fenamizah no: 01 / march 2012
DESCRIPTION
International Humor MagazineTRANSCRIPT
2
imtiyaz sahibi / yay›n ve görsel yönetmeni:aziz yavuzdoğan
yontmabaş devri..
ilk yazı niyetine...
ayl›k e-dergi N o:1www.fenamizah.com
iletiflim:[email protected]
aziz yavuzdoğan
kimde ne var.. ç›kar›n alk›fllar›n›z› hadi, kim öper sizi! ~a.y.
Bazı devirlerde, peşi sıra vefurya halinde mizah dergileriyayınlanmıştır.
Meşrutiyet’ten sonra da ülkemizde mizah gazete vedergileri bolluğu görülmüştür.
Bunlardan biri de 1910’dayayımlanan “Eşşek” isimlimizah dergisidir.
1910’da çıkan bu eşek, “şeddeli eşektir”
Eskiden bir insanın bilgisizliğini, ahmaklığınıabartmak ya da tam olarakanlatmak için “Şeddeli Eşek”derlermiş.
“Eşşek” dergisinin ilk sayısı,16 Teşrininisani (Kasım) 1326tarihlidir. Derginin künyesi çokilginçtir. İmtiyaz sahibi“Merzifoni,” müdiri mes’ul(sorumlu müdür) olarak da“Halil” isimleri yazılıdır.Merzifoni, bilindiği gibiMerzifonlu demektir. Böyle denmesinin sebebi iseMerzifon’un eşekleriyle ünlüolmasındandır.
Derginin idarehanesi (adresi)olarak şu beyit yazılmıştır:Bab-ı Ali Caddesi’ndeki ahırNumara dörttür, iş düşerse
gel, anır.
“Eşşek” ismiyle yayımlanan bumizah dergisinin ömrü de, bir
çok mizah dergisinin başınageldiği gibi kısa olmuştur ve 16 sayı çıktıktan sonra kapatılmıştır.
Aslında “Eşşek” ismiyle bir dergi ismi imtiyazı almak dao dönem için pek kolayolmamıştır ve eski dildeki noktalama işaretlerinden yararlanılarak bir hileye başvurulmuştur. Eski dilde eşekile gözyaşı anlamına gelen”eşk”sözcüğünün yazılışı aynıdır.Derginin ismi için “Eşk” diye izinalınmış ancak sonradan üzerinebir “şedde” işareti konularak,sözcüğe niyet edilen anlam yüklenmiştir.
Dergi yasaklanıp kapatılınca, bu kez “Malum” ismiyle yeni birdergi çıkarılır. “Eşşek”in devamıbir dergi olduğunun göstergesiolarak da, dergi başlığınınyanında, bir masa ve arkasındaiki uzun kulağı görünen eşek
resmi çizilmiştir.
Kuşkusuz eşeği ne kadargizlersen gizle, eşektir. Ve“Malum”un da başına gelenmalum olmuştur.
“Eşşek” dergisinin ilk sayısında“baş yazı” niyetine yazılan şufıkra dikkat çekicidir.
Gayet açık fikirli biri bir günarkadaşına demiş ki:Bir oğlum olursa ismini eşek koyacağım.Arkadaşı doğal olarak çok şaşırmış ve bunun şakaolmadığının farkına varınca:Yahu başka isim mi kalmadı, ne gerek var? diye yanıtlamış.Evet gerek var. Çünkü bu memlekette büyük adam olmakiçin eşek olmaktan başka çareyok!
(GÜNAYDIN-USTURA dergisinin 20. sayısından (1969), günümüz Türkçesiyle
ve redakte edilerek, alıntılanmıştır.)
mart-march 2012•
İHTİYARLAR:AZİZ YAVUZDOĞAN, YURDAGÜN GÖKER,ERDOĞAN BAŞOL, RAŞİT YAKALI, OSMAN YAVUZ İNAL, EKREM
BORAZAN, ŞEVKET YALAZ, İBRAHİM TAPA, CEM KOÇ, MUSTAFAYILDIZ, SEVDAKÂR ÇELİK, AKDAĞ SAYDUT, ERHAN TIĞLI, ERGÜLAKTAŞ. GENÇLER: EMRAH ARIKAN, HÜSEYİN YAZGAÇ, LEVENT
DAĞAŞAN, KEZİBAN ÖZKOL, İBRAHİM KALKAN, FİKRET ÖZÇELİK,HAKKI TUNCAY, ÖZKAN YASUN, AHMET TANJU MUŞUL.
