yasali mİmarlik mutlak bilginin 502111107 mutlak … · söylemsel kuramsal bruno zevİ...

1
“ÖZGÜRLÜK KALDIRIM TAŞLARININ ALTINDADIR” rasyonel biçimcilik eklektik biçimcilik mutlak biçimcilik mutlak bilginin arayış ve değişimle ilişkisi tolumsal değişimin s o n u ç l a r ı mutlak bilginin arkeolojik arayışı YASALI MİMARLIK v it ri v i us m im a rlık ü z e rin e o n kit a p a d o l f l o o s b e z e m e c i n a y e t tir a n tik d ö n e m m i m a rlığ ı n e w to n fiziği p o s t - m o d e r n post-modern düzlem m o d e r n m a r k s i z m p r e - m o d e r n modern düzlem pre-modern düzlem a m p irik b ili m l e r y a salı bilim le r v e m im a rlık m e t o d o lo jisi ü slü p m i m a rlığ ı g otik ve b arok e kle ktisiz i m d e t e r m in izi m p o zitivi z m g ö s t e r g e b ili m sig m u n d fr e u d p sik an a li z s i s t e m a t i k b i l g i & p r o g r a m m i e s v a n d e r r o h e c o r b u s i e r b a u h a u s f e n o m e n o l o ji f r a n k f u r t o k u lu f ü t ü r i z m d a d a k o n s t r ü k t i v i z m t o p l u m c u m i m a r lı k e i n s t e i n & k a o s t e o re m i h e id e g g er C h ristia n N orberg-Sc h ulz g e r ç e k ü s t ü c ü l ü k e l e ş t i r i k u r a m ı e k p r e s y o n i s m s a n a y i d e v r i m i a rc h iz o o m a rh ig r a m & ro b e rt v e n t u r i l e s s is b o r e d uru m c ula r d e k o n strü ktiviz m L e f e b v r e m in im aliz m bernard tshumi in st a n t c it y k a tılım cı m im arlık b e lirsizlik kura mı b r u n o z e v i y e ni e kle k tiz m g e n i u s lo c i anarşist m im a rlık lu c ie n kroll d e rrid a lo g osu n so kü m ü a d o r n o piazza d'ita lia gilles deleuze f o u c a ult yersiz-yurtsuzluk p ostya pısalcılık jea n b a u drillard sim ulakrum d a vid h a rv e y k e n t h a k k ı f r a n k l l o y d w ri g h t M e rle a u-P o nty m orp h o g e n esis m addesizleşme & mobilite M a r s h a ll M c L u h a n y e n i m e d y a glo b al villiage Rem Koolhaas parametrik network society m a nu el c a stells KIRILMA NOKTALARI 1920’ller 1. dünya savaşı sonrası 1929-1944 kriz ve faşizmin yükselişi 1968 toplumsal hareketler ve arayışlar dönemi 48’ devrimleri ve endüstri devrimi “0” noktası bilgisayar ve iletişim teknolojileri KURAM / PRATİK MİMARLIK / ARAYIŞ 80’ler ve 90’lar neo-liberal kırılma vitrivius MİMARLIK ÜZERİNE ON KİTAP Ü S L Ü P MİMARLIĞI Modern öncesi dönemi belirleyen ana yaklaşım olarak tanımlanabilir. Zira dönem tinselden deneysele geçişinde rasyonalizmin etkinleşmesine kadar biçimci bir üslüp arayışı anlayışını değiştirmemiştir. Rasyonel dönem bu baskın biçimciliğe bir tutum olmakla birlikte k e n d i de üslup oluşturma anlayışından bir bütün olarak kopamamıştır metafizik & determinist dönem MUTLAK BİLGİ ARAYIŞI Empedokles'in dört unsuru su, hava, toprak a t e ş mimarlığın üç u n s u r u premodern dönem tinsel ---- a priori ---- ampirik aydınlanma RASYONAList deneyim ve aklın iktidarı mekanik maddecilik idealist newtonmekaniği matematiğin felsefeyegirişi bilim & felsefe mutlak bilginin bilimle birleşmesi ampirik bilimler & mimari pratik sistematik bilgi& mimari pratik/kuram eklektikdönem ortaçağ skolastik düşüncesinin aşılma arayışları / rönesans s a n a y i Sanayi devrimi aydınlanma d ü ş ü n c e s i n i n fiziksel sonuçlarının özlü bir ifadesidir. Akılcı yaşam teorik bir arayış olmaktan çıkarak fiziksel sonuçları ile b i r l e ş m i ş t i r Sanayi devrimi ilk sonuçları ile skolastik düşünce biçim- lerine vurulan pratik bir d a r b e d i r . Sanayi devrimi teknik bir dönüşüm süreci olarak aydınlanma fikrinin ekonomik, toplumsal temel- lerini atarken mimarlık denilebilir ki kendi skolastik d ü n y a s ı n ı kırmakta zorlanmıştır. m i m a r l ı k 48 devrimleri ve arkasından gelişen Paris Komünü deney- imi yeni dünyanın sürmeye devam edecek ilk çatışmalarını ifade ediyor, ilk iktidar atılımlarını tanımlıyordu artık fransız devrimi ile tanımlanan başlangıç yeni çatışma alanının ilk biçimlerini oluşturuyordu. toplumsal arayışların uzağında mimarlık kuram ve pratiği toplumsal kuram m i m a r l ı k eski yunan ve roma’ya dönüş aydınlanmanın biçimci mimari s ı n ı r l a r ı r o m a n t i k a r a y ı ş l a r arts&crafts d e ğ i ş i m : ü s l ü p s a l s ı n ı r l a r artnouveau bezemeye dönüş sanayiye tepki dönüşler TARİHİ AVANGARD YENİ AVANGARD M A R K S İ Z M Sanayi devrimi ve marksist ütopyanın pratik bir görünüm alması süreci olarak tanımlanabilir. Sürecin en gerçek, toplumsal ve pratik başlangıcı 1917 devrimi ile birlikte ütopyacı akımların, sanatta ve mimarlıkta a v a n g a r d yaklaşımların, değişim arayışlarının yaygınlaşması durumudur.marksizm ise itici kuvveti değil, yöntemsel bir yaklaşımı ifade etmektedir. tarihi avangard mutlak bilgi ve rasyonel arayışlardan bir kopuşu tanımlamaz. Zira Tarihi avangard yaklaşımda rasyonalizm ve mutlak bilgi arayışları belirli kırılmalarla yoğunluğu azalan sürekli bir ilişkiye sahiptir. RASYONAList (arayış & değişim) diğer biçimci süreçlerden farklı olarak biçimci arayışa karşı tutumun sonucu olarak kendiliğinden bir biçim oluşum süreci d a d a “Biçimsel akademi lerden, onlarla tartışan y e n i biçimsel süreçlerden burjuva dalkavuklu ğundan bıktık” k u r a m Kuram/kriterleri aydınlanma avrupadevrimleri 