zaman france n° 251 - tr

32
08 - 14 ŞUBAT 2013 N° 251 prix : 2,5 € WWW.ZAMANFRANCE.FR Tombouctou porte les stigmates de la guerre INTERNATIONAL08 Edouard Cissé : «Le football turc ne cesse de progresser» SPORT16 Nouvelle série de profanation de mosquées FRANCE02 Zaman Okur Hattý: 01 42 00 19 36 İNTİHAR ETTİKLERİNE KİMSE İNANMIYOR Fransa, Türk mahkumun intiharından sorumlu olduğunu kabul etti Fransa’da cezaevlerinin durumu intiharlar ile yeniden gündeme geldi. intihar eden tutuklar arasında Türkler de bulunuyor. 2000’de intihar eden Ab- dullah Ceylan’ın ailesi olayın ardından başlattığı hukuk mücadelesini kazandı. Dava sonrası Fransa intihar olayında sorumluluğunu kabul etti. Türk mahkumların şüpheli ölümü intihar mı? AİHM ve Fransa’da hapishane koşulları FiLiZ TInAZ r06 Türk girişimciler, güney Fransa’da ‘tam not’ aldı Türk marketçinin belediyeye karşı hukuk mücadelesi Quimper Türk Derneği Bölge Valisi ve Nantes Başkonsolosu’nu ağırladı MEHMET DİNç STRASBOURG ÖZEL HABER Yaşları 21 ile 34 arasında değişen 4 Türk mahkumun yakınları, ölümlerin intihar olmadığı görü- şünü savunuyor. Aileler, mahkumların ölüm haberlerinin ailelere bildirilme şek- lini de eleştiriyor. Bazı aileler psikolojik durumlarının gözardı edilerek üzücü ha- berlerin aniden kendilerine söylendiğini iddia ediyor. Bazı aileler de ölüm haberi- ni diğer tutuklulardan gelen telefon ile öğrendiklerini söylüyor. Fransız ve Türk yetkililerden bir açıkla- ma bekleyen mahkum yakınları, intiharla- rın bir an önce soruşturulmasını istiyor. Bu gençlerin intiharları geride birçok cevapsız soru bıraktı: Gerçekten intihar mı ettiler? Ailelerine neden çelişkili ifa- deler verildi? Diğer mahkumların cezaevi koşulları nasıl? İntihar eden başka Türk mahkumlar var mı? Zaman France, ‘Fransa’daki cezaevi koşulları ve Türk mahkumların durumu’ dosyasını açıyor. R gÜNDEM 04-06 - Güney Fransa’da faaliyet gösteren Mont- pellier Eğitim Merkezi Derneği (ACEM) ve Güney Fransa Girisimciler Derneği’nin (UDESEF) ortaklaşa düzenlediği Dostluk Yemeği’ne Bölge Milletvekili Jean- Louis Rou- megas ve Montpellier Belediye Başkanı Hélène Mandroux katıldı. Milletvekili Roumegas, Türk girişimcilerin çalışmalarından övgüyle bahsederek “Sizleri tanımakta geç bile kal- mışız.” dedi. R VEDAT BULUT, gÜNDEM 07 - Fahri Argu’nun, üç buçuk yıldır işletme- ciliğini yaptığı marketi ka- panma tehlikesiyle karşı karşıya. Strasbourg’a bağlı Hautepierre Belediyesi, Argu’dan iş yerini 10 gün içinde boşaltmasını istedi. Argu’ya göre Belediye, benzer durumdaki iş yerlerine yeni yer tahsisi sağlarken kendisine “Başının çaresine bak!” diyor. R MEHMET DİNç, YAŞAM 11 - Orne Senatörü Nathalie Goulet, Armenews dergisine ilginç açıklamalara bulundu. Senato Fransa Türkiye Dostluk Grubu Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Goulet, “Ermeniler, soykı- rımın inkar edenlerin cezalandırılması ile ilgili verdikleri mücadele- lerinde, Yahudilerin soykırımla ilgili verdikleri mücadele gibi haklı- dırlar.” diye konuştu. R FERHAN KÖSEOğLU, gÜNDEM 09 - Quimper Türk Kültür Derneği, Nantes Başkonsolosu Korkut Tufan ve Finistère Bölge Valisi Jean-Jacques Brot’yu ağırladı. Cuma Namazı’na katılan Vali Jean-Jacques Brot derneğin yeni minareli cami projesini desteklediğini açıkladı. Quimper Türk Kültür Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz’dan derneğin çalışmaları hak- kında bilgi alan Finistère Bölge Valisi Jean-Jac- ques Brot, Türk toplumu ile bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. R TOpLUM 14 NATHALİE gOULET Türk yanlısı Senatör Goulet, geri adım attı Toul ve Strasbourg cezaevlerinde 4 Türk mahkum intihar etti. Mahkum yakınları ölümlerin intihar olmadığı görüşünde. Yetkililerinin çelişkili ifadelerine dikkat çeken aileler, mah- kumların intihara meyilli olmadığını ve intihar olaylarının soruşturulmasını talep ediyor. FAHRİ ARgU

Upload: zaman-france

Post on 28-Mar-2016

254 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

Zaman France est le premier hebdomadaire franco-turc. Fondé en septembre 2005, c'est d'abord un mensuel qui devient hebdomadaire en février 2008. Distribué auprès de 12.500 abonnés, le journal se propose un double objectif : offrir une fenêtre ouverte sur la Turquie et la communauté turque de France, et participer à une meilleure connaissance de la société française auprès de ses lecteurs d'origine turque. Chaque semaine, l'actualité parcourue par l'équipe de rédaction contribue à présenter cette double culture comme une richesse.

TRANSCRIPT

Page 1: Zaman France N° 251 - TR

08 - 14 ŞUBAT 2013 N° 251 prix : 2,5 € WWW.ZAMANFRANCE.FR

Tombouctou porte les stigmates de la guerre INTERNATIONAL08

Edouard Cissé : «Le football turc ne cesse de progresser» SPORT16

Nouvelle série de profanation de mosquéesFRANCE02

Zaman Okur Hattý: 01 42 00 19 36

İNTİHAR ETTİKLERİNE KİMSE İNANMIYOR

Fransa, Türk mahkumun intiharından sorumlu olduğunu kabul ettiFransa’da cezaevlerinin durumu intiharlar ile yeniden gündeme geldi. intihar eden tutuklar arasında Türkler de bulunuyor. 2000’de intihar eden Ab-dullah Ceylan’ın ailesi olayın ardından başlattığı hukuk mücadelesini kazandı. Dava sonrası Fransa intihar olayında sorumluluğunu kabul etti.

Türk mahkumların şüpheli ölümü intihar mı?

AİHM ve Fransa’da hapishane koşulları FiLiZ TInAZ r06

Türk girişimciler, güney Fransa’da ‘tam not’ aldı

Türk marketçinin belediyeye karşı hukuk mücadelesi

Quimper Türk Derneği Bölge Valisi ve Nantes Başkonsolosu’nu ağırladı

MEHMET DİNç STRASBOURG

özel

haber

Yaşları 21 ile 34 arasında değişen 4 Türk mahkumun yakınları, ölümlerin intihar olmadığı görü-

şünü savunuyor. Aileler, mahkumların ölüm haberlerinin ailelere bildirilme şek-lini de eleştiriyor. Bazı aileler psikolojik durumlarının gözardı edilerek üzücü ha-berlerin aniden kendilerine söylendiğini iddia ediyor. Bazı aileler de ölüm haberi-ni diğer tutuklulardan gelen telefon ile öğrendiklerini söylüyor.

Fransız ve Türk yetkililerden bir açıkla-ma bekleyen mahkum yakınları, intiharla-rın bir an önce soruşturulmasını istiyor.

Bu gençlerin intiharları geride birçok cevapsız soru bıraktı: Gerçekten intihar mı ettiler? Ailelerine neden çelişkili ifa-deler verildi? Diğer mahkumların cezaevi koşulları nasıl? İntihar eden başka Türk mahkumlar var mı?

Zaman France, ‘Fransa’daki cezaevi koşulları ve Türk mahkumların durumu’ dosyasını açıyor. RgÜNDEM 04-06

-Güney Fransa’da faaliyet gösteren Mont-pellier Eğitim Merkezi Derneği (ACEM)

ve Güney Fransa Girisimciler Derneği’nin (UDESEF) ortaklaşa düzenlediği Dostluk Yemeği’ne Bölge Milletvekili Jean- Louis Rou-megas ve Montpellier Belediye Başkanı Hélène Mandroux katıldı. Milletvekili Roumegas, Türk girişimcilerin çalışmalarından övgüyle bahsederek “Sizleri tanımakta geç bile kal-mışız.” dedi. RVEDAT BULUT, gÜNDEM 07

-Fahri Argu’nun, üç buçuk yıldır işletme-ciliğini yaptığı marketi ka-

panma tehlikesiyle karşı karşıya. Strasbourg’a bağlı Hautepierre Belediyesi, Argu’dan iş yerini 10 gün içinde boşaltmasını istedi. Argu’ya göre Belediye, benzer durumdaki iş yerlerine yeni yer tahsisi sağlarken kendisine “Başının çaresine bak!” diyor. RMEHMET DİNç, YAŞAM 11

-Orne Senatörü Nathalie Goulet, Armenews dergisine ilginç açıklamalara bulundu. Senato Fransa Türkiye Dostluk Grubu

Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Goulet, “Ermeniler, soykı-rımın inkar edenlerin cezalandırılması ile ilgili verdikleri mücadele-lerinde, Yahudilerin soykırımla ilgili verdikleri mücadele gibi haklı-dırlar.” diye konuştu. RFERHAN KÖSEOğLU, gÜNDEM 09

-Quimper Türk Kültür Derneği, Nantes Başkonsolosu Korkut Tufan ve Finistère

Bölge Valisi Jean-Jacques Brot’yu ağırladı. Cuma Namazı’na katılan Vali Jean-Jacques Brot derneğin yeni minareli cami projesini desteklediğini açıkladı.

Quimper Türk Kültür Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz’dan derneğin çalışmaları hak-kında bilgi alan Finistère Bölge Valisi Jean-Jac-ques Brot, Türk toplumu ile bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. RTOpLUM 14

Orne Senatörü Nathalie Goulet, Armenews dergisine ilginç açıklamalara bulundu. Senato Fransa Türkiye Dostluk Grubu

Başkan Yardımcılığı görevini de yürüten Goulet, “Ermeniler, soykı-rımın inkar edenlerin cezalandırılması ile ilgili verdikleri mücadele-lerinde, Yahudilerin soykırımla ilgili verdikleri mücadele gibi haklı-

NATHALİE gOULET

Türk yanlısı Senatör Goulet,

geri adım attı

Toul ve Strasbourg cezaevlerinde 4 Türk mahkum intihar etti. Mahkum yakınları ölümlerin intihar olmadığı görüşünde. Yetkililerinin çelişkili ifadelerine dikkat çeken aileler, mah-kumların intihara meyilli olmadığını ve intihar olaylarının soruşturulmasını talep ediyor.

FAHRİ ARgU

Tombouctou porte

Page 2: Zaman France N° 251 - TR
Page 3: Zaman France N° 251 - TR

GÜNDEM03 08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE

NEVZAT CEYLAN

Sevgili dostlar, geçen haftaki gazetemizde gördü-nüz. Yine bir anket ve yine İslam’la ilgili korkunç bir yanlış algı ve tanıma. Ankete katılanların yüzde 74’ü “İslam Fransa’nın değerleriyle uyuşmuyor” derken, sadece yüzde 3’ü “Müslümanlığın hoşgörü dini” ol-duğunu belirtiyor. Sonuç dehşet verici. Müslümanlık hakkındaki bu negatif algının oluşmasında medyanın ve Müslümanlığın ilerlemesinden korkan çevrelerin büyük bir rol oynadığı muhakkak. Bu çevrelere kısa ve orta vadede etkili olarak olumlu sonuç almak çok zor. Ama Müslümanlar olarak, bu olumsuz imajda kendi payımızı sorgulayarak daha dikkatli olabilir, hataları-mızı düzeltebiliriz.

MÜSLÜMANLIğIN İKİ ASIRLIK SERÜVENİBana göre iki hususu unutmamak lazım. Birincisi asırlar boyunca İslam’ın temellerinin tahrip edilip yı-kıldığı ve Müslümanların Müslümanlığı doğru öğre-nememeleri. İkincisi ise, Batı karşısında mağlup olan Müslüman aydınların ‘mağlupların psikolojisi’ne uy-gun olarak, mağlubiyeti durdurmak için Batı’ya ben-zemeye çalışması ve bu düşünce sistemine göre İslamı yorumlamaları. Bu elbette yanlıştı. Zira Batı’nın güzel-liklerinden istifade etmek başka İslamı Batı düşünce-sine göre yeniden yorumlamak başka idi. Çünkü bir inanç sistemi olarak Müslümanlığın kendi metodolo-jisi vardı. İlahî bir kitap olan Kur’an, sosyal bilimlerin metodlarıyla doğru şekilde yorumlanamazdı. Nitekim yorumlanamadı. Ama ortaya yeni yanlışlıklar ve sa-katlıklar çıktı. İnsanların hataları İslam’a fatura edil-di. Bu arada Müslümanlar doğru bilgi kaynaklarına ulaşamadıkları için büyük sıkıntılar yaşadılar. Ancak günümüzde İslam’ın temel kaynaklarından beslenen, on dört asırlık birikime, semanın yıldızları gibi parlak simaların varidatına sadık kalarak günümüz problem-lerine çözüm gösteren alimler yetişmiştir. Bize düşen bu aydınlık çehrelere gözümüzü ve kulağımızı dik-mek, mevcut olumsuz imajın üzerinde düşünmek ve dertlenerek çareler aramaktır.

MÜSLÜMANLIğI YENİDEN OKUMAKMesela ben Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi’yi ‘Bam Teli’nde (herkul.org) dinleyince günümüz Müs-lümanlarının çağdaş dünyadaki bütün problemlerinin bir çırpıda, eski tabirle peynir ekmek kolaylığında çö-züldüğünü büyük bir hayret ve hayranlıkla görüyorum. Bu sohbetlerle “İslam’ın evrenselliği”nin ne demek ol-duğunu müşahhas olarak anlıyorum. İslam’daki “yüsr” (kolaylaştırma) düsturunun Müslümanların hayatını ne kadar kolaylaştırdığını idrak ediyorum. Evet bütün in-sanlık ve zamanlar için inen Müslümanlığın yaşanabilir olması gerekir. Ama bunu çok çapraşık ve girift durum-ların ortaya çıktığı günümüzde göstermek büyük bir İslami bilgi, birikim ile kıyas ve yorum kabiliyeti ge-rektiriyor. Her şeyden önce bitmez tükenmez bir enerji ile çalışmayı gerektiriyor. Allah’a şükürler olsun bugün artık böyle alimlerimiz var.

Yukarıda zikrettik. Fransız hemşehrilerimizin sa-dece yüzde 3’ü Müslümanlığı hoşgörü dini olarak gör-düğünü beyan etmiş. Şahsen böyle bir algının daha çok Müslümanların davranışlarından kaynaklandığını düşünüyorum. Kaynağı ise Müslümanlığı yeteri kadar bilmememiz. Kaba ve sert diye nitelenen bazı davra-nışların Müslümanlık adına yapılması. Bunu dinimi-ze bağlı olmamızın bir göstergesi sanmamız olabilir. Oysa dinimiz, bunun tam tersini yumuşaklığı, taham-mülü ve hoşgörüyü öğütlüyor hatta emrediyor.

Alimler, Sevgili Peygamberimiz’in (sas), Miraç’ta tüm sınırları geçerek kendisine Cennet ve Cehennem’deki bütün güzelliklerin gösterilmesine rağmen geri dönme-sini, başta Mekke Müslümanları olmak üzere insanlığa bu güzellikleri müjdelemek arzusuna bağlarlar. İşte bize de tıpkı bunun gibi insanları Hazin gibi Cennet’e davet etmek düşmektedir. Zebaniler gibi Cehennem’e değil. Meseleye bu gözle baktığımız zaman çok şeyin değişe-ceğine inanıyorum. [email protected]

Bam Teli’ni dinlerken ya da Müslüman imajı

google, Fransız medyasına telif hakkı ödeyecek Fransız

hükümetinin girişimleri sonrası go-ogle, Fransız medyasına telif hakkı ödemeyi kabul etti

-ABD'nin dünyaca ünlü arama mo-

toru Google, Fransa'da hükümetin

ağır baskılarının ardından Fransız med-

yasına telif hakkı ödemeyi kabul etti.

Fransız medya kuruluşlarıyla yapı-

lan ön anlaşma gereği Google, oluştu-

rulacak fona telif hakkı olarak ilk etapta

60 milyon Euro ödeyecek.

Elysee Sarayı'ndan yapılan açıkla-

mada, Cumhurbaşkanı François Hol-

lande ve Kültür Bakanı Aurelie Filippet-

te ile Google Yönetim Kurulu Başkanı

Eric Schmidt'in yaptığı görüşmelerin

ardından, söz konusu uzlaşmanın sağ-

landığı bildirildi.

Fransa'da hükümet, ilk defa bir

uluslararası arama motorunun telif

hakkı ödemeyi kabul etmesi itibarıyla

söz konusu mutabakatı 'tarihi bir anlaş-

ma' olarak niteledi.Google'ın, Fransız medyasıyla yap-

tığı ön anlaşmanın nasıl işleyeceği ve

medya kuruluşlarının bundan nasıl

faydalanacağı konusunun önümüzdeki

günlerde kesinlik kazanması bekleniyor.

Fransız hükümeti, ülke medyasında

yer alan haberleri telif hakkı ödemeden

arama motoruna koyan Google hak-

kında mahkemeye suç duyurusu yap-

ma tehdidinde bulunmuştu.

FERHAN KÖSEOğLU paris

-Fransa'da Müslümanlara yönelik saldırılar hızla artıyor. Fransa İs-

lamofobik Saldırılara Karşı Dayanışma Örgütü'nün (CCİF) yayınladığı raporda 2012 yılında saldırılarda yüzde 38 artış yaşandığı belirtildi. 2011 yılında Müs-lüman kuruluşlara yönelik 298 saldırı belirtilirken, bu sayı 2012'de 414'e yük-seldiği kaydedildi. 2010 yılında ise bu sayı 188 olarak kaydedilmişti. Bunlarla birlikte, şahıslara yönelik yapılan fi zi-ki saldırılar da 262'den 364'e yükseldi. Yine işyerlerinde Müslümanlara yöne-lik ırkçı yaklaşımların da yaklaşık yüz-de 7'lik bir artış yaşandı.

Raporda saldırıya uğrayanların

yüzde 87'sini kadınların oluşturduğu belirtilirken en çok mağdur olanla-rın ise yüzde 76 ile başörtülü kadınlar olduğuna dikkat çekildi. Kadınların en çok saldırıya maruz kaldığı alanla-rın ise çalıştıkları kurumlar, okul ser-visleri, restoranlar ve spor salonları olduğu aktarıldı.

50 cAMİ SALDIRILARIN HEDEFİ OLDURapora göre Fransa'da her hafta bir cami saldırıların hedefi oluyor; geçen yıl bu sayı 50 olarak belirlendi. 2012 yılında cami ve Müslümanlara ait me-zarlıkların dışında, diğer yıllardan farklı olarak helal et satan Müslüman kasap-lar ve restoranların da İslamofobik sal-

dırılardan etkilendiği belirtildi.Fransa Müslüman Konseyi Baş-

kanı Abdullah Zekri konuyla ilgili yaptığı açıklamada hükümeti İslamo-fobik saldırılara karşı önlem almaya davet etti. İslamofobi ile mücadelenin ulusal bir mesele olduğunu dile geti-ren Zekri, Fransa Başbakanı François Hollande'dan bu konuda güçlü bir adım beklediklerini söyledi.

Zekri, Fransa'da son olarak Cu-martesi gecesi Paris'in güney doğusun-da yer alan Ozoir-la-Ferriere camisine kimliği belirsiz kişiler saldırı düzenle-miş, cami duvarlarına gamalı haç ve İslam'a karşı ağır hakaretler içeren ya-zılar yazmışlardı.

Fransa İslamofobik Saldırılara Karşı Dayanışma Örgütü'nün (ccİF) yayınladığı rapora göre, Fransa'da her gün bir Müslüman saldırıya uğruyor. En çarpıcı artış ise 2011 yılına göre, yüzde 134'lük artış ile sözlü hakarete maruz kalanların oranında yaşandı.

Fransa İslamofobik Saldırılara Karşı Dayanış-ma Örgütü’nün 2012 raporu, Müslümanlara yönelijk yapılan saldırılardaki yükselişi gözler önü-ne serdi

Fransa’da her gün bir Müslüman

saldırıya uğruyor

Page 4: Zaman France N° 251 - TR

GÜNDEM04 08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE

4 Türk mahkum intihar ettiToul ve Strasbourg cezaevlerindeki Türk mahkumların intiharları, aileleri endişelen-

diriyor. Tahliye olmalarına az bir süre kala intihar eden mahkumların intihar nedenleri aydınlatılamaz-ken, intiharlar ailelerce şüpheli bulunuyor.

Aileler, mahkumların intihar etmek için herhangi bir sebepleri olmadığını belirterek

cezaevi koşulları ve yetkililerin tavırlarını eleştiriyor. Mahkumların aileleri ve yakınlarıyla görüştüklerinde ‘geleceğe yönelik’ planlarından bahsetmeleri kafalar-da soru işaretleri oluşturuyor.

Samet Baki Yılmaz (21), 18 ay ceza almıştı. Tahliyesine 2 buçuk ay kala “intihar etti”

denildi. Erdoğan Hanbaş’ın (34) tahliyesine 9 ay kala intihar ettiği söylendi. Yalçın Demir (21), 3 ay hapis cezası almıştı, tahliyesine 3 gün kala intihar haberi geldi. K.Ç’nin de (21) cezaevinden intihar haberi geldi.

-Samet Baki Yılmaz, 18 ay ceza almıştı ve Toul cezaevinden çıkmasına sadece 2,5 ay

kalmıştı. Yılmaz ailesine 25 Haziran 2011’de ce-zaevinden gelen telefon ile çocuklarının intihar ettiği söylendi. Anne Nesrin Yılmaz “Oğlum daha 23 yaşındaydı, çok gençti, inançlıydı. Sa-dece iki buçuk ayı kalmıştı ve intihar etmesi için hiç bir sebep yoktu.” diyor ve acısını “Acım İlk önce alevdi, şimdi kor oldu, daha derinden ya-kıyor.” sözleriyle ifade ediyor. Anne Yılmaz yet-kililere de sesleniyor: Çocuklarınıza sahip çıkın başka analar ağlamasın.

