ümit tez21

67
1 1. GİRİŞ Çörek otu Ranunculaceae familyasından tek yıllık otsu bir bitkidir. Kullanılan kısımları tohumları olup, içerdiği sabit yağ, uçucu yağ ve diğer besin maddelerinden dolayı oldukça değerlidir. Çörek otu tohumları uzun yıllardan beri halk hekimliğinde kullanıldığı gibi günümüzde de tedavi edici özelliklerinin yanı sıra yaygın olarak bilinen baharat bitkilerinden biridir. Günümüzde dünya nüfusunun önemli bir bölümü (1,5-2 milyar insan) tedavide bitkilerden yararlanmaktadır. Dünya sağlık teşkilatı (WHO), tedavi amacı ile kullanılan bitki sayısının 21000 civarında olduğunu, ancak daha detaylı bir çalışma ile bu sayının artacağını bildirmektedir, çok az bir kısmının yaygın bir kullanımı bulunmaktadır. Bir taraftan globalleşme ve nüfus artışı, diğer taraftan yeşile dönüş veya tabiata dönüş olarak adlandırılan doğal beslenme, doğal yöntemlerle tedavi ile tıbbi bitkilerin kullanımı ve ticareti de önemli bir artış göstermiştir (Arslan ark., 2000). Nigella sativa eski dünya uygarlıklarının geleneksel bir baharat bitkisidir. Çörek otu tohumlarının antik Mısır’da İ.Ö. 1325 yılında Tutankhamon’un mezarında ve antik Mezopotamya’da bulunduğu ve Romalılar zamanında baharat olarak kullanıldığı belirtilmektedir (Barkoudah, 1998). Çörekotu Güney Avrupa, Sudan, Habeşistan, Kenya, Suriye, İran, Afganistan ve Hindistan’da büyük ölçüde tüketilmekte ve işlenmektedir (Tutin, 1968). Tıbbi bitkiler, doğada bol bulunmaları ve bazılarının kültürünün yapılması nedeniyle daha ucuz elde edilmelerinin yanı sıra, yarı sentetik ilaçlar için de zengin bir potansiyel oluşturmaktadır. Dolayısıyla tıbbi bitkilerin önemi gün geçtikçe daha da artmaktadır. Yeni ilaç hammaddelerinin araştırılmasında da tıbbi bitkiler önemli bir kaynak oluşturmaktadır (Karaman, 1999). Çörek otu tohumları % 30-35 sabit yağın yanı sıra % 0,45-0,75 arasında uçucu yağ da içermektedir. Modern tıbbın yoğun ilgi gösterdiği çörek otu, yara iyileştirici özelliklerinin yanı sıra, mideyle ilgili hastalıklar, bazı kanser türleri (karaciğer, meme, bağırsak), şeker,

Upload: mehmet-kiyar

Post on 01-Jul-2015

278 views

Category:

Documents


4 download

TRANSCRIPT

Page 1: ümit  tez21

1

1. GİRİŞ

Çörek otu Ranunculaceae familyasından tek yıllık otsu bir bitkidir. Kullanılan kısımları

tohumları olup, içerdiği sabit yağ, uçucu yağ ve diğer besin maddelerinden dolayı oldukça

değerlidir. Çörek otu tohumları uzun yıllardan beri halk hekimliğinde kullanıldığı gibi

günümüzde de tedavi edici özelliklerinin yanı sıra yaygın olarak bilinen baharat

bitkilerinden biridir.

Günümüzde dünya nüfusunun önemli bir bölümü (1,5-2 milyar insan) tedavide bitkilerden

yararlanmaktadır. Dünya sağlık teşkilatı (WHO), tedavi amacı ile kullanılan bitki sayısının

21000 civarında olduğunu, ancak daha detaylı bir çalışma ile bu sayının artacağını

bildirmektedir, çok az bir kısmının yaygın bir kullanımı bulunmaktadır. Bir taraftan

globalleşme ve nüfus artışı, diğer taraftan yeşile dönüş veya tabiata dönüş olarak

adlandırılan doğal beslenme, doğal yöntemlerle tedavi ile tıbbi bitkilerin kullanımı ve

ticareti de önemli bir artış göstermiştir (Arslan ark., 2000).

Nigella sativa eski dünya uygarlıklarının geleneksel bir baharat bitkisidir. Çörek otu

tohumlarının antik Mısır’da İ.Ö. 1325 yılında Tutankhamon’un mezarında ve antik

Mezopotamya’da bulunduğu ve Romalılar zamanında baharat olarak kullanıldığı

belirtilmektedir (Barkoudah, 1998). Çörekotu Güney Avrupa, Sudan, Habeşistan, Kenya,

Suriye, İran, Afganistan ve Hindistan’da büyük ölçüde tüketilmekte ve işlenmektedir

(Tutin, 1968).

Tıbbi bitkiler, doğada bol bulunmaları ve bazılarının kültürünün yapılması nedeniyle daha

ucuz elde edilmelerinin yanı sıra, yarı sentetik ilaçlar için de zengin bir potansiyel

oluşturmaktadır. Dolayısıyla tıbbi bitkilerin önemi gün geçtikçe daha da artmaktadır. Yeni

ilaç hammaddelerinin araştırılmasında da tıbbi bitkiler önemli bir kaynak oluşturmaktadır

(Karaman, 1999).

Çörek otu tohumları % 30-35 sabit yağın yanı sıra % 0,45-0,75 arasında uçucu yağ da

içermektedir. Modern tıbbın yoğun ilgi gösterdiği çörek otu, yara iyileştirici özelliklerinin

yanı sıra, mideyle ilgili hastalıklar, bazı kanser türleri (karaciğer, meme, bağırsak), şeker,

Page 2: ümit  tez21

2

alerjik hastalıklar, böbrek ve kalp damar hastalıklarına karşı koruyucu özelliklere sahip

olduğu bildirilmektedir (Al-Ghamdi, 2001; Al-Ghamdi, 2003; Farah ve Begum, 2003).

Bunlara ilaveten antioksidan özelliğinden dolayı kolesterol düşürücü ve tansiyon

tedavisinde de kullanılmaktadır (Morsi, 2000; Al-Jishi ve Abuo Hozaifa, 2003).

Yapılan bir çalışmada çörek otu (Nigella sativa) tohumlarının sabit yağ (% 30-45), uçucu

yağ, acı madde ve saponinler taşıdığı belirtilmiştir (Baytop, 1984). Tohumlarında sabit yağ

(% 30-45), alkaloit (nigellin), saponin (melantin), protein (% 20-30 ) ve uçucu yağ (%

0,01-0,50) bulunur. Uçucu yağın ana bileşeni trans-anethole (% 38,3) ve p-cymene (%

14,8)’dir (Akgül, 1993; Baytop, 1999; Nickavar ve ark., 2003). Son zamanlarda içinde

çörek otunun da yer aldığı çeşitli tıbbi ve aromatik bitkilerin değerlendirilmesine dayalı

küçük ve orta ölçekli sanayi tesislerinde artışlar görülmektedir. Bu işletmeler özellikle

Nigella sativa’nın sabit yağına iç ve dış pazar taleplerinin fazla olduğunu, bu yüzden yeterli

hammadde temini için yerli üretimin arttırılması gereği üzerinde durmaktadır (Yılmaz,

2008).

Tıbbi aromatik bitkilerden bazılarının doğadan toplanması ya da üreticilerin yetiştiricilik

esnasında çok farklı uygulamalar yapıyor olmaları, sanayicilerin standartlara uygun ürün

elde etme şansını azaltmaktadır. Diğer taraftan, çok düşük içerikli bazı etken maddeler

ekim sıklığı ve dekara atılacak tohum miktarları başta olmak üzere uygulanan tarım

tekniklerinden çok kolay etkilenebilmektedir. Bu yüzden, içinde çörek otunun da

bulunduğu çeşitli ilaç ve baharat bitkilerinin tarım tekniklerinin diğer bitkilerde olduğu gibi

daha net verilerle ortaya konması gerekmektedir.

Ekim sıklığı ve ekim normu gibi bitkilerin ideal yaşam alanlarının belirlenmesine yönelik

çalışmalar değişen genotip, tarım teknikleri ve çevre şartları dikkate alınarak her bölgede

belli aralıklarla yinelenir. Bu çalışmalarda amaç, birim alanda en yüksek verim ve kalitenin

elde edilebileceği bitki sayısını belirleyerek, topraktaki elverişli su, besin elementleri ve

ışıktan maksimum bir şekilde faydalanmaktır. Çok seyrek veya sık ekimlerde nem ve besin

elementlerinden en üst seviyede faydalanılamayabilir. Çok sık ekimlerde bazı faktörler

yetersiz kalabileceği, Seyrek ekimlerde de çevre faktörlerinden yeterince

Page 3: ümit  tez21

3

faydalanılamayacağından verim istenilen düzeyde gerçekleşemez. Bu nedenle her çevre ve

her bitkiye özgü ekim sıklığı ve ekim normunun belirlenmesi gerekir. Tokat şartlarında

bundan önce çörek otunda ekim sıklığı ve ekim normunun birlikte incelendiği bir çalışmaya

rastlanmamıştır.

Tokat-Kazova şartlarında yürütülen bu çalışmayla, çörek otu bitkisinin hangi sıra aralığında

ve hangi ekim normunda ekilmesinin tohum verimi ve bazı kalite özellikleri bakımından

uygun olacağının belirlenmesi amaçlanmaktadır.

Page 4: ümit  tez21

4

2. KAYNAK ÖZETLERİ

Çörek otu (Nigella sativa L.) Ranunculaceae familyasından Güney Avrupa ve Batı Asya

kökenli tek yıllık otsu bir bitkidir (Ceylan, 1983). Nigella cinsi toplam 20 kadar türe sahip

olup, bunlardan 14’ünün ülkemiz florasında bulunduğu belirtilmektedir (Seçmen ve ark.,

2000). Çörek otu bitkisinin tohumları halk hekimliğinde mideyle ilgili hastalıkların

tedavisinde, bağırsaklarda gaz giderici ve diüretik olarak kullanılmaktadır (Ceylan, 1987).

Ayrıca süt artırıcı, iştah açıcı ve antimikrobiyal etkilere sahiptir. Çörek otu tohumlarından

çıkartılan sabit yağın saç dökülmesi ve kepeğe karşı da kullanıldığı bildirilmektedir. Ayrıca

tohumları ve tohumlardan elde edilen preparatlar halk hekimliğinde, soğuk algınlığı, baş

ağrısı, astım, gaz giderme, idrar söktürücü, sarılık, çeşitli romatizma ve iltihap hastalıkları

gibi birçok hastalığın tedavisinde yaygın olarak kullanılmaktadır (Baytop, 1984). Ayrıca

çörek otu tohumu ve bileşenlerinin, anti-tümör (Worthen ve ark., 1998), anti-bakteriyel

(Morsi, 2000), anti-enflamatuar antioksidan ve bağışıklılık sistemini kuvvetlendirici

aktiviteye sahip olduğu bildirilmektedir (Salemai ve Hossain, 2000).

Çörek otu tohumlarında % 30-40 civarında sabit yağ bulunmaktadır. Bu yağın % 50-60’ını

doymamış yağ asitleri oluşturmaktadır. % 0,01-0,1 alkaloit (nigellin), saponin (melantin)

ihtiva ettiği bildirilmektedir. Tohumlarında düşük düzeylerde uçucu yağ (% 0,5-0,7), A, B1,

B2, B6 ve C vitaminleri, Mg, Zn, Se gibi mineral maddelerle % 18-22 protein ve % 35-40

civarında karbonhidrat bulunmaktadır. Çörek otu tohumları halk arasında bilinen ve yaygın

olarak kullanılan önemli baharat kaynaklarından birisi olup, lezzet, çeşni ve koku verici

özelliğinden dolayı birçok unlu mamul ve bazı peynir çeşitlerinde de kullanılmaktadır

(Akgül, 1993).

Yapılan çalışmalarda, çörek otu tohumlarının kimyasal bileşimi üzerine başta çeşit olmak

üzere yetiştirildiği yer, iklim ve coğrafi farklılıkların, etkili olduğu bildirilmiştir. Babayan

ve ark., (1978) tarafından yapılan bu çalışmada çörek otu tohumlarında % 21 protein, %

35,5 sabit yağ, % 5,5 nem, % 53,7 kül ve kalan miktarda karbonhidrat içerdiği

bildirilmiştir.

Page 5: ümit  tez21

5

Ceylan, (1987), uçucu yağ içeren bitkiler hakkında çeşitli agronomik bilgiler veren

kitabında, çörek otunun ekim nöbetinde en uygun olarak çapa bitkilerinden sonra gelmesi,

ekimden önce toprağın çok iyi hazırlanması ve ilkbaharda mümkün olduğu kadar erken

ekilmesi gerektiğini bildirmiştir. Ayrıca bitki çiftlik gübresine hassas olduğundan doğrudan

verilmemesi gerektiğini, bunun yanında kimyasal gübrelerin verimi artırmasından dolayı

orta dozda gübreleme yapılmasını belirtmiştir.

Nigella sativa’nın ülkemizde Burdur, İstanbul, Amasya, Mersin, Gaziantep ve

Kahramanmaraş illeri civarında kültürü yapılmaktadır. Tek yıllık bir bitki olup bitki boyu

20-50 cm arasında değişir. Gövdesi dik, tüylü, dallı, seyrek yapılı otsu bir bitkidir.

