fenamizah no: 25 / march 2014

96

Upload: fenamizah-e-magazine

Post on 30-Mar-2016

290 views

Category:

Documents


20 download

DESCRIPTION

International Humor Magazine

TRANSCRIPT

merhaba.... bu sayımızla birlikte iki yılı geride bırakmış ve üçüncüyılımıza girmiş bulunuyoruz. Hakkımızda iyi düşünenler içinsevindirici, farklı beklentiler içinde olanlara da moral bozucuolmalı...Yeni yaşımızı, bu ay yine dolu dolu bir içerikle kutluyoruz.Tam 20 sayfayı Kıbrıs Türk Karikatürü’ne ayırdık. Kıbrıslı dostlarımızı hem daha yakından tanıyoruz hem deonların tüm zorluklara karşın küçümsenemeyecek başarılarınıpaylaşıyoruz... 1.5 ay öncesinden hazırlamaya başladığımızKıbrıs Türk karikatürü hakkında ki bu kapsamlı çalışmamızın tam da yeniden gündemde olan Kıbrıs sorunu görüşmelerine denk gelmesi ilginç bir rastlantı oldu.Dergimizin sayfaları içinde gözden ırak kalmasın, çarçabucak unutulmasın düşüncesiyle; Karikatürü Dosyası’nın pdf’ini dilerseniz ayrıca bağımsız 24 sayfalık bir ek olarak da sitemizden ücretsiz indirebilirsiniz... Bunun dışında bir özel ekimiz daha var. Ülkemizde yaymlanan eski mizah dergilerininilk sayı tıpkı basımlarını okurlarımıza armağan etmeyi sürdürüyoruz. GÜNAYDIN USTURA’nın ilk sayı tıpkı basımını Osman Yavuz İnal’ın arşivindensizlere sunuyoruz. Bunu da dergimizin web sitesinden ücretsiz olarak indirebilirsiniz.

Fena Mizah’ı kendi sitemiz dışında dmags ve issuu.com üzerinden de izliyorsunuz.Şimdi bu platformlara “Turkcell Dergilik” de katıldı. Yaptığımız bir anlaşmayla;Bundan böyle mobil aygıtlar üzerinden tüm uygulamalar ile dergimizi Turkcellİnteraktif Dijital Platformu’ndan da takip edebileceksiniz...

Geleneksel sayfalarımızla, yazı ve karikatürlerimizle Mart sayımızı beğeneceğiniziumuyor ve yeni sayıda buluşabilmeyi diliyoruz. İyilikle, güzellikle ve demizahın sinsilikten ırak, onurlu gücüyle!

Saygılarımızla...aziz yavuzdoğan

3

imtiyaz sahibi / yay›n ve görsel yönetmeni:aziz yavuzdoğanyayın kurulu: Erdoğan Başol, Osman Yavuz İnal, Ekrem Borazan, hukuk danışmanı: Av. Cem Koç

ayl›k e-dergi

monthly e-humor magazine

international humor magazine

iletiflim/contact:[email protected]

N 25 • mart-march 2014o--

www.fenamizah.com

A) AHMET ERKANLI (Turkey), AHMET ÜMİTAKKOCA (Turkey), AHMED SAMIR FARID(Egypt), ALEXANDER DUBOVSKY (Ukraine), ALİ DİVANDARİ (Iran), ANATOLIYSTANKULOV (Bulgaria), ANDREA BERSANI(Italy), ANTONIO GARCI NIETO (Mexico),ARSEN GEVORGYAN (Armenia), ARTUROROSAS (Mexico), ATUL SAXENA (India),AZİZ YAVUZDOĞAN (Turkey).B) BA BILIG (China), BAHADIR UÇAN(Turkey), BÜLENT OKUTAN (Turkey),BORISLAV STANKOVIC (Serbia), B.V. PANDURANGA RAO (India).C) CAN&ALİ (USA), CARLOS FERREIRA DOAMARAL (Brazil), CEM KOÇ (Turkey),CZESLAW PRZEZAK (Poland).D) DAMIR NOVAK (Croatia), DANIELEDUARDO VARELA (Argentina), DARKO DRLJEVIC (Montenegro), DIANA MAGALLON (Mexico). E) EDUARDO CALDARI JR (Brazil), EKREM BORAZAN (Turkey), EL TOTO(Argentina), EMRAH ARIKAN (Turkey),ERDOĞAN BAŞOL (Turkey), EVZEN DAVID(Czech Republic). F) FELIX RONDA (Spain), FRANCISCO

PUNAL SUAREZ (Spain). G) GALINA PAVLOVA (Bulgaria), GERHARD GEPP (Austria), GERMANGENGA (Argentina), GÜLAY GARİPKOÇERDİN (Turkey), GÜLGÜN ÇAKO(Turkey), GÜLŞAH ETEKER (Turkey), GÜNCEYAVUZDOĞAN (Turkey). H) HAKAN ÇELİK (Turkey), HANDRENKHOSHNAW (Iraq), HASAN ÇAĞAN(Turkey), HASAN EFE (Turkey), HECER HATİCE ERDOĞAN (Turkey), HENRYK CEBULA (Poland), HULE HANUSIC(Austria), HÜSEYİN ÇAKMAK (Cyprus). I-İ) IGOR SMIRNOV (Russia), İBRAHİMERSARAÇ (Turkey), İBRAHİM TAPA (Turkey),İHSAN TOPÇU (Turkey), İLHAN NALBANT(Turkey), ISTVAN KELEMEN (Hungary), IVAILO TSVETKOV (Bulgaria), İSMAİL KERA (Czech Republic). J) JAIME HUERTA (Chile), JIA RUI JUN(China), JIRI SRNA (Czech Republic), JORDAN POP-ILIEV (Macedonia), JULI SANCHIS AGUADO (Spain).K) KEZİBAN ÖZKOL (Turkey), L) LÜTFÜ ÇAKIN (Turkey).M) MAHİR ADEM (Turkey), MAKHMUD

ESHONQULOV (Uzbekistan), MARILENANARDI (Italy), MARINA GORELOVA(Belarus), MARK LYNCH (Australia),MEHMET SAİM BİLGE (Turkey), MELEK DURMUŞ (Turkey), MERAL SİMER (Turkey),MICHAL GRACZYK (Poland), MILAN ALASEVIC (Slovenia), MILENKOKOSANOVIC (Serbia), MUAMMER KOTBAŞ(Turkey), MUHİTTİN KÖROĞLU (Turkey),MUSA KAYRA (Cyprus), MUSTAFA YILDIZ(Turkey). N) NECATİ GÜNGÖR (Turkey), NIVALDO PEREIRA DE SOUZA (Brazil),NURİ BİLGİN (Turkey). O-Ö) OLEKSY KUSTOVSKY (Ukraine),ORHAN ÖNAL (Turkey), OSMAN YAVUZİNAL (Turkey), ÖZNUR KALENDER (Turkey). R) RAMAZAN ÖZÇELİK (Turkey), RAŞİTYAKALI (Turkey), RAUL FERNANDO ZULETA(Colombia), RAQUEL ORZUJ (Uruguay),RENE BOUSCHET (France), REYHAN SUR(Turkey).S-Ş) SAADET DEMİR YALÇIN (Turkey),SABAHUDIN HADZIALIC (Bosnia &Herzegovina), SADIK ÖZTÜRK (Turkey), SAMRA ISSA PADRIN (Brazil), SEÇKİN

TEMUR (Turkey), SERDAR KICIKLAR (Turkey),SEZER ODABAŞIOĞLU (Turkey), SSR KRISHNA (India), STANISLAV ASHMARIN(Russia), STANISLAW KOSCIESZA (Poland),STEFFEN JAHSNOWSKI (Germany),SZCZEPAN SADURSKI (Poland), ŞEVKETYALAZ (Turkey).T) TADEUSZ KROTOS (Poland), TAN ORAL(Turkey), TONGUÇ YAŞAR (Turkey), TONYTASCO (Belgium), TOSO BORKOVIC(Serbia), TRAYKO POPOV (Bulgaria), TVGMENNON (India).U) UĞUR PAMUK (Turkey).V) VALENTIN GEORGIEV (Bulgaria),VALERY ALEXANDROV (Bulgaria), VALERIY CHMYRIOV (Ukraine), VICTOR CRUDU (Moldova), VLADIMIRASBERESNIOVAS (Lithuania), VLADIMIR MACH (Slovakia). W) WESAM KHALIL (Egypt), WILLEM RASING (Netherland). Y) YALDA HASHEMINEZHAD (Iran),YURDAGÜN GÖKER (Turkey). Z) ZDENKO PUHIN (Croatia), ZLATKOKRSTEVSKI (Macedonia), ZORAN GROZDANOVSKI (Macedonia).

ilk sayısının tıpkı-basımı!

GÜNAYDIN

USTURA GÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDIN

BU SAYIDA

> > thanks to:

dergisinin

www.fenamizah.com

As you know, FENAMIZAH is an international humor magazine. Since 2012 March, twenty four issues had come out.That's mean; we are two years old! With our twenty fifth issue,we have become three years old.

Our magazine is prepared with our worldwide author friends'contribution and it can be followed on internet for free.

We don't aim to trade; what we are aiming at is to be a communication platform for worlwide cartoonists and serveto our cartoon art. At last, in these two years, we think that weare successful at these.

We thank to all our cartoonist friends- who contributes ourmagazine with their cartoons.- and to our dear readers. In addition, we hope the attendance of our other cartoonistfriends...

Cartoon has a universal language. This language, obtains us tounderstand each other better.

Our slogan is always like this:" Let’s think what we laugh at! "

Sincerely.

FENAMIZAH bildiğiniz gibi, uluslararası bir mizah dergisidir.

2012 Mart ayından beri bugüne kadar 24 sayı yayınlandı.

Bunun anlamı; 2 yaşındayız!25. sayımızla birlikte üçüncü yılımıza girdik.

Dergimiz, dünya çapındaki karikatürcüdostlarımızın katkıları ile hazırlanmaktadırve internet üzerinden ücretsiz olarak takipedilmesi sağlanmaktadır. Ticari bir amaçgütmeksizin karikatür sanatına hizmetetmek ve tüm dünya karikatürcüleriyle

dayanışma ve iletişim halinde olmak içinvarız. Bunu da; geçtiğimiz iki yıl içerisinde

başardığımızı düşünüyoruz. Dergimize yazılarıyla ve çizgileriyle katkı

sağlayan tüm dostlarımıza ve tabi kiokurlarımıza da çok teşekkür ediyor,

aramıza yeni dostların katılımlarını umuyoruz...

Karikatürün evrensel bir dili vardır. Bu dil, birbirimizi iyi anlamamızı sağlıyor.

Sloganımız her zaman ki gibi:"Neye güldüğümüzü, iyi düşünelim!"

Saygılarımızla.Aziz YAVUZDOGAN

editor-in-chief

6

A C T U A L I T Y

düşünün! neye güldüğünüz hakkında bir fikriniz olsun...AKTÜALİTE

Demokrasinin pek ileri gitmesi...• Uygulamalara bakarak “İleri Demokrasi” palavrasından ne anlamalıyız?

Pek ileri gitmiş, haddini aşmışın demokrasisi! ~ Necati Güngör

Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal ile yaptığı telefongörüşmelerinin ses kayıtları servis edildi. İddiayagöre görüşmede oğluna, milyar dolarlarını yolsuzluksoruşturmasından kaçırmak için talimat veriyor...

Başbakan Erdoğan’dan internete yasaklama...

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü...

İnternet ve porno lobisi...• . . . Kendi vurgunlarını, soygunlarını gizlemek için internetesansürü “porno lobisine” bağlayabiliyor mesela... Oysa siyasete porno bunlarla geldi...“G...nün kılı olayım” dedi mesela kadın... TBMM çatısı altındaki en enteresan görüştür:“Senin k...nı s......”Ortaklarının konuşmasını dinlediniz kasetten...“Milletin a..na koyacağız...”. . .

(Bekir Coşkun, Cumhuriyet-12.2.2014)

LÜTFÜ ÇAKIN - Turkey

İLHAN

NALB

ANT- T

urkey

SER

DAR

KICIKLA

R- T

urkey

PARALEL YAPIBilen varsa söylesin!Ne kadardır bunun çapı?Kimin elinde kacak sapı?

PARALEL DEVLETBilim adamlarıParalel EvreniBir türlü çözemedi...SiyasilerBir anda keşfettiParalel DevletiOn yıldır besledikleri...

PARALEL ÜZERİNEÇEŞİTLEMELERSon günlerde Bir paralel, bir paralelSorma gitsin...Paraleli oldu her şeyin...

Merak işte!Cahil kalmayalım, öğrenelim dedim...Açtım sözlüğü, karıştı aklım...

Fransızcası paralelleSöylemesi bile, “Terelelli” gibi Beyin çeşme olup, sulanıyor yani...

Matematikte ise; KavuşurlarsaKızılca kıyamet kopmasın diyeYan yana olup, birbirini kesmedenUzayıp giden şeylere derlermiş.

Sözlüğün yalancısıyımBen Pensilvanya sanırdım, meğerse Paralellerin başlangıcı Ekvator’muş.Yanılmışım, şaşırdım kaldım!

Yetmezmiş gibiBir de en büyük paralelmiş...Bilinsin artık, Pensilvanya’dakininPabucu dama atılmış...II-Buraya kadarı çok ciddi oldu...Küfede kiraz, eğlenelim az biraz...Bir kürdan olayım da Karıştırayım biraz...

Sadece Türkiye’de değilYerküre üzerinde de varmış paralel...Gerçek de değilmiş üstelik Varsayılırmış...

Ben doğru sanırdımMeğerse çembermiş...Bir çeşit daire yani... Ortası boş...

Morla pembe arasıYüzde kalmış kömür karası...Fiskos, fiskosKorkarım bu da çıkacak fos...

Atmalı taşı, gerekirse de yarmalı başı.

Osman Yavuz İnal

haşlamalartaşlamalar

SPOR ÇİZGİSİ Raşit Yakalı

7

“Alooo! Nerdesin İleri Medya?..”• Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütünün hazırladığı dünya raporunda

Türk medyası 179 ülke arasında 154’üncü sırada yer aldı. Demokrasimiz ileri (!) giderken,basınımız sınıfta kaldı. “İleri Demokrasi” rejiminin “Alo Fatih’li Medya”sının geldiği nokta...

~ a. y.

BORISLA

V STA

NKOVIC

- Serbia

8

A C T U A L I T Y

düşünün! neye güldüğünüz hakkında bir fikriniz olsun...AKTÜALİTE

SONSUZ SORU...taşın yüzüne soruyorumağacın yüzüne dene kadar yüzdür insanınki...

ŞİİR DİLİYLE...İhsan Topçu

İhsan Topçu

Kakalayamadık ama kakalanabiliriz...• Rusya’ya sattığımız 22 ton domates, zirai kontroldetehlikeli haşarat barındırdığı gerekçesiyle iade edildi.Merak etmeyin efendim mal çöpe atılmayacak kadarbüyük miktarda. Ruslara yediremedik, biz yeriz kesin!

~ a.y.

İnternete sansür...• Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün internete sansüryasasını onayladığını ilk olarak internetten (Twitter

hesabından) duyurması tam ironik bir durum oluşturdu... ~ a.y.

ARTURO ROSAS - Mexico

NURİ BİLGİN- Turkey

EMRAH ARIKAN - Turkey

Türkiye yerel seçimlerehazırlanıyor...

Kentseldönüşüm...

DUYGUSAL BALIK • aziz yavuzdoğan

FENAMEN • aziz yavuzdoğan

ÜSTAT ve EVLAT • aziz yavuzdoğan

9

UYDUDAN NAKLEN • hakan çelik

© Cumhuriyet Gazetesi, 2014

OSMAN

YAVUZ İN

AL- T

urkey

Yürü ya kulum!

• Bilal’in vakfı TÜRGEV’in hiç arabası yokmuş. Niçin? Allah, “Yürü ya kulum” dediğiiçin.

~ Işık Kansu (Cumhuriyet, 17.2.2014)

10

COMIC • Stanislaw Kosciesza

TURKISH• Eğer şüphe duyuyorsam bu farkındaolmaktır. Ve şüphe inancın başlangıcıdır.

• Yazmak zor bir şey değil, önemli olanne yazacağını bilmektir.

• Anlık duygular üste çıkarsa, akıl aşağıdakalır...

• Hristiyan ve İslami yetkililer "internet"i desteklediklerini söylüyorlar.Tabi ki; orada Kuran'dan ve İncil'den iyi bahsediliyorsa.

• Ben Tanrı’yı seviyorum.. ve tabi ki dinolmaksızın!

---BOSNIAN• Osvijestiti se, znaci sumnjati. A sumnjaje pocetak vjerovanja!

• Pisati nije tesko. Tesko je znati pisati!

• U trenutku kada nas emocije ponesu,razum stoji na mjestu.

• Kazu da crkva i dzamija podrzavajuInternet.Kako kad nista o tome ne piše ni uKuranu svetom ni u Bibliji?

• Volim Boga, ali bez religije.

---ENGLISH• Become aware of it, is to have doubt. And a doubt is the beginning of belief!

• Writing is not difficult. It's difficult toknow how to write!

• At the moment we bring emotions on thetop, intellect stays down under.

• They say that Christianity and Islam support Internet.How is that if there is nothing writtenabout in the holy Koran and not even inthe Bible?

• I love God, but without religion.

Sabahudin Hadzialicaphorisms

COMIC • Stanislaw Kosciesza

Gülay Garip KoçerdinTV nağme

Kaynana Gelin, Seda’ya gelin!...Seda - Söyle bacım, sen mi daha fedakarsıngelinin mi?Kaynana - Ben yıllarca çocuuuuma saçımısüpürge ettim. Onu okutayım diye neler çektim, okumadı hergele. Sonra işte askerdengeldi, buldu bunu, onları evlendirebilmek için5 yıl taksit ödedim Seda hanım, tabi ki bendaha fedakarım. Ama kıymet bilirler mi ya?Bu var ya bu, küçükken ilkokula gidene kadaremdiydi beni. Bisikletten düştü bacaanı kırdı,3 ay sırtımda taşıdım. Yemedim yedirdim,giymedim giydirdim. Şimdi bi de çocuk yap-tılar attılar kızanı kucağıma, sanki anası benim,hep torun bakıyoz. Ah, ah! Ağlarsa anamağlar gerisi yalan ağlar demişler. Seda - Demi kııız. Bu analar çok cefakarbeeee. Biz evlatlarımız için ölürüz vallah billah. Neyse herkese sıra gelecek anam şimdigelin hanıma soralım. Sen ne diyon be bacımkaynanan mı fedakar sen mi fedakarsın?Gelin - Şimdi Seda abla, kaynanam zamanında fedakarlık yapmış evelallah, itirazda etmiyom ama bunun çocuğu bana geldikten sonra onla hep ben uğraştım hala dauğraşıyom valla billa. O sadece gün gün gezipyiyo içiyo. Ben bu adamın her bişeyini çekiyom. Neden? Kocam çünkü. Mademevlendik çekçez ablacım. Hem çalışıyom, hemev işlerini yapıyom, hem kocamla oluyom.Çok zor valla. Onun için artık ben dahafedakarım diyom.Seda - Kıııız sen de haklısın valla.Kaynana - Oğlumun nesini çekmişin senbakayım. Pırlanta gibi çocuuum var benim,kurban ol sen ona emi.Gelin - Haaa, sahte pırlanta. Ayol 5 senedirçocuuunun ne iyi huyunu gördüm. Her gecedışarıda, daha bi kere boğaza yemeğe bilegötürmedi beni. Kaynana - Boğazına dursun inşallah, kızananın evinde kebapçı bile görmedin zilli.Seda - Aaaa bacılar kavga yok. Programımızıniçeriğinde kavga yok. Şimdi bu adam birinizinçocuğu birinizin kocası , bi de ona soralımbakalım annesi mi fedakar karısı mı?Müstakbel koca - Seda ablam, gelin kaynanatoprağından olurmuş derler, bu iki kadınındırdırı bitmedi, bitmeyecek. Ömrümü yedilerömrümüüüü…Ben hepsinden fedakarım.Kaynana&Gelin - Eve gidicez Cezmi,görürsün sen en fedakar kimmiş?Seda - Ayyy bacılar, kardeşlerim, kocalar, negüzel bi program yapıyoz demi kıııızzz.Harikasınız valla. İşte mutlu aile tablosu böyleolur anacım. Ben de katılıyom valla size. Geçti kız hepsi başımızdan amaaan. Gül gibi geçiyor işte hayat. Bi dahaki programa daha çok katılım istiyom bak.Söyleyin komşularınıza, alsınlar gelinlerini kaynanalarını gelsinler. Daha çook konuşacakkonumuz var anacım. Haydi şimdilikhoşçakalın.

BİZİMKİLER • orhan önal

MY CAT’s • öznur kalender

KADINLAR, ERKEKLER ve BAŞKA ŞEYLER WOMEN & MEN and OTHER STUFF • aziz yavuzdoğan

11

© aziz yavuzdogan, 2006

Manisalı çizerlerden “kırkbeşlik” karikatürler...• Karikatürcüler Derneği Manisa Temsilciliği’nce düzenlenen, Manisalı çizerlerin eserlerindenoluşan karikatür sergisi, 15 Şubat tarihinde Manisa Öğretmenevi’nde açıldı. Sergi açılışına Manisa valisi Abdurrahman Savaş, Manisa AKP milletvekili Selçuk Özdağ,İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel,Manisa Belediye Başkan vekili Türkan Köroğlu, Karikatürcüler Derneği Başkanı Metin Peker veKarikatürcüler Derneği Manisa il temsilcisi İbrahim Atabey ile bazı karikatürcüler katıldı.Manisa’nın il plakası numarası olan 45’e vurgu yapılarak “45’lik” adı verilen sergide,Manisalı çizerlerden; Ahmet Aykanat, Ahmet Başsoy, Büşra Çiçek, Enes Erdinç, Engin Boğaz,İbrahim Atabey, İbrahim Topaloğlu, İrfan Sayar, Murat Dolgun, Mim Uykusuz (Onur Çizeri),Mustafa Yıldız, Müfit Gazan, Orhan Peynirci, Ömer Saltay, Saadet Demir Yalçın, Sadık Pala,Seyfettin Peynirci, Sezer Dönmez, Simge Hanaylı, Suha Bulut, Tufan Selçuk’un eserleri yer aldı.

• 27 Ekim 2009’da yitirdiğimiz usta karikatürcülerimizden SemihBalcıoğlu’nun “Güle Güle İstanbul”başlıklı çalışmaları, 4-22 Şubat tarihlerinde “BİZ Karikatür ve ÇizgiRoman Koleksiyonu” tarafından FMVGaleri Işık Teşvikiye’de sergilendi...Açılışa Karikatürcüler Derneğibaşkanı Metin Peker de katıldı.- - -

12

N E W S

send it to us your event and exhibition news... • [email protected]

HABERLER

Atayurttan Anayurda İpek Yolu...• Karikatürcü ve sinemacı dostumuz Ekrem Borazan, “Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti” projesi kapsamında birsüredir belgesel çekim çalışmaları içindebulunuyor. Projenin montaj aşamasına geldiklerini belirten Borazan, Anadolu’dakiçekimlerin ardından Çin, Kazakistan,Kırgızistan, Özbekistan, İran, Kırım gibi bölgelerde de çekimler yaptıklarını ve“Atayurttan Anayurda İpek Yolu” adını verdikleri belgeselin TRT’de yayımlanacağınısöyledi...

İpek Yolu... İ Yolu...pek Yolu... İ Yolu...pek Yolu...pekpek

Ekrem Borazan

Orhan Doğu’ya ve Erdoğan Başol’a geçmiş olsun...• Karikatürcüler Derneği eski başkanlarından OrhanDoğu geçirdiği ani rahatsızlık üzerine ZeytinburnuAvrasya Hastanesi’nde tedavi altına alındı. ErdoğanBozok ve Raşit Yakalı’nın ziyaret ettiği Orhan abimizegeçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

• Diğer yandaErdoğan Başolağabeyimiz de

başarılı birameliyat sonrası

sağlığınakavuşmuştur.Kendisine degeçmiş olsun

diyoruz...

Genç çizerlere destek vermesiyle bilinenKarikatürcüler Derneği Başkanı Metin Peker,Balcıoğlu’nu anma sergisi açılışında, derneğin yeni üyelerinden resim öğretmeniSonay Yılmaz ile birlikte görülüyor...

Metin Peker ve Sonay Yılmaz...

Orhan Doğu’ya ve Erdoğan Başol’a geçmiş olsun...Ba geçmive ol’aErdoOrhan geçmiğğOrhan ol’aBaErdou’yaDo ş geçmigeçmiol’aşol’aşBaananErdoğErdoveu’yağDoOrhan olsun...ErdoOrhan geçmiveu’yau’ya

Erdoğan Bozok, Orhan Doğu ve Raşit Yakalı...

Ekim ayında yitirdiğimizBalcıoğlu’nu Şubat ayında bir sergiyle andık...

Panduranga Rao...• Largest size 15 pageEnvironment awarenessCartoons hand madeCalendar of 50 inchesheight x 30.5 inches widthcreated by B.V. PandurangaRao, Cartoonist, BangaloreIndia gets in to UniqueWorld Records-2014.

Erdoğan Başol

düzenlenen, Manisalıdüzenlenen, Manisalı

B.V. Panduranga Rao

13

Tan Oral’dan “Vinyetler” Sergisi...• Tan Oral’ın “Vinyetler”i, Schneidertempel SanatMerkezi’nde sanatseverler ile buluştu. Sergide,sanatçının yıllar boyu gazetelerde çeşitli yazılarınyanında yayımladığı vinyet çizimlerinin orijinal-lerinden oluşan bir seçki sunuldu.

Vinyetler basında, okurun dikkatiniyazıya çeken, merakuyandıran ve okumayı teşvik edenküçük güleç çizgilerdir.Yazıyı ve yazarınniyetini açıklamaya kalkmadığı gibi, önüne

de geçmez,yazının paralelinde duransüsleyici çizimlerdirvinyetler...

“Vinyetler / Güleç çizgiler” sergisi, 12 Şubat - 07 Mart2014 tarihleri arasındaSchneidertempel SanatMerkezi’nde sanatseverlerce izlendi...

