dİjİtal yayincilikta hİpermetİn yazarliĞi sorunu yayıncılık, zamanla analog halden çıkıp...

12
271 5. ULUSLARARASI MATBAA TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU 5. INTERNATIONAL TECHINOLOGIE SYMPOSIUM FÜR DRUCK 5th INTERNATIONAL PRINTING TECHOLOGIES SYMPOSIUM İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - İSTANBUL - 04-05 KASIM / NOVEMBER 2016 DİJİTAL YAYINCILIKTA HİPERMETİN YAZARLIĞI SORUNU THE PROBLEM OF HYPERTEXT AUTHORSHIP ON DIGITAL PUBLISHING Gamze GEZGİNCİ Öğr.Gör., [email protected]/İstanbul Gelişim Üniversitesi, Gelişim MYO, İstanbul, Basım ve Yayın Teknolojileri Programı ABSTRACT Publishing has become digital situation leaving analogue situtation in time. It is needed that convertion of written press which lived “Web 2” concept into digital press needs reconstruction of many term describings. Hypertext concept which is described as linked texts is in a new intellection construction process in writer-text and reader. Today’s digital press needs a new kind of writer. Writer takes over reader status skipping onto the creative writer and receiving subject. In this searching, reader status, which is changed by releasing of written texts’ place to hypertexts, with text and writer concepts will be handled with the voice-centered and Word-centered perspectives. Digital texts which are produced on platforms like Twitter, Facebook, LinkedIn, Wikipedia will be analyzed in deconstruction context by handling in this sense. Key Words: Hypertext, Digital Publishing, Authorship, Deconstruction, Plain Text ÖZET Yayıncılık, zamanla analog halden çıkıp dijital hale gelmiştir. “Web 2” dönemini yaşayan yazılı basının, dijital yayıncılığa dönüşümü birçok kavram tanımının yeniden yapılmasını gerektirmektedir. Bağlantılı metinler olarak tanımlanan hipermetin kavramı yazar, metin ve okur denkleminde yeni bir anlayış oluşturma sürecindedir. Günümüz dijital yayıncılığı yeni bir yazar türünü gerektirir. Yazar, hem yaratıcı hem de alımlayan özne konumuna geçerek okuyucu rolünü de üstlenmektedir. Bu incelemede basılı metinlerin yerini hipermetinlere bırakmasıyla değişen okuyucu rolleri ile metin ve yazar kavramları ses-merkez ve söz- merkezci bakış açılarıyla ele alınacaktır. Twitter, Facebook, LinkedIn, Wikipedia gibi platformlarda üretilen dijital metinler bu anlamda ele alınarak yapısöküm bağlamında incelenecektir. Anahtar Kelimeler: Hipermetin, Dijital Yayıncılık, Yazarlık, Yapısöküm, Açık Metin 1. GİRİŞ Türkçe’de yayıncılık kelimesi iki anlama gelmektedir: i) Basılıp satışa çıkarılan mecmua, kitap, gazete gibi basılı materyaller, ii) Radyo ve televizyondan halka sunulan, duyurulan,

Upload: others

Post on 16-Aug-2020

15 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: DİJİTAL YAYINCILIKTA HİPERMETİN YAZARLIĞI SORUNU Yayıncılık, zamanla analog halden çıkıp dijital hale gelmiştir. “Web 2” dönemini yaşayan yazılı basının, dijital

271

5. ULUSLARARASI MATBAA TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU5. INTERNATIONAL TECHINOLOGIE SYMPOSIUM FÜR DRUCK

5th INTERNATIONAL PRINTING TECHOLOGIES SYMPOSIUMİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - İSTANBUL - 04-05 KASIM / NOVEMBER 2016

DİJİTAL YAYINCILIKTA HİPERMETİN YAZARLIĞI SORUNU

THE PROBLEM OF HYPERTEXT AUTHORSHIP ON DIGITAL

PUBLISHING

Gamze GEZGİNCİ Öğr.Gör., [email protected]/İstanbul Gelişim Üniversitesi,

Gelişim MYO, İstanbul, Basım ve Yayın Teknolojileri Programı

ABSTRACTPublishing has become digital situation leaving analogue situtation in time. It is needed that convertion of written press which lived “Web 2” concept into digital press needs reconstruction of many term describings. Hypertext concept which is described as linked texts is in a new intellection construction process in writer-text and reader. Today’s digital press needs a new kind of writer. Writer takes over reader status skipping onto the creative writer and receiving subject. In this searching, reader status, which is changed by releasing of written texts’ place to hypertexts, with text and writer concepts will be handled with the voice-centered and Word-centered perspectives. Digital texts which are produced on platforms like Twitter, Facebook, LinkedIn, Wikipedia will be analyzed in deconstruction context by handling in this sense.

Key Words: Hypertext, Digital Publishing, Authorship, Deconstruction, Plain Text

ÖZETYayıncılık, zamanla analog halden çıkıp dijital hale gelmiştir. “Web 2” dönemini yaşayan yazılı basının, dijital yayıncılığa dönüşümü birçok kavram tanımının yeniden yapılmasını gerektirmektedir. Bağlantılı metinler olarak tanımlanan hipermetin kavramı yazar, metin ve okur denkleminde yeni bir anlayış oluşturma sürecindedir. Günümüz dijital yayıncılığı yeni bir yazar türünü gerektirir. Yazar, hem yaratıcı hem de alımlayan özne konumuna geçerek okuyucu rolünü de üstlenmektedir. Bu incelemede basılı metinlerin yerini hipermetinlere bırakmasıyla değişen okuyucu rolleri ile metin ve yazar kavramları ses-merkez ve söz-merkezci bakış açılarıyla ele alınacaktır. Twitter, Facebook, LinkedIn, Wikipedia gibi platformlarda üretilen dijital metinler bu anlamda ele alınarak yapısöküm bağlamında incelenecektir.

Anahtar Kelimeler: Hipermetin, Dijital Yayıncılık, Yazarlık, Yapısöküm, Açık Metin 1. GİRİŞTürkçe’de yayıncılık kelimesi iki anlama gelmektedir: i) Basılıp satışa çıkarılan mecmua, kitap, gazete gibi basılı materyaller, ii) Radyo ve televizyondan halka sunulan, duyurulan,

Page 2: DİJİTAL YAYINCILIKTA HİPERMETİN YAZARLIĞI SORUNU Yayıncılık, zamanla analog halden çıkıp dijital hale gelmiştir. “Web 2” dönemini yaşayan yazılı basının, dijital

272

5. ULUSLARARASI MATBAA TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU5. INTERNATIONAL TECHINOLOGIE SYMPOSIUM FÜR DRUCK

5th INTERNATIONAL PRINTING TECHOLOGIES SYMPOSIUMİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - İSTANBUL - 04-05 KASIM / NOVEMBER 2016

eser veya programlar. Genel tanımıyla yayın, basılı, görsel, işitsel tüm neşriyattır.

İnsan yaşamında ses çıkarma ile başlayan iletişim süreci, insanın kendini kalıcı olarak dışavurumunu istemesiyle boyut değiştirmiştir. İletişim tarihine boyut kazandıran matbaanın bulunuşu ile birlikte yayıncılık serüveni de başlamıştır. Metin ve görüntülerin, kâğıt gibi iki boyutlu yüzeyler üzerine basılarak çoğaltılması işlemi olan matbaacılık aslında Doğu Asya’da başlamıştır. İlk matbaa M.S. 593 yılında Çin’de, ağaç oyma tekniği kullanılarak kuruldu kabul edilir. Pekin’deki ilk gazete basımını Budizmin kutsal metinlerinin basıması izlemiştir. Matbaanın ilk modern versiyonu ise 1450 yılında, Johannes Gutenberg Almanya’da tarafından üretilir. Gutenberg’in metal harflerle basım tekniği, basım tarihinde önemli bir devrim yaratmıştır. Zaman, emek ve maliyetten kıyas kabul etmez tasarruf sağlayan bu metal harflerle baskı tekniği, kısa süre içinde tüm Avrupa’ya yayıldı. Matbaanın gelişimi, sanayi devriminin gerçekleşmesi ve kültür öğelerinin endüstriyel hale gelerek çoğaltılması ve her sınıftan insana düşük maliyetle ulaşması, yayıncılığın hızlıca yayılmasını sağlamıştır.