1917devrimi - - - - - - - - - kuramın toplumsal yaşamla ilişkisi olarak sanayi devrimi ve s o n u ç l a r ı - - - - - - - - d e ğ i ş i m a r a y ı ş ü t o p y a p r a t i k söylemsel ve kuramsal inşaa ile iç içe bir pratik süreç AVANGARD / KESİNTİ TOTALİTER REJİMLERİN YÜKSELİŞİ VE UMUTSUZLUK ÜTOPYALAR DÜZLEMİ ÜTOPYALAR DÜZLEMİ RASYONAList DÜZLEMDE TOPLUMCU ARAYIŞLAR 20’ler HEROİK modernlik SİSTEMATİK BİLGİ VE PROGRAMLAR SEÇKİNCİ MİMARİ E L E Ş T İ R İ S İ “FORMS FOLLOW FUNCTIONS” sigmund freud psikanaliz konstrüktivizm endüstridevrimi ü t o p y a s ı a d o l f l o o s “bezeme cinayettir” f ü t ü r i z m mimari sitil: “fonksiyonel, kalıcı ve ucuz” mimari yöntem: “zanaat, tasarım ve u y g u a l a m a “Minimalizm; zor olanı seçmektir, azla çok yapmaktır.” Ludwig M i e s van der R o h e modular’ınbedeni c o r b u s i e r m i m a r l ı k & m e k a n Resim sanatı, üç ya da dört boyut izlenimini uyandırsa da, iki boyutta işlem görür. Heykel üç boyutta işlem görür ama, insan heykelin dışında yer alır, bu üç boyutu dışardan seyre- der. Oysa mimarlık, insanı da içine alan üçboyutlu bir dilbilgisiyle kendini gerçekleştirir. Mimari yapıt, içine insanın girdiği ve dolaştığı, içi oyuk koca bir heykel gibidir sanki. Mimarî, mekânı örten yapı öğelerinin uzunluklarının, yüksekliklerinin ve genişliklerinin bir toplamı değildir. Mimariyi, mimarî yapan öğe, bu yapı öğelerinin örttüğü boşluktur, içinde insanların yürüyüp yaşadığı mekândır. (Bruno Zevi) Geleneksel 3. boyuta ek hareketin oluşturduğu 4. b o y u t zaman boyutu mekan&hareket&zaman belirsizlik kuramı determinist kuramın / bilimin sorgulamasız egemenliğinde bir kırılma noktası p r o g r a m a ve sistematik bilgi yaklaşımları f e n o m e n o l o j i k d ü z l e m M e k a n a fenomenolojik olarak yaklaşmak, onun dünyanın bütünü ya da deney- imleyen kişi için önemini ortaya koyan “deneyimlemeyi” anlamaya ç a l ı ş m a k t ı r . Heidegger’in düşüncelerinde “yer”leşme, Bachelard’ın Mekanın Poetikası’nda imgelem ve yer ilişkisi, Merleau-Ponty’nin bedenleşme üzerine yaptığı fenomenolojik çalışmalarda bu düzlem/yöntem belirleyici olmaktadır. “ne insan dünyanın bir işlevi ne de dünya insanın bir işlevidir” s ö y l e m s e l k u r a m s a l BRUNO ZEVİ “Eleştirinin amacı, gösterildiği gibi temelde bir yapıt h a k k ı n d a değerlendirme yapmak, bir görüş ortaya koymak değildir. Eleştiri bir üründür, gerçi ortaya çıkmasına bir yapıt vesile olmuştur, ama varlığını sürdürmesi o yapıttan bağımsızdır. Bu özelliğiyle, ilkesel olarak sanat yapıtından ayrılamaz.” Walter Benjamin eleştiri kuramı frankfurt okulu Negatif diyalektik’in hem başı ve sonu bağlı değildir hem de özdeşlik düşüncesini kabul etmez. Negatif diyalektik sürekli bir olumsuzlamaya dayanır. Adorno ‘negatif diyalektik’ kavramı ile bir karşı s a v geliştirir.Karşıtlıklar sonsuza kadar korunur ve sentez a r a n m a z . a d o r n o n e g a t i f d i y a l e k t i k Eleştiri kuramı ve Frankfurt Okulu, marksist teorinin ve dönemin -özellikle reel sosyal- izm deneyiminin- eleştirisi üzerinden oluşmuş bir teorik düzlemi ifade etmekte- dir. Teorik inşaa süreci eleştirel bir yaklaşıma sahip olmakla beraber mark- sizmle bağlarını koparmamış ancak onun yapısal sorunlarına, determinist söylemine köklü eleştiriler getirmiştir. -Adorno’nun negatif diyalektik kategorisi- Teorik çıkışın önemi aslında sonraki dönemler ve özellikle postmodern teori açısından tuttuğu yerdir. Zira eleştiri kuramı dolaysız olarak 68 hareketleri ve dönemin oluşturduğu ideolojik ve eylemsel süreci etkilemiş öte yandan ise kuramsal olarak postmodern söylemin oluşmasına önemli bir biçimde katkıda bulunmuştur. ELEŞTİRİDEN--------------------------------------MUĞLAKLIĞA “MUTLAK” ETKİNİN KIRILMASI S Ö Y L E M S E L & K U R A M S A L S Ö Y L E M S E L & K U R A M S A L GLOBAL KÖY YENİMEDYA G Ü N C E L V E KAVRAMSAL Marshall McLuhan, insanlık tarihini dört önemli döneme ayırmıştır Kabile Çağı: Bu çağda yaşayan ilk insanlar için, duyma en önemli duyuydu. Fonetik alfabenin bulunmasıyla birlikte insanlık tarihi ikinci bir aşama olan Edebiyat Çağı’na geçmiştir. Edebiyat Çağı: İnsanlar bu dönemde Kabile Çağı’nda kullandıkları kulakları kadar gözlerini de kullanmaya adapte olmuşlardır. Fakat basım teknolojisinin ortaya çıkması ile bu çağ da kapanmıştır. Basım Çağı: Matbaanın keşfi ile birlikte insanlar, harfleri ve kitapları yazılı olarak görmüşlerdir ve bu kelimelerin anlamları onlar için değişmiştir. Taşınabilir kitapların yaygınlaşması insanların toplu halde, bir arada bulunmasını engellemiş ve bireysellik ön plana çıkmıştır. Toplum parçalanmış ve insanlar tek başına okuma fırsatı elde ederek toplumdan s o y u t l a n m ı ş l a r d ı r . Elektronik Çağ: Bu çağ, şu an içinde bulunduğumuz çağdır. Bu çağın en önemli özelliği, matbaanın icadı ile yazılı hale gelen sözel kültürün yeniden söze dönüştürülmesidir. Aynı zamanda bu çağda, gizlilik tamamen ortadan kalkmıştır. GLOBAL KÖY Elektronik çağda yeni medya ile birlikte insanoğlu, büyük bir hızla ve çok yaygın bir şekilde evrilmekte ve hiçbir gizin kalmamasına yol açacak olan bilgi sistemini d ö n ü ş t ü r m e k t e d i r . POST-MODERN / KARŞITLIK/YENİLİK RASYONALİZME KARŞITLIK TEMELİNDE GELİŞEN BİR ANTİTEZ OLARAK POST-MODERNİZM