zehirli giysiler: modada büyük hile

54

Upload: lynhu

Post on 05-Feb-2017

237 views

Category:

Documents


3 download

TRANSCRIPT

Page 1: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile
Page 2: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Greenpeace Uluslararası, moda sektöründe üretilen ürünlerde kullanılan zararlı kimyasalları ortaya çıkaran yeni

bir araştırma yayımladı. Zararlı kimyasallar kullanan tekstil imalat tesisleriyle su kirliliği arasındaki ilişkiyi gözler önüne seren, Greenpeace tarafından yürütülen Detox kampanyasının elde ettiği başarının bir sonraki

adımı olarak yapılan araştırma, Armani, Levi’s, Zara gibi isimleri de içeren dünya çapında ün kazanmış 20 adet markayı da içine alarak genişletildi.

2012 yılının Nisan ayında, 27 ülkedeki yetkili satıcılardan 141 parça kıyafet satın alındı. Bu parçalar, üzerlerindeki etiketlerin belirttiği üzere, birçoğu Güney Yarımküre’de yer alan, en az 18 ayrı ülkede imal edildi.

Fakat üretim uygulamaları konusunda olması gerektiği gibi şeffaf bir politika izlemeyen bir endüstride her zaman görüleceği gibi, alınan 25 parça kıyafetin tümünün üretim yeri tespit edilemedi. Erkek, kadın ve çocuklar

için tasarlanan, kot pantolon, pantolon, tişört, elbise ve iç çamaşırı gibi kıyafetler, hem yapay hem de gerçek lifler kullanılarak üretilmiş durumda. Alınan örneklerden 31 tanesi plastisol boya içermektedir. Bu örneklerde,

kumaşın bu boyar maddeyi içeren kısmı ftalat ve nonil fenol etoksilat (NFE) kullanımı bakımından teste tabi tutuldu.

İncelemeler sonucunda bulunan kimyasallar arasında, incelenen parçaların dördünde tespit edilen yüksek ölçüde zehirli ftalati ve yine iki adedinde tespit edilen bazı azoik boyalarınii kullanımından ortaya çıkan kanserojen

aminler bulunuyor. 2011 yılında sürdürüleniii, spor kıyafetlerinin içerdiği zararlı kimyasallar üzerindeki araştırmanın sonuçlarından pek farklı olmayarak, 89 parça ürünün (teste tabi tutulan ürünlerin 3/2’sinin tam altı)

NFE içerdiği tespit edildi. Buna ek olarak, teste tabi tutulan ürünlerin bir kısmında pek çok farklı tür potansiyel olarak zehirli endüstriyel kimyasal maddenin kullanıldığı ortaya çıktı.

Zehirli maddeler olan NFE’lerin, ftalatların veya kanserojen aminlerin salınımına sebebiyet veren azoik boyaların herhangi bir şekilde kullanımını kabul etmek mümkün değildir.iv

Ana bulgular

• 89 parça üründe (test edilen ürünlerin tümünün %63’ünde) NFE kullanıldığı tespit edildi. Seviyeler 1

ppmv - 45,000 ppmvi arasında değişiklik gösteriyor.

• Bu araştırmaya dahil edilen tüm markalar, bir veya daha fazla üründe algılanabilir ölçüde NFE

kullanımına yer verdi. Aynı zamanda, 18 üretim ülkesinden 13’ünde üretilen bir veya daha fazla üründe ve 27 ülkeden 25’inde satılan ürünlerde NFE’ler tespit edildi.

• Yapılan araştırma sonucunda, alınan örneklerin %20’sinde 100 ppm’den yüksek seviye tespit edildi.

Alınan sonuçlar benzer olsa da, bu araştırmada incelenen örneklerde bulunan NPE seviyelerinin, daha önce sürdürülen araştırmada alınan örneklerden daha yüksek olduğu tespit edildi. Örneklerin 12’sinde

1,000 ppm üstü NFE seviyesi ortaya çıktı.

• C&A ve Mango (her ikisinden üç adet örnek), Levi’s (iki adet örnek), Calvin Klein (bir adet örnek),

Zara (bir adet örnek), Metersbonwe (iki adet örnek), Jack & Jones (bir adet örnek) ve Marks & Spencer

(bir adet örnek), en yüksek -1,000 ppm’nin üstünde- NFE yoğunluğunu içeren örneklere sahip olan markalar olarak tespit edildi

Page 3: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

• Plastisol boyanın plastikleştirici madde olarak kullanımının göstergesi olarak, plastisol boyar maddeli

baskı bulunduran kumaşlardan alınan 31 örneğin hepsinde %37.6 ağırlıksal oranına kadar ftalat bulunmuştur. Bu dört parça örneğin ikisi Tommy Hilfiger (%37.6 ve %20) için üretilmişken, bir diğeri

Armani (%23.3) için üretilmiştir. %0.52’lik kısımda yer alan dördüncü parça ise Victoria’s Secret için üretilmiştir. Önde giden moda markalarından olan Zara için üretilen iki adet ürün, kanserojen amin

oluşumuna sebebiyet veren azoik boya içermektedir. Elde edilen seviyeler mevzuat kuralları dahilinde de olsa, dünyanın dört köşesindeki insanlara ulaşan giyim ürünlerinde kanserojen etkili maddelerin

bulunması kabul edilemez bir olgudur.

• Bir diğer kimyasal incemele sonucunda, bu incelemede tespit edilen kimyasal maddelerin yoğunlukları

tespit edilmemiş de olsa, beş tanesi ‘’toksik’’ veya ‘’su yaşamı için ileri seviyede toksik’’ olarak

sınıflandırılmış pek çok türde endüstriyel kimyasal maddeye veya kimyasal madde grubuna rastlandı.

Marka (logo) Alınan örnek sayısı

NFE kullanıldığı

tespit edilen örnek sayısı

Marka başına test

edilen ürünlerde

NPE’lere rastlanma

oranı

%0.5 ağırlıksal

oranın üstünde ftalat

içeren ürün sayısı

No. tested positive for

cancer-causing amines released

by certain azo dyes

Armani 9 5 55% 1

Benetton 9 3 33%

Blažek 4 2 50%

C&A 6 5 83%

Calvin Klein 8 7 87%

Diesel 9 3 33%

Esprit 9 6 66%

Gap 9 7 77%

H&M 6 2 33%

Jack & Jones 5 3 60%

Page 4: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Levi’s 11 7 64%

Mango 10 6 60%

Marks & Spencer

6 4 66%

Metersbonwe 4 3 75%

Only 4 4 100%

Tommy Hilfiger 9 6 66% 2

Vancl 4 4 100%

Vero Moda 5 4 80%

Victoria's Secret 4 2 50% 1

Zara 10 6 60% 2

Hazır giyim

Bu araştırma kapsamında incelenen markaların bazısı, müşteri tercihlerine uygun olarak gittikçe kısalan döngüler

çerçevesinde yeni moda akımları yaratan markalardır. Bu durum, tedarik zincirlerine sorumsuz üretim uygulamalarına ve çevre ve işçilik maliyetlerindenvii kısıtlamalara giderek, daha kısa sürede üretim yapmaları

için baskı uygulamakla mümkün kılınmıştır. Dünya üzerindeki her bir birey başına yılda 11 parça kıyafete denk gelen, 80 milyar parça kıyafet üretilmektedirviii. Üretilen, satılan, cope atılan giyim ürünlerinin sayısındaki artış,

bu ürünlerin ömrünün her etabında insan ve çevre sağlığına etkisini ortaya koymaktadır. NFE’ler gibi, tekstil ürünlerinde kullanımı yasal olan zararlı kimyasalların küçük miktarları bile, bu tür zararlı kimyasalların

gezegenimizin dört bir yanına yayılmasına neden olmaya devam etmektedir.

Liderlik ve şeffaflık ihtiyacı

Modaya öncülük eden markalar, küresel aktörler olarak, ürünlerini zararlı maddelerden arındırarak ve tedarik zincirlerinin uygulamalarında değişime gitmesini sağlayarak küresel çözümler üretme fırsatına sahipler. Böyle

bir değişime öncülük etmenin gerekliliği olarak, bu markaların 1 Ocak 2020 yılına kadar zehirli kimyasal atıkların sıfıra indirgenmesi sözünü vermesi gerekmektedir. Bu söz, durumun aciliyetine uygun düşen, zararlı

maddelerin kullanımına hızla son verilmesini içeren programları kapsamak zorundadır. Ayrıca bu söz, sıfır atık politikasına giden yolda markaların halihazırda kullanmakta ve atık olarak üretmekte olduğu kimyasallar

hakkında şeffaf olmayı da içermelidir.

Page 5: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Bu markalar halka ait olan su kanallarını kendi lağım çukurları gibi kullanmaya, insanların yaşam alanlarını ve sağlıklarını tehdit etmeye devam ederken, hangi kimyasal atıkların doğaya salındığını bilme hakkını elimizde

tuttuğumuzun farkındayız.

Markaların ‘detox’ durumlarına genel bakış

‘Detox’ olarak nitelendirdiğimiz markalar, sıfır atık politikasını benimseme ve politikayı uygulamaya geçirmek

için bir adım atma sözü vermiş olan markalardır. Uygulama planları halihazırda var olsa da, daha somut adımlara ve bu adımların hızlandırılmasına ihtiyaç duyuyoruz. Örnek vermek gerekirse, Puma, Nika, Adidas ve

Li Ning gibi markaların, önümüzdeki üç ay içerisinde tedarikçilerinden bazılarının sebep olduğu zararlı kimyasal atıkların internet siteleri üzerinden halka açıklanacağı sözünü veren H&M ve C&A’e katılması

gerekmektedir. C&A de dahil olmak üzere bu markalar, NFE’ler gibi zararlı maddelerin kullanımının sonlandırılması konusunda, H&M’in öncülük ettiği gibi, daha net zaman çizelgeleri sunmalıdır.

‘Göz boyayıcılar’ olarak nitelendirdiğimiz markalar, sıfır atık politikasını benimsediğini iddia eden ve ortak yol haritası oluştururken beliren süreçteki hareketliliğe katılmış olan fakat hiçbir bireysel söz vermemiş, halihazırda

hiçbir eylem planı olmayan markalardır. Bu markalara G-Star Raw ve Levi’s örnek olarak gösterilebilir.

Detox tembelleri veya kötü adamlar; sıfır atık politikasına uyma konusunda henüz hiçbir söz içermeyen

kimyasal atık yönetimi prensipleri ve programlarına sahip olan markalardır. Bu markalara PVH (Calvin Klein, Tommy Hilfiger) Marks & Spencer, Mango, ve GAP örnek olarak gösterilebilir. Kötü adamlar diye

nitelendirdiklerimiz ise hiçbir kimyasal atık yönetimi bulunmayan veya bulunsa da yetersiz olan, sıfır atık politikası konusunda hiçbir yükümlülük içermeyen markalardır. Örneğin: Esprit, Metersbonwe ve Victoria’s

Secret. Bu markalar, zararlı kimyasallar maddelere olan yaklaşımlarını değiştiren bir Detox politikasını benimsemelidirler. (Bakınız: Kıyafetlerimizi zehirli kimyasallardan arındırma yolunda atılacak anahtar adımlar).

Hükümetlere düşen görevler

Greenpeace, bir üretim döngüsü içerisinde tüm zararlı kimyasallardan arınmak için hükümetlerin zararlı kimyasalların üretimini, kullanımını ve dolayısıyla atık olarak çıkarılmasını engelleyen düzenleyici bir

yaklaşımı içeren, ihtiyat prensibine dayalı siyasi bir ‘sıfır atık’ yükümlülüğünü benimsemesini talep ediyor. Bu yaklaşım temelinde, zararlı kimyasalların daha güvenli alternatiflerle yer değiştirmesi anlamına gelen ve bu

tür zararlı maddelerin kullanımını durdurarak gelişme kaydedebilmek adına üretici sorumluluğunu da içeren bir değişim prensibine yer vermelidir.

Bu süreçte atılacak en önemli adımlardan biri olarak, öncelikle NFE ve ftalatları da içeren, güncellenmeye açık olan bir zararlı kimyasal madde listesi düzenlenmelidir. Bu liste halk tarafından erişilebilen, atık kaynaklı

emisyonlar ve zararlı maddelerin sebep olduğu hasarlar bakımından bir veri kaydına sahip olmalıdır.

Page 6: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Bize düşen görev

Dünya vatandaşları ve tüketiciler olarak bizler de, değişim yaratma yolunda sahip olduğumuz gücü

kullanabiliriz. Birlikte hareket ederek, hükümetlerin ve markaların nehirlerimizi, kıyafetlerimizi ve tabi ki geleceğimizi zehirden arındırmasını talep edebiliriz. Geçen sene küresel insan gücü sayesinde, Puma, Nika,

Adidas, H&M, Li Ning ve C&A gibi uluslararası markaların ‘’’Detox Değişimi’’ zincirine katılmasını ve tedarikçileriyle iş birliği yaparak zehirli madde kullanımını sona erdirmesini sağladık.

Bu sadece başlangıç.

Zehirli maddelerden arınmış bir dünya rüya değil, bunu mümkün kılabiliriz. Bu dünyayı birlikte yaratabiliriz.

Giriş

Greenpeace Uluslararası, moda sektörüne öncülük eden 20 farklı marka tarafından üretilen ürünlerde kullanılan

zararlı kimyasalları ortaya çıkaran yeni bir araştırma başlattı. İncelemeler sonucunda bulunan kimyasallar arasında, incelenen parçaların dördünde tespit edilen yüksek ölçüde zehirli ftalat ve yine iki adedinde tespit

edilen bazı azoik boyaların kullanımından ortaya çıkan kanserojen aminler bulunmaktadır. 2011 yılında sürdürülenix, spor kıyafetlerinin içerdiği zehirli kimyasallar üzerindeki araştırmanın sonuçlarından pek farklı

olmayarak, 89 parça ürünün (teste tabi tutulan ürünlerin 3/2’sinin tam altı) NFE içerdiği tespit edilmiştir. Buna ek olarak, teste tabi tutulan ürünlerin bir kısmında pek çok farklı tür potansiyel olarak zehirli endüstriyel

kimyasal maddenin kullanıldığı ortaya çıkarılmıştır.

