nr33 - 08.2010 - pusula gazetesi

24
ETH’nın yaşadığımız yakın tarih arşivinde sa- yısız firmanın listeleriyle bunların organizas- yonları yayınlanacak ve özel kişilerle ilgili bil- giler bulunacak. Bunlar bazen resmi arşivlerin bilgi bankalarına da bağlanacak. Uzmanlar bir kez arşive giren kişilerin normal olarak bura- ya tekrar geleceklerini belirterek, arşivde ara- ma yapmanın alışkanlık haline gelebileceğini söylüyorlar. Online-Portal iz arama konusunda kolaylık getirecek. Arşivi hazırlayanlar, online- arama yeniliği sayesinde ziyaretçi sayısının ar- tacağını düşünüyorlar. Devamı s.6 Çocukların Dünya Kupası Çok Keyifli Geçti Mundialito, kanton Zürich’te ikamet eden çocukların Dünya Kupası. Organizasyonun sloganı ise, ‘’Çocukların Ellerindeki Fut- bol Dünyası’’dır.2007 yılında kurulan Pro- mosport GmbH tarafından organize edilen Mundialito’nun bu yıl ikincisi düzenlendi. Devamı s.14 Türk Atletizminin Tarihi Başarısı Türkiye, Avrupa Atletizm Şampiyonası’nı üç altın madalya ile kapatarak bu organizas- yonda tarihinin en büyük başarısını elde etti. Barcelona’ya sekizi erkek 20 atletle gelen Türkiye, rekor katılımla yarıştığı şampiyona- da ilklere imza attı. Devamı s.14 600 Vergi Kaçakçısı Kendini İhbar Etti! Vergi Amnestisi sayesinde Zürich kanto- nunda yıl başından beri 600 kişi kendi ken- disini ihbar etti. Yeni kararname sayesinde eskisinden çok daha fazla kişi vergilendir- mediği kazancını ve varlığını vergi memur- larına ibraz etti. Devamı s.5 Öğrenciler Gazete İlanıyla Öğretmen Arıyorlar İsviçre’de okullar yoğun bir şekilde sürekli öğretmen arıyorlar. Ama öğretmen bulmak hiç de kolay olmuyor. Bu nedenle de acil çözümler bulmak zorunda kalınıyor, mese- la; ders saatlerini azaltmak veya diplomasız öğretmene razı olmak bu acil çözümlerden birkaç tanesi. Devamı s.6 AZB - 8953 Dietikon 2 www.pusulaswiss.ch Ağustos/August 2010 ‘UN KATKILARIYLA Tatil Kazalarında Yüksek Artış 2009 yılında neredeyse yarım milyon kaza- nın tatil günlerinde yapıldığı saptandı. Bu ra- kam meslek kazalarından iki kat daha fazla. Zorunlu kaza sigortasının saptadığına göre, 2009 yılında, bir önceki yıla kıyasla %1,4 (772.000 kaza) oranında daha fazla kaza ar- tışı kaydedildi. Devamı s.9 İnternette İlk Kez Sınırsız Arşiv Yayını Başlayacak Fatih Tekkoyun’la Ramazan ve Oruç Üzerine İsviçre Diyanet Vakfı’nda ziyaret ettiğimiz, Di- yanet İşleri Müşavir Vekili Fatih Tekkoyun ile Ramazan ayının anlamı, önemi ve daha bir- çok konu hakkında bir sohbet gerçekleştirdik. Tekkoyun, yoğun programları arasında bizi sıcak bir ilgiyle karşılayarak söyleşi talebimizi kabul etti. Devamı s.10

Upload: kmd-pusula-zeitung

Post on 12-Mar-2016

265 views

Category:

Documents


8 download

DESCRIPTION

Pusula die türkische Zeitung in der Schweiz.

TRANSCRIPT

Page 1: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

ETH’nın yaşadığımız yakın tarih arşivinde sa-yısız firmanın listeleriyle bunların organizas-yonları yayınlanacak ve özel kişilerle ilgili bil-giler bulunacak. Bunlar bazen resmi arşivlerin bilgi bankalarına da bağlanacak. Uzmanlar bir kez arşive giren kişilerin normal olarak bura-

ya tekrar geleceklerini belirterek, arşivde ara-ma yapmanın alışkanlık haline gelebileceğini söylüyorlar. Online-Portal iz arama konusunda kolaylık getirecek. Arşivi hazırlayanlar, online-arama yeniliği sayesinde ziyaretçi sayısının ar-tacağını düşünüyorlar. Devamı s.6

Çocukların Dünya Kupası Çok Keyifli GeçtiMundialito, kanton Zürich’te ikamet eden çocukların Dünya Kupası. Organizasyonun sloganı ise, ‘’Çocukların Ellerindeki Fut-bol Dünyası’’dır.2007 yılında kurulan Pro-mosport GmbH tarafından organize edilen Mundialito’nun bu yıl ikincisi düzenlendi. Devamı s.14

Türk Atletizminin Tarihi BaşarısıTürkiye, Avrupa Atletizm Şampiyonası’nı üç altın madalya ile kapatarak bu organizas-yonda tarihinin en büyük başarısını elde etti. Barcelona’ya sekizi erkek 20 atletle gelen Türkiye, rekor katılımla yarıştığı şampiyona-da ilklere imza attı. Devamı s.14

600 Vergi Kaçakçısı Kendini İhbar Etti!Vergi Amnestisi sayesinde Zürich kanto-nunda yıl başından beri 600 kişi kendi ken-disini ihbar etti. Yeni kararname sayesinde eskisinden çok daha fazla kişi vergilendir-mediği kazancını ve varlığını vergi memur-larına ibraz etti. Devamı s.5

Öğrenciler Gazete İlanıyla Öğretmen Arıyorlarİsviçre’de okullar yoğun bir şekilde sürekli öğretmen arıyorlar. Ama öğretmen bulmak hiç de kolay olmuyor. Bu nedenle de acil çözümler bulmak zorunda kalınıyor, mese-la; ders saatlerini azaltmak veya diplomasız öğretmene razı olmak bu acil çözümlerden birkaç tanesi. Devamı s.6

AZB

- 8953 Dietikon 2

ww

w.p

usul

asw

iss.

ch

Ağustos/August 2010‘UN KATKILARIYLA

Tatil Kazalarında Yüksek Artış2009 yılında neredeyse yarım milyon kaza-nın tatil günlerinde yapıldığı saptandı. Bu ra-kam meslek kazalarından iki kat daha fazla. Zorunlu kaza sigortasının saptadığına göre, 2009 yılında, bir önceki yıla kıyasla %1,4 (772.000 kaza) oranında daha fazla kaza ar-tışı kaydedildi. Devamı s.9

İnternette İlk Kez Sınırsız Arşiv Yayını Başlayacak

Fatih Tekkoyun’la Ramazan ve Oruç Üzerineİsviçre Diyanet Vakfı’nda ziyaret ettiğimiz, Di-yanet İşleri Müşavir Vekili Fatih Tekkoyun ile Ramazan ayının anlamı, önemi ve daha bir-çok konu hakkında bir sohbet gerçekleştirdik. Tekkoyun, yoğun programları arasında bizi sıcak bir ilgiyle karşılayarak söyleşi talebimizi kabul etti. Devamı s.10

Page 2: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

2

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010 www.pusulaswiss.ch

İsviçre’de Eğitim Sorunu! Gazetemizin son sayıların-da, İsviçre’deki öğretmen ye-tersizliği ve buna bağlı olarak eğitim sorunlarıyla ilgili ha-berler çıkmakta. Gündemi ol-dukça meşgul eden bu konu hakkında aslında söylenecek çok şey var.

Öğretmen açığıyla ilgili ilk eleş-tirim, İsviçre yönetimine olacak. 2010 yılına kadar bu konunun çözülememiş olması, İsviçre’nin en büyük ayıplarından biri olarak tarihe geçmiştir. Şimdiye kadar nasıl oluyor da ülkenin geleceği olan çocukların eğitimi konusun-da bu eksiklik görmezlikten geli-niyor. Nasıl oluyor da yurt dışın-dan farklı sektörlere çalışan des-teği sağlanırken, eğitim sektö-ründe bu açık görmezlikten ge-liniyor.

İsviçre’nin eğitim konusunda-ki problemlere zamanında mü-dahele edememesinin en büyük sebeplerinden biri ülkenin ban-kacılık sektörü olmuştur. Ver-gi cenneti konumundaki ülkenin diğer ülkelerden baskı görme-si son yıllarda başta eğitim ol-mak üzere, önemli diğer konula-rın gözden kaçmasına sebep ol-muştur. Bunun yanı sıra Alman-ya ve Amerika gibi ülkelerin ba-şını çektiği, dünya genelinde bir-çok ülke İsviçre’ye gizli hesap-ların açılması konusunda büyük baskılar yaptılar. Son yılllarda İs-viçre bankalarından geriye çeki-len paranın hesabını bizim tah-min etmemiz mümkün değil; fa-kat gündemdeki konu para olun-

ca en önemli konulardan birisi olan eğitim sistemi maalesef çok geri planda kalarak unutulmaya yüz tutmuştur.

İsviçre’nin Almanca konuşulan bölümünde acilen 500 öğretmen ataması yapılması gerekiyor-muş. Aslında bu rakam bize az gözükse de okullar için büyük bir sorun. Çünkü 2020 yılına kadar emekliye ayrılacak öğretmen sa-yısı 30 bin civarında. Yani önü-müzdeki 10 yıl içinde her yıl or-talama 3 bin öğretmen emek-liye ayrılmış olacak. Şu an 500 olan acil öğretmen açığı bundan sonraki yıllarda daha da arta-rak eğitimde büyük sorunlar or-taya çıkaracak. Almanca konu-şulan diğer iki ülke Avusturya ve Almanya’da da öğretmen açığı-nın olması İsviçre’nin başka ül-kelerden öğretmen getirmesi-ne engel teşkil etmekte. Bundan sonraki süreçte öğretmen eğiti-mi veren kurumlarda yenilikle-rin yapılması ve öğretmen açı-ğını kapatmaya yönelik yeni bir eğitim sisteminin bulunması ge-rekiyor. Aksi halde devlet okul-larında eğitim kalitesinin kaybol-ması halinde ülkede özel okulla-ra hiç olmadığı kadar büyük bir talebin olması an meselesi. Şim-diden okullarda sınıfların birleş-tirilmesi, eğitim süresinin azaltıl-ması gibi konular çoktan konu-şulmaya başladı bile.

Umudumuz İsviçre’nin bu konu-da bir an evvel önlem alarak, biz-leri de çok yakından ilgilendiren eğitim konusunda yeni çalışma-lar yapması. Öğretmen açığıyla ilgili olarak benim vatandaşları-mıza en büyük tavsiyem, günde-mi takip ederek çocuklarına eği-tim konusunda yardımcı olmala-rı ve onları doğru yönlendirmele-ri. Geçen yıl yapmış olduğumuz başka bir haberde İsviçre şirket-lerinin % 55 oranında CEO ko-numundaki yöneticileri yurt dı-şından getirmeleriydi. Bakın, bu ülkede şirket yöneticileri yurt dı-şından getiriliyor, öğretmen açığı çok büyük bir problem. Biz, ha-len çocuklarımıza meslek eğitimi yaptırırken bilindik herkesin ya-pabileceği eğitimlere yönlendiri-

yoruz. Neden şirket yöneticileri ya da öğretmenler bizim çocuk-larımızdan yetişmesin? Aileler-den ricamiz lütfen, eğitime önem veriniz. Çocuklarınızın okul dö-neminde onların yanında olup, onları geleceğe doğru hazırlayı-nız. Bu sayede kendimizi bu ül-keye kabul ettirebilir, geleceğimi-zi sağlama alabiliriz.

Ramazan başlıyor!Vakit yine çok hızlı geçti. Bu yıl da Ramazan ayına kavuşmuş olmanın coşkusunu yaşıyoruz. Birçok vatandaşımız günlerini oruçlu geçirirken, zor işlerde ça-lışan vatandaşlarımız ibadet et-mekte zorlanacaklar.

Keşke bizler de İsviçre’de deği-şik organizasyonlara imza ata-rak farklı bir Ramazan ayı geçi-rebilseydik. İftar çadırları kurup, tüm vatandaşlarımızla birlikte bi-raraya gelme sanşımız olsay-dı. Birçoğumuz Ramazan coş-kusunu daha iyi yaşayabilmek için başta İstanbul olmak üze-re, Türkiye’ye giderek ibadetleri-ni oralarda yerine getirmeye ça-lışıyorlar. Bu yıl ağustos ayında başlayacak olan Ramazan ayı oldukça çetin geçecek. Hem sı-cak hava hem de geç saatte açı-lacak olan iftar birçoğumuzu dü-şündürüyor; ancak yılın bir ayını oruçlu olarak geçirmek, bu iba-deti yerine getirebilmek ayrı bir coşku.

Ramazan ayı içinde İsviçreli-ler tarafından neden oruç tuttu-ğumuza dair sorular gelmekte. Okurlarımızdan kendimizi daha iyi anlatabilmemiz açısından bu tür sorulara hazırlıklı olmaları-nı ve konuyla igili gerekli bilgile-ri karşı tarafa verebilecek bilgi-ye sahip olmalarını tavsiye edi-yoruz. Biz kendimizi ne kadar iyi anlatırsak, bize olan anlayış ve saygı o kadar iyi olacaktır.

Tüm oruç tutanların ve Müslü-man aleminin hayırlı ve bereketli bir Ramazan ayı geçirmesini te-menni ediyoruz.

Saygılar.1750

Geht an alle Pusula Mitglieder.Verlegeradresse : Pusula ZeitungBernstrasse 88 / CH-8953 Dietikon ZHErscheinungweise: 12 Mal JährlichAbonementpreis: CHF 50.- / JahrInhaber: Turgut KaraboyunQM: Bülent AtalayRechtsberater: Mehmet AkyolGestaltung/Layout: BlueDesignMedia/bdmedia.chAutoren: Prof. Dr. Rıdvan Karalar Sunay Akın Redaktionsleiterin: Gülter LocherText Redaktion: Pervin TekinKultur & Kunst: Yılmaz Akan

Bildredaktion: Tamer KaraoğluGrafiker: Mehmet PolaterDruckerei: Sun Print Adressierung: BeordaAnzeigen: +41 43 322 90 82 +41 76 342 90 91

Freie Journalisten: Gülter Locher, Bülent Atalay, Atilla Alpullu, Hüseyin Türkkan, Müjgan Olguner, Nermin Dingiloğlu, Yeter Tanrıkulu, Gülay Zengin, Tamer Karaoglu, Nuray Uçar, Pervin Tekin, Mehmet Akyol, Fatih Ertuğrul, Ali Akgül

Teşekkür : Bu yayının sizlere ulaşmasında maddi-manevi desteklerini bizler-den esirgemeyen, tüm firmalarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunarız.Pusula Gazetesi`nin tüm yayın hakları kendisine aittir. Yayınlanan reklamlarda ki sorumluluk, reklamı veren firmaların kendine aittir. Hazırlanan haberlerden ve yazılardan haberi hazırlayan kişiler ya da kaynak gösterilen kurumlar sorum-ludur. Pusula`da kullanılan tüm Haberlerin, Fotoğrafların ve bilgilerin her hakkı Pusula`ya aittir. İzinsiz olarak kullanılması yasaktır, aksi durumda cezai uygu-lamalar için hukuki işlemler başlatılır.

PUSULA IMPRESSUM / 2010

REKLAM VE İLANLARINIZ İÇİN:076 342 90 91 veya 043 322 90 82

ABONE OLMAK İÇİN: 043 322 90 85

Turgut Karaboyun([email protected])

Altın, gümüş ve alyansları pazarlayacak bay veya bayan eleman aranıyor. Aranan özellikler;- Pazarlama tecrübesi ve ilgisine sahip olmak.- 25 ile 37 yaşları arasında olmak- Fransızca bilmek- Ehliyet ve araba sahibi olmak- Haftada 1 ile 5 gün arası vakit ayırabilmek.

İlgi duyanların başvuru için gereken belgeleri posta yada mail yoluyla göndermeleri gerekmektedir.

Ayrıntılı bilgiler için bizi arayabilirsiniz.

JGZ AGDurali Yılmaz - Wehntalerstr. 560 - 8046 ZürichTel. 044 371 03 03 - E-Mail: [email protected]

Pazarlamacı arıyor!JGZ AG

İŞ A

RAYA

NLA

RIN

DİK

KATİ

NE!

EDİTÖR

www.pusulaswiss.ch

Pusula ZeitungBernstrasse 88CH - 8953 Dietikon / ZHTel.: +41 43 322 90 82Fax: +41 43 322 90 [email protected]

Pusula Gazetesine Reklam Verin, Kazançlı Çıkın!

Pusula gazetesi, işletmecilerimizle müşterileri arasında bir köprüdür!Siz reklama karar verin A’dan Z’ye tüm çalışmaları biz yapalım.

Profesyonel reklamcılık, bizim işimiz…

Müşterilerinize kendinizi daha iyi tanıtmak, işletmenizin

saygınlığını ve imajını artırmak İSTİYORSANIZ…

Yeni ürünlerinizin tanıtımını yapmak, tüketimini hızlandırmak ve hizmetleriniz hakkında herkesi bilgilendirmek İSTİYORSANIZ…

Yani; Siz de kazanmak İSTİYORSANIZ hemen bizi arayın!

Page 3: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- A

ğust

os/A

ugus

t 201

0 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

Page 4: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

4

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010 www.pusulaswiss.ch

Başta araştırma ve çalışmala-rımızda bizleri gerektiği gibi ve doğru olarak yönlendiren Kan-tonale Fachstelle für Integ-rationsfragen, göçmenlere yönelik çalışma ve araştırma-lar yapan sayısız organizas-yonlar, yabancıların entegras-yonu konusunda uzmanlaş-mış kurumlar ve yine sivil top-lum kuruluşları ile sürekli kon-tak halindeyiz. Sizlere hizmet vermeye canla başla çalışır-ken bizler de pek çok bilmedi-ğimiz konuda bilgi sahibi olu-yor, hep birlikte İsviçre toplu-mu ile yakınlaşıyor, yoğunlaşı-yoruz.

Evet, Değerli Okurlar, gaze-teniz Pusula sayesinde hep birlikte bir hayli yol aldığımı-zı düşünüyorum. Bizler, siz-lere hizmet edebilmenin se-vinci ile ödüllenirken, gazete-mizin okuyucuları olan sizler de edindiğiniz bilgilerle daha güçlü, daha bilinçli oluyor ve İsviçre’de daha kolay bir gur-bet yaşamına kavuşuyorsu-nuz.

İsviçre’de yaşayan tüm nü-fusun en az 1/5’i yabancı uy-ruklulardan meydana geli-yor. İnsan ve haklarının çok önemli olduğu bu demokra-tik küçük ülkenin yöneticileri, şu anda olduğu gibi gelecek-te de yabancı nüfusa ne ka-dar muhtaç olduklarının bilin-cindeler. Bu nedenle de İsviç-re Hükümeti yerleşik yaşayan göçmen toplumun İsviçre ye-rel halkı ile uyumuna, ülkele-rine entegrasyonuna, sağlık-larına, eğitimlerine ve mutlu olabilmelerine çok önem veri-yor. Bu amaçla da İsviçre’nin her yerine yayılmış olan göç-men toplumun sorunları için örgütlenmiş resmi kurumlar ve sayısız sivil toplum kuruluşla-rı var. Bu kurumlarla sorunu-muzun türüne göre, iletişime geçmeliyiz. Mesela, Türklerin en yoğun olarak yaşadığı Zü-rich kantonunda ‘’Kantonale Fachstelle für Integrations-fragen’’ solda kutu içinde Al-mancasını da okuyabileceği-niz gibi, düzenli olarak kanto-na yeni gelen yabancılar için Karşılama ve İnformasyon etkinlikleri yapıyor. Bu etkinlik-lerde yeni gelenlerin milliyetle-rine uygun bilgi ihtiyaçlarının da karşılandığı eğlenceli parti tarzı davetlerdir. Bu eğlence-li ve informasyonlu davetlerde

eğlenceli ve zengin çeşitli bir akşam programı izleyen göç-menler aynı zamanda da Zü-rich kantonuna ilişkin özellikler ve kurallar hakkında bilgilendi-riliyorlar. Ayrıca çalışma yaşa-mı, vergiler, tatil günleri başta olmak üzere pek çok konuda uzmanlar tarafından verilen tavsiye ve bilgilerle yeni taşı-nanlar yeni yaşam alanlarına daha çabuk alışıp, Zürich kan-tonundaki yaşamlarına en iyi şekilde başlayabilirler.

