yüzyılda, insan ticareti yaşam hakkı dahil tüm insan haklarının ihlal edildiği, kişiye karşı işlenen en ciddi suçlardan biri olarak kabul ediliyor. Zorla çalıştırma insan ticaretinin gittikçe artan şekilde görünen bir biçimi olarak karşımıza çıkı-yor. Ortadoğu'daki çatışmalardan kaçan binlerce göçmene kapılarını açan Türki-ye, 1990'ların başından bu yana düzen-siz göçmen işçiler, sığınmacılar, mülte-ciler, profesyoneller, Avrupalı öğrenciler ve emekliler gibi çeşitli kesimlerin akını-na uğruyor. 2001 yılında Türkiye'ye giriş

yapmış olan yabancı sayısı 12 milyon iken, 2012 yılında bu rakam 41.5 milyo-na yükseldi. Düzensiz göçmenler, farklı sektörlerde kayıtdışı ekonominin bir par-çası haline geldiler. İnsan ticareti olgusu ve göçmenlerin çalışma şartlarına dikkat çekmek için 2009 yılından bu yana Cenevre, Viyana, Lahey ve Varşova'da Buy Responsibly/Sorumlu Tüketin başlıklı bir kampanya yürüten Uluslararası Göç Örgütü (IOM), aynı kampanyayı Türkiye'ye de taşıdı. İs-veç ve Hollanda hükümetleri tarafından desteklenen kampanya eylül ayında, İstanbul'da hayata geçirilecek.

Tarık Okan

Yapılan bir araştırmaya göre yılın ilk altı aylık bölümünde 63 bin konut satışa çıktı bunların 21 bini büyük

borçla satıldı.

Hollanda Emlakçılar Birliği (NVM) ve Merkezi İstatistik Bürosu (CBS) bu ay içinde yaptıkları açıklamalarda konut pi-yasasını geliştiğini belirtse de Noterler Ağı, piyasanın iyileştiğini söylemenin he-nüz erken olduğunu dile getiriyor. Noterler Ağı hukuki Direktörü Lucienne van der Geld’e göre konut piyasasındaki iyileşme trendine göre halen daha so-runlar yaşanmaya devam ediyor.

“Kendi yaptığımız araştırmalara göre alıcıların yüzde 45’i yeni piyasaya giren starterlardan oluşuyor” diyen van der

Geld, bu durmun piyasadaki akışı can-landırmadığına dikkat çekti. Hollanda’da 1,4 milyondan fazla evin ipotek borcu bulunduğunu belirten van der Geld, bunun anca evin satıldığı anda görüldüğünü belirtiyor. Özelikle boşan-malarla birlikte zorunlu olarak evlerin sa-tışa çıkartan çiftlerin bu durumdan daha

çok etkilendiklerini gördüklerini belirten direktör, bu kişilerin konut piyasasındaki gelişmeleri bekleyemeyeceğini vurgulu-yor. Noterler Ağının yaptığı araştırmaya göre her 4 satıcıdan biri boşanma sonucu evi-ni elden çıkartıyor ve bunların yarısı ipo-tek borçlusu olan evler.

Göçmenlerden Haksız Kazanç Sağlanıyor

Evler yok pahasına satılıyor

Çocuk ve yetişkinler kölelik benzeri şartlarda zorla çalıştırılarak, yılda yaklaşık 150 milyar dolarlık haksız kazanç sağlanıyor.

Hollanda’nın en büyük Noterler Ağı verilerine göre satışı yapılan her üç konuttan biri değerinin çok altında el değiştiriyor.

Page 47: 167 platform eylul

45 Platform

H a b e rKapadokyaEethuisKapadokyaKapadokyaKAkşam 17:00’den gece

24:00’e kadar evlere servis yapılır!

Burg. de Vlugtlaan 531063 BG Amsterdam020 614 47 81 www.kapadokyarestaurant.nl

MenukaartÇorbalarKahvaltı

MezeSıcak YemeklerKayseri Mantısıİskender Kebab

Pideler (Etli ekmek)Izgara Çeşitleri

ShoarmaKiremitte balık / tavuk / kuşbaşı

Soğuk mezelerPizza

Tatlılar

Page 48: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 46Platform

H a b e r

Teknoloji devi Google’ın kurucula-rından Larry Page, insanların çok çalışmaması gerektiğini söyledi.

32 milyar dolarlık bir servete sahip olan Page, firmanın diğer kurucusu Sergey Brin ile birlikte katıldığı bir röportajda il-ginç açıklamalarda bulundu.

Başarılı iş adamı, “Yapmamız gereken iş-ler o kadar çok zaman almıyor. Çalışma saatleri azaltılarak yine aynı miktarda işi bitirebiliriz” dedi. Page, “Sizi gerçekten mutlu edecek şeyleri düşünün. Mesela çocuklarımız için fırsatlar yaratmak veya konut sahibi olmak. Bunları sağlamak o kadar da zor değil.

Bence ihtiyaçlarımızı karşılamak için çıl-gınca çalışmak zorundayız savı doğru değil” diye ekledi. “Dünyada işsizlik var-sa sadece iş saatlerini azaltmanız gere-kiyor” diyen Page bu durumun işsizliği nasıl çözeceğini ise açıklamadı. “Birçok insan çalışmayı sever ama aileleriyle va-kit geçirmeyi de severler” diyen iş adamı

insanların hobilerine de daha fazla vakit ayırması gerektiğini ekledi.

Ortağı farklı düşünüyor

Ancak Page’in ortağı Brin aynı fikirde olmadığını ve çalışma saatlerinin nor-mal olduğunu söyledi. İkili Stanford Üniversitesi’nde yüksek lisanslarını ta-mamladıktan sonra Google’ı kurmak için çalışmalara başlamıştı.

Google 1996 yılında kurulmuştu. Page’in lisansını Michigan Üniversitesi’nde bilgi-sayar mühendisliği alanında tamamladığı biliniyor.

Selim Turan

Şiddet içeren cinsel arzularına ha-kim olamadığını söyleyen Frank Van Den Bleeken adlı 50 yaşında-

ki mahkum, bundan sonra serbest kala-bileceğine inanmadığını belirtti.

1980'li yıllarda hüküm giyen Bleeken, üç yıldır ölüm hakkı için hukuk mücadelesi veriyordu.

Belçika'da ötenazi 12 yıldır uygulanıyor. Ülkede ilk kez bir mahkum bu haktan ya-rarlanıyor.Mahkumun yakında doktorların hayatını sona erdireceği hastaneye nakledileceği belirtildi.

Van Den Bleeken, yaşadığı "dayanılmaz ıstırabı" gerekçe göstererek 2011'de ötenazi başvurusu yapmıştı.

Ancak Belçika Federal Ötenazi Komisyo-nu, bu talebi kabul etmeden önce olası tüm tedavi yollarının denenmesine karar verdi. BBC muhabiri Piers Scholfield, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bir-

kaç kez, akıl hastası mahkumlara gerekli tedavi imkanını sunmamakla eleştirdiğini hatırlatıyor.

Belçika'daki ötenazi yasası, bu yılın baş-larında uygulamanın ölümcül çocuk has-taları da kapsayacak şekilde genişletil-mesi nedeniyle yeniden tartışma konusu olmuştu.

Yatarak 32 milyon dolar kazandı!

Belçika'da müebbet mahkumuna ötenazi hakkı

Google’ın kurucusu, “İhtiyaçlarımızı karşılamak için çılgınca çalışmak zorundayız savı doğru değil” dedi. Page, işsizliğin de çalışma saatlerini azaltarak çözüleceğini öne sürdü.

Belçika'da tecavüz ve cinayet suç-larından hapis yatan bir müebbet mahkumunun ötenazi başvurusu kabul edildi.

Page 49: 167 platform eylul

47 Platform47 Platform

H a b e r

Hollanda’daki Türk iş yerlerinin güncellenmiş son hali

Reklamlarınız için ulaşacağınız tek adres

Derkinderenstraat 108/B • 1061 VX  Amsterdam • Tel: 020 - 614 53 63 • Fax: 020 - 613 24 23

“ b i l g i y i p a y l a ş m a n ı n e n h ı z l ı a d r e s i ”

2015 Yılı Rehberine

Reklam Çalışmaları Başlamıştır.

2015 Yılı Rehberine

Reklam Çalışmaları Başlamıştır.

Page 50: 167 platform eylul

ING Group’a göre, Rusya’nın Avrupa Birliği’ne (AB) uyguladığı gıda ambargosu-nun Birlik’e yıllık maliyeti 6.7 milyar euro-

yu (9 milyar dolar) bulabilir.Aralarında Raoul Leering’in de bulundu-ğu Amsterdam’daki ING’nin ekonomistleri, yazdıkları araştırma raporunda “Rusya'nın Batı'ya uyguladığı gıda ambargosunun olası etkileri beklenenden fazla olabilir” yorumla-rını yaptılar. ING’nin uluslararası ticaretten kaynaklanan katma değeri de içine alan hesaplamaları, tehlikede olan iş sayısını da 130.000 olarak belirledi.Rusya, Ukrayna krizi nedeniyle kendisine uy-gulanan yaptırımlara misilleme olarak, AB ve ABD’den çeşitli gıda maddelerinin ithalatını 1 yıllığına yasaklama kararı almıştı. ING, Gou-da peynirinden Polonya elmasına dek birçok ürünü vuran ve Rusya’ya ihracat yapanları doğrudan etkileyen yaptırımların, bu şirketle-re arz yapan ihracatçıları da dolaylı etkilediği görüşünde. AB 2013 yılında Rusya’ya 1.26 milyar euroluk meyve, 769 milyon euroluk da sebze satışı yaptı. Avrupa Komisyonu 18 Ağustos’ta meyve sebze üreticilerine Kasım ayına kadar geçerli olacak 125 milyon euro-luk bir yardım açıklamıştı.ING’nin analizi, Rusya’ya ihracatın AB üre-timinin yaklaşık yüzde 6’sını oluşturduğu-nu ve gayrisafi yurtiçi hâsılasının da yüzde 0.04’üne tekabül ettiğini ortaya koydu.

ING: Rusya’nın yaptırımları AB’ye 9 milyar dolara mal olabilirIING, Rusya’nın AB’ye uyguladığı yaptırımların Birlik’e 9 milyar Euroya mal olabileceği tahmininde bulundu

Küçük arkadaş grubuyla, her yıl Avrupa'nın bir başka ülkesine bisikletle tatile gidiyor. Berlin,

Roma, Prag, Dublin, Oslo bisikletle tatil güzergahlarından bazıları. Her yıl ortala-ma 15 gün süren tatiller boyunca bisik-letle binlerce kilometre yol kat ediyor. Sadece tatillerde değil. Haftasonları ve zaman zaman da işe gidip gelirken yine bisiklet kullanıyor.Tıpkı, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ve kabine üyeleri gibi.

2012 yılında dönemin Cumhurbaşka-nı Abdullah Gül Hollanda'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirmişti. Gül'ün kabul ettiği Hollanda Başbakanı Rutte'nin görüşmeye bisikletle gelmesi, Türkiye-li gazetecilerin yoğun ilgisini çekmişti.Oysa bisikletle işe gidip gelen şık gi-yimli siyasteçi ya da iş adamı görün-tüsü Hollandalılar için günlük sıradan görüntülerden biri.

19 milyon bisiklet

Bisikletin, günlük yaşamın vazgeçil-mezlerinden bir olduğu ülke bu konu-da yeni bir rekora daha imza atıyor.Dünyanın en büyük kapalı bisiklet parkı Hollanda'da yapılıyor. Utrecht kentinde temeli atılan bisiklet parkının

2016 yılında bitirilmesi planlanıyor.

Utrecht Merkez Tren İstasyonu'nun bitişiğinde yapılacak 3 katlı tesiste, aynı anda 12 bin 500 bisiklet park edilebilecek.

16 milyon nüfuslu ülkede 19 milyon ci-varında bisiklet bulunuyor. Her yaştan 13,5 milyon insan, yani nüfusun yüzde 84'ü bisiklet kullanıyor.

Bisiklet kullananan kadın sa-yısı erkeklere göre daha fazla.

Tren ve diğer toplu taşıma araçlarına bisikletle binilebiliyor. İş yeri uzakta olanlar, belli bir mesafeye kadar tren ya da otobüsle, geri kalanına bisiklet-le gidiyor.Bir Hollandalı bisikletle yılda 900 kilo-metre yol katediyor. Ülke genelinde bi-sikletle katedilen mesafe ise 15 milyar kilometre.

Dünyanın en büyük bisiklet parkının temeli atıldı

Eric van Schagen, Hollanda'nın internet teknolojileri konusunda tanınmış holdinglerinden birinin yönetim kurulu başkanı. Birçok Hollandalı gibi onun da en önemli tutkularından biri bisiklet.

H a b e r

15 Eylül-15 Ekim 2014 48Platform

Page 51: 167 platform eylul

49 Platform

H a b e r

Döner piyasasında yılların tecrübesiyle üstün kalite sunuyoruz.

Kaliteli, lezzetli ve sağlıklı dönerin sırrı bizdeGüven ve kalite için • Profesyonel hizmet

Müşteri memnuniyeti • Uygun Fiyat

Food Center Amsterdam • Jan van Galenstraat 4 pand D5 • 1051 KM AmsterdamT. 020 6821582 • F. 020 6818204 • [email protected] • www.eminchicken.nlK.v.K. Amsterdam nr. 51622513

Güvenilir fi rma ve yüzde yüz helal.

Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.

Kaliteli, lezzetli ve sağlıklı dönerin sırrı bizdeGüven ve kalite için • Profesyonel hizmet

Kaliteli, lezzetli ve sağlıklı dönerin sırrı bizdeGüven ve kalite için • Profesyonel hizmet

Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.

Döner piyasasında

Heeft u nog vragen, of wilt u een offerte, aarzal dan niet om met ons contact op te nemen.

Ons team staat voor u klaar: 020-682 15 82

Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır.Not: Toptan olarak  Hollanda’nın her yerine servisimiz vardır. Bir telefon açmanız sizin menfaatınıza.

Heeft u nog vragen, of wilt u een offerte, aarzal dan niet om met ons contact op te nemen.

020-682 15 82

Page 52: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 50Platform

H a b e r

Bu adreste haber var

WWW.PLATFORMDERGISI.COM

Page 53: 167 platform eylul

51 Platform

H a b e r

Buitenlands beleid

De nieuwe president

van Turkije is nu

bekend: Recep

Tayyip Erdoğan.

Het zal voor

niemand als een

verrassing zijn

gekomen, ook

voor mij niemand.

De naam van de

nieuwe premier

zal voor velen wel

als een verrassing

zijn gekomen:

Ahmet Davutoğlu.

Davutoğlu was

hiervoor de

minister van

Buitenlandse Zaken

van Turkije. Hij

maakte furore met

zijn gewaagde ‘geen

vijanden’-beleid.