Bu kıyafetler Benetton Grup (Benetton markasının sahibi), Bestseller A/S (Jack & Jones, Only ve Vero Moda

markalarının sahibi),Blažek Prague Inc (Blažek markasının sahibi), Cofra Holding AG (C&A markasının sahibi), Diesel SpA (Diesel markasının sahibi), Esprit Holdingleri Ltd (Esprit markasının sahibi), Gap Inc (Gap

markasının sahibi), Georgio Armani SpA (Armani markasının sahibi), Hennes&Mauritz AB (H&M markasının sahibi), Inditex (Zara markasının sahibi),Levi Strauss & Co (Levi’s markasının sahibi), Limited Brands

(Victoria’s Secret markasının sahibi), Mango Grup (Mango markasının sahibi), Marks & Spencer Grup Plc (Marks & Spencer markasının sahibi), Metersbonwe Grup (Metersbonwe markasının sahibi), PVH Corp (Calvin

Klein ve Tommy Hilfiger markalarının sahibi), ve VANCL (Vancl markasının sahibi) gibi şirketlerin sattığı ürünlerden oluşuyordu.

Tekstil ürünlerinin yarattığı kimyasal atıklar konusundaki, yalnızca NFE’leri inceleyerek ‘’kimyasal buz dağının görünen kısmına’’ odaklanan diğer Greenpeace araştırmalarındanx farklı olarak, malzeme bileşenleri veya üretim

sürecinde ortaya çıkan atıklar ürünle bir bütün oluşturduğundan, bu araştırma kapsamında geniş bir yelpazede farklı kıyafet parçalarının içerdiği birçok zararlı kimyasal madde ele alınmıştır.

Araştırma kapsamında ele alınan tüm markalara ve neredeyse tüm üretim ülkelerine ait ürünlerin atıkları

incelendiğinde, miktarlarının ölçüldüğü diğer kimyasallar arasında en çok tespit edilen madde NFE olmuştur. Bu sonuç tekstil endüstrisi içinde uluslararası markalar için yapılan kıyafet imalatı sırasında NFE’lerin hala çok

yaygın bir şekilde kullanıldığını göstermektedir.

Zehirli maddeler olan NFE’lerin, ftalatların veya kanserojen aminlerin salınımına sebebiyet veren azoik

boyaların herhangi bir şekilde kullanımını kabul etmek mümkün değildir

Page 7: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Giysilerin toksik süreci

Bulunan zararlı kimyasal maddeler, üretim sürecinde veya (yüksek seviyede ftalat içeren kıyafetler söz konusu

olduğunda) kumaş üzerinde plastisol baskının kasti kullanımı sonucunda ortaya çıkar. Her iki durumda da bu maddelerin atıkları büyük oranda nehirler, göller ve denizler gibi su yollarına bırakılır. Greenpeace’in Çin’de

bulunan iki tekstil üreticisi üzerine bir süre önce yürüttüğü araştırmaxi, NFE’lerin ve diğer alkil fenol etoksilatların (AFE), pek çok diğer zararlı kimyasal maddelerle birlikte nehirlere bırakıldığını ortaya çıkarmıştı.

Buna ek olarak bir başka Greenpeace incelemesi, kıyafetlerde bulunan NFE atıklarının, tüketici tarafından yıkanma işlemi sonrasında kolaylıkla ortaya çıktığını göstermektedir.xii Yine benzer şekilde, Birleşik Krallık

tarafından yürütülen diğer bir inceleme, kıyafetlerin %99 oranında NFE atığını yalnızca iki yıkamadan sonra ortaya çıkardığını ve Birleşik Krallık’taki su kirliliğinin en büyük potansiyel nedeninin bu olduğunu

göstermiştir.xiii Kıyafetlerdeki diğer suda çözünür zararlı kimyasalların da bu yolla suya bırakılıyor olması mümkündür. Ayrıca ürünlerin içerdiği ftalatların, kıyafetler elden çıkarılıp atık sahasına gönderilmesiyle çevreye

bırakılması da söz konusudur.

Bu çalışmalar, durumun önemini görmemizi sağlıyor. Tekstil ürünlerinde gözlemlenen bu durum,

sektörün karakteristik yapısını belirler nitelikteyse, bu türden atıklar her yıl satılan milyarlarca giyim ürünü vasıtasıyla dünyanın dört köşesine ulaşacak ve bu atıkların miktarı ‘hazır giyim’ alanındaki

sürekli yükselen tüketim sayesinde artmaya devam edecek. Bu da NFE’ler gibi zararlı kimyasalların büyük bir kısmının her sene su yaşamına bırakılması anlamına geliyor.

Page 8: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Yöntem ve Sonuçlar

2012 yılının Nisan ayında uluslararası ve bölgesel Greenpeace ofisleri, 27 farklı ülkeden moda sektöründe öncü 20 farklı markanın yetkili satıcılarından toplam 141 parça kıyafet satın aldı.

Bu ürünlere erkek, kadın ve çocuklar için tasarlanan, kot pantolon, pantolon, tişört, elbise ve iç çamaşırı gibi kıyafetlerxiv dahildir. Fakat üretim uygulamaları konusunda olması gerektiği gibi şeffaf bir politika izlemeyen bir

endüstride her zaman görüleceği gibi, alınan 25 parça kıyafetin üretim yeri tespit edilememiştir. Ürünlerin üretim yerleri hakkında bilgi sahibi olmak, zehirli madde kirliliği alanında bir gözetim zinciri oluşturmada büyük önem

taşır.

Mağazadan satın alınan ürünler, satın alma işleminin hemen ardından, internet üzerinden yapılan alışverişlerde

ise teslimattan hemen sonra paketlenmiş ve Birleşik Krallık’ta bulunan Exeter Üniversitesi’nin Greenpeace’e ait Araştırma Laboratuvarı’na gönderilmiştir. Bu noktadan sonra kıyafetler içerdikleri kimyasallar bakımından

Greenpeace’e ait Araştırma Laboratuvarı veya akredite edilmiş bağımsız laboratuvarlar taraşından analiz edilmiştir. xv

Alınan tüm örnekler, NFE yoğunlukları elde edilmek üzere teste tabi tutulmuştur. Boyalı parçalar, kumaş boyamada kullanılan bazı azoik boyaların meydana getirdiği kanserojen aminler içerip içermediklerini ortaya

çıkaracak testlerden geçirilmiştir. Plastisol baskılı 31 parça ise ftalat esteri (daha sonra ftalat olarak anılacaktır) içerip içermediği bakımından teste tabi tutulmuştur. Tüm bunlara ek olarak, 63 parça ürün, diğer türden zararlı

kimyasalların varlığını olabildiğince ortaya çıkarmak amacıyla daha geniş bir nitelikli kimyasal taramadan geçirilmiştir.

Temel sonuçlar

Nonil Fenol Etoksilatlar (NFE’ler) – Temel bulgular

141 adet ürünün tümü, içerdikleri NFE miktarları bakımından analiz edilmiştir. 141 adet ürünün 110 tanesinin kumaşı teste tabi tutulmuştur. Geri kalan 31 adet ürün ise; bir resim, logo veya yazı baskılı, plastisol boyar

maddeli kısımlar içermektedir. Zehirli bir madde olarak (Bkz: Kutu 1), kalıcı ve biyobirikimli nonil fenollerin meydana gelmesine sebebiyet verdiğinden ,NFE kullanımı kabul edilemez bir olgudur. Bu çalışma sonucunda 1

ppm’lik saptanma sınırının üstündeki seviyelerde NFE miktarları tespit edilmiştir.

• 89 parça üründe (test edilen ürünlerin tümünün %63’ünde) NFE kullanıldığı tespit edilmiştir. Seviyeler

1 ppmxvi - 45,000 ppmxvii arasında değişmektedir.

• Bu araştırmaya dahil edilen tüm markalar, bir veya daha fazla üründe algılanabilir ölçüde NFE

kullanımına yer vermiştir. Aynı zamanda, 18 üretim ülkesinden 13’ünde üretilen bir veya daha fazla üründe ve 27 ülkeden 25’inde satılan ürünlerde NFE’ler tespit edilmiştir.

• En yüksek yoğunluk (45,000 mg/kg), Meksika’da imal edilen ve satışa sunulan, plastisol baskılı, C&A markalı bir tişörtte görüldü.xviii Bu bulgu, diğer örneklerde görünenlerden önemli derecede daha yüksek. 9,800 mg/kg’lık ikinci en yüksek yoğunluk ise, Türkiye’de üretilip, İspanya’da satışa sürülen, Mango markalı baskısız kumaşlı bir tişörtte görüldü.

• C&A ve Mango (her ikisinden üç adet örnek), Levi’s (iki adet örnek), Calvin Klein (bir adet örnek),

Zara (bir adet örnek), Metersbonwe (iki adet örnek), Jack & Jones (bir adet örnek) ve Marks & Spencer

Page 9: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

(bir adet örnek), en yüksek -1,000 ppm’nin üstünde- NFE yoğunluğunu içeren örneklere sahip olan markalar olarak tespit edilmiştir.

• Genel bakışta sonuçlar benzerlik gösterse de, bir önceki araştırmaya kıyasla bu araştırma sonucunda ürünlerin içerdiği NFE miktarlarının daha yüksek olduğu görülmektedir. 12 parça örneğin 1,000 ppm üstü seviyede NFE içerdiği ortaya çıkmıştır. Alınan örneklerin %20’sinde 100 ppm’den yüksek seviye tespit edilmiştir.

• Diğer ürünlerde tespit edilen NFE seviyelerinin daha düşük olması, bu ürünlerin üretimi sırasında daha düşük NFE kullanıldığı anlamına gelmemektedir.

Bazı ülkeler NFE’lerin endüstriler içinde kullanımı konusunda sınırlandırmalar koymuştur ve bu sınırlandırmalar yaklaşık 20 yıldır mevcuttur.xix NFE atığı içeren ürünlerin satışını sınırlandıran herhangi bir

düzenleme bulunmasa da, Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde gerekli ölçütlerin hazırlanmasına halihazırda devam edilmektedir.xx NFE’ler bir kez doğaya bırakıldığında, kalıcı ve biyobirikimli olduğu bilinen, hormon

aksatıcı özellikli, zehirli bir madde olan nonil fenol olarak çözülür.

Marka Örnek sayısı

Test sonucu pozitif

çıkanların sayısı

Test sonucu pozitif

çıkanların yüzdesi

Armani 9 5 55%

Benetton 9 3 33%

Blažek 4 2 50%

C&A 6 5 83%

Calvin Klein 8 7 87%

Diesel 9 3 33%

Esprit 9 6 66%

Gap 9 7 77%

H&M 6 2 33%

Jack & Jones 5 3 60%

Levi's 11 7 64%

Mango 10 6 60%

Page 10: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Marks & Spencer 6 4 66%

Metersbonwe 4 3 75%

Only 4 4 100%

Tommy Hilfiger 9 6 66%

Vancl 4 4 100%

Vero Moda 5 4 80%

Victoria's Secret 4 2 50%

Zara 10 6 60%

Tablo 2. Ürün markası ve her marka için test sonucu pozitif çıkan ürünlerin yüzdesi ile NFE içerdiği tespit edilen örneklerin sayısı.

Satış yeri Örnek sayısı

Test sonucu pozitif

çıkanların sayısı

Test sonucu pozitif

çıkanların yüzdesi

Avusturya 3 2 66%

Belçika 5 2 40%

Kanada 4 3 75%

Çin 16 13 81%

Hong Kong 2 0 0%

Tayvan 2 2 100%

Çek Cumhuriyeti 6 2 33%

Danimarka 6 3 50%

Finlandiya 2 0 0%

Fransa 5 4 80%

Almanya 4 4 100%

Page 11: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Macaristan 4 2 50%

Endonezya 5 4 80%

İsrail 4 3 75%

İtalya 6 3 50%

Lübnan 5 5 100%

Meksika 6 5 83%

Hollanda 5 0 0%

Norveç 1 1 100%

Filipinler 4 3 75%

Rusya 6 3 50%

Güney Afrika 6 4 66%

İspanya 5 4 80%

İsveç 2 1 50%

İsviçre 6 3 50%

Tayland 6 3 50%

Türkiye 4 3 75%

Birleşik Krallık 5 2 40%

Amerika Birleşik

Devletleri

6 5 83%

Tablo 3. Satış yerine göre, NFE içerdiği tespit edilen örneklerin sayısı ve her ülke için test sonucu pozitif çıkan

ürünlerin yüzdesi.

