gunumuzde •• •• •• aile -...

13
tb3 3J \ •• •• •• GUNUMUZDE AILE (FAMILY IN THE WORLD AND IN TURKEY) Aile Sempozyumu International Smposium on Family 02-04 December 2005 Eresin '1'tiflHy6 v Merkezi 2007 KUtUphanesi Dem. No: Tas. No: 3ö\·4'2- GlSN.A

Upload: others

Post on 26-Sep-2020

18 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: GUNUMUZDE •• •• •• AILE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D169931/2007/2007_SENTURKR.pdfHindistan kültüründe yaygın olmasına karşın, 15-19 yaşlarındaki erkeklerin

tb3 3J \

•• •• •• • GUNUMUZDE AILE

(FAMILY IN THE WORLD AND IN TURKEY)

Uluslararası Aile Sempozyumu International Smposium on Family

02-04 Aralık/ December 2005 Eresin Topkapı Hotel/İstanbul

'1'tiflHy6 Pllyıtnet v aKTı lııliim Ai'a~tırımıları Merkezi

İstanbul 2007

KUtUphanesi

Dem. No: ~At;g9.>31

Tas. No: 3ö\·4'2-GlSN.A

Page 2: GUNUMUZDE •• •• •• AILE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D169931/2007/2007_SENTURKR.pdfHindistan kültüründe yaygın olmasına karşın, 15-19 yaşlarındaki erkeklerin

{ED ~

ENSAR NEŞRİYAT Ticaret Anonim Şirketi

ISBN: 978-9944-152-84-6

İSLAMi İLİMLER ARAŞTIRMA V AKFI Tarhşmalı İimi Toplantılar Dizisi: 49

Milletlerarası Tartışmalı İlmi Toplantılar Dizisi: 11

KitabınAdı

Günümüzde Aile

Editör Prof. Dr. Ömer ÇAHA

Yayın Öncesi Hazırlık Dr. İsmail KURT

Seyit Ali TÜZ

SonOkuma Sadık ÇELENK

Kapak Düzeni Erhan AKÇAOGLU

Baskı

Step Ajans 0212 446 88 46

1. Basım Nisan2007

isteme Adresi Ensar Neşriyat Tic. A.Ş.

Süleymaniye Cad. No: 13 Süleymaniye 1 İstanbul Tel : (0212) 513 43 41 Faks : (0212) 522 46 02

www.ensamesriyat.com.tr

Page 3: GUNUMUZDE •• •• •• AILE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D169931/2007/2007_SENTURKR.pdfHindistan kültüründe yaygın olmasına karşın, 15-19 yaşlarındaki erkeklerin

J.. !

PAKiSTAN'DA AİLE: ZORLUKLAR ve İHTİMALLER

Prof. Dr. Anis AHMAD1

Özet

Aile, dünyanın bütün medeniyetlerinde, sosyal ve kültürel yapının oluş­

turulması için daima temel birim olarak görülmüştür. Ancak sosyal, ekono­

mik ve siyasi değişiklikler toplumun temel kurumu olarak ailenin yapısını

ve işlevini her zaman için etkilemiştir. Avrupa bağlamında aile ilk ciddi kri­

zini endüstrileşme çağında yaşadı. Son analizde endüstrileşme, Avrupa'da

aile sisteminin fazla göze çarpmayan bir şekilde ve tedrici olarak bozulması­

na neden oldu. Bu durum, ekonomik kalkınma ile aile sistemi kavramı ara­

sındaki ilişkiye dair temel meseleye sosyal bilimci ve felsefecilerin dikkatini

çekti. Avrupa toplumu aile kurallarını ve değerlerini ekonominin doğası ve

büyüklüğüne göre ayarlamaya çalışh. Bu da sivil topluma yeni bakış açıları­

nın tanıtılmasına yol açh. Sonuç olarak da, evlerin planları, ailenin büyüklü­

ğü, iletişim ve ulaşım araçları tamamen büyük bir değişiklikten ve düzelt­

meden geçti. Ayrıca bu durum~ intibakla ilgili bir sürü sosyolojik ve sosyal

problemierin ortaya çıkmasına neden oldu.

Makale Recep Şentürk tarafından çevrilmiştir. Prof. Anis, İsiamabad Riphah Uluslar arası Üniversitesi'nde profesör ve rektör yardırncısıdır. Aynı zamanda üç ayda bir yayımlanan West & Islam Dergisinin de editörüdür. Kendisine [email protected] veya [email protected] adreslerinden ulaşabilirsiniz.