Gurbet Kadını...

Değerli Okurlarımız, özellik-le de kadın okurlarımız bu ay seçtiğimiz konu sizleri daha yakından ilgilendiriyor. Baş-lıktan da anlaşılacağı gibi ko-numuz gurbet elde kadın ol-mak, kadına çok özel olan so-runları yaşamak. Kadınların en özel sorunlardan birisi de hamilelik. Küçücük bir bebe-ğin annesi olmak. Bunlar as-lında sorun değil, anne olmak dünyanın en mutlu olayı. Ama bir kadın bu doğal olayı yaşa-mına, kültürüne yabancı oldu-ğu ve en önemlisi de alışkın olduğu, güvendiği yakınların-dan, çevresinden uzakta hele hele dilini bilmediği bir ülke-de yaşamak zorunda kalırsa mutluluk kabusa dönüşebi-lir. Zaten kadınlar, milliyeti ve ülkesi ne olursa olsun hamile olduklarında fiziksel ve psiko-lojik olarak çok hassas bir dö-neme girerler.

Ülkemizin kırsal bölgele-rinden gelen ya da gele-neksel sosyal bir ortamdan gelen kadınlarımızın Hıris-tiyan bir Avrupa ülkesine uyum sağlama bakımından erkeklerden daha dezavan-tajlı oldukları bilinen bir du-rum. Yabancı ülkede yalnız-lığa gömülen, evinin dışın-daki, dünyaya katılamayan, vatanında alıştığı belki de birlikte yaşadığı geniş aile ve akraba çevresinin gü-vencesinden yoksun kalan kadınların psikolojik buna-lımlar yaşamaları, içlerine kapanmaları, özgüvenleri-ni kaybetmeleri az rastla-nan durumlar değildir. Ger-çi çoğu evlerinde çocuklar-la ve ev işleriyle meşgul-dürler; ama yine de uzak ülkelerinde bırakıp geldik-leri büyüklerinin desteğine çok ihtiyaç duyarlar. Hele bir de hamile kaldıklarında

Yabancı Ellerde Kadın Olmak “Kantonale Fachstelle für Integrationsfragen” desteğiyle hazırladığımız ve biz göçmenler için çok değerli bilgiler sunduğumuz sayfalarımıza geçtiğimiz ay tatil ayı olması nedeniyle ara vermiştik. İsviçre’de yaşayan göçmen toplumun yabancılığı nedeniyle kaynaklanan sorunlarına, ihtiyaçlarına, iş yaşamına ve eğitime ilişkin bilgilere, aile ve çocuk konularına değinebilmek ve vatandaşlarımıza ana dillerinde bu yaşamsal bilgileri iletebilmek için İsviçreli yetkili kurumlarla ve kişilerle sürekli iletişim halindeyiz.

Sehr geehrte Leser...Die Sommerferien sind vorbei. Für unsere Kinder beginnt wie-der die Schulzeit und wir müs-sen oder dürfen uns wieder der täglichen Arbeit widmen.Jetzt beginnt wieder unser täglicher Kampf mit all den grossen und kleinen Problemen und Sorgen. Kampf ist eigent-lich nicht das richtige Wort. Wir müssen nicht kämpfen sondern uns fragen, wie wir ein Problem lösen.Seit nun mehr als 70 Jahren le-ben und arbeiten ausländische Arbeitskräfte in der Schweiz. Laut offiziellen Zahlen, sind rund ein Fünftel der Schweizerischen Gesamtbevölkerung Ausländer und Ausländerinnen. Das heisst die Schweiz, hat viel Erfahrung mit auslandstämmigen Mens-chen und deren Problemen.Der Bund, die Kantone, sowie die zivilen Organisationen, Vere-ine, Politiker und Sozialwissens-chaftler bemühen sich ständig um ein besseres Leben und die Integration, für uns Emigranten.Die Schweiz hat während dieser Zeit grosse Fortschritte in der Integration seiner ausländischen Bevölkerung gemacht.Für fast jedes Ausländerproblem gibt es mittlerweile eine Institu-tion, bei der man Hilfe und Ant-worten finden kann.Aber wo und wie bekommt man diese Informationen?“Die Kantonale Fachstelle für Integrationsfragen führt regelmässig Begrüssungs- und Informationsveranstaltungen für

Neuzuzüger durch. Die ents-prechenden Anlässe sind auf die spezifischen Informations-bedürfnisse von Zuzügern mit bestimmten Nationalitäten zu-geschnitten. In einem abwech-slungsreichen und unterhaltsa-men Abendprogramm werden Neuankömmlinge im Kanton mit den wichtigsten Zürcher Regeln und Besonderheiten vertraut ge-macht. Arbeit, Steuern, Freizeit und vieles mehr: Unsere Exper-ten vermitteln Tipps und Tricks, wie sich Neuzuzüger schnell ein-leben und das Beste aus Ihrem neuen Leben im Kanton Zürich machen können.”Fachstelle der Kantonalen Beauftragten für Integrations-fragenNeumühlequai 10 Postfach, 8090 ZürichTel. +41/43 259 25 31 Fax +41/43 259 51 16Auf der Homepage der Kantona-len Fachstelle für Integrations-fragen bekommt man weitere nützliche Informationen.Liebe Leser, wir halten nochmals ganz klar fest:Bei Problemen dürfen wir uns nicht hilflos zurückziehen und uns über Land und Leute ärgern. Wichtig und richtig ist, ein Prob-lem zu erkennen, es zu formuli-eren und nach einer Lösung zu suchen.Die Schweiz hat ein gros-ses Interesse, dass es der ausländischen Bevölkerung in jeder Hinsicht gut geht. Für ein gutes und erfolgreiches Zusam-menleben, braucht es Akzeptanz sowie Toleranz beider Parteien.

In diesem Zusammenhang ist es wichtig ein weiteres Thema anzusprechen. Fremd zu sein in einem Land ist nicht einfach, insbesondere dann, wenn man zusätzlich die einheimische Sprache nicht spricht. Tritt zu-dem noch eine Schwangerschaft ein, steht einer jungen Frau oft eine sehr schwierige Zeit bevor. Während wir in der Türkei vor-wiegend einen sehr engen Fa-milienzusammenhalt geniessen dürfen, sind junge ausländische Frauen häufig auf sich alleine gestellt. Durch den fehlenden Beistand der Familie und Ver-wandtschaft fühlen sich junge Mütter einsam und hilflos. Nicht selten führt diese schwierige Zeit zu einer Depression. Doch auch für dieses Problem gibt es bereits Lösungen.Wie schon erwähnt hat die Schweiz viel Erfahrung im Um-gang mit Migranten und Mig-rantinnen. Im ausgeführten Fall kann der schweizerische He-bammenverein sehr gut Hilfes-tellung leisten. Sie sind aufgrund ihrer Erfahrung, und ihrer zwei jährigen Spezialausbildung für Hausgeburten, genau die richti-ge Anlaufstelle.Sämtliche Kontaktdaten werden folgend aufgeführt:Schweizerischer Hebammen-vereinGeschäftstelleRosenweg 25 C Postfach 3000 Bern 23Tel.: 031 332 63 40 Fax.: 031 332 76 19Montag - Freitag: 09:00 - 12:00 / 13:30 - 16:30

Frau sein in der Fremde...Deutsche Zusammenfassung

Page 5: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

5

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010www.pusulaswiss.ch

1 Ocak 2010 tarihinden itibaren vergi kaçı-ranların ya da vergi suçu işlemiş olanların kendi kendilerini ihbar etmeleri durumun-da cezalandırılmayacakları Federal Hükü-met tarafından karara bağlandı. Hükümetin Vergi Amnestisi kararı tüm İsviçre’de med-ya raporlarında ve kantonal vergi dairele-rinin web sayfalarında açıklandı. Bu açık-lamalardan sonra Zürich kantonunun yılın ilk yarısında yaptığı ara bilançosu oldukça

pozitif bir sonuç verdi: Geçmiş yıllarda ver-gi suçu işlemiş kişilerin sayısı sadece 250 - 350 arasındayken; içinde bulunduğumuz yılın ortasına bile varmadan itirafçıların sa-yısı 600’ü geçti. İhbarçıların ya da itirafçıla-rın %2’si tüzel kişilerden oluşuyor.

Haziran 2010 sonuna kadar 350 olayın mu-ameleleri sonuçlandırıldı. Bu 350 olayın sonucunda ortaya çıkan 205 milyonluk ka-

zancın ve varlığın sadece 40 milyonunun vergilendirildiği ortaya çıktı. Kendi kendini ihbar edenler sayesinde bu güne kadar yıl-

da 100 ile 150 milyon frank arasında kara para kazanıldığı da ortaya çıkmış oldu. 1729

Yılın İlk Yarısında Zürich’te 600 Vergi Kaçakçısı Kendi Kendini İhbar Etti!

EKONOMİ

Vergi Amnestisi sayesinde Zürich kantonunda yıl başından beri 600 kişi kendi kendisini ihbar etti. Yeni kararname sayesinde eskisinden çok daha fazla kişi vergilendirmediği kazancını ve varlığını vergi memurlarına ibraz etti. 2010 yılının ortasına kadar ibraz edilen kazanç ve varlıkların vergi tutarı, geç-miş yılların tüm yıllık vergi tutarlarının üzerine çıktı.

CHF 2009 yılına kadar her yıl 1.1 - 30.6.2010Kara Para 100 - 150 Mio. 205 Mio.Faturalı Kazanç 15 - 20 Mio. 47 Mio.Faturalı Varlık 400 - 500 Mio. 1’458 Mio.

Zürih Şehrinde Oturan Göçmenler İçin Danışma Bürosu

Sosyal, hukuksal, ailevi, maddi ve sağlık konula-rında sorularınız veya sorunlarınız mı var?Bu alanlarda bilgilendirir ve danışmanlık hizmeti veririz. Danışmanlık Türkçe yapılır. Lütfen, ran-devu almak için telefon ediniz. Telefon saatleri:Pazartesi 09:00 - 12:00 / 13:30 - 18:00Salı 09:00 - 12:00 / 13:30 - 18:00Çarşamba 13:30 - 18:00Perşembe 09:00 - 12:00 / 13:30 - 18:00Cuma 09:00 - 12:00 / 13:30 - 18:00

Danışmanlık saatleriPazartesi 10:00 - 12:00 / 14:00 - 18:00Salı 10:00 - 12:00 / 14:00 - 18:00Çarşamba 14:00 - 18:00Perşembe 10:00 - 12:00 / 14:00 - 18:00Cuma 10:00 - 12:00 / 14:00 - 18:00

Ve her türlü sorununuzda sizlere yardımcı olabi-lecek, sizleri doğru yönlendirebilecek adresler-den birisi de:

Fachstelle der Kantonalen Beauftragten für Integrationsfragen Neumühlequai 10, Postfach, 8090 ZürichTel.: +41 43 259 25 31, Fax: +41 43 259 51 16

aile büyüklerinin eksikliği dayanılır gibi değildir.

Gerçi çoğu evlerinde çocuk-larla ve ev işleriyle meşgul-dürler; ama yine de uzak ül-kelerinde bırakıp geldikle-ri büyüklerinin desteğine çok ihtiyaç duyarlar.

Bir de hamile kalınca...

Hele bir de hamile kaldıkların-da aile büyüklerinin eksikliği dayanılır gibi değildir. Bu ek-siklikler kadının izolasyonunu çok güçlendirir. Artık her türlü krize açık oldukça hassas bir yaşam kesitine girmişlerdir. Hamilelik süresince yapılma-sı gereken kontrollerde, do-ğumdan öncesi ve sonrası dil sorunları nedeniyle isteklerini ve rahatsızlıklarını anlatmak-ta güçlük çekerler. Dilden ayrı olarak bir de önlerine kültürel engeller çıkar. Kadınlarımızın kendilerini bu özel dönemle-rinde yalnız, çaresiz ve korku içinde hissetmelerine ilişkin nedenler saymakla bitmez.

İsviçreli sağlık kurumları göç-men toplumun sorunlarına karşı artık yeterince deneyim-lidirler ve bu sorunlarla başa çıkabilecek, bu insanlara yar-dım edebilecek donanımlar edinmeye başladılar.

Mesela, İsviçre Ebeler Derne-ği’nin serbest çalışan ebele-ri, ayrıca -aldıkları iki yıllık bir eğitimden sonra- evde do-ğum yaptırma lisansına sa-hiptirler. Ebeler Derneği göç-men kadınların hamilelik dö-nemlerinde, doğumdan önce ve sonra onlara daha iyi yar-dımcı olabilmek amacıyla çe-şitli eğitimler, araştırmalar ya-pıyorlar; onların bu hassas dönemi en sağlıklı şekilde at-latabilmeleri için çeşitli ön-lemler geliştiriyorlar. Bu ön-lemler şöyle:

Göçmen hamile kadına ha-milelik dönemi boyunca, do-ğumda ve bir haftalık doğum yatağına kadar güvenin geliş-mesi açısından aynı kişi tara-fından refakat edilmektedir.

Göçmen kadının refakatçisi de bir kadın olmaktadır. Kül-türel ve dini ihtiyaçlarına say-gı gösterilmekte, intim atmos-feri korunmaktadır.

Mesleğinde özel eğitim almış olan ebeler, hamilelik süresin-deki psikolojik problemlerde de destek olabiliyorlar.

Schweizerischer Hebammenverband

Geschäftsstelle

Rosenweg 25 C Postfach

3000 Bern 23

Tel.: 031 332 63 40 Fax: 031 332 76 19

Montag bis Freitag: 09:00 - 12:00 / 13:30 - 16:30

İsviçre’deki göçmen nüfusun yerel halka göre, çok daha fazla sağlık problemlerinin olduğu yapılan istatistikler-le de sık sık doğrulanmakta-dır. İsviçre, yıllardır göçmen işçi çalıştıran ve göçmen ba-rındıran bir ülke olarak göç-men sorunlarına ilişkin önem-

li deneyimler edinmiş bir ülke-dir. İsviçre’nin göçmen nüfusa şimdi olduğu gibi gelecekte de ihtiyacı vardır. İsviçre ya-bancı uyruklu nüfusun sorun-larına ve çözümlerine ilişkin tüm ülkeye yayılmış son de-rece geniş bir uzmanlaşmış kurum, sivil toplum kuruluşla-rı, danışma büroları gibi hiz-met ağı geliştirmiştir. Ve bu ağ hep daha da uzmanlaşa-rak genişlemeye devam et-mektedir.

Page 6: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

6

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010 www.pusulaswiss.ch

İSVİÇRE HABERLERİ

Mesela Thurgau’da doğmuş bir ustayı aramak istediniz; Aranan kişinin Basel’da bir mülk sahibi olduğunu, Zürich’te hakkında bir ceza davası açıldığını, daha son-ra da Zug kantonunda öldüğü-nü varsayalım. Böyle birkaç kan-tonda çeşitli yaşam aşamaların-dan geçmiş bir kişiyi resmi ar-şivlerde aramaya kalkıştığımız-da, bu kişinin yaşam kesitlerinin geçtiği coğrafyaları bilmek ve bu yerlere ait arşivlere bakmak ge-rekiyordu. Ya da yurt dışında ya-şayan bir İsviçreli, İsviçre’deki akrabalarını aramaya kalkıp da açılan sayısız İsviçre arşivleri-ni gördüğünde çoğunlukla ara-maktan vazgeçiyordu. Artık bu gibi sıkıcı uğraşlar geçmişte ka-lıyor; Zürich, Thurgau, Basel-Stadt ve Zug ile ETH Zürich’in yeni oluşturdukları ortak arşiv http://www.archivesonline.org sayesinde İsviçre tarihinin 1200 yıllık bilgilerine çok süratli şekilde ulaşılabilecek.

Kullanım basitliği açısından devrim niteliğinde bir sistem...

Yeni portal kullanım basitliği yö-nünden devrim niteliğinde. Sis-temin çok büyük bir bilgi banka-sı var. Sistem sürekli şekilde ge-

liştirilecek, güncellenecek; gerek-tiğinde değişiklikler ve düzeltme-ler yapılacak. Bunlar maliyet ge-rektiriyor; lakin bu maliyetler önle-nebilir maliyetlerdir; “Archives on-line” portalı, bu ara adımlar olma-dan da faaliyet gösterebiliyor, du-rumları yararına çeviriyor: Daha büyük arşivler bugün bir bilgi ban-kası olmadan faaliyet gösterebi-liyorlar. Ortaya çıkan sistem tüm aktüel listelerinin bakımını yapan bir arşivin portaldaki sorulardan meydana gelen bir dizinidir. Soru-lan sorulara gösterilen bilgiler za-ten bilgi bankasının en güncel lis-tesinden başka bir şey de değildir.

Büyük potansiyel...

Portalın gelişme döneminde ça-lışma grubu dört kantondan uz-manlar ve ETH - Arşivi ile bilinç-li olarak küçük olacak; sadece bu şekilde beş arşivin birkaç ay için-de hedeflenen şekilde gerçek-leştirilebileceği düşünülüyor. Ba-şından beri, portalın açılmasın-dan sonra bunun başka arşivle-rin oluşmasını da etkilemesi he-defleniyor. Ülke içinden ve dışın-dan pek çok arşivin de, Ağustos 2010 sonunda açılması hedefle-nen büyük portala katılmak istedi-ği bildirildi. Sonbaharda açılacak

olan başka kantonların arşivleriy-le büyük şehir arşivlerine, komşu ülkelerin bölge arşivlerinin de ka-tılacağı açıklandı. Uluslararası ar-şivler de büyük arşiv portalına ilgi duyduklarını belirttiler.

21. yüzyıla sıçrama...

Kamuya hizmet veren resmi ar-şivler, 21. yüzyıl insanının internet kullanma alışkanlığına cevap ver-mek amacıyla hazırlanan alelade online sunumlar değiller. Son 15 yıldan beri herkes kağıt üzerinde-ki listelerden kurtulmak için birbi-ri ardına modern online bilgi ban-kaları geliştirdiler. Birkaç yıldır on-line bilgi bankaları açan arşivler de çoğalmaya başladılar. Şim-di bu online arşivlere, 1803 yılın-dan itibaren yapılmış protokolle-ri ve alınmış resmi kararları onli-ne olarak yayınlayacağı bir arşiv-le Zürich de katılacak. Ayrıca bu arşive haritaları ve planları da ko-yacak olan Zürich Kanton Arşivi, Federal Birliğin gerçek bir tarihi bilgi kaynağı olacak. Basel-Stadt 150 yıllık tarihine ait sayısı sürekli artacak olan fotoğraflar sunacak.

Zug Kanton Arşivi sadece ken-di konularını değil, aynı zamanda Zug belediyelerine ait bilgileri de

yayınlayacak.

ETH’nın yaşadığımız yakın tarih arşivinde ise sayısız firmanın lis-teleriyle bunların organizasyonla-rı yayınlanacak ve özel kişilerle il-gili bilgiler bulunacak. Bunlar ba-zen resmi arşivlerin bilgi bankala-rına da bağlanacak.

Uzmanlar bir kez arşive giren ki-

şilerin normal olarak buraya tek-rar geleceklerini belirterek, ar-şivde arama yapmanın alışkanlık haline gelebileceğini söylüyorlar. Online-Portal iz arama konusun-da kolaylık getirecek. Arşivi hazır-layanlar, online-arama yeniliği sa-yesinde ziyaretçi sayısının arta-cağını düşünüyorlar. 1725

Deutsche Zusammenfassung.

Die Staatsarchive der Kantone Zürich, Zug, Basel-Stadt und Thurgau sowie das Archiv für Zeitgeschichte der ETH Zürich haben ihre Suchplattform «Archives online» aufgeschaltet. Zu dem fast schon revolutionär einfachen Suchsystem werden in Kürze weitere Archive aus dem In- und Ausland stossen.

