turkdokum23

84

Upload: arda-ayyurek

Post on 02-Mar-2016

216 views

Category:

Documents


0 download

DESCRIPTION

http://tudoksad.org.tr/assets/Turkcast/Turkdokum23.pdf

TRANSCRIPT

Page 1: Turkdokum23
Page 2: Turkdokum23
Page 3: Turkdokum23
Page 4: Turkdokum23

Değerli Meslektaşlarım,

Türkdöküm Dergimizin 23. sayısı ile sizlere seslenebiliyor olmanın mutluluğu içindeyim. Üç aylık periyotlarla, yayınlamaya ve her geçen gün içeriğini geliştirmeye çalıştığımız der-gimiz, sektörümüzdeki iç iletişimi sağlaması açısından çok önemli bir işlevi yerine getiri-yor. Dergimize göstermiş olduğunuz ilgi de bizleri fazlasıyla mutlu ediyor. İçinde bulun-duğumuz 2012 yılının ilk yarısı sektörümüz için tam bir etkinlikler dönemi olarak geç-ti. Dergimizin içeriğinde bu etkinlikleri detayları ile okuyabileceksiniz. Yılın ikinci yarısı-nın da aynı yoğunlukta geçeceğini beklemekteyiz. Dergimizin önümüzdeki sayılarında da sektörümüzde yaşanan gelişmeleri sizlerle paylaşmayı sürdüreceğiz.

Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği olarak sektörümüz mensuplarını kaynaştırma, bir-lik ve dayanışma ruhu ile üyelerimiz arasında ortak bir kültür geliştirmek amaçlarıyla çe-şitli organizasyonlar düzenleyerek tüm meslektaşlarımızı biraya getirmeye çalışmakta-yız. Bu bağlamda 21 Haziran akşamı Şanzelize teknesiyle İstanbul Boğazı’nda verdiğimiz “Yaza Merhaba Yemeği” mizde, siz meslektaşlarımızla bir araya gelerek hem özlem gider-dik hem de sektörümüzün ortak sorunlarını, güncel konularını paylaşma imkanı bulduk. İstanbul’un ve dünyanın incisi boğazımızın her iki yakasındaki eşsiz güzellikleri hep be-raber bir kere daha görmenin keyfini yaşadık. Bu faaliyetimize gösterilen ilginin geçen seneden daha fazla olması bizi ziyadesiyle mutlu etti. Aramızda göremediğimiz, katıla-mayan üyelerimizle ise daha sonraki etkinliklerimizde buluşmayı temenni ediyoruz. Önü-

müzdeki yıllarda da tekne turu yapmaya devam edeceğiz.

Döküm sanayicilerimiz Almanya’nın fuarlar kenti Hannover’de 23- 27 Nisan tarihle-rinde düzenlenen Hannover Fuarı’nda buluştu. Dernek olarak biz de 32 üyemizle bir-likte bu önemli organizasyonda yer aldık. Ülkemizi başarıyla temsil ettiğimize ina-nıyorum. Dernek olarak 2000 yılından beri bu fuarda yer alan üyelerimize güçlü

bir destek vermekte, diğer katılamayan üyelerimizi ise temsil etmekteyiz. Fir-malarımızın bu fuara göstermiş olduğu ilgiyi, döküm sanayimizin gele-

ceği ile ilgili umutlarımızda yanılmadığımızın bir kanıtı olarak görüyo-ruz. Fuarlar, firmalarımıza ihracatla ilgili işbirliği olanaklarını yakalaya-bilme ve sektörümüzdeki gelişen teknolojileri takip edebilme fırsat-larını veriyor. Hannover fuarına katılan tüm meslektaşlarımın da bu açılardan istedikleri neticeyi alabildiklerini ve başarılı bir fuar geçir-miş olduklarını umut ediyorum. Dernek olarak şimdiye kadar oldu-ğu gibi bundan sonra da sektörümüzün ihracatına katkı sağlayacak tüm yurtdışı fuar etkinliklerine, üyelerimizin yurtdışı fuar katılımları-na destek olmaya çalışacağız.

başkandan...

KONGRE’YE HAZIRLANIYORUZ

Page 5: Turkdokum23

Sektörümüz için önemli buluşmalardan biri de geçti-ğimiz Nisan ayında Meksika’da gerçekleşti. Üyesi bu-lunduğumuz Dünya Dökümhaneler Birliği (WFO) tara-fından organize edilen 70. Dünya Döküm Kongresi ve Genel Kurulu ise 27 Nisan 2012 tarihinde Meksika’da “Değer Yaratmak İçin Teknolojik Gelişme” ana teması ile düzenlendi. Dünya Dökümhaneler Birliği’nin Genel Kurulunda ise katılan ülkelerin 2011 yılı sektör rapor-ları sunuldu. Dergimizde konu ile ilgili detaylı bilgile-ri okuyabileceksiniz.

Bildiğiniz üzere derneğimiz bünyesinde yer alan Çevre Komite’miz sektörün çevre sorunlarıyla ilgili faaliyet-leri yürütmektedir. Geçtiğimiz Nisan ayında Çevre ko-mitemizle birlikte İzmit Atık ve Artıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme A.Ş. (İZAYDAŞ)’ı ziyaret ettik. Ekim ayında İZAYDAŞ’ın düzenleyeceği “Döküm Sektöründe Atık Yönetimi” konulu Bölgesel Atık Çalıştayı’nda sek-törümüzü temsil edeceğiz ve döküm proseslerinden çıkan katı atıkların yönetimi, çevre mevzuatı ve atık yönetimi ekonomisi konularında hazırlayacağımız su-numlarla İZAYDAŞ’ın bu etkinliğine katkıda bulunacak aynı zamanda sektörümüzü çevre camiasına daha iyi tanıtabilme imkanı da sağlayacağız.

6. Ankiros Uluslararası Döküm Kongresi çalışmalarımız hızla devam ediyor. Kongre sunuş programı ve etkin-lik programını belirledik, önümüzdeki haftalarda siz değerli üyelerimizle internet sitemizden paylaşacağız. Sizlerle daha önce paylaştığım gibi kongremize olan ilgiyi daha da artırmak için bu sene ilk defa bize tah-sis edilen fuar alanında yapılacak sunuş ve paneller-le kongremizi gerçekleştireceğiz. Döküm ve sanat te-malı sergilerimiz, Döküm pratiği: “Dökümü yakından tanıyalım” başlıklı etkinliğimiz ve dökümhane gezile-rimiz katılımcıların ilgi odağı olacaktır. Aynı zaman-da 2010 yılında ilkini gerçekleştirdiğimiz Döküm’ün Fotoğrafları Sergisi’nin bu yıl ikincisini gerçekleştire-

ceğiz. Sergimize göstermiş olduğunuz ilgi için şimdi-den teşekkürlerimizi sunarız. Kongre ve fuar süresin-ce devam edecek bu tür aktivitelerin etkinliklere can-lılık ve heyecan getireceğine ve sizlerin ilgisini çekece-ğine inanıyoruz. Bütün bu etkinliklerde üye firmaları-mızın temsilcilerini aramızda görmekten mutluluk du-yacağımızı tekrar ifade etmek istiyorum.

Ankiros Döküm Kongremizle eş zamanlı yapılan Anki-ros/Annofer/Turkcast fuarları 13-16 Eylül 2012 tarihle-ri arasında İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek. Fuarların bu yıl da çok başarılı geçe-ceğini öngörüyor, yerli ve yabancı döküm alıcılarının derneğimiz tarafından davet edildiklerini, bu fuarda daha fazla sayıda yabancı döküm alıcısı ziyareti bek-lediğimizi hatırlatmak istiyorum. Meslektaşlarımızın Turkcast fuarına gösterdikleri ilgi gelecek adına bizi daha da umutlandırıyor. Fuarda Derneğimize tahsis edilen alanda küçük bir dökümhane kurulmasına çalı-şılacak ve burada dökülecek olan döküm parçalar fua-rın anısına ziyaretçilere hediye edilecektir.

Titizlikle yürüttüğümüz envanter çalışmamızda bir hayli aşama kaydettik. Çalışmalarımızın olumlu seyri ve başarıya ulaşabilmesi için internet sitemizden du-yurduğumuz ve sizlere ulaştırdığımız soru formları-nı doldurarak derneğimize ulaştırmanızı önemle rica ediyoruz. Envanter çalışmasının sektörümüz için çok önemli olduğunu buradan bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Sektörümüzün bugününe ve yarınına pro-jeksiyon tutacak bu çalışma aynı zamanda gelecekte atacağımız adımlar içinde yol gösterici olacaktır. Bu konuda yürütülen çalışmalara vereceğiniz desteğin çok önemli olduğunu takdir edersiniz. Avrupa’daki ekonomik krizle ilgili tartışmaların yapıl-dığı ve Suriye ile ilişkilerimizin gerildiği bu dönemde Türk ekonomisinin sürdürülemez bir cari açıkla yaşadı-

Page 6: Turkdokum23

ğı gerçeği, adeta unutuldu. Büyüme oranımızdaki dü-şüş, beraberinde dış ticaret açığımızın ve cari açığımı-zın azalmasını sağlıyor. Bu istatistiki verileri kullanarak, Türkiye’nin mevcut durumunun Avrupa’nın bazı ülke-lerine kıyasla ne kadar iyi olduğunu anlatarak kendi-mizi avutuyor ve yapısal sorunlarımızı tartışmayı erte-liyoruz. Oysa, Türkiye ekonomisinin küresel rekabette söz sahibi olması için çalışmalı ve ekonominin sürek-lilik arz eden bir gelişme eğilimine girmesinin yolları-nı araştırmalıyız. Pazarladığımız katma değeri düşük ürünleri üretmeye devam ederek, farklı bir sonuç al-maya çalışmanın bugünkü küresel ekonomide geçerli olamayacağını artık idrak etmeliyiz.

Teknoloji ve pazar imkânı getirecek, istihdam ve ih-racata katkı sağlayacak ve kalıcı olacak doğrudan ya-bancı sermaye yatırımlarının destekleneceği bir yatı-rım ortamının oluşturulması önceliklerimiz arasında yer almalıdır. Yabancı sermayenin özellikle Türkiye’nin rekabet gücünü arttıracak alt yapı yatırımlarına yön-lendirilmesi için çaba sarf edilmelidir. Limanlar, demir-yolu ve enerji yatırımlarına yabancı sermayenin ilgisi-ni çekebilmek amacımız olmalıdır.

İthalatımızın yüzde 54’ü dolayısıyla dış ticaret açığı-mızın ana kaynağı enerji ürünlerinin ithalatıdır. Bu ne-denle ülkemizde enerji politikalarının da gözden geçi-rilmesi büyük önem arz etmektedir. Türkiye’nin önü-müzdeki dönemde ortaya çıkacak enerji açığının kar-şılanabilmesi ciddi bir sorun olacaktır. Nükleer ener-jinin giderek önemli hale gelen geçerli çözümlerden biri olacağı düşünülmelidir. Bu nedenle başta enerji verimliliği olmak üzere, milli kaynakları harekete ge-çirmek de öncelikler arasında olmalıdır.

Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçişin gözlen-diği günümüz dünyasında, teknoloji ve inovasyonun, sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin ve dolayısıyla toplumsal refahın, günümüzde ve gelecekteki temel anahtarı olma özelliğini koruyacağı açıkça görülmek-tedir. Gelecekte geleneksel sanayilerin yaşam şansla-rının azalacağı buna karşılık, bilgi temelli endüstrile-rin, ağırlık kazanacağı öngörülmektedir. Artık, bilgi ve teknoloji üretip, bunu kabul edilebilir kalitede ürüne dönüştürebilmenin yollarını aramayı hedeflemeliyiz. Bu çerçevede, Sanayi – Üniversite işbirliğine çok önem vermeliyiz. Yine bu bağlamda gençlerin inovasyon ka-biliyetlerinin desteklenmesi için bu amaca dönük bir öğrenim sisteminin tasarlanması ve geliştirilmesi ge-rekmektedir. Ayrıca ülkemizde mesleki ve teknik eği-tim programlarına devam eden öğrencilerin de yük-seköğretime yönlendirilmeleri sebebiyle, ara kade-me insan gücü ihtiyacımız karşılanamaz hale gelmiş-tir. Bu nedenle meslek okullarının, küresel ekonominin tanımladığı bilgi ve beceri düzeyinde eleman mezun edilebilmelerini temin edebilmek için bir “memleket meselesi” olarak ele alınması gerekmektedir.

Değerli meslektaşlarım yaklaşmakta olan mübarek Ramazan Ayı’nın memleketimize ve insanlık alemi-ne hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, Ramazan Bayramı’nızı şimdiden kutluyorum. Sağlıklı, mutlu ve başarılı bir yaz sezonu diliyorum.

M. Niyazi AkdaşTÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı

Page 7: Turkdokum23
Page 8: Turkdokum23

İÇİNDEKİLER HAZİRAN / 2012

KÜNYE

ENİS DİLEKİLE EZBERDIŞI

“Mayam hurda ile yoğrulduğu için en sevdiğim iş hurda işi” diyen Hursan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Enis Dilek, Ezber Dışı’nın konuğu...

16

10

4 BAŞKANDAN

10 DERNEKTEN HABERLER

• TÜDÖKSAD Çevre Komitesi Çevre İçin Kolları Sıvadı

• TÜDÖKSAD 6. Uluslararası Ankiros Döküm

Kongresi’ne Hazırlanıyor

• 2. Dökümün Fotoğrafları Sergisi

16 EZBERDIŞI • Ezber Dışı’nın Bu Sayıdaki Konuğu Enis Dilek

22 ÜYELERDEN HABERLER

• Bobin Tamirlerinden Kurtulmak İçin Üç Öneri

• Trakya Döküm’de İkinci İşleme Fabrikası da Faaliyete Başladı

• HWS’den Yeni Hat Yatırımları

• Murat Tokel: “Türkiye Zengin Bentonit Yataklarına Sahip”

• Yazkan Mühendislik DISA Teknolojisini Tercih Etti

• Eges’ten Dual Frekans ve IGBT Teknolojisi

• Dökümhanelerde Boya İşlemi Kolaylaşıyor

40 HANNOVER MESSE

• Hannover Messe 2012’de TÜDÖKSAD Rüzgarı

46 DÜNYA DÖKÜM KONGRESİ

• Dünya Döküm Kongresi ve

2011 Döküm Üretim Rakamları

52 METALURJİ ŞÖLENİ

• Ankiros/Annofer/Turkcast Fuarlarına Geri Sayım Başladı

60 TEKNİK MAKALE

• Zamak Pres Döküm Kusurları - Sebepleri ve Giderilmesi

65 NEDEN DÖKÜM?

TÜDÖKSAD Çevre Komitesi’ den İzaydaş’a ziyaret

TÜRKDÖKÜM / TURKCAST DERGİSİ İMTİYAZ SAHİBİ: Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği adına Yönetim Kurulu Başkanı M. NİYAZİ AKDAŞ SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: KUBİLAY DAL (Genel Sekreter) YAYIN KURULU: UMUR DENİZCİ - MEHMET ATİK - UĞUR DEMİRCİ - PROF. DR. E. SABRİ KAYALI - M. ERHAN İŞKOLYÖNETİM YERİ: Yasemin Sok. Birlik Apt. No: 7 / 3 34349 Gayrettepe - İSTANBUL Tel: 0212 267 13 98 Faks: 0212 213 06 31 www.tudoksad.org.tr YAYINA HAZIRLAYAN: TEMATİK MEDYA Yayıncılık ve Ajans Hiz. Ltd. Şti. www.tematikmedya.comBASKI: Promat Basım Yayın San. ve Tic. A.Ş. Sanayi Mah. 1673 Sok. No:34 Esenyurt/İSTANBUL Tel: 0212 622 63 63YAYIN TÜRÜ: Yerel - Süreli / TÜRKDÖKÜM - TURKCAST dergisi 3 ayda bir yayınlanır. Dergimizdeki yazılar kaynak gösterilerek kısmen veya tamamen yayınlanabilir.