14

N E W S

HABERLERGüngör Kabakçıoğlu da Şubat’tabir sergiyle ve ilgisizlikle anıldı... • 27 Haziran 2011 tarihindeyitirdiğimiz Güngör Kabakçıoğlu, 8-28 Şubat tarihleri arasında İstanbulKarikatür ve Mizah Merkezi’nde düzenlenen sergide “Osmanlı Sultanları”adlı çalışmalarıyla anıldı... Açılışa olanilgisizlik üzüntü yarattı. Kabakçıoğluailesinden hiç bir bireyin bulunmamasıbir yana, dört gün öncesi Balcıoğlu’nunsergi açılışı için İstanbul’da bulunandernek başkanı Metin Peker’in, GüngörKabakçıoğlu sergi açılışına katılmamasıda dikkat çekti. Sergilere olan ilgisizliğinsebepleri arasında; Karikatür ve MizahMerkezi’nin güncellikten uzak sergi programlarının ve kamuoyuna yeterinceduyurulamamasının da olumsuz etkisiolduğu gözlemleniyor.

Halkın katılımının sağlanamadığı, medyanınbihaber olduğu böylesi sanatsal etkinliklerekarikatürcülerin de artan ilgisizliğin sebepleriüzerine ciddi olarak düşünülmeli...

MaxMinus no: 52• Sabahudin Hadzialic’in yayın yönetmenliğinde Bosna Hersek’te üç ayda bir yayımlanan Mizah Dergisi MaxMinus’un 52. sayısı çıktı. - - - - - -

• The MaxMinus humor magazine new issue published in Bosnia-Herzegovina. Editor of the magazine, is Sabahudin Hadzialic.

Neşeli Mizah 1 Yaşında...• Konak Belediyesi, Neşe veKarikatür Müzesi’nce karikatürcüMustafa Yıldız yönetimindeyayımlanan “Neşeli” mizah dergisi, Şubat ayı 6. sayısı ile birlikte birinci yılını kutladı. İki ayda bir çıkan dergi okurlara ücretsiz dağıtılıyor.

Güngör Kabakçıoğlu’nun “Osmanlı Sultanları’ adlı çalışmalarının sergi açılışına 5-10 kişilik bir izleyici topluluğunun katılması üzüntü yarattı. İstanbul Karikatür ve MizahMerkezi’ndeki sergi açılışlarına olan ilgisizlik dikkat çekiyor...

Tan Oral

15

Doğan Hızlan (Gazeteci, eleştirmen)

Sevgili dostum karikatürist İbrahimErsaraç’ın Kasabadan Çizgili Anılar(*) kitabını okurken, kasaba ile ilgili

edebiyattan, sinemadan belleğimde kalanlarbirden canlandı.

Bir kasabayı yazıyla, çizgiyle bize aktarırken,anıların çekmecesini de açıyor.Kitap iki bölümden oluşuyor: ÇizgiliAnılar, Basından Çizgili Anılar. Anlattığıkasaba Mustafakemalpaşa.Kasaba benim ilgi alanımın içindedir.Çünkü ne köyün saflığı vardır onda nekentin gelişmişliği. Arada bir yerdedir, belkide köyden aldıklarını bir işlemden geçiripkente sunan bir aracıdır.Nuri Bilge Ceylân’ın ‘Kasaba’sını, KemalBilbaşar’ın romanlarını, Atıf Yılmaz’ın,Necati Cumalı’nın ‘Mine’ yapıtındanuyarladığı ‘Mine’yi seyretmiş, okumuş olanların kasaba ve kasaba ahlakı konusundabir fikir edindikleri kanısındayım.

•••

ERSARAÇ, önce geçmişte kalan dostlarıtanıtıyor bize. Kasabanın havasını vermekiçin gerekli bir yöntem.Öğretmenlerden kaymakama, berberdenkahveciye kadar tipler, birçok kasabaöyküsünün vazgeçilmez kişileridir.Sözgelimi, köpüklü kahvenin sırrınıöğrenebilirsiniz. Kahve piştiktensonra sodaya

batırılmış bir çubukla karıştırdınız mı, alsana köpüklü kahve.Kasabada yaşayanların işleri dışında biryetenekleri varsa ondan da yararlanılır.Demirci ustası trompet çalıyormuş, haliylebandoda da görevliyken bir kaymakam gelipyeni bir görev daha vermiş.Sabahları direğe bayrak çekilip akşamindirilirken ustamız burada da trompetçalarmış.Kasabanın lakap takmada, birbirleriyle dalgageçme özelliği vardır. Keller, topallar, hacılarbir kenara tuhaf tuhaf lakaplar birbiri ardınasayılır. Ya bir olaydan ya bir cümleden ilhamalınan...Kasabanın bürokrasi tarihimizdeki yeri,siyaset-toplum ilişkileri konusundaki özellikleri de, siyasal tarih için önemlimalzemedir. Kasabadaki sinemayı,sinemacıyı anlatırken Cinema Paradiso’yuanımsadım.Ünlü aktör Valentino, bir ıslıkla atınıçağırıyor, sessiz film dönemi, ıslığı çalanmakinist. Zaman zaman müzik çalınıyorama yabancı bir parça değil bizden bir şarkıçalınıyor ki, halk yadırgamasın...Her akşam aynı filmi seyredenin beklediğine?“Gece vakti soyunan bir kadın görünüyorpencerede tam sutyenini çıkaracağı sıradaaradan geçen tren görüntüyü kapatıyor.Belki rötar yapar da görüntüyü tamseyrederiz diye her gece geliyorum.”İbrahim Ersaraç, dergilerde resim yazılarıyazdı, sergi eleştirileri yayınladı. Haliylebasın dünyasının uzun süre içinde yer almışbir isim...Basından Çizgili Anılar’da kimler yer alıyor?Yıldız Kenter, Nuri İyem, HasanKavruk, Orhan Tamer, Aziz Nesin,İlhan–Turhan Selçuk Kardeşler, MünirNurettin Selçuk, Ruhi Su, Bedii Faik,Vedat Nedim Tör, Onat Kutlar, OrhanBoran, Nehar Tüblek, Mehmet AliBirand, Olgun Şimşek, OsmanNebioğlu, Yaşar Nabi Nayır, CevdetAtmaca, Nurullah Ataç.Kitabın son sayfalarında Ersaraç’ınkarikatürlerinden bir seçkiyi de görebilirsiniz.

•••

BİR karikatürist/yazarın anıları,yazdığı ve çizdiği portreler ilginizi çekecek. (*) Kasabadan ÇizgiliAnılar, İbrahim Ersaraç,Mustafakemalpaşa Kültür ve SanatDerneği Yayınları, Tel: 0224 614 06 34

16

K İ T A P

KASABADAN ÇİZGİLİ ANILAR / karikatürler...

İbrahim Ersaraç (fotoğraf: Muhittin Köroğlu)

Kasabalardan birinin öyküsü...Karikatürünün önemli isimlerindenİbrahim Ersaraç ağabeyimizden yeni birkitap. Aslında yeni dememize bakmayın4 ay önce yayımlanmış bir eserden sözediyoruz. Ne ayıptır ki; Ne bizkarikatürcüler ne de derneğimiz,ustamızın bu son kitabından bihaberdurumdaymışız. Ta ki İbrahim ağabeykitabını imzalı olarak bize gönderinceyekadar. Oysa Kasım ayında kitap yayımlandığında Doğan Hızlan,köşesinde bu kitabı tanıtıcı bir yazıyazmış da gözümüzden kaçmış meğer. •••Aslen Bursa, Mustafakemalpaşalı olanErsaraç’a son yıllarda hemşehrilerininsahip çıkması da ayrı bir dikkat çekicidurum. Mustafakemalpaşa Kültür veSanat Derneği başkanı Kekil Şimşek veyönetimi, ustamızın daha önce de birkitabını yayımlamış ve bir de sergisini açmışlardı. Akbaba, Çarşaf,Dolmuş gibi efsane mizah dergilerindeve birçok gazetede karikatürler çizmiş,eski bir Babıâli ismi olan İbrahimErsaraç. Kasabadan Çizgili Anılar adlıkitabında bizi doğup büyüdüğüMustafakemalpaşa’ya götürüyor. Anılar olduğu kadar, sözlü tarih çalışması, bir kent tarihi bu. Sadecekasabayı, kasabalıları, kasabadayaşananları değil, yolu oradan geçenleri de aktarıyor Ersaraç. Bizeaktardığı anılar, yaşantılar ise artık pekörneğine rastlamadığımız türden...Eğlencesine, mizahına ise diyecek yok!

TONGUÇ YAŞAR - Turkey

IGOR SMIRNOV- Russia

17

S E R G İ / E X H I B I T I O N

Kadın karikatürcülerden kadın sorunları...

18

Galeri5, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında sanatseverleri uluslararasıkadın karikatürcülerle buluşturuyor. Fenamizah, Yaratıcı Çocuklar Derneği ve Anel Group işbirliğince düzenlenen bu anlamlı sergide Türkiye’den ve 16 farklıülkeden kadın karikatürcülerin kadın sorunlarına yönelik eserleri yer alıyor...Kadınların gözüyle dünyanın farklıülkelerinde yaşayan hemcinslerinin sorunlarını konu alan sergi, ziyaretçilerinihem düşündürecek hem de güldürecek.

26 Şubat’ta Galeri5’te açılışı yapılan sergi 28 Mart’a kadar izleyicilere açık kalacak...

Karikatürümüzün ustalarından Meral Simer, genç çizerlerimizden Melek Durmuş ile...

Yaratıcı Çocuklar Derneği BaşkanıDidem Çapa ile Fena Mizah

yayın yönetmeni Aziz Yavuzdoğansergi açılışında Anel Group Yönetim

Kurulu Başkanı Rıdvan Çelikel’e sergiyleilgili bilgi veriyorlar...

MERAL SİMER - Turkey

MARIA CETENO - Venezuela

SOMAYE SHOGHI - Iran

19

The women’sproblems by female cartoonists... Galeri 5, brings youtogether with international female cartoonists within the context of March 8th,International Women’sDay. We wanted to celebrate this importantday with this exhibition in which the caricaturesabout the women’s problems by female cartoonists from Turkeyand 16 other countriesare exhibited. The exhibition that isabout the problems of thewomen from differentcountries all around theworld, will make youthink as well as laughter. The exhibition is held incooperation with FenaMizah e-magazine.

Feb.26-March 28, 2014

ADRIANA MOSQUERA - Colombia

Raşit Yakalı ve Aziz Yavuzdoğan, sergide çalışmasıyla yeralan genç karikatürcü Melek Durmuş ile birlikte...

Uluslararası Kadın

Karikatürcüler’denKadın Sorunları

Sergisi’nde yer alan

çalışmalardanbazıları...

(FOTOĞRAFLAR:RAŞİT YAKALI veTUNCAY BULUZ)

Yerel bir gazetede koordinatörlük yaptığım yıllardı.Arkadaşlardan biri “Halit Çelenk ile bir ropörtaj yapalım”diye bir fikir attı ortaya, bir başkası; “Yaşı hayli ilerledi bir

sayfa ayıralım” dedi. Fikir kabul görünce telefonla randevu alındı.Ankara’da Beşevlersemtinde Bahriye Üçok Parkı arkasında oturduğu evin adresini aldık. Anılan gün ve saatte yanımıza bir fotomuhabiri de alarak ziyaretine gittik. Yorgun görünüyordu. EşiŞekibe hanım bize çay ve kurabiye ikram etti. Sohbetimizde ençok merak ettiklerimizi sorduk. Bize Deniz Gezmiş ile son saatlerini anlattı. O günü tekrar anımsadı ve hüzünlendi. 12 EylülCuntası’nın çok yanlı ve acımasızlığından söz etti. Hukukunçizmeler altında kaldığını, demokratik hak ve özgürlüklerin yoksayıldığını tekrar yaşattı bizlere... Baskıcı, totaliter, faşizan ruhlu diktatörlerden söz ederken tabağındaki kurabiyelere bakıpgülümsedi. Sebebini sorunca da anlatmağa başladı.“12 Eylül askeri darbe henüz yapılmıştı. Zanlı,suçlu fark etmiyordu. Bir işaretle,bir ihbarla insanlar alınıp götürülüyor birdaha haber alınamıyordu” dedi. “Sizde maruz kaldınız mı?” diyesorduk. “Hayır.İlk etapta beni almadılar ancak bir manga askerleevi bastılar. Ne arıyorlardı bilemedik. Başlarında bir subay ve astsubay vardı. Evimizi ve kütüphanemizi hallaç pamuğu gibiattılar. Tam aradıklarını bulamamışlardı ki bir asker topuk selamıvererek odaya daldı. Yanımızdaki subaya elindeki pusulayı uzattı.Salondaki telefonun altında bulunan danteli kaldırınca şifre bulmuş. Hanımla bende bu şifreyi merak ettik. Acaba böyle biryazıyı kendileri koyup bizi mi suçlayacaklardı. Pusulayı görüncehanım da rahatlayarak gülmeye başladı. Zira şifre denen şeyhanımın komşusundan aldığı Kurabiye tarifinin acele aceleyazılmasından başka bir nesne değildi ; YETER KA...UN, 1 ÖL... SIV. YA. YAR... ÖL...ŞK. KARBON.. Lİ.. KABU..RENDE. 4 YU.. SAR...(Yani tarif şöyle idi; Yeterikadar un, bir ölçek sıvıyağ,yarım ölçek şekerKarbonat,limon kabuğurendesi ve 4 yumurtanınsarısı) Hanım gülerek tarifisubaya verdi. evliysenizeşinize verin hem basithemde nefis bir kurabiyedirdedi. Ev darmadağın edildi. Tarifi de alan subayaskerleri topladı ve özürdileyerek evi terk etti. Buanıyı hayatım boyuncaunutamadım” dedi ve hayatı2011 yılında Deniz’lerininfazına rastlayan bir günde sonbuldu. Allah rahmet etsin.Eveeet neden bu anekdota yerverildi sıra onda: 12 EylülAskeri Darbesi’nden 33 yıl sonrabu kez ülkede sivil bir darbe yapıldı.Ancak amaç hiç değişmedi sanki darbenin kopyası gibiydi. Silahlıkuvvetlerin baskısı sonucu yapılan

anayasa değişikliği %90küsurla kabul gördü. 33 yılsonraki sivil darbe halktan bukezde aynı oranda evet denmesini bekledi. Ama olmadı.İktidarlarının kısa süreceği kaygısı ağır basınca cukkalar dolmaya,din sömürüsü ile vatanın her köşesi yağmalanmaya başladı. Karşıduranlar veya durma ihtimali olanlar içeri tıkıldı. “Öküz altındaBuzağı arama” amiyane felsefesi ağır bastı. Sözde, ihanet içindeolanları açığa alma ve “Sindirme” politikası ile halka korku verdiler. Askeri darbe yapanların o yıllarda pek uydurma ve sanalpolitikaları yoktu. Zira 33 yıl önceydi. Ama sivil darbecilerin elindeteknolojinin tüm teçhizatları mevcut. Sen orada olmasan o sözüsöylemesen bile... Montaj, pikaj, dekopaj ile indirme ve giydirmeyapabiliyorlar. Son uygulamalarla bu işleri açığa çıkarma gücünesahip olan internete de sansür uygulayabiliyorlar. Netice: Sindirilmişgüvenlik güçleri, Silahlı Kuvvetler, Basın, Yargı ve son olarakİletişim kaynakları. 17 Aralık’ta sindirilmiş güçlerden bazıları baş kaldırarak açıklarıortaya çıkınca debelenen bir İktidar, suçu ona buna atan Parallellive teralalli bir hükümet, yolsuzluklara bulanmış bakan müsvetteleri, bataklığa gömülmüş bir ekonomi, komediye dönüşmüş bir diplomasi ve gölgesinden korkan ve hatta gölgesini bile göz altına

alacak kadar komik duruma düşmüş

agresif birBaşbakan...Geldiğimiz sondurum maalesefbudur.Kamudaçalışan kesim

öylesine fişlenmiştir ki,

Naziler bile böyle çalışmamıştır. Güvenlik ve Adalet çalışanlarının ne olduğu kimden yanaolduğu bir gecede tespit edilip sürgünegönderilmektedir. Eğlendirici tek bir hususvar “Bunlar Okyanus ötesi, bunlarhaşhaşi, bunlar, paralelci” filan deniyor dabunlar solcuların işidir denmiyor. Zira Okesim de sonucu merakla bekliyor. Akrebin İntiharını hepiniz bilirsiniz yabenim yazıya başlık oldu, yine de anlatayım.

Çevresi ateş çember olan akrep kaçamayacağını anlayınca çevresindeki alevlerin

psikolojisini ve metabolizmasını bozması sonucukuyruğundaki zehirli iğneyi başına sokarak hayatınason verir.

Kısaca, kuyruk başı sokar ve akrebin intiharı gerçekleşir. Akrebin hayatı son bulmuştur.

B İ T T İYA DA B İ T İ Y O R...

Y A Z A R & Ç İ Z E R

Bülent Okutan

Akrebin intiharı...

20

• BÜ

LENT

OKU

TAN

21

22

MEVSİMİNE GÖRE...• Din dersinde hoca Temel’e sordu:- Söyle bakalım Temel... Adem ile Havva nezamana kadar cennette kaldılar?Temel gayet sakin:- Sonbahar'a kadar...Hoca şaşırır:-Ne alakası var Temel?-Mantık bunu gerektirir hocam... Çünküelmalar sonbaharda olgunlaşır.

SON ARZU...• İdama mahkum olan Temel’e sonarzusunu sormuşlar;- Penu oğlumin yanuna gömun! demiş.-Ama oğlun yaşıyor!- Olsun. Pen beklerum.

ARABAN VAR MI?..• Bir gün Temel kız arkadaşını çarşıyagötürecekmiş. Kız arkadaşı da:- Arabayla gidicez değil mi ? demiş.Temel: - Evet, diye yanıtlamış.Temel gitmiş belediyeden cenaze arabasınıalıp getirmiş.Kız arkadaşı:- Bula bula bunu mu buldun? diye sorunca,Temel:- İnsanlar buna binebilmek için ölüyorlaryavrum, demiş..

BAHANE...• Temel’in karısı Fadime çok kıskançmış.Kocasının elbiselerini kontrol eder saç bulursa cıngar çıkarırmış. Bir gün Fadime saçbulamamış fakat yine cıngar çıkarmış:- Uyy Temel, şimtu kel karularla mi oynaşaysun?

YANKESİCİ..• Temel’in arka cebinden cüzdanı çalınmıştı.Sormuşlar:- Yankesicinin elini cebine soktuğunu farketmedin mi?- Ula nerden pileydum da, pir elin cebumecirdiğini farkettum ama çendi elum miydi,değil miydi onu farkedemedum.

FARKETMEZ..• Temel, kitapçıya girmiş ve girmiş, tezgahtara: - Pana pir roman lazum, demiş. Kitapçı sormuş : - Efendim ağır mı olsun, hafif mi? Temel gayet umursamaz tavırla: - Farketmez, nasul olsa arabam dışarudadur.

F I K R A L A R

TEMEL’DEN...

23

İBNÜLEMİN MAHMUT KEMAL’E İŞKENCE...

İbnülemin Mahmut Kemal Bey, Türk Siyasi Tarihi, Edebiyat Tarihi kadarTürk musikisi konusunda da derin bilgisi olan, bu alanda eserler vermiş biriydi. Ancak alaturka musikiyi ne kadar seviyorsa, alafranga müzikten

o ölçüde nefret ediyordu. Alafrangamüziğin, şişlenen bir domuzunböğürmesine benzediğini söylerdi.Onun bu nefretini bilen arkadaşları,üstadı kızdırmak için zaman zamanalafranga müzik icra edilecek yerleregötürürlerdi.O muzip akradaşlarından biri deSüleyman Nazif’ti. Üstadı biryemek ziyafetine götürmüştü birgün; ama yemekten sonra piyanokonseri verileceğini söylememişti.Yemekler yenildikten sonra, konuklararasında bulunan bir piyano virtuozu

enstrümanın başına geçerek nefis parçalar çalmaya başladı. Herkes keyifledinlerken bir tek İbnülemin Bey mutsuz, kaşları çatık durumda, bir köşeyeçekilmişti. Bir ara ev sahibi yanına gelip piyanisti nasıl bulduğunu sordu.Üstat sinirli sinirli: “Birader çok cahil bir insan bu!” dedi.Ev sahibi icrada hatalar bulduğunu sanmıştı. “Neden öyle diyorsunuz?” diyesorunca, İbnülemin patladı:“Birader, bu adamın, anayasada işkencenin suç sayıldığından haberiyok!”

CAN YÜCEL KONUYU DEĞİŞTİRİYOR...

Can Yücel, Datça’da bir gün yaşlı iki öğrenmenle tanışır. Öğrenmenler eskimilli eğitim bakanının oğluyla tanışınca heyecanlanır, onu ağırlamak, onunlasöyleşmek isterler. Onlar Can Yücel’den çok daha önce buralara yerleşmişoldukları ıçın kendilerini ev sahibi sayarlar. Babası Hasan Ali Bey’densaygıyla söz ederler. Meslekten emekli olmuş, bu yazlık beldede arazileralmış, evler yaptırmış, çocuklarını yüksek yüksek okullarda okutmuşlardır.Her iki öğretmen de artık torun sevmenin mutluluğuna ermiştir... Aldıklarıaraziler zamanla değerlenmiş, hatırı sayılır birer servetsahibi olmuşlar... Ayrıca çocuklarına ev, arsasatın almış, onların da geleceğini güvenceyealmışlardır...Söyleşi bu iki yaşlı adamın mal mülk tutkusuçevresinde dolaştıkça, Can Yücel’in canı sıkılmaya başlamış. Anlamış ki bu kişilerartık eski idealist öğretmen kuşağındandeğil. Sanatla, edebiyatla, hatta siyasetleilgileri yok. Hayatta şiirden, edebiyattanbaşka tutkusu bulunmayan koca şairsonunda konuyu kendincedeğiştirmek istemiş:“Mal mülk, arazi, marazi, hepsitamam da, ereksiyon vaziyetlerinasıl, ereksiyon? Sizinkikalkıyor mu? Biraz daondan söz edin bakalım!”

KÂĞIT...

Kâğıt konusuyla ilgilikaynaklara bakıyorum.Bunlardan biri deBüyük LarousseAnsiklopedisi. (O ansiklopediye emekveren arkadaşlarımınanıları tazelenecektirşimdi.)Kâğıt maddesininiçinde, birdenbire kâğıtkebabının tarifinegeçiliyor! Hilmi Yavuz üstadınkulakları çınlasın.Maddelerin son okuruydu. Maddeyazarlarının metninibeğenmezse, “yenidenyazılsın” diye notdüştüğü olurdu bazen.(Merhum İlhamiSoysal’ın kendi yazdığıbir tarih maddesiyleilgili karşı notunu daanımsıyorum:“Buyursun kendiyazsın!” )Kâğıt, kâğıt kebabıderken, birçok şeyanımsadım...

N E C A T İ G Ü N G Ö R ’ d e n

EDEBİYAT ANEKDOTLARI...

KARİKATÜR OLMUŞBİR ŞAİR: FLORİNALI NÂZIM(1883-1939)

Hüsrev Gerede Caddesi’nde birsokak adı ilgimi çekmişti: “ŞairNâzım Sokağı.” Bir gün MemetFuat’a sözünü ettim; onun da ilgisiniçekmiş meğer. “Ama NâzımHikmet’le ilgili olamaz” dedi.“Belki, Florinalı Nâzım’dır.”

Hayattayken de böyle bir şey bekliyor olmalıydı. Ölümündensonra evinin duvarına ne yazılacağınıbile düşünürdü Florinalı. “Acaba benden sonra eviminduvarına ne yazılır?” dediğinde,orada bulunan Süleyman Nazifdayanamadı:“Ne yazılacak?” dedi. “Kiralık evyazılır!”O kendini, “Kâinatın tanıdığı ŞiirKralı” olarak görüyor, gazetelereböyle ilan veriyordu ve herkese

alay konusu oluyordu. Hâmit’iCenap’ı, Süleyman Nazif’i, TevfikFikret’i sık sık ziyaret ediyor, kendisihakkında övücü birkaç satır yazmalarını istiyordu. Sonra da buyazıları bir kitapta topladı: “Hatırat-ıMeşahir”. Kendiyle ilgili alaycıyazılar çıkmasını bile, reklamın iyisikötüsü olmaz anlaşıyla önemserdi. Bir dönem geldi ki, artık dergilerde,gazetelerde adı geçmez oldu. Fakato, bu kez kendinden söz ettirmekiçin tanıdığı şairler için, ölümyıldönümlerinde anma toplantılarıdüzenliyordu. En çok da TevfikFikret’i kullanırdı. “Zavallı TevfikFikret, her yıl yeniden öldürülüyor!” derlerdi.

Hakkında söylenmiş birçok espri,fıkra var, ama yazımız uzamasın; birini anlatalım yeter:Üstat hastalandığı bir gün, NurullahAtaç’ın kardeşi Doktor GalipAta’ya başvurmuştu. Doktor,muayeneden sonra: “Bir süre kesinistirahat ediniz” dedi. Florinalı:“Dilime de bakın, çok paslı...” diyetutturunca...Doktor: “Endişe etmeyin, bütünbedeniniz paslansa, diliniz paslan-maz!” karşılığını verdi. “Esasen benistirahatı diliniz için vermiştim.”

24

enstrümanın başına geçerek nefis parçalar çalmaya baına geçerek nefis parçalar çalmaya baına geçerek nefis parçalar çalmaya baına geçerek nefis parçalar çalmaya baenstrümanın ba ına geçerek nefis parçalar çalmaya başenstrümanın ba ına geçerek nefis parçalar çalmaya baenstrümanın ba ına geçerek nefis parçalar çalmaya ba

İbnülemin Mahmut Kemal Bey.

Florinalı Nâzım.

Can Yücel

N O T D E F T E Rİ

DEĞİNMELER...

