diŞ basinda İstanbul · 2010. 8. 13. · istancool festİvalİ vogue, İngiltere, 29 haziran...
TRANSCRIPT
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ | DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ
DIŞ BASINDA
29 Haziran-06 Temmuz 2010
Le Figaro The INDEPENDENT New York Times Daily Express Le Monde The Guardian Şarkul Awsat FOX AlHayat
El-Halic Diplomatique Al Jazeera Vremya Novostey BTV Ta Nea Die Welt Newsweek Herald Tribune China Post
İSTANBUL
2
ISTANCOOL FESTİVALİ
Vogue, İngiltere, 29 Haziran 2010,
İngiliz Vogue Dergisi 2-4 Temmuz
arasında İstanbul’da düzenlenen
“Istancool” festivalini okuyucularına
şu şekilde duyurdu:
“İngiltere merkezli uluslararası kültürel
diplomasi markası “Liberatum” Türkiye
ortağı İstanbul 74 ve İstanbul 2010
Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, 2 – 4
Temmuz tarihleri arasında, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla “Istancool” adı
altında dünyanın önde gelen sanat, moda ve sinema ikonlarını İstanbul’da buluşturuyor.
İstancool Festivali bizlere ileri düzey bir moda etkinliği sunacak. Festivalin gala gecesi 2
Temmuz’da, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ev sahipliği ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür
Başkenti Ajansı’nın iş birliğinde Sepetçiler Kasrı’nda yapılacak. DJ kabininde Gareth Pugh,
tasarımcı Kim Jones’un çalışmaları, Jefferson Hack ile akşam yemeği, Philip Treacy’nın özel
konuşması ile kaçırılmayacak bir festival gerçekleşecek.
Festival kapsamında İstanbul’da bulunacak ünlü isimler şunlar: "Nobel edebiyat ödüllü
roman yazarı Sir Vs Naıpaul, yazar ve film yapımcısı Hanif Kureishi, yönetmen ve aktör Lee
Daniels, Oscar ödüllü yönetmen Stephen Frears, mimar Zaha Hadid, senaryo ve roman yazarı
Gore Vidal, model ve aktris Lily Cole, moda tasarımcısı Daphne Guinness, piyanist ve besteci
Michael Nyman… Bu isimlere başta Elif Şafak, Leyla Umar, Taner Ceylan, Serdar Gülgün,
Muammer Brav, Haluk Akakçe, Özalp Birol, Levent Çalıkoğlu, Alphan Eşeli olmak üzere
güncel Türk edebiyat, müzik ve sanat dünyasından isimler eşlik edecek. Festival sanat,
tasarım, moda, edebiyat, film ve müzik alanlarında ünlü İngiliz, Türk ve diğer uluslararası
kültürel simgeleri bir araya getirecek.”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.vogue.co.uk/news/daily/100629-istancool-recruits-gareth-pugh.aspx
3
RESİMLERLE İSTANBUL
Schwæbische-post.de, Almanya, 02 Temmuz. 2010
Alman gazetesi Schwæbische-Post 02
Temmuz tarihli haberinde 9-30 Temmuz
2010 tarihleri arasında Almanya’da
düzenlenen “Türkiye’nin Doğusundan
Göçmenler” başlıklı sergiye yer verdi:
“Türk asıllı sanatçı Banu Aksu’nun
“Türkiye’nin Doğusundan Göçmenler” adlı
fotoğraf sergisinin açılışı 9 Temmuz Cuma
günü saat 19:00’da Aalen Belediyesi’nde yapılacak. Sergi 30 Temmuz tarihine kadar devam
edecek.
Sergide İstanbul ile birçok resmi bulmak mümkün. İstanbul çok büyüleyici ve tam bir tezatlar
kenti. İstanbul geçmişin izlerini taşıyan büyük bir kent. Birçok çelişkinin bir arada yaşadığı
büyük bir şehir: Din ve laiklik, şık alışveriş merkezleri ve pazarlar, fast food ve Osmanlı
mutfağı, internet kafeler ve geleneksel çay evleri... Beyoğlu’nda Avrupa odaklı tüketim
dünyasıyla bir araya gelirken, Tarlabaşı’nda göçmen kuşların bambaşka dünyasıyla
karşılaşılıyor. Sergiyi siyaset bilimci ve editör Sibylle Thelen tanıtacak.
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.schwaebische-post.de/497713/
4
İSTANBUL CADDELERİNDE YEMEK
N-tv.de, Almanya, 05 Temmuz 2010
Alman televizyon kanalı N-Tv,
internet sitesindeki 5 Temmuz
tarihli yayınında İstanbul’un
yemek kültürü ile ilgili aşağıdaki
habere yer verdi:
“İstiklal Caddesi yemek yemeyi
sevenler için tam bir cennet.
Caddedeki yüzlerce satıcı
misafirlerine bir çok egzotik
aperatif sunuyor.
Yol kenarlarında ve ara sokaklarda kırmızı vagon görünümlü araçlarda altın sarısı mısırlar,
kavrulmuş kestaneler, simitler ve midye dolmalar satılıyor. Turist rehberleri buralarda
satılanların bakteri içerebileceğini söylediği için bir çok turist şüpheci yaklaşarak bu
tezgahlardan alışveriş yapmıyor ama bu korkunun gereksiz olduğunu anlatan bilgilendirmeler
de sürekli olarak yapılıyor.
İstanbul Culinary İnstitute’den Banu Özden misafirlerine güvenli ve temiz yiyecekler
sunduklarını ve misafirlerinin yiyeceklerinden çok memnun olduklarını söylüyor.
İstanbul’da sadece buraya özgü yemekler yok. Doğu Anadolu’ya ait yöresel yemekleri de
tadabilirsiniz. İçli köfte, döner ve kokoreç en çok ilginizi çekecek olanlar arasında.”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.n-tv.de/reise/dossier/Essen-auf-den-Strassen-Istanbuls-article983361.html
5
İSTANBUL ARAP TURİSTLERİN GÖZDESİ
The National (Thomas Seibert), BAE, 05 Temmuz 2010
Birleşik Arap Emirlikleri’nde yayın
hayatına devam eden The National
gazetesi, 5 Temmuz tarihli sayısında
Arap turistlerin İstanbul’a olan
ilgileriyle ilgili aşağıdaki habere yer
verdi:
“Her yaz, Avrupa’nın her yerinden
Türkiye’deki kumsallara milyonlarca
tatilcinin gelmesinin ana nedeni, havanın burada geldikleri yerlerden daha güneşli ve sıcak
olması. Ancak Ali al Daraj ve ailesi için tam tersi. Babası, amcası ve diğer akrabalarıyla,
İstanbul metropolünün merkezi Taksim Meydanı’nın sokaklarında gezen 15 yaşındaki
Bağdatlı delikanlı şöyle diyor: “Havasını seviyoruz, şu an Irak’ta hava çok sıcak”. Irak’lı ve
Ürdün’lü on bir kişilik al Daraj ailesi, hem başkent Ankara’yı hem de İstanbul’da uzun süreli
kalmayı içeren bir aylık tatil için Türkiye’yi seçti. Ali şöyle diyor; “ Burası çok güzel; Görülecek
ve yapılacak çok farklı şeyler var.”
Al Daraj ailesi yalnız değil. Her ne kadar Avrupalı turistlerin yoğunluğu ile karşılaştırıldığında
düşük kalsa da, Türkiye’deki Arap tatilcilerin sayısı adım adım artmakta. Ali ve ailesinin
gezintilerine başladıkları Taksim Meydanı’nın yakın komşusu Talimhane’deki pek çok dükkan,
seyahat acenteleri ve restoranda Arapça levhalar bulunuyor.
Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre, BAE, Suudi Arabistan, Suriye ve diğer Arap ülkelerini
kapsayan Arap Ülkeleri grubundan bu yıl Mayıs ayında Türkiye’ye gelen turist sayısı, 2009
Mayıs ayına göre %33 artarak yaklaşık 105.000 kişi oldu. Alharran Seyahat Acentesi’nden
Aydın Ulcay şöyle diyor; “ Bir Arap turist, paket turla gelen bir Avrupalı turistin bütün tatili
boyunca harcadığı parayı bir günde harcıyor.” Türk gazetelerinde belirtildiği üzere; Bazı Arap
aileler, Boğaziçi’nin lüks otellerinde, gösterişli bir düğün için 5 milyon dolar harcayacak.
6
Bazıları tatilleri için villa kiralayacak. Avrupalılar parçalar ya da küçük gruplar şeklinde gelme
eğilimdeyken, Al Daraj ailesinde olduğu gibi Araplar, kalabalık ailelerini getiriyorlar.
Talimhane’deki Mostar Araç Kiralama Hizmetlerinin Satış Müdürü Bedir Samur şöyle diyor; “
Hava daha serin olduğu için, helal gıdalar bulunduğu için, Türkiye Avrupa’dan daha ucuz
olduğu için ve Recep Tayyip Erdoğan’ı sevdikleri için geliyorlar.”
Pek çok Avrupalı, Antalya ve Bodrum gibi Türkiye’nin batı ve güney sahil şeridindeki tatil
köylerine uçuyor. Tam tersine, Arap turistler ise İstanbul’un güneyinde yer alan eski bir
Osmanlı başkenti Bursa gibi yerlere ve ormanları ve de serin havasıyla bilinen Karadeniz
Bölgesi’ne gitmek istiyor.
Alharran Seyahat Acentesi’nden Aydın Ulcay, Arap turist dalgası ile ilgili şöyle diyor. “
Artmaya devam edecek. Ortadoğu kesenin dibini görmediği sürece bu dalga yukarı yönde
devam edecek.”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.thenational.ae/apps/pbcs.dll/article?AID=/20100706/FOREIGN/707059838/
1135
7
TÜRKİYE, TANKER TRAFİĞİNİN DURDURULMASI ÇAĞRISINDA
BULUNUYOR
Financial Times, İngiltere, 01 Temmuz 2010
Ünlü İngiliz gazetesi Financial
Times’ın 01 Temmuz tarihli sayısında
Türkiye’nin, İstanbul ve Çanakkale
Boğazları üzerindeki tanker trafiğini
durdurma çağrısı ile ilgili habere yer
verildi:
“Türkiye, BP'nin Meksika Körfezi'nde
neden olduğu petrol sızıntısı
dolayısıyla ortaya çıkan çevre felaketine dair korkulardan da yararlanarak, çok sıkışık
durumdaki İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerindeki tanker trafiğini durdurmak için petrol
endüstrisi üzerinde yeniden baskı kurmaya başladı.
Aralarında Chevron, ExxonMobil ve BP'nin de bulunduğu büyük petrol grupları, bugün
yapılacak bir toplantıya davet edildi. Söz konusu toplantıda hükümet, Karadeniz'i Akdeniz'e
bağlayacak olan bir baypas boru hattı hakkında durum değerlendirmesi yapacak. Davet
edilenler arasında, Rusya'dan Rosneft ve Transneft ile taşımacılık yapan Glencore, Vitol ve
Trafigura da bulunuyor.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Ekonomik İşler, Çevre ve Enerji Genel Müdürü Mithat Rende şöyle
konuştu: "Meksika (Körfezi) felaketi, oyunu değiştiren bir hadise... Koruyucu önlemler alma
hakkına sahibiz. Baypas seçeneklerini gözden geçirmelerini istiyoruz. Boğazlardan uzak
durmalılar. Türk yetkililer ve İstanbul'da yaşayan 15 milyon kişi her yıl, şehrin -Osmanlı
saraylarının ve yalıların bulunduğu- adeta kalbinden geçen 150 milyon ton ham petrol
dolayısıyla büyük endişe taşıyor”. 1994 yılında yaşanan tanker kazasında 29 kişi ölmüş,
Boğazlar bir hafta süreyle kapalı kalmış, ayrıca 19 milyon galon ham petrol boğazlara akmıştı.
Haberin detayı için aşağıdaki linki tıklayınız:
http://www.ft.com/cms/s/0/c6cad932-84a7-11df-9cbb-00144feabdc0.html
8
2010 VOLVO DÜNYA YELKEN GENÇLER ISAF ŞAMPİYONASI
İSTANBUL’DA BAŞLIYOR
Bymnews.com, 05 Temmuz 2010
BYM yelkencilik ve spor haberleri
portalında 2010 Volvo Dünya
Yelken Gençler ISAF (Uluslararası
Yelken Federasyonu)
Şampiyonası’nın 8-12 Temmuz 2010
tarihleri arasında İstanbul’da
düzenleneceğini duyurdu.
Haberde Yeni Zelanda’dan Almanya’ya kadar dünyadaki birçok ülkenin gençlik takımlarının
yarışacağı belirtilen turnuvanın büyük önem arz ettiği ve takımların yarışlar için uzun süredir
hazırlık yaptığı belirtildi.
Beş sınıfta ve sekiz kategoride düzenlenecek yarışlara 63 ülke katılacak ve bunların arasında
Türk takımı da yer alacak.
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.bymnews.com/news/newsDetails.php?id=71443
9
TÜRKİYE, BAHÇEMİZDEKİ “BRİC”
De Tijd, Belçika, 02 Temmuz 2010
Belçika’da yayın yapan De Tijd gazetesi
02 Temmuz tarihli sayısında Türkiye’nin
ekonomik alanda kazandığı ivme
hakkında aşağıdaki haberi yayınladı:
“Türk ekonomisi, 2010'un ilk üç ayı
içinde, 2009'un aynı dönemine göre
yüzde 11,7 büyüdü. Çin dışında G-20
içinde en büyük skor. Kriz içindeki
Yunanlı komşusunun yanında, 10'larca yıl süren kötü yönetimden sonra Türkiye büyüyor ve
AB'nin bahçesinde büyüyen mükemmel bir piyasaya dönüşüyor.