20. yüzyılın son çeyreğinde bilgisayarların icadı ve günümüzdeki yaygın kullanımı yayıncılığın ikinci önemli devrimi oldu. İnternetin icadı, 1990’lı yıllardan itibaren dünyanın dört bir yanını, bilgisayar ekranlarından takip edilen ve yönetilen sanal bir ağ ile kuşattı. Bilgisayarın ve internetin sanal ortamı, çağdaş yayıncılığın başlangıcı oldu. Bu dijital çağ, yayıncılıktaki yerleşik kavramlardan bazılarının terk edilmesini, geri kalanını ise dönüştürülmesini netice verdi. Kısa zamanda herkesin hayatında giren internet, ilk olarak masaüstü bilgisayarlarda kullanıldı. Çok geçmeden bilgisayarların ebat ve ağırlıkları küçülürken işlem yetenekleri artmaya devam etti. Eş zamanlı olarak mobil telefon sektöründe de teknolojinin gelişimi devam etti. Mobil telefonlardan internet erişimin sağlanabilir hale gelmesi, son 20 yıla ait küresel bir teknoloji devrimidir.

Her yenilik, şüphesiz yeni avantajlar sağlar fakat dezavantajlarından tümüyle arındırılmış olamaz. Çoğu zaman hızlı teknolojik gelişim, manevi kültür unsurlarında bir gecikmeye yol açmakla eleştirilmektedir. Kitle iletişim ve yayıncılığın dijitalleşmesi, birey ve toplum hayatında psiko-sosyal unsurlarda subliminal etkiler meydana getirdi. Bu süreçte medya, “yeni medya”ya, yayıncılık ise “dijital yayıncılık” aşamasına geçmiştir. Dönüşümün anahtar sözcüğü, sıkça atıf yapılan “etkileşimlilik (interaktivite)” niteliğidir. Web 2.0 ile hayatımıza giren İnteraktivite, diğer bilişim sistemlerinde olduğu gibi, yayıncılık yazılım ve donanımında da cazip ve işlevsel bir nitelik olarak öne çıkmaya başladı. Bugün artık etkileşimli web dünyasında, iletişim ve yayıncılıkta yapısal değişiklikler yaşanıyor.

Etkileşim (interactivity), kişilerarası faaliyetleri açıklamak için kullanılan bir tanımdır. Bu faaliyetlerin insanlar üzerinde bir etki yaratması beklenir. Yeni iletişim ortamlarında etkileşim kavramı “kullanıcının, ortamın içeriğini değiştirebilme özelliğine sahip olması durumu” olarak tanımlanmaktadır. Geleneksel yayıncılıkta dinleyici, izleyici veya okuyucu; merkezden çevreye doğru tek yönlü bir iletişime maruz kalır. Başka bir ifadeyle edilgindir. Yazar, üretici, eser veya kanalın bütünlüğüne müdahil olamaz. Onlar üzerindeki etkisi, geri bildirim biçiminde olduğundan araya giren uzay ve zamansal fark yüzünden sınırlıdır. Etkileşimli web ortamına geçildiğinde, okuyucu edilgin durumdan etkin duruma geçme fırsatı yakalayarak aktif bir rol üstlendi; bazı durumlarda üretim sürecinin etkin bir unsuru oldu.

Page 3: DİJİTAL YAYINCILIKTA HİPERMETİN YAZARLIĞI SORUNU Yayıncılık, zamanla analog halden çıkıp dijital hale gelmiştir. “Web 2” dönemini yaşayan yazılı basının, dijital

273

5. ULUSLARARASI MATBAA TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU5. INTERNATIONAL TECHINOLOGIE SYMPOSIUM FÜR DRUCK

5th INTERNATIONAL PRINTING TECHOLOGIES SYMPOSIUMİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - İSTANBUL - 04-05 KASIM / NOVEMBER 2016

Bu durumda ortaya çıkan ilk etki biçimsel değişiklik olmasına rağmen bizim üzerinde durmamız gereken husus davranışsal açıdan yol açtığı etkidir. Etkileşimin artması ile özgürlük hissi de artmaktadır. Aktif rol almaya başlayan izleyici, dinleyici veya okuyucu, kendisine sunulmuş olan sınırlı ortamdaki sınırsız gibi gözüken yapay özgürlük doğrultusunda hâkimiyetini arttırmaya çalışmaktadır.

Yayıncılık sektörünün de özellikle son on yıl içerisinde büyük oranda dijital hale dönüşmesi, birçok yayın türünün web tabanlı olarak okuyucusuna internet üzerinden aktarılması, haber kanallarının, gazetelerin internet ortamına aktarılarak internet haber kanalları, internet radyoları ve internet siteleri halini alması gazeteci, muhabir, şair gibi metnin üreticisi olan “yazar”ın eş zamanlı olarak hedef kitlesi ile birebir ilişkide bulunmasını zorunlu kılmıştır. Tam da bu noktada hayatımıza yeni bir kavram daha girmiştir. “Bağlantılı metin” olarak adlandırılan hipermetin (hypertext)… Birçok açıdan hipermetinler, geleneksel okur-yazarlık kavramlarında esaslı yapısal dönüşümler içermektedir. Geleneksel anlamıyla metin, okur ve yazar kavramları, hipermetinler için geçerliliğini sürdüremez.

2. HYPERTEXT (HİPERMETİN) - HİPER ORTAMBir hipermetin, bilgisayar ekranı ya da diğer elektronik cihazlardan okunabilir. Hipermetin-ler, sadece yazıdan ibaret olan yalın metinler değildir. Bir hipermetin; benzer şekilde diğer metin ve kaynaklara sanal bağlantılar içerir. Standart metinlerden (text) farklı olarak imaj, fo-toğraf, tablo, matematik formülleri hatta video vb. içerebilir. Hipermetin, World Wide Web’in (www) temel konseptlerindendir. Hipermetin İşaretleme Dili (HTML) olarak günümüzde web sitelerinin çok büyük bir çoğunluğunda kullanmaktadır.

Çoklu ortamMetin, durağan veya hareketli grafik, film bölümleri, video ve ses içeren bilgil-

erin gösterilmesi için çeşitli formatların kullanılması.Bilgisayar temelli etkileşimli çoklu ortamlar, hiper ortam ve hiper metini

kapsar.