Page 9: Turkdokum23

İNDEKS

ANKİROS DÖKÜM KONGRESİ

12

52METALURJİ ŞÖLENİNEGERİ SAYIM BAŞLADI

ANKIROS.......... .............................................arka kapak içi

AVEKS....................................................................................33

BES MÜHENDİSLİK............................................................21

DİRİNLER MAKİNA.............................................................49

EGES......................................................................................25

EVREN...................................................................................15

FERROTRADE....................................................arka kapak

FOSECO................................................................................27

HERAEUS.............................................................................37

HİDROSER......................................................................50,51

INDUCTOTHERM.................................................................7

KALORİ KÖMÜR..................................................................45

LMA..................................................................................58,59

META-FOR......................................................................38,39

TOSÇELİK .........................................................ön kapak içi

Bu yıl 6’ncısı düzenlenecek olan Uluslararası Ankiros Döküm

Kongresi, içeriği ve eş zamanlı yapılacak etkinliklerle fark

yaratıyor.

66 HAMMADDE PİYASALARI

• TÜDÖKSAD Hammadde Fiyat Endeksi

68 FOSECO

• Damarlaşma ve Fin Hatalarının Uygun

Maliyetle Eliminasyonu

73 CAEF – FISI Endeks

74 İÇİMİZDEN BİRİ • Halil Gazi Varol

74 TANITIM

• Döküm Fabrikalarında Yaş Kalıp Kumundan

Kazanılan Rejerene Silis Kumu Kullanımı

80 ÜYE LİSTESİ

82 YAYINLARIMIZ

Page 10: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201210

TÜDÖKSADÇevre KomitesiÇevre İçin Kolları SıvadıTürkiye Döküm Sanayicileri Derneği, Çevre Komitesi’nin çalışmaları kapsamında çevre dostu döküm üretimi için İZAYDAŞ ile el ele verdi. TÜDÖKSAD çevre faaliyetleri çerçevesinde İZAYDAŞ’ı ziyaret eden TÜDÖKSAD Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Akdaş ve Çevre Komitesi Başkanı Erdoğan Nas önderliğinde 13 Nisan’da gerçekleştirilen ziyaret ortak projelerin de başlangıcı oldu.

İzmit Entegre Çevre Projesi kapsamında Büyük-şehir Belediyesi tarafından, 1996 yılında Çevre Kanunu’na uygun olarak kurulan İzmit Atık ve Ar-tıkları Arıtma Yakma ve Değerlendirme A.Ş. (İZAY-

DAŞ), evsel ve endüstriyel atıkların bertarafını sağlıyor. Türkiye’deki ilk atık bertaraf tesisi olma özelliği taşıyan İZAYDAŞ, aynı zamanda enerji üretiyor. Klinik ve tehli-keli atıkların, düzenli depolama alanlarının ve hafriyat sahalarını bertarafı gibi pek çok alanda çalışan İZAY-DAŞ, döküm proseslerinin bertaraftı konusunda da TÜ-DÖKSAD ile iş birliği içinde yer alıyor. TÜDÖKSAD’ın İZAYDAŞ’a yapmış olduğu ziyaret gerek bu iş birliğini gerekse iki kurum arasında gerçekleştirilecek olan or-tak çalışmaları konuşmak açısından verimli bir şekilde değerlendirildi. İZAYDAŞ ile TÜDÖKSAD’ın birlikte yer alacağı projeler-den biri Bölgesel Atık Çalıştayı olacak. İZAYDAŞ’ın Ekim ayı içinde gerçekleştireceği Bölgesel Atık Çalıştayı’nda döküm sektöründe atık yönetimi üzerine sektörü tem-

silen yer alacak olan TÜDÖKSAD, Çalıştay’da, döküm proseslerinden çıkan katı atıkların yönetimi, çevre mevzuatı ve atık yönetimi ekonomisi gibi önemli çevre başlıklarında hazırlanacak sunumlarla İZAYDAŞ’ın fay-dalı etkinliğine katkı sunacak. TÜDÖKSAD’ın İzaydaş’ı ziyareti sonrasında Ferrodöküm A.Ş.’de gerçekleştirilen TÜDÖKSAD Çevre Komitesi Top-lantısında ise tüm dökümcülerin ortak çevre sorunla-rı üzerine görüşülüp sektöre dair gelişmeler konusun-da değerlendirmelerde bulunuldu. Komite toplantısın-da masaya yatırılan konu başlıkları ise çevre yönetimin-de sektörel uygulama örnekleri, atıkların bertarafın-daki gelişmeler ve uygulamalar, çevre mevzuatlarında beklenen değişiklikler, yürürlüğe girecek yeni kanunlar ve tasarıları, mahalli idareler ve il çevre bürokratları ile olan ilişkiler, pik talaşlarının hammadde olarak değer-lendirilmesi projesinin ardından, alüminyum talaşının dökümhanelerde ergitilmesi projesinin de Çevre Ba-kanlığı tarafından onaylanması oldu.

DERNEKTEN

Page 11: Turkdokum23

Türkdöküm 11

İZAYDAŞ’IN İŞLETTİĞİ TESİSLER

Klinik ve Tehlikeli Atık Yakma ve Enerji Üretim TesisiEndüstriyel tehlikeli atıkların yakılarak bertaraf edildiği tesis, 35 bin ton/yıl yakma kapasitesine sahip. Tesisin çalışma prensibi, endüstriden kaynaklanan yanabilir nitelikteki tehlikeli atıklar ile klinik atıkla-rın yakılarak bertaraf edilmesine dayanıyor. İZAYDAŞ tesislerine, patlayıcı maddeler, radyoaktif mad-deler, mezbaha atıkları, piller ve aküler kabul edilmiyor. Yanma sonucu 5,2 MW buhar türbini ile elekt-rik enerjisi üretiliyor.

Düzenli Depolama AlanlarıDüzenli depolama alanlarında, Kocaeli bölgesindeki evlerden kaynaklanan evsel atıklar ile sanayiden kaynaklı evsel ve depolanabilir nitelikteki tehlikeli atıklar depolanarak bertaraf ediliyor. Düzenli depo-lama sahasına kabul edilen evsel ve tehlikeli atıklar, atığın cinsine göre uygun olan lottaki çalışma ala-nına aktarılıyor. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından Dilovası ilçesinde yapılan lotun da işletimi, 2007 yılı itibari ile İZAYDAŞ’a verildi. Evsel düzenli depolama alanlarında 1.500 ton/gün evsel atık de-polanıyor.

Hafriyat SahalarıKocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin hafriyat atıkları ile ilgili tüm sorumluluklarını İZAYDAŞ’a devretme-siyle birlikte Kocaeli genelinde hafriyat sahalarının işletimini de bünyesine kattı. Gebze Muallimköy, Körfez İlimtepe ve İzmit Üçtepeler bölgelerindeki hafriyat sahalarını işleten İZAYDAŞ Kocaeli’nin fark-lı bölgelerinde de yeni alanlar oluşturmak için çalışmalarına devam ediyor.

Atık Alım GemileriİZAYDAŞ, 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu yedinci maddesinde belirtilen “ Deniz araçlarının atıklarını toplamak, toplatmak, arıtmak ve bununla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmak ” hükmü ge-reğince Kocaeli Büyükşehir Belediyesi deniz sınırları dâhilinde gemi atıklarını da toplatıyor. Toplanan atıklar, ayrıştırma işlemi sonrasında yakma tesisinde yakılmakta ve elektrik enerjisi elde ediliyor. Bu sa-yede gemilerden kaynaklanan atıklar nedeni ile İzmit Körfezi’nin kirlenmesinin önüne geçilmeye ça-lışılıyor.

Tıbbi Atık Sterilizasyon TesisiKocaeli ili sınırları içerisindeki tüm sağlık kuruluşlarından çıkan tıbbi atıklar İZAYDAŞ tarafından ber-taraf ediliyor.

Devam Eden Projeler Düzenli depolama alanlarında oluşan metan gazında elektrik enerjisi üretim tesisi projesi (LFG) Çöp sızıntı suları arıtma ve geri kazanım tesisi projesi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, TÜBİTAK MAM ve araştırmacı kurum olarak 4 üniversite tarafından 2007 yılında başlatılan “Bitkisel ve Hayvansal Atıklardan Biyogaz Üretimi ve Entegre Enerji Üretim Sistemlerinde Kullanımı” projesi, Evsel atık bertaraf ve enerji üretim tesisi projesi, İZAYCAN sosyal sorumluluk projesi (ilköğretim okullarına yönelik), İZAYDAŞ Akademi projesi, Kocaeli Üniversitesi ve sanayi işbirliği eğitim projesi.

TÜDÖKSAD Çevre Komitesi FaaliyetteTÜDÖKSAD bünyesinde oluşturulan Çevre Komitesi sektörün çevre sorunlarına çözümler üretmek için bir araya gelen üye firmaların çevre temsilcilerinden oluşu-yor. TOBB Döküm Meclisinde ve Çevre Bakanlığı ile yü-rütülen ortak çalışmalarda yönlendirici olan TÜDÖKSAD Çevre Komitesi belirli zamanlarda yaptığı toplantılar ile çevre sorumlularının bir araya gelerek güncel değerlen-dirmeler yapmalarına imkan yaratıyor. TÜDÖKSAD Çevre Komitesi, Çevre Bakanlığı ile ortak çalışmalar yaparak çevre sempozyumları ve seminerle-

rinde döküm sektörünün çevre ilişkisinin tüm yönleriy-le değerlendirilmesini ve sektöre özgü bilgilerin payla-şılmasını sağlıyor. Çevre Bakanlığı uzmanlarına döküm sektörü yakından tanıtılarak prosesler hakkında bilgiler veriliyor. Ayrıca Bakanlık ile ortak çalışmalar neticesinde hazırlanan Döküm Sektörü Rehber Dökümanı’nın ya-yınlanıp teşkilata ve sektöre dağıtılması da Komite’nin yaptığı hizmetler arasında yer alıyor. Aynı zamanda 2012 yılı başında güncellenen IPPC Direktifi’nin yönetici özeti Çevre Bakanlığı ve TÜDÖKSAD Çevre Komitesi’nin ortak çalışması olarak tercüme edilerek yayınlandı.

DERNEKTEN

Page 12: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201212

KONGRE

TÜDÖKSAD DökümKongresine HazırlanıyorBu yıl 6’ncısı düzenlenecek olan Uluslararası Ankiros Döküm Kongresi, içeriği ve eş zamanlı yapılacak etkinliklerle fark yaratıyor. Ankiros/Annofer/Turkcast fuarlarıyla birlikte eş zamanlı ve aynı yerde yapılacak olan Kongre’de daha da aktif katılım sağlamak için sunumlar fuar alanına taşınıyor. TÜDÖKSAD, Kongre ile birlikte birçok etkinliği de birlikte düzenliyor. Bu etkinlikler;

Dökümün Fotoğrafları Sergisi, Sanayi atıkları = Sanat” Sergisi, Döküm Çapaklarından Dokuma Tablo ve Heykeller Sergisi, Döküm

Pratiği -Dökümü Yakından Tanıyalım, Akşam Buluşmaları ve Dökümhane Gezileri. Kongrede temel oturum

başlıkları Döküm Teknolojisi, Alüminyum Döküm Teknolojisi, Döküm Endüstrisinde Otomasyon ve

Simülasyon, Dökümhane Yönetim Sistemleri ve Yazılım Teknolojileri, Dökümhanelerde Enerji Verimliliği, Döküm ve Çevre, Risk Yönetimi ve İhracat Kredileri olarak belirlendi.

6. Ankiros Uluslararası Döküm Kongresi Türkiye’de döküm sektörü sürekli değişen ve gelişen bir yapı kazanmıştır. Sektörde sürek-li büyümeyi yakalamak, gelişme adına atı-

lan tüm adımları izleyerek her zaman döngünün için-de yer almak ancak sürekli uyumun sağlanması; yeni teknoloji ve uygulamaların öğrenilmesi, paylaşılma-sı sayesinde mümkün olabilir. Bu hedefler doğrultu-sunda 6. Ankiros Uluslararası Döküm Kongresi, sizleri çeşitli temalardaki oturum, sunum ve panellerle bu-luşturuyor. Temel oturum başlıkları; Döküm Teknolo-jisi, Alüminyum Döküm Teknolojisi, Döküm Endüstri-sinde Otomasyon ve Simülasyon, Dökümhane Yöne-tim Sistemleri ve Yazılım Teknolojileri, Dökümhane-lerde Enerji Verimliliği, Döküm ve Çevre, Risk Yöne-timi ve İhracat Kredileri olarak belirlendi. Kongrede-ki bir diğer ilgi çekici nokta ise dökümhanelerde gün-lük deneyimlerle yıllar boyu biriken tecrübelerin sek-törün kalbi diyebileceğimiz bu etkinlikte katılımcılar tarafından karşılıklı paylaşılması.TÜDÖKSAD, sizleri bu güzellikleri birlikte yaşamak ve son gelişmeleri ilk ağızdan paylaşmak üzere, Avrupa’nın en önemli sektörel etkinliklerinden biri haline gelen ve coğrafyamızdan önemli katılımcıla-rı olan Ankiros, Annofer ve Türkcast fuarları ile eş za-manlı gerçekleştirilecek bu etkinliğe davet ediyor.

