tolstoy - çocukluk

Upload: sinsis4254

Post on 30-May-2018

288 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    1/41

    DNYA KLASKLER DZS: 33OCUKLUKBu kitabn hazrlanmasnda ocukluk'un MEB Rus Klasikleri dizisinde yaynlanan ilk basks temel alnmve eviri dili gnmz Trkesine uyarlanmtr.Yayna hazrlayan : Egemen BerkzDizgi : Yeni Gn Haber Ajans Basn ve Yaynclk A..

    Bask : ada Matbaaclk Yaynclk Ltd. ti.ubat 1999

    LEV TOLSTOYOCUKLUKRusa'dan eviren: Rana akrzCCumhuriyetimizin 75. yl cokusuyla...

    Hmanizma ruhunu anlama ve duymada ilk aama, insan varlnn en somut anlatm olan sanatyaptlarnn benimsenmesidir. Sanat dallar iinde edebiyat, bu anlatmn dnce eleri en zengin olandr.Bunun iindir ki bir ulusun, dier uluslarn edebiyatlarn kendi dilinde, daha dorusu kendi dncesindeyinelemesi; zek ve anlama gcn o yaptlar orannda artrmas, canlandrmas ve yeniden yaratmas

    demektir. te eviri etkinliini, biz, bu bakmdan nemli ve uygarlk davamz iin etkili saymaktayz.Zeksnn her yzn bu trl yaptlarn her trlsne dndrebilmi uluslarda dncenin en silinmez aracolan yaz ve onun mimarisi demek olan edebiyatn, btn kitlenin ruhuna kadar ileyen ve sinen bir etkisivardr. Bu etkinin birey ve toplum zerinde ayn olmas, zamanda ve meknda btn snrlar delip aacakbir salamlk ve yaygnl gsterir. Hangi ulusun kitapl bu ynde zenginse o ulus, uygarlk dnyasndadaha yksek bir dnce dzeyinde demektir. Bu bakmdan eviri etkinliini sistemli ve dikkatli bir biimdeynetmek, onun genilemesine, ilerlemesine hizmet etmektir. Bu yolda bilgi ve emeklerini esirgemeyen Trkaydnlara kran duyuyorum. Onlarn abalaryla be yl iinde, hi deilse, devlet eliyle yz ciltlik, zelgiriimlerin abas ve yine devletin yardmyla, onun drt be kat byk olmak zere zengin bir evirikitaplmz olacaktr. zellikle Trk dilinin bu emeklerden elde edecei byk yarar dnp de imdideneviri etkinliine yakn ilgi ve sevgi duymamak, hibir Trk okurunun elinde deildir. 23 Haziran 1941.Milli Eitim BakanHasan li Ycel

    SUNU

    Cumhuriyet'le balayan Trk Aydnlanma Devrimi'nde, dnya klasiklerinin Hasan li Ycel nclndedilimize evrilmesinin, kukusuz nemli pay vardr.Cumhuriyet gazetesi olarak, Cumhuriyetimizin 75. ylnda, bu etkinlii yineleyerek, Trk okuruna bir"Aydnlanma Kitapl'' kazandrmak istedik.Bu erevede, 1940'l yllardan balayarak Milli Eitim Bakanl'nca yaynlanan dnya klasikleriniokurlarmza sunmaya baladk.Byk ilgi gren bu etkinlii Milli Eitim Bakanl'nca yaynlanmam -ancak Aydnlanma Devrimi yardakalmasayd yaynlanacana kesinlikle inandmz- dnya klasiklerini de katarak srdryoruz.Cumhuriyet

    NSZ

    Rusa'dan dilimize evirdiim ocukluk adl yapt Tolstoy'un baslan ilk yazsdr. Dnya yaznna AnnaKarenina, Sava ve Bar, Dirili gibi yaptlar kazandrm olan bu byk Rus yazar yazn dnyasna ilkadm bu yaptyla atmtr.Tolstoy'un yaamnda, birok baka yazarn yaamnda olduu gibi bir balang ya da deneyim kazanmadnemi gibi bir ey yoktur. 23 yandayken bir yl alarak yazp kard bu yapt, ruh zmlemelerininve gsterdii tiplerin gcyle onu usta bir yazar olarak kabul ettirmitir.Romandan ok byk yk diyebileceimiz bu yaptn yazlp yaymlanmas yle olmutur:Lev Tolstoy, 1851 ylnn nisan ay sonlarnda, ani bir kararla, yldan beri hemen hi ayrlmad Yasnaya

    Polyana iftliini brakarak, en byk aabeysi Nikolay ile birlikte Kafkasya'ya gitti. Orada, "Yaammn Drta" ad altnda byk bir roman yazmay dnd. An defterindeki: ''Yarn byk bir roman yazmayabalayacam'' notundan anlalyor ki ocukluk adl romann 3 Temmuz 1851'den sonra yazmaya

    balamtr.

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    2/41

    Bir yl sonra biten bu yapt, Tolstoy, ocukluumun Tarihesi adyla ve L. N. imzasyla Sovremennikdergisinde baslmak zere, derginin yneticisi olan Nekrasov'a gnderdi. Nekrasov'dan ald olumlu yantonu pek ok sevindirmitir.ocukluk 1852 yl Eyll'nden itibaren Sovremennik dergisinde L. N. imzasyla ve ocukluumun Tarihesiadyla yaymlanmaya balad. Kimin tarafndan yazld bilinmeyen bu yky eletirmenler ok iyikarladlar.

    Bir sre sonra Nekrasov, yaptn Tolstoy'la ilgili olduunu renince, onu cokuyla kutlam ve okgemeden Tolstoy'a, bundan byle gnderecei yazlar iin, o zamann en byk yazarlarna verilen telifhakknn deneceini bildirmitir. Bundan anlaldna gre Tolstoy daha 23 yanda yazd ilk yaptylakendisini tantm ve usta yazarlar arasnda yer almtr.ocukluk, lk Genlik ve Genlik adlar altnda kitab iine alan bu yaptn Tolstoy'un ocukluk vegenliiyle ne derece ilgisi olduuna gelince: Tiplerin birou yaamdan alnmtr. rnein: ocuklukblmndeki Nikolenka kendisi, fakat Nikolenka'nn babas, kendi babas deil, babasnn komusu vearkada A. M. sleniyev'dir. Eitmen Mimi de sleniyev'in evindeydi ve orada uzun zaman kalmt. Katenkada onun kz Yuzenka'dr. Karl vanovi, kendi retmeni olan Teodor vanovi Rossel'e, Saint-Gerome daeitmeni Saint-Thomas'a benzemektedir. Nikolenka'nn annesine gelince, onu dleminde yaratmtr.Tolstoy, annesi ld vakit ancak yanda olduu iin onu anmsayamaz. Byk Hristiyan Gria da ozamanlar oralarda yaam bir deli tipidir.Yaptn teki blmleri de iki cilt olarak srayla yaymlanacaktr.

    Rana akrzOCUKLUK

    I

    RETMEN KARL VANOV

    On yam doldurmutum, olaanst armaanlar aldm doum gnmden gn sonra 12 Austos 18 **sabah saat yedide Karl vanovi kaln kttan yaplm bir denee aklm sineklikle ba ucumdakisinee vururken beni uyandrd. Bunu o kadar beceriksizce yapmt ki, mee karyolamn nnde aslduran, adn tadm azizin resmine arpm, ldrlen sinek de stme dmt. Yorgandan bamkardm, sallanan resmi elimle durdurdum, sinei yere attm, uykulu olmakla birlikte fkeli bir bakla Karlvanovi'i szdm. O ise, srtnda alacakl pamuk sabahl, belinde ayn kumatan bir kuak, banda

    pskll, krmz rgl takkesi, ayanda kei derisinden yumuak izmeleriyle duvar boyunca gezinmeyi,nian alp sineklii saa sola indirmeyi srdryordu.''Diyelim ki, ben km, fakat o niin beni rahatsz ediyor? Niin Volodya'nn yatann yanndaki sineklerildrmyor? Orada ne kadar var, baksa ya! Evet, Volodya benden byk, bense herkesten km,herhalde bunun iin bana ikence ediyor. Onun yaamda bir tek dncesi var, o da ne yapp yapp benizmek'' diye kendi kendime syleniyordum. Beni uyandrdn, korkuttuunu pekl gryor ama farknavarmam gibi davranyor... Ne ekilmez adam! Sabahl da, takkesi de, pskl de kendisi gibi ekilmez.Karl vanovi'e fkemden kendi kendime sylenirken, o karyolasna yaklat, orada boncuktan yaplm birpabu iinde asl duran saate gz attktan sonra sineklii iviye ast. ok neeli grnen bir ruh durumuiinde bize dnerek, ho bir Alman edasyla:- Auf, Kinder, auf!.. s'ist Zeit. Die Mutter ist schon im saal (1) diye seslendikten sonra bana yaklat ve ayakucuma oturarak, tabakasn kard. Ben uyuyormu gibi davrandm. Karl vanovi nce enfiyesini ekti,burnunu sildi, parmaklarn krdatt, ancak bu ilerden sonra benimle ilgilenmeye balad. Glerek tabanm

    gdklyor; Nu, nun faulenzinder! (2) diyordu.Gdklanmaktan ok huylandm halde ne yatamdan frladm, ne de yant verdim; yalnzca, bamyastn altna daha derinlere sakladm, olanca gcmle tepiniyor, glmemek iin kendimi zor tutuyordum.- Ne iyi adam, hem bizi ne kadar da seviyor! Ona kar nasl byle kt dnceler besleyebildim diyekendime de, ona da ierliyor, hem alamak, hem glmek istiyordum; sinirlerim bozulmutu.Bam yastn altndan kararak yal gzlerle:- ''Ach, lassen zie, Karl vanovi! (3) diye bardm.Karl vanovi ard, tabanlarm brakarak, telala niin aladm, dmde kt bir ey mi grdmsormaya balad. Onun ho Alman ehresi, niye aladm anlamak iin gsterdii ilgi, gzyalarmn dahaok akmasna neden oluyordu. Kendi kendimden utanyor, nasl olup da, bir dakika nce, Karl vanovi'isevmediimi, onun sabahln, takkesini, pskln ekilmez bulduumu bir trl anlayamyordum.imdiyse tersine, her eyi bana ho geliyor, hatta pskl iyiliinin sz gtrmez bir kant gibi grnyordu.Ona kt bir d grdm iin aladm syledim. Gya annem lm de onu gmmeye gtryorlarm.

    Bunlarn hepsini uydurmutum, nk bu gece dmde ne grdm hi anmsamyordum. Fakat

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    3/41

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    4/41

    cezalardan daha ok korku verirdi. Bam evirip Karl vanovi'e baktmda, elinde kitabyla bir eyinfarkna varmam gibi davrandn grrdm.Odann ortasnda, st eski siyah muambayla rtl bir masa duruyordu. Muambann yrtklarndan,masann aklarla rasgele yontulmu kenarlar grnyordu. evresinde uzun zaman kullanlmaktancilalanm gibi parlayan boyasz birka iskemle vard. nc duvardaysa, pencere bulunuyordu.Bunlardan yle bir grnme baklyordu: pencerenin tam dibinden her tan, her ukurunu, araba

    tekerleklerinin brakt her izi iyice tandm, sevdiim bir yol geiyordu. Yolun tesinde arasndan itlergrnen, budanm hlamur aalaryla evrili, bir geit. Geidin stnden, bir yannda harman bulunan birayr, karsnda da orman; uzakta, ormann iinde bekinin kulbesi. Pencerenin sanda, byklerin leyemeinden nce oturduklar taraann bir blm grnyordu. Bazen, Karl vanovi yazm devlerimizidzeltirken, aaya yle bir gz attm olurdu, annemin siyah sal ban ve bir bakasnn srtn grr,oradan gelen konuma, glme seslerini biraz olsun duyardm; orada bulunmak olana olmadna zlr veacaba ne vakit byyp de okumaktan kurtulacam, vaktimi diyaloglar ezberlemekle deil de, sevdiiminsanlar arasnda geireceim diye dnrdm. Yava yava bu can sknts, bir kedere dnrd vekimbilir neden, yle dalardm ki, Karl vanovi'in yaptm yazm yanllarndan dolay bana ktn bileduymazdm.Karl vanovi sabahln karp omuzlar kabark, volanl lacivert fran giydikten ve ayna nnde kravatndzelttikten sonra, annemize gnaydn demek iin bizi aaya gtrrd.

    II

    ANNEM

    Annem salonda ay hazrlyordu. Bir eliyle aydanl, teki eliyle de semaverin musluunu tutuyordu, doluaydanlktan taan su, tepsiye dklyordu. O kadar dikkat ettii halde, ne suyun dkldn, ne de bizimieri girdiimizi fark edememiti.Sevilen bir varln izgilerini insan dleminde canlandrmaya alrsa, gemiten o kadar ok an belirir ki,bunlarn iinden izgileri, gzyalar arasndan grnrm gibi, ok silik grr; bunlar dlem gzyalardr.Ne zaman annemi, o zaman olduu gibi anmsamak istesem, ancak bana kar her vakit ayn efkat vesevgiyi gsteren kahve rengi gzleri, boynunda, ksa salarnn kvrld yerin biraz aasnda bulunanbeni, ilenmi beyaz yakas ve hep beni okayan, sk sk ptm, ince, zayf eli gzmde canlanr, amakendisini btn olarak bir trl gzmn nne getiremezdim..

    Sedirin solunda eski, kuyruklu ngiliz piyanosu dururdu. Piyanonun banda, esmer kardeim Lbokaoturuyor ve souk suyla yeni ykanm pembe parmaklaryla ve kendisini bir hayli zorlayarak ''Klementi''ettlerini alyordu. On bir yandayd, ksa keten entari ve beyaz, paalar dantelli pantolon giyiyor veoktavlar ancak arpeggio (8) biiminde alabiliyordu. Onun yannda, yar dnk durumda, banda pembekurdeleli balk, arkasnda mavi hrkayla Marya vanovna oturuyordu. Karl vanovi'in girmesiyle, krmz,ask yznn anlatm bsbtn ciddileti. retmenimizin selamna karlk vermeden, onu sert bir baklaszd ve ayayla tempo tutarak eskisinden daha tok, daha buyurucu bir edayla: un, deux, trois (9) diyesaymay srdrd.Karl vanovi buna hi aldr etmeden, Almanlara has gleryzllkle, elini pmek iin anneme doruyaklat. Annem, kederli dncelerden kurtulmak istiyormu gibi, ban silkip, elini Karl vanovi'e uzatt, oelini perken, annem de onu buruuk alnndan pt.- ch danke, liebe Karl vanovi (10)! dedi ve Almanca konumay srdrerek bizim nasl uyuduumuzusordu.

