HAVA-İŞ yönetimi, düşük ücret alanavukatları çıkarıp yerine aldıklarına

yüksek ücretler yatırdı. AralarındaFETÖ’nün “Yargıtay imamı”Mehmet Rasim Kuseyri’nin deolduğu üç avukata 1.5 milyonlira ödendi. �� TARIK�TEKGÖZLİ’nin�haberi�6’da

KARACİĞER yetmezliği�tedavisi�göreneski�milli�halterci�Naim�Süleymanoğluiçin�çok�sayıda�kişi�organ�nakli�baş-vurusunda�bulundu.��

SÜPER Lig’in�son�2�haftasındaAlanyaspor�ve�Beşiktaş’ı�mağlupeden�Fenerbahçe,�Akhisar’a�ye-nilmekten�kurtulamadı.�Sarı-la-civertliler,�9�kişi�kaldığı�maçta,Manisa�ekibine�1-0�mağlup�oldu.

GÜLEN’in 6 Aralık 2013’te yaptığı“Kara Propaganda ve Nefis Mu-hasebesi” konulu söyleşide “Se-nelerce evvel bana bir telefongeldi. Dediler ki bir büyükzat nefsine uyarak bi yerde

bi tane aşüfteyle buluş-maya gidiyor. Onu ta-nıyan arkadaşa telefonettim, kalk dedim evinekoş git. Oraya gitmesin”ifadelerini kullanmıştı.

SAVCILIK, Gülen’in kullandığıdile hakim olan Hasan Polat’ınifadesine başvurdu. Polat, “40yıldır Gülen ile tanışan emekli vaizBekir Yılmaz, bana Kemalettin Öz-

demir’in kasetlerinin Gülen’egetirildiğini aktardı.Bunlar Gülen’inemniyetteki yapı-lanması tarafın-dan kayda alındı”dedi. 11’de

KURULUŞ: 1921 30 EYLÜL 2017, CUMARTESİ

www.aydinlik.com.tr

1.5 TL

VATANEMEKNAMUS

VATANEMEKNAMUS

ISSN

214

6-23

56

Kendi adamlarını kasetlemiş!

6�DEVLET savaş�adına�her�şeyi�yapıyor.Henüz,�“Asıl”larla�değil�“Vekil”lerle�vu-ruşuyorlar.�Fiilen� iki� cephe�oluştu.�BatıAsya�cephesi:�Türkiye,�İran,�Irak�ve�Suriye.Müttefikleri:�Rusya.�Atlantik�cep-hesi:� ABD,� İsrail,� Barzani,PKK/PYD,�tekfirci�yobazlık...�Müt-tefikleri:� İngiltere,� Suudi� Ara-bistan�ve�Emirlikler...

Savaşta yeni dönem:‘Vekil’lerden ‘asıl’lara

RAFET�BALLI’nın�yazısı�3’te

SAHAFLARIN kitap hakkında bilgi sahibi olmasıve okuyucuya kolayca önerebilmesi gerektiğini ifadeeden Dikili, son dönemde sahafların kalitesinin düştü-

ğünü belirtti. “Günümüzde ikinci el kitap satışı herkestarafından yapılabilir bir iş haline geldi” diyen Dikili, gençlerin

sahaflara artan ilgisini de “yeni bir kan geldi”diye nitelendirdi.

MEHMET FARAÇ

Saddam’ın son gazabı!9

sayf

a

SONER POLAT

Bazen seyretmekölümdür!11

sayf

a

UĞUR CİVELEK

Öncelikler ve tercihlerdeğişiyor mu?5

sayf

a

YILDIRIM KOÇ

‘Adamını bulmak’6

sayf

a

ŞAHİN MENGÜ

Vah canım ülkem vah!7

sayf

a

SABAHATTİN ÖNKİBAR

Cemaatlerkonfederasyonu!10

sayf

a

YAVUZ ALOGAN

Kültürel durumlar10

sayf

a

Arşiv Sahaf’ın sahibi, 32 yıllık sahaf Naim Dikili, sonyıllarda yeni kuşak gençlerin eski kitaplara ve eskibasım eserlere ilgisinin olduğunu söyledi

Gençlerin sahafa ilgisi arttıGençlerin sahafa ilgisi arttıGençlerin sahafa ilgisi arttıGençlerin sahafa ilgisi arttıGençlerin sahafa ilgisi arttıGençlerin sahafa ilgisi arttı

COZÜM 3 ADIMDACOZÜM 3 ADIMDACOZÜM 3 ADIMDACOZÜM 3 ADIMDACOZÜM 3 ADIMDACOZÜM 3 ADIMDA

TÜRKİYE’nin bugüne kadar bazı hatalar yaptığını ifade edenduayen diplomat ve eski Dışişleri Müsteşarı Öymen, bundansonra yapılacaklar için kritik uyarılarda bulundu. “Barzaniyönetimi Kerkük’e fiilen el koydu, sesimizi çıkarmadık. Artıkyeni hatalara tahammülümüz yok” diyen Öymen, bu sorununçözülmesi için irade konularak cesaretle işin üstüne gidilmesigerektiğini belirtti.

YENİ HATAYA TAHAMMÜL YOK1926 Anlaşması’nın Türkiye-Irak sınırının değiştirilemeyeceğiniöngören 5. maddesini hatırlatan Onur Öymen, Türkiye’ninyapılan gayrımeşru referandumun hukuki olarak geçerli ol-madığını tescil ettirmesi gerektiğini söyledi. Terörün Türkiyeiçin hayati bir sorun olduğunu vurgulayan Öymen, “Yapılacakşey Irak’ta teröre karşı kara harekatıdır. Tezkere çıkarılmış,yetki alınmıştır. Gerçekleştirmek şarttır” dedi. 8’de

YETKİ VERİLDİ, HAYATA GEÇİRİLMELİ

Öymen:

Ortaya ç�kan

durumu

çözmek için

Irak Merkezi

Hükümeti ve�ran’la

i�birli�i daha

da geli�tiril-

melidir.

�� ZEYNEP�GİZEM�ÇAĞLAR’ın haberi�4’te

Atam sen ıslanma

Atam sen ıslanma

Atam sen ıslanma

Atam sen ıslanma

Atam sen ıslanma

Atam sen ıslanmaEDİRNE’nin TayakadınKöyü’nde bulunan ŞehitCem Havale İlkokulu öğ-rencileri yağmur sırasındaçıktıkları teneffüste okulbahçesindeki Atatürkbüstünün ıslandığını gö-rünce, şemsiye tutarakyağmurdan korumaya ça-lıştı. Bir velinin görüntü-lediği öğrencilerden DilayBüyükpiliç, “Hep beraberAtatürk ıslanmasın diyeşemsiye tuttuk. Biraz bizıslandık ama olsun, Ata-türk ıslanmadı” dedi. 3’te

Bilimsel eğitim içinharekete geçiyoruzVATAN Partisi Genel Başkan Yar-dımcısı Prof. Dr. Tülin Oygür, millive bilimsel eğitim için sokağa ine-ceklerini ilan ederek, “Velilerimizle,öğrencilerimizle görüşerek gerçeklerianlatmak için yerel örgütlerimizdeçalışma başlatıyoruz” dedi. 4’te

RUSYA’dan yapılan açıklamada, Türki-ye’nin S-400 füze savunma sistemi içinkapora verdiği belirtildi. Aydınlık, S-400’lerinözelliklerini Savunma Sanayii AraştırmacısıTuran Oğuz’a sordu. Türkiye’nin ilk defa,modern bir uzun menzilli ve yüksek irtifasavunma kabiliyeti kazanacağını vurgulayanOğuz, S-400’lerin 2020 başında Tür-kiye’de olacağını söyledi.

Prof. Dr.Tülin

Oygür

İran’dan Barzani’yepetrol yasağıİran’dan Barzani’yepetrol yasağıİran’dan Barzani’yepetrol yasağıİran’dan Barzani’yepetrol yasağıİran’dan Barzani’yepetrol yasağıİran’dan Barzani’yepetrol yasağıİran,�Kuzey�Irak�Bölgesel�Yönetimi’ndençift�yönlü�petrol�ürünü�nakliyatı�yapanşirketlere�geçici�yasak�getirdi.�9’da

Savunma kabiliyetiKAZANACAĞIZ

Suriye’nin toprak bütünlüğünüsağlama mücadelesi, Suriye devletininkatılımı olmadan kesin başarıya ula-şamaz. Daha açık bir ifadeyle: Suri-ye’nin vatan bütünlüğü için BeşarEsatsız bir çözüm bulunmuyor. Do-layısıyla Türkiye’nin vatan bütünlüğümücadelesinin önemli müttefiki BeşarEsat’tır. Suriye Devlet Başka-nını hedef alan bütün tertipler,aynı zamanda Türkiye’ningüvenliğine yöneliktir.

oğu PERİNÇEK

Erdoğan-PutingörüşmesindeSuriye başarısı

D

� 8’de

‘İkinci İsrailiz’

diye bağırdı!

ERBİL’de�sözde�bağımsızlıkreferandumunu�takip�eden�Haaretzmuhabiri�David�Patrikarakos,�seçim

günü�Barzani’nin�seçim�kurulubaşkanlığını�yürüten�bir�yetkilininellerini�kendisine�doğru�kaldırıp

alkışlayarak,�“Bizler�İkinci�İsrailiz”�diyebağırdığını�aktardı.�9’da�

HÜSEYİN�HAYDAR’in�yazısı�13’te

Ey şair, Vatan Savaşında nerdesin?

TİYATRONUN usta kalemiTuncer Cücenoğlu, 7-14Eylül’de Rusya Ufa’da 6.Tuganlık Tiyatro Festivali’ne jüri üyesiolarak katıldı. Cücenoğlu, Rusya ve katı-lımcı ülkelerin Türkiye’ye ayrı bir önemverdiklerini belirterek, “Rusya-Türkiyeilişkilerinin gelişmesinden memnuniyetduyuyorlar” dedi. 13’te

Hasan Polat savcılık ifadesinde bazı FETÖ’cülerin kasetlerininFetullah Gülen’e önceden geldiğini ve bu kasetlerin FETÖ’nünemniyet yapılanması tarafından kayda alındığını söyledi

Erdal Öztürk tahliye edildiFETÖ’nün�15�Temmuz�darbe�girişimine�ilişkin,�İstanbul’da�görülen�ana�darbedavasında,� dönemin� 3.� Kolordu� Komutanı� Korgeneral� Erdal� Öztürk’üntahliyesine�karar�verildi.�Davanın�mayıs�ayındaki�duruşmasında�savunmayapan�eski�3.�Kolordu�Komutanı�Öztürk,�isminin�sıkıyönetim�listesine�haberiolmadan�eklenerek�kendisine�kumpas�kurulduğunu�ileri�sürmüştü.�11’de

�� GÖKHUN�GÖÇMEN’in�haberi�14’te

MOTORLU Taşıtlar Vergisi’ne(MTV) 2018 yılından itibaren yüz-de 40 oranında zam yapılacağınınaçıklanması, otomobil sahiplerikadar galericileri de düşündürdü.Manisa’da Galericiler Sitesi esnafı,otomobil satışlarının durma nok-tasına geldiğini belirterek, yüzde40’lık MTV zammı ile birlikte sa-tışların adeta bıçak gibi kesileceğinisavundu. 5’te

HAVA-İŞ’teNELERoluyor?

RUSYA Hava ve Deniz Kuvvetleri30 Eylül 2015 tarihinde Suriye’deterör karşıtı operasyonlara başladı.Suriye Hükümeti’nin daveti üzerinesahaya inen Rusya, askeri ve siyasianlamda tabloyu Avrasya lehinedeğiştirdi. İşte 5 soru 5 cevaptaRusya’nın Suriye’de geçen iki yılı.

AVUKATLARAhavadan para

Naim içinseferberlik

8Sayfa

4Sayfa

‘Satışlar yüzde 40 düşer’Rusya TiyatroFestivali’ndenizlenimler

�� TURAN�SALCI’nın�söyleşisi�7’de

EĞİTİMDE klasik dönem

Siyasi çözümAvrasya’ya kaydı

Sınır�kapılarıortak�alınacak

TÜRKS i l a h l ı

Kuvvetleri,�yayın-ladığı�yazı�ile�askeri�üni-formalar� üzerine� dikilen

eski�Türkçe�armalar�ile�askeriteçhizatlara�takılanbayrakları� yasak-ladı.��Askeri�birlik-lere�gönderilen�ya-

zıda,�komutanların�ge-rekli� önlemleri� alarak,� yönet-melikle�belirtilen�isimlik,�birlikarması,� şerit� rozet,� � broveharicinde�başka�bir�aksesuar

bulundurulmaması�istendi.�10’da

TSK’da üniformagenelgesi

Fenerbahçeağır yaralı

SPOR’da

Onur Öymen, Barzani’nin referandumu sonrası Türkiye’nin atması gereken adımları şöyle sıraladı: İradeli olmalı, 1926 anlaşması Irakile teyit edilip BM’ye bildirilmeli ve teröre karşı kara harekatı yapılmalı

30 EYLÜL 2017, CUMARTESİ

ozgurlukmeydani@aydinlikgazete.comHAZIRLAYAN: ERCAN DOLAPÇI

2

CMYKCMYK

SİNAN BAYKENT

ALMANYA’da 24 Eylül 2017 günü gerçekleşenfederal seçimlerde en önemli çıkışa imza atanoluşum ise AfD (Almanya için Alternatif Partisi)

oldu. Her ne kadar Atlantik basını AfD’yi “neo-nazi”,“faşist” ve “aşırı milliyetçi” şeklinde tanımlasa da, sözkonusu parti, mercek altına alındığında karşımıza çokfarklı bir gerçeklik çıktığını görüyoruz. Yazımızın ikincibölümünde bunları ele alacağız.

KULLANIŞLI MİLLİYETÇİLER

Almanya’daki AfD Atlantik basını tarafından pom-palanan haberlerin aksine ne “neo-nazi”dir ne de “faşist”.AfD üst yönetimi “kullanışlı milliyetçiler”den müteşekkildir.Aslında burada Türkiye’yle de bir “paralellik” kurulabilir.Meral Akşener’den “milliyetçi parti lideri” çıkarmaya(yaratmaya) çalışan küresel aklın, kıta Avrupa’sını pasgeçeceği düşünülemez. AfD’yle ilgili biraz daha ilerigidelim. Bırakın bu partinin “faşist” bir niteliğe haizolmasını aksine tam anlamıyla Siyonizm lehtarıdır. Örneğinbaşkanı Frauke Petry’nin “içimizdeki Yahudi ve İsrailkarşıtı unsurlar ayıklayacağız” demesinin üzerinde birkaçay dahi geçmemiştir. Yine AfD Genel Merkezi’ndeçekildiği tahmin edilen ve partinin logosunun bulunduğubir panonun önünde sempatizanların ellerinde İsrail bay-rağıyla sırıtarak poz verdikleri fotoğraf da çok şeyi anlat-maktadır. AfD konjonktür gereği ihtiyaç duyulan bir“mantar” partidir; köksüzdür, yüzeyseldir. Bundan iki-üçyıl öncesine kadar Nasyonal Demokrat Alman Partisi

(NPD) oy oranlarını artırmaya başlamıştı. Öyle ki, yapılan2014 Avrupa Parlamentosu seçimlerinde başkanları UdoVoigt’u seçtirebilmiş ve Brüksel’e yollamışlardı. “TürkiyeTürklerindir, Almanya Almanların” diyen bir partiyle“kullanışlılık” esasına dayanarak işbirliği yapamazsınız.Zira her ne kadar belli bir ölçüde 11 Eylül paradigmasınıntuzağına düşse de, NPD denilen partinin bir kökü, geçmişive tarihi vardur. Hâlbuki nereden türediği belli olmayanve yelkenlerini esen rüzgârlarla doldurmaktan başkahiçbir gayesi olmayan bir hareketi (AfD) istediğiniz gibimanipüle edebilir ve “kullanabilirsiniz.”

MANTAR PARTİLER

Aynı şekilde NPD’ye “Anti-Siyonizm ilkemizden vaz-geçiyoruz” dedirtemezsiniz ancak AfD’ye -FraukePetry’nin bir açıklamasında ifade ettiği gibi- “biz Müslümanmültecilere Yahudilerin hayat standartları için de karşıyız”dedirtebilirsiniz. Üstdüzey bir Likud milletvekili olanYehuda Glick Almanya seçimlerinin hemen ertesindeyaptığı açıklamada “AfD’nin antisemitleri partiden ihraçetme iradesini alkışlıyorum” demesi de sözlerimizin hak-lılığına cüsseli bir delil teşkil etmektedir. Şeytan ayrıntıdagizlidir derler ya, işte o hesap...

Küresel aklın doğrudan teşvik ettiği ve kurduğu mantarpartilerin dışında bir de var olan köklü milliyetçi partilereyaşanan sızma vakalarındaki artış göze çarpmaktadır.Buradaki “sızma” kavramını Troçkivari bir “antrizm”şeklinde değerlendirmiyoruz. “Sızma” ifadesi hâlihazırdaiçeride olan bazı unsurların 11 Eylül öğretisine uygun birbiçimde “ayartılması” anlamını taşıyor. Fransa’daki Ulusal

Cephe (Front National) örneği bu anlamda çok çarpıcıdır.Baba Le Pen’in parti başkanlığını kızı Marine Le Pen’edevretmesiyle birlikte yönetim kademesinde pek çok“sızma” hadisesi gerçekleşti.

FRANSA ÖRNEĞİ

Ayartılan ve saptırılanların başında ise geçtiğimiz gün-lerde partiden istifa eden Florian Philippot geliyor. UlusalCephe’nin “geçmişin iblislerinden” temizlenmesi/arındı-rılması gerektiği tezini ileri süren Philippot yıllarca MarineLe Pen’in başdanışmanlığını yaptı ve partide “ikinciadam” rolünü üstlendi. Pratiğe koyduğu stratejisiyleMarine Le Pen’i New York seyahatlerine çıkarıp oradaküresel finans-kapitalin temsilcileriyle buluşturan Philippotaynı zamanda İsrail’le anlaşılması gerektiğini salık verdi.Hatta baba Le Pen’in başdanışmanı Elie Hatem, katıldığıbir televizyon programında, partinin gitgide Siyonisttekele girdiğinin altını çizmiş, gelinen noktayı yerdenyere vumuştu. Aynı strateji doğrultusunda Philippot babaLe Pen’in partiden ihracını savundu ve bunda da başarısağladı.

LE PEN GERÇEĞİ

11 Eylül paradigma-sına direnen unsurlarda “radikal” etiket-lemesiyle partidenatıldılar. Her defa-sında daha fazlasınıtalep eden Philip-pot’un biletini geçti-ğimiz günlerde yine onugüçlendiren Marine Le Penkesti. Ulusal Cephe’deki Philippotçizgisine yöneltilen eleştirilerin önemli bir kısmı partiningeleneksel değerlerden koptuğu ve “dışarıya fazlacaaçıldığı” ile alakalıydı. Nitekim Macron-Le Pen düellosununda Ulusal Cephe’nin dinî/manevî değerlerden uzaklaşmasısebebiyle kazanılamadığı parti kulislerinde sıkça dillen-diriliyordu. Philippot’nun gidişiyle Ulusal Cephe’de kartlaryeniden dağıtılacaktır. Partiye enjekte edilmeye çalışılanSiyonizm “iksiri” tutmadı. Marine Le Pen, partiyi bellibir ölçüye kadar fabrika ayarlarına döndürmeye çalışacaktırki, bu uğurda babasının desteğine başvurması da fevkaladeolasıdır.

İSLAM DÜŞMANLIĞI

Batı milliyetçileri hatalarından er ya da geç dönecek-lerdir. Özellikle Avrupa’daki milliyetçi partilerin İslâmve Türkiye düşmanlığı yersizdir, anlamsızdır. Deneme-yanılma yöntemiyle ilerleme kat edecekler ve kimin oyu-

nunda figüranlık yaptıklarını anlayacaklardır. Tıpkı LePen’in Ulusal Cephe’deki Siyonist-emperyalist tehdidisavuşturduğu gibi Avrupa’daki diğer köklü milliyetçipartiler de karşı karşıya olunan tehlikeli olayların seyrinegöre gitgide daha net bir şekilde idrak edeceklerdir.Açıktan kullanışlılık arz eden ve mantar örgütler etrafındayaratılmaya çalışılan suni dalganın bir kıymeti harbiyesiyoktur. Gelip geçici fanteziler peşinden gidenleri tarihzamanı geldiğinde yazacaktır, hem Avrupa’da hem deTürkiye’de. Ne var ki köklerin toprağın derinliklerinenüfuz etmiş milliyetçi-vatansever yapılarla kurulacakmüspet bir diyalog önümüzdeki yıllar için büyük biröneme sahiptir.

Milliyetçiliğin bir geleceği vardır ve bu gelecek çok ay-dınlıktır. Her defasında küllerinden doğan, asla pesetmeyen, yenilenen ve yenileyen bir akımdan bahsediyoruz.Türk milliyetçilerinin bu düzlemle üstlenmeleri gerekenbirtakım sorumluluklar mevcuttur. Avrupa’daki tarihîmilliyetçi parti, oluşum ve teşkilâtlarla kurulacak diyalogve dostluk bağlarının bizim millî menfaatlerimize olağanüstükatkılar sunacaktır.

MİLLİYETÇİLİK AYRIŞMA DEĞİLDİR

Bugünün basit partileri, belki yarınıntek parti iktidarları veya en azından

iktidar ortakları olacaktır. Bu perspektifte1930’lu yıllarda ilk kez teşebbüs edilenve fakat başarısızlığa uğrayan ardındanda unutulan “Milliyetçi Enternasyonal”

(sanılanın aksine bir “oksimoron” ihtivaetmez) platformunun tahkim edilmesi

(edilmeye çalışılması) hayatî derecede be-lirleyici olacaktır. Kasıtlı olarak gösterilmeye

çalışılanın aksine dünya milletleri için milliyetçilikayrışma değil, birlik ve birliktelik faktörüdür. Tek merkezdenkumanda edilen küresel operasyonların karşısına ancakdünya milletlerinin menfaatlerini temsil kabiliyetine malikmillî güçlerin iştirakiyle teşkil edilecek bir birleşik milliyetçiblokla çıkılabilir. Milliyetçiliğin “kullanışlılığa” en açıkideolojik kalıplardan biri olduğu gerçeğini bildiğimiz vehatırladığımızda bu tip uluslar arası bir örgütlenmeninileride türlü kirli oyunları daha en başından nasıl engel-leyebileceği hususunu da olabilecek en berrak şekildeanlayabiliriz.

Bugün dünyada milliyetçilik uyanmak ile uyan-mamak arasında tereddüt yaşıyor. Şuurlu Türk mil-liyetçilerine düşen birinci görev iç cephedeki uykuluve uyuşuk kitleyi rahatsız etmektir. Biz doğrulabilirsek,dünya milliyetçiliğinin geri kalanına da nasıl ayağakalkılması gerektiğine dairbir ipucu verebiliriz.

AfD’den Ulusal

Cephe’ye

Avrupa’nın

milliyetçi galaksisine

yolculuk-2

B�TT�

ercandolapci@aydinlikgazete.com

E r c a n D O L A P Ç I

MEDYANIN HALLERİYumuşatma yazıları

REFERANDUM sonrası gerilen Türkiye-Barzaniilişkilerini bazı yazarlar onarmaya soyundu. Aslındabu onarma ABD adına üstlenilmiş bir görev gibi...Tansiyonu düşürmeye çalışan yazarlar, “Ne işimizvar Irak’ta/Ortadoğu bataklığı’nda” demeye başladı.Habur yakınlarındaki Irak ordusuyla yapılan tatbikatın

tozu dumanı inmeden, “Barzani’yle yaşamanın yol-larını” tarif ediyorlar. Davutoğlu çizgisindeki Karargazetesinden Hakan Albayrak ise ‘Kürdistan’ı ‘İslâmkardeşliği’ adına savunuyor. Yumuşak üslubu kullananyazarlar ise, müdahaleyi değil “Diplomasiyi” öneriyor.İşte o yazılar.

Bir Arap kasabası kaçTürk’ün canına bedeldir

Birinci Dünya Sava��’n�n üzerinden100 y�l geçti...Ne yaz�k ki, Ortado�u’da t�pk� BirinciDünya Sava��’ndaki gibi yapayaln�z�z.O yüzden Say�n Cumhurba�kan�m...Kendiniz için, çocuklar�n�z için, çocuk-lar�m�z için....Lütfen ç�kar�n ülkemizi art�k bu Or-tado�u denilen batakl�ktan...Yüzümüzü yine Bat�’ya döndürün...B�rak�n Ortado�u’nun “yeniLawrence”lar�n�, bu defa Araplar dü-�ünsün, kendileri ne yapacaksa yap-s�nlar... Türk milleti o batakl�kta çokfazla bedel ödedi...Bizim art�k onurlu bir idealimiz var-sa... O da “muas�r medeniyetler sevi-yesine ç�kmak” ve bar�� içinde ya�a-makt�r... Ertu�rul ÖZKÖK-HÜRR�YET

Dil ve üsluba dikkat SAVAŞ naralarının bini bir para. Başta ‘bizim’

yayın organlarımızda. İş icabı Erbil’de ikamet edenbir vatandaşımız, “Buradaki ahalinin yüzde 85-90’ı Türkiye’ye büyük sevgi duyar ve güvenir. Tür-kiye’nin referandumla ilgili sert tavrı karşısında çokşaşkınlar” diyor. Bu şaşkınlığın husumete dönüş-mesine yol açılmamalı.

Öte yandan, IKBY’ye gösterilen bazı tepkilerdekidil ve üslubun ancak Kürtleri ‘ötekileştirme’ ileizah edilebileceği, Irak Kürtlerinin Irak Türkmenlerigibi ‘bizden’ kabul edilmediği, kardeşlikte ayrımcılıkyapıldığı intibaına kapılan Türkiyeli pek çok Kürt’üngönlü kırılıyor. Bunun da önüne geçilmeli.

Kürtler ile devlet ve Türk kardeşleri arasındakibağı gevşetebilecek olan atmosferin bir an evveldağıtılması lazım.

Buradaki tek mesele Kürtlerin gönüllerininkırılması değil. Başka ırklara mensup kimseler, bil-hassa “İslâmcı” kimseler arasındaki rahatsızlığınyeterince yaygın olmaması da bir mesele. Belkidaha büyük mesele. Biz böyle bir camia değildik.Ben de “Nereye düştük böyle?” diyorum vesselam.

Hakan ALBAYRAK-KARAR

Diplomasi seçeneğiIRAK Hükümeti’nin stratejik hedefine var-mak için nereye kadar gideceği önümüzdekigünlerde daha iyi anlaşılacak. Her ne kadaruluslararası toplum referanduma karşı çıktıysada, referandum sonrası sürecin bir çatışmadeğil, bir müzakere ve uzlaşma süreci olmasınıistiyor. Nitekim bu yönde ABD’den Fransa’yave Rusya’ya kadar birçok ülkeden sesler du-yulmaya başladı. Yapılan beyanlar ve çağrılar,Bağdat ile Erbil’in bir diyalog kurmasını vemüzakere yoluyla mutabakata varmasını isti-yor.

Herhalde önümüzdeki günlerde uluslararasıdiplomasi bu amaçla devreye girecektir. Aslındatarafların çatışmak yerine oturup uzlaşmayaçalışması, her bakımdan en tercih edilmesigereken yoldur. Ne var ki Ankara bu meseledede taraf olmuş, diplomasi yoluyla çözümarama çabalarına katılma şansını kaybetmiştir.Sami KOHEN-MİLLİYET

Putin ziyareti S-400 grafiği ve ABD’nin öfkesiTÜRKİYE’nin Suriye’deki yeni müttefikleri değil,

Ankara’nın Rusya’dan S-400 füze sistemlerini satın

alma kararlılığı da Washington’un tepkisini çekmiş.

Ben atlamıştım; Amerikalı bir diplomat gösterdi.

Anadolu Ajansı 20 Eylül’de bir S-400 grafiği ya-

yınlamış. Grafikte, ABD ordusunun, NATO’nun

hatta Türkiye’nin hava gücünü oluşturan unsurların

çoğu “S-400’ün bertaraf edebileceği düşmanlar”

listesinde yer almış.O grafiği NATO koridorlarında gezdirerek Tür-

kiye-Rusya askeri yakınlaşmasına karşı lobi çalış-

masına başlayan ABD, dün Putin’in ziyaretini de

mercek altına almıştı. CNN International’in muhabiri

Matthev Change, Putin’i izlemek için geldiği An-

kara’dan dün yaptığı canlı yayında, büyük ihtimalle

ABD Dışişleri’nin koridorlarında yapılan “Türkiye’nin

Suriye’de Batılı müttefiklerinden uzaklaşıp Rusya’nın

yörüngesine girdiği” yorumunu aktarıyordu.

Geride bıraktığımız yıl, Türkiye’yi ABD’den ve

Batı’dan uzaklaştıracak, yeni müttefikler aramak

zorunda bırakacak çok gelişme yaşandı. Ancak,

Rusya, Irak ve İran gibi yeni müttefiklerin yüzde

100 güvenilir olmadığını da yakın geçmişte yaşa-

dıklarımızdan öğrendik.

Kısa ve orta vadede bütün yumurtaları aynı

sepete koymak yararlı görünse de uzun vadede

ortaya çıkabilecek faturaları düşünmekte fayda

var. Deniz ZEYREK-HÜRRİYET

Bırakalım Bağdat uğraşsınKENDİMİZİ sıkıntıya sokmanın anlamı yok.. Erbil’le

Bağdat kapıştı zaten.. Sakin olalım, bekleyelim, bakalım

sonu nereye varacak.. Ekonomi Bakanı’na katılıyorum..

Ekonomik ambargo uygulayalım, sınırları kapatalım

tehlikeli söylem.. Ambargo uygularsak, sadece Kürt

yönetimi zarar görmeyecek ki.. Biz de zarar göreceğiz..

Faturası bize de çıkacak.. 6-7 milyar dolarlık ticari ilişki-

lerimiz var..Yüzlerce firma, binlerce işçi etkilenir.. Sınırı kapatırsak,

sadece Erbil değil, Bağdat yolu da kapanır.. Bu yıl 5.7

milyar dolarlık ihracat yapmışız.. Türk şirketlerinin Kürt

yönetiminden 1.9 milyar dolar alacağı var..

Bunları da düşünmeliyiz.. ‘TIR’lar çalışmazsa, bunlar

yiyecek bulamayacaklar’ diye en üst düzeyde sesleniyoruz,

işin başka boyutu var.. İnsanı yardım diye bir mesele

var.. Gıda, ilaç yardımı gibi..Yıllarca Gazze için bu tezi savunmadık mı? İsrail’le

bu sebeple kavga etmedik mi? Mavi Marmara ambargo

altındaki Gazze’ye gıda ve ilaç ulaştırmak için gitmiyor

muydu? Mehmet TEZKAN-MİLLİYET-28 Eylül

AfD konjonktür gereği ihtiyaç duyulan bir ‘mantar’ partidir;köksüzdür, yüzeyseldir. Bundan iki-üç yıl öncesine kadar NPD oyoranlarını artırmaya başlamıştı. Öyle ki, yapılan 2014 AP seçimlerindebaşkanları Voigt’u seçtirebilmiş ve Brüksel’e yollamışlardı

AfD ‘mantar’partidir

z

330 EYLÜL 2017, CUMARTESİ

CMYK

ÖNE ÇIKANLARÖNE ÇIKANLARÖNE ÇIKANLAR

EDİRNE merkeze bağlı TayakadınKöyü’nde bulunan Şehit Cem Havaleİlkokulu öğrencileri 7 yaşındaki Damlaİnceoğlu, aynı yaştaki Dilay Büyükpiliçile 8 yaşındaki Öykü Cam, yağmursırasında çıktıkları teneffüste okulbahçesindeki Atatürk büstünün ıs-landığını görünce, şemsiye tutarakyağmurdan korumaya çalıştı. Öğ-rencilerin, büste şemsiye tuttuklarısırada bir veli fotoğraflarını çekereksosyal medya hesabından paylaştı.

‘BİZ ISLANDIK, ATATÜRK ISLANMADI’

Öğrencilerden Dilay Büyükpiliç,Atatürk’ü çok sevdiğini ve yağmurda

ıslanmasına dayanamadığını belirte-rek, “Dışarı çıktığımda Atatürk’ünyağmurdan ıslandığını gördüm. Ar-kadaşım Damla’ya, ‘Atatürk’ü yağ-murdan korumamız lazım’ dedim.O da bana ‘ver şemsiyeni koruyalım’dedi. Boyum büste ulaşmadığındandolayı şemsiyemi Damla’ya verdim.Bu sırada arkadaşım Masal’da yanı-

mıza geldi. Hep beraber Atatürk ıs-lanmasın diye şemsiye tuttuk. Birazbiz ıslandık ama olsun, Atatürk ıs-lanmadı” dedi.

Şemsiyeyi Atatürk’ün büstüne tu-tan Damla İnceoğlu da “Dilay yağmuryağınca ‘Atatürk’ü yağmurdan ko-rumamız lazım’ dedi. Bende ‘verşemsiyeni koruyalım’ dedim. Benimboyum uzun olduğu için şemsiyeyiben tuttum. Atatürk’ü yağmurdankoruduğumuz için çok mutluyum.Yağmur yağdığında yine Atamızışemsiye ile koruyacağız” dedi. ÖyküCam da “Her yağmur yağdığındaçok üzülüyorduk. Yağmurda ıslan-masın diye böyle bir karar aldık” dedi.

Atatürk ıslanmasın diye...

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Savaşta yeni dönem:‘Vekil’lerden ‘asıl’lara

Sözü dolaştırmayalım.Suriye’de, Irak’ta “vekil”ler sa-

vaşıyordu.Şimdi sahaya “asıl”lar girdi.Gündemimiz: Savaş.Vekillerin değil, “asıl”ların sa-

vaşı.���

Tahran’da, Şam’da ve Bey-rut’taki görüşmelerde...

Öncelikli sorularımızdan biribuydu: Savaşı mı gidiyoruz?

Kestirmeden cevaplar yoktu el-bette.

���Ama ortak özetleme önemliydi.Aralık 2011’de ABD Irak’tan

çekilmiş...Irak-Suriye hattında “bölge dışı”

askeri güç kalmamıştı.���

Şimdi durum şöyle:ABD: Eylül 2014’de Irak’a tek-

rar yerleşmeye başladı.Washington “işgalci” olarak ko-

vulmuştu. “Kurtarıcı” olarak döndü.Tabii ki, IŞİD sayesinde.

���Ekim 2014’te de Suriye’ye

girdi.Yine “kurtarıcı” rolde.Yine “IŞİD” bahanesiyle.Suriye’de Amerikan askeri var-

lığı: Tarihte bir ilk.���

Bir yıl kadar sonra...Eylül 2015: Bu kez Moskova’yı

gördük Suriye sahasında.Hem de muharip güç olarak.Rusya, uçaklarıyla savaşa mü-

dahildi artık.Bu da bir ilk tarihte.Moskova, Doğu Akdeniz’de hiç

savaşmamıştı önceden.���

Ardından Türkiye çıktı sahneye. 24 Ağustos 2016: Fırat Kal-

kanı harekatını başlattı.TSK Suriye’ye girdi.Cerablus-Azez hattından El

Bab’a doğru.Bir “ilk” de buydu. Birinci

Dünya Savaşı’ndan beri.���

Ya İran?Aslında: Tahran çoktandır sa-

hadaydı.Hem de hepsinden önce.Hizbullah’la... Generalleriyle,

“danışman”larıyla...Özel birimleriyle: İran, Afganis-

tan, Pakistan’dan sevkettiği.İranlı general Kasım Süleymani:

Sürekli sahada.Bilenler bilir. Kimse onu “ordusuz general”

sanmıyor.���

Tarih: 2017 Eylül sonu.Sahadaki tablo şöyle:Dünyanın iki büyüğü: ABD ve

Rusya.Bölgenin iki büyüğü: Türkiye ve

İran.Ve de iki bölge devleti: Suriye

ve Irak.���

Farkında mısınız?Bölgemizde bir savaş var.Tam 6 devlet: Doğrudan sava-

şın içinde.Hem de: Vekaleten değil, asa-

leten.Ordularıyla... Ağır silahlarıyla...