DRS. ARMAND SAĞ Bestuursvoorzitter ITS (Instituut voor Turkse Studies) www.turksestudies.org

Historicus en turkoloog www.armandsag.nl

De nieuwe president van Turkije is nu bekend: Recep Tayyip Erdoğan. Het zal voor niemand als een verrassing zijn ge-komen, ook voor mij niemand. De naam van de nieuwe premier zal voor velen wel als een verrassing zijn gekomen: Ahmet Davutoğlu. Davutoğlu was hiervoor de mi-nister van Buitenlandse Zaken van Turkije. Hij maakte furore met zijn gewaagde ‘geen vijanden’-beleid.

Davutoğlu was hiervoor een hoogleraar internationale betrekkingen en kwam in het nieuws met zijn boek ‘Stratejik Derin-lik’ (Strategisch Diepgang) in 2001. In het boek betoogde hij dat een land een buiten-lands beleid moet hebben met als doel het handhaven van vrede met de buurlanden. Hiervoor had Turkije vooral oppervlakkige banden met zijn buurlanden en zag het vooral een potentieel gevaar in zijn buur-landen. Denk hierbij aan de Sovjet-Unie, de Arabische landen, Iran, Griekenland en later ook nog Armenië en Zuid-Cyprus die met argwaan gevolgd werden.

Toen Davutoğlu door de AKP in 2009 werd benaderd om de nieuwe minister van Buitenlandse Zaken te worden, was hij vrij nieuw in de wereld van politiek. Toch kreeg hij de voordeel van de twijfel dankzij zijn boek. Nu hij in 2014 de nieuwe pre-mier is geworden, kan men terugblikken op vijf jaar van successen en falen in het buitenlandse beleid van Turkije.

De relaties van Turkije met zijn buurlanden zijn anno 2014 helaas niet uitgegroeid tot bloeiende betrekkingen. Waar Davutoğlu in 2009 nog ruim 50 bilaterale (handels-)verdragen sloot met Syrië, is de betrekking tussen Turkije en Syrië nu sterk bekoeld. Dit komt mede door de burgeroorlog in Syrië waar Turkije zich onverhoopt in ge-mengd ziet. Het aantal Turkse slachtoffers,

zowel gesneuvelde militairen als burgerdo-den, stijgt steevast na het incident met de door Syrië neergehaalde Turkse straalja-ger en de mortier- c.q. raketaanvallen van-uit Syrisch grondgebied op Turkse dorpen.

Ook met buurlanden als Griekenland, Ar-menië en Irak zijn de betrekkingen niet echt goed te noemen. Na de aanvankelijke successen met Armenië (voetbaldiploma-tie en het protocolverdrag van Zürich), is er nu een impasse veroorzaakt omdat het Armeens-Azerbeidzjaans dispuut weer is opgelaaid met doden aan beide kanten. Waarom juist op dit moment de architect van het buitenlandse beleid van Turkije zijn functie achterlaat om premier te worden, is een interessante vraag. Het zal voor Tur-kije het uur van de waarheid worden omdat nu de behendigheid van Turkse diploma-ten getest zal worden om de banden met buurlanden tot een goed eind te kunnen brengen. Het punt blijft echter dat Turkije een stabiel land is in een regio waar onsta-biliteit eerder regel dan uitzondering is. In een dergelijke regio is het niet verrassend dat het enige stabiele land de onstabiele buurlanden met argwaan benadert om zo de onstabiliteit buiten de grenzen te hou-den. Echter, deze argwaan belemmert zo ook de verdere ontwikkeling van de regio als een geheel. Dus of Davutoğlu’s ‘Stra-tegisch Diepgang’ een succesverhaal zal worden moet juist in deze periode blijken. En of het een succes wordt, is mijn over-peinzing van deze maand…

M i j n o v e r p e i n z i n g e n

Page 54: 167 platform eylul

H a b e r

15 Eylül-15 Ekim 2014 52Platform

500 kilometre uzunluğundaki oto-yolda denenen uygulama ile trafik kazalarının azaltılması ve enerji ta-

sarrufu sağlanma

Hollanda, dünyanı

Dünyanın İlk Akıllı Yolu Hollanda'da Açılıyor

Hertürlü işyeri, camii ve dernek-lere ekonomik ofis mobilyaları.

Hızlı teslimat ve tecrübeli montaj ekibimizle hizmetinizdeyiz.

Açılış saatlerimiz:Pazartesi 09:00 -17:00Salı 09:00 -17:00Çarsamba 09:00 -17:00Perşembe 09:00 -17:00Cuma 09:00 -17:00Cumartesi 10:00 - 15:00

| InduStrIeweg 167 | 3044 AS rotterdAm | T. 010 230 99 44 | m. 06 227 784 81 |

Online Alışveriş imkanıwww.officeimage.nl

Page 55: 167 platform eylul

53 Platform

K a z a u z m a n ı s u n a r . . .

Acı parasının hesaplanması kolay değildir. Oldukça zor ve görünmeyen manevi zararın tazminat olarak hesaplanması sözkonusudur. Acı parasının hesap-lanması uzun bir süreç gerektirebilir. Çünkü; acı parasının hesaplanabilmesi için, kişinin sağlık du-rumunda bir netlik, bir sonuç olması gerekir. Yani; kişi ya iyileşmiş ya da daha iyileşmesinin mümkün olamayacağı, kısmen ya da tamamen sakat kalaca-ğı beliginleşmiş olması gerekir.

Kimlerin Acı Parası Hakkı Vardır?Hollanda’da kazazedelerin acı parası talep etme hakkı vardır. Kazazedenin aile ya da akrabasının acı parası talebi sözkonusu değildir. Ancak, ‘şok hasarı’ adı altında, yani direkt olarak kaza anında mağdurun yanında bulunma ya da kazaya karışma durumlarında acı parası talebi hakkı olabilir. Aile-den birinin vefat etmesi durumunda ‘ölüm tazmina-tı’ hakkı vardır.

Ne Zaman Kaza Tazminatı Hakkı Vardır?Kaza tazminatı alabilmek için aşağıdaki durumların mevcut olması gerekir:•Tazminatı ödeyecek sorumlu tarafın olması;•Sorumluluk ispat edilmiş ve kabul edilmiş olması;•Kaza sonrası yaralanma ve incinmenin ispat edil-mesi.Sorumluluk tespit edilirken, kazada kimin hatalı olduğu önemlidir. Kişinin belirli oranda kendi ha-tası da olabilir. Eğer başka birinin sebep olduğu bir kaza ise, ispat edilmesi ve sorumluluğun kabul edilmesi gerekir. Kaza sorumluluğu kabul edilirse, kaza tazminatını ödemesi gerekir.

Acı Parasını Kim Ödemelidir?Eğer bir trafik kazası sözkonusu ise, sorumlu tara-fın WA-verzekering (Trafikte Yasal Mesuliyet Sigor-

tası) var demektir ve bu sigorta devreye sokularak kaza tazminatını öder.Karşı tarafın araba ya da motor sigortası yoksa, o zaman ‘waarborgfonds motorvoertuigen’ motorlu taşıtlar fonuna kaza tazminatı için başvuruda bulu-nulabilir. Karşı taraf bisikletli ya da yaya ise, WA-verzekering (AVZ) sigortası olabilir. Eğer WA-verzekering yok-sa, o zaman kişinin kendisi kazadan sorumlu tu-tulur. Karşı tarafın ‘aansprakelijkheidsverzekering’ yani mesuliyet sigortası, ‘ongevallenverzekering’ yani kaza sigortası gibi sigortaları olabilir ve bu si-gortalar devreye sokulabilir.

Acı Parasının MiktarıKaza Uzmanları acı parası miktarının belirlenme-sinde, mahkeme kararları ve aynı özellikteki somut davalarının acı parası miktarları dikkate alırlar. Üç yılda bir ‘smartengeld’ adıyla acı parası ile ilgili önemli dava ve kararlar kitap olarak yayınlanır. Ay-rıca bu konuda bir çok meslek dergileri yayınlan-maktadır. Bütün bunlar devlet hukukçuları, sigorta şirketleri, avukatlar ve kaza hukuku büroları içindir.Acı parası hesaplamalarında davanın sadece hukuki yönü değil, aynı zamanda sağlık yönü de büyük önem arz eder. O nedenle sağlık durumu dikkate alınmadan, sigorta şirketi ile görüşmeleri sürdürmek pek akıllı bir yol olmaz. Kaza davasının mutlaka uzman bir kurum tarafından profesyonelce ele alınması gerekir.Kaza Uzmanı olarak www.kazauzmani.nl biz kaza davanızı üstlenir, ücretsiz olarak gerekli takibini ya-par, sizinle görüşerek hak ettiğiniz kaza tazminatını direkt olarak sizin hesabınıza aktarılmasını sağlarız. Bizim bütün bu hizmetlerimizde yaptığımız masraf, yasal olarak sorumlu sigortadan talep edilir. Müş-teri herhangi bir ücret ödemez ve herhangi bir şey

yapmasına gerek kalmaz. Sadece sağlık durumu ile ilgilenir.

Acı Parası Miktarındaki FaktörlerKazanın şekli ve hafif ya da ağır olması;Çekilen acı, çile ve olumsuz etkilenmeler;İyileşme süresi;Kalıcı yara izleri, bedensel engeller, çalışamama durumu, kısmen sakatlanma, eğitimde aksama, kariyer kaybı, vb. durumlar;Kazazedenin yaşı, kadın ya da erkek olması;Kazada mağdurun ne oranda hatalı olduğu ve kazadavası sürecinin uzaması gibi…

Yurtdışında Acı ParasıYurtdışındaki kazalar için de acı parası hakkı vardır. Acı parası miktarı ülkeden ülkeye göre değişebilir.Medyadaki astronomik acı parası rakamları daha çok Amerika’da görülmektedir. Aslında bu miktar-lar; gelir kayıpları, kariyer ve imaj kayıpları, avukat masrafları olarak tazminatın bütünü yansıtılılarak yüksek miktarlar olarak ortaya çıkmaktadır.Hollanda’da acı parası ile diğer masraflar ayrı ola-rak hesaplanır. Acı parası ile ilgili emsal teşkil eden bir mahkeme kararı vardır ve hükümetin de bu ko-nuda iyileştirme planları sözkonusudur.

Acı Parası Nedir?

Ethem Emre | Kaza Uzmanı & Eksper

[email protected] | 020-410 94 94www.letseladvies.nl | www.kazauzmani.nl

acı parası: smartengeldHerhangi bir kaza ya da olaydan sonra çekilen acı, çile, incinme, zahmet ve yaşam sevincinin ortadan kal-dırılması gibi olumsuz etkilenmelerin, yani manevi zararın maddi olarak karşılığı olan tazminat acı parasıdır.

Page 56: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 54Platform 54

H a b e r

Bu torba yasa içerisinde sadece yurtdışında yaşayan Türkleri ilgi-lendiren iki önemli madde var.

Doğumla Türk vatandaşı olup çıkma izni alarak Türk vatandaşlığını kaybedenlerin yurtdışında Türk vatandaşı olarak çalıştıkları süreleri için borçlanmalarına imkan tanıyor.

Buna göre örneğin 1990 ile 2010 yılları arasında 20 yıl yurtdışında çalışıp, 2010 yılında Türk vatandaşlığından çıkıp başka bir ülke vatandaşlığına geçen Mavi Kart sahibi bir kişi, Türk vatandaşı olarak ça-lıştığı 20 yılını (1990-2010 arasındaki süre) Sosyal Güvenlik Kurumu’na borç-lanabilecek.

Bu yasadan önceki uygulamada, Mavi Kart sahiplerinin yurtdışı borçlanma baş-vuruları reddediliyor, borçlanma hakkı ancak bir yıla kadar süren mahkeme sü-recinden sonra elde edilebiliyordu.

SGK ilk sigorta başlangıcını dik-kate alacakTorba Yasa ile birlikte gelen ikinci önem-li yenilik şu: Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına giri-şinden önce akit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih ola-rak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların, akit ülkede ilk defa çalış-maya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilecek.

Bu şu anlama geliyor:Kişi, örneğin Almanya’ya 1980 yılında gelip sigortalı bir işte çalışmaya başla-dıysa, bu sigorta başlangıcı Türkiye’de de sayılacak, yani kişi, aynı tarihte Türkiye’de sigortaya tabi işe başlamış kabul edilecek ve kademeli emeklilik sis-temine girmiş olacak.

Bu yeni uygulama ile kişilerin emeklilik için aranan prim ödeme gün sayısı aza-lacak, ödenmesi gereken borç miktarı düşecek, emeklilik yaşı öne çekilecek ve sigortalılık süresi şartını (erkeklerde 25 yıl, kadınlarda 20 yıl) daha önce yeri-ne getirmiş olacaklar. Daha önceleri ise, sigortalılık şartını yerine getirmek için er-kek sigortalılar 9.000 gün (25 yıl), kadın sigortalılar veya ev kadınları da 7.200 gün (20 yıl) borçlandırılıyordu.

Bilindiği gibi, söz konusu yasada yer alan ve yurtdışındaki Türklerin, borçlanmak is-tedikleri sürelerin tercih etme hakkını or-tadan kaldırmayı öngören madde, TBMM tatile girmeden önceki 25 Temmuz tarihli Genel Kurul oturumunda çıkarılmıştı.

Bu maddenin yasadan çıkarılmasıyla, borçlanma yoluyla emekli olmak isteyen-lerin aylıklarının önemli ölçüde düşmesi tehlikesi de ortadan kalkmış oldu.

Halk arasında Torba Yasa olarak bilinen tasarı, TBMM Genel Kurul’da kabul edildi. Tam adı, “İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Tasarı“ olan Torba Yasa, aralarında yurtdışında yaşayan Türklerin de bulunduğu 20 milyon kişiyi yakından ilgilendiriyor.