Yapraklar almaşıklı ve 3 parçalıdır. Çiçekler uzun saplı ve tek tek olup dalların uç

kısımlarında bulunur. Haziran ve temmuz aylarında çiçek açar. Çiçekler beyaz veya açık

mavi renkli ve sarımsı yeşil uçludur. Meyve çok tohum taşıyan bir kapsül şeklindedir.

Tohumlar bitkinin kullanılan en önemli kısmı olup, oval şekilli, üç köşeli, 3mm kadar

uzunlukta tanelerdir (İlisulu, 1992).

Çörek otunun halk hekimliğinde ve baharat olarak üç önemli türü kullanılmaktadır. Bunlar;

Nigella sativa, Nigella damascena ve Nigella arvensis türleridir. Ülkemizde daha yaygın

olarak tarımı yapılan ve ticarete konu olan tür Nigella sativa türüdür. Çörek otuyla ilgili

içinde bitki sıklığının da bulunduğu çok değişik agronomik çalışmalar yapılmıştır. Bu

çalışmalardan birinde 10, 20 ve 30 cm sıra arasında olmak üzere 0,5 ve 10 kg/da N ve 0,5

kg P2O5/da gübre uygulamaları yapılarak yürütülmüştür (Ghosh ve ark., 1981). Elde edilen

bulgulara göre en yüksek tohum verimi 69,8 kg/da ile 20 cm sıra arasında 5 kg/da verilen N

ve fosfor uygulanmayan parsellerden elde edilmiştir.

Tokat Kazova şartlarında üç farklı çörek otu popülasyonu dört farklı sıra aralığında (15,

20, 25 ve 30 cm) denenmiş (Telci, 1995) ve bazı önemli bulgular elde edilmiştir. Çalışmada

sıra üzeri 10 cm olarak sabit tutulmuş olup, m2’deki bitki sayıları sıra aralıklarına göre

sırasıyla 114, 86, 68 ve 58 olacak şekilde ayarlanmıştır. Elde edilen bulgulara göre en

yüksek tohum verimleri Tokat popülasyonunda 122,27 kg/da 25 cm sıra aralığından,

Balıkesir popülasyonunda 151,95 kg/da 15 cm sıra aralığından, İzmir kökenli

Page 6: ümit  tez21

6

popülasyondan ise 134,42 kg/da 30 cm sıra aralığından elde edilmiştir (Telci, 1995). Aynı

çalışmanın iki yıllık ortalamalarına göre ise Tokat, İzmir ve Balıkesir kökenli çörek otu

popülasyonlarının en yüksek tohum verimleri sırasıyla 20 cm (131,84 kg/da), 20 cm

(162,66 kg/da) ve 15 cm (160,19 kg/da) sıra aralıkları şeklinde olmuştur (Koç, 1999).

Ülkemiz şartlarında, içinde çörek otunun da bulunduğu ilaç baharat bitkileri

yetiştiriciliğinin geçmişi çok uzun yıllara dayanmadığından, günümüzde farklı bölgelere

özgü tarım tekniklerini irdeleyen çalışmalar yapılmaktadır. Bu bağlamda Çukurova

şartlarında 6 farklı ekim zamanında (kasım, aralık, şubat, mart, nisan, mayıs) Nigella

sativa’nın verim ve kalite özellikleri incelenmiş, en yüksek tohum verimleri kasım ayında

yapılan ekimlerden (135,5 kg/da) elde edilmiştir (Özgüven ve Tansı, 1989). Sonbahar ve

kış şartları çok sert geçmeyen Çukurova’da olduğu gibi Ege şartlarında da çörek otu için

uygun ekim zamanının kasım ayının ilk yarısı olduğunu belirten Geren ve ark., (1997), 6

farklı ekim zamanı ve 3 farklı fosfor dozuyla yaptığı çalışmalarında en yüksek verimin (60

kg/da) 15 Kasım tarihinde yapılan ekimlerin yanı sıra dekara 8 kg fosfor uygulanması

durumundan elde ettiklerini bildirmişlerdir.

Çörek otu tohumlarından faydalanıldığı için verim bakımından dikkate alınılacak esas

faktör tohum verimidir. Tohum verimini, dal sayısı, kapsül sayısı, kapsülde tohum sayısı

ve bin tane ağırlığı doğrudan etkilemektedir. Seyrek ekimlerde kapsüldeki tohum

sayılarında, hatta dallanmada artış meydana gelmekle birlikte sık ekimlerde birim alandaki

bitki sayısının artmasıyla tohum veriminin daha da fazla olduğu belirtilmiştir. Çörek otunda

bin tane ağırlığı 1,98-3,00 g arasında değişmekte olup, sıra üzeri sabit olmak üzere sıra

arası mesafe arttırıldığında bin tane ağırlığında artış gözlendiği Ahmed ve Haque, (1986)

tarafından bildirilmiştir.

Günümüzde birim alan verimini arttırmak için ıslah çalışmalarının yanı sıra çeşitli

agronomik ve fizyolojik çalışmalar da yapılmaktadır. Çörek otu tohumlarında fizyolojik

açıdan önemli bir çimlenme sorunu olmamasına rağmen, ekimden önce tohumlara GA3 gibi

bazı kimyasal uygulamalar yapılarak bitkinin daha fazla asimilat üreterek veriminin

arttırılmasına çalışılmaktadır. Nitekim Shah, (2007), çörek otu tohumlarına ekimden önce

Page 7: ümit  tez21

7

çeşitli dozlarda GA3 uygulayarak ekim yapmış ve ekimden 50, 70 ve 90 gün sonra bitkide,

bitki boyu, yaprak alanı, klorofil içeriği, kuru madde içeriği, net fotosentez oranı, CO2

kullanımı ve tohum verimi gibi özellikleri incelemiştir. Araştırıcı GA3 uygulamalarının

kontrol parsellerine göre her özelliği iyileştirdiği ve tohum verimini de % 33 kadar

arttırdığını ifade etmiştir. Shah ve ark., (2007), Çörek otu bitkisine çıkıştan 40 gün sonra

gibberelik asit ve kinetin uygulandığında dallanma ve genel anlamda gelişmeyi teşvik edip,

yaşlanmayı geciktirdiğinden dolayı bitki başına kapsül sayısı ve tohum verimini arttırdığını

bildirmektedirler. Bu çalışmalarda da esas hedef birim alanda daha fazla kapsül oluşumu ve

daha yüksek tohum verimi almak olmuştur.

İlisulu, (1992), çörek otu ekiminin mart ayı başından nisan ayı sonuna kadar yapılabildiğini

fakat, mayıs ayında (yazları serin geçen bölgelerde) yapılan ekimlerde bitkinin tohum

olgunlaştıramadığını bildirmiştir. Ayrıca tohum veriminin 80 kg/da ile 200 kg/da arasında

değişebildiğini, sulanan ve verimli topraklarda verimin 250 kg/da kadar ulaşabildiğini ifade

etmiştir (İlisulu, 1992).

Ankara şartlarında beş farklı çörek otu popülasyonu 20, 30 ve 40 cm sıklıkta ve dekara 2 kg

tohum hesabıyla ekilerek bir araştırma yapılmıştır. Elde edilen tek yıllık bulgulara göre en

yüksek tohum veriminin dekara 80,4 kg/da ile 20 cm sıklıkta yapılan ekimden alındığı

bildirilmiştir (İpek ve ark., 2005).

Ertuğrul, (1986), Çukurova koşullarında Nigella damascena ile yaptığı çalışmada, çörek

otunda farklı ekim zamanlarının (4 Kasım, 4 Aralık, 11 Şubat, 5 Mart, 11 Nisan, 19 Nisan,

19 Haziran) verim ve kalite üzerine etkisini araştırmış, en yüksek tohum verimini (27,3

kg/da) ve uçucu yağ oranını (% 0,73) şubatın ilk yarısında yapılan ekimlerde elde etmiştir.

En uzun bitki boyunu (48-55 cm) kasımın ilk haftasında yapılan ekimlerde, en fazla dal

sayısını (4,78 adet/bitki) ve kapsül sayısını da (5,45 adet/bitki) şubat ayında yapılan

ekimlerde bulmuştur.

Gazipur (Bangladeş) koşullarında çörek otunun optimum ekim zamanı ve sıklığını

saptamak amacıyla dört farklı ekim zamanı (1 Kasım, 20 Kasım, 10 Aralık, 30 Aralık) ve

dört farklı ekim sıklığı (15, 20, 25, 30 cm) denenmiş ve ekim zamanlarının verim ve

Page 8: ümit  tez21

8

morfolojik özellikleri önemli ölçüde etkilediğini, ancak araştırılan sıra araları arasındaki

farklılıklar önemli olmamakla birlikte, düşük sıra aralıklarında verimin artış gösterdiğini

saptayan (Ahmet ve Haque, 1987), yüksek tohum verimi için düşük sıra arası (15 cm) ve

erken (1 Kasım ) ekiminin en uygun olduğunu bildirmişlerdir.

Diyarbakır şartlarında çörek otunda dekara atılacak tohumluk miktarlarını belirlemek

amacıyla Tonçer ve Kızıl, (2004), tarafından yapılan bir araştırmada 1, 2, 3, 4 ve 5 kg/da

tohumluk miktarları kullanılmış ve en yüksek verimin 82,8 kg/da ile dekara 1 kg, en düşük

tohum veriminin ise 59,5 kg/da ile dekara 5 kg tohumluk atılması uygulamalarından elde

edildiğini bildirmişlerdir.

Özgüven ve Tansı, (1989), Çukurova koşullarında 1987-1988 yıllarında 6 farklı ekim

zamanın (kasım, aralık, şubat, mart, nisan, mayıs) ve iki çörek otu türünde (Nigella sativa

ve Nigella damascena) verim ve uçucu yağ oranına etkilerini inceledikleri

araştırmalarında, her iki tür için de en uygun ekim zamanın sonbahar olduğunu tespit

etmişlerdir. En yüksek tohum verimlerini, birinci yıl Nigella sativa’da (117,8 kg/da) aralık

ayı, ikinci yıl Nigella damascena’da (140,0 kg/da) ve Nigella sativa’da (135,5 kg/da)

kasım ayı ekimlerinden elde ettiklerini; ayrıca uçucu yağ oranlarının da % 0,36 ile % 0,49

arasında değiştiğini vurgulamışlardır. Arslan, (1994), dört farklı ekim zamanı (5 Mart, 16

Mart, 30 Mart, 25 Nisan) ve iki farklı bitki sıklığı (15, 30 cm)’nın çörekotu verimine

etkisini incelediği çalışmasında, en uygun ekim zamanın 15 Mart - 15 Nisan arası olması

gerektiğini erken ve geç ekimlerin ise ani bastıran sıcakların etkisiyle vejetatif gelişmeye

olumsuz yönde etkilemesi sonucu verimde düşmelere neden olacağını tespit etmiştir

(Arslan, 1994).

İzmir ekolojik koşullarında, 1994-1996 yılları çörek otunda (Nigella sativa) farklı ekim

zamanı ve fosforlu gübre uygulamasının verim ve kaliteye etkisi üzerine yaptığı çalışmada,

altı farklı ekim zamanı (15 Kasım, 15 Aralık, 15 Ocak, 15 Şubat, 15 Mart, 15 Nisan) ve iki

değişik fosfor dozu (0,8 kg/da) uygulamıştır. Elde edilen sonuçlara göre; en yüksek tohum

verimine 15 Kasım tarihinde yapılan ekim ve dekara 8 kg fosforlu gübre uygulamasında

Page 9: ümit  tez21

9

ulaşılmış, uçucu yağ oranlarının fosforlu gübreden fazla etkilenmediği ve uçucu yağın en

önemli etken maddesinin p-simen olduğu belirtilmiştir (Geren ve ark., 1997).

Şanlıurfa kıraç koşullarında iki çörek otunda (Nigella sativa ve Nigella damascena’nde)

uygun ekim zamanın belirlenmesi amacıyla 1998-1999 ve 1999-2000 yetiştirme

dönemlerinde, GAP Koruklu Tarımsal Araştırma ve Geliştirme İstasyonunda, Tesadüf

Bloklarında Bölünmüş Parseller Deneme Desenine göre 3 tekrarlamalı olarak deneme

yürütülmüştür. Deneme de, 4 farklı ekim zamanı (ekim ayı ortası, kasım ayı başı, kasım ayı

ortası, aralık ayı başı) ve 2 farklı çörek otu türü uygulama olarak seçilmiştir. Çalışmada,

tohum verimi, uçucu yağ oranı, bin tohum ağırlığı, kapsül sayısı, kapsülde tane sayısı, dal

sayısı ve bitki boyu özellikleri incelenmiştir. Varyans analiz sonucunda, incelenen

özelliklerin uygulamalardan istatistiki olarak önemli derecede etkilendiği, bölge kuru

koşullarında, kasım ayı başından aralık ayı başına kadar her iki çörek otu türünün ekiminin

yapılabileceği ancak, en uygun ekim zamanının kasım ayı ortası olduğu ve Nigella sativa

türünün Nigella damascena türünden daha yüksek tohum verimi verdiğini belirtmişlerdir

(Özel ve ark., 2002).

1997 yılında İtalya ekolojik koşullarında Nigella damascena ve Nigella sativa bitkilerinde

tohum verimi, tohumun kimyasal bileşenleri, yağ içeriği, sabit yağ miktarı üzerine

yaptıkları çalışmada 3 farklı ekim zamanı (3 Mart, 9 Nisan ve 7 Mayıs) uygulamışlardır.

