mİr kuzey 380 sayi

10
Fatsa Özel Sanayi Sitesi 30. Olağan Genel Kurulu, Özel Sanayi Sitesi lokalinde gerçekleşti. Genel kurula Fatsa Be- lediye Başkanı Hüseyin Anlayan, 23.Dönem Ak Parti Ordu Milletvekili Ayhan Yılmaz, Fatsa Belediye Başkan Yardımcısı Bülent Yücetepe, Fatsa İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Arslan, Ak Parti Fatsa İlçe Başkanı Fatih Sözen, Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Ayhan Baş, Özel Sanayi Sitesi Başkanı Yusuf Kaynar, Şoförler Odası Başkan Yardımcısı Niyazi Yeşiller, Fat- sa Cem Evi Dernek Başkanı İhsan Kartal ve çok sayıda sanayi sitesi üyelerinin katılımıyla yapıldı. www.gazetekuzey.com 06 MAYIS 2013 PAZARTESİ FATSA’DAN KARADENİZ’E GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE YIL: 2 SAYI:380 FİYAT: 50 Krş. PUSULA PUSULA Mustafa Kemal KAYMAK 03 Ne Olacaksa Olsun Artık! SATIRBAŞI Yrd. Doç. Dr. Ahmet FİDAN 02 Limon Kızartması UĞURBAŞ 05 Mehmet Sabri TERS D Ü Z Cıngırt Kayası Yine Definecilere mi Kaldı ŞİMDİ ÖNCE ÖZEL HABER Fatsa Yapraklı Köyü sınırları içerisinde bulunan Cıngırt Kayası’nın bugünkü görüntüsü, akıllar- da soru işaretleri bırakıyor. Geçen yıl yapılan kazıların ardından çevresine gü- venlik şeridi çekilerek düzenli bir şekilde bırakılan kazı alanında ne şerit kalmış, ne de düzen. Gazete olarak inceleme yaptığımız alanda Valiliğin çalışmalarının ardından ortalığı boş bulan define avcıları tarafından kaçak kazı yapılmış gibi bir görüntü var. Daha önce kazı ekibi tarafından toprak kazılarak ortaya çıkarılan döneme ait duvar kalıntılarının yerlerinden sökülmüş, güvenlik şeridinin yerle bir olmuş ve kazı ekibi tara- fından kullanılan kazı evinin kapısının kırılmış halde gördüğümüz Cıngırt Kayası’nda kaçak kazı yapılmış gibi bir görüntü var. Gazete olarak soruyoruz: “Kazı alanının kim ya da kimler tarafından bu hale getirildiği nasıl anlaşılabilir? Bu alana girilmesini önlemek için sadece bir tabela ye- terli oluyor mu? Bu konuda daha caydırıcı ön- lemler alınamaz mı? (güvenlik kamerası vs…) Kazı çalışmaları tekrar başlayacak mı? Başla- mayacaksa neden, başlayacaksa ne zaman? Son olarak kazı yapıldıktan sonra bulunduğu açıklanan sikkeler ve tarihi kalıntıların, define avcılarını buraya çekeceği tahmin edilmedi mi?” Define Avcıları Ortalığı Boş Bulmuş! Böyle Olacağı Tahmin Edilmedi mi? Sayfa 3’te T.B.M.R. (Türkiye Büyük Milletvekili Ringi) Son günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sık sık yaşa- nan kavgalar hem ülkemiz hem de milletimizin imajını zedeliyor. Özellikle AK Parti Ordu Milletve- kili İhsan Şener’in ulusal basın- da kavga ederken yayınlanan fotoğrafları Fatsa’da eleştirilere neden oluyor. Durumdan rahatsız olduk- larını dile getiren vatandaşlar; “Biz milletvekillerimize bizleri temsil etsin diye oy veriyoruz, kavga etsinler diye değil. Vekil- lerimizden bir an önce, hizmet bekleyen ilçelere yönelmelerini bekliyoruz” dediler. Sayfa 4’te “12 Eylül Sürecini Hızlandıran Faktör Fatsa’ya Yapılan Darbedir” Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Ordu İl Örgütü ‘Doğru- dan Demokrasi ve Fatsa Deneyimi’ adı altında düzenle- diği bilgilendirme toplantısını Fatsa Belediyesi Kültür Sa- rayı’nda gerçekleştirdi. Toplantıda konuşma yapan parti eş genel sözcülerinden A. Ali Cangı, 12 Eylül darbesini, Fatsa’da yapılan darbenin kolaylaştırdığını söyledi. Cangı, “Fatsa’ya yapılan darbenin 12 Eylül darbesini kolaylaştırdığı tarihi bir gerçektir. Bunun da atlanmaması gerekmektedir. Dönemin Başbakanı Demirel’in Çorum’da yaşanan olayları soran gazetecilere; ‘Siz Çorum’u bırakın Fatsa’ya bakın’ diyerek Fatsa’yı direk hedef göstermesini unutmamak gerekir” dedi. Sayfa 5’te “Başbakan Türkçülüğü Kaldırdı” MHP Fatsa İlçe Başkanı Şakir Cemal Uygun: “Türkçülüğü dilinde değil özün- de yaşayan ve yaşatanların Türkçülük Bayramını kutluyorum. Türkçülük gününü Türk gibi Türk yaşamalıyız. Şu anki süreç- te artık kurumlardan T.C. ibaresinin kaldı- rıldığı bir dönemdeyiz. Bu tür milli günleri bugünlerde daha büyük bir coşkuyla kutlamalıyız. Sayın Başbakan Türkçü- lüğü kaldırdı. Türkiye’den Türklük kavramını silmeye çalışıyorlar. Gön- lünde, özünde Türk gibi yaşa- yan herkesin coşkusuna ihtiyacımız var” diye konuştu. Sayfa 7’de Başkan Anlayan’dan Özel Sanayiye Cami Sözü Sayfa 3’te Fikri Sönmez Mezarı Başında Anıldı Fatsa Belediyesi eski Başkanı Fikri Sön- mez, mezarı başında anıldı. Anma törenine Fikri Sönmez’in ailesi ve sevenleri katıldı. Yaklaşık 150 kişinin katılımıyla gerçekleşen anmada duygu dolu anlar yaşan- dı.Fikri Sönmez’in köyündeki evine gelen mi- safirlere yemek ikram edildikten sonra etkinli- ğe son verildi. Sayfa 5’te “Bölgemizi Daha Zor Günler Bekliyor” 31 Aralık 2012 tarihi itibarı ile sona eren 5084 sayılı teşvik kanununu işverenler sabır - sızlıkla bekliyor. Teşvik yasası ile ilgili gazetemize açıkla- ma yapan FASİAD yönetim kurulu başkanı Hasan Gül, “31 Aralık 2012 tarihi ile sona eren ve 4 aydır bugün çıktı, çıkacak diye bek- lediğimiz teşvik yasasını işverenlerimiz dört aydır, dört gözle beklemektedir. Sayfa 7’de Yeni Başkan Kim Olacak? Ünye Ticaret ve Sanayi Odası (ÜTSO) meclis seçimleri yapıldı. Yapılan seçim sonucunda Ünye Ticaret ve Sanayi Odası Hasan Şimşek oy kullan- dığı grupta yeniden seçilmeyi başardı ama grubu kendisi kadar başarılı olamadı. Hasan Şimşek’in listesindeki 12 gruptan 8’i seçimleri kaybetti. Diğer Başkan Adayı Durmuş Zor ise oy kullandığı grupta seçimi kaybetti ve meclise giremedi. Ancak Zor’un listesindeki 8 grup başarılı olarak meclise girmeye hak kazandı. Sayfa 7’de Mehmet Erişmiş Son Yolculuğuna Uğurlandı Fatsa Devlet Hastanesi Başhekimi Davut Eriş- miş’in babası, Fatsa Meşebükü mahallesi eşraflarından Mehmet Erişmiş(64) vefat etti. Uzun süredir tedavi gördü- ğü Samsun Medikal Park has- tanesinde hayatını kaybeden Mehmet Erişmiş’in cenazesi geçtiğimiz cumartesi günü öğle namazına müteakip Fatsa Orta Büyük Camiinde kılınan cenaze namazının ardından Meşebükü Mahallesindeki aile mezarlığın- da toprağa verildi. Eskişehir’e de Karşı Çıksınlar” “Büyükşehire Karşı Çıkan CHP’liler AK Parti 23. Dö- nem Milletvekili Ayhan Yılmaz katıldığı bir toplantıda Ordu’nun büyükşehir olmasıyla ilgili bazı açıklamalar yaptı. Yılmaz, “büyük- şehir olmak kötüyse Eskişehir’in vasfını kaldırmak için başvu- ru yapsınlar” dedi. Sayfa 4’te Sayfa 3’te Bir Kez Daha Soruyoruz: “Kavga Etsinler Diye Oy Vermedik”

Upload: kuzey-gzt

Post on 24-Mar-2016

259 views

Category:

Documents


4 download

DESCRIPTION

MİR KUZEY 380 SAYI

TRANSCRIPT

Page 1: MİR KUZEY 380 SAYI

Fatsa Özel Sanayi Sitesi 30. Olağan Genel Kurulu, Özel Sanayi Sitesi lokalinde gerçekleşti. Genel kurula Fatsa Be-lediye Başkanı Hüseyin Anlayan, 23.Dönem Ak Parti Ordu Milletvekili Ayhan Yılmaz, Fatsa Belediye Başkan Yardımcısı Bülent Yücetepe, Fatsa İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Arslan, Ak Parti Fatsa İlçe Başkanı Fatih Sözen, Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Ayhan Baş, Özel Sanayi Sitesi Başkanı Yusuf Kaynar, Şoförler Odası Başkan Yardımcısı Niyazi Yeşiller, Fat-sa Cem Evi Dernek Başkanı İhsan Kartal ve çok sayıda sanayi sitesi üyelerinin katılımıyla yapıldı.

www.gazeteku

zey.c

om

06 MAYIS 2013 PAZARTESİ

FATSA’DANKARADENİZ’E

GÜNLÜK TARAFSIZ SİYASİ GAZETE YIL: 2 SAYI:380 FİYAT: 50 Krş.

PU

SU

LA

Mustafa Kemal KAYMAK

03

PU

SU

LA

Mustafa Kemal KAYMAK

03

Ne Olacaksa Olsun Artık! SA

TIRB

AŞI Yrd. Doç. Dr.

Ahmet FİDAN

02

LimonKızartması

UĞURBAŞ

05

Mehmet Sabri

TE

RS

DÜZ

Cıngırt Kayası Yine Definecilere mi Kaldı

ŞİMDİÖNCE

ÖZELHABER

Fatsa Yapraklı Köyü sınırları içerisinde bulunan Cıngırt Kayası’nın bugünkü görüntüsü, akıllar-da soru işaretleri bırakıyor.

Geçen yıl yapılan kazıların ardından çevresine gü-venlik şeridi çekilerek düzenli bir şekilde bırakılan kazı alanında ne şerit kalmış, ne de düzen. Gazete olarak inceleme yaptığımız alanda Valiliğin çalışmalarının ardından ortalığı boş bulan define avcıları tarafından kaçak kazı yapılmış gibi bir görüntü var. Daha önce kazı ekibi tarafından toprak kazılarak ortaya çıkarılan döneme ait duvar kalıntılarının yerlerinden sökülmüş, güvenlik şeridinin yerle bir olmuş ve kazı ekibi tara-fından kullanılan kazı evinin kapısının kırılmış halde gördüğümüz Cıngırt Kayası’nda kaçak kazı yapılmış gibi bir görüntü var.

Gazete olarak soruyoruz: “Kazı alanının kim ya da kimler tarafından

bu hale getirildiği nasıl anlaşılabilir? Bu alana girilmesini önlemek için sadece bir tabela ye-terli oluyor mu? Bu konuda daha caydırıcı ön-lemler alınamaz mı? (güvenlik kamerası vs…) Kazı çalışmaları tekrar başlayacak mı? Başla-mayacaksa neden, başlayacaksa ne zaman? Son olarak kazı yapıldıktan sonra bulunduğu açıklanan sikkeler ve tarihi kalıntıların, define avcılarını buraya çekeceği tahmin edilmedi mi?”

Define Avcıları Ortalığı Boş Bulmuş! Böyle Olacağı Tahmin Edilmedi mi?

Sayfa 3’te

T.B.M.R.(Türkiye Büyük

Milletvekili Ringi)

Son günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sık sık yaşa-nan kavgalar hem ülkemiz hem de milletimizin imajını zedeliyor. Özellikle AK Parti Ordu Milletve-kili İhsan Şener’in ulusal basın-

da kavga ederken yayınlanan fotoğrafları Fatsa’da eleştirilere neden oluyor.

Durumdan rahatsız olduk-larını dile getiren vatandaşlar; “Biz milletvekillerimize bizleri

temsil etsin diye oy veriyoruz, kavga etsinler diye değil. Vekil-lerimizden bir an önce, hizmet bekleyen ilçelere yönelmelerini bekliyoruz” dediler. Sayfa 4’te

“12 Eylül Sürecini Hızlandıran Faktör

Fatsa’ya Yapılan Darbedir”

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Ordu İl Örgütü ‘Doğru-dan Demokrasi ve Fatsa Deneyimi’ adı altında düzenle-diği bilgilendirme toplantısını Fatsa Belediyesi Kültür Sa-rayı’nda gerçekleştirdi. Toplantıda konuşma yapan parti eş genel sözcülerinden A. Ali Cangı, 12 Eylül darbesini, Fatsa’da yapılan darbenin kolaylaştırdığını söyledi.

Cangı, “Fatsa’ya yapılan darbenin 12 Eylül darbesini kolaylaştırdığı tarihi bir gerçektir. Bunun da atlanmaması gerekmektedir. Dönemin Başbakanı Demirel’in Çorum’da yaşanan olayları soran gazetecilere; ‘Siz Çorum’u bırakın Fatsa’ya bakın’ diyerek Fatsa’yı direk hedef göstermesini unutmamak gerekir” dedi. Sayfa 5’te

“Başbakan Türkçülüğü Kaldırdı”MHP Fatsa İlçe Başkanı Şakir Cemal

Uygun: “Türkçülüğü dilinde değil özün-de yaşayan ve yaşatanların Türkçülük Bayramını kutluyorum. Türkçülük gününü Türk gibi Türk yaşamalıyız. Şu anki süreç-te artık kurumlardan T.C. ibaresinin kaldı-rıldığı bir dönemdeyiz. Bu tür milli günleri

bugünlerde daha büyük bir coşkuyla kutlamalıyız. Sayın Başbakan Türkçü-lüğü kaldırdı. Türkiye’den Türklük kavramını silmeye

çalışıyorlar. Gön-lünde, özünde Türk gibi yaşa-yan herkesin c o ş k u s u n a ih t i yac ım ız var” diye konuştu.Sayfa 7’de

Başkan Anlayan’danÖzel Sanayiye Cami Sözü

Sayfa 3’te

Fikri SönmezMezarı Başında Anıldı

Fatsa Belediyesi eski Başkanı Fikri Sön-mez, mezarı başında anıldı.