Olayı Samet Baki’nin abisine gelen telefon-dan sonra öğrendiklerini söyleyen Anne Yıl-maz, Toul Hapishanesi’ne gittiklerini ve orada yaşadıklarını anlatırken göz yaşlarını tutamıyor: Zaten çok acılı bir haldeydim ve dinleyebildi-ğim kadarıyla müdür birçok çelişkili şey anlattı. Cezaevi müdürünün ifadesine göre Samet’in sevdiği bir kız varmış, o gün en son onunla gö-rüşmüş 1 saatten fazla konuşmuşlar. Sonra te-lefonu kapatıp bir daha açmamış. Ondan sonra odasındaki her şeyi yıkıp kırmış. Olay akşam 22:30 gibi oluyor. İfadeye göre gardiyanların kendi anahtarları var ve her gece 3 defa kontrole

çıkıyorlar. Ama o gece nedense kontrole gitme-mişler, sonra sabah 7:00’da geliyorlar ama içeri girecek anahtarı bulamıyorlar. Bir saat boyunca anahtar aramışlar. Hapishane Müdürü olayı bu şekilde anlatıyor. Böyle bir şey olabilir mi?

“NEREDE EŞİTLİK, KARDEŞLİK KAVRAMLARINIZ ?”Yaşadıkları acının, karşılaştıkları muamele kar-şısında daha da arttığını söyleyen Nesrin Yıl-maz, “Fransa’nın özgürlük, eşitlik, kardeşlik, kavramları nerede?” diye dert yanıyor.

24 yaşındaki oğluna intihar haberinin veril-me şeklini de tasvip etmediğini belirten Anne Yılmaz tepkisini “Ortada olağan dışı bir ölüm var ve bunu haber verirken çok dikkatli davranılması gerek. Ama bizi insan yerine koymuyorlar galiba. Hapishaneden telefon ediyorlar abisine. 24 ya-şında gencecik bir insan psikolojisini hiçe sayarak ‘Kardeşin intihar etti’ diyorlar, oğlumun da psiko-lojisi bozuldu. Eğer Türk olmasaydı, bir psikolog ve bir doktorla eve gelip söylerlerdi. Sanki hayvan ölmüş gibi söylenmez. Fransa’nın özgürlük, eşit-lik, kardeşlik, kavramları nerede?” sözleriyle dile getirdi ve “Geçen senelerde Belçika’dan çocuklar Mont Blanc’ta ölünce birçok insan psikologlar eş-

liğinde ailesine söylemek için toplanıp gitti, bize neden bu uygulanmıyor?” diye sordu.

Yılmaz ailesi, oğullarının naaşını uzun uğraşlar sonucu görebilmiş. Hapishane yet-kilileri cenazeyi de teslim etmek istememiş fakat ailenin özellikle Anne Yılmaz’ın tep-kilerinden sonra Samet Baki’nin cenazesi teslim edilmiş. Otopsi raporuna göre Samet Baki’nin vücudunda hiçbir yabancı madde-ye rastlanmamış. Ölüm sebebine ‘kendi ira-desiyle intihar’ notu yazılmış.

KIZ ARKADAŞI OLAYI FARKLI ANLATIYOR Anne Yılmaz, oğlunun kız arkadaşıyla konuş-tuğunu ve genç kızın “O gün amcamın doğum günüydü. Ben amcamın yanındaydım ve tele-fonla biraz görüştükten sonra ‘Samet ben eve gidiyorum telefonumun şarjı bitiyor, eve gidince ararım’ dedim. Amcamlardan sonra eve gittim aradım ama bir daha ulaşamadım. Abilerinin haberi vardı. Samet cezaevinden çıktıktan sonra sizden izin alıp evlenmeyi düşünüyorduk.” de-diğini belirtiyor. Nesrin Yılmaz, oğlunun evlilik planları yaptığını belirterek “O zaman neden intihar etsin benim oğlum?” diye soruyor.

Samet Baki evlilik planları yapıyordu

özel

haber

HaberMEHMET DinÇ

“OĞLUNUZ HAK ETTİ”Nesrin Yılmaz çelişkili ifadelere dikkat çeki-yor. İlk ifadede Samet Baki’nin fularla intihar ettiği sonra televizyon kablosuyla intihar et-tiği yönündeki söylemler ve avukatın savcıyı aradığında “Hak etti!” ifadesini kullanması Yılmaz ailesinin cevap aradığı sorular.

Samet Baki, daha önce kendisine ça-talla saldırıldığını ve bu saldırıdan yara almadan, kurtulduğunu söylemiş. Anne Yılmaz’a Samet Baki’yi son ziyaretinde “Oğlun burada yok başka bir yere transfer ettik.” denilmiş. Daha sonra ise “Burada çağıralım.” denilmiş. Ailesi Samet’in kolu-nun kırık olduğunu görmüş. Samet, aile-sine futbol oynarken düştüğünü söylemiş ve vefatından 15 gün önce psikoloğa gittiği sonradan öğrenilmiş. Anne Yılmaz’ın ifa-desine göre Samet, psikoloğa gitti ve bu-nun nedeni aileye bildirilmedi.

Anne Yılmaz, Toul Hapishanesi’ndeki intiharlara dikkat çekerek “Arkadaşlarının söylediklerine göre Toul cezaevindeki 44. in-tihar olayıymış. Samet’in geri gelmeyeceğini biliyorum. Ama başkalarının canının yanma-ması için ailelere, “Çocuklarınıza cezaevine düşmeden önce sahip çıkın” diyor.

BİR MAHKUMUN

MEKTUBU

Zaman France'a ihbar mektubu gönderen bir mahkum, cezaevi koşulları koşul-larının yetersiz olduğuna dikkat çekti. Koşulların kendisini intihar düşüncesine sürüklediğini belirten mahkum, Türk tutukların cezaevlerinde dil sorunu yaşadığı-nı, kimsesiz ve kendisini yalnız hisseden çok sayıda mahkum olduğunu belirtiyor.

Türk mahkumların Türkçe bilen din görevlisi istediklerini, Türkçe kitaplar ve Kur'an-ı Kerim başta olmak üzere dini bilgiler içeren kaynaklara da ihtiyaç duyduklarını belirten ismini gizli tuttuğumuz mahkum, intihar sürecinin hapis-hanede çok kolay şekillendiğini de açıklıyor.

Mektupta çok sayıdaki Türk mahkumun ziyaret dahi edilmediğini, maddi sorun yaşadığı; bir telefon edecek kadar dahi parası olmayanların bulunduğu ifade ediliyor.

Page 5: Zaman France N° 251 - TR

GÜNDEM05 08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE

Geride cevapsız sorular kaldı-Türk mahkumların cezaevlerin

intiharlarının ardından yetkilile-rin çelişkili ifadeleri ailelerin kafasını karıştırıyor. cenazeyi ve ruhsal açıdan zor durumdaki ailelerin psikolojik durumları hiçe sayılarak verilen ölüm haberleri, ailelerde derin psikolojik izler bırakıyor.

cenazeleri almak için yoğun çaba sarf eden aileler, henüz otopsi raporlarına bile ulaşamadı. Aciz ve sahipsiz kaldıklarını ifade eden aileler, konunun detaylı araştı-rılması için yetkililerden destek bekliyor.

İntihar eden Türk mahkumların en kü-çüğü 21 en büyüğü 34 yaşında. Ailelerinin intiharlarına ihtimal vermediği bu gençler geride birçok cevapsız soru bıraktı: ger-çekten intihar mı ettiler? Ailelerine neden çelişkili ifadeler verildi? Diğer mahkumla-rın durumu nasıl? İntihar eden başka Türk mahkumla var mı?

Bu sorulara yanıt arayan Zaman Fran-ce, ‘Fransa’daki cezaevi koşulları ve Türk mahkumların durumu’ dosyasını açıyor.

-Kubilay Ç. 21 yaşındaydı, kamu malına zarar vermekten kısa

süreli ceza almıştı. Ailesi “İntihar etti” haberi ile şok oldu. Aile dos-tu olan Şahsettin Kanat, Kubilay’ın cenazesinin alımından Türkiye’de defi n işlemlerine kadar her şeyiyle il-gilendi. Şahsettin Kanat, o dönemde yaşananları şu cümlelerle özetliyor: Eroin esrardan değil, kamu malına zarar vermekten kısa bir süre girmiş-ti. Hatırladığım kadarıyla 2010 Nisan aylarıydı “İntihar etti” haberi gelince cenazesini almak için gittik. Otopsi için Almanya’dan bir ekip gelmişti, boynunun sadece sol tarafında iz var-dı. İntihar eden birisinin boynunun boğaz kısmının tamamında iz olması lazım, o sebeple biraz şüphelendim.

Yalçın Demir’in tahliyesine

3 gÜN KALMIŞTI

Kubilay 21 yaşındaydı

Ölüm haberini diğermahkumlar verdi-Erdoğan Hanbaş (34), 2008 yılında

girdiği cezaevinde 6 yıl hapis cezası-na çarptırıldı. Tahliyesine 9 ay kala intihar ettiği haberi geldi. Cezaevinden çalıştığı için erken tahliye bekleyen Erdoğan Han-baş annesine “Çıkınca beni evlendir.” de-mişti.

Erdoğan Hanbaş’ın büyük ağabeyi Kadir Hanbaş olaydan sonra cezaevi müdürü ve jandarma ile görüştü. Jan-darma şüphelenecek bir şeyin olmadı-ğını söyledi. Müdür, Erdoğan’ın 12:15’te odaya girdiğini, sonra bir daha çıkmadı-ğını söyledi. Abi Hanbaş’a akşama ka-dar kimsenin odaya bakmadığı, akşam 19:30’da odasında Erdoğan’ın cansız bedeninin bulunduğu açıklandı.

Tutarsız ifadelere dikkat çeken Kadir Hanbaş, şu ayrıntıları gündeme taşıyor: Gardiyan akşam geldiğinde kapıyı açma-yı denemiş, kapı açılmamış. Sonra diğer gardiyanları çağırmış, kapı arkadan vida-lanmış, kapıyı kırarak girmişler. İçeride mahkum var ve bu mahkum cezaevinde çalışıyor, nasıl oluyor da 13:30’da işe git-mesi gerekirken, 12:15’te girdiği odasın-dan 19:30’a kadar hiç çıkmıyor? Gardi-yanlarda anahtarlar var neden akşama kadar kimse odasına uğramıyor?

gARDİYANLA TARTIŞMIŞ gARDİYAN DİŞİNİ KIRMIŞCezaevi Müdürü, Erdoğan’ın çalıştığı atölyeden çıkardığı kablo ile intihar et-tiğini iddia etti. Bu iddiaya inanmayan ailesi “Cezaevinde çalıştığı için odasın-da zaten televizyon kablosu ve uzatma kabloları var. Neden atölyeden kablo çıkarsın ki?” diye soruyor. Erdoğan Hanbaş, intiharından 3 ay önce odası-nı değiştirmek istediğini, gardiyanların söz vermesine rağmen bu talebi yerine getirmediklerini söylemiş. Bu nedenden çıkan tartışmanın ardından Erdoğan Hanbaş evine dişi kırık şekilde gelmiş.

Ailesi Erdoğan’ı hayat dolu birisi ola-rak tanımlıyor ve intihar edecek bir kişilikte olmadığını söylüyor. Erdoğan intiharından 15 gün önce annesine “Anne çıktıktan sonra beni evlendir. 10 yaşında çocuğum var ne yapar bensiz? Bundan sonra benden korkma seni üzmeyeceğim” demiş. Oğlu-nun intiharına hala inanmadığını söyleyen Narin Hanbaş “Sen çık sana Türk düğü-nü yapacağım inşallah’ dedim. ‘6 ay sonra görüşürüz’ dedi. Gitmeden durup durup baktı. Bir gün öncesinde içimde bir sıkıntı vardı” diyor.

ÖLÜM HABERİ gİZLİ NUMARA İLE gELDİErdoğan’ın ölümüyle alakalı cezaevinden kimsenin kendilerini aramadığını söy-leyen Hanbaş ailesi “Biz olayı sonradan gizli numarayla arayan mahkumlardan birisinin telefonuyla öğreniyoruz. Henüz hapishaneden resmi bir belge veya açık-lama gelmedi. ‘Neden bizi aramadınız?’ diye sorduğumuzda “İrtibat numaraları-nız yok” cevabını aldık. Oysa görüşmeye gittiğimizde müdürdeki dosyada irtibat numaraları arasında numaralarımızın ol-duğunu gördük.

Hanbaş ailesi, cezaevine gittiğinde ce-nazeyi uzun uğraşlar ve yetkililerle yapılan uzun tartışmaların ardından görebildi. Er-doğan Hanbaş’ın cenazesi yakma ve yurt dı-şına çıkarma yasağı konularak teslim edildi.

Aynı cezaevinde bu yıl içerisindeki üçüncü intihar vakası olduğu iddia edili-yor. Hanbaş ailesi cezaevine karşı suç du-yurusunda bulundu.

-1973 doğumlu Yalçın Demir 1994 yı-lında 21 yaşında girdiği cezaevinde

tahliyesine 3 gün kala intihar etti. 3 aylık hapis cezası kalan Yalçın, hapishaneden çıkınca Türkiye’ye gitmeyi düşünüyordu.

Yalçın Demir, gardiyanla tartıştığından dolayı hücre cezası almış. Ailesine hücre-sinde çarşafl a kendini asarak intihar ettiği söylenmiş. Ailenin iddiasına göre ise yük-sekliği 3 metreyi bulan binalarda mahkum-ların kendini asması veya intihara teşebbüs etmesi çok zor.

Abisi, Yalçın Demir’in babasına gardi-yanlarla arasındaki sorunu olduğunu an-lattığını söylüyor. Çetin Yalçın, aralarında geçen diyaloğu şöyle anlatıyor: Babam bana Türkiye’ye giderken ‘Yalçın’ın biletini al. Çıktıktan sonra gönder, ben karşılarım’ dedi. Yalçın ise ‘Gitme baba beni bekle, burada gardiyanla dövüştüm problem ola-bilir’ dedi. Çetin Demir hapishane koşul-larını ise, “Babam cezaevini tarif ederken ‘Verdikleri yemeği köpeğin önüne koysan yemez, onun için sakın oralara düşmeyin’ derdi” sözüyle anlatıyor.

“KARDEŞİMİN İNTİHAR ETMİŞ OLABİLEcEğİNE İNANMIYORUM” “Kardeşim daha evli bile değildi çok gençti ve çıkmasına sadece 3 gün kalmıştı. Bu se-bepten dolayı kardeşimin intihar edeceğine

inanmıyorum.” diyen Çetin Demir, cezaevi müdürüyle görüşmediklerini söylüyor ve 1994 yılındaki olayı şu sözlerle anlatıyor: O dönem-le alakalı hatırladığım şey ‘cesedi indirdikten sonra canlandırmak için boğazını kesip, mü-dahale ettik’ demişlerdi. Biz en son kardeşimi gördüğümüzde boynundan karnına kadar ke-silmişti sanırım otopsi için yaptılar fakat bize herhangi bir otopsi raporu ulaşmadı.

“ANNENİN AcISI BİR VOLKAN gİBİDİR, BABANIN Kİ BİR KIVILcIMDIR SONRADAN SONRAYA BÜYÜR”Çetin Demir, tüm ailenin yaşanılanlardan çok etkilendiğini belirterek “Burası bizi değiştirdi. Ne kadar da kendimize sahip çıkmaya çalışsak da problemlerimiz oldu. Babam da hep “Size sahip çıkamadım, iyi yetiştiremedim” derdi. Ama acılarının hiç dinmediğini görüyorum “Annenin acısı volkan gibidir. Babanın ki kıvılcımdır son-radan sonraya büyür.” diyor.

KONSOLOSLUK YARDIMcI OLMADI İDDİASIOlaydan sonra yardım istemek için kon-solosluğa gittiğini ama kimsenin ilgilen-mediğini anlatan Çetin Demir, çevresinin de “Uğraşma boşuna bir yere varamazsın.” dediği için hukuki bir süreç başlatamadığı-nı ifade etti ve ekledi: Böyle durumlarda sa-hipsiz kalıyoruz. Konsolosluğumuzun bize sahip çıkması gerek. NARİN HANBAŞ

Page 6: Zaman France N° 251 - TR

GÜNDEM06 08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE

FİLİZ TINASavukat

Günümüzde İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin (AİHM) kontrolünün dışında kalan fazla bir alan yoktur. Fransa da diğer Av-rupa Birliği ülkeleri gibi İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin hükümlerine uymak zorundadır.Fakat Fransa artık “İnsan Hakları ülkesi” yakıştır-masını kaybetmeye başlamıştır ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin hükümlerine uymaması nedeniyle düzenli olarak mahkum edilmekte-dir. AİHM, 19 Temmuz 2012 tarihli kesinleş-memiş kararında Fransa’yı, hapishanelerde inti-harı engelleme görevini yerine getirmediği için, Sözleşme’nin 2. maddesi (yaşama hakkı) ve 3. maddesine (insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele yasağı) dayanarak mahkum etmiştir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne göre, Sözleşme’nin 3. maddesi demokratik toplumların temel değerlerinden birini içerir. Bu madde ulu-sun yaşamını tehdit eden olağanüstü hallerde bile hiçbir kısıtlama ve istisna öngörmez. Sözleşme, ilgili kişinin davranışı ne olursa olsun kesin ifade-lerle işkence, insanlık dışı ve aşağılayıcı muamele ve cezayı yasaklamaktadır.

TUTUKLULUK ŞARTLARI İNSAN ONURUNA SAYgILI OLMALIÖzgürlükten mahrumiyet, kaçınılmaz olarak acı ve aşağılanmayı barındırır. Fakat bu durum tek başına 3. maddenin ihlaline yetmez. Bu hüküm, Devlet’e, mahkumun tutukluluk şartlarının insan onuruna saygılı bir biçimde düzenlemesini ifade eder. Devlet tutukluluk şartlarının mahkumu sı-kıntıya sokmamasını veya tutukluluğun doğasın-dan kaynaklanan sıkıntıyı aşan bir ızdıraba maruz bırakmamasını sağlamakla görevlidir. Devlet, tutukluluktan doğan pratik ihtiyaçlar göz önüne aldığında, mahkumun sağlığı ve refahının güvenli bir şekilde sağlanmasına dikkat etmelidir. Ayrıca, gözaltında alınan tedbirler, izlenen meşru amaca ulaşmak için gerekli olmalıdır.

AİHM’ye göre oda hapsindeki gözaltı koşul-larının ihlali, ruhsal ya da fi ziksel acıya neden ola-bileceği gibi insan onurunun rencide edecek bir duyguya da neden olabilir. Bu durumu Mahkeme, Sözleşme’nin 3. maddesinin yasakladığı “insanlık dışı ve aşağılayıcı” bir muamele olarak değerlen-direbilir.

AİHM’ye göre amaca giden her yol mübah değildir ve en tehlikeli bireyler bile gereksiz yere insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleye maruz kal-mamalıdır. Siyasi ve hukuki sistemleri gerçekten saygın kılan, meşru koruma tedbirleri ve insan hakları arasındaki bu dengedir.

2009 yılında Demografi k Araştırmalar Ulusal Enstitüsü (İned) tarafından yayınlanan cezaevle-rinde son 50 yıl içindeki intiharlar üzerine rapora göre,

-Genel nüfustaki intihar sayısı aynı kalırken cezaevindeki nüfustaki intihar sayısı son 50 yılda 5 kat artmıştır,

-Sanılanın aksine bu oranın fazla oluşu ceza-evlerindeki nüfusun çok olmasından kaynaklan-mamaktadır. Cezaevinde intihar edenlerin yarısı hücrede intihar etmişlerdir,

-Tutukluların hassas psikolojileri önemli bir faktördür,

-Sanıkların (kesin hükme kadar) suçları kesin-leşmiş tutuklulara oranla iki kat daha fazla intihar ettikleri ortaya çıkmıştır,

-İntihar sıklığı, suçun ciddiyetine göre değiş-mektedir,

-Fransa Avrupa’daki en yüksek intihar oranı-na sahip olurken, Yunanistan 10 binde 4 oranla en az intihar oranına sahiptir. [email protected]

AİHM ve Fransa’dahapishane koşulları

-Fransa’da içinde tutuklu-hüküm-lülere mahsus hastanesi olan bir

cezaevi bulunmuyor. Tutuklu ve hükümlüler dev-

let hastanelerinin içinde bulunan mahkûm koğuşlarında tedavi göre-biliyor. Cezaevlerindeki sağlık ocak-larının hepsinde kadrolu doktor yok. Dışarıdan gelen doktorlar gündüz-leri görev yapıyor. Hemşireler, hafta sonları da dâhil sürekli olarak sağlık ocağında görev yapıyor.

Bir tutuklu veya hükümlü ilk kez cezaevine geldiğinde, mahkeme kara-rının incelenmesinin ardından 7 gün

ayrı bir koğuşta bekletiliyor. Bu süre içinde psikiyatr tarafından tetkik edilir ve ardından cezaevi yetkilisi ile görüş-türülüyor. 7 günlük süre içinde kendi-sine hakları ve cezaevinde nasıl dav-ranması gerektiği anlatılıyor.

Tutuklu ve hükümlülerin hasta-neye sevkleri cezaevi görevlilerince yapılıyor. Gerekirse jandarma es-kortluk yapabilmektedir. Mahkeme-ye sevkler ise polis veya jandarma tarafından yapılıyor.

Tutuklu/hükümlüler haftada 3 defa 45’er dakika ziyaret edilebilmektedir. Kişi bildirmek kaydıyla istediği kişiyle

görüşebiliyor. Ayrıca tüm aile fertleri-nin ziyaret etme hakkı var.

Cezaevinde disiplinsizlik halinde kullanılan disiplin odaları bulunuyor. Bu odalarda yatak, masa, klozet ve lavabo bulunuyor. Odanın pencere-si yaklaşık 8-9 cm kadar açılabiliyor. Kişiler istemleri halinde de bu odala-ra alınabiliyor.

Disiplin odalarının ayrı havalandır-ması bulunuyor. Disiplinsizlik nede-niyle bu odalarda kalış süresi en fazla 45 gün. Disiplin cezaları hakkında haf-tada üç gün toplanan dört kişilik disip-lin kurulu karar veriyor.

-TBMM İnsan Haklarını İncele-me Komisyonu 2009 yılı Fransa

Raporu’na göre Fransa’da 456 tutuklu veya hükümlü Türk vatandaşı bulunuyor.

189 cezaevi ile 6 çocuk ıslahevinin olduğu Fransa’da tutuklu veya hü-kümlü sayısı diğer göçmen gruplara göre Türk toplumunda daha az. Av-rupa Birliği (AB) İşlerinden Sorumlu Eski Genel Sekreter Pierre Lellouche, mahkûmların yüzde 80’i göçmen ya da göçmen kökenli iken, Türklerin sayıca az olduğunu, Türk toplumunda suça katılımın düşük olduğunu belirtmişti.

Sivil toplum kuruluşları ve Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi, Fransa’yı aşırı doluluk, hijyen eksikli-ği, mahkumların yaşam koşullarının kötü olması ve mahkumlara sağlanan yetersiz tedavi olanakları nedeniyle yoğun biçimde eleştiriyor. Rouen İdari İstinaf Mahkemesi, hapishanelerde-ki “hijyen ve kamu sağlığı kuralları-na aykırı” durumu “insan onuruna aykırı” bularak Fransız Devleti’nin sorumluluğunu 27 Mart 2008 tarihli kararında ilk defa kabul etti.