Page 13: Turkdokum23

Türkdöküm 13

DÖKÜM VE SANAT SERGİLERİ

“Sanayi Atıkları = Sanat” Sergisi6. Ankiros Uluslararası Döküm Kongresi kapsamında bir diğer sergi ise “Sanayi atıkları = Sanat” Sergisi ola-cak. Selen ve Tulya Efe’nin babalarının demir fabrika-sındaki sanayi atıklarını kullanarak ürettikleri eserler-den oluşan ‘Sanayi Atıkları = Sanat’ sergisi fuar bo-yunca katılımcıların ziyaretine açık olacak.

“Döküm Çapaklarından DokumaTablo ve Heykeller” SergisiTürkiye’de bir ilke imza atan Naciye Özdemir, dö-kümcü eşi Nizamettin Özdemir’in eve getirdiği dö-küm çapaklarından meydana gelen eserlerle bir tab-lo ve heykeller sergisi oluşturdu. Döküm çapakları-nın bu şekilde değerlendirilmesi sayesinde doğaya da büyük bir katkıda bulunduğunu belirten Naciye Özdemir’in bu önemli sergisi fuar süresince katılımcı-ların ziyaretine açık olacak.

DİĞER ETKİNLİKLER... “Döküm pratiği “Dökümü yakından tanıyalım”TÜDÖKSAD tarafından bu ilki gerçekleştirecek olan bir diğer etkinlik ise dernek standına ayrılan alanda “Dökümü yakından tanıyalım” adı verilen etkinlik ola-cak. Üyelerin de desteğiyle kurulacak platformda fuar ve kongre ziyaretçilerinin aktif yer alarak döküm yap-

maları sağlanacak. Bu sayede katılımcılar, işin incelik-lerini yaşayarak öğrenecek, bu aynı zamanda fuar ala-nında renkli görüntüler de ortaya çıkaracak. Dökümcüler Akşam BuluşmalarıKongrenin ikinci günü itibariyle her akşam gerçekleş-tirecek bu etkinliğin amacı, teknik anlamda döküm-cülerin paylaşımlarını oldukça yüksek tutan kongre programını aynı zamanda sosyal anlamda da destek-lemek. TÜDÖKSAD standı fuar süresince her akşam eski yeni tüm dökümcülerin bir araya gelmesine ola-nak sağlayacak.

Dökümhane Gezisi Kongrenin geleneksel etkinliklerinden bir diğeri de her yıl farklı konseptlerdeki dökümhanelere düzenle-nen geziler. Bu yıl da bu etkinlik 15 Eylül Cumartesi yani fuarın 3. günü gerçekleştirilecek.

KONGREHABER

Fuar alanında aktif sunuş ve poster sunuş alanı Daha önceki yıllarda bildiğiniz gibi kongre oturum-ları fuar alanında bulunan kapalı salonlarda gerçek-leştiriliyordu. TÜDÖKSAD bu yıl ilk defa bu geleneği bozarak, daha fazla katılım, aktif bir sunuş seyri gibi hedeflerle fuar alanına taşıyor. Fuar alanında gerçek-leştirilecek sunumların katılımcı kitlesini artıracağına, daha kalabalık ve aktif bir atmosferi bizlere yaşataca-ğına inanıyor.Yine bu formatın destekçisi bir diğer çalışma da TÜDÖKSAD’a ulaşan tüm bildirilerin değerlendirile-rek sözlü oturumların yanı sıra poster sunuşu ile katı-lımcıların ilgisine sunulması olacak. Bu sayede görsel anlamda da bilgi paylaşımı arttırılacak. 2. Döküm’ün Fotoğrafları Yarışması ve Sergisi2010 yılında ilki gerçekleşen ‘Döküm’ün Fotoğrafla-rı Sergisi’ne gösterilen ilgi bu etkinliğin 2’ ncisi ger-çekleştirmek ve bu etkinliğin gelenekselleşmesi için çalışmaları artırmak yönünde etkileyici oldu. Fotoğ-raf sanatına ilginiz dahilinde yakaladığınız Döküm ve Dökümcü konulu fotoğraf karelerinizi TÜDÖKSAD’a gönderebilir, hem bu tatlı yarışta hem de sergi ala-nında yer alabilirsiniz.

Page 14: Turkdokum23
Page 15: Turkdokum23
Page 16: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201216

EZB

ER D

IŞI

ENİSDİLEK

Hurda deyince çoğu insanın aklına sokak aralarında el arabasıyla gezen ve metal parçalar toplayan hurdacılar gelir. Kimileri için “basit” bir iş gibi görünen hurda işinde de büyük düşünmek ve işini profesyonelce yapmak dev bir firmaya dönüşmeyi mümkün kılabiliyor. Hurda işi yaparak iş dünyasına adım atan Hursan, bugün Hursan Paslanmaz Çelik, Anadolu Döküm ve Hursan Lojistik olmak üzere üç grup şirketini ana çatısı altında birleştiriyor. “Mayam hurda ile yoğrulduğu için en sevdiğim iş hurda işi” diyen Hursan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Enis Dilek, 18 yaşında başladığı iş yaşamında hurdaya verdiği kıymetin karşılığında paha biçilmesi zor olan başka şeyler kazanmış olacak ki “Şimdi kar zamanı değil ar zamanı” diyor. Enis Dilek, iş yaşamındaki kırılma noktalarını Ezber Dışı’nda anlatıyor…

Page 17: Turkdokum23

Türkdöküm 17

Sizden yola çıkarak öncelikle Hursan’ı tanıyabilir mi-yiz?Biz grup şirketleriyiz. Geçmişine bakacak olursak rah-metli babam Fahrettin Dilek’in 1969 yılında hurda tica-reti yapmasıyla Hursan’ın temelleri atılıyor. O zaman-lar paslanmaz çelik yok, bildiğimiz kara-siyah hurda ticareti yapılıyor. Bu oluşum zaman içindeki gelişme ve büyümeyle 1979 yılında şirketleşerek kurumsal bir yapı haline dönüşüyor ve Hursan firması kuruluyor. Bu çalışmalarla birlikte 1983 yılında ihracatın önünün açı-lıp Avrupa’dan ve diğer yurtdışı ülkelerden taleplerin gelmesiyle firma İstanbul merkezli bir paslanmaz çelik hurda tesisi haline geliyor.

Şu anda kaç tane tesisiniz var?Hursan olarak 4. depomuzu açmak üzereyiz. İstanbul merkez olmak üzere Ankara ve İzmir’de depolarımız, şubelerimiz vardı. 4. depomuzu ise Mersin’de açıyoruz.

Geçmişle bugün arasında sektörde sizin konumunu-za dair ne tür bir farklılık var?Büyük gelişme kaydettik. Bunun en büyük sebe-bi de Avrupa’yla çalışmamız ve Avrupa kültürünü al-mış olmamız. 1983 yılında ihracata başladık ve sürek-li Avrupa’yla irtibat halinde olup Avrupa’ya gidip gel-mek, oradaki tesisleri görüp makineleşmek çok büyük bir tecrübe oldu bizim için. Kurumsallaşmak anlamın-da hep bir adım önde olduk. Türkiye’de şu an paslan-maz çelik hurdanın senelik 100 bin ton civarında kapa-sitesi var. Biz de bu avantajlarımız sayesinde bu kapa-sitenin yaklaşık 40 bin tonunu işliyoruz.

Bu oldukça yüksek bir rakam. Peki pazarda sahip ol-duğunuz pay süreç içinde nasıl bir seyir izliyor?Biz kendi pazar payımızı artırmadan, paylaşım anlayı-şıyla pazarda yer alıyoruz. Bir taraftan ekonomi böyle yönlendiriyor, bir taraftan da yüzde 40’lık payın pas-tanın yeterli bir kısım olduğunu düşünüyorum. 60-70 milyon dolarlık ihracat yapıyoruz. Bu Türkiye’ye döviz girdisi anlamına gelir, böylece ülkemize katkıda bulu-nuyoruz.

Toplam üretiminizde ihracatın payı nedir?Üretimimizin yüzde 90’ı ihracata, geri kalan yüzde 10’u da bizim grup şirketimiz Anadolu Döküm fabrikamı-za ve diğer döküm fabrikalarına veriliyor. Yurtdışında malzeme ve ürün olarak İtalya’ya gidiyor. Türkiye’de bununla ilgili sac fabrikası ve üretim yok maalesef. Sa-dece çelik döküm fabrikalarında üretim oluyor, bu da çok düşük bir kapasitede. Söylediğim 100 bin tonun sadece yüzde 10’u Türkiye’de işlenebiliyor. Biz temel-de yurtdışındaki büyük trader ve çelik fabrikalarına ça-lışıyoruz.

Çocukluğumuzda da hep hurdacılar olurdu, ama sektörel anlamda işin aslı çok daha geniş. Hurda ne-dir diye size sorsak?

Hurda ekonomik özelliğini yitirmiş malzemelerin geri dönüştürülebilir haline deniyor. Daha ziyade metal-lerden geri dönüştürülebilir bir malzeme elde edili-yor. Malzeme temini ise üretimde olan fabrikalardan yapılıyor. Sonuçta üretimden çıkan artıkları alıp dö-nüştürüyoruz ve izabe fabrikalarına veriyoruz. Paslan-maz çelik üretimi yapan, sac, levha ya da boru türünde üretim yapan fabrikalara tekrar dönüştürülmek üzere gönderiyoruz. Bunun dışında parça dökümleri de iş-lenmesi için çelik fabrikalarına gönderiyoruz.Hurda, çevreye verilen önemden dolayı ve bu iş de çevreyle ilgili olduğu için sektör olarak çok önemli olan bir duruma geldi. Aynı zamanda yer altı kaynakla-rının azalması, tükenmesi anlamında da çok önemli bir sektör halini almış durumda. Sektörde malzeme olarak çok çeşitlilik var; siyah hurda, paslanmaz çelik, bakır, alüminyum, kurşun gibi malzemelerin hurdası kulla-nılmakta. Biz ise sektörün paslanmaz çelik tarafındayız.

Türkiye’de hurda sektöründe malzeme sıkıntısı yaşa-nıyor mu?Sıkıntı senelerdir devam eden bir şey. Aslında Türkiye hatırı sayılır bir çelik üreticisi haline geldi. Aynı zaman-da her ne kadar yavaş da gitse kentsel dönüşümle ilgi-li Türkiye’deki çalışmaların yarattığı bir üretim-tüketim şekli var. Ama temelde Türkiye’de üretim yetersizliği bulunuyor. 2011 verilerine göre 30 milyon ton civa-rında hurda kullanımı olmuş. Bunun 20 milyon tonu yüzde 50’si Avrupa, yüzde 30’u ABD, geri kalanı da Rusya’dan olmak üzere yurtdışından ithal ediliyor. Ne-den ithal ediliyor; çünkü Türkiye’deki üretim ve sana-yi bu kadar. Hurdalar üretimden çıkan artıklar olduğu için, tamamen üretime bağlı kaynaklar. Bunun dışında ömrünü tamamlamış fabrikaların sökümlerinden çı-kan malzemelerden de hurda elde edilebilmekte fakat Türkiye’de bu da yeterli olmuyor. Bu yüzden hatırı sayı-lır bir miktar ithal ediliyor.

Hurdanın sınıflandırması neye göre yapılıyor?Bizim alanımız olan paslanmaz çelik çok çeşitli bir mal-zeme. Piyasadaki tedarikçilerimiz malzemeleri bize ka-litelerine göre sunuyor ve ona göre fiyatlandırma ya-

Türkiye ekonomisinin yüzde 70’i, ithalatta da ihracatta da Avrupa’ya dayalı. Türkiye Avrupa’daki krizi geçen seneye kadar absorbe etti, bu sene itibariyle hissedilen bir daralma var. Avrupa piyasası çok durgun, yalnızca Almanya ve Fransa’yla ilerliyor

EZBER DIŞI

Page 18: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201218

EZBER DIŞI

pılıyor. Bu malzemeler depolarımızda analiz ve rad-yasyon kontrollerinden geçtikten sonra fiziksel şekil ve konumlarına göre, fabrikaların istedikleri ölçülerde presleme işlemleri, plazma kesim işlemlerine tabi tu-tuluyor ve üreticilere veriliyor. Bizde farklı kaliteler bu-lunuyor; krom ve nikel ihtiva eden bütün malzemele-ri alıyoruz, her malzemeye göre de müşterimiz var. Sı-nıflandırma kriteri bizde kalitedir ama siyah hurda tek tip malzeme olduğu için o sektörde kriter kalite değil-dir. Siyah hurda, yüzde 98 demir içeren bir elementtir.

Paslanmaz çelik ve siyah hurda nasıl yapılıyor?İkisi de çok farklı materyaller. Paslanmaz çelik dediği-miz zaten bir element değil; krom, nikel, demir alaşım-larından elde edilen bir metal. Bunun yanında bazen molibden denilen, ısıya ve aside dayanıklı elementler kullanılmakta. Paslanmaz çelik çok özellikli bir malze-me ve bu bize de keyif veriyor çünkü biz normal hurda statüsünde düz mal alıp satmıyoruz. Siyah hurda, ba-kır, alüminyum hurdalarının kendi içlerinde kalite fark-ları olsa da içlerindeki oran hep aynı olduğundan tek tip hurdalardır. Biz alaşımlı malzeme satışı yaptığımız için daha farklı bir konumdayız. Malzemeleri oranları-na, kalitelerine, çelik tesislerinin normlarına göre sınıf-landırarak satış yaptığımızı düşünürsek aslında burada kimyayla da uğraşıyoruz.

Dökümde sakat veya hurdaya çıkan malların da geri dönüştürmesini yapıyor musunuz?Dökümcülerden çıkan çatlak, bozuk malzemeleri için-deki alaşıma, elemente bağlı olarak az miktarda da olsa alabiliyoruz. Tabii şimdiki teknoloji sayesinde es-kisi gibi sakat ürün ve geri dönüşler çok sık olmuyor.

Paslanmaz çeliğin Türkiye’deki dökümhanelerde kullanımı ne ölçüde yaygın?Çok yaygın değil, paslanmaz çeliği hurda halinde alan en fazla 10 tane firma vardır. Diğer firmalar daha çok pik, manganlı çelik, demir çelik türünde malzemeleri tercih ediyor. Bizim çalıştığımız firmalar 5 bin tonluk üretim için senede aşağı yukarı 1000-1500 ton paslan-maz çelik alıyorlar.