Generalleriyle.���

6 devlet savaş adına her şeyi ya-pıyor.

Atmadıkları bir tek adım kaldı.Henüz: “Asıl”larla değil...

“Vekil”lerle vuruşuyorlar.���

Fiilen... Ve giderek de resmeniki cephe oluştu.

Batı Asya cephesi: Türkiye,İran, Irak ve Suriye.

Müttefikleri: Rusya.���

Atlantik cephesi: ABD, İsrail,Barzani, PKK/PYD, tekfirci yo-bazlık...

Müttefikleri: İngiltere, SuudiArabistan ve Emirlikler...

���Atlantik ve Asya cephesi...Ordular mevzilenmiş... Tetikte

bekliyorlar.Devletlerin devletlerle vuruşa-

cağı bir döneme girdik.Atlantik’in referandum hamlesi

hesapsız değil.���

Barzani referandumu: Tabloda

özel anlam kazanıyor.Açık olan şu: ABD krizi tırman-

dırıyor.Belli ki hesabı var.

���Bazıları sonuçlara bakıyor.Diyorlar ki: ABD’nin amacı

düzen kurmak değil. Kaos çıkar-mak...

Dolayısıyla ABD amacınaulaştı.

Doğru değil. “Nizam”sız hege-monya olmaz.

Evet: Washington düzen kura-mıyor.

Ama istemediği için değil. Gücüyetmiyor.

���ABD, Batı Asya’da (Ortadoğu)

bir düzen kurmak istedi.Yani kendi hegemonyasını: Bö-

lecek, yönetecekti.Irak ve Suriye krizleri bu amaçla

çıkarıldı.Fakat başaramadı.Çünkü iki bölge büyüğünü aşa-

madı: Türkiye ve İran’ı.���

ABD’nin iki projesi vardı.Türkiye ve İran’la ilgili.Washington’un hesabı açıktı:

Türkiye ve İran’ı “razı” etmek.İki “büyük”e kabul ettirilmezse,

bölgede “düzen” kurulamazdı.Düzen: Yeni Ortadoğu harita-

sıydı...���

İki proje de çöktü.Türkiye’de: “Ilımlı İslam”.AKP, uzun gelgitler yaşadı. Sonunda, “bölünme”yi kabul

etmedi.“Hiza”dan çıkmaya başladı.

2013-2014’ten itibaren.Açılım: Bitirildi.PKK ve FETÖ: Tasfiye sürecine

geçildi.Washington cevabı “darbe”yle

verdi.���

ABD’nin diğer projesine ge-lince.

Türkiye’de dar çevreler dışındapek konuşulmadı.

İran’da: “Reformcular” üzerin-den ülkeyi Atlantik sistemine bağ-lamak istedi.

Nükleer Anlaşma bir yemdi as-lında.

���Nükleer Anlaşma imzalandı.

(Temmuz 2015).Fakat: Washington memnun

olmadı.Şimdi, anlaşmanın gözden ge-

çirilmesi konuşuluyor.Neden? Ayrıntısını yeterince bil-

miyorum henüz.���

İddialar:İran’dan bazı çevreler ABD’ye

sözler verdi.Yeni Ortadoğu haritası için. Me-

sela “Kürt devleti” konusunda.Fakat Rehber Hamaney’i...

Muhafazakar direnci aşamadılar.Sonuçta ABD “derin devleti”

yöntem değiştirdi: “Havuç” yerine“sopa” öne geçti.

���Dün yazdım. ABD, Kürt ayrı-

lıkçıları İran’a sevketmeye başladı.2016 başından itibaren.

Mesut Barzani’yle işbirliği ha-linde.

���Bir özet yapalım:ABD’nin amacı: Yeni bir Batı

Asya (Ortadoğu) haritası yapmak.Irak ve Suriye’de mesafe aldı.Fakat: Karşısına Türkiye ve İran

engeli çıktı.���

Washington’un seçimi:Ya yenilgiyi kabul edip bölge-

den çekilmek.Ya da iki engeli aşmak.

���Barzani referandumunun an-

lamı: ABD, Türkiye ve İran engel-lerini aşmaya karar verdi.

Yani savaşmayı gündemine aldı.���

Konuşulanlar:İran’da: Ani bir darbe vurmak.

Rejim değişikliğinin önünü açmak.Türkiye’de: Bölünmeye savaş-

madan evet diyecekleri getirmek.���

Ankara ve Tahran: Tabloyuböyle okudular.

Bu yüzden yaklaştılar: Irak’ta veSuriye’de.

Devam edeceğim...

Rafet BALLIrafballi@gmail.com

AYDINLIK / İZMİR

İZMİR Tabip Odası Genel Sek-reteri Dr. Ceyhun Balcı, Iğdır’daDr. Serkan Yarımoğlu’nun uğradığıbıçaklı saldırıyı kınadı, Sağlık Ba-kanlığını hekime şiddet olaylarınıdurdurmak için göreve çağırdı.Dr. Balcı, Bozyaka Hastanesiönünde yaptığı basın açıklamasıylahükümete seslendi. Balcı şunlarısöyledi: “Harekete geçmek içindaha kaçımızın yaşamını yitir-mesi gerekiyor? Yasa mı çıkar-tırsınız, önlem mi alırsınız? Yok-sa, hekimlere yönelen şiddetiözendiren dilden mi vazgeçer-siniz? Seçmek elinizdedir. Buhoyrat ve acımasız ortamdaher şeye karşın özveriyle hiz-met veren bizler artık ölmekya da ölümle burun burunagelmek istemiyoruz!”

ŞİDDET YASATASARISI ÇIKSIN

Iğdır’daki saldırıya birtepki de Türk CerrahiDerneği Başkanı Prof. Dr.Çağatay Çifter’den geldi.

Dr. Çifter, yaptığı açıklamada “Sağ-lıkta Şiddet Yasa tasarısı biran önceyasalaştırılmalıdır” dedi ve Dernekolarak konunun takipçisi olacaklarınıduyurdu. Çifter “Sağlık personelle-rine yönelik gün geçtikçe artan şiddetolayları hem sağlık hizmetlerininniteliğini olumsuz etkilerken hemde yaşamları sürekli tehdit altındaolan hekimlerimizin hasta yararınaiyi bir sağlık hizmeti sunmasını daolumsuz yönde etkilemektedir” ifa-delerini kullandı.

R�ZE’de sel felaketinin ard�ndan hasartespit ve yard�m çal��malar� ba�lat�ld�.Ula��m sa�lad�klar� asma köprü y�k�ld���için mahsur kalan aileye K�z�lay ekipleri,teleferik yard�m� ile g�da ula�t�rd�.

Senoz deresinin ta�mas� sonucu Ça-yeli-Kaptanpa�a karayolu bir çok nokta-dan ula��ma kapand�. Sel sular�, devirdi�ia�açlarla birlikte önüne katt��� her �eyidenize sürükledi. Karadeniz k�y�s�ndabiriken odunlar da vatanda�lar� k��l�kyakaca�� için umut oldu. Sabah saatle-rinde ya�murun dinmesiyle birlikte k�y�da

toplanan çok say�da ki�i motorlu tes-terelerle kestikleri odunlar� toplamayaba�lad�. Denizde odun toplayanlararas�nda 85 ya��ndaki Cevat Ketencide yer ald�. �lerlemi� ya��na ra�meno�lu Seyhan Ketenci’ye yard�m edenya�l� adam k��l�k odun ihtiyaçlar�n� kar-��lamaya çal��t�klar�n� anlatt�. O�lu Sey-han Ketenci de, “Sel odunlar� denizesürükledi. Her taraf odun kayn�yor. Bizde biriken odunlar� topluyoruz. Gecedenba�lad�k. Sabahta çok ki�i geldi. K��l�kodun ihtiyac�m�z ç�kt�” dedi.

Selden sonra odunları topladı

Hekimler bakanlığıgöreve çağırdı

Kayıp kentin peşindeKayıp kentin peşindeKayıp kentin peşindeKayıp kentin peşindeKayıp kentin peşinde

Patara’dan sonra, bölgede yer aldığı düşünülen ve Apollon’un kehanetindesözü edilen ‘kayıp kent’in bulunması için çalışmalar başladı. Patara YolAnıtı’nda yer alan antik kentin, Kalabatia olabileceği tahmin ediliyor

AKDENİZ Üniversitesi EdebiyatFakültesi Eski Çağ Dilleri ve KültürleriBölümü öğretim üyesi Doç. Dr. FatihOnur ve beraberindeki ekip, 1994 yı-lında Patara’da bulunan, Patara YolAnıtı’nda yer alan ve sonu ‘a’ ile bitenkayıp kentin belirlenmesi için yüzeyaraştırmalarına başladı. Doç. Dr. Onur,anıtta Roma’nın Likya’yı kontrol altınaaldığı süreçle ilişkili olarak bir iç karı-şıklık sonrasında ülkenin kontrolününele alındığının anlatıldığını belirtti.

Anıtın yan yüzlerinde yol listesininyer aldığını aktaran Onur, “Bir kenttenbir kente şu kadar mesafe denilerek,63 yol sayılmış. Bunların içerisinde de55 yer ismi anılıyor. Böyle bir anıtınbenzeri Türkiye’de ve dünyada yok.Likya M.S. 43’te eyalet yapılmış, M.S.46’da ise bu anıt dikilmiş. Anıtı Likya-lılar İmparator Claudius’a ithafen dik-tirmiş. Ve onun yaptırmış olduğu yollarıda listelemişler. Böylelikle Roma ha-

kimiyetinin bir şekilde pozitif görün-tülenmesi amaçlanıyor. Anıt Patara’dadikilmiş, çünkü Patara o zaman Lik-ya’nın başkentiydi” dedi.

Anıtta yer alan yolların çoğunungüzergahının tahmin edilebilir durumdaolduğunu, bugüne kadar anıtta yeralan 63 yoldan 21’inin tespit edildiğini,bu yıl 4 yol daha belirlediklerini kay-deden Doç. Dr. Onur, şöyle konuştu:

“Biz çalışmalarımızda sadece yollardeğil, bu yollar arasındaki yerlerle de

ilgileniyoruz. Ve anıttaki ilgili boşluktane olduğu önemliydi bizim için. Sidy-ma’dan çıkan 4.5 km’lik mesafede biryer bulunması gerekiyor. İsmi de ‘a’ile biten bir yer bu. Çünkü anıtta eksikkısımda sonu ‘a’ ile bitiyordu bu kentin.Bu yerin Kalabatia olduğu öngörülü-yordu. Ama Kalabatia’nın 8.5 km me-safedeki bir yerde olduğu tahmin edi-liyordu. Böyle olunca da eğer anıttasöz edilen kent ise Kalabatia 8.5 kmdeğil, 4.5 km mesafede olmalıydı. Buyıl bununla ilgili araştırma yaptık.Anıtta yer alan 4.5 km’lik bu kayıpkent antik Kalabatia ile örtüşecek gibigörünüyor.”

APOLLON’UN KEHANETİ

Araştırmalarında antik Sidyma’dabulunan yazıtta yer alan bir kehanettende yararlandıklarını anlatan Doç. Dr.Onur, sözlerini şöyle sürdürdü:

“O yazıtta Kalabatialıların Sidyma-

lılara Apollon’un bir kehanetini getirdiğiyazıyordu. M.S. 2 yüzyıla ait bu yazıttatepesinde sadece ufak bir açıklığı bu-lunan mağaradan söz ediliyor. Biz debu kehaneti Kalabatialar getirdiği içinve bu kayıp kenti bulmak için aynı za-manda mağaranın da peşine düşmüşolduk. Mağaranın denize karşı oldu-ğunu biliyoruz. Bu kayıp kent, Likya’nıneyalet yapıldığı dönemdeki politik coğ-rafyası açısından önemli. Çünkü bizimbu anıtta gördüğümüz bir durum var.Patara Yol Anıtı’nda isimleri geçenkentler o dönemde belli bir düzeydebağımsız bir yapıya sahipti. Fakat 100ya da 150 yıl içerisinde politik coğraf-yada bazı değişiklikler oluyor. Bu büyükkentler, çevrelerindeki diğer ufak kent-leri de sınırları içerisine almış gibi gö-rünüyor. Dolayısıyla bir dönem Sidymaiçerisinde yer alan bir alan, daha öncekisüreçte aslında kendi başına bir yerleşimyeriymiş gibi izlenim alıyoruz.”

HAZIRLAYAN: SEZİM ÖZADALI

Patara Antik Kenti

Apollon Tap�na��

Fatih Onur

Dr. SerkanYar�mo�lu

AYDINLIK / ANKARA

ÖNCE TEOG ardından da üniversite sınav-larının kaldırılması tartışılmaya devam edi-yor. Tartışılmaya devam eden sistemdeğişikliğiyle ilgili Vatan Partisi Genel Baş-kan Yardımcısı ve Eğitim Bürosu BaşkanıProf. Dr. Tülin Oygür dün genel merkez bi-nasında bir açıklama yaptı. Türkiye’deki eği-tim sistemi üzerinde sürekli değişiklikyapılarak yanlışların örtülmeye çalışıldığınıbelirten Oygür, “Bilim insanlarının uyarıla-rına rağmen 4+4+4 uygulaması getirildi vedaha sonra değiştirilmeye çalışıldı. Şimdi deTEOG kaldırıldı. Şu anda aileler ve çocuklarkendilerini yarın neyin beklediğini bilmedengüvenmediği bir uygulama içinde sürükleni-yor. Çünkü müfredat bilimsel eğitim yerine,bilimi dışlayan, din/mezhep öğreniminihakim kılan anlayışla hazırlanmıştır. Vatan-sever, milletimiz Atatürk’ün, devrimlerin,Cumhuriyet tarihimizin önemsizleştirildiğibu eğitimin sürdürülmesine izin vermeye-cektir” dedi.

‘ÖRGÜTLERİMİZDE ÇALIŞMA BAŞLATIYORUZ’

Eğitim sisteminde yaşanan sorunlaradair partisinin çözüm önerilerini de sunanOygür şöyle devam etti: “Bir tek çözüm

vardır o da milli ve bilimsel eğitim sistemi...Eğitim Birliği Yasası temel rehber olacaktır.Eğitim bilime dayalı planlanacak. Eğitimokul öncesinden üniversite sonuna kadarparasız olacak. Bütün özel okullar ve özelüniversiteler kamulaştırılacaktır. Eğitimanaokulundan başlayarak kesintisiz 12 yılolacaktır. Öğrenciler istedikleri ve başarılıolabilecekleri alanlara ait lise türlerine yön-lendirilecektir. Üniversiteye giriş merkezisınavlarla olmayacaktır. Üniversite dâhilbütün öğretim kademelerinde Türkçe öğ-retim yapılacaktır. İşte bu programlar üze-rinden partimiz sistemli bir mücadele baş-latıyor. Gerçekleri anlatmak için bütünyerel örgütlerimizde bir çalışmaya adımatıyoruz. Atatürk Cumhuriyetine inanan,milli ve bilimsel eğitimin değerini bilenkitle örgütleriyle birlikte çalışacağız ve göreviçin sokağa ineceğiz.”

Başbakan Binali Yıldırım’ın TEOG sı-navıyla ilgili ‘sınav test değil klasik olacak’açıklamasının hatırlatılması üzerine Oygürşu yanıtı verdi: “Bir sistem kalmadı ki...Bunu yaparken bir alt yapıları var mı?Sizler yıllardır öğrencileri testli sınavlaraalıştırdınız. Şimdi birden değişikliğe gidi-yorsunuz. Yarın yeni bir açıklama yapılırve ‘bu da olmadı’ denir. Bilim adına buaçıklamaya cevap bulamıyorum.”

CMYK

4 30 EYLÜL 2017, CUMARTESİ

Ankara: 23/11 c İstanbul: 23/11 g İzmir: 26/17 d Antalya: 25/21 i Adana: 29/19 i Diyarbakır: 29/14 c Erzurum: 19/6 g Sivas: 23/7 d Trabzon: 23/18 g Zonguldak: 19/13 d Bursa: 26/11 g Konya: 24/13 d

İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı05:12 06:36 12:46 16:04 18:43 20:01 İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsıİmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı 05:36 06:58 13:09 16:28 19:06 20:22İSTANBULANKARA İZMİR

TÜRKİYE Gençlik Birliği ve Türkiye Liseliler Birliği Atatürk’süzmüfredata karşı bugün Ankara’da bir eylem yapacak. Gençler, bilimdenuzak olan müfredat iptal edilene kadar mücadeleye devam edeceklerini ilanetti. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) hazırladığı yeni müfredatın ilan edil-mesinin hemen ardından harekete geçen TGB üyeleri yurdun dört biryanında basın açıklamaları düzenlemiş ve konuyu yargıya taşımıştı. Atatürk’süzmüfredatın derhal iptal edilmesini isteyen gençler şimdi yeni bir eyleme ha-zırlanıyor. Gençler bugün Ankara’daki Kuğulupark’ta saat 13.30’da biraraya gelerek bir kez daha müfredatın iptal edilmesi taleplerini yineleyecekler.Gençlerin bu eylemine Türkiye Liseliler Birliği, Cumhuriyet KadınlarıDerneği, Eğitim-İş ve Vatan Partisi de destek verecek.

TÜRKİYE Kardiyoloji Derneği (TKD), 29Eylül Dünya Kalp Günü nedeniyle dünİstanbul Beşiktaş’ta basın toplantısı düzenledi.Toplantıda, Türkiye’de dünya ortalamalarınınüzerinde kalp yetmezliği görüldüğü vurgu-landı. Dernek Başkanı Prof. Dr MahmutŞahin ve Yönetim Kurulu üyelerinin katıldığıtoplantıda, fakındanlığı artırmaya yönelik‘Hayatı Seviyorum, Kalbimi Dinliyorum’ kam-panyası tanıtıldı. Türkiye’de sigara içme, sağ-lıksız yeme alışkanlıkları yaygın olduğundan,kalp krizi diğer ülkelere göre ortalama 10sene erken görülüyor. Hareketsizlik, sporyapma alışkanlığının olmaması da önemlibir sorun. Erkeklerin ve kadınların yarısındançoğu televizyon ve bilgisayar başında 4saatten fazla vakit geçiriyor. Sağlık için gündeen az 30 dakika yürüme alışkanlığı edinmekgerekiyor. Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK)2014 yılı ölüm istatistiklerine göre ölümlesonuçlanan hastalıkların başında yüzde 40.4oranıyla kalp ve damar hastalıkları geliyor.

Kalp krizinde on yıl ‘öndeyiz’

KIS

ACA

SAHAF NAİM

DİKİLİ ANLATTI:

‘Sahafları bilen eski bir nesilvardı... Şimdi yeni bir kan geldi.Ressamın kitaba eliyle çizdiği kapakları, tekrar edilemeyen görselliği görünce heyecanlanıyorlar. Sahafları bilir ve tanırlarsa ilgileri artıyor’

TOPLUMTOPLUMhalklailiskiler@aydinlikgazete.com

HAZIRLAYAN: MÜJDE OKTAY

‘Odaklanılması gereken

METEOROLOJİ Genel Müdürlüğü ta-rafından yapılan hava tahmin raporunagöre, yarın Kırklareli ve Tekirdağ çevrelerindebeklenen sağanak yağışların çok kuvvetlive yer yer şiddetli (51-100 kg/metrekare)olması beklendiğinden meydana gelebilecekani sel, su baskını, kuvvetli rüzgar ve fırtınayakarşı dikkatli ve tedbirli olunması gerek-mektedir. Bugün İstanbul un Avrupa yakasıpazar günü ise İstanbul un Anadolu yakasıağırlıklı olmak üzere çok kuvvetli ve yer yerşiddetli sağanak ve yer yer gök gürültülüsağanak yağış beklenmektedir.

Şiddetli sağanağa

Riski azaltın!� Sigarayı hayatınızdan uzak tutun.� Her gün 30 dakika yürüyün.� Tuzu azaltın.� Kötü yeme alışkanlıklarından

uzak durun.� Kalp hastalığı ortaya çıktığında ilaçları düzenli kullanın.� Sağlık kontrollerini aksatmayın.

2017/3 İFLASİzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 13/10/2016 tarih ve 2016/1006 Esas 2016/1060 Karar sayılı ilamı ile terekesinin

iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilen müteveffa Osman Aslan Sungur’un borçlarından dolayı iflas masasınaalacak kaydı yaptıranların, kayıt, kabul, red ve sıralarını, karar dayanağıyla birlikte gösteren 26/09/2017 tarihli ek sıracetveli, aynı tarihte, İzmir İflas Müdürlüğü divanhanesine asılmış ve dairemizde hazırdır.

Ek sıra cetvelinde gösterilen alacakların esasına ilişkin itirazların en geç 15 gün içerisinde Sulh Hukuk Mahkeme-sinde, sıraya ilişkin itirazların ise en geç 7 gün içerisinde yine Sulh Hukuk Mahkemesine dava açabilecekleri hususuİİK 232, 234, 235, 236. ve 237 maddeleri gereğince tebliğ ve ilan olunur. BASIN: 671729 (www.bik.gov.tr)

T.C. İZMİR İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ MURİS OSMAN ASLANSUNGUR’UN TEREKE DOSYASINDA İİK. m. 234 VE 237 UYARINCA

EK SIRA CETVELİNİN DÜZENLENDİĞİ İLANIDIR

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

EĞİTİM SÜRECİ’Vatan Partisi milli ve bilimsel eğitim için mücadele başlattı

‘Görev için sokağa ineceğiz’

SEDA AKYÜZ / ANKARA

ÜNİVERSİTE sınav sisteminde yapılan de-ğişiklikler tartışılmaya devam ediyor. Aydınlık’akonuşan Ankara Üniversitesi Eğitim BilimleriFakültesi Ölçme ve Değerlendirme BölümüÖğretim Üyesi Prof. Dr. Nükhet Demirtaşlı,sistem değişikliğinden önce eğitimdeki eksik-liklerin giderilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Yeni eğitim-öğretim yılı TEOG ve ardındanYGS-LYS sınavlarının kaldırılması tartışmalarıile başladı. Sınav sistemlerinde yapılan bu deği-şikliklerle ilgili kararların bir anda alınmasıveliler, öğrenciler ve eğitimcilerin tep-kilerine yol açtı. Konuyu AnkaraÜniversitesi Eğitim BilimleriFakültesi Ölçme ve Değer-lendirme Bölümü ÖğretimÜyesi Prof. Dr. Nükhet De-mirtaşlı’ya da sorduk. De-mirtaşlı, sistem değişikliğin-den önce yapılması gereke-nin nitelik sorunun gideril-mesi olduğunu belirterek, “Eği-timde uzun inceleme ve araştır-malara dayalı olarak, değişiklikleryapılmalıdır” dedi.

‘VERİLER PAYLAŞILMALIDIR’

Üniversiteye girişte tekli sınavın daha öncekiyıllarda da denendiğini hatırlatan Demirtaşlışu görüşleri savundu: “Geçmişte de tek basamaklıve dört puan türünde sınav sistemleri uygulandı.Sınav sistemleri değişebilir ancak burada önemliolan bu değişikliğe nasıl karar verildiğidir... 18farklı puan türü veren sınav sistemi kötü müydü?Buna ilişkin veriler elimizde yok. O zaman busistem neden getirildi? Neden kaldırılıyor? Asılyapılması gereken eğitim-öğretim yılları boyunca

öğrenmelerin niteliğini, durumunu teşhis edecekölçme işlemleri yapmak ve bunun sonuçlarınagöre eğitimin niteliğini yükseltecek önlemleralmaktır. Bugüne kadar ÖSYM’nin düzenlediğisınav sonuçlarına bakıldığında öğrencilerin liseson sınıfa kadar öğrenmelerinin düzey ve nite-liğinin teşhis edilmediğini; fen, matematik,Türkçe testlerindeki ortalama net doğru sayıla-rının oldukça düşük olmasından da anlıyoruz.Odaklanılması gereken eğitim sürecidir.”

‘YEGÂNE YOL BİLİM VE AKLIN ÖNDERLİĞİ’

Hangi sistem getirilirse getirilsinöncesinde bir deneme çalışmalarının

yapılması gerektiğini de ekleyenDemirtaşlı şöyle devam etti:“Okul ve öğretmen yenidenönemli hale getirilmelidir.Bunu yaparken öğrencilerinüst düzey düşünme becerile-rini ölçen, bilgisayar ortamında,

yılda birden fazla uygulanabilen,lisenin ilk yıllarından itibaren gi-

rebileceği, sadece sınav sonucunundeğil, sosyal ve sportif faaliyetlerinin,

katıldığı gönüllü çalışmaların da değerlen-dirmeye alınacağı bir hale getirmeye çalışılmalıyız.Zira, çağdaş ve refah ülkelerde üniversiteye ge-çişte uygulanan yaklaşımlar bu tür özellikler ta-şımaktadır. Bilimsel yaklaşımın gereği, bu türyeniliklerin de önce deneme çalışmalarınınyapılıp, çıktıları olumlu ise sonra hayata geçirilmesigerekir. Özetle, yapılacaklar, nasıl bir toplumistiyoruz? Sorusuna verilecek yanıtla ilgilidir.Eğer bu yanıt; ‘refah ve mutlu bir toplum, mutlubir ülke’ ise, bizi buna ulaştıracak yegâne yol,bilim ve aklın önderliğinde üretilecek politikalarve iyi uygulamalardır.”

TEOG’da test devri bitiyor

ÖĞRENCİ ve velilerin gözü kulağıTEOG sınavının kaldırılması sonrasın-daki sürecin nasıl işleyeceği ve yeni sis-teminin neler getireceğinde. BaşbakanBinali Yıldırım, TEOG sınavının yerinehangi sistemin geleceği konusuna iliş-kin önemli açıklamalarda bulundu.

Yaptığı açıklamada; liseye geçiş içinyeni sistemi anlatan ve artık açık uçlusoru sorulacağını duyuran Yıldırım, ko-nuyla ilgili şöyle konuştu: “TEOG’unöğrenciler ve veliler üzerinde oluştur-duğu stres var. Sınav kalkıyor. Her yılınyıl sonu başarı ortalaması alınıyor 5-6-7-8 bu bir veri. Ayrıca derslerdeki öğ-rencinin ilgisi ne tarafa gidiyor? Spormu sanat mı matematik mi? Buralartespit ediliyor buna belirli oranda katkıyapan 8. sınıfta sınavyapılıyor. O sına-vın soruları sorubankasındangeliyor. Herokul kendinegöre yapmı-yor. Okumasistemi de dışa-rıda okunuyor.Mezuniyet puanı çıkı-yor o puana göre öğrenci istediği yereyerleşiyor. Sorular test değil. Sınıfta ya-pılan klasik sorular olacak. Sosyal bilgi-lerde şunu anlat, matematikte şuproblemi çöz. A şıkkı B şıkkı falan yok.Sınavlar test olmayacak, açık uçlu sorusorulacak.” Yeni sistemde her yılın yılsonu başarı ortalaması alınarak işleye-ceğini anlatan Yıldırım, “Öğrencininkaderini bir sınava bağlamayalım. Orta-okuldaki öğrencinin liseye hazırlanmasılazım. Nereye gidecekse ikinci dörtyılda şekillenmesi lazım. Yeni uygulamabunu getiriyor. Sınav kalkıyor. Her yılınyıl sonu başarı ortalaması alınıyor. Bu-rada elde edilen sonuç 4 yılın sonucuile birleştiriliyor bir mezuniyet puanı or-taya çıkıyor, sonuca göre öğrenci yer-leştiriliyor” diye konuştu.

DİKKAT!

KARŞI TOPLANIYOR Gençlik Atatürk’süz müfredata

Yeni nesilde eski kitaba ilgiYeni nesilde eski kitaba ilgiYeni nesilde eski kitaba ilgiYeni nesilde eski kitaba ilgiYeni nesilde eski kitaba ilgi

ZEYNEP GİZEM ÇAĞLAR

ARŞİV Sahaf’ın sahibi, 32 yıllık sahafNaim Dikili, “Son yıllarda yeni kuşakgençlerde eski kitaplara, sevdiği ya-

zarların eski baskılarına ilgi var” dedi. Ömrünübu mesleğe adamış olan Dikili, umut verici ge-lişmeyi “yeni bir kan” diye nitelendirdi. NaimDikili, “Üniversitede elektrik eğitimi aldıktansonra kitaplara olan merakım nedeniyle mes-lekten kopup sahaflığa yöneldim” diyor.

Dikli’yle, Beyoğlu Sahaf Festivali’nde konuştuk:

‘ESKİ YAZI VE TARİH BİLİRLERDİ’

� Eskiden sahaflık bugünkünden çok farklı mıydı?

Eski sahaflar çağın da etkisiyle eski yazıyı iyibiliyorlar. Eski edebiyata, tarihe çok hakimlerve kitapları tanıyorlar. Sistem de onları bunazorluyor. Sahaflar Çarşısı’nda, sahaflar şeyhivar. Bir dükkan boşalınca çarşıda bu işi en iyiyapabilecek kişiye devrediyor. Böylece kalitedüşmüyor. Günümüzde ikinci el kitap herkes

tarafından yapılabilir bir iş haline geldi. Fakatbu işe sahip olmak için gerekli donanım olmalıdır.Bir sahafın eski yazıya, batı dillerine, doğudillerine hakim olması lazım. Kitap hakkındabilgi sahibi olmalı ve kitap önerebilmelidir.Artık bunlar kalmadı. Her isteyen sahafımdiyerek dükkan açabiliyor. Fakat zaman içerisindekitap okuyan sahafla, okumayan sahaf arasındabir fark oluyor. Eğer bu mesleğe kendinizi ada-dıysanız, kendinizi donatıyorsuz. Mesleğinizesaygı duydukça da sahaflıkla ilgili bilginiz vegörgünüz farklılaşıyor. Bunun için de çokokumak, her gün yeni bir şey öğrenmek gerekir.Ne kadar bilirseniz, okuyucuya o kadar faydanızdokunur.

‘İNTERNETİ KULLANABİLENAYAKTA KALIYOR’

� Bilişim Çağı’nın mesleğinize etkisi ne oldu?

Yeni bir çağa girdik. İnternet tüm alışkanlık-larımızı değiştirdi. Eskiden insanlar bulmak is-tedikleri kitapları, sahafa gidip ararlardı. Sahaflarlasohbet ederlerdi, tanışıklık olurdu. Şimdi insanlar

hiç tanımadıkları insanlarla internet üzerindenkitap alışverişi yapıyorlar. Sahaf dükkanlarııssızlaştı, terk edilmiş mekanlara döndü. Bugünayakta kalan ve işini iyi yapan sahaflar internetide kullanarak yok olmaktan kurtuluyorlar.

� Yeni nesil sahaflara ilgi gösteriyor mu?Son yıllarda yeni kuşak gençlerde eski ki-

taplara, sevdiği yazarların eski baskılarına ilgivar. Sahafları bilen eski bir nesil vardı vesahafların mesleğini sürdürmesine yetmiyordu.Şimdi yeni bir kan geldi. Ressamın kitaba eliyleçizdiği kapakları, tekrar edilemeyen görselliğigörünce heyecanlanıyorlar. Sahafları bilir ve ta-nırlarsa ilgileri artıyor.

‘SAHAFTAN VERGİ ALINMASIN’

� Sorunlarınız, talepleriniz neler?Kitap okumayanlar ülkesiyiz. Okuldayken

biraz karıştırılır. Üniversite bittikten sonra birdaha el sürülmez. Başka ülkelerde eski kitap sa-tanlar çok daha saygındır. Sahafa da az müşterigeliyor... Devlet geleneksel sanatlardan (canlan-dırmak adına) vergi almıyor. Sahaflık da geçmişlegünümüzde köprü görevi görüyor. Kültürel nes-

neler içerisinde en önemlisi kitaptır. Fakat devletbizden yüzde 8 vergi alıyor. Devletin mesleğimizehakkettiği yeri vermesini bekliyoruz.

� Kitapların yasaklanması?Bunun evrensel sınırları vardır. İnsanları şid-

dete yönelten, cinsel istismar içeren kitaplarlailgili ahlaki kriterler olabilir. Bunları elimizdebulundurmaktan biz de hoşlanmayız. Bunundışında hiçbir şartla kitapların yasaklanmasınıdoğru bulmuyorum. Kitapların yasaklanmasıherhangi siyasi otoritenin verebileceği bir karardeğil. Hangi kitabı okuyacağı, okuyucunun ini-siyatifinde olmalı. Kuşak olarak yasaklardanhoşlanmayan bir yapıdan geliyoruz.

� Beyoğlu Sahaf Festivali’yle ilgili ne söylersiniz?

Festivaller bize her zaman iyi geliyor. Bizburada olmaktan mutluyuz. Yılda bir kere bileolsa tüm sahaf arkadaşlarla birlikte olmak,sohbet edebilmek güzel. Okuyucu için de bütünsahafları tek tek gezmek zordur. Burada çoksayıda sahafı bir arada bulursunuz ve aradığınızkitaba daha çabuk ulaşabilirsiniz. Fakat bu seneyeterince tanıtım yapılmadı.

“KAMERA�Elinde GeleceğinCebinde” Kısa Film Yarışması’nınson başvuru tarihi yoğun isteküzerine 23 Ekim 2017 tarihinekadar uzatıldı.

Türkiye Sermaye PiyasalarıBirliği’nin (TSPB), tasarruf veyatırım bilincini aşılamak amacıyla

düzenlediği yarışmanın bu senedördüncüsü düzenlenecek. Kısafilm yarışmasında dereceye gi-renlere 12 bin TL’ye varan paraödülleri ve çeşitli hediyeler veri-lecek.

Yarışmaya katılmak isteyen-lerin bu tarihe kadar; küçük biri-kimlerle geleceği inşa etmenin,

düzenli para biriktirme ve yatırımyapmanın, birikimi finansal araç-larda yatırıma dönüştürerek ge-leceği güvence altına almanın,önemini anlatan ve 3 dakikayıaşmayan filmlerini www.kame-raelindegelecegincebinde.comsitesi üzerinden doldurduklarıformla teslim edebiliyor.

