yayin kataloĞu - nida yayıncılık · İslam Ümmeti hayal mi gerçek mi? 4. oruç fıkhı...

KATALOĞUYAYIN

Okuyan Fert, Okuyan Ümmet

www.nidayayıncılık.com.tr

NİD

A Y

AYI

NCI

LIK

YA

YIN

KAT

ALO

ĞU

HakkımızdaAllah’a hamd, Salat ve selam Resûlullah’a, aline, ashabı-

na, kıyamete kadar onun sünnetine sarılan müminlerin üze-rine olsun..

2006 yılında yayıncılık hayatına başlayan Yayınevimiz genel anlamda dinî, ilmî, edebî, fikrî, kültürel ve sesli yayın-cılık alanlarında faaliyet göstermeyi planladı. Bu manada kültür hayatımıza nitelikli eserler kazandıran yayın evimiz 2007 yılının ortalarına doğru İslam dünyasına birçok emek vermiş değerli İslam âlimi Prof. Dr. Yusuf el-Karadâvî’nin ki-taplarını yayınlama iznini alarak yayın yolculuğuna başladı. Böylece geleceğin davetçilerine ve kanaat önderlerine daha nitelikli ve ilmi eserler ulaştırma gayretini gösterdi..

Nida Yayıncılık, Mukaddesatımızdan habersiz yetişti-rilmiş neslimize, İslam’ın hayatın bütün alanlarını kuşatan evrensel bir ilahi sistem olduğunu anlatmak sancısıyla ku-rulmuş bir yayınevidir.

Okuyan fert, okuyan aile, okuyan millet ve okuyan ümmet biliciyle hareket eden yayınevimiz ideal bir toplumun yol ha-ritasını vermeye çalışan bir yayıncılık anlayışı izlemektedir. Kur’an ve Sünnetin asil çizgisini takip eden bir hizmet anla-yışına sahip olan bizler, gelenekten gelen kültürümüze bağlı olduğumuz kadarıyla, Kur’an ve Sünnetin eşsiz çizgisine zıt olmamak kaydıyla yeni fikirlere ve yaklaşımlara açık oldu-ğumuzu ifade ediyoruz. Bununla beraber İslam’a gerek kendi evlatlarından ve gerekse dışarıdan gelen ithamlara, iftiralara ve asılsız değerlendirmelere karşı uyanık olmamız gerektiği-ne inanıyoruz. Bu çerçevede yayınlayacağımız her bir eserin aynı zamanda bir tebliğ ve davet olduğunu bilerek, yapılan tüm bu yayın hizmetlerini ibadet olarak telakki ediyoruz.

Asrımız ilim asrıdır ve bundan sonra da ilim (İslam) hükmedecektir. Bir insanın gerçek insan olması, kafasının müspet ilimlerle, kalbinin de İslam’la aydınlanmasına bağlı-dır. Din ile ilim el ele yürüyecek.. İnsanlık en güzel faziletle-rini kuşanacak, bir zamanlar olduğu gibi yine kardeşliğimiz güçlenecek, tüm insanlığı kurtaracak İslam güçlenecek ve Rabbimizin güzel nimetleriyle dolu olan şu dünyamız, İslam adaletiyle huzur bulacaktır.

“Bizim uğrumuzda mücahede edenleri elbette yollarımı-za eriştiririz. Şüphesiz ki Allah, ihsan edenlerle beraberdir.” (Ankebut 69)

1Yayın Kataloğu

İMAM HASAN EL-BENNÂ KÜLLİYATI

HASAN EL BENNAHayatı

22 yaşında 20. yüzyılın en bü-yük islami hareketini kurdu…

Fert fert büyüyerek nebevi metodu takip etmeye çalıştı… Kurduğu ce-maat siyonist ve islam düşmanları-nın korkulu rüyası oldu… Çağdaş or-tadoğu tarihini yazmaya kalkışacak birinin görmezden gelemeyeceği çalışmalar yürüttü… Sonunda canı-nı şehid olarak rabbi’ne teslim etti…

Düşmanları cesedinden bile korktuklarından, babası dışında hiç bir erkeğin cenazesine katılmasına izin verilmedi… Üm-meti uyandıran adam kadınların omuzlarında ebedi yolculu-ğuna uğurlandı… Kendisi bu dünyadan ebedi diyara göç etti ama fikirleri ve kurduğu yapı İslam düşmanlarının en büyük korkusu olmaya devam etti…

Ey Müslüman Kardeşler!Sizler, ne bir hayır kuruluşu, ne bir siyasi parti ve ne de sınırlı bazı amaçlar için kurulmuş bir heyetsiniz. Sizler, bu ümmetin kalbinde yer alan ve Kur’an’la insanları selamlayan yeni bir ruh, Allah’ın marifetiyle maddenin karanlık etkisi-ni dağıtan bir nur ve Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) davetini haykıran yüksek bir sedasınız. Gerçekte sizler kendinizi; insanların,

1. Risâleler- Ciltli Şamua

2. Risâleler- Roman boy

3. İslamı Doğru Anlamak H.El- Benna Fehm Risalesi

4. Seçme Risaleler Davet Esasları

5. Me’surat

6. Tasavvuf ve Ahlak Eğitimi

7. İhlas Hasan El-Benna İhlas Risalesi

Risâleler (Ciltli, Şamua)01

2 NİDAYAYINCILIK www.nidayayincilik.com.tr

taşımaktan çekindiği bu dava-nın yükünü tek başına taşıyan birileri şeklinde hissetmelisi-niz.Sizlere, ‘İnsanları neye davet ediyorsunuz?’ şeklinde bir

soru yöneltildiğinde şöyle cevap verin:-Bizler, Hz. Muhammed’in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği İslâm’a davet ediyoruz. İktidar olmak İslâm’ın bir gereğidir. Hürriyet ise, onun farzlarından birisidir. İmam Hasan el-Bennâ (rahmetullahi aleyh)

Barkod 9786056121234Sayfa Sayısı 672Ebat 13,5x21,5 cm

Liste Fiyatı 28 +KDV

Barkod 9786054605279Sayfa Sayısı 232Ebat 13,5x21 cm




Barkod 9789759508023Sayfa Sayısı 112Ebat 8x11,5 cm


Barkod 9789759508043

Sayfa Sayısı 608

Ebat 17x24 cm


Risâleler (Roman BOY)

Seçme Risaleler Davet Esasları

İslamı Doğru Anlamak

Me’surat

02

04

03

05

3Yayın Kataloğu

İmam Hasan el-Bennâ’nın, ihlâs hakkında-ki sözlerini okurken şunu anladım: İhvan-ı Müslimin’in, kendilerine hidayet, hayır ve hak yolunu gösteren mürşidlerinin İmam Hasan el-Bennâ’ya yaptıkları bey’at rükün-lerinden biri olan ihlâs rüknünü yorum ve tahlil ederken öyle bir araştırma yöntemi izlemem gerekir ki, Allah’ın izniyle, okuyu-cu ihlâsın fıkhi ve ameli yönünü kolaylıkla anlasın. Bundan ötürü, ben de bu kitabı üç ana bölüme ayırdım: Birinci bölüm: İhlâs kavramının, kitap, sünnet ve Müslümanla-rın kültür mirasındaki tanımı hakkındadır. İkinci bölüm: İmam Hasan el-Bennâ’nın, yazdığı risalelerindeki teorik görüşlerinde

ve cemaatin yaptığı faaliyetlerdeki pratikte ihlâsın yeri hakkındadır. Üçün-cü bölüm: İmam Hasan el-Bennâ’nın, ihlâs konusunda yazdığı metnin tah-lili hakkındadır.

“… Fıkhın hükmü geneldir. Çünkü maksadı dinin minaresini yükseltmek ve onu yü-celtmektir.Tasavvufun hükmü ise hastır, özeldir, genel değildir. Çünkü o, o kul ile Rabbi arasın-da olan bir muameledir. Dolayısıyla fakih kimsenin, sufî kimseye itirazı doğrudur; ancak sufînin fakihe itirazı doğru olmaz. Tasavvuftan fıkha dönüp onunla yetinmek mümkündür.Ancak tasavvuf fıkıhsız olmaz, olamaz. Her ne kadar mertebe itibarı ile tasavvuf fıkıh-tan üstün olsa da fıkıh bırakılıp tasavvufa gidilmez.Ancak Fıkıh daha sağlam ve maslahat açı-

sından daha geneldir. Bunun için şöyle söylenmiştir:“Sufî, fıkıhçı olmalıdır; ancak her fıkıhçı sufî olmayabilir.”





Tasavvuf ve Ahlak Eğitimi

İhlas Hasan El-Benna İhlas Risalesi

06

07


YUSUF EL-KARADÂVÎ KÜLLİYATI

PROF. DR. YUSUF EL-KARADÂVÎHayatı

Hasan el-Benna medresesinin yetiştirdiği nadir güllerden

biri… Hayatını İslam davasına ada-mış büyük şahsiyet… İlim yolculu-ğunda çeşitli meşakkatleri göğüsle-yerek bıkmadan, usanmadan gayret eden alim… Bir Müslümanın kitaplı-ğının, kendisinin kitaplarından müs-tağni kalamayacağı büyük üstad… Geçmiş ile bugünü derc eden fakih…

1. Sünneti Anlamada Yöntem

2. Kur’an’ı Anlamada Yöntem

3. İslam Ümmeti Hayal mi Gerçek mi?

4. Oruç Fıkhı (Bilinci)

5. Allah’a Giden Yolda 1 - Niyet ve İhlas

6. Allah’a Giden Yolda 2 - Rabbani Hayat ve İlim

7. Öncelikler Fıkhı

8. Her Müslümanın Ortak Davası Kudüs

9. Filistin Hakkında Fetvalar

10. İslam'da Çevre Bilinci

11. İslam Fıkhını Yeniden Okumak

12. Tevhidin Hakikati

13. Bilgi ve Medeniyet Kaynağı Sünnet

14. İslam Hukuku Evrensellik-Süreklilik

15. Günümüzde Fetvanın Değişebilirliği

16. İhtilaf ve Tefrikalar Karşısında İslami Tavır

17. İman ve Hayat

18. İslam'da Devlet Mefhumu

19. İslam'da İbadet Mefhumu

5Yayın Kataloğu

20. Allah’ın Varlığı

21. İbrahim Suresi Tefsiri

22. Müslümanın Temel Kültürü

23. Zekatın Rolü

24. İlim Asrında Din

25. Beklenen Zafer Nesli

26. Tekfirde Aşırılık

Bu kitap, yazıldığı günden günümüze ka-dar İslam dünyasının her yerinde, akade-misyenlerin, âlimlerin, ilimöğrencilerinin, vaiz ile hatiplerin ve özellikle de hadis oku-mak isteyen hemen her Müslüman’ın âdeta bir el kitabı olmuştur. Kitap, birçok ilahiyat fakültesinde, enstitülerde, ilim meclis ve yuvalarında ders kitabı olarak okutulması sebebiyle Müslümanlar nezdinde önemli bir yer edinmiştir. Bu değerli eseri tercüme ettirmemizdeki gaye, ülkemizde çok ciddi bir bilgilenme açığının var oluşu, dğer bir deyişle insanımızın yanlış bilgilerle dona-tılmış olmasıdır. En temel konularda bile sahih İslamî bilgilerden yoksun olmaları

gerçeğinden hareketle; insanımızı doğrudan doğruya Kur’an ve hadisler-le muhatap kılmak, bu sorunu çözmenin en iyi yöntemlerinden biridir. Bu nedenle de yaygın bir “ümmet eğitimi”ni hedeflemiş olması sebebiyle bu eserin, ülkemiz insanları açısından ne kadar önemli olduğu açıktır.Eseri Türkiye’ye tanıtan değerli ilim adamımız Prof. Dr. Bünyamin Erul göz-den geçirmiş yeni eserleri aslına sadık kalarak en güzel bir şekilde tercüme etmiştir. Bu açıdan kitap iki ilim adamının güzel özelliklerini taşımaktadır. Elinizdeki bu tercümenin, eksiksiz tam metin olması sebebiyle önemli bir boşluğu dolduracağı ümidindeyiz.

Barkod 9789944047845Sayfa Sayısı 520Ebat 16x24 cm


Sünneti Anlamada Yöntem01


Ümmetimiz asr-ı saadet döneminde Kur’ân’la iletişimi en iyi şekilde gerçekleş-tirdi. Onu iyi anladı. Maksatlarını iyi kavra-dı. Büyük ölçüde hayatın farklı alanlarında onu iyi uyguladı ve insanları basiretle ona davet etti. Bunun en iyi örneği sahabelerdir. Öyle ki Kur’ân onların hayatını tamamen değiştir-di. Onları cahiliyye sapıklığından İslam’ın doğru yoluna taşıdı. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkardı. Kur’ân neslinden sayılan talebeleri (tabiûn) ve talebelerinin talebe-leri (etba-i tabiûn) en güzel bir şekilde on-lara uydu. Allah o nesillerle kulları hidayete

erdirdi, memleketleri fethettirdi, onlara yeryüzünde hâkimiyet bahşetti. Onlar da yeryüzünde adalet, ihsan, ilim ve iman medeniyetini ikame ettiler.Bu nesilden sonra gelenler Kur’ân’ı terk ettiler; harflerini ezberleyip ahkâ-mını görmezden geldiler. Onunla sağlıklı bir iletişim kurmadılar. Hakkıyla anlamadılar. Teberrüken onu taşıyıp duvarlarını ayetleriyle süsledilerse de bereketin O’na uymakta ve ahkâmını uygulamakta olduğunu unuttular. Ümmeti, içinde bulunduğu yokluktan, geri kalmışlıktan, bölük pörçük ya-şamaktan kurtarmanın yolu Kur’ân’a dönmekle mümkündür. Hidayete gi-den temel taşlar, O’ndadır. Tabi olunacak rehber O’dur. Rehber olarak Kur’ân yeter…



Kur’an’ı Anlamada Yöntem02





İslam Ümmeti Hayal mi Gerçek mi?

