allah (cc) yolunda canlarını feda edenler

1
19 7 Temmuz 2017 CUMA TOPLUM Allah (CC) yolunda canlarını feda edenler CENÂB-ı Hakk, Kurân-ı Kerîm’de biz mü’minlere hitap ederek mealen buyuruyor ki: “Sakın Cenâb-ı Hakk yolunda feda-i can edenler için ‘ölüler’ demeyiniz. Onlar bilakis diridirler, lakin siz bunları akledemezsiniz.” Ayette geçen ifadelerden biri olan şuur; aklın nurlanmış halidir. Yani münevver bir akıl, çok iyi olan bir akıl, hatta imanı tanıyan bir akıl, şuur olarak ifade edilir. Ayetteki mana, “Aklınızı çalıştırsanız bile, imanlı bir akla sahip olsanız bile siz bir şehidin mertebesini anlayamazsınız” şeklinde ifade edilebilir. Onu ancak şehadet zevkini tadan yahut o şehitlik mertebesini bilen, bizzat müşahede eden insan fark eder deniliyor. Bu ayette fark edememeye, şehitleri ölü olarak kabul etmeye, daha doğrusu ölü zannetmemize, o şehitleri ölü kabul etmenin bizi yüksek akıl derecesine ve gördüklerimizi idrak derecesine yükseltemeyeceğine işaret vardır. Şehitler hususundaki hakikati kişi anlayamasa bile o mübarek makama erişenler hakkında kendince, kafasına estiği gibi konuşamaz. Çünkü kişinin bu konuşması, anlayamadığı bir sahada konuşması demektir. Bu ise “Akıl sahibiyim, konuşuyorum, düşünüyorum” diyen biri kişinin mantığına tam ters bir durumdur. Şehadet mertebesinde bir boyut değiştirme hali var demek ki. Bizim hislerimizle, 5 duyu organımızla akledip de ismini koyacağımız bir şey değil. Evet, hislerimizle belli şeyleri fark ediyoruz ama onun mahiyetini idrak edemiyoruz. CİNAYET İŞLEYEN İLE AMELİYAT YAPAN AYNI KEFEYE KONULAMAZ Meselenin daha iyi anlaşılması için şöyle bir misal verilebilir. Gözünüzde iki sahne canlandırın. Bir adam husumetten dolayı bir kişiyi bıçaklamış ve yere yatırmış. Bıçağını saplamaya, onu yaralamaya, öldür- mek kastıyla kan dökmeye devam ediyor. Karşımızdaki manzara elleri kana bulanmış, bıçağını kaldırıp indiren bir adam. Gerçekten hunharca bir cinayet, bir zulüm manzarası. Diğer tarafta ameliyat masasına yatırılmış bir hasta var. Hastanın göğsü yarılmış, başın- da da bir hekimin dirseklerine kadar kan süzülüyor. Eli, her yeri kan, hatta yüzündeki maskesine kadar kan sıçramış. Bu iki durum birbiriyle kıyas kabul edebilir mi? O idrakimizle anlıyoruz ki birisi kan dökü- cü olarak görünse de iyileştirmek üzere bir ameliye yapıyor ki ona zaten ameliyat denili- yor. O sahayı anlamayan, bilmeyen bir insan bu iki sahneyi aynı görebilir. Bu kişi aradaki farkı anlamadığı gibi ameliyat eden doktora dahi kızabilir. O iki işi aynı görmesi ancak kişinin cehaletinin boyutunu ortaya koyar. Senelerini vermiş bir hekimin müdahalesini bir başka katilin muamelesiyle denk gören bir insan, fevkalade gadabı celb edecek bir hareket, bir konuşma yapmış olmaz mı? AKLI MEAŞTA OLAN KİŞİ, AKL-I MEADI ANLAYAMAZ Aklın farklı türleri vardır. Akl-ı meaş; aklını çalıştıramayıp aklını hayvani akıl potansiyelinde kullanan insanların aklıdır. Hayvanlarla ortak olan akl-ı meaş, maişete yarayan akıldır. Akl-ı mead; Cenab-ı Hakk’ın bahşet- tiği akıl cevherinden iyice beslenerek hadiseleri akleden, fikreden, tefekkür eden akıldır. Bu aklın