t - hukukfe web viewataç, selcen, probasyon müessesesi, yüksek lisans tezi,...
TRANSCRIPT
T.C.
ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ
HUKUK FAKÜLTESİ
DENETİMLİ SERBESTLİK UYGULAMASININ ETKİNLİĞİ
HUKUK SOSYOLOJİSİ DERSİ PROJE ÖDEVİ
Danışman
Arş.Gör.Ali ACAR
Umur YILDIRIM201351177
Ferhat GEBEŞ201351075
Samet ÖZEN201351127
ANKARA 2014
İÇİNDEKİLER
SAYFA
1. DENETİMLİ SERBESTLİK NEDİR? 1
2. DENETİMLİ SERBESTLİĞİN SOSYAL DAYANAĞI 1
3. GELİŞMİŞ BAZI ÜLKELERDE DENETİMLİ SERBESTLİK 2
A. İNGİLTERE 2
B. ALMANYA 3
4. DENETİMLİ SERBESTLİĞİN TÜRK CEZA ADALET SİSTEMİNDEKİ
TARİHSEL GELİŞİM SÜRECİ 4
A. OSMANLI DEVLETİ DÖNEMİNDE
I. GENEL OLARAK 4
II. ŞAHSA KEFALET MÜESSESESİ 4
III. TANZİMAT DÖNEMİ KANUNNAMELERİ’NDE 5
B. CUMHURİYET DÖNEMİNDE(1926-2005 YILLARI ARASI) 6
I. GENEL OLARAK 6
II. 765 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU’NDA 6
III. 647 SAYILI CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN’DA 6
IV. 2253 SAYILI ÇOCUK MAHKEMELERİNİN KURULUŞU, GÖREV VE 7
YARGILAMA USULLERİ HAKKINDA KANUN’DA
V. 2005 YILINDA YÜRÜRLÜĞE GİREN TEMEL CEZA MEVZUATINDA 7
5. TÜRKİYE'DE DENETİMLİ SERBESTLİĞİN KURULMA NEDENLERİ 8
A. TÜRK DENETİMLİ SERBESTLİK SİSTEMİNİN TEMEL İLKELERİ 10
B. ADLİ KONTROL KOŞULLARI VE YÜKÜMLÜLÜKLER 10
I. ADLİ KONTROLÜN KOŞULLARI 10
II. ADLİ KONTROL YÜKÜMLÜLÜKLERİ 11
III. ADLİ KONTROLE İLİŞKİN SOMUT VERİLER 11
6. ANKET ANALİZİ 12
A. YARGI GÖREVLİLERİ İÇİN 12
B. HÜKÜMLÜLER İÇİN 16
7. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME 23
8. ULUSAL VE YEREL BASINDA SUÇLUYU TOPLUMA YENİDEN KAZANDIRMAK
VE DENETİMLİ SERBESTLİK İLE İLGİLİ OLARAK ÇIKAN HABERLER 24
KAYNAKÇA 29
ANKET SORULARI 30
9. DENETİMLİ SERBESTLİK NEDİR?
Denetimli Serbestlik kavramı, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile
Koruma Kurulları Yönetmeliğinde; "Mahkemece belirtilen koşullar ve süre içinde,
denetim ve denetleme planı doğrultusunda şüpheli, sanık veya hükümlünün toplumla
bütünleşmesi açısından ihtiyaç duyduğu her türlü hizmet, program ve kaynakların
sağlandığı toplum temelli bir uygulamayı," olarak tanımlamaktadır. (m. 4/h)
Denetimli Serbestlik, ceza yargılamasının parçası ve bir ceza infaz yöntemidir.
Sosyal anlamda denetimli serbestlikte, kişinin rehabilitesi ve topluma kazandırılması
esastır.
Türk hukuk sisteminde denetimli serbestlik; kişinin işlediği bir suç nedeniyle
tutuklanması ya da mahkemece hakkında mahkumiyet kararı verilmesi sonucunda
cezaevine girmesi yerine, cezasını toplum içerisinde gözetim ve denetim altında
çekmesini ifade eder. Denetimli serbestlik alternatif bir infaz sistemidir.
Şüpheli, sanık veya hükümlüler için hapis alternatifi olan bu sistemde, şarta
bağlı olarak serbest bırakılmakta ve kendilerine bir takım yükümlülükler
getirilmektedir.
Hükümlülerin yeniden suç işlemesinin önlenmesi ve topluma kazandırılmasını
sağlamak amacıyla; eğitsel, kültürel, bilimsel, sosyal v.b. çalışmaların yanı sıra
gerektiğinde kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşları ile koordineli çalışmalar yapan
toplum temelli bir uygulamadır.
10. DENETİMLİ SERBESTLİĞİN SOSYAL DAYANAĞI
Suç siyaseti açısından, sadece cezalarla toplumu korumak mümkün değildir.
Suç işleyen kimseye en uygun müeyyidenin uygulanabilmesi için alternatif
yaptırımlara ve güvenlik tedbirlerine de ihtiyaç duyulmaktadır. Modern ceza ve infaz
anlayışı, bu tür infaz sistemlerinin doğmasına olanak sağlamıştır.
Alternatif bir infaz sistemi olan denetimli serbestlik Amerika Birleşik
Devletlerinde yüz elli, İngiltere’de yüz yıl önce kurulmuş, Avrupa’da ve diğer bazı
ülkelerde uzun yıllardır uygulanmaktadır.
