festİvaldeyİz dergİsİ 9

32
SAYI 9 1- 15 MART ISNN 1309-1174

Upload: taner-yilmaz

Post on 22-Mar-2016

233 views

Category:

Documents


4 download

DESCRIPTION

KÜLTÜR SANAT

TRANSCRIPT

SAYI 9 1- 15 MART ISNN 1309-1174

İMTİYAZ SAHİBİTANER YILMAZ

GENEL YAYIN YÖNETMENİTUNCAY BAKİ UĞANTAŞ

KORAY UĞANTAŞ

YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜTANER YILMAZ

EDİTÖRYAŞAR ÖZBEK

HALKLA İLİŞKİLERCEVDET SERDAR EREN

SUAT ORAL

REKLAM SORUMLUSUUĞUR YAMAN

GRAFİK TASARIM FOTOĞRAF

ZEYNEP CANDAN KARAGÖZEDA YILDIZ

MUHABİRTARKAN GÜROL

KATKIDA BULUNANLARDR.FULYA SAĞLIK

YAYIN TÜRÜYEREL SÜRELİ YAYIN

YAYININ ŞEKLİ 15 GÜNDE BİR TÜRKÇE

YAYIN İDARE MERKEZİAŞAĞI ÖVEÇLER MAH.

1330 SOK.NO 16/5 ÇANKAYA /ANKARA

[email protected] 47217 10FAX 472 17 11BASKI YERİ

MATTEKMATBAACILIK BASIM YAYIN TANITIM TİC.SAN.LTD. ŞTİ.

AĞAÇ İŞLERİ SAN.SİT.1354 1362 SOK.ESKİ 21.CADDE NO:35

YENİMAHALLEİVEDİK/ANKARA

BASKI TARİHİ01.03.2013

ISSN1309-1174

İstiklal Marşı’nın Kabulu Ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı

5

6

8

10

12

14

17

Hint Filmleri ve Hint Sinaması

8 Mart Dünya Kadınları Günü

Dağ Filmleri Festivali İstanbul-Ankara- İzmir

Ankara’ da Rize Günleri 8-11 Mart

Bursa Kitap Fuarı / İzmir Uluslararası Kukla Günleri

Ethos Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali

İçindekiler

2

24

25

26

27

30

18

20

Fulya Sanat’ta Mançalı Şovalye Oyunu

Kitao Final Becca Fitzpatrick- Doğudan Uzakta Amin Maalouf - Saklanmış P.C. Cast -Kristin Cast

Urla Mart Dokuzu Ot Festivali

18 Mart Şehitleri Anma Günü Ve Çanakkale Deniz Zaferi Yıldönümü Kutlamaları

Santa Cruz Karnavali Ispanya - Su Çekme Festivali Japonya - Las Fallas Festivali Ispanya Pasifik Festivali Yeni Zelanda

Burcu Güneş İstanbul Konseri - Oğuzhan Uğur İstanbul Konseri - Özgün İstanbul Konseri

Mart Ayında Yapılan Etkinlikler

Merhabalar... Umarım iyi bir hafta geçirmişsinizdir.Her zaman olduğu gibi dergimizi merak ettiklerinizle doldurduk.Bu sayımızda neler var?

EDİTÖRYAŞAR ÖZBEK

3

İstiklal Marşı’nın Kabulu Ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı, Hint Filmleri ve Hint Sinaması, 8 Mart Dünya Kadınları Günü, Dağ Filmleri Festivali İstanbul-Ankara- İzmir, Ankara’ da Rize Günleri 8-11 Mart, Bursa Kitap Fuarı / İzmir Uluslararası Kukla Günleri, Ethos Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali, Fulya Sanat’ta Mançalı Şovalye Oyunu, Kitao Final Becca Fitzpatrick- Doğudan Uzakta Amin Maalouf - Saklanmış P.C. Cast -Kristin Cast, 18 Mart Şehitleri Anma Günü Ve Çanakkale Deniz Zaferi Yıldönümü Kutlamaları, Urla Mart Dokuzu Ot Festivali, Santa Cruz Karnavali Ispanya - Su Çekme Festivali Japonya - Las Fallas Festivali Ispanya Pasifik Festivali Yeni Zelanda, Burcu Güneş İstanbul Konseri - Oğuzhan Uğur İstanbul Konseri - Özgün İstanbul Konseri, Mart Ayında Yapılan Etkinlikler...

Gelecek sayıda görüşmek üzere...

4

5

Hint Filmleri ve Hint Sineması

Öncelikli olarak Hint sinemasında birçok farklı yerel prodüksiyonların olduğunu belirtmek isterim. Bunlardan en çok bilineni çoğumuzun bildiği gibi Bollywood'dur. Bollywood'un yanı sıra Kollywood, Tollywood ve diğer yerel prodüksiyonlarda bulunmaktadır.

En fazla film üretilen yerleri Mumbai yani Bombay'dır. Diğer büyük film merkezleri ise Bangalore, Hyderabad, Calcutta, Cutack, Delhi ve Guvahatidir.Hint sinemasında Hintçe haricinde Bengali, Malalayam, Tamil ve Teluga dillerinde filmler çekilmektedir. Bunun sebebi ülke genelinde okuma yazma oranının düşük olması ve bunun sonucu olarak insanların Hintçe altyazıları okuyamamasıdır. Bunun sonucunda her bölge kendi dilini kullanarak filmler çekme yoluna gitmiştir.Bollywood ismi Hollywood ve Bombay isimlerinden esinlenilerek oluşturulmuştur. Hindistan'da üretilen filmlerin yaklaşık dörtte biri Bollywood çıkışlıdır.

6

7

Bollywood filmlerinin bir diğer özelliği ortalama 3-3,5 saat sürmeleridir. Bunun sebebi filmlerde oldukça fazla müziklere yer verilmesidir. Ayrıca Bollywood filmlerinin %10 kadarı Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde çekilmektedir. En son Hindistan'ın Survivor programı ülkemizde çekilmiştir.

Kollywood (Tamil) sineması, Kodambakkan bölgesine aittir diyebiliriz. Hindistan'ın ikinci en büyük film film endüstrisidir. 1980'li yıllarda üretilen film sayısı senede 130'lara kadar çıkmıştır.

Tollywood ise genellikle Tollygunge bölgesinin filmleriyle aittir. Hindistanlıların ülkelerine gelen turistlere en önemli tavsiyelerinden biri, Mumbay'daki Bollywood'un yerine, Tollywood'a gidilmesi yönünde oluyor. Tollywood'da yılda çekilen film sayısı 100'ü bulmaktadır.

Yeni Hint sinemasında kameranın yönü daha çok sokaktaki insanlara çevrilmiştir. Bollywood filmlerinde ise daha çok bol şarkılı, bol danslı görüntülerle karşı karşıya kalıyoruz.( Bakınız "Rank De Basanti","Black") Hint filmlerinde dansın yaşamsal bir boyutu vardır. Filmdeki karekterlerin genç - yaşlı ya da iyi - kötü hepsi dans edebilirler1940'lar ve 1960lı yılların arası Hint sinemasının altın yılları olarak anılmaktadır. Bağımsızlık dönemi olarak da anılır.Özellikle 20. yüzyılın başlarından itibaren Hint sineması, Çin sineması ile birlikte tüm dünyada gelişme göstermiştir, büyük bir izleyici kitlesine kavuşmuştur.

Birçoğumuzun Night Shyamalan ismiyle bildiğimiz Manoj Nelliyattu, "Altıncı His" filmiyle Hollywood'da adını duyurmuştur.

2009 yılında "Slumdog Millionaire" 8 dalda Oscar kazanmıştır.. Filmin yönetmenliğini ise bir İngiliz olan Danny Boyle yapmıştır. Bazıları tarafından filmde Hindistan'ı yanlış tanıttığı iddia edilmiş, bu sebeple olumsuz eleştirilere de maruz kalmıştır.

7

FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gündür.İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılmaktadır. 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000’i aşkın kişi katıldı. Türkiye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında “Emekçi Kadınlar Günü” olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda daha yaygın, ve yığınsal olarak kutlandı, kapalı mekanlardan sokaklara taşındı. “Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı” programından Türkiye’nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında “Türkiye 1975 Kadın Yılı” kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984’ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından “Dünya Kadınlar Günü” kutlanmaya devam ediliyor.26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart’ın “Internationaler Frauentag” (International Women’s Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını öneren Clara Zetkin (solda) Rosa Luxemburg ile.İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921’de Moskova’da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) gerçekleşti. Adı da “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak belirlendi. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960’lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri’nde de anmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın “Dünya Kadınlar Günü” olarak anılmasını kabul etti. Birleşmiş Milletler’in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York’ta ölen işçilerin anısına yapıldığı yazılmamıştır.

DÜNYA KADINLAR GÜNÜ

8

Ankara Uluslararası Film Festivali, Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından Ankara'da düzenlenen ve bünyesinde ulusal belgesel film, ulusal kısa film ve ulusal uzun film yarışmalarını barındıran etkinliktir. Festival genellikle Mart ayında 10 gün süreyle düzenlenir.

Ankara Uluslararası Film Festivali, 1988 yılında Ankara Film Şenliği adıyla yola çıkmış ve çeşitlenen program ve etkinlikleriyle başkentin önde gelen kültür ve sanat organizasyonu haline gelmiştir.

Festival ulusal sinemanın gelecek kuşaklarına yatırım yapmayı ve geleceği şekillendirecek olan yeni isimlerin sektöre kazandırılmasını öncelikli ilkesi olarak kabul etmiş bu nedenle, başta kısa film gösterimi, üretimi ve dağıtımı olmak üzere, ulusal uzun ve ulusal belgesel film alanında da yarışmalar, gösterimler, paneller ve atölye çalışmaları düzenlemiş; çeşitli film haftaları ve gösterim programları organize etmiştir.

Ankara Uluslararası Film Festivali yarışma, gösterim ve açık oturumlarla Ahmet Uluçay, Fatih Akın, Nuri Bilge Ceylan, Tayfun Pirselimoğlu, Yeşim Ustaoğlu, Yüksel Aksu, Zeki Demirkubuz ve Mustafa Altıoklar gibi Yeni Türk Sineması'nın doğmasında rol üstlenmiş pek çok sinemacının yurt içi ve dışında tanınmasında rol oynamıştır.

Dünya sineması programlarının oluşturulmasında, sinema sanatına karakterini kazandıran, farklı film türlerine, kolay ulaşılmayan ve Ankara seyircisinin belleğine kazınan yapıtların öne çıkarılmasına odaklamış.

Festival organizasyonu çerçevesinde, tarihten toplumbilime, kadın sorunlarından sektör sorunlarına uzanan çeşitli panel, açıkoturum ve sergiler düzenlenmektedir.