25

26

Hasan Çağan

twittergündemi

İnterneti kesersenizsize tıklarız..İÇEN ADAM @AslanAlican21 İnternet kesilirse seksenler gibi duvarlara yaz-maya başlarız ! “İnternetiKesersenizSizeTıklarız”

Recep Çelik #ATA & @RecepCelik1453 Ee interneti sadece porno olarak gören zih-niyet ten bu beklenirdi. “İnternetiKeserseniz SizeTıklarız”

Nimethanımdiyeceksin & @nmtctn #İnternetiKeserseniz SizeTıklarızsonra entarisi tık tık yar olursunuz ;))

Serkan KIRLI & @_serkank_ Sansürün ecele faydası yok“İnternetiKeserseniz SizeTıklarız”

Beyazıt #ATA & @Bayezidata Onlar sanıyorlar ki, biz sussak mesele kalmayacak Halbuki; Biz sussak tarih susmayacak Tarih sussa hakikat.İnternetiKeserseniz SizeTıklarız

T.C BOZKURT #ATA& @1907_M_H_OGUZ Her ay 59 tl fatura ödüyorum hangi siteyegireceğime ben karar veririm“İnternetiKeserseniz SizeTıklarız”

Tuğrul Yıldırım #ATA & @TugrulBeg “İnternetiKeserseniz SizeTıklarız” Hatta size format bile çekeriz!

Nuri ÜNAL & @07nuri07 Biz ille de tıklayacağız. Tıkladığımız yer deçok farketmiyor. İnternetiKesersenizSizeTıklarız

Gas On The Beach & @ouroboros3A İnternete girmeyecek de madem, size migirecek bu modem?İnternetiKeserseniz SizeTıklarız

Burç & @BrcRBL Seçimlerde tıklayacağız zatenİnternetiKeserseniz SizeTıklarız

fatih ağcabay & @fatihagcabay İnternetiKeserseniz SizeTıklarız bizdefatura ödemeyiz

Gökçe Çetin & @gokcecetin İnternetiKeserseniz SizeTıklarızBaşbakan’dan “Tıklamayı sizden öğrenecekdeğiliz.” tadında bir açıklama bekliyoruz.Hadi bebeğim.

27

P O E T I C

AYMA Gülgün Çako

“eyvallahı olur mu çocuğun, yokuşun tırmanışına...”

“ormanın sonsuz cümlesidir

ancak hayal kurmak...”

28

N A R A Ğ A C I

Hecer Hatice Erdoğan

Bakış açısı...Reyhan SurÇer-ÇöpMimozalar...8 Mart tarihi çoğumuz için “dayanışmanın önemini”, “birlikte bir güç olmanı başarısını”,“kadınların başkaldırısını” simgeler... Bir yıllık takvimin içine sığdırılmış öyle çok “özelgün ve haftalar” vardır ki...“Herkese şirin görünme”yi yeğleyen bir yönetim anlayışının ülkemize egemen olmasındanolsa gerek, böyle “özel gün ve haftalar” ı özenleizleyen ekipler oluşturulmuştur sanki kimi kurumve kuruluşlar içinde...Kimilerimiz, bize ait “çok özel gün”ümüzüunutsak bile, bir hatırlatan çıkar çoğu kez.Bir bakarız; cep telefonumuza mesaj gelmiş:“Doğum günün kutlu olsun!”Gerçekten tarihsel anlamı ve derinliği olan “özel günler” de var...Birtakım “haklar”ın kazanımıyla ilgili, “zafer”coşkusu ve “devrim” önemi taşıyan özel günler...Bunlardan birisidir “8 Mart Dünya EmekçiKadınlar Günü”... Emekçi bir isyan ve hakarama isteğiyle, dünyada kadınların yüzyıldıryürüttüğü özgürleşme mücadelesinin kutlandığıbir gündür… Tarihçesini de az çok hepimiz biliriz.•••Bir yandan; “kadın bizim için kutsaldır”“Kadına karşı şiddete hayır!”“Kadın-erkek eşitliği...” “Kadınların önündeki engeller kaldırılsın!”sözlerini vurgular insanlarımız.Öte yandan da; belli bir yola baş koymuş ve o yoldaki mücadelesini evinin dışında dasürdürmeye çalışan kadınlarımızı sindirerekevlere kapatma çabasına düşerler ne yazık ki...Bazı önemli günlerde (!) çam fidanları dağıtılırkadınlarımıza... Emekle dikilen, büyüyüp ağaçolan bu fidanlar günün birinde kesilecekse eğer,yerine villalar kondurulacaksa, ya da alışverişmerkezleri yapılacaksa neye yarar o fidanlar?•••Her kadının içinde mutlaka bir yara vardır. Bir erkeğe tapınmayan, o birilerini görünce cinselliği tahrik olmayan, yine birilerinin bir yerlerinin kılı olmayan duru yürekli kadınlarımızın yaralarından öpüyor, onlaramimozaların renklerini, kokularını, çiçeklerinigönderiyorum...Çünkü mimozanın uçucu çiçekleri, kırılması zor dalları aslında bir kadını anlatır. Yani üflediğinizde çiçeklerin yaprağının nasıluçtuğunu anlamayacağınız kadar kırılgan daolabilir ama onu dalından koparmayaçalıştığınızda öyle bir direnir ki söküp alamazsınız...Mücadele ruhu ölmeyen kadınlarımızın, Mart seçimlerinde akılları ve yaşam güçlerininverdiği enerjiyle yüz akıyla çıkacaklarından eminolmalıyız. Aklı / fikri hür, vicdanı hür tüm kadınlaraselam olsun...

29

• ÇİZİM

: HEC

ER HAT

İCE ER

DOĞA

N

- Merhaba ben güzel kadın(dım)... Bütün gün gezdimdolaştım, soğuktan sığınacak bir kapı bulamadığım gibiderdimi dinleyecek birine de rastalayamadım... Her yer nekadar da sessiz... Az önce şu köşe başında kocam beni dövmeye başlamadanaz önce, öyle kalabalıktı ki bu cadde... Ama şimdi bak,sokakitlerinden başka kimse yok... Bir de üstü başı yırtılmış, kan revan içindeki ben... Oysa daha az önce adamın biri kırmızı elbisemin bana çok yakıştığını, bu saatte oradaolmamın başka bir anlamı olduğunu söyleyip bana tecavüzetmeden önce, ne kadar da hoş bakıyordu herkes bana...Şimdi bir suçluymuşum gibi kapıdan kovuyorlar oysa... Oysaben değildim ki suçlu... Bu sokak kalabalıktı ve ben çokgüzeldim... Bu sokak kalabalıktı ve ben sağlıklıydım... Bu sokak kalabalıktı ve benim bir sürü dostum vardı... Nezaman bunlar geldi başıma, işte o andan sonra, tam olarakistemediğim şeyler yaşadıktan sonra yani bana zorla bunlaryapıldıktan sonra dünyanın kirli tarafı ilan edildim...İğrenildim... Oysa kalbim vardı benim... N’oldu?- Güzel kadınlar vardı, birbirinden güzeldiler ve bir kurdundişlerinde ezildiler, leşleri akbabalar tarafından yendi, kemikleri itler tarafından kemirildi... Güzel kadınlar vardı... Ama artık yoklar…- Kim var orada? Kimsin sen? Allahım sonunda beni anlayanbiriyle mi karşılaşıyorum yoksa? Heey ordaki! Beni duyuyormusun? Galiba aynı şarkıyı söylüyoruz, bana eşlik edermisin? Heey!- Sakın! Sen şarkını söylerken ben çok sağır olacağım, buyüzden bana güvenmeye kalkma. Amacım çok başka!- Sesinden seni bir insana benzetmişti ve dilimdeki şarkıyıişitmiştim sesinde... Şimdi bu düştüğüm karanlığın içinde birkibrit ateşi arıyorum, acemice...- Sen güzel kadın(dın). Burası acemilere göre değil, eğer

buradaysan sen acemi değilsin... Şimdi kendini tanıma vakti... Sen artık bu karanlığın bir parçasısın... Bu karanlık seninle var olacak... Eğer sesini duyduğumubaşkasına söylersem o da gider başkasına söyler ve yalnızolmadığınızı anlarsınız ve bu karanlık çöker... Karanlık çökerse benim de gücüm zarar görür... Ve ben bu güçolmadan yaşayamam... Şimdi sus kadın! Seni buraya çağıranbendim, ben karanlıklar kralı,karanlıklar olmadan var olamam... Şimdi sus kadın! Sen susmak için yaratıldın!Şimdi unut kadın! Bu konuşma hiç gerçekleşmemiş gibiunut! Uyu sessizce! Ve inan sen dünyanın en kirli canlısısınartık ve en çirkini... Her şeyden önce suç senin! Bedeliniödüyorsun... Kocanın vurduğu yerde gül biterdi, onu terketmek de neyin nesiydi? Hayır bilmiyorum ki neyinegüvendin? Hem o elbisenin rengi ve boyu da neydi öyle, hiçmi düşünmedin erkekleri, yazık değil mi onlara? Önce tahrik ediyorsun onları sonra benden onları suçlamamıistiyorsun... Hayır bunu yapamam! Çünkü ben de birerkeğim... Ben kim miyim? Ben Karanlıklar kralı, benimadım ataerkil toplum, benim adım gelenek, benim adımtöre, benim adım falanlar filanlar... Ben var olduğum sürecebu şarkı hep söylenecek ve bu şarkı gücüme güç katacak... Ta ki sonsuza dek! Ama olurda içinizden biri çıkar dayakarsa kendini ,aydınlanırsa karanlık ve herkes yanındakinigörürse, yalnız olmadıklarını anlarlarsa...Tanrım bu bir kıyamet! Hayır bu bir kıyamet!Bunu dillendirmek bile acı verirken bana...İşte şimdi sus kadın! Şimdi bu avuçlarıma aldığım beyninebir reset atacağız ve aramızda yaşanan bu konuşmayı hatırlamayacaksın... Ve ben sonsuza dek var olacağım!

EVET VAROLACAĞIM HEM DE SONSUZA DEK!!

GELİNCİK DÜŞLEMESİ • gülşah eteker

30

31

İBRAHİM ERSARAÇ - Turkey

SEÇKİN TEMUR - Turkey

yaran facebook durum güncellemeleri“başbakan savcıyı tanımıyor.hakimi tanımıyor. polisi tanımıyor. halkı zaten tanımıyor.dedem de son günlerinde kimseyi tanımazdı.”

~ expeliarmusla voldemortuoldurmek

dolar bim'de 1.87’ymiş.~ lumeys

bunca rüşvet, yolsuzluk, hırsızlığın ve tecavüzün olduğubir ülkede,din dersinin değil deahlak dersi nin zorunlu olmasıgerekir..

~ yariturkyarifransizadam

danimarka başbakanı,evininönündeki karları kendi temizliyormuş,bizim başbakanınevinin önüne kar yağsa mikail’ingörev yerini değiştirirler..

~ makmuhdevmem

“eskiden yemeğe başlanırkenbesmele çekilirdi şimdi fotoğrafçekiliyor.”

~ kadifesokak

“kızlar kirli sakal seviyor diyeortalığı el kaide'ye çevirdiniz,lütfen yapmayın.”

~ bak beyim sana iki cift lafim var

“biliyorum birgün bir kız öylebir sevecek ki beni; isviçreli bilimadamları göt olacak :d”

~ bosver isine yaramaz bu

patates bile senden daha namuslu en azından kızarmasınıbiliyor kitapsızın kızı.

~ horlayan adam

hocam biz size geçirin dedikama siz yanlış anlamışsınız

~ ergenpezeveng

evlenip eşe dosta halay konusuolmak istemiyorum.

~ tsllbn

senin marka olduğun yerde,etiketi ben koyarım !

~ atlantisten gelen kadin

sana geri zekalı dediğim için çok özür dilerim, bildiğini sanıyordum.

~ bahossiseni sana anlatsam kim buibnenin evladı dersin.

~ makmuhdevmem

“national geographic’in 4 saatteanlatıp bitiremediği kuşu, yabantv'de 5 dakikada vurdular”

~ haknurrr“tam unuttum dersin pazarcıbağırır; ‘hıyar’ 1 lira”

~ gereksiz yercekimi

32

E K Şİ

SÖZLÜK’ten..

ŞEVKET YALAZ - Turkey

33

Osmanlı döneminde bir şehirden başka bir şehregitmek kolay değil, atla arabayla git, yok öyle şey.Karakola gideceksin, gideceğin yeri zaptiyeyeyazdır, belge verecek, filan yere gidecek diye...•••Adam karakola gitmiş, Silistre’ye gidecekmiş, zaptiye eline belgeyi alıp bir süre düşünmüş, sonra“yarın gel, izin kağıdını al!” demiş, köylü anlamverememiş, yarına kadar niye bekleyecek?..Ertesi gün gitmiş, belgeyi almış, bakmış, zaptiye“Silivri” yazmış, adam itiraz etmiş:“Memur bey, ben Silistre, dedim sen Silivriyazmışsın! Şunu bir düzeltiver!”Zaptiye bağırmaya başlamış:“Silistre’ye değil, Silivri’ye gitsen kıyamet mikopar?”Adam, la havle çekmiş.“Sen de Silistre yazsan kıyamet mi kopar!”Zaptiye daha çok kızıp, köpürmüş:“Ulan Silistre yazmayı biliyorum ama öyle istiyorum beceremiyorum, imlaya gelmiyor!”•••Biz de demokrasi yazamıyoruz, imlaya gelmiyor!•••Köylü karısını almış, eşeğe bindirmiş gidiyorlar. Yaşlı adam şimdiki deyimle “otostop” değil“otoeşek”çekiyor.“Oğlum yaşlandım, dizlerim tutmuyor!”Köylü inmiş karısını arkasına oturtmuş, kendisiyaya, kasabaya yaklaşırken köylü durmuş.“Hadi baba, in bakalım, buraya kadar, öyle konuştuk!”“İnmem!”“Nasıl inmezsin, öyle konuşmadık mı?”Adam başlamış bağırmaya:“Hem eşeğimi aldı, hem karımı aldı!”Gürültüye koşup gelmişler:“Hadi bakalım kadıya!”Kadıya giderlerken adamın biri yanaşmış, herifeçıkışmış:“Ulan ben seni tanırım, ne eşek senin, ne kadınsenin! Ne iş bu?”Adam gelenin kulağına eğilmiş:“Sesini çıkarma, sus! Kadı efendi ikisinden biri-ni bana verecek, ya kadını, ya eşeği!”Bize düşen demokrasi payı da böyle!•••Hoca’nın kadıya işi düşmüş, kadı rüşvetçinin teki!..Bir çömlek almış yarısına kadar çamur, yarısına baldoldurmuş, mübaşire vermiş:“Al götür!”Akşama doğru mübaşir koşup gelmiş:“Kararda bozukluk varmış, kadı selam söyledi,göndersin de kararı düzelteyim diyor.”“Sen git kadıya selam söyle, bozukluk karardadeğil çömlekte!”Nedense bize düşen kararlar hep, bozuk!•••Bektaşi’yi rakı şişesiyle yakalayıp karakola götürmüşler, “suçum ne?” diye sormuş:“Elinde rakı şişesiyle dolaşıyorsun!”“Ulan bende zina aleti de var, bari oldu olacakzina yaparken de yakaladık deyin!”

(Milliyet, 19.1.2014)

H A S A NP U L U R ’ D A N

SİYASİ FIKRALAR...

JULI

SANCHIS

AGUADO- S

pain

VLA

DIM

IR M

ACH- S

lovakia

Pardon Mizah dergisi ilebaşlayan çizgi serüveni dahasonra dönemin çok satan haf-

talık Hayat Mecmuası’nda devametse de, Bülent Düzgit’inyaşamının büyük bölümü Çarşaf dergisi ve Hürriyetgazetesinde sessiz ve sakin bir şekilde geçmiştir. Bir zamanlararkadaşlarının “doktor” lakabıylaseslendiği Düzgit’i yakındantanıyanların hemen hepsinin ortakgörüşü, aynıdır; Sessiz, sakin vemahcup ama çok iyi bir insandı...

Oğuz Aral, hayattaykenHürriyet’teki köşesinde 2002’deyazdığı bir yazısında ondan şöylebahseder; “Bülent Düzgit'in Türkkarikatüründeki değeri yeterincevurgulanmadı. İlk nedeni,Bülent'in sessiz sedasız,alçakgönüllü, reklamsız, propagandasız, mahçup kişil-iğidir. Ortalıkta asla görünmez.İkincisi de Hürriyet'te çiziyorolmasıdır. Hürriyet, her konudayenilikçi ve atılımcıdır. Amakarikatür konusunda tutucudur.Bir kedi fotoğrafına çeyrek sayfa

ya da koca harflerle dizilmiş birbaşlığa yarım sayfa yer ayırabilir.Ama bir karikatürün ölçüsü birya da iki kibrit kutusu boyutlarını geçemez. İşte Bülent gibi bir usta yıllardıro boyutlar içinde hapistir.”

Türk karikatürünün duayenlerinden Turhan Selçuk’unaramızdan ayrılışının ertesi haftasında Bülent Düzgit’in devefat haberi karikatür dünyasınıgerçekten yasa boğmuştu...

18 Mart 2010 tarihinde, 63 yaşındaaramızdan ayrıldı.Aramızdan ayrılışınındördüncü yılında, onuyakından tanıyankarikatürcü arkadaşlarından RaşitYakalı ve İ. BülentÇelik duygu vedüşünceleriniFENAMİZAHokurlarıyla paylaştılar...

“Bülent Düzgit’inhayatını, ölümünden13 yıl önce Ertuğrul Özkök kurtarmıştı...”

İ. Bülent Çelik (Karikatürist)“Bülent Düzgit, 25 Şubat günüBayrampaşa’da bir AVM’de,Amerika’dan gelen yeğenini

gezdirirkenaniden ortayaçıkan sinsi bir‘aort yırtılması’krizi ile yereyığıldı. 23 günsüren hastaneeziyeti sonrası 18Mart 2010’dahayatla vedalaştı.İki ‘adaş meslekdaş’olarak Düzgit’le

Hürriyet Gazetesi’nde 11 yıl aynıodada çalıştık. Ben ona kıyaslaadamakıllı kel olmama rağmen,ensemden uzanan bir tutam saçnedeniyle yazı işlerinde “Saçlısı”olarak tarif edilirdim.

Ben de çok sesi çıkan biri sayılmamama Düzgit çoğu zaman o kadarsessizdi ki, odada tek başınaçalıştığım hissine kapılırdım. Oysa iş makaraya geldiğinde biranda yer yerinden oynardı.Düzgit’i bilenler onun hayatıboyunca ne sigara, ne içki, ne debirkaç alışveriş merkezi dışındadışarıyla hiç bir ilişkisininolmadığını bilirler. Buna rağmen1997 yılında, 50 yaşındayken bir

açık kalp ameliyatı geçirdi. Ben bu ameliyatın bilinmeyenöyküsünü anlatayım istedim. Düzgit aslında, o sinsi yırtılmadan,yani -doktorunun tabiriyle-damarlarının su yemiş kotrplak gibiyaprak yaprak ayrılmasından 13 yılönce, 1997’de ölmek üzereydi.Evet, kesinlikle ölmek üzereydi.. Bunun, kendisi dışında sadece benve sevgili annesi farkındaydık.Doktora gitmesi için gazetede ben,evde annesi neredeyse her gün yalvarıyorduk. Gazetenin kapısından çıkıp birlikteotoparka yürüdüğümüz 250metrelik yolda iki kez tıkanacakkadar, iki kez kaldırım taşına oturup dinlenecek kadar ilerlemiştikalp sıkıntısı. Ama o her konuda uyumlu, sabırlı,sessiz adam doktora gitmekonusunda tam bir inatçılıkabidesiydi. İşe gelirken, evegiderken otoparkta, merdivende ya da odada yığılıp kalması anmeselesiydi.‘Simavi Karikatür Yarışması’nınuluslararası jürisi için boğazda birtekne gezisi düzenlenmişti. GenelYayın Yönetmeni Özkök’degezideydi. O gece kafamda birampul çaktı.Düzgit’i doktora gitmeye, sadeceÖzkök ikna edebilirdi. Özkök’ühem çok sever hem de ondan çokçekinirdi... Onu ispiyon edecektim!..Özkök’ün masasına gittim. Yanınaoturup herşeyi anlattım. Düzgit’ikaybetmemizin an meselesiolduğunu, durumunun vahimolduğunu söyledim. Onu doktora,hastaneye gönderebilecek onun buinadını kırabilecek yegane kişinin

A N M A / B Ü L E N T D Ü Z G İT

Mahcubiyetine mahsuben sessiz, sakin dört yıl geçti...

34

BÜLENT çiziyor

Bülent Düzgit vefatına kadar,Hürriyet Gazetesi’nde kiköşesinde “Bülent Çiziyor”başlığıyla uzun yıllar güncelkarikatürler çizdi.(solda üstte).Vefatının ertesi günü yakın arkadaşlarından, adaşı Bülent Çelik, Vatan Gazetesi’ndekiköşesinde dostunu çizdiği bu karikatürle sonsuzluğa uğurladı.(solda altta). Sanatçıyla

uzun yıllar dostlukları olan Raşit Yakalı’nın

arşivinde bulunan gençlik fotoğrafı...

Hürriyet GazetesiHürriyet GazetesiHürriyet GazetesiHürriyet GazetesiHürriyet GazetesiHürriyet GazetesiHürriyet Gazetesi

İ. Bülent Çelik

• Devamı sonraki sayfada..

35

1947 yılında doğdu. İstanbul Sultanahmet Ticaret Lisesi ve İktisadi ve Ticari Bilimler Akademisi’nde okudu. İlk karikatürleri, 1967’dePardon mizah dergisinde yayınlandı. Daha sonra Hayat mecmuasında

çalışmaya başladı. 1972’de Hürriyet gazetesine geçti. Hürriyet bünyesindeki Kelebek gazetesinde ‘Şirin’ tiplemesini çizdi.

Çarşaf Mizah dergisinin kurucu kadrosunda yer aldı. 1988’den sonra Hürriyet gazetesinde güncel karikatürler çizdi.

18 Mart 2010 tarihinde İstanbul’da hayata veda etti.

Bülent Düzgit

70-80’li yılların TV dizilerinden SPACE-1999,Bülent’in mizahi uslubuyla ve çizgileriyle,

çizgi-roman olarak Çarşaf dergisinde yayımlanmıştı...

1988 yılından ölümüne kadar HürriyetGazetesi'nde günlük karikatürler çizen

Düzgit, gazetenin bünyesinde çıkan Çarşaf mizah dergisinin de

kuruluş kadrosunda bulundu ve bir çok kapak karikatürüne

imza attı. Karikatürde dönemin politikacıları

Demirel ve Ecevit hicvediliyor.

Aramızdan ayrılışının dördüncü yılında, karikatürcüarkadaşları Raşit Yakalı ve İ. Bülent Çelik duygu ve

düşüncelerini paylaştılar...

36

A N M A / B Ü L E N T D Ü Z G İT

Mahcubiyetine mahsuben sessiz, sakin dört yıl geçti...

kendisi olduğunu düşündüğümübelirttim ve “İşte ben bunları sizeanlattım.. Size, Bülent Düzgit’ibir iş arkadaşı olarak ispiyonediyorum.. Şimdi sorumluluk benden size geçti!” diye topukucağına bıraktım.Özkök, hemen ertesi gün BülentDüzgit’i yazıişlerine çağırdı.Gazetenin aracına bindirdi. Her aşamasıyla bizzat ilgilenerek o dönem oldukça ünlenmiş olanBingür Sönmez’e teslim etti.Bülent’i Florance Nightingale’dehiç bekletmeden açık kalp ameliyatına aldılar. Tıkalı olandokuz, evet tam dokuz damarınıaçtılar. Ziyaretine gittiğimde, yatağında,ağlayıp inleyen bir adam yerinehınzırca ameliyat esprileri yaparakazraile göz kırpan bir muziplekarşılaştım elbette. Dikiş yerleri patlamasın diye fazlakalamadan çıktım odasından.Ameliyattan bir ay kadar sonratekrar işinin başına döndü. “Özkök seni nasıl ikna etti?” diyesorduğumda; “Bana ameliyatı görev olaraktanımladı!” diye cevap vermiştigülümseyerek...”• • •“Acemi çapkınlar...”

Raşit Yakalı (Karikatürist)“İstanbul’a ilk geldiğim yıllardı.Pardon Dergisi’nde çalışıyordum.Ben geldiğimde, Bülent Düzgitkardeşim de oradaaskere gitmiş.Döndüğünde tanıştıkve çok uzun yıllar hiçayrılmadık. Kalpameliyatı olduğundada eşim Emriye onataze kan vererek kankardeşi oldular.- - -Çok utangaçtı, benimnişan geceme gele-cekti. Kapımız ardınakadar açıktı. Sonradanöğreniyoruz ki; Bülent kapınınönünden defalarca geçmiş ama çekindiğinden içeri girememişti...- - -Bülent aramızda ofset tekniğini ilk farkeden ve benimseyen kişiydi.Ben ekolin boyayı ilk onda görmüştüm. Bana ilk o hediyeetmişti. Çok sakin ve o kadar zekiydi. Kocamustafapaşa’nın eski

sokaklarında gezmeyi çok severdi. Gazetin bütün birinci sayfa işlerinio çabucak çiziverir, boyar ve berberfırçasıyla masasını temizlerdi. Birgün tam işini bitirip temizlemiştikki, yan taraftaki konuşmalardanyeni bir iş geleceğini hissetti. Banadönerek, “Raşit ben kaçıyorum,sorarlarsa çıktı dersin, dedi ve sessizce kaçtı. Az sonra ofis boygeldi ve Çetin Emeç’in Bülent’içağırdığını haber verdi...- - -Bülent, Hayat mecmuasında çalırken iş çıkışı her alşam banauğrar ve annemin bana yolladığı

salçadan ekmeğin üzerine sürer zevkle yersohbet ederdik. BenPardon’da yatıp kalkıyorum PiyerlotiOteli’nin yanındakibina... Bir cumartesigünü otura oturacanımız sıkıldı ve haydibiraz gezelim, dedik...Sultanahmet’e doğruyürüyorduk. Önümüzdede iki kız. Kızlarla tanışmak için onları

takip etmeye başladık. Ama bizifarketmediler. Islık çalmaya kararverdik. O zamanın meşhur olan“Dağlar kızı Reyhan” şarkısınııslıkla çalmaya başladık. Kızlarındikkatini çekmiştik bu kez.Yavaşladılar... Ama biz de başkahareket yok, ikimizde kızardık,bozardık ve bu şekildeSultanahmet’te ki Dikilitaş’ın

bulunduğu yere geldik ki kızlar birden durduler, bizi beklediler. Biz yine yaklaşamadık, utangaçlıktan. Kızlardan birisi eliyle“Gelin, gelin” işareti yapınca, ezile büzüle gittik, kan beynimizeçıkmıştı heyecandan. Yutkunduk.Kızlardan biri alaycıl bir ifadeyle,

”Siz bu işi beceremiyorsunuz, hadi evinize dönün.” dedi vekikirdeyerek uzaklaştılar. Oradayığıldık kaldık...- - -Bu anılar uzayacak. Burada sayfalara sığmayacak kadar... Bülentkardeşim nur içinde yatsın...”

kapınınkapınınönünden defalarca geçmi

tanıtakip etmeye ba

yürüyorduk. Önümüzdede iki kız. Kızlarla tanı

kapınınönünden defalarca geçmi

yürüyorduk. Önümüzdeyürüyorduk. Önümüzdede iki kız. Kızlarla tanıtanıtanıtanıtanı

takip etmeye batakip etmeye batakip etmeye ba

Raşit Yakalı

Karikatür: B

lent D

üzgit

Bülent Düzgit’in üstteki bu çizimiyle ilgili olarak Raşit Yakalı anlatıyor: “Hürriyet gazetesi grafik servisinde çalışırken, Nevret Yüksel kardeşim elimintitremesi sebebiyle dalga geçer ve beni hep kızdırırdı. Bülent de bıyık altındangülerek tartışmalarımızı izlerdi. Bir gün Bülent bu vinyeti çizip, grafik servisininpanosuna asmış... Saddam’lı yıllardı...”