Nehmen wir an, ein Händler wurde im Thurgau gebo-ren, er erwarb eine Immobilie in Basel, wurde in Zürich in ein Strafverfahren verwickelt und starb in Zug. Wer bis anhin in den Staatsarchiven zu einer solchen Per-son recherchierte, musste wissen, in welchen Archiven man auf die Suche nach den einzelnen Puzzleteilen ge-hen muss. Und wer aus dem Ausland nach Schweizer Vorfahren suchte, scheiterte schnell einmal an der Viel-falt der schweizerischen Archivlandschaft. Seit heute

gehört dieses Problem zumindest teilweise der Vergan-genheit an. Die Staatsarchive der Kantone Zürich, Thur-gau, Basel-Stadt, Zug und das Archiv für Zeitgeschich-te der ETH Zürich betreiben mit http://www.archiveson-line.org neu ein gemeinsames Portal für die archivüber-greifende Suche nach Informationen aus 1200 Jahren Schweizer Geschichte. Weitere Archive werden noch in diesem Jahr dazu stossen.

İnternette İlk Kez Sınırsız Arşiv Yayını Başlayacak Zürich, Zug, Basel-Stadt ve Thurgau kantonları ile Zürich ETH’nın tarihlerine ilişkin sınırsız arama platforumu “Archives online” yayına başlıyor. Devrim niteliğindeki bu arama sistemine kısa bir süre içinde ülke içi ve dışı arşivler de eklenecek.

Geçtiğimiz haftalarda Maur okulu-nun 6. sınıfı ‘20 Minuten’ isimli be-dava gazeteye verdiği bir ilanla he-yecana neden oldu:“Coole Klasse sucht nette Klas-senlehrerin (Coole sınıf iyi bir sı-nıf öğretmeni arıyor...)”Öğrenciler kendilerine yeni bir sınıf öğretmeni bulabilmek için gazeteye ilan vermişlerdi. Gazetede birkaç kez çıkan ilana cevap veren bir sı-nıf öğretmeni olmadı, yani öğrenci-ler kendilerine iyi bir sınıf öğretme-nini ilana rağmen bulamadılar.Maur Okulu öğretmen sıkıntısı çe-ken tek okul değil. İsviçre Öğret-menler Derneği Başkanı Beat W. Zemp, özellikle Matura seviyesin-de öğretmen bulmanın artık müm-kün olmadığını söyledi. Zemp, Ma-tematik ve Doğa Bilimleri dalların-da öğretmen bulunmadığını belir-terek, artık öğretmen açığını ka-patabilmenin tek yolunun yurt dı-şından eğitmen getirmek olduğu-nu ama; aynı sıkıntıların Avustur-

ya ve Almanya’da da yaşandığını söyledi.Sınıflar kapatılıp, öğrenciler dağıtı-lıyorlar...Öğretmen sıkıntısı dramatik bir hal aldı. Pek çok okul acil çözümler arı-yor ve çaresizlikle aşırı önlemlere başvuruyorlar. En kötüsü de sınıfla-rın kapatılıp öğrencilerin diğer sınıf-lara dağıtılmaları oluyor. Eğer öğ-retmen sıkıntısı bu şekilde devam ederse acil önlem olarak sınıfların kapatılması ihtimali şimdiden pek çok okulu tehdit etmeye başladı.Tages Anzeiger’ın bir haberine göre, Bülach okulunun müdürü iş derslerini kaldırıp, -yönetmeliklere aykırı olmasına rağmen- öğrencile-ri daha erken evlerine göndermeyi düşünmeye başladı.Zemp ise bunun yönetmeliğe aykı-rı olduğunu ama yine de bazı okul-ların acil çözüm olarak bazı seçmeli dersleri kaldırabileceklerine, bu ön-leme de Eğitim Müdürlüğü’nün an-layış göstermesi gerekebileceğine

inandığını söylüyor.İsviçre Okulları Derneği’nden bil-dirilen tahmini rakamlara göre, şu anda Almanca konuşulan bölgeler-de 500 öğretmen aranıyor. Ama is-tikbal hiç de iyi görünmüyor: 2020 yılına kadar 30.000 öğretmen emekliye ayrılacak. 12 yıl önce öğ-retmenlerin %20’si 50 yaşın üzerin-deydi; şimdi ise 50 yaş üzerindeki öğretmenlerin oranı %35’e çıkmış bulunuyor. Ve gelecek bir genç öğ-retmen nesli henüz görünürde yok. Kanton Aargau Halk Okulları Bö-lümü Şefi Christian Aeberli, “Daha çok öğretmen yetiştirmeliyiz. Bunun için de öğretmenlik mesleğini daha cazip hale getirmeliyiz” diyor.Zemp, acil önlem olarak çalışma-yı bırakmış öğretmenleri tekrar ka-zanmak veya emekli öğretmenleri çalışmaya devam etmeleri için ikna etmek gerektiğini düşünüyor.Ama bu da uzun vadeli bir çözüm değil.Bu önlemin sonucu olarak giderek

daha çok eğitim kadrosu geliştirile-bilecek fakat bu kadrodaki eğitmen-lerin pedagoji eğitimlerinin olması-na karşın gerekli uzmanlık diploma-ları olamayacak. Ama Zemp yine de “hiç yoktan daha iyidir” şeklinde görüş belirtiyor.Öğretmen sıkıntısından kaynakla-

nan sorunların büyüklüğü yaz tati-linden sonra iyice görülmeye başla-yacak.Zemp şimdiden endişeli: “Veliler yeni eğitimcileri özel olarak izleme-ye alacaklar. Okul yönetimleri üze-rindeki baskılar iyice artacak...” 1704

Öğrenciler Gazete İlanıyla Öğretmen Arıyorlar İsviçre’de okullar yoğun bir şekilde sürekli öğretmen arıyorlar. Ama öğretmen bulmak hiç de kolay olmuyor. Bu nedenle de acil çözümler bulmak zorunda kalınıyor, mesela; ders saatlerini azaltmak veya diplomasız öğretmene razı olmak bu acil çözümlerden birkaç tanesi.

Page 7: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- A

ğust

os/A

ugus

t 201

0 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

Isvic re’nin Discount Marketi

Uygun fiyata kaliteli ürünler!

Bu ürünler tüm Denner subelerinde mevcut olmayabilir. Stoklarımız sınırlıdır. www.denner.ch

Vitaminka biber fi letosu2400 gr.

Hindi salamıdilimlenmis, 100 gr.

Fındıklı baklava 300 gr.300 gr.

6.95

4.95

dilim100

mlenmis, gr.

2.25

6.45

5.45 2.95

Gazi beyaz peynirTuzlu su içerisinde, % 55 yag oranı, 500 gr.

Danica dana kus bası400 gr.

Danica dana etinden kahvaltılık 200 gr.

Göral kavrulmus kabak cekirdegi400 gr.

¸˘

3.95

Page 8: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

8

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010 www.pusulaswiss.ch

İSVİÇRE HABERLERİ

2010 yılında da iltica talebinde bulunan-ların en önemli kısmını, Nijerya kökenliler oluşturdu: Yılın ikinci çeyreğinde 421 Nijer-yalı iltica talebinde bulundu.

Nisandan hazirana kadar toplam 5.473 iltica talebinin duruşmaları, Asliye Mahkemesi’nde yapıldı. 968 kişinin sığın-ma talepleri kabul edildi.

2010 yılında 3.935 kişi resmi makamlar-ca kontrol edildikten sonra hava yoluyla İsviçre’den çıkarıldı.

2010 yılının ikinci çeyreğinde en çok sı-ğınma talebinin geldiği ülke vatandaş-ları:

Nijerya: 421 sığınma talebi (bir önceki çey-rekten 13 kişi daha fazla)

Eritre: 403 sığınma talebi (bir önceki çey-rekten 75 kişi daha fazla)

Sırbistan: 278 sığınma talebi (bir önce-ki çeyrekten 278 kişi fazla). Sırbistanlı sı-ğınma talebinde bulunanların dörtte üçü-nü Güney Sırbistan’daki Vranje bölgesin-den gelen Romalar teşkil ediyorlar. Vranjeli Romalar ekonomik bakımdan kötü durum-da olan Sırbistan’dan çıkmak için, Schen-gen bölgesinde vizesiz seyahat olanağın-dan yararlanmaya ve diğer Avrupa ülkele-rine seyahat etmeye başladılar. Bütün di-ğer Avrupa Birliği ülkelerinde de Sırbistan vatandaşı sığınmacıların açık şekilde arttı-ğı gözlemlendi.

Sri Lanka: 229 sığınma talebi, bir önceki

çeyrekten 15 kişi daha az.

Gürcistan: 176 sığınma talebi, bir önceki çeyrekten 12 kişi daha az.

Irak: 172 talep, önceki çeyrekten 3 kişi daha az.

Afganistan: 150 sığınma talebi, bir önceki çeyrekten 12 daha az.

Kosova: 140 sığınma talebi.

Bunların dışında iltica talebinin geldi-ği önemli ülkeler arasında Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti de bulunuyor.

İstatistiklere göre, yılın ikinci çeyreğinde İsviçre’ye yapılan iltica taleplerinin %44,4’ü Afrika ülkelerinden geldi; %17,6’sı da Yakın veya Orta Doğu ülkelerinden, %14,4’ü Gü-ney Avrupa ülkelerinden ve % 9,1’i GUS ül-kelerinden yapıldı. 1723

SunExpress Genel Müdürü Paul Schwaiger, konuyla ilgili olarak, “SunPoints programıyla, bizimle sık uçan yolcularımıza, hesabı ve takibi çok kolay, avantajları fazla bir hizmet sunuyoruz. Kısa süre-de daha da geliştireceğimiz prog-ram içeriğiyle, SunPoints’in yolcu-larımıza çok daha büyük kazanç-lar sunmasını hedefliyoruz.” dedi. SunExpress’in Genel Müdür Yar-dımcısı Hacı Say ise, “İç ve dış hat uçularımızda aynı anda başlayan SunPoints, henüz charter seferle-rimizde geçerli olmayacak. Prog-ram kapsamında; tur operatörle-

ri, otel, otomobil kiralama şirketle-ri, havayolları ya da diğer kuruluş-larla olası işbirlikleri için de şim-diden çalışmaya başladık.” dedi. SunExpress’in SunPoints progra-mında, yolculara, SunPoints Blue (mavi) ve SunPoints Orange (tu-runcu) olmak üzere iki kart seçe-neği sunulacak. Başlangıçta ve-rilen SunPoints Bluede belirli bir puan seviyesini yakalayan yolcu-lar, SunPoints Orange’a geçecek-ler ve harcamaları için %25 daha fazla puan kazanmanın yanı sıra farklı avantajlar da elde edecek-ler. Yolcular, SunPoints için http://

www.sunexpress.com adresin-den kayıt yaptırdıklarında, anın-da “1.000 Hoşgeldiniz Puanı” ka-zanacaklar.

SunExpress’in bilet satış ve check-in noktalarındaki başvuru formunu doldurarak ileten yolcular ise “500 Hoşgeldiniz Puanı”nıyla karşılanacaklardır. SunExpress, SunPoints yolcu avantaj progra-mının geliştirilmesinde, Türkiye ve dünyadaki pek çok önemli ha-vayoluna yazılım hizmetleri veren ‘’Hitit Bilgisayar Hizmetleri’’ ile ça-lışıyor. 1748

NijeryaNigeria

421 408

1. Quartal / 1. Çeyrek 2. Quartal / 2. Çeyrek

EritreEritrea

403

328

Sri LankaSri Lanka

229244

GürcistanGeorgien

176188

Irakİrak

172175

AfganistanAfganistan

150162

KosovaKosovo

140

0

SırbistanSerbien

278

¾ V

ranj

e Ro

mal

ılar

0

2010 yılının ikinci çeyreğinde sığınma talebinin en çok geldiği ülke vatandaşları

Kaynak: BFM Asylstatistik, Juni 2010 12/12 Grafık bdmedia.ch

Deutsche Zusammenfassung.

Im zweiten Quartal 2010 sind 3‘544 Asylgesuche einge-reicht worden. Das sind 156 (- 4.2 %) weniger als im Vor-quartal (3‘700 Asylgesuche). Wichtigstes Herkunftsland im zweiten Quartal 2010 war erneut Nigeria (421 Asylgesu-che). Von April bis Ende Juni 2010 wurden insgesamt 5‘473 Asylgesuche erstinstanzlich erledigt. In 968 Fällen wur-de Asyl gewährt. Das entspricht einer Anerkennungsquo-te von 18.7%. Im ersten Halbjahr 2010 sind zudem 3‘935 Personen behördlich kontrolliert auf dem Luftweg aus der Schweiz ausgereist. Asylgesuche und Herkunftsländer: Im zweiten Quartal 2010 wurden 3‘544 Asylgesuche einge-reicht. Das sind 156 (- 4.2 %) weniger als im Vorquartal. Die Zahl der zwischen April 2010 und Juni 2010 gestell-ten Asylgesuche liegt jedoch 2.6 % (+ 90 Gesuche) über

dem Wert des zweiten Quartals 2009. Im Vergleich über die letzten 17 Monate ist die Anzahl der in der Schweiz ge-stellten Asylgesuche stabil. In dieser Periode suchten in der Schweiz monatlich 1‘200 +/- 150 Personen um Asyl nach. Wichtigstes Herkunftsland im Berichtszeitraum war erneut Nigeria mit 421 Asylgesuchen, 13 Gesuche mehr als im Vorquartal (+ 3.2 %). Die Zahl der Asylgesuche von ni-gerianischen Staatsangehörigen bewegt sich nach wie vor auf hohem Niveau. Momentan gibt es keine Hinweise auf eine baldige Trendwende. An zweiter Stelle lag Eritrea mit 403 Gesuchen (+ 75 Gesuche, + 22.9 %). An dritter Stelle folgte Serbien mit 278 Gesuchen (+ 151 Gesuche, + 118.9 %). Bei den Asylsuchenden aus Serbien handelte es sich bei mindestens drei Viertel der Personen um Angehörige der Ethnie der Roma. Hauptherkunftsgebiet war die süd-serbische Region um Vranje. Viele dieser Personen ha-

ben im Frühjahr von der Möglichkeit der visumsfreien Ein-reise in den Schengen-Raum Gebrauch gemacht, um so ihrer wirtschaftlich schlechten Lage in Serbien zu entflie-hen. In verschiedenen anderen europäischen Staaten wur-de ein noch deutlicherer Anstieg der Asylgesuche von ser-bischen Staatsangehörigen verzeichnet. Nicht zuletzt auf-grund der Kooperation der Behörden vor Ort sind die Asyl-gesuche von serbischen Staatsangehörigen inzwischen wieder deutlich rückläufig. An vierter Stelle lag Sri Lanka mit 229 Gesuchen (- 15 Gesuche, - 6.71 %). Es folgten Ge-orgien mit 176 Gesuchen (+ 14 Gesuche, + 8.6 %), der Irak mit 172 Gesuchen (- 3 Gesuche, -1.7 %), Afghanistan mit 150 Gesuchen (- 12 Gesuche, - 7.4 %) und der Kosovo mit 140 Gesuchen (+/- 0 Gesuche). Zu den zehn wichtigsten Herkunftsstaaten gehören zudem noch die Türkei und die Volksrepublik China. BFM Asylstatistik, Juni 2010 12/12

İltica Taleplerinde Gerileme

SunExpress’in Yolcu Avantaj Programı “SunPoints” Başladı

2010 yılının ikinci çeyreğinde iltica taleplerinin sayısında geçmiş birinci çeyreğe nazaran gerileme oldu; yılın ikinci çeyreğinde 3.544 kişi iltica talebinde bulundu. Bu rakam yılın ilk çeyreğine nazaran 156 daha az yada; yüzde olarak % - 4,2 iltica talebi oldu. Bir önceki çeyrekte 3.700 iltica isteği kaydedildi.

SunExpress’in yolcularına sunduğu yeni avantaj programı SunPoints, ağustos ayı itibarıyla başladı. Program kapsamında; SunExpress’le uçan yolcular, yurt içi ve yurt dışı seyahatleri için alacakları her biletin bedeli karşılığında belirli bir puan kazanacaklar, biriktirdikleri puanlarla da ücretsiz uçak bile-ti alabileceklerdir. Piyasadaki benzer programlardan farklı olarak, uçulan mile göre değil, bilet için yapılan ödemeye göre puan kazanılan SunPoints’de; yolcuların üyelikten 3 ay öncesine kadar SunExpress ile yaptığı tüm uçuşların puanları da hesaplarına dahil edilecek.

Page 9: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

9

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010www.pusulaswiss.ch

İSVİÇRE HABERLERİ

Bern, 12.07.2010 - 1977 yılında uyuşturucu ve alkol verdiği 13 ya-şındaki bir kız çocuğuna tecavüz eden Polonya asıllı rejisör Roman Polanski hakkında, Amerika ta-rafından ‘çocuk yaştaki birine te-cavüz etmiş bir cinsel suçlu’ ola-rak 2005 yılı sonundan beri ulus-lararası tutuklama emri çıkarttırıl-mıştı. Polanski, uluslararası tutuk-lama emrine uyan İsviçre tarafın-dan, 26 Eylül 2009 tarihinde Zü-rich Havaalanında tutuklandı ve Amerika’ya iade edilmek üzere geçici olarak hapsedildi. Ameri-ka, 22 Ekim 2009 tarihinde ulus-lararası suçlu iadesi için gerekli ilk formaliteleri başlatarak, suçlunun iadesi isteğinde bulundu. Polans-ki, 4 Aralık 2009’da 4,5 milyon frank kefaletle hapisten çıkarıla-rak Gstaad’daki kendisine ait dağ evinde ev hapsine alındı. Ev hap-sinde Polanskı’nin ayağına, uzak-tan kontrol edilebilmesini sağla-yan elektronik monitor takıldı.

13 yaşındaki çocuğa uyuşturucu ve alkol vererek sert şekilde teca-vüz etmekten suçlu rejisör Roman

Polanski’nin Amerika’ya ia-desi işlemleri sürecinde, İs-viçre Federal Adalet Daire-si (BJ), 3 Mart 2010 tarihin-de, Amerikan Adalet yetki-lilerinden, iade işlemlerinin tamamlanabilmesi için Sav-cı Roger Gunson’un (suçlu-nun yetmişli yıllardaki mah-kemesinde görevli savcı) 26 Ocak 2010 tarihli olaya iliş-kin sorgulama protokolle-rinin gönderilmesini iste-di. Bu protokolde, Kalifornia Hapishanesi’nin psikiyatri kliniğinde 42 gün tutuklu ola-rak kalan suçlunun, tüm ce-zasının bu şekilde tamam-lanmış olduğuna, 19 Eylül 1977 tarihindeki oturumu yöneten görevli hakim tarafından karar ve-rildiği iddia ediliyor. İsviçre Fede-ral Adalet makamları tarafından, Polanski’nin suçunun cezasını gerçekten çekip çekmediğini in-celemek üzere bu belgelerin gön-derilmesi isteğine, Amerika Ada-let makamları tarafından 13 Ma-yıs 2010 tarihinde olumsuz yanıt geldi. Amerika Adalet Makamla-

rı mahkeme tutanaklarının gizli-liği ilkesine dayanarak bu belge-yi İsviçre’ye göndermeyi reddet-ti. Bu durumda İsviçre tarafında suçlunun iadesi işlemlerinde ek-sik belge sorunu doğuyor, suçlu-nun suçunun cezasını çekip çek-mediği konusunda şüpheler orta-ya çıkıyordu.

İsviçre Federal Adalet makamları-nın şüphelerinin ortadan kaldırıl-

mayışı iade işlemlerinin de reddedilmesi sonucunu ge-tirdi.