Avrupalı Türklere Emeklilik Müjdesi

Page 57: 167 platform eylul

55 Platform55 Platform

H a b e r

Hükümetin yeni uygulamaya koy-duğu kira politikası ile, kira ar-tışları, insanların gelir seviyesine

göre belirleniyor. Kira artışı oranının belir-lenmesinin serbest bırakılması, pek çok kiracıyı mağdur etti. 2014 yılında kiralar, 2 yıl öncesine göre ortalama yüzde 9 oranında arttı. Gelir seviyesi düşük in-sanların yaşadığı sosyal konutların kirası-

nın, özel sektördeki evlerin kirasına göre daha çok oranda artması dikkat çekti.Hollanda Merkezi İstatistik Bürosu (CBS) tarafından yapılan açıklamada, geçtiğimiz yıl kiralar, ortalama yüzde 4,4 oranında arttı. Temmuz ayında yapılan bu tespite göre, son iki yılda bir evin kirası ortalama yüzde 9,2 oranında artmış oldu.Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, kira artışı, kiracıların gelir düzeyine bağlı olarak be-lirlendi. Bu yüzden yapılan kira artışları, yüzde 4 ile 6,5 arasında değişti. Yapılan araştırmada dikkat çeken başka bir hu-sus ise sosyal konut olarak bilinen ve gelir seviyesi düşük olan insanların ya-şadığı evlerin kiralarında en yüksek artış oranının görülmüş olması. Gelir düzeyi daha yüksek insanların yaşadığı bireysel evlerin kiraları, yüzde 3,2 oranında artar-ken, sosyal konutların kirasındaki artış oranı yüzde 4,7 oranında gerçekleşmiş. Bunun sebebinin işe yasaların, sosyal konutlarda kira artışına, bireysel konut-lara göre daha kolay izin vermesinin öl-düğü açıklandı. Hatta bazı durumlarda,

sosyal konutlarda -özellikle kiracı deği-şiminden sonra-, kiraların belirlenen en yüksek kira artışından bile daha yüksek olduğu tespit edildi. 2011 yılında kira ar-tışı yüzde 1,8 iken, 2012 yılında bu oran yüzde 2,8 ve 2013 yılında yüzde 4,7’ye çıktı. Bu yüksek artışın nedeninin işe, yeni uygulamaya konan kira politikasının olduğu bildirildi.Hükümetin yeni politikasına göre, kira artışı, kişilerin gelirine göre belirlenecek. Bu durumda, yapılan kira anlaşmasına göre, kira artışı enflasyon ve belirlenen standart kira artışından daha yüksek ola-biliyor. Kiracılar, yapılan kira artışlarının kanuna uygun olup olmadığını ‘’www.huurverhogingscheck.nl’’ adli web site-sine girip, eski ve yeni kira miktarlarını ve gerekli bilgileri doldurup kontrol edebilir-ler. Kira artışının olması gereken orandan daha yüksek olması durumunda ise kira-cılar, ev sahibi kurum ya da kişi ile görü-şebilir. Anlaşma sağlanmaması durumun-da ise, ‘’Huurcommısie’’ adı verilen kira komisyonuna başvurulması gerekiyor.

Kira zammına itiraz edin

Page 58: 167 platform eylul

VAR’in dört şekli..

Var-verklaring serbest calişmakta olan freelancer veya ZZP’er diye bilinen girişimcilerden talep edilen bir evraktir. Bu konumdaki bir girişimci sizin için calişacaksa diğer bir deyimle siz bu kişiye iş vermek istiyorsanız kişiden VAR-verklaring talep edebilirsiniz.

ADEM ÖZDEMİR

Bu yazımda sizlere gündemde olan “VAR-verklaring” hakkinda bişeyler yazmayı uygun buluyorum.

Var-verklaring serbest calişmakta olan free-lancer veya ZZP’er diye bilinen girişimcilerden talep edilen bir evraktir. Bu konumdaki bir gi-rişimci sizin için calişacaksa diğer bir deyimle siz bu kişiye iş vermek istiyorsanız kişiden VAR-verklaring talep edebilirsiniz.

Maliyenin serbest calişanlara müracaat doğ-rultusunda vermiş oldugu bu evrak kişinin ismi, adresi, vergi numarasi ve meslek dalı hakkinda bilgi içermekle beraber birde kalın harflerle beraber gelir konumu yer alir. Bu ge-lir konumu 4 şekil alabilir:

Şekil Loon uit dienstbetrekking:

Elde edilmiş evrak (=VAR-verklaring) bu metni içeriyorsa serbest çalişan kişinin adeta emir komuta zincirinden yola çikarak bir işçi statu-sunde olabilme olanağını içerir. İşveren firma-ya faturalanmiş olan ücretin üzerinden maliye kiralayan firmadan vergi ve primler talep ede-bilir. Kisacasi serbest çalişan kişiye ödemiş olduğunuz miktar net maaş olarak hesaplanir ve bu net maaşin üzerinden cezasiyla birlikte vergi ve primler alinir.

Şekil Resultaat overige werkzaamheden :

Bu evrak kişinin pozisyonunda net bir durum söz konusu olmadığından maliye tarafindan bu ara formül verilir. Serbest çalişani kiralayan firma genelde bu durumda emir komutanin olup olmadığına dikkat ederek karar almasi gerekir. Serbest çalişan kişinin neler ve nasil yapmasını kiralayan kişi olarak siz belirliyorsa-niz bu hususta emir komutanin bariz bir şekil-de mevcut olduğunu dikkate almalisiniz. Ve tabiiki netice olarak da tıpkı yukardaki şekilde-ki gibi bordrosuz işçinin primlerini ödemekle yükümlü olursunuz.

Şekil Winst uit onderneming :

Bu evrakla size çalişacak olan freelancer/zzp’er girişimci statusune maliyece sahiptir. Sizden beklenen bu evrakın kopyasının yanısı-ra kimlik kopyasini muhasebenizde bulundur-maniz. Evrağin içerisinde bu evrağin geçerlilik suresi ve geçerli olan faaliyetleri yazmaktadir. Alinan hizmetin bu faaliyetler doğrultusunda olmasi önemlidir. Kisaca boyacılık faaliyetleri için alinmiş bir evrak mesela marangozluk içe-ren işlerde kullanılamaz.

Şekil Inkomsten uit werkzaamheden voor rekening en risico van u besloten vennootschap:

Bu şekil icraatlarini bir BV/Limited üzerinden serbest çalişanlar için geçerlidir. Kiralayan kişi olarak sizin yukardaki evraklarin yanisira BV tarafindan vergi primlerinin ödendigine dair “Verklaring omtrent betalingsgedrag” isteme hakkiniz vardir. Çalişan kişi primleri ve kdv borcunu ödemediği takdirde maliye bu prim-leri/vergileri sizlerden yasalar gereği talep edebilme imkani vardir.

Kiralayan kişi olarak size sunulan evragin üze-rinde şüpheniz söz konusuysa maliyenin özel hattindan bilgi edinebilirsiniz. Yukardaki VAR evraginin 2015 yılında internet üzerinden mü-raacat edilebilmesi için gereken çalişmalar maliye tarafinda sürerken 2014 yılında elde edilen evraklarin 2015 yılındada geçerli ola-cagini internet sayfasindan bildirdi.

Bir serbest çalişani kiralayan firma olarak ta-raflar arasinda bir sözlesme “overeenkomst van opdracht (OVO)” yapilmasi önemli bir tavsiyemdir. Yapilan çalişmalardan doğacak herhangi bir pürüzün önüne geçilebilir ve ta-raflarin sonradan icra ve hukuku işlemlere başvurmalarina gerek kalmayabilir.

M u h a s e b e c i

15 Eylül-15 Ekim 2014 56Platform

Muhasebe ile ilgili sorularınızı bekliyoruz: [email protected]

Page 59: 167 platform eylul

57 Platform

E b e d i y e t

Page 60: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 58Platform

H a b e r

RTL Haber servisinin Den Haag’a-yakın kaynaklardan elde ederek verdiği haberde, yürütülen bütçe

görüşmelerinde emekliler için hiç de iç açıcı bir sonuç çıkmadığı belirtildi. Hü-kümet ortakları ile muhalefet partileri arasında yürütülen ve bu ay içinde açıkla-nacak olan 2015 Bütçesi için planlanan noktalardan bir tanesi yaşlılara uygulanan vergi indirimini kaldırmak. Kabine bu uy-gulama ile birlikte 190 milyon euroluk bir kazanç elde etmeyi hedefliyor.

Bunun yanı sıra sağlık sigortası primi de işvereni olmayan kişiler için yüzde 1 ora-nında artırılacak. Bu durum emeklileri ve zzp’lileri (işçi çalıştırmayan serbest mes-lek sahibi) büyük oranda etkileyecek. Ancak hükümet olası ağırlığı telafi etmek için 110 milyon euro bütçe oluşturacak.

Bilindiği üzere yaz dönemi öncesi ta-raflar arasında yapılan bütçe görüşme-lerinde, devletin verdiği sağlık, çocuk

ve ev kirası yardımlarının kaldırılarak, yerine tek kalem hane yardımı getiril-mesi üzerinde durulmuştu. Ancak bu basitleştirme yöntemi çıkan bazı teknik sorunlardan dolayı kabul edilmedi ve bu düşünceden vazgeçildi.

Bu gelişmeler ışığında hükümet toplam-da 600 milyon euroluk bir tasarruf planı içine girmek zorunda kaldı. Ancak açığı kapatmak isteyen hükümetin yeni planı yaşlıları büyük ölçüde etkileyecek gibi gözüküyor.

“Bu bir skandal”

Yaşlıların haklarını savunan ANBO der-neği, dışarıya sızan bu bilgiler ışığında yaptığı açıklamada önümüzdeki yıl yaşlı-ların fazla vergi ve sağlık primi ödemesini skandal olarak değerlendirdi.

ANBO ortaya çıkan bu bilgilerin kendi-lerini büyük şaşkınlığa ittiğini belirtirken,

Çarşamba günü Sosyal İşler Bakanı Lo-dewijk Asscher ve Devlet Sekreteri Jetta Klijnsma ile yapılan görüşmede de yaşlı-ların alım gücüne yönelik bir müdahale-den bahsedilmediğine dikkat çekti.

Kesintileirn orantılı dağıtılması gerekti-ğini belirten ANBO direktörü Liane den Haan “Bu müdahaleler yine çok özel bir grup olan emeklileri ve son yıllarda gide-rek artan borç batağındaki kişileri içine alacak. Assher bu insanların önümüzde-ki dönemde daha az harcama yapmak zorunda kalacağını çok iyi biliyor. Bu bana göre bir skandaldır. Umarım Bakan Asscher Bütçe Gününde adil bir hikaye ile gelir” dedi.

Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da normalde Bütçe Gününde açıklanması gereken yeni dönem bütçe anlaşmaları, gününden önce basına sızdı. Elde edilen bilgilere göre önümüzdeki yıl 1 milyar eu-roluk vergi indirimi ile birçok kişi durumu-nu az da olsa düzeltecek ancak yaşlılar ve tek ebeveynli çocuklu aileler yeni ku-rallardan olumsuz etkilenecek.

Tarık Okan -Lahey

Emeklilik yaşındaki vatandaşlar için uygulanan vergi indiriminde düşünülen 195 milyon euroluk kesinti bu vatandaşların 2016 yılında daha fazla vergi ve sigorta primi ödemesine neden olacak.

Yaşlıların vergi ve prim masrafı artacak!

Page 61: 167 platform eylul

59

H a b e r

Platform

Page 62: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 60Platform

H a b e r

Gökhan Saki:

Sneijder'i Kimse Hafife

Almasın

Page 63: 167 platform eylul

61 Platform

H a b e r

Galatasaraylı Wesley Sneijder'in yakın arkadaşı kick boks spor-cusu Gökhan Saki, "Kimse

onun boyuna bakmasın. İnanılmaz tek-nik ve korkunç derecede süratli." dedi.

Galatasaray'ın yıldız futbolcusu Wesley Sneijder'in bireysel antrenman hocası olan 'Çılgın Türk' lakaplı Gökhan Saki, Sneijder'i kimsenin hafife almaması ge-rektiğini söyledi.

Sarı-kırmızılı takımın Hollandalı futbolcu-su Sneijder'in bireysel antrenman hoca-lığını yapan Kickboks sporcusu Gökhan Saki, Sneijder hakkında özel açıklama-larda bulundu.

"NE MUTLU BANA"

Gökhan Saki, Türkiye'de Kickboks'un çok büyük ilgi gördüğünü belirterek, "Şu anda futboldan sonra en çok ilgi gören branş olarak bunu söyleyebilirim. Çocuklar bu spor için deli oluyor. Bu sporun buralara kadar gelmesinde be-nim de payım olduysa ne mutlu bana. Ben Türk olduğum için Türkiye adına ya-rışıyorum. Başarı geldikçe Hollanda'dan bazı tepkiler aldım ancak bu beni ilgi-lendirmiyor. Sonuna kadar bayrağımı dalgalandırmaya devam edeceğim ve Türkiye'ye kupalar kazandırmayı sür-düreceğim. Wesley Sneijder'i tabii ki daha önce de tanıyordum. Ancak asıl samimiyet eşinin bir davetinde başladı. O andan itibaren sıkı dost olduk. Ko-nuşmalarımızda futbol ve Kickboks'tan bahsederken birden kendisine yardımcı olmam fikri ortaya atıldı" dedi.

"SNEİJDER ÖĞRENMEYİ VE ÇALIŞMAYI ÇOK SEVİYOR"

"Wesley Sneijder ile özellikle Brezil-ya'daki Dünya Kupası öncesi birlikte ça-lıştık" diyen Saki, sözlerine şöyle devam etti:

"Özellikle sakatlığı döneminde güç ve kondisyon çalışması yapması gerekiyor-du, ben de ona yardımcı olabileceğimi ilettim. O da bunu kabul etti. Yaptığımız çalışmalarla Sneijder inanılmaz güçlen-di ve kondisyonu bir hayli arttı. Sneijder

öğrenmeyi ve çalışmayı çok seviyor. Hatta benimle çalışırken boksu bile öğ-rendi. Kimse onun boyuna bakmasın. Kimse onu hafife almasın. Boyu çok kısa ama inanılmaz teknik ve korkunç derecede süratli. Benden en çok öğ-rendiği şey gücünü iyi kullanması ve sa-hada aniden hızlanması oldu."

"FUTBOLU VE GALATASARAY'I SEVİYORUM"

Kickboks sporcusu Gökhan Saki, Sneijder ile başarılı çalış-malarından sonra kulüplerden teklifler aldığını da vurgulaya-rak, "Ama zamansızlık sebe-biyle kabul etmedim. Sneij-der benim can dostum. Ben kendimi bildiğimden beri Galatasaraylıyım. Babam Be-şiktaşlı ama ben sarı-kırmızı renklere aşığım. En çok da derbi maçlarına hayranım. Son olarak Arena'daki Galatasaray - Fener-bahçe derbisini izledim. Maç-ta o kadar heyecanlandım ki arkadaşlarım bana, 'Gökhan sakin ol, sanki sen maç ya-pıyorsun. Senin maçına 2 hafta var' diyerek telkinde bulundular. Yarınki maça da gitmeyi çok istiyordum. Ama Manisa'da olduğunu öğrendim. Soma yararına olmasından dolayı her iki takımın futbolcularına şim-diden başarılar diliyorum. Futbolu ve Galatasaray'ı seviyorum. Genelde Şampiyonlar Ligi ve derbileri izli-yorum" diyerek sözlerini son-landırdı.

Page 64: 167 platform eylul

Biliyoruz, bu başlık sizin de hoşunuza gitmedi. Fakat hoşumuza gitmese bile bu tür gerçekleri dile getirmek, ders ver-mek ve ders almak için başka insanla-rın aynı hataya düşmemesi bakımından çoğu kez gereklidir. Biz de bunu bir so-rumluluk kabul ederek istemeyerek de olsa hoşgörünüze sığınarak kaleme al-dık. Siz bu yazıyı okurken belki de sade-ce bir defa dehşete düşeceksiniz ama biz hem hadiseyi dinlediğimizde hem de kaleme aldığımızda dehşete düştük.