Peki, neden “Büyük çelikhaneler olunca hurda sıkın-tısı da arttı” gibi bir şikayet var?Bu arz-talep meselesi. Talep çok olduğu için hurda fi-yatları yukarıya çıkıyor. Dünyadaki hurda fiyatı nere-deyse Türkiye’de belirleniyor diyebiliriz. Çünkü çok ta-lep oluyor. Yurtdışından 20 milyon ton hurda geliyor ve bu da çok büyük bir rakam.

Hurda fiyatları tamamen arz-taleple mi belirleniyor? Genel hurdaya baktığımızda, arz-talep çok önemli bir

şey. Londra Metal Borsası’ndaki fiyatlarla hareket edi-yoruz. 2008’deki ekonomik kriz sürecine kadar metal borsasındaki fiyatlarla hurda fiyatları veya üretilen fi-yatlar birebir giderdi. Eskiden fiyatlar biliniyordu; ba-kır piyasası bakır borsasının yüzde 90’ını alırdı, pas-lanmaz çelikte yüzde 95’i alınırdı, ona göre hesap ya-pılırdı. Fakat kriz sonrasında özellikle paslanmaz çe-likte bu fiyatlar tamamen ayrıldı. Borsadaki fiyatlar hiç hareket etmiyor. Bakır, alüminyum gibi diğer hur-dalar daha piyasa malı ve sanayi tipi malzeme oldu-ğu için borsadaki fiyatlara orantıda daha yakın. Siyah

hurdanın hakikaten talebi var ve fiyatları yükseldi, bizlerde ise şu an böyle bir talep yok.

Paslanmaz çelikte fiyatlar yüksek mi şu anda?Hayır, fiyatlar bayağı düşük seyrediyor. Bu da talebin olmadığını gösteriyor. Sonuçta Avrupa’daki ekonomik kriz her tarafa yansıdı. 2-3 sene içerisinde Çin ve Hindistan’daki üre-timler de doyma noktasına geldi ve haliyle fi-yatları aşağıya çekti. Yanlış hatırlamıyorsam 2006-07 yıllarında nikelin tonu 50 bin dolardı, şu anda 16 bin dolar. O da kısa süren sanal bir dönemdi, nitekim krizle beraber rüyadan uya-

nıldı. Metallerin fiyatlarının yüksek seyretmesin-den sonra, krizle beraber fiyatlar inanılmaz şekilde aşağıya düştü.

Tüm hammadde fiyatlarında böyle mi oldu?Evet, büyük bir çöküş oldu. Bunlar biraz da spekülatif hareketler; borsa varsa spekülas-

1983 yılında ihracata başlayan ve sürekli Avrupa’yla irtibat halinde olan Enis Dilek, oradaki tesisleri görerek makineleşme yönünde büyük adımlar attı. Kurumsallaşmak anlamında hep bir adım önde oldu. Türkiye’de şu an paslanmaz çelik hurdanın senelik 100 bin ton civarında kapasitesi var ve firma bu avantajları sayesinde kapasitenin yaklaşık 40 bin tonunu işliyor.

Page 19: Turkdokum23

Türkdöküm 19

EZBER DIŞI

yon vardır zaten. Malzemeye o kadar fazla talep olma-sı mümkün değildi ve malzemeyi yok hale getirdiler. Dolayısıyla onun da çöküşü yaşandı. Bu durum da pi-yasayı ekonomik olarak çok etkiledi. Çok firmanın canı yandı.

Sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Avrupa’daki krizden çıkılması fiyatları yükseltir mi?Ekonomik olarak hurda metallerde 2008 gibi bir dibe vuruş olacağını tahmin etmiyorum. Bundan sonra şim-diki seviyelerde seyreder diye düşünüyorum. Türki-ye ekonomisinin yüzde 70’i, ithalatta da ihracatta da Avrupa’ya dayalı. Türkiye Avrupa’daki krizi geçen sene-ye kadar absorbe etti, bu sene itibariyle hissedilen bir daralma var. Avrupa piyasası çok durgun, yalnızca Al-manya ve Fransa’yla ilerliyor.Döküm sektöründe 2008’deki krizle herkesin kapasi-teleri düştü, 2010’da ise yükselmeye başladı. Ama şu anda tekrar kapasiteler yüzde 20-30 oranında düşmüş durumda. Biz durum tam netleşmeden neden kapa-site yükseldi diye sorduğumuzda ise “O zaman talep vardı ve bunu değerlendirmek için yatırım yaptık” de-nilmişti. O durumda güçlü olan, alt yapısı sağlam olan kazanır, her zaman ayakta kalabilir. Ama maalesef ba-zıları bocaladı. İş gelince herkes kredilerle yatırım yap-tı, sonra da işler terse döndü. Bizim çelik döküm fab-rikamız olan Anadolu Döküm’e baktığımızda ise du-rum bayağı iyi gidiyor. Büyük firmalarla ve genellikle Almanya, Fransa gibi güçlü ekonomiye sahip ülkeler-le çalışmamız bize avantaj sağladı. Bu sayede bir daral-mamız olmadı ve hala yatırımlarımıza devam ediyoruz.

Hurda sektöründe yaşadığınız en büyük sıkıntı ne-dir?Yaşadığımız en büyük sıkıntı merdiven altı firmalarla uğraşmak. Biz o kadar yatırım yapmışız, tesisler kur-muşuz, kurumsallaşmışız ama hala daha merdiven altı birçok firma var ve onlarla mücadele etmek zor oluyor. Çünkü bu sektör el arabasına kadar inen bir sektör. Bu firmalar vergi vermiyorlar ve resmi olmayan işler yapı-yorlar. Bu da bizlere zarar veriyor. Bu tip firmalara fiyat-tan kaynaklanan bir talep oluyor. Fiyatlarda yükselme olduğu için biz de alımlarda problem yaşıyoruz. İhra-cat yapan, her şeyi resmi olan, vergi veren, bir sürü si-gortalı çalışanı olan bir firmayız; merdiven altı firmala-rın ise hiçbir masrafları yok ve biz onlarla rekabet edi-yoruz. Bu da hiç kolay bir şey değil. Hurda sektörüne baktığınız zaman sektördeki insanlarda da bir kültürel altyapı eksikliği görebilirsiniz. Başlangıçta kolay gibi gözüken, bir yerden hurda alıp başka bir yere satmak-tan ibaret bir iş gibi görünebilir ama bunu legal şekilde yapmayan yüzlerce insan var ve bu insanlar da bize sı-kıntı yaratıyor. Ama bu açıdan hükümetin hareketlerini çok beğeniyorum, özellikle yeni gelen Türk Ticaret Ka-nunu gibi yasaların oluşması bizler için büyük bir kat-ma değer. Çok sıkıntılı ve sancılı olacak ama siyahla be-yazın da ayrılması gerekiyor biraz.

İhtiyaçların fazlalaşması ve yeraltı kaynaklarının azalmasından bahsettik. Öte yandan geri dönüşüm bilinci de gittikçe yaygınlaşıyor. Genel olarak baktı-ğımızda hurdanın sanayi için önemi hakkında neler söyleyebiliriz?

Page 20: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201220

Bununla ilgili belediyelerin de çalışmaları var; plastik, cam gibi çöplerin ayrılmasında tüketiciyi bilinçlendir-meye çalışıyorlar. Bu çok önemli bir konu. Çünkü dün-yadaki bütün değerler yavaş yavaş azalmakta, bunla-rı da dönüştürülebilir hale getirebilmek lazım. Kurum-sallaşmak da burada devreye giriyor. Biz bu tesisle-ri kuruyoruz, bu kadar malzemeyi tekrar üretime geri kazandırıyoruz. Hem doğal dengeler bozulmuyor hem de dünyada sınırlı olan kaynaklar korunmuş oluyor. Bu hakikaten gurur verici bir şey. Tabii Türkiye’de hur-da konusunda daha çok yol almak gerekiyor. Ülkede hurda konusunda bizim gibi kurumsal, tecrübeli, pro-fesyonel olarak iş yapan firmalar en fazla 5-10 tanedir. Paslanmaz çelik konusunda ise ihracat yapan 10-12 tane firma olsa da bizim gibi tecrübe ve altyapıya sa-hip, malzeme kalitesinden ödün vermeyen bir firma yoktur diyebilirim.

Anadolu Döküm firmasının geçmişinden bahsedebi-lir miyiz?Anadolu Döküm aslında eski bir fabrika. Biz ise 1994 yılında satın aldık ve grubumuza kattık. Sektörün ticari ve ihracat kısmında olan firmamız dışında sektörün sa-nayi tarafına da girdik. Satın almadan önce de bu fab-rikaya hurda veriyorduk. Ancak fabrikada zamanla bir takım çöküşler oldu ve fabrika satışa çıktı, biz de tama-mını satın aldık. Şu anda sektörde ilk 4’ün içinde olan bir fabrika ve Türkiye’de yapılmayan çok özellikli mal-zemeler yapan bir ihtisas dökümhanesi. Avrupa ağır-lıklı olarak ciddi fabrikalara döküm döküyoruz ve bu fabrikadan çıkan ürünlerle, yüzde 65-70 oranında ih-racat yapıyoruz. Türkiye’de savunma sanayisinde her zaman biz tercih ediliyoruz. Bu bizim için çok önem-li, çünkü savunma sanayisiyle ilgili yurtdışından getiri-len tank ve diğer malzemelerle ilgili parçalar hep tara-fımızdan yapıldı.

Çelik dökümhanelerinde hurdanın önemi nedir?Hurda, bütün çelik üreticilerinin hammaddesidir ve geri dönüştürülebilir bir malzemedir. Hurda kullanımı-nın oranlamasına bakacak olursanız bu yüzde 50-70 ci-varlarına kadar çıkıyor. Tabii artık fire oranı ve hassasi-yet ne kadar azsa o kadar daha rekabet edebilir duru-ma geliniyor. Makineleşme, teknoloji ve rekabetin gel-diği noktada işinizi iyi yapmadığınız zaman isminiz ze-

delenir ve bunun da tamiri olmaz. O yüzden insana, teknolojiye, makineye yatırım yapan kazanıyor. Biz de Anadolu Döküm’ü bu şekilde buralara getirdik.

Diğer yatırımlarınızdan kısaca bahsedebilir misiniz?Biz grup olarak da aile şirketiyiz. Hursan Paslan-maz Çelik ve Anadolu Döküm dışında bir de Ambarlı Limanı’nda kurulan Hursan Lojistik ile 2009 yılında hiz-met sektörüne girdik. Lojistik sektörünün depolama tarafındayız. Türkiye’de bir ilk olarak liman statüsünde, geçici depolama ruhsatlı, gümrüklü, kapalı ve açık de-polarımız var. Ekonomilere bakacak olursanız çok ha-reketli düşüşler ve çıkışlar var, sektörel olarak farklılık-lar gösteriyor. Bu sebeple; bir sektör durursa diğer sek-tördeki firmamız çalışmaya devam etsin diye düşüne-rek farklı sektörlere girdik.

Bu üçü içinde kişisel olarak sizin en sevdiğiniz sek-tör hangisi?Mayamız bu olduğu için en çok sevdiğim sektör hurda sektörü. Grubumuzun lokomotif firması hurda firması olan Hursan Paslanmaz’dır. Ben 18 yaşında Hursan’da işe girdim. 1983 yılında paslanmaz çelik tesisine dö-nüştü, ihracatımız başladığında ben lise 3’teydim. Yeşilköy’de iyi bir çevrede oturuyorduk ve ben baba-mın hurda işi yaptığını söylemeye bile utanırken bir anda hurda çok ilginç bir şekilde bana cazip ve entere-san gelmeye başladı. Paslanmaz’da çok değişik ürün-ler, ayrıştırmalar ve farklı malzemeler olduğundan çok heyecan verici geldi ve bu işi yapmaya karar verdim. Liseyi bitirir bitirmez, işe başladım. Mayam da hurday-la yoğrulduğu için bu konuya daha çok sempati du-yuyorum. Ama diğer yandan da işin sanayi tarafında-yız, orada da yaptığımız işleri heyecan ve gururla an-latıyorum. Öte yandan lojistik de heyecanlı bir iş. Hur-san Lojistik yurtdışından gelen ithal malzemelerin de-polandığı ve işlemlerin yapıldığı bir tesis. 3. şahıslara bağlı bir iş yapıyorsunuz, insanlara hizmet veriyorsu-nuz ve her şeyin düzgün olması gerekiyor. Firmamız henüz 2009 yılında kuruldu ve yeni yeni oturuyor. Lo-jistikte depo tarafında olduğumuz için, depoları geniş-letme hedefimiz var. Şu an 3 bin metrekare daha ilave bir kapalı depo alanı yaptık ve Ambarlı Limanı’nda ya-tırımımızı tamamladık. Buna bağlı olarak diğer liman-larda da depolama alanları yaratabiliriz.

Bunun dışında başka yatırım planlarınız var mı?Başka yok, bu zamanda yatırıma girmek de hakikaten kolay değil. Eskiden daha kolay para kazanılıyordu, kâr daha yüksekti, biz de yatırım yapabiliyorduk. Eskiden maliyetler düşüktü, nüfus yoğunluğu bu denli değil-di. Ama şimdi öyle değil. Bir de artık herkes her işi ya-pıyor. Türkiye’de hangi sektör iyiyse o işe giriliyor, işi bi-lip bilmemek önemli olmuyor. Bu yüzden şimdi kâr za-manı değil ar zamanı. Önemli olan da ayakta kalabil-mek. O yüzden biz de mevcutları koruyup sürdürme-yi hedefliyoruz.

Hurda, bütün çelik üreticilerinin hammaddesidir ve geri dönüştürülebilir bir malzemedir. Hurda kullanımının oranlamasına bakacak olursanız bu yüzde 50-70 civarlarına kadar çıkıyor

EZBER DIŞI

Page 21: Turkdokum23
Page 22: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201222

Inductotherm bobinlerini uzun yıllardır kullanan Metaltec firması üretim hattında sürdürülebilir verimliliği yakalıyor. Metaltec’in başkanı Gary Stevers çelik üretiminde sermaye yatırımından en yüksek verimi nasıl aldığını anlatıyor.

