mİr kuzey 191 sayi

10
www.gazetekuzey.com Fiyatı: 50 kr Günlük Tarafsız Siyasi Gazete Yıl: 1 Tel: 0452 407 10 11 Tarih 24 Eylül 2012 Pazartesi Sayı: 191 Yrd. Doç. Dr. Ahmet FİDAN SATIRBAŞI www.ahmetfidan.com [email protected] Müzmin Regl Psikozu veya Regl Sendromu Fatsa İlçe Emniyet Mü- dürü Hüseyin Arslan son zamanlarda ar- tan telefonla para dolandırıcı- lığına karşı vatandaşlara uya- rılarda bulundu. Vatandaşları bilinçlendirmek ve dolandırıcı- lık mağduru olmalarını engelle- mek amacıyla yoğun çaba gös- terdiklerini ancak buna rağmen vatandaşların bu kişilere inana- rak dolandırıldıklarını ve dev- letin bu konularda zaten kendi ödeneklerinin mevcut olduğunu hiçbir kamu kurumunun kimse- den para veya kontör istemeye- ceğini belirtti. Geçen hafta 3 günde büyük miktarlarda dolandırıcılık ya- şandığını belirten Fatsa İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Ars- lan, “Bizler yılbaşından bu yana bu konuyla ilgili olarak değişik önleyici hizmetler anlamında iş- lemler yaparak telefon dolan- dırıcılığının önüne geçmek için bir aşama kat ettik. Ama hala tamamen bu olayı bitiremedik. Hedefimiz bu dolandırıcılık ola- yına sıfır seviyesine indirmek. Dolandırmak için arayan kişi- ler genel olarak aradıkları ki- şiye kendi adlarına çıkartılan telefon numaralarının kopyala- narak çoğaltıldığını veya kendi kimliklerinin üzerine birden faz- la telefon hattı çıkartıldığını, çı- kartılan bu hatlarla suç işlendi- ğini özellikle terör kapsamında olan suç işlendiğini söylüyor. Dolandırıcılar kendilerini polis ve savcı olarak tanıtıyorlar. Bu suçu önlemek adına bir operas- yon yaptıklarını bu operasyon çerçevesinde hatta bir iki kişiye ulaştıklarını, bir iki kişi yakala- dıklarını arka fonda telsiz sesi- ne benzer bir seste kullanıyorlar kişiyi inandırmak için. Aradıkları kişiyi de aynı zamanda korkuta- rak dolandırıyorlar” dedi. TELEFONLA DOLANDIRCILIĞA DİKKAT 3 GÜNDE 86 BİN TL’LİK DOLANDIRICILIK Fatsa İlçe Emniyet Müdürlüğü son zamanlarda il- çede telefonla dolandırıcılık olaylarının artması nedeniyle açıklama yaparak vatandaşları uyardı. En son 19 Eylül 2012 tarihinde 9 Eylül üniversitesi’nde okuyan bir öğrencilerinden duygu yüklü söz- ler yazılmış bir mektup alan Yardım Seven- ler Derneği öğrenci okutmanın mutluluğunu bir kez daha yaşadı. Fatsa Yardım Seven- ler Derneği Başkanı Nimet Koç vatanadaş- ları bur verebilmeleri için desteğe davet ede- rek, “Hayata bakışımız hiç tanımadığımız bir eli tutup umut olabilmek , umuduna ışık ola- bilmek ,onların hayat yolunda kanadına rüz- gar olabilmek , karşılıksız vermenin keyfini yaşamak için var mısınız bizlerle bu yola baş koymaya” şeklinde bir mesaj verdi. Duygulandıran Mektup Üniversite öğrencilerine sağladıkları burslarla eğitime katkıda bulunan Yardım Sevenler Fatsa Şubesi halkı desteğe davet etti. MHP Genel Başkanlığına Fatsalı Aday Fatsalı Musavvat Dervişoğlu 4 Kasım 2012 tarihinde ger - çekleştirilecek olan MHP 10.Olağan Kurultayında Genel Başkan adaylığına talip olduğunu açıkladı. MHP Genel Baş- kanlığı adaylığı- nı açıklamasıyla başta partililerden ve özel- likle Fatsalılardan büyük destek gören Musavvat Dervişoğlu, basın toplan- tısında şunları konuştu. “MHP Genel Başkanlığı adaylığının öncelikle yapı- lacak olan kurultayımızın partimize, milletimize ve devletimize hayırlar getir- mesini Cenab-ı Allah’tan diliyor, bu kurultayın ça- resizliğe, umutsuzluğa ve karamsarlığa terk edi- len Türk Milletinin kurtulu- şuna vesile olabilecek bir işaret fişeği niteliği taşı- masını temenni ediyorum. Milliyetçi Hareket Parti- si Genel Başkanlığı yük- sek bir sorumluluk gerek- tiren önemli bir makamdır. Bu makama talip olan ki- şilerin bunun şuur ve id- rakinde olmaları Ülkücü şuur ve ahlakın vazgeçil- mez bir gereğidir. AB Standardındaki Mezbahane Faaliyete Geçti Bolaman beldesinde Avrupa Bir- liği standartlarına uygun mezba- hane faaliyetine başladı. Beledi- ye bütçesiyle yapılan ve yaklaşık 350 bin TL’ye mal olan kesimha- ne AB standartlarına uygunluk raporuyla da dikkat çekiyor. Ko- nuyla ilgili Bolaman Beldesi Be- lediye Başkanı Sabri Serdaroğlu Avrupa Birliğine uyum yasaların- dan dolayı bu mezbahane bu- günkü tekniğe her yönüyle uy- gun olduğunu söyledi. Başkanlık Seçimi İçin Yarıştılar Dolunay Kolejinde öğrencilerde demokrasi bilincinin oluşturulma- sı amacıyla yapılan sınıf başkanlığı seçimleri 4/A sınıfında da yapıldı. Ordu Muhtarlar Konfederas- yonu Başkanı Hüseyin Akdeniz, Türkiye genelinde mahalle sayı- sının hayli yüksek olduğu- nu belirterek, “Türkiye genelinde mahalleler yeniden şekillendiril- melidir” dedi. Akdeniz, yaptığı açıklamada, halen TBMM gündeminde bulunan ‘Büyükşehir Yasası’nın köy ve ma- halle düzenlemesi yapıl- madan çıkarılacağı endişesi ya- şadıklarını söyledi. Büyükşehir yasasında yerel yönetimlerin bir bütün olarak değerlendiril- mesi gerektiğini kayde- den Akdeniz, “Büyük- şehir yasasında yerel yönetimler bir bütün olarak değerlendi- rilmezse vatandaşa sunulacak hizmetler- de aksaklıkların mey- dana gelmesi kaçınıl- maz olur.” Mahalle Sayıları Azaltılmalı Kumru İlçesi’nin girişine ası- lan tabelada nüfus 11 bin 900 olarak yazılırken, çıkıştaki ta- belada 12 bin yazıyor. Oysa adrese dayılı olarak yapılan sa- yımda ilçe- nin nüfusu 11 bin 948 ola- rak belirlen- di. Ordu'ya 98 kilometre uzak- lıkta bulunan Kumru İlçesi'ne, Fatsa'dan karayoluyla gidilin- ce ilçe girişine karayolları ta- rafından asılan tabelada nüfus 11 bin 900 yazı- yor. İlçeden ayrı- lıp Ünye'ye doğru giderken çıkışta bulunan tabela- da ise 12 bin ya- zıyor. Her iki ta- belayı görenler ise 'Bu ilçenin nüfusu kaç?' diye merak edip soruyor. Bu İlçenin Nüfusu Kaç? KARADENİZ KÜLTÜRÜ KAYBOLUYOR Karadeniz Bölgesi'nde yoğunlaşan kontrolsüz göç hareketleri sebebiy- le şehirlerin kültürel kimlik, mi- mari ve insan tipolojisinin değişti- ği, bu değişim sebebiyle bölgenin yavaş yavaş Karadeniz kimliğin- den uzaklaştığı belirtildi. 8 9 7 8 8 8 5

Upload: kuzey-gzt

Post on 11-Mar-2016

249 views

Category:

Documents


7 download

DESCRIPTION

MİR KUZEY 191 SAYI

TRANSCRIPT

Page 1: MİR KUZEY  191 SAYI

www.gazetekuzey.com Fiyatı: 50 kr G ü n l ü k Ta r a f s ı z S i y a s i G a z e t e Yıl: 1 Tel: 0452 407 10 11

Tarih 24Eylül2012

PazartesiSayı: 191

Yrd. Doç. Dr. Ahmet FİDAN

SATIRBAŞI

[email protected]

Müzmin Regl

Psikozu veya

Regl

Sendromu

Fatsa İlçe Emniyet Mü-dürü Hüseyin Arslan son zamanlarda ar-

tan telefonla para dolandırıcı-lığına karşı vatandaşlara uya-rılarda bulundu. Vatandaşları bilinçlendirmek ve dolandırıcı-lık mağduru olmalarını engelle-mek amacıyla yoğun çaba gös-terdiklerini ancak buna rağmen vatandaşların bu kişilere inana-rak dolandırıldıklarını ve dev-letin bu konularda zaten kendi ödeneklerinin mevcut olduğunu hiçbir kamu kurumunun kimse-den para veya kontör istemeye-ceğini belirtti.

Geçen hafta 3 günde büyük miktarlarda dolandırıcılık ya-şandığını belirten Fatsa İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Ars-lan, “Bizler yılbaşından bu yana bu konuyla ilgili olarak değişik önleyici hizmetler anlamında iş-lemler yaparak telefon dolan-dırıcılığının önüne geçmek için bir aşama kat ettik. Ama hala tamamen bu olayı bitiremedik. Hedefimiz bu dolandırıcılık ola-yına sıfır seviyesine indirmek. Dolandırmak için arayan kişi-ler genel olarak aradıkları ki-şiye kendi adlarına çıkartılan telefon numaralarının kopyala-

narak çoğaltıldığını veya kendi kimliklerinin üzerine birden faz-la telefon hattı çıkartıldığını, çı-kartılan bu hatlarla suç işlendi-ğini özellikle terör kapsamında olan suç işlendiğini söylüyor. Dolandırıcılar kendilerini polis ve savcı olarak tanıtıyorlar. Bu suçu önlemek adına bir operas-yon yaptıklarını bu operasyon çerçevesinde hatta bir iki kişiye ulaştıklarını, bir iki kişi yakala-dıklarını arka fonda telsiz sesi-ne benzer bir seste kullanıyorlar kişiyi inandırmak için. Aradıkları kişiyi de aynı zamanda korkuta-rak dolandırıyorlar” dedi.

TELEFONLA DOLANDIRCILIĞA DİKKAT 3 GÜNDE 86 BİN TL’LİK

DOLANDIRICILIK

Fatsa İlçe Emniyet Müdürlüğü son zamanlarda il-çede telefonla dolandırıcılık olaylarının artması nedeniyle açıklama yaparak vatandaşları uyardı.

En son 19 Eylül 2012 tarihinde 9 Eylül üniversitesi’nde okuyan bir öğrencilerinden duygu yüklü söz-

ler yazılmış bir mektup alan Yardım Seven-ler Derneği öğrenci okutmanın mutluluğunu bir kez daha yaşadı. Fatsa Yardım Seven-ler Derneği Başkanı Nimet Koç vatanadaş-ları bur verebilmeleri için desteğe davet ede-rek, “Hayata bakışımız hiç tanımadığımız bir eli tutup umut olabilmek , umuduna ışık ola-bilmek ,onların hayat yolunda kanadına rüz-gar olabilmek , karşılıksız vermenin keyfini yaşamak için var mısınız bizlerle bu yola baş koymaya” şeklinde bir mesaj verdi.

Duygulandıran MektupÜniversite öğrencilerine sağladıkları burslarla eğitime katkıda bulunan Yardım Sevenler Fatsa Şubesi halkı desteğe davet etti. MHP Genel Başkanlığına Fatsalı Aday

Fatsalı Musavvat Dervişoğlu 4 Kasım 2012 tarihinde ger-çekleştirilecek olan MHP 10.Olağan Kurultayında Genel Başkan adaylığına talip olduğunu açıkladı.

MHP Genel Baş-kanlığı adaylığı-nı açıklamasıyla

başta partililerden ve özel-likle Fatsalılardan büyük destek gören Musavvat Dervişoğlu, basın toplan-tısında şunları konuştu. “MHP Genel Başkanlığı adaylığının öncelikle yapı-lacak olan kurultayımızın partimize, milletimize ve devletimize hayırlar getir-mesini Cenab-ı Allah’tan diliyor, bu kurultayın ça-

resizliğe, umutsuzluğa ve karamsarlığa terk edi-len Türk Milletinin kurtulu-şuna vesile olabilecek bir işaret fişeği niteliği taşı-masını temenni ediyorum. Milliyetçi Hareket Parti-si Genel Başkanlığı yük-sek bir sorumluluk gerek-tiren önemli bir makamdır. Bu makama talip olan ki-şilerin bunun şuur ve id-rakinde olmaları Ülkücü şuur ve ahlakın vazgeçil-mez bir gereğidir.

AB Standardındaki Mezbahane Faaliyete Geçti Bolaman beldesinde Avrupa Bir-liği standartlarına uygun mezba-hane faaliyetine başladı. Beledi-ye bütçesiyle yapılan ve yaklaşık 350 bin TL’ye mal olan kesimha-ne AB standartlarına uygunluk raporuyla da dikkat çekiyor. Ko-nuyla ilgili Bolaman Beldesi Be-lediye Başkanı Sabri Serdaroğlu Avrupa Birliğine uyum yasaların-dan dolayı bu mezbahane bu-günkü tekniğe her yönüyle uy-gun olduğunu söyledi.

Başkanlık Seçimi İçin Yarıştılar

Dolunay Kolejinde öğrencilerde demokrasi bilincinin oluşturulma-sı amacıyla yapılan sınıf başkanlığı

seçimleri 4/A sınıfında da yapıldı.

Ordu Muhtarlar Konfederas-yonu Başkanı Hüseyin Akdeniz, Türkiye genelinde mahalle sayı-sının hayli yüksek olduğu-nu belirterek, “Türkiye genelinde mahalleler yeniden şekillendiril-melidir” dedi. Akdeniz, yaptığı açıklamada, halen TBMM gündeminde bulunan ‘Büyükşehir Yasası’nın köy ve ma-halle düzenlemesi yapıl-

madan çıkarılacağı endişesi ya-şadıklarını söyledi. Büyükşehir yasasında yerel yönetimlerin bir

bütün olarak değerlendiril-mesi gerektiğini kayde-

den Akdeniz, “Büyük-şehir yasasında yerel yönetimler bir bütün olarak değerlendi-rilmezse vatandaşa sunulacak hizmetler-

de aksaklıkların mey-dana gelmesi kaçınıl-

maz olur.”

Mahalle Sayıları Azaltılmalı Kumru İlçesi’nin girişine ası-lan tabelada nüfus 11 bin 900 olarak yazılırken, çıkıştaki ta-belada 12 bin yazıyor. Oysa adrese dayılı olarak yapılan sa-yımda ilçe-nin nüfusu 11 bin 948 ola-rak belirlen-di. Ordu'ya 98 kilometre uzak-lıkta bulunan Kumru İlçesi'ne,

Fatsa'dan karayoluyla gidilin-ce ilçe girişine karayolları ta-rafından asılan tabelada nüfus

11 bin 900 yazı-yor. İlçeden ayrı-lıp Ünye'ye doğru giderken çıkışta bulunan tabela-da ise 12 bin ya-zıyor. Her iki ta-

belayı görenler ise 'Bu ilçenin nüfusu kaç?' diye merak edip soruyor.

Bu İlçenin Nüfusu Kaç?

KARADENİZ KÜLTÜRÜ KAYBOLUYORKaradeniz Bölgesi'nde yoğunlaşan kontrolsüz göç hareketleri sebebiy-

le şehirlerin kültürel kimlik, mi-mari ve insan tipolojisinin değişti-ği, bu değişim sebebiyle bölgenin yavaş yavaş Karadeniz kimliğin-den uzaklaştığı belirtildi. 8

9

7

8

8 85

Page 2: MİR KUZEY  191 SAYI

2 24/09/2012 Pazartesi

Aslan24Temmuz-23Ağustos

Sezgilerimizin sizi yorduğunu fark ediyor ve bu konuda gerekli önlemleri almıyorsunuz. .Bu-gün, kendinizi irdeleme ihtiyacı içindesiniz. İç-sel sesinizle baş başa kalmayı denemelisiniz. Eğitiminizle ilgili statü isteği içinde olmalısınız. Arkadaşlarınızla bir araya gelerek, felsefi yak-laşımlarınız olacaktır

Yay23Kasım-22Aralık

Duygu yüklü bir gün. Geçmişle ilgili konuların kafanıza takılmasına izin vermemelisiniz. Ay’ın burcunuzda bulunurken, sizi ve çevrenizi sına-ma şansı verirken, kendinizi aşma konusunda sizi daha da güçlendiriyor. Yaşam kalitenizi yükseltecek çalışmalar içindesiniz. Bugün ça-lışmalarınızı gizli tutmak isteyeceksiniz. Güçlü bağların pekişeceği bir gün.

Karşı cinsin hakkınızda düşüncelerine aldırma-dan hareket ediyorsunuz. Bugün duygusal ko-nularda oldukça inatçı bir tavır sergileyebilirsi-niz.Ay’ın bulunduğu konum, öğle saatlerinden sonra, kişisel düşüncelerinizi derinleştireceği-nizi ve çevresel yorumlarınızı içinizden yapa-cağınızı gösteriyor., Olayların yönünü geniş tutmalısınız.