Bir gün telefonumuz çaldı. O an müsait olmadığımız için telefona cevap vere-medik. Birkaç defa üst üste uzun uzun çaldı ama yine açamadık. Birkaç saat sonra baktık yine aynı numaraya arıyor. Belli ki önemli ve acil bir durum var. Bu sefer telefonumuzu açmak durumunda kaldık. Efendim diye ses verdiğimizde karşımızda titrek ve ürkek bir kadın sesi.

“Merhabalar, ben sizi (…..’dan) arıyo-rum. Telefonunuzu komşum (…) hanım-dan aldım. O sizi aramamı bana tavsiye etti. Başımda çok ciddi bir problem var, bana yardımcı olmanızı istiyorum. Çok zor durumdayım, ne olursunuz bana yar-dım edin!”

Sesiyle, sözüyle büyük bir şaşkınlık için-

de, darda ve zorda olduğu anlaşılıyordu. Nedir probleminiz? Diye sorduğumda başladı ağlamaya. Bir an sesi kesiliverdi ve telefon kapandı. Acaba ne oldu diye merak ettik ama ne olur ne olmaz dü-şüncesiyle cesaret edip geri arayama-dık. Aradan birkaç gün geçtikten sonra tekrar aradı.

“Merhabalar, ben (…..…), sizi (…….’dan arıyorum. Hatırlarsanız ge-çen yine aramıştım sizi. Kusura bak-mayın o gün sizinle konuşurken bir an kendimi kaybettim, ne olduğunu ben de anlayamadım. Ancak kendimi toparla-yabildim. Bugün yine cesaret edip an-latamayacağım. Yakında bu tarafta aile eğitim semineri programına gelecekmiş-siniz, sizi bana tavsiye eden komşumuz-dan işittim. Buraya geldiğinizde bana biraz zaman ayırırsanız çok memnun olurum. O zamana kadar ben de prob-lemimi size nasıl anlatacağıma hazır-lanırım ve anlatmaya çalışırım. Siz de bana bir yol gösterirsiniz. Problemimi şu ana kadar hiç kimseye açmadım. İlk defa size anlatacağım. Lütfen, kimseler bilmesin.”

Bu kadar duygusal hallerden sonra ran-devu talebini kabul etmek durumunda kaldık. Son cümlesini söylerken yine

ağlamaya başladı. Ağlayarak “teşekkür ederim, Allah razı olsun, iyi günler” de-yip telefonu kapattı. Düştüğü problem-lerin, sıkıntıların, zorlukların oluşturduğu dalgalar arasında boğulmak üzere olan bu hanım efendiyi kurtarabilmek için program öncesi veya program sonrası salonda görüşmek üzere gün saymaya başladık.

Arapların güzel bir ata sözü vardır. Der-ler ki, “her tayin edilen vakit yakındır.” Bizde de derler ki “sayılı günler çabuk geçer”, aynen denildiği ve bilindiği gibi oldu. Günler çabucak gelip geçti ve bi-zim program günü geliverdi. Her zaman-ki gibi tam vaktinde program yerine ulaş-tık. Seminerimizi verdikten sonra sıra notlar halinde masamıza gelen soruları yanıtlamaya gelmişti. O sorular arasında şöyle bir not vardı: “Hocam, sizinle te-lefonda randevu yapmıştık. Ben burada-yım, hatırlatayım istedim. Bilginiz olsun.” O hatırlattığı gibi biz de hatırladık ve za-ten unutmamıştık. Çünkü ajandamızda onunla olan randevu kayıtlı idi.

Sorular, cevaplar, imzalar derken prog-ramın sonuna geldik. Görevli arkadaş-lardan salonda uygun bir yer ayarla-malarını istedik. Onlar da sağ olsunlar hemen bir yer hazırladılar. Hanımefendi

İKİ KOCALI BİR KADIN

Sebahattin Uçar

G e r ç e k A i l e Ö y k ü l e r i n d e n D e r s l e r

15 Eylül-15 Ekim 2014 62Platform

“Bilmeden yapılan hata yanlışlıktır, bilerek yapılan hata ise ihanettir.” B. Brecht

Page 65: 167 platform eylul

63

ile görüşmek üzere gösterilen yere geç-tik. Az sonra ürkek, korkak, panik ha-linde bir kadın kapıyı tıklayıp içeri girdi. Selam verdi ve karşımıza geçip oturdu. Yüzünde utanç alametleri dökülüyordu, yüzü renkten renge giriyordu. Utanç dolu titrek bir sesle söze başladı. Söze başlar başlamaz gözlerinden yaşlar ak-maya başladı. Ağlayarak anlattı.

“Hocam, çok utanıyorum. Söze nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Ben çok büyük bir çıkmazın içindeyim. Başkala-rı duyacak, bilecek diye ödüm kopuyor. Eşim bir suçtan dolayı tutuklandı ve ce-zaevine girdi. Sağdan soldan bazı insan-lar, bazı komşularım “kocan kolay kolay bir daha hapisten çıkamaz, ömür boyu yatar” dediler. Ben de onların sözlerine inandım ve nasıl olsa kocam ömür boyu hapis yatacak öyleyse başka biriyle ye-niden evleneyim dedim ve de evlendim. Aradan yedi yıl geçtikten sonra kocam hapisten çıktı ve eve geldi. Onu görün-ce şok oldum, şaşırıp kaldım. İkisinin de birbirinden haberi yok. İlk kocam bu durumu bilse onu da öldürür beni de öldürür. Yani sizin anlayacağınız şimdi benim iki kocam var. Bu durumda ben ne yapmalıyım, nasıl yapmalıyım? Ne olur-sunuz bana yardım edin, beni kurtarın!”

Dehşet verici bu ifadeler karşısında kanımız dondu. Ne yapacağımızı, ne söyleyeceğimizi bilemedik. Dilimiz da-mağımız kurudu. Yutkunduk durduk. Sinirden her tarafımız adeta tutuldu. Sa-dece şok değil, aynı zamanda şaşkınlık yaşadık. O kadar çok ilginç ve korkunç şeyler duymuştuk ki zaman zaman uy-kularımız kaçmıştı ama böyle bir şey hiç duymamıştık, duyabileceğimizi bile tah-min etmemiştik.

Sizin bu mesele çok ciddi bir meseledir, üzerinde bir araştırma yapmadan, düşü-nüp incelemeden bir şey söylememiz doğru ve uygun olmaz. Konuyu incele-yip araştırdıktan sonra ne yapacağınızı ve nasıl yapacağınızı size söyleriz deyip hanımefendiyi gönderdik. Doğrusu biz bu işin içinden çıkamadık. Herhalde böyle bir soru ne Hanefi, ne Şafii, ne Maliki, ne de Hanbeli mezhep imamla-rına dahi sorulmamıştır.

Ders Alalım!

1. Sebep ne olursa olsun eşinizin ba-şına bir bela, sıkıntı, zorluk, hastalık gelirse onun sizin başınıza geldiğini ve bunun bir imtihan olduğunu düşüne-rek sabır ipine sarılın! Çünkü sabır her

şeyin anahtarıdır. Böyle durumlarda Hz. Yakup’un Hz. Hz. Yusuf’u ve Hz. Rahime’nin Hz. Eyüp’ü beklediği gibi beklersen anahtar elinize verilir.

2. Hayatınızda başınıza gelebilecek her-hangi bir durumdan dolayı eşiniz tarafın-dan terk edilmek istemiyorsanız, eşinizi terk eden olmayın! Çünkü terk eden, bir gün terk edilir. Doğruluk ve dürüstlük üzere yuva kurmuş olan eşler, ne terk ederler ne de terk edilirler.

3. Eşinize karşı sadık ve samimi olun! Çünkü sadakat ve samimiyet olmazsa evliliğin ömrü çok kıs olur. Ömrü kısa olarak hedeflenen evliliklerde huzur ve mutluluk asla olmaz. Siz evliliğinizi cen-nete kadar uzatarak ebedileştirirseniz, eşinizi hiçbir şekilde terk etme ve ona karşı bir alternatif arayışı içine girme du-rumunuz olmaz. Böyle bir hareket, kalp doğruluğu ve ruh samimiyeti olan eşlere yakışmaz.

Platform

G e r ç e k A i l e Ö y k ü l e r i n d e n D e r s l e r

Page 66: 167 platform eylul

6415 Eylül-15 Ekim 2014Platform

H a b e r

Parlamento’nun üst kanadı Senato’nun Sosyal İşler ve İstihdam Komisyo-nu üyelerine bir mektup gönderen

Hollanda’da Türkler İçin Danışma Kurulu IOT, kamu oyunda ‘mantelzorgboete- aile yakınlarına bakım cezası’ olarak adlandırılan uygulamanın Hollandalılar için ertelenme-sine rağmen göçmen yaşlıların gelirlerinde kısıtlamaya devam edilmesini protesto etti. Bilindiği üzerde 1 Ocak 2015 tarihinde baş-laması gereken kısıtlama, Türk ve Fas’lıların anne ve babalarının bakımını üstlenmelerini daha zor bir duruma sokacak.

Koalisyon ortaklarının bazı muhalefet parti-leri ile geçen ayın sonunda uzlaşmaya var-dıklarını açıkladıkları uygulama emeklileri önemli ölçüde rahatlattığını belirten Ünver, anlaşmaya göre, bakım cezası uygulaması erteleneceğini ve hatta beklentilere göre daha sonra tamamen kaldırılacağını belirtti.Ancak Ünver, çoğunluğunun karşı çıkması üzerine Sosyal İşler ve İstihdam Bakanlığı Devlet Sekreteri Klijnsma’nun bazı partilerle anlaşarak kısıtlama planında değişiklik yap-mak zorunda kaldığını belirtti.Ünver yazılı açıklamasında “Buna göre, sözü edilen bakım cezası AOW alanlar için ertelenecek ama ek ödenek ile geçinmek zorunda olan büyük çoğunluğu göçmen emekliler için ise devam edecekti. Ve hatta yaptığımız hesaplamaya göre, yapılacak kı-sıtlama Hollandalı yaşlılardan daha yüksek bile olacak.” şeklinde vurgu yaptı.

Bilindiği üzere daha önce Temsilciler Mec-lisinde kabul edilen İş ve Asgari Yardım Ön-lemleri ve Bazı Yasalarda Değişiklik Tasarı-sı, gelecek hafta Senato’da ele alınacak. Yasa Tasarısı özetle, başkalarıyla aynı ha-neyi paylaşan emeklilerin gelirlerinde, mas-rafların paylaşımı ilkesi uyarınca (kostende-lersnorm) yaşayan yetişkin sayısına göre, kısıtlama yapılmasını içeriyor. Bu kısıtlama önce Genel Yaşlılık Yasası (AOW) ödeneği alanlar için de geçerliydi. Yürürlükteki uygulamaya göre, yalnız yaşa-yan bir emekli, bakıma muhtaç olduğu için çocuklarının yanında kalır ise, tam AOW maaşının yüzde 70’ine hak kazanıyor. Yasa Tasarısının kabul edilmesi durumunda ise bu oran yüzde 50’ye düşecekti.Ünver, Sosyal İşler Bakanlığı Devlet Sekreteri’nin bu yasayı hazırladığı dönem-de, Halk Sağlığı, Refah ve Spor Bakanlığı Devlet Sekreteri Van Rijn, çocukların günü-müzde artık daha fazla anne ve babalarının bakımını üstlenmeleri gerektiğini söylediği-ne dikkat çekti.Devlet Sekreterinin bu açıklamasının kamu oyunda haklı olarak yoğun tepkilere neden olduğunu hatırlatan Emre Ünver “Hükümet bir yandan gençlerin yaşlıların bakım so-rumluluğunu üstlenmeleri gerektiğini söylü-yor, diğer yanda ise bunu cezalandırır gibi yaşlıların gelirlerinde kısıtlamaya gidiyordu. Bu kısıtlama da ayda 339,83 euro olacaktı, ama kısıtlamadan şimdilik vaz geçildi. Diğer taraftan benzer durumdaki göçmen emekli-

lerin gelirlerinde ise kısıtlama devam ediyor. Kısıtlanacak miktar ise 377,79 euro’ya ka-dar yükselebilecek.” Diyor.Bu açıklamalarını yazılı olarak Meclise’de sunduklarını belirten Ünver “Bu göçmen emeklilerin büyük çoğunluğunun geç yaş-larda Hollanda’ya gelmeleri nedeniyle tam emeklilik maaşına hak kazanmamış olmala-rından kaynaklanıyor. Bu nedenle göçmen emeklilerin çoğunluğu ek ödenek (AIO-Aanvullende Inkomensvoorziening Oude-ren) ile geçinmek zorunda. Senatoda varı-lan anlaşmaya göre bu kısıtlamalar emeklilik (AOW) maaşı alanlarda yapılmayacak ve ama ek ödenekle (AIO) geçinen göçmen emeklilerde kısıtlama devam edecek.”dedi.

Hollanda’lı emeklilerin büyük çoğunluğu AOW’nin yanı sıra “pensioen” olarak ad-landırılan, çalıştığı yıllar itibari ile yatırdığı primden doğan aylıklar aldığını belirten IOT başkanı göçmen emeklilerin çalıştıkları yılla-rın az olmasından dolayı küçük bir pensio-en aylığı ile geçinmek zorunda kaldıkalrına vurgu yaptı.“IOT olarak bu kısıtlamayı haksız buluyo-ruz.” Diyen Emre Ünver, “ Zaten ek gelirle geçinmek zorunda olan büyük çoğunluğu göçmen emeklilerin aylıklarında yapılacak bu kısıtlama ayrımcıdır ve ek ödenek alan-ların da uygulamanın dışında tutulması ge-rekiyor.” dedi.

Selim Turan

IOT, Hollandalılar için ertelenen ‘mantelzorgboete- aile yakınlarına bakım cezası’na rağmen göçmen yaşlıların gelirlerinde kısıtlamaya devam edilmesini protesto etti

Göçmen emeklilere ayrımcılık

Page 67: 167 platform eylul

65 Platform

S a ğ l ı k

Birçok hastalığın ağız ve diş sağlığına ge-reken özenin gösterilmemesinden kay-naklandığını ve halk arasında diş sağlığı ile ilgili pek çok yanlış uygulama ve tedbi-rin doğru sanıldığını belirten Hospitadent Hastanesi‘nden Doktor Selçuk Özbölük, yalnızca “diş ağrısı” olarak adlandırılan be-lirtilerin bile temelde bazı önemli tıbbi ve psikolojik sorunların habercisi olabilece-ğini söyledi.