POSTMODERN/eklektik biçimcilik V E N T U R İ “less is bore” k a r ş ı k u r a m öznel&geçici farklılıkların kaybolmasına karşıtlık monotonluğa bir karşı duruş imge üretimi ve farklılıklar anlamın yitirilmesine karşıtlık v e n t u r i a l d o r o s s i herkesin anlayabileceği bir tipoloji gündelik yaşamdan yola çıkmak ÜTOPYALAR DÜZLEMİ instant city kentiı kırsala taşımak a r c h i z o o m rasyonalizmeleştirisi POST-MODERN / MUĞLAKLIK yersiz-yurtsuzluk d e l e u z e felsefe ve sanat, birer yaratım biçimi olarak, her defasında yeni bir toprağa ve yeni bir topluma çağrı yapar. STRUKTURALİSM POST-STRUKTURALİSM G E Ç İ Ş A R A Y I Ş TOPLUMSALHAREKETLER Ü T O P Y A L A R D Ö N E M İ Pratik eylem ve teorik inşaanın coşkulu bir birleşmesini oluşturan dönemi ifade etmek- tedir. Zira bu dönem boyunca bu iki kategori hem kuram ağırlıklı çalışmalarda hem de pratik ağırlıklı süreçlerde değişneden kalmıştır. 68’ yeni bir tolum arayışının yeni avangard söylemin dönemidir. Bu anlamı ile geçmiş dönem- lerin tüm kuramsal birikiminin eleştirel bir teorik/pratik ifadesi d u r u m u n d a d ı r ÜTOPYALAR DÜZLEMİ Kapitalist gelişme ve kentleşme sürecinin bir aşamasında, kentsel mekan, içerisinde şeylerin üretildiği yerden mekanın üretildiği bir yer haline geldi. İktidarın mekanı işgal ederek gündelik yaşamdaki kontrol, sömürü ve denetim mekanizmasını kurması anlamında mekanın üretimi, toplumun üretimi- dir ve iktidar bu sayede gündelik yaşamı egemenliği altına alır. Mekanın üretilmesi kapitalist üretim ilişkilerinin kendi varoluşunu sürdürmesinin temel araçlarından birisidir. Lefebvre ye göre mekan ne salt bir soyutlama ve nesne, ne de sadece somut, fiziksel bir şeydir. Bütün boyutları ve biçimleriyle, hem kavram hem de gerçekliktir, yani, toplumsaldır. LEFEBVRE KAPİTALİZM/LİBERALİZM ELEŞTİRİSİ yeni bir kent ve mimarlık arayışı kuramsal ve toplumsal eleştiriler a) Mekânsal pratikler: Belirli bir toplumun mekânını örten, kaplayan pratikleridir; algılanan mekân ile doğrudan ilişkilidir. Diyalektik bir etkileşim içinde, bir yandan toplumun mekânının üretimi, bir yandan da baskılanması ve kullanılmasıdır. b)Mekân temsilleri: Soyut, tasarlanan mekânlardır. Ve daima ideoloji, iktidar ve bilgi ile eklemlenmiştir. Plancılar, mühendisler, mimarlar, yatırımcılar, coğrafyacılar, şehirciler ve benzeri profesyonellerin ve teknokratların mekânları soyut mekânlardır. Bir diğer ifadeyle bu, “algılanan ve yaşananı tasarla- nan ile tanımlayanlar”ın mekânıdır. c) Temsil mekânları: Doğrudan yaşanan, gündelik yaşam içinde karmaşık kodlamalar ve yeniden kodlamalarla, baskın soyutlamalara direnen ve onların örtük eleştirisini de içeren mekânlardır. Kullanıcıların ve orada yaşayanların karmaşık sembolleri ve imajlarıyla deneyimlenir ve “nesnelerin sembolik kullanımlarıyla, fiziksel mekânın üzerinde uzanır” algılanan/ tasarlanan/ yaşanan mekan t r i a l e k t i k s ÜTOPYALAR DÜZLEMİ sitüasyonizm “son avangardlar...” YENİ AVANGARD / kuram-praksis Kitlelerin düşlerini ya da sanatsal erkini temsil eden situasyonizmdir. Heryerde duvarlar, sokaklar onların sloganlarıyla donanır: “Hayalgücü İktidara”, “Tutkulara Özgürlük”, “Çalışmaya Son”, “Bütün Ülkelerin İşçileri, Keyfinize Bakın”, “Bırakın Yaşayalım”, “Marx’ı Tüketme, Yaşa”, “Sanat öldü! Cesedini harcamayın” eylemin kuramı, kuramın eylemi yapıbozumcu kuramsaldüzlem POSTMODERN/eklektik biçimcilik biçimci/eleştirel/pratik Y E N İ E K L E K T İ S İ Z M alaycı, çok kültürlü, muğlak, öznel bir mimari pratik inşaası Jean Baudrillard gösterge ekonomi politiği Baudrillard bahsi geçen; gerçek olmayan fakat bir gerçeklik olarak algılanmak isteyen görünümleri, simülakr olarak tanımlamaktadır. Baudrillard’a göre 1960’lardan sonra gerçeklik algısı tamamen değişmiştir. Birey, simülakrların oluşturduğu simülasyon evreninde, akıl ötesi hipergerçeklik ortamında yaşamını sürdürürken düşünsel, zihinsel belirlenim süreçlerinin ortaya koyduğu ekonomik, politik ve sosyal simülakrlar arasında artık sağlıklı olarak düşünce üretilemez hale gelmiştir. Bu bağlamda en büyük saf simülakrlar da din ve politikadır. POST-STRUKTURALİSM G E Ç İ Ş A R A Y I Ş neo-liberal politikalar&karşı politikalar iktidar merkezli dönüşüm/politika karşı/politika/kuram p r a t i k iktidar merkezli dönüşüm/politika karşı/politika/kuram Christian Norberg-Schulz g e n i u s l o c i fenomenolojik "Bu -Le corbusier türü planlamacılar veya Hausmann türü yöneticiler- planlamacılar ne kadar çaba gösterirse göstersinler pratiğin mimari biçim tarafından belirlendiği anlamına gelmez; çünkü pratiğin, ne tür bir sabit temsil şeması karşısında olursa olsun, bağlandığı şamandıradan kaçma gibi münasebetsiz bir adeti vardır." .