Güvenin Korunması: Ülke-ler ve Halklar Hukuku İlke-si

İsviçre Adalet makamla-rından medyaya yapılan açıklamaya göre, Ameri-ka ile var olan ‘Suçlu İadesi Anlaşması’’nın aynı zaman-da ‘Genel Halk Hakları ve Uluslarası Kamu Politikası’ ile desteklenmesi gerekiyor. Adalet Bakanı Schlumpf, ba-sına verdiği demeçte, ulusla-rarası anlaşmaların yalnızca yazılı metinler olmadıklarını,

bunların aynı zamanda anlam ve amaçlara bağlı olarak da yorum-lanmaları gerektiğini açıkladı. Ba-kana göre bunlar, güven ve inanç değerleriyle de doldurulmak zo-rundadırlar.

Güvenin korunması genel bir ilke olarak İsviçre Devlet Hukuku’nda yer almaktadır (Anayasa’nın 9. Artikeli). Bunun dışında Roman

Polanski 2006 yılından beri sa-hip olduğu Gsaad’daki dağ evine sık sık gelmektedir ve bu Ameri-ka tarafından çok iyi bilinmesine rağmen şimdiye kadar İsviçre’ye Amerika’dan herhangi bir talep gelmemiştir.

Bunlardan da ayrı olarak, Ro-man Polanski İsviçre Arananlar Bülteni’ne kayıt edilmiş olması-na rağmen bugüne kadar rahatça İsviçre’ye girip çıkmıştır. Bu ne-denle de 2009 yılının Eylül ayında güvenle Zürich Film Festivali’ne ödülünü almaya gelmeye karar vermiştir. Tutuklanacağını bilsey-di ya da aklından bile geçirseydi elbette ki gelmezdi.

Tüm bu sözü edilen noktalar ola-yın değerlendirilmesinde kullanı-larak, olayın tasvirinin suçlu iade-si isteği için yetersiz olduğuna ka-rar verilmiş ve ‘Uluslararası Kamu Politikası ile Devletler Arası Te-mel Eylem İlkelerine’ dayanılarak suçlu iadesi isteği reddedilmiştir. 1720 / Haber: Federal Adalet ve Polis Departma-nı / Eidgenossisches Justiz- und Polizeideparte-ment

Deutsche Zusammenfassung.

Bern, 12.07.2010 - Der 76-jährige französisch-polnische Filmregisseur Roman Polanski wird nicht an die USA ausgeliefert. Die freiheitsbeschränkenden Massnah-men gegen ihn sind aufgehoben. Dies gab Eveline Wid-mer-Schlumpf, die Vorsteherin des Eidgenössischen Justiz- und Polizeidepartements (EJPD), am Montag in Bern bekannt. Zur Begründung wies sie darauf hin, dass ein Mangel im Auslieferungsgesuch der USA auch nach

intensiven Abklärungen nicht mit der notwendigen Be-stimmtheit ausgeschlossen werden könne. Gewürdigt worden seien zudem die Grundsätze, die sich aus dem internationalen Ordre Public für staatliches Handeln er-geben.

Roman Polanski war von den US-Behörden seit Ende 2005 wegen einer Sexualstraftat an einer Minderjähri-gen im Jahr 1977 international zur Verhaftung ausge-schrieben. Gestützt auf diesen internationalen Haftbe-

fehl wurde Roman Polanski am 26. September 2009 bei seiner Einreise am Flughafen Zürich verhaftet und in provisorische Auslieferungshaft genommen. Am 22. Oktober 2009 reichten die US-Behörden das formelle Auslieferungsersuchen ein. Am 4. Dezember wurde Ro-man Polanski nach Hinterlegung einer Kaution von 4,5 Millionen Franken aus der Auslieferungshaft entlassen und in seinem Chalet in Gstaad unter Hausarrest mit Electronic Monitoring gestellt.

Roman Polanski Artık Özgür! 76 yaşındaki Polonya asıllı Fransız rejisör Roman Polanski’nin Amerika’ya iade edilmemesine karar verildi. Adalet ve Polis Bakanı Eveline Widmer Schlumpf’un basına verdiği açıklamaya göre, Polanski’nin tutukluluğu kaldırıldı.

Kaza Sigortası İstatistiklerine Bil-gi Biriktirme Merkezi’nin (SSUV) yaptığı açıklamaya göre, bu ra-kamlarla bir rekor kırıldı. Havaların etkisi var...Geçtiğimiz yıl tatil günü kazaları-nın rekor düzeye ulaşmasında ha-vaların da etkisi olduğu belirtildi. Herşeyden önce kış sporu akti-vitelerinin kaza sayısının yüksel-mesine etkisi çok önemli oldu.Tatil günü kazalarının çoğalması-na karşılık mesleki kazaların sa-yısında gerileme oldu: 2008’de 258.000 olan meslek kazaları, 2009’da 269.000 rakamını göste-riyordu. Özellikle üretim sektörün-

deki kazaların azaldığı gözlem-lendi. Metal Endüstrisi ile Maki-ne Sektöründe de kazalar % 15’in üzerinde azalma gösterdi.Kısa çalışma, kazaların azal-masında etkili oldu...İş kazalarının azalmasındaki ana nedenin, yukarıda adı geçen branşlardaki iş kısaltılmaları oldu-ğu belirtildi. Pek çok iş yeri eko-nomik sıkıntıları aşmak amacıy-la kısa iş, yani çalışma saatleri-nin azaltılması önlemini aldı. Bu şekilde işçi sayısı aynı kaldı; ama çalışma saatleri azaldı. Bu durum insanların tatil günlerini artırdı.Bir yıl öncesine nazaran çoğalan

işsiz ve iş arayan sayısı bu ke-simde de kazaların artmasına ne-den oldu: Kazaların işşizler ve iş arayanlar kesiminde de bir önceki yıla nazaran %32 oranında artış göstererek, 15.500 kişinin kaza geçirdiği açıklandı.Dikkat çekici bir başka nokta da kadınların sigorta ödeneklerinden daha fazla yararlandıkları; sigor-ta ödeneklerinden yararlanan ka-dınların sayısı %5 oranında artar-ken, erkeklerin sayısı %2,3 ora-nında artış gösterdi. Bu gelişimin bir iş sahibi olmakla yani çalış-makla bir bağlantısı olduğu düşü-nülüyor. 1705

Haber kaynağı: Unfallstatistik UVG Ausgabe 2010

Deutsche Zusammenfassung.

Fast eine halbe Million Unfälle in der Freizeit wur-den 2009 gemeldet. Das sind doppelt so vie-le wie bei den Berufsunfällen. In der obligatori-schen Unfallversicherung haben die Unfälle im Jahr 2009 gegenüber dem Vorjahr erneut zu-genommen. Die Zahl stieg um 1,4 Prozent auf

772‘000. Und in der Freizeit geschahen so viele Unfälle wie noch nie seit der Einführung der ob-ligatorischen Unfallversicherung. Insgesamt wur-den 498‘000 Freizeitfunfälle gemeldet. Das sind 3,3 Prozent mehr als im 2008 und somit ein Re-kord, wie die Sammelstelle für die Statistik der Unfallversicherung (SSUV) mitteilte.

Tatil Kazalarında Yüksek Artış 2009 yılında neredeyse yarım milyon kazanın tatil günlerinde yapıldığı saptandı. Bu rakam meslek kazalarından iki kat daha fazla. Zorunlu kaza sigortasının saptadığına göre, 2009 yılında, bir önceki yıla kıyasla %1,4 (772.000 kaza) oranında daha fazla kaza artışı kaydedildi. Zorunlu kaza sigortasının başladığından beri tatil günlerinde, bu kadar çok sayıda kaza kaydedilmemişti: Toplam 498.000 tatil günü kazası kayıt edildi (2008 yılına oranla %3,3 daha fazla).

Page 10: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

10

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010 www.pusulaswiss.ch

SÖYLEŞİ

Söyleşi: Pervin TekinPervin Tekin: Sayın Tekkoyun, kuş-kusuz Müslüman dünyası açısın-dan Ramazan ayının önemi çok bü-yüktür. İslam’ın beş şartından biri olan oruç ibadeti bu ay içerisinde gerçekleşmektedir. Buradan yola çıkarak oruç ibadetinin anlam ve önemi hakkında okurlarımıza neler söyleyebilirsiniz?Fatih Tekkoyun: Her şeyin bir ze-katı olduğu gibi bedenin zekatı da oruçtur. Oruç, Yüce Allah’ın bizlere ihsan ettiği sayısız nimetlere karşı-lık O’na şükranlarımızı arz etmek-tir. Oruç sabrı geliştirir. Nefsi terbi-ye eder, günah işleme temayülünü önler; insanı iyiliğe yönlendirir ve güzel ahlaka ulaştırır. Bunun için Yüce Allah, gönderdiği bütün din-lerde orucu farz kılmıştır. Kur’an’ı Hakim’de şöyle açıklanmaktadır: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gel-mekten sakınmanız için oruç, siz-den evvelkilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.”(Bakara, 2/183)P.T. : Oruç ibadetinin kişiye ve topluma kazandırdıkları neler-dir?F.T. : Oruçla toplum huzur bulur... Allah rızası için tutulan oruç, insa-nı günahlardan uzaklaştırdığı gibi, gönüllerde güzel duyguların yeşer-mesine de vesile olur. Fitne, fesat, haset, dedikodu ve yalan gibi kötü huylardan insanı uzaklaştırır, top-lumda huzur ve güvenin yerleşme-sini sağlar. Yapılan araştırmalar da Ramazan ayında suç işleme oranı-nın düşüş kaydettiğini göstermekte-dir. Bir Müslüman’ın, özellikle oruç-lu iken günah işlemesi, orucun ru-huna ve hikmetine aykırıdır. Bu hu-susta Sevgili Peygamberimiz şöy-le buyurmuşlardır: “Her kim yalan, iftira gıybet ve kovuculuğu terk et-mezse, Cenab-ı Hak o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına değer vermez. (Buhari, Savm, 31, H.No:92P.T. : Ramazan ayı içerisinde an-lamı geniş olan teravih (yatsı na-mazından sonra kılınan namaz), itikaf (dünya işlerinden ilgiyi ke-sip camiye kapanma), mukabe-le ( karşılıklı kuran okuma ), fitre gibi önemli ibadetler var. Rama-zan Ayı ve orucu bir bütün ola-rak düşündüğümüzde bu ibadet-leri doğru bir şekilde nasıl yerine getirebiliriz?F.T. : Ramazan ayının gecelerini de, gündüzlerini de çok iyi değer-lendirmeli, elden geldiğince ibade-te, hayır ve hasenata (yararlı işler) ağırlık vermeliyiz. Bir mümine te-bessümümüz bile ahiret yurdunda karşımıza zenginlikler olarak çıka-cak. Çünkü, Ramazan ayı çok kârlı bir uhrevî kazanç mevsimidir. Sev-gili Peygamberimiz, Ramazan’ın önemi hakkında şöyle buyurmuş-tur: “Kim inanarak ve mükafatını Allah’tan bekleyerek Ramazan’ın gecelerini ihya ederse, onun geç-miş günahları bağışlanır.” (Nesai, İman, Bab 22, V, 117)Yine Sevgili Peygamberimiz, “Ramazan’ın evveli rahmet, orta-sı mağfiret, sonu da cehennemden

kurtuluştur. Her kim, bu ayda ida-resi altında bulunanların iş yükünü hafifletirse, Allah ona mağfiret eder ve cehennem azabından kurtarır”. “Ramazan ayı girdiği zaman cenne-tin kapıları açılır, cehennemin kapı-ları kapanır ve şeytanlar zincire vu-rulur.” (Buhari, Savm, 5) buyuruyor.P.T. : ‘Fitre’ konusunu biraz açar mısınız?F.T. : Ramazan Bayramı’na kavu-şan ve dinen zengin sayılan Müslü-manların, kendileri ve bakmakla yü-kümlü oldukları kişiler için fakirle-re vermeleri gereken belli miktarda mal ya da paradır. Halk arasında fit-re denilen sadaka-i fıtır, insan fıtra-tındaki yardımlaşma ve dayanışma-nın bir gereği olarak insan varlığının zekatı kabul edilmiştir. Bu nedenle sadaka-i fıtır’a, “can sadakası” veya “beden sadakası” da denilmektedir. Diğer taraftan fitre, yoksulların ihti-yaçlarının giderilmesinde, bayram gününün neşesinden onların da is-tifade etmelerinde önemli bir rol oy-nar. Verilecek miktarı her yıl Diya-net teşkilatı duyurmaktadır.P.T. : Ramazan ayı içerisinde Kuran-ı Kerim’in indirildiği Ka-dir Gecesi gibi önemli bir hadi-se var. Kadir Gecesinin bin ay-dan daha hayırlı olmasının nede-nini açıklar mısınız? Bu mübarek gecede Müslümanlar neler yap-malıdır?F. T. : Kur’ân-ı Kerim’de bu ge-cenin faziletini belirten müstakil bir sûre (Kadir Suresi) vardır. Bu sûrede yüce Rabb’imiz böyle bu-yuruyor: “Doğrusu biz Kur’ân-ı Ka-dir Gecesi’nde indirmişizdir. Kadir Gecesi’nin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir Gecesi bin aydan ha-yırlıdır. Melekler ve Cebrail o gece-de Rab’lerinin izniyle her türlü iş için inerler. O gece, tan yerinin ağarma-sına kadar bir esenliktir. “ (Kadir Sûresi, 97/ 1-5)P.T. : Oruç tutmak kimlere farz-dır?

F.T. : İslâm, emir ve yasakların ya-pılmasını istediği kimselerde bir ta-kım şartlar arar. Bu anlamda diğer ibadetlerde olduğu gibi, oruç ibade-tinde de belli başlı özelliklere sahip olan kimseler mükellef tutulmuş-tur. Bunları şu şekilde sıralamamız mümkündür:1. Müslüman olmak: Oruç ibadeti-nin bir kimseye farz olması için, o kişinin Müslümanlığı kabul etmiş ol-ması gerekir. Müslüman olmayan kimseler, böyle bir ibadeti yapmaya zorlanamaz.2. Ergenlik çağında ve akıllı ol-mak: İbadetlerin farz olması için bu-lunması gerekli olan şarlardan biri de o kimsenin ergenlik çağında ve aynı zamanda akıllı olmasıdır. Zira henüz belli bir yaşa (ergenlik) gel-memiş kimseler İslâm’da mükellef kabul edilmemişlerdir. Bu anlamda çocuklar ve ergenlik yaşına ulaştı-ğı halde akıldan mahrum olanlar, bu ibadetten muaf tutulmuşlardır. Bu hususu Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şu beyanlarıyla bildirmiş-lerdir: “Üç kişiden sorumluluk kaldı-rılmıştır: Buluğ çağına erinceye ka-dar çocuktan, aklı yerine gelince-ye kadar deliden, uyanıncaya kadar uyuyandan.” (Buhârî, Hudûd 22)3. Oruç tutmaya güç yetmek ve yol-cu olmamak: Orucun farz olma-sı için, mükellefin beden itibariy-le sağlıklı olması, hasta olmaması ve mukim olması gerekir. Bedenen oruç tutmaya muktedir olmayanla-rın, hastaların ve seferde olan kim-selerin oruç tutmaları farz değildir. Ancak bu kimseler yine de oruç tu-tacak olsalar, tutmuş oldukları oruç geçerlidir. Şayet kendilerine verilen bu ruhsatı kullanır da tutmazlarsa, o zaman da tutmadıkları gün sayı-sı kadar daha sonra tutarlar. Bu hu-susla ilgili olarak Kur’ân-ı Kerim’de şöyle buyurulur:“Oruç sayılı günlerdedir. Sizden her kim o günlerde hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca

başka günlerde oruç tutar. Oruç tu-tamayanlara fidye gerekir. Fidye bir fakiri doyuracak miktardır. Her kim de, kendi hayrına olarak fidye mik-tarını artırırsa bu, kendisi hakkında elbette daha hayırlıdır. Bununla be-raber, eğer işin gerçeğini bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayır-lıdır.” (Bakara 2/184)Aynı zamanda hayız, hâmile ve em-zikli kadınlar da, oruçtan muaf tutul-muş olup, bunlar, mazeretleri sona erince, tutamadıkları gün sayısınca oruçlarını kaza ederler.P.T. : Hangi mazeretler oruç tut-mama nedenleridir?F.T. : Oruç tutmanın farz olmadığı durumlar:Yolculuk: İslâm, insanlara üstesin-den gelemeyecekleri mükellefiyet-leri yüklemez. Emirler takat ölçü-sündedir. Yolculuk ise, zaman za-man meşakkat ve sıkıntıların oldu-ğu bir durumdur. Böyle bir durum-daki Müslüman yolculuğun vere-ceği meşakkat karşısında oruç tut-mada zorlanabilir. Bundan dolayıdır ki Cenab-ı Hak, Bakara suresinin 184. âyetinde bu durumdaki kimse-lere oruç tutmama noktasında ruh-sat vermiştir. Seferde iken oruç tut-mayan daha sonra kaza eder. An-cak dileyen kimseler, yolcu oldukla-rı halde bu orucu tutabilirler.Hastalık: Yüce Yaratıcı, oruç tu-tamayacak kadar hasta olan kim-selere de ruhsat vermiş, oruç mü-kellefiyetinden onları istisna etmiş-tir. Bunlar iyileştikten sonra tutama-dıkları orucu kaza ederler. Burada hastalığı tam olarak tarif etmek ge-rekir. Hastalık, insanın hayatî fonk-siyonlarının muntazam şekilde se-yir etmemesi veya etraftan gelen uyarılara cevap verilmeme hali ola-rak tarif edilebilir. Hastalık, olduk-ça ciddi ve tedavi gerektiren bir du-rum olabileceği gibi basit bir rahat-sızlık da olabilir. Bu ayırımı yapmayı yani oruç tutup tutmaması gereken kimseleri ayırmayı İslâm, Tabib-i

Müslim-i Hâzık’a, (müslüman mü-tehassıs hekime) bırakmıştır. Tabia-tıyle rastgele bir kimseye danışarak oruç tutmamak Allah katında o şah-sa manevî mesuliyet yükler.Gebelik ve çocuk emzirmek: Gebe olan ya da çocuğunu emzirme du-rumunda olan kadınlar, gerek ken-dilerine, gerekse çocuklarına bir zarar gelmemesi için, oruç tutma-ma noktasındaki ruhsata dahildir-ler ve daha sonra müsait oldukla-rında kaza ederler. (Bkz: İbn Mâce, Sıyâm 3)Yaşlılık: İslâm, oruç tutamayacak kadar yaşlı olan kimselere ruhsat tanımış, tutamadıkları her gün için bir fakir doyurmak suretiyle bu on-ları ibadetten muaf tutmuştur.Aşırı açlık ve susuzluk: Oruçlu olan bir kimse, aşırı açlık ve susuzlukla karşı karşıya kalsa, orucun, onun beden ve ruh sağlığını ciddi boyutta etkileyeceğinden endişe etse yahut doktor bu hususta kendisine tutma-ması noktasında rapor vermiş olsa, bu kimse de oruçtan muaf tutulmuş olup, sağlığına kavuştuğunda, tuta-madığı günler kadar tutmak suretiy-le bu ibadeti yerine getirmiş olur.İkrah: Yani zorla oruç tutturulma-mak halidir. Birisi oruç tutana, “Oru-cunu bozmazsan seni öldürürüm veya bir uzvunu keserim” diye teh-dit etmişse, dediğini yapmaya gücü yetiyorsa, oruçlunun orucunu boz-ması mübah olur.P.T. : Özellikle Ramazan ayı içe-risinde yazılı ve görsel basında, din adamları tarafından dini ko-nular yoğun bir şekilde tartışılı-yor; fakat bazı konularda uzlaş-ma sağlanamadığı da görülüyor ve insanların kafası karışabiliyor. Bu durumda hangi bilgi kaynağı-nı esas almalıyız?F.T. : Dini hususlarda Türkiye’de yetkili kurum Diyanet İşleri Başkanlığı’dır. Devletin temsilci-si olarak vatandaşlarımıza dini hiz-metler sunuyoruz. Biz, kurum ya da kişilerin vermiş olduğu fetvala-ra yanlış demiyoruz; fakat bilgi ek-sikliğinin olduğunu söylüyoruz. Diyanet’in vermiş olduğu fetvalara güvenmeliyiz.P.T. : Ramazan ayında edindiği-miz imsakiyelerde yazılan saat-lerde farklılıklar olduğunu görü-yoruz ve tereddüte düşüyoruz. İsviçre’de hangi imsakiye saatle-rini esas almalıyız?F.T. : Kesinlikle, Diyanet’in takvimi konusunda şüpheye düşmemeliyiz. Diyanet büyük bir kurumdur. Bu ku-rumun Vakit Hazırlama Birimi Mü-dürlüğü vardır. Diyanet’in internet sitesine (www.diyanet.ch) girdiği-niz zaman da göreceksiniz. Diya-net, vakit belirleme işini uzman kişi-lere hazırlatıyor. Kafamıza göre he-saplamalar yapmıyoruz. Biz olayı astronomik ölçülerle, gökyüzü bili-mini kullanarak,1000 yıl öncesi gibi, güneşe bakarak değil, teknolojiyi kullanarak bu bilgileri söylüyoruz. Bu birim, (kameri) yani ay takvimini esas almıştır. Diyanet’in uzman eki-bine tereddütsüz, güvenmeliyiz.P.T. : Ramazan ayında nasıl bes-

Fatih Tekkoyun’la Ramazan ve Oruç Üzerine Söyleyişi... Değerli okurlarımız, İsviçre Diyanet Vakfı’nda ziyaret ettiğimiz, Diyanet İşleri Müşavir Vekili Fatih Tekkoyun ile Ramazan ayının anlamı, önemi ve daha birçok konu hakkında bir sohbet gerçekleştirdik. Tekkoyun, yoğun programları arasında bizi sıcak bir ilgiyle karşılayarak söyleşi talebimizi kabul etti. Vakıfın çalışmaları hakkında önemli bilgiler de aldığımız bu söyleyişiyi siz Pusula okurlarının keyifle okumasını umuyoruz.