Ülkemizde ağız ve diş sağlığı konusunda yeterince bilinç oluşmadığına dikkat çeken Hospitadent Yönetim Kurulu Üyesi Dt. Sel-çuk Özbölük, “Ağız ve diş hastalıklarında meydana gelen bozukluklar; beslenme, çiğneme problemleri, tat alma, gülme, kahkaha atma, uyku ve konuşma gibi fonksiyonel işlevleri negatif yönde etkile-yebilmekte. Bunlara bağlı olarak da sosyal ilişkilerde zayıflama, utangaçlık, özgüven kaybı, anksiyete ve depresyon gibi psiko-sosyal sonuçlar ortaya çıkabilmekte” dedi. Özbölük, Ağız ve diş sağlığı ile ilgili doğru sanılan 10 yanlışı anlattı:

1- Sert diş fırçası kullanmak dişleri bembeyaz yapar Yanlış! Çünkü önemli olan fırçanın sertliği değil, fırçalama tekniğidir. Diş fırçası, sen-tetik kıldan yapılma olmalıdır.

2- Hamilikte diş kaybı olması çok normaldir, anne adayları diş kaybı yaşayabilir Yanlış! Ağız bakımlarını doğru ve düzenli ya-pan bir anne adayı için böyle bir durum söz konusu değildir.

3- Hamilelikte diş tedavisi yaptırmak bebek için sakıncalıdır Yanlış! Hamileliğin her döneminde aciliyet gerektiren diş tedavileri yapılabilir.

4- Çoçuk dişleri iğne ile çekilirse bir daha çıkmaz Yanlış! Burada önemli olan hangi dişin çe-kildiğidir, dişin iğne ya da başka bir şey ile çekilmesinin önemi yoktur.

5- Süt dişlerinin yerine daha sonra kalıcı dişler geleceğinden süt dişlerinin önemi yoktur Yanlış! Süt dişleri kapladıkları alanla kendi-lerinin yerine gelecek olan kalıcı dişler için yer tutmaktadır. Bu nedenlerle süt dişleri çok önemlidir.

6- Bir kez diş taşı temizliği yaptırdıktan sonra her zaman yaptırmak gerekir Yanlış! Diş taşı temizliğinde diş yüzeyine ait olmayan maddeler (plak, diş taşı) temizle-nir. Yani diş taşı temizliği yapılmış ya da yapılmamış olsun ağız ve diş bakımı yapılmadığı sürece diş taşlarının oluşumu kaçınılmaz.

7- Çapraşık dişler ancak küçük yaşlarda düzelebilir Yanlış! Çapraşık dişler her yaşta düzgün hale getirilebilir. Tel tedavisi her yaştan kişiye uygulanır.

8- Dişleri fırçalarken diş etlerinin kanaması normaldir Yanlış! Diş eti iltihabının en önemli belirtisi-dir. Vakit kaybetmeden diş hekimine başvu-rulması gerekmektedir.

9- Ağrıyan dişe aspirin koymak gerekir Yanlış! Dişin üzerine konulan aspirin ağrı-nızı dindirmediği gibi, ıstırabınızı da arttırır. Çünkü diş etinizde yara açar.

10- Ağız kokusu herkeste olur Yanlış! Diş çürükleri, diş eti hastalıkları, sindirim sistemi ile ilgili rahatsızlıklar, ba-demcik iltihaplanmaları sonucu meydana gelebilir.

Ağız ve diş hastalıklarının vücudumuzdaki birçok rahatsızlığın habercisi olduğunu söyleyen Hospitadent Yönetim Kurulu Üyesi Dt. Özbölük diş sağlığında doğru bilinen 10 yanlışı açıkladı.

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI İLE İLGİLİ

YANLIŞ BİLGİ10

Page 68: 167 platform eylul

Sevinç Karakaya

E v l i l i k O k u l u

6615 Eylül-15 Ekim 2014Platform

BİRBİRİNİZİ YORMAYIN; SADECE SEVİN

Page 69: 167 platform eylul

Bir ilişki başlar ve arkasından sınamalar sınavlar başlar. İlişkilerde ki sorunların al-tında yatan bir sebepte; kişilerin karşısın-daki kişinin sevgisini sürekli kendisine is-pat etmesini beklemesidir. Fakat farkında olmadan bu ilişkiyi de karşınızdaki kişiyi de yorar. Sevgiyi bu şekilde devamlı ilgi alaka şeklinde beklemektense, karşılıklı sevgiyi paylaşmayı denemek daha sağ-lıklıdır.

Sevgiyi Hak Etmiyor musunuz?

Sevgiyi nasıl paylaşacağınızı bilmiyor musunuz? Kişi ancak kendinde olanın farkına varır ve paylaşabilir. Eğer sevgiyi nasıl paylaşacağınızı bilmiyorsanız, üzgü-nüm ama siz kendinizi ilk başta yeterince sevmiyorsunuz demektir. Daha doğrusu sizi seven birilerinin olmadığını düşün-düğünüzden, sevilmeyi hak etmediğinizi düşünüyorsunuzdur. Kendinizi içten sev-miş olsaydınız, karşınızdaki kişiyi elinizde tutmak için, ilgi beklemek yerine sevgi ve aşkınızı paylaşmanın yeterli olacağını göreceksiniz. Siz nasıl bir enerji gönde-rirseniz, size o enerji kolay yollarla geri dönecektir.

İlişkiyi Yormayın; Önce Kendinizi Sevin;

İlişkiyi ve birbirinizi yorup yıpratmanızın, size bir faydası olmayacaktır. Unutmayın ki; Siz kendinizi içten sevmediğiniz süre-ce, bir başkasının sizi sevmesi mümkün değildir. Siz kendinizi sevmediğiniz sü-rece karşınızdaki kişi size ne kadar sev-diğiniz söylese de bu size inandırıcı gel-

meyecektir ve sürekli belki de sevgisini kanıtlamasını isteyeceksiniz.

Eşiniz ilk başlarda sizi mutlu etmek için elinden geleni yapacaktır. Bu başlarda size doğru yoldaymış, izlenimi verebilir. Fakat bir zaman sonra eşiniz, ne yaparsa yapsın size sevgisini ispatlayamayacağını kabullenip artık söylemekten vazgeçe-cektir. Ve sizde yine ''Beni sevseydi .... '' ile başlayan cümleler kurarak hem onu, hem kendinizi hem ilişkinizi yorarsınız. Hatta en vahim nokta ise; Gün gelir eşi-niz gerçekten sizi sevmekten vazgeçer ve siz ise birde bununla gurur duyar gibi, ''Haklıymışım, beni sevseydi....'' diye cümlelere devam edersiniz. Oysaki bu durumu hayatına getiren zaten sizsinizdir.

Geçmişinizi Affetmekle Başlayın;

Evet aşırı ilgi vererek ve karşılığını bekle-yerek sevgi elde edemezsiniz. Siz önce kendi içinizi sevgi ile coşturmalısınız. Peki bunu nasıl yapacaksınız?

Şöyle düşünün bir bardak ağzına kadar doluyken, üstüne su alabilir mi alamaz. Sizin içiniz de sevgiden başka öfle, kin, nefret hesaplaşma gibi hisler ile doluysa, sevgiyi ne kadar doldurmaya çalışsanız da bunlar size geçici ve gerçek olmayan sonuçlar getirecektir. Eski kırgınlıklarınız artık bırakın! Geçmişinizi affedin ve arın-dırın. O zaman kalbinize sevgi için yer açılacaktır ve sevgiyle dolacaktır.

Diyebilirim ki; Şu dönemde kişiler karşı-lıklı aşırı fedakarlıklar bekleyen ilişkiler-

den yoruldu. İnsanlar artık sevgilerini ha-yatı paylaşacakları ilişkiler arıyor. Önemli olan içi boş olan zoraki ilgiler değildir. Bu zorlayınca olur fakat önemli olan sevgidir. Ve tekrarlıyorum ''Bir insanı ancak kendi-ni sevdiğin kadar sevebilirsin'' O zaman sevgiyi şifalandırmaya kendimizden baş-layalım.

Kendini Sevmek Ne demektir;

Kendini sevmek süslenmek, alışveriş yapmak gibi bir şey değildir. Kendini sev-mek aynada kendine her baktığında yara-tıldığın için teşekkür edebilmektir. Sabah kalktığında mutlu olmaktır. İnsanlar ne söylerse söylesin, kendindeki değeri her daim hissetmektir. Başkalarının sizi taktir etmesine yada güzel sözler söylemeleri-ne ihtiyaç duymamaktır. Kendini sevme şansını kendinize hediye edin ve geçmi-şin yüklerinden hesaplaşmalarından kur-tulun affedin özgür bir şekilde kendinizi sevin...

Bize yıllarca mutlu olmak yanlış öğretildi. Ne kadar ilgi verirsen o kadar sevgi alır-sın diye öğrendik. Fakat ne kadar sevgi enerjisi gönderirsen eşine o kadar sevi-lirsin. İçinde ne varsa sana yansıyan o ... O zaman önce kendimizle sonra herkes-le barış içinde olalım ve önce kendimizi sevelim sonrada bu sevgiyi herkese kar-şılıksız dağıtalım.

Sevgiyle Kalın...

Yaşam ve İlişki Koçluğu Hizmetleri üzerine ayrıntılı bilgi almak için www.interaktifdanismanlik.com‘u ziyaret edebilirsiniz.

67

E v l i l i k O k u l u

Platform

Eğer sevgiyi nasıl paylaşacağınızı bilmiyorsanız, üzgünüm ama siz kendinizi ilk başta yeterince sevmiyorsunuz demektir. Daha doğrusu sizi seven birilerinin ol-madığını düşündüğünüzden, sevilmeyi hak etmediğinizi düşünüyorsunuzdur. Kendinizi içten sevmiş olsaydınız, karşınızdaki kişiyi elinizde tutmak için, ilgi beklemek yerine sevgi ve aşkınızı paylaşmanın yeterli olacağını göreceksiniz.

Page 70: 167 platform eylul

Y a y ı n D ü n y a s ı

6815 Eylül-15 Ekim 2014Platform

PROF. İLBER ORTAYLI’NIN FARKLI KÜLTÜR VE GELENEKLERİ HEM KENDİ PERSPEKTİFİNDEN, HEM DE BU KAVRAMSALLIĞA DÂHİL TOPLAM BİR COĞRAFİ REFERANS ÜZERİNDEN DEĞERLENDİREBİLECEK

BİRİKİMİYLE OLUŞTURDUĞU ESKİ DÜNYA SEYAHATNAMESİ ÖNEMLİ BİR REHBER.

GÜVEN ADIGÜZEL

İlber Ortaylı ismi, internet mizahının geldiği son nokta olan tek kare resim görseliyle çerçevelen-dirilmiş kırmızı banner üstüne beyaz yazı formatı-nın yani capture akımının en önemli güncel mal-zemesi olarak pop-ikon seviyesinde bir yaygınlık kazanmış durumda. Ortaylı’nın ‘her şeyi bilen, birikimli, sempatik ihtiyar’ profili, cehalet ve bil-gelik üzerine yapılan oldukça eğlenceli esprilere özne olmasına yol açsa da, ‘gerçek cahil kimdir?’ sorusuna verdiği cevabıyla capture akımına kapı-lanlara karşı bir erken teşhis koyma girişiminde bulunmuştu. Ortaylı’nın bu konuda raconu yine derin birikimiyle kendisine yakışacak bir biçimde kestiğini söyleyebiliriz. Anladığım kadarıyla hoca-nın halkın irfanıyla değil, keskin tondaki yarı-cahil-likle bir meselesi var. Biliyorsunuz, erken teşhis hayat kurtarır, sonuçta Turgut Uyar’ın askerleri olduğumuz kadar İlber Hoca’nın da cahilleriyiz. İlber Ortaylı sevilen, saygı duyulan ve ilgi çeken bir sima. Peki, kitaplarını okuyan kitleyle, captu-re akımına kapılan sanal kitle eşdeğer bir oranda mı seyrediyor, tabiî ki hayır. Nihat Genç de böyle sevilmişti; muhteşem edebiyat eserlerini okuyan binlerce okur, buna mukabil politik ikon olarak takip eden milyonlarca hayran. Kitaplara uzaklığı-mız meselesi elbette başka bir bahis. Uluslararası arenada tanınan saygın bir bilim adamı olan İlber Hoca'nın, II. Dünya savaşı sürgünü vatansız bir tatar mültecisi olarak -hem de 1947'nin o zorlu koşullarında- evinden yani Kırım'ından çok uzakta bir şehirde, Viyana'da, dünyaya gözlerini açması ve ailesinin vatan olarak Türkiye'yi tercih etmesiy-le başlayan büyük göç-sürgünü, gerçekten çok

Page 71: 167 platform eylul

Y a y ı n D ü n y a s ı

69 Platform

trajik hikâye. İlber Hoca’nın Timaş’tan çıkan Eski Dünya Seyahatnamesi isimli gezi yazıları toplamından oluşan kitabı, iki yaşında geldiği yeni ve kadim ülkesinde-ki sürgün seyahatine bir nazire olarak da okunabilir.

ÇAĞDAŞ BİR SEYYAHIN HEYBESİNDEN TAŞANLAR

İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası’nda şöyle bir ifade geçer; “Yaşanı-lanlar, görülenler ve öğrenilenler ne ka-dar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu dünyanın şahidi ol-maktı.” İlber Ortaylı da şahit olduğu şehir-leri anlatıyor, gezdiği, gördüğü, sezdiği, özlediği şehirleri, eski dünyaya ait en gü-zel ve en kadim şehirleri… Ecdad toprağı olarak adlandırdığı Kırım’dan başlayan bu seyahat hikâyeleri; Ortadoğu, Mısır, Bah-reyn, Yemen, Yunanistan, Arnavutluk, Makedonya, Bosna, Macaristan, İran, Rusya, İskoçya, Finlandiya, Kafkasya, İtalya, İspanya, Almanya, Çek Cumhuri-yeti, Hindistan, Çin ve Japonya’ya kadar uzanıyor. Çağdaş bir seyyah gibi yarım asırdır hiç durmadan gezen ve bu gezi-leri sırasında gördüğü coğrafyalara turist dikkatiyle değil, derinlemesine bir hayret-le bakan bir adam olarak Ortaylı’nın se-yahatnameleri en az konuştukları kadar önem arz etmektedir. Bu sebeple farklı kültür ve gelenekleri hem kendi perspek-tifinden, hem de bu kavramsallığa dâhil toplam bir coğrafi referans üzerinden de-ğerlendirebilecek engin birikim ve derin yorumlama kabiliyetiyle oluşturduğu Eski Dünya Seyahatnamesi kitabı kıymetli bir eser olmasının yanında bir rehberdir de. Ben özellikle İran, İtalya, Endülüs, Kırım ve Kudüs’ü anlattığı bölümleri çok sevdim. “Ticaret yeryüzünde kaybolsa Azerbaycan halkı yeniden bulur” gibi bazı milletler hakkında yapılan muzip tespitle-re kitap boyunca sıklıkla rastlayabilirsiniz.

