toplumsal sorunlar ve yeni anayasa
DESCRIPTION
Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAMER), Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası ve KESK Diyarbakır Şubeler Platformu, Şubat ve Mart 2012 tarihinde, Doğu ve Güneydoğu bölgesinin önemli kentlerinde halkın yeni anayasaya ilişkin algı, beklenti ve taleplerini araştırmaya yönelik “Toplumsal Sorunlar ve Yeni Anayasa” başlıklı bir çalışma gerçekleştirdi. Çalışmada ilk olarak bölge halkının yürürlükte olan 1982 Anayasası’na dair algısı ve Türkiye’nin önemli toplumsal sorunlarına ilişkin görüşleri tespit ediliyor, ikinci olarak bölge halkının yeni anayasanın yapım yöntemine, felsefesine, ruhuna ve temel ilkelere dair beklentileri belirleniyor. Son olarak ise bölge halkının yeni anayasanın içeriğine ilişkin talepleri ve bu çerçevede devletin şekli, anayasal kurumlar Kürtlerin statüsü, anadil meselesi, ülkenin idari yapısı, Aleviler, Cem Evleri’nin statüsü, ekoloji, doğal varlıkların kullanımı vb. konulara dair talepler araştırılıyor.TRANSCRIPT
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
1
toplumsal sorunlaryenianayasa
ÖN RAPOR
&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
SİYASAL SOSYAL ARAŞTIRMALAR MERKEZİ(SAMER)
KOORDİNATÖR & RAPORU HAZIRLAYAN
Çetin GÜRER
DİYARBAKIR
MART 2012
DANIŞMANLAR
Av. Meral Danış BEŞTAŞAv. Mehmet Emin AKTARAv. Devrim Barış BARAN
Ayhan BİLGEN
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
2
İÇİNDEKİLER
I. Araştırmanın Konusu ..............................................................II. Araştırmanın Yöntem ve Tekniğİ ...........................................III.III. Örneklem ..............................................................................IV. Demografi k Veriler ................................................................V. Özet Sonuçlar .........................................................................1) 1982 Anayasası Algısı ............................................................2) Toplumsal Sorunlar ve Yeni Anayasa Beklentisi ...................3) Anayasa Yapım Yöntemi .........................................................4) Yeni Anayasa ve Talepler ........................................................5) Devlet ve Din ..........................................................................6) Siyasi Partiler, Seçimler ve Milletvekili Dokunulmazlığı .......7) Düşünce ve İfade Hürriyeti ....................................................8) Doğal Kaynakların Kullanımı ve Ekonomi .............................9) Anayasal Kurumlar ...............................................................10) Sonuç ...................................................................................
4
4
5
6
11
11
13
19
23
33
35
37
38
40
43
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
3
ÖNSÖZ
İçinde bulunduğumuz iki binli yılların ilk çeyreği Türkiye tarihi açısından yeni bir ana-yasa dönemi olacaktır. Siyasi partilerden, cumhurbaşkanına ve devletin tüm kurumları-na; sivil toplum örgütlerinden, sendikalara ve üniversitelere; gençlerden, yaşlılara, ka-dınlara ve toplumsal hareketlere kadar Türkiye son on yıldır “yeni bir anayasa” ihtiyacının yüksek sesle dile getirildiği bir süreçten geçiyor. Bu süreçte, Kürt Sorunu’nun çok boyutlu sonuçları ve etkilerini en derinden hisseden “bölge” halkının taleplerinin, beklentileri-nin ve algılarının bilinmesi ve tespit edilmesi, yapılacak demokratik yeni bir anayasa için merkezi önemdedir. Bu önemin farkında olan Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAMER), Diyarbakır Barosu ve Diyarbakır Ticaret Odası, KESK Diyarbakır Şubeler Plat-formu ortak bir çalışma yürütmüş ve bölge halkının yeni anayasa sürecine ilişkin algı, beklenti ve taleplerini araştırarak sonuçların demokratik yeni bir anayasa yapım sürecine katkı sunmasını arzulamıştır.
Yeni bir anayasa ihtiyacının, toplumun değişen, gelişen ihtiyaçlarına uygun olarak ken-dini değiştirme, yenileme isteğinin bir sonucu olarak ortaya çıktığı; toplumların tarihinde önemli tarihsel moment olduğu; bu ihtiyacın çok sık doğmadığı gerçeğinden hareketle bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu bu süreç, demokratik, eşitlikçi, özgür ve barış içinde bir toplumsal yaşamın inşasına dönük bir şans olarak değerlendirilmelidir.
Bu araştırma, Şubat ve Mart 2012 tarihlerinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin önemli kentlerinde 755 kişiyle yapılan yüz yüze görüşme ile gerçekleşti. Tasarımından, verilerin toplanmasına, anket sorularının hazırlanmasından verilerin bilgisayara akta-rılmasına, grafi k ve analizlerin yapılmasına kadar uzun, yoğun ve kolektif bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıktı. Danışmanlarımız, Av. Meral Danış Beştaş, Av. Mehmet Emin Aktar, Av. Devrim Barış Baran, gazeteci Ayhan Bilgen; araştırmanın tüm süreçlerinde bü-yük sorumluluk ve özveri gösteren saha ekibimiz, Suat Özalp, Abdullah Arı, Zilan Erdem, Fener Çaçan ve Burhan Altınkaynak; anket sorularının hazırlanmasındaki eleştiri, öneri ve görüşleriyle Dilan Bozdoğan; ve son olarak Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Sanayi ve Ticaret Odası, KESK Diyarbakır Şubeler Platformu, GÜNSİAD, MÜSİAD, DOGÜNKAD Tica-ret Borsası, DİSİAD’ın destek ve çabaları olmasaydı bu çalışma ortaya çıkamazdı. Destek, katkı ve yardımları için adı geçen kişi ve kurumlara teşekkürü bir borç biliriz.
Siyasal Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAMER)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
4
I. ARAŞTIRMANIN KONUSU
Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, KESK Diyarbakır Şubeler Plat-formu ve Siyasal Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAMER) ortaklığıyla SAMER tarafından Şubat-Mart 2012 tarihlerinde yürütülen “Toplumsal Sorunlar ve Yeni Anayasa” araştır-mamızın konusu, Türkiye’de yeni anayasa yapım tartışmaları çerçevesinde Doğu ve Gü-neydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan yurttaşların yeni anayasaya dair algı, beklenti ve taleplerinin tespitinden; 1982 Anayasası’na ilişkin algıları ile yeni bir anayasa ihtiyacını doğuran temel toplumsal sorunlara ilişkin algılarının belirlenmesinden oluşmaktadır.
Bu kapsamda ilk olarak bölge halkının yürürlükte olan 1982 Anayasası’na dair algısı; yeni anayasa ihtiyacı ve Türkiye’nin önemli toplumsal sorunlarına dair görüşleri tespit edilmiştir.
İkinci olarak bölge halkının yeni anayasaya ilişkin beklentileri öğrenilmeye çalışılmış ve bu yönde yeni anayasanın yapım yöntemi ve yeni anayasanın felsefesine, ruhuna, temel ilkelerine dair beklentileri tespit edilmiştir.
Üçüncü olarak bölge halkının yeni anayasanın içeriğine ilişkin talepleri araştırılmış ve bu çerçevede devletin şekli, anayasal kurumlar Kürtlerin statüsü, anadil meselesi, ül-kenin idari yapısı, Aleviler, Cem Evleri’nin statüsü, ekoloji, doğal varlıkların kullanımı vb. konulara dair talepler araştırılmıştır.
II. ARAŞTIRMA YÖNTEM VE TEKNİĞİ
Bu araştırma ile Türkiye’de devam etmekte olan yeni anayasa yapım yöntemine ve içe-riğine ilişkin tartışmalara Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi yurttaşlarının taleplerini yansıtabilmek hedefi yle, bölge halkının Türkiye’nin önemli toplumsal sorunları hakkın-daki algı, görüş ve düşünceleri tespit edilmiş, yeni anayasaya ilişkin talep ve beklenti-leri belirlenmiştir. Yeni bir anayasa ihtiyacı doğuran nedenler arasında bölge halkının Türkiye’de hangi dinamikleri gördükleri sorusuna yanıtlar bulunmuştur.