Page 4: GUNUMUZDE •• •• •• AILE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D169931/2007/2007_SENTURKR.pdfHindistan kültüründe yaygın olmasına karşın, 15-19 yaşlarındaki erkeklerin

204 GÜNÜMÜZDE AİLE

Endüstrileşmenin yavaş olduğu pek çok Müslüman ülkede, sosyal prob­

lemierin su yüzüne çıkması daha uzun bir süre aldı.

Yeni bir ekonomik, siyasi ve kültürel sömürgecilik dalgası için türetilen

süslü bir İsimlendirmeden öteye geçemeyen "küreselleşme", sadece İslam dünyasında değil başka yerlerde de ciddi tarhşmalar başlatb. Yakın zaman­

da yapbğım bir ziyarette Hong Kong, Singapur ve diğer güney ve güney do­

ğu Asya ülkelerinde ailev! değerlerin yok olmakta olduğuyla ilgili çok bü­

yük bir endişe gördüm.

Pakistan' a gelince, aile beş büyük zorlukla karşı karşıyadır. Birinci ve en

önemlisi ailenin bir birim olarak, Avrupa aile kavramı ışığında yeniden ta­

nımlandığı kavramsal bir zorluktur. İkincisi, Bab' daki ailenin ekonomik kö­

keni göz önünde tutularak allevi değerler gözden geçiriliyor. Üçüncüsü, aile

içi şiddet aşırı dincilik veya fundamantalizm ile ilişkilendiriliyor. Dördüncü­

sü, Pakistan ailesi kültür, eğitim ve ahlak alanlarında ilerleme vasıtası bir ku­

rum olarak toplumdaki işlevini kaybetmekte olduğundan, eğitimsel bir zor­

lukla da karşı karşıya bulunuyor. Elektronik ve basılı medya ailenin bu rolü­

nü büyük ölçüde üstlenmiş bulunmaktadır ve çoğu aile bu zorluklarla yüz­

leşmede kendilerini yalnız hissetmektedir. Beşinci ve son olarak, bireylerin

kendi hayat tarzlarını seçmelerine izin veren sözde hürriyet ve kişisel özgür­

lük meydan okumasıdır. Sekülerleşme adı allında evlilik hayalı kendi içinde

sorgularuyor. Bab pekçok ülke, insan hakları ve özgürlük adına aynı cinsten

kişilerin birlikteliğini yasallaşbrdı. Bazı Müslüman ülkelerde dahi tabiattan

ve hidayetten bu derece sapmalar kabul edilebilir olarak gösterilmektedir.

Bu makale yukarıdaki beş büyük zorluğa çözüm sunmaya ve mücadele

gerektiren bu konularla evrensel İslami ahiakın nasıl bir alakası olduğunu

ortaya koymaya çalışacakbr.

Pakistan' da Aile: Zorluklar ve imkanlar

İnsan toplumundaki köklü değişimlere rağmen aile insanlık tarihindeki

en önemli ve en temel kurum olarak kalmaya devam ediyor. Ailenin başlan­

gıcına, ilk insanın yarabiışına işaretle Kuran' da şöyle buyrulur: "Ey insanlar!

Page 5: GUNUMUZDE •• •• •• AILE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D169931/2007/2007_SENTURKR.pdfHindistan kültüründe yaygın olmasına karşın, 15-19 yaşlarındaki erkeklerin

PAKiSTAN'DA AİLE: ZORLUKLAR ve İHTİMALLER 205

Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan; ikisinden birçok erkek

ve kadın (meydana getirip) yer yüzüne yayan Rabbinize karşı gelrnekten sa­kının. Kendisi adına birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allah'a karşı gel­

rnekten ve akrabalık bağlarını koparmaktan sakının. Şüphesiz Allah üzeri­

nizde bir gözetleyicidir." (Nisa: 1)

