1

DİNLERİNİ PARÇA PARÇA

EDENLER

2

ع�ا ي� ش� نوا ي�ا ي م� ن� ي� د�ي ن�وا ي�� ي� ي� د�ي �� ي ا �ي� شا �ء م� ي� د�ى م� ن� م� ش! ي" م# ي�

ش$ ل�% ا� ي�ى شا م� ن' ن� م! يا ي)ا ي� شا �ي ن%و ي� م( يي نوا ي�ا ي)ا ش* م� ن� ن+ ب, ي� ني ي�� ن.

EN'ÂM 159.

3

Dinlerini parça parça edip guruplara ayrılanlar var ya, senin onlarla hiçbir ilişkin yoktur. Onların işi ancak Allah'a kalmıştır. Sonra Allah onlara yaptıklarını bildirecektir. EN'ÂM 159.

4

Dinlerini parçalayanlar. Yâni işlerine geldiği zaman dine uyarlar işlerine gelmediği zaman uymazlar. Namazı kılarlar ama hiç sıkıntı duymadan haram yerler.

5

Camide Cami cemaatine katılırlar ama cami dışında Allah’a karşı gelenlere katılırlar.

6

İşte ey peygamberim senin böyle kimselerle Yâni dinin edebiyatını yapanlarla bir ilgin, ilişkin yoktur.

7

Kimileri de farklı bir biçimde parçaladılar dini. bu dünya işi, bu âhiret işi dediler. Bu dünya işi, buna din karışmaz.

8

Din ayrı, dünya ayrıdır dediler. Hayatta hiçbir etkinliği olmayan, vicdanlara hapsedilmiş bir din kabul ettiler.

9

Halbuki şunu kesinlikle ifade edelim ki, din ayrı, dünya ayrı değildir. Din bir hayat programıdır. Din dünyada yaşanmak için gelmiştir.

10

Biz Müslümanlar olarakDinimiz parçalamadanbir bütün yaşamak yaşamak zorundayız.Yoksa Yahudilerden farkımız kalmaz.Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

11

ال�ك�ت�اب� ب�ب�ع�ض� ن�ون� ت�ؤ�م� ا�ف�ب�ب�ع�ض� ون� ر� ت�ك�ف� و�

BAKARA 85

12

Yoksa siz Kitab'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? BAKARA 85

13

Din âhirette yaşanmak içingelmemiştir. Eğer öyle olsaydı orada gönderirdi Rabbimiz, burada göndermesine gerek kalmazdı.

14

Müslümanın hayatında kulluğundışında düşünülebilecek bir tek saniye bile yoktur. Allah hayatta boşluk bırakmaz.

15

Tüm zamanlarımız, tüm hayatımız kulluktur. Ve bu kulluk sadece Allah’a yapılmalıdır. Bunun dışında bir anlayış şirktir.

16

din imanla amelin birlikteliğidir. Ne amelsiz bir iman, ne de imansız bir amel din değildir

17

Evet Rabbimiz âyetinde bunu reddettiği halde bugün maalesef Müslümanlararalarındaki ufak tefek metotayrılıklarını sanki dinde temel ayrılıklarmış gibi görerekkendilerini parça parça yaptılar.

18

Birbirlerini tekfir edecek noktaya geldiler. Birbirlerini yemeye çalışırlarkenmaalesef Müslümanlar kâfirlerkarşısında güçsüz bir durumadüşmüşlerdir.

19

Allah’ın Resulü de bildiğiniz hadisi şeriflerinde bu hususu anlatırken, yahudi ve hıristiyanlar 71,72 fırkaya ayrılmışlar,

20

Bu ümmet de 73 fırkaya ayrılacak ve bunlardan sadece bir tanesi cennete gidecektirbuyuruyordu. Bu fırkalardan sadece bir tanesinin kurtulacağını haber veriyordu Allah’ın Resulü.

21

Onlar kimlerdir ey Allah’ın Resulü? şeklindeki soruya da: Onlar benim ve ashabımın yolundan gidenlerdir buyuruyordu. Evet cennetlik olanlar kitap ve sünnetin yolunu takip edenlerdir. Rasulullah ve ashabının yolunu takip edenlerdir.