sevkiyle cihada gitmek akılsızlık değildir. Tam tersine bu kişi akl-ı mead sahibidir. O nurla cihada bir gül bahçesi- ne girermişçesine gider. Karşıdan bakan insan onu mecnun zan- neder, hatta belki iyice haddini aşıp “Deli mi bu adam?” der. Akl-ı mead sahibi, vahyin tesiriyle ve muhabbetle nur- lanmış olan aklın tesirinde olarak hareket eder. Ancak dışarıdan bakan, bunu fehme- demeyen akl-ı meaşta olan kişiler, “Bu adam deli mi? Bu nasıl böyle bir şeye kalkışıyor? Bu zamanda böyle bir şey mi yapılır? Bu zamanda namaz mı kılınır? 1500 sene önce gelen emirlerle bugün hareket edilir mi? Yahu bu ne delilik, hangi asırda yaşıyoruz?” diyerek onu tenkit ederler ve o kişiyi akılsız zannederler. İşte nasıl aklı meaşta olan kişi akl-ı meadı anlamıyorsa, nasıl cahil olan bir insan bir katille bir doktorun yaptığı işi tefrik ede- miyorsa, akılsız, cahil kimseler Allah (CC) yolunda feda-i can etmeyi delilik ve aptallık zannedebilirler. Halbuki bu en güzel, en yerinde olan bir hareket ve akıllılıktır. Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de T.C. ISPARTA 3. İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2017/106 TLMT. Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 03/07/2017 1. İhale Tarihi : 10/08/2017 günü, saat 14:00 - 14:05 arası. 2. İhale Tarihi : 07/09/2017 günü, saat 14:00 - 14:05 arası. İhale Yeri : Sümer Halı San. A.Ş. Yedieminlik ve Otopark İşletmesi Davraz Mah. 5944 Sokak No:12 Merkez-ISPARTA No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) 1 120.000,00 1 %1 1 Adet 32HR222 plakalı, MERCEDES-BENZ marka, 2016 model, Vito 111 CDİ Kombi Base 314 D tipli, WDF44770313136330 şasi nolu, beyaz renkli, çift sıra camlı, arka kısımda 3 adet koltuk bulunan, ön ve arka bölümü ayıran panel vs. bulunmayan, lastikler iyi durumda, anahtar ve ruhsatı bulunmayan, kapılar açık, 23.078 km’ de, kaportada yer yer küçük çizik bulunan, çalışıp çalışmadığı ve gizli kusurları bilinmeyen ikinci el kamyonetin satışıdır. Basın : 631351 www.bik.gov.tr Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de T.C. MANİSA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN İLAN ESAS NO: 2017/418 ESAS Dava dilekçesi uyarınca davacı Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından davalılar Hüsniye Caner, Arife Saklakoğlu, Adem Akkaya, Fahriye Bartu, Vehbi Akkaya, Ali Akkaya aleyhine Mahkememizde açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında; davacı Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı,Manisa ili Şehzadeler İlçesi Umumi Mahalleler Mahallesi 729 Ada 23 parsel sayılı taşınmaz hakkında Ulucamii ve Çevresindeki imar planında yolda ve park alanında kalması nedeniyle kamulaştırmaya tabi tutulmuş, aşağıda tapu bilgisi belirtilen taşınmazın Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı kamulaştırma kanunun 10. maddesinin 4. bendi uyarınca kamulaştırılması talep edilmiş olup ilan tarihinden itibaren ilgililerin 30 gün içinde, a) Kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açabileceği, b) Maddi hatalara karşı adli yargıda düzeltim davası açabileceği, c) Bu tür davalarda husumetin Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aleyhine yöneltileceği, d) Mahkemece tespit edilecek kamulaştırma bedelinin hak sahipleri adına Vakıfbank Manisa Adliye Şubesine yatırılacağı ve duruşmasının 25/07/2017 günü saat10:15’de yapılacağı hususu ilan olunur. 