Bobin TamirlerindenKurtulmak İçin Üç Öneri

İndüksiyon ergitme ocağının bobin ömrünü önem-li ölçüde uzatmanın ve durma süresini azaltmanın 3 temel yolu var. Birincisi, uygulamanız için en iyi er-gitme ekipmanını temin edin, ikincisi doğru refrak-

ter astar malzemesi seçin, uygulayın ve dikkatlice sin-terleyin, üçüncüsü ise ocak ve refrakter bakımını düz-gün bir şekilde planlayarak, doğru bir şekilde uygulayın.” Bunlar Metaltec Metal Aşındırıcı firmasının başkanı Gary Stevers’ın aklında tutması gereken tavsiyeler arasında yer alıyor. 1998 yılında Metaltec fabrikasında devreye alınan ocak, 133 bin ton sıvı metali herhangi bir bobin değişimine ve tamirine gerek duymaksızın alındı. Buna benzer bir hikaye Metaltec’in diğer 2 ocağı için de geçer-li. Bir tanesi sorunsuz bir şekilde 7 yıl çalışıp 117 bin 32

ton çelik ergitti, en yeni olan ise 21 bin 180 ton sıvı me-tal verdi ve ocaklarda beklenmedik bir aksama yapmadı.Metaltec, şimdilerde Canton, MI, 3 adet 5000kW güç üniteli Inductotherm üretimi 6 ton çelik kapasiteli çelik gövdeli ocaklar kullanıyor. Her ocak titreşimli şarj araba-sı ile beslenerek beynitik çelik bilye imalatı yapıyor. Her hafta boyunca, Metaltec 8 saatlik 2 vardiyalı çalışma ya-parken çoğu zamanda hafta sonları 12 saatlik 2 vardiya ile çalışıyor. Ortalamaya bakıldığında ise Metaltec gün-lük 134 ton çelik bilye üretiyor. Her bir yüklemede çe-lik 42 dakika gibi bir sürede 3 bin 100 °F sıcaklığa ula-şıyor ve hemen sıvı metal bilye üretimi için döküme alı-nıyor. Döküm süresi 24 dakika sürüyor. Stevers firmanın iş temposuna ilişkin bilgi verirken çok yoğun bir imalat-hane olduklarını, bobin tamiri ve değişimi ile zaman ve para kaybetmek istemediklerini söylerken aynı zaman-da bobinlerin tüketilebilir elemanlar olmadığına dikkat çekiyor. Bu sebeple Metaltec’in dayanıklı ve güvenilir in-düksiyon ocaklarına sahip olduğunu dile getiriyor. Ste-vers dayanıklı bakır bobinlere, bobin için Inducto-flex kullanımına ve ocağın güçlü yapısına özellikle dikkat çe-kiyor: ‘’Güçlü bobin destekleri ile bakır bobin tam ola-rak pozisyonunda sabitlendi ve çelik gövdeli ocak yapı-sı tarafından etrafı sarıldı. Bu yapı bobinin esnemesine

ÜYELERDEN

Page 23: Turkdokum23

Türkdöküm 23

ve şeklini kaybetmesine engel oluyor. Ayrıca bobine uy-gulanan yalıtım malzemesi ark yapmayı engelliyor.” Ste-vers iş süreçlerine ilişkin şu bilgileri veriyor; ‘’En iyi indük-siyon ocakları ile işe başladığınızda, ocakların formunu en iyi seviyede tutmamız için refrakter astar malzeme-sinin düzgün bir şekilde değiştirilmesi, uygulanması ve sinterlenmesi gerekir. İşlem kısa yoldan halledilmeye ça-lışılmamalıdır. Metaltec’te refrakter astar vibratörü kulla-nıyoruz astarda dövülmemiş kısım kalmamasını sağlıyo-ruz. Bu yöntem bizim adımıza çok iyi iş çıkarıyor. Astar yenileme işlemini kim yaparsa yapsın aynı sonuçlar elde edilebilir.’’Her refrakter değişimi ile birebir ilgilenerek uygulama-nın doğru yapıldığından ve aceleye getirilmediğinden emin olmak gerektiğini düşünen Stevers ‘’ Şu anki ref-rakter malzemelerimizin sinter hızı saatte 400 °F’ tır ve bu uygulama için güç ünitelerimize Melt-Manager bil-gisayar kontrol sistemi kuruludur. Bu bize eksiksiz ola-rak sinterleme uygulamasını takip etmemize olanak ve-riyor. Termokupıl ölçümleri içinde üç farklı yer kullanı-yoruz. Uygulama başladığında en düşük termokupıl öl-çümü monitörlenmekte ve sinter sıcaklığı kontrol altın-da tutuluyor” diyor. Stevers ekliyor; ’’İlk termokupıl ergi-dikten sonra merkez için olanı, oda ergiyene kadar kul-lanıyoruz ve ortadan veri topluyoruz. Üçüncü ise astar malzemesi ile ocak bobininin üst soğutma sarımlarının birbirine bitişik olduğu noktadan alınır. Buradaki sıcak-lık el yardımı ile ölçülerek üstte kalan malzemenin yeter-li sertleşme için gerekli sıcaklığa çıktığından emin oluyo-ruz. Bu noktadaki yoğun bir soğuma var. Gerekli özellik-lere uygun çok iyi bir sinter ile bitiriyoruz.’’Termal şok sebebiyle oluşan astar problemlerini çözmek için Metaltec her gün dikkatlice ocak astarına ön ısıtma yapıyor. Stevers, ocağın dörtte üçünün doldurulduğunu ve rölanti güçte (ön ısıtma gücü) vardiya değişiminden 2 saat kadar önce bu işleme başlandığını, vardiya başlan-gıcında ocağın sıcak ve tam güç için hazır hale geldiği-ni söylüyor. Ocak ve refrakter günlük bakımları da bobin ömrünü uzatmada üçüncü önemli etken. Stevers’ın gün-lük bakımlar konusunda da paylaşacağı bilgiler var. ‘’Her vardiya başlangıcında bütün ocakların görsel inceleme-lerini yapıyoruz. Bağlantı elemanlarını görsel inceleme-de ihtiyaç duyulması durumunda sıkılaştırıyoruz. Gün-lük incelemelerde en çok dikkat ettiğimiz nokta, ocak üstü refrakterinde meydana gelen değişimdir. Bu deği-şim bize bağlantı elemanlarında oluşan bir gevşemeyi görmemize olanak sağlıyor. İncelemelerimizde anladık ki eğer üst döküm halka belli bir noktada tutulursa, bo-bin sabit kalma eğilimi gösteriyor ve bobinin sağlamlığı

bu durum etkileniyor.’’Şönt bağlantı cıvatalarının ocak sesinde kayda değer bir değişim olduğunda incelendiğini ve gerekiyorsa sıkılaş-tırıldığını aktaran Stever ekliyor; “Daha sık yapılan incele-melerin harcanan zamana değmediğini düşündük. Hor-tumlar ile ilgili çok problem yaşamadık. Başlangıçta sız-dırmadılarsa zaten devamında da bir problem yaratmı-yorlar.’’ ‘’Haftada bir defa, yaptığımız kontroller bize as-tar malzemesine yama yapmamız gerektiğini gösteriyor. Yüzde 85 alümina içerikli bir malzeme ile yamanması ge-reken yerler tadilat oluyor. Pota ağzı refrakterini haftada iki defa yeniliyoruz. Pota ağzı alt kısmı ise uzun süren dö-küm zamanlarından dolayı aşınmış olabiliyor ve bu böl-gede tekrardan yenileniyor’’ diyen Stevers, günlük olarak yaptıkları refrakter ve ocak bakımlarıyla elde edilen ocak rijitliği ve bobin dayanımı sayesinde, astar başına 145 döküm alabildiklerini, bu çelik içinse 3 bin 100°F çalış-ma sıcaklığının iyi bir değer olduğunu ifade ediyor. ‘’As-tar malzemesinde oluşan aşınmayı hem gözle hem de ölçerek yaptığımız incelemelerde takip ediyoruz” diyen Stevers, astarın homojen olarak ya da bir noktada daha yoğun olarak aşınıp aşınmadığını bu şekilde söyleyebil-diklerini, genel anlamda astarın normal ömrünü tamam-ladıktan sonra değiştirildiğini ekliyor.Metaltec’in ocakları otomatik astar itme sistemi ile dona-tılmış. Astar itme sistemi, astar değişim işlemini hızlandı-rıyor ve bobin sıvasına zarar verme olasılığını azaltıyor. Stevers’ın verdiği bilgilere göre, bu sistemin kullanımın-da, ocak üstü refrakteri ve döküm ağzı refrakteri çıkarılır ve astar malzemesi en üst soğutma bobinlerinin hemen altına geldiğinde kırılır. Geriye kalan astar malzemesi iti-ci blok ile dışarı alınır. Refrakter astar dörtte üçü oranın-da ocak dışına alınınca, tel halat ile bağlanır ve geri ka-lan kısmı dışarı alınır.

‘’Düzenli bakım yapmamız ve otomatik astar itme sistemi sayesinde, ocaklarımızın toplam durma oranı yüzde 1’in altında’’ diyen Stevers, açıklamasında her şeye rağmen Metaltec’in orijinal Inductotherm bo-binleri ile 271 bin ton’dan fazla çelik bilye ürettiğini söylüyor. Birbirini takip eden 47 bin dökümü orijinal ocak bobinleri ile yaptıklarını vurgulayan Stevers, bunun 88 milyon dolar değerinde olduğunu ve bobin-lerin hala yeni gibi performans ortaya koyduğunu dile getiriyor.

ÜYELERDEN

Page 24: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201224

Trakya Döküm’deİkinci İşleme Fabrikası da Faaliyete Başladı“Sürekli yatırım ve yeni teknoloji” felsefesiyle hareket eden Trakya Döküm, yatırımını tamamladığı 5 bin metrekare kapalı alanda ve en son teknoloji donanımına sahip yeni işleme fabrikasında müşterilerine hizmet vermeye başladı.

Trakya Döküm kuruluşunun ilk yıllarından iti-baren yürütmekte olduğu boru ekleme parça-larının işlenmesi faaliyetini, 2004 yılında yap-mış olduğu 2 bin metrekarelik işleme atölye-

si yatırımı ile otomotiv, beyaz eşya ve diğer sektörlere de taşıyan Trakya Döküm, bugün itibariyle, bu atölye-sinde 30 adet CNC işleme merkezi ile müşterilerine hiz-met veriyor. 2012 yılında ise yeni inşa edilen 5 bin metrekare kapa-lı alana sahip yeni işleme atölyesi yatırımı ile hedefle-rini büyüten Trakya Döküm, yeni yatırımında iklimlen-dirme, ortam nemi, merkezi bor yağ sistemi, ölçüm la-boratuvarı gibi konularda günümüzün en son gelişmiş teknolojileri kullandı.Yeni işleme atölyesinde, parçaya özel, verimliliği yüksek ve rekabetçi CNC işleme ünitelerinin seçimini ön plan-da tutan Trakya Döküm, yapmış olduğu bu yeni yatı-rım kapsamında toplamda 50 adet CNC işleme merkezi ile müşterilerine en iyi hizmeti sunmaya devam ediyor.Trakya Döküm Stratejik hedeflerinde yer alan “ Döküm kapasitesinin yüzde 40’ı işlenmiş olarak satılacaktır ” he-defi, her iki imalat atölyesinin devreye girmesi ile, kısa sürede gerçekleşmeye doğru emin adımlarla ilerliyor.

Trakya Döküm Stratejik hedeflerinde yer alan “ Döküm kapasitesinin yüzde 40’ı işlenmiş olarak satılacaktır ” hedefi, her iki imalat atölyesinin devreye girmesi ile, kısa sürede gerçekleşmeye doğru emin adımlarla ilerliyor.

ÜYELERDEN

Page 25: Turkdokum23
Page 26: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201226

HWS’den Yeni Hat Yatırımları Heinrich Wagner SINTO (HWS) Konya, Ankara ve İzmir’de yeni SEIATSU kalıplama hatları kuruyor. Koçak Metalürji, Ekdöksan/Büyük Eker Bijon, Atik Metal ve Ekstra Metal’e kalıplama hatları kuran firma Ankiros 2012’de de özel ürünlerini sergileyecek.

Kalıplama hattı yatırımında SEIATSU HSP-2D’yi tercih eden Koçak Metalurji bu yatırımla bü-yüme hedeflerini destekliyor. Koçak Metalur-ji için hazırlanan 870x700x250+50/250 mm

derece ebatlı ve 60 kalıp/saat kapasiteli yeni kalıplama hattı 2012 yılının ilkbahar aylarında kurulmaya başlan-dı. Kalıplama hattı temmuz ayında faaliyete geçmiş ola-cak. Bundan bir kaç yıl önce de Koçak Metalürji ilk ter-cihini HSP-1 tipi kalıplama hattından yana kullanmış-tı. Koçak Metalürji’nin bu tercihinde, mevcut kalıplama hattının sunmuş olduğu teknik avantajlarla elde edilen kaliteli dökümlerden duyulan memnuniyet yatıyor. Bu memnuniyetin getirisi olarak firmanın yine bir HWS ka-lıplama hattını seçtiği biliniyor. Koçak Metalürji gittikçe artan döküm kalitesinden dolayı, ürünlerinin büyük bir kısmını Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Büyük Eker Bi-jon firması da kendi bünyesinde bulundurduğu kardeş firması Ekdöksan için 850x850x350±50/350 mm dere-ce ebatlı ve 120 kalıp/saat kapasiteli EFA-SD 4,5 tipi SE-IATSU kalıplama hattı kurulması yönünde yatırım kara-rı aldı. Bu kalıplama hattı ve HWS P10 tipi bir döküm makinası 2013 yılının başlarında tamamen yeni inşa edilen bir döküm fabrikasında kurulacak. Bu yeni dö-küm fabrikasında tüm tanınmış ticari araçlar için kam-pana ve fren diskleri üretilecek. Bir diğer yeni yatırım

ise İzmir Aliağa OSB’de bulunan Atik Metal’de gerçekleştirilecek. Atik Metal’de kurulacak olan bu 3. HWS kalıplama hattı ile birlikte firma he-deflediği kapasiteye ulaşmış olacak. 900x750x300/300 mm derece ebat-lı ve 120 kalıp/h kapasiteli olan EFA-SD 4,5 tipi SEIATSU kalıplama hat-tı 2012 yazında kurulmaya başlana-cak. Atik ailesine ait bu döküm fab-rikasında Avrupalı müşterileri için otomobil ve makine endüstrisinde kullanılan parçalar (kısmi olarak bit-miş halde) üretiliyor. Bu yatırım, Atik ailesinin SEIATSU kalıplama hat-tı kullandığı 5. yatırımı olacak. Bu-nun yanında Ekstra Metal firması da HSP-2D tipi yeni SEIATSU kalıplama

hattı yatırımıyla birlikte Ankara’daki fabrikasının kapasi-tesini arttırmaya hazırlanıyor. Bu yatırım daha önce alın-mış HSP-1 tipi SEIATSU kalıplama hattından sonra yapı-lan ikinci yatırım olacak. 870x700x300/300 mm derece ebatlı olan bu kalıplama makinesi 2012 yılının ilkbahar aylarında kurulmaya başlandı. Özgüven Döküm Makina San. Ltd. Şti mevcut HSP-1D tipi SEIATSU kalıplama hat-tını 2009 yılında yapmış olduğu kalıplama presi, kontrol ve kumanda modernizasyonundan sonra daha da geliş-tirmeyi planlıyor. Böylece, 60 kalıp/saat kapasiteli bir ka-lıplama hattına ulaşılmasının yanında yeni HSP-1D tipi bir SEIATSU kalıplama makinesi ile mevcut kalıplama tesisi firmanın gelecek senelerde daha yüksek kapasite-li bir kalıplama hattına sahip olmasına imkan verecek. Türkiye’nin önemli dökümhanelerine verilen kalıplama hatlarının yanında Heinrich Wagner Sinto’nun (HWS) bir etkinliği daha bulunuyor. Heinrich Wagner Sinto (HWS) ve Türkiye umumi mümessili Ekspert Mümessillik Tu-rizm ve Tic. Ltd., 13 -16 Eylül tarihleri arasında düzenle-necek olan Ankiros 2012’de farklı tip makinelerini sergi-leyecek. Fuarda sergilenecek ürünler arasında Ekdöksan ve Özgüven’e ait olan SEIATSU kalıplama makineleri de yer alacak. Heinrich Wagner Sinto, Ekspert Mümessillik Turizm ve Tic. Ltd. ile şimdiye kadar Türkiye’de 40’i aşan kalıplama hattı yatırımına imza attı.