Hiper ortamMetin, durağan veya hareketli grafik, film bölümleri, video ve ses gibi çeşitli formattaki bilgiler arasında etkileşimli olarak bağlantı

yapılmasını sağlayan bilgisayar temelli sistemler

Hiper metinDoğrusal olmayan şekilde organize edilmiş ve erişilen metin, durağan

grafik, resim ve tablolar

(Sadece doğrusal olmayan metin)

Şekil 1. Hiper Metin, Hiper Ortam ve Çoklu Ortam Arasındaki İlişki (Karadeniz, 2006)

Hipermetin (hypertext) sözcüğündeki hiper (hyper), Eski Yunanca bir sözcük olup “ötesinde” ve “üzerinde” anlamına gelmektedir. Bu yönüyle hipermetinler, geleneksel metinleri aşar ve onlara karşı üstünlük içeren bir yapıya sahiptir. Çoklu veya zenginleştirilmiş içeriğe sahiptir. Bir hiper metinde metin, grafik, resim, tablo, video ve aktif linkler bulunur. Bütün bu yardımcı unsurlar

Page 4: DİJİTAL YAYINCILIKTA HİPERMETİN YAZARLIĞI SORUNU Yayıncılık, zamanla analog halden çıkıp dijital hale gelmiştir. “Web 2” dönemini yaşayan yazılı basının, dijital

274

5. ULUSLARARASI MATBAA TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU5. INTERNATIONAL TECHINOLOGIE SYMPOSIUM FÜR DRUCK

5th INTERNATIONAL PRINTING TECHOLOGIES SYMPOSIUMİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - İSTANBUL - 04-05 KASIM / NOVEMBER 2016

ancak çok boyutlu bir hiper ortamda ve üstelik doğrusal olmayan (non-linear) bir biçimde inşa edilir. Hipermetin kavramının ardından karşımıza çıkan bir diğer üstün ve ötesinde kavram ise ‘hiper ortam’ kavramıdır. Hiper ortam, durağan ya da haraketli grafik, video, ses gibi çeşitli bilgiler arasında bağlantıyı sağlayan bilgisayar sistemleridir. Hiper metinlerin varoluş koşulu, hiper ortamlardır. Hiper ortam, hipermetni de kapsayan bir kavramdır.Hipermetin ve hiper ortam kavramları ilk defa 1945 yılında, V. Bush tarafından kullanılmıştır. Ardından Ted Nelson’ın çalışmaları ile geliştirilmiştir. Nelson, “Xanadu” adlı sistemle hipermetin ve hiper ortam sistemleri inşa etmiştir. Nelson hiper metini, “okuyucuya farklı seçenekler sağlayan, dallanmaları olan ve doğrusal olmayan bir metin” olarak tanımlanmıştır. Bu tanım genel kabul görmüş ve bundan sonra gelen Trigg’in Textnet’i, Shneiderman’nın Hyperties’ı gibi birçok hiper metin sistemine genel bir çerçeve kazandırmıştır (Novruzova, 2012).Teknolojinin gelişimi, hiper metin sistemlerinin bilgisayar ortamında daha rahat tasarlanmasına olanak tanımıştır. 1980’li yıllarda geliştirilen “HyperCards” ve “NoteCards” adlı bilgisayar yazılımlarıyla bir hipermetin hazırlamak oldukça kolaylaşmıştır. Aynı yıllarda geliştirilen Xerox PARC’ın NoteCards, Brown Üniversitesi’nin Intermedia, Apple Macintosh’un Hypercards programları, hiper metin ortamlarının geliştirilmesinde kullanılan başlıca sistemler oldu (Conklin, 1987). Ancak bu programların en büyük dezavantajı, sadece aynı tipteki bilgisayar sisteminde çalışabilmeleridir. İnternet’in ARPANET ile başlayan, WWW (World Wide Web) ile devam eden gelişimi Windows, Macintosh veya Linux gibi farklı platformlara sahip sistemlerin aynı ağ içerisinde haberleşebilmesini sağlamıştır. Bilgisayarın işletim sistemi ve türünden bağımsız olarak çalışan bir hiper metin sisteminin hayata geçirilmesi, HTML (Hypertext Markup Language) dilinin geliştirilmesi ile mümkün olabildi. HTML dilinin sağladığı avantajlar ile 1990’lı yıllar, hiper metin sistemlerinin yaygınlaştığı, artık hiper ortam ve çoklu ortamların kullanılmaya başlandığı yıllar olmuştur (Allesi ve Trollip, 2001).İşte tam bu yıllarda, teknolojinin gelişimine paralel olarak animasyon, ses ve video gibi araçların bu tür ortamlarda kullanılmaya başlanması ile birlikte hiper metine yüklenen tanımın değiştiği ve çoğu zaman hiper metin ve hiper ortam kavramlarının birbirinin yerine kullanıldığı görülmektedir (Karadeniz, 2006). Bütün bu gelişmeler; geleneksel “metin”, “yazar” ve “okur” kavramlarını, hipermetin bağlamında yeniden tartışmayı zorunlu kılmaktadır. 3. HİPERMETİN TANIMLAMALARI“Hipermetin” terimi, Nelson tarafından 1965 yılında daha kısa fragmanlardan oluşan metnin işaretlenmesi için kullanılmıştır. Bu fragmanlar serbest okunacak şekilde düzenlenmişti. Bu yüzden hipermetin “art arta gelmeyen yazı” olarak tanımlanabilir ve burada yapıyı, düşünceler oluşturur (Novruzova, 2012). Hipermetnin en yaygın bilinen tanımı ise Dedova’ya aittir. Dedova, hipermetni “yazısız yapılı metin” olarak değerlendirir: “Tek çizgide seyretmeyen metin”. Hiper metin, okura bilgiyi kavrama sırasını seçme şansı tanır. Düz metin, yazarı tatmin etmez. Ansiklopedi benzeri geleneksel yayınlar dahi, “tek çizgide” okunmaz, atlanarak ilginç bulunan sayfalar okunur (Dedova, 2001). Hipermetinle ilgili diğer bazı tanımlar şöyledir:

i. Basılamayan veya basılı olmayan, tümüyle harekete yatkın, gizli, eğlenceli, dina-mik veya değişken bir metindir (Bolter, 1991).

Page 5: DİJİTAL YAYINCILIKTA HİPERMETİN YAZARLIĞI SORUNU Yayıncılık, zamanla analog halden çıkıp dijital hale gelmiştir. “Web 2” dönemini yaşayan yazılı basının, dijital

275

5. ULUSLARARASI MATBAA TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU5. INTERNATIONAL TECHINOLOGIE SYMPOSIUM FÜR DRUCK

5th INTERNATIONAL PRINTING TECHOLOGIES SYMPOSIUMİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - İSTANBUL - 04-05 KASIM / NOVEMBER 2016

ii. Bir metinsel parçadan diğerine makine destekli atıflar yolu ile bağlı ve kullanıcının doğrudan etkileşim içine girebildiği bir sistemdir (Conklin, 1987).

iii. Gösterilmesi ve organize edilmesi için doğrusal olmayan bir yöntem kullanılan ve kendileri doğrusal olmayan metinlerdir (Kozma, 1991).

iv. Doğrusal olmayan şekilde okunan ve çeşitli şekillerde düzenlenebilen bilgisayar temelli metinlerdir (Spiro ve Jehng, 1990).