29/06/2017 Taşınmaz Malikleri: Hüsniye Caner, Arife Saklakoğlu, Adem Akkaya, Fahriye Bartu, Vehbi Akkaya, Ali Akkaya Taşınmaz Bilgileri: Manisa ili Şehzadeler İlçesi Umumi Mahalleler Mahallesi 729 Ada 23 parsel sayılı taşınmaz. Basın : 631161 www.bik.gov.tr Endonezya Cumhurbaşkanı Kocatepe’de namaz kıldı ENDONEZYA Cumhurbaşkanı Joko Widodo, Baş- bakan Yardımcısı Nurettin Canikli ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez eşliğinde Ankara’da Kocatepe Camii’ni ziyaret etti. Camide namaz kılan Cumhurbaşkanı Joko Widodo ve eşi Iriana Joko Widodo, daha sonra cami görevlile- rince okunan Kuran-ı Kerim’i dinledi. Konuk cumhurbaşkanına, Prof. Dr. Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tarihi hakkında, Kocatepe Camii İmam Hatibi İsmail Coşar da camiye ilişkin bilgi verdi. Widodo, Görmez’e Kuran-ı Kerim ve ülkesine ait kıyafet hediye etti. Görmez ise konuk cumhurbaşkanına Hilye-i Şerif takdim etti. Cami ziyaretinin ardından Türkiye’de yaşayan Endonezyalılarla caminin sergi alanında bir araya gelen Widodo, onlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Widodo ve heyet, ziyaretin ardından camiden ayrıldı. n AA Resmi ziyaret için Türkiye’ye gelen Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo, Kocatepe Camii’ni ziyaret edip namaz kıldı MANİSA’da 50 dereceye yaklaşan hava sıcaklıklarının ardından bitkin ve halsiz düşen bir ebabil kuşunu, belediye çalışanları sahiplendi. Bulunduğunda gözleri kapalı ve hareketsiz olan kuş, belediye personelinin şefkatli elleriyle kendine gelmeye başladı. Belediyenin maskotu haline dönen ebabil kuşu, eski sağlığına kavuşarak yeniden doğal ortamına dönmek için gün sayıyor. n İHA Sıcaklığın kurbanı ebabil kuşuna şefkat eli “ALLAH (CC) yolunda canlarını feda edenlere ‘ölüler’ demeyin. Hayır, onlar diridirler ancak siz bunu bilemezsiniz.” (Bakara - 154) BİŞRÎ Hafî’ye bir zât gelmiş ve “İsm-i Âzam” sırrını öğretmesi için yalvarmış. Bir gün kendisini çağırmış ve demiş ki: “Sana mühim bir vazife veriyorum. Şu kutuyu al, yol boyunca açmadan komşu köydeki falanca zâta teslim et! Bu vazifeyi yerine getirirsen sana sırrı öğretirim.” Adam yola çıkmış ama merak- tan içi içini yiyormuş. Kutuya kula- ğını götürmüş ses yok, koklamış ancak bildiği bir koku da alama- mış. “Kutuyu bir açıp bakayım, sonra da kapatırım” demiş. Kutuyu açmasıyla beraber içinden bir fın- dık faresi zıplayıp kaçmış. “Koca Şeyh utanmadan beni kandırdı, benimle dalga geçti, böyle iş mi olur?” diyerek gerisin geri dönmüş ve bütün yol boyunca söylenmiş. Şeyhin karşısına geçmiş ve demiş ki: “Niye beni böyle kıymetsiz işlerle uğraştırıyorsun? Bir fare için o kadar yol teptim.” Şeyh Efendi cevap vermiş: “Be insafsız adam! Daha sana emânet edilen fındık faresini koruyup muhafaza edemiyorsun. Sen bu sabırsızlığın ve gereksiz merakınla birçok sırları alâkadar eden ilmi nasıl taşıyacaksın?”

