takim yÖnetİmİ
TRANSCRIPT
T. C.
ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
TAKIM YÖNETİMİ
(YÜKSEK LİSANS BİREYSEL KONU RAPORU)
Canan ARIKAN
Öğretim Görevlisi
Prof. Dr. İsmail EFİL
BURSA 2009
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER 2
ŞEKİLLER 4
TAKIM ÇALIŞMALARI 5
1 TAKIM ÇALIŞMALARIN ÖNEMI NEDEN ARTMIŞTIR? 6
2 TAKIM NEDIR? 7
3 TAKIM VE GRUP ÇALIŞMALARI ARASINDAKI FARKLAR NELERDIR?8
4 TAKIM ÇEŞITLERI NELERDIR? 9
4.1 SORUN ÇÖZÜCÜ TAKIMLAR (PROBLEM ÇÖZME TAKIMLARI) 94.2 OTONOM ÇALIŞMA TAKIMLARI 104.3 KARŞILIKLI FONKSIYONEL TAKIMLAR 114.4 SANAL TAKIMLAR 12
5 TAKIM GELIŞIM AŞAMALARI NELERDIR? 13
6 ÇAĞDAŞ TAKIMLARIN TEMEL ÖZELLIKLERI NELERDIR? 14
6.1 ORTAK AMAÇ VE VIZYONA SAHIP OLMAK 146.2 SAĞLIKLI İLETIŞIMIN OLUŞTURULMASI 146.3 SAĞLIKLI BIR ÇATIŞMA ALANI VE YARATICILIK 156.4 TAKIMSAL YETKILENDIRME 156.5 TAKIMA AIT OLMA DUYGUSU 156.6 ORTAK SORUMLULUĞUN PAYLAŞILMASI 166.7 TAKIMA BAĞLILIK 166.8 BIREYSEL GELIŞIMIN DESTEKLENMESI 16
7 TAKIM BAŞARISININ SAĞLANMASINDA TEMEL STRATEJILER
NELERDIR? 17
7.1 İŞ HEDEFLERINI BELIRLEMEK 177.2 HIZLI ÇÖZÜMLER ÜRETMEK 187.3 İÇ UZMANLIK OLUŞTURMAK 187.4 BÜTÜNLEŞIK ÇÖZÜMLER KULLANMAK 19
8 TAKIMLAR NE ZAMAN TERCIH EDILMELIDIR? 19
9 TAKIM ÇALIŞMASININ AVANTAJLARI NELERDIR? 19
10 TAKIM ÇALIŞMASININ DEZAVANTAJLARI NELERDIR? 20
Şekil 1. İş Grupları ile İş Takımlarının Karşılaştırılması.............................................7
TAKIM ÇALIŞMALARI
4
Örgütlerde takım çalışmalarının önemi özellikle 1980’li yıllardan
itibaren önemli ölçüde artmıştır. İşletmeler daha rekabetçi ve etkili olmak
istiyorlarsa çalışanlarının yeteneklerinden daha fazla yararlanabilmek için
yeniden yapılanmalı ve takımlara yönelmelidir. Bundan yirmi sene önce
Volvo, Toyota gibi büyük şirketler üretim sistemlerine takımları ilave
ettiklerinde, bu olay büyük bir yankı yaratmış ve yöneticilerin büyük ilgisini
çekmişti. Çünkü hiç kimse daha önce böyle bir girişimde bulunmamıştı.
Bugün ise, hangi şirket takım çalışmalarına üretimde yer vermiyorsa, o
yöneticiler eleştiri ile karşı karşıya kalmaktadır (Robbins 1998: 284 ).
Günümüzde takım çalışması organizasyonda daha iyi ürün, daha
süratli üretim ve daha ucuz maliyet sağlamaktadır. Yapılan çalışmalar
göstermiştir ki, takımlar bireylerin performanslarını arttırmakta ve onları
yaptıkları işlerde başarılı yapmaktadır. Özellikle bireylerin yaptıkları işler
birkaç yeteneği gerektiriyor, karar verme ve deneyim istiyorsa, takım
çalışmaları bireyleri daha başarılı kılmaktadır.
Bir işletmenin önüne çıkan fırsatları kullanma yeteneği genellikle
işletme içinde bulunan yetenekli insanların bir araya getirilmesi ve etkili bir
şekilde yönetilmeleriyle doğu orantılıdır. Yaşanan değişim süreci örgütlerin
ve projelerin yönetiminde yeniden yapılanmayı ve takım çalışmasını zorunlu
hale getirmiştir. Takımlar ile çalışmak hem örgütün yeniden yapılanmasını
hem de değişim inisiyatifi desteklenmesini kapsayan stratejik riski de kabul
etmek demektir. İşletmelerde takım temelli bir örgütlenme anlayışının
geliştirilmesi rekabet ortamında bir örgütlenme anlayışının geliştirilmesi
rekabet ortamında başarı kazanma noktasında önemli avantajları ortaya
koyarken aynı zamanda işletmelere önemli esneklikler de sağlamaktadır.
Takımlarla sağlanan esneklik sayesinde işletmeler değişen iş çevresinin
daha etkin yönetme imkânına kavuşmaktadırlar.
5
1 Takım çalışmaların önemi neden artmıştır?
Toplam Kalite Yönetimi (TKY) felsefesinin, ISO 9000 ve benzeri kalite
yönetim standartlarının, kaizen ve kalite çemberleri vb. gibi uygulamaların
yaygın kullanımı ile birlikte, Takım çalışmasının önemi, artık günümüz üretim
ve hizmet endüstrisi tarafından çok iyi anlaşılmış bulunmaktadır. Birçok
organizasyon, yüksek performanslara ulaşabilmek için, takım çalışmasının
nimetlerinden faydalanmaya çalışmaktadır. Takımlarla başarıya ulaşmak
temel hedeftir. Hedefe ulaşmak için ise, takımların kurulması, teşkil edilmesi
ve yönetilmesi, ve hatta daha en başta; “takım ruhunun” oluşturulması
büyük bir önem arz etmektedir. Bir araya gelmek bazen kolaydır. İnsanları
bir arada tutmak ise biraz çaba ister. Ama asıl önemli olan, insanları bir
arada çalıştırabilmektir (Baykasoğlu ve diğerleri 2002: 2).
Teknolojinin her geçen gün geliştiği, rekabet yoğunluğunun arttığı
günümüz koşullarında, işletmeleri küresel pazarlarda ileriye götürebilmek ve
rakiplere karşı rekabet gücünü arttırabilmek için bireysel karar vermek ve
bireysel olarak harekete geçmek yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle gerekli
olan bilgi, yetenek ve deneyime sahip kişiler bir araya getirilerek takım
halinde çalışmaları sağlanmaktadır. Dinamik iş ortamında problemlerin
çözümünde takımlar kullanılmaktadır. Ancak işletmelerin üzerinde durmasını
gerektiren asıl mesele takımların kullanılıp kullanılmaması değil onlardan en
etkin şekilde nasıl faydalanılacağıdır.