Üretildiği ülke Örnek

sayısı

Test

sonucu pozitif

çıkanların sayısı

Test sonucu

pozitif çıkanların

yüzdesi

Page 12: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Bangladeş 12 5 42%

Kamboçya 2 0 0%

Çin 34 21 62%

Mısır 2 2 100%

Hindistan 9 6 66%

Endonezya 8 6 75%

Ürdün 1 0 0%

Meksika 6 6 100%

Fas 3 2 66%

Pakistan 3 3 100%

Filipinler 1 1 100%

Romanya 1 0 0%

İspanya 1 0 0%

Sri Lanka 2 2 100%

Taylan 3 1 33%

Tunus 3 0 0%

Türkiye 15 7 47%

Vietnam 12 8 66%

Bilinmeyen 23 19 83%

Tablo 4. NFE içerdiği tespit edilen örneklerin üretim yerine göre sayıları, her ülke için pozitif sonuç veren

örneklerin yüzdesi.Box 1. Nonil fenol (NF) ve Nonil fenol etoksilatlar (NFE’ler)

Nonil fenol etoksilatlar (NFE’ler): NFE’ler, doğada bulunmayan, insan üretimli bir grup kimyasal grubunu temsil eder. Bu bileşimler, alkil fenol etoksilatlar (AFE’ler) diye adlandırılan daha geniş bir kimyasal grubuna aittirler. Tekstil imalatçıları tarafından kullanılan formülasyonlar da dahil olmak üzere, bu kimyasallar genellikle sürfaktif olarak kullanılır. Atık su arıtma tesislerine veya doğrudan doğaya bir kez bırakıldıklarında NFE’ler nonil fenol olarak ayrışır. xxi İçerdikleri zehir konusunda duyulan endişeler nedeniyle, bazı bölgelerde NFE’lerin kullanımına dair yaklaşık 20 yıldır sınırlamalar

Page 13: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

uygulanmaktadır.xxii

Nonil fenol (NF): Nonil fenol, NFE’lerin üretim işlemi de dahil olmak üzere, bazı endüstriyel kullanım alanları için üretilir. NFE’ler kendilerini oluşturan NF formlarına bölünebilirler.xxiii NF’nin balık ve diğer organizma dokularında biriktiği ve besin zinciri içerisinde de gözlemlenebildiği bilinmektedir.xxiv Yakın zamanda insan dokusunda da NF’nin varlığı tespit edilmiştir.xxv Bazı bölgelerde NF ve NFE’lerin üretimi ve kullanımı düzenlemeler altında tutulmaktadır. 2020 yılına kadar Kuzeydoğu Atlantik’teki deniz çevresini etkileyen her türlü kimyasal madde atığını, emisyonunu ve kaybını sonlandırma amacı taşıyan OSPAR Ortak Prosedürü’nü hayata geçirmek için öncelikli olarak engellenmesi gereken kimyasal maddeler listesine NF ve NFE’ler dahil edilmiştir.xxvi NF aynı zamanda Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktifi gereğince Öncelikli Tehlikeli Madde olarak nitelendirilmiştir.xxvii Dahası, Avrupa Birliği içerisinde 2005 yılı Ocak ayı itibariyle, kapalı çevrim sistemlerinden kaynaklı bazı küçük istisnalar dışında, %0.1’den yüksek oranda NF veya NFE’ler içeren ürünler pazarda yer alamamaktadır.xxviii Yine de Avrupa Birliği ülkelerine ithal edilen işlenmiş tekstil ürünleri konusunda henüz bir sınırlama geliştirilmemiştir.

Bunun dışında, yakın zamanda Çin’de ithalat ve ihracatı yasak olan zararlı kimyasallar listesine NF ve NFE’ler dahil edilmiştir.Bir diğer değişle, imalatı, kullanımı ve salımı halihazırda bir düzenlemeye tabi tutulmasa da, bu maddelerin Çin sınırları dahiline girmesi veya sınırdan çıkması, önceden izin alınması gerekliliği taşımaktadır.xxix

Ftalatlar– Temel Bulgular

Bir resim, logo veya yazının plastisol baskısını içeren 31 adet örnek, boyalı kumaşın bir dizi ftalat içerip içermediğini belirlemek için teste tabi tutulmuştur. Bu araştırmada parça başına saptama sınırı 3 ppm olarak

belirlenmiştir.xxx

31 adet plastisol baskılı kumaş örneğinin tümünde Ftalatlara rastlanmıştır. Plastisol boyanın

plastikleştirici madde olarak kullanımının göstergesi olarak, plastisol boyar maddeli baskı bulunduran kumaşlardan alınan 31 örneğin hepsinde %37.6 ağırlıksal oranına kadar ftalat

bulunmuştur. Örneklerin dört tanesinde çok yüksek seviyelerde ftalat yoğunluğu tespit edilmiştir. Bu dört parça örneğin ikisi Tommy Hilfiger (%37.6 ve %20) için üretilmişken, bir diğeri Armani

(%23.3) için üretilmiştir. %0.52’lik kısımda yer alan dördüncü parça ise Victoria’s Secret için üretilmiştir. Bu dört ürünün ikisi Amerika Birleşik Devletleri’nde, biri Avusturya’da ve diğeri ise

İtalya’da satışa sunulmuştur ve üretimleri Türkiye, Filipinler, Bangladeş ve Sri Lanka’da yapılmıştır.

Dört örnekte tespit edilen yüksek yoğunluklu baskın ftalatlar, di-2-etileksil flatatlar (DEHP), di-izononil

ftalatlar (DINP) ve benzil butil flatatlar (BBP) tarafından oluşmaktadır. DEHP ve BBP’lerin üreme sistemi üzerinde zehirli etki yarattığı bilinmektedir. Bunun yanı sıra, bu maddeler Avrupa Birliği

REACH düzenlemesi gereğince ‘’yüksek önem arz eden maddeler’’ kapsamına alınmıştır. DINP yüksek dozajda zehirli bir maddedir ve bazı hormon aksatıcı etkilere sahiptir. Plastisol

formülasyonlarında bulunan ftalatlar plastiğe sıkıca bağlı olmadığından, zaman içerisinde üründen ayrılabilir (ftalatlarla ilgili ayrıntılı bilgi edinmek için xx numaralı kutuya bakınız).

Kaydedilen yoğunlukları, plastikleştirici olarak kasti kullanıldıklarını ifade etmek için çok düşük seviyelerde olsa da, geri kalan diğer 27 örneğin hepsinde ftalatlar tespit edilmiştir. Tespit edilen ftalatlar, plastisol

formülasyonlarındaki diğer maddelerden bulaşmış, imalat tesisindeki ftalat kullanımından veya hatta üretim sonrasında ftalat içeren farklı malzemelerle temas etmekten dolayı ortaya çıkmış olabilir.

Page 14: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Çizelge 3. Dört adet tekstil ürününün plastisol baskı içeren kısımlarında bulunan ftalat yüzdeleri, üretim ve satış yerleri

Kutu 2. Ftalat esterler (Ftalatlar)

Ftalatlar temel olarak plastiklere plastik özelliğini vermede veya kişisel bakım ürünlerinde, mürekkeplerde, yapıştırıcılarda, yalıtım malzemelerinde ve yüzey kaplama ürünlerinde ( veya yumuşatıcı malzeme olarak) kullanılır (örneğin kablolar veya diğer bileşimler için). Özellikle PVC içeren maddelere plastik özelliği katmak için kullanılan ftalatlar (hem ürünlerin kullanımı sırasında, hem de çöpe atıldıktan sonraki süreçte) büyük çevresel kayıplara neden olurlar. Bu durumun temel sebebi ftalatların polimer zincire bağlı olmamasıdır. Gıda ambalajlarında bulunan ftalatların gıdaya geçtiği xxxi,xxxii, ilaç üretiminde kullanılan tübaj sistemlerindenxxxiii ve PVC’den yapılan ve di-2-etileksil ftalat içeren (DEHP) kan torbalarındanxxxiv sızdığı yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkarılmıştır. Bu nedenle ftalatlar, plastik ürünlerin ve bazı tekstil ürünlerinin yaygınlığına bağlı olarak hava ve toz parçacıkları da dahil olmak üzere çevremizde geniş ölçüde bulunan maddelerdir.xxxv,xxxvi,xxxvii,xxxviii,xxxix Plastik ürünler bir kez çöp arıtma tesislerine gönderildiğinde –özellikle di-izobutil ftalat (DIBP) ve di-n-butil ftalat (DNBP) olmak üzere- ftalatlar sızmaya devam eder ve sonunda su kanallarına ulaşır.xl Ftalatlar, kan, anne sütü dahil olmak üzere insan dokusunda ve metabolit olarak idrarda sıklıkla görülür. Çocuklarda görülme ihtimali yetişkinlerden daha yüksektir.xli İnsanlarda ve hayvanlarda, nispeten daha hızlı olarak monoester formlarında metabolize edilir fakat bu maddeler ana bileşiklerine oranla çok daha yüksek oranda zehir içerir.xlii

Ftalatların vahşi hayat ve insanlar üzerindeki zehirleyici etkisi hakkında büyük endişe duyulmaktadır.xliii Örneğin en çok karşılaşılanlardan DEHP, memelilerin üreme sistemleri üzerinde zehirleyici etkiye sahiptir ve erken yaşta erbezlerinin gelişimine engel olma ihtimali taşır.xliv,xlv Dahası, yetişkin farelerin, bu kimyasala maruz kalındığında, dişil üreme başarısı ve daha erken yaşta olanların üreme sistemi gelişimi üzerinde pek çok etkisi yine yapılan deneyler sonucu ortaya çıkarılmıştır.xlvi,xlvii,xlviii

Benzil butil ftalat ve dibutil ftalatın da üreme sistemi üzerinde zehirli etkiye sahip olduğu tespit edilmiştir.xlix

Di-izononil ftalatın ve di-izodesil ftalatın izomerik formları da dahil olmak üzere, yaygın olarak kullanılan diğer ftalatların dozajları yükseltildiğinde karaciğer ve böbrekler üzerinde bıraktığı etki endişe vericidir.DEHP, DBP ve BBP’den daha az görünür de olsa, DINP aynı zamanda wistar farelerinin üreme sistemi gelişimi üzerinde antiandrojen etki göstermiştir.l Yine de DINP konusunda daha ayrıntılı güvenlik değerlendirmeleri getirilmelidir. Şu anda tüm zehirli özelliklerine rağmen ftalatların pazarlanması ve kullanımında, kullanım miktarlarında ve yaşam döngüleri boyunca ürünlerden dışarı sızma eğilimleri üzerinde denetimlerin oldukça yetersiz olduğu gözlemlenmektedir.Var olan denetimlerin muhtemelen en iyi bilineni, Avrupa Birliği ülkelerinde oyuncaklarda ve çocuk bakım ürünlerinde altı tür ftalatın kullanımının yasaklanmış olmasıdır. Bu durum 1999 yılında acil durum önlemi olarak kabul edilmiş ve 2005 yılında kalıcılığı sağlanmıştır.li Bu denetim önemli bir ifşa yolunun öncüsü olsa da, diğer tüketim ürünlerinde büyük bir denetim açığı olduğu bir gerçektir. Avrupa Birliği sınırları çerçevesinde DBP,BBP, DEHP ve DIBP olmak üzere dört çeşit

Page 15: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

ftalat ‘’yüksek önem arz eden maddeler’’ kapsamına alınmıştır ve REACH Düzenlemesi gereğince devamlı kullanımı için gerekçe gösterimi ve izin gerektirmektedir.lii DEHP, Avrupa Birliği sınırlarındaki suların kalitesini artırmak amacıyla tasarlanan bir düzenleme olan Avrupa Birliği Su Çerçevesi direktifi kapsamında öncelikli madde olarak nitelendirilmiştir.liii DEHP ve DNBP aynı zamanda 2020 yılına kadar Kuzeydoğu Atlantik’teki deniz çevresini etkileyen her türlü kimyasal madde atığını, emisyonunu ve kaybını sonlandırma amacı taşıyan OSPAR Ortak Prosedürü’nü hayata geçirmek için öncelikli olarak engellenmesi gereken kimyasal maddeler listesine dahil edilmiştir.liv Ağustos 2012’de Danimarka Çevre Bakanlığı bu dört hormon aksatıcı ftalatın (DEHP, DBP, BBP ve DIBP) pazarlanması ve kullanımına daha geniş kısıtlamalar getireceğini duyurmuştur.lv

Azoik boyaların meydana getirdiği aminler

Beyaz renkli yedi parça ürün dışındaki tüm ürünler, azoik boyalar tarafından açığa çıkarılan kanserojen aminler içerip içermedikleri bakımından incelemeye tabi tutulmuştur.

134 parça kıyafetten ikisinde 5 ppm’lik saptama sınırının üstünde aminlere rastlanmıştır. İki ürün de Zara markası için Pakistan’da üretilmiş olup, Lübnan veya Macaristan’da satışa sunulmuştur.

Bu iki örnekte tespit edilen seviyeler, Avrupa Birliği sınırları içerisindeki düzenleme sınırının (30 ppm) lvi ve Çin sınırları içerisinde satışa sunulan ürünler için getirilen daha sıkı sınırların aşağısındadır. (20

mg/kg)lvii.

Aminler, azoik boyaların imalatında kullanılır ve akabinde kimyasal olarak ayrıştırıldıklarında dışa salımları gerçekleşebilir.lviii Örneklerde bulunan amin (o-dianisidin) kanserojen etkilidir ve insan üzerinde potansiyel

olarak kanser yapıcı etkiye sahip olan madde olarak sınırlandırılmaktadır. Bu nedenle başka türden kanserojen aminlerle birlikte bu amin çeşidinin de Avrupa Birliği sınırları içerisinde ve diğer farklı ülkelerde kullanım

alanları sınırlandırılmıştır.lix Bu örneklerde bulunan seviyeler bu düzenleyici sınırlarınlx en katısının da altında yer alsa da, zehirli içeriği sebebiyle böyle bir kanserojen maddenin tespit edilebilir varlığı endişe vericidir.

Test sırasında açığa çıkan amin seviyesi sebebiyle (7 veya 9 ppm)., ürünleri kullanan kişilerin aldığı riskleri tam olarak nitelendirmek mümkün olmamıştır. Yine de büyük markalar üretimleri sırasında zararlı kimyasallardan

uzak durmalı ve buna bağlı olarak ortaya çıkan amin seviyesi düzenleme seviyelerinin altında kalsa da, kanserojen etkili tüm boyar maddelerin kullanımına son vermelidir.

Page 16: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Çizelge 2. Zara tarafından satışa sunulan iki üründe bulunan O-dianisidin amini seviyesi, üretim ve satış yerleri

Kutu 3.Bazı azoik boyaların ortaya çıkardığı kanserojen aminler

Bazı azoik boyalar, redüktif (indirgeyici) koşullar altındalxi aromatik aminler ortaya çıkaracak şekilde parçalanabilirler. Bu

salınım, vücut içi de dahil olmak üzere bir dizi koşullar altında meydana gelebilir. İndirgenme, bağırsak için ve deri bakterisi

dahil olmak üzere, farklı hücre türlerinde ortaya çıkabilir.lxii,lxiii,lxiv Hepsi olmasa da azoik boyaların meydana getirdiği bazı

aromatik aminlerin kanserojen etkiye sahip olduğu ortaya çıkmıştır.lxv Azoik boyalar, daha sonra indirgenme yoluyla açığa

çıkarılabilen aminler kullanılarak üretilirler. Bu nedenle ticari azoik boya formülasyonlarının, üretimleri sırasında kullanılan artıkları içermesi mümkündür. Dahası bazı kanserojen etkili aminlerin azoik boyaların imalatı için kullanılan diğer aminlerin kalıntıları olduğu tespit edilmiştir. Bu aminler kanserojen etkili amin içeren ticari azoik boya formülasyonlarının

kontaminasyonuna yol açmaktadır.lxvi Bu kaynaklar tekstik ürünleri içerisinde kanserojen etkili aminlerin izlerine

rastlanmasına sebep olabilir.

Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler, 3,3’-dimetoksi benzidin (o-dianisidin) ve diğer türden benzidinlerin kimisi pek çok

organda tümör görünme olasılığını artırarak kanserojen etki yaratabildiğini ortaya çıkarmıştır. lxvii,lxviii,lxix

Benzidin bazlı boyalara maruz kalmanın insanda mesane kanserine sebep olduğuna dair net kanıtlar da bulunmaktadır. Yine de o-dianisidinin tek başına kanserojen etkisi epidemiyolojik araştırmalarla kesin olarak ortaya konmamıştır. Bunun bir

nedeni, insan üzerinde kanserojen etkisi bulunan diğer aminlerle birlikte üretiliyor ve kullanılıyor olmasıdır. lxx

Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC), o-dianisidini insanlar üzerinde kanserojen olma ihtimali taşıyan maddeler

listesine almıştır (2B sınıfı).lxxi Yine benzer şekilde, Amerika Birleşik Devletleri Sağlık ve İnsan Hizmetleri Dairesi, o-

dianisidini ve o-dianisidini metabolize eden boyaları, insan üzerinde kanserojen etkiye sahip olduğu öngörülen maddeler

listesine almıştır.lxxii Avrupa Birliği üyesi ülkeler ve Çin dahil olmak üzere pek çok ülkede, yapılan testler sonucunda

belirlenen sınırların üstündeki yoğunlukta kanserojen aminler üreten boyaları içeren, insan derisiyle doğrudan temasa

Page 17: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

geçecek tekstil AB düzenlemesi, 0-dianisidin de dahil olmak üzere 22 bileşeni, 30 mg/kg sınırlamasıyla listeye almıştır. lxxiii

Çin’deki düzenleme ise 20 mg/kg’lik bir sınırlama koyarak, AB düzenlemesinde yer alan bileşenlerin yanı sıra, iki adet ek

bileşen içerir.lxxiv

Kimyasal tarama – Temel bulgular

Araştırmanın kimyasal tarama evresi, bir bütün olarak tekstil ürünlerindeki geniş bir yelpazede farklı kimyasal

kalıntıların varlığına dikkat çekmektedir. Pek çok markadan satın alınan toplam 63 örnekte bir veya daha fazla kimyasal katkı maddesi saptanmıştır. Bu kimyasalların yoğunlukları ölçülmese de, sonuçlar, bu kimyasal

kalıntıların karmaşık bir düzen halinde tamamlanmış tekstil ürünlerine kalabildiğini göstermiştir. Bu durum muhtemelen kimyasalların üretim sırasında kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Bu kimyasallar tekstil

fabrikaları tarafından atık olarak üretilip dışarı atılabilir veya satış sonrasında yıkandıktan sonar yine zehirli su olarak dışarı bırakılabilir.

İncelenen 63 örnekten 59’unda tespit edilen, en sık rastlanan kimyasal maddenin alkanlxxv olduğu görülmüştür. Alkan biyolojik olarak çözünebilen bir madde olsa da, bazı alkan türleri zehirleyici etki

gösterebilmektedir.lxxvi

12 örnekte rastlanan ikinci en sık görülen bileşim, bazı boyar madde formülasyonlarında

kullanılan, lxxvii yine benzer şekilde biyolojik olarak çözünebilse de su yaşamı üzerinde zehirli ve uzun ömürlü etkiye sahip olduğu bilinen benzil benzoattır.lxxviii

Daha az sayıda örnekte, dört tanesi (benzofenon, 1,1’-bifenil, bütil hidroksi anisol ve benzil naftil eter) su yaşamı üzerinde uzun süreli zehirli veya çok zehirli olarak sınıflandırılan lxxix 13 farklı kimyasal

veya kimyasal grubun varlığı tespit edilmiştir.

Örneklerden bir tanesinin, NFE’ler saptama sınırı altında çıksa da, nonil fenol içerdiği tespit edilmiştir.

Genel bakış: Fotoğraf seçimi ve teste tabi tutulan ürünler

Bir üründe tehlikeli kimyasalların bulunması, o kimyasalların üretim sırasında kullanıldığı ve büyük ihtimalle

üretimdeki atık sularla birlikte yerel su sistemlerine bırakıldığı anlamına gelir. Yine de bazı durumlarda bir ürünün içerdiği kimyasal maddenin seviyesi, ne kadar kullanıldığına veya üretim sırasında atık olarak

bırakıldığına ilişkin bir fikir veremez. Örneğin NFE’ler ürünlerin üretimi sırasında bir veya daha fazla döngü içerisinde yıkanıp atılabilirler ve böylece tamamlanmış üründeki NFE’lerin seviyesi değişim gösterebilir. Bu

nedenle yüksek seviyede NFE’ler kullanılarak üretildiği bir ürünün tamamlanmış hali daha düşük seviyelerde NFE’ler içerebilir.

Bu araştırma sonucunda elde edilen NFE’lerin seviyeleri, bir önceki araştırmada ortaya çıkanlarla örtüşür durumda. Bir önceki araştırmada test edilen ürünlerin %67’sinde 1 ppm üzerinde NFE’lerin varlığı tespit

edilmişken (1 ppm - 27,000 ppm arasında değişen seviyelerde), bu araştırmada ürünlerin %63’ünde seviyeleri 1 ppm – 45,000 ppm arasında değişen NFE’ler tespit edilmiştir (Bkz. Tablo x).

Page 18: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Yine de örneklerin %9’unun NFE yoğunluk seviyesinin 1,000 ppm’den yüksek olduğu tespit edilmiştir. Bir önceki araştırmada örneklerin %3’ünün bu seviyeyi aştığı gözlemlenebilir. Toplamda ise 28 adet ürünün,

yalnızca dar bir yelpazedeki NFE’leri ele alan, Oeko-Tex lxxx tarafından belirlenen ‘’olağan durum’’ limiti olan 100 ppm sınırını ve bazı markaların kendi ürünleri için belirlediği ‘’sınırlı kullanım gerektiren maddeler’’

listesini bile aşan NFE yoğunluğuna sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Örneğin C&Alxxxi 100 ppm’lik bir sınır belirlemişken, Mango, üretimde kullanılan NFE’ler için herhangi bir denetime ihtiyaç duymamaktadır lxxxii.

Greenpeace’in bir önceki araştırması gibi bu araştırma da NFE’lerin veya diğer tehlikeli maddelerin markalar veya fabrikalar için üretim sırasında kullanım veya dışa atım ölçülerini belirlemez. Yine benzer şekilde her

üretim ülkesinde veya o ülkedeki imalat tesisindeki tekstil işleme sırasında kullanılan veya dışa atılan bu zararlı maddelerin ölçüleri hususunda bir öngörü teşkil etmez. Yine de sonuçlar, pek çok uluslararası markanın ev

sahipliği yaptığı ürünlerin imalatı sırasında, özellikle NFE’ler olmak üzere pek çok zararlı kimyasal maddenin küresel tekstil endüstrisi yoluyla dünyanın döt bir yerine ulaştığını net bir şekilde gözler önüne

sermektedir.

Hazır giyim = moda çılgınlığı = daha fazla zehirli madde

Bu araştırma kapsamında incelenen markaların bazısı, müşteri tercihlerine uygun olarak gittikçe kısalan döngüler

çerçevesinde yeni moda akımları yaratan markalardır. 1990’lı yılların başlarından beri birçok marka, tüketicilerin kendilerini daha sıklıkla ziyaret ederek daha fazla ürün almasını sağlayarak karlarını artırma yolları

geliştirmişlerdir. Walmart gibi düşük fiyatlı markaların fiyat politikalarının baskısıyla yüzleşmek zorunda kalan moda markaları, üretim yüklerini Güney Yarımküre’ye yüklemişlerdir.

Zara, H&M, Gap ve Benetton gibi markalar yarı sezonluk moda trendleri sunarak, moda dalgalarını hızlandırmaya odaklanmışlardır. Artık günümüzde, sokak modasını belirleyen pekçok markanın geleneksel

olarak sunduğu 2-4 sezonluk koleksiyonların yerini 6-8 sezonluk koleksiyonlar almıştır.lxxxiii

Bunu gerçekleştirmek adına, tasarımdan tamamlanmış ürüne, koleksiyon parçalarının satışa sunumuna kadar

daha kısa iş dönüş sürelerine ihtiyaç duyulur ve bu sağlanırken temel parçaların üretimi, boyanması ve yaş terbiyesi Uzakdoğu’da tamamlanır.lxxxiv

Bir ürünün üretimi için gereken zamanı en aza indirgemek adına, yeni teknolojik sistemler tedarik zincirindeki tüm parçaları bir araya getirir ve bu durum ‘’tam zamanında üretim’’ olarak tabir edilir.

Hazır giyimin öncülerinden olan Zara, bir ürünü 7 ila 30 gün arasında birleştirebilir ve en çok satılan ürünlerini yalnızca 5 günde yenileyebilir. Bu durum, tedarik zincirlerine sorumsuz üretim uygulamalarına ve çevre ve

işçilik maliyetlerindenlxxxv kısıtlamalara giderek, daha kısa sürede üretim yapmaları için baskı uygulamakla mümkün kılınmıştır. Dünya üzerindeki her bir birey başına yılda 11 parça kıyafete denk gelen, 80 milyar parça

kıyafet üretilmektedir.lxxxvi Yine de bu ürünlerin tüketim oranı dünya üzerinde eşit olarak dağılmamıştır. Örneğin 2011 yılı içerisinde Almanya’da 1 milyar tişört dahil olmak üzere, 5.97 milyar parça kıyafet satın alınmıştır. Bu

da kişi başına 70 parçanın düşmesi demek oluyor.lxxxvii

Page 19: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

İş dönüş süresindeki bu büyük değişimin ana sebebi, bu kıyafetlerin kolaylıkla tüketilebilmesidir. Bazı tüketiciler ünlüleri taklit ederek bir kıyafeti birden fazla giymeyi reddetmektedir. lxxxviii Bu durum kötü kalite ve düşük

fiyatlarla birleşince, kumaş yıllar boyunca dayanabilen bir malzemeden yapılmış da olsa, ‘kullan-at’ zihniyetinin oluşmasına neden olur ve kıyafetlerin yaşam döngüsünü kısaltır.

Bu ‘kullan-at’ kıyafetlerin büyük bir kısmı çöp arıtma tesislerine bırakılır veya yakılır. Almanya’da her sene 1 milyon ton kıyafet çöpe gitmektedir.lxxxix 2010 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde kentsel atığın %5.3’lük

bir kısmını 13.1 milyon ton tekstil ürünü oluşturmuştur.xc Birleşik Krallık’ta ise bu durum yılda 1 milyon ton olarak gözlemlenmiştir.xci

Üretilen, satılan ve cope atılan kıyafetlerin sayısındaki artış, kıyafetlerimizin yaşam döngüleri boyunca insan

hayatı ve çevre üzerinde yarattığı etkiyi gözler önüne sermektedir. Geçtiğimiz on yıl içerisinde insanların satın aldığı kıyafetlerin sayısında müthiş bir artış gözlemlenmektedir. Bugün Birleşik Krallık’ta insanlar, 1980 yılında

satın aldıklarının yaklaşık dört katı daha fazla kıyafet satın almaktadır.xcii Dahası, hazır giyim Kuzey Yarımküre’nin alışılagelmiş tüketim pazarlarının ötesine genişlemektedir. Yılda 850 milyon parça kıyafet üreten

Zara, 2010 yılında Bulgaristan, Kazakistan ve Hindistan’da, 2011 yılında ise Avusturalya, Tayvan, Azerbaycan, Güney Afrika ve Peru’da mağazalar açmıştır.xciii Bir İspanyol markası olan Zara, 2006 yılında Şangay’da açtığı

mağazayla Çin sınırları içerisine de girmiştir. Şu anda Çin’deki 40 farklı şehirde 100’den fazla mağazaya sahip olmanın yanı sıra, sekiz farklı markayla 300 adet Inditex mağazasını işleterek, anavatanı İspanya dışındaki en

büyük dağılımı Çin’de sağlamıştır.xciv

Çevresel Etki

Page 20: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Gittikçe artan miktardaki kıyafet üretimi, kıyafetlerin yaşam döngüleri boyunca çevreye olan etkilerini ağırlaştırmaktadır. Bu etkiler, pamuk gibi liflerin üretimi sırasında yüksek miktarda su ve kimyasal madde

kullanımıyla başlar. Tekstil ürünlerinin boyanmasında da yüksek miktarda su (üretilen ton başına 200 ton su düşmektedir) ve bir kısmı zararlı olan kimyasal madde kullanılır. 10,000 türden fazla boyar madde, kumaş

boyama veya baskılamada kullanılabilir.xcv

Zehirli ve biyobirikimli kimyasallar kullanıldıkça veya doğaya bırakıldıkça, hazır giyim sektörünün çevre

üzerindeki etkisi katlanarak artmaktadır. Bu kirleticiler bırakıldıkları çevrede çökelti ve/veya organizmalar olarak yoğunlaşabilecek kadar uzun süre kalabilir ve uzak mesafelere taşınabilir. Bazıları çok düşük olarak kabul edilen

yoğunluklarda bile büyük hasara sebep olabilir.

İşte bu nedenle kıyafetlerimizde bulunan NFE’ler gibi küçük gibi görünen ancak birikerek artan ve aslında yasal

olan maddeler, dünyanın dört bir yanına yayılabilir ve büyük hasarlar meydana getirebilir. Bu atıklar yalnızca kıyafetlerin üretildiği tesislerden yayılmakla kalmaz, aynı zamanda yıkandıkça su sistemlerine karışan NFE

kalıntıları taşıyan milyarlarca kıyafet yoluyla da yayılabilir.