AB İşlerinden Sorumlu Eski Ge-nel Sekreter Pierre Lellouche da, Fransa cezaevi koşulları hakkında

gerçek bir sorunla karşı karşıya bu-lunduklarını beyan ederek; cezaevle-rinin aşırı doluluğundan yakınmıştı.

2008’DE İNTİHARLARIN SAYISI 100’DEN FAZLAFransa’da cezaevleri hakkında en ciddi sorunlardan biri şüpheli inti-har olayları olarak öne çıkıyor. 2008 yılında 115 mahkum intihar etti. Bu intiharlara ilişkin olarak açılan soruşturmalarda herhangi kötü bir muameleye rastlanmadığı belirtil-mesine karşın, hapishane müdürle-rinden birisi hakkında görevi ihmal sebebiyle ölüme sebebiyet vermek-ten dava açıldı.

İLK HUKUK MÜcADELESİNİ cEYLAN AİLE KAZANDIİntihar vakaları arasında Türk vatan-daşları da bulunuyor. Bordeaux yakın-larında bulunan “Gradignan” hapisha-nesinde hükümlü olan Türk vatandaşı Memduh İşenç 7 Aralık 2008 tarihinde hücresinde intihar etti. 28 Ağustos 2000 tarihinde ise tutuklu bulunduğu Saint-Mihiel Cezaevi’nde Abdullah Ceylan adlı vatandaş intihar etti.

Çocuklarının intihar ettiğine inan-madıklarını ve olayın örtbas edildiğini düşündüklerini ifade eden Ceylan ailesi,

2000 yılında başladıkları hukuki mü-cadele sonucu 2009 yılında Fransa’nın olaydaki sorumluluğunu kabul etmesini sağladı.

İLK DEFA DEVLETİN SORUMLULUğU KABUL EDİLDİNancy İdari İstinaf Mahkemesi “Ab-dullah Ceylan’ı hücresinde tek başına bırakmak ve olası bir intihar girişiminde kullanılabilecek malzemeleri hücreden çıkartmamaktan dolayı olayda cezaevi idaresinin ihmali bulunduğu gerekçe-siyle” Ceylan’ın babası ve iki kardeşi-ne 5 biner Euro tazminat verilmesine hükmetti ve Fransız Devleti’nin olay-daki sorumluluğunu kabul etti. Böylece Fransa’da ilk defa bu tür bir olayda dev-letin sorumluluğu kabul edildi.

Hukuki mücadelesini adli yardım ile sürdürebilen Ceylan ailesi, o dönemde son itirazları öncesi adli yardımın kesil-diğine dikkat çekti. Aile, benzer olay-lar başka ailelerinde başına geldiğini, mahkum yakınlarının gereken hukuki mücadeleyi sürdürmemeleri nedeniyle böylesi sonuçların alınamadığını ifade etti. Hukuki sürecin çok uzun sürmesi de kişileri hukuki mücadeleden alıkoy-masına neden oluyor.

Fransa, Türk mahkumun intiharından sorumlu olduğunu kabul ettiFransa’da cezaevlerinin durumu intiharlar ile yeniden gündeme geldi. intihar eden tu-tuklar arasında Türkler de bulunuyor. 2000’de intihar eden abdullah Ceylan’ın ai-lesi olayın ardından başlattığı hukuk mücadelesini kazandı. Dava sonrası Fransa intihar olayında sorumluluğunu kabul etti.

Fransa’daki ceza-evlerinde intihar

olaylarının yanı sıra aşırı dolu-luk ve hijyen gibi sorunlar başta geliyor.

Mahkumlara özel hastane yok

Page 7: Zaman France N° 251 - TR

GÜNDEM07 08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE

VEDAT BULUT paris

-Güney Fransa’da faaliyet gösteren Mont-pellier Eğitim Merkezi Derneği’nin

(ACEM) ve Güney Fransa Girisimciler Derne-gi (UDESEF)’in ortaklaşa düzenlediği Dostluk Yemeği’ne Bölge Milletvekili Jean- Louis Rou-megas ve Montpellier Belediye Başkanı Hélène Mandroux katıldı.

Yemeğe, Fransız ve Türk davetliler, Türk Si-vil Toplum Kuruluşu (STK) temsilcileri, Fransa Girişimciler ve Yöneticiler Federasyonu (FEDIF) Genel Sekreteri Hanifi Şenlik ve beraberindeki işadamları eşlik etti. Etkinlikte konuşma yapan Montpellier Belediye Başkanı Mandroux yaşadı-ğı şaşkınlığı ve memnuniyeti ifade etti.

“İŞADAMLARI EğİTİME DESTEK VERMEYE DEVAM EDEcEK”Etkinliğin açılış konuşmasını yapan ACEM Baş-kanı Servet Uysun, Güney Fransa’da başlattıkları eğitim faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Montpel-lier şehrinin Fransa’nın 8. Büyük şehri olduğuna ve her dört kişiden birinin öğrenci olduğuna dik-kat çeken Belediye Başkanı Mandroux ve Bölge Milletvekili Roumegas, gençliğe sahip çıkan ve yön veren faaliyetlerinden dolayı ACEM derne-ğini tebrik etti.

Dostluk yemeğinde söz alan FEDIF Genel Sekreteri Hanifi Şenlik, Fransa’nın birçok bölge-sinde faaliyet gösteren eğitim kurumlarının Türk asıllı girişimciler tarafından desteklendiğini ve Türk işadamları yardımları ile çalışmalarına de-vam ettiğini aktardı.

“SİZLERİ TANIMAKTA gEç BİLE KALMIŞIZ”Türk kültürünü yansıtan çok dostane bir gece geçirdiğini belirten Milletvekili Roumegas, “Bu gece sayesinde Fransalı Türklerin kurmuş oldu-ğu eğitim kurumlarını ve faaliyetlerinin farkına vardık. Fransız toplumunda çok aktif olan Türk asıllı işadamlarını tanıma imkânı buldum.” dedi. Fransa’da yaşayan Türk toplumunun gençle-rine sahip çıkmalarını ve uyum sürecine katkı sağlayan faaliyetler yürütmelerini çok etkileyici

bulduğunu dile getiren Roumegas, “Yapmış olduğunu faaliyetleri takdir ediyorum. Rehber-lik ve eğitim faaliyetleriniz takdire şayandır. Bu faaliyetlerle Fransa toplumuna önemli değerler taşıyorsunuz. “ ifadelerini kullandı. Eğitim faa-liyetlerine katkıda bulunan bu STK’ları çok etkin fakat o kadar da sessiz ve mütevazı bulduğunu belirten Milletvekili, bu yüzden daha önce Türk toplumundan ve eğitim faaliyetlerinin farkında olmadıklarını aktardı. “ Bugün sizleri ve eğitim faaliyetlerinizi Fransa Devleti’nin seçilmiş isim-leri olarak artık sizleri tanımamızın vaktinin gel-diğini düşünüyorum. Hatta sizleri tanımakta geç bile kalmışız” şeklinde konuştu.

“BİR DAHAKİ ‘DOSTLUK YEMEğİ’NİN EV SAHİpLİğİNİ BELEDİYE OLARAK BİZLER YApMAK İSTİYORUZ.”Yemeği organize eden ACEM Derneği’ne ve Türk asıllı işadamlarına teşekkür eden Montpel-lier Belediye Başkanı Hélène Mandroux, UDE-SEF derneği’nin ve ACEM Derneği’nin ortaya koyduğu eğitim faaliyetlerinden etkilendiğini vurguladı. Türkiye’yi İstanbul’a yaptığı seyahat-ten bildiğini aktaran Mandroux, “Türk insanının dostane yaklaşımı ve sıcakkanlı davranışı beni her zaman etkilemiştir. Bu durum çok önemli bir özellik.” Dedi. Montpellier’nin bir Akdeniz şehri olduğunu ve Türkiye ile çok ortak noktalarının olduğunu hatırlatan Mandroux, “Birlikte çalış-mamız gerekiyor. Bu nedenle bu gecenin tekrar organize edilmesini umuyorum. Fakat bir dahaki ‘Dostluk Yemeği’nin ev sahipliğini belediye ola-rak bizler yapmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından Belediye Balkanı Hélène Mandroux’ya ACEM Başkanı Servet Uysun tarafından etkinlik anısına hediye takdim edildi. Bölge Milletvekili Jean- Louis Roumegas’a ise hediyesini organizasyonda büyük katkıları olan Ayşe Kültür takdim etti.

Fransız ve Türk davetliler gecenin sonunda sahne alan Gurup Gurbetin seslendirdiği Türkçe ezgilerle eğlendi. Dostlu Yemeği çekilen hatıra fotoğrafları ile son buldu.

Montpellier Milletvekili Roumegas:Sizleri tanımakta geç bile kalmışız

Montpellier Eğitim Merkezi Derneği (AcEM) ve Güney Fransa Girisim-ciler Derneği’nin (UDEsEF) düzenlediği Dostluk Yemeği’ne ka-tılan Milletvekili roumegas, Türk girişimcilerin çalışmalarından övgüyle bahsetti ve “sizleri tanımakta geç bile kalmışız” dedi.

Dostluk Yemeği, Montpellier’de yaşayan Türkleri ve siyasileri bir araya getiren ilk etkinlik olma özelliğini taşıyor. AcEM Derneği’nin bölgede başlattığı eğitim faaliyetlerine Türk ve Fransız yetkililer tarafından destek sözü verildi.

Page 8: Zaman France N° 251 - TR

3.4.5 Mayis LYON EUREXPOKÜLTÜRÜMÜZLE, SANATIMIZLA, SANATKARIMIZLA, TEK YÜREK OLUP FESTICULTURDE BULUŞUYORUZ

ANADOLU MUTFAĞININ EŞSİZ LEZZETLERİ STAND SATIŞL ARI BAŞL AMIŞTIR

Tel : 06.99.70.79.79 [email protected]

Sponsor GOLD

ZENGİN ALIŞVERİŞ STANDLARI,

Page 9: Zaman France N° 251 - TR

GÜNDEM09 08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

Anadolunun yöresel Peynirleri yöremle sofranıza geldi

youtube.com/DemkaGmbH

facebook.com /demka.de

yörem.de / [email protected]

Türk yanlısı Senatör Goulet, geri adım attı

FERHAN KÖSEOğLU paris

-Senato Fransa Türkiye Dostluk Gru-bu Başkan Yardımcılığı görevini de

yürüten Goulet, "Ermeniler, soykırımın inkar edenlerin cezalandırılması ile ilgili verdikleri mücadelelerinde, Yahudilerin

soykırımla ilgili verdikleri mücadele gibi haklıdırlar." diye konuştu.

Daha önce Hocalı soykırımıy-la ilgili Azeri televizyonuna verdiği röportajın çarptırıldığının da iddia eden Goulet, Parlamentoların tarih yazamayacağı ile ilgili bir düşüncesi-

nin olmadığını ifade etti.Nathalie Goulet kendi-

sinin Türk ve Azeri dostu

olarak tanındığını da hatırlatarak, "Ermeni toplumu bana şüpheyle yaklaşıyor bunun için onları suçlayamam." diye konuştu. ‘Er-meni soykırımı’ ile ilgili düşüncelerine de açıklık getiren Goulet, sözde Ermeni soykı-rımını "geçen yüzyılın en büyük trajedisi" olarak niteleyerek "sözde soykırım" ifadesi kullanımını da kınadığının altını çizdi. Er-meni dergisinde yayınlanan haberde de Goulet'in görüşlerini değiştirmiş olabilece-ği yorumu yapıldı.

Nathalie Goulet, Ocak 2012’de Fransız Senatosu'nun gündemine gelen ‘inkar ta-sarısının’ kabul edilmemesi için büyük çaba göstermiş, yasanın Anayasa Mahkemesi’ne taşınmasında önemli rol oynamıştı.

Fransa geçtiğimiz yıl gündeme gelen Ermeni soykırımı iddialarını kabul etmeyenlerin cezalan-dırılması ile ilgili yasa tasarısının anayasa Mahkemesi’ne taşınmasında önemli rol oynayan orne senatörü Nathalie Goulet, armenews dergisine ilginç açıklamalara bulundu.

FERHAN KÖSEOğLU

-Senato Fransa Türkiye Dostluk Gru-bu Başkan Yardımcılığı görevini de

yürüten Goulet, "Ermeniler, soykırımın inkar edenlerin cezalandırılması ile ilgili verdikleri mücadelelerinde, Yahudilerin

soykırımla ilgili verdikleri mücadele gibi haklıdırlar." diye konuştu.

Daha önce Hocalı soykırımıy-la ilgili Azeri televizyonuna verdiği röportajın çarptırıldığının da iddia eden Goulet, Parlamentoların tarih yazamayacağı ile ilgili bir düşüncesi-

nin olmadığını ifade etti.Nathalie Goulet kendi-

sinin Türk ve Azeri dostu

orne senatörü Nathalie Goulet, armenews dergisine ilginç açıklamalara bulundu.

NATHALİE gOULET

OSMAN USTA ViErZoN

-Rumi Derneği’nin düzenlediği Hic-ret programında Mekke ve Medine

şehirlerinin İslam’daki öneminin yanı sıra sahabelerin hayatları anlatıldı.

Vierzon’da düzenlenen ve İlâhiyatçı-Gazeteci Fatih Kılıç’ın katıldığı program yoğun ilgi gördü. Kılıç konuşmasında Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenlilere ses-lenerek, “Sahabe efendilerimiz nasıl dinini yasaabilmek için Mekke’den Medine’ye hicret etmişlerse Fransa’da yaşayan bizler de ne sebeple olursa olsun, niyetlerimizi düzelterek hicret düşüncesiyle yaşamalı ve insanlara örnek olmalıyız. Artık para kaza-nıp Türkiye’ye dönmeyi düşünmek yerine hicret etmişçesine burada kalıp kendi ço-cuklarımıza, etrafımızdaki insanlara özel-likle de Fransızlara ‘Nasıl birşeyler anlata-bilirim?’ düşüncesiyle yaşamalıyız." dedi.

Salle Collier Salonu’nda düzenlenen program yoğun ilgi gördü.

Vierzon’da hicret programı

Mekke ve Medine konulu hicret programına yoğun ilgi oldu.

Page 10: Zaman France N° 251 - TR
Page 11: Zaman France N° 251 - TR

11 08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE

MEHMET DİNç STRASBOURG

-Hautepierre Belediyesi, sosyal mer-kez projesi kapsamında içerisinde Fahri

Argu’nun iş yerinin de bulunduğu binaları satın aldı. Bu alandaki 5 iş yerinden ikisinin lisan-sı kiralarını düzenli ödemedikleri gerekçesiyle iptal edildi. Aynı durumdaki eczaneye ve fırına yeni iş merkezi projesinde yer tahsis edilmesine rağmen Fahri Argu’ya alternatif bir yer gösteril-medi.

Hautepierre Belediyesi, Argu’nun iş yerini 10 gün içinde boşaltması için tebligat gönderdi. Argu’nun itirazları sonucu, yıllık cironun beşte biri fi yat teklif edildi. Bu teklifi yetersiz bulan Argu, eksper tarafından belirlenen 200 Euro’luk fi yat artışına karşı mahkemeye başvurdu.

Fahri Argu başından geçenleri “ ‘Sen ille-gal çalışıyorsun’ dediler. Fransa’da özellikle

Hautepierre’de kontratın olmayacak, illegal çalışacaksın vergi vermeye-

ceksin ve 3,5 sene problemsiz açık kalacaksın. Böyle bir şey olabilir

mi? Burada 3 kişi çalışıyoruz her

sene artırarak vergimizi veriyoruz. Burası dürüst bir ticarethane, kapatılırsa 3 kişi işsiz kalacak.” sözleriyle anlatıyor.

900 MAHALLELİ DESTEK VERDİMarket hakkında bir kişinin şikayetçi olduğunu öğrenen mahalle sakinleri ‘marketin kapanma-ması için’ imza kampanyası başlattı. Kampanya sürecinde 900 kişi “Marketimiz kapanmasın” diye imza attı. Belediye’nin kararının tarafsız

olmadığını ve bir kişinin şikayetini gerekçe göster-

mesine anlam vermediğini söyleyen Argu,”Peki öyle olsa

ben herhangi bir istekte bulunmadan bu mahallede oturan 900 kişi benim için neden imza toplasın?” diyor.

Taşkınlığa sebebiyet verecek alkol vb. ürünlerin satılmadığı markette gıda ve te-mizlik ürünleri yer alıyor. Mahalle sakinleri ile çok iyi diyalog kuran Argu, ek ücret alma-

dan yaşlıların evlerine kadar ekmek servisi yaptıklarını da söylüyor. Kendisine yönel-tilen ‘Gençlerin market çevresinde topla-narak rahatsızlık verdiği’ eleştirilerine de karşı çıkan Argu, düşüncelerini anlatırken “3O yıldır burada gençler var. Ama ben üç buçuk yıldır buradayım. Sonuçta ben 9’da kapatıyorum evime gidiyorum 9’dan sonra problem oluyorsa yine bu market mi sebebi? Müşterilerim bana çok güzel servis yaptığım için teşekkür ediyorlar.” diyor ve ekliyor: Her şeye rağmen buradan gitme-mi istiyorlarsa illa burada kalmak istiyorum demiyorum. Yeni iş merkezi projesinden fırına verdikleri gibi bana da yer versinler.

SEBASTİEN KİLİAN: BİZ BU MARKETTEN çOK MEMNUNUZMarketin eski müşterilerinden Sebastien Kilian, market sahibini ve çalışanlarından çok memnun olduklarını belirterek, “Biz beyefendiyi de çok seviyoruz, gitmesini de istemiyoruz. Burada marketin problem ol-duğunu düşünmüyorum. Bu mahalle için çok iyi, büyük marketler uzakta özellikle yalnız ve yaşlılar içinde. Çok iyi. Bence bu iş yeri burada ihtiyaç, istediğimiz ürünleri buluyoruz. Müslümanlar için de iyi, helal yiyecekler de buluyoruz. Fiyatları de iyi. Burası kapalı olsa birkaç kilometre yürü-mek zorunda kalırız. Bizler mahalle sakin-leri ve müşteri olarak marketten çok mem-nunuz.” ifadelerini kullandı.

Vergi borcunun bulunmadığını ve bele-diye ile davalık olduktan sonra iki defa hij-yen kontrolünden geçtiğini belirten Argu, 15 Şubat’ta görülecek davayı bekliyor.

Strasbourg’a bağlı Hautepierre semtinde Fahri argu’nun, üç bu-çuk yıldır işletmeciliğini yaptığı marketi kapanma tehlike-siyle karşı karşıya. Yeni projesi kapsamında iş yerini 10 gün içinde boşaltmasını istenen argu’ya göre Belediye, benzer durumdaki iş yerlerine yeni yer tahsisi sağlarken kendisine “Başının çaresine bak!” diyor.

Türk marketçinin belediyeye karşı hukuk mücadelesi

MEHMET DİNç STRASBOURG

-Hautepierre Belediyesi, sosyal mer-kez projesi kapsamında içerisinde Fahri

Argu’nun iş yerinin de bulunduğu binaları satın aldı. Bu alandaki 5 iş yerinden ikisinin lisan-sı kiralarını düzenli ödemedikleri gerekçesiyle iptal edildi. Aynı durumdaki eczaneye ve fırına yeni iş merkezi projesinde yer tahsis edilmesine rağmen Fahri Argu’ya alternatif bir yer gösteril-medi.

Hautepierre Belediyesi, Argu’nun iş yerini 10 gün içinde boşaltması için tebligat gönderdi. Argu’nun itirazları sonucu, yıllık cironun beşte biri fi yat teklif edildi. Bu teklifi yetersiz bulan Argu, eksper tarafından belirlenen 200 Euro’luk fi yat artışına karşı mahkemeye başvurdu.

Fahri Argu başından geçenleri “ ‘Sen ille-gal çalışıyorsun’ dediler. Fransa’da özellikle

Hautepierre’de kontratın olmayacak, illegal çalışacaksın vergi vermeye-

ceksin ve 3,5 sene problemsiz açık kalacaksın. Böyle bir şey olabilir

mi? Burada 3 kişi çalışıyoruz her FAHRİ ARgU

sene artırarak vergimizi veriyoruz. Burası dürüst bir ticarethane, kapatılırsa 3 kişi işsiz kalacak.” sözleriyle anlatıyor.

olmadığını ve bir kişinin şikayetini gerekçe göster-

mesine anlam vermediğini söyleyen Argu,”Peki öyle olsa

ben herhangi bir istekte bulunmadan

Fahri Argu’nun, üç buçuk yıldır işletmeciliğini yaptığı marketi-nin kapatılmaması için hukuk mücadelesi başlattı.

YASAM-

Page 12: Zaman France N° 251 - TR

KÜLTÜR12 08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE

VEDAT BULUT paris

-‘Çok Uzun Bir Hikâyenin Tam Ortası’ fi lminin Paris Galası, si-

nemaseverleri bir araya getirdi. Türk, Amerikan ve Fransız ortak yapımı kısa fi lm terörün her iki tarafında mağdur olan iki insanın tesadüfen karşılaşma-sı ve sonrasında yaşanılan gelişmeleri konu alıyor.

Gala sonrası konuşma yapan se-narist ve yönetmen fi lmin yapım aşa-masında karşılaştıkları deneyimleri ve seyircilerden gelen soruları yanıtladı. Senaryosu Hakan Günday’a ait olan fi l-

min yönetmenliğini Ertuğ Tüfekçioğlu yapmış. Filmin oyuncu kadrosunda Marjorie Hertzog, İbrahim Kiransal, Çağla Yakut, Fatma Demir, Şen-nur Ezel, Audrey Meulle, Ruken Çimen, Sebla Akarsu, Jean D. Marcoccio, Sarah Patris, Mathi-eu Bouckenhove gibi isimlerden oluşuyor. Proje ise Quadrangle Productions ortak yapım şirketi tarafından hayata geçirildi.

Film gösteriminin ardından

Marjorie Hertzog, İbrahim Kiransal, Hakan Günday ve Ertuğ Tüfekçioğlu sahneye birlikte çıkarak davetlileri se-lamladı. Galanın sonunda fi lmde rol gereği Türkçe konuşan Fransız başrol oyuncusu Marjorie Hertzog, “Fransız-Türk projede yer aldığım için çok mem-

nunum. Rol gereği Türkçe konuşmam gerekiyordu ve ben Türkçe bilmiyor-dum. Uzun süre rolümdeki kelimeleri ezberleyerek çalışmak durumunda kal-dım. Notlar tuttum ve çeşitli ses kayıt-ları aldım. Çok iyi bir çalışma olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu.