Takımlar iş hayatını organize etmenin popüler bir yolu halini almıştır.
Çünkü değişen iş yaşamının ihtiyaçlarını karşılayacak esnekliği işletmelere
sunmaktadır. Yöneticiler, takım çalışmalarını, gruplara veya departmanlara
kıyasla daha esnek ve değişen olaylara karşı daha etkili bulmaktadır.
Takımlar, diğer gruplaşmalara kıyasla daha çabuk bir araya gelen,
6
“…Bir araya gelmek sadece bir başlangıçtır. Bir arada kalmak ya da tutmak büyük bir ilerlemedir.
Birlikte çalışmak ise, gerçek başarıdır…”Henry Ford
oluşturulabilen, konular üzerinde daha çabuk odaklaşabilen ve kısa sürede
dağılabilen bir özellik gösterirler (Robbins 1998: 286).
2 Takım nedir?
Takım, iki ya da daha fazla kişinin belirli bir hedefe ulaşmak için
birbirlerini etkiledikleri ve koordine ettikleri bir birimdir (Daft 2002: 598)
Takım, görevlerinde bağımsız olan,
sonuçların sorumluluğunu paylaşan,
kendileri ve diğerleri tarafından bir ya da
daha çok sosyal sistemde görülen ve
ilişkilerini organizasyonel sınırlar
çerçevesinde yürüten bireylerin bir toplamıdır.
Takım, birbirini tamamlayan becerilere sahip az sayıda insandan
oluşan bir gruptur. Bu insanların ortak amacı, performans hedefleri ve
birbirlerini karşılıklı olarak sorumlu sayabilecekleri ortak yaklaşımları vardır.
Takım, ortak ve değerli bir amaç, hedef, misyon için dinamik, birbirine
bağımlı ve uyumlu bir şekilde birlikte hareket eden; her biri yapması için
özel rol veya işlemlerle görevlendirilmiş ve her birinin sınırlı bir üyelik süresi
olan iki veya daha fazla insanın oluşturduğu ayırt edilebilir bir grup olarak
tanımlanabilir.
Bir başka deyişle, takımlar belirli bir amaç için bir araya gelen insanlar
topluluğudur. Bir topluluğa takım diyebilmemiz için birtakım kriterleri yerine
getirmesi gerekir. Bu kriterler (Efil 2002):
• İki veya daha çok kişinin varlığı
• Genel bir takım amacının olması
• Zaman, materyal ve çalışma alanının ayrılması
• Amaca ulaşmak ve ulaşılan noktanın kalıcılığını sağlamak için para
kaynağının sağlanması olarak sıralanabilir.
Takım çalışması insanların büyüyebileceği ve sürekli gelişme için tüm
kaynakları etkili ve verimli kullanacağı bir çevre yaratır. Genellikle takım
7
Takım, iki ya da daha fazla kişinin
belirli bir hedefe ulaşmak için birbirlerini etkiledikleri ve
koordine ettikleri bir birimdir.
çalışmasının iki amacı vardır. Bunlardan ilki verimlilik ve rasyonalizasyon
yönünden gelişimdir. Diğeri ise katılımcıların çalışma durumlarının
gelişimidir.
3 Takım ve Grup Çalışmaları arasındaki farklar nelerdir?
Birlikte çalışan insan topluluklarına verilen birçok isim vardır.
Bunlardan bazıları şunlardır; komisyon, ekip, komite, çember, kurul, toplantı,
yönetim kurulu, grup, takım. Bu ifadelerden bazıları çoğu kez birbirleri
yerine kullanılmaktadır. Özellikle “grup” ile “takım” birbiri yerine sıkça
kullanılmakta ve karıştırılmaktadır. Bununla birlikte, her birlikte çalışan
topluluğa “takım” adı verilemez. Çünkü bir “takım”, aynı zamanda bir
“grup”tur, ancak, bir “grup” belirli şartları yerine getirmedikçe asla bir
“takım” olamaz.
Takımları gruplardan ayıran en temel özellik, takımları oluşturan
üyeler arasında (bireyler) bir “hedef birliği” bulunmasıdır. Bu yönüyle,
takımlar belirli bir hedef birliği içinde olan, belli bir amacı gerçekleştirmek
için bir araya gelen insanların oluşturduğu sinerjik bir iş topluluğu olarak
yeniden tanımlanabilir (Baykasoğlu ve diğerleri 2002: 6).
İş grupları ile iş takımları arasındaki farklılıklar Şekil 1’de
gösterilmiştir.
Şekil 1. İş Grupları ile İş Takımlarının Karşılaştırılması
8
Kaynak; Stephen P. Robbins, Organizational Behavior, New Jersey, USA: Prenctice Hall Int. Inc., 1998, s. 287.
Robbins, takımlar ile gruplar arasındaki en büyük farkı elde edilen
“performans” ile açıklar. Buna göre, grupların aksine, takımlarda elde edilen
toplam performans (çıktı), bireysel girdilerin toplamından daima daha
fazladır (Robbins 1998: 286).
Takımlarda öne çıkan bazı özellikler şunlardır;
• paylaşılan liderlik rolleri,
• bireysel ve karşılıklı sorumluluklar,
• ortak hedefler,
• toplu sonuçlar (ürünler),
• tartışma ve problem çözme teknikleri,
• performansı, değerleri ortaya koyarak doğrudan ölçme,
• karar verme tekniklerini kullanma,
• birlikte çalışma.
Grupların belirgin özellikleri ise aşağıda özetlenmiştir;
• güçlü ve tek lider,
• bireysel sorumluluklar,
9
• organizasyon misyonu ile paralel misyon ve amaçlar,
• bireysel sonuçlar (ürünler),
• rutin olarak yapılan (haftalık, aylık) toplantılar,
• performansı grubun etkileri ile dolaylı olarak ölçme,
• tartışma, karar verme ve temsil etme.
4 Takım Çeşitleri Nelerdir?
Takımlar, en basit biçimde amaçlarına göre sınıflandırılabilir.
