· web viewyine 2547 sayılı yükseköğretim kanununun 65. maddesinin a fıkrasının (9)...
TRANSCRIPT
BİNGÖL ÜNİVERSİTESİ
REKTÖRLÜĞÜPERSONEL DAİRE BAŞKANLIĞI
SORUŞTURMA REHBERİ
-PERSONEL DİSİPLİN SORUŞTURMASI-PERSONEL CEZA SORUŞTURMASI
1
BİRİNCİ BÖLÜM
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETİCİ, ÖĞRETİM ELEMANI VE MEMURLARI
DİSİPLİN SORUŞTURMASI
I. GENEL AÇIKLAMALAR
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 53. Maddesinin b fıkrasına göre; “öğretim elemanları,
memur ve diğer personelin disiplin işlemleri, disiplin amirlerinin yetkileri, devlet memurlarına
uygulanan usul ve esaslara göre Yükseköğretim Kurulunca düzenlenir.”
Yine 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 65. maddesinin a fıkrasının (9) bendine göre;
“öğretim elemanları, memur ve diğer personel ile öğrencilerin disiplin işlemleri, disiplin amirlerinin
yetkileri ve disiplin kurullarının teşkili ve çalışması ile ilgili hususlar” Yükseköğretim Kurulu
tarafından çıkarılacak yönetmeliklerle düzenlenir.
Söz konusu yetkiye dayanılarak Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve
Memurları Disiplin Yönetmeliği (RG.21.8.1982/17789) çıkarılmıştır. Yönetmelik, yükseköğretim
üst kuruluşları ile yükseköğretim kurumları yönetici ve öğretim elemanları ile memur ve diğer
personelinden kanun, tüzük ve yönetmeliklerin kendilerine yüklediği ödevleri yurt içinde ve yurt
dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri
yapanlara veya meslek vakar ve haysiyetine uymayan davranışta bulunanlara verilecek disiplin
cezalarını göstermek amacıyla düzenlenmiştir (m.1).
Yönetmelikte, Yükseköğretim üst kuruluşları ile yükseköğretim kurumlarının yönetici ve
öğretim elemanları ile memur ve diğer personeline ilişkin disiplin soruşturması, görevden
uzaklaştırma ve itiraz usulleri ile uygulama şekli düzenlenmiştir.
Yönetmelik; disiplin suç ve cezaları ile disiplin soruşturması bakımından, 657 sayılı Devlet
memurları Kanununa nazaran özel bir düzenleme niteliğindedir. Ancak hemen belirtilmesi gerekir
ki; düzenlemenin uygulamasında Danıştay içtihatları büyük ölçüde yol gösterici olmaktadır.
2
II. DİSİPLİN SUÇLARI VE CEZALARI
A. Genel Bilgiler
Yönetmelikte, önce disiplin cezaları gösterilmiş; daha sonra söz konusu disiplin cezalarını
gerektiren fiiller belirtilerek disiplin suçları düzenlenmiştir.
Disiplin cezalar ı şunlardır (m. 4):
a) Uyarma: Görevde ve davranışta daha dikkatli olunması gerektiğinin yazı ile
bildirilmesidir,
b) Kınama: Görevde ve davranışta kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir,
c) Yönetim görevinden ayırma: Rektörlük, dekanlık, enstitü müdürlüğü, yüksekokul
müdürlüğü, bölüm başkanlığı, anabilim dalı başkanlığı, anasanat dalı başkanlığı, bilim dalı
başkanlığı veya sanat dalı başkanlığı görevinden ayırmaktır,
d) Aylıktan kesme: Brüt aylıkları 1/30-1/8 arasında kesinti yapılmasıdır,
e)Kademe ilerlemesinin durdurulması: Bulunulan kademedeki ilerlemenin fiilin
ağırlık derecesine göre 1-3 yıl durdurulmasıdır,
f) Görevinden çekilmiş sayma: Görevde ilişkinin istekle olmuşçasına kesilmesidir,
g) Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma: Devlet veya Vakıf Yükseköğretim
Kurumunda Öğretim elamanı veya yardımcısı olarak akademik bir kadroya bir alınmamak
üzere üniversite öğretim mesleğinden çıkarmadır.
Kamu görevinden çıkarma: Genel ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri,
belediyeler, il özel idareleri ile belediyelerin kurdukları birlikler, döner sermayeli kuruluşlar,
fonlar, kefalet sandıkları gibi kamu kurum ve kuruluşlarına memur olarak bir daha alınmamak
üzere görevden çıkarmadır.(m.4 g/2)
( Mülga: paragraf:RG-21/08/1999-23793)
Yönetmelikte, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yer alan uyarma, kınama, aylıktan
kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması, meslekten çıkarma cezalarının yanında “yönetim
görevinden ayırma” ve “görevden çekilmiş sayma” cezalarına da yer verilmiştir. “Yönetim
görevinden ayırma” cezası, kanunda belirtilmeyen yeni bir ceza iken; “görevden çekilmiş sayma”
cezası, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 94. maddesinde, aslında disiplin cezası niteliğini
taşımayan “memurluğun sona ermesi” başlığı altında düzenlenmiştir.
3
Disiplin cezaları bakımından, “kanunilik” ilkesinin geçerli olup olmadığı tartışmalıdır.
Doktrinde hakim görüş, idari yönünün ağır basması nedeniyle, kanunilik ilkesinin, disiplin cezaları
bakımından uygulanamayacağı yönündedir. Danıştay’ın bir kararında yer alan karşı oy yazısına
göre; disiplin cezaları bakımından kanunilik ilkesi geçerli değildir: “Disiplin cezası verilebilmesi
genel cezaların aksine, herhangi bir kural bulunmasına bağlı değildir. Önceden belirlenmiş bir
kural varsa, idarelerin buna uymak zorunlulukları bulunmakta ise de; böyle bir kuralın olmaması
halinde idarelerin duruma göre disiplin cezası takdir etme yetkileri doğal karşılanmalıdır. Çünkü
disiplin cezası yetkisi kamu hizmeti yapan idarenin bu hizmeti engelleyenlere karşı sahip olduğu,
yönetmek ve kamu hizmeti yapmak yetkisinin doğal ve ayrılmaz bir parçasıdır.” (Danıştay İdari
Dava Daireleri Genel Kurulu, 23.10.1992, E. 1989/496, K. 1992/176, DD, sayı. 87, s. 98).
Anayasa Mahkemesi ise, tam tersine, disiplin suç ve cezalarını da Anayasanın 38. maddesi
kapsamında değerlendirmekte ve disiplin suç ve cezalarının da “kanun” niteliğini taşıyan
düzenlemelerle konulması gerektiğini belirtmektedir: “Genel olarak disiplin cezaları kamu görevi ile
ilgili bir ceza türü olarak benimsenmektedir. Anayasa’nın 38. maddesinde idari ve adli cezalar
arasında bir ayrım yapılmamış, ayrıca ceza yerine geçen güvenlik önlemleri de madde kapsamına
alınmıştır. Buna göre, disiplin cezaları Anayasa’nın 38. maddesi kapsamındadır.” (AYM, 4.4.1991,
E. 1990/12, K. 1991/7, AYMKD, sayı. 27/1, s. 239-240). Anayasa Mahkemesi kararı dikkate
alındığında yönetmelikle ceza konulması mümkün olmamalıdır.
B. Disiplin Suçları
1. Uyarma Cezasını Gerektiren Fiiller
Uyarma cezas ını gerektiren fiil ve haller şunlardır (m. 5):
a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca
belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin
korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz davranmak,
b)Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk
etmek,
c) Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek,
d)Usulsüz müracaat veya şikayette bulunmak,
e) Taşıdığı sıfatın gerektirdiği vakara yakışmayan tutum ve davranışta bulunmak,
f) Görevine ve iş sahiplerine karşı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,
4
g) Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak,
h) Görevin işbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranışlarda bulunmak,
i) Öğrencilerle olan ilişkilerinde, devlet memurluğu ve öğretim elemanı saygınlığına aykırı
davranışlarda bulunmak,
j) Üniversite organlarında yapılan konuşmaları, alınan kararları, özel bir maksada dayalı
olmaksızın, yetkili olmadığı halde organ dışına sızdırmak veya yaymak (Kanuni nedenlerle resmi
mercilere yapılacak başvurular bu hükmün dışındadır.),
k) Kanun, tüzük ve yönetmeliklere göre yetkili olan organlarca sorulacak hususları haklı bir
sebep olmaksızın zamanında cevaplandırmamak,
l) Çalışma saatleri içinde görevi dışında başka işlerle meşgul olmak,
m) Maiyetindeki elemanların yetiştirilmelerine özen göstermemek.
2. Kınama Cezası Gerektiren Fiiller
K ınama cezası gerektiren fiil ve haller şunlardır (m. 6):
a - Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde
kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç
ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak,
b - Eşlerinin, reşit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli
faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek,
c - Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak,
d - Hizmet dışında, resmi sıfatın gerektirdiği itibar ve güven duygusunu sarsacak
nitelikte davranışlarda bulunmak,
e - Devlete veya döner sermayeye ait resmi araç, gereç ve benzeri eşyayı özel işlerinde
kullanmak,
f - Kuruma ait resmi belge, araç gereç ve benzeri eşya ile yerine konması mümkün
olmayan bilimsel doküman veya kitabı kaybetmek,
g - İş arkadaşlarına, maiyetindeki personele, iş sahiplerine veya öğrencilere kötü
muamelede bulunmak,
h - İş arkadaşlarına ve iş sahiplerine söz veya hareketle sataşmak,
i - Görev mahallinde genel ahlak ve edep dışı davranışlarda bulunmak ve bu tür yazı
yazmak, işaret resim ve benzeri şekiller çizmek veya yapmak,
j - Yükseköğretim kurumlarında hizmetlerin kurallara uygun olarak yürütülmesi
bakımından, yetkili makamlarca alınan kararlara, verilen emir ve talimatlara, 657 sayılı
5
Kanunun 2670 sayılı Kanunla değişik 11. maddesinde gösterilen haller hariç olmak üzere itiraz
etmek,
k - Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara başvurulmasına neden olmak,
l - Kurumların huzur, sükun veya çalışma düzenini bozmak,
m - Üniversiteye veya bağlı birimlerine bildirilmesi gereken hal ve durumları eksik
veya yanlış bildirmek veya hiç bildirmemek,
n - Bağlı veya görevli olduğu fakülte, enstitü veya yüksekokul öğrencilerine ücret
karşılığı özel ders vermek,
o - Yetkili bulunmadığı halde, üniversite organlarında yapılan konuşmaları, alınan
kararları, özel bir maksada dayalı olmaksızın, resmi merciler hariç, organ dışına yayarak veya
sızdırarak organ veya üyelerin leh veya aleyhinde davranışlara yol açmak,
3. Yönetim Görevinden Ayırma Cezasını Gerektiren Fiiller
Y önetim görevinden ayırma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır (m. 7):
a - Yönetimi altında bulunan kurumdan veya bununla ilgisi olan bir teşebbüsten
doğrudan doğruya veya aracı eliyle, her ne ad altında olursa olsun mevzuat dışı herhangi bir
menfaat sağlamak,
b - Bir üst yönetici veya kurulun kanun, tüzük veya yönetmeliklere uygun karar veya
emirlerini yerine getirmemek veya bunlara uymamak,
c - Yönetimi ile sorumlu olduğu yerde verimli veya huzurlu çalışmayı sağlamak için
gerekli önlemleri almamak veya huzuru bozacak hareketlere göz yummak veya bu çeşit
hareketleri tahrik, teşvik etmek veya desteklemek,
d - Yönetimi ile birinci derecede sorumlu olduğu yerdeki makam veya resmi hizmete
mahsus taşıtı yasal sınırlar dışında kullanmak, kullandırmak veya kullanılmasına göz yummak,
e - 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 42. maddesi ve ilgili yönetmeliklere göre
yıl sonunda verilmesi gereken çalışma raporunu haklı bir sebep olmaksızın vermemekte
direnmek veya kanunun öngördüğü denetim işlerini yapmamak,
f - Yazılı uyarıya rağmen kurulları toplamamak,
g - Yönetimi ile sorumlu olduğu birimin idaresinde ihmalde bulunmak veya mevzuatın
verdiği görevleri gereğince yerine getirmemek,
6
4. Aylıktan Kesme Cezasını Gerektiren Fiiller
Ayl ıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır (m. 8):
a - Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev
mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi
belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak veya hor kullanmak,
b - Özürsüz olarak en çok iki gün göreve gelmemek, kısmi statüde bulunan öğretim
üyesi için kesintisiz en çok sekiz saat devamsızlık göstermek,
c - Devlete veya döner sermayeye ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel
menfaat sağlamak için kullanmak,
d - Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kişilere yalan ve yanlış beyanda
bulunmak,
e - Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek,
f - Görev yeri sınırları içerisinde herhangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla
izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak,
g - İkamet ettiği ilin hudutlarını izinsiz terketmek,
h - Toplu müracaat veya şikâyet etmek,
i - Hizmet içinde taşıdığı resmi sıfatın gerektirdiği itibar ve güven duygusunu sarsacak
nitelikte davranışlarda bulunmak,
j - Bilimsel ihtisası ile ilgili olmayan yasaklanmış her türlü yayını görev mahallinde
bulundurmak,
k - Yetkili bulunmadığı halde, üniversite organlarında yapılan konuşmaları, alınan
kararları, organ veya üyeler lehinde veya aleyhinde davranışlara yol açmak maksadıyla, resmi
makamlar hariç organ dışına sızdırmak veya yaymak,
l - Görevi sebebiyle bağlı olduğu herhangi bir teşebbüsten veya görev sebebiyle
denetim altında bulunan herhangi bir kuruluştan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak
mevzuat dışı herhangi bir menfaat sağlamaya teşebbüs etmek,
m - Üniversite yöneticisinin emri veya izni ile asılmış duyuruları, program ve
benzerlerini koparmak, yırtmak, değiştirmek, karalamak veya kirletmek,
n - Görevi gereği verilen belgelerde tahrifat yapmak, tahrif edilmiş belgeleri kullanmak
veya başkalarına kullandırmak,
o - Üniversite ve bağlı birimlerin sınırları içinde herhangi bir yeri yetkili merciin izni
olmadan hizmetin amaçları dışında kullanmak veya kullanılmasına yardımcı olmak,
p - Devlete veya döner sermayeye ait motorlu taşıt araçlarını özel işlerde kullanmak,
7
r - Çağrıldığı veya görevlendirildiği toplantılara kabul edilir bir özürü olmaksızın
katılmamak,
5. Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezasını Gerektiren Fiiller
Kademe ilerlemesinin durdurulmas ı cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır (m. 9):
a - Göreve sarhoş gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek,
b - İzinsiz veya kurumlarca kabul edilen özrü olmaksızın kesintisiz 3-9 gün veya kısmi
statüde bulunan öğretim üyeleri için 12-36 saat devamsızlık göstermek,
c - Görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak,
d - Amirine ve maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve
hareketler yapmak,
e - Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla
izinsiz "kullanmak veya kullandırmak,
f - Gerçeğe aykırı rapor veya belge düzenlemek,
g - Bilimsel tartışma ve açıklamalar dışında, yetkili olmadığı halde basına, haber
ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına resmi konularda bilgi veya demeç vermek,
h - Ticaret yapmak veya kısmi statüde bulunanlara 2547 sayılı Yükseköğretim
Kanununun tanıdığı imkanlar dışında Devlet Memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici
faaliyetlerde bulunmak,
i - Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve
mezhep ayırımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak,
j - Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak,
k - Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak,
l - Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak
veya bunları tehdit etmek,
m - Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,
n - Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak,
o - Görevle ilgili resmi belge araç ve gereçleri, laboratuvar malzemesini görevin sona
ermesine ve kurumca yazı ile istenmesine rağmen geri vermemek veya devir teslim işlemini
zamanında yapmamak,
p - Doğrudan doğruya veya aracı eliyle hediye istemek ve görev sırasında olmasa dahi
menfaat sağlamak amacıyla hediye kabul etmek veya iş sahiplerinden veya öğrenciden borç
istemek veya almak,
8
r - Yükseköğretim törenlerinin programlarını ihlal edecek hareketlerde bulunmak veya
bu hareketlere başkalarını teşvik veya tahrik etmek,
s - Üniversite içinde yetkililerden izin almadan görevle ilgili olmayan ilân yapıştırmak
veya teşvikte bulunmak,
t - Siyasal ve ideolojik amaçlar dışında olan boykot, işgal, işi yavaşlatma gibi
eylemlere teşebbüs etmek veya kamu hizmetlerini aksatacak davranışlarda bulunmak,
u - Üniversite yöneticilerinden izin almadan yerinde toplantı yapmak, nutuk söylemek
veya konferans, konser, temsil, tören, açık oturum ve benzeri faaliyetler düzenlemek,
v - Cebir ve şiddet kullanarak görevlileri, öğrencileri iş yeri dışına çıkartmak, görev
yapılmasına engel olmak veya öğrencileri bu tür davranışlara teşvik etmek veya zorlamak.
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını alan öğretim elemanı, yönetici, memur ve
diğer personelin bulunduğu derece ve kademedeki ilerlemesi ceza süresi kadar durdurulmakla
beraber, öğretim elemanının akademik yükselme ve atanması ile ilgili işlemler de ceza
süresince durdurulur ve mecburi bekleme süresinden düşürülür. Memurlar bu süre içerisinde
yarışma sınav ve seçmelerine giremezler. (m. 14).
Yönetici, öğretim elemanı, memur veya diğer personelin bulunduğu maaş derece ve
kademesi itibariyle hakkında kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının uygulanmasının
mümkün olmadığı hallerde, fiilin ağırlık derecesine göre brüt aylıklarının ¼’ü - ½’si kesilir ve
tekerrüründe görevlerine son verilir. (m. 13).
6. Görevinden Çekilmiş Sayma Cezasını Gerektiren Fiiller
Görevinden Çekilmiş Sayma ( m.10) :
a - 05.04.1998 tarih ve 23308 sayılı Resmi Gazete ile (a) bendi yürürlükten
kaldırılmıştır,
b - İzinsiz veya geçerli bir mazereti olmaksızın tayin edildiği göreve 15 gün içinde
başlamamak,
c - İzinsiz veya kurumca kabul edilen mazereti olmaksızın görevi kesintisiz 10 gün terk
etmek, kısmi statüde bulunanlar için ise kesintisiz 40 saat veya daha fazla göreve devamsızlık
göstermek,
d - Üyesi bulunduğu kurul toplantılarına izinsiz ve özürsüz ard arda iki defa veya bir
yıl içerisinde toplam üç defa katılmamak,
9
7. Üniversite Öğretim Mesleğinden veya Kamu Görevinden Çıkarma:
Üniversite Öğretim Mesleğinden veya Kamu Görevinden Çıkarma ( m.11) :
(Değişik:RG-07/11/1998-23516)
Aşağıdaki disiplin suçlarından (a) bendinde yer alanları işleyenlere üniversite öğretim
mesleğinden çıkarma cezası, (b) bendinde yer alanları işleyenlere kamu görevinden çıkarma
cezası verilir. Kamu görevinden çıkarma cezası alanlar üniversite öğretim mesleğinden de
çıkarılmış olurlar.
a) Üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır.
1) 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu veya diğer kanunlarda yer alan hükümler
uyarınca çalışmalarına yükseköğretim kurum ve üst kuruluşunun yetkili organlarınca izin
verilenler hariç, yükseköğretim kurumlarından başka yerde ücretli veya ücretsiz resmi veya
özel bir iş görmek, ek görev almak veya serbest meslek icra etmek,
2) Ders, seminer, konferans, laboratuvar, grafik çalışma, sınav gibi öğretim
çalışmalarının yapılmasına engel olmak veya bu maksatla yapılacak hareketlere her ne suretle
olursa olsun iştirak etmek,
3) Bir başkasının bilimsel eserinin veya çalışmasının tümünü veya bir kısmını kaynak
belirtmeden kendi eseri gibi göstermek.
b) Kamu görevinden çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır.
1) Cumhuriyetin niteliklerinden herhangi birini değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya
yönelik eylem yapmak; ideolojik, siyasi, yıkıcı, bölücü amaçlarla eylemlerde bulunmak veya
bu eylemleri desteklemek suretiyle kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak;
boykot, işgal, engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak ya da bu amaçlarla
toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek, yardımda bulunmak,
2) Yasaklanmış her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiş, pankart,
bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak, dağıtmak veya bunları iş yerine veya iş yerindeki
eşya üzerine yazmak, resmetmek ve asmak, teşhir etmek veya sözlü ideolojik propaganda
yapmak,
3) İzinsiz veya kurumlarınca kabul edilebilir özrü olmaksızın bir yıl içinde toplam
olarak devamlı statüde olanlar için 20 gün göreve gelmemek, kısmi statüde olanlar için 80 saat
devamsızlık göstermek,
4) Savaş, olağanüstü hal veya genel afetlere ilişkin konularda amirlerinin verdiği görev
veya emirleri yerine getirmemek,
10
5) Amirine, maiyetindekilere, iş arkadaşlarına veya öğrencilere fiili tecavüzde
bulunmak,
6) Kamu hizmeti veya öğretim elemanı sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede
yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
7) Yetki almadan gizli belgeleri açıklamak,
8) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
9) Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum
ve davranışlarda bulunmak,
10) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri
işlemek,
11) Kanun dışı kuruluşlara üye olmak, bu kuruluşlarda faaliyet yapmak veya yardımda
bulunmak,
12) Yükseköğretim kurumlarının çalışmalarını sekteye uğratacak nitelikte bir disiplin
suçuna üniversite öğrencilerini veya mensuplarını teşvik veya tahrik etmek,
13) Uyuşturucu madde kullanmak,
14) İş yerinde veya bağlı yerlerde, arama, herhangi bir kimsenin eşyasına el koyma,
bilerek postalarını açma ve benzeri eylemleri düzenlemek, başkalarını bu yolda kışkırtmak
veya bu gibi eylemlerde görev almak,
15) Tehditle bir kimseyi veya grubu suç sayılan bir eylemi düzenlemeye veya böyle bir
eyleme katılmaya yahut yalan beyanda bulunmaya veya yalan delil göstermeye veya suçu
yüklenmeye zorlamak veya zorlamaya kışkırtmak.
16) (Ek:RG-25/11/2001-24594) Haksız edindiği mal varlığını gizlemek ve kurumu
yanıltmak amacıyla mal beyanında bulunmamak ya da aynı amaçla gerçeğe aykırı mal
beyanında bulunmak, haksız mal edinmek, mal varlığı ile geliri arasında uygunsuzluk olması
halinde mal varlığının kaynağını açıklayamamak.
8. Öngörülmemiş Disiplin Suçları:
Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere nitelik ve
ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı türden disiplin cezaları verilir.
(m.12)
Yönetmeliğin 5-11. maddelerinde sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve
hallere nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemler de disiplin suçu olarak nitelendirilmiştir
(m .12).
11
Söz konusu hüküm, suçta kanunilik ilkesi ve bu ilkenin zorunlu bir sonucu olan kıyas yasağı
ve belirlilik ilkesini ihlal etmektedir. Hangi fiillerin suç oluşturduğu, unsurları itibarı ile kanunda
açıkça belirtilmelidir. Nitekim Anayasa Mahkemesi, disiplin suç ve cezalarını suçta ve cezada
kanunilik ilkesinin güvence altına alındığı Anayasanın 38. maddesi kapsamında olduğunu
belirtmiştir. Anayasa Mahkemesi’ne göre; “Yönetim, yasal belirleme ve dayanak olmadan herhangi bir
davranışın yaptırım gerektirdiğini takdir edip kendi yetkisiyle kural koyamaz. Yönetsel yaptırımlar,
yönetimin karar ve işlemlerinin denetimi en zorunlu olanlarındandır. Suç ve cezalar anayasaya uygun
olarak yasayla konulabilir. Yönetim kendiliğinden suç ve ceza yaratamaz… Kanunsuz suç ve ceza olmaz
ilkesi uyarınca bir hukuk devletinde, ceza yaptırımına bağlanan her eylemin tanımı yapılmalı suçlar
kesin biçimde ortaya konmalıdır.” (AYM, 19.4.1988, E. 1987/16, K. 1988/8, AMKD, sayı. 24, s.
109)
9-Disiplin Suçunun Tekerrürü:
Disiplin cezası verilmesine sebep olmuş bir fiil veya halin cezaların sicilden
silinmesine ilişkin süre içinde tekerrüründe bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede
cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller ceza nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü
uygulanmasında bir derece ağır verilir.(m.15)
10-İyi Halin Değerlendirilmesi:
Geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil
alan yönetici ve öğretim elemanları ile memurlar ve diğer personel için verilecek cezalarda bir
derece hafif olanı uygulanabilir.(m.16)
III. DİSİPLİN SORUŞTURMASI SÜRECİ
A. Genel Bilgiler
1. Ceza Kovuşturması İle Disiplin Soruşturmasının Birarada Yürütülmesi
Aynı olaydan dolayı yönetici, öğretim elemanı, memur veya diğer görevliler hakkında ceza
muhakemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktirmez. Sanığın Ceza
Kanunu’na göre mahkum olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına
engel olmaz. Disiplin soruşturması veya sonuçları, ceza soruşturmasını etkilemez (m. 20).
Disiplin suçu oluşturan bazı fiiller, aynı zamanda ceza yasalarında suç olarak tanımlanmış
12
olabilirler. Böyle bir durumda ceza kovuşturması ve disiplin soruşturması birbirinden bağımsız
olarak yapılacaktır. İlgiliye hem disiplin cezasının hem de ceza yasalarında öngörülen adli cezaların
verilmesi mümkün olabilecektir.