Bu amaç ve hedef doğrultusunda araştırma betimleyici ve tanımlayıcı “nicel saha araştırması” olarak tasarlanmıştır. Betimleyici ve tanımlayıcı araştırma tasarımı, konu-nun derinlerine inmeden nedir sorusuna cevap arayan, nedenlere odaklanmayan araş-tırma türüdür. İrfan Erdoğan, betimleyici ve tanımlayıcı araştırmayı şöyle tanımlıyor:
• Tanımlayıcı/betimleyici tasarımda “tanımlayıcı” kavramı, bir durumun, koşulun, insanın, ilişkinin, örgütlü faaliyetin, iletişim sürecinin, uygulanan politikanın ne olduğunu tasvir, tarif ve açıklığa kavuşturma anlamına gelir. Tanımlayıcı inceleme fenomenin (herhangi bir şeyin, insanın, kurumun) özellikleri ile ilgilenir. Tanımlayıcı araştırmalar belli değiş-kenlerin özellikleri hakkında temel veri tabanını oluştururlar. Diğer tasarımlar bu temel üzerine kurulur. Tanımlayıcı incelemeler genellikle ilişkiler üzerinde durmazlar; hipotez test etmezler; tahminlerde bulunmazlar; anlam açıklaması veya imalar üzerinde yorum yapmazlar (Erdoğan 2003: 138)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
5
Araştırmamız, Şubat-Mart 2012 tarihinde Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde 11 il merkezinde yürütülmüştür. Ağrı, Batman, Bitlis, Bingöl, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak ve Tunceli illerinde “tam yapılandırılmış anket” tekniğiyle ve “basit rastlantısal yöntemle” toplamda 755 kişiyle yüz yüze görüşmeler yapılmıştır. Araştır-mamız aynı zamanda Van il merkezinde de yürütülmüş olup burada elde edilen sonuçlar genel değerlendirmeye dahil edilmemiş, bu ilde meydana gelen deprem nedeniyle Van’a ilişkin sonuçlar bütünden ayrı değerlendirilmiştir.
“Tam yapılandırılmış anket” tekniğinin kullanıldığı bu araştırmada anket formuna son hali verilmeden önce, Türkiye’de “yeni anayasa” konusunda yapılmış araştırmalar, ra-porlar incelenmiş ; anayasa konusuna ilişkin literatür taraması yapılmış; ulusal ve yerel gazetelerde konuya ilişkin çıkan yazı ve makaleler taranmış; yeni anayasa tartışmaları yürüten platform ve inisiyatifl erin açıklamaları ve çalışmalarına bakılmıştır. Bu ön hazır-lık sürecini takiben 1982 Anayasası’nın tartışmalı konu başlıkları akademisyen, hukukçu ve siyasetçilerle belirlendikten sonra oluşturulan anket formu Diyarbakır il merkezinde yaklaşık 40 kişi ile yapılan “pilot uygulamayla” test edilmiş ve buradan gelen geri bil-dirimlerle yanlış anlaşılan, cevap alınamayan, zorlanılan, değişiklik gerektiren soru ve cevaplar gözden geçirilerek ankete son hali verilmiştir. Danışmanlarımızdan anket for-munun son haline ilişkin görüş ve onayları alındıktan sonra anketi uygulayacak Kürtçe ve Türkçe dillerine hakim çoğu üniversite öğrencisi olan anketörlere “uygulama eğitimi” verilerek araştırma başlatılmıştır.
III. ÖRNEKLEM
Araştırmamız, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin 11 il merkezinde ve merkez ilçelerinde Türkiye İstatistik Enstitüsü (TÜİK) ve Yüksek Seçim Kurulu (YSK) verilerinden on dokuz yaş üzeri 1.511.372 nüfus “araştırma evreni” baz alınarak %90 güven seviyesi ve +/- %3 hata payı üzerinden ulaşılan 752 kişiden oluşan “örneklemle” 755 kişiye uygu-lanmıştır. Elde edilen örneklem sayısı araştırma yapılan illerin merkez nüfus ve merkez ilçe nüfus sayısına göre oransal dağıtılmıştır (Tablo 1).
¹ Örneklemi oluşturan birimin kimlerden oluşacağı ve nasıl seçileceği yöntemi araştırmaların amacına, türüne ve maliyetine göre değişmektedir ve Rastlantısal ve Amaçlı olmak üzere iki türlüdür. Biz bu araştırmada, Rastlantısal örneklem seçme yöntemlerinden ‘Basit Rastlantısal’ Yönteme başvurduk. Basit Rastlantısal Yöntem özce, her bir örneklem seçimine eşit seçilme olasılığının verildiği yöntemidir (Büyüköztürk vd. 2009: 84).
² Türkiye Barolar Birliğinin 2007’de hazırladığı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Önerisi” başlıklı çalışması; BİLGESAM’ın 2011’de hazırladığı “Yeni Anayasadan Toplumsal Beklentiler” raporu; Memur-Sen’in 2011’de hazırladığı “Sahadan Yeni Anayasaya” araştırması bunlardan bazılarıdır.
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
6
İllerin cinsiyet ve siyasi parti oranları göz önünde tutularak örneklem dağılımı bu oranlara yakın tutulmuştur.
IV. DEMOGRAFİK VERİLER
Yaş dağılımına göre ankete katılanların %45,2’si 18-28; %27,5’i 29-38; %14,9’u 39-48; %9’u 49-58; %2,5’u 59-68 ve %0,6’sı 69 ve üzerindeki yaş aralığında bulunmaktadır. Buna göre ankete katılanların yarıya yakın bir oranını gençler oluşturmakta iken yaşlıların ora-nı düşüktür (Grafi k 1).
Tablo 1: İllere göre 19 yaş üstü Nüfus ve Örneklem Dağılımı
İL MERKEZ NÜFUS ÖRNEKLEM
SAYISI
ANKET SAYISI YÜZDE %
Ağrı 75.982 38 36 4,8
Batman 184.698 92 93 12,3
Bingöl 86.336 43 43 5,7
Bitlis 36.862 18 18 2,4
Diyarbakır 509.768 253 254 33,6
Hakkari 45.699 23 23 3,0
Mardin 76.679 38 40 5,3
Siirt 76.222 38 40 5,3
Şanlıurfa 368.552 183 181 24,0
Şırnak 21.317 11 11 1,5
Tunceli 29.257 15 16 2,1
TOPLAM 1.511.372 752 755 100,0
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
7
YAŞ (%)
Kad n44%
Erkek56%
Grafi k 1
Grafi k 2
Cinsiyet dağılımına göre ankete katılanların yarıdan biraz fazlasını (%56) erkekler, %44’ünü kadınlar oluşturmaktadır. Bölge geneli erkek ve kadın nüfus oranları göz önün-de tutulduğunda bunlar gerçeğe yakın oranlardır (Grafi k 2).
CİNSİYET (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
8
Çiftçi
Di er
Emekli
Serbest meslek
zel sektör çal an
siz
Memur
çi
Ögrenci
Ev han m
Esnaf
0,4
0,8
3,6
4,8
5,8
7
7,4
10,3
14,7
22,3
22,9
0
5
10
15
20
25
30
35
0-350 TL 351-680 TL 681-1000TL
1001-1500TL
1501-2000TL
2001 TL veuzeri
12
22
30
14
1012
Grafi k 3
Grafi k 4
Gelir durumu dağılımına baktığımızda ankete katılanlarda en yüksek oran %30 ile 681-1000 TL arası gelire sahip, “alt orta gelir” düzeyinde bulunan grup oluşturmaktadır. En düşük oran ise %10 ile 1501-2000 TL arasında gelire sahip “üst orta gelir” düzeyinde bulunan grup oluşturmaktadır (Grafi k 4).
Meslek dağılımına göre ankete katılanların çoğunluğunu sırasıyla esnaf (%22,9), ev hanımı (22,3), öğrenci (14,7) ve işçi (%10,3) oluşturmaktadır (Grafi k 3).
İŞ/MESLEK (%)
GELİR DURUMU (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
9
Din/Mezhep dağılımına göre ankete katılanların büyük çoğunluğunu (%66) Müslüman- Şafi ler oluşturmaktadır. Hanefi lerin oranı, %29,1, Aleviler ise %2,9 düzeyindedir. Ezidi, Hıristiyan ve diğer inanç gruplarının toplam oranı %2,0’dir (Grafi k 5).
İl merkezinde yaşama süresine göre ankete katılanların yarıdan fazlası (%56,4) 21 yıl-dan fazla bir süredir görüşme yapılan ilde yaşayan kişilerden oluşmaktadır. Görüşme yapılanlar arasında bir yıldan daha az süre ilde yaşayanların oranı ise %5,2’dir (Grafi k 6).
010203040506070
afii Hanefi Alevi Ezidi Hristiyan Di er
66
29,1
2,9 0,3 0,4 1,3
Bir y ldan az
6-10 y l
11-15 y l
1-5 y l
16-20 y l
21 y l ve üstü
5,2
6,2
6,9
11
14,3
56,4
Grafi k 5
Grafi k6
DİN/MEZHEP (%)
İL MERKEZİNDE YAŞAMA SÜRESİ (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
10
Etnik köken dağılımına göre ankete katılanların %82,3’ü Kürt (Zaza-Kırmanç), %7,3’ü Arap, %9,1’i Türk olduğunu belirtmiştir (Grafi k 7).
Eğitim durumuna göre ankete katılanların en yüksek iki grubu %35 oranıyla Lise ve İlköğretim mezunlarından oluşmaktadır. Okur-yazar olmayanlar %6, okur-yazar olup okul bitirmemiş olanlar %5, üniversite mezunu %18, yüksek lisans yapmış olanlar %1’dir (Grafi k 8).