ÇOK AMAÇLI GEZİ REHBERİ

Hem geçmişi hem de bugünü aynı bakış içersinde buluşturan, kendi gözlemlerini tarihi bir fragmanın fonu ve referansıyla sunan ve İbn-i Haldun'un “coğrafya insa-nın kaderidir” sözüne nispetle ülkelerin ve sınırların kaderlerini anlamaya ve an-latmaya çalışan bir rehber olan Eski Dün-ya Seyahatnamesi çok amaçlı havasıyla; gezi rehberi, tarih kitabı, coğrafya atla-sı ve kültür broşürü gibi farklı anlam ve misyonlara açılan bir kapı olma özelliğini de taşıyor aynı zamanda. Seyahat ettiği-miz ülkelerde meselelere turist dikkatiy-le odaklandığımız sürece asıl görmemiz gereken hiçbir şeyi göremeyiz. Turizm bunun için vardır zaten. Turistler için özel ayarlanmış oyun alanlarında oynamanızı sağladıktan sonra, sizi oradan hemen göndererek yeni müşterilere yer açmaya çalışır. Müze gezmeyi sıkıcı bulup alışve-riş yapmayı çok sevmek; bu durum Evliya Çelebi’nin torunlarına ait bir tutku olmasa

gerek. İlber Ortaylı’nın sözüyle bitirecek olursak; gezin tamam ama öyle cahil ca-hil gezmeyin, bir seyahatname falan bu-lundurun yanınızda. Eski dünyaya selam olsun. Eski Dünya Seyahatnamesi

Timaş Yayınları

Page 72: 167 platform eylul

K ü l t ü r S a n a t Hazirlayan:H.Kerim [email protected]@platformmedia.nl

Değerli okuyucular!

2014 yılı yazı geride kaldı. Hani derler ya: Acısıyla tatlısıyla… Kimileri ana-vatanlarına izine gitti, kimileri gideme-di. Elbette herkesin kendine göre planı, programı vardır. Herkes kendince kendi programına uygun bir şeyler yapar. Tabii önemli olan büyük yanlış yapmamak; yaptıktan sonra da yanlıştan dönebilmek ve bir daha aynı hatayı yapmamaktır.

Geçen yıllara göre izine gidip gelmek kolaylaşsa da her yolculuğun zor tarafları vardır. Zaten o zorluğu göze alamayanlar yolculuğa çıkmaz. Yolculuğa çıkanlar da her şeye rağmen hedeflerine varmaya ça-lışırlar.

Sanırım bu izin mevsiminde de aynısı olmuştur. Kimisi uçakla, kimisi araba-sıyla izin gidip geldi. Türkiye’yi, ora-daki yakınlarını bir daha görme imkanı buldu. Kimisi bu yolculuktan memnun döndü. Kimisi kalbi kırık olarak döndü. Bunun iki önemli sebebi olduğunu dü-şünüyorum.

Birincisi: Türkiye’de yaşamak isteyip de henüz geri dönme imkanı olmayanlar. Onlar oradan ayrılmakta zorlanırlar. On-lar için yıllardan beri otrudukları Avrupa ülkeleri halâ gurbet. Türkiye’ye gidince kendilerini evlerinde hissediyorlar.

Geri dönüş zamanı gelince de “yine mi” diyorlar. Ayakları kendilerini geriye doğru çekiyor. Mecburen yola çıkıyorlar ve hiç de mutlu olmadıkları ülkeye tek-rar geliyorlar.

İkincisi: İzin yolunda çektikleri sıkın-tılardan, yorgunluktan, kötü muamele-lerden, Türkiye’de gördükleri olumsuz-luklardan dolayı gına getirenler... Onlar iznin bitmesini iple çekerler. “İzin var mı” diye sorulsa, “dur bir düşüneyim” noktasına gelirler.

O kadar bıkarlar ki, izin burunlarından gelir. İzine gittiklerinden neredeyse piş-man olurlar. Türkiye’de yaşadıkları ve gördükleri olumsuzuklara bir anlam ve-remezler. Eskiye göre çok şey düzelmiş ama halâ çok yanlışlar var. Halâ kaos, halâ keşmekeş, haksızlık, düzensizlik var. Kimileri vardıkları yerdeki esnafın kendilerini (yani Alamancıları) aç kurt gibi beklediklerini, tatil zamanını hasat zamanı saydıklarını esefle anlatırlar.

Kimileri akrabalarından, tanıdıkların şi-kayet ederler. (Faslı bir arkadaş genç bir tanıdığının bu sene Fas’a izine gittiğini, orada yaşadıklarından sonra bir daha asla oraya izine gitmemeye karar aldığı-nı anlattı.)

Kimileri de Türkiye’ye ayak basınca ti-pik bir Türk vatandaşı gibi davranmaya başlar. Her ne oluyorsa Avrupa ülkele-rinde alıştığı düzeni, sırasını beklemeyi, toleransı, etrafa çöp atmamayı, “lütfen-rica ederim-yapabilir misin” şeklinde hitap etmeyi, trafik kurallarına uymayı, rüşveti aklından geçirmemeyi unutur.

Gümrük kapısından içeri girer girmez başlar ordaki genel havaya uymaya. Kapıkule’den giriş yapanlar, İstanbul’a kadar olan güzegâhta yol kenarlarının, dinlenme yerlerinin çöple dolu olduğunu anlatıyorlar. Havaalanlarında sıra bek-lerken çekişme, hatta kavgalar olduğu-nu, arabasıyla gidenlerin orada kuralları hiçe saydıklarını da anlatıyorlar.

Bu sene izine gidenler de belki böy-le şeylerle yine karşılaştılar. Umarız, olumsuzlukları ve yanlışları anlatanlar, kendileri aynı yanlışları yapmamışlardır. Eğer öyle ise başkasının hatasını dile do-lamanın bir faydası yoktur.

Tekrar edecek olursak; acısıyla tatlısıy-la bir yaz sezonu daha gerdie kaldı. Ha-yat devam ediyor. Herkes işinin başına, meşguliyetinin yanına dönüyor, dönmek zorunda.

Platform da yeni dönem yayınına baş-lıyor. Tabii Kültür-Sanat sayfamız da. Çağrımız yankı bulur mu bilmiyoruz ama yine de çağrımızı tekrar edelim: İzin hatıralarını kısaca yazıp gönderebi-lirsiniz.

Yine elinde şiiri, kısa hikâye ve yazı-sı olan bize gönderebilir. Bu sayfa her zaman yeni yazanlara, yazısı olanlara açıktır.Bu sayımızda Almanya’da yaşayan Şair-Yazar Ö. Arslan’ın bir yazısına ve Yetik Ozan’ın bir şiirine yer veriyoruz.

İyi okumalar dileğiyle, hayırlı işler.

İnsanın yerinden yurdundan olması, yabancı bir ülkede yaşamak zorunda kalması, o insa-nın iç âleminde neye tekabül etmektedir?

Ayrılık bir kere başını yılan gibi uzatmaya-görsün, o andan itibaren insan artık bir ara âlemdedir. Ne oraya ne buraya yani hiç bir yere aittir. Sesler birbirine karışır, anlaşılmaz olur, görüntü bulanıklaşır; bir sis tabakasının ardına gizlenir.

İnsanın kökleri bir çınardan daha kavi ve de-rindir. Yani insan kökleri ne kadar derin ve sağlamsa o kadar sağlam insandır. Bir kere bu köklerinden koparılmaya görsün, ağaç gibi hemencecik kuruyup gitmez, artık bu kopuş süreklidir ve sonsuza kadar devam eder; soysuzlaşmadır bu.

Ayrılık, yabancılık insanın etrafını önce bir ateş çemberi gibi çeviriyor. Daire kapanınca insan artık her nerede olursa olsun bulundu-ğu yerde bir gariptir. Mekân insana, insan mekâna yabancılaşıyor. Sadece mekâna mı, insan kendi öz benliğine yabancılaşıyor.

Bunun farkına varınca bir kaygı, endişe kap-lıyor her yanını. Bu korku onu güncelin ağına düşürüyor ve insan orada hapsoluyor. Avrupa´da yaşayan Türkler güncelin o ka-dar etkisindedirler ki Türkiye´nin gündemi gecelerini gündüzlerini doldurmaktadır. Bu etkiden ancak tatil için veya izineTürkiye´ye gittiklerinde kurtulmaktadırlar. Avrupa’da hararetle ve ölüm kalım meselesi gibi ciddi-yetle takip ettikleri gündemi Türkiye´de kim-senin pek de umursamadığını görünce şaşırıp kalmaktadırlar.

Her mahpus biraz mağrur, ama daha çok kı-rılgandır. Bu sebeple günlük öfke patlama-ları, gerginliği, kızgınlığı normaldir. Kolay değil, bütün gözler kendine çevrilidir ve yar-gılamaktadırlar.

Yabancının çektiği acıdan başka bir serveti yoktur ve yılları, ayları, haftaları, günleri, bazen de saatleri ve dakikaları bir yük gibi sırtında taşır. Köyünden, kasabasından, şeh-rinden ve ülkesinden ayrılan bir insan için

„Babasının mezarını sevmeyen, vahşi bir hayvandan daha tehlikelidir, daha kötüdür” Kızılderili sözü.

ALMANYA MEKTUPLARI

>>>

Page 73: 167 platform eylul

artık hiç bir şehir yabancı değildir. Ha-yat yabancıyı hergün, bulunduğu yer her neresi ise oraya intibaka, uyuma zorla-maktadır.

Mağlubun, yenilenin, kaybedenin duru-mu neyse, yerinden yurdundan ayrılanın durumu da aynıdır.

Hayat artık tamamen istisnai bir durum-dur ve yabancı alışmak zorundadır bu istisnai hayata. İlticası red edilen mül-teci bir arkadaşımın evini bir gece ya-rısı basan polisler, onu çoraplarını giy-mesine dahi müsaade etmeden yurtdışı ettiler.Yerliler gibi kısa, orta veya uzun vadeli hesaplar, planlar yapamaz. Hayatı doğaçlama yaşamaya mecburdur. Akra-baları, ailesi, dostları, arkadaşları ile be-raberliği, sevgiliyle geçirilen beraberlik zamanları gibidir; çok kısa, hep kısadır.

Dehşeti, dehşetin korkusunu ve hüsranı iyi bilir yabancı. Emniyeti de korkuyu da çok iyi bilir. Güven de, kaygı da hem çok uzaktadır hem de çok yakında, ya-nıbaşındadır. ́ Bu benimdir´ diyebileceği hiç bir şeyi yoktur. Gerçekte hem kendi-si sahipsizdir hem de sahip olduğu bir şeyi yoktur. Varsa da simulatiftir, baş-kalarınındır. Çünkü kendi iradesi kendi elinde değildir yabancının, başkalarına bağlıdır. Dünyanın neresinde olursa ol-sun “buraya/oraya” yabancıdır.

Eğer yabancı herhangi bir sebepten do-layı sevinir ve coşarsa artık o gün sade-ce hüzündür. Belki yıllar sonra keşfede-ceği en acı gerçek şudur: Eksik, yanlış görüp, doğru bulmayıp düzeltmek için memleketini terkedip yurtdışına çıktığı sebep her ne ise, o gurbette de düzelme-mektedir. Ne demişti bir Anadolu kadı-nı; ´SEBEP EY!´

Özay ArslanSindelfingen-Almanya

Her sevgi bir düğüm atmış kolunaDokundukça inler, yarası vardır. Irak gönüllerin uçurumuna Ezgiden bir köprü kurası vardır.

Aslı saçlarını yönüne sermiş, Altı tel koparıp göğsüne germiş, Kerem, yarasından bir kabuk vermiş, Sızlaya sızlaya vurası vardır.

Aşık sofrasında bir ayak olur, Şenlik bırakanda Sümmânî alır. Humarı kan ile karışıp kalır Atadan toruna süresi vardır.

Veysel ile yumup iki gözünü Görür gerçeklerin gizli yüzünü, Emrah ile gamda tartar özünü; Ağır yükü, hafif darası vardır.

Ak kuşlukta abdal öğütlemesi, Kara günde kardaş ağıtlaması, Kızıl tanda Avşar yiğitlemesi: Nefesi, nidası, narası vardır.

Bozok yaylasında çamlarca uzun Bir tütün kesilir çektiği hüzün Nice ki, orda bir sürmeli gözün Gönlüne yansımış karası vardır.

Şeker dağı acı sözden bıkanda Etekleri misket misket kokanda, Ardıçtan kovalar inip çıkanda Her kuyu başında sırası vardır.

Söğüt çarşısında günle erenler Zile düzlerinde burçak derenler Ankara'da dama bulgur serenler Dostudur, hal hatır sorası vardır.

Beşparmak’ta gümüş mavzer kesilir; Çatal yüreğine barut basılır, Alt teli bir tetik olup kasılır; Bengide patlamak töresi vardır.

Yol üstü inerken Kelkit'in bucağı Bağrına saplanır bir bağ bıçağı, Eğin dedikleri gurbet ocağı Iraktan el sallar, göresi vardır.

Çarşambaya yağmur yağar sel alır; Yamadan dolanır, bayır, bel alır Çorum’da Dürdane kızdan el alır Yan yana halaya giresi vardır.

Muş'un yokuşunu çıkmış yorulmuş, Narman'da bir güzel görmüş vurulmuş, Ürgüp'te önüne tuzak kurulmuş; Göğsünde üç kurşun beresi vardır.

Engeller koymuyor; yol sarp, o yaya Ziganalar sisli, Kop kaya kaya Bayburt’ta üç günü dönmüş üç aya; Kaygulanıp tütün sarası vardır.

Fırat hoyrat akmış, o hoyrat akmış, Urfa gibi göz göz Mardin'e bakmış, Diyarbakır sıcak, kibritsiz yakmış; Harput'un çayında çırası vardır.

Şahin yuvasında baykuş tünerken Antep sınırlardan gazi dönerken Tokat bir yabancı yüze inerken On beşliler ile kurası vardır.

Gence’de topraksız lale örneği Tebriz’de bayraksız kale örneği, Kerkük’te ceylansız bala örneği Öksüz tarı, tutsak curası vardır.

Nice ki ölüm var er geç kaderde Bir içli ağıtla susar son perde Karacaoğlan'ın yattığı yerde Sonsuza dek nöbet durası vardır.

Yetik Ozan

*HalkaHürriyete aşık bir halkaTakılır mı hiç demir halkaÖzgürlük sevdası yine Doğuverir halka halka

*DilimBaşıma iş açan dilimAh, olaydın dilim dilimDöktüğün kanı silerdimOlaydı ipek mendilim

*Umutta kaldımHayatta hep umutta kaldımİnandım ki, kunutta kaldımŞiirler beni yazdı amaBen yine de soyutta kaldım

*Tâcımİmanım başımda tâcımÖmrünce odur sertâcımDünya bir kenara dursun;Sadece ona muhtacım

K. Seferoğlu

BAĞLAMA

HOYRATLAR

Page 74: 167 platform eylul

Ebrunun akademisyen sanatçılarından Ressam Yard. Doç. Şemseddin Ziya Dağlı ile ebru üzerine söyleşi

“Batı son derece güzel yakalamış; eski olduğu gibi duruyor, her şeyiyle muhafaza ediliyor, ama yeni alabildiğince gidiyor.