“Kenti değiştirmek, kendimizi değiştirmektir. Bu hak bireysel olmaktan öte toplumsal bir haktır çünkü bu dönüşüm kaçınılmaz olarak kentleşme süreçlerini yeniden şekillendirmek üzere ortaklaşa bir gücün kullanımına dayanır.” david harvey k e n t h a k k ı iktidar merkezli dönüşüm/politika karşı/politika/kuram DEKONSTÜKTİVİZM ALGI&KARMAŞA POSTMODERN/dekonstrüktif biçimcilik RASYONALİST BİÇİM KARŞITLIĞI ETKİLER / DERRİDA&KONSTRÜKTİVİZM "biçim işlevi takip eder", "biçimin saflığı" gibi prensipleri daraltıcı modernizm "kuralları" olarak görür ve mimariyi bu kavramlardan uzaklaşmayı amaçlar. Algı karmaşası yaratmayı hedefler. Bernard Tschumi Frank Gehry Zaha Hadid Rem Koolhaas *Düzen düzensizliği y a r a t ı r . *Düzensizliğin içinde de düzen vardır. *Düzen düzensizlikten d o ğ a r . *Yeni düzende uzlaşma ve bağlılık, değişimin ardından çok kısa süreli olarak kendini gösterir. *Ulaşılan yeni düzen, kendiliğinden örgütlenen bir süreç vasıtasıyla kestirilemez bir yöne doğru gelişir. kaos teoremi doğanın oluş biçimi MADDESİZLEŞME& M O B İ L İ T E F R A G M A N L A R D e l e u z e Akış kavramı ve sınırların yok olması D e r r i d a Dil kesin hatları olmayan bir araçtır ve her okuma bir bozum ve yeniden yapma durumudur. F o u c a u l t Gözetim ve denetim toplumu/kentsel mekanda t e k i n s i z l i k h ı z & z a m a n KURAM/PRATİK Digital Morphogenesis manuel castells n e t w o r k s o c i e t y iktidarın kentsel mekanı kapatan, saydam ve soyut mekan müdahaleleri,kentin sınıfsal homojenizasyonu ve soylulaştırma m ü d a h a l e l e r i kolektif bir hak olarak kent hakkı ve kentin ele geçirilmesi “mekan ele geçirilmeden kendi yaşamlarımızın ele geçirilmesi olanaksız olacaktır.” (Bodson) v it ri v i u s m im arlık üzerin e o n kita p a d o l f l o o s b e z e m e c i n a y e ttira n tik d ö n e m m im a rlığı n e w to n fiziği p o s t - m o d e r n post-modern düzlem m o d e r n m a r k s i z m p r e - m o d e r n modern düzlem pre-modern düzlem KIRILMA NOKTALARI MİMARLIK ARAYIŞ (YOĞUNLUK & GEÇİŞ) BİÇİMCİ mutlak BİLGİ AVANGARD KATILIM/TOPLUMsal rasyonalİzm ÜTOPYA MUĞLAKLIK 1920’ller 1. dünya savaşı sonrası 1929-1944 kriz ve faşizmin yükselişi 1968 toplumsal hareketler ve arayışlar dönemi 80’ler ve 90’lar neo-liberal kırılma 48’ devrimleri ve endüstri devrimi “0” noktası bilgisayar ve iletişim teknolojileri güncel a m p irik b ili m l e r y asalı bilim ler v e m im a rlık m e to d o lo jisi ü slü p m i m a rlığ ı gotik ve barok e kle ktisizim d e t e r m in izi m p o zitiviz m g ö s t e r g e b ili m sig m u n d fr e u d p sik an a liz s i s t e m a t i k b i l g i & p r o g r a m m ie s v a n d e r r o h e c o r b u s i e r b a u h a u s f e n o m e n o l o ji f r a n k f u rt o k u lu f ü t ü r i z m d a d a k o n s t r ü k t i v i z m t o p lu m c u m i m a rlı k e i n s t e in & k a o s te ore mi h eid e g ger C h ristia n Norberg-Schulz g e r ç e k ü s t ü c ü l ü k e l e ş t i r i k u r a m ı e k p r e s y o n i s m s a n a y i d e v r i m i a rc hiz o o m a rhig ra m & ro b e rt v e n t u r i le s s is b o r e duru m c ula r d e k o n strüktiviz m L e f e b v r e m inim alizm bernard tshumi in st a n t c it y katılım cı m im arlık b elirsizlik kuramı b r u n o z e v i ye ni e kle k tiz m g e n iu s lo ci anarşist m im a rlık lu cie n kroll d errid a logosun sokü m ü a d o r n o piazza d'italia gilles deleuze f o u c a ult yersiz-yurtsuzluk postya pısalcılık jean baudrillard simulakrum d avid h arv e y k e n t h a k k ı KAVRAM HARİTASI BERTAN KOYUNCU 502111107 ADT-MİMARLIKTASARIMKURAM f r a n k l l o y d w rig h t M erle a u-Ponty m orp h o g e nesis m addesizleşme & mobilite M a r s h a ll M c L u h a n y e n i m e d y a global villiage Rem Koolhaas parametrik network society m anuel c astells almanak BERTAN KOYUNCU 502111107 ADT-MİMARLIKTASARIMKURAM bilim&akıl ELEŞTİREL BİLGİ DÜZLEMİ RASYONAList DÜZLEMDE TOPLUMCU ARAYIŞLAR 2. DÜNYA SAVAŞI SONRASI TOPLUMSAL ELEŞTİRİ/ÖZELEŞTİRİ SÜRECİ VE TEORİK İZDÜŞÜMÜ OLARAK ELEŞTİRİ KURAMI S Ö Y L E M S E L & K U R A M S A L Y E N İ D E N İ N Ş A A ELEŞTİREL TEORİ VE POSTMODERN SÜRECİN KAVRAMSAL BAŞLANGIÇ ADIMLARI ELEŞTİRİDEN--------------------------------------MUĞLAKLIĞA POST-STRUKTURALİSM KAPİTALİZM/LİBERALİZM ELEŞTİRİSİ kuramsal ve toplumsal eleştiriler KAPİTALİZM/LİBERALİZM ELEŞTİRİSİ yeni bir kent ve mimarlık arayışı KAPİTALİZM/LİBERALİZM ELEŞTİRİSİ yeni bir kent ve mimarlık arayışı POST-MODERN / ALGI POST-MODERN / MUĞLAKLIK ...BİR KENT OKUMASI (KOLEKTİF&KENT HAKKI) KURAM&FORM SÖYLEM&YAPI TEKNOLOJİ & BİLGİSAYAR DESTEKLİ KURAM & PRATİK TEKNOLOJİ & BİLGİSAYAR DESTEKLİ KURAM & PRATİK NETWORK SOCIETY POSTMODERNİZM POST-MODERN / ALGI POST-MODERN / YAPIBOZUM GÜNDELİK YAŞAMIN İKTİDAR ARAYIŞI /KENTİ ELE GEÇİRMEK GÖSTERGEBİLİMSEL BİR EKONOMİ POLİTİK DÜZLEM ALGI/KARMAŞA/MUĞLAKLIK MEGASTRUCTURE-RELOADED /MUĞLAKLIK / ALGI / ÜTOPYA Başlangıçta filozofların bilimle ilgilenen kişiler olması ve daha sonra giderek felsefenin bilim üzerine düsünmesi şeklindeki bilim&felsefe ilişkisi yüzyıllar boyunca süregelmiştir. Yalnızca filozofların bilimle ilişkili insanlar olması dolayısıyla değil, bilimin ne olduğu üzerine üretilen düşüncelerin felsefi niteliği dolayısıyla da böyledir. felsefenin nedeni olarak bilim Pre-modern dönem bilimle kurduğu ilişkinin niteliğinden bağımsız olarak mutlak bir biçim a r a y ı ş ı n d a n kopamamıştır. Aydınlanma döneminin düşünsel sonuçları, sanayi devriminin toplumsal üretimi dahi -pre-modern dönem boyunca- söylemi ile tutarlı bir üslüp arayışı içinde olmuştur,üsluplar farklılaşmış ancak arayış değişmemiştir. Aydınlanma döne- minin sonucu göreli rasyonel bir form arayışı olmuştur. Dnemin romantik yaklaşımına paralel olarak da antik Yunan ve Roma mimarisi tekrar ancak bu sefer eklektik bir fonksiyonellikledö- neme taşınmıştır.

