zeka ve akil oyunlari -...
TRANSCRIPT
‘’Çocuklar niçin oyun oynar hiç
düşündünüz mü? Yapacak başka işleri
olmadığı için mi? Yoksa ayak altında
dolanıp anne-babalarını lüzumsuz yere
meşgul etmemek için mi?
Elbette hayır! Oyun çocuk için gerçek bir
ihtiyaçtır ve onun bedensel, psikolojik,
sosyal ve zihinsel gelişimi açısından çok
önemlidir.’’
Piaget’e göre oyun bir uyumdur.
Montaigne oyunu, çocukların en gerçek
uğraşıları olarak tanımlamıştır.
Montessori oyunu, çocuğun işi olarak
nitelendirmiştir.
Grass’a göre oyun bir pratiktir.
Oyun çocukların zorunlu değil gönüllü
eylemidir. Oyun çocukları fiziksel ve
duygusal olarak rahatlattığı için zihinsel
olarak da öğrenmeye elverişli bir ortam
sağlar.
Carol ve Byron, her oyuncağın çocuklar için farklı anlamlar taşıdığını tespit etmiştir. Çalışmalar sırasında yaptıkları oyuncak seçimi ve bu oyuncaklar ile oynama şekilleri yaşadıkları sorunun ortaya çıkmasında ve çözülmesinde büyük rol oynar. Örneğin tabancayla oynayan bir çocuk öfkesini ifade etmeye çalıyor olabilir ya oyuncaklar ile kale, şato yapan bir çocuk yüksek ihtimalle kendini güvende hissetmiyordur ve güvenli bir alana ihtiyaç duyuyordur. Arabalarla oynayan bir çocuk tehlikeli bir yerden uzaklaşmaya çalışıyor ya da maceracı ruhunu ortaya koyuyor olabilir. Evcil hayvan oyuncakları genellikle aile, ilişki, korunma gibi anlamlar taşır.
Oyun, çocuğun fiziksel, zihinsel, dil ve
sosyal kapasitesinin gelişmesine fırsat
vererek toplum içindeki sosyal rolünün ve
kendini diğer bireylerden ayıran
özelliklerin farkına varmasını sağlar. Çocuk
oyun sırasında kendisini ve çevresiyle ilgili
bilgileri ifade etme olanağı bulur.
Oyun, çocuğa kurallara uymayı, sorumluluk almayı, işbirliğini ve diğer insanlara saygılı olmayı öğretir. Ayrıca girişimci olma, tehlikeyi göze alma, karar verme ve problem çözme yeteneğinin gelişmesine yardımcı olan önemli bir unsurdur. Bunların yanı sıra, oyun sırasında çocuğun kendisine güvenini geliştirme, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamada, kendi kendine yeterli olabilme gibi nitelikler kazandırır.
Oyunu sadece çocuğu oyalayan, vakit
geçirmesini sağlayan bir araç olarak
görmek, oyunun çocuğun iç dünyasındaki
yeri ve önemini çok aza indirmek
anlamına gelir.
Oyun oynamanın çocuğun gelişiminde ve
eğitiminde yarattığı etkiler birkaç açıdan
değerlendirilebilir. Bu etkilerden biri oyunun
çocuğa sağladığı bedensel faydalardır. Çocuk
oyun oynarken bedeninde biriken enerjiyi
boşaltma fırsatı bulur. Ve bunu toplum
tarafından kabul edilen bir yolla yapmış olur.
Koşma, atlama, zıplama ve alet kullanımını
gerektiren oyunlarda enerji boşaltmanın yanı
sıra çocuğun kas sistemi de gelişir.