Bir Türk fi lmi daha Paris’te görücüye çıktı

‘çok Uzun Bir Hikâyenin Tam Ortası’, Cinéma

d’odeon sineması’nda düzenlenen Gala ile

parisli sanatseverler ile buluştu. 30 ocak

2013'de paris'te gösteri-me giren fi lm, izleyenle-

rin beğenisini kazandı. ‘çok Uzun Bir Hikâyenin Tam Ortası’ adlı fi lm, terör mağduru iki insanın hika-yesini anlatıyor.

narist ve yönetmen fi lmin yapım aşa-masında karşılaştıkları deneyimleri ve seyircilerden gelen soruları yanıtladı. Senaryosu Hakan Günday’a ait olan fi l-

min yönetmenliğini Ertuğ Tüfekçioğlu yapmış. Filmin oyuncu kadrosunda Marjorie Hertzog, İbrahim Kiransal, Çağla Yakut, Fatma Demir, Şen-nur Ezel, Audrey Meulle, Ruken Çimen, Sebla Akarsu, Jean D. Marcoccio, Sarah Patris, Mathi-eu Bouckenhove gibi isimlerden oluşuyor. Proje ise Quadrangle Productions ortak yapım şirketi tarafından hayata geçirildi.

Page 13: Zaman France N° 251 - TR

KONFOR MEUBLESSALONS - CHAMBRES - SALLE À MANGER …ET AUSSI VOTRE CUISINE SUR MESURE

06.26.73.42.78lundi au vendredi de 9h à 12h30 et de 14h30 à 19h30 - samedi au dimanche de 9h à 19h30 NON STOP

KONFOR MEUBLES03 85 41 48 29

SADEM MARKET09 67 12 48 29

2, av. JF Kennedy / Chalon à côté de l’ancien Lidl la ZUP / les près St Jean

250 places de parking

NOUVEAU Salon marocain sur mesure. Large choix

3 places H.77, L. 250, P. 802 places H.77, L. 190, P. 801 place H.98, L. 75, P. 70

Chambre à coucher FIESTAArmoire H.220, L. 240, P. 65Commode H.141, L. 115, P. 45Commodine H.34, L. 60, P. 45Lit H.113, L. 226, P. 215

3 places H.82, L. 230, P. 962 places H.82, L. 177, P. 961 place H.82, L. 111, P. 92

982E

818E

491E

1850E

D’autres modèles

en magasin

SADEM MARKETBOUCHERIE HALLAL / EPICERIE

350 m2 de boucherie

et market

Merguez 5,90E

le kg

Côte d’agneau

8,90E

le kg

Viande hâchée 5,90E

le kg

ZahraSalam

1,20E

450g

Côte de bœuf 12,90E

le kg

Mirinda icecek

1,50E

2L

Bricks JR 2E

les 2 sachets

650 m2 de meubles

1530E 1800E

806E

701E

303E

Salon KELEBEK 3 + 2 + 1

Le salon complet Le salon complet

Salon KARYA 3 + 2 + 1

Filet de boeuf 14,90E

le kgPlat de côteavec os

5,50Eou 3 kg

15E

Page 14: Zaman France N° 251 - TR

TOPLUM14 08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE

MEHMET KARgİ BElForT

-Belfort Etude Plus Şube-si, ‘Okul evde başlar ve

teknolojinin bilinçli kullanımı’ konulu bir seminer düzenledi.

Bölge halkının yoğun ilgi gösterdiği seminere konuş-macı olarak Uzman Eğitimci Psikolog Doktor Fatih Kalkınç katıldı.

Eğitimin önemi ve çocuk aile ilişkisine dikkat çeken Kakınç, teknoloji hakkın-da doğru bilinen yanlışlara dikkat çekti. Doktor Kal-kınç, cep telefonu kullanımı yaşının düşmesiyle okullar-da, çocukların cep telefonu

bağımlılığından kaynaklanan başarısızlıkların arttığını belirtti. Teknoloji bağımlılığı-nın çocuklara ve yetişkinlere verdiği zararlara dikkat çeken Kalkınç, ebeveynlere çocukla-rı ile birlikte kitap okumalarını tavsiye etti. Kitapla birlikte çocukların kendilerini daha kolay ifade ettiğini ve daha kolay iletişim kurduklarını söyleyen Kalkınç, Avrupa’da başarılı nesillerin eğitimle geleceğini hatırlattı.

Yaklaşık 3 saat süren programa Belfort ve çevresin-den çok sayıda Türk vatandaşı katıldı.

Belfort’u aile semineri birleştirdi

İzmir Şifa Hastanesi’nde görevli Uzman Eğitimci psikolog Doktor Fatih Kalkınç, Belfort’taki seminere katıldı.

NEcMEDDİN gÜNDOgDU MUlhoUsE

-Etude Plus Eğitim Merkezi Mulhouse Şubesi tarafın-

dan Ibis Hotel’de düzenlenen ‘Okul evde başlar ve teknolojinin bilinçli kullanımı’ konulu semi-ner büyük ilgi gördü.

Uzman Eğitimci Psikolog Fatih Kalkınç, konuşmacı olarak katıldığı programda günümüzde aile içinde ve çocuk yetiştirmede karşılaşılan sorunlara değindi.

Gençlerin çevrelerinde gör-dükleri kötü örnekler sonucun-da aile kurumuna bakış açısının ciddi şekilde yara aldığının altını çizen Özcan, aile kurumunun sağlam bir şekilde hayatına de-vam edebilmesinin toplumun gelişmesi açısından çok önemli olduğunu ifade etti.

“Birçok genç çevresinde gör-düğü kötü örnekler nedeniyle ev-lenmek istemiyor” diyen Kalkınç,

teknoloji bağımlılığının zararlarına değindi. Ailevi problemlerin sev-gi temelli karşılıklı diyalog yoluyla aşılabileceğini ifade eden Kalkınç, Avrupa’da ailelerin karşılaştığı so-runlarla ilgili örnekler verdi.

Etkileyici üslubuyla zaman zaman dinleyicilerden alkış alan Özcan, program sonrasında ger-çekleştirdiği birebir görüşmelerle de katılımcılara karşılaştıkları so-runlarla ilgili çıkış yolları önerdi.

‘Okul evde başlar ve teknolojinin bilinçli kulla-nımı’ konulu seminer Ibis hotel’de ger-çekleştirildi.

Mulhouse Etude Plus’den velilerine eğitim semineri

-Quimper Türk Kültür Derneği’ne üst dü-zey ziyaret. Nantes Başkonsolosu ve Bölge

Valisi dernek temsilcilerini yalnız bırakmadı.Quimper Türk Kültür Derneği, Nantes baş-

konsolosu ve Finistère Bölge Valisi’ni ağırladı. Cuma Namazı’na katılan Vali Jean-Jacques Brot derneğin yeni minareli cami projesini destekle-diğini açıkladı.

Quimper Türk Kültür Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz ve Başkonsolos Korkut Tufan birlikte bölgede çeşitli ziyaretlerde bulundu.

Nantes Başkonsolosu Korkut Tufan ve Finistère Bölge Valisi Jean-Jacques Brot derneğin çalışmaları hakkında Dernek Başkanı Mehmet Yılmaz’dan bilgi aldı. Cuma günü gerçekleşen ziyarette Vali Brot Cuma Namazı’na katıldı. Cuma Namazı öncesi namaza gelen bölge halkına yönelik kısa bir konuşma gerçekleştiren Brot, Türk toplumu ile bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti paylaşarak, Müslümanla-rın barış içerisinde özgürce dini inanışla-rını yaşayabileceklerini belirtti. Vali, Türk

Derneği’nin yeni minareli cami projesini onayladığını ve desteklediğini açıkladı.

“NANTES KONSOLOSLUğU İçİN UYgUN BİNA BULUNDU”Nantes Başkonsolosu Korkut Tufan Quimper Türk toplumuna yaptığı konuşmada Nantes Konsolosluğu için uygun binanın bulunduğunu açıkladı. Bakanlık onayını beklediklerini belirten Tufan, birkaç tadilat işleminin ardından konso-losluğun hizmete gireceği müjdesini verdi. Yeni konsolosluk binası Nantes merkezinde yeni ya-pılan adalet sarayının yanında hizmete girecek.

TÜRK HEYETİ QUİMpER BELEDİYE BAŞKANI’NI ZİYARET ETTİDernek ziyaretinin ardından Nantes Baş-konsolosu Korkut Tufan ve Quimper Türk Kültür Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, Quimper Belediye Başkanı ve aynı zaman-da Fransa Cumhurbaşkanı Özel Danışma-nı olan Bernard Poignant ile makamında buluştu. Görüşmenin olumlu geçti bilgisini veren Yılmaz, genel olarak Türkiye’nin tarihi zenginliklerinin konuşulduğu bilgisini verdi.

Quimper Türk Derneği, Bölge Valisi ve Nantes Başkonsolosu’nu ağırladı

Page 15: Zaman France N° 251 - TR

ABONE15 08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE

M.FATİH KILIÇ

Toplantıdayız, arkadaşlardan birisi yeni yapılan abonelerden bahsederken, “Çadırda bekleyerek abone bulunmu-yor, sahada koşturmak lazım ki abone bulalım.”dedi. Azim ve kararlığın ifadesi olarak söylenmiş bu söz bana tarihten ge-len enfes sözleri hatırlattı.

Hedefi miz 2013 yılında 15 bin gönül-lüye ulaşmak. Bu hedef çok mu? Fransa ölçeğinde bir ülkede bu kadar abone tabii ki çok değil ve ancak başlangıç sayılabilir.

Paris, Strasbourg, Lyon, Marsilya, Bor-deaux, Orleans, Lille derken Fransa’nın tamamında Şubat soğuğuna rağmen bir hareketlilik var. Abone yapmak, insanla-rı kültürle, okumayla barıştırmak hiç de kolay değil. Bunun zorluğunu bu satırları okuyanlar bilirler… Ancak bu zorluğu bir başka zorlukla ancak aşabiliriz, yani çivi çiviyi söker meselesi.

Bu nedenle çadırda değil sahada ol-mak lazım abone yapmak için. Abone kampanyasında koşturan gönüllülere el-bette ki oturduğumuz yerden abonenin olmayacağını anlatmaya gerek yok. Bu-nun yanında bazılarının da bahanesi çok. Bu bahanelerin önüne geçmek ve bizi 15 bine taşımak için geçmişten bizlere miras serlevha sözleri bir kez daha hatırlayalım istedim. Zira şubat sonu itibariyle hedefe ulaşmış olmak ve başarı hazzını yaşamak lazım.

İşte size tarihten gelen enfes bir söz dizesi:

“Başarı tatlıdır ama çoğu zaman ter kokar.”

“Güçlükler, başarının değerini artıran süslerdir.” (Moliere)

“Hiç kimse, başarı merdivenine elleri cebinde tırmanmamıştır.” (Moorhead)

“İyi bir başlangıç, yarı yarıya başarı de-mektir.” (Andre Gide)

“Devler gibi eserler bırakmak için, ka-rıncalar gibi çalışmak lazım.” (Necip Fazıl Kısakürek)

“Başarının sırlarından biri, geçici ba-şarısızlıkların bizi yenmesine izin verme-mektir.” (Mark Kay)

“Yapabildiğimiz herşeyi yapsaydık, buna kendimiz bile şaşardık.” (Thomas Edison)

“Basit bir adamın elinden geleni yap-maya çalışması, zeki bir adamın tembelli-ğinden iyidir.”

“Limiti koyan zihindir. Zihin bir şeyi yapabileceğini kestirebildiği kadar başarılı olur.”

“ Yüzde 100 inandığın sürece her şeyi yapabilirsiniz.” (Arnold Schwarzenegger)

“Allah´a dayan, sa´ye sarıl, hikmete ram ol? Yol varsa budur, bilmiyorum baş-ka çıkar yol.” (Mehmet Akif Ersoy)

“Gerçek başarı başarısızlık korkusunu yenebilmektir.” (Sweeney)

“Başarıya ulaşamayanların yüzde dok-sanı yenilgiye uğramamıştır. Sadece pes etmişlerdir.” (Paul J. Meyer)

“Zor bir iş, zamanında yapmamız ge-rekip de yapmadığımız kolay şeylerin bi-rikmesiyle oluşur.” (Henry Ford)

Başarıyla tamamlanmış bir Şubat ayı diliyorum. [email protected]

çADIRDA DEğİL SAHADA ABONE!

SEHİR ABONE HEDEF YÜZDEPARiS 95 332 1275 26,04%ORLEAnS 253 888 65,54%LYOn 490 1200 40,83%PARiS 93 364 1100 33,09%PARiS 94 388 1050 36,95%STRASBOURG 366 11170 31,28%

SEHİR ABONE HEDEF YÜZDEAnnECY 252 550 45,82%MULHOUSE 340 750 45,33%MARSEILLE 255 350 34,00%METZ 192 600 32,00%BORDEAUX 97 380 25,53%CAEn 38 511 14,48%LIMOGES 49 310 15,81%MACOn 70 300 23,33%REnnES 202 555 36,40%VALEnCE 159 450 35,33%SEnS 149 275 54,18%MOnTPELLIER 98 350 28,00%PARiS 75 112 325 34,46%

SEHİR ABONE HEDEF YÜZDEST DIE/EPInAL 64 150 42,67%REIMS 16 250 6,40%HAGUEnAU 130 255 50,98%ST ETIEnnE 69 250 27,60%OYOnnAX 86 250 34,40%COLMAR 55 280 19,64%nICE 25 250 10%TOULOUSE 36 280 12,86%LILLE 62 250 24,80%BESAnCOn 114 180 63,33%MOLSHEIM 80 215 37,21%PARIS 78 12 225 5,33%CLERMOnT 56 100 56,00%AVIGnOn 65 150 43%

grup 1

grup 2

grup 3

MEHMET KARgİ MUlhoUsE

-Mulhouse Horizon Kültür Merke-zi, ‘Zaman Gazetesi’nin önemi ve

medyadaki yeri’ adlı seminere ev sahipliği yaptı.

Mulhouse’daki Türkiye kökenli vatan-daşların ilgiyle dinledikleri programa ko-nuşmacı olarak Zaman Gazetesi İstanbul Satış Temsilcisi Ahmet Ali Bektaş ve Bursa Zaman Gazetesi Temsilcisi Ahmet Suphi Kaya katıldı. 4 saat devam eden program-da gazetenin tarihi süreci ve medyadaki rolü anlatıldı.

Konuşmacılar, özellikle Avrupa’nın farklı şehirlerinde yaşayan Türk toplumu-

nun ‘doğru ve dürüst’ habercilik anlayı-şını ilke edinen Zaman gazetesini tercih etmelerinin çok önemli olduğunu belirtti. Zaman France’ın toplumsal haberlere na-sıl önem verdiğinin anlatıldığı programda ‘koruyucu aile’ haberlerine önem veren gazetenin birçok aileye yardımcı olduğu belirtildi.

Zaman France’ın Fransa’nın herhangi

bir şehrinde yaşayan Türklerin her zaman yanında olmaya gayret gösterdiği belirti-len seminerde, Türkiye kökenli mahkum-ların Zaman’a mektup yazarak sıkıntıları-nın paylaştığı anlatıldı.

Davetliler programdan çok memnun kaldıklarını ve bu tür programlar saye-sinde medyayı daha iyi anladıklarını ifade etti.

Zaman gönüllüleri Mulhouse’da biraraya geldi. horizon Kül-tür Merkezi’nin düzenlediği programda gazetenin Türk toplumu açısından önemi-ne değinildi.

Zaman ailesi Mulhouse’a misafi r oldu

Zaman gazetesi’nin önemi ve medyadaki yeri" adli seminerler Mulhouse Horizon Kültür Merkezinin ev sahipliğinde gerçekleşti.

Page 16: Zaman France N° 251 - TR

Projet1_260 06/12/12 10:54 Page1

Page 17: Zaman France N° 251 - TR
Page 18: Zaman France N° 251 - TR

İkindi SohbetleriKürsü

B U S A Y F A M . F E T H U L L A H G Ü L E N H O C A E F E N D İ ’ N İ N S O H B E T V E Y A Z I L A R I E S A S A L I N A R A K H A Z I R L A N M A K T A D I R .

Hicret neden önemli?-Sahabe-i kiram hazretlerinin önce

Mekke’den Medine’ye daha sonra da dünyanın dört bir tarafına yaptıkları hicretle-ri hakkında öteden bu yana çok çeşitli şeyler söylenmiştir.

Ben bunlara yeni bir şey ilave edecek de-ğilim ama bunlar arasında önemli gördüğüm bir iki hususun dün ve bugün perspektifinde yeniden değerlendirilmesinin yerinde olduğu-nu düşünüyorum.

Sahabe-i kiram, her şeyden önce Mekke’de dinî hayatlarını yaşama imkânı ve ölümüne deyip girdikleri o kudsî hakikatleri muhtaç gönüllere duyurma zemini bulama-dıkları için hicret ettiler. Buraya bir şey ilave edebilirim: Bunun yanı sıra, bana göre onlar hicrete alışmak için hicret ettiler, gitmeye alış-mak için gittiler. Çünkü Medine’ye yaptıkları bu hicret ve bu gitme bir ilk olsa da son olma-yacaktı.

Tabakat kitapları -ihtilaflı da olsa- Efen-dimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) vefat etti-ğinde yüz bin sahabe olduğunu kaydediyor-lar. İbn Hacer, El-İsabe isimli eserinde on bin insandan bahsediyor ama o günkü toplum telakkileri açısından kadın ve çocukların pek çoğunun bu rakama dâhil edilmemiş olaca-ğını hesaba katmak lazım. Kaldı ki o günkü toplumda kadınların sayısı erkeklerden az de-ğildi, belki daha da çoktu. Çünkü savaşlarda büyük ölçüde ölenler erkeklerdi. Bugün yine

tarihçilerin tespitlerine göre Medine mezar-larında on bin insan bulunuyor. Bu demektir ki yaklaşık doksan bin insan dünyanın değişik yerlerine din-i mübin-i İslam’ı anlatmak üzere çıkmış ve bir daha geri dönmemiş.

Müthiş bir ruh, heyecan ve inancın gös-tergesi bu: Doksan bin insan ve dini i’lâ adı-na hicret... Bakın ülkemizin şanlı misafiri Ebu Eyyûb el-Ensari Hazretleri’ne. Yezid döne-minde, yetmiş yaşını aşmış iken, at sırtında Medine’den İstanbul önlerine gelmiş. Hayatı boyunca o cepheden bu cepheye koşmuş, sı-cak memleketlerde pişmiş bu insan, o uzun yola çocuklarının itirazına rağmen seve seve çıkıyor. İhtimal bu uzun yolculukta hastala-nıyor ve İstanbul surları önünde vefat ediyor; ediyor ama vefatı öncesi tabakat kitaplarının kayıtlarına göre; “Beni elinizden geldiğince İs-tanbul içlerine doğru götürün. Götüremediği-niz yerde beni gömün. Ben Allah Resulü’nden, buranın mutlaka bir gün fethedileceğini duy-dum. İşte O’nun haber verdiği kahramanla-rın, yiğitlerin kılıç seslerini, at kişnemelerini duymak istiyorum!” diyor.

Binlercesi içinden sadece bir örnek bu. Benim inancıma göre hakiki manada hic-reti, hicret derken kastettiğimiz o ulvî ve yüksek değeri gerçek hayatta temsil eden, canlandıran sahabe-i kiram olmuştur. Hatta bu hicret düşüncesi, inancı ve heyecanı onların içinde öyle

bir seviyeye ulaşmıştı ki, hicret ettikleri yerden geriye dönmeyi ihanet saymışlardır. Sadece ziyaret için ülkelerine, vatanlarına, memle-ketlerine döndükleri zaman orada ölmeye, hicretlerini iptal edecek endişesi ile yaklaşmış-lardır. Tarihte örneği var bunun. Mekke’den Medine’ye hicret eden ve Veda Haccı sırasında Mekke’de vefat eden Sa’d b. Havle’nin kade-ri başkaları için hep endişe kaynağı olmuştur. Aynı hac esnasında ciddi şekilde rahatsızlanan Hazreti Sa’d b. EbiVakkas, bu endişesini ken-disini ziyarete gelen Allah Resulü’ne (sallalla-hu aleyhi ve sellem) bildirince Efendimiz, ona ihbar-ı gayb nev’inden; “Sen daha yaşayacak-sın. Allah senin elinle bazılarını aziz, bazıları zelil yapacak.” buyurmuş ve Hazreti Sa’d’ın endişesi izale olmuştu.

Page 19: Zaman France N° 251 - TR

Hayalinikurduğum hicret

Yâ Mevlânâ, yâ İlâhenâ! Biliyor ve inanıyoruz ki, Sen, kullarının ibadet ü tâatına asla ve kat’a muhtaç olmadığın gibi, onların işlediği masiyetler de Senin ululuğuna asla zarar veremez. Ne olur, bahtına düştük, kasden ya

da min gayr-i kasdin, içine düştüğümüz kusurlardan dolayı bizi muâheze etme! İhlas-ı tâmma mazhar olmuş kullarının arasına bizi de al ve ibadet-

lerimizin riya ve süm’a gibi virüslerle kirlenmesine izin verme!.. {haftanın Duası

İnsanın Cenâb-ı Hakk’ın kendisine vermiş olduğu istidat ve kabiliyetleri rantabl bir şekilde kullanarak onları geliştirmesi her zaman mümkündür. Ne var ki bu, biraz da fırsatları değerlendirmeye bağlıdır. O, kendine ihsan edilen istidatlarını, fâni ve geçici şeyler için kullanmamalı, onları esmâ, sıfat, zât dairelerine seyahat ile Zât-ı Ulûhiyet’e kadar uzanan yolculuğunda bir azık yapmalı ve her hâl ü kârda onları inkişaf ettirme yollarını araştırmalıdır.{Sözün Özü

Hakiki manada hicreti, hicret

derken kastettiğimiz o ulvi ve yüksek değeri gerçek hayatta temsil eden, sahabe-i kiram olmuştur.

1

Sahabe, sade-ce ziyaret için

memleketlerine döndükleri zaman orada ölmeye, hic-retlerini iptal edecek endişesi ile yaklaş-mışlardır.

2

Gurbet rûhumda poyraz gibi estiydi bir gün,Hazan, türküler söylüyordu; yerlerde yaprak..

Sînemde bir inilti hâlâ o hicranlı dün,Gönlüm tıpkı hafakanla dalgalanan bayrak...

Daldım eski günlerdeki derin melâlime,Kandan bir lücceydi âdeta gördüğüm yerler.

Ürperdim, bir kere daha acıdım hâlime,Geçince birer birer hayâlimden o günler...

Gerçi yine bir gurbet hüznü var sînelerde,oyraz biraz serince okşuyor çiçekleri;

Perde perde neş’enin çağladığı her yerde,Gamlı bir melodi susturuyor böcekleri.

Ama o hep kasvetle esip gelen hicranlar,Artık göç edip gittiler bir başka diyara;Asırlardan beri gerçeği sarsan hazanlar,Birer birer savulup yol verdiler bahara...

Şimdi dertli sînemin o eski huysuzluğu,Yalnızlık, gecelerimde vefâlı arkadaş..Ve çöllerdekine denk gönlümün susuzluğu;“Az ağrı, âsân ölüm” ve iman ola yoldaş..!