Örgütlerde, en yaygın olarak bulunan
takımlar üçe ayrılabilir. Bunlar:
Sorun çözücü takımlar veya
problem çözme takımları
Otonom çalışma takımları veya
kendi kendilerine yöneten iş
takımları
Karşılıklı fonksiyonel takımlar
4.1 Sorun çözücü takımlar (Problem çözme takımları)
Bundan yirmi beş yıl öncesine baktığımız zaman takım çalışmaları
daha yeni güncellik kazanıyordu ve genellikle benzer biçimlerde
oluşmaktaydı. Takımlar, genelde aynı bölümde çalışan, beş ile on beş
kişiden oluşan işgörenlerden oluşmakta ve hemen her hafta birkaç
saatliğine bir araya gelip işin kalitesini, etkinliğini ve çalışma ortamını daha
iyi kılmak için tartışmaktaydılar. Bunlara sorun çözme takımları
denilmekteydi. Bu takımlara üye olanlar, kendi aralarında çalışma
prosedürleri ve yöntemleri üzerinde fikirler üretmekte veya bazı görüşleri
paylaşmaktaydılar. Ancak bu grupların ürettikleri fikirleri uygulama gibi bir
otoriteleri söz konusu değildi. Sadece belirli konular üzerinde tartışıp, fikir
üretmekte ve önerilerde bulunmaktaydılar. Bunlara en iyi örnek özellikle
1980’lerde çok kabul gören kalite çemberleridir. Bilindiği gibi çember
çalışmaları, bir iş takımı olarak sekiz ile on çalışandan ve ustabaşından
oluşmakta ve belirli bir sorumlulukla düzenli olarak toplanarak kalite
10
Kalite çemberleri eğer dikkatli bir biçimde uygulanır ve yönetimin her kademesi
tarafından desteklenirse çok etkili sonuçlara ulaşılabilir.
Ancak bu tür sonuçlara ulaşmanın ilk adımı otonom
çalışma takımlarıdır.
sorularını, soruların nedenleri ve çözümleri konusunda düzenleyici
çalışmalar yapmaktaydılar (Kırel ve diğerleri 2004: 136).
Kalite çemberleri eğer dikkatli bir biçimde uygulanır ve yönetimin her
kademesi tarafından desteklenirse çok etkili sonuçlara ulaşılabilir. Ancak bu
tür sonuçlara ulaşmanın ilk adımı otonom çalışma takımlarıdır.
Bu tür takımlar genellikle aynı mesleki faaliyet içinde olan veya aynı
üniteye bağlı olarak çalışan ve sayıları 5-10 kişi arasında değişen gönüllü
kişilerin oluşturduğu küçük bir gruptur. Birlikte çalışmak suretiyle periyodik
toplantılar yaparak, belirlenen problemlerin kaynaklarını, nedenlerini
araştıran, bulan, çözen ve üst kademe yönetime sunan çalışma grubudur
(Efil 2002).
4.2 Otonom çalışma takımları
Bu tür çalışma takımlarına kendi kendini yöneten takımlar da
denilmektedir. Sorun çözme takımları, birlikte çalışma konusunda uygun bir
yöntem olmakla birlikte, işle ilgili karar ve süreçlerde çalışanları tam olarak
içine almadığı için yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle otonom çalışma
takımları sadece sorunları çözmekle kalmamakta, çözümleri değiştirip
sonuçlarından da tam bir sorumluluk almaktadır. Yani, bir ölçüde kendi
çalışmalarını planlamakta, program geliştirip, bunları uygulamakta ve
programlarına yönetici ve sorumlu atayabilmektedir (Kırel ve diğerleri 2004:
136).
Bu takımlar genelde 10-15 kişiden oluşmakta olup, kendilerinden
önceki danışmanlarının sorumluluklarını almaktadırlar. Diğer bir deyimle
yapılan iş üzerinde ortak bir kontrol, iş tanımları, çalışma alanları, ortak
denetleme prosedürleri gibi konularda karar alabilmektedirler. Tümüyle
kendini yöneten takımlar, kendi üyelerini seçebilmekte, hatta her üye bir
diğerinin başarısını değerlendirebilmektedir. Bunun sonucunda danışman
sayısı azalmakta, hatta giderek ortadan kalkmaktadır. Otonom takım
çalışmaları, 1970’li yıllarda İsveç’te, 550’den fazla şirkette deneysel nitelikte
kullanılmaya başlanmıştır.
11
Özellikle İsveç otomotiv endüstrisinin iki ünlü ismi Volvo ve Saab bu
tür uygulamaları yoğunlukla kullanmışlardır. Örneğin; Saab’da üretim
hattında senelik %70’lik işgören devir hızı ve %20 devamsızlık
görülmekteydi. Saab, yeni motor fabrikasını inşa etmeye başladığı zaman
takım çalışmalarına yönelmiştir. Burada otonom takım çalışmaları yoluyla
gruplar, motorların nasıl toplanacağına, çalışma yerlerine, dinlenme
aralarına kendileri karar vermişlerdir. Sonuçta iş devri ve devamsızlık
sorunları pratik olarak ortadan kaybolurken, üretimde yoğun artışlar ve
motor başına üretim zamanında kısalmalar meydana gelmiştir (Kırel ve
diğerleri 2004: 136).
4.3 Karşılıklı fonksiyonel takımlar
Karşılıklı fonksiyonel (çapraz fonksiyonlu) takımlar genelde örgütlerde
oldukça kompleks olan projelerde kullanılmakta olup, örgütte farklı
departmanlarda görevli olan çalışanların takım kapsamı içerisinde örgütün
diğer departmanlarından haberdar olmaları sağlanmaktadır. Bu anlamda
işletmelerde komiteler aracılığıyla yönetim bir nevi çapraz fonksiyonlu takım
özellikleri göstermektedirler. Çünkü burada farklı departmanlarda çalışan
insanların bir araya getirilmeleri ve karar alma ve uygulama sürecinin bir
parçası kılınmaları söz konusudur.
Çağımızda birçok işletme belirli bir projeyi tamamlamak için farklı
bölümlerden gelen, ancak aynı hiyerarşik kademede olan insanları bir araya
getirerek, karşılıklı fonksiyonel takımlar veya gruplar oluştururlar. Örneğin;
Boeing gibi dünyanın en büyük uçak şirketlerinden biri de pazarlama,
mühendislik, finans, üretim gibi departmanlarında bu tür takımlara yer
vermektedir. Böylece bir departman diğerinin ne yaptığından haberdar
olmaktadır. Bunun sonucunda daha koordineli hale gelen teknik elemanlar
daha kaliteli bir üretim ve daha iyi bir dağıtım biçimi ortaya
koyabilmektedirler (Kırel ve diğerleri 2004: 137).
Belirli bir amacı gerçekleştirmek için kurulan komiteler de karşılıklı
fonksiyonel takımlara örnek oluştururlar. Çünkü bilindiği gibi komiteler de
farklı departmanlarda çalışan insanların bir araya gelerek oluşturdukları bir
takım çalışmasıdır.