    Zaten bir kula ar iiten hocamz, odadaki piyano grltsnden hibir ey duymuyordu. Tek ayakstnde durarak, eliyle masaya dayand, annemin oturduu sedire doru eilerek, o zaman bana inceliinen yksek rnei gibi grnen bir glmsemeyle takkesini bandan kard ve anneme:-zin verir misiniz, Natalya Nikolayevna? dedi, nk: Karl vanovi ban tmemek iin, krmz takkesinihi bandan karmazd, fakat salona her giriinde, annemden bunun iin izin isterdi.Annem:- Giyin, Karl vanovi! dedikten sonra, ona doru eilerek, olduka yksek bir sesle: Ben size ocuklarnnasl uyuduklarn soruyorum, diye yineledi.Fakat o, yine bir ey duymamt, plak bana krmz takkesini geiriyor ve eskisinden daha gzelglmsyordu. Annem Marya vanovna'ya gle bir yzle:- Bir dakika durun Mimi, bir ey iitilmiyor, dedi.Zaten gzel olan annemin yz, glmseyince, bir kat daha gzelleir, evreye sanki nee saard. Eer,yaammn en ac dakikalarnda bir an iin olsun, bu glmsemesini grmek frsatn bulsaydm, keder nedir

    bilmezdim. Yz gzellii denen ey, bence tatl bir glmsemede toplanr, eer glmseme bir yzgzelletiriyorsa, o yz gzeldir, eer deitiriyorsa, bu yz yle byle bir yzdr, bozuyorsa irkindir.

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    5/41

    Annem sabah selamlamasndan sonra iki eliyle bam tutup yukarya kaldrd, dikkatle yzme bakarak:- Sen bugn aladn m? diye sordu.Yant vermedim. O, gzlerimden pt ve Almanca, niin aladn? dedi.Bizimle iten, arkadaa konumak istedii vakit, daima ok iyi bildii Alman dilini kullanrd. Dmdealadm anlattm ve uydurduum dn ayrntlarn anmsarken, elimde olmayarak titredim.Karl vanovi szlerimi onaylad, fakat d iin bir ey sylemedi. Mimi'nin de katld hava konusu zerinde

    biraz konutuktan sonra, annem baz emektar hizmetiler iin tepsiye alt tane kesme eker koyarak,masadan kalkt ve pencerenin nnde duran kasnan bana geti. Bize:- Haydi ocuklar, artk babanza gidin, ve harmana gitmeden nce beni kesinlikle grmesini syleyin diyetembih etti. Mzik, tempo saylar ve sert baklar yeniden balad, biz de babamza yollandk.Daha, bykbabamzn zamanndan beri hizmet odas adn tayan odadan getik ve babamn odasnagirdik.

    III

    BABAM

    Babam, yaz masasnn banda ayaktayd. Her zamanki yeri olan, kapyla barometre arasnda duruparkasnda tuttuu ellerinin parmaklarn abuk abuk oynatan khya Yakof Mihaylof'a, zarf, kt ve para

    kmelerini gstererek sinirleniyor, hararetle bir eyler anlatyordu.Babamn sinirlenmesi artnca, khyann parmak hareketleri oalyor ve tersine, babam susunca parmaklarda duruyordu. Fakat, Yakof kendisi konumaya balaynca, parmaklar daha byk bir telala hareketegeiyor, sinirli sinirli kvranyordu. Bunlardan Yakofun gizli dncelerini anlamak, bana mmkn gibigrnyordu. Hep dingin olan yznde, sanki: ben haklym ama neylersin ki yetki sizde, siz bilirsiniz, dergibi, hem kendi yeterliliini, hem de bakasna bal olduunu gsterir bir anlatm oluyordu.Babam, bizi grnce, yalnzca:- Biraz bekleyin, dedi, ve birimizin kapy kapamas iin bayla iaret etti. Her zaman yapt gibi omzunusilkerek, khyaya:- Allah Allah! Yakof, sana bugn ne oldu? Bu zarfn iindeki sekiz yz rubleyi... diyerek duraklad.Bu srada Yakof abaks nne ekerek, stne 800 rubleyi iaretledi ve babamn daha neler syleyeceinibekleyerek gzlerini belirsiz bir noktaya dikti. Babam szn srdrerek:- Benim burada bulunmadm zamanlar, ev harcamalar iin anlald m? Devlet Bankas'nda depozitodan

    geriye kalan 2000 rubleyi de alrsn. Deirmenden de 1000 ruble alman gerekiyor; senin hesabna gre,satabileceimiz 7000 pud (11) ottan -ki 45 kapikten sayyorum- 3000 ruble alrsn, bylelikle elindeki paranntutar ne kadar olacak? 12.000 ruble, yle deil mi?Yakof:- Evet efendim, yle, dedi.Bununla birlikte, parmaklarnn telala oynamalarndan onun bir eye kar kacan sezmitim, fakatbabam azn amasna olanak vermedi:- te bu hesapladmz paralardan 10.000 rubleyi kooperatife, Petrovskoe iin gndereceksin. Gelelimimdi yazhanedeki paraya; (Yakof abaks zerinde iaretlenmi olan 12.000'i bozup, yerine 21.000 rubleyiiaretledi) bana getirir, bugnk tarihle kaydedersin (Yakof abaks kartrp ters evirdi, galiba budavranyla, 21.000 rublenin de yanacan gstermek istiyordu). inde para olan bu zarf da, stndeyazl adrese verirsin, dedi.Ben masaya yakn duruyordum, zarfn stndeki yazya yle bir gz attm. ''Karl vanovi Mayer'' yazlyd.

    Beni ilgilendirmeyen bir eyi okuduumun farkna varan babam, elini omuzuma koyarak, beni hafifemasadan teye itti. Ben, bu hareketin bir okama m, yoksa bir aalama m olduunu sezememeklebirlikte, her olasla kar, omuzumda duran, byk, damarl eli ptm. Verilen buyruklara karlk olarakYakof:-Bastne, efendim, dedi ve annemin Habarovskoye adndaki iftliinden gelen paralarn ne yaplacansordu. Babam da:- Yazhanede duracak, buyruum olmadka da, asla hibir yere harcanmayacak yantn verdi.Yakof birka saniye sustu; sonra birdenbire, parmaklar oynamaya balad, efendisini dinlerken, yzndetad saf, boyun eer anlatm, kurnaz, zeki bir duruma evirerek, abaks nne ekti ve sze balad:- Izin edin de aklayaym, Piotr Aleksandrovi (12) yine siz bilirsiniz, bence paray bankaya vaktindeyatrmaya olanak yok, dedi; ve kesik kesik srdrd: saygdeer efendim, deirmenden, satlacak ottan,rehinden geri kalan parann alnacan sylediniz, diyerek bir yandan da sayd paralar kaydetmeyebalad, bir sre bekledikten sonra, zeki ve anlaml baklarn babama evirdi ve: ''Ben bu hesap ve

    kestirimlerde aldanm olmaktan korkuyorum'' diye ekledi.- Niin?

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    6/41

    - te grdnz gibi: nce deirmen sorunu: deirmenci iki kez bana geldi, paras olmadna antlarierek, borcun geriye braklmasn rica etti. Hatta kendisi de imdi buradadr. Saygdeer efendim onunlagrmek iyiliini yapmaz msnz?Babam bir ba hareketi yaparak deirmenciyle konumak istemediini anlatt, sonra daha neler sylyordiye sordu:- Hep bildiiniz eyler efendim! Deirmende hi i olmuyormu, elde edilen be on para da bendin

    onarmna gidiyormu. Onu iten uzaklatrmak kolay ama bizim bunda ne karmz olabilir ki? Depozitoolarak yatrlan paradan sz etmitiniz, galiba aklamtm: paracklarmz orada saplanp kald, bunu kolaykolay ele geirmek umudu yok. Geenlerde, ben kentte van Afanasyevi'e bir araba un ve bu ile ilgili birtezkere gndermitim, bu kez de Piotr vanovi iin her eyi istekle yapacam, fakat bu iin kendi elindeolmadn, grne baklrsa, makbuzun iki aya kadar da alnmasnn pheli olduunu syleyerek yantverdiler. Sz ettiiniz ot sorununa gelince, diyelim ki, 300 rubleye satlr.Khya abakste 300 rubleyi iaretledi ve biraz sustuktan sonra, sanki: ''Bunun ne kadar az olduunu siz depekl gryorsunuz! Otu da imdiden satmakla yine zarar edeceimizi de biliyorsunuz...'' der gibi, khabakse, kh babamn gzlerine bakyordu.Daha birok kant toplad belliydi; bunun iin olacak, babam szn kesti.- Ben bu buyruklarm deitirecek deilim, dedi: ama bu paralarn alnmasnda gerekten bir engel karsa,ne yapalm, o zaman Habarovskoye'nin paralarndan gerei kadar alrsn. Khya:- Bastne, efendim, dedi.

    Yakof'un yznden ve parmaklarndan; bu son buyruktan pek ok honut kald seziliyordu.Aslnda bir kle olan Yakof, ok alkan, ok sadk bir insand. O btn iyi khyalarda olduu gibi, efendisihesabna son derece cimriydi, efendilerinin karlar zerinde ok acayip dnceleri vard, hep hanmnngeliri zararna, efendisinin gelirini oaltmaya abalar, hanmnn iftliinin btn kazancn oturduumuzPotrovskoye konana harcamak gerektiini kantlamaya alrd.Amacna eritii u dakikada byk bir utku kazanm gibi seviniyordu.Sabah grmesinden sonra, babamz kyde babo dolatnz yeter, artk kk deilsiniz, ciddirenim zamannz geldi, dedi.- Bu gece Moskova'ya hareket edeceimi, sizleri de birlikte gtreceimi biliyorsunuz sanrm. Oradabykannenizle oturacaksnz, anneniz kzlarla burada kalacak. unu da bilmelisiniz ki, iyi okuduunuzu vebyklerin sizlerden honut olduunu duymak anneniz iin byk bir avuntu olacak.Birka gnden beri sren hazrlklardan olaanst bir ey olacan bildiimiz halde, bu haber bizi oksarst. Volodya kzard, titrek bir sesle annemin tembihini yineledi.

    - Demek ki, dm buna kacakm!Tanr vere de daha kt bir eyler olmasa diye dndm.Anneme pek ok acmakla birlikte, bizim gerekten bym olduumuzu dnmek beni sevindiriyordu.''Eer bugn gideceksek herhalde ders olmayacak; bu ok gzel! diye dnyordum, fakat Karl vanovi'eyazk olacak; herhalde ona yol verecekler, yoksa onun iin grdm zarf hazrlamazlard... Keke mrmolduka okusam, buradan uzaklamasam, annemden ayrlmasam ve zavall Karl vanovi'i incitmesem. Ozaten ok talihsiz bir adam.''Bu dnceler zihnimde imek gibi akyordu; yerimden kmldamyor, iskarpinlerimin siyah kurdelelerinedalm, bakyordum.Babam Karl vanovi'le barometrenin dmesi zerine birka szck konutu. Yemekten sonra, son kezolarak gen av kpeklerini denemek istedii iin Yakof'a kpeklere yiyecek vermemesini buyurdu;kestirimlerimin tersine, bizi ilerde ava gtrmek szyle avutarak, derse gnderdi. Yukarya karken,taraaya uradm. Kapnn nnde babamn en ok sevdii taz Milka, gneten gzlerini kapatm,yatyordu. Onu okadm ve burnundan perek: Milkack, biz bugn gidiyoruz, Allahasmarladk! Artk bir

    daha gremiyeceiz dedim. lendim, alamaya baladm.

    IV

    DERSLER

    Karl vanovi'in can ok sklyordu. Bu, atk kalarndan, ceketi konsolun gzne frlatndan, kemerinifkeli fkeli balayndan ve diyalog kitabndan ezberlemek zorunda olduumuz blm gsterirkentrnan serte ekiinden belliydi. Volodya epeyce alyordu, oysa ben zntden hi bir ey yapamyor,uzun zaman anlamsz anlamsz diyalog kitabna baktm halde, yaknlaan ayrln zncyle gzlerimdebiriken yalardan, doru drst bir satr bile okuyamyordum. Gzlerini yummu bir durumda (ki bu hi iyi birbelirti deildi) beni dinleyen Karl vanovi'e okuduklarm anlatma zaman gelince, biri: Wo kommen sie her?(13) deyip de teki: ch komme van Kaffe-Hause, (14) diye yant verecei yerde, ben artk gzyalarm

    tutamam ve hkrmaktan: Haben sie die Zeitung nicht gelesen? (15) diyememitim. Sra yaz dersinegelince: kda damlayan gzyalarm, suyla paket kd zerine yaz yazar gibi, lekeler oluturdu.