Festivalin kurumsallaşması amacuyla 1991 yılında Türkiye'nin önemli iletişim bilimcilerinden Mahmut Tali Öngören'in çabalarıyla Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı kurulmuştur.

Festivalin kurumsallaşması amacuyla 1991 yılında Türkiye'nin önemli iletişim bilimcilerinden Mahmut Tali Öngören'in çabalarıyla Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı kurulmuştur.

Ankara Uluslararası Film Festivali

Vakıf, öncelikli amacı olan Ankara Uluslararası Film Festivali dışında, çeşitli ülkelerde film haftaları (Tahran - İran, Kazan - Tataristan, Detmold - Almanya, Stockholm-İsveç), çeşitli alt başlıklarda sinema konulu edebiyat etkinlikleri, sinemayı tüm yönleriyle ele alan kapsamlı eğitim kursları ve sinema araştırmalarında eksikliği hissedilen başvuru kaynakları oluşturmayı hedefler tarzda sinema yayıncılığı gibi alanlarda çalışmalar gerçekleştirmiş ve ulusal sinema ortamına katkı sağlamaktadır.

Festival ile ilgili ayrıntılı bilgi http://www.filmfestankara.org.tr adresinden edinilebilir.

5

9

Festival ile ilgili ayrıntılı bilgi http://www.filmfestankara.org.tr adresinden edinilebilir

Türkiye'nin ilk ve tek Dağ, Doğa, Çevre ve insan temalı festivali olan Dağ Filmleri Festivali 2006 yılından bu yana aralıksız olarak izleyicisiyle buluşuyor. Festival, ilk başladığı günden bu yana her yıl hızla artan izleyici sayısı ile kısa sürede Türkiye'de Doğa konulu film ve belgeselleri alanlarında çok önemli bir boşluğu doldurduğunu kanıtladı.

Dağ Kültürü Derneği tarafından düzenlenen ve her yıl izleyicilerine dünyanın en iyi dağ ve doğa temalı film ve belgesellerini sunan festival bunların yanı sıra festival süresince fotoğraf sergilerine, kitap fuarlarına, seminerlere ve alanında dünyaca tanınan konuşmacıların katıldığı söyleşilere de ev sahipliği yapıyor.

Dağ Filmleri Festivali gerçekleştirdiği tüm bu çalışmalar ile ülkemizdeki dağ ve doğa belgeselciliğine önemli bir katkı sağlıyor. Gönüllüler tarafından gerçekleştirilen festivalde tüm film gösterimlerinin ücretsiz gerçekleştiriliyor.

Festivalin Gerçekleştiği MekânlarİSTANBUL: Fransız Kültür Merkezi - FKMAYNALIGEÇİTPUSULA SANAT EVİ

ANKARAÇANKAYA BELEDİYESİ ÇAĞDAŞ SANATLAR MERKEZİ

İZMİRKONAK BELEDİYESİ TÜRKAN SAYLAN KÜLTÜR MERKEZİ

DAĞ FİLMLERİ FESTİVALİ

10

İSTANBUL: 28 Şubat-03 Mart 2013

ANKARA: 15 - 17 Mart 2013

İZMİR: 28 - 30 Mart 2013

Fransız Kültür Merkezi -FKMİstiklal Caddesi, No 4Taksim – Beyoğlu –İSTANBULT el : (212) 393 81 11

AYNALIGEÇİTMeşrutiyet Caddesi,Avrupa Pasajı, No:8Kat:2 Galatasaray -Beyoğlu - İSTANBULTel : (212) 244 41 60

PUSULA SANAT EVİPapa Roncalli Sokak118A Harbiye – Şişli -İSTANBULİSTANBUL: 28

Mekanlar:Çankaya BelediyesiÇağdaş SanatlarMerkeziKennedy Caddesi,No: 4 Kavaklıdere -ANKARATel : (312) 468 21 05

Konak BelediyesiTürkan Saylan KültürMerkeziKıbrıs Şehitleri Cad.No: 12, Alsancak -İZMİRTel : (232) 422 52 36

11

8-11 Mart Tarihleri Arasında Ankara’da Rize Rüzgarı Esecek...

Çay’ın Başkenti, Başkente geliyor.Bu yıl dördüncüsü yapılacak olan Rize Tanıtım Günleri ile Ankara, “Çayın Başkenti, Başkentte” sloganıyla dört gün sürecek olan muhteşem bir görsel şölene hazırlanıyor. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da büyük bir sabırsızlıkla beklenen Rize Günleri; Rize’nin kültürel, sosyal ve ekonomik anlamda her köşesiyle tanıtılmasını hedefliyor. Doğal ve Organik ürünleri, konserleri, fotograf ve resim sergileri, folkloru, horonu, çay’ı, bal’ı ama hepsinden ön önemlisi sıcak kanlı insanıyla, Rize 8-11 Mart tarihleri arasında Ankara’ya gelecek.

Rizeli Hanımların, Ankara’daki hanımlara 20.000 paket Çay hediye edilecek…8 Mart Cuma gününün Rize Günleri açılışının yanında Dünya Kadınlar günü olması münasebetiyle, 10:30-12:00 saatleri arasında Rizeli hanımlarımızdan Ankaralı hanımlara, Ankara’nın merkezi Kızılay Sakarya caddesinde, 20 bin adet özel hazırlanmış Çaykur çay paketleri dağıtılacak. Ayrıca 8 Mart’ta Rize Günlerine gelen her hanıma çay hediye edilecek. (08 Mart 2013 saat 10.30 Sakarya Caddesi) Çocuklarınızı mutlaka Rize Günlerine götürün.Tahta Dönme dolap Rize Günlerinde.Ardeşen’in Tahta Dönmedolabı… İkizdere’nin Petran (Laz)boardı, Tunca’nın Formulazı,Rize’mizin mucit zekasının birbirinden renkli buluşları ve oyunları bu yıl Başkentetaşınıyor ve Rize Günleri’ne geliyor. Ayrıca eski otantik çocuk oyunları hazırlanan özel skeçlerle

çocuklarımıza öğretilecek… Dönme dolap kol gücüyle çalışıyor. Ankara AKM’de 8-11 Mart kurulacak olan tahta dönme dolap ile hepinizi çocukluğunuzu anmak için, çocuklarınızla beraber davet ediyoruz. Kaçkar Yayla Şenlikleri Başkent’te Tulumun, Kemençenin her köşesinde çalacağı, horonların oynanacağı, dört gün boyunca yöresel skeçlerin sahneleneceği ve yöresel sanatçılarımızın sahne alacağı Kaçkar Yayla Şenlikleri, bu yıl da adından çok söz ettirecek. Birbirinde güzel konserlerle Rize Günleri, Rizeli sanatçılarımızı sevenleriyle ücretsiz konserlerle buluşturuyor.24 saat kesintisiz horon rekoru kırılacakHoronda hiçbir el boş kalmaz, her eli bir el tutar.Rize günleri etkinlikler kapsamında 8 Mart 2013 saat 14.00’de başlayıp, 9 Mart saat 14.00 kadar sürecek olan horon denemesinde Kemençe, Tulum ve armonika

eşliğinde Rize folkloru tanınması amaçlanmaktadır. Rekor denemesine pek çok amatör grup katılım sağlıyor. Toplam 1000 kişinin katılımı ile gerçekleşecek olan rekor denemesine katılan ekiplere katılım sertifikası verilecek.Yoğun bir ilgi gören ve dört gün boyunca kesintisiz alışverişin yapıldığı Rize Günlerinde; Yöresel ürünler pazarı ve yöresel yemek çadırı bu yıl da yöremize ait pek çok çeşidi bir araya topluyor.. El dokuma ve özel Rize bezleri, hediyelik eşyalar, birbirinden güzel yöresel ürünler ve daha fazlası,Rize Günlerine geliyor. Ankaralı ve Ankara’da yaşayan Rizeli, Karadenizli hemşerilerimiz alışveriş yapmak için Rize Günlerini bekliyor.Rize, Ankara’da İkramlarda bulunacak..Çaylar şirketten, Rize Çayı, Rize Günlerine gelenlere sınırsız ikramını sunacaktaptaze çay kokacak. 400.000 bardak çay ikramı yapılacak.

ANKARA’DA RİZE GÜNLERİ

12

Uygarlık beşiği Anadolu'nun en eski tarihi kentlerinden olan Manisa'da 500 yıla yakındır düzenlenen Mesir Festivali geleneği ile anlamlı bir yardımlaşma ve bayram havası hissedilir. Günümüzde Nevruz'un başlangıcı olan 21 Mart'ta başlayarak bir program dahilinde kutlanan şenlikler sırasında özellikle Mesir Macunu Saçım Töreni yerli ve yabancı turistler tarafından büyük ilgi görmektedir. Önceleri tedavi amaçlı kullanılan daha sonra ise gelenek haline gelen Mesir'in ortaya çıkışı hakkında çeşitli inanışlar bulunmaktadır.

Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'in eşi, Muhteşem Süleyman olarak tarihe geçen Kanuni Sultan Süleyman'ın Annesi Hafsa Sultan Manisa'da iken bir ara hastalanır. Hastalığına çare bulunamayan Sultan'ın yaptırdığı Sultan Camii Medresesinin başına getirilen Merkez Efendi bikri ve baharatların karışımından oluşan bir macun hazırlar. 41 çeşit baharat karıştırılarak hazırlanan bu macunu yiyerek sağlığına kavuşan Hafsa Sultan hastalara bu macunun verilmesini ister.Halktan gelen isteğin artması üzerine, kâğıtlara sardırılan macunun kendi yaptırdığı Sultan Camii'nin kubbe ve minarelerinden halka saçılmasını buyurur. Halk her yıl 21 Mart günü Sultan Camii'nin önünde kendiliğinden toplanır ve böylece Manisa Mesir Şenlikleri doğmuş olur. (1539)

O günden bu güne onbinlerce insan Sultan Camii etrafında toplanır, doğanın uyanışının, baharın gelişinin, bereket ve bolluğun başlangıcının sevincini yaşar. Günümüzde şenlikler sırasında uygulanan program uyarınca çeşitli kültürel ve sportif faaliyetler sergilenmekte, açılan Mesir Sanayi Fuarı'nda Manisanın iktisadi ve sosyal yaşantısına canlılık getirilmektedir.

Manisa Mesir Festivali

Ayrıntılı bilgiye www.mesirfestivali.com ve www.manisaturizmdernegi.com internetsitelerinden ulaşabilirsiniz.