Upload: others

Post on 01-Oct-2021

11 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: Allah (CC) yolunda canlarını feda edenler

197 Temmuz 2017 CUMATOPLUM

Allah (CC) yolunda canlarını feda edenler CENÂB-ı Hakk, Kurân-ı Kerîm’de biz

mü’minlere hitap ederek mealen buyuruyor ki: “Sakın Cenâb-ı Hakk yolunda feda-i can edenler için ‘ölüler’ demeyiniz. Onlar bilakis diridirler, lakin siz bunları akledemezsiniz.”

Ayette geçen ifadelerden biri olan şuur; aklın nurlanmış halidir. Yani münevver bir akıl, çok iyi olan bir akıl, hatta imanı tanıyan bir akıl, şuur olarak ifade edilir. Ayetteki mana, “Aklınızı çalıştırsanız bile, imanlı bir akla sahip olsanız bile siz bir şehidin mertebesini anlayamazsınız” şeklinde ifade edilebilir. Onu ancak şehadet zevkini tadan yahut o şehitlik mertebesini bilen, bizzat müşahede eden insan fark eder deniliyor.

Bu ayette fark edememeye, şehitleri ölü olarak kabul etmeye, daha doğrusu ölü zannetmemize, o şehitleri ölü kabul etmenin bizi yüksek akıl derecesine ve gördüklerimizi idrak derecesine yükseltemeyeceğine işaret vardır.

Şehitler hususundaki hakikati kişi anlayamasa bile o mübarek makama erişenler hakkında kendince, kafasına estiği gibi konuşamaz. Çünkü kişinin bu konuşması, anlayamadığı bir sahada konuşması demektir. Bu ise “Akıl sahibiyim, konuşuyorum, düşünüyorum” diyen biri kişinin mantığına tam ters bir durumdur.

Şehadet mertebesinde bir boyut değiştirme hali var demek ki. Bizim hislerimizle, 5 duyu organımızla akledip de ismini koyacağımız bir şey değil. Evet, hislerimizle belli şeyleri fark ediyoruz ama onun mahiyetini idrak edemiyoruz.

CİNAYET İŞLEYEN İLE AMELİYAT YAPAN AYNI KEFEYE KONULAMAZMeselenin daha iyi anlaşılması için

şöyle bir misal verilebilir. Gözünüzde iki sahne canlandırın. Bir adam husumetten dolayı bir kişiyi bıçaklamış ve yere yatırmış. Bıçağını saplamaya, onu yaralamaya, öldür-mek kastıyla kan dökmeye devam ediyor. Karşımızdaki manzara elleri kana bulanmış, bıçağını kaldırıp indiren bir adam. Gerçekten hunharca bir cinayet, bir zulüm manzarası.

Diğer tarafta ameliyat masasına yatırılmış bir hasta var. Hastanın göğsü yarılmış, başın-da da bir hekimin dirseklerine kadar kan süzülüyor. Eli, her yeri kan, hatta yüzündeki maskesine kadar kan sıçramış. Bu iki durum

birbiriyle kıyas kabul edebilir mi?O idrakimizle anlıyoruz ki birisi kan dökü-

cü olarak görünse de iyileştirmek üzere bir ameliye yapıyor ki ona zaten ameliyat denili-yor. O sahayı anlamayan, bilmeyen bir insan bu iki sahneyi aynı görebilir. Bu kişi aradaki farkı anlamadığı gibi ameliyat eden doktora dahi kızabilir. O iki işi aynı görmesi ancak kişinin cehaletinin boyutunu ortaya koyar. Senelerini vermiş bir hekimin müdahalesini bir başka katilin muamelesiyle denk gören bir insan, fevkalade gadabı celb edecek bir hareket, bir konuşma yapmış olmaz mı?

AKLI MEAŞTA OLAN KİŞİ, AKL-I MEADI ANLAYAMAZ Aklın farklı türleri vardır.Akl-ı meaş; aklını çalıştıramayıp aklını

hayvani akıl potansiyelinde kullanan insanların aklıdır. Hayvanlarla ortak olan akl-ı meaş, maişete yarayan akıldır.