Oruç Fıkhı (Bilinci) 03 04

7Yayın Kataloğu













Niyet ve İhlas

Öncelikler Fıkhı

Filistin Hakkında Fetvalar

Rabbani Hayat ve İlim

Her Müslümanın Ortak Davası Kudüs

İslam’da Çevre Bilinci

05

07

09

06

08

10














İslam Fıkhını Yeniden Okumak

Bilgi ve Medeniyet Kaynağı Sünnet

Günümüzde Fetvanın Değişebilirliği

Tevhidin Hakikati

İslam Hukuku Evrensellik-Süreklilik

İhtilaf ve Tefrikalar Karşısında İslami Tavır

11

13

15

12

14

16

9Yayın Kataloğu













İman ve Hayat

İslam’da İbadet Mefhumu

İbrahim Suresi Tefsiri

İslam’da Devlet Mefhumu

Allah’ın Varlığı

Müslümanın Temel Kültürü

17

19

21

18

20

22










Zekatın Rolü

Beklenen Zafer Nesli

İlim Asrında Din

Tekfirde Aşırılık

19

21

20

22

11Yayın Kataloğu

AHMET VAROL ESERLERİ

AHMET VAROLHayatı

1962 Artvin Yusufeli doğumlu-dur. İlk, orta ve lise öğrenimini

kendi memleketinde tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. İstanbul Marma-ra Ünv. İlahiyat Fakültesi’nde Hadis dalında yüksek lisans yaptı. 1984’ten bu yana basın alanında çalışmakta-dır. Bu alanda çalışmaya ilk olarak İslam mecmuasının Dış Haberler sorumlusu olarak görev yapmakla

başladı. Daha sonra Altınoluk dergisine geçerek bu derginin “İslam Dünyası” bölümünü hazırladı. Bu dergide çalıştığı sı-rada Erkam Yayınları’nın editörlüğünü yaptığı gibi haftalık Vahdet gazetesinin de Dış Haberler bölümünü hazırlıyor ve bu gazeteye İslam dünyasıyla ilgili yazılar yazıyordu. Ekim 1996 - Ekim 2000 arasında dört yıl süreyle (48 sayı) aylık Vahdet dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Şimdiye kadar bir-çok periyodik yayın organında genelde dış politikayla, özelde İslam dünyasıyla ve Filistin davasıyla ilgili yazıları neşredilen Ahmet Varol’un, Yeni Akit gazetesinde İslâm dünyasındaki ge-lişmelerle ilgili haftada üç gün makaleleri yayınlanıyor. Aylık Ribat, Vuslat ve Davet Mektebi dergilerinde düzenli, bunların dışında değişik İslami yayın organlarında farklı zamanlar-da İslam dünyasındaki gelişmelerle ilgili yazıları ve Özel FM adlı radyoda da “Dünya Döndükçe” başlıklı haftalık periyodik programı yayınlanıyor. Yazılarını ve periyodik radyo programlarını internette, kişisel web sitesi olan www.vahdet.info.tr adresinden ve twitterde @ahmetvarol2012 adı üzerinden yüklenen bağlantı linklerin-den de takip etmek mümkündür.

1. Neden İslâm? Şüphelerden İnanca

2. Emperyalizmin Oyunları

3. Kudüs Davamız

4. Müslüman Kardeşlere Yönelik Eleştiriler ve Cevaplar

5. Filistin Hakkında Yanılgılar


Ben inancımı kesinlikle bir ata mirası ola-rak ailemden devraldığım için değil kesin bir inançla inandığım için sahiplendim. Doğruya ulaşmak için kendimi zorlayarak, kafamı yorarak ve elbette ki en başta Yüce Yaratıcının yol göstermesiyle yani hidaye-tiyle ulaştım. Çünkü ben bu doğruları arar-ken bir taraftarlık, üstünlük davasıyla yola çıkmamış, kendim için son derece önemli olan kurtuluşa nasıl ulaşacağımın arayışı içine girmiştim.Şimdi tespitlerimi sizlerle paylaşmak isti-yorum. Eğer arayış içinde olanlara yardım-cı olabilirsem, kendileri için bazı ışıklar ve

işaretler sunabilirsem bu benim için büyük bir kazanç olacaktır.



Neden İslâm? Şüphelerden İnanca01

Küresel güçlerin ve onlarla işbirliği içinde-ki uzaktan kumandalı yönetimlerin uygula-malarıyla ilgili yorumlar ve tespitler yerine göre “komplo teorileri” olarak niteleniyor. Son dönemde bu kavramın çok yaygınlaş-ması sebebiyle emperyalist politikalarla il-gili tespit ve yorumların birçoğuna şüpheci bir şekilde yaklaşıldığını söyleyebiliriz. Fakat komplo teorileri adından da anlaşı-lacağı üzere birer kuramdan ibarettir ve herhangi bir politikanın üzerindeki örtüyü kaldırarak onun görülmesini sağladığını iddia etse de varsayımlarla konuşur. Bu çalışmamızda yaptığımız yorum ve tes-pitler komplo teorileri değildir. Yaşanmış

hadiselerden ve gelişmelerden söz ederek politikaları ve stratejileri izah etmeye çalıştık. Yerine göre üzerinde durduğumuz hadiselerin ayrıntısına girdik. Sonra bu olaylarda ve gelişmelerde kendini gösteren politikaların ve stratejilerin tanınması için bağlantıları açığa çıkarmaya ve elimizden geldiğince doğrulara ulaşmaya çalıştık. Yüzde yüz isabet ettiğini hiç kimse iddia edemez. Ama açığa çıkardığımızı düşündüğümüz doğruların da kü-resel emperyalizmin tanınmasında okuyucularımızın işine yarayacağını umuyoruz.



Emperyalizmin Oyunları02

13Yayın Kataloğu

Bilindiği üzere Kudüs, bugün bütün dün-ya Müslümanlarını yakından ilgilendiren önemli tehlikeler ve tehditlerle karşı karşıya-dır. Bu tehlikeleri savmak ve Kudüs davasını sahiplenmek sadece Kudüs’te ve Filistin’de yaşayan Müslümanların görevi değildir. Bu, tüm dünya Müslümanlarının görevidir. Ku-düs davası iman davasıdır. Çağımızın tanın-mış ilim adamlarından olan Prof. Dr. Yusuf el-Karadavi cuma hutbelerinden birinde Mescidi Aksa’yı basite alarak ona karşı so-rumluluğunu önemsemeyenin, yarın bir gün Mescidi Haram’ı da basite almaktan ve ona karşı sorumluluğunu önemsememekten çe-

kinmeyeceğine dikkat çekerek şöyle demiştir: “Yahudiler her zaman aynı Ya-hudilerdir. Planlarını sürekli canlı tutmaktadırlar, onlarla yapılan anlaşmanın hiçbir ağırlığı ve değeri yoktur. Oslo anlaşmasının ne olduğuna daha önce bu minberde işaret etmiş ve bu anlaşmanın cesaretliler anlaşması değil, güçlü-lerle ve zayıflar arasında imzalanmış bir anlaşma olduğunu dile getirmiştik. Bu kedi ile farenin yahut aslan ile koyunun anlaşmasıdır. Bu bizim istediğimiz barış değil sadece bir teslimiyettir. Karadavi, hutbesinde Mescidi Aksa çevre-sindeki Müslümanların düşmanla karşı karşıya olmaları sebebiyle yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle işgalcilere karşı bir direndiklerini, dolayısıyla sürekli onla-rın mağdur edildiklerini ama diğer yerlerdeki Müslümanların olan bitenlere karşı umursamaz bir tavır içine girdiklerini dile getirerek bunun vahim bir durum olduğuna dikkat çekmişti. Bütün ilim adamlarımız Kudüs davasının tüm dünya Müslümanlarını yakından ilgilendiren öncelikli bir dava olduğun-da ittifak etmektedirler. Kitap, Kudüs’teki hayatı ve direnişi gözler önüne se-ren, bu şehri çeşitli yönleriyle tanıtan fotoğraflarla zenginleştirmiştir.



Kudüs Davamız03





Müslüman Kardeşlere Yönelik Eleştiriler ve Cevaplar

Filistin Hakkında Yanılgılar04 05


DOÇ. DR. MEHMET AKBAŞ ESERLERİ

DOÇ. DR. Mehmet AKBAŞHayatı

1972 yılında Şanlıurfa/Birecik’te doğdu. İlk ve orta öğrenimimi

Şanlıurfa’da tamamladı. 1995’te Mar-mara Ünv. İlahiyat Fakültesi’nde lisans, 1998’de Marmara Ünv. Sosyal Bilimler Enstitüsü İslâm Tarihi bilim dalında yüksek lisans, 2007 yılında aynı ens-titüde yine İslâm Tarihi bilim dalında doktorasını tamamladı. Milli Eğitim bünyesinde Din Kültürü ve Ahlak Bilgi-si öğretmeni olarak Kahramanmaraş,

İstanbul, Hakkari ve Şanlıurfa’da görev yaptı. 2009’da Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölümüne öğretim üyesi olarak atandı. Evli ve üç çocuk babasıdır.

1. Ben Şehid

2. Davet Yolunda Hatıralar

3. AK Parti’nin Kürtçe Devrimi

4. Asr-ı Saadette Üç Öğretmen

5. Sahabe Dönemi

6. Sahabenin Cihad ve Daveti

7. Sahabenin İslam Tebliği

8. Kürtler Üzerine Yazılar

Ben şehit. Elbisemde şehadet kanı ve Rabbime gi-diyorum. Beni elbiselerimle defnedin. Peygambe-rim böyle yaptı, böyle öğretti. Duyun ey insanlar, Peygamberim bana cenneti müjdelemiş. Rabbime giderken bedenim, canım, te-nim ve benzim kan renginde. Peygamberim beni böyle tanıtmış.Barkod 9786059102704

Sayfa Sayısı 112Ebat 13,5x21 cm


Ben Şehid01

15Yayın Kataloğu

Mısır’da Hasan el-Benna, Türkiye’de Be-diüzzaman Said Nursi, Pakistan’da Ebu’l-A’la el-Mevdudi gibi şahsiyetler, Müslüman milletlere yapılanları gördüler ve ümmetin uyanışa geçmesi için durmadan çalışılma-sı gerektiğini haykırdılar. Fakat modern Haçlılar, her fırsatta onları engellemeye, seslerini kısmaya çalıştılar. Haçlılar başarı-lı olamadılar. İslam adına mücadele veren dava ve fikir adamları ümmetin uyanışına vesile oldular. Yazdıkları ve yaşadıklarıyla ümmetin ruhunda bir şahlanış meydana getirdiler. Bugün İslam dünyasında Haçlı-lar ve müttefikleri tarafından başlatılan III.

Dünya savaşı, işte devam eden ve gün geçtikçe büyüyen bu İslami sedayı boğmak içindir. Bu savaşta muzaffer olmanın en önemli unsurlarından birisi de Müslüman-lar arasında uhuvveti gerçekleştirmektir. İslam ümmetinin şan ve şerefle dolu günlerine dönmesi için her yeri davet ve tebliğ alanı olarak değer-lendirmektir. Adı zikredilen üç şahıs, Müslümanlara bir dava bilinci miras bıraktı. İşte bu İslami bilinçle çıkılan yolda yazar, çeyrek asırdan fazla bir zamanda içinde bulunduğu davet ortamına dair yaşadığı bazı hadiseleri, karşılaştığı bazı durumları bu eserde kaleme almış bulunmaktadır. Küçük bir çocuğun söylediği sözden tutun da zindandaki işkencelere kadar yaşa-nan bazı hadiseleri daavi bir bakış açısıyla kaleme almıştır. Yirmi beş yıldan fazla bir sürede İslami davetin hangi esas ve ilkelere dik-kat etmesi gerektiğine yazar özellikle işaret etmektedir. Yer yer samimiyet ve ihlâsın önemine değinen yazar, Müslüman kitlelerin ancak ihlas unsuru vesilesiyle İslami hareketlere samimi bir şekilde mensup olacaklarını ifa-de etmektedir. İslam ümmetinin eğitilmesinde temele Kur’ân ve Sünnetin alınmasını, bunların çok okunmasını, ders halkalarının bu iki kaynaktan yapılmasını ehemmiyetle belirtmektedir.İslami davetin hem candan hem bedenden hem de maddi varlıktan fe-dakârlık istediğini belirten yazar, daha okul yaşlarında Müslüman gençliğin bu noktalarda eğitime tabi tutulmasına işaret etmiş, bu hususların ısınma hareketleri babından lise ve üniversite çağlarında verilmesi gerektiğinin ehemmiyetine değinmiştir. İslam’ın her sahada bir fedakârlığı kendi men-suplarından istediğini özellikle belirtmiştir. Bir solukta okunabilecek bu mütevazı çalışmanın okurlarımızın davet bilinçlerinin bilenmesine katkıda bulunacağına inanıyoruz.