Page 11: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

11

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010www.pusulaswiss.ch

center

Diger bilgileri ve tüm tarifeleri www.yallo.ch adresinde bul abi lirsiniz

www.yallo.ch

Sınırsız uygun fi yatlarla cep telefonu görüsmeleriI.sviçre’de ve yurtdısına

SIM kartlar ve cep telefonları asagıdaki yallo is ortaklarından temin edilebilir:

SÖYLEŞİ

lenmemiz gerekir? Bu konu ile il-gili bizlere neler önerebilirsiniz ?F.T. : Oruç sıhhate vesiledir, Oru-cun, ruh ve beden sağlığı açısın-dan bir çok yararının bulunduğunu da unutmamalıyız. Nitekim Sevgi-li Peygamberimiz bu konuda şöy-le buyurmaktadır: “Oruç tutunuz ki sağlıklı olasınız.”(Ahmet b. Hanbel, Müsned, II, 280)Diğer bir hadisi ise şöyledir: “İnsa-na belini doğrultacak birkaç lokma yeter. Bunu yapamıyorsa; karnının üçte birini yemeğe, üçte birini suya, üçte birini de teneffüs etmeye ayır-sın” buyurmuştur.Kişi kendisini daha iyi bilir. Hepimi-zin kişisel alışkanlıkları vardır. Ye-mek yerken abartmamalıyız.P.T. : Müslüman vatandaşlarımız Hristiyan bir ülkede yaşamak-ta, Ramazan ayının anlamını ve mahiyetini İsviçre’deki Hristiyan toplumuna anlatmak için her-hangi bir çalışmanız var mı? Vak-fınızın dinsel açıdan entegrasyo-na katkıda bulunuyor mu?F.T. : Biz, her fırsatta gerek İs-lamiyetle ilgili olsun gerekse Ramazan’la ilgili olsun İsviçrelilere bilgiler aktarmaya çalışıyoruz.Tabii ki, entagrasyona katkılarımız var. İsviçre’de yaşayan diğer din ve inanç mensupları ile barış içinde karşılıklı anlayışa dayalı birlikte ya-şama ilkesi doğrultusunda merkez-den ve cami dernekleri kanalıyla , karşılıklı ziyaretler ve müşterek zi-

yaretler gerçekleştirmekteyiz.Bizim bütün dinlerle yaptığımız or-tak programlar da var. St.Gallen kantonu için size bir örnek ver-mek istiyorum. Dinlerarası Diyalog Grubu’muz var. Bu grup belli pe-riyotlarda toplanıyor. Ortak prog-ramlar yapılıyor. Herkes kendi dini-ni sunuyor. En son toplandığımızda Müslümanlar, ezan ve Kur’an oku-du. Hıristiyanlar çocuklarına isim takmayı - vaftiz etme- sundular. Karşılıklı birbirimizi tanımak, anla-mak, tanışmak gibi entegrasyon fa-aliyetlerimiz var.P.T. : Biraz da vakfınızın çalış-malarının neler olduğu konusu-na değinmek istiyorum. Diya-net işleri Müslümanlar açısından önemli bir kurum, vatandaşları-mıza ne gibi hizmetleriniz var?F.T. : İsviçre Türk Diyanet Vakfı bu-gün gelinen nokta itibariyle vatan-daşlarımıza geniş hizmet ağı ile her konuda yardımcı olmaya çalışmak-tadır. Vakıfla teması devam eden ve giderek kuvvetlenen camii dernek-leri ve bu derneklerde görev yapan din görevlileri ile hizmet ağını gide-rek genişletmektedir. Vakıf hizmet-lerini vatandaşlarımıza herhangi bir şekilde düşünce, mezhep ve meş-rep ayrımına tabi tutulmaksızın sür-dürmektedir. Vakfın hizmet ve faali-yetlerini sürdürürken belirlediği ilke-ler, İslam’ın da evrensel ilkeler ola-rak insanlığa sunduğu barış, kar-deşlik, dostluk, ötekinin hak ve hu-kukuna saygı, dürüstlük, çalışkanlık

ve üreticiliktir.Vakıf İsviçre’de yaşayan Türk toplu-munun anayasaya saygılı, demok-rasi ve insan haklarına inan, toplu-ma uyum sağlamış ve onunla bü-tünleşmiş bireyler olarak hayatlarını sürdürmelerinde, ayrıca milli ve dini değerlerini koruyup genç nesille-re aktarmalarında büyük ve önem-li vazifeleri ifa etmektedir.Diğer yandan vakıf bu amaçları-nı gerçekleştirmek üzere cami ve müştemilatından (eklentiler) olu-şan gayrimenkuller edinmekte; ba-sılı, sesli ve görüntülü yayınlar va-sıtasıyla İsviçre Türk toplumunu ay-dınlatmakta, aynı amaçla konfe-rans, seminer ve benzeri etkinlikler gerçekleştirmektedir. İsviçre’de ya-şayan Türk toplumuna hac, umre, cenaze nakli gibi organizasyonlarla yardımcı olmakta; yetenekli gençle-re imkanlar ölçüsünde burslar sağ-lamakta , onların yüksek öğrenim görmelerine ve bilimsel yükselişle-rine imkanlar hazırlamaktadır. Va-kıf, İsviçre’de bulunan Türk toplu-munun faaliyetlerini koordine ede-bilmek için bu ilkede kurulu dernek, vakıf ve diğer resmi, gayriresmi ku-ruluşlarla işbirliği yapmaktadır.P.T. : Vakfınızın eğitim faaliyetle-rinden bahseder misiniz?F.T. : İsviçre Din Hizmetleri Müşa-virliğimiz ve onun en büyük destek-çisi konumunda bulunan Türk Diya-net Vakfımız çocuklar, gençler, yaş-lılar ve kadınlara yönelik Kur’an-ı

Kerim ve Dini Bilgiler Kursu, Türkçe ve Almanca Dil Kursları, din görev-lileri ile camii dernek yöneticileriyle bilgilendirme toplantıları ve Bilgisa-yar Kursları gibi eğitim faaliyetlerini gerçekleştirmektedir.P.T. : Ramazan ayı içerisinde baş-kanlığınız tarafından İsviçre’de ne gibi aktiviteleriniz olacak? Müslümanları biraraya getiren if-tar yemeği davetiniz olacak mı?F.T. : Elbette, aktivitelerimiz olacak. 21 tane camii derneğimiz var. Her dernek kendi bölgesinde mutlaka bir faaliyette bulunacak. Zaten ca-miilerimiz Ramazan’da en yoğun fa-aliyet döneminde oluyor. Ekstra if-tarlarla hem vatandaşlarmıza, hem Müslümanlara hem de Müslüman olmayanlara yönelik iftar davetleri-miz ve faaliyetlerimiz olacak. Ayrıca Zürih’teki Diyanet Vakfı’mızda her gün iftar yemeği verilecek.28 Ağustosta St. Gallen’da bir iftar yemeği vereceğiz. Bu davete %70 İsviçreliler gelecek. Amacımız; Biz, Müslümanların Ramazan’da oruç tuttuğunu, böyle bir ibadetimizin ol-duğunu; ama Ramazan’ın sadece yeme içme değil, bir paylaşım oldu-ğunu anlatmaya çalışcağız.28 Ağustostaki programımızda Mevlevi (semazen) gösterisi de ola-cak.P.T. : Son olarak Ramazan ayı hakkında vatandaşlarımıza neler söylemek istersiniz?F.T. : Ramazan ayı Kur’an ayı-

dır... Ramazan ayına kıymet ve-ren olaylardan biri de yüce kita-bımız Kur’an’ın bu ayda Sevgi-li Peygamberimiz’e indirilmeye başlanmasıdır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de; “Ramazan ayı, insanla-ra yol gösterici, doğrunun ve doğ-ruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olan Kur’an’ın indirildiği aydır.” (Ba-kara, 185) buyurulmaktadır. Pey-gamberimiz ve ashabı Kur’an’ı en çok bu ayda okurlar; cömertliği en çok bu ayda gösterirler ve ibade-ti en çok bu ayda yaparlardı. Hele bu ayın son on gününe ulaşıldığın-da ise Sevgili Peygamberimiz, za-manının büyük kısmını ibadete ayı-rırdı. (Müslim, İ’tikaf, 7).Gelin Ramazan ayında camilerimi-zi olduğu gibi evlerimizi de Kur’an tilavetiyle ihya edelim. Zira Sevgili Peygamberimiz Kur’an okunmayan evi kabristana benzetmiş ve şöyle buyurmuştur: “Evlerinizi kabristana çevirmeyin! İçerisinde Kur’an oku-nan eve şeytan girmez (Tirmizi, Fe-dail, bab, 2, V, 117). Bununla birlikte Kur’an’ın hikmeti ve ayetlerinin an-lamı üzerinde genişçe düşünelim. Çünkü O bizleri her türlü kötülük-lerden koruyacak ve mutlu bir ha-yatın yöntemini gösterecek İlahi bir rehberdir. Alimlerin doyamadığı bil-gi ve hikmet kaynağıdır. Kalplerimi-zi onun mesajının nuruyla nurlandı-ralım. Bu ayda yapacağımız iyilikler ve ibadetlerle Allah’ın rızasını kaza-narak kendimizi affettirme fırsatını kaçırmayalım. 1740

Page 12: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

12

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010 www.pusulaswiss.ch

Aslında böyle bir soruna dikkat çekmek adına seçilen gün oldukça isabetli; 1 Ağus-tos, İsviçre’nin özgürlük ve demokrasisine kavuştuğu gün olarak kabul ediliyor, halk bu sevinci her yıl çeşitli etkinliklerle kutla-yarak, hep birlikte yaşıyor. Bleiberechtsbe-wegung aktivistleri, böylesine anlamlı bir günü firsat bilerek yüz binlerce kağıtsız ve iltica isteği reddedilmiş kişiye dikkat çek-mek istediler.

Bleiberechtsbewegung aktivistlerinin basına yaptığı açıklama aynen şöyle:

“Adalet Bakanı Widmer-Schlumpf’un, 1

Ağustos konuşmasını Eiken’de yapması dolayısı ile, bugünkü aksiyonumuz olan, “Herkese Kalma Hakkı”’nın, Aargau kan-tonunun Eiken belediyesinde yapılma-sı uygun görülmüştür. Düzenlenen etkinli-ğin sloganı olarak “Eiken Herkes İçin” se-çilmiştir. Yaklaşık 150 kişilik aktivist Ei-ken tren istasyonuna vardığında kalabalık bir polis gücü tarafından kuşatılmıştır. Po-lisle yapılan uzun diyaloglardan sonra, 1 Ağustos kutlamasına herhangi bir rahat-sızlık vermememiz koşuluyla izin verildi. (1 Ağustosa katılan aktivistler 26 Haziran ile 2 Temmuz arasında da Bern’de bir tepeyi iş-

gal etmişler ve işgal esnasında Adalet Ba-kanı Widmer-Schlumpf’a bir mektup gön-dermişlerdi. Bakan, bu mektuba hala ce-vap vermemiştir.)

Aktivistler, şarkılar söyleyerek kutlama ala-nına geldiler ve Bakanın konuşmasını hiç-bir rahatsızlık vermeden dinlediler. Bizim konuşma talebimiz ise ne yazık ki kabul edilmedi. İsviçre’nin özgürlük ve demokra-sisini kutladığı böyle bir günde, kağıtsız in-sanlara sesini çıkarma hakkı vermediği için İsviçre’yi suçluyoruz. Konuşmadan sonra barış içinde alanı terkettik.

Şimdi beş kişilik bir ilticacı delegasyonu Bakanla konuşuyor. Konuşmalardan sonra alınan sonuçları sizlere bildireceğiz. Ama biz, sorumlu Bakanın yüz bin kağıtsız insa-na karşı gösterdiği ‘’insanlık dışı’’ tutumunu değiştireceğinden şüpheliyiz.

Bugünkü aksiyonumuzun amacı şunlardır: Bakan Widmer Schlumpf’un dikkatini bir

kez daha kağıtsız insanlarla, İsviçre’den sı-ğınma isteyenlere çekmek, kolektif bir dü-zenleme talep etmek ve son olarak Ada-let Bakanını “Herkese Çalışma Hak-kı” ile yüzyüze getirmek.” 1746

Bern kantonunda 20 yaşındaki genci şimşek öldürdü...

1 Ağustos 2010 Pazar günü bir grup genç, Gummeralp’ta açık havada gril yapmak istediler; ama aniden başlayan şiddetli bir ya-ğışla hevesleri yarıda kaldı. Daha da kötüsü dört gençten birisi oto-mobile koşarken, diğer genç ve iki kiz arkadaşı bir çam ağacınn altı-na sığındılar. Ağacın yakınına dü-şen yıldırım iki genç kızı metreler-ce uzağa fırlatırken genci de ağır yaraladı. Çok çabuk gelen yar-dımların ise hiçbiri işe yaramadı: 20 yaşındaki genç, düştüğü yer-de yaşamını kaybetti... Yıldırımın firlattığı iki genç kız ise olayı yara almadan atlatabildiler.

Kuvvetli fırtına, şiddetli yağmur, gök gürültüsü ve sert dolu ya-ğışları Bern bölgesinde pek çok maddi hasara yol açtı. İtfaiye saat 03:00’e kadar sürekli oradan ora-ya yetişmek zorunda kaldı. Ha-sarların toplanması çalışmala-rı Pazartesi günü de devam etti.

Özellikle de devrilen ağaçların, ağaçlardan koparak düşen iri dal-ların yollardan toplanması gerek-ti. Bern kantonunda itfaiye gece boyunca toplam 58 yere yetiş-mek zorunda kaldı: Ağaçlar, oto-mobiller devrilmiş, çatılar uçmuş, bodrumları ve bodrum katlarını sel suları basmıştı. En çok hasar Bern’in batısı ile kuzey bölgeleri ve Bremgarten’da kaydedildi.

Yalnızca itfaiyenin değil, kutlama-lar boyunca kanton polisinin de işi başından aşkındı: Saat 19:00 ile 23:45 arasında hava şartlarının verdiği hasar ya da kazalar ne-deniyle 82 telefon geldi. Bunların dörtte üçü Bern şehrinin aglome-rasyonlarından, gerisi de Emmen-tal bölgesinden ve orta bölgeler-den geldi.

Hindelbank’ta üzerine ağaç dü-şen bir inek yaralandı.

Zollikofen’da firtınadan evlerin ça-tıları açıldı.

Yıldırım düşmeleri nedeniyle beş

küçük çaplı yangın çıktı.

Euthal yakınlarında Ruestelchap-peli yakınındaki dere, yatağından çıkarak akış istikametini değişti-rince Ruestel ve Euthal arasında-ki caddenin yarısı yarım metre de-rinlikte çamur, moloz ve çakıl taşı yığınlarıyla kaplandı.

St. Gallen kantonu da sert hava şartlarından nasibini aldı

St. Gallen itfaiyesinin de gece-si boş geçmedi: Kantona bağlı 13 belediyede bodrumları, garajla-rı seller bastı, köklerinden sökü-len ağaçlar çeşitli hasarlara ne-den oldu.

Fransa’dan gelen fırtınalı hava, Thurgau kantonunu da etkisi altı-na aldı: İsviçre’nin pek çok bölge-sinde olduğu gibi burada da bod-rumları sel bastı, ağaçlar cadde-lere düştü. Amriswil’de bir televiz-yon antenine çarpan yıldırımın çı-kardığı yangına yine itfaiye yetiş-mek zorunda kaldı.

Sigorta şirketlerinin kasaları biraz hafifleyecek: 100’den fazla zarar bildirisi

Emlak Sigortasi Bern’in (GVB), 2 Ağustos Pazartesi günü sadece öğleden önce yuvarlak hesapla 100 adet zarar-ziyan bildiren tele-fon aldığı açıklandı. Şimdilik top-lam maddi zararın miktarı üzeri-ne bir tahmin ve açıklama yapıla-mıyor.

1 Ağustos İsviçre Ulusal Bayramı’nın tarihçesine kısa bir

bakış:

İsviçre Ulusal Bayramı, her yıl 1 Ağustosta tüm ülkede kutlanır. 1 Ağustos 1291 İsviçre’nin doğum günü sayılır. 1 Ağustos tarihin-de İsviçre’nin her yerinde etkinlik-ler düzenlenir, havai fişekler atı-lır, politikacılar halkın karşısında ve medya yayınlarında konuşma-lar yaparak halkın ulusal bayramı-nı kutlarlar. Günün sonuna doğ-ru karanlık basınca da her bele-diye büyük bir havai fişek göste-risi ile o yılın 1 Ağustos kutlama-larını bitirir.

1 Ağustos 1291 yılında üç en eski kanton; Uri, Schwyz ve Un-terwalden “Ebedi Birlik” andı içti-ler. İsviçre’nin Eidgenossenschaft ismi (Yeminli Yoldaşlar Birliği) bu

üç eski kantonun birliktelik andın-dan gelmektedir. İsa’dan sonra 1291 yılında Uri, Schwyz ve Un-terwalden kantonlarının temsilci-leri Rütliewiese’de (Rüetli Çayırı) buluşarak Avusturyalılara ve di-ğer düşmanlara karşı Ortak Sa-vunma Birliği oluşturdular. Daha sonra bu birliğe sadık kalacakla-rına dair and içtiler. Bu andın adı-nı da Rüetlischwur (Rüetli Andı) koydular. İsviçre’de her şey bu ye-minle başlamıştır: Bu tarihin üze-rinden yüzyıllar geçmiş, bügünkü İsviçre oluşuncaya kadar bazen barışla; ama çok sefer de savaş-mak zorunda kalınarak ardı ardı-na yeni kantonlar oluşarak birliğe katılmış ve bugünkü İsviçre yani Schweizerischen Eidgenossens-chaft kurulmuştur. 1745

1 Ağustos’ta Adalet Bakanı Sans-Papier’lere Karşı ’’İnsanlık Dışı’’ Tavrını Değiştirecek mi?

1 Ağustos Gök Gürültüleri, Fırtınalar, Şimşekler ve Yağmurlar Eşliğinde Kutlandı

İsviçreliler her yıl 1 Ağustosta ülkelerinin özgürlüğünü ve demokrasisini kutlarlar; insan haklarına verdikleri önemle iftihar ederler. Böylesine anlamlı bir günde, “Kein Mensch ist Illegal (Hiçbir İnsan İllegal Değildir)” sloganı ile Bleiberechtsbewegung (Kalma Hakkı Hareketi) Kampanyası yapan aktivistler, Adalet Bakanı Widmer Schlumpf’un Eiken’deki 1 Ağustos konuşması esnasında pankartlar açtılar.