Denetimli serbestlik sistemi; infaza kamu kuruluşlarını ve kamu yararına
faaliyet gösteren kuruluşları da katmak suretiyle hükümlülerin toplumsallaşmasına
katkı sağlamayı, sivil toplumun desteğini alarak suçtan zarar görenlerin ve eski
hükümlülerin toplumdaki onurlu yerini almasına yardımcı olmayı, madde kullanan
hükümlülere rehberlik yaparak onların rehabilitasyonuna katkı sağlamayı
amaçlamaktadır.
11. GELİŞMİŞ BAZI ÜLKELERDE DENETİMLİ SERBESTLİK
C. İNGİLTERE
Gözetim müessesesinin ilk izleri İngiltere'de, kolonilere sevk cezasında
görülür. 1678 ve 1682 tarihleri arasında İngiltere'de ölüm cezası mahkûmlarının bu
cezaları infaz edilmemiş, bunun yerine önceleri Avustralya'ya ve sonraları da
Amerika'ya sürgün edilmişlerdir. Müessese başlangıçta tatbikatta belirmiş ve yavaş
yavaş hâkimler hükümlerinde ölüm cezası yerine kolonilere sürgün cezasını tespit
edip, hüküm fıkrasında da mahkûmun bir daha İngiltere'ye dönmemesine karar
vermeye başlamışlardır. Yine hükümlerinde sürgüne riayet etmeyip İngiltere'ye
gelenlerin cezalarının infaz edileceği de gösterilmeye başlanmıştır. Daha sonraları,
uygulanan bu sistemin sertliğini hafifletmek için kolonilere gönderilmiş bulunan
mahkûmların bir müddet izinli olarak anavatana gelmelerine müsaade edilmiş ve bu
müddet içinde polis nezareti altında kalmak şartıyla İngiltere'ye kabulüne başlanmıştır.
İşte polis nezareti altında İngiltere'de geçirilen bu müddet, ceza hukukunda "gözetim"
müessesesinin esasını ve başlangıcını oluşturmaktadır.
Bu yasal düzenlemeler 2000'li yıllarda yapılan revizyonla resmi olarak ulusal
bir boyut kazandırılmıştır. İngiltere denetimli serbestlik servisinin merkez teşkilatında
170, taşra teşkilatında 20.000 personel çalışmaktadır. Ülkede 42 bölgede denetimli
serbestlik merkezleri kurulmuş olup, bu merkezler tarafından 206.000 kişi takip
edilmektedir. Bu kişilerin % 70'ini kamu hizmeti cezası, % 30'unu ise ceza infaz
kurumlarından koşullu salıverilen hükümlüler oluşturmaktadır. Bu bölgelerde; 1300
büro ve 126 barınma evi bulunmaktadır. Denetimli serbestlik merkezleri tarafından
yılda; hüküm öncesi 245.000, ceza infaz kurumlarından koşullu salıverme için
50.000 ve yargılama bekleyen tutuklular için 5.000 rapor hazırlanmaktadır.
İngiltere'de uyuşturucu tedavisi konusunda denetimli serbestlik kararları, denetimli
serbestlik merkezinin bu konuda uzmanlaşmış, birimi tarafından takip edilmektedir.
Hükümet, yerel yönetimlere uyuşturucu tedavilerinde kullanılmak üzere fon
vermektedir. Yerel yönetimler içinde "alkol ve uyuşturucu timi" bulunmaktadır. Bu tim;
güvenlik güçleri, denetimli serbestlik memurları ve yerel yönetim üyelerinden
oluşmakta ve hükümet tarafından verilen fonun nasıl kullanılacağına karar
vermektedir. Uyuşturucu tedavisi konusunda yaklaşım zamanla değişmiştir. Eski
uygulamalarda tedavi için hükümlünün istekli olması aranırken bu aranmamakta ve
isteksiz olsa dahi tedaviye başlanmaktadır.
D. ALMANYA
Almanya'da suçlulara yardım ve destek sağlanması özel sektörde başlamıştır.
Almanya da 20. yüzyılın başlarına kadar devlet suçlulara yardım konusuyla
ilgilenmiyor, onun yerine suçluyu geliştirmek niyetiyle ceza uyguluyordu. Suçlulara
yardım etmenin temelleri Hıristiyan insani yardımlarına dayanır. Bu yardımlar
başlangıçta sadece cezaevinde bulunanlara yönelikti. Ancak daha sonra hapisten
çıkan eski mahkumlarıda kapsayacak şekilde genişletildi. Bu genişleme Rhine-
Westphalia Cezaevlerine Destek Topluluğu gibi ("Rheinisch-Westfalisch
Gefaengnisgesellschaft") özel kuruluşların kurulmasıyla daha geniş anlamda toplum
yapılarına dahil oldu. Almanya'da suçlulara destek konusunda özel sektörün yeri
hala son derece önemlidir.
Günümüzde devlet tarafından işletilen denetimli serbestlik sistemi, 1945 -
1960 savaş sonrası Federal Almanya Cumhuriyetinin gelişimi ile yakından ilgilidir. Ne
var ki 20. yüzyıla girilene kadar, cezanın kullanımıyla ilgili düşünceler, sadece toplumu
korumak değil aynı zamanda suçlunun gelişimini sağlamak yönündeydi. Bu amaçla
bazı Alman şehirlerinde 1920'lerde Mahkeme Yardım Ofisleri
kuruldu("Gerichtshilfestellen"). 1933 ile 1945 yılları arasında bütün bu çabaların
sonuçsuz kaldığı ortaya çıktı.
