ingiltere alevi festivali

1ST Alevi Festival UK2

Değerli Canlar...

Aleviler, İngiltere’de yaklaşık 30 yıldır yaşamaktadır. İngilterede yaşam süren Alevilerin sayısı tam olarak bilinmese de yapılan birçok araştırmada, üçyüz ile üçyüz elli bin arasında göster-ilmektedir. Anadolu topraklarında yüzyıllardır tekrarlanan Alevi katliamlarına, 2 Temmuz 1993 tarihinde, Sivas Madımak’ta bir yenisi daha eklenince, dünyanın birçok bölgesinde olduğu gibi, İngiltere’de de Aleviler, örgütlenme ihtiyacı duydular. Bu ihtiyacın bir sonucu olarak da, 1993 Eylül ayında, İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi kuruldu. İAKM ve Cemevi’nin kurumsallaşması uzun yıllar aldı. Düzenli örgütlenme, bülten yada dergi çalışması yapılamadı. 2009 yıllarına kadar tek merkez olarak çalışmalarını sürdürdü. 2009 yılının ikinci yarısından sonra, İAKM ve Cemevi iç hizmet-lerinde yapılanlara ek olarak, Aleviliği İngiltere genelinde tanıtma ve İngiltere’de yaşayan Alevilerin örgütlenmesine yönelik adımlar attı. Glasgow (İskoçya), Coventry, Güney Londra, Croydon, Bournemouth ve Harrow şehirlerinde Alevi Kültür Merkezleri ve Cemev-leri açıldı. Ama bunlarla sınırlı kalınmamalıydı “Bir Olalım, İri Olalım, Diri Olalım, Görünür Olalım, Mazlumun Yanında Olalım, Zalime Karşı Duralım, Çocuklarımıza Aidiat Duy-gusu Aşılayalım, İnsan Haklarını Koruyalım ve Alevi, Bektaş-i, Kızılbaş olgusunu tanıtalım’’ şiarıyla bu örgütlenmenin daha ileriye taşınması gerekiyordu.Bu amaçla ‘İngiltere topraklarında

yaşayan diğer kültürlerle, tanış, hasbihal ve hemhal olabilmek için Londra şehrinde, kitlesel bir açık hava Alevi Festivali bir ihtiyaçtır’ diye düşünüldü. Bu festival tüm Alevilerin, Alevi felsefesine gönül verenlerin ve İnsana değer verenlerin festivali olmalıydı ve öylede hazırlandı. 5 Haziran 2011 Pazar günü Londra’da Hackney Downs Park’ta yapılacak olan 1. Alevi Festivali’nde emeği geçen, tüm Alevi Kültür Merkezlerim-ize, köy ve yöre derneklerimiz; Bozcader, Dersim, Nurhak, Kırkısrak, Tavla, Kötüre, Bakış, Kaleboyun ve Kutu ayrıca Bağlama ve Sanat okullarımız;

Katre, Özcan Dursun, Londra, Hasret, Murat Yıldırım, Hasan Dur ve İnternational Dance Müzik, göçmenlik ve eğitim merkezleri; Hackney Refugee Fo-rum, Öğretmenler Evi, Renk Art, Balık Art ve tüm sponsorlarımıza katkıları ve yardımları için Teşekkür ederiz. 2. İngiltere Alevi Festivali’nde buluşmak dileğiyle.Hoşçakalın. Boz Atlı Hızır Yardımcımız Olsun, Çerağımız Yansın Yakılsın.

İngiltere Alevi Festival Komitesi.

1ST Alevi Festival UK 3


“vurulsamkaybolsam derimçırılçıplak bir kavgada,erkekçe olsun isterimdostluk da, düşmanlık da…”

Hiçbiri olmaz halbuki… Vicdan! En iyi yastık iyi bir vicdandır. Dersim, kimilerine göre Kürt’tür, kimine göre Zaza, kimi dinsiz der, kimiyse Kızılbaş, kimine göre tepeden tırnağa isyan, kimine göre ise eşkıya… Adı ne olursa olsun; hükmü peşin, katli vaciptir Dersim’in. İnsan tarihe yanlış mı bakar, durduğu yerden mi? Velev ki Dersim, Kızılbaş Kürt’tür, hadi isyan ettiğini de kabul edelim. Gördüğü zulmü, uğradığı katliamı, insani, toplumsal, kamusal hangi vicdanla açıklayabiliriz? Düşünen, konuşan, direnen unsurların “kelleleri kesilmiş”, mağaralara sığınanlar zehirli gazlarla imha edilmiş. Teslim olanlar sürgün edilmiş, sürgünün uzak yollarında, izleri yok edilmiştir. İzleri belli olanlarsa gittikleri yerlerde horlanıp, tacize uğramış, bir kısmı toprağına dönemeden hayatını yitirmiş, mezarları bile adressiz kalmıştır. Kıyımdan kurtulan kız çocukları ya Türk ve Sünni olarak büyütülmüş ya da kirli arzuların kurbanı olmuştur. Seyid Rıza ve yoldaşları yaşları küçültülerek veya büyütülerek idam edilmiştir… VİCDAN…