82,3
7,3 9,11,3
Kürt Arap Türk Di er
0
10
20
30
40
6 5
35 35
18
1
Grafi k 7
Grafi k 8
ETNİK KÖKEN (%)
EĞİTİM DURUMU (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
11
12 Haziran 2011 tarihinde yapılan milletvekili genel seçimlerinde verdikleri oy dağılı-mına göre ankete katılanların %50,7’si Bağımsız BDP, %31’i AKP, %2,1 CHP ve %0,7 ise MHP seçmenlerinden oluşmaktadır. Bu soruya Hak-PAR’a oy verdim diyenlerin oranı %0,8; seçimleri boykot ettim diyenlerin oranı %2,6; geçersiz oy kullandım diyenler %4; diğer partilere oy verdim diyenler %4,9 ve oy kullanmadım diyenlerin oranı %3,2’dir (Gra-fi k 9).
V. ÖZET SONUÇLAR
1) 1982 Anayasası Algısı
Türkiye, yaklaşık otuz yıllık bir süredir 1982 anayasası ile yönetilmektedir. 1982 Anayasa’sı yürürlüğe girdiği günden bu yana defalarca değişikliğe uğramış bir anayasa olmasına karşın değişmeyen ruhu ve temel ilkeleri açısından meşruiyeti sürekli tartışı-lan bir anayasadır. Bu açıdan 1982 anayasasının bölge halkı tarafından nasıl algılandığı önemlidir.
Araştırmaya katılan bölge halkının büyük bir çoğunluğu (%65), 1982 Anayasası’nı hiç okumamış olmakla birlikte 1982 Anayasa’sına ilişkin genel algısı “olumsuz” niteliktedir. 1982 Anayasa’sının en ağır basan niteliği hakkında araştırmaya katılanların yarıya yakını (%47,3) mevcut anayasayı “askeri-baskıcı bir anayasa” olarak görmekte; faşizan ve mil-liyetçi olarak görenlerin toplamıyla birlikte (%31,8) bu oran %79,1 seviyesine ulaşmak-tadır (Grafi k 10-11).
50,7
31,0
2,1 0,8 0,7 2,6 4,0 4,9 3,2
Grafi k 9
12 HAZİRAN SEÇİMLERİNDE
HANGİ PARTİYE OY VERDİNİZ? (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
12
Tamam n okudum
8%Baz bölümleri
okudum27%
Hiç okumad m65%
47,3
18,2
13,6
7,9
5,8
4,4
1,9
0,9Cinsiyetçi bir anayasa
Fikrim Yok
Sermayenin ç karlar n koruyan
Milli menfaatlere uygun
Demokratik
Milliyetçi
Fa izan bir anayasa
Askeri bask c
Grafi k 10
Grafi k 11
1982 ANAYASASINI HİÇ OKUDUNUZ MU?
1982 ANAYASA ALGISI (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
13
İster BDP isterse AKP seçmeni düzeyinde olsun mevcut anayasanın bu “olumsuz” al-gısı araştırmaya katılan bölge halkının genel bir eğilimi olarak görünmektedir. Bu algıyı destekler nitelikte görebileceğimiz bir sonuç olarak bölgede ezici bir çoğunluk (%87) bu-gün Türkiye’nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu düşünmektedir (Grafi k 12).
2) Toplumsal Sorunlar ve Yeni Anayasa Beklentisi
Türkiye’nin özellikle son on yıllık sürecine baktığımızda bir yanda mevcut anayasanın meşruiyeti sorgulanırken diğer yanda toplumun yeni bir anayasa ihtiyacı olduğu açıkça ifade edilmektedir. Bu ihtiyaç, kimilerine göre değişen dünya koşulları nedeniyle ortaya çıkmıştır ve kimilerine göre ise Türkiye’nin kendi iç dinamikleri bu ihtiyacı yaratmıştır. Araştırmaya katılanların çoğu bu ihtiyacın doğmasında iç dinamiklere işaret etmekte ve Türkiye’de yeni bir anayasa ihtiyacının doğmasının gerisinde temel toplumsal ve siyasal sorunların eşit düzeyde etkili olduğu görülmekle birlikte, bölge halkı bu ihtiyacın doğ-masında “Kürt Sorununu” en etkili faktör olarak (%79) belirterek yeni anayasa ihtiyacı ve Kürt Sorunu arasında nedensel bir ilişki kurmaktadır (Grafi k 13).
Kat l yorum87%
K smen kat l yorum
4%
Kat lm yorum6%
Fikrim yok3%
Grafi k 12
BUGÜN TÜRKİYE’NİN YENİ BİR
ANAYASAYA İHTİYACI OLDUĞU FİKRİNE
KATILIYOR MUSUNUZ?
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
14
Avrupa Birli inin talepleri
Alevi Sorunu ve Alevilerin Talepleri
Askeri vesayet ve demokratikle me sorunu
Türk ve Müslüman olmayan di er etnik vedinsel kesimlerin ya ad sorunlar
Kürt Sorunu
Mevcut anayasan n felsefesinden kaynaklsorunlar
Ba örtüsü ve Türban sorunu
Türkiye'deki sermaye çevrelerinin yenidemokratik bir anayasa istemeleri
D Güçlerin Türkiye'yi yeni bir anayasayapmaya zorlamas
44
29
61
53
79
61
59
45
43
26
21
19
18
11
16
19
20
21
10
15
7
11
4
6
9
14
11
13
25
7
14
5
6
11
11
17
7
10
6
4
1
11
2
10
8
Oldukça Etkilidir Biraz Etkilidir Çok Az Etkilidir Hiç Etkisi Yoktur Fikrim Yok
Grafi k 13
YENİ ANAYASA İHTİYACININ DOĞMASINDA
ETKİLİ OLAN FAKTÖRLER (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
15
Bu sonuç, bugün Türkiye’de yeni bir anayasa ihtiyacını doğuran “toplumsal kriz” ne-dir sorusu etrafında kamuoyunda anayasa yapımının nedenleri üzerine yürütülen tartış-malara sosyolojik bir perspektif sunması bakımından önemlidir. Siyasi parti seçmenleri arasında ise bu oranın BDP seçmeninde %87 ve AKP seçmeninde %68 olduğu görülmek-tedir (Grafi k 14).
Araştırmaya katılan bölge halkında Kürt Sorunu ve yeni anayasa ihtiyacı arasında iliş-ki olmadığını düşünenlerin oranı ise oldukça düşüktür (Grafi k 13: %5). Benzer şekilde bölgede toplumsal sorunlar sıralamasında en önemli birinci sorun olarak %50,8 oranla Kürt Sorunu görülürken, ekonomik sorunlar %41 oranla en önemli ikinci toplumsal so-run olarak değerlendirilmektedir (Grafi k 15-16).
0
10
20
30
40
50
60
70
80
90
Ba ms z BDP AKP
87
68
7
17
3 538
2
Oldukça Etkilidir Biraz Etkilidir Çok Az Etkilidir
Hiç Etkisi Yoktur Fikrim Yok
Grafi k 14
YENİ BİR ANAYASA İHTİYACININ DOĞMASINDA
KÜRT SORUNU FAKTÖRÜ (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
16
50,8
33,5
1,5
2,3
3,9
0,4
1,8
3,7
0,4
0,6
0,6Di er
Çevre Sorunlar
Ba Örtüsü
Ayr mc l k, rkç l k, milliyetçilik, mezhepçilik,
Kad n Sorunu
Sa l k Sorunu
E itim Sorunu
Adalet Sorunu
E itsizlik
Ekonomik Sorunlar
Kürt Sorunu
18
414
4
12
2
1
4
17
12
3
Di er
Çevre Sorunlar
Ba Örtüsü
Ayr mc l k, rkç l k, milliyetçilik, mezhepçilik,
Az nl klar sorunu
Kad n Sorunu
Alevi Sorunu
Sa l k Sorunu
E itim Sorunu
Adalet Sorunu
E itsizlik
Ekonomik Sorunlar
Kürt Sorunu
Grafi k 15
Grafi k 16
BİRİNCİ EN ÖNEMLİ TOPLUMSAL
SORUN (%)
İKİNCİ EN ÖNEMLİ TOPLUMSAL
SORUN (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
17
Kürt Sorunu ve Ekonomik Sorunların oranları birbirine yakın olmakla birlikte yeni bir anayasadan en öncelikli beklenti olarak bölge halkı, ekonomik sorunların çözülmesin-den ziyade (%7,9), Kürt Sorununun çözümünü ve barış getirmesini toplamda %50,7 ora-nında istemekte ve yeni anayasadan beklentisini demokratik, çoğulcu, sivil, özgürlükçü bir anayasa (%33,1) olarak ortaya koymaktadır (Grafi k 17).