1 Nisan 1953 tarihinde iki ilk gözetim memuru, Gözetim Memurları Birliğinde
ve eyalet Gençlik Dairesinin kontrolü altında işe başlamıştır. Sistem kısa zaman içinde
kurumsallaşarak Bavyera'da 2002 yılında 21622 kişi 270 gözetim memurundan,
Almanya'nın tamamında 165. 000 kişi 2. 344 denetim memurundan yardım almıştır.
12. DENETİMLİ SERBESTLİĞİN TÜRK CEZA ADALET SİSTEMİNDEKİ TARİHSEL GELİŞİM SÜRECİ
Modern anlamda denetimli serbestliğin Türk ceza adalet sistemine dahil
edilmesi çok yakın bir tarihe, 2005 yılına rastlamaktadır. Ancak tarihsel süreç
içerisinde denetimli serbestliğe benzer düzenlemeler ve uygulamalar, bu isimle
anılmamakla birlikte sistem içerisinde yer bulmuştur. Bu çalışmada Osmanlı Devleti
döneminden başlayarak, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) ve 2005 yılında yapılan
düzenlemelere kadarki sürecin nasıl geliştiği hususunda bilgi verilecektir.
C. OSMANLI DEVLETİ DÖNEMİNDEIV. GENEL OLARAK
Denetimli serbestliğin Türk hukuk tarihindeki gelişimine bakıldığında,
kökenlerinin Tanzimat dönemi ceza kanunnamelerine kadar dayandığı görülmektedir.
Bununla birlikte bu kanunnamelerde geçen düzenlemelerden bahsetmeden önce,
Osmanlı Devleti döneminde yaygın olarak uygulandığı bilinen “şahsa kefalet”
müessesesine değinmekte gerekir.
V. ŞAHSA KEFALET MÜESSESESİ
Denetimli serbestliğin Anglo-Sakson hukukundaki kökenlerinde önemli
bir aşama olarak kabul edilen “kefalet(bail)” isimli müessesenin bir benzerinin
Cumhuriyet dönemine kadar Osmanlı Devleti’nde de uygulandığı bilinmektedir.
Esasen bir İslam Hukuku müessesesi olan şahsa kefalet, şüphelinin veya sanığın
mahkemeye veya önceden tayin edilmiş belirli bir yere getirileceğine kefil olmayı
ifade eder. Şahsa kefalet günümüzde ceza muhakemesi hukukunda bir koruma
tedbiri olan ve tutuklamaya alternatif olarak uygulanan, teminatla (güvenceyle)
salıverme müessesesine benzemektedir. Şahsa kefalet, “belli bir adamın şahsını
teslime kefilim”(Mecelle m. 613) şeklinde bir ifadenin kullanılmasıyla yapılabileceği
gibi, bir kimsenin onsuz düşünülemeyeceği bir parçasını veya organını irade
beyanında zikretmekle(“…isimli şahsı ihzarı taahhüt ediyorum, falanın yarısını,
başını, yüzünü, kalbini, nefsini... ihzara kefilim...” demek gibi)de meydana gelebilirdi.
İfadelerden de anlaşıldığı üzere bu konuda önemli olan, örfte bedeni veya bedeni
teslimi taahhüdü ifade eden ve insanların intibak edebileceği sözlerin kullanılmasıdır.
İslam hukukçuları had ve kısas gibi cezaların bizzat kendisine kefaleti caiz
görmezken, bunların malî bedellerine ve bunların uygulanacağı şahsın mahkemeye
ihzarına kefaleti caiz görmekte idiler. Şahsa kefalette kefil, öncelikle şüpheli veya
sanığı mahkemeye teslimden sorumluydu. Eğer kefil bu sorumluluğu yerine getirmez
ve kusurlu bulunursa hapsedilebilmekteydi. Şahsa kefalet, halen yürürlükte bulunan
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenen ve bir adli kontrol seçeneği
olan güvenceyle salıvermeye benzemekle birlikte, burada mali değil şahsi bir kefalet
söz konusu olduğu için CMK’dakinden tamamen farklı bir müessesedir. Ancak şahsa
kefalette bir kimseye, şüpheli veya sanığın belirtilen zamanda mahkemede hazır
bulundurulması konusunda bir yükümlülük yüklediği ve bu yükümlülüğün zorunlu
olarak denetim ve gözetimi içerdiği dikkate alındığında denetimli serbestlik
uygulamalarına benzerlik gösterdiği söylenebilir. Ancak şahsa kefalet, resmi bir
denetim görevlisi tarafından yürütülen bir denetim faaliyetini içermemesi nedeniyle
modern denetimli serbestlik örneklerinden ayrılmaktadır.
VI. TANZİMAT DÖNEMİ KANUNNAMELERİ’NDE
Tanzimat dönemi 1256, 1267 ve 1274 tarihli ceza kanunnamelerinde
bugünkü denetimli serbestlik uygulamalarına benzeyen üç ayrı yaptırım bulunduğu
görülmektedir. Bunlar nefy cezası, zaptiye nezareti altında bulundurulmak cezası ve
kalebentlik cezasıdır.
D. CUMHURİYET DÖNEMİNDE(1926-2005 YILLARI ARASI)VI. GENEL OLARAK
Osmanlı ceza kanunnamelerinde olduğu gibi 5237 sayılı Türk Ceza
Kanunu’na kadar 765 sayılı Türk Ceza Kanunu, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında
Kanun ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri
Hakkında Kanun’da tam anlamıyla denetimli serbestlik olarak nitelendirilebilecek bir
düzenleme bulunmamakla birlikte benzer özelliklere sahip düzenlemelere yer verildiği
görülmektedir.