Liste Fiyatı 8+KDV

Davet Yolunda Hatıralar02










Sahabe Dönemi

Sahabenin İslam Tebliği

Sahabenin Cihad ve Daveti

Kürtler Üzerine Yazılar

05

07

06

08





AK Parti’nin Kürtçe Devrimi

Asr-ı Saadette Üç Öğretmen03 04

17Yayın Kataloğu

MUHAMMED ÖZKILINÇ ESERLERİ

MUHAMMED ÖZKILINÇHayatı

1964 yılında Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesi Macunlu köyün-

de doğdu. İlkokula Adana/Cey-han’da başladı ve orada tamamladı. 18 yaşlarına kadar değişik mes-leklerde çalıştı. Fahri müezzinlik ve imamlıktan sonra 1982 yılında medrese hayatına başladı.İki yıl Gaziantep’in Altındağ köyün-de (Seyda Molla Halil Serhadî’den), askerden sonra ise Siirt’te (Seyda

Molla Mustafa Şirvanî’den), Diyarbakır/Bismil’de (Seyda Molla Ahmed Koği’den) ve Mardin/Midyat’ta (Seyda Molla Beşir’den) Allah (cc) hepsinin makamını âlî eylesin.) oku-du. İslami ilimler icazetnamesini 1989 yılında Midyat’ta Seyda Molla Beşir’den aldı.İlahiyat fakültesi mezunu olan Muhammed Özkılınç, halen medrese altyapılı ilmi çalışmalarıyla beraber tebliğ davet çalışmalarını sürdürmektedir. Değişik dergi, gazete ve web sayfalarında makaleleri yayınlanmaktadır. Gaziantep’te imam hatiplik yapmakta olup evli ve yedi çocuk babasıdır.

1. Nübüvvet Pınarından Damlalar

2. Küresel İslam Kongresi Hac

3. Yoldaki Dikenler

4. İmam Nevevi 40 Hadis - Dersler ve İbretler

5. Oy Kullanmak Caiz mi?

Su pınardan çıktığında tertemiz ve berraktır, kaynağından uzaklaştıkça içerisine değişik maddeler karışarak bulanır. Biz bu asrın in-sanları İslam’ın pınarı olan vahyin kaynağına 1400 küsur yıl uzaktayız. Dolayısıyla bizim, ilk asrın İslam âlimleri gibi sünnet ilmini diğer İs-lam ilimleriyle beraber alıp değerlendirmeye yeterli kapasitemiz olmadığı gibi buna imkânı-mız da yoktur. Pınarın kaynağından su içenle

Nübüvvet Pınarından Damlalar01


kaynaktan binlerce kilometre uzaktaki dereden su içen aynı olamaz. Günümüzde sünnet ko-nusunda zihinleri bulandırmaya çalışan çağdaş(!) sözde müçtehit-ler(!) selefi salihine nisbetle, nice

atık suların karıştığı derelerden sulanıyor hükmündedirler.Bu çalışmamızda “Nübüvvet Pınarından Damlalar” sunmaya, Resulullah’ın (sav) ibretamiz bazı hadislerini paylaşmaya çalıştık. Paylaştığımız hadisler-den çıkarılan dersleri kısmen açtık, belli bazı konularda ise tafsilata girdik. Gayret bizden takdir ve tevfik Allah’tandır.

Barkod 9786059102759

Sayfa Sayısı 360

Ebat 13,5x21 cm










Küresel İslam Kongresi Hac

İmam Nevevi 40 Hadis - Dersler ve İbretler

Yoldaki Dikenler

Oy Kullanmak Caiz mi?

02

04

03

05

19Yayın Kataloğu

YRD.DOÇ.DR. A.RAHMAN ENSARİ ESERLERİ

YRD.DOÇ.DR. A.RAHMAN ENSARİHayatı

1970 yılında Diyarbakır Dic-le‟de doğdu. 1990 yılında Di-

yarbakır İmam-Hatip Lisesi‟nden mezun oldu. İlköğretim ve lise yıl-larında klasik medrese eğitimini de tamamlayıp bilahare icazet aldı. 1995 yılında el-Ezher Üniversitesi ed-Dirâsâtü’l-İslamiye ve’l-Arabiyye Fakültesi’nden lisans diploması aldı. 2008 yılında DİB İstanbul Pendik Haseki Eğitim Merkezinde Hizmet

İçi Eğitim İhtisas Kursu‟nu tamamladı. 1999 yılında Harran Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tefsir Bilim Dalında “Hicab ve Zina Ayetlerinin Yorumunda Ortaya Çıkan Prob-lemler” teziyle yüksek lisansını, 2014 yılında da aynı Üni-versitede Sebeb-i Nüzûlün Tefsire Etkisi Bakımından Bakara Sûresi Örneği teziyle de doktorasını tamamladı. 1994-2012 yıllarında Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde İmam-Hatip ve Vaiz olarak görev yaptı. 2012-2014 yıllarında Şırnak Üni-versitesinde Arapça okutmanı olarak görev yaptı. 2015 yılın-da Mardin Artuklu Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Tefsir bilim dalında Yardımcı Doçent olarak göreve başladı ve bu görevine devam etmektedir.

1. Temel Tecvid Kuralları

2. İslam İnancının Esasları

3. Üç Merhalede Sarf İlmi

4. İslam Akaidi

Bu çalışma, Kur’an okuyan her mükellefin pratikte uygulaması gereken temel Tecvid kurallarını öğrenmesini sağlamak amacıyla kaleme alınmıştır. Bunun için burada yeni bir çalışma ortaya koymaktan ziyade daha önce yapılmış çalışmalardan yararlanılarak temel Tecvid kurallarının derlenmesine özen gös-terilmiş ve mümkün olduğu kadar pratikte gerekli olmayan bilgilere yer verilmemiştir.

Temel Tecvid Kuralları01


Konuların kolay anlaşılması esas alındığından bilgilerin dizi-liş ve taksiminde de buna riayet edilmeye çalışılmıştır. Bunun için, iki bölümümden oluşan bu çalışmanın birinci bölümünde

anlaşılması daha kolay olan konular işlenirken, ikinci bölümde ise bi-rinci bölüme göre daha ağır olan diğer konular işlenmiştir.

Barkod 9786059102674

Sayfa Sayısı 96

Ebat 13,5x21 cm





Liste Fiyatı 7,5 +KDV

Üç Merhalede Sarf İlmi İslam Akaidi03 04

Elinizdeki bu çalışma, İslam inancının esas-larını çok öz ve anlaşılır bir şekilde ele alan bir risaledir. Başka bir ifadeyle kısa; ama ko-lay anlaşılır bir akide metnidir.Çalışmadaki bilgilerin bütünü ya Kuran-ı Ke-rime ya mütevatir hadislere ya da sahih ve hasen hadislere dayanmaktadır.Bu çalışmada ortaokul düzeyindeki öğren-cilerin seviyesi esas alınmış, bundan dolayı rahat anlaşılır bir üslup kullanılmaya çalışıl-mıştır.Akide sahasında üç aşamalı bir okuma düşü-nüldüğünde bu kitap ilk merhalede okuna-cak kitaplardandır.



İslam İnancının Esasları02

21Yayın Kataloğu

DOÇ.DR. YASİN KAHYAOĞLU ESERLERİ

DOÇ. DR. Yasin KAHYAOĞLUHayatı

Şanlıurfa’da doğdu. İmam-Ha-tip Lisesini bitirdi. Mısır-Ezher

Üniversitesinden mezun oldu. Suri-ye, Mısır ve Arabistan’da 11 yıl kaldı. Mekke, Riyad ve Cidde şehirlerinde Suudi Milli Eğitiminde altı yıl öğret-menlik yaptı.1995 yılında yüksek lisansını, 1998 yılında Arap Dili ve Belagati dalında doktorasını tamamladı. 1999 yılın-da Harran Üniversitesi İlahiyat Fa-

kültesi Arap Dili ve Belagati Anabilim Dalına öğretim üyesi olarak atandı ve aynı bölüme Anabilim Dalı Başkanı oldu.Mısır, Suriye ve Suudi Arabistan haricinde, çeşitli vesilelerle: Ürdün, Sudan, Almanya, Hollanda, Belçika, İngiltere, Avus-turya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkeleri gezerek, bu ülkelerdeki eğitim kurumlarını ve İslami çalışmaları tanıma fırsatı buldu.Halen Harran Üniversitesi-İlahiyat Fakültesinde Arap Dili ve Belagati Anabilim Dalında öğretim üyesi ve Anabilim Dalı Başkanı olarak çalışmaktadır.

1. El-Burhan Buhari ve Müslimden Seçme Hadisler

2. Ey Müslüman

3. Nebevî Tavsiyeler

4. 500 Salih Amel

Metin olarak kısa, mana olarak zengin ve kap-samlı olan bu hadis-i şerifleri, başta öğrenciler olmak üzere bütün Müslüman kardeşlerimizin istifadesine sunuyoruz.İmam Buhari ve İmam Müslimin birlikte rivayet ettikleri (Müttefekun Aleyhi olan) bu hadislerin tamamı, el-Lulu vel-Mercan Fima İttefeka Aley-hiş-Şeyhan adlı hadis kitabından seçilmiştir. Di-ğer bir ifade ile bu kitapta yer alan bütün hadisler,

El-Burhan Buhari ve Müslimden Seçme Hadisler01


sıhhat dereceleri bakımından enüst sırada yer alan hadislerdir. Zira Kurandan sonra İslamın en sahih olan kaynağı şüphesiz ki, Buhari ve Müslimin ittifakla rivayet ettik-leri Müttefekun Aleyh hadislerdir.

Gerek gençlerin, gerekse anne ve babaların rahatlıkla okuyabilecekleri, hatta ezberleyebilecekleri türden olan bu hadis-i şerifler; fert, aile ve toplum haya-tımızda bizleri aydınlatacak bir rehber mahiyetindedir.

Barkod 9786054605170

Sayfa Sayısı 384

Ebat 13,5x21 cm






Nebevî Tavsiyeler 500 Salih Amel03 04

Müslüman kişi bilir ki Allah kendisini mükerrem kılmış, meleklerini kendisi-ne secde ettirmiş, gökteki ve yerdeki-leri ona boyun eğdirmiştir. Yine bilir ki Allah ona akıl, düşünme yetisi, mantık ve eşyanın hakikatini anlama yeteneği vermiştir. Şunu idrak eder ki insan sade-ce beden ve akıldan mürekkep değildir, aksine onun uçan bir kalbi, kanatlanan bir ruhu, hatırlayan bir nefsi ve onu bu maddi hayatın ötesine iten, hayır, fazilet ve nur basamaklarını tırmandıran bir şevk ve arzusu vardır.



Ey Müslüman02

23Yayın Kataloğu

PROF.DR. ABDULHALIK EŞ-ŞERİF ESERLERİ

PROF.DR. Abdulhalık EŞ-ŞERİFHayatı

Abdulhalık Hasan eş-Şerif: 1946’da Mısır’ın Beni Suveyf

vilayetinde doğdu. Soyu peygamber efendimizin torunlarından Hz. Hü-seyin’e (radiyallahu anhu) dayanır. Risale Dergisi istişare heyetinden olan yazar, ayrıca Dünya Müslüman Alimler Birliği üyesidir. Ezher Ti-caret Fakültesini bitirmiştir. Davet alanında Arabistan’da İmam Mu-hammed b. Suud Üniversitesi’nde

mastırını tamamlamış, Fıkıh Usulü ve İslami İlimler alanında doktora yapmış ve bu alanlarda birçok eser vermiştir. Şer’i İlimlerin Merkezinde müdürlük yapmış, defalarca hapsedilip davet alanında işkenceler görmüştür. İslami alanda birçok kitap yazmış ve davet alanında birçok TV programına katıl-mıştır. İstanbul’da ikamet etmekte olan yazar, Davet ve Kardeşlik Vakfı, Medeniyet Vakfı, Daru’l Hikme ve Daru’l Funun gibi kurumlarda Şer’i İlimler dersleri vermektedir. Ayrıca Şerif Akademisi başkanlığını yürütmektedir.

1. Rasulullah’ın Kızı Fatıma (r.anha); Saliha Kadınların Hayatı

2. Örtünme Bilinci

3. Arkadaşlık Hukuku ve Adabı

4. Esma binti Umeys

Kim zamanının bir kısmını az veya çok cennet kelimeleri arasında geçirmek isterse saliha ka-dınların hayatı serisinden Rasulullah’ın (sallal-lahu aleyhi ve sellem) kızı Fâtıma kitabını eline alsın. Nefsini diğer işlerden bir müddet alıkoy-sun. Böylelikle cennet kelimeleri içinde yaşasın. Fâtıma validemizin hayatından hikmetleri, altın nasihatleri ve hayatın mutluluk anahtarlarını eli-ne alsın. Ve onunla bir saat geçirsin.

Rasulullah’ın Kızı Fatıma (r.anha); Saliha Kadınların Hayatı01


Bu kitap, saliha kadınları yetişti-ren bir medresedir. Yazarı için Ce-nab-ı Haktan bir bağışlanma, oku-yan için bir nur temenni ederim. Bu kitapçık akıl sahibi kimselerin elde etmek için çaba göstereceği iyi bir kaynaktır. Zeynep el-Gazâli

Barkod 9786059102353

Sayfa Sayısı 120

Ebat 12,5x19,5 cm






Arkadaşlık Hukuku ve Adabı

Esma binti Umeys03 04

Bu kitapta kızlarımıza tesettür eğitimi ko-nusunda babanın sorumluluğunu, annenin şefkatini, kardeşin rolünü anlatıyoruz. Re-sulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hepi-niz sorumlusunuz; hepiniz mesuliyetiniz-den sorumlu olacaksınız. Erkek, ailesinden sorumludur. Ailenin mesuliyeti ona aittir. Kadın, kocasının evinden sorumludur. Bu evin mesuliyeti kadına aittir.Kimin iki kızı olurda onlara iyi davranırsa cennete girer. Benden sonra erkeklere kar-şı kadınlardan daha büyük bir imtihan bı-rakmadım. İsrail oğullarının ilk imtihanları kadınlardan oldu.