Uygulamada, aynı fiil hakkında verilen ceza mahkemesi kararının, disiplin cezasının
verilmesinde göz önünde bulundurulacağı kabul edilmektedir. Danıştay’a göre; “bir kamu
görevlisinin, üzerine atılı disiplin suçu aynı zamanda ceza yasasına göre de suç niteliğinde ise ve ceza
yargılaması sonucunda suçun unsurlarının oluşmaması ya da suçun o kişi tarafından işlenmediğinin
saptanması gerekçesiyle ilgili beraat etmiş ise, bu beraat kararının disiplin cezası verilmesindeki
bağlayıcılığı tartışmasızdır” (Danıştay 10. D, 27.10.1987, E.1987/2015, K. 1987/1721, DD, sayı. 70-71,
s. 550, Aynı yönde Danıştay 10. D, 30.5.1990, E. 1990/1731, K. 1990/1248, DD, sayı. 81, s. 349)
Buna göre; adli yargıda suçun sanık tarafından işlenmediği, suçun unsurlarının oluşmadığı
gerekçesiyle beraat kararı verilmiş ise, ilgili hakkında disiplin cezası verilemeyecektir. Doktrinde,
hukuka uygunluk nedenlerinin (meşru müdafaa, zorda kalma, kanun hükmünün yerine getirilmesi vs.)
bulunmasından dolayı verilen beraat kararlarının da disiplin cezasının verilmesinde bağlayıcı olduğu
kabul edilmektedir. Çünkü, hukuka uygunluk nedenleri tüm hukuk düzeni bakımından fiilin hukuka
aykırılığını ortadan kaldırır.
Diğer taraftan, ceza mahkemesinin bazı kararları; disiplin cezası vermeye yetkili
makamların takdir yetkisini ortadan kaldırmamaktadır. Genellikle, “şüpheden sanık yararlanır”
ilkesi uyarınca verilen delil yetersizliğinden dolayı beraat kararlarının disiplin makamlarını
bağlamayacağı kabul edilmektedir. Nitekim Danıştay’a göre; “delil yetersizliği nedeniyle verilen bir
beraat kararı disiplin cezası verilmesi konusunda mutlak anlamda bağlayıcı nitelikte değildir.
Esasen ceza hukuku açısından da delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı da tam aklanma
niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle, davacının delil yetersizliğinden beraat etmesi karşısında olayın,
disiplin soruşturması sırasında toplanan deliller ve tanık ifadeleriyle irdelenmesi gerekmektedir.”
(Danıştay 10. D, 27.10.1987, E. 1987/2015, K. 1987/1721, DD, sayı. 70-71, s. 550)
Ceza kovuşturmasının zamanaşımına uğraması, disiplin soruşturması yapılmasına ve disiplin
cezası verilmesine engel değildir. Bunun yanında, Danıştay; kamu davasının düşmesine karar
verilmesi, ceza yargılaması sonunda verilen mahkûmiyet hükmünün ertelenmiş (tecil) olması, ilgili
hakkında soruşturma izni verilmemiş olması nedeniyle ceza yargılaması yapılamaması durumlarını,
disiplin cezası vermeye engel bir sebep olarak görmemektedir. Bu gibi durumlarda, disiplin
13
soruşturması kapsamında toplanan deliller değerlendirilerek disiplin cezası verilip verilmemesi
konusunda bir karar verilecektir.
2. Gizlilik İlkesi
Disiplin soruşturmasının yürütülmesi sürecinde “gizlilik” esastır. Bununla birlikte,
Yönetmeliğin 43. maddesine göre; sadece, hakkında üniversite öğretim mesleğinden veya memurluktan
çıkarma cezası istenen kişiler, sicil dosyası haricindeki soruşturma evrakını inceleme hakkına
sahiptirler.
3. Yer Değiştirmenin Etkisi
Sanığın disiplin suçundan sonra görev yaptığı üst kuruluşu, Yükseköğretim Kurumu’nu
veya statüsünü değiştirmiş veya kurumundan ayrılmış olması, suç sırasında bağlı olduğu
yükseköğretim kurumu veya üst kuruluş tarafından disiplin soruşturmasının başlatılmasına,
başlamışsa tamamlatılmasına ve gerektiğinde disiplin cezasının verilmesine engel olmaz. (m.
21).
İlgili, disiplin suçunu işledikten sonra görevinden ayrılmış olsa bile, bu durum, ilgili
hakkında disiplin soruşturması yapılmasına ve disiplin cezası verilmesine engel değildir. Danıştay’a
göre; “Bir memurun memuriyet statüsü devam ederken bir disiplin suçu işlemesi halinde, bu suçla
ilgili bütün belgelerin sicil dosyasında bulunması gereklidir. Zira suç, memur iken işlenmiştir.
Soruşturma sırasında herhangi bir nedenle o kişinin memuriyetten ayrılması, suçu işlediği andaki
illiyet rabıtasını ortadan kaldırmayacağı gibi, artık o kişinin memuriyet sıfatı kalmadığı gerekçesiyle,
her suça işlediği andaki fiili ve hukuki duruma göre yürürlükte bulunan mevzuat hükümleri çerçevesinde
ceza verilmesi gerektiği yolundaki hukuk kuralının uygulanmasını önlemez. Öte yandan memuriyetten
ayrılan kişinin, memur iken işlediği suçtan dolayı, gerek savunmasının alınması, gerekse itiraz hakkını
kullanması, hizmet gördüğü zamana ilişkin olduğundan, artık memuriyet sıfatı kalmamıştır,
şeklinde bir düşünceyle ortadan kaldırılamaz.” (Danıştay 3. D, 27.1.1977, E. 1977/47, K.
1977/42, DBİM)
4. Zamanaşımı
Bu yönetmelikte sayılan disiplin suçu niteliğindeki fiil ve halleri işleyenler hakkında bu
fiil ve hallerin işlenildiğinin soruşturmaya yetkili amirlerce öğrenildiği tarihten itibaren;
a - Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında
bir ay içinde disiplin soruşturmasına,
14
b - Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına,
Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar.
(Değişik fıkra:RG-04/11/1989-20332) Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin
işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme
yetkisi zaman aşımına uğrar. (m. 22).
5. Yazışma Şekli
Disiplin soruşturması sürecinde kişilerle olan yazışmalar “iadeli taahhütlü” olarak yapılır.
Evrakın elden verilmesi halinde alınacak imzalı belge dosyada muhafaza edilir. Diğer hususlarda 7201
sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır. (m. 52).
Yazışmaların bütünü GİZLİ ibareli yapılmalıdır.
B. Disiplin Suçunu Soruşturmaya Yetkili Amir
Yönetmeliğin 17. maddesinde Disiplin suçunu soruşturmaya yetkili amir, sıralı disiplin
amirleridir. Disiplin Amiri, disiplin suçu hakkında bizzat veya bilvasıta bilgi sahibi olduğunda
soruşturmayı kendisi yapabileceği gibi soruşturmacı tayini sureti ile de yaptırabilir.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı, üst kuruluşlar ile bütün yükseköğretim kurumlarının; Rektör,
bütün üniversitenin, Dekan, bütün fakültenin; Enstitü veya yüksekokul müdürü, bütün enstitü
veya yüksekokulun her kademesindeki görevlilerin disiplin amiri olup bunlar hakkında resen
disiplin soruşturması açabilir veya açtırabilir. Bölüm Başkanı; anabilim, anasanat, bilim veya
sanat dalları başkanları görev alanları ile ilgili disiplin soruşturma taleplerini en yakın disiplin
amirine yaparlar. Bu talep gecikilmeden uygulanmaya konulur.
Öğretim elemanlarından soruşturmacı tayin edilmesi halinde, bunların sanığın
akademik unvanına veya daha üst akademik unvana sahip olmaları şarttır. Yöneticiler
hakkındaki soruşturmalarda ünvan eşitliği veya üstlüğü aranır.
Üst disiplin amirinin soruşturma açtığı veya açtırdığı disiplin olayında alt disiplin amiri
ayrıca soruşturma yapamaz veya yaptıramaz. Daha önce açılmış soruşturma varsa bunlar üst
amirin açtığı veya açtırdığı soruşturma dosyası ile birleştirilir.
Rektörler Hakkında Soruşturma
15
(Değişik:RG-31/12/1987-19681)
Yönetmeliğin 18. maddesinde Rektörler hakkında soruşturma açılması Yükseköğretim
Kurulu Başkanının kararı ile olur. Bu soruşturma Yükseköğretim Denetleme Kurulu üyeleri
tarafından yapılır. Rektörler hakkında uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları
Yükseköğretim Kurulu Başkanı tarafından verilir. (Değişik son cümle: 18/9/1996-22761)
Diğer cezalar için Yüksek Disiplin Kurulunun kararı şarttır
C. Disiplin Suçu İşlendiğinin Öğrenilmesi
Disiplin suçu oluşturan eylem ve işlemlerin gerçekleştirildiği çeşitli şekillerde
öğrenilebilir:
a) Disiplin amirleri, disiplin suçunu bizzat öğrenebilir.
b) Disiplin suçu işlendiğini tespit eden başka merci veya kişiler yahut disiplin suçu teşkil
eden fiile maruz kalan kişiler; fiili, disiplin amirine bildirebilir.
c) Yapılan denetim ve incelemeler sonucunda disiplin suçu işlendiği öğrenilebilir.
d) Aynı fiil hakkında başlatılan adli veya idari soruşturma sonucunda öğrenilebilir.
D. Soruşturma Açma Kararı
Ne Yönetmelikte ne de 657 sayılı Kanunda “soruşturma açma kararı” verilmesinden söz
edilmemektedir. Danıştay, soruşturma ile yetkili makamların disiplin suçunu öğrenerek harekete
geçmesi ile soruşturmanın açılmış olduğu yönünde kararlar vermektedir: “Soruşturma bilgi-
belge toplayarak bir durumu aydınlatmak için yapılır. Disiplin soruşturması açılması ise yetkili
kurulların harekete geçmesi, bu konuda çalışma yapması demektir. …savunmanın alınmış olması,
disiplin soruşturması açıldığı ve yapıldığını gösterir. …davacının eylemi nedeniyle disiplin amirince
savunması alınmakla disiplin soruşturması açıldığı anlaşılmaktadır.” (Danıştay 8. D, 30.3.1992, E.
1991/1706, K. 1992/549, DBİM).
Buna göre; disiplin soruşturması açmakla yetkili makamların, yazılı bir “soruşturma açma
kararı” vermeleri bakımından bir zorunluluk yoktur. Disiplin suçunun öğrenilmesi üzerine ilk
soruşturma işleminin yapılması ile soruşturma da kendiliğinden açılmış olacaktır.
E. Soruşturma Emri (Soruşturma Onayı) Verilerek Soruşturmacı Tayin Edilmesi
16
Disiplin suçunu soruşturmaya yetkili makam (disiplin amiri), soruşturmayı kendisi
yapabileceği gibi soruşturmacı tayini sureti ile de yaptırabilir (m. 17/f.1). Öğretim
elemanlarından soruşturmacı tayin edilmesi halinde, bunların sanığın akademik unvanına veya daha
üst akademik unvana sahip olmaları şarttır. Yöneticiler hakkındaki soruşturmalarda unvan eşitliği veya
üstlüğü aranır (m. 17/f.2) (ÖRNEK 1).
657 sayılı Kanunun uygulamasında, Kanunda açık hüküm bulunmaması nedeniyle, disiplin
soruşturmasının soruşturmacı tayini suretiyle yapılmasının zorunlu olup olmadığı, bir başka ifadeyle
soruşturma yetkisine sahip disiplin amirinin soruşturmayı bizzat yapıp yapamayacağı Danıştay
içtihatlarında tartışmalı iken; Yönetmelikte yukarıdaki hükme yer verilmek suretiyle yükseköğretim
kurumları açısından bu tartışmalı duruma son verilmiştir. Yönetmelik’e göre; yükseköğretim
kurumlarında disiplin soruşturması disiplin amiri tarafından bizzat yapılabileceği gibi, soruşturmacı
tayin edilmek suretiyle de yapılabilir.
Ancak hemen belirtilmesi gerekir ki; disiplin soruşturmasının disiplin amiri tarafından bizzat
yürütülmesi mümkün olmakla birlikte, soruşturmanın aynı zamanda disiplin cezası vermekle de
yetkili olan disiplin amiri tarafından değil, ayrıca atanacak bir soruşturmacı tarafından yürütülüp
sonuçlandırılması daha uygundur. Disiplin cezalarının idari işlem niteliğini taşımasına rağmen,
Danıştay, ceza hukukunda hakim olan birçok ilkeyi disiplin suç ve cezaları alanında da
uygulamaktadır. Disiplin amirinin; hem disiplin soruşturmasını yürütmesi ve bu kapsamda delil
toplaması hem de bu delilleri değerlendirerek disiplin cezası vermesi ceza usul hukukunda hakim
olan “çelişme ilkesi” ne aykırıdır. Diğer taraftan, disiplin soruşturmasının bizzat disiplin amiri
tarafından yürütülmesi halinde, ayrı bir disiplin soruşturması raporu düzenlenmesine gerek
duyulmaması ihtimali vardır. Bu durum; disiplin işleminin yargısal denetiminin sağlıklı bir şekilde
yapılmasını tehlikeye düşürdüğü gibi, disiplin amirinin objektif hareket edip etmediği konusunda
şüphelere neden olacaktır.
Nitekim, Danıştay; verdiği bir kararda, disiplin soruşturmasıyla görevlendirilen kişinin,
disiplin kurulunda yer alarak oy kullanamayacağını belirtmiştir: “Disiplin kurulu kararlarının
sağlıklı ve objektif olması, kararı veren kurul üyelerinin, olayı objektif
değerlendirebilmeleriyle mümkündür. Bu itibarla, disiplin soruşturmasıyla görevlendirilen kişinin,
delilleri toplayıp, ilgilinin savunmasını alıp, kendi kanaatını da bildirir şekilde hazırladığı
soruşturma raporunun disiplin kuruluna intikalinden sonra, kurula katılarak oy kullanması disiplin
hukukunda kabul edilmemektedir… soruşturmacının disiplin kuruluna katılarak oy kullanması, bu
17
disiplin kurulu tarafından verilen disiplin cezasını hukuken sakatlar.” (Danıştay 8. D, 17.6.1999, E.
1997/3109, K. 1999/4030, DD, sayı. 102, s. 504).
Ayrıca, Yönetmeliğinin “Görüşme Usulü” başlığını taşıyan 39. maddesinde, kurulun gerekli
görürse soruşturmacıları da dinleyebileceği belirtilmek suretiyle esasen soruşturmacıların disiplin
kurulunda bulunamayacakları zımnen kabul edilmiştir. Dolayısıyla, aynı zamanda ceza vermeye de
yetkili olan disiplin amirin, disiplin soruşturmasını soruşturmacı tayin etmek suretiyle yapması
yerinde olacaktır.
Disiplin soruşturması, soruşturmacı olarak tayin edilen kimsenin bu konuda resmi olarak
görevlendirilmesi, yani soruşturma emri verilmesi ile başlar. Soruşturma emri, soruşturma onayı
düzenlenmesi suretiyle verilir. Danıştay, usulüne uygun bir soruşturma emri verilmeden disiplin cezası
verilmesini iptal nedeni teşkil eden bir usul sakatlığı saymaktadır: “disiplin soruşturması yapan
kişinin yetkili merciler tarafından bu iş için görevlendirilmiş olması gerekli bulunmaktadır.”
(Danıştay 10. D, 14.1.1985, E. 1984/492, K. 1985/10, DD., sayı. 60-61, s. 449)
Soruşturma emri; disiplin soruşturmasını yapmaya yetkili olan ve Yönetmeliğin 17.
maddesinin 1. fıkrasında belirtilen disiplin amirleri tarafından verilmelidir. Soruşturma emrini verme
yetkisi, belirtilen disiplin amirlerine aittir. Soruşturma emrini veren disiplin amiri, soruşturmanın
sınırlarını da belirlemelidir. Soruşturma yetkisine sahip disiplin amiri, vereceği soruşturma emrinde,
soruşturmanın konusunu oluşturan “fiil”i ve kimin hakkında soruşturma yapılacağını açıkça
belirtmelidir.
Soruşturma emrinde “fiil”in ne olduğu ve sınırları açıkça belirtilmelidir. Çünkü
soruşturma sırasında soruşturma onayı verilen fiilden tamamen farklı bir suç olarak
nitelendirilebilecek bir fiil ortaya çıktığında, yeniden soruşturma onayı alınması gerekir. Fiilin kim
tarafından işlendiği henüz belli değil ise, yine soruşturma emri verilebilir. Ancak soruşturma
sırasında fiilin kim tarafından işlendiğinin belirlenmesinden sonra soruşturmanın sürdürülebilmesi için,
soruşturmacının, disiplin amirinden yazılı onay alması gerekir.
F. Soruşturma Kapsamında Yapılacak İşlemeler Ve Soruşturmacının Yetkileri
Soruşturmacının veya soruşturma komisyonunun ilk olarak, yapacağı işlerle ilgili bir tutanak
hazırlaması uygun olur (ÖRNEK 2).
18
Danıştay’ın da belirttiği üzere; “disiplin suçlarıyla ilgili soruşturma yapılmasından amaç,
olaylarla, kanıtlarının, suçun işleniş koşulları, oluş biçimi, sonuçları ve ilgililerin kişisel
durumları göz önünde tutularak yansız bir biçimde incelenip değerlendirilmesi ve böylece
cezalandırma yönünden sağlıklı bir sonuca ulaşılmasıdır.” (Danıştay 8. D, 25.10.1978, E.
1977/3246, K. 1978/6317, DD, sayı. 34-35, s. 382). Soruşturmanın amacı; disiplin suçu teşkil ettiği
ileri sürülen fiil ve bu fiili işlediği iddia edilen kişi hakkında her türlü araştırmayı yaparak
sorumluluğun belirlenmesidir.
İşte bu belirlemenin yapılabilmesi için, soruşturmacı; tanık dinler, keşif yapabilir ve
bilirkişiye başvurabileceği gibi bunları gerektiğinde istinabe sureti ile de yaptırabilir. Her
soruşturma işlemi bir tutanakla tespit olunur. Tutanak; işlemin nerede ve ne zaman yapıldığı, işlemin
mahiyeti, kimlerin katıldığı, ifade alınmış ise soruları ve cevapları belirtecek şekilde düzenlenir ve
soruşturmacı, katip ile ifade sahibi veya keşif sırasında hazır bulundurulanlar veya belge
sorumlularınca imzalanır. İstinabe talimatında; tanığın kimliği, adresi ve benzeri açıklayıcı bilgiler
iyice belirtilir. Sorulacak sorular dikkatle tespit olunur. Tanığa yemin ettirilmesi hususu belirtilir
(m.23/f.1).
Tanığın ifadesi alınmadan önce, yemin ettirilmesi ve yeminin şeklinin de belirtilmesi
gerekir. Buna karşılık ilgilinin savunması alınırken yemin ettirilmemelidir; aksi halde işlem
sakatlanır.
Yükseköğretim Kurumlarının bütün personeli veya diğer kamu veya özel kuruluş yetkilileri
disiplin soruşturmacılarının istedikleri her türlü bilgi, dosya ve başka belgeleri hiçbir gecikmeye
mahal bırakmaksızın vermeye ve istenecek yardımları yerine getirmeye mecburdurlar (m.23/f.2). Bu
yükümlülüğe aykırı hareket edenler veya disiplin soruşturmasını geciktirenler veya buna sebebiyet
verenler hakkında disiplin soruşturması açılır (m.23/f.3).
1. Soruşturma Süresi Ve Ek Süre Talebi
Soruşturmanın soruşturmacı tayini suretiyle yapılması halinde, soruşturma emri
gecikilmeksizin soruşturmacıya bildirilir. Soruşturmacı, soruşturmayı kararın kendisine tebliğinden
itibaren iki ay içerisinde bitirir. Bu süre içerisinde soruşturma bitirilmiyor ise soruşturmacı,
gerekçeli olarak ek süre talebinde bulunur (ÖRNEK 3). Disiplin amiri, ek süre vermesi halinde,
durumu bir üst disiplin amirine bilgi olarak sunar (m. 22).
19
2. İlgiliye Savunma İstem Yazısının Tebliği Ve İlgilinin Savunmasının Alınması
Savunma alınmadan disiplin cezası verilemez. Soruşturmayı yapanın veya disiplin kurulunun
yedi günden az olmamak üzere verdiği süre içerisinde veya belirtilen bir tarihte savunmasını
yapmayanlar savunma hakkından vazgeçmiş sayılırlar. Sanığa gönderilen yazıda, hakkında disiplin
soruşturması açılan fiilin neden ibaret bulunduğu, savunmasını belirtilen sürede yapmadığı takdirde
savunmasından vazgeçmiş sayılacağı bildirilir (m. 24) (ÖRNEK 4).
Savunma hakkı, disiplin hukukunda hakkında soruşturma başlatılan ilgili açısından önemli
bir teminattır. İlgiliye savunma hakkı tanınmadan disiplin cezası verilmesi bir iptal nedenidir
(Danıştay 3 D, 7.11.1983, E. 1982/2516, K. 1983/2568, DD, sayı. 54-55, s. 163). Savunma hakkının
kullanılabilmesi için, disiplin suçu oluşturan fiilin ne olduğunun ve sınırlarının (yer, zaman, oluş
biçimi vs.) ilgiliye bildirilmesi gerekir.
İlgiliye, savunmasını hazırlaması için, yedi günden az olmamak üzere süre verilmesi gerekir.
İlgilinin bu süre içerisinde savunma yapmaması; sadece savunma hakkından vazgeçmiş sayılacağı
anlamına gelip, disiplin suçu oluşturan fiili işlediğini ikrar ettiği anlamına gelmez. İlgilinin
savunma yapmayarak savunma hakkından vazgeçmiş olması, soruşturmacının soruşturma raporunda
belirteceği kanaati yahut disiplin cezası vermeye yetkili makamın alacağı kararı olumsuz olarak
etkilemez. Böyle bir durumda, soruşturma sırasında toplanan diğer belge ve bilgilere göre
değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekir.
Danıştay; savunma hakkının kullanılmasında, ilgilinin savunma dokunulmazlığından (TCK
m. 486) yararlanabileceğini kabul etmiştir (Danıştay 3 D, 12.5.1983, E. 1982/4144, K. 1983/1601,
DD, sayı. 52-53, s. 175).
İlgilinin, belirtilen yer, gün ve saatte savunmasını yapmak üzere hazır bulunması ve fakat
sorulan sorulara veya bazı sorulara cevap vermek istememesi halinde, ilgili cevap vermeye
zorlanmamalıdır. Anayasa Mahkemesi; disiplin cezalarının, Anayasanın 38. maddesindeki suç ve
cezalara ilişkin kurallara tabi olacağını belirtmiştir. Anayasanın 38. maddesinin 5. fıkrasına göre; “Hiç
kimse kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil
göstermeye zorlanamaz.” Sorulan sorulara cevap vermemesi, ilgilinin aleyhine değerlendirilemez.
20
Nitekim, ilgili için savunma yapmak bir hak olup, ilgilinin savunma yapmak için gelmek zorunda
olmaması; sorulan sorulara cevap vermek istememesi halinde zorlanamayacağını da göstermektedir
(ÖRNEK 5).
3. Tanığa İfade İstem Yazısının Tebliği Ve Tanığın İfadesinin Alınması
Soruşturmacı; varsa tanık dinleyebilir ve gerektiğinde bunu istinabe sureti ile de yaptırabilir.
Tanık ifade vermesi için davet olunur (ÖRNEK 6) ve tanığın ifadesinin alınması işlemi bir tutanakla
tespit olunur (ÖRNEK 7). Tutanak; işlemin nerede ve ne zaman yapıldığı, işlemin mahiyeti, kimlerin
katıldığı, ifade alınmış ise soruları ve cevapları belirtecek şekilde düzenlenir ve soruşturmacı, katip
ile ifade sahibi tarafından imzalanır. İstinabe talimatında; tanığın kimliği, adresi ve benzeri açıklayıcı
bilgiler iyice belirtilir. Sorulacak sorular dikkatle tespit olunur. Tanığa yemin ettirilmesi hususu
belirtilir (m.23/f.1).
Tanığın ifadesi alınmadan önce, yemin ettirilmesi ve yeminin şeklinin de belirtilmesi
gerekir.
Birden fazla tanık var ise her bir tanığa ayrı ayrı tutanak tutulması gerekir.
4. İlgili Kurum Ve Kuruluşlardan Bilgi İstenmesi
Soruşturmacı; soruşturma sırasında gerekli gördüğü bilgi ve belgeleri kamu veya özel
kurumlardan isteme yetkisine sahiptir (ÖRNEK 8). Yükseköğretim Kurumlarının bütün personeli
veya diğer kamu veya özel kuruluş yetkilileri; disiplin soruşturmacılarının istedikleri her türlü
bilgi, dosya ve başka belgeleri hiçbir gecikmeye mahal bırakmaksızın vermeye ve istenecek
yardımları yerine getirmeye mecburdurlar (m. 23/f.2). Bu yükümlülüğe aykırı hareket edenler veya
disiplin soruşturmasını geciktirenler veya buna sebebiyet verenler hakkında disiplin soruşturması
açılır (m. 23/f.3).
5. Keşif Yapma
Soruşturmacı; gerekiyorsa keşif yapabilir. Keşif işlemi bir tutanakla tespit olunur. Tutanak;
işlemin nerede ve ne zaman yapıldığı, işlemin mahiyeti, kimlerin katıldığı, keşif sırasında ifade
alınmış ise, soruları ve cevapları belirtecek şekilde düzenlenir ve soruşturmacı, katip ile ifade sahibi veya
keşif sırasında hazır bulundurulanlar veya belge sorumlularınca imzalanır (m.23/f.1).
21
6. Bilirkişi İncelemesi Yaptırma
Soruşturmacı; disiplin suçu teşkil eden fiilin soruşturulmasında çözümü özel ve teknik bilgiyi
gerektiren konularda bilirkişi incelemesi yaptırabilir. Bilirkişi olarak görevlendirilen kişi veya
kuruma gönderilecek yazıda, hangi konuda bilirkişi incelemesi talep edildiği açık bir şekilde
belirtilmelidir (m. 23/f.1).
7. Soruşturma Raporu
Soruşturma sona erince bir rapor düzenlenir (ÖRNEK 9). Raporda;
a) soruşturma onayı,
b) soruşturmaya başlama tarihi,
c) soruşturulanın kimliği, resmi sıfatı,
d)suç konuları,
e) soruşturmanın safhaları,
f) deliller,
g)alınan savunmanın özeti.
h) her suç maddesi ayrı ayrı tahlil edilerek delillere göre suçun sabit olup olmadığı tartışılır,
i) uygulanacak ceza teklif edilir.