Oyunun çocuğun gelişiminde yarattığı bir başka etki de çocuğun ruhsal sıkıntılarla baş etmesinde yardımcı olmasıdır. Çocuk, günlük hayatta yaşadığı kaygılarını, korkularını ve sıkıntılarını yetişkinler gibi kelimelerle anlatamaz. Ancak oyun yoluyla onu gerçekten korkutan, kaygılarından, üzen konuları dışa vurur ve bu konularla baş etme yolları geliştirir. Oyunun, hem çocuğa sıkıntılarını dışa vurup rahatlama fırsat sağladığından hem de sıkıntılarıyla baş etme yolları geliştirmesine yardımcı olduğundan, çocuk üzerinde iyileştirici bir etkisi vardır. Bu yüzden çocuğun oyun oynaması, çocuğun gelişimi için çok faydalı ve yapıcı bir süreçtir. Oyunun bir diğer işlevi de, çocuğun içinden gelen saldırganlık hislerini uygun yollarla ifade etmesine olanak tanımasıdır. Çocuklar bu hislerini oyun yoluyla dışa vurur ve kendilerini rahatlamış hissederler.
Çocuklar oynadıkları nesneler yoluyla
zihinsel gelişimlerini ilerletirler. Her yaşta
oynamak için seçilen nesneler, o yaşın
ihtiyaçlarına göre şekillenir. Çocuklar farklı
şekillerde, boyutlarda, renklerde oyun
malzemeleriyle oynayarak objelerin
anlamını, renklerini, boyutlarını
değerlendirmeyi öğrenir. Oyun yoluyla,
çocuk çevresini ve hayatı keşfeder.
Çocuk oyun yoluyla gerçek yaşamda
kendisini rahatsız eden durumları veya diğer
kişilerle paylaşamadığı olumsuz duyguları
ifade edebilir ve bu olayları sembolik olarak
oyununa yansıtabilir. Çocuk sadece
etkilendiği olayları sergilemekle kalmayıp,
aynı zamanda da anlatamadığı kaygılarını dile
getirir ve olayı somutlaştırarak kendi istediği
bir çözüm yolunu bulmaya çalışır. Bu şekilde
de kaygılarından kurtulabilir.
Çocuğa oynamayı men edip devamlı ders
çalışmaya zorlamak onun kalbini öldürür,
zekasını köreltir ve hayatının neşesini
kaçırır. Sonunda çocuk dersten kurtulmak
için bir hile düşünür. (lmam-ı Gazali)
“Oynamasını bilmeyen bir çocuk,(bu
küçük ihtiyar) hiçbir zaman düşünmesini
öğrenmeyecek olan bir büyüktür.” Jean
Chateau.
Çocuk için oyun onun gelişimin en önemli safhasıdır. Onun oyun esnasında yapmış olduğu her davranışı bir vardır. Vermiş olduğumuz bir oyuncağı fırlatan bir çocuğa tekrar oyuncağı verdiğimizde yine fırlatıyorsa aslında bize kendi gücünü göstermeye çalışmaktadır. Onlara bağırdığınızda odalarına çekilip oyuncak bebeklerine sizi şikayet edip onlarla dertleşiyorsa unutmayalım ki çocuğumuz yaşamış olduğu bir çok olayı sizle paylaşmaya çekiniyor demektir.
OYUN VE FAYDALARI…
Çocuklar oyunlar ile kişilik kazanır oyunla
temel davranış becerilirini şekillendirirler.
Grup halinde oynanan oyunlar ile
kurallara saygı, kendini ifade etme ,çabuk
karar verme,arkadaşına yardım etme gibi
birçok olumlu davranışı kazanırlar.
Oyun ile çocuğumuzun özellikleri
hakkında fikir sahibi oluruz örneğin
oyunlarda arkadaşlarına emirler veren
onları yönlendiren bir çocuğun liderlik
özelliğinin fazla olduğu neticesine
varabiliriz. ‘’Bir insanla bir saat oyun
oynayarak, onun hakkında onunla bir
yıl konuşarak keşfedebileceğinizden
daha çok şey keşfedebilirsiniz’’Plato.
Oyunlar ile çocuklar sosyalleşir ve
toplumun bir parçası olma yolunda önemli
bir adım atmış olurlar.
Oyunda kurallara uyan bir çocuk toplum
içinde de kurallara uyma davranışını
sergilemekte sıkıntı yaşamaz.
Oyun ile çocuk kendini ifade etme ve
hakkını arama gibi olumlu sosyal
özelliklerinin gelişimine katkıda bulunur.
Oyunlar yoluyla ruh sağlığı bakımından,
sağlıklı ve dengeli bir kişilik kazanır.