İslam, nesebi korumak ve temiz bir nesil için tüm Müslümanlara rahmet olarak tesettürü farz kılmıştır ve onun için şartlar koymuştur. Ancak za-manımızın örtülü kızlarının birçoğunda bu şartları göremiyoruz. Kadınlar arasında açıklığın ve dar giyinmenin gün geçtikçe arttığına şahit oluyoruz.



Örtünme Bilinci02

25Yayın Kataloğu

FERİT YAVUZ ESERLERİ

Ferit YAVUZHayatı

1980 yılında Kurtalan’da doğ-du. İlk, orta ve lise öğrenimini

Kurtalan’da tamamladı. 2001 yılında Dicle Üniversitesi Fizik Öğretmenliği bölümünü, 2014 yılında da Anado-lu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü bitirdi. Halen Kurtalan Anadolu Lisesinde görev yapmakta-dır. Evli; Muhammed Talha, Feyza ve Ahmed Yasin’in babasıdır.

1. Ebabil Öyküleri Kuşlarla Filleri Yenmek

2. Ebabil Öyküleri Kuşlarla Filleri Yenmek -2

3. Her Güne Bir Hadis

4. Bir Ömer bin Abdülaziz Destanı

Sabretmek; kuşların filleri yenebilece-ğine inanabilmektir… Ebabillerin kanat çırpışını duyabilmektir… Yeryüzün-deki görünen tüm orduların, Allah’ın görünmez ordularının yanında bir hiç olduğunu görebilmektir… Sıkıntıların zirve yaptığı durumlarda bile bırakma-maktır… Son kısmı yok saymamaktır… Zor durumda halini, Allah’a arz edebil-mektir… İmtihanın son dakikalarda şid-detlendiğini kavrayabilmektir… Ellerini açıp, dua dua yükselebilmektir… Belki de en sonunda, her şeyi anlayabilmek ve ‘Ebabil Öyküleri’ne inanabilmektir…



Ebabil Öyküleri Kuşlarla Filleri Yenmek01


Elinizdeki bu eser, yetmiş üç öyküden ibarettir. Bu öykülerden bazıları, bizzat yaşadığım olaylardan, bir kısmı tarafım-dan hikayeleştirilerek, bazıları ise halk arasında meşhur olmuş öykülerin der-lenmesinden oluşmuştur. Bu konuda, herhangi bir eksikliğimizden veya ku-surumuzdan dolayı, kardeşlerimizden haklarını helal etmelerini isterim.Önemli olan, Allah’ın yardımını hak etmek… Allah’ın yardımını beklerken sabretmek… Sabretmek, boş durmak demek değildir. Elinden geleni yaptıktan sonra, neticeyi Allah’tan beklemektir.

Sabretmek; kuşların filleri yenebileceğine inanabilmektir… Ebabille-rin kanat çırpışını duyabilmektir… Yeryüzündeki görünen tüm ordu-ların, Allah’ın görünmez ordularının yanında bir hiç olduğunu göre-bilmektir… Sıkıntıların zirve yaptığı durumlarda bile bırakmamaktır… Son kısmı yok saymamaktır… Zor durumda halini Allah’a arz edebil-mektir… İmtihanın, son dakikalarda şiddetlendiğini kavrayabilmek-tir… Ellerini açıp, dua dua yükselebilmektir… Belki de en sonunda her şeyi anlayabilmek ve ‘Ebabil Öyküleri’ne inanabilmektir…



Barkod 9786059102254





Her Güne Bir Hadis

Bir Ömer bin Abdülaziz Destanı03 04

Ebabil Öyküleri Kuşlarla Filleri Yenmek -202

27Yayın Kataloğu

Okumak; Kur’ani bir emir, bireysel ve toplumsal kalkınmanın ve gelişimin olmazsa olmazlarındandır. Biz Müslü-manlar ‘Oku Ümmeti’nin bireyleriyiz. “Okumak insanın düşünce ufkunu açar, bilgisini artırır, toplumdaki değer ve de-recesini yükseltir, kendine özel birtakım kabiliyetlerini keşfetmesine yardımcı olur. Yazabilmek için de okumak gerekir. İyi, kaliteli ve başkalarına birtakım me-sajlar verecek yazılar yazmak isteyenle-rin mutlaka sürekli okumaları gerekir.” (Ahmet Varol)Sizin okur-yazar esnaf bir dostunuz

veya komşunuz vardır ve siz ona İslam inancı ile ilgili bir kitap okut-mak istiyorsunuz...Sizin akademik hayatta profesör bir dostunuz veya hocanız vardır ve siz ona İslam İnancı ile ilgili bir kitap okutmak istiyorsunuz...Evet, örnekleri çoğaltabiliriz fakat bu ve benzeri sorulara verebilece-ğimiz cevabımız nedir? Gönül rahatlığıyla verebileceğimiz kaç eser vardır?Bu isteğiniz ilk etapta masum ve karşılanabilir gibi görünebilir. Fa-kat sizi bekleyen bir sorun vardır. O da İslam inancı/akidesi ile ilgili yazılan kitapların felsefe veya kelam terminolojileri ile dolu olmaları



Ana Hatlarıyla İslam Dini01

AKİDE İLE İLGİLİ ESERLER

1. Ana Hatlarıyla İslam Dini

2. Kur’an ve Kainat Ayetleri Işığında Tevhid

3. Allahın Varlığı

4. Gizli Gücün Uyanışı İman

5. İslam Akaidi

6. İslam İnancının Esasları

7. Cevheretü’t-Tevhid Şerhi

8. Tevhidin Hakikati


veya bu kitaplardaki bilgilerin sınıflandırılmış, kategorize edilmiş ol-masıdır. Böylece kelam uzmanı olmayan kişiler bu kitaplardan yeterli miktarda istifade edemiyorlar. Örneğin; profesör bir hoca veya bakkal bir amca eline bir Akaid kita-bını aldığında ‘Allahın zati ve subuti sıfatları’ diye bir tabirle karşılaş-tığında artık okumaya devam edemiyor.“İslam itikadına dair yazılan kelam kitapları, genelde uzun kelamî ve felsefî bahisleri içerir ve ancak ilim adamlarının yararlanabildiği niteliktedir. Çoğu kez okuyucu, bu eserlerin ayrıntılı olarak işlediği konuların detayları arasında kaybolur ve asıl maksadı unutabilir. Bu nedenle günümüz gençliğinin bu eserlerden istifade etmesi oldukça zordur.” (‘Ana Hatlarıyla İslam Dini’ adlı eserin mütercimi yrd Doç. Naim Döner)“Kitap daha çok İslâm’ın itikadî boyutu üzerinde duruyor ve İslâm akaidini itidalli bir şekilde anlatıyor. Bir Müslümanın bunlara niçin inanması ve nasıl inanması gerektiği konusunda özlü bilgiler veriyor. Kitap çok geniş değil. Ama İslâm’ın akaidini gerçekten ana hatlarıyla tanımak isteyenlerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde hazırlanmış faydalı bir kitap.” (Ahmet Varol)Kitabı değerli kılan özelliklerinden biri de ‘İNANÇ İLKELERİ (KAVA-İDU’L-AKAİD)’ adlı bölümde derlediği Akaid alanıyla ilgili düşünme ilke ve yaklaşımlarıdır.

Elinizdeki bu eser, yetmiş üç öyküden ibarettir. Bu öykülerden bazıları, bizzat yaşadığım olaylardan, bir kısmı tarafım-dan hikayeleştirilerek, bazıları ise halk arasında meşhur olmuş öykülerin der-lenmesinden oluşmuştur. Bu konuda, herhangi bir eksikliğimizden veya ku-surumuzdan dolayı, kardeşlerimizden haklarını helal etmelerini isterim.Önemli olan, Allah’ın yardımını hak etmek… Allah’ın yardımını beklerken sabretmek… Sabretmek, boş durmak demek değildir. Elinden geleni yaptıktan sonra, neticeyi Allah’tan beklemektir.

Sabretmek; kuşların filleri yenebileceğine inanabilmektir… Ebabille-rin kanat çırpışını duyabilmektir… Yeryüzündeki görünen tüm ordu-ların, Allah’ın görünmez ordularının yanında bir hiç olduğunu göre-bilmektir… Sıkıntıların zirve yaptığı durumlarda bile bırakmamaktır… Son kısmı yok saymamaktır… Zor durumda halini Allah’a arz edebil-mektir… İmtihanın, son dakikalarda şiddetlendiğini kavrayabilmek-tir… Ellerini açıp, dua dua yükselebilmektir… Belki de en sonunda her şeyi anlayabilmek ve ‘Ebabil Öyküleri’ne inanabilmektir…



Kur’an ve Kainat Ayetleri Işığında Tevhid01

29Yayın Kataloğu





Tevhidin Hakikati08


Liste Fiyatı 7,5 +KDV

İslam Akaidi05



Allah’ın Varlığı03



Cevheretü’t-Tevhid Şerhi

İslam İnancının Esasları

07

06



Gizli Gücün Uyanışı İman04


Dımeşk ehli -Allah onları koruyup hima-ye etsin- aşırı derecede Kur’an öğren-meye ve öğretmeye önem veriyorlardı. Tek tek ve cemaat halinde dersleri arz ediyorlardı. Bunun için gece gündüz ça-lışıyorlardı. Yüce Allah (celle celaluhu) rızasını isteyen, itaatte kendisinin rıza-sını arayan herkesin hırsını arttırsın.Bu durum Kur’an’ın adabı, taşınması (öğrenip uygulanması) ve ezberlenmesi için kısa bir kitap yazmama vesile oldu. Muhakkak ki Allah, (celle celaluhu) kita-bının nasihatine bir vesile olarak bu is-teğime icabet etti. Kur’an’ı talep etmek,

taşınmasını açıklamak, talebeleri onunla irşat etmek ve ona karşı uyarmak bu Kur’an’ın nasihatlerindendir.Bu konuyu kısa tutmayı tercih ettim. Uzatıp çoğaltmaktan da sakın-dım. Kısaltmayı tercih etmekten maksadım çok ezberlenmesi ve bu yolla fayda sağlayıp yaygınlaşması içindir. Konu hakkında sahih ve za-yıf olan hadis rivayetlerini ise izafe ederek/ekleyerek açıkladım. Bazı hallerde dipnot düştüm. Bilinmelidir ki hadis âlimleri ve diğer âlim-ler en faziletli olan amel konusunda zayıf hadislerle amel etmeyi câiz gördüler. Böyle olmasına rağmen ben bazı haller hariç sahih olanları tercih ettim.



Tibyan Kur’an Okuma Adabı01

KUR’AN VE TEFSİR İLE İLGİLİ ESERLER

1. Tibyan Kur’an Okuma Adabı

2. Bilimsel Tefsir Üzerine

3. Kur'an'ı Anlamada Yöntem

4. Temel Tecvid Kuralları

5. İbrahim Suresi Tefsiri

6. Duhâ’dan Nâs’a Bir Demet Tefsir

7. Kur’an Alfabesi

8. Edebî Açıdan Kur’ân’daki Duâ Ayetleri ve Rasûlullâh’ın Dilinden Duâlar

31Yayın Kataloğu

Bu çalışma, Kur’an okuyan her mükelle-fin pratikte uygulaması gereken temel Tecvid kurallarını öğrenmesini sağlamak amacıyla kaleme alınmıştır. Bunun için burada yeni bir çalışma ortaya koymak-tan ziyade daha önce yapılmış çalışma-lardan yararlanılarak temel Tecvid kural-larının derlenmesine özen gösterilmiş ve mümkün olduğu kadar pratikte gerekli olmayan bilgilere yer verilmemiştir. Konuların kolay anlaşılması esas alındı-ğından bilgilerin diziliş ve taksiminde de buna riayet edilmeye çalışılmıştır. Bunun için, iki bölümümden oluşan bu çalışma-

nın birinci bölümünde anlaşılması daha kolay olan konular işlenirken, ikinci bölümde ise birinci bölüme göre daha ağır olan diğer konular işlenmiştir. Bu çalışma giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Girişte Tec-vid‟in tanımı, gayesi, hükmü ve Kur’an-ı Kerim’i okurken yapılabilecek hata türleri zikredildi. Birinci bölümde istiâze ve besmele ile ilgili hü-kümler, sâkin nûn ve tenvîne ait hükümler, sâkin mîme ait hükümler, med ve lîn larfleri, med çeŞitleri, idğâm çeŞitleri, ince ve kalın okunan harfler, ra harfinin hükmü, kalkale ve sekte konuları işlendi. İkinci bö-lümde ise harflerin mahreçleri, sıfatları, vakıf ve ibtidâ, sükûn, ravm ve iŞmâm konuları işlendi.