D’Antuono ve ark., (2001), tarafından Deneme, Tesadüf Bloklarında Bölünmüş Parseller

metoduna göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuş; sıra arası 20 cm olup, gübreleme

yapılmamıştır. Gerekli gördüğü zaman yabancı ot kontrolü ve sulama yapılmıştır. Elde

edilen sonuçlara göre Nigella damascena’ da tohum verimi 52,7-149,6 kg/da, Nigella

sativa’da tohum verimi 40,4-101,8 kg/da bulunmuştur. Nigella sativa’da yağ verimi

nisan’da yapılan ekimde, diğer ekim zamanlarına göre daha yüksek bulunmuştur. Sabit yağ

içeriğine ise her iki türde de farklı ekim zamanlarının etkisi olmamıştır.

Türker ve Bayrak’ın (1997), Türkiye’nin 20 farklı yöresinden temin ettikleri çörek otu

numunelerinin yağ kompozisyonu araştırmak için yaptıkları çalışma sonucunda,

numunelerin % sabit yağ içeriklerinin % 24,96–37,17 arasında olduğunu tespit etmişlerdir.

Page 10: ümit  tez21

10

Mısır numunesinin % sabit yağ içeriği; Atta, (2003), tarafından belirlenen Mısır kökenli

numunenin yağ içeriği (% 24,76–34,78) ile uyum içinde olduğu görülmüştür. Thıppeswamy

ve Naıdu, (2005), Hindistan kökenli numunenin antioksidan özelliklerini belirlemek için

yaptıkları çalışma sonucu, metanolik ekstraktın toplam fenol içeriğini 4,1 mg GAE/g

ekstrakt olarak bulmuşlardır. Sıngh ve ark., (2005) de aynı kökenli numunenin aseton

ekstraktının antioksidan özellikleri ile ilgili yaptıkları çalışmada ekstraktın, % inhibisyon

(% 90,37–97,18) ve indirgeme kapasitesi açısından sentetik antioksidanlara (BHA ve BHT)

oranla daha yüksek aktiviteye sahip olduklarını tespit etmişlerdir. Sonuçlar arasındaki

rakamsal farklılık ise, Ashraf ve ark., (2006)’nın açıkladığı gibi, bitkinin tarımında

uygulanan tekniklerin (sulamanın uygulama sıklığı, gübreleme, hasat vb.), toprak yapısı

farklılığı, iklim ve çevre şartlarının farklı olmasından dolayı değişiklik göstermiştir.

Ghosh ve ark., (1981), Hindistan koşullarında yaptıkları çalışmada Nigella sativa ile 10 , 20

ve 30 cm sıra arası ile düzenledikleri denemede bitkilere 5 ve 10 kg/da azot ve 5 kg/da

fosfor vermişlerdir. Çalışma sonunda en yüksek tohum verimi (66,8 kg/da) sıra arası 20 cm

olan ve 5 kg/da azot ve hiç fosfor uygulanmayan kombinasyonlardan elde ettiklerini

bildirmişlerdir.

Özel ve ark., (2009), Şanlıurfa koşullarında yaptıkları çalışmada Nigella sativa ile iki farklı

sıra aralığı (15 cm ve 30 cm) ve 4 farklı tohumluk miktarı (1kg da-1 , 2 kg da-1, 3 kg da-1

ve 4 kg da -1) uygulamışlardır. Harran Ovası koşullarında yürüttükleri araştırmada, bitki

boyu (69,07-88,50 cm), kapsül sayısı (2,27-15,97 adet bitki-1), dal sayısı (2,30-4,43 adet

bitki -1), kapsülde tohum sayısı (53,07-89,40 adet), bin tohum ağırlığı (2,07-2,40 g), uçucu

yağ oranı (% 0,24-0,43), uçucu yağ verimi (0,40-1,03 l da -1), tohum verimi (140,63-

248,23 kg da-1) gibi özellikler belirlenmiştir. Bu çalışmada elde edilen sonuçlara göre;

Harran Ovası’nda Çörek otu üretimi için en uygun sıra aralığı 15 cm olarak belirlenmiş, 15

cm ve 30 cm sıra aralığında da 2 kg da-1 tohumluk miktarından en yüksek verim (248,23 kg

da-1 ) elde edilmiştir.

Kalçın, (2003), Ankara koşullarında iki çörek otu türünde (Nigella sativa L., Nigella

damascena L.) dekara atılacak tohumluk miktarlarının verim ve kalite öğelerine etkisini

Page 11: ümit  tez21

11

incelediği çalışmasında 6 farklı tohumluk miktarını (100, 200, 400, 600, 800, 1000 g/da)

incelemiştir. Araştırmada bitki boyu (28,82-48,00 cm), dal sayısı (5,42-6,90 adet), meyve

sayısı (4,57-13,72 adet), meyvede göz sayısı (5,60-6,70 adet), bin tohum ağırlığı (1,59-2,06

g), meyvede tohum sayısı (91,90-104,05 adet), tohum verimi (68,39-77,01 kg/da), sap

verimi (171,41-218,49 kg/da), hasat indeksi (26,01-30,92) ve sabit yağ oranı (28,08-34,29)

gibi özellikler incelenmiş, en uygun ekim normunun 100 g/da olduğu belirlenmiştir.

Page 12: ümit  tez21

12

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. Materyal

Araştırma, Tokat-Kazova şartlarında Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesinin

deneme alanında 2008 yılı vejetasyon döneminde yürütülmüştür. Araştırmada tohumluk

olarak Tokat piyasasından temin edilen ve 2006 yılında Tokat’ta çoğaltılarak hazırlanan

çörek otu tohumları kullanılmıştır.

3.1.1. Deneme Yeri ve İklim Özellikleri

Tokat ilinde genel olarak yaz mevsimi alçak yerlerde sıcak-kurak, yüksek yerler serin yer

yer yağışlıdır. Kış mevsimi soğuk ve kar yağışlı geçmektedir. Denize olan uzaklığın ve

yüksekliğin etkisi ile kuzeyden güneye doğru (yükseltinin artması nedeniyle) önemli

farklılıklar görülmektedir. Güneye doğru gidildikçe kış mevsiminin etkisi daha sert

hissedilmektedir.

Araştırmanın yürütüldüğü yıl ve aynı yılların uzun yıllar iklim verileri Çizelge 3.1’de

verilmiştir. Ortalama sıcaklık değeri 13,48 °C olup, uzun yıllar ortalaması olan 13,75 °C ile

farklılık göstermemektedir. En düşük ortalama hava sıcaklığı -3,9 °C ile ocak ayında, en

yüksek ortalama hava sıcaklığı ise 23,9 °C ile ağustos ayında gözlenmektedir. Uzun yıllar

sıcaklık değerleri ise; en düşük sıcaklık ocak ayında 1,9 °C, en yüksek sıcaklık temmuz

ayında 22,2 °C şeklindedir.

Çizelge 3.1’in incelenmesinden de anlaşılacağı gibi denemenin yürütüldüğü yıllardaki

toplam yağış değeri 36,02 mm, 34,38 mm olarak belirlenen uzun yıllar ortalamasından daha

yüksek gerçekleşmiştir. Aylık toplam yağış miktarı en fazla 53,7 mm ile haziran, en düşük

yağış miktarı ise 0,0 mm ile temmuz ayında gözlemlenmektedir. Denemenin yürütüldüğü

Page 13: ümit  tez21

13

yıldaki nispi nem ortalamaları en yüksek (% 69,2) ocak, en düşük değerin ise mart (% 52,7)

ayında olduğu tespit edilmiştir. Uzun yıllar ortalamasına baktığımızda en yüksek nispi nem

değeri % 68,2 ile ocak ayında, en düşük nispi nem değeri ise % 56,4 ile temmuz ayında

gerçekleşmiştir.

Çizelge 3.1. Deneme alanı iklim verileri

Ortalama Sıcaklık (°C)

Yağış (mm)

Ortalama Nisbi Nem (%)

AYLAR

2008

Uzun Yıllar

(Son 30 yıl)

2008

Uzun Yıllar

(1975-

2008)

2008

Uzun Yıllar

(1965-2007)

Ocak -3,9 1,9 36,4 41,2 69,2 68,2

Şubat -2,4 3,2 38,8 33,5 68,3 63,9

Mart 11,9 7,1 43,5 38,9 52,7 59,6

Nisan 14,8 12,6 51,6 60,8 57,6 59,1

Mayıs 15,2 16,3 34,2 63,9 55,7 60,5

Haziran 19,6 19,7 53,7 36,5 55,8 57,9

Temmuz 23,1 22,2 0,0 11,2 54,1 56,4

Ağustos

Eylül

23,9

19,2

22,1

18,7

13,3

52,7

7,4

16,1

56,8

61,8

58,2

59,2

Top/Ort 13,48 13,75 36,02 34,38 59,11 60,33

Devlet Meteroloji İşleri Genel Müdürlüğü iklim verileri ( 2008).

3.1.2. Deneme Yerinin Toprak Özellikleri

Tokat ili genel toprak yapısını daha çok kahverengi orman toprakları oluşturmaktadır.

Kireçsiz orman toprakları, alüviyal topraklar, kestane rengi topraklara da sahiptir.

Araştırma yeri, Tokat-Pazar yolu üzerine kurulu Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat

Page 14: ümit  tez21

14

Fakültesi Taşlı Çiftlik mevkiinde bulunan deneme alanıdır. Pazar yolu üzerindeki (Kazova)

araziler Yeşilırmak ve ona bağlı derelerin taşıdığı birikintilerden oluşmuş alüviyal

topraklardan oluşmaktadır.

Tokat ili bilindiği gibi İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz Bölgelerinin geçiş

noktasında bulunmaktadır. İklimi zamanla Karadeniz iklimi karakteri gösterse de genellikle

bir kara iklimi hâkimdir. İç Anadolu ve İç Doğu Anadolu iklimleri etkisi altındadır.

Deneme alanından alınan toprak örnekleri, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Toprak Anabilim Dalı Laboratuarında analiz edilmiştir. Analizlere ait sonuçlar Çizelge 3.2’

de verilmiştir.

Çizelge 3.2. Deneme yeri topraklarının bazı fiziksel ve kimyasal özellikleri pH EC µS/cm Organik

Madde % Kireç % Na

meq/100g K meq/100g

K ppm

8,00 346 1,08 14,10 0,004 0,191 74,49

Çizelge de görüldüğü gibi denemenin yürütüldüğü deneme alanı toprakları killi-tın, tuzsuz,

hafif alkali bir özellik göstermektedir. Bitkiler tarafından alınabilir organik madde

bakımından fakir, potasyum ve fosfor yönünden ise orta düzeydedir (Brohi ve Aydeniz,

1999).

K20 Kg/da

Ca meq/100g

P ppm P kg/da P2O5 kg/da Kum % Kil % Silt %

17,94 22,4 36,63 7,33 16,78 22,85 47,40 29,75

Page 15: ümit  tez21

15

3.2. Yöntem

3.2.1. Deneme Deseni

Çalışmada üç farklı sıra aralığı (20, 30 ve 40 cm) ve beş farklı ekim normu (250, 500, 750,

1000 ve 1250 adet tohum/m2) incelenmiştir. Tesadüf Bloklarında Bölünmüş Parseller

Deneme Desenine göre üç tekerrürlü olarak yürütülen bu çalışmada; sıra aralıkları ana,

tohum miktarları ise alt parsellere gelecek şekilde yerleştirilmiştir (Yurtsever, 1984).

Deneme parselleri 3 m uzunluğunda beşer sıradan oluşmaktadır. Bütün gözlem, ölçüm ve

değerlendirmelere dair veriler kenarlardaki iki sıra atıldıktan ve ortadaki üç sıranın da baş

ve sonlarından 0,5 m kenar etkisi bırakıldıktan sonra geriye kalan kısımlardan alınmıştır.

3.2.2. Ekim, Gübreleme, Bakım ve Hasat

Denemenin ekim işlemi 26 Mart 2008 tarihinde 20, 30, 40 cm sıklıklarda elle sıraya ekim

yapılmıştır. Çıkışı takiben üç defa çapalama yapılmıştır. Denemede dekara 6 kg N ve 4 kg

P hesabıyla Amonyum nitrat ve TSP kullanılmıştır. P ekim esnasında, N ise bölünerek

yarısı ekim esnasında diğer yarısı bitkiler sapa kalkarken verilmiştir. Sulama çıkıştan

itibaren gerek görüldükçe yapılmıştır. Hasat olgunluğuna gelen bitkiler 11 Ağustos 2008

tarihinde elle hasat edilmiştir.

3.2.3. Verilerin Elde Edilmesi

Araştırmada aşağıdaki verim ve kalite özelliklerine dair belirlemeler yapılmıştır.

Bitki Boyu (cm): Bitkiler hasat edilmeden önce her bir parselden tesadüfi olarak seçilen 20

bitkinin toprak seviyesinden bitkinin en üst noktasına kadar olan mesafe ölçülerek,

ortalamaları alınmıştır.

Page 16: ümit  tez21

16

Dal Sayısı: Her parselden tesadüfi olarak seçilen 20 bitkinin ana gövdeye doğrudan

bağlanan dalları sayılarak ortalamaları alınmıştır.