Koç21Mart-20Nisan

Boğa21Nisan-21Mayıs

Dengeli yapınız yüzünden, her olaya oto kont-rol sisteminiz dahilinde, akıllıca çözümler geti-riyorsunuz.Ailenizle birlikte güç oluşturacak ve sevdiklerinizin menfaatleri çerçevesinde geli-şecek olaylara el atabilirsiniz. Bugün, ortak iliş-kilerinize yeniden yön vermeniz gerekebilir fa-kat siz, geleneksel davranmak isteyeceksiniz.

Başak24Ağustos-23Eylül

Bilinçaltınızın rahatsız olduğunu çevrenize hissettirmek itemiyor ve değişik yöntemlerle duygularınızı gizlemek istiyorsunuz. Araştırma-ya yönelik davranışlarının olumlu sonuç getir-mesini istiyorsanız, kendinize zaman tanımalı, koşullarınızı yeniden gözden geçirmelisiniz. Kendinizi aşma konusunda gerekli donanıma sahipsiniz.

Oğlak23Aralık-20Ocak

Bulunduğunuz ortamlarda kendinizi rahat bir şekilde ifade ettiğiniz için, çevreniz oldukça ka-labalık olacak. . Bugün, etrafınızdaki kişilerin size olan davranışlarından değişik anlamlar çıkarmak yerine, olayların alt yapısını araş-tırmalı ve gerekli müdahaleyi göstermelisiniz. Kazançlarınız konusunda fırsatları değerlendir-melisiniz.

İkizler22Mayıs-21Haziran

Düşüncelerinizi istediğiniz yönde yapılandır-mak istiyor ve gerekli tüm detayları gözden ge-çiriyorsunuz. Bugün, Ay’ın verdiği etkileri olum-lu bir şekilde kullanmak için bir çok vasıflara sahipsiniz. Birlikte çalıştığınız kişilerin değişik fikirlerinden yaralanabilirsiniz. . Destek gördü-ğünüz zaman kendinize olan güveniniz daha da artıyor.

Terazi24Eylül-22Ekim

Her an gelişen yeni fırsatlar karşısında, ken-diniz daha iyi yönlendirebiliyorsunuz. Fiziksel özelliğinizi maddesel kazançlarınızla paralel bir şekilde destekleyeceğiniz bir gün. İş yaşantı-nızla ilgili bazı konular kafanızı kurcalayabilir. Mars’tan aldığınız olumlu etkiler sayesinde olayları hızlı bir şekilde yaşama geçirmek iste-yeceksiniz.

Kova21Ocak-18Şubat

Canlı ve dinamik yapınıza uygun ortamlarda bulunduğunuz zaman motivasyon gücünüz iki katına çıkıyor. Bugün, değişime hazırsınız. Arkadaşlarınızla organizasyon çalışmalarına ağırlık vermeli ve kişisel başarınızı arttırmayı denemelisiniz Güç ağırlıklı bir sosyal platform hazırlığı içindesiniz. Kendinize kızmaktan vaz-geçmelisiniz.

Yengeç22Haziran-23Temmuz

Bugün duygularınızı rahat bir şekilde kullan-mak isteyeceksiniz.Yönetici gezegeniniz Ay, duygusal konularda değişim göstermenizin uy-gun olacağını gösteriyor. Yaratıcılık konusunda farklılığınızı çevrenize hissettirebileceksiniz. İlginç konuşmaların yaşanacağı dost ve aile toplantıları sizi bekliyor, ve ilginizi yeni konulara yönelteceğiniz bir gündesiniz..

Akrep23Ekim-22Kasım

Maddi konularınızı yeniden gözden geçirmelisi-niz. Bugün, Ay, para evinizi olumlu etkiliyor ve kazançlar konusunda güçlü destekler alacak-sınız.Birikimlerinizi değerlendirmek isteyebi-lirsiniz. Yaşamınızda değişiklikler yapmak için gerekli atılımları sağlamalısınız. Başlattığınız gelişmeler olumlu ilerliyor..

Balık19Şubat-20Mart

Çevrenizdeki kişilerin size yaklaşımları son derece gerçekçi ve kavrayıcı olacak. Onların güçlü destekleri, bazı fırsatları da birlikte geti-recek. Bugün Ay, toplumsal ilişkilerinizi olumlu bir şekilde etkilerken, arkadaşlarınız arasında ilginç fikirlerinizle, yaratıcılığına en çok başvu-rulan bir kişi oluyorsunuz. Bu özelliğinizi doğru zamanlarda kullanmalısınız.

ASTROLOJİ

Yüzde 50 Randımanlı Kabuklu Fındık Avrupa Para BirimiEURO

Amerika Para BirimiDOLAR3,80 TLORDU:

GİRESUN:TRABZON:

4.35 TL3,75 TL

Alış:2,32Satış: 2,33

Alış: 1,79Satış: 1,80

24 Ayar Altın

163,30 TL

Çeyrek Altın İmsâk: 4:42Güneş: 6:09Öğle: 12:28İkindi: 15:51Akşam: 18:35Yatsı: 19:55

Ordu Hava DurumuOrdu

NamazVakitleri

Sağanak YağışlıEn Düşük: 20En Yüksek: 24102,35 TL

Sizd

e Fo

toğr

aflar

ınız

ı Gön

derin

Yay

ınla

yalım

gaze

teku

zey@

gmai

l.com

ŞİFALI BİTKİLER

Akıl hastanesinde deliler bir araya gelip kaçış planı yapar-lar. elebaşları planı anlatır :-Büyük bir kütük bulup ilk önce 1. kapıyı, 2. kapıyı ve daha sonra 3. kapıyı kıracağız ve herkes başının çaresine ba-kıp kaçacak. sabah olunca bir kütük bulurlar doğruca 1. kapıyı kırarlar, 2. kapıya koşup onu da kırdıktan sonra 3. kapıya yönelirler. 3. kapının açık olduğunu gören elebaş-ları der ki :-Arkadaşlar plan bozuldu geri dönün.

Delinin biri hastanenin bahçesinde, el arabasını tersinden sürüyormuş. Bir doktorun dikkatini çekmiş Doktor yanına giderek sormuş;-Neden elarabasını tersinden sürüyorsun? Düzünden sür-sene demiş.delide sinirli sinirli cevap verir;-Düzünden süreyim de bana birşey taşıtın demi Ben de-limiyim...

Gülgillerden; böğürtlen gibi çalı halinde, dikenli bir bitkidir. Kü-meler halindedir. Kendiliğinden yetişir. Meyvesi duta benzer. Sarımtırak kırmızı portakal ren-ginde, sulu ve güzel kokuludur. Meyvesi toplanıp, kurutulur. Re-çel, şurup ve likör yapılır. Meyve olarak da yenir.

Faydası : Kanı temizler, vücut-ta biriken zehirli maddelerin atıl-masını sağlar. Terletir ve idrar söktürür. Kabızlığı giderir. Vü-cuda dinçlik verir. Romatizma, mafsal kireçlenmesi, nikris, bo-ğaz, bademcik ve göz iltihapla-rında kullanılır. Kansızlık ve ve-remde çok iyi bir gıdadır. Ateş’i

düşürür. Üre ve şeker hastala-rına da faydalıdır. Mide ülse-ri olanların kullanmamaları ge-rekir.

Ahududu (ağaççileği)

Zambakgillerden, bir çeşit bit-kidir. Yaprakları uzun şerit şek-lindedir. Çiçekleri; yeşil ve be-yaz damarlıdır. 2 kilogram kadar olan soğan kısmı, yapraklarının altındadır. Acı ve zehirlidir. 7,5 gram adasoğanı öldürebilir. İçe-riğinde “Scillarena glikozidi” var-dır. Tazeyken kullanılmaz. Aksi halde zehirlenme ve kusmalara yol açar. Soğanın etli olan orta kısmı dilimlenerek kurutulur. Sonra dövülüp toz haline getiri-lir. Ev ilaçlarında çok dikkatli kul-lanılması gerekir.

Faydası : İdrar söktürür. Kalp

hastalarında vücuda biriken suyu boşaltır. Azotemi’yi azaltır. Böbrek hastalarının kullanma-ması gerekir. Uzun süre kullanı-lacak olursa “Albüminüri” yapar.

Adasoğanı (scille)

24/09/1566 Onbirinci Osmanlı Padişahı II. Selim tahta çıktı.

24/09/1882 İstanbul Beyazıt Kütüphanesi kuruldu.

24/09/1933 Türk-Bulgar Dostluk ve Taraf-sızlık Anlaşması 5 yıl daha uzatıldı.

24/09/1938 Hatay Devleti ‘nde genel af ilan edildi.

24/09/1956 Türk Dil Kurumu ‘’En İyi Yapıt Ödülü’’nü, ‘’Ali’’ adlı romanıyla Orhan Han-çerlioğlu kazandı.

24/09/1960 Yüksek Adalet Divanı kuruldu.

24/09/1980 Iraklıların İran’ın Abadan’daki

petrol rafinerisini uçurmasıyla İran-Irak sa-vaşı genişledi.

24/09/1981 Ermeni militanlar Türkiye’nin Paris Başkonsolosluğu’nu bastılar; güven-lik görevlisi Cemal Özen öldü, Başkonsolos Kaya İnal yaralandı.

24/09/1983 Milli Güvenlik Konseyi kamu çalışanları için emeklilik yaşını kadınlarda 45’e, erkeklerde 50’ye yükselten düzenle-meyi yasalaştırdı.

24/09/1996 Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde12 siyasi mahkum dövülerek öldürüldü.

24/09/1999 12 Mart 1971 Muhtırası’nda im-zası bulunan eski Hava Kuvvetleri Komuta-nı Orgeneral Muhsin Batur öldü.

çulluk ziyafeti var

off be ızgarayı kes

o be ben şimdi burada uyurum

manzara süper

Kafama vurma hey

işte moda

Heeeeeeeyt beeee

Büyükten küçüğe doğru ne ilginç

değil mi

bileziklerimi görmesinler

baba ben senden yakışıklıyım

Page 3: MİR KUZEY  191 SAYI

324/09/2012 Pazartesi

Karar ile, HSYK aday hâkim ve savcılar arasın-

dan 24 Temmuz 2012 tarihin-de yapılan ad çekme sonucu-na göre, 87 hâkim ve savcının görev yerleri de belirlenmiş oldu. Yapılan tayinler sonra-sında Çorum Adli Yargı Hâkim Adayı Osman Özdemirel, Ay-bastı Hâkimliğine, Bakırköy Adli Yargı Cumhuriyet Savcı Adayı Mehmet Çetinkaya, Gür-gentepe Cumhuriyet Savcılı-ğına, Ankara Adli Yargı Hâkim Adayı Önder Güleç, Mesudiye hâkimliğine atandılar.

Tel: 0452 424 20 22

Anlayan Kitap & Kırtasiye

Mehmet ANLAYAN0536 855 70 18

[email protected]: M.K.P. Mah. A.Cevat Güvenkaya Cad. No:14/A

Dereüstü/FATSATel: 0452 424 20 22

İmtiyaz SahibiMir Mehmetoğlu Gıda Mad.

San. ve Tic. Ltd. Şti.Adına Tüzel Kişi temsilcisi

Niyazi Yeşiller

Genel Yayın YönetmeniMustafa Dalgacı

Muhabirler Taner Şen

Mustafa Kemal Poyraz

Yayın TürüYerel Süreli

Baskı TesisiMir Mehmetoğlu Gıda Mad.

San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşiller Grafik Tasarım

Reklam ve Matbaa

Sorumlu Yazı İşleri MüdürüMuhsin Yılmaz

Sayfa EditörüÖzkan Yıldırım

GrafikerEmrah Çoşkun

Dizgi-GrafikYeşiller Grafik Tasarım

Reklam ve Matbaa

ReklamAhmet Kaytaz

Oğuzhan Yılmaz

İşletme MüdürüNusret Yeşiller

Genel KoordinatörBetül Yeşiller

Haber MerkeziAhmet Alkan

Hukuk DanışmanıAv. Doğan Pehlivan

DağıtımAlp Medya Ajans

AdresMKP. Mah. Şehit Polis Erkan

Alışır Cad. No:29 Fatsa/ORDUTel: 0452 407 10 11 - Faks: 0452 407 10 12

e-posta: [email protected] İHA Abonesidir.

Gazetemiz basın ahlak kurallarına uymayı taahhüt eder. - Köşe yazıları ile ilgili hukuki sorumluluk yazarlara aittir.

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Fİ[email protected]

SATIRBAŞI

Regl sendromu, olgunlaşmış dişi homosapienslerin yumurtla-ma dönemlerinde salgılanan progesteron hormonuna metaboliz-manın, vücudun ve beynin koordineli olarak uyum sağlayamama-sından dolayı ortaya çıkan ve çoğu dişi yaratıklarda görülen kronik depresif reaksiyonlardır.

Bu dönemde, vücutta bir taraftan kan kaybı olmakta, bir taraftan progesteron hormonu salgılanmakta, bir taraftan vücut bu hormo-na adapte olmaya uğraşırken bir taraftan da kan kaybının verdiği zahmet ve sıkıntı söz konusu dişileri fazlasıyla etkilemektedir. Bu dönemde özellikle hissedilen çaresizlik ve psikolojik güçsüzlük iç çöküntü, çevreye ani ataklar fiili veya sözlü saldırılar olarak yan-sıyabilmektedir.

Ancak erkeksi bayanlarda, atletik tiplerde özellikle de A tipi ka-rakter türlerinde bu dönem diğer tip ve türlere göre daha hafif ge-çirilir. Bunda fiziksel açıdan güçlülük psikolojisinin de etkisi bulun-maktadır.

Bu psikozu yaşamakta olan aklı başında bir dişiden beklenen, çevresindeki hemcinslerine veya karşıcinslerine "mazeretim var, (fazlasıyla) asabiyim!))" uyarısında bulunup kendisine mümkün ol-duğunca ilişilmemesi gerektiği konusunda bilgilendirme yapmala-rıdır. Bu uyarı yapılırsa eğer, psikozun etkisiyle ortaya çıkacak, önce psikolojik sonra da (olası) sosyolojik reaksiyonların ve dahi eksi dışsallıkların çapı büyümeden önlenmiş olabilecektir.

Dönem içinde salgılanan progesteron hormonunu vücut özellik-le cenin için / fetus için üretir. vücudu hamileliğe hazırlamak ama-cıyla yola çıkar, yani salgılanır))) ne var ki, ortada ne cenin, ne de fetüs vardır. Bu duruma sinirlenen hormon metabolizmayı kendi-ne göre etkiler, dişi yaratığın psikolojisini alt üst eder. Bu mende-bur hormon)) idrarla dışarıya atılarak ondan kurtulunmuş olunur.

Regl'in En Çok Neyi Sevilir?))Yahya KEMAL'e, Ankara'nın en çok neyini seviyorsun demiş-

ler, o da "İstanbul'a dönüşünü seviyorum" demiş. Şairin bu sözü gibi, çoğu dişi homosapiensler de regl için aynı şeyi söylerler. Regl sendromunun en güzel yönü, bu dönemin geçici olmasıdır. Zira ol-gun bir dişi homosapiens yaratığın olağan regl dönemi 3-7 gün, ortalama ise, 5 gün civarındadır. Bu sürenin on günü bulması ano-mali olarak kabul edilebilir ve hekime ve/veya psikoloğa danışıl-ması gereken bir durumdur.

Regl psikozunun en güzel yönü geçici olmasıdır ama, yazımı-za da konu ettiğimiz bu dönemin müzmin olmasına ne dersiniz?

Müzmin Regl Psikozu veya Sendromu:Müzmin, Arapça kaynaklı bir kelime olup, "zaman" kökünden

ism-i mef'ulle türetilmiş ebedi veya kronik anlamlarına gelen bir sözcüktür. Başlangıcı belli olup ta sonunu kimsenin kestiremedi-ği durumlar için kullanılır. Bu sözcüğü regl psikozuna adapte etti-ğimizde ortaya önce psikolojik olarak başlayan ama esas olarak sosyolojik sonuçlar veya felaketler doğur(abile)n bir vak'a çıkar. Zira regl psikozu sadece ve sadece üç ila yedi gün arasında sey-reden ve üstelik sadece dişi homosapienslerde görülen bir durum iken, müzmin regl psikozu, ilelebed devam ede(bile)n üstüne üst-lük, erkek yaratıklarda da görülen bir sendromdur.

Erkeklerde ve Bayanlarda Müzmin Regl SendromuBu tür kişilerin davranşsal anlamda özgeçmişlerine indiğimizde,

çocukluğuna kadar gitmeye bile gerek olmaksızın bir şekilde bir yerlerde anomalik yıkımların olduğu ortaya çıkacaktır. Erkek veya bayan bu tür kişi/liklerin kendilerine verdiği zarardan daha elim ve vahim olarak çevrelerine vere(bile)cecekleri zararlar daha önem-lidir.

Bu tür kişilikler sürekli olarak negatif eğilimli olup, davranışsal psikolojilerinin varsayılan ayarı "hayır" a odaklıdır. Bardağın dolu tarafını değil de boş tarafını görmekten özellikle haz duyarlar. Bi-naenaleyh, bu kişiler tecrit halini özellikle tercih ederler. Tecritte yaşadıklarından dolayı da daşırada olup bitenlere karşı ya tama-men kayıtsız kalırlar ya da hiç kimsenin dikkat etmediği veya ilgi-lenmediği konularla aşırı derecede ilgilenirler. Bu durum, onların içinde (psikolojilerinde) müzmin olarak var olan progesteron hor-monundan kaynaklanmatadır.