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    7/41

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    8/41

    Odaya, solgun, uzunca yz iek bozuu olan, aarm uzun sal, krmzmtrak seyrek sakall, elliyalarnda bir adam girdi. yle uzun boyluydu ki, kapdan girmek iin yalnzca ban deil, btn vcudunuemek zorundayd. zerinde hem kaftan, hem de papaz cbbesini andran, lime lime bir ey vard. Elindekocaman bir denek tutuyordu. Odaya girince, btn gcyle denei yere vurdu, kalarn atp aznkulaklarna kadar aarak korkun, garip bir kahkaha att. Bir gz krd, bu gzn beyazlam gzbebeidurmadan dnyor, zaten irkin olan yzne bsbtn iren bir anlam veriyordu. Ksa admlarla koarak

    Valodya'ya doru yaklat ve:- te yakalandnz! diye bard. Valodya'nn ban yakalad, dikkatle incelemeye koyuldu. Sonra, pek ciddibir tavrla ondan uzaklap masaya yanat, muambann altna flemeye, istavroz karmaya balad.Valodya'ya dikkatle bakyor, gz yal, titrek bir sesle:, "Vah, vah, yazk! Zavalllar!.. Uup gidecekler!" diyorve gerekten akan gzyalarn koluyla siliyordu.Sesi kaba ve hrltl, devinimleri evik ve kesik, szleri birbiriyle ilgisiz ve anlamszd (hi adlkullanmyordu); ama konumas yle dokunaklyd, sar ve irkin yz kimi zaman yle ak bir znledoluyordu ki, onu dinlerken acma, dehet ve znt duymamak olanakszd.Bu, babo gezen deli Gria idi.Nereliydi? Kimin nesiydi? Byle nerde akam orda sabah bir mr srmeyi nereden aklna koymutu?Bunlar kimseler bilmiyordu. Bildiimiz yalnzca uydu: Gria, yaz k yalnayak dolayor, on be yandanberi ermi olarak tannyordu. Manastrlar geziyor, sevdiklerine azizlerin resimlerini armaan ediyor, birtakmgizemli szler sylyor, kimileri bu szlerin te dnyadan bir haber olduuna inanyorlard; hi kimse onu

    baka bir klkta grmemiti. Ara sra bykanneme urarm. Kimileri, onun zengin bir ailenin temiz ruhlu,zavall olu; kimileri de orta halli bir kyl ve tembelin biri olduunu sylerdi.Sonunda, oktan beri beklenen dzensever Foka geldi, biz de aa indik. Gria iini ekerek samalamaysrdryor, sopayla merdivenlere vura vura arkamzdan geliyordu. Annemle babam salonda kol kolageziniyor, sessiz sessiz bir eyler konuuyorlard. Marya vanovna, sedirin iki yannda karlkl durankoltuklardan birine kurulmu; yannda oturan kzlara sert, ama ksk bir sesle tler veriyordu. Karl vanoviodaya girer girmez, Marya vanovna ona bakt ve, 'Ben sizin varlnzn ayrmnda bile deilim' der gibi birdavranla ban evirdi. Kzlarn gzlerinden, bize bir an nce ok nemli bir haber vermek istedikleriokunuyordu. Ama, yerlerinden srayp bize komalar, Mimi'nin kurallarn bozmak olurdu. Ancak, onayaklap, ayaklarmz birbirine vurarak, "Bonjur Mimi," dedikten sonra, konuma izni alnabilirdi.Bu Mimi, ne ekilmez bir yaratkt! Onun yannda hibir ey konuulamazd ki; o, her eyi terbiyesizliksayard. stelik de, tam Rusa gevezelik etmeye can attmz bir srada, "Parlez donc Franais!" (20) diyebize asknt olur ya da yemek arasnda -tam bir yemein tadn alp da, kimse karmadan yemek istediimiz

    bir srada,- o kesinlikle, "Mangez donc avec du pain" (21) ya da, "Comment est-ce que vous tenez votrefourchette?" (22) derdi. 'Bizimle ne ilgisi vard sanki! Kendi kzlarna baksa ya! Bizimle ilgilenecek Karlvanoviimiz var,' diye dnrdm. Karl vanovi hakl; kimi insanlara kar duyduu nefret duygusuna bende tmyle katlyorum.Bykler yemek odasna getikten sonra, Katenka ceketimden tutarak beni durdurdu ve:- Ne olur, anneme rica edin, bizi de ava gtrsnler, diye fsldad.- Peki, sylemeye alrz, dedim.Gria yemek odasnda, ama ayr bir masada yemek yiyordu; gzlerini tabandan kaldrmyor, arada birgs geirerek yzne korkun grnmler veriyor; kendi kendisine konuur gibi, "Yazk!... utu... gvercinge uup gidecek... vah mezarlkta ta!" gibi szler sylyordu. Annem sabahtan beri neesizdi. Gria'nnorada bulunmas, szleri ve davranlar onun eskiden beri bozuk olan sinirlerini, farkedilir bir biimde dahada bozuyordu. Babama orba taban uzatrken:- Senden bir ey rica edecektim, az kalsn unutuyordum, dedi.

    - Neymi?- Ltfen syle de u korkun kpekleri kapatsnlar. Avludan geerken, zavall Gria'y az kalsnparalyorlard. Bal olmaynca ocuklara da saldrabilirler.Kendisinden sz edildiini duyan Gria, bize dnd, giysilerinin yrtk eteklerini gsteriyor ve azndakiniiniyerek:- Benim paralanmam istiyordu... Tanr raz gelmedi. Kpekleri insanlarn stne saldrtmak gnahtr!Byk gnahtr! Vurma babacan (23), vurmaktan ne geer eline? Tanr balar... yle gnlerde deiliz,diye syleniyordu.Babam dikkatle, sert bir bakla onu szerek:- Ne sylyor, hibir ey anlamyorum, dedi.Annem:- Oysa ben anlyorum; bir avcnn, kpeklerini zellikle stne saldrttn anlatt; onun iin, "Benimparalanmam istiyordu, ama Tanr raz gelmedi," diyor; size de onu cezalandrmamanz iin yalvaryor,

    dedi.Babam da:

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    9/41

    - Ha, yle mi? Ama, o avcya ceza vereceimi nerden biliyor? dedi ve Franszca olarak, "Bilirsin ki, ben ylekimselerden holananlardan deilim, hele bu hi houma gitmedi sanrm," derken, annem bir eydenkorkmu gibi, onun szn kesti:- Ah! yle eyler syleme, ne biliyorsun? dedi.- Sanrm, bu gibi insanlar inceleme frsatn buldum. Sana yle ok geliyorlarki; hepsi de ayn biimdeinsanlar. Hep ayn terane...

    Annemin bu konuda bambaka dnd ve tartmak istemedii anlalyordu.Annem:- Bana bir brek uzatr msn ltfen; nasl, iyi olmu mu? dedi. Babam brei eline alp annemineriemiyecei bir uzaklkta tutarak:- Hayr, beni asl kzdran, evet kzdran nokta, akl banda, grm geirmi kimselerin de bu gibi eylereinandklarn grmektir, dedi ve atal masaya vurdu. Annem elini uzatarak:- Ben bir brek uzatman rica etmitim, diye yineledi. Babam elini geriye ekti:- Polisler, bu gibi insanlar ieri tkmakla ok iyi ediyorlar, diye konutu ve glmseyerek, onlarn biricikyarar sinirleri zaten zayf olan kimselerin sinirlerini bsbtn bozmaktr, diye ekledi ve bu konumannannemin hi houna gitmediini anlayarak bir brek uzatt.Annem:- Szlerine karlk ancak unu syleyebilirim: Altm yana karn yaz k yalnayak gezen, giysisininaltnda hi karmadan iki pud arlnda zincirler tayan, btn gereksinmelerini salayacak rahat bir

    yaam nerisini birka kez geri eviren byle bir adamn, bunlar yalnzca tembellik yznden yaptnakolay kolay inanlmaz dorusu.Biraz sustuktan sonra, gs geirerek unlar ekledi:- Bilinmezden haber vermeye gelince; je suis paye pour y croire (24). Rahmetli babamn lmn, gngnne, saati saatine Gria'nn nasl haber verdiini, sanrm sana anlatmtm dedi.Babam azn Mimi'nin oturduu yandan eliyle kapad ve (babamn bunu yaptn ne zaman grsem dikkatkesilir, gln bir ey beklerdim), glmseyerek:- Vah vah, bana yaptn grdn m? Niye onun ayaklarn anmsattn? Onlara baktm, artk hibir eyyiyemeyeceim, dedi.Yemek sona eriyordu. Lboka ile Katinka durmadan bize gz ediyor, iskemlelerinde kmldyor, ksacasbyk bir coku gsteriyorlard. Gz iaretleriyle, "Bizi de ava gtrmeleri iin, niye hl yalvarmyorsunuz?"demek istiyorlard.Ben dirseimle Valodya'y drttm, Valodya da beni drtt ve sonunda karar verdi; nce ekingen, sonra

    olduka kesin, yksek bir sesle, bugn hareket edeceimiz iin kzlarn da bizimle arabayla ava gelmeleriniistediimizi anlatt. Bykler arasnda ksa bir konumadan sonra konu bizim istediimiz gibi zmlendi;bizi en ok sevindiren ey de, annemin bizimle geleceini sylemesi oldu.

    VI

    AV HAZIRLIKLARI

    Tatl yenirken Yakof arld, araba, av kpekleri, binek atlar iin en ince ayrntsna dek, her atn adsylenerek, buyruklar verildi. Valodya'nn at aksad iin, babam Yakof'a av atlarndan birini hazrlamasnsyledi. "Av at" sz annemin tuhafna gidiyordu. O, bu atn bir tr kudurmu, vahi hayvan gibi bir eyolduunu sanyor ve ona yle geliyordu ki, bu at gemi azya alarak Valodya'y kesinlikle ldrecekti.Valodya'nn byk bir gzpeklikle, bir eyden korkmadn, tersine, atn gemi azya almasndan ok

    holandn sylemesine ve babamn tm yattrc szlerine karn, zavall annem, btn bu gezintisresince ok merakta kalacan syleyip duruyordu.Sofradan kalktk; bykler, kahve imek iin babamn odasna getiler, biz de dklm sar yapraklarlartl yollarda ayaklarmz srte srte gezinmek ve konumak iin baheye kotuk. Valodya'nn av atylagitmesi, Lboka'nn Katinka'dan daha yava komas ayp olduu, Gria'nn tad zincirleri grmek okmerakl olaca gibi konulardan sz ald; ama ayrlmzla ilgili tek szck gemedi. Konumamz,yaklaan arabann grltsyle kesilmiti. Bu arabann yaylar zerinde birer ocuk uak oturuyordu.Arabann ardndan av kpekleriyle avclar, bunlarn arkasnda da Valodya'ya ayrlan ata binmi olan arabacgnatiy, benim emektar hayvanmn yularndan tutmu geliyordu. nce, hepimiz, bu ok merakl eylerigrmek iin duvara atldk, ama sonra barp tepinerek yukarya, giyinmeye kotuk; giyimimizinavclarnkine benzemesini istiyorduk. Bu benzeyii salamak iin balca yol da pantolonlarn paalarnizmelerin iine sokmakt. Zaman geirmeden hemen bu ie baladk. Bir an nce avluya koup kpekleri,atlar doya doya seyretmeye, avclarla konumaya can atyorduk.

    Hava ok scakt. Beyaz, garip biimli bulutlar daha sabahtan, ufukta grnmeye balamt. Sonra hafif biryel onlar bir araya toplamaya balad ve o duruma getirdi ki, arada bir gnei kapatyorlard. Bu bulutlar, ne

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    10/41

    denli dnp dolat ve karardysa da, bizim son bir kez daha elenmemize engel olmak iin frtna klnagirmediler; akama doru da yeniden dalmaya baladlar. Kimileri renklerini yitirerek ufuk ynnde uzaypgidiyordu; tekiler, tam bamzn stnde, saydam, beyaz balk pullarn andrr biimlere brndler;yalnzca iri bir kara bulut douda duraklayp kald. Hangi bulutun nereye gideceini ok iyi kestiren Karlvanovi, bu kara bulutun Maslovka'ya doru gideceini, havann yal olmayp olaanst gzel olacansyledi.

    Foka, ilerlemi yana karn, hzl, evik admlarla merdivenleri indi ve "Yana!" diye bard. Arabacnn,arabay yanatraca yerle merdiven arasnda, grevini iyi bilen bir adam tavryla, ayaklarn aarak, biryontu gibi dikildi. Bayanlar aa indiler. Kim nereye oturacak, kim kime tutunacak (oysa, bence tutunmayahi gerek yoktu), ufak bir tartmadan sonra, herkes yerine oturdu, emsiyeler ald, araba da yola dzld.Araba yola kaca srada, annem, "av at"n gstererek, titrek bir sesle, arabacya:- Bu at Vladimir Petrovi iin mi? diye sordu.Arabacnn "Evet," demesi zerine, elini sallayp ban evirdi. Bense byk bir sabrszlk iindeydim; atmabinmi, kulaklar arasndan bakyor, avluda trl trl gsteriler yapyordum. Avclardan biri bana:- Sakn kpekleri ezmeyin, efendi, dedi.Ben gururla:- Merak etme! Ata ilk kez binmiyorum! diye yantladm.Valodya "av at"na binerken, btn gzpekliine karn, bir titreme geirdi ve atn okayarak uslu olupolmadn birka kez sordu.

    Bununla birlikte, at zerinde pek gzel grnyordu; tpk byk bir adam gibi. Gergin pantolonu iindekibaldrlaryla eyer stnde yle yakkl duruyordu ki, onu kskandm. Hele, yerdeki glgeme bakp da bylegzel bir grnten uzak olduumu anladktan sonra...te, merdivenlerde babamn ayak sesleri duyuldu; uaklar evrede gezinen av kpeklerini toplad; avclartazlarn ard ve atlara binmeye koyuldular. Seyis, at merdiven bana getirdi. Biraz nce atnevresinde, bir resimde olduu gibi eit eit pozlarda yatan kpekler, imdi babama doru kouyorlard.Babamn arkasndan Milka, boncuklu tasmasyla demirlerini krdatarak sevinli sevinli seirtti. O, evdenkarken, hep teki kpeklerle selamlard: Kimiyle oynar, kimiyle koklar, hrlar, kiminin de pireleriniayklard.Babam atna bindi, yola ktk.

    VII

    AV

    Grevi kpeklerle uramak olan avc Turka, banda tyl kalpa, arkasnda asl koca borusu ve belindebayla, kk burunlu kr atn stnde, en bata gidiyordu. Bu adamn atk yzl yabanl grnnden,avdan ok bir lm kalm savana gittii sanlrd. Atn arka ayaklar evresinde dalgalanan bir renkli yumakgibi, bir araya toplanm tazlar kouuyorlard. Birinin aklna esse de arkada kalsa, o zavallnn durumuyrekler acs olurdu. nk ayn ipe bal olan arkadan btn gcyle ekerek srklemek zorundayd;bunu yapnca da arkadan gelen kpekilerden biri onu kesinlikle krbalar ve "Haydi srye!" diye azarlard.Kapdan kan babam, avclarla bize yoldan gitmemizi buyurarak, kendisi avdar tarlasna sapt.Hasadn en youn zamanyd. Usuz bucaksz altn sars tarlann yalnzca bir yan, o zamanlar bana, enuzak ve gizemli bir yer gibi grnen; arkasnda dnyann ucunun bulunduunu ve ayak basmam diyarlarbaladn sandm yksek, laciverdimsi ormanla evrilmiti. Tarla, batanbaa insan ve tnazlarlartlyd; sk, yksek boylu avdar tarlasnn biilmi blmlerinde orak kadnn srt; demet yaparken,

    parmaklar arasnda sallanan baaklar; ocuunun glgedeki beiine eilen kadn ve peygamberiekleriyle rtl tarlada toplanm ekin demetleri grnyordu. te yanda, ceketsiz, gmlekli kyller,kzm kuru tarlada toz kaldrarak, araba stnde ayakta durarak demetleri yerletiriyorlard. Ayandaizme, elinde eteleler, omuzunda kaftan olan ky muhtar, babam uzaktan grnce, bandaki keeapkasn kard; sakaln, kzl salarn havlusuyla silerek ara sra kadnlara baryordu. Babamn bindiial hayvanck, arada bir dizginleri gerip ban gsne eiyor, hrsla stne yapan sinekleri sk kuyruuylakovarak hafif trs gidiyordu. Atn arkasndan, gergin kuyruklarn orak gibi tutarak, ayaklarn kaldrp yksekekinlerin arasndan zarif atlaylarla iki taz kouyordu. En nde olan Milka, ban emi, lokmasnbekliyordu. Halkn konumasn; at ve araba grltsn; kekliklerin neeli neeli tn; havadakidevinimsiz, sr halinde uuan sineklerin vzltsn; pelin otunun kokusuyla atlarn ter kokusunu; ak sartarlada, ormann lacivert ufkunda ve beyazmtrak eflatun bulutlarda yakc gnein yayd binlerce renk veglgeyi; havada uuan ve tarlaya yaylan rmcek alarn; bunlarn hepsini gryor, iitiyor,duyumsuyordu.