Varsa belge asıl veya suretleri bir dizi pusulasına bağlanarak rapora eklenir. Rapor
gecikilmeden onay merciine tevdi edilir (m. 25).
8. Soruşturma Raporunun Disiplin Amirine Tevdi Edilmesi
Yönetmeliğin 25. maddesine göre; soruşturmacı, hazırladığı soruşturma raporunu (ÖRNEK
10) , varsa belge asıl veya suretlerini bir dizi pusulasına bağlayarak gecikmeksizin soruşturma
onayını vermiş olan disiplin amirine tevdi etmekle yükümlüdür. Yönetmeliğin 51. maddesine göre;
disiplin soruşturma dosyaları, dizi pusulasıyla birlikte teslim edilir ve alınır. Dizi pusulasının altında
teslim eden ve alanın imzaları bulunur (ÖRNEK 11).
IV. SORUŞTURMA SÜRECİNDE ALINABİLECEK TEDBİR (GÖREVDEN
UZAKLAŞTIRMA)
Görevden uzaklaştırma; devlet kamu hizmetinin gerektirdiği hallerde, görevi başında
22
kalmasında sakınca görülecek üst kuruluşlar ile yükseköğretim kurumu yöneticileri, öğretim
elemanları, memurlar ve diğer personel hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Görevden uzaklaştırma
tedbiri soruşturmanın herhangi bir safhasında alınabilir (m. 26).
A. Yetkili Makam
Görevden uzaklaştırmaya yetkililer şunlardır (m. 27):
a) Atamaya yetkili amirler,
b) Yükseköğretim Denetleme Kurulu Üyeleri (İnceleme veya soruşturma ile görevli),
Rektörlerin görevden uzaklaştırılabilmesi için Yükseköğretim Yürütme Kurulunun kararı
şarttır. Bütün görevden uzaklaştırma kararları atamaya yetkili amirlere ve Yükseköğretim
Kuruluna bildirilir.
B. Yetkili Makamın Sorumluluğu
Görevinden uzaklaştırılanlar hakkında görevden uzaklaştırmayı izleyen 10 iş günü içinde
soruşturmaya başlanması şarttır (m. 28/f.1). Görevden uzaklaştırma işleminden sonra süresi içinde
soruşturmaya başlamayan; bu işlemi keyfi olarak veya garaz ya da kini dolayısı ile yaptığı, yaptırılan
soruşturma sonunda anlaşılan yetkililer hukuki, mali ve cezai sorumluluğa tabidirler (m. 28/f.2).
C. Görevden Uzaklaştırılan İlgilinin Hak Ve Yükümlülüğü
Görevden uzaklaştırılan ilgiliye bu süre içinde aylığının üçte ikisi ödenir. İlgili,
kanunların öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam eder (m.29/f.1).
Bu yönetmeliğin 31. maddesinde sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların
aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre;
derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin dereceye yükselmesi için gerekli en az bekleme
süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak ve
akademik yükselme için gerekli bekleme süresinden sayılmak suretiyle değerlendirilir (m.
29/f.2).
D. Tedbirin Kaldırılması
23
Soruşturma sonunda, üniversite öğretim mesleğinden veya kamu görevinden çıkarma cezası
önerilme dışında, görevden uzaklaştırma tedbiri; 27. maddedeki yetkililerce, Yükseköğretim
Denetleme Kurulu üyeleri tarafından uzaklaştırma durumunda ise Yükseköğretim Kurulu
Başkanlığınca derhal kaldırılır (m. 30/f.1). Görevden uzaklaştırma tedbirini kaldırmayan görevli
hakkında 28. madde hükmü uygulanır (m. 30/f.2).
Görevden uzaklaştırma tedbiri, soruşturmaya konu olan fiiller, hizmetin devamına engel
olmadığı hallerde 30. maddede belirtildiği şekilde her zaman kaldırılabilir (m. 32).
E. Göreve İade
Görevden uzaklaştırma tedbiri alınmakla beraber, soruşturma sonunda yetkili makam veya
mercilerce hakkında üniversite öğretim mesleğinden veya kamu görevinden çıkarılmadan başka
bir disiplin cezası verilenlerle, ceza kararından evvel haklarındaki disiplin kovuşturması af ile
kaldırılanlar, bu kararların kesinleşmesi üzerine veya tedbirin üç ay sürmesi halinde derhal göreve
iade edilirler (m. 31).
V. DİSİPLİN CEZASININ VERİLMESİ
A. Disiplin Cezası Vermeye Yetkili Amir Ve Kurullar
Disiplin cezas ı vermeye yetkili amir ve kurullar şunlardır (m. 33):
a) Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından verilir.
b) Kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, görevlinin bağlı olduğu kurumdaki disiplin
kurulunun kararı alındıktan sonra atamaya yetkili amirler tarafından; dekanlar için ise, bu ceza disiplin
amirinin teklifi üzerine Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile verilir.
c) Görevinden çekilmiş sayma ve yönetim görevinden ayırma cezaları, Disiplin Kurulu
kararı alındıktan sonra atamaya yetkili amirler tarafından, dekanlar için bu cezalar disiplin amirinin
teklifi üzerine Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile verilir.
d) Üniversite öğretim mesleğinden veya kamu görevinden çıkarma cezası disiplin
amirlerinin bu yoldaki isteği üzerine, Yüksek Disiplin Kurulu kararı ile verilir.
Disiplin Kurulları;
a) Yükseköğretim Kurulunda:
24
Genel Sekreterin başkanlığında 1. Hukuk Müşaviri, Personel, Araştırma-Planlama,
Koordinasyon ile İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlarından teşekkül eden kurulu,
b) Üniversitelerarası Kurulda:
Genel Sekreterin başkanlığında Hukuk Müşaviri ile Personel Müdürü ve iki uzmandan teşekkül
eden kurulu,
c) Yükseköğretim Kurumlarında:
Bu kurumların yönetim kurullarını ifade eder (m. 3).
Yüksek Disiplin Kurulu ise; Yükseköğretim Yürütme Kurulunu, Yükseköğretim Kurulu
üyelerinin, rektörlerin ve dekanların disiplin işlerinde Genel Kurulu ifade eder (m. 3).
B. Disiplin Kurulları Ve Karar Verme Usulü
1. Genel Bilgiler
Disiplin kurullarında profesörlerle ilgili hususların görüşülmesinde doçent ve yardımcı
doçentler, doçentlerle ilgili hususların görüşülmesinde yardımcı doçentler ve kendileri ile ilgili
hususların görüşülmesinde ilgili üyeler görüşmelere katılamazlar. Bu sebeple Kurulun teşekkül
edememesi halinde bir üst kurul görevlidir. Değişik dereceli kimselerin bir arada suç işlemeleri halinde
soruşturma usûlü ve görevli disiplin kurulu üst dereceli sanığa göre tayin edilir (m. 34).
2. Kurulların Toplanması
Toplantı gündeminin yapılması, ilgililere duyurulması, kurul çalışmalarının düzenli
yürütülmesi başkan tarafından sağlanır (m. 36).
Kurullar, başkanının çağrısı üzerine belirlenecek yer, gün ve saatte toplanırlar (m. 35).
3. Toplantı Nisabı
Yüksek Disiplin Kurulu olarak Yükseköğretim Genel Kurulunun toplantı nisabı ondört,
Yürütme Kurulunun toplantı nisabı altı kişidir. Diğer disiplin kurullarının toplantı nisabı kurul
üye tam sayısının yarıdan fazlasıdır (m. 37).
4. Raportörlük
Kurullarda raportörlük görevi, başkanın görevlendireceği üye tarafından yürütülür. Raportör
25
üye havale edilecek dosyanın incelenmesini en geç 5 gün içinde tamamlar (m. 38).
5. Görüşme Usulü
Kurulda, raportörün açıklamaları dinlendikten sonra işin görüşülmesine geçilir. Kurul gerek
görürse soruşturmacıları da dinleyebilir. Konunun aydınlandığı ve görüşmelerin yeterliği sonucuna
varıldığında oylama yapılır ve karar başkan tarafından açıklanır (m. 39).
6. Oylama
Disiplin Kurullarında her üye oyunu kabul veya red yoluyla vermekle görevlidir. Çekimser
oy kullanılmaz. Kararlar toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile alınır. Oylamada Başkan oyunu en
son kullanır. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluk sayılır. Karar özeti üyeler
tarafından imzalanan bir tutanakla saptanır (m. 40)
7. Karar
Disiplin Kurulu ve Yüksek Disiplin Kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur,
cezayı kabul veya reddederler. Red halinde atamaya yetkili amirler başka bir disiplin cezası vermekte
serbesttirler (m. 41).
a) Karar Süresi
Disiplin amirleri uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı
günden itibaren 15 gün içinde vermek zorundadırlar (m. 42/f.1).
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren hallerde soruşturma dosyası, kararını
bildirmek üzere yetkili disiplin kuruluna 15 gün içinde tevdi edilir. Disiplin kurulu, dosyayı aldığı
tarihten itibaren 30 gün içinde soruşturma evrakına göre kararını bildirir (m. 42/f.2).
Üniversite öğretim mesleğinden veya kamu görevinden çıkarma cezası için disiplin amirleri
tarafından yaptırılan soruşturmaya ait dosya, Yüksek Disiplin Kuruluna tevdiinden itibaren azami
altı ay içinde bu kurulca, karara bağlanır(m. 42/f.3).
b) Yüksek Disiplin Kurulunun Karar Usulü
Yüksek Disiplin Kurulu Kendisine intikal eden dosyaların incelenmesinde, gerekli gördüğü
taktirde, ilgilinin sicil dosyasını ve her nevi evrakı incelemeye, ilgili kurumlardan bilgi almaya,
yeminli tanık ve bilirkişi dinlemeye veya niyabeten dinletmeye, mahallen keşif yapmaya veya
yaptırmaya yetkilidir (m. 43/f.1).
26
Hakkında üniversite öğretim mesleğinden veya memurluktan çıkarma cezası istenenler,
sicil dosyası hariç, soruşturma evrakını inceleme, tanık dinletme, disiplin kurulunda sözlü veya
yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptirler. (m. 43/f.2).
c) İlgilinin Savunma Hakkı
Danıştay’ın yerleşik içtihadı, soruşturmacının aldığı savunmanın esasen ifade alma niteliğini
taşıdığı, savunma alınması konusunda disiplin cezası vermeye yetkili amirlerin yetkili olduğu,
savunma hakkı ile ilgili sürenin disiplin cezası vermeye yetkili makamlar tarafından bir defaya
mahsus olmak üzere tanınması gerektiği yönündedir: “müfettişlerce yapılan inceleme sırasında,
hakkında inceleme yapılan memurun sadece olay hakkındaki bilgisi alınmakta olup, ifade alınması
şeklinde de adlandırılan bu işlem savunma olarak kabul edilemeyeceği için, savunmanın bundan ayrı
olarak disiplin cezası vermeye yetkili amir veya merci tarafından alınması gerekmektedir.” Kararda,
savunmanın ceza verme yetkisini haiz amirler veya kurullarca istenmesi gerektiği, ceza verme yetkisi
bulunmayan soruşturmacının aldığı ifadenin savunma sayılamayacağı belirtilmiştir (Danıştay 3. D,
29.5.1973, E. 1973/272, K. 1973/269, DD, sayı. 12-13, s. 151).
Buna göre; disiplin soruşturması sırasında soruşturmacı tarafından alınan savunmanın yanı sıra,
disiplin cezası vermeye yetkili makamlar tarafından ilgiliye savunma hakkının tanınması gerekir.
Disiplin cezasının verilmesinde, soruşturmacının almış olduğu savunma yeterli görülmemeli, disiplin
cezası vermeye yetkili makamların ayrıca ilgilinin savunmasını alması aranmalıdır.
Hakkında üniversite öğretim mesleğinden veya memurluktan çıkarma cezası istenenler,
sicil dosyası hariç, soruşturma evrakını inceleme, tanık dinletme, disiplin kurulunda sözlü veya
yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptirler (m. 43/f.2).
Söz konusu hüküm, 657 sayılı DMK’nın 129. maddesi ile paraleldir. Diğer disiplin
cezaları bakımından sadece yedi günden az olmamak üzere verilen süre içinde savunma hakkının
kullanılması kabul edilmiş iken; üniversite öğretim mesleğinden veya memurluktan çıkarma
cezası bakımından Yüksek Disiplin Kurulunda sicil dosyası hariç, soruşturma evrakını
inceleme, tanık dinletme, disiplin kurunda bizzat veya vekil vasıtasıyla sözlü veya yazılı
savunma yapma imkanı tanınmıştır. Ancak buradaki sorun, üniversite öğretim mesleğinden veya
memurluktan çıkarma cezası gerektiren fiiller bakımından sözkonusu savunma hakkının nasıl
kullanılacağıdır. Bir başka ifadeyle,
27
Yüksek Disiplin Kurulunun ilgiliye savunma hakkını kullanması konusunda bir
bildirim yapması mı gerekecek, yoksa böyle bir bildirim yapılmaksızın ilgilinin kendiliğinden
başvurarak savunma hakkını kullanmak istediğini belirtmesi mi aranacaktır? Danıştay’ın bu
konudaki kararlarında istikrar bulunmamaktadır. Danıştay, bir kararında, ilgiliye bu haklarını
kullanıp kullanmayacağı konusunda bildirim yapılmamasını usul yönünden sakatlık sayarak iptal
nedeni saymıştır (Danıştay 10. D, 21.11.1984, E. 1984/1949, K. 1984/1948, DD, sayı. 58-59, s. 383).
Danıştay, daha sonra verdiği bir kararda, disiplin kurulunun sadece ilgilinin savunmasını isteme
yükümlülüğünün bulunduğunu, bunun dışında sözkonusu haklarını kullanıp kullanmayacağı
konusunda ilgiliye bildirim yapma zorunluluğunun bulunmadığını, ilgilinin bu haklarını kullanmak
üzere kendisinin başvurması gerektiğini kabul etmiştir (Danıştay 10. D, 24.6.1987, E. 1987/494, K.
1987/1392, DD, sayı. 68-69, s. 676).
Uygulamada, Yüksek Disiplin Kurulu sadece ilgilinin savunmasını istemekle
yetinmemeli, aynı zamanda savunma hakkının etkin bir şekilde gereği gibi kullanılmasına
imkan vermek için belirtilen haklarının da mevcut olduğu, kullanılabileceği yer, zaman ve
tarih bildirilmelidir.
d) Karar Verilirken Dikkate Alınacak Hususlar
Disiplin soruşturmasına konu olan fiilin, ilgili tarafından işlendiği kesin olarak
kanıtlanamıyorsa, ilgili hakkında disiplin cezası verilemez (şüpheden sanık yararlanır). Nitekim
Danıştay’a göre; “tutanakların incelenmesinden, davacıyı teşhis yönünden oldukça çelişkili ifadeler
taşıdıkları, davacının bu kişilerden para talep edip aldığı hususunda kesin ve inandırıcı deliller
bulunmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan, davacının cezalandırılmasına neden olan olayın … farklı
farklı anlatıldığı da saptanmaktadır. Bu durumda üstüne atılı disiplin suçunu işlediği hiçbir
şüpheye yer vermeyecek biçimde kesin olarak ortaya konmadan, çelişkili ifadeler dayanak alınarak
davacının meslekten çıkarma cezası ile cezalandırılması yolundaki dava konusu işlemde hukuki isabet
görülmemiştir.” (Danıştay 10. D, 27.10.1987, E. 1987/2015, K. 1987/1721, DD, sayı. 70-71, s. 550).
Disiplin cezası verilirken, Anayasal bir ilke olan “ölçülülük” ilkesi dikkate alınmalı;
disiplin cezası, fiilin ağırlığı ile orantılı olmalıdır. Nitekim Danıştay’a göre; “bir memur
hakkında takdir edilen disiplin cezası ile, ilgilinin eylemi arasında adil bir denge bulunması ilkesi
disiplin hukukunun temel ilkelerindendir. Bu denge kurulurken, olayın oluş biçimi, ilgilinin suç
kastının bulunup bulunmadığı, irade dışı etkenlerin eylemin meydana gelmesine etkisi gibi
28
hususların göz önünde bulundurulması gerekmektedir.” (Danıştay 8. D,E. 1995/3680, K.
1997/3928, DD, sayı. 96, s. 408; Aynı yönde Danıştay 8. D, E. 1998/4988, K. 1998/3015, DD, sayı.
99, s. 380).
Aynı fiilin, Yönetmeliğin disiplin suçunu düzenleyen birden fazla hükmünü ihlal etmesi
halinde (fikri içtima), cezalandırmanın nasıl yapılacağı konusunda Yönetmelikte bir hüküm
bulunmamaktadır. Danıştay’a göre; fikri içtima kuralı, disiplin cezaları bakımından da uygulanabilir.
Böyle bir durumda fail hakkında, en ağır disiplin cezasını gerektiren hüküm uygulanacaktır
(Danıştay 10. D, 18.2.1985, E. 1984/399, K. 1985/244, DD, sayı. 81, s. 352).
Daha önce disiplin cezası verilmesine neden olmuş bir fiilin, cezanın sicilden silinmesine
ilişkin süre içinde yeniden işlenmesi halinde (tekerrür), bir derece ağır ceza uygulanır. Aynı derece
cezayı gerektiren ve fakat farklı bir fiil nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü uygulanmasında
bir derece ağır ceza verilir (m. 15).
Geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicil alan
yönetici ve öğretim elemanları ile memurlar ve diğer personel için verilecek cezalarda bir derece hafif
olanı uygulanabilir (m. 16). Bu hafifletici nedenin uygulanması, disiplin cezasını vermeye yetkili
merciin takdirindedir. Bununla birlikte, Danıştay’a göre; idare, bu koşulları sağlayan ilgili hakkında
sözkonusu hafifletici nedeni uygulamaması halinde, bunun gerekçesini göstermek zorundadır
(Danıştay 8. D, E. 1991/1399, K. 1991/1677, DD, Yıl. 22, sayı. 84-85, s. 570).
Danıştay, “haksız tahrik”in disiplin cezaları bakımından da uygulanacağını kabul etmiştir
(Danıştay 10. D., E. 1990/1103, K. 1990/2547, DD., Yıl. 22, 1992/82-83, s. 982).
Disiplin cezasının verilmesine ilişkin kararda, karara karşı başvurulabilecek yollar
gösterilmelidir. Anayasa’ya göre; “devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve
mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” (Anayasa m. 40/f.2).
8. Kararın Yazılması
Kararlar, verdikleri tarihten itibaren en geç 15 gün içinde raportörler tarafından gerekçeli
olarak ve oybirliği veya çoğunlukla verildiği belirtilerek yazılır. Başkan ve üyeler tarafından
imzalanır. Karşı görüşte olanlar, nedenlerini yazar ve imzalarlar (m. 44).
9. Kararın İlgiliye Tebliği
29
Ceza vermeye yetkili amirler tarafından verilen disiplin cezaları bu amirlerce; disiplin
kurullarınca verilen cezalar bu kurulların Başkanlıklarınca kararların imzalarının
tamamlanmasını izleyen en çok on gün içinde ilgililere tebliğ olunur (m. 45/f.1).
Ceza vermeye yetkili amirlerce disiplin kurulu kararlarına dayanılarak verilmiş olan
cezalarda, bu kararlar da eklenir. Disiplin cezasının tebliği sırasında itiraz usul ve süresi yazılı olarak
hatırlatılır (m. 45/f.2).
C. Disiplin Cezasının Uygulanması
Disiplin cezaları verildiği tarihten itibaren hüküm ifade eder ve derhal uygulanır (m.
46/f.1).
Aylıktan kesme cezası, cezanın veriliş tarihini takip eden aybaşında uygulanır. Verilen Disiplin
cezaları sıralı sicil amirine üniversite öğretim mesleğinden çıkarma cezası bütün üniversite
rektörlüklerine, kamu görevinden çıkarma cezası ise ayrıca Devlet Personel Başkanlığına
bildirilir(m. 46/f.2).
VI. DİSİPLİN CEZASINA KARŞI BAŞVURU YOLLARI
Yönetmeliğin 47. maddesine göre; “Disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından verilen
disiplin cezalarına karşı itiraz bir üst disiplin amirine veya disiplin kurullarına yapılabilir.
Bu Yönetmelikte yer alan disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir.”
Buna göre; ilgilinin, hakkında verilen disiplin cezasına karşı başvurabileceği iki kanun yolu
vardır: İtiraz ve idari yargı yolu.
Disiplin cezasının verilmesine ilişkin kararda, karara karşı başvurulabilecek yollar
gösterilmelidir. Anayasa’ya göre; “devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve
mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır.” (Anayasa m. 40/f.2).
A. İtiraz
1. İtirazın Yapılacağı Merci
Disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından verilen disiplin cezalarına karşı itiraz
30
bir üst disiplin amirine veya disiplin kurullarına yapılabilir (m. 47/f.1).
Bu yönetmelikte yer alan disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir. (m.
47/f.2).
2. İtiraz Süresi
Disiplin amirleri ve disiplin kurulları tarafından verilen disiplin cezalarına karşı yapılacak
itirazlarda süre kararın ilgiliye tebliği tarihinden itibaren 7 gündür. Bu süre içinde itiraz edilmeyen
disiplin cezaları kesinleşir (m. 48/f.1).
3. İtiraz Üzerine Yapılacak İşlem
İtiraz mercileri; itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin, kendilerine intikalinden itibaren 30
gün içinde kararlarını vermek zorundadırlar (m. 48/f.3). 30 günlük süre, düzenleyici nitelikte olup;
sürenin dolmasından sonra karar verilmesi, kararın hukuken geçerli olmasına engel değildir.
İtiraz halinde, itiraz mercileri kararı gözden geçirerek verilen cezayı aynen kabul
edebilecekleri gibi cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilirler (m. 48/f.2). Buna karşılık,
itirazı incelemeye yetkili merciin cezayı ağırlaştırma yetkisi bulunmamaktadır (aleyhe değiştirme
yasağı). Aleyhe değiştirme yasağı, evrensel nitelikte bir usul kuralıdır. Amaç; insanların, herhangi
bir işleme veya karara karşı başvuru haklarını kullanırken bunun aleyhe sonuç doğurabileceği
endişesine kapılmadan bu haklarını kullanabilmeleri imkanını sağlamaktır. Nitekim Danıştay’a göre;
“karara vaki itirazı inceleyen disiplin kurulunun … disiplin cezasını ağırlaştırmaması, diğer bir
deyimle aleyhe sonuç doğuracak bir karar vermemesi gerekirken kısa süreli durdurma cezası
kaldırılarak cezanın ağırlaştırılması suretiyle … görevden çıkarma cezası ile cezalandırılmasında
… hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” (Danıştay 3. D, 30.3.1983, E. 1982/2920, K. 1983/1080, DD,
sayı. 52-53, s. 176).
Kaldırılan cezalar sicilden silinir (m. 48/f.4).
B. İdari Yargı Yolu
Yönetmelikte yer alan disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabilir (m. 47/f.2).
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7/1. maddesine göre; ilgili, hakkında verilen disiplin
cezasına karşı, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde idari yargıda dava açma
hakkına sahiptir.
31
İdari yargı yoluna başvurmadan önce işleme itiraz edilmesi halinde ve isteğin reddedilmesi
halinde, dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba
katılır (2577 sayılı İYUK m. 11). Dolayısıyla disiplin cezasına itiraz edilmesi, idari yargı yoluna
başvurma süresini durduran bir nedendir.
Danıştay; aleyhe değiştirme yasağını, idari yargı yolu için de uygulamaktadır (Danıştay
10. D, 19.12.1990, E. 1990/905, K. 1990/3076, DD, sayı. 82-83, s. 976).
Disiplin cezasına karşı açılan idari davanın, red kararı ile sonuçlanması durumunda, yeni bir
hukuki durum ortaya çıkmaz. Çünkü, disiplin cezalarına ilişkin kararlar, verildiği anda hüküm
ifade eder ve derhal uygulanır. Dolayısıyla davanın reddedilmesi halinde yeniden işlem yapılmasına
gerek yoktur. Dava sonunda disiplin cezası verilmesi kararının iptal edilmesi halinde, işlem tesis
edildiği andan itibaren geriye etkili şekilde ortadan kalkmış sayılır. Bunun üzerine, disiplin
cezasına ilişkin olarak ilgilinin sicilinde yer alan kayıtlar çıkarılır; disiplin cezasının ilgili
bakımından doğurduğu diğer sonuçlar da kaldırılır (Sözgelimi, aylıktan kesme cezasında kesilen
aylık ilgiliye ödenir, yapılmayan kademe ilerlemesi yapılır vs.).
VII. DİSİPLİN CEZALARININ SİCİLDEN SİLİNMESİ
Disiplin cezaları sicile işlenir. Üniversite öğretim mesleğinden veya kamu görevinden çıkarma
cezasından başka bir disiplin cezasına çarptırılmış olanlar; uyarma ve kınama cezalarının
uygulanmasından 5 sene, diğer cezaların uygulanmasından 10 sene sonra, atamaya yetkili amire başvurarak,
verilmiş olan cezalarının sicil dosyasından silinmesini isteyebilir (m. 49/f.1).
Ceza alan kişinin, yukarıda yazılan süreler içerisindeki davranışları, bu isteği haklı kılacak
nitelikte görülürse, isteğinin yerine getirilmesine karar verilerek bu karar sicil dosyasına işlenir
(m. 49/f.2).
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının sicilden silinmesinde disiplin kurulunun
mütalâası alındıktan sonra yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır (m. 49/f.3).
32
VIII. TUTANAK ÖRNEKLERİ
(ÖRNEK 1)
D İSİPLİN SORUŞTURMASI EMRİ
(Soruşturmacı tayin edilecek ise)
Tarih
Sayın (Soruşturmacı),
İlgi ve Sayı:
Üniversitemiz ...’de …..olarak görevli (ilgili)’nin, (fiil)’ini işlediği … tarihinde …
yoluyla tespit edilmiştir.
İlgilinin işlediği iddia edilen fiil hakkında soruşturma yapmakla görevlendirilmiş
bulunmaktasınız. Disiplin soruşturmasını yaparak, soruşturma raporunuzu süresi içinde
(makamımız)’a teslim etmenizi rica ederim.
Disiplin Amiri
Ek: 1 adet dilekçe (fiile maruz kalan kişinin fiili bildiren dilekçesi vb.)