Beklentiye paralel olarak araştırmaya katılanların yarısı, demokratik, sivil, çoğulcu yeni bir anayasayla Türkiye’nin belli başlı kimi sorunlarının tamamen çözüleceğini dü-şünmekle birlikte Kürt Sorununu tamamen çözer diyenlerin oranı %52 ve hiç çözemez diyenler ise %2 düzeyindedir. Benzer şekilde Kadın Sorunu (%47,9), işsizlik ve yoksulluk (%47), diğer etnik ve dinsel inançların sorunları (%51,7), askeri vesayet ve demokratik-leşme sorunu (%51) yeni bir anayasayla tamamen çözülür sorunlar olarak görülmekte-dir (Grafi k 18).
Grafi k 17
21,3
7,9
29,4
33,1
5,9
2,4Di er
E itlik sa lamas /getirmesi
Demokratik, ço ulcu, sivil, özgürlükçübir anayasa olmasBar Getirmesi
Ekonomik sorunlar çözmesi
Kürt Sorununu çözmesi
YENİ BİR ANAYASADAN ÖNCELİKLİ
BEKLENTİLER (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
18
Buna karşın Alevi Sorunu’nun (%37,7) ve Türkiye’nin AB’ye girmesinin (%32,6) yeni bir anayasayla tamamen çözüleceği algısı bölgede düşük görünen iki konudur. BDP seçme-ninde demokratik, çoğulcu ve sivil yeni bir anayasanın Kürt Sorununu çözebileceği bek-lentisi %55 düzeyindeyken, bu oran AKP seçmeninde %49’dur (Grafi k 19).
Türkiye'nin Avrupa Birli ine GirmeSorunu
Alevi Sorunu
Askeri vesayet ve demokratikle mesorunu
Türk ve Müslüman olmayan di eretnik ve dinsel inançlar n sorunlar n
Kürt Sorunu
sizlik ve yoksulluk gibi ekonomiksorunlar
Kad n Sorunu
32,6
37,7
51
51,7
52
47
47,9
29,8
24,5
24
23,6
23
24
23,2
14,4
12,5
9
10,9
10
13
12,5
19,6
17,4
10
10,9
13
15
14,3
3,6
7,9
6
2,9
2
1
2,1
Fikrim Yok Hiç Çözemez Çok Az Çözer Biraz Çözer Tamamen Çözer
Grafi k 18
DEMOKRATİK, SİVİL, ÇOĞULCU YENİ BİR
ANAYASA SORUNLARI NE ORANDA ÇÖZER? (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
19
0102030405060
Ba ms z BDP AKP
55 49
23 239 1013 14
4
Tamamen Çözer Biraz Çözer Çok Az Çözer
Hiç Çözemez Fikrim Yok
Bölgede her ne kadar yeni anayasa ihtiyacının doğmasında en etkili faktör olarak Kürt Sorunu (Grafi k 13: %79) görülmesine karşın demokratik, çoğulcu, sivil yeni bir anayasay-la bu sorunun “tamamen çözüleceği” beklentisinin (Grafi k 18: %52) azaldığı gözlenmek-tedir. Bu oranlara siyasi partiler düzeyinde baktığımızda, BDP seçmeninin %87’si (Grafi k 14) yeni bir anayasa ihtiyacının doğmasında en etkili faktör olarak Kürt Sorununu görür-ken, demokratik, çoğulcu, sivil yeni bir anayasayla bu sorunun “tamamen çözüleceği” beklentisinin BDP’lilerde %55’e (Grafi k 19) düştüğü görülmektedir (Fark: %32). Durum AKP’lilerde ise %68’e karşın (Grafi k 14 ve 19) %49’dur (Fark:%19). Bu farkı göz önünde bulundurduğumuzda, bölge halkının Kürt Sorununu sadece “anayasal” bir sorun olarak görmediği; sorunun büyük oranda “anayasal” bir boyuta sahip olduğunu düşünmelerine karşın başka pek çok faktörün de Kürt Sorunu algılarında etkili olduğu ve “tamamen çözümünü” sadece yeni bir anayasaya bağlamadıkları anlaşılmaktadır. Bu sonuçtan ha-reketle kamuoyunda Kürt Sorununun anayasal bir sorun olduğu tartışmaları çerçeve-sinde sorunun yeni bir anayasayla tamamen çözülebileceği beklentisi üzerine yeniden düşünülmesi gerekmektedir.
3) Anayasa Yapım Yöntemi
Anayasaların kim tarafından ve hangi yöntemle yapılacağı demokratik bir anaya-sa yapım süreçlerinde karşılaşılan önemli hukuki ve siyasi yöntem tartışmaları arasın-da gelmektedir. Araştırmaya katılan bölge halkı, yeni bir anayasa yapacak güç olan “asli kurucu iktidar” olarak “Halka” işaret etmektedir. Yeni anayasayı halk yapsın diyenlerin
Grafi k 19
DEMOKRATİK, ÇOĞULCU VE SİVİL YENİ
BİR ANAYASA KÜRT SORUNUNU
NE DERECE ÇÖZER (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
20
Mevcut TBMMyapmal
Yeni bir'anayasameclisi'yapmal
Halk uzun süretart t ktan
sonra kendisiyapmal
Fikrim Yok
21,614,7
60,1
3,6
BDP ve AKP seçmenleri arasında da bu konuda belirgin bir farklılaşmanın olduğu gö-rülmekte; BDP’ye oy verenlerin %71’i asli kurucu iktidar olarak Halkı gösterirken AKP seçmeninin kendi içinde farklı eğilimler taşıdığı görülmektedir. Buna göre AKP seçme-ninin asli kurucu iktidar olarak %36’sı mevcut Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni (TBMM); %14’ü “Anayasa Meclisini” ve %46’sı “Halkı” işaret etmektedir. Kim yapmalı sorusuna seçmen düzeyinde “fi krim yok” diyenlerin oranlarına baktığımızda (AKP %4; BDP %3) bölge halkının bu konuda bilinçli bir biçimde birbirinden farklılaşmış olduğu görülmek-tedir (Grafi k 21).
oranı, mevcut TBMM ve “Anayasa Meclisi” yapsın diyenlerden açık ara yüksektir (%60,1) (Grafi k 20).
Grafi k 20
YENİ ANAYASAYI KİM YAPMALI? (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
21
0
20
40
60
80
100
120
Mevcut TBMMyapmal
Yeni bir'anayasameclisi'yapmal
Halk uzun süretart t ktan
sonra kendisiyapmal
Fikrim Yok
10 16
71
3
36 14
46
4
Ba ms z BDP AKP
Yapılacak yeni bir anayasayı demokratik kılacak niteliklerden bir tanesi de, taleplerinin anayasaya yansımış olduğu görmesiyle “bu benim yaptığım anayasadır” diyecek ve bu sayede kendisini yeni anayasaya bağlı hissedecek olan toplumun bu sürece katılımıdır. Bu konuda araştırmaya katılan bölge halkının tamamının hemfi kir olduğu rahatlıkla söyle-nebilir. Yeni anayasa yapım sürecine Sendika, Dernek, Vakıf ve Üniversiteler gibi toplum-sal kesimlerin katılımı “çok önemli” (%89) görülmektedir (Grafi k 22). Bu sürece aynı za-manda yurttaşların dahil edilmesi, görüşlerinin alınması ve katılımlarının sağlanması da (%92) “çok önemli” bulunmaktadır. Yurttaş ve sivil toplum örgütü katılımının çok önemli görüldüğü bölgede, yapılacak yeni anayasa için “toplumsal uzlaşı” aranması gerektiği düşüncesi hakimdir (%93). Bir süreç olarak anayasa yapımında oluşturulacak “taslak metnin” her koşulda toplumda tartışılmaya sunulması ve her koşulda yeni anayasanın “halk oylamasına” (referandum) sunulması gerektiği yine “çok önemli” görülmektedir (Grafi k 22).
Grafi k 21
YENİ ANAYASAYI KİM YAPMALI? (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
22
Sendika,Dernek, Vak f,Üniversiteler
gibi genitoplumsalkesimlerinkat l m n nsa lanmas
Yurtta lar ngörü lerininal nmas ve
kat l mlar n nsa lanmas
Yeni anayasaiçin toplumsal
uzla aranmas
Bir anayasametni
olu turulduktansonra bumetnin
toplumdatart maya
aç lmas
YeniAnayasan n her
ko uldareferanduma
sunulmas
89 92 93 91 88
6 5 4 6 63 2 2 1 42 1 1 2 2
Çok Önemli Biraz Önemli Önemli De il Fikrim Yok
Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında dört siyasi parti temsilcilerinin eşit katılı-mıyla oluşan ve görevi “anayasa yapım sürecini yönetmek ve anayasa taslak metni hazır-lamak” olan Anayasa Uzlaşı Komisyonunun çalışmaları hakkında bölge halkının sadece %18’i bilgi sahibi olmadığını ifade ederken komisyonun çalışmalarından haberdar olan çoğunluk içinde (%82) komisyona halkın görüşlerinin “yeterli” ulaştığını düşünenler ol-dukça düşüktür (%10). Komisyona halkın görüşlerinin hiç ulaşmadığını düşünenler %21 iken, yetersiz bulanlar %36 ve biraz ulaştığını düşünenler %15’tir (Grafi k 23).