Kıyafetlerimizi zehirden arındırmanın vakti geldi

Kıyafetlerimizin içerdiği zararlı kimyasalların su kanallarında yarattığı atık sorununa ancak bu maddelerin henüz kaynaktayken kullanımına hızlı ve şeffaf bir şekilde son verilerek çözüm bulunabilir. Greenpeace’in 2011 yılında

yürüttüğü Detox kampanyasından sonra, spor ürünü ve diğer ürünlerin satışını gerçekleştiren bir dizi marka kampanyaya cevap vererekxcvi 1 Ocak 2020 tarihine kadar ürünlerini zararlı maddelerden arındırma sözü verdi. xcvii,xcviii

Bu markalardan altı tanesi –Puma, Nike, Adidas, Li-Ning, H&M ve C&A- sıfır atık politikasına ulaşmak için

yaptıkları bireysel ve kollektif planları geliştirmek ve uygulamak için çalışmalar yürütüyorlarxcix ve sözlerine sadık kalmaları bekleniyor.

Bu ortak yol haritasını geliştirmekte diğer markaların da katılımı bekleniyor. Fakat bu yol haritası, zararlı maddelerin kullanımının sonlandırılması konusunda net zaman çizelgeleri sunmada başarısız oldu. Ayrıca imalat

tesislerinde üretilen zararlı kimyasal atıkların internet üzerinde veya yerel yönetimlerde ifşasına dair bir adım atılacağı konusunda da net bir söz vermiyor.

Ortak yol haritasının gelişim sürecine Levi Straussc ve G-Star Raw ci markaları da katıldı fakat bu markalar, sıfır

atık politikasını benimsediğini iddia eden ve ortak yol haritası oluştururken beliren süreçteki hareketliliğe katılmış olan fakat hiçbir bireysel söz vermemiş, halihazırda hiçbir eylem planı olmayan markalardır. cii Bu

nedenle Levi Strauss ve G Star Raw, Greenpeace’in taleplerine cevap vermediği ve halkı kandırmaya devam ettiği sürece‘’göz boyayıcılar’’ diye nitelendirilmeye devam edecektir.

Bu zararlı kimyasalları kontrol etmek için uygulanan kimyasal yönetim araçları ve sistemlerinin yetersiz olduğu açıkça görülmektedir. Bazı markalar APEO’ların kullanımına ilişkin yasaklamalar getirmiş, bunları uygulamaya

koymak ve kamuoyu bilinci yaratmak amacıyla bazı saptama sınırları ve prosedürler belirlemiş olsa da, sıfır atık politikasında başarıya ulaşmaktan uzak oldukları aşikar.

Page 21: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Yine de gelişme kaydedenler var. Örneğin Greenpeace H&M ürünlerinin içerdiği NFE’leri ortaya çıkardıktan

sonraciii, H&M tedarik zincirindeki tüm NFE’leri temizlemek için araştırmalar yürütme ve harekete geçme sözü verdi. civ

Markaların ‘Detox’ durumları

‘Detox’ olarak nitelendirdiğimiz markalar, sıfır atık politikasını benimseme ve politikayı uygulamaya geçirmek

için bir adım atma sözü vermiş olan markalardır. Uygulama planları halihazırda var olsa da, daha somut adımlara ve bu adımların hızlandırılmasına ihtiyaç duyuyoruz. Örnek vermek gerekirse, Puma, Nika, Adidas ve

Li Ning gibi markaların, önümüzdeki üç ay içerisinde tedarikçilerinden bazılarının sebep olduğu zararlı kimyasal atıkların internet siteleri üzerinden halka açıklanacağı sözünü veren H&M ve C&A’e katılması

gerekmektedir. C&A de dahil olmak üzere bu markalar, NFE’ler gibi zararlı maddelerin kullanımının sonlandırılması konusunda, H&M’in öncülük ettiği gibi, daha net zaman çizelgeleri sunmalıdır.

‘Göz boyayıcılar’ olarak nitelendirdiğimiz markalar, sıfır atık politikasını benimsediğini iddia eden ve ortak yol haritası oluştururken beliren süreçteki hareketliliğe katılmış olan fakat hiçbir bireysel söz vermemiş,

halihazırda hiçbir eylem planı olmayan markalardır. Bu markalara G-Star Raw ve Levi’s örnek olarak gösterilebilir.

Detox tembelleri veya kötü adamlar; sıfır atık politikasına uyma konusunda henüz hiçbir söz içermeyen kimyasal atık yönetimi prensipleri ve programlarına sahip olan markalardır. Bu markalara PVH (Calvin Klein,

Tommy Hilfiger) Marks & Spencer, Mango, ve GAP örnek olarak gösterilebilir. Kötü adamlar diye nitelendirdiklerimiz ise hiçbir kimyasal atık yönetimi bulunmayan veya bulunsa da yetersiz olan, sıfır atık

politikası konusunda hiçbir yükümlülük içermeyen markalardır. Örneğin: Esprit, Metersbonwe ve Victoria’s Secret. Bu markalar, zararlı kimyasallar maddelere olan yaklaşımlarını değiştiren bir Detox politikasını

benimsemelidirler. (Bakınız: Kıyafetlerimizi zehirli kimyasallardan arındırma yolunda atılacak anahtar adımlar).

H&M, C&A, Mango da dahil olmak üzere bu raporda sözü geçen mağazalardan bazılarının kimyasal madde

yönetimi programları, tedarikçilere yönelik protokoller ve Kullanımı Sınırlı Maddeler Listeleri (RSL) bakımından tekstil sektöründe diğerlerinden daha ileride olduğu belirtilmelidir.

Ne yazık ki ihtiyatlılık prensibinin en önemli uygulamalarından biri olan, zararlı maddelerin yönetimindense, kullanımlarının sona erdirilmesini içeren madde, şirketlerin tedarik zinciri işlemlerinde uygulanmamaktadır.

Gerçekte bu zararlı maddelerin ’’güvenli’’ veya ‘’çevreye dost’’ bir seviyede kullanımı ve atık olarak üretilmesi mümkün değildir. Bu maddelerin kullanımından ne kadar erken vazgeçilirse, çevre ve sağlık üzerindeki olumsuz

etkileri de o kadar azalacaktır.

Page 22: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Zararlı maddelerin yalnızca yönetilmesi yetersiz kalırken, cv tekstil ürünlerinde bu zararlı maddelerin kullanımına ilişkin endişelerin gözardı edilmesi de bir o kadar mühim bir olgudur. Bu araştırmada da yer alan sektördeki

birçok marka RSL’lerini ve APEO’ların kullanımını kısıtlayıp kısıtlamadıklarını açıklamamakta ısrarcıdır.

Zara (Indıtex) da bu markalara dahildir. cvi GAP ise RSL’sini tanımladığı halde, bunu kamuoyu ile

paylaşmamaktadır. cvii PVH bir RSL listesine ve yürürlülüğüne sahip olduğunu söylediği halde, her ikisini de gizli tutmaktadır.cviii Daha kötüsü, Esprit, Metersbonwe ve Victoria’s Secret gibi markalar müşterilerine karşı

hiçbir şeffaflık göstermemektedir. Bu markaların internet sayfalarında RSL veya benzeri yürürlülüklere dair hiçbir bilgi bulunamaması, kamuoyu bilinci yaratma konusunda da hiçbir çabalarının olmadığını ortaya

koymaktadır.

Yine de değişim yaratacak bir şeffaflık ilkesi, yalnızca RSL’nin erişime açılması ile sağlanamaz. Her marka,

üretim sırasında kullanılan veya atık olarak üretilen tüm kimyasalların bir kaydını tutumalı ve bu kimyasalların zararlı içerikleri hakkında bilgi sahibi olmak için tümünü bir taramadan geçirmelidir. Bu adımlar, yakın

gelecekte sıfır atık politikasını izlemek için acilen anlaşılabilir bir sektörel kara liste yaratmada büyük önem taşır.

Markalar aynı zamanda, tedarik zincirleri tarafından kullanılan ve atık olarak üretilen zararlı kimyasalların ayrıntılarını ifşa etmeli ve bu konuda hassas olan kesimleri düşünerek hazırladığı bu ayrıntıları daima

güncellemelidir. Bu her kimyasal maddeyi ayrıntılı bir şekilde inceleme altına alan açıklama sayesinde, yereldeki topluluklar her markanın sahadaki uygulamalarını denetleyebilir ve yine bu sayede markaların ve tedarikçilerinin

halka ve çalışanlarına hesap verebilir olmasını ve yerel su kirliliği hakkında bir bilinç yaratılmasını sağlayabilir

Markalardan gelen açıklamalar

Bu raporda sözü geçen markalardan birçoğu, güvenilirlikleri sorgulamaya açık olan sürdürülebilirlik veya Şirket ve Sosyal Sorumluluk programları uygulamaktadır. Aşağıda bu markaların yaptıkları açıklamalardan örnekler sunulmuştur.

Zara (Inditex): ‘’Inditex tüm etkinliklerini etik ve sorumluluk sahibi bir bakış açısı ile gerçekleştirir. Bu etkinlikler, ürünlerin sağlıklı ve güvenli olmasından, tedarik zincirinin denetimini sağlamaya ve toplum ile markamızın etkinlikleri arasındaki iletişime kadar çeşitlilik gösterir. Inditex’in tüm ürünleri çevreye duyarlı, sağlıklı ve güvenlidir. En katı uluslararası standartları uygulayan Inditex, ürünlerinin en yüksek sağlık, güvenlik ve etik standartlarına uyum sağladığının güvencesini verir.’’cix

Levi’s (Levi Strauss & Co): “Ürünlerimizi üretmeden, şirketimizi yönetme şeklimize kadar her alanda çevreye saygı duyuyoruz. Müşterilerimizin bizden beklentisi, çalışanlarımızın talepleri ve gezegenimizin gerektirdiği budur.’’ Chip Bergh, Levi Strauss & Co. Başkanı ve CEO’sucx

Calvin Klein & Tommy Hilfiger (PVH): Gerçekleştirdiğimiz işlerin tümünün sürdürülebilir olmasına önem veriyoruz ve çevre üzerindeki etkimizi en aza indirgeme sorumluluğunun bilincindeyiz.Yaptığımız işin, gezegenimizin sınırlı kaynaklarına bağlı olduğunu biliyoruz ve çevresel sorunlarla başa çıkmak adına doğaya karşı koruyucu ve sorumluluk sahibi bir bakış açısı ile işimizi yapmaya kararlıyız.”cxi

Esprit: ‘’Bir moda markası olarak, doğa dostu malzeme kullanımından tutun, sürdürülebilirlik değerleri çerçevesinde tasarım yapmaya, duyarlı müşterilerimize sunmak üzere sorumluluk sahibi prensiplerle üretmeye kadar, tüm çalışma alanlarımızda kurumsal bir bilince sahibiz. Daha yeşil bir geleceğin temellerini atarak üretim yapmak ve bu endüstri içerisinde sürdürülebilirliğin gelişiminde öncü rol oynamak en büyük hedeflerimiz arasındadır.’’

Mr Ronald Van Der Vis, Genel Direktör ve Grup CEO’sucxii

Page 23: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

GAP: “Gap Inc olarak ürün güvenilirliğine büyük önem veriyoruz. Müşterilerimizin güvenliğini hiçbir şekilde tehlikeye atmayacak ürünler tasarlamaya ve satmaya çabalıyoruz.”cxiii

GAP’a ait kot ürünler üzerlerinde ‘Temiz Su’ logosu bulundurmaktadır. Bu logo, Gap Inc’in atık su yönetimi programını temsil etmektedir.cxiv

Mango (Mango Grup):“Mango bünyesinde her zaman ürünlerimizi pazarladığımız farklı ülkelerin zararlı maddeler konusundaki düzenlemelerine uyum gösterdik. Fakat düzenlemelerin ötesinde, çevreyi ve birey sağlığını korumaya kendimizi adamış bulunuyoruz. İşte bu nedenle, bu projenin başlangıcından itibaren, kanunlara katiyen uymanın da ötesine geçerek pek çok önemli adım attık.’’cxv

Mango, Tekstil Teknolojileri Enstitüsü (AITEX) tarafından verilen ‘’Yeşil Üretim’’ sertifikasına sahiptir. Bu sertifika, ürünlerin uluslararası zararlı madde standardına (Oeko-Tex Standard100) uyum sağladığının göstergesidir.cxvi

Metersbonwe: Şirket, çevre korumayı sürdürülebilir gelişim stratejisi içerisinde önemli bir noktaya koymakla beraber, çevreye karşı sorumluluk duygusu taşıyor ve kaynak kullanım oranını azaltırken, atık yönetimini güçlendiriyor. Şirket, uluslararası standart sistemine uyum sağlayarak, çevre koruma ve sürdürülebilir kalkınma stratejisine büyük önem veriyor.cxvii

Marks & Spencer: “En başından beri iklim değişikliğiyle mücadele, atıkların en aza indirgenmesi, sürdürülebilir malzeme kullanımı, etik ticaret ve daha sağlıklı yaşam sürme konularında müşterilerimiz ve tedarikçilerimizle iş birliği içerisinde çalışıyoruz. Bizden beklenen her zaman bu olmuştur. Yaptığımız şeyin doğruluğuna güveniyoruz ve başka türlü bir çalışma prensibinin varlığına inanmıyoruz.’’cxviii

C&A:“ Kurumsal sosyal sorumluluk prensibimizin en önemli kısımlarından biri su yönetimidir ve zararlı kimyasalların yarattığı atıklara son verilmesi gerekliliğinin farkındayız.’’ C&A Sıfır Atık Prensibi’nin tanıtımı cxix

Victoria’s Secret (Limited Brands):“Biz, yer aldığımız endüstri, tüketicilerimiz ve dünyamız için doğru olanı yapmaya inanıyoruz. Bu durumun gerektirdiklerinden biri de, yaptığımız işe çevreye saygılı bir biçimde yön vermektir. Bu sebeple çevre üzerinde yarattığımız etkinin en aza indirgenmesi için çalışmalar yürütüyoruz.”cxx

Sonuç ve Tavsiyeler

Bu araştırma, geniş bir yelpazedeki farklı tekstil ürünlerinin içerdiği bir dizi zehirli kimyasalın varlığını ortaya koymuştur. Bu maddeler, ürünün üretiminde kullanılan malzemeler yoluyla kasten veya bu maddelerin üretim

sırasında kullanımlarından doğan istenmeyen artıklar olarak karşımıza çıkar.

