yunanİstan-İsraİl yakinlaŞmasinin türkİye ve ... · pdf file157 mesafeli bir tutum...

28
155 YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE BALKANLARA ETKİSİ Utku KIRLIDÖKME (Outkou KIRLI NTOKME) ÖZET Davos Krizi, Alçak Koltuk ve Mavi Marmara Saldırısı, gibi olaylarla aşamalı olarak kopma noktasına gelen İsrail-Türkiye ilişkileri, devlet olarak kurulduğu tarihten itibaren dış politikası katı bir şekilde güvenliğine ve devletin her şart altında yaşaması kuralına dayalı olan İsrail için Türkiye’nin yerini ve rolünü ikame edecek/edebilecek müttefiklere ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Böylelikle İsrail yeni ittifak arayışları çerçevesinde, başta Yunanistan olmak üzere Bulgaristan, Romanya ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile ilişkilerini geliştirmeye başlamıştır. İsrail, “Düşmanımın düşmanı dostumdur” yaklaşımından ve ayrıca bölgede giderek yalnızlaşmasından hareketle Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile ilişkilerini geliştirmeye yönelmiştir. Ekonomik kriz ile boğuşan Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) için bu adımlar ekonomik anlamda rahatlama ve yitirilen stratejik önemin yeniden kazanılması anlamını taşımaktadır. İsrail, Türkiye’nin boşluğunu doldurmak için aynı zamanda Bulgaristan, Romanya gibi ülkelere yönelmiş ve ilişkilerini canlandırmayı hedeflemiştir. Ancak İsrail’in bu ilişkiler vasıtasıyla Türkiye’nin yarattığı boşluğu doldurmasını beklemek ya da gelişen bu ilişkiler aracılığıyla Türkiye’yi zor durumda bırakacak bir ittifak çizgisi oluşturmasını beklemenin çok da gerçekçi olmadığı düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: İsrail, Türkiye, Yunanistan, Balkanlar, Dış Politika Öğretim Görevlisi, Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü ve Trakya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Doktora Öğrencisi.

Upload: lemien

Post on 04-Feb-2018

246 views

Category:

Documents


5 download

TRANSCRIPT

Page 1: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

155

YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE BALKANLARA

ETKİSİ

Utku KIRLIDÖKME

(Outkou KIRLI NTOKME) ⃰

ÖZET

Davos Krizi, Alçak Koltuk ve Mavi Marmara Saldırısı, gibi olaylarla aşamalı olarak kopma

noktasına gelen İsrail-Türkiye ilişkileri, devlet olarak kurulduğu tarihten itibaren dış

politikası katı bir şekilde güvenliğine ve devletin her şart altında yaşaması kuralına dayalı

olan İsrail için Türkiye’nin yerini ve rolünü ikame edecek/edebilecek müttefiklere ihtiyacı

ortaya çıkmıştır. Böylelikle İsrail yeni ittifak arayışları çerçevesinde, başta Yunanistan olmak

üzere Bulgaristan, Romanya ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile ilişkilerini geliştirmeye

başlamıştır. İsrail, “Düşmanımın düşmanı dostumdur” yaklaşımından ve ayrıca bölgede

giderek yalnızlaşmasından hareketle Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile ilişkilerini

geliştirmeye yönelmiştir. Ekonomik kriz ile boğuşan Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum

Yönetimi (GKRY) için bu adımlar ekonomik anlamda rahatlama ve yitirilen stratejik önemin

yeniden kazanılması anlamını taşımaktadır. İsrail, Türkiye’nin boşluğunu doldurmak için

aynı zamanda Bulgaristan, Romanya gibi ülkelere yönelmiş ve ilişkilerini canlandırmayı

hedeflemiştir. Ancak İsrail’in bu ilişkiler vasıtasıyla Türkiye’nin yarattığı boşluğu

doldurmasını beklemek ya da gelişen bu ilişkiler aracılığıyla Türkiye’yi zor durumda

bırakacak bir ittifak çizgisi oluşturmasını beklemenin çok da gerçekçi olmadığı

düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: İsrail, Türkiye, Yunanistan, Balkanlar, Dış Politika ⃰ Öğretim Görevlisi, Trakya Üniversitesi Balkan Araştırma Enstitüsü ve Trakya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler

Doktora Öğrencisi.

Page 2: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

156

Giriş

Yunanistan, 2009 yılından itibaren Avrupa ülkeleri arasında İsrail’i en çok eleştiren ülkeler

kategorisinden İsrail’i en çok destekleyen ülkeler arasında yer almaya başlamıştır. Yunanistan

ve İsrail arasındaki ilişkilerin bu denli dönüşümünü sağlayan en temel faktör bilindiği üzere

aynı tarihler itibarıyla Türkiye İsrail ilişkilerinin gerilemesinden kaynaklanmaktadır. Davos

Krizi, Alçak Koltuk ve Mavi Marmara Saldırısı, gibi olaylarla aşamalı olarak kopma

noktasına gelen İsrail-Türkiye ilişkileri devlet olarak kurulduğu tarihten itibaren dış politikası

katı bir şekilde güvenliğine ve devletin her şart altında yaşaması kuralına dayalı olan İsrail

için Türkiye’nin yerini ve rolünü ikame edecek/edebilecek müttefiklere ihtiyacı ortaya

çıkmıştır. Böylelikle İsrail yeni ittifak arayışları çerçevesinde, başta Yunanistan olmak üzere

Bulgaristan, Romanya ve GKRY ile ilişkilerini geliştirmeye başlamıştır. Bu çerçevede bu

çalışmanın amacı Yunanistan-İsrail yakınlaşmasının ve İsrail’in Balkanlara yönelik artan

ilgisinin Türkiye ve Balkan coğrafyası açısından tartışmaktır.

Krizlerle gelen gerileme: İsrail-Türkiye İlişkilerinde “Sonbahar” Havası

Türkiye, 28 Mart 1949 tarihinde İsrail’i tanıyan ilk Müslüman ülke olmuş, Soğuk Savaş

yıllarında İsrail ile ilişkilerini Soğuk savaş dengesi içinde yürütmüştür. Soğuk Savaş’ın sona

ermesi ve Körfez Savaşı sonrasında ortaya çıkan yeni koşullar, Ekim 1991’de Madrid’de

başlayıp Eylül 1993’te Oslo ile devam eden Ortadoğu Barış Süreci gibi gelişmeler Türkiye

İsrail yakınlaşmasının önünü açmıştır. Akdeniz’in Doğu’sunda ve Körfez Savaşı sonrası

Basra Körfezi’nde ortaya çıkan yeni durum bir yandan Türkiye’nin bölgesel konumunu

yakından etkilemiş, öte yandan Türkiye’yi farklı sorunlar ve olanaklarla karşı karşıya

bırakmıştır.1 Bu gelişmeler ışığında geleneksel olarak Ortadoğu’daki gelişmelere yönelik

1 1980’lerin ilk yıllarından itibaren ülkede PKK terör eylemlerinin başlaması ve giderek ivme kazanması, Körfez

Savaşı sonrasında Irak’ın Kuzey’inde oluşturulan güvenli bölge ile birlikte terör örgütüne hareket alanı sağlamış

ve Türkiye’nin önceleri kendi içerisinde bir asayiş sorunu olarak algıladığı ve yaklaştığı sorunun

Page 3: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

157

mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş

ve bu çerçevede İsrail ile ilişkilerinde yeni bir bakış açısı benimsemiştir. Körfez Savaşı’nın

bölgesel sistem üzerindeki etkisi iki devletin ortak tehdit algılamasının ortaya çıkmasına

neden olmuştur. Dolayısıyla 1990’lar boyunca Türkiye-İsrail ilişkilerinde yaşanan canlanma

sonucunda askeri ve ekonomik alanlarda iki ülke arasındaki işbirliği gelişmiş2 ve ilişkiler

“stratejik” olarak adlandırılmaya başlamıştır.3

İkili ilişkilerin anılan dönem boyunca “stratejik” olarak adlandırılması ya da tanımlanmasında

ABD faktörünü ve Türkiye’nin ABD ile örtüşen ve kesişen politikalarını da eklemek

gerekmektedir. Çünkü ABD, “Türkiye-İsrail ilişkilerinin olmazsa olmaz parçası” ve aynı

zamanda iki ülke arasındaki “yakınlaşmanın itici güçlerinden birisi olmuştur”.4 Bu doğrultuda

Türkiye’nin İsrail’le gelişen ilişkileri Türkiye-ABD ilişkileri açısından değerlendirildiğinde,

ilk olarak, Türkiye-İsrail işbirliği ve yakınlaşması Türkiye tarafından ABD dış politikasını

Türkiye lehinde etkilemenin bir yolu olarak görülmekteydi. Bunu da başarmanın en etkin yolu

ABD’deki Yahudi lobilerinin desteğini alarak ABD Kongresi’nin Türkiye aleyhinde kararlar

almasını engellemek ve yine ABD’de etkin olan Ermeni ve Yunanlı lobilerine karşı

Türkiye’nin elini güçlendirmek anlamını taşıyordu. İkinci olarak Türkiye, ABD-İsrail

“uluslararasılaştığını” fark etmesi, ayrıca “sorunlu” komşuları Suriye ve Yunanistan’ın yine bu dönemde

yakınlaşmaya başlaması ve PKK’ya destek vermeleri gibi gelişmeler Türk dış politikası açısından ve ülke

güvenliği açısından tehdit algılamasına yeni bir boyut katmış ve Türkiye’yi bölgesel “ittifak” arayışlarına,

İsrail’e yönlendirmiştir. Öte yandan İsrail ile yakın temas ve işbirliği yine Türkiye’nin kronikleşmiş Kıbrıs

sorunu gibi konularda ABD’de Yahudi lobisinin desteğini kazanmasına ve ABD nezdinde bir nevi elini

güçlendirmesine katkı sağlamıştır.