Bitkide Kapsül Sayısı (adet): Her parselden tesadüfi olarak seçilen 20 bitkideki kapsül

sayıları belirlenerek ortalamaları alınmıştır.

Kapsüldeki Tohum Ağırlığı: Her hasat parselinden tesadüfen alınan 20 kapsülün

tohumları 0,001 duyarlı terazide tartılarak ortalamaları alınmıştır.

Bin Tohum Ağırlığı (g): Her parselden dört tekerrürlü 100 tohum sayılarak 0,001 duyarlı

terazide tartılarak bulunan ortalama ağırlık 10 ile çarpılarak 1000 tane ağırlığı

belirlenmiştir.

Tohum Verimi (kg/da): Hasat parselindeki tüm bitkilerden ayrılan tohumlar tartılarak,

parsel verimleri belirlenerek, bu değerler parsel alanı üzerinden dekara tohum verimleri

şeklinde hesaplanmıştır.

Sabit Yağ Oranı (%): Her parselden tohum numuneleri öğütülerek kuru ağırlığı tespit

edilen örnekleri Soxhelet cihazında ekstraksiyon yöntemiyle yağ oranı belirlenmiştir.

Sabit Yağ Verimi (kg/da): Dekara tohum verimi ve % sabit yağ oranından faydalanılarak

dekara sabit yağ verimleri belirlenmiştir.

3.2.4. Verilerin Analizi

Denemede elde edilen bulgular, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri

Bölümünde MSTAT-C paket programı kullanılarak değerlendirilmiştir, Denemeden elde

edilen verilerin varyans analizleri yapılarak uygulamalar arasındaki farklılıkların önem

düzeylerini belirleyebilmek amacıyla Duncan testi uygulanmıştır (Düzgüneş ve ark., 1987).

Page 17: ümit  tez21

17

4. BULGULAR VE TARTIŞMA

4.1. Fenolojik gözlemler

4.1.1. Çıkış Süresi (gün)

Ekimin yapıldığı tarih ile parsellerdeki bitki çıkışlarının % 50’den fazlasının tamamlandığı

tarihe kadar geçen gün sayısını ifade eder. Farklı ekim sıklıklarına ait ortalama çıkış süresi

19-20 gün arasında değişmektedir. Ekim sıklıklarına ait çıkış; 20 cm ve 30 cm sıra arası

mesafede 19 günde, 40 cm sıra arası mesafede 20 günde tamamlanmıştır. Farklı ekim

normlarına ait çıkış süreleri ise 19 gün olmuştur.

4.1.2. Çıkış Oranı (%)

Çörek otu bitkilerinde çıkış tamamlandıktan sonra çıkış yapan bitkiler sayılarak parseldeki

bitki sayısı/ekilen tohum sayısı x 100 formülüne göre çıkış oranları (%) hesaplanarak, çıkış

yüzdeleri aritmetik ortalamalar şeklinde aşağıda verilmiştir.

Çizelge 4.2. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının çıkış oranına (%) ait değerler

Ekim normu tohum/m2 Sıra arası

(cm) 250 500 750 1000 1250 Ortalama

20 54,4 56,4 63,0 56,2 54,6 56,9

30 63,2 70,9 64,2 67,2 70,4 67,1

40 58,1 52,1 62,9 71,6 64,1 61,7

Ortalama 58,5 59,8 63,3 65 63,0

Farklı ekim sıklıklarına ait ortalama çıkış oranı % 56,9-67,1 arasında değişmektedir. Ekim

sıklıklarına ait çıkış oranı; 20 cm sıra arası mesafede % 56,9, 30 cm sıra arası mesafede %

67,1, 40 cm sıra arası mesafede % 61,7 olmuştur. Çizelge 4.2 incelendiğinde farklı ekim

Page 18: ümit  tez21

18

normlarına ait çıkış oranı en fazla % 65 ile 1000 adet/m2, en az % 58,5 ile 250 adet/m2

tohumluk miktarından elde edilmiştir. Ekimden sonra tohumların çimlenme ve çıkışını

kısıtlayacak düzeyde ciddi bir sorunla karşılaşılmamıştır. Buna rağmen çörek otu

tohumlarının ortalama 1/3’ünün çıkış yapmış olmasının tohumluk fizyolojisiyle ilgili

olduğu düşünülmektedir.

4.1.3. Çiçeklenme Süresi (gün)

Çiçeklenme süresi çıkış tarihi ile parseldeki bitkilerin % 50’den fazlasının çiçeklendiği

zaman arasındaki gün sayısını ifade eder. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve farklı

tohumluk miktarlarının çiçeklenme süresine ait ortalama değerler Çizelge 4.3’de

verilmiştir.

Buna göre farklı ekim sıklıklarına ait ortalama çiçeklenme süresi 70-73 gün arasında

değişmiştir. Ekim sıklıklarına ait çiçeklenme süreleri; 20 cm ve 30 cm sıra arası mesafede

73, 40 cm sıra arasında ise 70 gün olmuştur (Çizelge 4.3). Burada sıra aralığının daha

seyrek olmasıyla iyi ışıklanmaya bağlı olarak çiçeklenmeye geçişin hızlandığı

anlaşılmaktadır.

Çizelge 4.3. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının çiçeklenme sürelerine (gün) ait ortalama değerler

Ekim normu (tohum/m2)

Sıra arası

(cm) 250 500 750 1000 1250 Ortalama

20 75 74 73 72 71 73

30 73 73 73 73 71 73

40 70 70 70 70 70 70

Ortalama 73 72 72 72 71

Page 19: ümit  tez21

19

Farklı ekim normlarına ait çiçeklenme süresi 71-73 gün arasında değişmektedir. Çizelge 4.3

incelendiğinde, en kısa çiçeklenme süresi 71 gün ile 1250 adet/m2, en uzun 73 gün ile 250

adet/m2 tohumluk miktarından elde edilmiştir.

4.1.4. Vejetasyon Süresi (gün)

Vejetasyon süresi çıkış tarihiyle bitkilerin fizyolojik olgunlaşmasıyla hasadın yapıldığı tarih

arasındaki gün sayısını ifade eder. Farklı ekim sıklıklarına ve farklı tohumluk miktarlarına

ait çörek otunun vejetasyon süreleri ortalaması Çizelge 4.4’de verilmiştir. Farklı ekim

sıklıklarına ait ortalama vejetasyon süresi 133-140 gün arasında değişmektedir. Ekim

sıklıklarına ait vejetasyon süresi; 20 cm sıra arası mesafede 133 günde, 30 cm sıra arası

mesafede 135 günde ve 40 cm sıra arası mesafede 140 günde tamamlanmıştır. Sıra arası

mesafenin artışına paralel olarak vejetasyon süresinde de bir artışın olduğu tespit edilmiştir.

Bulguların verildiği Çizelge 4.4 incelendiğinde; farklı ekim normlarına ait vejetasyon

süreleri 136 günde tamamlandığı belirlenmiştir. Deneme şartlarında çörek otu bitkisinde

farklı tohumluk miktarlarının vejetasyon süresine bir etkisinin olmadığı yine bulgulardan

görülmektedir. Bunun anlamı, sıra üzerinde bitki sayısındaki değişiminin vejetasyon

süresini etkilemediği şeklinde belirtilebilir.

Page 20: ümit  tez21

20

Çizelge 4.4. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının vejetasyon sürelerine ait ortalama değerler

Ekim normu tohum/m2 Sıra arası

(cm) 250 500 750 1000 1250 Ortalama

20 133 133 133 133 132 133

30 135 135 135 135 135 135

40 140 140 140 140 140 140

Ortalama 136 136 136 136 136

Ancak sıra arasının 20, 30 ve 40 cm şeklindeki değişimi vejetasyon süresini de etkilemiştir.

40 cm yani geniş sıra aralığında, daha dar sıra aralığına göre vejetasyon süresi yaklaşık 5-7

gün daha uzamıştır. Bunun nedeninin geniş sıra aralığında çörek otu bitkilerinde dallanma,

meyve bağlama ve bitki başına meyve sayısının artmasıyla, homojen bir olgunlaşmanın

olmaması olduğu düşünülmektedir. Aksine dar sıra aralığında bitki başına kapsül sayısı az

olduğundan fizyolojik olgunlaşma daha homojen olmaktadır.

Page 21: ümit  tez21

21

4.2. Verimle İlgili Özellikler

4.2.1. Bitki Boyu

Çörek otunda farklı sıra arası ve metrekareye tohum sayılarının incelendiği araştırmada,

bitki boyuna ait elde edilen bulguların varyans analizi sonuçları Çizelge 4.5’te verilmiştir.

Buna göre 20, 30, 40 cm şeklindeki sıra aralıkları arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden

önemli olmamış, metrekareye atılan 250, 500, 750, 1000 ve 1250 adet tohum sayıları

arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden çok önemli bulunmuştur.

Önemli bulunan ortalamalara ait bulguların istatistiksel karşılaştırılması Çizelge 4.5’de verilmiştir.

Çizelge 4.5. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının bitki boyuna ait varyans analiz tablosu

Varyans Kaynağı SD Kareler

Toplamı

Kareler

Ortalaması F Değeri

Tekerrür

Sıra arası (SA)

Hata (1)

Tohumluk miktarı (TM)

Sıra arası x Toh. mikt.

Hata (2)

2

2

4

4

8

24

44,75

91,14

36,61

920,73

31,09

367,90

22,374

45,571

9,153

230,182

3,886

15,329

2,44

4,98

15,02**

0,25

% CV: 7,34 Ö.D: Önemli değil **:0,01’ e göre önemli

Page 22: ümit  tez21

22

Çizelge 4.6. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının bitki boyuna (cm) ait ortalama değerlerin karşılaştırılması

Tohumluk Miktarları (tohum sayısı/m2) Sıra arası

(cm) 250 500 750 1000 1250

Ortalama

20 46,1 46,6 50,1 56,8 57,2 51,4

30 49,7 51,7 54,0 58,1 59,5 54,6

40 46,4 50,9 54,0 59,4 59,9 54,1

Ortalama 47,4 B** 49,7 B 52,7 B 58,1 A 58,9 A

LSD

(0,01)

Tohum sayısı/m2: 5,16

Sıra arası x Tohum sayısı/m2: 8,94 (Ö.D.)

5,08 (Ö.D.)

* Aynı küçük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden önemli

değildir.

** Aynı büyük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden önemli

değildir.

Page 23: ümit  tez21

23

Şekil 4.1. Çörek otunda farklı sıra aralıklarının bitki boyuna etkileri

Elde edilen bulgulara göre 20, 30, 40 cm sıra aralıklarından sırasıyla 51,4-54,6 ve 54,1 cm

bitki boyları oluşmuştur (Şekil 4.1). Buna göre en yüksek bitki boyu ortalaması 54,6 cm ile

sıra arası 30 cm olan uygulamadan alınmıştır. Ancak bu değerler ile diğerleri arasındaki

farklılık istatistiksel yönden önemli olmamıştır. Çörek otunda sıra üzerindeki bitki

sayılarının değişimi bitki boyunu daha belirgin bir şekilde etkilemiştir. Bu durum aşağıda

verilen Şekil 4.2’de görülmektedir. Buna göre 250, 500, 750, 1000 ve 1250 adet/m2

uygulamalardan alınan bitki boyu ortalamaları sırasıyla 47,4-49,7-52,7-58,1 ve 58,9 cm

şeklinde bulunmuştur.

Page 24: ümit  tez21

24

Şekil 4.2. Çörek otunda farklı tohumluk miktarlarının bitki boyuna etkileri

Alınan sonuçlara göre en yüksek bitki boyu 58,9 cm ile metrekareye 1250 adet tohum

atıldığında alınırken, en düşük bitki boyu ise 47,4 cm ile metrekareye 250 adet tohum atılan

alandan alınmıştır (Şekil 4.2). Özellikle ışığa karşı rekabetin arttığını söylemek

mümkündür. Nitekim birim alandaki bitki sayısının artışı ile çevre faktörleri bakımından

bitkiler arasındaki rekabet artmış ve 1250 adet tohum/m2’de bitki boyu en yüksek olmuştur.

Tersine 250 adet tohum/m2’de ise daha az bir rekabetin olmasından dolayı bitkiler

diğerlerine göre daha kısa boylu kalmışlardır. Elde edilen bulgularda bitki boyu değerlerine

ait daha çarpıcı ve istatistiksel yönden önemli olan metrekareye atılan tohum sayıları

arasındaki farklılıklardır.

Page 25: ümit  tez21

25

Şekil 4.3. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarları interaksiyonlarının bitki boyuna etkileri

Bitki boyu ortalamalarına ait sıra arası ve metrekareye atılan tohum sayısı interaksiyonları

istatistiksel yönden önemli bulunmamıştır.. Buna göre matematiksel olarak en yüksek bitki

boyu ortalaması 59,9 cm ile 40 cm sıra aralığında metrekareye 1250 adet tohum atıldığında

alınmıştır (Şekil 4.3).

Metrekareye 250 tohum atıldığında 47,4 cm olan bitki boyu ortalaması aynı alana 1250

tohum ekilmesi durumunda 58,9 cm’ye yükselmiştir. Bu durum birbirine daha yakın olan

bitkiler arasındaki rekabetin daha şiddetli olduğunun, bu rekabetin şiddetine yani birim

alandaki bitki sayısına bağlı olarak da bitki boyunun arttığını göstermiştir. Seyrek ekilen

bitkiler sık ekilen bitkilere göre daha iyi ışık aldığından dolayı sapları daha hızlı sertleştir,

daha sık ekilenlere göre kısa boylu ancak yatmaya karşı daha dayanıklı olurlar.