VII. 765 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU’NDA
a. Sürgün cezası.
b. Emniyeti umumiye idaresinin nezareti altında bulundurma cezası
ve tedbiri.
c. Uyuşturucu madde bağımlıları hakkındaki güvenlik tedbirleri.
d. Alkol bağımlıları hakkındaki güvenlik tedbirleri.
e. Dilenciler için “boğaz tokluğuna çalışma” tedbiri.
VIII. 647 SAYILI CEZALARIN İNFAZI HAKKINDA KANUN’DA
Yukarıda da değinildiği gibi 765 sayılı TCK’da öngörülen yaptırım
sisteminde cezalar dışındaki güvenlik tedbirlerine, “ceza” veya “tedbir” adı altında
çok sınırlı olarak yer verilmiş, kısa süreli hapis cezalarına alternatif olarak
hükmedilebilecek yaptırımlara yer verilmemişti. Özellikle kısa süreli hürriyeti bağlayıcı
cezaların, suçluların ıslahına yönelik olumlu katkıları bulunmadığı ve cezaevi
nüfusundaki yoğunluğu olumsuz yönde etkiledikleri gerekçesiyle 1965 tarih ve 647
sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’da yapılan bir düzenleme ile 4. madde
kapsamında ağır hapis dışındaki kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaların mahkemece
bazı hapis dışı ceza veya tedbirlere çevrilebilmesi öngörülmüş idi. Madde, yürürlükte
olduğu süre içerisinde farklı tarihlerde altı kez değişikliğe uğradıktan sonra 1988
yılında son halini almıştır.
IX. 2253 SAYILI ÇOCUK MAHKEMELERİNİN KURULUŞU, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİ HAKKINDA KANUN’DA
1979 tarih ve 2253 sayılı Kanun’un 10. maddesinde “küçüklere
uygulanacak tedbirler” başlığı altında düzenlenen tedbirler, yaşları nedeniyle
kendilerine hapis cezası uygulanamayan çocuklar hakkında uygulanabilen koruyucu
ve destekleyici tedbirler mahiyetindedir, yaptırım niteliğinde değildir.
X. 2005 YILINDA YÜRÜRLÜĞE GİREN TEMEL CEZA MEVZUATINDA
2005 yılında, ceza adalet sisteminin esasını teşkil eden temel kanunlar
olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK), 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
(CMK) ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun
(CGİK)’un yürürlüğe girmesi ile birlikte yeni bir döneme girilmiştir. Osmanlı Devleti
döneminde ve 2005 yılına kadarki Cumhuriyet döneminde, denetimli serbestlikle
benzerlik gösteren yukarıda ayrıntılarını açıkladığımız bir takım kurumlar bulunmakla
birlikte, hiçbirisi modern anlamda denetimli serbestlik düzenlemesi niteliğinde değildi.
Bu dönemde denetimli serbestlik, bir teşkilatlanma biçimi olarak ortaya
çıkmadığından ve kanunlarda bunun yeterli kanuni zemini bulunmadığından,
öngörülen benzer düzenlemeler de istenildiği ölçüde uygulanamamıştır. Ancak ceza
infaz kurumlarında yaşanan aşırı kalabalıklaşma, kısa süreli hürriyeti bağlayıcı
cezalara mahkum edilenlerin sayısındaki fazlalık ve son yıllarda hafif suçlar işlemiş
olan suçluların toplum içerisinde rehabilite edilmesinin tercih edilmesine yönelik
anlayışın yaygınlaşması, hem suçlulara hem de suç mağdurlarına yardım anlayışının
gelişmesi gibi nedenlerle denetimli serbestlik sisteminin kurulması bir zorunluluk
haline gelmiştir. Bu doğrultuda bir ceza adalet kurumu olarak denetimli serbestlik,
uzun süren hazırlık çalışmalarından sonra, 2005 yılında yürürlüğe giren temel ceza
mevzuatında toplum içinde infazı öngörülen yaptırım ve tedbirlerin yerine getirilmesi
ile suç mağdurları ve faillere yardım edilmesi amacıyla 2005 yılında yapılan
düzenlemeler sayesinde ceza adalet sistemi içerisindeki yerini almıştır.
2005 Yılının Haziran ayında yürürlüğe giren TCK, CMK ve CGİK’da
düzenlenen adlî kontrol, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar, kamuya
yararlı bir işte çalıştırma, cezanın koşullara bağlı ve denetimli olarak ertelenmesi,
büyüklere, çocuklara, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü
güvenlik tedbirleri, koşullu salıverilme, koşullu salıverilenler ile mükerrirler ve özel
tehlikeli hükümlüler hakkında denetimli serbestlik tedbiri, cezanın konutta infazına
ilişkin düzenlemeler, hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile birlikte öngörülen
yükümlülükler nedeniyle, bunların etkin bir şekilde uygulanabilmesine ilişkin sistemin
kurulması amacıyla denetimli serbestlik hizmetlerinin yapılandırılmasına ilişkin
mevzuat çalışmaları yapılmış ve bu doğrultuda hazırlanan tasarı kanunlaşarak 5402
sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu adı
altında 20 Temmuz 2005 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe
girmiştir. Sonrasında sisteme ilişkin uygulama esaslarının belirlendiği Denetimli
Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Yönetmeliği 20.12.2005 tarihli
Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiş, ancak süreç içerisinde, esas
kanunlarda yapılan değişiklikler nedeniyle yönetmelik yeniden düzenlenerek 18
Nisan 2007 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış ve ilk yönetmelik yürürlükten
kaldırılmıştır.
13. TÜRKİYE'DE DENETİMLİ SERBESTLİĞİN KURULMA NEDENLERİ
Tüm suçluların cezaevlerine konulmasının sakıncaları artık açıkça ortadadır.