DOSTLAR: JULI SANCHIS AGUADO, WESAM KHALİL, SZCZEPANSADURSKİ, HULE HANUSİC, RAHİM BAGGAL ASGARİ, PAWEL
KUCZYNSKI, ALİ DİVANDARİ, ALEXANDER DUBOVSKY, YOUNGSIK OH, LI YIANGCHUAN. KONUK ŞAİR: İHSAN TOPÇU
3
Milli Eğitim ve Diyanet işleri
yarıyıl tatilinde ilköğretim ve lise öğrencileri için
795 Avro’ya 10 günlük özel umre programı
düzenledi.
www.azizyavuzdogan.com
GRAF‹K: A
Z‹Z YA
VUZD
O⁄A
N
Türk futbolu küme düşürülsün mü?düşürülsündüşürülmesin
25.051.023.15ayağa düşsün
iyilik....sağlık!
Ilımlı islam...
Selam ile haram...
Kedi Andacı...Maşaallah!..
YA RAB!ŞU KULLARINA
BİRAZ DAHA İLERİDEMOKRASİ...
• Ciddi bir ameliyat geçirenkarikatürcü arkadaşımızAhmet Erkanlı’ya geçmişolsun dileklerimizi ve
sevgilerimizi iletiyoruz...
• 8 Mart Dünya EmekçiKadınlar Günü KadınKarikatürleri Sergisi,Karikatürcüler DerneğiSultanahmet YerebatanGalerisi’nde, 8-31 Mart tarihlerinde izlenebilir...
• Karikatürümüzün ustaismi Erdoğan Bozok’un“Rastgele” adlı karikatürsergisi, Eskişehir Eğitim
Karikatürleri Müzesi’nde 5Mart-1 Nisan
tarihlerinde izlenebilir...
• Türk ve dünyakarikatürünün unutulmaz
ismi Turhan Selçuk, 11 Mart’ta ölümünün
3. yılında, KarikatürcülerDerneği yönetim kurulu ve üyelerince Hacıbektaş’ta
mezarının başında anılacak.
“biz dünyadan gider oldukkalanlara selam olsunama hep böyle gidecekse bu dünyakalanlara haram olsun!”
~ Bedri Rahmi Eyüboğlu
ayilecek izleyin.. başarlarımızın devamını dileyin...
“Öğretmenler, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır!”
~ Mustafa Kemal Atatürk
“Hocalar, muhafazaKÂR nesil sizin eseriniz olacaktır!”
~ RTE
4
2 KURULTAY (İç işlerinekarışmak gibi olmasın...)
Optik bakış... piyasalar...
HEPİMİZ gayya kuyusu...
KARAMİZAHIZ!
PORT
RE: A
Z‹Z YA
VUZD
O⁄AN
AZ‹Z YAVUZDO⁄AN
Karşılaştığımız sorular karşısında pratikzeka dediğimiz şey; bazen soruyu anındayanıtlamak yerine, soruyu soranı pişman
etmek olmalıdır, sanki...
Evlilik programlarından birinde adam,karşısındaki kadına, onu daha yakındantanımak adına muhabbetin bir yerinde
“anneniz kaç yaşında?” diye sordu.
Kadın, o pratik zekayı karşı taraftan beklercesine yanıtladı.
“Hmm.. Babam 1978’de rahmetli oldu. Öldüğünde 38 yaşındaydı.
Annem de babamdan bir yaş küçükmüş işte...”
Hadi buyur.. çok lazımsa hesapla...(a.y.)
5
ERHAN TI⁄LI
BÖYLES‹N‹GÖRDÜNÜZMÜ?Bir kad›n›n “böylesi” ad›n›verdi€i bir köpe€i vard›. Sahibi banyodayken köpekaral›k buldu€u kap›dan d›flar›kaç›verdi. Kad›n bunun fark›navard› ve arkas›ndan koflmakistedi ama ç›plak oldu€u akl›nageldi. Aceleyle boy aynas›n›söküp önüne koyarak köpe€iniaramaya bafllad›. O telafllaaynan›n kendisini de€ilçerçevesini alm›flt›. Bundanhaberi olmad›€› için rahat hareket ediyor, “Böylesi, neredesin, ç›k ortaya,böylesi!” diye ba€›r›yordu.