Tüm bu tanımların ortak noktası, hiper metinin “doğrusal olmayan metin” niteliğine yapılan vurgudur. Türkçe literatürde uzun zamandır çalışılan bir konu olmasına rağmen hipermetin adlandırması konusunda tam bir uzlaşma sağlanmadığı görülmektedir. Hipermetinleri ifade etmek için farklı yazarlar farklı terimleri tercih etmektedirler: Örneğin bağlantılı metin, yardımlı metin, üst metin ya da hiper metin vb. (Karadeniz, 2006, s.15).4. HİPERMETİN VE YAZARLIK SORUNUPatterson’a göre hipermetin, okura, kendini anlam yapım sürecine eklemeye izin verir ve bu şekilde bir metin “yazmak” yazarın öngördüğünden genellikle farklıdır (Patterson, 2015:68). Ilana Snyder, hiper metinlerin yazarlık anlayışımızı değiştirdiğini söyler. “Yazarın merkezliği” ve “metin bağımsızlığı” kavramlarının altının oyulduğuna, okuyucunun metni, büyük ölçüde bağlı olduğu yazılım ve donanımla tecrübe ettiğine dikkat çeker. Örneğin Eastgate sistemleri tarafından yayımlanan hiper metin kurgusunda bağlantılar çoğu zaman metnin içerisine gizlenmiştir. Okuyucu, ekrandaki bağlantıların olduğu yeri görmek için ya kelimelerin üzerine rastgele tıklamalı ya da bir link veya tıklama hareketiyle bunu yapmalıdır. Snyder, hipermetin yol açtığı değişiklikleri, sadece yazarlık anlayışıyla sınırlandırmaz. Aynı zamanda bilgisayarların özel türden bazı düşünme yöntemlerini teşvik ettiğine ve diğerlerini zayıflattığını ileri sürer. Snyder’a göre bilgisayarlar, düşünme yöntemlerimizi değiştirmektedir. Verdiği yazı tahtası örneğinde, kâğıt ve kalemle yazma, yazarları dil bilgisini özenli kullanmaya ve düşüncenin yazıya daha kontrollü tarzda eşlik etmesini teşvik eder. Buna karşın bilgisayarlar, yazarları “doğrusal olmayan düşünme” ile işbirliğine davet eder. Snyder, şöyle yazar:

“[D]düşüncelerimizi organize ederek yazım alanımızı düzenleriz. Bu şekilde dünyanın da kendisini organize ettiğini düşünürüz” (Synder, 1996).

Bunun anlamı; hipermetin ve diğer elektronik metinler nedeniyle fikirlerimizi düzenleme şeklimizin ve düşünme yöntemimizin değiştiğidir. Bilgisayar ekranlarında klavye tuşlarına dokunan yazılan metinlerin yazarları, noktalama, imla, metin ve sayfa tasarımı gibi geleneksel yazarlıkta, yazma sürecine eşlik eden görevleri, en sona erteleyebilirler. Metin düzenleme ve editörlük işlemleri, elektronik metnin her türlü dışsal müdahaleye açık oluşu yüzünden yazma işlemi bittikten sonra gerçekleştirilebilmektedir. Metin oluşturmanın asli unsurlarından bazılarının metin bittikten sonra yapılabilmesi, metin yazma sürecinin de değiştiği anlamına gelir. Yazar, düşüncelerini organize etmeyi, yazma sürecinin her aşamasına eşlik eden bir koşul olarak görmez. Elektronik metnin geçirgen yapısı, yazma edimini işbirliğine açık hale getirir. Yazarların metin oluşturmaya dair yerleşik düşünceleri değişmektedir. Hipermetin formatında dokümanlar oluşturabilmek için geliştirilen HTML (Hypertext Make-up Language) programlama dilinde metinler, kodlama yoluyla oluşturulmakta ve

Page 6: DİJİTAL YAYINCILIKTA HİPERMETİN YAZARLIĞI SORUNU Yayıncılık, zamanla analog halden çıkıp dijital hale gelmiştir. “Web 2” dönemini yaşayan yazılı basının, dijital

276

5. ULUSLARARASI MATBAA TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU5. INTERNATIONAL TECHINOLOGIE SYMPOSIUM FÜR DRUCK

5th INTERNATIONAL PRINTING TECHOLOGIES SYMPOSIUMİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - İSTANBUL - 04-05 KASIM / NOVEMBER 2016

metin içinde başka metinlere linkler verilebilmektedir. Böylelikle kelimelere tıklayarak farklı sitelerdeki elektronik metinlere ulaşılabilmektedir. Burada kelimeler, bir arayüz işlevi görmektedir. Yani tek bir kelime, bir ara-yüz olarak kullanılabilmektedir. Bu ise daha gelişmiş web sayfaları anlamına gelir.4.1. Geleneksel Metnin Sabit Yapısına Karşı Hipermetin Potansiyel Yapısı Geleneksel yayıncılıkta metni oluşturan yazar, tek bir kişidir. Yazar metni oluşturduktan sonra, metin ile okuyucunun etkileşimi anındalık içermez. En önemlisi de okuyucu metnin içerisine müdahale edemez. Metin burada başı ve sonu belli olan sınırlandırılmış bir eserdir. Metin, değiştirilemez ve karşı konulmaz bir yapıya, başka ve uygun bir ifadeyle içine-işlemezliğe sahiptir. 17. yüzyılın fiziksel entitilerin temel vasfı olarak ortaya çıkan içine-işlemezlik (impenetrability), atomcu bir görüşün doğal ve zorunlu bir sonucuydu. Sabit metin anlayışının farklı çıktıları olmuştur. Bunlardan birini şu alıntıda bildirilir:

“Hakikat yazıyla birlikte yazının biçimselliği tarafından hapsedilmiş durumdadır. Hakikat, yazının bu sakin, durgun, ölü evinde uykuya dalmıştır” (Işıklı 2011:94)

Bu durum, bu durum vahim sonuçlara yol açar: “Hakikatin kendisi, mevcudiyetini yazıda sürdürdüğü müddetçe bir tür erteleme, unutma ve bilmeme haline teslim edilmiş olur” (Işıklı, 2011:). Okur, geleneksel metinle karşılaşmayı sürdürdüğü müddetçe hakikati asla ele geçiremez. Bu geleneksel metin-okur-yazar anlayışın yol açtığı bir metafiziktir. Geleneksel metin düşüncesini de etkilemiş olan bu atomcu anlayış zayıfladığı zamanlarda, sabit yapılı metin anlayışı da hiper metinler tarafından yıpratılmaktadır. Hipermetnin başka bir yazarın etkisine ve başka bir okurun farklı okuma iradesine açık olması, hipermetnin ancak bir oyun hamuru gibi, salt bir potansiyel oluşuyla mümkün olabilir. Bu ise bir hipermetnin henüz inşa edilmemiş fakat her okuyuşta yeniden inşa edilmiş bir yap-boz oyunu olduğunu gösterir. Sabit bir yapının olmayışı, aslında bir yapının olmadığı anlamına gelir. Yapısızlık, kendi haline bulunan fakat hiçbir öznenin yönelimiyle alımlanmamış olmakla mümkündür. Hipermetinin yapısızlığı, Kant’ın “kendinde şeyleri (thing in itself)” gibi, bir alımlayıcının alımlamasıyla belli bir forma girmeyi ifade eder. 4.2. Hipermetin Okuma: Geleneksel Okuma Alışkanlığının Değişimi Geleneksel okuma biçimi, metnin sabit bir yapısının olması yüzünden oluşmuştur. Sabit yapılı metinler, okura kendini tek biçimli bir yapı olarak sunar. Okur, yazarın düşüncelerinin akışını takip etmek zorunda kalır. Okur ile yazar arasındaki ilişki, metin üzerinde ve yazarın aktif ve merkezi rolüyle sınırlı kalır. Okur, metinle girdiği ilişkide yazarın düşüncelerini takip etme isteğine bağlı olarak ya devam ya da terk etme seçenekleriyle sınırlandırılır. Metni genişletmenin yolu, onu terk etmek, metnin dışına çıkmaktır. Bu ise okuma edimine son vermek veya en azından başka bir konuya geçmek anlamına gelir. İki boyutlu metinlerde okur, metin tarafından seçeneksizlik şiddetine maruz bırakılmıştır. Yazar ise geleneksel iki boyutla sınırlandırılmıştır. Hipermetinler söz konusu olduğunda, metin yazarı artık okurdur. Hiper metin, içerdiği linkler yüzünden okurun metni yukarıdan aşağıya, paragrafı baştan sonra, düşünceleri giriş-gelişme-sonuç şeklindeki geleneksel okuma pratiğini gittikçe zorlaştırmıştır. Hipermetin bakış açısına göre bir bu zorlaştırma değil, kolaylaştırmadır. Doğrusal okumanın sıkıntı ve baskısından