Grafi k 22
YENİ ANAYASA VE KATILIM (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
23
10%15%
36%
21%
18%
Yeterli
Biraz
Yetersiz
Hiç
Komisyonun çal malarhakk nda bilgim yok
4) Yeni Anayasa ve Talepler
Yeni anayasanın temel felsefesi ve ilkeleri konusunda araştırmaya katılan bölge halkı çağdaş, demokratik, toplumun çoğulcu yapısını tanıyan, evrensel hukuka dayalı yeni bir anayasa talep etmekte ve bunun tüm Türkiye’de talep edilen yeni anayasanın içeriğiyle örtüştüğü görülmektedir (Grafi k 24).
³ Bkz. https://yenianayasa.tbmm.gov.tr/calismaesaslari.aspx
Grafi k 23
HALKIN GÖRÜŞLERİ ANAYASA UZLAŞI
KOMİSYONUNA NE ÖLÇÜDE ULAŞMAKTADIR?
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
24
0 20 40 60 80 100
Toplumun ço ulcu yap s n tan mak
Atatürk Milliyetçili ine dayanmak
Atatürk lke ve nk lâplar na ba lkalmak
Demokrasi, insan haklar ve hukukunüstünlü ü gibi evrensel de erlere…
Devletin ve ülkenin bölünmezli inikorumak
Devletin ç karlar n her eyin üstündetutmak
Sosyal Devlet olmak
Vatanda lara geni karar yetkisitan mak
Laik olmak
Ülkede ve dünyada bar gözetmek
Çevreci ve ekolojik olmak
Her tür milliyetçi, rkç , militarist vecinsiyetçi kuraldan kaç nmak
93
18
20
95
66
42
95
95
76
98
99
97
3
20
22
2
16
15
2
2
12
1
1
1
2
57
54
2
15
40
2
2
11
1
2
5
4
1
3
3
1
1
1
1
Kesinlikle Olmal Olmasa da Olur Kesinlikle Olmamal Fikrim Yok
Grafi k 24
YENİ ANAYASA’NIN TEMEL İLKELERİ (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
25
Buna göre, yapılacak yeni anayasadan: ülkede ve dünyada barışı gözetmesi; demok-rasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi evrensel değerlere dayanması; toplumun farklılıklarını bastırmadan çoğulcu yapısını tanıması; her tür milliyetçi, ırkçı, militarist ve cinsiyetçi ilkeden uzak durması; yurttaşlara geniş karar yetkisi tanıması; sosyal, çevreci ve ekolojik bir anayasa olması talep edilmektedir. Araştırmaya katılanların büyük çoğun-luğu (%90’dan fazlası) yeni anayasada bu ilkelerin “kesinlikle olması” gerektiğini ifade et-mektedir. Buna karşın “Kemalist İdeoloji’nin” ilkeleri olarak da tanımlanan “Atatürk İlke ve İnkılapları” ile “Atatürk Milliyetçiliği’nin” yeni anayasada “kesinlikle olması” gerektiğini düşünenlerin oranı ise düşük düzeydedir (%18-20).
Yeni anayasanın temel ilkeleri çerçevesinde bölge halkının oldukça ilginç sayı-labilecek iki hususta önemli ayrım yaptığı görülmektedir. Birincisi “devletin çıkarları”, ikincisi “devletin bölünmezliği” meselesidir. Bölge halkı “devletin ve ülkenin bölünmezli-ğini”, “devletin çıkarlarından” açık biçimde ayrı düşünmekte ve yeni anayasanın “devletin çıkarlarını her şeyin üstünde” gören bir anayasa olmamasını (%40) ve fakat “devletin ve ülkenin bölünmezliğini” koruması gerektiğini (%66) belirgin bir farkla ifade etmektedir (Grafi k 24). Bu fark açıktır ki, bölge halkının büyük çoğunluğunun kendi kaderini “ortak yaşamda” gördüğü şeklinde bir mesaj olarak okunabilir. Ancak devletin çıkarlarını her şeyin üstünde tutan, bunları gözeten ilke konusunda bölge halkı kendi içinde tam bir ku-tuplaşma yaşamakta, yeni anayasanın bu ilkeyi kesinlikle gözetmesi gerektiği önemli bir kesim (%42) tarafından da ifade edilmektedir.
Mevcut 1982 Anayasa’sında olduğu gibi, yapılacak yeni anayasada da “değiştirile-mez hükümler” hususunda bölge halkının büyük bir çoğunluğu bu tür hükümlerin yeni anayasada yer almasını istememektedir (%66). Ancak yeni anayasada da değiştirilemez hükümler olmalı diyenlerin (%31) büyük çoğunluğu bunu devletin şekli (%49); demokra-tik, laik, sosyal hukuk devleti ilkesi (%59) ve tek bayrak (%55) olarak belirtmiştir (Grafi k 25-26).
Evet Olmal31%
Hay r Olmamal66%
Fikrim Yok3%
Grafi k 25
YENİ ANAYASADA DEĞİŞTİRİLMEZ
HÜKÜMLER OLMALI MI? (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
26
Hem yeni anayasa tartışmaları çerçevesinde hem de Türkiye’nin demokratikleşmesi bağlamında ele alınan önemli gündem maddelerinden bir tanesi de Türkiye’nin idari ya-pısının dönüştürülmesi ve yeniden düzenlenmesidir. Yeni bir anayasa yapımı bunun için önemli bir fırsat olarak değerlendirilmekte ve Türkiye’nin mevcut idari yapısıyla devam etmesinin artık mümkün olmadığı dile getirilmektedir. Bu çerçevede bölge halkı da yeni anayasayla birlikte Türkiye’nin idari yapısında köklü dönüşümler yapılması gerektiği mesajını vermekte ve bu mesaj mevcut idari yapıyla devam edilmelidir diyenlerin (%20) düşük oranda olmasıyla kendini göstermektedir (Grafi k 27). Ancak değişime “evet” di-yenlerin, nasıl yeni bir idari yapı sorusuna net cevapları olduğu söylenemez. En fazla talep edilen şey mevcut idari yapıyla devam edilmemesi gerçeğidir ve bunlar arasında ise “yerel yönetimlerin yetkilerinin artırılması” en yüksek orandır (%36).
0
20
40
60
80
4959 55
35 34
5141 45
65 66
Olmal Hay r Olmamal
Grafi k 26
YENİ ANAYASADA DEĞİŞTİRİLMEZ
HÜKÜMLERDEN HANGİLERİ OLMALI? (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
27
Yeni anayasada Kürt meselesine bireysel hak ve özgürlükler temelinde mi, yoksa kolektif ve grup hakları temelinde mi bir çözüm bulunacağı, anayasa yapım sürecinin en kritik eşiklerinden birini oluşturmaktadır. Bölge cephesinden bakıldığında yeni anayasay-la birlikte Kürtlerin yasal bir siyasi statü talebi içinde oldukları gözlenmekte ve mevcut durumun korunması gerektiğini düşünenlerin oranı sadece %10’u geçmemektedir. Bu çerçevede baktığımızda ister bağımsızlık, ister demokratik özerklik, ister federasyon ve isterse idari özerklik şeklinde olsun ankete katılanların %80’nin yeni anayasayla birlikte Kürtlere statü talep ettiği görülmektedir (Grafi k 28). Buna göre statü olarak bağımsızlık diyenler %19,3; demokratik özerklik diyenler %41,2; federal yönetim diyenler %11,7 ve belediyelerin geniş yetkilere sahip olduğu idari özerklik diyenler %9,3’tür.
05
10152025303540
Mev
cut m
erke
ziid
ari y
apko
runm
ald
rYe
rel y
önet
imle
rinye
tkile
riar
trlm
ald
r.
Fede
ratif
bir
yap
kabu
l edi
lmel
idir.
Bölg
esel
yöne
timle
rol
utu
rulm
ald
r
Di
er
Fikr
im Y
ok
20
36
12
24
26
Grafi k 27
YENİ ANAYASADA TÜRKİYE’NİN İDARİ
YAPISI NASIL OLMALI?
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
28
Bu sonuçlar, SAMER’in Mart 2012’de Diyarbakır ölçeğinde yaptığı bir başka araştır-mayla karşılaştırıldığında her iki araştırmanın sonuçlarının birbirini destekler nitelikte yakın olduğu görülecektir.
Siyasi parti seçmen dağılımına baktığımızda yeni anayasayla birlikte Kürtlerin sta-tüsü Demokratik Özerklik olsun diyen BDP seçmenlerinin oranı %55; bağımsızlık diyen-ler %20; federasyon %15 ve idari özerklik diyenler %6’dır. Ve toplamda baktığımızda BDP seçmeninin % 96’sı bu konuda görüş bildirmiş ve statü talebini dile getirmiştir (Grafi k 29). BDP seçmenine kıyasla statü talebi AKP seçmeninde daha az olmakla birlikte toplamda bakıldığında AKP seçmenlerinin de %62’sinin statü talebini dile getirdikleri görülmekte ve “fi krim yok” ve “hiçbir statü tanınmamalıdır” diyenlerin oranı ise %38’de kalmaktadır.