Karfl›s›na bir adam ç›kt›, kad›nondan medet umdu, “Böylesini gördünüz müacaba?” diye sordu, adamdudak bükerek kad›n› bafltanafla€›ya süzdü:“Çok gördüm ama böyleçerçevelisini görmemifltim”dedi.
‹flte bu f›krada oldu€u gibi, kral ç›plak ama fark›nda de€il!
Çok iktidar gördük ama bankalar›, fabrikalar› sat›p, bas›nla, ayd›nlarla, iflçi vememurlarla, yarg›yla kavgaeden, i€neden ipli€e her fleyezam yapt›€› halde, her fleyi güllük gülistanl›k gösteren biriktidar görmemifltik flimdiyekadar...
Onu da gördük çok flükür!
8 Mart Dünya Kad›nlar Günü...
HES’ler ve sesler...
LEVENT DAĞAŞAN
6
NEDEN?Neden? Dedim.“Düzen.” Dediler.Düzüldüğümü anladım.
1'İN HİKÂYESİVar olan birleri, birileri almış.Bize bırakmış, birileri deYok olan birleri.
Anladığınız gibi, birilerine varmışBize yokmuş.
Nasıl söylesem bilmem ki?"Bir varmış, bir yokmuş."
YOLUN SONUUmut dolu Başladığımız yoluÖlçtüm, biçtim…
Bir de gördüm kiHepsi hepsiBir arpa boyu…
Acaba bu muYolun sonu?
SAKIZ Savaşa en yakın zamanlardaBarış, özgürlük, demokrasiSakız olur ağızlarda. Eee… Sakız bu,Gelmez bu kadarEvelemeye, gevelemeyePatlar, pat diye...
SAVAŞDaha henüz On sekizine yeni basmıştı.Savaşa çağırdılarKoşa koşa gitti.Bir bacağını cephede unuttu,KOŞA KOŞA GELEMEDİ.
Atmalı taşı, gerekirse de yarmalı başı.
7
HAŞLAMALAR...
• Osman Yavuz ‹nal
• aziz yavuzdoğan
• mustafa y›ld›z
TAŞLAMALAR...
• aziz yavuzdoğan
8
SULU SEPKEN
Varsayal›m ki…
Matematik hocan›z bir gün derste, “bir pizzay› sekiz dilime bölüpyedi€inizde mi daha çok doyars›n›z,dört dilime böldü€ünüzde mi” diyesorarsa, ne düflünür ve ne yan›tverirsiniz?
Bu soru t›pk› “befli befl kurufltan, beflyumurta kaç eder”e benziyor, gibi bir ukalal›k yap›lmadan gene benanlatay›m…
“Hoca kesin dün akflam ailesiyle pizzac›ya gitti” diye yarg›s›z infazdabulunabilirsiniz.
Dünyada tek ak›ll› yarat›€›n kendinizoldu€unu sanan biriyseniz, “Manyaklan bu herif kafay› yemifl” diye karfl›layabilirsiniz bu soruyu.
Külyutmaz bir yaklafl›mla, “Adam bizimle kafa buluyor, akl› s›ra zeka testi yap›yor, yemezler” diye düflünüyor ola-bilirsiniz.
E€er çal›flkan bir ö€renciyseniz soruyuciddiye al›p, “Hocam büyük boy mu,orta boy mu, küçük boy mu?” diyeipucu isteyebilirsiniz?
Yan s›radaki fliflman bir arkadafl›n›zagönderme yaparak, “Hocam 12 dilimede bölseniz gene doymayanlar ola-bilir” deyip, ne kadar flakac›oldu€unuzu gösterirsiniz.
“Ulan yoksa hoca Ceren’le beni piz-zac›da m› gördü?” diye kuflkulananbir paranoyaks›n›zd›r belki de.
Hakl› olarak, “ÖSS’de de böyle sorularç›karsa yand›k” diye kayg›lanabilir,hatta flimdiden KPSS bunal›m›na da girebilirsiniz.
Araflt›rmac› biriyseniz, “Felsefehocas›na bir dan›flmal›y›m?” fleklindekonuya bir derinlik katabilirsiniz.