33
(ÖRNEK 2)
TUTANAK
(Soruşturmacının veya Komisyonun yapacağı işlerle ilgili)
TUTANAK
Rektörlük Makamının ……tarih ve …….. sayılı emrine dayanarak …………. tarihinde
…………. odasında toplanıldı ve soruşturma emrinde adı geçen sanık ………………hakkındaki
disiplin soruşturması başlatıldı.
Soruşturma süresince yazı işlerini yürütmek üzere ……. oğlu/kızı …… ’den olma ……
yılı ……doğumlu ……. yeminli katip olarak görevlendirilmiş ve duyduklarını bildiklerini
kimseye söylemeyeceğine dair yemin ettirildi. (Not: Katip görevlendirmek isteğe bağlıdır).
Yapılan bu oturum ile hakkında disiplin soruşturması açılan sanığa savunma yapmak üzere
davetiye gönderilmesine, konu hakkında bilgisi olan tanıkların çağırılarak ifadelerinin alınmasına,
sanığın daha önce herhangi bir disiplin cezası alıp-almadığının rektörlükten sorulmasına ve işbu
tutanağın düzenlenmesine karar verildi.
Soruşturmacı (veya Komisyon) Yeminli Katip (varsa)
imza imza
34
(ÖRNEK 3)
EK SÜRE İSTEM YAZISI
… MAKAMI’NA
……..
İlgi: … gün ve … sayılı yazınız
İlgi yazı ile (ilgili) hakkında (fiil)’ini işlediği iddiası ile, … tarihinde, makamınızca
disiplin soruşturması başlatılmıştır.
İlgi yazı ile soruşturmacı olarak görevlendirilmiş bulunmaktayım. (Ek süre talebinin
gerekçesi, sözgelimi soruşturmanın arzettiği özellik ve güçlük; araya giren tatil vs.) nedeniyle
soruşturmanın yasal süresi içinde bitirilmesi mümkün gözükmemektedir. Soruşturmanın
tamamlanabilmesi için ek süreye ihtiyaç vardır. …/…/… tarihine kadar … günlük ek süre
verilmesini,
Saygılarımla arz ederim. (Tarih)
Soruşturmacı
35
(ÖRNEK 4)
SAVUNMA İSTEM YAZISI
Tarih
Say ın (ilgili),
(Görevi)
İlgi: … makamının … gün ve … sayılı yazısı
İlgi yazı ile ... (fiil)’ini işlediğiniz iddiası ile … tarihinde hakkınızda disiplin
soruşturması başlatılmıştır.
İlgi yazı ile soruşturmacı olarak görevlendirilmiş bulunmaktayım. Yükseköğretim Kurumları
Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 24. maddesi uyarınca
savunma hakkınız bulunmaktadır.
Olayla ilgili olarak savunmanızı yapmak üzere … günü saat …’da … yerde hazır
bulunmanız (verilen süre 7 günden az olmamalıdır); belirtilen tarihte savunmanızı yapmamanız
halinde, savunma hakkınızdan vazgeçmiş sayılacağınız ve hakkınızda mevcut delillere göre soruşturma
raporu düzenleneceği hususu önemle bildirilir.
Soruşturmacı
36
(ÖRNEK 5)
SAVUNMA TUTANA ĞI
S
O
R
U
Ş
T
U
R
M
A
C
I
S
A
V
U
N
M
A
Y
A
P
A
N
DİSİPLİN SUÇU
SAVUNMA TARİHİ VE YERİ
SAVUNMAYI YAZAN
YEMİNİN ŞEKLİ
SAVUNMA
: (soruşturmacının adı,soyadı, görevi)
: İlgili
Kimlik bilgileri: …
G örevi : halen Üniversitemizde (görevi) olarak
çalışmaktadır.
Adresi:
: (Disiplin soruşturmasının konusu olan ve disiplin suçu
oluşturan fiilin ayrıntılı açıklaması)
: … gün, saat …’de, … yerde
: Yeminli Katip (adı-soyadı, görevi)
: Katip’e usulü dairesinde yemini ettirildi.
İlgili’ye yemin ettirilmedi.(İlgili yeminini edecekse
ifadesi alınmadan önce etmelidir. Savunma anında yemin
edemez)
Soru 1 : Disiplin soruşturmasının konusu olan ve disiplin suçu oluşturan eylem ilgiliye
37
anlatıldı. Disiplin soruşturması konusu olayla ilgili olarak bildiklerini anlatması istendi.
Cevap 1 :
Soru 2 :
Cevap 2 :
Olayla ilgili başka bir söyleyeceği olup olmadığı soruldu.
Başka bir söyleyeceğim yoktur dedi. Okundu, imzası alındı. (Tarih)
İlgili Yeminli Katip Soruşturmacı
38
(ÖRNEK 6)
TANIK İFADE İSTEM YAZISI
Tarih
Sayın (tanık),
İlgi: … makamının … gün ve … sayılı yazısı
İlgi yazı ile, (ilgili) hakkında (fiil)’ini işlediği iddiası ile, … tarihinde, disiplin
soruşturması başlatılmıştır. İlgi yazı ile soruşturmacı olarak görevlendirilmiş bulunmaktayım.
Olayla ilgili olarak ifade vermek üzere … günü saat …’da … yerde hazır bulunmanız
gerekmektedir.
Bilgilerinizi ve gereğini rica ederim.
Soruşturmacı
39
(ÖRNEK 7)
TANIK İFADE TUTANAĞI
: (soruşturmacının adı,soyadı, görevi)
: Tanık
Kimlik Bilgileri:
G örevi:
Adresi:
: (Üniversitemiz ...’da …..olarak görevli (ilgili)’nin
işlediği iddia edilen, disiplin soruşturmasının konusu olan
ve disiplin suçu oluşturan fiil nedeniyle tanık ifadesinin
alınması)
: … gün, saat …’de, … yerde
: Yeminli Katip (adı-soyadı, görevi)
: Katip … ve ifade veren tanık ...’a usulü dairesinde
yemin ettirildi.
İFADE :
Soru 1 : Üniversitemiz ... da …..olarak görevli (ilgili)’nin işlediği iddia edilen, disiplin
soruşturmasının konusu olan ve disiplin suçu oluşturan eylem tanığa anlatıldı. Disiplin
soruşturması konusu olayla ilgili olarak bildiklerini anlatması istendi.
Cevap 1 :
Soru 2 :
Cevap 3 :
Olayla ilgili başka bir söyleyeceği olup olmadığı soruldu.
Başka bir söyleyeceğim yoktur dedi. Okundu, imzası alındı. (Tarih)
Tanık Yeminli Katip Soruşturmacı
40
SORUŞTURMACI
İFADE VEREN
İFADE KONUSU
İFADE TARİHİ VE YERİİFADEYİ YAZAN
YEMİNİN ŞEKLİ
(ÖRNEK 8)
BELGE İSTEME
REKTÖRLÜK MAKAMINA
(Personel Dairesi Başkanlığı)
İlgi: … makamının … gün ve … sayılı yazısı
İlgi yazı ile Üniversitemiz ...’da …..olarak görevli (ilgili) hakkında (fiil)’i işlediği
iddiası ile disiplin soruşturması başlatılmıştır. İlgi yazı ile soruşturmacı olarak
görevlendirilmiş bulunmaktayım.
Soruşturma kapsamında (ilgili)’nin daha önce herhangi bir disiplin cezası alıp almadığının
ivedilikle gönderilmesi hususunda ;
Bilgilerinizi ve gereğini arz ederim. (tarih)
Soruşturmacı
41
(ÖRNEK 9)
SORU ŞTURMA RAPORU
SORUŞTURMACI
SORUŞTURMA ONAYI
HAKKINDA SORUŞTURMA YAPILAN
İLGİLİ:
İlgiliye Ait Kimlik Bilgileri :
Görevi ve Resmi Sıfatı :
Sicil No :
İlk İşe Giriş Tarihi :
SUÇ KONUSU
SUÇ TARİHİ
SORUŞTURMAYA BAŞLAMATARİHİ
SORUŞTURMANIN SAFHALARI
DELİLLER
SAVUNMA ÖZETİ
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
SONUÇ
Teklifimizdir.
Arz ederim. (Tarih)
: (ilgili)’nin işlediği iddia edilen disiplin
soruşturmasının konusu olan ve disiplin suçu
oluşturan eylemin ayrıntılı açıklaması)
: (soruşturma süreci, soruşturma
kapsamında yapılan işlemler madde madde
yazılır)
: Soruşturma kapsamında elde edilen bilgi ve
belgeler (sanığın savunması, tanığın ifadesi
vb.)
Soruşturmacı
42
: (soruşturmacının adı, soyadı, görevi) : …
makamının … gün ve …sayılı yazısı.
(ÖRNEK 10)
… MAKAMI’NA
İlgi: … gün ve … sayılı yazınız
İlgi yazı ile (ilgili) hakkında (fiil)’ini işlediği iddiası ile, … tarihinde, makamınızca
disiplin soruşturması başlatılmıştır.
İlgi yazı ile soruşturmacı olarak görevlendirilmiş bulunmaktayım. İlgili hakkında yapılan
disiplin soruşturması neticesinde hazırlanan dosya ve soruşturma raporu ekte sunulmuştur.
Gereğini saygılarımla arz ederim. (tarih)
Soruşturmacı
Ek: Soruşturma dosyası
43
(ÖRNEK 11)
SORUŞTURMA DOSYASI DİZİ PUSULASI
1. Disiplin suçu işlendiğini bildiren dilekçe
2. Disiplin amirinin … gün ve … sayılı soruşturma onayı ve soruşturmacı tayin yazısı.
3. Ek süre istem yazısı
4. Disiplin amirinin ek süre talebine ilişkin yazısı
5. Soruşturmacının … tarihli “ilgili” ye savunma istem yazısı
6. Soruşturmacının ... tarihli “tanık” ifade istem yazısı
7. Soruşturmacının Personel Daire Başkanlığından ... tarihli “Sicil Özeti ve Belge” istem yazısı
8.… tarihli bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin istem yazısı
9.… tarihli, … tarihinde … yerde keşif yapılacağı ve keşif sırasında hazır bulunması istenen kişilere
gönderilen yazı suretleri
10. (ilgili)’nin ... tarihli savunma tutanağı
11. (Tanık)’ın ... tarihli ifade tutanağı
12. Personel Daire Başkanlığı’nın … gün ve … sayılı sicil özeti ekli yazısı
13. Bilirkişi raporu
14. Keşif tutanağı
15. Soruşturma raporu
Teslim Eden Teslim Alan Teslim Tarihi
Soruşturmacı Disiplin Amiri … / …/ …
44
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI YÖNETİCİ, ÖĞRETİM ELEMANI VE
MEMURLARI CEZA SORUŞTURMASI
I. GENEL AÇIKLAMALAR
Yükseköğretim personeli görevden doğan ve görevleri sırasındaki işledikleri suçlardan dolayı
2547 sayılı kanunun 53/c maddesi hükmü gereğince soruşturulacaklardır. Kanunun 53/c-8.
maddesinde “ bu kanunda yer almamış hususlarda 4 şubat 1329 tarihli Memurin Muhakematı
Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı” hüküm altına alınmıştır. 4.12.1999 tarihinde
yürürlüğe giren 4483 sayılı memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanması hakkında kanunun
18. maddesi ile, MMHK yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak aynı kanunun 16. maddesinde
“Kanunlarda Memurin Muhakematın hakkında kanunu Muvakkatı uygulanacağı belirtilen
hallerde bu kanun hükümleri uygulanır” hükmü getirildiğinden 2547 sayılı kanunun MMHK’a
yaptığı atfın 4483 sayılı kanuna yapılmış saymak gerekmektedir. Yani 2547 sayılı kanunda
bulunmayan hususlarda 4483 sayılı kanun hükümleri uygulanacak ve her iki kanunda da bulunmayan
hususlarda, yine 4483 sayılı kanunun 6. maddesi uyarınca CMUK hükümleri uygulanacaktır.
II. SORUŞTURMA
A. Soruşturmacı Görevlendirmesi, Soruşturma Yapmaya ve Yaptırmaya Yetkili
Makamlar
Soruşturma yapmaya veya soruşturma emri vererek bir muhakkik eli ile soruşturma
yaptırmaya yetkili makamlar, Yükseköğretimde çalışan personelin görevi sırasında veya görevinden
doğan bir suç işlediğini, ihbar, şikayet, basın yayın yolu ile veya doğrudan doğruya (denetleme
veya teftiş sırasında) suça şahit olarak öğrenmeleri durumunda, 2547 sayılı Kanuna göre bir hakkında
soruşturma başlatacaklardır. Yetkili makamlar soruşturmayı bizzat yapabilecekleri gibi bir muhakkik
vasıtası ile de yaptırabilirler
2547 sayılı kanunun 53. maddesindeki düzenlemeye göre, soruşturma açmaya yetkili
makamlar, sanık memurun sıfatına göre değişiklik arz etmektedir. Buna göre;
-Yükseköğretim Kurulu Başkanı için, kendisinin katılmadığı, Milli Eğitim Bakanının
Başkanlığındaki bir toplantıda, Yükseköğretim Kurulu üyelerinden teşkil edilecek en az üç kişilik
bir kurulca soruşturma yapılır.
-Yükseköğretim Kurulu Üyeleri ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkan ve Üyeleri
için, Yükseköğretim Kurulu Başkanı tarafından doğrudan doğruya veya görevlendireceği uygun
45
sayıda soruşturmacı tarafından soruşturma yapılır.
-Yükseköğretim Kurulunun diğer personeli için ise, Başkan veya diğer disiplin amirlerince
doğrudan doğruya veya görevlendirilecekleri uygun sayıda soruşturmacı aracılığı ile soruşturma
yapılır.
-Yukarıda belirtilen personelin dışında kalan memur veya diğer personelin işledikleri
suçlarından dolayı ilk soruşturma, Yükseköğretim Kurulu Başkanınca veya diğer disiplin
amirlerince doğrudan veya görevlendirecekleri uygun sayıda soruşturmacı tarafından yapılır.
Diğer taraftan değişik statüdeki personelin birlikte suç işlemeleri halinde ast konumda olan, üst
konumda olan personele tabi olarak soruşturulur. Üst memur hakkında soruşturma yapmaya veya
yaptırmaya yetkili olan memur, alt memur hakkında da yetkilidir. Karar verecek yetkili kurulda
yine üst memur hakkında karar verecek kuruldur.
Yükseköğretim personelinin işledikleri suça, memur olmayan kişilerin katılması halinde
suça katılan yönünden soruşturma tamamen genel hükümlere göre yürütülür. Bu durumdaki kişilere
2547 sayılı Kanunun 53. maddesindeki usulün uygulanması mümkün değildir. Ancak
yargılanmaları, memurla birlikte memurun tabi olduğu mahkemede yapılır.
Vekalet eden memurlar, vekalet ettikleri memurun soruşturma usullerine tabidirler. Vekalet
eden memur hakkında soruşturma yapmaya yetkili olan makam, vekalet edilen memur hakkında
da soruşturma yapmaya yetkilidir.
Aynı zamanda birkaç görev yapan memur yapan, suç hangi görevinden doğmuşsa o görevin
tabi olduğu soruşturma usulüne göre işlem yapılır.
Amirler, öncelikle, soruşturma emri vermeden iddiaları inceletmek üzere bir inceleme emri
vererek olayı inceletmeli ve bir suç tespit edilmişse inceleme raporu üzerine soruşturma emri
vermelidirler. İnceleme sırasında, bazen, isnat edilen eylemin ceza soruşturmasını değil, disiplin işlemi
yapılmasını gerektirdiği yahut genel hükümlere göre soruşturulması gereken bir suçun bulunduğu,
hatta soruşturulacak bir eylemin olmadığı anlaşılabilir. Bu tür durumlarda soruşturma emri
verilmez ve durum bir tutanakla tespit edilir.
İnceleme ve soruşturma emrinin tek bir emirle birlikte verilmesi veya inceleme emrinde
suç unsuruna rastlanamadığı tespit edilse bile yine soruşturma emri verilmesi halinde, gereksiz yere
zaman kaybı söz konusu olmakta, 2547 sayılı kanunun amacı dışına çıkılarak personel, soruşturma
psikolojisi altında mağdur edilmekte ve soruşturmanın tabii sonucu olarak fezlekeye bağlanan dosya
yetkili kurul ve bir üst kurulda zorunlu olarak görüşülmekte ve bu kurulların gereksiz yere işleri
çoğaltılmaktadır. Ortada soruşturma açılması gerektiren bir suç bulunduğuna kanaat getirilmedikçe
soruşturma açılmamalıdır. Soruşturma emri verildikten sonra ise geri alınamaz.
46
B. Soruşturmacıların Nitelikleri ve Yetkileri
1. Soruşturmacıların Nitelikleri
Soruşturmacıların memurluk görev ve derecelerinin, haklarında soruşturma yapacakları
memurlardan üst ya da hiç olmazsa aynı düzeyde olması gerekir. Bu nedenle, atanacak
soruşturmacının en az sanığın akademik ünvanına sahip olması şartı aranmaktadır. Buna göre sanık
Profesör hakkında doçent’in, doçent hakkında yardımcı doçent’in soruşturma yapması mümkün
değildir.
Ayrıca soruşturmacılar olayla ilgisi bulunmayan tarafsız kişiler arasından seçilmelidir.
2. Soruşturmacıların Yetkileri
2547 sayılı Kanunda veya onun atıf yaptığı 4483 sayılı Kanunda soruşturmacı olarak
görevlendirilenlerin yetkileri konusunda bir düzenleme yoktur Ancak 4483 sayılı Kanunun 6.
maddesinde soruşturma yapılması sırasında bu Kanunda açıklık bulunmayan hallerde Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanunu hükümlerine göre işlem yapılacağı belirtildiğinden,
soruşturmacıların yetkileri bu Kanuna göre belirlenecektir. Buna göre soruşturmacıların yetkileri
şöyle sıralanabilir.
-Tanık çağırmak, tanık dinlemek ve tanığı zorla getirtmek.
-Bilirkişiye baş vurmak.
-Keşif yaptırmak.
-Muayene ve otopsi yaptırmak.
-Zorla el koymak.
-Arama yapmak.
-Sanığın tutuklanmasını istemek.
-Yakalama emri vermek.
-Sanığı sorguya çekmek, sorguya gelmek istemeyenleri zorla getirtmek.
-Her türlü bilgiyi görevlilerden almak.
-İstidkap yaptırmak
C. Soruşturmanın Sonuçlandırılması
Soruşturmacılar, yukarıda sayılan yetkilerini kullanarak sanıkların CMUK 135. maddesi
hükümleri uyarınca savunmaları ve tanıkların ifadelerini almaları, suçlarla ilgili belgeleri sırasıyla
soruşturma raporuna eklemeleri, tüm bilgi ve belgeleri değerlendirmeleri, işlendiği iddia edilen
47
suçla ilgili bilgi ve belgelerin özeti mahiyetinde bir fezleke (görüş özeti) düzenleyerek ilgili
yetkili kurula gönderilmek üzere soruşturma emri veren makama sunmaları gerekir.
Soruşturma yapmaya yetkili makam tarafından fezleke ve ekleri, karar vermeye yetkili kurula
ulaştırıldığında, artık sanık hakkında karar verilme aşamasına gelinmiş olur. Yapılan inceleme
sonucunda sanık memurun fiili idari işlerin özelliği ve gerekleri de göz önüne alınarak
değerlendirilir ve sonuçta verilen karar memurun yargılanmasının gerekip gerekmediği
belirlenmiş olur.
Soru şturmayı sonuçlandıracak karar kurallar ve oluşum biçimleri şöyle sıralanabilir.
1. Karar Kurulları
Yükseköğretim personeli hakkında birinci aşamada yargılanıp yargılanmayacaklarına karar
verecek kurallar, 2547 sayılı Kanunun 53/c-2. maddesinde ,sanıkların görevlerine göre şöyle
sıralanmıştır:
-Yükseköğretim Kurulu Başkan ve üyeleri ile Yükseköğretim Denetleme Kurulu Başkan
ve üyeleri hakkında Danıştay 2. Dairesi,
-Üniversite rektörleri, rektör yardımcıları ile üst kuruluş genel sekreterleri
hakkında,Yükseköğretim Kurulu üyelerinden oluşturulacak üç kişilik kurul,
-Üniversite, fakülte, enstitü ve yüksekokul yönetim kurulu üyeleri, fakülte dekanları dekan
yardımcıları, enstitü ve yüksekokul müdürleri ve yardımcıları ile üniversite genel sekreteri hakkında,
rektörün başkanlığında rektörce görevlendirilen rektör yardımcılarından oluşacak üç kişilik kurul,
-Öğretim elemanları, fakülte enstitü ve yüksekokul sekreterleri hakkında üniversite yönetim
kurulu üyeleri arasından oluşturulacak üç kişilik kurul,
-657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memurlar hakkında,mahal itibariyle yetkili il
idare kurulu.
Danıştay 2. Dairesince birinci aşamada verilen kararlar, Danıştay İdari İşler Kurulunca;
diğer kurullar tarafından birinci aşamada verilen kararlar, Danıştay 2. Dairesince, kararın türüne göre
itirazen veya kendiliğinden nihai olarak karara bağlanır.
Yükseköğretim Kurulu ile üniversite yönetim kurullarınca oluşturulacak kurullarda
görevlendirilecek asıl ve yedek üyeler bir yıl için seçilirler. Süresi sona erenlerin tekrar seçilmeleri
mümkündür.
Son soruşturmanın açılıp açılmamasına karar verecek kurullar üye tamsayısı ile toplanır.
Kurullara ilk soruşturmayı yapmış olan üyeler (muhakkik) ile haklarında karar verilecek üyeler
katılamazlar. Noksanlar yedek üyelerle tamamlanır.
Kurullarda, her üye oyunu kabul veya ret yoluyla vermekle görevlidir. Çekimser oy
kullanılamaz.Kararlarda oy çokluğu esası uygulanır.
48
2. Yetkili Kurullar ile Yargı Yerlerince Verilecek Kararlar ve İtiraz
2547/53-c maddesinde, yukarıda sayılan karar kurullarınca son soruşturmanın açılması (lüzumu
muhakeme) veya son soruşturmanın açılmaması (meni muhakeme) kararları verileceği belirtilmiştir.
Danıştay İdari İşler Kurulu, karar kurullarının anılan kararlar dışında da kararlar verebileceği
görüşündedir.
a) Lüzumu Muhakeme (Son Soruşturmanın Açılması) Kararı
2547 sayılı Kanunun 53. maddesine göre, sanık memurun suçu işlediğine ilişkin inandırıcı
ve yeterli delil bulunursa, sanığın yargılanmasını tayin eden lüzumu muhakeme kararı verilir.
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun ek 6. maddesinde, 1985 yılında CMUK’dan çıkarılan
ilk tahkikat hükümleriyle ilgili olarak; diğer kanunlarda geçen “ilk tahkikat” ibaresinin
“hazırlık tahkikatı” olarak değiştirildiği, diğer kanunlarda, CMUK’ un ilk tahkikat hükümlerine
yapılan atıfların, kamu davasının hazırlanmasına ilişkin hükümlerine yapılmış sayılacağı” CMUK’
nun 163 ve müteakip maddelerindeki hükümlerin de tahkikatı yapmakla görevli bulunanlar
tarafından uygulanacağı belirtilmiştir.
Bu duruma göre, bir memur hakkında Yetkili Kurulca verilen ve kamu davasının açılmasına
esas olan “lüzumu muhakeme” yargılamanın gerekliliğine ilişkin kararlar “iddianame “ niteliği
taşımaktadır. Dolayısıyla CMUK’ nun 163. maddesine göre yetkili kurullarca verilecek
kararlarda; sanığın adı, soyadı, suçu işlediği sıradaki memuriyet ünvanı ve görevi, sanıklar hakkında
cezai kovuşturma yapılmasını gerektiren suç konusu eylemin neden ibaret olduğu ve isnat edilen suç,
cezai kovuşturmaya konu olan suç konusu eylemlerin hangi tarihte işlendiği, her eylem hakkında
verilen kararın gerekçesi, verilen kararın oy birliği ile mi yoksa oy çokluğu ile mi verildiği, deliller ve
bu delillere göre suça uygulanacak kanun maddesi ve yargılamanın yapılacağı mahkeme
gösterilir.
Lüzumu muhakeme kararları sanık memura bizzat tebliğ edilir. Memurun bulunamaması
durumunda, 7201 sayılı Tebligat Kanununda belirtilen ilanen tebliğ yolu ile tebligat yapılır.
Bu kararlar sanığın 10 gün içinde itirazı üzerine üst kurullarda incelenir. Karara bu süre içinde
itiraz edilmez veya karar üst kurulca onanırsa kesinleşir ve dosya sanık memur hakkında yetkili
mahkemede son soruşturmanın yapılması için birinci aşamada kararı veren kurula, buradan da yetkili
Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. Bu kararlar iddianame niteliğinde olup karar verildiği anda
dava açılmış sayılır ve mahkemeye ulaştığı anda da yargılamaya öncelikle başlanır ve öncelikle
sonuçlandırılır.
İtiraz sonucu kararı ikinci aşamada inceleyen kurul lüzumu muhakeme kararını bozarak sanığın
49
meni muhakemesine karar verebilir. Bu durumda ise memur yargılanmaz ve bu kararda kesindir.
b) Meni Muhakeme (Son Soruşturmanın Açılmaması) Kararı
Sanık memur hakkında suç sübut bulunmazsa, kanuni unsurları teşekkül etmezse, suç sanığa
atfedilmezse, olay suç olmakla beraber sanık için suçluluk dahi söz konusu edilemezse veya suçu
işlediği konusunda kamu davasının açılmasına yetecek ölçüde kanıt elde edilemezse, hakkında
meni muhakeme kararı verilir.
Meni muhakeme kararı, sanık memur hakkında son soruşturma yapılmasını önler. Meni
muhakeme kararları varsa müştekiye bildirilir. İlgililer bu kararlara 10 gün içinde itiraz
edebilirler. İtiraz edilsin veya edilmesin, meni muhakeme kararları mutlaka bir üst kurulunca incelenir
ve yapılan inceleme sonucunda karar onanırsa meni muhakeme kararı kesinleşir.
Üst kurul meni muhakeme kararlarını bozup lüzumu muhakeme kararı da verebilir. Bu
kararlarda kesin olup itiraz edilemez.