M. Fethullah Gülen

his dünyasıGurbet - 1

Fasıldan Fasıla

-Keşke ben de defalarca iç geçirdiğim, sürekli hayalini kurduğum, zaman za-

man sözünü ettiğim, hatta söz verdiğim hic-reti yapabilseydim!

Yapabilseydim de öteler ötesinde, muh-temel “Sen bu muhacirlerle beraber olamaz-sın. Çünkü sen hicret etmedin!” cümlesine muhatap olma endişesinden kurtulabilsey-dim. Keşke!

Keşke diyoruz ama kader cebr-i lütfî ile bizi başka yerlere getirdi. Hastalıktı, havalar şiddetliydi derken kaldık buralarda. Babamın şiirinde dediği gibi ecelde müddet var demek. Babam bunu Erzurum zelzelesinde söylerdi de benim hafızamda sadece bir kıtası kalmış. Manzum cümlelerle Cenab-ı Hakk’a tazar-ruda bulunuyor:

Dışarıya çıkarız şitâ şiddetliİçeri gireriz evler hiddetliEceller gelmiş, vade müddetliSabırlar buyur, Gufrana bağışla bizi.

Her neyse, biz hicret edemedik ama hic-ret edenlerin duygu, düşünce, hissiyatlarını paylaşıyor, onlarla beraber oturup kalkıyo-

ruz. Hadiste ifade buyurulduğu gibi “Onlarla beraber olan şaki olmaz.” İnancım o ki bahsi geçen hicret ufkunu yakalamış, onu hayata geçirmiş kişilerle bu dünyada beraber olan bir insan öbür tarafta bahtsız olmaz. “Haydi, sen de geç” derler ona da.

Evet, keşke dünyanın dört bir yanında idbarımızın ikbale dönmesi için hicret edil-se! Keşke bu uğurda anne ve babalar ikna edilebilse! Keşke hicret edilen yerlerde kül-türümüze, milletimize, ülkemize hizmet edi-lebilse! Keşke bin bir defa gadre uğramış o güzelim dilimiz dünya dili haline getirilebilse!

Şimdilerde yaptıkları eğitim faaliyetleri ile milletimizin adını duyurmaya çalışanların tutuşturdukları meşaleler etrafı aydınlatmaya başladı. Gönüllüler kadrosunun yaptıkları değişik yerlerdeki bu büyük-küçük hizmet-lerin hüsn-ü kabul görmesi bana milletimize ait çok derinlerden gelen bir kısım hususiyet-lerin bulunduğunun göstergesi gibi geliyor.

Hâsılı; bizim dünyamızda sahabe ile baş-layan hicret, onları takip eden kutlular tara-fından devam ettiriliyor. Özü aynı. Fark sade-ce şekilde. Dolayısıyla bu ayrılıkta bir gayrılık olduğu söylenemez. Ne mutlu onlara!

Cihad ve Niyetle UlaşılaN SeviyeSahabe sonrasına gelince; o günden bu yana farklı seviyelerde ve şekillerde de olsa hicret hiç kesintiye uğramamıştır. Gerçi Efendimiz (sallal-lahu aleyhi ve sellem) Mekke fethinden döner-ken; “Mekke fethedildikten sonra hicret yoktur; fakat cihat ve niyet vardır.” buyurmuştur. Ama bu, o ilk kutluların gerçekleştirdiği Mekke’den Medine’ye olan hicrettir. Dolayısıyla yukarıda belirttiğimiz gibi farklı şekil ve seviyelerde hicret hiç durmadan devam etmiştir. Zaten bu hicret-ler olmasaydı İslam’ın dünyanın dört bir yanına ulaşması mümkün olur muydu? Demek tarih boyunca Müslümanlar Peygamberlerinden teva-rüs ettikleri o hicret düşüncesini koruma, yaşama ve yaşatmada fevkalade hassas hareket etmişler.

Ben zannediyorum ki aynı duygu ve düşün-ce bir yönüyle günümüzde de yaşanıyor ve ya-şatılıyor. Benim birçok yerde kudsiler kadrosu dediğim bu insanlar dünyanın dört bir yanına arkalarına dönmeden gidiyorlar. Pekâlâ, gayeleri ne? Mensup oldukları milletin, kültürün ve dinin değerlerini muhtaç gönüllere duyurmak. Evet, bu gaye uğrunda dünyevî nice imkânları terk eden ve tıpkı sahabe misali bir daha geriye dönmeyi düşünmeyen, geriye dönmeyi döneklik sayan sa-yıları meçhul nice insanlar var bugün.

Fakat hiç kimse bunu kendinden bilmeme-li. Kendinden bilme, her şeyden önde Allah’a karşı ciddi bir saygısızlıktır. Zira akılları bu isti-kamette ikna eden O. Gönülleri bu ruh ve he-yecanla dolduran O. Eğer O’nun ilkâ buyurdu-ğu bu inanç, bu duygu, bu düşünce olmasaydı, bir his ve heyecan tufanı halinde onların gönül-lerinde esmeseydi bu tablo gerçekleşir miydi? Bizler bu inanç ve heyecanı onların gönüllerin-de hâsıl edebilir miydik?

Page 20: Zaman France N° 251 - TR

Kur’ân harfleri ve harekel-er, şekil ve ses benzeşmeleri dikkate alınarak çocuğun dünyasında yer alan nesnel-erle öğretilmektedir. Kur’ân Öğreniyorum Seti’nde, hikâye, tekerleme, çıkartma sayfaları ve oyunlarla Kur’ân harfleri ve harekeler kolaylıkla ve eğlence-li bir şekilde öğretilmektedir.

Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz (s.a.s.)

Efendimiz’in (s.a.s.) Nurlu Hayatı

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) (Rüya Kuşu Serisi)

Hazreti Muhammed (s.a.s.) (Peygamberler Tarihi)

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in Hayatı (s.a.s.)

Efendiler Efendisi Hz. Muhammed (s.a.s.) (Asr-ı Saadet Serisi)

Hz. Muhammed (s.a.s.) (Gül Devri Serisi -1)

14+ YAŞ 14+ YAŞ

OKULÖNCESİ

12+ YAŞ

10-11 YAŞ

10-11 YAŞ

7-8 YAŞ

Adem KılıçBarkod: 9786054721351

18x18 cm - 84 Syf.

Ümit KesmezBarkod: 9786054721436

14x21cm - 328 Syf.

Lale SüphandağıBarkod: 9789756031476

22x22 cm - 16 Syf.

Orhan SezginBarkod: 9786055886349

19,5x20,5 cm - 196 Syf.

Mustafa ErdoğanBarkod: 978975603152013,5x21 cm - 144 Syf.

Rahime Kaya Barkod: 9786055886479

14x21 cm - 272 Syf.

Dr. Reşit HaylamazBarkod: 9786055886752

14x21 cm - 616 Syf.

822.853ADET BASKI

250.130ADET BASKI

117.548ADET BASKI

30.280ADET BASKI

20.000ADET BASKI

8.000ADET BASKI

5.000ADET BASKI

YAKINDA

Page 21: Zaman France N° 251 - TR

AİLEM21 08 - 14 şUBat 2013 ZAMAN FRANCE

-Reşadiye Esnafı Sokağı'nda 14 yıldır sabunculuk yapan Nedim Yurtsever,

sektör gün geçtikçe artan katkı maddesi kullanımıIın toplumu yanlış yönlendirdi-ğini belirtti. Sabun saf oldukça değerinin o derece artacağını belirten Yurtsever "Sabun seçerken vatandaşların kesinlikle rengine ve kokusuna kanmamaları gerekiyor. Ben çok kötü, çok berbat bir sabunu iki damla esans parfüm sıkarak, vatandaşa çok kali-teli diye satabilirim. Maalesef bizim vatan-daşımızın ilk yaptığı şey, sabunun rengine ve kokusuna bakmaktır. Ama renge ve kokuya aldanmayın. Alacağınız sabunlar kokusuz olsun. Çünkü sabun kokusuz ol-duğu zaman en azından kokuyla bir şeyi örtmeye kalkmamışlardır. Ama kokuyorsa ‘Bir şeyin üstünü mü örtmeye çalışmışlar' diye düşünürüm. Ayrıca kokular hiçbir zaman doğal olmaz. Dünyanın en kalite-li parfümü sıktığınızda o koku en fazla 5 saat etkisini gösterir. Fakat sabunlar bugün marketlerde aylarca duruyor ve hala koku salıyor. Onun nedeni de sabunda kimyasal kullanılmasıdır. O sabunla vücudunuzu yı-kadığınızda o madde vücuttaki gözenekle-re gider ve yerleşir. Zamanla deri kanserine yol açar. Bu nedenle orjinali dışında kokulu sabunları kullanmamak lazım" dedi.

"KReMli ve GliSeRiNli SaBUNlaR deRiNiN GÖ-ZeNeKleRiNi KaPatıR" Kremli ve gliserinli sabunların derinin gözeneklerini kapattığını ve sağlıklı ol-madığını aktaran Yurtsever, "Kremli ve gliserinli sabunlar son yıllarda moda oldu. Onlar, sabunu özelliğinden çıkaran mad-delerdir. Sabunun özelliği temizliktir. İn-sanlar vücudu temizlensin ve gözenekleri açılsın diye yıkanır. Ama krem ve gliserinli sabunlar gözenekleri kapatır ve derinin hava almasını engeller. Vatandaş, ‘Tenim ne güzel, yumuşacık oldu' diye düşünür, ama bu da çok yanlıştır" ifadelerini kul-landı.

“KÖPÜK, SaBUNUN iyi OlUP OlMadıĞıNda BiR ÖlÇÜ deĞildiR” Yıllardır sabun sektöründe çalıştığını anla-tan ve işinin sadece bu olduğunu söyleyen Yurtsever, sabun seçerken 'köpük' faktö-rünün baz alınmaması gerektiğini anlata-rak, şöyle konuştu:

Vatandaşın kafasında 'Çok güzel kö-pürüyor, çok güzel sabun' düşüncesi var. Köpük, sabunda kullanılan yağ ile kişinin saçındaki yağın uyuşması sonucu oluşur. Köpük, sabunun iyi olup olmadığında bir ölçü değildir ve ölçü olmamalıdır. Sa-

bunun bazı, mayası kostik dediğimiz bir kimyasaldır. Bazı sabunlar görürsünüz kurumuştur, sanki una bulanmış gibidir. Bu beyazlıklar sabunun beklediğinden dolayı dışarı attığı kostiktir. O kostik sağ-lıklı bir şey değildir. Biz mümkün oldu-ğunda sabunlarımızda az kullanırız. Ama birçok üretici kostiği sabunda bolca kul-lanır. Çünkü sabunu köpürten kostiktir. Vatandaş bolca kostik basılmış, köpüren sabunu 'İyi sabun' diye bilir. Fakat çok tehlikelidir ve o sabunun çok kaliteli oldu-ğunu göstermez. O yüzden de sabun se-çerken köpük faktörünün baz alınmaması gerekir.

"eĞeR SaBUN ÇatlaMıyORSa KeSiNliKle KiMya-Sal MaddeleR iÇeRiR" Kuruyarak çatlayan sabunun iyi olduğu-nu ifade eden Yurtsever, doğal sabunların belli bir süre sonra çatladığını ama doğal olmayan sabunların çeşitli kimyasallar içerdiği için çatlamadığını belirtti. Nedim Yurtsever, "Çatlayan sabunu suyun altı-na koyun belli bir süre sonra sabun biter. Fakat doğal olmayan sabunu suyun altına koyun, taş gibi kalır ve günlerce bitmez. Neden bitmez? Çünkü o sabunlarda alçı tozu, kemik tozu gibi kıvam verici mad-deler kullanılıyor. Yani bu sabunlar doğal değildir" diye konuştu.

"ihtiyaCa GÖRe SaBUN SatıyORUZ Çeşitli sabunlar sattığını aktaran Yurtse-ver, bitkisel sabunların egzama, mantar, sivilce gibi birçok rahatsızlığa da iyi gel-diğine, vatandaşın ihtiyacına göre sabun önerdiğine de dikkat çekti.

Sabun konusunda doğru bilinen yanlışlarGünlük hayatın vazgeçilmez temizlik maddeleri arasında yer alan sabun konusunda toplumda bilinen birçok doğrunun aslında yanlış olduğunu, kokusu uzun süre devam eden, farklı renklerde, kremli, gliserinli ve kö-püklü sabunların çok da sağlıklı olmadığı belirtiliyor.

Çatlayan sabu-nu suyun altına koyun belli bir süre sonra sa-bun biter. Fakat doğal olmayan sabunu suyun altına koyun, taş gibi kalır ve günlerce bitmez.

-Bilim adamlarınca yapılan çalışma, son 60 yılda sigara kullanım alış-

kanlıklarının değişmesiyle, kadınlarda sigaraya bağlı ölüm riskinin arttığını ortaya koydu. New England dergisinde yayınlanan araştırmada, bilim adamları ABD'de 2 milyondan fazla kadının ve-rilerini inceledi.

Buna göre, 1950-1960 dönemlerin-de sigaraya başlayan kadınlarda akciğer kanserine yakalanma riski hiç sigara iç-meyenlere göre 3 kat daha fazla. Araş-tırmacılar, 2000-2010 yılları arasında verilerini incelediği kadınlarda ise kan-sere yakalanma riskinin hiç içmeyenlere göre 25 kat arttığı bulgusuna ulaştı.

Bilim adamları, bu sonuçlarla kadınla-rın, sigaraya bağlı gerçekleşen ölümlerde erkeklerin oranına ulaştığını belirtti. Araş-tırmanın liderliğini yapan Dr. Michael Thun, son 10 yıllarda kadınlar arasında ar-tan sigara içme oranının sağlık açısından büyük risk oluşturduğunu kaydetti.

-Gümüşhane Halk Sağlığı Müdürü Dr. Engin Pehlivan, kış mevsimin-

de yeterli ve dengeli beslenmenin sağ-lanması için yağlı yiyeceklerden uzak durulması gerektiğini söyledi.

Dr. Pehlivan, "Kışın yağlı yiyecek eğilimi ortaya çıkabilir. Özellikle yağ tü-ketimine dikkat edilmeli, katı margarin ve tereyağından kaçınılmalı. Aşırı yağlı etler tüketilmemeli. Mevsimine uygun bol meyve ve sebze tüketilmeli." dedi.

Dr. Engin Pehlivan, savunma sis-temini güçlendirici özelliği olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerce zengin, havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra kış aylarında bolca bulunan portakal, mandalina, elma gibi meyve-lerin tüketimi önemli olduğunu belirtti.

Kışın vücut ısısını dengede tutabil-mek için bol sıvı alınmasının önemine dikkat çeken Dr. Pehlivan şunları söy-ledi: Yeterli sıvı alımı vücutta oluşan zararlı ögeler atılması, vücut fonksiyon-larının düzenli çalışmasında, metaboliz-ma dengesinin sağlanmasında ve vü-cutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamakta. Bu nedenle, her gün en az 2-2.5 litre su içilmeli. Sıvı alımının karşılanmasında meyve suyu, ıhlamur, adaçayı, kuşburnu çayı, açık çay gibi içe-cekler tercih edilmelidir.

Kadınlarda sigaraya bağlı ölüm riski artıyor

Oxford Üniversitesi'nden Prof. Richard Peto ise kadınların erkekler gibi sigara içmesi halinde er-kekler gibi öleceğini ifade etti.

Kışın, yağlı ve şekerlibesin yerine bol sıvı alınmalı

Page 22: Zaman France N° 251 - TR

AİLEM22 08 - 14 şUBat 2013 ZAMAN FRANCE

-Uzmanlar, hediyelik olarak en çok tercih edilen çikolata ve pelüş oyuncakların as-

tım krizini tetiklediği konusunda uyarıda bu-lundu. Prof. Dr. Yonca Tabak “Güzel bir gün planlarken aldığınız pelüş oyuncak ya da çiko-lata astımı tetikleyebilir.” dedi.

Aşkı ve sevgiyi ifade etmek için en çok ter-cih edilen hediyelerden çikolata ve pelüş oyun-cakların astım hastalığını tehdit ettiği öğrenildi. Özellikle sevgililer gününde alınan bu iki eşya-nın tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini söyleyen Dr. Tabak, “Özellikle sevgilinize aldığınız pelüş oyuncak yada çikolata hediyeleri, reflüyü dola-yısıyla da astımını tetikleyebilir. Güzel bir gün planlarken, ummadığınız sonuçlarla karşılaşma-yın.” ifadelerini kullandı.

Dr. Tabak, “Astım hastası olanların reflüyü te-tikleyecek kakaolu gıdalardan uzak durmalı, çikola-ta ve türevlerini tüketmemelidir. Reflüyü tetiklediği bilinen ve kafein içeriği çok olan çay, kahve, kola gibi asitli içecekler ve alkolden mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Pelüş ve tüylü oyuncaklarda toz tutma oranının yüksek olduğu için bu tip oyuncak ve eşyalardan uzak durulmalıdır.” dedi.

Hediyelik çikolata ve pelüş oyuncaklar astımı tetikliyor

-Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ço-cuk Hastanesi Acil Sorumlusu Doç. Dr.

Ahmet Güzel, yanlış oyuncak seçiminin, özel-likle 0-4 yaş arasındaki çocuklarda kalıcı hasar bırakabileceğine dikkat çekti. Güzel, bu konuda aileler kadar satıcıların da bilinçli olması gerek-tiğini söyledi. Günümüzde, 1 liradan bin liraya kadar çok çeşitli oyuncakların piyasada satıldı-ğını belirten Güzel, özellikle 0-3 yaş arasındaki çocuklara kırılabilen, parçası kopan oyuncakların alınmaması gerektiğini vurguladı. 8 yaş altı ço-cuklar için ise mıknatıslı, pilli, ses çıkaran, için-de hava olan oyuncak ve balonların alınmaması gerektiğini dile getiren Güzel, oyuncaklara bağlı ev kazalarının çok sık görüldüğünü, kazalarda çocukların en çok yüz, boyun ve vücudun çeşitli yerlerinde yaralanmaya bağlı olarak çizikler, so-yulmalar oluştuğuna dikkat çekti.

Güzel, "En çok gördüğümüz kazalar yüzünde çizik, üzerine basıp düşme, parça, mıknatıs ve yassı pillerin yutma şeklinde oluyor. Eğer çocuğun yaşına uygun pilli oyuncak alınacaksa, pillerin vidalama yöntemiyle oyuncağa monte edilmiş olanları tercih edilmeli. Aksi haldeki çocuklar tarafından yutulan piller erken müdahale edilmediği takdirde yemek borusu ve midede delinmelere yol açabiliyor." dedi. Güzel, ailelerin ev içinde yaptıkları uygun yerleşim ve eşya seçimi ile bu kazaların sayısının aşağıya çek-tiğine vurgu yaptı.

"eşya ve OyUNCaKlaR ÇOCUĞUN yaşıNa UyGUN OlSUN"Alınacak oyuncakların pahalı ya da ucuzluğundan ziyade, çocuğun yaşına ve becerisine uygun olma-sına dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatan Ahmet Güzel, ailelerin, oyuncakları çocuklarına seçtirmek yerine satıcıya ya da üzerindeki yaş grubuna baka-

rak alınması gerektiğini belirtti.Mağazalarda oyuncakların karışık dizilme-

si yerine, yaş gruplarına göre ayrılmasının çok önemli olduğunu, çocuğuna oyuncak alan her 5 aileden birisinin oyuncağın içeriğini incele-diğini söyleyen Doç. Dr. Güzel, "Bu noktada satıcılara çok büyük görevler düşüyor. Çocuk-larının yaşlarına göre oyuncak seçmeleri için ai-leleri yönlendirmeleri gerekiyor. Çünkü aileler, çocuklarının istekleri doğrultusunda hareket ediyor. Mağazaya girildiğinde yaş gruplarını gösteren yön levhaları olması çok faydalı olur. Çok çabuk kırılabilen, yutulabilen ve boğulma-ya neden olan balonlu oyuncakların kesinlikle 3 yaş altındaki çocuklara satılmaması gerekiyor. Satış elemanlarının bu konuda bilinçli ve peri-yodik aralıklarla bu konuda bilgilendirilerek bu işi yapması sağlanmalı." diye konuştu.

Çocukların istediği değil, yaşına uygun olan oyuncağı alınSon yıllarda çocukların

maruz kaldığı oyun-cak kazalarında bü-yük artış yaşanıyor.

Uzmanlar, çocukların istediği, ancak yaşı-na uygun olmayan

oyuncakların ke-sinlikle alınmaması konusunda uyardı.