Mesir macununun çok faydalı olduğu, hastalara şifa verdiği, bir efsane olarak Anadolu'da yayılmıştır. Genel özellikleri, beden ve ruh sağılığına şifa olması, hoş lezzeti ve kokusudur. Diğer özellikleri arasında ağrılara, sancılara, soğuk algınlıklarına, hazımsızlıklara, iştahsızlıklara ve ağız kokusuna karşı kullanılmasını sayabiliriz. Ayrıca halk arasındaki inanışa göre; macundan yiyen kimseyi bir yıl boyunca zehirli hayvanların sokmayacağına inanılır. Nevruz günü en ağır hastalar bile yese iyi olurlar. Çocuk hastalıklarına da faydalı olduğu söylenir.

Mesir'in hazırlanışında kullanılan 41 çeşit baharat şunlardır;

Zencefil, Zulumba, Kremtartar, Kişmiş, Kebabiye, Havlican, Hindistan Cevizi, Anason, Yenibahar, Hiyerşambe, Çamsakızı, Zağfran, Üdül Kahr, Çöpçini, Hardal, Eksir, Karanfil, Çivit, Meyan Balı, Tiryak, Sarı Helile, Raziyane, Kimyon, Zerdeçal, Tarçın Çiçeği, Karabiber, Çörek Otu, Darıfülfül, Ravend, Limon Tuzu, Kakule, Şamlı, Vanilya, Şeker, Günbalı, Hindistan Çiçeği, Limon Kabuğu, Galanda, Tekemercini Tohumu ve Portakal Kabuğu'dur.

Mesir'in Özellikleri

Ayrıntılı bilgiye www.mesirfestivali.com ve www.manisaturizmdernegi.com internetsitelerinden ulaşabilirsiniz

13

Bursa Kitap Fuarı her yıl Mart ayında Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde okurlarla buluşuyor. İlk kez 11-16 Mart 2003'te "Tarih ve Kültür Kenti Bursa" temasıyla düzenlenen fuar, hızla gelişerek bugüne geldi. Bursa'nın köklü tarihi, kültürü ve sanat geleneğinin fuarın gelişmesinin en önemli etkeni oldu.

TÜYAP Bursa Fuarcılık A.Ş. ve Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliğiyle Bursa Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Bursa Kitap Fuarına 10. Yaşında (2012 yılında) 270 yayınevi ve sivil toplum kuruluşu katıldı. Dokuz gün süren fuarda 76 kültür etkinliği yapıldı ve imza günlerinde 600 yazar okurlarıyla bir araya geldi.

Bursa Kitap Fuarı

Festival ve Programı hakkında ayrıntılı bilgiye http://www.izmirkuklagunleri.cominternet sitesinden ulaşabilirsiniz..

İzmir Uluslararası Kukla Günleri (izmir international Puppet Days)

Fuar ile ilgili ayrıntılı bilgiye www.bursakitapfuari.cominternet sitesinden ulaşabilirsiniz.

Uluslararası arenada ses getiren kukla sanatçılarını, İzmirli kukla severlerle bir araya getiren İzmir Uluslararası Kukla Günleri Mart - Nisan aylarında düzenleniyor. İzmir Uluslararası Kukla Günleri Festival Direktörü Selçuk Dinçer başkanlığında bir ekip tarafından gerçekleştiriliyor.

Festivalin süresi 6. Festivalden sonra 11 günden 25 güne çıkarıldı. Festival kapsamında kukla gösterileri yanında workshop'lar (Atölye çalışmaları) sergiler ve konferanslar düzenleniyor.

İzmir Uluslararası Kukla Günleri dünyanın en büyük kukla festivallerinden biridir. 5 İzmir Kukla Günleri, Avrupa'nın en büyük ikinci kukla festivali seçilmiştir.

Festival ve Programı hakkında ayrıntılı bilgiye http://www.izmirkuklagunleri.cominternet sitesinden ulaşabilirsiniz..14

Ankara Uluslararası Film Festivali, Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı tarafından Ankara'da düzenlenen ve bünyesinde ulusal belgesel film, ulusal kısa film ve ulusal uzun film yarışmalarını barındıran etkinliktir. Festival genellikle Mart ayında 10 gün süreyle düzenlenir.Ankara Uluslararası Film Festivali, 1988 yılında Ankara Film Şenliği adıyla yola çıkmış ve çeşitlenen program ve etkinlikleriyle başkentin önde gelen kültür ve sanat organizasyonu haline gelmiştir.

Festival ulusal sinemanın gelecek kuşaklarına yatırım yapmayı ve geleceği şekillendirecek olan yeni isimlerin sektöre kazandırılmasını öncelikli ilkesi olarak kabul etmiş bu nedenle, başta kısa film gösterimi, üretimi ve dağıtımı olmak üzere, ulusal uzun ve ulusal belgesel film alanında da yarışmalar, gösterimler, paneller ve atölye çalışmaları düzenlemiş; çeşitli film haftaları ve gösterim programları organize etmiştir.

Ankara Uluslararası Film Festivali yarışma, gösterim ve açık oturumlarla Ahmet Uluçay, Fatih Akın, Nuri Bilge Ceylan, Tayfun Pirselimoğlu, Yeşim Ustaoğlu, Yüksel Aksu, Zeki Demirkubuz ve Mustafa Altıoklar gibi Yeni Türk Sineması'nın doğmasında rol üstlenmiş pek çok sinemacının yurt içi ve dışında tanınmasında rol oynamıştır.

Dünya sineması programlarının oluşturulmasında, sinema sanatına karakterini kazandıran, farklı film türlerine, kolay ulaşılmayan ve Ankara seyircisinin belleğine kazınan yapıtların öne çıkarılmasına odaklamış.

Festival organizasyonu çerçevesinde, tarihten toplumbilime, kadın sorunlarından sektör sorunlarına uzanan çeşitli panel, açıkoturum ve sergiler düzenlenmektedir.

Festivalin kurumsallaşması amacuyla 1991 yılında Türkiye'nin önemli iletişim bilimcilerinden Mahmut Tali Öngören'in çabalarıyla Dünya Kitle İletişimi Araştırma Vakfı kurulmuştur.

Vakıf, öncelikli amacı olan Ankara Uluslararası Film Festivali dışında, çeşitli ülkelerde film haftaları (Tahran - İran, Kazan - Tataristan, Detmold - Almanya, Stockholm-İsveç), çeşitli alt başlıklarda sinema konulu edebiyat etkinlikleri, sinemayı tüm yönleriyle ele alan kapsamlı eğitim kursları ve sinema araştırmalarında eksikliği hissedilen başvuru kaynakları oluşturmayı hedefler tarzda sinema yayıncılığı gibi alanlarda çalışmalar gerçekleştirmiş ve ulusal sinema ortamına katkı sağlamaktadır.

ÇANKAYA TEK KİŞİLİK OYUNLAR FESTİVALİ

15

Opera BaleShakespeare'in en tanınmış eseri Romeo ve Juliet'te, iki aile arasında bitmek bilmeyen nefret ve düşmanlığın gölgesinde yeşeren büyük bir aşk anlatılıyor..Bu öyküyü bir aşk söylencesine dönüştürerek, temel bir aşk imgesi yaratan Shakespeare, bu yolla acımasız toplumsal gerçeklerle gerçek sevgi arasındaki çelişkiyi gözler önüne seriyor.Shakespeare in büyük aşk tragedyasının temelinde yatan aile düşmanlığı yüzünden, Romeo ve Juliet arasındaki aşk, ancak sevgililerin ölümüyle ölümsüz bir kimliğe bürünüyor..

SEYAHATNAME 2

Mekan : Fulya SanatTarih/Saat : 5 Şubat Salı, 20:00

15 Nisan Pazartesi, 20:00

Beyhan Murphy'nin 2001 yılında yaptığı ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran SEYAHATNAME'nin yeni bir versiyonu; MDTist Projesi'nin ilk prodüksiyonu olarak, İstanbul izleyicisi ile buluşuyor. Evliya Çelebi'nin 17.yüzyıl'da kaleme döktüğü seyahat gözlemleri ve Elif Şafak'ın çağdaş edebiyat metinleri üzerine kurulu olan eser, özünü Türk kültürel kaynağından alıyor. Evliya Çelebi'nin bazen macera bazen tılsımla dolu seyahatleri, Elif Şafak'ın aşk, yaşam ve kimlik sorgulayıcı pasajları ile iç içe kurgulanıyor. Modern dans, video ve tekstlerin buluştuğu ve hayatın müşterek bir yolculuk olduğu olgusundan yola çıkan 'SEYAHATNAME-reload'da çağdaş bir kurgu ile, insanının içsel yolculuğundaki gelişimi işleniyor.Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nden; Cinci Hoca ve Molla Mehmet, Bir Değişik Hamam, Acayip Şeyler, İstanbul'un Tılsımlı Sütunları gibi bölümler, Elif Şafak'ın kitaplarından alıntılarla eş zamanlı olarak sergileniyor.

Mekan : Caddebostan Kültür MerkeziTarih/Saat : 29 Ocak Salı, 20:30 - 9 Nisan Salı

20:30

16

"Sahneleri şenlendirmek, sokakları sanat sokağınadönüştürmek için!" sloganıyla düzenlenen "ETHOS AnkaraUluslararası Tiyatro Festivali", KÜSAGEM (Kültür Sanat ve GöçEtkinlikleri Merkezi) adlı dernek çatısı altında düzenleniyor.KÜSAGEM 2009 Haziran döneminde "tüzel kişilik" almış bir siviltoplum kuruluşudur. Festivalin

genel amacı; çağdaş yaşamın birgereği olan sanatır.Çankaya Belediyesi Mart ayında "Çankaya TekKişilik Oyunlar Festivali" düzenliyor.Gösterimlerin ücretsiz olduğu festival beş günsürüyor ve farklı sanatçılar Çankaya ÇağdaşSanatlar Merkezi'nde sahne alıyor.

Festival ve Programı hakkında ayrıntılı bilgiye http://www.kusagem.orginternet sitesinden ulaşabilirsiniz..