Anma törenine Fikri Sönmez’in ailesi ve sevenleri katıldı. Yaklaşık 150 kişinin katılımıyla gerçekleşen anmada duygu dolu anlar yaşan-dı.Fikri Sönmez’in köyündeki evine gelen mi-safirlere yemek ikram edildikten sonra etkinli-ğe son verildi. Sayfa 5’te

“Bölgemizi Daha Zor Günler Bekliyor”

31 Aralık 2012 tarihi itibarı ile sona eren 5084 sayılı teşvik kanununu işverenler sabır-sızlıkla bekliyor.

Teşvik yasası ile ilgili gazetemize açıkla-ma yapan FASİAD yönetim kurulu başkanı Hasan Gül, “31 Aralık 2012 tarihi ile sona eren ve 4 aydır bugün çıktı, çıkacak diye bek-lediğimiz teşvik yasasını işverenlerimiz dört aydır, dört gözle beklemektedir. Sayfa 7’de

Yeni Başkan Kim Olacak?Ünye Ticaret ve Sanayi Odası (ÜTSO) meclis

seçimleri yapıldı. Yapılan seçim sonucunda Ünye Ticaret ve Sanayi Odası Hasan Şimşek oy kullan-dığı grupta yeniden seçilmeyi başardı ama grubu kendisi kadar başarılı olamadı. Hasan Şimşek’in listesindeki 12 gruptan 8’i seçimleri kaybetti. Diğer Başkan Adayı Durmuş Zor ise oy kullandığı grupta seçimi kaybetti ve meclise giremedi. Ancak Zor’un listesindeki 8 grup başarılı olarak meclise girmeye hak kazandı. Sayfa 7’de

Mehmet Erişmiş Son Yolculuğuna UğurlandıFatsa Devlet Hastanesi Başhekimi Davut Eriş-miş’in babası, Fatsa Meşebükü mahallesi eşraflarından Mehmet Erişmiş(64) vefat etti.

Uzun süredir tedavi gördü-ğü Samsun Medikal Park has-tanesinde hayatını kaybeden Mehmet Erişmiş’in cenazesi geçtiğimiz cumartesi günü öğle

namazına müteakip Fatsa Orta Büyük Camiinde kılınan cenaze namazının ardından Meşebükü Mahallesindeki aile mezarlığın-da toprağa verildi.

Eskişehir’e de Karşı Çıksınlar”“Büyükşehire Karşı Çıkan CHP’liler

AK Parti 23. Dö-nem Milletvekili Ayhan Yılmaz katıldığı bir toplantıda Ordu’nun büyükşehir olmasıyla ilgili bazı açıklamalar yaptı. Yılmaz, “büyük-şehir olmak kötüyse Eskişehir’in vasfını kaldırmak için başvu-ru yapsınlar” dedi.

Sayfa 4’te

Sayfa 3’te

Bir Kez Daha Soruyoruz:

“Kavga Etsinler Diye Oy Vermedik”

Page 2: MİR KUZEY 380 SAYI

Sayfa06 MAYIS 2013 PAZARTESİ 2

Uzmanlar, hamile bayanların yaz aylarında dikkat etmesi gerekenler hakkında çeşitli tavsiyelerde bulunuyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uz-manı Dr. Özlem Kayacık Günday, havaların ısınmasıyla birlikte yaz ayla-rında hamile bayanların özellikle giyecek ve yiyeceklerine dikkat etmeleri gerektiğini söyledi. Terlemeyle birlikte vücutta su oranının azaldığını belir-ten Dr. Özlem Kayacak Günday, “Yaz dönemi herkes için çok güzel ama dikkat edilmesi gereken şeyler var. Havaların ısınmasıyla birlikte özellikle terleme, sıcakların aşırı artması, vücutta su kaybı en önemli şeylerden birisi. Çünkü gebelerin normalde çok fazla su içmeleri gerekiyor. Günde en az 3 litre su içmeleri lazım. Terlemeyle birlikte vücuttan su atımı çok olacağı için özellikle tansiyon düşüklükleri, buna bağlı yalancı doğum sancılarının, hatta erken doğum sancılarının uyarılması, erken doğum ris-ki, bebeğin suyunun azalması riski en önemli risklerdir. Yaz döneminde bol su içmelerini tavsiye ediyorum. Güneşten sakınmaları çok önemli, güneş tabi D vitamini, kalsiyum açısından çok iyi fakat özellikle son sa-dece dönemlerde gebeler değil hepimiz için, ultraviyole ışınlarının zararlı etkilerinden sakınmak çok önemli oldu. Özellikle güneş ışınlarının çok dik geldiği öğle saatleri 11 ile 16 arasında çok dışarıya çıkmamalarını tav-siye ediyorum. Gün içerisinde ne zaman çıkacaklarsa da bol koruyucu faktörlü krem sürmeleri, gerekirse koruyucu güneş gözlüğü takmaları, şapka takmalarını tavsiye ediyorum. Özelikle dışarıya 11’den önce ya da akşamüstü çıkabilirler. Normalde biz gebelere egzersiz, yürüyüş, yüzme tavsiye ederiz. Bunlar çok iyi sporlardır. Fakat yaz döneminde özellikle güneşte aşırı kalmaktan sakınmalarını tavsiye ediyorum. Bu hem kendi sağlıkları için, hem bebeklerinin sağlıkları için çok önemli. Özellikle bebe-ğin aşırı ısıya maruz kalmaması çok önemli, çünkü bebekte anomali riski bile doğurabilir. Yine aynı zamanda güneş radyasyon etkisi çok önemli, yani gebelere deniz kenarına gidin, güneşlenin diyemeyiz. Yüzün ama kapalı alanları tercih edin veya sabahın erken saatlerini tercih edin ve bu-nun da süresi 15 dakikayı geçmesin. Buna dikkat edilmesi gerekir” dedi.

YAZ AYLARINDA GIDA ZEHİRLENMELERİNE DİKKATYaz aylarında besin zehirlenmelerine de dikkat edilmesi gerektiğini

vurgulayan Uzman Dr. Özlem Kayacık Günday, uzun süre güneşin altı-na kalan yiyeceklerin yenilmemesi gerektiğini belirtti. Dr. Özlem Kayacık Günday, “Gebelerin, mide ve bağırsak sistemleri, çok hassas olduğu için özellikle uzun süre dışarıda kalmış yiyeceklerle ciddi problemler ya-şayabilirler. Sıvı alımına dikkat ederken, çok tuzlu yememelerini tavsiye ediyorum. Özellikle çok tuzlu kuruyemiş, salamura tarzı yiyeceklerden uzak dursunlar. Bu ısı artışıyla birlikte, tuz alımının artması vücutta ödemi artırabilir. Özellikle bacaklarda çok ciddi şişmelere neden olabilir. Hafif yürüyüşlerle, gece yatarken bacaklarının biraz yüksekte tutup yatarak bu ödemlerden kurtulabilirler. Tamamen sıfır tuz değil ama az tuzlu yiyecek-ler tüketsinler. Sonuç olarak yaz aylarında gebelerin sıvı alımına çok dik-kat etmelerini tavsiye ediyorum. Yaz aylarının güzel tarafları da var. Mev-sim meyveleri ve sebzeleri çok çeşitli olduğu için her çeşit sebze, meyve alma imkanları var. Taze yeme şansları var. Sera meyvelerinden kurtulu-yorlar. Taze sıkılmış meyve sularını içebilirler. Kesinlikle dışarıdan, özellikle beklemiş, içinde kimyasal maddeler olan meşrubatlar, kola, meşrubat, hazır meyve suları onlardan kaçınmalarını tavsiye ediyorum. Bol bol su içsinler, özellikle gebeliğin ilk 3 ayında bulantılar çok oluyor. Bazı gebeler sudan tiksindiklerini ifade ediyorlar. Ben bunlara yine mutlaka sıvı alın fakat su içemeseniz bile taze sıkılmış meyve sularından için, gerekirse açık ıhlamur çayları, bitki çayları içebilirsiniz şeklinde tavsiyelerde bulu-nuyorum. Adaçayı vs. bunları tavsiye etmiyoruz ama açık ıhlamur çayı ya da açık çay, bol sulu çorbalar bunlardan sıvı açıklarını giderebilirler. Bir de gebeliğin son 3 ayı zordur. Çünkü bebek artık kilo almıştır, baskı yapıyordur. Sıcaklarla beraber özellikle doğuma yakın gebelerde sıkıntılar olabilir. Yine bunlar da bol sıvı alsınlar, gece yatarken ılık duş yapsınlar. Herhangi bir sıkıntıda sancı gibi durumlarda doktorlarına başvursunlar” diye tavsiyelerde bulundu.

Sağlık

Hamileler Dikkat!

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüNusret Yeşiller

Haber MüdürüMehmet Sabri Uğurbaş

Haber MerkeziEngin Yaran Resul Koşar

Beytullah ŞekerOğuzhan Yılmaz

Ahmet AlkanFatma CanlıHamdi Büklü

Genel Yayın YönetmeniBetül Yeşiller

Sayfa EditörüEmrah Çoşkun

Hukuk DanışmanıAv. Doğan Pehlivan

Dizgi-GrafikYeşiller Grafik Tasarım

www.yesillermatbaa.com

İnternet EditörüÇiğdem Akyol

ReklamErkan Kaş

Grafikerİlkay Yeşiller

DağıtımŞah Medya Ajans

Baskı TesisiMir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti.

Yeşiller Grafik Tasarım Reklam ve Matbaa

Adres MKP. Mah. Şehit Polis Erkan Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDUTel : 0452 407 10 11 Faks : 0452 407 10 12E-Posta : [email protected]

Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder.Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir.

Gazetemiz İHA Abonesidir.

Mir Mehmetoğlu Gıda Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. Adına Tüzel Kişi Temsilcisi

Niyazi YEŞİLLER

Yayın Türü Yerel Süreli

www.gazetekuzey.com

[email protected]

SATIRBAŞIYrd. Doç. Dr. Ahmet FİDAN

Limon dolması yazıma fevkalade güzel geri dönüşler oldu. Bir yemek ortaya koyuyorsanız, ortaya koydu-ğunuz lezzet size göre leziz olabilir. Bu yemeğin lezazeti ve nefaseti öl-çülecekse eğer, bunun gerçekliğini ancak ve ancak diğer kişilerin tepki-lerine göre değerlendirebilirsiniz. Ben zaten limon bağımlısıyım Bana göre limonun çekirdekleri hariç her bir par-çası lezzetli. Limonlu ne yapılmışsa lezzetlidir.

Neden Limon Kızartması:Bunun tek bir sebebi yok. Bir kere

limon kabuğu zaten şeker ihtiva et-mekte. Kabuğunun formunu da çok amaçlı kullanılabiliriz.

Kalamarı bilen bilir, Ben çiğ halini görünce pek uzak durdum uzun bir ara. Ama bir kokteylde masada du-ran kızartmaya benzeyen halka şeye uzandı çatalım. Ve bir lokma aldım. Müthiş bir lezzetti. İyi ki yemişim. Bu lezzetten belki de ömür boyu mah-rum kalacaktım. O günden sonra menüde kalamar (kızartması) varsa istemişimdir. Bir keresinde de mar-kette dondurulmuş gıda dolaplarına bakınırken, orada kalamara benzer halka şeklinde torbalanmış bir şey gördüm. Dışına baktım, soğan hal-kası yazıyordu. Deneyeyim dedim. O günden beri markette soğan halkası gördüğümde mutlaka alırım. Üstelik soğan halkası hem kilo ve kollestrol sorunu olanlara daha da uygun. Ayrı-ca soğan halkası ile kalamar birbirine yakın lezzetler olsa da fiyat açısından soğan halkası kalamara göre üçte iki daha ucuz. O günden beri kalamar yerine soğan halkası tüketiyordum.

Bütün bunları neden yazdım. Bir gün yine limonun içini sıkıp kabuğu-nu halka halka dilimleyince kalamar veya soğan halkası geldi aklıma. Acaba limonu kalamar veya soğan halkası gibi yapabilirmiyim diye dü-şündüm. Çünkü limon kızartması da kalamar kadar olmasa da soğan hal-kası kadar leziz (diye düşünüyorum.) Üstelik çok çok daha ucuz ve diğer kızartmalara göre çok daha sağlıklı.

Zaman kaybetmeden hemen işe koyuldum.

Bizzat Denedim Test Ettim. (Bana Göre) Fevkalade Bir Lezzet!

Önce Malzemeler:1. 4 Adet Limon [Önemli uyarı: Li-

mon alırken kabuğu kalın (etli) limon-ları tercih etmelisiniz]

2. İki çorba kaşığı galeta unu3. İki çorba kaşığı buğday unu

(dileyen bir tatlı kaşığı da mısır unu ilave edebilir)

4. Üç adet yumurta5. Bir tatlı kaşığı şeker6. Bir tatlı kaşığı (en küçük paket-

ten bir paket) kabartma tozu7. Dör tel yeşil nane8. Bir dolu çay bardağı Süt (yoksa

su kullanabilirsiniz)9. Bir adet orta büyüklükte doma-

tes10. Yeteri kadar sıvı yağ (kızartma

yapmak için)Vee, Limon Kızartmasının Yapılışı:Limonu ortadan ikiye kesiyoruz.

İçini limon sıkacağı ile boşaltıyoruz. Bu içi boş limonları acılığı gitsin diye üç dört saat suda bekletiyoruz. İki saat geçtikten sonra bir kez suyunu değiştiriyoruz. Üç saat sonra limonla-rı güzelce tekrar sıkarak sudan arındı-rıyoruz. İçi boşalmış limon kabuklarını halka formu oluşturacak şekilde 5′er mm paralel aralıklarla dilimliyoruz. Limonları tahtada dilimlemeyiniz. Tahtada dilimlerseniz halka formu bozulur. Bunun için içi boşalmış li-monları elinizi kesmeden katlayarak halka olacak şekilde kesmelisiniz. Önemli Not: Limonları halka halka keserken aman elinizi kesmeyin. Zira halka halka kesmesi oldukça zor.

Bunları yaparken başka bir kapta da marmelatı hazırlıyoruz.

Marmelatın Hazırlanışı:Büyükçe bir kaba galeta ununu

boşaltıyoruz, Üç yumurtayı üzerine kırıyoruz, buğday, gerek görürseniz mısır unu ve şekeri dilediğiniz kadar tuzu ve bir dolu çay bardağı sütü (yoksa suyu) içine boşaltıyoruz. Son-ra mikser ile çırpıyoruz. Marmelatın krep hamurundan az daha koyuca olması marmelatın limon kabuğuna iyice yapışması açısından önemlidir.

Öte yandan ocağı derince bir kızartma tenceresi veya tava koyup kızartmaya uygun miktarda sıvı yağ koyuyoruz.

Yağı kızdırdıktan sonra, limon ka-buklarını marmelata batırıp (bulayıp) kızğın yağa teker teker atıyoruz. Hal-kaların birbirine yapışmaması açısın-dan tek tek atılması önemlidir. Aynı anda birden çok halka pişirmek için kızartma kabının genişçe olması size hem enerjiden hem zamandan hem zahmetten hem de lezzetten kazan-dıracaktır.

