tyb mayis haziran bulten

20
10 gün sürecek faaliyet, Aksaray’da başlayacak, Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Diyarbakır, Adıyaman ve Kahramanmaraş güzergâhını dolaşarak Ankara’ya dönecek. Her şehirde valilikler, belediyeler, üniversiteler, TYB şubeleri, TYB temsilcilikleri, gönüllü kuruluşlarla işbirliği yapılarak gerçekleştirilecek faaliyet bir nevi “kültürün Anadolu turnesi” mahiyetinde. 15 Mayıs’ta sona erecek gezici faaliyette, güzergâhta bulunan şehirlerde okur yazar buluşmaları, imza günleri, konferanslar, paneller, sempozyumlar, konferanslar, şiir şölenleri, konserler yapılacak, fotoğraf sergisi açılacak. TYB’nin Ankara’dan Siirt’e kültür kervanına çok sayıda şair, yazar, gazeteci ve ilim adamı katılacak. İl il faaliyet dökümü: AKSARAY 6 MAYIS 2013 PAZARTESİ Aksaray Üniversitesi ile işbirliği yapılarak gerçekleştirilecek faaliyetler: 1.Aksaray okur yazar buluşması ve imza günü. 2.Heyetteki şairler ve mahallen katılanlarla şiir şöleni. 3. Konferans: “Uzaktaki yakın: Kaşgar” (görüntü eşliğinde) D. Mehmet Doğan Kaşgarlı Mahmud’un, Divan-ı Lügati’t- Türk’ünün 20. Yüzyılın başında keşfedilmesi, dil ve kültür tarihimiz açısından bir dönüm noktası oldu. Mahmud’un Kaşgar’a dönmesi, Uygur bilim adamlarının keşfi olarak yeni tartışmaları beraberinde getiriyor. Türkiye Yazarlar Birliği 35. yılında çok sayıda faaliyete imza atacak. 6 Mayıs’ta “Ankara’dan Siirt’e kültür kervanı” faaliyeti başlıyor. TYB 2012 Ödülleri Sahiplerini Buldu/3 TYB’den Yaşayan Yazarlara Saygı / 4 Türkoloji Söyleşileri, Türkiye Yazarlar Birliği’nde başladı / 7 Üstad Necip Fazıl Eskişehir’de anıldı / 8 Ayın Kitabının Konuğu Ahmet Şenol’du / 9 Mayıs - Haziran Programı / 10-11 D. Mehmet Doğan’a vefa paneli / 12 Millî Mücadele’nin Milletvekili Şehidi Ali Şükrü Bey Unutulmadı/ 13 İstiklâl Marşı kabulünün 92. yılında yazıldığı yerde okundu / 14 2. Masal Yarışması Ödül Töreni Polatlı’da Gerçekleştirildi / 15 Erciyes Yazarlar Zirvesi sona erdi / 16 Şubelerden haberler / 17-20 MAYIS-HAZİRAN 2013 “Kültür Kervanı” Ankara’dan Siirt’e yola çıkıyor devamı 2’de 8 ’de Türkiye Yazarlar Birliği 35.yılında 30. yıllığını yayınladı 30. Yıl Hatırası: Edirne’den Ardahan’a Kültür Kervanı T ÜRKİY E K ÜLTÜR VE SANA T Y ILLIĞ I 2013

Upload: muhammed-sadik

Post on 17-Mar-2016

270 views

Category:

Documents


3 download

DESCRIPTION

tyb mayis haziran bulten

TRANSCRIPT

Page 1: tyb mayis haziran bulten

10 gün sürecek faaliyet, Aksaray’da başlayacak, Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin, Siirt, Diyarbakır, Adıyaman ve Kahramanmaraş güzergâhını dolaşarak Ankara’ya dönecek. Her şehirde valilikler, belediyeler, üniversiteler, TYB şubeleri, TYB temsilcilikleri, gönüllü kuruluşlarla işbirliği yapılarak gerçekleştirilecek faaliyet bir nevi “kültürün Anadolu turnesi” mahiyetinde.15 Mayıs’ta sona erecek gezici faaliyette, güzergâhta bulunan şehirlerde okur yazar buluşmaları, imza günleri, konferanslar, paneller, sempozyumlar, konferanslar, şiir şölenleri, konserler yapılacak, fotoğraf sergisi açılacak.

TYB’nin Ankara’dan Siirt’e kültür kervanına çok sayıda şair, yazar, gazeteci ve ilim adamı katılacak.

İl il faaliyet dökümü:

AKSARAY 6 MAYIS 2013 PAZARTESİAksaray Üniversitesi ile işbirliği yapılarak gerçekleştirilecek faaliyetler:1.Aksaray okur yazar buluşması ve imza günü.2.Heyetteki şairler ve mahallen katılanlarla şiir şöleni.3. Konferans: “Uzaktaki yakın: Kaşgar” (görüntü eşliğinde) D. Mehmet DoğanKaşgarlı Mahmud’un, Divan-ı Lügati’t-Türk’ünün 20. Yüzyılın başında keşfedilmesi, dil ve kültür tarihimiz açısından bir dönüm noktası oldu. Mahmud’un Kaşgar’a dönmesi, Uygur bilim adamlarının keşfi olarak yeni tartışmaları beraberinde getiriyor.

Türkiye Yazarlar Birliği 35. yılında çok sayıda faaliyete imza atacak.6 Mayıs’ta “Ankara’dan Siirt’e kültür kervanı” faaliyeti başlıyor.

TYB 2012 Ödülleri Sahiplerini Buldu/3

TYB’den Yaşayan Yazarlara Saygı / 4

Türkoloji Söyleşileri, Türkiye Yazarlar Birliği’nde başladı / 7

Üstad Necip Fazıl Eskişehir’de anıldı / 8

Ayın Kitabının Konuğu Ahmet Şenol’du / 9

Mayıs - Haziran Programı / 10-11

D. Mehmet Doğan’a vefa paneli / 12

Millî Mücadele’nin Milletvekili Şehidi Ali Şükrü Bey Unutulmadı/ 13

İstiklâl Marşı kabulünün 92. yılında yazıldığı yerde okundu / 14

2. Masal Yarışması Ödül Töreni Polatlı’da Gerçekleştirildi / 15

Erciyes Yazarlar Zirvesi sona erdi / 16

Şubelerden haberler / 17-20

MAY

IS-H

AZİ

RAN

201

3

“Kültür Kervanı” Ankara’dan Siirt’e yola çıkıyor

devamı 2’de

8 ’de

Türkiye Yazarlar Birliği 35.yılında 30. yıllığını yayınladı

30. Yıl Hatırası: Edirne’den Ardahan’a Kültür Kervanı

TÜRKİYEKÜLTÜR VE SANATYILLIĞI

2013

Page 2: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 20132

4. TYB’nin 35 yılı fotoğraf sergisi

HATAY 7 MAYIS 2013 SALIHatay Mustafa Kemal  Üniversitesi ile işbirliği yapılarak gerçekleştirilecek faaliyetler:

1.Hatay okur yazar buluşması ve imza günü.2.Heyetteki şairler ve mahallen katılanlarla şiir şöleni.3. Konferans: “Endülüs: 8 asırlık yurt” (Görüntü eşliğinde) Dr. Mehmet Sılay-D. Mehmet Doğan8 Asırlık İslâm yurdu bugüne ulaşabilen mimarî eserleriyle insanlığı büyülüyor. Endülüs neydi, ne oldu? Günümüzde Endülüsler olabilir mi?4. Cemil Meriç’i anış.Hataylı olan büyük düşünürümüz Cemil Meriç’le ilgili özel anma toplantısı.5. TYB’nin 35 yılı fotoğraf sergisi

GAZİANTEP 8 MAYIS 2013 ÇARŞAMBATYB Gaziantep şubesinin düzenlemesi ile

1. Gaziantep okur yazar buluşması ve imza günü.2.Heyetteki şairler ve mahallen katılanlarla şiir şöleni.3. Konferans:“Uzaktaki yakın: Kaşgar” (görüntü eşliğinde) D. Mehmet Doğan 4. TYB’nin 35 yılı fotoğraf sergisi

ŞANLIURFA 9 MAYIS 2013 PERŞEMBE TYB Şanlıurfa şubesinin düzenlemesi ile

1. Şanlıurfa okur yazar buluşması ve imza günü.2.Heyetteki şairler ve mahallen katılanlarla şiir şöleni.3. 35 Yıl sonra Kemal Edip KürkçüoğluKemal Edip Bey, Cumhuriyet döneminin şiiriyle ve hayatıyla farklı şahsiyetlerinden biri. Vefatının 35. Yılında memleketinde hatırlanacak.

4. TYB’nin 35 yılı fotoğraf sergisi

MARDİN 10 MAYIS 2013 CUMA

1. Mardin okur yazar buluşması ve imza günü.2.Heyetteki şairler ve mahallen katılanlarla şiir şöleni.3. Konferans: “Şarkın en sevgili sultanı: Selahaddin” Dr. Mehmet Sılay (Selahaddin Eyyubî dünya ve İslâm tarihinde müstesna bir yere sahiptir. Onun kişiliği ve bugüne mesajları konferansın konusu.)4. TRT İstanbul Radyosu Tasavvuf Musıkisi topluluğu konseri.5. TYB’nin 35 yılı fotoğraf sergisi

SİİRT11 MAYIS 2013 CUMARTESİ

TYB Siirt temsilciliğinin düzenlemesiyle

1. Siirt okur yazar buluşması ve imza günü.2.Heyetteki şairler ve mahallen katılanlarla şiir şöleni.3. Konferans: “Şarkın en sevgili sultanı: Selahaddin” 4. TYB’nin 35 yılı fotoğraf sergisi

DİYARBAKIR13 MAYIS 2013 PAZARTESİDiyarbakır faaliyetleri 2 gün sürecek

1. Diyarbakır okur yazar buluşması ve imza günü.2.Heyetteki şairler ve mahallen katılanlarla şiir şöleni.3. “Yeni mecralar ve edebiyat, sinema, televizyon, internet. Uyarlama filmler ve diziler” paneli yapılacak.4. Sezai Karakoç’la 80 yılYaşayan en büyük şairimiz, fikirleriyle de geniş kesimi etkilemiştir. 1933’te  Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde doğan Karakoç için memleketinde kapsamlı bir toplantı yapılacak.5. Şevket Beysanoğlu

Diyarbakır tarihi ve şahsiyetleri üzerine en geniş ve kalıcı çalışmaları yapan Beysanoğlu vefatının 10. yılında memleketinde anılacak.6. TRT İstanbul Radyosu Tasavvuf Musıkisi topluluğu konseri.7. TYB’nin 35 yılı fotoğraf sergisi ADIYAMAN14 MAYIS 2013 SALI

1. Adıyaman okur yazar buluşması ve imza günü.2.Heyetteki şairler ve mahallen katılanlarla şiir şöleni.3. “Endülüs: 8 asırlık yurt” (Görüntü eşliğinde) Dr. Mehmet Sılay-D. Mehmet Doğan 4. TYB’nin 35 yılı fotoğraf sergisi

KAHRAMANMARAŞ 15 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA

1. Kahramanmaraş okur yazar buluşması ve imza günü.2.Heyetteki şairler ve mahallen katılanlarla şiir şöleni.3. Şevket BulutHalk hikâyesi ile modern hikâyenin birleşimini en iyi Şevket Bulut yaptı. O da vefat ettiği Kahramanmaraş’ta anılacak.4. Kadir Tanır’ı hatırlama /KahramanmaraşRomancı Kadir Tanır geçen yıl memleketinde vefat etti. Yine memleketinde anılıyor.5. Yaşayan yazarlara saygıBahaeddin Karakoç-Şiirimizin çınarıBahaeddin Karakoç, Türkiye’nin son yüzyıldaki değişimine damgasını vuran Anadolu-taşra akışkanlığının en dinamik işaretçilerinden. Kahramanmaraş’ta düzenlenecek toplantıda, konuşmalar yanında şairin şiirleri  kendisi ve sunucular tarafından seslendirilecek.6. TYB’nin 35 yılı fotoğraf sergisi

Page 3: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 2013 3

Salih Yılmaz’dan, Şehir kitapları dalında Yahya Düzenli ödülünü D. Mehmet Doğan’dan, Çocuk kitapları dalında Hasan Latif Sarıyüce adına kızı Neslihan Hanım ödülü Bekir Sıddık Soysal’dan, basın fıkrada İbrahim Kiras ödülünü Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Yıldırım’dan, basın karikatür dalında Demirhan Kadıoğlu ödülünü Dursun Ali Taşçı’dan dergi yayıncılığında ödüle layık görülen Doğu Batı Dergisi adına Doğan Hezer ödülü Bünyamin Yılmaz’dan, TV Programı dalında Hey Taksi programı adına Gökhan Güvenç ödülü Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Fidan’dan, kamu yayıncılığında Konya Büyükşehir Belediyesi adına Abdulmelik Ötegen ödülü Hüseyin Emin Öztürk’ten, özel yayıncılıkta Büyüyen Ay Yayınları adına Mustafa Kirenci ödülü İbrahim Kiras’tan, yayıncılık özel ödülünde Hakkı Öznur ödülü Mahmut Bıyıklı’dan aldılar.İstanbul içinden ve dışından çok sayıda davetlinin hazır bulunduğu törende, Üstün Hizmet Ödülü’nü Prof. Dr. Hüsrev Hatemi’ye Mahmut Bıyıklı, Prof. Dr. Teoman Duralı’nın ödülünü İbrahim Ulvi Yavuz ve Mehmet Niyazi Özdemir’in beratını ise D. Mehmet Doğan verdi.

Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi.

Hikâyede Akif Hasan Kaya’nın ödülünü İstanbul Şubesi yönetim kurulu üyesi Hüseyin Öztürk, şiirde Mustafa Aydoğan’ın ödülünü Genel Mali Sekreter Erbay Kücet, romanda Işık Yanar’ın ödülünü Yazar Recep Garip, denemede Necmettin Evci’nin ödülünü Ayvakti Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Şeref Akbaba, fikir dalında Fırat Mollaer’in ödülünü TYB üyesi Celil Güngör, araştırma dalında Turgay Anar’ın ödülünü Davut Göksu, inceleme dalında Gökhan Akçura’nın ödülünü Genel Sekreter Atilla Mülayim, edebi tenkit dalında Lütfi Bergen’in ödülünü Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Gökdağ verdi.

Hatırat dalında ödüle lâyık görülen Tosun Bekir Bayraktaroğlu’nun ödülünü Saliha Şişman, Konya Şubesi Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu’ndan, dil dalında İbrahim Demirci ödülünü şair Nurettin Durman’dan, gezi dalında Ahmet Kuş ödülünü Yazar Recep Seyhan’dan, tercümede Ayşe Aksu ödülünü Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş’tan, biyografide Mehmet Salih Erkek ödülünü Doç. Dr.

TYB 2012 Ödülleri Sahiplerini BulduTürkiye Yazarlar Birliği’nin ‘2012 yılı Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları Ödülleri’ törenle sahiplerine verildi.

“Yılın Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları” 2012 yılı değerlendirmesi aralık ayı sonunda tamamlanmış ve 1 Ocak 2013’te sonuçlar kamuoyuna açıklanmıştı. 2012 yılı ödül töreni 27 Nisan cumartesi günü İstanbul Üsküdar Belediyesi Yeni Evlendirme Dairesi Restoranında yapıldı. Ödül kazananları tebrik eden İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı geleneksel hâle gelen TYB ödüllerinin kültür dünyamıza olan katkılarından bahsetti.

Genel Başkan İbrahim Ulvi Yavuz ise TYB`nin geride bırakılan 35 yılda tıkanan kültür hayatının önünü açmak için sürekli bir çabanın içinde olduğunu söyledi. Ödül tespit çalışmalarının kurumsallaşması açısından sürekliliğin önemine dikkat çeken Yavuz, TYB`nin 35 yıldır faaliyette olmasının ve 33 yıldır yazar ve sanatçılarımızı yüreklendirmesinin kültür hayatımız adına önemsenmesi gereken bir çaba olduğunu dile getirdi.

TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan, 33 yılı geride bırakan ödül değerlendirmelerinin başlangıçta bir yılın fotoğrafını çektiğini söyledi. Daha sonra ödül denilince maddi şeylerin algılandığını vurgulayan Doğan, kültür alanında son on yılda ciddi çalışmaların yapılmadığını ifade etti. Doğan, “Hâlâ tek parti anlayışı devam ediyor ve devlet bütçesinden destek alınıyor. Kültürel alan üzerinde hükümet görünür hâle gelmedi.” dedi.

Page 4: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 20134

Turinay’dan sonra 1960’lardan beri arkadaşlıkları bilinen romancı, TYB kurucularından Ahmet Günbay Yıldız’a söz verildi. Bu vefa gününün kendisini geçmişe götürdüğünü ifade eden Ahmet Günbay Yıldız, onun kimseye borcu olmadığı gibi, ihtirasının da olmadığına değindi. Yıldız,”İbrahim Ulvi Yavuz’un en büyük vasfı, ak kâğıda leke düşürmeden yaşayan biri olmasıdır” dedi.

Yıldız, 1960’larda iki arkadaş olarak roman yazmaya yöneldiklerini, fakat yayınlatmaya fırsat bulamadan Hekimoğlu İsmail’in Minyeli Abdullah kitabının yayınlanmasıyla yolun açıldığını, ardından kendisinin ve Yavuz’un romanlarının yayınlanarak ilgi odağı olduğunu belirtti.

TYB Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Fidan, bu toplantının geçen sene Bolvadin’de yapılmasının düşünüldüğünü, fakat bunun mümkün olmadığını, bu mekânda yapılmasının daha güzel olduğunu belirtti. Yazarlar Birliği’nin İbrahim Ulvi Yavuz döneminde çok farklı bir tempoya girdiğini ifade eden Fidan, onun mülayim kişiliğinin bu sonucun alınmasında büyük bir payı olduğunu vurguladı.

Otuz Beş Yaş şiirinin aklına geldiğini ifade etti. Orta yaşa gelen TYB’nin delikanlılık çağını geride bırakarak artık olgunluk çağına ulaştığını belirten Öztürk, yaşayanlara saygı gösterme, vefat edenleri yâd etme geleneğinin kültürümüzde fazla yeri olmadığına dikkat çekti. İbrahim Bey’in isminin üç kelimeden oluştuğuna değinen Dr. Nazif Öztürk, “mizacına uygun kelimenin Ulvi olduğunu düşünüyorum. Onun üzerinde cemalî tecelliler birikmiş. En olumsuz şeyler bile söyleseniz o öfkelenmez, kırılır. Herkes onun elinden ve dilinden emindir. İbrahim Bey’in birine kötülük yapacağını hiç kimse ne söyleyebilir ne iddia edebilir” dedi.

Dr. Necmettin Turinay, İbrahim Ulvi Yavuz’un 12 roman yazdığına, dinî ve ahlâkî hassasiyetin esas olduğu bu romanlarda bizim hayatımızı anlattığına değindi. Onun emekli olduktan sonra başka bir alana kaydığını ifade eden Turinay, bunun kendisinin planlaması olmadığını, vakit ve saatlerini TYB’ye tahsis ettiğini, dolayısıyla emekliliğini yaşamayıp yalnızca adresinin değiştiğini söyledi. Turinay, Yavuz’un 1970’lerde ortaya çıkan “İslami roman” tarzının ilk isimlerinden olduğunu belirti.

İbrahim Ulvi Yavuz: “Kendimi ölüme koşar adımlarla gider gördüm!”

“TYB’ye hizmet edenler” dizisinin ilk programında Genel Başkan İbrahim Ulvi Yavuz konuşuldu

Türkiye Yazarlar Birliği, 35. yıl faaliyetleri kapsamında Yaşayan Yazarlara Saygı/TYB’ye hizmet edenler programlarının ilki 16 Mart Cumartesi günü yapıldı. Saat 14.00’te TYB Genel Merkezi’nde başlayan programda TYB Genel Başkanı ve romancı İbrahim Ulvi Yavuz farklı yönleri ile konuşuldu, dostları hatıralarını paylaştı.

Ankara Şubesi Başkanı Mehmet Kurtoğlu, açış konuşmasında, onu tanımadan önce romanlarıyla tanıştığını, daha sonra kendisiyle TYB çatısı altında birlikte çalıştığını söyleyerek Yavuz’un, alçakgönüllülüğü, halim selim kişiliği ile bir gönül adamı olduğuna işaret etti.

Oturum Başkanlığını Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç’ın üstlendiği toplantıda ilk konuşmayı yapan eski başkanlardan Dr. Nazif Öztürk, “Bugün, birbirlerini hasbî olarak seven insanların bir araya geldiği gerçekten güzel bir gün” diyerek 35. yıl denildiğinde Cahit Sıtkı Tarancı’nın

TYB’den Yaşayan Yazarlara Saygı:TYB Başkanı Yavuz ve TYB Vakfı Eski Başkanı M. Çetin Baydar

Page 5: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 2013 5

Bolvadinliler Dayanışma Vakfı adına konuşan Osman Nuri Oduncu, hemşehrisi İbrahim Bey ile 40 yıllık dostluklarının olduğunu dile getirdikten sonra, kurucularından olduğu Bolvadinliler Vakfı’nın onun hayatında önemli bir yeri bulunduğunu söyledi. “Kıyam Vakti” romanında Milli Mücadele döneminin Bolvadin’ini anlattığını belirtti.

TYB Genel Mali Sekreteri Erbay Kücet ise İbrahim Ulvi Yavuz ile çalışmanın ve yolculuk etmenin çok güzel olduğunu dile getirdi ve onun safiyetini, duruluğunu mesai dışında daha iyi anladıklarını ifade etti. Kücet, Yavuz’un Mavi Defter isimli hatıralarının önemine değindi.

“Bizde genellikle biri hakkında güzel şeyler söylemek için onun vefatı beklenir. Hayatta iken duyması gereken sözleri söylemeyiz” diyen Sırrı Er, Yavuz’un edebiyata şiirle başladığını, ilk şiirinin ise Şule Dergisi’nde, ilk hikâyesinin ise Diyanet Gazetesi’nde yayınlandığını belirtti. Onun iyi bir gözlemci olduğunu söyleyen Er, “toplumun sorunlarını dile getirir. Söylemek istediğini roman kahramanlarına söyletir. Ulvi Yavuz denilince tertip, nizam, intizam akla gelir” dedi.

İbrahim Ulvi Yavuz’un konuşması ve berat takdimi

Değerlendirme konuşmalarının ardından kürsüye gelen İbrahim Ulvi Yavuz, “benim ile ilgili dostlarım methedici sözler söylediler. Ben bunları kendimde görmüyorum” diyerek anlatılanlara lâyık olmaya çalışacağını ifade etti. Çok duygulu olduğunu açıklayan Yavuz, program vesilesi ile ölüme yakın olduğunu hatırladığını belirtti.

TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan, İbrahim Ulvi Yavuz’a teşekkür beratı takdim etmek üzere kürsüye davet edildi.

Kısa bir konuşma yapan Doğan, İbrahim Ulvi Yavuz’un Yazarlar Birliği’nin kurucusu olmamakla beraber ilk üyelerinden olduğunu, geçmiş yıllarda yönetim kurulunda yer aldığı gibi, emeklilikten sonra da yönetim kuruluna girerek, ihlas ile çalıştığını; görev beklentisi

M.Çetin Baydar: Ata binip cirit oynamak isterdim

İkinci programda TYB Vakfı Üyesi M.Çetin Baydar konuşuldu

Türkiye Yazarlar Birliği, 35. yıl faaliyetleri kapsamında Yaşayan Yazarlara Saygı/TYB’ye hizmet edenler programlarının ikincisi 13 Nisan Cumartesi günü yapıldı. Saat 14.00’te TYB Genel Merkezi’nde başlayan programda TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Mustafa Çetin Baydar farklı yönleri ile konuşuldu, dostları hatıralarını paylaştı.

Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Emin Genç, açış konuşmasında, bilenlerle bilmeyenlerin bir olmayacağı gerçeğinin altını çizerek TYB olarak bu vefa örneğini gösterirken bilenleri anmaya karar kıldıklarını söyledi. Konu ile ilgili, Sadi-i Şirazi Hazretlerinin “vefa imanla eş değerdir. Vefası olmayanın imanı yoktur” sözünü nakleden Genç, yaşayan insanlara vefa göstermenin ise daha güzel olduğunu ifade etti.

Oturum Başkanı Muhsin Mete, açılış konuşmasının ardından M.Çetin Baydar’la tanıştığı günleri anlattı. Onunla çalıştığında “dadaş” dediğin işte budur diye düşündüğünü dile getiren Mete, Baydar’ın kaleminin kuvvetine, muhakkikliğine dikkati çekti. Muhsin Mete, Çetin Baydar’ın yazar-çizer kimliği dışında, aynı zamanda sahaya da inen, folklörle, futbolla ilgilenen biri olmasıyla da diğer yazarlardan ayrıldığını vurguladı.

Kastamonu’dan programa katılmak üzere gelen Prof. Dr. Sıtkı Aras, M.Çetin Baydar’ın arkadaş hatırı için sınıfta kalmayı seçebilecek kadar dost hatırı bilen biri olduğunu ifade etti. Aras, Baydar’ın ömrünün birçok büyük düşünürün hayatı gibi iki kısımda incelenebileceğini, hayatının evliliğe kadar geçen kısmının onun “ittihatçı” dönemi olduğunu anlattı.

olmadan bu işleri yaparkan genel başkan yardımcılığı, yine aynı şekilde başkan olarak hizmet fırsatı bulduğunu ifade etti.