ETHOS Ankara Uluslararası Tiyatro Festivali

17

Mekan : Fulya SanatTarih/Saat : 11 Şubat Pazartesi, 20:0012 Şubat Salı, 20:0013 Şubat Çarşamba, 20:0014 Şubat Perşembe, 20:0011 Mart Pazartesi, 20:0012 Mart Salı, 20:0015Mart Çarşamba, 20:00

16.yüzyılın sonları. Başarısız yazar-asker-aktör ve vergi tahsildarı Miguel de Cervantes, İspanyol Engizisyonu tarafından uşağı ile birlikte zindana atılır. Manastıra karşı gelmekle suçlanmaktadırlar. Her ikisi de tüm eşyalarını alarak zindana gelirler. Burada beraber kaldıkları diğer mahkumların saldırısına uğrarlar ve hemen oracıkta mahkumlar sahte bir duruşma tertiplerler. Eğer Cervantes suçlu bulunursa, tüm varlığını teslim etmek zorunda kalacaktır. Cervantes buna razı olur ancak mahkumların alelacele yakmak istediği o çok değerli el yazması metinlerini vermek istemez. Buna karşılık bir savunma önerisinde bulunur; Bu savunma, kendisinin ve tüm mahkumların rol alacağı bir oyun olacaktır. 'Yargıç' ve iri yarı ama güler yüzlü 'Başkan' kılığında olan mahkum bunu kabul eder. Cervantes valizinden makyaj malzemelerini çıkarır ve uşağı da ona kostümünü giydirir. Kısa bir süre içinde Cervantes, şövalyelikle ilgili çok fazla kitap okumuş, adaletsizlik üzerine aşırı düşünmekten çıldırmış ve gezgin bir şövalye olarak hayatını sürdürmeye karar vermiş yaşlı bir beyefendi olan Alonso Quijana'ya dönüşür. Quijana kendisine Mançalı Don Kişot ismini takar ve uşağı Sanço Panza ile birlikte maceralara atılmak üzere yola çıkarlar. İkisi birlikte oyuna adını veren şarkıyı söylerler(Man of La Mancha). Don Kişot kendisinin en ölümcül düşmanı olan 'Büyücü' lakaplı sihirbaz tarafından her an saldırıya uğrama tehlikesi altında olduklarını belirterek Sanço Panza'yı uyarır. O sırada bir yel değirmeni görür. Hızla dönen değirmeni dört kollu bir dev olarak algılayan Don Kişot ona saldırır ve karşılığında pataklanır. Neden yenilgiye uğradığını bildiğini zanneder çünkü yeterince bir şövalye gibi davranamamıştır. Uzaklara bakar ve bir kale gördüğünü sanır. (Aslında gördüğü şey yol kenarında bulunan bir handır) Sanço'ya boruyu öttürerek gelişlerini bildirmesini söyler ve ardından ikili hana girer. Cervantes, handa hizmetçi olarak çalışan ve yarı zamanlı olarak fahişelik yapan Aldonza ve ona yatma teklifinde bulunan katırcılar grubunun rollerini üstlenmeleri için mahkumlarla konuşur ve roller paylaştırılır. sıkılır. Bu esnada Antonia (Don Kişot'un yeğeni), Don Kişot'un yanında çalışan kadın kahya ile birlikte akıl almak için rahibe giderler. Ancak rahip iki kadının niyetini hemen anlar.

MANÇALI ŞOVALYE

18

Zevkin metastaslarına yamuk bakarak, düzgün bir bakışın gözden kaçırabileceği şeyleri görmeye, anlamaya çalışıyorum. Kokladığım anda içime dolan onun kokusunun, her nefes verdiğimde yok olmasının ve aynı kokuyu duymak istememdeki sonsuz acıyı asla doyurulamayacak bir arzu - nefes - periyodundaki paradoksun belki de ta kendisi. Al-ver-Al- ver-Al Zihnin karanlıklarına gizlenmiş olan -onun- kokusunun kapısı yalnızca ona açılırken, devamlılık için çıkmak zorundadır. Dürtünün asıl amacı kendini yeniden üretmek, dairesel yoluna dönmek, hedefe gidip gelen yolunu sürdürmektir. Asıl haz kaynağı bu kapalı dairenin tekrara dayalı hareketidir. Hedefe bir kez ulaşılınca eylemin asıl amacının yolun kendisi olduğu kavranır. " Hedef nihai varış yeridir, oysa amaç yapmak istediğimiz şey yani yolun kendisidir. " Lacan'ın söylemek istediği dürtünün gerçek maksadının hedefi tam olarak tatmin edilmek değil amacı olduğudur. Haz Jouissance içinde imkânsızlığı barındıran haz'ın o bir türlü doyurulamayan halidir. Örneğin rahimden koparılmışlığın yaşattığı bağlantısızlığın tatmini yoktur. (Ancak psikotik bir durumda mümkündür.) Oysa (jouissance) haz bu eksiğin giderilmesi fantasmasını yaratarak kendini gerçekte temellendirmeye çalışır. Acıda ölümde semptomların sürdürülmesinde bulunduğu paradoks haz'ın (jouissance'ın ) ta kendisidir.

1920’lerde New York’taki en başarılı portre ve moda fotoğrafçısı olarak bilinen, 30’larda çığır açıcı bir girişimle doğal renkli fotoğrafı reklamcılıkta kullanan Macar asıllı Amerikalı fotoğrafçı Nickolas Muray (1892-1965), Türk sanatseverlerle ilk kez 25 Ocak 21 Nisan 2013 tarihleri arasında Pera Müzesi’nde buluşuyor.Salomon Grimberg küratörlüğünde hazırlanan sergi Nickolas Muray’ın fotoğraflarını retrospektif bir düzenle ele alıyor. Amerika’daki ünlü fotoğraf arşivi George Eastman House, ailesinin yönetimindeki Nickolas Muray Arşivi ve çeşitli özel koleksiyonlardan derlenen bu seçki Muray’ın 50 yıla yayılan kariyerini özetliyor.Sergide, Muray’ın siyah beyaz fotoğraflarının yanı sıra, Hollywood çevrelerinde ve Amerikan reklam sektöründe büyük ün kazanmasında rolü olan renkli fotoğrafları da yer alıyor.Greta Garbo’dan Marilyn Monroe’ya, Elizabeth Taylor’dan Martha Graham’a oyuncular, dansçılar, sanatçı ve yazarlar gibi birçok ünlüyü fotoğraflayan Muray özellikle Lucky Strike, Coca Cola, General Foods gibi markalara ait ilk renkli fotoğraflarla tanınıyor. The New York Times’tan Vanity Fair’e ve Vogue’a, Harper’s Bazaar’dan Dance, Shadowland ve Theater Magazine’e dönemin belli başlı dergilerinde düzenli olarak yer alan bu fotoğraflara, büyük aşkı Frida Kahlo’nun sanatçı tarafından çekilmiş portreleri de eşlik ediyor.

AYŞEN URFALIOĞLU

HAZ 'IN METASTASLARI

Mekan : M

açka Sanat G

alerisiT

arih Saat : 15 O

cak 2013 - 9 Mart 2013

Türü : S

ergi

NIC

KO

LAS

MU

RA

Y "

BİR

FO

TOĞ

RA

FÇIN

IN P

OR

TRES

İ

Mekan : Pera MüzesiTarih Saat : 25 Ocak 2013 - 21 Nİsan 2013Türü : Sergi

19

Yayınevi : PEGASUS YAYINLARITürü : ROMANYazar : BECCA FITZPATRICKHush, Hush serisinin bu nefes kesici Final’inde kader ağlarını örüyor...

Nora ve Patch tüm sorunların geride kaldığını düşünmektedir ve genç kız, kovulmuş meleğe karşı hissettiği sevgiden her zamankinden daha emindir. Kovulmuş melek olsun ya da olmasın hayatının aşkı odur. Kökenleri ve kaderleri, birbirlerine düşman olmalarını gerektirse de Nora, Patch’e sırtını dönmeyecektir fakat ikisi de son bir tehlikeyle yüzleşmek için güçlerini toplamalıdır. Hank ölmüştür ve istemeden de olsa Nefilim ırkının lideri olan Nora onun başlattığı işi bitirmek zorundadır. Bu da kovulmuş melekleri, yani Patch’i yok etmesi gerekeceği anlamına gelmektedir. Böyle bir şeyin olmasına asla izin vermeyeceğinden, Patch’le birlikte bir plan yapar. Amaçları savaşı daha başlamadan bitirmektir.Fakat bazen en iyi hesaplanan planlar bile ters gidebilmektedir. Nora yeni görevine alışmaya çalışırken hiç beklemediği bir şekilde, bağımlılık yapıcı bir güce kapılmaktan kendini alıkoyamaz.Savaş hatları çizilirken Nora ve Patch hangi tarafta yer alacaktır?

Yayınevi : PEGASUS YAYINLARITürü : ROMANYazar : P. C. CAST + KRISTIN CAST

Sonunda Zoey isteğini elde etmiş ve Vampir Yüksek Konseyi, Neferet’in gerçek yüzünü görmüştür. Bu sayede Zoey ve çemberi kendilerini ve çok sevdikleri okullarını her geçen gün biraz daha güçlenen Karanlıktan korumak için yardım almaya başlamıştır. Güvensizlik tohumlarının filizlendiği ve Karanlığın karmaşa yarattığı Gece Evi’nde herkesin birlik olması gerekmektedir ama bu, son derece zor görünmektedir… Gerilim gittikçe artarken Zoey ve çemberi Karanlığın galip gelmesini çok geç olmadan engelleyebilecek midir?

Yayınevi : EVEREST YAYINLARITürü : ROMANYazar : REHA ÇAMUROĞLU

Tarih konusundaki ustalığını edebiyatçı kimliğiyle birleştiren Reha Çamuroğlu, bu kez Avrupa Ortaçağını ve kadınları anlattığı bir romanla çıkıyor okurların karşısına. Everest Yayınları’ndan çıkan yeni roman NAZAR raflardaki yerini aldı.Nazar’da Reha Çamuroğlu, batı ortaçağı ve cadı avları üzerinden günümüze göndermeler yapıyor. Acaba İslam ülkelerinde yeni yeni duymaya başladığımız cadılık nedeniyle idamlar bir işaret mi?Reha Çamuroğlu tartışma açmaya hazır bir romanla okurlarının karşısında: NAZAR

Yayınevi : YAPI KREDİ YAYINLARITürü : ROMANYazar : AMIN MAALOUF

Lübnan asıllı Fransız yazar Amin Maalouf’un uzun bir aradan sonra merakla beklenen yeni romanı Doğu’dan Uzakta raflardaki yerini aldı.

Türk okurunun ayrı bir değer verdiği, romanları ve incelemeleri tüm dünyada milyonlarca satan Maalouf’un son kitabı yine Yapı Kredi Yayınları’nda...

Doğu’dan Uzakta, gençliklerinin en güzel dönemlerini bir arada geçiren, hayalleri ve umutları olan bir grup insanın, ülkelerinde patlak veren iç savaştan sonra farklı yerlere dağılmasını ve yıllar sonra, eski arkadaşlarından birinin cenazesi dolayısıyla tekrar ülkelerine dönmesinin hikâyesini anlatıyor. Romanın başkahramanı Adam, tıpkı Maalouf gibi, savaştan sonra Fransa’ya yerleşmiş ancak doğduğu topraklara olan sevgisi ve bir dönem ait olduğu, içinde yaşadığı çok kültürlü ve çok dinli bu coğrafyayı anlama çabası hiçbir zaman küllenmemiştir. Ancak uzun bir aradan sonra giriştiği eve dönüş yolculuğu ve eski arkadaşlarını bulma düşüncesi sanıldığı gibi kolay olmayacaktır. Çünkü ne insanlar ne de doğup büyüdüğü topraklar aynı kalmıştır.