Bilimsel Tefsir Üzerine02

Kur’an’ı Anlamada Yöntem03

Temel Tecvid Kuralları04


Âlimler hükmü ebede kadar geçerli olan bu kitaba büyük önem vermişler, asırlar ve nesiller boyunca özenle üzerinde dur-muşlardır. Büyük âlim Yusuf el-Karadavi de Kur’an’a önem veren, onun gölgesinde yetişmiş ve terbiye görmüş, onunla kalbi-ni ve aklını nurlandırmış ve ruhunu onun gıdasıyla beslemiştir. O, kendisini tam da tavsif ettiği gibi Kur’an’ın çocuğudur. On yaşına girmeden Kur’an’ı ezberledi. Gençliğinde Kur’an’ı hem öğrenmiş hem de üzerinde düşünmüş, hem ders almış hem de tedris faaliyetinde bulunmuş ay-rıca imamlık ve hatiplik yapmıştır. Hiçbir

zorluk ve külfet olmadan Kur’an’ın dilinden aktığını görürsünüz. Kitap-ları, dersleri, hutbeleri ve konferansları Kur’an ayetleri ile tezyin edil-miş, öyle ki onu Kur’an okurken dinlediğiniz zaman sanki ayetler şimdi iniyormuş gibi hissedersiniz.Allah onun davetine çağrıda bulunan, sünnetiyle hidayete eren ve kıya-mete kadar onun uğrunda mücadele edenlerden razı olsun.Allah’ın kitabı hidayete erdirici bir nur, şifa kaynağı ve en doğruya gö-türen bir rehberdir. Kur’an ile konuşan doğru söyler, onun bilgisini bi-len öne geçer, onunla amel eden sevap görür, onunla yöneten adaletle hükmeder, onun yoluna davet eden dosdoğru yola çağrıda bulunmuş olur. Bizden öncekilerin ve sonrakilerin bilgisi ve geçmiş ile gelecek arasındakilerin hükmü ondadır. O oyun ve eğlence değil, hak ile batılı ayırandır. Kendisini müstağni görerek Kur’an’ı terk edeni Allah helak eder. Hidayeti onun dışında arayanları da saptırır. Kur’an hüküm koymada, davet etmede, eğitim ve terbiye etmede isla-mın ilk ve temel kaynağıdır. Yüce Kur’an ile yaşamada, onun ışığından faydalanmada ve onun yol göstermesi ile hidayete ermede garipsene-cek bir taraf yoktur. “Gerçekten size Allah’tan bir nur, apaçık bir kitap geldi. Rızasını arayanı Allah onunla kurtuluş yollarına götürür ve onları iradesiyle karanlıklardan aydınlığa çıkarır, dosdoğru bir yola iletir.” Ma-ide 5/15-16. Yüce Allah doğru söylemiştir. Allah’ın dinini iyi bir şekilde anlamak, Allah ile iletişim kurabilmek, O’nun (celle celaluhu) kendisinden ne istediğini, sevdiği ve razı olduğu şeyleri öğrenebilmek için insanın gölgesinde ve yelpazesinde yaşayabi-leceği en faziletli şey Kur’an’dır. İslamı anlamak ve tanımak isteyen onu saf ve arındırılmış kaynakların-dan öğrensin. İslamda en büyük kaynakta Kur’an’dır.



İbrahim Suresi Tefsiri05

33Yayın Kataloğu

Beni böyle bir çalışmaya iten sebep; kar-deşlerimin kaynak azlığı veya tüm eserle-ri okuyacak kadar vakit bulamamalarıdır. Bu çalışma 12 değerli tefsirden derlenen bilgileri içermektedir. Bu çalışmanın içe-riğini oluşturan değerli eserler, klasik tefsir usûlünü içeren eserlerden oluş-tuğu gibi, modern tefsir usûlünü içeren eserlerden de oluşmaktadır. Bu çalışma, tefsirlerden toplu şekilde özet çıkarma olmayıp, tefsir bilgilerinin derlendiği bir çalışmadır. Bundan sebepledir ki her âyetin açıklamaları uzun bir şekilde ele alınmış olmakla birlikte bazen başka bir

müfessirin görüşünün iyi anlaşılması için aynı cümlelerin tekrarı da gerçekleşmiştir. Yine bazı tefsirlerimizde uzun bir şekilde bazı önemli konular farklı kitaplardan iktibaslar yapılarak açıklanmıştır. Biz de bu mevzuların önemine binaen bu konuları özetleyerek alıntıladık. İnşaal-lah kardeşlerimizin yararlanıp istifade edeceği bir eser olmuştur. Ayrıca bu çalışma esnasında bana yardımcı olan başta ailem olmak üze-re tüm emeği geçen kardeşlerimin Allah Teâlâ’nın rızâsına kavuşmaları-nı ve iki cihanda saadete nail olmalarını yüce Rabbimden dilerim.


Liste Fiyatı 35+KDV

Duhâ’dan Nâs’a Bir Demet Tefsir06





Kur’an Alfabesi07 Kur’an’daki Dua Ayetleri08


İslam fıkhının, dininin ve dünya görüşünün kaynağı hiç kuşkusuz Kitap (Kur’am-ı Ke-rim) ve Sünnet’tir. Kur’an’ın temellendirdi-ği İslam’ın ilke ve kurumlarının, anlatım ve hayata geçirilmesi işlevi Hz. Peygamber’in siret ve Sünnet’i tarafından -evrensel se-çeneklere imakn verecek tarzda- yerine getirilmiş ve yorumlanmıştır. Bu, Hz. Pey-gamber’in tebliğ ve beyan görevinin tabii sonucudur. Bu açıdan bakılınca Sünnet, bize sadece kulluk görevlerimizi değil, ha-yatı yani dünya ve ahireti bir bütün olarak ve kulluk çerçevesine ters düşmeyecek şekilde değerlendirmeyi örneklendiren ve

öğreten bir kaynaktır. Sünnet’in tanım ve tanıtım farklılıkları bir yana, onun aydınlatıcı ve kurucu niteliği ve işlevi üzerinde durulduğu zaman Yusuf el- Karadâvî’nin Bilgi ve Medeniyet Kaynağı Sünnet başlığının ne derece isa-betli olduğu ortaya çıkmaktadır.Elinizdeki bu kitapta müellif, son dönemlerde kültürler ve medeniyetler arası rekabetin ürünü olarak özellikle ve ısrarla ortaya sürülen Sünnet’e ve Sünnet verilerine yönelik itirazları da dikkate alarak Sünnet’in ne ölçü-de ve hangi boyutlarda bilgi ve medeniyete kaynaklık ettiğini göstermeye çalışmaktadır. Bir iddia veya reddiye olarak değil, bir tespit ve tetkik olarak Sünnet’in bu iki konuda üstlenmiş olduğu rolü öne çıkarmaktadır ve ispat etmektedir. Bu yeni yaklaşımıyla yazar, Müslüman aklına, sahip bulunduğu bil ve medeniyetin mahiyetini kavramanın; teori ve pratik olarak kendine ait değerin farkına varmanın yolunu açmaktadır. Dolayısıyla , söz konusu iki noktadan (bilgi-medeniyet) Sünnet’e ve İslam’a yöneltilen itirazlara ve tepkilere de delile dayalı cevaplar vermiş olmaktadır.



Bilgi Ve Medeniyet Kaynağı Sünnet01

SÜNNET İLE İLGİLİ ESERLER

1. Bilgi ve Medeniyet Kaynağı Sünnet

2. Arşın Gölgesinde

3. Hadis İlmine Giriş

4. 40 Hadis Dersler ve İbretler

5. El-Burhan Buhari ve Müslim'den Seçme Hadisler

6. El-Manzumetul Beykuniyye

7. Her Güne Bir Hadis

35Yayın Kataloğu

Barkod 9786059102254



Her Güne Bir Hadis07





İmam Nevevi 40 Hadis - Dersler ve İbretler04







Arşın Gölgesinde02

El-Manzumetul Beykuniyye

El-Burhan

06

05

Hadis İlmine Giriş03


Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: “And olsun ki, Resûlüllah, sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.” (Ahzab, 33/21) O’nun hayatı, dürüst bir yaşantıya sahip olan, topluma ve arka-daş çevresine güven telkin eden gençle-rimiz için üstün bir model sunmaktadır. Ayrıca; onun müstesna hayatı, hikmet ve güzel öğütle insanları Allah’ın dinine dâvet eden ve Resulünün risâletini in-sanlara tebliğ etmek için olanca gücünü sarf eden İslâm dâvetçileri için de model teşkil etmektedir.

Hz. Ali (radiyallahu anhu) anlatıyor: “Allah Resûlü’ne yolunun (sünne-tinin) ne olduğu sordum. Şöyle cevap verdi: “Mârifet sermayem, akıl dinimin aslı, sevgi esasım, (Allah’a) iştiyak bineğim, Allah’ı zikir yol-daşım, Allah’a güvenim hazinem, hüzün dostum, ilim silâhım, sabır el-bisem, rıza ganimetim, acz (Allah’a İhtiyacım) iftiharım, zühd sanatım, yakîn güç ve kuvvetim, doğruluk şefaatçim, itaat bana yeten şey, cihad ahlâkım, namaz gözümün nuru, Allah’ın zikri gönlümün semeresi, hüznüm ve kederim ümmetim için, iştiyakım (özlemim) Rabbimedir.”



Nuru’l Yakin Muhammed01

SİYER - SAHABE HAYATI İLE İLGİLİ ESERLER

1. Nuru’l Yakin Muhammed

2. Sahabe Dönemi Kesitler

3. Asr-ı Saadette Üç Öğretmen

4. Sahabenin İslam Tebliği; Suriye Bölgesi

5. Sahabenin Cihad ve Daveti (İran-Irak Bölgesi)

6. Rasulullahın Kızı Fatıma (r.anha)

7. Esma Binti Umeys

37Yayın Kataloğu

“(İslâm dinine girme hususunda) öne geçen ilk muhacirler ve ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah’tan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde ebe-dî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük kur-tuluştur. (Tevbe/100)Bizleri yoktan var eden, bu dini peygam-berler, sıddıklar, şehidler ve salihler vasıta-sıyla yücelten Allah’a hamd olsun. Resul-i Erkem’e, onun mektebinde yetiş-miş olan pak ashâbına salat ve selam ol-sun.

Sahâbe İslâm’ın kurucu neslidir. Kur’ân’ın ik talebeleridirler. Resûlullah (s.a.v)’in etrafında İslam’a hizmeti öncelemiş, bu uğurda canıyla malıyla mücadele etmiş müstesna şahsiyetlerdir. Allah (c.c.) onları üstün gayret-lerinden dolayı övmüş, Resûlullah (s.a.v) de onları cennetle müjdelemiştir. Onlar, Allah için kardeş olmuş, Allah için yaşamış ve Allah için ölmüşlerdir. Nefislerine zor geleni tercih eden büyük insanlar olmuşlardır. Kur’ân’ın hakikatleri ve Resûlullah (s.a.v)’in söyledikleri söz konusu olunca orada söy söylemeyi uygun bulmamışlar, vahiyden gelene teslim olmuşlardır. Bu nesil Mekke döneminde Resûlullah (s.a.v) ile beraber işkencelere kat-landı. İçlerinde şehit olanlar oldu. Derken onunla beraber hicrete koştular. Ardından Medine’de Resûlullah (s.a.v)’le beraber İslam toplumunu inşa ettiler. Cihadı amellerin en yücelerinden ve zirvesi kabul ettiler. Mekke’de şehadeti tadanlar olduğu gibi Medine’de de tadanlar oldu. Resûlullah (s.a.v)’in dâr-ı bekâ’ya irtihali davalarında duraklamaya sebep olmadı. Ci-had devam ettikçe yüklenmiş oldukları davalarını daha uzaklara götürme-yi hedeflediler. Arap Yarımadas’nın dışına, memleketlerinden uzak yere-lere gitmeyi arzu edip İslam’ın sedasının bütün insanlığa ulaştırılmasında kendilerini vazifedâr bildiler. Nereden anlayabilirlerdi ki? Yeryüzüne inmiş olan son vahyin hakikatle-rini nasıl anlayacaklardı ki? Nereden bileceklerdi ki, kalpleri imanla dolu olan bu savaşçıların, kulları insanların kuluğundan kurtarıp Allah’ın kullu-ğuna götüreceklerini? Karşılarında duranlara bunları söylüyorlardı fakat fayda vermiyordu. İnat ve iktidar hırsları bunu kabul etmelerine engel oluyordu.Evet…İslâm bu yiğitlerin sırtında yükseldi. Cihad bayrağını onlar dalga-landırdı. Yeryüzünü ifad ve bozgunculuktan onlar temizledi. Zalimlerin tahtları onların elleriyle yıkıldı.



Sahabe Dönemi Kesitler01






Esma binti Umeys04



Sahabenin İslam Tebliği05



Sahabenin Cihad ve Daveti06



Rasulullahın Kızı Fatıma (R.Anha)06

Bu üç sahâbî, hayatlarıyla büyük bir tesir icra etmiştir. Onlar bir taraftan İslâm’ı öğretirlerken diğer taraftan toplumsal hayatın merkezinde yer alarak Kur’ân’ın ilkelerine muhalif gördükleri hal ve ha-reketleri ortadan kaldırarak toplumun ıslahı yönünde çaba sarf etmişlerdir. Bu hususta bazen idarecilerle karşı karşıya gelip gerektiğinde va’z ve nasihat, gerek-tiğinde sert şekilde eleştirmekten geri durmadılar. Her birinin ayrı ayrı şehirlere yerleşmesi halife Hz. Ömer’in emri üzerine gerçek-leşmişti.