Page 23: Zaman France N° 251 - TR

• Detaylı namaz vakitleri için http://www.zaman.com.tr/namaz.do/ • Bulunduğunuz yerin kıblesini öğrenmek için http://www.qiblalocator.com/

NA

MA

Z V

AK

İTL

ER

İ

PaRiS iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 6 18 8 06 13 12 15 37 18 06 19 26 8 48 09.02.2013 6 17 8 04 13 12 15 38 18 07 19 27 8 49 10.02.2013 6 16 8 03 13 12 15 39 18 09 19 29 8 50 11.02.2013 6 14 8 01 13 12 15 41 18 11 19 31 8 51 12.02.2013 6 13 7 59 13 12 15 42 18 12 19 32 8 52 13.02.2013 6 11 7 58 13 12 15 43 18 14 19 34 8 53 14.02.2013 6 10 7 56 13 12 15 45 18 15 19 35 8 54

BORdeaUX iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 6 29 8 08 13 24 15 59 18 26 19 55 8 20 09.02.2013 6 28 8 07 13 24 16 00 18 28 19 56 8 22 10.02.2013 6 26 8 06 13 24 16 01 18 29 19 58 8 23 11.02.2013 6 25 8 04 13 24 16 03 18 31 19 59 8 24 12.02.2013 6 24 8 03 13 24 16 04 18 32 20 00 8 25 13.02.2013 6 23 8 01 13 24 16 05 18 34 20 02 8 27 14.02.2013 6 21 8 00 13 24 16 06 18 35 20 03 8 28

ORleaNS iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 6 20 8 05 13 14 15 41 18 10 19 30 8 42 09.02.2013 6 19 8 04 13 14 15 43 18 11 19 31 8 43 10.02.2013 6 17 8 02 13 14 15 44 18 13 19 33 8 44 11.02.2013 6 16 8 01 13 14 15 45 18 14 19 34 8 45 12.02.2013 6 14 7 59 13 14 15 46 18 16 19 36 8 46 13.02.2013 6 13 7 57 13 14 15 48 18 18 19 38 8 47 14.02.2013 6 11 7 56 13 14 15 49 18 19 19 39 8 48

CaeN iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 6 29 8 17 13 23 15 47 18 16 19 36 8 45 09.02.2013 6 28 8 16 13 23 15 48 18 17 19 37 8 46 10.02.2013 6 26 8 14 13 23 15 49 18 19 19 39 8 47 11.02.2013 6 25 8 13 13 23 15 51 18 21 19 41 8 48 12.02.2013 6 23 8 11 13 23 15 52 18 22 19 42 8 49 13.02.2013 6 22 8 09 13 23 15 53 18 24 19 44 8 50 14.02.2013 6 20 8 07 13 23 15 55 18 26 19 46 8 51

StRaSBOURG iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 5 57 7 43 12 50 15 16 17 45 19 05 8 57 09.02.2013 5 55 7 42 12 50 15 17 17 46 19 06 8 58 10.02.2013 5 54 7 40 12 50 15 19 17 48 19 08 8 59 11.02.2013 5 52 7 39 12 50 15 20 17 50 19 10 9 00 12.02.2013 5 51 7 37 12 50 15 21 17 51 19 11 9 01 13.02.2013 5 49 7 35 12 50 15 22 17 53 19 13 9 02 14.02.2013 5 48 7 34 12 50 15 24 17 54 19 14 9 02

aNNeCy iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 6 02 7 44 12 57 15 30 17 57 19 17 8 40 09.02.2013 6 01 7 42 12 57 15 31 17 59 19 19 8 41 10.02.2013 6 00 7 41 12 57 15 32 18 00 19 20 8 42 11.02.2013 5 59 7 40 12 57 15 33 18 02 19 22 8 43 12.02.2013 5 57 7 38 12 57 15 34 18 03 19 23 8 44 13.02.2013 5 56 7 37 12 57 15 36 18 05 19 25 8 45 14.02.2013 5 55 7 35 12 57 15 37 18 06 19 26 8 46

lıMOGeS iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 6 22 8 03 13 16 15 49 18 17 19 37 8 29 09.02.2013 6 21 8 02 13 16 15 51 18 18 19 38 8 31 10.02.2013 6 19 8 00 13 16 15 52 18 20 19 40 8 32 11.02.2013 6 18 7 59 13 16 15 53 18 21 19 41 8 33 12.02.2013 6 17 7 57 13 16 15 54 18 23 19 43 8 34 13.02.2013 6 15 7 56 13 16 15 55 18 24 19 44 8 35 14.02.2013 6 14 7 54 13 16 15 56 18 26 19 46 8 36

MaRSeılle iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 6 04 7 41 13 00 15 39 18 06 19 32 8 23 09.02.2013 6 03 7 40 13 00 15 40 18 07 19 33 8 24 10.02.2013 6 02 7 39 13 00 15 41 18 09 19 34 8 25 11.02.2013 6 01 7 37 13 00 15 42 18 10 19 36 8 26 12.02.2013 6 00 7 36 13 00 15 43 18 11 19 37 8 27 13.02.2013 5 59 7 35 13 00 15 44 18 13 19 38 8 29 14.02.2013 5 57 7 33 13 00 15 45 18 14 19 39 8 30

lyON iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 6 07 7 49 13 02 15 35 18 03 19 23 8 36 09.02.2013 6 06 7 47 13 02 15 37 18 04 19 24 8 37 10.02.2013 6 05 7 46 13 02 15 38 18 06 19 26 8 38 11.02.2013 6 04 7 44 13 02 15 39 18 07 19 27 8 39 12.02.2013 6 02 7 43 13 02 15 40 18 09 19 29 8 41 13.02.2013 6 01 7 41 13 02 15 41 18 10 19 30 8 42 14.02.2013 6 00 7 40 13 02 15 42 18 12 19 32 8 43

MetZ iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 6 03 7 51 12 56 15 21 17 50 19 10 8 56 09.02.2013 6 02 7 50 12 57 15 22 17 51 19 11 8 57 10.02.2013 6 00 7 48 12 57 15 23 17 53 19 13 8 58 11.02.2013 5 59 7 46 12 57 15 25 17 55 19 15 8 59 12.02.2013 5 57 7 45 12 57 15 26 17 56 19 16 9 00 13.02.2013 5 56 7 43 12 57 15 27 17 58 19 18 9 01 14.02.2013 5 54 7 41 12 56 15 29 18 00 19 20 9 02

ReNNeS iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 6 34 8 20 13 28 15 55 18 23 19 43 8 37 09.02.2013 6 33 8 19 13 28 15 56 18 25 19 45 8 38 10.02.2013 6 32 8 17 13 28 15 58 18 27 19 47 8 39 11.02.2013 6 30 8 15 13 28 15 59 18 28 19 48 8 40 12.02.2013 6 29 8 14 13 28 16 00 18 30 19 50 8 41 13.02.2013 6 27 8 12 13 28 16 01 18 32 19 52 8 43 14.02.2013 6 26 8 11 13 28 16 03 18 33 19 53 8 44

MUlhOUSe iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 5 58 7 43 12 52 15 20 17 48 19 08 8 52 09.02.2013 5 57 7 42 12 52 15 21 17 50 19 10 8 53 10.02.2013 5 55 7 40 12 52 15 23 17 52 19 12 8 54 11.02.2013 5 54 7 39 12 52 15 24 17 53 19 13 8 55 12.02.2013 5 53 7 37 12 52 15 25 17 55 19 15 8 56 13.02.2013 5 51 7 35 12 52 15 26 17 56 19 16 8 57 14.02.2013 5 50 7 34 12 52 15 28 17 58 19 18 8 58

lılle iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 6 16 8 08 13 09 15 29 17 58 19 18 8 57 09.02.2013 6 14 8 06 13 09 15 30 18 00 19 20 8 58 10.02.2013 6 13 8 04 13 09 15 32 18 02 19 22 8 59 11.02.2013 6 11 8 02 13 09 15 33 18 03 19 23 9 00 12.02.2013 6 10 8 01 13 09 15 34 18 05 19 25 9 01 13.02.2013 6 08 7 59 13 09 15 36 18 07 19 27 9 02 14.02.2013 6 07 7 57 13 09 15 37 18 09 19 29 9 03

valeNCe iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 6 07 7 47 13 02 15 37 18 04 19 33 8 32 09.02.2013 6 06 7 45 13 02 15 38 18 06 19 35 8 33 10.02.2013 6 05 7 44 13 02 15 39 18 07 19 36 8 34 11.02.2013 6 03 7 43 13 02 15 41 18 09 19 37 8 35 12.02.2013 6 02 7 41 13 02 15 42 18 10 19 38 8 36 13.02.2013 6 01 7 40 13 02 15 43 18 12 19 40 8 37 14.02.2013 5 59 7 38 13 02 15 44 18 13 19 41 8 38

MaCON iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 6 08 7 50 13 02 15 34 18 02 19 22 8 39 09.02.2013 6 06 7 48 13 02 15 35 18 03 19 23 8 40 10.02.2013 6 05 7 47 13 02 15 36 18 05 19 25 8 41 11.02.2013 6 04 7 46 13 02 15 38 18 06 19 26 8 42 12.02.2013 6 03 7 44 13 02 15 39 18 08 19 28 8 44 13.02.2013 6 01 7 43 13 02 15 40 18 09 19 29 8 45 14.02.2013 6 00 7 41 13 02 15 41 18 11 19 31 8 46

BeZıeRS iMSaK GÜNeş ÖĞleN iKiNdi aKşaM yatSı K. Saati

08.02.2013 6 13 7 50 13 08 15 48 18 14 19 41 8 18 09.02.2013 6 12 7 49 13 08 15 49 18 16 19 42 8 19 10.02.2013 6 11 7 48 13 08 15 50 18 17 19 43 8 21 11.02.2013 6 10 7 46 13 08 15 51 18 18 19 44 8 22 12.02.2013 6 08 7 45 13 08 15 52 18 20 19 46 8 23 13.02.2013 6 07 7 43 13 08 15 53 18 21 19 47 8 25 14.02.2013 6 06 7 42 13 08 15 54 18 22 19 48 8 26

AİLEM23 08 - 14 şUBat 2013 ZAMAN FRANCE

-ABD'de bir grup akademisyen, çocuk gelişimi üzerine 8 farklı çalışmanın so-

nuçlarının değerlendirerek, kitap okuma dene-yiminin IQ seviyesinin yükseltilmesinde etkili olduğu sonucuna ulaştı.

Akademisyenler, zihinsel gelişime ilişkin araştırmalarda, özellikle 4 yaşın altındaki çocuk-lara etkileşimli kitap okunmasına ilişkin önerile-rin öne çıktığını tespit ederek, "etkileşimli kitap okuma deneyiminin bir çocuğun IQ'sunu en az 6 puan yükseltebileceğine" işaret etti.

Araştırma ekibinin makalesi, "Perspecti-ves on Psychological Science" dergisinin Ocak 2013 sayısında, John Protzko, Joshua Aronson ve Clancy Blair imzasıyla yayımlandı.

Makalede, araştırmalar sırasında anne ve babaların etkileşimli okumayla ilgili eğitim programlarına katıldığı ve kitabı okurken ço-cuklara ucu açık sorular yöneltmek ya da ço-cukları mümkün olduğunca ayrıntılı açıklama yapmaya teşvik etmek gibi "müdahalelerin", onları okuma deneyiminin aktif bir parçası kıl-maya yardımcı olduğu belirtiliyor.

Amerikalı akademisyenler, okuma deneyi-minin "etkileşimli" olmaması durumunda, IQ gelişimi açısından benzer bir sonuca ulaşılama-yabileceğini ise özellikle vurguluyor.

Etkileşimli kitap okuma deneyimi, çocukların IQ'sunu yükseltiyor

08 - 14 şUBat 2013 ZAMAN FRANCE

-ART Tıp Merkezi doktorların-dan tamamlayıcı tıp uzmanı Dr.

Murat Unan, ilk aylardaki bulantı ve kusmanın, hamilelerin yüzde 0.5-1'inde çok şiddetli boyutlarda olabi-leceğini ve kilo kaybına yol açabilece-ğini belirtti.

Dr. Unan, tıp dilinde ‘hipereme-zis gravidarum' olarak adlandırılan bu yakınmaların tedavi gerektirdiğini ve akupunkturun hamilelik bulantıla-rına çözüm olabileceğini dile getirdi.

Aşırı bulantı ve kusmanın be-beğe zararı olmadığını vurgulayan Unan, şöyle devam etti: Sanılanın aksine hiperemezis gravidarum, bebekte gelişme geriliğine ve be-beğin düşük kilo ile dünyaya gel-mesine yol açmaz. Aynı şekilde ha-milelerde de aşırı bulantı ve kusma nedeniyle yüksek tansiyon, gebelik zehirlenmesi, düşük veya erken doğum gibi durumlar gelişmez.

Dr. Murat Unan, aşırı bulantısı olan hamile bayanlara şu tavsiye-lerde bulundu: Hamileliğinde aşırı bulantı ve kusma şikayeti olan anne adaylarına günde 3 yerine 6 öğün ye-meleri önerilir. Ayrıca hafi f ve kuru besinler tercih edilmeli. Sıvı alımı çok önemli. Özellikle yemek yedikten bir saat sonra sıvı alınmalı. Hiperemezis gravidarum'den yakınan anne aday-ları stresten uzak durmalı, mümkün olduğunca dinlenmeli. Yatak istira-hatı hatta gerekli olduğu takdirde hastanede damar yolu ile beslenme verilebilir. Aşırı bulantı ve kusmanın önüne geçebilmek için bulantı gideri-ci ilaçlar da alınabilir.

‘Hamilelikte aşırı bulantı bebeği olumsuz etkilemiyor’anne adaylarının yaklaşık olarak yüzde 50'sinin özellikle hamileliğin ilk aylarında şikayetçi olduğu bulantı ve kusma yakınmalarının, akupuntur yöntemiyle çözülebileceği bildirildi.

ilk aylardaki aşırı bulantı ve kusmanın bebeğe bir zarar vermiyor.

Page 24: Zaman France N° 251 - TR

BULMACA24 08 - 14 şUBat 2013 ZAMAN FRANCE

Karebulmaca

Çengelbulmaca4

316 ARALIK 2012 PAZAR

Gece bekçisi

Hedefivurmak

Kastamonu’-da ilçe

Atın biryürüyüşü

Mavera Bir süs taşıKüçük bitki

Bir fasulyetürü

Mesafe

Ağabey

Dolaylıanlatma

Çocukmaması unu

Görme özürlü

Yapma, etme

Tropikal birmeyve

Bir meyveSinildi Zayıf,

hastalıklı

Taşıt dizisi

Ad çekme

İşlenmiş keçi derisi

Bir sebze

Selenyumunsimgesi

Baryumunsimgesi

Tavır

Dişi kurt

Tahılın tarla hali

Allah’ın (cc)veli kulları

Bir kuzu etiyemeği

Bir nota

Gaziantep’tebir ilçe

Sahip

Bilgiçliktaslayan

Yiğitİsim

Bal yapanböcek

Karışık renkli

Bi.büyüğebağlanaraktövbe etme

Harita kitabı

Allah’a (cc)yakarı

Proje

Ekleme

Panamaplakası

Molibdeninsimgesi

Cet

Dünya

Japonya’dabir kent

Bir meyve

Bırakılanişaret

Şöhret

Küçük süsbayrağı

Uzaklıkanlatır

Hak

Avrupa Birliği(kısa)

Muğla’da bir ilçe

Asker

Beklenti,umut

Çok yiyen

Kral eviÖrnek

Fas’ınbaşkenti

Tutmaorganımız

Hile, dolap

Lahza

Çiçeksizbitkilerin

üreme organı

Doğal içecek

Yüce

Bağışlama

Japontiyatrosu

Başkentimiz

Gözün renklitabakası

Bir tatlı su balığı

Kur’an-ıkerimin

80. suresiSamanla

karışık tahıl

Bizmutunsimgesi

Bir türpeksimet

Su

Tütün rengi

Ormanlarkralı

İlgi

ResimdekiBediüzza-man’ın bir

talebesi

TahlilOkur

İlkel su taşıtı

Bir at cinsiAlev

İrade yitimiVahşi

Oy

Bir ilimiz

Giysininboyun

bölümü

Satürngezegeni

Damarlardadolaşan sıvı

At çiftliği

Habeşimparatoru-nun lakabı

Bir notaKaba, kalın

kumaş

Anıt

Lantanınsimgesi

Mavi renklibir değerli taş

Yabanı hayvanbarınağı

Yöntem

Beyaz

Bir üzüm türü

Yapı

Canlı

Nazi saldırıkıtası

Bir kürkhayvanı

Antik kentmeydanı

Gösteriş Sermaye

Kuyrukso-kumu kemiği

Din bilginleri

İki anlamındayabancı önek

Uğurluİmamlık

Bir Macar et yemeği

Dar karşıtı

Bir bağlaç

Hayvanhekimi

Helal karşıtıFakat, lakin

Dönmelicetvel

Uygun görme

Gümüşlü

Boğa güreşialanı

Avusturyaplakası

Tibet keşişi

Firavunmezarı

Geçmiş tarihanlatır

Beygir

Yerine koymaDikme işi

Nikelinsimgesi

Kurucu

Kazakbaşkanı

Kâğıttutturacağı

Yılın son ayı

Bir göz rengi

Yapım

Yaban hayvanıvurma işi Gelecek

3,14 sayısı

Bir sanayibitkisi

Yabancı

Temiz,namuslu

Edebiyatlailgili

KırmızıDinlence

Allah’a (cc)gelen

ilhamlar

Kalite

Hayvanyiyeceği

Gemiomurgası

Yurtluk

Bir ilimiz

Noksan

Saç düzeltmearacı

Seher vakti

Dakikanınaltmışta biri

Ateş tutacağı

Mandayavrusu

Güven

İnce dantel

Koşul eki

Tantalınsimgesi

Sürülmedenbırakılmış

tadla

Nikelinsimgesi

Kir izi

Tamamlama

Parazit

Bir tatlı su balığı

Yan gelipyatma

İşaret

Bir batındadoğan ikikardeş

Eksiksiz

Parıltı

Zanlı

İlişkin

Taze

Biraydınlatma

aracı

Duyuru

Tembih sözüKalıntı alanı

Tibet öküzü

Koca

Güzellik

İnanmış

İridyumunsimgesi

Olgunluk

İç giysisidolabı

(yöresel)

Bir tür çörek

Duman lekesi

Bağışlama

İnanç Kurçatovyumsimgesi Bilim Sıvı

Böbrekiltihabı

Bir ekinzararlısı Şölen

fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

MUSTAFA SUNGUR

11 12

1

2

3

4

5 6

7

8

9

10

11

12

Page 25: Zaman France N° 251 - TR

BULMACA25 08 - 14 şUBat 2013 ZAMAN FRANCE

pazar bulmaca16 ARALIK 2012 PAZAR2

ANAGRAM BULMACA

SAYI BULMACA

ANAHTAR CÜMLE

SÖZCÜK BULMACA

PETEK BULMACA

1 AN

A N

2 3 4

A S

5

6 7 8 9 10

11 12 13 14 15

16 17 18 19 20

21 22 23 24 25

26 27 28 29 30

1. Bir meyve. 2. Kovan. 3. İleri fırlama.4. Büyükler, üstler. 5. Küçük kitap,broşür. 6. Dilenciye verilen para. 7.Daraltmak. 8. Askerin su kabı. 9.

“Müşfik …” (rahmetli tiyatro sanatçısı). 10. Mine ile kaplanmış olan. 11. Hak ve hukukauygunluk. 12. Bir ilimiz. 13. Gökyüzü. 14. Delikli bir kumaş. 15. Kaçınma, çekinme. 16.Öğe, unsur. 17. Objektif. 18. Tutsaklık. 19. Saygılı konuşmada kız evlat. 20. Sofrada kul-lanılan sahan altlığı. 21. Belirti. 22. Festival. 23. Piston. 24. Çelikten ince sac. 25.Elazığ’ın eski adı. 26. Isparta’nın bir ilçesi. 27. Erzurum’un bir ilçes. 28. Ayakkabı çeke-ceği. 29. Gözdeki ağtabaka. 30. Hekimin hastanedeki hastaları dolaşıp yoklaması.

Tan›mla ra uy gun alt› harf li söz cük le ri ayn› say›l›da ire le rin çev re si ne yaz›n. Söz cük ler sa at do€rul -tu sun da ve her söz cü€ün ilk harf li da ire den ç›kanokun gös ter di€i ku tu dan baflla ya rak yaz›la cakt›r.

1. Aç olma durumu. 2. Çok küçük taş parçası.

3. Orak. 4. Diriliği, canlılığı, tazeliği kalmamış,

pörsümüş, solmuş. 5. Bir izleyici topluluğu

önünde yapılan gösteriden sonra toplanan

para. 6. Noksan. 7. İşaret için yapılmış çentik

ya da iz. 8. İki parmak ucu ile tutulabilen mik-

tar. 9. Nehir. 10. Suudi Arabistan başkenti. 11.

Yaş, nemli. 12. Davar ve sığırlarda görülen bir

hastalık. 13. Film çekilen yer. 14. Dönüş, geri

gelme. 15. Sundurma. 16. Bir meyve. 17.

Ormanlar kralı hayvan. 18. Gerekli. 19.

Baharatçı. 20. Edebiyatın bir dalı.

Ka re ler için de ki befl harf li söz cük ler de ki harf le rin yer le ri ni de€iflti re rek, yukar›daki tan›mla ra uy gun söz cük le ri

olufl tu run ve çiz gi le re yaz›n. Bul du€unuz ye ni söz cük le rin ilk harf le ri ni s›ray la oku du€unuz da bir söz oluflacakt›r.

KALIÇ

1

AÇLIK

2

ÇAKIL

3

GÖNÜL

4

SARPA

5

KESİK

6

TEREK

7

KESİF

8

KARIM

9

DİYAR

10

SALIK

11

KORNA

12

TOPAL

13

DAVET

14

EVRAK

15

ÇELİK

16

Afla€›daki say›lar› bulmaca karelerinde aray›n ve bulduklar›n›z›n üzeriniiflaretleyin. Bakal›m hepsini kaç dakikada bulabileceksiniz?

SANAL

17

ZAMLI

18

TARAK

19

MARON

20

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

9 4 7 8 5 1 6 3 9 4 1 3 2

1 5 6 7 8 6 5 7 8 5 9 4 6

3 2 9 7 5 1 7 4 1 2 9 5 8

1 3 7 9 6 1 5 6 7 8 4 9 3

4 8 6 2 3 9 7 8 6 5 4 2 3

4 2 1 8 7 9 6 2 5 1 8 5 4

6 5 9 3 7 2 3 4 5 7 1 8 6

4 1 4 5 9 1 8 2 7 6 4 2 3

1 7 8 5 9 6 4 8 7 3 5 1 2

3 2 1 6 4 4 5 6 3 1 2 8 7

5 4 8 7 9 3 8 2 7 9 5 8 5

1 4 7 6 3 8 2 5 1 6 9 2 6

8 7 3 4 2 9 2 8 9 5 3 5 1

1 5 3 6 4 1 3 7 1 7 6 4 2

2 9 5 3 7 2 6 8 9 6 4 7 8

8 7 1 2 3 9 8 9 1 3 4 5 7

6 9 5 2 3 4 6 5 5 1 4 3 6

8 1 7 7 2 8 3 5 8 3 7 2 4

1 2 3 4 2 9 4 5 3 3 1 4 6

11527

15987

17774

23348

24986

29489

33463

38251

33146

42959

44271

45534

51639

51854

59939

64137

67865

68242

2 HARFLİIR NE NT VE

4 HARFLİASIR ASKIATEŞ AYVAFAVA İRİSLENS OBEZOCAK ORTATEST TREN

5 HARFLİAKSANATLETİDRAKİHMALİTHALLAVAŞMAŞERONTİKOTAMATARIK

6 HARFLİAGANTAARAŞİTAVANTAHANGARISIDAMKARİNAKOKPİTOTLAMA

7 HARFLİALAVEREANLATIMDELALETKALAFAT Soldaki sözcükleri bulmaca karelerine yerlefltireceksiniz. ANLATIM’ı ipucu olarak yerine biz koyduk.

A N L A T I M

Page 26: Zaman France N° 251 - TR

BULMACA26 08 - 14 şUBat 2013 ZAMAN FRANCE

pazar bulmaca 16 ARALIK 2012 PAZAR 3

KARE BULMACA

ÇÖZÜMLER SÖZCÜK AVI

Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini karalayın. Geride kalan harfler Ahmet Oktay’ın dizelerini oluşturacaktr.