Aile rnedeniyetin ve kültürün beşiğidir. Tarih içinde etkin olan insan

sosyal tavır ve davranışlarla ilgili ilk dersini, ailesinin, anne-babasının, kar­

deşlerinin, büyük anne-babasının ve yakın akrabalarının sevgisini ve ilgisini

gözlernleyerek ve hissederek öğrenir. Bu sayılanlardan her biri geleceğin ya­

pıcı veya yıkıcı insanının sosyal tavır ve davranışlarının gelişmesine kendi

payınca katkıda bulunur. Aile küresel medeniyet ve kültürün oluşum süre­

cinde olduğu kadar ileri teknoloji kültürüyle post-modem dünyada da bilgi­

nin ilk akademisi olmaya devarn ediyor. Bu kururnun öneminin farkında ol­

duğu ve bir değer olarak aileye hak ettiği önernin verilmemesi durumunda

olabilecekleri çok iyi bildiği için Hz. Peygamber (sav) 'evlenen kişinin ima­

nını tamamladığını' söyleyerek ve 'evlenrneyen benden değildir' şeklindeki

çok güçlü bir ifadeyle İslam' da bekarlık ve ruhhanlığa yer olmadığını ortaya

koymuştur.

Muhtemelen İslam' da aile hayatının bu önceliğine binaen Müslüman

toplurnda bir kişi aile sorumluluğunu ornuzlayabilecek duruma gelir

gelmez, Kuran, devleti, aileyi ve toplumu bu kişinin evlilik sünnetini takip

etmesi için nikah akdi ile evlendirilmesi konusunda teşvik eder.

Dünyanın bu bölümünde Müslüman aile sistemi, Muhammed ibn Ka­

sırn'ın 711 yılında Irak valisi tarafından bugün Maldiv adaları ve Sri Lanka

olarak bilinen güney Hint adalarından gernilerle memleketlerine dönerken

Sind hükürndarı tarafından kaçırılan ve esir alınan kimsesiz çocuklan ve dul

kadınları kurtarmak üzere gönderilmesinden çok önce rnevcuttu. Müslüman

tüccarların Hindistan'ın güneyinde toplulukları vardı ve burada Hindu hü­

kümdarlığı nezdinde büyük saygınlıkları vardı. Bu tüccarlara gösterilen say­gıdan dolayı Hint hükümdarına Müslüman din ve iş adamları tarafından

sıkça kaftan ve taç giydirildiği rivayet edilir. Kısacası, Müslüman aile siste-

Page 6: GUNUMUZDE •• •• •• AILE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D169931/2007/2007_SENTURKR.pdfHindistan kültüründe yaygın olmasına karşın, 15-19 yaşlarındaki erkeklerin

206 GÜNÜMÜZDE AİLE

Ininin etkisi çağının dünyasında İslam'ın entelektüel, ilmi ve siyasi kültür

üzerindeki etkisinden daha az derin değildir.

İngiliz sömürgeciliğinden bağımsızlığını kazanmasından bu yana (1947)

Pakistan, gerçek ideolojik, entelektüel ve tarihi köklerini arayan idareci elitin

tipik durumunu sergilemektedir. Yüzeli milyon civarında nüfusu ile Birleş­

miş Milletierin tahminine göre 2050 yılında dünyanın en çok nüfusa sahip

dördüncii ülkesi olacak olan ve yaklaşık 500.000 kilometrekare yüz ölçümü­

ne sahip Pakistan halen a:ile kavramı üzerinde bir ortak anlayış geliştirmek

için mücadele ediyor.

Ortalama a:ile fertleri sayısının beş-sekiz çocuk ile nispeten büyük oldu­

ğu ve geniş ailelerde üç neslin birlikte yaşadığı bir ülkede batılı sekiller ve

materyalist değerler gözle görülür bir değişime neden oluyor. 1951-1981 yıl­

ları arasında nüfus arhş oranı yüzde 3.1 iken 1988'de yüzde 2.1'e indi. Pakis­

tan Federal İstatistik Bürosuna göre ortalama yaşama süresi 65 yıl olarak

tespit edilmiştir ve genç yaşta ve hayahnın doğurganlık özelliğine sahip ol­

duğu yıllarında ölen kadınların oranı nispeten yüksek görünüyor.

Doğum kontrolünün tanıhiması resınl siyaset olduğu için doğum oran­

ları da düşmeye devam ediyor. Pakistan Üreme Sağlığı ve Aile Planlaması

Anketine göre nüfusun yüzde 27.8'i a:ile planlaması metotlarından birini kul­

lanıyor ve evli çiftierin yüzde 95.7'si bu metotlardan haberdar. Bu metotlan

kullanan kadınların oranı şehirlerde ve eğitimli kadınlar arasında kırsal ke­

simlerdekinden daha fazla.