2 1990’lar boyunca Türkiye-İsrail ilişkilerinin askeri ve ekonomik alandaki işbirliğinin bir değerlendirmesi için

bakınız Çağrı Erhan-Ömer Kürkçüoğlu, “1980-90 Orta Doğu’yla Arap Olmayan Devletlerle İlişkiler”, Baskın

Oran (ed.), Türk Dış Politikası, Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt II, (1980-2001),

İstanbul, İletişim Yayınları, 2001, s. 568-579 ve Serhat Erkmen, “1990’lardan Günümüze Türkiye-İsrail Stratejik

İşbirliği”, Uluslararası İlişkiler, Cilt 2, Sayı 7 (Güz 2005), s. 157-185.

3 Türel Yılmaz, “Türkiye-İsrail İlişkileri: Tarihten Günümüze”, Akademik ORTA DOĞU, Cilt 5, Sayı 1, 2010, s.

9.

4 Erkmen, op.cit, s. 167.

Page 4: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

158

arasındaki yakın ekonomik ilişkilerden yararlanarak ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı ithalat

kısıtlamalarını aşmayı hedeflemekteydi. ABD açısından ise gelişen Türkiye-İsrail ilişkileri

ABD’nin Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de etkinliğini artırma anlamını taşımaktaydı.5

Böylelikle bu dönemde Türkiye ile İsrail arasında özellikle askeri ilişkiler bağlamında

yakınlaşma başlamış ve ikili askeri ilişkileri ilgilendiren ilk anlaşma Mayıs 1994’te Güvenlik

ve Gizlilik Anlaşması olmuştur. Ardından terörizm ile mücadele konusunda Karşılıklı

Anlaşma ve İşbirliği Memorandumu ve 23 Şubat 1996’da imzalanan Askeri Eğitim İşbirliği

Anlaşması imzalanmış ve yine aynı yıl, 28 Ağustos 1996’da iki ülke arasında Savunma

Sanayi İşbirliği Anlaşması imzalanmıştır.6

Öte yandan aynı dönemde, Türkiye ve ABD çıkarlarının kesiştiği bir diğer bölge

Balkanlar olmuştur. Soğuk Savaş’ın sona ermesinin Balkanlar üzerindeki etkisi

Yugoslavya’nın dağılma süreci ile kendini göstermeye başladığında Türkiye ve ABD ilk

etapta Yugoslavya’nın toprak bütünlüğünü savunmuştur. Ancak dağılma engellenemeyince ve

Yugoslavya’nın kurucu cumhuriyetleri bağımsızlıklarını ilan etmeye başlayınca her iki ülke

de söz konusu devletlerin bağımsızlık ilanlarını tanımıştır. Kısacası Türkiye ve ABD önce

Bosna-Hersek’teki savaş sırasında, Makedonya’nın bağımsızlığını ilan etmesinin ardından

Yunanistan ile yaşadığı soruna ilişkin izlenen politikalarda, NATO’nun Kosova müdahalesi

sırasında benzer tutum ve tavır izlemişlerdir.7

2000’li yıllara gelindiğinde Türkiye-İsrail ilişkilerinde yaşanan sonbahar havası ya da

dönüşüm/gerileme için Serhat Erkmen “ortak tehdit üzerine inşa edilen ilişkiler, tehdidin

azalması ve ilişkinin içine doğduğu ortamın büyük bir değişikliğe uğraması, iki ülkede (fakat

daha çok Türkiye’deki) dış politikaya bakışın tehdit-merkezli olmaktan çıkar merkezli olmaya

5 İlhan Uzgel, “1990-2001 ABD ve NATO’yla İlişkiler”, Baskın Oran (ed.), Türk Dış Politikası, Kurtuluş

Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt II, (1980-2001), İstanbul, İletişim Yayınları, 2001, s. 274.

6 Erkmen, op.cit, s. 166.

7 Uzgel, op.cit, s. 274-275.

Page 5: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

159

kaymasıyla hızını kaybetmiştir” ifadesini kullanmaktadır.8 2002 yılında Türkiye’de iktidara

gelen AKP Hükümeti ile birlikte ikili ilişkilerdeki gerilemenin hız kazandığı doğrudur. Ancak

Türkiye’nin İsrail’e yönelik tavrı ve AKP iktidarı öncesi sertleşme sinyalleri vermeye

başlamıştır. İlk olarak Filistin’de İkinci İntifada9 nedeniyle İsrail-Filistin arasında yaşanan

çatışmalar ve Filistin konusunda giderek artan Türk kamuoyu hassasiyeti10 sonucunda

Türkiye’nin İsrail’e yönelik tavrı sert bir söylem düzeyine yükselmiştir.

Türkiye’nin İsrail özelinde ve Ortadoğu genelinde politikasının dönüşmeye başlamasının

temel nedeni 11 Eylül 2001 saldırıları sonrası uluslararası sistemde, daha doğrusu ABD’nin

değişen Ortadoğu politikası ile de bağlantılı olduğunu söylemek mümkündür. Yine de

Türkiye-İsrail ilişkilerinin önce duraklama ardından gerileme evresine girmesini Nuri

Yeşilyurt ve Atay Akdevelioğlu üç temel nedene dayandırmaktadırlar. İlk olarak 1990’ların

sonlarına doğru Türkiye’nin sorun yaşadığı komşularıyla ilişkilerini büyük ölçüde

normalleştirmiş, dolayısıyla katı “güvenlik” eksenli politikalardan uzaklaşmaya başlamıştı.

İkinci olarak, daha önce de ifade edildiği gibi, 2000 yılından itibaren İsrail’in Filistinlilere

yönelik uyguladığı sert politika ve İkinci İntifada Türk kamuoyunda büyün yankı uyandırmış

ve Türk hükümetlerini İsrail ile iyi ilişkiler içinde olmasını güçleştirmiştir.11 Üçüncü olarak

2003’te ABD’nin Irak’ı işgal etmesinin ardından İsrail’in Irak’ın kuzeyinde askeri etkinliğini

arttırdığına yönelik haberler iki ülke ilişkilerini olumsuz etkilemiştir.12

8 Erkmen, op.cit, s. 159.

9 Nuri Yeşilyurt, “İkinci İntifada Sonrası Filistin Sorunu ve Barış Süreci (2001-2011)”, Baskın Oran (ed.), Türk

Dış Politikası, Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt III (2001-2012), İstanbul, İletişim

Yayınları, 2013, s. 439-440.

10 Özlem Tür, “Türkiye-İsrail İlişkileri: Yakın İşbirliğinden Gerilime?”, Ortadoğu Analiz, Cilt 1, Sayı 4, Nisan

2009, s. 24.

11 Nuri Yeşilyurt-Atay Akdevelioğlu, “AKP Döneminde Türkiye’nin Ortadoğu Politikası”, İlhan Uzgel ve

Bülent Duru (der.), AKP Kitabı Bir Dönüşümün Bilançosu, Ankara, Phoenix Yayınevi, 2009, s. 392-393.

12 Erkmen, op.cit, s. 173.

Page 6: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

160

Öte yandan ABD’nin Irak’a yönelik olarak 2003 Mart ayında başlattığı savaşın, kurulduğu

andan itibaren Arap komşularını zayıflatmak isteyen İsrail’in stratejilerine oldukça uygun

düştüğünü söylemek mümkündür. Bir devlet olarak ortaya çıktığı 1948’den itibaren İsrail

Ortadoğu’daki düşmanlarına karşı yıkma ve istikrarsız hale getirme politikası izlemiş,

kendisine muhalif ya da düşman gördüğü bölge Arap devletlerindeki ayrılıkçı, etnik

hareketleri bu politikasının bir sonucu olarak desteklemiştir. Dolayısıyla 2003 Irak Savaşı

İsrail’in çıkarlarına hizmet etmiş olup, İsrail’in Irak’ın kuzeyinde Iraklı Kürtler arasındaki

ilişkiler, başta Türkiye olmak, Suriye ve İran’da endişelerin artmasına ve özellikle de her

birinde güvenlik bunalımına neden olmuştur.

Irak Savaş’ı sırasında ve sonrasında ise Türkiye’nin politikaları İsrail’in aksine, özelde Irak’ın

toprak bütünlüğünün korunması, genelde ise bütün Ortadoğu bölgesinde istikrar ve barışın

tesis edilmesi yönünde olmuştur. Böylelikle “İsrail’in 27 Aralık 2008’de Gazze’ye karşı

başlattığı “Dökme Kurşun Operasyonu”, Davos Ekonomik Forumunda Başbakan Erdoğan ile

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres arasında yaşanan “Davos krizi”, Anadolu Kartalı

Tatbikatının uluslararası boyutunun Türkiye tarafından iptal edilmesi, TRT ekranlarında

gösterime başlayan ve Filistinlilerin dramını anlatan “Ayrılık” dizisine İsrail tarafından

gösterilen tepki, İsrail’de Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisinin alçak bir koltuğa

oturtulmasıyla yaşanan “Alçak Koltuk Krizi” ve nihayet 2010 Mayıs ayının sonunda

Gazze’de sivil halka yardım götürme amacıyla yola çıkan insani yardım konvoyunda bulunan

Mavi Marmara gemisine İsrail askerlerince yapılan saldırıyla başlayan “Mavi Marmara

Gemisi Krizi”, Türkiye-İsrail ilişkilerini geri dönüşü çok zor bir döneme sokmuştur.”13

Yukarıda yer alan gelişmeler doğrultusunda, yani Türkiye ile çıkarlarının artık ayrışması ve

farklı yönlerde olması nedeniyle, İsrail yine “katı güvenlik” anlayışı ya da politikası

13 Yılmaz, op.cit, s. 19-20.

Page 7: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

161

çerçevesinde ittifak arayışına girmiş, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Balkanlara

yönelmeye başlamıştır.