    Kalenin ormanna yaklanca, yayly, bir de hi beklemediimiz, ortasnda sofracbann oturduu, tek atlarabay bulduk. Otlarn arasndan semaver, dondurma kutusuyla fs ve daha baz ekici knlar ve kutular

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    11/41

    grnyordu. Artk, ak havada meyve, dondurma yiyip ay ieceimize hi kuku yoktu. Arabay grnce,sevincimizi grltyle aa vurduk; nk ormanda, imenler zerinde, daha dorusu kimsenin hibirzaman ay imedii bu yerde ay imek, byk zevk saylrd.Turka, adaya yaklanca durdu; babamn nasl hiza alnaca, nereye klaca konusunda yapt uzunaklamay dikkatle dinledikten sonra (bununla birlikte, o hibir zaman bu tleri hesaba katmyor, bildiiniokuyordu), kpekleri zd, acele etmeden halkalar toplad, ata bindi ve slk alarak, gen kayn

    aalarnn arasnda yitti. zlen kpekler, kuyruklarn sallayarak honutluklarn gsterdiler, silkindiler,gerindiler, sonra da her yan koklaya koklaya, kuyruklarn sallaya sallaya evreye daldlar. Babam bana:- Mendilin var m? diye sordu.Cebimden mendilimi karp gsterdim.- u kuruni kpei mendilinle bala, dedi.Ben anlayan bir insan tavryla:- Jiran' m? diye sordum.- Evet, dedi, yol boyunca ko, ayra varnca dur ve dikkat et ha, yanma tavansz geleyim deme!- Ben Jiran'n tyl boynunu mendille baladm ve sylenen yere komaya baladm. Babam glyor vearkamdan:- abuk, abuk ol, ge kalacaksn! diye baryordu. Jiran ikide bir duraklayp kulaklarn dikiyor, avclarnseslerini dinliyordu. Onu yerinden kprdatmak iin gcm yetmiyor, ben de, "Atu! Atu!" diye barmayabalyordum. O zaman Jiran, yle bir hzla ileri atlyordu ki, onu glkle tutabiliyordum; yerimize varncaya

    dek de birka kez dtm oldu. Yksek bir meenin altnda glgeli ve dzgn bir yer seip imeninzerine uzandm. Jiran' da yanma oturtarak beklemeye baladm. Dlem gcm, byle durumlarda hepolduu gibi, gerei geride brakacak denli ilerlemiti: Ormanda ancak ilk av kpeinin sesi duyulduu halde,ben kendimi nc tavann peinde sanyordum. Turka'nn sesi, ormanda, daha gr, daha canl yaylyor,arada duyulan kpein keskin sesi gitgide sklayor; ona, daha kaln bir sesle birok baka havlamakatlyordu. Kimileyin duran, kimileyin birbirini bastran bu sesler, derece derece daha gl, daha araszartarak, sonunda srekli bir uultu durumunu ald. Adann her yerinden sesler geliyor ve av peinde olankpekler de, orman nlatyorlard.Ben bunlar duyunca, yerimde donakaldm. Gzlerimi koruya dikmi, anlamsz anlamsz glmsyordum;alnmdan dolu gibi ter szlyor ve enemden dklrken beni gdklad halde, ter damlalarnsilemiyordum. Bundan daha nemli bir dakikann olacan sanmazdm. Houma gitmeyen bu gerginlik,uzun sremezdi. Kpeklerin sesi kimi zaman koruluun yannda duyuluyor, kimi zaman yava yava bendenuzaklayordu. Grnrde tavan yoktu. evreye baknmaya baladm. Jiran da ayn durumdayd. nce

    homurdanyor, atlyordu; sonra yanma yatt, ban dizlerime koydu ve dinginleti.Altnda oturduum meenin darya km kklerinin evresindeki boz kuru toprakta, kurumu meeyapraklarnn, palamutlarn ve kuruyup yosunlam kk dallarla sarmtrak yeil yosun ve aralardanfkran ince yeil otlarn otlarn altnda karncalar kaynyordu. Birbiri ardndan yryerek atklar dzgnyollardan kimileri bo, tekiler ykl olarak hzl hzl gidiyorlard. Elime kk bir dal aldm ve yollarnkestim. Kimilerinin tehlikeyi gz nne alarak pn altndan, bakalarnn da stnden nasl getiklerinigrmeliydiniz; kimileriyse, hele ykl olanlar, bsbtn aryor, ne yapacaklarn bilemiyorlard; duraklyor,evrede gei yeri aryor ya da geri dnyorlard; daha da olmazsa daln stnden elime karak, sanrmceketimin koluna girmeye niyetleniyorlard. Beni, bu ok merakl incelemeden ayran, evremde alml almldolaan sar kanatl bir kelebek olmutu. Ona dikkat eder etmez, benden bir iki adm uzaklat, hemenhemen solmu olan yaban yoncasnn beyaz ieinin evresinde biraz dolat ve iein stne kondu.Bilmiyorum, gnein onu stmasndan m, yoksa iekten zsuyu emdi de ondan m, ne olursa olsun okhonut olduu belliydi. Ara sra kanatlarn kmldatyor, iee yapyordu; en sonunda kmldamaz oldu.

    Bam iki elime dayam, onu zevkle seyrediyordum.Birdenbire Jiran ulumaya balad, yle bir hzla ileri atld ki, az kalsn decektim. evreme bakndm.Ormann ucundan kulaklarnn birini indirip brn kaldran bir tavan srayarak gidiyordu. Kan bamasrad, o dakikada her eyi unuttum, bar bar bararak kpeimi salverdim ve komaya baladm. Amabunu yapar yapmaz da piman oldum; tavan bir an durdu, bir srayta gzden yitti (bir daha da onugrmedim).Sesleri duyarak allarn arasndan koup gelen kpeklerle onlarn arkasndan seirten Turka'nn karsndautancmn derecesini dnemezsiniz. Yaptm yanlln ayrmnda olan Turka (yanllm, aceleediimdi) kmseyerek beni szdkten sonra, "Ne yaptn efendi!" dedi. Bunu nasl sylediiniduymalydnz. Bunu duymaktansa, vurulmu bir tavan gibi, ba aa eyerin yannda aslmay yelerdim.Ayn yerde uzun zaman derin bir znt iinde kmldanmadan duruyor, kpeimi armyordum, ancakdizlerime vurarak:- Aman Tanrm, ne yaptm! diye syleniyordum.

    Tazlarn tavan kovaladklarn, ormann te yanndan gelen grltleri, tavann tutulduunu, Turka'nnkocaman borusunu ttrerek kpekleri ardn duyuyor, ama yine de yerimden kmldamyordum.

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    12/41

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    13/41

    artk trtla deil, Katenka'ya bakyordum; en sonunda btn gcmle onu omzundan ptm. O, ban bileevirmedi; ama kulaklarnn, boynunun kzardn grdm. Valodya ban kaldrmadan kmseyen biredayla:- Bunlar da ne oluyor? dedi.Oysa benim gzlerim yaarmt.Baklarm Katenka'dan ayramyordum. oktan alk olduum krpe, sarn yzn hep severdim; ama,

    imdi ona daha dikkatli bakyor, onu daha ok sevmeye balyordum. Byklere yaklatmz zaman,babam bizi pek sevindiren haberi, annemizin ricasyla yolculuumuzun yarn sabaha brakldn bildirdi.Geriye, arabann yanndan giderek dnyorduk. Valodya ile ben, birbirimizi yiitlikte, binicilik hnerindegemek iin, arabann yannda atlarmz sryorduk. Glgem daha uzundu, ona bakarak kendimin deolduka yakkl bir atlya benzediimi sanyordum. Ama, ok gemeden duyduum bbrlenme duygusu,bir olay yznden altst oldu. Arabada oturanlar bsbtn artmak niyetiyle geri kaldm; krba veayaklarmla atma hz verdim; serbest, zarif bir tavrla, arabann Katenka'nn oturduu yanndan ok gibigemek istiyordum. Yalnz, bararak m, yoksa sessizce mi gemenin daha uygun deceinikestiremiyordum. Ama, aksi hayvan araba atlarna yaklanca, btn abama karn, yle birdenbire durduki eyerden syrlmamla kendimi atn boynunda bulmam bir oldu; az kalsn dyordum.

    X

    BABAM NASIL BR ADAMDI?

    O, geen yzyln adamyd; kendisinde o zamann genliinin zellikleri vard: tanmlanamaz bir efendilik,beceriklilik, kendine gven ve hovardalk...Bu yzyln insanlarna kmseyerek bakyor; bu bak, soydan gelme bir gururdan doduu denli, kendiyzylnda elde ettii etkiyi, baary, zamanmzda da ayn derecede kazanamamann verdii zntden ilerigeliyordu. Yaamda iki eye tutkundu: kumara ve kadna. Yaam boyunca kumardan milyonlar kazand veher tabakadan, says belirsiz kadnla dp kalkt.Uzun, yakkl boyu, ksa admlarla tuhaf yry, omuz silkme alkanl, her zaman glmseyen kkgzleri, kocaman gaga burnu, ho bir devinimle bklebilen bakmsz (asimetrik) dudaklar, s'leri yapankonumas ve cascavlak ba: te babamn, benim anmsadm zamanki portresi.... Bu durumuyla o,yalnzca bonnes fortunes (26) adam olarak n kazanmakla kalmam, ayn zamanda herkese, yaamda,ayrmsz her durumdaki, her dzeydeki insana, hele kendi istediklerine, kendisini beendirmeyi baarmt.

    Herkesle olan i ve toplum ilikilerinde, hep stn durumdayd.Hibir zaman en yksek sosyete adam olmad halde, hep o evrenin insanlaryla dp kalkm, onlarnsaygsn kazanmt. Gururun, kendisine gvenmenin lsn, bakalarn incitmeyecek, kendisini deevrenin gznde ykseltecek derecede kullanmasn bilirdi. zgn olmakla birlikte, bunu ancak, kimidurumlarda soyluluk ve zenginliin kimi boluklarn doldurmak iin kullanrd.Dnyada hibir ey onun artamazd. Ne denli parlak bir durumda olursa olsun, bunun iin domu gibigrnrd. Yaamn herkese bilinen, ufak tefek zntlerle dolu karanlk yanlarn bakalarndan gizlemeyive kendisinden uzaklatrmay yle iyi bilirdi ki, onu kskanmamak elde deildi. Zevk ve konfor salayan hereyden iyi anlyor, bunlardan yararlanmay iyi biliyordu. En zayf yanlarndan biri de, biraz anneminakrabalar, biraz da sonsuza dek temen kalmas yznden kendilerine iin iin kzd, rtbece ok yksekgenlik arkadalar dolaysyla yksek sosyetede kurduu ilikiler ve dostluklard.Btn emekli subaylar gibi, modaya uygun giyinmesini bilmezdi; bununla birlikte, giyinii pek zarif vezgnd. Her zaman bol, hafif giysiler, en gzel amarlar giyer, byk devrik kolluklar, yakalar takard.

    Aslnda her ey onun uzun boyuna, gl yapsna, plak bana, telasz, arbal davranlarnayakrd.liydi... Gzleri kolayca yaarrd. ou kez yksek sesle okuduunda, yaznn dokunakl yerine gelincesesi titrer, gzleri yaarr, kendisine kzarak kitab elinden brakrd. Mzii sever, arkada A...'nn yazdromanslar, igan mziini ve baz opera paralarn piyanoda alar, sylerdi. Ciddi mzii sevmez, genelkanya bakmayarak Beethoven'in sonatlarnn insana uyku ve sknt verdiini, an sanats Semonova'nnsyledii "Ben krpeyi uyandrmayn"; ingene Tanyua'nn syledii "Bir deil" arklarndan daha iyi birey olamayacan ekinmeden sylerdi... O yaratlta insanlardand ki, iyi bir i yapmas iin yanndabirok insann bulunmas gerekirdi; aslnda o da bakalarnn beendii eyi iyi bulurdu. Birtakm ahlakilkeleri olup olmadn Tanr bilir. Trl servenlerle dolu olan yaamnda, bu gibi eylerle uramayazaman bulamyordu ve yaam o denli mutlu geiyordu ki, byle eylerle uramaya pek gerek degrmyordu.Yallnda kendisine gre srekli bir dnya gryle deimez davran biimleri edindi; ama, bunlarn

    hepsi de, ancak grg temelleri zerine kurulmu eylerdi; kendisine zevk, mutluluk getiren yaam biiminiiyi buluyor; her zaman, herkesin bu yolda gitmesini doru gryordu.

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    14/41

    Hosohbetti... Bana bu yeteneiyle, davran biimlerinin esnekliini artryor gibi geliyordu. Herhangi birdavran, hem ho bir aka gibi, hem de baya bir alaklk gibi anlatabilirdi.

    XI

    SALONDA VE BABAMIN ODASINDAOLANLAR

    Eve dndmzde, artk hava kararyordu. Annem piyano bana geti, biz ocuklar da kt, kalem, boyagetirerek yuvarlak masann evresine resim yapmak iin yerletik. Benim yalnzca lacivert boyam vard; amagene de av resmi yapmaya kalkmtm. abucak lacivert bir atn zerinde lacivert bir ocuk ve lacivertkpekler yaptm. Ama, tavann lacivert olabileceinden kuku duydum; sormak iin babamn odasnakotum. Babam bir eyler okuyordu, "Lacivert tavan olur mu?" diye sorunca, ban kaldrmadan "Elbetteolur ocuum, niin olmasn?" dedi. Yuvarlak masann bana dnerek lacivert tavan boyadm, sonratavan bir alya evirmeye gerek grdm; aly da beenmedim, ondan bir aa yaptm. Aatan ot yn,ot ynndan bulut, en sonra da kd lacivert boyayla yle kirlettim ki, canm sklarak yrttm ve birazkestirmek iin geni koltua kuruldum.