İstanbul'da İstiklal Caddesi'nde saat 21.00'de hâlâ insanlar var. Turist ve Türk karışımı halk,
Batılı lokanta zincirlerinin ve kebapçıların arasında dolaşıyor. İstanbul ve Ankara'da daha
belirgin olsa da burada Doğu ile Batı buluşuyor. Ülke, Avrupa ve Asya'daki konumu nedeniyle
eşsiz bir yerde, kültürlerin kavşağında bulunduğunu söyleyebilir.
Türkiye, şimdi büyüme yılında. Haziran ayı başında Türkiye’ye gelen ekonomik bir heyete
başkanlık eden Flaman Topluluğu Başbakanı Kris Peeters, (Türkiye hakkında) "Bahçemizdeki
BRİC (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin)" ülkesi" diyordu. Deniz Bank Yönetim Kurulu Üyesi
Wouter Van Roste, Peeters ile aynı fikirde: "Türkiye'nin geleceği iyi. En büyük kozlarından biri
şüphesiz, nüfusu ve nüfusun genç olması. Nüfusu 72,5 milyon ve bunun yarısından fazlası 28
yaşından küçük. Faiz oranları yıllar sonra ilk kez yüzde 10'un altında. Başka bir değişiklik ise
yüksek kalifiye gençler artık geleceklerini yurt dışında aramıyorlar. Bankacılık sektöründe
kalifiye olup da Londra veya New York'ta çalışan Türkler artık Türkiye'ye dönüyorlar" diyor.
Haberin detayları için aşağıdaki linki tıklayınız:
http://www.tijd.be/nieuws/archief/Turkije-_vergeten_groeikampioen-.8934783-
1615.art?highlight=Roel%20Verrycken
10
TÜRKİYE-ERMENİSTAN GENÇLİK SENFONİ ORKESTRASI İSTANBUL’DA KONSER
VERECEK
Focus on Travel, 5 Temmuz 2010
Seyahat portalı “Focus on Travel” 5
Temmuz tarihli yayınında Türk-
Ermeni Gençlik Senfoni
Orkestrası’nın 16 Temmuz’da
İstanbul’da vereceği konseri
aşağıdaki haberle okuyucularına
duyurdu:
“Türkiye ve Ermenistan’dan 65 genç
müzisyen, aralarında iki ülkenin bestecilerinin eserlerinin de olduğu bir repertuarı
seslendirecekleri çok özel bir konser için bir araya geliyor. Şefler Nvart Andreassian ve Cem
Mansur’un yönetimindeki Türkiye-Ermenistan Gençlik Senfoni Orkestrası, 16 Temmuz Cuma
akşamı saat 20.30’da Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda bir konser verecek.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı, Anadolu Kültür ve Boğaziçi Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleşecek
konserde, Beethoven ve Bizet’in yanı sıra Ulvi Cemal Erkin, Aram Haçaturyan ve Bedrich
Smetana’nın yapıtları da seslendirilecek. Konserin solistleri ise Hande Küden ve Tigran
Harutyunyan olacak. Konser, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ve İstanbul 2010
Avrupa Kültür Başkenti’nin desteğiyle gerçekleşecek.
Anadolu Kültür ve Boğaziçi Üniversitesi’nin desteklediği proje için Nvart Andreassian
Ermenistan'daki seçmeleri yürütürken Türkiye’deki konservatuarlardan yapılan seçmeleri ise
Cem Mansur üstlendi. Hepsi yüksek konservatuar kökenli yüzlerce müzisyeni dinleyen şefler,
her birinin karakteristik özelliklerine, müzikalitelerine göre yaşları 18-23 arasında değişen 65
yetenekli Türk ve Ermeni müzisyeni seçerek Türkiye-Ermenistan Gençlik Senfoni Orkestrası’nı
oluşturdu.
11
5 Temmuz tarihinde İstanbul’da provalara başlayacak Türkiye – Ermenistan Gençlik Senfoni
Orkestrası, Büyükada ve Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi’nde de Adalılara ve
öğrencilere özel ücretsiz konserler gerçekleştirecek.
Türkiye-Ermenistan Gençlik Senfoni Orkestrası’nın İstanbul konserinden sonra sonbaharda
Ermenistan’da da bir konser vermesi planlanıyor.”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.ftnnews.com/content/view/9810/33/
12
KATKIDA BULUNANLAR
İBB Dış İlişkiler Müdürlüğü Uzmanları;
Abdulvahap SEVİM
Adem VARICI
Ahmet AKSU
Ali ÇETİN
Ayşe EKMEKÇİ
Derya EREN
Emre DÜNDAR
Eyyüp YILDIRIM
Fahri Murat TUNCAY
Gülgün ŞAHİN
Hulusi KÖSE
İbrahim ERNAM
Özgün SUBAŞI
Volkan TOPÇU
Yasin SUNKUR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Dış İlişkiler Müdürlüğü
Kemalpaşa Mh. Şehzadebaşı Cd.
No:25 34134 Fatih-İSTANBUL
Tel: 0 212 455 21 85 Faks: 0 212 455 26 42
E-mail: [email protected]
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ | DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ
DIŞ BASINDA
06-13 Temmuz 2010
Le Figaro The INDEPENDENT New York Times Daily Express Le Monde The Guardian Şarkul Awsat FOX AlHayat
El-Halic Diplomatique Al Jazeera Vremya Novostey BTV Ta Nea Die Welt Newsweek Herald Tribune China Post
İSTANBUL
2
UNESCO’DAN İSTANBUL’A UYARI
Today.Az, Azerbaycan, 08 Temmuz 2010
Azerbaycan’ın İngilizce yayın yapan haber portalı Today.Az, 08 Temmuz tarihli haberinde
UNESCO tarafından 25 Temmuz’da düzenlenecek olan ve İstanbul’un dünya kültür
mirasındaki yerini değerlendirecek olan toplantıya yer verdi:
“UNESCO, Dünya Kültür Mirası kentleri listesinde bulunan İstanbul’u son kez uyardı. UNESCO
yetkilileri, Belediyenin bugünkü uyguladığı politikalarda bir dizi değişiklikler yapması
gerektiğini belirttiler. Bunun yapılmadığı taktirde İstanbul’da bulunan dünya mirası
alanlarının UNESCO listesinden çıkarılacağını açıkça belirten yetkililer, İstanbul’u yönetenlerin
bu konuda daha özverili davranmalarını gerektiğini ifade ettiler.
25 Ağustos 2010’da Brezilya’da gerçekleştirilecek olan Dünya Miras Komitesi’nin 34.
toplantısında kültürel miraslarını korumak için şehirlere liste verilecek. Bu toplantıda öncelikli
konu olarak, şehirlerde uygulanan yeni projelerin ve şehir değişimlerinin kültürel mirasa
etkileri tartışılacak. Söz konusu toplantı İstanbul İçin de büyük önem taşımakta.
UNESCO Komitesi Haliç üzerinde metro köprüsü inşaatında değişiklik istiyor; İstanbul’un
şehir surlarının onarımı, şehrin Anadolu ve Avrupa yakasını birbirine bağlayacak olan
Marmaray projesi ve kültürel mirasa etkileri, İstanbul’un geleneksel ahşap evleri, tarihi
yarımada ve trafik yükünün hafifleştirilmesi gibi konularda bir koruma master planı
oluşturması gerektiğini belirtiyorlar.”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.today.az/news/regions/70664.html
3
1. ULUSLARARASI İSTANBUL OPERA FESTİVALİ BAŞLADI
Events & Activities, Temmuz 2010
Events&Activities adlı haber portalı 02-23 Temmuz arasında düzenlenen 1. Uluslararası
İstanbul Opera Festivali ile ilgili aşağıdaki habere yer verdi:
“İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projelerinden biri olan 1. Uluslararası İstanbul Opera
Festivali, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi
tarafından düzenlenecek.
Festival, Temmuz ayı boyunca Yıldız Sarayı, Topkapı Sarayı, Rumeli Hisarı ve Cemil Topuzlu
Açık Hava Tiyatrosu’ndan gerçekleşecek. Sanat yönetmenliğini Devlet Opera ve Balesi Genel
Müdürlüğü Başrejisörü Yekta Kara’nın yaptığı bu organizasyonda Saraydan Kız Kaçırma, Zaide
gibi Türk kültürü ve yaşantısını konu alan operalar, orijinal tarihi dekorlarda sahnelenecek.
4 hafta sürecek festivalde, 8 farklı opera prodüksiyonu ve toplam 18 gösteri ile
sanatseverlere unutulmaz anlar yaşatılacak. Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya ve Samsun
Devlet Opera ve Balesi yapımlarının yanı sıra Deutsche Oper Berlin ve Bremen Operası gibi
dünyanın en önemli ve prestijli sanat kurumları da festivalde konuk topluluk olarak operanın
en güzel örneklerini sahneleyecekler. Dünyaca ünlü Türk rejisör Fatih Akın’ın “Duvara Karşı”
adlı filminden Ludger Vollmer’in müzikleriyle operaya uyarlanan ve Kasım 2009’da dünya
prömiyeri yapan eser, ilk kez Almanya sınırları dışına çıkarak 1. İstanbul Uluslararası Opera
Festivali’ne konuk olacak.”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.eventsactivities.com/1st-international-istanbul-opera-festival--cemil-topuzlu-
openair-theatre-events-442-en.htm
4
ASYA- PASİFİK ODALARI İSTANBUL’DA TOPLANIYOR
OANA, 07 Temmuz 2010
Asya-Pasifik bölgesi haber
portallarından OANA, 07
Temmuz tarihli yayınında
önümüzdeki yıl İstanbul’da
yapılması kararlaştırılan Asya-
Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları
Konfederasyonu 25. İş Zirvesi’ni
haber yaptı:
“Dünya ekonomisinin yüzde
22'sini temsil eden Asya Pasifik Bölgesi'ndeki ülkelerin ticaret ve sanayi odalarının
oluşturduğu Asya- Pasifik Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu (CACCI), 25. İş Zirvesi'ni
İstanbul'da yapma kararı aldı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) açıklamasına göre, Asya-Pasifik Bölgesi'ndeki 27
ülkeden yaklaşık 3 milyon şirketi temsil eden ve dünyanın etkili bölgesel ekonomik işbirliği
platformları arasında yer alan CACCI'nın gelecek yılki İş Zirvesi, temmuz ayında TOBB
organizasyonunda İstanbul'da yapılacak. Söz konusu karar, TOBB Başkanı Rıfat
Hisarcıklıoğlu'nun da katıldığı, 5-7 Temmuz 2010 tarihleri arasında Sri Lanka'nın Colombo
kentinde düzenlenen 24. CACCI Konferansı'nda oybirliği ile alındı.”
Haberin detayları için aşağıdaki linki tıklayınız:
http://www.oananews.org/view.php?id=124296&ch=
5
12. ULUSLARARASI İSTANBUL MODA FUARI
Fibre2fashion.com, 08 Temmuz 2010
Moda ve tekstil alanında
yayın yapmakta olan
Fibre2Fashion adlı internet
sitesi 8 Temmuz tarihli
yayınında, önümüzdeki ay
İstanbul’da düzenlenecek
olan 12. Uluslararası İstanbul
Moda Fuarı ile ilgili aşağıdaki
habere yer ayırdı:
“Moda sektörü tarafından merakla beklenen İstanbul Moda Fuarı, 26-28 Ağustos 2010
tarihleri arasında CNR Expo Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilecek. CNR organizasyonuyla
düzenlenecek fuar moda dünyasını tek çatı altında toplamaya hazırlanıyor.
Birbirinden ünlü firmaların eşsiz kreasyonlarını sergileyecekleri İstanbul Moda Fuarı, ulusal ve
uluslararası markalar ve markalaşma sürecinde olan tüm sektör şirketlerini bu buluşmaya
bekliyor.
Bu yıl %35 büyüme kaydeden fuara Rusya, Türkiye ve Ortadoğu pazarına girmek isteyen
Avrupalı şirketlerden güçlü bir katılım söz konusu. Fuar süresince Almanya, Yunanistan,
İspanya, İtalya, Belçika, Polonya ve Fransa’dan katılımcılar ürünlerini sergileyecek ve hedef
bölgelerindeki alıcılarla temasa geçecekler.
1994 yılından itibaren CNR Expo Fuarcılık tarafından organize edilen İstanbul Moda Fuarı,
dünya hazır giyim profesyonelleri ve kurumları ile birlikte sektörel birikimini bu
organizasyona aktarıyor. Bu yıl 12000 m² alanda düzenlenecek olan fuara 10 milyonun
üzerinde ziyaretçinin gelmesi bekleniyor.”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.fibre2fashion.com/news/fashion-news/newsdetails.aspx?news_id=88369
6
6. AVRUPA SOSYAL FORUMU İSTANBUL’DA YAPILDI
The Moscow Times, Rusya, 08 Temmuz 2010
Rusya’nın İngilizce yayın yapan gazetelerinden
The Moscow Times, 1-4 Temmuz tarihleri
arasında İstanbul’da düzenlenen 6. Avrupa
Sosyal Forumu ile ilgili aşağıdaki habere yer
verdi:
“Avrupa Sosyal Forumu’nun 6.’sı İstanbul’da
yapıldı. Daha önce Floransa, Paris, Atina ve Londra’da yapılan forumlara kıyasla daha sakin ve
az katılımlı bir program oldu. Delegelerin ve katılımcıların konuşmaları yüzeysel ve önceki
yıllardaki konuşmalara benzeyen türdendi.