İsviçreliler, çok güzel ve sıcak geçen güneşli bir yaz gününün ardından akşama doğru gelen fırtınalı, yıldırımlı hava şartlarında da olsa 1 Ağustos Bay-ramlarını kutlamayı ihmal etmediler. Saatte 90 km. hızla esen firtınaya, bayram yerlerindeki kalabalıkları saçak altlarına kaçıran dolu yağışlarına, kısa-cık bir süre içinde 20 mm.lik yağışlara rağmen tüm İsviçre halkı “Rüetlischwur”unu yani “Rüetli Andı”’nı gururla andı.

Deutsche Zusammenfassung.

Am 1. August feiert sich die Schweiz als Land der Freiheit und Demokratie. Die Bleiberechtsbewegung nutzt diesen Tag, um zu zeigen, dass hunderttausenden Papierlosen und abgewiesenen Asylsuchenden in der Schweiz genau dies vor-enthalten wird.

Deutsche Zusammenfassung.

Nach einem schönen Tag mit viel Sonnenschein sind am Abend des 1. August von Westen her Unwetter über die Schweiz ge-zogen. Besonders in der Region Bern gingen die ersten hefti-gen Gewitter mit Starkregen und Hagel nieder und verursachten grossen Schaden. Umstürzende Bäume beschädigten Autos und Sturmwinde deckten Dächer ab, zahlreiche Keller wurden überflutet, teilte das Feuerwehrkommando der Stadt Bern am Sonntagabend mit. Die Feuerwehr und das Brandcorps standen am Abend an 50 Schadensplätzen im Einsatz.

İSVİÇRE HABERLERİ

Page 13: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- A

ğust

os/A

ugus

t 201

0 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

1 Yemek Odası takımı

Direk Fabrikadan Evinize!Hem Kaliteli, Hem Ucuz!

Vitrin1‘690.- CHF 990.- CHF

Yemek Masası

1‘590.- CHF790.- CHF

Sandalye290.- CHF 160.- CHF

Sideboard1‘590.- CHF 850.- CHF

Satın aldığınız ürünler en geç 1 ay içerisinde teslim edilir.Dİ[email protected] - www.moebel-thema.ch

Vitrin

1‘990.- CHF1‘290.- CHF

Sehpa

890.- CHF 590.- CHF3

3‘500.- CHF 2‘290.- CHF2

Vitrin890.- CHF 690.- CHF

Sideboard1‘050.- CHF 850.- CHF

Sideboard790.- CHF 590.- CHF5

Beyaz Vitrin Seti

4Versace Koltuk takımı 3+2Swarovski taşlı

4‘200.- CHF 2‘990.- CHF

Page 14: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

14

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010 www.pusulaswiss.ch

SPOR

Haber: Fatih Ertuğrul

Promosport GmbH, hayır kurumları ve gençleri yetiştirme adına spor et-kinlikleri düzenleyen bir oluşum. En büyük projeleri de Mundialito.

Mundialito, kanton Zürich’te ikamet eden çocukların Dünya Kupası. Or-ganizasyonun sloganı ise, ‘’Çocuk-ların Ellerindeki Futbol Dünyası’’dır.

Organizasyonun amacı; Zürich Ço-cuk Hastanesi Kanser Araştırmala-rına, bunun yanı sıra yabancı ço-cukların ve onların ailelerinin İsviç-re toplumuna entegrasyonuna des-tek olmak.

İsviçrenin diğer bölgelerine de ulaş-mayı hedefleyen Mundialito, böyle-likle daha çok insana ulaşmayı ve diğer hayır kurumlarına da destek verebilmeyi amaçlıyor.

Geçtiğimiz yıl 7 ülkeden 170 ço-cuğun katıldığı Çocukların Dünya Kupası’na bu yıl 10 ülkeden 340 ço-cuk katıldı. Bu ülkeler: İsviçre, İtal-ya, Portekiz, Güney Afrika, İspan-

ya, Sırbistan, Türkiye, Bosna Her-sek, Şili ve Latin Amerika. Müsaba-kalar 3 ayrı kategoride yapıldı.

Pampers: (2001-2002 doğumlu ço-cuklar.) İsviçre, bu grupta şampi-yonluğa ulaştı.

Junior: (1999-2000 doğumlu ço-cuklar.) İtalya, bu grupta şampiyon-luğa ulaştı.

Teenager: (1997-1998 doğumlu ço-cuklar.) Sırbistan, bu grupta şampi-yonluğa ulaştı.

Her iki yılda da yer alan Türkiye, bu turnuvada “Pampers” grubunu 6’ncı, “Junior” grubunu 9’uncu ve “Teenager” grubunu 10’uncu sırada tamamladı.

Türkiye adına mücadele eden ço-cukların bir çoğu, kanton Zürich’teki futbol takımlarında oynuyorlar. Tur-nuvaya katılan ülkelerde oynayabil-menin birinci şartı, o ülkenin pasa-portunu taşıyor olmak. Böylelikle milli takım standartlarına sadık kal-mak amaçlanmış.

Sıcak havaya rağmen oynanan maçlar büyük ilgi gördü. Çocuk-ların hırsları ve kazanma arzula-rı görülmeye değerdi. Taraftar-lar adeta milli maç havasına bürü-nüp bayraklarıyla, davullarıyla ve bu sene Afrika’da düzenlenen Dün-ya Kupası’nda tanıştığımız Vuvuze-lalarla çok renkli görüntüler oluş-turdular. Gelen misafirler kendileri-ne tahsis edilen yerlerde yiyecek ve içecek ihtiyaçlarını karşıladılar. Ay-rıca futbolculara yemek yiyebilme-leri için ayrı bir yerin oluşturulma-sı, olası bir kargaşayı ve futbolcu-ların maçlara gecikmelerini engel-ledi. Bu da organizasyonun bir artı-sı olarak göze çarptı. Kurulan çadır-larda hayır kurumlarına bağışta bu-lunmak isteyen taraftarlara çağrıda bulunuldu.

Sonuç olarak, bu sene ikincisi dü-zenlenen Çocuk Dünya Kupası, gü-zel maçlara ve dostluk görüntüleri-ne sahne olarak, Mundialito’nun he-define emin adımlarla gittiğini gös-terdi.. 1728

Bern’de izlediğimiz ilk maçta daha istekli ve hazır olan Young Boys’un İstanbul’da yapılacak rövanş ma-çında Fenerbahçe’yi zorlayacağı ortadaydı. Binlerce Türk taraftarının destek verdiği ilk maçta Fenerbah-çe, Young Boys karşısında olduk-ça zor anlar yaşadı. 3 topu direkten dönen Young Boys’un İstanbul’da Fenerbahçe’yi zorlayacağı ortaday-dı.

Başka bir ayrıntı ise Fenerbahçe kurmaylarının bu maçlar öncesinde İsviçre’ye bir kez dahi gelmeyip Yo-ung Boys hakkında ciddi bir araştır-ma yapmamış olmalarıydı. Rövanş maçında korkulan oldu ve Fener-bahçe şampiyonlar ligi vizesini Yo-ung Boys takımına kendi eliyle tes-lim etti.

Konuyla ilgili olarak İsviçre gazete-leri geniş haberlere yer verdi. Baş-ta Blick gazetesi olmak üzere tüm İsviçre gazeteleri Young Boys mü-

cizesini okurlarıyla paylaştılar. Öne çıkan bazı haberler ve başlıkları si-zin için derledik.

İsviçre’nin ırkçı gazetesi Blick, yine tahrik edici bir başlık kullandı. Blick, “Young Boys, Fenerbahçe’yi Kebap Yaptı” başlığıyla çıkarken, 15 mil-yonluk bir metropolün takımının son 20 yılda hiç bu kadar kötü olmadığı-nı iddia etti.

2005’te yaşanan olaylara karşı 200 cesur İsviçrelinin 45 bin kirli Fener-bahçe taraftarına kafa tuttuğunu yazdı. Cılız ıslık ve tezahüratları-nın Young Boys taraftarlarına ulaş-tığı belirtildi. Wöfli’nin son dakikada kurtardığı golün, Young Boys için büyük bir miras olduğu bildirildi.

İsviçre’den Tages Angeizer: “Fener-bahçe taraftarı, Young Boys’u alkış-larla uğurladı” diye yazdı.

Schaffhauser Nachrichten gazetesi de İsviçre takımlarının İstanbul’da

kazandığı “ilk” galibiyete Fenerbah-çe önünde ulaştığını okurlarına ak-tardı.

Fenerbahçe’yi kolay geçtik

Young Boys kalecisi Wölfli, Fe-nerbahçe maçında beklediğinden daha az topla buluştuğunu belirtti. Tecrübeli kaleci son dakikadaki po-zisyon içinse şanslı olduğunu itiraf etti. Fenerbahçe’yi beklediklerinden çok daha kolay geçtiklerini belirten İsviçreli kaleci, inanılmazı başardık-larını söyledi.

Fenerbahçe turu oynamadan kaybetmiş

Young Boys maçının ikinci yarısın-da, oyundan alınan kaptan Alex’in maç öncesinde ne kadar umut-suz olduğu ortaya çıktı. Maç önce-si Brezilya’nın O Globo gazetesine konuşan kaptan: “Futbolda risk her zaman vardır. Onlar iyi ve organi-ze bir takım olduklarını kanıtladılar.

Biz, ilk etabı birkaç zorlukla geçtik. İlk maçta aldığımız beraberlik bizim için gökten düşmüş bir elma gibiydi. Evde oynarken, farklı bir şey yap-mamız gerekiyor. İlk oyundan daha iyi bir oyun oynamamız gerekiyor. En azından UEFA Kupası’nın ga-rantide olması bizim içimizi rahatla-tıyor” dedi.

UEFA: Türkiye’de reşit oldular

Fenerbahçe-Young Boys maçına resmi internet sitesinde yer ayıran UEFA, “Young Boys (genç çocuk-lar) Türkiye’de reşit oldu” başlığını kullanarak İsviçre temsilcisinin unu-tulmaz bir zafere imza attığına dik-kat çekti. 1751

Barcelona’ya sekizi erkek 20 atletle gelen Türkiye, rekor katılımla yarış-tığı şampiyonada ilklere imza attı.

Türkiye şampiyonatı üçü altın dört madalya ile kapatarak tarihinin en büyük başarısını elde etti. Madal-yaların tümü kadın atletlerden geldi.

Elvan Abeylegesse, 10 bin metrede altın ve 5 bin metrede gümüş, Ale-mitu Bekele, 5 bin metrede altın ve Nevin Yanıt, 100 metre engellide al-tın madalya kazandı.

Elvan Abeylegesse, 10 bin met-re finalini 31 dakika 10.23 saniye-lik zamanla kazanarak, bu dalda Avrupa’da sezonun en iyi derece-sini yaptı.

Avrupa şampiyonlarında ilk ma-dalyasını 1950’de Ruhi Sarı-alp ile üç adım atlamada bronz-la alan, 2002’de Süreyya Ayhan ile 1500 metrede altın ve 2006’da Elvan Abeylegesse ile 5 bin met-rede bronz kazanan Türkiye, Barcelona’daki dört madalya ile bu zamana kadar aldığı toplam madal-yaların sayısını geçti.

100 metre engellide Nevin Yanıt, kendisine ait olan 12.74’lük Türkiye rekorunu seçmelerde 12.71’e, final-de de 12.63’e geliştirmeyi başardı.

Bayanlar 5 bin metrede 14:52.20 ile altın madalya kazanan Alemi-tu Bekele, aynı zamanda Avru-pa şampiyonaları rekorunu da ge-

liştirdi. Son şampiyona rekoru 14:56.18 ile 2006’da İspanyol Mar-ta Dominquez’e aitti.

İlk defa bir Avrupa Şampiyona-sı’nda yarışan kadınlar 4x400 metre bayrak takımı, seçmeleri geçemese de kendisine ait olan 3:33.31’lik Tür-kiye rekorunu 3:33.13’e geliştirdi.

Yüksek atlamada yarışan 20 yaşın-daki Burcu Ayhan da kendisine ait 1.92’lik yüksekliği tekrarlarken, Tür-kiye atletizm tarihinde Avrupa şam-piyonası gibi büyük organizasyon-larda tüm atlamalılar branşlarında finale kalma başarısını gösteren ilk kadın atlet oldu.

50 ülkenin katıldığı Avrupa Atletizm Şampiyonası’nı 10 altın, altı gümüş

ve sekiz bronz madalya ile Rusya ilk sırada, üç altın ve bir gümüş ile

Türkiye beşinci sırada kapattı. 1752

Çocukların Dünya Kupası Çok Keyifli Geçti

Blick: “Young Boys, Fenerbahçe’yi Kebap Yaptı”

Türk Atletizminin Tarihi Başarısı

2007 yılında kurulan Promosport GmbH tarafından organize edilen Mundialito’nun bu yıl ikincisi düzenlendi.

28 Temmuz Çarşamba günü Bern’de oynanan ilk maçta 2-2 berabere kalan takımlar, 4 Ağustosta rövanş için yeniden karşı karşıya geldiler. Yapılan Rö-vanş maçında deplasmanda Fenerbahçe’yi 1-0 mağlup eden Young Boys yoluna şampiyonlar liginden devam ederken Fenerbahçe Avrupa liginde teselli arayacak.

Türkiye, Avrupa Atletizm Şampiyonası’nı üç altın madalya ile kapatarak bu organizasyonda tarihinin en büyük başarısını elde etti.

Page 15: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- A

ğust

os/A

ugus

t 201

0 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

Şimdi Basel ve Zürih’tenhaftada 12 uçuşla Türkiye’ye.

SunExpress’i yeniden yaşayın. Tatilinizi dolu dolu yaşamanız ve sevdiklerinize en iyi saatlerde kavuşmanız için İsviçre’den Antalya ve İzmir’e haftada 12 kez uçuyoruz. Kasım ayından itibaren yeni:SunExpress ile haftada 4 uçuşla Zürih’den İstanbul SAW’ye.Uçağımıza, dostlarınızın yanına hoş geldiniz!* Tek yön fiyatı, tüm servis ücreti, uçak yakıt ücreti, vergiler ve harçlar dahildir. Konten janlar sınırlıdır.

Şimdi sunexpress.com adresinden üye olun ve 1.000 SunPoints kazanın.

SunPointsSunExpress’in Yolcu Avantaj Programı

Basel-Antalya-Basel Gidiș DönüșSalı 10:10 06:15Cuma 10:10 06:15Pazar 10:10 06:15

Zürih-Antalya-Zürih Gidiș DönüșHer gün 18:50 15:15

Zürih-İzmir-Zürih Gidiș DönüșÇarșamba 10:35 07:25Cumartesi 10:35 07:25

Kolay rezervasyon içinTelefon 0900 444 797(0,36 CHF/dk. İsviçre sabit hatlarından.)

İsviçre’den SunExpress ile direkt Türkiye’ye

Yiyecekler ve alkolsüziçecekler ücretsizdir!

Basel ve Zürih’ten Antalya’ya 129* CHF’den itibaren

99* CHF’denitibaren İzmir

Page 16: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

16

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010 www.pusulaswiss.ch

ETKİNLİK TAKVİMİ

11.08. Çarşamba: Aileler için Oyun Etkinlikleri Havanın iyi olduğu durumlarda, her çarşamba, öğleden sonra aileler zevk alacakları bir

oyuna davetlidir. Bilgi: Andrea Kohler, Telefon: 044 325 60 11. Saat: 14.30-17.30, Ücret-sizdir. Yer: Spielplatz Glattstegweg. Otobüs: 68, “Aubrücke”.

12.08. Perşembe günü, Açık Hava Sineması Afrika’dan ilk çizgi film, ‘’Gözyüzü Kralının Efsanesi” üç öksüzün hikayesini anlatıyor. Uzak-

taki bir krallığı ararlarken maceralı bir yolculuk yaşarlar. İngilizce ve Almanca alt yazılı. Saat: 21.30, Giriş: Serbest. Yer: Rote Fabrik, Seestrasse 395. Tramvay: 7, “Post Wollis-hofen” veya Otobüs 161,165, “Rote Fabrik”. www.rotefabrik.ch

13.08. Cuma günü, Dünya Pazarı Oerlikon Dünya pazarında çeşitli kültürler, kendi ülkelerinin el sanatlarını, yiyecek içecek ürünlerini

ve özel işlerini sunacaklar. Saat: 11.00 - 20.00, Giriş: Serbest. Yer: Marktplatz Oerlikon. S Bahn: 2,5,6 veya Tramvay 10,11 ‘’Bahnhof Oerlikon”.

14.08. Cumartesi günü, Street Parade Zürih koyu çevresinde, insanlar caddelerde, hareketli araçlardaki sahnelerde tekno müzik

ile dans edecek. Gösteriye ulusal ve uluslararası DJ’ler eşlik edecek. Programın başlama saati: 13.00 Başlama yeri: Utoquai Saat: 13.00 - 24.00 arası Giriş: Ücretsizdir. Route: Utoquai - Bellevue - Limmatquai - Bürkliplatz - Rentenanstalt. Ekstra Tramvay ve Otobüs-ler saat 24.00’te görevde olacak.

15.08. Pazar günü, MAPS Zürih Tour Zürih Nord / Leutschenbach’a kültürler arası şehir gezisi düzenlenecek. Yağmurlu havada

tur iptal edilecektir. Saat: 14.30-17.00, Katılım: Ücretsiz. Buluşma yeri: Haltestelle ‘’Fern-sehstudio” (Fernsehstudio durağı). Tramvay: 11, ‘’Fernsehstudio”. www.aoz.ch/maps

‘’William Whitetet’’ ile Konser Şarkıcı William White’i tanımıyorsanız, mutlaka gitmelisiniz. Dörtlü ile birlikte Reggae, Soul

ve Funk çalıyor. Saat: 20.00, Giriş: Serbest. Yer: Seebad Enge, Mythenquai 9. Tramvay: 5 veya Otobüs 161,165 ‘’Rentenanstalt”.

16.08. Pazartesi günü, Sport - Ferienplausch Çocuklar ve yetişkinler için büyük bir spor ve oyun festivali düzenlenecek. Sporcuların reh-

berlik ettiği her gün yeni bir program olacak. Der Ferienplausch 16 - 20 Ağustos arasında ‘’Utogrund’’ ve ‘’Im Birch” spor tesislerinde yapılacaktır. Lütfen spor kıyafeti ve mayo getirin. Telefon: 044 206 93 93. Saat: 10.00-13.00 arasında, Katılım: Ücretsizdir. Yer: Sportanla-ge Utogrund, Dennlerstrasse 43a. Tramvay: 3, ‘’Hubertus”. Sportanlage Im Birch, Margrit-Rainer-Strasse 5. Otobüs 64, 75, 80 ‘’Max-Bill-Platz’’.

17.08. Salı günü, Ormanda Deney Günü 6-12 yaş arasındaki çocuklar, ormanda bir gün geçirecekler ve ateş yakacaklar. Bunun yanı

sıra gril yapıp, eğlenceli orman oyunları oynayacaklar. Lütfen, içecek ve gril için yiyecek ge-tirin. Bilgi ve başvuru: Pro Juventute, Telefon: 044 366 53 43. Saat: 09.30 - 16.30, Gi-riş:10 frank. Buluşma yeri: Bahnhof Leimbach saat 09.30’da. Bahnhof Leimbach. S Bahn: S4, ‘’Bahnhof Leimbach”.

18.08. Çarşamba günü, Öğleden Sonra Oyun Fritschiwiese’deki çocuklar, öğleden sonralarını oyun, el işi ve zıplayarak geçirecekler. Et-

kinlikte oyun vagonunda çeşitli malzemeler bulabilecekler. Bilgi Telefon: 077 427 36 72. Saat: 14.00 -18.00, Katılım ücretsizdir. Fritschiwiese. Tramvay: 2, 3 ‘’Zypressenstrasse”’ye kadar veya Otobüs 33, ‘’Friedhof Sihlfeld”.