Herkesin dili, dini, rengi, diğerlerine göre daha güzel, daha doğru gelebilir. Birey-toplum, birey-devlet, ilişkisinde iyi niyet, toplumsal, siyasal, düşünsel yaşanmışlıklarda “mutlak eşitlik” yok ise “öteki” olursunuz. Diliniz, dini-niz, renginiz, yasaklı olur. Dersim’de, Maraş’ta, Sivas’ta, olduğu gibi resmi yahut resmi+sivil faşizm tarafından katledilmeniz “görev” olur.

Ulus devlet kuruluşunun yoğun yaşandığı günlerde, devleti kuran genç Cumhuriyet’in, ulus yaratma çabasının bir sonucu mudur Dersim?

İnsan tarihe yanlış mı bakar, durduğu yerden mi?

Biz tarihçi değiliz, tarihi yeniden ve

kendimizce yazmaya da çalışmıyoruz. Belgesel-politik oyunlar hazırlayan tiyatro emekçileriyiz. Her şeyden önce izlediğiniz, bir tiyatro eseri. Sahnenin olanakları doğrultusunda karşınıza çıktık. 1933-1937 yılları arasındaki bütün gelişmeleri dar bir zamanda, sıkışmış bir mekanda anlatmaya çalıştık. Dersim için araştıran, yazan, belgesel film çeken diğer dostlar gibi, Dersim acısına bir damla gözyaşı olmak istedik…

CANLAR TİYATROSU


1944 Arapkir doğumlu, eski bir akademisyen olan İsmail Kaygu-suz 1986 yılından beri yurt dışında yaşamaktadır. Son beş yıldır da yılın yarısını Türkiye’de, diğer yarısını İngiltere’de geçiriyor. Kaygusuz’un ‘Baba Erenler’ dışında 10 Tiyatro oyunu daha var. Oyunlarından sekizi kitap olarak yayınlandı, diğer üçü de websitesinde (www.ismailkaygusuz.com) yayındadır. Silvanlı Kadınlar oyunu 1997-1998’de 2 yıl boyunca İstanbul Şehir Tiyatroları’nda, er-tesi yıl Adana Devlet Tiyatrolarında kapalı gişe oynandı ve hemen her yıl Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde amatör ve profesyonel oyuncular tarafından sergilenmektedir. Üçü Devlet Tiyatroları Repertuvarında bulunan oyunlarından‘İsmail Maşuki Duruşması’, 1998’de Bakırköy Yunus Emre Özgün Tiyatro Yazma Yarışması’nda mansiyon kazandı.Klasik Arkeoloji, Grek-Latin epirafi-si ve Eskiçağ Tarihi alanlarında uzmanlaşmış olan İsmail Kaygu-suz 1976-1986 yılları arasından Öğretim Görevlisi olarak çalıştığı İ.Ü. Edebiyat Fakültesindeyken kaleme aldığı yirmibeşin üzerinde mesleki makaleleri yerli ve yabancı bilimsel dergilerde yayınlanmıştır. Türkiye’den ayrıldıktan sonra farklı bir alanda kendini yetiştirerek, Alevi-lik tarihi, inanç ve felsefesine ilişkin 14 araştırma-inceleme kitabı yazdı. Ayrıca 2 roman, 3 öykü ve 1 çeviri

olmak üzere 1991’den bu yana , çeşitli dergi ve gazetelerde çıkan çok sayıda makaleleri dışında, 30’un üzerinde yayınlanmış kitabı var.

İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi tiyatro topluluğu tarafından Fahri Bozbaş’ın yönetiminde sahne-lenen, İsmail Kaygusuz ‘Baba Erenler’ oyununu 4 bölüm ve 19 tablo-episod halinde Alevi-Bektaşi fıkralarından oluşturmuştur. Bektaşi mizahının temsilcisi Baba Erenler adına üretilmiş 20’den fazla fıkra sergileniyor oyunda. Yazarın sadece halk arasında anlatılan fıkra ve öykülerden seçerek hazırladığı oyun bu alanda ilk örnek oluşturduğu gibi, ölçülü-uyaklı şiir diliyle karışık yazılması da ayrıca oyuna derin bir özgünlük kazandırmakta.