Hakyemez (2000), yapmış olduğu bir çalışmada dar sıra aralıklarında birim alanda daha

fazla bitki bulunduğunda yeterli besin maddeleri koşullarında, güneş ışığından daha fazla

Page 26: ümit  tez21

26

yararlanmak için bitkilerin boylanmak zorunda kaldığını ve sıra aralığı arttıkça da bitkilerin

dallanarak yanlara doğru genişlediğini bildirmiştir.

Bitki boyuna ilişkin bu çalışmada bulunan değerler N. sativa türünde Özel ve ark.,

(2002)’nin değerleri (33,31-39,87 cm) ile Arslan’ın (1994), bildirdiği değerlerden (28,6-

30,1 cm) yüksek olup, Telci’nin (1995), bildirdiği değerlere (44,89-50,75 cm) benzer

bulunmuştur.

4.2.2. Dal sayısı

Çörek otunda farklı sıra arası ve metrekareye tohum sayılarının incelendiği araştırmada, dal

sayısına ait elde edilen bulguların varyans analizi sonuçları Çizelge 4.7’de verilmiştir.

Çizelge 4.7. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının dal sayısına ait varyans analiz tablosu

Varyans Kaynağı SD Kareler

Toplamı

Kareler

Ortalaması F Değeri

Tekerrür

Sıra arası (SA)

Hata (1)

Tohumluk miktarı (TM)

Sıra arası x Toh. mikt.

Hata (2)

2

2

4

4

8

24

0,84

14,36

0,22

26,40

2,98

2,80

0,419

7,178

0,055

6,600

0,372

0,117

7,66*

131,30**

56,62**

3,20*

% CV: 10,80 Ö.D: önemli değil ** :0,01’e göre önemli

* :0,05’e göre önemli

Buna göre iki faktör arasındaki interaksiyon istatistiksel yönden önemli bulunmuştur.

Page 27: ümit  tez21

27

Çizelge 4.8. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının dal sayısına ait ortalama değerlerin karşılaştırılması

Tohumluk Miktarları (tohum sayısı/m2) Sıra arası

(cm) 250 500 750 1000 1250

Ortalama

20 3,3 cde 3,1 d-g 2,4 f-ı 2,3 ghı 2,1 hı 2,7 B**

30 4,1 bc 3,8 bcd 2,6 e-ı 2,1 ı 1,9 ı 2,9 B

40 5,7 a 4,3 b 3,5 bcd 3,2 c-f 3,0 d-h 4,0 A

Ortalama 4,4 A 3,7 B 2,9 C 2,5 CD 2,3 D

LSD

(0,01)

Tohum sayısı/m2: 0,45

Sıra arası x Tohum sayısı/m2: 8,94

0,39

* Aynı küçük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden önemli

değildir.

** Aynı büyük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden önemli

değildir.

Page 28: ümit  tez21

28

Şekil 4.4. Çörek otunda farklı sıra aralıklarının bitkide dal sayısına etkileri

Araştırmada dal sayısına ait elde edilen bulguların ortalama değerleri ve karşılaştırılmaları

Çizelge 4.8’de verilmiştir. Elde edilen bulgulara göre 20, 30, 40 cm sıra aralıklarından

sırasıyla 2,7-2,9 ve 4,0 adet dal sayısı oluşmuştur (Şekil 4.4). Buna göre en çok dal sayısı

ortalaması 40 cm olan uygulamadan alınmıştır. Çörek otunda dallanma ve dal sayısı

oluşumu genotip ve çevreye bağlı oluşan bir özelliktir. Dal sayısı oluşumuna çevre

faktörlerinden ekim sıklığı, topraktaki besin maddeleri, nem, sulama, yağış durumu ve

ışıklanma başlıca etkili olanları olarak sayılabilir. Bu çalışmada birim alandaki bitki

sayısının (ekim normu ve ekim sıklığının) bitki başına dal sayısını etkilediği ve bu etkinin

istatistiksel yönden önemli olduğu belirlenmiştir.

Page 29: ümit  tez21

29

Şekil 4.5. Çörek otunda farklı tohumluk miktarlarının dal sayısına etkileri

250, 500, 750, 1000, ve 1250 adet/m2 uygulamalardan alınan dal sayısı ortalamaları

sırasıyla 4,4-3,7-2,9-2,5 ve 2,3 adet şeklinde bulunmuştur. Metrekareye atılan 250, 500,

750, 1000 ve 1250 adet tohum sayıları arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden çok

önemli bulunmuştur. Buna göre bu uygulamalarda en fazla dal sayısı 4,4 adet ile

metrekareye 250 adet tohum atıldığında alınırken, en az dal sayısı ise 2,3 ile 1250

adet/m2’den elde edilmiştir (Şekil 4.5.).

Farklı sıra aralıklarından elde edilen dal sayıları arasındaki farklılıkların istatistiksel

düzeyde çok önemli olduğu Çizelge 4.8’de görülmektedir. Nitekim en az dal sayısı

ortalaması 2,7 adet ile 20 cm sıra aralığından alınmış olup, en fazla dal sayısı ise 4,0 adet

ile 40 cm sıra aralığından alınmıştır (Şekil 4.4).

Page 30: ümit  tez21

30

Şekil 4.6. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarları interaksiyonlarının dal sayısına etkileri

Araştırma sonuçlarına göre 4,4 adet ile en fazla dal sayısı ortalaması metrekareye 250

tohum atıldığında alınmış iken, 2,3 adet ile en düşük dal sayısı ortalaması metrekareye

1250 adet tohum atıldığında alınmıştır (Şekil 4.5). Bitki sıklığı dal sayısını etkilemiş olup,

sıklık azaldıkça dal sayısı artış göstermiştir. Dal sayısındaki bu artış, ekim sıklığının

azalmasıyla bitkilerin rekabet olmadan daha rahat yetişmelerinden kaynaklanmaktadır.

Dal sayısı ortalamalarına ait sıra arası ve metrekareye atılan tohum sayısı interaksiyonları

da istatistiksel yönden önemli bulunmuştur. Buna göre en fazla dal sayısı ortalaması 5,7

adet ile 40 cm sıra aralığında metrekareye 250 adet tohum atıldığında alınmış, en az dal

sayısı 1,9 adet ile 30 cm sıra arasında metrekareye 1250 adet tohum atıldığında alınmıştır

(Çizelge 4.8).

N. sativa’da dal sayısında belirlenen değerler Arslan (1994)’nın (5,4-7,21 adet) ve

Kalçın’ın (2003)’ün bildirdiği (5,47-6,90 adet) değerlerinden düşük olup, Telci’ nin (1995)

bildirdiği değerlere (4,67-4,94 adet) benzer bulunmuştur.

Page 31: ümit  tez21

31

4.2.3 Kapsül sayısı

Çörek otunda farklı sıra arası ve metrekareye tohum sayılarının incelendiği araştırmada,

kapsül sayısına ait elde edilen bulguların varyans analiz sonuçları Çizelge 4.9’da

verilmiştir.

Çizelge 4.9 Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının bitkideki kapsül sayısına ait varyans analiz tablosu

Varyans Kaynağı SD Kareler

Toplamı

Kareler

Ortalaması F Değeri

Tekerrür

Sıra arası (SA)

Hata (1)

Tohumluk miktarı

(TM)

Sıra arası x Toh. mikt.

Hata (2)

2

2

4

4

8

24

16,10

76,25

50,77

1234,03

207,69

241,50

8,051

38,126

12,692

308,507

25,961

10,062

0,63

3,0

30,66**

2,58*

% CV: 30,46 Ö.D: önemli değil ** :0,01 e’ göre önemli

* :0,05’e göre önemli

Page 32: ümit  tez21

32

Çizelge 4.10. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının bitkideki kapsül sayısına ait ortalama değerlerin karşılaştırılması

Tohumluk Miktarları (tohum sayısı/m2) Sıra arası

(cm) 250 500 750 1000 1250

Ortalama

20 14,2 bcde 10,1 cdef 6,7 def 6,2 ef 5,9 f* 8,6

30 24,8 a 14,6 bcd 6,5 def 4,4 f 4,3 f 10,9

40 18,2 ab 16,3 bc 10,8 bcdef 7,3 def 6,0 f 11,7

Ortalama 19,1 A 13,7 B 7,9 C** 5,9 C 5,4 C

LSD

(0,01)

Tohum sayısı/m2: 4,18

Sıra arası x Tohum sayısı/m2: 7,24

5,99 (Ö.D.)

* Aynı küçük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden

önemli değildir.

** Aynı büyük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden

önemli değildir.

Araştırmada kapsül sayılarına ait elde edilen bulguların ortalama değerleri ve

karşılaştırılmaları Çizelge 4.10’da verilmiştir. Elde edilen bulgulara göre 20, 30, 40 cm sıra

aralıklarından sırasıyla 8,6-10,9 ve 11,7 adet kapsül/bitki olduğu belirlenmiştir (Şekil 4.7).

Buna göre en fazla kapsül sayısı ortalaması 40 cm olan uygulamadan alınmıştır. Çörek

otunda kapsül sayısı dallanmaya bağlı bir özelliktir. Dal sayısı ile arasında olumlu bir ilişki

söz konusudur. Dal sayısı arttıkça belli bir yere kadar genellikle kapsül sayısı da artış

göstermektedir. Bu çalışmada da buna uyan sonuçlar alınmış olup, geniş sıra aralığı ve

birim alanda daha az bitki olduğunda daha fazla dallanma ve ona bağlı olarak daha fazla

sayıda kapsül/bitki olduğu belirlenmiştir.

Page 33: ümit  tez21

33

Şekil 4.7. Çörek otunda farklı sıra aralıklarının kapsül sayısına etkileri

Ekim normları olan 250, 500, 750, 1000, ve 1250 adet/m2 uygulamalarından alınan kapsül

sayısı ortalamaları sırasıyla 19,1- 13,7- 7,9-5,9 ve 5,4 adet şeklinde bulunmuştur. Buna göre

bu uygulamalarda en fazla bitkide kapsül sayısı 19,1 adet ile metrekareye 250 adet tohum

atıldığında alınmış, en az kapsül sayısı ise 5,4 adet ile 1250 adet/m2’den alınmıştır (Şekil

4.8). Araştırmada uygulamalar arasındaki farklılıkların çok önemli olduğu dikkat

çekmektedir (Çizelge 4.9).

Page 34: ümit  tez21

34

Şekil 4.8. Çörek otunda farklı tohumluk miktarlarının kapsül sayısına etkileri

Kapsül sayılarının dal sayısıyla ilişkili bir özellik olmasına rağmen, bitki üzerinde dal

sayısından çok daha fazla kapsül oluşturması, kapsüllerin sekonder ve tersiyer dalların

ucunda da oluşmasından kaynaklanmaktadır.

20, 30, 40 cm şeklindeki sıra aralıkları arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden önemli

olmamıştır. Alınan araştırma sonuçlarına göre Tokat şartlarında çörek otu bitkisi kapsül

sayısı sıra aralıklarının farklılıklarından ziyade sıra üzerindeki bitki sayılarının

farklılıklarının daha etkili olduğu belirlenmiştir. Nitekim metrekareye 250 tohum

atıldığında 19,1 olan kapsül sayısı ortalaması aynı alana 1250 tohum ekilmesi durumunda

5,4 adete düşmüştür.

Page 35: ümit  tez21

35

Şekil 4.9. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarları interaksiyonlarının kapsül sayısına etkileri. Kapsül sayısı ortalamalarına ait sıra arası ve metrekareye atılan tohum sayısı

interaksiyonları da istatistiksel yönden önemli bulunmuştur. Buna göre en fazla kapsül

sayısı ortalaması 24,8 adet ile 30 cm sıra aralığında metrekareye 250 adet tohum atıldığında

alınmış, en az kapsül sayısı 4,3 adet ile 30 cm sıra arasında metrekareye 1250 adet tohum

atıldığında alınmıştır (Şekil 4.9).

Kapsül sayısında belirlenen değerler N. sativa türünde Özel ve ark., (2002)’nin bildirdiği

değerler (2,20-4,36 adet), ile Arslan’ın (1994), bildirdiği değerlerden (3,83-4,80 adet)

yüksek olup, Kalçın (2003)’ün bildirdiği değerlere ( 8,52-13,72 adet) benzer bulunmuştur.

Page 36: ümit  tez21

36

4.2.4. Kapsülde tohum ağırlığı Çörek otunda farklı sıra arası ve metrekareye tohum sayılarının incelendiği araştırmada,

kapsülde tohum ağırlığına ait elde edilen bulguların varyans analizi sonuçları Çizelge

4.11’de verilmiştir.

Çizelge 4.11.Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının kapsülde tohum ağırlığına ait varyans analiz tablosu

Varyans Kaynağı SD Kareler

Toplamı

Kareler

Ortalaması F Değeri

Tekerrür

Sıra arası (SA)

Hata (1)

Tohumluk miktarı (TM)

Sıra arası x Toh. mikt.