Çocukluğunda oyun oynayan ,kitap
okuyan,arkadaşlık ilişkileri edinen bir
kimse ileriki yaşamında da bu
alışkanlıklarını sürdürerek dinlenme
olanağını bulur ve boş zamanlarında
zararlı alışkanlıklar edinmekten korunmuş
olur.
Çocukların IQ sunda 13 puanlık
artış Berkeley üniversitesinde çalışan nörolog Dr. Silvia
Bunge, uzun süredir çocukların zekalarının gelişimini anlamaya yönelik çalışmalar yapmaktadır. Birkaç yıldır da bazı beyinlerin diğerlerinden daha iyi çalışmasını sağlayan şeyin tam olarak ne olduğunu anlamak için çocukların zekalarını ölçüp beyinlerini taramaktadır. Bu çalışma ona çocukların başarabilecekleri zihinsel süreçlere ve bunların nasıl test edilebileceğine ilişkin benzersiz bir sezgi kazandırdı. Geçen yıl, Bung ve mezun olmuş eski öğrencileri çocukların akıllarını eğitip, eğitemeyeceklerini anlamak için denemeye karar verdiler. Çalışmaları kulağa oldukça basit gelebilir, fakat sonuçlar alabildiğince şaşırtıcıydı.
Bunge’nin ekibi oyunları geçmişte devletin yaptığı sınavlarda düşük puanların alındığı Oakland’daki bir ilkokula götürdüler. Araştırmacılar bazı 2., 3. ve 4. sınıflara oyun oynamak için dersten sonra okulda kalmalarını rica ettiler. Çocukların zeka seviyesi (IQ) ortalama 90 civarındaydı ve beyin hızları (zekanın bir alt testi) yüzde birlik dilimde 27. sıraya koydu. Çocukların ailelerinin eğitim düzeyi ise ortalama olarak liseden terktiler. Bu çocuklar her eğitim politikasının hedeflemeyi umduğu ve her sorumluluk duyan liderin onları nasıl geliştireceği hakkında üzerinde düşündüğü çocuklardı.
İlk olarak farklı zihinsel işleyişler gerektiren kullanıma hazır kutu oyunları, kart oyunları ve video oyunlarını aradılar. Bu oyunlardan bir bölümü çocukların akıl yürütme yeteneklerini harekete geçirdiği için seçildi. Çünkü bu oyunlar ileriyi görme, planlama, kıyaslamalar ve mantıksal bütünleme gerektirir. Seçilen oyunlar Set, Trafik sıkışıklığı bulmacası Rush Hour, Qwirkle (Domino ve Scrable ın karışımı). Nintendo DS için Picross ve Big Brain Academy oyunlarını seçtiler. Bilgisayar için iki oyun daha seçtiler; birisi Azada diğeri ise Chocolate Fix.
Haftada iki kere, çocuklar bu oyunlarla 1 saat 15 dakika oynadılar. Her 15 dakikada bir çocuklar beyinlerinin yeni bir şeyle meşgul olmalarını sağlamak için yeni bir oyunun bulunduğu masaya geçtiler. (Nörologlar oturumların eğlenceli olmasının önemli olduğunu düşünüyorlardı.) Sadece 8 hafta sonra, toplam 20 saatlik oynama süresi sonunda Bunge’nin ekibi çocukların zekalarını yeniden test ettiler. Özellikle çocukların mantıklı düşünme yeteneklerini merak ediyorlardı. Zekayla ilgili klasik teorilere göre, mantıklı düşünme yeteneği hem zekanın temel elemanı hem de değiştirilmesi en zor olanıydı. Allyson Mackey, Bunge’nin çalışmayı denetleyen öğrencisi, en fazla 3 – 6 puan arasında bir ilerleme görebileceğini düşündü.
Bunge, yetişkinlerle yaptığı eğitim çalışmalarından sadece sınırlı bir gelişmenin mümkün olduğunu bildiklerini söyledi. Fakat gelişme çok büyüktü. Çocukların mantıklı düşünme puanları, ortalama %32 artmıştı. Bu oran IQ standartları açısından düşünüldüğünde çocukların IQ su ortalama 13 puanlık bir artış göstermişti. Bu artışın değerini daha iyi algılamamız açısından şu bilgiyi vermemiz gerekir: bir çocuğun IQ su bütün bir okul yılı süresince normalde 12 puan artar. Bunge ve Mackey çocuklara tam olarak hedeflenen oyunları vererek yalnızca 20 saatlik oyun oynama süresinde bu puanı geçti.