Oyunda Baba Erenler’in, toplumu karanlığa götüren bağnaz hocaları, baskıcı yöneticileri nasıl eleştirdiğini ve bilgisizlik, batıl inançlar, toplum-sal ve tanrısal adaletsizlikler karşı güldürerek, düşündürerek verdiği mücadeleyi ibretle seyredecek, hoşça vakit geçireceksiniz. Baba Erenler’in bu mücadelesi ve aynı zamanda inancı uğrundaki direnişine hayran olacak, belki siz başka bir ad koyacaksınızAyrıca Kaygusuz bu oyunda Alevi-Bektaşi inanç ve felsefesi, toplum-sal düzen anlayışı ve hatta Tanrıyı algılayışını bu 19 episodluk mizah sergilemesi içine ustalıkla sığdırmış ve

seyirciyi güldürürken bilgilendirmek-tedir.

Oyunun baş kişisi Baba Erenler, başlangıçta kendisinin ve oyunun sunumunu yaparken söylediği şu dizelerde yapmak istediklerini, amacını zaten belirliyor:

Karşınızda ben Bektaşi babasıBaba Erenler’in bütün çabası

Birşeyler söylerken hem de coşturmakHaksızlıkları da hep yüze vurmak İnce hesaplar yapıp konuşurumCamiden meyhaneye savuşurum

Hocaya müftiye yöneticiyeKoca taşlar atarım biteviye

Ahirete şeriata Tanrı’yaSataşıp eleştirmek işimdir ya

Gayem düşündüğümü dışavurmakGerçekleri yüzünüze haykırmak

Yaras’olan kocunur alınır kızarBaba Erenler’e öfke ne yazar

Hayır, Baba Erenler’e kızmayacak, öfkelenmeyeceksiniz. Tam tersine onu çok seveceksiniz.

Mehmet Topal

Merhaba

Sanat kavramı açısından bakıldığında; Anadolu halkı, sosyal yaşamdaki olumsuzluklara karşı tepkisini hep kendi kahramanları üstünden ifade etmiştir. Nasrettin Hoca, Keloğlan, Ka-ragöz... gibi her biri değişik konularda söz sahibi olan bu kahramanlar, mizahi yönden geleneksel halk tiyatromuzun

yapı taşlarını oluşturmuştur.

Özellikle dini konudaki çelişkileri dil-lendiren “Bektaşi Fıkraları” da bu yapı taşlarından biridir.

İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevi çatısı altında drama ve oyun-culuk çalışmalarına katılarak, İsmail Kaygusuz’un bir Bektaşi seyirliği

“Baba Erenler” oyununun 10 epi-sodu ile tiyatro severlere “Merhaba” diyen Cemevi Emek Sahnesi (CES) oyuncuları; uzakta da olsa, Anadolu tadında bir oyunla Londra’da , tiyatro uğraşında önemli bir taşı yerli yerine koymaya çalışıyor.

Fahri Bozbaş

İSMAİL KAYGUSUZ VE ‘BABA ERENLER’ OYUNU


İngiltere’de tutuşturulan bu meşaleKoçgiri’de,Dersim’de,Maraş’ta,

Çorum’da ve Sivas’taateşe semah duranların meşalesidir.

IAKM ve Cemevi,Glasgow AKM ve Cemevi,Coventry AKM ve Cemevi,

Güney Londra AKM ve Cemevi,Croydon AKM ve Cemevi,

Bournemouth AKM ve Cemevi,Harrow AKM ve Cemevi,

1. İNGİLTERE ALEVİ FESTİVAL’inin

başarılı geçmesini diler,

gelecek festivallerde de bir arada olmayı

temenni ederiz.

BozcaderDayanışma Derneği





temenni ederiz.

Balık Art




temenni ederiz.

NurhakDayanışma Derneği




temenni ederiz.

DersimDayanışma Derneği




temenni ederiz.

KırkısrakDayanışma Derneği





temenni ederiz.

TavlaDayanışma Derneği




temenni ederiz.

BakışDayanışma Derneği




temenni ederiz.

KotüreGeliştirme ve Güzelleştirme

Vakfı




temenni ederiz.

KaleboyunDayanışma Derneği





temenni ederiz.

KutuDayanışma Derneği




temenni ederiz.

Educators Forum




temenni ederiz.

HackneyRefugee Forum




temenni ederiz.

Renk Art





temenni ederim.

Fuat KARATAŞ

64 Stoke Newington Rd, London N16 7XB T 020 7249 9191 F 020 7254 7558 E [email protected]

www.matbaa.co.uk

FOLDERS BOOKLETS/BROCHURES LEAFLETS MENUS BUSINESS CARDS

INVITATIONS INVOICES PROMO ITEMS COMPLIMENT SLIPS POST CARDS

SIGNAGE LETTER HEADS LARGE FORMAT PRINTING T-SHIRTS STICKERS

Matbaacılık da 20 yıllık tecrübeyle her zaman en önde...

DE

SIG

N &

PR

INT

BY w

ww

.

.c

o.uk

T:

020

8807

626

2

ingiltere alevi festivali

Documents