Page 7: DİJİTAL YAYINCILIKTA HİPERMETİN YAZARLIĞI SORUNU Yayıncılık, zamanla analog halden çıkıp dijital hale gelmiştir. “Web 2” dönemini yaşayan yazılı basının, dijital

277

5. ULUSLARARASI MATBAA TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU5. INTERNATIONAL TECHINOLOGIE SYMPOSIUM FÜR DRUCK

5th INTERNATIONAL PRINTING TECHOLOGIES SYMPOSIUMİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - İSTANBUL - 04-05 KASIM / NOVEMBER 2016

kurtulmak için üretilen hipermetinler, okurun karşılaştığı metinlerden bazı bölümlerini okumayı seçerek kendine göre bir metin oluşturma özgürlüğü vermeyi vaat eder.Hipermetin okuru, iradesini metne yansıtmak konusunda isteklidir. Metinler bir fikirden ziyade, birer enformasyona dönüşmeyi bekleyen veriler gibidir. Okur, doğrusal okumayı terk etmiştir. Okumak, bir kitap veya gazete okumaktan farklılaşmıştır. Hipermetin okuru, hikayeyi kendi oluşturmaya alışkındır. Bir metni okuma süresi, ansiklopedi maddesine göz atma kadar kısa sürelidir. Fakat burada kitaplar arası yolculuk yerini, fikirler arası yolculuğa bırakmıştır. 5. HİPERMETİNE YAPISÖKÜMCÜ YAKLAŞIMHipermetinle ilgili tartışma, “yazı (metin)-yazma-okuma” üçgeninde yoğunlaşmakta, söz ve düşünce, düşünce ile yazı, yazı ile okuma arasındaki ilişki ve bağlantılara kadar genişletilmektedir. J. J. Rousseau’ya göre yazı, konuşmanın temsilinden başka bir şey değildir. Jacques Derrida ise Rousseau’nun bu temel argümanının tartışmaya açık olduğunu iddia eder. Derrida; tartışmayı Batı metafizik tarihiye genişletir. Batı felsefe tarihi boyunca yazı, söze yapılan bir ek olarak kabul edilmiş; söz ise yazıya kaynaklık etmiştir. Bu öncelik-sonralık düzenini Derrida, söz-merkezcilik (logo-centrism) diye adlandırır. Logos, hem söz hem de akıl anlamına gelir. Geliştirdiği yapısöküm (deconstruction) tekniği ile bu söz merkezciliğin yapısının sökmeye girişir. Kimilerine göre yapısöküm tekniğinin kökeni, Heidegger’in yıkma-yok etme (destruction) kavramına türetilmiş bir tür eleştirel okuma yöntemidir. Metinlerin eleştirel okunmasına yönelik bir teknik olan yapısökümün hipermetin bağlamında aktarılmasıyla yazar ve metin kavramlarına bakış açısını genişletmek mümkün olur.Yapısöküm tekniğinde Derrida, her metinde, metinler arası bir nitelik gösteren düşüncelerin yer aldığını ileri göstermeyi dener. Yazar, hiçbir orijinal fikir geliştirmiş değildir. Bunu metinlerde görmek mümkündür. Metinler, başka metinlere gönderme yapan açık veya gizli göndermelerle donatılıdır. Eleştirel bir okuma, metnin ön plana çıkarttığı fikirlere değil, bastırdığı ve gizlediği fikirlere odaklanır. Aslında bir metin, söylediği şeyi değil, gizlediği şeyi görünür kılar. Bunu bir dil dizgesi ve literatür içinde yapar:

“[Y]azar, bir dilin ve belirlenimi gereği söyleminin mutlak anlamda hâkim olamayacağı dizgesi, yasaları ve yaşamı olan bir mantığın içinde yazar. Onları, bir biçimde bir noktaya kadar, yalnızca kendisinin belli bir dizge tarafından yönetilmesine izin vererek kullanır. Dolayısıyla okuma, daima yazar tarafından kavranmamış, söylediği şey ile kullandığı dilin örüntüsü bakımından söylemediği şey arasındaki, belli bir ilişkiyi amaçlamalıdır. Bu ilişki karanlığın ve aydınlığın, zayıflığın ya da gücün belirli bir niceliksel dağılımından çok eleştirel okumanın üretmesi gereken bir gösterge yapısıdır” (Derrida, 1992:101).

Her metin, merkezi bir kavrama odaklanır. Merkez-çevre çekişmesi, metnin yapısını oluşturur. Bir “merkez” ve “dışarısı” olduğu varsayımına karşı, Derrida’nın ünlü argümanı şöyledir: “Metnin dışı yoktur.” Bu ifade, “Metnin dışında hiçbir şey yoktur.” diye de çevrilebilir. Ve hipermetinde tüm metinler aynı metinde yer alır. Bu yüzden metin, tüm olguları kuşatan bir çerçeve olur.

Page 8: DİJİTAL YAYINCILIKTA HİPERMETİN YAZARLIĞI SORUNU Yayıncılık, zamanla analog halden çıkıp dijital hale gelmiştir. “Web 2” dönemini yaşayan yazılı basının, dijital

278

5. ULUSLARARASI MATBAA TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU5. INTERNATIONAL TECHINOLOGIE SYMPOSIUM FÜR DRUCK

5th INTERNATIONAL PRINTING TECHOLOGIES SYMPOSIUMİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - İSTANBUL - 04-05 KASIM / NOVEMBER 2016