Önemli olan burada dengeyi sağlayabilmektir.”

Bölüm 2

15 Eylül-15 Ekim 2014 72Platform

S a n a t v e F i k i r G ü n l ü ğ ü

Hocam, akademisyen gözlüklerinizi taktığınızda ebruyu bir resim tekniği olarak mı değerlendiriyorsunuz, yok-sa “ebru sanatı” diyerek onu ayrı bir sanat dalı olarak mı görüyorsunuz?

Geleneksel sanatların önemli şubesi ebru, benim için plastik bir sanattır ve bunu plas-tik sanatlar içerisine otutturmalıyız. Gü-nümüzde hala “ebru sanat mı, değil mi?” tartışmaları devam ederken ve Türk Ebrusu bir takım kısır çekişmeler içine çekilmeye çalışılırken, Türk ebru sanatçısının üzerine düşen görev, ebrunun plastik kriterlerini bilinçli bir şekilde uygulamaya alarak, layık olduğu konumu güçlendirmektir. Süphe-siz ebru geleneği olan, kültürel bağı olan, geçmişle geleceğimiz arasında boyutu olan penturel bir sanattır. Buna sanat dememek için son derece bilgisiz ve gözlem gücü olmayan, rasyonaliteden uzak bir düşünce içinde olmak gerekir.

Ülkemizde dahi kendi kültürel ürünümüz olan bu sanat bazı kesimlerce sanat olarak

nitelendirilmemekte ve bu ayıba maalesef bir takım ebrucular da ortak olmaktadır. Bir şeyin sanat olabilmesi için gereken kural ve manzumeler kendi içinde gerek malze-melerde, gerek tarihsel serüveni içerisin-de, gerekse çalışma esnasında sanatçının takındığı tavır ve ortaya koyduğu üslup ve ruhsal dinğinlik içerinde mevcuttur. Ebru bir su sanatıdır ve malzeme farklılığı vardır. Di-ğer sanatlarda zemin kağıt, tuval, cam,çini vs. iken ebruda bu sudur. Üslup olarak Batı sanatının özellikle taşizim ekolüyle (lekeci-lik soyut dışa vurumculuk) ilişkilendirebiliriz.

Gelenekli ebru sanatı ve yeni anla-yışlar arasında oldukça sıcak bir mü-nakaşa var. Burda sorun nedir ve bu sorun sizce nasıl çözülür?

Gelenekli ebrucular tamamen klasik üslup ve antikiteye bağlı kalan, usta çırak ilişki-sinde ustaların izdüşümlerini takip eden ebrucularımızdır. Bunlar bulundukları ko-numları mutlaka korumalıdırlar. Burada bir sorun yok. Ama sanat ve sanat tarihi ge-lişmelere açıktır. Eskiyi korurken, yeniden vazgeçemeyiz. Eski olduğu yerde durmalı, değerlendirilmeli, ama yenilikçi yaklaşımla-ra tahrif etmeden, bozmadan yol vermelidir. Dünyadaki ve sanattaki trend budur. Batı son derece güzel yakalamış; eski olduğu gibi duruyor, her şeyiyle muhafaza ediliyor, ama yeni alabildiğince gidiyor. Önemli olan burada dengeyi sağlayabilmektir. Geçmişi inkar ederek, yok sayarak yada onu zede-leyerek geleceğe bakamayız. Bunu en iyi yenilikçilerin bilmesi gerekir.

Yenilikçi sanatçıların geçmişle buluşmaları bu anlamda önemlidir, yoksa aradaki hal-ka kaybolacaktır. O durumda da bir sanat eserinde olması gereken kültürel katmanlar yok olacaktır.

AMASTERDAM / Okan Akin

Page 75: 167 platform eylul

73 Platform

Hocam bu durumda ebruyu gelenek-çi yorumun dışında, modern sanat es-tetiği ile yorumlayan, modern sanat eğitimi almış sanatçılar, sizce ebruya ihanet mi ediyorlar, yoksa katkıda mı bulunuyorlar?

Geçmişi olmayanın geleceği de olamaz, ama geçmişle de sürekli yaşanamaz. Mut-laka taş üstüne taş koymak gerekir. Dünya-nın gerisinde yaşıyamadığımız gibi, dünya sanatının bugünkü konumunu da kavrama-lıyız. Sürekli aynı şeyleri tekrar etmek sıkın-tıdır, pek bir kar sağlamaz. Dünün sanatı dünde kalmalıdır. Olduğu gibi bu bize ba-samak teşkil etmelidir. Günümüzün sanatı informal bir sanattır, gelişmeye açıktır, öz-gürdür, kalıplarını zorlamaktadır. Sanat ih-tiyaçların bir şekilde somuta yöneliminden doğuyorsa eğer,geçmişteki kitap sanatları-mızın yan ürünü olarak gelişen Türk ebru sanatı günümüzde tablo halini alabiliyorsa ve bunu günümüz klasik ve gelenekçi ebru sanatçılarımızda ifşa ediyorsa, onlar da mo-dernizme, modernist yaklaşıma bir anlam-da tabi olmuş durumdadırlar. Kimse ihanet etmek için sanat yapmaz, sanat sadece kendisini anlatım biçimidir. Bu anlamda kişi özgürdür. Sadece sanat yapmak amacıyla atölyeye kapanan kişi, içindekileri tekniğe döker. Başarılıdır ya da başarısızdır, eğitim-lidir yada eğitimsizdir, buna halk karar verir. Önemli olan tekne başındaki tavırdır. Bura-da sanatta olması gereken ruhsal alanda ferdiyet esaslarının mevcutolmasıdır. Kişi kendi ruhsallığını, kendi fenomenleri içeri-sinde işine yansıtır. Bu geleneğe bağlı ol-mayabilir. O zaman biz buna “gelenek dışı” der, geçeriz ama “onu neden böyle yapmı-yorsun!” diye sorgulayamayız.

Selanik’i ilk görüşüm uçağın penceresin-den oldu. Bizim coğrafyanın tıpatıp aynısı... Şehre yaklaştıkça tepelere, yamaçlara ve yer yer düzlüklere yapılmış villa tipi, havuz-lu bahçeli evleri görebiliyorsunuz. Şehirin üztüne geldiğinizde ise alabildiğine boğucu bir beton kalabalığı karşılıyor sizi. Gelenek-sel mimariden uzak, gri ve kirli beyazın ha-kim olduğu, birbirine bitişik yüksek binalarla doldurulmuş şehir, Türkiye’deki çarpık yapılaşmanın en hoyrat dönemlerini çağrıştırıyor. Selanik bu haliyle İzmir’in 20-30 yıl evvelki halini anımsatıyor.

Şehre inince ve merkeze doğru yol alınca kendinizi aynı İzmir yollarındaki gibi hissetmeniz kaçınılmaz bir yanılsama. Hele ki şehrin körfezine doğru geldiğinizde iş iyice çığrından çıkıyor ve kendinizi artık İzmir’de zannediyor-sunuz. İki ayrı ülkenin iki ayrı şehiri birbirine ancak bu kadar benzeyebilir. Yarımay şeklinde biçimlenmiş körfez ve onu kesen dik sokaklar, bu sokakları sağlı sollu dolduran yanyana sıkışmış yüksek apartmanlar aynı Alsancak ve Karşıyaka’daki planı tekrar etmiş gibi.

Bir de tabi insanlar var. Mekanı mekan yapan, şehiri şehir yapan insanlar. Bu anlamda diyebilirim ki İzmirli bir Türk nasılsa, Selanik’te yaşayan bir Yu-nan da aynı karaktere sahip. Bizde mevcut olan ve övündüğümüz özelliklerin nerdeyse tamamı Yunanlılarda da var. Oldukça sıcakkanlılar, misafirperver-ler, muhabbetçiler, kolay insanlar, endişesizler ve bariz keyifçiler. 15 senedir Hollanda’da yaşıyorum ve hala kendimi yabancı hissediyorum. Selanik’te ta-nıştığım insanların samimiyeti ve sıcaklığı karşısında, Yunanistan’da yaban-cı bir insan olduğum hissinden bir günde uzaklaştım. Ve şunu anladım, biz aslında birbirimizi seviyoruz, sorun aramızda yapay bir husumet yaratmaya çalışan başka güçlerin olması.

Misafiri olduğum restaurantın sahibi Aliki (Alice) Hanım, gösterdiği ilgiyle beni hem şımarttı, hem de mahçup etti. Kendisi İstanbul göçmeni bir Rum. Ama hala daha İstanbul sevgisiyle dolu. Bağlarını hiç koparmamış ve herza-man İstanbul’la ilgili bir planı var. Aliki Hanım’ın ikramlarıyla Yunan mutfağının müthiş lezzetlerini tadma mutluluğunu yaşadım. Mezeler, salatalar ve tabi ana yemekler bizimkilerle aynı tadlar fakat elbette bir fark var. “Fark nedir?” diye sorarsanız tüm dürüstlüğümle söylüyorum, bizimkilerden daha lezzetli-ler. Aliki Hanım’ın Christofer isimli restaurantı Selanik’te tadabileceğiniz en mükemmel lezetlerin merkezi diyebirim. Tavsiyem, bir an evvel bir Selanik yapmanız, ya da yolunuz düşerse bir gününüzü oraya ayırmanız ve oradaki lezzetleri tadmanızdır. Gideceğiniz restaurantı söylemiyorum, siz orayı zaten biliyorsunuz.

Yazının ikinci ve son bölümü bir sonraki sayıda...

Sevgiyle ve dostlukla kalınız,

OKAN AKINkunstenaarwww.atelierokanakin.com

S a n a t a D a i r

Selanik İzlenimleri

Page 76: 167 platform eylul

Platform

Son Savaşta

Öğretmen Hasan'a sorar:-Birinci Murat hangi savaşta ölmüştür?Hasan düşünür, düşünür ama bir türlü aklına gelmez ve:-Katıldığı en son savaşta ölmüştür öğretmenim, der.

Kaçmaya Çalışıyorsun

İkinci Dünya Savaşı sırasında bir İngiliz, Almanya üzerinde düşürülür. Almanlar bunu esir alırlar, fakat İngiliz'in bir bacağı ve iki kolu kangren olmuştur. Almanlar ilk önce bacağı keserler ve İngiliz, Almanlardan bu bacağı anavatanı olan İngiltere'ye atmalarını ister. Almanlar da İngiliz’in isteğini yerine getirir. Sonra İngiliz'in kolu kesilir, İngiliz yine aynı dilekte bulunur ve Almanlar da yerine getirir. Bu sefer de Almanlar öteki kolu keserler. İngiliz her zamanki gibi Almanlardan kolu ana-vatanına atmalarını ister, fakat Almanlar " olmaz!" derler,İngiliz nedenini sorunca şöyle cevaplarlar: "Sen Galiba Kaçmaya Çalışıyorsun!"

Anahtar

Temel yıllarca deliler hastanesinde kalmıştır. Doktorlar bir gün delilerin akıllanıp akıllanmaya-cağını test etmek için hepsini bir araya toplarlar. Doktorun biri duvara son model bir mercedes çizer ve herkese bu arabaya binmelerini söyler.Delilerin hepsi arabaya binmeye çalışırlar ama Temel hiç oralı olmaz. Doktorlar merak içinde: -"Niye binmiyorsun arabaya, az sonra gitcek." Temel:-"O araba gidemez ki."Doktor:-"Neden gidemez?"Temel:-"Çalışmıyor da ondan."Doktor:-"Niye çalışmıyormus?"Temel: -"Çünkü anahtarı bende de ondan."

Hep genç kalır

Adam işten eve dönüp kapıdan içeri girer girmez karısı atıldı:-Sorma kocacığım, bugün annem korkunç bir kaza atlattı. Az daha salondaki duvar saati kafasına düşüyordu.Adam ters ters cevap verdi:-O saat geç kalır zaten.

Ahmaklar listesi

Meşhur Şair Ahmed'in bir defteri vardı. Ahmak olduğunu anladığı adamların ismini o deftere yazardı. Bir gün koca Ragib paşa Haşmet'i çağırarak:-Senin şu ahmaklar defterinde benimde ismim var mı? diye sordu.-Evet paşam.-Neden?-Evvelki gün birine borç verdiniz de ondan.-Peki ya herif getirir borcunu öderse-Paşam o zaman sizin isminizi siler onunkini yazarım.

F ı k r a l a r

74

Derleyen: ÖMER MUHTAR

15 Eylül-15 Ekim 2014Platform

Page 77: 167 platform eylul

75 Platform

Page 78: 167 platform eylul

M ü z i k / S i n e m a / T i y a t r o

7615 Eylül-15 Ekim 2014Platform

"Kanseri yendi ihaneti

yenemedi!"

Murat Göğebakan'ın annesi, oğlunun hasta

yatağında aldatıldığını, borçlarını zor ödediğini ve bunun için hastalığı

yenemediğini söyledi.

Page 79: 167 platform eylul

77

M ü z i k / S i n e m a / T i y a t r o

Platform

Kansere yenik düşerek hayatını kaybe-den ünlü sanatçı Murat Göğebakan'ın annesi; oğlunun hasta yatağında aldatıl-dığını, ihaneti yenemediğini üzüntüden hastalığı yenemediğini söyledi.Kansere yenik düşerek hayatını kaybe-den ünlü müzisyen Murat Göğebekan'ı Türkiye, "Ben Sana Aşık Oldum Birta-nem" isimli duygusal parçasıyla tanıdı. Genç yaşta kansere yenik düşen ünlü sanatçı Göğebakan'ın hayat hikayesi ise yürekleri dağlayıp Türk filmlerine konu olacak cinsten.

Göğebakan'ın annesi Hatice Göğebakan 16 yaşında Hasan Göğebakan ile ev-lendiğini 17 yaşında Murat Göğebakan'ı dünyaya getirdiğini söyledi.

Evlendikten hemen sonra apandiist soru-nu yaşadığını ve ameliyat olmak zorunda kaldığını belirten Göğebakan, "Ameliyat oldum çıktım. Hemşireler ve doktorlar bana hamile olduğumu söyledi. Ameli-yat sırasında verilen narkozun ve çeki-len filmlerin bebeği sakat bırakacağını engelli bir çocuk dünyaya getireceğimi söylediler. Eşim ve kayın validem engelli de olsa Murat'ın dünyaya gelmesini iste-yerek, 'Ne doğarsa Rabbime sığınıyoruz' dediler. Bunun üzerine Murat'ı aldırma-yarak 9 ay sonra dünyaya getirdim. Mu-rat doğduğunda dünya güzeli 4 kilo bir bebekti. 4 aylıkken babası askere gitti. Murat yürüme çağına gelip yürüdüğünde sağ ayağının sakat olduğunu öğrendik. Bunun üzerine Adana'daki bütün doktor-ları Türkiye'deki bütün doktorları gezdim ama 'ayağı ne uzun ne kısa doğuştan ol-duğu için bir şey yapamayız' dediler. Oğ-lumun sadece sağ ayağının aşık kemiği

küçüktü bu nedenle yürüyordu ama seki-yordu" dedi.