Bazı suçlular için cezaevi tek seçenek olmakla beraber, diğerleri için farklı
alternatiflerin artık mümkün olması gerekmektedir. Öte yandan cezaevlerini tıka basa
doldurup buraları bir ıslah, rehabilitasyon yeri olacağına suçluluk odağı haline
getirmek cezada bulunması gereken özelliklerle bağdaşmamaktadır. Kendisi ve
toplum açısından tehlikelik göstermeyen suçlulara uygulanabilecek alternatiflerin
Türk Ceza Kanununda yer alması gerekmektedir.
Ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlüler, salıverildikten sonra takip
edilememekte ve denetim altına alınamamaktaydı. Suç eşiğini daha önce geçmiş
olan eski hükümlülerin takibi, denetimi ve topluma uyumlarının kolaylaştırılması
suçun tekrar etme riskini azaltmaktadır.
Tutuklama tedbiri yerine verilebilecek başka bir tedbir bulunmuyordu.
Tutuklama koruma tedbirinin bir alternatifi olan adli kontrol koruma tedbiri, 5271 sayılı
Ceza Muhakemesi Kanunu ile hukukumuza getirilen yeniliklerden birisidir. Kanun
koyucu tarafından tutuklamanın ağır sonuçlarını bertaraf etmek, yargılamanın
tamamlanabilmesi için insan haklarına yapılan orantısız müdahalelerin önüne
geçmek amacıyla bağımsız bir kurum olarak oluşturulmuştur.
Uyuşturucu madde kullanan ve bulunduran sanıklar ve hükümlüler, bugünkü
anlamda uzmanların rehberliğinde rehabilitasyona tabi tutulmuyorlardı. Uyuşturucu
madde kullanımına bir suç olarak bakılıyor, durumun aynı zamanda bir rahatsızlık
olduğu göz ardı ediliyordu.
Suç mağdurlarına, ekonomik ve psikososyal yardım yapacak kuruma ihtiyaç
bulunmaktaydı. Koruma kurulları ceza infaz kurumundan salıverilen eski hükümlüye
yardım ettiği gibi, suçtan zarar gören mağdura da yardım etmektedir.
Suça sürüklenen çocuklar bugünkü anlamda denetim altına alınmıyordu.
Denetimli serbestlik sisteminde suça sürüklenen çocuklara ayrı bir hususiyet
verilmiş, yetişkin ve çocuklar hakkında yürütülecek işlemlerin ayrı ayrı yapılması ve
çocuğun yüksek yararının korunmasına özen gösterilmesi mevzuata dahil edilmiştir.
C. TÜRK DENETİMLİ SERBESTLİK SİSTEMİNİN TEMEL İLKELERİa) İnsan Onuruna Saygı ve Dürüstlük
b) Gizlilik
c) Tarafsızlık
d) Çocuğun Yüksek Yararı
B. ADLİ KONTROL KOŞULLARI VE YÜKÜMLÜLÜKLER
IV. ADLİ KONTROLÜN KOŞULLARI
Adli Kontrolün soruşturma evresinde uygulanmasında üç temel koşul
vardır. Birinci Koşul, şüphelinin işlediği iddia olunan fiilin 5271 sayılı Kanunun 100
üncü maddesine göre tutuklamayı gerektirecek bir suçu oluşturması, İkinci koşul,
Cumhuriyet savcısının istemde bulunması, son olarak da Sulh ceza hakiminin karar
vermesidir.
Adli kontrole tabi tutulan şüphelinin veya kovuşturma evresinde
sanığın, maddede gösterilmiş yükümlülüklerden hangilerine, tabi tutulacağı hakim
veya mahkemenin kararında belirtilecektir. Adli kontrol kararı verebilmek için tutuklama
koşullarının var olması gerekir.
V. ADLİ KONTROL YÜKÜMLÜLÜKLERİ a. Yurtdışına Çıkamama
b. Belirlenen Yerlere Belirtilen Süreler İçinde Başvurma
c. Çağrılara ve Kontrol Tedbirine Uyma
d. Taşıtları Kullanamama ve Sürücü Belgesini Teslim
e. Tedavi veya Muayene Tedbirine Uyma
f. Güvence
g. Silah Bulunduramama veya Taşıyamama
h. Suç Mağdurunun Haklarının Güvence Altına Alınması
i. Aile Yükümlülüklerinin Yerine Getirilmesine ve Nafakanın Ödenmesine
Dair Güvence
j. Belirlenen Çevre Sınırları Dışına Çıkmama
k. Belirlenen Bazı Yerlere Gidememek veya Ancak Bazı Yerlere
Gidebilme
VI. ADLİ KONTROLE İLİŞKİN SOMUT VERİLER
Mahkemelerce adli kontrol tedbiri ile ilgili 2006 yılında 6. 978 karar
verilmiş, bu sayı 2007 yılında 13. 577'ye ulaşmıştır. 2008 yılında mahkemelerce 17. 162
adli kontrol kararı verilmiş olup, bu kararlardan 3. 352'si yurt dışına çıkamamaya, 10.
282'si belirlenen yerlere belirtilen süreler içinde düzenli olarak başvurmaya, 410'u
hakimin belirttiği merci veya kişilerin çağrılarına ve gerektiğinde kontrol tedbirlerine
uymaya, 119'u taşıt kullanamamaya, 328'i tedavi ve muayeneye, 2045'i güvence
miktarını yatırmaya, 212'si silah bulunduramamaya, 24'ü suç mağdurunun haklarını
güvence altına almak üzere ayni veya kişisel güvenceye bağlamaya, 100'ü aile
yükümlülüklerini yerine getireceğine ve adli kararlar gereğince ödemeye mahkum
edildiği nafakayı düzenli olarak ödeyeceğine dair güvence vermeye, 184'ü belirlenen
çevre sınırları dışına çıkmamaya, 70'i belirlenen bazı yerlere gidememek veya ancak bazı
yerlere gidebilmeye, 36'sı belirlenen kişi ve kuruluşlara ilişkindir.