Derrida, Batı tarzı bir metafiziğe yol açan ve onu beslemeyi sürdüren logosun yapısını sökmeyi yazı ve metin üzerinden dener. Vardığı noktada sağlam yapılı bir özne fikrini zayıflatır. Söz ve akıl sahibi özne artık metafizik mevcudiyetin merkezi dayanak noktası değildir. Hipermetin açısından bu vargı, kendini bir özne olarak, aktif unsur olarak konumlandıran yazarın statüsünde bir düşüşle ilgili bir değerlendirmeye dönüşür.5.1. Hakikati Hatalı Temsil Eden Yazının Mutlaklaştırılması Derrida tarafından eleştirilen ve yapısı sökülmeye çalışılan geleneksel yazı anlayışına göre, yazı, sözün mevcudiyeti korumakta başarısız kaldığı zamanda gerekli hale gelir. Ve bu gereklilikte yazı, ivedilikle, söz uçup gitmeden örneğin, söze eklenmesi gerekir (Derrida, 2010:219). Söze eklenen yazı, mevcudiyeti koruyamadığı gibi, ona ek olup onun yerine geçer ki bu daha büyük sorunlara yol açar. Eksik ve hatalı metin, hakikatin yerini alır. Eklenen” ya da “yerine konan” şey (substitut) vekillik işlevini unutarak kendini sözün doluluğu yerine koyar; oysa aslında sadece onun bir eksikliğini veya zaafını gidermektedir (Derrida, 2010: 220). Derrida’ya göre “[d]üşüncenin mutemedi veya sekreteri haline getirilen dil, bir mesajı, daha evvel biçimlendirilmiş bir düşünceyi, sabitleştirilmiş bir tasarıyı iletmek için onu temsil etmekten başka bir şey yapmaz” (Derrida, 1999:69). Hipermetin, çoklu ve dallanmış yapısıyla okura kendini tek biçimli olarak dikte etmez. Hatta okuru, ana metinden uzaklaşma fırsatı sunar. Dünyanın çoklu temsillerini sunduğu gibi, bu temsilleri belli bir düzende sunmayarak hem okuru özgürleştirir hem de bu yolla, metnin hakikati temsil etme kibrine düşmesinin önüne geçer. 5.2. Hipermetnin Metne Getirdiği Dinamizm ve Canlılık Sözün yerini tutan yazı, sözün canlılığını sürdüremez. “Bu, yazının söze ettiği ilk kötülüktür”(Işıklı 2011:96). Cansız ve içi boş simgelerle kurulan iki boyutlu yüzey yazılarında canlılık alameti yoktur. Hareketsiz simge ve semboller, düşünceyi aktarmaya niyetlenmiş fakat belli ki bundan başarısız olmuştur. Buna karşın hipermetin, zenginleştirilmiş yapısıyla bu donukluğu yumuşatır, konuşmada olduğu gibi, ses, video ve hareketli modellemelerle yazıya dinamizm getirmiştir. Dikkat, metnin akışından ziyade, ilginin akışına bağlanmıştır. Başı ve sonu belli bir yüzey şekli olmaktan çıkan yazı, çoklu uyaranlarıyla çok boyutlu bir evreye ulaşmıştır. Gerçek dünyanın perspektif zenginliği, hipertmetinde zengin atıf linklerinde, metne zerk (imbit) edilmiş multimedya ve diğer yardımcı unsurlarla temsil edilmeye başlanmıştır. Hem yazarın hem de yazının şiddetine maruz kalan düşünce, farklı okurların aynı ana metni farklı noktalara götürmesiyle serbest dolaşım hakkına kavuşmuş görünür. Geleneksel yazma edimi ve metinlerde, yazarın ve söz sahibinin artık “şimdi-burada” olmayışından cesaretlenen şiddet, okurun yazar yerini almasıyla geri çekilir. Yazıdaki düşünce, kendisine yöneltilen şiddete karşı kendini koruyamaz. Sözün sahibi, sözüne sahip çıkar çünkü söz, sahibinden fazla uzaklaşmaz ve varlığını sahibinin var olduğu anlarda sürdürür. Bir hipermetin, henüz okurun eline eli kolu bağlanmış sabit bir metin olarak teslim edilmediğinden okur şiddetine de kapalıdır. Bir bakıma metnin açıklığı, onun sert eleştiri ve yanlış anlama rüzgârlarına karşı elastik bir yapıya kavuşması anlamına gelir. Burada hipermetin, şiddete karşı koruyucu bir aşıyla aşılanmış olur. Öte yandan metin, kendi bütünlüğünden yoksun bırakıldığından yazının şiddeti azalır. Metin, okurun elinde biçimlenir ve henüz var olmayan bir metnin okura ve düşünceye karşı kendini dayatmasına olanak

Page 9: DİJİTAL YAYINCILIKTA HİPERMETİN YAZARLIĞI SORUNU Yayıncılık, zamanla analog halden çıkıp dijital hale gelmiştir. “Web 2” dönemini yaşayan yazılı basının, dijital

279

5. ULUSLARARASI MATBAA TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU5. INTERNATIONAL TECHINOLOGIE SYMPOSIUM FÜR DRUCK

5th INTERNATIONAL PRINTING TECHOLOGIES SYMPOSIUMİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - İSTANBUL - 04-05 KASIM / NOVEMBER 2016

kalmaz. Platon’un “bir kadavra katılığında” dediği yazı (Işıklı 2011:97), hiper ortamda yaşayan bir sözün kıvraklığına sahip olur. 5.3. Metindeki Bastırılmış Yan Anlamların Öne ÇıkarılmasıGeleneksel metin, yarattığı sanılar karşısında kendini haklılandırmak için karşıtlık, ayrım ve eklerin kullandığı bir “oyun” oynar. Karşıtlık yaklaşımı, ikili terimler inşa eder ve bu terimle-rinden birini diğerini tercih ederek metni oluşturur Derrida, batı metafiziği kültürün ikili kar-şıtlıklara temellendiğini ileri sürer. Derrida’ya göre yazınsal bellek, bu karşıtlıkların bekçiliğini yapmaktan öte hiçbir şey yapmaz (Işıklı 2011:98).

Hipermetin, hiper ortamın sonsuz uzamının verdiği imkanlara dayanarak unutulmuş veya ötelenmiş anlamları metne dahil etmiş olur. Üstelik hiçbir tasarımsal soruna yol açmadan bunu yapar. Tüm anlam ve karşıtlıklar, metinde birlikte bulunur. Hipermetinde eş-zamanlılık ve birlikte bulunuş (co-existence), karşıtlar için mümkün oluverir. Şimdi ve burada olmayan yazar, önceki metin ve bastırılmış karşıt anlamlar, birlikte mevcudiyete kavuşur. Bu bir tür çoğulculuk sunan karşıtların birliği sentezidir. Her link, metinde bastırılmış olanın öne çıkarılmasının bir yoludur. Derrida’nın “mevcut olmayan mevcudiyet” dediği bu ötelenmiş düşünceler, gün yüzüne çıkarılmıştır. Ayrıca yazarın yokluğu, okurun okuma anında kendince bir metin inşa etmesiyle ve metin açıklığı yüzünden başka yazarların metne müdahil olmasıyla, yeniden mevcudiyet kazanır fakat biçim değiştirerek. Geleneksel metinde birbirine eklemlenme, zamansal açıdan ardışık (diachronical) olduğundan ek ve ekin yarattığı anlam, sürekli ertelenir. Hipermetinde ise bu çatallanma ve ayrılma, eş-zamanlı olarak şimdiye getirilir. Zamansal olarak ertelenen anlam, siber ortam sayesinde artık aynı metin içinde yer almakla ertelenmemeye başlar. 5.4. Hipermetinde Özdeşliğin Yitirilişi Bir hipermetinde, değişimin ve ilerlemeye bağlı olarak “kendine özdeşlik”ten bahsetmenin imkânı buharlaşır. Hipermetin, “hem değişecek ve ne ise o olmayacak hem de değiştiği halde ne ise o olarak kalacak[tır]” (Işıklı 2011:104). Bu ise mantıksal bir çelişki üretir. Hipermetin, sürekli değişerek kendisi olabilir. Değişimde kendi ile fark oluşur. Bir metindeki “kendi olmayan”ı bulmak, metnin kendisine ulaşmak anlamına gelir. Asıl metne daha sonra hangi ekleme ve çıkarmaların yapıldığını bulmak görece kolay ve mümkündür. Ve özdeşlik, eklerin tespit imkânıyla garanti altına alınır. “Bir şey, kendisiyle ayrım olmaksızın özdeş kılınıyorsa o şeyde bazı unsurlar bastırılmış olmalıdır. Bastırılmış olanlar aslında o şeyi, o şey yapar” (Işıklı 2011:??). Fakat hiper metinin kendisi olabilmesinin koşulu, sürekli değişiyor olması, ona ek yapılması, onun değiştirilmesi veya genişletilmesidir. Hiper metin, asla kendisi olarak kalamayan metin olarak kendi özdeşliğini sürekli ihlal ederek teminat altına alır. Derrida’ya göre yazar, yayıncıyla bir sözleşme imzalayıp kendisini birçok kurala bağladığından dolayı yasanın önünde sorumlu olsa da yayınladığı edebi içerikten sorumlu değildir. Bu da kimseye karşı sorumlu olmayan bir yazar kılar (Utku, 2010).Metnin dışında hiçbir şeyin olmaması görüşü yeni bir boyut kazanmıştır. Yazar ile okur metin içerisinde bir anlam oluşturmaktadır. Bu durumda bir metin felsefesi meydana gelir. Yapıbozum, her bir metinde, yazarın kendi metnine yüklemek isteyebileceği değişmez bir anlamı kaçınılmaz olarak ele veren bir belirsizlik/şüphelilik ve karar-verilemezlik olduğunu iddia etmektedir. Yazma süreci daima gizlenmiş olanı açığa çıkarır, bildirilmiş olanı çevreler