530 EYLÜL 2017, CUMARTESİ

Tasarruf bilinci için ek süre verildi!YAZ saati uygulamasını kalıcı hale getiren uy-

gulamadan Danıştay’ın kararı doğrultusundavazgeçilmesini isteyen ihracatçı, “540milyon TL’lik farkı ihracatla kapatırız yeterki Avrupa ile saat farkı yeniden açılmasın”dedi. Yaz saatinin kalıcı hale getirildiğindeTürkiye ile İngiltere arasında 3, Almanya,İspanya, Fransa gibi ülkelerle 2 saatlikfark oluştuğunu hatırlatan İstanbul Ha-zırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği(İHKİB) Hikmet Tanrıverdi yaptığı açıklamada,“Çalışma saatlerimizdeki uyumsuzluk makasıaçılıyor, öğleden önceki mesaiyi tamamen kaybedi-yoruz. Ancak saat 14.00’den sonra iş görüşmelerinegeçebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

Yanlıştan dönülmesi için Danıştay kararının birfırsat olarak değerlendirilmesini öneren Tanrıverdi,

“Örneğin bu uygulamaya geçilmeden önce İngilte-re’den sabah uçağı ile günübirlik Türkiye’ye

gelenler işlerini tamamlayıp rahatlıkla ülke-lerine dönebiliyorlardı. Zaman farkı nedeniylebu mümkün olmuyor. Kalıcı yaz saati uy-gulaması ile 540 milyon TL/150 milyondolar civarında tasarruftan söz ediliyor.ABile saat farkımız yeniden açılmaz ise bizbu rakamın daha fazlasını ihracat ile ül-

kemize kazandırabiliriz” görüşünü dile ge-tirdi. Tanrıverdi ayrıca, “Türkiye, Enerji ve

Tabi Kaynaklar Bakanlığı’nın verilerine göre2016’da toplam 278.4 milyar kWh elektrik tüketti.Bu ortalamada 110 milyar TL’lik bir bedele karşılıkgeliyor. Tasarruf olarak ifade edilen bu tutarın yüzde0.5’i. Küçük bir tutar için ülkemizin tartışma girdabınasokulmasını doğru görmüyoruz” diye konuştu.

Uğur CİVELEK

ucivelek@aydinlikgazete.com

PERİSKOP

Öncelikler ve tercihlerdeğişiyor mu?

dolar

3.5554� avro

4.1999�

cumhuriyet alt›nı BİST - 100

102.861faiz11.89986 TL $ 57.45

��

�� b. petrol

Geride bırakmaya hazırlandığımız Eylül ayınınson üç haftası genelinde yaşananlar, küreselölçekte etkili ve yetkili kesimlerin kafasını çok

karıştırmış olabilir. Kısa vadeli ve çelişkili iyimser zorla-maları birbirine eklemleyerek günü kurtarmaya çalı-şanların hesapları şaşmaya başladı. Üçüncü çeyreksonu bilançolarını olduğundan iyi göstermek ve riskalma isteğini uyarmak peşinde koşanlar, umduklarınıbulamadılar ve ciddi bir hayal kırıklığı yaşamayabaşladılar.

Gelişen ülke paraları istikrarlı bir şekilde değerkaybetti, tahvil faizleri de dalgalı bir biçimde yükseldi.Bu süreçte Çin yönetiminin aldığı bir karar ilk tetikleyiciolarak ön plana çıktı; paralarının açığa satılmasını en-gelleyen uygulamaları kaldırmaları, aksi yöndeki zorla-malara rağmen finansal piyasalardaki eğilimlerin yönünüdeğiştirdi. ABD para otoritesinin açıklamaları ise ortayaçıkan bu eğilimleri güçlendirdi. Son olarak Kuzey Irakreferandumunun alevlendirdiği jeopolitik gerginliklerve Almanya’daki seçimlerden çıkan sonuçlar, sözkonusu eğilimleri panik aşamasının kıyısına taşıdı.Şimdilik pek dile getirilmese de, geleceğe yönelikküresel beklentiler hatırı sayılır oranda olumsuzlaştı.

HEDEFLER GERÇEKÇİ DEĞİL

Hemen yukarıda özetlemeye çalıştığımız süreçte ül-kemizde ön plana çıkan siyasi ve ekonomik gelişmeler,belirsizlik ve kırılganlık yönündeki algıları güçlendirdi.Kuzey Irak konusunda, Türkiye’nin bölge ülkeleri ile işbirliğine yönelmesi, böyle olmayacağını varsayanküreselci kesimleri rahatsız etti. Geride bıraktığımızhafta içinde bu konuda yaşanan gelişmeler ile OrtaVadeli Plan hedefleri ve maliye politikasındaki ek geliryaratmayı öngören tasarımlar, yaşadıkları şokun atla-tılmasını zorlaştırdı.

Küreselci olarak bilinen ve kendi çıkarları doğrultu-sunda piyasaları yönlendirmeye çalışanlar çok gerildi!Özgüvenleri azaldı, kafaları karıştı ve işbirliği içindekikesimlerin birbirlerine olan güveni sarsıldı. Onlar Tür-kiye’nin kendilerine her konuda biat etmesini, ekonomikonusunda önce enflasyon ve yapısal reformlar demesiniistiyor. Fakat siyasi irade, bu kesimler ile inatlaşırcasınaönce büyüme ve istihdam diyor! Jeopolitik konulardakisürpriz tercih değişikliklerinin benzeri, ekonomik tercihlercephesinde de yaşanıyor!

Küresel koşullardaki değişim dikkate alındığında,Orta Vadeli Plan hedefleri pek gerçekçi görünmüyor.Fakat finansal sermayeyi yönlendiren küreselcilerinvesayetinden uzaklaşma niyetinin kısmen belirginleştiğidikkat çekiyor! Bunların geçici taktik hamleler mi,yoksa farklı bir stratejik yönelimin öncü sinyalleri miolduğunu zamanla daha iyi anlayacağız!

Önümüzdeki altı aylık dönem kafalardaki sorularınyanıt bulmasına yardım edebilir. Gelişmeler ve eğilimler,siyasi iradeyi daha somut ve geri dönüşü olanaksızhamleler yapmaya zorlayabilir. Erken seçimin gün-demden düşmek durumunda kalması halinde, eksendeğişikliği olasılığı güçlenebilir. Bu konudaki belirsizliğin,ekonomiyi öne sürülen büyüme hedeflerinden uzak-laştırarak daha sorunlu ve kırılgan hale getireceğinindikkate alınması gerekiyor.

YENİ BAŞLANGICIN İŞARETİ

Kısmen belirginleşen niyetler vücut bulur ve yeniarayışlar zorunlu hale gelir ise, orta vade de ekonomidekamunun payı artabilir; yan tesirleri sınırlama amacıile etkili düzenlemelerin devreye sokulması gerekebilirve hatta AB ile olan Gümrük Birliği’nden uzaklaşılmasıgündeme gelebilir. Küresel koşulların olumsuzlaşmaolasılığının yarattığı açmaz, ya boyun eğip sonuçlarınakatlanılması ya da yeni arayışlara yönelimi zorunlukılıyor. Torba yasa çerçevesinde Meclis’e gönderilenmaliye politikası tasarımları, ikinci olasılığı güçlendiriyor!

Eylül ayının son üç haftasında yaşananlar ve bunaparalel olarak farklılaşan eğilimler, küresel ölçekte pekçok şeyin sürpriz sayılabilecek biçimde değişmesinesebep olabilir. Sürdürülebilir olmayan eğilimler ve ağır-laşmış sorunlar ekonomik tercihleri geri plana itiyor vesiyasi tercihleri daha belirleyici hale getiriyor. Geridebıraktığımız yılın Temmuz ayında yaşanan başarısızkalkışma çok şeyi değiştirdi ve başkanlık sistemi refe-randumu ve olağanüstü hal bunun sonuçlarındanbazıları oldu. Son üç hafta genelindeki gelişmeler, eko-nomik bağımlılıkları suiistimal eden kesimlerden uzak-laşmanın yeni bir başlangıcı olabilir!

HAZIRLAYAN: RECEP ERÇİN halklailiskiler@aydinlikgazete.com

İhracatçı, Danıştay’ın kararından yana

EKONOMİ SERVİSİ

ORTA Vadeli Program’da (OVP,2018-2020) en çok tartışılan konuvergi zamları oldu. Vergi zamları

içerisinde ise Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde(MTV) yapılan düzenleme sonucu artışınyüzde 40’ı bulması yurttaşların tepkisineyol açtı. Buna göre 2018’de yürürlüğe gi-recek zamla birlikte araçlara 258 TL ile9 bin 400 TL arasında değişen miktardavergi yükü bindi.

2018 ve sonrasında satılan araçlarınvergisi, önceki yıllarda satın alınan araçlaragöre daha fazla olacak. Otomotiv sektörütemsilcileri bu nedenle satışların öne çe-kileceğini belirtiyorlar.

GİB’DEN HESAPLAYABİLİRSİNİZ

Motorlu taşıtlarda yeni vergilendirmesistemi; kasko bedeli, silindir hacmi, fiyatve yaş aralığı gibi kriterler nedeniyle birhayli karışık olsa da Gelir İdaresi Baş-kanlığı’nın (GİB) internet sitesinde “MTVhesaplama” bölümünden ne kadar vergiödeyeceğinizi hesaplayabilirsiniz.

Bununla beraber Gazete Habertürk’tenAhmet Kıvanç’ın haberine göre silindirhacmi 1300 cm3’ün altında olan yeniaraçlar için şu an 646 TL olan MTV, 70bin TL’yi aşanlarda ise yüzde 68 fazlayani 1085 TL olacak. Bu da fiyatı yüksekotomobiller için çok daha fazla vergiödenmesini gündeme getirecek. Örneğindaha önce lüks araçlar motor hacimleriküçük olduğu için kendilerinin üçte birfiyatındaki araçlarla aynı vergiyi ödüyor-lardı. Artık bu durum ortadan kalmışolacak.

EN AZ EK 7.5 MİLYAR TL GELİR

Kamunun MTV’deki vergi artışındanne kadarlık gelir sağlayacağı ise henüzresmi ağızlar tarafından açıklanmış değil.Maliye Bakanlığı’nın bütçe istatistikle-rinden derlediğimiz bilgilere göre 2007-2016 dönemini kapsayan son 10 yılda va-tandaşlar devlete 63.7 milyar TL MTVödemiş. 2007’de yıllık 3.5 milyar TL MTVgeliri sağlayan devlet, 2016’da 8.9 milyarTL MTV tahsil eder duruma geldi.2017’deki beklenti ise 11.3 milyar TL.Yüzde 40’lık vergi artışını baz alırsakmotorlu taşıt sahibi vatandaşların sırtına4.5 milyar TL daha yük binecek. MTV’densağlanan bütçe geliri 15.8 milyar TL’ye

ulaşacak. Motorlu taşıtlardan

alınan vergi elbette sa-dece MTV’den ibaretdeğil. Bir de ÖTV var.2007-2016 dönemin-de taşıt sahibi vatan-daşlar toplam 93.9milyar TL ÖTVödedi. 2016’da bututar 18.8 milyar TLoldu. 2017’de bek-lenen tutar da 19.7milyar TL. Orta Va-deli Mali Plan’ı ince-lediğimizde kamununvergi gelirlerinde yüzde15.2’lik bir artış öngörü-lüyor. Buna göre araç sahibiolacaklar 2018’de en az 22.7milyar TL ÖTV ödeyecekler.Araç satın alımlarında yüzde 18’likKDV’de söz konusu ancak bütçe ra-porlarında motorlu taşıtlardan alınanKDV ayrımı yapılmadığından bu tutarıhsaplayamıyoruz.

Son 10 yılda araç sahibi vatandaşlar, devlete 63.7 milyar TL MTV, 93.9 milyar TL de ÖTV ödediBu yıl MTV ve ÖTV yükü en az 7.5 milyar TL daha artacak ve yıllık 3.8 milyar TL’ye ulaşacak

Torba Yasa’da gaziler unutuldu!

Araç sahiplerinin vergi faturası 39 milyar TL’ye çıkacak

Araç sahiplerinin vergi faturası 39 milyar TL’ye çıkacak

Araç sahiplerinin vergi faturası 39 milyar TL’ye çıkacak

Araç sahiplerinin vergi faturası 39 milyar TL’ye çıkacak

Araç sahiplerinin vergi faturası 39 milyar TL’ye çıkacak

AYDINLIK / ANKARA

TBMM’DEN geçen yeni torba yasasında ÖTV ve MTVmuafiyetli araç alımlarının 70 bin TL ile sınırlanmasına Gazi ErtanAcır tepki gösterdi. Aydınlık’a konuşan Acır, “Bir taraftan gazilerehak verilirken, diğer taraftan hayati ihtiyacı olan haklar gasp edil-mektedir. Gaziler, engellilere tanınan haktan değil kendilerineuygun yeni bir kanun çıkarılmasını istiyor” dedi.

Gazi Erten Acır tepkisini şöyle dile getirdi: “Engelliler için ‘ÖTVMuafiyeti’ ile ilgili bir tasarı hazırlandı. Bu tasarıda gaziler için bin600 motor hacmi öngörüldü. Bu bizim ortez ve protezlerimizdendolayı yeterli değildi. Araç içi ve bagaj genişliği ne tekerlekli san-dalyemize ne de protezlerimize uygundur. Bu yüzden motorhacmi 2000 olmalı diyen binlerce gazinin feryadı var iken, buKHK ile sadece 70 bin TL’ye kadar fiyatı olan araçları alabileceklerdir.”Bu arada atamalarda gazilere memur olarak atama olanağı sağ-lanırken, şehit aileleri unutuldu.

İKTİSATÇILAR, MTV vergiartışını varlıklı kesimlere vergi sa-lınması olarak değerlendiriyor.2018 ile birlikte para bolluğununbiteceğine ve bugüne kadar aya-ğını yorganına göre uzatmayanHükümet’in, yeni dönemi gözönüne alarak açığı kapatmak içindaha fazla vergi toplamayı he-deflediğini anlatan Aydınlık eko-nomi kurmayları şunları ifade et-tiler: “İki seçenek var. Ya seçilmişkesimlere vergi salınacaktı ya dapara basarak enflasyon artırıla-caktı. Enflasyonu artırarak maliyetiçok daha geniş tabana yaymakve yoksul kesime fatura etmekyerine varlıklı kesime vergi salındı.

Bunu arkası da gele-cektir. MTV ile yerliile ithal/pahalıaraçlar arasın-daki fark daaçılacak. 10yıllık ikinci elaracı olanınvergisi yüzde40’ın altında. An-cak yeni araç alacaklargelirleri iyiyse buna katlana-caklar. OVP’de küreselcileri mem-nun etme anlayışından uzaklaşmasöz konusu. Olumsuz düşünmü-yorlar ama olumsuzluklara karşıda hazırlıksız yakalanmayalım an-layışı var. Bu girişimler finansman

ara-yışından

kaynaklanıyor. Ne sa-tabiliriz, nereden borçlanabilir,nereden vergi alabiliriz? En rahattahsilat yapılabilecek kalemlerdevergi artışına gittiler. Siyasi niyettefarklılaşma var.”

‘Satışlar yüzde 40 düşer’M O T O R L U

Taşıtlar Vergisi’ne (MTV)2018’den itibaren yüzde 40

oranında zam yapılacağının açık-lanması, otomobil sahipleri kadar

galericileri de düşündürdü. DHA’nınmuhabiri Nermin Uçtu’nun haberine göre,

Manisa’da Galericiler Sitesi esnafı, otomobilsatışlarının durma noktasına geldiğini belir-

terek, yüzde 40’lık MTV zammı ile birlikte sa-tışların bıçak gibi kesileceğini savundu.

‘ESKİLER RAĞBET GÖRÜR’

Zamla birlikte daha düşük model araçlarınrağbet göreceğini dile getiren galerici FıratGüleç, “Bit pazarına nur yağar” yorumu yaptı.Esnaf Güleç, “Bu zam yılbaşından sonra bizlerietkiler. Piyasa şu an çok durgun. Yılbaşındansonra iyice yavaşlayacağını düşünüyorum.

1600 cc’den yukarı olan araçların satışıçok çok düşer. 1600 cc ve aşağısı daha

çok rağbet görür. Eski modellererağbet daha çok olacak. Gelen

zamlar lüks araçları daha çoketkileyecek ve düşük model

araçlar cazip gele-

cek” dedi. 1992 model bir aracın yıllık vergisinin160 lira olduğunu, yılbaşından sonra 210-220 olacağını belirten Güleç, ikinci el, 2010ve daha aşağı model araçlarda satış oranınındaha fazla olmasını beklediklerini söyledi.

‘ZAM OLARAK YANSIR’

Galerici Hamza Gemici ise, durgun olanpiyasada hareketliliğin zamla birlikte daha daazalacağını dile getirdi. Gemici, “Ama 2014yılında yine bir zam olmuştu. Bugün 13-14bin TL’lik araç aşağı yukarı 17-18 bin TLolacak. Düşük model araçlara rağbet artıncaonların da fiyatları yükselecek. Alım gücü iyicedaralacak. Bu artış ikinci el araçlara zam olarakyansıyacak” diye konuştu.

Diğer bir galerici esnafı İbrahim Bilge de,zamanla ikinci el araç sıkıntısının yaşanabile-ceğine dikkat çekerek, “Bu artış araç sahiplerinifiltrelemeye yöneltecek. 0-5 yaş grubundakiaraçlar MTV artışından dolayı daha az tercihedilecek. İkinci ele rağbet olacağını düşünü-yorum. 1000, 1200, 1300 motor araçlar dahaçok rağbet görür. Satışlar yüzde 40 oranındadüşecektir. Zamanla kullanıcı buna alışacaktır”görüşünü dile getirdi.

Varlıklı kesimlere vergi salındı

Hamza Gemici

Hikmet Tanr�verdi

30 EYLÜL 2017, CUMARTESİ6

‘Adamını bulmak’

YıldırımKOÇ

SINIF GÖZLÜĞÜ

y.yildirimkoc@gmail.com

calismahayati@aydinlikgazete.com

SORUN YANITLAYALIM

�enay K. ÖZDOĞAN / İş Güvenliği Uzmanı

İŞ GÜVENLİĞİUzmanlar bireysel de çalışablir

� Bireysel iş güvenliği uz-manlığı hakkında bilgi almakistiyorum.

Daha önce de belirttiğim gibiiş güvenliği uzmanları hiçbirOrtak Sağlık Güvenlik Biri-

mi’ne (OSGB) bağlı olmadan bireyselolarak da iş güvenliği uzmanlığı ya-pabilmektedir. İş güvenliği uzman-

larının bireysel olarak çalışma yapa-bilmesi için, uzmanların anlaştığı fir-maların uzmanlara çalışma süresinegöre sigorta primini yatırması gerek-mektedir. OSGB’ler ücret ve iş yüküdengesizliğinin en çok yaşandığı ku-rumlardır. OSGB’ler iş güvenliği uz-manının çalışma süresi olan 195saatlik sürenin hemen hemen hepsini

çeşitli firmalarla doldururken, uz-manları çok düşük ücretlere çalıştır-maktadır. OSGB’ler anlaştığı fir-malardan kâr aldıkları için uzmanlarınmaaşları oldukça düşüktür. Bireyselolarak çalışan iş güvenliği uzman-larının çalışma süresi ile orantılıolarak ücretleri daha tatmin ediciseviyededir. Bireysel iş güvenliği uz-

manlığı yapan uzmanlar kendi fir-malarını bulmak zorundadır. OSG-B’lerde çalışıyorsanız kendi firmanızıbulma zorunluluğunuz yoktur. İster1 firmaya ister 20 firmaya bakınmaaşınızı sabit olarak alırsınız. Birey-sel iş güvenliği uzmanlığında iseayarladığınız firma sayısına göreücretinizde değişiklik olur.

GEÇENLERDE bir ilimizde Taşeron İşçileri Der-neği’nin başkanıyla sohbet ediyorduk. Birkaçhafta önce başlarından geçen bir olayı anlattı.

Bir işyerinde işten çıkarılan taşeron işçileri derneğegelmişler. Dernek yönetiminden, kendileri adına Vali’yegidip sorunlarını anlatmalarını ve çözüm bulmalarını is-temişler. Dernek başkanı da, Vali’ye gidebileceklerini,ancak Vali ile görüşürken taşeron işçilerini temsil ettiklerinikanıtlayabilmek için taşeron işçilerinin önce derneğeüye olmaları gerektiğini anlatmış. Taşeron işçileri üyelikkonusundaki görüşlerini sonra ileteceklerini bildirerekgitmişler. Daha sonra da hiç aramamışlar.

Bazen telefonla bir işçi arıyor, sorunlarını anlatıyorve “bizim için ne yapabilirsiniz?” diye soruyor. Gençkenhemen elimden geleni yapmaya çalışırdım. Yıllardır, busoruyu bana sorana hemen bir soru soruyorum: “Sizkendiniz için ne yapıyorsunuz?”

Genellikle verilen yanıt, “bir şey yapamıyoruz, işsizkalmaktan korkuyoruz” oluyor.

O zaman ben de hayatta risk alınmadan hiçbir işinbaşarılamayacağını, kendi derdine çözüm bulmak içinkendisi çaba göstermiyorsa, başka kimsenin onunderdine çare olamayacağını anlatıyorum.

Bu tavır ilk başta çok acımasız gelebilir. Öyle olduğukanısında değilim.

ADAMINI BULUP İŞ YAPTIRMAK

İşçilerimiz son derece uyanık, tedbirli, adam kullanmakonusunda son derece yetenekli. Yıllardır da bunaalışmış. Birçoğu adamını bulmuş işe girmiş; adamınıbulmuş tayin yaptırmış; adamını bulmuş zam almış;adamını bulmuş kolay bir işe geçmiş.

Bulunan “adam” bazen bir hemşehri olmuş, bazenaynı etnik kökenden veya inançtan biri. Siyasi ilişkilerde işe yaramış. Hiç inanmasa ve hatta gerçekte karşıolsa bile gitmiş bir siyasi partiye üye olmuş, o siyasipartinin propaganda çalışmalarına katılmış.

“Bulunan adam” artık işe yaramadığında, kullanılacakbaşka “adam” aramış; kendi özgücünü geliştirmeyi,kendi gücüne dayanarak bir hak elde etme riskini gözealamamış.

İşlerini bugüne kadar bu biçimde büyük ölçüde çözmüşbirinin düzene karşı tavır alabileceğini, devrimci olabile-ceğini düşünebiliyor musunuz?

Peki, hani işçi sınıfı devrimciydi?

İŞÇİ SINIFI DEVRİMCİ MİDİR?

Emperyalizm ve kapitalizm işçi sınıfını seçeneksizbıraktığında, kendisini kurtarmak isteyen işçiler sınıfbilincine ve kimliğine sarılmak zorunda kalır ve bukimlikle sorunlarını çözmek istediklerinde, devrimci ol-mayan seçenekleri tükettikten sonra, mecburen devrimciprogramları benimsemek durumunda kalırlar. İşte ozaman devrimci bir sınıfa dönüşürler.

Eğer böyle olmasa, Türkiye’de gelir getirici bir işteçalışanların yüzde 70’inden fazlasının ücret karşılığındabaşkasına ait bir işyerinde çalıştığı koşullarda, seçimsonuçları böyle olur muydu?

Kendimizi aldatmayalım. Günümüzün işçisi, kapitalist düzenin ürünüdür. Ka-

pitalizm insanların içindeki bencilliği ve bireyciliği öneçıkarır. Televizyon kanallarındaki dizileri düşünün.Herkes birbirini aldatıyor, yakalayan yakaladığına kazıkatıyor. Dostluk ve kardeşlik değil, birbirinin kafasınabasarak yükselme teşvik ediliyor.

Böylesine bir ideolojik bombardıman altındaki in-sanlar, bir de işsiz kalma korkusunu yaşayınca, bir desürekli yeni ürün satın alma çabası içinde olursa,ortaya çıkan insan tablosu, bireycidir, bencildir, he-sapçıdır ve risk almaktan kaçınır. Bir yanıyla da “ger-çekçi”dir.

Mücadele edene yardımcı olacağız; ancak kimseninyerine mücadele etmeyeceğiz. Bugün günlük haklarıiçin mücadeleden çekinen, yarın bağımsız ve demokratikbir Türkiye, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya mücade-lesine hiç girmez.

HAZIRLAYAN: TARIK TEKGÖZLİ

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Ali Kemal Tatlıbal başkanlığındaki Hava-İş Yönetimi, düşük ücret alan avukatları çıkarıpyerine aldıklarına yüksek ücretler yatırdı. Sadece bir avukata toplam 1.2 milyon lira ödendi

TARIK TEKGÖZLİ

HAVA-İŞ’TENELER

OLUYOR?2

İşçinin 1.5 milyonuAVUKATLARA AKTI

TÜRKİYE Sivil Havacılık Sen-dikası’na (Hava-İş) ait bir ban-ka hesabından sendika avu-

katlarına yapılan ödemeler dudak uçuklattı.Ödeme yapılan avukatlar arasında Fetul-lahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ)“Yargıtay imamı” olduğu ilerisürülen Mehmet Rasim Ku-seyri’nin olması dikkatçekti. Mahkeme ka-yıtlarına giren hesapdökümlerine göreüç avukata top-lam 1.5 milyonlira ödeme ya-pıldı. Ancakavukatlardansadece ŞenizUluköklü’ye 22ayda 39 kez ya-pılan ödemelerintoplamı 1 milyon192 bin 133 lirayaulaştı.

TEK SEFERDE 560BİN LİRA!

Şeniz Uluköklü’ye ilk olarak 21 Nisan2015 tarihinde “iş avansı” adı altında 10bin lira; 16 gün sonra da “avukat ücreti”adı altında 18 bin 375 lira ödeniyor. Avukat

üc-reti 4

ay sonra 26bin 540 lira 85 ku-

ruş olarak yatırılıyor daha sonra bu rakam21 Aralık 2016 tarihine kadar 24 bin 500lira olarak yatırılmaya devam ediyor. 21

Aralık 2016 tarihinde “avukat ücreti” adıaltında 49 bin lira yatırılıyor. Ancak bu sü-reçte Uluköklü’ye 8 Nisan 2016 tarihindeyapılan yüklü miktardaki ödeme dikkatçekiyor. Şeniz Uluköklü’nün hesabına tamolarak 560 bin 593 lira 23 kuruş yatırılıyor.Uluköklü’ye 21 Nisan2015’ten 20 Nisan 2017tarihine kadar yapılanödemelerin toplamı ise1 milyon 192 bin 133 li-raya ulaşıyor.

YANITSIZKALDI

Uluköklü’ye ya-pılan ödemelerinhesap açıklama kıs-mına genelde “işavansı”, “avukat üc-reti” notu düşülür-ken “yüklü ödeme”için herhangi bir notdüşülmemesi dikkat çe-kiyor. Daha önce sendi-

kadaki üç avukata her ayayrı ayrı 6 bin 125 lira“avukat ücreti” adı al-

tında ödeme yapılırken sa-dece Şeniz Uluköklü’ye önce

18 bin 375 lira; sonra 24 bin 500 lira yatı-rılması da gözlerden kaçmadı.Konuylailgili Uluköklü’ye elektronik posta yoluylagönderdiğimiz sorular yanıtsız kaldı. Yinekonuyla ilgili Hava-İş Yönetimi’ne bel-gegeçer (faks) yoluyla ilettiğimiz sorula-rımıza yanıt verilmedi. FETULLAHÇI Terör Örgütü’nün (FETÖ) “Yargıtay

imamı” olduğu öne sürülen ve bir dönem Fetullah Gü-len’in avukatlığını yaptığı bilinen Mehmet Rasim Kuseyri’ye“avukat ücreti” adı altında 19 Aralık 2014 ile 31 Mart 2015

tarihleri arasında toplam 122 bin 500 lira ödeme yapıldığı gö-rülüyor. Kuseyri’ye ilk olarak 19 Aralık 2014 tarihinde 50 binlira; daha sonra 22 Aralık 2014 tarihinde 11 bin 250 lira; 31Mart 2015 tarihinde 61 bin 250 lira ödeme yapılıyor. Dikkatçeken bir başka ödeme de 22 Mayıs 2017 tarihinde AvukatSelin Kültürel Darendeli’ye yapılan 49 bin lira. O tarihlerde

sendikada Şeniz Uluköklü, Selahattin Arslanca ve Ser-dar Uygur adında avukatlar bulunurken bu ödeme-

nin neden yapıldığı bilinmiyor.

‘FETÖ imamı’naPARA TRANSFERİ

YARIN: Sendikada kimlere, hangi gerekçeyle �irket kurduruldu?

Kıbrıs Gazisi inşaatta çalışarak

5 çocuk büyüttü

Kıbrıs Gazisi inşaatta çalışarak

5 çocuk büyüttü

Kıbrıs Gazisi inşaatta çalışarak

5 çocuk büyüttü

Kıbrıs Gazisi inşaatta çalışarak

5 çocuk büyüttü

Kıbrıs Gazisi inşaatta çalışarak

5 çocuk büyüttü

Kıbrıs Gazisi inşaatta çalışarak

5 çocuk büyüttü

SAMSUN’da yaşayan 64yaşındaki Kıbrıs Gazisi Niza-mettin Doğan, tam 45 yılboyunca inşaatlarda çalışarak5 çocuk büyüttü.

Kıbrıs Barış Harekatı’nakatılarak vatanı için canınıortaya koyan Nizamettin Do-ğan, o dönemleri anlatarak,bugün askere çağırsalar yineseve seve gideceğini söyledi.1973 yılında asker olan Do-ğan, “74’lü yıllarda Kıbrıs’açıkarma yaptık. Kıbrıs’a ilkçıkarma yapan askerler biz-dik. Biz 8.5 ay kaldık orada.Kıbrıs Barış Harekatı’nda 17arkadaşım şehit oldu. 150arkadaşım da yaralandı. BizKıbrıs Barış Harekatı’nın ar-dından memleketimize gaziünvanını alarak döndük. Biz

iyi kötü vatanımız için sa-vaştık. Bugün alsınlar, vata-nım için, milletim ve bayrağımiçin seve seve yine giderim”dedi.

Askerden terhis olduktansonra memleketi Samsun’agiden ve inşaatlarda çalışanDoğan, “Ben inşaat işi ya-parak 5 çocuk büyüttüm.Hepsini evlendirdim. Ömrüminşaatlarda çalışmakla geçti.Tabii son zamanlarda olduk-ça zorlanıyorum. Kolay değil64 yaşındaki adam inşaattaçalışırsa zor olmaz mı? Benim5 tane çocuğum var. Bu yüz-den bu yaşıma kadar hepçalışmak zorundaydım.Emekliyim, ancak aldığımmaaş yetmediği için çalışı-yorum” diye konuştu.

İŞVERENDEN İŞÇİLERE SENDİKA BASKISI

EMEK SERVİSİ

BURSA’da faaliyet gösterenİMORTAŞ Fabrikası’nda çalışan veBirleşik Metal-İş Sendikası’nda ör-gütlenmeye başlayan işçilerin, iş-veren tarafından baskı yoluyla sen-dikadan istifa ettirilmeye çalışıldığıöne sürüldü. Sendikanın BursaŞube Yönetimi’nden yapılan açık-lamadaki iddialara göre, kısa birsüre önce İMORTAŞ’ta örgütlen-meye başlayan sendika, yeterli ço-ğunluğa ulaşınca Çalışma Bakanlı-ğı’na yetki tespiti başvurusundabulundu. Bunun üzerine hareketegeçen işveren, işçilere baskı uygu-

lamaya başladı. Fabrikada sorguodaları kuruldu, işçilerle tekerteker görüşülerek, sendika-dan istifa etmedikleri tak-dirde işten çıkarılacaklarıtehdidinde bulunuldu. İş-çilerin sendikadan istifa et-meleri karşılığında ise parateklifi yapıldı.

ANAYASA İHLALİ

Sendika açıklamasında anayasaihlali olduğuna dikkat çekerek, şun-ları söyledi: “Sendika hakkı anayasa,uluslararası sözleşmeler ve ulusalmevzuatımızdaki düzenlemelerlegüvence altına alınmıştır. Anaya-

samızın 51. maddesinegöre ‘Sendikalaraüye olmak ser-besttir. Hiç kimseüyelikten ayrılma-ya zorlanamaz.

Herhangi bir işye-rinde çalışabilmek

işçi sendikasına üye ol-mamak şartına bağlı tutulamaz’.Türk Ceza Kanunu’nun 118. mad-desi bu hükmü ihlal edenlerin altıaydan iki yıla kadar hapis cezasıile cezalandırılmalarını hükmeder.Uyarımızı tekrarlıyoruz: Suç işle-mekten vazgeçin. Örgütlenmehakkına saygı gösterin.”

ZONGULDAK’ta bindik-leri otobüste “koltuklar kir-lenmesin” düşüncesiyle otur-mayıp ayakta seyahat edenmaden işçilerinin davranışı,madencilik sektöründe sık sıkyaşanan kazaları hatırlattı. Ma-denciliğin iş kazalarıyla gün-deme geldiğini belirten GenelMaden İşçileri Sendikası (GMİS)Genel Başkan Yardımcısı İsaMutlu, “Bu ince ruhlu davra-nıştan yola çıkılarak madenişçiliğinin irdelenmesi gerek-tiğini yinelemek istiyorum”dedi. Yaşam şartlarının zor-luğundan dolayı kaçak ocak-

lardaçalışmakzorunda bıra-kılan, kaçak ocaklarda canvermek zorunda kalan insan-ların da gündeme getirilmesiniistediklerini belirten Mutlu,şunları söyledi: “Zor şartlardayaşayan madencilerin dram-larının sona erdirilmesini yine-liyoruz. Bunun tek çözüm yo-lunun TTK’ya işçi alınarak veburaya alınacak işçilerde kaçakve özel ocaklarda çalışan kar-deşlerimize de öncelik verilmesişartıyla bu dramlarının da sonaerdirilmesini istiyoruz.”

Eski�THY�Yöneticisine192�bin�lira�yatırıldı

İstifa edene para, etmeyene kapı!‘Kaçak ocak zulmü işçi alımıyla biter’

�saMutlu

HAVA-İŞ�Genel�Başkanı�Ali�Kemal�Tatlıbal’ın�da-nışmanı�olduğu�belirtilen�eski�Türk�Hava�Yolları�İnsan

Kaynakları� Başkanı� Serdar� Uygur’a� da� belli� tarihlerdeyapılan�ödemeler�dikkat�çekiyor.�Uygur’a�18�Ocak�2017�ta-rihinde�99�bin�513�lira�48�kuruş�ödeme�yapılırken,�ödemeyeilişkin�açıklama�kısmında�herhangi�bir�bilgi�notu�yer�almıyor.İki� ay� sonra� da� “avukat� ücreti”� adı� altında� 19� bin� 600� liraUygur’un�hesabına�para�yatırılıyor.�Daha�sonra�bu�miktarın�14bin�700�liraya�kadar�düşürüldüğü�görülürken,�18�Ocak�2017’den1�Ağustos�2017�tarihine�kadar�Uygur’a�toplam�192�bin�613lira�48�kuruş�ödeme�yapıldığı�görülüyor.�

SERDAR UYGUR

MEHMET RAS�M KUSEYR�

�EN�Z ULUKÖKLÜ

Hafta içinde yandaş ve yanaşma basınağız birliği etmişçesine aynı “şarkı”yıbaşlık yapmış: Bir gece ansızın gele-

biliriz! Bunu söyleyebilmek için, yani ansızıngidebilmek için Amerika’dan icazet almayan,dik duran bir iktidara ihtiyaç var.

Birisi de çıkıp da, “Haydi, gidin de göre-lim.. Petrol vanasını çevirin de görelim...Habur’u giriş-çıkışa kapatın da görelim”dese, diyebilse blöf anlaşılacak da bunlarıkim söyleyecek.

Ama maalesef Meclisteki siyasi partiler,ülke çıkarı, ülkenin bölünmez bütünlüğü sözkonusu iken bile Washington’u kızdırmamakçabası içindeler.