Yağın içindeki limon halkaları koyu (turuncuya çalan) sarı renge geldiğinde içine kağıt peçete koydu-ğumuz tabağın içine teker teker bıra-kıyoruz.

Ama tabağı süslemek istiyor-sanız, peçete koymaksızın dört tel yeşil naneyi (yoksa maydanoz’u altlı üstlü, sağlı sollu ortada boşluk kala-cak şekilde koyuyoruz. Domatesi de ortadan kesip bir parçasını tabağın iç merkezine kapaklıyoruz. Pişen kala-marları (pardon limon halkalarını )))) ordinat ve apsis ekseninin köşelerine düzgünce yerleştiriyoruz. Tabağı sof-ranın ortasına koyuyoruz ve servise sunuyoruz. Herkes kendi tabağına ortadaki kızartma tabağından kendi önüne denk gelen ordinat ve apsis ekseni köşesindeki kısmından alıyor. Bu arada, yemeğin dört kişilik oldu-ğunu da tekrar hatırlatalım.

Sıkmış olduğunuz limon suyunu da bir güzel süzüp limonata yapıp kı-zartmanın yanında kadehlere doldu-rup içecek olarak kullanırsınız.

İşte bu kadar. Bakın hiç zor değil-miş değil mi?

Unutmayın yemek yapmak bir sanattır. İçine sevginizi de kattıysanız, ortaya eser değil ŞAHESER çıkarmış olursunuz.

Limon Kızartması

Fatsa Atatürk İlkokulu ana-sınıfı ve birinci sınıf öğrencileri Fatsa Belediyesi Kültür Sara-yı’nda yılsonu şenliği düzen-ledi. Program, Atatürk İlkokulu Müdürü ve öğretmenlerinin yanı sıra öğrenciler ve ailele-rinin yoğun katılımıyla gerçek-leşti.

Programdan önce bir ko-nuşma yapan Fatsa Atatürk İlkokulu Müdürü Ahmet Tike-noğlu, “Okulumuzun anasınıfı ve birinci sınıf öğrencilerimizin bir yıl boyunca öğretmenleri-nin eşliğinde hazırlamış olduk-ları gösterilerini izleyeceğiz. Öğrencilerimizin üstün gayret-leriyle çalıştıkları gösterilerin siz değerli veli ve izleyicileri-

mizi memnun edeceğinden eminim. Yılsonu etkinliğimize yoğun bir katılım olduğu için burada olan tüm izleyicileri-mize bizleri yalnız bırakma-dıkları için teşekkür ederim. Bugün etkinliği düzenleyen öğretmenlerimize de teşekkür ederim. Bu yoğun katılımı dü-zenleyeceğimiz olan beşinci sınıfların yılsonu etkinliğinde de görmek isterim” dedi.

Konuşmanın ardından anasınıfı ve birinci sınıf öğren-cilerinin doyumsuz ve kusur-suz gösteriyle öğretmenlerini, ailelerini ve izleyenleri mest ettiler. Öğrenciler, yapmış ol-dukları figür ve tiplemeleriyle doyumsuz bir gece yaşattılar.

Masal GibiBir Gece Yaşattılar

/ Betül YEŞİLLER

Page 3: MİR KUZEY 380 SAYI

Sayfa06 MAYIS 2013 PAZARTESİ 3

Fatsa Özel Sanayi Sitesi 30. Olağan Genel Kurulu, Özel Sana-yi Sitesi lokalinde gerçekleşti. Ge-nel kurula Fatsa Belediye Başka-nı Hüseyin Anlayan, 23.Dönem Ak Parti Ordu Milletvekili Ayhan Yılmaz, Fatsa Belediye Başkan Yardımcısı Bülent Yücetepe, Fat-sa İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Arslan, Ak Parti Fatsa İlçe Başka-nı Fatih Sözen, Esnaf ve Sanat-kârlar Odası Başkanı Ayhan Baş, Özel Sanayi Sitesi Başkanı Yusuf Kaynar, Şoförler Odası Başkan Yardımcısı Niyazi Yeşiller, Fatsa Cem Evi Dernek Başkanı İhsan Kartal ve çok sayıda sanayi sitesi üyelerinin katılımıyla yapıldı.

Genel kurul, saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından 2012 yılı faaliyet rapo-ru okunup ve kabul edilmesiyle başladı.

Özel Sanayi Sitesi Başkanı Yusuf Kaynar, “Bizlere vermiş olduğunuz yetkiyi sizlere yararlı bir hizmet vermek için kullandım. Yapmış olduğumuz hizmetlerden inşallah muvaffak olmuşsunuz-dur. Özel sanayi sitesi 30. olağan genel kurul toplantımızda bizi yal-nız bırakmayan herkese teşekkür ediyorum. Özel sanayi sitemizin iki büyük derdi vardır. Bunlar, her yağmur sonrasında taşan men-fezler kapaklarının kapalı olma-sından dolayı bu su bizleri olum-suz yönde etkiliyor. İkinci olarak

özel sanayi sitemizin her geçen gün artan camii sıkıntısıdır” dedi. Kaynar, konuşmasının ardından Fatsa Belediye başkanı Hüseyin Anlayan’a ve AK Parti 23.dönem Ordu Milletvekili Ayhan Yılmaz’a plaket verdi.

Özel sanayi sitesinin sorunları dinleyen Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan konuşmasın-da, “Özel sanayi sitesinin olağan genel kuruluna tüm arkadaşlara katılımlarından dolayı teşekkür eder ve hayırlı olmasını diliyo-rum. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da ihtiyaç duyu-lan hizmetlere devam edeceğiz. Fatsa’nın tüm mevkisinde oluşan sorunlara çözüm bulduğumuz gibi burada olan sıkıntıları da çö-zeceğiz. Burada sizlere iki müjde vereceğim; ilk olarak toptancılar sitesi ve ikinci olarak da galerici-ler sitesi sizlere komşu olacaklar. Fatsa’nın mahrum olan iki yerin-den birincisi mandıra çöplüğü ikincisi ise yeni adıyla özel sanayi sitesidir. Mandıranın çöp sorunu-nu kazıyoruz ve özel sanayimizde parlayan yıldız konumuna getire-ceğiz. Son olarak da özel sanayi sitesine camii ihtiyacı hâsıl oldu-ğundan buraya güzel ve yakışır bir camii yapacağız” dedi.

Ardından bir konuşma yapan

AK Parti 23.Dönem Ordu Millet-vekili Ayhan Yılmaz, “Sizler bu memleketin ahileri, emekçileri ve akil insanlarısınız. Sizler sadece kendinize değil, başkalarına da kazandırdığınız gibi ülke ekono-misine de can veriyorsunuz. Ül-kemizin birliğine ve dirliğine katkı sağlıyorsunuz. AK Parti bugün 10’uncu yılındaysa bu sizlerin sayesindedir. Ülkemiz Ak Parti iktidarda değilken çok büyük ek-siklik ve badireler geçiriyordu. Ve bizler bugünümüze baktığımızda yapılan hizmetlerin karşılığında milletimizin teveccühünü kazan-dık. Ekonomik gelişmemiz uzak doğu ülkelerini değil dünya ülke-lerini kıskandıracak bir seviyeye gelmiştir. Ülkemizin gelişmesi ve büyümesi hepimizin görevidir” dedi.

Konuşmaların ardından özel sanayi sitesi üyesi işyeri sahiple-rine tapuları verildi.

Fatsa Yapraklı Köyü sınırları içerisinde bulunan Cıngırt Kaya-sı’nın bugünkü görüntüsü, akıl-larda soru işaretleri bırakıyor. Ge-çen yıl yapılan kazıların ardından çevresine güvenlik şeridi çekile-rek düzenli bir şekilde bırakılan kazı alanında ne şerit kalmış, ne de düzen. Gazete olarak ince-leme yaptığımız alanda Valiliğin çalışmalarının ardından ortalığı boş bulan define avcıları tarafın-dan kaçak kazı yapılmış gibi bir görüntü var.

Ordu Valisi Orhan Düzgün’ün girişimleriyle Gazi Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Arkeologları ta-rafından Kültür ve Turizm Bakan-lığı Kültür Varlıkları Müzeler Ge-nel Müdürlüğü’nün izniyle Ordu Müze Müdürlüğü yönetiminde Yrd. Doç. Dr. Ayşe Fatma Erol ve 9 arkeolog tarafından Fatsa ilçe-sindeki Cıngırt Kayası’nda başla-

tılan kazı çalışmaları sona ermişti.Cıngırt Kayası’nda yapılan

çalışmalar sonucu Helenistik dö-nemi kapsamında Pontus Kralı 6. Mitridat dönemine rastlanan ve-riler elde edilmişti. 55 adet, Pon-tus Kralı Mitridates VI. dönemine tarihlenen sikkeler, aynı döneme ait çeşitli formlarda pişmiş toprak seramik parçaları ve Hellenistik döneme tarihlenen duvar kalın-tıları, bize kuvvetli bir Hellenistik Pontus Krallığı yerleşimi olduğu-nu göstermiş ve başta ilçemizde olmak üzere tüm Ordu ilinde bu çalışmalar heyecanla karşılaş-mıştı. Çalışmalar sonucunda or-taya çıkan görüntü ilk olarak bir yer altı şehri izlenimi verirken, bölge halkı tarafından Fatsa’nın ve Ordu’nun turizm gediklerini kapatmak adına büyük bir adım olarak karşılanan çalışmaların sonlandırılması neticesinde kazı alanı harabeye dönmüş durum-da.

Kazı ekibi tarafından toprak kazılarak ortaya çıkarılan döne-me ait duvar kalıntılarının yerlerin-den sökülmüş, güvenlik şeridinin yerle bir olmuş ve kazı ekibi tara-fından kullanılan kazı evinin kapı-sının kırılmış halde gördüğümüz Cıngırt Kayası’nda kaçak kazı ya-pılmış gibi bir görüntü var.

Valilik tarafından çekilen di-kenli teller ve ‘Kazı Alanına Gir-mek Yasaktır’ tabelasına zarar verildiği gözlenirken, etrafta bulu-nan su şişeleri, sigara izmaritleri gibi çöpler de kazı alanının birileri

tarafından ziyaret edildiği hatta burada zaman geçirildiğine işa-ret ediyor.

Gazete olarak soruyoruz: “Kazı alanının kim ya da kimler tarafından bu hale getirildiği nasıl anlaşılabilir? Bu alana girilmesini önlemek için sadece bir tabe-la yeterli oluyor mu? Bu konuda daha caydırıcı önlemler alınamaz mı? (güvenlik kamerası vs…) Kazı çalışmaları tekrar başlaya-cak mı? Başlamayacaksa ne-den, başlayacaksa ne zaman? Son olarak kazı yapıldıktan sonra bulunduğu açıklanan sikkeler ve tarihi kalıntıların, define avcılarını buraya çekeceği tahmin edilmedi mi?”

[email protected]

Mustafa Kemal KAYMAK

PUSULA

Türkiye’nin aylardır içinde bulunduğu sosyal, siyasal so-runların çıkmaza girdiği ve artık sonuçlarının nereye gideceği belli olmayan bir dönemde, gün geçmiyor ki; gece yatıp sabah kalktığımızda ortaya atı-lan türlü türlü senaryolara tanık oluyoruz.

Ve bu gelişmeleri ibretle, şaş-kınlıkla izliyoruz.

Türkiye kutuplaşıyor…Ötekileşiyor…İnsanlar “bizden misin, diğer-

lerinden misin” diye, ayrıştırılı-yor.

“Karanlıkları aydınlığa çıka-rıyoruz” diyerek askerler, yargı mensupları, siyasetçiler ve ga-zeteciler karşı karşıya getiriliyor.

Küresel olduğu söylenen, bi-zim ülkemizden teğet geçti de-nilen ama her gün acısını bütün bedenimizde hissettiğimiz yani ne denilirse denilsin yüreğimizi delip geçen, tabir yerindey-se ocak söndüren ekonomik kriz…

Cinayet, gasp, hırsızlık olay-ları…

Siyasi ahlak kavramlarının bir kenara itilerek, siyasi parti mil-letvekillerinin, liderlerinin mec-liste yaptıkları ağza alınmaması gereken konuşmalar…

Türkiye Cumhuriyetinin Bü-yük Millet Meclisinde, o kutsal çatı altında görmeyi, duymayı arzulamadığımız kavgalar, kü-fürler…

İlk önceleri adına demokratik açılım denilen, ardından barış süreci denilen şimdi de çözüm süreci denilen süreçler yuma-ğıyla uğraşıyoruz.

Hala içinin nasıl dolduruldu-ğu, içeriğinin kamuoyundan sır gibi saklandığı bir süreci yaşı-yoruz, yaşatılıyoruz…

Türkiye Cumhuriyeti Devle-tinin hükümeti bebek katili ile çözüm için(sözde) masaya oturuyor, başbakan ben görüş-müyorum, bizim adımıza arka-daşlar görüşüyor diyor…

“Ha Hasan Ali, ha Ali Hasan” değişen neyse…

Ama aynı hükümet vatanda-şıyla bu konuyu görüşmekten kaçıyor, akil dediği bir grupla halkını görüştürüyor.

Terör örgütü ve bebek katille-ri cephesinden de farklı sesler geliyor…

Bakın katil ne diyor,” ben ol-masam başbakan bugün koltu-ğunda oturuyor olmayacaktı”…

Katilin dağdaki adamı da, “ Başbakan bizi Oslo’ya özel uçakla gönderdi” diyor…

Katilin meclisteki adamları da,” Öcalan’a özgürlüğü veril-mediği sürece, anlaşma, uzlaş-ma olmaz” diyor…

Ama kimse ‘bu adamlar ne demek istiyor’ diye sormuyor, soramıyor…

Ne kadar üzücü değil mi?İnsanlar konuşmaya korkar-

ken, şimdi de gazeteciler yaz-maya, sormaya korkar hale geldi.

Ulusalda bunlar yaşanırken, yerelde de birçok gazeteci muhalif yazı yazmamaya özen gösteriyor.

Günümüzde baskılara boyun eğmeyen, kalemini satmayan, eleştirilerinde dahi doğruları gösteren, özgürce yazı yazan gazetelerin, gazetecilerin sayısı o kadar az ki…

Onlarda yazdıkları yazılardan dolayı “Yarın sıra kime gelecek” diye endişeyle işine gidiyor.

Yani herkes üzerinde korku hâkim olmaya başladı.

Böyle bir ortamda, demok-rasiden, basın ve halkın haber alma özgürlüğünden söz et-mek mümkün değil.

Gazetecilerin olmadığı, öz-gürce çalıştırılmadığı, yasakla-nıp, sansürlendiği toplumlarda, demokrasiden söz etmek ola-naklı değildir…

Gazetecilerin susturulduğu toplumlarda sokaktaki insan “kör ve sağır” demektir…

Sözü çok uzatmaya gerek yok aslında…

Her şey ortada…

Her neyse bir başka örnekle özetlemek gerekirse…

Kaç bölüm oldu bilmiyorum ama gündemini ve güncelliğini hala koruyan bir diziyi izlemeye devam ediyoruz.