ÜYELERDEN

Page 27: Turkdokum23
Page 28: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201228

Amcol’un çalışma alanları nelerdir?Ana firmamız Amcol International, bentonit konusunda dünyada lider konumda olan firmalardan birisi. New York borsasında da

ACO olarak gösterilen bir firma. Amcol International’ın 2010 yılı toplam satışları 852 milyon dolar; 2011 yılı sa-tışlar ise 943 milyon dolar mertebesinde. Firmada 4 tane ana iş bölümü bulunuyor. Bunlardan bir tanesi bizim de parçası olduğumuz “Minerals & Materials” bölümü. Bir tanesi “Enviromental”, yani çev-re gurubu. Diğeri petrol sahalarına hizmet sağlayan grubumuz. Sonuncusu ise “Transportation”, yani nak-liye grubumuz. Amcol 1920’li yıllarda ABD’de kurul-muş bir firma, dolayısıyla ABD’de yayılımı oldukça ge-niş. Ama 2000’li yıllara doğru ABD dışına da açılmaya başladı. Şu anda 65 farklı ülkede üretim operasyonları

bulunuyor. Farkı bölgelerde hem farklı ürünler üzerine hem de yine bentonit bazlı üretimlerine devam edi-yor. Çin’de, Güney Kore’de, Tayland’da, Avustralya’da, Hindistan’da fabrikalarımız var. Avrupa’ya baktığımız-da ise İngiltere, İspanya, Polonya, Türkiye’de yine fark-lı sektörlere hitap eden bentonit üretim fabrikaları ve bunlara bağlı olarak hammadde tedariki yapan ben-tonit ocakları var.

Amcol Türkiye hakkında bilgi verebilir misiniz?Amcol Türkiye’de 2007 yılında kuruldu. 2007’de Ben-san firmasının hisselerini Amcol Minerals Europe fir-masının devralmasıyla başlayan faaliyetler o zaman-dan beri İstanbul’daki ofisimiz ve Edirne-Enez’deki fabrikamızda devam ediyor. Edirne, Tekirdağ, Malka-ra, Balıkesir ve Karadeniz illeri gibi farklı illerde bento-

ÜYELERDEN

“TürkiyeZengin Bentonit Yataklarına Sahip”Amcol, Türkiye’de 2007 yılında Bensan firmasının hisselerini satın alarak faaliyetlerine başladı. Enez’deki bentonit fabrikasıyla birlikte, Edirne, Tekirdağ, Malkara, Balıkesir ve Karadeniz’de bentonit ocaklarına sahip olan Amcol’ün Türkiye’deki faaliyetlerini ve hedeflerini Genel Müdür Murat Tokel’e sorduk.

Page 29: Turkdokum23

Türkdöküm 29

ÜYELERDEN

nit ocaklarımız var. 2007 ile 2011 yılları arasında bizim yalnızca yatırıma yönelik bir harcamamız oldu. Fabri-kamızı, ocaklarımızı, rezervlerimizi geliştirmeye yöne-lik harcamalar gerçekleştirdik. Şu anda toplam 125 ça-lışanımız ve sürekli artış trendinde olan bir satış grafi-ğimiz bulunuyor. Amcol açısından Türkiye’nin önemi nedir?Tabii Türkiye bentonit yatakları açısından zengin bir ülke. Ama bunların neye yaracağını ve ne amaçla kul-lanılacağını iyi değerlendirmek gerekiyor öncelik-le. Ülkenin farklı bölgelerinde farklı rezervler bulunu-yor. Ama hangi rezervin hangi noktada, hangi ama-ca yönelik kullanıma uygun olduğuna dair bir bilgi eksikliği var. Bugüne kadar insanlar bir şekilde elle-rindeki imkânları seferber ederek bu bentonitleri çı-karmışlar ve işlemişler. Ama bentonitin daha derinle-mesine araştırılması çok fazla yapılmamış. Amcol ise Türkiye’de 2001-2002 yıllarından beri farklı rezervlerin araştırması içerisinde. 2007’de Bensan hisselerini dev-raldığında Amcol’un bilgi haznesinde neredeyse 150 farklı ocak yerinin ve buralardaki malzemenin neye yarayacağının bilgisi vardı. Yani firmanın Türkiye’den malzeme tedariki konusundaki çalışmaları ve rezerv araştırmaları sürekli devam etmiş zaten. Türkiye’nin hem bentonit açısından zenginliği, hem de Bensan’ın bu alanda belli bir yol kat etmiş olması Amcol’un dik-katini çekince 2007 Mayıs’ında sözleşme imzalanmış oluyor. Bu yatırım yapılırken, olumlu değerlendirildi-ği takdirde Türkiye’deki bentonitlerin endüstri anla-mında iyi bir noktaya çekilebilecek konumda olması önemli bir parametre görevi görüyor.

Firmanız o tarihten bu yana nasıl bir seyir izledi?O dönemden bugüne değin çok ciddi bir yükseliş var. Amcol olarak elimizdeki veri ve değerlendirmele-ri uygun kullanarak satışlarımızı artırdık. 2007 yılında Bensan’ın döküm sektöründeki faaliyeti sıfırken şimdi Amcol olarak döküm sektöründe söz sahibi ve firmala-rın güvendiği bir kuruluş konumunda. Hem teknik ser-vis sağlayan hem de firmaların isteğine göre malzeme verebilen bir firma haline geldi. Bu diğer ürün grupla-rında, örneğin ağartma toprağına ya da sondaj grubu-na baktığınızda da aynı şey geçerli. Biz elimizdeki bil-gi birikimini çok iyi bir şekilde değerlendirdik. 2009-10 yıllarında 2 yıl üst üste İMMİB’in değerlendirilmesinde Türkiye’de endüstriyel mineral grubunda 5. olduk. En-düstriyel mineral grubu dediğiniz zaman bunun içine feldspat, manyezit gibi yüksek tonajlarda satılan mal-zemeler giriyor. Son verilere göre aynı değerlendirme-de bu sene de 4. sıraya çıktığımızı öğrendik.

Bu başarıyı neye bağlıyorsunuz?Amcol’un en genç ekiplerinden birisi Türkiye’de. Çok teknik bir satış ekibimiz var. Ayrıca pazar bilgisini de iyi değerlendirdiğiniz zaman yurtdışına açılmada çok daha rahat hareket edebiliyorsunuz. Geçtiğimiz 3 yıl

içerisinde Türkiye’nin toplam bentonit satışlarının ne-redeyse yüzde 45’ini ihracat bazında biz yaptık. Bizim getirdiğimiz anlayışın en önemli hususlarından birisi de şu: Dökümhanelerden yola çıkacak olursak; biz bir dökümhaneye gittiğimiz zaman bentonit satalım diye gitmiyoruz. Tabii ki satış yapmak istiyoruz ama önce-likle, siz burada ne yapıyorsunuz, biz size ne katabi-liriz, sorusunun cevabını arıyoruz. Bu arayışa paralel olarak, gördüğümüz kadarıyla gerçekten de döküm-haneler katma değer yaratabilecek bir noktada dur-duğumuzu biliyoruz. Amacımız daha düşük maliyet-li bir malzeme satmak değil, toplam maliyeti nasıl dü-şürürüz diyerek ulaşıyoruz müşteriye. Diğer ürünlerde de faaliyetlerimiz benzer yönde. Sabit kalite, iyi servis, müşteri size ulaştığında onun sorununa eğilmeyi bile-bilen bir anlayış. Örneğin sondaj bentoniti satıyorsa-nız sondaj yapmanın ne olduğunu bilen bir personel-le bu işi yapmanız lazım. Biz de bilgi birikimimizi buna göre geliştirdik.

Döküm sektöründeki yenilik organizasyonunuz-dan bahseder misiniz?Minerals & Materials kısmı firmanın yüzde 50’sini oluş-turuyor. Bunun da yarısı, yani Amcol’un çeyreği ise döküm üzerine. ABD zaten döküm sanayisi ve tek-nik bilgi birikiminin çok yoğun olduğu bir ülke. Biz de Amcol’un toplam bilgi birikimini global olarak na-sıl dağıtabiliriz, düşüncesini projelendirdik. Amcol’da global çapta herkes deneyimlerini birbiriyle paylaşır. Döküm de bizde global olarak değerlendirilen bir kı-sım. Örneğin bir kişinin Tayland’da bir dökümhanede yaşadığı bir deneyimi ve bundan aldığı dersleri öğre-nip kendi içinde bulunduğumuz koşulları buna göre değerlendirebiliyoruz.Bu sayede iş bentonitin de dışına çıkıp, içinde ben-tonit tedariki de olan teknik bir servis hizmetine dö-nüşüyor. Bentonite de yalnızca bentonit olarak değil, toplam bir paket olarak bakıyoruz. Herkesin kendi sis temine bağlı olarak, sistemde nasıl iyileştirme bekle-

Amcol’un toplam bilgi birikimini global olarak nasıl dağıtabiliriz, düşüncesini projelendirdik. Amcol’da global çapta herkes deneyimlerini birbiriyle paylaşır. Döküm de bizde global olarak değerlendirilen bir kısım

Page 30: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201230

niyorsa buna göre çözümler getiriyo-ruz. Önemli bir nokta da bu iyileştirme-lerin öyle kalmasını sağlamak. Biz de ça-lıştığımız firmaların sistemlerini sürekli takip ediyoruz, numuneleri alıyoruz, la-boratuvarımızda düzenli olarak analiz ediyoruz. Müşteriye bunlara göre fark-lı öneriler de getiriyoruz. Burada da tek-nik servis ön plana çıkıyor.

Müşterileriniz genellikle ne tip dökümhaneler?Baktığınızda bentonitin maliyeti bir metal maliyetinin yanında çok büyük bir meblağ değil. Öte yandan in-sanların alışkanlıklarını değiştirmek de zordur, o yüz-den belli bir sistemi bulunan insanlar, böyle bir de-ğişikliğe girişmenin bir anlamı yok, diye düşünebi-lir. Bu yüzden daha büyük kuruluşlarda yeni bir siste-mi oturtmak daha çok zaman alıyor. Ama bizim bü-yük ya da küçük dökümhaneler arasında özel bir ter-cihimiz yok. Küçük ölçekli firmalarla da çok büyük öl-çekli firmalarla da çalışıyoruz. Aynı servisi herkes alı-yor. Biz Türkiye’nin her yerine de gideriz. Tabii ki büyük dökümhaneler daha çok satın alma yapar ama herke-sin prosesi ve sattığı malzeme kendine özeldir. Sonuç-ta en küçük dökümhanenin sattığı malzeme de belki kullandığımız otomobillerde çok kritik bir parça ola-rak takılıyor. Dolayısıyla o firmanın sattığı malzeme de ciddi kontrollerden geçiyor. Onlara bu çözümü sağla-dığınız zaman bu sizi de bir adım öne taşıyor. Teknik konularda anlaştıktan sonra diğer konularda da hızla ilerleyebiliyorsunuz. Bizim için temel olan şey teknik yaklaşım.

Firma olarak geliştirdiğiniz en güncel yenilikler-den örnek verebilir misiniz?

Örneğin bir bentonit-kömür+karbon donör karışımı geliştirdik. O da farklı bir teknik yaklaşım gerektiren bir konu ve sonuç itibariyle dökümhanelere farklı ka-zanımlar sağlayan bir yenilik. Sanıldığı üzere sadece bir bentonit ve kömür tozunun standart karışımı değil, malzeme kalitesi, oransal yapıları ve içerisine uygula-maya özel ilave ettiğimiz ve parlak karbon oranını art-tırıcı özel donörler ile oluşturulan ve dökümhane özel-linde tasarlanan bir üründür. Biz bentonit ile birlikte it-hal kömür kullanma yoluyla ve artı olarak eklediğimiz çok özel katkı maddeleriyle parlak karbon oranlarını ayarlayabilecek bir teknoloji geliştirdik. Bir dökümha-nenin bu konudaki beklentilerini net olarak anlayabil-diğimiz zaman daha iyi bir karışım sağlayabilme şan-sımız oluyor. Bu da karşımızdaki firmaya farklı fayda-ları farklı yerlerden edinmek yerine bir arada tedarik etme fırsatı veriyor. Bunun yanı sıra uçucu karbon is-teklerinizi de gerçekleştirmiş oluyorsunuz. Bu her fir-mayla ayrı bir proje çalışması olarak sürdürdüğümüz bir teknoloji. “Bende böyle bir ürün var, bir de bunu dene” yöntemiyle değil, tamamen dökümhanenin is-teğine göre ayarladığımız bir proje bu.

Bu karışımın kullanım alanları nelerdir?Yine asıl amaç döküm kalitesini çok üst düzeye çeker-ken bunu daha ekonomik bir proses ile başarabilmek. Yani daha iyi bir dökümü daha ucuza maledebilmek.