İsrail-Yunanistan İlişkilerinin Tarihsel Arkaplânı

Son dönem gelişmeler öncesinde Yunanistan ile İsrail arasındaki ilişkilere baktığımızda

tarihsel olarak iki ülkenin birbirine karşı düşman olmasalar da soğuk ve mesafeli olduğunu

söylemek yanlış olmayacaktır. Yunanistan, II. Dünya Savaşı sonrası İsrail devletinin

kurulmasına ilişkin Birleşmiş Milletler oylamasında “hayır” oyu veren ülkelerden bir

tanesidir.14 Hatta iki ülke arasındaki diplomatik temsil düzeyi kırk yıl boyunca, Soğuk

Savaş’ın sonuna kadar Maslahatgüzarı seviyesinde kalmıştır.15

Soğuk Savaşın ilk yıllarında Yunanistan Batı sisteminin oluşturduğu kurumlara üye olmuş ve

Kıbrıs sorunun 1974’te doruk noktasına ulaşmasına kadar dış politika önceliğini komünizme

karşı durmak olarak belirlemiştir.16 Βαληνάκης, bu tarihe kadar Yunanistan dış politikası

açısından “temel tehdit, komünist rejimle yönetilen kuzey komşulardan geldiği” yönündeydi.

Ayrıca Doğu ile Batı arasında yaşanabilecek olası bir karşılaşma Yunan diplomasi ve strateji

çevrelerinin önceliği arasında yer almaktaydı.17

Yunanlı akademisyenler, İsrail-Yunanistan ilişkilerinin Soğuk Savaş yıllarında soğuk ve

mesafeli olmasının nedeni olarak Yunanistan’ın tutumunun etkili olduğunu savunmaktadırlar.

Örneğin Vassilios Damiras, Yunanistan’ın kurulduğu andan itibaren İsrail’i Doğu Akdeniz

bölgenizde bir rakip olarak algıladığından bahsetmekte ve bu nedenle uzun yıllar boyunca

14 Βιβή Κεφαλά, “Η Ελληνική Εξωτερική Πολιτική στη Μέση Ανατολή”, επιµ. Παναγιώτης Τσάκωνας,

Σύγχρονη Ελληνική Εξωτερική Πολιτική, Τόµος Β, Αθήνα, Σιδέρης, 2003, σ. 671.

15 Ekavi Athanassopoulou, “Greece-Israel The evolution of the Bilateral Relationship and Future Challenges”,

http://www.ahepa.org/uploads/pdf/10-10-07_Athanassopoulou_remarks.pdf, (Erişim 20 Ağustos 2013).

16 Γιάννης Γ. Βαληνάκης, Εισαγωγή στην Ελληνική Εξωτερική Πολιτική 1949-1988, ∆’ Έκδοση, Παρατηρητής,

Θεσσαλονίκη, 1988, σ. 20.

17 Βαληνάκης, Ibid., σ. 20.

Page 8: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

162

“Arap ülkeleri yanlısı” bir dış politika çizgisi izlediğini söylemektedir.18 Yunanistan’ın Soğuk

Savaş döneminde “Arap ülkeleri yanlısı” bir dış politika izlemesinin diğer bir nedeni olarak

Yunanistan’ın Ortadoğu bölgesiyle tarihsel bağlarından, Kudüs Ortodoks Rum

Patrikhanesi’nin ve bölgede az da olsa yaşayan Ortodoks Yunanlı nüfusun var olması gibi

nedenlerin de etkili olduğunu belirtmektedirler.19

1967-1974 arası Yunanistan’ın idaresini ele geçiren askeri yönetimin, Albaylar Cuntasının dış

politika parametrelerinin Soğuk Savaş şartlarına uygun olduğunu ve Arap yanlısı politikanın

devam ettiğini söylemek mümkündür.20 1973’te Arap-İsrail Savaşı’nda Yunanistan tarafsız

olduğunu ilan etmiştir.21 Anılan savaş sonrası petrol ihraç eden Arap ülkelerinin İsrail’e

destek veren Batı ülkelerine petrol ambargosu uygulaması ve Yunanistan’ın da birçok ülke

gibi petrol bağımlısı bir ülke olması; bir yıl sonra 1974’te Kıbrıs Barış Harekâtı Arap

ülkelerinin Birleşmiş Milletler oylamalarında Yunanistan ve doğal olarak Kıbrıs-GKRY”

lehinde olmaları gibi gelişmeler Yunanistan’ın bu politikasının devam etmesinde etkili

olmuştur.22

18 Vassilios Damiras, “Greek-Israeli Relations and the New Assertive Geostrategic Rapprochment”,

http://www.examiner.com/aerticle/greek-israeli-relations-and-the-new-assertive-geostrategic-rapprochement,

(Erişim 01 Nisan 2013).

19 Κεφαλά, op.cit, σ. 673; Ayrıca bkz. Yannis Kapsis, “The Philosophy and Goals of PASOK’s Foreign Policy”,

Nikolaos A. Stavrou (ed.), Greece Under Socialism A NATO Ally Adrift, New York, Orpheus Publishing, 1988,

p. 57.

20 Yunan ordusunun 1967 darbesi ve Yunan siyasi hayatındaki rolü için bkz., George A. Kouvertaris, “The 1967

Military Coup and the Role of the Military in Greek Politics”, George A. Kouvertaris (ed.), Studies on Modern

Greek Society and Politics, New York, Columbia University Press, 1999, pp. 129-151.

21Yunanistan 1973 Yom Kipur Savaşında tarafsız olduğunu ve topraklarındaki üslerin Arap ülkeleri aleyhinde

kullanılmasına izin vermeyeceğini ilân etmiş olsa da Girit’teki Suda Amerikan Üssünden İsrail’e destek vermek

için ABD uçakları tarafından kullanıldığı da bilinmektedir, bkz., Βαληνάκης, op.cit, σ. 115-116.

22 Vassilios Damiras, “Greece and Israel in an Era of Strategic Friendship and Cooperation”,

http://www.rieas.gr/research-areas/global-issues/middle-east-studies/1604-greece-and-israel-in-an-era-of-

strategic-friendship-and-cooperation.html, (Erişim 01 Nisan 2013).

Page 9: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

163

Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 1960’ta bağımsız olmasından itibaren Arap Dünyası

ile çok yakın bir ilişki içinde olmuşlardır. Ülkenin ilk Cumhurbaşkanı olan Başpiskopos

Makarios aynı zamanda Arap ülkelerinin bazılarının da üyesi olduğu Bağlantısızlar

Hareketi’nin kurucularından biridir. Yunanistan bölgede ortaya çıkan Arap devletlerini ilk

tanıyan devletlerden biri olduğu kadar 1956 tarihinde Mısır Cumhurbaşkanı Cemal Nasır’ın

Süveyş Kanalı’nı millileştirmesi ile ortaya çıkan krizde Türkiye’nin aksine Mısır tarafında yer

almıştır.

Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Kıbrıs’ın ilhakını savunan Yunanistan için adanın bölünmesi ve

bu bölünmüşlüğe giden süreçte müttefik devletlerin, özellikle ABD ve NATO’nun engel

olmaması,23 Yunan dış politikasında yeniden bir değerlendirmeye neden olmuştur. II. Dünya

Savaşı sonrası güvenlik ağırlıklı bir dış politika izleyen Yunanistan, 1974 sonrası ulusal

strateji ve dış politikasını yine güvenlik ağırlıklı, ancak, komünizm tehlikesi yerine “doğudan

gelen tehlike” (Türkiye) üzerine şekillendirmiştir. Dolayısıyla bu noktada Yunan dış

politikasında Türkiye’nin yerine, Yunanistan tarafından algılanışa bakmadan son dönemde

İsrail ile yakınlaşma adımlarının ne anlama geldiğini tam olarak izah etmenin mümkün

olmayacağı düşünülmektedir.

Yunan Dış Politikasında Türkiye Faktörü

Yunanistan’ın Arap ülkelerinin davalarına olan sempatisi özellikle Andreas Papandreu’nun

PASOK hükümeti (1981-1989) tarafından hem cesaretlendirilmiş hem de kullanılmıştır.

Yunanistan Filistin Kurtuluş Örgütü’nü (FKÖ) 1981’de tanımıştır. Papandreu Yunanistan’ın

23 Yunanistan, Kıbrıs’ta yaşanan gelişmelere herhangi bir yabancı devletin etkin şekilde engel olmaması ve

NATO’nun Yunanistan’a destek olmadığı inancına dayanarak 14 Ağustos 1974 tarihinde NATO’nun askeri

kanadından ayrıldığını açıklamıştır. Yunanlı siyasetçiler Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadından

ayrılmasıyla ABD’nin komünizmi çevreleme politikası önemli yere sahip olan ittifakın güney kanadının

çökeceğine ve dolayısıyla ABD’nin böyle bir felaketi engellemek için Türkiye’ye baskı yapacağını ve Türk

ordularının bu sayede adadan çekilmesinin sağlanacağına inanmaktaydılar, bkz., Βαληνάκης, op.cit, σ. 221-22.