Baki’nin meşhur beytini okuyarak, bizde insanların kadrinin ancak musalla taşında bilindiğine işaret eden Doğan, eleştirinin ise çok yaygın bir alışkanlık olduğunu söyledi. Dünyada belli yaşa ulaşmış olan şahsiyetler ile ilgili toplantıların Türkiye’de uygulanmadığının altını çizen Doğan, ilk defa 75 yaşına ulaşan Tarık Buğra ile ilgili toplantıyı TYB’nin 15. yılında yaptıklarını dile getirerek “toplantı sonunda söz alan Tarık Buğra, çok heyecanlandı, ağlamaklı oldu, bizlere, toplantıdan duyduğu memnuniyeti belirtti.

35. yılda yaşayan yazarlarımızı anma anlamında daha çok çaba sarf edileceğini belirten Doğan, “bu tür toplantılara Ulvi Bey’le başladık. Onun hasletlerini arkadaşlarımız anlata anlata bitiremediler. Ne görev verildiyse yaptı. Onunla uyum içinde çok sayıda faaliyete imza attık” diyerek 35. yıl faaliyetlerinin çok dolu geçeceğini ifade etti.

Yaşayan Yazarlara Saygı programı, D. Mehmet Doğan’ın İbrahim Ulvi Yavuz’a teşekkür beratı takdim merasimi sonrası toplu hatıra fotoğraflarının çekilmesi ile sona erdi.

Programa, Ankara Vali Yardımcısı Dr. Mehmet Oduncu, Bem Bir Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay, Bolvadinliler Dayanışma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Şeref Aslan, Yönetim Kurulu Üyesi Yahya Pektaş,TYB Genel Sekreteri Atilla Mülayim, Genel Sekreter Yardımcıları Öner Buçukcu, Murat Erol, Yönetim Kurulu Üyeleri Ercan Yıldırım, Ahmet Fatih Gökdağ, Ferhat Koç, TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Üyeleri M.Çetin Baydar, Muhsin Mete, eski Şanlıurfa Milletvekilleri İbrahim Halil Çelik, eski genel başkanlar Mehmet Atilla Maraş ve Lütfi Şehsuvaroğlu, TYB eski yönetim kurulu üyeleri Hüseyin Albayrak, Ragıp Karcı, Celil Güngör, Şahin Ali Şen, Mehmet Adil Oymak, Memiş Okuyucu, İsmail Bozkurt, Ahmet Şenol, Ankara şubesi yönetiminden Salih Cenap Baydar, Mehmet Akif Fidan, Mehmet Emin Genç ve Yavuz’un ailesi ile yakın dostları katıldılar.

Page 6: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 20136

Prof. Dr. Sıtkı Aras, Baydar’a dair paylaştığı bir hatırasında, İstanbul’da vuku bulan bir hâdise esnasında linç edilme tehlikesi ile karşı karşıya kalan Deniz Gezmiş’i araya girerek kurtardığını söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen, Çetin Baydar’ı en uzun süre tanıyanların başında geldiğini, Erzurum’da onu “Çetin Abi” olarak tanıyıp sevdiğini belirtti. İsen, Baydar’ın nahif, çocuksu tarafına işaret ederek her yazısında, her konuşmasında mutlaka Erzurum hakkında ideolojik değerlendirmelerin bulunabileceği tesbitinde bulundu. İsen, “eğer onu tanımamış olsaydım hayatımda bir şeyler eksik kalırdı” dedi.

Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Fidan, Çetin Baydar’ın “ Geçidi Bekleyen Şehir” kitabının bir şehir kitabından öte, Türkiye’nin irfanını yansıtan bir kitap olduğunu söyledi. Fidan, “Şapka romanı da Erzurum’un bir dönemini anlatan bir eserdir. Şapka hâdisesi Erzurum için hâlâ anlaşılmamış bir olaydır. Bunun yazıya geçirilmesi gerekiyordu, geçirilmemiştir fakat Çetin Abi bunu başarmıştır” diyerek bütün hayatı boyunca onun, kendisini yönlendiren bir isim olduğunu ifade etti.

Genel Mali Sekreter Erbay Kücet, Baydar’ın kitapları ile ilgili değerlendirmelerde bulunduğu

konuşmasında “Çetin Baydar kitaplarında Erzurum’un tarih içindeki macerasını günün meseleleri ile beraber ele alarak siyaset, kültür ve sosyal hayatı “teşrih” masasına yatırmıştır. “Geçidi Bekleyen Şehir” kitabının devamı niteliğindeki “Erzurum Yazıları” da dikkat çekicidir. Erzurumluların bilinmezliğini bilinir hâle getiren Baydar, yazılarında geçmişi, şimdiyi ve geleceği kavrayan, tefekkür denemeleri adını koyduğu yazılarını birleştirerek okurlara hazır yemek gibi sunmaktadır” dedi.

Salih Cenap Baydar ise “inandığınız gibi yaşamazsanız yaşadığınız gibi inanmaya başlarsınız. Ama inandığınız gibi yaşamak, kitaba göre hayatı uydurmak sizi çoğu zaman kitleler karşısında yalnız ve kınanılacak pozisyonlarda bırakabiliyor. Eğer böyle bir yola gidecekseniz bütün dünyayı bazen karşınıza almaktan korkmamanız gerekiyor” diyerek babasından öğrendiği en önemli şeyin bu olduğunu dile getirdi. Cenap Baydar, 1982 Anayasası oylamasına dair paylaştığı bir hatırada, Karaz köyünde yapılan oylama sonucu açılan sandıklarda sadece iki kişinin anayasaya hayır dediğinin ortaya çıktığını söyleyerek o iki kişinin annesi ve babası olduğunu vurguladı. Baydar, dikkatin ne demek olduğunu babasından öğrendiğini belirterek onun tecessüs hâlesi içinde onlarca farklı alanla ilgilendiğini anlattı.

TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan, Çetin Baydar’ı 1970’li yıllarda Hareket Dergisi’ndeki Said Halim Paşa yazısıyla tanıdığını ifade etti. “Geçidi Bekleyen Şehir” kitabının çok önemli bir şehir kitabı olduğunu söyleyen Doğan, “Baydar’ın Erzurum’a hizmetleri karşısında Erzurum vefa göstermedi. Erzurum’da bir üniversite varsa bu hizmetleri karşılığında Baydar’a fahri doktora vermelidir” dedi. Çetin Baydar’ın dinamizminin kendilerini hep şaşırttığını dile getiren D.Mehmet Doğan, onun Türkiye Yazarlar Birliği’ne uzun yıllar boyunca ciddi hizmetlerde bulunduğunu vurguladı. Doğan, ESAV’ın programa icabet etmemesini de büyük bir vefasızlık örneği olarak değerlendirdi.

Prof. Dr. Vedat Bulut, Baydar’ı çok sevdiklerini belirterek kendisine nice uzun ömürler temenni etti.

Muammer Yaşarbaş, Çetin Baydar’ın bürokratik geçmişi hakkında değerlendirmelerde bulundu ve onun TRT’den Tarım Bakanlığı’na geçişi ve Yayın Dairesi’ni kuruşu hakkında bilgiler verdi.

Toplantıda son olarak M. Çetin Baydar söz aldı. Baydar, “ bugün geçmişte yapamadığın şeyleri bugün yapsan ne yapardın diye bana sorulacak olursa birincisi, ata binip cirit oynamak isterdim. İkincisi, İstanbul’u fetheden kişi nasıl Fatih semtini kurmuşsa bir manada Erzurum’u fetheden kişi olan Kanuni Sultan Süleyman’ın isminin de Erzurum’da bir semte verilmesini isterdim. Ve Ermenilerin Erzurum’un kurtuluşu sırasında şehit ettikleri Seyidov için Erzurum’da bir meydanın veya bir parkın kurulmasını isterdim” dedi.

Yaşayan Yazarlara Saygı programı, D. Mehmet Doğan’ın ve İbrahim Ulvi Yavuz’un M. Çetin Baydar’a teşekkür beratını takdim etmeleri sonrası toplu hatıra fotoğraflarının çekilmesi ile sona erdi.

Page 7: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 2013 7

tarihi, kültürü, dili, edebiyatı vd. alanların tamamını kapsadığını, amaçlarının Türkçe konuşan tüm Türk ve akraba topluluklarını tanıtarak karşılıklı iletişimi kolaylaştırmak olduğunu dile getirdi ve Türkoloji konusunda ilk çalışmalara 1795’te Paris’te başlandığını, Orhun Abidelerinin bulunmasıyla cazibenin arttığını belirterek sırasıyla Moskova (1814), Paris (1814), Londra (1906) gibi şehirlerde Türkoloji merkezlerinin açıldığını söyledi. Türkoloji’de asıl gelişmenin Rusya’da başladığını, 1926’da Bakü’de düzenlenen Türkoloji Kongresinin bu başlangıcın temelini oluşturduğunu belirten Salih Yılmaz, Rusya’nın Türkoloji’ye bakışını anlattı. Türkoloji Söyleşilerinin koordinatörlerinden Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş ise Türkoloji Söyleşilerini dil ve edebiyat açısından kendisinin değerlendireceğini belirterek farklı coğrafyalardan farklı lehçelerde Türkçe konuşan, farklı inanç ve benzer kültürel değerler taşıyan Türk ve akraba topluluklarını tanıma ve tanıtmanın gerekliliğini vurguladı.

Hakas Kültür Ataşesi Timur B. Davletov ise öncelikle TYB çatısı altında buna benzer faaliyetler yapılmasının önemine değindikten sonra Hakasların tarihi ve kültüründen bahsetti. Rusya Federasyonu içerisinde 75.000 Hakas yaşadığını, bunların çoğunluğunun Şaman inancına sahip olduğunu ve geri kalanların da Hristiyan olduğunu belirten Davletov, kültürel çeşitliliğe dair örnekler verdi. Programda Hakasya’nın coğrafi ve kültürel özelliklerinin video kayıttan gösterilmesi, müzik, el sanatları, çeşitli tarihî öğelerin örneklerle açıklanması dinleyicilerin oldukça ilgisini çekti.

istinaden bu yıl yapılacak faaliyetleri anlattıktan sonra özellikle Kırgızistan’da düzenlenecek şiir şöleninden bahsetti. Ahmet Fidan, 35. yıl dolayısıyla yurt içinde ve dışında önemli 50 faaliyetin gerçekleştirileceğini, yazar ve fikir adamlarımızla ilgili anma programlarının yanı sıra yaşayan tanınmış yazarlarımızla ilgili toplantıların da düzenleneceğini söyledi. Daha sonra Genel Başkan İbrahim Ulvi Yavuz kürsüye davet edildi. Yavuz konuşmasında TYB’nin yayınları ve devam eden faaliyetleri, başta Mesnevi Okumaları olmak üzere Felsefe Okumaları, Nureddin Topçu Okumaları, Safahat Okumaları hakkında katılımcılara bilgiler verdi.

Açılış konuşmalarından sonra Doç. Dr. Salih Yılmaz, söyleşiye dair sunum yapacak konuşmacıları tanıtarak Türkoloji Söyleşileri yapmalarının sebeplerinden bahsetti. Yılmaz, Osmanlı Türkçesiyle Türkiyat anlamına gelen Türkoloji’nin Türk

TYB’nin ev sahipliğinde iki haftada bir düzenlenecek Türkoloji Söyleşileri, 05 Mart 2013 tarihinde Türkiye Yazarlar Birliği, Mehmet Akif Divanı’nda Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Hakas Kültür Ataşesi Timur B. Davletov’un Hakas Türkleri ve Kültürü adlı sunumuyla başladı.

İlk toplantıya Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğrencileri başta olmak üzere büyük bir katılım oldu. Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Salih Yılmaz ve Edebiyat Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş’ın koordinatörlüğünde panel şeklinde düzenlenen ilk toplantının açılış konuşmasını Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Fidan yaptı. Fidan konuşmasında TYB olarak Türk Dünyasına yönelik bir faaliyetin bu çatı altında yapılmasından ve gençler başta olmak üzere katılımın yoğunluğundan memnun olduklarını dile getirerek TYB’nin kuruluşunun 35. yılına

Türkoloji Söyleşileri, Türkiye Yazarlar Birliği’nde başladı

Page 8: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 20138

Türkiye Yazarlar Birliği 35.yılında 30. yıllığını yayınladı

TYB 35. yılını geniş katılımlı faaliyetlerle kutluyor. Türkiye’de yıllık konusunda rekora imza atan Türkiye Yazarlar Birliği, 30. yıllığını da yayınladı. 1984’te başlayan Yıllık yayını, 30. cildi ile kültürümüzün ve sanatımızın yakın döneme ait temel yayını olmak özelliğini sürdürüyor. Okuyucunun aklına yıllık denildiği vakit son yıllarda sadece şiir yıllıkları gelmektedir. Özellikle son yıllarda şiir yıllıklarındaki artış bu algıyı iyice pekiştirmiştir. Bu algıyı bozan tek yıllık Türkiye Yazarlar Birliği yıllığıdır. Şiir de dahil olmak üzere pek çok başlık altında yayın yapan TYB yıllığı güncel tarihçilik boyutuyla zamana tanıklık etmektedir.Türkiye Yazarlar Birliği yıllığının 30. sayısı Osman Özbahçe yönetiminde çıktı. Yıllığın bu yılki yazarları: Necip Tosun, Mustafa Aydoğan, Evren Kuçlu, İbrahim Demirci, Yavuz Altınışık,

Üstad Necip Fazıl Eskişehir’de anıldı

Yusuf Turan Günaydın, Gülcan Tezcan, Sema Karabıyık, İbrahim Ulvi Yavuz, Öner Buçukçu, Ülkü İstiklâl Mıhçıokur, İskender Gümüş, Gökhan Bozbaş, Fatih Şayhan, Fatih Ege, Atilla Mülayim, Lütfi Bergen, Münir Tireli ve Ahmet Şenol.