Ya da “Hoca matematiksel bir gizemiçerisinde, mizah›n da bilimsel biryan› oldu€unu vurgulamak istiyorgaliba” fleklinde sorgulayan ayr›cal›kl›birisinizdir belki de.
‹leride gözde bir gazeteci olmay›kafaya koymuflsan›z camiaya ad›matmak için günde befl vakit hocayaövgüler düzebilir, karfl›n›za ç›kan böyle bir flansiçin Tanr›’ya flükredebilirsiniz.
Politikaya ilgi duyan biriyseniz, “oy” hesab› yapman›z aç›s›ndan, bun-dan daha iyi bir ders olmayaca€›n› düflünenlerdensindir.
Bat›l inançl›ysan›z, “Sekiz ve dört.Eflittir oniki. Üç tane rakam ç›kt›ortaya. Üç rakam da rüyam da görmüfltüm. Allaaaaaah! Kesinsay›sal loto için hayat›n flifresi bu!”fleklinde yorumlay›p üstünüzdetafl›d›€›n›z muskan›z› öpmenizkaç›n›lmazd›r.
“Neden lahmacun de€il de, pizzaörne€i verdi lan bu adam” fleklindemilliyetçi bir al›nganl›k göstermeniz deolas›d›r.
Ne kadar paylafl›mc› oldu€unuzugöstermek ad›na “hepsini tek bafl›ma
yemem, arkadafl›ma da bi dilimikram ederim” diyebilir ve yan s›radaki k›z arkadafl›n›z› kendinizehayran b›rakabilirsiniz.
“Ay hocam! Ben almasam, ehue!-ehue!” diye hocadan daha üstün birespri yetene€ine sahip oldu€unuzu sergileyebilirsiniz.
Google’dan “pizza”, “sekiz”, “dört”ve “doymak” sözcüklerini içeren aramayapmak gibi ola€anüstü bir fikirgelebilir akl›n›za.
Daha öncesinde hocan›n s›n›ftaki bir tak›m içten davran›fllar›ndan cesaretalarak, “Hocam! Bunu facebook’tapaylaflabilir miyim?” deyip,samimiyetinizi ilerletebilirsiniz.
Elinizden düflürmedi€iniztelefonlar›n›zdan arkadafllar›n›za ve Dr. Erol Köse ile Hilal Cebeci’ye (tabi sizin onlar› takip etti€iniz gibi,onlar da sizi takip ediyorsa) filan twitatabilirsiniz.
“Doymak ya da doymamak, ifltebütün mesele bu!” deyip, Shakespearekültüründen, “flark” a bir küçümsemeedas›yla bakabilirsiniz.
Dersten bihaber ö€renci olarakyan›n›zdakini dürterek, “ne diyo la buamk lavu€u” dersiniz…
S›n›fta gürültülü, flamatal› bir ortam›noluflmas›n› f›rsat bilip, cep telefonunuzla “upskirt” belgeselihaz›rlayabilirsiniz.
Ya da… Örne€in; bir ö€retmenin dersi e€lenceli hale getirmek içinyapt›€› basit bir espriden yola ç›k›p,hayal ürünü olarak siz de böylesineola€anüstü (!) mizahi bir yaz› yazabilirsiniz… :P (~ ahaha dasdjhasdgyhasgdf :D )
9
aziz yavuzdoğan
S A Ç M A L A M A
10
11
Çınarcık Sokağı’nın erkekleri; güneşin ilk ışıkları pencere camlarına düşmeden, işlerine yetişebilmek için, hergünkü alışkanlıklarıyla yollara döküldüler...Derken; çatıları birbiri üzerine abanmış evlerin/ boyası dökülmüş panjurları, zembereğikurulmuş saat gibi hep birlikte açıldı. Dağınık saçlı, pijamalı kadınlar da birer ikişerpencerelerden sarkmaya başladılar...