Barzani ile yıllar içinde gelişen ilişkilerde,Kürtler küser, Amerika kızar diye ses çıkar-mayanlardan ciddi bir şey beklemek hata-dır.

iktidarın ciddi bir yaptırım adımı atmayaniyetli olmadığını Dışişleri Bakanı haftaiçinde bir TV programında “Habur sınırkapısında muhatabımız bölgesel yönetimdeğil Bağdat yönetimidir. Habur’u kapatmı-yoruz” demiş. Hani Habur’da gidiş gelişleriyasaklayacaktınız. Ülkeyi öyle bir iktidar yö-netiyor ki, İktidarın başı başka şey söylüyor,bakanı çıkıp tam aksini söylüyor.

Bunları halka anlatacak basında maalesefbir iki tane var.

İktidar mensupları, “Kerkük’te Türkmenleresaldırı olursa gereği yapılır” diyerek insanlarınaklıyla alay ediyorlar, Kerkük’te Türkmenlerezaten saldırılıyor da, ayrıca saldırı beklemeyede lüzum yok. Barzani Kerkük’ün tamamınıyuttu. Gereği ne ise, yapsanıza, soydaşları-mızın mal ve can güvenliği kalmamış, hadi,soydaşlarımızın mal ve can güvenliğini koru-mak için “Bir gece ansızın gelebilirim” diyehalkımızın gazını alacağınıza ansızın, gidiverin.

Kifayetsiz iktidar konuşuyor “Bağdat talepederse, ortak bir tehdit çıktığı zaman birliktehareket edermişiz.”

Yani tehdidin Türkiye ve Irak’a ortak mıolması gerektiğini söylüyorlar. Bizim ülkebütünlüğümüz tehdit altında girerse, Irak bi-zimle olmaz ise gereğini yapmayacak mı-yız?

Acaba aslında, itiraf edemediğiniz gerçekkorkunuz, FETÖ terör örgütüyle kurduğunuzkumpas Ergenekon, Balyoz ve benzeridavalar ile orduyu bitirdiğiniz olgusu mudur?Amerika’nın eğittiği donattığı 150.000 kişilikPeşmerge ordusundan mı çekiniyorsunuz.

“Biz Erbil Başkonsolosluğunu açarkenErbil’den izin almadık, Bağdat’tan izin aldık”gibi dolambaçlı laflar söylemeye gerek yok.Erbil’deki konsolosluğu kapatmayacağınızı,başkonsolosu da çekmeyeceğinizi açıkçasöyleyin.

Biz o başkonsolosluğu kapatırsak, Ame-rikalı ağbilerimiz çok kızar diye korktuğunuziçin, bizim muhatabımız Bağdat yönetimidir,Irak Dışişleri Bakanlığıdır, diyerek Başkon-solosu çekmeyeceğinizi, Kürt yönetimiyleher türlü ilişkiyi sürdüreceğinizi dolaylı olaraksöylüyorsunuz.

Zaten de ne vana kapatıldı, ne havasahası ve ne de Habur hudut kapısı. Habur’aalternatif kapı arıyormuşuz(!)

Ceyhan’dan dünyaya satılan Kürt petro-lünü taşıyan gemiler kime aitti.Hadi birsöyleyiverin.

İktidar sahipleri “Bir ülkenin içerisineaskeri olarak girebilmemiz için o ülkedendavet gelmesi gerekiyor. Burada da bizimmuhatabımız Bağdat’tır.” Diyerek kendi ba-şımıza bir şey yapamayız diyorlar. Sanki ak-lımızla alay ediyorlar. Birleşmiş Milletler an-laşmasına göre benim Türkiye olarak “Sıcaktakip hakkım yok mu? 1926 Ankara An-tlaşması ve ekleri Türkiye’ye tek başınahareket imkânı vermiyor mu?

Türkiye Kıbrıs’a çıkarken birisi bizi davetmi etmişti?

Efendiler dürüst olun, Amerikalı ağabey-lerimiz kızar, biz onların izni olmadan bir şeyyapamayız deyin ve rahatlayın.

İktidar, Washington’u kızdırmamak onasempatik görünmek için elinden geleni ya-pıyor.

Barzani bile Lozan ve 1926 Ankara an-tlaşmalarından kaynaklanan haklarımızınfarkında olduğu için “Diğer ülkelerin nedediği önemli değil, burada Türkiye’nin nedediği önemli, Türkiye’nin tavsiyelerini din-leriz.” demişti. Ama sizi dinlemedin, siz herzaman ki gibi gene aldatılmış oldunuz.

Barzani lütufta bulunmuş,”hudutları de-ğiştirmeyeceğiz” demiş. Buna da susuyoruzya......

Çok zavallı durumdayız, vah canım ülkemvah.

ŞahinMENGÜ

Vah canımülkem vah

730 EYLÜL 2017, CUMARTESİ

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

20 yıllık dostumuz Sayın

Risa Şimşek’e, her ne kadar bunu

başarabileceğine daha önceden

inanmasak da, Sayın Aslı Acar ile

çıkacakları yolda mutluluklar dileriz.

Alper Artaç, Mert Yalçınkaya

KUTLAMA

KREMLİN’den yapılan açıklamada, Tür-kiye’nin S-400 füze savunma sistemi içinkapora verdiği belirtildi.

Rusya’nın TASS haber ajansında yer alanhabere göre, Kremlin Türkiye’nin S-400 füzesavunma sistemi için kapora verdiğini belirtti.Füze savunma sistemini Türkiye’nin 2019’danönce almak istediği, ancak bu konunun henüzkarara bağlanmadığı da açıklamayla ifadeedildi.

Öte yandan Rus gazetesi İzvestiya’da yeralan haberde Rusya Devlet Başkanı’nın askeriteknik işbirliğinden sorumlu danışmanı VladimirKojin, Rusya ve Türkiye’nin sadece hazır S-400 füze sistemi komplekslerinin sevkıyatlarıüzerinde anlaştığını, füze üretim teknolojisininsağlanması sorununun ele alınmadığını be-lirtti.

Aynı zamanda S-400 füzelerinin sevkiyat-larını öngören kontratın yürürlüğe girdiğinidile getiren Kojin, ‘’Ön ödeme yapıldı, kontratıngerçekleştirileceği tarihleri şu an söyleyemi-yorum’’ diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, S-400füze savunma sisteminde anlaşmanın tamam-landığını ve Ankara’nın kapora ödediğini aybaşında duyurmuştu. Kazakistan dönüşü uçak-ta gazetecilere konuşan Erdoğan, “S-400 ileilgili arkadaşlarımız imzalarını attılar. Bildiğimkadarıyla kaporayı da verdiler. Bundan sonrakisüreç de zaten Rusya’dan bize aktarılacakkredi ile ilgili devam edecek bir süreçtir. gereksayın Putin’in, gerekse şahsımın bu konudakararlılığı var” ifadelerini kullanmıştı.

Kremlin: TürkiyeKAPORA VERDİ

S-400 ne katacak?Hava savunmamıza

RUSYA ve Türkiye’nin 15 Temmuz’dakibaşarısız darbe girişiminin ardından ekonomikbağlarını güçlendirmesi ve başta Suriye olmaküzere dış siyasette ortak paydada buluşmalarıS-400 anlaşmasıyla daha ileri bir seviyeyeulaştı. Halihazırda etkili bir hava savunmasistemi olmayan Türkiye için bu anlaşmabüyük önem taşıyor.

Aynı zamanda ABD ve NATO cephesindentepkilere sebep olan S-400’ler, Türkiye’ningündeminde de yerini koruyor. Aydınlık, S-400’ler ile ilgili soru işareti yaratan noktalarıSavunma Sanayii Araştırmacısı Turan Oğuz’asordu.

Türkiye’nin ilk defa, hem de büyük biralanda, modern bir uzun menzilli ve yüksekirtifa savunması kabiliyeti kazanacağını vur-gulayan Oğuz, sorularımızı şöyle yanıtladı:

‘İYİ BİR HAVA SAVUNMA SİSTEMİALIYORUZ’

� S-400 hakkında neredeyse hergün med-yaya farklı bilgiler yansıyor. Siyasi koşullardanbağımsız düşündüğümüzde S-400, Türkiyeiçin mantıklı bir seçim mi?

Bence mantıklı bir seçim. Çünkü iyi birhava savunma sistemi. Üst kademe hava sa-vunma sistemi olarak dünyada en iyilerdenbirisi diyebiliriz. Ama balistik füze sistemi açı-sından aynı şeyi diyemem. Çünkü S-400’lerinbalistik füze engellediği bir muammadan olu-şuyor. Ruslar bunu sadece teoride belirtiyor,pratikte hiç gösterebilmiş değiller. S-400’lerbir savaşta denenmiş değildir. İnandırıcı birtest yok, bilimsel bir kanıt yok. Üretici firma,kataloglarında MRBM’ye (1000-3000 kilometremenzilli balistik füzelere) karşı etkili olduğunuyazsa da bugüne kadar bunu destekleyenhiçbir test sonucunu güvenilir bir biçimdeaçıklayamadı. Biz iyi bir yüksek irtifa hava sa-vunma sistemi alıyoruz ama başka bir şeydeğil bu.

NATO RADARITARTIŞMALARI

� Tartışılan konulardan birisi de S-400’le-rin NATO sistemine entegre olmadan nekadar etkili olacağına dair. S-400 kendi ra-darıyla ne kadar etkili olabilir?

S-400’lerin özellikle balistik füzelere karşıetkin kullanılabilmesi için çok iyi bir radarağınız olması lazım. Türkiye’de bu olmadığıiçin şu anda bizim alacağımız S-400’ün bu ka-biliyeti varsa bile bu radarı kurmadan ne seyirfüzesini ne de balistik füzeyi engellemesi zor-

laşıyor. Ancak dümdüz bir ovaya koyarsınızorada yüksek irtifadan gelen bir seyir füzesini100 km öteden görür o zaman olur. Yani S-400’ün kabiliyeti var bizim kabiliyetimiz yok.S-400’ün kendi radarına gelirsek; 600 km’yekadar menzili olduğu söyleniyor. Onu da idealşartlarda şöyle görebilir; sistem deniz seviye-sinden yüksekte konuşlandırılmıştır, büyükbir AWACS uçak olur o da yaklaşık 35-40 binfit yüksekteyse görebilir. Bu azamisidir. Azaminedir? En büyük uçak en yüksek irtifa. Amauçak küçüldükçe radarın göreceği alan küçülür.Muhtemelen F-16’yı 200-250 km’den görür.Sınır budur.

‘ABD DE BUNU YAPIYOR’

� Biliyoruz ki Rusya bize kendi kullandı-ğının aynısını değil ‘ithal versiyon’ olaraktarif edilen S-400’leri satacak. Bunun amacınedir ve hangi özellikleri daha düşük ola-cak?

Genelde ithal dediğimiz zaman elektronikharbe karşı dayanıklılığı daha düşük oluyorki yarın öbür gün Rusya’ya karşı kullanırsanengelleyebilsin. Üretici her zaman ürünününaçıklarını bilir. Yani bunu ben geliştirdiysembunun nasıl engelleneceğini biliyorumdur.Ruslar da bunu yapma yöntemi, ihracat ettiğiürünü elektronik harbe karşı daha düşük per-formanslı yapmaktır. Örneğin ABD de iseyazılımı içerisinde boşluklar bırakır ve ürününaçığını bilir. Bizde savunma sanayii ürünlerindeithalat yaparken kendi sırrımızı oluşturacağız,bunun başka yolu yok.

‘HANGİ SINIRA KOYSAN TEHDİT’

� S-400’lerde anlaşmaların büyük orandatamamlanmasının ardından gündemde yeralan tartışma nereye konuşlandırılacağıoldu. Bazı basın organlarında 15 Temmuzdarbe girişiminin merkezi Akıncı Üssü’neyerleştirileceği yazıldı. Siz ne düşünüyor-sunuz?

Anlaşmada teknik olarak bir sınırlamakabul etmedik, istediğimiz yere koyabiliriz.Amaçları arasında Ankara’yı korumak varsabir tanesi Akıncı’da olur fakat her şey Akıncıda biriktirilecek mantığına katılmıyorum.Bir lojistik deposu olabilir. Ama iki sistemide oraya kurayım gerektiği yere göndereyimolmaz. Bu şuna benzer; bütün uçaklar An-kara’da olsun Diyarbakır’a gerektiği zamanAnkara’dan göndereyim. Böyle bir şey yok.Ama şu anda bir şey söylenmek istenmiyorçünkü nereye koyacaksan o oradaki ülkeyebir tehdit olarak anlaşılacak doğal olarak.Tehdit olması vurmasından değil 600 km.yarıçaplı bir alanda radar sorgulaması ya-pabilmesinden dolayı. Yani sen S-400’ü İz-mir’e koyarsan Atina’dan kalkan her uçaktan

haberin olacak, artı tut ki İzmir’e koydun,Yunanistan’dan kalkan bir savaş uçağını is-tersen daha kalkar kalkmaz vurabileceksin.Bundan büyük tehlike mi var? Teorik olarakbir ülkenin başkentinden kalkan her uçağıvurabilme kabiliyetine ulaşıyorsun. Örneğin,Bandırma veya İzmir dediğin zaman Yuna-nistan’a tehdit, Gaziantep dediğin zamanSuriye’ye tehdit, Hakkari dediğin zamanİran-Irak’a tehditsin o yüzden şu an hiçbiriyleo angajmana girmek istemiyoruz. Hepsine

Ankara demelerinin sebebi de budur. An-kara’dan hiçkimseye bir tehdit olmuyorsun.3 sene sonra gelecek bir şey için ben sanatehlike getiriyorum demenin gereği de yok.

� S-400’ler ne zaman Türkiye’de olacak?Çin, S-400’ler için ilk ödemeyi yapan ülkedir.

Oraya ilk parçalar bu nisan ayında gitti,2019’da tamamlanması planlanıyor. Dolayısıyla2019’da Çin’e teslim ettikten sonra sıra bizegelecektir. Tahminim 2019 sonu 2020 başındaTürkiye’de olacaktır.

İNCİRLİK’teki son Alman askerlerininde çarşamba günü üsten ayrıldığı bildi-rildi.

Alman birliklerinin İncirlik Askeri HavaÜssü’nden çekilme işlemleri tamamlandı.Almanya Savunma Bakanlığı, üste ko-nuşlu son Alman askerlerinin de Çar-şamba günü İncirlik’ten ayrıldığını bildirdi.

Deutsche Welle Türkçe’nin haberinegöre, Alman askerlerinin, İncirlik AskeriHava Üssü’nden çekilme işlemleri ta-mamlandı. Alman birliklerin Ürdün’dekiEl Azrak Hava Üssü’ne tamamen taşın-masının Ekim ayının ilk haftalarında

Tornado keşif uçaklarının da gelmesiile büyük ölçüde tamamlanacağı bildirildi.IŞİD ile mücadele misyonunda (CounterDaesh) Alman birliklerinin kıta sorumlusuAlbay Stefan Kleinheyer, birlikleri İncir-lik’ten El Azrak’a taşıma işleminin “devbir görev” olduğunu kaydetti ve bunun“Alman ordusunun tarihinde benzersiz”bir işlem olduğunu ifade etti.

YENİ UÇUŞLAR ÜRDÜN’DEN

Almanya’nın İncirlik Üssü’nde ko-nuşlu yaklaşık 260 askeri, bir ikmaluçağı ve Tornado jetleri bulunuyordu.

Alman askerleri, böylece kısa bir süresonra IŞİD ile mücadele koalisyonunadestek olmak için ikmal ve keşif uçuş-larını Ürdün’deki El Azrak Hava Üs-sü’nden yeniden gerçekleştirmeye baş-layacak.

Türkiye’nin Alman milletvekillerininİncirlik Hava Üssü’nü ziyaret etmesineizin vermemesi ile başlayan ve aylarsüren tartışmalar sonrasında İncirlik’tegörevli Alman askeri birliğinin Ürdün’etaşınması kararlaştırılmış, karar AlmanFederal Meclisi’nde haziran ayındaonaylanmıştı.

Artık İncirlik’te Almanya’nın askerleri yok

Savunma Sanayii Araştırmacısı Turan Oğuz, ABD veNATO cephesinde büyük tepkilere neden olanTükiye’nin Rusya’dan S-400 alma kararını ve Türkiyefaydalarının neler olacağını Aydınlık’a değerlendirdi

TURAN SALCI

turansalci@aydinlikgazete.com

8 30 EYLÜL 2017, CUMARTESİ

HAZIRLAYAN: MASUM GÖK

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

DoğuPERİNÇEK

dogu.perincek@vatanpartisi.org.tr

ROTA

Önceki akşam yapılan Erdoğan-Putin görüşmesinin en önemliürünü, Suriye konusundaki anla-

yış ve eylem birliğidir. Her iki lider, Suriyeodaklı işbirliği konusunda atılacak adımlarıkararlaştırdıklarını belirttiler. Görüşmeninhasadını özetleyen şu cümleleri Putin be-lirtti:

“Suriye’de çatışmasızlık bölgelerine iliş-kin önemli bir başarıya imza attık. Bu,Sayın Erdoğan’ın girişimi sayesinde oldu.Çatışmasızlık ortamının oluşturulması içinönemli koşullar ortaya çıktı.”

ABD-İSRAİL ATAĞINA SURİYE ODAKLI YANIT

Görülüyor ki, Türkiye’nin elini Suriye’yeuzatacağı günler uzak değildir. ABD ile İs-rail’in Irak’ın kuzeyindeki Bölücü Referan-dum atağına yanıt, öncelikle Suriye’denverilebilirdi ve oradan verilmektedir.

Suriye, düne kadar Batı Asya’da oluşanbirliğin sorunlu halkası olarak gözükü-yordu. Bu sorun, nesnel bir temele dayan-mıyordu. Tayyip Erdoğan yönetimininbazı kişisel diretmelerinden vazgeçmedegösterdiği tutukluk yüzünden böyle birdurum ortaya çıkmıştı. Ancak bu diretmedevam edemezdi. Çünkü Suriye ile işbir-liği, Türkiye’nin toprak bütünlüğü ve gü-venliği için anahtar değerini kazanmıştı.Türkiye için öncelikli tehdit, Irak’ın kuze-yinden değil, Suriye’nin kuzeyinden geli-yordu. Dahası Suriye ile işbirliği,Türkiye’nin İran, Irak ve Rusya ile işbirli-ğini de pekiştirecek önemdeydi. Öyle gö-züküyor ki, Putin bu zorunluluklarıdeğerlendirdi ve elde edilen başarının “Er-doğan sayesinde” olduğunu belirterek,Türkiye Cumhurbaşkanının itibarını da ko-ruyan bir çözüme önemli katkıda bulundu.

ASTANA SÜRECİ İLERLİYOR

Astana süreci güvenilir adımlarla ilerle-mektedir. Türkiye, Rusya ve İran’ın İd-lib’teki silah arkadaşlığı, kuşkusuz Suriye’yide içeriyordu. Çünkü işbirliğinin amacı Su-riye’nin toprak bütünlüğü idi. Suriye’ninvatan bütünlüğü için mücadeleyi, Suriyedevletini arka planda tutarak kesin başa-rıya ulaştırma olanağı yoktu. İşte bu sorunşimdi aşılmaktadır. Türkiye ile Suriye ara-sındaki nesnel temeli olmayan psikolojikkökenli pürüzler giderilmektedir. BöyleceBatı Asya ülkelerinin birliği şimdi dahasağlam bir zemine oturmaktadır.

TEK CEPHE VAR

ABD ve İsrail’in İkinci İsrail girişimininüç hedefini saptamak gerekir: Kerkük-Musul petrolleri, Doğu Akdeniz’e açılankapı ve Diyarbakır. Bu açıdan tehdidi,Irak’ın kuzeyi ve Suriye’nin kuzeyi diye ikicepheye bölmek gerçekçi değildir ve ba-şarıya hizmet etmez. Tek bir cephe var:Irak’ın kuzeyinden Suriye’nin kuzeyini deiçine alarak Doğu Akdeniz’e kadar uzanancephe.

Bugün Batı Asya ülkelerinin birliği ön-celikle Irak’ın kuzeyine odaklanmış bulu-nuyor. Türkiye’ye yönelen tehdit ise,öncelikli olarak Suriye’nin kuzeyindedir.Türkiye, Batı Asya ülkeleriyle oluşturduğucepheyi Doğu Akdeniz’e doğru genişlete-cek siyasetler izlemek zorundadır. Erdoğanile Putin arasındaki görüşme, bu sorunuçözmek açısından önemli bir başarıdır.

BEŞAR ESAT’SIZ ÇÖZÜM YOK

Türkiye ile Rusya’yı, yine Türkiye ileSuriye’yi, “Kürt Koridoru”nda karşı kar-şıya getirme fesadı iflas etmiştir. ArtıkPYD’yi Rus uçakları bombalıyor ve ağırkayıplara uğratıyor. Bu durumda Irak’ınkuzeyinde sözümona İkinci bir İsrail kurmagirişimi de çıkmaza girmiştir. Doğu Akde-niz’de kapısı olmayan bir sözde “Kürdis-tan”ın kurulması ve yaşaması olanağıbulunmuyor.

Bu koşullarda Türkiye’yi yönetenlerinöncelikle şu gerçeği anlamaya başladığınısöylemek gerçekçi bir değerlendirmedir:Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamamücadelesi, Suriye devletinin katılımı ol-madan kesin başarıya ulaşamaz. Dahaaçık bir ifadeyle şöyle de söylenebilir: Su-riye’nin vatan bütünlüğü için Beşar Esatsızbir çözüm bulunmuyor. Dolayısıyla Türki-ye’nin vatan bütünlüğü mücadelesininönemli müttefiki Beşar Esat’tır. SuriyeDevlet Başkanını hedef alan bütün tertip-ler, aynı zamanda Türkiye’nin güvenliğineyöneliktir.

Erdoğan-PutingörüşmesindeSuriye başarısı

AYDINLIK / ANKARA

EMEKLİ Büyükelçi Onur Öymen,Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’ninbağımsızlık referandumu sonrasında

ortaya çıkan durum sonrası atılması gerekenadımları sıraladı. Öncelikle “irade ve cesaret”gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Öymen,Irak’la yeniden masaya oturularak 1926anlaşmasının teyit edilmesini ve BirleşmişMilletlere bildirilmesini gerektiğini söyledi.Teröre karşı Türkiye, İran, Irak arasındakoordinasyon sağlanması gerektiğini belirtenÖymen, Irak’a teröre karşı kara harekatıyapılmasını önerdi.

Barzani’nin referandum kararının sürprizolmadığını 2014’de dile getirdiğini, İsrailyöneticilerinin de bu karara desteğini açık-ladıklarını belirten Öymen bundan sonrayapılması gerekenleri şöyle anlattı:

ÖNCE İRADE VE CESARET

Bugüne kadar bazı hatalar yapıldı. Kerkükkırmızı çizgimizdi. Barzani yönetimi Ker-kük’e fiilen el koydu sesimizi çıkarmadık.Artık yeni hatalara tahammülümüz yok.Bu sorunu çözmemiz için önce bir iradeortaya konulmalı ve cesaretle işin üstünegidilmeli.

1926 ANLAŞMASI

1926 Anlaşmasının 5. maddesi Türki-ye-Irak sınırının değiştirilemeyeceğini ön-görür. Ama şimdi bırakın sınırın değişmesinisınırın ortadan kaldırılması sözkonusudur.Türkiye hemen Irak’la masaya oturmalı ve1926 anlaşmasının aynen geçerli olduğunuteyit edip Birleşmiş Milletler’e bildirmelidir.Yapılan referandumun hukuki olarak geçerliolmadığını tescil ettirmelidir.

KARA HAREKATI

Referandum yapılan bölgede sürekliolarak Türkiye’ye saldırı düzenleyen birterör örgütü var. Türkiye defalarca uyar-masına rağmen bölgedeki yetkililer topraklarıüzerinde hakimiyet kuramadıklarını ifadeettiler. Bölgesinde hakimiyeti kuramayanlarşimdi bağımsız devlet olacaklarını iddiaediyorlar. Terör Türkiye açısından hayatibir sorundur. Türkiye terörü bitirmek içindefalarca sınır ötesi kara harekatı yaptı.2002 yılına gelindiğinde terör önemli ölçüdebitirilmişti. Bu başarı sınır ötesi kara hare-katlarıyla sağlandı. Bölge kaynaklı terörsaldırıları sürüyor. Ama son dönemlerdehiç sınır ötesi kara harekatı yapılmadı. Bir

sefer yapılmaya kalkıldı, ABD engelledi.Hükümet direnemedi.

Hükümet Meclis’ten sınır ötesi harekatiçin yetki alıyor, ama kullanmıyor. Bu olmaz.PKK orada duruyor. Türkiye’ye yöneliksaldırılarını sürdürüyor. Eskiden Kandil’de-lerdi, şimdi sınırımıza yakın başka yerlerdede kamp kurdular. Bu koşullarda yapılacakşey Irak’a karşı sınır ötesi karar harekatıdır.Tezkere çıkarılmış yetki alınmıştır. Ger-çekleştirmek şarttır. Terörün kökü ancaböyle kurutulur. Kara harekatı yapılmazsaterörün tasfiyesi gerçekleşemez. Yapılacakkara harekatı Barzani yönetimi için de birmesaj olur.

IRAK VE İRAN’LA İŞBİRLİĞİ

Ortaya çıkan durumu çözmek için IrakMerkezi Hükümeti ve İran’la işbirliği dahada geliştirilmelidir. Terörün tasfiyesi içinanlaşma yapılmalıdır. Teröre karşı mücadeleiçin koordinasyon sağlanmalıdır. Irak as-kerlerinin Irak’ın kuzeyinde de bulunmasıdesteklenmelidir. Sınır kapılarında merkezi

yönetimin hakim olmasına destek verileceğiaçıklanmalıdır.

Ben 1995 yılında Demirel’in özel mek-tubunu İran Cumhurbaşkanı Rafsancani’yegötürmüştüm. Teröre karşı işbirliği konusunuiçeriyordu. Karşılıklı güven sağlamaya önemverdik. Sonrasında bazı sıkıntılar yaşansada ciddi işbirlikleri yapıldı.

DIŞİŞLERİ Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İs-tanbul’da gazetecilerin sorularını yanıtladı.Kuzey Irak’ta referandum sonrası atılacakatımların sorulması üzerine Çavuşoğlu, “Dahaöncede söylediğimiz gibi atacağımız adımlardaözellikle Bağdat’ın talepleri kriter olacaktır”dedi.

Dün akşam saatlerinde Akdeniz Üniversitesiakademik açılış töreninde konuşan Çavuşoğlu,kendisini bir Avrupa ülkesi bakanının arayarakbir PKK’lı teröristi neden veremeyeceklerinianlattığını kaydederek, “Avrupa, ortak de-ğerlerin merkezi değil, ortak değerleri yokeden teröristlerin merkezi olmaya başladı,aşırı akımların merkezi olmaya başladı. Al-manya’da Gabriel’in tabiriyle Nazi Partisimeclise girdi, onun kullandığı tabir bu Nazikelimesi. Partinin ciddi bir kısmı Naziciymiş.Popülizm bitti, seçimler bitti, artık gerçeklerikonuşalım dedik. Almanya ile ilişkilerimizidüzelteceğiz” dedi.

Çavuşoğlu, ırkçılık, hoşgörüsüzlük, nefret,din karşıtlığının AB’de had safhaya geldiğinisöyleyeyerek, “AB ve değerleriyle bir sorumuzyok. AB’nin kriterleriyle ile de bir sorunumuzyok, neden olsun. Ama bugün maalesef birtürbülans yaşıyoruz. Ama AB halen bizimiçin stratejik bir ortaktır. AB ile ilişkilerimiziyoluna koyacağız” şeklinde devam etti.

‘Bağdat’ın talepleri kriter olacaktır’

Dışişleri’nden ABD’ye ‘tehditkar’ tepkisi

Emekli Büyükelçi Onur Öymen Barzani yönetiminin bağımsızlık referandumu sonrasıortaya çıkan durumu ve Türkiye’nin acilen atması gereken adımları Aydınlık’a değerlendirdi

BAĞIMSIZ Kürdistan yüz yıllıkproje. Başta İngiltere olmak üzereBatı ülkelerinin isteği. Sevr anlaşmasıda bu projenin ürünüdür. Bu projeyiABD de destekliyor. Barzani’nin Ame-rika ziyaretinde dönemin Başkan Yar-dımcısı Biden Barzani’ye, “Merak et-meyin biz ölmeden Kürt devletini gö-receğiz” demiştir. Bu Kürt devletinedestek değil de nedir? Bölgede 2. İsrailkurulmaya çalışılıyor.

ÖNEMLİ gelişmeler yaşanıyor.İktidar kuru sıkı beyanatları bırakmalı.Bu işi ciddi bir milli mesele olarakgörmeli. Muhalefetin ise ne yaptığıbelli değil. İlgili ülkelere karşı hareketegeçmediler. “Yüzde 49’u bir aradatutma” gibi anlayışlar nedeniyle sessizkalındığı görülüyor.Oysa ki bu konumilli bir konudur. Küçük hesaplaryapılacak zaman değildir. Siyasi he-saplar bir kenara bırakılmalıdır. Mu-halefet bu anlayışla büyüyemez, tamtersine küçülür. Türkiye’de bazı çev-releri küstürmeyelim anlayışı Türki-ye’nin büyük çoğunluğunun sana küs-mesine yol açar.

100 yıllık proje

Muhalefet ne yapıyor?

TÜRKİYE Dışişleri Bakanlığı, ABD’ninIrak’ın kuzeyindeki sözde bağımsızlıkreferandumuna ilişkin açıklamasına tepkigösterdi. Açıklamada “Bizim tutumumuzilkesel, siz de ikirciksiz olun” denildi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü HüseyinMüftüoğlu, ABD Dışişleri Bakanlığı Söz-cüsü’nün, Türkiye’nin ABD’nin bağım-sızlık referandumuna dair söyleminintehditkar olabileceği yönündeki ifadesineyanıt verdi. Müftüoğlu, Türkiye’nin tu-tumunun, Irak halkının huzur ve refahınıngözetilmesine, Irak Anayasası’nın hakimkılınmasına ve bölgesel barış ve istikrarınkorunmasına öncelik veren ilkesel birtemele dayandığını söyledi. Dışişleri Söz-cüsü Büyükelçi Müftüoğlu, şunları kay-detti:

İKİRCİKSİZ OLUN!

“Bu tutum, Irak halkının tamamının hu-zur ve refahının gözetilmesine, uluslararasıhukukun ve Irak Anayasası’nın hakim kı-lınmasına, bölgesel barış ve istikrarın ko-

runmasına öncelik veren ilkesel bir temeledayanmaktadır. Gelinen aşamada Irak’ınsiyasi birliğinin ve toprak bütünlüğününkorunması yönünde tüm uluslararası top-lumun tutarlı, ikirciksiz ve sarih bir tutumortaya koyması lazımdır.”

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü He-

ather Nauert, Cumhurbaşkanı TayyipErdoğan’ın 25 Eylül’deki bağımsızlık re-ferandumuna giden Erbil yönetimine yönelik sözleri konusunda “Bir tehditgibi görünüyor. Ama ne söylemesi ge-rektiği konusunda yorum yapmayaca-ğım” değerlendirmesi yapmıştı.

BAĞDAT’tan yapılan açık-lamalarda, Irak askeri konvo-yunun Barzani kontrolündekisınır kapıları güzergahında ha-rekete geçeceği açıklanmıştı.Kuzey Irak Bölgesel Yöneti-mi’nden yapılan açıklamadaise, kendilerine sınır kapılarınınteslim edilmesi konusunda birtalep gelmediği belirtilerek,sınır kapılarının kontrolününErbil yönetiminden Bağdat’adevredilmesinin söz konusuolmayacağı ifade edildi.

IRAK’TA üÇ ADIM

Türk işçiler tahliye edildiERBİL ve Süleymaniye’ye yapılan uçuşlar dün saat

18.00’de sona ererken bölgede bulunan Türk şirketleri

çalışanlarını son uçuşlarla tahliye etti. Dün sabah sa-

atlerinde Türk Hava Yolları’nın Erbil-İstanbul, Süley-

maniye-İstanbul ve Atlasglobal Hava Yolları’nın Erbil-

İstanbul uçuşlarıyla bir çok Türk işçi yurda döndü.

Onur Öymen

Hüseyin Müftüo�lu

Mevlüt Çavu�o�lu

Irak SavunmaBakanlığı, İranve Türkiye ile

koordinasyonlubir şekildeKuzey Irak

BölgeselYönetimi’nin

denetimindekisınır kapılarınınkontrolünü ele

geçirmeyiplanladığı

belirtildi

Sınır kapıları koordinasyonla alınacak

TÜRK Silahlı Kuvvetleri (TSK), yayınladığı yazıile askeri üniformalar üzerine dikilen eski Türkçe ar-malar ile askeri teçhizatlara takılan bayrakları yasakladı.

Askeri birliklere gönderilen yazıda, üniformalarüzerine dikilen eski Türkçe armalar yasaklandı. Ko-mutanların gerekli önlemleri alarak, yönetmeliklebelirtilen isimlik, birlik arması, şerit rozet, brove ha-ricinde başka bir aksesuar bulundurulmaması istendi.Birliklere gönderilen yazı şu şekilde:

1- Yapılan kontrollerde bazı personelin eğitimkıyafeti üzerine ilgi yönetmeliğe uygun olmayan

sivil piyasadan temin edilmiş aksesuar, teçhizat,yazılı armalar (eski Türkçe yazısı) taktığı tespit edil-miştir.

2- Kıyafet üzerine ilgili yönetmelikle belirtilenisimlik, birlik arması, şerit rozet, brove haricindebaşka bir aksesuar bulundurulmayacaktır.

3- Birlik komutanlarınca anılan hususa ilişkingerekli kontroller yapılacak, sürekli takibi sağlana-caktır.

4- Emrin tüm personele tebliğ edilerek gereklitedbirlerin alınmasını

Askeri üniformada eski Türkçe yasağı

ABD’nin eski Bağdat Büyükelçisi Ryan Crocker,Kuzey Irak açısından asıl tehlikenin Türkiye değilİran olduğunu söyledi.Amerikan CNN televizyonuna konuşan eski Bü-yükelçi Ryan Crocker, Washigton’un Kuzey Irakyönetimine karşı olumsuz tavrının Bağdat’ı cesa-retlendirdiğini savunarak, ABD yönetimini eleş-tirdi. Kuzey Irak’ın bağımsızlık referandumunun,Tuzhurmatu’da Haşdi Şabi’nin yol açtığı bir olaydışında özellikle Kerkük’te barışçıl bir şekilde so-nuçlandığını belirten Ryan Crocker, “ABD yöne-timinin krize müdahil olup Erbil ile Bağdatarasındaki sorunları çözüme kavuşturma zamanıgelmiştir” dedi.

TÜRKİYE’NİN ROLÜ BELİRLEYİCİ DEĞİLMİŞ

Referandumun ardından Türkiye’nin verdiği tep-kiye de değinen Crocker, “Türkiye de Kürdistanyönetimini tehdit ediyor ancak Türkiye’nin bukonuda belirleyici bir rolü yok, burada Kürdistan

açısından asıl büyük tehlike İran’dır ve bununiçin sorunların çözülmesi gereklidir” diye ko-nuştu. Kürt halkının korkutulmaya çalışıldığınısavunan Ryan Crocker, “Kürt halkı korkutu-lacak bir halk değildir. Bölge ülkeleri Kürt hal-kını korkutarak sonuç almaya çalışıyor ancakKürtler korkmaz” dedi. ABD siyasetinin tanı-nan simalarından biri olan Ryan Crocker,2007-2009 yılları arasında ABD’nin BağdatBüyükelçisi olarak görev yapmıştı.