19,3
41,2
11,79,3
9,19,4
Ba ms zl k
Demokratik Özerklik
Federal Yönetim
Belediyelerin geni yetkileresahip oldu u adem-i merkeziyönetim ( dari Özerklik)Hiçbir statü tan nmamal d r
Fikrim Yok
Grafi k 28
YENİ ANAYASADA KÜRTLERİN STATÜSÜ (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
29
0
10
20
30
40
50
60
20
55
15
62 2
15
27
713
18 20
Etnik köken dağılımına baktığımızda Kürtlerin statüsü konusunda bölgede yaşa-yan Kürtlerin %46’sı en çok “Demokratik Özerklik” derken Arapların %27’si en çok “ba-ğımsızlık” ve Türklerin %26’sı en çok “hiçbir statü tanınmamalıdır” cevaplarını vermiştir (Grafi k 30).
Grafi k 29
Söz konusu araştırma sonuçları için: http://www.ssamer.com/Raporlar/90 4
YENİ ANAYASADA KÜRTLERİN STATÜSÜ (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
30
0
5
10
15
20
25
30
35
40
45
50
Kürt Arap Türk
19
27
17
46
22
17
139
69
1512
6
16
26
711
22
Ba ms zl k
Demokratik Özerklik
Federal Yönetim
Belediyelerin geni yetkileresahip oldu u adem-i merkeziyönetim ( dari Özerklik)
Hiçbir statü tan nmamal d r
Fikrim Yok
Grafi k 30
Yeni anayasa ve Kürtlerin Statüsü sorunuyla bağlantılı olarak resmi dil ve eğitim dili konularında nasıl bir dönüşümün yaşanacağı merak edilen konulardan bir tanesidir. Yeni anayasada resmi dil olmamalı (%4,6) ve mevcut uygulama korunmalı (%6,8) diyen-lerin düşük oranda olması, yeni anayasayla birlikte “dil” konusunda değişim talebi bu-lunduğunun ve mevcut uygulamadan bölge halkının memnun olmadığının bir işaretidir. Bölge halkının büyük çoğunluğu (%44,1) Türkçe’nin “resmi dil” olmasını ve diğer tüm dillerin her alanda yazılı ve sözlü serbestçe kullanılabilmesi durumunda istemekle bir-likte birden çok ya da iki resmi dil taleplerini de ifade etmektedir (Grafi k 31). Buna göre Türkçe ve Kürtçe’nin birlikte resmi dil olmasını isteyenlerin oranı %19,7; vatandaşların konuştuğu tüm anadiller resmi dil olsun diyenlerin oranı %17,2’dir. Her iki oran birlikte değerlendirdiğimizde çokdilli resmi dil uygulamasına geçilsin diyenlerin oranı %36,9’a çıkmaktadır.
YENİ ANAYASADA KÜRTLERİN STATÜSÜ (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
31
4,66,8
44,1
19,717,2
7,6
Yeni Anayasada resmi dile yerverilmemeli
Mevcut uygulama korunmal
Ülkenin resmi dili Türkçeolmal , di er diller her alandayaz l ve sözlü serbestçekullan labilmeliÜlkenin resmi dili Türkçe veKürtçe olmal , di er diller heralanda yaz l ve sözlü serbestçekullan labilmeliVatanda lar n konu tu u tümanadiller resmi dil olarak kabuledilmeli
Bölge resmi dili olmal (birbölgede vatanda lar nkulland anadil bölge resmidili olmal )
Eğitim dili konusunda bölge halkı mevcut uygulamanın değiştirilmesi yönünde talep-lerde bulunmakla birlikte sadece Türkçe’nin eğitim dili olması ve diğer dillerin seçmeli ders olarak okutulması talepleri %35 dolayındadır. Eğitim dili herkesin kendi anadilinde ve eğitimin her düzeyinde olmalı diyenler ile Türkçe ve Kürtçe birlikte eğitim dili olsun diyenler birlikte ele alındığında bu oran %57 dolayındadır (Grafi k 32).
Grafi k 31
YENİ ANAYASADA RESMİ DİL (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
32
Mevcutuygulama
devam etmeli
Sadece Türkçeolmal , di erdiller seçmeliders olarakö retilmeli
E itimin herdüzeyi ki inin
anadilindeolmal ve di erdiller seçmeliders olarakö retilmeli
Türkçe veKürtçe birlikte
e itim diliolmal , di erdiller seçmeliders olarakö retilmeli
Fikrim yok
7,55
35,10 35,23
21,59
0,53
33%
5%62%
Yeni anayasada hiçbir etnik gruba at f yap lmamal d r
Yeni anayasada sadece Türklük ve Kürtlü e birlikte at f yap lmal d r
Yeni anayasada Türklük ve Kürtlü ün yan s ra di er etnik gruplara daat f yap lmal d r
Araştırmaya katılan bölge halkının Kürtlerin Statüsü ve Türkçe dışındaki dillerde eğitim verilmesi yönündeki talepleriyle paralellik arz eden bir durum yeni anayasanın ülkenin etnik çoğulculuğunu yansıtması gerektiği yönündedir. Buna göre yeni anayasada Türklük ve Kürtlüğün yanı sıra diğer etnik gruplara da atıf yapılması gerektiğini söyleyen-lerin oranı %62 dolayındadır (Grafi k 33).
Grafi k 32
Grafi k 33
YENİ ANAYASADA EĞİTİM DİLİ (%)
YENİ ANAYASADA ETNİK KÖKENE
ATIF YAPILMALI MI?
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
33
Etnik çoğulculuğa kapalı bir anayasa istenmediğinin bir diğer işareti olarak yeni ana-yasada sadece Türk ve Kürt etnik gruplarına atıf yapılsın diyenlerin oranının çok düşük olması gösterilebilir (%5). Bununla birlikte etnik çoğulculuğu kapsayıcı biçimde ifade edecek ve Türk ve Türk Milleti kavramlarının yerine yeni anayasada “Tüm Vatandaşlar” ifadesinin kullanılması (%42) ağırlıklı görüş olarak durmaktadır (Grafi k 34).
5) Devlet ve Din
Yeni anayasayla birlikte araştırmaya katılan bölge halkının, devlet-din ilişkisinde bir-takım düzenlemelerin yapılması gerektiği görüşü bulunmakla birlikte mevcut uygulama-larda köklü değişikliklere gidilmesi yönünde bir eğilim içinde olmadıkları görülmektedir. Yeni anayasanın etnik farklılıkları tanıması yönünde sahip oldukları eğilim gibi bölge hal-kı, yeni anayasayla birlikte farklı din ve inançların da tanınması gerektiği görüşüne sa-hiptir. Genel olarak bölge halkı laikliğin yeni anayasanın temel ilkeleri arasında kesinlikle olması gerektiğini (%76) ifade etmektedir (Grafi k 34).
Ancak laiklik algısının, devletin her tür inanca eşit mesafede durmasından ziyade dev-letin tüm dini inançlara eşit destek sunması yönünde bir algı olduğu görülmektedir (Gra-fi k 35).
10 13
3242
2 1
Türkiye Cumhuriyeti Yurtta Türkiye VatandaTürkiye Halklar Tüm vatanda larAnadolu ve Trakya Halklar Di eri
Grafi k 34
YENİ ANAYASADA TÜRK VE TÜRK MİLLETİ
KAVRAMLARININ YERİNE NE GELMELİDİR? (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
34
Diyanet i leri ba kanl kald r lmal d r
Cemevleri ibadethane olarak tan nmal d r
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi zorunlukalmal d r
Ba örtüsü ve dini simgeler her alandaserbest olmal d r
Devlet her tür dini inanca e it e it desteksunmal d r
Devlet hiçbir dini inanca desteksunmamal d r
28
69
58
91
95
28
7
10
11
5
2
6
60
15
30
4
2
62
5
6
1
1
4
Fikrim yok Hiç Kat lm yorum K smen kat l yorum Tamamen Kat l yorum
Grafi k 35
YENİ ANAYASADA DİN VE İNANÇLAR (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
35
Buna göre “devlet hiçbir dini inanca destek sunmamalıdır” seçeneğine “hiç katılmıyo-rum” diyenlerin oranı %62 iken, bunu destekler mahiyette olan “devlet her tür dini inanca eşit destek sunmalıdır” seçeneğine “tamamen katılıyorum” diyenlerin oranı %95 dola-yındadır. Diyanet İşleri Başkanlığının kaldırılmasına ilişkin aksi yönde görüş bildirenlerin (%60) oranı da bu algıyı destekler niteliktedir.