8 yıl önceki ilk Sosyal Forum’dan sonra büyük bir coşku olmuştu. Ulusal televizyon
programlarında ve yerel haber programlarında baş makale olarak yer almıştı fakat bu durum
son yıllarda değişti ve bunun nedeni forumlarda tartışılan sorunlara çözüm bulunması
değildi. Ekonomik kriz, kapitalizme olan güveni sol görüşlü propagandalardan daha fazla
sarstı. Ayrıca, birçok devlet Rusya’dan İrlanda’ya eğitim ve kültüre olan baskılarını ve
saldırılarını da artırdı. Zamanla insanlar Avrupa’daki kitlesel protestolara şaşırmaz hale geldi.
Sol görüş birçok ülkede ve sosyal tabakada moda oldu. Ve bu arada bu süreçlerin gelişimine
katkı sağlamak için düzenlenen sosyal foruma katılımda azalmalar oldu.
Forumun düzenlenme çalışmaları ve davetiyelerin dağıtımı Kiev’de yapılan bir önceki
toplantıdan önce başlamıştı. Ama İstanbul’daki 2010 Forumu’nun açılışından kısa bir süre
önce program komitesinin gündemle ilgili herhangi bir çalışma yapmadığı öğrenildi.
Katılımcılara yapılan teklifler de olumlu bir karşılık bulamadı ve Forum’un açılışından 6 hafta
öncesine kadar da Doğu Avrupa’dan tek bir girişim bile gerçekleşmedi. Aynı şekilde Batı’nın
da Forum’a olan ilgisi azalmıştı. Çünkü batılı sivil toplum örgütlerinin görevlileri Forum’u özel
bir kulübe dönüştürdü ve sadece kendi davalarına ilgi duymaları da şaşırtıcı olmasa gerek…”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.themoscowtimes.com/opinion/article/sad-spectacle-in-istanbul/409968.html
7
İSTANBUL’DA PAZAR ALIŞVERİŞİ
Eating Asia, 08 Temmuz 2010
Asya mutfağı üzerine yayın yapan
Eating Asia adlı blogun 8 Temmuz
tarihli yayınında, Mısır Çarşısı ve
Tarlabaşı semt pazarı hakkında
aşağıdaki yazıya yer verildi:
“İstanbul’a gelen her yemek odaklı
gezgin Mısır Çarşı’sını muhakkak
ziyaret eder. Dolayısıyla biz de ettik; 12 yıl önceki, Türkiye’ye ilk ziyaretimizde…
Çarşının yapılanması oldukça büyük ve tarihi. Konumu da gayet merkezi. Ancak doğrusunu
söylemek gerekirse burası baharat ya da Türk kahvesi alınabilecek en iyi yer değil (Kadıköy’de
daha iyi kahveler bulunabilmekte) ve seyyar satıcılara yenik düşen çarşı, bir yiyecek pazarının
vermesi gereken heyecanı maalesef vermiyor.
İstanbul’da geçirdiğimiz üç hafta süresince Beyoğlu bölgesinde kiraladığımız bir apartmanda
kaldık ve dolayısıyla yemek yapmak için biraz yiyecek alışverişi yaptık. Bize en keyif veren
yiyecek alışverişi tecrübesini Tarlabaşı’nda Pazar günü kurulan pazarda yaşadık.
Pazar oldukça büyük, büyüleyici ve ucuz. Balık almanızı tavsiye etmem ama balık haricinde
herhangi bir şey satın almak için burası mükemmel bir seçim. Pek çok İstanbullu size
uyuşturucu ve suç olayları konusunda ün yapmış bu semtten uzak durmanızı söyleyebilir.
Gece vakti bu sokaklarda gezinmeyi ben de tercih etmem ama bu pazar oldukça güvenli. Ve
bir artısı daha var: Tarlabaşı halkı İstanbul’un en sıcakkanlı insanları arasında.
Haberin detayları için aşağıdaki linki tıklayınız:
http://eatingasia.typepad.com/eatingasia/2010/07/sunday-marketing-in-istanbul.html
8
AZERBAYCANLI TASARIMCILAR İSTANBUL MODA HAFTASI’NA
KATILIYOR
Today.Az, Azerbaycan, 12 Temmuz 2010
Azerbaycan’ın İngilizce yayın yapan haber
portalı Today.Az, 12 Temmuz tarihli
haberinde, gelecek ay İstanbul’da
düzenlenecek olan İstanbul Moda Fuarı’na
yer verdi:
“Azerbaycanlı moda tasarımcıları gelecek ay
İstanbul’da düzenlenecek olan İstanbul Moda
Haftası’nda tasarımlarını sergileyecekler.
Artık dünya moda gündeminde kendini kanıtlayan İstanbul Moda Haftası, 25-28 Ağustoa
tarihleri arasında İTÜ Taşkışla Kampüsü’nde gerçekleştirilecek. Türk tasarımcıları ve
markalarını tek bir çatı altında birleştirecek olan etkinlik Türk modasındaki gelişmeler
hakkında dünyaya bilgi akışı sağlayacak.
İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği tarafından organize edilecek.”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.today.az/news/entertainment/70792.html
9
KATKIDA BULUNANLAR
İBB Dış İlişkiler Müdürlüğü Uzmanları;
Abdulvahap SEVİM
Adem VARICI
Ahmet AKSU
Ali ÇETİN
Ayşe EKMEKÇİ
Derya EREN
Emre DÜNDAR
Eyyüp YILDIRIM
Fahri Murat TUNCAY
Gülgün ŞAHİN
Hulusi KÖSE
İbrahim ERNAM
Özgün SUBAŞI
Volkan TOPÇU
Yasin SUNKUR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Dış İlişkiler Müdürlüğü
Kemalpaşa Mh. Şehzadebaşı Cd.
No:25 34134 Fatih-İSTANBUL
Tel: 0 212 455 21 85 Faks: 0 212 455 26 42
E-mail: [email protected]
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ | DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ
DIŞ BASINDA
13-20 Temmuz 2010
Le Figaro The INDEPENDENT New York Times Daily Express Le Monde The Guardian Şarkul Awsat FOX AlHayat
El-Halic Diplomatique Al Jazeera Vremya Novostey BTV Ta Nea Die Welt Newsweek Herald Tribune China Post
İSTANBUL
2
TÜRKİYE-AB DİYALOG TOPLANTISI İSTANBUL’DA DÜZENLENİYOR
SETimes.com, 13 Temmuz 2010
Balkan coğrafyasından haberler
yapan Setimes.com adlı internet
portalı, 13 Temmuz’da İstanbul’da
düzenlenen Türkiye-Avrupa Birliği
(AB) Bakanlar Düzeyinde Siyasi
Diyalog Toplantısı ile ilgili aşağıdaki
habere yer verdi:
“Kabine bakanları ve AB'nin üst düzey
temsilcileri 13 Temmuz Salı günü İstanbul'da kritik bir toplantı yapacak. Türkiye, toplantıya
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu başkanlığında, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Sayın
Egemen Bağış'ın da katılacağı bir heyetle iştirak edecek. Toplantıya, AB Dış İlişkiler ve
Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Catherine Ashton,
Genişleme ve Komşuluk Politikası'ndan sorumlu AB Komiseri Stefan Füle ve AB Konseyi ile
Komisyon yetkilileri de katılacak. Türkiye-AB ilişkilerinin kapsamlı olarak ele alınacağı
toplantıda, bölgesel ve uluslararası konular görüşülecek ve bu konularda işbirliğinin nasıl
geliştirilebileceği üzerinde görüş alışverişinde bulunulacak.
Türkiye-Avrupa Birliği (AB) Bakanlar Düzeyinde Siyasi Diyalog Toplantısı’nda karşı-terör
önlemleri, son anayasal reform çabaları, İran'ın nükleer programı, dokuz kişinin hayatını
kaybettiği Türkiye başkanlığındaki yardım gemisine yapılan İsrail saldırısı ve diğer konular ele
alınacak. Bağış, Pazartesi günü yerel basına yaptığı açıklamada, toplantıda tek başına
Türkiye'nin AB sürecinin tartışılmayacağını, bölgesel ve küresel konular üzerinde de
durulacağını söyledi. Diplomatik kaynaklar, Türk heyetinin terörist Kürdistan İşçi Partisi
(PKK) ile mücadelede Avrupa Komisyonu ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerden daha etkili destek
beklediklerini kaydediyor. Toplantıda, Türkiye’nin Avrupa'dan PKK liderlerinin iadesini isteme
konusunda kararlılığı da vurgulanacak.”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.setimes.com/cocoon/setimes/xhtml/en_GB/newsbriefs/setimes/newsbriefs/2
010/07/13/nb-02
3
İSTANBUL’UN UĞRAK YERLERİ
Gadling (Meg Nesterov), 13 Temmuz 2010
Ünlü bir seyahat bloğu olan Gadling,
aşağıdaki 13 Temmuz tarihli
haberiyle Yazar Meg Nesterov’un
İstanbul hakkındaki izlenimlerine yer
verdi:
“İstanbul’da turizm mevsimi oldukça
iyi ve ilerlemiş. Bu yıl Avrupa Kültür
Başkentlerinden biri olan İstanbul’da,
Sultanahmet’e, turist otobüsleri her
gün turist ordularını getiriyor. İstanbul’a ister ilk gelişiniz isterse onuncu gelişiniz olsun
burada sizin için görülmesi gereken en önemli turistik yerler gösterilmekte. Bu yerleri görmek
için neden kalabalıkla mücadele etmelisiniz? Bu yerlere nasıl ulaşabilirsiniz?
--Ayasofya--
İstanbul’un cazibe ve huşu uyandıran yıldızı. Büyüklüğü ve sadece beş yılda tamamlanmış
olması onu görülmesi gereken yerlerden yapıyor. Evet, kalabalık olacak fakat kolayca fark
edebilmeniz için yeterince büyük. Karşılaştırmak doğru olmaz ama eğer duvar resimlerini
seviyorsanız Kariye Kilisesi’ni de ziyaret edebilirsiniz.
--Sultanahmet Camii—
Şehrin en çok bilinen camii aslında mavi değil. Bu ismi, içerisine döşenmiş olan çinil erden
alıyor. Sultanahmet sürekli başı açık, içerde cep telefonuyla konuşan, ibadet edenleri
fotoğraflayan kaba turistlerle dolu. Eğer halka kapalı olduğunu görürseniz yarım saat
bekledikten sonra içeri girebilirsiniz. Mısır Çarşısı’nın yanındaki Rüstem Paşa Camii de İznik
çinileri ile dekore edilmiş. Sessiz, manevi, huzurlu bir ziyaret gerçekleştirmek istiyorsanız
burayı da ziyaret edebilirsiniz. Sultanahmet Camii’ne gitmek için Mısır Çarşısı’ndan Hasırcılar
üzerine çıkın; kalaydan, kahveye, kahveden silaha kadar her şeyi satan eski satıcıların
arasından geçin; sağ tarafınızda caminin yüksek avlusunu göreceksiniz. Eminönü’nden gitmek
için; Uzunçarşı boyunca yürüyün bitiminde camii sol tarafınızda görünecektir.
4
--Topkapı Sarayı—
Sarayın odalarında sergileri güzelce izleyebilmek isteyen insanların baskısını hissedeceksiniz.
Fakat bebek yüzü büyüklüğündeki zümrütleri, garip kalıntı koleksiyonlarını, harem hayatının
gerçeklerini görmek için değer. Beylerbeyi Sarayı ise diğer kral rezidanslarından küçük
olmasına rağmen Asya yakasına geçmek için güzel bir bahane sunuyor. Topkapı Sarayı ’na
Üsküdar’dan feribotla geçip otobüsle saraya ulaşabilirsiniz.
--Kapalı Çarşı—
Turistleri çeken en güzel yerlerden birisidir. Labirent gibi dükkânları gezmeden İstanb ul’dan
ayrılmanızı söylemek çok zor. Değer ve kalite tartışılabilir olmasına rağmen satıcıların
dikkatinizi çekmek için her şeyi yapmaları görmeğe değer. Kapalı Çarşı İstanbul’un Wall
Street’i gibi, sokaklarda ellerinde telefonla dolaşan Türkleri her zaman görmek mümkün.
Kapalı Çarşı’dan gerçekten bir şey almak istiyor musunuz? Pazar dışında aynı ürünleri
kolaylıkla bulabilirsiniz. Kapalı Çarşı’ya ulaşmak için; Aksaray’dan tramvaya binip Horhor
Caddesi’ni geçtikten sonra Kırık Tulumba Sokağı’na girmeniz yeterli.
--Galata Köprüsü’nde Akşam Yemeği—
Galata Köprüsü’nden İstanbul’u ve Haliç’i izlemek muhteşem fakat lokantalar fazla kaliteli
değil ve fiyatları turistler için biraz yüksek. Tüm lokantaların önünde garsonlar sizi içeri
çekmek için davet ediyorlar, lokantalarda menüler dikkatinizi çekmek için birçok dilde
yazılmış. Köprü üzerinde balıkçılar arasında güzel bir yürüyüş yapabilir ve bir şeyler içmek için
mola verebilirsiniz. Buranın haricinde boğaz boyunca deniz kenarındaki lokantala ra
gidebilirsiniz. Rumeli Hisarı pazar günü kahvaltıları için ideal ve size keşfedilmeyi bekleyen bir
kale sunuyor. Bebek oldukça popüler, Arnavutköy Osmanlı malikâneleri ve balık lokantaları
ile dolu. Ortaköy kumpiri ile meşhur, Beşiktaş’ta ise çok sayıda öğrenci var, gezmek için tercih
edilebilecek yerlerden biri.”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.gadling.com/2010/07/13/trinkets-and-treasures-istanbul-on-and-off-the-
beatenpath/?utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+webl
ogsinc%2Fgadling+%28Gadling%29
5
İSTANBUL’UN ŞIK SEMTİ CİHANGİR
CNN (Susannah Palk), A.B.D., 13 Temmuz 2010
Dünya ünlü haber kanalı CNN’in
internet sitesinde 13 Temmuz
tarihli yazı ile İstanbul’un Cihangir
semti okuyuculara şu şekilde
tanıtılmıştır:
“Daha çok yazar, sanatçı ve
entelektüellerin tercih ettiği ve
bohem bir yaşam tarzını içerisinde
barındıran Cihangir, İstanbul’un en gözde semti olma yolunda hızlı adımlarla ilerliyor.