Sonuç olarak, zararlı maddeler ürünlerin yaşam döngüsünün herhangi bir evresinde dışa salınabilir. Bu atıkların

gideceği ilk yer muhtemelen su yolları olacağından, korunması gereken ilk alanlar buralardır. Bu atıklar yerel üretim tesislerinde ortaya çıkabileceği gibi, kimyasal madde içeren ürünlerin satın alınmasından sonra yıkama

suyuyla da su sistemlerine karışabilir. Hazır giyim çılgınlığının sebep olduğu imal edilen ve satılan ürün sayısındaki artış, zehirli, kalıcı ve biyobirikimli kimyasalların yarattığı kirlilik sorununu ortaya koymaktadır.

Şeffaflık – Markaların sorumluluğu

Page 24: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Sıfır atık sözünü tutmada markalara büyük görevler düşüyor. Moda zincirinin sonunda yer alan insanlar, kıyafetlerin yapımında kullanılan zararlı kimyasallar konusunda şeffaflık sergilemeli ve yine aynı şekilde bu

maddelerin ne kadarının doğaya bırakıldığı konusunda da açık sözlü olmalıdır. Özellikle imalat tesislerinin yakınlarında oturan insanlar, bu fabrikaların bıraktığı atıklar konusunda bilgi sahibi olma hakkına sahiptir.

Bir veya daha fazla zararlı madde içerdiği tespit edilen her bir ürünün ardında, bu maddelerin ne kadarını doğaya saldığı bilinmeyen bir tesis yatıyor. İlgili markalar şu soruları sormakla işe başlamalıdır: Bu tesisler nerede

konumlanmış? Hangi zararlı kimyasal maddeler kullanılıyor ve doğaya bırakılıyor? Miktarları nelerdir?

Arınma: Sıfır atık politikasına giden yoldaki ilk adım

Modaya öncülük eden markalar, küresel aktörler olarak, ürünlerini zararlı maddelerden arındırarak ve tedarik zincirlerinin uygulamalarında değişime gitmesini sağlayarak küresel çözümler üretme fırsatına sahipler. Böyle

bir değişime öncülük etmenin gerekliliği olarak, bu markaların 1 Ocak 2020 yılına kadar zehirli kimyasal atıkların sıfıra indirgenmesi sözünü vermesi gerekmektedir. Bu söz, durumun aciliyetine uygun düşen, zararlı

maddelerin kullanımına hızla son verilmesini içeren programları kapsamak zorundadır. Markalar aynı zamanda APE’ler gibi zararlı maddelerin kullanımının tamamen sonlandırılması konusunda daha net zaman çizelgeleri

sunmalıdır. Bu durum tedarik zincirine önemli bir sinyal verecek ve kimyasal ürün üreticilerini zararlı olmayan alternatifler tedarik etmeye tesvik edecektir. Formülasyonda, ürünlerde ve atık kollarında yer alan kimyasalların

tespitinde kullanılan metodlar için daha düşük saptama seviyeleri belirlemek ve zararlı madde kullanım sınırlarının daha iyi uygulanmasını sağlamak da önemli rol oynamaktadır.

Her ne kadar yararlı da olsa, ürün içerisindeki seviyelere odaklanmak, imalat tesisindeki salınımların en aza indirgenmesi ve sonlandırılması konusunda yeterli olmayacaktır. Zararlı maddelerin tedarikçiler tarafından

kullanımı, yerel halkın atıkların içeriği konusunda bilgi sahibi olmasını sağlayacak şeffaflık mekanizmalarının sağlanmasıyla, daha dikkatli incelemelere tabi tutulmalıdır.

İşte bu sebeplerden ötürü, sıfır atık politikasına uyum sağlayacağını taahhüt eden markalar bu sözlerini güvence altına alacak şekilde harekete geçmeli ve vermiş oldukları sözün hayata geçirilmesi için gerekli uygulamaları

benimsemelidir. Bunu öncelikle bazı zararlı maddelerin kullanımının tamamen sonlandırılması konusunda daha net zaman çizelgeleri sunarak ve daha sonra tekstil imalatçıları tarafından kullanılan ve atık olarak üretilen

kimyasallar konusunda güvenilir bir şeffaflık ilkesi benimseyerek yapabilirler.

Sıfır atık uygulamasına yaklaştıkça, zehirli kimyasalların kullanımına son verici nitelikteki planların önemi daha

fazla ön plana çıkmaktadır. Bu bağlamda Greenpeace, bazı zararlı kimyasal maddelerin kullanımına dikkat çekmektedir.cxxi

Diğer markalar da ölçülebilen sonuçlara götürecek programlar geliştirerek ve zararlı kimyasallardan arınacaklarına yönelik taahhütte bulunarak Detox kampanyasına katılmalıdır. Gerekli bütünlüğü sağlayan

taahhütler, şeffaflık içerecek ve devamlılık gösterecektir.

Bu durumda tedarikçilere de büyük pay düşmektedir. Tedarikçiler üretim sırasında kullanılan veya atık olarak

üretilen tüm kimyasalların bir kaydını tutumalı ve bu kimyasalların zararlı içerikleri hakkında bilgi sahibi olmak için tümünü bir taramadan geçirmelidir. Tedarikçiler, markalar ve yerel topluluklar arasında bir bilgi şeffaflığının

varlığı, zararlı kimyasal maddelerin yerlerini daha güvenli alternatif yollarla değiştirmede büyük önem taşımaktadır.

Page 25: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Son olarak, giyim sektöründeki zararlı kimyasal madde kullanımında bulundukları yerden haberdar olmayan markalar kendi ürünlerinde ve tedarikçilerinin bu ürünleri üretim işlemleri sırasında kullanılan zararlı

kimyasallarla ilgili acilen sorumluluk almalı ve harekete geçmelidir. Sorun hakkında bilgisizlik bahane olarak kabul edilemez.

Kıyafetlerimizi zehirli kimyasallardan arındırma yolunda atılacak temel adımlar

Sularımızın zararlı kimyasallar tarafından kirletilmesine bir son vermek için tüm markalar:

1 Ocak 2020 yılına kadar zehirli kimyasal atıkların tüm ürünleri ve küresel tedarik zincirleri dahilinde

sıfıra indirgenmesi taahhütünü vermesi gerekmektedir.

Gerçekleştirilebilir bir taahhütün gerekliliği olarak üç temel prensip benimsenmelidir: önlem almacxxii,

zararlı kimyasallardan kapsamlı ve eksiksiz bir şekilde arınmacxxiii ve bilgi edinme hakkıcxxiv.

Söylenenlerle yapılanların birbirini tutması için, tüm markaların:

Önümüzdeki birkaç ay içerisinde, özellikle yerel/ulusal halkla (örneğin kamuoyu bilgilendirme platformlarından yararlanarakcxxv) belirli aralıklarla (yılda en az bir kez olmak üzere) üretim tesislerinde

hala kullanılmakta olan kimyasalların yarattığı atıklar hakkında bilgi paylaşımı sağlama sözünü vermesi,

APE’ler gibi zararlı maddelerin kullanımının tamamen sonlandırılması konusunda daha net zaman çizelgeleri sunması beklenmektedir.

Hükümetlere düşen görevler

Greenpeace, bir üretim döngüsü içerisinde tüm zararlı kimyasallardan arınmak için hükümetlerin zararlı kimyasalların üretimini, kullanımını ve dolayısıyla atık olarak çıkarılmasını engelleyen düzenleyici bir

yaklaşımı içeren, ihtiyat prensibine dayalı siyasi bir ‘sıfır atık’ yükümlülüğünü benimsemesini talep ediyor. Bu yaklaşım temelinde, zararlı kimyasalların daha güvenli alternatiflerle yer değiştirmesi anlamına gelen ve bu

tür zararlı maddelerin kullanımını durdurarak gelişme kaydedebilmek adına üretici sorumluluğunu da içeren bir değişim prensibine yer vermelidir.

Bu süreçte atılacak en önemli adımlardan biri olarak güncellenmeye açık olan bir zararlı kimyasal madde listesi

düzenlenmelidir. Bu liste halk tarafından erişilebilen, atık kaynaklı emisyonlar ve zararlı maddelerin sebep olduğu hasarlar bakımından bir veri kaydına sahip olmalıdır.

Hükümetler, aşağıdaki maddeleri gerçekleştirmek adına kapsamlı bir kimyasal yönetim prensibi ve düzenlemeleri benimsemelidir:

• Herkes için fırsat eşitliği sağlamalı ve tekstil ürünlerinde kullanılan zararlı kimyasalların pek çoğu başka sektörlerde de kullanıldığından, markaları eylemlerini tüm sektöre ve ötesine taşımaya teşvik etmeli.

• Zararlı kimyasalların sürdürülebilir bir toplumda yeri olmadığına dikkat çekerek, endüstrilere yeni bir yol göstermeli. Bu sayede daha güvenli alternatiflerin kullanılması teşvik edilecektir.

• Özellikle Güney Yarımküre’de olmak üzere, çevre, insan sağlığı ve yaşam alanları üstünde ciddi etkileri

Page 26: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

olan ve temizlenmesi gerekebilecek atıkların bırakılmasını engellemeli.

Bize düşen görev

Bu raporda, tekstil ürünlerinde zararlı kimyasalların kullanımıyla başlayan kirlilik zincirinde geri planda kalan tüketicilerin rolüne de vurgu yapılmaktadır. Dünyanın neresinde olursa olsun, zararlı kimyasallar içeren giyim ürünlerinin tüketiciler tarafından satın alınıp yıkandıklarında bu zararlı maddeleri çevreye salması kaçınılmazdır.

Dünya vatandaşları olarak bizim yapabileceklerimiz şunlardır:

• Nadiren yeni kıyafet satın alın, mümkünse ikinci el kıyafet almaya özen gösterin. Kıyafet dolabımız için eski parçaları kullanarak yeni ürünler üretebilir, hatta arkadaşlarımızla kıyafet takası yapabiliriz.

• Markaların gezegenimiz ve üzerindeki insanları düşünerek sorumluluk sahibi politikalar geliştirmesi için harekete geçin. Şirketlerin doğru tercihler yapmasına ve gelecek nesilleri korumak adına harekete geçmesine hiç bugünkü kadar ihtiyaç duyulmamıştı. Markaların aynı zamanda APE’ler gibi zararlı maddelerin kullanımının tamamen sonlandırılması konusunda daha net zaman çizelgeleri sunmaları talep edilmelidir.

• Zararlı kimyasallar içeren ürünlerin satışının ve ithalatının sınırlandırılması için hükümetlerin harekete geçmesini talep edin.

Detox Kampanyası ile ilgili gelişmeleri takip etmek için Greenpeace bültenine abone olun ve gerçekleştireceğimiz toplu etkinliklerde yer alarak zehirden arınmış bir gelecek yaratmak için harekete geçin.

Dünya vatandaşları ve tüketiciler olarak bizler, değişim yaratma yolunda sahip olduğumuz gücü kullanabiliriz. Birlikte hareket ederek, hükümetlerin ve markaların nehirlerimizi, kıyafetlerimizi ve tabi ki geleceğimizi

zehirden arındırmasını talep edebiliriz. Zehirli maddelerden arınmış bir dünya hayal değil, bunu mümkün kılabiliriz. Bu dünyayı birlikte yaratabiliriz: www.greenpeace.org/detox

Page 27: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

i Dört örnekte tespit edilen endi �e verici ftalatlar � unlard �r: DEHP ve DINP, ve örneklerin bir tanesinde bulunan BBP. DEHP ve BBP üreme sistemi üzerinde toksik etkiye sahiptir ve REACH düzenlemesi kapsam�nda yüksek önem arz eden maddeler listesine al �nm � � t �r. DINP ise yüksek dozda zehirlidir ve hormon aksat �c � etkiye sahiptir.

ii Aminler, azoik boyar maddelerin üretiminde kullan �lmaktad �r ve kimyasal olarak parçaland �klar �nda aç � � a ç �kabilirler. Örneklerde rastlanan aminlerin insan üzerinde kanserojen etkisi bulunur ve kullan �mlar �na di � er kanser yap �c � aminlerle birlikte AB ve di � er pek çok bölgede düzenleme getirilmi � tir. Bu örneklerde bulunan seviyeler bu düzenleyici s �n �rlar �n en kat �s �n �n da alt �nda yer alsa da, zehirli içeri � i sebebiyle böyle bir kanserojen maddenin tespit edilebilir varl � � � endi �e vericidir.

iii Bu ara � t � rma, Greenpeace taraf �ndan yürütülen, tekstil endüstrisinde kullan �lan zararl � maddelerin at �klar �n � ve büyük markalar taraf �ndan sat �lan ürünlerin içerdi � i toksik maddeleri inceleyen üç ara � t � rman �n ikincisidir. Teste tabi tutulan ürünlerin 3/2’sine denk gelen 78 adet üründe NFE’lerin varl � � � tespit edilmi � tir. Bu durumda bu maddelerin at �klar �n �n su yollar �na b �rak �lmas � kaç �n � lmazd �r.

iv Baz � ülkeler NFE’lerin endüstriler içinde kullan �m � konusunda s �n �rland �rmalar koymu � tur ve bu s �n �rland �rmalar yakla � � k 20 y �ld �r mevcuttur. NFE at � � � içeren ürünlerin sat � � � n � s �n �rland �ran herhangi bir düzenleme bulunmasa da, Avrupa Birli � i ülkeleri içerisinde gerekli ölçütlerin haz �rlanmas �na halihaz �rda devam edilmektedir. NFE’ler bir kez do �aya b �rak �ld � � � nda, kal �c � ve biyobirikimli oldu �u bilinen, hormon aksat �c � özellikli, zehirli bir madde olan nonil fenol olarak çözülür.

v ppm = her milyondaki partikül miktar �

Page 28: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

vi Farkl � yo �unluklarda NFE içeren örneklere dair bir özet, TEKN �K NOT k �sm �nda verilmi � tir.

vii Oxfam (2004). Trading away our rights: women working in global supply chains. http://www.offsetwarehouse.com/data/files/resources/taor.pdf. 4 Eylül 2012

viii Siegle, Lucy (2011). To Die For: is Fashion Wearing out the World? Fourth Estate

ix Bu ara � t � rma, Greenpeace taraf �ndan yürütülen, tekstil endüstrisinde kullan �lan zararl � maddelerin at �klar �n � ve büyük markalar taraf �ndan sat �lan ürünlerin içerdi � i toksik maddeleri inceleyen üç ara � t � rman �n ikincisidir. Teste tabi tutulan ürünlerin 3/2’sine denk gelen 78 adet üründe NFE’lerin varl � � � tespit edilmi � tir. Bu durumda bu maddelerin at �klar �n �n su yollar �na b �rak �lmas � kaç �n � lmazd �r.