14. ANKET ANALİZİ
A. ANKET ANALİZİ (YARGI GÖREVLİLERİ İÇİN)
1.CİNSİYET
2.MESLEK
3.YAŞ
4. Denetimli serbestlik yoluyla verilen hükmün adil olduğunu düşünüyor musunuz?
5. Denetimli serbestliğin suç sayılan davranışlardan suçlunun uzak durmasına yönelik olarak verilen ikinci bir şans olarak görüyor musunuz?
6. Verilen hükmün özgürlüğünüzü kısıtlamayan bir yaptırım olarak görüyor musunuz?
7. Toplumsal hayattan kopmadan, suç sayılan davranışların düzeltilebileceğine inanıyor musunuz?
8. Denetimli serbestlik müessesesinin topluma karşı sorumlulukları arttırdığını düşünüyor musunuz?
9. Suçun mahiyeti ne olursa olsun hapis cezası uygulanmadan insanlar suçtan uzak duramazlar.
10. Hapis cezasına seçenek bir yaptırım olan kamu yararına çalışma cezası da en az hapis cezası kadar kişiler üzerinde etki yapmaktadır.
11. Yükümlülük sayesinde suça karışmış olan kişiler toplum içerisinde sorumluluk alarak sosyal hayata uyum süreçlerini hızlandıracaktır.
12. Suçlu cezasını toplum içerisinde, hapis dışında çekmesi halinde yasalara daha saygılı bir birey olacaktır.
B. ANKET ANALİZİ (HÜKÜMLÜLER İÇİN)
1.CİNSİYET
2.MESLEK
3.YAŞ
4.EĞİTİM
5. Hakkınızda verilen hükmün denetimli serbestlik yoluyla yerine getirileceğini öğrendiğinizde şaşırdınız mı?
6. Hükmün adil olduğunu düşünerek yasalara olan güveninizde bir değişiklik oldu mu?
7. Denetimli serbestliğe tabi tutulduğunuzu öğrendiğinizde suç sayılan davranışlardan uzak durmanız için ikinci bir şans verildiğini düşündünüz mü?
8. Verilen hükmün özgürlüğünüzü kısıtlamayan bir yaptırım olarak görüyor musunuz?
9. Toplumsal hayattan kopmadan, suç sayılan davranışlarınızın düzeltilebileceğine inanıyor musunuz?
10. Yükümlülüğünüz sonrasında suç sayılan davranışlarınızdan tamamen uzaklaşmış biri olacağınızı düşünüyor musunuz?
11. Mahkûmiyetiniz içinde verilen eğitim ve destek sayesinde çevrenizle ilişki kurmada eskiye oranla daha başarılı olacağınızı düşünüyor musunuz?
12. Topluma karşı sorumluluklarınızın arttığına dair fikirleriniz oluştu mu?
13. Mahkûmiyetinizin süresi içinde kötü alışkanlıklarınızdan kurtulma inancınızda olumlu yönde bir değişme meydana geldi mi?
14. Sizin gibi benzeri nedenlerle denetimli serbestliğe tabi tutulanların çevresiyle uyumlu hale gelebileceğini düşünüyor musunuz?
15. Denetimli serbestlik yoluyla uygulanan cezaların işlenen suçun karşılığı olduğunu düşünüyor musunuz?
16. Suçun mahiyeti ne olursa olsun hapis cezası uygulanmadan insanlar suçtan uzak duramazlar.
17. Hapis cezasına seçenek bir yaptırım olan kamu yararına çalışma cezası da en az hapis cezası kadar kişiler üzerinde etki yapmaktadır.
18. Yükümlülük sayesinde suça karışmış olan kişiler toplum içerisinde sorumluluk alarak sosyal hayata uyum süreçlerini hızlandıracaktır.
19. Suçlu cezasını toplum içerisinde, hapis dışında çekmesi halinde yasalara daha saygılı bir birey olacaktır.
20. Çeşitli ruhsal ya da psikolojik rahatsızlıkları olan suçluların kapalı bir cezaevinde tutulmak yerine toplum içinde ya da soysal kurumlarda destek almaları sağlıklı toplum hedefine ulaşılmasını sağlar.
15. SONUÇ VE DEĞERLENDİRMEDevletler her alanda daha fazla seçenek sunarak, kişisel özgürlükleri
artırmayı hedeflemektedirler. Kamunun birebir gerçekleştirdiği adalet hizmetleri
kişisel özgürlüklerin hassas bir şekilde gözetilmesi gereken alanlardır. Hürriyeti
bağlayan cezaların; olumsuz etkileri çok fazla, maliyeti yüksek ve telafisi çoğu
kez mümkün değildir. Bazı suçlarda ceza infaz kurumları gerekli olsa da; her
suçluyu hürriyetinden yoksun bırakmak ölçülülükle bağdaşmamaktadır. İnfaz
işlemlerinde ölçülü olunması alternatif ceza ve yaptırımların varlığı ile
mümkündür.