930 EYLÜL 2017, CUMARTESİ

DÜNYA kurulduğundan bu yanatoplumları derinden sarsan olaylarınsonu hiç ama hiç değişmedi...Bir yere ateş düşmeye görsün...İç savaş çıkmaya görsün kendi ha-linde yaşamaya çalışan coğrafya-larda...Karmaşa, kaos, gerilim, çatışmave nihayetinde önlenemeyen vetam aksine kurcalandıkça-kışkır-tıldıkça büyüyen çatışmalar, kat-liamlar...Ve tabii ki yaşamın her anındaartık sıradan hale getirilen bom-balar, pusular, infazlar... Ölümler...Ölümler... Ve de ölümler!..Velhasıl kan ve karanlık bir ülkeyeçökünce artık hiçbir şey eskisigibi olmaz, kattiyen de olamaz,olamayacak!...21 Mart 2003 gecesi, ABD savaşuçakları ve füzeleri Bağdat’ı bom-ba yağmuruna tuttuğunda Irak’ta

belki 50 yıl sürecek bir çatışmaortamı da başlamış oldu...Irak Devlet Başkanı Saddam Hü-seyin ise 30 Aralık 2006 günüsabaha karşı idam edildi... Yurtdı-şında yaşamak zorunda kalan Irak-lılar, Avrupa ülkelerinin bulvarla-rında sevinç naraları atarken, Sad-dam yanlıları ise Irak ve çevresindeöfkeyle pusuya yattı...Saddam’ın idam anındaki son da-kikalarını videoya alan Ali El Mas-sedi, yabancı bir ajansa yaptığıaçıklamada, “Adalet, direniş vedirenişçiler hakkında birşeylermırıldandı” diye konuşmuştu...Ancak Massedi’nin bu sözlerininardından yaptığı açıklama Irak veçevresinde son yıllarda yaşanankarmaşayı haber vermeye de yeti-yordu... Çünkü celladının gözlerinebakarken şöyle demişti Saddam;“Irak bensiz hiçbir şey...”

Saddam’ın son gazabı!..

IRAK’ın cehenneme dönüşmesi-nin tarihi aslında 2003’teki ABDbombardımanıyla başlasa da, asılkaos Saddam’ın emperyalistlerlekuklalarının desteğiyle asılmasının ar-dından derin ve ürkütücü bir kan ku-yusuna dönüştürdü Irak’ı...

Kimi kaynaklar 2003’ten bu yanaIrak’taki kargaşada en az 1 milyon in-sanın öldüğüne dikkat çekerken,2010’dan sonra ortaya çıkan IŞİDteröründe ise en az 100 bin kişinindaha katledildiği belirtiliyor...

Tüm bunları anımsatmamızın ne-deni Kuzey Irak’taki peşmerge refe-randumu değil aslında... Üzerinde

durulması gereken asıl konu refe-randumun ardından yaşanan gergin-lik ve bundan sonraki kaygılıbekleyiş...

Ve tabi ki, Erdoğan ile Rusyalideri Putin’in önceki gün Anka-ra’da Irak’la ilgili hemfikir olduklarıaçıklama... İki liderin ortak açıklamasıdünkü medyaya “Irak ve Suriyeparçalanamaz” manşetiyle yansı-mıştı...

Peki; ne kadar gerçekçi ve nekadar sürdürülebilir jeopolitik bir ka-rardır bu açıklama?.. Sorunun yanıtıIrak’ta son 48 saatte yaşananolaylarla dışa vuruyor zaten...

Kim demiş parçalanamaz!..

VE kanlı keşmekeşin büyüyeceği-nin işaretini veren asıl ürkütücühaber ise ABD’lileri daha fazla endi-şelendirmeye başladı...

Çünkü Rusya’nın aylar önce havasaldırısında öldüğünü duyurduğuIŞİD lideri Ebubekir el-Bağda-di’ye ait olduğu iddiasıyla yayınlananses kaydı yalnızca Irak, Suriye veABD’yi değil, son aylarda IŞİD saldı-rılarıyla sarsılan Avrupa ülkelerini dekaygılandırdı...

Pentagon Sözcüsü Eric Pahon,Bağdadi’ye ait olduğu sanılan seskaydıyla ilgili Anadolu Ajansı’na şun-

ları söylemiş;“Kaydın gerçek olup olmadığına

bakıyoruz. İçeride kullanmak üzereses dosyasının da deşifresini yapıyo-ruz. Kaydın gerçek olmadığına inan-mak için bir sebebimiz yok ancakdoğrulayamayız da...”

Irak’taki karmaşanın büyüyeceğiniişaretleri yalnızca bu gelişmelerdeğil... Sünniler, Şiiler, Kürtler,Araplar, Türkmenler, aşiretler, dincipartiler, PKK, peşmergeler ve tabiiki, daha 6 ay önce Irak’ın neredeyseüçte birini denetim altında tutanIŞİD’in beklentileri büyüyor...

İŞTE 3 yıldır IŞİD kontrolündekiIrak’ın Tuzhurmatu bölgesinde kaosgittikçe büyüyor... Bölgede Haşdi Şa-bi’nin Türkmen gücü de var... İştebu nedenle de her an büyük bir ça-tışma çıkacağı riski artıyor...

Kerkük’ün batısındaki tüm bölge-leri kapsayan Havice’de ise durumçok daha kritik... Dün yazılı bir açık-lama yapan Irak Başbakanı Haydarel-İbadi, “Havice’yi IŞİD’den kur-tarma operasyonunun ikinci aşama-sını başlattık” dedi.

IKBY’nin referandumu sonrası,Kerkük’te gerginlik tavan yaparken,gazetelere dün yansıyan haberlerde,PKK’lıların da bölgede karargah kur-duğuna dikkat çekilmişti...

Bu arada Şii Haşdi Şabi’lerle Peş-merge çatışma sinyalleri verirken,

Türkmenler önümüzdeki günlerdeyaşanacak büyük savaşa dikkat çeke-rek, “Tek kurtuluş Türkiye” diyeaçıklamalar yapıyorlar...

Diğer yandan Kuzey Irak’ı ku-şatma operasyonu yalnızca diploma-tik açıdan değil, ekonomik alanda dagiderek büyüyor...

Irak Sivil Havacılık Genel Müdür-lüğü dünden itibaren Erbil ve Süley-maniye havalimanlarına yönelikuçuşları askıya aldı...

Türk Hava Yolları, AtlasGlobal vePegasus tarafından Erbil ve Süleyma-niye’ye yapılan uçuşlar da artık yapıl-mayacak.

Mısır merkezli EgyptAir ve Lüb-nanlı MEA’in de Erbil’e gerçekleştir-dikleri uçuşları dünden itibarendurdurdular...

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Mehmet FARAÇ

farac65@gmail.com

MED CEZİR

twitter.com/FARACYAZIYOR

HAZIRLAYAN: MASUM GÖK

Ablukanın geleceği...

IRAK’ta çeşitli etnik ve dinselgruplarla bölgeden yararlanmaya ça-lışan emperyalist güçlerin beklentile-rinin yolaçacağı yeni çatışma kaygısıneyi gösteriyor biliyor musunuz;Saddam’ın gazabı Bağdat’ın üze-rinde daha çok uzun süre dolaşmayadevam edecek!..

Çünkü “diktatör” denilen Sad-dam’ın ülkesinde herbiri ayrı birerdiktatörlük kurmak isteyen emper-yalist güçlerle yerli destekçilerinin gi-derek büyüttüğü kanlı karmaşa hergeçen gün biraz daha Saddam’ıaratıyor...

Meselenin özetine gelince; Irakartık dibi görünmeyen kanlı birkuyudur... İşte bu yüzden neABD’nin müdahaleleri ne İsrail’in

peşmergelere desteği ve ne de Erdo-ğan’la Putin’in “Irak parçalanamaz”şeklindeki ortak açıklamaları, zatenyıllar önce parçalanmış olanIrak’ın geleceğiyle ilgili gerçekçi biryaklaşımı ifade etmiyor, etmeye-cek...

İşte tüm bunlardan yola çıkarakşu saptanmayı yapmak hiç de hayaliolmayacak; Irak coğrafyasının gen-leri tamamen bozuldu, geriyedönüş artık çok zor!..

Bölge artık Sünniler, Şiiler, Kürt-ler, Araplar, Türkmenler ve tüm bun-lara karşı olan IŞİD arasında kör birdüğümle mühürlenmiş bir kandavası deryasıdır ki, bu ateşi en az20 yıl ne Dicle ne de Fırat’ın sularısöndürebilir...

Ateş kolay sönmeyecek...

Çıkar kavgasının sonu!..

Parti üyemiz Celal Dursun’un ağabeyi,

Evrim Dursun’un amcası,

Vatan Partisi İsviçre Temsilcisi

Musa Dursun’un amcasının oğlu

AZİZ DURSUNhakka yürümüştür.

Cenazesi 30 Eylül Cumartesi günü

(bugün)

Erzincan Gökkaya Köyü’nde

defnedilecektir.

Arkadaşlarımıza sabır ve

başsağlığı diliyoruz.

Vatan Partisi Bağcılar ve Güngören İlçe Başkanlığı.

BAŞ SAĞLIĞI

www.vatanpartisi.org.tr

BARZANİ’NİN SEÇİM KURULU BAŞKANI İTİRAF ETTİ:

İkinci İsrailizİkinci İsrailizİkinci İsrailizİkinci İsrailizİkinci İsrailizİkinci İsrailizİkinci İsrailizİkinci İsrailizHaaretz muhabiriDavid Patrikarakos,Erbil’de, Kuzey Irakreferandumunu izledi.Patrikarakos’unizlenimleri, bölgeyeyerleştirilen‘Kürdistan’dinamitinin tahripgücünü tarif edernitelikteydi

M. BİROL GÜGER

Erbil’de sözde bağımsızlık refe-randumunutakip edenHaaretz mu-habiri DavidPatrikarakos,seçim günüBarzani’nin se-çim kurulu baş-kanlığını yürütenbir yetkilinin el-lerini kendisinedoğru kaldırıp al-kışlayarak, “Bizler İkinci İsrailiz”diye bağırdığını aktardı.

Başta Türkiye, Irak ve İran olmaküzere bölge ülkelerinin, Irak’ın ku-zeyindeki sözde bağımsızlık referan-dumuna yönelik tepkilerinin dozugiderek artarken, İsrail’in ana akımgazetelerinden Haaretz’in muhabiriDavid Patrikarakos, Irak’ın Erbilkentinde izlediği referandum sürecineilişkin önemli ayrıntılar paylaştı.

Patrikarakos Haaretz’de yayım-lanan, “Kürdistan’ın Erbil kentindekiSeçim Kurulu Başkanı ‘İkinci İsrailiz’diye bağırdı!” başlıklı makalesinde,Iraklı Kürtlerin İsrail’e bakışlarınıve sözde bağımsız Kürdistan’ın İsrail

nazarındaki stratejik gerekliliğini,yaşadığı canlı ta-nıklıklarla elealdı.

Erbil’de, oyverme işlemle-rinin yapıldığıbir Fen Lise-si’ndeki sandıkkurulu başka-nından işittiğisözleri man-şete taşıyan

Patrikarakos, sözkonusu görevlinin, ellerini kendisinedoğru kaldırıp alkışlayarak, “Bizlerİkinci İsrailiz” diye bağırdığını ak-tardı.

NETENYAHU’DAN AÇIK DESTEK

Patrikarakos’a göre, görüştüğübir çok Iraklı Kürt için İsrail önemlibir model; zira, 25 Eylül’de sözdebağımsızlık yanlısı gösterilerde sal-lanan İsrail bayrakları da bunun birispatı. Bu çerçevede İsrail’in, KuzeyIrak’ın bağımsızlığını destekleyennadir ülkelerden biri olduğunu vur-gulayan Patrikarakos, makalesinindevamında Başbakan Binyamin Ne-tenyahu’nun referanduma ilişkin gö-

rüşlerini hatırlatıyor:“İsrail, Kürtlerin kendi devletlerine

ulaşmadaki meşru çabalarını des-tekliyor...”

İRAN, TÜRKİYE VE SURİYE’YE KOMŞU

Haaretz yazarı, bölgede bağımsızbir Kürt devleti kurulmasının İsrailve Batı Bloku için stratejik gereklili-ğini ise şu sözlerle anlatıyor: “İran,Suriye ve Türkiye ile sınır komşusuolan Kürdistan’ın jeopolitik pozisyonu[şu ankinden] daha elverişli olamazdı.Kürdistan, belki belli gerekçelerleİran’ın uzantılarına karşı savaşma-yabilir ancak, savaşmaktan dahaiyisini bile yapabilir. Kürtler, LübnanHizbullahı’nın aksine, kayda değerve meşru bir mali güçle Batı’nınmüttefikleri. Irak petrollerinin 3’te1’ini kontrol ediyorlar. Bu sebeplerle,İran’ın Ortadoğu’da artan nüfuzunuyavaşlatabilirler.”

PEŞMERGE KOMUTANI: İSRAİL KAZANÇLI ÇIKACAK

Patrikarakos’un görüştüğü, eskibir Peşmerge komutanı olan SerbestHüseyin’in, bölgede ortaya çıkacakbağımsız bir Kürt devletinin, bölge

ülkelerinde yaratacağı tahribatı ol-dukça yalın ve iştahlı bir biçimdeanlatması oldukça dikkat çekici. Hü-seyin’e göre, “Bağımsız bir Kürdistanotomatik olarak Şii ve Sünni kök-tenciliğiyle ihtilaf içinde olacaktır.İran ve Türkiye bize karşı düşmancabir tutum izleyecek ve bizler de Irak’ızayıflatacağız. Bu durumdan da İsrailkazançlı çıkacaktır.”

‘FİLİSTİN, FİLİSTİNLİLERİNDEĞİL’

Peşmerge komutanının, on yıl-lardır İsrail’in uyguladığı baskı, tecritve imha politikaları altında ezilenFilistin halkının bağımsızlık müca-delesine yaklaşımı ise çok daha dü-şündürücü. Filistinlilerin bağımsızlıkduygularını paylaşıp paylaşmadığısorulan Hüseyin bu soruyu, “Hayır;orası onların devleti değil. 1940’lıyıllarda Yahudilere sattılar, şimdi degeri istiyorlar” şeklinde yanıtlıyor.

Patrikarakos’un final cümlesi biranlamda İsrail’in, Irak’ın parçalan-ması ve bölgede ikinci bir İsrail dev-letçiğinin inşa edilmesine yönelikresmi görüşünü de özetliyor:

“Petrol zengini ve İsrail yanlısıbir Kürdistan, İsrail için mükemmelbir müttefik olabilir.”

İkinci İsrailiz

Barzani’nin yolları kapanıyorBarzani’nin yolları kapanıyorBarzani’nin yolları kapanıyorBarzani’nin yolları kapanıyorBarzani’nin yolları kapanıyorBarzani’nin yolları kapanıyorBarzani’nin yolları kapanıyorBarzani’nin yolları kapanıyorBarzani’nin yolları kapanıyorKUZEY Irak Bölgesel Yönetimi, ellerindeki

sınır kapılarını ve havaalanlarını merkezi yönetimeteslim etme talebini kabul etmediğini açıkladı.Irak ordusu ise Duhok-Musul karayolunu betonbariyerlerle kapattı.

Irak Başbakanı İbadi, sınır kontrollerinin 3gün içerisinde Bağdat’a verilmemesi halindeKuzey Irak’ın tüm uluslararası hava uçuşlarını

durduracaklarını söylemişti. Ankara ve Tahran’ındesteğini alan Bağdat hükümeti, Iraklı Kürtlerereferandum sonucunu iptal etmeleri çağrısıyapmış, aksi takdirde yaptırımlar, uluslararasıizolasyon ve belki de askeri müdahaleyle kar-şılaşacağını belirtmişti. Barzani’nin ofisindenyapılan açıklamada Bağdat’ın taleplerinin yerinegetirilmeyeceği bildirildi.

İran’dan petrol yaptırımı

BARZANİ’nin referandumuna sert yaptırım-larla karşılık veren İran, Kuzey Irak Bölgesel Yö-netimi’nden petrol ürünü nakliyatı yapan şirketleregeçici yasak getirdi.

Barzani’nin bağımsızlık için yaptığı referan-dumdan sonra kara sınırı ve hava sahasını ile tel-evizyon kanallarını kapatan Tahran dün de İranlışirketlerin Kuzey Irak’tan çift yönlü petrol ürünüsevkıyatını geçici olarak yasakladığını duyurdu.

Önceki gün Irak Başbakanlık Ofisi, BaşbakanBinali Yıldırım ile Irak Başbakanı Haydar İbadi’ninarasında gerçekleşen telefon görüşmesinde, Tür-kiye’nin petrol ihracatı konusunda Bağdat yö-netimini muhattap alma konusunda prensipteanlaştığını duyurmuştu. Cumhurbaşkanı TayyipErdoğan da Kuzey Irak’taki sözde bağımsızlıkreferandumunun ardından yaptığı açıklamada,“Kuzey Irak bakalım petrolü hangi kanallarlanereye akıtacak veya nereye satacak? Vanabizde. Vanayı kapattığımız an o iş de bitti” ifa-delerini kullanmıştı.

Asıl tehlike İran’dır

Ryan Crocker

10 30 EYLÜL 2017, CUMARTESİ

Kültürel durumlaryalogan@gmail.com

SABAHATTİN ÖNKİBARsonkibar@gmail.com

POLİTİKA GÜNLÜĞÜ

Halkımızın kitap okumadığı, aklını veduygularını küçük ve büyük çeşitli ek-ranlarda kaybettiği bir kez daha keşfe-

dildi. DESAM raporuna göre insanımız GÜNDE6 saat televizyon izliyor, 3 saat internette kalıyorve YILDA sadece 6 saat kitap okuyormuş.Dört kişilik aile cep telefonu ve internete AYDA213 lira, kitaba ise YILDA 6.5 lira harcıyor-muş.

Şaşılacak bir şey yok. Bütün dünyada kitapdijital medya karşısında oransal olarak ve ülkeleregöre farklılaşarak geriliyor. Bu yüzden batıdakitap okuma oranı % 21, bizde ise % 0.01diye dertlenmenin anlamı yok. Kaldı ki batılınınne okuduğunu da biliyoruz. Tıpkı bizde en fazladinî risalelerin, aşk ve komplo anlatan palavrakitapların daha çok okunduğunu bildiğimizgibi...

Kitapların 19. asırdaki kadar önemli, 20.asırdaki kadar yaygın olmasını, kitap okurluğuninsanı yücelten bir ayrıcalık gibi anlaşılmasınıartık bekleyemeyiz. Ulaşılması kolay, renkli,hareketli ve üstelik eğlenceli olan dijital medyakaliteli edebiyatın yerini alıyor. Bu medyaylafazla içli dışlı olan gençlerin, söz gelimiSalinger’in “Çavdar Tarlasında Çocuklar”ı, Ca-mus’nün “Veba”sı ya da Malroux’nun “İnsanlıkDurumu” gibi yüksek edebiyatı algılamaları gi-derek zorlaşıyor. Günümüzde düşünsellik in-sanlığın varoluş sahnesindeki yerini yavaşçagörselliğe bırakarak sönümleniyor.

Yirmi yıl sonra edebiyata meraklı genç birinsanın Şolohov’un “Ve Durgun Akardı Don”adlı kitabının yaklaşık 2000 sayfasını kendinikaptırarak okuyacak yerde, bu eserin sinemafilmini, hatta animasyonunu bir iki saat içindetabletinden izleyip kısa tanıtma metinleriyle ye-tinmesi büyük olasılık.

“Game of Thrones” gibi heyecanlı bir diziyecep telefonundan bile ulaşabilen bir çocuk,“Sinbad’ın Maceraları”nı, “Seksen Günde DevriÂlem”i ya da “Alice Harikalar Diyarında”yı neyapsın? Okumak insanın hayal gücünü geliştirir;düşünmeye, kıyaslamaya, çözümlemeye yöneltir.Oysa zayıf ve güçsüz olanların öldüğü, sadecekurnaz, güçlü, zengin ve acımasız olanların ka-zandığı; seks, ensest, tecavüz, ihanet, cinayetdolu, ekrandan insanın yüzüne kan sıçratanpalavra diziler insanda sadece yabancılaşmayaratır.

Bu yabancılaştırma işlevini yakın geçmişte“soap opera” denilen, ülkemize Brezilya dizileriylegiren pembe mutluluk görselleri yerine getiri-yordu. Oysa şimdiki durum çok daha vahim.Tv dizileri ve bilgisayar oyunlarıyla insanlaraalenen katliam dürtüsü aşılanıyor; kalleşlik, kur-nazlık, acımasızlık övülüyor. Günde üç dörtsaat ekran başında kalan, Samuray kılıcı ya daotomatik silahla yirmi dakikada otuz kişiyi kanlıbiçimde öldüren, bunu giderek bir bağımlılıkhaline getiren bir gencin ruhsal dünyasını, gi-derek geliştireceği “apathy”i (duygusuzluk/du-yumsuzluk) hayal edelim.

Kültür emperyalizmi içerik değiştirdi. II. Sa-vaş’tan sonraki görsellik aptalca ama renkli veeğlendiriciydi. Ginger Rogers ve Fred Astairstep dansı yapıyor, Doris Day insanın içinibayan şarkılar söylüyor, “Kahraman Şerif”bütün kötü adamları haklayarak filmin sonundakasabanın saygısını kazanıyor, “Kwai Köprüsü”gibi filmler şövalye tarzında askeri onur veşeref duygularını yüceltiyordu. Ardından gelen“baby boom” dönemi bu aptallığa son verdi;insanlar gerçekten okumaya, düşünmeye, geç-mişin kültürel mirasını da sırtlayarak yeni birkültür yaratmaya başladılar ve sonunda 68gençliğinin devrimci isyanıyla bir kopuş ger-çekleşti.

Nükleer savaş sonrasında çeteleşmiş insanlarınsu ve petrol savaşlarını anlatan Mad Maxdizisinin kahramanı bile kısa namlulu silahıylasadece kötüleri öldürüyordu. Oysa şimdi ek-ranlarda herkes herkesi tam bir ortaçağ vahşetiiçinde ve sebepsiz öldürüyor. Kurgu sadeceyansıttığı gerçekliği abartmakla kalmaz, onunoluşumuna da katkıda bulunur. Günümüzde in-sanların zihni nasıl biçimleniyor?

Az okumak elbette bir sorun, fakat çok dahabüyük bir derdimiz var. Dijital medya insanlığınkültürel birikimini ve insani değerleri yok olmanıneşiğine doğru itiyor. Umarım bu eşikten geridönüşün bedeli çok ağır olmaz. Ne demiş RosaLuxemburg? “Ya sosyalizm ya barbarlık!”

GÜNDEMGÜNDEMHAZIRLAYAN: MURATHAN DEMİRKIRAN

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

YavuzALOGAN

Fatih, İstanbul’un yenibaşkanını yaktırır mıydı?

Adı:Mevlüt Uysal.İstanbul’un yeni Bü-

yükşehir Belediye Başka-nı.

Halen İstanbul millet-vekili olan araştırmacı ga-zeteci Barış Yarkadaş’agöre tarikatçı ve İskenderPaşa Cematine mensup-muş.

Eğer bu iddia doğruise İstanbul’a ilk defa ta-

rikatçı bir başkan, üstelikatamayla Belediye Baş-kanı oluyor.

Peki İstanbul’u fethe-den Fatih yaşasa böylebir isme onay verir miy-di?

Asla vermezdi. Çünküsultan II.Mehmet tarikatve cemaatlerin yönetimesızmasını devlet adına kan-ser misali görür ve onlarla

kıyasıya mücadele ederdi,ki hatırlayın Hurufi tarikatıya da cemaatına mensupdevlete sızan binlerce mü-ridi açtırdığı çukurda can-lı-canlı yaktırmıştı.

Haşa Mevlut Uysal ya-kılsın diyor değilim. Söy-lemek istediğim AKP’ninasla Fatih’in yolunda veizinde olmadığı ve ola-mayacağıdır.

Cemaatler Konfederasyonu!

İlnur Çevik’le nereye Tayyip Bey?

NTV-CNN ve Habertürk,verin bunun hesabını!

Türkiye’de 100’e yakıntarikat ve cemaat var, kibütün islam dünyasında burakam binin üzerindedir.

Hiç abartmıyorum,bütün bu cemaatlerin ön-deri ya da sözde mürşitleri,müritlerine göre Allah’ınyeryüzündeki tek vekilidir.

Bu cemaat ya da tari-katlara mensup olmanın

amentüsü ise kayıtsız şart-sız o Mürşit yani Şeyhleregözü-kapalı teslim olmak-tır..Zerre abartmıyorumMürşit Kur’anı iptal etimdese,emin olun o müritler“Bunda bir hikmet var”deyip Kur’anı bile çöpeatarlar.

Bunların islamı İbni Si-na’ya bile kafir deyip, aklı

ve bilimi reddeden, muskave mevlit müslümanlığıdır.

Ve bugün maalesefAKP cemaatler konfede-rasyonu görüntüsündedir.Öyle olmasa yaşananFETÖ zilletine rağmenhalen bu güruh baştacıedilmez ve FETÖ’den bo-şalan yerlere onlar atan-mazdı.

Bir gece ansızıngidebilirmiş!..

Nereye mi?Barzanistan’a!..Öyle diyor Tay-

yip Erdoğan!Yok... İlnur Çevik

başdanışmanın ikenbu mümkün değil.

Yahu bu İlnur,Barzani’nin eski işortağı ve kankasıdeğil mi?

O varken ansızıngidilebilir mi?

Tayyip Erdoğanartık monşer veimam hatipli takıntı-larını aşıp gerçekdevlet adamların-dan oluşan bir ekipkurmalı.

Defalarca kanıt-landı, var olan ekibisadece hamaset veamigoluk yapıyor.

AKP Rabiasıve tek dil!

Rabia işaretini “Tek vatan, tek mil-let, tek devlet ve tek bayrak” olarakaçıklıyorlar.

Peki nerede tek dil?Millet olmanın esası ortak dil değil

midir?İnancınız, yani dininiz bir olsa bile

diliniz farklı olursa aynı milletten ola-mıyorsunuz, ki işte Araplar veyaUzak Asyalılar buna örnektir.

Buna mukabil müslüman olmayanama Türkçe konuşan Gagavuz Türk-leri ile aynı millete mensup olduğu-muz aşikardır.

Şu halde millet olmanın esası dindeğil,dil yani Türkçe konuşmaktır.

Hem millet deyip, hem tek dil de-memek kabul edilemez!

Ufuk Uras, Ali Bayra-moğlu, Erol Katırcıoğlu ileSait Çetinoğlu.

Ermenistan’ın işgalindeolan Karabağ’a gittikleriiçin Azerbaycan makam-larınca haklarında tutukla-ma kararı çıkarılmış!

Vallahi çok iyi olmuşda, cevap versin bu arka-daşlar niçin gittiler Kara-bağ’a?

Ulan o Karabağ Türk,yani Azeri toprağı ikenişgal edilmiş, öyle iken ora-ya gidip Ermeni teröristlerle

dayanışma yapmak niçin?Görüyorsunuz kim ki-

min adamı ve neyin gö-revlisi?

Bu isimleri, ama özellikleUfuk Uras’ı baş tacı edenNTV, Habertürk ve CNN-Türk versin şimdi hesabı!

ZİHNİ ERDEM / ANKARA

CUMHURBAŞKANI ve AKP Ge-nel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın içlerindeKadir Topbaş’ın da olduğu 10’u aşkınbelediye başkanını “metal yorgunluğu”nedeniyle görevden uzaklaştırma pla-nının uygulamasını seçimlerde oy kay-betme kaygısı ile erkene aldığı ortayaçıktı. AKP’de 2019 Mart ayında ya-pılacak yerel seçimlerde aday göste-rilmeyecek mevcut belediye başkan-larına dönük tasfiye operasyonunaİstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı

Kadir Topbaş’ın istifaya zorlanması ile baş-landı. Önümüzdeki dönemde AKP’li AnkaraBüyükşehir Belediye Başkanı Melih Gök-çek’in de aralarında bulunduğu çok sayıdabelediye başkanının benzer şekilde görev-lerinde istifa ettirileceği veya uzaklaştırılacağıifade edildi. Kulislerde Erdoğan’ın, bir dahaçalışmak istemediği belediye başkanlarınıseçimlere bir buçuk yıldan daha fazla zamanolmasına karşın şimdiden görevden uzak-laştırma kararının arkasındaki nedenlerşöyle sıralanıyor:

YEREL SEÇİMLER PROVA OLACAK

Erdoğan, Mart ayında yapılacak yerelseçimlerin, 2019 Kasım ayında yapılacakcumhurbaşkanlığı seçiminin bir provası ola-cağını, İstanbul, Ankara ve İzmir’i kaybetmesihalinde cumhurbaşkanlığı seçimini de kay-bedeceğini görüyor. Bu nedenle de belediyebaşkanlarına yönelik operasyonu öne aldı.

ADAY OLMAYACAKLARAZLEDİLECEK

Erdoğan, bu operasyon için yerel se-çimleri beklemedi. Çünkü eğer seçimi

bekleseydi, seçimlere aday göstermeyeceğibaşkanların yönettiği belediyelerle gitmekzorunda kalacaktı. Bu durumda, adaygöstermediği bazı belediye başkanlarıhem koltuklarını kaptırmamak için başkapartilerle pazarlık yaparak, o partilerinadayı olarak AKP’nin karşısına çıkabilir,hem de belediyenin imkanlarını başkapartiler için kullanabilir.

ADANA VE HATAY ÖRNEKLERİ

AKP’nin yakın tarihinde bunun ör-nekleri yaşandı. Erdoğan’dan sonra İs-tanbul Büyükşehir Belediye Başkanı se-çilen Ali Müfit Gürtuna, 2004 seçimle-

rinde partisi tarafından aday gösteril-meyince ismi CHP’nin de olduğu başkapartilerin adayı olarak geçti. O seçimlerdeGürtuna’nın başka bir partiden aday ol-ması güçlükle önlendi. Adana BüyükşehirBelediye Başkanı Aytaç Durak, AKP’denaday gösterilmeyeceğini anlayınca par-tisinden istifa etti. Durak MHP’den adayoldu ve yeniden belediye başkanı seçildi.Bir başka örnek 30 Mart 2014 yerel se-çimlerinde yaşandı. AKP’nin aday gös-termeme kararı aldığı Hatay BelediyeBaşkanı Lütfi Savaş son anda CHP’yegeçti ve AKP elindeki belediyeyi CHP’yekaptırmış oldu.

BELEDİYELERESEÇİM TIRPANI

AKP,�yerel�seçimlerdetekrar�aday�göstermeyeceğibelediye�başkanlarını�‘metalyorgunluğu’�gerekçesiyleşimdiden�görevdenuzaklaştırırken,�bu�başkanlarınson�anda�başka�partinin�adayıolarak�oyları�bölmeleriniengellemeye�çalışıyor

‘Uyum yasaları’mesaisi başlıyor

TBMM�Genel Kurulu, iki aylık tatil arasındansonra yarın saat 14.00’de özel oturumla yeniyasama yılı çalışmalarına başlayacak. TBMMBaşkanı İsmail Kahraman’ın yöneteceği otu-rumda Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşmayapacak.

Genel kurulda Başbakan Binali Yıldırım,CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu veMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hazır bulu-nacak. 26. dönem 3. yasama yılında Meclis’ingündeminde ağırlıklı olarak 16 Nisan referan-dumunda kabul edilen Cumhurbaşkanlığı siste-mi kapsamında içlerinde seçim sistemini dedeğiştirecek uyum yasaları görüşülecek. Genelkurulda öncelikle Adalet Bakanlığı tarafından51 maddelik yargı ile, düzenlemelerin yanı sıraSiyasi Partiler Kanunu, Mahalli İdareler Kanunuve Seçim Kanunu’nda gerekli değişiklikler yapı-larak Cumhurbaşkanlığı sisteminin alt yapısıoluşturulacak.

İSTANBUL, Ankara ve İz-mir’de yönetim kurallarını top-layan Öncü Gençlik, üniversi-telerde yeni dönem çalışma-larına başladı. Edirne’denVan’a toplantılar yaparak dö-nem başlangıcına hazırlananÖncü Gençlik, üniversitelereilişkin hedefini şöyle açıkladı:“Üniversi-

telerde vatansever gençliğin tek ad-resi olacağız.”

‘GÖREVİMİZ VATANIN BÜTÜNLÜĞÜ’

Öncü Gençlik yönetimi, genişkatılımlı toplantılar düzenleyerekkendilerine görevler çıkardıklarını

bildirdi. Denizli, Kocaeli veSakarya örgütle-

rine ziya-retler

yapan Öncü Gençlik Genel SekreteriUğurcan Yardımoğlu, “Siyasi gün-demin en önemli başlığı, içinde bu-lunduğumuz vatan savaşı. Bu savaşAmerikan emperyalizminin taşeronörgütlerine karşı sadece yurt içindedeğil, yurt dışında da veriliyor. Bizlerüniversitelerin vatansever gençleriolarak bu savaşın başarısına odak-lanıyoruz. Görevlerimizin farkındayız”dedi. Ordu, Erzurum ve Iğdır’daüyeleriyle buluşan ve çeşitli temas-larda bulunan Öncü Gençlik GenelSekreter Yardımcısı Erdem Şahinde “Yaptığımız toplantılarla gündemitartışan ve stratejik görevler belirleyengençler, üniversitelerde vatanseverlikbayrağını daha da yükseltecek”açıklamasında bulundu.

Vatansever gençliğin tek adresi olacağız

Çin kuruluşunun 68. yılını kutladı ÇİN’in 68. kuruluş yıl-

dönümü Ankara’da düzen-lenen resepsiyonla kutladı.İki ülke milli marşlarının ça-lınmasıyla başlayan resepsi-yona Hükümet adına MilliEğitim Bakanı İsmet Yılmaz,AKP’den Genel Başkan Yar-dımcıları İstanbul MilletvekiliRavza Kavakçı ve Mehti Eker,Vatan Partisi Genel Sekreteri

Utku Reyhan, Öncü GençlikGenel Başkanı Aykut Diş,CHP Milletvekili Haluk Pek-şen, Ankara Büyükşehir Be-lediye Başkanı Melih Gökçek,TGB Genel Başkanı CemDikmen ve diplomatik mis-yon temsilcileri katıldı. Kut-lamalarda Genelkurmay Baş-kanlığı da general düzeyindetemsil edildi.

MehdiEker

Çin BüyükelçisiYU Hongyang

İsmetYılmazDenizli

Mu�la

OLCAY KABAKTEPE / ANKARA

ANKARA Cumhuriyet Başsavcılığı,eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykalile eski MHP’li yöneticilerin özel hayatlarınailişkin görüntülerin internet ortamındayayımlanmasıyla ilgili FETÖ elebaşı Fe-tullah Gülen’in de aralarında bulunduğu171 şüpheli hakkında, ‘Silahlı terör örgütükurma ve yönetme’, ‘Özel hayatın gizliliğiniihlal’ gibi 8 ayrı suçtan iddianame hazırladı.İddianamede; Emniyet Genel MüdürlüğüKaçakçılık ve Organize Suçlarla MücadeleDaire Başkanlığı’nın 4 Ağustos 2017 tarihlicevabi yazısı ile FETÖ’nün mahrem yapı-sına ilişkin yürütülen soruşturma kapsa-mında ele geçirilen dijital materyaldekikayıtların incelenmesi sonucunda elde edi-len ve ‘Muhterem Efendim’ şeklinde baş-layıp ‘Arz ederim’ şeklinde bitmesi nede-niyle şüpheli Gülen’e sunulduğu değer-lendirilen 2 sayfalık yazıya yer verildi.