Upload: phungque

Post on 07-Aug-2018

236 views

Category:

Documents


0 download

TRANSCRIPT

Page 1: YASALI MİMARLIK mutlak bilginin 502111107 MUTLAK … · söylemsel kuramsal BRUNO ZEVİ “Eleştirinin amacı, gösterildiği gibi temelde bir yapıt hakkında değerlendirme yapmak,

“ÖZG

ÜRLÜ

K KA

LDIR

IM TA

ŞLA

RIN

IN A

LTIN

DADI

R”

rasyonel biçimcilikeklektik biçimcilikmutlak biçimcilik

mutlak bilginin arayış ve değişimle ilişkisi

t o l u m s a l d e ğ i ş i m i n s o n u ç l a r ı

mutlak bilginin arkeolojik arayışıYASALI MİMARLIK

vitrivius mimarlık üzerine on kitap

adol

f loo

s“b

ezem

e ci

naye

ttir”

antik dönem mimarlığı newton fiz

iği

pos

t-modern

post-modern düzlem

mod

ern

mar

ksizm

pre-modern

modern düzlem

pre-modern düzlem

ampirik bilim

ler

yasalı bilimler ve mimarlık metodoloj

isi

üslüp mimarlığıgotik ve barok

eklektisizim

determinizim

pozitivizm

göst

erge

bilim

sigm

und

freud

psik

ana

liz

siste

ma

tik b

ilgi &

pro

gram

mie

s van

der

rohe

corb

usie

r

bauh

aus

feno

men

oloj

ifra

nkfu

rt ok

ulu

fütü

rizmda

dako

nstrü

ktiv

izm

topl

umcu

mim

arlık

eins

tein

&kao

s teo

remi

heidegger

Christ

ian Norberg-Schulz

gerç

eküs

tücü

lük

eleş

tiri k

uram

ı

ekpr

esyo

nism

sana

yi de

vrim

i

archizoomarhigram &

robert venturi“less is bore”

durumcular

dekonstrüktivizm

Lefe

bvre

min

imal

izm

bernard tshumi

instant city

katılım

cı mimarlık

belirsizlik kuramı

brun

o ze

vi

yeni eklektizm

genius loci

anarşist mimarlık

luci

en k

roll

derridalogosun sokümü

ador

no

piazza d'italia

gilles deleuze

foucaultyersiz-yurtsuzluk

postyapısalcılık

jean baudrillard simulakrum

david

harvey

kent

hakkı

frank

lloyd

wrig

ht

Mer

leau

-Pont

y

morphogenesis

maddesizleşme & mobilite

Mar

shal

l McL

uhan

yeni

med

ya

glob

al v

illiage

Rem Koolhaas

parametrik

network society manuel castells

KIRILMA NOKTALARI 1920’ller1. dünya savaşı sonrası

1929-1944kriz ve faşizmin yükselişi

1968 toplumsal hareketler ve arayışlar dönemi

48’ devrimleri ve endüstri devrimi

“0” noktası bilgisayar ve iletişim teknolojileri

KURA

M /

PRA

TİKM

İMA

RLIK

/ A

RAYI

Ş

80’ler ve 90’larneo-liberal kırılmav i t r i v i u s

MİMARLIK ÜZERİNE ON KİTAP

Ü S L Ü P M İ M A R L I Ğ IModern öncesi dönemi belirleyen ana yaklaşım olarak tanımlanabilir. Zira dönem tinselden deneysele geçişinde r a s y o n a l i z m i n etkinleşmesine kadar biçimci bir üslüp arayışı anlayışını d e ğ i ş t i r m e m i ş t i r . Rasyonel dönem bu baskın biçimciliğe bir tutum olmakla birlikte k e n d i de üslup oluşturma anlayışından bir bütün olarak kopamamıştır

metafizik & determinist dönemMUTLAK BİLGİ ARAYIŞI

Empedokles'in dört unsuru su, hava, toprak a t e ş mimarlığın üç

u n s u r u

premodern dönemtinsel ---- a priori ---- ampirik

ay

nl

an

ma RASYONAList

deneyim ve aklın iktidarı

me

ka

nik

ma

dd

ec

ilik

id

ea

li

st

ne

wto

nm

ek

an

iği

ma

te

ma

tiğ

in

fels

efe

ye

gir

işi

bilim & felsefe

mutlak bilginin bilimle birleşmesiampirik bilimler & mimari pratik sistematik bilgi& mimari pratik/kuram

ek

le

kt

ik

ne

m

ortaçağ skolastik düşüncesinin aşılma arayışları / rönesans

sa

na

yiSanayi devrimi aydınlanma

d ü ş ü n c e s i n i n fiziksel sonuçlarının özlü bir ifadesidir. Akılcı yaşam teorik bir arayış olmaktan çıkarak fiziksel sonuçları ile b i r l e ş m i ş t i rSanayi devrimi ilk sonuçları ile skolastik düşünce biçim-lerine vurulan pratik bir d a r b e d i r .Sanayi devrimi teknik bir dönüşüm süreci olarak aydınlanma fikrinin ekonomik, toplumsal temel-lerini atarken mimarlık denilebilir ki kendi skolastik d ü n y a s ı n ı kırmakta zorlanmıştır.

mi

ma

rl

ık48 devrimleri ve

a r k a s ı n d a n gelişen Paris Komünü deney-imi yeni d ü n y a n ı n sürmeye devam edecek ilk ç a t ı ş m a l a r ı n ı ifade ediyor, ilk iktidar atılımlarını tanımlıyordu artık fransız devrimi ile t a n ı m l a n a n başlangıç yeni çatışma alanının ilk biçimlerini o luş turuyordu.

topl

umsa

l ar

ayışl

arın

uz

ağın

da

mim

arlık

ku

ram

ve

prat

iği

to

plu

ms

alk

ur

am

mi

ma

rl

ık

eski

yu

nan

ve

rom

a’ya

d

önüş

ayd

ınla

nman

ın

biçi

mci

m

imar

i s

ın

ır

la

r o m a n t i k a r a y ı ş l a r

ar

ts

&c

ra

ft

s

d e ğ i ş i m : ü s l ü p s a l s ı n ı r l a r

ar

tn

ou

ve

au

be

zem

ey

ed

ön

üş

sa

na

yiy

ete

pk

i

dönüşler

TARİHİ AVANGARD YENİ AVANGARD

MA

RK

ZM

Sanayi devrimi ve marksist ütopyanın pratik bir görünüm alması süreci olarak tanımlanabilir. Sürecin en gerçek, toplumsal ve pratik başlangıcı 1917 devrimi ile birlikte ütopyacı akımların, sanatta ve mimarlıkta a v a n g a r dyaklaşımların, değişim a r a y ı ş l a r ı n ı n y a y g ı n l a ş m a s ı durumudur.marksizm ise itici kuvveti değil, yöntemsel bir yaklaşımı ifade etmektedir.

tarihi avangard mutlak bilgi ve rasyonel arayışlardan bir kopuşu tanımlamaz. Zira Tarihi avangard yaklaşımda rasyonalizm ve mutlak bilgi arayışları belirli kırılmalarla yoğunluğu azalan sürekli bir ilişkiye sahiptir.

RASYONAList (arayış & değişim)

diğer biçimci süreçlerden farklı olarak biçimci arayışa karşı tutumun sonucu olarak kendiliğinden bir biçim oluşum süreci

da

da “ B i ç i m s e l

a k a d e m i l e r d e n , o n l a r l a t a r t ı ş a n y e n i b i ç i m s e l süreçlerden b u r j u v a dalkavukluğ u n d a n b ı k t ı k ”

ku

ra

m K u r a m / k r i t e r l e r i a y d ı n l a n m aa v r u p a d e v r i m l e r i1 9 1 7 d e v r i m i- - - - - - - - -kuramın toplumsal yaşamla ilişkisi olarak sanayi devrimi ve s o n u ç l a r ı- - - - - - - -d e ğ i ş i m a r a y ı şü t o p y a

pr

at

ik

söyl

emse

l ve

ku

ram

sal

inşa

a ile

içe

bir

prat

ik

süre

ç

AVANGARD / KESİNTİTOTALİTER REJİMLERİN YÜKSELİŞİ VE UMUTSUZLUK

ÜTOPYALAR DÜZLEMİÜTOPYALAR DÜZLEMİ

RASYONAList DÜZLEMDE TOPLUMCU ARAYIŞLAR

20’ler HEROİK modernlikSİSTEMATİK BİLGİ VE PROGRAMLAR

SEÇ

KİN

MİM

ARİ

E

LE

ŞT

İR

İS

İ

“FORMS FOLLOW FUNCTIONS”

sig

mu

nd

fre

ud

ps

ik

an

al

iz

ko

ns

trü

kt

iviz

me

nd

üst

rid

ev

rim

i ü

to

py

as

ı

ad

ol

fl

oo

s“b

ezem

e ci

naye

ttir”

ri

zm

mimari sitil: “fonksiyonel, kalıcı ve ucuz”

mimari yöntem: “zanaat, tasarım ve u y g u a l a m a ”