Çınarcık’taki günlük yaşam, üç aşağı beşyukarı hep aynıdır. Yıl on iki ay yinelenen bir tiyatro oyunununprovaları gibidir yaşanan her şey.Bu sokağa özgü hayatın her günü, bir öncekigüne tıpatıp benzediği gibi, bir sonraki günede benzeyecektir... Hayır hayır, lütfen müneccim olduğumu falan düşünmeyin!..Demin boşu boşuna; “Yıl on iki ay yinelenenbir tiyatro oyununun provaları gibidirÇınarcık Sokağı’nda yaşanan her şey!”demedik. Nitekim bu saptamamıza bağlıolarak şunu da ekleyebiliriz: Hiç bilmediğiniz
bu sokaktaki herhangi bir eve konuk olsanız veherhangi bir mahalle sakinine “ertesi gününsokak hallerini” sorsanız, TV’lerdeki havadurumu raporlarından daha kesin bilgiler alacağınıza şüpheniz olmasın. Yarın sabahlabirlikte; kim kime hangi sözlerle nispetyapacak / hava atacak; kimin üzerinde hangirenk pijama olacak; kim hangi saatte ve hattahangi dakikada ve hangi şarkıyı -sokak sakinlerini iplemeden- bangır bangır dinletecek; kimler pencereden pencereye ve
hangi sözlerle laf yetiştirecek?.. Hepsi, ama hepsi yüzde yüz bellidir.Çok mu merak ettiniz?Öyleyse buyurun!İşte size, Çınarcık Sokağı’ndaki bir günün keyifli kısa hikâyesi:
MAHALLENİN ‘KALK BORUSU’ :Kocası; bezgin ve mıymıntı yürüyüşüylesokağın başına ulaşmadan, gösteriş meraklısıPakize, ardına kadar açık olan pencereyeabanacaktır... Evlendiği günden kalma, rengiuçmuş sabahlığının omuzlarını çekiştire çekiştire komşu pencerelerine şöööyle bi gözatacaktır. Genç kızlığından kalma “şarkıcıpozları”yla kırıtarak ve düşman çatlatan /cakalı bir ses tonuyla, ama sokağı da ayağakaldırırcasına; “Kocacııım!” diye ünleyecektir.Sokağı çıkmak üzere olan mıymıntı kocası dabir an önce Pakize’den yakayı kurtarmakarzusu ve telaşıyla ...(ne yazık ki kurtulmasıhiçbir zaman mümkün olmamıştır, olacağı dayoktur. Çünkü Pakize; oldum olası, günlükyaşam programını tüm incelikleriyle ve saniyesisaniyesine uygulamaktadır. Pakize’den kaçmaz.İşin içinde komşu çatlatmak vardır çünkü. Hiçkaçar mı? ) ...pardon…“Pakize’den kaçmaz.”dedik, ama ipin ucunu da kaçırdık. Nerede kalmıştık? Ha, evet!.. Mıymıntı koca, Pakize’den kurtulmak telaşıylaadımlarını daha bir açacak, içinden de;“Zıkkımın pekiii.!.” diyecektir. Tam o an; komşu penceredekiler, çaktırmadan/ göz ucuyla Pakize’yi izlemektedirler.Pakize’nin canına minnet... İzlenmektenhoşlanmıyormuş gibi gözükse de, asıl istediğibudur zaten: Dikkat çekmek... İzlenmek… veardından, caka satmak… Çünkü onun içinhayatî önemi olan tek şey, dikkatlerini üzerindetopladığı komşularını şöööyle çatııır çatır çatlatmaktır:“Kocacııım! Canımın içiii! Akşama gelirkenciğer almayı unutma! Elceğizimle sana bigüzel yahni yapıyim, olur mu ciciiim?!.”Gösteriş meraklısı Pakize’nin bu sözleri,mahallelinin “Kalk Borusu” gibidir. İlk işaretverilmişçesine; sokak birdenbire silkinir, canlanır ve gürültü ayyuka çıkar. İşinin gücünün başına gittikleri için, erkeklerden boşalan Çınarcık Sokağı’nda meydan kadınlara kalmıştır artık. Onlar da günboyu; birbirlerine nispet yapıp, içten içe yarışacak; aynı evi paylaşan kumalar misali, bol bol didişeceklerdir. (Sokağa yabancı olan birisinin kesinlikleanlayamayacağı bi ustalık ve algılayamayacağıbi incelikle didişilir hem de… Her sözün, herdavranışın buraya özgü bir şifresi vardır.Şimdi; “Kocacııım! Canımın içiii! (…) sanabi güzel yahni yapıyim, olur muciciiim?!.”sözü; ilk bakışta, ne denli şirin vesevgi dolu gözükür değil mi? Hatta şimdiiçinizden; “Vallahi; insan böyle bir sözü duymak uğruna, kırk yıl sırtında taş taşır.”diye de geçirebiliriniz... İyi hoş da, bu söz burada “caka satmak” niyetiyle söylenince; yankomşu da orta yere “Hoooşt!” deyince, işte siz ozaman görün asıl gümbürtüyü… Yaaa!…Öyle kolay değil yani!)