Hata (2)

2

2

4

4

8

24

0,00

0,00

0,00

0,01

0,00

0,02

0,001

0,000

0,001

0,004

0,000

0,001

0,78

0,15

4,42**

0,34

% CV: 7,34 Ö.D: önemli değil ** :0,01’e göre önemli

Buna göre 20, 30, 40 cm şeklindeki sıra aralıkları arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden

önemli olmamış, metrekareye atılan 250, 500, 750, 1000 ve 1250 adet tohum sayıları

arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden çok önemli bulunmuştur. Kapsül, çörek otunun

meyvesine verilen addır. Kapsül başına tohum ağırlığının fazlalığı tohum iriliği ve

kapsüldeki tohum sayısına bağlı olarak değişen bir özelliktir. Kapsül büyüklüğünün bir

göstergesi olup, iri ve sayıca fazla tohum oluşturabilen kapsüllerin ağırlığı diğerlerinden

daha fazla olmaktadır.

Page 37: ümit  tez21

37

Çizelge 4.12. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının kapsülde tohum ağırlığına ait ortalama değerlerin karşılaştırılması

Tohumluk Miktarları (tohum sayısı/m2) Sıra arası

(cm) 250 500 750 1000 1250

Ortalama

20 0,26 0,26 0,25 0,23 0,20 0,24

30 0,26 0,26 0,24 0,22 0,21 0,24

40 0,26 0,23 0,23 0,23 0,22 0,24

Ortalama 0,26 A 0,25AB** 0,24 AB 0,23 AB 0,21 B

LSD

(0,01)

Tohum sayısı/m2: 4,1

Sıra arası x Tohum sayısı/m2: 7,2 (Ö.D.)

(Ö.D.)

* Aynı küçük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden

önemli değildir.

** Aynı büyük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden

önemli değildir.

Page 38: ümit  tez21

38

Şekil 4.10. Çörek otunda farklı sıra aralıklarının kapsülde tohum ağırlığına etkileri

Araştırmada kapsülde tohum ağırlığına ait elde edilen bulguların ortalama değerleri ve

karşılaştırılmaları Çizelge 4.12 ve Şekil 4.12’de verilmiştir. Elde edilen bulgulara göre 20,

30, 40 cm sıra aralıklarından aynı miktarda (0,24 g) tohum sağlanmıştır. Kapsüldeki tohum

ağırlığının sıra aralıklarına bağlı olarak bir değişiklik göstermediği ve aynı değeri verdiği

görülmektedir. Daha önceden ifade edildiği gibi, kapsül ağırlığına; kapsüldeki tohum sayısı

ve tohumların iriliği birlikte etkili olduğundan, birinin eksikliğini diğeri telafi etmiş ve

bundan dolayı da kapsül başına tohum ağırlığında önemli bir farklılaşmanın olmadığı

görülmüştür.

Page 39: ümit  tez21

39

Şekil 4.11. Çörek otunda farklı tohumluk miktarlarının kapsülde tohum ağırlığına etkileri

250, 500, 750, 1000, ve 1250 adet/m2 uygulamalardan alınan kapsülde tohum ağırlığı

ortalamaları sırasıyla 0,26-0,25-0,24-0,23 ve 0,21 g şeklinde bulunmuştur (Çizelge 4.12).

Page 40: ümit  tez21

40

Şekil 4.12. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının kapsüldeki tohum ağırlığına etkileri

Metrekareye atılan tohum sayıları arasındaki farklılıkların P < 0,01 düzeyinde çok önemli

olduğu dikkat çekmektedir. Buna göre bu uygulamalarda 0,26 g ile en fazla kapsülde tohum

ağırlığı metrekareye 250 adet tohum atıldığında alınırken, en az kapsülde tohum ağırlığı ise

0,21 g ile 1250 adet/m2’den alınmıştır (Çizelge 4.12; Şekil 4.10).

Kapsülde tohum ağırlığı ortalamalarına ait sıra arası ve metrekareye atılan tohum sayısı

interaksiyonları istatistiksel yönden önemli bulunmamıştır. Buna göre matematiksel olarak

en fazla kapsülde tohum ağırlığı ortalaması 20 cm sıra aralığında metrekareye 250 adet

tohum atıldığında alınmış, en az kapsülde tohum ağırlığı ortalaması 40 cm sıra arasında ise

metrekareye 1250 adet tohum atıldığında alınmıştır (Çizelge 4.12).

Tohumluk miktarı arttıkça tohum ağırlığının azaldığı görülmektedir. Bu durum, düşük

tohumluk miktarında daha yüksek tohum ağırlığı değerlerinin elde edilmesi, bitki başına

yaşam alanının artması ve dolayısıyla tohuma daha fazla besin birikmesinden

kaynaklanabilir.

Page 41: ümit  tez21

41

4.2.5. 1000 tohum ağırlığı

Çörek otunda farklı sıra arası ve metrekareye tohum sayılarının incelendiği araştırmada,

1000 tane ağırlığına ait elde edilen bulguların varyans analiz sonuçları Çizelge 4.13’de

verilmiştir.

Çizelge 4.13. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının 1000 tohum ağırlığına ait varyans analiz tablosu

Varyans Kaynağı SD Kareler

Toplamı

Kareler

Ortalaması F Değeri

Tekerrür

Sıra arası (SA)

Hata (1)

Tohumluk miktarı (TM)

Sıra arası x Toh. mikt.

Hata (2)

2

2

4

4

8

24

0,17

0,09

0,03

0,20

0,01

0,046

0,085

0,043

0,007

0,051

0,001

0,019

11,55*

5,82

2,66

0,07

% CV: 6,03 Ö.D: önemli değil ** :0,05’ e göre önemli

Buna göre 20, 30, 40 cm şeklindeki sıra aralıkları arasındaki farklılıklar ve metrekareye

atılan 250, 500, 750, 1000 ve 1250 adet tohum sayıları arasındaki farklılıklarla iki faktörün

interaksiyonu istatistiksel yönden önemli bulunmamıştır.

Page 42: ümit  tez21

42

Çizelge 4.14. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının 1000 tane ağırlıklarına ait ortalama değerlerin karşılaştırılması

Tohumluk Miktarları (tohum sayısı/m2) Sıra arası

(cm) 250 500 750 1000 1250

Ortalama

20 2,37 2,27 2,23 2,20 2,17 2,25

30 2,40 2,33 2,30 2,23 2,23 2,30

40 2,47 2,37 2,37 2,33 2,23 2,35

Ortalama 2,41 2,32 2,30 2,26 2,21

LSD

(0,01)

Tohum sayısı/m2: 0,18 (Ö.D)

Sıra arası x Tohum sayısı/m2: 0,23 (Ö.D.)

0,14

(Ö.D.)

* Aynı küçük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden önemli

değildir.

** Aynı büyük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden önemli

değildir.

Page 43: ümit  tez21

43

Şekil 4.13. Çörek otunda farklı sıra aralıklarının 1000 tohum ağırlığına etkileri Araştırmada 1000 tane ağırlığına ait elde edilen bulguların ortalama değerleri ve

karşılaştırılmaları Çizelge 4.14’de verilmiştir. Elde edilen bulgulara göre 20, 30, 40 cm sıra

aralıklarından sırasıyla 2,25-2,30 ve 2,35 g 1000 tohum ağırlığı olmuştur (Çizelge 4.13).

Buna göre en yüksek 1000 tohum ağırlığı 40 cm olan uygulamadan alınmıştır. Sıra

aralıklarının geniş olduğu durumda oluşan meyvelerin ve genel anlamda bitkilerin güneş

ışınlarından yararlanması daha fazla olmaktadır. Bu durum tohum iriliği ve endospermde

besin maddesi birikimini arttırdığı söylenebilir (Yılmaz, 2008).

Page 44: ümit  tez21

44

Şekil 4.14. Çörek otunda farklı tohumluk miktarlarının 1000 tohum ağırlığına etkileri

250, 500, 750, 1000, ve 1250 adet/m2 uygulamalardan alınan 1000 tohum ağırlığı

ortalamaları sırasıyla 2,41-2,32-2,30-2,26 ve 2,21 g şeklinde bulunmuştur. Buna göre bu

uygulamalarda en yüksek 1000 tohum ağırlığı 2,41 g ile metrekareye 250 adet tohum

atıldığında alınırken, en düşük 1000 tohum ağırlığı ise 2,21 g ile 1250 adet/m2’den

alınmıştır (Şekil 4.14).

Page 45: ümit  tez21

45

Şekil 4.15. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarları interaksiyonlarının 1000 tane ağırlığına etkileri

Düşük tohumluk miktarında daha yüksek bin tane ağırlığı değerlerinin elde edilmesi, bitki

başına yaşam alanının artması ve dolayısıyla tohuma daha fazla besin birikmesinden

kaynaklanmaktadır. Tohumluk miktarının artmasına bağlı olarak bin tane ağırlığında

meydana gelen düşüşler bazı araştırıcılar (Arslan ve Anlarsal, 1996a; Serin ve ark., 1995)

tarafından da bildirilmiştir.

1000 tohum ağırlığına ait sıra arası ve metrekareye atılan tohum sayısı interaksiyonları

istatistiksel yönden önemli bulunmamıştır. Sayısal olarak en fazla 1000 tohum ağırlığı 40

cm sıra aralığında metrekareye 250 adet tohum atıldığında alınmış, en az 1000 tohum

ağırlığı 20 cm sıra arasında metrekareye 1250 adet tohum atıldığında alınmıştır (Çizelge

4.14).

Bin tohum ağırlığı değerleri N. sativa’da Arslan’ın (1994) değerlerinden (2,098-2,150 g),

Özel vd., (2002)’nin değerlerinden (1,950-2,190 g) yüksek, Kalçın (2003)’ın değerlerinden

Page 46: ümit  tez21

46

(2,895-3,097 g) düşük olup, Telci’nin (1995) değerleri (2,170-2,350 g) ile benzerlik

göstermektedir.

4.2.6. Tohum verimi ( kg/da)

Bu konuyla ilgili varyans analiz sonuçları Çizelge 4.15’de ve değerler Çizelge 4.16’da,

Şekil 4.16 ve 4.17’de sunulmaktadır.

Çizelge 4.15. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının tohum verimine ait varyans analiz tablosu

Varyans Kaynağı SD Kareler

Toplamı

Kareler

Ortalaması F Değeri

Tekerrür

Sıra arası (SA)

Hata (1)

Tohumluk miktarı (TM)

Sıra arası x Toh. mikt.

Hata (2)

2

2

4

4

8

24

1543,15

25218,35

1444,45

24957,61

4994,72

9608,44

771,575

12609,176

361,113

6239,402

624,340

400,352

2,14

34,92**

15,58**

1,56

% CV: 9,28 Ö.D: önemli değil ** :0,01’e göre önemli

Buna göre 20, 30, 40 cm şeklindeki sıra aralıkları arasındaki farklılıklarla, metrekareye

atılan 250, 500, 750, 1000 ve 1250 adet tohum sayıları arasındaki farklılıklar istatistiksel

yönden çok önemli bulunmuş, sıra arası ve metrekareye atılan tohum sayısı interaksiyonları

istatistiksel yönden önemli bulunmamıştır.

Page 47: ümit  tez21

47

Çizelge 4.16 ve Şekil 4.16 incelendiğinde 20, 30, 40 cm sıra aralıklarından alınan tohum

verimleri ortalaması sırasıyla 182,2-234,0 ve 230,5 kg olmuştur. Buna göre rakamsal olarak

en yüksek tohum verimi ortalaması 30 cm olan uygulamadan alınmıştır. Daha dar sıra

aralığı olan 20 cm’de bitkiler daha cılız olmuş, yatmaya hassasiyet artmış ve dallanmanın

azlığına bağlı olarak bitki başına kapsül sayısı da az olmuştur.

Çizelge 4.16. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının tohum verimine ait ortalama değerlerin karşılaştırılması

Tohumluk Miktarları (tohum sayısı/m2) Sıra arası

(cm) 250 500 750 1000 1250

Ort.

verim

(kg/da)

20 160,0 f 166,9 ef 175,8 def 218,9 bcd 189,0 cdef 182,2 B**

30 175,3 def 224,1bcd 228,3 bc 284,3 a 258,0 ab* 234,0 A

40 210,8 bcde 216,8 bcde 230,8 bc 248,5 ab 245,9 ab 230,5 A

Ort. verim

(kg/da) 182,0 D 202,6 CD 211,6 BC 250,6 A 230,69 AB

LSD

(0,01)

Tohum sayısı/m2: 26,38

Sıra arası x Tohum sayısı/m2: 45,69

31,95

* Aynı küçük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden önemli

değildir.

** Aynı büyük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden önemli

değildir.

Page 48: ümit  tez21

48

Şekil 4.16. Çörek otunda farklı sıra aralıklarının tohum verimine etkileri

Metrekareye 250, 500, 750, 1000 ve 1250 adet/m2 uygulamalardan alınan tohum verimleri

dikkate alındığında, en yüksek verimin m2’ye 1000 tohum düşen parsellerden (284,3) ve en

düşük verimin ise m2’ye 250 tohum düşen parsellerden (160,0) sağlandığı görülmüştür

(Çizelge 4.16).

Çörek otunda sıra aralığının yanında ekim normuna bağlı sıra üzerindeki bitki sayıları da

verimi önemli düzeyde etkilemiştir. Diğer uygulamalara göre m2’ye 1000 tohum hesabıyla

ekim yapıldığında en yüksek verimin alındığı belirlenmiştir. Çörek otunda 1000 tohum

ağırlığı 2-2,5 g arasında değişmektedir. Buna göre ideal verim için dekara 2-2,5 kg

tohumluk kullanmak gerektiği söylenebilir.