‘TOPLAM 420 BİRİNCİ SINIF ABİSİ’

‘Muhterem Efendim’ şeklinde başlayanyazıda, “1. Sınıf olup res’en emekli edilenabilerimizin durumu. Toplam 420 birincisınıf abimiz bulunmaktadır. Bu abilerimizin

4’ü hariç tamamı emekli edilmişlerdir.Emekli davasını kazanıp dönen 4 tane bi-rinci sınıf abimiz vardır. Şu an Medrese-iYusufiyye’de 7 abimiz, ev hapsinde 1abimiz bulunmaktadır. Ramazan Akyürek(İstanbul), Ahmet Pek (İstanbul), Ali FuatYılmazer (İstanbul), Oktay Bulduk (İs-tanbul), Sami Uslu (Ankara), AnadoluAtayün (Ankara), Ali Bilkay (İzmir), Meh-met Avcı (Adana ev hapsinde). Haklarındayakalama kararından dolayı Gaybubette15 öğrenci abimiz var” ifadelerinin olduğubelirtildi.

TANGO ÜZERİNDEN TAKİBİ SAĞLANIYOR

“Hiçbir abimizden serzeniş ve şikayetolmamıştır elhamdülillah” şeklinde ifade-lerin olduğu yazıda, “Duruşlarında bir de-ğişiklik yoktur. Bütün abilerimiz hizmeti-mize ve hocamıza çok dua etmektedirler.Abilerimiz adli ve idari soruşturma dava-lardan dolayı hukuki mücadelelerini sür-dürmektedirler. Emekli olan bütün abile-rimiz davalarını açmışlardır. Rehberlikolarak; abilerimiz ve eşleri ile 3’erli gruplarhalinde her hafta biraraya gelinmekte vemanevi beslenmemiz sağlanmaktadır. Gün-

lük ve haftalık manevi beslenmemizi (dua,risaleden ve pırlantadan vurucu yerleri venotları) tango üzerinden abi ve ablalaraulaştırarak takibi sağlanmaktadır. Abile-rimizin okul çağındaki ve izdivaç yaşındakiçocukları da ayrıca takip edilmektedir”gibi ifadeler yer aldı.

‘NAZLI HANIM’DAN BAŞKA İZAH EDEN YOK’

İstanbul’daki Ramazan Akyürek’in ya-nında İstanbul TEM’den Erol Demirhan’laberaber iki kişi kaldıkları kaydedilen yazıdaşöyle denildi:

“Abi çok mütevekkil ve hiçbir serzenişi

olmadı bugüne kadar. Hizmetimize, zat-ı alinize ve herkese çok dua ediyor.Genel olarak iyi. Cezaevi içerisindekitecvit kursuna katılmış ve güzel moralolmuş kendisine. Bu zamana kadar ıs-rarlarımıza rağmen hiç maddi destek al-madı üstelik himmetlerini abla aracılığıile gönderiyor. İstanbul’da olan Ali FuatYılmazer, Halim isminde bir arkadaşımızile beraber kalıyorlar. Genel olarak du-rumu iyi ama aile özlemi çekiyor. Sosyalmedyada kendi sitesi oluşturuldu bundanmemnun oldu. ‘Medyada haklılığımızıNazlı hanımdan başka izah eden yok di-yor.’ Arz ederim.”

1130 EYLÜL 2017, CUMARTESİ

Bazen seyretmekölümdür!

Soner POLAT

BİSMİLLAH VİRA!

Irak’ı işgal eden ABD, 8 Mart 2004 günü 53sayılı geçici yasa ile bir yeşil hat ilan etti.Bunun amacı Dohuk, Erbil ve Süleymaniye

vilayetlerinde yaşayan Kürtleri askeri olarakkoruma altına almaktı. Ancak bu yeşil hat, oldu-bittilerle sürekli olarak batı ve güneye doğru ge-nişliyor. Kuzey Irak’ta Kürtler bu hattın dışında50 bin km. karelik alanın da tapusunu istiyor!Gelinen aşamada, Irak nüfusunun yüzde 13’ünüoluşturan Kürtler fiilen Irak topraklarının yüzde34’ünü denetim altında tutuyor. Ancak bu gelişmetesadüf değil! Projenin mühendisi ilk günden iti-baren böyle bir ortam yaratmak için çalıştı.

BÖLÜNME ANAYASASI

ABD’nin dayattığı ve 2005 yılında kabuledilen anayasa bir bölünme anayasasıydı. Buanayasada Irak, bir “diller, dinler, mezhepler,milliyetler, etnik gruplar devleti” olarak tasvirediliyordu. Ordu içinde bile etnik dengeler gö-zetilecekti. Kürdistan Bölgesel Hükümeti anayasalkoruma altına alınıyor ve başka bölgesel hükü-metlerin kurulması için de kapı aralık bırakılıyordu.

Projenin mühendisinin başkentine uzanalım.ABD Kongre üyeleri üst üste yaptıkları açıkla-malarla Barzani’ye destek veriyor. CumhuriyetçiTrent Franks ortalama eğilimi yansıtıyor: “BağdatHükümeti bu topraklar üzerinde yaşayan diğerhalklar gibi Irak’taki Kürtlerin can güvenliğinisağlayamadı.” Peki niçin? İsterseniz geriye uza-nalım ve işgalin sıcak günlerini hatırlayalım.ABD’nin kurduğu Irak Silahlı Kuvvetlerindemuharip uçak yoktu, muharip harp gemisiyoktu; 7 hafif piyade tümeni ve sadece birzırhlı tümen vardı. Etnik kotalarla ordununbirlik ve berberlik ruhu ve hiyerarşik düzeniyok edilmişti. Diğer bir ifade ile üç kuruşlukIŞİD’e teslim olacak bir ordu bilerek ve kasıtlıolarak kurdurulmuştu.

ABD, bu tür kirli ve sinsi tuzaklar kurarken,söylemini hiç değiştirmedi: “Irak’ın toprak bü-tünlüğüne saygılıyız.” Birkaç gün önce ABDDışişleri Bakanlığı sözcüsü Heather Nauertşunları söyledi: “Hem Bağdat hem de Erbil’dekidostlarımızla görüşmeyi sürdüreceğiz. Askerimüdahaleye karşı çıkarız. ABD’nin kaygıları,bu referandumun zamanlaması ve Irak’ın bü-tünlüğüne yönelikti, bölünmeyi istemediğimizyönündeydi. Bağdat’tan yana taraf tut-muyoruz; birleşik ve demokratik bir Irakgörmek istiyoruz. Sözcü Hanımefendi,herkesi kör âlemi sersem sanıyor! Bu ifadeninruhu çok açık! Bir taraf ABD’nin dayattığı ana-yasayı çiğniyor, diğer taraf anayasa çerçevesindetedbirler alıyor. Sözcü, tarafsızlık söylemi ile sa-dece lafazanlık (demogoji) yapıyor... Ancakmaalesef bu sözler, ülkemizde bile hem debakan düzeyinde anlaşılmadığına göre, BayanNauert bu tiyatroya devam edebilir.

İLK ADIMLAR HIZLI ATILMALI!

Bir amfibi harekâtta ilk anlar hayatidir.Çünkü başlangıçta sıfır olan yetenekler, zamanlaorantılı olarak geometrik olarak büyür. Diğerbir ifade ile savunan açısından müdahale nekadar gecikirse, başarı şansı o kadar az olur.Başlangıç anında bir bölük ile savaşırken, 2saat sonra bir kolordu ile savaşmak zorundakalırsınız. Kriz yönetimi de böyledir. Hergecikme, karşı tarafa normalleşme için zamankazandırır. Karşınızda emperyalist merkezlervarsa, basın organlarınız bile size karşı çıkar vekafaları bulandırır. Ortak hareket eden bölgeülkelerini birbirine düşürecek kışkırtıcı haberleryaymaya başlarlar. Statükoyu bozanlar, bilerekanlamsız polemikler yaratarak zaman kazanırve bu süre zarfında cephelerini tahkim ederler.

Müdahalede hedef, belirli bir sınır içinde ba-ğımsızlık iddiasında bulunan bir topluluğun, osınırlar içinde otoritesini kabul ettiremediğinifiziki olarak gösteren eylemleri hayata geçirmekolmalıdır. Burada öncelik, zaten tartışmalı olduğuBarzani tarafından da itiraf edilen bölgelere ve-rilmelidir. Örneğin Kerkük, Kuzey Irak BölgeselYönetimi sınırları içinde değildir. Irak Parla-mentosu, Vali Kerim’in azledilmesi dâhil, birdizi karar almıştır. Irak Merkezi Hükümeti, bukararları uygulamada geciktiği ya da zafiyetgösterdiği takdirde, inisiyatifi karşı tarafa bırakır.Çözümün anahtarı hızlı ve kararlı olmaktır.Sorun dondurulursa, haklı olmanız bir anlamifade etmez! Dağlık Karabağ sorununda Azer-baycan haklı değil mi?

spolat102@outlook.com

FETULLAH GÜLEN’E SUNULAN YAZIDA ÖNEMLİ AYRINTILAR ÇIKTI

Darbe hazırlığını 2015’te yapmışlar!

ABD D��i�leri Bakanl��� sözcü-sü Heather Nauert, Cumhurba�-kan� Tayyip Erdo�an’�n Türki-ye’de yakla��k bir y�ld�r hapistebulunan Papaz Brunson ile Fe-tullah Gülen’in ‘takas edilmeleri’hakk�ndaki önerisi ile ilgili olarak“Böyle bir yola girebilece�imizihayal bile edemiyorum” dedi.

Nauert, Türk Hükümeti’nin Gü-len’in iadesiyle ilgili birkaç keztalepte bulundu�unu kaydettik-ten sonra “Biz halen Türk Hükü-meti’nin bize sundu�u materyal-leri de�erlendirmeye ve bakma-ya devam ediyoruz. Bu konudayeni geli�me yok. Papaz Brun-son’a gelince, Brunson’� yurdu-

na getirmek bizim için çok ciddibir konu. Bu konuyu Ba�kanTrump da Cumhurba�kan� Erdo-�an ile BM Genel Kurulu s�rala-r�nda tekrar gündeme getirdi.D��i�leri Bakanl��� da Brunsonile yak�ndan irtibatta. En son Ey-lül 18’de ziyaret edildi” dedi.

SİCİLİ KABARIK PAPAZ

Papaz Brunson, �zmir’de yak-la��k 20 y�l boyunca resmi olarak“Dirili� Kilisesi Rahibi” s�fat�ylaya�ad�. 9 Aral�k 2016 tarihindeFETÖ’den tutuklanarak cezaevi-ne kondu. Hakk�nda, Kürt köken-li vatanda�lara ayr��may� telkineden vaazlar verdi�i saptand�.

SEDA AKYÜZ / ANKARA

AYDINLIK, FETÖ’cü Emniyet MüdürüYasin Topçu’nun örgüt imamlarından M.Üisimli şahısla 2015 yılındaki seçimlerdenönce yaptığı anlaşılan görüşmenin kayıtlarınaulaştı. Topçu ve örgüt imamı M.Ü arasındakimesajlaşmada “Askerlerin içinde bazılarıbir gecede toplar, ortalık temizlenir. Pazarsabahına kadar hangisi olsun” sözleri dar-benin 2015 yılında planlanmaya başladığınıortaya koydu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17-25 Aralık operasyonlarını yapan FETÖ’cühakim, savcı ve polislerin kimlerden talimataldığının ortaya çıkarılması için başlattığısoruşturmada önemli bilgilere ulaşıldı.Savcılık soruşturma kapsamında FETÖ’nün

imamlarından olan M.Ü isimli şahsın örgütüngizli haberleşme programı ByLock üzerinden17-25 Aralık operasyonlarında etkin rolalan dönemin İstanbul Mali Suçlarla Mü-cadele Emniyet Müdür Yardımcısı YasinTopçu ile görüştüğünü tespit etti.

Şu anda firari olan M.Ü isimli kişi ileYasin Topçu arasında geçen görüşmede il-ginç diyaloglar yer alıyor.

6 MADDEDE KAOS SENARYOLARI YAZDILAR

Görüşmelerin konusu 7 Haziran 2015’tekiyerel seçimler. 7 Haziran seçimlerindenönce olduğu tespit edilen görüşmede ikilininaskeri darbe yapılacağını o günden bildiğianlaşılıyor. ByLock mesajlaşmasında 6 madde

sıralayan FETÖ’cüler, askeri darbe yapılmasınıistediklerini belirtiyor. FETÖ’cüler seçimle-rinden önce yaşanmasını istedikleri olasıihtimalleri ise şöyle sıralıyor:

1) 70 Milletvekili istifa eder. Hükümetdüşer.

2) Suriye ile savaşa gireriz.3) Güneydoğu ayaklandırılır, memlekette

OHAL ilan eder.4) Büyük bir kaos ortamı çıkarır, kriz

olur.5) BM kararı ile Lahey’de yargılama

çıkar. Ülkeyi terk eder.6) Askerlerin içinde bazıları bir gecede

toplar, ortalık temizlenir. Pazar sabahınakadar hangisi olsun.

7) 6 iyi mi?

HALİL YILMAZ

İSTANBUL’daki ‘darbe girişimi ana davasında’tanıkların dinlenmesine geçildi. Eski 3. Kolordu Ko-mutanlığı Kurmay Başkanı emekli Tümgeneral TayyarSüngü’nün tanık olarak dinlendiği sırada mahkemesalonunda gergin anlar yaşandı. Bir sanık avukatı,Süngü’ye “FETÖ radikal İslamcı bir örgüttür, kendi-leriyle alakanız var mı?” deyince bir başka avukat“FETÖ tam teçhizatlı bir Amerikan örgütüdür, İslam’laalakası yoktur” diyerek tepki gösterdi. Duruşmadasalonundaki izleyiciler de “FETÖ’nün İslam’la neilgisi var” diye bağırdı.

FETÖ tam teçhizatlıABD ÖRGÜTÜDÜR

SAVCILIK, Fetullah Gülen’in örgütselkonuşmalarının yayınlandığı internet si-tesinden 6 Aralık 2013’te yaptığı “KaraPropaganda ve Nefis Muhasebesi” konulusöyleşinin arka planını açığa çıkardı.

Gülen konuşmasının 17. dakikasındansonra “Bir büyük zat bi dönemde senelerceevvel bana bir akşamüstü telefon geldi.Dediler ki nefsine uyarak bi yerde bi tanealüfteyle buluşmaya gidiyor ve aynı za-manda birilerinin komplosu da söz konusuolabilir. Onu tanıyan arkadaşa telefonettim, kalk dedim, gece yarısı deme evinekoş git. Oraya gitmesin katiyen. Bugünekadar o meseleyi kimseye açmadım bizedüşen şey odur ayıbını yüzüne vurmam”ifadelerini kullanmıştı. Savcılık, Gülen’inkullandığı dile hakim olan Hasan Polat’ınifadesine başvurdu. Polat şunları söyledi:“2011 yılında ABD’ye giden ve 40 yıldırGülen ile tanışan İzmir’de emekli vaizBekir Yılmaz bana Kemalettin Özdemir’inkasetlerinin Fetullah Gülen’e getirildiğiniaktardı. Kastedilen kişinin Kemalettin Öz-demir isimli kişi olduğunu değerlendiri-yorum. Gülen’in bu ifadeleri aslında birnevi itiraftır. Son yirmi yıldır Türkiye’dekibütün kaset olaylarının ve gizli takiplerininGülen’in emniyet ve istihbaratta ki yapı-lanması tarafından icra edildiğinin de ka-nıtıdır. Öyle bir haber ağı kurulmuş ki

Türkiye de bir şahıs bir hayat kadını ilebuluşmaya gideceği zaman ABD’de kiFetullah Gülen’in kaç saat öncesindenhaberi oluyor.”

TANIKLAR DOĞRULADIİfadesi alınan Bülent Çanakçı da

“2010’lu yıllarda Kemalettin Özdemir’inkadınlarla ilişkisinin bulunduğu görün-tülere ilişkin videoların örgütün tümmensuplarına gösterildiğini duymuştum.Bu görüntüler genellikle örgütte üstdüzey görev yapan kişilere gösteriliyordu”dedi. Ankara Organize Suçlarla MücadeleŞube Müdürlüğü’nde görevli Ömer Kes-kin de Kemalettin Özdemir’in dinlendiğini,ses kayıtlarının çözümünü de kendisininyaptığı itiraf etti.

‘Akyürek himmetlerini abla ile gönderiyor’

FETÖ’nün mahrem yapısına ilişkin yürütülensoruşturma kapsamında ele geçirilen ve 2 sayfalık yazıda F tipi polis şefi RamazanAkyürek’in himmetlerini bir ‘abla’ aracılığıile göndermeye devam ettiği ortaya çıktı

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

HAZIRLAYAN: SEZİM ÖZADALI

KemalettinÖzdemir

ABD papazın peşinde! Erdal Öztürk tahliye edildi

FETÖ kendi müridinibile dinlemişFETÖ kendi müridinibile dinlemişFETÖ kendi müridinibile dinlemişFETÖ kendi müridinibile dinlemişFETÖ kendi müridinibile dinlemiş

FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişi-mine ilişkin, İstanbul’da görülenana davada, dönemin 3. KolorduKomutanı Korgeneral ErdalÖztürk’ün tahliyesine karar ve-rildi.

Davanın mayıs ayındaki du-ruşmasında savunma yapan eski 3.Kolordu Komutanı Erdal Öztürk, isminin

sıkıyönetim listesine haberi olmadan ek-lenerek kendisine kumpas kuruldu-

ğunu ileri sürmüştü. Darbe gecesiCumhurbaşkanı Tayyip Erdo-ğan’ın dünürü Özdemir Bayrak-tar’ın kendisini araması sonrasında

ulusal kanallara çıkıp askerin kış-lasına dönmesini söyleyen ilk general

olduğunu savunmuştu.

Burdur Valiliği’nde 2014- 16 yılları arasında görev yaptıktan sonra 2016 yılındakikararnameyle Merkez Valiliği görevine atanan Hasan Kürklü, İçişleri Bakanlığı’nınyürüttüğü FETÖ soruşturması kapsamında 15 Eylül’de açığa alındı. Hasan Kürklü,Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü FETÖ soruşturması kapsamındaTerörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince bugün İstanbul’da gözaltına alındı.

Eski valiye FETÖ gözaltısı

12

1. Bir tembih sözü – Büyük ve süslü çadır – Gelgitolayında denizin kabarması. 2. Yenilebilen birmürekkepbalığı türü – Kısa kepenek. 3. Anahtar –Kırılmış taş döşenip, üzerinden silindirgeçirilerek yapılan yol. 4. Bunamış olan kimse –Koruyucu işçi başlığı. 5. Apansız – Gaziantep’inbir ilçesi. 6. Halk – Hz. Muhammed’in annesi. 7.Bayağı, kaba biçimde – İridyumun simgesi. 8.Demeç – Dar ve kalınca tahta. 9. Beyazmermerin sert kısmı – Sıcak içilen bir içecek. 10.Tantalın simgesi – Duman kiri – Kiloamperinsimgesi – Yunancada “hadi gel!”. 11. Oyuncununyaptığı genel hareketler – Bir Uzakdoğu sporu.12. Karın zarı iltihabı – Su. 13. Ergenekon’dançıkışta Göktürklere yol gösterdiğine inanılan dişikurt – Tane. 14. Avrupa’da bir ırmak – Gemiodası. 15. Tuzağa düşürülen şey – Savaş vetaşıma gereçleriyle donatılmış kıta ya da birlik.

1. Afrika’da yetişen bir ağaç – Sonsuzluk – Nakit.2. İslimle çalışan ağırlık kaldırma makası – Belirti– Konut. 3. Sonsuza kadar, sürgit – Nispet. 4.Uzaklık – Soğanlı bir süs bitkisi. 5. Kemiklerintoparlak ucu – Bir tür yağmurkuşu, sutavuğu –Erkek keçi. 6. Eksiksiz – Suudi Arabistan parası –Büyük, gösterişli ev. 7. Tekerlekli kara taşıtı –Satrançta bir taş – Vücudun bir yerinden kangelme. 8. Dik yokuş – Hint ulusal giysisi – Lahza. 9.Bir tür şekerleme – Bir bilgisayar oyun makinesi.10. Uygar – Araç – Çıplak baş. 11. Boyutlar – Birşeyin niteliğini belirtme. 12. Sanat eseri konusu –Baştan başa, bütün olarak – Cet.

Resimdekiaktör

Kamç›

fieytan

“Christiano…” (futbolcu)

‹çilen fley

HileSuyosunlar›

Macun

Un, et,bamya

Japonya'dabir kent

Bir kad›n ad›

‹lave

Ünlü birdansöz

Dan›fl›kl›dövüfl

Han›m nine

Yabanc›

Bu hu ru mer -yem

Bir pokerterimi

Bir köpektürü

Piflman

Manisa'n›nbir ilçesi

Keder

Bir rockmüzik grubu

Bir bal›k

Din inanc›

Neodiminsimgesi

‹kincil

Bir haberajans›

Keskinduruma

getirilmek Celse

Kayg›

LüksemburgTV'si

Bir Türkmüzi€i

bestecisi

‹MKB'de bin hisse

Simyada

Oymak

Bir tür küçük zurna

Ba€›rsaklarPeygamberöven kaside

Bilimsel

Hitabetsanat›

Suyla çevrilikara

Su geçirmez

Parola

‹lgi

Mersin'in bir ilçesi

Birpeygamber

ad›

Gebreotu

Su

Aç›ktan, belliederek

Alev

Duymaduyusu

‹natç›

‹letmek ifli

Alanya'da bir çay

Rüzgar

Molibdeninsimgesi

Bir tür

Baya€›, kababiçimde

Seçenek

Bir dans türü

Luc Bessonfilmi

Namazbölümleri Engel

Kuflkulu,vesveseli

Tanr›tan›maz

Bir say›

‹ridyumunsimgesi

Az tavl›

Demirinsimgesi

Sebep

Alt, afla€›

Metazori

Sarma,kuflatma

Piston

Akarsuyunh›zl› akt›€›

Hareketyetene€i

kayb›Mustafa

Gerçek

Boru sesi

Beyazçamafl›r

y›kan›rkenat›lan toz

Yap›lan ifl,ifllem

Ezgi

fierik

‹flyeri

‹ngilizce deli,ç›lg›n

Hisse

Çocukdilinde kedi

Bo€agüreflçisi

Kore

Paylama,azarlama

Letonya

Kar f›rt›nas›

Kay›s›, erik

Ünlü birmüzikal

Bir meyve

Fiiller

Vilayet

‹ri, kart

Türkiyeplakas›

Saçta ay›rma yeri

Nikelin

Toplanma,birleflim

“… ifltirkiflinin”

(Ziya Pafla)

Suyun taksim yeri

“… asit”(limon tuzu)

Burun iltihab›

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

ss

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

sss

ss

s

s

s

s

s

s

s

ssss

ss

s

s

s

s

s

s

s

s

s

ss

ss

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

s

ss

s

s

s

s

s

F ‹ ‹ A K H E fi YK I R B A Ç L A ‹ K A A K H ‹ S A R

R O L L ‹ N G S T O N E S A K ‹ D EH A N ‹ T A L ‹ B ‹ L E N M E K S

T A S A D E D E E F E N D ‹ L O TR T L A fi ‹ R E T E M A N A A T

A D A ‹ M A N A M U RA N O R A K K E B E R E

I A L A Z M A A N U TA fi ‹ K A R E D ‹ M M O

fi I K K Y E L K RA M ‹ Y A N E M E R A K ‹

A T E ‹ R F Z ‹ ‹ T E N E K‹ K ‹ A K ‹ N E Z ‹ H A K ‹ K A T

A M E L ‹ Y E O R T A K M A D ÇI R M A T A D O R ‹ T A P T ‹ P ‹

E V ‹ T A E F A L A N A Ç Y ‹ VA N O N A ‹ N ‹ K A T A Y ‹ N E S ‹

A N A V U L S ‹ T R ‹ K R ‹ N ‹ T

KARE BULMACASOLDAN SAĞA1. Emi-Otağ-Met. 2. Kalamar-Kebe. 3. Açar-Makadam. 4. Bunak-Baret. 5. Ani-Araban. 6. Ahali-Amine. 7. Amiyane-İr. 8. Beyanat -Lata. 9. Emeril-Salep. 10. Ta-İs-Ka-Ela. 11. Rol-Karate. 12. Peritonit-Ma. 13. Asena-Adet. 14. Ren-Kamara. 15. Av-Mekanize.YUKARIDAN AŞAĞIYA1. Ekaba-Ebet-Para. 2. Maçuna-Amare-Ev. 3. İlanihaye-Oran. 4. Ara-Amarilis. 5. Om-Kalinis-Teke 6. Tam-Riyal- Konak. 7. Araba-At-Kanama. 8. Kaban-Sari-An. 9. Karamela-Atari. 10. Medeni-Alet-Daz. 11. Ebat-Niteleme. 12. Tem-Serapa-Ata.

����������

��� ����������

1 2 3 4 5 6 7

10

11

12

13

14

15

8 9 10 11 12

1

2

3

4

5

6

7

8

9

Resimdekiaktör

Kamç›

fieytan

“Christiano…” (futbolcu)

‹çilen fley

HileSuyosunlar›

MacunUn, et,bamyayeme€i

Japonya'dabir kent

Bir kad›n ad›

‹lave

Ünlü birdansöz

Dan›fl›kl›dövüfl

Han›m nine

Yabanc›

Bu hu ru mer -yem

Bir pokerterimi

Bir köpektürü

Piflman

Manisa'n›nbir ilçesi

Keder

Bir rockmüzik grubu

Bir bal›k

Din inanc›

Neodiminsimgesi

‹kincil

Bir haberajans›

Keskinduruma

getirilmekBir besin

Celse

Kayg›

LüksemburgTV'si

Bir Türkmüzi€i

bestecisiAv

‹MKB'de bin hisseSimyadakurflun

Oymak

Bir tür küçük zurna

Ba€›rsaklarPeygamberöven kaside

Bilimselnitelikli

Hitabetsanat›

Suyla çevrilikara

Su geçirmezbir üstlük

Parola

‹lgi

Mersin'in bir ilçesi

Birpeygamber

ad›

Gebreotu

Su

Aç›ktan, belliederek

Alev

Duymaduyusu

‹natç›

‹letmek ifli

Alanya'da bir çay

Rüzgar

MolibdeninsimgesiBir tür ceket

Baya€›, kababiçimde

Seçenek

Bir dans türü

Luc Bessonfilmi

Namazbölümleri Engel

Kuflkulu,vesveseli

Tanr›tan›maz

Bir say›

‹ridyumunsimgesiAz tavl›toprak

Demirinsimgesi

Sebep

Alt, afla€›

Metazori

Sarma,kuflatma

PistonAkarsuyunh›zl› akt›€›

yerHareketyetene€i

kayb›Mustafa

Sandal'›n efli

Gerçek

Boru sesi

Beyaz ça-mafl›r y›ka-n›rken at›lan

toz boya

Yap›lan ifl,ifllem

Ezgi

fierik

‹flyeri

‹ngilizce deli,ç›lg›n

Hisse

Çocukdilinde kedi

Bo€agüreflçisi

Kore paras›

Paylama,azarlamaLetonyaparas›

Kar f›rt›nas›

Kay›s›, erikkurusu

Ünlü birmüzikal

Bir meyve

Fiiller

Vilayet

‹ri, kart

Türkiyeplakas›

Saçta ay›rma yeri

Nikelinsimgesi

Toplanma,birleflim

“… ifltirkiflinin”

(Ziya Pafla)

Suyun taksim yeri

“… asit”(limon tuzu)

Burun iltihab›

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

��

�

�

��

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

���

��

�

�

�

�

�

�

�

����

��

�

�

�

�

�

�

�

�

�

��

��

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

�

��

�

�

�

�

�

07:30 atv Hafta Sonu

10:00 Seven Ne

Yapmaz

15:Cennet’in Göz

Yaşları

19:00 Hafta Sonu atv

Ana Haber

20:00 Kim Milyoner

Olmak İster

10:30 Biz Bize

12:00 Haber

12:30 Söz İstanbul’da

14:30 Gündemin

İçinden

15:30 Dünyadan

Haberler

17:00 Haber

20:00 Ana Haber

Bülteni

10:00 Hayat Tadında

11:15 Yeni Gündem

13:00 Haber 13

15:25 İnsan ve Savaş

16:00 Haber 16

19:40 Oradan Bakınca

20:45 Ömür Dediğin

22:10 Dünyanın

Ekopolitiği

13:30 El Emeği

15:15 Kolaysa Sen Yap

16:15 Ev Sineması

Kuşağı “Bir Sevda

İşi”

19:30 Işıl Açıkkar ile Ana

Haber

20:00 Yalaza

08:00 Burası Hafta Sonu

11:Haber Bülteni

13:45 Spor Bülteni

14.15 Aktüalite

17:00 Haber Bülteni

13:00 Alaska’yı MeskenTuttuk

12:00 Doğaya Kaçış13:00 Alaska’yı

Mesken Tuttuk15:30 Dağ Köyü

Sakinleri17:10 İnanılmaz

Kurtuluş18:00 Ağır Yaşamlar21:30 İşler Güçler

10:00 Mehmet Özer ile

Mutfakta

13:30 Sen İste Yeter

16:15 Şevkat Yerim Dar

19:00 Fatih Portakal ile

Ana Haber

00:30 İlk Buluşma

11:20 Teknoloji Her

Yerde

15:30 Zafer Burada

Başlıyor

18:00 Ana Haber

Hafta Sonu

20:00 5N1K

21:15 Yeşil Doğa

10:00 Haber Bülteni14:00 Haber Bülteni16:15 Zaman Yolcusu

Özel18:20 Osman

Müftüoğlu ileYaşasın Hayat

19:15 Mete Çubukçuile Pasaport

20:00 Ana Haber

09:45 Kanal D Cumartesi

13:00 Şule ile

Vitrindekiler

14:00 Meryem

18:45 Kanal D Ana

Haber

20:00 Sevda’nın Bahçesi

10:00 Cumartesi

Süprizi

14:00 Kalp Atışı

17:00 Çocuktan

Al Haberi

18:45 Show Haber

20:00 Yeni Gelin

11:00 Medya

Mahallesi

13:00 Öğleden

Sonra

16:00 Gündem

Özel

19:00 Ana Haber

09.00 Hafta Sonu

13.00 Haberler

14.00 Türk Üretimi

15.00 Sanat Hayatı

16.00 Haberler

17.00 Kent ve Yaşam

18.00 Teknolog

18.30 Ana Haber

19.30 Veryansın

21.00 Elinin Hamuru

00.00 Sinema Kuşağı

12:15 Siyah İnci

15:15 Dolunay

19:00 Ana Haber

20:00 Fazilet Hanım ve

Kızları

23:30 Siyah İnci

22:15 Yabancı Sinema

TVYAYINAKIŞI

09:00 Yaşamın

İçinden

13:00 Gün Ortası

Haber

16:00 İnşaat

Sektörü

18:30 Ana Haber

Bülteni

19:30 Sokak Ne

Diyor

30 EYLÜL 2017, CUMARTESİ

Sahibi Anadolum Gazetecilik Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş.

VATAN - EMEK - NAMUSKURULUŞ. 1921 ŞEFİK HÜSNÜ DEĞMER

Dağıtım. Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş.

www.aydinlik.com.trÖnerileriniz için. halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Yayın Türü. Yaygın Süreli

Aydınlık

Haber Md. Yrd: İlkay Akkaya

Yazıişleri Müdürü: Cansu Yiğit

Yazıişleri Müdürü Yrd: Sezim Özadalı

Genel Yayın Yönetmeni:M. İlker Yücel

Haber Müdürü: Ergün Gedek

Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Özgür Bora Toran

Ekonomi: Recep Erçin İstihbarat: Ruhsar Şenoğlu

Dünya: Gökhan GöçmenEmek: Tarık Tekgözli

Toplum: Özlem Konur UstaKültür Sanat: Seyyit Nezir

Ankara: İsmet Özçelikİzmir: Hayati Özcan

Avrupa: Beyhan Yıldırım

Reklam Grup Başkanı:Hicran Köfteoğlu

Reklam Grup Koordinatörü:Didem Çinel

Metin Aktaş(Tüzel Kişi Temsilcisi)

Melih Yıldırım(Baskı ve Teknikten sorumlu Gn. Md. Y.)

Yönetim Yeri. İstiklal Cad. Deva Çıkmazı No.3/3 Beyoğlu - İstanbulTel. 0212 251 21 14 - 15 - 16 Faks. 0212 251 55 06

Ankara Büro Tel. 0312 229 88 45 Faks. 0312 229 88 47İzmir Büro Tel ve Faks. 0232 489 16 15

Avrupa Tel: 0049 163 7579 851E-Posta: halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Adana�Baskı. TURKUVAZ Haberleşme ve Yayın-cılık A.Ş. Ceyhan Yolu Üzeri 5. Km Sabah Tesis-leri, Yüreğir/ADANA Tel: 0322 346 30 93

İzmir�Baskı. TURKUVAZ Haberleşme ve Yayıncı-lık A.Ş. Çınarlı Mahallesi Ankara Asfaltı Caddesi,No: 5 Konak/İZMİR Tel: 02132 497 15 00

Ankara�Baskı.Analiz Basım Yay. TasarımGıda Tic. ve San A.Ş. Mat-Sit İş Merkezi 35.Cadde No: 2 / 11 İvedik-Ankaraİstanbul�Baskı. Analiz Basım Yay. TasarımGıda Tic. ve San A.Ş. Oruçreis Cad. RemziÖzkaya Sok. No.16 Bahçelievler / İstan-bul Tel.�0212 655 44 34

Genel Müdür:Tunç Akkoç

Matbaalar Müdürü:Zafer Tezci

Dağıtım Müdürü: Cumali Karagöllü

Bilgi İşlem Gürkan Koç

0212 2512114 / 183Rezervasyon

Temsilciler

Yurt haberleri: Füsun İkikardeşSpor: Cenk Çınar

Yıl: 96Sayı: 3603

30 Eylül 2017

reklam@aydinlik.com.tr

KÜLTÜR SANAT SERVİSİ

TUNCER Cücenoğlu, 7-14 Eylül günleriarasında Rusya’ya bağlı Başkortostan’ınb a ş k e n t i

Ufa’da 6. TuganlıkTiyatro Festivali’nejüri üyesi olarak ka-tıldı. Festivalin adındageçen “tuganlık” kar-deşlik anlamına ge-liyor. Festivalin adınınamacına uygun birseçim olduğunu söy-leyen Tuncer Cüce-noğlu Aydınlık’a şuaçıklamalarda bulun-du: “Rusya Federasyonu’nda birçok özerkcumhuriyet var. Zaten Rusya’nın büyük kültü-rünü bu halkların kültürleri besliyor, büyütüyor.Tuganlık kardeşliğin yanı sıra Rusya’nın birliğinide işaret ediyor. Rusya Federasyonu’nun birliğidünyada dengelerin yeniden kurulmasındaönemli bir zenginlik ve katkı sağlar.”