Dişilerdeki müzmin regl sendromu, bir de olağan regl sendro-muyla birleştiğinde bu tür yaratıklara mutlak olarak yaklaşılması hayati tehlikeler doğurabilecektir. Bu nedenle yakınlarına özenle dikkatli olmaları önerilir. Müzmin regl sendromuyla birleşen ola-ğan regl dönemini geçiren dişiler, yer yer şizofrenik davranışlar bile gösterebilirler.

Teşhisi ve Tedavisi:Sendromun teşhisi, hastaların çevresine karşı dengesiz ilgisiz-

liği veya aşırı ilgisi, kimsenin rahatsız olmayacağı şeylere kar-şı aşırı derecede rahatsızlıkları, sürekli tekrar ettikleri refleksler, sözcükler, kendi içlerinde büyüttükleri hatta devleştirdikleri süper egoları ve bu nedenle ortaya çıkan AŞIRI İSYANKARLIKLARI ve bunun farkında bile olamamalarının aklı selim kişiler tarafından anlaşılması ile ortaya çıkar.

Bu tür yaratıkların öncelikli olarak düzenli bir psikolog tedavi-si almaları gerekmektedir. Psikolog tedavisi tekliflerine karşı ke-sin olarak karşı çıkma ihtimallerine karşın, ilgililere psikolog sıfa-tıyla değil de rasgele tanışılan bir tanıdık olarak diyalog kurulması daha iyi sonuç verecektir.

Eh bu pazar yazısını da absürt tarzda dile getirdiğim bir anoma-liye ayırdım. Bu gün yemyeşil baharın içinde börtü böcekli pes-pembe bir yazı sunamadım sizlere. Gusura galmayın artık.))

Yine de pazar keyfiniz muhteşem, kahveniz köpüklü, çevre-niz kuşlarla cıs cıvıltılı, gününüz bahar güneşiyle dopdolu geçsin. Sağlıcakla kalınız efendim.

Müzmin Regl Psikozu veya Regl Sendromu

Çocukların kütüphane-de internete girdiklerinde

veya oyun oynadıklarında filtre-

lerin devreye girdiğini söyleyen Kocaoğlu, “Çocuklarımız en azından burada bizim deneti-

mimiz altında. Çocuklar, veliler zaman zaman anneleri ile be-raber geliyorlar burada interne-te giriyorlar ama daha çok oyun oynamaya geliyor. Olsun biz de onlara o kadar niye oynu-yorsunuz falan demiyoruz çün-kü internet salonuna gideceği-ne kütüphaneye gelsin. Çünkü burada bilgisayarlar güvenli fit-reli. Fitre kırılsa bile biz burada takip ediyoruz. Yani yanlış işler yapmalarına izin vermiyoruz. Hep denetim altındalar yani. Çocuklara her istediklerini oy-natmıyoruz çünkü öyle vurdulu kırdılı oyunlar zaten fitre tara-fından engelli. Daha çok zeka geliştirici oyunlar var” diye ko-nuştu.

Kocaoğlu açıklamalarına şöyle devam etti: “Yaz günü internet salonumuz ağzına kadar dop-doluydu, hatta sıra bekleyenler bile vardı. Zaman zaman bura-da oturuyorlardı. Onlarda daha çok oyun için gelmişlerdi. Bir-kaç tanede işte bu sınavlara bakanlar, sınav tarihlerine ba-kanlar, KPSS soruları arayan-lar onlar için çalışmaya gelenler falan vardı. Böyle bir okuyucu profilimiz vardı. Halk kütüpha-neleri genelde halkın boş za-manlarını değerlendirme göre-vini yapar, bilgi görevini yapar, film izleme görevini, müzik din-lemek için müzik indirme göre-vini yapar. Bilgi ihtiyacı varsa bilgi ihtiyacını karşılar.”

İNTERNET KAFE YERİNE KÜTÜPHANE TAVSİYESİÜnye Halk Kütüphanesi Müdürü Erol Kocaoğlu, kütüphanede bilgisayar salonunun olduğunu söyleyerek, “İnternet kafeye gideceklerine, kütüphaneye gelsinler” dedi.

Ordu’ya Yeni Hâkim ve Savcı AtandıHâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığı’nın (HSYK) 87 yeni hâkim ve sav-cının atanmasına ilişkin kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.

Ünye Belediyesi 6. Rah-van At Yarışları Günpına-

rı Köyü Binicilik Tesisleri'nde yapıldı. 8 kategoride gerçek-leşen yarışları Ordu Vali Yar-dımcısı Yemen Bayrak, Ünye Kaymakamı Mustafa Demir, Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu, Terme Belediye Başkanı Ahmet Yirmibeşoğlu, Perşembe Belediye Başkanı Selami Çarkçı, Belde Beledi-ye başkanları, daire amirleri, siyasi parti başkanları ile çok sayıda at yarışı severler izledi.

At yarışları, Baş, Baş altı, Büyük Orta, Küçük Orta, Des-te, Tay üstü, Tay, Minik ve Dört-nala kategorilerinde yapıldı.

Ünye Belediye Başkanı Ah-met Arpacıoğlu, 3 kez üst üste birinci olan ata altın kemer he-diye edileceğini ifade ederek, “Türkiye’nin Kırkpınar’ı varsa Ünye’nin Günpınarı var. Spo-run her türlüsüne destek veri-yoruz. Amatör sporlara destek olmak ve gençlerimizi gelece-ğe hazırlamayı sorumlulukla-

rımız arasında kabul ediyo-ruz. Bunun dışında geleneksel sporlarımız olan at yarışları ve güreşlerimizle ilgili de öteden beri desteğimiz devam etmek-tedir. At yarışlarımız ve at sev-gisi atadan bize gelen önemli bir sporumuzdur. Bugün 6'ncı-sını düzenlediğimiz Rahvan At Yarışlarında Belediye Başkan-lığı Kupasında üç yıl üst üste birinci gelen atımıza altın ke-mer hediye edeceğiz” dedi.

Büyük çekişme ve heyecana sahne olan yarışların sonun-da Baş yarışları birincisine 10 bin lira, Baş altı 7 bin lira, Bü-yük Orta 5 bin lira, Küçük Orta 3 bin lira, Deste 2 bin lira, Tay üstü bin lira, Tay 750 lira, Minik Tay 500 lira ve Dörtnala da bin olmak üzere toplam 30 bin TL ödül dağıtıldı.

Ünye Belediyesi 6'ncı Rah-van At Yarışları'nda son koşu Başkanlık Kupası için yapıldı. Üç kez üst üste başkanlık ku-pasında birinci gelen yarışma-cıya altın kemer hediye edi-

leceği yarışmada Ankara’dan katılan Murat Kölemenoğlu bi-rinci, Terme’den Ali Akbaş ikin-ci ve Çarşamba’dan yarışa ka-tılan Turgay Akçagöz üçüncü oldu.

Rahvan At Yarışları 4 nal ka-tegorisinde yarışan İbrahim Aydın (36) attan düşerek has-tanelik oldu. Yarışmanın 2. tu-runda protokol önüne gelindi-ğinde yarışmayı birinci olarak sürdüren joker İbrahim Aydın,

bir anda attan düşerek yuvar-lanmaya başladı. Geriden ge-len atlar nedeniyle ezilme tehlikesi geçiren talihsiz yarış-macı, pistin dışına çıkarılarak sağlık ekiplerince müdahale edildi. Ambulansla Ünye Dev-let Hastanesi'ne kaldırılan İb-rahim Aydın’ın önemli bir sağ-lık sorununun bulunmadığı ve ayakta yapılan tedavinin ar-dından taburcu edildiği öğre-nildi.

ÜNYE’DE ATLAR ALTIN KEMER İÇİN YARIŞTIÜnye Belediyesi tarafından düzenlenen Rahvan At Yarışları’nın 6’ncısı gerçekleşti. 8 kategoride yapılan yarışlarda dereceye girenlere toplam 30 bin TL ödül dağıtıldı.

Page 4: MİR KUZEY  191 SAYI

4 24/09/2012 Pazartesi

Karayolları Genel Müdür-lüğü tarafından geçen yıl

ihale edilen Ordu çevreyolu işi-ni Nurol, Yüksel, Özkan ve Do-ruk firmalarının oluşturduğu dörtlü konsorsiyum kazanmıştı.

İhalenin ardından Şubat ayında Karayolları Genel Mü-dürlüğü ile sözleşme imzalan-masının ardından yüklenici fir-malar çeşitli bölgelerde kurulan şantiyelerle çalışmalara başla-dılar.

Şantiyelerin kurulmasının ar-dından Çevreyolu için dört kol-dan faaliyetlere başlayan fir-malar, Boztepe ve Öceli’den başladıkları tünel giriş ve çıkış-larında çalışmalarını sürdürü-yorlar.

Proje kapsamında Çevre yo-lunda 5 bin 300 metre gidiş ve 5 bin300 metre geliş olmak üzere toplam 10 bin 600 met-re tünel bulunuyor. Melet ve Ci-

vil ırmağından sağlanacak ge-çiş için de Melet ırmağına bin 200 metre Civil ırmağına ise 700 metre uzunluğunda viya-dük yapılacak.

Öte yandan projede olma-masına rağmen Terzili köyü sı-nırları içerisinde bir tünel açıl-masının gerekliğinin de ortaya çıktığını belirten firma yetkili-leri, gerekirse proje tadilatı ya-pılarak Terzili Köyü içindeki güzergâhın iki kilometrelik bir tünelle sorunsuz geçilebilece-ğini belirttiler.

Kamulaştırma bedelleri firma tarafından ödeniyorÇevre yolunda kamulaştır-

ma planının henüz hazır olma-ması nedeniyle güzergâh üze-rinde arazisi bulunan şahıslara devlet tarafından ödeme ya-pılamazken, yüklenici firmalar kendi imkânları ile vatandaşla-

rın arazi bedellerini ödeyerek, kamulaştırma sorununu geçici olarak çözüp, projeyi süresinde bitirmek istiyor.Firma yetkilileri kamulaştırma sorununun bir an evvel çözümlenmesi halinde, daha rahat bir çalışma ortam-larının olacağını belirtirlerken, tek hedeflerinin projeyi üç yıl içerisinde sonuçlandırmak ol-duğunu kaydettiler. Günümüz-de ilçelerde dahi yapılan çev-re yollarının Ordu’da geç de

olsa başlanması, Ordu’da bü-yük bir memnunluk yaratırken, çalışmalara destek vererek bir an evvel çevre yolu ile birlikte Ordu yaşanabilir bir kent haline getirilmelidir.

Öte yandan çevre yolu ta-mamlandığında Ordu’nun trafik sorunu kökten çözüme kavu-şacak, binlerce aracın yarattı-ğı hava kirliliği ortadan kalka-cak ve yılda 30 bin TL. de geri dönüşüm sağlayacak.

Çevreyolu Dört Koldan İlerliyorGeçtiğimiz yıl ihalesi yapılan ve bu yılın ilk yarısında çalışmaların başladığı Ordu Çev-re Yolu projesinde çalışmalar hızla sürüyor.

Tüm araştırma faaliyet-lerinde çalışmalar ya-

pan Ordu Üniversitesi farklı bilimsel projeler gerçekleştir-meye devam ediyor. “Bilim-sel Araştırma Projeleri Koor-dinasyon Birimi” (BAP), 2012 yılı Ocak ayından bu yana 39 projeye 250.000 TL tu-tarında mali kaynak sağla-dı. Ordu Üniversitesi Rektö-rü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, “ Gerçekleştirilen projeler şüp-hesiz teknoloji üretimine ve dolayısıyla rekabet gücüne katkıda bulunmakta, bölge-mizin beraberinde ülkemizin sosyal, ekonomik ve kültü-rel gelişimine katkılar sağla-maktadır. Koordinatörlüğü-müz bünyesinde yeni projeler

başlamış bulunmaktadır. Ay-rıca Üniversitemiz bünyesin-de AB kaynaklarınca finan-se edilen 3 AB projesi ve 3 AB programı bulunmaktadır. 9 TÜBİTAK projesinin ise 4 tanesi sonuçlanmış olup, 5 proje halen devam etmekte-dir” dedi. Bu projelerin ilimizde çok güzel yansımaları olmuştur diyen Yarılgaç, “ Ordu Üni-versitesi son derece genç bir üniversite olup, yapılanma çalışmaları sürekli artmakta-dır. Üniversal anlamada yeni bir süreç başlatan Üniversite-mizde biz de gençlerimiz için tüm proje çalışmalarımızı bu amaç doğrultusunda hayata geçiriyoruz” diye konuştu.

ODÜ’den Bilimsel Projelere DestekOrdu Üniversitesi, üniversite kapsamın-da yer alan “Bilimsel Araştırma Proje-leri Koordinasyon Birimi” çerçevesinde gerçekleştiren projelere destek sağlama-ya devam ediyor.

Belediye Başkanı Seyit Torun Türkiye’ye davet

ettiği dünyaca ünlü Türk Mimar

Şefik Birkiye ile İstanbul’da bi-raraya geldi. Daha önce kendisine söz-

lü olarak teklif götürülen Şe-fik Birkiye konuya sıcak bak-mış ve yüzyüze yapılacak bir görüşme ile ayrıntıların ele alı-nabileceğini belirtmişti.

Bu kapsamda önceki gün İstanbul’da biraraya gelen Bir-kiye ve Torun’un yaptıgı ön görüşmenin olumlu geçtiği öğ-renildi.

Belediye Başkanı Seyit To-run Birkiye’nin projeyi yapma-ya sıcak baktığını belirterek şöyle dedi. “Belediyemize ve Ordu’ya yakışır bir proje için, çalışmalarımızı sürdürü-yoruz. Bu çalışmalarımız çer-çevesinde Ünlü Mimar Şefik Birkiye’yi proje için Türkiye’ye

davet ettik. Kendisi bu tekli-fimize olumlu yanıt verdi. İlk buluşmayı İstanbul’da gerçek-leştirdik.

Kendisine projemizle ilgili ta-leplerimizi ilettik. İlk görüşme-nin olumlu geçtiğini söyleye-bilirim. Önümüzdeki günlerde tekrar bir araya gelerek pro-jenin detaylarını konuşacağız. Birkiye dünyaca ünlü bir mi-mar. Dünya’da yaptığı proje-lerle tanınıyor. Ordu Belediye binasının projesini çizmeyi ka-bul ederse mesleki kariyerine uygun bir eser ortaya çıkara-cağını ve Ordu’nun da önem-li bir mimari eser kazanacağı-nı düşünüyorum.”

Proje İçin İlk Görüşme YapıldıOrdu Belediyesinin yıkılan hizmet binasının yerine yapılacak olan yeni binanın mi-mari projesi için teklif götürdüğü Şefik Birkiye ile ön görüşme gerçekleştirildi.

Ünye Müze Ev Müdürü Ali Rıza Nal, Ünye Müze Ev

için kullanım belgesinin alındı-ğını, resmi açılışı yapılmadan müze evin ziyarete açıldığını söyledi.

Nal, Ünye Müze Ev’de , ‘’Anı Çek’’ sloganı ile düzen-lenen 1. Ünye Foto Maraton Yarışması’nda fotoğrafçıların çektiği 46 eserin sergilendiğini, bu serginin müze evin ilk sergi-si olduğunu belirtti.

Müze Evin hizmete açıldığı-nı belirten Ali Rıza Nal, şunla-rı kaydetti:

‘’Evin, müze ev olarak kulla-nılması belgesini aldık. Resmi açılış yapabilmemiz için bazı

eksikliklerin giderilmesi gereki-yor. Biz fiziki şartları yerine ge-tirdik, ama teknik konular var onların hazırlanması ve Kül-tür Bakanlığı’nın izni gerekiyor. Resmi açılışın bize tanıtım açı-sından bir katkısı olabilir, belli bir süreç var, bekliyoruz. Müze Ev’in hazırlanmasında katkıla-rından dolayı Ünye Belediye Başkanı Ahmet Arpacıoğlu’na ve Ünye Tarih, Araştırma Gru-bu üyeleri Ahmet Kabayel ve Ahmet Derya Varilci’ye teşek-kür ediyorum. Bizim gibi sa-hil kesiminde şehrin kültürünü yansıtan bir müze yok, bundan sonra hazırlanacak müzelere örnek olmak istiyoruz. ‘’

Nal, Ünye Müze Ev’e Ünye-lilerden çok dışarıdan ziyaret-çilerin geldiğini, ziyaretlerin şu

an ücretsiz olduğunu, ilerleyen dönemde ücretlendirmelerin başlayacağını sözlerine ekledi.

Ünye Müze Ev’de Fotoğraf Sergisi Açıldı“Anı Çek’’ sloganı ile düzenlenen 1. Ünye Foto Maraton Yarışması’nda fotoğrafçıla-rın çektiği 80 eserden 46’sı Ünye Müze Ev’de fotoğraf sergisinde sergilenmeye başladı.

Yetkililer konuyla ilgili şu açıklamaları yaptılar;

Armutlu Mahallesi Sayköprü mevkiinde yapılan alt yapı çalışmaları tamamlandı. Say-köprü mevkiinin özellikle yağ-murlu havalarda çile haline dönüşen sorunu yapılan çalış-malar neticesinde sona erdi.Bizlerde Aybastı Belediyesi olarak Sayköprü mevkiine ya-pılan çalışmaların bölge halkı-na hayırlı olmasını dileriz.