37

CEM KOÇ - Turkey

HULE

HANUSIC

- Aus

tria

DIANA MAGALLON - Mexico

38

Kıbrıslı ünlü işadamı Asil Nadir’inTürkiye’de bazı gazete ve dergilerisatın aldığı yılların başıydı.

Günaydın, Tan ve Güneş gazeteleri ileGelişim Yayınları dergi grubundanNokta dergisi... O dönem yanlış anımsamıyorsam “Gırgır” dergisini desatın alma girişimleri olmuştu ve çokistemesine rağmen başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Bunun üzerine, aralarındaErgün Gündüz, Hasan Kaçan,Atilla Atalay gibi isimlerinbulunduğu bir ekibitransfer ederek,“Hıbır” adlı mizahdergisini çıkarmıştı. O günleri anımsayanlar bilir. •••Asil Nadir’inTürkiye’de ki bu medyaatağının yanı sıraKıbrıs’ta da bir yatırımiçerisinde olduğu ve çok iyiücretlerle Türkiye’den çoksayıda teknik personel transferiettiği haberleri dolaşıyordu. O sıralarda MEF Ajans’ta çalışıyordum veAtila İlhan yönetiminde, “Cönk”dergisini çıkarıyorduk.Ben aslında o günlerde Frankfurt’a gitmeyi planlıyordum ki; Kıbrıs’a gidenlerkervanına katıldım bir şekilde. Kıbrıs’taCumhurbaşkanlığı seçimleri öncesiydi veRauf Denktaş ilk defa ciddi anlamdamuhaliflerince

zorlanıyordu. Duyumlarımıza göre AsilNadir, seçimlerde Denktaş’ı desteklemekamacıyla adaya ciddi bir medya yatırımıyapmıştı. “Kıbrıs” adıyla çıkaracağıtabloid boy, bu renkli gazete için kendiofset tesislerini kurmuştu. Türkiye’denyazı işleri ve ağırlıklı olarak teknik elemantransferi yapılıyordu. Kıbrıs Gazetesi’ninyayımlanmasıyla birlikte çokkısa süre içinde peşpeşe

Yenigün ve Bozkurt gazeteleri deKıbrıs Türk basınına katılıyordu, AsilNadir’in patronluğunda. Ve benim de 4,5 yıl sürecek olan Kıbrısserüvenim 1989’da başlamış oluyordu.1994’e kadar yaşadığım Kuzey Kıbrıs’tageçen süre içerisinde Kıbrıslı çizerlerle detanışma imkanım oldu. Kıbrıs gazetesininçıktığı ilk zamanlar Musa Kayra ile aynı

gazetede çalıştık. Hüseyin Çakmak’ladaha sonra tanıştık. Doğrusunu söylemekgerekirse bu iki ismin dışında diğerkarikatürcü arkadaşlarla bir araya gelmekkısmet olmadı. Kıbrıs Türk Basını veKıbrıs Türk Karikatürü’yle tanışmamın,Türkiye’deki deneyimlerimi paylaşmamınve de mesleki deneyimlerime Ada’da artı

değer katmamın üzerinden 25 yıl geçti. Ada’dageçen günlerimin anısına Kıbrıs TürkKarikatürü üzerine birdosya hazırlamayıdüşündüm. Kıbrıs’ınkarikatür tarihine,

kendi kaynaklarından dayararlanarak naçizane bir

armağanımız olsun, diye...• • •

Kıbrıs adasının 1571 yılındaOsmanlı”nın egemenliği altına

girmesinden, 1878’de İngilizKrallığı yönetimine geçtiği tarihe

kadar, Ada’da bağımsız bir matbaacılık,yayımcılık olmaması nedeniyle herhangibir gazete ve dergi yayımlanamamıştır.İngiliz idaresindeki yıllarda adada Türk veRum toplumları kendi gazetelerini yayımlamaya başlamışlardır. KıbrıslıTürklerin ilk gazetesi “Saded”in ardındanbir çok gazete çıkar. İlk mizah gazetesi de1896-1910 yılları arasında yayımlanan“Kokonoz”dur. Aynı tarihlerde tıpkıTürkiye’deki mizah anlayışıyla daha sonra1920-1923 yılları arasında “Davul”

Kıbrıslı Türk Karikatürcüler, 1986 yılınadeğin çeşitli bireysel etkinliklerdebulunurlar. 25 Ocak 1986 tarihinde iseKıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği kurulur.Dernek kurucu üyeleri olarak SerhanGazioğlu, Alper Susuzlu, Hüseyin Çakmak,Mehmet Ulubatlı, Musa Kayra ve CemalTunceri isimli çizerler yer alırlar. 1988 yılında, Avrupa Karikatürcü ÖrgütleriFederasyonu (FECO) üyeliğine kabul edilerek uluslararası örgüt kimliği kazanırlar. Ada içinde ve dışında, birçoketkinlik gerçekleştirip, 90’ı aşkın ülkedekimesleki ve kültürel örgütlerle işbirliğiyapan Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneğiüyeleri FECO – CYPRUS adı altında farklı birörgütlenmeye giderek etkinliklerinibaşarıyla sürdürmektedirler...Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği’nin kuruluş toplantısından... (1986.)

Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği 28 yaşında...

40

D O S Y A / K I B R I S T Ü R K K A R İ K A T Ü R Ü

Aziz Yavuzdoğan

Türkiye’nin güneyinde, bir Ada’nın kuzeyinde...

Kıbrıs Türk Basını ve Kıbrıs Türk Karikatürü’yle tanışmamın üzerinden 25 yıl geçti.Ada’da geçen günlerimin anısına Kıbrıs Türk Karikatürü üzerine bir dosya

hazırlamayı düşündüm. Ada’nın karikatür tarihine, kendi kaynaklarından dayararlanarak naçizane bir armağanımız olsun...

mizah gazetesi yayımlanır. Bu yıllar, KıbrısTürk karikatürünün filiz vermeye başladığıyıllardır. Yapılan araştırmalara göre, Kıbrıslıilk Türk çizer olarak Ahmet Rifat’ındışında başka bir karikatürcünün adıgeçmemektedir. 1940 ve 50’li yıllarda ise,Kıbrıs Türk Basını'nda üç önemlikarikatürcünün çizgileri görülür: MehmedŞevki Çankaya, İsmet Vehit Güney,Ramiz Gökçe, bu dönemin en etkili çizerleri olarak bilinirler ve Türkiye’dekiörnekleri gibi daha çok resimsel çizgilerolarak, alt yazılı karikatürlerdir. MehmedŞevki Çankaya’nın çizgileri Kıbrıs Türk basınından ziyade, Türkiye’de çıkanAkbaba, Karikatür, ve Şaka gibidergilerde yayımlanır. Bu sebeple,Türkiye’nin karikatür tarihinde daha çokyer edinmiştir. Belki de aslen Kıbrıslı birTürk olduğu bilinmez...Kıbrıs Türk toplumunda öncelikle ressamkimliğiyle bilinen İsmet Vehit Güney çokyönlü bir sanatçıdır. Dönemin en etkiligazetesi “İstiklal”de çizmiştir. İsmetVehit Güney’i Ada’nın önemli çizeri kılmasına neden olan çalışması ise, bugünsadece Kıbrıs Rum yönetiminin kullandığıKıbrıs bayrağının tasarımcısı olmasıdır..Kendisiyle Kıbrıs Gazetesi’nde birlikteçalışırken öğrenmiştim bunu ve büyük birşaşkınlık duymuştum. Kıbrıslı Türk birsanatçının tasarladığı bayrağı, KıbrısCumhuriyeti bozulduktan sonra daKıbrıslı Rumlar tarafından kullanılmasıbana gerçekten ilginç gelmişti.. Bu yazıyıhazırlarken, kendisinin 2009 yılında vefatetmiş olduğunu, Hüseyin Çakmak’tanöğrendiğimde çok üzüldüm. 1989-94yılları arasında aynı gazetede çalışırken,gazetenin renk ayrımı servisini yönetiyorduve birlikte çok anılarımız oldu. Benimgazete için çizdiğim karikatür ve vinyetlerden övgüyle söz ederdi hep. Ramiz Gökçe ile tanışma fırsatım olmadı.O da Kıbrıs Türk karikatürünün çokönemli bir ismi olarak tarihe geçmiştir.“Duvar” gazetesinde başlayan çizgiserüvenini “Halkın Sesi”, “Bozkurt” ve“Time of Cyprus” gibi gazetelerdesürdürür... Ramiz Gökçe’nin ilginç biryanı ise, 1956 yılında yayımladığı “Çizgi’adlı karikatür kitabı, araştırmacılara göreAda’nın ilk karikatür albümü olmasıdır...- - -Bu giriş yazısında ki özet bilgiler ışığında;Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği’ninde arşivinden yararlanarak hazırladığımız“Kıbrıs Dosya”mızda, Ada karikatürü ve mizahıyla ilgili ayrıntıları okuyabilirsiniz.

Kıbrıs Türk basınının Davul mizah gazetesi ve ilk karikatürcüsü Ahmet Rifat...

Kıbrıs Türk Karikatür Sanatı'nın ilk örnekleri “Davul" mizahgazetesinde görülür. Bu karikatürlerin sahibi, Kıbrıs TürkBasını'nda "Klişeci Rifat" olarak bilinen, 1893 Larnakadoğumlu Ahmet Rifat’tır (1892 – 1975). Kıbrıs Türk Basını'ndaOsmanlıca harflerle karikatürlerini yayımlayan ilk ve son kişidiraynı zamanda. Ahmet Rifat, "Davul" mizah gazetesininyanısıra "Ses" (1935 – 1938) gazetesinde de karikatürler

çizer. "Davul" mizahgazetesinde yayımlanankarikatürlerin birçoğu,Türkiye Cumhuriyetini kuranMustafa Kemal Atatürk veTürk Kurtuluş Savaşı (1919– 1922) üzerinedir. AhmetRifat Efendi'nin çizdiğikarikatürlerde, Anadolu'yasaldıran Emperyalistdevletler eleştirilmekte,Mustafa Kemal'le birliktebağımsızlık mücadelesiveren "Kuvay-i Milliye" veAnadolu insanı yüceltilmektedir. Ahmet Rifat Efendi ilkKıbrıslı Türk karikatürcüsü olmanın yanısıra, “Ses” (1935 – 1938) gazetesinde de karikatürler çizer.

KARİKATÜR ALT YAZISI: Galiba çok uzun bir seyahate çıkıyorlar.. (Fenerine) varıncaya kadarneleri var, neleri yok hep topladılar.- O gördüğün Bizans yadigarlarıdır. Hazret-i Fatih’in verdiği asayı milletinin imhasında kullandılar.. Fenerlerini İslam kalbini yakmak için istismal ettiler.. Nihayet Anadolu’dan sert bir rüzgar çıktı.. Feneriyle, asasıyla hepsini sürüp götürüyor... (Davul Mizah Gazetesi’nin 15 Ekim 1922 tarihli 15. sayısında yayımlanan Ahmet Rifat imzalı kapak karikatürü...)

Ahmet Rifat Efendi ilkEfendiRifat ilkilkEfendiAhmet EfendiRifat ilkEfendiRifatAhmet

Ahmet Rifat

41

Çizgi serüveninizden kısaca söz eder misiniz?Çizgi serüvenim, 1976 yılında,Türkiye’de yayınlanan ve Kıbrıs’tada satılan, “GırGır” mizah dergisi sayesinde başladı.1983 yılında, “Yeni Düzen”gazetesinde karikatürlerim yayınlamaya başladı. Birkaç aysonra, Yeni Düzen’de karikatürcüve foto muhabiri olarak işebaşladım.1976 yılında “Gır –Gır” mizahdergisinde amatörce başlayankarikatür serüvenim -kısa sürelerlekesintiye uğrasa bile- 1983 yılında,Yeni Düzen gazetesinde profesyonelliğe dönüştü vegünümüze kadar devam etmektedir.

Kıbrıs Türk KarikatürcülerDerneği'nin kuruluşu hakkındave bugün geldiği noktadakietkinliklerinden kısaca söz edermisiniz?

Kıbrıs Türk KarikatürcülerDerneği, 25 Ocak 1986 tarihindekuruldu. Kıbrıs TürkKarikatürcüler Derneği’ni kurduktan bir süre sonra, öncelikleTürkiye’deki KarikatürcülerDerneği yetkilileri ile temasa geçtik,derneğin tüzüğünü istedik, ulusal-uluslararası karikatür etkinlikleri hakkında bilgi talepettik. Karikatürcüler Derneği yetkilileri, talebimiz üzerine, KıbrısTürk Karikatürcüler Derneği’neher türlü katkıyı sağladılar. Kısasürede örgütlü olmanın

gerekliliğini uygulamayabaşladık. Daha sonra,

Dünya’daki birçokkarikatürcü

örgütleri iletemasa geçtikve Kıbrıs Türk

Karikatürcüler Derneği ile KıbrısTürk Karikatür Sanatı hakkındatanıtıcı bilgiler gönderdik. Kısasürede, yaklaşık 80 ülkedekiyüzlerce karikatürcü kuruluş ilemesleki işbirliği gerçekleştirerek,Kıbrıs Türk Karikatür Sanatı’nıtanıttık. Birçok ülkede etkinlikler gerçekleştirdik.

Ada'da karikatüre olan halkın vemedyanın ilgisi nasıl?Günümüzde, ne halkın nedemedyanın ilgisinden memnundeğiliz. Özellikle Kıbrıs TürkMedyası (Bir iki gazete hariç)karikatürcülere gereken değeri vermiyor. Ücretsiz karikatür çiziyorsanız yayınlıyorlar.Düzenlediğimiz etkinliklerin haberlerine bile yer vermiyorlar.Kadın vücudu ve yeme-içme haberleri daha cazip geliyor, KıbrısTürk Medyası yöneticilerine.

Kıbrıs Türk Halkı ise, günümüzdekarikatür gibi “gereksiz” şeylerleuğraşmıyor. Sosyal Medya’da kimne yapıyor, kim kiminle yaşıyor,böylesi konularla ilgileniyorlar.

Türkiye'nin içinde bulunduğupolitik kaos ve gündem karmaşası biliniyor. Peki, KıbrısTürk karikatürcüsünün çizgigündemini neler oluşturuyor?Kıbrıs’ın yerel politik sorunları,Türkiye’deki AKP Hükümeti’ninKıbrıs Türk Toplumu üzerineuyguladığı baskılar, Kıbrıs Sorunu,AKP’nin Kıbrıs Türk Toplumu’nudeğiştirme ve uysallaştırma politikaları Kıbrıs Türk karikatürcülerinin çizgi gündeminioluşturmaktadır.

Kıbrıs Türkü'nün sorunlarını,siyasetçiler dışında, dış dünyayakarikatür ile yeterince

42

D O S Y A / K I B R I S T Ü R K K A R İ K A T Ü R Ü

Hüseyin Çakmak’la söyleşi...

Hüseyin Çakmak

Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği Kurucu Üyesi’dir.Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği’nde 23 yıl başkanlık görevinde bulundu.

1964 yılında Lefkoşa’da doğdu. Karikatür çizmeye 1976 yılında Türkiye'deki “GırGır” mizah dergisi sayesinde başladı. 1983 yılından günümüze,

Kıbrıs'ta ve Dünya’nın çeşitli ülkelerindeki birçok gazete ve dergilerinde karikatürleri yayımlanmıştır. 1987 yılında, Kıbrıs’taki “Ortam” gazetesinde

yayınlanan bir karikatürü nedeniyle, dönemin Kuzey Kıbrıs Başbakanı Derviş Eroğlu tarafından, aleyhine 200 Milyon TL tutarında

tazminat davası açıldı. Ulusal ve uluslararası karikatür yarışmalarında birçok ödül kazandı, birçok kez yılın

karikatürcüsü seçildi. Kıbrıs Türk karikatür Sanatı’ndaki "Evrenselleşme Dönemi"nin (1980 – 1990) öncülerindendir.

Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği’nin kurucularından olan ve başkanlığını yapan Hüseyin Çakmak, arkadaşlarıyla birlikteuzun yıllar Ada karikatürünün dış dünyaya açılması için büyük uğraş veriyorlar. İçerideki ilgisizlik ve umursamazlığa rağmen, uluslararası alanda somut başarılar elde eden Kıbrıslı karikatürcüleri daha yakından tanımak için Hüseyin Çakmak’a bazı sorular yönelttik ve içtenlikle yanıtladı...Röportaj: Aziz Yavuzdoğan

yansıtabildiğinize inanıyormusunuz?Kıbrıslı Türk karikatürcüler olarak,Kıbrıs Türkü’nün sorunlarını,Karikatür Sanatı aracılığı ile,Dünya’ya yansıtamasak bile,Kıbrıs’ta, Kıbrıs Türk KarikatürSanatı’nın varlığını Dünya’ya yansıtabildiğimize inanıyorum.

Kıbrıs Türk KarikatürcülerDerneği olarak uluslararasıkarikatür örgütleri ile ilişkilerinizne durumda?1986 yılından bugüne iyi bir seyiriçerisinde devam etmektedir. KıbrısTürk Karikatürcüler Derneği olarakbirçok uluslararası karikatürcüörgütüne üyeyiz ve bazı örgütlerinyönetiminde görevler yapmaktayız.Maddi olanak bulduğumuz zamanlarda, Kıbrıs’ta düzenlediğimiz uluslararası etkinliklere yabancı karikatürcüleridavet etmekteyiz.

Kıbrıs Türk karikatürcüsününTürkiye'deki meslektaşlarıylaişbirliği ve ilişkilerinden memnun musunuz? Sıkıntılarvarsa nelerdir?Türkiye’deki meslektaşlarımızla çokiyi ilişkiler içerisindeyiz. Herhangibir sıkıntımız yok. Tabii, SosyalMedya’nın getirdiği kolaycılık vetembellik nedeni ile çizerler olarak

üzerimize rehavet çöktü. Sanaltemas dışında, gerçekçi temas veişbirliği yaparsak daha iyi olur diyedüşünüyorum.

Türkiye'deki KarikatürcülerDerneği ile Kıbrıs TürkKarikatürcüler Derneği'nin işbirliği hakkında ne düşünüyorsunuz?Her iki kardeş karikatürcüderneğin, 1986 yılından 1990’lıyılların ortalarına kadar artarakdevam eden mesleki işbirliği, Metin Peker’in dernek başkanlığına gelmesinden sonrabozulmuştur. TürkiyeKarikatürcüler Derneği ile olmasabile, Anadolu’nun birçok yerindekikarikatürcü örgütleri ile işbirliğimizidevam ettirmekteyiz.

Türkiye Karikatürcüler Derneğiyetkilileri, 1990’lı yıllarda, KıbrısTürk Karikatürcüler Derneği ileetkinliklerini ve mesleki işbirliğinidondurmuştur. Kıbrıs TürkKarikatürcüler Derneği'nin TürkiyeKarikatürcüler Derneği veya Türkkarikatürcüler ile herhangi birsorunu yoktur. Bana göre sorun,Metin Peker’in kendisindedir.Türk Karikatürcüler Derneği’nitüzük maddelerine göre değil,kendi kişisel görüş ve düşüncelerinegöre yönetmektedir.

43

Davul Mizah Gazetesi (1920-1923)Sahibi Ahmet Rifat, Sorumlu MüdürMehmet İhsan Uzman’dır. Haftadabir ya da iki sayfa olarak yayımlanan“Davul Mizah Gazetesi” toplam 50sayı çıkmıştır. O dönemlerde Ada’daRum’ların yayımladığı 3 tane mizahgazetesi vardır ve çeşitli vesilelerleTürk toplumuyla alay etmektedirler. Davul,yayımlanma amacınıonlara karşı kendiifadeleriyle bir “panzehir” olarak açıklamıştır.

Zırıltı Mizah Dergisi (1947-1948)Sahibi M. KazımBedevi (Yavuz).Toplam 11 sayı çıkabilen “Zırıltı”mizah gazetesi 6 say-fadan oluşmakta ve aydabir yayımlanmaktaydı.Çok az karikatüre yerveren dergide birçokmizahi öykü-şiir-makaleyer almaktaydı. Bu eserler genellikletakma isimlerle yayımlanmaktaydı.

Karga Mizah ve KarikatürDergisi (1964-1965)Magosa Yerel Radyosu“Canbulat” ve Kıbrıs TürkEnformasyon Müdürlüğü adınaİsmet Kotak’ın çıkardıklarıKarga, Kıbrıslı Türk ve Rumçatışmalarının sürdüğüdönemde, en zor şartlardayayımlanan bir mizah dergisiolarak bilinir. Bölgesel birmizah dergisi olmasına rağmen, çok yüksek bir tirajasahipti. Toplam 12 sayılıkömrü olan dergi 15 gündebir, 20 sayfa olarak yayımlanmaktaydı.

Amcabey Mizah ve Karikatür Dergisi (1965-1966)Sahibi Hüseyin Kanatlı ve Ersin Taşer’dir. Ayda bir 16sayfa olarak yayımlanan “Amcabey” üçüncü sayısındansonra yayınına son vermiştir. Derginin ismi ünlü Türkkarikatürcüsü Cemal Nadir’in “Amcabey” dergisinden

esinlenerek alındığı bilinmektedir.

Lololo Mizah ve KarikatürDergisi (1993-1993)Sahibi ErdoğanBaybars’tır. 8 sayfa veA4 boyutunda hazırlananderginin ömrü 3 sayıolmuştur. Derginin kadrosu arasında yazarlarErdoğan Baybars, BülentFevzioğlu, karikatürcülerise Alper Susuzlu, CemalTunceri, Arif A.Albayrak, HüseyinÇakmak, Sarper Ufuk veErdoğan Baybars’tır...

Çirkef Mizah Dergisi (1999-2000)İmtiyaz sahipleri VasviÇiftçioğlu ve SalihIrmaklı, Genel YayınYönetmeni Altan Uzun,Sorumlu Yazı İşleriMüdürü ise HüseyinHasipoğlu’dur.Türkiye’de yayımlanan“Gırgır” benzeri mizahdergilerinin içeriğiyle

örtüşen “Çirkef”mizah dergisinin deyayım ömrü 3 sayıolmuştur.

Ziligurti Mizah Dergisi (2004-2010)Gençlik Merkezi-Adalı GençlikKulübü yayınorganı olarakçıkmıştır.Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu kadro,Kıbrıslı Türk genç-lerinin günlük

yaşamlarında kullandıkları diyaloglardan oluşan yazılımizaha ağırlık vermiştir. Dergi, 2010 yılından sonra“Beytambal” adını almıştır...

Beytambal Mizah ve Karikatür Dergisi (2010-)“Ziligurti” mizah dergisinin birebir içerikle, isim değiştirmiş hali olarak bugüne kadar henüz 1 sayı yayımlanabilmiştir...

Kıbrıs Türk Basını’nda, bugüne dek 13 tane mizah gazetesi veya dergisi yayımlanmıştır: Kokonoz (1896 – 1810), Akbaba(1897 – 1898), Davul (1920 – 1923), Zırıltı (1947 – 1948), Karga (1964 – 1965), Düdük (1965 – 1970), Amcabey (1965 –1966), Akrep (1988 –1993) , Lololo (1993 – 1993), Çirkef (1999 – 2000), Yeni Akrep (2003 – ), Ziligurti (2004 – 2010),Beytambal (2010 – 2010). Karikatür sanatına yer veren mizah gazete ve dergilerininden bazıları şöyle:

KOKONOZ

AKBABA

44

D O S Y A / K I B R I S T Ü R K K A R İ K A T Ü R Ü

Geçmişten bugüne Kıbrıs’taki Türk mizah dergileri...