12
sevdâkar çelik
Ö Y K Ü
13
Eee, burası Çınarcık Sokağı, kolay olur muhiç?. Olmaz!.. Öyleyse, mevzu(y)u fazla uzatmayıp, sadedegelelim.
...ve gelmişken, gelelim Ferhunde’lerin en“zilli”sine...Zilli Ferhunde, hiç gereği yokken, “harrrharrr!” elektrikli süpürgesini çalıştırır. (Sırfdesinler ki, bu sokakta evine elektrikli süpürgeyi
sokan ilk hanım Ferhunde’dir.)Tango Nebahat’ın başkasından geri kalacaknesi var? O da dosta düşmana karşı radyosunun sesini sonuna dek açar... Sokakgümbürtüye boğulur.
YURDAGÜN GÖKER
Şıkıdım Cavidan ise bir başka âlemdir.Günahı kendi boynuna, ama Osmanlı asilzadesi olduklarını, lafı düşeşine getirerek,ara sıra çıtlatır. Asilzadelik iddiasından olsagerek, -hiç zevk almasa da- sürekli ve inadına“arya” dinler. O’na inat, Ajans Melahat dabüyükelçi(!) dedesinden kalma taş plaklarıylabangır bangır “caz müziği” dinletir sokağa... Bi cümbüş ki, sormayın!
•
TATLIM, N’OLUR BUGÜN BAYILMA!..Ellerine birer parça yağlı ekmek tutuşturulupsokağa salınan erkek çocuklardan sonra, yaşlıerkekler de emekliler kahvesine yollanınca;Çınarcık Sokağı, erkek sineklere bile geçit vermez duruma gelir. Artık hanımlara gündoğmuştur. Kapı eşiklerine tüneyip ya dapencerelerden sarkarak rahat rahat laflamakzamanıdır....isterseniz gelin; olup bitene, hep birlikte kulakverelim:“Huuu komşu! Sen de gördün mü?Karanlık basınca bizimki yine sokağageldi!”“Niçin sizinki oluyormuş Pakize Hanım!?Bizimki, hepimizinki desen ağzına mıyapışır?! Ay, sen hep böylesin!..”
“Vallayi, Ferhunde Hanım haklı... O, kimsenin özel kocası di’il ki ‘bizimki’diyesiniz ayol.!.”“Özel koca da nesi ay!?. Güleyim bari. Hahha!.. Hem bunun ‘genel’i nasıl oluyoacabam? Hih hi!..”“Öyle ya cicim! O hepimizin, sokağımızıncancağızı artık. Ay ne macera! Hah hay,bayılıcam vallayi!”“Allahını seversen tatlım, bi kerecik olsunbugün bayılma.!.”“Ay, Meleat Hanım aşkolsun! Sen debenim bayılmalarımı hiç mi hiç çekemiyon!Pardon yani.!.”“Benim ismim Meleat di’il, Melahat bikerem!.. Dikkatinizi çekerim tatlım!.. ”“Ah şekerim, karanlık çökünce sokağa bigelişi vardı; nasıl desem, resmen içim cızzzetti.!. Hırsızlığa çıkmışçasına mı desem, kızistemeye götürülen mahcup delikanlılargibi mi desem? Ay, ne desem bilmem ki?!”“Ah Melahat Hanııım, mil pardon yani!Böylesine sadakat, görülmüş şey değil!”“Ağzını öpiyim Fitnat’çım! Yani bundakisadakat bizim kör olası herifte olsa, öpüpde başımın üstüne koyacağım. RahmetliBüyükelçi Dedem derdi ki... Ahhh nediyeyim? Artık gerisini siz anlayın!”“İyi de, gündüzleri nereye saklanıyor,
anlamıyorum. Gün batımıyla gelip, tazeâşıklar gibi kapımızın eşiğine uzanır, öylecesessiz sedasız yatar. Şafak sökmeden de kaybolur, gider. Kime, nereye gider; neredene eder? Çok merak ediyorum!” “Haklısın Ferhunde Hanım! Ayyyret vallayi!.”