Aybastı’da AltyapıAybastı’da Sayköprü çevresinde alt yapı çalışmalarının sürdüğü bildirildi

Gülyalı ilçesinde KÖY-DES çalışmaları sürü-

yor.İlçe Kaymakamı Yemen Bayrak konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada Gülyalı İl-çesi 2012 yılı KÖYDES çalış-maları kapsamında yürütü-

len Ambarcılı-Kestane grup yolu üzerinde 1.kat asfalt sati kaplama yapımına esas fil-ler malzeme figüre işlemi ve Kestane köyünde taş istinat duvarları işlerinin denetimi yapıldı dedi.

Gülyalı’da KÖYDES Çalışmaları Sürüyor

Ünye Köylü pazarı satıcıların-dan 20 yıllık pazarcı Emine

Külünk, Gölevi Mahallesi’nden ken-di bahçesinde yetiştirdiği sebzele-ri satarak taze sebze başta olmak üzere köy ürünlerini Ünyelilerle bu-luşturuyor. Kış sebzelerinin pazara inmeye

başlayacağını belirten Külünk, sütlü-canın geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kilosu 4 liradan pazara indiğini söy-ledi. ilerleyen haftalarda sütlücanın pazara inişinin artmasıyla fiyatların gerileyeceğini söyleyen Külünk, di-ğer kış, sebze ve meyvelerinin pa-zara inmeye başlayacağını belirtti.

Kışın Habercisi Sütlücan PazaraBölgemizde kış sebzesi olarak bilinen ve toprakta kendiliğinden yetişen sütlücan bu yıl ilk kez pazara indi.Geçtiğim senelerde 4 liradan alıcısını bulan sütlücan bu yıl da aynı fiyattan alıcısına ulaştı..

Page 5: MİR KUZEY  191 SAYI

524/09/2012 Pazartesi

Ordu İl Kültür ve Turizm Müdürü Erkan Gülderen

ise turizmde daha başarılı so-nuçlar almak için çalışmalarının devam ettiğini söyledi.

Turizm noktasında özellikle Ordu'da kış sporlarının da des-teklenmesi ve turizme kazan-dırılması amacıyla Çambaşı yaylasına yapılması planlanan kayak merkezinin önemine de değinen Gülderen, yapılacak olan kayak merkeziyle de Doğu Karadeniz'de ilk olmanın mutlu-luğunu yaşayacaklarını belirtti.

Yapılacak olan kayak merke-zi mevkiini cazibe merkezi hali-ne getirdiklerini ifade eden Gül-deren, Çambaşı kayak tesisi ile ilgili şunları kaydetti;

"Ciddi anlamda buraya yatı-rım yapmak isteyen iki iş ada-

mımız var. Bunun sebebi ise kayak tesisidir. Zaten kayak te-sisinde ihale içinse son aşa-maya gelindi. 2013'ün kış ay-larında da muhtemelen kayak yapılacak. Eğer isteyen olursa da ilanen tahsise çıkacağız.

Alanımız büyük bir bölgeyi kapsadığı için gerek Turizm Ba-kanlığımız, gerek Orman ve Su İşleri Bakanlığımız, gerek Çev-re ve Şehircilik Bakanlığımız ve gerekse Tarım Bakanlığımız bu işin içinde.

O Bakanlıklardan kendi Ba-kanlığımıza tesisin devrini ta-mamen aldığımız zaman bizim bakanlığımızda hemen yatı-rımcıya ilana çıkacak. Tabi sü-reci ise valiliğimiz nezdinde birlikte takip ediyoruz. Doğu Karadeniz'de kayak tesisi nok-

tasında ilk olmak istiyoruz. Tabi bu noktada yerli markalarında oluşması bizi mutlu eder. Bu markaları oluşturacak kapasi-

tede iş adamlarımızın olduğunu da biliyorum. Bu iş adamlarımı-zın bu konuda bir araya gelme-lerini de anlamlı buluyoruz."

İlçenin Ordu girişi olan Takaloğlu mevkisinde

başlayan çalışmalar hızla de-vam ediyor. Yıl sonuna kadar bitirilecek olan yol genişletme çalışmaları tamamlandığın-da ilçenin Ordu girişi 17 met-re genişliğinde, bölünmüş ve ışıklandırılmış bir yol olacak.Çalışmaları değerlendiren Gölköy Belediye Başkanı Ali Kemal Mert, ilçenin diğer böl-gelerle bağlantısını sağlayan dört ana yolun olduğunu, bun-lardan Aybastı girişini 2009 yılında genişletip sıcak asfal-

ta dönüştürdüklerini, 2010 yı-lında Direkli beldesi çıkışı-nı yaparak düzenlediklerini, daha sonra Mesudiye çıkışı-nı alt yapı ve üst yapı hazır-lıklarını yaptıklarını ve kısa bir süre içerisinde sıcak asfalt ile hizmete gireceğini, son olarak da ilçenin Ordu girişi olan Ta-kaloğlu mevkisinde çalışma-ların başladığını belirtti. Mert, “Buranın da tamamlanmasıy-la birlikte ilçenin dört ana gi-rişinin de düzenlenmiş olarak halkımızın hizmetine kazan-dırmış olacağız” dedi.

GÖLKÖY İLÇE YOLU GENİŞLETİLİYOR Gölköy ilçesinin Ordu girişindeki yol genişletme çalışmaları başladı.

Akdeniz, yaptığı açıkla-mada, halen TBMM gün-

deminde bulunan ‘Büyükşehir Yasası’nın köy ve mahalle dü-zenlemesi yapılmadan çıkarıla-cağı endişesi yaşadıklarını söy-ledi. Büyükşehir yasasında yerel yönetimlerin bir bütün olarak de-ğerlendirilmesi gerektiğini kay-deden Akdeniz, “Büyükşehir yasasında yerel yönetimler bir bütün olarak değerlendirilmez-se vatandaşa sunulacak hiz-metlerde aksaklıkların meydana gelmesi kaçınılmaz olur. Özel-likle şehir yaşamının kalite stan-dartları artırılmak isteniyor ise mahallelerimizin yapısı da bu

kanun çerçevesinde ele alınma-lıdır’’ diye konuştu.

Büyükşehir yasasında önce-likle mahallelerin yeniden şekil-lendirilmesi gerektiğini kayde-den Akdeniz, “Ülke genelinde 19 bin 138 mahalle bulunurken bu mahallelerde 76 bin 516 ihti-yar heyeti görev yapıyor. Bu ra-kamlar mahallelerimizin yeniden dizayn edilmesi gerektiğini orta-ya koymaktadır. Bu çarpıklığın kanun gereği belediyeler tara-fından düzenlenmesi gerekmek-tedir. Eğer mahalle muhtarlıkları Belediyenin bir birimi haline ge-tirilmeye ve ödeneklerinin de bu burum tarafından ödenmesi is-

teniyorsa mahallelerin yeniden dizayn edilmesi kaçınılmaz bir gerçek olarak karşımıza çıkmak-tadır. Aslında bu dizayn yeniden şekillendirilecekse bu kanun ile sağlam bir yapıya kavuşturul-malıdır. Burada mutlaka Beledi-yelerin yeni mahalle açma veya birleştirmeleri nüfus kriterlerine getirilecek oranların düzenlen-mesi ile mümkün olmalıdır. Bu şekilde düzenlenecek bir kanu-nun yerinden yönetim anlayışını ve vatandaşa giden hizmetlerin en yakın birimlerce götürülmesi ilkesine daha da pekiştirmiş ola-cağı düşüncesini taşımaktayız” şeklide konuştu.

MAHALLE SAYILARI AZALTILMALIOrdu Muhtarlar Konfederasyonu Başkanı Hüseyin Akdeniz, Türkiye genelinde mahalle sayısının hayli yüksek olduğunu belirterek, “Türkiye genelinde mahalleler yeniden şekillendirilmelidir” dedi.

Bu Yıl Ordu’da Turizm YılıOrdu’yu ziyaret eden 130 bin 464 turistten 122 bin 569’unu yerli turist oluştururken, bunlardan 7 bin 895’ini de yabancı turistler oluşturdu.

Bir tür laleye benzeyen, yerden 15-20 santim uzunluğunda, sa-pının üzerinde lale gibi mor be-yaz, sarı yaprakları olan çiçeğe, Karadeniz'in batısından doğu-suna kadar hepsinin anlamı bir olan ama söylenişleri farklı pek çok isim veriliyor. Kısa sü-reli açan çiçek, yaz döneminde yaylaya çıkanlara 'kış geliyor artık geri dön' ya da 'çadırını yık geri git' anlamında mesaj veri-yor. Yörede yaylaların kalıcı sa-kinleri, sonbaharda bütün yap-

raklar sararıp solarken taptaze açan çiçekleri görmenin kendi-lerine huzur ve mutluluk verdi-ğini belirterek, çiçeğinin tanıtı-mının yapılarak, yerli yabancı turistlerin ilgisine sunulmasını istiyor. Karadeniz Teknik Üniversi-tesi (KTÜ) Fen-Edebiyat Fa-kültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hikmet Öksüz, bölgedeki yaylacılık geleneğin-de çiçeklerin büyük rol oynadı-ğını belirterek, "Doğu Karade-

niz'deki yaylacılık geleneğinde 'vargel', 'vargit' çiçekleri vardır. Vargel çiçeği açtığı zaman yay-laya gidilir, vargit çiçekleri açtığı zaman da yayladan göç edilir. Vargit çiçeklerinin açması 'so-ğuklar başlıyor, artık göç vakti gelmiştir' anlamına gelir ve ona göre bir hazırlık yapılır yaylada, ardından kışlık mekanlara doğ-ru inilir. Vargel çiçekleri açtığı zaman da 'sıcaklar başlıyor' de-mektir ve kışlaklardan yaylalara göç edilir'' dedi.

KARADENİZ YAYLALARINDAN GÖÇ VAKTİ Karadeniz'in yaylalarında kışın habercisi olarak adlandırılan çiçekler açmaya başladı. Yörede kimi zaman 'döngeri', kimi zaman 'vargit', 'yıkılgit', kimi zaman 'güzgülü' gibi farklı isim taşıyan ve her sene güz aylarında açan çiçekler, bu sene de yüzünü gösterdi.

Pazaryeri manavlarından Ya-şar Keleşoğlu, iyi giden ha-vaların ürün bolluğuna neden olduğunu, bunun da sebze meyve fiyatlarında düşürdü-ğünü söyledi. Keleşoğlu, “Geçtiğimiz hafta-lara göre domates, salatalık, biber, patlıcan 50 kuruş düştü. Limon geçen hafta 5 lira iken, bu hafta yarı yarı yarıya düşe-rek 2.50 lira oldu. Fasulye 3 li-radan 2 liraya düştü.”dedi.

Pazar hareketli Ünye’de Pazar esnafların-dan Ali Bacacı, kışlık yiyecek

ihtiyaçlarını karşılayacak tur-şuluk salatalığın 2.5 TL oldu-ğunu, Ali Kızaklı bu yıl bol üre-tim sayesinde patatesi daha uygun fiyatlarla sattıklarını, Sezgin Demirci ise, pazarda uygunluk olduğunu söyledi. Ünye’de Pazar da sebze ve meyve fiyatları ise şu şe-kilde: domates 1 lira, elma 1 lira, üzüm 2.50 lira, çekirdek-siz üzüm 3 lira, biber 1.50 lira, soğan 50 kuruş, patates 50 kuruş, kabak 1 lira, salatalık kilo 1 lira, fasulye 2 lira, kavun kilosu 1 lira, limon kilosu 2.50, tane 30 kuruş, marul 1.50 lira.

Pazarda Sonbahar EtkisiÜnye’de pazara sonbahar gölgesi düştü. Pa-zarda yaz mevsiminin sebze ve meyveleri ya-vaş yavaş azalırken sonbahar ve kış mevsimi sebze ve meyveleri görülmeye başladı.

Gırgırların ve ufak kayıkların denize çıkması ile artan pa-lamut bereketi fiyatları geri çekti. Balıkçı tezgahlarında ayrıca Marmara’dan gelen hamsiler de yerini aldı.Ünye balıkçı esnaflarından Ufuk Taslı, ağlara takılan pa-lamudun bu yıl bol olduğunu, fiyatların da bu sayede düştü-ğünü söyledi. Ünyelilerin balık yemeyi sev-

diğini ve balığa ilginin iyi ol-duğunu belirten Taslı, balık fi-yatlarına ilişkin, “8-10 lirayla sezonu açtığımız palamudun şimdi 3 tanesi 10 TL, mezgit 5 TL, hamsi 5TL, istavrit 5 tl, barbun 10-15 tl, çinekop 10-15 TL“ dedi. Ünye balıkçı es-naflarından Enver Cürebal da kalkanın kilosunun 30 TL ve somonun kilosunun 10 TL ol-duğunu söyledi.

Palamut Fiyatları Düştü

Ünye’de 40 yıldır terzici olan 5 çocuk babası Mah-

mut Demir, bu yıl bölge insanı-nın geçim kaynağı olan fındık ürününde yaşanan fiyat soru-nun, tüm sektörlerde olduğu gibi terzi işlerinde de durgunluk yarattığını söyledi.

Okulların açılmasıyla birlik-te terzilerde biraz hareketlen-me yaşandığını belirten Demir, “Fındık fiyatlarının düşük olma-sı nedeniyle vatandaş çok faz-la harcama yapmamak için ida-re ediyor, önceki yıllara göre işlerimiz genel olarak düşük”

dedi.24 yıldır bu meslekte olan Ünye esnaflarından 3 çocuk babası İlyas Dikci ise, “Okulla-rın açılması ile bir hareketlilik oldu. Geçen yıl daha hareket-liydi. Bu sene fındığın olma-ması terzileri olumsuz etkiledi” diye konuştu.

Fındık Fiyatı Terzileri De VurduÜnye terzi esnaflarından Mahmut Demir, bu yıl fındık fiyatlarının düşük olmasının tüm sektörleri olduğu gibi terzileri de olumsuz etkilediğini söyledi.

Terme’de ikamet eden De-niz Tatay (29) ve Hüseyin

Yaşan (25), akaryakıt zammına 1 dakikalık yol kesme eylemi ile tepki gösterdi. Yolu kesilen araç

sahipleri de korna çalarak genç-lerin yapmış olduğu eyleme des-tek verdi. Eylem yapan gençler zamların geri çekilmesini hedef-lediklerini söyledi.

YOL KESİP AKARYAKIT ZAMMINI PROTESTO ETTİLERSamsun’un Terme ilçesinde ikamet eden iki genç, akaryakıt zammını yol keserek protesto etti.

Page 6: MİR KUZEY  191 SAYI

6 24/09/2012 Pazartesi

SAĞLIK KÖŞESİ

Göllü, hayatı tehdit eden bazı tümörlerin ilk belir-

tisinin şaşılık olabildiğini be-lirterek, gözünde kayma olan çocukların mutlaka hekime götürülmesi konusunda ailele-ri uyardı. Şaşılık ve göz tembelliği ko-nusunda açıklama yapan Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Abdul-kadir Göllü, dünyada insanla-rın yüzde 2 ile 5'inde göz tem-belliği olduğunu, Türkiye'de akraba evliliği fazla olduğu için bu oranın daha yüksek oldu-ğunu ifade etti. İnsanların bu tür problemlerin bilincinde ol-madığını vurgulayan Göllü, göz tembelliğinin işgücü kaybı-na neden olduğu gibi çocuklar ının geleceğini ve meslek se-çimini etkileyen bir rahatsızlık olduğunu söyledi. Göz sağlığı-nın anne karnında başladığına işaret eden Dr. Göllü, annenin gebelik dönemini sağlıklı ge-çirmesi, doğumun sağlıklı bir şekilde ve zaman ında olması-nın göz sağlığı açısından çok önemli olduğ unun altını çiz-di. Prematüre doğan çocuklar-da oksijen alımına bağlı ola-rak gözde körlüğe varan ciddi problemler ortaya çıkabildiği-ni de ifade eden Göllü, çocu-ğun göz hekimine götürülme yaşının da çok önemli oldu-ğunu kaydetti. İlk göz hekimi-ne başvurmanın genelde 7 ile 10 yaş arasında gerç ekleşti-ğini dile getiren Dr. Göllü, "Bu dönem de aslında görme tem-belliğinin tedavisi açısından çok kritik bir dönem. Çünkü 10 yaşından sonra göz tembelli-ğinin herhangi bir tedavisi yok. Bu noktada, çocuk doğar doğ-maz gözle ilgili bir şüphe, anne babada herhangi bir problem, çocuğun gelişiminde veya ha-milelik sırasında herhangi bir problem varsa hemen hekime götürmek önemli. Düşük ağır-lıklı çocuksa veya ikiz bebek-lerse yine hemen hekimin gör-mesi lazım. Onun dışında 3 yaş civarında sorun olsun ya da olmasın mutlaka göz heki-minin kontrolünden geçmesi, sonrasında da okul dönemin-de mutlaka hekime gitmesi la-zım" dedi. Çocuklarda en sık görülen problemlerin başında şaşılığın geldiğine dikkat çe-ken Dr. Göllü, toplumda yüzde 2-3 oranında görülen gerçek şaşılığın yanında yalancı şa-şılık denen bir şaşılık tipi bu-lundu ğunu anlattı. Bunun ge-nelde burun kökünün basık olmasına bağlı olarak çocuğun bakış pozisyonuna göre, ba-zen göz hekimlerini bile yanıl-tacak ölçüde göz yapısından kaynaklanan şaşılık cinsi oldu-