Kıbrıslı Türk çizerlerinin kişisel yayımlarından, Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği'nin yayımlarından ve çeşitli kurum ve kuruluşlarıncayayımlanan bazı karikatür albümleri...“Çizgi”, Ramiz Gökçe (1955). “Cızzzgıcıklar”, Musa Kayra(1983). “Taşlar”, Necmi Astam (1984). “Afrodit AdasındanÇizgiler”, Alper Susuzlu (1992). “Ali Baba'nın Çiftliği”, UtkuKarsu (1992). “Çevre Karikatür Albümü”, KTMMOB-KTKD (1994). “Turhan Selçuk-İnsan HaklarıKarikatür Sergisi Albümü”, KTKD (1994). “IsırganOtu”, Cemal Tunceri (1996). “10.Yıl Albümü”, KTKD(1996). “Kutlu Adalı-Faili Meçhul Karikatür YarışmasıAlbümü”, Ada-m Yayınları, (1996). “Mizahi Çizgiler veÖyküler Albümü”, KTKD-IK Yayınları, (1996).“Cypriot Cartoon Exhibition Album”, “İhsan AliFoundation Publication”, (1996). “İlaç Karikatür

Albümü”, KTTB-KTKDYayınları, (1997). “1995-Ulusal Altın MuflonKarikatür YarışmasıAlbümü”, KTKD Yayınları,(1997). “Tan Oral Karikatür SergisiAlbümü”, MEKB Yayınları, (1998). “YDÜ1.Ulusal Karikatür Yarışması Albümü”, YDÜYayınları, (1998). “Kıbrıs Türk KarikatürSanatı’nın Kısa Bir Özeti”, Hüseyin Çakmak,MEKB Yayınları, (1999), “Ramiz Gökçe-İkiÇizgi-Karikatür Albümü”, Mez Koop BankasıYayınları, (2000), “1997-Uluslararası AltınMuflon Karikatür Festivali Albümü”,MEKB yayınları, (2001). “1998-Uluslararası

Altın Muflon Karikatür Festivali Albümü”, MEKB yayınları(2001). “Politika ve Karikatür”, Temsilciler Meclisi Yayınları, (2001),“Çağdaş Kentler ve Yerel Yönetimler”, KTMMOB-KTKDYayınları, (2002), “Hüseyin Çakmak-20. Sanat Yılı-Karikatürler”,Karikatür Vakfı Yayınları, (2003), “39 Çizerin Kaleminden RamizGökçe Portreleri”, KTKD Yayınları, (2003), “Kıbrıs Türk KarikatürSanatı’nın Kısa Bir Özeti”, Hüseyin Çakmak, Avrupa BirliğiYayınları, (2004), “Karikayra” Karikatür Albümü, Musa Kayra, KıbrısTürk Karikatürcüler Derneği yayınları, (2005), “Dünya’da Barış,Kıbrıs’ta Barış” Uluslararası Karikatür Sergisi Albümü, Kıbrıs VakıflarBankası Yayınları, (2005), “Uzun Lafın Kısası”, 30 Yıl Karikatürle (1975-2005)”, M. Serhan Gazioğlu, Kıbrıs Vakıflar Bankası Yayınları, (2005).

45

Karikatür albümleri...Kıbrıs’ın

hayatta kalan tek mizah dergisi:

Yeni Akrep

Genel Yayın Yönetmenliği’ni HüseyinÇakmak’ın, Yazı İşleri Müdürlüğü’nü deKıbrıs’ın usta çizerlerinden MusaKayra’nın yaptığı “Yeni Akrep”in bazısayfaları Türkçe, bazı sayfaları iseİngilizce yayınlanmaktadır... Akrep dergisinin en önemli özelliği,Ada’da en son yayımlanan “Amcabey” dergisinin ardından 20 yılsonra yayımlanan ilk mizah dergisiolmasıdır... Yeni Akrep aynı zamanda,tıpkı Fena Mizah gibi, uluslararasıkarikatürcüler arasında bir iletişim platformu görevi de görmektedir...

Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği adına Hüseyin Çakmak tarafından1988-1993 yılları arasında basılı biryayın organı olarak, tabloid boy ve 24 sayfa yayımlanan, ancak maddiolanaksızlıklar sebebiyle yalnızca 11 sayılık bir ömrü olan “Akrep” mizahdergisi, 2002 yılından itibaren isearalıksız olarak “Yeni Akrep” adıylainternet üzerinden aylık dijital dergi şeklinde varlığını sürdürmektedir...

AKREPNo: 1• Ocak-1988

AKREPNo: 1• Ocak-1988

AKREPNo:Ocak-1988

AKREPAKREPAKREPAKREPAKREP1No:

Ocak-1988Ocak-1988• Ocak-1988

AKREPNo: 1• Ocak-1988

YeniAKREPNo: 1• Kasım-2002

KIBRIS TÜRKKARİKATÜR SANATININKISA BİR ÖZETİ

Ada’nın karikatür ve mizah tarihiyle ilgiliaraştırmacı yazarları olmadığı gibi ciddibir kaynak da yoktur. Bu konuda Kıbrıs’ın değerli araştırmacısı,yazar-şair Harid Fedai’nin çeşitli gazeteve dergilerde yayımlanmış makaleleridışında, karikatürcü Hüseyin Çakmak’ınhazırladığı ve 1999 yılında yayımladığı“Kıbrıs Türk Karikatür Sanatının Kısa BirÖzeti” adlı kitabı, Kıbrıs Türk mizahkültürü üzerine günümüzde başvurulabilecek tek önemli kaynakdurumundadır...

Ergün Şoföroğlu • Karikatür çizmeye1960’lı yıllarda başladı... İlk karikatürleri“Halkın Sesi” gazetesinde yayınlandı. Öğretmenlik ile karikatürcülüğü uzun yıllarbirlikte sürdürdü. “Halkın Sesi” ve“Ortam” gazetelerinde uzun yıllar siyasikarikatürler çizdi.

Erten Kasımoğlu • 1951 yılındaGirne’nin Zeytinlik (Templos) köyündedoğdu. Kıbrıs Türk karikatüründe“Yenileşme Dönemi”nin (1970 – 1980)öncülerindendir. 1976 yılında “Halkın Sesi”gazetesinde yayınlanan ve o dönemin ganimetkonusunu (Kıbrıs Rumlara ait taşınır - taşınmaz malların yağmalanması) işleyen“İktidar Koltuğu” alt yazılı bir karikatürüne,dönemin Kıbrıs Türk Federe Devleti (1976– 1983) Başkanı Rauf Denktaş’ın talimatı ileKTFD Baş Savcılığı tarafından soruşturmaaçılmıştı.

Güner Pir • 1949 yılında Baf şehrindedoğdu. Kıbrıslı Türkler’in en önemli ressamlarındandır. Kıbrıs Türk karikatüründe“Yenileşme Dönemi”nin (1970 – 1980)öncülerindendir. Kıbrıs’ta ilk Çizgi Romançalışmasını gerçekleştiren sanatçı, bu çalışmalarının bir bölümünü albüm olarakyayınlamıştır (Karabey – 1985).“Halkın Sesi”, “Zaman”, “Çarşaf”(Türkiye), “Kıbrıs Postası” isimli gazete vedergilerde karikatür ve çizgi roman çalışmalarıyer almıştır.

1976 yılında, Türkiye’deki “Çarşaf”mizahdergisinin düzenlediği Gençler ArasıUluslararası Karikatür Yarışması’ndakazandığı ödül, Kıbrıslı bir Türk karikatürcünün yurt dışındaki ilk ödülü olaraktarihe geçmiştir.

M. Serhan Gazioğlu • 1950 Mağusadoğumlu. İstanbul Teknik Üniversitesi’ndeeğitim gördüğü yıllarda (1969 – 1975)karikatür sanatı ile ilgilenmeye başladı ve ilkkarikatürü “Akbaba” mizah dergisinde yayınlandı (1975). Kıbrıs Türk karikatürünün“Yenileşme Dönemi” öncülerinden olanGazioğlu, Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği“Kurucu Üyesi”dir ve halen dernek sekreteriolarak görev yapmaktadır. Kıbrıs’ta düzenlenen ulusal karikatür yarışmalarındabirçok ödüller kazanmıştır.

Musa Kayra • 1949’da Limasol’unÇamlıca köyünde (Plataniskia) köyündedoğdu. Karikatür çizmeye 1979 yılındabaşladı. Kıbrıs'taki birçok gazete ve dergilerinde karikatürleri yayımlanmıştır. Kıbrıs, İngiltere, Almanya veHırvatistan’da kişisel karikatür sergileri açtı.Ulusal ve uluslararası karikatür festivallerindeeserleri sergilendi, yarışma albümlerinde yeraldı. 1983’te “Cızzzgıcıklar”, 2005 yılında“Karikayra” isimli kişisel karikatür albümlerini yayınladı. Kıbrıs Türk karikatürünün “EvrenselleşmeDönemi”nin (1980 – 1990) öncüsüdür.Ulusal ve uluslararası karikatür yarışmalarındabir çok ödül kazandı, bir çok kez yılınkarikatürcüsü seçildi.Kıbrıs Türk Karikatürcüler DerneğiKurucu Üyesi’dir. 1990-2009 yılları arasındaKıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği GenelSekreterliği görevinde bulundu. Kıbrıs TürkKarikatürcüler Derneği Başkanı’dır.

Utku Karsu • 1959 yılında Lefkoşa’dadoğdu. İlk karikatürü Kıbrıs’taki “Söz”gazetesinde yayınlandı (1977).“Söz”, “Kurtuluş”, “Ortam”, “HalkınSesi”, “Buket”, “Akrep”, “Çağ Sen”,“Kıbrıs”, “Sosyalist Gözlem” ve “KıbrısMektubu” isimli dergi ve gazetelerdekarikatürleri yayınlandı.1992 yılında, “Ali Babanın Çiftliği” isimlikarikatür albümünü yayınladı... “Kıbrıs”gazetesinde profesyonel karikatürcü olarakçalışmaktadır.

Alper Susuzlu • 1954 yılında Baf ’ınSusuz köyünde doğdu. Karikatür, MizahiTiyatro, Mizahi Skeç ve Mizahi Oyun alanında üretimler yaptı. Kıbrıs’ta ve dünyanınçeşitli ülkelerindeki birçok gazete ve dergilerinde karikatürleri yayınlanmıştır. Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği KurucuÜyesi’dir. 1986-1990 yıllarında Kıbrıs TürkKarikatürcüler Derneği Genel Sekreterliğigörevinde bulundu. “EvrenselleşmeDönemi”nin (1980 – 1990) öncülerindendir.Kıbrıs, Türkiye, İngiltere, Japonya ve

1932 yılında Limasol'da doğdu. Kıbrıslı Türklerin en önemli ressam-larındandır. 1940'lı yıllarda “İstiklal” ve “Köylü” isimli gazetelerdekarikatürler çizdi. Bu dönemlerde çizdiği karikatürler, Türk KarikatürSanatı ustalarından Cemal Nadir Güler ve Ramiz Gökçe’nin çizdikleri karikatür tarzında idi. İsmet Vehit Güney, 1940’lı yıllarda, İstiklalPartisi’nin yayın organı “İstiklal” gazetesindekarikatür çizdiği dönemlerde, Kıbrıs İngiliz KoloniYönetimi’ndeki (1878 – 1960) Lefkoşa TürkLisesi’nde Resim Öğretmeni olduğu için, kendisini

çekemeyen bazı Kıbrıslı Türkmuhalifler, Kıbrıs İngiliz KoloniYönetimi Eğitim İşleriDairesi’ne yaptıkları jurnaller sonucu, “İstiklal”gazetesinde karikatürçizmesini engellediler.1959 yılında, KıbrısCumhuriyeti GeçiciHükümeti tarafındandüzenlenen bayrak tasarımyarışmasına gönderdiğieser, Kıbrıs Cumhuriyeti

Cumhurbaşkanı MakariosMichail Christodolou Mouskos

tarafından beğenilerek, KıbrısCumhuriyeti'nin resmi

bayrağı olarak kabuledildi. 2009yılında vefat etti.

1920 yılında Lefkoşa’da doğdu. 1938yılında, Lefkoşa Türk Lisesi’nden mezunoldu. Bir süre, İstanbul'daki HukukFakültesi’ne devam etti. İlk karikatürü, 1941 yılında, Türkiye’deki“Akbaba” mizah dergisinde yayınlandı.“Akbaba”, “Şaka”, “Karikatür”, “Hürriyet”isimli dergi ve gazetelerde karikatürleriyayınlandı. Mehmed Şevki Çankaya’nınkarikatürleri, 1940’lı yıllarda Kıbrıs TürkBasını'nda da yayınlanmakta idi. Mehmed Şevki Çankaya, 1950’li yıllarda,İstanbul’dan ayrılıp Amerika’ya göç etti.1950’li yıllarda, ABD’deki “Tele PixYayınevi” tarafından hazırlanan bazıkomik hikaye kitapları resimledi. Bu hikaye

nesi “Oral Roberts True Stories #103” serisinde yeralan ve 1957 yılının Ocak ayında yayınlanan "Out of the Shadows"isimli hikayedir. Mehmed Şevki Çankaya, İstanbul’da bulunduğu yıllarda, sadece karikatür çizmemiş, kitap kapağı ve film afişleri de resimlemiştir.

Mehmed Şevki Çankaya

İsmet Vehit Güney

vefat etti.etti.vefat etti.etti.etti.etti.vefatvefatvefatvefatvefat etti.İsmet V. Güney

İsmet Vehit

Güney’in Kıbrıs sorununu

yansıtan bir karikatürü...

nesi “Oraaae O““i raarsen i

M. Şevki Çankaya

46

D O S Y A / K I B R I S T Ü R K K A R İ K A T Ü R Ü

Geçmişten bugüne Kıbrıslı Türk karikatürcüler...Kıbrıs Türk Karikatürü’nün geçmişten bugüne önemli simalarını kısa özgeçmişleriyle tanıyalım.

Makedonya’da kişisel karikatür sergileri açtı.Ulusal ve uluslararası karikatür yarışmalarındabirçok önemli ödüller kazandı.

Mustafa C. Azizoğlu • 1954 Lefkoşadoğumlu. “Gençlik”, “Yeni Düzen”,“Birleşik Kıbrıs”, “Turunç”, “CyprusObserver” isimli gazete ve dergilerdekarikatürleri yayınlamıştır. Bazı ulusal ve uluslararası karikatür etkinliklerine katılmış veeserleri albümlerde yayınlanmıştır.“Evrenselleşme Dönemi”nin (1980 – 1990)öncülerindendir.

MehmetUlubatlı •1963 yılındaBaf’ta doğdu.“Yenidüzen”,“Akrep”, “Öğretmen”,“Yeni Düzen Sanat” isimligazete ve dergilerde karikatürleriyayınlandı. Ulusal ve uluslararasıkarikatür etkinliklerinde eserleri sergilendi,hazırlanan albümlerde yer aldı ve yarışmalardabirçok ödül kazandı.. “EvrenselleşmeDönemi”nin öncülerindendir.Kıbrıs Türk Karikatürcüler DerneğiKurucu Üyesi’dir.

Mustafa Tozakı • 1957’de Lefke’ninSolya (Aybifan) köyünde doğdu. MerhumRauf Denktaş ile ayni köydendir. Ulusal veuluslararası karikatür festivallerinde eserlerisergilendi, hazırlanan karikatür albümlerindeyayınlandı. Ulusal ve uluslararası karikatüryarışmalarında “Seçici Kurul Üyeliği”görevlerinde bulundu. “EvrenselleşmeDönemi”nin öncülerindendir. Kıbrıs TürkKarikatürcüler Derneği Yönetim KuruluÜyesi’dir.

Cemal Tunceri • 1952’de Lefke’ninYeşilyurt (Pendaya) köyünde doğdu. Kıbrıs Türk Karikatürcüler DerneğiKurucu Üyesi’dir. Karikatürleri birçok yerelgazete ve dergilerde yayınlandı.Ulusal ve uluslararası karikatür yarışmalarındaeserleri sergilendi, hazırlanan karikatür

albümlerde yayınlandı. 1980’li yıllarda, “Kıbrıs Postası”gazetesinde “Görev” isimli çizgiroman çalışması yayınlandı.1996 yılında “Isırgan Otu”, 2006 yılında “Güldüşün – SiyahNoktacıklar” isimli karikatüralbümlerini yayınladı. Ulusalve uluslararası alanda düzenlenenkarikatüryarışmaların-da birçok

ödül kazanmıştır. “EvrenselleşmeDönemi”nin öncülerindendir. Kıbrıs Türk Karikatürcüler DerneğiYönetim Kurulu Üyesi’dir.

Arif A. Albayrak • 1956’da Baf’tadoğdu. Kıbrıs’taki birçok gazete ve dergilerdekarikatürleri yayınlandı. Ulusal ve uluslararasıalanda düzenlenen karikatür yarışmalarındaödüller kazandı. “Evrenselleşme Dönemi”ninöncülerindendir. Ulusal ve uluslararasıkarikatür festivallerinde seçici kurul üyeliğiyaptı. Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP)Mağusa Milletvekili ve Kıbrıs TürkKarikatürcüler Derneği Yönetim Kurulu

Üyesi’dir. 2013 yılında, benzin zammınıprotesto etmek için, KKTC

Cumhuriyet Meclisi’ne eşek sırtındagitti fakat Arif A. Albayrak’ınağırlığına dayanamayan hayvan

çatladı ve sakat kaldı.

Bertan Soyer • 1948 Lefkoşadoğumlu. İlk karikatürü Türkiye’deki“Akbaba” mizah dergisinde yayınlandı(1970). “Yeni Düzen”, “Akrep”, “Afrika”isimli gazetelerde karikatürleri yayınlandı.Çeşitli etkinliklerde karikatürleri sergilendi,eserleri albümlerde yer aldı ve karikatür festivallerinde birçok ödüller kazandı. İlkkişisel karikatür sergisini, Lefkoşa’nın Rumkesiminde(1994); ikinci kişisel karikatür sergisini Lefkoşa’nın Türk kesiminde

gerçekleştirdi (1995). Kıbrıs TürkKarikatürcüler Derneği Yönetim

Kurulu Üyeliği ve Mali Sekretergörevlerinde bulundu

(1990 – 2009).

1937 yılında, Mağusa’dadoğdu. Karikatür çizmeye,1953 yılında, Mağusa’dakiNamık Kemal Lisesi'nin “DuvarGazetesi” nde başladı.Mağusa Namık Kemal Lisesiöğrencisiyken, okulun İngilizceöğretmeninin portrekarikatürünü çizdiği için, okul yönetimi tarafından, 13 gün okuldan uzaklaştırılmacezası aldı.1950 kuşağı Kıbrıs Türkkarikatür sanatçılarından olanRamiz Gökçe, 1956 yılında"Çizgi" isimini verdiği ilk kişiselkarikatür albümünü yayınladı.1956 yılında, Kıbrıs İngilizKoloni Yönetimi Ordusu’ndaasker olarak görev yaptığı sırada, “Times of Cyprus” isimliyerel gazetede ilk karikatürleriniçizen günümüzün Amerikalıünlü karikatürcüsü Ranan Lurieile aynı gazetede karikatürlerçizdi.1955 yılından 2000 yılına dekçizdiği karikatürlerinin derlendiği "Ramiz Gökçe - İkiÇizgi" isimli ikinci kişiselkarikatür albümünü yayınlandı. 1996 yılında, "Kırk Yılda Bir"ismini verdiği ilk kişisel karikatürsergisini Mağusa’da açtı.

Ramiz Gökçe

• Kıbrıs’ın duayen çizerlerindenRamiz Gökçe,

Hüseyin Çakmak ile

birlikte...

ödül kazanmıödül kazanmı tır. “Evrenselle meödül kazanmıödül kazanmıödül kazanmı tır. ödül kazanmı “Evrenselle“Evrenselle“Evrenselle me“Evrenselle mememe“Evrenselle

Ramiz Gökçe’nin bir karikatürü...

47

Alper Susuzlu Arif A. Albayrak Bertan Soyer Mehmet Ulubatlı

Mustafa Tozakı Mustafa C. Azizoğlu

ÜyesiÜyesiÜyesi

Serhan Gazioğlu

Üyesi

Utku Karsu

48

D O S Y A / K I B R I S T Ü R K K A R İ K A T Ü R Ü

Ada’nın çiçekleri: Hanım karikatürcüler...

ELİF ATAMAZ1975 yılında İzmir’de doğdu... 1997 yılındaODTÜ Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu.Hacettepe Üniversitesi Güzel SanatlarFakültesi Grafik Bölümü’nden Yüksek Lisansderecesi aldı... Tez konusu olarak,“Karikatür Sanatı’nın Grafik Sanatı’ndakiYeri”ni ele aldı... Karikatür çizmeye üniversite yıllarında “OTDÜ GülmeceTopluluğu”nda başladı...2001 yılında Kuzey Kıbrıs’a yerleşti veKıbrıs’taki bazı gazetelerde karikatürleriyayınlandı... Kıbrıs Türk KarikatürcülerDerneği’nin düzenlediği birçok karmakarikatür sergilerinde ve yayınlanankarikatür albümünde eserleri yer aldı...Çocuk kitapları resimlemekte ve çeşitli illüstrasyonlar yapmaktadır... 1999 yılında Tayvan’da düzenlenenUluslararası “Courage” KarikatürYarışması’nda “Mükemmellik Ödülü”; 2001yılında Kuzey Kıbrs’ta düzenlenen “ÇağdaşKentler ve Yerel Yönetimler” konulu UlusalKarikatür Yarışması’nda “İkincilik Ödülükazandı... Yakın Doğu Üniversitesi, GrafikTasarım Bölümü Öğretim Üyesi olarakgörev yapmaktadır...

SEVCAN ÇERKEZ1961 yılında ikiz kardeşi Semra Yalçın [Bayhanlı] ile birlikteLefkoşa’nın Küçük Kaymaklı köyünde doğdu... İlk, Orta veLise tahsilini Lefoşa’da tamamladı... Resim, karikatur veseramik sanatçısıdır... 1997 ve 2010 yıllarında ikiz kardeşiSemra Bayhanlı ile birlikte resim sergisi açtı. Bir çok karmaresim sergilerine katıldı... Kıbrıs Türk KarikatürcülerDerneği’nin düzenlediği birçok karma karikatür sergilerinde ve yayınlanan karikatür albümünde eserleri yer aldı...2002 – 2004 yılları arasında Yeni Düzen gazetesınde günlük,Yeni Düzen Sanat dergisinde haftalık karikatürleri yayınlandı,Kıbrıs’ta ve Kıbrıs dışında gerçekleştirilen karikatür sergilerinekatıldı... 2000 yılından bugüne Seramik Sanatı ile uğraşmaktadır...Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi’dir...İnsan boyutunda heykel ve seramik çalışmaları vardır... Birçok uluslararası seramik atölye çalışmalarına katılmıştır...Kıbrıs’taki birçok yaşanılır ortamlarda gerçekçi veya mizahi tarzdaki seramik – heykellerinisergilemektedir... Güney Afrika’da ve Türkiye’de kişisel seramik sergileri açtı...

Elif Atamaz

Sevcan Çerkez

49

SEMRA (YALÇIN) BAYHANLI1961 yılında, ikiz kardeşi SevcanÇerkez ile birlikte, Lefkoşa’nın KüçükKaymaklı köyünde doğdu... KıbrıslıTürklerin ilk bayan çizeridir... 1980'li yıllarda, “Birlik” gazetesindesiyasi ve spor karikatürlerin yanısıra,“Bizim Aile” ve “Şermin” isimli ÇizgiBant çalışmaları yayınlandı...1982 yılında “Kıbrıs Sanat” dergisinindüzenlediği karikatür yarışmasında“Başarı Ödülü” kazandı...1997 ve 2010 yıllarında ikiz kardeşiSevcan Çerkez ile birlikte resim sergisiaçtı... Bir çok karma resim sergilerinekatıldı... 2011 yılında “PirililerGitmesin” isimli ilk kişisel resim sergisini açtı…1981 yılında Atatürk ÖğretmenAkademisi’nden mezun oldu… 33 yıldır ilkokul öğretmenliği yapmaktadır…Uzun yıllar, Kuzey Kıbrıs Milli EğitimBakanlığı’nın hazırladığı ders kitaplarını resimledi… Şair AyşenDağlı ile birlikte “Süslü” isimli masalkitabını yayınladı…

ZÜHAL DENİZCİ1948 yılında Kıbrıs’ın Goşşi (Üç Şehitler) köyündedoğdu... Siyasi Portre Karikatür çalışmaları iletanındı... 1983 – 1990 yılları arasında YeniDüzen, Ortam ve Toplum Postası (İngiltere) isimligazetelerde Siyasi Portre Karikatürleri yayınlandı... Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği’nin düzenlediğibirçok karma karikatür sergilerinde ve yayınlanan karikatür albümünde eserleri yeraldı... Uzun yıllardır İngiltere'de yaşamaktadır...

Semra Bayhanlı

Zühal Denizci

Alper Susuzlu “Birincilik Ödülü” 1986-Uluslararası“Tib-Wats” Karikatür Yarışması(İsviçre), “Gümüş Madalya”1986- Uluslararası“Ancona”KarikatürYarışması (İtalya),“GümüşMadalya” 1989-Uluslararası“Ancona” KarikatürYarışması (İtalya),“Birincilik Ödülü” 1992-“Yunus Nadi Ödülleri”Karikatür Yarışması (Türkiye),“Gümüş Madalya” 1993-Uluslararası “Ancona” KarikatürYarışması (İtalya), “Skopje Kent MeclisiÖdülü” 1993- Skopje Dünya KarikatürSergisi (Makedonya), “Uluslararası MarosticaÖdülü” 1995-Uluslararası “Marostica”Karikatür Yarışması (İtalya), “İkincilikÖdülü” 2004-2. Uluslararası “MollaNasreddin” Karikatür Yarışması(Azerbaycan), “Altın Pulya” 2010-3. Uluslararası “Pulya”Karikatürcüler Buluşması (Kıbrıs).

Musa Kayra “İkincilik Ödülü” 1994-Uluslararası “Etos Art”Karikatür Yarışması(İsviçre), “Dostluk veDayanışma Çizeri” 2000-Livadia Belediyesi,Karikatür Sanatçıları Sergisi(Yunanistan), “Büyük Ödül”2002-11. Uluslararası“Daejeon” Karikatür Yarışması(Güney Kore), “Altın Pulya” 2008 – 1. Uluslararası“Pulya” Karikatürcüler Buluşması (Kıbrıs).

Mustafa Tozakı “İkincilik Ödülü” 1986-Uluslararası “Tib-Wats”Karikatür Yarışması (İsviçre).

Hüseyin Çakmak“Üçüncülük Ödülü” 1988-Uluslararası “Edinburg”Karikatür Festivali (İskoçya), “Altın Hurma” 1989-Uluslararası “Bordighera” Karikatür Yarışması (İtalya),

“Avrupa Konseyi Ödülü” 1989-Uluslararası“Bordighera” Karikatür Yarışması (İtalya),“Gümüş Madalya” 1991-Uluslararası

“Ancona” Spor Karikatürleri Yarışması(İtalya), “Bronz Madalya”

1993-Uluslararası “HumorCentre” Karikatür Yarışması

(Rusya), “GümüşMadalya” 1993-

Uluslararası “Ancona” SporKarikatürleri Yarışması (İtalya),

“Gümüş Madalya” 1993-Uluslararası “Ancona” Spor

Karikatürleri Yarışması (İtalya),“Gümüş Madalya” 1996- Uluslararası

“Harbour” Karikatür Festivali(Avusturalya), “Uluslararası Marostica

Ödülü” 1998-Uluslararası “UmoristiMarostica” Karikatür Yarışması (İtalya), “İkincilik

Ödülü” 2000- Uluslararası “Golden Smile”Karikatür Sergisi (Yugoslavya), “Üçüncülük Ödülü”2001-10. Uluslararası “Daejeon” Karikatür Yarışması(Güney Kore), “Birincilik Ödülü” 2002-1. Uluslararası “Molla Nasreddin” KarikatürYarışması (Azerbaycan), “İkincilik Ödülü” 2002-Uluslararası “Banska” Karikatür Yarışması(Slovakya), “Altın Helmet” 2005-16. Uluslararası“Krusevac” Mizah, Hiciv ve Karikatür Festivali

(Sırbistan), “Altın Pulya” 2009-2. Uluslararası “Pulya”

Karikatürcüler Buluşması (Kıbrıs),“Onur Sanatçısı” 2012 – 23. Uluslararası

“Amadora” Çizgi Bant Festivali (Portekiz).