Denetimli serbestlik bir infaz aracıdır. İnfaz politikalarında nihai nokta
olmamakla birlikte denetimli serbestlik; adli kontrol, seçenek yaptırımları,
erteleme, eğitime devam, tedavi, özel infaz rejimleri ve benzeri uygulamalarla
sistemdeki önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Gelişmiş ülkelerde başarılı
olarak uygulanan denetimli serbestlik, infaz kurumlarının olumsuz
koşullarından etkilenmeden, cezalarının çektirilmesine olanak tanımaktadır.
Türkiye'deki denetimli serbestlik sistemi çok eski olmadığından bu kadar
kapsamlı bir sistemi değerlendirmek çok kolay olmamaktadır. Fakat sistemin
kurumsallaşmasını büyük ölçüde tamamlamış olması, yabancı örneklerin
sürekli takip edilmesi, olumlu olarak değerlendirilmektedir.
Yargı görevlileri ile yapılan ankete biri erkek ve biri bayan olmak üzere
iki hâkim, iki savcı ve iki avukat katılmıştır. Anketlerin sonucunda, denetimli
serbestlik müessesesinin ruhunun iyi kavranmasının gerektiği ve burada da
ceza evlerinin doluluk oranının yüksek olması sebebiyle bu müessesenin tesis
edildiği, adalet duygusunu çok yansıtmadığı, kişiler tarafından bir yaptırım
olarak algılanması oranının çok yüksek olmadığı, ana amacına hizmet etmekle
birlikte kapsamının ve denetiminin gelişen teknolojiden yararlanılarak artırıldığı
takdir daha faydalı olabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
Hükümlüler ile yapılan ankete beş kişi katılmıştır. Bunların dördü erkek
birisi bayandır. Anketlerin sonucunda, haklarında verilen hükmün denetimli
serbestlik yoluyla yerine getirileceğini duyduklarında şaşkınlık yaşamışlardır.
Hükmün adil olduğunu düşünerek yasalara olan güvenlerinde olumlu yönde bir
değişiklik meydana gelmiştir. Denetimli serbestlik yoluyla cezanın verilmesini,
suç sayılan davranışlar için ikinci bir şans olarak görmektedirler. Verilen
hüküm, özgürlüğü kısıtlamayan bir yaptırım olarak görülmektedir. Toplumsal
hayattan kopmadan, suç sayılan davranışların düzeltilebileceğine
inanmaktadırlar. Yükümlülüğün bitimi sonrasında suç sayılan davranışlarından
uzaklaşmış biri olacaklarına inanmaktadırlar. Topluma karşı sorumluluklarının
arttığı fikri oluşmuştur. Mahkûmiyetin süresi içinde kötü alışkanlıklardan
kurtulma inançlarında, olumlu yönde bir değişme meydana gelmiştir. Çeşitli
ruhsal ya da psikolojik rahatsızlıkları olan suçluların bir cezaevinde tutulması
yerine soysal kurumlardan destek almaları daha sağlıklı sonuçlar
doğuracağına inanmaktadırlar.
KAYNAKLAR
1. http://www.denizli.adalet.gov.tr/denetim/denetim_serbest.html
2. Kale, Mustafa, Türkiye'de Denetimli Serbestlik Sistemi, Yüksek Lisans Tezi,
Sivas.2009
3. Ataç, Selcen, Probasyon Müessesesi, Yüksek Lisans Tezi, Kocaeli 2004.
Doğan, D. Mehmet, Büyük Türkçe Sözlük, İstanbul 2001.
4. Erbaş, Coşkun, “Tarihi Gelişim İçinde Gözetimle Erteleme(Denetimli
Serbestlik-Sursis Avec Mise A Lepreuve) ve Fransa’daki Uygulaması ile
Konuya İlişkin Türk Ceza Kanunu ve Öntasarı Metinleri III(Kısaltma:
Erbaş(III))”, Yargıtay Dergisi, C. 22, Ekim 1996, S. 4, s. 452vd.
5. Erem, Faruk, “Türk Ceza Kanunu’nda Emniyet Tedbirleri”, Ankara Üniversitesi
Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 1, S. 3, Yıl 1944, s. 365, (Erişim)
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler /38/218/1822.pdf, 15.06.2010.
6. Gökcen, Ahmet, Tanzimat Dönemi Osmanlı Ceza Kanunları ve Bu
Kanunlardaki Ceza Müeyyideleri, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul 1989.
7. Jescheck, Hans – SIEBER, Ulrich, Alman Ceza Hukuku’na Giriş, İstanbul
2007.
8. Mengüç, Ali Rıza, Ceza İnfaz Hukuku ve İnfaz Müesseseleri, İstanbul 1968.
9. Nuhoğlu, Ayşe, Ceza Hukukunda Emniyet Tedbirleri, Ankara 1997.
10.Nursal, Necati-Ataç, Selcen, Denetimli Serbestlik ve Yardım
Sistemi(Probation), Ankara 2006.
11.Taner, Tahir, Ceza Hukuku Umumi Kısım, İstanbul 1953.
12.Yavuz, Hakan A., Ceza Adalet Sisteminde Denetimli Serbestlik,
Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2011.
13.http://www.cte-ds.adalet.gov.tr/denetim/
ANKET SORULARI (Hükümlüler İçin)
Bu araştırma, suçlunun topluma yeniden kazandırılması amacıyla Denetimli Serbestlik uygulamasının etkinliğini tespit etmeyi amaçlamaktadır. Araştırma açısından özel kimliğiniz önemli değildir. Bu nedenle kimliğinize ilişkin belirleyici bilgiler istenmemektedir.