    Annem, hocas olan Fild'in ikinci konertosunu alyordu; ben uyukluyordum, kafamda birtakm hafif, aydnlkve duru anlar beliriyordu. Annem, Beethoven'n Patetik Sonat'n almaya balaynca, ben ar, karanlk vezc birtakm duygulara daldm. O, bu iki paray sk sk alard; bundan dolay da, bunlarn iimdeuyandrd duygular ok iyi anmsyordum. Bu duygular, anlara benzer eylerdi; ama, neyin ans?.. Sanki,hibir zaman yitmeyen eylerin... Karmda, babamn odasnn kaps vard. Ben oraya Yakof'un ve birtakmkaftanl, uzun sakall kimselerin girdiini grdm. Kap arkalarndan hemen kapanmt. 'Eh... iler balad,'diye dndm. Bana dnyada babamn odasnda olan ilerden daha nemli i olmaz gibi geliyordu;herkesin bu kapya fsldaarak ve parmaklarnn ucuna basa basa yaklamas, bu dncemi haklkaryordu. Odadan, babamn yksek sesi ve bilmem neden beni hep eken puro kokusu geliyordu.Uykumun arasnda, birdenbire hizmeti odasndan gelen pek iyi tandm bir izme gcrts beni artt.Karl vanovi parmaklarnn ucuna basarak ciddi ve azimli bir yzle, elinde birtakm notlar olduu haldekapya yaklat, hafife vurdu. Onu ieri aldlar, kap yeniden kapand."Bari kt bir ey olmasa... Karl vanovi her eyi gze alm gibi ok fkeli..." diye dndm.

    Gene uyuklamaya baladm.Ama, hibir ktlk olmad. Bir saat sonra, ayn izme gcrts beni yeniden uyandrd. Karl vanovikapdan, yanaklarnda ayrmna vardm gzyalarn mendiliyle silerek; kendi kendine mrldanarak yukargitti. Onun arkasndan kan babam da salona girdi. Annemin omuzuna elini koyup neeli bir sesle:- imdi neye karar verdiimi biliyor musun?- Neye canm?- Karl vanovi'i ocuklarla birlikte gtryorum. Arabada yer var, ocuklar ona pek alk; o da gerektenonlara bal gibi; senede 700 rubleyse bizim iin bir hitir; et puis au fond c'est un bon diable (27).Babamn Karl vanovi'e niin svdne (28) bir trl akl erdiremiyordum. Annem:- Hem ocuklar, hem de onun iin ok sevindim, bu yal adam iyi bir insandr, dedi.- Hele o, 500 rublenin armaanmz olarak kendisinde kalmasn sylediim zaman, minnettarln birgrseydin... Ama en garibi, bana getirdii hesap pusulas. Karl vanovi'in eliyle yazd pusulay ona uzatt,glmseyerek:

    - Olaanst! Grlmeye deer, diye ekledi.te pusulann iindekiler:"ocuklar iin iki olta: 70 kapik (29).Renkli kt, yaldzdan erit, kutuyu tutkal, tokmak, hediyesi 6 ruble 55 kapik.Kitap ve yay, ocua, hediyesi, 8 ruble 16 kapik.Nikola'nn pantolon, 4 ruble.18** ylnda Petro Aleksandrovi'in Moskova'dan getirilmesi sz verilen altn saat iin, 140 ruble."Bylece Karl Mayer'in, maandan baka 159 ruble 79 kapik alaca kalyor.Karl vanovi'in armaanlara harcanan paralar, dahas, sz verilen armaanlarn bedelini isteyen pusulasnokuyan herkes, onu kat yrekli, iki yzl, bencil bir insan sanr... ve aldanr.Babamn odasna girdiinde, elinde pusula, kafasnda hazrlad parlak szlerle evimizde grdhakszlklar byk konuma yeteneiyle anlatmaya niyetleniyordu; ama, konumaya balaynca, genelliklebize yaz yazdrrken kulland o dokunakl sesinin duygulu dokunakll, daha ok kendisine dokundu; yle

    ki, "ocuklardan ayrlm beni ok zyor," dedii zaman bsbtn ard, sesi titremeye balad vecebinden damal mendilini karmak zorunda kald; gzyalar arasnda:

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    15/41

    - Evet Petro Aleksandrovi, (hazrlad szler iinde bunlarn yeri yoktu) ben ocuklara o denli altm ki,onlarsz ne yapacam bilemiyorum, dedi. Bir eliyle gzlerini silerek bryle pusulay uzatrken babama,"Size aylk almadan bile hizmet etmeye hazrm," demiti.O dakikada Karl vanovi'in szlerinde iten olduunu kesin olarak syleyebilirim. nk, onun sevecenyreini biliyorum; ama szleriyle pusulada yazdklarnn nasl badaabildii benim iin sr kalyordu.Babam, Karl vanovi'in omzunu okayarak:

    - Siz zgnseniz, ben de sizden ayrlmakla daha ok zlrm! Artk dncemi deitirdim, dedi.Akam yemeinden biraz nce, odaya Gria girdi. Evimize gireli beri durmadan alyor, szlyordu ve onunkerametine inananlara gre, bu davranlar evimize bir ykm yaklatn bildiriyordu. O, esenleiyor, yarnsabah yoluna gideceini sylyordu. Valodya'ya gz ettim, dar kt:- Ne var? dedi.- Gria'nn zincirlerini grmek istiyorsanz, yukar kalm; Gria ikinci odada yatyor, aralkta rahata oturupher eyi grebiliriz!- ok iyi! Biraz bekle, kzlar araym, dedi.Kzlar koarak geldiler, yukar ktk. Karanlk arala ilk kimin gireceini tartp kararlatrdk, oraya yerleipbeklemeye baladk.

    XII

    GRA

    Karanlkta korkudan tylerimiz rperiyordu; birbirimize sokuluyor, hibir ey konumuyorduk. Hemen bizimarkamzdan sessiz admlarla Gria girdi. Bir elinde sopasn, tekinde amdan tutuyordu. Soluumuzkesilmiti.Derin derin soluk alyor, farkl seslerle, ancak ayn eyi ok yinelemi insanlarn alkanllyla, szckleriksaltarak u szleri syleyip duruyordu:- Ya Tanrm!.. Ya sa!.. Ya Hazreti Meryem!..Dualar mrldanarak sopasn keye dayad, yatan gzden geirdikten sonra soyunmaya balad. Eski,siyah kuan zd; yava yava eski yrtk zbnn kard, dikkatle gtrp sandalyenin arkalna koydu.imdi yznde, ou kez olduu gibi, tela ve aptallk anlatm yoktu, tersine, pek uysal ve arbalyd.Devinimleri ar ve dnceliydi.Soyunduktan sonra, karyolaya usulcack oturdu, drt yanna istavroz kard ve ak bir abayla (nk

    yzn buruturmutu) gmlei altndaki zincirleri dzeltti. Biraz oturup kimi yerleri yrtk amarlarndikkatle gzden geirdikten sonra ayaa kalkt, dua ederek amdan kutsal resimlerin bulunduu rafnhizasna kaldrarak istavroz kard. Tersine evirdii mum, trdayarak snd.Ormana bakan pencereden, hemen hemen dolun durumundaki ay vuruyordu. Delinin uzun, beyaz vcudu,bir yandan ayn soluk, gm rengi klaryla, te yandan pencere erevesinden den glgeyle birleip,yere, duvara, ta... tavana dek uzanan kendi glgesinin siyahlyla evrilmiti. Dardan bekinin tunlevhaya vurular iitiliyordu.Kocaman ellerini gsnde kavuturan ve ban nne eip durmadan derin derin soluk alan Gria, kutsalresimlerin karsnda sessiz sessiz duruyordu; sonra glkle diz kerek duaya balad.nce yava yava, baz szckleri uzatarak, sonra daha yksek, daha cokun bir sesle, bilinen dualaryineliyordu.Binbir glkle eski kilise diliyle isteini anlatmaya alyordu. Szleri birbirini tutmuyordu amadokunaklyd.

    Btn "velinimetlerine" (kendisini koruyanlar iin bu sz kullanrd) dua ediyordu. Bu arada annemin, bizimgnahlarmz, kendi gnahlarn balamas iin Tanr'ya yalvarp unlar sylyordu: "Tanrm,dmanlarm bala!" Yere deince kuru, sert sesler karan zincirin arlna bakmyordu; knarakkalkyor, ayn szckleri sylyor ve gene eiliyor, yeniden kalkyordu.Valodya ayam pek kt imdikledi; ama ben bam bile evirmedim, ancak imdiklenen yeri elimleovdum, ocuklarda grlen ama, acma, sayg duygularyla Gria'nn btn szlerini, devinimleriniizliyordum.Arala girerken beklediimiz kahkaha, nee yerine, bir titreme ve soluumun kesildiini duyumsuyordum.Gria bu dinsel cokunluk iinde daha uzun uzun, trl trl dualar uyduruyor, arka arkaya birka kez, herkezinde de yeni bir g, yeni bir anlatmla, "Tanrm, bala!" diyordu. Kimi zaman syledii szcklerinhemen yantn bekler bir durumda, "Tanrm, beni bala... doru yolu gster ya Tanrm!.." diyor, kimizaman da, ancak ac hkrklar duyuluyordu... Eilme durumundan dorulunca dizst ellerini balad vesustu.

    Usulcack kapdan bam kardm, soluk alamyordum. Gria kmldamyor, gsnden derin ahlar, oflarkyordu; kr gznn donuk bebeinde, dklemeyen bir gzya damlas ay nda parlyordu.

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    16/41

    Birdenbire, anlatlmaz bir davranla, "Sen bilirsin, Tanrm!" diye bararak yere kapand. ocuk gibihkrmaya balad.O zamandan beri, neler geldi geti, gemile ilgili birok annn bence anlam kalmad; onlar silindi, dlemoldu gitti. Deli Gria bile, son yolculuunu tamamlad, ld.Ama, benim zerimdeki etkisiyle iimde uyandrd duygular belleimden asla silinmez.Ey byk Hristiyan Gria!.. Senin inancn ylesine glyd ki; Tanr'y yreinde duyabiliyordun; akn

    ylesine bykt ki azndan dklen szckleri, bilincin izlemekten aciz kalyordu. Dua szcklerinibulamaynca gzyalaryla coarak secdeye kapandnda, Tanr'nn gcne ve byklne nasl da bykbir minnettarlkla yreini balamtn.Gria'y dinlerken duyduum hayranlk, uzun srmedi: ilk nce merakm giderilmi, sonra da sreklioturmaktan ayaklarm uyumutu; arkamda karanlk aralktan fsltlar, kmldanlar duyulan kafileyekatlmak istiyordum. Birisi elimden tutarak fsltyla:- Bu el kimin? diye sordu. Aralk ok karanlkt, bu dokunmadan ve kulamn dibinde fsldayan sestenhemen Katenka'y tandm.Tmyle istemimin dnda bir devinimle, ksa yenli kolunu yakalayp dudaklarma gtrdm. SanrmKatenka bu davrana arm olacak ki, elini ekti ve aralktaki krk sandalyeyi drd. Bunun zerineGria ban kaldrd, yavaa arkaya evirdi; dualar okuyarak drt yana istavroz karmaya balad. Bizgrlt ve fsltyla aralktan katk.

    XIII

    NATALYA SAVNA

    Geen yzyln ortalarnda, Habarofki kynde, yamal giysili, yalnayak, ama en ve iman, al yanakl birkz olan Nataka, teye beriye koup duruyordu. Babas, klarneti Savva'nn hizmetlerini gz nnde tutarakbu yoldaki ricasn kabul eden bykbabam, onu ninemin hizmetileri arasna vermek zere, yukar almt.Oda hizmetisi olarak Nataka, uysal ahlakyla, almasyla kendisini gstermiti. Annem doduu zaman,dadya gereksinme duyulunca, bu grevi ona yklemiler. Bu alanda da alkanl, kk hanmnaball yznden beeni ve dl kazanmt. Grevi dolaysyla, Natalya ile sk sk konuan gen, becerikligarson Foka'nn pudral salar ve tokal oraplar, onun kaba olmakla birlikte seven yreini tutsak etmi.Dahas, o, Foka ile evlenmesi iin bykbabama dorudan doruya rica etmeye karar vermi. Bykbabam,onun bu isteini iyilik bilmezlik sayarak kzm, ceza olsun diye zavall Natalya'y bozkrdaki bu kye,

    hayvanlara bakmak zere gndermi. Ancak onun yerini kimse tutamad iin, Natalya alt ay sonrayeniden, eski grevine getirilmi. Dank klyla srgnden dnen Natalya bykbabamn huzurunakarak ayaklarna kapanm, eski lgnlklarn unutmalarn, bunlarn bir daha olmayacan sylemi; antierek, eski sevgi ve ilgilerini esirgememelerini dilemi; gerekten, sznde de durmu.O zamandan beri Nataka, bana balk geirmi, Natalya Savina adn alm; iinde besledii btnakn kk hanmna vermi.Annemin yanndaki yerini, eitmene brakt zaman, kendisine kilerin anahtarlar verilmi. Bu yeni grevi deayn alkanlk ve akla yapyormu. Efendilerinin karn korumakla yayor; her yerde savurganlk, zarar,yama gryor, her eye bavurarak bunlarn nne gemeye alyormu.Annem evlendiinde, Natalya Savina'nn yirmi yllk hizmet ve balln dllendirmek amacyla, onuyanna arm, gnln ho eden szleriyle kendisine olan sevgi ve krann bildirerek, NatalyaSavina'nn kleliinin kaldrldn gsteren zgrlk belgesini eline vermi, evlerinde alsn almasnmr olduka ylda yz ruble nafaka alacan bildirmi. Natalya Savina bunlar ses karmadan

    dinlemi, sonra eline ald kda sert sert bakm, dileri arasndan bir eyler syleyerek, kapy arppdar km. ok garip olan bu davrann nedenini anlayamayan annem, biraz sonra Natalya Savina'nnodasna girdii zaman, onu alamaktan gzleri imi bir durumda, sandn stne oturup elindeki mendilididik didik ettiini ve yerde para para olan zgrlk belgesine gzlerini ayrmadan baktn grm.Annem onun elinden tutarak:- Size ne oldu kuzum Natalya Savina? diye sormu.- Hi bir ey, hanmcm; sanrm, hounuza gitmeyen bir davranta bulunmu olacam ki, beni evdenkovuyorsunuz... Ne yapaym, giderim... Elini hzla ekip gzyalarn zorla tutarak odadan kmakzereyken, annem brakmam, ona sarlm, ikisi de alamaya balamlar.Kendimi bildim bileli, Natalya Savina'y sevgi ve sevecenliiyle anmsarm. Ama, onun deerini ancak imdianlayabiliyorum. O zamanlarsa, bu yal kadnn ne ei bulunmaz, ne olaanst bir insan olduu aklmdanbile gemezdi. Hibir zaman kendisinden sz etmedii gibi, sanrm kendisini dnmezdi de. Btn yaam,sevgi ve zveriden olumutu.