Asr-ı Saadette Üç Öğretmen03

39Yayın Kataloğu

Ramazan ayı insanların her yıl en yüce değerler ve en üstün amaçlar ekseninde eğitimini sağlamak için dinimizin açtığı benzersiz bir okuldur. Bu ayı fırsat bilen ve bu aydaki rahmet esintilerinden en iyi şekilde istifade eden kimse, Allahın emrettiği şekilde mükemmel bir oruç tutmuş, Hz. Peygamberin (s.a.v) belirle-diği şekilde Ramazanı en güzel şekilde değerlendirmiş olur. Ayrıca bu kişi ebedî imtihan için de iyi bir hazırlık yaparak, büyük kazançlar elde ederek ve bere-ketli anlaşmalar yapmış olarak böyle değerli bir zaman dilimine veda eder.

Elbette cehennemden kurtulmak ve Allahın affını elde etmekten daha büyük bir kazanç olamaz. Gönülden inanarak, karşılığını sadece Allah-tan bekleyerek oruç tutan ve Ramazanı en güzel şekilde değerlendiren kişinin Allah geçmiş günahlarını affeder. (Buhari, Savm, 6)



Oruç Fıkhı01

FIKIH İLE İLGİLİ ESERLER

1. Oruç Fıkhı

2. Şafiî Mezhebine Giriş

3. Oy Kullanmak Caiz mi?


5. Günümüzde Fetvanın Değişebilirliği

6. Küresel İslam Kongresi Hac

7. Haccı Anlamak ve Yaşamak

8. İslam Fıkhını Yeniden Okumak

9. İslam Hukuku Evrensellik- Süreklilik

10. İslam Nizamı Devlet ve Hükümet

11. İslamda Devlet Mefhumu

12. İslamda İbadet Mefhumu

13. Öncelikli Meseleler Fıkhı




Ekrem Yusuf Ömer el-Kavasiminin ka-leme aldığı bu kıymetli eser bir dokto-ra tezidir, yazar büyük müçtehit İmam Şafiînin şahsiyetini, onun müçtehitlik kişiliğinin oluşmasındaki etkenleri, içinden çıktığı ilmi birikimi ve özellikle kendisinin yazmış olduğu fıkıh ve usulü incelemiştir.Ayrıca eserde, Şafiî mezhebinin tarihi serüvenini, her asrın önde gelen Şafiî fa-kihlerini, onların gayretlerini ve mezhe-be katkılarını da incelemiştir. Yine yazar, Şafiî mezhebini araştıran araştırmacılar için Şafiî mezhebinin ıstılahlarını açıkla-

mış ve daha fazla istifade edilmesi için özgün sınıflandırma yapmıştır.

Ey Oğul!Beysin! Bundan sonra öfke bize, uysallık sana... Güceniklik bize, gönül almak sana… Suçlamak bize, katlanmak sana… Acizlik bize, yanılgı bize, hoş görmek sana… Ge-çimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize, adalet sana... Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize, bağış-lama sana... Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana... Üşengeçlik bize, uyar-mak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana... Ey Oğul! Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı, Al-

lah Teala yardımcın olsun. Beyliğini mübarek kılsın. Hak yoluna yarar-lı etsin. Işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin. Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin. Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve dualarla bize va’dedilenin önünü açmalıyız. Tıkanıklığı temizlemeliyiz.Oğul!Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullana-cağını bilmezsen sabah rüzgarlarında savrulur gidersin… Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için daima sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın!.. Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir.



Şafiî Mezhebine Giriş

Oy Kullanmak Caiz mi?

02

03

41Yayın Kataloğu



İslam Hukuku Evrensellik-Süreklilik09



İslam Fıkhını Yeniden Okumak08



Küresel İslam Kongresi Hac06



Günümüzde Fetvanın Değişebilirliği05



Filistin Hakkında Fetvalar04



Haccı Anlamak ve Yaşamak07




İslam’da Devlet Mefhumu11



İslam Nizamı Devlet ve Hükümet10



İslam’da İbadet Mefhumu12



Öncelikli Meseleler Fıkhı13

43Yayın Kataloğu

FİKİR - DÜŞÜNCE İLE İLGİLİ ESERLER

1. Kendi Kaynaklarına Göre Şia ve Şiilik

2. Ramazan Baharı 30 Günde Manevi Devrim

3. Cehennem Ehlinin İtirafları

4. Ak Partinin Kürtçe Devrimi

5. Arkadaşlık Hukuku

6. Beklenen Zafer Nesli

7. Ben Şehid

8. Emperyalizmin Oyunları

9. Ey Müslüman Nasihatler (Akide - Fikir - Ahlak)


11. Filistin Meselesinin Değişmez Gerçekleri


13. Kudüs Davamız

14. İhlas Hasan El-Benna İhlas Risalesi

15. İhtilaf Ve Tefrikalar Karşısında İslami Tavır

16. İlim Asrında Din

17. İman ve Hayat

18. İslama Davet Esasları

19. İslamda Çevre Bilinci

20.İslamı Doğru Anlamak H.el- Benna Fehim Risalesi

21. İslamın Gayri Müslümlere Hoşgörüsü

22. Kalbi İbadetler

23. Sekülerizm Çıkmazından Mağaraya Doğru

24. Müslüman Kardeşler Eleştiriler ve Cevaplar

25. Neden İslam? Şüphelerden İnanca

26. Niyet ve İhlas

27. Öncelikler Fıkhı

28. Örtünme Bilinci


29. R4BİA Meydanında Hayat Bulan Bir Ümmet

30. Rabbani Hayat ve İlim

31. Hayata Dair Kavramlar Analizi

32. Risaleler (Ciltli Şamua)

33. Seçme Risaleler Davet Esasları

34. Tasavvuf ve Ahlak Eğitimi

35. Tebliğ ve Davet Müslümanın Temel Kültürü

36. Tekfirde Aşırılık

37. Zekatın Rolü

38. Yoldaki Dikenler; İslam Davetçilerine Tavsiyeler

İslam tarihinde Şii-Sünni ayrımcılığının temelleri Yahudiler tarafından atılmış ve zaman içerisinde meydana gelen ker-bela gibi elim olaylar da bu ayrımcılığı körüklemiştir. Önceleri siyasi bir şekilde ortaya çıkan bu ayrımcılık tarih içerisin-de itikadi bir boyut kazanmıştır. İslam düşmanları, İslamın engellenemez yük-selişini Şii Sünni fitnesini kışkırtarak, Müslümanları dinlerinin özünden uzak-laştırma ve birbirine düşürmek sure-tiyle zayıf düşürüp ortadan kaldırmayı planlamışlardır.

Bu kitabın yazılmasındaki amaç Şii-Sünni ayrımcılığını körüklemek değildir. Bilakis İslam birliğini her fırsatta dile getiren Şianın duru-munu, akidesini, kırmızı çizgilerini ve ehli sünnetle ayrıldıkları nokta-ları kendi kaynaklarından deliller getirerek Müslümanları bu konuda uyarmak ve bilinçlendirmektir.



Kendi Kaynaklarına Göre Şia ve Şiilik01

45Yayın Kataloğu

Suriye’de, Irak’ta Mısır’da, Arakan’da Fi-listin’de… kısaca tüm İslam coğrafyasın-da meydana gelen zulüm, haksızlık, ölüm ve mukaddes gördüğümüz her şeyin ayaklar altına alındığını, ümmetin izzeti-ve şerefinin yerle bir edildiği bu günlerde çalıyor kapımızı Ramazan…Ümmetin bu kadar öncelikli meseleleri varken, dertlerinin içinde boğulacak du-rumdayken, ceviz kabuğunu dahi doldur-mayacak boş meseleler içinde bocalayan, ihtilaflar içinde kaybolmuş durumdayken çalıyor kapımızı Ramazan…Ümmetin diğer bir kısmı da günahlara

dalmış, Müslüman kimliğini neredeyse kaybetmiş, kendi zevk ve sefası-na dalmışken çalıyor kapımızı Ramazan…Diğer bir kısmı ise gaflet içinde, adımları sağlam olmayan, sorumluluk duyan ama gereğini yapmayan, kalbi ile buğz etmekle yetinen bir haldey-ken çalıyor kapımızı Ramazan… Üzerimizde ölü toprağı atılmışken gelen bir kurtarıcı var… Bizi kendi-mize getirecek, silkelenmemize vesile olacak, yeniden dirileceğimiz ve derilerimizi yenileyeceğimiz bir fırsatla gelen kurtarıcı Ramazan… Geldi, geliyor.Sevgili Kardeşlerim; Ümmetin durumu ortada, yılda bir iki defa günah çıkarır gibi bir iki damla göz yaşı akıtarak ümmetin durumunu düzeltemeyeceğimiz aşikâr, geceleri uykularımızın kaçması gerekiyor, Allah yolunda koşturmamız, yorulmamız, Müslümanların dertleriyle dertlenmemiz gerekiyor. Sadece sorumluluk duymamız yetmiyor; bu güzel duyguları harekete geçirme-miz, imanı salih amel ile buluşturmamız gerekiyor. Bu dünya imtihan dünyası, imtihanın farkında olmamız gerekiyor. Bizler bu dünyaya sa-dece karnımızı doyurmak, neslimizi devam ettirmek için gelmedik. Mı-sır darbesinden önce Müslüman Kardeşler Genel Mürşidi Muhammed Bedi’i bir televizyon programında aklıma kazılan şu müthiş sözleri sarf etmişti: “Karın tokluğunu hayatın amacı haline getiren sadece bu uğurda yaşayan ümmet kaybetmiştir.’’ Hakikaten de tam bir hüsran hali ve üm-metin şu anki durumunu özetleyen bir tespit... Sevgili Kardeşlerim; Ümmetin durumunu zevk ve sefaya dalanlar, ihtilaf-lar içinde boğulup asıl meselelerini unutanlar ve gaflet içinde bocalayan-lar değiştiremeyeceklerdir. Değiştirmek için değişmek lazımdır. En başta kendi nefsimizden başlamalıyız. Çok susayan bir insan yarım bardak su



Ramazan Baharı - 30 Günde Manevi Devrim02


ile yetinemez. Yarım bardak su, susayan kişiye bile fayda vermezken et-rafımızda kana kana su içmek isteyen insanlara kim su dağıtacak, kim onları davet edecek!Sevgili Kardeşlerim;Su bardağı, nefsimiz; içindeki su, kitabımız Kur’an-ı Kerim; zikrimiz, gece kıyamımız; tövbe istiğfarımız, ibadetlerimiz olsun. İnsanlara dağıt-tığımız ‘Su’ ise Allah’a davetimiz, alnımızdan akan terimiz olsun… Nefsi-mizin azığını vermediğimiz müddetçe insanlara dağıtacağımız bir damla suyumuz olamaz. Doğunun değerli alimlerinden Molla Salih Turgut ho-camız bir konuşmasında şöyle söylemişti: “İslam davasının 3 damlaya çok ihtiyacı var;1. Allah korkusundan geceleri akan gözyaşı damlaları,2. Allah yolunda koştururken akıtılan ter damlaları,3. Ve Allah yolunda şehit olan mücahidin kan damlaları.’’O halde gelin Sevgili Kardeşlerim;Halid Ebu Şadi’nin Ramazan ayı için yazmış olduğu “30 Günde Mane-vi Devrim” kitabı ile bizlere sunmuş olduğu reçeteyi gözden geçirelim. Hepimiz hastayız, bunu kabul edelim ve bu reçeteye ihtiyacımız var. Nef-simizi ıslah etmeye ve başkalarını Allah’a davet etmeye ihtiyacımız var. Buna mecburuz. Aksi halde yukarıda bahsetmiş olduğumuz İslam üm-metinin durumunu nasıl değiştirebiliriz. Sonra ırzına geçilen bacılarımı-za, katledilen körpecik yavruların yüzüne nasıl bakar, hiç kimsenin tor-pilinin bir işe yaramadığı kıyamet gününde Allaha nasıl hesap veririz?Halid Ebu Şadi bu değerli kitabında bizlerden aşağıdaki tabloda da gö-rüleceği üzere kısaca iki şey istiyor. Onlar da nefsimizi ıslah edip başka-larını davet etmemizdir. Kendi Nefsini Islah et Kuran, oruç, tövbe istiğfar, sabır, huşu, dua, gece namazı, murakabe, te-fekkür, havf( korku), ilim vs.

Başkasını davet etAkraba ziyareti, Komşu ziyareti, İftara davet etme, televizyon, radyo, sos-yal medya hediyeleşme, selamlaşma, cami, örneklik vb.

Gelin hep beraber üstteki tabloda ilginize sunulan reçetenin kullanma talimatlarını Halid Ebu Şadi’nin bu değerli kitabından öğrenelim. Bu ra-mazan son ramazanımız olacakmış gibi ibadetlerden gerekli azığımızı bolca alalım. Bıkmadan usanmadan çeşitli araç ve vesileleri kullanarak insanları Allaha davet edelim.Yüce Rabbimden niyazım bizleri Hz. Muhammed’in ümmetine layık kıl-ması, İslam ümmetine hakkettiği izzeti, şerefi bizlerin elleriyle, gayret-leriyle nasip etmesidir. Unutmayalım ki Üstad el-Benna’nın da söylediği gibi yarınlar yorgun olanların değil Allah yolunda çalışanların olacaktır.