ÜYELERDEN

Bentonit-kömür+karbon donör karışımı geliştirdik. O da farklı bir teknik yaklaşım gerektiren bir konu ve sonuç itibariyle dökümhanelere farklı kazanımlar sağlayan bir yenilik

Page 31: Turkdokum23

Türkdöküm 31

ÜYELERDEN

Bu anlamda ürünün asıl kullanılma amacını ülkemizde mevcut kullnılan kömürtozu ve bentonit ürünlerinin kalite yetersizliğinden dolayı oluşturduğu yüksek dö-küm maliyetleri geliyor. Normalde yerli kömür tozları-mız maalesef yüksek kül ve düşük parlak karbon ora-nına sahiptir. Bu da mevcut kömürtozlarını yüksek ila-ve oranlarında kullanmamızı gerektiren ancak sadece bununla kalmayıp bu yüksek kullanım oranının da bir-takım teknik problemlere neden olduğu aşikar. Bu du-rumda yüksek uçuculuk, parlak karbon ve düşük kül oranı ile tasarladığımız karışımlar, çok daha düşük kul-lanım miktarı ile kullanılırken, yüksek niteliklerinden dolayı öncelikle yüzey kalitesini arttırmakta ve birçok kum sakatının engellenmesinde önemli fayda sağla-maktadır. Tüm bu faydalar birleştiğinde tabiî ki çok daha yüksek kaliteli bir döküm parçası, sorunsuz ve daha düşük bir maliyet ile üretilebilmektedir. Karışımın en önemli özelliklerinden biri de , firmaların ayrı ayrı alıp sonradan dozladıkları bir malzeme gru-bunu paket halinde verirken o karışıma bir şeyler daha katıyorsunuz. Dolayısıyla totalde sistemdeki kum ka-litesini de artırmış oluyorsunuz. Biz toplam satışları-mızın yüzde 30-35 kadarını bu yöntemle gerçekleşti-rir konumdayız.Bunun dışında Amcol bünyesinde geliştirilen diğer ürünleri de müşterilerin deneme ve hizmetlerine su-nuyoruz. Bunlar yalnızca bentonit bazlı ürünler değil; örneğin kalıp ayrıcı ürünler veya lovox gibi özel tip re-çine projelerimizde de olduğu gibi çalışmalar sürdüğü müddetçe müşterilerimizle paylaşıyoruz. Örneğin ka-lıp ayrıcı alışması Türkiye’den çıkmış ve şu anda da de-vam eden bir çalışma. Belki de bir ya da birkaç yıl son-ra üzerine bol bol konuşacağımız bir çalışma olacak.

Türkiye’deki döküm sektörünü nasıl görüyorsu-nuz?Bence Avrupa ile rekabet şartlarında Türkiye bir adım önde. Ama döküm kalitesinde Avrupa ile rekabet ede-bilecek ürünlere sahip olduğu için böyle. Farklı ülke-lerdeki dökümhaneler arasında çok daha düşük kali-telerde çalışan tesisler de mevcut. Ama Türkiye de dö-kümhanelerin çoğu ihracat ve otomotiv sektörü ağır-lıklı çalıştıkları için kaliteye son derece özen göste-ren firmalar olmak durumundalar. Avrupa’ya baktığı-nızda örneğin İngiltere’de döküm sektörü hemen he-men bitmiş durumda. Almanya ve Fransa sabit bir çiz-gide ilerliyor. Ama Türkiye’ye baktığınız zaman büyük dökümhanelerde sürekli bir ilerleme, üstüne koyma, yeni hat kurma gibi bir durum var. Bu da şunu gös-teriyor; bizim dökümhanelerimiz yurtdışı pazarları-nı büyütmek konusunda kendilerinden emin. Çünkü kimse durduk yerde bir hat yatırımı yapamaz, bunlar çok büyük çaplı yatırımlar. Avrupa’da yapılan girişim-lere baktığınızda Türk dökümünü tercih etmeye yöne-lik bir eğilim olduğunu görüyorsunuz. Yeni yatırım ol-duğu zaman bu aynı zamanda yeni teknoloji anlamı-na geliyor.

Ama öte yandan örneğin İtalya gibi Avrupa ülkeleri belli bir kriz aşaması yaşıyorlar. Sektörlere baktığınız zaman eskiden, ‘bize her şeyin en kalitelisi gelsin’ di-yenler şimdi ‘en ucuzu gelsin’ diyebiliyorlar. Bir süre sonra örneğin Almanya’da da böyle bir şey söz konusu olabilir. Bu tip kriz dalgaları yayıldığı zaman belki biz-de de bir gerilemeye sebep olabilir. Ama bu da geçici-dir, bunlar aşıldığı zaman normale dönecektir diye dü-şünüyorum.Türk dökümünün ilerlemesi ve satış ile miktarlar gide-rek artıyor. Bu da rekabeti getiriyor. Özellikle konvan-siyonel malzemelerin satışında ciddi bir rekabet var. Burada teknolojisini geliştirmiş olan firmalar bir adım öne çıkmaya hak kazanıyorlar. Biz bentonitte bu an-layışla çalışıyoruz. Çok gelişmiş bir sanayi olarak Türk dökümünde diğer firmaların da böyle yaklaştıklarını düşünüyorum. Nitekim onlar da bu yatırımları yapıp yurtdışındaki rakiplerine karşı ayakta kalabiliyorlar. Yoksa Amcol için de çok büyük bir pazar olan Çin’de de çok sayıda dökümhane var. Ama bizim firmalarımız Çin’le de Avrupa ve Ortadoğu’daki dökümhanelerle de iyi bir rekabet ortamı yaratmış durumda.

Rezervler konusunda yakın geleceği nasıl görü-yorsunuz?Tabii hiçbir rezerv sonsuz değil. Ama biz çalışma tar-zımız gereği rezerv tespitine yönelik yatırımlarımızı çok önceden yapıyoruz. Dolayısıyla, en azından 5-10 yıl önümüzü görmediğimiz zaman o rezerv bizim için geçerli bir rezerv değil. 3, 5, 10 yıllık planlarımız olu-yor. Örneğin bu sene yapacağımız eksplorasyon çalış-ması belki 7 sene sonra kullanacağımız bentonitin tes-pitiyle alakalı.Bu işi yaparken kendinize ait çalışma alanlarınız ve ruhsatlarınız vardır. Bu ruhsatlarda sizin için tanımlan-mış alanlarda çalışırsınız. Bunlar anlık olarak çalışmayı sağladığınız yerlerdir. Ama ileriye baktığınızda bu yine ruhsatlarınız çerçevesinde titiz ve kapsamlı bir çalışma ister. Sondaj çalışması ile yerin 20-30 metre altına ine-rek bentonit kalıntılarını çıkartırsınız. Bu yolla nerede, nasıl bir bentonit seviyesi olduğunu ortaya çıkartırsı-nız. Sonrasında bunların analizlerini yapıp üç boyut-lu bir yer altı haritası oluşturursunuz. Bu harita da o aşamadan itibaren bizim anayasamız gibi bir şey olur adeta.

Amcol’un gelecek vizyonu nedir?Gelecek adına Türkiye’de 2 tane önemli bölüm görü-yoruz, kendi firmamız için de böyle. Bunlardan biri-si döküm, diğeri ise nitelikli killer dediğimiz bölümü-müz. Her 2 bölümde de çok hızlı bir ilerleme eğilimi-miz var. Dökümde sektörü daha iyi bir noktaya getire-cek bir gelişim sağlayacağız. Nitelikli killer konusunda ise katma değeri yüksek ürünler alanında planladığı-mız farklı projelerimiz bulunuyor. Bu yatırımlarla bir-likte farklı kollardan Türkiye’de hızla yayılmayı planlı-yoruz.

Page 32: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201232

Yaptığı yeni yatırımlarla hedef büyüten Yaz-kan Mühendislik mevcut otomatik reçine-li kalıplama hattına ilave olarak Disamatik kalıplama hattı ile aşama kaydediyor. Üre-

timini ve kalitesini artırmak için DISA ile yoluna de-vam edecek olan Yazkan Mühendislik’in kalıplama hattı DISA MATCH 20/24’ün kalıp ebatları 508x610x 200x200 mm, kalıp hızı ise 160 kalıp/saat’dir. Kalıpla-ma makinesini sıkıştırma teknolojisi 50 yıllık deneyim sonucu mükemmel hale getirilmiş DISA dikey kalıpla-ma teknolojisi ile aynıdır. Kalıplama makinesinde kul-lanılan yazılım programı DISA dikey kalıplamanın ay-nısı olup, model verileri, yönetici takip bilgileri gibi kullanım kolaylığı sağlayan bir programdır. Kalıplama

hattından sonra otomatik soğuma hattı, ceket değiş-tirme ve ağırlık koyma ekipmanları da DISA tarafından sağlanacak. Yazkan Mühendislik, DISA’nın vereceği çizimlere göre ağırlık ve ceketleri imal edecek. Döküm parçalarının ve kumun soğutulması için DISACOOL 2900 kullanı-lacak. 12.5 metre uzunluğunda ve 2.9 metre çapında-ki DISACOOL’un saatte 50 ton kum ve metal kapasite-si mevcut. Kum hazırlama sisteminin dizaynı, Yazkan Mühendislik ve DISA’nın bilgi ve tecrübelerini birleş-tirmesiyle hazırlandı. Komple kum hazırlamanın kont-rol ekipmanı DISA tarafından sağlanacak. Kum hazır-lamanın kalbi olan mikser SAM 3-40 ve kum kontrol sistemi SMC’de DISA tarafından verilecek. Meta-Mak’ın döküm sektöründe temsilciliğini yap-tığı, dökümhaneler için gerekli olan kalıplama hat-ları, maça makinaları, komple kum tesisleri ve yüzey temizleme makinaları üreticisi olan DISA, dört ülke-de üretim yapan fabrikaları ile dünya çapında hizmet ağına sahip üretici bir firma. Müşterilerine, sunduğu uygulama/mühendislik hizmeti sayesinde, minimum malzeme tüketimi ile maksimum ürün çıktısı alma-nın yollarını aktarmayı başlıca hedefleri arasına koyan DISA’yı yaklaşık 18 yıldır temsil eden Meta-Mak, DISA ile birlikte, dünyanın önde gelen pek çok üretici fir-ması ile yerli üretici arasında bir köprü görevi görüyor. Meta – Mak bu sayede, gelişen teknolojiyi son kullanı-cıya aktarıyor.

Yazkan Mühendislik DISA TeknolojisiniTercih EttiAnkara 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde 12 bin metrekare alanda 7 bin 800 metrekare kapalı alan üzerine kurduğu yeni fabrikasında hizmet vermeye başlayan Yazkan Mühendislik, mevcut reçineli sürekli kalıplama hattına ek olarak Disamatik kalıplama hattı yatırımı yaptı.

DISA MATCH 20/24 Kalıplama Makinesi,

13 - 16 Eylül tarihlerinde düzenlenecek ANKIROS/ ANNOFER / TURKCAST fuarında Meta-Mak H2 - C110 standında sergilenecek.

ÜYELERDEN

Page 33: Turkdokum23
Page 34: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201234

ÜYELERDEN

Eges’ten Dual Frekansve IGBT TeknolojisiEges Satış Müdürü Emre Sezgin, Eges’in dual frekans indüksiyon ocakları, DSP (Dijital Sinyal İşlemcisi) Kontrollü IGBT teknolojili indüksiyon ocağı sistemleri ve Samsun Makina’da devreye alınan ilk 30 tonluk indüksiyon ocağı hakkında bilgi verdi.

Dual Frekans İndüksiyon OcaklarıNormalde bir endüksiyon ocağının çalışma frekansı ergitilecek metale ve de ocağın ka-pasitesine göre seçilir. Örneğin çelik ergit-

mede gaz emilimini minimize etmek ocağın karıştır-ma etkisini azaltmak istenir. Buna mukabil dökme de-mir ergitmede gaz emiliminden daha önemlisi ergimiş banyonun içindeki ısı dağılımının üniform olmasıdır. Bu nedenle de çeliğe göre daha düşük frekansta çalış-mak gerekir. Benzer şekilde alüminyum ve talaş ergitir-ken de daha düşük frekanslar tercih edilir. Günümüzde endüksiyon ocakları tasarlandıkları bir frekans bandında çalışır. Genellikte de metal banyo oluştuğu andaki frekansla anılırlar. Örneğin 1000Hz’lik bir endüksiyon ocağının banyo oluştuğundaki çalış-

ma frekansı 900Hz ile 1000Hz arasında bir değerde-dir. 500Hz lik ocağın frekansı da banyo oluştuğunda 400Hz ile 500Hz arasındadır. Üniversal çalışmak isteyen özellikle küçük veya orta öl-çekli dökümhaneler, gerektiğinde çelik gerektiğinde dökme demir, hatta gerektiğinde bakır alaşımları dök-mek isteyebilirler. Bu durumda tek bir frekans bandın-da çalışan endüksiyon ocağı istenen ihtiyaç için yeter-sizdir. Böyle tasarlanan endüksiyon ocağında frekan-sı değiştirmek için yapılacak modifikasyonlar sistemin hem performansını hem de verimin kötüleştirir.Bu nedenle Eges dual frekansta aynı verim ve per-formansla çalışabilen endüksiyon ocağı geliştirdi. İl-kini Çorum’da Görpe Döküm firmasında uyguladık-larını belirten Eges Satış Müdürü Emre Sezgin, Görpe

Page 35: Turkdokum23

Türkdöküm 35

Döküm’ün çelik ergiteceği zaman ocağın frekansını 2000Hz’e ayarladığını ve dökme demir ergiteceği za-manda da frekansı 1000Hz’e ayarladığını söylüyor. Her iki frekansta da ocağın verimi ve performansı aynı ka-lıyor. DSP (Dijital Sinyal İşlemcisi) Kontrollü IGBT Tekno-lojili Endüksiyon Ocağı SistemleriTürkiye’de 1992 yılından itibaren IGBT teknolojisini ke-sintisiz güç kaynaklarında ilk kullanan firma olan Eges, IGBT teknolojisinin gelişmesiyle beraber endüksiyon ergitme sistemlerinde de IGBT teknolojisini Türkiye’de ilk kullanan firma oldu. Eges, IGBT teknolojisini kullanmaya karar verdiğinde yeni bir kontrol elektroniği tasarımı uygulamaya da karar vererek bütün kontrol tekniğini dijital platfor-ma taşıdı. Tasarımı daha karmaşık olmakla beraber di-jital kontrol tekniğinin kendine göre bazı avantajları olduğunu söyleyen Sezgin, bu avantajları şöyle sıralı-yor. “Birinci avantajı sistemden sisteme değişen ayar-ların yalnızca bir bilgisayar vasıtasıyla gerçekleşmesi-dir. Diğer bir avantaj, kontrol tekniğinde yapılacak bir iyileştirmenin yazılım ile sağlanmasıdır. Bu avantajların müşteriye faydası, müşterinin satın alacağı yedek kar-tın cihazda ayarlanmasına gerek olmamasıdır. Bilgisa-yarla parametreleri asıl kartın parametrelerine ayarlan-dığında, yedek kart asıl kartın performansını gösterir.” Ayrıca yeni tasarımla beraber, cihaz üzerinde kullanı-lan elektronik kart sayısında da bir azaltmaya gidildi-ğini belirten Sezgin, “bu sayede hem cihaz daha basit hale geldi hem de olası bir arıza durumunda müdaha-le kolaylığı sağlandı” diyor. IGBT kullanılan Eges Endüksiyon Ergitme Sistemi’nde reaktif problemi yok. Minimum güçlerde dahi güç fak-törü 0.98’den büyük. Bu sayede müşterinin ayrıca bir kompanzasyon panosu yatırımı yapmasına gerek kal-mamakta. IGBT teknolojili sistemin kullanımı ile mevcut cihaz kullanımı arasında hemen hemen hiç fark olmadığını

belirten Sezgin, bu sayede mevcut en-düksiyon ocağı kul-lanıcılarının yeni sis-teme kolayca alışa-caklarını söylüyor. Emre Sezgin, “Özel-likle 600KW’a kadar sistemlerde güç üni-tesi (konvertör) plat-form üzerinde daha az yer kaplamakta bu nedenle de ocak-lar için daha geniş şarj alanı kalmaktadır” diye ekliyor.