Evli çiftler şehirlerde de kırsal kesimde de muhtemelen feodal ve gayri

İslfunl kültürün etkisiyle erkek çocuk sahibi olmayı tercih ediyorlar. 1998 nü­

fus sayımına göre Pakistan' da cinsiyet dağılımı 52 erkeğe 48 kadın şeklinde.

Ortalama evlilik yaşı erkeklerde 25.8 ve kadınlarda 21.7 oranında görünüyor.

1981' de bu yaş ortalaması erkekler için 25.1 yaş ve kadınlar için de 20.2 ile

daha düşüktü.

Page 7: GUNUMUZDE •• •• •• AILE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D169931/2007/2007_SENTURKR.pdfHindistan kültüründe yaygın olmasına karşın, 15-19 yaşlarındaki erkeklerin

PAKİSTAN'DA AİLE: ZORLUKLAR ve iHTiMALLER 207

Aile Y~pısı

Geleneksel olarak Pakistan' daki Müslüman toplum geniş aile sistemine

alışkındır. Evin reisi ekmeği kazanan erkektir. Ancak şehir toplumunda aile­

lerin yüzde sekizi kadın aile reisierine sahiptir. Toplam doğurganlık oranı

4.8'dir. Şehir nüfusu ile kırsal nüfus arasında geniş bir boşluk dikkati çek­

mektedir. 1996-97 Pakistan Doğurganlık ve Aile Planlaması anketi kırsal ke­

simde doğurganlık oranının 5.9 şehirlerde ise sadece 3,9 olduğunu gösterdi.

Orta dereceli bir endüstrileşme ve nüfus hareketine rağmen Pakistan, ai­

le büyüklüğünün her zaman hoş karşılandığı bir tarım ülkesidir. Şehirlerde

çalışan aile fertleri bile hasat zamanı geldiğinde bir vazife olarak ebeveynle­

rine yardun etmek için köylerine giderler. Şehir nüfusunda genelde üç ço­

cuklu bir aile ideal sayılmaktadır. Çocukluğun on sekiz yaşına kadar oldu­

ğunu belirleyen Birleşmiş Milletierin "Çocuk Hakları Kongresi"ne rağmen

on sekiz yaşını geçen çocuklar normal olarak ebeveynleriyle birlikte yaşarlar.

Pakistan kültüründe bazı istisnalada beraber, evli çiftierin çoğıınluğu yaşlı

büyükleriyle birlikte geniş bir aile içerisinde yaşarlar.

Erken evlilik veya erken çocuk doğurma Pakistan toplumunda yaygın

değildir. Hindistan kültüründe yaygın olmasına karşın, 15-19 yaşlarındaki

erkeklerin yüzde 93,8'i ve kadınların biraz daha az oranı hiçbir zaman için

evlenmemiştir. Kadınlar için evlilik yaşı 25-29, erkekler için ise 30-39' dur.

Pakistan Ulusal Nüfus Çalışmaları Sağlık ve Demografik Anketine göre

(1990-91, İslfunabat) İslam dünyasında boşanma oranının en düşük olduğu

ülke on dokuz yıldan kısa süredir evli bulunan ailelerde yüzde 0.3 ile Pakis­

tan' dır. 40-44 yaş arası erkeklerde boşanma oranı yüzde 2.5 ile daha yüksek­

tir. Erkeklerde boşanma oranı yüzde 0.4 iken kadınlarda ise yüzde 0.7'dir. Bu

rakamlan belli bazı Müslüman ülkelerle karşılaştırdığımızda durumun a­

larm verici olduğu görülür. Mesela Birleşik Arap Emirlikleri'nde boşanma

oranı muhtemelen bölgedeki en yüksek oran olan yüzde 46'ya çıkmıştır. Ka­

tar' da yüzde 38, Kuveyfte yüzde 35, Bahreyn'de yüzde 34 olduğu nakledil­

mektedir. Riyad' da bulunan Prens Selman Sosyal Merkezine göre Arapça

konuşan Müslüman ülkelerde boşanma oranlarında yıllık olarak hızlı bir ar-

Page 8: GUNUMUZDE •• •• •• AILE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D169931/2007/2007_SENTURKR.pdfHindistan kültüründe yaygın olmasına karşın, 15-19 yaşlarındaki erkeklerin

208 GÜNÜMÜZDE AİLE

tış gözlemlenmektedir. Suudi Arabistan' da 2003 yılından bu yana boşanma

oranmda yüzde yirmi artış vardır. 8500 örnek evlilikten 3000'inde kadınlar kocalan tarafından boşanmışlardır.