•
“KIZLAR”DAN KAHKAHALAR...Bu konuşmalar sürerken, çöp dökmektendönen Zülfiye Nine, yaşlılığının verdiği ayrı-calıkla söze karıştı:“Gidinin şırfıntıları!” dedi. “Yine neyi, kimi çekiştiriyorsunuz? Bilmeyen de sizierkek delisi belleyecek. Tüh, utanmazarlanmazlar!..”Zülfiye Nine’nin bu sözlerine hanımlar fıkırfıkır gülerken, dulluktan muzdarip BedriyeHanım iç geçirip, gözlerini baygınlaştırarakyanıt verdi:“İlahi Zülfiye nine! Nerde bizde erkektenyana o şans, o talih, o kısmet!. Birkaç günden beri şu bizim Çınarcık Sokağı’nadadanan sevimli köpekten söz ediyorduk,n’aparsın?!. Laf söz olmasa zaman mı geçerZülfiye nine.?. Di’i mi kızlaaar?!”…Veee, “kızlar”dan kahkahalar...
14
15
ERGÜL AKTAŞ
EMRAH ARIKAN
LI YINGCHUAN
EKREM BORAZAN
16
the poet's house
YARINA DİRİ DÜNLERözünde közle küle boyanıp
mangal örneği dört yanım sustudün ateş bugün kül yağmuruysa
yarının elinde maşa
17
18
RAH‹M BAGGAL ASGAR‹
ALEXANDER DUBOVSKY
YOUNG SIK OH
SZCZEPAN SADURSKI
WESAM KHALİL
19
Ben bir sokak itiyim! Estufurullah demenize gerek yok... Ben bir sokak itiyim... Bazı ukala tiplergibi hayat hikayemi anlattıracak birüçüncü şahıs bulamadığım için kendimyazıyorum. Annadın mı? Ben var yaben... Ne köpeğimdir bilir misiniz?Halis Yalaka'ya hiç benzemem... Bentam bir sokak itiyim... Kaptım mıısırırım... Yalnız yaşarım. Ona bunayalakalık etmem...Ben hakkımı ısıra ısıra alırım...
Bir abam yok atamam ama nerde olsayatarım... Son zamanlarda bir adetçıktı, bizim gibileri yakalayıp kulaklarınızımbalıyorlar... Anladığım kadarıylakulağın arkasını dakuyruk bölgesine yakın bir yerden ayrıca zımbalıyorlar... bunları yapanlargaliba hayvan Hakkı savunucuları. Bu Hakkı denen herifin nesi varsasavunulacak...
Ben bu hayvan Hakkı'ya da gıcığım...Yakalarsam paralayacağım... Zaten bizehayat vurmuş. Evelallah Mahzun abinidediği gibi yıkılmadık ayaktayız... Lakin bu hayvan Hakkıkulağımızın arkasına bile musallatoldu... Tek keyfimiz var... O keyfidezımbalıyorlar...
Yok aga ben zımbalı arkadaşlarıgördüm... Hepsi kuzu gibi... Koyunsürüsüne karışsalar tekmili kurbanbayramında telef olur... Yazın güneşte,kışın saçak altında keşkül gibiyatıyorlar. Gerçi hanım ablalar, sosyetikteyzeler, Panter ablalar şefkatleriniesirgemiyorlar, kemik elden su yalaktanama bizimkilerde aktivite yok, bubakımdan zımbalanmak racona ters...
Ben fakir ama onurlu bir itim... Kemikyalayacağız diye halis yalakalar gibidavranamam... (Laf aramızda iyi lafgeçirdim, tabi bunda Mahir Tekmebeyefendinin beni eğitmekiçin gösterdiği ilginin payı büyük).
FM NOTU: yazıda söz edilen üçüncü şahıs-ları daha sonra yakından tanıyacaksınız.
Benim adımOrço...
20
JULI SANCHIS AGUADO
21
Türk basınındaTürk futbolu(!)...