Meni muhakeme kararları kesin hüküm değildir. İleride suçun işlenildiğine dair yeni
delillerin elde edilmesi halinde yeniden soruşturma yapılıp farklı bir karar alınabilir.
c) Kovuşturmaya Yer Olmadığına İlişkin Karar
Karar kurulları, sanığın ölümü, genel af ilanı, zaman aşımı, takibi şikayete bağlı suçlarda
şikayetçinin 6 ay içinde dilekçe vermemesi veya şikayetinden karar verilmeden önce vazgeçmesi
gibi durumların birisinin varlığı halinde, TCK’ da bu haller için belirlenen maddeler belirtilmek
suretiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar verebilirler. Bu kararlarda bir üst kurulun
incelemesine tabidir. Kesin kararı üst kurul vermektedir. Kararların müştekiye tebliği gerekir.
d) Karar Verilmesine Yer Olmadığına İlişkin Karar
4483 sayılı Kanun, MMHK ve CMUK’da karar verilmesine yer olmadığı yolunda bir karar
türüne rastlamak mümkün değildir. Bu karar uygulamanın ortaya çıkardığı bir karar türüdür.
Bu karar, soruşturma konusu eylemin suç olmaması, eylemin disiplin soruşturmasını
gerektirmesi, görevle ilgili olmaması veya görev dışında doğması, tazmini nitelikte olması, idari
veya hukuki dava konusu olabilecek nitelikte olması, 2547 sayılı Kanunun 53. maddesi kapsamına
giren görev sırasında veya görevden doğan cezai soruşturmayı gerektirir bir suç olmaması, daha önce
aynı konuda kesinleşmiş bir karar verilmiş olması gibi durumlarda verilmektedir.
Bu karar da bir üst kurulun incelemesine tabidir. Kesin kararı üst kurul vermektedir. Kararın
varsa müştekiye tebliği gerekir.
50
e) Dosyanın Geri Çevrilmesi Kararı
İkinci derece karar kurullarınca verilen karar türlerindendir. Soruşturma emrinin usule uygun
alınmaması, soruşturmanın başka sanıklara da teşmil edilmesi, sanık-tanık ifadelerinin alınmaması veya
usulüne uygun alınmaması, soruşturmanın eksik yapılması, eylemin bilirkişi incelemesini gerektiren
bir suç olması halinde bilirkişi raporu düzenlettirilmemiş olması, soruşturmanın kanuna ve usule
uyulmadan yapılması, karar kurullarının kanun ve usule uygun olarak oluşmaması, toplanmaması ve
usulsüz karar vermesi, verilen kararda noksanlık olması, oyçokluğu ile alınan kararlarda muhalefet
görüşünün yazılmaması, kararda imzaların eksik olması, soruşturmacının karar organına üye olarak
katılması, yasanın ön gördüğü biçimde yazılı bildirimlerin yapılmaması, dosyanın başka bir kurula
gönderilmesi gerekirken sehven yetkisiz ve görevsiz kurula gönderilmesi durumlarında dosya yerine
geri çevrilir.
Dosya yerine çevrilirken, eksikliğin durumuna göre, bazen karar bozularak geri gönderilir.
Bu tür durumlarda verilen kararlar kesindir. İtiraz edilemez böyle durumlarda bozma kararında
belirtilen eksiklikler giderilip sanık memurlar hakkında yeniden bir karar verilir ve gerekli
tebligatlar yeniden yapılır.
3. Yargılama Yeri
Lüzumu muhakemesi kesinleşen Yükseköğretim Kurulu ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu
Başkan ve üyelerinin yargılanması Yargıtay ilgili ceza dairesine, temyiz incelemesi Ceza Genel
Kuruluna, diğer görevlilerin yargılanmaları suçun işlendiği yer adliye mahkemelerine, temyiz
incelemeleri Yargıtay’ın ilgili ceza dairesine aittir.
III. KANUNUN İSTİSNALARI
Yükseköğretim personelinin tüm suçları bu Kanuna göre soruşturulmaz. Bazı suçlar genel
hükümlere göre Cumhuriyet savcılıklarınca soruşturulurlar. Bu suçlar Kanunun istisnalarını
oluşturur. Bu istisnaları şöyle sıralayabiliriz:
1. 2547 sayılı Kanunun 53/c-7 maddesinde sayılan suçlar: İdeolojik amaçlarla Ana yasada yer
alan temel hak ve hürriyetleri,devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü veya dil, ırk, sınıf,
din ve mezhep ayrılığına dayanılarak nitelikleri Anayasada belirtilen Cumhuriyeti ortadan
kaldırmak maksadıyla işlenen suçlarla bunlara irtibatlı suçlar,öğrenme ve öğretme hürriyetini
doğrudan veya dolaylı olarak kısıtlayan, kurumların sükun, huzur ve çalışma düzenini bozan boykot,
işgal, engelleme bunları teşvik ve tahrik, anarşik ve ideolojik olaylara ilişkin suçlar ile ağır cezayı
51
gerektiren suçüstü halleri.Bu hallerde kovuşturmayı Cumhuriyet Savcısı doğrudan yapar.
2. 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Fiillerin Takibi Hakkındaki Kanun Hükümleri
Uygulaması
3. Türk Ceza Kanununun 160. maddesince istisna tutulan, Cumhurbaşkanı’na fiilen saldırı,
Türklüğe, milletvekillerine ve Anayasal kuruluşlara ve kanunlara sövme fiilleri.
4. 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanununun 13,14 ve 15.maddelerinde belirtilen fiiller.
5. Devlet Güvenlik Mahkemesi Kuruluş Görev ve Yargılama Usulü Kanununun 10/7
maddesine göre bu kanun kapsamına giren suçlar.
6. 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele
Kanununun 17. maddesinde yazılı suçlar.
Ancak burada bazı görevliler için bu istisnanın da istisnası vardır. Yükseköğretim Kurulu başkanı
ve Rektörler 1609 sayılı kanunda sayılan (zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet vb.) bir suç işlerlerse, 2547
sayılı Kanun hükümleri uygulanmalıdır. 1609 sayılı Kanun kapsamında olmayan, ancak 3628 sayılı
Kanun kapsamına giren suçlarında ise (gerçeğe aykırı bildirimde bulunmak vb.) 3628 sayılı Kanunu
uygulamak gerekir.
Bu istisna sadece Yükseköğretim Kurulu Başkanı ve rektörler içindir. Yükseköğretim
personelinden Yükseköğretim Kurulu Başkanı ve rektörler dışında kalanlar için, 3628 sayılı Kanun
kapsamındaki suçlarından dolayı, ne 1609 sayılı Kanun, ne de 2547 sayılı Kanunun 53/c maddesi
uygulanamaz. Doğrudan Cumhuriyet Savcılıklarınca soruşturma yapılması gerekir. Nitekim
Yargıtay, “Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire, bazı
cürümlerden dolayı Memurlar ve Şerikleri Hakkında Takip ve Muhakeme Usulüne Dair 1609 sayılı
Kanun 3628 sayılı Yasanın 23. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olup bu konuda geçici bir
düzenlemeye de yer verilmemiş bulunması nedeniyle, Yükseköğretim Kurulu Öğrenci Seçme ve
Yerleştirme Merkezi Fon Saymanlığında veznedar olarak görev yaparken zimmetine para geçirdiği
anlaşılan sanık hakkında 2547 sayılı yasanın 53. maddesinin 6. bendi uyarınca gerekli izin alınmadan
kamu davası açılmasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamede bu hususta bozma isteyen
düşünceye iştirak edilmemiş..” şeklinde karar verilmiştir (5. Ceza Dairesinin 9.2.2000 gün ve 6206-
413 sayılı kararı).
7. Kanunun bir diğer istisnası da vakıf üniversiteleri personelidir. 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanununun Ek maddelerinde Vakıf Üniversitelerinin kuruluş ve işleyişlerine ilişkin
düzenlemeler açıklandıktan sonra, Devlet Yükseköğretim kurumlarından farklı olarak 5. madde de;
vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumunun vakıf yönetim organı dışında vakıf idare uzvu
tarafından seçilen ve en az 7 kişiden oluşan bir mütevelli heyeti olacağı,vakıf yükseköğretim
kurumunun tüzel kişiliğini temsil eden bu mütevelli heyetin vakıf yükseköğretim kurumlarının
52
yöneticilerini Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşünü alarak atayacağı, yükseköğretim
kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ile öğretim elemanları ve diğer personelin sözleşmelerini
yapıp atamalarıyla görevden alınmalarını onaylayacağı belirtilmiş, ek 8. madde de; vakıfça
kurulacak yükseköğretim kurumundaki akademik organlar ve öğretim elemanlarının niteliklerinin
devlet yükseköğretim kurumundakiler gibi düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
Bahsi geçen hükümlerde vakıf üniversiteleri mensuplarının 2547 sayılı Yükseköğretim
Kanununun 53-c maddesinde ön görülen soruşturma usulüne, Memurin Muhakematı Hakkında
Kanuna veya 4483 sayılı Kanuna tabi olacaklarına ilişkin bir hüküm yer almamıştır. Buna göre vakıf
üniversiteleri personeli hakkında yukarıda anılan Kanunlar uyarınca özel soruşturma usulünün
uygulanabilmesi, buna imkan veren bir yasa hükmünün mevcudiyetine bağlı bulunmaktadır. Böyle
bir düzenleme bulunmadığı için de vakıf üniversiteleri personelinin üstlerine atılan suçlarından
dolayı soruşturulmaları genel hükümlere göre Cumhuriyet savcılarınca yapılacaktır. Nitekim
Danıştay bir vakıf üniversitesinde dekan yardımcısı olan sanık hakkında yetkili kurul tarafından
verilen kararın incelenmesi amacıyla gelen dosyada “sanık hakkında 2547 sayılı Kanunun 53-c
maddesi uyarınca soruşturma yapılmasına ve karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığından
meni muhakemesi yolunda verilen ... üniversitesi kurulu kararının bozulmasının, hakkında karar
verilmesine yer olmadığına ve genel hükümlere göre işlem yapılmak üzere dosyanın yetkili
Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi için yerine geri çevrilmesine” şeklinde karar vermiştir
(Danıştay 2. Dairesinin 16.4.1999 gün ve E. 1998/1517, K. 1999/1062 sayılı kararı). Dolayısıyla
vakıf üniversiteleri personeli de kanunun istisnasını oluşturmaktadır.
8. Diğer kurumlardakinin aksine, 2547 sayılı Kanuna tabi yerlerde görevli aşçıbaşı, hizmetli ve
şoförler Kanunun 53. maddesi hükmünden yararlanırlar ve yargılanabilmeleri için haklarında yetkili
kurullarca karar verilmesi gerekir. Oysa MMHK’ın uygulandığı dönemde ve 4483 sayılı kanuna
göre bu görevliler kamu görevlisi sayılmadıklarından genel hükümlere tabi tutulmuşlar ve tutulmaya
devam edilmektedirler. Ancak bu personelin 657 sayılı Kanuna tabi olması ve 2547 sayılı Kanunun 53-
c maddesinde Yükseköğretim kurumunda çalışan 657 sayılı Kanuna tabi personelin de madde
kapsamında soruşturulacaklarını düzenlenmesi sonucu bu personel kapsama dahil edilmiştir.Yargıtay
Ceza Genel Kurulu 10.4.1995 günlü kararında da “Üniversitede hizmetli olarak çalışan ve 567 sayılı
yasaya tabi olan sanığın görevi sırasında işlediği hakaret suçu nedeniyle YÖK Kanununun 53/e
maddesi uyarınca il idare kurulu kararının gerektiğine” hükmedilmiştir.
53
IV. 4483 SAYILI KANUNUN 2547 SAYILI KANUNA TABİ PERSONELE
UYGULANMASI
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 2653 sayılı Kanun ile değişik 53 üncü maddesi (c)
bendinde; Yükseköğretim üst kuruluşları başkan ve üyeleri ile yükseköğretim kurumları
yöneticilerinin, kadrolu ve sözleşmeli öğretim elemanları ve bu kuruluş ve kurumlarının 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununa tabi memurlarının görevleri dolayısıyla ya da görevlerini yaptıkları
sırada işledikleri ileri sürülen suçlar ile ilgili olarak uygulanacak ceza soruşturması usulü
düzenlenmiştir. Buna göre anılan bendin 2 sayılı alt bendinde; yukarıda belirtilen kamu görevlileri
hakkında son soruşturmanın açılıp açılmamasına karar verecek kurullar 4 sayılı alt bendinde; son
soruşturmanın açılıp açılmamasına ilişkin kararları ikinci derecede inceleme yetkisine sahip olan
kurullar sayılmış ve anılan bendin 8 sayılı alt bendinde de; “bu kanunda yer almamış hususlarda 4
Şubat 1329 tarihli Memurin Muhakematı Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı”
belirtilmiştir.
4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun 2.
maddesinde; “Bu Kanunun Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre
yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer
kamu görevlilerinin görevleri sebebi ile işledikleri suçlar hakkında uygulanacağı, görevleri ve
sıfatları sebebi ile özel soruşturma ve kovuşturma usullerine tabi olanlara ilişkin kanun hükümleri ile
suçun niteliği yönünden kanunlarda gösterilen soruşturma ve kovuşturma usullerine ilişkin hükümlerin
saklı olduğu”, 6. maddesinde de; “Ön inceleme görevlendirilen kişi ve kişiler, bakanlık müfettişleri
ile kendilerini görevlendirilen merciin bütün yetkilerine haiz olup, bu Kanunda hüküm bulunmayan
hususlarda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa göre işlem yapabilecekleri” hükme bağlanmıştır.
Öte yandan 4483 sayılı Kanunun 16 ncı maddesinde; “Kanunlarda Memurin Muhakematı
Hakkında Kanunu Muvakkat’ın uygulanacağı belirtilen hallerde, 4483 sayılı Kanun hükümlerinin
uygulanacağı” belirtilmiştir.
Dolayısıyla 2547 sayılı Kanunun 53. maddesinin (c) bendinde sayılan kamu görevlileri ile ilgili
olarak yapılacak ceza soruşturmalarında; anılan bendin alt bentlerine ilişkin hükümler uygulanacaktır.
4483 sayılı Kanun hükümlerinin bu personel açısından uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Sadece
2547 sayılı Kanunda yer almamış olan hususlarda 4483 sayılı Kanun hükümleri uygulanacak, her iki
Kanunda da hüküm bulunmayan hallerde CMUK hükümleri uygulanacaktır.
54
2547 sayılı Kanunun 53. maddesinde bulunmayıp 4483 sayılı Kanunun uygulanacağı halleri,
MMHK döneminde uygulanan lüzumu muhakeme kararlarına verilen kararlara karşı ön görülen 5
günlük itiraz süresinin 10 gün olarak uygulanması, meni muhakeme kararlarının eskiden olduğu gibi
soruşturma izni verecek makama tebliğ edilmesine gerek olmaması örnek olarak verilebilir. İhbarcılara
tebligat gerekmemekle birlikte, şikayetçilere meni muhakeme kararlarının tebliği yine
zorunludur.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabii üniversite personeline de yine eskiden olduğu
gibi 2547 sayılı Kanunun 53. maddesi hükümleri uygulanacak ve il idare kurullarınca verilecek
kararlar niteliğine göre ya kendiliğinden ya da itiraz üzerine Danıştay 2. Dairesince nihai olarak
karara bağlanacaktır.
V. KISA HATIRLATMALAR
Soruşturmacının yapacağı iş ilk soruşturmadır. Suçun işlendiğini ihbar veya şikayet ile veya
bizzat öğrenen disiplin amirleri soruşturma emrini verirler.
Disiplin amirleri soruşturmayı bizzat yapabilecekleri gibi soruşturmacı aracılığıyla da
yaptırabilirler (ÖRNEK 1).
Yapılan ihbar veya şikayet suç işlendiği yönünde ciddi, gerçekçi veya somut deliller
içermiyorsa soruşturma başlatılmaz.
Soruşturmacılar sanığa denk veya üst ünvana sahip olmalıdırlar.
Hem ceza hem de disiplin soruşturması için aynı kişilerin görevlendirilmesi durumunda
soruşturmacı disiplin soruşturması ile ceza soruşturması için iki ayrı dosya oluşturmak
durumundadır, bu soruşturmaları tek dosya üzerinden birlikte yürütemez.
Tebligatlar 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre yapılır. Sanığın adresi bilinmiyorsa
emniyetten adres araştırması istenir. Bu şekilde tespit edilen adrese 7201 sayılı Kanuna göre bildirimde
bulunulur. Sanık tebligatı almazsa veya tebligatı almasına rağmen belli gün ve saate hazır
bulunmazsa; bu takdirde sanık hakkında Sulh Ceza Mahkemesinden ihzar müzekkeresi çıkartılması
istenir ve zabıta marifetiyle sanık getirilir. Buna rağmen sanık bulunamazsa savunma alınmadan
karar verilir.
Soruşturmacı acele hallerde arama yapar, el koyar. Tutuklama istemini Sulh Ceza Yargıcından
ister. Görevden uzaklaştırma kararı veremez, verilmesini disiplin amirinden ister.
Ceza soruşturması usulünde ilk soruşturmada sanık veya sanıkların savunması Ceza
Muhakemeleri Usulü Kanununun 135 ve 135/a maddelerine göre alınmalıdır (ÖRNEK 2).
Tanıkların yeminli ifadeleri alınmalıdır. Yeminin şekli Ceza Muhakemeleri Usulü
55
Kanununun 57. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre “Tanığa teklif edilecek yemin şahadetten evvel;
(Bir şey saklamaksızın, bir şey katmaksızın kimseden korkmayarak, bir tesire kapılmayarak
bildiğimi namusum ve vicdanım üzerine dosdoğru söyleyeceğime yemin ederim ) ve şahadetten
sonra; (Bir şey saklamaksızın, bir şey katmaksızın kimseden korkmayarak, bir tesire kapılmayarak
bildiğimi namusum ve vicdanım üzerine dosdoğru söylediğime yemin ederim) şeklinde olur.”
Yeminin CMUK 57.maddesine göre yaptırıldığı tanık ifade tutanağında belirtilmelidir (ÖRNEK
3).
Muhbirler ve şikayetçiler yeminsiz dinlenir, şikayetçiye ayrıca şikayetini sürdürüp
sürdürmediği sorulur, takibi şikayete bağlı suçlar bakımından önemlidir.
Fezlekelerin değerlendirme bölümünde belgeler, yeminli şahit ifadeleri, sanık savunması ve yasal
dayanaklar bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Belirtilen işlem değerlendirme veya tahlil ve analiz
şeklinde isimlendirilebilir. Bu aşamada iddia edilen suç konusu olay ile sanık arasında illiyet bağı
kurulup kurulmayacağı, olayların yasal dayanaklara aykırılığının neler olduğu, savunmaya neden
itibar edilemeyeceği, suçun zamanaşımına uğrayıp uğramadığı tek tek tartışılmalı ve yasal sonuçlara
ulaşılmalıdır. Sonuç bölümünde ise; tüm bilgi ve belgeler ile sanık savunması birlikte
değerlendirilerek, soruşturmacı tarafından suçun oluşup oluşmadığı hususunda kanaat
belirtilmelidir (ÖRNEK 4).
Soruşturma dosyası ve fezleke soruşturma emrini veren makama teslim
edilmelidir(ÖRNEK 5).
Fezleke eki olan belgeler numara verilerek sıraya konulmalı, listesi yapılarak
imzalanmalıdır. Bu liste mutlaka fezlekeye eklenmelidir (ÖRNEK 6).
Soruşturma dosyası ve fezlekeyi alan makam bu dosyayı Yükseköğretim Kanunun
53.maddesinin c/(2) bendinde belirtilen son soruşturmanın açılıp açılmasına karar verecek kurullara
iletilmek üzere Rektörlük Makamına göndermelidir.
Bu kurullarca verilecek lüzum-u muhakeme veya men-i muhakeme kararları Rektörlükçe
veya İl İdare Kurulunca sanıklara tebliğ edilir. Sanıklar lüzum-u muhakeme kararına karşı itiraz
edebilirler. Böyle bir itiraz yapılırsa bu itiraz ile men-i muhakeme kararları kendiliğinden Danıştay
2. Dairesince incelenerek karara bağlanır. Bunun için dosya bu hallerde Rektörlükçe Danıştay 2.
Dairesine gönderilir. Danıştay 2. Dairesinde lüzum-u muhakeme kararı uygun bulunursa;
görevlilerin yargılanması için dosya suçun işlendiği yer Cumhuriyet Savcılığına gönderilir. Bundan
sonra sanık veya sanıklar ceza mahkemesinde yargılanırlar.
56
VI. TUTANAK ÖRNEKLERİ
(ÖRNEK 1)
SORUŞTURMA EMRİ
T.C.
……. ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ
(1)
İlgi :
Konu:
Sayın (2),
Ekte sunulan ............. (3)’nın ............ tarihli dilekçesi (… sayılı yazısı) ile ................ fiilini (4)
işlediği bildirilen .............. (5) hakkında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 2653 sayılı
Kanunla değişik 53-c maddesi hükümleri uyarınca ceza soruşturması yapmak üzere
soruşturmacı olarak tayin edilmiş bulunmaktasınız.
En kısa zamanda 3(üç) nüsha olarak düzenleyeceğiniz soruşturma dosyası ile fezlekenin
............ (6) ’e gönderilmesini rica ederim.
Ek: ...................
A ÇIKLAMALAR:
1- Soruşturma yapmaya yetkili merciin adı,
2- Soruşturmacı olarak atanan kişinin isim ve unvanı,
3- Suç teşkil eden fiili bildiren kişi/mercii,
4- Soruşturmanın konusunu oluşturan suç teşkil eden fiil,
5- Sanık ya da sanıkların isim, görev ve/veya unvanı,
6- Yazı hangi makamdan gönderiliyorsa o makam,
7- Soruşturmayı açan yetkilinin (Rektör, Dekan,Enstitü
yazılacaktır.
57
Tarih
Müdürü, vs. isim ve unvanı
58
(ÖRNEK 2)
SANIK İFADE TUTANAĞI
SORUŞTURMACI
SORUŞTURMA EMRİ
İFADE VEREN
SORUŞTURMA KONUSU
İFADE TARİHİ VE YERİ
İFADE SIRASINDA HAZIR
BULUNAN KİŞİLER
İFADEYİ YAZAN YEMİNİN
ŞEKLİ
İFADE
: (soruşturmacının adı,soyadı, görevi)
: Soruşturma yapmaya yetkili merciin … gün ve …sayılı
yazısı.
: (Sanık)
Kimlik bilgileri:
G örevi :
Adresi:
Di ğer şahsi hal bilgileri :
: (...’da …..olarak görevli (sanık)’ın işlediği iddia edilen,
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 53-c maddesi
hükümleri uyarınca başlatılan ceza soruşturmasının konusu
olan ve suç teşkil eden fiilin ayrıntılı açıklaması)
: … gün, saat …’de, … yerde
: (isim ve sıfatları)
: Yeminli Katip (adı-soyadı, görevi)
: Katip’e usulü dairesinde yemini ettirildi.
Sanık’a yemin ettirilmedi.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 53-c maddesi hükümleri uyarınca başlatılan ceza
soruşturmasının konusu olan ve suç teşkil eden fiil sanığa anlatıldı. Hakkında 2547 sayılı
Yükseköğretim Kanunun 53-c maddesi hükümleri uyarınca ceza soruşturması açıldığı bildirildi.
Müdafii tayin hakkının bulunduğu, müdafii tayin edebilecek durumda değilse, baro tarafından tayin
edilecek bir müdafii talep edebileceği ve onun hukuki yardımından yararlanabileceği, isterse
müdafiinin soruşturmayı geciktirmemek kaydı ile ve vekaletname aranmaksızın ifadede hazır
bulunacağı bildirildi.
İsnat edilen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu, şüpheden kurtulması için
somut delillerin toplanmasını talep edebileceği, aleyhindeki şüphe sebeplerini ortadan kaldırma ve
lehine olan hususları ileri sürme imkanının bulunduğu söylendi.
Sanığın alınan ifadesinde; “……….”dedi.
Olayla ilgili başka bir söyleyeceği olup olmadığı soruldu.
Başka bir söyleyeceğim yoktur dedi. Tutanak içeriği, sanık (hazırsa müdafi) tarafından okundu,
imza(lar)ı alındı. (Tarih)
59
SORUŞTURMAYI AÇAN MERCİ :
Sanık Müdafii Yeminli Katip Soruşturmacı
A ÇIKLAMALAR:
Sanığın ifadesinin alınmasında CMUK’nun 135. maddesinde belirtilen usul uygulanmalı, özellikle
sanığa hakları hatırlatılmalıdır. Bunun dışında, CMUK’nun 135-a maddesi dikkate alınmalıdır.
60
(ÖRNEK 3)
TANIK İFADE TUTANAĞI
SORUŞTURMAYI AÇAN MERCİ :
SORUŞTURMACI : (soruşturmacının adı,soyadı, görevi)
SORUŞTURMA EMRİ : Soruşturma yapmaya yetkili merciin … gün ve… sayılı
yazısı.
İFADE VEREN : Tanık
Kimlik Bilgileri:
G örevi:
Adresi:
İFADE KONUSU : (...’da …..olarak görevli (sanık)’ın işlediği iddia edilen,
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 53-c maddesi
hükümleri uyarınca başlatılan ceza soruşturmasının konusu
olan ve suç oluşturan (fiil) nedeniyle tanık ifadesinin
alınması)
İFADE TARİHİ VE YERİ : … gün, saat …’de, … yerde
İFADEYİ YAZAN : Yeminli Katip (adı-soyadı, görevi)
YEMİNİN ŞEKLİ : Katip … ve ifade veren tanık ...’a usulü dairesinde
yemin ettirildi.
İFADE :
... da …..olarak görevli (sanık)’ın işlediği iddia edilen, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 53-c
maddesi hükümleri uyarınca başlatılan ceza soruşturmasının konusu olan ve suç oluşturan eylem
tanığa anlatıldı. Ceza soruşturması konusu olayla ilgili olarak bildiklerini anlatması istendi.
Tanık alınan ifadesinde “…..” dedi.
Olayla ilgili başka bir söyleyeceği olup olmadığı soruldu.