    Onun saf, sevecen sevgisine yle alktm ki, bunun baka trl olabileceini dnemezdim; ona hi birzaman minnet duymadm gibi, aklma acaba mutlu mu, honut mu diye bir soru da gelmezdi. Kimileyin,

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    17/41

    dersten dar kmak bahanesiyle odasna koa koa girip, orada bulunmasna aldrmadan yksek sesledlemlerimden sz etmeye baladm olurdu. O, hep bir eylerle urar; ya orap rer, ya odasndolduran sandklardan birini kartrr, ya amarlar kaydederdi; "Byyp de general olduum zaman,olaanst bir gzelle evleneceim; bir al at alacam, camdan bir ev yaptracam ve Karl vanovi'inSaksonya'daki akrabalarn getirteceim," vb. gibi samalarm dinler, onaylar gibi:- Evet baback, evet, derdi. ou kez kalkp gitmeye hazrlanrken, i blmnde -imdi anmsadma gre

    biri renkli bir atl, biri Volodya'nn yapt, biri de pomat kavanozundan karlm - resmin yapk olduumavi sandn kapan aar, iinden bir para gnlk karr, yakar, dumann eliyle savururken:- Bu, yavrucuum, Oakof'tan gelen ttsdr; Allah rahmet eylesin, bykbaban Trk savana gittiinde,oradan getirmilerdi, der; iini ekerek, bu sonuncu paras, diye eklerdi.Odasn dolduran sandklarn iinde neler yoktu. Bir eyler gerekince, ou kez, "Natalya Savina'yasormal..." denirdi; gerekten de o, biraz kartrp, gereken eyi kartr, "yi etmiim de saklamm," derdi.Bu sandklarda kimsenin bilmedii, kendisinden baka kimsenin ilgilenmedii bir sr teberi vard.Bir kez ona kzmtm. Bu olay yle olmutu: yemekte kendime kvas (30) doldururken srahiyi drpmasa rtsn kirlettim. Annem:- arn bakalm Natalya Savina'y, sevgilisinin yaptn grsn de sevinsin, dedi.Natalya Savina ieri girdi, masadaki koca lekeyi grnce ban sallad; sonra annem ona bir eylerfsldad, o da bana parman sallayarak dar kt.Yemekten sonra en neeli bir ruh durumuyla zplaya zplaya salona geiyordum, birdenbire Natalya Savina

    elinde masa rtsyle kapdan frlad; beni tuttu. Btn abalamama karn, rtnn slak yerini yzmesrtyor, "rtleri kirletme, rtleri kirletme," diye syleniyordu. Bu, beni ylesine incitti ki, hrsmdanalamaya baladm. Salonda gezinerek, boulurcasna hkrarak, kendi kendime, "Nasl olur! NatalyaSavina; Natalya dediimiz kadn, bana, sen diyor ve uak ocuu dver gibi, yzme slak rty arpyor.Hayr, bu ekilmez bir ey!" diye syleniyordum.Ben l basnca Natalya Savina o anda kat. Hem geziniyor hem de kstah Natalya'dan grdmaalamann acsn nasl karacam dnyordum.Birka dakika sonra Natalya Savina dnd; sklarak yanma yaklat ve beni avutmaya balad:- Yeter yavrucuum, alamayn... Benim gibi aklszn kusuruna bakmayn. Su bende, haydi banadarlmayn, ocuum. Bak size ne getirdim, dedi, atksnn altndan titrek eliyle krmz bir kt klah iindeiki tane karamela, bir tane incir karp bana verdi. Bu iyi yrekli, yal kadnn yzne bakmak iin kendimdeg bulamyordum. Bam evirip armaanm aldm, gzyalarm daha bol akmaya balad; ama bu kezhrsmdan deil, sevgimden, utancmdan...

    XIV

    AYRILIK

    Bu anlattm olayn ertesi gn, sabahn saat on ikisinde araba kapda hazrd. Nikolay yolcu klnda, yanipaalarn izmeleri iine sokmu; kuan eski setre pantolonu stnden skca balam, arabada ayaktaduruyor, kaputlar, yastklar koltuklara yerletiriyordu. Bunlar ykseke gzkrse, yastklarn zerine oturupyaylanyor, bastryordu. Babamn odacs soluk solua faytondan ban karp Nikolay'a:

    - Tanr akna Nikolay Dimitri, beyefendinin ekmecesini arabanza koyabilir miyim? Kktr..." dedi.Nikolay arabann dibine var gcyle bir bohay frlatt; hrsla, ivedilikle kasketini kaldrp gneten yanmalnndaki iri iri ter damlalarn silerek:- Daha nce syleseydiniz ya Mihail vanovi. Zaten bam dnyor. stelik bir de siz, ekmece filanlakafam iiriyorsunuz, diye yantlad.Kapnn nnde gmlekli, kaftanl, ceketli, balar ak hizmetliler; izgili bartl, i giysili, ocuklarnkucaklarna alm kadnlar, yalnayak ocuklar arabalara bakyor ve birbirleriyle konuuyorlard. Bandaklk kalpak, hrkal, iki bklm yal arabaclardan biri, arabann okunu tutmu, yokluyor; dncelidnceli arabaya bakyordu; teki, krmz, kk basma cebi olan, beyaz gmlekli, gen, gsterilidelikanl, sar salarn karken, giydiinde bir sa kulana, bir sol kulana doru kayan kvrk kenarlsiyah kepe apkasyla kaputunu yemlie koymu, dizginleri de oraya atm, rme kamsn aklatyor, birizmelerine, bir araba yalayan arabaclara bakyordu. Onlardan biri knarak arabay biraz kaldryor, tekieilerek tekerlein dingilini, yatan dikkatle yalyor, artan katran ziyan olmasn diye, tekerlein evresini

    de yle bir eviriyordu. Trl renkte evik posta atlar, demir parmaklklar nnde sineklerini kovuyorlard.Kimi tyl, slak ayaklarn nne dikerek gzlerini kapyor, uyukluyor; tekiler skntdan birbirini kayor ya

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    18/41

    da kapnn nndeki erelti otlarnn koyu yeil, sert yapraklarn, saplarn koparyorlard. Tazlardan kimilerignete yatarak zorla soluyor; tekiler arabann evresinde glgede dolayor; dingillerdeki yalaryalyorlard. Havay bir tr toz bulutu kaplamt, ufuk, kuruni eflatun rengindeydi; ama gkte tek bir bulutbile yoktu. Gl bat rzgr, tarlalardan, yollardan stun halinde toz kaldryor, yksek hlamur ve kaynaalarnn tepelerini eiyor, dklen sar yapraklar uzaklara gtryordu. Ben pencere nnde oturuyor,sabrszlkla hazrlklarn sonunu bekliyordum.

    Son bir kez, birka dakika daha birlikte bulunmak zere, salondaki yuvarlak masann evresindetoplandmz zaman nasl da ac dakikalar geireceimiz aklma bile gelmiyordu. Anlamsz, bo eylerlekafam doluydu. Arabay hangi arabac, faytonu hangi faytoncu srecek? Babamla kim, Karl vanovi'le kimoturacak? Ve niin boynuma bir yn atk sarp srtma pamuklu hrka giydirmek istediklerini bir trlanlamyordum. 'Ben yle nazl bebek deilim ki, sanrm donmam. Aman, abucak bunlar bitse de yolakoyulsak,' diye dnyordum.Alamaktan gzleri imi, elinde pusulayla ieri giren Natalya Savina, anneme dnerek:- ocuklarn giysileriyle ilgili listeyi kime vermemibuyurursunuz? diye sordu. Annem:- Nikolay'a verin, sonra da ocuklarla esenlemek iin siz de gelin, dedi.Yal kadn bir eyler sylemek istedi, ama birdenbire durdu, yzn mendille kapad, ellerini silkip odadankt. Bu davrann grnce yreim biraz burkuldu; ama ocukluk sabrszl bu duygudan daha glydve ben, ilgisizce annemle babamn konumalarn dinliyordum. Onlar, eve alnacak eylerden, PrensesSofi'ye, Madam Jli'ye neler syleneceinden, yolun iyi olup olmadndan, her ikisini de ilgilendirmedii

    anlalan eylerden konuuyorlard.Foka girdi, eikte duraklayarak, her zaman yemein hazr olduunu haber veren sesiyle, bu kez de atlarnhazr olduu haberini verdi. Annem, bunu duyunca bu haberi sanki beklemiyormu gibi rperdi ve sarard.Foka'ya, odann btn kaplarnn kapanmas sylendi. Bu, beni ok elendiriyordu. Sanki hepimiz birindengizleniyorduk.Herkes oturduktan sonra, Foka da bir iskemlenin ucuna iliti; biraz sonra kap gcrdad, hepimiz balarmzevirdik, odaya ivedi admlarla Natalya Savina girdi, gzlerini kaldrmadan Foka'nn oturduu iskemlenin birkesine iliti. Foka'nn kprtsz, buruuk yz, dazlak ba ve yannda oturan Natalya'nn, altndan krsalar grlen bal, cana yakn hali, iki bklm vcudu hl gzmn nnde... kisi bir iskemleyeilimiler, bundan skldklar belli.Ben, gene gamsz ve sabrszdm. Kaplar kapal olarak kaldmz on saniye, bana tam bir saat gibi geldi.Sonunda herkes ayaa kalkt, istavroz kard ve birbiriyle esenlemeye balad.Babam, annemi kucaklad ve birka kez ptkten sonra anneme:

    - Yeter yavrum, sonsuza dek ayrlmyoruz ya! dedi.Annem gzyalar arasndan, titrek bir sesle:- Gene de zor! dedi.Bu sesi duyunca, onun titreyen dudaklarn, ya dolu gzlerini grnce her eyi unuttum. im ylesineszlad, ylesine korktum ve zldm ki, onunla esenlemektense kamay yelerdim. Valodya'y ok okpmesi ve istavroz karmas yle uzun srd ki, artk, beni kucaklayacak dncesiyle sokuluyor, ileriatlyordum; ama o durmadan hayr dualar edip Valodya'y kucaklyordu. Sonunda ben kendisini kucaklaypsarldm, zntmden baka bir ey dnmeyerek aladm, aladm.Arabaya yerlemek iin giriten geerken, usan verici adamlarmz esenlemek iin yaklatlar. Onlarn,"Elinizi pelim," demeleri, insan omuzlarndan appadak pmeleri, balarndan yaylan ya kokular, btnsinirli insanlarda olduu gibi bende de tiksinmeye benzer bir duygu uyandrd. Gzyalar iinde benimlevedalaan Natalya Savina'y da, bu duygunun etkisiyle olacak, balndan pek souk bir tavrla ptm.in tuhafna bakn ki, btn adamlarmzn yzlerini, gzlerimle gryormuum gibi en ince izgilerine dek

    anmsayabildiim halde, annemin durumu ve yz dlemimden tmyle uzaklayor. Belki de o dakikalardakendimi toparlayp yzne bakamadmdan olacak. Bana yle geliyordu ki, bunu yapm olsaydm, sanrm,onun ve benim zntlerimiz dayanlmaz olurdu.Herkesten nce arabaya koup, arkada bir yere yerletim. Arabann kalkk olan krnden hibir eygremiyordum, ama iimden bir ses bana, annemin henz orada olduunu sylyordu.Kendi kendime, "Bir kez daha ona bakaym m, bakmayaym m? Haydi son bir kez daha bakaym!" dedimve arabadan kapya doru uzandm. Ayn zamanda, ayn dnceyle annem de arabann br yanndanyaklat ve beni admla ard. Arkadan onun sesini duyunca yle hzla dndm ki, balarmz arpt, ozntyle glmsedi ve son kez beni iyice, iyice pt.Birka sajen (31) ilerledikten sonra, ona bir daha bakmaya karar verdim. Bandaki mavi rty rzgrsavuruyordu; ba nnde, elleri yznde, ar ar merdivenleri kyor, Foka da ona yardm ediyordu.Babam yanmda oturuyor ve hi azn amyor, benimse boazmda bir ey dmleniyor, gzyalarnabouluyordum; tkanmaktan korkuyordum. Byk yola knca, balkondan birinin beyaz bir mendil salladn

    grdk. Ben de mendilimi sallamaya baladm ve bu davran beni biraz avuttu. Srekli alyordum vegzyalarmn benim ililiimi kantlad dncesi, bana honutluk veriyor; iimi rahatlatyordu.

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    19/41

    Bir verst (32) getikten sonra, yerime daha rahata yerletim, yorulmaz bir dikkatle gzlerime en yakn olanve benim bulunduum yanda koan atn ardna bakmaya baladm. Bu yandaki alaca atn kuyruunu naslsalladna, ayaklarn birbirine nasl arptna, arabacnn rg biimindeki kamsnn atn srtnda naslakladna ve ayaklarnn nasl drt nala komaya baladna bakyordum; koumun ve stndeki halkannnasl zpladna, atn kuyrua yakn ksmnn nasl kpkle rtldne baktm. Sonra da evreye bakmayabaladm. Dalgalanan olgun avdar tarlalarna, onlardan ykselen koyu buuya, tarlalarn tesinde berisinde

    gzken sapana, kylye, tayl bir ksraa, yol direklerine; bizi hangi arabacnn gtrdn anlamak iinarabacnn yerine bile baktm. Daha yzmde akttm gzyalarnn slakl kurumadan, dncelerim,belki sonsuza dek ayrldm annemden tmyle uzaklamt; ama, her an bana, onu yenidendndrtyordu. Geen gn kayn aal yolda bulduum mantar, Katenka ile Lboka arasndaki bunukimin koparaca tartmasn ve bizden ayrlrken onlarn nasl aladklarn anmsadm; ne yazk! NatalyaSavina'ya da, kayn aal yola da, Foka'ya da, hain Mimi'ye de yazk oldu; her eye, her eye! Ya zavallannem? Gzm gene yalar brd, ama ok srmedi.