Page 10: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

164

kapitalist Batı ile komünist Doğu arasında kalan Üçüncü Dünya Ülkelerine liderlik etmesini

arzulamıştır.24 Kaminaris’in altını çizdiği gibi kısmen Papandreu’nun 1981’de başlattığı bu

siyasetin bir sonucu olarak Yunanistan Arap Dünyasındaki terör odaklarıyla da ilişki

kurmuştur. Aslında bu siyaset ideolojik, politik ve ekonomik bazı hesapların bir ürünü olmuş

ve Yunan dış politikasında Üçüncü Dünyacılık ya da Papandreu’nun savunduğu gibi

“Sosyalizm’de Üçüncü Yol”25, yani Bağlantısızlığa yönelim Kıbrıs ve Ege meselelerinde

Arap uluslarının desteğini sağlamaya yönelik önemli bir araç olmuştur. Güçlü bir Filistin

yanlısı tutum, güçlü bir Ermeni yanlısı ve bir Kürt yanlısı tutum, Arapları, Ermenileri ve

Kürtleri Türkiye karşısında Yunanistan’la yakınlaştırmak amacıyla sergilenmiştir.

Kaminaris’e göre ayrıca bu hesaplara Yunanistan’ın Arap sermayesini ülkede yatırım

yapmaya çekmek istemesi de ilave edilebilir.26

Bu dönemde görüldüğü üzere aslında Yunanistan’ın da İsrail gibi dış politikasını şekillendiren

temel unsur güvenlik ve tehdit algılaması üzerinedir. İsrail için düşmanlarla çevrili bir

coğrafyada yer almak ve dolayısıyla özellikle 1990’larda Türkiye’ye yönelmesinin paralel

yansımasını Yunanistan için de söylemek mümkündür. Yunanistan için Türkiye faktörü ve

Türkiye “tehdidi” Yunan dış politikasının Soğuk Savaş’ın son yıllarında yeniden

değerlendirmeye ve yeniden şekillendirmeye yöneltmiştir.

Böylelikle Soğuk Savaş’ın sona erdiği dönemde Yunanistan, SSCB’nin dağılmasının ardından

Orta Asya ve Balkanlar’da yaşanan gelişmelere Türkiye’nin yaklaşımını Türkiye tarafından

çevrelenme politikası olarak algılamıştır. Βερέµης ve Κουλουµπής Türkiye’nin Soğuk Savaş 24 Κεφαλά, op.cit, σ. 675; ayrıca bkz., Spiros. Ch. Kaminaris, “Greece and the Middle East”, Middle East Review

of International Affairs, Vol. 3, No. 2, June 1999, p. 37.

25 Andreas Papandreu’nun Sosyalizm’de Üçüncü Yol savı için bkz., Nikolaos A. Stavrou, “Ideological

Foundations of the Panhellenic Socialist Movement”, Nikolaos A. Stavrou (ed.), Greece Under Socialism A

NATO Ally Adrift, New York, Orpheus Publishing, 1988, pp. 11-40.

26 Kaminaris, op.cit, s. 38. 1960-1980 arası Arap ülkelerinin Yunanistan’da özellikle inşaat sektöründeki

yatırımlarına ilişkin bkz., Μ. Ξανθάκης κ.α., Οι Αραβικές Χώρες: ∆ιεύρυνση των Οικονοµιών τους και των

Σχέσεων τους µε την Ελλάδα, Αθήνα, Ίδρυµα Μεσογειακών Μελετών, 1989.

Page 11: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

165

sonrası yeniden canlandırmaya çalıştığı “Osmanlı” vizyonunun sadece Türkmen, Azeri,

Çeçenler gibi etnik grupları etkisi altına almaya çalışmadığını, aynı zamanda Balkanlarda

etnik bakımdan yakınlığı olmayan fakat İslamiyet nedeniyle dini bağları olan Arnavut ve

Boşnakları, hatta bölgede yaşayan tüm Müslümanları bu vizyonun bir parçası haline

getirmeye çalıştığı şeklinde yorumlamışlardır.27 Bu dönemde Yunanistan, “Düşmanımın

düşmanı dostumdur” ilkesi ile hareket etmiş, Türkiye’nin PKK nedeniyle ihtilaflı olduğu

güney komşusu Suriye ile askeri işbirliğine gitmiş, Ermenistan ve İran ile ilişkilerini

geliştirmeye çalışmıştır.28 Dolayısıyla Yunan dış politikası 1990’ların ikinci yarısında kadar

hamasi bir çizgide devam etmiş ve Balkanlarda izlediği saldırgan ve hırçın dış politika

sonucunda hem bölgede yalnız kalmış hem de üyesi olduğu uluslararası kurumlarda

savunduğu görüşlere destek bulamamıştır.29

Yunan dış politikasının bu tarihten itibaren değişime uğramasında en önemli etken Yunanlı

yazarlara göre dönemin Avrupa yanlısı ve Yunan toplumunun modernleşmeci kesiminin de

desteğini alan başbakan Kostas Simitis olmuştur. Dış politikada Simitis döneminde AB kadar

Türkiye ile ilişkiler de önemli bir yer tutmuştur. Uzun yıllar “düşmanımın düşmanı

dostumdur” ilkesiyle hareket eden Yunanistan, Ermenistan ve Suriye gibi Türkiye ile ilişkileri

sorunlu ülkelerle ilişkilerini geliştirmiş, PKK’ya destek sağlamıştır.30 Birçok Yunanlı için

27 Θάνος Βερέµης-Θεόδωρος Κουλουµπής, Ελληνική Εξωτερική Πολιτική ∆ιλήµµατα Μιας Νέας Εποχής,

Εκδόσεις Σιδέρης, Αθήνα, 1997, σ. 47.

28 Birgül Demirtaş Coşkun, “Küreselleşmenin İkili Sorunlara Yansıması: Türk-Yunan İlişkileri Örneği”, Birgül

Demirtaş Coşkun (der.), Türkiye-Yunanistan Eski Sorunlar, Yeni Arayışlar, Ankara, ASAM, 2002, s. 200-201.

29 Bkz., Π. Κ. Ιωακειµίδης, “Το Μοντέλο Σχεδιασµού Εξωτερικής Πολιτικής στην Ελλάδα”, Σύγχρονη Ελληνική

Εξωτερική Πολιτική, Τόµος Α, επιµ. Παναγιώτης Τσάκωνας, Σιδέρης, Αθήνα, 2003, σ. 104. Yunanistan’ın

Soğuk Savaş sonrası Balkanlarda yer alan gelişmelerde ve Yugoslavya’nın parçalanması sonucunda meydana

gelen Bosna Savaşında izlediği tutumun gerekçelerine ilişkin bkz., Vassilis K. Fouskas, Balkanlar Ortadoğu

Kafkasya Soğuk Savaş Sonrası ABD Politikaları, çev. Ali Çakıroğlu, İstanbul, Aykırı Yayıncılık, 2004, s. 74-76.

30 Yunanistan’ın PKK terör örgütüne verdiği destekle bağlantılı olarak bkz. M. Murat Hatipoğlu, “Yunanistan’ın

Dış Politikası ve Balkanlar (1990-2000)”, Ömer. E. Lütem ve Birgül Demirtaş Coşkun (der.), Balkan

Diplomasisi, Ankara, ASAM, 2001, s. 49.

Page 12: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

166

Türkiye insan haklarını ihlal eden, komşularının toprakları üzerinde emelleri olan, ordunun

idaresi altında bir ülkeydi. Bu nedenle “Ermeni soykırımı”, “Pontus’lu Helenlerin soykırımı”,

“Küçükasya Helenlerinin soykırımı”,31 “Kıbrıs Helenlerinin soykırımı” ve “Kürt soykırımı”

gibi siyasi söylemler Yunan halkı tarafından yaygın olarak benimsenmişti.32

Tüm bunları değiştirme çabasında Simitis’e çağdaş Yunan siyasi tarihinde dış politikayla

bağlantılı en önemli krizlerden biri olan PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 1999’da Kenya’da

Yunanistan Büyükelçiliğinde gizlenirken üzerinde kendi adına düzenlenmiş Rum pasaportu

ile yakalanması yardımcı olmuştur. Ardından, 17 Ağustos 1999’da Türkiye’de yaşanan

Marmara depremi ve 7 Eylül 1999’da Atina civarında yaşanan deprem iki ülke arasında yeni

bir sayfanın açılmasına olanak tanımıştır. İlginçtir ki Türkiye’de yaşanan depremin bir gün

öncesine kadar Yunan medyasında “Kürt halkına yapılan işkenceler” ve “Öcalan

fiyaskosundan” bahsedilirken,33 depremle birlikte Yunan kamuoyunda Türk halkına karşı

büyük sempati oluşmuş ve yardım kampanyaları başlatılmıştır.

2000’li yıllar itibarıyla Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinde yaşanan ihtiyatlı yaklaşımın

artarak devam ettiğini görmekteyiz. Kıbrıs, Ege, Azınlık gibi konularda sorunların devam

etmesine rağmen karşılıklı temaslar, ortak çalışma grupları ve sivil toplum örgütlerinin

faaliyetleri, ortak projeler, vs. anılan tarihten günümüze hızla artmaya başlamıştır. Ancak iki

ülke arasında sürdürülen görüşmelere rağmen Kıbrıs ve Ege konularda halen bir mutabakatın

31 8 Mart 1994’ten itibaren Yunanistan’da 19 Mayıs “Pontuslu Helenlerin Soykırımını Anma günü” ve 25

Ağustos 1999’dan itibaren de 14 Eylül tarihi “Küçük Asya Helenlerinin Türk Devleti tarafından Soykırıma

Uğratılışlarının Anma Günü” olarak anılmaktadır. Bkz. Hatipoğlu, Ibid., s. 51.