“Minimalizm; zor olanı s e ç m e k t i r , azla çok yapmakt ı r . ” L u d w i g M i e s van der R o h e m

od

ula

r’ın

be

de

ni

co

rb

us

ie

r

mi

ma

rl

ık

&m

ek

an

Resim sanatı, üç ya da dört boyut izlenimini uyandırsa da, iki boyutta işlem görür. Heykel üç boyutta işlem görür ama, insan heykelin dışında yer alır, bu üç boyutu dışardan seyre-der. Oysa mimarlık, insanı da içine alan üçboyutlu bir dilbilgisiyle kendini gerçekleştirir. Mimari yapıt, içine insanın girdiği ve dolaştığı, içi oyuk koca bir heykel gibidir sanki. Mimarî, mekânı örten yapı öğelerinin uzunluklarının, yüksekliklerinin ve genişliklerinin bir toplamı değildir. Mimariyi, mimarî yapan öğe, bu yapı öğelerinin örttüğü boşluktur, içinde insanların yürüyüp yaşadığı mekândır. (Bruno Zevi)

Geleneksel 3. boyuta ekh a r e k e t i n oluşturduğu 4. b o y u t zaman boyutu

mek

an&

hare

ket&

zam

an

belirsizlik kuramıdeterminist kuramın / bilimin sorgulamasız egemenliğinde bir kırılma noktası

pr

og

ra

ma

ve

siste

mat

ik

bilg

iy

ak

laş

ımla

f e n o m e n o l o j i k d ü z l e mM e k a n a fenomenolojik olarak yaklaşmak, onun dünyanın bütünü ya da deney-imleyen kişi için önemini ortaya koyan“deneyimlemeyi” anlamaya ç a l ı ş m a k t ı r . Heidegger’in düşüncelerinde “yer”leşme, Bachelard’ın Mekanın Poetikası’nda imgelem ve yer ilişkisi, Merleau-Ponty’nin bedenleşme üzerine yaptığı fenomenolojik çalışmalarda bu düzlem/yöntem belirleyici olmaktadır. “n

e in

san

dün

yanı

n bi

r işl

evi n

e d

e d

ünya

insa

nın

bir

işlev

idir”

yl

em

se

lk

ur

am

sa

l

BRUN

O Z

EVİ

“Eleştirinin amacı, gösterildiği gibi temelde bir yapıt h a k k ı n d a d e ğ e r l e n d i r m e yapmak, bir görüş ortaya koymak değildir. Eleştiri bir üründür, gerçi ortaya çıkmasına bir yapıt vesile olmuştur, ama varlığını sürdürmesi o yapıttan bağımsızdır. Bu özelliğiyle, ilkesel olarak sanat y a p ı t ı n d a n a y r ı l a m a z . ”

Walter Benjamin

el

ti

ri

ku

ra

fra

nk

furt

ok

ulu

Negatif diyalektik’in hem başı ve sonu bağlı değildir hem de özdeşlik düşüncesini kabul etmez. Negatif diyalektik sürekli bir o l u m s u z l a m a y a dayanır. Adorno ‘negatif diyalektik’ kavramı ile bir karşı s a v geliştirir.Karşıtlıklar sonsuza kadar korunur ve sentez a r a n m a z .

ad

or

no

n e g a t i f d i y a l e k t i kEleştiri kuramı ve Frankfurt Okulu, marksist teorinin ve dönemin -özellikle reel sosyal-izm deneyiminin- eleştirisi üzerinden oluşmuş bir teorik düzlemi ifade etmekte-dir. Teorik inşaa süreci eleştirel bir yaklaşıma sahip olmakla beraber mark-sizmle bağlarını koparmamış ancak onun yapısal sorunlarına, determinist söylemine köklü eleştiriler getirmiştir. -Adorno’nun negatif diyalektik kategorisi-Teorik çıkışın önemi aslında sonraki dönemler ve özellikle postmodern teori açısından tuttuğu yerdir. Zira eleştiri kuramı dolaysız olarak 68 hareketleri ve dönemin oluşturduğu ideolojik ve eylemsel süreci etkilemiş öte yandan ise kuramsal olarak postmodern söylemin oluşmasına önemli bir biçimde katkıda bulunmuştur.

ELEŞTİRİDEN--------------------------------------MUĞLAKLIĞA

“MUTLAK” ETKİNİN KIRILMASI

YL

EM

SE

L&

KU

RA

MS

AL

YL

EM

SE

L&

KU

RA

MS

AL

GL

OB

AL

YY

EN

İM

ED

YA

NC

EL

VE

KA

VR

AM

SA

L

Marshall McLuhan, insanlık tarihini dört önemli döneme ayırmıştır

Kabile Çağı: Bu çağda yaşayan ilk insanlar için, duyma en önemli duyuydu. Fonetik alfabenin bulunmasıyla birlikte insanlık tarihi ikinci bir aşama olan Edebiyat Çağı’na geçmiştir.Edebiyat Çağı: İnsanlar bu dönemde Kabile Çağı’nda kullandıkları kulakları kadar gözlerini de kullanmaya adapte olmuşlardır. Fakat basım teknolojisinin ortaya çıkması ile bu çağ da kapanmıştır.Basım Çağı: Matbaanın keşfi ile birlikte insanlar, harfleri ve kitapları yazılı olarak görmüşlerdir ve bu kelimelerin anlamları onlar için değişmiştir. Taşınabilir kitapların yaygınlaşması insanların toplu halde, bir arada bulunmasını engellemiş ve bireysellik ön plana çıkmıştır. Toplum parçalanmış ve insanlar tek başına okuma fırsatı elde ederek toplumdan s o y u t l a n m ı ş l a r d ı r .Elektronik Çağ: Bu çağ, şu an içinde bulunduğumuz çağdır. Bu çağın en önemli özelliği, matbaanın icadı ile yazılı hale gelen sözel kültürün yeniden söze dönüştürülmesidir. Aynı zamanda bu çağda, gizlilik tamamen ortadan kalkmıştır.

GL

OB

AL

Y

Elektronik çağda yeni medya ile birlikte insanoğlu, büyük bir hızla ve çok yaygın bir şekilde evrilmekte ve hiçbir gizin kalmamasına yol açacak olan bilgi sistemini d ö n ü ş t ü r m e k t e d i r .

POST-MODERN / KARŞITLIK/YENİLİK

RASYONALİZME KARŞITLIK TEMELİNDE GELİŞEN BİR ANTİTEZ OLARAK POST-MODERNİZM

POSTMODERN/eklektik biçimcilik

VE

NT

UR

İ“

les

sis

bo

re

k a r ş ı k u r a m

ö z n e l & g e ç i c i

farklılıkların kaybolmasına karşıtlıkmonotonluğa bir karşı duruşimge üretimi ve farklılıklaranlamın yitirilmesine karşıtlık

v e n t u r i

a l d o r o s s iherkesin anlayabileceği bir tipolojigündelik yaşamdan yola çıkmak

ÜTOPYALAR DÜZLEMİ

in

st

an

tc

it

yke

ntiı

kırs

ala

taşım

ak

ar

ch

iz

oo

mra

syo

na

lizm

ele

ştir

isi

POST-MODERN / MUĞLAKLIK

y e r s i z - y u r t s u z l u kd e l e u z e felsefe ve sanat, birer yaratım biçimi olarak, her defasında yeni bir toprağa ve yeni bir topluma çağrı yapar.