Necip Tosun’un 2012’de yayınlanan hikâye kitaplarını tek tek değerlendirmeye tuttuğu yazısı 2012’nin geniş bir özeti niteliğinde. Mustafa Aydoğan’ın şiir seçkisiyle birlikte, edebiyat dergilerini değerlendiren yazısı şiir ortamının mahiyetini kavramak için tutamak niteliğinde. Evren Kuçlu 2012’de çıkan eleştiri kitaplarını eleştirimizin genel durumu içinde değerlendiriyor. Yusuf Turan Günaydın’ın hazırladığı dergiler bölümü başlı başına bir kaynak hükmünde. Lütfi Bergen’in yazdığı dinî hayatımız aynı zamanda sıkı bir toplumsal eleştiri içeriyor. Türkiye’de siyasetin, ekonominin, sinemanın, kültür hayatımızın, dilimizin, televizyonlarımızın durumu TYB yıllığında ayrıntılı bir şekilde

Üstad Necip Fazıl Kısakürek, vefatının 30. yıldönümü münasebetiyle Eskişehir’de anıldı. 2 Mart 2013’de gerçekleşen “Mağrur Öfke Necip Fazıl” paneli Eskişehir Odunpazarı Belediyesi, Türkiye Yazarlar Birliği Eskişehir Şubesi ve Odunpazarı Belediyesi Gençlik komisyonunun ortak etkinliği olarak gerçekleşti.

Panele konuşmacı olarak “Mağrur Öfke Necip Fazıl” kitabının yazarı şair-yazar Metin Önal Mengüşoğlu, şair M. Atilla Maraş, şair Mustafa Özçelik katıldılar. Panelin başkanlığını Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ejder Okumuş yaptı.

Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakkallı’nın selamlama konuşmasıyla başlayan panelde, TYB Şeref Başkanı Mehmet Doğan da kısa bir konuşma yaptı. Üstadın anılmasından duyduğu

değerlendiriliyor. TYB yıllıklarında uzunca bir süredir devam eden Olaylar ve İnsanlar bölümünde İbrahim Ulvi Yavuz, 2012’nin önemli olaylarını kronolojik olarak tespit etmeye devam ediyor. Kayıplar bölümüyle birlikte tam anlamıyla bir güncel tarihçilik örneği sergiliyor.

memnuniyeti dile getiren D. Mehmet Doğan, bu panelin TYB Eskişehir şubesinin de ilk etkinliği olmasına dikkat çekti.

Prof. Dr. Ejder Okumuş’un Genel bir giriş konuşmasından sonra ilk sözü alan Metin Önal Mengüşoğlu, Mağrur Öfke: Necip Fazıl kitabı etrafında bir konuşma yaptı. Necip Fazıl’la Malatya’da tanışmalarına dair hatıralara da değinen Mengüşoğlu, üstadın fikir, sanat hayatımızdaki önemli yerine dikkat çektikten sonra bu tür insanların açtığı yoldan yürürken onlara eleştirel bir bakışla da yaklaşılması gerektiğini belirtti. Eleştiririnin saygısızlık olmadığını belirten Mengüşoğlu, eleştirisiz bir Necip Fazıl hayranlığının bizi bir yere götüremeyeceğini belirtti.

Panel’in ikinci konuşmacısı Mehmet Atilla Maraş da üstadın şiirleriyle süslediği konuşmasında Necip Fazıl’ın

Türkiye Kültür ve Sanat Yıllığı 2013 Çıktı

TÜRKİYEKÜLTÜR VE SANATYILLIĞI

2013

Page 9: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 2013 9

kolay bir durum değildir. Aynı dini inancı paylaşan iki topluluk arasındaki benzerlikler ortak kültürel dokunun varlığını kanıtlar. Bu da çizilen sınırların kültürle bir şekilde aşıldığını gösterir.” diye konuştu.

Avrupa ülkelerin büyüklüklerinin sadece ekonomik olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Şenol, İngiltere’nin bütün ülkeler için bir masa kurduğunu ve bu ülkelerde bulunan halkın inançlarından, giysilerine, dini yaşayışlarından, örf ve adetlerine kadar birçok folklorik bilgiye sahip olduğunu belirtti. İngiltere’nin bu ülkeleri kendilerinden daha iyi tanıdığını eğer bir şekilde o ülke insanıyla bir temasta bulunacaksa o ülke insanın hoşuna gidecek veya gitmeyecek durumları iyi bilmesi avantajını siyasi olarak kullandığını söyleyen Şenol Türkiye’de başta belediyeler olmak üzere tüm kurum ve kuruluşların geçmiş kültürümüze gereken yeri vermesi gerektiğini vurguladı

Program, dinleyicilerin soruları ve kitabı tamamlayıcı bilgileri ve soruları ile sona erdi.

disiplinle iç içe geçmiş kavramlara sözlükte yer verdiğini ifade etti.

Ahmet Şenol bu sözlüğün amacını, “sahada derleme ve inceleme planlayan amatörlere veya uzmanlara ışık tutarak; görme, öğrenme, irdeleme ve sergileme safhalarında yardımcı olabilecek ek bilgiler sunmasıdır. Günümüzde Türkiye’de en geçerli ve unutulmaz bir yöntem olan usta-çırak ilişkisi aracılığıyla halk kültürümüzün çeşitli yönleri öğretmek ve canlı tutmak” olarak açıkladı.

Halk kültürünün özü gereği statik olmadığını belirten Şenol, gelenek, zaman içinde başka bir geleneğe dönüştüğünü vurgulayarak: “ Belirli bir toprak parçası üzerinde yaşayan insanların, geçmiş dönemlerden bugüne kadar aktarılarak yaşadığı örf, adet, gelenek, dini ve ahlaki değerlerin hepsi halk kültürünü oluşturur. Gelenek, geçmişten günümüze kalıp şeklinde tevarüs etmez. Gelenek ve kültür dinamik bir yapı arz eder. Yaşadığımız çağ itibariyle her durumun hızla değişiminden kültüründe nasibini alır. Coğrafi sınırlar idari bir yapı için gereklidir. Kültür için sınır çizmek

Ayın Kitabının Konuğu Ahmet Şenol’duAyın Kitabı’nda Ahmet Şenol Halk Kültürü ve Etnografya Terimleri Sözlüğü’nü Anlattı

Halk kültürü araştırmacısı Ahmet Şenol, Türkiye Yazarlar Birliği’nin “Ayın Kitabı” programında geçen ay yayımlanan “Halk Kültürü ve Etnografya Terimleri Sözlüğü”nü anlattı. Şenol, hazırladığı sözlüğün Türkiye’de halk bilimi ile ilgilenenlerin yanı sıra her okurun yararlanacağı bir kaynak olduğunu dile getirerek halk bilimi, etnoloji, antropoloji, felsefe, mantık, hukuk, tıp, sanat tarihi, arkeoloji gibi birçok

bizim için, bu millet için taşıdığı önem ve anlam üzerinde durdu. Üstadın devrinde de karizmatik şahsiyetiyle çok önemli görüldüğünü belirterek bu önemin aslında şimdi de devam ettiğini söyledi. Türkiye’nin Necip Fazıllı yıllarını anlamanın önemli olduğuna işaret ettikten sonra bugünkü gençlerin Necip Fazıl’ı daha bir ciddiyetle okumalarının önemini belirtti.

Panelin son konuşmacısı Mustafa Özçelik ise Necip Fazıl’ın şiiri üzerinde durdu. Üstadın Yunus Emre ile ilgili hassasiyeti üzerinde durarak Necip Fazıl’ın şiiri, misyonu ve aksiyonuyla çağdaş bir Yunus Emre olduğunu belirtti. Necip Fazıl’ın şiirinin “Kaldırımlar”, “Çile”, “Muhasebe” ve “Sakarya Türküsü” şiirlerinin onun şiirinin önemli durakları olduğunu söyledi.

Panel, izleyicilerin sorularına verilen cevaplarla sona erdi. Panelin ardından konuşmacılara çiçek ve plaket takdimi yapıldı.

Page 10: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 201310

TÜRK

İYE

YAZA

RLA

R Bİ

RLİĞ

İ MAY

IS-H

AZİ

RAN

201

3 FA

ALİ

YETL

ERİ

GÜNLER MEHMET ÂKİF DİVANI MEVLANA DİVANI YUNUS EMRE DİVANI DİĞER01 MAYIS ÇARŞAMBA

18:30 Öğrenmenin İlkeleri Adem Karafilik

02 MAYIS PERŞEMBE

18:30 Felsefe Okumaları Doç. Dr. Kazım Arıcan

04 MAYIS CUMARTESİ

“14:00 Kemal Tahir ve Anadolu’nun DüzeniHazırlayan: Atilla Mülayim Konuşmacılar: Prof.Dr. Nilgün Çelebi, Lütfi BergenYusuf Turan Günaydın

06 MAYIS PAZARTESİ

“18:30 Mesnevi OkumalarıDr. Halil İbrahim Sarıoğlu”

07 MAYIS SALI

“18:30 Türkoloji SöyleşileriDoç. Dr. Salih Yılmaz Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş”

08 MAYIS ÇARŞAMBA

18:30 21. yy Liderlik Anlayışı Yaşar Ateşsoy

09 MAYIS PERŞEMBE

“Vefatının 35.yılında Kemal Edip Kürkçüoğlu “ D. Mehmet Doğan, Doç.Dr. Bilal Çakıcı, Mehmet Kurtoğlu Yusuf Turan Günaydın

13 MAYIS PAZARTESİ

“18:30 Mesnevi OkumalarıProf. Dr. Adnan Karaismailoğlu”

15 MAYIS ÇARŞAMBA

“18:30 FizyonomiYüksel Bağışlar”

16 MAYIS PERŞEMBE

18:30 Felsefe Okumaları Doç. Dr. Kazım Arıcan

18 MAYIS CUMARTESİ

“14:00 Yaşayan Yazarlara Saygı Mehmet Ragıp KarcıHaz. Mehmet Kurtoğlu”

20 MAYIS PAZARTESİ

“18:30 Mesnevi OkumalarıProf. Dr. Hicabi Kırlangıç”

21 MAYIS SALI

“18:30 Türkoloji SöyleşileriDoç. Dr. Salih Yılmaz Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş”

18:00Necip Fazıl Kısakürek Fotoğraf Sergisi: Kendi Yankısından Kaçan Çocuğun Dünyasından Kesitler ve KarelerMilli Piyango Talih Kuşu Sanat Galerisi

22 MAYIS ÇARŞAMBA

18:30 Uyku Halit Yaşar

Page 11: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 2013 11

25 MAYIS CUMARTESİ

“Vefatının 32. Yılında Necip Fazıl Kısakürek’i anma

27 MAYIS PAZARTESİ

“18:30 Mesnevi OkumalarıDoç. Dr. Zülfikar Güngör”

29 MAYIS ÇARŞAMBA

18:30 Ahiyan-ı Rum Uğur Elaman

30 MAYIS PERŞEMBE

18:30 Felsefe Okumaları Doç. Dr. Kazım Arıcan

03 HAZİRAN PAZARTESİ

“18:30 Mesnevi OkumalarıProf. Dr. Mustafa Aşkar”

04 HAZİRAN SALI

“18:30 Türkoloji SöyleşileriDoç. Dr. Salih Yılmaz Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş”

05 HAZİRAN ÇARŞAMBA

18:30 Öğrenme Stratejileri Adem Karafilik

08 HAZİRAN CUMARTESİ

14:00 “Yaşayan Yazarlara Saygı Hüseyin AlbayrakHaz. Mehmet Kurtoğlu”

10 HAZİRAN PAZARTESİ

“18:30 Mesnevi OkumalarıDr. Halil İbrahim Sarıoğlu”

12 HAZİRAN ÇARŞAMBA

18:30 Hızlı ve Etkin Okuma Teknikleri Adem Karafilik

13 HAZİRAN PERŞEMBE

18:30 Felsefe Okumaları Doç. Dr. Kazım Arıcan

15 HAZİRAN CUMARTESİ

14:00 "Yaşayan Yazarlara Saygı Abdullah Satoğlu

17 HAZİRAN PAZARTESİ

"18:30 Mesnevi OkumalarıProf. Dr. Adnan Karaismailoğlu”

18 HAZİRAN SALI

“18:30 Türkoloji SöyleşileriDoç. Dr. Salih Yılmaz Yrd. Doç. Dr. Cengiz Karataş”

19 HAZİRAN ÇARŞAMBA

18:30 Gönülden Dile Aksın Gönüle Şiir, Müzik,Söyleşi

27 HAZİRAN PERŞEMBE

18:30 Felsefe Okumaları Doç. Dr. Kazım Arıcan

Faaliyetlerimiz sürekli üç mekânda yapılacak. Bunun dışındakiler ayrıca duyurulacaktır.