Çocuklara Açık Hava Sineması Pippi Langstrumpf’un maceraları çocukları eğlendirecektir. ‘’Pippi geht von Bord” havanın

iyi olduğu durumda gösterilecektir. Bilgi Telefon: 044 724 43 76. 6 yaş üstü çocuklar için 16.00’dan sonra Blasio-oyunu var. Film başlama saati: 21.00, Giriş ücretsizdir. Yer: Park im Grüene, Alsenstrasse 40. Otobüs: “Bürkliplatz”’dan165, veya Thalwil’den 141, “Park im Grüene”.

19.08. Perşembe günü, Kısa Film Akşamı Aşkı, hüznü ve hayali yanyana getiren çizgi filmler. Saat: 21.30, Giriş ücretsizdir. Yer:

Rote Fabrik, Seestrasse 395. Tramvay: 7, “Post Wollishofen” veya Otobüs 161, 165, “Rote Fabrik”. www.rotefabrik.ch

Theaterspektakel ‘’Die Landiwiese’’ 19.08.2010 - 05.09.2010 tarihleri arasında büyük bir oyun sahnesi olarak

kullanılacak. Bütün dünyadan sanatçılar; tiyatro, dans, akrobasi ve müzik alanındaki yete-neklerini gösterecekler. Aynı zamanda ziyaretçiler için yemek çeşitleri de mevcuttur. Giriş ücretsizdir. Yer: Landiwiese. Otobüs 161, 165, “Landiwiese”. www.theaterspektakel.ch

20.08. Cuma günü, Çocuklara Açık Hava Sineması Havanın iyi olduğu durumlarda ‘’Chicken Run” filmi göterilecek. Bilgi Telelefon: 044 724

43 76. Altı yaş üstü çocuklar için 16.00’dan sonra Blasio-oyunu var. Film başlama saati: 21.00, Giriş ücretsizdir. Yer: Park im Grüene, Alsenstrasse 40. Otobüs: ‘Bürkliplatz’dan 165, ‘’Rüschlikon-Belvoir” veya Otobus: Thalwil’den 141 ‘’Park im Grüene”.

Quartierfest Riesbach Riesbach, Das Gemeinschaftszentrum’daki büyük bayramına herkesi davet ediyor. Müzik,

dans ve oyunun olduğu eğlenceli bir etkinlik. Cuma günü saat: 19.00 - 23.00, Cumartesi günü saat: 10.00 - 23.00, Pazar günü saat: 10.15-13.30. Katılım ücretsiz. Yer: GZ Ries-bach, Schaffhauserstrasse 374. Tramvay: 10, 11 veya Otobüs 62, 63, ‘’Bahnhof Oerlikon”. www.gz-zh.ch

21.08. Cumartesi günü, Idaplatzfest Çocuklar ve yetişkinler Idaplatzfest’inde eğlenceli saatler yaşayacaklar. 14.00 - 18.30 sa-

atleri arasında çocuk bit pazarı, el işi, süsleme ve çocuk konseriyle çocuk programı vardır. Sporcu çocuklar için ‘’Streetsoccer’’ ve basketbol aktivitesi olacak. Saat 20.00’den sonra yetişkinler için konser, yemek ve içecek vardır. Giriş ücretsizdir. Yer: Idaplatz. Tramvay: 2, 3 “Lochergut” veya Otobüs 33 ,’’Bertastrasse’’. www.idaplatzfest.ch

Kültürlerarası Kadın Buluşması Her ayın 1. ve 3. cumartesileri bütün ülkelerden kadınları birlikte sohbet etmek ve kahve iç-

mek için ‘’Cafédona”da buluşuyorlar. Saat: 11.00 - 14.00 Katılım ücretsiz. Yer: Infodona, Langstrasse 21. Tramvay: 8, ‘’Helvetiaplatz” veya Otobüs

32, ‘’Kernstrasse”. www.stadt-zuerich.ch/infodona

22.08. Pazar günü, MAPS Züri Tour Grünau / Höngg mahallelerinde kültürler arası şehir gezisi düzenlenecek. Yağmurlu hava-

da tur yapılmaz. Saat: 14.30 - 17.00, Katılım ücretsiz. Buluşma yeri: Haltestelle ‘’Grüna-ustrasse”. (Grünaustrasse durağı) Tramvay: 4 veya Otobüs 78 bis “Grünaustrasse”. www.aoz.ch/maps

‘’Musique en Route’’ ile Konser Keman, akerdiyon ve kontrabas dinletisi ile üç müzisyen, izleyenleri Balkanlara götürecek.

Saat: 20.00, Giriş serbest. Yer: Seebad Enge, Mythenquai 9. Tramvay: 5 veya Otobüs 161, 165 ‘’Rentenanstalt”.

24.08. Salı günü, Çocuk Bakımı İçin Hemen Yer Çocuğunuza okul tatili sırasında, çocuk yuvasında yer, günlük bakıcı, öğlen arası yer, uy-

gun oyun grubu ve güzel tatil önerileri mi arıyorsunuz? Andrea Rüegg size danışmanlık ya-pacak. Saat: 09.30 - 11.00, Giriş ücretsiz. Yer: GZ Loogarten, Salzweg 1. Otobüs: 35, 67, 78 “Salzweg”.

Kibou - Çocuk Butiği 0-10 yaş arası çocuklara uygun fiyatlara elbise, malzeme ve oyuncak satılacak. İyi durum-

daki elbise ve malzeme açık saatler sırasında teslim edilebilir. Bilgi Telefon: 076 459 27 43. Saat: 14.00 - 17.00 saatlerinde Salı ve Cuma günleri. Yer: Forum, Bullingerstrasse 63. Tramvay: 2, 3 veya Otobüs 33, 72 ‘’Albisriederplatz”.

25.08. Çarşamba günü,Pony ve Eşek Sürme Havanın iyi olduğu durumlarda, büyük bir kum alanında, çocuklar ve gençler, Pony ve eşek

sürmeye davetlidir. Saat: 15.00 - 16.00 arası. Her tur için ücret: 2.50 frank. Yer: GZ He-uried, Döltschiweg 130. Tramvay: 9 veya 14 ile Heuried’e kadar veya Otobüs 89, veya S Bahn S10 bis ‘’Schweighof”.

Grill ve Film Akşamı ‘’Por Amor’’ filmi gösteriliyor. İki uluslu çiftlerle ilgilidir. Rejisör Isabelle Stüssi de bulunacak.

Lütfen, gril malzemesi getirin; içecek vardır. Ön başvuru gereklidir: 18.08.2010 tarihine ka-dar. [email protected]. Saat: 19.00 - 21.00, Giriş serbest. Yer: GZ Wipkingen, Brei-tensteinstrasse 19 a. Tramvay: 13’le Wipkingerplatz’a kadar.

26.08. Perşembe günü, Sohbet Masası Sohbet masasında, Almanca bilginizi kolayca yenileyebilirsiniz. Doğrudan ilgilendiğiniz ko-

nular üzerine katılanlarla konuşabilirsiniz. Alıştırma yapın, öğrenin ve eğlenin! Gruba iyi dil bilgisi olan bir kişi rehberlik edecektir. Bilgi için: Christine Jörg, Tel. 044 437 90 39. Saat: 09.30 - 10.30, Katılım ücretsiz. Yer: GZ Loogarten, Salzweg 1. Otobüs: 67, 78 ‘’Salzweg”.

Seslerle Akşam Yürüyüşü Yürüyüş yapanlar, tarla farelerinin izlerinde gezinecek ve ultra ses alanında gürültüleri işite-

cektir. Saat: 20.15 - 22.00, Giriş ücretsiz. Buluşma yeri: Utobrücke. Tramvay: 5, 13 veya Otobüs 33 ‘’Sihlcity-Nord”. www.nahreisen.ch

27.08. Cuma günü, Köy Şenliği Niederdorf’da ziyaretçiler, üç gün boyunca her türlü gösteriyi bulacaktır. Standlar ve

Hirschenplatz’da konserler verilecek. Saat 19.00’da Zürich şehir müzikçileri izleyenlere üf-lemeli müzik repartuarlarını sunuyor. Program: www.doerflifaescht.ch. Cuma günü saat: 18.00 - 02.00, Cumartesi saat: 16.00 - 02.00, Pazar günü saat: 12.00 - 22.00. Giriş üc-retsiz. Yer: Niederdorf. Tramvay: 3, 4, 6, 7, 10, 15, ‘’Central”.

Açık Hava Sineması Röschibachplatz. İsviçre Filmi ‘’Barfuss nach Timbuktu” sanatçı Ernst Aebi’nin yaşam deneyleri ile ilgilidir.

Sahara’da Oase Araouane’de bir devenin sırtına biner. Komşularıyla, kendi kendine yardım projesine katılmaya karar verir. Kültürler arası tolerans, çelişki ve dostluklar üzerine bir film. İsviçre Almancasi, Almanca altyazı ile. Filmin başlama saati: 21.00, Giriş serbest. Yer: Röschibachplatz. Otobüs: 33, 36 veya S Bahn S2, S8, S14 “Bahnhof Wipkingen”.

28.08. Cumartesi günü, Açık Hava Sineması Röschibachplatz Fatih Akın’dan bir film: ‘’Soul Kitchen” gösterilecek. Yunanlı Zinos Hamburg’da mutfağını iyi

tanımadığı bir restaurant işletmektedir. Restaurantında sunduğu özensiz ve ucuz yemekler-den para kazanamadığı için başı derde girdiği bir dönemde, sevgilisiyle de arası açılmıştır. Filmde, Zinos’un “star” bir aşçıyı işe alarak yeni bir müşteri kitlesine kavuştuğu, esprili bir dille anlatılıyor. Film Almanca. Saat: 21.00 Giriş serbest. Yer: Röschibachplatz. Otobüs: 33, 46 veya S Bahn S2, S8, S14 ‘’Bahnhof Wipkingen”.

Röntgenplatzfest Dans yarışmasının ve pek çok gösterinin olduğu etkinlikte çocukları müthiş bir program

bekliyor. Zürih sanayi bölgesindeki meydan, 14.00 - 19.30 saatleri arasında tamamen ço-cuklara ait olacak. Akşam saat 20.00’den sonra çeşitli müzik gruplarının konser vereceği etkinlikte dünya yemekleriyle keyifli bir akşam geçirebilirsiniz. Giriş ücretsizdir. Yer: Rönt-genplatz. Tramvay: 4 ve 13, ‘’Quellenstrasse”. www.roentgenplatzfest.ch

29.08. Pazar günü, MAPS Züri Tour Aussersihl / Letzi’de kültürler arası şehir turu düzenlenecektir. Yağmurlu havada tur iptal

edilecek. Saat: 14.30 - 17.00, Katılım ücretsiz. Buluşma yeri: Haltestelle ‘’Lochergut”. Tramvay: 2, 3 ‘’Lochergut”. www.aoz.ch/maps Kaynak: AOZ MAPS / 1742

Zürih Kantonu Ağustos Etkinlik TakvimiGazeteniz Pusula, Zürih’te yapılan konser, festival ve diğer çeşitli etkinlikler konusunda sizleri bilgilendiriyor. DİKKAT: Yakında diğer kantonların etkinlikleri de hem gazetemizden hem de internet sayfamızdan verilecektir!

Page 17: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- A

ğust

os/A

ugus

t 201

0 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

Aile fotoğra�arı - Vesikalık ve Biometrik Pasaport fotoğraf çekimleri yapılır

Tatil fotoğra�arınızı bize yollayın!

Canlı Renkler

Kaliteli Baskı

Hüseyin Dereli: 076 382 47 88 - Tel.: 044 462 87 66 - E-Mail: [email protected] - www.derelicolor.ch

Page 18: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

18

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010 www.pusulaswiss.ch

Hazırlayan: Hüseyin Türkkan

Birinci Dünya Savaşı’nın sonuçları:Birinci Dünya Savaşı, bütün cihan tari-hinin en önemli olayıdır. Savaşın yarat-tığı siyasi, ekonomik ve sosyal sonuçlar bütün dünya devletlerini etkilemiştir. Bu savaştan sonra manda ve himayecilik adı altında sömürgeci politikalar devam etmiştir. Ülke sınırlarının değişmesiyle sosyal yaşam sarsılmış, dünya siyase-tinde güçler dengesi el değiştirmiştir.Bu savaş, o zamana kadar tahmin ve tahayyül edilemeyecek büyüklükteki askeri güçleri karşı karşıya getirdi. Bü-yük insan kitleleri, bir cephede yığıldı. Kuvvetler iki tarafta denge halinde ol-duğu için yıllarca siperlere takılıp kalın-dı. Bu şekilde büyük orduların tahkimat içine yerleşip birkaç kilometre hatta birkaç metrelik yerler için milyonlarca cephane sarf etmeleri, o zamana ka-dar görülmemiş bir şeydi. Birinci Dün-ya Harbi’nin kızgın bir şekilde geçen birkaç günü içinde harcandığı kadar cephane, o güne kadar yapılan hiçbir savaşta harcanmamıştı.Bu savaşın sonunda birçok impara-torluk yıkıldı. Dünya siyasi haritaları yeniden çizildi ve güçler dengesi el de-ğiştirdi. İtilaf devletleri kazançlı çıkar-ken, ittifak devletleri zarara uğradılar. Yenilen devletler büyük ölçüde toprak kaybına uğramışlardır. Bu savaştan en kârlı çıkan devlet İngiltere olmuştur; en büyük rakibi Almanya’yı Ortadoğu’dan uzaklaştırarak söz sahibi oldu. İngiltere’nin yanında yer alan Fransa da, Avusturya-Macaristan’ın savaşta yenilmesi ve parçalanması ile büyük bir tehlikeden kurtuldu. İtalya ise savaştan umduğunu bulamadıysa da toprakları-nı genişletmiş ve yeni sömürgeler ele geçirmiştir. Savaş sırasında Rusya’da çıkan ihtilal sonucu, insan haklarını in-kar eden Komünist rejim yerleşti ve ül-kede iç karışıklıklar yaşandı ve Rusya Ortadoğu’daki etkinliğini yitirdi.Türkiye’nin zayiatı da korkunç oldu. 1911’den 1922’ye kadar devam eden savaşlarda, yüz binlerce Türk öldü. En iyi yetişmiş, Doğu ve Batı kültürlerini nefsinde birleştirmiş genç bir nesil yok oldu. Bilhassa Çanakkale, bir yedek subay savaşı halinde, on binlerce Türk aydınını yok etti. Türkiye, bu gerçek ay-dınların kaybından çok ağır bir darbe almış oldu. İçtimai sarsıntı uzun zaman halledilemeyecek derecede mühimdi.Ancak Birinci Dünya Harbi sırasında ve sonrasında yapılan antlaşmalar, ye-nilenlere çok ağır şartlar getirdiğinden, galip devletlerin de çıkarlarına aykırı olduğundan ilk zamanlardan itibaren tepkilere, anlaşmazlıklara ve yeni me-selelerin ortaya çıkmasına yol açtı. Bunlar da barışın uzun sürmemesine sebep oldu. Kısa bir müddetten sonra yeniden umumi bir savaş tehlikesi baş gösterdi.Ağustos 1918 başlarından itibaren sa-

vaşı kaybettiklerini anla-yan Alman askeri ve sivil yetkilileri, en kısa zaman-da bir barış antlaşması-nın yapılması için uygun bir zamanı beklemeye karar verdiler. Almanya, Osmanlı Devleti’nden de önce barış girişimlerini başlatmış ve müttefikler-le yapacağı barış antlaş-ması konusunda İsviçre aracılığıyla ateşkes tale-binde bulunmuştu. Fakat bu teşebbüslerden bir sonuç çıkmamıştı. Ka-sım 1918’de mütarekeyi imzalayan Almanya, 28 Haziran 1919’da Versay [Versailles] Antlaşması’nı imzalamıştı. Bu antlaş-mayla Alman İmpara-torluğu parçalanıyordu. Almanya toprakları üze-rinde Litvanya, Polonya isimleriyle yeni devletler kuruluyordu. Deniz aşırı ülkelerdeki sömürgelerini de kaybeden Almanya’da askerlik mecburi olmaktan çıkartılıyordu. Almanya, ayrıca çok ağır bir savaş tazminatı ödemek zorun-da bırakılıyordu.Savaş içinde ilk yorgunluk işaretini veren Avustur-ya, savaşın başından beri Rusya’nın tüm ağırlığını üzerinde hissetmiş ve bu nedenle Almanya ve Osman-lı Devleti’nden askeri yardım almıştı. Avusturya 1917 ortalarından itibaren çeşitli kanallardan barış ortamı yarat-maya çalışmış ve teşebbüslerde bu-lunmuştu. Nihayet 3 Kasım 1918’de ateşkes imzalayan Avusturya, 10 Eylül 1919’da Sen Jermen (Saint Germain) Antlaşması’nı imzaladı. Bu arada Ma-carlar, Avusturya bünyesinden ayrı-larak, Macaristan adıyla kendi devlet-lerini kurmuşlardır. Tıpkı Almanya gibi Avusturya da ağır bir savaş tazminatı ödemek zorunda bırakıldı.

I.Dünya Savaşı’nı bitiren barış antlaşmaları:

Savaşı bitiren barış antlaşmalarının metni, 18 Ocak 1919 tarihinde Paris Barış Konferansı’nda hazırlanmıştır.

Versailles Barış Antlaşması (28 Hazi-ran 1919) Almanya ile imzalanmıştır.

Almanya;

• Alsace-Loraine’i Fransa’ya bırak-mıştır.

• Bir kısım topraklarını Belçika ile yeni kurulan Litvanya, Polonya ve Çekoslovakya’ya bırakmıştır.

• Sömürgeleri galip devletler arasın-da paylaşılmıştır.

• Avusturya ile haberleşmeme sözü vermiştir.

• Zorunlu askerlik kaldırılmıştır.

• Ağır silahlara sahip olması yasak-lanmıştır.

• Savaş tazminatı ödemeyi kabul etmiştir.

• Saint-Germain Barış Antlaşması (10 Eylül 1919) Avusturya ile im-zalanmıştır. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu iki ayrı devlet olmuştur.

Avusturya;

• Macaristan, Yugoslavya ve Çekoslovakya’nın bağımsızlığını tanımıştır.

• Avusturya’da zorunlu askerlik kaldırılmıştır.

• Avusturya, Milletler Cemiyeti’nin onayını almadan Almanya ile birleşmemeyi kabul etmiştir.

• Neuilly Barış Antlaşması (27 Ka-sım 1919) Bulgaristan ile imzalan-mıştır.

Bulgaristan;

• Güney Dobruca’yı Romanya’ya, Batı Trakya’yı Yunanistan’a, bir kı-sım topraklarını ise Yugoslavya’ya bırakmıştır.

• Bulgaristan’da zorunlu askerlik kaldırılmıştır.

• Deniz ve hava kuvveti bulunmaya-cak, orduda asker sayısı 25.000 kişiyi geçmeyecek.

• Trianon Barış Antlaşması (4 Hazi-ran 1920) Macaristan ile imzalan-mıştır.

Macaristan;

• Topraklarının büyük kısmını Romanya, Çekoslovakya ve Yugoslavya’ya bırakmıştır.

• Macaristan’da zorunlu askerlik kaldırılmıştır.

• Deniz ve hava kuvvetleri bulunma-yacaktır.

• Sevr Barış Antlaşması (10 Ağus-tos 1920) Osmanlı Devleti ile imzalanmıştır. Mebusan Meclisi kapalı olduğundan anlaşma onay-lanmamış ve uygulanamamıştır.

• Osmanlı Devleti’nin imzaladığı son antlaşmadır.

Notlar:

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu iki ayrı devlet olmuştur.

Neuilly Antlaşması ile Bulgaristan’ı Ege Denizi ile bağlantısı kesilmiştir.

Trianon Antlaşması, ileride çıkacak azınlıklar meselesinin zeminini hazır-lamıştır.