Page 10: DİJİTAL YAYINCILIKTA HİPERMETİN YAZARLIĞI SORUNU Yayıncılık, zamanla analog halden çıkıp dijital hale gelmiştir. “Web 2” dönemini yaşayan yazılı basının, dijital

280

5. ULUSLARARASI MATBAA TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU5. INTERNATIONAL TECHINOLOGIE SYMPOSIUM FÜR DRUCK

5th INTERNATIONAL PRINTING TECHOLOGIES SYMPOSIUMİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - İSTANBUL - 04-05 KASIM / NOVEMBER 2016

ve daha genel bir biçimde onu güçlendiren çeşitli karşıtlıkları bulup bozmaktadır (breach). Derrida’nın felsefesinin metinselliğe dayanması bu yüzdendir ve yine aynı nedenden ötürü kullandığı terimler, kimin ya da neyin yapıbozuma uğratılacağına bağlı olarak daima değişir; söz konusu bu belirsizlik daima farklı durumlarda/yerlerde görülür (Orman, 2015:65).Geleneksel yazarlıkta, metnin tüm sınırları belirlidir. Derrida sözcüklerin sınırlarının şimdiki zaman içerisinde kesin olarak verilemediğini belirtse de, hipermetin yazarlığında başta yazar sayısının sınırsız olması ile karşılaşan metin, sözcük sınırsızlığından çıkıp, metnin sınırsızlığına bürünmüştür. Geleneksel yazarlıkta tek bir usta elden çıkan metin, hiperortamlarda kodlar ile ifade edilmektedir. Kelimeler içerisine saklanan kodlar sayesinde anlatılmak istenenden çok yönlendirilmek istenilen alana yönlendirme yapılır. Yazarın değil, üreticinin istediği serüvene katılan okuyucu, hipermetinlerin etkileşim özelliği sayesinde, istediği anda kendisi de yazar konumuna bürünmektedir. Dairesel iletişim modelinden söz edebileceğimiz bu noktada Shannon-Weaver’ın iletişim modellerinde belirttikleri gibi alıcı konumunda olan tüm okuyucular kendilerine sunulmuş sınırlı özgürlük alanında istedikleri takdirde kaynak konumuna geçerek, yazar işlevi görebilirler. Günümüzde yayıncılığın analog halden çıkıp dijital boyuta geçmesiyle hayatımıza giren sosyal medya olgusu, beraberinde birçok karmaşayı da getirmiştir. Facebook, Twitter gibi sosyal medyanın demirbaş uygulamaları diyebileceğimiz platformlar sayesinde hipermetin yazarlığı bir kişiden çıkıp, kitleleri kapsar hale gelmektedir. Yazarın ürettiği metin, bir başka kullanıcının da yazar opsiyonuna sahip olması ile yorum, görüş, link vs. eklenmesi yapılarak yeniden üretilebilmektedir.6. HİPERMETİN YAZARLIĞINDA KARŞILAŞILAN GÜÇLÜKLERHipermetinler doğrusal olmayan(non-linearity) bir bileşkedir. Adeta matruşka bebekleri gibi iç içe geçmiş olup, labirenti andıran bir yapıdır. Elektronik metinler olan hipermetinler, iki kapak arasına sıkıştırılmış olmaktan çıkmıştır. Bu da metnin sınırlarının kalkmış olduğu an-lamına gelir. Okuyucu hipermetni ekrana çağırdığı anda ,okuru metin ile yakınlaşmaya davet eder. Onunla meşgul olan okur her seferinde metni yeniden yeniden üretir. Metnin içerisine adım atan okuyucu, bilgilerin ‘sıralı’ olmadığının farkında değildir. Bilgilerin sıralı bir biçim-de olmaması okuyucu adına bir tehlike oluşturmaktadır. Kendisini sınırları belli olmayan bir okyanusun içinde bulan okuyucu, bu okyanus içerisinde yer alan çakıl taşını bulmaya çalış-maktadır. Web 2 döneminin belki de en büyük handikaplarından biri sıralı olmayan metinler içerisinde kullanıcıların, araştırmacıların veya okurların bilgiye ulaşmalarında karşı karşıya kaldıkları bu seraplardır. Ulaşılmak istenilen bilgiye doğru gitmeye çalışırken, benzeri, ilgisi olmayan birçok başka bilgi ile karşılaşması hatta web sayfalarına yönlendirilmeleri müm-kündür. Yazarın merkezliliği dağılır. Metinsel bağımsızlık azalmaya başlar. Okuyucu kontrol değerini bağlı olduğu yazılım ve donanım ile tecrübe eder. Bğlantılar metnin içerisine giz-lenmiştir. Okuyucular ekrandaki bağlantıların olduğu yeri görmek için kelimelerin üzerine rastgele tıkladığında bağlantılara ulaşır ya da bir link veya tuş vuruş hareketiyle sağlar. Bu durumun sonucunda bizlerin düşünme sistemlerini değiştirmeleri gerekmektedir. Web ağını günümüzde her yaş grubundan insanın kullandığı bilinmektedir. Yeni nesil kul-lanıcılar geleneksel yazarlık anlayışı ile yaşamadığından dolayı, bu yeni yazarlık sistemine ve hiper ortam anlayışına adapte olmada daha avantajlıdır. Ancak geleneksel sürece mensup orta yaş grubunun bu yazın türüne alışabilmeleri ve kullanırlarken karşılaştıkları tehlikeler-den sıyrılabilme yetileri daha az gelişmiştir. Okur ve yazar arasındaki sınırların bulanıklığı

Page 11: DİJİTAL YAYINCILIKTA HİPERMETİN YAZARLIĞI SORUNU Yayıncılık, zamanla analog halden çıkıp dijital hale gelmiştir. “Web 2” dönemini yaşayan yazılı basının, dijital

281

5. ULUSLARARASI MATBAA TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU5. INTERNATIONAL TECHINOLOGIE SYMPOSIUM FÜR DRUCK

5th INTERNATIONAL PRINTING TECHOLOGIES SYMPOSIUMİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - İSTANBUL - 04-05 KASIM / NOVEMBER 2016