ğunu aktaran Dr. Göllü, "Bun-ların tedavisi takiple ve 7-10 yaşından sonra zaten göz yu-vası gelişimi tamamladığı için kendi kendine geçen bir şaşı-lık. Bir de gerçek şaşılık var. Gerçek şaşılık içe kayma, dışa kayma, üste kayma veya eğri durumlarda bakma şeklinde gör ülebilir. Çocuklarda en sık görülen içe kaymadır. Genelde okul yaşı öncesinde ortaya çı-kıyor. İlk 6 ay içinde ortaya çı-kan kaymalar doğuştan olan kaymalardır, bunlarda genelde gözlük ihtiyacı yoktur, mutlaka ameliyat gerekir" diye konuştu. Şaşılıkların sebebinin bilin-mediğini ama genetik olma özelliği bulunduğunu belirten Dr. Göllü, şöyle devam etti: "Ama gelişimsel yani anne karnında gelişimine bağlı ola-rak ortaya çıkıyor. En büyük sebep, gelişimden öte gözlük ihtiyacından ortaya çıkan şa-şılıklar. Çocuk miyop ya da hi-permetrop ise görüntüyü dü-zeltmek için göz içe veya dışa kayıyor. Bunları gözlükler-le düzeltiyoruz. Zaman içinde gözlük ihtiyacı ortadan kalktı-ğında şaşılık da ortadan kal-kıyor. Bir de 6 aydan sonra ortaya çıkan ve gözlükle dü-zelmeyen şaşılıkları ise ameli-yatla düzeltiyoruz. Çocuklarda sinir felcine bağlı olarak orta-ya çıkan şaşılıkların da önce sebebin ortadan kaldırılma-sı, sebep ortadan kaldırıldık-tan sonra da devam ediyorsa ameliyatla düzeltilmesi gere-kiyor." Şaşılığın çok yüz gül-dürücü bir alan olduğuna ve gözlükle düzeldiğine vurgu ya-pan Göllü, ancak özellikle si-nir felçlerinde zorlandıklarını bildirdi. Şaşılığın cerrahi te-davisinde sürenin çok önemli olduğuna da dikkat çeken Dr. Göllü, şaşılığın göz tembelli-ğinin en büyük sebebi olduğu-nu söyleyerek, "Göz tembelli-ğinin tedavisi açısından biran önce ameliyat ve tedavinin yapılması lazım. Bu süre çok önemli. Evvela gözlükse göz-lükle d üzeltilmesi, çünkü 10 yaşından sonra göz tembel-liğinin kesinlikle tedavisi yok. 10 yaşı ndan sonra hiçbir şey yapamıyoruz. Ne kadar er-ken başlanırsa alınan sonuç-lar da o kadar yüz güldürücü oluyor. Yani 3 yaşında yaptı-ğınız bir göz tembelli ği teda-visinde alacağınız başarı yüz-de 100'e yaklaşabilecekken, 7-8 yaşlarından sonra en faz-la yüzde 20-30'luk başarı sağ-lıyorsunuz. Sabit kalıyor, göz yüzde 10 görüyorsa ömrünün sonuna kadar yüzde 10 görü-yor" ifadelerini kullandı.

Şaşılık, Tümör Belirtisi OlabilirGöz Hastalıkları Uzmanı Dr. Abdul-kadir Göllü, hayatı tehdit eden bazı tü-mörlerin ilk belirtisinin şaşılık olabil-diğini belirterek, gözünde kayma olan çocukların mutlaka hekime götürülme-si konusunda aileleri uyardı.

Enerji Bakanlığı'nda, yeni saat uygulamasıyla ilgili

olarak yasa tasarısı taslağı ha-zırlığı sürüyor. 1925 yılında çı-karılan ‘Günün Yirmi Dört Sa-ate Taksimine İlişkin Yasa'da

değişiklik öngörülen düzenle-me, mevcut yasada bulunan "Greenwich'e göre otuzuncu de-recede bulunan boylam dairesi bütün Türkiye Cumhuriyeti'nin saatleri için esas alınır" ifadesi

"Greenwich'e göre kırk beşinci derecede bulunan boylam dai-resi bütün Türkiye Cumhuriyeti saatleri için esas alınır" yönün-de değiştirilecek. Böylece saat hesaplamasın-da İzmit'in üzerinden geçen 30. boylam (GMT+2) yerine Iğdır'dan geçen 45. (GMT+3) boylam esas alınacak. Böyle-likle, 60 dakikalık saat farkı olu-şacak.

YENİ UYGULAMA 2014'TE Enerji Bakanlığı kaynakla-rı, yasayla ilgili hazırlıklar ne-deniyle saatlerin, 2013 yerine 2014 yılı mart ayında 'sabitle-neceğini' söyledi.

28 EKİM'DE SAATLER GERİ ALINACAK Bakanlık kaynakları, bu ay so-nunda 27 Ekim'i, 28 Ekim paza-ra bağlayan gece, saatlerin bir saat geri alınacağını belirterek, "2013 yılının mart ayında saat-ler 1 saat ileri alınacak. Aynı yı-lın ekim ayında geri alınacak" dedi. Kaynaklar, 2014 yılının mart ayında son kez saatlerin bir saat ileri alınarak sabitlenece-ğini söyledi.Türkiye'nin refe-rans meridyeninin 45. boylama alınmasıyla birlikte bazı ülkeler-le saat farkı daha da açılacak. Türkiye'nin halen Doğu Avru-pa ülkeleriyle saat farkı bulun-muyor.

Yaz Saatine 1 Yıl ErtelemeEnerji Bakanlığı'nın, insan psikolojisine olumsuz etkide bulunduğu gerekçesiyle 2013 yılında son vermeyi planladığı ileri-geri saat uygulaması, teknik nedenlere bağlı olarak 1 yıl daha ertelendi. Saatler, 2014 yılının mart ayında son kez ileri alınarak sabitlenecek.

2 yıla yakın süredir de-vam eden 250'si tutuk-

lu 365 sanıklı ''Balyoz Planı'' davasında karar sonunda çık-tı. Silivri'de görülen 108. du-ruşmada sanıklar, duruşma salonuna girişleri sırasında iz-leyiciler tarafından ayakta al-kışlandı. Sanıkların da alkışa el sallayarak karşılık verdikleri gö-rüldü. Duruşma öncesinde izle-yiciler marşlar okudu. Sanıklar hep bir ağızdan üç defa ''Sa-ğol'' diyerek ve alkışlarla teşek-kür etti. Üç saatlik aranın ardın-dan mahkeme üyeleri, salona geri geldi. Davanın 1 numara-lı sanığı eski 1. Ordu Komuta-nı emekli orgeneral Çetin Do-ğan için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Mahkeme, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Öz-den Örnek'i de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarp-tırdı. Doğan, Fırtına ve Örnek'in cezası daha sonra "Darbeye eksik teşebbüs" suçundan 20 yıla indirildi.

MHP'Lİ VEKİLE 18 YIL HAPİS MHP Milletvekili Korgeneral Engin Alan, eski 1. Ordu Ko-

mutanı emekli orgeneral Er-gin Saygun ve eski Harp Aka-demileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı'nın aralarında bulunduğu 78 sanık 18 yıl ha-pis cezası aldı. Eski MGK Ge-nel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık'ı, emekli Kora-miral Kadir Sağdıç, Koramiral Abdullah Can Erenoğlu, Tuğa-miral Fatih Ilgar, Koramiral De-niz Cora, Adana 6. Kolordu Ko-mutanı emekli Korgeneral Nejat Bek, Kuzey Deniz Saha Ko-mutanı Koramiral Ahmet Fey-yaz Öğütçü, emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri, Koramiral Abdul-lah Can Erenoğlu ve Albay Ce-mal Temizöz de 18 yıl cezasına çarptırıldı. Hakim Albay Ahmet Zeki Üçok, emekli Albay Dur-sun Çiçek, Ömer Faruk Ağarya-man da aralarında bulunduğu 214 sanığı 16 yıl hapis cezası-na çarptırdı. Mahkeme heyeti, 34 sanığın da beraatine karar verdi. Mahkeme heyeti, tutuk-suz yargılanan 80 sanık hak-kında yakalama kararı çıkarttı. Mahkeme heyeti, duruşmada olan tutuksuz sanıkların ise tu-tuklanmasına karar verdi. Du-ruşmaya katılmayan tutuksuz sanıklar için de yakalama kara-rı verdi.

ERSÖZ'ÜN DOSYASI AYRILDI Mahkeme, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün dosyasının ay-rılmasına karar verdi. İkinci Er-genekon Davası'nın tutuklu sa-nığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, hayati tehlikesi bulundu-ğu için İstanbul Ünversitesi Tıp Fakültesi'nde halen tedavi al-tında tutuluyor. Bu arada, du-ruşma öncesinde bazı sanıklar, Maltepe Askeri Cezaevi'nde bir-likte kaldıkları Deniz Kurmay Al-bay Hakan Mehmet Köktürk'ün kalp krizi geçirerek, GATA'ya sevk edildiğini söyledi.

8 YIL YA DA 15 YIL YATACAKLAR Balyoz'la ilgili cezalarda su-çun işlendiği tarih göz önünde

bulundurularak eski infaz kanu-nu uygulanacak. Sanıklar, al-dıkları cezanın 5'te 2'sini yata-caklar. Mesela 20 yıl ceza alan 8 yıl yatacak. Bir de mahkeme avukatların boykotu ve sanık-ların mahkemedeki tutumu yü-zünden indirim uygulamadı. Bu da en az 3.5 yıl demek. Mah-keme heyetinin cezayı üst sı-nırdan tutmasının sebebi ola-rak, sanıkların mahkeme içinde kötü tutumları gösterildi. Bu arada verilen bu cezaların infaz savcısı tarafından incelenece-ği ve bu inceleme sonucu vere-ceği karara göre ne kadar hapis yatacakları belli olacak. Ancak bazı avukatlar verilen cezanın 4'te 3'ünü yatacaklarını iddia ediyor.

BALYOZ'DA PAŞALARA CEZA YAĞDI Emekli Orgeneral Çetin Doğan, emekli Oramiral Özgen Örnek ve emekli Orgene-ral İbrahim Fırtına'ya müebbet hapis cezası veren mahkeme, darbenin eksik teşebbüste kalmasından dolayı cezalarını 20 yıla indirdi.

Genellikle okul çağında-ki çocuklarda görülen ve

çoğu zaman nasır zannedile-rek acemice tedavi edilmeye çalışılan; ancak mutlaka heki-me başvurulması gereken bir cilt hastalığı olan siğilleri Der-matoloji Uzmanı Burçak Boz-demir anlattı. Özellikle okul çağındaki ço-cuklarda sık görülen siğiller HPV isimli virüsün neden oldu-ğu bulaşıcı cilt hastalıklarından biridir. Deriyle aynı renkte, yu-varlak, üzeri pürüzlü sert kaba-rıklıklardır. En sık yerleştiği böl-geler el ve ayaklardır. Ancak yüzde, genital bölgede veya vücudun herhangi bir bölgesin-de de çıkabilirler. Vücut diren-cinin düşmesiyle de sayıları ar-tar. Ellerde yerleştiğinde avuç içlerinde, parmaklarda veya tır-nak kenarlarında çıkabilir, deri-den kabarık bir görünüm sergi-

ler, üzerinde siyah noktacıklar bulunabilir. Ayakta ise daha çok ayak tabanında, parmak alt kı-sımlarında yerleşerek, basınç nedeniyle içeriye doğru büyü-me eğilimi gösterirler. Bazen birbiriyle birleşmiş küme halin-de veya basmakla ağrılı olabi-lirler ve yürümeyi zorlaştırabilir-ler. Okul çağındaki çocuklarda ayakta çıkan siğiller genellikle nasır zannedilerek, tedavi edil-meye çalışılır. Ancak bu türdeki lezyonların mutlaka bir cilt has-talıkları uzmanı tarafından gö-rülmesi ve ona göre tedavi edil-mesi gerekir. Siğil mikrobu (HPV virüsü) derideki çatlak ya da sıyrıktan veya tırnak kenarındaki deriler koparılıyorsa deri bütünlüğü-nün bozulduğu bu bölgelerden deriye girer ve kolayca yerleşir. Ortak kullanılan terlik, ayakka-bı, havlu gibi kişisel eşyalar-

dan, havuzlardan, duşlardan, hamam ve kaplıcalardan, tu-valetlerden, hijyene dikkat edil-mediğinde kuaförlerden, ağda salonlarından bulaşabilir. Siğillerin tedavisinde hasta-nın yaşı, siğillerin yaygınlığı, büyüklüğü, yerleşim yeri ve sü-resi, hastanın bağışıklık duru-mu göz önünde bulundurulur. Siğiller, kişinin genel sağlığı-nı bozmamakla birlikte kozme-tik açıdan rahatsız edici, bu-laşıcı, zaman zaman da ağrılı olmaları nedeniyle tedavi edil-melidir. Tedavide temel olarak üç yöntem kullanılır. İlk yöntem asit yapıdaki kimyasal mad-delerin deriye dışarıdan uygu-lanmasıdır. Hasta bu tedaviyi evde kendisi uygular. Fakat her siğil bu tedaviye cevap verme-yebilir. Diğer yöntemler ise di-rekt olarak siğil dokusunu tah-rip etmeye yönelik tedavilerdir.

Elektrokoterizasyon (yakma te-davisi) yönteminde deri önce uyuşturulur daha sonra içinden elektrik akımı geçen bir metal siğil üzerine dokundurularak si-ğil ortadan kaldırılır. Kriyotera-pi (dondurma tedavisi) yönte-minde ise deriyi uyuşturmaya gerek yoktur. Siğil sıvı azot ga-zıyla dondurularak tedavi edi-lir. Bu tedavi birkaç kez tekrar-lanır. Bu güncel tedavi metodu özellikle çocuklar için daha uy-gundur. Yaygın ve dirençli si-ğilleri olan hastalarda tedaviye bağışıklık sistemini güçlendiri-ci ilaçlar da eklenebilir. Deride görülen herhangi bir değişik-lik durumunda, hastalığın ya-yılmadan tedavisi için en kısa zamanda bir dermatoloji heki-mine başvurulmalı ve özellikle ortak kullanılan alanlarda bu-laşıcı hastalıklara karşı dikkat-li olunmalıdır.

SİĞİLLERE DİKKAT EDİN!

Page 7: MİR KUZEY  191 SAYI

724/09/2012 Pazartesi

Ekrem CİNOĞ[email protected]

Bu satırlar,Fatsa İmam-Hatip Lisesi Pansiyonunda yıl-larca görev yapıp binlerce öğrenci yetiştiren, bu sene sonun-da emekli olan ardından ağır bir kalp hastalığı geçiren Yunus Karakullukçu’ya ithafen yazılmıştır.Yazıda anlatılanlar ve an-latılamayanların sorumluluğu yazara aittir. Bir kusurumuz olur-sa hocamdan beni bağışlamasını dilerim.Bu cümleden olmak üzere İmam –Hatip Lisesi Pansiyonunda hocanın tedrisatın-dan geçmiş olan bütün dostlarımı en kalbi duygularımla saygı ve sevgiyle selamlıyorum. İnanmış adam.Eyüp sabrının modern dünyaya akset-miş hali.…Çocuklarını kucaklayan şefkatli baba…Onlara adam etme tılsımı katan ruh dinginliğinin membaı.”Ağarmayan saç-larını güneşe tutan” geçmiş zaman evliyası…Kalabalıkta kay-bolan çocuğun görünce sevineceği adam...Hayatı içimize na-kış nakış işleyen bilge...Büyük adam…Can dostum...Değerli büyüğüm… Sevgili Yunus Hocam… Duydum ki hasta olmuşsunuz... O dağ gibi bedeniniz hayat rüzgarından nem kapmış. Eminim öğrencilerinizden ayrı düşmek bu işin tuzu biberi olmuştur.Dayanın hocam.Bizim için dayanın.Sakın yıkılmayın.Zira biz küçüklerin sizden devşirece-ği daha çok şey var.Kalkın o yataktan ve öğüt veren kaşlarınızı çatın.Söz,bir daha kaçmayacağınız yurttan.Söz, hep dersimi-ze çalışacağız. Artık yaramazlık yapmayacağız.Yataklarımı-zı temiz tutup,dolabımızı düzenleyeceğiz.Yalın ayak top oyna-mayacağız.Yemeklerimizi çöpe dökmeyeceğiz.Yiyebileceğimiz kadar alacağız. Tanımayanlara sizi şöyle tarif ediyorum hocam:Hababam Sınıfı’ndaki Münir Özkul’a seccade verin Seksenler dizisindeki Rasim Öztekin’in suretine girsin.Kadir Savun’un gözlerine göz-lük yerleştirin.Sonra üzerine biraz sabır ve merhamet serpişti-rin.Alın size Yunus Hoca…Bir gün yurttan kaçmıştım hocam. Başkasının ayakkabısını giymiştim yakalanmayayım diye. Çünkü hava yağmurlu ve her yer çamurluydu. Kendi ayakkabı-mı giysem anlardınız. Gece pansiyona geri döndüğümde bü-tün kapı ve pencereler kapalıydı. Bir tek mescidin penceresi açıktı. Oradan içeri girdim ve basarak her yeri çamur ettim. Sa-bahleyin bizi topladınız. Şöyle bir göz gezdirdiniz. Gözlerimin içine bakarak, sordunuz kim yaptı diye... Korkudan söyleyeme-dim hocam. Ama siz anladınız ben olduğumu. Bir gece gibi ört-tünüz yaramazlığımı. O gün beni ifşa etseydiniz yahut azarla-saydınız inanın okulu bırakacaktım. Niyetim buydu. Siz bunu hissettiniz hocam. Beni batmaktan alıkoydunuz.Ne kadar te-şekkür etsem azdır. Şimdi bu ve buna benzer onlarca vukuatın mimarı,bu satırların yazarı ne yapıyor biliyor musunuz hocam? Sizin bir ömür törpüleyip kalbinizi verdiğiniz o işi… Kaderin şu cilvesi-ne bakın ki belki de sizi daha iyi anlayayım diye Allah böyle bir yazı yazmış hocam.Şimdi her sabah işe gittiğimde sizi hatırlı-yorum. Ranzalar arasında gezerken,yemekhanede dolaşırken karşımda siz varsınız.Pansiyonun bütün iş ve işlemlerinde sizi hatırlıyorum.Örneğin bir öğrenci izin isteyince gülümsüyorum hocam.Onlar zannediyor ki hoca,bize gülüyor. Ben,sizin huzu-runuzdaki kendime gülüyorum hocam. Beni iyileştiren sözle-rinizi dinliyorum.Uslu bir çocuk gibi dizinizin dibindeyim. Sizi üzen bütün kusurlarımdan af dileyerek ellerinizden hürmetle öpüyorum. Sizi çok seven yaramaz öğrenciniz Cinoğlu.