STRUKTURALİSM POST-STRUKTURALİSMG E Ç İ ŞA R A Y I Ş

TOPLUMSALHAREKETLER Ü T O P Y A L A R D Ö N E M İPratik eylem ve teorik inşaanın coşkulu bir birleşmesini oluşturan dönemi ifade etmek-tedir. Zira bu dönem boyunca bu iki kategori hem kuram ağırlıklı çalışmalarda hem de pratik ağırlıklı süreçlerde değişneden kalmıştır.68’ yeni bir tolum arayışının yeni avangard söylemin dönemidir. Bu anlamı ile geçmiş dönem-lerin tüm kuramsal birikiminin eleştirel bir teorik/pratik ifadesi d u r u m u n d a d ı r

ÜTOPYALAR DÜZLEMİ

Kapitalist gelişme ve kentleşme sürecinin bir aşamasında, kentsel mekan, içerisinde şeylerin üretildiği yerden mekanın üretildiği bir yer haline geldi. İktidarın mekanı işgal ederek gündelik yaşamdaki kontrol, sömürü ve denetim mekanizmasını kurması anlamında mekanın üretimi, toplumun üretimi-dir ve iktidar bu sayede gündelik yaşamı egemenliği altına alır. Mekanın üretilmesi kapitalist üretim ilişkilerinin kendi varoluşunu sürdürmesinin temel araçlarından birisidir. Lefebvre ye göre mekan ne salt bir soyutlama ve nesne, ne de sadece somut, fiziksel bir şeydir. Bütün boyutları ve biçimleriyle, hem kavram hem de gerçekliktir, yani, toplumsaldır. LE

FEBV

RE

KAPİTALİZM/LİBERALİZM ELEŞTİRİSİyeni bir kent ve mimarlık arayışı

kuramsal ve toplumsal eleştiriler

a) Mekânsal pratikler: Belirli bir toplumun mekânını örten, kaplayan pratikleridir; algılanan mekân ile doğrudan ilişkilidir. Diyalektik bir etkileşim içinde, bir yandan toplumun mekânının üretimi, bir yandan da baskılanması ve kullanılmasıdır.b)Mekân temsilleri: Soyut, tasarlanan mekânlardır. Ve daima ideoloji, iktidar ve bilgi ile eklemlenmiştir. Plancılar, mühendisler, mimarlar, yatırımcılar, coğrafyacılar, şehirciler ve benzeri profesyonellerin ve teknokratların mekânları soyut mekânlardır. Bir diğer ifadeyle bu, “algılanan ve yaşananı tasarla-nan ile tanımlayanlar”ın mekânıdır.c) Temsil mekânları: Doğrudan yaşanan, gündelikyaşam içinde karmaşık kodlamalar ve yeniden kodlamalarla, baskın soyutlamalara direnen veonların örtük eleştirisini de içeren mekânlardır.Kullanıcıların ve oradayaşayanların karmaşık sembolleri ve imajlarıyladeneyimlenir ve “nesnelerin sembolik kullanımlarıyla, fiziksel mekânın üzerinde uzanır”al

gıla

nan/

tasa

rlana

n/ y

aşan

an m

ekan

tr

ia

le

kt

ik

s

ÜTOPYALAR DÜZLEMİ

sitüa

syon

izm“s

on a

vang

ard

lar..

.”

YENİ AVANGARD / kuram-praksis

Kitlelerin düşlerini ya da sanatsal erkini temsil eden situasyonizmdir. Heryerde duvarlar, sokaklar onların sloganlarıyla donanır: “Hayalgücü İktidara”, “Tutkulara Özgürlük”, “Çalışmaya Son”, “Bütün Ülkelerin İşçileri, Keyfinize Bakın”, “Bırakın Yaşayalım”, “Marx’ı Tüketme, Yaşa”, “Sanat öldü! Cesedini harcamayın”

eylemin kuramı, kuramın eylemi

y a p ı b o z u m c uk u r a m s a l d ü z l e m

POSTMODERN/eklektik biçimcilik

b i ç i m c i / e l e ş t i r e l / p r a t i kY E N İ E K L E K T İ S İ Z M

alaycı, çok kültürlü, muğlak, öznel bir mimari pratik inşaası

Jean

Bau

drill

ard

ster

ge

ekon

omi

polit

iği

Baudrillard bahsi geçen; gerçek olmayan fakat bir gerçeklik olarak algılanmak isteyen görünümleri, simülakr olarak tanımlamaktadır. Baudrillard’a göre 1960’lardan sonra gerçeklik algısı tamamen değişmiştir. Birey, simülakrların oluşturduğu simülasyon evreninde, akıl ötesi hipergerçeklik ortamında yaşamını sürdürürken düşünsel, zihinsel belirlenim süreçlerinin ortaya koyduğu ekonomik, politik ve sosyal simülakrlar arasında artık sağlıklı olarak düşünce üretilemez hale gelmiştir. Bu bağlamda en büyük saf simülakrlar da din ve politikadır.

POST-STRUKTURALİSMG E Ç İ ŞA R A Y I Ş

ne

o-

li

be

ra

l p

oli

tika

lar&

karş

ı p

ol

it

ik

al

ar

iktidar merkezli dönüşüm/politikakarşı/politika/kuram

pr

at

ik

iktidar merkezli dönüşüm/politikakarşı/politika/kuram

Chr

istia

n N

orbe

rg-S

chul

zg

en

iu

sl

oc

ifenomenolojik

"Bu -Le corbusier türü planlamacılar veya Hausmann türü yöneticiler- planlamacılar ne kadar çaba gösterirse göstersinler pratiğin mimari biçim tarafından belirlendiği anlamına gelmez; çünkü pratiğin, ne tür bir sabit temsil şeması karşısında olursa olsun, bağlandığı şamandıradan kaçma gibi münasebetsiz bir adeti vardır."

.“Kenti değiştirmek, kendimizi değiştirmektir. Bu hak bireysel olmaktan öte toplumsal bir haktır çünkü bu dönüşüm kaçınılmaz olarak kentleşme süreçlerini yeniden şekillendirmek üzere ortaklaşa bir gücün kullanımına dayanır.”

davi

d ha

rvey

ke

nt

ha

kk

ı iktidar merkezli dönüşüm/politikakarşı/politika/kuram

DEK

ON

STÜ

KTİ

VİZ

MA

LG

I&K

AR

MA

ŞA

POSTMODERN/dekonstrüktif biçimcilik

RASYONALİST BİÇİM KARŞITLIĞIETKİLER / DERRİDA&KONSTRÜKTİVİZM

"biçim işlevi takip eder", "biçimin saflığı" gibi prensipleri daraltıcı modernizm "kuralları" olarak görür ve mimariyi bu kavramlardan uzaklaşmayı amaçlar. Algı karmaşası yaratmayı hedefler.