Yazar topluluklarına ve sanatçılara ev sahipliği yapan semt, aynen New York’un Soho’su ya da
Paris’in Monmartre’ı gibi dünyaca ünlü kültürel bir mekan olma yolunda.
Bölgede kuralcı sınırların olduğu söylenemez., ama yüzyılların karışımı eski Osmanlı sokakları
ve 19. yüzyıl binalarıyla Taksim Meydanı’nda modern İstanbul’un kalbi başlıyor, yamaçların
aşağısında kadar parlayan mavi Boğaz’a doğru ilerliyor.
--Neleri görmeli?--
Yüksek bir tepede bulunan ve bu bölgeye ismini veren Cihangir Camii ziyarete değerdir. İlk
olarak 16. yüzyılda yapılan fakat yangında tahrip olan cami, son olarak 1880’de yapılmıştır ve
Boğaz’da muazzam bir kuşbakışı manzaraya sahiptir.
İstanbul’un antikalarıyla ünlü olarak bilinen semti Cihangir, sayısız antika eşya mağazasına
sahiptir. Antika aşkları için, Turnacibasi Caddesi’nden Cukurcuma'ya doğru bir yürüyüş
tavsiye edilir. Halılar, kitaplar, sandalye ya da seramiklerle ilgiliyseniz burada en iyilerini ve
hatta daha fazlasını bulacağınıza emin olabilirsiniz.
6
Bölgenin modern kafe kültürünü keşfetmek için Sıraselviler Caddesi’ne yönelip bir kahve
fincan içerken buradaki insanları seyredebilirsiniz. Mağaza ve galerilerle dolu sokaklarda
çağdaş sanatın en yeni örneklerini görmek mümkündür.
--Nerede yemeli?--
Türkiye'nin doğusundan gerçek bir lezzet için, erken kalkanların Van Kahvaltı Sofrası’ndan
(Defterdar Yokuşu 52 A, Cihangir) başka bir yere gitmesine gerek yok. Van kahvaltısında,
yerel Van peynirleri ve yörenin yulaf lapası, yumurta ve demli bir çay intizamla geliyor.
Sabahları erken kalkamıyorsanız veya hafta sonları uzun kahvaltı kuyruklara girmek
istemiyorsanız da burada bütün gün akşama kadar kahvaltı hizmeti veriliyor.
Cihangir’in o meşhur kafelerinden birinde durmaksızın tam anlamıyla bir Cihangir
ziyaretinden söz edilemez. En popüler cafelerden biri Cafe Smyrna (Akarsu Caddesi 29,
Cihangir), burada dışarı oturup gelip geçen insanları izleyebilirsiniz. Eğer tatlıya düşkünseniz
Özkonak (Akarsu Caddesi 60, Cihangir), oldukça uygun bir yerdir. Özkonak öğle yemeği
hizmeti de vermekte ve buradan gelmeye değeceğine emin olabilirsiniz.
--Nereden alışveriş yapmalı?--
Antikalardan sonra mı? Alaturka (Faikpaşa. No:4 Çukurcuma) Çukurcuma Caddesi’nde
geçmişe ait değerleri sunan sayısız dükkandan biridir. Oldukça lüks bir mağaza olan A la
Turca, geniş bir antika halı, dokuma işleri ve sandalye koleksiyonu bulunmaktadır. Modayı
takip eden için de Cihangir'in butiklerinde çok fazla seçenek var. Modeller için Leyla
Seyhanlı’dan başka yere bakmaya gerek yok(Altipatlar Sokak, No:10, Cihangir).
Eğer daha modern bir şey arıyorsanız, Butik Buka (Hayriye Caddesi No:18 Galatasaray) size
beklentinizi verecektir. Haftada bir yenilenen ve sınırlı sayıda üretilen koleksiyonları ile Butik
Hera, butik türünün tek örneği olan kıyafetler sunmakta.”
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://edition.cnn.com/2010/WORLD/meast/07/13/Cihangir.soho.of.istanbul/index.html
?fbid=1IMJWZWcML7
7
ASYA’DAN AVRUPA’YA YÜZMEK
BBC, İngiltere, 18 Temmuz 2010
İngiltere’nin ünlü yayın organı
BBC, 18 Temmuz tarihli
haberinde bu yıl 22. si
düzenlenen “Boğaziçi Yüzme
Yarışları”na yer verdi.
“Yaklaşık 800 yüzücü Asya’dan
Avrupa’ya yarıştı. Yüzücüler iki
kıtayı birleştiren İstanbul
Boğazı’nın yaklaşık 700m’lik en dar noktasında bir yakadan, diğer yakaya geçtiler.
Kanlıca İskelesi’nde başlayan yarışta yarışmacılar Asya kıtasından Avrupa kıtasına doğru
yüzdüler. 41 dakika 20 saniye süre ile yarışı tamamlayan ve 1. gelen Hasan Emre Musluoğlu
yarışma hakkında “Biraz zor olsa da iyi bir yarıştı” ifadesinde bulundu.
Yüzücüler arasında engelliler ve sırf bu yarış için İstanbul’a gelen yabancılar da vardı.
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.bbc.co.uk/news/world-europe-10678132
8
2010 ÇELİK ENDÜSTRİSİ İSTANBUL’DA BULUŞUYOR
Steelbb.com, Temmuz 2010
Küçük bir profesyonel çelik grubu
tarafından 2001 yılında oluşturulan
Steel Business Briefing Ltd.’ye (SBB) ait
internet sitesinde, SBB’nin 4 Ağustos’ta
İstanbul’da düzenlenecek olan 4. İş
Toplantısı aşağıdaki haberle duyuruldu:
“SBB 4. yıllık iş toplantısını, 4 Ağustos’ta
İstanbul Divan Kuruçeşme’de gerçekleştirecek. Bu etkinlikle katılanlara diğer endüstri
uzmanlarıyla iş bağlantıları oluşturma fırsatının yanı sıra çelik pazarı hakkındaki son
tahminler ile analizleri öğrenme imkânı sağlamaktadır.
Geçen yıl düzenlenen etkinlikte rezervasyonların erken dolması sebebiyle, organizatörler
erken kayıt yaptırmanın avantaj olduğunu belirtiyorlar. Saat 19.00’da kayıt ile başlayacak
olan toplantı 21.30’da Networking Resepsiyonu ve kokteylle son bulacak. Toplantıya katılım
ücreti SBB üyesi olmayan katılımcılar için 200 TL’dir, SBB üyelerine ise etkinlik ücretsizdir.
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.steelbb.com/tr/steelevents/meets-istanbul-2010/
9
İSTANBUL’DA İNTERNET SANSÜRÜNE KARŞI YÜRÜYÜŞ
SETimes.com, 19 Temmuz 2010
Balkan coğrafyasından haberler
sunan SETimes.com adlı haber
portalı, geçtiğimiz hafta internet
sansürüne karşı Taksim
Meydanı’nda düzenlenen yürüyüşe
yer verdi:
“Son dönemde birbiri ardına gelen
‘internete sansür’ü protesto etmek
için yüzlerce eylemci 17 Temmuz Cumartesi günü Taksim Meydanı’nda buluşup, temel hak ve
özgürlükler için yürüdü. “İnternet Kullanıcılarının Bilgiye Erişim Hakkı ve İfade Özgürlüğünü
Engelleyen İnternet Sansürüne Karşı Yürüyüş” adıyla gerçekleştirilen protesto, s on
dönemde YouTube yasağının kabul edildiği bir mahkeme kararının ardından gerçekleşti.
Her geçen gün yeni bir devlet organına site kapatma yetkisi verilmesiyle iyice genişleyen
internet yasakları halkı harekete geçirdi. YouTube ilk olarak 2008 Mayıs ayında cumhuriyetin
kurucusu Mustafa Atatürk’e hakaret içeren bir video üzerine yasaklandı. Atatürk'e hakaret
Türkiye'de bir suçtur.
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.setimes.com/cocoon/setimes/xhtml/en_GB/newsbriefs/setimes/newsbriefs/2
010/07/19/nb-08
10
İSTANBULDA ELEKTRİKLİ OTOMOBİL İÇİN İLK ADIM
Green Car Congress, 19 Temmuz 2010
Ulaşım teknolojileri ve alternatif
enerji kaynakları üzerine yayın
yapmakta olan Green Car Congress
adlı internet portalı, 19 Temmuz
tarihli haberinde elektrikli otomobil
kullanımı için gerekli şarj altyapı ve
işletim sistemlerinin uygulanmasına
yönelik İstanbul Enerji A.Ş. ile
Renault A.Ş. arasında imzalanan
protokolü aşağıdaki şekilde okuyucularına duyurdu:
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki olan İstanbul Enerji ile Renault A.Ş. gerekli şarj
alt yapı ve işletim sistemlerinin uygulanmasına yönelik karşılıklı işbirliği protokolü imzaladı.
Protokol ile geleceğin otomobilleri olarak değerlendirilen elektrikli araçların İstanbul'da
yaygınlaştırılması amaçlanıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Renault A.Ş.arasında imzalanan protokolle, 2011 yılında
kullanılmaya başlanacak olan elektrikli otomobillerin dünyanın diğer şehirlerinde olduğu gibi
İstanbul'da da eş zamanlı olarak kullanılmaya başlanması ve yaygınlaştırılması konusunda iş
birliği oluşturmayı amaçlanıyor. Protokol, 2011 yılından itibaren üretimi yapılacak olan
elektrikli araçlar için İstanbul il sınırları içerisinde gerekli şarj altyapısının oluşturulmasını,
buna bağlı hizmetler ve düzenlemelerin geliştirilmesini kapsıyor.
2011 yılında üretilecek elektrikli araçların İstanbul il sınırları içerisinde benimsenmesi ve
yaygınlaştırılmasına yönelik bir çalışma başlatılması, bu çerçevede 2011 yılına kadar kentteki
elektrikli araç kullanımı altyapısı konusunda somut sonuçlar elde etmek üzere bir çalışma
ekibinin kurulmasına karar verildi. Buna göre çalışma ekibi İstanbul’da elektrikli araç
kullanımının yaygınlaştırılmasını temin edecek projeleri şarj noktaları ekseninde artırmak,
elektrikli araç şarj noktalarını oluşturmak ve yaygınlaştırmak, filo kullanımına, kamu
alanlarına ve yerleşim yerlerine özgü özel projeler geliştirmek, elektrikli araç şarj noktalarının
11
işletilmesi için gerekli mevzuat araştırmalarını yapmak gibi konular üzerinde çalışarak
önerilerde bulunacak.
Renault Türkiye’de gerek üretim ve gerekse satış açısından çok güçlü bir konuma sahip.
Renault geçtiğimiz Ekim ayında yeni elektrikli modellerinden Fluence Z.E.’nin Bursa Oyak
Renault Otomobil Fabrikaları’nda üretileceğini açıklamıştı. Bu araç Türkiye’de geniş ölçekli
üretilen ilk elektrikli otomobil olacak.”
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.greencarcongress.com/2010/07/stanbul-enerji-and-renault-partner-on-
evs.html?utm_source=feedburner&utm_medium=feed&utm_campaign=Feed%3A+greencar
congress%2FTrBK+%28Green+Car+Congress%29
12
İSTANBUL’UN GELENEKSEL HAMAMLARI
Nürnberger Nachrichten, Almanya, 20 Temmuz 2010
Almanya’da yayınlanmakta olan
Nürnberger Nachrichten gazetesi, 20
Temmuz tarihli baskısında İstanbul’un
geleneksel hamam kültürü ile ilgili bir
yazıya yer verdi.
Hamamlara evlenme yaşı gelen oğullarına eş
bakmaya gelen kadınların, göbek taşının, tellakların meşhur sert masajlarının anlatıldığı
yazıda, hamamların geçmişten günümüze olan değişiklikleri de ele alındı.
Bugün hamamlardaki kıyafetlerin bile değiştiğini söyleyen Yazar Hefekæuser, Çemberlitaş
Hamamı’ndan Ruşen Baltacı’yla yaptığı röportaja da yazısında yer verdi. Eskiden kadınlar için
hamam günleri olduğunu ama artık herkesin evinde özel banyosunun bulunduğunu, bu
nedenle kadınların hamamlara pek ihtiyaçları kalmadığını belirten Baltacı, bugün kadınların
barlarda, sinemalarda, alışveriş merkezlerinde gezdiğini, dolayısıyla hamamların
unutulduğunu dile getirdi. Türk gençlerinin de hamamlara karşı ön yargılarının bulunduğu
belirtilen yazıda birçok Türk’ün hamama gitmek isteyip de gitmediği ifade edildi
İstanbul’da 50-100 civarında geleneksel hamamın kaldığını söyleyen Baltacı, turizm
acentelerinin de hamamların reklamını yapması gerektiğini söyleyerek, hamamların kür vb.
kişisel bakım hizmetleriyle zenginleştirilmesinin düşünüldüğünü ancak maddi eksiklik
yüzünden yapılamadığını dile getirdi.
Haberin detayları için lütfen aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.nn-online.de/artikel.asp?art=1264199&kat=114
13
İSTANBUL’UN HAVASI BİR YILDIR DUMANSIZ
Xinhuanet, Çin Halk Cumhuriyeti, 17 Temmuz 2010
Çin Halk Cumhuriyeti’nin önemli haber
organlarından Xinhuanet, 17 Temmuz tarihli
haberiyle geçtiğimiz yıl başlatılan sigara yasağı ile
İstanbul’un edindiği kazanımları okuyucularına
aktardı:
“Türkiye’nin en büyük kenti İstanbul’da, sigara yasağı
getirilmesinin bir yıl ardından sigarayla ilgili
rahatsızlıklardan dolayı hastanelerin acil servis
bölümüne giden hasta oranında %20 azalma görüldüğü beyan edildi. Çalışmanın sonuçları İl
Sağlık Müdürlüğü ve Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından açıklandı.