Festivale, Rusya Federasyonu’ndan Baş-kortostan, Tataristan, Hakas, Balkar, Çuvaş,Dağıstan gibi özerk cumhuriyetlerle Kazakistan,

K ızg ı z i s tan ,Azerbaycan gibibağımsız ülkelerkatıldı. Cüce-noğlu, Türki-ye’nin de festi-vale Devlet Ti-yatrosu rejisör-lerinden UlviyeKaraca’nın yö-nettiği İstanbulBüyükşehir Be-lediyesi Şehir Ti-yatroları yapımıShakespear’in“Makbet” adlıoyunuyla katıl-

mayı planladığını ancak teknik nedenlerle ge-lemediklerini anlattı. Cücenoğlu, “Katılanlarıntümü Türkiye’nin gelmesini dört gözle bekli-yordu. Çünkü başta Rusya olmak üzere tümülkeler ve özerk cum-huriyetler Türkiyemizeayrı bir önem veriyorve Rusya-Türkiye iliş-kilerinin gelişmesindenbüyük memnuniyet du-yuyorlar. Ayrıca bu iliş-kinin gelişmesinin Or-tadoğu ve dünya barı-şına büyük katkı sağ-layacağının bilincinde-ler” dedi.

Yedi gün süren fes-tivalin jüri başkanlığınıRifkat İsrafilov yaptı.

Tuncer Cücenoğlu, İsrafilov’un Türkiye’de deçok tanınan aktör ve rejisör Aleksander Kal-yagin’in “Moskova Setera Tiyatrosu”nun yö-neticisi olduğunu hatırlattı. Tuncer Cücenoğlu,

“SovyetlerBirliği’ninönde gelenhalk sanatçı-l a r ı n d a nGülli Mu-baryakova,Ural bölge-sinden Zare-ma Kalkam-baeva ile bir-likte ben deRusya Fede-

rasyonu’nda oyunları yaygın olarak oynanmaktaolan Türk oyun yazarı olarak jüri üyeliğini pay-laştık” diye konuştu.

DARISI BAŞIMIZA

Tuncer Cücenoğlu, festivalin diğer önemlikatılımcılarını da şu sözlerle anlattı: “RusyaFederasyonu’nun çok önemli bir eleştirmenive aynı zamanda da bütün federasyonu kapsayan“Altın Mask Tiyatro Ödülleri”nin seçici kurulüyesi Tatiana Tikhonovets; Rus-ya’nın en önemli kültür kent-lerinden Perm’den geldi.Moskova’dan da ikiönemli eleştirmen vardı:Prof. Dr. Andrey Yas-trebov ve AleksanderVislov. Niyaz İglam iseKazan’dan gelenönemli bir eleştirmendi.Ayrıca Federasyon’unönemli aktör ve rejisör-lerinden Boris N. Mandz-hiev, Rus Dram Tiyatrosugenel sanat yönetmeni MikhailRabinovich, Kırgızistan’dan Maratbek Sha-rafidin , Londra Goldsmith Üniversitesi’ndenProf. Dr. Maria Shevtsova,Tuva’dan rejisörMarina İdam, Kalmık’tan rejisör Batır Kolaev,Çuvaş’tan yazar/şair Marina Karyagina, gibibirçok önemli kişide festivali şereflen-dirdiler. Ama hemenhemen tüm etkin-liklere katılan değerliKültür Bakanı Ami-na Şafikova’danözellikle söz etmekgerekir. Böyle birKültür Bakanı içinsöylenecek tek sözvar, ‘Darısı bizim ba-şımıza...’ Rusya Federasyonu ve özerk halklarbu tür organizasyonlarda çok başarılılar. De-neyimleri var. Kaldı ki başta Kültür BakanıAmina Şefikova ile Festival Müdürü Oleg

Hanov ve ekiplerini yürekten kut-luyorum. Ancak programın; yarışmadışı gösterimi yapılan oyunları da iz-leyebilmemiz için saat 16.00’da da birgösterim yapılacak şekilde düzenlenmesiyararlı olacaktır.”

SABAHATTİN Ali’nin adı İstanbul Mal-tepe’de açılacak kültür merkezinde yaşatı-lacak.

Kürk Mantolu Madonna, İçimizdeki Şey-tan, Kuyucaklı Yusuf gibiTürk edebiyatında önemli

yer tutan eserlerin sahibi Sabahattin Ali’ninadını taşıyan kültür merkezi bugün kapılarınıaçıyor. Her hafta düzenledikleri siyaset vekültür sohbetleri ile bir araya gelen AltıntepeMahallesi halkı, yaz başında kurma kararıaldıkları kültür merkezini nihayet açıyor.

Girişimin öncülerinden Devrim Uygun, “Ma-halle halkı olarak dişimizden tırnağımızdanartırdıklarımızla herkese faydası olacak biriş yapmaya çalıştık. Sabahattin Ali’ye duy-duğumuz sevgi nedeni ile onun adını dayaşatmak istedik. Mahallelinin sanatçılarlabuluşabilmesi ve gençlerimizin daha iyi bireğitim alabilmesi için çalışacağız. Burası karamacı olmayan herkese açık bir yer. Her işibirlikte yapmak istiyoruz, ilgi duyan herkesiaçılışımıza bekliyoruz” dedi.

Aydın ve sanatçıların katılımı ile yapılacakaçılışı Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç ya-pacak. Sabahattin Ali’nin bugün Bulgaristansınırları içinde kalan memleketi Eğridere(Ardino) belediye başkanı ise açılışa onurkonuğu olarak katılacak.

Sabahattin Ali Kültür Merkezi (SATEM)’ninkuruluş bildirgesinde ise şu ifadeler yer aldı:“Sabahattin Ali Kültür Merkezi, Cumhuri-yetimizin temel değerleri etrafında yepyenibir kültür hareketi oluşturmayı hedefliyor.

Her meslekten mahalle halkının, öğrencilerinve aydınların katılımı ile şekillenecek bu ha-reketin gelecek güzel günler için bir umutışığı olacağına inanıyoruz. Çünkü biliyoruz,yurdun içinde gizli kalmış cevher ancakhalkın kendi elleri ile ortaya çıkarılabilir. El-lerimizi bu aydınlanma davasına koymayaand içtik, büyük küçük demeden sizleri debu işin bir parçası olmaya çağırıyoruz. Ge-leceğe bizimle birlikte bakan dostlara selamolsun.”

30 EYLÜL 2017, CUMARTESİ

CMYK

13

huseyinhaydar@aydinlikgazete.com

ŞAİRİN EMEĞİ

Hüseyin HAYDAR

Ey şair! VatanSavaşındasen nerdesin?

DÜNYA Emperyalizmden Kurtuluş Savaşgerçeği, her geçen gün belirginleşiyor. Giderektaraflar ve saflar netleşiyor: Bir yanda çöken At-lantik’in yorgun, isteksiz, fakat saldırgan katil sü-rülerinden oluşan “emperyalist/terörist” çeteleri,öte yanda yükselen Asya’nın dinamik, arzulu,genç devrimci birlikleri.

VATAN SAVAŞLARINDA SİLAH ARKADAŞLIĞI

Dünya Emperyalizmden Kurtuluş Savaşı’nınön aşamasında sevindirici olaylar arka arkayayaşanıyor: Etnik ve mezhep kışkırtmalarıyla bir-birine düşürülmek istenen Batı Asya devletleribu oyunu bozarak birbirlerini kucaklıyor, hattaortak savunma, ortak taarruz planlarıyla silah ar-kadaşlığını geliştiriyorlar.

Çin, Hindistan, Rusya gibi yüksek teknolojiüreten ülkeler, kendi savunma savaşlarını Tür-kiye, Suriye, İran, Irak, Venezüella, Kuzey Kore,Afganistan, Pakistan, Afrika devletleri vb. maz-lumların Vatan Savaşlarıyla sıkı sıkıya birleştiri-yor, safları sıklaştırıyor.

EL ADAMA SİLAH VERİR, VATAN VERMEZ!

Yenilginin kaçınılmaz olduğunu gören Atlan-tik gözü kara tertiplerle bölgeleri kaosa sürükle-meye devam ediyor. Bu amaçla Amerika bölgeKürtlerini ateşe sürüyor.

Kürtlere vaat ettiği “kukla devleti”, küreseltezgahlarda dokuduğu Amerikan beziyle kun-daklayıp, Batı Asya beşiğine yatırıyor. Aklı sıraTürkiye, Irak, İran ve Suriye’yi kundaklayıp par-çalayacak.

Canlı bomba durumuna düşürülen KürtlerinBarzani gibi İsrail bonzai içirilmiş bazı işbirlikçiliderleri de bu kundaklamaya razı oluyor... Kun-dağı, kendilerine bahşedilen “devletin” bebekhali sanıyorlar. Oysa, el adama silah verir, akılverir, ama vatan vermez!

SARAY SAVAŞI DİYENLERİNUMUDU: AMERİKA!

Kahraman Ordumuz PKK’ya karşı taarruzakalkıp teröristleri hendeklere gömerken bazı şa-irler, sanatçılar o günlerde bunun Saray Savaşıolduğunu iddia ederek, bizlere, hakarete varansaldırılar yönelttiler... Canları sağ olsun, bu geç-mişte kaldı, diyelim.

Ancak, Türkiye’nin emperyalizme karşı ver-diği Vatan Savaşına, büyük bir aymazlıkla, geç-mişte Saray Savaşı diyenler, eğer aynıyerdelerse0, Amerika’nın safına düştüklerinihâlâ görmüyorlar mı?

Yoksa, haklı çıkmak için Türk Ordusu’nunyenilmesini, meşru Türk hükümetinin CİA tara-fından yıkılmasını mı bekliyorlar? Onlara nasılyardım edebiliriz? Ben, geçmişte yaptığım çağ-rıyı burada bir kez daha yineliyorum:

Düşman tarafında kalan

ŞAİRLERE SON ÇAĞRI!

Görünür görünmez yüzünüze haykırıyorum:Büyük fırtına kopmak üzere,Yırtmak üzere gökyüzünü kızıl ikaz.Bağırıyorum buradan, son kez:Ağır bombardıman başlayacak birazdan.Çıkın ihanet sahasından dışarı,Çekin ayağınızı düşman tarafından.

Biliyorum, dik durmak zordur eğilmişe, Ayağa kalkınca başı döner bir an, Yerçekiminden kurtuldu sanır canını.Rüzgar uçurur varını, tüy misali,Döner durur havalarda bir süre,Bırakır kendini bencilliğin çekimine;Bencillerse yüzer celladın kan denizinde.

Kalemini afyon çubuğu gibi kemiren,“Ben şairim,” diye mısra sömüren, Semir dur, diktatör sofrasında bir hisse.Çalış bakalım, nereye varacakKüresel muska yazarlığı işin, senin?Demirin içinden gelsin sesim,Birazdan başlayacak güruhun ruh temizliği.

Bağırıyorum yüzünüze, bir daha:Vazgeçin kâğıt gemiler katlamaktan,Yaşar gibi yapmayın, adam gibi yaşayın,Gıcırdasın kadırganızın halatları.Kalkıp yürüyün dünyanın ilk gerçeğine,Anımsayın ozan ataların şarkılarını: Çıkın ihanet sahasından dışarı!

“Bizi kimse uyarmadı,” demeyin,Vakit varken katılın destan birliklerine,Boşluğa sabuklamakta fayda yok.Savaş düzenine giriyor isyan kıtaları hey!Yüz yılın harekâtı başlamak üzere,Vatan savaşında ileri atılın, yüreğinizle.Bu son çağrıdır, şafak atmadan önce, Düşman tarafında kalan şairlere!

En İyi Oyun Ödülü: J, Anoilh’in “Antigone” - Majit Gafuri adınaBaşkort Devlet Akademik Dram Tiyatrosu.

En İyi Rejisör Ödülü: Molier’in “Don Juan” oyunuyla Farid Bikçentaev- G.Kamal adına Tatar Devlet Akademik Dram Tiyatrosu Genel SanatYönetmeni.

En İyi Sahne Düzenlemesi: “Guguklu Saat” K.İvanov adına ÇuvaşÇeboksari Akademik Dram Tiyatrosu.

En İyi Müzik: Gogol’ün “Müfettiş” oyunuyla Kazakistan AstanaJastar’ Tiyatrosu.

En İyi Erkek Oyuncu: Diktatör Kreon rolüyle Oleg Hanov “Antigo-ne”.

En İyi Kadın Oyuncu: Liliya Galina - Antigone rolüyle “Antigone”En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Gardiyan şefi rolüyle İldar Saetov

“Antigone” En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Mahabbat Madgulova. Kazakistan

Astana Jastar Tiyatrosu. “Müfettiş” Epizod Rolünü En İyi Oynayan Oyuncu: Akbara rolü ile Dinara Kıdır-

maeva Cengiz Aytmatov’dan oyunlaştırılmış “Kütük” oyunu için. Kır-gızistan Gençlik Uçur Tiyatrosu.

En iyi Giysi Ödülü: “Alıp Pil Taraan” oyunuyla Hakas Milli Dram Ti-yatrosu

Eleştirmenler Ödülü: ‘İktidar Sanatına Karşı Sanatın İktidarı’konusunu başarıyla işlediği için Mustay Karim adına BaşkortostanGençlik Tiyatrosu Albert Camus “Caligula” Yarışma dışı olarak.

Başkortostan Kültür Bakanlığı Diplomaları: Dağıstan Devlet Nogay Drama Tiyatrosu. Lorca Bernarda Alba’nın

Evi. Klasik bir eseri özgün bir anlayışla uyguladıkları için.Kemalya Guseynova ‘Kadın oyuncu olarak başarısı nedeniyle ‘Azer-

baycan Genç Seyirci Tiyatrosu.Halkların barış hakkındaki düşlerini başarıyla gösterdiği İçin Kaysın

Kuliev adına Balkar Devlet Dram Tiyatrosu.

Tiyatronun usta kalemi Tuncer Cücenoğlu, 7-14 Eylül’de RusyaUfa’da 6.Tuganlık (Kardeşlik) Tiyatro Festivali’ne jüri üyesi olarak

katıldı. Cücenoğlu, festivalden izlenimlerini Aydınlık’a anlattı

KÜLTÜR SANATKÜLTÜR SANATaydinlikks@gmail.comHAZIRLAYAN: MÜJDE OKTAY

7�EYLÜL’de öğleden sonra başta Kültür Bakanı AminaŞafikov ve bürokratların başı çektiği ancak genelde tiyatrocu-ların katıldığı renkli bir kortej oluşturuldu ve büyük halk kahra-

manı Salavat’ın heykelinin bulunduğu yere kadar yüründü. Salavat Başkortostan’ın ulusal kahramanı. At üstündeki hey-

keli Avrupanın en büyük heykellerinden biriymiş... Bir çok yere Salavat adı verilmiş... En önemli Devlet Ti-

yatrolarından birinin adı da Salavat Devlet Dram Tiyat-rosu (Bu tiyatroda benim Ziyaretçi adlı oyunum

provaya alınıp Kasım sonu gibi sahne-lenecek.)

SALAVAT HEYKELİ’NE YAPILAN YÜRÜYÜŞ!

FEST

İVAL

İN E

LEŞT

İRM

ENLE

Rİ

Tatiana Tikhonovets

Andrey Yastrebov

Niyaz �glam

Aleksander Vislov

Kazan’dan Niyaz �glam

Tua’dan rejisörMarina

Perm’den Ele�-tirmen TatianaTikhonovets

Türkiye’denyazar TuncerCüceno�lu

Azerbaycan’danrejisör Mehriban

Elekbarzade

Moskova’danEle�tirmen Alek-

sander Vislov

Aç�l�l�� töreninde aktörlerdavetlileri at s�rt�nda

kar��lad�lar

En Ba�ar�l� RejisörÖdülü’nü Don Joan

oyunuyla Farid Bikcantayev ald�

Tuncer Cüceno�lu K�rg�zistan’a ödülünü verirken

En �yi ErkekOyuncu Ödülü’nüalan Oleg Hanov

FEST

İVAL

İN J

ÜR

İ ÜYE

LER

İ

Rifkat �srafilov

Zarema Kalkambeva

Gülli Muberyakova

Tuncer Cüceno�lu

Kültür Bakan� Amina Safikova

Salavat Heykeli

‘Tuganlık’ Festivalitamamlandı‘Tuganlık’ Festivalitamamlandı‘Tuganlık’ Festivalitamamlandı‘Tuganlık’ Festivalitamamlandı‘Tuganlık’ Festivalitamamlandı‘Tuganlık’ Festivalitamamlandı‘Tuganlık’ Festivalitamamlandı‘Tuganlık’ Festivalitamamlandı

Ödül�alan�oyunlar

Sabahattin AliKültür Merkezikapılarını açıyor

Sabahattin AliKültür Merkezikapılarını açıyor

Sabahattin AliKültür Merkezikapılarını açıyor

Sabahattin AliKültür Merkezikapılarını açıyor

Sabahattin AliKültür Merkezikapılarını açıyor

Sabahattin AliKültür Merkezikapılarını açıyor

Sabahattin AliKültür Merkezikapılarını açıyor

Sabahattin AliKültür Merkezikapılarını açıyor

Sabahattin AliKültür Merkezikapılarını açıyor

‘Tuganlık’ Festivalitamamlandı

30 EYLÜL 2017, CUMARTESİ

CMYK

İSPANYA basını, İspanya sivil havacılıkkurumunun özerk bölge Katalonya’nınbaşkenti Barcelona’nın hava sahasını 2Ekim’e kadar küçük uçak ve helikopterlerekapattığını duyurdu. El mundo gazetesininhaberine göre, kısıtlamanın amacı 1 Ekim’deyapılması planlanan bağımsızlık referandumuöncesinde gerçekleşebilecek gösterilerdenhavadan görüntü alınmasını engellemek.Perşembe günü İspanyol jandarmasının İs-panya Anayasa Mahkemesi’nin yasa dışıolduğuna karar verdiği Katalonya bağımsızlıkreferandumu ile ilgili olduğu açıklanan 2.5milyon oy pusulası ile 100 seçim sandığınael koyduğu açıklanmıştı.

14HAZIRLAYAN: GÖKHUN GÖÇMEN

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Rusya’nın Suriye’deki askerioperasyonları iki yılı geride bıraktı. Vekalet savaşlarına nokta koymakla kalmayanRusya siyasi çözümde ibrenin Avrasya’ya kaymasına yardım etti.

5 soru 5 yanıttaRusya’nın Suriye’deki yılı

GÖKHUN GÖÇMENgokhungocmen@gmail.com

RUSYA Hava ve Deniz Kuvvetleri 30Eylül 2015 tarihinde Suriye’de terörkarşıtı operasyonlara başladı. Suriye

hükümetinin daveti üzerine sahaya inen Rus-ya, askeri ve siyasi anlamda tabloyu tümüyledeğiştirdi. Rusya’nın Suriye’de geçen iki yılınıAydınlık okurları için değerlendirdik. İşte en çok merak edilen 5 soru ve yanıtı:

RUSYA Devlet Başkanı Vladimir Putin,28 Eylül 2015 tarihinde yaptığı konuşmadaatacakları adımın sinyalini “ Biz ağzınakan tadı bulaşmış teröristlerin ülkemizedönmesine ve şeytanca işlerine devametmelerine izin veremeyiz” düşünüyorumsözleri ile vermişti. Bu açıklamadan 2gün sonra Rusya ordusu gece yarısı Suri-ye’nin Humus kentinde ilk hava operas-yonunu düzenledi.

Teröristlerin Rusya’ya dönme ihtima-line karşı sahaya inmek Moskova için el-bette tek neden değildi. Arap Baharı ileLibya ve Mısır gibi ülkelerde yaşanangüç boşluğunun müttefiki Suriye’ye sirayetetmesini istemeyen Rusya, müdahalesiile hem ülkedeki askeri varlığını güvencealtına alıyor hem de Batı’nın Ukraynakrizi üzerinden kendisini tecrit etme ça-balarına yanıt veriyordu.

SURİYE’de gündemde artık ‘çatışmalar’değil kriz sonrası siyasi reformlar ve ekonominindüzeltilmesi gibi konular yer alıyor. Suriye Dış-işleri Bakanı Velid Muallim BM’de yağtığı ko-nuşmada durumu ‘Teröre destek veren ülkelerintavrında olumlu bir değişim görüyoruz. Yenideninşa aşamasındayız’ ifadeleri ile özetledi. Nitekim,Suriye’de rejim değişikliği hedefini askeri yollabaşaramayacağını idrak eden ABD de ekonomikartını kullanacağını açıkladı. ABD BaşkanıDonald Trump’ın Ulusal Güvenlik DanışmanıMcMaster, Institute for the Study of War isimlikuruluşta yaptığı açıklamada ‘Suriye yönelik

stratejimiz var ve şu anda işliyor” dediktensonra istediklerini elde edene kadar ülkeninyeniden yapılandırılmasına katkıda bulunma-yacaklarını duyurdu.

Buna karşın Birleşmiş Milletler oturu-munda Suriye’ye yönelik müdahaleyi vetoederek açıkça Şam yönetiminin yanındaduran Çin ise ülkenin yeniden yapılandırıl-masında aktif rol alabileceklerini daha öncebelirtmişti. Geçtiğimiz günler İran ve Suri-ye’nin yeni ekonomik anlaşmalara imzaattığını da bu bağlamda hatırlatmak yerindeolacaktır.

Rusya nedenSuriye’ye geldi?

Siyasi başarıları nelerdir?

Gelecekte neler yaşanacak?

RUSYA’nın Suriye’ye yönelik askeri ham-lesinin siyasi anlamda 3 sonucu oldu. Bun-lardan ilki ve şüphesiz en önemlisi bölgeselmeselelerde inisiyatifin Batı’dan Doğu’yakaymasıdır. Batı ülkelerinin girişimiyle 2012yılında başlayan Cenevre sürecinin yeriniTürkiye, Rusya ve İran’ın önderlik ettiği

Astana Zirveleri aldı. Kırım üzerinden yaptırımlara maruz

kalan ve tecrit edilen Moskava kendiadına tekrar meşru ve oyun kurucu birgüç olduğunu kanıtlarken Suriye ise devletaygıtının geleceğini operasyonlar sayesindegüvence altına aldı.

KAYBEDENLER�listesinin�ba-şında�ABD�ve�sahada�kullandığıvekalet� savaşçıları� geliyor.BM’nin�70.�yılı�münasebetiyleRusya�lideri�Putin’den�önce�konuşandönemin�ABD�Başkanı�Obama�‘Rea-lizm�Esad’ın�göreveden�ayrılmasını�öngüryor”demişti.� Rusya’nın�müdahalesinin� ardındanObama� ‘Esad� gitmelidir”� formülünden� vaz-geçerken�ABD’nin�yeni�lideri�Trump�bir�adımdaha�ileri�giderek�‘muhaliflere’�yapılan�askeriyardıma�son�verdi.�Washington,�bu�hamlesiile�yalnızca�‘eğitip�donattığı’�militanları�yüzüstübırakmakla�kalmıyor�aynı�zamanda�tüm�kirli

işlerini� havele� ettiği� SuudiArabistan�önderliğindeki�terörcephesine�de�mesaj�gönderi-yordu.�

Savaşın�bir�diğer�kaybedeni�iseİsrail.�Rusya’nın�havadan�müdaha-

lesine�parelel�olarak�ilerleyen�Hizbullah,�bugünGolan� tepeleri� başta� olmak� üzere� birçokstratejik� bölgeye� yakınlaşmış� oldu.� AyrıcaRusya’nın�önderlik�ettiği�çatışmasızlık�bölgesianlaşmaları�sayesinde�İsrail�sınırındaki�Deraave�Kuneytra� ‘da� istikrarsızlığın�son�bulmasıTel�Aviv� açısından�arzu�edilmeyen�gelişmeolarak�kayıtlara�geçti.�

Askeri ve insani anlamda neler yapıldı?

RUSkuvvetleri�başta�Halep,�Palmira�veDeyrezor�olmak�üzere�ülkenin�yüzde�85’ininIŞİD�ve��Nusra’dan�temizlenmesine�yardımetti.� Rusya� Hava� ve� Deniz� Kuvvetler’ninoperasyonları�neticesinde�210’u�saha�ko-mutanı�olmak�üzere�45�bin�terörist�öldürü-lürken�800�eğitim�kampı,�550�silah�üretimdeposu�imha�edildi.�Teröristlerin�gelir�eldeettiği�300�rafineri�ve�pertol�hattı�kullanılamazhale�getirildi.��Rusya�teröristler�ile�askerimücadelesini�sürdürürken� ‘muhalifler’�veSuriye� ordusu� arasında� da� çatışmasızlıkanlaşmalarına�aracılık�yaptı.�Rusya�YenidenYapılandırma�Merkezi’nin�raporlarına�göreAğustos�2017�tarihine�kadar�toplamda�280silahlı�muhalif�grup�2,040�kasabada�ateşkesikabul�etti.��Öte�yandan�Rusya�Şubat�2016’danbu�yana�1.000�insani�yardım�kampayasınıorganize�etti�ve�2�bin�tonun�üzerinde�temelihtiyaç� malzemesi,� gıda� ve� ilaç� sivillereulaştırıldı.�Yalnızca�Halep’te�12.500�toplamdaise�34�bin� hastaya�Rus�askeri� doktorlarıhizmet�götürdü.�

Kaybedenler kimler?

KIS

ACA İspanya Katolanya

semalarını kapattı

ALMANYA Başbakanı Angela MerkelEstonya’nın başkenti Tallinn’deki AvrupaBirliği (AB) reformlarını prensip olarak des-teklediğini açıkladı. “AB’nin yeni bir zemineoturtulup başarılı olması gerektiğine” işareteden Merkel Fransa Cumhurbaşkanı Em-manuel Macron’un reform önerilerine deatıfta bulundu. Macron Salı günü yaptığıkonuşmada AB’nin tepeden tırnağa yeni-lenmesini önermiş ve 2024 yılına kadaruzanan bir yol haritası sunmuştu. MacronAB’nin ortak bütçe uygulamasına geçme-sinden ve Euro bölgesi maliye bakanlığınınihdas edilmesinden yana olduğunu söyle-mişti. Fransa Cumhurbaşkanından iki haftaönce de AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker kendi reform önerileriniaçıklamıştı.

Merkel’den Macron’a destek

ABD Afrika Komutanlığı (AFRICOM),Libya’nın Sirte kentinin 160 kilometre gü-neydoğusunda IŞİD’e ait hedeflere havasaldırısı düzenlendiğini ve birçok militanınöldürüldüğünü açıkladı. AFRICOM tarafın-dan yapılan yazılı açıklamada, saldırının salıgünü yerel saatle 14.50’de düzenlendiğibelirtildi ancak öldürülen IŞİD militanları ileilgili net bir sayı verilmedi.

Açıklamada ayrıca, hava saldırısının Lib-ya’nın Sirte kentinin 160 kilometre güney-doğusunda gerçekleştirildiği bilgisi paylaşıldı.ABD geçen hafta da aynı bölgede bir IŞİDkampına saldırı düzenlediğini ve 17 militanınöldürüldüğünü açıklamıştı.

ABD’den Libya’yahava saldırısı

2017/538 ESASSatılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri :1 NO’LU TAŞINMAZINÖzellikleri : Ankara İl, Keçiören İlçe, 33156 Ada No, 18 Parsel No, Bağlarbaşı Mahallesi Mahalle/Mevkii,1 Bodrum Bağımsız Bölüm No:1 Bağımsız Bölüm Bina 2 bodrum+1 zemin+3 normal kattan oluşmaktadır. Ayrık nizambinadır. Binanın cephesi sıva boyalı dekoratif kaplamalıdır. Binanın giriş kapısı alüminyum rüzgarlık ahşap doğramadır.Binanın giriş zemini mermer, yan duvarları 1.20 m mermer üst kısımları boyalıdır. Merdiven basamakları ve sahanlıkmermer korkulukları demirdir. Taşınmazda 14 bağımsız bölüm mevcuttur. Bölge yol, su, elektrik, telefon, doğalgaz, otobüs,kanalizasyon gibi her türlü belediye hizmetinden faydalanmakta ve yerleşim alanı içinde yer almaktadır. Bağımsız bölüm3 oda, salon, mutfak, wc, banyo ve bir balkondan oluşmaktadır. Konutta kiracı ikamet etmektedir. Giriş kapısı çeliktir.Antre zemini seramik, duvarları boyalı, tavanı kartonpiyerlidir. Mutfak zemini ve duvarlar seramik kaplı, tavanı kartonpi-yerlidir. Mutfak tezgahı granit, tezgah alanı seramik, tezgah altında ve üzerinde suntalam dolaplar mevcuttur. Wc zeminive duvarları seramik kaplıdır. WC’de hela taşı ve lavabo bulunmaktadır. Banyo zemini ve duvarları seramik kaplıdır. Ban-yoda tekne, duşakabin klozet, ve lavabo bulunmaktadır. Banyo zemini seramik kaplıdır. Pencere doğramaları ahşap ısı-cam demirli iç kapılar panel kapıdır. Konut kombi ile ısınmaktadır. Konut yola arka cephelidir. Konutun faydalı kullanımalanı içten içe yapılan ölçülere göre 85 m² olarak bilirkişilerce ölçülmüştür.Adresi : Ankara ili Keçiören ilçesi Bağlarbaşı Mahallesi 472.Sok No:3

Gül Apt. 1.Bodrum kat, 1 no’lu bağımsız bölüm Keçiören / AnkaraYüzölçümü : 805 m2Arsa Payı : 52/805 (Konut nitelikli taşınmaz)İmar Durumu : Tapu kaydında yazılı olduğu gibidir.Kıymeti : 100.000,00 ¨KDV Oranı : %1Kaydındaki Şerhler : Haciz ve ipotek şerhi mevcuttur.1. Satış Günü : 02/11/2017 günü 14:50 - 15:00 arası2. Satış Günü : 30/11/2017 günü 14:50 - 15:00 arasıSatış Yeri : 2 No’lu Mezat Salonu - Adalet Sarayı Otoparkı - Sıhhiye MERKEZ / ANKARASatış şartları :

1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün so-

nuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin%50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmadaistekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden öncekigün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlıalacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedellealıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.

2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminatmektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damgavergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satışbedelinden ödenir.

3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olaniddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit ol-madıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır.

4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133’üncü maddesi gereğinceihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar vekefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müte-selsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bufark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.

5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıyabir örneği gönderilebilir.

6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak iste-yenlerin 2017/538 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 21/09/2017Taşınmazın satış ilanı İİK 127. Madde hükümlerine göre ‘adresin tapuda kayıtlı olmaması halinde varsa adreskayıt sistemindeki adresleri tebligat adresi olarak kabul edilir. Bunların dışında ayrıca adres tahkiki yapılmaz,gazetede veya elektronik ortamda yapılan satış ilanı tebligat yerine geçer’ hükmü uyarınca ilan edilecektir.(İİK m.126)(*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.* : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir.

BASIN: 671293 (www.bik.gov.tr)

T.C. ANKARA 20. İCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

CMYK

2016/489 TLMT.Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri :1 NO’LU TAŞINMAZINÖzellikleri : Giresun İl, Merkez İlçe, 141 Ada, 4 Parsel, ÜLPER Mahalle/Köy, Çınarcık Mevkii, Giresun1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (İcra Hukuk) 2017/17 Esas 2017/46 Karar sayılı Kıymet Takdirine İtiraz dava dosyasınasunulan bilirkişi raporuna göre; Taşınmaz kapama fındık bahçesi niteliğinde olup eğimi %40-70 civarındadır. Taşınmazsahil kolda yeralmaktadır, killi-tınlı toprak yapısına sahiptir, organik maddece zengin, su tutma kapasitesi ve derinliği iyiözelliktedir. Dekara ortalama 160 kg. fındık alınmaktadır. Taşınmaz üzerinde bodrum kattan oluşan betonarme taşıyıcısisteme sahip tek katlı bina bulunmaktadır, Binanın dış duvarları taş malzemeden yapılmış, natamam vaziyette olupçatısı teras şeklindedir. Binanın mevcut durumu ve yaşı dikkate alındığında yıpranma oranı %60’tır. Borçlunun taşınmaz-daki hissesi tamdır.Yüzölçümü : 3.697,65 m2Arsa Payı : Tamİmar Durumu : YokKıymeti : 121.155,95 ¨KDV Oranı : %18Kaydındaki Şerhler : Tapu kaydında1. Satış Günü : 01/12/2017 günü 10:30 - 10:40 arası2. Satış Günü : 26/12/2017 günü 10:30 - 10:40 arasıSatış Yeri : Giresun 2. İcra Dairesi kaleminde2 NO’LU TAŞINMAZINÖzellikleri : Giresun İl, Merkez İlçe, 141 Ada, 5 Parsel, ÜLPER Mahalle/Köy, Çınarcık Mevkii, Giresun1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (İcra Hukuk) 2017/17 Esas 2017/46 Karar sayılı Kıymet Takdirine İtiraz dava dosyasınasunulan bilirkişi raporuna göre; Taşınmaz kapama fındık bahçesi niteliğinde olup eğimi %40-70 civarındadır. Taşınmazsahil kolda yeralmaktadır, killi-tınlı toprak yapısına sahiptir, organik maddece zengin, su tutma kapasitesi ve derinliği iyiözelliktedir. Dekara ortalama 160 kg. fındık alınmaktadır. Borçlunun taşınmazdaki hissesi tamdır.Yüzölçümü : 1.589,07 m2Arsa Payı : Tamİmar Durumu : YokKıymeti : 48.593,76 ¨KDV Oranı : %18Kaydındaki Şerhler : Tapu kaydında1. Satış Günü : 01/12/2017 günü 10:45 - 10:55 arası2. Satış Günü : 26/12/2017 günü 10:45 - 10:55 arasıSatış Yeri : Giresun 2. İcra Dairesi kaleminde3 NO’LU TAŞINMAZINÖzellikleri : Giresun İl, Merkez İlçe, 142 Ada, 9 Parsel, ÜLPER Mahalle/Köy, Çınarcık Mevkii, Giresun1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (İcra Hukuk) 2017/17 Esas 2017/46 Karar sayılı Kıymet Takdirine İtiraz dava dosyasınasunulan bilirkişi raporuna göre; Taşınmaz kapama fındık bahçesi niteliğinde olup eğimi %40-70 civarındadır. Taşınmazsahil kolda yeralmaktadır, killi-tınlı toprak yapısına sahiptir, organik maddece zengin, su tutma kapasitesi ve derinliği iyiözelliktedir. Dekara ortalama 160 kg. fındık alınmaktadır. Borçlunun taşınmazdaki hissesi tamdır.Yüzölçümü : 1.554 m2Arsa Payı : Tamİmar Durumu : YokKıymeti : 47.521,32 ¨KDV Oranı : %18Kaydındaki Şerhler : Tapu kaydında1. Satış Günü : 01/12/2017 günü 11:00 - 11:10 arası2. Satış Günü : 26/12/2017 günü 11:00 - 11:10 arasıSatış Yeri : Giresun 2. İcra Dairesi kaleminde4 NO’LU TAŞINMAZINÖzellikleri : Giresun İl, Merkez İlçe, 131 Ada, 18 Parsel, ÜLPER Mahalle/Köy, Çınarcık Mevkii, Giresun

1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (İcra Hukuk) 2017/17 Esas 2017/46 Karar sayılı Kıymet Takdirine İtiraz dava dosyasınasunulan bilirkişi raporuna göre; Taşınmaz kapama fındık bahçesi niteliğinde olup eğimi %40-70 civarındadır. Taşınmazsahil kolda yeralmaktadır, killi-tınlı toprak yapısına sahiptir, organik maddece zengin, su tutma kapasitesi ve derinliği iyiözelliktedir. Dekara ortalama 160 kg. fındık alınmaktadır. Taşınmaz üzerinde 3 ayrı yapı bulunmakta olup, birinci bina altıtaş malzemeden yapılmış yarım kat bodrum üst katı yığma kagir tarzında inşa edilmiş 2 katlı binadır. Binanın dışı sıvalıve boyalı olup çatısı shingle diye tabir edilen çatı kaplaması ile kaplıdır. Binanın bodrum katı depo üst katı mesken olarakkullanılmaktadır. Binanın taban alanı 84,00 m²’dir. Bordum kat alanı ise 5,78 m²’dir. Ön ve yan cephesinde veranda mev-cuttur. Binanın yaşı ve mevcut durumu dikkate alındığında yıpranma oranı %25’tir. İkinci bina alt katı yığma tarzında üstkatı ise kütük ev tarzında yapılmış 2 katlı yapıdır. Binanın alt katı depo üst katı mesken olarak kullanılmaktadır. Binanıntaban alanı 72,25 m²’dir. Üst katı 80,25 m² olup dışı vernikli boya ile boyalı çatısı shingle diye tabir edilen çatı kaplamasıile kaplıdır. Binanın yaşı ve mevcut durumu dikkate alındığında yıpranma oranı %10’dur. Üçüncü bina alt katı yarım bod-rum şeklinde betonarme taşıyıcı sisteme sahip 2 katlı binadır. Binanın alt katı kaba inşaat halinde olup dışı sıvasız ve bo-yasız, çatısı teras çatı şeklinderir. Binanın bodrum katının taban alanı 40,00 m² üst katı 51, 23 m²’dir. Binanın bodrum ka-tının tamamlanma oranı %45 üst katının tamamlanma oranı ise %70’tir. Fen bilirkişisinin mahkemeye sunmuş olduğuraporda 24, 39 m²’lik kısmı dava konusu 131 ada 18 nolu parsel içinde 26,84 m²’lik kısmı ise komşu parsel olan 131 ada17 parsel içinde kalmaktadır. Borçlunun taşınmazdaki hissesi 3/7 oranındadır.Yüzölçümü : 68.746,80 m2Arsa Payı : 3/7İmar Durumu : YokKıymeti : 975.470,00 ¨KDV Oranı : %18Kaydındaki Şerhler :1. Satış Günü : 01/12/2017 günü 11:15 - 11:25 arası2. Satış Günü : 26/12/2017 günü 11:15 - 11:25 arasıSatış Yeri : Giresun 2. İcra Dairesi kalemindeSatış şartları : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırmatarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmadatahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihaleolunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinciartırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilendeğerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihaleolunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir.