Cemal Tunceri“Birincilik Ödülü” 1998 Uluslararası TSE

Karikatür Yarışması (Kıbrıs).

Kıbrıslı Türk Karikatür sanatçıları,1970'li yıllardan itibaren

uluslararası karikatür etkinliklerineyönelirler. Bu yönelişin birtakım

nedenleri vardır: Dünyakarikatürünü daha da yakından

tanımak, farklı ülkelerdeki çizerlerle iletişim kurmak, Kıbrıs

Türk Karikatür Sanatı’nın dışdünyadaki yerini saptamak.

Kuşkusuz en önemli nedeni, KıbrısTürk Basını'nın Kıbrıs Türk

Toplumu'ndaki siyasi partilerinhegemonyasında bulunmasıdır.

Kıbrıs Türk Toplumunda yayımlanan birçok gazete ve

dergi, siyasi partilerin bültenleridurumundadır. Bu anlayışla

yayımlanan gazete ve dergilerdeyazarlık ve karikatürcülük

"Sanat ve Emek" değeri taşımamakta, rağbet

görmemektedir. Gazete vedergiler, militan anlayışlarla

hazırlanmakta ve sadece siyasipartilerin görüşlerini

yansıtmaktadırlar. Farklı görüşleretahammül yoktur. Telif hakkı veya

emeğin karşılığı diye birşey desözkonusu olamaz. Okur sayısınıarttırabilme kaygusu da önemlideğildir. Bu gibi gazetelerde enönemli şey, parti yöneticilerinin

demeçlerinin yer almasıdır.

Bu nedenlerle basından dışlanan karikatürcüler,uluslararası etkinliklere yönelmekzorunda kalmışlardır. Kıbrıslı Türk

Karikatürcüler katıldıkları uluslararası karikatür

etkinliklerinden -mesleki itibarsağlamanın yanında- bugüne dek400'ü aşkın ödül kazanmışlardır.

Uluslararası karikatür etkinliklerinden ödül kazananKıbrıslı Türk çizerler şunlardır:

Kıbrıs Türk karikatürleri, Eskişehir’de...

Karikatür Sanatçıları Sergisi(Yunanistan), “Büyük Ödül”Karikatür Sanatçıları Sergisi(Yunanistan), “Büyük Ödül”Karikatür Sanatçıları Sergisi

“Daejeon” Karikatür Yarışması

Karikatür Sanatçıları Sergisi(Yunanistan), “Büyük Ödül”

masımasımasımasışmasış

Karikatür: Cengiz Beysoydan.

Ulusal ve Uluslararası saygın karikatür sergileri düzenleyen Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eğitim Karikatürleri Müzesi, 6-28 Ekim 2010 tarihleri arasında Kıbrıslı Türk çizerlerin çalışmalarına yer verdi. “Kıbrıs Türk Karikatür Sanatı” başlıklısergiye eserleriyle katılan karikatürcüler şunlardı: M. Serhan Gazioğlu, Musa Kayra, Hüseyin Çakmak, Alper Susuzlu, Mustafa C. Azizoğlu, Mehmet Ulubatlı, Zuhal Denizci, Mustafa Tozakı, Cemal Tunceri,Arif A. Albayrak, Bertan Soyer, Mehmet İlkerli, Sevcan Çerkez, Erdinç İlkerli, Zafer Tutkulu, Celal Deniz, Elif Atamaz Aşıcıoğlu, Ezcan Özsoy, Serkan Sürek, Dolgun Dalgıçoğlu ve Devran Öztunç...

50

D O S Y A / K I B R I S T Ü R K K A R İ K A T Ü R Ü

İçeride baskı, dışarıda itibar.. Ödüller, başarılar...

51

Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneğibugüne kadar gerek Ada içinde birçok etkinlik ve sergiler düzenledigerekse Rum kesiminde ve uluslararasıalandaki etkinliklerde yer aldı.Türkiye’den ve diğer uluslararası birçok karikatürcüyü Ada’da etkinliklerkapsamında misafir ettiler. TurhanSelçuk (vefatından önce), TurgutÇeviker gibi isimler Kuzey Kıbrıs’adavet edildiler. Yanı sıra Kıbrıslı çizerler de ülke dışında sergiler açtılar.1995’te İstanbul Karikatür ve MizahMüzesi'nde “Kıbrıs Türk Karkatürü”adlı bir sergi açtılar. 1996’daderneğin 10. yıl kuruluşu sebebiyleLefkoşa'da bir sergi etkinlikleri oldu. Bu arada o yıllarda Kıbrıs Rum kesimiile gerçekleştirilen bazı etkinlerekatılımlarına, dönemin CumhurbaşkanıDenktaş tarafından izin verilmedi.1996’da Karikatür Vakfı işbirliğiyleAnkara'da bir sergi açtılar. Yine aynıyıl, Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği-Türkiye Karikatürcüler Derneğiişbirliğiyle, “Kutlu Adalı-Faili Meçhul”ve “Kayıplar-İnsan Hakları”konulu iki ayrı karikatür sergisiLefkoşa’daki AKM’nde açıldı...1997'de “Kıbrıs Türk Mizah Sanatı’nın100. Yılı” kutlandı... Aynı yıl, KıbrısTürk Karikatürcüler Derneği ile AvrupaKarikatürcü Örgütleri Federasyonu(FECO-CYPRUS), YDÜ işbirliğiyle “1. Uluslararası Altın Muflon KarikatürYarısması” (1997) ve “Altın MuflonÖzel Mizah Ödülleri” etkinliğinigerçekleştirdiler... Etkinliğe 52 ülkeden336 karikatürcü 859eserle katıldı... Belli başlı etkinlikleriarasında 2007 yılındaki “1. UlusalZeytin Karikatürleri Yarışması”"naKuzey Kıbrıs, Azerbaycan veTürkiye'deki 38 çizer 50'yi aşkınkarikatürle katıldı... Ertesi yıl, Yeni Boğaziçi Belediyesi,Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği veKarikatürcü Örgütleri Federasyonu-Kıbrıs Temsilciliği (FECO-CYPRUS) işbirliğiyle, 15-20 Ağustos 2008 tarihleri arasında, Yeni Boğaziçi Pulya Festivaliçerçevesinde “1. Uluslararası Aysergi-Pulya KarikatürcülerBuluşması” gerçekleştirildi... 2011'de “Aynı Gökyüzü Altında - Kıbrıs Türk KarikatürcüleriSergisi”, Lefkoşa’nın LedraCaddesi’ndeki “LedraEnformasyon Bürosu - BarışSalonu”nda açıldı... Geçtiğimiz yılTebriz Karikatürcüler Derneği'nin websitesi üzerinden gerçekleştirdiği oylamaile, Yeni Akrep dergisi, “Dünya’da2013 Yılının En İyi Dijital KarikatürDergisi” seçilerek “Altın NasreddinHoca” heykelciği ile “Onur Diploması”almaya hak kazandı...

Etkinlikler...

Atila Özer ve Hüseyin Çakmak.

Tan Oral ve Musa Kayra...

Uluslararası Pulya Karikatür Festivali’nden...

Ye inde ka .Ye indekaaa .

edea

dY i ene ika .Yeni Boğaziçi Pulya Festivali çerçevesinde karikatürcüler buluşmasından (solda)...

Kıbrıs, Akdeniz kültürlerinin kesiştiği birnoktada bulunmaktadır. Tarih boyunca,istila, yağma, talan ve göçlere tanıklık

etmiştir. Ada insanı, günümüzde de aynikaderi yaşamaktadır. Her gelen buraya kendikültürünü taşımaya çalışmış, giderken dekırıntılarını bırakıp gitmiştir. Bu nedenle Adaçok kültürlü bir yapıya sahiptir. Ada insanı, herdönemde yaşam veekmek derdinedüştüğü için,kültüreldeğerlerinesahip çıka-mamıştırgenelde…

Günümüzde,Kıbrıs’ıngeçmişiyle ilgili yazılı kaynaklara ulaşmak oldukçazordur. Araştırıldığında, sadece yabancı yazar vegezginlerin eserlerine ulaşabilmek mümkündür.Kıbrıslı Türkler, 1571 yılında, Osmanlı’nın Ada’yıfethetmesiyle, Anadolu’dan kopartılıp getirilen nüfustan oluşmaktadır. Bu insanların, buraya köksalması kolay olmamıştır. Tarihi süreç içinde, çoğunluktan azınlığa düşerek, neredeyse göçebeyaşayan bir topluluk haline getirilmiştir. RumlarınAda’yı Yunanistan’a bağlamak için, önce İngilizSömürge Yönetimi’ne, sonra da Kıbrıslı Türklere karşıverdiği mücadele, Ada’nın çeşitli yerlerine yayılmış olanKıbrıs Türk nüfusu, korunma içgüdüsüyle, deyimyerindeyse, gettolara kapanmaya zorlamıştır. 1950’liyıllardan beri, gettolarda yaşamak zorunda kalanKıbrıslı Türkler, kenetlenerek sesini dünyaya duyur-maya çalışmaktadır.1974 sonrası, Kıbrıslı Türklerin Ada’nın kuzeyinetoplanıp ayrı bir yönetim oluşturmaya çalışması, buizolenin pekişmesine neden olmuştur. Bu genel değerlendirmeden sonra , gelelim esas konumuz olan,Kıbrıs Türk Mizah ve Karikatürü’ne...Adaya yerleştirilen Osmanlı nüfusu, kendi gelenekgörenekleri yanısıra, kültürel birikimini de burayataşımıştır. İngiliz Koloni Yönetimi'ndeki Kıbrıs'ta uzunyılar özel matbaalar olmadığı için, müstakil gazete vedergiler basılamıyordu Bu nedenle Mizah, “SözlüMizah” olarak yaşamak zorundaydı. İngiliz döneminde, özel matbaaların kurulmasi ile birlikte,gazete ve dergiler yayınlanmaya başladı. İlk mizahgazetesi KOKONOZ (1896-1904)’dur. Ondan sonra,1896-1993 yılları arasında, AKBABA (1897-1898),DAVUL (1920-1923), ZIRILTI (1947-1948),KARGA (1964-1965), AMCABEY (1965-1966),AKREP (1988-…., şu anda internet ortamında,YENİ AKREP adıyla yayınlanıyor.), LOLOLO(1993-1993) yayınlanmıştır.Görüldüğü üzere, günümüzde digital olarak yayınlanan“YENİ AKREP” dışında, hiçbir mizah gazete ve dergisinin yayını uzun soluklu olmamıştır.

Karikatüre gelince, Kıbrıs Türk Basını’ndagörülen ilk karikatür, Ahmet Rifat(1892-1975)’a aittir. Bu karikatür, yine kendisinin yayınladığı

DAVUL Mizah gazetesinde yayınlanmıştır.1920’den günümüze, çeşitli çizerlerin çizgileri,çeşitli gazete ve dergilerde, uzun soluklu olmasa

da yayınlanmıştır. Diğer sanat dallarında olduğugibi, Mizah ve Karikatür konusunda birikimi olan

araştırmacı yazarlarımızolmadığı gibi, bu

konudagünümüzeulaşan materyaleksikliğinden,bu konuyu ird-eleyen kaynakkitap maalesef

yoktur.Değerli

meslektaşımHüseyin

Çakmak’ın büyük özverilerle hazırladığı “Kıbrıs TürkKarikatür Sanatı’nın Kısa Bir Özeti (1999)” adlıkitap dışında, ciddi bir kaynak yoktur. Bundan başka,bir de değerli araştırmacı, yazar ve şair ağabeyimiz sayınHarid Fedai’nin, zaman zaman eski mizah gazete vedergilerini tarayarak, günümüz Türkçesine çevirip, günlük gazetelerde yayınladığı yazılar vardır.Karikatür sanatı, 80’li yıllardan itibaren, yazısızkarikatürü benimseyip, düşüncelerini salt çizgi ile ifadeetmeye çalışan bir grup çizerin, yerli basında yer bulamayıp, posta yoluyla uluslararası sergi ve yarışmalara katılıp ödüller kazanmasıyla adeta patlamayaşamıştır. Yıllardır gettolarda ve dünyadan izole olarakyaşamaya çalışan bir toplumun, 3-5 çizeri, karikatürgibi evrensel bir silahı kullanarak dünyaya açılması, o zinciri kırıp, dünya ile buluşması ve ödüller alması ileadını tüm dünyaya duyurmuştur. Bugün Kıbrıs TürkKarikatürü, dünyanın her yerinde azçok bilinmesine, takip edilmesine rağmen, ne yazıkki kan kaybediyor. Yerlibasın organları, çağdaş normları ve birikimi yakalamalarına rağmen, herzamanki gibi, maalesefkarikatüre gerekli ilgi vedesteği göstermiyor. Bu nedenle genç çizerlermaalesef yetişemiyor.

Musa Kayra

Erdal Süreç

Erdal Süreç

“Kıbrıs Türk Basını maalesef yeterli ilgiyi göstermiyor...”

İyi bir karikatürseverolarak bilinen, ToplumcuKurtuluş Partisi eski milletvekili ve Kıbrıs TürkAmme MemurlarıSendikası eski GenelBaşkanı Erdal Süreç,Ada'daki mizahın durumuyla ilgili görüşlerini şöyle açıkladı:

Kültür ve sanata gerekliönem ve desteği vermeyen toplumlar herkonuda geç kalmanınşikayetini yaparlar vegelişen güzelliklere heparkadan imrenerekbakarlar...Yıllarca baskı altındatutulan ve antidemokratikyönetim uygulamalarıylasindirilen Kıbrıs Türkü dekarikatür ve mizahta buolumsuzluğu yaşadı veyaşıyor. Buna rağmen vede her türlü sıkıntıyıgöğüsleyerek, kişiselyetenek ve özveriliuğraşılar ile bir çokdeğerli sanatçımız bualanda öne çıkmayıbaşardı. Onlar bu kişiselçabalarında, kamusaldesteği ve özgürlükçüortamı yeterince yanlarında bulamadılarancak yılmadan yollarında gitmeyisürdürüyorlar. Tıpkı benzer ülkelerde olduğugibi...”

ında, sadece yabancı yazar ve Çakmak’ın büyük özverilerle hazırladıKarikatür Sanatı’nın Kısa Bir Özeti ÇakmakKarikatür Sanatı’nın Kısa Bir Özeti Çakmak’ın büyük özverilerle hazırladıKarikatür Sanatı’nın Kısa Bir Özeti

’ın büyük özverilerle hazırladıında, sadece yabancı yazar ve ’ın büyük özverilerle hazırladıÇakmakında, sadece yabancı yazar ve ÇakmakKarikatür Sanatı’nın Kısa Bir Özeti ÇakmakKarikatür Sanatı’nın Kısa Bir Özeti ÇakmakÇakmak’ın büyük özverilerle hazırladıKarikatür Sanatı’nın Kısa Bir Özeti

’ın büyük özverilerle hazırladıKarikatür Sanatı’nın Kısa Bir Özeti

’ın büyük özverilerle hazırladı’ın büyük özverilerle hazırladı’ın büyük özverilerle hazırladı’ın büyük özverilerle hazırladı

Karikatür: Musa Kayra.

Musa Kayra (Karikatürist, Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği Başkanı)

D O S Y A / K I B R I S T Ü R K K A R İ K A T Ü R Ü

Kıbrıs Türk karikatürü üzerine görüşler...

52

Kıbrıs Türk mizahı ve karikatürü önceleri Osmanlı ve sonralarıTürk mizah anlayışının tesiri altına da kalmıştır. Daha sonralarıuluslararası iletişimimizin gelişmesi ile evrensel karikatürün etkisinde

seyretmiştir. Kıbrıs Türkleri’nde önce sözlü mizah daha sonraları yazılımizah olduğunu görüyoruz. Daha sonra yazılı karikatür ve sonunda daevrensel karikatüre geçilmiştir. İlk mizah gazetemiz KOKONOZyayınlanmış, daha sonra Ahmet Rifat (1892-1975) Davul Gazetesi'ndeilk karikatürümüzü çizmiştir. Daha sonraları birçok kısa süreli mizah dergilerinde karikatürler görülmüştür.

Kıbrıs Türk Karikatürü 1986 yılında, o dönemdeki çok az sayıdakikarikatürcü arkadaşlarla kurulan bir dernekle kurumlaşmıştır. 1988 Yılında

da FECO’ya üyeliği kabul edilmiştir. Ancak o dönemlerde ve halen yerli

basınımız bu arkadaşlara gazetelerindepek yer vermemiş ve telif haklarıgözetilmemiştir. Bundan dolayı uluslararasına açılma mecburiyetindekalınmıştır.FECO’ya üye olunduktan sonraevrensel karikatürümüzde çok

önemli gelişmeler yaşanmıştır. Karikatürcülerimiz Hüseyin Çakmak,Musa Kayra, Alper Susuzlu, Mustafa Tozakı, Serhan Gazioğlu,Mehmet Ulubatlı, Arif Albayrak’la birlikte ürettiğimiz eserler toplam400’ün üzerinde önemli uluslararası ödüller getirmiş ve 90’ı aşkın ülkede800’e yakın kültürel örgütle bağlantımız olmuştur. Kıbrıs Türk karikatürü, dünya karikatüründe çok iyi tanınmaktadır. Hattauluslararası karikatür yarışmalarında jüri üyesi olarak davet edilmektedir.(Hüseyin Çakmak, Musa Kayra, Cemal Tunceri ).

Bugün Kıbrıs Türk medyasında ve sosyal paylaşım sitelerinde karikatürlerimiz yayınlanmaktadır ancak bir gelir elde etmemektedirler. Bu durum çizerlerimizi olumsuz olarak motive etmektedir. Böyle olduğuhalde karikatürcülerimiz evrensel yaklaşımla hep doğrunun ve ezileninyanında olmaya ve iktidarların korkulu rüyası olmaya devam etmektedir...Fena Mizah Dergisi’ne başarı dileklerimle sevgilerimi yolluyorum...

Cemal TunceriKarikatür: Cemal Tunceri.

“FECO’ya üyeliğimiz karikatürümüzü geliştirdi...”Cemal Tunceri (Karikatürist, Kıbrıs Türk Karikatürcüler Derneği Kurucu Üyesi)

53

Tan Oral (Karikatürist, Türkiye Karikatürcüler Derneği Eski Başkanı)

Kıbrıs ikiye bölünmüş, birbirine düşman kılınmış acılı ve sorunlu bir halkın yaşadığı adanınadıdır. Bu adı aldığı Cypris’in (Venüs) vatanı, Chipr parfümün doğduğu yerdir. Yıllar önce, bir yabancı ülkedeki karikatür şenliğinde karşılaştığım güney kıbrıslı iki rum çizer,bana uzaylıymışım gibi dehşetle bakakalmışlardı. Biraz konuşunca benim de kendileri gibibir adem oğlu olduğumu görüp rahatlamışlardı. Öylesine kurcalanmış ve şartlandırılmış birtoplumdu. Öte yandan, yine oldukça eski yıllarda beni bir sergi ile birlikte kuzeye davetetmişlerdi. Gittim. Sergi çok güzel bir galeride düzenlendi ve üç gün açık kaldı. Neden diye sorduğumda bana, herkes gezdi, gördü yanıtını vermişlerdi, küçük bir ülke.Sonra genç, hevesli, yetenekli ve heyecanlı çizer dostlarla Kıbrıslı çizerler olarak neler yapılmalı sohbetine girişmiştik. Bizim Türkiyede dernekleşmiş olmamız onlar için örnekoluşturuyordu. Sonra bunu gerçekleştirdiler. Ama ne yazık ki tüm dünya, bu küçük adanın,kuzeyinde yaşayan, bu aydınlık insanlarını tanımıyor, tanımak da istemiyordu. Ne var ki yılmadılar, seslerini bu izolasyon duvarını delerek dünyaya ilk duyurmayı başaranyine de Kıbrıslı çizerler oldu. Güneydeki meslektaşları ile de zaman zaman işbirliği yaptılar.Bu işi yaparken içeride de çizgileriyle, her türlü riski ve zahmeti göze alarak demokratikmücadeleyi ve barış arayışını aralıksız sürdürdüler. Kutlanmaları gerekir. Bu uğraşlarındaKıbrıs adının dünyadan ses getirmesinde her halde Hüseyin Çakmak’ın katkıları ve sebateden çabalarını teslim etmek ve unutmamak gerekir.

“Kıbrıslı Türk çizerler, her türlü riskigöze alarak demokratik mücadeleyi vebarış arayışını çizgileriyle sürdürdüler.”

Tan Oral

54

D O S Y A / K I B R I S T Ü R K K A R İ K A T Ü R Ü

Geçmişten günümüze Kuzey Kıbrıs’tan çizgiler...

ALPER SUSUZLU

- Yazı nasıl geçirdin?- Her gün aynı şekilde; Dokuzda kalkıyordum, onda plaja gidiyordum, on birde giriyordum, on ikide boğuluyordum, birde beni kurtaran gençlenişanlanıyordum!

M. ŞEVKİ ÇANKAYA

ARİF A. ALBAYRAK

ERGÜN

ŞOFÖ

ROĞLU

55

MEHMET ULUBATLI

BERTAN SOYER

UTKU KARSUMUSTA

FA C. AZİZOĞLU

- Yazısız -15 Temmuz 1974, ZAMAN

Cunta Makarios’u Atina’ya davet etti. - Basın -

GÜNER

PİR

ERTE

M KASIM

OĞLU

56

D O S Y A / K I B R I S T Ü R K K A R İ K A T Ü R Ü

Yayın yönetmen yardımcısı olarak çalıştığım dönemde, üst düzey bir bürokratın Rum kesiminde bir otelde sevgilisiyle yasak ilişkisini manşet yapan, KIBRIS gazetesinin birinci sayfası ve habere ait çizimlerim (2 Ağustos 1993)... Soldaki resimde ise, KIBRIS gazetesinin“Pazar” ekinde uzun süre hazırladığım mizah sayfalarından biri görülüyor...

Kıbrıs Gazetesi’ndeçizdiğim bir karikatürün,yayın yönetmeni ile ilgili olduğu iddiası ve iftirasıyla gammazlanmamdan dolayıişime son verilmesinin ardındanToplumcu Kurtuluş Partisi yayın organı ORTAM gazetesi yetkililerikendileriyle çalışmamı teklif ederekbana kucak açmıştı. ORTAM’da da gerek gazetehaberlerine çizim yaparak,gerekse haftalık mizah ve eğlenceeki hazırlayarak hizmettebulundum...

ORTAM Gazetesi

Kıbrıs Türk Basını’nda, Türkiye’den iz bırakanlar...

“Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a çalışmaya giden basın mensuplarındanbiriydim. 1989-1994 yılları arasında hem gazeteci, hem de çizer olarakKıbrıs Türk basınına naçizane hizmette bulundum. Asil Nadir’in Ada’daçıkardığı ilk renkli gazete olan KIBRIS’ta ve bir parti gazetesi olanORTAM’da görev yaptım. O dönem Kıbrıs Türk Basını'nda karikatür çizen Türk karikatürcüler arasında Ergin Asyalı ve Kemal Bozkurt davardı...” ~ Aziz Yavuzdoğan

ERGİN ASYALI

KEM

AL BOZKURT

AZİZ YAVUZDOĞAN

57

EDİTORYAL KARİKATÜRLER...

Kıbrıs’ın ünlü araştırmacısı, gazeteciyazar Bener Hakkı Hakeri’nin yayıma hazırladığı 2 ciltlik “Kıbrıs TürkAnsiklopedisi”ni Kıbrıs Gazetesi1992 yılında yayımlamıştı. Ekim 2013’te hayata veda edenHakeri, bu önemli kaynak kitabında, Kıbrıs tarihine önemli

iz bırakanlar arasında, Aziz Yavuzdoğan’a da yer vermişti....yer vermişti....vermiyer ti....ti....şvermivermivermivermivermivermivermiyeryeryer ti....ti....ş

Bener Hakkı Hakeri

Türk çizerler; Aziz Yavuzdoğan, Ergin Asyalı veKemal Bozkurt, Kıbrıs Türk Basını’nda bir döneme imza attılar...

Ergin Asyalı, Kuzey Kıbrıs’ın iktidar partisi Ulusal Birlik Partisi'nin(UBP) resmi yayın organı olan Birlik Gazetesi’ne günlük karikatürleriniTürkiye’den çizip gönderiyordu. Sayfamızdaki karikatürü 1993 yılınaait... Kemal Bozkurt ise, Türkiye’den Ada’ya yerleşip evlenen ve Bozkurtile Halkın Sesi gazetelerinde çalışan bir çizer. Sayfamızdaki karikatürü1992 yılına ait... Aziz Yavuzdoğan 1989-1994 yılları arasında Kıbrıs’tayaşadı. Sayfamızdaki Kıbrıs sorunuyla ilgili karikatürü 1991’de Ortamgazetesinde yayımlanmıştır...

59

VALENTIN GEORGIEV - Bulgaria

CZESLAW PRZEZAK - PolandMILENKO KOSANOVIC - Serbia

60

SAMRA ISSA PADRIN - Brazil HENRYK CEBULA - Czech Republic

WES

AM

KHALIL - E

gypt

61

R Ö P O R T A J / I N T E R V İ E W : 24

by Aziz Yavuzdoğan

Zdenko Puhin Croatian cartoonist

What does a cartoon mean for you? What do you think

about cartoon?I published my first cartoon 45 years agoand I can really say that the cartoon hashad a great impact on my life. In additionto drawing there is also my long-termwork in the Croatian CartoonistAssociation.The cartoon gives the author a greatopportunity to speak of human stupidity,an individual’s character, political deci-sions, relations in the society etc. in afunny way.