Büyük Usta Yunus Hoca’ya

Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü yayınları ara-

sında yer alan ve Bahaeddin Yediyıldız ve Hakan Kaynar’ın hazırladığı ‘Orta Karadeniz Kültürü’ adlı kitapta, Karade-niz Bölgesi'nin çekim merkezi olan kent ve kıyı kesimlerinde yoğunlaşan göç hareketlerinin yıkıcı bir etki bıraktığı, bölge-ye özgü insan yaşayışı, kültür ve karakterinin gittikçe kaybol-duğuna dikkat çekildi. Bölgede-ki göç hareketlerinin Orta Kara-deniz kültürünü temellerinden

sarstığı kaydedilen kitapta, ya-şanan bu süreçte bölgenin mi-mari ve çevresel özelliklerinin değiştiği gibi doğal yapıya ve etrafındaki insani ilişkilere du-yarsız bir insan tipolojisi ortaya çıktığını vurgulandı.

“KÜLTÜRSÜZLÜK ORTAMI OLUŞTU” Kitapta şu görüşlere yer veril-di: “Bölgeyi işgal eden insan ti-polojisi kültürsüzlük ortamları-nı genişletiyor. Kendi ekonomik çıkarı için etrafındaki yeşil alan-

ları dilediği gibi yok etmeye ko-yulan, kendisinden başka hiçbir canlıya, dolayısıyla insana de-ğer vermeyen, denizlerde kaçak avlanan, orman alanlarından arazi kazanma denemesi ya-pan bir insan tipolojisi gelişiyor. Bölgedeki kentleşme deneyimi imarsız mahalleler oluşturuyor. Miras anlaşmazlıkları sebebiyle elden çıkarılan topraklar, siya-silerin rant kavgalarına kurban edilen imarsız yerleşimler, son derece çirkin betonlaşma ve bu yapıya uygun kültürel yozlaşma alanlarının adeta haritasını çiz-mektedir. Kentlerin eski uyum-lu mimari tarzı yok edilirken, gelişi güzel evlerin arasında ka-lan dar ve kapalı sokaklar, yoz-laşan bir kültürel yapının ortak mekanlarını oluşturuyor. Köy-lerde bile doğal yapıyla uyumlu ahşap evlerin yerine, hızla böl-genin iklim ve yerleşme koşul-larına uymayan betonarme ev-lerin yapıldığı gözlenebiliyor"

"ÖNCE TÜRKÜLER GİTTİ" Karadeniz'e özgü kültürel un-surların artık hatıralarda kaldığı kaydedilen kitabın sonuç bölü-

münde şu görüşler dile getirildi: "Karadeniz insanının doğal ya-pıyla ahenkli kültürü, yaşantı bi-çimi, deyişleri, anıları, türküleri artık üretken niteliğini kaybetti. Yeşil bahçeleri, fındığı, hamsi-yi, insan, doğa ve aşk temala-rını işleyen, birlikte yorumlayan Orta Karadeniz insanının duy-gu ağırlıklı türküleri, deyişle-ri artık eskisi gibi dillendirilmi-yor. Kültürel yozlaşmanın en uç özelliklerinden biri, hemen her sokak arasında, evlerin teras-larında, otoparklarda ve kahve-hanelerde yapılan düğünlerde yüksek volümlü elektronik alet-lerden yayılan gürültü kirliliği eşliğinde, bölge insanının yapı-sına, kültürüne, dil ve şivesine uyumsuz, ses terbiyesi görme-miş müzik yayınları eşliğinde çevrenin sürekli rahatsız edil-mesidir. Karadeniz'in sarsılan kültürel temelleri, yeni göçmen-lerin doğa tahribiyle başlatıldı. Artan nüfusun kozmopolit ya-pısıyla giderek birbirine benze-yen bozulmuş insan tipolojisini oluşturdu. Karadeniz'in özellik-leri, kültürel değerleri giderek yok edildi."

KARADENİZ KÜLTÜRÜ KAYBOLUYOR Karadeniz Bölgesi'nde yoğunlaşan kontrolsüz göç hareketleri sebebiyle şehirlerin kültü-rel kimlik, mimari ve insan tipolojisinin değiştiği, bu değişim sebebiyle bölgenin yavaş yavaş Karadeniz kimliğinden uzaklaştığı belirtildi.

Fazla kilolu kişilerin gece iyi uyuyarak kilo verme ihtimali-nin daha fazla olabileceği be-lirlendi. Kanada'da yapılan araştır-maya imza atan Jean-Philip-pe Chaput ve Angelo Tremb-lay, 6 saatten az uyuyanların kilo almaya daha meyilli oldu-ğunu belirtti. Kanada Tıp Derneği'nin der-gisinde yayımlanan araştır-ma, az uyumanın, açlık his-sini tetiklediğini ve iştahı kontrol eden leptin, grelin ve kortizol hormonlarının salgı-lanmasını olumsuz etkilediği-ni, bu nedenle az uyuyanların kilo aldığını gösterdi. Araştırmacılar, kilo vermek isteyenlere, diyet listelerinin

ve sporun yanında "iyi uyku-nun" da önerilebileceğini be-lirtti. Son yıllarda birçok araş-tırmada uykunun obezitey-le mücadelede önemli oldu-ğu belirlenmişti. 6 ay süren bir araştırmada kaliteli uyku uyuyan kişilerin kilo verme ih-timalinin yüzde 33 fazla oldu-ğu görülmüştü.

Zayıflamanın En Kolay

Yolu, İyi UyumakFazla kilolu kişilerin gece iyi uyuyarak kilo verme ihtimalinin daha fazla ola-bileceği belirlendi.

Dekanlık toplantı salo-nunda yapılan toplantı-

da, Rektör Prof. Dr. Yarılgaç öğretim üyeleriyle Tıp Fakül-tesi ve Hastane yönetimi hak-kında görüş alışverişinde bu-lundu ve ilgili birimlerin geldiği son durumu değerlendirdi.

Ordu Üniversitesi Boztepe Uygulama ve Araştırma Has-tanesinin Ordu için ne kadar önemli olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Yarılgaç, “Tıp Fakültemiz her geçen gün bü-

yüyerek ve gelişerek halkı-mıza hizmet vermeye devam edecektir. Halkımıza özveriy-le hizmet etme gayretindeyiz. Tıp Fakültesi ve Hastane yö-netimi ile birlikte canla başla çalışıyoruz.

Bölgemizin iddialı sağlık ku-rumlarından birisi olma hede-fimiz var. Tıp Fakültesinin ve dolayısıyla Hastanenin yatı-rımları artarak devam edecek-tir” dedi.

Toplantının bitiminde Tıp Fa-

kültesi konferans Salonu’nuda incelemelerde bulunan Rektör Prof. Dr. Yarılgaç daha sonra

öğretim üyeleriyle birlikte Mor-foloji binası önünde hatıra fo-toğrafı çektirdi.

Yarılgaç Tıp Fakültesini Ziyaret EttiOrdu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç Cumhuriyet Yerleşkesi'nde bulu-nan Tıp Fakültesi’ni ziyaret etti.

Cemal Enginyurt, seçim-lerde öncelikli hedefi-

nin 27 Ekim tarihinde Ordu’da 19’da 19 yapmak olduğunu söyledi. Yerel seçimler için dağ taş demeden çalıştıklarını vur-gulayan Enginyurt, “Akkuş il-çemiz de MHP 14 aydır yoktu, ilçe teşkilatımızı kurduk. Akkuş Belediyesi’ni de MHP kazana-cak kadar büyük bir heyecan var. 53 beldede de iddialıyız, kazanacağız” dedi.

AK Partililerin seçim kazan-mak için Ordu’yu Büyükşehir yapma mücadelesi içinde oldu-ğunu belirten Enginyurt, şunla-rı kaydetti:

“30 Eylül’e kadar Ordu 750 bin rakamını geçmek zorunda. Ben Ordu’nun Büyükşehir ol-masını isterim. Ama Büyükşe-hir olmak ne getirir ne götürür tartışmak gerekir. Ancak ben di-yorum ki 3 dönemi tamamlayan İdris Naim Şahin’ e makam ge-rekiyor. Bu ağabeyimize kıyak nasıl yapılır? En iyi Büyükşe-hir Belediye Başkanlığı… Çok büyük bir ağbi, ismi de büyük. Olsa olsa Büyükşehir belediye başkanı olur”

Enginyurt, programdaki açık-lamalarında Ak Partili belediye başkanlarının çalışmalarını da değerlendirdi.

Enginyurt, “AK Partili belediye başkanlarını başarısız buluyo-rum. Kesinlikle Ünye Belediye Başkanı Arpacıoğlu’ nu da ba-şarısız bulduğum için bunları söylüyorum. Karadeniz sahilin-de borçlanma oranının en yük-sek olduğu belediye, Ünye Be-lediyesi. Borç yiğidin kamçısıdır deyip, bu milletin hakkını huku-kunu, bu milletin vergisini, bu

milletin cebindekini, süslenme adına güzellik adına harcaya-mazsınız. Yaptığınız sahil dü-zenlemeleri belki ilk bakışta ca-zip gelebilir. Siz 30 gün boyunca Festival yapıp, insanları eğlen-direrek oynatarak, bir şey yaptı-ğınızı gösterebilirsiniz ama be-nim paramla yapılan bir hizmeti hizmet olarak sayamazsınız. Biz birde diyoruz ki; Ak Parti despot bir parti. Bu despotluğu Ünye’de Arpacıoğlu’nda da gö-rüyoruz. Burunlarından kıl aldır-mıyorlar. İnsanları hakir görü-yorlar. Toplumla barışık yanları yok. Biz yaptık oldu diyorlar. Biz diyoruz ki MHP’nin Belediye Başkanı değil Ünye’nin Beledi-ye Başkanı, şehrin en iyi adamı olmalı. Değerli bir insan olma-lı. Halk ile buluşmalı, kaynaş-malı. Halktan kopmamalı. Ada-let dağıtmalı. Bunların adaleti yok ki! Bunların adaleti kendi-ne çalışıyor. Bunların çöpünü kimin topladığı belli. Avantala-rı kimin yediği belli! İhaleleri ki-min aldığı belli. Bundan 10 yıl

önce sokakta harçlığa muhtaç olanlar, şimdi müteahhit. Son model araçlarla geziyor. Ne an-lardı müteahhitlikten. Ne iş ya-parlardı bunlar? Birden bire na-sıl zengin oldular? Her mahalle de Ak Parti’li zengin türedi. Ya-pılan işlerde de dünya kadar hukuksuzluk var. KÖYDES’ ten yolu alıyorlar. İlk yağmurda de-lik deşik oluyor. Beton dökülü-yor. Betonun demirleri kalıyor. Yol işlemez hale geliyor”

Enginyurt, MHP olarak Ünye Belediyesi’ni alma konusunda iddialı olduklarını vurgulayarak, “MHP, Ünye Belediyesi’ni ala-cak. Adalet dağıtmak için ala-cak, toplumu sevmek için ala-cak. MHP’de belediye başkanı olacak arkadaşımız bütün Ün-yeliyi sevmek üzere beledi-ye başkanı olacak. Arpacıoğ-lu, MHP’li, CHP’li yi sevmiyor. Kendi partisinden başkasını adam yerine koymuyor. Bunlar, kendi partisinden olmayan ye-mesin içmesin diyorlar” diye ko-nuştu.

Hedefimiz 19’da 19 YapmakÜnye’ de terel bir radyoya konuk olan MHP Ordu İl Başkanı Cemal Enginyurt, hedefinin yerel seçimler olduğunu ve Ordu’da 19 ilçe belediye başkanlığını kaza-nıp 19’da 19 yapmak olduğunu söyledi.

Page 8: MİR KUZEY  191 SAYI

8 24/09/2012 Pazartesi

Ordu'ya 98 kilomet-re uzaklıkta bulunan

Kumru İlçesi'ne, Fatsa'dan karayoluyla gidilince ilçe gi-rişine karayolları tarafından asılan tabelada nüfus 11 bin 900 yazıyor. İlçeden ayrılıp Ünye'ye doğru giderken çı-kışta bulunan tabelada ise 12 bin yazıyor. Her iki ta-belayı görenler ise 'Bu ilçe-nin nüfusu kaç?' diye merak

edip soruyor. Oysa her iki ta-beladaki nüfus sayısının da yanlış olduğu, 2007 yılında adrese dayalı sisteme göre yapılan sayımda ilçenin nü-fusu tam olarak 11 bin 948 olarak tespit edildiği belirtil-di. İlçenin AK Partili Belediye Başkanı Ticabi Civelek, yet-kililerle görüşüp tabelalarda-ki yanlışlığın en kısa sürede düzeltileceğini söyledi.

Bu İlçenin Nüfusu Kaç?Kumru İlçesi'nin girişine asılan tabelada nüfus 11 bin 900 olarak yazılırken, çıkışta-ki tabelada 12 bin yazıyor. Oysa adrese dayı-lı olarak yapılan sayımda ilçenin nüfusu 11 bin 948 olarak belirlendi.

Sonbaharın yaşandı-ğı bu günlerde Yokuş-

dibi beldesine bağlı Turnalık Yaylası'nda sarı orman gülü çiçekledi. Nisan ve mayıs ay-ları içersinde orman gülünün çiçek açtığını anlatan Serdar Şimşek, “32 yaşımdayım, ilk kez böyle bir durumla karşı-laştım. Sonbaharla her taraf sararırken, orman gülü çiçek açtı. Benim gibi görenlerde bu duruma çok şaşırıyorlar” dedi.

Orman Gülü Çiçek AçtıKabadüz’ zamanından 7 ay önce açan sarı orman gülü görenleri şaşırtıyor.

Gündoğar, Haftalık çarşı günü olan Per-

şembe Yaylasına alış-ve-riş için gelen yaylarda ya-şayan vatandaşlar ve çevre ilçelerden gelen vatandaş-larla sohbet etti.Yayla esnaf-larıyla ve Yaylada yaşayan hemşehrilerirle gerçekle-şen ziyaret sonrası Belediye Başkanı İzzet GÜNDOĞAR Aybastı Perşembe Yayla-sı festival alanında yapılan çalışmaları inceledi.Festival etkinlikleri nedeniyle vatan-daşların mevcut tribünlerde

yer bulamadıkları bu yüzden zorluk çektiklerini gözlemle-yen Başkan, girişimleri ne-ticesinde yeni tribün, gü-reşçiler için duş bölümleri, tuvaletler ve kafeterya yapı-mına başlanıldı ve tamam-lanma aşamasına gelindi.Festival alanına yapılan ya-tırımın 1 milyon TL'yi buldu-ğunu belirten Başkan Gün-doğar yapılan tribünlerin, duş, tuvalet ve kafeteryanın ilçemize hayırlı uğurlu olma-sını dile getirerek, Perşem-be Yaylasından ayrıldı.

Festival Alanına Yeni Tribünler YapılıyorAybastı Belediye Başkanı İzzet Gündoğar Perşembe yaylasında bulunan esnafları ziyaret etti.

Fatsa İlçe Emniyet Müdü-rü Hüseyin Arslan son za-

manlarda artan telefonla para dolandırıcılığına karşı vatan-daşlara uyarılarda bulundu. Va-tandaşları bilinçlendirmek ve dolandırıcılık mağduru olmala-rını engellemek amacıyla yo-ğun çaba gösterdiklerini ancak buna rağmen vatandaşların bu kişilere inanarak dolandırıldık-larını ve devletin bu konularda zaten kendi ödeneklerinin mev-cut olduğunu hiçbir kamu ku-rumunun kimseden para veya kontör istemeyeceğini belirtti. Geçen hafta 3 günde büyük miktarlarda dolandırıcılık ya-şandığını belirten Fatsa İlçe Emniyet Müdürü Hüseyin Ars-lan, “Bizler yılbaşından bu yana bu konuyla ilgili olarak

değişik önleyici hizmetler an-lamında işlemler yaparak te-lefon dolandırıcılığının önüne geçmek için bir aşama kat et-tik. Ama hala tamamen bu ola-yı bitiremedik. Hedefimiz bu dolandırıcılık olayına sıfır sevi-yesine indirmek. Dolandırmak için arayan kişiler genel olarak aradıkları kişiye kendi adlarına çıkartılan telefon numaraları-nın kopyalanarak çoğaltıldığını veya kendi kimliklerinin üzeri-ne birden fazla telefon hattı çı-kartıldığını, çıkartılan bu hatlar-la suç işlendiğini özellikle terör kapsamında olan suç işlendiği-ni söylüyor. Dolandırıcılar ken-dilerini polis ve savcı olarak ta-nıtıyorlar. Bu suçu önlemek adına bir operasyon yaptıkları-nı bu operasyon çerçevesinde

hatta bir iki kişiye ulaştıklarını, bir iki kişi yakaladıklarını arka fonda telsiz sesine benzer bir seste kullanıyorlar kişiyi inan-dırmak için. Aradıkları kişiyi de aynı zamanda korkutarak do-landırıyorlar” dedi.