İzin verilmiş davranışlar arasında Allah tarafından en hoşlanılmayanm

boşanma olduğunu açıkça ortaya koyan Şeriat'a bağlılık üzerine kurulmuş

sosyal-dini gelenekte bazı Müslüman ülkelerdeki boşanma oranlarındaki

endişe verici artış, bunun altında yatan sebeplerin ciddi bir şekilde incelen­

mesini gerektirmektedir. Görünürde bazı Müslüman ülkelerde bu, ailedeki

bir krize işaret etıniyor.

Post-endüstriyel toplumun etkisi

Avrupa toplumu, özellikle de ailesi, endüstri devriminden bu yana ve

ekonomik araçlardaki büyük değişiklikden dolayı gerçek ve ciddi problem­

lerle karşılaştı. Çağımızda, şehirleşme, endüstrileşme ve hareketlilik ciddi

sosyal sonuçlara katkıda bulundu. Aşikar etkilerden biri, bireyselliğin yük­

selmesi oldu. Bireysel tatmin, kişisel başarı ve zaferin elde edilmesi birey için

fedakarlıktan ve ailenin karşılıklı ve ortak çıkarlarından daha önemli hale

geldi.

İslam tarafından getirilen sosyal devrimin bir önemli boyutu, ailenin ge­

leneksel kabile zihniyetindenkurtarılması, estetik ve evrensel ahlak değerleri

sistemi üzerine yükseltilmesi üzerinde odaklanmasıdır. Kabileci ve gelenek­

sel aile sistemi doğru da olsa yanlış da olsa benim kabilem prensibi üzerine

kurulmuştu. Kuran bunun yerine hak ve adaleti veya şeriat tarafından ga­

ranti altına alınan dürüstlük, adalet ve eşit muameleyi getirdi. Anlaşmazlığa

düşülmesi durumunda tabilerinden taraf tutmamalarını, kendi kabilelerin­

den olanlarla aralarının açılmasına bile neden olsa doğru olana şahitlik etme­

lerini ister.

Hem hanım hem de bey, cinsiyet aynmı yapmaksızın ahlaken doğru (maruf) ve takvaya uygun olanı izlemekle yükümlüdürler. Kuran aile içinde

karşılıklı haklar konusunda aile reisini, bir diktatör gibi davranmamaya, her

Page 9: GUNUMUZDE •• •• •• AILE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D169931/2007/2007_SENTURKR.pdfHindistan kültüründe yaygın olmasına karşın, 15-19 yaşlarındaki erkeklerin

P AKİSTAN'DA AİLE: ZORLUKLAR ve iHTiMALLER 209

konuda aile fertleriyle İstişare etmeye, onların ihtiyaçlanru görmeye ve onla­

ra samimi hediyeler vermeye yönlendirir.

Geleneksel bir kabileci aile sisteminden, dinamik ve ahiili aile sistemine

bu etik ve ahiili değerler düzeniyle geçiş, küresel kültüre ve medeniyete en

büyük İsUlmi katkıdır. İslam'ın mesajının ulaşlığı ve insanlarca benimsendiği

her yerde, İslami aile sistemi onların kimliği ve ayırt edici özelliği olur.

Pakistan' da ailenin karşılaşlığı modem zorluklar

Bir İsHlm Cumhuriyeti olan Pakistan' da ilk ve en önemli sorun ailenin

yapısıyla ilgili kavramsal bir karmaşa içinde bulunulmasıdır. İngiliz sömür­

ge yönetimi döneminden kalma sekiller ve materyalist eğitim temelinin etki­

si sayesinde Pakistan'ın kurulmasından sonra doğanlar ve bu eğitim siste­

minde yetişenler ailenin çekirdek aile modelinde yani eşler ve çocuklardan

oluşması gerektiğine inandırılmışlardır. Devlet tarafından kontrol edilen

medya, basılı ve elektronik medya ile iş birliği halinde bu tarz aile anlayışını

diziler, şovlar, reklamlar ve sosyal konuların işlendiği haber programları ile

yaymaya çalışıyorlar.