Belki Bunge’nin verilerindeki en önemli bulgu oyunlarla yapılan çalışmaların ihtiyacı en çok olan çocuğa en çok yardımda bulunduğudur. Seviye olarak çocuk ne kadar aşağıdan başladıysa bilişsel gelişimi o kadar hızlı ve fazla oldu. Bu eğitim yoluyla yapılmaya çalışılan faaliyetlerde oldukça nadir görülür. Genellikle en çok faydalananlar zeki çocuklardır ve başlangıçta mücadele eden çocuklar hayli geride kalır. Daha küçük sınıflar, öğretmen eğitimi, özel okullar ve tüm gün programları gibi geniş çaplı eğitim reformlarının milyonlarca dolarlık maliyetleri vardır.
‘’Oyuncaklar günümüzde çok çeşitlidir. Farklı
maddelerden yapılmış, farklı renklerde ve
farklı özellikte olabilirler. Ancak en iyi
oyuncak, çocuğun tekrar tekrar oynamak
isteyeceği ve her defasında ona daha çok
oyun ve daha fazla haz veren oyuncaktır.
Oyuncak çocukta merak uyandırmalı, kasları
çalıştırmalı, girişimciliği ve düş gücünü
arttırmalı, çocuğu problem çözmeye
yönlendirmelidir’’.
Oyun Sırasında Eğiticinin Rolü
‘’Çocuklar arasında bireysel farklılıklar vardır, bazı çocuklar zaman zaman yetişkinin rehberliğine ihtiyaç duyabilir, çocuğun böyle bir anda eğitimcinin yanında olduğunu düşünmesi onu rahatlatacaktır. Oyun çocuklara deneme yanılma yolu ile problemlerine çözüm getirmelerine yardımcı olur ve çocukların belirli riskleri göze alma deneyimlerini arttırır. Eğitimcinin oyunun çocuğa bu katkıları göz önünde bulundurarak, çocuğa yapacağı rehberliği bir yöntemle belirlemelidir. Eğitimci ne aşırı aktif ne de aşırı pasif, geri planda bir tutum içine girmemelidir. İhtiyacı olduğu anda çocuğu gerçekten rahatlatacak ve onu bir ileri düzeye götürecek bir rol üstlenmelidir. Ancak çocuğa kendi problemini kendi çözebileceği kadar bir süre tanınması gerektiği de göz önünde tutulmalıdır.’’
ZEKA OYUNLARI
Sizlere öğreteceğimiz oyunlar strateji
geliştirme, mantık yürütme, görsel-
uzamsal yetenek, yaratıcılık, dikkat
koordinasyon, hafıza-bellek gibi alanları
içermektedir. Problem çözme becerileri,
sebat etme, genelleme, plan yapma,
işbirliği gibi alanlar diğer elişim alanlarıdır.
Bütün bu becerilerin yanında sistemli oynandığında öğrenciler temel düşünme becerilerini de kazanacaktır; akıl yürütme, uzaysal muhakeme, mantık yürütme, üretici düşünme ve birden fazla çözüm bulma gibi. Dolayısı ile öğrenciler yalnızca müfredattaki konuları pekiştiren materyal yerine başta matematik olmak üzere birçok farklı derslerde konuları algılama ve anlamada temelde olması gereken bu becerileri edinerek derslerde motivasyon sağlayacak bakış açısını yakalayabilecekler ve belki de önyargılarını yıkacaklardır.
Strateji Nedir?
Strateji kelimesi eski Yunanca “Stratos”
(Ordu) ve “Ago” (Yön Vermek, Yönetmek)
sözcüklerinin birleştirilmesiyle
oluşturulmuştur. Strateji kelime anlamı
itibariyle, “Sevk etme, yöneltme,
gönderme, götürme ve gütme”
anlamlarına gelir. Kelimenin eski yunan
generallerinden Strategos’un bilgi ve
sanatına atfen kullanıldığı sanılmaktadır.