Başka bir söyleyeceğim yoktur dedi. Tutanak kendisine okundu. Yazılanların söylediklerinin aynısı
olduğunu beyan üzerine imzası alındı. (Tarih)
Tanık Yeminli Katip Soruşturmacı
NOT: Tanığın ifadesinin alınmasında CMUK’nun 45-64’de belirtilen hükümler
uygulanmalıdır. Özellikle tanıklıktan çekinme hakkı bulunan hallerde, tanığın ifadesi alınmadan
önce bu hak hatırlatılmalıdır.
61
(ÖRNEK 4)
FEZLEKE
SORUŞTURMAYI AÇAN MERCİİ :
SORUŞTURMACI : (soruşturmacının adı,soyadı, görevi)
SORUŞTURMA EMRİ : Soruşturma yapmaya yetkili merciin …
gün ve …sayılı yazısı.
HAKKINDA SORUŞTURMA YAPILAN SANIK:
San ığa Ait Kimlik Bilgileri :
G örevi ve Unvanı :
Adresi :
SORUŞTURMA KONUSU : (...’da …..olarak görevli (sanık)’ın
işlediği iddia edilen, 2547 sayılı Yükseköğretim
Kanunun 53-c maddesi hükümleri uyarınca
başlatılan ceza soruşturmasının konusu olan ve suç
teşkil eden (fiil)in ayrıntılı açıklaması)
SORUŞTURMAYA BAŞLAMATARİHİ :
SORUŞTURMANIN SAFHALARI : (soruşturma süreci, soruşturma
kapsamında yapılan işlemler madde
madde yazılır)
DELİLLER : Soruşturma kapsamında elde edilen bilgi
ve belgeler (sanığın savunması, tanığın
ifadesi vs.)
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ :
SONUÇ ve ÖNERİLER : Delillerin değerlendirilmesi ile de
bağlantı kurularak hangi kanaate varıldığı açıklanacaktır ve önerilerde bulunulacaktır. Sanık(lar)ın
Türk Ceza Kanunu veya başka yasa(lar)da suç olarak kabul edilen bir fiili işlemiş olduklarına dair
yeterli delil elde edilmesi halinde, sanık(lar)ın eyleminin uyduğu kanun maddesi de belirtilmek
suretiyle sanık(lar) hakkında sonsoruşturmanın açılmasının gerekliliğine (muhakeme
edilmelerine) karar verilmesi önerilmeli, sanık(lar)ın fiilinin yasalarımıza göre suç oluşturmadığı
veya isnat edilen suçun sanık(lar) tarafından işlenmediği kanaatine varılması halinde ise, sanık(lar)
hakkında sonsoruşturmanın açılmasına gerek olmadığına (men-i muhakemelerine) karar verilmesi
önerilmelidir.
Teklifimizdir.
Arz ederim. (Tarih)
62
Soruşturmacı
63
(ÖRNEK 5)
SORUŞTURMA DOSYASININ TESLİMİ
…….… MAKAMI’NA (1)
……..
İlgi: … gün ve … sayılı yazınız
İlgi yazı ile ………(2) hakkında ………(3) fiilini işlediği iddiası ile, … tarihinde,
makamınızca 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 2653 sayılı Kanunla değişik 53-c maddesi hükmü
uyarınca ceza soruşturması başlatılmıştır.
İlgi yazı ile soruşturmacı olarak görevlendirilmiş bulunmaktayım. İlgili hakkında yapılan
ceza soruşturması neticesinde hazırlanan soruşturma dosyası ve fezleke ekte sunulmuştur.
Gereğini saygılarımla arz ederim. (Tarih)
Ek: Soruşturma dosyası ve fezleke
AÇIKLAMALAR:
1-Soruşturmayı açan ve soruşturma emrini veren mercii, 2-
Sanığın kimlik bilgileri, sanığın görev yeri ve unvanı, 3-
Soruşturma konusu oluşturan suç teşkil eden fiil.
64
Soruşturmacı
(
ÖRNEK 6) SORUŞTURMA
DOSYASI DİZİ PUSULASI
1. Suç işlendiğini bildiren dilekçe,
2. İlk soruşturma yapmaya yetkili merciin… gün ve … sayılı soruşturma emri ve
soruşturmacı tayin yazısı.
3. (Sanık)’ın ... tarihli ifade tutanağı
4. (Tanık)’ın ... tarihli ifade tutanağı
5. Bilirkişi raporu
6. Keşif tutanağı
7. Varsa yapılan başkaca işlemler ve belgeler
8. Fezleke
Teslim Eden Teslim Alan
Soruşturmacı Soruşturma Yapmaya
Yetkili Mercii
65
Teslim Tarihi
…/…/…
EKLER: DİSİPLİN SORUŞTURMASI ÖRNEKLERİ
EK: 1
DİSİPLİN SORUŞTURMA RAPORU
Soruşturmacı : ...
Soruşturma Yapılan
Öğrenci : ..., Üniversitesi ... Fakültesi ... nolu öğrenci
Disiplin Suçu Tarihi : ...
Disiplin Soruşturmasına
Başlama Tarihi :...
Soruşturmaya Esas
Suç Konusu : Sınavda kopya yapmak.
Deliller : 1. Sınav salon görevlilerince tutulan tutanak.
2. Doç. Dr. ... tarafından tutulan tutanak.
Soruşturma Safhaları : 1) ... tarihinde yapılan ... dersi ... Sınavında cep telefonlarından mesaj
çekmek sureti ile gerçekleştiği iddia olunan kopya çekme girişimi ile ilgili olarak açılan
soruşturmada Dekanlığımızın ... tarih ve ... sayılı yazısı ile soruşturmacı tayin edilmiş
bulunmaktayım. ... tarihinde, hakkında soruşturma yapılan öğrenciye ... tarihine kadar savunmasını
yapması gerektiği, yapmadığı takdirde savunmadan vazgeçmiş sayılacağı ve eldeki mevcut delillere
göre karar verileceği, öğrencinin öğrenim yapmakta olduğu sınıfın ilan panosunda ilanen tebliğ
olunmuştur, ayrıca ... tarihinde aynı yazı elden tebliğ edilmiştir.
2) Soruşturma evrakı arasında yeralan tutanakta, kopyayı dışarıdan mesaj çekerek gönderdiği
ifade edilen ... numaralı öğrencimiz ...’ında tanıklığına başvurulmuş ve sözkonusu öğrenci fax
çekmek sureti ile gönderdiği tanık ifadesinde bu olayla hiç bir ilgisi olmadığını ifade ederek,
sözkonusu suçlamayı reddetmiştir.
3) ..., ... tarihinde yaptığı yazılı savunmasında sözkonusu suçu kabul etmiş ancak
tutanaklarda adı geçen ...’ın olayla hiçbir ilgisi olmadığını ifade etmiştir.
Sonuç: Eldeki mevcut delillere göre öğrencinin, sözkonusu kopya eylemine karıştığı açıkça
anlaşılmaktadır. Olayda adı geçen ...’ın suçlamayı inkar etmesi ve ...’nun da onun olayla ilgisi
olmadığın ifade etmesi nedeni ile ...’ın olaya karıştığı konusunda kesin bir kanaate
varılamamaktadır. Bu sebeple de ... numaralı öğrenci ...’ nun; Öğretim Kurumları Öğrenci Disiplin
Yönetmeliği” nin 9/m maddesinde düzenlenen “Sınavlarda kopya yapmak veya yaptırmak veya
bunlara teşebbüs etmek” fiili sebebiyle, samimi ikrarı da gözönüne alınarak cezanın alt sınırı olan
“Yükseköğretim kurumundan bir yarıyıl için uzaklaştırma ” cezasıyla cezalandırılması uygun
mütalaa olunur.
66
Gereğini arz ederim.... Soruşturmacı
67
EK: 2
Sayın ...
... tarihinde Üniversitemiz ... Kampüsü girişinde kılık kıyafet kurallarını ihlâl ettiğiniz,
güvenlik görevlilerine görevlerini yapmada zorluk çıkardığınız, kimlik ibraz etmekte
direndiğiniz ekli tutanakla birlikte rektörlüğümüzün ... tarihli yazılarıyla Enstitümüze
bildirilmiştir.
... Enstitüsü’nün ... tarih ve ... sayılı yazılarıyla hakkınızda soruşturma açılmış ve şahsım
soruşturmacı olarak atanmış bulunmaktadır.
Yükseköğrenim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nin 16. Maddesi uyarınca
soruşturma çerçevesinde savunma yapmak hakkınız bulunmaktadır. Bu çerçevede savunmanızı
yapmak üzere işbu savunmaya davet yazısını tebellüğ ettikten üç gün sonra şahsımla irtibata
geçmeniz önemle rica olunur.
Soruşturmacı
68
SAVUNMA TUTANAĞI
... Enstitüsü’nün ... tarih ve ... sayılı yazılarıyla hakkındaki “... tarihinde Üniversitemiz ...
Kampüsü girişinde kılık kıyafet kurallarını ihlâl ettiği, güvenlik görevlilerine görevlerini
yapmada zorluk çıkardığı, kimlik ibraz etmekte direndiği” iddiası ile disiplin soruşturması açılan ...
Anabilim Dalı ... öğrencisi ..., savunmaya davet yazımıza icabet ederek savunmasını yapmak üzere
soruşturmacı ...’ın Fakültedeki çalışma odasında hazır bulundu.
Kendisine hakkındaki iddialar bir kere daha hatırlatılıp, soruşturmaya neden olan tutanak
okunarak savunması soruldu:
“Kılık kıyafet kurallarına uymadığım doğru değildir. Herşeyden önce hiçbir zaman derslere
başım kapalı olarak gimedim. Zaten bu güne kadar bir kere dahi bu konuda sözlü bir uyarı dahi
almadım. Olay günü aslında daha önce pek çok kez olduğu gibi şapka ile kampüs alanından içeri
girerken, güvenlik görevlileri tarafından uyarıldım. Bunun üzerine hiçbir direnme, zorluk çıkarma
söz konusu olmadan şapkamı da çıkararak normal başım açık şekilde devam ettim. Bu sırada daha
önce ... kurslarından sınıf arkadaşım olan ..., şapkanın da çıkarılması uyarısına tepki göstererek kılık
kıyafet yönetmeliklerinde şapka giyilemeyeceği hususunda bir kural bulunmadığını görevlilere
hatırlattı. Bunun üzerine görevliler ...’ı kolundan tutarak girişte kendilerine ayrılan bölüme
götürdüler. Bana herhangi bir şey söylememelerine rağmen arkadaşımın zorla götürüldüğünü görünce
olayın benim yüzümden çıktığını düşünerek kendi isteğimle görevlilerin bulunduğu yere gittim.
Görevliler ...’a hakarete varan ağır sözler söylediler. Bunun üzerine arkadaşım güvenlik
görevlilerinin kendisini zorla alıkoyamayacağını, bu konuda ancak polisin yetkili olduğunu bildirdi.
Ben bu sırada sadece olayın yatıştırılması hususunda gayret sarfettim. Benimle görevliler arasında
herhangi bir tartışma olmadığı gibi, benim görevlilere herhangi bir şekilde zorluk çıkartmam da söz
konusu olmamıştır. Kimlik vermemekte direnmem iddiası da doğru değildir. Zaten girişte kimlik
kontrolü yapıldı. Talep edildiğinde yeniden kimliğimi ibraz ettim.”
İşbu savunma tutanağı birlikte okundu ve imzalandı.
Savunma Hakkını Kullanan Soruşturmacı
69
TEBELLÜĞ BELGESİ
Ekte tarafıma hitaben kaleme alınmış ve üzerime atılı iddiaların yeraldığı savunmaya davet
yazısını tebellüğ ettim. ...
Soruşturulan
70
DİSİPLİN SORUŞTURMA RAPORU
Soruşturmacı: ...
Soruşturma Yapılan Öğrenci: ... Enstitüsü ... Anabilim Dalı ... Öğrencisi
Disiplin Suçu Tarihi: ...
Disiplin Soruşturmasına
Başlama Tarihi: ...
Soruşturmaya Esas Suç Konusu: Kılık kıyafet kurallarını ihlâl etmek; güvenlik
görevlilerine görevlerini yapmakta zorluk çıkartmak;
kimlik ibraz etmekte direnmek.
Soruşturma Safhaları:
1) ... Enstitüsü ... Anabilim Dalı ... Öğrencisi ...’nın ”kılık kıyafet kurallarını ihlâl ettiği,
güvenlik görevlilerine görevlerini yapmada zorluk çıkardığı, kimlik ibraz etmekte direndiği”, ...
tarih ve ..., ..., ... ve ... imzalı tutanakla tesbit edilmiş ve tutanak ... Üniversitesi Rektörlüğü’nün ...
tarih ve ... sayılı yazıları ile ... Enstitüsü’ne bildirilmiştir.
2) ... Enstitüsü’nün ... tarih ve ... sayılı yazılarıyla öğrenci hakkında soruşturma açılmış ve ...
soruşturmacı olarak atanmıştır.
3) ... tarihli savunmaya davet yazısı hazırlanmış, Enstitü sekreterliğinden alınan
öğrencinin telefonu ile öğrenciye ulaşılmış ve davet yazısını tebellüğ etmesi için öğrenci
davet edilmiştir.
4) ..., ... günü savunmaya davet yazısını tebellüğ etmiştir.
5) Öğrenci savunmaya davet yazısına icabet ederek ... günü savunmasını yapmıştır.
Savunmanın Özeti:
... yaptığı savunmada üzerine atılı iddiaları reddetmiş, yapılan uyarı üzerine tamamen başı açık
olarak (şapkasını da çıkararak) kampüs alanına girdiğini; güvenlik görevlileri ile tartışanın kendisi
değil, şapkasının çıkarılması konusundaki uyarı üzerine bu uygulamanın yasal olmadığını ileri sürerek
olaya karışan, ...’dan arkadaşı ... Enstitüsü öğrencisi ... olduğunu ifade etmiştir. ..., ayrıca ...’a
görevlilerin çok kötü davrandıklarını, hakaret ettiklerini de belirtmiştir.
Sonuç ve Kanaatimiz :
Yaptığımız soruşturma neticesinde ... Enstitüsü ... Anabilim Dalı ... öğrencisi ...’nın
hakkında iddia edilen
1. “... tarihinde ... Kampüsü girişinde kılık kıyafet kurallarını ihlâl ettiği”;
2. “güvenlik görevlilerine görevlerini yapmada zorluk çıkardığı” ve
3. “kimlik ibraz etmekte direndiği”
iddialarının hiç birinin gerçekleri yansıtmadığı anlaşılmıştır. Şöyle ki;
71
1. Adı geçen öğrenci, ... Üniversitesi mezunu olup, ... Enstitüsü’nde lisansüstü eğitim
yapmaktadır. Yapılan araştırmada öğrenim hayatı boyunca derslere kılık kıyafet kurallarına uygun
olarak girdiği; bu hususta bu güne kadar herhangi bir takibata uğramadığı; olay günü öğretim yılının
başlangıcı olması sebebiyle kıyafet denetimi konusunda özel bir hassasiyetin bulunması ve şapka
giymesi nedeniyle görevliler tarafından uyarıldığı; ancak uyarıya icabet ederek şapkasını da çıkararak
kampüs alanına girdiği tesbit edilmiştir.
2. ... ile güvenlik görevlileri arasında sadece “şapka”ya yönelik müdahale ile ilgili kısa
bir tartışma dışında herhangi bir hukuka aykırılık ihtiva eden tartışma olmamıştır. Görevlilerin
tuttuğu tutanaktan da anlaşılacağı gibi “yakışıksız” tartışma görevlilerle ... arasında
yaşanmıştır.
3. Öğrencinin kimlik ibraz etmekte direndiği iddiası da doğru değildir. Nitekim
Soruşturma dosyasında kimliğinin fotokopisi tutanağa ekli olarak tarafıma sunulmuştur.
Açıklanan sebeplerle üzerine atılı iddialar, yapılan soruşturma neticesinde sabit bulunmayan ...
Enstitüsü, ... Anabilim Dalı ... öğrencisi ... hakkında herhangi bir ceza teklifine yer olmadığı hususunu
saygılarımla arz ederim. ...
Soruşturmacı
72
EK: 3
... Üniversitesi ... Fakültesi ...Sınıf ...
No’ lu öğrencisi
İLGİ: ... Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığının ... tarih ve ... sayılı yazıları
İlgi yazı eki, ... Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı
yazıları ile “... ilinde ... örgütüne yönelik olarak gerçekleştirilen operasyonda ... günü ...’te
yakalandığınızın, ... günü sevkedildiğiniz ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Hz. ... sayısına kayden
serbest bırakıldığınızın Rektörlüğümüze bildirildiği ve hakkınızda ... örgütünün mensubu
olduğunuz, örgüt adına eylem ve faaliyette bulunduğunuz, illegal yollardan ...’ye geçerek burada
askeri ve siyasi eğitim gördüğünüz gerekçesiyle soruşturma açılması istenmiştir.
İlgi yazı ile yukarıda belirtilen iddiaların aydınlatılması amacıyla disiplin soruşturması
açılmış ve şahsım soruşturmacı olarak tayin edilmiştir.
Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliğinin 16. Maddesi disiplin
soruşturmaları ile ilgili olarak öğrencinin savunma hakkını düzenlemektedir. Söz konusu madde
çerçevesinde savunmanızı yapmak üzere ... günü saat ... da Fakültedeki odamda bulunmanız, aksi
takdirde savunma hakkınızdan vazgeçmiş kabul edileceğiniz ve hakkınızda mevcut delillere dayanılarak
soruşturma raporu düzenleneceği hususu önemle duyurulur.
Soruşturmacı
73
... Üniversitesi ...
Fakültesi Dekanlığı’na
İLGİ: Dekanlığınızın ... tarih ve ... sayılı yazıları
İlgi yazı eki, ... Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’nın ... tarih ve ...sayılı
yazıları ile “... ilinde ... örgütüne yönelik olarak gerçekleştirilen operasyonda ... günü ...’te
yakalandığı, ... günü sevk edildiği ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Hz. ... sayısına kayden serbest
bırakıldığı”, ... Valiliği Emniyet Müdürlüğü’nün ... tarih ve ... sayılı “GİZLİ” yazılarıyla
Rektörlüğümüze bildirilen ve hakkında ... örgütünün mensubu olduğu, örgüt adına eylem ve faaliyette
bulunduğu, illegal yollardan ...’ye geçerek burada askeri ve siyasi eğitim gördüğü gerekçesiyle
soruşturma açılan ... Sınıf ... No’lu öğrencisi ... ile ilgili olarak;
1.Örgüt bağlantısı ile ilgili olarak gerekli bilgi ve belgelerin örneklerinin,
2. ...’ye gidişi ile ilgili isbat vasıtalarını,
3. Öğrencinin polis ve savcılık ifadelerinin örneklerinin
tarafıma tevdiini ve 15 günlük soruşturmayı tamamlama sürem dikkate alınarak meydana
gelebilecek gecikmeye karşılık tarafıma ek süre verilmesini saygıyla arz ederim.
Soruşturmacı
74
... ÜNİVERSİTESİ ... FAKÜLTESİ DEKANLIĞI’NA
İLGİ: 1. Dekanlığınızın ... tarih ve ... sayılı yazıları
2. Dekanlığa hitaben yazdığımız ... kayıt no’lu ...tarihli yazımız.
İlgi 1 yazı ile “...ilinde ... örgütüne yönelik olarak gerçekleştirilen operasyonda ... günü ...’te
yakalandığı, ... günü sevk edildiği ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Hz. ... sayısına kayden serbest
bırakıldığı”, ... Valiliği Emniyet Müdürlüğü’nün ... tarih ve ... sayılı “GİZLİ” yazılarıyla
Rektörlüğümüze bildirilen ve hakkında ... örgütünün mensubu olduğu, örgüt adına eylem ve faaliyette
bulunduğu, illegal yollardan ...’ye geçerek burada askeri ve siyasi eğitim gördüğü gerekçesiyle ...
Sınıf ... No’lu öğrencisi ... ile ilgili olarak soruşturma açılmış ve şahsım soruşturmacı olarak
tayin edilmiştir.
İlgi 2 yazı ile somut delil oluşturması açısından öğrencinin,
1.Örgüt bağlantısı ile ilgili olarak gerekli bilgi ve belgelerin örneklerinin,
2. ...’ye gidişi ile ilgili isbat vasıtalarını,
3. Öğrencinin polisve savcılık ifadelerinin örneklerinin
tarafıma tevdiini talep etmiştim.
Adı geçen öğrenci, ... tarihli savunmasında hakkındaki iddiaları tamamen reddetmiştir.
Öğrenci ile ilgili bir kanaate varılması için ... de talep ettiğim belgelerin incelenmesi
lüzumu vardır. Herhangi bir delil yokken salt iddialara dayanarak kanaate varılması mümkün
bulunmamaktadır. Bu arada soruşturmanın belli bir sürede tamamlanması zarureti bulunmaktadır.
Açıklanan sebeplerle, soruşturmanın tamamlanabilmesi için ... tarihli yazımızla talep ettiğimiz
belgelerin suretlerinin ... Valiliğinden tekraren talep edilmesi hususunu ve geçecek süre dikkate
alınarak soruşturma için ek süre verilmesini saygıyla arz ederim. ...
Soruşturmacı
75
... Üniversitesi ...Fakültesi ... Sınıf ... No’ lu öğrencisi
İLGİ: 1. ... Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığının ... tarih ve ... sayılı yazıları
2. ... Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazıları
İlgi (1) yazı ile hakkınızda “... örgütünün mensubu olduğunuz, örgüt adına eylem ve
faaliyette bulunduğunuz, illegal yollardan ...’ye geçerek burada askeri ve siyasi eğitim gördüğünüz”
gerekçesiyle soruşturma açılmış; şahsım soruşturmacı olarak tayin edilmiştir.
İlgi (2) yazı eki ile ... tarihli Polise verdiğiniz ifade ve diğer belgeler tarafımıza
ulaştırılmıştır.
Bu belgeler ışığında ikinci defa savunmanızın alınması lüzumu hissedilmiştir. Bu amaçla
savunmanızı yapmak üzere ... günü saat ... da Fakültedeki odamda bulunmanız, aksi takdirde savunma
hakkınızdan vazgeçmiş kabul edileceğiniz ve hakkınızda mevcut delillere dayanılarak soruşturma
raporu düzenleneceği hususu önemle duyurulur.
Soruşturmacı
76
TUTANAK
Hakkında ... Üniversitesi. ... Fakültesi Dekanlığının ... tarih ... sayılı yazıları ile “...
ilinde ... örgütüne yönelik olarak gerçekleştirilen operasyonda ... günü ...’te yakalandığı, ... günü
sevkedildiği ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Hz. ... sayısına kayden serbest bırakıldığı
Rektörlüğümüze bildirilen ve hakkınızda ... örgütünün mensubu olduğu, örgüt adına eylem ve
faaliyette bulunduğu, illegal yollardan ...’ye geçerek burada askeri ve siyasi eğitim gördüğü”
gerekçesiyle soruşturma açılan ... Üniversitesi ... Fakültesi ... Sınıf ... No’ lu öğrencisi ..., ...’de
kendisine tebliğ edilen savunmaya davet yazısına istinaden ... Pazartesi günü saat ... da Fakültedeki
soruşturmacı odasında bulunmuştur.
Öğrenciye hakkındaki iddialar okunmuş ve savunması sorulmuştur.
Soruşturmacı
77
SAVUNMA TUTANAĞI
... Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığının ... tarih ve ... sayılı yazıları ile hakkında ...
örgütünün mensubu olduğu, örgüt adına eylem ve faaliyette bulunduğu, illegal yollardan ...’ye geçerek
burada askeri ve siyasi eğitim gördüğü” gerekçesiyle soruşturma açılan ... Üniversitesi ...Fakültesi
... Sınıf ... No’ lu öğrencisi ...’ın, ... Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’nın ... tarih ve ...
sayılı yazıları eki ile ... tarihli Polise verdiği ifade ve diğer belgelerin tarafımıza ulaştırılması
üzerine ikinci defa savunmanızın alınması lüzumu hissedilmiş; bu amaçla savunmanızı yapmak
üzere ... günü saat ... da ikinci savunması alınmıştır.
...’a polise verdiği ifade okunarak savunması sorulmuştur.
“Bu ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır. Ben hayatımda hiç yurt dışına çıkmadım. Dolayısıyla
da ...’de hiç bulunmadım. Emniyetçe hazırlanmış, içinde ne yazdığını bilmediğim kağıtları hem eşimin
altı aylık hamile bir halde göz altında bulunması ve maddi manevi cebir görmesi, hem bana yönelik
maddi manevi cebirden dolayı okumadan imzaladım. ... yazından itibaren ...’de bir buçuk yıl kalmış
olmam madden mümkün değil bu tarihlerde bir süre ...’da lokantacılık da yaptım. Bu tarihlerde
Türkiye’de bulunduğumu ispatlayacak belgeleri iki hafta sonra kayıt yenilemeye geldiğim de
sunabilirim. Belirtilen örgütle hiçbir ilişkim yoktur”.
Bu savunma tutanağı birlikte okunup imzalandı.
Soruşturulan Soruşturmacı
78
DİSİPLİN SORUŞTURMA RAPORU
SORUŞTURMACI: ...
SORUŞTURMASI YAPILAN: ..., ... Üniversitesi ... Fakültesi ... Sınıf, ... No’ lu öğrencisi
DİSİPLİN SUÇUNU ÖĞRENME TARİHİ : ...
DİSİPLİN SORUŞTURMASINA BAŞLAMA TARİHİ:. ...
SORUŞTURMAYA ESAS SUÇ KONUSU: “... ilinde ... örgütüne yönelik olarak
gerçekleştirilen operasyonda ... günü ...’te yakalandığı, ... günü sevk
edildiği ...Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Hz. ... sayısına kayden serbest
bırakıldığı”, ...Valiliği Emniyet Müdürlüğü’nün ... tarih ve ... sayılı
“GİZLİ” yazılarıyla Rektörlüğümüze bildirilen ve hakkında ...
örgütünün mensubu olduğu, örgüt adına eylem ve faaliyette bulunduğu,
illegal yollardan ...’ye geçerek burada askeri ve siyasi eğitim gördüğü”
DELİLLER : ... Valiliği Emniyet Müdürlüğü’nün ... tarih ve ... sayılı “GİZLİ”
yazıları; ... Valiliği Emniyet Müdürlüğü’nün ... tarih ve ... sayılı
yazıları ve eki ... İl Jandarma Komutanlığı’nın ... tarihli GİZLİ
yazıları eki ...’ın ifade tutanağı sureti ve ...’ın ... tarihli ... Emniyet
Müdürlüğünde verdiği ifade tutanağı sureti.