Gülerek mi, ağlayarak mı, kızarak mı izliyoruz bilmiyorum ama bir türlü izlettiriyorlar bu diziyi bize.

Atalarımızın, babalarımızın, analarımızın, bacılarımızın, eş-lerimizin, çocuklarımızın, dost-larımızın kısacası sizin, bizim, hepimizin içerisinde olduğu ve herkese figüran rolünün biçildi-ği diziden bahsediyorum.

Her bölüm sonrasında yaşa-nacak gelişmelerin hemen he-men tüm izleyiciler tarafından tahmin edildiği ve bu nedenle artık izleyiciler üzerinde etkisini kaybetmeye başlayan, günden güne reytingleri düşen ancak bir türlü yayından kaldırılmayan bir dizi bu…

Bu dizinin hala yayında kal-ması konusunda gösterilen ısrara yıllardır bir anlam vere-mediğim gibi senaristinin ve yönetmeninin de sürekli aynı konuları işlemesini de anlaya-mıyorum.

İyi bir dizi izleyicisi olan Türk toplumu sıkılmaya başladı artık.

Sıktınız, sıkıldık artık!Bana itici gelmeye başladı ve

canım sıkıldı.Yazı yazmak gelmiyor içim-

den.Keyfim kaçtı…Ama yine de şu soru hiç ak-

lımdan çıkmıyor.Peki, Türkiye nereye gidiyor?Bugün böyle ama yarın ne

olacak?İşte o soruda, Türkiye’nin

unutulmaz Başbakanlarından, Türk siyasetine yaşamı ve kişi-liğiyle damgasını vurmuş rah-metli Bülent Ecevit’in yazdığı dizeler aklıma geliyor.“Bir şeyler olacak yarın.duruşundan bellikırdaki atların,bulutların koşuşundan bellikazışından köstebeklerin toprağı.

Karıncaların telâşından bellibir şeyler olacak yarınbelki bir tomurcuk,belki bir ağacın düşen yaprağıbelki de bir çocuk…

Pek o kadar göremesek de uzağıkuşların uçuşundan bellibir şeyler olacak yarınöbür günden önemsiz,yarından önemli…”

Evet, bir şeyler olacak yarın!Türkiye sıkılmaya, daralmaya, patlamaya hazır volkan gibi beklemeye başladı.Ne olacaksa olsun artık!Çünkü Türkiye bundan fazlasını kaldıramaz artık.

Ne Olacaksa Olsun Artık!

Bir Kez Daha Soruyoruz:

Cıngırt Kayası Yine Definecilere mi Kaldı?

ÖNCEKİ HALİ ŞİMDİKİ HALİ/ Mehmet S. UĞURBAŞ

Başkandan Özel Sanayiye Cami Sözü

/ Hamdi BÜKLÜ

Fatsa Devlet Hastanesi Başhekimi Da-vut Erişmiş’in babası, Fatsa Meşebükü ma-hallesi eşraflarından Mehmet Erişmiş(64) vefat etti.

Uzun süredir tedavi gördüğü Samsun Medikal Park hastanesinde hayatını kaybe-den Mehmet Erişmiş’in cenazesi geçtiğimiz cumartesi günü öğle namazına müteakip Fatsa Orta Büyük Camiinde kılınan cenaze namazının ardından Meşebükü Mahallesin-deki aile mezarlığında toprağa verildi.

Erişmiş’in cenaze törenine, AK Parti Ordu eski Milletvekili Ayhan Yılmaz, Fatsa

Kaymakamı Bekir Atmaca, Fatsa Belediye Başkanı Hüseyin Anlayan, Kumru Belediye Başkanı Ticabi Civelek, Korgan Belediye Başkanı İhsan Güven, Çatalpınar Belediye Başkanı Muhasin Eriş, Bolaman Belediye Başkanı Sabri Serdaroğlu, Fatsa Emniyet Müdürü Hüseyin Aslan, AK Parti Ordu İl Başkanı Hüseyin Akyol, AK Parti Fatsa İlçe Başkanı Fatih Sözen çok sayıda vatandaş ve yakınları katıldı.

MirKuzey gazetesi olarak merhuma Al-lahtan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz.

Mehmet Erişmiş Son Yolculuğuna Uğurlandı

/ Hamdi BÜKLÜ

Page 4: MİR KUZEY 380 SAYI

Sayfa06 MAYIS 2013 PAZARTESİ 4

Fatsa Devlet Hastanesi BaşhekimiOp. Dr. Davut ERİŞMİŞ’in Babası

Mehmet ERİŞMİŞ’iKaybetmenin Üzüntüsünü Yaşıyoruz.

Merhuma Allahtan Rahmet, Kederli Ailesine Başsağlığı Diliyoruz.

BAŞSAĞLIĞI

Son günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sık sık yaşa-nan kavgalar hem ülkemiz hem de milletimizin imajını zedeliyor. Özellikle AK Parti Ordu Milletve-kili İhsan Şener’in ulusal basında kavga ederken yayınlanan fotoğ-rafları Fatsa’da eleştirilere neden oluyor.

Durumdan rahatsız oldukları-nı dile getiren vatandaşlar; “Biz milletvekillerimize bizleri temsil etsin diye oy veriyoruz, kavga et-sinler diye değil. Vekillerimizden bir an önce, hizmet bekleyen il-çelere yönelmelerini bekliyoruz” dediler. Vatandaşlar, TBMM’de yaşanan kavgaları şöyle değer-lendirdi:

“Meclis Ring Değil”İhsan Hasoğlu, “ Milletve-

kili, demokratik ülkelerde genel seçimler ile seçilerek parlamen-toda halkı temsil hakkı kazanan kişidir. Dolayısıyla vatandaşların sorunları ve hizmet ihtiyaçlarını, ülkenin mülki amirlerine iletme konusunda bir vasıtadır. Gerek ülke gerekse de bölge milletve-killerimizin hizmetlere ve sorun-ların çözümüne katkıları muhak-kak bulunmaktadır. Ancak, son yıllarda meclisimiz vatandaşların sorunlarından çok vekillerin ringi haline dönüşmesiyle gündeme gelmektedir. Vatandaş olarak bu görüntülerden rahatsız oluyoruz ve bizleri temsil eden kişilerin orada yapmış olduğu tutumdan dolayı ilimizde lekelenmektedir. Ne de olsa insani hatalarımız ve

yanlışlarımız olacak ve bu yapı-lan hataları telafi etmek ve tekrar yapmamak için mücadele et-meliyiz. İlimizden oy olarak vekil olan tüm vekillerimiz çok değerli şahsiyetler ve onların kavgacı bir tutum izleyeceklerini düşün-müyor ve yapılan yanlışlara dâhil olmamalarını temenni ediyoruz. Her geçen gün ilimiz büyüyor ve dolayısıyla da sorun ve ihtiyaçları çoğalmaktadır. Bu sebeple vekil-lerimizi ilimize sorunlarımızı dinle-meye ve bir bardak çay içmeye davet ediyoruz” dedi.

“Kötü Reklam Yapıyorlar”Hasan Azapoğlu, “ TBMM’de

yapılan kavga ve seviyesiz tartış-malar hem ülkemizin hem de ili-mizin imajını zedeliyor. Vatandaş olarak, ilimizin birçok sorunun

çözülmesi ve hizmete ihtiyacı varken bölgemizin milletvekille-rinin diğer vekillere uyarak hem kendilerinin hem de bölgemizin kötü bir şekilde tanınmasına ve-sile olmalarından çok rahatsızız. Oylarımızı, kavga ve seviyesiz tartışmalara alet oldun diye değil bölgemize hizmet ve çözüm yolu getirsin diye verdik” dedi.

“Oyların Hakkını Vermiyorlar”Saadettin Alemdaroğlu, “

Milletvekilinin görevi seçilmiş ol-duğu ile hizmet etmektir. Ancak vekillerimiz kendilerini popüler hale getirmek için kavgacı bir tutum sergileyerek gündeme gelmektedir. Bu hareketleriyle kendilerini ön plana çıkarak veri-len oyların hakkını vermemekte-dir. Dolayısıyla vekillerimizin tam olarak hizmet ettiklerini düşün-müyorum. Bu tutumlarıyla belki birilerine iyi gözükebilir veya gö-zükmeye çalışabilirler ama bura-da atladıkları önemli bir konu ise tüm televizyon kanallarına haber malzemesi olup Türk milletine ve geleceğin Türk gençlerine kötü örnek olmaktadırlar” dedi.

“Kavga Etsinler Diye Oy Vermedik”

/ Hamdi BÜKLÜ

AK Parti 23. Dönem Millet-vekili Ayhan Yılmaz katıldığı bir toplantıda Ordu’nun büyükşe-hir olmasıyla ilgili bazı açıkla-malar yaptı. Yılmaz, “büyükşe-hir olmak kötüyse Eskişehir’in vasfını kaldırmak için başvuru yapsınlar” dedi.

Yılmaz: “Burada anlataca-ğım önemli bir nokta var. Bu da Türkiye’deki 29 büyükşehir değil, bugün 30’uncu büyük-şehir olan Ordu’dur. Büyükşe-hir neye tekâmül ediyor?” dedi.

Muhalefetin büyükşehre karşı çıkmasını eleştiren Yıl-maz: “Malumunuz Ordu bü-yük gayretlerle büyükşehir oldu. Şimdi bu büyükşehir meselesini kaşımak isteyen siyasi partiler var, zaten bu-güne kadar siyasi temellere, verilere dayandırarak siyaseti belli olmayan muhalefetimiz var. Cumhuriyet Halk Partisi Ordu’nun büyükşehir olması-na karşı geliyor. Sadece şunu demek istiyorum; Eskişehir Büyükşehir Belediyesi CHP’li belediyedir. Eğer büyükşehre karşıysalar, Eskişehir’in büyük-şehirlik vasfına karşı olduklarını belirterek müracaat etsinler. Biz neden büyükşehir olduk? Türkiye tarihinde eşi benzeri bulunmayan, büyükşehirlerde gurbette olan vatandaşlarımı-zın büyük katkısıyla büyükşehir olduk. Büyükşehirden gelen 70 bin Ordulu neden Ordu’nun nüfusuna yazıldı? Sadece bu tabloya baksak işin gerçeğini anlayacağız. Çünkü oradaki vatandaşlarımız büyükşehrin

ne olduğunu ve nimetlerini bil-dikleri ve Ordu’nun bu nimet-lerden mahrum kalmaması için nüfusa yazıldı. Göreceksiniz hiçbir belde büyüklüğü, kü-çüklüğü ne olursa olsun, hiçbir ilçe büyüklüğü, küçüklüğü ne olursa olsun bugünkünden az hizmet almayacak çok daha fevkinde hizmet alacaktır. Çün-kü Ordu’ya gelecek fert başına para 1,5 katı artarak gelecektir. Bizler büyükşehir olmak için boşuna çırpınmadık. Bizim ayarımızda bir şehir 1 lira alır-ken biz önümüzdeki yıl itibariy-le 2,5 lira alacağız. Ve bunları hepsi yatırıma dönecektir. Bu yatırımlar da ilçelerimize eşitlik ve hakkaniyet ilkesiyle dağıtıla-caktır. Herkes müsterih olsun, AK Parti kendi ayağına kuşun sıkacak kadar aklını peynir ekmekle yemedi. AK Parti bu-güne kadar ne yaptıysa genel başkanından tüm kademeleri-ne kadar bu ülkenin kalkınması için yapmıştır” dedi.

Eskişehir’e de Karşı Çıksınlar”“Büyükşehre Karşı Çıkan CHP’liler

/ Hamdi BÜKLÜ

Page 5: MİR KUZEY 380 SAYI

Sayfa06 MAYIS 2013 PAZARTESİ 5

Marmaris'te düzenlenen Ordular Gecesi'nde Atatürk Portresinin açık arttırmaya çıkartılması skandal ola-rak değerlendirildi.

Muğla Marmaris'te bu yıl 7.si dü-zenlenen Marmaris Ordular gece-sinde Atatürk portresi açık arttırma ile satışa çıkarılması tepkilere neden oldu. Sunucunun Atatürk Portresi

için "sembol" kelimesi kullanması ise salonda soğuk duş etkisi yarattı. Ha-tasını anlayan sunucunun durumu düzeltmeye kalkışması tepkileri din-dirmedi.

Marmaris Ordulular Derneği Baş-kanı Hacı Ali Elibal’ın yaptığı açılış konuşmasının ardından Gecenin program sunucusu öğrencilere yar-

dım amacıyla başladığı konuşmasını “Atatürk posterini açık arttırmaya çı-kartıyoruz” diyerek devam ettirince salonda bulunan konuklar sunucu-nun bu sözlerine tepki gösterdi.

BAŞKAN TEPKİ GÖSTERDİ…Ordu Belediye Başkanı Seyit

Torun’un Bin TL vererek başlattığı skandal açık arttırma olayına ilk tepki ise CHP Marmaris Belediye Başkanı Muhammet Ali Acar’dan geldi. Acar, 20 öğrencinin bursunu karşılayacak yardımı yaparak Atatürk posterini Marmaris Ordulular Derneğine asıl-masını istedi.

Skandal sözler üzerine mikrofonu alarak bir konuşma yapan Başkan Muhammet Ali Acar “Ben Ordulu-ların Marmaris’te düzenlediği her geceye katılıyorum. Bu akşam bu-rada Atatürk posterinin açık arttırma sözleriyle satışa çıkartılmasını doğru karşılamadım.

Ben bu gece burada öğrencileri-mize gerekli yardımı yapmaya hazı-rım. Siz bu posteri derneğinizin bir köşesine asın” dedi.

Başkan Acar'ın bu sözleriyle skandal açık arttırma son buldu.

“Atatürk’ümüzü özenle korumak zorundayız”Başkan Muhammet Ali Acar’ın

Ardından kürsüye çıkan İstanbul Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’de sunucunun sözlerine sert tepki gös-terdi.

Olayla ilgili bir açıklamada bulu-nan Sarıgül, “Ben toplum değerle-rinin üzerinden siyaset yapılmasına karşıyım. Elli İslam ülkesi içerisinde din ve siyasetin ayrı olduğu bir ülke-de yaşıyorsak, Cumhuriyetin değer-leriyle yaşıyorsak biz bunu Mustafa Kemal ve arkadaşlarına borçluyuz.

Mustafa Kemal Atatürk, her yurt-taşımızın Atatürk’üdür. Biz Mustafa Kemal Atatürk’ümüzü özenle ko-rumak zorundayız. Bu sebeple her Türk’ün saygıyla andığı Mustafa Ke-mal Atatürk’ün posterinin böylesine ithamlarla ortaya konulmasını doğru bulmuyorum. Burası dostluğun konu-şulduğu gece olmalı” diye konuştu.

Geceye AK Partililerin katılmama-sı dikkat çekti. CHP Milletvekili İdris Yıldız geceye katılırken AK Partili Milletvekilleri, Ankara'da parti içi ça-lışmalarını gerekçe göstererek Ordu-luları yalnız bıraktı.