32 Yunanlı siyasetçiler ve Yunan halkı tarafından bu “sözde soykırımlar” gerçek olarak kabul edilmektedir, bkz.,

Χρ. Κ. Γιαλλουρίδης, “Εισαγωγικές Παρατηρήσεις Σ’ένα Μεταβαλλόµενο ∆ιεθνές Σύστηµα”, επιµ. Χρ. Κ.

Γιαλλουρίδης- Παναγιώτης Ι. Τσάκωνας, Ελλάδα και Τουρκία Μετά το Τέλος του Ψυχρού Πολέµου, Εκδόσεις

Σιδέρης, Αθήνα, 1999, σ. 39.

33 ∆ηµήτρης Μητρόπουλος, “Εξωτερική Πολιτική και Ελληνικά Μέσα Μαζικής Ενηµέρωσης: Υποταγή,

Χειραφέτηση και Απάθεια”, επιµ. Παναγιώτης Τσάκωνας, Σύγχρονη Ελληνική Εξωτερική Πολιτική, Τόµος Α,

Σιδέρης, Αθήνα, 2003, σ. 293.

Page 13: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

167

sağlanamamış olması birçok çevrede olduğu gibi akademik çevrelerce de Türk-Yunan

yakınlaşmasının geleceğine ilişkin kuşku ve endişelerin dile getirilmesine neden olmaktadır.

Öte yandan Türk-Yunan ilişkilerinde yaşanan “normalleşme” dönemi Türkiye-İsrail

ilişkilerinde gerilim ve krizler dönemi ile örtüşmektedir. Daha önce de ifade edildiği gibi

1990’lar boyunca yakın işbirliği içinde olan Türkiye ve İsrail son dönemde birbirlerine karşı

uzak ve mesafelidir. Yunanistan ise yıllarca uzak durduğu İsrail ile ilişkilerinde canlanmayı

yine bu dönemde yaşamaktadır.

İsrail ve Yunanistan Arasında Dostluk Dönemi

Mehmet Şahin, İsrail-Yunanistan yakınlaşmasına ilişkin İsrail’in, Yunanistan’ın yıllarca

Türkiye’ye karşı kullandığı “Düşmanımın düşmanı dostumdur” düşüncesiyle yaklaştığını

söylemektedir.34 Yunanlı akademisyen Thanos Dokos ise, özellikle 2010 itibarıyla İsrail-

Yunanistan ilişkilerinde yaşanan canlanmayı üç nedene bağlamaktadır. İlk olarak, Türkiye-

İsrail ilişkilerinde yaşanan gerileme sonucunda İsrail’i Doğu Akdeniz’deki stratejik derinliğini

arttırması için alternatif bir ortağa ihtiyacı ortaya çıkmıştı. İkinci olarak, Netanyahu

hükümetinin Filistinlilere yönelik sert tutumu nedeniyle Batı tarafından eleştirilen ve giderek

yalnızlaşan İsrail için Yunanistan bir çıkış kapısı olarak algılanmıştı. Üçüncü olarak da, Atina

içinde bulunduğu ekonomik kriz nedeniyle uluslararası piyasaların dışında kalmış ve yabancı

yatırımlara ihtiyaç duymaktaydı. Yunanistan bu ihtiyacını Yahudi sermayesi ile telafi etmeyi

arzulamakta ve aynı zamanda yine kriz nedeniyle azalan stratejik önemini yeniden

yükseltmeyi hedeflemekteydi. Son olarak Mısır’daki gelişmeler, Suriye’deki iç savaş, İran’ın

34 Mehmet Şahin, “Ortadoğu’da Yalnızlaşan İsrail Yeni Müttefikler Arayışında”, Ortadoğu Analiz, Cilt 3, Sayı

25, Ocak 2011, s. 33.

Page 14: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

168

nükleer programı, Ürdün ve Lübnan’da da olası istikrasızlığın yaşanması İsrail’in bölge dışı

ittifaklara yönelmesine neden olmuştur demektedir.35

Aslında İsrail ve Yunanistan ilişkilerinde yakınlaşma adımları daha önce de belirtilen

Simitis’in Başbakan olduğu dönemde atılmıştı. Dönemin Yunanistan Milli Savunma Bakanı

Yerasimos Arsenis Aralık 1994’te İsrail’e resmi ziyarette bulunan ilk Yunanlı Savunma

Bakanı olarak tarihe geçmiş ve iki ülke arasında askeri işbirliği anlaşması imzalanmıştır.36

Ancak her iki ülke söz konusu anlaşmayı bu dönemde faaliyete geçirmekten sakınmıştır. John

M. Nomikos İsrail ile Yunanistan arasında imzalanan askeri işbirliği anlaşmasının hayata

geçirilmemesinin nedenleri olarak Yunanistan’ın Arap dünyasına yabancılaşmayı istememesi,

İsrail’in de Türkiye’yi rahatsız etmekten çekinmesi olarak değerlendirmektedir.37 Başka bir

Yunanlı araştırmacı ise Türkiye-İsrail stratejik ilişkilerinin benzerinin İsrail ile Yunanistan

arasında yaşanmasının mümkün olamayacağını savunmaktadır. Yunanistan’ın Türkiye ile bu

konuda rekabet edemeyeceğini, dolayısıyla İsrail ile stratejik ilişkiler geliştirmeyi

düşünmemesi gerektiğinin altını çizmektedir. Onun yerine tarihsel olarak İsrail ile daha yakın

bir ilişki içinde bulunan “Kıbrıs” GKRY ile Yunanistan’ın bağlarının güçlenmesi

gerekliliğine vurgu yapmaktadır.38 Daha önce de ifade edildiği gibi tarihsel olarak iki ülkenin

farklı çıkar ve tehdit algılamaları ve son olarak dönemin şartları gibi nedenlerden ötürü İsrail-

Yunanistan yakınlaşması 2010 yılı itibarıyla yaşanmaya başlamıştır.

35 Thanos Dokos, “The Prospects for Greek-Israeli Relations: A View from Athens”, ELIAMEP Briefing Notes,

No. 11, April 2013, http://www.eliamep.gr/wp-content/uploads/2013/04/BN1.pdf, (Erişim 15 Temmuz 2013),

p.1.

36 “Greece Agrees to Military Cooperation”, JTA, 6 December 1994,

http://www.jta.org/1994/12/06/archive/greece-agrees-to-military-cooperation, (Erişim 15 Temmuz 2013).

37 John M. Nomikos, “An Outline of Greek-Israeli Strategic Relations, RIEAS, http://www.rieas.gr/research-

areas/greek-studies/115.html, (Erişim 22 Temmuz 2013).

38 Μάριος Ευρυβιάδης, “Ο ηγεµονικός άξονας Τουρκίας-Ισραήλ Συνέπειες για τη ελληνική ασφάλεια”, ”, επιµ.

Χρ. Κ. Γιαλλουρίδης- Παναγιώτης Ι. Τσάκωνας, Ελλάδα και Τουρκία Μετά το Τέλος του Ψυχρού Πολέµου,

Εκδόσεις Σιδέρης, Αθήνα, 1999, σ. 311.

Page 15: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

169

Basına yansıyan haberlere göre dönemin Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu 2010’un

Şubat ayında Moskova’daki Puşkin Lokantası’nda “tesadüfen”39 İsrail Başbakanı Benjamin

Netanyahu ile bir araya gelmiş ve bu görüşmenin ardından iki ülke arasında askeri, istihbari

ve turizm alanlarında işbirliği ilişkileri güçlenmeye başlamıştır. 2010 yılının Şubat ayında

Papandreu-Netanyahu “tesadüfi” görüşmesinin ardından, önce Yorgo Papandreu Temmuz

2010’da İsrail’e gitmiş, bir ay sonra, Ağustos ayında da İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu

Yunanistan’a ilk resmi ziyarette bulunan İsrail Başbakanı olmuş ve bu ziyaretten iki ay sonra

18 Ekim 2010’da ise iki ülke sivil havacılık konusunda bir anlaşmaya imza atmışlardır.

İddialara göre aslında, Yunanistan bu anlaşma öncesi zaten İsrail Hava Kuvvetleri’nin Yunan

Hava Sahasında askeri eğitim uçuşları yapmasına izin vermişti.40

2011 yılının Ocak ayında İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın Atina ziyaretinde iki

ülke terörizme karşı stratejik güvenlik işbirliği konusunda ortak komite kurulması kararı

almıştır.41 Temmuz 2011’de Yunanistan Cumhurbaşkanı Karolos Papoulias İsrail’e gitmiş,

mevkidaşı İsrail Cumhurbaşkanı Simon Perez ise bir yıl sonra, 6-9 Ağustos 2012 tarihlerinde

Cumhurbaşkanı sıfatıyla Yunanistan’a resmi bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Yine 2011 yılında,

4 Eylül’de dönemin Yunanistan Milli Savunma Bakanı Panagiotis Beglitis ve İsrail Savunma

Bakanı güvenlik işbirliği anlaşmasına imzalamışlardır.42 Bu ziyaretler silsilesi 2012 ve 2013

yılında da devam etmiştir. İki ülke arasındaki ziyaretler zincirine son olarak 4 Ekim 2013’ta

Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ve 12 Yunanlı Bakan ile İsrail’e ziyaret

39“ «Τα είπαν» Παπανδρέου - Νετανιάχου για το Ιράν”, 16 Φεβρουαρίου 2010, http://www.inews.gr/22/atypo-

deipno-papandreou-netaniachou-sti-moscha.htm, (Erişim 22 Temmuz 2013).