12
Disiplinler arası iş takımları özellikle 1980’lerin sonlarına doğru büyük
bir yaygınlık kazanmış ve özellikle büyük otomobil şirketleri arasında zor ve
karmaşık projeleri tamamlamak için yoğunlukla kullanılmışlardır. Takım
çalışmalarında bazen departmanlar bazen de organizasyonlar birbirleriyle
bilgi değişiminde bulunmakta, yeni fikirler üretip, sorunlarını çözme olanağı
bulmakta ve karmaşık projeleri koordine etmektedirler. Bu da onların
yaratıcılığını ve etkinliğini arttırmaktadır.
4.4 Sanal Takımlar
Günümüzde internet kullanımının işletme içinde yaygınlaşması ile
oluşturulan intranet ve extranet sistemleri sanal çalışanları ve sanal
takımları gündeme getirmiştir. Özellikle örgütlerde yeni teknolojilerin
kullanımı ve gelişmiş bilgi teknolojilerinin kullanımı bireylerin yüz yüze
karşılaştığı durumlarla sınırlanmış olan örgüt ve takım kavramını
farklılaştırmıştır. Günümüzde artık aynı
işletmede görev yapan bireyler
birbirlerinden oldukça uzak mesafelerde
yüz yüze görüşme olmaksızın bilgisayar
ortamında elektronik haberleşme
imkânına kavuşmuştur. Sanal takımlar
aracılığıyla bireyler günümüzde belirli mekân, program ve kuruluşlara
bağlılık taşımaksızın ve daha demokratik ve merkezi de olmayan bir çalışma
anlayışına sahip olmaktadırlar. Genel olarak bu süreç ses, video ve
konferans alternatiflerini de kapsayan gelişmelerle desteklenmekte, tüm
bunlara cep telefonları ile sağlanan sınırsız iletişim imkânı ve internet
aracılığıyla interaktif bilgi ağı da eklenince sanal takımlar ortaya çıkmaktadır
(İnce ve diğerleri 2004: 431).
Sanal takımlar genelde duygusal olmaktan öte objektif bilgilerle
etkileşip kurumsal kararlar alırken meydana gelmektedirler. Sanal
takımlarda görev alan bireyler özellikle birkaç konuda uzmanlığa sahip,
iletişim kurma becerisi yüksek, kabiliyetli, yenilikçi ve yaratıcı olan
bireylerden oluşmaktadır. Sanal takımlar örgütlerde çalışanların görüşme
olanağının bulunmadığı durumlarda maliyet verimliliği, hızlı iletişim sağlama
13
Sanal takımlar aracılığıyla bireyler günümüzde belirli
mekân, program ve kuruluşlara bağlılık taşımaksızın ve daha
demokratik ve merkezi de olmayan bir çalışma anlayışına
sahip olmaktadırlar.
ve duygusal etmenlerden çok gerçekler üzerinde karar almaya imkân
sağlama gibi bir takım avantajlara sahiptirler. Bunun yanı sıra örgütün bir
sosyal sistem olduğu gerçeği sanal takımlarda ihmal edilmiş bir anlayışı
temsil etmektedir. Özellikle kararların alınmasında kültürel değerlerin ve
toplumsal koşulların dikkate alınmama riski hep varlığını sürdürmektedir
(İnce ve diğerleri 2004: 431).
5 Takım Gelişim Aşamaları Nelerdir?
Takım geliştirme, ana hatlarıyla dört basamaklı bir süreci kapsar
(Baykasoğlu ve diğerleri 2002: 9).
• Oluşum süreci
• Fırtına süreci
• Düzenleme süreci
• İşleyiş süreci
Basamakları birer birer geçmek ve basamak atlamamak, tam bir
takım olmanın zorunluluğudur. Oluşum sürecinde, takım kurma kararı
alınmış ve takıma seçilen üyeler toplanmıştır. Bu topluluk henüz bir “takım”
olmayıp bireyler topluluğudur. Üyeler, kendi kendilerine; “Niye buradayız?
Neden biz? Ne yapacağız? Amacımız ne? vb. gibi” sorular sorarlar. Bu duygu
ve düşünceler, bu topluluktaki bireylerin ortak bir misyon ve vizyon
çerçevesinde birleşerek, ortak amaçlara yönelmesini ve bir “takım ruhu”
kazanmasını sağlar.
İkinci basamak olan fırtına süreci, aşılması en zor basamak olarak
düşünülür. Takım üyeleri görevlerinin bilincine ve sorumluluk boyutlarının
farkına varır. Çatışmalar çıkabilir, görev ile ilgili olası güçlükler fark edilebilir
ve bu takım üyelerini düşündürebilir. Ancak, bu basamakta artık her bir
takım üyesi, “bu takımda nasıl faydalı olabilirim?” şeklinde düşünmeye
başlar.
Düzenleme sürecinde çatışmalar artık yerini uzlaşmaya bırakır ve
takım içerisinde genel bir anlaşmaya varılır. Bu arada “karar verme
teknikleri” kullanılmaya başlamıştır bile. Takım üyeleri, takımın çalışma
yöntemlerini kararlaştırır ve geliştirir. Takım kendi kural, prensip ve
normlarını (standartlarını) belirler, ve üyelerin rollerini tanımlar.
14
Dördüncü ve son basamak olan işleyiş sürecinde, takım üyeleri artık
birbirlerini tanımışlardır. Takım sinerjisi yakalanmıştır. Takım üyelerinin,
zayıf ve kuvvetli yanları da anlaşılmıştır. Takım göreve (problem çözme ve
iyileştirme süreçlerine) hazırdır. Takımın işi bittiğinde, feshedilmesinde aynı
basamaklardan sırasıyla inilmesi uygun olacaktır.
6 Çağdaş Takımların Temel Özellikleri Nelerdir?
Örgütlerde etkili ve verimli bir takım anlayışının oluşturulabilmesi için
takımların belirli özelliklere sahip olmaları gerekmektedir. Bu özellikleri şu
şekilde ortaya koymak mümkündür (İnce ve diğerleri 2004: 431) :
6.1 Ortak Amaç ve Vizyona sahip olmak
Çalışanların içinde yer aldıkları örgütlerin geleceğe ilişkin vizyonunun
ve amaçlarının neler olduğunu bilmeye
ihtiyaçları vardır. Çalışanların örgütsel
amaç ve vizyon çerçevesinde kanalize
edilebilmeleri bu konularda bilgi sahibi
olmalarını gerektirmektedir. Takım
sayesinde örgütlerde çalışan bireyler
temel hedefler ve örgütsel vizyonun
belirlenmesi ve bu sürecin
gerçekleştirilmesinde takımın yapması gerekenler konusunda belirli bir bilinç
düzeyine sahiptirler. Takım çalışması sürecinde çalışanlar yönetimin
kendilerinden beklentileri nelerdir ve bu beklentilerin nasıl karşılanacağına
ilişkin bilgi düzeyine sahiptirler. Örgütlerde takımlar sayesinde paylaşılan bu
vizyon çalışanların örgütlerin hedeflerini gerçekleştirmede yoğun bir gayret
sarf etmelerini sağlayarak, örgütte güçlü bir kurumsal kültürün
yaratılmasına katkı sağlamaktadır.