Tarım temelli toplumlar ve kabilesel toplumlar yakın aile bağları ve ge­

niş aile çerçevesindeki fertlere olan bağlılıkları ile tanınırlar. Güney Asya

bağlamında hakim aile sistemi tarzı birleşik aile sistemiydi. Bu sistemde ge­

nelde fertler bir mutfağı paylaşır ve bir çalı allında yaşarlar. İslami kaynaklar

bireylerin yiyeceklerini sadece ebeveynleri ve kardeşleri ile değil aynı za­

manda karşılıklı bir hak olarak halaları, teyzeleri, amcaları, dayılan ve bü­

yük anne ve babalarıyla paylaşlıkları büyük aileleri savunur. Ancak aynı çalı

allında yaşamak şart değildir. Bu yaklaşım, ailelere kişisel özgürlük verir ve

aynı zamanda geniş aileyle de yakınlığın devam etmesini sağlar.

Endüstriyel dönemi sona erdiren devrimle, Avrupa'da bireyselliğin, ma­

teryalistliğin ve deneyselliğin yükselmesi hem ekonomi hem de toplum üze­

rinde gözle görülür etkiler yaplı. Sadece kendi bireysel ekonomik imparator­

luğunu ve finansal güvenliğini düşünen sözde ekonomik birey yalnızca ka­

pitalist cennet veya dünyanın gerçekleştirilmesine alet olur. Bu Francis

Page 10: GUNUMUZDE •• •• •• AILE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D169931/2007/2007_SENTURKR.pdfHindistan kültüründe yaygın olmasına karşın, 15-19 yaşlarındaki erkeklerin

210 GÜNÜMÜZDE AİLE

Fokuyarna tarafından öne sürilldüğü şekliyle "tariltin sonuna" bir yolculuk­

tur: Sosyal seviyede deneysellik, rnateryalizrn ve bireysellik sosyal bir değer­

ler dizisi değişimine neden oldu ve çekirdek aile Avrupa'daki eski kuralın

yerini aldı.

Laik ve post Hıristiyan Avrupa toplumunun yukarıdaki üç direği ahlak

ve edep anlayışı üzerinde derin etki yaptı. Pozitivizrnin etkisi alhnda edep,

ahlak ve ailev! değerler deneysel toplum gerçeğine bağlı hale gelmiştir. Eko­

nomik ve sosyal evrim süreci, nesilden nesle aktanlan edep, ahlak ve aile

değerlerini ekonomik gelişmenin emri alhna sokrnuştur. Emperyalist dönem

sonrası Pakistan' da eğitim ve medyanın katkısı ile çekirdek aile yapısı top­

luma aşılanmaya başlandı. Bu değişirnin sonuçları çok sınırlı bir ölçüde gö­

rülmeye başlıyor. Çekirdek aile yapısı ve arabuluculuk yapacak, tarafları ya­

tıştıracak ve krizleri önlernede deneyimlerini kullanacak aile büyüklerinin

bulunmarnası nedeniyle aile içi anlaşmazlıklarda ve tarhşmalarda artış göz­

lernlenrnektedir. Ebeveynler ve çocukları arasındaki nesil uçurumu da gözle

görülür hale gelmiştir. Sadece ebeveynleri ve bir ya da iki kardeşleri ile etki­

leşim halinde olup büyük anne ve büyük babaları, hala, teyze, amca ve dayı

gibi akrabaları ile etkileşim içinde bulunma şansları az olan çocukların ben

merkezli bir yaklaşım sergilerneleri olağandır. Fedakarlık, başkaları ile pay­

laşma, toplumsal vazifelerin yerine getirilmesi gibi İslam! değerler kenara

itilrniş olacak ve hayahn tek gayesinin kişisel ilgi ve başarılar olduğu rneka-- ~· .,?" .

nik, robot glbividonksiyonel bir toplum ortaya çıkacaktır.