Açıkça belirtilmese de, Lübnan iç savaşının getirdiği yıkımlara ve Ortadoğu coğrafyasının yaşadığı kültürel, tarihsel ve toplumsal sorunlara dair çok çarpıcı gözlemlere de yer veren Doğu’dan Uzakta’da Maalouf yine en iyi bildiği şeyi yapıyor.

KİTAP

FİN

AL

DO

ĞU

'DA

N U

ZA

KT

A

SA

KLA

NM

IŞN

AZ

AR

20

Yayınevi : PEGASUS YAYINLARITürü : ROMANYazar : KRISTIN HANNAH

Yıllar süren uğraşına rağmen çocuk sahibi olamaması Angie Malone’u çok üzmüştür. Acı dolu bir boşanmanın ardından Pasifik Northwest’teki kasabasına döner ve aile restoranının yönetimini devralır. Hayatın dalgalar gibi yükselip alçaldığı West End’de, problemli genç bir kadınla tanışıp arkadaşlık etmeye başlayan Angie’nin hayatı bütünüyle değişmeye başlar. Angie, Lauren Ribido’yu işe alır çünkü on yedi yaşındaki bu kızda farklı bir şeyler bulur. Aralarında sıkı bir bağ oluşur ve annesi Lauren’ı terk ettiğinde Angie ona kalacak bir yer verir. Ama bu iyiliğin sonuçlarına göğüs gerecek güçte değildir henüz. Biri çocuk özlemi çeken, diğeriyse anne sevgisine hasret bu iki kadın kimsenin hayal edemeyeceği bir şekilde sınanacaktır.

Yayınevi : CAN SANAT YAYINLARITürü : ROMANYazar : OYA BAYDAR

Oya Baydar’ın etkileyici romanı, bir Primadonna’nın görkemli hayatıyla başlayıp Türkiye’nin buruk topraklarında bitiyor… Baydar’ın bilinciyle okurunki bir olup şunu söylüyor son sayfada: Unutmak yaraya merhem değil!Ünü dünyayı sarmış Türkiyeli bir primadonna, bir diva... Onunla ilgili her türlü fotoğrafı, ses kaydını, gazete kupürünü toplamayı hayatının amacı edinmiş, tutkulu hayranı bir müzik öğretmeni... Annesinin izini süren genç bir kadın... Eski fotoğrafların ayrıntılarında gizli, derin bir sır: sadece Diva’nın yaşamının değil, Türkiye’nin yakın tarihinin puslu, karanlık bir kesiti.Muhteşem hayatlar, parlak dekorların arkasında neler saklar? Muhteşem, ışıltılı, kusursuz görünen yüzümüzde, kendi kendimizden bile sakladığımız ne yıkımlar gizlidir? Kendini tanımak, kendi gerçeğiyle yüzleşmek insanı nerelere sürükler? Oya Baydar, beklenen romanı O Muhteşem Hayatınız’da, her biri kendi kimliğini arayan roman kahramanlarıyla, insanın ve bu coğrafyanın derinliklerine götürüyor bizi. Roman, derinlerde saklı gerçeklerle yüzleşmeye hazır okurunu bekliyor.“Etek altı çocuğu” ne demektir, bilir misiniz?Oya Baydar, kitabın sonunda yer alan kısa bir mektupla bu kitabın kendi hayatıyla birleşen noktalarını şu sözlerle anlatıyor: “Diva gibi ben de subay kızıydım. Askerî garnizonlar, 60-70 yıl önceki Anadolu köyleri, kasabaları ve o zamanlar “Şark” denilen Doğu, çocukluk anılarımın parçasıdır. Bir gece, annemle babam, lüks lambasının ışığında, vakit geçirmek için bezik oynarlarken, “Fitnat, etek altı çocuğudur,” dedi babam. Benim varlığımı unutmuşlardı ya da babam bu laftan hiçbir şey anlamayacağımı bilmenin rahatlığıyla sözünü sansürleme gereği duymamıştı.

KİTAP

O M

UH

TE

ŞE

M H

AYA

TIN

IZ

Yayınevi : EVEREST YAYINLARITürü : ŞİİRYazar : AYŞE KULİN

Kitapları yüz binler tarafından okunan, çağdaş edebiyatımızın en büyük ustalarından biri olan Ayşe Kulin’in Saklı Şiirler adlı şiir kitabı Everest Yayınları tarafından yayınlandı.Yazar Ayşe Kulin sadece babası için 1983 yılında yazdığı şiirleri, ilk kez on dokuz yıl sonra okurlarıyla buluşturuyor.Derler ki Türkiye'de herkes şairdir!Bunu diyenleri mahcup etmemek adına, yazı yazmayı öğrendiğim günden beri şiir yazarım ben.Çocuklarıma şiir-masallar yazdım. Arkadaşlarım yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş yaşlarına, babam seksen yaşına basarken, onlar için kutlama şiirleri yazdım; eğlenceli yolculuklarımızın, keyifli günlerimizin anılarını, hatta en hüzünlü anlarımın duygularını bile düzyazıyla değil, şiir formunda ifade ettim. Bennu Gerede, 2008'de Teslimiyet sergisinin resimlerine resim altı yazmamı istediğinde, elimden yine bir şiir çıkmıştı.Şiirlerimin arasında sadece babam için 1983 yılında yazdıklarım, bir "Babalar Günü" vesilesiyle yazıldıktan on dokuz yıl sonra buluşabildi okurla. Diğerleri hep saklı kaldılar.Yayıncım öykülerimi tek bir kitapta toplamaya karar verdiğinde, şiirlerimi de kitap haline getirmeyi önerdi. Yıllardır defter sayfalarında bekleyen satırların okurla buluşmasına önce İtiraz ettim ama şiirler benimle aynı fikirde değildi; fısıldaşmaya başladılar aralarında. Nefes almak, ete kemiğe bürünmek, hayata katılmak istediler... Sonuçta onlara boyun eğdim.Elinizdeki kitapta saklı şiirlerden birkaçı, müziğini bekleyen satırlardan ise sadece biri var... müziğine kavuşmuş olanı. Seçtiklerimden keyif almanız dileğiyle...

SA

KLI Ş

İİRLE

R

SE

VG

İ UĞ

RU

NA

YAP

TIK

LAR

IMIZ

21

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolasıyla Dünya ve Anadolu Dernekleri Toplumsal Destekleme Federasyonu'nun kurucu Dernek olarak Kadınları Toplumsal Destekleme Derneğinin bünyesinde Keçiören Belediye Başkanı Sayın Mustafa AK'ın sponsorluğunda ve Keçiören Kaymakamı Sayın Nusret DİRİM 'in katkılarıyla Estergon Kalesinde Dünya Kadınlar günü dolayısıyla Dünya ,Anadolu Kadınları Keçiörende buluştu.Programımız Saygı duruşu ve İstiklal Marşımız okunduktan sonra,Adalet ve Kalkınma Partisi Ankara Milletvekili Nurdan ŞANLI,21.dönem MHP Afyon ( E).Milletvekili Müjdat KAYAYERLİ, Kadın Hareketi Derneği Başkanı Prof.Dr.Elif LOĞOĞLU,MHP Ankara İl Kadın Kolları (E)Başkanı Firdevs POYRAZOĞLU, Nıgerıa, Nijer, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Gambia, Meksika, Congo ,Kenya,Malezya ,Mısır,İran,Irak gibi birçok devletlerin Büyükelçi eşleri , bir çok sivil toplum örgütü başkanları ve 8 Mart Dünya Kadınlar günü etkinliğimize katılımlarıyla bir araya gelen Değerli misafirlerimize toplantıda konuşma yapan Müjgan Erdem;Kadınlarımızın her ülkede, bir çok alanda gelişme için çok önemli roller üstlendiğine tanık oluyoruz. Günümüzde de kadınların, sosyal, ve politik katkılarına her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğuna inanıyor ve " Kadına şiddete hayır "diyoruz.Çağdaş, demokratik, ileri bir toplum için, üreten,sorgulayan ,siyasette ve çalışma hayatından kendine yer bulan kadınların güçlendirilmesi için ,çalışmalarımıza daha hız vereceğiz.Kadınımıza değer vermek, geleceğe umutla yapılan en büyük yolculuk ve yatırımdır.Bu organizasyonumuza katılmak suretiyle bizleri onurlandıran ve davetimize katılan tüm katılımcılara teşekkür ederim.." dedi

YÖNETİM KURULUMüjgan ERDEM Genel Başkan İş KadınıAynur YURDAKUL Başk.Yard. Ziraat Yüksek MühendisiZüleyha ÇAKIRYILMAZ '' '' Emekli SaymanFulya SAĞLIK '' '' Diş HekimiFiliz ŞAHİN '' '' Kamu GörevlisiNermin ÖZCAN '' '' Emekli Kamu GörevlisiSevgi ALTINDAĞ '' '' Emekli BankacıKadriye KÖSEİSTİŞARE KURULUYıldız ÖZKÖK Emekli Kamu GörevlisiE.Dilek IŞIK Emekli BankacıNeriman BADEM Emekli