Page 29: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

x Daha önceki ara � t � rmalar hakk �nda ayr �nt � l � bilgi için bkz: www.greenpeace.org/detox

xi Greenpeace (2011b). Dirty Laundry. Unraveling the corporate connections to toxic water pollution in China. Greenpeace International, 2011. http://www. greenpeace.org/dirtylaundryreport

xii Greenpeace (2012). Dirty Laundry: Reloaded How big brands are making consumers unwitting accomplices in the toxic water cycle. Greenpeace International, 2012.http://www.greenpeace.org/international/en/publications/Campaign-reports/Toxics-reports/Dirty-Laundry-Reloaded

xiii ENDs (2012a). K �yafet ithalat �ndaki kimyasallar su yollar �na zarar verebilir. ENDS Raporut 451, 29 A �ustos 2012, syf. 19, Birle � ik Krall �k Çevre Ajans � taraf �ndan yürütülen, 2012 y �l �n �n sonunda bas �lmas � beklenen yeni bir ara � t � rman �n raporu. Bu ara � t � rma kapsam �nda incelenen 100 adet pamuk pantolon örne � inin 29’ü, 1,800 ppm’ye kadar ç �kabilen seviyelerde NFE içermektedir.

Page 30: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

xiv Greenpeace International, yanl �zca orijinal marka ürünlerinin incelenmesini hedef alan bir sistem uygulam � � t �r. Ulusal ve bölgesel Greenpeace ofislerinde çal � � an kampanyac �lardan yaln �zca orijinal ürünler sat �n almalar � istenmi � tir. Bu durum, markan �n internet sayfas �n � ziyaret ederek yetkili sat �c � lar � tespit etme görevini de içermi � tir. Ürünün orijinalli � inden emin olunmad � � � nda, markalardan yetkili sat �c � lar �n �n bulundu �u yerler hakk �nda yaz �l � onay almak, ürünlerin sat �ld � � � ma �azalar �n foto � raf lar �n � çekmek ve sat �n al �nan ürüne ait faturay �/etiketleri saklamak gibi faaliyetleri içeren yollara gidilmi � tir.

xv � zlenen yöntembilimin ayr �nt �l � tan �m � için bkz: TEKN �K RAPOR

xvi ppm = her milyondaki partikül miktar �

xvii Farkl � yo �unluklarda NFE içeren örneklere dair bir özet, TEKN �K NOT k �sm �nda verilmi � tir.

xviii Örnek kodu: TX12041

Page 31: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

xix Örnek:1992’de düzenlenen (günümüzde OSPAR Komisyonu’nun parças � olan) Paris Komisyonu taraf �ndan onaylanan tavsiye karar �, 1995 y �l �na kadar ev içi, 2000 y �l �na kadarsa endüstriyel temizlik maddelerinden NFE’lerin ç �kar �lmas �n � öngörmü � tür.

PARCOM (1992).PARCOM Recommendation 92/8 on nonylphenolethoxylates, OSPAR Convention for the Protection of the Marine Environment of the North-East Atlantic, OSPAR Commission, London: 1 p. OSPAR (1998). OSPAR Strategy with Regard to Hazardous Substances, OSPAR Convention for the Protection of the Marine Environment of the North-East Atlantic, OSPAR 98/14/1 Annex 34EU (2001). Decision No 2455/2001/EC of the European Parliament and of the Council of 20 November 2001 establishing the List of Priority Substances in the field of Water Policy and amending Directive 2000/60/EC, Official Journal L 249, 17/09/2002: 27-30

xx� sveç hükümeti yak �n zamanda, nonil fenol veya NFE’ler içeren tekstil ve deri ürünlerinin Avrupa Birli � i içerisinde sat � � � na

ili � kin s �n �rlamalar getirme önerisi sunaca � � na dair bir bildiri yay �nlam � � t �r. (ECHA 2011) :ECHA (2011).Registry of intentions for Annex XV dossiers. Notification of intention to propose restriction on the placing of the market of textile and leather articles containing nonylphenol (NP) or nonylphenolethoxylates (NPEO), submitted by Sweden on 2 September 2011 to the European Chemicals Agency (ECHA). http://echa.europa.eu/web/guest/registry-of-current-restriction-proposal-intentions

xxiOSPAR (2004).Nonylphenol/nonylphenolethoxylates, OSPAR Priority Substances Series 2001, updated 2004, OSPAR

Convention for the Protection of the Marine Environment of the North-East Atlantic, OSPAR Commission, London, ISBN 0-946956-79-0: 20 pp. http://www.ospar.org/documents/dbase/publications/p00136_BD%20on%20nonylphenol.pdf

Page 32: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

xxiiPARCOM (1992) op cit.

OSPAR (1998) op cit.

xxiiiJobling et al (1995) op cit; Jobling et al (1996) op cit.

xxivOSPAR (2004) op cit.

xxvLopez-Espinosa MJ, Freire C, Arrebola JP, Navea N, Taoufiki J, Fernandez MF, Ballesteros O, Prada R & Olea N (2009).

Nonylphenol and octylphenol in adipose tissue of women in southern Spain. Chemosphere 76(6): 847-852

xxviOSPAR (1998) op cit.

Page 33: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

xxviiEU (2001)op cit.

xxviiiEU (2003). Directive 2003/53/EC of the European Parliament and of the Council of 18 June 2003, amending for the 26th time

Council Directive 76/769/EEC relating to restrictions on the marketing and use of certain dangerous substances and preparations (nonylphenol, nonylphenolethoxylate and cement), now entry number 46 of annex 17 of COMMISSION REGULATION (EC) No 552/2009 of 22 June 2009 amending Regulation (EC) No 1907/2006 of the European Parliament and of the Council on the Registration, Evaluation, Authorisation and Restriction of Chemicals (REACH) as regards Annex XVII. Official Journal L 164. 26.6.2009: 7-31

xxixMEP (2011). List of Toxic Chemicals Severely Restricted for Import and Export in China Ministry of Environmental Protection

(MEP), The People’s Republic of China, 2011. http://www.crc-mep.org.cn/news/NEWS_DP.aspx?TitID=267&T0=10000&LanguageType=CH&Sub=125

xxx

Teknoloji geli � tikçe, tekstil ürünlerindeki 3 mg/kg (ppm)’lik saptama s �n �r � dü �ü � gösterebilir.

Page 34: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

xxxi

Fierens et al.2012, op cit.

xxxii

Fasano E, Bono-Blay F, Cirillo T, Montuori P &Lacorte S (2012). Migration of phthalates, alkylphenols, bisphenol A and di(2-ethylhexyl)adipate from food packaging. Food Control27( 1): 132-138

xxxiii

Jenke DR, Story J &Lalani R (2006). Extractables/leachables from plastic tubing used in product manufacturing. International Journal of Pharmaceutics 315( 1–2): 75-92

xxxiv

Ferri M, Chiellini F, Pili G, Grimaldi L, Florio ET, Pili S, Cucci F &Latini G (2012). Di-(2-ethylhexyl)-phthalate migration from irradiated poly(vinyl chloride) blood bags for graft-vs-host disease prevention. International Journal of Pharmaceutics430( 1–2):Syf 86-88

xxxv

Langer S, Weschler CJ, Fischer A, Bekö G, Toftum L & Clausen G (2010). Phthalate and PAH concentrations in dust collected from Danish homes and daycarecenters. Atmospheric Environment 44(19):2294-2301

Page 35: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

xxxvi

Otake T, Yoshinaga J & Yanagisawa Y (2001). Analysis of organic esters of plasticizer in indoor air by GC-MS and GC-FPD. Environmental Science and Technology 35(15): 3099-3102

xxxvii

Butte W &Heinzow B (2002). Pollutants in house dust as indicators of indoor contamination. Reviews in Environmental Contamination and Toxicology 175: 1-46

xxxviii

Fromme H, Lahrz T, Piloty M, Gebhart H, Oddoy A &Rüden H (2004). Occurrence of phthalates and musk fragrances in indoor air and dust from apartments and kindergartens in Berlin (Germany). Indoor Air 14 (3): 188-195

xxxix

Abb M, Heinrich T, Sorkau E & Lorenz W (2009). Phthalates in house dust. Environment International 35(6): 965-970

Page 36: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

xl

Liu H, Liang Y, Zhang D, Wang C, Liang H &Cai H (2010). Impact of MSW landfill on the environmental contamination of phthalate esters.Waste Management30(8–9):1569-1576

xli

Koch HM, Preuss R &Angerer J (2006). Di(2-ethylhexyl)phthalate (DEHP): human metabolism and internal exposure—an update and latest results. Int. J. Androl. 29: 155–165

xlii

Dalgaard M, Nellemann C, Lam HR, Sorensen IK & Ladefoged O (2001). The acute effects of mono(2-ethylhexyl)phthalate (MEHP) on testes of prepubertalWistar rats. Toxicology Letters 122: 69-79

xliii

Farkl � türlerden ftalatlar �n sa � l �k üzerindeki etkisi hakk �nda ayr �nt � l � bilgi için bkz: Teknik Not.

xliv

Howdeshell KL, Wilson VS, Furr J, Lambright CR, Rider CV, Blystone CR, Hotchkiss AK & Gray Jr LE (2008). A mixture of five

Page 37: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

phthalate esters inhibits fetal testicular testosterone production in the Sprague Dawley rat in a cumulative dose additive manner. Toxicol. Sci. 105: 153–165

xlv

Lin H, Ge R-S, Chen G-R, Hu G-X, Dong L, Lian Q-Q, Hardy DO, Sottas CM, Li X-K & Hardy MP (2008). Involvement of testicular growth factors in fetalLeydig cell aggregation after exposure to phthalate in utero. Proc. Natl Acad. Sci. USA 105(20): 7218–7222

xlvi

Lovekamp-Swan T & Davis BJ (2003).Mechanisms of phthalate ester toxicity in the female reproductive system. Environmental Health Perspectives 111(2): 139-145

xlvii

Grande SW, Andrade AJ, Talsness CE, Grote K &Chahoud I (2006). A dose–response study following in utero and lactational exposure to di(2-ethylhexyl)phthalate: effects on female rat reproductive development. Toxicol. Sci. 91: 247–254

xlviii

Gray Jr LE, Laskey J &Ostby J (2006). Chronic di-n-butyl phthalate exposure in rats reduces fertility and alters ovarian function during pregnancy in female Long Evans hooded rats. Toxicol. Sci. 93: 189–195

Page 38: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

xlix

Ema & Miyawaki (2002), Mylchreest et al. (2002), Aso et al. (2005), op cit.

l

Environmental Health Perspectives 108(10): 979-982Boberg J, Christiansen S, Axelstad M, Kledal TS, Vinggaard AM, Dalgaard M, Nellemann C & Hass U (2011). Reproductive and behavioral effects of diisononyl phthalate (DiNP) in perinatally exposed rats. Reproductive Toxicology31( 2): 200-209

li

EC (2005). Directive 2005/84/EC of the European Parliament and of the Council of 14 December 2005 amending for the 22nd time Council Directive 76/769/EEC on the approximation of the laws, regulations and administrative provisions of the Member States relating to restrictions on the marketing and use of certain dangerous substances and preparations (phthalates in toys and childcare articles). Official Journal of the European Communities L344, 27.12.2005: 40-43 http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2005:344:0040:0043:EN

lii

ECHA (2010) Candidate List of Substances of Very High Concern for Authorisation, publ. European Chemicals Agency (ECHA), 13.01.2010 http://www.precidip.com/data/files/pdf/Candidate_List_of_Substances_of_Very_High_Concern_for_authorisation.pdf (23.08.2012)

Page 39: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

liii

EU (2008). Directive 2008/105/EC of the European Parliament and of the Council of 16 December 2008 on environmental quality standards in the field of water policy, amending and subsequently repealing Council Directives 82/176/EEC, 83/513/EEC, 84/156/EEC, 84/491/EEC, 86/280/EEC and amending Directive 2000/60/EC of the European Parliament and of the Council. Official Journal of the European Union L 348:84-97

liv

OSPAR (1998) op cit.

lv

DMOE (2012). Danimarka Çevre Bakanl � � � , tüketicileri tehlikeli ftalatlardan koruyor. 23 A �ustos 2012’de yay �nlanan bildiri için:, http://www.mim.dk/Nyheder/20120823_ftalater.htm (Danca)

lvi

Avrupa Parlamentosu ve 19 Temmuz 2002 tarihli Konseyi EU (2002) 2002/61/EC Direktifi taraf �ndan 19 kez de � i � t irilen, baz � tehlikeli maddelerin ve azoik boyalar �n kullan �m � ve pazarlanmas �na getirilen s �n �rlamalara ili � kin 76/769/EEC Konsey Direktifi

[http://eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriServ.do?uri=OJ:L:2002:243:0015:0018:EN:PDF]

Page 40: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

lvii

SAPRC (2012). GB18401-2010, Tekstil ürünleri için ulusal genel güvenlik teknik kodu. Çin Halk Cumhuriyeti Kalite Kontrol, Gözetim ve Ayr �klama Genel Yönetimi General Administration of Quality Supervision, Inspection and Quarantine of the People's Republic of China, Standardisation Administration of the People's Republic of China (SAPRC)

lviii

Bu salınım, vücut içi de dahil olmak üzere bir dizi koşullar altında meydana gelebilir. İndirgenme, bağırsak için ve deri bakterisi dahil olmak üzere, farklı hücre türlerinde ortaya çıkabilir. Bkz:Golka K, Kopps S &Myslak ZW (2004). Carcinogenicity of azo colorants: influence of solubility and bioavailability. Toxicology Letters 151(1): 203-210Rafi F, Hall JD, Cerniglia CE (1997). Mutagenicity of azo dyes used in foods, drugs and cosmetics before and after reduction by Clostridium species from the human intestinal tract. Food and Chemical Toxicology 35(9): 897-901IARC (2008). International Agency for Research on Cancer (IARC) monographs on the evaluation of the carcinogenic risk of chemicals to humans. Volume 99; Some Aromatic Amines, Organic Dyes, and Related Exposures.http://monographs. iarc .fr/ENG/Monographs/ vol99 /mono99.pdf

lix

Özellikle test � a rtlar � alt �nda belirli bir seviyenin üstünde at �k sal �m �na sebep olan azoik boyalara ili � kin düzenlemeler EU (2002) op cit.

lx

SAPRC (2012) op ed.

lxi

Aminler, azoik boyar maddelerin üretiminde kullan �lmaktad �r ve kimyasal olarak parçaland �klar �nda aç � � a ç �kabilirler.