Öne çıkan ikinci rnesele meslek! ve ekonomik durum ile alakalıdır. Bazı­

ları aile bütçesine katkıda bulunabileceği için çalışan bir hanırnla evlenmeyi

tercih ederler. Bunun olumlu ve olumsuz sonuçları vardır. Bu aile bütçesini

artırırken aynı zamanda çeşitli ciddi toplumsal, sağlık ve eğitim problemle­

rine de sebep olur. Bir barıkacı, doktor, sekreter veya polis memuru olarak

rnesleğini düşünen evli ve çalışan bir hanım günde en az sekiz saat çalışmak

zorundadır. Buna ilaveten bir de her gün eviyle işi arasında 3-4 saat toplu

taşıma araçlarında gidip gelme eziyeti vardır. Hem kadın hem de erkek fark­

lı iş yerlerinde farklı mesleki taleplere cevap vermeye çalışıdarken birbirleri,

çocukları, ebeveynleri ve yakın akrabaları için neredeyse hiç vakit ayırarnaz­

lar. Günün sonunda eşler, basit bir görüş ayrılığının kriz halini alabileceği

Page 11: GUNUMUZDE •• •• •• AILE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D169931/2007/2007_SENTURKR.pdfHindistan kültüründe yaygın olmasına karşın, 15-19 yaşlarındaki erkeklerin

P AI<İST AN 'DA AİLE : ZORLUKLAR ve iHTiMALLER 211

bir ruh hali içindedirler. Meslek sahibi olma endişesi geciken evliliklerin de

bir nedenidir.

Bu sadece Pakistan'a mı hashr? Tabii ki hayır. Bu endüstrileşme mode­

linin küresel bir meyvesidir. Ekonomik gücün toplumsal ve kültürel ihtiyaç­

ların önüne geçtiği her yerde insanlık benzer durumlarla karşılaşacakhr. Bu

yetefiekli kadınların bile çalışmaması anlamına mı gelir? Yine hayır. İslam her iki cinse de çalışma ve ekonomik aktivitelere kahlma hakkı verir. Ancak

İslam çalışma gücünün ailede uyum, huzur, sevgi ve birliğe hakettiği önceli­

ği vermesini ister. Aynca aileye yani ebeveynlere, büyük anne ve dedelere,

amcalara, teyzelere ve diğerlerine çocukların eğitimi ve evrensel değerlerin

onlara verilmesi için örnek bir çevre oluşturmalarını emreder. resmi okullan

tek başına gelecek nesillere kültür ve değerleri verernekte yeterli bulmaz.

Çocuklara değerlerin öğretilmesi öncelikli olarak ailenin bir görevidir ancak

resmi eğitim kurumlanyla da takviye edilmelidir.

Ailenin karşı karşıya olduğu problemierin üçüncüsü hukuki ve toplum­

sal boyutların bir karışımıdır. Aile fertleri, özellikle de kadırılar genelde sos­

yal ve hukuki haklan konusunda yeterince bilgi sahibi değildir. Pek çok du­

rumda aile baskısı sebebiyle evli bir kadın, hatta bekar bir kız bile düğünün­

de ailesinin kendisine verdiği zinet eşyalan ve hediyeler karşılığında miras

hakkından resmi belge üzerinde vazgeçmeye ikna edilmektedirler. Bu ken­

disine Kuran ve sünnet tarafından verilen miras hakkının tam bir ihlalidir.

Aynı zamanda kadınlar kendileri için normal bir evlilik hayalı yaşamanın

imkansız olduğu durumlarda boşanma (talak) hakkını alma konusunda da

bilgiye sahip değillerdir. Benzer şekilde çocuklannın velayetlerini alma ve

mehir alma haklan konusında da yeterince eğitimli değillerdir.

Genelde insanlar mehiri erkeği ikinci bir hanımla evlenmekten veya ev­

liliği sonlandırmaktan caydıran bir çeşit baskı olarak algılıyorlar. İslam hu­

kukuna göre ise nikahın geçerli olmasının bir şarhdır ve evliliğin gerçekleş­

mesinden önce en azından bir kısmının ödenmesi gerekir.

Dördüncü sorun ise arhk Pakistan'la sınırlı kalmayıp evrensel bir prob­

lem haline gelıniştir. Elektronik medya daha geniş kitlelere ulaşması saye-

Page 12: GUNUMUZDE •• •• •• AILE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D169931/2007/2007_SENTURKR.pdfHindistan kültüründe yaygın olmasına karşın, 15-19 yaşlarındaki erkeklerin