40 Erika N. Pont, “Turkish and Israeli Relations and the Eastern Mediterranean Region”, 01 December 2010,

http://www.foreignpolicydigest.org/turkish-and-israeli-relations-and-the-eastern-mediterranean-region/, (Erişim

01 Nisan 2013).

41 Αθανασόπουλος Αλ. Άγγελος, “Στο επίκεντρο της επίσκεψης Λίµπερµαν η ενεργειακή συνεργασία Ελλάδος –

Ισραήλ”, Το Βήµα, 12.01.2011, http://www.tovima.gr/politics/article/?aid=377452, (Erişim 11 Haziran 2013).

42 “Μπεγλίτης: «Στρατηγική επιλογή η συνεργασία Ελλάδας - Ισραήλ»”, Τα Νέα, 05.09.2011,

http://www.tanea.gr/news/greece/article/4654650/?iid=2, (Erişim 01 Nisan 2013).

Page 16: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

170

gerçekleştireceği ziyaret eklenebilir. Yunan basınında yer alan haberlere göre görüşmelerin

ana maddesi enerji alanında işbirliğini geliştirmek olacaktır. Bunun yanı sıra ekonomik

işbirliği, turizm ve teknoloji alanlarında da ikili anlaşmaların gerçekleşmesi de

beklenmektedir.43

Güney Kıbrıs’ın Rolü

Enerji alanında İsrail’in kendi kıta sahanlığı içerisinde geniş bir alanda doğal gaz rezervi

bulmuş olması ve bunu bir şekilde Avrupa’ya taşımak istemesi önemli bir gelişme olarak

değerlendirilmektedir. İsrail, kıta sahanlığı içerisinde bulunan doğal gazı Avrupa’ya satmayı

arzulamaktadır. Dolayısıyla Türkiye’yi kaybettikten sonra bu satışı Yunanistan ve Güney

Kıbrıs Rum Yönetimi üzerinden gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır.

Özellikle 1990’lı yılların başından itibaren sürekli gelişme eğilimi arzeden Türkiye-İsrail

ilişkileri çerçevesinde İsrail, Türkiye’nin tepkisine neden olmamak düşüncesiyle GKRY

tarafından önerilen; Yunanistan, İsrail ve GKRY’nin Orta ve Doğu Akdeniz bölgesi içinde

Adriyatik’ten başlayıp Doğu Akdeniz’in sonu olan İsrail sahillerine kadar uzanan Münhasır

Ekonomik Bölge kurulmasına ilişkin anlaşmayı sonuçlandırmaya yönelik herhangi bir adım

atmamıştır. Ancak Türkiye ile ilişkilerin “Dökme Kurşun Operasyonu”, “Davos Krizi” ve son

olarak “Mavi Marmara” saldırısından sonra kopma noktasına gelmesinin hemen ardından

İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasında 17 Aralık 2010 tarihinde Münhasır Ekonomik

Bölge Anlaşmasını imzalanmıştır. Türkiye, böyle bir anlaşmanın Kıbrıs Türklerinin hak ve

çıkarlarını yok saymak anlamına geleceği ve Kıbrıs müzakerelerini olumsuz etkileyeceği ve

43 “Ενεργειακά θέµατα στο επίκεντρο του ταξιδιού Σαµαρά στο Ισραήλ”, Τα Νέα, 6 Οκτωβρίου 2013,

http://www.tanea.gr/news/politics/article/5045532/energeiaka-themata-sto-epikentro-toy-taksidioy-samara-sto-

israhl/, (Erişim 06 Ekim 2013).

Page 17: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

171

Doğu Akdeniz'de barış ve istikrara katkı sağlamayacağını vurgulamış, ancak, yapılan sert

açıklama herhangi bir sonuç doğurmamıştır.44

İddialara göre İsrail Başbakanı Netanyahu Ağustos ayında Yunanistan’a gerçekleştirdiği

ziyaret esnasında Atina’ya İsrail’in doğal gazının Avrupa’ya satışında transit ülke olması

teklifinde bulunmuştu. İsrail Dışişleri Bakanı da yine aynı çerçevede İsrail doğal gazının

Güney Kıbrıs üzerinden Yunanistan’a ulaştırılması ve hatta potansiyel olarak görülen

Bulgaristan ve Romanya pazarlarına da Yunanistan üzerinden satış yapılmasını teklif

etmiştir.45 Doğu Akdeniz’deki doğal gaz rezervlerinin değerlendirilmesinin İsrail ekonomisine

büyük katkı sağlayacağı sık sık dile getirilmektedir. Aynı zamanda İsrail’in uluslararası

piyasalarda daha etkin bir şekilde yer almasını sağlaması açısından söz konusu anlaşma ve

yakınlaşmaya bu nedenle önem verildiğinin de altı çizilmektedir.46

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan açısından bir değerlendirme yapılacak olursa

İsrail ile gerçekleştirilmeye çalışan enerji işbirliğinin temel nedenini ekonomik çıkarların

oluşturduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Güney Kıbrıs AB’ye üye olmayı başarmış

ancak adanın bölünmüşlüğü gerçeğini ortadan kaldıramamıştır. Yunanistan gibi Kıbrıs Rum

Yönetimi yanlış ekonomi politikaları nedeniyle ekonomik kriz yaşamaktadır. Dolayısıyla

böyle bir işbirliği ekonomisine katkı sağlayacaktır. Öte yandan İsrail ile yakın ilişki içinde

olması adaya Türkiye tarafından olası yeni bir müdahaleyi engelleme anlamını taşımaktadır.

Ayrıca son yıllarda enerji koridorları güvenliğinin uluslararası ortamda giderek önem arz

44 Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, “İsrail ile GKRY Arasında İmzalanan MEB Anlaşması Hk.”, No.

288, 21 Aralık 2010, http://www.mfa.gov.tr/no_-288_-21aralik-2010_-israil-ile-gkry-arasinda-imzalanan-meb-

anlasmasi-hk_.tr.mfa, (Erişim 19 Ağustos 2013). Ayrıca konuya ilişkin bkz., Semih İdiz, “Doğu Akdeniz’de

Sular Isınıyor”, Milliyet, 27 Aralık 2010, http://www.milliyet.com.tr/dogu-akdeniz-de-sular-isiniyor/semih-

idiz/siyaset/yazardetay/27.12.2010/1331318/default.htm, (Erişim 19 Ağustos 2013).

45 Sigurd Neubauer, “How the Emerging Balkan-Israeli Strategic Alliance could Alter Energy Security in the

Eastern Mediterranean Basin, Journal of Regional Security, Vol. 7, No. 1, 2012, p. 36.

46 Neubauer, Ibid., p. 35.

Page 18: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

172

etmeye başladığı da dikkate alındığında Güney Kıbrıs böylelikle kendi çapında stratejik

önemini garanti altına almayı çalıştığı düşünülmektedir.

Tüm gelişmelere rağmen birçok Yunanlı, Yahudi ve yabancı araştırmacı, gazeteci ve

akademisyen de dile getirdiği gibi iki ülke yakınlaşmasının olumlu bir adım olduğunu

düşünse de Yunanistan’ın İsrail açısından Türkiye’nin yerini ikame edemeyeceği

düşünülmektedir. Aynı zamanda Yunanistan ve İsrail yakınlaşmasının 1990’larda Türkiye’nin

İsrail ile yakınlaşmasına tam olarak benzediğini söylemek de doğru doğru olmayacaktır.

Çünkü Yunanistan ve İsrail ilişkilerinin değişen şartlar ve çıkarlar doğrultusunda geliştiğini

açıkça görmekteyiz. Dolayısıyla dış politikada, en azından Yunanistan ve İsrail için realist

görüşün halen hakim olduğu görüşünün belirtilmesinde sakınca olmadığı da düşünülmektedir.

Son yıllarda ekonomik kriz nedeniyle iç politikasına odaklanan ve dış politikasında daha

“uzlaşıcı” bir tavır sergileyen Yunanistan için İsrail ile işbirliği, İsrail-Güney-Kıbrıs-

Yunanistan enerji işbirliği, İsrail’in Balkanlar’da aktifleşmesi gelişmeler yine ekonomik çıkar

çerçevesinde değerlendirilmektir. Ancak yine de Türkiye temelli bir dış politika çizgisinden

vazgeçilmiş olduğu görünse de, Yunanistan İsrail ile ilişkilerinin meyvelerini ABD nezdinde

Yahudi lobileri aracılığıyla da toplamak istediğini dile getirmektedir.

İsrail’in Balkanlar’a Artan İlgisi

Neubauer, İsrail’in Balkan ülkelerine yönelmesini ve işbirliği alanlarını geliştirmeye yönelik

çabalarını Türkiye ile gerginleşen ilişkiler ve Batı tarafından Netanyahu hükümetinin

Ortadoğu barış sürecine isteksiz olan taraf olarak algılanmasından kaynaklandığını ifade

etmektedir.47

Bu bağlamda İsrail’in Bulgaristan ile gelişen ilişkilere bakacak olursak, İsrail’de yayınlanan

Haaretz Gazetesi haberine göre Bulgaristan Başbakanı Borisov, İsrail Hava Kuvvetleri’ne

47 Neubauer, Ibid.

Page 19: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

173

bağlı uçakların Bulgaristan hava sahasında askeri uçuş eğitimi yapmasına kendisi izin

vermişti. Söz konusu habere göre İsrail-Bulgaristan ilişkilerinin gelişmesinde İsrail’in çabaları

kadar Bulgaristan Başbakanı Borisov’un da yaklaşımı önem taşımaktadır. Borisov on sekiz yıl

sonra İsrail’i ziyaret eden ilk Bulgaristan Başbakanı olmuştur.48 Bulgaristan Başbakanı

Borisov’un İsrail İstihbarat Şefi Meir Dagan ile yapmış olduğu görüşme iki ülke arasındaki

istihbari işbirliğinin de bir göstergesi olarak yorumlanmıştır. Ayrıca Netanyahu ve Dagan ile

toplantı yapmayı isteyen ve özellikle de istihbarat ve güvenlik alanlarında işbirliği talep eden

ve İsrail uçaklarına hava sahasını açma teklifinde bulunan Bulgaristan Başbakanı Borisov

olduğu iddia edilmektedir.49

İsrail Başbakanı’nın 5 Temmuz 2011 tarihinde Bulgaristan’a gerçekleştirdiği iadeyi ziyaret

sırasında iki ülke arasında Bulgar hava sahasının İsrail Hava Kuvvetleri tarafından askeri

eğitim amacıyla kullanılmasına ilişkin anlaşmanın dışında ekonomi ve ticaret alanlarında

çeşitli anlaşmalar imzalanmıştır.50 Bulgaristan, İsrail’e sunduğu fırsatlar karşılığında,

Yunanistan gibi, İsrail’in ileri teknoloji alanındaki kapasitesinden faydalanmayı ve bunun

yanında İsrailli turistleri Türkiye yerine Bulgaristan’a çekmeyi amaçlamaktadır.