Bazı kaynaklarda ise Strateji nin latince yol, çizgi veya nehir yatağı anlamındaki “stratum” dan geldiği belirtilmektedir. Strateji kelimesinin sözlük anlamı ise “bir amaca varmak için eylem birliği sağlama ve düzenleme sanatı” olarak ifade edilebilir. Özellikle askeri terminolojide çok sık kullanılan bir kavramdır. Savunma alanında strateji kelimesi, Eski Yunanlı General Strategos’un adına atıfla kullanılmakta ve bu generalin savunma alanındaki bilgi ve taktiklerini ifade etmektedir.
19. yüzyıla kadar sadece askeri bir kavram olarak kullanılan Strateji, sosyal bilimlerde 20. Yüzyılın ilk yarısında ilk kez Macar Matematikçi John von Neuman ve İktisatçı Oskar Morgenstern tarafından oyun teorisi kapsamında, rakibe karşı üstünlük kurmaya çalışan iki oyuncunun rasyonel davranışları için kullanılmıştır.
Sonuç olarak strateji, amaçlar yönünde hedeflere ulaşabilmek için öngörülen çerçevesi içerisinde yapılması gerekli ardışık eylemler olarak ifade edilebilir. (Garih, 2005: 91)
QUORİDOR…(ZEKA VE
STRATEJİ) Biraz dikkat biraz da kurnazlık size en stratejik
kararları getirecek. Tabii rakibiniz sizi yavaşlatmak için karşınıza sürekli engeller çıkaracaktır ama pes etmeyin. Her zaman bir çıkış yolu vardır! Quoridor’un diğer strateji oyunlarından farkı, kendi hamlelerinizden çok rakibinizi nasıl engelleyeceğinize kafa yormanızı istemesidir. 81 kareye bölünmüş bir oyun platformu üzerinde oynanan oyunda sadece 4 taş olmasına karşın tam 20 engel var ve hedefiniz rakibinizin önündeki 9 kareden herhangi birine ulaşmak.
QUORİDOR…(ZEKA VE
STRATEJİ) ÖDÜLLER… Mensa Select Top 5 Best Games 1997 - USA
Games Magazine Game of the Year 1997 –USA
Best Bet of the Toy Testing Council 1997 - CANADA
Prix d’Excellence des Consommateurs-Consumer’s Toy Award 1997 –
Quebec, CANADA
Spelgut 1997 – Germany
Grand Prix du Jouet 1997 - FRANCE
Games Magazine “Games 100 Selection” 1998 – USA
Games Magazine “Best Games” – US
QUORİDOR…(ZEKA VE
STRATEJİ) AMAÇ:
Karşınıza sürekli engeller çıkararak
yolunuzu uzatmaya çalışan rakibinize
rağmen karşı tarafa ulaşan ilk kişi olmak .
YAŞ ARALIĞI: 6-99
OYUNCU SAYISI: 2-4
Batik kid & classic
Geliştirdiği alan:Plan yapma, strateji
geliştirme ve uzaysal algılama.
Amaç:Rakibini, oyun alanına koyacağı
şeklin, oyun alanının dışına çıkacak şekilde
oynamasını sağlamak .
Yaş aralığı: 6-99
Oyuncu sayısı:2
Yaratıcılık
Torrance (1968), yaratıcılığı (creativity) sorunlara; bozukluklara, uyumsuzluğa karsı duyarlı olma, güçlükleri belirleme, çözüm arama, tahminlerde bulunma, eksikliklere ilişkin denenceler gelistirme ya da yeniden sınama (Akt. Sungur;1997) olarak tanımlarken,
Kırısoğlu (2002) çok boyutlu düşünen bir aklın ürünü olarak,
Bentley de (1999); bilginin alınması ve yeni sekil alana ya da yeni bir düşünce oluşturana kadar sekil verilmesi ve yeniden düzenlenmesi süreci olarak tanımlamıştır.