6.2 Sağlıklı İletişimin Oluşturulması
Manaları ortak kılma süreci olarak tanımlanan iletişim takım, grup ve
örgüt gerçeğinin özünü teşkil etmektedir. Farklı düşünce, değer ve inanca
sahip insanların bir araya gelerek bir birlikte çalışma güdüsü taşımaları bir
takım ortaklıkların bulunması ile mümkündür. Bu ortaklıkların temininde
15
Örgütlerde takımlar sayesinde paylaşılan vizyon, çalışanların
örgütlerin hedeflerini gerçekleştirmede yoğun bir
gayret sarf etmelerini sağlayarak, örgütte güçlü bir
kurumsal kültürün yaratılmasına katkı sağlamaktadır.
ortak payda olarak iletişim yer almaktadır (Sabuncuoğlu ve Tüz 1995: 49).
Takım üyeleri arasında oldukça yoğun ve açık bir iletişim düzeni
bulunmaktadır. Etkin iletişim düzeni takım üyelerinin teker teker izole
olmasını ortadan kaldıran bir süreçtir. Birlikte çalışma konseptinin
oluşturulabilmesi ve başarıya ilişkin bir sinerjik yapının oluşturulabilmesi
ancak takım üyeleri arasında yer alan kesintisiz ve açık iletişime bağlıdır.
Böyle bir sistemde bütün çalışanlar problem ve sorunlara ilişkin görüş ve
düşüncelerini serbestçe ifade etmekte ve alternatiflerin değerlendirilmesi
konusunda ortak karar vermektedirler. Örgütlerde yakınlık güven
sağlamakta birbirine güvenen insanlar da daha fazla katma değer ortaya
koymaktadırlar.
6.3 Sağlıklı Bir Çatışma Alanı ve Yaratıcılık
Çatışma örgütsel amaçlara ulaşmayı engelleyici ve örgütsel sorunları
çözümsüzlüğe sevk edici olmadığı sürece örgütsel amaçlara katkı yapıcı bir
karakter kazanabilir. Takım çalışmaları sürecinde yaşanan bazı gelişmeler
takım üyelerinin bilgi ve yetenek düzeylerinin üzerinde gerçekleşebileceği
gibi çözümü oldukça zor olan bir takım konuların görüşülmesi de söz konusu
olabilir. Bu süreçte ortak karar verme çabası çalışanların kendi
yaratıcılıklarını ortaya koymalarını ve düşünce ufuklarını geliştirmelerini
sağlayabilir.
6.4 Takımsal Yetkilendirme
Takım çalışmasının temeli çalışanların yetkilendirilmesi anlayışına
dayanmaktadır. Takım ruhu esas alınmış olan örgütler yöneticilerin
geleneksel olarak kabul edilen, planlama, düzenleme, yönetme ve
denetleme gibi rollerini, başkalarına bırakmaları gerektiğini öne
sürmektedirler. Bu tip organizasyonlarda yetki verme, hiçbir zaman
yöneticinin bir tercih sebebi ya da seçim hakkı olamaz. Yetkilendirme
sayesinde çalışanlar üzerinde çalıştıkları işler konusunda ortak sorumluluk
ve ortak karar verme haklarına sahiptirler. Esasen çalışanların
güdülenmeleri ve çalışma etkinliklerini geliştirmeleri bakımından bu bir
zorunluluktur.
16
6.5 Takıma Ait Olma Duygusu
İnsanlar için ait olma duygusu önemli ve vazgeçilemeyen ihtiyaç
türlerinden birisidir. Özellikle takıma ya da örgüte bağlılık duygusunun
yaratılması bireylerin aitlik ihtiyaçlarının tatmin araçlarından birisini
oluşturmaktadır. Takımlarda çalışan bireyler aynı takımın üyesi olmaları
nedeniyle ortak amaçların gerçekleştirilmesi niyeti ile bir araya gelmekte,
farklı takım kültürü, iş yapma biçimleri ve ilişkiler ağı geliştirmektedirler.
Takım adeta kuralları, normları, prensipleri ve değerleri olan küçük boyutlu
bir örgütsel ilişkiler ağını oluşturmaktadır. Takım üyeleri üyesi bulunduğu
takımın normlarını bir bütün olarak benimsemekte ve bundan da gurur ve
tatmin duymaktadır (Şimşek 2002: 398). Böyle bir durumda takımda ben
yerine biz anlayışı hâkim olmakta ve takım üyeleri diğer takım ve gruplara
göre kendilerinin farklı olduklarını algılamaktadırlar.
6.6 Ortak Sorumluluğun Paylaşılması
Takım çalışmasında takım üyeleri aynı zamanda ortak karar verme
kadar ortak sorumluluk anlayışına göre çalışmalarını yürütmektedirler.
Takımlar örgütsel görevleri yerine getirmede aktif olarak hep birlikte çalışma
sorumluluğunu hisseden, bunu özümseyen üyelerden oluşmaktadırlar.
Takım üyeleri ortak olarak sonuçlardan
sorumludurlar. Bireysel sorumluluk
kavramı ortadan kalksa bile takımdaki
herkes görev ve sorumluluk alanlarını
çok iyi bilmektedirler. Yetki ve
sorumluluğun denkliği esasına göre ortak
karar verme aynı zamanda ortak
sorumluluğu da beraberinde
getirmektedir. Paylaşılan sorumluluk ağı bireyi daha fazla örgüt ortamının bir
parçası kılmaktadır.
6.7 Takıma Bağlılık
Birey olarak üyelerin her biri takımın amaç ve hedeflerine yönelik
olarak hissi ve şahsi bir bağlılık içerisindedirler. Takım ruhu olarak tabir
17
Takım ruhu olarak tabir edilen ve takımın birlikte hareket etme
güdüsünü oluşturan kavrama sonsuz bir inanç vardır. Takım üyelerinin kendi aralarında yer alan ilişkiler saygı, sorumluluk,
sevgi, güven, paylaşma ve yardımlaşma zemini üzerine
bina edilmiştir.
edilen ve takımın birlikte hareket etme güdüsünü oluşturan kavrama sonsuz
bir inanç vardır. Takım üyelerinin kendi aralarında yer alan ilişkiler saygı,
sorumluluk, sevgi, güven, paylaşma ve yardımlaşma zemini üzerine bina
edilmiştir. Üyeler takımca kabul edilmiş olma hislerini sürekli olarak
taşımaktadırlar. Takımın çıkarları ve takımsal hedeflerin gerçekleştirilmesi
konusunda takım sadakatini sürekli göz önünde bulundurmaktadırlar.