ANADOLU KADINI KEÇİÖREN’DE BULUŞTU

22

23

KABAKÇI KONAĞINDA AŞIKLAR BULUŞTUSaygı değer okurlar bir milleti millet yapan . o milletin kültürü ve taşıdığı değerleridir. İşte bizde Türk milleti olarak 5000 yıldır süre gelen bu engin kültür öyle bir günde oluşmamıştır. Bu kültürümüz yıllarca çekilen acıların, savaşların, göçlerin, kayıpların, açlıkların, sevinçlerin, ihanetlerin sonucu oluşa gelen bir yaşam biçimidir. İşte bu engin kültürün içerisinde birde sözlü edebiyat gelişmiş maniler, türküler, ağıtlar, hoşlamalar, güzellemeler, koçaklamalar, bunun gibi tam otuz altı dalda ejdat sanat yapmış şiirler söylemişler. Daha sonra bu sözlü şiirler ve bir takım enstrümanlar geliştirerek onların eşliğinde söylenmiş daha sonrada kopuz daha sonra tar daha sonra Türkmenistan’da dütar İspanya’da gitar daha sonrada Anadolu da saz adını alır bununla birlikte yakutlar daha sonra şamanlar sonra baskılar daha sonra ozanlar ondan sonrada İslamiyet sonrası aşıklar adını alarak günümüze kadar sözlü olarak gelen aşıklık geleneği Türklerin en eski sözlü kültürlerindendir . bu kültür günümüze de en canlı bir şekilde devam etmektedir işte 12 mart 2013 tarihinde Altındağ belediyesi hamam önü Kabakçı Konağı güzel bir aşıklar şairler ozanlar sanatçılar şölenine meshar olmuştur. Yurdun her yerinden gelen sanatçılarımız aşıklarımız Kabakçı Konağında unutulmaz bir gece yaşattılar. Katılımın, oldukça yoğun olması nedeniyle bir çok sanatçı sahne almadan ayrılmışlardır. Biz dünya aşıklar, şairler, sanatçılar derneği olarak bütün uzaktan yakından gelen aşık, ozan, şair, sanatçılara şahsım ve derneğimiz adına teşekkürlerimizi bildiririz. Katılan bazı aşıkların ve katılımcıların isimleri şunlardır : Kocaeli TV ‘de program yapan aşığımız sayın Aşık Erol Ergani, Aşık Ali Oltulu, Çorum’dan Karakelek, Selahattin Ambarkütük, Şenol Şahin bey, Mustafa Sarıyüce bey, Mustafa İpek bey ve Sivas gurubundan ozanlar Kemancı Hüseyin bey sanatçılarımız ve şair Şakir Susuz beyin yanı sıra psikolog uzman doktor sayın Murat Anık bey insan psikolojisi üzerine mini bir sempozyum vermiştir. Sunucumuz sanatçımız Gülseven Mahir daha adını sayamadığımız onlarca katılımcıya bir kez daha teşekkürlerimizi bildirir saygılarımızı sunarız.

Dünya aşıklar, şairler, yazarlar, sanatçılar dernek başkanı : Aşık Yakup Temeli

24

18 Mart Şehitler Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi Yıldönümü Kutlamaları (2013 Mart) 18 Mart 1915 de yapılan Çanakkale savaşı ile normalde 2 saat içerisinde fetih edileceği düşünülen bir ülkenin nasıl direndiğini ve kanının son damlasına kadar savaşarak nasıl başarıyla çıktığını ve tarihe '' Çanakkale geçilmez '' diye nasıl not düşüldüğünü gösteren emsalsiz bir savaştır. Bu savaş sırasında ana dolunun farklı farklı kesimlerinden binlerce kişi bu vatan için savaşmaya gelmiştir. Çünkü bu ülkenin her karış toprağının nasıl değerli olduğunu ve geride bıraktıkları aileleri için bunun ne kadar önemli olduğunu bilmektedirler. Binlerce kişi Ulu önder Mustafa Bu yüzden her yıl 18 Mart ülkemizde şehitler günü olarak kabul edilir ve orada ölen her şehidimiz bu gün yürekten anılırlar. Bu gün binlerce kişi orada ölen ataları için yürekten dua ederler ve geçmişlerini bir kez daha hatırlayarak geleceklerini nasıl inşa etmeleri gerektiğinin farkına varırlar. Bu yüzden 18 Mart tüm ülke genelinde törenler eşliğinde hatırlanan bir gün haline getirilmiştir. 18 Mart şehitler günü adı verilen bu tarihte bence herkes en azından birkaç dakikada olsa durup bu savaşı ve burada ölen şehitlerimizi düşünmeli. Çünkü orada şehit olan hiçbir asker geri dönmeyi bir an olsun bile düşünmedi. Çünkü uğruna ölecekleri sevdikleri ve bir vatanları vardı her karışı aşk kokan, her karışı sevgi kokan. Bu sebepten ötürü her genç yılda bir günde olsa onları saygı ile anmasını bilmeli.

Urla Mart Dokuzu Ot Festivali (2013 Mart) İzmir (Gurme) Urla bahar mevsimine, Doğal Sofra-Slow Food Urla Birliğinin düzenlediği gelenekselleşen "Ot Festivali" ile giriyor. Mart ayında Urla'da, hemen hemen unutulmaya yüz tutmuş bir geleneği canlandırmak ve yarımadanın bio-çeşitliliğini kutlamak üzere bir seri etkinlik düzenleniyor. Urla Slow Food oluşumu ''Doğal Sofra'' gönüllülerinin, Urla belediyesi katkıları ile düzenledikleri etkinliğin kökeni Mart Dokuzu geleneğine dayanıyor. Baharın gelişinin kutlandığı Urla'nın o eski Mart Dokuz' larına atfen, Urla'lılar ve Türkiye'nin dört bir köşesinden gelen ot meraklıları, hasır çantaları, sepetleri ve ellerinde küçük ot çakıları ile doğada unutulmaya yüz tutmuş otları keşfetmeye çıkıyorlar. Urla'nın çok eski yıllardan beri devam ettirdiği halk arasında " Martın 9'u olarak da bilinen (eski mart günümüz takvimninde 21-22 ye denk düşüyor) bahara giriş şenlikleri bu etkinlikle yaşatılıyor.Rumi takvim Roma İmparatoru Jül Sezar tarafından M.Ö. 46 yılında kabul edilmiş ve tarihimizde resmi olarak 13 Mart 1840 (miladi) yılından 31 Aralık 1925 e kadar kullanılmış. Rumi takvim tarihine 13 gün eklenerek Miladi tarih

gün olarak bulunur. Günümüzde Anadolu'da, birçok doğa olayı halen bu takvimdeki adları ile anılmaktadır. Mart Dokuzu da bu nedenle, yaklaşık 13 gün sonra kutlanır. Ege'de yüzyıllardır bir bahar bayramı olarak kutlanan Mart Dokuzu'nda yeşile basmak adettendir.Urla nın tüm değerleri ile, tarihi ve sosyal zenginlik ve güzelliklerini tanıtmaya da önemli katkı yapan etkinlikde birinci gün Urla'nın tarihi önem taşıyan yerleri tanıtılıyor. Akşam Urla yemekleri tadılıyor.Ertesi gün Urla Meydanında toplanılarak belediyenin temin ettiği toplu araçlarla ot toplama alanlarına gidiliyor. Özbek köyünün hanımlarının eşliğinde otlar tanıtılıyor, toplanıyor, neye yaradıkları, nasıl hazırlanıp pişirildikleri anlatılıyor. Bu doğa şenliğine, köy meydanındaki Pazar da buluşarak devam ediliyor. Köylülerin hazırladıkları doğal ürünler, gözlemeler bizleri bekliyor. Bu etkinliklerin ardından Urla Sanat Sokağındaki Antika Pazarında Urla'lı sanatçıların çeşitli eserlerini izleniyor.Gerçekleşen Festivaller ve Tarihleri:1. Urla Mart Dokuzu Ot Festivali 21 - 22 Mart 20102.2. Urla Mart Dokuzu Ot Festivali 30 - 31 Mart 20113. Urla Mart Dokuzu Ot Festivali 24 - 25 Mart 20124. Urla Mart Dokuzu Ot Festivali 30 - 31 Mart 2013

Urla Mart Dokuzu Ot Festivali

25

26 FESTİVALDEYİZKÜLTÜR-SANAT DERGİSİ

PASiFiK FESTiVALi – YENi ZELANDA Yeni Zelanda’nın Aucland kentinde her yıl Mart ayında düzenlenen festival, Pasifik adalarında yaşayan insanlara adanmış en büyük etkinlik. Pasifik Festivali bu yıl 7-12 Mart tarihleri arasında düzenleniyor. 1993 yılından beri gerçekleştirilen, her yıl 200 bini aşkın turistin ziyaret ettiği festival Pasifik halklarının kültürünü yaşatmayı ve dünyaya tanıtmayı amaçlıyor. Tangata Whenua, Cook Adaları, Fiji, Kiribati, Niue, Samoa, Tahiti, Tokelau, Tonga, Tuvalu adalarının katılımıyla gerçekleştirilen festival kapsamında yerel müzik ve dans gösterileri, geleneksel törenler, yemek yarışmaları düzenleniyor

Las Fallas Festivali (2013 Mart) İspanya Valencia

Marangozların azizi San Jose (Hz. Yusuf) anısına kutlanan festivalin hikâyesi şöyle: Çocuklara oyuncak yapan San Jose'nin atölyesi günlerden bir gün bütün oyuncakları ve yaptığı her şeyle birlikte bir yangında kül olup gidiyor. Bu olaydan sonra Valencialılar San Jose'yi her sene mart ayında kocaman kuklalar yapıp 19 Mart'ta da hepsini yakarak anıyorlar.Yakmak için yaptıkları bu üç boyutlu devasa (bazıları 30 metreyi buluyor) heykellere 'falla' deniyor. Ya da İspanyolcada "Oyuncak Bebek". Devasa heykeller festivalin son günü (Crema) yakıldığı için tüm İspanya'dan yaklaşık 300.000 itfaiyeci festivalde görevlendiriliyor.İspanyollar gündüzleri mascleta (bir çeşit çatapat), gece 12'den sonra ise muhteşem havai fişek gösterileriyle, müzik ve danslarla festivalin tadını çıkarıyorlar. Bir hafta boyunca, şehir sanki savaştaymış gibi havai fişeklerin esiri olur. Her gün üç çeşit havai fişek etkinliği vardır: la despertà, la mascletà ve el castillo. Festival, her saat parti, sangria, kuklalar anlayışını birleştiriyor ve tüm dünyadan yaklaşık 2 milyon insanı kendine çekiyor.Festival hakkında daha detaylı bilgi için www.fallasfromvalencia.com internet sitesini inceleyebilirsiniz.

Santa Cruz Karnavalı (2013 Mart) İspanya Tenerife

Afrika kıyılarına yaklaşık 200 mil uzaklıktaki Tenerife adasında düzenlenen Avrupa'nın en büyük sokak karnavalı (Carnaval de Santa Cruz de Tenerife) her yıl binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Karnaval geleneğinin Kanarya Adaları'na, 15. yüzyılda buraya gelen Avrupalılar ile ulaştığı tahmin ediliyor.Karnaval, yaklaşık dört saatlik görkemli bir geçit töreniyle başlıyor ve sabahın ilk ışıklarına dek süren eğlenceler ile doruk noktasına ulaşıyor. Son akşam adalıların "Sardalyanın Gömülmesi" (Entierro de la Sardina) kutlaması yapılıyor. Dev sardalya heykelinin havai fişek gösterileri altında cenaze töreni gerçekleştiriliyor. Karnavalda özellikle genç kızlar ilginç kostümleriyle göz kamaştırıyor. Santa Cruz'da en önemli geleneklerden biri de karnavalda kraliçe seçmek. En güzel kostümü giyen ve çekici kız, jüri üyeleri tarafından kraliçe seçiliyor. Festivalin açılışında ve kapanışındaki yürüyüşlerde ada sakinleri ve turistler rengarenk ve birbirinden değişik rengarenk kostümlerle geçiş yapıyor.Karnaval hakkında daha detaylı bilgi için www.carnavaltenerife.es internet sitesini inceleyebilirsiniz.