İl Sağlık Müdürü Ali İhsan Dokucu geçen yılın aynı dönemine oranla 2010’un ilk beş ayında
%20 azalma görüldüğünü ifade etti. Bununla birlikte sigara içme oranındaki azalma ile 2.9
milyon TL değerinde ilaç tasarrufu da sağlandı. Dokucu, “Bu durum sigara yasağının getirdiği
başarının kesin bir kanıtıdır” ifadesinde bulundu.
Ulusal Sigara ve Sağlık Komitesi Başkanı Elif Bağlı yaptığı açıklamada 2009’un ilk beş ayına
kıyasla 2010’da 363 milyon daha az paket sigara satıldığını ve 1,8 milyar lira tasarruf
edildiğini beyan etti. Kalp krizi geçirme oranında da %30 azalma olduğunu söyleyen Bağlı,
yasağın sadece sağlık açısından değil, ekonomik açıdan da kazanç getirdiğini ifade etti.
Geçtiğimiz yıl 19 Temmuz’da getirilen yasakla Türkiye’de kafe, bar ve restoranlarda sigara
içmek yasaklandı. Yasağı delenlere 45 ABD Doları değerinde para cezası uygulanmakta.
Yasakla Birlikte Türkiye, AB standartlarına uyum yolunda bir adım atmış olsa da, söz konusu
yasağın daha çok sağlık nedeniyle getirildiği söylenmekte.”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://news.xinhuanet.com/english2010/health/2010-07/17/c_13401698.htm
14
İSTANBUL MODA HAFTASI
Duesseldorf.business-on.de, Almanya, 19 Temmuz 2010
Düseldof’un yerel haber portallarından
biri olan Duesseldorf.business-on, 19
Temmuz tarihli yayınında İstanbul
Moda Haftası ile ilgili aşağıdaki habere
yer verdi:
“İstanbul moda ve giyim sektöründe her
zaman büyük bir çekiciliğe sahip olmuştur. 12 milyon nüfuslu şehir doğu ve batı arasındaki
kültürlerin büyülü karışımıyla her zaman ilham vermiştir ve Avrupa ile Orta Doğu için önemli
bir ticaret merkezi olmuştur.
26 – 28 Ağustos 2010 tarihleri arasında İstanbul Teknik Üniversitesi’nin tarihi Taşkışla
Kampüsü’nde İstanbul moda Haftası kapsamında 200’e yakın seçkin Türk ve yabancı
markanın koleksiyonlarının prömiyeri yapılacak. Firmalar modellerini moda ve yaşam
metropolünde sergileyecek.”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://duesseldorf.business-on.de/istanbul-brands-mode-industrie-designer-resonanz-
_id19256.html
15
5. DÜNYA GENÇLİK KONGRESİ İSTANBUL’DA DÜZENLENİYOR
Latina Lista, 19 Temmuz 2010
Güney Amerika Bölgesi’nden haberler sunan Latina
Lista adlı haber portalı, 19 Temmuz tarihli
aşağıdaki haberiyle İstanbul’da düzenlenecek
olan 5. Dünya Gençlik Kongresi’ne yer verdi:
“Porto Rico’lu 10 üniversite öğrencisi 31 Temmuz- 13 Ağustos tarihleri arasında 5. Dünya
Gençlik Kongresi’ne katılmak üzere İstanbul’da olacak. Bu delegasyon, Genç Aktivistler, Genç
Gazeteciler ve Genç Sanatçılar kategorileri altındaki eylem projelerine, çalıştaylara ve
konferanslara katılacak.
Kongrenin amacı; 100 ulustan toplam 1000 delegeyi kültürel diyalogu artırmak, demokrasi,
insan hakları ve barış meselelerini görüşmek için bir araya getirmek. Kongreye katılan
öğrenciler programın oturumlarına katılmanın yanı sıra, dört gün boyunca Türkiye’nin farklı
konulardaki meselelerine çözüm getirmeyi hedefleyen eylem projeleri üzerine çalışacaklar.
Öğrenciler, kongrenin genç delegelerin duyarlılığını artıracağını ve barış kültürünün
kurulmasını engelleyen klişelerin önüne geçeceğini düşüncesindeler.
Kongrenin organizatörleri ise Peace Child International, Türkiye Devlet Bakanlığı ve İstanbul
Gençlik Meclisi.”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.latinalista.net/linkinglatinas/2010/07/puerto_rico_ten_university_students_o
n_t.html
16
MİNARELER ŞEHRİ İSTANBUL
Hindustan Times, Hindistan, 13 Temmuz 2010
Hindistan’ın İngilizce yayın yapan önemli gazetelerinden Hindustan Times, İstanbul’un
siluetinde minarelerin yerini aşağıdaki yazıyla okuyucularına aktardı:
“Türk şehri olan İstanbul’un siluetine etkileyici minareler ve kubbeler hâkim. İstanbul’a
yapılan hiçbir tur kentin simgesi durumundaki bu yerlerden biri olan Ayasofya’yı ziyaret
etmeden tamamlanmış sayılmaz. 6. yüzyılda inşa edilen ve 900 yıl kilise olarak kullanılan
Ayasofya, 15. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu döneminde camiye dönüştürülmüştür ve
neredeyse 500 yıldır cami olarak kullanılmaktadır.
Ayasofya 1935 yılında müzeye çevrildi ve ibadete kapatıldı. Osmanlı döneminde Fatih Sultan
Mehmet tarafından mozaiklerinden insan figürleri içerenler tahrip e dilmemiş (içermeyenler
ise olduğu gibi bırakılmıştır), yalnızca ince bir sıvayla kaplanmış ve Cami müzeye
dönüştürülürken sıvaların bir kısmı çıkarılmış ve tavandaki İsa ve Meryem mozaikleri yine gün
ışığına çıkarılmıştır. Sonrasında Ayasofya halka açılmıştır.
Bizans İmparatoru I. Jüstinyen tarafından inşa edilen katedral, Bizans mimarisinin en güzel
örneklerinden biridir. 1453 yılında Osmanlı İmparatorluğunun İstanbul’u fethinden sonra
Ayasofya ismi verilerek camiye çevrilmiştir.
Rehber Derya Kütükçü "Osmanlı hükümdarları sanata olan saygısından dolayı yapı içindeki
figürleri ve mozaikleri kazımayıp ince bir sıva ile kapatmış ve tahribattan kurtarmıştır. Onlar
Hıristiyan inancına büyük saygı duymuşlardır” demiştir.
17
Osmanlılar yapıya İslam dininin üç önemli sembolünü eklemiştir: Mekke yönünde işaret eden
mihrap veya niş duvar, din adamları için minber, vaaz kürsüleri ve hünkâr mahfili ve ezan
okunması için minare.
Ayasofya’nın Osmanlı Döneminde kubbeyi dıştan destekleyen büyük kemerler ve İslami
mimarinin karakteristik özelliklerinden bir caminin ana unsurlarından minare yapıya
eklenmiştir.”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.hindustantimes.com/rssfeed/travel/Istanbul-City-of-minarets/Article1-571765.aspx
18
KATKIDA BULUNANLAR
İBB Dış İlişkiler Müdürlüğü Uzmanları;
Abdulvahap SEVİM
Adem VARICI
Ahmet AKSU
Ali ÇETİN
Ayşe EKMEKÇİ
Derya EREN
Emre DÜNDAR
Eyyüp YILDIRIM
Fahri Murat TUNCAY
Gülgün ŞAHİN
Hulusi KÖSE
İbrahim ERNAM
Özgün SUBAŞI
Ülkü GÜL
Volkan TOPÇU
Yasin SUNKUR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Dış İlişkiler Müdürlüğü
Kemalpaşa Mh. Şehzadebaşı Cd.
No:25 34134 Fatih-İSTANBUL
Tel: 0 212 455 21 85 Faks: 0 212 455 26 42
E-mail: [email protected]
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ | DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ
DIŞ BASINDA
20-27 Temmuz 2010
Le Figaro The INDEPENDENT New York Times Daily Express Le Monde The Guardian Şarkul Awsat FOX AlHayat
El-Halic Diplomatique Al Jazeera Vremya Novostey BTV Ta Nea Die Welt Newsweek Herald Tribune China Post
İSTANBUL
2
RAMAZAN’DA CAZ GECELERİ
All About Jazz, 21 Temmuz 2010
Caz dünyasından haberler yapan “All
About Jazz” adlı internet sitesi, 14-31
Ağustos 2010 tarihleri arasında İstanbul’da
düzenlenecek olan “Ramazan’da Caz” adlı
festivalle ilgili aşağıdaki habere yer verdi:
“14-31 Ağustos 2010 tarihleri arasında
İstanbul’da “Ramazan’da Caz“ adı altında
eşsiz bir caz festivali gerçekleştirilecek.
Sultanahmet’in iki farklı güzel ve tarihi
mekanı bu etkinliklere ev sahipliği yapacak:
Arkeoloji Müzesi Avlusu ve Topkapı Sarayı
Bahçesi.
Sosyal barış ortamının, öncelikle sanatsal esinin paylaşılmasıyla oluşacağı görüşünü savunan
festivalde Ahmad Jamal, Anouar Brahem, Abdullah İbrahim ve Dhafer Youssef gibi dünya
ünlü Müslüman caz sanatçısı sahne alacak. Festivalin programı şu şekilde:
14 Ağustos: Anouar Brahem Quartet / Arkeoloji Müzesi
17 Ağustos: Ahmad Jamal Quartet/ Topkapı Sarayı
18 Ağustos: Dhafer Youssef Quartet/ Arkeoloji Müzesi
20 Ağustos: Dede Efendi Ensemble- Munip Utandi/ Arkeoloji Müzesi
21 Ağustos: İlhan Erşahin & İstanbul Sessions/ Arkeoloji Müzesi
24 Ağustos: Abdullah İbrahim Trio/ Topkapı Sarayı
26 Ağustos: Aydın Esen Group/ Arkeoloji Müzesi
31 Ağustos: Kudsi Ergüner Ensemble/ Toplapı Sarayı
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.allaboutjazz.com/php/news.php?id=61059
3
İSTANBUL’UN UCUZ YEMEK KILAVUZU: İSTANBUL EATS
Eurasianet.org (Dean C.K. Cox) , 20 Temmuz 2010
Orta Asya ve Balkan
coğrafyasından haberler yapan
Eurosianet adlı internet portalı,
20 Temmuz tarihli haberinde
İstanbul’da yaşayan Yigal
Schleifer ve Ansel Mullins
tarafından kaleme alınan
“İstanbul Eats” adlı kitaba yer
verdi:
“Yigal Schleifer ve Ansel Mullins
Türkiye'nin dört bir yanında ucuz ama lezzetli mekânlar keşfetmekten hoşlanan iki Amerikalı
arkadaş. Şehrin tadını pek çok İstanbullu’dan daha çok çıkarıyorlar. Her ikisi de bundan yıllar
önce ayrı ayrı geldikleri Türkiye seyahatlerinde tattıkları yemeklerden çok etkilenince
Türkiye'de yaşama kararı almışlar. İstanbul’da geçirdikleri sürede edindikleri yemek
deneyimiyle, kenti yerel halkın gözüyle görüp, hiç danışmanlık almadan İstanbul’un küçük ve
ucuz esnaf lokantalarını, gizli lezzet hazinelerini keşfediyor, en lezzetli yemekleri sunan sokak
satıcılarının koordinatlarını görsel zenginliğiyle de dikkat çeken “İstanbul Eats” adlı
kitaplarında veriyorlar.
Kitabın yazarlarından Yigal Schleifer İstanbul’da serbest çalışan bir gazeteci, Christian
Science Monitor için muhabir olarak çalışıyor ve Istanbul Calling adında Türk siyasi ilişkileri ve
dış politikasını da kapsayan popüler bir haber bloğuna yazı yazıyor.
Yazar Ansel Mullins ise emlak ve tarihi yerlerin restorasyonu konusunda çalışıyor. Ayrıca
haftalık Soul Sendikası isimli bir radyo programı sunuyor. Istanbuleats.com adındaki web
sitesinin kurucusu olan Mullins, kitabı oluşturma nedenlerini; "İstanbul yemek için dünyanın
en büyük kentlerinden biri. Fakat şimdiye kadar, İstanbul'un otantik yemek zevkini keşfetmek
isteyenlere uygun gerçek bir rehber yoktu. Biz, bu kitapla iştahını izleyerek seyahat eden ve
4
sadece yerel halkın bildiği yönüyle İstanbul'u keşfetmek isteyenler için bunu değiştirmek
istiyoruz.” sözleriyle ifade ediyor.
“Türk mutfağında yöresel Türk yemeklerinden, Balkanlar’dan, Kafkasya'dan ve Orta
Doğu’dan benzersiz lezzetler var. İnternette, Türkiye’ye gelen turistlerin İstanbul’da ne
yiyeceklerine dair iyi ve güvenilir bir kaynak yoktu. Popüler lokantaları, pahalı restoranları
anlatan siteler ve rehber kitaplara alternatif yaratmak istedik. Geleneksel yemekleri nerede
yiyebilirler, kebabın, dürümün en iyisi nerede, ucuz esnaf lokantaların adresleri... Biz bu
konulardaki eksik bilgileri bloğumuzla kapatmaya çalıştık. Ayrıca Türkiye’nin sadece kebap
cenneti gibi gösterilmesine de karşı çıkıyoruz. Bloğumuzda İstanbul’da başka hangi
mutfaklardan neler yenebileceğini sıralıyoruz.”