İsrail’in aynı dönemde Balkanlar’da ilişkilerini güçlendirdiği diğer bir ülke Romanya

olmuştur. İsrail ile Romanya arasında 2004 yılından bu yana askeri alanda gelişmeler

yaşanmaktadır. Küçük bir ülke olması nedeniyle stratejik derinliği olmayan İsrail, Romanya

ile ilişkilerini geliştirerek Hava Kuvvetleri’nin eğitimini geliştirme çabası içerisindedir.

48 “İsrail’den Türkiye’ye Karşı Balkan İttifakı”, Analiz Merkezi, 14 Aralık 2010,

http://www.analizmerkezi.com/haber/-israilden-turkiyeye-karsi-balkan-ittifaki--18070.html, (Erişim 19 Ağustos

2013).

49 Neubauer, Ibid., s. 39

50 “Israel PM Netanyahu in Bulgaria visit, one of Israel’s best friends in Europe”, EJP, 7 July 2011,

http://www.ejpress.org/article/51901, (Erişim 19 Ağustos 2013).

Page 20: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

174

Romanya’da 27 Temmuz 2010’da meydana gelen ve altı İsrailli subayın öldüğü helikopter

kazası, iki ülke arasındaki askeri ilişkilerin seyri açısından bir gösterge olmuştur.51

Askeri ilişkilerin yanı sıra söz konusu iki ülke ilişkilerinin ekonomik boyutu da

bulunmaktadır. Fikret Ertan’ın haberine göre göre, Romanya’daki İsrail yatırımları iki milyar

doların üzerine çıkmıştır. Meşrubat, süt ürünleri, hayvancılık, sigortacılık, dünya çapında

şirketlerin temsilcilikleri, araba kiralama, mühendislik, gazino işletmeciliği, tarım, bilişim,

inşaat gibi alanlarda olmak üzere İsrail yatırımları Romanya’da kendini göstermektedir.

Bugün Romanya’da İsrail’e kayıtlı 3.500 kadar şirket faaliyet göstermektedir. Bunun yanında

İsraillilerin sahip olduğu ancak üçüncü ülkelerde kayıtlı 2000 kadar şirkette mevcuttur.

İsrailliler ticari alandaki bu faaliyetleriyle Romanya ekonomisinde önemli bir yer

edinmektedirler. Ticari ilişkilere ilaveten 30 bin kadar İsrail vatandaşının aynı zamanda

Romanya vatandaşı olduğu ve bu sayede Avrupa Birliği’nde serbestçe hareket etme imkânına

sahiptirler. Ayrıca, yaklaşık 200 bin Romanya vatandaşı da İsrail’de göçmen işçi olarak

çalışmaktadır. İsrail söz konusu fırsatları kullanarak Romanya ile ilişkilerini daha ileri bir

düzeye taşıma gayreti içerisindedir.52

Sonuç Yerine

İsrail-Yunanistan yakınlaşması, İsrail’in Güney Kıbrıs Yönetimi ile ilişkilerini geliştirmesi ve

son olarak yine İsrail’in Balkan ülkelerine ilgisinin artması Türkiye gibi bölgesel bir müttefiki

“kaybetmiş” olmasından kaynakladığı aşikârdır. Öte yandan İsrail’in Yunanistan

yakınlaşması, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Bulgaristan, Romanya gibi Balkan ülkeleri ile

ilişkilerini geliştirmeye çalışması ve bu yönde girişimlerde bulunması bölgesel istikrar ve

51 Herb Keinon, “Analysis: Disaster shines light on Romania ties”, The Jerusalem Post, 07.27.2010,

http://www.jpost.com/International/Analysis-Disaster-shines-light-on-Romania-ties, (Erişim 20 Ağustos 2013).

52 Fikret Ertan, “İsrail’in Romanya Yatırımları”, 29 Ağustos 2010, http://www.timeturk.com/tr/makale/fikret-

ertan/israil-in-romanya-yatirimlari.html, (Erişim 20 Ağustos 2013).

Page 21: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

175

barış açısından önemlidir. Ancak bu ilişkiler vasıtasıyla Türkiye’nin yarattığı boşluğu

doldurmasını beklemek ya da Türkiye’yi zor durumda bırakacak bir ittifak çizgisi

oluşturmasının kolay olmadığı düşünülmektedir.

Yunanistan İsrail ile gelişen ilişkilerini ihtiyatlı bir şekilde değerlendirmektedir. Her ne kadar

Yahudi yatırımları ve İsrail ile enerji alanında işbirliğinin ekonomik anlamda ülkeye rahatlık

sağlayacağı biliniyor olsa, geleneksel Arap yanlısı politikasından ve Arap sermayesinden

vazgeçmeyecektir. Aynı zamanda Filistin meselesinde de geleneksel çizgisinden taviz

vermesi de beklenmemektedir.

Bulgaristan ve Romanya iki kutuplu sistemin sona ermesinin ardından sancılı dönüşüm

süreçlerini tamamlayarak AB üyesi olmayı başarmışlardır. Ancak ekonomik anlamda

çekirdek AB üye ülkeleri seviyesine ulaşmayı henüz başaramayan bu iki ülke İsrail vasıtasıyla

tıpkı Yunanistan ve Güney Kıbrıs gibi İsrail sermayesini ülkelerine çekmeyi

amaçlamaktadırlar. Dolayısıyla bu çalışmada ele alınan yakınlaşmanın Türkiye’nin bölgede

etkisini ortadan kaldıramayacağına ancak yine de önemsenmesi gereken gelişmeler olarak

değerlendirilmesi gerekliliğine inanılmaktadır.

KAYNAKÇA

Birgül Demirtaş-Coşkun, “Küreselleşmenin İkili Sorunlara Yansıması: Türk-Yunan İlişkileri

Örneği”, Birgül Demirtaş Coşkun (der.), Türkiye-Yunanistan Eski Sorunlar, Yeni Arayışlar,

ASAM, Ankara, 2002, s. 174-211.

Çağrı Erhan-Ömer Kürkçüoğlu, “1980-90 Orta Doğu’yla Arap Olmayan Devletlerle İlişkiler”,

Baskın Oran (ed.), Türk Dış Politikası, Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler,

Yorumlar, Cilt II, (1980-2001), İstanbul, İletişim Yayınları, 2001, s. 568-579.

Page 22: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

176

George A. Kouvertaris, “The 1967 Military Coup and the Role of the Military in Greek

Politics”, George A. Kouvertaris (ed.), Studies on Modern Greek Society and Politics, New

York, Columbia University Press, 1999, pp. 129-151.

İlhan Uzgel, “1990-2001 ABD ve NATO’yla İlişkiler”, Baskın Oran (ed.), Türk Dış

Politikası, Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar, Cilt II, (1980-2001),

İstanbul, İletişim Yayınları, 2001, s. 243-325.

Mehmet Şahin, “Ortadoğu’da Yalnızlaşan İsrail Yeni Müttefikler Arayışında”, Ortadoğu

Analiz, Cilt 3, Sayı 25, Ocak 2011, s. 31-37.

M. Murat Hatipoğlu, “Yunanistan’ın Dış Politikası ve Balkanlar (1990-2000)”, Ömer. E.

Lütem ve Birgül Demirtaş Coşkun (der.), Balkan Diplomasisi, Ankara, ASAM, 2001, s. 33-

66.

Nikolaos A, Stavrou, “Ideological Foundations of the Panhellenic Socialist Movement”,

Nikolaos A. Stavrou (ed.), Greece Under Socialism A NATO Ally Adrift, New York, Orpheus

Publishing, 1988, pp. 11-40.

Nuri Yeşilyurt-Atay Akdevelioğlu, “AKP Döneminde Türkiye’nin Ortadoğu Politikası”, İlhan

Uzgel-Bülent Duru (der.), AKP Kitabı Bir Dönüşümün Bilançosu, Ankara, Phoenix Yayınevi,

2009, s. 381-238.

Page 23: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

177

Nuri Yeşilyurt, “İkinci İntifada Sonrası Filistin Sorunu ve Barış Süreci (2001-2011)”, Baskın

Oran (ed.), Türk Dış Politikası, Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar,

Cilt III (2001-2012), İstanbul, İletişim Yayınları, 2013, s. 439-440.

Özlem Tür, “Türkiye-İsrail İlişkileri: Yakın İşbirliğinden Gerilime?”, Ortadoğu Analiz, Cilt 1,

Sayı 4, Nisan 2009, s. 22-29.