Kısacası yaratıcılık; sadece orijinal bir ürün
ortaya koymak değil, bilinen mevcut
bilgilerden yeni sentezler yapma, sorunlara
farklı çözüm yolları üretme, yeni durumlara
kolayca uyum sağlama ve nesnelerin
işlevlerini alışılagelmişin dışında düşünmektir.
Yaratıcılıkla ilgili araştırmalara bakıldığında
hemen hemen bütün çocuklarda değişik
düzeylerde yaratıcı düşünmenin olduğu
gözlenmiştir.
İnovatif düşünme becerisi Düzey Fikir
geliştire-meyen
İfade etmek istemeyen
Fikir tekrarları
Yüksek yaratıcılık
İlköğretim 0 0 %3 %83
Lise %7 %3 %23 %65
Üniversite %12 %5 %44 %57
Meslek sahibi yetişkin
%2
%4
%76
%34
Technopolis Group Türkiye, 2010 7.3.2015 [email protected] 51
Düzey Oran
Lise %22
Üniversite %5
Meslek sahibi yetişkin %2
Girişimciğe İlgi
Yaratıcı düşünmenin gelişmesine uygun eğitim tarzları oluşturmada eğitim programları ve materyaller önemli bir yere sahiptir. Özellikle ilköğretime başlanan ilk yıllar belli bir yaratıcılık potansiyeline sahip olarak gelen öğrencilerin bu potansiyellerini geliştirmesi ve kullanabilmesi için uygun bir devredir.
Yaratıcılıkla ilgili testlerin analizi yapıldığında çocukların bu testlere merak uyandıran oyunlar gibi yaklaşmaları ilgi çekmektedir. Bunun sonucunda çocukların içten gelen bir güdüyle yaratıcı potansiyelini artırmaya çalıştıkları ve bundan zevk aldıkları kanısına varılmıştır (Bessis-Jaqui, 1973).
KAPLA…(UZAMSAL DÜŞÜNME)
Kapla pedagojik bir araç olarak eğitim
sisteminde kullanılmaktadır. Sabitlenmeyen
birbirinin tıpkısı parçaların kullanımı,
çocukların 3 boyutlu uzayda materyalleri
organize etme yeteneğini geliştirir, el
becerilerini keşfetmelerini ve
keskinleştirmelerini sağlar.
KAPLA…(UZAMSAL DÜŞÜNME)
Kapla çocuğun geometri, fizik ve teknoloji ile ilgili temelleri anlamasına yardımcı olur. Onları sanatın, şekillerin ve hacimlerin dünyası ile tanıştırırken konsantrasyon ve dengenin gelişimini sağlar. Çocuk kendi başına olduğu gibi arkadaşları ile de oynayabilir. Beynin sol ve sağ yarım kürelerini aynı anda çalıştırma özelliğine sahiptir. Tüm yaşlara hitap eden ve sadece kendi hayal gücümüzle sınırlı olduğumuzu hissettiren bir oyundur. 3 yaşından itibaren herkese hitap eder.
Kapla
Geliştirdiği alan: Ustalık becerilerini ve üretken düşünmeyi bir arada kullanarak kendi hayal dünyalarında var olan figürlerin inşasında etkin rol oynar. Odaklanma becerilerini artırarak uyum problemlerini aşmalarına yardımcı olur.
Amaç:’’Hareketlerinin efendisi olan kendisinin de efendisi olur. Dengeli ve uyumlu bir akıl içim zeka ile beraber koordinasyon becerilerinin de geliştirilmesi önemlidir.
Görsel Algı-Uzamsal Yetenek
Uzamsal yeteneğin çok boyutlu olması araştırmacıların uzamsal yeteneği bütün olarak incelemesini zorlaştırmıştır. Yapılan tanımlar birbirinden farklı olabilmekte ve uzamsal yeteneğin farklı boyutunu ön plana çıkarabilmektedir.
Lohman’a göre uzamsal yetenek iyi yapılandırılmış görselleri zihinde kurabilme, dönüştürebilme, hatırlayabilme yeteneğidir (Aktaran: Bayrak, 2008: 14).
Carroll’a göre uzamsal yetenek, hayal etme, algılama, yorumlama, nesnelerin veya şekillerin görsel ilişkilerini anlama yeteneğidir (Aktaran: Bayrak, 2008: 14).