47Yayın Kataloğu



Emperyalizmin Oyunları08



Ben Şehid07



Beklenen Zafer Nesli06



Cehennem Ehlinin İtirafları03



Arkadaşlık Hukuku ve Adabı05



AK Parti’nin Kürtçe Devrimi04




İhlas Risalesi14



Filistin Meselesinin Değişmez Gerçekleri11



Her Müslümanın Ortak Davası Kudüs12



Kudüs Davamız13



Filistin Hakkında Yanılgılar10



Ey Müslüman09

49Yayın Kataloğu



İslamı Doğru Anlamak20



İslam’da Çevre Bilinci19



İman ve Hayat17



İlim Asrında Din16



İhtilaf ve Tefrikalar Karşısında İslami Tavır15



İslama Davet Esasları18




Niyet ve İhlas26



Neden İslâm? Şüphelerden İnanca25



Müslüman Kardeşlere Yönelik Eleştiriler ve Cevaplar24





İslam’ın Gayrimüslimlere Hoşgörüsü

Sekülerizm Çıkmazından Mağaraya Doğru

21

23



Kalbi İbadetler22

51Yayın Kataloğu



Örtünme Bilinci28



Öncelikler Fıkhı27

Rabia Meydanı Hatiplerinden Dr. Cemal Abdüssettar’ın bizzat tanık olduğu anı-lardan oluşan ‘Rabia Meydanında Hayat Bulan Bir Ümmet (Yaşadıklarım ve Tanık-lığım)’ adlı kitap Nida yayıncılık tarafından yayına hazırlatılarak Ocak ayında kitapçı-larda yerini aldı. Kitapta duygu yüklü nice anı, ibretlik yaşanmış kıssa ve tespitler belge niteliğindeki fotoğraflar eşliğinde okuyucuya sunulmuştur. Kitapta bulunan kıssalardan birisini örnek olsun diye siz değerli okuyucuyla paylaşarak, sizleri ki-tapla baş başa bırakıyor, faydalı okumalar diliyorum.

“Büyük günde (platformun dağıtıldığı gün) en çok unutmadığım olay, yak-laşık olarak saat on bir buçuk sıralarında yaşadığım olaydır. Anne, baba, iki erkek çocuk ve yaklaşık iki yaşlarında olan küçük bir kız çocuğundan ibaret bir aile gördüm. Anne, gaz bombalarından dolayı ölen küçük kızının can-sız bedenini taşıyordu, erkek çocuklardan biri yaklaşık beş, diğeri ise se-kiz yaşlarındaydı. Baba ise baygınlık derecesine gelen en küçük çocuğunu yoğun ve korkunç gaz bombalarının tesirinden korumak için uğraşıyordu. Çocuğun, gaz maskesini takmaması, babanın çocuğu kurtarma çabalarını boşa çıkarıyordu. Büyük çocuk ise sessizce ağlıyordu. Çoğu kez yere düşüp baygınlık geçiriyordu, ben de onu kaldırmaya çalışıyordum.Çevremdeki gençlerin yardımıyla ve yoğun uğraşlar neticesinde küçük ço-cuğu ayağa kaldırmayı ve ayıltmayı başardık. Ama yaklaşık on saniye geç-



R4BİA Meydanında Hayat Bulan Bir Ümmet29


meden olduğumuz yere bir gaz bombası düştü ve her birimiz ayrı yerlere kaçtık. Kendime geldikten sonra bu yiğit aileyi bulmak için olduğumuz yere döndüm. Geldiğimde, anne yere serilmiş ve kucağında küçük kız çocuğu vardı, baba ise uzak bir köşede ölen küçük çocuğuna ağlıyordu. Bir grup genç kız, anneyi ayıltmak için ona doğru hızla koştu. Ben de bir grup gençle beraber en küçük çocuğunu hayata döndürmek için uğraşan ve çaresiz ka-lan babanın yanına koştum, oraya vardığımda büyük çocuğu tuttum ve onu teselli etmeye çalıştım.Kendini şehadete adamış gençlerin tüm çabalarına rağmen çocuk hayata döndürülemedi ve ruhunu teslim etti. O bu şehadeti ile soydaşlarının zul-müne, insanlıktan nasip almamış, vatan nedir bilmeyen, gözü dönmüş cun-ta askerlerinin vahşetine tanıklık etti. Art arda evlatlarını kaybeden baba ise olayın şokundan kendine gelemedi. Bu facia ve bu kederli baba erkekle-rin nasıl kahrolduklarını gösteriyordu aslında.Daha sonra baba, şehit çocuğunu kucaklayarak annenin yanına doğru gitme-ye başladı. Annenin o hali, peçesinin altından döktüğü gözyaşı ve o sınırsız acısı, kelimelerin yetersiz kaldığı, cümlelerin bu hali tabir etmeye yetmediği büyük bir kederin belgesi idi. Ölen çocuklarının kederi, değersiz kuşlar gibi bir bir yere serilen çocuklarının kederi, insanlığı kaybolan bu ordunun yap-tıklarının kederi, kalbinde merhamet duygusu olmayan askerlerin kederi!Baba, ölen çocuğunun cesedini hastaneye teslim etmek üzere oradaki bir gencin eline verdi. Eğer Allah nasip ederse daha sonra çocuğunu görmek için çocuğun sağ ve sol eline ismini yazdı. Sonra eşine döndü ve dedi ki: ‘Bu dünyada yerim kalmadı, ya çocuğumun intikamını alırım ya da onların yanına ben de gider şehit olurum.’ Daha sonra büyük oğlu Muaz’a yöne-lerek şöyle dedi: ‘Baban ve kardeşlerin Allah yolunda şehit oldular, savaş meydanından kaçmadılar. Yeryüzünde zulüm ve bozgunculuk edenlerin yaptıklarını Allah’a şikâyet edecekler.’ Anne, eşinin bu söylediklerine inan-madı ve elini omzuna koyup: ‘Nasıl? Nasıl yani?’ dedi. Adam tebessüm etti ve eşine dönüp dedi ki: ‘Ey Muaz’ın annesi! Allah yolunda şehit olma sevgi-sini bana veren sensin, Allah’ın Rezzak olduğunu bana öğreten de sensin, O ( Allah) ne güzel dost ve ne güzel yardımcıdır!’Eşi bir kelime bile etmedi, sonra kocasını kucaklayıp alnından öptü. Kendisi de eşini son kez öptü ve oğlu Muaz’ı kucakladı ve ona dedi ki: ‘Anneni üzme! Müslüman adam gibi ol ve kardeşlerinin yolunu izle.’ Daha sonra baba on-larla vedalaştı ve uzun uzun bakıştılar. Sonra baba Tayaran Caddesi’ne doğ-ru yürümeye başladı, eşi ise, gözyaşları dökerek, ağlamaklı bakışlarla onu seyretti. Daha on dakika geçmeden kadın, önünde yürüyen bir grup gencin, başından vurularak şehit olan eşini taşıdıklarını gördü. Kadın ise şehit dü-şen eşine bakıyordu, sanki başka bir âlemde, gözlerine inanamıyor, ölenin eşi olduğunu bir türlü kalbine kabul ettiremiyordu.Anneye baktım, çocuğa baktım, olayın şokundan ve vahametinden tek bir kelime edemedim. Kesinlikle inanıyorum ki bu sahneyi yazıya dökmek, bunun acısını anlatabilmek imkânsızdır. Benim bu olayı ve ruhunu yazıya aktarmam, onu canlandırmam çok, ama çok zordur.”

53Yayın Kataloğu



Zekatın Rolü37



Tekfirde Aşırılık36



Müslümanın Temel Kültürü35



Tasavvuf ve Ahlak Eğitimi34



Rabbani Hayat ve İlim30



Hayata Dair Kavramlar Analizi31


Dâvetçinin sahip olduğu dâvetçilik vas-fı, aşkı ve heyecanı da çok değerli olup, başta İblis olmak üzere bütün hak düş-manlarının hedefindedir. Onu caydır-mak, saptırmak veya dâvetini engelle-mek için her yolu denerler. Önce suret-i haktan görünerek nasihat ederler, arada bir de aba altından sopa gösterir, azar-lama yoluna giderler. Olmadı rüşvet türünden vaadlerde bulunurlar. (para, kadın, makam vs.) Bu formülü birçok peygamberin kavimleriyle yaşadıkları dâvet ve tebliğ diyaloglarında görmek-teyiz. Tüm siyer ve hadis kitaplarında

geçen Mekke müşriklerinin Resûlullah’a (s.a.v) yaptıkları tekliflerde de aynı metodu açıkça görmekteyiz.Hakla bâtılın kavgası dün vardı, bu gün vardır, kıyamete dek de devam edecektir. İmtihan bunu gerektirmektedir. Allah (cc) şöyle buyurmak-tadır:“Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla be-raber müminler, ‘Allah’ın yardımı ne zaman?’ diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki, Allah’ın yardımı pek yakındır.”( Bakara, 214)“Yoksa siz; Allah, içinizden cihad edenleri (sınayıp) ayırt etmeden ve yine sabredenleri (sınayıp) ayırt etmeden cennete gireceğinizi mi sandınız”? (Âl-i İmran, 142)Şu halde dâvetçi, dâvetin hiçbir safhasında bu gerçeği göz ardı etme-melidir. Tâ ki dâvet yolunun güllerle bezeli değil, dikenlerle kuşatılmış olduğunu unutmasın. Bu kutlu yolda karşılaşacağı zorluk, şiddet, mu-sibet ve belalara tahammül edip sabırla karşılasın. Özellikle cehenne-me giden yolların otoban misali genişletilip sonuna kadar açıldığı, Al-lah’a (cc) giden yolların ise patikalar kadar bile bırakılmadığı ve türlü engellerle kuşatıldığı günümüzde...Bu gerçekleri hayatlarıyla yazan yiğitlerin yanında bu işin edebiyatını yapmaktan utanıyoruz. Ancak çağımızın vefakâr, cefakâr ve yiğit dâ-vetçilerine küçük bir mum ışığı olur düşüncesiyle bu bilgileri paylaş-ma ihtiyacı duyduk. Rabbim bu kitabı halisane kendi rızası için kılsın. Ayaklarımızı layık olmasak da dâvetin zorlu yolunda sabit kılsın. Bu yolun zorluklarını bize kolaylaştırsın. Dâvet yolunda bedel ödemenin en güzel örnekliğini kıyamete dek tüm dâvetçi adaylarına gösteren en-biya, evliya, süleha ve şühada ile bizleri haşreylesin. Âmin!



Yoldaki Dikenler; İslam Davetçilerine Tavsiyeler38

55Yayın Kataloğu

Coğrafyaları sınırlarla örgülenmiş bir dünya. Binlerce yıldır süren bin bir se-bepli kavga ve kavgalar... Dağları, ovaları binlerce kavgaya, savaşa şahit olmuş bir welatın (vatanın) dert yüklü evlatları...Seyda, haksızlığa karşı ses çıkardı ve dertli adımlarla bir yola koyuldu. Bir beyin fırtınasıyla sınırları ve kavgayı sorguladı.Agid, derdin ve çilenin kahrıyla aştı dağ-ları. Üzerine yağan bombaları göğsünde söndürecek bir cesaretle kavgaya atıldı. Ölümlerin eşiğinde kavgası sorgulandı. Bir düşünce girdabında debelenirken,

nazenin edasıyla Zeynep, her seferinde karşına çıkıyordu.Kadınlar ağıtlarını kutsi bir mesajla bezediler. Gençler kardeşlik des-tanını özgürlük türküleriyle yükselttiler.Bir halkın çile dolu öyküsü, bir ümmetin zafer türküsüne dönüştü. Sa-id’lerin ruhuyla dirilen bir Seyda’nın ödediği bedeller, 30 küsur yıllık bir kavgayla insanlığın vicdanında buluştu.Kürt coğrafyasında yaşananları bir de bu Romandaki senaryoyla oku-manın, İslam coğrafyasını ve insanlığın çözüm bekleyen problemlerini anlamak için önemli olduğu düşüncesiyle....



Welat Kavgası01

ROMAN-ŞİİR-HİKAYE

1. Welat Kavgası

2. Kahve Acılığında Yaşantılar

3. Alınmak Yok

4. Bir Ömer Bin Abülaziz Destanı

5. Sırtlan Kapanı

6. Ebabil Öyküleri

7. Ebabil Öyküleri - 2

8. Bisiklet İlk Nefes

9. Damlalar

10. Ali Haydar Bengi; Bir Özgürlük Sevdalısı




Ebabil Öyküleri Kuşlarla Filleri Yenmek -207



Ebabil Öyküleri Kuşlarla Filleri Yenmek06



Bir Ömer bin Abdülaziz Destanı04



Sırtlan Kapanı05



Kahve Acılığında Yaşantılar02



Alınmak Yok03

57Yayın Kataloğu



Bisiklet İlk Nefes08



Damlalar09

Hemen her an onunla beraber olan biri olarak, söze nasıl başlayacağımı, çeyrek asır beraber olduğum kardeşimi, ağa-beyimi, dostumu ve hocamı anlatmak, onu tam olarak ifade edebilmek, yazıy-la bütün yönleriyle anlatmak ne derece mümkün olur, bilemiyorum. Aslında yetersiz kalacağımı biliyorum. Ama şunu da biliyorum ki, “Şehitlerine sahip çıkmayan bir topluluğun, geleceğe emin adımlarla yürüyebilmesi mümkün değil-dir.” Hele bu şehit, Ali Haydar Hoca gibi biriyse… Çünkü, onun hayatını okurken kendimizi tekrar gözden geçirme fır-

satımız olacaktır. Âcizane, özellikle günümüzde böyle bir şehidin bi-linmesine, okunmasına, tanınmasına şiddetle ihtiyacımızın olduğunu düşünüyorum. Hele bu asırda salih ve sadık insanlarla beraber olmak, onlarla oturup kalkmak, sohbetlerine katılmak, onları tanımak Yüce Allah‟ın emrine ve Resulünün tavsiyesine uymaktır. Nereden bilinirdi ki, Ali Haydar ağabey Mavi Marmara gemisiyle cihad ve şehadet yolculuğuna çıkacak ve çok arzuladığı o şerbeti nihayet içe-cekti... Şehadete öylesine büyük bir aşkla yanıp tutuşuyordu ki, onun şehadetini duyan herkesin içinden geçen tek ifadesi, Şehadet ona çok yakıştı... oldu. Şehadet ancak bu kadar yakışırdı bir insana...