“Atatürk Portresi Açık Arttırmaya Çıkarılamaz!”[email protected]

Mehmet SabriUĞURBAŞ

TERSDÜZ

“12 Eylül Sürecini Hızlandıran Faktör

Fatsa’ya Yapılan Darbedir”

Yeşiller ve Sol Gelecek Parti-si Ordu İl Örgütü ‘Doğrudan De-mokrasi ve Fatsa Deneyimi’ adı altında düzenlediği bilgilendirme toplantısını Fatsa Belediyesi Kültür Sarayı’nda gerçekleştirdi. Toplantı-da konuşma yapan parti eş genel sözcülerinden A. Ali Cangı, 12 Eylül darbesini, Fatsa’da yapılan darbe-nin kolaylaştırdığını söyledi.

“12 Eylül Fatsa’dan Başladı”Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi

genel eş sözcülerinden A. Ali Can-gı; “Yarını bugünden kurmak için yola çıktık. Ve yarını kurarken, ta-rihte bıraktıklarımızı da unutmadan yola devam ediyoruz. Bu gün bura-da Doğrudan Demokrasi ve Fatsa

Deneyimi toplantımızı gerçekleşti-rerek terzi Fikri Sönmez’i de anaca-ğız ve bugüne dair çıkarsamalarda bulunacağız. Fatsa, ders alınacak pek çok yönü olan bir deneyimdir. Öncelikle yerel katılımcı demokrasi denemesinin somut bir örneğidir. 12 Eylül hesaplaşması yapılırken Fatsa’nın es geçilmemesi gereki-yor. Ankara da görülen Evren ve Şahinkaya’nın yargılandığı 12 Eylül davası iddianamesinde her ne ka-dar 12 Eylül darbe sürecinin hazır-lanmasında Fatsa’dan söz edilse de, iddianamede yaşanan gerçek saptırılarak 12 Eylül’den önce Fat-sa’ya yapılan darbe gölgelenmiş durumdadır. Oysa Fatsa’ya yapılan darbenin 12 Eylül darbesini kolay-laştırdığı tarihi bir gerçektir. Bunun da atlanmaması gerekmektedir.

Dönemin Başbakanı Demirel’in Çorum’da yaşanan olayları soran gazetecilere; ‘Siz Çorum’u bırakın Fatsa’ya bakın’ diyerek Fatsa’yı di-rek hedef göstermesini unutmamak gerekir” dedi.

“Barış Sürecini Önemsiyoruz”Konuşmasında Kürt meselesine

de değinen Cangı: “Türkiye önemli bir görevden geçiyor. Kürt mesele-sinin silahsız ve demokratik siyaset-le çözülmesine ilişkin bir süreç ya-şıyoruz. Barış süreci ile Türkiye’nin yapısının, hukukunun ve siyasetinin yeniden kurulacağı ortada. Barış sürecinde alacağımız tutum bun-dan sonra Türkiye’nin siyasi ve toplumsal hayatındaki varlığımızı ya da yokluğumuzu gösterir. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi olarak baş-

latılan süreci önemsiyoruz. Yıllardır sürdürülen savaşın sona ermesi için müzakere sürecinin işletilmesi gerektiğine inanıyoruz. Silahlı un-surların sınır dışına çekilmesi nokta-sına gelinmiş olmasını son derece olumlu buluyoruz. Bununla birlikte Kürt meselesinin çözümü için sa-dece çalışmaların durdurulmasının yetmeyeceğinin farkındayız” dedi.

“Devrimcilik Budur”Yeni Anayasayı desteklediklerini

vurgulayan Ali Cangı: “Kürt mese-lesi ve Türkiye’nin tarihinden gelen birçok sorunun çözümü için Ana-yasa, yaslar ve kurumlar gönüllü yurttaşlık zeminini güçlendirecek toplumdaki farklı dilleri, kültürleri ve kimlikleri güvence altına alacak eşitlikçi bir zemine uygun demok-ratik bir içeriğe kavuşturulmalıdır. Bu var olan Anayasa’nın temelden değiştirilerek özgürlükçü, eşitlik-çi, ekolojik, sosyal ve demokratik yepyeni bir Anayasa kurulması ile mümkündür. İşte bu sürece katıl-mak demek, terzi Fikri Sönmez’i, Fatsa’yı anmak ve davaya sahip çıkmak demektir. Asıl devrimcili-ğin bu olduğunu düşünüyoruz. Bu önemli dönemde ki politikamız için, terzi Fikri’nin uygulamalarından ve Fatsa deneyiminden çıkartacağımız çok ders olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

/ Fatma CANLI

Fatsa Belediyesi eski Başkanı Fikri Sönmez, mezarı başında anıldı.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi eş söz-cüleri Sevil Turan -Arif Ali Cangı’nın ka-tılımıyla gerçekleşen anmaya Fikri Sön-mez’in ailesi ve sevenleri katıldı. Yaklaşık 150 kişinin katılımıyla gerçekleşen anma-da duygu dolu anlar yaşandı.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Fatsa İlçe eş sözcüsü Taylan Şendur’un ‘hoş-geldiniz’ konuşmasıyla başlayan anma-da Ahmet Cevat Güney, gazeteci-yazar Aydın Engin, Fikri Sönmez’in oğlu Naci Sönmez , köy muhtarı, köylüsü kom-şusu Hüseyin Uygun ve parti genel eş sözcüleri birer konuşma yaptılar. Yapılan konuşmalarda Fikri Sönmez ve Fatsa

yerel yönetim deneyiminin önemine vur-gu yapıldı. Bu eşsiz deneyiminin halen daha aşılamamış doğrudan demokrasi-nin özgün deneyimlerinden olduğunun altı çizildi. Daha sonra Fikri Sönmez ile aynı mezarlıkta bulunan Ayşe Makar’ın mezarı ziyaret edildi. Daha 17 yaşında lise öğrencisiyken infaz edilen Ayşe Ma-kar’ın mezarı başında duygulu anlar ya-şandı. Mezarı çiçeklerle donatıldı. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi eş sözcüsü sevil turan burada da bir konuşma yaptı. Bu iki devrimci ve tüm devrim ve demokrasi şehitleri için saygı duruşunda bulunarak anma etkinliği sonlandırıldı. Fikri Sön-mez’in köyündeki evine gelen misafirlere yemek ikram edildikten sonra etkinliğe son verildi.

Fikri Sönmez Mezarı Başında Anıldı/ Fatma CANLI

Böyle bir kurum olmadığını mı düşünüyorsunuz?Yanılıyorsunuz!Hani o ‘çözüm’ naraları atanlar var ya!Hani o ‘kavgayla çözemeyiz’ diyen kavgacılar var ya!İşte orada görev yapıyorlar.Her fırsatta birbirlerinin açıklarını yakalayıp‘belden aşağı’ siyaset yaparak,Türkiye’nin gerçek sorunlarını göz ardı edenler,istediklerini yapamadıkları her fırsatta yumruk salla-mayı daihmal etmiyorlar.Ben bu ortamıKutsal, ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’diye isimlendiremiyorum.İktidar ya da muhalefet mensubu meclisteki tüm vekiller,‘milletin nabzını’ tutacaklarına ‘güreş’ tutuyor.Milletin karşısına geçip, kürsü mikrofonuna öncetık tık vurup gerekli ses kontrolünü sağladıktan sonra‘barış, barış’ diye ince ince üflüyorlar.Mecliste de derin derin soluyup,Ağız dolusu hakaretlerle yumruklaşıyorlar.Kime denk gelirse! Bunu yayınlayan basına da ‘çarpıttılar’diyorlar.Hal böyleyken; Türkiye’yi yeniden inşa etmekten,terörü dostça çözmekten, birlik beraberlikten,kardeşçe yaşanan bir ülkeden bahsederken hiç mi içiniz sızlamıyor?Siz, vekili olduğunuz milletin karşısına geçip yumruk sallarken,örnek olduğunuz yüz binlerce bu ülke evladınıhiç mi düşünmüyorsunuz?Her şeyi barış ve kardeşlik için yaptığınızı iddia edip,bunu da kavgayla sağlamaya çalışmaktan utanmı-yor musunuz?Hangi davranışınız, barışı, kardeşliği yansıtıyor, temsil ediyor?Barış için yumruk atılıyor, kavga ediliyor,en güzel hakaretler filizleniyor dillerde…Bizim 548 vekilin tamamına ne gücümüz yeter der-dimizi anlatmaya,ne sesimiz yeter duyurmaya…Bizim 1 ana muhalefetten 4 de hükümetten 5 tane vekilimiz var.Ancak, kendimize mesafe olarak en yakın olanına dert anlatabiliriz.

“Bizim en yakınımızın da gazetelerde, televizyonlardakavga ederken çekilmiş görüntüleri yayınlanınca‘gururlanıyoruz’ tabi.Eeee, Sayın vekil bizim derdimize çare bulmak içindişini tırnağına takmış, canla başla yumruklaşıyor.Hakkımızı yedirmemek için, yumruk sallıyor, sesini yükseltiyor.Helal olsun! Suçlu medya tabii.Olayı çarpıtıyorlar arkadaş!Vekil, halk kavgası, hak kavgası yapıyor.Neymiş de kavgacıymış, Başbakan kınıyormuş…Yok öyle bir şey. Orada halkın kavgası var;bölgeye hizmet götürülecek diye yapılıyor her şey.”

Diyemedik ya…Diyemeyeceğiz de galiba!Ne derlerse desinler, ne yaparlarsa yapsınlaryut vatandaş yut.Sen derdini hep içinde, taze tut.Bir gün gelir de belki,Somutlaşır ne varsa soyut.Hal bu ya, biz fakiriz, ekmeğimiz umut…En iyisi vatandaş, bunu da unut.

T.B.M.R.(Türkiye Büyük Milletvekili Ringi)

Page 6: MİR KUZEY 380 SAYI

Sayfa06 MAYIS 2013 PAZARTESİ 6

Fatsa İlçe Emniyet Müdürlü-ğü’nün ilçemizde eğitim veren bir dershane ile ortaklaşa dü-zenlediği, dershane öğrencile-rine Polis Meslek Yüksekokulu tanıtım programı gerçekleştirildi. Programda, 2013 Yılı Polis Mes-lek Yüksekokulları Giriş Sınavı ve sonrası hakkında ve 2013 yılı polis meslek yüksekokulları giriş sınavı hakkındaki resmi duyurular ilgili bilgiler verildi.

Öğrencilere bilgi veren polis-ler, “İnternet üzerinden ön başvu-ru yapan adayların 29 Nisan - 11 Mayıs 2013 tarihleri arasında (1 ve 5 Mayıs hariç) başvuru mer-kezlerine bizzat başvuruda bu-lunmaları gerekmektedir. Adaylar herhangi bir başvuru merkezin-den başvuru yapabilirler. Ancak Adaylar, başvuru yaptıkları baş-vuru merkezinde Aday Değerlen-dirme ve Seçme Sınavına girmek zorundadır. İnternet üzerinden ön başvurusunu yapan, ancak belir-lenen şartları taşımayan ve belir-lenen tarihler arasında başvuru merkezlerine şahsen başvuru ve evrak teslimi için gelmeyen aday-ların başvuruları kesinlikle kabul edilmeyecektir. İnternet üzerin-den yapılan ön başvuru müraca-at sayılmaz. İnternet üzerinden ön başvuru yapan adaylar; say-

fanın üst sağ kısmında bulunan "Giriş Yap" kısmına tıklayıp, açılan sayfada "kullanıcı adına" TC kim-lik numaralarını ve "şifre" kısmına da ön başvuru yaparken belirle-dikleri şifrelerini girerek "Başvu-ru Merkezi" ve "Yazılı Sınav Yeri" tercihlerini değiştirebileceklerdir. Ayrıca ön başvuru yapmak ister-ken "veritabanı hatası" alan aday-larımızın Nüfus Müdürlüklerine giderek adreslerini kaydettirme-leri gerekmektedir.2013 – 2014 eğitim-öğretim döneminde Polis Meslek Yüksekokullarına alına-cak öğrenci sayısı 6760 Erkek ve 250 Bayan olarak belirlenmiştir. 2013 - 2014 eğitim-öğretim döne-minde Polis Meslek Yüksekokulu Öğrenci Adaylığı başvurularında, ÖSYM tarafından yapılan 2013 YGS puan türlerinden (YGS-1,YGS-2, YGS-3, YGS-4, YGS-5 ve YGS-6 ) en az (250,000) ve üzeri puan alanlar PMYO Giriş Yönetmeliğinde belirtilen diğer şartları taşımaları halinde 2013 yılı PMYO öğrenci alımlarına baş-vurabileceklerdir. Emniyet Teşki-latı Personeli Şehit ve Görev Ma-lulü eş ve çocuklarından ise 2013 YGS puan türlerinden (YGS-1,YGS-2, YGS-3, YGS-4, YGS-5 ve YGS-6 ) en az (140,000) ve üzeri puan alanlar PMYO Giriş Yönetmeliğinde belirtilen diğer şartları taşımaları halinde 2013 yılı PMYO öğrenci alımlarına baş-vurabilecekler” dedi.

Öğrencilerin şahsen başvu-ru esnasında getirmesi gereken belgeleri de açıklayan Emniyet görevlileri, daha fazla bilgi almak isteyen herkesin Fatsa İlçe Em-niyet Müdürlüğü’ne gitmelerinin yeterli olacağını söylediler.

KILIÇ ELEKTRİK

ADRES: Evkaf mah.Aslan Aydınlık cad. No :25 (Askeriye karşısı ) Ftasa/ ORDUTEL: 0 452 423 18 09 - GSM: 0 539 330 89 02

KILIÇ ELEKTRİK-SUEkrem KILIÇ

Elekrik TesisatıSıhhı TesisatGüral VitrifiyeleriAvizeKalebodurDolaplı lavabo çeşitleri (Montaj dahil)

Ordu Üniversitesi (ODÜ) Rek-törü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, "Üni-versite, şehrin önünde lokomotifi olarak ve ona önderlik edecek

fikirleri, estetiği, akademik cami-asıyla bilimselliği yaşatacak bir kurumdur" dedi.

Yarılgaç ve beraberindeki öğ-retim üyeleri, Ordu İş Adamları Derneği (ORİŞAD) Yönetim Ku-rulu Başkanı Avni Yılmaz'ı ziyaret etti.

ODÜ'nün gelişen, genç, dina-mik ve gün geçtikçe de büyüyen bir üniversite olduğunu belirten Yarlıgaç, üniversitenin şehirle birlikte bir yerlere taşınmasının önemli olduğunu söyledi.

Üniversite ve şehir bütünleş-mesinin sağlanmasının önemli olduğunu belirten Yarılgaç, "Üni-

versite, şehrin önünde lokomotifi olarak ve ona önderlik edecek fikirleri, estetiği, akademik cami-asıyla bilimselliği yaşatacak bir kurumdur. Bu noktada arkadaş-larımızla çalışmalarımızı sürdürü-yoruz. Sanayicilerimiz, iş adamla-rımız, esnafımız ve çalışanlarımız var. Halkla olan diyaloglarımızı sizin vesilenizle sürdürmüş olu-yoruz" dedi.