2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminatmektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damgavergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satışbedelinden ödenir.

3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olaniddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit ol-madıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır.

4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133’üncü maddesi gereğinceihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar vekefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müte-selsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bufark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır.

5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıyabir örneği gönderilebilir.

6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak iste-yenlerin 2016/489 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 25/09/2017(İİK m.126)(*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir.* : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir.

BASIN: 669525 (www.bik.gov.tr)

T.C. GİRESUN 2. İCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

Lider kayıp istemiyorGeçen hafta Bursaspor’u 2-1 yenerek liderliğini sürdürenGalatasaray, bugün sahasında Karabükspor ile karşılaşacak. Milliaradan önce kayıp yaşamak istemeyen Aslan’da hedef 3 puan

LİDER Galatasaray, SüperLig’in 7. haftasında sa-hasında Karabükspor’u

konuk edecek.Geride kalan

6 haftada5 galibi-yet ve 1beraber-lik alaraken yakın

rakip-leri-

nin 3 puan önünde 16 pu-anla namağlup lider du-rumda bulunan sarı-kırmızılıtakım, bu istikrarlı perfor-mansını Kardemir Karabüks-por önünde de devamettirmeye çalışacak. Teknikdirektör Erkan Sözeri’nin isti-fasının ardından altyapı an-trenörü Levent Açıkgözyönetiminde maça çıkacakKardemir Karabükspor ise,ligin ilk 6 haftasında 1 galibi-yet, 2 beraberlik ve 3 yenilgialarak 5 puan topladı. Türk

Telekom Stadı’nda saat19.30’da başlaya-

cak Galatasa-ray-Kardemir

Karabükspor mücadelesini,hakem Alper Ulusoy yönete-cek. Karşılaşma beINSPORTS’tan yayınlanacak.

TOLGA DİNLENDİRİLECEK

Bu sezonki performansıylasarı-kırmızılı futbol takımınınen dikkati çeken isimlerindenolan Tolga Ciğerci, ağrılarınedeniyle sağlık ekibinin din-lendirilmesi yönündeki kara-rarının ardındanKarabükspor önünde formagiyemeyecek. Tolga, kulüpdoktoru Yener İnce’nin 2-3hafta dinlendirilmesi gerekti-ğini açıklaması sonrası ilk kezbir müsabakayı kaçıracak.

PORPORPORSSSHaz›rlayan: BURAK ÖZCANcenk@aydinlikgazete.com

30 EYLÜL 2017, CUMARTESİ

Linnes 11’egeri dönüyor

HAFİF�sakatlığı�nedeniyle�ikihaftadır�forma�şansı�bulamayanMartin�Linnes’in,�Latovlevici’ninyerine�tekrar�ilk�11’de�yer�alacağıöğrenildi.�Teknik�direktör�Tudor,hafta�içinde�adale�sakatlığınedeniyle�iki�idmanda�yer�almayanLatovlevici’yi�dinlendirerekNorveçli�oyuncuyu�sahaya�sürecek.

Serdar sınırdaGALATASARAY’IN milli�oyuncusu�Serdar�Aziz,

Karabükspor�maçı�öncesi�sarı�kart�sınırında

bulunuyor.�Serdar�Aziz,�Karabükspor�karşısında

da�sarı�kart�görmesi�durumunda�cezalı�duruma

düşerek,�ligin�8.�haftasındaki�Konyaspor

müsabakasında�forma�giyme�şansını�kaçıracak.

TT Stadyumu

19:30

Alper Ulusoy

beIN SPORTS

Süper Lig’de sezona h�zl� bir ba�-lang�ç yapan ve 7 gole ula�anGomis, tak�m ile yapt��� antren-man yan�nda özel bireysel çal��-malarla maça haz�rlan�yor.

1010ASLAN, ligde ç�k-t��� son 10 maçtayenilgi yüzügörmedi. Geridekalan sezonunson 4 maç�n� dakazananGalatasaray, busezonki 6 kar��la�-mada ise 5 gali-biyet ile 1beraberlik ald�.

ŞAMPİYONLAR Ligi’nde Le-ipzig yenerek 2’de 2 yapan Beşiktaş,

gözünü ligde oy-nayacağı Trab-zonspor maçınaçevirdi. Siyah-be-yazlı takımın tek-nik direktörü Şe-

nol Güneş de bu kritik maçta oynatacağı11’ini belirledi. Geçen hafta oynanan derbideAtiba, Oğuzhan ve Quaresma’yı Trabzonspor

maçında oynatamayacak olan Güneş, defanstaAdriano, Pepe, Dusko Tosic ve Caner Erkin4’lüsünü oynatacak. Zorunlu olarak orta sa-hada Gary Medel ve Tolgay ikilisine görevverecek olan deneyimli teknik adam, ileri4’lü de ise Talisca, Lens, Ryan Babel ve CenkTosun’a şans verecek.

Son haftalarda Trabzonspor’un ortaya koy-

duğu performansın oyuncularını yanıltma-

masını isteyen deneyimli çalıştırıcı, milli ara

öncesindeki son maçta puan kaybı istemiyor.

2’DE 2 yaparak Şampiyonlar Ligi’nde büyük

avantaj yakalayan Beşiktaş, İspanyolların

dünyaca ünlü kulübü Barcelona’nın da gözün-

den kaçmadı. Resmi Twitter Türkiye hesabın-

dan bir paylaşımda bulunan Barcelona,

“Barça Türkiye’den Beşiktaş gibi U-

CL’de ikide iki yapan sekiz takım-

dan biri” yazdı.

Barcelona’dan

Beşiktaş paylaşımıGüneş 11’i belirledi

Şenol Güneş’e saygımız sonsuz ama...

Beşiktaş, Avrupa’da gerçektenönemli başarılar ediniyor. BundaŞenol Güneş’in katkısı yadsına-

maz. Kendisini futbolculuğundan bu yanatanırım. 1991’de teknik direktörlük kur-sunu birlikte bitirdik. Yani aynı zamandakurs arkadaşımdır. Efendidir, saygılıdır.Çalıştığı kulübü temsil etmekte kişiliği vedavranışlarıyla saygınlık yaratmaktadır.Ne var ki, Şenol Güneş’in antrenörlük yada teknik adamlık uygulamalarında so-runlar var ve bunu bir türlü aşamıyor.

Beşiktaş, geçen hafta çok önemli ikikarşılaşma oynadı. Bunların birini yitirdidiğerini ise zor da olsa kazandı. 2-0 ka-zanılmış Leipzig maçının nesi zordur di-yebilirsiniz. Ancak eğrisi doğrusuna denkgelse Alman takımı maçı berabere bitire-bilir ya da kazanabilirdi. İşte bu noktada,maç kazanılsa bile teknik adamın hamle-lerini sorgulamak durumundayız. Leipzigçok önemsenecek bir takım değil. Geçenyıl Almanya Ligi’nin ikincisi olması bu yılda bu başarıyı edinecek diye bir şey deyok. İzlediğim kadarıyla bir Alman takımıdeğil de, Orta Avrupa ülkelerinden birinintemsilcisi gibi. 70 milyon Euro değer bi-çilen Keita, bizim ligimizde ortalama ta-kımlarda oynatılmaz. Yaş ortalaması 23olan Leipzig doğal olarak çok koşuyor vekarşılaşma 2-0’a gelince de deneyimsizlikyüzünden savunmalarında önemli açıklarveriyor.

Normal koşullarda ya da Şenol Güneşdoğru hamleler yapabilse maç farka gi-debilirdi. Sözgelimi, ikinci yarının ortala-rında, Beşiktaş mahkum oynarken, ağırhareket eden, karşı atak oynayamayanQuaresma ile Cenk Tosun oyundan alı-nıp Lens ve Negredo alana çıkartılsaydısonuç nasıl olurdu ve Leipzig o denli çokatak sırası alıp pozisyon üretebilir miydi?Lens’in sürat ve dayanıklılığı oyuna nasılyansırdı?

Fenerbahçe maçında Bordo-Mavi giy-silerle alana çıkan Şenol Güneş bir günönce Trabzonspor’un başına geleni bileanımsayamadı. Kaleci Fabri’nin başarılıkurtarışlarından biri gerçekleşmeyip topiçeri girse Beşiktaş’ın kazanma şansı or-tadan kalkacaktı. Futbolun pratiğindeböylesi maçların örneği çok... O zaman,Şenol Güneş’in birinci sayfadan boy fo-toğrafını basanlar ne yaparlardı acaba?

Quaresma, Beşiktaş’ta iki ayrı dö-nemde beşinci yılını dolduruyor. Bu dö-nemlerde tek bir önemli maç oynamadı.Şenol Güneş bunun farkında değil.Çünkü kendisi de Beşiktaş ya da Trab-zonspor’da kritik maçların genelinde yan-lış seçimler, yanlış uygulamalar yapıyor.İşin ilginç yanı bu durum toplum tarafın-dan biliniyor hatta kanıksanıyor. İşler iyigittiği zaman yanlışları görmek gelişmekonusunda aşama yapmak anlamınagelir...

Metin TÜKENMEZ

TÜKENMEZ KALEM

metintukenmez@aydinlikgazete.com

CMYK

PORPORPORHaz›rlayan: BURAK ÖZCANcenk@aydinlikgazete.com

30 EYLÜL 2017, CUMARTESİSSS

ÜRKİYE’NİN Dünya Kupası yolunda, İzlanda ve Finlandiya ileoynayacağı maçların hakemleri açıklandı. Ay-yıldızlıların 6Ekim Cuma günü saat 21.45’te Eskişehir’de oynayacağımaçı Polonyalı hakem Szymon Marciniak yönetecek. Millilerin9 Ekim Pazartesi günü Finlandiya ile deplasmanda oynayacağımaçta ise Fransız Benoit Bastien düdük çalacak.

İzlanda maçına Polonyalı hakemT K

Kenan, Fransa’da piste çıkıyor Altınordu 3’te 3 yaptıENANSofuoğlu’nun mücadele ettiği Dünya Supersport Şam-piyonası’nda sıradaki durağa Fransa ev sahipliği yapacak.Paris’teki Magny-Cours Pisti’ndeki yarışın sıralama turları15.25’te, yarış ise yarın 12.30’da başlayacak. Milli motosikletçiKenan Sofuoğlu, şampiyonun bitimine 3 yarış kala, LucasMahias’ın 4 önünde yer alıyor.

Alt yapı kandırmacası

1903, 1905 ve 1907 rakam-ları size ne anımsatır desemfutbolla ilgilenen herkes Be-

şiktaş, Galatasaray ve Fenerbah-çe’nin kuruluş yılları diye rahatlıkla

söyler. Peki kuruluş yılları çok eskileredayanan bu değerli kulüplerimiz fut-bolumuza alt yapılarından yetişenkaç futbolcuyu ülke futboluna ka-zandırmıştır desem ne yaparsınız?Ülke futbolunda özellikle son 10yılda futbol okulları furyasının baş-lamasıyla beraber alt yapılarda futboleğitimi alan çocuklarımızın sayısınıngeçmiş yıllara oranla artmasına rağ-men özellikle 3 büyükler diye ad-landırdığımız kulüplerimizden alt ya-pıdan A takımlara genç futbolcuyükselememekte... Alt yapıda gençfutbolcuları yetiştirmek için sistemli,planlı bir çalışma ve zamana gerek-sinim duyulurken bu duruma sabırgösterecek idareciler ise ülkemizdene yazık ki yer almamakta... A takı-ma yapılacak transferlerle seyircileriduygusal doyuma ulaştırıp şirin gö-zükerek günü kurtarmak varken kimuğraşır ve sabreder futbolcu yetiş-tirmekle?.. Haa hakkını yemeyelimAltınordu kulübünün alt yapısındanyetişen futbolcular yurt dışına transferdışına bile yaptı. Ama diğer kulüp-lerimiz ise arkalarından sadece mendilsalladı.

Bizim kuruluşu yüzyılı bile geçkinkulüplerimiz bu işe şaşkın şaşkınbaktı kaldı ve en sonunda özrü ka-bahatinden büyük lafla FenerbahçeKulübü Başkanı Aziz Yıldırım itirafetmek zorunda kaldı; “Bir tek Altın-ordu kulübüyle olmaz... Alt yapıyaeğilmemiz lazım. Bu işe TFF el at-malı..” dedi... Vayy vay vay... Senyıllardır alt yapından doğru dürüstbir futbolcu yetiştirme ve TFF’yihedef göstererek oyuncu yetiştire-memenin ezikliğiyle suçu başkasınaat!.. Elinde her türlü olanaklarınınolduğu ortamda eğer futbolcu yetiş-tiremiyorsan bunun sorgulanmasıgereken tek yeri kulübün alt yapıeğitmenleri ve izlediği yoldur. Kendiyanlışlarından kaçıp deve kuşu misalikafanı kuma gömmekle gerçeklerdensaklanamazsın...

Ülke futbolunun kalkınmamasınınsuçlusunu arıyorsanız şöyle yapın;TFF ile bir araya geldiğiniz bir günhep beraber ayna karşısına geçinve suçluyu görün... Suçlu; günü kur-tarmak adına, seyircilere sevimli gö-zükmek çabası içinde cesur kararlaralmayan, sadece koltuğa yapışarakgününü gün eden siz idarecilersiniz...

İşte gün gelir bir gariban takımalt yapısına verdiği destekle herkestarafından alkışlanırken sizin de ağ-zınızdan kaçar ; Bir tek Altınorduile olmaz... Eee sizi tutan mı var...Siz de doğru yoldan gidin, siz yüz-yıldan fazladır futbolla uğraşmıyor,buz hokeyi oynuyordunuz da Altın-ordu sayesinde yeni mi uyandınız?...Futbol okulları adı altında halkı sö-ğüşleyeceğinize, 6 yaşından itibarenyetenekli gençlerin akademik eğiti-mini, beslenmesini üstlenip, bilimselçalışmalarla antrenmanlarını yaptır-saydınız, koltuğuna yapışıp büyükbüyük laflarla ortalığı karıştırdığınızkulüplerimiz de ülke futbolu daçoktan kalkınmıştı, ama nerde oyürek!..

Atilla ÖZALP

DİREKLER ARASI

Karaciğer yetmezliği tedavisi gören olimpiyat ve dünya şampiyonu eski milli halterci NaimSüleymanoğlu için çok sayıda kişinin organ nakli başvurusunda bulunduğu öğrenildi

GEÇTİĞİMİZ günlerde karaciğer yetmezliği nedeniyleyoğun bakıma alınan ve sağlık durumu ciddiyetini ko-ruyan Naim Süleymanoğlu için Türk halkı seferber oldu.Acil bir şekilde karaciğer nakli olması gereken ‘’CepHerkülü’’ lakaplı eski milli halterci Süleymanoğlu içinçok sayıda insan organ bağışında bulunmak üzere has-taneye akın etti. Süleymanoğlu’nun kardeşi MuharremSüleymanoğlu, yaptığı açıklamada, ağabeyinin tedavi-sinin gözetim altına devam ettiğini belirterek, “Şu andakendisinde ve konuşuyor” dedi.

7-8 KİŞİLİK BİR LİSTE OLUŞTU

Çok sayıda kişinin organ bağışında bulunmak içinhastaneye geldiğini ifade eden Muharrem Süleymanoğlu,

“Çok sayıda kişi başvurdu. Bu fedakarlığı yapan vatan-daşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Ağabeyimi çoksevdiklerini gösterdiler. Doktorlarmız bu işlerin bellikuralları olduğunu söyledi. Kan ve doku uyuşması ge-rekiyor. Başvuru yapanlar arasında 3-4 kişinin durumuuygun. Doktorlarımız gerekli değerlendirmeyi yapacak.Organ naklinin illa canlıdan olması gerekmiyor. Doktorlar,kadavradan da nakil olabileceğini söyledi. Değerlen-dirmeleri sürüyor. Hassasiyet gösteren herkese çok te-şekkür ediyoruz. İnşallah yakında uygun karaciğer bu-lunacak ve ağabeyimi kurtaracağız. Şu anda biri akra-bamız olmak üzere durumu uygun olan 7-8 kişilik birlistemiz oluştu” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Er-doğan da milli halterci için nakil çağrısı yaptı.

Erdoğan doktorunu görevlendirdi

KARACİĞER yetmezliği teda-visi gören olimpiyat ve dünyaşampiyonu eski milli halterci Na-im Süleymanoğlu’nun sağlık du-rumuyla yakından ilgilenenCumhurbaşkanı Recep TayyipErdoğan, özel doktoru Prof. Dr.Serkan Topaloğlu’nu süreci ta-kip etmesi için görevlendirdi.Karaciğer yetmezliği nedeniyleoluşan bazı sorunlara müdahaleedilen büyük şampiyon Süley-manoğlu için 2-3 gün toparlan-dıktan sonra organ nakli süreci-nin başlayacağı öğrenildi.

Kamil ERDOĞDU

‘Hakem takdiri’

Fenerbahçe, çıkışını sürdürmek açı-sından önemli olan Akhisar dep-lasmanına iki önemli eksikle gitti.

Neto ve son haftaların formda oyuncusuJosef de Souza. Herkesin beklentisikaliteli bir mücadeleydi. Ancak ev sahibiAkhisarspor’un kapanması, kontratak-larla sonuca gitmek istemesi pozisyonkısırlığını getirdi. Hatta maçın ilk yarı-sında iki takım da isabetli şut çekeme-di.

Sarı-lacivertliler hızlı pas trafiğinerağmen, rakibin önlemlerinden dolayıkanatları kullanamadı. Valbuena, takı-mının en etkili oyuncusu, bundan dolayıda her maçta özel önlemlere, dahadoğrusu faullere maruz kalıyor. Bu fa-ullerin bir kısmı da çalınmıyor. Fakatkaptırdığı toplar takımının savunmasınındengesiz kaldığı durumlarda olabiliyor.60’da Mehmet Topal’ın kaptırdığı topAkhisar’ın kaleyi bulan ilk şutu ve golüoldu.

Fenerbahçe, Neto’yu belki oyunubaşlatma konusunda aradı, ancak Skir-tel-Neustaedter ikilisi takımın en verimlibölgesiydi. Sarı-lacivertlilerde bekleneniveremeyen oyuncuların başında Meh-met Topal ve Giuliano geliyor. Buikilinin 90 dakika sahada kalması AykutKocaman’ın tartışılacak tercihiydi. Meh-met Ekici ise geçen haftaki perfor-mansının altındaydı. Herhalde Kocamankadroyu oluştururken en çok AlperPotuk için karar verirken zorlanıyordur.İlk 11’de olmaması sayısal bir zorunlu-luk.

Alper’in gördüğü kırmızı ve Skrtel’ingördüğü ikinci sarı kart tam birer “ha-kem takdiri”. Bülent Yıldırım sankihesap kapadı. İlk yarının sonunda Meh-met Ekici’ye ceza alanı içinde yapılanhareket sanırım derbi gürültüsündendolayı fazla konuşulmaz.

AVRUPA Kadınlar Voleybol Şampiyonası çeyrek final maçında Türkiye,Rusya’yı 27-25, 25-18 ve 25-20’lik setlerle 3-0 yenerek yarı finale yükseldi veSırbistan’ın rakibi oldu. Milli Takımımız yarı final maçını, Azerbaycan Bakü’dekiUlusal Jimnastik Salonu’nda, bugün saat 20.30’da oynayacak.

Şampiyonanın C Grubu’nda yer alan Türkiye gruptaki son maçında Ukraynakarşısında galip gelerek üçüncü oldu ve play-off etabına kaldı. Play-off etabındakirakibi Polonya’yı eleyerek çeyrek finalde oynama hakkını elde eden FileninSultanları, Rusya ile karşı karşıya geldi. 2017 Avrupa Şampiyonası çeyrek finalindeRusya’yı 3-0 mağlup eden milliler, yarı finale çıktı.

SULTANLARyarı finalde

FF�1.�Lig’de 7. haftanın açılış maçında Boluspor ile Altınordukarşılaştı. Bolu Atatürk Stadı’ndaki mücadeleyi 2-1’le

Altınordu kazandı. 1. Lig’de üst üste 3. galibiyetini alan Al-tınordu’ya galibiyeti getiren golleri, 14’de Mirkan ve 70’deKerim attı. Bolu’nun tek golü ise 56’da Melih’ten geldi.Altınordu puanını 13 yaparken, Bolu ise 8 puanda kaldı.

T

kötüzemin kötü

iyi

kötüzemin kötü

iyi

kötüzemin kötü

iyi

kötüzemin kötü

iyi

kötüzemin kötü

iyi

kötüzemin kötü

iyiAkhisarAkhisarAkhisarAkhisarAkhisarAkhisar

FenerFenerFenerFenerFenerFenerSaha zeminfutbolcular�zorlad�. Tarlay�and�ranzeminde topsüreklisekerken,futbolcular topukontrol etmektebüyük bir zorlukçektiler.

FENERBAHÇE derbi galibiyetinin ardın-dan Akhisar’a konuk oldu. Milli aradan öncepuan kaybetmek istemeyen sarı-lacivertliler2 kırmızı kart gördüğü maçta , Manisa’danmağlup ayrıldı. Akhisar’a galibiyeti getiren

golü 60. dakikada Onur Ayık kay-detti.Mücadeleye daha is-

tekli başlayan taraf Fe-nerbahçe oldu. Ma-

çın ilk 10 dakika-lık bö-

l ü -

münde Akhisar kalesini uzaktan yoklayansarı-lacivertli takım, Janssen ve MehmetTopal ile etkili olmaya çalıştı. Rakip alandaüste üste serbest vuruşlar yakalayan Fener-bahçe, duran topları istediği gibi değerlendi-remedi. Ev sahibi Akhisar, Fenerbahçe kalesinikontrataklarla yoklamaya çalıştı. İki takımdakarşılaşmanın ilk yarısında pozisyon bulmaktazorlandı. Maçın ilk 45 dakikasında iki takımda isabetli şut çekemeyince soyunma odasına0-0 eşitlikle gidildi.

FENER 2 KERE KIZARDI

Kontrataklarla etkili olmaya çalışan Ak-hisar, aradığı golü 60’da buldu. Soner Ay-doğdu’nun ara pasıyla ceza sahasına girenOnur, topu Kameni’nin sağından ağlarla bu-luşturdu ve takımını 1-0 öne geçirdi. Goldensonra oyundan iyice düşen Fenerbahçe, sertmüdahaleler yapmaya başladı. Önce AlperPotuk, Miguel Lopes’e yaptığı sert faul sonrasıdirekt kırmızı kartla oyundan atıldı. Bu po-zisyondan 4 dakika sonra orta sahada topaelle müdahele yapan Martin Skrtel, ikincisarıdan kırmızı kart gördü. Son dakikalarda9 kişiyle gol arayan F.Bahçe, aradığı golü bu-

lamadı ve sahadan 1-0 mağlup ayrıldı.

123456789

101112131415161718

O G B M A Y A v. P

SÜPER LİG PUAN DURUMUGALATASARAY 6 5 1 0 15 4 11 16BEŞİKTAŞ A.Ş. 6 4 1 1 10 5 5 13GÖZTEPE A.Ş. 6 4 1 1 13 9 4 13AKHİSARSPOR 7 4 1 2 8 9 -1 13FENERBAHÇE 7 3 2 2 14 11 3 11KAYSERİSPOR 6 3 2 1 9 7 2 11BAŞAKŞEHİR 6 3 1 2 9 9 0 10BURSASPOR 6 3 0 3 12 9 3 9TRABZONSPOR 6 2 2 2 14 13 1 8KASIMPAŞA 6 2 2 2 10 10 0 8MALATYASPOR 6 2 1 3 12 13 -1 7ALANYASPOR 6 2 1 3 11 14 -3 7ANTALYASPOR 6 1 3 2 7 8 -1 6KONYASPOR 6 2 0 4 7 8 -1 6SİVASSPOR 6 2 0 4 8 11 -3 6KARABÜKSPOR 6 1 2 3 8 10 -2 5GENÇLERBİRLİĞİ 6 1 1 4 6 12 -6 4OSMANLISPOR 6 0 1 5 6 17 -11 1

Seçilmiş bir hakem gönderildiSeçilmiş bir hakem gönderildiSeçilmiş bir hakem gönderildiSeçilmiş bir hakem gönderildiSeçilmiş bir hakem gönderildiSeçilmiş bir hakem gönderildi

STAT: 19 MAYIS

Kameni*, Isla**, Neustadter*,Skrtel*, Hasan Ali*, Mehmet Topal*,Ozan* (Dk. 66 Soldado*), MehmetEkici**, Giuliano*, Valbuena* (Dk.66 Alper*), Janssen* (Dk. 73 Aatif*)T.D:�Aykut�Kocaman

1FENERBAHÇE

Lukac***, Lopes***,Mustafa***, Caner**,Ömer**, Soner***, Sissoko***,Larsson** (Dk. 75 Kadir**), Olcan**,Serginho*** (Dk. 90 Aykut?),Henrique* (Dk. 46 Onur***)T.D:�Okan�Buruk

AKHİSAR

GOL:�60 Onur (Akhisar)

SARI�KARTLAR:�Caner, Sissoko, Mustafa(Akhisarspor), Janssen, Ozan, Soldado (Fenerbahçe)

KIRMIZI�KARTLAR:�Dk. 82 Alper, Dk. 86Skrtel (Fenerbahçe)

0

HAKEMLER:�Bülent Yıldırım, Kemal Yılmaz, Asım Yusuf Öz

Aykut Kocaman 2.k�rm�z� karttansonra hakemBülentY�ld�r�m’a bui�areti yapt�.

Aykut Kocaman 2.k�rm�z� karttansonra hakemBülentY�ld�r�m’a bui�areti yapt�.

Aykut Kocaman 2.k�rm�z� karttansonra hakemBülentY�ld�r�m’a bui�areti yapt�.

Aykut Kocaman 2.k�rm�z� karttansonra hakemBülentY�ld�r�m’a bui�areti yapt�.

Aykut Kocaman 2.k�rm�z� karttansonra hakemBülentY�ld�r�m’a bui�areti yapt�.

Aykut Kocaman 2.k�rm�z� karttansonra hakemBülentY�ld�r�m’a bui�areti yapt�.

Aykut Kocaman 2.k�rm�z� karttansonra hakemBülentY�ld�r�m’a bui�areti yapt�.

Fenerbahçe, Manisa’da yıkıldı. Maçı 9 kişi

tamamlayan ve kötü bir futbol sergileyen

sarı-lacivertliler, Akhisar’a 2-1 kaybetti

Fenerbahçe, Manisa’da yıkıldı. Maçı 9 kişi

tamamlayan ve kötü bir futbol sergileyen

sarı-lacivertliler, Akhisar’a 2-1 kaybetti

Fenerbahçe, Manisa’da yıkıldı. Maçı 9 kişi

tamamlayan ve kötü bir futbol sergileyen

sarı-lacivertliler, Akhisar’a 2-1 kaybettiFenerbahçe, Manisa’da yıkıldı. Maçı 9 kişi

tamamlayan ve kötü bir futbol sergileyen

sarı-lacivertliler, Akhisar’a 2-1 kaybetti

Fenerbahçe, Manisa’da yıkıldı. Maçı 9 kişi

tamamlayan ve kötü bir futbol sergileyen

sarı-lacivertliler, Akhisar’a 2-1 kaybetti

Fenerbahçe, Manisa’da yıkıldı. Maçı 9 kişi

tamamlayan ve kötü bir futbol sergileyen

sarı-lacivertliler, Akhisar’a 2-1 kaybettiFenerbahçe, Manisa’da yıkıldı. Maçı 9 kişi

tamamlayan ve kötü bir futbol sergileyen

sarı-lacivertliler, Akhisar’a 2-1 kaybetti

Aykut�Kocaman,�maçın�hakem

i�Bülent�Yıldırım’a�sert�ifadeler

�kullandı.

Kocaman,�“Beşiktaş’ı�yendiğ

imize�pişman�ettiler.�Alper’i�ha

ngi�kararla�attı

anlamak�mümkün�değil.�Dah

a�maçın�başında�Bülent�Yıldırı

m’ın�vücut�dili�çok

net�gözüktü.�Fenerbahçe�gere

keni�yapacaktır,�yapmaya�mu

ktedir.�Bugün�bu-

raya�seçilmiş�bir�hakem�buray

a�gönderildi”�dedi.�

Aykut�Kocaman,�maçın�hakem

i�Bülent�Yıldırım’a�sert�ifadeler

�kullandı.

Kocaman,�“Beşiktaş’ı�yendiğ

imize�pişman�ettiler.�Alper’i�ha

ngi�kararla�attı

anlamak�mümkün�değil.�Dah

a�maçın�başında�Bülent�Yıldırı

m’ın�vücut�dili�çok

net�gözüktü.�Fenerbahçe�gere

keni�yapacaktır,�yapmaya�mu

ktedir.�Bugün�bu-

raya�seçilmiş�bir�hakem�buray

a�gönderildi”�dedi.�

Aykut�Kocaman,�maçın�hakem

i�Bülent�Yıldırım’a�sert�ifadeler

�kullandı.

Kocaman,�“Beşiktaş’ı�yendiğ

imize�pişman�ettiler.�Alper’i�ha

ngi�kararla�attı

anlamak�mümkün�değil.�Dah

a�maçın�başında�Bülent�Yıldırı

m’ın�vücut�dili�çok

net�gözüktü.�Fenerbahçe�gere

keni�yapacaktır,�yapmaya�mu

ktedir.�Bugün�bu-

raya�seçilmiş�bir�hakem�buray

a�gönderildi”�dedi.�

Aykut�Kocaman,�maçın�hakem

i�Bülent�Yıldırım’a�sert�ifadeler

�kullandı.

Kocaman,�“Beşiktaş’ı�yendiğ

imize�pişman�ettiler.�Alper’i�ha

ngi�kararla�attı

anlamak�mümkün�değil.�Dah

a�maçın�başında�Bülent�Yıldırı

m’ın�vücut�dili�çok

net�gözüktü.�Fenerbahçe�gere

keni�yapacaktır,�yapmaya�mu

ktedir.�Bugün�bu-

raya�seçilmiş�bir�hakem�buray

a�gönderildi”�dedi.�

Aykut�Kocaman,�maçın�hakem

i�Bülent�Yıldırım’a�sert�ifadeler

�kullandı.

Kocaman,�“Beşiktaş’ı�yendiğ

imize�pişman�ettiler.�Alper’i�ha

ngi�kararla�attı

anlamak�mümkün�değil.�Dah

a�maçın�başında�Bülent�Yıldırı

m’ın�vücut�dili�çok

net�gözüktü.�Fenerbahçe�gere

keni�yapacaktır,�yapmaya�mu

ktedir.�Bugün�bu-

raya�seçilmiş�bir�hakem�buray

a�gönderildi”�dedi.�

Aykut�Kocaman,�maçın�hakem

i�Bülent�Yıldırım’a�sert�ifadeler

�kullandı.

Kocaman,�“Beşiktaş’ı�yendiğ

imize�pişman�ettiler.�Alper’i�ha

ngi�kararla�attı

anlamak�mümkün�değil.�Dah

a�maçın�başında�Bülent�Yıldırı

m’ın�vücut�dili�çok

net�gözüktü.�Fenerbahçe�gere

keni�yapacaktır,�yapmaya�mu

ktedir.�Bugün�bu-

raya�seçilmiş�bir�hakem�buray

a�gönderildi”�dedi.�

Aykut�Kocaman,�maçın�hakem

i�Bülent�Yıldırım’a�sert�ifadeler

�kullandı.

Kocaman,�“Beşiktaş’ı�yendiğ

imize�pişman�ettiler.�Alper’i�ha

ngi�kararla�attı

anlamak�mümkün�değil.�Dah

a�maçın�başında�Bülent�Yıldırı

m’ın�vücut�dili�çok

net�gözüktü.�Fenerbahçe�gere

keni�yapacaktır,�yapmaya�mu

ktedir.�Bugün�bu-

raya�seçilmiş�bir�hakem�buray

a�gönderildi”�dedi.�

Aykut�Kocaman,�maçın�hakem

i�Bülent�Yıldırım’a�sert�ifadeler

�kullandı.

Kocaman,�“Beşiktaş’ı�yendiğ

imize�pişman�ettiler.�Alper’i�ha

ngi�kararla�attı

anlamak�mümkün�değil.�Dah

a�maçın�başında�Bülent�Yıldırı

m’ın�vücut�dili�çok

net�gözüktü.�Fenerbahçe�gere

keni�yapacaktır,�yapmaya�mu

ktedir.�Bugün�bu-

raya�seçilmiş�bir�hakem�buray

a�gönderildi”�dedi.�

Naim için seferberlik