Su Çekme Festivali (O-Mizutori) (2013 Mart) Japonya Nara Nara'daki Todaiji Tapınağında düzenlenen ve "Su Çekme Festivali" olarak da adlandırılan etkinlik (O-Mizutori), 1200 yıllık kutlamaların günümüzde de sürdürülmesinin bir göstergesi. Festival boyunca hem baharın gelişi kutlanıyor, hem de yeni yılda mutlulukla ve barış içinde yaşayabilmek için dualar ediliyor.Çam ağacından yapılmış meşalelerin titreyen ateşinde gerçekleştirilen ve tapınağın balkonunda bulunan 11 rahibin katılımıyla gerçekleştirilen dini ayin 12'sinin gecesinde zirveye ulaşıyor. Ayinde balkonun altında yer alan insanların üzerine meşalelerden alevler de düşüyor. Final ise, yukarıdan aşağıya düşen sular...

Yeni Zelanda’nın Aucland kentinde her yıl Mart ayında düzenlenen festival, Pasifik adalarında yaşayan insanlara adanmış en büyük etkinlik. Pasifik Festivali bu yıl 7-12 Mart tarihleri arasında düzenleniyor. 1993 yılından beri gerçekleştirilen, her yıl 200 bini aşkın turistin ziyaret ettiği festival Pasifik halklarının kültürünü yaşatmayı ve dünyaya tanıtmayı amaçlıyor. Tangata Whenua, Cook Adaları, Fiji, Kiribati, Niue, Samoa, Tahiti, Tokelau, Tonga, Tuvalu adalarının katılımıyla gerçekleştirilen festival kapsamında yerel müzik ve dans gösterileri, geleneksel törenler, yemek yarışmaları düzenleniyor

Pasifik Festivali – Yeni Zelanda

26

Burcu Güneş İstanbul Konseri

Sanatçı :Burcu GüneşTarih 17 Mart 2013/19:00Yer :Bostancı Gösteri Merkezi/Bostancı/İstanbulBilet : ÇOK YAKINDA SATIŞTAHakkında :Burcu Güneş, 7 Nisan 2013 Pazar günü ilk kez yeni albümünün ilk konseriyle Bostancı Gösteri Merkezi’nde.Her Yeri Gül Kokusu Saracak.Yorumculuğu, çok yönlü sesi ve düzgün çizgisiyle yıllardır kendine geniş ve sadık bir hayran kitlesi uyaratan Türk pop müziğinin başarılı ismi Burcu Güneş, yeni albümü “Gül Kokusu” ile müzikseverler ile buluştu.“Gül Kokusu”nun sözü Deniz Erten ve Reşit Gözdamla’ya düzenlemesi ise Taşkın Sabah’a ait.“Gül Kokusu” albümünde toplam 12 şarkı yer alıyor. GNL tarafından “Gül Kokusu” için Burcu Güneş, 1.5 senedir stüdyo çalışmalarındaydı. Albümün çıkış şarkısı olan “Gül Kokusu”nun aynı adı taşıyan şarkısı ve video klibi de müzik kanallarında ve radyolarda yayınlanmaya başladı.

Oğuzhan Uğur İstanbul Konseri

Sanatçı :Oğuzhan UğurTarih :06 Mart 2013/21:00Yer :Jolly Joker/Beyoğlu/İstanbulBilet :56.50TL(VIP)Bilet :28.50TL(Normal)“Terbiyesizim” şarkısını Sevgi Berna Biber’le, “Panpa” şarkısını ise Bora Öztoprak’la birlikte yorumlayan Oğuzhan Uğur, bu iki şarkının video klibi ile kısa sürede sosyal medyada fenomen haline geldi. 11 şarkıdan oluşan ilk albümü “Çok Şükür”ü Eylül ayında müzikseverlerin beğenisine sundu. Gündelik hayatın sıkıntılı durumlarını şarkı sözlerinde eğlenceli bir anlatımla dile getiren sanatçı, bazı şarkıların müziklerin de ise Raffaele Piccolomini, Saki Çimen, Gökhan Mandır ile ortak çalışmalara imza attı. Albümün çıkış şarkısı “Soğan Ekmek” in video klibi ise yine eğlenceli bir anlatımla Can Sarcan yönetmenliğinde çekildi. Oğuzhan Uğur, şaşırtıcı ve eğlenceli sahne şovları ile 7 Kasım Çarşamba günü Jolly Joker İstanbul’da müzikseverlerle buluşacak.

Özgün İstanbul Konseri

Sanatçı :Özgün UğurluTarih :16 Mart 2013/22:30Yer :KadıköySahne/Kadıköy/İstanbulBilet :28.00TLKapı açılış: 21:00Konser: 22:30Özgün, 2001 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı Viyola Bölümü’nden mezun oldu. Sözleşmeli müzisyen olarak Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda çalıştı.Özgün’ün “Elveda” adlı ilk albümü Kasım 2005 de yayınlandı. “Elveda” şarkısı ile büyük çıkış yapan Özgün bu albümden ayrıca “Şeytan”, “Yanarım”, “Kandırman Lazım”, “Günahkar” ve “Aşk Çiçeği” şarkılarını kliplendirdi. Özgün’ün “Nöbetçi Aşık” adlı ikinci albümü, Temmuz 2007 de yayınlandı. Özgün’ün ikinci albümünde “Kıvırır”, “Acıyı Çeken Anlar”, “Yalnızlık” ve “Kıpır Kıpır” şarkılarına klip çekti. Üçüncü albümü “Biz Ayrıldık” Nisan 2009 yılında çıktı. Biz Ayrıldık’ın yanı sıra “Zilli”, “Mühür” ve “Direniyorum Yokluğuna” şarkılarını da kliplendiren Özgün Haziran 2010da ilk single çalışması olan “Yeni”yi çıkardı ve “İstiklal” şarkısı kliplenerek kısa sürede yazın en çok dinlenen şarkıları arasında yer buldu. 2011 de internet üzerinden “Sen ve Ben” ve “Sadece Arkadaşız” şarkılarını yayınladı… 27

VİZYONDAKİ FİLMLER

1874 yılında genç ve güzel Anna Karenin yaptığı evlilikle St. Petersburg'un yüksek sosyetesi içerisinde çok iyi bir konuma sahiptir. Kocası Karenin Rus siyasetinin de önemli isimlerindendir. Bir gün erkek kardeşi Oblonsky’den eşi Dolly ile arasını düzeltmesini isteyen ve onu Moskova’ya çağran bir mektup alır. Bu yolculuk esnasında tanıştığı Kontes Vronsky'nin garda kendilerini karşılayan oğlu, genç subay Vronsky ile aralarında bir kıvılcım çakar. Moskova'da karışık aşk üçgenleri arasında düzenlenen büyük bir dans balosunda herkesin bakışları Vronsky ve Anna'nın üzerinde toplanır. Anna, karşı koyamadığı bir aşka doğru sürüklenirken, Vronsky'den kaçıp St. Petersburg’a ve aile yaşantısına dönmesi, ne hakkında çıkan dedikoduları engelleyebilir ne de yüreğinde duyduğu aşkı. Bu arada eşi Karenin, Anna'yı uyarır; halkın gözünde bir skandala yol açmıştır. Ama aşkın seçen kadına karşı Rus halkının iki yüzlülüğü de bu şekilde ortaya çıkacaktır...Yönetmenliğini Joe Wright'ın üstlendiği filmi Tolstoy'un ölümsüz romanından bu kez uyarlayan isimse Oscar ödüllü Tom Stoppard. Yönetmen Wright Kefaret ve Aşk ve Gurur'dan sonra bu filmde de yeniden Keira Knightley'i başrole taşıyor. Güzel yıldıza filmde Jude Law ve Aaron Johnson eşlik ediyor.

ANNA KARENINANew York Belediye Başkan’ı Nicholas Hostetler (Russell Crowe), eskiden polis olan işten çıkarılınca özel dedektif olarak çalışmaya başlayan Billy Taggart’ı (Mark Walhberg)sadakatsiz eşi Cathleen’i (Catherine Zeta-Jones) takip etmesi için tutar. Fakat Billy bunun yozlaşmayı, seksi ve cinayeti kapsayan bir komplo olduğunu çok geçmeden anlayacaktır. Araştırmalarını derinleştirirken hayatını tehlikeye sokan olaylarla karşılaşacak, işi ve ailesi için kötü sonuçlar doğurabilecek imkânsız tercihler yapmak zorunda kalacak.

BİTİK ŞEHİR / BROKEN CITY

BUZ DEVRİ 4: KITALAR AYRILIYOR ICE

AGE: CONTINENTAL DRIFT

Önceki filmleri Türkiye'de gişe rekorları kıran Buz Devri serisinin 4. filmi “Buz Devri 4: Kıtalar Ayrılıyor”, 29 Haziran'da, Amerika’dan da önce 3D ve Türkçe dublaj seçeneğiyle vizyona giriyor. Manny, Diego ve Sid kıtaların ayrılmasıyla birbirinden ilginç ve komik maceraların ortasında kalıyorlar. Bir buzdağını kendilerine gemi yapan ekip, deniz yaratıkları, korsanlar ve farklı bir dolu türle karşılaşırken yepyeni bir dünya keşfediyorlar. Tabii bu arada Scrat de meşe palamudunun ardında koşturmaya devam ediyor.

CELAL İLE CEREN

Türk komedi sinemasının gişe rekortmeni ismi Şahan Gökbakar, senaryosunu kendisinin kaleme aldığı “Celal ile Ceren” adlı yeni yapımıyla sinemaseverlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. 18 Ocak 2013 tarihinde vizyona girecek olan filmde Şahan Gökbakar’ın partnerliğini Ezgi Mola üstlendi. “Celal ile Ceren”in yönetmen koltuğundaysa Togan Gökbakar oturuyor. Kadın-erkek ilişkilerine farklı bir açıdan bakan Şahan Gökbakar, uzun yıllar birlikte olan sevgililerin birbirlerini kaybettikten sonra yaşadığı deneyimi, yine komedi dozu yüksek özgün mizah üslubuyla beyaz perdeye taşıyor.Yapımcılığını Şahan Gökbakar’ın yeni kurduğu Çamaşırhane’nin üstlendiği “Herkesin bir Ceren’i vardır” sloganıyla izleyici karşısına çıkmaya hazırlanan “Celal ile Ceren”de, “Ceren” karakterini oyuncu Ezgi Mola canlandırıyor. Sette uyumlu bir çalışma arkadaşlığı yakalayan Şahan Gökbakar ve Ezgi Mola “Seyirci filmde gerçek bir çift izliyormuş hissine kapılacak” diyor. Filmin konusu: Babasının dükkanında çalışan esnaf Celal’le, büyük bir yapı markette departman sorumlusu olarak çalışan Ceren yaklaşık altı yıldır birliktelerdir. Evlenmeye karar veren çiftin yakın arkadaşlarının sebep olduğu çeşitli olaylardan dolayı Ceren ile Celal’in evlilik plânları da suya düşer.