Gelecek yıl eğitim ve öğre-tim döneminde yeni bölümlerin öğrenci alımını gerçekleştire-ceğini anlatan Yarılgaç, şunları kaydetti: "Eğitim Fakültemiz üç bölümüyle öğrencisini alacak.

Bu konuda gerekli izinleri aldık. Bunlar matematik öğretmenliği, ilkokul öğretmenliği ile okul ön-cesi öğretmenliği. Bu bizim için fevkalade önemli bir gelişme. Çünkü Eğitim Fakülteleri, üniver-sitelerin lokomotif fakültelerin-dendir. Bu anlamda çok iyi bir başlangıç yaptık. Aynı zamanda İngiliz dili ve edebiyatı bölümüne öğrenci alıyoruz. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, teknik ve sosyal programlar, İkizce ile Ak-kuş Meslek Yüksekokulları'na da önümüzdeki yıl öğrenci alınacak. Ayrıca sanat tarihi bölümüne de alacağız."

“Bir Çok Yeni Bölüme Öğrenci Alınacak”

Vali Orhan Düzgün, Ordu’da 2004 yılında başlanan organik tarım faaliyetleri kapsamında 483 üretici tarafından 21.438 dekar alanda organik ürün üretimi ger-çekleştirildiğini söyledi.

“Doğal Hayatın Korunması Amaçlanıyor” Organik tarımın, insan sağlı-

ğına ve çevreye zarar vermeyen ve üretimde kimyasal girdi kul-lanılmadan, üretimden tüketime kadar her aşaması kontrollü ve sertifikalı tarımsal üretim biçimi olduğunu ayrıca doğal dengeyi koruyarak hava ve su gibi ya-şamsal kaynakların, doğal ha-yatın korunmasını amaçlayan bir üretim yöntemi olduğunu belirten Vali Düzgün, Türkiye’de organik tarıma 1985 yılında 8 ürünle baş-landığını ve bugün 15.000 üretici tarafından yapıldığını ifade etti.

“420 Üreticimiz Eğitildi”Ordu’da 2004 yılında baş-

layan organik tarım üretiminin 5.750 kg organik mısır, 800 kg organik fasülye, 740 kg organik elma, 100 kg organik ceviz, 700 kg organik biber, 750 kg organik kabak, 700 kg organik patlıcan ve 3.299.502 kg organik fındık ürününden oluştuğunu kayde-den Vali Orhan Düzgün, ”Organik tarımın yaygınlaştırılması amacıy-

la 2012 yılında eğitim çalışmala-rına ağırlık verildi. Bu eğitimlerde toplam 420 üreticimiz eğitilmiştir. Ayrıca, 2012 yılı içerisinde, orga-nik tarım yapılan alanlarda 237 üreticimizde arazi denetimi, 10 adet organik ürün satış yeri de-netimi gerçekleştirilmiştir” dedi.

“274 çiftçiye 343.608 TL Ödeme Yapılacak”2013 yılı desteklemelerinin

askı sürecinde olduğunu hatır-latan Vali Düzgün, il genelinde 274 çiftçiye, 9.817 dekar alanda 343.608 TL ödeme yapılacağını belirtti.

“90 Fındık Üreticisi Organik Tarım Uygulamasına Geçecek”“2013 yılında İl merkezinde 30

çiftçi ile ‘Fındık Yetiştiriciliğinde Organik Tarım Uygulamalarının Yaygınlaştırılması ve Kontrolü Projesi’ uygulamaya geçirilecek-tir” diyen Vali Orhan Düzgün, ”Bu proje ile 2014 yılında Fatsa ilçesinde 30 çiftçi ve 2015 yılında İkizce ilçesinde 30 çiftçi olmak üzere 3 yılda toplam 90 fındık üreticisinde uygulama yapılma-sı hedeflenmiştir. Organik tarım uygulanan fındık bahçelerine ya-pılacak uygulamalar ile diğer çift-çiler bu konuya özendirilecektir” şeklinde konuştu.

Organik Tarım Destekleniyor, Teşvik Ediliyor

Öğrencilere PolisMYO Tanıtılıyor

/ Hamdi BÜKLÜ

Page 7: MİR KUZEY 380 SAYI

Sayfa06 MAYIS 2013 PAZARTESİ 7

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Fatsa İlçe Başkanlığı tarafından 3 Mayıs Türkçülük Günü’nü kutlamak için Demirci Köyü’nde düzenleyeceği pik-nikte buluşma etkinliği yağışlı hava nedeniyle iptal edildi.

Konuyla ilgili açıklama ya-pan MHP Fatsa İlçe Başkanı Şakir Cemal Uygun: “Türk-çülük gününde düzenleye-ceğimiz piknik etkinliği için arkadaşlarımız sabah erken saatlerde o alanı incelediler. Yerlerin ıslak olması ve yağmur

dolayısıyla iptal etmek zorunda kaldık. Başka bir tarihte bu et-kinliğimizi gerçekleştireceğiz. Ancak etkinliklerimiz olsa da olmasa da bugünü yürekle-rimizde coşkuyla kutluyoruz. Türk olmaktan ve Türkçülüğün savunucusu olmaktan dolayı gurur duyuyoruz” dedi.

Uygun: “Türkçülüğü dilinde değil özünde yaşayan ve ya-şatanların Türkçülük Bayramını kutluyorum. Türkçülük gününü mutlaka kutlamak gerekiyor. Hele ki bu günlerde Türkçülük ruhuna daha çok ihtiyacımız var. Türkçülük gününü Türk gibi Türk yaşamalıyız. Şu anki süreçte artık kurumlardan T.C. ibaresinin kaldırıldığı bir dö-nemdeyiz. Bu tür milli günleri bugünlerde daha büyük bir coşkuyla kutlamalıyız. Sayın Başbakan Türkçülüğü kaldırdı. Türkiye’den Türklük kavramını silmeye çalışıyorlar. Gönlünde, özünde Türk gibi yaşayan her-kesin coşkusuna ihtiyacımız var” diye konuştu.

Ünye Ticaret ve Sanayi Odası (ÜTSO) meclis seçimleri yapıldı. Yapılan seçim sonucunda Ünye

Ticaret ve Sanayi Odası Hasan Şimşek oy kullandığı grupta ye-niden seçilmeyi başardı ama

grubu kendisi kadar başarılı olamadı. Hasan Şimşek’in liste-sindeki 12 gruptan 8’i seçimleri kaybetti. Diğer Başkan Adayı Durmuş Zor ise oy kullandığı grupta seçimi kaybetti ve mec-lise giremedi. Ancak Zor’un lis-tesindeki 8 grup başarılı olarak meclise girmeye hak kazandı.

Ünye Ticaret ve Sanayi Oda-sı'nda (ÜTSO) gerçekleştirilen meslek grupları seçiminde baş-kan adayı Durmuş Zor, 12. grup-ta yarışı kaybetti. Ancak Zor'un ekibi 8 grupta ipi önde göğüs-ledi. Yine 12. grupta oy kullanan mevcut Başkan Hasan Şimşek ise grubunda yarışı 64 oyla önde tamamlamasına rağmen 12 gru-bun 4'ünde başarılı olabildi.

ÜTSO bünyesindeki 12 grup

üyelerinin belirlenmesi için yapılan seçimler sabah saat 09.30'da oy verme işlemiyle baş-ladı. Saat 17.00'ye kadar süren oy verme işleminin ardından sa-yıma geçildi. Yapılan sayımlarda 12 gruptan 8'ini kendisi grubun-da seçilemeyen Durmuş Zor'un ekibi kazandı. Kendisi de rakibi gibi 12. grupta oy kullanan mev-cut Başkan Hasan Şimşek 64 oyla kazanırken, ekibi sadece 4 grupta üstünlük sağlayabildi.

Bu sonuçların ardından meclisin ilk toplantıda başkanı belirleyeceği belirtildi. Mevcut başkan Hasan Şimşek’in grup olarak seçimi kaybettiği için ya-pılacak oylamada çoğunluk bu-lup bulamayacağı merak konu-su oldu.

ÜTSO Seçimlerinde Hesaplar Tutmadı

Yeni Başkan Kim Olacak?

31 Aralık 2012 tarihi itibarı ile sona eren 5084 sayılı teşvik ka-nununu işverenler sabırsızlıkla

bekliyor.Teşvik yasası ile ilgili gaze-

temize açıklama yapan FASİAD yönetim kurulu başkanı Hasan Gül, “31 Aralık 2012 tarihi ile sona eren ve 4 aydır bugün çıktı, çıkacak diye beklediğimiz teşvik yasasını işverenlerimiz dört aydır, dört gözle beklemektedir. Hükü-met yetkililerimizin açıklamaların-da şu anda mecliste olduğu söy-lenen yasanın akıbeti, 2013 yılının yarısına yaklaşmamıza rağmen hala belli olmadı” dedi.

“Ekonomi Kötü”İşverenlerin sıkıntılı günler

geçirdiğini söyleyen Gül: “İşve-renlerimiz şu anda ekonomik an-lamda sıkıntılı günler yaşıyor ve bölgemizde ciddi manada nakit sıkıntısı olduğu gözleniyor. 2012 yılı mahsulü fındık fiyatlarının 4,5 TL’yi geçmemesi, fındık destek paralarının ileri bir tarihe ertelen-mesi ve her geçen gün ilçemizde bir yenisi açılan büyük alışveriş merkezlerinden dolayı ilçemiz pi-yasasında ekonomik daralmalar görülüyor” dedi.

“Farklı Bir Yasa Olmalı”Teşvik yasasının sanayinin

az olduğu bölgelere yatırımda

öncelik tanıması gerektiğini ifa-de eden Gül: “Sona eren 5084 sayılı teşvik yasasının aynı şekil-de çıkmayacağı ve yeni çıkacak yasayla Türkiye genelinde uygu-lanacak bir teşvikten söz ediliyor. Ülke genelini kapsayan teşvikler ancak mevcut işletmelere faydalı olacaktır. Yeni yatırımcı çekmede, dışarıdan ilçemizi tercih etmek isteyen sanayicilerimizi olumsuz yönde etkileyecektir. Bu bağ-lamda mutlaka bazı bölgelerin kalkınmasına öncelik tanıyacak bir teşvik yasası bekliyoruz, aksi takdirde bölgemizi daha da zor günler bekliyor” diye konuştu.

“Bölgemizi Daha Zor Günler Bekliyor” “Başbakan Türkçülüğü Kaldırdı”

/ Mehmet S. UĞURBAŞ

/ Nusret YEŞİLLER

İkizce ilçesinde ırmağa giren genç boğulmaktan son anda kurtuldu. Edinilen bilgiye göre, akşam saatlerinde 5 arkadaşıy-la birlikte İkizce Irmağı’na giren Nihat Çamyar (15), ırmakta yü-zerken kayboldu. Arkadaşları kurtarma çabalarına rağmen başarılı olamayınca, yoldan ge-çen araçları durdurarak yardım istedi. Bu sırada olay yerinden geçen Serdar Tendik, ırmağa girerek genci kıyıya çıkarttı. Yak-laşık yarım saat suda kaldığı ve 2 litre su yuttuğu öğrenilen genç, 112 Acil sağlık ekipleri

tarafından Ünye Devlet Hasta-nesi’ne getirildi. Hastanede ya-pılan ilk müdahalenin ardından durumu kritik olan Nihat Çam-yar, Fatsa'da bir özel hastaneye sevk edildi. Olayla ilgili incele-me başlatıldı.

Boğulmaktan Son Anda Kurtuldu

Page 8: MİR KUZEY 380 SAYI

Sayfa06 MAYIS 2013 PAZARTESİ 8

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Ordu İl Örgütü üyeleri, Fatsa Be-lediyesi Kültür Sarayı önünde bir basın açıklaması yaparak, ‘Sinop Çernobil Olmasın! Nükleer San-tral İstemiyoruz’ yazılı bir pankart açtılar. ‘Nükleer santral istemiyo-ruz’, ‘Eşit, özgür, yeşil bir dünya’ sloganları attılar.

“Nükleer Santral Girişiminden Vazgeçilsin”Yeşiller ve Sol Gelecek Parti-

si genel eş sözcülerinden Sevil Turan konuyla ilgili yaptığı açık-lamada; “AKP hükümeti nükle-er sevdasından vazgeçmiyor. Fukuşima’da yaşanan felaketin ardından Japonya hükümeti ile nükleer ortaklık kuruluyor. Dün, Ankara ziyaretinde bulunan Ja-ponya Başbakanı Shinto Abe ile Fransa Areva şirketi ve Japonya Mitsubishi ortaklığında Sinop’ta kurulması planlanan nükleer santral için hükümetler arası anlaşma imzalandı. Türkiye’nin enerji ihtiyacı, enerji çeşitliliğinin gerekliliği ve insana en güzel hiz-meti vermenin gerekliliğine vurgu yapan Başbakan Erdoğan, ter-cihini en tehlikeli, pahalı ve kirli

enerji kaynağı olan nükleerden yana kullanıyor. Nükleer kaza ile uçak kazasını bir tutan ve Fuku-şima Felaketi’ne olur böyle şey-ler diye yorum getiren Başbakan Erdoğan ‘a diyoruz ki bu tercihi Türkiye halkı adına siz kullana-mazsınız, Sinop halkının iradesi-ni, büyük bir coğrafyanın yaşam hakkının riske atılacak olmasını yok sayarak atılan bu adımı kabul etmiyoruz. Nükleer enerji insanlık ve doğa için, yaşamın sürdürüle-bilirliği için geri dönüşü mümkün olmayacak tehlikeler içermekte-dir. Japonya’da bulunan 54 rek-törden 52’si Fukuşima Felake-tinden sonra kapatılmıştır. Areva ve Mitsubishi konsorsiyumunun Sinop’ta kuracağı Atmea 1 reak-törünün ise daha önce dünyanın herhangi bir yerinde denemesine dahi izin verilmemiştir. Bu durum gösteriyor ki Türkiye, mevcut pi-yasada işsiz kalan ve yeni tekno-lojilerini denemek isteyen nükleer şirketlerine pazarlanıyor. Diğer yandan halkın onayına sunulması gereken bir yatırımın hükümetler arası anlaşma imzalanarak yürür-lüğe sokulmasının demokraside yeri yoktur. Bu nedenle Başba-kan, insanlığın iyiliğini düşünü-yorsa, ölüm anlaşmalarının altına

imza atmak yerine Espoo ve Aar-hus Sözleşmesi’ni imzalamalıdır. Sınır aşan boyutta çevresel etki değerlendirilmesini garanti altına alan Espoo sözleşmesi ile çevre-sel konularda bilgiye erişim, karar alma süreçlerine halkın katılımı ve yargıya başvuruyu güvence altına alan Aarhus Sözleşmesi in-sanlık, gelecek ve demokrasi için gereklidir. Nükleerin ölümcül risk-leri konusunda bilimsel gerçekleri yok sayan AKP Hükümeti’ni yeni-lenebilir, temiz ve güvenilir enerji kaynaklarına yönelmeye ve nük-leer sevdasından vazgeçmeye çağırıyoruz. Japonya’da nükleer karşıtı mücadele yürüten dostla-rımızı da Sinop’ta nükleer santral kurma girişiminden vazgeçilmesi için hükümetlerine baskı yapma-ya davet ediyoruz” şeklinde ko-nuştu.