Does your country appreciate your cartoons? Do you feel satisfied with theinterest towards your cartoons?Twenty years ago the situation for car-toonists in Croatia was much better. Therewere many more newspapers and maga-zines which published cartoons. Todaythere are only four newspapers publishingcartoons daily and other cartoonists man-age by publishing weekly or occasionallyin some local newspapers. Obviously I'mnot very happy about the present situa-tion.

Do you prefer to draw your cartoons inprivate or do you draw anywhere?Members of the Croatian CartoonistAssociation often draw visitors' cartoonsor have a “cartoon school” at theirexhibits. I have always been sorry for notbeing a cartoonist for public shows. I pre-fer working in the silence of my room, onmy desk.

Have you experienced any troublebecause of your cartoons? What happened?No. In my cartoons I have always tried tosay what I think, without going “too far”.

What humoristic similarities and differences are there between yourcountry and other countries?All over the world cartoonists have thesame goal and that is to get even withanomalies in the society. And those anom-alies can be local (election, unemploymentetc.) or they can be common (hunger,ecology, advanced technology etc.)There are differences in the approach ofthe realization of ideas. In some countriesthere is much more focus on the drawing(Poland, Cuba), and here, cartoonists paymore attention to the idea that is to thejoke.

Do you think cartoons help to bondthe cultural differences among countries?Absolutely! It is great to get others intro-duced with customs and even deceptionsof your community, but it is also great toshow them the way that other peoplefrom all over the world see them,although being too critical in this situation

can sometimes have unwished conse-quences so people must be careful anddeliberate.

Do you think a cartoonist must contribute to world peace with his/herart?Of course, cartoonists should contributeto world peace in their way. Engaged,daily political cartoon can most certainlyhave an impact on public opinion. Butcartoonists are also just human and cansometimes make a mistake and offendothers. Luckily I have never seen a col-league doing it on purpose.

What do you think about the international cartoon contests? Pleaseindicate your reasons.That is primarily an opportunity to seeworks of your colleagues from other coun-tries, and a great opportunity for theauthors who do not have enough oppor-tunities to publish their work in newspa-pers as well as for those authors who aremore prone to festival, timeless cartoon asopposed to daily political.Catalogues which remain after those festi-vals provide the authors and their worksmuch longer life that the one they have inthe daily press.

If you had to draw yourself fromanother cartoonist’s point of view, whathumorous details would you add to thecartoon?

I think I’m self-critical enough to seemost of my “flaws” or characteristic thatmy colleagues would see and highlight(but probably each of us thinks that).Some of my portrait cartoonist friendsmade my cartoon and they did not sur-prise me with anything. Although I thinkthey overdid it with my nose … ha, ha …

who is it?Zdenko Puhin was born in Zagreb in 1946. His cartoon career started in

1968 when he published his first cartoon in daily newspaper Vecernji list. He has been working for daily newspapers and cartoon publications inCroatia and ex-Yugoslavia ever since. He has published his cartoons in

most of the major newspapers in the country, as well as in the USA, Japan and Germany.

Member of the jury in Zagreb, Skopje (Macedonia), Nasreddin Hoca (Turkey).He had individual cartoon exhibitions in Zagreb (1984, 1991),

Koprivnica (1988, 1993) and Bjelovar (1993). He is a member of the Croatian Cartoonist Association, the former president of the Association and

now its secretary for many years.

kimdir?1946 Zagreb doğumlu. Karikatürdeki mesleki kariyeri 1968 yılında başladı. İlk karikatürü"Vecernji" gazetesinde yayımlandı. O günden berieski Yugoslavya ve bugün yaşadığı Hırvatistan'daçeşitli yayınlar ve günlük gazetelerde çiziyor. EserleriABD, Japonya ve Almanya gibi bir çok ülkelerdeyayımlandı. Yıllarca başkanlığını yaptığı HırvatKarikatürist Derneği'nde şimdi dernek sekreteriolarak görev yapıyor. Türkiye'deki uluslararasıNasreddin Hoca Karikatür Yarışması dahil bir çokkarikatür yarışmasında jüri üyeliği yaptı...

62

Please write your thoughts and comments about FENAMİZAH magazine in few words.FENAMİZAH is a welcome interna-tional humour magazine. Thereis a good balance betweentext and cartoons,and it providesa range ofinformationon authorsand festivals.The publica-tion of cartoonsdrawn by authors fromvarious countries gives it aspecial value and I’mhappy that there havebeen 23 issuesin less thantwo years,indicatingthat this is aserious, long-term project.

“All over the world cartoonists have the same goal and that is to get even withanomalies in the society. There are differences in the approach of the realization ofideas. In some countries there is much more focus on the drawing (Poland, Cuba),

and here, cartoonists pay more attention to the idea that is to the joke.”

63

• Continued on next page

“FENAMİZAH hoş bir dergi. Yazılar ve karikatürlerarasında iyi bir dengesağlıyor. Çeşitli ülkelerdekiçizerlerin eserlerinin olması dergiye özel bir değer katıyor. Bence bu çok önemli.”

64

Karikatür sizce nedir? Kısacabir tanımlama yapabilir

misiniz?İlk karikatürümün yayımlanmasınınüzerinden 45 yıl geçti. Karikatürün, hayatımda gerçekten büyük etkisi oldu.Uzun yıllardır da Hırvat KarikatürcülerDerneği yönetiminde çalışıyorum.Karikatür, insanın karakterini, aptallığını,komik yanlarını, toplumun sosyal ilişkilerini siyasi kararları vs. yansıtan iyibir araçtır...

Karikatürleriniz yaşadığınız ülkedegereken ilgiyi buluyor mu? Mutlumusunuz?Bugünkü durumdan hiç memnun değilim. Çünkü Hırvat karikatürcüler içinşartlar 20 yıl önce daha iyiydi.Karikatürlerimizi gazete ve dergilerdeyayımlatabilmemiz daha olanaklıydı.Günümüzde sadece dört günlük gazetedebu imkan var. Ve bunun dışında bazıküçük yerel gazeteler ve haftalıkdergilerde yer almak mümkün...

Karikatür çizerken yalnız kalmayı mıtercih edersiniz? Derneğimizin üyeleri sık sık karikatürçalıştaylarına ve etkinliklere katılıyorlar.Fakat ben bu konuda pek rahat hissetmiyorum kendimi. Odamda, masamda sessizlik içinde

çizmeyi tercih ediyorum...

Karikatür çizdiğiniz için başınızınbelaya girdiği oldu mu? Böyle birpoblem yaşadıysanız lütfen kısacaanlatın.Hayır. Ben her zaman çok uzaklaragitmeden düşünmeyi denedim.

Ülkenizdeki mizah anlayışı iledünyadaki mizah anlayışı arasında negibi evrensel benzerlikler var? Hemen tüm dünya karikatürcülerininortak hedefi aynıdır. Toplamdaki işsizlik,polikita, teknoloji vb. anormallikler, üzerine benzer sorunlar var. Belki yalnızcabu sorunlara yaklaşımlarda ki ufak farklılıklar olabilir. Küba ve Polonya gibibazı ülkelerde mizahın, toplumsal sorunlardan ziyade daha çok şakaya odaklıolduğu gözlemleniyor.

Sizce karikatürün uluslararası kültürfarklılıklarını birleştirici bir gücü varmıdır?Kesinlikle evet! Başkalarının aldatmacayayönelik yanlış yönlendirmelerini ortayakoymak, toplumlara doğru konuda yolgöstermek için iyi bir yöntem, karikatür.Ama konuya dikkat çekerken yine de bilinçli olmakta yarar var çünkü istenmeyen sonuçlar doğabilir.

Karikatürcünün çizgileriyle, dünyabarışına ve tüm dünya haklarının

kardeşliğine katkı sağladığına ya daböyle bir amacı olması gerektiğineinanıyor musunuz?Tabi ki çizerler bir biçimde dünya barışınakatkıda bulunmalıdır. Günlük siyasikarikatürler kamuoyu üzerinde etkiyaratır. Fakat karikatürcü de bir insandırve yaptığı işte mutlaka bir hatası olabilir.Çizdiği bir konu, bir başkasının kişiselhaklarını rahatsız edebilir. Neyse ki bunubilinçli, kasti olarak yapan bir meslektaşımı görmedim...

Uluslararası karikatür yarışmalarıhakkında olumlu ya da olumsuzgörüşleriniz nelerdir?Yani, yarışmalar öncelikle diğer ülke çizerlerinin eserlerini görebilmek için iyibir fırsat. Ve aynı zamanda, ülkelerindegazete ve dergilerde çalışmalarını yayımlatamayan sanatçılar için de büyükbir imkan sağlıyor. Bu şekilde kendilerinibu tür yarışma etkinliklerinde ifade edebiliyorlar. Sonra, eserlerinin kataloglarda yer alması, sanatçıyı motiveediyor ve uzun ömürlü kılıyor.

Eğer bir başka karikatürcü gözüyle çizmeniz gerekirse, kendinizi hangikomik yanlarınızla ifade ederdiniz?Özeleştiri yapabileceğim yanlarımı,kusurlarımı veya bazı yetersizliklerimi birmeslektaşımın gözünden görmek sanırımiyi olur. Bazı portre karikatürcüsüarkadaşlarım, portremi çizdiklerinde

karakteristik özelliklerimi iyi vurguladılar ve benimiçin sürpriz olmadı.Özellikle burnumuabartılı çizdiklerinidüşünürsek, gülmekten kendimialamıyorum...

FENAMİZAHhakkında bir kaç cümleyledüşünceleriniz?FENAMİZAH hoşbir uluslararası mizahdergisi. Yazılar vekarikatürler arasındaiyi bir denge sağlıyor.Etkinlikler ve sanatçıtanıtımları hakkındabir dizi bilgi ediniyoruz. Çeşitliülkelerdeki çizerlerineserlerinin olmasıdergiye özel bir değerkatıyor. Bence bu çokönemli. İki yıldanberidir yayımınısürdürmesi de uzunvadeli bir ömrü olacağının göstergesive sevindirici...ZDENKO PUHIN - Croatia

65

MAKHMUD ESHONQULOV - Uzbekistan

ISTVAN KELEMEN - Hungary

66

VICTOR CRUDU - Moldavia

SZCZEPAN SADURSKI - Poland

JORDAN POP-ILIEV- Macedonia

ANTONIO GARCI NIETO - Mexico MILAN ALASEVIC - Slovenia

67

GERHARD GEPP - Austria SADIK ÖZTÜRK - Turkey

aha 17 yaşında bir genç kızdı. 6 Mart 1969’da, okuldayken geçirdiği ani beyinkanaması sonucu hayata veda ettiğinde, geride 10.000 çizimden oluşan büyükbir sanatsal miras bıraktı. Ölümünün ardından önce Rusya’da sonra da dünyanın

bütün sanat çevrelerinde, dahi çocuk olarak hafızalarda yer etti. Bugün çizgi dünyasınıniçinde olan hemen herkesin, onun çocuk yaşta ki büyük yeteneğine hayranlık duymaması,erken yaşta ki dramatik ölümüne de hüzünlenmemesi mümkün değil...

Nadya, 1952 yılında Moğolistan’ın başkenti Ulan Bator’da, tiyatro oyuncusu baba(Nicholas Rusheva) ile balerin annenin (Natalia Azhikmaa) çocuğu olarak dünyayageldi. Anne bir Tuvan (Sibirya’nın güneyinde özerk Tuva Türk Cumhuriyeti),baba ise Rus. Aile önce Türkmenistan’a daha sonra da Moskova’ya yerleşti.Küçük yaşlarda yeteneği keşfedildi. Çocuk skeçlerineeskizler çiziyordu. Tolstoy’un “Savaş ve Barış”,Shakespeare’in “Romeo ve Juliette”, özelliklePushkin’in “Çar Saltan Masalı” başta olmaküzere tüm eserlerinden çok etkilendi ve okuduğueserleri, hayal dünyasında canlandırarak binlercedesen çizdi. Postmodern edebiyatın öncülerindenMihail Bulgakov’un 20. yüzyılın en önemli romanlarından kabul edilen “Usta ve Margarita”adlı eserini resimledi. Annesine, “Çizmek, onların hayatlarını yaşamak gibi birduygu yaratıyor” diyordu.Elinde kalemiyle, hayaldünyasının kahramanlarıyla birlikte kısacık bir hayatıoldu. Sanat dünyası, onuölümünden sonra farketti.Bugün Moskova’da onunadına bir müze var. Müze’deanma günleri, sergiler ve çeşitlisanat etkinlikleri gerçekleştiriliyor.Nadya Rusheva’nın eserleri, Petersburg Akademisi, MilliKültür Vakfı ve Moskova’daki Puşkin Müzesi’nde ve LeoTolstoy Müzesi’nde bulunuyor...

P O R T R E / P O R T R A I T

by Aziz Yavuzdoğan

D

Nadya Rusheva (1952-1969) from Russia...

Kısacık hayatında 10.000’den fazla çizim üretti. Henüz lisedeydi ve yeteneksınavlarına hazırlanıyordu. Ne yazık ki ani bir beyin kanaması, onu parlakgeleceğinden kopardı. Fakat bu küçük kız çocuğunun bıraktığısanatsal miras, onu büyük bir hayranlıkla hala yaşatıyor...

Henüz 5 yaşındayken çizdiği resimler ailesinin dikkatini çekti.

Çok geniş bir hayal dünyası ve büyük bir yeteneği vardı. Klasik Rus edebiyatınin bir çok

eserini çizgisiyle imgeledi. Okula gidip gelirken grafik tasarımcı ve karikatürcü (ilüstratör) olmayı düşlüyordu.

Fakat günün birinde kader ona kötü bir sürprizyaptı ve okulda geçirdiği ani rahatsızlıkla,

beyin anevrizması sonucu genç yaşta hayata veda etti...

68

Nadya (Nadezhda Nikolayevna) Rusheva(Russian: 31 January 1952, Ulan Bator,

Mongolia,– 6 March 1969, Moscow, Russia) was a Russian artist.

Like most children, Nadya Rusheva began drawing around the age of 5.

It wasn’t until she was 7, though, that herfamily began to take her artistic endeavors

seriously. She began to paint every day,and once drew 36 illustrations of

“The Tale of Tsar Saltan” in a single evening while her father read

the story to her. Rusheva reportedly made no preparatory

drawings or sketches, nor even erased much.

According to the artist herself, “I live the life of those I draw.

I first see them… they appear on paper as watermarks,

and I need to do something to lead around them…

” She brought her characters to life in clean, flowing lines.

Rusheva is most famousfor her illustrations of Mikhail Bulgakov’s

Master and Margarita.Originally banned in the Soviet Union, the book contains two parallel stories:

the story of Master and Margarita and thestory of Jesus Christ’s final days

as written by the Master. Rusheva’s illustrations of Margarita

are said to bear a strong resemblance toBulgakov’s wife, whom

Rusheva never met. Yelena Bulgakova later said, “I wish I knew this amazing and

subtle creature, Nadya Rusheva.

She died from a brain haemorrhage resulting from a congenital defect of the

cerebral arteries

During her short life she created over

10.000 artworks.

Yaştları bebekleoynerken, o özel bir yeteneği olduğunu keşfetti ve5 yaşından itibaren,genç yaşta ölümüne kadarelinden kalemidüşürmedi.

Babası Rus tiyatro sanatçısı Nicholas Rusheva(1918-1975), annesi ise Tuva’nın (Sibirya’nıngüneyinde özerk Türk Cumhuriyeti) ilk balerinlerinden olan Natalia Azhikmaa (1926-)... Babası Moğolistan’da tiyatro eğitmenliği yaparken tanışıyor annesiyle. Ve evliliklerinden, Moğolistan’ın başkenti Ulan Bator’da Nadya dünyaya geliyor...

Nadya's artistic talent was discovered at a very early age.

Russian children's magazines published her numerous light sketches illustrating

Tolstoi's “War and Peace'. Shakespear's 'Romeo and Juliette', Pushkin's works, Bulgakov's 'Master and Margarette'.

Her exhibitions were on show in many countries. She left a heritage of over 10.000 drawings which are now kept in the

Pushkin's and Tolstoi's museums. Some of the sketches her mother presented to the Tuvan museum.

69

70

MARK LYNCH - Australia

EVZEN DAVID - Czech RepublicWILLEM RASING - Netherland

STEFFEN JAHSNOWSKI - Deutschland

IVAILO TSVETKOV - Bulgaria

NIVALDO PEREIRA DE SOUZA - BrazilJIRI SRNA - Czech Republic

71

Zaman hakkındaki en dikkate değer şeytamamiyle görece olduğudur.Boğulmakta olan adam için kabul

görmüş, uygun bulunmuş bolca miktardahatırat; ve insanın eldivenlerini çıkartırken biraşk macerasını tümüyle, yeniden gözdengeçirmesi olmayacak şey değildir.Bekar evinde, masanın yanında duranTrysdale’in de yaptığı buydu. Masanınüzerinde kırmızı toprak saksıda yeşil bir bitkiduruyordu. Bitki kaktüs familyasındandı,uzun, dokungaç benzeri yaprakları, en ufakrüzgarda tuhaf bir şekilde sürekli sallanıyordu.Trysdale’in arkadaşı, gelinin abisi, büfeninyanında durmuş tek başına içmek zorundabırakıldığından yakınıyordu, iki adam datakım elbise giymişlerdi, ceketlerindeki beyazdüğün armaları evin loşluğunda yıldız gibiparlıyordu.

Adam yavaşça eldivenlerini çıkartırken,Trysdale’in zihninden hızla, son birkaç saatincan yakan eleştirisi geçti, sanki burnunda halakilisedeki çiçek yığınındaki çiçeklerin kokusuvar gibiydi, kulaklarında da binlerce kibar,görgülü insanın alçak sesli uğultusu, hışırdayan elbiseler ve özellikle de rahibin

onları birbirine verirken söylediği sözler.Bu dönülmez, umutsuz son bakış açısındansanki alışkanlık olmuş gibi o kadını nasıl veneden kaybettiğini düşünmeye uğraşıyordu.katı gerçekle fena halde sarsılmış bir haldekendini birdenbire daha önce hiçyüzleşmediği bir şeyin karşısında buldu: taderinlerdeki, bağışlanamaz, yalın benliğiyle.Vaktiyle üzerine giydiği bencillik, yalancılıkgiysileri şimdi paçavraya döndüğünü gördü,ruhunun bu giysileri geçmişte, diğer insanlarıüzmüş ve onlara bıkkınlık vermiş olmalıydı,bu düşünceyle omuzlarını silkti. Kibir vegurur? Zırhı bunlardan örülmüştü ve kadınbunların ikisinden de ne kadar uzaktı…fakatniçin?..Kadın, koridorda yavaş yavaş mihraba doğruyürürken, adam kendine cesaret vermeamacını güden değersiz, kasvetli bir iftihar hissetti. Kendi kendine kadının yüzündeki solgunluğun sebebinin az sonra kendini vereceği adam değil de başka bir şeyolduğunu söyledi. Fakat bu zayıf teselli bilekendisinden alınmıştı, çünkü elini eline aldığızaman, kadının duru, hızlı, gülümsemesinigördüğünde, unutulacağını biliyordu, vaktiyleaynı bakışı görmüştü ve anlamını çözmüştü.

Gerçekten gururu paramparça olmuş, sonparçası da gitmişti, Neden bu şekilde bitmişti?Aralarında hiçbir tartışma geçmemişti, hiçbirtane...Rüzgarların aniden tersine esmesinden önce,kafasında binlerce kez son birkaç günün olaylarını düşünmüştü.Kadın, adamı daima göklere, tahtlara çıkartmış ve adam da onun bu saygısını krallargibi haşmetle karşılamıştı. Önünde her zamanhoş bir pohpohlama tütsüsü yakıyordu; çokmütevazi (kendi kendine söyledi), çok çocukçave tapınırcasına ve (bir keresinde yeminetmişti) çok içten. Kadın sayısız yüksek nitelikleri, yetenekleri adama atfetederek onayatırım yapmıştı ve adam da kendisinesunulan bu nimetleri çiçek açma veya meyvavermeye söz vermeyen bir çölün yağmuruiçmesi gibi içmişti.Trystale sıkıntıyla öteki eldivenini de çıkarttığında, o ahmak ve kederlenmekte geçkaldığı egoizminin yerine, bu taçlandırmacanlı bir şekilde gözlerinin önüne geldi. Birgece vaktiydi, kadından kendi tahtına gelmesini ve haşmetini paylaşmasını istemişti,kendisine acı vereceği için kadının o gecekigüzelliğini düşünmemeye çalıştı, saçlarınındalgalanışını, bakışlarındaki ve sözlerindekibakire çekicilik, güzellik. Fakat bu kadarıkafiydi ve bunlar adamın konuşmasına sebepoldu. Konuşurken kadın şöyle demişti:“Kaptan Carruthers bana seninİspanyolca’yı yerli halk kadar iyi konuşabildiğini söyledi, bu yeteneğini nedenbenden sakladın? Bilmediğin bir şey varmı?”Şimdi, Carruthers budalanın tekiydi,kuşkusuz o (Trysdale) sözlüklerin arkasındakiçeşitli şeylerden bulup çıkarttığı eski, İtalyancabir deyimle klüpte hava attığı için suçluydu.(bazen böyle şeyler yapardı). Carruthers onunaptal hayranlarından biriydi ve bu müphemengin bilgelik gösterisi karşısında büyülenenilk kişiydi.Fakat heyhat, kadının hayranlığı çok hoş veinsanı pohpohlayıcıydı, yalanlanmadan bupohpohlamaları oluruna bıraktı, protestoetmeksiniz bu sahte İspanyolca bilgisi karşısında kadının hayran kalmasına izin verdi,bu iltifatların mağrur başını şereflendirmesineizin verdi ama saçlarının yumuşak kıvrımlarında sonradan kendisine batacakdikenleri fark etmedi.Kadın ne kadar mutlu, utangaç, ürkekti!Adam büyüklüğünü kadının ayakları altınaserdiğinde nasıl da kafese konmuş bir kuş gibiçırpınıyordu! Adam kadının gözlerinde yanıl-

72

Ö Y K Ü

O’Henry (William Sydney Porter)

KAKTÜS...

EKREM BORAZAN - Turkey

gıya yer vermeyen evet diyen bakışlarıgördüğüne yemin edebilirdi, şimdi de yeminedebilirdi fakat kadın nazlı bir şekilde onahemen cevap vermedi, “cevabımı yarınvereceğim” dedi. Anlayışlı, zaferinden eminadam, gülümseyerek ona bu mühleti verdi.Adam ertesi gün sabırsızlıkla odasında cevabıbekledi, bekledi, öğleyin kadının uşağı geldive ona kırmızı saksıdaki tuhaf kaktüsü getirdi. Ne bir not, ne bir mesaj vardı,sadece bitkinin Latince veya başka bir dildeisminin yazıldığı bir etiket vardı, akşamakadar bekledi fakat cevap gelmedi. Büyükkibiri ve incinmiş gururu yüzünden kadınıaramadı. İki gün sonra bir akşam yemeğindekarşılaştılar. Selamlaşmaları alışılagelmiştifakat kadın adama nefesi kesilmiş, merakiçinde ve arzuyla bakıyordu adamsa, kibar,katıydı ve bir açıklama bekliyordu. O da kadınca bir çabuklukla adamındavranışlarındaki ipucunu yakalayıp buzkesildi. Böylece, birbirlerinden uzaklaştılar.Hatası neydi? Kabahat kimdeydi? Şimdimütevazi bir halde, cevabı kendi gururununkalıntılarında arıyordu. Eğer.....Odadaki diğer adamın mızmızlanmasıyladüşüncelerinden sıyrıldı.“Baksana Trysdale, neyin var senin?Sanki, evlendiğin için mutsuz gibisin. Bak bana, Bu fedakarlığa suç ortaklığıyapmak üzere Güney Amerika’dan iki binmil uzaktan sarımsak, muz yüklü birgemiyle gelmiş bir yardakçı daha-birtanecik kız kardeşim vardı şimdi o dagitti, hadi, vicdanını rahatlatacak bir şeyiç.”Trysdale “şimdilik içmiyorum, teşekkürler”dedi.Diğer adam ona katılırken “senin brandinberbat” dedi. “Bir gün Punta Redonda’yagelip bana uğra ve yaşlı Garcia’nın kaçakgetirdiği şu eski içkileri dene, seyahatinedeğer. İşte eski bir tanıdık! Bu kaktüsünereden getirdin Trysdale?”Trysdale “bir dostumun hediyesi, türünübiliyor musun?” dedi.“Hem de çok iyi, tropik bir bitki, Punta’daher gün yüzlercesini görürsün, üzerindeismi yazan bir etiket var, İspanyolca biliyormusun Trysdale?”Acı bir gülümsemeyle “Hayır, İspanyolcamı yazılmış?” dedi.“Evet, yerliler yapraklarının uzanıp,insanı çağırdığına inanırlar ve bu çiçeğeVentomarme derler, İngilizce’de ‘gel ve benial’ demektir.”(Çeviren: Müjde Dural)

73

ALEXANDER DUBOVSKY - Ukraine

MUSA KAYRA - Cyprus

74

ALI DIVANDARI - Iran

VLADIMIRAS BERESNIOVAS - Lithuania

VALERY ALEXANDROV - Bulgaria

DARKO DRLJEVIC - Montenegro

ARSEN GEVORGYAN - Armenia

TOSO BORKOVIC - Serbia

MARINA GORELOVA - BelaruusRENE BOUSCHET - France

75

azınsal bir kavram ilegörsel bir kavramın ilişkilendirilmesi, iki sanat

alanının buluştukları ortak noktalarla gerçekleşebilir.Kavramları kendi alanlarında elealır ya da bu düzeydenbakarsanız böyle bir şeyinolurluğundan söz edemezsiniz.Biz karikatür ve genelde yazın yada yazınsalı, birkaç ortak noktadabir bütün olarak (karikatür-yazın birlikteliği) görürsekkarikatür ile tümce kurmayı davar kılabiliriz.Bu önermemizi daha dabasitleştirelim.Örneğin, karikatür ile nasıltümce kurabilirsiniz? sorusuüzerinde düşünelim. Karikatür, temellenirken varlığınıbir çizgi dünyasıyla kavramlaştırmıştır. Bu temelindiğer unsurlarından biri dedüşüncedir. Düşüncenin bulunduğu yerde sözcükler vekavramlar da varlığını gösterir.