SORUŞTURMA SAFHALARI:
1. Yukarıda belirtilen iddiayı soruşturmak üzere ... Üniversitesi ... Fakültesi
Dekanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazılarıyla soruşturmacı olarak görevlendirildim. (Ek 1)
2. Yazıyı ... de tebellüğ ettim. ... günü Dekanlığa yazı yazarak tarafıma ulaştırılan belgelerin
soruşturmayı yapabilmem için yeterli olmadığından bahisle gerekli evrakın tarafıma tevdiini ve
buna bağlı olarak ek süre talep ettim. (Ek 2)
3. ... tarihli diğer bir yazı ile elimdeki belgeler ışığında adı geçen öğrencinin savunmasını
alabilmek amacıyla öğrenciyi savunmaya davet ettim. Öğrenci bu yazıyı ... de tebellüğ etti. (Ek 3)
4. ... savunmaya davet yazıma icabet ederek ... de savunmasını verdi. Savunmasında özetle,
hakkındaki bütün iddiaları reddetti.(Ek 4)
5. Dekanlığa yazdığım yazıya herhangi bir cevap alamama üzerine soruşturma
süresinin tamamlanmasına yakın ... tarihli ikinci bir dilekçe ile Fakülte Dekanlığından hem
yeni bir ek süre talep ettim, hem de ilk dilekçemdeki talebimi tekrarladım. (Ek 5)
6. ... tarih ve ... sayılı ... Üniversitesi ...Fakültesi Dekanlığı yazısı ile ek süre talebim uygun
görüldü. (Ek 6)
7. ... Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazıları eki
ile ...’ın ... tarihli Polise verdiği ifade ve diğer belgeler ... de tarafıma ulaştırılmıştır. (Ek 7)
79
8. Bunun üzerine öğrencinin ikinci defa savunmanızın alınması lüzumu hissedilmiş; bu
amaçla ilanen duyuru yapılarak öğrencinin savunmaya davet yazısını tebellüğ etmesi istenmiş ve
kendisine ... tarihli yazımız tebliğ edilerek ikinci savunması istenmiştir. (Ek 8)
9. Öğrenci, ... günü saat ... da ikinci savunmasını yapmıştır. Savunmasında iddiaları
reddederek polisteki ifadesinin baskı altında alındığını belirtmiş; yurtdışında olmadığını
80
kanıtlayacak belgeleri ... Öğretim Yılına ait ders kaydını yaptırmaya geldiğinde sunacağını
belirtmiştir. (Ek 9)
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
..., ... Emniyet Müdürlüğü’ne verdiği ve altında imzası bulunan ... tarihli ve 9 (dokuz)
sayfadan oluşan ifadesinde, açıkça, yasadışı ... örgütü üyesi olduğunu ve ... ile ... tarihleri
arasında ...’de örgüt adına faaliyette bulunduğunu ifade etmiştir. Öğrenci savunmasında iddiaları
reddetmekle beraber, ... ve ... tarihleri arasında Türkiye’de olduğunu ispatlayacak belgeleri
sunacağını belirtmesine ve ders kayıt formlarının doldurulması süresi dolduktan sonra bir hafta daha
beklememize rağmen tarafımıza, ifade ettiği belgeleri ulaştırmadığı gibi, yaptığımız araştırmaya göre
ders kaydını da yaptırmamıştır.
Öğrencinin yasadışı ... örgütü üyesi olması, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin
Yönetmeliğinin “Kanun dışı kuruluşlara üye olmak, bu kuruluşlar adına faaliyet yapmak” fiilini
düzenleyen 10/(e) bendi uyarınca “YÜKSEKÖĞRETİM KURUMUNDAN ÇIKARMA”
cezasını gerektirmektedir. Danıştay’ın uygulaması da bu yöndedir. (Ek 10)
Uygun mütalaa olunur. ...
Soruşturmacı
81
EK: 4
DİSİPLİN SORUŞTURMA RAPORU
HAKKINDA SORU ŞTURMA YÜRÜTÜLEN:
...; ... Üniversitesi ... Fakültesi ... Bölümü Öğretim Üyesi
SORU ŞTURMACILAR:
..., ... Üniversitesi ... Fakültesi ... Bölümü Öğretim Üyesi (Başkan)
..., ...Üniversitesi ... Fakültesi ... Bölümü Öğretim Üyesi
..., ... Üniversitesi ...Fakültesi Öğretim Üyesi
SORU ŞTURMA KONUSU:
Derslerde öğrencileri aşağılamak, hakaret edip sınıftan atmak; yazılı ve sözlü sınavlarda
adil davranmamak; öğrencilere hukuka aykırı cezalar uygulamak; bölüm başkanına tehditkar ifadeler
kullanmak ve bölümde huzursuzluğa neden olmak
SORU ŞTURMA ONAYI:
... Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazıları
DEL İLLER:
1. ...Üniversitesi ... Fakültesi ... Bölümü öğrencisi ...’ın ... ve ... tarihli yazılı şikayeti
üzerine ... hakkında “öğrenciye hakaret, görevi kötüye kullanma ve öğrenim özgürlüğünü
engellemek” iddiasıyla açılan ve sonuçta Hukuk Müşavirliği’nin ... tarih ve ... sayılı yazısı üzerine
...‘a herhangi bir disiplin cezasının verilmesinin uygun olmadığı kararı verilen disiplin
soruşturması dosyası ve ekleri,
2. ... Üniversitesi ... Fakültesi ... Bölümü öğrencilerine ait çeşitli sınav evrakı,
3. ...’ın... tarihli dilekçesi,
4. ... Üniversitesi ... Fakültesi ... Bölümü sözlü sınavlarının komisyonca yapılmasını
öngören ... tarihli ... sayılı ... Fakültesi Yönetim Kurulu kararı,
5. ...Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığı’nca bir öğretim yılı uygulanan ve sağlıklı
sonuçlara ulaşılamadığı düşünülerek bir daha uygulanmayan ve katılan ... öğrenciden ... hakkında
sadece olumsuz ifadelerin yer aldığı ... öğrenciye ait öğretim elemanı değerlendirme formu,
6. ... Üniversitesi ... Fakültesi ... Bölüm başkanı ...’in ... tarihli yazısı üzerine, ...
Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazıları ile ... hakkında “bölümde
huzursuzluk yarattığı” iddiasını incelemekle (soruşturmakla) ... başkanlığında görevlendirilen
komisyonun “dosyanın işlemden kaldırılması talepli” bila tarih ve sayılı raporu,
7. ...’ın gösterdiği hoşgörü ve anlayış nedeniyle kutlandığı ... tarih ve ...
sayılı ...Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığı yazısı
82
8. Bir öğrenci velisi tarafından Rektörlük makamına hitaben yazıldığı zannedilen isimsiz ve
imzasız “... Bölümünde öğrencilere baskı uygulandığı, öğrencilerin sindirildiği, ... yıldır sürekli
sistem değiştirildiği, öğrencilerin çok başarısız oldukları” iddialarını havi dilekçe,
9. ... girişli ... Bölümü öğrencisi ...’nın ders geçme ve sınav sisteminin ve ...’ın hakaret
ve küçük düşürücü hareketlerinin şikâyet konusu edildiği ... tarihli dilekçesi
10. ... girişli ... Bölümü öğrencisi ...’ın ...’ın tehdit ve aşağılayıcı hareketlerinin ve ... adlı
öğrenciye tek ayak üstünde durma cezası verildiği hususunun şikâyet konusu edildiği ... tarihli
dilekçesi
11. ...girişli ... Bölümü öğrencisi ...’ün ...’ın derslerinde psikolojisinin bozulduğu
iddiasını havi ... tarihli dilekçesi
12. ... Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığı’nın ... hakkında soruşturma açılması ve derslerine
başka bir öğretim üyesinin görevlendirilmesini Rektörlükten talep eden ... tarih ve ... sayılı yazıları
SORU ŞTURMANIN SAFAHATİ:
1. ... Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı soruşturma onayı ve
görevlendirilme yazısı üzerine toplanan komisyonumuz Yükseköğretim Kurumları Yönetici,
Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği’nin 24. maddesi uyarınca hakkındaki
iddiaları da belirten ... tarihli davet yazısıyla ...’a yedi günden daha fazla bir süre vererek yazılı
ve/veya sözlü savunmasını yapmak imkânı tanımıştır.
2. ..., ... tarihli 4 sayfalık savunma yazısını komisyonumuza sunmuştur.
3. Gerek dosyadaki iddialar ve gerekse savunma yazısında belirtilen hususlar
doğrultusunda”şahit” sıfatıyla ... Bölümü öğrencileri ..., ..., ..., ... ve ...’un ifadelerinin
alınmasına karar verilmiştir.
4. ... Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığı aracılığıyla yaptığımız davete icabet eden
...Bölümü öğrencileri ..., ..., ... ve ...; ... tarihinde hazır bulunarak komisyonumuza ifade
vermişlerdir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
..., ... tarihinde yazılı olarak sunduğu savunmasında hakkındaki iddiaları reddederek, bunların
gerçek dışı olduğunu ifade etmiş; iddialarla ilgili olarak şahit sıfatıyla öğrencilerin ifadelerine
başvurulabileceğini soruşturma komisyonuna bildirmiştir. ..., savunmasında ... Bölümünü kazanan
öğrencilerin son yıllardaki Üniversite Giriş Sistemi nedeniyle başarı durumları düşük olan
öğrenciler olduklarını, ... Türkçe dil bilgisi kurallarını bile yeterince bilemediklerini, bu sebeple
başarı oranının düştüğünü, öğrencilerin ise kolay yoldan geçmek arzusunda olduklarını, öğrenci-
hoca ilişkisindeki problemlerin temelde bundan kaynaklandığını ifade etmiştir. ..., bu
olumsuzluklara rağmen hiçbir öğrencisine hakaret etmediğini, hiçbir öğrenciye adaletsiz
83
davranmadığını belirterek sözlü sınavların zaten komisyon önünde yapıldığını; yazılı sınav evrakının
ise Dekanlıkta bulunduğunu söyleyerek, şimdiye kadar verdiği notlarla ilgili olarak yargı yoluna
başvurulmamış olduğunu da vurgulamıştır. Geçen sene bir öğrenciye “tek ayak üstünde durma cezası
verilmesi” olayı ile ilgili olarak ise bu olayın tamamen şaka niteliğinde, üstelik öğrencilerin talebi
üzerine gerçekleşmiş espiri mahiyetinde bir davranış olduğunu, asla öğrencilere bu nevi ceza
uygulamasının olmadığını beyan etmiştir. ..., bölüm başkanı ile ilgili iddiaların daha önce bir
soruşturma konusu olduğunu; ancak netice olarak soruşturmaya değecek bir husus bulunamadığını
belirtmiştir. ..., savunmasında sonuç olarak ... yıllık meslek hayatının son yılında karşılaştığı bu
soruşturmaları ve başka bir Fakültede görevlendirilmiş olmasını üzüntü ve hayretle karşıladığını; bu
durumun yakışıksız ve ard niyetli olduğunu ifade etmiştir.
ŞAHİT SIFATIYLA DİNLENİLEN ÖĞRENCİLERİN İFADELERİNİN ÖZETİ:
..., şahit olduğu ...’un tek ayak üstünde durma cezası ile cezalandırılması olayının şaka kastıyla
yapılan bir hareket olduğunu, ...’ın öğrencilere herhangi bir hakaretine şahit olmadığını, kendisini
disiplinli ve seviyeli bir öğretim üyesi olarak tanıdığını ifade etmiştir.
..., ...’ın derlerini çok ciddi işlediğini, ancak derslerde zaman zaman öğrenciyi küçük
düşürücü tavırlarının olduğunu söylemiştir.
..., ...’ın çok başarılı bir öğretim üyesi olduğunu, ...’un tek ayak üstünde durma cezası ile
cezalandırılması olayının, şaka kastıyla öğrencinin derse geç gelmesi nedeniyle öğrencilerin talebi
üzerine yapılan bir hareket olduğunu ifade etmiştir.
..., daha önce şikâyet dilekçesi olmasına rağmen ...’ın derslerde başarısız öğrencileri sürekli
eleştirmesine rağmen hakaret etmediğini ve sınavlarda da adaletsiz davrandığını düşünmediğini;
özellikle ... öğretim yılında ...’ın daha anlayışlı ve güleryüzlü olduğunu belirtmiştir.
İDDİALARIN VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
... hakkında soruşturma açılmasına neden olan iddia “derslerde öğrencileri aşağılamak,
hakaret edip sınıftan atmak; yazılı ve sözlü sınavlarda adil davranmamak; öğrencilere hukuka
aykırı cezalar uygulamak; bölüm başkanına tehditkar ifadeler kullanmak ve bölümde
huzursuzluğa neden olmak” iddialarıdır
1. Herşeyden önce söz konusu iddia ile ilgili komisyonumuza sunulan evrakın büyük bir
bölümü ... hakkında daha önce yürütülen iki soruşturma dosyasında yer alan belgelerdir. Bunlardan ...
Bölümü öğrencisi ...’ın ... ve ... tarihli yazılı şikayeti üzerine “öğrenciye hakaret, görevi kötüye
kullanma ve öğrenim özgürlüğünü engellemek” iddiasıyla açılan soruşturmada ortada tatsız bir hadise
bulunmakla birlikte iddia edilen hususların gerçekleşmediği sonucuna ulaşılmış ve Hukuk
Müşavirliği’nin ... tarih ve ... sayılı yazısı üzerine ...’a herhangi bir disiplin cezasının verilmesinin
84
uygun olmadığına karar verilmiştir. ...’ın bölüm başkanı ... ile aralarında cereyan eden olayların
incelenmesi ile görevlendirilen ... başkanlığındaki komisyon sonuçta herhangi bir disiplin suçuna
rastlamayarak Dekanlıktan “dosyanın işlemden kaldırılmasını” talep etmiş; ... bu soruşturma
çerçevesinde gösterdiği hoşgörü ve anlayış nedeniyle ...Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığı’nın ...
tarih ve ... sayılı yazısı ile kutlanmıştır.
2. Rektörlük makamına hitaben yazıldığı ve bir öğrenci velisine ait olduğu zannedilen “...
Bölümünde öğrencilere baskı uygulandığı, öğrencilerin sindirildiği, ...yıldır sürekli sistem
değiştirildiği, öğrencilerin çok başarısız oldukları” iddialarını havi dilekçe isimsiz ve imzasız dır.
Disiplin soruşturmalarında genel yaklaşım isimsiz ve imzasız dilekçelerin dikkate alınmaması
yönündedir. Kaldı ki söz konusu dilekçede hiçbir somut iddiaya yer verilmediği gibi “sürekli sistem
değiştirildiği” iddiasıyla, dilekçede açıkça ismi zikredilmeyen ... dışında başka makamlar da
suçlanmaktadır.
3. Dosyada delil olarak sunulan ve ... Bölümü öğrencilerinden bir kısmının ...hakkında
düşüncelerinin yer aldığı ... Üniversitesi Öğretim Elemanı Değerlendirme Formlarında
öğrencilerin ... hakkında düşüncelerinin “ukala ve kibirli olduğu, öğrencilere yaklaşımının kötü
olduğu” şeklinde yoğunlaştığı görülmektedir. Ancak delil olarak sunulan formlar katılan ...
öğrenciden sadece ...ine aittir. Bunların hiçbirinde de ...’ın öğrencilere hakaret ettiği, adaletsiz
davrandığı, hukuka aykırı cezalar verdiği yolunda bir iddia bulunmamaktadır. Kaldı ki bu
uygulama ... Fakültesi Dekanlığı’nca ... öğretim yılında uygulanmış ve sağlıklı sonuçlara
ulaşılamadığı düşünülerek bir daha uygulanmamıştır. Delil olarak sunulan formlarda
öğrencinin ...’ın kişilik özellikleri ile ilgili kendi subjektif düşüncelerinin bulunması, bunların
hiçbirinin disiplin suçunu oluşturmaması sebebiyle diğer formların incelenmesine gerek
duyulmamıştır.
4. ... hakkında şikayette bulunan öğrencilerin tamamı 6-7 yıllık ... öğrencilerdir. Ancak bu
öğrenciler “hakaret” ve adaletsiz davranma” iddialarını somut hiçbir olay ya da işleme
dayandırmamışlardır. İfadesine başvurduğumuz öğrencilerin hiçbirisi ...’ın hakaretine şahit
olmadıklarını ifade etmiştir. Hatta dosyada delil olarak şikayet dilekçesi sunulan ... dahi
komisyonumuza verdiği ifadesinde ...’ın derslerde başarısız öğrencileri sürekli eleştirmesine rağmen
hakaret etmediğini ve sınavlarda da adaletsiz davrandığını düşünmediğini; özellikle ... öğretim
yılında ...’ın daha anlayışlı ve güleryüzlü olduğunu belirtmiştir. ...’ın sınavlarda adaletsiz
davrandığına ilişkin de somut herhangi bir delile rastlanılmamıştır. ...’ın derslerinde bir türlü başarılı
olamadıklarını iddia eden öğrenciler notları dava konusu etmemişlerdir. Bu güne kadar ilân edilen
notların dava konusu edilmemiş olması “adaletsiz davranma” iddiasını mesnetsiz bırakmaktadır.
5. ...’ın hukuka aykırı ceza vermesi ile ilgili tek somut örnek ...’un tek ayak üstünde durma
85
cezası ile cezalandırılması olayıdır. Komisyonumuzun yaptığı soruşturmada alınan ifadeler
doğrultusunda olay, başarısız bir öğrenci olarak bilinen ve şu an okulu bırakmış olan ...’un 10.20 de
başlayan bir derse 10.45 gibi gelmesi üzerine onu derse kabul eden ...’ın şaka kastıyla arkadaşınıza ne
ceza verelim demesi üzerine sınıfın “tek ayak üstünde durma cezası verelim” önerisi ile cereyan etmiş
espiriden ibarettir. Olaya şahit olanların “şaka” olduğu konusunda ittifak ettikleri bu olayı dahi
şikâyet konusu eden öğrencinin diğer iddiaları da bu sebeple “şüpheli” telâkki edilmiştir.
6. Bölüm başkanını tehdit etmek ve bölümde huzursuzluk yaratmak iddiası yukarıda
belirtildiği üzere ... başkanlığındaki bir komisyonca soruşturulmuş ve ceza vermeyi gerektiren bir
durum tesbit edilmemiştir. Hatta uyumlu davranışı nedeniyle ..., Dekanlık tarafından da tebrik
edilmiştir. Bu tarihten sonra söz konusu iddia ile ilgili olarak ne bölüm başkanından ne de bölümde
herhangi bir öğretim üyesinden bir şikâyet vaki olmamıştır. Bu sebeple komisyonumuz ortada
hiçbir yeni delil yokken, daha önce soruşturulan bir olayın, yeniden soruşturulmasına gerek
duymamıştır.
SONU Ç:
Komisyonumuzca yapılan değerlendirme neticesinde temel sorunun Üniversiteye giriş
sistemindeki sıkıntılar sebebiyle son yıllarda puan olarak daha düşük puanlı öğrencilerin ...Bölümü
öğrencisi oldukları ve ... bu öğrencilerin aslında son derece zor bir eğitimi olan bu bölümde derslerde
başarısız olmalarından kaynaklandığı tesbit edilmiştir. Başarısızlıklar öğrenciyi hukuka ve ahlaka
aykırı yollarla ders geçme çabalarına itmekte ve bu durum öğrenci_öğretim üyesi ilişkilerini zaman
zaman gerginleştirmektedir.
Dikkat edilecek olursa ... hakkında şikayette bulunan öğrenciler 6-7 yıldır bu bölümde eğitime
devam eden veya bir kısmı da eğitimine ara vermiş olan öğrencilerdir. Ancak şikâyetçi
öğrencilerin bir kısmı da dahil olmak üzere ifadesine başvurduğumuz öğrencilerin tamamı, ...’ın
derslerini ciddi bir şekilde yürüten iyi bir öğretim üyesi olduğu hususunda birleşmektedirler. ...
hakkında dile getirilen en büyük şikayet ise kendisinin “sert mizaçlı” oluşundan
kaynaklanmaktadır. Ancak yapılan soruşturmada ... hakkında ileri sürülen “derslerde öğrencileri
aşağılamak, hakaret edip sınıftan atmak; yazılı ve sözlü sınavlarda adil davranmamak; öğrencilere
hukuka aykırı cezalar uygulamak; bölüm başkanına tehditkar ifadeler kullanmak ve bölümde
huzursuzluğa neden olmak” iddiaları ile ilgili hiçbir somut delil tesbit edilememiştir.
G örüldüğü gibi ... hakkındaki iddiaların hiçbiri subjektif değerlendirmelerden ve
kanaatten öteye gitmemiş ve kesinlik kazanmamıştır. Hakkında soruşturma başlatılan kisiye
müsned suçtan ceza verilebilmesi için suça konu cezanın kesin delillerle açık bir şekilde sübuta
ermesi gerekmektedir. Bu husus yargı kararları ile sabittir.
86
Açıklanan sebeplerle Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurlar
Disiplin Yönetmeliği’nde düzenlenen herhangi bir disiplin suçu ya da benzerini işlediği tesbit
edilemeyen ... hakkında herhangi bir disiplin cezası teklifine gerek duyulmadığı uygun mütalaa
olunur.
Soruşturmacı Soruşturmacı Soruşturmacı
87
EK: 5
DİSİPLİN SORUŞTURMA RAPORU
HAKKINDA SORU ŞTURMA YÜRÜTÜLEN:
..., ... Üniversitesi ... Fakültesi Sekreteri
SORU ŞTURMA KONUSU:
Maiyeti altındaki memurları kredi borçlarına kefil yapmak, söz konusu borcu
ödememek suretiyle müşteki memurları mağdur etmek
SORU ŞTURMAYA BAŞLAMA TARİHİ :
Müşteki memurların sözlü şikâyeti üzerine ... Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığı’nın ...
sayılı yazısı tarihi: ...
DEL İLLER:
Müşteki memurlar ..., ..., ..., ... ve ...’ın yazılı ifadeleri ve ...’in iddiaların doğruluğunu kabul
eden savunması
SORU ŞTURMANIN SAFAHATİ:
1. ... Üniversitesi ... Fakültesi Sekreteri ...’in kredi borçlarına kefil yapmak ve sonra bu
borcu ödememek suretiyle mağdur ettiği ...Üniversitesi ... Fakültesi’nde görevli ..., ..., ... ve ...
ile ...Üniversitesi ... Meslek Yüksekokulu Sekreteri ... ve ... Üniversitesi ... Meslek
Yüksekokulu memuru ...’la ilgili dekanlığımıza şifahi olarak yapılan şikayet üzerine
Dekanlığımızın ... tarih ve ... sayılı yazısı ile “disiplin amiri” sıfatıyla Fakültesi Sekreteri ...’
den konuyla ilgili savunması istenmiştir.
2. ..., ... tarihli yazı ile Dekanlığımıza savunmasını yapmıştır.
3. Soruşturmaya ilişkin iddiaların tutanakla sabit olabilmesi maksadıyla şifahi şikâyette
bulunan ve bu şikâyetlerde adı geçenlere ... tarih ve ... sayılı yazılar tebliğ edilerek şikâyetlerinin
yazılı hale getirilmesi talep edilmiştir.
4. Müşteki memurlar ..., ..., ..., ... ve ..., ... hakkındaki iddialarını yazılı olarak
dekanlığımıza sunmuşlardır.
5. Savunma ve iddialar büyük ölçüde uyuştuğu için ayrıca araştırma yapılması gereği
duyulmamıştır.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
..., yaptığı savunmasında ...’ün ... Bankası’ndan aldığı VİSA kartının kefili olduğunu, bu
kefalet nedeniyle ...’ün icra takibine uğradığını; ...’ın ... Bankası’ndan aldığı tüketici kredisine
kefil olduğunu belirterek kredi taksitleri ödemelerinde de zaman zaman aksatma
yaptığını; ...’ın ...bank’dan aldığı tüketici kredisine kefil olduğunu belirterek; bu kefalet
nedeniyle ...’ın icra takibine uğradığını; ...’ın ... Bankası’ndan aldığı tüketici kredisine kefil
88
olduğunu, ancak bu borcu kapadığını kabul etmiştir. ... ile herhangi bir ilişkisinin olmadığını, ... ile
yakın arkadaş olduğunu, onunla alışverişi bulunduğunu, ancak kendisi ile ilgili şikayeti
olmayacağını düşündüğünü ifade etmiştir.
89
M ÜŞTEKİ İFADELERİNİN ÖZETİ:
..., ... ile para alışverişi olduğunu, ancak şikayeti bulunmadığını ifade etmiştir.
..., ...’e kefil olması sebebiyle mağdur olduğunu kabul etmiş; kefil olanların mağdur
olmamaları için borcunu ödeyene kadar ...’in emekli edilmesinin doğru olmayacağını söylemiştir.
..., ...’e kefil olması sebebiyle mağdur olduğunu belirterek sürekli bankadan uyarıldığını,
borcun son üç aylık kısmının da ödenmediğini, bu sebeple çok huzursuz olduğunu ifade etmiştir.
..., ... Bankasından çekilen krediye ... ile birlikte kefil olduklarını; borcun son üç aylık
kısmının da ödenmediğini, bu sebeple çok huzursuz olduğunu belirtmiştir.
..., ...’e kefil olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle kendisine ihtarname geldiğini,
dekanlığa yaptığı sözlü şikayet sonrası ...’in borcu kapattığını belirtmiştir.
..., ...’e kefil olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle icra takibine uğradığını ve ...’in borcu
yüzünden ...’den beri her ay maaşından ... milyon liranın kesildiğini ifade etmiştir.
İDDİALARIN VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
... hakkında soruşturma açılmasına neden olan iddia “maiyeti altındaki memurları kredi
borçlarına kefil yapmak, söz konusu borcu ödememek suretiyle söz konusu memurları mağdur
etmek” iddiasıdır
1. İddialar ile ...’in savunması uyuşmaktadır. Başka bir ifade ile ..., memurları kredi
borçlarına kefil yaptığını ifade etmekte, bu borçlardan bir kısmı sebebiyle memurların icra takibine
uğradığını, mağdur olduğunu kabul etmekte ve bu durumu “yaşana ekonomik krizin göstergesi”
olarak göstermektedir.