"OĞLUMU TEDAVİ ETTİRMEK İÇİN

ALMANYA'YA GİTTİM"Türkiye'de derman bulamayınca Mu-rat'ı tedavi ettirmek için 1970 yılında Almanya'ya gittiğini söyleyen Hatice Gö-ğebakan şunları kaydetti:

"Kocam olmadan oğlumla tek başıma Almanya'ya gittim. Burada hem çalı-şıp hem de oğlumun ayağı için derman aramaya başladım. 4 ay sonra kocamı Almanya'ya istedim. Ancak oğluma bir çare bulamadık. Almanya'daki doktorlar da Türk doktorların söylediğini söyledi. Spor ve yüzme önerdiler Murat onları yaptı. Ancak bu kadar oldu. Ben çalışı-yordum çocuklara bakacak kimse yok-tu o nedenle 1977 yılında Almanya'da Türkiye'ye kesin dönüş yaptık. Oğlum burada okula başladı, bütün okulları bitir-di müziğe merakı vardı, en son konserva-tuarı da bitirdi. Çok sevilen bir kişi oldu."

"ABLAMIN KIZIYLA EVLENDİ MEŞHUR

OLMADAN BOŞANDI"Okulu bitirip Çukurova Üniversitesi'nde işe girince ablasının kızıyla Murat'ı evlen-dirdiklerini anlatan Göğebakan, "Bu evli-likten Bülent ismini verdikleri bir çocuk-ları oldu. Ancak fikren anlaşamadıkları için Murat 1994 yılında eşinden boşandı. Murat meşhur olduktan sonra boşan-

dı dediler ama meşhur olmadan önce boşanmıştı. Daha sonra 1995 yılında İstanbul'a giderek "Ben Sana Aşık Oldum Birtanem" adlı kasetini çıkardı. Bu ka-set çok tuttu her yerde oğlumun şarkısı çalıyordu ondan sonar art arda kasetler çıkardı" diye konuştu.

"SEMA'YI ÇOK SEVDİ, 2009'DA KANSERE

YAKALANDI""Evlilikleri çok iyi gidiyordu çok düzenli bir hayatı vardı. Ancak 2009 yılında grip oldu. Bu grip bir türlü geçmedi. Bunun üzerine hastaneye gittiğinde doktor kan kanseri olduğunu ve hastalığın çok iler-lediğini tedavi edilmezse çok az bir ömrü kaldığını söylemiş. Bunun için oğlum he-men hastaneye yattı. Tedavi olmaya baş-ladı. Yapılan tedavilere Murat cevap ve-rerek 2010 yılında oğlum kanseri yendi. Yeniden hayata başladı"

"KANSERİ YENDİ İHANETİ YENEMEDİ"Göğebakan oğlunun çok sevdiği eşinin onu hasta yatağında aldattığını öne sü-rerek, "Oğulum kanseri yendi ancak çok sevdiği eşinin yaptığına çok üzülmüştü bir de çok borcu vardı. Bankalara her yere borcu vardı. Yaklaşık 350 bin lira olan borucunu ödemek için çok müca-dele etti. Kardeşlerinden para aldı, kendi çalıştı ve borcunu ödedi. Ancak bu süre içinde çok yıprandı çok üzüldü. Bu ne-denle hastalık geçtiğimiz yıl tekrarladı. Bu kez oğlum hastalığı yenemeyerek ha-yat mücadelesini kaybetti" dedi.

Page 80: 167 platform eylul

B u l m a c aH a b e r

15 Eylül-15 Ekim 2014 78Platform 78

Page 81: 167 platform eylul

79 Platform

CHEESCAKE YAPILIŞI :Un ve pudra şekerını karıştırıp ortasını havuz gibi açın. 1 çorba kasığı margarin, 1 çorba kaşığı tereyağı, 1 yumurta, 1 çay kaşığı kabartma tozu ve 1 kahve fıncanı çekilmiş fındık ılave edıp karıştırarak cheescake hamurunu yoğurun. Hazırla-dığınız cheescake hamurunu kek kalıbı-na yayıp önceden ısıtılmış 170 derecede ayarlı fırında yaklaşık 20 dakika pişirin. Piştikten sonra fırından alıp soğumaya bırakın. 1 kahve fincani yoğurt ile 2 kah-ve fincani krem peyniri kariştirin. Ayrı bir kasede 1 adet yumurta akı ile 1 çay kaşığı tozşekeri kar halşne gelinceye kadar cırpın. Yumurtalı şeker karışımını krem peynirli yoğurt karıştırın. Kalan tozşekerle birlikte krem santiyi de azar azar ekleyip karıştıtı. Jelatin yaprağini bir tencerede eritin. Vişne, portakal ka-buğu rendesi, limon kabuğu rendesi ve jelatini hazırlamış olduğunuz karışıma ekleyin. Hazırladığınız iç malzemenın dörtte ücünü önceden pişirdiğiniz tra-tın içine doldurun. Kalanıyla kenarlarını kaplayın. Bir spatula veya bıçak yardı-mıyla düzeltip buzdolabında soğmaya bırakın. Cheescake'i servis tabağına alın. Yıkanmış nane yaprakları ve or-tadan ikiye kesılmış çileklerle süsleyip dşlimleyerek servis yapın.

MALZEMELER : Hamur icin. 2 kahve fincanı un - 1 kahve fincanı pudra sekeri - 1 çorba kasıgı margarin - 1 çorba kasıgı tereyagi - 1 adet yumurta - 1 çay kasıgı kabarat tozu - 1 kahve fincanı cekilmis fındıkIç malzeme:2 kahve fincanı krem peynir (veya labne)1 kahve fincanı yoğurt - 1 kahve fincanı krem şanti - 1 çorba kasığı şeker - 1 yumur-ta akı - 1 çorba kasığı portakal rendesi1 çorba kasığı limon rendesi 1 yaprak jelatin - 1 çay kasığı vanilya2 kahve fincanı dondurulmuş vişne6-7 çilek - Suslemek için nane yaprakları

79 Platform

A y ı n y e m e ğ i

ISPANAKLI PAS-TIRMALI BÖREK YAPILIŞI :Ipanakları ince ince kıyıp,üzerine tız serpiştirdikten sonra iyice ovalayın.Fazla suyunu elinizle sıkarak çıkardık-tan sonra,sıvıyağda pembeleştirdiğiniz soğanlara ilave edin.Tuz,karabiber ve kırmızı pul biberi de ekleyip,4-5 daki-ka kadar kavurun.Cam kabın içerisinde yoğurt,sıvıyağ ve yumurtaları çırparak börek sosunu hazırlayın.Yufkanın bir tanesini tezgaha serin.Üzerine hazır-ladığınız sostan bolca sürün.Yufkanın dört tarafını,dikdörtgen olacak şekilde içe doğru katlayın.Dikdörtgen hale ge-tirdiğiniz yufkanın uzun kenarına önce kaşar peynirlerini,sonra da ıspanaklı harcın yarısını yerleştirin.Son olarak 6 dilim pastırmayı koyup,kalın rulo ha-linde sarın.Diğer yufkayıda aynı işlemi uyguladıktan sonra,ruloları yağlanmış fırın tepsisine yerleştirin.Kalan sosu üzerine sürüp,180 derecelik fırında 20-25 dakika pişirin.

MALZEMELER : 2 adet yufkaHarcı için; 100 gram ıspanak1 adet kuru soğan - 1 çay kaşığı pul biber - 1 çay kaşığı karabiber - 2 çay kaşığı tuz - 6 dilim pastırma - 6 dilim kaşar peyniri2 yemek kaşığı sıvıyağBörek harcı için;2 adet yumurta - 1 su bardağı yoğut - 1 kahve fincanı sıvıyağ

FIRINDA MEZGİT YAPILIŞI :Zeytıinyağı ile limon suyunu derin bir kapta karıştırın. Balıkları temiz-leyip yıkayınve zeytinyağlı karışıma ilave edip 1 saat marine edin.Sarımsakları ezip 2 kaşık maydo-noz, mercanköşk, tuz, karabşber ve kekikle kerıştırın. Ufalanmış ekmek içini ilave edıp harmanlayın. Fırını 180 dereceye ayarlayıp ısıtın.Fırın klıbını yağlı kağıtla döşeyip süzülmüş balıkları yerleştırın. Üzer-lerıne ekmekli karışımı serpin. Sıcak fırında yaklaşık 30 dakika pişirin. Pişme sırasında sık sık kontrol edin. Eğer balıkların üzeri fazla kızarma-ya başlamışsa yeğlı kağıtla kapatın. Servıs tabagına alıp limon dilimleri ve kalan maydonozla süsleyin.Sıcak olarak servis yapin.

MALZEMELER : 4 mezgit balığı4 çorba kasığı ufalanmışbayat kepekli ekmek ici 4 çorba kasığı zeytinyağiYarım limon suyu1 çay kasığı kekik4 diş sarmısak1 çay kasığı kuru mercanköşk4 çorba kasığı kıyılmısMaydonoztuz, karabiberSusleme ıçın:Birkaç lımon dilimi

Page 82: 167 platform eylul

15 Eylül-15 Ekim 2014 80Platform

S p o r

Vleutenseweg 543532 HL Utrecht

Tel. 030 – 877 57 94

[email protected]

Bay ve Bayanlar kay-gısız bir tatil mükemmel

bir vücut için başla-manın tam zamanı!

Bayanlarda komple bacak € 275,- + bikini € 75,-koltuk altı € 75,- + dudak üstü € 30,-

Şimdi Sadece

€ 250,-Baylarda

tüm sırt € 225,- + omuzlar € 150,-+ ense € 50,- + yanaklar € 30,-

Şimdi Sadece

€ 200,-

Melinda Güzellik salonumuzda yapılan tedaviler.Lazer epilasyon - İğneli epilasyon - Cilt bakımı - Akne tedavisi

Masaj - Ağda - Makyaj - El ve ayak bakımı - Biopeeling (Neoderma)

Microdermabrasie: € 80,- NU VOOR € 50,-4 kuur behandelingen: € 320,- NU VOOR € 180,-Neoderma Bio-peeling VOOR € 65,- 3 kuren in 10 dagen VOOR € 170,-Gezicht € 100,- NU VOOR € 50,-Oksels of bikinilij n € 75,- NU VOOR € 50,-

Dünyada en gelişmis Diode Light Sheer sistemiyle kalıcı bir çözüm sunuyoruz!

+31 (0)20 614 53 63

Page 83: 167 platform eylul

81 Platform

B u l m a c a

Vleutenseweg 543532 HL Utrecht

Tel. 030 – 877 57 94

[email protected]

Bay ve Bayanlar kay-gısız bir tatil mükemmel

bir vücut için başla-manın tam zamanı!

Bayanlarda komple bacak € 275,- + bikini € 75,-koltuk altı € 75,- + dudak üstü € 30,-

Şimdi Sadece

€ 250,-Baylarda

tüm sırt € 225,- + omuzlar € 150,-+ ense € 50,- + yanaklar € 30,-

Şimdi Sadece

€ 200,-

Melinda Güzellik salonumuzda yapılan tedaviler.Lazer epilasyon - İğneli epilasyon - Cilt bakımı - Akne tedavisi

Masaj - Ağda - Makyaj - El ve ayak bakımı - Biopeeling (Neoderma)

Microdermabrasie: € 80,- NU VOOR € 50,-4 kuur behandelingen: € 320,- NU VOOR € 180,-Neoderma Bio-peeling VOOR € 65,- 3 kuren in 10 dagen VOOR € 170,-Gezicht € 100,- NU VOOR € 50,-Oksels of bikinilij n € 75,- NU VOOR € 50,-

Dünyada en gelişmis Diode Light Sheer sistemiyle kalıcı bir çözüm sunuyoruz!

+31 (0)20 614 53 63

Page 84: 167 platform eylul

15 Mayıs-15 Haziran 2014 82Platform

B u l m a c a

Page 85: 167 platform eylul

ARKA KAPAK İÇİ KATLAMA

Amsterdam’ın kalbi sayılan Nieuwendij k Caddesinde artık sizinde alışverişten sonra, evden önceki yeni adresiniz olacak.

İstanbul havasında lezzetli atıştırmalık veya kahve içmeye ne dersiniz?

Kendinize bir güzellik yapma vakti geldi!

“İstanbul’un nabzı burada atıyor”KALİ

TE V

E LE

ZZET

ŞİM

İSTA

NBUL

’A T

AŞIN

DI...

KALİ

TE V

E LE

ZZET

ŞİM

İSTA

NBUL

’A T

AŞIN

DI...

KALİ

TE V

E LE

ZZET

ŞİM

İSTANBUL PETIT RESTAURANT • NIEUWENDIJ K 51 • 1012 MB AMSTERDAM • TEL: 020 770 85 47

+31

(0)2

0 61

4 53

63

GERÇEK YAPRAK DÖNER

Bütün dost

ve müşterilerimize

hayırlı bayramlar

dileriz.

Bütün dost ve müşterilerimize hayırlı bayramlar dileriz.

Page 86: 167 platform eylul

ARKA KAPAK İÇİ KATLAMA

Amsterdam’ın kalbi sayılan Nieuwendij k Caddesinde artık sizinde alışverişten sonra, evden önceki yeni adresiniz olacak.

İstanbul havasında lezzetli atıştırmalık veya kahve içmeye ne dersiniz?

Kendinize bir güzellik yapma vakti geldi!

“İstanbul’un nabzı burada atıyor”KALİ

TE V

E LE

ZZET

ŞİM

İSTA

NBUL

’A T

AŞIN

DI...

KALİ

TE V

E LE

ZZET

ŞİM

İSTA

NBUL

’A T

AŞIN

DI...

KALİ

TE V

E LE

ZZET

ŞİM

İSTANBUL PETIT RESTAURANT • NIEUWENDIJ K 51 • 1012 MB AMSTERDAM • TEL: 020 770 85 47

+31

(0)2

0 61

4 53

63

GERÇEK YAPRAK DÖNER

Bütün dost

ve müşterilerimize

hayırlı bayramlar

dileriz.

Bütün dost ve müşterilerimize hayırlı bayramlar dileriz.

Page 87: 167 platform eylul

ARKA KAPAK İÇİ

Bu adreste haber var

WWW.PLATFORMDERGISI.COM

Page 88: 167 platform eylul

Kinderopvang nodig?

• Open van 07.00 tot 19.00• Camera toezicht en Intercom• Dagelijks warme maaltijden• Flexibele opvang

Dagopvang

• Haal kosteloos je A zwemdiploma tijdens de opvang• Wij hechten veel waarde aan sport en spel• Leer muziek en dans kennen op de opvang

Buitenschoolse

Zwem en Sport BSO, U doet niets. Wij doen alles!Aanmelden, brengen, ophalen en zelfs betalen!

ARKA KAPAK