Başörtüsü ve dini simgelerin kamu kurumlarında, okullarda ve üniversitelerde kulla-nılıp kullanılamayacağı uzunca bir süredir Türkiye gündemini belirleyen konulardan bir tanesidir. Bu soruna ilişkin araştırmaya katılan bölge halkının büyük çoğunluğu (%91) başörtüsü ve dini simgelerin her alanda serbest olması gerektiğini ifade etmektedir. Buna karşın 1982 Anayasası’yla birlikte okullarda “zorunlu” kılınan “din dersi” konusun-daki Müslüman ve Suni olmayan vatandaşların beklenti ve taleplerinin aksine bölge halkı arasında bu dersin zorunlu olmasını isteyenlerin oranının %58 gibi yüksek bir düzeyde olduğu görülmektedir (Grafi k 35).
Alevi vatandaşların uzun süredir dile getirdikleri bir talep olarak “cem evlerinin sta-tüsü” konusunda bölge halkının yarıdan fazlasının duyarlı olduğu ve destek verdiği gö-rülmektedir. Yeni anayasada Cem evlerinin ibadethane olarak tanınması gerektiğine “ta-mamen katılıyorum” diyenlerin oranı %69 düzeyinde olmakla birlikte “hiç katılmıyorum” diyenlerin oranı %15 düzeyindedir (Grafi k 35).
6) Siyasi Partiler, Seçimler ve Milletvekili Dokunulmazlığı
Türkiye demokrasisinin en önemli sorunlarından biri olarak sürekli tartışılan konula-rın başında siyasi parti kapatmaları ve seçim sistemi gelmektedir. Özellikle uygulanmak-ta olan yüzde on seçim barajının Türkiye parlamenter demokrasisinde temsil sorunu tar-tışmalarını sürekli canlı tuttuğu, kapatılan siyasi partiler nedeniyle Türkiye’nin bir “siyasi parti mezarlığına” dönüştürüldüğü eleştirileri sıklıkla dile getirilmektedir. Diğer yandan kapatılan siyasi partilerden çoğunun Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi yurttaşlarının tercih ettiği partiler olması bölge halkının bu konuya dair farkındalığında önemli bir yer tutmaktadır.
Araştırmaya katılan bölge halkının büyük çoğunluğu uygulanmakta olan yüzde on seçim barajının düşürülmesi gerektiğini ifade etmektedir. Bunun devam etmesini iste-yenlerin oranı sadece %16 düzeyindedir. Büyük çoğunluk (%31,9) yeni anayasayla birlikte seçim barajının yüzde beşe düşürülmesini talep ederken, bunun yüzde üç olmasını iste-yenlerin oranı %16,6 düzeyindedir. Seçim barajı olmasın diyenlerin oranı ise %28,6’dır (Grafi k 36).
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
36
Yine benzer biçimde bölge halkının büyük bir çoğunluğu siyasi partilere verilen kapatma cezasına karşı bir eğilim sergilemekte ve kapatma cezası da olmalı diyenlerin oranı küçük bir azınlığı temsil etmektedir (%8). Bu konuya dair bölge halkında genel iki eğilimin belirgin olduğu söylenebilir. Yaklaşık %44 oranında bir kesim siyasi partilerin kesinlikle kapatılmaması ve yerine başka cezaların olması gerektiğini ifade ederken, yak-laşık %43 oranında bir kesim tüzel kişilik olan siyasi partiye değil, suç işlediği düşünülen parti üyesi, yöneticisi veya milletvekiline ceza verilmesi gerektiğini ifade etmektedir (Gra-fi k 37).
%0 %3 %5 %7 %10
28,6
16,6
31,9
6,1
16,8
8
44 43
4 1
Siyasi partilere di er cezalar n yan nda kapatma cezas da kesinlikle olmalSiyasi partiler hiçbir zaman kapat lmamal , ba ka cezalar olmalSiyasi partiye de il, milletvekiline ceza olmalSiyasi Partilere hiçbir ceza verilmemeliDi er
Grafi k 36
Grafi k 37
YENİ ANAYASADA SEÇİM BARAJI (%)
YENİ ANAYASADA SİYASİ PARTİ CEZASI (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
37
Kamuoyunda “milletvekili dokunulmazlığı” olarak da bilinen seçilmiş milletvekillerinin kimi eylem ve düşünceleri nedeniyle yargılanamaması konusunda bölge halkının %39’u dokunulmazlığın tamamen kaldırılmasını talep ederken, dokunulmazlığın sınırlandırıla-rak sadece “kürsü dokunulmazlığı” şeklinde düzenlenmesi gerektiğini ifade edenlerin oranı %31 düzeyinde ve mevcut durumun devam etmesi gerektiğini ifade edenler ise %24 dolayındadır (Grafi k 38).
7) Düşünce ve İfade Hürriyeti
Evrensel hukuk ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde düşünce ve ifade hürriyeti-nin nasıl kullanılacağı ve sınırlandırılacağı bu konuya dair tartışmalardan bir tanesiyken bölge halkının genel eğilimine baktığımızda sınırsız bir düşünce ve ifade hürriyeti değil, toplumsal ve kültürel değerleri gözeten bir özgürlük algısına sahip olduğu görülmekte-dir.
Bölge halkının din ve inanç eğilimine uygun olarak manevi ve kutsal değerlerin eleş-tiri, alay ve espri konusu yapılmasına büyük oranda (%81) hiç katılmadığı görülmektedir. Manevi ve kutsal değerlerin eleştiri, espri ve alay konusu haline getirilmesi hususunda AKP seçmeninin (%88), BDP seçmenine (%76) göre daha hassas olduğu gözlenmektedir.
Milletvekilidokunulmazl
tamamenkald r lmal d r
Dokunulmazl ks n rland r lmal ,
sadece kürsüdokunulmazl
olmal
Mevcut durumkorunmal
Fikrim Yok
39
31
24
6
Grafi k 38
YENİ ANAYASADA MİLLET VEKİLLİĞİ
DOKUNULMAZLIĞI (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
38
8) Doğal Kaynakların Kullanımı ve Ekonomi
Özellikle son yıllarda yoğunlukla kırsal alanda yaşayan vatandaşların faydalandığı akarsular üzerine kurulan Hidroelektrik Santrallere (HES) karşı yöre insanlarının hu-kuki itirazları, protestoları ile gündeme gelen tabi varlıkların nasıl kullanılması gerektiği sorusu bu yöndeki önemli tartışmalardan bir tanesidir. Bu konuda tek karar merci olan devletin, kamusal kullanım değeri olan varlıkların özelleştirilmesiyle toplumu bu kaynak-ları kullanımdan mahrum bırakan politikaları araştırmaya katılan bölge halkı tarafından da eleştirilmekte ve bölge halkının yarıya yakın bir kesimi (%46) yeni anayasayla birlikte doğal kaynakların kullanımında karar mercin “yöre insanı” olması gerektiğini ifade et-mektedir (Grafi k 40).
Yine benzer biçimde bölge halkının büyük bir kesimi (%81) ayrımcılığı ve ırkçılığı dü-şünce ve ifade hürriyeti kapsamında değerlendirmediği görülmekte ve bunlara karşı ol-duğunu ifade etmektedir (Grafi k 39).
Kin, nefret vedü manl k
içeren dü ünceve ifadelere
ceza olmal d r
Ayr mc , rkçifade ve
dü üncelereceza olmal d r
Manevi veKutsal de erlerele tiri, espri ve
alay konusuolabilir
Her tür dü ünceve ifade
tamamenserbest
olmal d r veceza
almamal d r
Dü ünce veifadeler
devletin vemilletin
de erlerineayk r
olmamal d r
7581
11
7562
8 6 613 1415 12
81
1122
2 1 2 1 2
Tamamen Kat l yorum K smen kat l yorum Hiç Kat lm yorum Fikrim yok
Grafi k 39
YENİ ANAYASADA DÜŞÜNCE VE İFADE
HÜRRİYETİ (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
39
Bu yaklaşım bölge halkının karar süreçlerine “yurttaş katılımı” konusunda yeni ana-yasa vatandaşlara geniş karar yetkisi vermelidir ilkesiyle de uyuşmaktadır (Grafi k 24). Araştırmaya katılanların %19’u ise doğal kaynakların kullanımının belediyelerin dene-timinde olması gerektiğini ifade ederken devletin karar merci olmasını işaret edenlerin oranı %27’dir.
Devletin ekonomik faaliyeti hususunda bölge halkının büyük bir çoğunluğunda dev-letçi bir ekonomik anlayışın olduğu görülmektedir. Bölgenin yüksek yoksulluk ve işsizlik oranları göz önünde bulundurulduğunda halkın devleti “kurtarıcı” olarak görmesi açık-lanabilir bir eğilimdir. Bu açıdan araştırmaya katılan bölge halkının neredeyse tamamı devletin yeni iş alanları yaratacak yatırımlarda bulunması gerektiğini ifade etmektedir (%96). Devletin ekonomik alandan elini tamamen çekmesi gerektiğini ifade edenlerin dü-şük oranı ise (%17) bu “devletçilik” eğilimini destekler niteliktedir (Grafi k 41).