Towle (2005) tarafından uzamsal yetenek, iki boyutlu görünümleri verilen nesnelerin üç boyutlu hallerini zihinde tasvir edebilme yeteneği olarak tanımlanmıştır (Towle vd., 2005).
Olkun ise uzamsal yeteneği, nesnelerin iki ve üç boyutlu parçalarını zihinde canlandırabilme, döndürebilme, yorumlayabilme yeteneği olarak tanımlamıştır (Olkun, 2003).
Yapılan tanımlardan yola çıkarak araştırmacılar uzamsal yeteneğin farklı boyutlarını ele alarak uzamsal yeteneği incelemiştir:
Olkun, uzamsal yeteneği uzamsal ilişkiler ve uzamsal görselleştirme olarak iki farklı şekilde incelemiştir.
Linn ve Petersen uzamsal yeteneği, uzamsal görselleştirme, uzamsal algılama ve zihinde döndürme olmak üzere üç kategoride incelemiştir.
Karaman uzamsal yeteneği uzamsal görselleştirme, zihinde döndürme ve bütünleştirme hız ve esneklik yetenekleri olarak incelemiştir.
Uzamsal Yeteneğin Önemi
Günlük hayatta insanlar yaşamlarını sürdürmek için birçok yeteneğe gereksinim duyarlar, bunların çoğu uzamsal yetenekle doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkilidir. Örneğin, aracımızı park ederken, bulaşık makinesine tabakları dizerken, odamızdaki eşyaları düzenlerken, bowling oynarken, yolda yürürken, ilk defa gittiğimiz bir şehirde harita kullanarak yönümüzü bulmaya çalışırken uzamsal yeteneklerimizi kullanırız. Uzamsal yetenek insanların günlük hayatlarında ihtiyaç duyduğu ve kullandığı bir araçtır.
Uzamsal yetenek; grafikerlik, harita mühendisliği, mimarlık gibi profesyonel alanlarda yaygın olarak kullanılır. Birçok araştırmacı bu meslek grubu öğrencilerinin uzamsal yeteneklerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapmıştır. Fakat zamanla yapılan çalışmalar, uzamsal yeteneğin birçok önemli alanla da ilişkili olduğunu ortaya koymuştur. Günümüzde farklı alanlarda bu yeteneğin geliştirilmesine ve değerlendirilmesine yönelik çalışmalar yapılmaktadır.
Öğrencilerin akademik başarıları uzamsal yetenekleri ile yakından ilişkilidir. Örneğin; Geometri hesaplamalarında, uzamsal yetenek gereklidir ve önemli bir yere sahiptir. Üç boyutlu şekillerin yüzey ve hacim hesaplamalarında uzamsal yetenek ön plana çıkar (Liedtke, 1995). Uzamsal becerileri yeterli düzeyde olmayan öğrencilerin, verilen üç boyutlu cisimlerin yüzey alanlarını hesaplarken zorlandığı görülmüştür. Organik kimya uygulamalarında; öğrencilerin molekül yapılarını doğru çizebilmeleri ve yorumlayabilmeleri uzamsal yeteneklerine bağlıdır (Pribly ve Bodner, 1987).
Yapılan çalışmalar, uzamsal yeteneğin
resim başarısı, fizik başarısı ve matematik
başarısıyla yakından ilişkisi olduğunu
göstermiştir. Aynı şekilde Battista,
Wheatley ve Talsma (1989), uzamsal
yetenekle problem çözme performansı
arasında istatistiksel olarak anlamlı pozitif
bir ilişki olduğunu bulmuştur (Bulut ve
Köroğlu, 2000).
Katamino
Equilibrio / Architecto
Make’n Break
Colour Code
Road Block
Camuflage
Hide & Seek: Pirates - Busy Bugs
Go & Getter: Prince Dragon - Cat Mouse
Bricks
Camelot
Castle Logix
Day and Night
Geliştirdiği alan: Uzaysal algılama,
konsantrasyon ve mantık yürütme.
Amaç: Geometrinin temel kavramlarının
anlaşılmasına bir inşa oyunu ile yardımcı
olmak .
Yaş aralığı: 3-99
Oyuncu sayısı: 1-2