Türkiye'ye gelme kararları ise tamamen yemekle ilgili. Belki de birçoğumuzun adını dahi
duymadığı esnaf lokantalarını, kebapçıları keşfediyorlar. Amerika'da her köşede bir sosisli
sandviççinin ya da bir sokak satıcısının olduğunu söylüyorlar ve Türkiye’deki sokak
satıcılarının sayılarının azlığından şikâyetçiler.
Akşam yemeklerinde Taksim’de bulunan Zübeyir Ocakbaşı’nı tek geçeceğini söyleyen
Schleifer, Ocakbaşı’nı kalp dostu olarak tanımlıyor. En sevdiği yemekleri ise "Lavaş içine ince
şeritler halinde kesilmiş et, soğan, domates ve közde biber koyup yenen “tantuni”ymiş.
Tadının muhteşem olduğunu söylüyorlar. Karaköy’deki Beşaltı Kirvem ise tantuniyi en iyi
yapan yerlerden biridir diye sözlerine ekliyorlar
Şimdilik yalnızca İngilizce versiyonu yayınlanan kitap Türkiye'de kitapçılardan veya online
olarak temin edebiliyor fakat yakında Amazon.com ve diğer uluslararası kitap sitelerinde
satılmaya başlanması planlanıyor.”
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.eurasianet.org/node/61558http://www.eurasianet.org/node/61558
5
İRAN, TÜRKİYE VE BREZİLYA DIŞİŞLERİ BAKANLARI İSTANBUL’DA
BİRARAYA GELİYOR
People’s Daily, Çin Halk Cumhuriyeti, 25 Temmuz 2010
Çin’in önemli haber
ajanslarından People’s Daily,
25 Temmuz tarihli haberinde
Tahran Deklarasyonu ile ilgili
son gelişmeleri görüşmek
üzere Türkiye, İran ve Brezilya
dışişleri bakanlarının
İstanbul’da gerçekleştirdikleri
toplantıya yer verdi:
“İran’ın resmi haber ajansı IRNA’nın Cumartesi günü yaptığı haberde, İran Dışişleri Bakanı
sözcüsünün İran, Türkiye ve Brezilya dışişleri bakanlarının Tahran Deklarasyonu ile ilgili en
son gelişmeleri görüşmek üzere Pazar günü İstanbul’da bir araya geleceğini dile getirdiği
belirtildi.
İran Dışişleri Bakanı Manouchehr Mottaki, Brezilyalı meslektaşı Celso Amorim ve Türk
meslektaşı Ahmet Davudoğlu ile yakıt takası hakkındaki Tahran Deklarasyonu’nu görüşmek
üzere bir araya gelecek.
Üç dışişleri bakanı, İran’ın, %3.5 oranında zenginleştirilmiş uranyumu, %20 oranında
zenginleştirilmesi için Türkiye'ye göndermesi gibi çeşitli konuları tartışılacak.
17 Mayıs’ta Türkiye, İran ve Brezilya’nın imza attığı ortak deklarasyonla, İran'ın bin 200
kilogram yüzde 3.5 oranında zenginleştirilmiş uranyumu bir seferde Türkiye'ye vereceği ve 1
yıl içerisinde, Tahran'daki araştırma reaktöründe kullanılmak üzere yakıta dönüştürülecek
yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş uranyum alacağı açıklanmıştı.”
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://english.peopledaily.com.cn/90001/90777/90854/7079345.html
6
İSTANBUL’A YABANCI YATIRIMDA AZERİ YATIRIMCILAR İKİNCİ
SIRADA
Today.Az, Azerbaycan, 26 Temmuz 2010
Azerbeycan’ın İngilizce haber
yapan haber portalı Today.Az, 26
Temmuz tarihli haberinde
İstanbul’daki yabancı yatırımlarla
ilgili aşağıdaki habere yer verdi:
“Anadolu Ajansı’nın haberine
göre, Ticaret Odası 2010’un ilk
yarısındaki yabancı yatırımcı
oranının %6,53 ile 2009’un ilk yarısına göre daha fazla olduğunu söyledi.
Ticaret Odası rakamlarına göre 2010’un ilk yarısında yabancı sermaye %27,16 ya ulaştı. Yine
bu dönemde 1403 yabancı yatırımcı, 254,8 Milyon TL toplam sermaye ile İstanbul’da şirket
kurdu. 2009 yılının ikinci yarısında yabancı yatırımcı sayısı 1317 ve yabancı sermaye miktarı
200,4 Milyon TL idi. Bununla beraber yabancı sermaye miktarı %44,68 ile 2010’un ilk
yarısında, 2009 yılına göre daha yüksek. İstanbul’da yabancı yatırımcı sayısında başta İran’lı,
Alman ve Azeri işadamları gelmekte.
İstanbul’daki en yüksek dış sermayeye sahip ülkeler ise İngiltere, Azerbaycan ve Çek
Cumhuriyeti. İstanbul’da yatırımcıların en çok yatırım yaptığı alanlar ise elektrik, elektronik
ve enformatik, bunları sırasıyla bankacılık ve sigortacılık, otomotiv ve inşaat sektörleri takip
ediyor. İstanbul Ticaret Odası Başkan’ı Murat Yalçıntaş “Türkiye küresel ekonomik krizi Euro
bölgesinden daha hızlı atlattı. Bu durum yabancı yatırımcının ilgisini Türkiye’ye çevirdi.” dedi.
Haberin detayları için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.today.az/news/business/71383.html
7
KÖROĞLU OPERASI İSTANBUL’DA SAHNELENDİ
Today.Az, Azerbaycan, 26 Temmuz 2010
Azerbaycan’ın İngilizce yayın yapan
haber portalı Today.Az, geçtiğimiz
günlerde Haliç Kongre Merkezi’nde
sahnelenen, ünlü Azeri besteci Uzeir
Hajbayov’un bestelediği Köroğlu
Operası’na yer verdi.
Azeri besteci Uzeir Hajbayov
tarafından derlenen tarihi ‘’Köroğlu’
Operası” İstanbul’da sahnelendi.
Doğu'nun ve Türk-İslam sanat
dünyasının ilk opera eserlerinden biri
olarak kabul edilen "Köroğlu Operası", bu yıl birincisi düzenlenen Uluslararası İstanbul Opera
Festivali'nin 23 Temmuz’daki kapanışında sahnelendi.
Azerbaycan,Türkiye ve Başkortostan’ dan gelen 250 aktör tarafından sahnelenen ve
Azerbaycan Kültür ve Turizm Bakanı Abulfas Garayev, Türk Kültür ve Turizm Bakanı Ertugrul
Günay, TÜRKSOY Genel Sekreteri Dusen Kaseinov ve Türkçe konuşan ülkelerin diplomatik
misyon temsilcilerinin de izlediği opera, izleyicisinden tam not aldı.”
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.today.az/news/entertainment/71396.html
8
İSTANBUL İYİ BİR YATIRIM İMKANI SUNUYOR
Safestore.co.uk (Fiona Mayers), İngiltere, 23 Temmuz 2010
İngiltere’nin ve dünyanın önemli
finans ve lojistik şirketlerinden biri
olan, müşterilerine iş dünyası ve dış
piyasalar hakkında yüksek kalitede
hizmet sağlayan Safestore Ltd.Şti,
internet sitesinde İstanbul ile ilgili
olarak 23 Temmuz tarihli aşağıdaki
habere yer verdi:
“Kiraya verme amacında olanlar için,
İstanbul’da bir gayrimenkul satın
almak iyi bir yatırım olabilir. Property Prontiers’de ekonomi analisti olan Aidan Rankin’e
göre, uzun süreli yatırım amacında olanlar için Batı Avrupa’daki kira geliri randımanı bazen
kârlı olmayabiliyor.
Aidan Rankin, şirketinin, satılık fiyatının yaklaşık yüzde 7,5’u kadar kira geliri dönüşlerine
sahip gayrimenkullerin bulunduğu Türkiye’nin finansal başkenti İstanbul’daki projeleri
incelediğini ve de genç, profesyonel ve yaratıcı nüfuslu bir kentin dinamik bir bölgesinde
yatırım yapmanın orta gelirli müşteriler için iyi bir yatırım olabileceğini belirtti. Rankin ayrıca,
kiraya vermek için bir gayrimenkul satın alan pek çok kişinin, gelecekte kendilerinin
taşınabileceği bölgelerdeki gayrimenkulleri tercih ettiklerini sözlerine ekledi.
Uluslararası Gayrimenkul Grubu tarafından yayınlanan yeni bir raporda, insanların yüzde
62’sinin yurtdışında bir ev satın almayı düşündüğünü belirtmektedir.
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.safestore.co.uk/industry_news/800004941/istanbul_properties_a_good_invest
ment_.aspx
9
İSTANBUL; HER YANI SÜPRİZLERLE DOLU KENT
Toronto Sun (Sue Ann Levy – Qmi Agency), Kanada, 25 Temmuz 2010
Kanada’nın önemli
gazetelerinden Toronto Sun, iki
muhabirinin İstanbul gezileri ile
ilgili olarak aşağıdaki habere yer
verdi:
“Burası İstanbul, dünyanın 5.
büyük kenti, hem 12 milyonluk
bir nüfusun hem de korna çalan
pek çok sarı taksinin yuvası.
Burası batı ile doğunun
karşılaştığı ve tarihi camilerin,
sarayların arasına lüks, 4 yıldızlı
otellerin ve restoranların serpiştirildiği şehir.
Sonsuz trafik tıkanıklığının oluşturduğu bu gürültü, ayrıca dünyanın en büyük kapalı alışveriş
merkezlerinden birinin, Kapalıçarşı’nın, ve Avrupa ve Asya kıtalarını ayıran Boğaz kıyılarının
evi. Bu büyük kenti 4 gün içinde keşfetmek için, her sabah Taksim Meydanı’ndaki 4 yıldızlı
otelimiz Marmara Otel’den yola koyulduk. Tarihi mekanların ve cazip mağazaların sayısı göz
önüne alındığında bizim keşfedebildiklerimiz bir başarıdır.
Özel olarak bir günümüzü tarihi şehre, bir zamanlar İstanbul’un 500 yıl boyunca başlıca
camisi olan ve Bizans mimarisinin en iyi örneklerini taşıyan görkemli Aya Sofya’yı da
gezdiğimiz Sultanahmet Meydanı’na adadık. Şimdilerde bir müze olan, Aya Sofya’ya girişte
ayakkabılarımızı çıkarmamız ve omuzlarımızı mavi bir eşarpla örtmemiz rica edildi. İç
cephesini kapsayan mavi çinileriyle bilinen Mavi Cami’de, namaz zamanlarından birine denk
geldiğimizden ötürü kavisli kapıların birinden içeriye bakmak zorunda kaldık. Fakat önemli bir
zamanımızı, 1500’den 1909’a kadar Osmanlı padişahlarının, haremlerinin ve eşlerinin konutu
olan muhteşem Topkapı Sarayı’nı keşfederken harcadık. Boğaziçi’ne ve Marmara Denizine
10
bakan bir tepe üzerinde kurulu Topkapı Sarayı’na ziyaretimizde zamanımızın çoğunu,
ihtişamlı imparatorluk mücevherlerine hayranlıkla baktığımız vitrinli odalar bölümü işgal etti.
Tarih dolu günümüzü arkamızda bırakarak, bir günümüzü de Mısır Çarşısı’nı ve yaklaşık 60
caddeyi ve de Türk kilimleri, ipekler, mücevherler, taklit kıyafetler, keseler, kaşmirler ve
ayakkabılar vb satan 5.000 mağazayı barındıran muazzam Kapalıçarşı’yı keşfetmek için
harcadık. Kapalıçarşı’nın bazı sokaklarını gezebilmek için zar zor yeterli zaman bulabildik.
Ama Burberry çantalarının, pololarının, ceketlerinin, hatta köpek tasmalarının taklitlerinin
satıldığı bir mağazaya adım attığımızda cennetteydik. Türkiye’den döndükten haftalar sonra
bile, Burberry çantamı nereden aldığım ısrarla soruldu. Başka bir mağazada, mağaza sahibi
bize, yalnızca birkaç hafta önce kendisinin pahalı duvar halılarından fazlasıyla satın alan, Sex
and the City’nin artisti Jessica Parker ile birlikte poz verdiği bir resmi gösterdi.
Başka bir buğulu sabahta, iki saatlik Boğaziçi Gemi Turuna katıldık, seyir halinde Avrupa
yakasında, dönerken de Asya yakasında süzüldük. Rehberimiz, güzel saraylara, camilere,
villalara, kalelere ve dünyanın en uzun asma köprülerinden biri olan, Avrupa ve Asya
kıtalarını birbirine bağlayan Boğaziçi Köprüsü’ne dikkat çekti.
Son gecemizde gözü pek bir şekilde, meşhur İstanbul Balık Restoranı’nı ziyaret etmeye karar
verdik ki bu pahalı deniz ürünleri restoranı Boğaziçi’nin eşsiz manzarasına hakim bir bölgede
kurulu. Restorana ulaştığımızda menünün Türkçe olduğunu gördük ve fiyatları okuyamadık
Sadece bir garson İngilizce anlıyordu. Yemekler bu kadar destansıyken, biz aperatif olarak
ıstakoz kuyruğu seçtik, bir kalem boyutunda olan bu aperatif bize 100 Kanada Dolarına mal
oldu. Yan masadaki beyefendi yardımımıza yetişerek, kesemize uygun olan özel bir tabak
baharatlı karides sipariş etti.
Türkiye’ye ulaşmanın pek çok yolu var. İlgili sitelerde var olandan daha fazlasını öğrenmek ya
da buraya en iyi şekilde ulaşmak için, goturkey.com ve kulturturizm.gov.tr’yi kontrol edin
yada seyahat acentenizle bağlantı kurun.”