ZARAFA

10 yaşında bir çocuk olan Maki'nin en yakın arkadaşı ve annesini kaybetmiş bir zürafadır. Çöl prensi Hasan, Paşa tarafından Zürafayı Fransa'ya götürmekle görevlendirilmiştir. Fakat bu görevin yerine getirilmemesi için her şeyi yapmaya kararlı olan Maki, canı pahasına onları takip

edip Zürafa'yı doğduğu topraklara geri götürmek için uğraşır. Onları Sudan'dan Paris'e götürecek olan bu uzun yolculuk İskenderiye, Marsilya ve Alp'lerden geçerek onları bambaşka maceralara sürükler.Yönetmenliğini teknik animasyon konusunda deneyimli olan Jean-Christophe Lie, romantik "kendini iyi hisset" filmlerinden tanıdığımız Rémi Bezançon'un üstlendiği Fransız yapımı film Almanya, Belçika gibi ülkelerde festivallerde de gösterilmişti.

28

VİZYONDAKİ FİLMLER

EFSANE BEŞLİ / RISE OF THE GUARDIANS

Pitch (Öcü) adıyla tanınan kötü bir ruh dünyaya hakim olmak için harekete geçince, Noel Baba, Diş Perisi, Uyku Perisi, Paskalya Tavşanı ve Jack Froust gibi ölümsüz bekçiler de ona karşı güçlerini birleştirme kararı alırlar. Şimdi dünyadaki tüm çocukların umutları, inançları ve hayalleri onlara bağlıdır. Yazar William Joyce'un ünlü çocuk

kitapları serisinden uyarlanan filmin yönetmenliğini Peter Ramsey üstlenirken filmin orijinal seslendirme kadrosunda Chris Pine, Hugh Jackman, Alec Baldwin, Jude Law ve Isla Fisher isimleri göze çarpıyor.

G.D.O. KARA KEDİ

Gürkan Güler, Balat’ın yerlisidir. Anne ve babası rahmetli olmuş olan Gürkan’ın, kardeşleri Duran ve Orhan’dan başka kimsesi yoktur. Üç kardeş babalarından kalan Balat’taki evlerinde bekar hayatı yaşamaktadırlar. Gürkan, erken yaşta kardeşlerinin sorumluluğunu üstlendiği için evlenememiştir. Gürkan ve Duran baba yadigarı ticari taksi ile dönüşümlü olarak taksicilik yapmakta, en küçük kardeşleri Orhan ise tezgahta pilav satarak eve katkı sağlamaktadır. Üç kardeş, zor yaşam şartlarında ayakta kalmak için mücadele etmektedir. Duran, Elmas adında güzel bir kıza delicesine aşık olmuştur ve bu aşkı karşılıklıdır. Elmas’ın ailesi ise kızı zengin biri ile baş göz etme derdindedir. Duran, abisi Gürkan’a durumu anlatıp, Elmas ile evlenmek istediğini söyler. Gürkan, maddi durumlardan mütevellit Duran’ın isteğini reddeder. Duran, mahalleden arkadaşı olan korsan taksici Hamdi’yi de yanına alarak, sevdiği kızı düğün günü kaçırır. Orhan, her zamanki gibi tezgahını açmış, pilavını satmaktadır. Müşterilerine siparişi götürdüğü sırada mafyanın kuryeliğini yapan Cengiz ile çarpışır.

Eski bir öğretmen olan Pat Salitano (Bradley Cooper), yaşamında değer verdiği her şeyi yitirmiş bir adamdır. 8 ay yattığı rehabilitasyon merkezinden çıkmasının ardından her şeye sıfırdan başlama kararı alır ve ailesinin yanına döner. Tek hedefi kaybettiklerini geri almaktır. Öncellikle eski karısı

ile tekrar bir araya gelmeye çalışır ve kariyerini bıraktığı yerden toparlamak ister. Fakat durum Pat için hayli zor gözükmektedir. Tam da bu dönemde tanıştığı Tiffany isimli gizemli komşu kadın, Pat'in hayatını bambaşka bir yöne çevirecektir. Zira Tiffany de ciddi zorluklar yaşamaktadır ve empati kurabildiklerini düşünerek, bir iyilik karşılığı Pat'e yardım teklif eder. İkisinin de önünde bir umut ışığı belirtmiştir...Uyarlama senaryosunu ve yönetmenliğini David O. Russell'ın üstlendiği film dram ve komedinin iç içe geçtiği bir yapım. Dünya prömiyerini 2012 Toronto Film Festivali'nde yapan film, gösterildiği her festivalde seyirci ve eleştirmenlerden alkış alan bir yapım.

UMUT IŞIĞIM / SILVER LININGS PLAYBOOK

F TİPİ FİLM

Duruşu ve dinamikleriyle sadece müzik tarihi değil, siyasi tarihimizde de kendine önemli bir yer edinen Grup Yorum tarafından geliştirilen bu proje, binlerce kişinin kurban olduğu bir drama odaklanıyor. F tipi hapishanelerin kapalı kapılarının

ardında yaşananları beyazperdeye aktaran film, 10 farklı yönetmenin çektiği 10 kısa filmin uzun metraj şeklinde yeniden kurgulanmasıyla ortaya çıktı. Ezel Akay, Barış Pirhasan, Sırrı Süreyya Önder, Reis Çelik, Hüseyin Karabey, İlksen Başarır, Aydın Bulut, Vedat Özdemir, Mehmet İlker Altınay ve Grup Yorum'un yer aldığı projede her yönetmen kendi senaryosunu yazıp 10 dakikalık bir kısa filme imza attı.

VİZYON

DALİ FİLM

LER

CM101MMXI FUNDAMENTALS

DÜŞLER DİYARI / BEASTS OF THE SOUTHERN WILDENTRİKA / ARBITRAGEHOBBIT: BEKLENMEDİK YOLCULUK / THE HOBBIT: AN UNEXPECTED JOURNEY

HTR2B: DÖNÜŞÜM

JACK REACHERKAHRAMAN MAYMUN / MARCO MACACOMAMAKANUNSUZLAR / LAWLESSNOPARKERPİ'NİN YAŞAMI / LIFE OF PI

29

MA

RT

AY

I ETKİNLİKLER

DÜNYADA ÖNEMLİ GÜNLER

BASINDA ÖNEMLİ GÜNLER

KUTLAMA HAFTALARI VE ÖZEL GÜNLER

ÜLKEMİZDE KUTLANACAK FESTİVAL, FUAR VE ANMA GÜNLERİ

BulgaristanMilli Gün 3 Martİrlanda Milli Gün 17 MartTunus Bağımsızlık Günü 20 MartPakistan Milli Gün 23 MartYunanistan Milli Gün 25 MartBangladeş Milli Gün 26 Mart

SHOW TV 1 Mart 1992Dünya Gazetesi 2 Mart 1981Bağımsız Basın Ajansı (BBA) 3 Mart 1982Niğde Gazeteciler Cemiyeti 7 Mart 1989Türkiye Gazeteciler Federasyonu 10 Mart 1998Star Gazetesi 11 Mart 1999Anses-Net Haber Ajansı 19 Mart 1998Ankara, İstanbul ve Anadolu Gazete Sahipleri Sendikası 21 Mart 1971Ekonomik Çözüm 21 Mart 1994

Muhasebeciler Günü 1 MARTYeşilay Haftası 1-7 MARTDünya Kadınlar Günü 8 MARTTıp Bayramı 14 MARTDünya Tüketiciler Günü 15 MARTŞehitler Günü 18 MARTYaşlılar Haftası 18-24 MARTNevruz Bayramı 21 MARTDünya Ormancılık Günü (*) 21 MARTDünya Şiir Günü 21 MARTDünya Su Günü 22 MARTDünya Meteoroloji Günü 23 MARTDünya Tüberküloz Günü 24 MARTDünya Tiyatrolar Günü 27 MARTDünya Demiryolu Çalışanları Günü 27 MARTKütüphane Haftası MART'ın Son HaftasıVergi Haftası MART'ın Son Haftası

Hatay Devlet Başkanı Tayfur Sökmen’inÖlüm YıldönümüHatay 3 MARTAtatürk'ün Gelişini Anma Günü Antalya 6 MARTAtatürk'ün Aspendos’a Gelişi Antalya / Serik 9 MARTAtatürk'ün Gelişini Anma Günü Adana 15 MARTAkköy Yağlı Pehlivan Güreşleri Denizli 15-25 MARTAtatürk'ün Gelişini Anma Günü İçel / Tarsus 16 MARTAtatürk'ün Gelişini Anma Günü İçel 17 MARTÇanakkale Zaferi'ni Anma Günü Çanakkale 18 MARTZiya Gökalp’in Doğumunu Anma G. Diyarbakır 23 MARTAtatürk'ün Gelişini Anma Günü Kütahya 24 MART30

SHOW TV 1 Mart 1992Dünya Gazetesi 2 Mart 1981Bağımsız Basın Ajansı (BBA) 3 Mart 1982Niğde Gazeteciler Cemiyeti 7 Mart 1989Türkiye Gazeteciler Federasyonu 10 Mart 1998Star Gazetesi 11 Mart 1999Anses-Net Haber Ajansı 19 Mart 1998Ankara, İstanbul ve Anadolu Gazete Sahipleri Sendikası 21 Mart 1971Ekonomik Çözüm 21 Mart 1994

iş'te1birlikteliğimizin .yılı8

TOPLANTI HİZMETLERİ · TEŞVİK ORGANİZASYONLARI · KONGRE ORGANİZASYONLARI

FUAR HİZMETLERİ · GÖRÜNTÜ SİSTEMLERİ · SES-IŞIK SİSTEMLERİ · PYROTEKNİK HİZMETLER

DOĞA AKTİVİTELERİ · İÇ-DIŞ MEKAN AKTİVİTELERİ · GALA GECELERİ · REKLAM HİZMETLERİ

FESTİVAL ORGANİZASYONLARI · LANSMAN · ÇADIR & PROTOKOL

MEGALIGHT & BILLBOARD · PROMOSYON · TÖREN ORGANİZASYONLARI