    XV

    OCUKLUK

    ocukluumun mutlu, bir daha geri dnmeyecek mutlu gnleri! Bu adaki anlarm nasl sevmeyeyim,

    nasl tatl anmayaym? En derin zevklerimin kayna olan bu anlar, ruhuma tazelik veriyor, onu ykseltiyor.Doya doya kotuktan sonra yksek iskemleme kar, ay masas bana yerleirdim. Bir fincan ekerlistm oktan itiim halde, zamann gemesine ve gz kapaklarmn da uykudan arlamasna karn,yerimde, hi kmldamadan oturup konuulanlar dinlediim olurdu. Nasl dinlemeyeyim? Annem birisiylekonuuyor. Annemin sesi yle tatl, yle canayaknd ki. Bu ses, yreime neler neler sylerdi!.. Uykudanszlen gzlerle srekli kendisine bakarken, o birdenbire klr, klr ve yz bir dme gibi kalrd;ama ben onu ayn aklkla grr, bana baktnn, glmsediinin ayrmna varrdm. Onu byle kckgrmek houma giderdi. Gzlerimi daha ok ksardm, o da gzbebeklerimde yansd denli klrd veben kprdannca bu by bozulurdu. Onu bir daha canlandrmak iin gzlerimi krpar, dner ve abalardm;ama bouna... Kalkar, bir koltua, ayaklarm toplayarak rahata yerleirdim.Annem:- Gene uyuyup kalacaksn, Nikolenka. Yukar ksan daha iyi edersin, derdi.- Uyumak istemiyorum, anneciim, diye yantlar, belirsiz, ama tatl hlyalara dalardm, dinlendirici ocukluk

    uykusu gz kapaklarm indirirdi, ben bir dakika sonra kendimden geer, uyandrlncaya dein ylecekalrdm. Uykudayken ince bir elin beni yokladn duyumsardm. Daha ilk dokunuunda onu tanr, uykuarasnda, elimde olmadan yakaladm bu eli dudaklarma gtrp sk sk perdim.Kimsenin kalmad salonu tek bir mum aydnlatrd. Annem beni kendisi uyandracan sylemiti; yattmkoltua ilien sanrm odur, o pek narin eliyle salarm okar ve kulamda iyi tandm, sevimli sesiduyulurdu:- Kalk yavrum, yatma zaman geldi.Yabanclarn ilgisiz baklarndan sklmaz, bana olan sevecenliini ve sevgisini aa vurmaktanekinmezdi. Ben kmldamazdm, ama ellerini daha candan perdim.- Kalk artk meleim, der, br eliyle boynumdan tutar, parmaklarn abuk abuk oynatarak beni gdklard.Lo odada t yoktur. Gdklanma ve uyanmann etkisiyle gerginleen sinirlerim, yanbamda oturup beniokayan annemin sesi ve kokusu, bunlarn hepsi beni yerimden srayp onun boynuna sarlmaya, bamgsne yaslayarak heyecandan tkanrcasna:

    - Benim gzel, cici anneciim; seni ne kadar seviyorum, demeye itelerdi.Annem, znl ve i ac glmsemesiyle gler, bam iki eliyle tutup alnmdan per, beni dizlerine oturturve:- Demek beni bu kadar seviyorsun, yle mi? der; bir dakika sustuktan sonra:- Bak beni hep byle sev, hibir zaman unutma. Anneni yitirirsen, onu unutmayacaksn deil mi,unutmayacaksn deil mi, Nikolenka, diye ekler ve beni daha byk bir sevgiyle perdi.Gzlerimden sevgi ve coku yalar sel gibi boanrken, dizlerini per:- Yeter, syleme artk, canm, kuzum anneciim! diye haykrrdm.Bundan sonra yukar kp da srtmdaki pamuklu hrkayla kutsal resimlerin nnde diz kerek:- Annemi, babam esirgeTanrm, dediim zaman; ruhum ne gzel duygularla dolard. Sevgili anneminarkasndan ocuk ivesiyle kekeleyerek rendiim dualar yinelediim o anda, Tanr'ya ve anneme karduyduum ak, tuhaf bir biimde birbirine karrd.Duadan sonra, iim alr; aydnlk ve sevin dolu olarak yorgana skca sarlnca, ne olduunu bilmediim,

    ama temiz bir akn, bulutsuz bir mutluluun umutlaryla dolu hlyalar kafamda birbirini kovalard. Dnyadatek talihsiz insan diye tandm Karl vanovi'i, onun ackl yazgsn dnrdm. Onun iin ylesine ac,

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    20/41

    ylesine sevgi duyardm ki, gzlerimden yalar boanr ve, "Tanrm, onu mutlu et! Bana da ona yardmetmek, zntlerini hafifletmek olana ver Tanrm; onun iin her eyimden vazgeerim!" diye yalvarrdm.Sonra en sevdiim oyuncaklarmdan porselen tavancm ya da kpeciimi ku ty yastmn kesineyerletirir, orada nasl rahat ve scak yattklarn zevkle seyrederdim. Herkesin honut olmasn, btninsanlarn mutluluunu ve yarn gezmeye gitmemiz iin havann iyi olmasn Tanr'dan diler, br yanmadnerdim; dncelerimle dlemlerim birbirine karrd, yzm gzyalaryla henz slakken, yava yava

    rahat bir uykuya dalardm.ocukluun verdii tazeliin, gamszln, sevgi gereksinmesiyle inan gcnn bir daha geri dnmesineolanak var m? Bu zamanda masum bir nee, sonsuz bir sevme gereksinmesi; bu iki yksek erdem,yaamn klavuzudur; byle olunca hangi a bu ocukluk andan daha stn olabilir?Nerde o ateli dualar? Nerede o en deerli nimet olan temiz, duygulu gz yalar? Uup gelen avuntu perisi,glmsemeleriyle bu yalar siler, saf ve temiz ocuk ruhuna en tatl dlemleri dkerdi.Acaba yaam, yreimde bu gz yalarn, bu sevin dolu cokular bir daha duymayacak denli znl izlermi brakt? Acaba onlardan kalan yalnzca anlar m?

    XVI

    R

    Moskova'ya vardktan hemen bir ay sonra, bykannemin evinin st katnda, byk masann banaoturmu, yaz yazyordum; karmda resim retmeni, kara kalemle yaplm sarkl bir Trk resminidzeltiyordu. Valodya retmenin arkasnda duruyor, kafasn uzatarak omzundan bakyordu. Bu ba,Valodya'nn kara kalemle yapt ilk yaptyd ve bykannemin doum gnnde, yani bugn, kendisinearmaan edilecekti.Valodya ayak ucuna basp Trk'n boynunu gstererek:- Burasn biraz daha glgelendirmeyecek misiniz? dedi. retmen kalemleri kutuya yerletirdi:- Hayr, istemez. imdi pek gzel oldu. Artk siz dokunmayn, dedi ve ayaa kalkp Trk resmine yandanbakarak, bana:- Ya siz Nikolenka, bykannenize ne armaan edeceinizi bize sylemez misiniz? Dorusu siz de bir resimyapsaydnz iyi olurdu, dedi; sonra apkasn, zarfn alarak, "Hoakaln ocuklar," deyip kt.O dakika, 'Ben de uratm eyi yapmaktansa, bir ba resmi yapm olsaydm daha iyi olurdu,' diyednyordum. Bykannemin doum gnnn yaklatn, bizim, o gne birer armaan hazrlamamz

    gerektiini haber verdikleri zaman, ona armaan etmek iin bir iir yazmak aklma esti. Gerisinitamamlayacam umarak, hemen uyakl iki dize tasarladm. Bir ocuk iin artc olan bu dnceninaklma nerden estiini asla anmsayamyorum; ama o zaman pek houma gitmiti. Bykanneme kesinliklebir armaan sunacam, ama bunun ne olduunu kimseye sylemeyeceimi, soranlara anlatyordum.Dndklerimin tersine, birden yazdm iki dizeden baka, btn abalarma karn, hi bir eyyazamadm. Kitaplarmzdaki iirleri okumaya baladm; ama Dimitriev olsun, Derjavin olsun, bana yardmedemediler, tersine, beni yeteneksiz olduuma inandrdlar. Karl vanovi'in defterine birok iiri kopyaettiini bildiim iin, usulca onun ktlarn kartrmaya baladm ve Almanca iirler arasnda, sanrm kendikalemimden km olan Rusa bir iir buldum.Petrovskoye, 3 Haziran 1828.

    Bayan L...

    Anmsa yaknlardaAnmsa uzaklardaAnmsa benimDaha bugndenSonsuza deklnceye dekNasl bir ballklaSevebildiimi

    Karl MAYER

    nce mektup kdna, yuvarlak gzel bir yazyla yazl olan bu iir, dokunakl anlatmyla houma gitmiti;onu hemen ezberledim ve rnek almaya karar verdim. ok kolaylamt. Doum gn iin on iki dizelik

    kutlama iirim hazrd; bu iiri ders odasnda, masa banda tire kda temize ekiyordum.

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    21/41

    Artk, iki yaprak kd da kirletmitim. Bu, dizelerde bir deiiklik yapmak dncesiyle deildi; dizeler banaolaanst grnyordu, ama nc dizeden balayarak satr sonlar, yava yava artan bir dzensizlikleyukar kvrlmaya balyor, satrlarn erilikleri aka grnyor ve bunlarn hi bir eye benzemedii deuzaktan belli oluyordu.nc yaprak da tekiler gibi arpkt, ama ben bir daha yazmamaya ant imitim. iirimde bykannemikutluyor, uzun yllar yaamasn diliyor, yle bitiriyordum:

    Uraacaz teselliye,Seveceiz z anne diye

    Sanrm kt de olmamt, ama sonuncu dize kulam sanki trmalyordu: dizenin sonundaki z anne diyeszckleri yerine, ne diye, hediye... szcklerini getiriyor ve sonra da, "Adam sen de; ne olursa olsun, Karlvanovi'inkinden daha gzeldir," diyordum.Sonuncu dizeyi de yazdm. Sonra yatak odasnda iirin tmn yksek sesle, duyarak, el kol devinimleriyleokudum. Kimi dizeler lsz olduu halde aldr etmiyordum; ama son dize beni daha yein olarak sarst.Karyolaya oturdum ve dnmeye baladm:"Niin z anne diye yazdm? O burada deil. Onu iirimde de hi anmayacaktm; elbette bykannemi okseviyor, ok sayyorum. Ama ne de olsa... Niin byle yazdm, niin yalan syledim? Diyelim ki, bu iirdir.Ama gene de, bunu yapmamalydm."

    Bu srada terzimiz girdi. Yeni yarm fraklarmz getirmiti. Sknt iinde, byk bir sabrszlkla iirimiyastn altna sokarak:- Ne yapalm, byle kalsn dedim ve Moskova klmn provasna kotum.Moskova kl, meer ne olaanstym: pirin dmeli kahverengi fraklarmz, kydeki, boy atacaz diyebolca yaplan giysiler gibi deildi; iyice stmze oturmutu. Dar siyah pantaloncuklarmz da kaslarmzbelli ederek izmenin stnde ok gzel duruyordu.Sevinten deli gibi bacaklarm her yandan yokluyor ve kendi kendime:"En sonunda, gerek sbyeli bir pantolonum var!" diyordum. Yeni giysimin iinde pek skldm, rahatszolduum halde, bunu kimseye sezdirmiyor; tersine, ok rahat olduumu, sylyor, yalnzca, "Bu giysinin tekkusuru, biraz bol olmas," diyordum. Bundan sonra bolca briyantinli sam tarayarak uzun zaman aynannkarsnda kaldm; ne kadar abaladmsa da tepemdeki salar bir trl yatramadm. Yatp yatmadklarnanlamak iin bastrdm fray kaldrnca, salarm yzme son derece gln bir grnm vererekkalkyor, dikiliyordu.

    Karl vanovi teki odada giyiniyor olmalyd ki, ders odamzdan onun iin lacivert frak ve bir takm beyazeyler gtryorlard. Aaya giden kapnn nnde bykannemin oda hizmetilerinden birinin sesiduyuldu, ne istediini anlamak iin dar ktm. Elinde sert kolal bir plastron tutuyor, ykayp Karl vanovi'eyetitirmek iin btn gece uyumadn, imdi de ona gtrdn sylyordu. Karl vanovi'e verilmekzere elinden aldm ve bykannemin kalkp kalkmadn sordum.- Kalkmaz olurlar m hi efendim, kalktlar; kahvelerini bile itiler; papaz da geldi, dedikten sonra yeni giysimiszd ve glmseyerek:- Nasl da yakkl bir delikanl olmusunuz! diye ekledi.Bu sz kzarmama yol at, ama ne yaman bir delikanl olduumu henz bilmediini ona gstermek isteiyleparmaklarm krdatarak, bir ayak stnde dndm ve hopladm.Karl vanovi'in getirdiim plastrona gereksinmesi kalmamt; bakasn takm, masann zerindeki kkaynann karsnda eilerek, boynundaki gz alc boyunban iki eliyle tutuyor ve dzgn tral enesiyakaya serbeste girip kyor mu diye deniyordu. Giysilerimizi her yanndan ekip dzelttikten, Nikolay'dan

    da kendisi iin ayn eyi yapmasn rica ettikten sonra, bizi bykannemize gtrd. Merdivenden inerkenmzden yaylan keskin pomat kokusunu anmsadka hep glesim gelir.Karl vanovi'in elinde kendi yapt kutu, Valodya'da resim, bende de iir; herkesin dilinde, armaanlarsunarken syleyecei szler hazrd. Karl vanovi salonun kapsn at srada, papaz cbbesini giyiyorduve ayinin ilk dua sesleri duyuluyordu.Bykannem de salondayd; duvarn yanndaki iskemlenin arkasna tutunarak eilmi candan dua ediyordu;babam da yanndayd. Hazrladmz armaanlar hemen arkamzda saklayarak, kendimizi gstermemeyeabalarken, kapnn nnde durduumuzu gren babam, bize dnd ve glmsedi. Bizim beklediimiz anietkinin deeri kalmamt.Ha pmeye yaklatmzda, anszn, badndrc ve yenilmesi g ar bir utanma duygusununetkisinde olduumu duyumsadm. Armaanm sunmak iin toparlanamayacam anlamtm. Kutuyu saelinden sol eline alp, kendisini en nazik szlerle kutlayarak bykanneme uzatan ve Valodya'ya yer vermekiin birka adm geriye ekilen Karl vanovi'in arkasna saklandm. Bykannem kenarlar yaldzl eritlerle

    ssl kutuya hayran hayran bakyor ve en okayc glmseyiiyle teekkrn bildiriyordu.

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    22/41

    Ama, bu kutuyu nereye koyacan bilemedii grlen bykannem, sanrm bunun iin olacak, pek ustacayaplm olduunu syleyerek, bakmas iin kutuyu babama uzatt.Kutuya bakp merakn gideren babam, onu papaza uzatt, bu kutu papazn da pek houna gitmi olmal kiban sallyor ve bir kutuya, bir bylesine gzel eyi yapabilen sanatya aknlkla bakyordu. Valodyayapt Trk resmini sundu; o da herkesin en yksek beencesini kazand. Sra bana gelmiti; bykannemyreklendirici glmseyiiyle bana dnd.