AZ‹Z YA
VUZD
O⁄AN
22
M‹M UYKUSUZ1922-5 Mart 1983
NECM‹ RIZA AYÇA1912-5 Mart 2001
NEHAR TÜBLEK1924-6 Mart 1995
MART AYINDA Y‹T‹RD‹⁄‹M‹Z TÜRK KAR‹KATÜRÜNÜNUSTALARINI SEVG‹, SAYGI VEÖZLEMLE ANIYORUZ...
anniversary of the death...
ARAMIZDAN AYRILAN
USTALARIMIZ...
23
MISTIK(Mustafa Eremektar)1930-28 Mart 2000
BURHANSOLUKÇU1928-26 Mart 1978
SEMİRAMİS AYDINLIK1930-28 Mart 2008
TURHAN SELÇUK1922-11 Mart 2010
KarikatürcülerDerneği’ninSultanahmetGalerisi’ndeki“Dünya Kad›nlarGünü KarikatürSergisi”ndekieserlerdenbaz› seçmeler...
• RAŞ‹T YAKALI
• HASAN SEÇK‹N
• ER
OL Ö
ZDEM
‹R
www.karikaturculerdernegi.com
8 March/International Women's Day Cartoon Exhibition ofworks a selection ...(Turkish Cartoonists Association-Sultanahmet Gallery)
24
• ŞEVKET YALAZ
• OSMAN YAVUZ ‹NAL • İBRAHİM ERSARAÇ
• SEZER ODABAŞIO⁄LU
• BURAK ERGİN
• BÜ
LENT
KAR
AKÖSE
25
26
27
28
HULE HANUSIC
29
ALİ DİVANDARİ
30
• AHMET TANJU MUŞUL
PAWEL KUCZYNSKI Y A R I Ş M A L A RC A R T O O N C O N T E S T S
2. Türkan Saylan Sanat veBilim Ödülleri-2012, IstanbulÇağdaş Yaşamı Destekleme Derneğitarafından 2011 yılında başlatılanTürkan Saylan Sanat ve Bilim Ödüller-i'nin ikincisi sanat dalında karikatür bil-imsel araştırma dalında ilköğretimdeedebiyat öğretimi alanlarına ayrılmıştır.SON KATILIM: 12.3.2012
17. Uluslararası KarikatürSergisi, Zagreb-201217. Uluslararası ZAGREP 2012karikatür festivalinin düzenleyicisiHırvat Karikatürcüler Derneği'dir.Festival milliyeti, yaşı, cinsiyeti yadamesleğine bakılmaksızın herkese açıktır.SON KATILIM: 19.4.2012
29. Aydın Doğan UluslararasıKarikatür Yarışması-2012Aydın Doğan Uluslararası KarikatürYarışması her yıl Türkiye'de AydınDoğan Vakfı tarafından düzenlenmekte-dir. Yarışma, tüm ülkelerin profesyonelve amatör karikatüristlerine açıktır. SONKATILIM: 1.5.2012
The List of Participants The10th Tehran InternationalCartoon Biennial, �ran-2012Theme (Cartoon): Superstition,Cartoon: Free, Caricature : Free, ComicStrip: Dilemma , Character Design:Persian Cat. DEADLINE: 20.4.2012
21sth Daejeon InternationalCartoon Contest DICACO2012 - KoreaTheme: New City & Eco Story / FreeDeadline: 30 June 2012
Belgrad 2012 8. Uluslararası GoldenSmile Karikatür Bienali-Kasım 2012Belgrad 2012 Sırbistan TenisFederasyonu'nu ile işbirliği halindeSırbistan GüzelSanatlar ve UygulamalıSanatlar ve Tasarımcılık SanatçılarıDerneği (ULUPUDUS) ile SırbistanKarikatürcüler Derneği (FECO)tarafın-dan 90. Yıldönümü münasebetiyledüzenlenmiştir. SON KATILIM:20.8.2012
ayrıntılar ve daha fazlası web sitemizde(and more detail on our web site.)
31
karikatürlerinizi, mizah yaz›lar›n›z›ve di€er çal›flmalar›n›z›[email protected] adresinegönderebilirsiniz...
• FİKRET ÖZÇELİK
• İBRAHİM KALKAN
• KEZİBAN ÖZKOL
• HAKKI TUNCAY
• ÖZKAN YASUN