Orada yeni bir yaşam belirir. Bu da beliren bir düşünceyi biralandan alıp bir başka alanagötürür.Bu geçiş süreci işlerken; düşünce ortaya çıktığı bir sanat

alanından(karikatürden) diğer birsanat veya bilim alanına (yazın yada yazınsal) doğru evrilirkenkendi diliyle işlev kazanır ki buda karikatür dilini yazınsallaştırır.Yukarıdaki önermemizi şöyle

somutlaştırabiliriz.

Slovak sanatçı LubomirKotrha’nın sayfamızdakikarikatürüne bir bakalım.1. Bu karikatür üzerine nelersöylenebilir?2. Kotrha, bu yapıtıylaokuru/bakan kişiyi nelerdüşündürmek istiyor?3. Sanatçı bu çizgisiyle hangiiletiyi veriyor?Bu üç soru üzerinde nelerdüşünürsünüz? Bunları kısacaifade edebilir misiniz?Yanıtınız evet ise o zamankarikatürdeki düşünceyi sizlertümcelerle ifade etme duru-mundasınız. Böylece karikatürkendi üzerine aldığı düşünceyiyazınsal ya da yazının olanaklarıolan sözcük, tümce, kavram, vbile yani dilbilgisi ve dil bilimunsurlarıyla açarak bir alandan(karikatürden) diğer bir alana(yazına-yazınsala) evrilmeyisağlayacaktır.Bu da karikatür ile tümce kurmanın yolunu açar.Bu tümcelerdeki dil de kendialanında alt dil, üst dil ve dillerüstü gibi bir gelişimi oluşturur.

Kaynak:Lubomir Kotrha, Eurohumor, EdızıoneStraordınarıa Dı Eurohumor 2003,12100 Cuneu(İzmir İzmir Kent Kültürü ve SanatDergisi, sayı:78 Temmuz-Ağustos 2009İzmir)

K A R İ K A T Ü R İ L E E Ğ İ T İ M D E

Hasan Efe

Karikatür ile tümce kurma...

Y

76

ğer biralanından(karikatürden) diğer biralanından(karikatürden) diğer birsanat veya bilim alanına (yazın ya

somutlaştırabiliriz.er biralanından(karikatürden) dialanından(karikatürden) dialanından(karikatürden) diğer biralanından(karikatürden) di er birğer birğalanından(karikatürden) disanat veya bilim alanına (yazın ya

somutla tırabiliriz.somutla tırabiliriz.şsomutlasomutla

Karikatür: Lubomir Kotrha

GER

MAN

GEN

GA- A

rgen

tina

TRAYKO

POPOV- B

ulga

ria

77

HASAN EFE - Turkey

BA BILIG - China

VALERIY CHMYRIOV - Ukraine

MELEK DURMUŞ -Turkey

SSR KRISHNA - India

HÜSEY

İN ÇAKMAK- C

yprus

78

Mahir Adem

sor gitsinabi!

Cep telefonu melodisiolmaya uygun şarkılarvar mı sizde?..• Cep telefonuna yüklü gelen diri lililisesinden başka bir şekilde tekefonun çalmasını isteyenlerin polifonik ya da engüzeli MP3 olarak telefonlarına attıklarışarkılar... Genellikle slow ya da çok seslive karmaşık bir melodiye sahip olmayanritmik parçalar cep telefonuna daha iyigider, değil mi?..

~ Ergin Ergen

Düt düt düüt şeklinde notalarını benimyazdığım şeyler var ama paşa gönülkriterleri diye de bir şey var tabi... Dring!Dring! Pek eğlenceli...

Türkçeyi kendi özündeçözümleyememişlerin,Türkçe’ye dair ağırithamları hakkında nedüşünüyorsunuz?..• Soru detayına gerek var mı abi?

~ Hülo Hüloğlu

Bu ay enteresan mektuplara cevap vermekdurumundayım anlaşılan... Hülooooğğ DilOlimpiyatları düzenleme komitesi miyimkardeşim?

Ben bu dejavuyu sankidaha önce yaşamıştım...• Oturdum tam size bir şey soracaktım, oanda sanki bu anı daha önce deyaşamışım gibi hissettim birden. Öyle ki;sanki sizinle bir bahar sabahı Kızılay KanMerkezi’nde sıra beklerken sivrisineklerüzerine epey bir muhabbete dalmışız...Cık! Cık! Ne garip bir duygu... Bak şimdine soracaktım onu da unuttum...

~ Vural Vurdural

Yok yok hafıza arızası var galiba. Çünküben o dediğin bahar sabahı, Maskomobilyacılar sitesindeydim... Aynı anda; Kayaşehir-Şirinevler minibüslerinden biriHalkalı mezarlığındaki kavşaktan dönüyordu... Arkasından gelen de okavşaktan dönüyordu. Diğerleri de...Dejavu işte o noktadaydı. Ötesi yalan!..

79

STANISLAV ASHMARIN - Azerbaijan

MICHAL GRACZYK- P

olan

d

80

ANATOLIY STANKULOV - Bulgaria

ISMAIL KERA - Czech RepublicDANIEL EDUARDO VARELA - Argentina

MUAMMER KOTBAŞ - Turkey

DAMIR NOVAK - Croatia TONY TASCO- B

elgium

JAIME HUERTA - Chile

EL TOTO - ArgentinaANDREA BERSANI - Italya

81

82

TADEU

SZ KROTO

S- P

olan

d

HANDREN KHOSHNAW - Iraq

CARLOS FERREIRA DO AMARAL - Brazil

TVG MENON - India

83

Mart ayında yitirdiğimiz Türk karikatürünün ustalarından Turhan Selçuk, Necmi Rıza Ayça, BurhanSolukçu, Semiramis Aydınlık, Mıstık, Mim Uykusuz ve

Nehar Tüblek’i sevgi ve saygıyla anıyoruz...

Nehar Tüblek 1924 yılında eski Yugoslavya'nın Manastır kentinde dogdu.

1925’te ailece Istanbul'a göç ettiler. Orta ögrenimini Kabataş Erkek Lisesi'nde

tamamladıktan sonra İ.Ü. Hukuk Fakültesine devam etti. Karikatüre 1943 yılında

lise sıralarında Gündüz imzasıyla basladi. (Gündüz, Osmanlıca Nehar

anlamına gelmektedir.) İlk karikatürü, Cemal Nadir'in (Güler) Amcabey

Dergisi'nde yayımlandı. Sonraları Hafta, Yavrutürk, Yeni Mecmua, Akbaba, Karikatür, Saka,

Dolmus, Tef, Masaallah, 41 Buçuk, Çarşaf dergileri ileSon Posta, Dünya, Akşam, Yeni Gazete, Hürriyet, Günaydın gazetelerinde çizdi.

Yurt içinde ve yurtdisinda katıldığı yarışmalarda birçok ödül kazandı.

Karikatürcüler Derneği üyesi olan Nehar Tüblek 6 Mart 1995 tarihinde

İstanbul'da vefat etti.

84

AHMET

ÜM

İT AKKOCA- T

urkey

RAMAZAN

ÖZÇEL

İK- T

urkey

RAQUEL ORZUJ - Uruguay

YALDA HASHEMINEZHAD - Iran

85

CAN & ALİ - USA

86

ZORAN GROZDANOVSKI - Macedonia

ATU

L SAXEN

A- Ind

ia

Mehmet Saim Bilge ÜVENDİRE

Keziban Özkol ÇORAP SÖKÜĞÜ

87

JIA RUI JUN - China

K A R İ K A T Ü R S E R G İ S İ N E D A V E T

“Yolun Başındakiler” görücüye çıkıyor...

88

u yıl “Yolun Başındakiler” adı altındaher yıl devam edecek sergi dizileribaşlatılıyor. Albümü yayınlanacak bu

sergilerinin ilkinin konusu “Ne istiyorsunuz?”

Bu sergiler öncelikle liseden mezun olup artıkyarışmalarımıza katılamayan ve hala karikatür çalışmalarını sürdüren yetenekli genç çizerler adınabaşlatılmıştır.

Sergi; üniversitede eğitim görenyeteneklerin yanı sıra Yaratıcı ÇocuklarDerneği’nin karikatür yarışmalarındadereceye giren öğrencilere ve dernekleişbirliği yapan okulların karikatür atölyelerinisürdüren ya da Anadolu’nun çeşitli illerindebağımsız atölye çalışmaları düzenleyen karikatürsanatçıları ve eğitmenlerinin önerdiği gençlerinkatılımına açıktır. Başvurular; Dernek yönetiminden Didem Çapa ve Havva Tapa ilekarikatürcüler Aziz Yavuzdoğan, Ercan Akyol,İbrahim Tapa, Piyale Madra, Raşit Yakalı veTan Oral’dan oluşan seçiciler kurulu tarafındandeğerlendirilerek seçilen çalışmalar sergilenecektir.Son başvuru tarihi: 7 Nisan 2014

Ş A R T N A M E :

SERGİYİ DÜZENLEYEN KURUM/ KURULUŞLAR:• Yaratıcı Çocuklar Derneği• Aydın Doğan Vakfı

SERGİNİN KONUSU: Yaratıcı ÇocuklarDerneği’nin Aydın Doğan Vakfı işbirliğinde bu yılbaşlattığı “Yolun Başındakiler” sergisinin konusu“NE İSTİYORSUNUZ?” olarak belirlenmiştir.

SERGİNİN AMACI: Öğrencilerin çizim vemizah yeteneklerini sergilemelerine ve geleceğinkarikatür sanatçılarının yetişmesine katkıda bulunmak.

HEDEF KİTLE: İlkokul (3., 4. Sınıflar) ,Ortaokul (5., 6., 7., 8. Sınıflar) ve Lise ( Hz. 9.,10., 11., 12. Sınıflar) ve üniversitede okuyankarikatür alanında ki yarışmalarda dereceye girmişve/veya bu alanda yetenekli öğrenciler.

SERGİ TAKVİMİ:Duyuru Tarihi: 14 Şubat 2014Son Katılım Tarihi: 07 Nisan 2014Jüri Değerlendirmesi: 11 Nisan 2014Sergi Tarihi: Daha sonra açıklanacakSERGİLEME ALANI: Galeri 5

KATILIM ŞARTLARI:1. Sergiye en fazla üç adet karikatür ile katılabilinir.

Sergiye gönderilen karikatürler iade edilmez.2. Karikatürler için, en küçük A4, en büyük A3boyutlarında resim kağıdı kullanılacaktır. 3. Karikatürler, resim kağıdı üzerine, 0,5 numarasiyah pilot marka veya benzeri türde bir kalemleçizilecektir. Karikatürler serbest teknik(kuru boya ve sulu boya v.b.) ilerenklendirilebilinir.4. Sergiye gönderilecek

karikatürlerin arkasına, aşağıda örneği bulunanetiketin eksiksiz doldurularak yapıştırılması bu şartnamenin sonunda bulunan (Sayfa 2) etiketinbilgisayar ortamında veya okunaklı (el yazısı ileyazılmaması gerekmektedir) eksiksiz doldurularakyapıştırılması zorunludur. 5. Sergi için karikatür gönderecekler, basılacak kat-alogda yer almak üzere son başvuru tarihine [email protected] adresine şahsiportre fotoğraflarını göndermelidir.6. Sergilenen bütün karikatürler, gerektiğinde tektek ya da kitap olarak yayınlanabilir, dernektanıtımında kullanılabilir. Yaratıcı ÇocuklarDerneği, karikatürleri yayınlama hakkına sahiptir. 7. Sergiye karikatür gönderen kişi ve kurumlarsergi şartnamesini kabul etmiş sayılır. Şartnameyeuymayan karikatürler değerlendirmeye alınmaz.8. Karikatürler 07 Nisan 2014 Salı günü en geçsaat 17.00’a kadar aşağıda adresi bulunan Yaratıcı Çocuklar Derneği’ne teslim edilecektir.9. Sergilenmeye değer bulunan çalışmalar “YolunBaşındakiler” adı altında sergilenecektir.10. Sergi düzenlenmesi Yaratıcı ÇocuklarDerneği’nin belirlediği sorumlular tarafındanyapılacaktır.11. “Yolun Başındakiler” konulu karikatür sergisine katılanlar açılışta çekilen fotoğraflarınınyanı sıra kişisel fotoğraf ve çizimlerinin, sergiyi vedüzenleyen kuruluşları tanıtmak üzereyazılı/görsel medyada ve basılı malzemelerde kullanılacağını kabul etmiş sayılır.12. Sergiye karikatür gönderen kurum, öğrenci vevelisi sergi şartnamesini kabul etmiş sayılır.13. Karikatürleri sergilenmeye değer bulunankatılımcılara sertifika ve kendi çizimlerinin de yeraldığı katalog verilecektir.

SERGİ SEÇİCİ KURULU:Yaratıcı Çocuklar Derneği Temsilcileri:Didem Çapa (Yönetim Kurulu Başkanı)

Havva Tapa (Yönetim Kurulu Üyesi)

Profesyonel Karikatüristler:Aziz Yavuzdoğan, Ercan Akyol, İbrahim Tapa,

Piyale Madra, Raşit Yakalı, Tan Oral.

JÜRİ DEĞERLENDİRME KRİTERLERİ:Jüri değerlendirmelerinde katılım koşullarına uyulmasının yanı sıra

karikatürlerde mizah unsurunun bulunmasına,yetişkin müdahalesinin olmamasına ve

katılımcının özgün çizgisi olmasına önemle dikkatetmektedir.

KOORDİNATÖR İLETİŞİM BİLGİLERİ:İbrahim [email protected]

İLETİŞİM BİLGİLERİ:Kandilli Mah. Kandilli İskele Cad. No: 3, D: 8 - 34684 Üsküdar- İstanbulTel: 0216 332 78 58 Fax: 0216 332 76 56 Gsm: 0532-437 94 06E-mail: [email protected]

Açıklama: 5846 Sayılı Yasa gereği, sergiye gönderilen tüm karikatürlerin her türlü kullanımhakları, bedelsiz olarak sergiyi düzenleyen Yaratıcı Çocuklar Derneği’ne ait olacaktır.Karikatürlerin başkasına ait, alıntı veya kopya olmaması gerekir. Sergiye katılan her kurum,öğrenci ve velisi bu şartları kabul etmiş sayılır.

YARATICI ÇOCUKLAR DERNEĞİ 2013-2014 “YOLUN BAŞINDAKİLER”KONULU KARİKATÜR SERGİSİ BİLGİ ETİKETİ

Adı Soyadı: Doğum Tarihi :E-Posta Adresi :Cep Telefonu :Ev Telefonu :Okul Adı :Okul Adresi :

Not : Son başvuru tarihine kadar [email protected] adresine şahsi portre fotoğrafınızı göndermeyi unutmayın.

Yaratıcı Çocuklar Derneği geleceğin karikatürcülerinin yetişmesine katkı sağlamak için 2006 yılında başlattığı karikatür yarışmaları ve sergileri Aydın Doğan Vakfı işbirliğinde devam ediyor.

B

FELIX RONDA - Spain

ZLATKO KRSTEVSKI - Macedonia

AHMED SAMIR FARID - Egypt

EDUARDO CALDARI JR - Brazil

89

• The Aydın Doğan International CartoonCompetition is organized every year in Turkey by theAydın Doğan Foundation.• The competition is open to professional and amateur cartoonists from all over the world.• The Jury, composed of international members, willmeet in June 2014.• The 31st Aydın Doğan InternationalCartoon Competition will be celebrated withan award ceremony in September 2014 inIstanbul.

CONDITIONS FOR PARTICIPATION1. Choice of subject is free.

2. Only original cartoons will be accepted.Cartoons sent as printouts should bear originalsignatures of cartoonists. Photographs, photocopies, etc. will not be accepted.

3. Size of cartoons should not exceed 29.7 x 42cm (A3 paper size).

4. Participants are expected to send the filled out participation form, with a short curriculum vitae and a photograph, together with their cartoons. Please fillout the form attached or download it fromwww.aydindoganvakfi.org.tr. The documents shouldbe sent toAydın Doğan Foundation, Burhaniye Mahallesi Kısıklı Cad. No 65 34676 Üsküdar Istanbul, Turkey.

5. The Foundation will not be responsible for anydamage that may occur during postage.

6. Award-winning cartoons will not be returned totheir artists.

7. By filling out the participation form, the participantdeclares and accepts in advance that (s)he grantslicense in form of non-exclusive simple license to

Aydın Doğan Foundation without any limitations onlocation, time period and number including assignment to third parties in relation to the usagerights of financial rights such as processing, duplication, distribution, representation, indication andtransmission to the public via audio and/or visualmeans (s)he holds over the cartoon(s) which will enter

the competition as defined under Articles 21-25 of theLaw No. 5846 on Turkish Intellectual and ArtisticWorks; and that (s)he gives consent to Aydın DoğanFoundation to exhibit such cartoon(s), to keep themin its archives, to publish them on the Internet orthrough other media or to use them in any other waywithout any limitations.

8. Should the cartoon(s) which enters the competitionearns a rank and/or a prize, the participant declaresand accepts in advance that (s)he transfers the financialrights such as processing, duplication, distribution, rep-resentation, indication and transmission to the publicvia audio and/or visual means (s)he holds over thecartoon(s) which earned a rank and/or a prize to theAydın Doğan Foundation without any limitations onlocation, time period and number including assign-ment to third parties under Articles 21-25 of the LawNo. 5846 on Turkish Intellectual and Artistic Work;and that (s)he gives consent to Aydın DoğanFoundation to exhibit such cartoon(s), to keep themin its archives, to publish them on the Internet or

through other media or to use them in any other waywithout any limitations; and that (s)he does not haveany right of disposition over the financial rights subjectto transfer and thus cannot enter into any transactionswith third parties in relation to transferred financialrights.

9. The Foundation will cover travel and accommodation expenses of the first threeaward-winning cartoonists for the award ceremony in Turkey.

10. Cartoons that have not received any awardsshall be returned to their owners upon writtenapplication to the Foundation within one year.The responsibility of the Foundation finishesafter one year.

11. The deadline for entries is Friday, May 9,2014.

12. Jury members cannot participate in the competi-tion in the year they act as a jury member.

13. The decision to upload the cartoons sent to thecompetition on the Virtual Museum lies with theAydın Doğan Foundation.

AWARDSWinner : 8,000 USD and the Aydın DoğanFoundation Winner AwardFirst Runner up : 5,000 USD and the Aydın DoğanFoundation First Runner up AwardSecond runner up : 3,500 USD and the AydınDoğan Foundation Second Runner up AwardSuccess Award : 500 USD and the Aydın DoğanFoundation Success Award(In the event of a tie, the monetary awards may beshared equally among the winners.

A minimum of 5 and maximum of 12 success awardswill be granted.)

90

C A R T O O N C O N T E S T S

31st Aydın Dogan International Cartoon Competition-2014

91

The III International competition of a Cartoons and Caricatures festival of arts "Gogol fantasy",UkraineExamine please caricature and cartoons competition in support of Evromaydan in Ukraine. The firstcaricatures are already on a site. We look for media sponsors.If you are agree - send please the ravines andinformation for placement on a competition site.Thank you in advance. Yours faithfully, organizer ValeryKrugovAttention! Began 3. the International competition of a caricature and cartoons ‘Ukrainian choice’.The III International competition of a cartoons and caricatures within the International festival of arts‘Gogol fantasy’, is devoted to a difficult choice of the Ukrainian people and the Ukrainian power with asubject: 'Ukrainian choice. Ukraine - the European Union Organizer: The international festival of arts“Gogol - a fantasy” (Kherson)Jury

Vladimir KAZANEVSKY - the Chairman jury / Kiev, UkraineNikolay ARNAUDOV / Plovdiv, Bulgaria Konstantin BASHKIROV / Kharkov, Ukraine.Tomasz WOLOSZYN / Frankfurt (Oder), Germany.Andrzej GRANZHYAK / Warsaw, PolandJulius RYBAKOV / St.Petersburg, Russia/Valery KRUHOV / Kherson, Ukraine.

Competition subjectsI. Ukrainian choice. Ukraine - the European Union. II. Politicians of Ukraine and Europe. Competition of cartoons. The fund is formed by Proizova Thefirst place a figurine - a prize bronze "Rudy Panko" 10 Diplomas of competitionIII. Although dates: December 15, 2013 - April 1, 2014, but the cartoons have come to the contestand posted on the website because of the relevance of events in Ukraine and the attention with whichthe world community behind them.The main prize - a large bronze statue of 'Rudy Panko.'www.art-krug.com http://art-krug.com/Content/show/page/konkurs

The 15th InternationalAnimation FestivalHiroshima 2014, JapanThe fifteenth international animation festivalHiroshima has announced the Call for Entries for its 2014 competition, inviting entries from animators around the world.

Hiroshima International Animation Festival is abiennial manifestation held in Hiroshima City inAugust, endorsed by Association Internationale duFilm d’Animation (ASIFA). It was established in1985, as a project commemorating the 40thanniversary of the atomic bombing.The official languages of the Festival shall beJapanese and English.Short animated films of no more than 30 minutes,completed after April 1, 2012, can be submitted.Entry forms and films/videos should reach theFestival Office from February 1 to April 1, 2014.There is no entry fee.EligibilityAll animators all over the world are welcome toenter.PrizeThe official prizes are:• Grand Prize: 1,000,000 (approx. 10,100USD)• Hiroshima Prize: 1,000,000• Debut Prize: 500,000• Renzo Kinoshita Prize: 300,000• Special International Jury Prize(s)• Special Prize(s)

The Organizing Committee also welcomes certainorganizations wishing to present its own specialprizes and cash awards.

REGULATION1 - DATESThe 2nd International HumorExhibition of Manaus 2014, conductedby Jack Cartoon Productions / CTTech Amazon Fight City Hall /Manaus / Amazonas State Governmentshall comply with the following schedule - Registration: until May 7. ArtSelection: 22 and 23 May. Opening andAwards: June 2. Closing: August 3.2 - PARTICIPATIONProfessional and amateur artists,Brazilians and foreigners can applyunpublished artworks that were notawarded until the closing date forentries. The theme is free.The works - all categories - can be sentby MAIL or ELECTRONIC MAIL(applications over the Internet, in theformat and 300 DPI JPEG, attachedimages at once).The graphical technique is free. Digitalcopies signed by author and being indi-cated that it is print number 01 andsculptures, with humorous content willalso be accepted. Maximum measuresallowed: paper - 42 x 30 centimeters(A3) (16,54 x 11,81 inches), sculptures- 42 centimeters or 16,54 inches(height) x 30 centimeters or 11,81inches (depth) x 30 centimeters or11,81 inches (width).Each artist may enter a maximum of 03works per category: Cartoon ( graphic humor themed toFOOTBALL WORLD CUP and timeless), Charge – GRAPHICHUMOR ( with graphic humor journalistic themes to FOOTBALL ),Caricature ( graphic humor whichexpresses the physical traits and / orcharacter personality known in

SOCCER WORLD CUP) ComicStrips/Comic Stories ( graphic sequen-tially . Caution: for comics stories will beaccepted a maximum of 02 pages ) andTHEME SOCCER WORLD CUP .Along the arts enrolled the artist mustattach the completed registration formlegibly and signed . It is also requestedresume and photo to the database ofAmazon Fight Training Center Tech .

ADDRESS2th Salão Internacional de Humor deManaus /Jack Cartoon Produções –Rua. 24 de Maio, 590 – Caixa Postal- CEP 69010.-080 – Manaus AMBRASILE-MAIL ADRESSESCartoon Category:[email protected] Category:[email protected] Category: [email protected]

Comic Strips/Stories Category: [email protected] - AWARDSThe Awards are a total of R$ 30,000.00(thirty thousand reais), of divided asfollows:a) Four 1st place prizes in the amountof R$ 5,000.00 (five thousand reais)each, divided among the categories.b) One award of R$ 10,000.00 (tenthousand reais) called GRAND PRIZEINTERNATIONAL HUMOR OFMANAUS chosen among the five win-ners of each category.c) Beside the money prize, the awardedartists will be receiving trophies. Otherawards and honors may be imposed atthe discretion of the OrganizingCommittee.There will be a Selection Jury and anAward Jury composed by qualified peo-ple in the area. If the Award Jury findsany type of fraud or plagiarism in one ormore registered works, the Jury may

cancel the award. The result of theaward may be contested until a weekafter the opening of the Exhibition,with reasonable evidence of any wrong-doing without acknowledgement of thecommittee.4 – ADDITIONAL INFORMATIONThe simple application requires the artistto accept these regulations. The selectedartists automatically transfer the authori-al rights of his artworks for reproduc-tions and publications in any media,without restriction, aiming promotionof the event. The returning of the artworks after the closing of the exhibi-tion must be formally requested early inthe registration form. Otherwise the artworks will ultimately belong to thecollection of the CT Tech AmazonFight City Hall, which will exercise theright of property, as it finds interesting.The organization of the 2ndInternational Humor Exhibition ofManaus 2014 is not responsible for possible damages that may happenwhen the arts are sent or returned.The authors transfer automaticallyAuthorial Rights of his artworks whenawardeacquisitivetely (including men-tions), in accordance with the Law n°9610, February 19st, 1988 (AuthorialRights Law), therefore, universal anddefinitely in all use modalities and gratu-itous, the rights of the author, guaran-teed by the mentioned law; referring tothe awarded artworks in the 2ndInternational Humor Exhibition ofManaus 2014 and now integrant part ofthe CT Tech Amazon Fight City Hall .IMPORTANT: The work submittedmust be accompanied by the registra-tion form, duly completed and signedby the author.

C A R T O O N C O N T E S T S

2 th International Humor Exhibition of Manaus 2014

92

ISTVAN KELEMEN - Hungaryhttp://www.cartooncolors.blogspot.com/

Umoristi A Marostica 2014Theme: RIGHTS, inviolable and universal Deadline: 21 Feb./15 April 2014 http://www.umoristiamarostica.it/

22nd International Satire and Humor ContestTheme: The time is running out Deadline: 15 April http://cartoonart.eu/Contests/pdf_2014/XXII%20International%20Contest%20Studio%20d'Arte%20Andromeda%20(ENG).pdf

93

94

UÇAN KAÇAN Bahadır Uçan

BV PANDURANGA RAO - India

MARILENA NARDI - Italy