“300 Bin Lira Alanlar Var”Toplantıda, Yeşiller ve Sol Ge-

lecek Partisi’nin üyelerinin yanı sıra Çamlıhemşin Belediye Baş-kanı İdris Lütfü Melek de bulunu-yordu.

Çamlıhemşin Belediye Baş-kanı İdris Lütfü Melek; “Özellikle küçük belediyelerin gelir anla-mında ekonomik çarkı döndüre-

bilmek için akla hayale gelmedik tehlikeli işler yapabilirler. Hidro-elektrik santrallerin yapılmasına izin verip 100-200-300 bin lira para alan Belediye Başkanlarını biliyorum” şeklinde önemli açık-lamalar yaparak, Sinop’a yapıla-cak olan nükleer santrali eleştirdi.

“İstesem 5 Tane Yapardım”İ. Lütfü Melek; “Özellikle kü-

çük Belediyelerin gelir anlamında ekonomik çarkı döndürebilmek için akla hayale gelmedik tehli-keli işler yapabilirler. Hidroelektrik santrallerin yapılmasına izin verip 100-200-300 bin lira para alan Belediye Başkanlarını biliyorum. Ve bunların örneklerini biliyorsu-nuz, mesela CHP’li Belediyeler yapıyor. 200-300 lira paralar bi-zim gibi küçük Belediler için bü-yük para. Ben İzmir Ticaret Oda-sı’ndan 60 bin liralık itfaiye aracı almak için 1,5 yıldır uğraşıyorum. Ve yeni bilgisi geldi bir rahat ne-fes aldım. Yani 60 bin lira için 1,5 senedir uğraşıyorum. Eğer ben çevreye, doğaya saygısı olma-yan, bir de sol sosyalist bir kültür-den gelmeseydim, şimdi Fırtına Vadisi’nde belki de en az 5 tane hidroelektrik santral yaptırmış-tım” dedi.

“Nükleer Santral İstemiyoruz!”

/ Fatma CANLI

İkizce ilçesi Şenbolluk belde-sinde hıdrellez şenlikleri yapıldı. Şenbolluk hıdırellez şenliklerine Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)Ordu milletvekili İdris Yıldız ve Ordu belediye başkanı Seyit To-run da katıldı.

Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun şenlikde yaptığı konuşma-da şunları ifade etti; “Hıdrellez Türk İslam Coğrafyasında baha-rın başlaması, tabiatın canlan-ması, bolluk ve bereketin sim-gesi olarak çok uzun yıllardan beri bayram olarak kutlanmak-tadır. İnançlarımız ve toplumsan ananelerimizle bütünleşerek sosyal yaşantımızda kendisine farklı bir yer tutan Hıdrellez günü değişik bölgelerde farklı şekil-lerde kutlanıyor olsa da taşıdığı değer ve anlam neredeyse hep aynıdır. Dini değerlerimizin ve adetlerimizin oluşturduğu Hıd-rellez gününde insanlar beklenti ve isteklerini belirli şekilde yan-sıttığı gibi, tabiatın oluşturduğu güzellikler içinde de eğlenceli şekillerde kutlayarak bayram coşkusunu yaratmaktadır. Ana-dolu insanının inanç ve kültürel değerleri bu coğrafyanın bize sunduğu tüm güzellikleri har-manlayarak bir motif gibi işlen-diği Hıdrellez gibi özel günlerde insanlarımız inançlarına olan bağlılığını gösterdiği gibi, bu

inançları ile doğaya olan saygı ve sevgisini de en güzel şekilde yaşatmasını bilmiştir. Milletimizin ortak değerlerini yansıtan Hıd-rellez Bayramı gibi özel günlerin yıllarca olduğu gibi bundan son-ra da birlikte yaşamanın, barış ve kardeşliğin vesile olmasını di-liyor, Hıdrellez Bayramınızı kutlu-yor, tüm hemşerilerime saygılar sunuyorum.”

Milletvekili İdris Yıldız ise konuşmasında; “sıkıntıda bu-lunanların yardımına koşan Hı-zır ve İlyas Peygamberlerin bu-luştuklarına inanılan Hıdrellez, Anadolu’muzun dört bir yanın-da renkli törenlerle kutlanan geleneksel bir bayramımızdır. Hıdrellez günü dargınlıkları yok edip, insanlarımız arasındaki birlik, beraberlik duygusunun dayanışmaya dönüştüğü gün-dür. Bu bağlamda, Hıdrellez sevgi demektir, saygı demektir, barış demektir, huzur demek-tir, umut demektir, dayanışma demektir. Halkımızı hıdrellez geleneği ile bir araya getirip, bu geleneksel kültürümüzün gelecek nesillere aktarılması için oldukça önemli olan bu et-kinliğe davetiniz için teşekkür ediyorum. Bugünün birlik ve beraberliğimizin daha da per-çinlendiği gün olmasını istiyo-rum” dedi.

Şenbolluk, Hıdırellezi Şenlikle Kutladı

Page 9: MİR KUZEY 380 SAYI

Sayfa06 MAYIS 2013 PAZARTESİ 9

Türkiye Harp Malulü Gazi-ler, Şehit Dul ve Yetimleri Derne-ği Ordu Şubesi Başkanı Hasan Kaplan, önümüzdeki günlerde Ordu’ya gelecek Akil İnsanların toplantısına dernek olarak katıl-mayacaklarını belirterek, "Derne-ğimize gelirlerse kapımız açık. Evimizden misafir kovmayız"

dedi. Dernek binasında bir açıkla-

ma yapan Başkan Kaplan, “Akil İnsanlar geliyorlar. Vatandaşlar ile görüşüyorlar. Bunların uçak pa-rasını, her şeyini devlet karşılıyor. Akil İnsanlar bu zamana kadar hiçbir şehit cenazesine gitmişler mi? Biz şehit aileleri olarak, ne

para ne pul önemli değildir. Bizim onurumuz önemlidir. Akil İnsanlar görevlendirdiler. Ordu’ya gele-cekler. Ben toplantılarına katılma-yacağım. Derneğimize gelirlerse biz evimize geleni kovmayız” diye konuştu.

“Şehitlerin yaşama hakkı yok muydu” diyen Kaplan, “Bizim şehitlerimiz ne için şehit oldular. Neden gazi oldular. Bunların hiç onuru, gururu yok muydu? Bun-ların yaşama hakkı yok muydu? Bu şehitlerimiz bu milletin onuru ve şerefi için şehit olmuşlardır. Gazilerimiz bu millet için gazi ol-muşlardır. Televizyon programla-rında şehit ailelerinin bu açılıma bu barışa razı olduklarını söylü-yorlar. Hiçbir şehit babası, hiç bir şehit ailesi bu açılıma kesinlikle razı değiller. Terörle pazarlık ya-pıyorlar. Terör ile pazarlık olmaz.

Terör ile pazarlık yaptığın zaman elinde ki silahları alıp, Türkiye’nin içinden elini kolunu sallayarak, bu milleti katledenler yuvalarına çekilecekler. Belki terör bu kadar iyi bir insansa gelsin devletin şef-katli ellerine teslim olsun. Devlet elbette gerekeni yapar” ifadelerini kullandı.

Türkiye'de Kürt sorununun ol-madığının altını çizen Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetim-leri Derneği Ordu Şubesi Başkanı Hasan Kaplan, "Türkiye’de Kürt sorunu var, diye tutturdular. Tür-kiye’de Kürt sorunu değil, PKK sorunu vardır. Bizim ülkemizi yö-netenlerin içinde Güneydoğulu, sanatçılarımızın içinde, iş adam-larımızın içinde Güneydoğulular var. Biz bunlardan rahatsız değiliz. Böyle bir sorun yok. Sadece terör sorunu var” şeklinde konuştu.

“Milletin Onuru ve Şerefi İçin Şehit Oldular”

Ordu’da beyin kanaması ge-çirerek yaşamını yitiren 52 yaşın-daki Vesile Akpınar, bağışlanan organları ile 2 kişiye umut oldu.

Giresun’da yaşayan iki çocuk annesi Vesile Akpınar, rahatsızlanarak 3 gün önce kaldırıldığı Medical Park Ordu Hastanesi’nde, beyin kanaması teşhisiyle yoğun bakım ünitesi-ne alındı.

Akpınar'a yapılan tüm mü-dahalelere rağmen beyin ölümü

gerçekleşirken ailesi Akpınar’ın nakle uygun olan iki böbreğini bağışlama kararı aldı.

Akpınar’ın bağışlanan or-ganları, Erzurum Atatürk Üniver-sitesi Tıp Fakültesi'nden gelen ekip tarafından alınarak, organ bekleyenlere nakledilmek üzere götürülürken, gözü yaşlı aile, or-gan bağışında bulundukları için mutlu oldukları dile getirdiler.

Vesile Akpınar’ın eşi Halil İbrahim Akpınar, yaptığı konuş-

mada, “Eşim Vesile Akpınar’ı yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleştiğini öğrendim. Bu-nun üzerine doktorlarımız bize bağışta bulunabileceğimizi söy-ledi. Bizde çocuklarımız ile be-raber bu kararı verdik. Ne mutlu ki bize üç-beş kişiye bir sağlık verebiliyorsak. Dinimizce de bu uygun olduğu için, herkesi or-gan bağışına davet ediyorum. Aileme de baş sağlığı diliyo-rum” diye konuştu.

Medical Park Ordu Hasta-nesi Organ Nakli Koordinatörü Dr. Mithat Yağlı, “Vesile Akpınar hanımefendiyi beyin kanaması sonucu yoğun bakımda yatmak-taydı, beyin ölümü gerçekleşti-ğini tespit ettik. Diğer 4 uzman arkadaşımızın oy birliği ile yaptığı testler ile birlikte beyin ölümü ger-çekleştiğine karar verdiler. Bunun üzerine aile ile görüştük. Beyi ve çocukları çok duyarlı bir davranış sergileyerek tüm insanlara örnek bir davranış gösterdiler. Kendileri-ne teşekkür ediyorum. Vesile ha-nıma Allah’tan rahmet diliyoruz. Allah nur içinde yatırsın. Bunun üzerine sağlık bakanlığı, ulusal koordinasyon sistemini bilgilen-dirdik. Buranın ülkedeki sistem üzerinde aciliyet durumuna göre belirlemiş olduğu bir sistemi var. Buraya ekipler görevlendirdi. Er-zurum’dan gelen ekipler, iki böb-reği çıkartacaklar. İhtiyacı olan ki-şilere organ nakli yapılmak üzere götürecekler. Burada aileye Allah sabırlar versin diyorum” şeklinde konuştu

Organlarıyla 2 Kişiye Hayat Verdi

Her yıl birçok öğrencinin ha-yalini süsleyen ve geleceklerine yön verecek olan üniversitelere girmek için yapılan LYS sınavına 40 gün kaldı. Sınav öncesinde ve sınav sonrasında öğrencilerin iz-leyecekleri yol ve yöntemleri Uğur Dershanesi Fatsa Şubesi Rehber Öğretmeni ve Müdür Yardımcısı Semra Ebil gazetemize açıkladı.

“ Daha Hiç Bir Şey İçin Geç Değil”Semra Ebil, “Üniversite sına-

vının ilk basamağını YGS atlattık ve son basamak olan LGS doğru son düzlüğe girildi. YGS’nin ba-şarı puan etkisi en fazla yüzde 40 ve LYS’nin başarı puanı etkisi yüzde 60 olmaktadır. Öğrenci-lerimizin son basamaktan almış olduğu puanın gitmek istediği üniversitenin kapısının aralanma-sında en büyük etkiye sahip oldu-ğu için bu son düzlük dediğimiz 40 günlük süreci dolu dolu geçir-meleri gerektiğini söylüyoruz. Bu sebeple öğrencilerimizin rehber öğretmenler eşliğinde sorunlarını ve gitmek istedikleri üniversitele-rin kaç puan gerektirdiğini ve kaç net ile bu puanı tutturmalarının yöntemlerini bilgisini almaları ge-rekmektedir. Burada sıralamanın

önemi olmadığı için netlerin etkisi olmaktadır. Öğrencilerin kafaların oluşan problemleri en kısa süre-de çözmeli, sınava bu problem-lerle girmemelidir. İlk basamak sınavında yapmış oldukları netleri tekrar gözden geçirip önümüz-deki ay içerisinde yapılacak olan sınava odaklanarak ne kadar net yapması gerektiğinin hesabını yapmalıdır.

“Bol Bol Deneme Çözsünler” Bu zaman sürecinde bol bol

deneme yapmalarını ve yapmış oldukları denemeler sonucunda yapılan yanlışların üzerine yönel-meleri gerekmektedir. Havaların ısınmasıyla birlikte öğrencileri-mizin çoğunun yapmış olduğu yanlış rehavete kapılarak yarın, ertesi gün veya daha sonra ya-parım diyerek kısacık olan za-manlarını tüketerek bir kaosun içerinde kalıyorlar. Dolayısıyla bu tür yanlışlara kapılmaması gerek-tiği gibi seneye de sınava girerim düşüncesinde bir an önce kurtu-lup son kalan zamanı en iyi şe-kilde kullanmaları gerekmektedir. Havaların vermiş olduğu bunaltıcı etkiyi avantaja çevirmek için ak-şam saatlerini çok iyi değerlen-dirip gün boyunca kaybedilen zamanı tekrar kazanılması sağ-lanmalıdır. Çünkü günün büyük

bir bölümünü okulda geçirdikleri için akşam saatleri hem havasal hemde bedensel yorgunluğun azaldığı zaman olduğu için çok iyi değerlendirilmelidir. Ayrıca ak-şamları kaybedilen zamanı ertesi gün muhakkak telafi edilmesi ge-rekmektedir. Öğrencilerimizin şu diyalogları, “aman sonra yapa-rız”, “ hafta’ya da kalsın”, “daha sınava çok var” gibi diyerek ken-dilerini kandırmaların neticesinde hayal kırıklığıyla karşılaşabilirler. Günübirlik her konunun, der-sin, sorunun çözümlenip ve tam olarak hakim olmak gerekiyor. Geçmiş yıllarda çıkan en popüler soru ve konuları haftanın bir gü-nüne yayarak eksiklik hissettikleri soruları çözmelidirler. Örneğin, Türkçe-Matematik( TM) öğrencisi yoğun olarak Paragraf, Dil Bilgi-si ve Mat 1, Türkçe-Sosyal(TS) öğrencisi yoğun olarak Paragraf, Tarihin ve Coğrafya’nın ilk kısım-ları, Matematik-Fen(MF)öğrencisi yoğun olarak Matematik, Kimya, Fizik, Biyoloji ilk kısımları gözden geçirilip yoğun olarak bu bölüm sorularını çözmelidirler. Çünkü azımsanmayacak kadar sıklıkta sorular bu kısıklardan gelmek-tedir. Öğrenciler kayıtlı oldukları dershane veya devlet okullarında öğretmenlerini anlayamadıkla-rı soru ve konuları her boşlukta

sorarak eksikliklerini gidermeleri gerekmektedir. Öğretmenlerine soru veya konu sormalarında çekinmemelidirler çünkü öğret-menler siz öğrencilerin bir şeyler yapabilmesi ve öğrenmesi için orada bulunmaktadır. Bu sebep-le her ne zaman olursa olsun anlamadığı konuyu, çözemediği soruları öğretmenleriyle paylaş-malıdırlar.