212 GÜNÜMÜZDE AİLE

sinde yeni neslin sosyal, ahiili ve kültürel vizyonlannı etkiliyor. Topraklan­

nın işgal edilerek sömürülmesi ve bah eğitim sisteminin getirilmesi ile Müs­

lüman toplumlann kültürel geleneklerinin tahrip edilmesi, elektronik medya

tarafından tasarlanan film yıldızlannca da desteklenmektedir. Bu yıldızlara

çizgi film karakterleri (Tom ve Jerry), efsanevi figürler, pop starlar ve şarkıcı­

lar da dahildir. Elektronik medyanın sebep olduğu ahiili erozyon,

internetten kolayca ulaşılabilen gayri ahiili malzeme seliyle iyice şiddet­

lenmiştir. Genç nesillerin özel zamanını, zihnini ve ruhunu işgal eden med­

yanın hızını ve gücünü hayal etmek bile zordur. Bütün bunlar aile değerleri­

ne ciddi zarar vermektedir. Onalh yaşındaki homoseksüel bir gencin hayah­

ni yansıtan "Lola and Bitty the Kid" gibi filmler toplumun ahiili etik kökle­

rini sarsmaktadır.

1. Ailenin Geleceği

Ailenin geleceği ile insanlığın geleceği arasında mantiki bir ilişki vardır.

Kişinin edep, değerler ve güzel ahiakı öğrendiği ilk eğitim kurumu olan aile

toplumsal gelişimin temeli olarak kalmaya devam ediyor. Huzur dolu bir

toplumsal, ekonomik ve siyasi düzen, ancak aile içerisinde barış, sevgi, feda­

karlık, yardımlaşma ile haklarm ve görevlerin gözetilmesi ile mümkün olabi­

lir. Dağılmış aileler ile kişisel ve sosyal ilişkilerinde bireysellik ve mateiya­

lizmden etkilenmiş, ben merkezli kişiliklere sahip bireyler barış dolu bir

dünya düzeni oluşturamazlar.

Medeni bir dünya düzeninin geliştirilmesinde ailenin amacı ve rolü, ilk

ve orta dereceliler yanında yüksek okullarda da millredatm bir parçası ola­

rak derslerde vurgulanmalıdır. resmi eğitim programlan AiZevi değerler ve

Ebeveynlik konularında düzenli kurslar açmalıdırlar.

2. Medyanın Rolü

Basılı ve elektronik medya aile hayahnın olumlu yönleri üzerinde odak­

lanmalı ve aile içi şiddet, tarhşmalar ve bozulmalan ön plana çıkarmamalı­

dır. Aile içi şiddet bir hanımın veya kocanın nasıl kendini kaybederek şidde-

Page 13: GUNUMUZDE •• •• •• AILE - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D169931/2007/2007_SENTURKR.pdfHindistan kültüründe yaygın olmasına karşın, 15-19 yaşlarındaki erkeklerin

P AKİSTAN'DA AİLE: ZORLUKLAR ve İHTİMALLER 213

te başvurduğunu göstermekle azaltılamaz. Diğer taraftan birbirine iyi bağlı,

birbirini seven ve gözeten aileler yansıtılınalıdır. Bu sorumlu bir aile haya­

tından kaçman gençlerin zihnine huzurlu bir aile sisteminin önemini yeni-

den yerleştirmek için çok önemlidir. ·

Medya ve Batı' da üretilen filmler genelde gençlere bir ailenin sorumlu­

luğuı:ıu omuzlanmaktan kaçışı öğretiyor. Kişisel tercih ve cinsiyet yetkisi adı

altında onlara cinsel ve sosyal ihtiyaçlarını sorumlu bir hayat sürmeksizin

giderebilecekleri söylenmektedir. Buna ancak bir aile hayatı yaşamanın fay­

dalarına odaklanan sağlıklı ve yapıcı programlarla karşılık verilebilir.

3. Uzman Çalışma Grupları

Sosyologlar, psikologlar ve din alimleri ailede krizin nedenleri üzerine

alan araştırmaları yapmak için el ele vermeli ve çözüm önerileri sunmalıdır­

lar.

4. Medeniyetler Arası Diyalog

Çağdaş dünyada ailenin statüsünü yükseltmek amacıyla farklı dünya

dinlerinden ilim adamları, dinler arası evrensel ahliikz güçbirliği oluştıırmaya

çalışmalıdırlar.

5. Ahlaki Öğretiler

Kuran ve sünnetin ahlaki öğretileri ilk ve orta dereceli okullarda eğitim

müfredatına dahil edilebilir ve aile değerleri hakkında genç katılımcılara a­

tölye çalışmalan düzenlenebilir.