Akl-ı mead; Cenab-ı Hakk’ın bahşet-tiği akıl cevherinden iyice beslenerek hadiseleri akleden, fikreden, tefekkür eden akıldır. Bu aklın sevkiyle cihada gitmek akılsızlık değildir. Tam tersine bu kişi akl-ı mead sahibidir.

O nurla cihada bir gül bahçesi-ne girermişçesine gider. Karşıdan bakan insan onu mecnun zan-neder, hatta belki iyice haddini aşıp “Deli mi bu adam?” der. Akl-ı mead sahibi, vahyin tesiriyle ve muhabbetle nur-lanmış olan aklın tesirinde olarak hareket eder.

Ancak dışarıdan bakan, bunu fehme-demeyen akl-ı meaşta olan kişiler, “Bu adam deli mi? Bu nasıl böyle bir şeye kalkışıyor? Bu zamanda böyle bir şey mi yapılır? Bu zamanda namaz mı kılınır? 1500 sene önce gelen emirlerle bugün hareket edilir mi? Yahu bu ne delilik, hangi asırda yaşıyoruz?” diyerek onu tenkit ederler ve o kişiyi akılsız zannederler.

İşte nasıl aklı meaşta olan kişi akl-ı meadı anlamıyorsa, nasıl cahil olan bir insan bir katille bir doktorun yaptığı işi tefrik ede-miyorsa, akılsız, cahil kimseler Allah (CC) yolunda feda-i can etmeyi delilik ve aptallık zannedebilirler. Halbuki bu en güzel, en yerinde olan bir hareket ve akıllılıktır.

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. ISPARTA 3. İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI2017/106 TLMT.Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 03/07/20171. İhale Tarihi : 10/08/2017 günü, saat 14:00 - 14:05 arası. 2. İhale Tarihi : 07/09/2017 günü, saat 14:00 - 14:05 arası.İhale Yeri : Sümer Halı San. A.Ş. Yedieminlik ve Otopark İşletmesi Davraz Mah. 5944 Sokak No:12 Merkez-ISPARTANo Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri)1 120.000,00 1 %1 1 Adet 32HR222 plakalı, MERCEDES-BENZ marka, 2016 model, Vito 111 CDİ Kombi Base 314 D tipli, WDF44770313136330 şasi nolu, beyaz renkli, çift sıra camlı, arka kısımda 3 adet koltuk bulunan, ön ve arka bölümü ayıran panel vs. bulunmayan, lastikler iyi durumda, anahtar ve ruhsatı bulunmayan, kapılar açık, 23.078 km’ de, kaportada yer yer küçük çizik bulunan, çalışıp çalışmadığı ve gizli kusurları bilinmeyen ikinci el kamyonetin satışıdır.

Basın : 631351 www.bik.gov.tr

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. MANİSA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN İLANESAS NO: 2017/418 ESASDava dilekçesi uyarınca davacı Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından davalılar Hüsniye Caner, Arife Saklakoğlu, Adem Akkaya, Fahriye Bartu, Vehbi Akkaya, Ali Akkaya aleyhine Mahkememizde açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasında; davacı Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı,Manisa ili Şehzadeler İlçesi Umumi Mahalleler Mahallesi 729 Ada 23 parsel sayılı taşınmaz hakkında Ulucamii ve Çevresindeki imar planında yolda ve park alanında kalması nedeniyle kamulaştırmaya tabi tutulmuş, aşağıda tapu bilgisi belirtilen taşınmazın Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı adına 4650 sayılı yasa ile değişik 2942 sayılı kamulaştırma kanunun 10. maddesinin 4. bendi uyarınca kamulaştırılması talep edilmiş olup ilan tarihinden itibaren ilgililerin 30 gün içinde,a) Kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açabileceği,b) Maddi hatalara karşı adli yargıda düzeltim davası açabileceği,c) Bu tür davalarda husumetin Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aleyhine yöneltileceği,d) Mahkemece tespit edilecek kamulaştırma bedelinin hak sahipleri adına Vakıfbank Manisa Adliye Şubesine yatırılacağı ve duruşmasının 25/07/2017 günü saat10:15’de yapılacağı hususu ilan olunur. 29/06/2017 Taşınmaz Malikleri: Hüsniye Caner, Arife Saklakoğlu, Adem Akkaya, Fahriye Bartu, Vehbi Akkaya, Ali Akkaya Taşınmaz Bilgileri: Manisa ili Şehzadeler İlçesi Umumi Mahalleler Mahallesi 729 Ada 23 parsel sayılı taşınmaz.