Page 12: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 201312

durumda ama bu arada çok ciddi bir bilgi birikim kaybı, eksen kayması gibi hadiseler de yaşandı. Mehmet Doğan ve benzerleri doğrusu bizim köklerimizle irtibatımızı temin etmek ve bu irtibatı sahih bir gözle kurmak ve geliştirmek hususunda ciddi gayretler gösterdiler.

Darbe Döneminde Yazarlar Birliği Bir Sığınak Gibiydi

Beşir Ayvazoğlu da yaptığı konuşmada D. Mehmet Doğan ile tanışmalarını şu sözlerle anlattı:Mehmet Doğan’ı 1970’lerin başında tanıdım. O zamanlar Mehmet Doğan Batılılaşma İhanetini yazmıştı ve bizim bütün fikir dünyamız heyecanlarımız öfkelerimiz Batılılaşma İhaneti’nin içindeydi. Batılılaşma İhaneti o yıllarda bir neslin duygularına tercüman olduğunu söyleyebiliriz. İlk defa İstanbul’da tanıştık. Yıllar sonra 70’lerin sonuydu Ankara’da tekrar yollarımız kesişti. O günlerde bir arkadaş grubu bir yazarlar birliği kurmak için buluştuk. 1980 darbesi olduğu zamanda birçok dernek ve vakıf kapatıldı fakat Yazarlar Birliği’ne dokunmadılar. Yazarlar Birliği de o kaotik ortamda bize bir sığınak gibi oldu.

Biz Ondan Razıyız Allah da Razı Olsun

Panelin son konuşmacısı olan Mustafa Miyasoğlu, D.Mehmet Doğan’ın düşünce hayatındaki gelişimin kitapları üzerinden anlattı ve programın ikinci bölümünde de Muhsin Mete, Mehmet Sılay, Bekir

alması itibari ile bir ilk ve öncüdür Yazarlar Birliği. Ve 35. yılını kutladığımız bu birliğin bugünlere nezih bir şekilde gelmesinde şüphesiz en büyük pay Mehmet Doğan Bey’indir. Yazarlar Birliği kurulduğunda yeni doğmuş gençler olarak biz bugün bu harekette hizmet edebiliyorsak bu Sayın Doğan’ın açtığı yolun bereketinden kaynaklanmaktadır.

Tek Kaygısı Kültürümüzün Köklerinin Bugün Dallarıyla Buluşması

D. Mehmet Doğan’ın sivil toplum mücadelesini ve teşkilat adamlığını anlatan Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç şunları belirtti:“Mehmet Doğan sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’de canlandırılmasına öncülük eden isimlerdendir. Arkadaşlarıyla beraber pek çok girişimde bulunmuş ama en önemlisi de 35 yıl yaşatılması konusunda son derece ihtimam gösterdiği Türkiye Yazarlar Birliği’dir. Bu derneğin kurulması ve bugünlere taşınması konusunda büyük emekleri olmuş bir isim. Bu mücadelelerinde kişisel bir beklentisi olmamıştır. Hayatıyla bunu görebilirsiniz. D. Mehmet Doğan’ın dil üzerine çalışmalarına değinen Dr. İbrahim Demirci, dilin insanlar arasındaki iletişim aracı olduğunu fakat Türkiye’de bir iletişim alanından daha çok bir mücadele vasıtası olduğunu belirtti. Demirci şöyle devam etti:Türkçeleşme adına tasfiyecilik denen bir süreç yaşandı. Şimdi bu çatışma azalmış

TYB İstanbul Şubesi ve Küçükçekmece Belediyesi “Yazarlara ve Yazarlığa Adanmış Bir Ömür” başlığıyla D. Mehmet Doğan özel programı düzenledi.

İki bölümden oluşan etkinliğin birinci bölümünde Beşir Ayvazoğlu, Dr. İbrahim Demirci, Prof. Dr. Hicabi Kırlangıç ve Mustafa Miyasoğlu, Doğan’ın yazı dünyasını ve sivil toplum alanındaki çalışmalarını anlattılar. Bu panelin hemen ardından Muhsin Mete, Dr. Mehmet Sılay, Bekir Soysal ve Ahmet Fidan D. Mehmet Doğan’a dair tanıklıklarını paylaştılar. Programın ardından D. Mehmet Doğan bir teşekkür konuşması yaptı.

Bir neslin yolunu açmıştır

Selamlama konuşması için kürsüye çıkan Genel Başkan İbrahim Ulvi Yavuz, kadirşinaslığın, vefa ve düşünceye saygının kültürümüzün en önemli vasıflarından biri olduğunu dile getirerek bu vefayı gösteren İstanbul Şubesi’ne ve Küçük Çekmece Belediyesi’ne teşekkür etti.

Yavuz, “Kendisi ile uzun zamandan beri arkadaşlık ettiğim dostum D. Mehmet Doğan, gerek günlük yazıları, gerek kitapları ve gerekse konferansları ile örnek bir şahsiyettir. İlk kitabı “Batılılaşma İhaneti” yeni nesillerin uyanışını sağlamakla kalmamış aynı zamanda bir düşünce zemini oluşturmuştur. Böylece ayakları sağlam yere basan bir neslin ve neslin yolunu açmıştır” dedi.

İbrahim Ulvi Yavuz’un selamlama konuşmasının ardından programın panel bölümü gerçekleşti. Oturum yöneticisi İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı panelin açılışında şunları söyledi:Camiamızda kültürü sanatı merkeze

İstanbul’daD. Mehmet Doğan’a vefa paneli

Page 13: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 2013 13

Soysal ve Ahmet Fidan; Mehmet Doğan’a dair tanıklıklarını paylaştılar. D. Mehmet Doğan ile kırk beş yıllık bir dostluğunun olduğunu belirten Muhsin Mete dostluklarının hep iyilikler içinde olduğunu ve D. Mehmet Doğan’dan razı olduğunu Allah’ın da ondan razı olması temenni ettiğini söyledi.

Bekir Soysal ise “Mehmet Doğan dostluğundan emin olduğum gurur duyduğum bir isim. Şahsi dostluğumuzda Mehmet Doğan’da tanık olduğum bir hususiyeti onun mükrim olmasıdır. Hakikaten tanıdığım insanların içerisinde en mükrim olanlardan biridir. O da ona kerimlik vasfı kazandırıyor” dedi.

Son olarak kürsüye çıkan Dr. Mehmet Sılay ve Ahmet Fidan, kısaca D.Mehmet Doğan ile olan dostluklarını anlattılar. Dr. Mehmet Sılay Batılılaşma İhaneti kitabından çok etkilendiğini ve kendisine tedavi için gelen hastalara tavsiye ettiğini söyledi.

Teşekkür konuşması yapmak için kürsüye gelen D.Mehmet Doğan da “bu programa emek veren İstanbul Şubemize, Küçükçekmece Belediye’sine teşrif eden bütün dostlarıma teşekkür ederim. Mahcup bir adam olarak bu programın beni duygulandırdığını ifade etmek isterim, diye konuştu.

Programın sonunda Küçükçekmece Belediye Başkan Yardımcısı Besim Müftüoğlu, usta kaleme uzun yıllardan bu yana Türk kültürüne yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ederek, şeref beratı verdi.

Millî Mücadele’nin Milletvekili Şehidi Ali Şükrü Bey Unutulmadı Türkiye Yazarlar Birliği, 90 yıl önce

hunharca katledilen Ali Şükrü Bey’le ilgili bir toplantı düzenledi.

TYB Genel Merkezi’nde 23 Mart Cumartesi saat 14.00’te başlayan toplantıda, hemşehrisi, hakkında bir kitap yazmış bulunan araştırmacı yazar İsmail Hacıfettahoğlu konuştu.

19. asrın sonu, 20. asrın başında dünyada çok önemli olaylar olduğunu söyleyen Fettahoğlu, bu zor şartlarda yoğrulan Ali Şükrü Bey’in 1884 yılında doğduğunu, sonrasında İstanbul’a Kasımpaşa’ya yerleştiğini belirtti. İsmail Hacıfettahoğlu Ali Şükrü Bey’in hayatına dair katılımcılara şu bilgileri verdi: “ 3 kardeşi vardır. İbrahim Aşki bahriye mektebinde hocasıdır. Hayatına baktığımızda kahramanlık, fedakârlık destanı çıkıyor. Donanma Cemiyetinde kurucu olarak yer alıyor. Bu dernekte toplumun her kesiminden insanlar var. Ali Şükrü Bey’in tebliğleri karara dönüşüyor. Ayrıca Donanma Mecmuası’nı da kendisi çıkarıyor. Donanmaya gemi almak için paralar temin ediliyor ve derginin sahifelerinde kim ne kadar verdi ve nereye harcadı belirtiliyor.”

İsmail Hacıfettahoğlu, Ali Şükrü Bey’in yüzbaşı olarak emekli olduğunu, Ay Yıldız kırtasiyeyi kurup yayıncılık yaptığını dile getirerek Çanakkale Zaferi’nde onun önemli katkıları bulunduğunu vurguladı. “Almanya’ya gidip mayını patlatacak tertibatı alıyor, dağlardan geçirip yetkililere teslim ediyor. Rusların Trabzon çevresine döşediği mayınları söküp Çanakkale’ye

götürüyor. Bunları, kendisinin başında bulunduğu Donanma Cemiyeti yapıyor.” diyen Fettahoğlu, Mütareke döneminde Ali Şükrü Bey’in İstanbul’daki faaliyetlerin içinde bulunduğunu ifade etti.

Millî Mücadele’nin Anadolu’da başlaması gerektiği fikrini Ali Şükrü Bey’in çıkardığına dikkati çeken İsmail Hacıfettahoğlu, bu fikrin kabul gördüğünü, 1914’te başlayan Millî Mücadele’nin 1925’te sona erdiğini söyledi. Fettahoğlu, “Osmanlı’nın bittiği yer Lozan’dır. Millî Mücadele’de Trabzon civarında faaliyette bulunanlar daha sonra yok ediliyor. O dönemde Trabzon’da İngiliz donanması var. Kongre Erzurum’da toplanıyor. Mustafa Kemal başkan seçiliyor. Ali Şükrü Bey istese kongreye gidebilir. Kongrede muhalif olanların susturulmasına karar veriliyor.” dedi.

Ali Şükrü Bey’in İstanbul’da Meclis-i Mebusan’a genç yaşında girerek Meclis’te önemli görevler ortaya koyduğunu belirten Fettahoğlu, onun Meclisin kapanmaması için verdiği çabalara dikkat çekti. Ali Şükrü Bey’in Ankara’da 1920’de Meclise dahil olduğunda içkili maddelerin yasaklanması için önerge verdiğini söyleyen İsmail Hacıfettahoğlu, onun katli hadisesi hakkında rahmetli Ercüment Kuran’ın, “biz tarihçilere göre faili meçhul yoktur. Ali Şükrü Bey hadisesinde bu durumu değerlendirmek zorundayız.” sözlerini nakletti. İsmail Hacıfettahoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Topal Osman Ali Şükrü Bey’i çağırıyor. Topal Osman’ın evine gidiyorlar. Orada boynuna ip bağlanıp infaz ediliyor. Başında 10 cm’lik bir yarık bulunuyor. O dönemde istenmeyenler ortadan kaldırılırdı. Ali Şükrü Bey’in de ortadan kaldırılması gerektiğine dair Ankara’da bir hikâye var.”

TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan yaptığı değerlendirme konuşmasında, Meclisteki 1. grubu Mustafa Kemal’in oluşturduğuna, Ali Şükrü Bey’in de yer aldığı 2. grubun ise kendiliğinden meydana geldiğine değindi. Doğan, “bu sırada dünya sistemi yeniden oluşturuluyor. Ankara hükümeti de bunun içinde yer alıyor.” diyerek Ali Şükrü Bey hakkında bir kitap hazırlayan İsmail Hacıfettahoğlu’na verdiği güzel bilgilerden dolayı teşekkür etti.

Page 14: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 201314

sarf eden Türkiye Yazarlar Birliği’ne ve yöneticilerine teşekkür etti.

Türkiye Yazarlar Birliği Kurucu Başkanı D. Mehmet Doğan ise, “Bugün 92 yıl önceyi, İstiklâl Marşı’nın yazıldığı günleri hatırlıyoruz. Biz millet olarak zaferleri hatırlarız. Savaşan kahramanları hatırlarız. Söz ustalarını, yazarları, edebiyatçıları hatırlamaya ise pek alışık değilizdir” cümleleri ile başladığı konuşmasında; “İstiklâl Marşı’nın TBMM’de kabul edilmesi, büyük zaferlerimiz kadar önemlidir. İnsan hatırladığı kadar bir kimlik ifade eder. Unuttuklarınız sizden geçip gitmiştir” dedi.