22

Ey Müslümanlar! Eğer sizler aranızdaki bu çekişmeleri bir tarafa bırakır,Allah’ın kitabını ve Resulünün sünnetini tanımaya ve onların istediği bir hayat yaşamaya çalışırsanız o zaman eb büyük iyilik Yapmış olursunuz.

23

İyiliğin karşılığını Rabbımız Şöyle açıklamaktadır:

24

ي�ا ش� ي/ا م! يا ن� م0 ي1 ن$ ي% ي� ش2 ي� ي# ي3 م� ش*ا �ي ي4ا م� ي!ي�ا ي% م/ ش! ي�6ا شا ل8ى م9 ني ي;ا ي� ش2 ي+ ب� ي�# ش*ا� �ي ي4ا م� ي! ي

�ي ن)و ي% م> ني ي6ا م� ن' En’am 160 ي

25

Kim bir iyilik yaparsa, ona on katı vardır. Kim de bir kötülük yaparsa, sadece o kötülüğün misliylecezalandırılır ve onlara zulmedilmez. En’am 160

26

Öyleyse falanlar iyidir, filanlar kötüdür diyerek insanların muhasebeleriyle meşgul olmaktansa kendi kendimizi sorgulamaya çalışmalıyız.

27

Her zaman şöyle demek zorundayız: Müslümanlar iyidir. Müslümanlar iyi insan olmak zorundadırlar. Yeryüzünde Müslümanlardan daha iyi ve daha hayırlı bir varlık yoktur.

28

Her ne kadar da şu anda yeryüzünde Müslümanlar kendilerini Rablerinin kitabından,peygamberlerinin sünnetindenkötü bir hayat yaşamak zorundabırakılmışlarsa da yine de onlar yeryüzünün en iyi varlıklarıdır.

29

Biz Müslümanlar iyi olmak zorundayız.Biz Müslümanlar düzelmek zorundayızdiyelim ve kendimizi düzelmek için,çevremizdeki Müslüman kardeşlerimizidüzeltmek için elimizden ne geliyorsayapmaya çalışalım.

30

Bu konuda gecemizi gündüzümüzekatarak bir çabanın içine girelim kiyaptıklarımıza karşılık Rabbimiz bire on mükafat versin.

31

Bir amele verilecek mükafatın, o ameli yapan kimsenin taşıdığı ihlâs ve samimiyetine göre kat kat artırılacağı anlatılıyor.

32

Yâni yapılan amelin değeri, o amelin, ferdin ve ümmetinproblemlerine ne ölçüde çözüm getirdiğiyle orantılıdır. Bu amelle giderilen ihtiyaçla orantılıdır.

33

Onun için Allah’ın nezdindeİyiliğin kat sayısı farklıdır. Bakın Bakara’da da Rabbimiz şöyle buyurur:

34

اء� ي�ش� ل�م�ن� اع�ف� ي�ض� الل$#ه� و�&ع�ليم& و�اس�ع لللللللللللللو�الل$#ه� ل

Allah dilediğine kat kat fazlasını verir.Allah'ın lütfu geniştir, O herşeyi bilir. (Bakara 261)

35

Burada, mükafatın takdirinde azlık-çokluk değil, niyet ve giderilen sıkıntının türü önemlidir. Amelde niyet önemlidir.

36

Niyeti en az olana yaptığının on katı ödenirken, niyeti daha güzel olana niyetinin güzelliği nispetinde bu mükafat artırılmaktadır.

37

İşte dinimiz budur.Allah’ın dini öyle bir din ki, Kayyimen dir o. insanı kıvamında tutacak bir dindir.

38

Bu Din,Sırat-ı Müstakîmdir,kitaptır, sünnettir. Öyleyse sürekli kitap ve sünnetle beraber olmak zorundayız başka çaremiz de yoktur.

39

Allah’ımBizi Dinlerini parça parça edenlerden EylemeBizi hep kitap ve sünnetle beraber eyleNiyetlerimizi halis eyleYaptığımız bütün amellerimizi Halisane yapılan amellerden eyla

40

لله والحمدالعالمين رب

الفاتحة