3 GÜNDE 86 BİN TL’LİK DO-LANDIRICILIKYılbaşından bu yana toplam-da 24 tane gerçekleşen dolan-dırıcılık konusu olduğunu ifade eden Arslan, “57 tane de te-şebbüs aşamasında kaldı. Yani gerek vatandaş dolandırıldığı-nı anlayarak önüne geçtiği ge-rekse banka görevlileri ya da bizim polislerimiz önlem hiz-metler manasında çalışmalar kapsamında engellemiş oldu-ğumuz konular. Bizim tespitle-rimize göre bize ulaşan rakam-lara göre toplamda maddi zarar 145 bin lira civarındadır. Tabi bunun yüklü miktarı 3 gün içe-risinde oldu. Aşağı yukarı 85–86 bin civarında olan rakam son 3 gün içerisinde gerçek-leşti. Bu şekilde gelen telefon-lara vatandaşlarımız kesinlikle itibar etmemelidirler. Vatanda-şımızın şunu kesinlikle bilme-si lazım. Devletin hiçbir kurumu ne polis, ne asker, ne savcı, ne hâkim vatandaştan para, kon-tör, telefonuna para yüklemek gibi konularda telefonla araya-rak kimseden yardım istemez-ler. Devletin bu konularda za-

ten kendi ödenekleri mevcuttur, kendi imkânları ve ekipmanları mevcuttur onun için kendilerini devletin bu operasyonunun bir parçası gibi görerek para yar-dımı yapmalarına gerek yok bu ilk konu. İkinci konu da hiç-bir vatandaş telefonla aranarak bu şekilde yapılan bir dolandı-rıcılığa maruz kalmasın, kal-dı ki Fatsa küçük bir yer, nü-fusu fazla olan bir ilçemiz olsa da burada polise hemen ulaşa-bilme hakkına sahipler. Merke-zi yerdeyiz, ekiplerimiz dışarıda böyle bir telefon geldiğinde ke-sinlikle polise veya 155’e baş-vursunlar. Gelen telefona ken-dilerini kaptırmasınlar. Kimse kendini adli bir konuya bulaştı-ğını düşünerek bu konuya ken-dilerini mahkûm veya mecbur hissetmesinler. Eğer gerçek-te böyle bir durum varsa polis vatandaşa mutlaka ulaşır. Polis ulaşacaksa ve bu bir terör su-çuysa zaten telefonla ulaşmaz kişiye. Bu bile bu konunun do-landırıcılık olduğunun anlaşıl-ması için yeterli bir sebeptir. Onun için vatandaşlarımızdan özellikle ricamız bu tür telefon-ları kesinlikle ciddiye almasın-lar. Bilmedikleri telefon numa-raları üzerine hele de böyle bir konu varsa muhakkak şüpheli yaklaşsınlar. Konuyu iyice sor-gulayıp mutlaka biz polislere bilgi versinler.” diye konuştu.

TELEFONLA DOLANDIRCILIĞA DİKKATFatsa İlçe Emniyet Müdürlüğü son zamanlarda ilçede telefonla dolandırıcılık olayla-rının artması nedeniyle açıklama yaparak vatandaşları uyardı.

Belediye bütçesiyle ya-pılan ve yaklaşık 350 bin

TL’ye mal olan kesimhane AB standartlarına uygunluk rapo-ruyla da dikkat çekiyor. Konuy-la ilgili Bolaman Beldesi Bele-diye Başkanı Sabri Serdaroğlu Avrupa Birliğine uyum yasa-larından dolayı bu mezbaha-ne bugünkü tekniğe her yönüy-le uygun olduğunu ve yapım aşamasının bittiğini belirterek, “Bolaman sahilinde kasap ve et üzerine 20 tane iş yeri var. Standartlara uygun olarak bu mezbahaneyi yapmış olduk en azından bir sıkıntı yaşamayız. Hem yasal yönden hem de hal-ka hizmet yönünden rahatız. Günlük ortalama alsan günlük 20–25 tane büyükbaş, ortala-ma 70–80 tane küçükbaş hay-van kesilebilir. Ama şu an bunlar 3/1 seviyesine düştü. Lâdik’ten,

Amasya’dan, Kayseri’den kesil-miş hem büyükbaş hem küçük-baş hayvan geliyor. Bizimde on-lardan vergi olarak hiçbir şey alma hakkımız yok. Ortalama büyükbaştan 30 lira küçükbaş-tan 10–11 liraya gelecek taşıma vs. hepsi dâhil bu kadar ücret alıyoruz. Ama oradan kesilmiş olarak geliyor belki de özel mez-bahanelerde falan kesiliyordur daha hesaplı olabilir.” dedi. HİJYEN OLARAK SAYILI MEZBAHANELERDEN BİRİYİZ Mezbahanede görevli vete-riner hekim Serhat Serdar’da mezbahanenin günlük 10 bü-yükbaş, 10 tane küçükbaş ka-pasiteli olduğunu ifade ederek, “Hijyen olarak sayılı mezbaha-nelerden birisi. AB standartları hijyen yasasına uygundur. Ordu

civarında 2 mezbahane bu özel-liklere sahip. Yapımı uzun sür-dü ama işleyiş olarak ta hijyen olarak ta gayet düzgün bir mez-bahane. Aynı anda 5 hayvan kesilebiliyor ve yarım saat için-de çok rahat bir şekilde 5 hay-van çıkıyor. Soğuk hava depo-larımız mevcut ve aktif olarak çalışıyor. Nakil işleminde de bir sorun yaşamıyoruz. Şu anda

kesim oranlarımız biraz düştü. Dışarıdan özel mezbahaneler-den hazır et geliyor bunlar daha cazip geliyor ve dinlenmiş et oluyor. İşler baya kötüleşti ama devletin desteğiyle şu sıralar bi-razda olsa eski günlerine dön-meye başladı. Kış sezonunda yolun hareketliliğinden dolayı iş-lerin yine düşeceğini düşünüyo-rum” diye söyledi.

AB Standardındaki Mezbahane Faaliyete GeçtiBolaman beldesinde Avrupa Birliği standart-larına uygun mezbahane faaliyetine başladı.

4. sınıfta okuyan dört öğ-rencinin aday olduğu se-

çimlerde öğrenciler yoğun bir

propaganda süreci yaşadılar. Arkadaşlarını etkilemek amacı ile çeşitli projelerini anlatan dört

öğrenci, seçim sonuçlarını he-yecan içinde beklediler. Emre Algan, Ezgi Uzun, Kübra Pek-demir ve Volkan Koçer’in aday olduğu seçimlerde öğrenciler Sınıf Başkanını seçmek için teker teker oy kullandılar. Baş-kan adaylarının önünde açılan sandıktan çıkan oylar neticesin-de Kübra Pekdemir sınıf baş-kanı(11 oy), Emre Algan sınıf başkan yardımcısı(7 oy) seçil-di. Diğer adaylardan olan Ezgi Uzun(5 oy), Volkan Koçer(4 oy) aldılar. Öğrencilerin bu yaşlar-da hür iradelerini kullanmaları-nın önemli olduğunu söyleyen sınıf öğretmeni Muhammet Ata,

“Demokrasi eğitimi küçük yaş-larda başlar. Biz de sınıfımızda seçim düzenleyerek öğrencile-rimize hem demokrasi eğitimi veriyoruz. Hem de vatandaşlık görevleri olan oy kullanma hak-kını bilinçli bir şekilde yerine ge-tirmeleri gerektiğini öğretiyoruz. Öğrencilerim iyi bir seçim sü-reci yürüttüler. Arkadaşları da demokratik haklarını kullana-rak oylarını verdi. Öğrencimiz Kübra Pekdemir Sınıf Başkanı seçildi. Seçimde aday olan ve arkadaşlarına oy veren tüm öğ-rencilerime güzel bir seçim sü-reci yaşattıklarından dolayı te-şekkür ediyorum” dedi.

Başkanlık Seçimi İçin Yarıştılar Dolunay Kolejinde öğrencilerde demokrasi bilincinin oluşturulması amacıyla yapılan sınıf başkanlığı seçimleri 4/A sınıfında da yapıldı.

Page 9: MİR KUZEY  191 SAYI

924/09/2012 Pazartesi

MHP Genel Başkanlığı adaylığını açıklamasıyla

başta partililerden ve özellikle Fatsalılardan büyük destek gö-ren Musavvat Dervişoğlu, basın toplantısında şunları konuştu.

“MHP Genel Başkanlı-ğı adaylığının öncelikle yapıla-cak olan kurultayımızın partimi-ze, milletimize ve devletimize hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah'tan diliyor, bu kurultayın çaresizliğe, umutsuzluğa ve ka-ramsarlığa terk edilen Türk Mil-letinin kurtuluşuna vesile ola-bilecek bir işaret fişeği niteliği taşımasını temenni ediyorum. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanlığı yüksek bir sorum-luluk gerektiren önemli bir ma-kamdır. Bu makama talip olan kişilerin bunun şuur ve idrakin-de olmaları Ülkücü şuur ve ah-lakın vazgeçilmez bir gereğidir. Parti içinde makam ve mevki-lere aday olmak her Milliyetçi Hareket Partilinin hakkıdır an-cak, bu hizmet yarışının Ülkü-cü edep ve terbiyeye uygun bir vakar ile sürdürülmesi de şe-refli mücadele tarihimize kar-şı bir borcumuzdur. O neden-le ilk adımın doğru atılmasının gerekliliğine inanıyorum. Bu açıklamayı MHP Genel Merke-zinde yapıyor olmam, Cennet-mekan Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in ve aziz şehitlerimizin hatıraları ile emanetlerine gös-terilen saygının ifadesi olduğu kadar, aynı zamanda adaylık değerinin korunması açısından da önemlidir.

Yaptığım müracaat üzeri-ne doğal bir hakkın kabulü ola-rak şahsıma bu kutsal çatı al-tında açıklama yapma imkanı veren Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’ye sergiledikle-ri ülkücü duruş ve demokratik olgunluk için teşekkürlerimi su-nuyorum. Hepinizin malumu ol-duğu üzere ülkemiz zor günler geçirmekte, önümüzdeki gün-lerin daha büyük zorluklar içe-receğine dair önemli işaretler alınmaktadır. Türkiye yaşadı-ğı coğrafyanın jeopolitiğinden kaynaklanan farklılıkları lehine çevirebilme iradesi sergileye-meyen basiretsiz yöneticiler yü-zünden bölgedeki avantajlarını yitirmiş, başkalarının kurgula-dıkları siyasi senaryoların figü-

ranı durumuna düşürülmüştür. Bölücü örgüt destekli siyasal Kürtçülük vatan topraklarımız-da bağımsızlık provaları yap-maya başlamış ve kurtarılmış bölge ihdasına varan teşebbüs-leri düşünceden eyleme dönüş-türecek cüreti sergilemekten geri durmamayı yol edinmiş-tir. Türkiye’nin ciddi bir bölün-me ve iç savaş tehdidi ile kar-şı karşıya bulunduğu gerçeği artık saklanamaz bir hale gel-miştir. Dış politikada emperyal güçlerin tasarladığı kabus pla-nının ortasında kalınmış, böl-gesel çatışmaların savaş riski-ne dönüştüğü bir karanlık süreç yaşanmaya başlanmıştır. Bütün bunların yanında ekonomi çök-müş, sanayi ithalat lobisinin kar güdüsüne kurban edilmiş, işsiz-lik bir ekonomik kavram olmak-tan öte sefalet ve sadaka kül-türünün teşekkülünde istifade edilebilecek bir argümana dö-nüştürülmüştür. Toplumun bü-tün kesimleri çok zor durumda-dır ve bu ülkede geleceğe dair umudu olduğunu söyleyebile-cek neredeyse hiç kimse kal-mamıştır. Ayrıca yakın takvim içinde yaşanacak çeşitli gün-dem maddeleri de hazırdır. Yeni Anayasa çalışmaları ve Cum-hurbaşkanlığı seçimine yöne-lik senaryolar, Türk siyasetine ikame edilmesi muhtemel yeni aktörler ve partiler güncel tar-tışmaların odağını oluşturmak-tadır. Bu olup bitenler karşısın-da ve mevcut karanlık tablonun ortadan kaldırılmasında Milli-yetçi Hareketin bugün üstlen-mesi icap eden rol ve sorumlu-luk, geçmiş dönemlere oranla çok daha yüksek olmalıdır, en azından aziz milletimizin bek-lentisi bu noktadadır. Bazı ar-kadaşlarımız ülke böylesine zor günler geçirirken MHP Genel Başkanlığına talip olmamızı ya-dırgayabilir ve hatta birlik ve be-raberlik imtihanın önemine işa-ret edebilir. Bu görüşleri elbette ki saygıyla karşılıyorum. Ancak unutulmasın ki, altına omuzları-mızı koymaya karar verdiğimiz bu yük esas itibariyle ülke şart-larından doğmuştur ve bu so-nuç bizim açımızdan kaçınıl-maz bir hal almıştır.

Partimizde bazı yapısal deği-şikliklere ihtiyaç duyulduğu ar-

tık kimsenin reddedemeyeceği bir gerçektir. Sadece partimizin değil, ülkemizin de geleceğini il-gilendiren kararlar, bu kararlar-la ilgili mekanizmalar devre dışı bırakılarak alınmakta, yanlışlar-dan doğan zararlar ise uzun za-mandır Genel Başkanlık maka-mını yıpratmaya ve hatta hedef haline getirmeye devam etmek-tedir. Olumsuz gidişat ve bek-lentiye cevap verememek nok-tasında sorumluluğu tek başına üstlenmek elbette ki bir insani erdemdir ama üst üste yaşanan mağlubiyetlerin de bir müeyyi-desi olması vazgeçilemeyecek bir gerçek ve gerekliliktir.

Parti artık, yetkili kurulları-na güvenecek, kararları birlikte alacak, delege iradesine ipotek koymayacak, üyelerinden ida-recilerine kadar bütün fertlerine temsilleri oranında sorumluluğu yayacak yeni bir yönetim mode-line geçmek mecburiyetindedir. Hedefimiz ve arayışımız, kurul-ların tam anlamıyla işletildiği, karşılıklı güven ve sorumluluk duygusunu esas alan, her türlü başarısızlıkta ise hesap veren bir yapı olacaktır. Unutulma-malıdır ki; önümüzdeki kurultay hem milletimiz hem de partimiz açısından önemli bir imkan do-ğurmaya gebedir. Bu sadece benim değil aynı zamanda his-lerine tercüman olduğum dava arkadaşlarımın tespit ve ka-rarıdır. Yaptığı her işte, söyle-diği her sözde, şekillendirdiği her öngörüde ve ortaya koydu-ğu vizyonda haklılığı tescil edi-len ancak önemli dönemeçler-de alınan kararlarla sorgulanan Milliyetçi Hareket Partisinin si-yasi hayattaki başarısızlığı ken-disinden çok milletimize zarar vermektedir. Zira Milliyetçi Ha-reketin iktidarına ülkücülerden daha çok Türk Milletinin ihtiya-cı vardır. Mesele doğru anlaşıl-malıdır! Söz konusu olan Milli-yetçi Hareketin saygınlığı değil, etkisizliği ve başarısızlığıdır. Sayıları binlerle ya da on binler-le ifade edilen küçük yapılar ve mikro organizasyonlar, Türkiye ve dünya siyaseti üzerinde etkili olabilirken, 5 milyon 600 bin oy almış ve aldığı oyun çok üzerin-de bir tesir sahasına sahip olan Milliyetçi Hareket Partisinin sos-yal gerçeklikten uzak görüntüsü

artık bizler tarafından hazmedi-lebilecek bir sonuç olarak görü-lemez. Sanki iktidar hedefi yok-muş gibi verilen siyasi fotoğraf, ülkücüleri hem üzmekte, hem de Milliyetçi Hareketi izleyen geniş halk tabanları nezdinde ümit vermeyen bir algı oluştur-maktadır. Zaten seçimlere yan-sıyan ve MHP'yi iktidarın uza-ğında tutan da maalesef bu algı olmaktadır. Adaylığıma gerek-çe oluşturan en önemli faktör-lerden birisi bu algıyı yıkma ve MHP'yi yeniden coşku ve heye-can dolu, iktidar hedefli bir par-ti haline getirmektir. Artık Milli-yetçi Hareketin sokaklara değil ama meydanlara inmesinin za-manı gelmiştir. Türkiye’nin so-runlarını çözebilecek bir kadro ve Başbakan ile kürsülerde mü-cadele edebilecek bir lider port-residir aradığımız. Yenilgileri hazmetmek Türk milliyetçileri-nin karakteri ve kaderi olamaz. Buna inandığım ve dava arka-daşlarımın zafere susamışlı-ğına şahit olduğum için bura-dayım. Mensubu bulunmakla şeref duyduğumuz hareketimi-zi hak ettiği siyasi zaferlere ta-şımak için Genel Başkanlığa talibim. Cesaretimi ve güveni-mi dava arkadaşlarımdan alı-yor, Allah'ın izniyle de sonuca götürmek ve bana güvenenleri mahcup etmemek için üzerime düşen ağır sorumluluğu yerine getireceğime inanıyorum. Allah nasip eder, delege arkadaşları-mız teveccüh gösterir, Türk Mil-leti destek verirse sadece MHP Genel Başkanlığına değil, Baş-bakanlığa adayım. Buradan ta-ahhüt ediyorum ki, Milliyetçi Hareketi ilk seçimde iktidara ta-şıyamaz isem bir sonraki seçi-me genel başkan olarak girme-yecek ve şahsıma tevdi edilmiş emaneti ehil kadrolara devre-deceğim. Parti içinde hiç kimse-nin rakibi değilim. Diğer aday-larımızın da birbirinin rakibi olmaması gerektiğine inanıyo-rum. Kurultaydaki hizmet yarı-şı sadece bir araçtır. Asıl amaç devleti kuran felsefeyi yani Türk Milliyetçiliğini iktidara taşımak ve Türkiye’yi AKP iktidarından kurtarmaktır. Aksi halde bizim kendi aramızda birbirimize ga-lebe çalmamızın hiçbir kıyme-ti ve saygınlığı olmayacaktır. O