“En Büyük Görev Ailelerin” Son görev ise burada ailele-

re düşmekte, öğrenciler sorun-larını ve sıkıntıları çözmek için ilk tepkiyi ailelerden beklemekte ve onların davranışlarıyla hayat-larına yön vermektedir. Aileler, çocuklarını başkalarıyla kıyasla-maktan vazgeçmeli ve yapılan hataları çözüm yolu aramak ye-rine suçlu aramayı bırakmalıdır. Bazı aileler çocuklarına bu sene kazanamazsan seneye denersin ya da özel üniversite de okursun yaklaşımlarıyla ilgilenirse çocuk-larına en büyük zararı bu davranı-şıyla kendileri vermektedir. Daha henüz sınav bitmeden geleceğe yönelik fikirler vererek öğrencile-rin azimlerini kırmakta ve onları yanlış yönlendirmektedirler. Tabi ki olumlu sonuçlar olduğu kadar olumsuz sonuçlarda olacaktır. Burada yapılacak hiçbir şey için

geç olmadığını ve herkesin birin-ci olamayacağı gibi kazanmaya-cağı durumların da olabileceğini unutmamalıdırlar.

“ Son 40 Günü Boşa Geçirmeyin” Son olarak öğrencilerin hâ-

kim oldukları konu ve soruları sürekli olarak deneme ve sorulu cevaplı işlemlere yönelmeli ge-rekmekte ve hâkim olmadıkları konu üzerinde fazla durmamala-rı gerekmektedir. Çünkü yapılan hatalar içerisinde öğrencilerin bilmedikleri konulara değinerek var olan bilgi birikimlerini aksi yönde etkileyebilir. Çünkü o

konu üzerinde hiçbir bilgiye sa-hip değilken, soru çözmemişken ve son 40 gün kala bu bilinme-yen konu ve sorulara yönelmek öğrenciye çok fazla bir şey kat-mayabilir. Dolayısıyla en doğru yöntem uzman oldukları konu ve sorular yönelmeli ve az de-recede eksik oldukları konu ve sorulara yönelerek çözmüş ol-dukları sorunların çözümünü hızlandırmaları gerekmektedir. Bizler, öğrencilerimizin her türlü sorunlarına çözüm yolu bulmak için onların yanında olduğumu-zu asla unutmamalıdırlar. Tüm öğrencilerimize başarılar diliyo-rum” diye konuştu.

LYS’de Son Düzlüğe Girildi/ Hamdi BÜKLÜ

Ordu Devlet Hastanesi’nde Sigara Bırakma Polikliniği açıl-dı. Sigara bırakma polikliniği her hafta Çarşamba ve Cuma günleri hizmet verecek.

Birçok hastalığın nedeni olan ve insan ölümlerine se-bep olan sigara ile mücadele için savaş açan Ordu Devlet Hastanesi, sigara tiryakilerine yönelik “Sigara Bırakma Polik-liniğini” geçtiğimiz cuma günü hizmete açtı.

Konu hakkında bilgi veren Ordu Devlet Hastanesi Başhe-kim Yardımcısı Uzm. Dr. Erkan Kılıç ve Göğüs Hastalıkları Uz-manı Uzm. Dr. Özlem Özde-mir, sigarayı bırakmak isteyen

herkesi polikliniğe bekledikle-rini, vatandaşların mesai saat-leri içerisinde başvuru yapabi-leceklerini söylediler.

Açılan “Sigara Bırakma Polikliniği” ile birçok sigara tir-yakisine sigarayı bıraktırmayı hedeflediklerini belirten yetki-liler; “Sigara başta akciğer ol-mak üzere insan vücudundaki diğer organlara zarar vermek-tedir. Akciğer kanserlerinin büyük çoğunluğuna sigara neden olmaktadır. Ayrıca siga-ra tiryakilerine maddi anlamda da büyük zararı dokunan bu kötü alışkanlıktan kurtulmanın yolu insanlarımızı bilinçlendir-mekten geçiyor” dediler.

Sigara Bırakma Polikliniği

Ordu Kent Konseyi tara-fından 'Altınordu' ismine tepki olarak düzenlenen 'Adını Yitiren Şehir' konulu panelde Ordulular, Merkez ilçenin adının 'Ordu' ol-masında birleşti.

Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen panele konuşmacı olarak Prof. Dr.Bahaeddin Ye-diyıldız, Prof. Dr. M. Kemal Sev-gisunar, Adnan Yıldız ve Mithat Baş katıldı. Konuşmacılar, tarihi özellik taşıması sebebiyle Ordu Merkez'in isminin tarihten gelen ismi olan 'Bayramlı' olması görü-şünü savundular.

Ancak konuşmacıların ar-dından salonda bulunanlar or-taya atılan 'Bayramlı, Bucak' gibi eski isimlere tepki gösterdi. Pa-nele katılan vatandaşlar, bu tür isimler yerine Ordu'nun isminin muhafaza edilmesi gerektiğini

belirttiler. Söz alan tüm konuş-macılar Ordu Merkez'in isminin 'Ordu' olarak tescil edilmesi gerektiğini belirterek, "Ordu'nun ismini tartışmaya bile gerek yok. Ordu “Ordu” olarak kalmalı. Bü-yükşehir'e başka isim bulunsun" görüşünde birleştiler.

Konuşmacılar ayrıca 'Altı-nordu' isminin siyasi bir görüş olarak ortaya atılan slogandan ortaya çıktığını ve Ordulunun bu ismi beğenmediğini dile ge-tirirken, halk oylaması yapılması halinde bunun ortaya çıkacağını dile getirdiler.

Ordulular Altınordu İsmini İstemiyor

Page 10: MİR KUZEY 380 SAYI

SP R

Orduspor Kulübü tarafından yapılan açıklamada hakem Öz-gür Yankaya ağır şekilde eleş-tirilerek, "Orduspor'u ligden dü-şürmeyi başarabilirsiniz ancak Ordusporluluk ruhunu asla yok edemeyeceksiniz." ifadeleri kul-lanıldı.

Orduspor Yönetim Kurulu ta-rafından yapılan yazılı açıklama-da, Sivasspor - Orduspor karşı-laşmasından bu yana hakemler tarafından yapılan bariz hataların kurbanının Orduspor olduğu ve son olarak ise Orduspor - Bur-saspor karşılaşmasında ha-kemin yanlı kararlarının maçın sonucunu tayin ettiğini belirtti. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Orduspor - Bursaspor maçı-nın orta hakemi Özgür Yankaya ve Yardımcıları ne yazık ki Or-duspor'un ligde kalma umudunu karşılaşmayı kasıtlı yöneterek tamamen bitirmiştir. Sivasspor - Orduspor ve Trabzonspor - Or-duspor karşılaşmalarını da göz önüne alırsak, hakemlerimiz Orduspor'u bilinçli bir şekilde penaltılarını ve rakip oyunculara verilecek kartları göstermeye-rek inceden inceye linç etmiştir. Bunun son örneğini ise dün 19

Eylül Stadı'nda milyonların gözü önünde yaşa-dık.

Herkesin gözleri önün-de oynanan ka rş ı l aşma da Ordus-por'un 1-0 öne geçme-sinden sade-ce 1 dakika sonra yüzde 100 ofsayt olan golü Yankaya onayladı. Haksızlığa boyun eğmeyen taraf-tarımızın tribünlerden des-teği ve oyuncularımızın da sahada ki mücadelesini takımı-mız sürdürmüştür. Ancak Sayın Yankaya, Barral'ın ceza sahası içerisinde düşürülmesini ise görmezden gelip penaltı nok-tasını göstermeyip 2. skandala imza atmıştır. İlk yarının bitimine dakikalar kala yapılan haksızlık-lara cevap yine oyuncularımız-dan gelmiş (2-1) ve takımımız yine öne geçmeyi başarmıştır.

Karşılaşmanın 2. yarısında ise art niyetli yönetimini sürdü-ren Yankaya, Pinto'nun Ferhat'a yaptığı faulü görmezden gel-

miş, sonrası oyuncumuz o y u n d a n

çıkacak dü-zeyde sa-katlanmış ve p o z i s y o n u n d e v a m ı n d a gol olmuştur. Karşılaşma da Orduspor oyun üs tün lüğünü tekrar sağlama-

sına rağmen de-ğerli oyuncumuz

Ali Çamdalı'nın rakip oyuncuya dokunmama-

sına rağmen düşmesi ile 2. sarı kart verilerek Orduspor'umuzun 10 kişi kalması sağlanmış, sa-hadan mağlup ayrılması için elinden gelen gayreti göstermiş ve sonunda başarılı da olmuş-tur.

Stadyumda taraftarın, TV karşısında ise seyircilerin gözleri önünde bu kadar bariz yapılan şeylerin hakem hatası olarak algılamak mümkün değildir. Sayın Yankaya'nın verdiği karar-ların kasıtlı olduğuna inancımız tamdır. Orduspor Kulübü olarak TFF ve MHK'yi göreve çağıra-rak, Yankaya'nın çıkar ilişkilerinin

araştırılmasını istiyoruz. Yanka-ya'nın art niyetli olarak yönettiği-ni düşündüğümüz karşılaşma ile Orduspor'un ligde kalma umut-ları çalınmış, oyuncularımızın ve taraftarımızın emekleri gasp edil-miş ve kulübümüz maddi kayba uğratılmıştır.

Daha önce de ligde yönetti-ği karşılaşmalarda skandallara imza atan ve FIFA hakemleri arasına alınmayan Sayın Yanka-ya'nın Orduspor'un ligde kalma karşılaşmasına kimin tayin ettiği-nin açıklanmasını istiyoruz.

2 yıldır Süper Lig'de dürüstçe ve onurlu bir şekilde mücade-le eden Orduspor'un kaderi ile oynayanlara yapılanların hesabı kamu vicdanı önünde sorula-caktır.

Orduspor'u ligden düşür-meyi başarabilirsiniz ancak Or-dusporluluk ruhunu asla yok edemeyeceksiniz. Orduspor, ye-niden Süper lige dönecektir.

Ordu ve Orduspor olarak gün birlik ve beraberlik günüdür. Yanlışlarımızdan ders çıkartarak birlik ve beraberlik içerisinde daha güçlü şekilde yeniden Sü-per Lige döneceğiz. Bu inancı-mızı bütün kamuoyu ile paylaşı-yoruz."

Bölgesel Amatör Lig 3. Grup’un son haftasında Fatsa Belediyes-por deplasmanda Ayancıkspor’a konuk oldu.

5 Mayıs Pazar günü Ayancık Gazi Stadı’nda oynanan karşılaş-ma saat 14:30’da başladı.

Oynanan karşılaşmanın 15. dakikada Ayancıkspor Kazım Sayyar’ın attığı gol ile 1-0 öne geçti.

Golün 3 dakika sonrasında 18. dakikasında Fatsa Beledi-yespor Selman Yıldız’ın golüyle eşitliği yakaladı.

70. dakikada Gürkan Altınal’ın

attığı gol ile Ayancıkspor skoru 2-1 yaparak öne geçti. Karşılaş-mada başka gol olmadı.

Bu skor ile Fatsa Belediyes-por 50 puanla ligi 4. bitirirken, Ayancıkspor 24 puanla 13. biti-rerek küme düşmekten kurtuldu. 1930 Bafraspor 59 puan ile ligi 1. bitirerek bir üst lig (3. Lig)’e çıktı. İlerleyen tarihlerde Ayancıkspor, Sinop Amatör Ligi şampiyonu olarak BAL ligine çıkmayı garan-tileyen Ayancık Belediyespor ile karşı karşıya gelecek ve kazanan Bölgesel Amatör Lig’de mücade-le etmeye hak kazanacak.

Fatsa Belediyespor Lig’i Dördüncü Sırada BitirdiDört Dört’lük Bir Sezon Geçirmediler Ama....

“Yeniden Süper Lige Döneceğiz!”Bu sezon oynadığı maçlar-

da ortalığı kasıp kavuran Tur-nasuyuspor, Durugöl 1 Nolu Saha’da oynanan maçta Dum-lupınarspor’u son 10 dakikada bulduğu üç golle 6–3 yenerek ilk devreyi namağlup lider ta-mamladı.

Ordu 2.Amatör Küme B Grubu’nda adım adım şampi-yonluğa koşan Turnasuyuspor, Play-off için oynayan Dumlupı-narspor’u Barış, Samet (4) ve Ziya’nın golleri ile 6-3 yenerek kalitesini gösterdi. Dumlupı-narspor’un gollerini ise Önder (2) ve Süleyman kaydetti.

Ne yaptın öyle Samet!Turnasuyuspor’un golcü

oyuncusu Samet, sahalara dö-neli kısa bir süre olmasına rağ-men dünkü maçta attığı goller-le beğeni topladı. Genç golcü, attığı klas gollerle BAL Ligi ve 3.Lig ekiplerine gönderme de bulundu

Turnasuyuspor, maça 1. dakikada Barış ve 2. dakikada Samet’in golleri ile 2–0 önde başladı. Bu dakikadan sonra oyunu rölanti de sürdü ve ilk yarı 2–0 Turnasuyuspor’un üs-

tünlüğü ile tamamlandı. Gol düellosu olduİkinci yarı ise tam bir gol

düellosuna sahne oldu. İkinci yarının hemen başında Önder farkı 1’e indiren golü attı. 56. dakikada ise Samet sahneye çıktı ve skor 3-1’e geldi. Bu dakikadan sonra rehavete ka-pıla Turnasuyuspor, Süleyman ve Önder’in ayağından iki golü kalesinde gördü ve skor 3-3’e geldi. 80. dakikaya kadar eşit-likle gelen maçta eşitliği Zi-ya’nın golü bozdu. Ziya’nın go-lüyle Turnasuyuspor 4–3 önde geçti. 85 ve 88. dakikalarda ise Samet skoru belirledi ve Mavi-Beyazlı ekip karşılaşmayı 6–3 kazandı ve namağlup liderliğini sürdürdü.

Turnasuyuspor Teknik Di-rektörü Mümin Sarı, 3–1 öne geçtikten sonra bir anlık re-havetle skorun 3-3’e geldiğini belirterek, “maçın son anların-da yeniden sazı elimize alarak maçı kazandık” dedi.

Turnasuyuspor, bu galibi-yetle puanını 12’ye yükseltir-ken, Dumlupınarspor ise 3 pu-anda kaldı.

Turnasuyuspor, On Dakikada Bitirdi