Page 49: ümit  tez21

49

Şekil 4.17. Çörek otunda farklı tohumluk miktarlarının tohum verimine etkileri

Birim alandaki bitki sayısının artmasına bağlı olarak bitkiler arasında olumsuz rekabet

oluşabilir. Nitekim, birim alanda artan bitki sayısının bir dereceye kadar verimi artırdığını

ve daha yüksek sıklıklarda verimin olumsuz yönde etkilediğini Das ve ark., (1992), Singh

ve ark., (2002), Tonçer ve Kızıl, (2004) ve Tunçtürk ve ark., (2005) tarafından

bildirilmektedir.

Alınan araştırma sonuçlarına göre Tokat şartlarında çörek otunda tohum verimine sıra

aralıklarının ve sıra üzerindeki bitki sayılarının etkili olduğu belirlenmiştir. Nitekim

metrekareye 250 tohum atıldığında dekara 182,0 kg olan tohum verimi aynı alana 1000

tohum ekilmesi durumunda 250,6 kg yükselmiştir.

En fazla tohum verimi 284,3 kg/da ile 30 cm sıra aralığında metrekareye 1000 adet tohum

atıldığında alınmış, en düşük tohum verimi ortalaması ise 160,0 kg ile 20 cm sıra arasında

metrekareye 250 adet tohum atıldığında alınmıştır (Çizelge 4.16).

Page 50: ümit  tez21

50

Şekil 4.18. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarları interaksiyonlarının tohum verimine etkileri

Belli bir ekim sıklığına kadar bitkiler güneş ve topraktan istedikleri gibi

yararlanabilmektedirler. Fakat bitki sıklığı maksimum seviyeye çıktığında bitkiler gün

ışığından ve diğer çevre faktörlerinden yararlanmak için rekabete girmektedirler. Böylece

bitkiler daha cılız olmakla birlikte daha az kapsül oluşturabilmektedirler ve buna bağlı

olarak birim alan verimleri daha düşük olabilmektedir.

Tohum verimi Özel ve ark., (2002)’nin değerlerinden (38,62kg/da), Kalçın (2003)’ın

değerlerinden (68,39-77,01 kg/da), Telci’ nin (1995) değerlerinden (116,58-134,99 kg/da)

yüksek bulunmuştur. Tohum verimindeki bu farklılıklar ekolojik koşulların yanı sıra

genotip ve tarımsal uygulamaların farklı olmasından kaynaklanmaktadır.

Page 51: ümit  tez21

51

4.2.7. Sabit yağ oranı ( % )

Çörek otunda farklı sıra arası ve metrekareye tohum sayılarının incelendiği araştırmada,

sabit yağ oranına ait elde edilen bulguların varyans analiz sonuçları Çizelge 4.17’de

verilmiştir. Buna göre 20, 30, 40 cm şeklindeki sıra aralıkları arasındaki farklılıklarla, iki

faktörün interaksiyonu istatistiksel yönden önemli olmamış, metrekareye atılan 250, 500,

750, 1000 ve 1250 adet tohum sayıları arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden çok

önemli olmuştur.

Çizelge 4.17. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının sabit yağ oranına ait varyans analiz tablosu

Varyans Kaynağı SD Kareler

Toplamı

Kareler

Ortalaması F Değeri

Tekerrür

Sıra arası (SA)

Hata (1)

Tohumluk miktarı (TM)

Sıra arası x Toh. mikt.

Hata (2)

2

2

4

4

8

24

0,32

43,48

20,97

120,45

11,56

133,07

0,161

21,741

5,243

30,114

1,445

5,544

0,03

4,15

5,43**

0,26

% CV: 7,97 Ö.D: önemli değil ** :0,01’e göre önemli

Araştırmada sabit yağ oranına ait elde edilen bulguların ortalama değerleri ve

karşılaştırılmaları Çizelge 4.18’de verilmiştir. Elde edilen bulgulara göre sabit yağ oranı 20,

30, 40 cm sıra aralıklarından sırasıyla % 28,7-30,9 ve 29,0 oluşmuştur (Çizelge 4.18). Buna

göre en yüksek sabit yağ ortalaması 30 cm olan uygulamadan alınmıştır. Ancak sıra arası

mesafenin sabit yağ oranına etkisi daha önceden de belirtildiği gibi önemli olmamıştır.

Page 52: ümit  tez21

52

Çizelge 4.18. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının yağ oranına (%) ait ortalama değerlerin karşılaştırılması

Tohumluk Miktarları (tohum sayısı/m2) Sıra arası

(cm) 250 500 750 1000 1250

Ortalama

20 27,1 27,4 28,8 30,8 29,2 28,7

30 29,3 29,5 29,8 34,6 31,4 30,9

40 27,2 27,3 28,4 31,3 31,0 29,0

Ortalama 27,9 B** 28,0 B 29,0 AB 32,2 A 30,5 AB

LSD

(0,01)

Tohum sayısı/m2: 3,10

Sıra arası x Tohum sayısı/m2: 5,38 (Ö.D.)

3,84 (Ö.D.)

* Aynı küçük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden önemli

değildir.

** Aynı büyük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden önemli

değildir.

Page 53: ümit  tez21

53

Şekil 4.19. Çörek otunda farklı sıra aralıklarının sabit yağ oranına etkileri

m2’ye atılacak tohum sayılarından elde edilen sabit yağ oranları ise sırasıyla % 27,9-28,0-

29,0-32,2 ve 30,5 olmuştur. Buna göre bu uygulamalarda en yüksek sabit yağ oranı % 32,2

ile metrekareye 1000 adet tohum atıldığında alınırken, en düşük sabit yağ oranı % 27,9 ile

250 adet/m2’den alınmıştır (Çizelge 4.18 ve Şekil 4.20).

Alınan araştırma sonuçlarına göre Tokat şartlarında çörek otu bitkisinin sabit yağ oranına

sıra aralıklarının farklılıklarından ziyade sıra üzerindeki bitki sayılarının farklılıklarının

daha etkili olduğu belirlenmiştir.

Page 54: ümit  tez21

54

Şekil 4.20. Çörek otunda farklı tohumluk miktarlarının sabit yağ oranına etkileri

Diğer taraftan en yüksek sabit yağ oranı % 34,6 ile 30 cm sıra aralığında metrekareye 1000

adet tohum atıldığında alınırken, en düşük sabit yağ % 27,1 ile 20 cm sıra arasında

metrekareye 250 adet tohum atıldığında alınmıştır (Çizelge 4.18; Şekil 4.21).

Page 55: ümit  tez21

55

Şekil 4.21. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarları interaksiyonlarının sabit yağ oranına (%) etkileri

4.2.8. Sabit yağ verimi

Çörek otunda farklı sıra arası ve metrekareye tohum sayılarının incelendiği araştırmada,

sabit yağ verimine ait elde edilen bulguların varyans analiz sonuçları Çizelge 4.19’da

verilmiştir. Buna göre 20, 30 ve 40 cm şeklindeki sıra aralıkları arasındaki farklılıklar ile

metrekareye atılan 250, 500, 750, 1000 ve 1250 adet tohum sayıları arasındaki farklılıklar

istatistiksel yönden çok önemli bulunmuş, iki faktörün interaksiyonu ise istatistiksel yönden

önemli bulunmamıştır.

Page 56: ümit  tez21

56

Çizelge 4.19. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının sabit yağ verimine ait varyans analiz tablosu

Varyans Kaynağı SD Kareler

Toplamı

Kareler

Ortalaması F Değeri

Tekerrür

Sıra arası (SA)

Hata (1)

Tohumluk miktarı (TM)

Sıra arası x Toh. mikt.

Hata (2)

2

2

4

4

8

24

128,08

3522,04

153,88

5142,36

742,21

1263,86

64,038

1761,022

38,471

1285,591

92,777

52,661

1,66

45,78**

24,41**

1,76

% CV: 11,27 Ö.D: önemli değil ** :0,01’e göre önemli

Araştırmada sabit yağ verimine ait elde edilen bulguların ortalama değerleri ve

karşılaştırılmaları Çizelge 4.20’de verilmiştir. Sıra arası mesafeler ele alındığında en fazla

sabit yağ verimi 30 cm olan uygulamadan alınmıştır. Ancak 40 cm aralıktan elde edilen

değerde aynı gurupta yer almaktadır.

Page 57: ümit  tez21

57

Çizelge 4.20. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarlarının sabit yağ verimine (kg/da) ait ortalama değerlerinin karşılaştırılması

Tohumluk Miktarları (tohum sayısı/m2) Sıra arası

(cm) 250 500 750 1000 1250

Ortalama

20 43,0 f* 45,8 f 50,7 ef 67,2 bcde 55,3 def 52,4 B

30 50,7 ef 66,3 bcde 71,6 bcd 98,2 a 80,8 b 73,5 A**

40 57,4 def 58,9 cdef 65,5 bcde 77,5 b 76,5 bc 67,2 A

Ortalama 50,4 D 56,9 CD 62,6 BC 80,9 A 70,9 B

LSD

(0,01)

Tohum sayısı/m2: 9,57

Sıra arası x Tohum sayısı/m2: 16,57

10,43

* Aynı küçük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden önemli

değildir.

** Aynı büyük harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistiksel yönden önemli

değildir.

Page 58: ümit  tez21

58

Şekil 4.22. Çörek otunda farklı sıra aralıklarının sabit yağ verimine etkileri

Sabit yağ verimi, yağ oranı ve dekara tohum veriminin doğrudan etkisinde oluşan bir

özelliktir. Tohum veriminde en yüksek rakamsal değerin 30 cm sıra arası mesafeden elde

edilmesi ve sabit yağ oranı bakımından da sıra arası mesafeler yönünden farklılık

bulunmamasına rağmen en yüksek rakamsal değerin 30 cm’den elde edilmesi sonucunda

yağ verimi de yüksek olmuştur.

Page 59: ümit  tez21

59

Şekil 4.23. Çörek otunda farklı tohumluk miktarının sabit yağ verimine etkileri

250, 500, 750, 1000, ve 1250 adet/m2 uygulamalardan alınan sabit yağ verimleri

ortalamaları sırasıyla 50,4-56,9-62,6-80,9 ve 70,9 kg şeklinde bulunmuştur. Buna göre bu

uygulamalarda en yüksek sabit yağ verimi 80,9 kg ile metrekareye 1000 adet tohum

atıldığında alınırken, en düşük sabit yağ verimi 50,4 kg ile 250 adet/m2’den alınmıştır

(Çizelge 4.20 ve Şekil 4.23). Burada da yağ veriminin yüksek olmasının nedeni yağ oranı

ve dekara tohum veriminin birlikte yüksek olmasından kaynaklanmıştır.

Çizelge 4.20 ve Şekil 4.23 ’e tekrar göz atıldığında en az sabit yağ verimi 52,4 kg ile 20 cm

sıra aralığından alınmış, en fazla ise 73,5 kg ile 30 cm sıra aralığından alınmıştır.

Page 60: ümit  tez21

60

Şekil 4.24. Çörek otunda farklı sıra aralıkları ve tohumluk miktarları interaksiyonun sabit yağ verimine etkileri

Araştırmada matematiksel olarak en yüksek sabit yağ verimi 98,2 kg ile 30 cm sıra

aralığından metrekareye 1000 adet tohum atıldığında alınmış, en düşük sabit yağ verimi ise

43,0 kg ile 20 cm sıra arasında metrekareye 250 adet tohum atıldığında alınmıştır (Çizelge

4.20; Şekil 4.24).

Page 61: ümit  tez21

61

5. SONUÇ VE ÖNERİLER

Çörek otunda farklı sıra arası ve ekim normlarının etkilerinin incelendiği bu araştırmadan

alınan sonuçlar aşağıdaki şekilde özetlenebilir.

1- Çörek otunda çıkış süresi 19-20 gün, çiçeklenme süresi ise 70-73 gün vejetasyon

süresi ise 133-140 gün arasında değişmektedir.

2- Sıra aralıklarının bitki boyuna etkilerinin istatistiksel yönden önemsiz olmuştur.

Birim alandaki bitki sayısının artması durumunda (m2’ye 1000, 1250 adet tohum) en

yüksek bitki boyuna ulaşıldığı belirlenmiştir.

3- Bitki başına dal sayılarının geniş sıra aralığında ve metrekareye en az tohum (250

adet/m2 ) atılması durumunda (5,7 adet) en fazla olduğu tespit edilmiştir.

4- Bitki başına en fazla meyve (kapsül) sayısı orta genişlikteki sıra aralığında (30 cm)

ve metrekareye en az (250 adet) tohum atılması durumunda 24,8 adet şeklinde

alınmıştır.

5- Önemli bir verim komponenti olan ve tohum iriliğinin göstergesi olarak kabul

edilen 1000 tohum ağırlığının 2,17 ile 2,47 g arasında değiştiği, geniş sıra aralığı

olan 40 cm’de 2,47 g olduğu belirlenmiştir.

6- Çörek otu, tohumları kullanılan ve tohumları için yetiştirilen bir bitkidir. Bu

çalışmada en yüksek tohum verimi 30 cm sıra aralığında m2’ye 1000 adet tohum

atılması durumunda (284,3 kg/da) alınmıştır. Buna göre Tokat-Kazova şartlarında

çörek otunun 30 cm sıra aralığında ekilmesi ve m2’ye 1000 adet tohum düşecek

şekilde yani dekara 2-2,5 kg tohumluk kullanmak gerektiği söylenebilir.