AKSATA

BAKLAN

CİLALI

ÇİNTAN

DEVRAN

ENBİYA

FISTIK

GİRGİN

HAKKAK

IKLAMA

İSTİLA

JARGON

KARBON

LASTİK

MİSTİK

NİTRAT

OYLAMA

PESTİL

REVNAK

SAYKAL

SOL DAN SA⁄A1. Sinemamızın unutulmaz sanatçısı (resimdeki) – Kur’an-ıKerim’in 77. Suresi. 2. Yüce – Meleke – Ramazanda oruca kalkan-ların gün doğmadan önce yedikleri yemek – Soluk borusu. 3. Tamanlamıyla, kusursuz – Tıraş bıçağı – Düzenli ekilen yer –Öğütülmüş tahıl. 4. Yankı bilimi – Köy evi – İtikat – Gelecek, istik-bal. 5. Satürn gezegeninin bir uydusu – Batı Anadolu köy yiğidi –Büyük fare – At yavrusu. 6. İlâve – Torbalı balık ağı – Neşeli – Birbağlaç – Temiz. 7. Semiz kesim hayvanı – Yurdumuzda bir dağsırası. 8. Hane – İlmiyenin giydiği üstlük – Eskiden toprak ürün-lerinden alınan vergi – Bir nota. 9. Havlı, yumuşak deri – Ermişkimselerin gösterdiklerine inanılan doğaüstü davranış ve durum-lar. 10. Parlaklık, göz alıcılık – Bir bilgisayar oyunu. 11. İdrardakiazotlu madde – Kur’an-ı Kerim’in 114. Suresi – Lezzet – Uçurum.12. Hollanda plâkası – Bir nota – Taş, toprakla karışık saman yığını.13. Pakistan’ın resmi dili – Yüzümüzün bir bölümü – Beyaz. 14.Asalak bir hayvan – Bir gösterme sözü – Alüminyumun simgesi –Bir renk. 15. Bir ilimiz – Görkem, büyüklük – Bol renkli güvercintürü. 16. Güldürücü kısa oyun – Hastalık, yaşlılık nedeniyle ömrünüyatakta geçiren – Yeniçeri kışlası. 17. Su – Padişah çadırı – Osmanlıordusunun komutanlığını yapan vezir – Elma, armut kurusu. 18.Göktürklere yol gösteren kurt – “Zümrüdü …” (masal kuşu) –Kayakta bir yarışma türü – Şaşma ünlemi. 19. Demir tırmık –İtalya’nın başkenti – Tutsaklık. 20. Soru sözü – Tunus’un plâkası –Milimetre (kısa) – Uzun boylu bir ağaç – Gelincik balığı türü.

YU KA RI DAN AfiA⁄IYA1. Necip Fazıl Kısakürek’in bir şiiri – Namazda elleri dizlere dayayıpöne doğru eğilme – “Haz …” (Müslümanlıkta 3. Halife). 2. Haberci –Kur’an-ı Kerim’in 108. Suresi – Rubidyumun simgesi – Adale. 3.Gönül rahatlığı, erinç – Çifte koşulan hayvanları dürtmekte kul-lanılan, ucun nodul takılı uzun sırık – Nine. 4. Sarımsak kokulu gaz– Ortadoğu’da bir göl – Çoban yamağı. 5. Seslenme ünlemi –Kabarık görüntü veren iç çamaşırı kumaşı – Kovma. 6. Bir film yada tiyatroyu yönetme işi – İlişkin – Demir sülfat’ın diğer adı – Lâhza.7. Malın üstüne konulan küçük yafta – Yemek – Selenyumun sim-gesi – Yağmur getirmeyen güçlü fırtına. 8. Bir uzunluk ölçüsü – Birnota – Bir çalgı – Şan, şöhret. 9. Halk dilinde ağabey – Yüz kalıbı.10. Sanat öğreticisi – “Kral …” (Shekespeare’in eseri). 11.Radyumun simgesi – Makine Kimya Endüstrisi (kısa) – Sıcak,kızgın, yakıcı – İlkel silâh. 12. Helyumun simgesi – Genişlik –Orman sarmaşığı. 13. Bir yerde ikamet eden – Bir ırk. 14. Doğarakçoğalmak – Mukavele – Hamsinin küçüğü. 15. Sodyumun simgesi –Yedirip içirme – Gemilerde kullanılan demir halka – Eleme aracı.16. Tıkanmaya başlayan kalp damarına takılan alet – En uzunmesafe koşusu – Güney Anadolu’da dağ sırası. 17. Güç, kudret –Araç gereç – Çayın kıvamı – Ticaret eşyası. 18. Bir nota – Açık, belli– Halk türküsü türü – Mat oto boyası – Romanya plâkası. 19. AramaKurtarma Timi (kısa) – Bir hastalık – Mesafe – Kur’an cümlesi. 20.Bir spor dalı – Yergi ile ilgili – Sokakta bulunmuş sahipsiz eşya.

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

12

13

14

15

16

17

18

19

20

S U N U L N O B R A K Ç A A

N N B L K A K K A H İ U M N

E L İ A A R İ N S N A A N D

A N İ G N K S A T N L I L K

N S B U R A Y A N K U İ A S

U K E İ M İ N A I N T N D İ

I D Ü A Y M G Ş S S V L E R

İ L L N İ A İ A E E N L A T

Ö Y A S T A E P R K İ N İ N

O D T L T İ S T İ L A Ü I K

D İ Ş A İ K N N N L E T R İ

K E S N İ C İ O İ A S D İ N

L K V T E B T G A I L Ş K A

A N S R A S R R F I L K K U

R A T U A L A A U R Y E A N

L İ B İ R N T J D Ü N Y A B

SUDOKU ÇÖZÜMLER‹

MUHTEREM NUR

KARE BULMACASOLDAN SAĞA1. Muhterem Nur – Mürselât. 2. Ulu – Yeti – Sahur – Trake. 3. Haza –Jilet – Ekenek – Un. 4. Akustik – Dam – İman – Ati. 5. Rea – Efe –Keme – Tay. 6. Ek – Trata – Şen – Ki – Pak. 7. Besili – Amanos. 8. Ev –Lata – Aşar – La. 9. Süet – Keramet. 10. Revnak – Atari. 11. Üre – Nas– Tat – Yar. 12. NL – Re – Noda. 13. Urduca – Çene – Ak. 14. Bit – Bu –Al – Mor. 15. Çorum – Haşmet – Pal. 16. Skeç – Yatalak – Oda. 17. Ma– Otağ – Serasker – Kak. 18. Asena – Anka – Slalom – Ya. 19. Barana– Roma – Esaret. 20. Ne – TN – MM – Kavak – Lota.YUKARIDAN AŞAĞIYA1. Muhasebe – Rüku – Osman. 2. Ulak – Kevser – Rb – Kas. 3. Huzur –Üvendire – Ebe. 4. Asetilen – Lut – Çona. 5. Ey – Tarlatan – Tart. 6.Reji – Ait – Karaboya – An. 7. Etiket – Aş – Se – Urağan. 8. Mil – Fa –Ut – Nam. 9. Ede – Mask. 10. Usta – Lear. 11. Ra – MKE – Har – Ok.12. He – En – Akasma. 13. Mukim – Slav. 14. Üremek – Akit –Çamuka. 15. Na – İaşe – Anele – Elek. 16. Stent – Maraton – Toros. 17.Erk – Aparat – Dem – Mal. 18. La – Ayan – Maya – Opak – RO. 19.AKUT – Kolera – Ara – Ayet. 20. Tenis – Satirik – Lukata.

ANAGRAM BULMACAAç köpek fırın parçalar.

PETEK BULMACA1. Ananas. 2. Kapçık. 3. Atılma. 4. Ekabir. 5. Risale. 6. Sadaka. 7.Kasmak. 8. Matara. 9. Kenter. 10. Mineli. 11. Adalet. 12. Samsun. 13.Asuman. 14. Etamin. 15. İmtina. 16. Eleman. 17. Nesnel. 18. Esaret.19. Kerime. 20. Nihale. 21. Alamet. 22. Şenlik. 23. İtenek. 24. Teneke.25. Elaziz. 26. Atabey. 27. Aşkale. 28. Kerata. 29. Retina. 30. Vizite.

SÖZCÜK AVISunulan bunlar. İnsan da insanın sunusu. / kendi düşlerini anlat,ötekinin / düşlerini dinle. Başka nasıl kurtulur / yeni bir dünya?

SÖZCÜK MERDİVENİYALAN - YALIN - YAKIN - YAKIT - YANIT - KANIT - KANAT

SARMAL BULMACAİÇE DOĞRUKatana – Baklan – Otari – Desise – Virane – Katar – Eksen – İptila –Kabine – Legal – Vatvat – Saparta – Nisyan – Ahiret – Sihir – Şetim –Tahran – KökDIŞA DOĞRUKöknar – Hatmi – Teşri – Histeri – Hanay – Sinatra – Pastav – Tavla –Geleni – Bakalit – Pines – Kerata – Kenar – İvesi – Sedir – Atonal –Kaban - Atak

Gece bekçisi

Hedefivurmak

Kastamonu’-da ilçe

Atın biryürüyüşü

Mavera Bir süs taşıKüçük bitki

Bir fasulyetürü

Mesafe

Ağabey

Dolaylıanlatma

Çocukmaması unu

Görme özürlü

Yapma, etme

Tropikal birmeyve

Bir meyveSinildi Zayıf,

hastalıklı

Taşıt dizisi

Ad çekme

İşlenmiş keçi derisi

Bir sebze

Selenyumunsimgesi

Baryumunsimgesi

Tavır

Dişi kurt

Tahılın tarla hali

Allah’ın (cc)veli kulları

Bir kuzu etiyemeği

Bir nota

Gaziantep’tebir ilçe

Sahip

Bilgiçliktaslayan

Yiğitİsim

Bal yapanböcek

Karışık renkli

Bi.büyüğebağlanaraktövbe etme

Harita kitabı

Allah’a (cc)yakarı

Proje

Ekleme

Panamaplakası

Molibdeninsimgesi

Cet

Dünya

Japonya’dabir kent

Bir meyve

Bırakılanişaret

Şöhret

Küçük süsbayrağı

Uzaklıkanlatır

Hak

Avrupa Birliği(kısa)

Muğla’da bir ilçe

Asker

Beklenti,umut

Çok yiyen

Kral eviÖrnek

Fas’ınbaşkenti

Tutmaorganımız

Hile, dolap

Lahza

Çiçeksizbitkilerin

üreme organı

Doğal içecek

Yüce

Bağışlama

Japontiyatrosu

Başkentimiz

Gözün renklitabakası

Bir tatlı su balığı

Kur’an-ıkerimin

80. suresiSamanla

karışık tahıl

Bizmutunsimgesi

Bir türpeksimet

Su

Tütün rengi

Ormanlarkralı

İlgi

ResimdekiBediüzza-man’ın bir

talebesi

TahlilOkur

İlkel su taşıtı

Bir at cinsiAlev

İrade yitimiVahşi

Oy

Bir ilimiz

Giysininboyun

bölümü

Satürngezegeni

Damarlardadolaşan sıvı

At çiftliği

Habeşimparatoru-nun lakabı

Bir notaKaba, kalın

kumaş

Anıt

Lantanınsimgesi

Mavi renklibir değerli taş

Yabanı hayvanbarınağı

Yöntem

Beyaz

Bir üzüm türü

Yapı

Canlı

Nazi saldırıkıtası

Bir kürkhayvanı

Antik kentmeydanı

Gösteriş Sermaye

Kuyrukso-kumu kemiği

Din bilginleri

İki anlamındayabancı önek

Uğurluİmamlık

Bir Macar et yemeği

Dar karşıtı

Bir bağlaç

Hayvanhekimi

Helal karşıtıFakat, lakin

Dönmelicetvel

Uygun görme

Gümüşlü

Boğa güreşialanı

Avusturyaplakası

Tibet keşişi

Firavunmezarı

Geçmiş tarihanlatır

Beygir

Yerine koymaDikme işi

Nikelinsimgesi

Kurucu

Kazakbaşkanı

Kâğıttutturacağı

Yılın son ayı

Bir göz rengi

Yapım

Yaban hayvanıvurma işi Gelecek

3,14 sayısı

Bir sanayibitkisi

Yabancı

Temiz,namuslu

Edebiyatlailgili

KırmızıDinlence

Allah’a (cc)gelen

ilhamlar

Kalite

Hayvanyiyeceği

Gemiomurgası

Yurtluk

Bir ilimiz

Noksan

Saç düzeltmearacı

Seher vakti

Dakikanınaltmışta biri

Ateş tutacağı

Mandayavrusu

Güven

İnce dantel

Koşul eki

Tantalınsimgesi

Sürülmedenbırakılmış

tadla

Nikelinsimgesi

Kir izi

Tamamlama

Parazit

Bir tatlı su balığı

Yan gelipyatma

İşaret

Bir batındadoğan ikikardeş

Eksiksiz

Parıltı

Zanlı

İlişkin

Taze

Biraydınlatma

aracı

Duyuru

Tembih sözüKalıntı alanı

Tibet öküzü

Koca

Güzellik

İnanmış

İridyumunsimgesi

Olgunluk

İç giysisidolabı

(yöresel)

Bir tür çörek

Duman lekesi

Bağışlama

İnanç Kurçatovyumsimgesi Bilim Sıvı

Böbrekiltihabı

Bir ekinzararlısı Şölen

fi‹FRE KEL‹ME 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10

MUSTAFA SUNGUR

N U R K A H R A M A 11N 12I

A A Ö A O A İ A İ A A

İ S A B E T K A T A R M A R O K E N S E

E D A E K İ N K A P A M A A R A B A N

A S E N A U K A L A A A R I İ N A B E

T A S A R P A A T A O S A K A İ Z

D U A F L A M A A D A L E T T S Ü E

L T İ P O A L T A L U L U N O

S A R A Y E A B E S E M A L A M A B İ

M A A S L A N M U S T A F A S U N G U R

T A B A A K A R İ

A L A Z S A L S

K A T A N A R E Y

B K A N H A T A Y

Z U H A L A B A

L A İ N F A A K

F İ R U Z E B İ N A

A S C D İ R İ

S A U C A D İ A

G U L A Ş T E K İ N

B O L K İ A M A

R E V A H A R A M

L A M E A L A M A

A T R N A A E A P İ E L

F İ E D E B İ T A T İ L V A R İ D A T

K A R İ N A K A R A M A N T A R A K Y

M A L İ K A N E M A Ş A İ T İ M A T S E

M N İ İ K M A L L O T A İ M T A M

K E L E M E S A N I K Y E N İ İ L A N

E R K A İ L K E M A L K E T E İ S

Y A K İ T İ K A T K U İ L İ M M A Y İ

N E F R İ T K A R A M U K Z İ Y A F E T

1

2

3

4

5 6

7

8

9

10

11

12

Manzara

Tatl› subal›€›

Yahlış

Çöl rüzgarı

Zor olmayan

Çok i€nelibal›k a€›

Tasa, keder

Madenparlakl›€›ndaderi, kumafl

Düzgün,düzenli

Pamuk türü

Mukavele

De€erli bir tafl

Kırşehirilçesi

Samanlakar›fl›k tah›l

Mesafe

Ekin biçmearacı

Yasaklama

K›fl›n ya€ar

Nikelinsimgesi

‹vedi olarak

Baya€›,s›radan

Üsttekikarikatürist

Olay

Yaz›m,edebiyat

Erkek kardefl

Ba€›fllama

Kemiklerinyuvarlak ucu

Ucuz telgraf

Baflar›s›zl›k

Biricik

Bir ba€laç

Birorgan›m›z

‹ri yaprakl›süs bitkisi

Uzakl›kanlat›r

CennetleCehennem

aras›

Güzelkonuflma

sanat›

Canl›

Aç›k morrenk

Atmaca,do€an

Bir sinemaoyuncusu

Çiriflli bez

Fiyat

Ülke, yurt

Temiz

Manzume

Ayrılma,bırakma

Küçükakarsu

Bir derihastal›€›

Saha

Sayg›nl›k

Kütahya'n›nilçesi

Talyumunsimgesi

İlkel bir ırmak taşıtı

Göstermead›l›

Orman a€ac›

“… Tekin”(Romanc›)

Kesintidensonra kalan

miktar

Sonsuz

Kundakl›,tetikli yay

Sevimli,tombul

Ulusal

Aç›khavadaki

kuru so€uk

Hastabak›lan yer

Bir gezegen

Magnezyumunsimgesi

Neptunyumunsimgesi

Gaziantepilçesi

Tabaklanmışceylan derisi

Almanya'n›nbaflkenti

Dönemeç(Halk a€z›)

Anlaflma,uyuflma

Tah›l tozu

Göçüflme

Hindistan'dakent

‹stanbul'untarihi bir

semti

‹fl yerininpara

görevlisi

Demirinsimgesi

Bir askeribirlik

Evliya

Çölde iflarettafllar›

Düflünüflbiçimi

Pinti, nekes

Köpek

Havuç

Birey

Tevazu

Alçakgönüllülük

Yazman

Celse

‹ri bir karides türü

Ayakkab›n›ndikiflle

ayr›lm›fl önbölümü

Kars halkoyunu

Familya

Bo€a güreflialan›

Ergenliksivilcesi

Ano nim Or -tak l›k (K› sa)

Çanakkale'ninbir ilçesi

Kira

Kokulu bitki

‹lenç

Anlaml›iflaret

Ters, z›t

Bir nota

Akdeniz'deküçük ada

Rize bezi

Laka ilecilalanm›fl

Fas'›nbaflkenti

Seyyar

“... Tamer”(alttaki aktör)

Karakter

Beyaz

Tafl›tdurdurma

aleti

“… Madrid(Futbolkulübü)

Kas›mpat›

Baston

Anahtar

Güreflte bir oyun

Hitit

Bir say›

Sarp geçit

Rusçada evet

‹lave

Kesimhayvanlar›na

vurulandamga

Kay›fll› aç›kayakkab›

Ayak direme

Aç›kta,meydanda

SAL‹H MEMECAN

CİHAT TAMER

S H D N B Z M A I O

H A D İ S E E B E D İ A S K E R A N İ

L İ T E R A T Ü R H A S İ S A K N

B İ R A D E R K L İ N İ K İ F A S A

H İ B E B U İ T İ L A F R A B A T

O M E F L A T U N Y E R E G E Ç E N

O A E L T A L A N F E A R E N A D A

P A N O R A M A E D E R M E T A T E Z R E A L

K A R A K E Ç İ İ T İ B A R K A T İ P K L E

H A T A A C İ L E N T O N T O N İ C A R E N

L K A M A N M M M G T E N K İ T E T İ

S A M M E N P E L İ N B A T U A O

A K İ T K A T A L P A E R E N C

K O L A Y T E K T L Y A V U Z E L İ

P A R A K A T Ş İ İ R R A M İ A H

G A M N İ A R A F A Y A Z N İ K A

L A M E E L T E R K M U T E M E T

Page 27: Zaman France N° 251 - TR

BULMACA27 08 - 14 şUBat 2013 ZAMAN FRANCE

pazar bulmaca16 ARALIK 2012 PAZAR4

SARMAL SUDOKU

SÖZCÜK MERD‹VEN‹

PUZZLE BULMACA

‹ÇE DO⁄RU1-6 Bir cins iri at 7-12 Anguta benzeyen kırmızırenkli bir çeşit yaban kazı 13-17 Bir denizmemelisi 18-23 Hile, entrika 24-29 Yıkık, harapyapı 30-34 Taşıt dizisi 35-39 Mihver 40-45Düşkünlük, tiryakilik 46-51 Bakanlar kurulu 52-56 Yasal, meşru 57-62 Yarasa 63-69 Bir bataryatopun birden ateş etmese, alabanda ateşi 70-75Unutma 76-81 Öbür dünya 82-86 Büyü 87-91Sövme 92-97 İran başkenti 98-100 Bitkileritoprağa bağlayan ve onların, topraktaki besinmaddelerini emmesine yarayan klorofilsiz bölüm

‹ki sudoku bul ma cam›zda ki her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük her ku tu ya, 1’den 9’a ka dar ra kam lar yer leflti ri le cek tir. Her sat›r, her sü tun ve 3x3’lük ku tu

bö lüm le rin de 1’den 9’a ka dar say›lar bir kez kul lan›la cakt›r.

Merdivenin ilk basama€›ndaki YALANsözcü€ününü son basamaktaki KANATsözcü€üne ulaflmak için birer harf de€ifltirin

DIfiA DO⁄RU100-95 Bir ağaç türü 94-90 Bir çiçek türü 89-85Yasa koymak işi, yasama 84-78 Psikonevrotik birbozukluk 77-73 Eski çok katlı ev 72-66 “Frank…” (şarkıcı ve aktör) 65-60 Çuha kumaşınınsarıldığı top 59-55 At ahırı 54-49 Büyük fare 48-42 Yapay bir reçine 41-37 Azman bir midye türü36-31 Ayakkabı çekeceği 30-26 Kıyı 25-21 Birkoyun türü 20-16 Divan 15-10 Tonsuz beste 9-5Bir kış üstlüğü 4-1 Cüretkar

A Ş I N I M

Ü R E M E

L İ P A R İ

Afla€›daki sözcükleri birer puzzle parças› gibi yerlerine yerlefltireceksiniz.