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.torontosun.com/travel/europe/2010/07/22/14802311.html
11
STEFAN RUIZ VE İSTANBUL
New York Times (Jeffries Blackberry), A.B.D., 20 Temmuz 2010
A.B.D.’nin ünlü gazetesi New York
Times’ın seyahat ekinde tanınmış
fotoğrafçı Stefan Ruiz’in İstanbul ziyareti
ile ilgili aşağıdaki habere yer verildi:
“İstanbul’u pek çok kez ziyaret eden San
Franciscolu ünlü fotoğrafçı Stefan Ruiz’in
son ziyaretindeki T çekim fotoğrafları
kendisi için yeni bir deneyim oldu. Ruiz;
İstanbul’daki güzelliği, tarihi, doğu ve batı
buluşmasını iyi bildiğini, fakat Kanyon
Alışveriş Merkezi ya da Modern Sanat
Müzesi gibi yerleri örnek göstererek kendisinin İstanbul’un nasıl modern bir şehir haline
dönüştüğünün farkına varamadığını söyledi.
Şakirin Camii’ni de ziyaret eden Ruiz, Camiyi ziyaret etme sebebinin mükemmel iç tasarımı
olduğunu belirtti. Şakirin Cami Türkiye’de ilk kez bir kadın tarafından tasarlanan modern bir
ibadet evidir. Camiinin iç tasarımı Zeynep Fadıllıoğlu tarafından yapıldı. Topkapı Sarayı’nı da
ziyaret eden Ruiz “ Saray’da askerlerin fotoğrafını çekmek gerçekten zor ve izin gerektiren bir
şey” dedi. Ruiz fotoğraf çekmek için yetkililerle konuştuktan sonra izin aldı ve Saray rehberi
Ruiz’e ve ekibine haremi iç kısmından halka kapalı olan gözetleme kulesine kadar eşlik etti.
Ruiz ve ekibi özel bir anahtar ile bu bölüme girdiler. Ruiz’e buradaki kurşun çatılar Fransa’yı,
cam plaklardan yapılmış küçücük pencereler kola şişelerini anımsattı.
Stefan Ruiz saraydaki ince detayların onu çok etkilediğini ve daha fazla gezmek istediğini
ancak zamanının kısıtlı olduğunu söyledi.”
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://tmagazine.blogs.nytimes.com/2010/07/19/in-pictures-stefan-ruizs-
istanbul/?scp=1&sq=istanbul&st=cse
12
SANATTAN MODAYA GELİŞEN İSTANBUL
National Post (Sarah Nicole Prickett), Kanada, 23 Temmuz 2010
Kanada’nın İngilizce yayın yapan gazetelerinden National Post’un 23 Temmuz tarihli
sayısında İstanbul’la ilgili aşağıdaki habere yer verildi:
“Bu yıl İstanbul’da bayrak yılı. 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmasına binaen şehrin önemli
yerlerine yaldızlı bayraklar asıldı. İstanbul’a gelen aydınlar Boğaz boyunca yeni filizlenen
galeriler ve Beyoğlu’ndaki müzik festivali için gelmekte.
İstanbul inanılmaz bir şehir, evet!! Fotoğrafçı Deniz Koşan İstanbul’un fotoğraf sanatını
geliştirmek için mükemmel bir şehir olduğunu çektiği fotoğraflarla desteklemekte. Hatta bu
yüzden sanatçı Berlin’den İstanbul’a taşındı.
İstanbul artık şehir içinde bir bohem şehirdir. Bir moda öğrencisi olan Melis, İstanbul
modasının New York modasına çok yakın olduğunu ve Taksim’de dünyanın her yerine özgü
kıyafetler ve aksesuarları kolayca bulabileceğimiz söyledi. Tasarımcı Ümit Ünal ise bundan
birkaç yıl önce kimsenin ileriye dönük bir moda düşüneceğini tahmin etmediğini ve bu
yüzden modayı çok umursadığını belirtti. Tasarımcı şimdi ise İstanbul’un her yerinde Avrupa,
Japonya, Amerika modasının estiğini söylüyor. Ünal ayrıca kendisinin ve aynı jenerasyonda
bulunan yerli yabancı arkadaşlarının kentin potansiyel gücünü artırmak için İstanbul’da
çalışmak istediklerini söyledi.
2001 yılında kurulan çağdaş galeride yönetici olan Cihan Ataş ise Türk pazarının daha evvelki
yıllar daha küçük ve kapalı olduğunu, zengin bir kültür mirasına sahip olan İstanbul’da
13
gelişmekte olan Türk sanatının bir dönem engellenmiş olsa da korunduğunu, şimdilerde de
çağdaş sanatın hızlı bir şekilde ilerlediğini söylüyor.
Türk sanatının böyle ilerlemesi unutulmuş pek çok sanatın tekrar gün ışığına çıkacağının bir
göstergesidir. Bunlardan bir tanesi ise “Gölge Oyunu” diğer adıyla “Hacivat ve Karagöz”dür.”
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.nationalpost.com/life/Turk+play/3315602/story.html
14
KATKIDA BULUNANLAR
İBB Dış İlişkiler Müdürlüğü Uzmanları;
Abdulvahap SEVİM
Adem VARICI
Ahmet AKSU
Ali ÇETİN
Ayşe EKMEKÇİ
Derya EREN
Emre DÜNDAR
Eyyüp YILDIRIM
Fahri Murat TUNCAY
Gülgün ŞAHİN
Hulusi KÖSE
İbrahim ERNAM
Özgün SUBAŞI
Ülkü GÜL
Volkan TOPÇU
Yasin SUNKUR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Dış İlişkiler Müdürlüğü
Kemalpaşa Mh. Şehzadebaşı Cd.
No:25 34134 Fatih-İSTANBUL
Tel: 0 212 455 21 85 Faks: 0 212 455 26 42
E-mail: [email protected]
İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ | DIŞ İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜ
DIŞ BASINDA
27 Temmuz-03 Ağustos 2010
Le Figaro The INDEPENDENT New York Times Daily Express Le Monde The Guardian Şarkul Awsat FOX AlHayat
El-Halic Diplomatique Al Jazeera Vremya Novostey BTV Ta Nea Die Welt Newsweek Herald Tribune China Post
İSTANBUL
2
“HÜSEYİN ÇAĞLAYAN: 1994-2010” SERGİSİ İSTANBUL MODERN’DE
Tourist Blogger, 29 Temmuz 2010
Seyahat ve turizm alanında
yayın yapan Tourist
Blogger adlı internet
portalı, 29 Temmuz tarihli
haberinde İstanbul
Modern’de düzenlenen
“Hüseyin Çağlayan: 1994-
2010” başlıklı sergiye yer
verdi:
“İstanbul Modern, çağdaş sanatın en ünlü isimlerinden biri olan Hüseyin Çağlayan’ın en
kapsamlı sergisine ev sahipliği yapıyor. ITKIB tarafından düzenlenen sergi, 15 Temmuz-24
Ekim 2010 tarihleri arasında İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, İstanbul Moda
Akademisi, İstanbul Moda Haftası 2010 ve Tasarım Müzesi’nin desteği ile gerçekleştirilecek.
İngiltere'de iki kez "Yılın Tasarımcısı" seçilen Hüseyin Çağlayan, günümüzde moda alanında
çalışan en ilerici isimlerden biri olarak tanınıyor. Sanatçı, çalışmalarının ardında yatan fikirler
ile ilk bakışta modayla ilişkilendirilemeyen antropoloji, tarih, bilim, felsefe ve teknoloji gibi
disiplinler arasında geçişler yapıyor.
Sergide, moda koleksiyonlarının yanı sıra enstalasyonlar yapan, kısa filmler yöneten ve sahne
performansları için kostümler tasarlayan Çağlayan'ın 1994-2009 yılları arasında ürettiği moda
koleksiyonları, sanat ve film projeleri bir araya gelecek.
Sergilenen çalışmalar Çağlayan'ın yaratıcı yaklaşımını, esin kaynaklarını ve genetik, teknolojik
ilerleme, yer değiştirme, göçmenlik ve kültürel kimlik gibi alanlardaki fikirlerini ortaya
koyacak. Serginin küratörlüğünü Donna Loveday yapıyor.”
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.touristblogger.com/news/hussein-chalayan-1994-2010-exhibition-istanbul/
3
“ATATÜRK HAVALİMANI’NIN MUHTEŞEMLİĞİ HEATHROW’U GÖLGEDE
BIRAKIYOR”
Daily Telegraph, İngiltere, 2 Ağustos 2010
Londra’nın Türk kökenli
Belediye Başkanı Boris
Johnson, 25 yıl sonra
geldiği İstanbul’da Atatürk
Havalimanı'nı göklere
çıkardı. Londra'daki
Heathrow Havaalanı'nın
yetersizliği nedeniyle
uçağının ertelenmesi
üzerine İstanbul'da bir gün
geçiren Johnson, yaşadıklarını Daily Telegraph gazetesinde yazdı.
Atatürk Havaalanı'na duyduğu hayranlığı dile getiren Johnson, 'Bu muhteşem havaalanı
Türkiye'nin nasıl havalandığını, Heathrow ise İngiltere'nin kanatlarının kırılmışlığını temsil
ediyor' dedi.
25 yıl önce çekilen 'Rusya'dan Sevgilerle' isimli James Bond filmindeki Yeşilköy Havaalanı'nın
bungalov benzeri bir binaya benzediğini hatırlatan Boris Johnson, bugün ise Atatürk
Havalimanı'nın 'uluslararası bir abide' olduğunu belirtti. Johnson, 'İlk kez 25 yıl önce ziyaret
ettiğim bu şehirde şimdi Boğaz'ın kenarına sıralanmış yeni oteller, bikini ve biralarla dolu
eğlence merkezleri ve minarelerle yarışan dev gökdelenler gördük' dedi. Bazı kişilerin yıllardır
Türkiye'nin AB'ye katılımının hem Türkiye hem Avrupa iyi için olacağını söylediğini anımsatan
Johnson, 'Ama artık Türklerin bu soruna eskisi gibi ilgi göstermediklerini, hatta olumsuz bile
baktıklarını görmek şaşırtıcıydı. Adeta patlama yaşayan İstanbul'u görünce bunun nedenini
anladım. Öyle ya, Türk iş dünyası Ortadoğu ve eski Sovyet cumhuriyetlerinin ilgi merkezi
olmuşken, onlar niye Avrupalı bürokratların kurallarına boyun eğsinler ki?' diye sordu.
4
--Heathrow Gölgede Kalıyor--
Atatürk Havalimanı muhteşemliğiyle Heathrow'u gölgede bıraktığını ve Türklerin Avrupa'nın
ulaşım altyapısından öğrenecek bir şeyleri olmadığını ifade eden Johnson, 'Hem biz niçin
İstanbul'da bir gün geçirdik, biliyor musunuz? Çünkü Londra'daki radarlardan biri yağmur
nedeniyle bozulmuştu ve tam bir buçuk saat boyunca Heathrow'a tek bir uçak inemediği için
bizimki de ertelenmişti' diye yazdı.
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.telegraph.co.uk/comment/columnists/borisjohnson/7921660/Turkey-is-
taking-off-but-with-Heathrow-our-wings-are-clipped.html
5
İSTANBUL AVRUPA’NIN EN İYİ DÖRDÜNCÜ KENTİ
Travel+Leisure, A.B.D., Ağustos 2010
Amerikan seyahat dergisi Travel+Leisure, Ağustos sayısında “Dünyanın En İyileri Listesi”ni
yayınladı.
Derginin okurları arasında yapılan ankette, en iyi kentler, oteller, adalar, havayolu şirketleri
belirlendi. İstanbul, Avrupa’nın en iyi kentleri sıralamasında 4. oldu.
Avrupa’nın en iyi kentleri ise sırasıyla Floransa, Roma, Barselona, İstanbul, Krakov, Paris,
Salzburg, Venedik, Sevilla ve Viyana oldu. Sultanahmet’teki Four Seasons Oteli de,
Avrupa’daki en iyi küçük kent otelleri listesinde üçüncü sırada yer aldı.
Derginin dünya genelinde en iyi şehirler listesi ise şöyle:
1. Bangkok, Tayland 2. Chiang Mai, Tayland 3. Floransa, İtalya 4. San Miguel de Allende,
Meksika 5. Roma, İtalya 6. Sydney, Avustralya 7. Buenos Aires, Arjantin 8. Oaxaca, Meksika 9.
Barselona, İspanya 10. New York, ABD
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.travelandleisure.com/worldsbest/2010/cities/europe-cities/13
6
5.DÜNYA GENÇLİK KONGRESİ İSTANBUL’DA DÜZENLENİYOR
People’s Daily, Çin Halk Cumhuriyeti, 02 Ağustos 2010
Çin’in önemli haber organlarından
People’s Daily, 02 Ağustos tarihli
haberinde İstanbul’da düzenlenmekte
olan 5. Dünya Gençlik Kongresi’ne yer
verdi:
“İki hafta sürecek olan 5. Dünya Gençlik
Kongresi’ne dünyanın dört bir yanından
katılan toplam 1400 genç cumartesi günü
İstanbul’da bir araya geldi.
147 ülkenin katılımıyla 25 yaş altı gençleri bir araya getiren kongre, dünyanın en büyük
gençlik kongresidir.
Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak basın toplantısında yaptığı açıklamada; “Kongrenin amacının
gençlerin dünyadaki problemlerle karşı karşıya geldiklerinde nasıl daha etkili olabileceklerini
ve bu yönde nasıl sürdürülebilir gençlik stratejileri geliştireceklerini tartışmaktır” dedi.