Milli aidiyet sembolümüz olan ay yıldızlı bayrağımızın yüzyıllar içinde ortaya çıktığını, bir nevi ses bayrağımız olan İstiklâl Marşı’nın ise Mehmet Âkif tarafından yazıldıktan sonra Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilerek milletimize mal edildiğini söyledi.12 Mart’ın artık kanunla kutlanan bir

Genel Müdürü Ömer Balıbey, Eğitim ve Araştırma Genel Müdürü Ahmet Arı, Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Eski Nevşehir Milletvekili Mehmet Elkatmış, Eski Şanlıurfa Milletvekilleri Mehmet Atilla Maraş, İbrahim Halil Çelik, MEB Müsteşar Yardımcısı Merdan Tufan, Vakıflar Genel Müdür Yardımcısı Rıfat Türker, TYB Genel Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz, Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Fidan, TYB Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet Fatih Gökdağ, Ferhat Koç, Ankara Şubesi Başkanı Mehmet Kurtoğlu, TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Muhsin Mete katıldılar.Program, Ankara Polis Akademisi Bandosu eşliğinde söylenen İstiklâl Marşı ile başladı.

Vakıflar Bölge Müdürü Aslan Yıldız konuşmasında, her okunuşunda derin bir heyecan duyulan İstiklâl Marşı’nın 92 yıl önce kaleme alındığını belirterek marşın milletimizin niçin savaştığını açık bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi. Yıldız,” İstiklâl Marşı, milletimizi en güzel şekilde tasvir eden bir edebiyat şaheseridir. Mehmet Âkif de bir karakter âbidesidir. Âkif, ödülü kabul etmediği gibi onu Safahat’ına da almamış, marşı milletine hediye etmiştir. O, benimsediği değerler ile hayatını bütünleştirmiştir” dedi. Yıldız, Vakıflar tarafından müze ev olarak hizmete açılan Dergâh’ı yılda 600 bin kişinin ziyaret ettiğini belirtti. Taceddin Dergâhı’nın korunması için yıllardır çaba

İstiklâl Marşı kabulünün 92. yılında yazıldığı yerde okunduMilli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, İstiklâl Marşı’nı kabul eden gazi Meclis’in bir üyesi olmaktan dolayı müftehir olduğunu, övündüğünü söyledi ve Mehmed Âkif’i, Taceddin Dergâhı’nı, marşın yazılış hikâyesini hafızalarda taze tutan Türkiye Yazarlar Birliği’ne teşekkür etti.

İstiklâl Marşı’nı yazıldığı yerde, Taceddin Dergâhı’nda okumak, Millî Şairimiz Mehmed Âkif’i anmak, İstiklâl Marşı’nın TBMM’de kabul edilişinin 92. yıldönümünü yâd etmek maksadı ile Türkiye Yazarlar Birliği’nin sorumluluğunda 12 Mart 2013 saat 10.00’da Taceddin Dergâhı’nda bir anma programı gerçekleştirildi.

Programa Ak Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, Ak Parti Ankara Milletvekili Ülker Güzel, Öğretmen Yetiştirme

Page 15: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 2013 15

bir borç olarak ödemek sadede dinde o şuurla hareket ediyoruz. Onun gereğini yerine getiriyoruz. Bundan dolayı da çok mutluyuz’’ dedi.

İlçe Kaymakamı Gürsoy Osman Bilgin ise kendilerinin evvel zaman içinde diye başlayan masallarla büyüdüğünü ancak çağın değiştiğini, çocukların teknolojiyle her türlü etkinin altında kaldığını bu nedenle masal kültürüne sahip çıkılması gerektiğini söyledi. Bilgin, ‘’ Kendi geleneğimizi, kendi göreneğimizi çocuklarımıza en güzel şekilde aktarmamız gerekir. Belediyemiz Bu yarışmayla masal geleneğine sahip çıktı. Belediye Başkanımız Yakup Çelik ve ekibine teşekkür ediyorum.’’ diye konuştuTYB Genel Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz, kendilerinin eskiden masallarla büyüdüğünü şimdi ise küçüklerin masal yazdığını söyledi. Yavuz, “Çok güzel eser ortaya koymuşlar. Onların hayal dünyalarının geniş olduğunu ileride bazılarının yazarlığa adım atabilecek derecede ciddi şeyler yazdıklarını gördüm. Mutluluk duyuyorum. Bunun devamını sağlayacağız inşallah.” diye konuştu.

Polatlı Belediyesi’nin, Türkiye Yazarlar Birliği ve TRT Çocuk Kanalıyla birlikte düzenlediği ‘’Hâlâ Anlatacak Masallarımız Var’’ adlı Masal Yazma Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu.

13 Eylül Kültür Merkezinde gerçekleştirilen Ödül Törenine Kaymakam Gürsoy Osman Bilgin, Belediye Başkanı Yakup Çelik, TRT Çocuk Kanalı Koordinatörü Can Soysal, TRT Çocuk Kanalı Koordinatörü Yardımcısı Bekir Yıldızcı, AK Parti Polatlı İlçe Başkanı Faruk Bilici, TYB Genel Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz, TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan, Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Fidan, Genel Mali Sekreter Erbay Kücet, İl Genel Meclisi üyeleri Belediye Meclisi üyeleri ve çok sayıda davetli katıldı.

Ödül töreninde konuşan Belediye Başkanı Yakup Çelik ‘’Masallar ki Türk dilini en zengin bir biçimde ve en saf şekliyle yaşatan edebi metinlerdir. İşte o metinleri günümüze taşımak, geleceğe taşımak böylece edebiyatımıza, kültürümüze çocuklarımıza en insanı şekli ile bir şeyleri

güne dönüştüğünü belirten Doğan, “kadir bilmek neden önemlidir”, sorusuna “ kadir bilmezseniz sizin de değeriniz bilinmez” cevabını verdi. TYB’nin 35. yılını kutladığını hatırlatan D. Mehmet Doğan, 35 yılı Mehmet Âkif’le geçirdiklerini, yılda iki defa bu mekânda toplandıklarını söyledi.

Doğan, “Tarihi; savaşlar, kahramanlıklar üzerinden okumak yaygın bir alışkanlıktır. Tarihi metinler üzerinden de okumamız lâzım. Herkese varlığını kabul ettiren bir metin üzerinde ittifak etmek çok önemli. İstiklâl Marşı, okuduğumuz zaman muhtevasını milletçe tasvip ettiğimiz bir metin. O yüzden millî mutabakat metnidir” dedi. Âkif’in imanın, vatanının, milletinin mücadelesini verirken, feragatin, fedakârlığın, vakarın en güçlü örneklerini ortaya koyduğunu vurgulayan Doğan, onun bir vazife adamı olarak ve mes’uliyet şuuru hareket ettiğini dile getirdi.

Ankara Valisi Alâaddin Yüksel; büyük milletlerin tarihlerine bakıldığında, asırlardır idealleştirilmiş mefkûrelerin olduğunun görüleceğine dikkat çekerek “ buna millî şuur diyoruz. Bir toplum manevi kültüründen uzaklaşmışsa tarih sayfasından da kısa sürede uzaklaşır gider” dedi. Feryatlarıyla bağımsızlık fikrini Âkif kadar halkıyla paylaşan hiç kimsenin olmadığını söyleyen Yüksel, “o olmasaydı Çanakkale bir destan olarak değil, bir savaş olarak kalırdı” dedi.

Programda kısa bir konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, İstiklâl Marşını kabul eden gazi Meclis’in bir üyesi olmaktan dolayı müftehir olduğunu, övündüğünü söyledi ve Mehmed Âkif’i, Taceddin Dergâhı’nı, marşın yazılış hikâyesini hafızalarda taze tutan Türkiye Yazarlar Birliği’ne teşekkür etti.Protokol konuşmalarının tamamlanmasının ardından Özel Çağrı Okulu öğrencileri İstiklâl Marşı’nın tamamını seslendirdiler.

“İstiklâl Marşını Yazıldığı Yerde Okumak” İstiklâl Marşı ve Mehmet Âkif Günü “ Taceddin Dergâhı Kutlama Programı, Hacı Bayram Camii İmam Hatibi Yunus Koçan Hocaefendi’nin Kur’an-ı Kerim tilaveti ile sona erdi.

2. Masal Yarışması Ödül Töreni Polatlı’da Gerçekleştirildi

Page 16: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 201316

TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan ise, her zaman masala ihtiyaç olduğunu vurguladı. Doğan şöyle konuştu: ‘’Hem bizim o çocukluğumuzda duyduğumuz tadına doyamadığımız masalların bir daha hatırlanması açısından. Hem de bugünün insanın, gençlerinin, çocuklarının hayallerinde yeni ortaya çıkmış metinlere ulaşmak açısından bu yarışma çok yararlı oldu. Katılımda çok geniş oldu. Yaygındı. Bu kadarını beklemiyorduk doğrusu. Elemesi de uzun sürdü. Seçmekte zorlandık. Ama sonuç olarak ortay gerçekten güzel metinler çıktı. Ve bundan sonrası içinde umut verici bir başlangıç oldu’’Ödül töreninde konuşan TRT Çocuk Kanalı Koordinatör Yardımcısı Bekir Yıldızcı, yarışmada derece alan masalları TRT Çocukta program yapmayı düşündüklerini, masalların çocuk edebiyatı için iyi bir kaynak olduğunu söyledi.

Kayseri’deErciyes Yazarlar Zirvesi

Yarışmaya Yetişkin kategorisinde katılarak birinci olan Merve Çakır ise, belediyenin düzenlediği masal yarışmasının ilkine katıldığını ancak istediği sonucu alamadığını dile getirdi. Çakır, masalların hep geçmişte geçtiğini, kendi yazdığı masalın ise gelecekte geçtiğini söyledi. Yarışmaya çocuk kategorisinde katılarak birinci olan Fatih Emre Kınaç ise okul ödevi olarak yazdığı masalın kendisine birincilik getirdiğini söyledi.

Daha sonra ödül ve plaket törenine geçildi.Polatlı Kaymakamı Gürsoy Osman Bilgin, Belediye Başkanı Yakup Çelik, TYB Genel Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz, TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan, TRT Çocuk Kanal Koordinatörü Can Soysal, TRT Çocuk Kanal Koordinatör Yardımcısı Bekir Yıldızcı yarışmada dereceye giren yazarlara ödüllerini takdim etti.Belediye Başkanı Yakup Çelik de program sonrası jüri heyetine plaket takdim etti.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin TYB Kayseri Şubesi ile ortaklaşa düzenlediği “Erciyes Yazarlar Zirvesi” tamamlandı. Zirvede yazarlar ‘kardeşlik’ vurgusu yaptı.

Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye Yazarlar Birliği Kayseri Şubesi ile ortaklaşa düzenlediği “Erciyes Yazarlar Zirvesi” tamamlandı. Büyükşehir Belediyesi Meclis Salonu’nda gerçekleştirilen programa TYB Genel Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz, TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan, Genel Başkan Yardımcısı Ahmet

Daha sonra TRT Çocuk kanalı Keloğlan gösterisi gerçekleştirildi. Belediyenin, TRT Çocuk ve TYB ile birlikte düzenlediği yarışmada 2 kategoride 16 eser derece aldı. Yarışmaya 2 bin 2 yüz eser katılmıştı.Yetişkin Kategorisinde Merve Çakır’ın Bir Ahir Zaman Masalı adlı eseri ve Çocuk kategorisinde Fatih Emre Kınaç’ın Kralın Dostu Köle adlı masalı birinciliğe lâyık görülmüştü.

Fidan, Yönetim Kurulu Üyesi Ferhat Koç’un yanı sıra İstanbul, Ankara, Bursa, Konya, Gaziantep, Eskişehir, Kahramanmaraş ve Kayseri şubelerinden davetliler ile Kayserili şair ve yazarlar katıldı. Açılış konuşmasını yapan TYB Kayseri Şube Başkanı Ahmet İlhan, Türkiye’nin zirvesi sayılan Erciyes’in eteklerinde yazarları bir araya getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’ye teşekkür ederek, “İmar ve altyapı yönünden eksiği olmayan Kayseri’de, kültür ve sanat alanında büyük hamleler yapan Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Özhaseki’ye teşekkür ediyorum. Ayrıca bu organizasyonun gerçekleşmesini sağladığı için de hem TYB adına hem de Kayserili yazarlar adına teşekkür ediyorum” dedi.

Daha sonra kürsüye gelen TYB Genel Başkanı İbrahim Ulvi Yavuz da konuşmasında TYB’nin 35’inci yıl etkinlikleri kapsamında gerçekleşen bu programı düzenleyen Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.