Page 41: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

lxii

Golka K, Kopps S, Myslak ZW (2004) op cit.

lxiii

Rafi F, Hall JD &Cerniglia CE (1997) op cit.

lxiv

IARC (2008) op cit.

lxv

IARC (1987). Overall Evaluations of Carcinogenicity: An Updating of IARC Monographs Volumes 1 to 42, supplement 7. International Agency for Research on Cancer (IARC). http://monographs.iarc.fr/ENG/Monographs/suppl7/index.phpIARC (1998) Aromatic amines. In: International Agency for Research on Cancer (IARC) monographs on the evaluation of the carcinogenic risk of chemicals to humans. Volume 4; Some aromatic amines, hydrazine and related substances, N-nitroso compounds and miscellaneous alkylating agents, 1998. http://monographs.iarc.fr/ENG/Monographs/vol4/volume4.pdf

Page 42: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

lxvi

IARC (2008) op cit.

lxvii

Haley TJ (1975). Benzidine revisited: A review of the literature and problems associated with the use of benzidine and its congeners. Clinical Toxicology 8(1): 13-42

lxviii

Morgan DL, Dunnick JK, Goehl T, Jokinen MP, Matthews HB, Zeiger E &Mennear JH (1994). Summary of the National Toxicology Program Benzidine Dye Initiative. Environmental Health Perspectives 102(suppl 12): 63-78

lxix

IARC (2008) op cit.

lxx

DHHS (2011).3,3’ Dimetoksi benzidin ve dimetoksi benzidini metabolize eden boyalar. Report on carcinogens, 12th Edition. US Department of Health and Human Service.Public Health Service National Toxicology

Program.http://ntp.niehs.nih.gov/ntp/roc/twelfth/roc12.pdf

Page 43: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

lxxi

IARC (1998) op cit.

lxxii

DHHS (2011) op cit.

lxxiii

EU (2002) op cit.

lxxiv

SAPRC (2012) op cit.

lxxv

Page 44: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

� ncelenen örneklerde baz � orta ve uzun zincir kur �un alkanlara (C16’dan C36’ya kadar) s �kl �kla rastlanm � � t �r.

lxxvi

Baz � orta ve uzun zincir kur �un alkanlar.

lxxvii

IPPC (2003). Tekstil endüstrisi içinde en eri � ilebilir teknikler üzerine referans döküman �, Integrated Pollution Prevention and Control (IPPC), European Commission

lxxviii

Globally Harmonised System of Classification and Labelling of Chemicals (GHS) ad � alt �nda s �n �f land �r � lm � � t �r. GHS, Birle �mi � Milletler taraf �ndan belirlenen bir sistemdir ve kimyasallar �n içerdikleri zararl � maddelerin, ‘’hasar beyan �’’ arac �l � � � yla de �erlendirilmesine olanak sa � lar (UN 2011)Sigma-Aldrich (http://www.sigmaaldrich.com); Landolt-Börnstein (http://lb.chemie.uni-hamburg.de); Merck Millipore (http://www.millipore.com); Alfa (http://www.alfa.com); ACROS (http:// www.acros.be). Daha fazla ayr �nt � için bkz: Teknik Rapor

lxxix

GHS s �n �f �nda bulunmaktad �r. S �n �f land �rma kodlar � ile ilgili ayr �nt � l � bilgi için bkz: Teknik Rapor

Page 45: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

lxxx

Oeko-tex standard �, çevreye duyarl � oldu �unu iddia eden tekstil ürünleri sat �n almak isteyen tüketiciler için tasarlanm � � küresel bir ürün etiketleme sistemidir ve NP ve OP için (her biri için) 100ppm’lik bir limit içerir. Toplam NPE/OPE’ler içinse 1000 ppm’lik bir limit içermektedir. Oeko-tex (2011).https://www.oeko-tex.com/en/press/newsroom/pressrelease_18501.html?excludeId=18501, 4.10.2012. Oek-tex (ve büyük olas �l �kla di � er standartlar) yaln �zca s �n �rl � çe � itlilikte NFE’leri içermektedir. (Greenpeace 2012 op cit).

lxxxi

C&A S �n �rl � maddeler listesi, May �s 2012

lxxxii

Mango (2007).Specification and control manual of hazardous substances in garments and accessories, June 2007.http://www.mango.com/web/oi/servicios/company/IN/empresa/rsc/manual.pdf

lxxxiii

Oxfam (2004) op cit.

lxxxiv

Ethical Fashion Forum (2012).Fast fashion, cheap fashion.http://www.ethicalfashionforum.com/the-issues/fast-fashion-cheap-fashion, 4 Eylül 2012

Page 46: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

lxxxv

Oxfam (2004) op cit.

lxxxvi

Siegle, Lucy (2011) op cit.

lxxxvii

StatistischesBundesamt (2011). Imports of clothing.

lxxxviii

Siegle, Lucy (2011) op cit.

lxxxix

http://www.fairwertung.org/ 5 Eylül 2011

Page 47: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

xc

2010 y �l �nda Amerika Birle � ik Devletleri’nde kentsel at � � � n %5.3’lük bir k �sm �n � 13.1 milyon ton tekstil ürünü olu � turmu � tur. http://www.epa.gov/osw/conserve/materials/textiles.htm

xci

DEFRA (2011). Sustainable Clothing Roadmap, Progress Report, syf 2. http://www.defra.gov.uk/publications/files/pb13461-clothing-actionplan-110518.pdf

xcii

Xavier Research (2008). Apparel Supply Demand in the United Kingdom: What happens next? Textrends.org, Xavier Research, Ekim2008. http://www.textrends.org/freedox/Apparel%20Supply-Demand%20in%20the%20UK%20-%20What%20Happens%20Next.pdf

xciii

http://www.just-style.com/management-briefing/speed-to-market-breaks-down-fashion-barriers_id114807.aspx 5 Eylül 2012

xciv

Page 48: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

http://www.just-style.com/news/inditex-to-launch-chinese-zara-site_id115445.aspx

xcv

Swedish Chemical Agency (1997). Chemical in Textiles, syf.19.http://www.kemi.se/upload/Trycksaker/Pdf/Rapporter/Report_5_97_Chemicals_in_textiles.pdf

xcvi

http://www.greenpeace.org/international/en/campaigns/toxics/water/detox/

xcvii

Puma: http://about.puma.com/?page_id=10Nike: http://nikeinc.com/news/nike-roadmap-toward-zero-discharge-of-hazardous-chemicalsAdidas: http://www.adidas-group.com/en/sustainability/assets/statements/aG_Individual%20Roadmap_November%2018_2011.pdf H&M: http://about.hm.com/gb/corporateresponsibility/environment/hmengageswithgreenpeace__Greenpeace.nhtmlC&A kendi eylem plan �n � 20 Ocak 2012’de yay �nlayacakt �r.

Li-Ning ilk olarak ortak yol haritas �n � uygulamaya ve kendi eylem plan �n � payla �ma taahhütüne odaklanacakt �r fakat bu konuyla ilgili bir zaman çizelgesi sunmam � � t �r.

xcviii

Bkz: http://www.roadmaptozero.com/pdf/Joint_Roadmap_November_2011.pdf: (1) page 5: … ‘’Hedefin kapsam� ve küreselli � i göz önüne al �nd � � � nda 8 y �ll �k bir süre olarak belirlenen zaman çizelgesi oldukça k �sa bir süre olarak görünmektedir.’’

Page 49: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

xcix

Markalar �n internet sitelerinden ortak yol haritas �na ula �abilirsiniz:

Puma: http://about.puma.com/?page_id=10Nike: http://nikeinc.com/news/adidas-group-ca-hm-li-ning-nike-and-puma-partner-to-reach-zero-discharge-by-2020Adidas: http://www.adidas-group.com/en/sustainability/statements/2011/Joint_Roadmap_Zero_Discharge_Nov_2011.aspxH&M: http://about.hm.com/gb/corporateresponsibility/environment/actionplantohelpleadourindustrytozerodischarge__Action_plan_zero_discharge.nhtmlC&A: http://www.c-and-a.com/uk/en/corporate/fileadmin/templates/master/img/fashion_updates/International_Press_Releases/111118_StatementJointRoadmap-EN.pdfLi-Ning: http://www.li-ning.com/info/info.html?swf=news.swf

c

http://levistrauss.com/sites/levistrauss.com/files/librarydocument/2012/6/ls-co-zdhc-commitment.pdf. 11 Eylül 2012.

ci

http://www.g-star.com/en/corporate-responsibility/responsible-supply-chain/joint-roadmap/#/en-sk/corporate-responsibility/responsible-supply-chain/joint-roadmap/ 30 Eylül 2012.

cii

http://www.greenpeace.org/international/en/news/Blogs/makingwaves/g-star-raw-trying-to-pull-the-wool/blog/40838/

ciii

Page 50: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

Greenpeace (2011a) opcit.

civ

http://about.hm.com/content/hm/AboutSection/en/About/Sustainability/Commitments/Use-Resources-Responsibly/Chemicals/Zero-Discharge.htmlConscious Action Sustainability Report 2011, Syf 73

http://about.hm.com/content/dam/hm/about/documents/masterlanguage/CSR/reports/Conscious%20Actions%20Sustainability %20Report%202011.pdf18 Eylül 2012.

cv

Zararl � kimyasallar �n aç � � a ç �kar �lmas �n � sonland �rmak yerine, s �n �rland �rmaktan bahsedilmektedir.

cvi

Ind �tex zararl � kimyasallar �n kullan �m � ve s �n �rland �r � lmas �na ili � kin iki standarta sahiptir. Burada Ind �tex, ‘’Reference to Manuel Clear to Wear’’ standard �na gönderme yapmaktad �r fakat bunu kamuoyu ile payla �mamaktad �r. http://www.inditex.com/en/shareholders_and_investors/investor_relations/annual_reports (Annual Report 2010, syf.83)

cvii

http://www.gapinc.com/content/csr/html/OurResponsibility/governance/productsafety.html

Page 51: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

cviii

“RSL Çal � � ma Kolumuz PVH ve Tommy Hilfiger standartlar �n � tüm tedarikçilerimize da � � t � lmak üzere PVH RSL Politikas � çat �s � alt �nda birle � tirmek için çal � � malar yürütmektedir.’’ (syf 43)

http://www.pvcsr.com/csr2010/Pdfs/PVH-CSR-2011-Environment.pdfFakat markan �n RSL’sine veya RSL politikas �na eri � im sa � lanamam � � t �r.

cix

Inditex press kit http://inditex.com/en/press/information/press_kit

cx

http://www.levistrauss.com/sustainability/planet 11 Eylül 2012.

cxi

http://www.pvhcsr.com/csr2011/Environment.aspx 11 Eylül 2012.

cxii

Esprit, FY2010/2011 Annual Report http://www.esprit.com/index.php?command=Display&navi_id=3708.

Page 52: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

cxiii

http://www.gapinc.com/content/csr/html/OurResponsibility/governance/productsafety.html11 Eylül2012.

cxiv

Gap Inc, Annual Report 2011, syf.10 & 12, http://www.gapinc.com/content/attachments/gapinc/GapInc_AR_11.pdf

cxv

http://www.mango.com/web/oi/servicios/company/IN/empresa/rsc/manual.pdf 12 Eylül 2012.

cxvi

http://shop.mango.com/home.faces?state=she_006_IN Sustainability Report 2010.

cxvii

Metersbonwe (2008).Metersbonwe 2008 CSR report, syf.8.

Page 53: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

cxviii

http://plana.marksandspencer.com/about 12 Eylül 2012.

cxix

http://www.candacr.com/en?content=zero-discharge

cxx

http://www.limitedbrands.com/responsibility/environment/environment_overview.aspx

cxxi

Greenpeace tekstil endüstrisi içinde tan �nan zararl � kimyasallar �n bir listesini ç �karm � � t � r: 1. Alkil fenoller; 2.Ftalatlar; 3. Bromlu ve klorlu alev geciktiriciler; 4. Azoik boyalar; 5.Organotin bile �enleri; 6. Perflorlu kimyasallar; 7.Klorobenzenler; 8.Klorlu solventler; 9.Klorofenoller; 10. K �sa zincir klorlu parafinler; 11. A � � r metaller, kadmyum, kur �un, civa and krom (VI).

cxxii

Page 54: Zehirli Giysiler: Modada Büyük Hile

‘’De � i � kenlik ba � lam �nda uygulanan ihtiyat’’ anlam �na gelir. E �er bir hareketin sonuçlar � belirsizse veya potansiyel tehlike içeriyorsa, o hareket gerçekle � tirilmemelidir.

cxxiii

"Zero" ,ürünlerden ve küresel tedarik zincirlerinden kaynaklanan tüm at �k yollar �n � zararl � kimyasallardan ar �nd �rmak anlam �na gelir. Eliminasyon, var olan teknolojinin s �n �rlar � içerisinde tespit edilememe anlam �na gelir ve yaln �zca do �al olarak görülen arka plan seviyeleri kabul edilebilir.

cxxiv

Su kanallar �n � k �yafet/ayakkab � üretimiyle payla �an tüm yerel halklar, bu tedarik zincirinde yer alan tüm i � çiler ve tüm tüketiciler tüm geli �melerden, ürünlerin kendisinden ve üretim tesislerinden yay �lan tüm at �klardan haberdar olma hakk �na sahiptir.

cxxv

Örne � in, Çin’deki IPE