Serhat Erkmen, “1990’lardan Günümüze Türkiye-İsrail Stratejik İşbirliği”, Uluslararası

İlişkiler, Cilt 2, Sayı 7 (Güz 2005), s. 157-185.

Sigurd Neubauer, “How the Emerging Balkan-Israeli Strategic Alliance could Alter Energy

Security in the Eastern Mediterranean Basin, Journal of Regional Security, Vol 7, No. 1,

2012, s. 33-44.

Spiros. Ch. Kaminaris, “Greece and the Middle East”, Middle East Review of International

Affairs, Vol 3, No. 2, June 1999, pp. 36-46.

Türel Yılmaz, “Türkiye-İsrail İlişkileri: Tarihten Günümüze”, Akademik ORTA DOĞU, Cilt

5, Sayı 1, 2010, s. 9-24.

Vassilis K. Fouskas, Balkanlar Ortadoğu Kafkasya Soğuk Savaş Sonrası ABD Politikaları,

çev. Ali Çakıroğlu, İstanbul, Aykırı Yayıncılık, 2004.

Page 24: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

178

Yannis Kapsis, “The Philosophy and Goals of PASOK’s Foreign Policy”, Nikolaos A.

Stavrou (ed.), Greece Under Socialism A NATO Ally Adrift, New York, Orpheus Publishing,

1988, pp. 41-62.

Yunanca Kaynaklar

Βιβή Κεφαλά, “Η Ελληνική Εξωτερική Πολιτική στη Μέση Ανατολή”, επιµ. Παναγιώτης

Τσάκωνας, Σύγχρονη Ελληνική Εξωτερική Πολιτική, Τόµος Β, Αθήνα, Σιδέρης, 2003, σ. 655-

692.

Γιάννης Γ. Βαληνάκης, Εισαγωγή στην Ελληνική Εξωτερική Πολιτική 1949-1988, ∆’ Έκδοση,

Θεσσαλονίκη, Παρατηρητής, 1988.

∆ηµήτρης Μητρόπουλος, “Εξωτερική Πολιτική και Ελληνικά Μέσα Μαζικής Ενηµέρωσης:

Υποταγή, Χειραφέτηση και Απάθεια”, επιµ. Παναγιώτης Τσάκωνας, Σύγχρονη Ελληνική

Εξωτερική Πολιτική, Τόµος Α, Αθήνα, Σιδέρης, 2003, σ. 275-295.

Θάνος Βερέµης-Θεόδωρος Κουλουµπής, Ελληνική Εξωτερική Πολιτική ∆ιλήµµατα Μιας Νέας

Εποχής, Αθήνα, Εκδόσεις Σιδέρης, 1997.

Μάριος Ευρυβιάδης “Ο ηγεµονικός άξονας Τουρκίας-Ισραήλ Συνέπειες για τη ελληνική

ασφάλεια”, επιµ. Χρ. Κ. Γιαλλουρίδης- Παναγιώτης Ι. Τσάκωνας, Ελλάδα και Τουρκία Μετά

το Τέλος του Ψυχρού Πολέµου, Αθήνα, Εκδόσεις Σιδέρης, 1999, σ. 293-323.

Page 25: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

179

Μ. Ξανθάκης, κ.α., Οι Αραβικές Χώρες: ∆ιεύρυνση των Οικονοµιών τους και των Σχέσεων

τους µε την Ελλάδα, Αθήνα, Ίδρυµα Μεσογειακών Μελετών, 1989.

Π. Κ. Ιωακειµίδης, “Το Μοντέλο Σχεδιασµού Εξωτερικής Πολιτικής στην Ελλάδα”,

Σύγχρονη Ελληνική Εξωτερική Πολιτική, Τόµος Α, επιµ. Παναγιώτης Τσάκωνας, Αθήνα,

Σιδέρης, 2003, σ. 91-136.

Παναγιώτης Τσάκωνας, “Εισαγωγή”, επιµ. Παναγιώτης Τσάκωνας, Σύγχρονη Ελληνική

Εξωτερική Πολιτική, Τόµος Α, Αθήνα, Σιδέρης, 2003, σ. 17-43.

Χρ. Κ. Γιαλλουρίδης, “Εισαγωγικές Παρατηρήσεις Σ’ένα Μεταβαλλόµενο ∆ιεθνές

Σύστηµα”, επιµ. Χρ. Κ. Γιαλλουρίδης- Παναγιώτης Ι. Τσάκωνας, Ελλάδα και Τουρκία Μετά

το Τέλος του Ψυχρού Πολέµου, Αθήνα, Εκδόσεις Σιδέρης, 1999, σ. 13-43.

İnternet Kaynakları

Αλ. Άγγελος Αθανασόπουλος, “Στο επίκεντρο της επίσκεψης Λίµπερµαν η ενεργειακή

συνεργασία Ελλάδος – Ισραήλ”, Το Βήµα, 12.01.2011,

http://www.tovima.gr/politics/article/?aid=377452, (Erişim 11 Haziran 2013).

Ekavi Athanassopoulou, “Greece-Israel The evolution of the Bilateral Relationship and Future

Challenges”, http://www.ahepa.org/uploads/pdf/10-10-07_Athanassopoulou_remarks.pdf,

(Erişim 20 Ağustos 2013).

Page 26: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

180

Erika N. Pont, “Turkish and Israeli Relations and the Eastern Mediterranean Region”, 01

December 2010, http://www.foreignpolicydigest.org/turkish-and-israeli-relations-and-the-

eastern-mediterranean-region/, (Erişim 01 Nisan 2013).

Fikret Ertan, “İsrail’in Romanya Yatırımları”, 29 Ağustos 2010,

http://www.timeturk.com/tr/makale/fikret-ertan/israil-in-romanya-yatirimlari.html, (Erişim 20

Ağustos 2013).

Herb Keinon, “Analysis: Disaster shines light on Romania ties”, The Jerusalem Post,

07.27.2010, http://www.jpost.com/International/Analysis-Disaster-shines-light-on-Romania-

ties, (Erişim 20 Ağustos 2013).

John M. Nomikos, “An Outline of Greek-Israeli Strategic Relations, RIEAS,

http://www.rieas.gr/research-areas/greek-studies/115.html, (Erişim 22 Temmuz 2013).

Semih İdiz, “Doğu Akdeniz’de Sular Isınıyor”, Milliyet, 27 Aralık 2010,

http://www.milliyet.com.tr/dogu-akdeniz-de-sular-isiniyor/semih-

idiz/siyaset/yazardetay/27.12.2010/1331318/default.htm, (Erişim 19 Ağustos 2013).

Thanos Dokos, “The Prospects for Greek-Israeli Relations: A View from Athens”, ELIAMEP

Briefing Notes, Sayı 11, Nisan 2013, s.1-4, http://www.eliamep.gr/wp-

content/uploads/2013/04/BN1.pdf, (Erişim 15 Temmuz 2013).

Page 27: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

181

Vassilios Damiras, “Greek-Israeli Relations and the New Assertive Geostrategic

Rapprochment”, http://www.examiner.com/aerticle/greek-israeli-relations-and-the-new-

assertive-geostrategic-rapprochement, (Erişim 01 Nisan 2013).

Vassilios Damiras, “Greece and Israel in an Era of Strategic Friendship and Cooperation”,

http://www.rieas.gr/research-areas/global-issues/middle-east-studies/1604-greece-and-israel-

in-an-era-of-strategic-friendship-and-cooperation.html, (Erişim 01 Nisan 2013).

“Greece Agrees to Military Cooperation”, JTA, 6 December 1994,

http://www.jta.org/1994/12/06/archive/greece-agrees-to-military-cooperation, (Erişim 15

Temmuz 2013.

“«Τα είπαν» Παπανδρέου - Νετανιάχου για το Ιράν”, 16 Φεβρουαρίου 2010,

http://www.inews.gr/22/atypo-deipno-papandreou-netaniachou-sti-moscha.htm, (Erişim 22

Temmuz 2013).

“Μπεγλίτης: «Στρατηγική επιλογή η συνεργασία Ελλάδας - Ισραήλ»”, Τα Νέα, 05.09.2011,

http://www.tanea.gr/news/greece/article/4654650/?iid=2, (Erişim 01 Nisan 2013).

“Ενεργειακά θέµατα στο επίκεντρο του ταξιδιού Σαµαρά στο Ισραήλ”, Τα Νέα, 6 Οκτωβρίου

2013, http://www.tanea.gr/news/politics/article/5045532/energeiaka-themata-sto-epikentro-

toy-taksidioy-samara-sto-israhl/, (Erişim 06 Ekim 2013).

Page 28: YUNANİSTAN-İSRAİL YAKINLAŞMASININ TÜRKİYE VE ... · PDF file157 mesafeli bir tutum izleyen Türkiye’nin dış politikasında değişimde bulunmasını gerektirmiş ve bu çerçevede

182

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, “İsrail ile GKRY Arasında İmzalanan MEB

Anlaşması Hk.”, No. 288, 21 Aralık 2010, http://www.mfa.gov.tr/no_-288_-21aralik-2010_-

israil-ile-gkry-arasinda-imzalanan-meb-anlasmasi-hk_.tr.mfa, (Erişim 19 Ağustos 2013).

“İsrail’den Türkiye’ye Karşı Balkan İttifakı”, Analiz Merkezi, 14 Aralık 2010,

http://www.analizmerkezi.com/haber/-israilden-turkiyeye-karsi-balkan-ittifaki--18070.html,

(Erişim 19 Ağustos 2013).

“Israel PM Netanyahu in Bulgaria visit, one of Israel’s best friends in Europe”, EJP, 7 July

2011, http://www.ejpress.org/article/51901, (Erişim 19 Ağustos 2013).