    Sklma duygusunu tatm olanlar, bunun dakikalarla birlikte arttn ve karar verme gcnn de tersine ooranda azaldn; yani bu durum srdke, onu yenmenin de o denli gletiini; kararlln eridiini bilirler.Karl vanovi ve Valodya armaanlarn sunarken, yreklilik ve kararlln benden uzaklatn,sklganlmn son snrna vardn anladm: Kanmn, durmadan yreimden bama doru saldrdn,yzmn renkten renge girdiini, alnmda ve burnumda iri ter taneleri belirdiini duyumsadm. Kulaklarmyanyor, btn bedenim bir rperme ve ter iinde bulunuyordu; boyuna ayak deitiriyor ve yerimdenkprdanamyordum. Babam:- Gster bakalm Nikolenka, dedi, sendeki kutu mu, yoksa resim mi?Yaplacak bir ey kalmamt: Titrek ellerle iirin yazl olduu buruuk kd uzattm; ama ok istediimhalde sesim kmyordu; sessizce bykannemin karsna dikildim. Beklenen resim yerine "z anne"szc bulunduu iin aka annemi sevmediimi, unuttuumu kantlayan ve hibir eye benzemeyeniirimin, herkesin yannda okunacan dndke utancmdan yerin dibine geiyordum. Bykannem,iirimi sesli olarak okumaya baladktan sonra baz szckleri seemeyince; bana alay gibi gelen

    glmsemesiyle babama bakarak, iirin ortasnda durdu. stedii eday veremedii ve gzleri zayf olduuiin sonuna dek okuyamayacan syleyip batan okumasn rica ederek kd babama uzatrken, ektiimacy nasl anlatmal? Bunu, eri br yazlm kt bir iir okumaktan bktn gstermek ve benimduygusuz olduumu aka anlatan son dizesini, babamn da okumas iin yaptn sanyordum. Babamn,iirin yazl olduu kd alp:"Kt ocuk, anneni unutma; al ite sana!.." diyerek burnuma vurmasn bekliyordum; ama byle bir eyolmad; tersine, iir bittikten sonra bykannem, "Charmant!" (33) dedi ve alnmdan pt.Kutu, resim, iir ve iki patiska mendil, annemin resmi bulunan tabakayla yan yana; bykannemin herzaman oturduu Volter koltuunun ekme masasna konulmutu. Annemin arabasnn arkasna binen iki iriuaktan birisi:- Prens Varvara lyinina geldiler, diye haber verdi. Bykannem dalgn dalgn kaplumbaa kabuundanyaplm tabakaya taklan portreye bakyor, hi yant vermiyordu. Uak:- eri alaym m, prenses hazretleri? diye yineledi.

    XVII

    PRENSES KARNEKOVA

    Anneannem koltua daha rahat yerleerek:- eri al, dedi.Prenses ufak tefek, clz ve huysuz, sahte bir sevecenlik anlatm tayan kk azyla apak bir kartlkoluturan yeile alar gri gzl, krk be yalarnda bir kadnd.Devekuu tynn ssledii kadife apkasnn altndan, ak kzl salar grnyor; kalar ve kirpikleriyse,soluk yznn yannda daha ak, daha kzl gibi kalyordu. Buna karn, serbest tavr, kck elleri, kuruyzndeki izgilerin zelliiyle genel grnm, soyluluk ve canllk anlatm tayordu.Prenses, pek ok konuuyor; gevezeliinden kimse az aamad halde, kendilerine kar klyormu gibi

    davranan insanlara benziyordu. Sesini nce ykseltiyor, sonra yava yava alaltarak, evrede oturan, amasyleiye katlmayan kiileri birden szyor ve sanki bu baktan g alyormu gibi, yeni bir canllklakonumaya balyordu. Elini pmesine ve durmadan, "Ma bonne tante" (34) demesine karn,bykannemin ondan holanmadn anladm; bykannem, pek istemesine karn, kendisini kutlamayagelemeyen Prens Mihaylo'nun niin gelmedii konusunda Kontesin sralad ayrntlar dinlerken, kalarntuhaf bir edayla kaldryordu. Bykannem onun Franszca szlerine karlk verirken, zellikle szckleriuzatarak:- Gzelim, bana kar gsterdiiniz ilgiden dolay size teekkr ederim. Prens Mihaylo'nun gelememesine nediyelim.... Onun her zaman bir ii vardr; hem de yal bir kadnla oturmaktan ne zevk alacak? dedi veszlerine kar klmasna zaman brakmadan ekledi:- ekerim, ocuklarnz ne lemde?- Tanrya kr ma tante, byyor, okuyor, yaramazlk ediyorlar.... Hele by Etyen, yle haylazlat ki,hakkndan gelemiyoruz; ama ok zeki! Un garon qui promet (35).

    Torunlarn vme isteine kaplan bykannem, zenle benim iirimi kutunun altndan karp amayaalt ve Prensesin ocuklaryla hi ilgilenmedii iin, Prenses babama dnerek:

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    23/41

    - Bugnlerde ne yaptn dnemezsiniz, mon cousin (36) dedi ve babama doru eilerek, byk bircokuyla bir eyler anlatmaya balad. Duymadm bu yky bitirdikten sonra hemen gld ve yant beklergibi babamn yzne bakarak sordu:- Grdnz m ocuu? Sopay hak etmiti. Ama, bu bulu, yle zekice ve elenceliydi ki, baladm, moncousin.Baklarn bykanneme evirerek bir eyler sylemeden glmsyordu. Bykannem kalarn anlaml

    anlaml kaldrp, zellikle "dvyor musunuz?" szc zerinde durarak:- Kuzum, siz ocuklarnz dvyor musunuz? diye sordu. Kontes babama bakt, tatl bir sesle:- Ah, ma bonne tante, bu konudaki dncenizi biliyorum. Bu noktada sizinle dnde olmaym hogrnz; bu konuda ok dndm, birok kiiye dantm, kitaplar okudum. Bununla birlikte, deneyimlerim,ocuklar korku yoluyla etkilemenin gerekli olduu dncemi deitirmedi. ocuk yetitirmek iin korku pekgereklidir. yle deil mi yeenim, Je vous demande un peu... (37). ocuklarn en korktuu ey, dayak deilmidir?Bunu sylerken, yant bekler gibi bize bakyordu; ak sylemek gerekirse, o an, bu szlerden byk birrahatszlk duydum.- Ne derseniz deyin! On iki yandaki olan bir ocuktur; on drt yandaki bile daha ocuktur; bak, kz olursai deiir.'Onun olu olmamak, ne byk mutluluk,' diye dnyordum. Bykannem bunlar iittikten sonra, Prensesbyle bir yapt okumaya layk deilmi gibi, iirimi katlayp kutunun altna yerletirirken:

    - Olaanst, ok gzel ekerim, bu olaylardan sonra, ocuklardan nasl incelikli bir davranbekleyebileceinizi ltfen bana syler misiniz? dedi ve bunu kar kmay kabul etmez bir kant sayanbykannem, konumay kesmek iin:- Aslnda, bu konuda herkesin kendine gre ayr bir dncesi olabilir, diye ekledi.Prenses yant vermiyor, yalnzca herkesin sayg duyduu bir kiinin, byle bir bo inancn balyormugibi hogryle glmseyerek:- Sizin delikanllarla beni tantrsanza, dedi. Gzlerimizi Prensesin yzne dikerek ayaa kalktk, amatanm olduumuzu anlatmak iin ne yapmak gerekeceini bilemiyorduk.Babam:- Prensesin elini psenize, dedi.Prenses, Valodya'nn salarn perek:- Yal teyzenizi sevmenizi isterim, dedi ve daha ok bykanneme dnerek:- Geri ben sizin uzak bir akrabanzm, ama akrabaln uzakln, yaknln deil, dostluk balarn gz

    nnde tutarm, dedi.Ama, bykannemin honutsuzluunun srd: - Yok canm, aramzdaki akrabalk bugn ortaya kmsaylmaz ki! deyiinden belliydi.Babam Valodya'y gstererek:- Bu, sosyete adam olacak, dedi.Ben Prensesin kuru, kk elini perken, bu elde uzun bir denek, denein altnda bir sra, sra zerindevb. dnyordum ki, babam:- Bu da, air olacak, diye ekledi.Kontes benim elimden tutarak:- Hangisi? deyince, babam neeyle glmseyerek:- te bu kk peremli, dedi.'Peremlerimden ne istiyor; syleyecek baka ey bulamad m?' diye dnerek keye ekildim.Gzellikle ilgili tuhaf dncelerim vard. Karl vanovi'i bile, dnyann en gzel adam sanrdm; ama

    kendimin hi de gzel olmadm biliyor, bunda hi yanlmyordum; bunun iin kulama gelen en ufak birtlatmay kiiliime kar bir aalama sayardm.ok iyi anmsyorum; bir gn yemekte -o zaman alt yandaydm- yine benim grnmden sz edilirken,annem hep yzmde gzellikler bulmaya alyor; ok zeki baklarm, ho glmsemelerim olduunusylyordu, ama en sonunda, babamn kantlarna ve besbelli grnme bakarak, irkin olduumu kabuletmek zorunda kald. Yemekten sonra anneme teekkr ederken, o yanaklarm okad ve:- Nikolenka, unu bilmen gerekir ki, yzne bakp seni seven olmaz; onun iin sen hem akll, hem de iyiahlakl olmaya almalsn! dedi.Bu szler, beni gzel olmadma, ileride de kesinlikle iyi ve akll bir ocuk olacama inandrmt.Bununla birlikte, sk sk umutsuzlua dtm zamanlar olurdu: Dnyada benim gibi byle yass burunlu,kaln dudakl, kck kuruni gzl bir insann mutlu olacan dnemiyor, Tanr'dan, benigzelletirecek bir mucize diliyor ve gzel bir yzm olmas iin her eyimi; bugnk, yarnki her eyimivermeye hazr olduumu sylyordum.

    XVIII

  • 8/14/2019 tolstoy - ocukluk

    24/41

    PRENS VAN VANOV

    Prenses iiri dinleyip airini gklere karrken, bykannem yumuad, onunla Franszca konumayabalad ve "Siz", "ekerim" gibi seslenilerden vazgeerek, onu ocuklaryla birlikte, akama evimizearlad.Prenses bu ary kabul ederek biraz daha oturduktan sonra gitti.

    O gn kutlamalarn sunmaya gelenler yle oktu ki, avludan ve kapnn nnden sabahtan beri araba eksikolmuyordu. Konuklardan biri daha odaya girdi ve bykannemin elini perek:- Bonjuour, chre cousine (38), dedi.Bu, uzun boylu, yakasnn altndan byk beyaz ha madalyas grnen, apoletleri geni, niformal,yznde ak bir anlatm olan, yetmi yalarnda biriydi. Davranlarndaki serbestlik ve yalnlk, beni hayranbrakt. Bann ancak arkasndaki seyrek salarnn yarm daire biiminde kalm olmasna ve st dudannyaps nedeniyle dilerinin eksiklii aka grlmesine karn, yz hl olaanst gzeldi.Prens van vanovi, geen yzyln sonunda, soylu zyaps, yakkll, olaanst gzpeklii ve hatrsaylan nl akrabalarnn ve daha ok talihin yardmyla henz pek gen yata yksek bir konum eldeetmiti. Hizmetini srdrm, ok gemeden tutkular yle doyurulmutu ki, artk bu konuda bekleyecek bireyi kalmamt. Gen yalarndan beri, talihin ileride gerekten kendisine ayrd parlak konumu almayahazrlanyormu gibi bir tavr taknmt; bundan dolay, onun parlak ve gsterili yaamnda, herkesteolduu gibi, baarszlk, dlemkrklklar ve zntler grldyse de, bir kez bile, dingin zyapsna da,

    yksek dncelerine de, ahlak ve dinin asl kurallarna da asla aykr davranmam; evresinin saygsn daparlak konumundan ok, direnli ve kararl oluuyla kazanmt.ok zeki deildi. Ama parlak konumu, yaamn saysz tutkularna nem vermemesine yardm ettiinden,yksek dncelerini hep srdrmt. yi yrekli ve duyarl olduu halde, bakalarna kar davran soukve biraz gururlucayd. Bu durum, birok kimseye yarar dokunabilecek bir konumda bulunmas nedeniyleonun sz geer bir kimse oluundan yararlanmak iin evresinde yaltaklanan insanlarn sreklibavurularndan kendini korumak isteinden ileri geliyordu. Bununla birlikte, bu souk davranll, okyksek sosyeteden olanlarn hogrl incelikleriyle hafifliyordu.ok iyi renim grm, ok okumutu; ama renimini genliinde, yani geen yzylda yaptndan, ilerigtrememiti. Bununla birlikte, XVIII. yzylda, felsefe ve edebiyatla ilgili olarak Fransa'da kan sekinyaptlarn hepsini okumu, Fransz yaznnn inceliklerini ylesine renmiti ki, sz arasnda Racine,Corneille, Boileau, Molire, Montaigne ve Fenelon'dan paralar okur ve bunlar sk sk kullanmay severdi.Mitolojiyi ok iyi bilirdi. Destan iirinin paralarn, Franszca evirilerinden yararlanarak incelemiti. Segur'n

    yaptlarndan edindii, olduka gl bir tarih bilgisi olmakla birlikte, ne matematikte aritmetikten yukarbilgisi, ne de fizik ve bugnk yaznla ilgili bir bilgisi vard. Sylei srasnda Goethe, Schiller ve Byron'dansz edilirken, incelikle susar ya da yle byle birka tmce syleyebilirdi; ama bunlarn yaptlarn hibirzaman okumazd.Zamanmzda pek az benzeri kalan bu adamn ald klasik Fransz renimine karn konumas yalnd; buyalnlk, kimi zaman onun bilgisizliini rtt gibi ho bir insan havas verir; onun inceliini de gsterirdi. Hertr zgnln dmanyd; bunun, iyi eitim grmemi kimselerin gereci olduunu ileri srerdi. Toplum,nerede olursa olsun, Prens iin bir gereksinmeydi: Gerek Moskova'da ve gerek yabanc lkelerde, hepkonukseverlik gstererek yaar ve belli gnlerde btn kenti evinde kabul ederdi. Moskova'daki toplumsalkonumu ve saygnl, onun ar pusulasnn baka salonlar iin de giri belgesi saylmasn; birok gen vegzel kadnn, baba sevecenliiyleymi gibi pt pembe yanaklarn ona seve seve uzatmalarn;kodaman ve drst grnen kimi insanlarn elencelerine kabul edildikleri iin anlatlmaz bir sevinduymalarn salard.

    Prens'in, bykannem gibi arkadalk edebilecei, ayn eitimi alm ve ayn toplumsal dzeyde, ayn ya vegrte pek az insan kalmt. Bunun iin, bykannemle olan eski arkadalk balarna zellikle deerveriyor, kendisine kar her zaman byk bir sayg besliyordu.Prens'e bakmaya doyamyordum: Herkesten grd yaknlk ve ilgi, kocaman apoletleri, onu grncebykannemin gsterdii olaanst sevin ve Prens'in de bykannemden ekinmeyen biricik insanolduunu antran serbest konumas; ona "Ma cousine