2. Bir kamu görevlisinin borçlanması ve bu borçlarına kamu görevlisi arkadaşlarını kefil
yapması tabiidir. Ancak kefil olan kişiler ile amir-memur ilişkisinin bulunması, başka bir ifadeyle
amirin maiyetinde bulunan, hiyerarşik bakımdan kendi altında olan hele hele sicil amiri olduğu
memurları borçlarına kefil yapması asla yakışık alan bir durum olarak kabul edilemez
3. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 29. maddesinde iş sahiplerinden memurun para
istemesi, borç alması açıkça yasaklanmış; 10. maddede ise amirin maiyetindeki memurdan şahsi
menfaat temin edemeyeceği, borç alamayacağı açıkça ifade edilmiştir.
4. ..., maiyetindeki memurları açıkça kabul ettiği fiili ile kredi borçlarına kefil yapmış ve bu
borçları ödememek suretiyle onları mağdur etmek suretiyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun
10. maddesi ile getirilen “maiyetindeki memurdan hususi menfaat temin edecek bir talepte
bulunamaz, hediyesini kabul edemez ve borç alamaz” hükmüne aykırı davranmıştır.
SONU Ç:
Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurlar Disiplin
Yönetmeliği’nde 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 10. maddesi ile getirilen
90
“maiyetindeki memurdan hususi menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz, hediyesini kabul
edemez ve borç alamaz” hükmüne aykırı davranış bu açıklıkla öngörülmemiştir. Ancak aynı
yönetmeliğin 12. maddesi “Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere
nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı türden disiplin cezaları verilir”
hükmünü taşımaktadır.
...’in maiyetindekilerden borçlandırdığı açık olduğuna göre bu fiilin, öngörülmemiş disiplin
suçları ile ilgili 12. madde kapsamında “iş sahiplerinden veya öğrenciden borç istemek veya
almak” fiili ile bire bir uyuştuğu ve bu sebeple fiilin karşılığı olarak Yönetmeliğin 9/(p) ve 12.
maddeleri uyarınca “kademe ilerlemesinin durdurulması cezası” ile tecziyesinin uygun olacağı; fiilin
ağırlığı, mağdurların öğrenciden öte maiyeti altındaki memurlar olması nedeniyle iyice yakışıksız
olması nedeniyle 16. maddenin (iyi halin değerlendirilmesi) uygulanmasının da uygun olmayacağı
kanaatindeyim.
Soruşturmacı
91
EK: 6
... MESLEK YÜKSEKOKULU MÜDÜRLÜĞÜNE
İLGİ: ... tarih ve ... sayılı yazınız.
İlgi yazınızla hakkında soruşturma açıldığı bildirilen Yüksekokulunuz öğretim
görevlisi ...’un durumu ile gerekli hukuki araştırmayı yapabilmek ve yoğun ders temposu nedeniyle
savunmasını almak için kendisine ulaşmaktaki zorluklar sebebiyle soruşturmanın tamamlanabilmesi
için tarafıma ek süre verilmesini arz ederim.
Soruşturmacı
92
... MESLEK YÜKSEKOKULU MÜDÜRLÜĞÜNE
İLGİ: ... tarih ve ... sayılı yazınız.
İlgi yazınızla hakkında soruşturma açıldığı bildirilen Yüksekokulunuz öğretim
görevlisi ...’un durumu ile gerekli hukuki araştırma yapılmış ve ekte rapor halinde
sunulmuştur.
Bilgilerinize arz ederim.
Soruşturmacı
93
R A P O R
1. ... Meslek Yüksekokulu öğretim görevlisi ... hakkında ... Üniversitesi Rektörlüğü Personel
Dairesi Başkanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazıları ile “belge saklayarak ve yanlış beyanda
bulunarak düzeltilmiş yaşını sakladığı; bundan amacının da yaş haddinden emekliliğe
sevkinden korunmak olduğunun tahmin edildiği” gerekçesiyle disiplin soruşturması
açılması istenmiştir.
2. ... Meslek Yüksekokulu’nun ... tarih ve ... sayılı yazıları ile adı geçen hakkında soruşturma
açıldığı ve şahsımın soruşturmacı olarak tayin edildiği tarafıma bildirilmiştir.
3. Yapılan araştırma ve ...’un sözlü savunması sonucunda aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır:
a. ... hakkında ileri sürülen iddiaları desteklemek üzere tarafıma ulaştırılan
belgeler bir nüfus kayıt örneği, akademik bilgi kartı ve nüfus cüzdanı
fotokopisidir. Bu belgelerden nüfus kayıt örneğinde (ki daha sonra ...
tarafından da tarafıma sunulan (ek-1) daha geniş içerikli nüfus kayıt örneğinde
de durum aynıdır) ...’un ... de yani ... yaşında iken yaş tashihi konusundaki
yargı kararı ile doğum tarihini ... iken ... olarak düzelttirdiği görülmektedir. ....
Akademik bilgi kartında ise ..., doğum tarihi ... tarihini yazmakla birlikte
yanına “tashih” şerhini de düşmüştür. Kaldı ki yine ... tarafından sunulan
emeklilik kesintilerini gösteren belgede (Ek-2), doğum tarihinin son iki rakamı
ile başlayan emekli sicil nosu (...) bazı resmi belgelerde hala ... tarihinin
kullanıldığını da göstermektedir. Bütün bu belgelerden ...’un “yaşı ile ilgili
olarak belge sakladığı, yanlış beyanda bulunduğu” iddiası gerçekçi
bulunmamıştır.
b. ... ile ilgili ileri sürülen “amacının yaş haddinden emekliliğe sevkinden
korunmak olduğu” iddiası ise mevcut emeklilik mevzuatımız karşısında
geçersiz bir iddiadır. Zira Emekli Sandığı Kanunu’nun 105. maddesi şu
şekildedir:
“Madde 105 - Bu kanunun iştirakçilere ait çeşitli hükümlerinin tatbikında;
emeklilik hakkı tanınan bir vazifeye ilk defa tayin sırasında kurumlara
gösterilen nüfus hüviyet cüzdanlarında yazılı doğum tarihleri, eğer 18 yaşını
tamamladıktan sonra yaş düzeltilmesi yapılmış ise 18 yaşının doldurulması
tarihindeki doğum tarihleri, dul ve yetimler hakkındaki hükümlerinin
uygulanmasında da,dul ve yetim aylıklarına veya (Toptan ödeme) ye hak
kazanıldığı tarihlerde bunların kayıtlı bulundukları nüfus idarelerindeki
doğum tarihleri esas tutulur.”
94
Bu hüküm karşısında emeklilik hakkı bakımından ...’un 18 yaşından sonra yapmış olduğu yaş
tashihinin dikkate alınmayacağı; emeklilik bakımından doğum tarihi olarak ... tarihinin göz
önünde bulundurulacağı açıktır.
c. Buna karşılık İdarenin emeklilik işlemlerinin başlatılması hususunda kamu
görevlisinin 65 yaşını doldurmasını beklemesi zorunlu değildir. Emekli sandığı
kanunu’nun Ek 5. Maddesi şu şekildedir:
“Ek Madde 5 - (28/2/1959-7242 sayılı Ek Kanunun 1 inci maddesi
hükmü olup ek madde olarak numarası teselsül ettirilmiştir.)
95
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanuniyle gerek istek üzerine ve
gerekse kurumlarınca lüzum görüldüğünde re'sen emekliye sevk için kabul
edilen (25) yıl fiili hizmet müddeti (30) yıla çıkarılmıştır.
Mezkür kanunun bu hükümle alakalı 39 uncu maddesinin (B) ve (Ç)
fıkraları ile 62 nci maddesinin (A) fıkrasında (25) yıl olarak gösterilen
müddetler (30) yıl olarak değiştirilmiştir.”
Buna göre idare “lüzumu üzerine” (gerekçesini göstererek) 30 hizmet yılını dolduran kamu
görevlilerini re’sen emekliye sevkedebilecektir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle ... ile ilgili iddialar yürürlükteki mevzuat karşısında disiplin
soruşturması açılmasını gerektirir nitelikte görülmemiştir. Bu bakımdan ilgili hakkında herhangi
bir ceza teklifine gerek olmadığı kanaatimi saygıyla arz ederim.
Soruşturmacı
96
EK: 7
DİSİPLİN SORUŞTURMA RAPORU
HAKKINDA SORU ŞTURMA YÜRÜTÜLEN:
..., ...Üniversitesi ... Fakültesi Sekreteri
SORU ŞTURMA KONUSU:
... isimli öğrencinin kaydının askerlik durum belgesi istenmeden yapılması; bu konuda bilgi ve
belge isteyen askerlik şubesi yazısının dekan ve dekan yardımcılarına sunulmadan öğrenci işlerine
yönlendirilerek, cevaben yanlış belgenin askeri makamlara gönderilmesine neden olunması; bu
konudaki ikinci yazıya ise hiç cevap verilmemesi.
SORU ŞTURMAYA BAŞLAMA TARİHİ :
...Üniversitesi Rektörlüğü Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı
üzerine ... Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığı’nın ... sayılı yazısı tarihi: ...
DEL İLLER:
T.C. Milli Savunma Bakanlığı ..., ... Askerlik Şubesi Başkanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazısı;
T.C. Milli Savunma Bakanlığı ..., ... Askerlik Şubesi Başkanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı
yazısı; ...Üniversitesi Rektörlüğü Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazısı
eki Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazısı ve bu yazının eki T.C. Milli
Savunma Bakanlığı ..., ...Askerlik Şubesi Başkanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazısı
SORU ŞTURMANIN SAFAHATİ:
1. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazısı ve bu yazının eki T.C.
Milli Savunma Bakanlığı ..., ... Askerlik Şubesi Başkanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazısı ile ...
Üniversitesi ... Fakültesi ... No’lu öğrencisi ...’ın 1111 sayılı Kanun uyarınca kayıt esnasında
Dekanlığa askerlik durum belgesi ibraz etmesi gerektiği; Şubesinden böyle bir belge almadığı; eğer
kayıt esnasında böyle bir belge ibraz etmişse (sahte olup olmadığının incelenmesi amacıyla) ...
Fakültesi Dekanlığı’ndan (... tarih ve ... sayılı yazı ile) bu belgenin talep edildiği; dekanlıktan
öğrenci durum belgesinin gönderildiği; teyyiden (... tarih ve ...sayılı yazı ile) doğru belgenin
gönderilmesinin istendiğ, ancak bu yazıya cevap alınamadığı iddiası ...Üniversitesi Rektörlüğü
Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’nın ... tarih ve... sayılı yazısı ile ... Fakültesi Dekanlığı’na
bildirilmiş ve konunun soruşturulması talep edilmiştir.
2. Yapılan araştırma sonucu ... Üniversitesi ... Fakültesi ... No’lu öğrencisi ...’ın
kaydının askerlik durum belgesi istenilmeden usulsüz olarak yapıldığı anlaşılmış ve usulsüz kayıt
işleminden sorumlu olan fakülte sekreteri ... hakkında, ...Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığı’nın ...
tarihi ve ... sayılı yazısı ile “...’ın kaydının askerlik durum belgesi istenilmeden usuls üz olarak
yapıldığı; gizli kaşeli ..., ... Askerlik Şubesi Başkanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazısını dekan ya
97
da dekan yardımcılarına sunmadan öğrenci işlerine yönlendirerek yanlış cevap verilmesine yol
açtığı; ... tarih ve ...sayılı ikinci yazının ise cevapsız bırakılmasına yolaçtığı iddiası ” ile disiplin
soruşturması açılmış ve komisyonumuz soruşturmayı yapmakla görevlendirilmiştir.
3. ... tarihinde fakülte sekreteri ...’e iddialar yazılı olarak tekrarlanarak kanuni savunma
hakkı tanınmıştır. ...’in ... tarihli dilekçesi üzerine konuyla ilgili bütün belgelerin fotokopileri de
kendisine teslim edilmiştir.
4. ..., ... tarihinde savunmasını yazılı olarak komisyonumuza sunmuştur.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
..., yaptığı savunmasında öğrencinin kaydının askerlik durum belgesi alınmadan
yapılmasından öğrenci işleri memurunun ve öğrenci işleriyle ilgili dekan yardımcısının
sorumlu olduğunu; “gizli” kaşeli ... tarih ve ... sayılı yazıyı dekan yardımcısının o gün okulda
olmaması ve önemli olması nedeniyle öğrenci işlerine havale ettiğini; yanlış cevap
yazılmasından da öğrenci işleri memurlarının sorumlu olduğunu; ... tarih ve ... sayılı ikinci
yazıyı ise dekan ve dekan yardımcıları ile birlikte öğrenci işlerine havale ettiklerini, yazıya
cevap verilmemesinden de yine öğrenci işleri memurlarının sorumlu olduğunu ifade etmiştir.
İDDİALARIN VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: ...
hakkında soruşturma açılmasına neden olan iddialar;
1. ...Üniversitesi ... Fakültesi ... No’lu öğrencisi ...’ın kaydının askerlik durum belgesi
istenilmeden usulsüz olarak yapılması;
2. Gizli kaşeli ..., ... Askerlik Şubesi Başkanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazısını dekan ya da
dekan yardımcılarına sunmadan öğrenci işlerine yönlendirerek yanlış cevap verilmesine yol
açması ve
3. ... tarih ve ... sayılı ikinci yazının ise cevapsız bırakılması
iddialarıdır.
Yapılan incelemelerde yukarıdaki olayların tamamının da tartışmasız doğru olduğu ortaya
çıkmıştır. ... de bu olayların doğruluğunu savunmasında kabul etmekte; ancak bunlardan kendisinin
değil, öğrenci işleri memurlarının ve dekan yardımcılarının sorumlu olduğunu iddia etmektedir.
Adı geçen öğrencinin kaydının usulsüz yapıldığı, Askerlik Şubesi Başkanlığı’nın ilk
yazısına yanlış cevap verildiği; ikinci yazıya ise hiç cevap verilmediği vakıası “tartışmasız
gerçekleşmiş” olduğuna göre, burada önemli olan husus bunlardan kimin sorumlu olacağı
meselesini ortaya koymaktır.
2547 sayılı Kanun’un 51. maddesi Fakültelerde büro ve iç hizmetler görevlerinin fakülte
sekreterine bağlı olarak yapılacağını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu çerçevede fakültenin
büro ve iç hizmetlerinden ilk elden sorumlu olan kişinin fakülte sekreteri olduğunda şüphe yoktur.
98
Gerek öğrenci kayıtları gerekse yazışmalar da “büro ve iç hizmetler” grubundan olduğuna göre bu
hizmetlerdeki aksaklıklar ve usulsüzlüklerden fakülte sekreterinin sorumlu olacağından da
şüphe yoktur.
...’in usulsüz kayıt işleminden ve biri YÖK nezdinde olmak üzere iki kere tekid
edilmesine rağmen cevapsız kalan resmi yazıdan kendisinin değil, öğrenci işleri memurlarının ve dekan
yardımcılarının sorumlu olduğu iddiası fakülte sekreterinin görev ve sorumlulukları dikkate
alındığında kabul edilemez. Aksi halde zaten fakülte sekreteri tamamen fonksiyonsuz, hiçbir görev ve
sorumluluğu olmayan bir makam konumuna gelir.
SONU Ç:
Açıklanan nedenlerle ...’in “...’ın kaydının askerlik durum belgesi istenilmeden usulsüz olarak
yapılması; gizli kaşeli ..., ... Askerlik Şubesi Başkanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazısının dekan
ya da dekan yardımcılarına sunulmadan öğrenci işlerine yönlendirilerek yanlış cevap verilmesine
yol açılması; ... tarih ve ...sayılı ikinci yazının ise cevapsız bırakılması” iddialarından sorumlu
olduğu anlaşılmıştır.
Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurlar Disiplin
Yönetmeliği’nde söz konusu iddialara bire bir uyan bir disiplin suçu zikredilmemiştir. Ancak aynı
yönetmeliğin 12. maddesi “Yukarıda sayılan ve disiplin cezası verilmesini gerektiren fiil ve hallere
nitelik ve ağırlıkları itibariyle benzer eylemlerde bulunanlara da aynı türden disiplin cezaları verilir”
hükmünü taşımaktadır.
Bu çerçevede ...’in özellikle usulsüz kayıt yapmak suretiyle Yükseköğretim Kurumları
Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurlar Disiplin Yönetmeliği’nin 8/(i) hükmündeki “Hizmet
içinde taşıdığı resmi sıfatın gerektirdiği itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda
bulunmak” fiilini işlediği; bu sebeple fiilin karşılığı olarak Yönetmeliğin 8/(i) ve 12. maddeleri
uyarınca “aylıktan kesme cezası” ile tecziyesinin uygun olacağı; fiilin ağırlığı ve ...’in daha önce
disiplin cezalarının da bulunduğu dikkate alınarak bir alt cezanın uygulanmasının doğru
olmayacağı uygun mütalaa edilir.
Soruşturmacı Soruşturmacı Soruşturmacı
99
EK: 8
DİSİPLİN SORUŞTURMA RAPORU
HAKKINDA SORU ŞTURMA YÜRÜTÜLEN:
..., ... Üniversitesi ... Fakültesi Sekreteri
SORU ŞTURMA KONUSU:
... tarafından işletilen fakülte kantininden yaptığı alışverişlerde, borcunu ödememek, denetimi
altındaki bir birimden resmi sıfatını kullanmak suretiyle çıkar sağlamaya çalışmak ve resmi sıfatının
gerektirdiği itibar ve güven duygusunu sarsıcı harekette bulunmak.
SORU ŞTURMAYA BAŞLAMA TARİHİ :
...’ın ... tarihinde verdiği dilekçe üzerine ... Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığı’nın ... sayılı
yazısı tarihi: ...
DEL İLLER:
...’ın ... ve ... tarihli dilekçeleri ve ... tarafından tutulan veresiye defteri fotokopileri ve ...
ve ...’ın ... tarihli ifadeleri
SORU ŞTURMANIN SAFAHATİ:
1. ... Üniversitesi ... Fakültesi Kantin işletmecisi ..., ... tarihinde Dekanlığımıza yazılı
olarak müracaat ederek Fakülte sekreteri ...’in kantinden yaptığı alışverişlere karşılık ... TL
borcunu ödemediğini, gereğinin yapılmasını talep etmiştir.
2. Dilekçe üzerine konu, çalışan personelin de dinlenilmesi suretiyle kısaca araştırılmış,
olayın ciddi olduğunun anlaşılması üzerine ... Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığı’nın ... tarih ve ...
sayılı yazısı ile komisyonumuz soruşturmayı yapmakla görevlendirilmiştir.
3. ... tarihinde fakülte sekreteri ...’e iddialar yazılı olarak bildirilerek kanuni savunma hakkı
tanınmıştır.
4. Soruşturmanın açılmasından sonra borcun kapatılarak ortaya çıkan çirkin durumun bir nebze
hafifletilebileceği düşünülerek ...’dan yeniden bilgi istenmiş, ..., ... tarihi itibariyle borcun
ödenmediğini bildirmiştir.
5. ..., ... tarihinde savunmasını yazılı olarak komisyonumuza sunmuştur.
6. Savunmada iddiaların reddedilmesi üzerine iddiaların subuta erdirilmesi amacıyla
memurlar ve öğrencilerle görüşmeler yapılarak ...’in kantinden veresiye alışveriş yaptığı hususu
sözlü ifadelerle ortaya çıkmıştır. Ancak hakkında soruşturma açılanın Fakülte Sekreteri olmasından
çekinen memur ve öğrenciler yazılı ifade vermekten çekinmişlerdir.
100
7. ..., ... tarihinde tarafımızca tamamı incelenen veresiye defterinden ...’in hesabının
bulunduğu bazı sayfaların fotokopilerini komisyona teslim etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
..., yaptığı savunmasında ...’a hiçbir borcunun olmadığını, kaldı ki ...’ın kendisinden
böyle bir talepte bulunmadığını, olayın göreviyle ilgili olmadığını ifade etmiştir.
İDDİALARIN VE DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: ...
hakkında soruşturma açılmasına neden olan iddialar;
1. ... tarafından işletilen fakülte kantininden yaptığı alışverişlerde, borcunu ödememek,
2. Denetimi altındaki bir birimden resmi sıfatını kullanmak suretiyle çıkar sağlamaya
çalışmak ve
3. Hizmet içinde taşıdığı resmi sıfatın gerektirdiği itibar ve güven duygusunu sarsacak
nitelikte davranışlarda bulunmak,
iddialarıdır.
Yapılan araştırmalar neticesinde ...’in kantin işletmecisi ...’a borcunu ödemediğini gösteren
somut bir delile rastlanamamıştır. Ancak ...’in savunmasında ifade ettiğinin aksine kantinden uzun
süredir veresiye alışveriş yaptığı kesin olarak anlaşılmıştır. ... tarafından tutulan defter, bu alışveriş ve
borçlanma hakkında fikir vermektedir. Gerek memur, gerekse kantin görevlilerinin sözlü
ifadelerinden bu husus şüpheye mahal bırakmayacak biçimde ortaya çıkmıştır.
Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurlar Disiplin
Yönetmeliği 8/(l) bendinde “Görevi sebebiyle bağlı olduğu herhangi bir teşebbüsten veya görev
sebebiyle denetim altında bulunan herhangi bir kuruluştan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak
mevzuat dışı herhangi bir menfaat sağlamaya teşebbüs etmek” fiili disiplin suçu olarak
nitelendirilmiştir. Kademe ilerlemesinin durdurulmasını gerektiren 9/ (c) hükmü ise “Görevi ile
ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak”; (p) hükmü “Doğrudan doğruya veya aracı
eliyle hediye istemek ve görev sırasında olmasa dahi menfaat sağlamak amacıyla hediye kabul etmek
veya iş sahiplerinden veya öğrenciden borç istemek veya almak” fiillerini disiplin suçu olarak
kabul etmiştir.
Borcun ödenip ödenmemesi bir tarafa, Fakülte sekreteri ...’in denetimi altında bulunan bir
işletmeci ile böyle bir ticari ilişki içine girmiş olması dahi 8/ (i) bendinde düzenlenen “Hizmet
içinde taşıdığı resmi sıfatın gerektirdiği itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda
bulunmak” fiiline uymaktadır.
SONU Ç:
“Mevzuat dışı herhangi bir menfaat sağlamaya teşebbüs etmek” (m. 9/ l ) fiilini dahi disiplin
cezası gerektiren bir fiil olarak gören Disiplin Yönetmeliğine göre ...’in denetimi altındaki kantin
101
işletmecisi ile borç ilişkisi içine girmesi, borcunu ödemediği iddialarına sebebiyet vermesi
Yönetmeliğin yukarda bahsedilen 9. Madde hükümleri çerçevesinde kendisine kademe ilerlemesi
cezası verilmesini gerektirecek nitelikte görülmese de; 8.maddenin (l) ve (i) bentleri çerçevesinde
aylıktan kesme cezasını gerektirecek niteliktedir. ..., daha önce de maiyetindeki memurlardan borç
almak, borçlarına kefil yapmak ve borcunu ödememek suretiyle bu memurları icra takibi ile muhatap
bırakmak nedeniyle disiplin soruşturması geçirmiş ve hakkında ceza teklifinde bulunulmuştur.
Açıklanan nedenlerle ...’in Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve
Memurlar Disiplin Yönetmeliği 8/ (i) ve (l) bentleri uyarınca aylıktan kesme cezası ile tecziyesi
uygun mütalaa olunur.
Soruşturmacı Soruşturmacı Soruşturmacı
102
Sayın ...
Hakkınızda ...Üniversitesi ... Fakültesi Dekanlığı’nın ... tarih ve ... sayılı yazısı ile “...
tarafından işletilen fakülte kantininden yaptığınız alışverişlerde, borcunuzu ödememek,
denetiminiz altındaki bir birimden resmi sıfatınızı kullanmak suretiyle çıkar sağlamaya
çalışmak ve resmi sıfatınızın gerektirdiği itibar ve güven duygusunu sarsıcı harekette
bulunmak” iddiası ile açılan disiplin soruşturmasında soruşturmacılar tarafından hazırlanan
rapor incelenmiştir.
Yapılan inceleme sonucunda kantin işletmecisi ...’a borcunuzu ödemediğinizi
gösteren somut bir delile rastlanmamıştır. Ancak savunmanızda ifade ettiğinizin aksine
kantinden uzun süredir veresiye alışveriş yaptığınız, ... tarafından tutulan defter ve duruma
şahitlik eden memurlar ve kantin görevlilerinin sözlü ifadelerinden şüpheye mahal
bırakmayacak biçimde ortaya çıkmıştır.
“Mevzuat dışı herhangi bir menfaat sağlamaya teşebbüs etmek” (m. 9/ l ) fiilini dahi
disiplin cezası gerektiren bir fiil olarak gören Disiplin Yönetmeliği karşısında
“denetiminiz altındaki kantin işletmecisi ile borç ilişkisi içine girmeniz, borcunuzu
ödemediğiniz iddialarına sebebiyet vermeniz”, 9. (c) ve (p) hükümleri çerçevesinde kademe
ilerlemesi cezası verilmesini gerektirecek nitelikte olmakla birlikte; borcunuzu ödenmediğinizi
gösteren yazılı belgenin bulunmaması karşısında 8. maddenin (l) ve (i) bentleri çerçevesinde
aylıktan kesme cezası ile tecziyenize karar verilmiştir. Daha önce maiyetinizdeki
memurlardan borç almak, borçlarınıza kefil yapmak ve borcunuzu ödememek suretiyle bu
memurları icra takibi ile muhatap bırakmak nedeniyle disiplin soruşturması geçirmiş ve
hakkınızda ceza teklifinde bulunulmuş olması dikkate alınarak hakkınızda aylıktan kesme
cezasının üst sınırının uygulanması tarafımızdan uygun bulunmuştur.
Bu işleme karşı Disiplin Yönetmeliği’nin 47. Maddesi uyarınca 7 günlük idari itiraz
ve Anayasanın 125 ve 2577 sayılı Kanun’un 2 ve 7. Maddeleri uyarınca idari yargı yoluna
müracaat hakkınız bulunmaktadır.
Bilgilerinize rica olunur.
Dekan
103