6.8 Bireysel Gelişimin Desteklenmesi
Örgütlerde çalışan bireylerin çalışma ve iş başarma güdülerinin
arttırılması konusunda öncelikli olarak parasal ihtiyaçların giderilmesi yeterli
değildir. Hem ilerleme hem terfi hem de takdir edilme çalışanların
kendilerini önemli hissetmeleri ve öz güvenlerini oluşturmalarında önemli bir
etkiye sahiptir. Takımlar takım üyelerinin bireysel gelişimlerini önde tutan,
onların birbirlerinden ve birbirlerinin tecrübelerinden faydalanmasını
sağlayan bir anlayışı ve yapıyı temsil etmektedir. Takımın bir parçası olarak
çalışanların kendilerini geliştirmeleri hem takım hem birey hem de örgütsel
olarak önemli katma değerleri de beraberinde getirmektedir. Değerlilik ve
önemsenme duygusunun bu suretle yaratılması bireylerin hayatlarına ve
işlerine anlam kazandırmaktadır. Takım çalışmasında çapraz eğitim,
koordinasyon eğitimi ve liderlik eğitimi gibi eğitim yaklaşımları yer almakta
ve bu sayede takım faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi sağlanırken
aynı zamanda çalışanların sürekli olarak bireysel öğrenme ve gelişim
alışkanlıklarının desteklenmesi temin edilmektedir.
7 Takım Başarısının Sağlanmasında Temel Stratejiler Nelerdir?
Günümüzün dinamik ortamında rekabette başarıya ulaşmanın
gereklerinden birisi de hem üst hem alt düzey yönetimde çok işlevli takım
yönetiminin sağlanması olduğu bilinmektedir. Örgütsel etkinlik faktörlerini
kendisi için kullanan örgütler, takımlarla birlikte rekabet avantajı sağlamada
şu stratejileri kullanmak durumundadırlar (İnce ve diğerleri 2004: 436).
7.1 İş Hedeflerini Belirlemek
Takımlar oluşturmak sadece sosyal bir deneyim değildir. Aynı
zamanda iş hedeflerine ulaşma stratejilerinden birisini oluşturmaktadır.
18
Amaçlar takımların bir anlamda rotaları olarak ifade edilebilir. Takım
üyelerinin birlikte ortak amaçları etkin bir şekilde başarabilmeleri bu
amaçların neler olduğunun açık bir şekilde belirlenmesi ile mümkündür. Bu
hedefler ne kadar yüksek ve uzak olarak tayin edilirse amaçlar etrafında
organize olmuş bir takımın başarısı da o derece yüksek olacaktır.
Takım çalışmasına başlamanın öncelikli sebepleri kaliteyi artırmak,
verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek olsa da birçok örgüt bu
beklentileri ortaya koymaz. Geliştirilen personel ilişkileri, yükselen moral ve
artan iş tatmini, takımlara geçişte önemli hedeflerdir. Ancak bunlar takıma
geçişte gerçek ve öncelikli hedefler olsa da ifade edilmemelidir. Çalışanlar
temelde yatan amaçların, takımlarda bir çalışma nedeni olmadığını
anladıklarında takım performans hedeflerine de odaklanmak zorlaşacaktır.
Takımlar için açıkça ve zorlayıcı bir şekilde bir iş sınırı çizmekle, örgütler
örgüt içinde her safhada destek sağlamış olurlar. Aynı zamanda takımlar
kendi performans planlarını örgütsel hedefler çerçevesinde oluşturdukları
zaman roller de netleşecektir.
7.2 Hızlı Çözümler Üretmek
Takımlarda etkili çözümler üretebilmek takım başarısının temel bir
göstergesidir. Günümüzün hızla değişen iş dünyasında örgütsel takımların
boşa harcayacak zamanları ve kaynakları yoktur. Takımları bir strateji olarak
kullanan birçok örgütte beklemek örgütsel rekabet avantajını ortadan
kaldıran bir olumsuzluk olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca çalışanlar takım
çalışmasına geçişte istekli ve heyecanlı da olsalar, değişim gecikirse
isteklerini ve heyecanlarını kaybedeceklerdir. Takımlar bir anlamda örgütsel
değişim sürecinin başlaması ile birlikte en geç altı ay gibi bir zaman içinde
oluşturulmuş olmalıdır. Oluşturulma aşaması devam ediyor olsa bile yeni
örgütsel dizaynının bu zaman içinde ortaya konulmuş olması gereklidir.
Takımlar zaten oluşturulmuş ise ve onların etkinliğini artırmak için
müdahalenin olacağı açıklandıysa bu müdahale mümkün olduğu kadar hızlı
gerçekleşmelidir. Uygun bir planlama ile zaman sorunu kaliteyi
etkilememelidir.
19
7.3 İç Uzmanlık Oluşturmak
Takımları etkili bir şekilde oluşturan örgütler dış uzmanlıklardan
faydalanmaktadırlar. Fakat uzun vadede başarı bu uzmanlığın içerideki
danışmanlara aktarılıp, aktarılmamasına bağlıdır. Takım çalışmalarını kendi
deneyim ve teknolojilerini içerdeki insanlara transfer etmeden oluşturan
danışman kurumlar danışmanlığa bağlı bir mantık oluştururlar ki bu mantık
ile takımın tüm etkinliğini kendi kendilerine kararlaştırırlar. Burada yapılacak
iş ancak dışarıdaki danışmanlardan bilgi edinen bir veya daha fazla takım
danışmanları yetiştirmektir. İç uzmanlar doğruluğu ispatlanmış takım
teknolojilerini kullanarak ve dış uzmanlardan “nasıl biliyor”u öğrenerek
takımla birlikte başarıyı planlama ve yakalamak için dâhili bir kaynak haline
gelirler.