Basın : 631161 www.bik.gov.tr

Endonezya Cumhurbaşkanı Kocatepe’de namaz kıldı

ENDONEZYA Cumhurbaşkanı Joko Widodo, Baş-bakan Yardımcısı Nurettin Canikli ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez eşliğinde Ankara’da Kocatepe Camii’ni ziyaret etti. Camide namaz kılan Cumhurbaşkanı Joko Widodo ve eşi Iriana Joko Widodo, daha sonra cami görevlile-rince okunan Kuran-ı Kerim’i dinledi.

Konuk cumhurbaşkanına, Prof. Dr. Görmez, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tarihi hakkında, Kocatepe Camii İmam Hatibi İsmail Coşar da camiye ilişkin bilgi verdi. Widodo, Görmez’e Kuran-ı Kerim ve ülkesine ait kıyafet hediye etti. Görmez ise konuk cumhurbaşkanına Hilye-i Şerif takdim etti. Cami ziyaretinin ardından Türkiye’de yaşayan Endonezyalılarla caminin sergi alanında bir araya gelen Widodo, onlarla hatıra fotoğrafı çektirdi. Widodo ve heyet, ziyaretin ardından camiden ayrıldı. n AA

Resmi ziyaret için Türkiye’ye gelen Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo, Kocatepe Camii’ni ziyaret edip namaz kıldı

MANİSA’da 50 dereceye yaklaşan hava sıcaklıklarının ardından bitkin ve halsiz düşen bir ebabil kuşunu, belediye çalışanları sahiplendi. Bulunduğunda gözleri kapalı ve hareketsiz olan kuş, belediye personelinin şefkatli elleriyle kendine gelmeye başladı. Belediyenin maskotu haline dönen ebabil kuşu, eski sağlığına kavuşarak yeniden doğal ortamına dönmek için gün sayıyor. n İHA

Sıcaklığın kurbanı ebabil kuşuna şefkat eli

“ALLAH (CC) yolunda canlarını feda edenlere ‘ölüler’ demeyin. Hayır, onlar diridirler ancak siz bunu bilemezsiniz.”

(Bakara - 154)

BİŞRÎ Hafî’ye bir zât gelmiş ve “İsm-i Âzam” sırrını öğretmesi için yalvarmış. Bir gün kendisini çağırmış ve demiş ki: “Sana mühim bir vazife veriyorum. Şu kutuyu al, yol boyunca açmadan komşu köydeki falanca zâta teslim et! Bu vazifeyi yerine getirirsen sana sırrı öğretirim.”

Adam yola çıkmış ama merak-tan içi içini yiyormuş. Kutuya kula-ğını götürmüş ses yok, koklamış

ancak bildiği bir koku da alama-mış. “Kutuyu bir açıp bakayım, sonra da kapatırım” demiş. Kutuyu açmasıyla beraber içinden bir fın-dık faresi zıplayıp kaçmış. “Koca Şeyh utanmadan beni kandırdı, benimle dalga geçti, böyle iş mi olur?” diyerek gerisin geri dönmüş

ve bütün yol boyunca söylenmiş. Şeyhin karşısına geçmiş ve

demiş ki: “Niye beni böyle kıymetsiz işlerle uğraştırıyorsun? Bir fare için o kadar yol teptim.”

Şeyh Efendi cevap vermiş: “Be insafsız adam! Daha sana

emânet edilen fındık faresini koruyup muhafaza edemiyorsun. Sen bu sabırsızlığın ve gereksiz merakınla birçok sırları alâkadar eden ilmi nasıl taşıyacaksın?”