Sevr Antlaşması, Osmanlı’nın imzala-dığı son antlaşmadır, Mebusan Meclisi dağıtıldığından onaylanmamış ve uy-gulanmamıştır. 1727

İsviçre Tarihi 27. Bölüm, 1. Dünya Savaşı ve İsviçre

İSVİÇRE TARİHİ

I. Dünya Savaşı’ndan önceki ve sonraki Ülke sınırları

Büyğk Harita İnternet Adresimizde: www.pusulaswiss.ch/dosya/331727.jpg

Page 19: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- A

ğust

os/A

ugus

t 201

0 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

Page 20: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

20

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010 www.pusulaswiss.ch

FIKRA

ÇOCUK SAYFASI

Bize Yazın... Sevgili Çocuklar, önümüzdeki aydan itibaren artık sizler de sesinizi duyurabileceksiniz. Gazetemiz aracılığıyla yayınlanmasını istediğiniz yazı (öykü, anı), resim, şiir ve bilimsel projelerinizi, [email protected] ya da;

PusulaZeitung, Cocuk Köşesi, Bernstr. 88, 8953 Dietikon adreslerinden birine gönderebilirsiniz. 1716

Billie’nin YaramazlıklarıAnn BryantYayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları

Billie, aslında çok iyi niyetli, cici bir kız. Ama ne zaman birine yardım etmeye kalkışsa, her şey felakete dönüşüyor.

Arkadaşının kız kardeşinin saçını mahvediyor, kapıları açık bıraktığı için köpekler evden kaçıyor. Üstelik bu aralar ailesinde de ciddi deği-şiklikler oluyor. Zavallı kızcağız, bütün bunlarla nasıl baş edecek, şaşırmış durumda. Billie’nin ba-zen çok komik, bazen de üzücü olan maceralarını bir solukta okuyacaksınız. 1710

Nasreddin Hoca Fıkrası

Parayı Veren Düdüğü ÇalarBir gün, Nasrettin Hoca pazara gidiyormuş; aniden çocuklar etrafını sarmış. Çocukların hepsi birer düdük ısmarlamış; ama para veren olmamış.Hoca, çocukların hepsine olumlu cevap vermiş:- ‘Peki, olur, demiş.Çocuklardan yalnız biri, Hoca’ya şunları söylemiş:- Şu parayla bana bir düdük getirir misin ?Hoca, akşama doğru pazardan dönmüş. Yolunu bekleyen çocuklar hemen Hoca’nın etrafını sararak düdüklerini istemişler.Nasrettin Hoca, cebinden bir düdük çıkarıp kendisine para veren çocuğa uzatmış.Ötekiler bağırmaya başla-mışlar:- Ya bizim düdükler nerede ?Hoca’nın cevabı kısa ve anlamlı olmuş:- Parayı veren düdüğü çalar! 1709

Farkı bulmak için 2 dakika süreniz var! Yanlış Olanı Bulalım

Geçen Ayın Cözümü

Boyama Seti Ödülünü kazanan genç okuyucumuz:Miray Karaoglu (9), Aargau

Neşeli Bir Deney: Islanmayan Peçete Bir kağıt peçeteyi bir leğen suyun içine batır-dığınız halde ıslanmadığını görmek sizi şa-şırtmaz mı? Gelin şimdi bu deneyi yapalım ve nedenlerini öğrenelim. Malzeme: Su dolu bir leğen, 1 su bardağı, 1 kağıt peçete, yapıştırıcı bant.Amaç: Havanın hacmi olduğunu göstermekYapılışı: Kağıt peçeteyi katlayarak su bardağının içine koyup, dibe yapıştırın. Bardağı ters çevirip dikkatli ve düzgün bir şekilde içi dolu leğene sokun. 10’a kadar sayın. Bardağı hiç eğmeden dikkatle le-ğenden çıkarın. Bakın bakalım peçete ıslanmış mı?Açıklama: Bu deneyi doğru bir şekilde yaptığınız-da peçetenin ıslanmamış olduğunu göreceksiniz. Çünkü bardağın içinde hava vardır ve bu da suya karşı bir direnç oluşturur. Hava da bardaktan dışarı çıkamaz, çünkü hava sudan daha hafiftir. Dolayı-sıyla, su bardağın içine girmiş gibi gözükse bile peçete ıslanmaz. 1717

La Fontaine Masalları Karga ile TilkiKarga bir gün geziniyormuş. Bir parça peynir bulmuş. Peyniri gagası ile yakalayıp uçmuş. Issız bir ormana gelmiş. Bir ağacın dalına konmuş. Keyifle etrafına bakınmaya başlamış. Gelip geçen hayvanlara ağzındaki peyniri göstererek kurumla-nıyormuş.Tilkiyi de bilirsiniz... Hayvanların en kurnazıdır.Kurnaz tilki ormanda gezintiye çıkmış. Açmış... Karnını doyurmak için yiyecek bir şey arıyormuş. Bir süre ormanda dolaşmış. Eline yiyecek bir şey geçmemiş.Tilki, karganın bulunduğu ağacın altına gelmiş. Burnuna yiyecek kokusu gelmiş. Hem de mis gibi peynir kokusu. Etrafı araştırmış. Bir şey göreme-miş. Yukarıya bakınca ağacın dallarında duran kargayı görmüş. Ağzındaki kocaman peyniri de görmüş.Tilkinin ağzının suyu akmış. Karga ağaçta, tilki yerdeymiş. Tilki karganın ağzındaki peyniri almak istiyormuş.Ama nasıl alsın? Ağaca çıkmaya kalksa karga uçup gidecekmiş. Peynirin kokusu da öyle sarmış ki tilkiyi.Tilki: ‘’Bir yolunu bulup şu peyniri almalı’’ demiş. Düşünmeye başlamış. Tilki kurnazlığın bütün yollarını düşünmüş. Aklına gelen bütün tuzakları gözden geçirmiş. Sonunda tilki bir plan yapmış. Karganın üzerinde bulunduğu dala yaklaşmış. Başarabildiğince sevimli görünmeye çalışmış.

-Karga kardeş bu ne güzellik böyle! Tüyleriniz pırıl pırıl. Bedeniniz alımlı. Başınızın güzelliği söz ile anlatılmaz. Sesiniz de görünüşünüz kadar güzel olmalı? Sizin gibi güzel biri daha ormana gelme-miştir, demiş.Karga tilkinin sözlerinden çok hoşlanmış. Ağzında peyniri ile caka satmayı sürdürmüş.-Şuna bir de sesimin güzelliğini duyurayım da görsün , diye düşünmüş.Ağızını açıp:-Gak, diyerek ötmüş.Ötmüş ama ağzından peynir uçup gitmiş. Peynir, tilkinin ayaklarının dibine düşmüş. Tilki hemen ağ-zına alıp yutmuş. Keyifle yalanmış. Gülümseyerek kargaya bakmış:-Karga kardeş! Sana vereceğim öğüt bu peynire değer, demiş. Unutma ki, dalkavuklar (yağcı, yala-ka) boşuna birini övmezler. İşte böyle yüzüne güler ağzındaki peyniri yerler, demiş.Karga yaptığı aptallığın farkına varmış. Aklı başına gelmiş. Peyniri tilkiye kaptırmış. Aptallığının ceza-sını peyniri elinden kaptırarak ödemiş.Soru: İki kahramanın macerası birbirinden farklı olarak bitiyor. Tilki, kurnazlığıyla peynire kavu-şuyor, buna karşılık karga, peyniri kaptırıyor ve mutsuz bir sonuca ulaşıyor. Ancak karga, bu ma-ceradan tamamen zararlı çıkmıyor ve bu olaydan bir hayat dersi alıyor. Masaldan yola çıkarak karga ile tilkinin hangi insanları temsil ettiklerini çevreniz-dekilerle tartışınız. 1715

Kitap dünyasından

Page 21: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

21

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010www.pusulaswiss.ch

Okuma Damlacıkları... Dünyanın en mutlu çifti Adem ile Havva’dır. Peki ama neden?1. Adem’in de Havva’nın da kaynanası olmadı.2. Havva hiçbir zaman kıyafetleriyle Adem’i çileden çıkarmadı.3. Sevgililer Günü’nü unutmaktan doğan kavgalar çıkmadı.4. Adem hiçbir zaman Havva’ya ‘’Dünya’da gördüğüm en güzel kadınsın’’ derken yalan söylemedi.5. Adem de Havva da aldatılmaktan korkmadı.

İyilikten ve sevmekten vazgeçmeyinHintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür. Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar.Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya çalışır ama akrep onu tekrar sokar.

Yakınlardaki başka birisi ona, onu sürekli sokmaya çalışan akrebi kurtarmaya çalışmaktan vazgeçme-sini söyler.Ama Hintli adam şöyle der:‘Sokmak akrebin doğasında vardır. Benim do-ğamda ise sevmek var. Neden sokmak akrebin doğasında var diye kendi doğamda olan sevmek-ten vazgeçeyim?’

Mevlana’ya sormuşlar: “sevgili” nasıl olmalı? diye...• Sevilecek biri olmadığı zamanlarda bile seni

sevmeli• Sarılacak biri olmadığı zamanlarda bile sana

sarılmalı• Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile sana

dayanmanmalı• Sevgili dediğin fanatik olmalı• Bütün dünya seni üzdüğünde sana moral ver-

meli

• Güzel haberler aldığında seninle oynamalı• Ve ağladığında seninle ağlamalı...• Ama hepsinden daha çok;• Sevgili matematiksel olmalı;• Sevgili çarpmalı,• Sevgili bölmeli,• Geçmişi çıkarmalı,• Yarınını toplamalı,• Kalbinin derinliklerinde ihtiyacı hesaplamalı• Ve her zaman• Bütün parçalardan daha büyük olmalı...• İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...

Vehbi Koç’un sıfırları...“Evin varsa bir sıfır koymalısın varlıklar hanene,İşin varsa bir sıfır daha koymalısın,İş seninse üç sıfır daha koymalısın,İşin iyi gidiyorsa üç sıfır daha,

Araban varsa bir sıfır,Yazlığın varsa bir sıfır daha,Daha sıralanabilir sıfırlar hanesi...Ancak, sağlığın varsa bir koyarsın başına,o zaman bütün sıfırlar anlamlı bir değere ulaşır.Yoksa sonuç sıfırdır, hiç uğraşmayasın boş yere...”

Sevgi nedir?Muhasebeciler: Sevgi; geri dönüşüm sağla-dığı için kar oranı yüksek bir tür kredidir..Ekonomistler: Sevgi ; talebin her zaman için arz’dan fazla olduğu bir alışveriştir..Matematikçiler: Sevgi ; sonsuzluktur, çünkü burada iki’ nin böleni yoktur..Geometriciler: Sevgi; İki gönül arasındaki en kısa yoldur..Fizikçiler: Sevgi; kalbin yoğunlaşması sonucu iki gönülün birbirine kaynaşmasıdır..Kimyacılar: Sevgi; İki kalbin birleşmesi sonu-cu ortaya çıkan reaksiyondur..

Filozoflar: Sevgi; çocuklar için oyun, gençler için zevk, yaşlılar için güvendir..Öğretmenler: Sevgi; tekil gibi görünen ama çoğul olan, cins isim gibi görünen ama özel olan ve her cümlede anlam ifade eden bir kelimedir..Mimarlar: Sevgi; iki dinamik nesnenin arasın-da sağlam bir köprü oluşturan değerdir..Ve bilgisayarcılar der ki : Sevgi; bazen iki sistemin iletişimini hızlandıran önemli bir sistem dosyası; bazen de bütün sisteminizi çökerten bir virüstür...

Siz Sevgiyi nasıl yorumlarsınız? Bize yazın eğlence köşemizde yayınlayalım ve hep birlikte eğlenelim: [email protected]ınızdaki ilginç ve komik olayları, başkalarına söyleyemediğiniz itiraflarınızı okuyucularımızla paylaşmak istiyorsanız bize yazın.

Kadınlar kamyon şoförü olsaydı kamyon yazıları nasıl olurdu?- Yolların ustasıyım, röflenin hastasıyım- Gaz fren şanzuman, manikürsüz halim duman- Sen batan güneş, ben yollarda kremşanti- Miras değil, sevgilim hediye etti güzelim- Bir sana hastayım, diyete girdim yastayım- Kulağıma takarım küpe, geçemez beni hiçbir züppe- Torpidon da aseton yoksa güzelim, mühim değil ben mazotla da silerim- Nazar etme ne olur evlen senin de olur- Rujum biter yollar bitmez...- Makyaj çantam yanımda, içindekileri dizerim.. sakın beni geçmeyin hepinizi çizerim ...- Bir makyaj yapmaya doyamadım, bir de sana ...- Saçlarımı savururum, güneş gibi kavururum... beni sollarsan eğer, arabanı uçururum...

Yaşlı adam ve karısıYaşlı bir bey, sabah erken evinden çıkmış, yolda ilerlerken, bir bisikletlinin çarpmasıyla yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış.Sokaktan geçenler yaşlı beyi hemen en yakın sağlık birimine ulaştırmışlar.Hemşireler, önce pansuman yapmışlar ve ‘biraz beklemesini ve röntgen çekerek herhangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini’ söylemişler.Yaşlı bey huzursuzlanmış; “ace-lesi olduğunu, röntgen istemedi-ğini” söylemiş.Hemşireler, merakla acelesinin nedenini sormuşlar.

“Eşim huzur evinde kalıyor.Her sabah birlikte kahvaltı etmeye giderim, gecikmek istemiyorum” demiş.“Eşinize haber iletir gecikeceği-nizi söyleriz” deyince yaşlı adam, üzgün bir ifade ile “Ne yazık ki karım Alzheimer hastası hiç bir şey anlamıyor, hatta benim kim olduğumu dahi bilmiyor” demiş.Hemşireler hayretle “Ma-dem sizin kim olduğunu-zu bilmiyor neden hergün onunla kahvaltı yapmak için koşuşturuyorsunuz?”diye sor-muşlar.Adam, buruk bir sesle “Ama ben onun kim olduğunu biliyorum” demiş.

SUDOKU

KOLA

YZO

R

İki sudoku bulmacamızdaki her satır, her sütun ve 3x3’lük her kutuya, 1’den 9’a kadar rakamlar yerleşti-rilecektir. Her satır, her sütun ve 3x3’lük kutu bölümlerinde 1’den 9’a kadar sayılar bir kez kullanılacaktır.

7 2 9

8

5

3

4

2

9

1 3

9

8

7 1 3

2

6

4 1

5

6

4

1

3

7

1 8 5

3

9 8 4

4

5

7

5

2

1

9

2

6

1

7

7

8

8 1 6

4

507.2010SUDOKU VE BULMACA ÇÖZÜMLERİ

ANAHTAR KELİME: ALAÇATIGEÇEN AYIN

Çengel Bulmacanın çözümünü adresimize yollayarak şansınızı deneyin, Sisus Otel Çeşme’de tatil kazanın! Katılma Adresi: Pusula Gazetesi, Bulmaca köşesi, Bernstr. 88, 8953 Dietikon

GÜLELİM EĞLENELİM

Cengel bulmacamızı çözen bir okurumuza 2 kişilik Sisus Otel Çeşme`de tatil hediye ediyoruz. *

* Ta

tile

Uca

k bi

letle

ri da

hil d

eğild

ir. Y

ükse

k se

zon

haric

inde

geç

erlid

ir.

Page 22: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

22

PUSULA MEDIACOM DURMUS AG’ NİN KATKILARIYLA HAZIRLANMIŞTIR - Ağustos/August 2010 - www.pusulaswiss.ch

Ağustos/August 2010 www.pusulaswiss.ch

ANAH

TAR K

ELİME

12

34

56

7

Üstte

kisu

nucu

Aylık

Yapa

y

İsyan

ed

en

Okya

nus

İyi, g

üzel

Parla

kkır

mızı

Altta

kisa

natç

ı

Eski

Türk

lerde

haka

n

Tütü

n se

rgisi

Ümits

iz ol

ma

Birin

i gör

-m

eğe g

itme

Anlam

lıişa

ret

Kâ�

gelm

eyen

Basto

n

Uçan

hay

van

Yapı

lmas

ıge

rekli

olan

Taşıt

dizi

si

Akde

niz'd

ebi

r ülke

Bird

enbi

re

Uyar

ı

Müs

tahk

emm

evki

Lâhz

a

Olan

, olm

Ayak

kabı

nın

yum

uşak

üst

bölü

Bir ç

ocuk

oyun

u

Cin

�kirl

i,ku

rnaz

Uyar

ma

İlişkin

Açık,

bell

i

Arka

Trab

zon

ilçes

i

Gram

(kı

sa)

Birini

n yü-

küm

lülüğ

ün-

de ol

an ki

mse

Yara

rlı iş

ler

Nesli

tüke

n-m

iş sü

rüng

en

Avru

pa'da

başk

ent

Sıcak

, yak

ıcı

İdar

e

Eğiti

m,

öğre

timsis

tem

i

İsten

ç

Cilt

Krom

unsim

gesi

Bir n

ota

Yas

Bir A

vrup

aül

kesi

Evm

akar

nası

Onba

şılar

,ça

vuşla

r

Büyü

k, ul

u

Derin

lere

işley

endo

lama

Tutsa

k

Beya

z

Türk

müz

iği

mak

amı

Norv

eç'in

plak

a işa

reti

Taba

klanm

ışce

ylân

deris

i

Krali

çe

Teda

vi et

me

Esas

, ana

Futb

olda

köşe

vuru

flu

Rey

Cetv

el tü

Su Mısı

r

İcar

Güne

y Afri

kapl

akas

ı

Taşıt

num

ara

levha

Bir n

ota

İçten

bağ

lılık

Mer

sin

bir il

çesi

Bisik

letin

is-

kelet

böl

ümü

Çizik

gib

iin

ce yo

l

Kin

besle

yen

Uçağ

ınyö

netil

en ö

nbö

lüm

ü

O ye

r

Para

zit

Yoks

ul

İlgisi

z

Duva

rcı

aleti

Mes

afe

Teyz

e(y

öres

el)

Çare

Avuç

içi

Pasa

k

Bask

etbo

lda

sayı

G. A

mer

ikade

vesi

Gelen

ek

Değe

rli b

iror

kide t

ürü

Rütb

esiz

aske

r

İsim

Din

bilim

i

Kırm

ızım

sım

avi ir

i erik

Şaşm

aün

lemi

S. Ar

abist

anba

şken

ti

İstan

bul'u

nta

rihi s

emti

Amer

ikan

pam

uğu

Tasd

ik

Çare

siz

Dört

ayak

lıya

tak

Yasa

klanm

ışba

lık ağ

ı

Bina

araz

isi

Küçü

k kan

al,ka

nalet

Man

tar

ürem

eor

ganı

Bir k

ümes

hayv

anı

Eski

dild

ehi

le

Ülke

mizi

nAv

rupa

kıtas

ında

kibö

lüm

ü

Dum

anka

rası

Dahi

l

Cüre

tkâr

Takm

a ad

Son,

en so

n

İran'd

a ken

t

Yera

ltına

kazıl

mış

siper

Nam

azın

he

r böl

ümü

Oto

yarış

ıtü

Nota

dur

akişa

reti

Kulak

iltih

abı

Karşı

yaka

Spor

Kulü

bü(kı

sa)

Bask

ı

Aksa

ma,

aksa

klık

G. A

mer

ikake

men

di

At, a

slan e

nse-

sinde

ki kıl

lar

Boyu

n eğ

me

Üstü

nni

telik

li

Valid

e

Göre

vi ye

rine

getir

me

Bir n

ota

Okum

a

Vilay

et

Utan

ma

duyg

usu

Acele

Po

sta Se

rvisi

(kısa

)

Kayın

bira

der

Mad

deni

nte

mel

öğes

i

İy, g

üzel,

mük

emm

el

1

23

4

5

6

7

Çen

gel B

ulm

aca

BULMACA

Page 23: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- A

ğust

os/A

ugus

t 201

0 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch

608_Zurih Pusula 25x35 cm.indd 1 6/30/10 5:07:11 PM

Page 24: Nr33 - 08.2010 - Pusula Gazetesi

PU

SU

LA M

ED

IAC

OM

DU

RM

US

AG

’ NİN

KAT

KIL

AR

IYLA

HA

ZIR

LAN

MIŞ

TIR

- A

ğust

os/A

ugus

t 201

0 - w

ww

.pus

ulas

wis

s.ch