Doğan: İnşaallah geleneğin başlangıcı olur

TYB Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan da konuşmasında bu

Page 17: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 2013 17

“Sanatın dili, hem uzun, hem keskindir. Yazar, konuşmayanı konuşturur. Duymayana duyurur. Kalbinden geçeni okur. Gözlerdeki korkuyu, kini, sevgiyi söyletir. Çiçeği, böceği, bulutu dinler. Güneşe, aya, dağa, tepeye söyler. Suyun yolunu bulduğu gibi, en katı gönüllere yol bulur, en sert kayaları aşar, kurumuş yürekleri kabartır. Toprağa düşen tohum gibi, taşlaşmış yürekleri delip, kök salar.“En onulmaz dertlere deva olur, en umutsuz anlara umut. Korku duyan yüreklere cesaret verir, nefret dolu haykırışlara sevgi.”Yaklaşık sekiz asır önce, yine böyle bir kargaşanın, hatta daha da kötüsünün yaşandığı bir zamanda, siyasetin dilinin acımasız, kılıçların kardeş doğradığı günlerde, zamanın yaralarını saran güzel seslerin bu coğrafyadan yükseldiğini hatırlamalıyız.

Mevlana’nın Konya’da, Hacıbektaş’ın Sulucakarahöyük’te, Ahi Evran’ın Kayseri’de, Yunus Emre’nin tüm anadoluda kararmış, umutsuz, kavgacı gönüllere attığı tohumlar, kök salmış, dallanıp budaklanmış, insanları kardeş, toprağı vatan yapmıştır.

Bugün onların sımsıcak çağrılarına ihtiyacımız vardır. Onlar, bu toprakların yazgısını değiştirmek için Allah’ın bir lütfu olarak gelmişlerse, başardıklarına da dünya şahit ise, hiç değilse bu neslin sanatçıları, yazarları, onların dediklerini yeniden söylemelidirler. O sözlerin düne değil bugüne söylendiğini hatırlatmalıdırlar.

Biz, Erciyesin zirvesinde buluşan, İstanbul, Ankara, Konya, Bursa, Eskişehir, Kahramanmaraş, Kayseri, Gaziantepli yazarlar soruyoruz: İsimleri birbirinin aynı olan evlatlarımızı kara toprağa vermekten, anaların ak yaşmaklarına sildikleri gözyaşlarından, toprak damlı evlere kardeş kavgasından şehit evlatlar taşıyıp, al bayraklar asmaktan bıkmadık mı? Dağlarında özgürce keklik avlamak, ırmaklarında çimmek, yaylalarında türkü söylemek istediğimiz bu güzelim vatanımızı, silahların ve korkuların kıskacından ne zaman çıkaracağız?

Dağı’na çıkarak Zirve’nin sonuç bildirisini okudular.

Erciyes Yazarlar Zirvesi sonuç bildirisi

Bahara merhaba dediğimiz, zirveleri karlıyken eteklerinde çiçekler açan Erciyes’in, gölgesinde, Anadolu’muzun bu güzel şehrinde kültürü, sanatı, edebiyatı konuştuk. Bazen dillerimiz bazen gönüllerimiz söyleşti. Doğudan batıya anadolumuzun sanatçı duyarlılığını, onun kalbi olan bu şehre taşıdık.Yazar olmanın, Anadolu’da yazar olmanın hiç de kolay olmadığını, bedel ödenmesi gereken bir iş olduğunu, her düşünceden yazarın bedel ödediğini, ülkeye egemen olanlar için yazarın, çoğu zaman bir tehdit olduğunu konuştuk. Makbul kişi kabul edilmeyen yazarın, ya hafife alınarak ya da başka yöntemlerle yalnızlaştırılma, sesi kısılma yoluna gidildiğini, ailesi ve sosyal çevresi ile uyum sorunlarını tartıştık.Sonuç olarak, yazarın okuyucu ile buluşması önündeki engellerin kaldırılması için, ürünlerinin okuyucuya ulaşabilmesi için;Yazar dayanışmasının gerekliliğine, bunun için Türkiye Yazarlar Birliği gibi sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarının önemine,Kayseri Büyükşehir Belediyesi gibi yerel yönetimlerin, sanayici ve iş adamlarının desteğine,Anadolu’da yayımlanan Erciyes, Berceste ve Çıngı gibi dergilerin etrafında kümelenerek, yaşamaları için destek olmaya,Belli merkezlerde oluşan kastların aşılabilmesi için yeni yayınevleri kurularak bu alanda rekabetin oluşturulmasına,Dağıtım konusunda devletin destek ve teşvikinin önemine dikkat çektik.Anadolu’nun artık taşra olmadığını, değerleri ve kültürü ile yaşatılması ve yansıtılması gerektiğini vurguladık.Yazarın kendi sorunları ile uğraşmak yerine, toplumun sorunlarına odaklanabilmesi gerektiğini, yazarın toplum için önemini ifade ettik:“Yazar, içinden geçtiği her döneme tanıklık eden, etki eden, duyarsız olamayan kişidir.2013 yılı da, toplumsal olarak ince bir çizgide ilerlediğimiz, sanatçı dokunmalarına çokça ihtiyacımız olan bir yıldır.

sene 35. yılını idrak eden TYB’nin yaptığı faaliyetlerin birçoğunun gelenekselleştiğini ifade ederek, “Burada yepyeni bir faaliyetle karşı karşıyayız. Daha önce başlatmış olduğumuz birçok faaliyet zamanla gelenekselleşti ve hâlen de sürüyor. TYB ile Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği bu faaliyet de inşallah bir geleneğin başlangıcı olur. Kayseri, kültür açısından tarih boyu önemli bir merkez olmuştur. Son yıllarda daha bir canlanma olduğunu görüyoruz. Kayseri’ye yakışan da budur” dedi.

Âkil âşıklar mekân bulamıyor

Açılış konuşmalarının ardından günün ilk paneline geçildi. Yöneticiliğini TYB Bursa Şubesinden Cevat Akkanat’ın yaptığı “Anadolu’da Edebiyat” konulu panelde Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Oktay Durukan, TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu ve TYB Gaziantep Şube Başkanı Metin Zirek hazırladıkları tebliğleri sundular. TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu, tebliğinin başında son dönemlerde birlik ve beraberliğin sağlanması için atılan adımlara ve umut veren gelişmelere değinerek, “Bugünlerde kardeşler arasındaki sorunları gidermeye yönelik adımlar atılırken biryandan da akil adamlar aranıyor. Aranan bu akil adamlar, Anadolu’nun bağrında yetişen âşıklardır. Dün şiirlerinde kardeşlik, iman ve irfan mesajı veren Anadolu âşıkları, bugün maalesef söz söyleyecek mekân bulamamaktadır” dedi. TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı ise Anadolu’da dergiciliğin zorluklarından bahsetti ve “Dergi çıkarmak deli cesaretidir” dedi.

Günün ikinci panelinde ise “Edebiyatımızda Anadolu” konusu ele alındı. TYB Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Fidan’ın yönetiminde gerçekleşen bu panelde de Şair-Yazar Muhsin İlyas Subaşı, Yazar Duran Çetin, TYB Ankara Şube Başkanı Mehmet Kurtoğlu ve Şair-Yazar Mustafa Özçelik konuya ilişkin bilgiler sundular. Pazar günü ise katılımcı yazarlarla, Kayserili yazar ve şairler Erciyes

Page 18: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 201318

ŞUBELERDEN HABERLER

TYB Bursa Şubesi, Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın bir projesi olan ve 5 ilde aynı anda başlayan Uluslararası Öğrenciler Akademisi’nin koordinasyonunu üstlendi.

Bursa Şubesi’nin koordinasyonunda ve Birlik Vakfı’nın da desteği ile yürütülen proje kapsamında Bursa’da lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde eğitim gören 120 yabancı öğrenci, 12 Nisan-30 Haziran tarihleri arasında 12 hafta boyunca akademik düzeyde eğitim görecek. Akademik ve Mesleki Eğitim Programı’na katılan dünyanın değişik ülkelerinden gelip Bursa’da Türkiye Bursluları kapsamında okuyan öğrenciler bilimsel, kültürel ve sanatsal konularda uzman eğitimcilerden seminerler alacaklar. 36 akademisyen, yazar ve sanat adamının katılıp seminer vereceği programların sonunda katılan öğrencilere bir törenle sertifikaları verilecek.

Akademik ve Mesleki Eğitim Programlarının ilki geçtiğimiz hafta Prof. Dr. Feridun Yılmaz’ın konuşmacı olarak katıldığı programla başladı. Uludağ Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı

Milli Mücadele Şehidi Ali Şükrü Bey Trabzon’da Anıldı

TBMM 1. dönem Trabzon Milletvekili Merhum Ali Şükrü Bey, ölümünün 90. yılında 24 Mart 2013 Pazar günü Trabzon Boztepe’deki mezarı başında ve daha sonra 27 Mart 2013 çarşamba günü, saat 18.00’de Trabzon Sanatevi’nde Trabzon Şubesi’nce anıldı.

Boztepe’de mezarı başında yapılan anma toplantısında,Trabzon Şubesi üyeleri dışında, İHH, Mazlumder ve daha birçok STÖ’nün temsilcileri de yer aldı. Ali Şükrü Bey’in kabrinin hemen yanı başında bulunan Ahi Evren Baba Camisi’nde kılınan öğle namazından sonra cemaat Ali Şükrü Bey’in kabrine gitti. Kabir başında Kur’an okunup, Milli Mücadele’nin bu yılmaz mücahidinin ruhuna dualar edildi.

Daha sonra 27 Mart’ta Trabzon Sanatevi’nde yapılan anma toplantısında da K.T.Ü Öğretim Görevlisi Araştırmacı Yazar Veysel Usta, Ali Şükrü Bey’in hayat

ve İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi olan Prof. Dr. Feridun Yılmaz konuşmasında şunları söyledi: “Modern insanın kaçışı hep maddi olana doğrudur. Ve ortada görünen fotoğraf pek iç açıcı görünmemektedir. Hepimiz bir şekilde, şöyle ya da böyle o çölün içindeyiz. O çölde, o çorak ülkede yol alan yolcularız. Tam da bu noktada buradan, bu döngüden kurtulup kurtulmamanın kaygısı taşıyıp taşımadığımızın önemini burada vurgulamak isterim. Fakat korkarım ki biz bırakın bu kaygıyı taşımayı, farkında olarak ya da olmayarak bu düzene razıyız sanırım. Bu konformizmi bırakmak istediğimizi söylemek, şu an için pek mümkün görünmüyor. O halde ilkin kendimize bu konformizmi bırakıp bırakamayacağız sorusunu sorarak, düşünmeye bir başlangıç yapabiliriz”

Bursa Şubesi Başkanı Mustafa Baki Efe de yaptığı açılış konuşmasına ney üfleyerek başladı. Musikinin dilinin evrensel bir dil olduğunu, en rahat konuşup anlaşabildiğimiz dilin musiki olduğu vurgusunu yaparak konuşmasına başlayan Efe, 3 ay boyunca her hafta sonunda burada birlikte olacaklarını

ve bütün amaçlarının bu seminerlere katılanlarda güzel bir hatıra, dostane bir eda, hoş bir sada bırakmak olduğunu söyledi. Akademik ve mesleki eğitim seminerlerinin Bursa’da olduğu gibi İstanbul, Ankara, İzmir ve Sakarya gibi şehirlerde de başladığını belirtti.

Akademik ve Mesleki Eğitim Seminerleri Bursa Şubesi’nin koordinasyonunda 3 ay boyunca her hafta cumartesi günleri Seyyid Usul Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Türkiye Çalışmaları; Uluslararası İlişkiler ve Dış Politika; Dil, Düşünce ve Felsefe, Medya ve İletişim, Edebiyat ve Sinema Okumaları, Medeniyet, Şehir, İnsan ve Sanat konularında seminerlerin yanı sıra şehir gezileri ve bir de İstanbul Gezisi yapılacak.

hikâyesi ile içinde yaşadığı dönemin zorluklarını Trabzonlulara anlattı. Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılma sürecinde bahriyeli bir subay olarak Osmanlı Ordusuna katılan Ali Şükrü Bey’in ordudan ayrılış nedenleri, matbaacılık, yazarlık, Donanma Cemiyeti Azalığı, Osmanlı Meclis-i Mebusan Vekilliği dönemi ve ardından kurulan 1. TBMM’deki milletvekilliği çalışmaları izleyicilere aktarıldı. Trabzon Şube Başkanı Haydar Çoruhlu konuşmasında; “Ali Şükrü Bey; kısacık ömrüne koca koca mücadeleler sığdırdı. 39 yaşında öldürüldüğünde, vatanı ve milleti için daha çok şeyler yapılması gerektiğine inanıyordu. Trabzon halkı onu hiç unutmadı. Boztepe sırtlarındaki ebedi istirahatgâhında, uğruna canını vermekten çekinmediği vatan toprağında yatan bu evladını, diğer şehit ve gazi evlatları ile birlikte rahmet ve minnetle anıyor. “ dedi.