1. Cinsiyet □ Kadın □ Erkek
2. Meslek □ (………………………………………..)
3. Yaş □ (………………………………………...)
4. Eğitim □ Okuryazar □ İlköğretim □ Ortaöğretim □ Üniversite
5. Hakkınızda verilen hükmün denetimli serbestlik yoluyla yerine getirileceğini öğrendiğinizde şaşırdınız mı?
□ Evet □ Hayır
6. Hükmün adil olduğunu düşünerek yasalara olan güveninizde bir değişiklik oldu mu? □ Evet □ Hayır
7. Denetimli serbestliğe tabi tutulduğunuzu öğrendiğinizde suç sayılan davranışlardan uzak durmanız için ikinci bir şans verildiğini düşündünüz mü?
□ Evet □ Hayır
8. Verilen hükmün özgürlüğünüzü kısıtlamayan bir yaptırım olarak görüyor musunuz? □ Evet □ Hayır
9. Toplumsal hayattan kopmadan, suç sayılan davranışlarınızın düzeltilebileceğine inanıyor musunuz?
□ Evet □ Hayır
10. Yükümlülüğünüz sonrasında suç sayılan davranışlarınızdan tamamen uzaklaşmış biri olacağınızı düşünüyor musunuz?
□ Evet □ Hayır
11. Mahkûmiyetiniz içinde verilen eğitim ve destek sayesinde çevrenizle ilişki kurmada eskiye oranla daha başarılı olacağınızı düşünüyor musunuz?
□ Evet □ Hayır
12. Topluma karşı sorumluluklarınızın arttığına dair fikirleriniz oluştu mu? □ Evet □ Hayır
13. Mahkûmiyetinizin süresi içinde kötü alışkanlıklarınızdan kurtulma inancınızda olumlu yönde bir değişme meydana geldi mi?
□ Evet □ Hayır
14. Sizin gibi benzeri nedenlerle denetimli serbestliğe tabi tutulanların çevresiyle uyumlu hale gelebileceğini düşünüyor musunuz?
□ Evet □ Hayır
15. Denetimli serbestlik yoluyla uygulanan cezaların işlenen suçun karşılığı olduğunu düşünüyor musunuz?
□ Evet □ Hayır
16. Suçun mahiyeti ne olursa olsun hapis cezası uygulanmadan insanlar suçtan uzak duramazlar.
□ Evet □ Hayır
17. Hapis cezasına seçenek bir yaptırım olan kamu yararına çalışma cezası da en az hapis cezası kadar kişiler üzerinde etki yapmaktadır
□ Katılıyorum □ Katılmıyorum □ Fikrim yok
18. Yükümlülük sayesinde suça karışmış olan kişiler toplum içerisinde sorumluluk alarak sosyal hayata uyum süreçlerini hızlandıracaktır.
□ Katılıyorum □ Katılmıyorum □ Fikrim yok
19. Suçlu cezasını toplum içerisinde, hapis dışında çekmesi halinde yasalara daha saygılı bir birey olacaktır.
□ Katılıyorum □ Katılmıyorum □ Fikrim yok
20. Çeşitli ruhsal ya da psikolojik rahatsızlıkları olan suçluların kapalı bir cezaevinde tutulmak yerine toplum içinde ya da soysal kurumlarda destek almaları sağlıklı toplum hedefine ulaşılmasını sağlar
□ Katılıyorum □ Katılmıyorum □ Fikrim yok
Anketimize katılarak bize vakit ayırdığınız için Teşekkür Ederiz.
ANKET SORULARI (Yargı Görevlileri İçin)
Bu araştırma, suçlunun topluma yeniden kazandırılması amacıyla Denetimli Serbestlik uygulamasının etkinliğini tespit etmeyi amaçlamaktadır. Araştırma açısından özel kimliğiniz önemli değildir. Bu nedenle kimliğinize ilişkin belirleyici bilgiler istenmemektedir.
1. Cinsiyet □ Kadın □ Erkek
2. Meslek □ (………………………………………..)
3. Yaş □ (………………………………………...)
4. Denetimli serbestlik yoluyla verilen hükmün adil olduğunu düşünüyormusunuz ? □ Evet □ Hayır
5. Denetimli serbestliğin suç sayılan davranışlardan suçlunun uzak durmasına yönelik olarak verilen ikinci bir şans olarak görüyormusunuz?
□ Evet □ Hayır
6. Verilen hükmün özgürlüğünüzü kısıtlamayan bir yaptırım olarak görüyor musunuz? □ Evet □ Hayır
7. Toplumsal hayattan kopmadan, suç sayılan davranışların düzeltilebileceğine inanıyor musunuz?
□ Evet □ Hayır
8. Denetimli serbestlik müessesesinin topluma karşı sorumlulukları arttırdığını düşünüyor musunuz?
□ Evet □ Hayır
9. Suçun mahiyeti ne olursa olsun hapis cezası uygulanmadan insanlar suçtan uzak duramazlar.
□ Evet □ Hayır
10. Hapis cezasına seçenek bir yaptırım olan kamu yararına çalışma cezası da en az hapis cezası kadar kişiler üzerinde etki yapmaktadır.
□ Katılıyorum □ Katılmıyorum □ Fikrim yok
11. Yükümlülük sayesinde suça karışmış olan kişiler toplum içerisinde sorumluluk alarak sosyal hayata uyum süreçlerini hızlandıracaktır.
□ Katılıyorum □ Katılmıyorum □ Fikrim yok
12. Suçlu cezasını toplum içerisinde, hapis dışında çekmesi halinde yasalara daha saygılı bir birey olacaktır.
□ Katılıyorum □ Katılmıyorum □ Fikrim yok
Anketimize katılarak bize vakit ayırdığınız için Teşekkür Ederiz.