7.4 Bütünleşik Çözümler Kullanmak
Takımları başarı ile oluşturmanın en geçerli stratejisi planlı ve
kapsamlı olmaktır. Bu strateji örgütsel etkinlik faktörleri olarak sıralanan
örgütsel destek, süreçlere odaklanmak, görevlerin tanımlanması, sürekli
öğrenme ve sistemlerin oluşturulması gibi faktörlerle uyumlu olmak
zorundadır. Örgütler takımda başarıyı tek yönlü olarak elde etmeye
çalıştıkları zaman sonuç hep beklenenden daha kötü olacaktır. Takımsal
başarı yukarıda sayılan çok yönlü bir yaklaşımın sonucudur. Bu anlamda hızlı
ve radikal bir örgütsel değişim sürecinin gerçekleştirilebilmesi parça parça
olmaktan öte planlı ve kapsamlı bir strateji değişim için tek güvenilir yoldur.
Takımlar lider örgütlerin bütün iş stratejisinin önemli parçalarından birini
oluşturmaktadır. Başarı şansı, iş amaçları anlaşıldığında, çözümler
hızlandırıldığında, iç uzmanlıklar oluşturulduğunda, çıkar grupları dâhil
edildiğinde ve bütünleşik çözümler uygulandığında artacaktır.
20
8 Takımlar Ne Zaman Tercih Edilmelidir?
Eğer ortada belirli ve kesin bir hedef yoksa takımların kurulmasına ve
kullanılmasına da gerek yoktur. Görev eğer bireysel olarak yapılabilecekse,
yine takımlardan faydalanmaya gerek kalmayacaktır. Takımları kurmak
zordur, ancak takımları idame (devam) ettirmek daha da zordur. Bu yüzden,
takımın devamı için gerekli olan motivasyon ve takım tabanlı ödüller ileri de
sağlanamayacaksa, takım kurma kararı verilirken dikkatli olunmalıdır.
İşletmelerde yapılan en büyük hatalardan bir tanesi, “yetkisiz takımların”
kurulmasıdır. Yetkisiz takımların başarıya ulaşma şansı yok denecek kadar
azdır. Yetki verilmeyecek bir takımın kurulmasına gerek olmadığı gibi, bu
takımlarda yer almanın üyelere kazandırdığı her hangi bir motivasyon
unsuru olmayacaktır. Problem çözmede takımlardan yararlanılıp
yararlanılmayacağı sorusunun çözümü aranırken, düşünülmesi gereken bir
diğer etken; “kaynak”tır. Yeterli kaynak ayrılamayacaksa, takımlar tercih
edilmemelidir (Baykasoğlu ve diğerleri
2002: 17).
9 Takım Çalışmasının Avantajları
Nelerdir?
Tüm takım çalışmaları için gereken
temel koşullar, belli bir hedefe ulaşmak
için açık ve ayrıntılı bir görev
tanımlaması ve ekibin doğru biçimde
oluşturulmasıdır. Bu koşullar
gerçeklendiğinde, takım çalışmasının şu avantajlara sahip olduğu
söylenebilir (Erzincan AÖL web sitesi):
• Takım, bir kişinin tek başına üretebileceğinden daha fazla fikir
üretebilir ve çözüm önerisi geliştirebilir. Böylece tek kişi tarafından
çözümlenmesi güç vakaları daha kolay sonuca ulaştırma gücüne
sahip olur.
• Çeşitli uzmanlık alanlarından oluşturulan ekibin ortak çalışması
sonucu, düşünme kapasitesi yükselmiş ve sorunlar çok yönlü ele
alınmış olur.
21
İşletmelerde yapılan en büyük hatalardan bir tanesi, “yetkisiz takımların”
kurulmasıdır. Yetkisiz takımların başarıya ulaşma şansı yok denecek kadar azdır. Yetki verilmeyecek bir takımın
kurulmasına gerek olmadığı gibi, bu takımlarda yer almanın üyelere kazandırdığı her hangi
bir motivasyon unsuru olmayacaktır. İşletmelerde
• Yanlış karar verme ve yanlış uygulama riski takım çalışmasıyla en aza
indirilmiş olur.
• Karşılıklı hoşgörüye dayalı, uyumlu bir takım çalışması ortamı
yaratılması, farklı ve çeşitli fikir ve önerilerin değerlendirilmesini de
sağlar. Herkes birbirinin düşüncesini dinlemeyi, analiz etmeyi ve bu
düşünceler üzerinde tartışmayı, değerlendirmeyi öğrenir.
• İş ortamı da bu çalışma havasından yarar sağlar.
• Elemanlar, kendi alanlarında tüm yetenek ve bilgilerini ortaya koyarak
çalışırlar.
• Takımdaki çalışma ve bilgi alış-verişi sayesinde elemanların çok yönlü
ve karşılıklı gelişmesi sağlanır. İşin bitimindeki kazanç, bireysel
performansla kazanılabileceğinden fazladır.
• Takım elemanlarının işlerine daha fazla bağlanmasını ve projeyi
benimsemelerini sağlar.
• Moral ve dayanışma duygularını yükseltir.
• Sorunların saptanması ve öneriler geliştirilmesi konusunda takım
elemanlarına beceri ve sistematik kazandırır.
10 Takım Çalışmasının Dezavantajları nelerdir?
Takım çalışmasının avantajlarının yanı sıra var olan dezavantajlar da
göz ardı edilmemelidir. Bu dezavantajlar şöyle sıralanabilir (Dessler 1998:
481):
• Eğer takımda yer alan kişiler birbirlerinin çalışma tarzına alışık
değillerse, Takım çalışması gerektiğinden uzun zaman alabilir.
Elemanların birbirlerinin çalışma tarz ve temposuna alışmaları için
belli bir zamana gereksinimleri vardır. Kısa süreli projelerde bu,
çalışmayı olumsuz yönde etkileyebilir. Dolayısıyla bu tür projelerde
çalışanların daha önce birlikte çalışmış elemanlardan seçilmesi sağlıklı
olur. Uzun süreli projelerde ise, alışma dönemi projenin küçük bir
bölümünde tamamlanacağından sorun olmayabilir. Eğer yapılacak iş,
tek kişi tarafından sonuçlandırılabilecek nitelikteyse, takım kurmaya
gerek yoktur. Çünkü ekibin öngörülen hedefe ulaşması, tek kişinin
ulaşmasından yavaş olur. Ayrıca işin tamamlanma maliyeti de
gereğinden yüksek düzeyde gerçekleşir.
22
• Grup gereğinden geniş tutulduğunda, çalışmalar beklenenden ağır
yürür. Dolayısıyla yönetimin, ekibin optimum sayısını saptarken takım
oluşturma kriterlerini titizlikle dikkate almaları gerekmektedir.
• Bir sonuca ulaşmak için takım elemanları arasında yapılan görüşme
ve tartışmalar çok fazla zaman alabilir ve tartışma odakları asıl
konudan sapmalar gösterebilir. Bu da projede zaman kaybına neden
olur. Böyle bir durumun önüne geçmek için her toplantının mutlaka
bir oturum başkanı olması ve toplantının amaçların dışına çıkmasını
engellemesi gereklidir.