2 HARFLİAN EN ER İDİR Kİ MI NA

OM PA SA ŞUTE Tİ UÇ UN

3 HARFLİARA ÇİL DAMEBE EGO EZAFAY GÜL İRİ

KEL LEB LİGMEN MUZ RUSSAK ULU ZER

4 HARFLİABLA ALMAALTI AMELANIT ARASATEŞ BALAÇAKI ÇITA

ETOL ITIR İBİS İDİL

İKNA KİLEKİLO MEŞEPUPA SAİRŞAKİ TAAMTIPA USUL

5 HARFLİABULİ ALAKA ALKIM ASUDE ÇAKIM ÇİÇEK EŞAPE FORUM ISTAR ITNAP KISKA

OKUMA PALAS PAZAR SİVİL

ÜREMEYEMİN

6 HARFLİANACIL AŞINIMAVARYA

ERGENE LAHİKA LİPARİNERGİS OTURUM PULMAN SALKIM TABUREVARYOS

YALAN

KANAT

ÇEM‹fiYEM‹fi

YEM‹NYEMEN

YEMEKYELEK

YEDEK

ÖRNEKT‹R

KOLA

YOR

TAZO

RÇO

K ZOR

Manzara

Tatl› subal›€›

Yahlış

Çöl rüzgarı

Zor olmayan

Çok i€nelibal›k a€›

Tasa, keder

Madenparlakl›€›ndaderi, kumafl

Düzgün,düzenli

Pamuk türü

Mukavele

De€erli bir tafl

Kırşehirilçesi

Samanlakar›fl›k tah›l

Mesafe

Ekin biçmearacı

Yasaklama

K›fl›n ya€ar

Nikelinsimgesi

‹vedi olarak

Baya€›,s›radan

Üsttekikarikatürist

Olay

Yaz›m,edebiyat

Erkek kardefl

Ba€›fllama

Kemiklerinyuvarlak ucu

Ucuz telgraf

Baflar›s›zl›k

Biricik

Bir ba€laç

Birorgan›m›z

‹ri yaprakl›süs bitkisi

Uzakl›kanlat›r

CennetleCehennem

aras›

Güzelkonuflma

sanat›

Canl›

Aç›k morrenk

Atmaca,do€an

Bir sinemaoyuncusu

Çiriflli bez

Fiyat

Ülke, yurt

Temiz

Manzume

Ayrılma,bırakma

Küçükakarsu

Bir derihastal›€›

Saha

Sayg›nl›k

Kütahya'n›nilçesi

Talyumunsimgesi

İlkel bir ırmak taşıtı

Göstermead›l›

Orman a€ac›

“… Tekin”(Romanc›)

Kesintidensonra kalan

miktar

Sonsuz

Kundakl›,tetikli yay

Sevimli,tombul

Ulusal

Aç›khavadaki

kuru so€uk

Hastabak›lan yer

Bir gezegen

Magnezyumunsimgesi

Neptunyumunsimgesi

Gaziantepilçesi

Tabaklanmışceylan derisi

Almanya'n›nbaflkenti

Dönemeç(Halk a€z›)

Anlaflma,uyuflma

Tah›l tozu

Göçüflme

Hindistan'dakent

‹stanbul'untarihi bir

semti

‹fl yerininpara

görevlisi

Demirinsimgesi

Bir askeribirlik

Evliya

Çölde iflarettafllar›

Düflünüflbiçimi

Pinti, nekes

Köpek

Havuç

Birey

Tevazu

Alçakgönüllülük

Yazman

Celse

‹ri bir karides türü

Ayakkab›n›ndikiflle

ayr›lm›fl önbölümü

Kars halkoyunu

Familya

Bo€a güreflialan›

Ergenliksivilcesi

Ano nim Or -tak l›k (K› sa)

Çanakkale'ninbir ilçesi

Kira

Kokulu bitki

‹lenç

Anlaml›iflaret

Ters, z›t

Bir nota

Akdeniz'deküçük ada

Rize bezi

Laka ilecilalanm›fl

Fas'›nbaflkenti

Seyyar

“... Tamer”(alttaki aktör)

Karakter

Beyaz

Tafl›tdurdurma

aleti

“… Madrid(Futbolkulübü)

Kas›mpat›

Baston

Anahtar

Güreflte bir oyun

Hitit

Bir say›

Sarp geçit

Rusçada evet

‹lave

Kesimhayvanlar›na

vurulandamga

Kay›fll› aç›kayakkab›

Ayak direme

Aç›kta,meydanda

SAL‹H MEMECAN

CİHAT TAMER

Page 28: Zaman France N° 251 - TR

f28spor

08 - 14 ŞUBAT 2013 ZAMAN FRANCE

ELAZIĞSPOR’DAN BORDEAUX’ASpor Toto Süper Lig takımlarından Sanica Boru Elazığspor’un sözleşmesini feshettiği Julien Faubert, Bordeaux’a transfer oldu. Teknik direktör Yılmaz Vural’ın raporu doğrultusunda kad-roda düşünülmeyen ve sözleşmesi karşılıklı anlaşılarak feshedilen 29 yaşındaki Fransız futbol-cu, bonservisini eline almasının ardından Bordeaux ile anlaşmaya vardı. Fransız ekibinin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, 2004-2007 yıllarında Bordeaux forması giyen Faubert’e ‘Hoş geldin’ denilirken, anlaşmanın sezon sonuna kadar olduğu belirtildi. Sanica Boru Elazığspor ile 16 lig maçında forma giyen Julien Faubert, 1 gol atıp, 1 de asist yaptı.

haSaN CÜCÜK KOPENHAG

-Tarih, 11 Temmuz 2010. Yer, Johannes-burg Soccer City Stadı. Dünya Kupası

fi nalinde İspanya’nın rakibi Hollanda. Uzatma-larda Boğalar, İniesta’nın golüyle Portakalları 1-0 yenip kupaya uzanıyor. Hollanda kupayı kaybetmenin şokunu yaşarken, efsane futbolcu Johan Cruyff, ülkesini âdeta yerden yere vuru-yor: Hollanda oyunu çirkinleştirmek için her şeyi yaptı. Oynanan futboldan utandım. Kendi fut-bolunu oynaması gereken Hollanda’nın sahaya rakibi oynatmamak için çıkması utanç verici.

Cruyff’un salvolarından sonra “Haksızlık ediyor!” diye düşünenlerin 2 yıl beklemesi ge-rekiyordu. Euro 2012’de Danimarka, Almanya ve Portekiz ile aynı gruba düşen Hollanda, ta-rihinde ilk defa bir Avrupa Şampiyonası’nda puan alamadan evine döndü. Hollanda’nın bu

PORTAKAL SUYUNU ÇEKiYOR

YA SENEiJDER?şu an ülkenin ünlü birkaç yıldızından biri olan Wesley Sneijder’in İspanya veya İngiltere yerine Türkiye Süper Ligi’ne gelmesi, yurt-dışında oynayan diğer futbolcuların da değer kaybına uğraması, “Hollanda futbolu ne-reye?” dedirtiyor.

başarısız görüntüsü “Hollanda futbolu nereye gidiyor?” sorusunu akıllara getirdi. Zira sıfır çe-ken millî takım değildi sadece. Literatüre, kaleci hariç her oyuncunun bir diğerinin rolünü üstle-nebilmesi olarak tanımlanan ‘total futbol’ kav-ramını hediye eden Hollanda’nın; Johan Cruyff, Ruud Gullit, Marco Van Basten, Frank Rijkaard, Ronald Koeman, Patrick Kluivert, Clarence Se-edorf, Edgar Davids, Dennis Bergkamp gibi yıl-dızlarla adını tüm dünyaya ezberlettiği günler geride kaldı. Ajax, PSV Eindhoven ve Feyenoord gibi Hollanda kulüpleri, Avrupa’da kupa kaldır-mayalı yıllar oldu.

Robin Van Persie, Arjen Robben ve Rafel Van Der Vaart ile Hollanda futbolunun sahip olduğu yıldız isimlerden biri olan Sneijder’in G.Saray’a transferi, spor basınının gündemini ‘geliyor-gelmiyor’ şeklinde uzun süre meşgul

etti. Papatyada koparacak yaprak kalmamıştı ki Sneijder G.Saray’a imza attı. Yıldız oyuncu-nun durağının İspanya ve İtalya sonrası Türki-ye olması, Hollanda futbolunun içine düştüğü durumu özetliyor. Son dönemde yıldız oyuncu çıkarma sıkıntısı yaşayan Hollanda’nın üst dü-zey takımlardaki futbolcu sayısı bir elin parmak-larına ulaşmıyor.

eN iyi OlMadıĞıM iÇiN GS’deyiMRobben, Bayern Münih’in; Sneijder, İnter’in; Van Der Vaart da Hamburg’un yolunu tuttu. İnter’de Jose Mourinho sayesinde tekrar yıldız-laşan Sneijder, 2010 Dünya Kupası’ndan sonra hızlı bir düşüş yaşadı. Bu sezonun ilk yarısında formaya hasret kalan Sneijder, hedefi nin Pre-mier Lig olduğunu açıklamıştı ancak G.Saray’a geldi. Sneijder’in Hollanda’da bir gazeteye söyledikleri, durumunu net ortaya koyuyordu: Avrupa’nın en iyi 5 oyuncusundan biri olmadı-ğım için gittiğim takım da Avrupa’nın en iyi 5 takımından biri değil.

eN BÜyÜK MÜşteRiSi BaRCelONa’ydıYıldız oyuncular Sneijder, Van Persie, Robben, Huntelaar, Van Der Vaart, Nigel de Jong ve John Heintinga 30 yaşına merdiven dayamalarına rağmen Hollanda’da son 10 yılda bunlar dışın-da yeni bir isim çıkmadı. Bu oyuncuların yaş-lanmasıyla Hollanda Millî Takımı çok ciddi güç kaybına uğrayacak. Ajax, futbol akademisinden yetiştirdiği Hollandalı isimler yerine, dünyanın değişik yerlerinden ‘devşirdiği’ yabancı oyun-cularla para kazanmaya başladı. Ajax’ın son dönemde yüksek bonservisle sattığı Zlatan İb-rahimoviç, Luis Suarez, Thomas Vermaelen, Jan Vertonghen’ın hiçbiri Hollandalı değil.

Hollanda futbolunun gerileme sebeple-rinin başında kulüplerin ekonomik sıkıntıları geliyor. Ajax ve PSV Eindhoven’in bir numaralı müşterisi Barcelona altyapıya yönelince, bu ta-kımlar ciddi maddi kayba uğradı. Bir zamanlar Hollanda Millî Takımı’nın iskeleti Barcelona’da oynarken, son yıllarda Katalan ekibinin kapısı Portakallara kapandı. Ajax ve PSV yıldız oyun-cularını yüksek ücretle yurtdışına satar, kasaya giren paranın bir kısmıyla diğer takımların yıl-dız oyuncularını kadrosuna katardı. Bu sistemin çökmesiyle kulüplerin tek gelir kaynağı Avrupa kupaları oldu. Zayıf kadrolarla başarıya ulaş-mak imkânsız olunca, Hollanda Ligi sıradan bir konuma düştü. Bütün bu olumsuz tablonun sonucu ise bir zamanlar yetiştirdiği yıldızlarla adını ezberleten Hollanda futbolu giderek içine kapanmaya başladı. Ne demek istediğimizi gör-mek için Hollanda Millî Takımı’nın kadrosuna bakmak yeterli. Bir zamanlar takımın tamamı lejyonerlerden oluşurken, şimdi iskelet kadroda Hollanda Ligi’nde top koşturanlar bulunuyor.

ff28spor

ELAZIĞSPOR’DAN BORDEAUX’ASpor Toto Süper Lig takımlarından Sanica Boru Elazığspor’un sözleşmesini feshettiği Julien Faubert, Bordeaux’a transfer oldu. Teknik direktör Yılmaz Vural’ın raporu doğrultusunda kad-roda düşünülmeyen ve sözleşmesi karşılıklı anlaşılarak feshedilen 29 yaşındaki Fransız futbol-cu, bonservisini eline almasının ardından Bordeaux ile anlaşmaya vardı. Fransız ekibinin resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, 2004-2007 yıllarında Bordeaux forması giyen Faubert’e ‘Hoş geldin’ denilirken, anlaşmanın sezon sonuna kadar olduğu belirtildi. Sanica Boru Elazığspor ile 16 lig maçında forma giyen Julien Faubert, 1 gol atıp, 1 de asist yaptı.

İVO TRİJBİTS (AJAX KULÜBÜ HUKUK SORUMLUSU): ÖZELLİĞİMİZİ KAYBETTİK Kulüplerin içine düştüğü mali sorunlara çözüm bulamadığımız için diğer ülke takımlarıyla rekabet edemiyoruz. Sadece Şampiyonlar Ligi geliriyle ancak bu kadar başarı oluyor. Eskiden takımlarımız sponsor bulmakta zorlanmazken, bugün sıradan ücretlerle ancak sponsor buluyoruz. Hollanda futbolu mali sıkıntılara çözüm bulmaz-sa, bu hızlı düşüş devam edecek. Ajax’ın felsefesi ‘Oyuncu transfer ederek başarı değil, yetenekleri yetiştirerek başarıydı’ ama son dönemde bu özelliğimizi kaybettik.

Page 29: Zaman France N° 251 - TR

SPOR29 08 - 14 şUBat 2013 ZAMAN FRANCE

-Beşiktaş Kulübü, geçtiğimiz yıllarda

Fenerbahçe’de forma giyen Hamidou Niang’ın transfer etti. Niang’ın Beşiktaş’a gelişiyle birlikte, Türkiye’ye dönen eski Fenerbahçeli oyuncuların sayısı üçe çıktı.

Emre ve Ziegler ile anlaşma sağlayan Fenerbahçe'nin ardın-dan Beşiktaş da eski bir Fenerbahçeli oyuncuyu Türkiye'ye getirdi.Siyah - Beyazlılar, Fenerbahçe'nin eski yıldızı Mamadou Niang ile kiralık olarak sezon sonuna kadar anlaşma sağladı.

Fenerbahçe'de

2010-2011 sezonunda şampiyonluk yaşayan ve Süper Lig'de 29 maçta 15 gol atan 13 Ekim 1979 doğumlu Senegalli forvet, 3 Temmuz 2011 tarihinde başlayan şike soruşturması sürecinde Katar'ın Al-Sadd takımına transfer olmuştu.

ZieGleR, FeNeRBahÇe'deFenerbahçe'nin eski oyuncusu Reto Ziegler'i Juventus'tan sezon sonuna kadar kiralandı.

Geçtiğimiz sezonun sonunda Fenerbahçe'den ayrılarak Athleti-co Madrid'in yolunu tutan Emre Belözoğlu da Türkiye'ye döndü.

eski yıldızlar bir bir geri dönüyor

Bir dönem türkiye’de oynadıktan sonra yurtdışına transfer olan 3 isim Niang, emre ve Ziegler yeniden Süper lig’de forma giyecek.

-3 Temmuz 2011’de başlayan ‘futbolda şike iddialarına yönelik soruşturma’ sü-

recinde Katar’ın yolunu tutan Senegalli forvet, Al-Sadd kulübünden yıl sonuna dek bedelsiz kiralandı.

Siyah-Beyazlı yöneticilere teşekkürlerini sunarken, “Kendimi çok iyi hissediyorum.” diyen 1979 doğumlu Mamadou Niang, Süper Lig’de 29 maçta 15 gol attı.

Fransız devi Marsilya’dan 8 milyon Euro bonservisle Fenerbahçe’ye gelen, Katar ekibiyle 7,5 milyon Euro bedeliyle anlaşan deneyimin, Fenerbahçe yerine Beşiktaş’ı tercih etmesinin sebebi de ortaya çıktı. Sarı-Lacivertliler, bir di-ğer Fransız temsilcisi Montpellier’de ter döken Faslı yetenek Yunus Belhanda beklentisiyle Se-negalli forvetle ilgili girişimlerini yavaştan alın-ca 33 yaşındaki tecrübe Kartal oldu.

BelhaNda BeliRSiZliĞi, NiaNG’ı BeşiKtaşlı yaPtıZaman’a konuşan tecrübeli golcünün mena-jeri Karim Aklil, Sarı Kanarya’nın Niang’ı ocak başında Al-Sadd’dan istediğini; ancak olum-suz cevap aldığını anlattı. Katar ekibinin kad-ro takviyesi sebebiyle ayrılma isteği sonradan kabul edilen Niang’ın, İskoç ekibi Glasgow Rangers’ın teklifini reddettiğini söyledi. Aka-binde Sarı-Lacivertli idarecilerle görüşmelerin hız kazandığını bildiren Aklil, “Fenerbahçe, Belhanda’yla ilgilenince bize beklememiz ge-rektiğini iletti. Ancak Beşiktaş arzulu olunca iki gün önce el sıkıştık.” ifadelerini kullandı.

Kanarya gitti, Kartal döndüBeşiktaş, kadrosunu 2011-2012 sezonunda Fenerbahçe’de forma giyen Mamadou Niang’la güçlendirdi.

Beşiktaş, forvetini

Mamadou Niang’la

takviye etti.

Page 30: Zaman France N° 251 - TR

SPOR30 08 - 14 şUBat 2013 ZAMAN FRANCE

-İngilizlerin ünlü futbolcusu David Beckham, Fransa'nın Paris Saint Germain (PSG) takı-

mından alacağı maaşın çocuklarla ilgili bir hayır kurumuna bağışlanacağını söyledi.

Beckham, PSG ile beş aylığına sözleşme im-zalamasının ardından, kulüp yöneticileriyle ortak basın toplantısı düzenledi.

David Beckham, “Beş ay boyunca alacağım maaşa dokunmayacağım. Bu maaş PSG'nin de birlikte çalıştığı çocuklarla ilgilenen bir hayır kuru-muna gidecek. Bunu yapacak olmaktan da çok gu-rur duyuyorum. Zor durumdaki çocuklara yardım etmek beni çok mutlu edecek, PSG'de bu konuda çok duyarlı. Daha önce başka bir yerde denenme-miş ortak bir projede birlikte çalışacağız''dedi.

Beckham, PSG'de “çok özel yetenek'' olarak tanımladığı İbrahimoviç ile top koşturmanın ken-disini oldukça heyecanlandırdığını ifade etti.

İbrahimoviç ile İsveç'in İngiltere ile yaptığı milli maçlarda karşı karşıya geldiklerini ifade eden Bec-ham, İbrahimoviç'i “dünyanın en iyi futbolcuların-dan biri'' olarak nitelendirdi.

“aldığım maaş, hayır kurumuna bağışlanacak”

Beckham, birkaç hafta içinde fiziki açıdan yüzde 100 formda olacağını iddia etti.-Türkiye Futbol Federas-

yonu'ndan alınan bilgiye göre, 14 yaş altından 20 yaş al-tına kadar 7 farklı kategorideki Türkiye Genç Milli Takımların-da 2012 yılı içinde toplam 299 oyuncu forma giydi.

Ay-yıldızlı genç takımlara en fazla oyuncuyu Fenerbahçe Kulübü verdi. Altyapı milli ta-kımlarında 34 oyuncusu görev yapan Fenerbahçe'yi, 24 oyun-cuyla Bursaspor, 20 oyuncuyla Galatasaray, 18'er oyuncuyla Beşiktaş ve Gençlerbirliği izledi. Avrupa'dan 76 oyuncunun yer aldığı Genç Milli Takımlara Al-manya 50 oyuncu gönderdi.

14, 15, 16, 17, 18, 19 ve 20 Yaş Altı Milli Futbol Takımları 2012 yılı içerisinde toplam 88 maç yaptı. Bu karşılaşmalarda 299 farklı oyuncu forma giydi. Genç Milli Takımlarda oynayan 299 futbolcudan 140'ı Spor Toto Süper Lig kulüplerinden geldi. Akhisar Belediyespor, Kardemir

Karabükspor, Kasımpaşa, Mer-sin İdmanyurdu, Sanica Boru Elazığspor ve Sivasspor'dan hiçbiri oyuncu Genç Milli Ta-kımlarda forma şansı bulamadı. PTT 1. Lig'den Genç Milli Ta-kımlara en çok oyuncu gönde-ren kulüp 17 futbolcuyla Bucas-por oldu. İzmir temsilcisini 5'er futbolcuyla MKE Ankaragücü ve Samsunspor takip etti. Spor Toto 2. Lig'den 19, Spor Toto 3. Lig'den ise 9 oyuncu altyapı milli takımlarında şans buldu.

İlk kez kurulan 14 Yaş Altı Milli Takımı'nda en çok futbol-cusu forma giyen kulüp 3 oyun-cuyla Bursaspor oldu. 18 yaş altı kategorisinde Beşiktaş, Bursas-por ve Bucaspor 7'şer oyuncuy-la liderliği paylaştı.

Bu yaz Türkiye'nin ev sahip-liği yapacağı Dünya Kupası'nda mücadele edecek olan 20 Yaş Altı Milli Takımı'nda en çok fut-bolcusu forma giyen kulüp ise 5 oyuncuyla Gençlerbirliği oldu.

Genç Milli Takımlara en çok oyuncuyu Fenerbahçe verdi

7 farklı kategorideki türkiye Genç Milli takım-larında 2012 yılı içinde toplam 299 oyuncu for-ma giydi.

Genç Milli Futbol Takımlarına 2012 yılı içinde en çok oyuncu gönderen kulüp Fenerbahçe oldu.

Page 31: Zaman France N° 251 - TR
Page 32: Zaman France N° 251 - TR

-Paris'in Cesson kasabasında yaşayan 26-28 yaşlarındaki 7 genç, 2009 yılın-

da bisikletle dünyayı gezmek için yola çık-tılar. Fransa'dan yola çıkan gençler, önce İspanya'ya oradan da kargo gemisiyle 1 ay süren yolculukla Arjantin'e ulaştı.

Sırasıyla Bolivya, Kolombiya, Pa-nama, Kostarika, Nikaragua, Honduras, Guatemala ve Meksika'yı bisikletle geçen gençler, Amerika'dan sonra Hong Kong, Çin, Vietnam ve Kamboçya'ya vardı.

Aralık ayında İran'a ulaşan ekip Türkiye'ye giriş yaptı. Karadeniz sahil yo-

lunu takip ederek İnebolu'ya gelen gençler, 5 ay sonra Fransa'ya ulaşmayı hedefl iyor. Geceyi İnebolu'da geçiren ekipte yer alan Cyril Faveaux, amaçlarının bisikletle dün-yayı gezmek olduğunu söyledi.

Dünya turuna çıkmaya 2007 yılında karar verdiklerini belirten Faveaux, ''Yol-culuğumuz çok iyi geçiyor. Küçük kazalar dışında pek aksilikle karşılaşmadık. Bol bol arkadaş edindik. Türkiye'yi çok be-ğendik. Fakat Erzurum'daki yolculuğu-muz aşırı soğuk nedeniyle çok zor geçti'' ifadesini kullandı.

7 FRaNSıZ GeNÇ BiSiKletle iNeBOlU’ya Gitti

3,5 yıl önce bisikletle dünya turuna çıkan 7 bisikletçi, inebolu'ya ulaştı.

-Paris'teki Orsay Müzesi'ni ziyaret eden yoksul ailenin,

“kötü koktukları gerekçesiyle'' müzeden atıldığı iddia edildi.

Le Figaro gazetesinin haberine göre, yardımsever Matthieu tak-ma adlı kişi, yoksul bir aileyi Orsay Müzesi'ne götürmeye karar verdi. Müzede Van Gogh'un eserlerinin sergilendiği salondan çıkarken bir koruma görevlisi, diğer ziyaretçi-lerin kokudan rahatsız olduklarını belirterek, ailenin ve Matthieu'nun müzeyi terk etmesini istedi.

Ailenin kimseyi rahatsız etme-diğini ve müze yönetmeliğinde ko-vulmalarını gerektirecek bir madde olmadığını söylemesine rağmen, aile ve Matthieu, önce daha az ziya-retçinin bulunduğu bir salona, daha sonra da müze dışına götürüldü.

Kötü kokuyorlar diye müzeden atıldılar

-Alman bilim adamları, "olası en soğuk ısı derecesi" kabul

edilen "mutlak sıfır"ın altına inmeyi başardıklarını açıkladı.

"Science" dergisinde yayımla-nan araştırmaya göre bilim adamları, ilk kez mutlak sıfırın altında bir ato-mik gaz üretti.

Buluşun, teknik olarak yüzde 100 daha etkili çalışacak motorlar ile yeni kuantum cihazlarının geliştirilmesi-ne yol açması ve evreni parçaladığı sanılan "karanlık enerji" gibi bilin-mezlere ışık tutması bekleniyor.

Mutlak sıfır, şimdiye kadar mo-leküllerin hiçbir enerjiye sahip olma-dığı, ulaşılması imkansız teorik bir durum olarak biliniyordu.

‘Mutlak sıfır’ın altına indiler

-Philippe Dubost aradığı işi bir türlü bulamayınca çareyi sıra

dışı hazırladığı özgeçmişte buldu. Dubost, popüler bir alışveriş sitesi formatında hazırladığı özgeçmişte (CV – Lebenslauf) kendisini herhan-gi bir ürün gibi gösterdi.

Hazırlanan özgeçmişte Dubost’u tıpkı bir ürün gibi sepete ekleyip, fotoğrafl arını görüntüleyebiliyor, re-feransları ve yaptığı işleri de tek tek inceleyebiliyoruz.

Sayfaya, “Stoklarda bir tane kal-dı” notunu ekleyen Dubost, uçak biletiyle alındığı halde dünyanın her tarafına gönderilebileceği ibaresini koydu. Özgeçmişiyle sosyal med-yada da adından söz ettiren genç adam, kısa sürede yüzlerce teklif aldı.

Kendisini ürün gibi tanıttıyüzlerce iş teklifi aldı