yüzden hesabımız, perspekti-fimiz, gelecek tasavvurumuz, hepsi birbirinden kıymetli aday-ları geride bırakmakla sınırlı de-ğil, ülkeye hakim olan siyasi ik-tidarı değiştirmeye yöneliktir. Ham hayaller kurmuyor şu ger-çeğe yürekten inanıyorum: Ül-kücüler kendi aralarındaki so-runlarını çözmeleri durumunda, ülkenin çözülemeyecek bir tek meselesi bile kalmaz. Çünkü biz ülkemize başkaları gibi, sa-dece kaynakları olan, rant do-ğuran, stratejik özelliği pazarla-nabilen bir meta gibi bakmayız. O bizim için gözbebeğimiz, ko-ruma uğruna fedakarlığımızın sınırı olmayan, sanayi, teknoloji ve bilimle olduğu gibi tarihle ve kültürle nefes alıp veren can-lı bir varlıktır. Onu yaşatmak ve gelecek kuşaklara sağlık içinde devretmek, keyfiyet değil ibadet gibi bir mecburiyettir."Devleti ebed müddet" diyen bir anla-yış, yönetilebilir bir Türkiye'nin en önemli yapı taşıdır ve ülke iktidarını bu büyük potansiye-le bir an önce kavuşturmak bi-zim sorumluluğumuzdadır. Bu amaçla ilk düğmeyi doğru ilikle-mek, ülkücülerin birlik ve bera-berliklerini sağlamak benim en başta gelen hedeflerimden bi-risidir. Bugüne kadarki çizgim de bunun teminatıdır. Hazır sı-rası gelmişken şunu da önem-le belirtmek isterim ki; kurulta-ya yönelik süreçler, adaylar ve destekçileri açısından arzu edil-meyen bir kutuplaşma endişe-sini de beraberinde getirebilir. Daha çok yakın tarihte ateşle imtihan olduğumuz o kara gün-lerde, kardeşlik hukukunun ne olduğunu idrak etmiş ve bunu herkese göstermiş yüce bir ha-

reketin mensuplarıyız. Hiçbir dış ve iç desteğe sahip değil-ken, sadece birbirlerine tutuna-rak ayakta kalanlar, bugün de ülkenin kendilerine en çok ihti-yaç hissettiği bu süreçte söz ko-nusu hukuk çerçevesinde hare-ket etmek durumundadırlar. Unutulmasın ki, bir tek ülküda-şımızın bile kalbini kırarak elde edilmiş bir zafer, bizler açısın-dan mağlubiyet hatta hezimet hükmündedir. Kızılelma gibi bir büyük ülkünün çocukları, fark-lı tercihleri dolayısıyla birbirle-rini kıramazlar, üzücü ifadelerle birbirlerini incitemezler. Üniter yapımızın ateş altında olduğu, altımızdaki toprağın çekilme-ye çalışıldığı bu günlerde hepi-mize düşen ortak görev bu ku-rultaydan yeni bir ruh ve imanla çıkmaktır. Birlik ve beraberliği-mizin zedeleneceğini, yeni kır-gınlıkların ve kutuplaşmaların oluşacağını ve neticede herke-sin kaybedeceğini hayal eden-ler mutlaka yanılacaklardır. İyi bilinsin ki, hedefimiz; bölün-müşlüğe fail olmak değil, birliğe sembol olmaktır!

10.Olağan Kurultayımızın mensubu olmakla şeref duydu-ğumuz Milliyetçi Hareket Partisi kadar, kendisine nefes arayan Türkiye’nin de kurultayı olması-nı diliyor, bu vesileyle katılımla-rınız için sizlere teşekkür ediyor, bütün adaylara başarı dilekleri-mi tekrarlıyor ve sözlerimi Türk Dünyasının Bilge Başbuğu Al-parslan Türkeş’in ifadeleri ile noktalıyorum.“İmkansızlık ve yokluk Türk milletinin her za-man yenmeye muktedir olduğu düşmandır. Yeni Türk mucize-si doğmalıdır. Doğacaktır! Belki yarın belki yarından da yakın.”

MHP GENEL BAŞKANLIĞINA FATSALI ADAYFatsalı Musavvat Dervişoğlu 4 Kasım 2012 tarihinde gerçekleştirilecek olan MHP 10.Olağan Kurultayında Genel Başkan adaylığına talip olduğunu açıkladı.

Kabadüz Kaymakamı Engin Avcı ile Çambaşı

Yaylası'nı gezen Sargün Gün-düz, beraberindekilerle orman yürüyüşü yaparak Ablak kaya-sından Geçilmez Kanyonu'nu izledi. Turizmci Sargün Gün-düz, Çambaşı Yaylası'nın Ordu'nun en güzel yaylala-rından biri olduğunu söyledi. Çambaşı Yaylası'na 10 mil-

yon dolarlık yatırım yapmak istediklerini hatırlatan Gün-düz, bazı sorunların yılbaşına kadar giderilmesi durumun-da projenin hayata geçeceğini ifade etti. Kale Boynu obasın-da ahşap evleri de inceleyen Avcı ve Gündüz'e Yokuşdibi Belediye Başkanı Yener Kaya, Kabadüz Halk Eğitim Müdürü Cemalettin Türk'te eşlik etti.

ÇAMBAŞI YAYLASI’NA İLGİOrdu’nun ünlü Çambaşı Yaylası’na yatırım yap-mak isteyen turizmci Sargün Gündüz, incelemeler-de bulunmak üzere Kabadüz ilçesine geldi.

Kültür ve Turizm Ba-kanı Ertuğrul Günay,

Antalya’nın Demre ilçesinde sona eren kazı çalışmalarını yerinde inceledi. Bakan Günay, tarihi ören yerlerinde yapılan çalışmalar hakkında kazı baş-kanı Prof. Dr. Nevzat Çevik’ten bilgi aldı.

Balyoz davasında verilen ka-rarın sorulmasına Bakan Gü-nay, şöyle karşılık verdi: “Mah-kemenin kararı nihai karar değil. Bereket versin ki nihai karar değil. Çünkü ilk mahke-meler zaman zaman çok tartış-

malı kararlar verebiliyor. Bu ka-rar da tıpkı öteki kararlar gibi Yargıtay’a gidecek. Hatta on-dan sonra da bir kaç aşama-sı var. Ondan sonra, nihai bir karara bağlanacak. Bu konu-da görüşlerimi daha çerçeveli olarak Bakanlar Kurulu’nda ifa-de edeceğim için bundan daha fazlasını şimdi söylemek iste-miyorum. Ama ben, yargılanan her yurttaşımızın kendisine atılı suçtan masumiyetini kanıtlama-sını ve beraat etmesini temenni ederim. Umarım bu sürecin so-nunda inşallah kamu vicdanını ve hepimizi rahatlatan bir karar çıkar.”Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Muğla’da tarihi eser kaçakçılığı iddiası ile gö-zaltına alınan arkeolog H.E.’nin Bakanlık görevlisi olduğu yö-nünde çıkan haberler için de, kişi hakkında bir takım olumsuz duyumlar alındığı için daha ön-

ceden çalışmasını engelledikle-rinin altını çizdi. Günay, H.E’nin bunun üzerine yargıya başvur-duğunu belirtti.

Bakan Günay, soruya cevabı-nı şöyle sürdürdü: “Ama yargı da bizim aleyhimizde bir karar vermedi. Bu sırada jandarma bir araştırma yaptı ve evin-de bir takım eserlerin bulun-duğu tespit edildi. Şimdi yargı süreci işliyor. Her yerde söylü-yorum, kamu malına el uzatan kim olursa bunu vatan hainliği gibi hissediyor, en acımasız şe-kilde üstüne varılmasını istiyo-rum. Daha önce tanık olduğu-muz birkaç soygun olayında da savcı arkadaşları ziyaret edip, ‘bizim elemanımız başkasının elemanı hiç fark etmez. Hep-sini sonuna kadar sorgulayın. Çünkü bir ören yerinde veya Türkiye’nin herhangi bir yerinde kamuda herhangi birinin işbir-

liği olmadan bir suç devamlılık kazanamaz. Kamu elamanıdır diye görmezlikten gelmeyin’ de-dim. Ama bu arkadaşımız kamu elemanı değil. Bakanlık elema-nı değil ve katiyen Bakanlığımı-zın temsilcisi hiç değil.”

İlkokul öğrencileri Özlem, Su-deniz ve Osman Kocakaya kar-deşler ile şakalaşarak çevre te-mizliği konusunda sohbet eden Bakan Ertuğrul Günay, tarihi Andriake Liman bölgesindeki incelemelerinin ardından Myra Antik Tiyatrosu’na gitti. İncele-meleri esnasında Demre Kay-makamı Yusuf İzzet Karaman ile Demre Belediye Başkanı Süleyman Topçu’dan bilgi alan Ertuğrul Günay, Myra’nın gi-riş kısmının genişletilerek an-tik tiyatronun girişinden itibaren daha görünür bir hale getirilme-si için çalışmaların başlatılma-sını istedi.

BAKAN GÜNAY’DAN BALYOZ YORUMUKültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ‘Balyoz’ davasında verilen kararla ilgili olarak “Bereket versin ki nihai karar değil. Çünkü ilk mahkemeler zaman zaman çok tartışmalı karar verebiliyorlar. Ama ben, yargı-lanan her yurttaşımızın kendisine atılı suçtan masumiyetini kanıtlamasını ve beraat etmesini temenni ederim. Umarım bu sürecin sonunda inşallah kamu vicdanını ve hepimizi rahatlatan bir karar çıkar” dedi.

Page 10: MİR KUZEY  191 SAYI

www.gazetekuzey.com 24/09/2012 Pazartesi Tel: 0452 407 10 11

* Agfa (Avalon-AzuraC95) CTP Makinasi * Roland 200 Ofset Baskı * 115 EM Polar Bıçak * Strafor (Köpük) Kesim Makinası* Selefon Makinası * Konica-Minolta Dış Mekan Baskı Makinası * Heidelberg Baskı Makinası* Konica-Minolta Dijital Baskı Makinası * Kırım Makinası *

* Kurumsal Kimlik, Logo, Kartvizit* Dergi, Katolog, Broşür, İnsert* Plaket, Kupa, Laminasyon Kaplama* Puzzle, Afiş, Bilboard* Araç Giydirme, Işıklı Işıksız Led Tabela* Matbaamız Maliye Antlaşmalıdır.* Resmi Evrak Basımı Yapılır.

Ordu Durugöl 1.Nolu Sentetik sahada oynanan karşılaşma-yı Erzurum bölgesinden Ahmet Hilmi Kesici, Kerem Yaman, İnayet Karaduman üçlüsü yö-netirken ev sahibi Altaş Soyas-por kalede Oğuz, Recep, Nej-det, Başaran, Uğur, Gökşin, Berat, Hami, Murat, Onur ve Hakan, konuk ekip Fatsa Be-lediyespor ise kalede Mehmet Bayram, Murat, Köksal, Arif,

Mehmet Arslan, Özgür, Gü-neş, Volkan, Taylan, Bülent ve Ahmet onbirleriyle sahada mü-cadele ettiler. Karşılaşma baş-lamadan önce her iki takım kaptanı hem birbirlerine hem de hakem üçlüsüne çiçek tak-dim ederek başarı dileklerinde bulundular.

BÜLENT UÇARAK ATTI Karşılaşmaya ev sahibi Al-

taş Soyaspor hızlı başlayan taraf oldu. Karşılaşmanın he-men başında Fatsa Beledi-yesporlu futbolcunun ceza sa-hası içerisinde elle oynadığı ve yine Altaş Soyasporlu ceza sahasıne girer girmez düşü-rüldüğü pozisyonda ev sahibi ekip penaltı beklerken orta ha-kem Altaş Soyasporlu futbol-cuya kendisini aldattığı iddia-sıyla sarı kart gösterdi. Maçın

25.dakikası oynanırken Fatsa Belediyespor’un Volkan ile kul-landığı serbest vuruşta penal-tı noktasından uçarak güzel bir kafa vuruşu yapan Bülent Çak-mak takımını 1-0 öne geçirdi. ALTAŞ ÇOK KAÇIRDI Karşılaşmanın ilk yarısı 1-0 konuk ekip Fatsa Belediyespor galibiyeti ile sona erdi. Maçın ikinci yarısına konuk takım Fat-

sa Belediyespor biraz daha is-tekli başladı ancak son vuruş-larda günün formda ismi kaleci Oğuz’u geçemedi. Karşılaşma-nın son 20 dakikasında Altaş Soyaspor Onur’un ikinci sarı karttan sahadan atılmasıyla 10 kişi kalmasına rağmen bera-berlik sayısı için yüklendi. Son dakikalarda beraberlik hatta galibiyet sayısı yakalayabile-cek pozisyonlar bulan ev sa-

hibi ekip topu kale yerine auta gönderince çok önemli gol fır-satlarından yararlanamadı. Bölgesel Amatör Ligin ilk kar-şılaşması konuk takım Fatsa Belediyespor’un galibiyeti ile sona erdi. Karşılaşmanın ikin-ci yarısını AK Parti Ordu Millet-vekili Fatihhan Ünal’da izledi. Fatsa Belediyespor’un geçen yılki yönetimi de maça gelerek yeni yönetime destek oldular.

ATAN KAZANDI: 1-0

Bölgesel Amatör lig müsabakaları Ordu ilinin 2 takımı Altaş Soyaspor ile Fatsa Belediyespor arasın-da oynanan ve Fatsa Belediyespor’un 1-0 üstünlüğü ile sona eren karşılaşma ile start aldı.

Atatürk Olimpiyat Stadı’nda kar-şı karşıya gelen İstanbul Büyükşe-hir Belediyespor ve Orduspor, ikinci yarıda buldukları birer golle puanla-rı paylaştı..

MAÇTAN DAKİKALAR 6. dakikada Ekrem'in ceza sahası içine yaptığı ortada top Webo'nun önünde kaldı. Webo'nun pasına ha-reketlenen Doka'nın sol çaprazdan vuruşunda Orduspor savunması tehlikeyi uzaklaştırdi.22. dakikada orta sahada topu alan Stancu ceza sahasına girdiğinde Ekrem Ekşioğlu tarafından düşürül-dü. Hakem Halis Özkahya, Ekrem

Ekşioğlu'na kırmızı kart gösterdi. 38. dakikada sağ kanattan Umbides'in ortasına iyi yükselen Stancu'nun kafa vuruşu kalecide kaldı.60. dakikada Gökhan Süzen sol kanattan ceza sahası içine ortasın-da topla buluşan Ömer Can pasını Webo’ya pas verdi. Webo’nun altı pas üzerinden vuruşunda meşin yuvarlak ağlarla buluştu. 1-062. dakikada sol kanattan Monje’nin ceza sahası içine ortasına iyi yük-selen Stancu’nun kafa vuruşunda top ağalarla buluştu. 1-1

STAT: Atatürk Olimpiyat Stadı

HAKEMLER: Halis Özkahya xx, Bahattin Duran xx, Ceygun Sesigü-zel xxİSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELE-DİYESPOR: Eduardo Carvalha xx, Metin xx, Mahmut xx, Webo xx, Ömer xx (Turgay Bahadır dk. 86 x), Ekrem x, Andre Geraldes xx, Cihan x (Gökhan Süzen dk. 27 x), Doka xx (Edin Visca dk. 77 x), Holmen xx, Zayette xxYEDEKLER:Oğuzhan, Efe, Taner, Da SilvaTEKNİK DİREKTÖR: Carlos Car-valhaORDUSPOR: Fornezzi xx, Ange-lo Garcia x (Ferhat Çökmüş dk. 33

x), İbrahim Kaş xx, Inıguez xx, Atilla Turan xx, Ali xx, Nizamettin xx, Um-bides xx, Hasan Kabze xx, Stancu xxx, Barral xx, ( Monje dk. 61 x)YEDEKLER: Fevzi, Abdülkadir, De Baros, Yiğit Gökoğlan, MüslümTEKNİK DİREKTÖR: Hector CuperGOLLER: Webo (dk. 60) (İstanbul Büyükşehir Belediyespor), Stancu (dk. 62) (Orduspor)KIRMIZI KART: Ekrem Ekşioğlu (dk. 22) (İstanbul Büyükşehir Bele-diyespor)SARI KARTLAR: Mahmut (İstanbul Büyükşehir Belediyespor), İbrahim Kaş, Hasan Kabze, Ferhat Çökmüş (Orduspor)

İstanbul'da Birlik Beraberlik!