Sözü edilen dezavantajların dışında çalışmalar sırasında bazı sorunlar
yaşanabilmektedir. Eğer bir kuruluşta görev ve sorumlulukların kesin olarak
tanımlandığı, yerleşmiş, iyi bir organizasyon yapısı varsa, iş bölümü ve
birlikte çalışma genellikle kendiliğinden sağlanır. Bu koşullarda, çalışanlara
tek tek görev ve sorumluluk alanları dağıtılır, ardından ortak çalışma amaca
yönelik olarak kendiliğinden oluşur. Tabii ki bu, ideal ancak oldukça az
rastlanan bir durumdur.
Bir organizasyonda, belli proje hedeflerine ulaşmak amacıyla takımlar
kurulmasına karar verilmeden önce bunun avantajları ve dezavantajları
özenle gözden geçirilmelidir. Yaratıcı işler üstlenmesi gereken bir ekibi
oluşturan elemanların kişisel özellikleri ve performansları her zaman
beklenen sonuçları vermeyi garanti etmez. Farklı alanlardaki katılımcılar,
çalışılacak alanda birbirlerinin boşluklarını tamamlayacak nitelikte
olmalıdırlar. Ne şekilde kurulmuş olursa olsun, bir takım kurulurken ve bir
araya gelirken çeşitli sorunlar da beraberinde gelecektir.
Bu sorunların başında, takımda çeşitli mesleki alanlardan temsilciler
olması ve bu kişilerin sorun çözme konusunda ortak bir anlaşma platformu
oluşturma zorunluluğu gelmektedir. Karmaşık sistemlerde bir de farklı
alanlardan gelen uzmanların ortak bir teknik dil oluşturma konusunda
sorunları olmaktadır. Bu tip bir organizasyonun hedefine ulaşması, bir
yandan tüm örgütsel sürtüşmelerden sıyrılmaya, öte yandan da iyi bir bilgi
akışını sağlamaya bağlıdır.
Takım çalışmasında bir başka sorun, organizasyonun yapısına uygun
bir disiplin oluşturmakta ortaya çıkabilir. Elemanların ve buna paralel olarak
23
bütün ekibin motivasyonu, işlerin bitim sürelerine uyulmasının öneminin
yeterince vurgulanması, kapsamlı bir kontrol yöntemiyle çalışmaların
değerlendirilmesi konularının ayrıntılı biçimde belirlenmesi gerekmektedir.
Ayrıca, takımda yer alacak elemanların hiyerarşik yapıdaki
pozisyonlarından çalışma süresince feragat etmeleri gerektiği halde, bu
konuda sorunlarla karşılamak olasıdır.
Takım çalışmasında sorunlara yol açacak bir konu da çalışmalar için
gerekli bazı bilgilerin ekibe yanlış ulaşmasıdır. Takım bunu önlemek için aktif
bir bilgi sistemi politikası izlemelidir. Herkesin kendini ilgilendiren bilgiyi
incelemesi, gelen bilgilerin içerik, biçim ve kapsamı, bilginin zamanı, bilgi
kanalı, kaynağı konusunda özenli davranması gerekmektedir.
Dezavantajların ve ortaya çıkabilecek sorunların önlenebilmesi için
ekibin baştan uyumlu çalışabilecek ve tercihen gönüllü bireylerden
oluşturulması, elemanın proje ekibindeki iş yükünün, ekibe girene kadar
yaptığı çalışmalar ve yaptığı işin analizinden sonra saptanması, takım içinde
bilgilendirme ve bilgi akışının tam olması, çalışmalar sırasında tüm
elemanların mesleki ve örgütsel bilgilerinin ortaya dökülmesi, bunun için de
motivasyon düzeylerinin yüksek tutulması gereklidir.
11 Göç eden kazların takım uçuşu
24
Göç eden kazların “V” şekli çizerek uçtuklarını fark etmişsinizdir. Bilim
adamları kazların neden bu şekilde uçtuklarını araştırmışlar. Sonuçlar
bilimsel değer taşımanın yanında, insanoğluna da çok güzel mesajlar
veriyor;
“V” şeklinde uçulduğunda, her kanat çarpan kuş, arkasından gelen
kuş için bir hava akımı yaratıyormuş. Ortaya çıkan hava akımından
yararlanan sürü, uçuş menzilini %70 oranında uzatabiliyormuş. Yani
bir araya geldiklerinde, tek başlarına gidebilecekleri yolun iki katını
gidebiliyorlarmış.
Bir kaz, “V” grubundan çıktığı anda, diğer kuşların yarattığı hava
akımının dışında kaldığından, uçmakta güçlük çekiyormuş. Sonuçta,
genellikle gruba geri dönüyormuş.
Uçuş hızı yavaşladığında gerideki kuşlar, daha hızlı gitmeleri için
öndekileri bağırarak uyarıyorlarmış.
“ V” grubunun başında giden kaz hiçbir hava akımından
yararlanamadığı için çabuk yoruluyormuş. Bu nedenle de sürekli
olarak önde giden kaz arkaya geçiyor, bir başka kaz liderliği ele
alıyormuş.
KAYNAKLAR
Baykasoğlu, Adil, Dereli, Türkay2002 Takım Yönetimi, Gaziantep Üniversitesi, Endüstri Mühendisliği Bölümü, AntepDessler, Gary1998 Management, Prentice Hall International Editions, New Jersey, USA.Draft, Richard L.2002 Management, The Dryden Press, USA Efil, İsmail2002 İşletmelerde Yönetim ve Organizasyon, Alfa Basım Yayın, İstanbul.Erzincan Milliyet Anadolu Öğretmen Lisesi Resmi Web Sayfasıhttp://www.erzincanaol.k12.tr/w3files/derskaynak/ekip_calismasi_avtj-dzavtj.htmİnce, Mehmet, Bedük, Aykut, Aydoğan, Enver
25
2004 “Örgütlerde Takım Çalışmasına Yönelik Etkin Liderlik Nitelikleri”, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2004/1, ss. 423-446.Kırel, Çiğdem, Özkalp, Enver2004 Örgütsel Davranış, Anadolu Üniversitesi Yayını, Eskişehir.Robbins, Stephen P. 1998 Organizational Behavior, Prentice Hall International Editions, New Jersey, USA.Sabuncuoğlu, Zeyyat, Melek, Tüz1995 Örgütsel Psikoloji, Ezgi Kitapevi, Bursa.Şimşek, M. Şerif2002 Yönetim ve Organizasyon, Güney Ofset, Konya.
EK 1. RAPOR İÇERİK CDSİ
(TAKIM YÖNETİMİ)
26