Bursa Şubesi’nden Uluslararası Öğrenciler Akademisi

Page 19: tyb mayis haziran bulten

Mayıs -Haziran 2013 19

ŞUBELERDEN HABERLER

Cumali Ünaldı Hasannebioğlu Konya’da konuştu

TYB Konya Şubesi’nin düzenlediği etkinlikte konuşan Cumali Ünaldı Hasannebioğlu, şiirle siyasetin iç içe olması gerektiğini belirtti. Hasannebioğlu, “Şiir siyasetin bizzat kendisidir, Şiir kelimelerle emperyal devlet kurmaktır” dedi.

Konya Şubesi’nin 2013 Kültürel etkinlikleri İl Halk Kütüphanesi Salonu’nda devam etti. “Şiir ve Siyaset” başlığı altında konuşan Şair Cumali Ünaldı Hasannebioğlu, “Şiir, kelimelerle emperyal bir devlet kurmaktır” dedi. Programda Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu’nun yanı sıra Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA) Genel Sekreteri Dr. Ahmet Akman, Konya İl Halk Kütüphanesi Müdürü Hasan Coşar, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Cemil

Paslı, akademisyenler, edebiyatçılar ve öğrenciler katıldı.

Şiir bilinmeyene ok atmaktır

Konuşmasına şair devlet idarecilerinin sözleriyle başlayan Hasannebioğlu, şiir ve siyasetin iç içe olduğunu kaydetti. Osmanlı padişahlarının pek çoğunun aynı zamanda birer sanatçı ve bazısının da şair olduğunu hatırlatan ve onlardan örnekler veren Hasannebioğlu şöyle devam etti: Herhangi bir siyasetçi, herhangi bir yerde şiir okuduğu için birkaç ay hapiste de yatsa bizim nazarımızda baş tacıdır. Şiire yakındır. Şiir o siyasetçinin hayatında bir yer tutuyorsa, mutlaka o, güzel şeyler yapacaktır. Çünkü şiir, bilinmeyene ok atmaktır, geleceğe ok atmaktır. Şiir, kelimelerle emperyal bir devlet kurmaktır. Onun için şiir, siyasetin bizzat kendisidir.

Bu coğrafya barışla kendine gelecek bir coğrafya

Hayatında kazandığı en iyi alışkanlıklardan birini Telaviv’de

bir Yahudi’den öğrendiğini anlatan Hasannebioğlu sözlerine şöyle devam etti: “ İsrail’e gittik; adamlar yolda Tevrat okuyorlar, yürürken Tevrat okuyorlar, asansörde Tevrat okuyorlar, yürürken Tevrat okuyorlar, otururken Tevrat okuyorlar… Hemen dedim ki kendi kendime; bundan sonra her gün sabah namazından sonra bir cüz Kur’ân okuyacağım. Ve beş senedir her gün Kur’ân okuyorum. Zor gibi görünüyor ama çok kolay bir şey. Çok az zamanınızı alıyor ve hayatınızı anlamlı kılıyor. Hayatı, Allah(cc) ile anlamaya başlıyorsunuz. Olayları Allah(cc)’ın süzgecinden geçirdikten sonra algılamaya başlıyorsunuz ki; bu da hayatı en doğru algılama şeklidir.”

Programın sonunda Konya Şubesi adına Katılım Belgesi’ni Cumali Ünaldı Hasannebioğlu’na MEVKA Genel Sekreteri Dr. Ahmet Akman takdim etti.

TYB İstanbul Şubesi’nde Muhsin Yazıcıoğlu için bir anma programı düzenlendi.İstanbul Şubesi Başkanı Mahmut Bıyıklı’nın yönettiği programa Zaman Gazetesi yazarı Prof.Dr. Mümtazer Türköne, AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ ve Sanatçı Selçuk Küpçük katıldı.

Bu toprağın özüne yaslanan yeni bir kimlikSelçuk Küpçük, Muhsin Yazıcıoğlu’nun, milliyetçi hareketi İslâmî temellere oturtmayı düşündüğünü ve süreç içerisinde harekette ciddi değişimler olduğunu söyledi. “Benim Muhsin Başkanla ilişkim ideolojik bir ilişkiden ziyade bir aşk ilişkisi gibiydi. 70’li yıllardan itibaren parti içerisinde moral lideri Muhsin Yazıcıoğlu olan bir grup vardı. Bir süreç olarak Yazıcıoğlu, her şey Türk tarafında Türk’e göre söylemini İslâmîleştirdi. Ben her zaman kendimi o gruba ait hissetmişimdir. Muhsin Başkan bu toprakların özüne yaslanan İslâmî bir kimlik oluşturma niyetindeydi.”

Yazıcıoğlu tam inanmış bir dava adamıydı

AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ ise şunları söyledi: “Yazıcıoğlu daha uzun yıllar tebessüm eden çehresi, millet ile devlet meselelerinde gösterdiği kararlılıkla aramızda olacaktır. Yazıcıoğlu’nu büyüten bir iman ve dava adamı olması, satılık bir seciye taşımamasıydı. O, hayatı pahasına hep inançlarının gereğini yaptı, milletini üç kuruşluk dünya için satmaya kalkmadı. Yazıcıoğlu, hiçbir zaman sözü başka, özü başka siyasetçilerden olmadı. Türk milleti ondaki bu doğruluk ve istikamet kararlılığını sezmiş ama bunu siyasal tercih hâline getirememişti. Yazıcıoğlu, siyaseti millet için yapan, aldığı oy miktarına rağmen asli görevinin başarmak değil dürüst olmak olduğuna inanan ender siyasetçilerdendi, gönlü, ülkesi ve milleti kadar büyüktü. Kavganın içinden gelen bir siyasetçi olmasına rağmen kavganın kötülüğünü söyleyecek, dövüştüğü insanlarla kucaklaşabilecek kadar olgun

bir kişiydi. “Allah’ın birliği ve Yüce Peygamberimizin risaleti dışında hiçbir mutlak hakikati tanımıyoruz.” diyecek kadar tartışmaya açık birisiydi.

Gücünüz olmasa bile kendinize güvenin

Söyleşide Muhsin Yazıcıoğlu’yla tanışmalarını anlatan Mümtazer Türköne “o bize özgüveni öğretti” dedi. Türköne, Yazıcıoğlu’yla tanışmalarından son gününe kadar vatanın birliğinden bütünlüğünden asla ödün vermeyen ilkeli ve kararlı bir lider portresi çizdiğini ve vefaya çok önem verdiğini vurguladı.

TYB 714 Numaralı üyesi Muhsin Yazıcıoğlu´nu andı

Page 20: tyb mayis haziran bulten

Türkiye Yazarlar Birliği Kültür ve Sanat Bülteni / MAYIS-HAZİRAN 2013

TYB adına sahibi İbrahim Ulvi Yavuz - Yazı İşleri Müdürü / Atilla Mülayim - Yayın Sorumlusu Sami Terzi İdare yeri Sümer 1 Sokağı 11/5 Kızılay-Ankara Tel: +90 312 232 05 71 - 72 www.tyb.org.tr • e-posta:[email protected] Tasarım mtr tanıtım görsel hizmetler Baskı Altan Matbaacılık

İzmir Şubesi Ümit Yaşar Işıkhan’ı konuk ettiTYB İzmir Şubesi gelenekselleştirdiği Cumartesi söyleşilerinde bu hafta aktivist şair-yazar Ümit Yaşar Işıkhan’ı ağırladı TYB İzmir Temsilciliğinin konferans salonunda yapılan söyleşiye “Kendim, kentim, şiirim ve dünya” bağlamında

40 yıllık edebiyat serüvenini anlatan Işıkhan,12 Eylül 1980’de yaşanan toplumsal kırılmanın bedelini genç kuşağın ödediğini, ideolojik saplantıların, tutuculuğun sanatın gelişmesini engellediğini söyledi. Amerika’nın Irak’a uyguladığı ambargo ve işgal süreçlerine yakından tanık olduğunu, insanlığın, Ortadoğu halklarının çektiği çileyi içselleştirdiğini belirten Işıkhan, bu nedenle savaşa karşı tavır koyacak Uluslararası Aktivist Sanatçılar Birliğini kurduğunu, sanatın hayata müdahil olması için öncülük ettiğini dile getirdi.

İlklerin şairi olarak bilinen Işıkhan, dünyanın okunabilir en küçük şiir ve öykü yapıtını kâğıt zamlarını protesto etmek için yayınladığını, Türkiye’nin ilk uluslararası sanat dergisi “Homeros”u 8 dilde ve 68 ülkede iki yıl yaşattığını ifade etti. Birleşmiş Milletler bünyesinde Dünya Sanat Komisyonu’nun kurulması için imza kampanyası başlatıldığına değinen Ümit Yaşar Işıkhan, sanatı ve sanatçıyı beslendiği kaynağa davet ederek sanatsal etkinliklerini sokakta halkın yoğun olarak yaşadığı alanlara taşıdığını, bu eylemlerin yurt dışında da yapıldığını vurguladı.

Sakarya Şubesi’nin bu haftaki konuğu Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Haluk Selvi idi. “Türk Siyasi Tarihinde İttihat ve Terakki” konusunu ele alan Selvi, “Türkiye Cumhuriyeti’ni doğuran koşulların başlangıcı Tanzimat Dönemine dayanır. Tanzimat, “Osmanlıyı nasıl bir arada tutabiliriz” sorusuna cevap arayışıydı. Bu yüzden Cumhuriyetin ortaya çıkışı bu konu etrafında yapılan tartışmalardan doğmuştur. Ancak Tanzimat döneminde

hedeflenen değişiklikler başarılı bir şekilde tamamlanamamıştır.” dedikten sonra, bu başarısızlığın sebeplerini de şu cümlelerle açıkladı: “Tanzimatın başarısızlığına büyük ölçüde bürokrasi ve toprak sahiplerinin olumsuz ve engelleyici davranışları neden olmuştur.” İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin, 1889 tarihinde “İttihâd-ı Osmânî” adıyla kuruluşundan 1918’e kadar yaklaşık yirmi dokuz yıl faaliyet gösterdiğini ve Türk Siyasi tarihinde önemli işlere imza attığını ifade eden Prof.Dr.Haluk Selvi, Yeni Osmanlılar’ın İttihat ve Terakki’nin öncüleri olduğunu belirttikten sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “İttihat Terakki Cemiyetinin başlangıçta gizli faaliyetlerde bulunmasının nedeni II. Abdülhamit’in baskı politikalarıydı. Abdülhamit’i tahttan indirmek amacıyla

bir araya gelen İslamcı, Liberal, Türkçü ve Batıcı akımların çatı örgütüdür İttihat Terakki. Üye alımı gizli olarak yapılan Cemiyette, Kazım Karabekir’in anılarından öğrendiğimiz kadarıyla silah ve Kur’an üzerine yemin ediliyordu.” Bu gizli cemiyetin kurucuları arasında, İstrugalı İbrahim Temo, Diyatbakırlı İshak Sükûtî, Arapgirli Abdullah Cevdet ve Çerkez Mehmet Reşid’i sayan konuşmacı, Cemiyetin “Terakki ve İttihat” adıyla, anarşist bir mason örgütü olan “İtalyan Karbonerisi”yi örnek alarak kurulmasını sağlayan da İbrahim Temo olduğunu ifade etti. Selvi, II.Abdülhamit’in sıkı yönetimi dolayısıyla Cemiyetin Fransa’da faaliyet gösterdiğini ifade ettikten sonra. Türkiye’den ayrılan aydınların Fransa’da gazete ve dergi çıkararak düşüncelerini yaymaya çalıştıklarını vurguladı.

Prof. Dr. Haluk Selvi Sakarya Şubesi’ne konuk oldu

Dünya Şiir Gününde Şiir ŞöleniKayseri’de yaşayan seçkin şairlerden 13’ü Kılıçaslan Lisesi öğrencileriyle buluştu. TYB Kayseri Şubesi’nin organize ettiği şiir dinletisi Okul Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Etkinlik, Okul Müdürü Salih Öngül’ün açış konuşmasıyla başladı. Okul Müdürü Öngül, “Kayseri’mizin bağrından

çıkan veya hayatını burada devam ettiren şair ve yazarlarımızı misafir etmek bizler için büyük bir gururdur, öğrencilerimiz şairlerimizi yakından tanıdıkça şiiri ve edebiyatı daha çok seveceklerdir.’ dedi. Daha sonra kürsüye gelen Kayseri Şube Başkanı Ahmet İlhan ise hem derneklerinin Kayseri’deki sanatsal faaliyetleriyle ilgili bilgiler verdi hem de Sezai Karakoç’tan “Ey Sevgili” isimli şiiri seslendirdi. Kültür Günleri kapsamındaki şiir dinletisinde, kürsüye sırasıyla Ali Özkanlı, Bekir Oğuzbaşaran, Bekir Temur, Bilge Çakıcı, Kadir Karaman, İbrahim Şahin, Mustafa

Çölkuşu, Seyit Burhanettin Akbaş, Şeyhmus Çiçek, Recep Çalkaner, Selim Tunçbilek ve Hüseyin Say gelerek sevilen şiirlerini okudular.Yaklaşık iki saat süren programın sonunda Okul Müdürü Salih Öngül şiir dinletisine katılan şairlere günün anısına plaket takdim etti.