7- Çörek otunun sabit yağı değerli bir yağ olup, tohumun en önemli komponentidir. Bu

araştırmada yağ oranı % 27,1-34,6 arasında değeri olup 30 cm sıra aralığında

metrekareye 1000 tohum atıldığında yağ oranı % 34,6 olarak gerçekleşmiştir.

Page 62: ümit  tez21

62

8- Çörek otunda diğer önemli bir beklenti de dekara yağ veriminin yüksek olmasıdır.

Bu çalışmada dekara tohum verimi ve yağ oranının yüksek olduğu 30 cm sıra arası

ve 1000 adet tohum/m2 uygulamasından doğal olarak yağ verimi de en fazla (98,2

kg/da) olmuştur.

Page 63: ümit  tez21

63

6. KAYNAKLAR

Ahmed, N.U., Haque, K.R., 1986. Effect of row spacing and time of showing on the yield

of black cumin (Nigella sativa), Bangladesh of Agriculture; 11 (1), sayfa: 21–24. Ahmed, N.U., Haque, K.R., 1987. Effect of row spacing and time of sowing on the yield of

black cumin (Nigella sativa), Bangladesh journal of Agriculture, October; 57(10), sayfa: 191-197.

Akgül A., 1993. Baharat Bilimi ve Teknolojisi. Gıda Teknolojisi Derneği Yayınları No:15, Ankara, sayfa: 72-74.

Al-Jishi, S.A., Abuo Hozaifa B., 2003. Effect of Nigella sativa on blood hemostatic function in rats. Ethnopharmacol. Mar; 85 (1), sayfa: 7-14.

Al-Ghamdi, M.S., 2001. The anti-inflammatory, analgesic and antipyretic activity of Nigella sativa. J Ethnopharmacol. Jun; 76 (1), sayfa: 45-48.

Al-Ghamdi, M.S., 2003. Protective effect of Nigella sativa seeds against carbon tetrachloride - induced liver damage, Am J Chin Med; 31 (5), sayfa: 721-728.

Anonim, 2008. Devlet Meteroloji İşleri Genel Müdürlüğü iklim verileri Tokat. Arslan, N., 1994. Ekim zamanı ve bitki sıklığının Çörek otu (Nigella sativa) verimine

etkisi. Ankara Üniversitesi Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, Cilt:3, Sayı: (1-2), sayfa: 73-80.

Arslan, A. ve Anlarsal, AE., 1996. Güneydoğu Anadolu Bölgesi Koşullarında Farklı Tohumluk Miktarının Bazı Adi Fiğ (Vicia sativa L.) Çeşitlerinde Tohum Verimi ve Bazı Özelliklere Etkisi Üzerine Bir Araştırma. Türkiye 3. Çayır Mera ve Yem Bitkileri Kongresi, 17-19 Haziran 1996, sayfa: 632-639.

Ashraf, M., Ali, Q., Iqbal Z., 2006. Effect of nitrogen application rate on the content composition of oil, essential oil and minerals in black cumin (Nigella sativa L.) seeds. Journal of the Science of Food and Agiculture; (86), sayfa: 871–876.

Arslan, N., Gürbüz, B., Özcan S., 2000. Türkiye’de Doğal Bitkilerin Kullanımı ve Ticareti. Ekim dergisi; (12), sayfa: 98-104.

Atta, Mb., 2003. Some characteristics of nigella (Nigella sativa L.) seed cultivated in Egypt and its lipid profile. Food Chemistry; (83), sayfa: 63–68.

Babayan,V.K., Koottungal, D., Halaby, G.A., 1978. Proximate analysis, fatty acid amino acid composition of Nigella sativa seeds, Horticultural Abstracts, December; 48 (12).

Barkoudah, Y., 1998. Black cumin, a neylected food and medicinal plant, Cwana Nevsletter; 17:5.

Baytop, T., 1984. Türkiye’de Bitkiler ile Tedavi. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Yayınları. No: 40. İstanbul.

Baytop, T., 1999. (Türkiye’de Bitkiler ile Tedavi Geçmişte ve Bugün). Nobel Tıp Kitapevi, ISBN 975 420 021 1, İstanbul, sayfa: 189-190.

Brohi, A. ve Aydeniz, A., 1999. Gübreler ve Gübreleme. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları, No: 1, Tokat. Ceylan, A., 1983. Tıbbi Bitkiler (I. Genel Bölüm), Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Yayınları No: 312, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ofset Basımevi, Bornova -İzmir, sayfa: 83

Page 64: ümit  tez21

64

Ceylan, A., 1987. Tıbbi Bitkiler (Uçucu Yağ İçerenler), Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No: 481, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ofset Basımevi, Bornova- İzmir, sayfa: 173-174.

Das, A.K., Sadhu, M.K., Som, M.G. and Bose, T.K., 1992. Effect of spacing on gowth And yield of black cumin (Nigella sativa) İndian Arecanut and Spices Journal, Horticultural Abstracts, March; 16(1), sayfa: 17-18.

D’Antuono, I. Filippo., Moretti, A., Lovato, Antonio F.S., 2001. Seed yield, yield components, oil content and essential oil content and composition of Nigella sativa

and Nigella damascena undistrial crops and Products; (15), sayfa: 59-69. Düzgüneş, O., Kesici T., Kavuncu, O. ve Gürbüz, F., 1987. Araştırma ve Deneme

Metodları (İstatistik Metodları II.) Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayın No: 1021. Ders Kitabı : 295, Ankara.

Ertuğrul, Y., 1986. Çörek otunda (Nigella damacena) farklı ekim zamanlarının verim ve kaliteye etkisi üzerine bir araştırma. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi (Basılmadı), Adana.

Farah, I.O., Begum R.A., 2003. Effect of Nigella sativa and oxidative stress on the survival pattern of MCF-7 breast cancer cells. Biomed Sci Instrum; (39) sayfa: 359-364.

Geren, H., Bayram, E., Ceylan, A., 1997. Çörekotu (Nigella sativa L.)'nda farklı ekim zamanlarının ve fosfor gübresi uygulamasının verim ve kaliteye etkisi. Türkiye II. Tarla Bitkileri Kongesi Bildirileri Kitabı, Samsun, sayfa: 376-380.

Ghosh, D., K. Roy ve S. C. Mallik., 1981. Effect of fertilizers and spacing on yield and other characters of black cumin (Nigella sativa L.) Indian Agiculturist; 25 (3), sayfa 191-197.

Hakyemez, B. H., 2000. Çok yıllık yonca, korunga ve nohut geveninde bitki sıklığının yem verimine etkileri. Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Ankara, sayfa: 157.

Health, H.B., 1981. Source Book of the Flavors. Avi Wesport. İpek, A., Sarıhan E., Gürbüz B., Kaya, D., Arslan, N., 2005. Bazı Çörek Otu

Populasyonlarının Ankara Koşullarına Adaptasyonu Üzerine Bir Araştırma. Türkiye VI. Tarla Bitkileri Kongesi Bildirileri Kitabı: Cilt: 1, Antalya, sayfa: 461-464.

James, Cs., 1995. Analytical chemistry of foods. Publisher Blackie Academic and Professional, London, pp; 176.

İlisulu, K., 1992. İlaç ve Baharat Bitkileri Bölümü. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları. No: 1256, Ankara.

Karaman, A., 1999. Çörek otunda (Nigella damascena) farklı ekim zamanlarının tohum verimi ve kaliteye etkisi üzerinde bir araştırma. Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi (Basılmadı), Adana.

Kalçın, F.T., 2003. İki çörekotu türünde (Nigella sativa L., Nigella damascena L. ) ekim sıklıklarının verim ve verim öğelerine etkisi. Yüksek Lisans Tezi, A.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı (Yayınlanmadı), Ankara.

Koç, H., 1999. Çörekotunda (Nigella sativa L.) Bitki Sıklığının Bazı Verim ve Kalite Unsurlarına Etkisi. Karadeniz Bölgesi Tarım Sempozyumu Bildirileri Kitabı, Cilt:1, OMÜ Ziraat Fakültesi, Samsun Sayfa: 205-212.

Morsi, N.M., 2000. Antimicrobial effect of crude extracts of Nigella sativa on multipleantibiotics - resistant bacteria. Acta Microbiol Pol; 49(1), sayfa: 63-74.

Page 65: ümit  tez21

65

Nickavar, B., Mojab, F., Javidni,K., Amoli, M.A.R., 2003 Chemical composition of the fixed and volatile oils of Nigella sativa L. From Iran. Zeitschrift für Naturforschung; 58(9-10), sayfa: 629-631.

Özel, A., Demirbilek, T., Güler, İ., 2002. Harran Ovası Kuru Koşullarında Farklı Ekim Zamanlarının Çörek Otu Türleri (N.spp.)’nin Verim ve Bazı Tarımsal Karakterlerine Etkisi. Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi; 6(3-4), sayfa: 81- 84.

Özel, A., Demirel, U., Güler, İ., Erden, K., 2009. Farklı Sıra Aralığı ve Tohumluk Miktarlarının Çörek Otunda (Nigella sativa L.) Verim ve Bazı Tarımsal Karakterlere Etkisi. Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi; 13(1), sayfa: 17-25.

Özgüven, M. ve Tansı. S., 1989. Çukurova koşullarında Nigella türlerinde optimum ekim zamanının saptanması üzerinde bir araştırma, İstanbul Üniversitesi Yayınları No: 3733, VII: Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı 19-21 Mayıs 1989, İstanbul.

Özgüven, M. ve Tansı. S., 1989. Çukurova koşullarında Nigella türlerinde optimum ekim zamanının saptanması üzerinde bir araştırma, 8. Bitkisel İlaç Hammadeleri Toplantısı, Bildiriler; (2), (19-21 Mayıs 1989) İstanbul, sayfa: 285-289.

Salemai, M.L., Hossain, M.S., 2000. Protective effect of black seed oil from Nigella sativa against murine cytomegalovirus infection. Int J Immunopharmacol; (22), sayfa: 729-40.

Seçmen, Ö., Gemici, Y., Görk, G., Bekat, L. ve Leblebici E., 2000. Tohumlu Bitkiler Sistematiği. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Kitaplar Serisi No: 116. İzmir.

Serin, Y., Tan M. ve Şeker, H., 1995. Fiğ’de (Vicia sativa L.) Değişik Sıra Aralığı ve Tohum Miktarının Tohum Verimi ile Bazı Özelliklerine Etkileri. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi; (26), sayfa: 159-170.

Shah, S. H., 2007. Photosynthetic and Yield Responses of Nigella sativa L. to Pre-sowing Seed Treatment with GA3 Turk J Biol; (31), sayfa: 103-107. Shah, S.H., Ahmad, I., Samiullah, I., 2007. Responses of Nigella sativa to foliar

application of gibberellic acid and kinetin. Biologia Plantarum; 51 (3), sayfa: 563-566.

Singh G., Marımuthu P., S De Heluanı C., Catalan C., 2005. Chemical constituents and antimicrobial and antioxidant potentials of essential oil and acetone extract of nigella sativa seeds. Journal of the Science of Food and Agiculture; (85), sayfa: 2297–2306.

Singh, S K., Singh, B. ve Singh, M.B. 2002. Response of nigella (Nigella sativa L.) to seed rate and row spacing. Progessive Agiculture; 6(3), 529-532.

Telci, İ., 1995. Tokat Şartlarında Farklı Ekim Sıklığının Çörekotu (Nigella sativa L.)’unda Verim, Verim Unsurları ve Bazı Bitkisel Özelliklerine Etkisi. Yüksek Lisans Tezi (Yayınlanmamış), GOÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı. Tokat.

Thıppeswamy Nb., Naıdu Ka., 2005. Antioxidant potency of cumin varieties - cumin, black Cumin and bitter cumin - on antioxidant systems. European Food Reserach Technology; (220), sayfa: 472–476. Tutin, 1968. Ranunculaceae in Flora Europa; (1), sayfa: 209-210.

Page 66: ümit  tez21

66

Türker L., Bayrak, A., 1997. Çörekotu (Nigella sativa L.)’nun sabit ve uçucu yağ kompozisyonunun araştırılması. Standard, Ekim Sayısı, sayfa: 128–137.

Tonçer, Ö. ve Kızıl, S., 2004. Effect of seed rate on agonomic and technologic characters of Nigella sativa L. International Journal of Agiculture and Biology; 6 (3), sayfa: 529-532.

Tunçtürk, M., Ekin, Z. ve Türközü, D., 2005. Response of black cumin (Nigella sativa L.) to different seed rates gowth, yield components and essential oil content. Journal of Agonomy; 4 (3), sayfa: 216-219.

Yılmaz, G., 2008. Tıbbi Aromatik Bitkiler Yetiştiriciliğinde Yeni Yaklaşımlar. Tıbbi ve Aromatik Bitkiler. Lisansüstü Ders Notları (Basılmamış), GOÜ Ziraat Fakültesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı, Tokat.

Yurtsever, N., 1984. Deneysel İstatistik Metotları. Toprak ve Gübre Araştırma Enstitüsü Yayınları, Genel Yayın No: 121, Teknik Yayın No: 56, Ankara.

Worthen D.R., Ghosheh O.A., Crooks P.A., 1998. The in vitro antitumor activity of some crude and purified components of black seed, Nigella sativa L. Anticancer Res; 18:15, sayfa: 27-32.

Page 67: ümit  tez21

67