Ali Haydar Bengi; Bir Özgürlük Sevdalısı10


Farklı ülkelerden 37 akademisyenin Prof. Dr. Adnan Demircan’ın edi-törlüğünde, olabildiğince objektif bir yaklaşımla ele aldığı ?Kürtler: Tarih, Toplum, Din’ adlı çalışmanın bu sahada önemli bir boşluğu dolduracağına ve bir sonraki çalışmalar için ufuk açıcı ve yönlendirici olacağına inanıyoruz.Bu çalışmanın 1. cildinde Kürt tarihi geniş ve doyurucu bir şekilde işlenmektedir. 2. ciltte ise toplum başlığı altında Kürtlerde aşiretten toprak ağalığına; hukuk anlayışından kan davasına; kadının konu-mundan dini hayata; dengbêjlik geleneğinden medreseye ve daha nice konular işlenmektedir. Din başlığı altında ise Kürtlerde İslam öncesi inançlar, Kürtlerin İslâm’a girişi, Kürtlerde Ehl-i Sünnet anlayışının gelişim süreci, Şiîlik ve Kürtler, Yezidilik, Kürtler ve Alevîlik, Kürtlerde tasavvuf ve daha nice konular işlenmektedir.Hiçbir beşeri ürünün kusursuz olmayacağı inancı ile bu çalışmayı siz değerli okuyucuya sunarken, Allah’tan başarı diliyor ve yapıcı eleştiri-lerin esirgenmemesini bekliyoruz.

TARİH İLE İLGİLİ ESERLER

1. Kürtler (Tarih) 1 Cilt

2. Kürtler (Toplum, Din) 2 Cilt

3. Müslüman Kardeşler

4. Kürt Siyasal Hareketinde İslami Bir Aktör Kürdistan İslami Birlik Partisi

5. Kürtler Üzerine Yazılar



Kürtler (Toplum, Din) 2 Cilt02



Kürtler (Tarih) 1 Cilt01

59Yayın Kataloğu



Kürtler Üzerine Yazılar05

Yakın bir zamana kadar bu hareketin etkisi, İslam dünyasındaki rolü, eğitim metotları ve kırmızı çizgileri detaylı bir şekilde bilinmiyordu. Bu hareket İslam’ın ana gövdesi olan ehlisünnet anlayışını takip eden, insan eğitimine, kuşatıcı ve evrensel bir anlayışa sahip bir harekettir. Bütün müminlerin kardeş olduğu vurgu-su üzerine kendini kurgulayan bu hare-ket, en nihayetinde Dünya İslam Birliği’ni hedeflemektedir. Kendini sadece dini bir cemaat olarak değil, kapsayıcı ve kuşatıcı ıslah faaliyeti yaparak bütün alanlarda toplumu değiştirip dönüştürmeyi hedef-

leyen bir harekettir. Belli bir kalıba göre ve taklit üzerine hareket eden değil, üreten, kendini yenileyen ve dünya gelişmelerine göre strateji be-lirleyen bir yapılanmadır.Tarihi gerçeklere ve günümüzdeki Arap baharlarının da oluşturduğu atmosfere bakıldığında, Müslüman Kardeşler Hareketi sosyal olayları şekillendirme, bölgesel ve yerel yönetimleri değiştirme, dünya kon-jonktüründeki algıyı etkileme konusunda çok etkin bir konumda dur-maktadır. Müslüman Kardeşlerin bu etkisi batı dünyasını ciddi anlamda tedirgin etmektedir. Hiç kuşkusuz kaynağı tamamen İslami referanslar olan Müslüman Kardeşler hareketinin bağlılığı tamamen kendi değer yargıları ve bölgesel kazanımlarıdır, İslami irade başta olmak üzere mil-li iradenin güçlü tutulmasıdır.


Liste Fiyatı 13 ut +KDV

Müslüman Kardeşler03



Kürdistan İslami Birlik Partisi04


Biz şu uzay denizinde yüzen hayat ge-misine binmiş ebediyet yolcularıyız. Biz onun içinde çalışıyor ve onun içinde dü-şünüyoruz. Biz bu geminin içindeki bö-lümler konusunda mürettebatla -az veya çok- bazen anlaşıyor, bazen anlaşamı-yoruz. Bazen de birbirimizle kavga edi-yoruz. Fakat biz, bu geminin bizi nereye götürdüğünü ve hangi limanda demirle-yeceğini hiç düşünmüyoruz. Onun güver-tesine çıkıp da bizden çok uzaklardaki ufukları seyretmek, onu iten rüzgârın kaynağını ve hangi limana doğru gittiğini düşünmek hiç aklımıza gelmiyor. Bizim

bu geminin içindeki sınırlı sahadan çıkıp onun en yüksek noktasından görünen ve sonsuzluğa uzanan ufuklarını seyretmemiz gerekmez mi?



Üç Boyutlu Düşünmek03

KİŞİSEL GELİŞİM

1. Mutlu Bir İnsanlığa Doğru

2. İnsanların En Mutlusu Olmak İstiyorsan

3. Üç Boyutlu Düşünmek

4. Çocuklarını Değerlendir

5. Mutluluğun Formülü



İnsanların En Mutlusu Olmak İstiyorsan02



Mutlu Bir İnsanlığa Doğru01

61Yayın Kataloğu

Çocuklarını değerlendirmeyi daha önce hiç düşündün mü? Bu konuda kafa yordu-ğunda göreceksin ki çocukların değerlen-dirilmesinin faydaları bu dünya hayatı ile sınırlı değildir; bu faydalar ölümden sonra da devam edecektir. Çocukların değerlen-dirilmesi, en büyük yatırımlardandır. Biz bu düşünceyi, düşünürlerin en hayırlısı ve peygamberlerin efendisinin şu hadi-sinden anlıyoruz: İnsan öldüğünde amel defteri kapanır. Yalnız şu üçünün sevabı devam eder: Sadaka-i câriye, kendisinden yararlanılan ilim ve ölenin ardından dua eden hayırlı bir evlat. (Sahih-i Müslim)

Çocukların değerlendirilmesi, hayata adımlarını attıkları ilk andan itiba-ren başlar. Hatta bu değerlendirme doğumdan uzun yıllar önce başlar; Kendini iyi yetiştirerek; çocukların için iyi baba yetiştirmiş olursun.Saliha bir eş seçerek; çocukların için iyi anne seçmiş olursun.Uygun bir ev edinerek; çocukların için eğitime elverişli bir ortam oluş-turmuş olursun.Tüm bu adımlarla çocuklarına yatırım yapacağın hayat projeni inşa etmiş olacaksın.

Herkesin ?mutluluk, mutluluk diye hay-kırdığı günümüzde mutluluğu vaat eden bu kitap, mutluluğun dünyaya, kabre, ucu bucağı olmayan âhirete ve de en nihayetinde Allah’la buluşmaya kadar uzandığına dikkat çekmektedir. Ayrı-ca bu kitap hayatın anlâmına, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk sebeplerine işa-ret etmekte, bilhassa ölümün, gençliğin, yaşlılığın, zenginliğin, fakirliğin, zayıf ve güçlü oluşun etkilerini sorgulamaktadır. Hakeza güzelliğin, çirkinliğin, gülüp ağ-lamanın manalarına cevap vermeye ça-lışmaktadır.





Çocuklarını Değerlendir

Mutluluğun Formülü

04

05




Filistin Meselesinin Değişmez Gerçekleri03



Kudüs Davamız02

Bu toprakların bir karışını bile satmam, çünkü bu topraklar bana değil, halkıma aittir. Halkım bu imparatorluğun her ka-rışını kanını feda ederek elde etmiştir? Milletim bu vatanı kanlarıyla korumuş-tur. Bu toprakları kanlarımızla örteriz de elimizden alınmasına asla izin vermeyiz. O bizden ayrılıp uzaklaşmadan onu tek-rar kanlarımızla örteriz. Ben onun hiç bir parçasını veremem. Bırakın yahudi-ler milyarlarını kendilerine saklasınlar. İmparatorluk parçalandığı zaman onlar, Filistini hiç karşılıksız ele geçiribilirler. Bu vatan ancak cesetlerimiz parçalana-

rak taksim edilebilir. Her ne şekilde olursa olsun bizi parçalamalarına asla izin vermeyeceğim.

KUDÜS KİTAPLIĞI


2. Kudüs Davamız

3. Filistin Meselesinin Değişmez Gerçekleri





Her Müslümanın Ortak Davası Kudüs01

63Yayın Kataloğu

Bu çalışma farklı zaman ve durumlarda verdiğim Fetvalardan oluşmaktadır. Fet-vaların tümü, Filistin Sorununun yanı sıra topraklarımızı gasp eden, halkımı-zı yurtlarından çıkaran, canımıza kasp eden, mukaddesatımıza saldıran Yahudi-lere karşı mücadelemiz ile ilgilidir.Bu fetvaların amacı; Müslümanların İsra ve Miraç yurduna, Allahın çevresini mü-barek kıldığı Mescid-i Aksa topraklarına ilişkin hassas konulardaki sorulara kitap ve sünnetten cevaplar sunmaktır. Hak-kında soru yöneltilen hususların başın-da; İsrail ile barış yapmak, Filistinle ilgili

bazı tavizler vermek, Kudüsten feragat etmek, Yahudilerin sultası altın-daki Mescid-i Aksayı ziyaret, işgalci Siyonist düşmana yönelik şehadet operasyonları düzenlemenin hükmü, kadınların bu operasyonlara ka-tılıp katılmayacağı, düşmanla işbirliği yapan ve onları Müslümanlara musallat eden hainlerin durumu gibi konular gelmektedir.

Filistin meselesi hakkındaki yanlış bilgiler, yanlış kanaatler ve tahliller bu dava konu-sunda önemli sorumluluklar gerektirdiği-ni düşündüğümüz birtakım hatalı duruş-lara sebep olmuştur. Bu hataların başta geleni ise Filistin davasını sahiplenme ko-nusundaki çekingenliktir. Birçoklarının hâlâ bu meseleye bir İslâm davası, Müs-lümanların ortak meselesi olarak bakmak yerine bir Arap sorunu olarak yaklaştığı söylenebilir. “Filistinliler toprak sattılar, başlarına bunlar geldi!” hükmüne dayalı yanlış değerlendirmelerin hâlâ birçokları-nın bu meseleye bakış açılarını belirlediği

bir gerçektir. Osmanlıya ihanet iddiaları ise Filistinlileri neredeyse yedi nesil boyunca mahkûm etmenin bir gerekçesi olarak kullanılmaya yeterli görülmektedir. Günümüzde sürdürülen mücadeleler hakkında zihinlerde muhtelif soru işaretleri var. Bunların en önemli olanları ise “intihar saldı-rıları” olarak nitelendirilen, bizim ise “şehadet eylemleri” veya “istişhadi eylemler” olarak isimlendirdiğimiz, bazı kaynaklarda da feda eylemleri denen eylemlerdir.

Filistin Hakkında Yanılgılar

Filistin Hakkında Fetvalar

04

05






YAKINDA ÇIKACAK ESERLER

1. Müslüman Hanımlara - Yusuf el-Karadâvî

2. Hasan el-Benna Düşüncesinde Siyaset - Yusuf el-Karadâvî

3. Hasan el-Benna Düşüncesinde Eğitim - Yusuf el-Karadâvî

4. İslami Uyanışın Problemleri - Yusuf el-Karadâvî

5. Kur’an’da Sabır - Yusuf el-Karadâvî

6. Ebu Derda- Doç. Dr. Mehmet Akbaş

7. Allah Erinin Ahlak ve Kültürü - Said Havva

8. Allah - Said Havva

9. Said Havva’nın Hatıraları - Said Havva

10. Risaleler - Hasan el-Benna

11. Kur’an kıssaları - Salah el-Halidi

12. İçimizden Bir Peygamber - Ahmet Gökdemir

www.nidayayincilik.com.tr

BÜYÜK INDIRIMLER IÇIN WEB SITEMIZI

ZIYARET EDIN!

Okuyan Fert, Okuyan ÜmmetNida Yayıncılık Dağıtım Pazarlama İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi

Balabanağa Mah. Büyük Reşit Paşa Cad. Yümni İş Merkezi No:16/11

Vezneciler 34134 Fatih/İstanbul | Tel: 0212 527 93 86 Faks: 0212 631 67 32

NİD

A Y

AYI

NCI

LIK

YA

YIN

KAT

ALO

ĞU

yayin kataloĞu - nida yayıncılık · İslam Ümmeti hayal mi gerçek mi? 4. oruç fıkhı...

Documents