Fatma Nur Zengin ise bu organizasyonda Dünya Gençlik Kongresinin iki temel hedefinin
olduğunu söyledi. Bu hedeflerin birincisi kültürler arası diyalogu teşvik etmektir. İlk hafta
yapılacak olan seminer ve sosyal aktivitelerle katılımcıların aralarında kendi fikirlerini,
kültürlerini paylaşmaları amaçlanmıştır. İkinci ve en önemli hedef ise, kongrenin asıl amacı
olan “imece” usulü bir çalışma yürütmektir. İmece, eski bir Türk kavramıdır, işçiler bir iş
yaparken gönüllülük esasına dayanarak çalışmakta ve ortak bir ürün ortaya koymaktadırlar.”
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://english.people.com.cn/90001/90777/90856/7088666.html
7
SIRADIŞI TASARIMCI İSTANBUL’DA KENDİNİ GÖSTERDİ
New York Times, A.B.D., 28 Temmuz 2010
A.B.D.’nin önemli
gazetelerinden New York
Times’ın 28 Temmuz tarihli
seyahat ekinde, İstanbul
Modern’de düzenlenmekte
olan “Hüseyin Çağlayan: 1994-
2010” başlıklı sergi ile ilgili
aşağıdaki habere yer verildi:
“Hüseyin Çağlayan 1994-2010
İstanbul Modern’de göz alıcı sergisiyle sanat, mimari ve modayı birleştiriyor.
Kıbrıslı bir Türk olan Çağlayan İngiltere’de iki kez yılın tasarımcısı ödülüne layık görülmüştür.
Bugünlerde Amerikan izleyicileri Lady Gaga ve Bjork gibi tanınmış kişilere yaptığı
tasarımlarıyla onu tanımaktadırlar.
İstanbul Modern’de düzenlenen ve Dona Loveday’in küratörlüğünü üstlendiği sergi 24 Ekim’e
kadar açık kalacak. Sergi, Çağlayan’ın son 15 yıl içerisinde yaptığı çalışmaları kapsıyor.
Loveday sergiyle ilgili olarak “Bu gerçekten sadece bir moda sergisi değil. Giysi tasarımlarının
yanında içerdiği sanat enstalasyonları, film projeleriyle Çağlayan’ın farklı ilgi alanlarını da
bizlere doğrudan yansıtıyor. “ ifadesinde bulundu. Loveday ayrıca Çağlayan’ın tasarladığı
giysilerin sadece bir koleksiyon oluşturmak için değil, bir fikir ve mesaj iletmek üzere
tasarlanması nedeniyle sanat eseri olarak nitelendirilebileceğini belirtti.”
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://intransit.blogs.nytimes.com/2010/07/28/genre-busting-designer-celebrated-at-
istanbul-show/?scp=1&sq=istanbul&st=cse
8
İSTANBUL, İRANLI MÜCEVHER TASARIMCISINI AĞIRLADI
Press TV, İran, 01 Ağustos 2010
İran’ın İngilizce yayın yapan
televizyon kanallarından Press
TV’ye ait internet sayfasında, 30
Temmuz-08 Ağustos tarihleri
arasında İstanbul’da
düzenlenmekte olan Altın Eller
El Sanatları Festivali’ne katılan
ünlü mücevher tasarımcısı
Mohammed Negini ile ilgili
aşağıdaki haber yayınlandı:
“İran’ın tecrübeli mücevher tasarımcısı Mohammed Negini Türkiye’nin tarihi şehirlerinden
olan İstanbul’da düzenlenen Altın Eller El Sanatları Festivali’ne katıldı. Negini’nin değerli
taşlar ve mücevher tasarımları 8 Ağustos 2010 tarihine kadar 10 gün boyunca festivaldeki
yerini alacak.
57 yaşındaki Negini 1987 yılından itibaren değerli taşlar üzerinde çalışan ve İran yüksek sanat
sertifikasına sahip olan tek İranlı sanatçıdır. Çok sayıda uluslararası festivale katılan Negini,
1998 yılında gerçekleştirilen 1. İran Değerli Taşlar Festivali ile büyük ün kazandı.
Beyoğlu Belediyesi tarafından organize edilen Altın Eller El Sanatları Festivali, elişi ve sanatsal
çalışmaları içerip; geleneksel elişçiliği sanatını teşvik etmek için çaba sarf etmektedir.”
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.presstv.ir/detail.aspx?id=137039§ionid=351020105
9
ULUSLARARASI KAYNAK ENSTİTÜSÜ’NÜN 63. GENEL KURULU
İSTANBUL’DA TOPLANDI
SteelOrbis.com, 27 Temmuz 2010
Çelik endüstrisi üzerine yayın yapan
SteelOrbis adlı internet sitesi 27 Temmuz
tarihli yayınında geçtiğimiz günlerde
İstanbul’da düzenlenen Uluslararası
Kaynak Enstitüsü 63. Genel Kurul Toplantısı
ve Uluslararası Konferansı ile ilgili aşağıdaki
habere yer ayırdı:
“Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Kaynak
Enstitüsü’nün (IIW) 63. Genel Kurul
Toplantısı ve Uluslararası Konferansı, Gedik Kaynak ana sponsorluğunda İstanbul’da
düzenlendi. Etkinliğin diğer sponsorları arasında ise, Japon kaynak makinası üreticisi OTC,
Avusturyalı kaynak firması Fronious, Cimtaş, GSI-SLV Türkiye, Gensa, HBI, İçdaş, Borusan,
Erciyes Boru, Gedik Yatırım, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi gibi
şirket ve akademik kuruluşlar bulunmaktaydı
Uluslararası şirketlerden ve akademik çevreden 900’ den fazla kişinin katıldığı konferansta 37
farklı ülkeden yaklaşık olarak 134 ayrı sunum yapıldı.
Konferansta konuşmacı olarak bulunan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergüh, Türkiye gibi
büyük bir ülkenin sadece üretimle tatmin olmayacağını, bunun yanı sıra kendi tasarımlarını,
modellerini üretmesi gerektiğini ve ekonomiye gereken katkı değeri sunmaları gerektiğini
belirtti.”
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.steelorbis.com/steel-news/latest-news/international-institute-of-welding-
holds-63rd-general-assembly-in-istanbul-546116.htm
10
TÜRKİYE’NİN KÜLTÜR BAŞKENTİ İSTANBUL
Fodor’s, 28 Temmuz 2010
Seyahat portalı Fodor’s’un
28 Temmuz tarihli yayınında
İstanbul’un tarihi ve turistik
güzellikleri ile ilgili aşağıdaki
habere yer verildi:
“İstanbul’un binlerce yıldır
ziyaret edilmesi için cazip
tarafları vardı fakat
günümüzde bu inanılmaz
şehri ziyaret etmek için
geçmişte olduğundan daha fazla neden var. İstanbul’da bulunan camiler ve müzeler, burayı
ziyaret etmekteki en büyük sebeplerin başında gelirken, aynı zamanda dünyanın hiçbir
yerinde bulunmayan eşsiz eski ve yeni, doğu ve batı sentezi İstanbul’u ziyaret etmeyi daha da
cezp edici hale getirmektedir. İstanbul’da bulunan Sultanahmet Camii’nin ihtişamı ile
kiliseden camiye dönüştürülmüş bir müze olan Ayasofya’nın nefes kesici güzelliğini
karşılaştırdığımızda doğu ve batı mimari sentezinin en güzel örneğini görebiliriz.
İstanbul’u ziyaret etmek için en önemli sebeplerden bir diğeri ise Türk mutfağının eşsiz
lezzetleridir. Burada bulunan mezeler, Osmanlı mutfağına ait tatlılar, kebaplar İstanbul’u
ziyarete gelen turistlerin burayı ziyaret etmek için öncelikli nedenlerindendir.
2010 Kültür Başkenti seçilen İstanbul bu yıl caz festivalleri, rock ve hip-hop konserleri, bale
gösterileri, film festivalleri, moda etkinlikleri ve sanatsal içerikli ve mimari gösteriler ile
zengin bir programa sahiptir. Önümüzdeki günlerde yaklaşan bir Kukla Festivali (23-28
Ağustos) ve Ramazan’a özel programlar (8 Ağustos- 8 Eylül) da bizi beklemektedir.”
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.fodors.com/news/story_4128.html
11
İSTANBUL YİYECEKLERİ: İNTERNET BLOĞUNDAN KİTABA
Gadling.com, 28 Temmuz 2010
Ünlü bir seyahat bloğu olan Gadling, aşağıdaki
28 Temmuz tarihli haberinde İstanbul’da
yaşayan iki Amerikan vatandaşı tarafından
çıkarılan “Istanbul Eats” adlı kitaba yer verdi:
“İstanbul’un Yiyecekleri: Arka sokakların
mutfaklarını keşfetmek üzere basılan kitapta
yiyecek ve restoran derlemesi olarak birtakım
önerileri bulunuyor. Geçtiğimiz ilkbaharda
İstanbul’da yaşayan Ansel Mullins ve Yigal
Schleifer adlı iki Amerikan vatandaşı tarafından
başlatılan İstanbul’un yiyecekleri girişimi ‘ hobisi
yemek olanların şehir rehberi’ olarak
sembolleştirildi.
Kitap, beş yıldızlı restoranlar, uluslararası yiyecek zincirleri ya da turist avcısı restoranlar
yerine küçük ve geleneksel işletmeler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Sadece öğlen yemekleri
için hizmet veren bu tarzdaki birçok işletmede kredi kartı ve alkol hizmeti bulunmamaktadır.
Bu tarz yerlerde ne yerseniz yiyin otantik olmakla birlikte, bazen şaşırtıcı ama her zaman
tatminkar sonuçlar alacaksınız. Cep kitabı şeklinde tasarlanan kitapta değerlendirmeler, ağız
sulandıran fotoğraflar, turist dostu haritalar ve bilgileri birlikte sunulmaktadır.
Şu an için kitabı sadece internetten ve kitapçılardan temin edebilirsiniz, fakat bu, İstanbul’u
ziyaret edecek ve keyfini çıkartmak isteyen herkes için mutlaka okunması gereken bir kitap.
Eğer İstanbul ziyaretinizden önce ‘İstanbul Yiyeceklerini’ okumak istiyorsanız, internet
adresimizdeki arşiv bölümünde bulunan restoran değerlendirmeleri, yerel yiyecekler
derlemesi bölümünü inceleyebilirsiniz.”
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.gadling.com/2010/07/28/beyond-the-kebab-foodie-blog-istanbul-eats-now-
in-print/
12
İSTANBUL’UN KENTSEL SİMGELERİ İHTİŞAMLI DÖNEMLERİNE DÖNME
YOLUNDA
Miami Herald, A.B.D., 30 Temmuz 2010
A.B.D. kökenli Miami Herald
adlı internet portalının 30
Temmuz tarihli haberinde
İstanbul’un kentsel simgeleri
ile ilgili yürütülen başarılı
iyileştirme çalışmaları ile
ilgili aşağıdaki yazıya yer
verildi:
“Osmanlı İmparatorluğunun
çöküşü ve dünyanın savaşa
sürüklenişinin artistler ve aristokratlar tarafından izlenildiği yer; ihtişamlı avizeler altında
şampanyalarını yudumladıkları ve aynı zamanda ilk elektrikli asansörü bulunduran muhteşem
oteldi.
1917’de casuslukla suçlanmasından dolayı idam edilen Mata Hari Pera Palas’da kaldı. Onun
dışında 1931 yılında gölge dans gösterisi yapan Greta Garbo, Türkiye ile Yunanistan
arasındaki savaş raporunu hazırlayan Ernest Herningway gibi isimlerde bu otelde kalanlar
arasında bulunmaktadır. Daha sonra ise İmparatorluğun çöküşüyle eşgüdümlü olarak otel de
kaderine terk edilmiş oldu.
1 Eylül’de 23 milyon euro değerinde restorasyon harcamaları yapıldıktan sonra yeniden
açılan otelle geri getirilmek istenen, İstanbul’un en önemli yerlerinden birini kaybolan eski
ışıltısına kavuşturmaktı. Pera Palas Genel Müdürü Pınar Kartal Timer, 1855 yılında açılan ve
geçmişin efsanevi misafirlerini ağırlayan otele yeni ihtişamlar ekleyeceğine inandığını söyledi.
İş dünyasının ilgisi ve politik çevrenin duyarsızlığı zaman zaman koruma çalışmalarını olumsuz
yönde etkilemektedir. Osmanlı, Bizans, Roma gibi kültürlere ev sahipliği yapmış olan İstanbul,
elinde bulundurduğu kültür mirasını korumadığı gerekçesiyle UNESCO’nun Dünya Mirası
13
Komitesi tarafından risk altında olan bölgeler listesine girme tehdidi altında. Bu ise Avrupa
Kültür Başkenti İstanbul için ciddi bir sorun oluşturmakta. “
Haberin detayı için aşağıdaki linke tıklayınız:
http://www.miamiherald.com/2010/07/30/1753572/istanbul-landmark-seeks-return.html
14
KATKIDA BULUNANLAR
İBB Dış İlişkiler Müdürlüğü Uzmanları;
Abdulvahap SEVİM
Adem VARICI
Ahmet AKSU
Ali ÇETİN
Ayşe EKMEKÇİ
Derya EREN
Emre DÜNDAR
Eyyüp YILDIRIM
Fahri Murat TUNCAY
Gülgün ŞAHİN
Hulusi KÖSE
İbrahim ERNAM
Özgün SUBAŞI
Ülkü GÜL
Volkan TOPÇU
Yasin SUNKUR
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
Dış İlişkiler Müdürlüğü
Kemalpaşa Mh. Şehzadebaşı Cd.
No:25 34134 Fatih-İSTANBUL
Tel: 0 212 455 21 85 Faks: 0 212 455 26 42
E-mail: [email protected]