bilgiye ulaşmadaki en büyük sıkıntıdır. Hiper metin, kendi açıklığı nedeniyle – onun çok kolay yayılan bulanık sınırları – yazarın rolünü metnin kendi sınırları kadar dağınık yapar . Hiper metin genellikle giriş, gelişme ve sonuca sahip değildir. Listserv sohbetleri, web forum tartışmaları ve sohbetleri kadar iyidir, öğrencilerin geleneksel yöntemin bu eksikliği ile anlaşmalarına yardım eder. Hiper metin, çoğu kez öğrencilere verdiğimiz doğrusal rahat-lığı bozar. Onun yerine, daha çok karşılıklı konuşmalar gibi, akışına gitmeye eğilimli, yeni yetme hatipler ya da yeni tanıtılan bir konu gibi hareketli ve değişkendir. Landow, Walter Ong’un bilgisayar teknolojisi ve sözlü kültür arasındaki ilişki ile ilgili teorisinden bahseder. Ong bilgisayarların onlara şuan içinde bulunduğumuz sözlü kültürlere odaklı ve toplumun katılımcı anlayışına çok benzer olan “ikincil sözlü kültür” getirdiğini iddia eder. Ve Ong bilgisayarlar ve sıralı işlemlerden bahsederken kaybolmuş gibi görünse de, o (ve Landow) ki-taplar ve yazarlarının herhangi bir dolaysız anlayışla karşılaştırılamamasını ilginç bir özellik kılar. Basılı metnin çoğu çeşidi sıralı okuyucularla karşı karşıya kalır, onlar kendi problemini sergilemeyi geciktirmelidir. Oysa ki hiper metin okurları, bir metinle doğrudan doğruya karşı karşıya kalabilir, okuyucu yazarın metnine cevaben anında bir bağlantı ve yanıt yazabilir. Kağıt ve mürekkebin dünyasında kolayca gerçekleşemeyen daha büyük domain alanlarının içine metin ekleme özelliği okur ve yazar diyaloğunun bir çeşididir (Patterson, 2015:70-71). Aynı metin içerisinde birden çok yazarın bulunması, bilginin yönlendirilmiş içeriklerde giz-lenmesi, metnin bütünlüğünün sağlanamaması, farklı metinlere yönelik göndermeler, okurun sınır bulanıklığına maruz kalarak dikkat dağınıklığı yaşaması ve tüm bunların sonucunda ana metnin sınırlarından çıkmış olması hipermetin yazarlığının ve hiper ortamların yarattığı so-runların başlıcalarıdır. Bu durumun en basit örnekleri olarak vikipediler gösterilebilir. Birden çok yazara sahip olan metinler, doğrulukları açısından her zaman bir şüphe barındırmaktadır. Birkets hiper metinlerin “yazar ve okuyucu ilişkisinin uzun vadeli sabit ilişkisinin güçlü su-numunu mahvetmek. O edebi deneyimin ese olarak alındığı gücün bütün sistemlerini de-ğiştirir; anlaşmayı baştan sona yeniden yazar”. Birkerts, hiper metinin yazarı ortadan kal-dırmasının yanı sıra, okur-yazarlığı ve edebiyatı da mahvettiği konusunda uyarmaktadır. O kendisine izin veren “okumanın öznel ekolojisi” nin sayfadaki kelimelerin gücünü hisset-meyi sağladığını, ama hiper metnin bu gücün hissedilmesini engellediğini savunmaktadır (Birkerts, 1994).7. SONUÇ VE ÖNERİLERGeleneksel yayıncılığın dönüştüğü bu elektronik yayın ortamı içerisinde kullanıcı sürekli olarak internet erişimine ve ekranlı bir cihaza gereksinim duyar hale gelmiştir. Okur ve yazarların bilişim okuryazarı olma zorunluluğu bulunmaktadır. Çünkü geleneksel okuyucu ile hipermetin okuyucusunun arasında ciddi bir donanım ve içerik ayırt edebilme farkı özelliği bulunmaktadır. Hiper ortamlar sayesinde kişi geçmiş bilgi ve ihtiyaçlarına daha kolay bir biçimde ulaşabilmektedir. Hiper ortamlarda saklanan bilgi miktarı ve kaynak çeşitliliği basılı materyallere kıyasla çok daha fazladır. Kişi istediği bilgiye istediği anda ulaşabilme olanağına sahiptir. Zaman yönetiminin oldukça sıkıntılı olduğu günümüzde hiper ortamların bize sunmuş olduğu ‘anındalık’ özelliği hiper ortamları vazgeçilmez kılan en önemli özelliktir. Ayrıca hiper ortamlarda görsellik çeşitliliği hiper ortamları okuyucuya daha cazip hale getirir. Hiper metin metinsellik olarak değişim yansıtmaktadır. Hipermetin yazarlığı ve hipermetin okuyuculuğu hakkında doğru bir bilgilendirme yapıldığında hiper ortamların tehlike arz etmekten çok kolaylık sağladığı görülebilmektedir. Başı ve sonu belli

Page 12: DİJİTAL YAYINCILIKTA HİPERMETİN YAZARLIĞI SORUNU Yayıncılık, zamanla analog halden çıkıp dijital hale gelmiştir. “Web 2” dönemini yaşayan yazılı basının, dijital

282

5. ULUSLARARASI MATBAA TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU5. INTERNATIONAL TECHINOLOGIE SYMPOSIUM FÜR DRUCK

5th INTERNATIONAL PRINTING TECHOLOGIES SYMPOSIUMİSTANBUL ÜNİVERSİTESİ - İSTANBUL - 04-05 KASIM / NOVEMBER 2016

olan metinlerin bulunduğu kitaplar hayatımızdan tabii ki kolay kolay silinmeyecektir. Ancak artık hipermetinlere alışmak zorunda olduğumuzda dikkat edilmesi gereken bir gerçekliktir. Bir mailde yer alan isime tıklamak olsun, elektronik tabloda aranan bir belge olsun veya World Wide Web’ de yapılan bir tarama işlemi olsun hipermetinler her zaman var olacak. Kısaca internet ve web ağı kullandığımız sürece başı ve sonu olmayan metinler ile iç içe olacağız. 8. TEŞEKKÜRBu çalışmanın oluşmasında emeği geçen yüksek lisans tez danışmanım Yrd. Doç. Dr. Şevki IŞIKLI hocama sonsuz teşekkürlerimi sunarım.9. KAYNAKLARAllesi, S. M. (2001). Multimedia for Learning: Methods and Development. (3. edition, Dü.) Massachusetts: America: Allyn and Bacon.Birkerts, S. (1994). The Gutenberg Elegies: The Fate of Reading in the Elecronic Age. New York:Fawcett Columbine.Bolter, D. J. (1991). Writing Space: The Computer, Hypertext, and the History of Writing. Hillsdale. 79.Conklin, J. (1987). Hypertext: An Introduction and Survey. IEEE Computer,20 (9). 17-41.Derrida, J. (1992). Acts of Literature. J. Derrida, & E. b. Attridge (Dü.). içinde London, Routledge, New York.Karadeniz, D. Ş. (2006, Haziran ). Öğretim Amaçlı Hiper Metin, Hiper Ortam ve Çoklu Ortamlar İçin Tasarım İpuçları. Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Dergisi, 12-33.Kozma, R. B. (1991). Review of Educational Research, 61 (2). Learning with Media, 179-211.Novruzova, D. D. (2012). Farklı Ekollerde Metin, Söylem Ve Hipermetin Kavramları. İdil Dergisi, 1(5), 354-357.Orman, T. F. (2015). Kilikya Felsefe Dergisi, 61-81.Patterson, N. (2015, Yaz). Hipermetin ve Değişen Okuyucu Rolleri . Online Academic Journal of Information Technology, 6(20).Spiro, R. v. (1990). Cognition, education, and multimedia. Exploring ideas in high technology, 163-205.Synder, I. (1996). Hypertext: The Electronic Labyrinth. New York: New York UP.Utku, A. (2010). Herşeyi Söyleme Hakkı: “Jacques Derrida’da Edebiyat-Demokrasi Bağıntısı. Birinci Uluslararası Felsefe Kongresi (s. 469-480). Bursa: Uludağ Üniversitesi.Işıklı, Ş. (2011). Yapı-söküm ve Yazı Sorunu. Özne Felsefe Dergisi, Sayı 15. ss.93-112.Derrida, J. (2010), Gramatoloji. İsmet Birkan (Çev.), Ankara: BilgeSu Yayıncılık.Derrida, J. (1999). “Platon’un Eczanesi”. Zeynep Direk (Çev.), Toplumbilim, Sayı: 10, ss. 63-81.