Bernard Tschumi Frank Gehry Zaha Hadid Rem Koolhaas

*Düzen düzensizliği y a r a t ı r .*Düzensizliğin içinde de düzen vardır.*Düzen düzensizlikten d o ğ a r .*Yeni düzende uzlaşma ve bağlılık, değişimin ardından çok kısa süreli olarak kendini gösterir.*Ulaşılan yeni düzen, kendiliğinden örgütlenen bir süreç vasıtasıyla kestirilemez bir yöne doğru gelişir.ka

os te

orem

i

doğanın oluş biçimi

MA

DD

ESİZ

LEŞM

E&M

OB

İL

İT

E

F R A G M A N L A R

D e l e u z eAkış kavramı ve sınırların yok olmasıD e r r i d a Dil kesin hatları olmayan bir araçtır ve her okuma bir bozum ve yeniden yapma durumudur.F o u c a u l tGözetim ve denetim toplumu/kentsel mekanda t e k i n s i z l i k

h ı z & z a m a n

KURAM/PRATİK

Digi

tal M

orph

ogen

esismanuel castells

n e t w o r k s o c i e t y

iktidarın kentsel mekanı kapatan, saydam ve soyut mekan müdahaleleri,kentin sınıfsal homojenizasyonu ve soylulaştırma m ü d a h a l e l e r i

kolektif bir hak olarak kent hakkı ve kentin ele geçirilmesi“mekan ele geçirilmeden kendi yaşamlarımızın ele geçirilmesi olanaksız olacaktır.” (Bodson)

vitrivius mimarlık üzerine on kitap

adol

f loo

s“b

ezem

e ci

naye

ttir”

antik dönem mimarlığı newton fiz

iği

pos

t-modern

post-modern düzlem

mod

ern

mar

ksizm

pre-modern

modern düzlem

pre-modern düzlem

KIRILMANOKTALARI

MİMARLIK ARAYIŞ(YOĞUNLUK & GEÇİŞ)

BİÇ

İMC

İm

utla

k BİL

AVANGARD

KATI

LIM/T

OPL

UM

sal

rasy

onalİ

zmÜTO

PYA

MUĞ

LAKL

IK

1920’ller1. dünya savaşı sonrası

1929-1944kriz ve faşizmin yükselişi

1968 toplumsal hareketler ve arayışlar dönemi

80’ler ve 90’larneo-liberal kırılma

48’ devrimleri ve endüstri devrimi

“0” noktası

bilgisayar ve iletişim teknolojileri

güncel

ampirik bilim

ler

yasalı bilimler ve mimarlık metodoloj

isi

üslüp mimarlığıgotik ve barok

eklektisizim

determinizim

pozitivizm

göst

erge

bilim

sigm

und

freud

psik

ana

liz

siste

ma

tik b

ilgi &

pro

gram

mie

s van

der

rohe

corb

usie

r

bauh

aus

feno

men

oloj

ifra

nkfu

rt ok

ulu

fütü

rizmda

dako

nstrü

ktiv

izm

topl

umcu

mim

arlık

eins

tein

&ka

os te

orem

ihe

idegger

Chr

istian Norberg-Schulz

ger

çekü

stüc

ülük

eleş

tiri k

uram

ı

ekpr

esyo

nism

sana

yi de

vrim

i

archizoomarhigram &

robert venturi“less is bore”

durumcular

dekonstrüktivizm

Lefe

bvre

min

imal

izm

bernard tshumi

instant city

katılım

cı mimarlık

belirsizlik kuramı

bru

no z

evi

yeni eklektizm

genius loci

anarşist mimarlık

luci

en k

roll

derridalogosun sokümü

ador

no

piazza d'italia

gilles deleuze

foucaultyersiz-yurtsuzluk

postyapısalcılık

jean baudrillard simulakrum

david

harvey

kent

hakkı

KAVRAM HARİTASIBERTAN KOYUNCU 502111107

ADT-MİMARLIKTASARIMKURAM

frank

lloy

d w

right

Mer

leau

-Pon

ty

morphogenesis

maddesizleşme & mobilite

Ma

rsha

ll McL

uhan

yeni

med

ya

glob

al v

illiag

e

Rem Koolhaas

parametrik

network society manuel castells

alm

anak

BER

TAN K

OYUNC

U 5

02111

107

ADT-

MİM

ARL

IKTA

SARIM

KURA

M

bilim&akıl

ELEŞTİREL BİLGİ DÜZLEMİ

RASYONAList DÜZLEMDE TOPLUMCU ARAYIŞLAR

2. DÜNYA SAVAŞI SONRASI TOPLUMSAL ELEŞTİRİ/ÖZELEŞTİRİ SÜRECİ VE TEORİK İZDÜŞÜMÜ OLARAK ELEŞTİRİ KURAMI

S Ö Y L E M S E L &K U R A M S A L Y E N İ D E N İ N Ş A A

ELEŞTİREL TEORİ VE POSTMODERN SÜRECİN KAVRAMSAL BAŞLANGIÇ ADIMLARI

ELEŞTİRİDEN--------------------------------------MUĞLAKLIĞA

POST-STRUKTURALİSM

KAPİTALİZM/LİBERALİZM ELEŞTİRİSİkuramsal ve toplumsal eleştiriler

KAPİTALİZM/LİBERALİZM ELEŞTİRİSİyeni bir kent ve mimarlık arayışı

KAPİTALİZM/LİBERALİZM ELEŞTİRİSİyeni bir kent ve mimarlık arayışı

POST-MODERN / ALGIPOST-MODERN / MUĞLAKLIK ...BİR KENT OKUMASI (KOLEKTİF&KENT HAKKI)

KURAM&FORMSÖYLEM&YAPI

TEKNOLOJİ & BİLGİSAYAR DESTEKLİKURAM & PRATİK TEKNOLOJİ & BİLGİSAYAR DESTEKLİ

KURAM & PRATİK

NETWORK SOCIETYPOSTMODERNİZMPOST-MODERN / ALGIPOST-MODERN / YAPIBOZUM

GÜNDELİK YAŞAMIN İKTİDAR ARAYIŞI /KENTİ ELE GEÇİRMEK

GÖSTERGEBİLİMSEL BİR EKONOMİ POLİTİK DÜZLEM

ALGI/KARMAŞA/MUĞLAKLIK

MEGASTRUCTURE-RELOADED

/MUĞLAKLIK / ALGI / ÜTOPYA

Başlangıçta filozofların bilimle ilgilenen kişiler olması ve daha sonra giderek felsefenin bilim üzerine düsünmesi şeklindeki bilim&felsefe ilişkisi yüzyıllar boyunca süregelmiştir. Yalnızca filozofların bilimle ilişkili insanlar olması dolayısıyla değil, bilimin ne olduğu üzerine üretilen düşüncelerin felsefi niteliği dolayısıyla da böyledir. fe

lsefe

nin

ned

eni

olar

ak

bilim

Pre-modern dönem bilimle kurduğu ilişkinin niteliğinden bağımsız olarak mutlak bir biçim a r a y ı ş ı n d a n k o p a m a m ı ş t ı r . Aydınlanma döneminin düşünsel sonuçları, sanayi devriminin toplumsal üretimi dahi -pre-modern dönem boyunca- söylemi ile tutarlı bir üslüp arayışı içinde olmuştur,üsluplar farklılaşmış ancak arayış d e ğ i ş m e m i ş t i r .

Aydınlanma döne-minin sonucu göreli rasyonel bir form arayışı olmuştur. Dnemin romantik y a k l a ş ı m ı n a paralel olarak da antik Yunan ve Roma mimarisi tekrar ancak bu sefer eklektik bir fonksiyonellikledö-neme taşınmıştır.