Do al kaynaklar n kullan m , korunmas vedüzenlenmesinde karar mercii devlet…
Do al kaynaklar n kullan m nda karar merciiyöre insan olmal
Do al kaynaklar özel giri imcilerin kullan mve denetimine b rak lmal
Do al kaynaklar belediyelerin denetimindeolmal
Fikrim Yok
27
47
3
19
4
Grafi k 40
YENİ ANAYASADA DOĞAL KAYNAKLARIN
KULLANIMI VE DÜZENLEMESİ (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
40
Türkiye’de çalışanın, esnafın vergi konusunda mağdur olduğu ve bu alanda bir adalet-sizliğin bulunduğu sıkça dile getirilmektedir. Araştırmaya katılan bölge halkının büyük bir çoğunluğu da (%84), vergi ödemeleri konusunda adil düzenlemelerin yapılması gerekti-ğini düşünmekte ve devletin az geliri olandan az, çok geliri olandan çok vergi toplaması gerektiğini ifade etmektedir (Grafi k 42).
9) Anayasal Kurumlar
Cumhurbaşkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Yüksek Öğrenim Kurulu (YÖK) gibi kurumlar Türkiye’de anayasal kurumlar olarak ifade edilmektedir. Burada adı geçen her bir kurum değişik dönemlerde farklı toplumsal kesimler tarafından eleştiri konusu olmuş ve özellikle kimi kurumların 1980 askeri darbesiyle anayasaya sokulan anti demokratik kurumlar olduğu belirtilerek bunların meşruiyeti tartışma konusu olmuştur. Cumhurbaş-kanının yetkileri, MGK’nın ve YÖK’ün kaldırılması; askeri ve sivil yargının birleştirilmesi gibi sorunlar bu bağlamda tartışılan konular arasında gelmektedir. Araştırmaya katılan bölge halkının büyük çoğunluğunun bu tartışmaları yakından takip ettiği gözlenmekte-dir. Cumhurbaşkanının yetkileri, MGK, YÖK, yargının birleştirilmesi hususlarında “fi krim yok” diyen bölge halkının oranı %9’u geçmemektedir (Grafi k 43).
TamamenKat l yorum
K smenkat l yorum
HiçKat lm yorum
Fikrim yok
96
2 217 15
65
3
84
7 7 2
74
14 9 3
Devlet yeni i alanlar yaratacak yat r mlarda bulunmal
Devlet ekonomik alandan elini tamamen çekmelidir
Devlet az geliri olandan az, çok geliri olandan çok vergi almal
Devlet ekonomide sadece düzenleyici ve denetleyici bir rol oynamal
Grafi k 41
BU İFADELERE NE ORANDA
KATILIYORSUNUZ? (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
41
TamamenKat l yorum
K smenkat l yorum
Hiç Kat lm yorum Fikrim yok
39
16
38
7
59
5
27
9
63
5
239
74
512 9
Cumhurba kan n n yetkileri k s tlanmal d r
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kald r lmal d r
Yüksek Ö renim Kurulu (YÖK) kald r lmal d r
Askeri Üst Mahkemeler kald r lmal , yarg birle tirilmeli
Bununla birlikte bölge halkının %39’u cumhurbaşkanının yetkilerinin sınırlandırılma-sına karşı olduğunu ifade etmekte; MGK’nın kaldırılması gerektiğini düşünenlerin oranı %59 dolayında; YÖK’ün kaldırılması gerektiğini ifade edenlerin oranı %63 ve askeri üst mahkemelerin kaldırılarak yargının birleşmesi gerektiğini ifade edenler %74 düzeyinde-dir (Grafi k 42).
Vatandaşlık görevi olarak 1982 Anayasası’nda yer alan “zorunlu askerlik” uygu-laması bugün hem devletlerin değişen güvenlik algıları hem de zorunlu askerlik kar-şıtlarınca eleştirilmekte ve ordu ve askerlik yapısının dönüştürülmesi ifade edilmekte-dir. Türkiye’de son birkaç ayın en önemli konularından bir tanesi de profesyonel ordu ve vicdani red hakkının tanınıp tanınmayacağı tartışmalarıydı. Araştırmaya katılan bölge halkının %76’sı yeni anayasada vicdani red hakkının tanınmasına evet derken, %65 pro-fesyonel orduya geçilmesi gerektiğini ifade etmekte ve %68 ise zorunlu askerliğin kaldı-rılmasını belirtmektedir (Grafi k 43).
Grafi k 42
YENİ ANAYASADA KURUMLAR (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
42
Evet Hay r Fikrim Yok
68
30
2
65
27
8
76
19
5
Zorunlu askerlik kald r lmal Profesyonel orduya geçilmeli
Vicdani Red hakk tan nmal
0
20
40
60
80
100
Ba ms z BDP AKP
91
58
5
34
4 8
Evet Hay r Fikrim Yok
Siyasi parti seçmen dağılımına göre BDP seçmeninin neredeyse tamamı (%91) vicdani red hakkının tanınmasına evet derken bu oran AKP seçmeninde %58’dir. Yine bu konu üzerinde de BDP ve AKP seçmeninin bilinçli bir farklılaşma içinde olduğu gözlenmekte-dir (Grafi k 44).
Grafi k 43
Grafi k 44
YENİ ANAYASADA ASKERİ HİZMET
DÜZENLEMESİ (%)
VİCDANİ RED HAKKI TANINMALI MI? (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
43
10) Sonuç
Kırk soru ile Doğu ve Güneydoğu halkının yeni anayasa yapım sürecine ilişkin algı, talep ve beklentilerini belirlemeye çalıştığımız bu araştırma sonucunda bölge halkının kimi konularda belirgin farklılaşmalar taşıdığı görülmektedir. Bu farklılaşmalar, bölge halkının mevcut durumun ve statükonun korunmasını isteyenler ile istemeyenler arasın-da görülen bir farklılaşma şeklinde değil, mevcut durumun ve statükonun değişmesini isteyenlerin kendi içinde yaşadığı, kimi toplumsal ve siyasal sorunların çözümüne ilişkin öneri ve taleplerde görülen bir farklılaşmadır. Bu en belirgin biçimde Kürtlerin Statüsü; Türkiye’nin idari yapısı; yeni anayasada resmi dil ve eğitim dili konularında kristalize ol-maktadır.
Diğer yandan bölge halkının mevcut 1982 Anayasası’na bakış açısı; Kürt sorununu en önemli toplumsal sorun olarak birinci sırada görmesi; Türkiye’de yeni bir anayasaya ihti-yacı olduğu; yeni anayasanın demokratik, çoğulcu, sivil, özgürlükçü bir anayasa olması-nın yanı sıra öncelikli olarak barış getirmesi ve Kürt sorununu çözmesi; zira bu ihtiyacın gerisinde yatan en önemli toplumsal sorunun Kürt sorunu olduğu; böyle bir anayasanın önemli ölçüde mevcut sorunları çözebileceği hususunda bölge halkının bir konsensüs içinde, benzer beklenti ve taleplere sahip olduğu görülmektedir.
Son olarak araştırmaya katılan bölge halkının beklentileri karşılamayan bir anayasa-yı kendi nezdinde veto edeceği görülmektedir. Beklentileri karşılamayan bir anayasanın referanduma sunulması durumunda hayır oyu kullanırım diyenler %37, boykot ederim ve sandığa gitmem diyenler %16 ve oy verdiğim partinin kararına göre davranırım diyenler %35 dolayında bulunmaktadır. Her şeye rağmen böyle bir anayasaya yine de evet oyu ve-ririm diyenlerin oranı ise %8’dir (Grafi k 45).
Yine de evetoyu veririm
Hay r oyuveririm
Sand agitmemboykotederim
Seçimlerdeoy verdi im
partininkarar na
göredavran r m
Fikrim Yok
8
37
16
35
4
Grafi k 45
BEKLENTİLERİNİZİ KARŞILAMAYAN YENİ BİR ANAYASAYA
REFERANDUMDA HANGİ OYU VERİRSİNİZ? (%)
toplumsal sorunlaryenianayasa&
A L G I , B E K L E N T İ V E T A L E P L E R
44
KAYNAKÇA
1) İRFAN ERDOĞAN (2003), Pozitivist Metodoloji: Bilimsel Araştırma Tasarımı, İstatik-sel Yöntemler, Analiz ve Yorum, Erk Yay., Ankara
2) ŞENER BÜYÜKÖZTÜRK vd. (2009), Bilimsel Araştırma Yöntemleri, Pegem Akademi Yay., Ankara
3) KEİTH F. PUNCH (2005), Sosyal Araştırmalara Giriş: Nicel ve Nitel Yaklaşımlar, Çev: D.Bayrak, H.B. Arslan, Z. Akyüz, Siyasal Kitapevi, Ankara.