30 Ton 15MW İndüksiyon Ocağı Son Irak savaşından sonra yükselip bir daha düşmeyen petrol fiyatları özellikle petrol üreten ülkelerde bir liki-dite fazlalığı yarattığını, bu nedenle inşaat sektörünün hızla büyüdüğünü dolayısıyla piyasada inşaat demiri-ne aşırı bir talep oluştuğunu söyleyen Sezgin, bu ta-lebe cevap vermek üzere son yıllarda “mini çelikhane” olarak adlandırabileceğimiz bir sektörün doğduğu-nu söylüyor. Bu çelikhaneler hurdayı ark ocakları yeri-ne daha düşük yatırım maliyeti olan endüksiyon ocak-larında ergitip Sürekli Döküm Makineleri’nde döke-rek kütük ürettiklerini belirten Sezgin, bunun için yük-sek kapasiteli endüksiyon ocaklarına da ciddi bir talep oluştuğunun altını çiziyor. Gerek mini çelikhaneler için gerekse yüksek kapasite-de döküm yapan dökümhaneler için Eges’in, 15MW gücünde 30 ton kapasiteli endüksiyon ocağı siste-mi geliştirdiğini vurgulayan Sezgin, bu ocaklarda çe-lik ergitildiğinde kapasitenin 40 ton’a kadar çıkabildi-ğini söylüyor. Ürettikleri bu ilk sistemin; 15MW ergit-me, 1MW tutma konvertörü ve 2 adet 30 ton ocak ile Samsun Makine Sanayi’nde devreye alındığını ve Şu-bat 2012’den itibaren sorunsuz çalıştığının bilgisini ve-riyor.

ÜYELERDEN

Eges Satış MüdürüEmre Sezgin

Page 36: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201236

DökümhanelerdeBoyama İşlemi KolaylaşıyorDökümhanelere özel çözümler sunan ASK Chemicals’ın yeni ürünü refrakter boyası SOLITECTM DI su bazlı yapısı ile uygulandıktan sonra boyanın kuruma sürecini renk değişimi ile gösteriyor. Boya, içindeki özel katkı malzemeleri sayesinde, nemlilik durumuna göre renk değiştirerek kullanıcıya boyanın tam kuru olup olmadığı veya ne kadar nemli olduğunu gösteriyor.

İş sağlığı ve güvenliği ile çevre koru-ma, diğer yandan ekonomik kaygı-lar, boya üreticilerini yeni arayışla-ra sürüklüyor. Artık alkol bazlı refrak-

ter boyaların kullanımı giderek azalıyor. Günümüzde su bazlı, çevre dostu ve sür-dürülebilir çözümlerin geliştirilmesi, sol-ventler gibi petrokimya ürünlerini geride bırakacak boyalar geliştirmek tüm boya üreticilerinin odak noktası olmayı sürdü-rüyor. ASK Chemicals, alkol bazlı boyalar-da elde ettiği bilgi birikimini ve bu boya-ların avantajlı yönlerini su bazlı boyala-ra aktararak yeni geliştirdiği su bazlı boya teknolojisi ile dökümanelere yenilik getir-meyi hedefliyor. Dökümhanelerin yararı-na yeni teknolojiler ve ürünler geliştiren geliştirdiği ürünlerin ve proseslerin çevre dostu olmasına özen gösteren ASK Che-micals, SOLITECTM DI ile de bu hedefini bir adım öteye taşıyor. Uygulandıktan son-ra boyanın kuruma sürecinde belirgin renk değişiklikle-ri göstererek boyanın kuruluk durumu ve tam olarak ku-ruyup kurumadığına dair görsel bilgi verebilen yeni ürün, su bazlı boya teknolojisinin bir ürünü. Boyaların tam kuru olması; döküm sırasında boya tabakasının kabuk halinde uygulandıkları yüzeyden kopmasına neden oluyor. Aynı zamanda gaz, cüruf inklizyonu, porozite veya pürüzlü yü-zey gibi döküm hatalarının oluşmaması için boyanın tam kuru olmaması önem taşıyor. Boyaların yetersiz kuruması sonucu ortaya çıkan döküm hataları ise ya dökümün ta-mamen fire olmasına ya da temizleme ve taşlama işçili-ğinin uzamasına neden oluyor. Boyaların aşırı kurutulma-sı yüksek enerji maliyetlerine yol açıyor. Her iki durum da üretkenliği azaltıyor ve verimliliği düşürüyor. ASK Chemi-cals yetkililerinin verdiği bilgilere göre, bu güne kadar dö-kümhanelerin kullanabileceği basitlikte, boyaların tam olarak kuruyup kurumadığını tespit etmek üzere gelişti-rilmiş analitik bir yöntem yoktu. Firma bu boşluğun, artık

su bazlı boya, SOLITECTM DI ile dolacağına inanıyor. Eğer maça ve kalıplarda iyi sıkışmamış, zayıf kalan bölgeler var-sa, bu bölgeler, iyi sıkışan bölgelere nazaran, daha fazla oranda nem emer ve bunun doğal sonucu olarak da daha geç kururlar. Böylelikle maça yapımı veya kalıplama sıra-sında gözden kaçmış bu tür hatalar, SOLITECTM DI sayesin-de çok kolay fark edilerek, döküme geçilmeden önce bu tür hataların ortadan kaldırılması veya bu tür hataların fi-reli parça üretimine neden olmalarına mani olunmuş olur. SOLITECTM DI, dökümhanelerde hali hazırda başarılı bir şe-kilde kullanılmakta, bilhassa su bazlı boya olarak çelik ve sfero parça üreten dökümhanelerde çok yaygın olarak kullanılmakta ve kabul görmektedir; bu da iyi kontrol edi-lebilen ve güvenilir proseslerin dökümhanlere sağladığı reddedilemez maliyet avantajlarının en önemli kanıtıdır. Yaş/kuru renk göstergeli su bazlı refrakter boya, standart bir ürün ile çevresel faktörleri ve yüksek seviyedeki bir iş-levselliği birleştiren yaratıcı bir yaklaşımdır.

Şekil 1 – SOLITECTM DI boyanın kuruma sürecini görsel olarak tesbit etmemize yardımcı olarak boyakurutma işleminin tam ve güvenilir olarak yapılmasını sağlar.

ÜYELERDEN

Page 37: Turkdokum23
Page 38: Turkdokum23
Page 39: Turkdokum23
Page 40: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201240

HANNOVERMESSE 2012’de TÜDÖKSAD Rüzgari EstiEndüstriyel teknoloji konusunda dünyanın sayılı fuarları arasında yer alan Hannover Messe 2012, 23- 27 Nisan tarihleri arasında Almanya’nın fuarlar kenti olarak bilinen Hannover kentinde düzenlendi. 2000 yılından bu yana TÜDÖKSAD’ın destek verdiği fuara bu yıl dernek çatısı altında 32 firma katıldı.

FUAR

Page 41: Turkdokum23

Türkdöküm 41

Sanayi ürünleri, elektronik, elektrik, endüstriyel ürünler, mühendislik, kontrol ve ekipmanları, robot, factory automation, mikro teknolojisi, dijital teknolojiler, enerji sistemleri gibi fark-

lı konu başlıklarında 8 ayrı fuarın birleşiminden oluşan Hannover Messe 2012, katılımcıların ve ziyaretçilerin beklentilerini karşılamayı başardı. Fuar katılımcıların hedefi ise en üst seviyede endüstriyel AR-GE çalışmala-rı, yan sanayi çözümleri, üretim teknolojileri ve hizmet-leri, enerji ve çevre teknolojileri ile üretim ve işlemede otomasyon çözümlerini tanıtmak oldu. 2000 yılında Hannover Messe Fuarı’na katılımcı olarak destek vermeye başlayan Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği (TÜDÖKSAD) bu yıl da üye 32 firması ile 1.300 metrekare üzerindeki sergileme alanında yer aldı. 3 numaralı holde ziyaretçilerle buluşan TÜDÖKSAD üye-si firmalar derneğin stand tasarımı ile de ziyaretçilerin ilgisini çekti. 2012 yılı Hannover Messe Fuarı katılımcı-ları arasında TÜDÖKSAD üyelerinden; Adöksan, Akdaş, Anadolu, Ardemir, Ardöksan, Arpek, Ayhan Metal, Bo-ran, Burdöksan, Çemaş, Çimsataş, Demisaş, Denizciler, Dirinler, Emin Teknik, Entil, Ergin Model, Ferro, Gedik, Gürmetal, Hema, İğrek, Kağan, Koçak, Körfez, Pınar, Sil-van, Sümer, Şenkaya, Toprak, Torun Bakır ve Yazkan fir-maları yer aldı. TÜDÖKSAD’ın yanı sıra fuarda İstanbul Ticaret Odası (İTO) standlarında grup katılımları, Ma-kine İmalatçıları Birliği (MİB) ile münferit katılımcılar da Türk sanayinin temsilcileri olarak yerlerini aldı. Fu-arı değerlendiren TÜDÖKSAD üyeleri geçen yıla kıyas-la bir nebze durgun geçen fuarda en çok ilgiyi tekno-loji ürünlerinin sergilendiği hollerin gördüğü konusun-da hem fikir. TÜDÖKSAD’ın üyeleri ile katılım göstere-ceği bir sonraki Hannover Messe fuarı 8-12 Nisan 2013 tarihlerinde düzenlenecek.

Hannover Messe 2012’de neler yaşandı?Endüstriyel otomasyon fuarında 1.040 katılımcı firma üretim ve işleme tesislerinde ve ekipmanlarında geniş bir çizgide otomasyon çözümlerini ortaya koydu. Bu bölümde endüstriye otomasyonda verimlilik ve ener-ji optimizasyonu çözümleri dikkat çekti. Robotik, oto-masyon uygulamaları ile endüstriyel IT (veri transferi) çözümlerinin sergilendiği fuar alanı bu yıl iki katı bü-yüme gösterdi.

FUAR

Page 42: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201242

FUAR

40 bin metrekare alanda gerçekleştirilen Enerji fuarı, dünyanın lider ve sektöre yön verici teknoloji gösteri-lerinden biri oldu. 1.100 katılımcı ile enerji üretimi, ile-tim ve dağıtımından, depolama ve transformasyonu-na kadar tüm enerji sektörünü bir araya toplayan fuar, alternatif enerji kaynaklarının geldiği noktayı da göz-ler önüne serdi. Alman devletinin enerji konusunda-ki yönlendirmeleri ve yenilenebilir enerjinin artan üre-tim hedefleri çerçevesinde rüzgar, bioenerji, fotovolta-ik, güneş ve jeotermal enerji alanlarında güvenilir ve sürdürülebilir enerji teknolojileri de enerji fuarının dik-kat çeken bölümlerindendi.MobiliTec fuarı, 140 katılımcı firma ile geleceğin elekt-rikli araçlar dünyasında gelinen son teknolojiyi gözler önüne serdi. Uluslararası katılımcılar hibrit ve elektrik-li tahrik sistemleri, mobil enerji depolama çözümleri ve alternatif mobilite teknolojileri bu bölümde sergiledi. Açık alanda elektrikli bisikletler, motosikletler, otomo-biller, kamyonlar, hafif ticari araçlar ile elektrikli forklift gibi araçların gelişmiş örnekleri ziyaretçilerin beğenile-rine sunuldu. Fuardan dikkat çeken bir diğer konu ise elektrikli araçların yaygınlaşmasının yanında bu araç-lar için kullanılan enerjinin depolanması zorunluluğu ve bunun karşılığında sunulan çözümlerdi. 5 bin metrekare sergileme alanında üretim otomasyo-nu çerçevesindeki proses entegrasyonu ve bilişim çö-zümlerini ön plana çıkaran Sayısal Fabrikalar fuarın-da ziyaretçiler, işletmelerin bilişim entegrasyonları ve IT otomasyonu çözümlerine ilgi gösterdi. Ana temalar Ürün Ömür Yönetimi (PLM), Üretim Yönetimi Sistemleri (MES) ve İşletme Kaynak Planlaması (ERP) çerçevesinde gelişti. Verimlilik ve yeşil üretim ise bu fuarda “greentel-ligence/yeşilzeka” teması altında yer aldı. TÜDÖKSAD’ın yer aldığı ve 33 bin metrekare ile fuarın en geniş alanlarından olan Endüstriyel Tedarik fuarında bireysel ve ülke katılımlarından oluşan 1.600’den faz-la firma yer aldı. Fuarda yer alan TÜDÖKSAD üyesi fir-malar fuarı destekleyici nitelikteki oturumlar ve tema-lı sergilerin doyuruculuğundan etkilendiklerini bildir-di. Lightweight Construction teması bu yıl da özellikle kompozit ve alüminyum alaşımlarının yaygınlaştığı uy-gulamaların sergilendiği bölüm oldu.

Page 43: Turkdokum23

Türkdöküm 43

FUAR

Fuarın bir diğer bölümü ise CoilTechnica’ydı. Elektrik enerjisinin verimli üretimi ve kullanımı bobin teknolo-jindeki yenilikler bu bölümde sergilendi. Son dönemde Hannover Messe portföyüne eklenen ve katılımcı ve ziyaretçilerin beğenisini kazanan en başa-rılı fuarlardan biri de Endüstriyel Yeşil Teknolojiler ( In-dustrial GreenTec) oldu. 120’den fazla katılımcı yaklaşık 3 bin metrekarelik bir alanda endüstriyel değer zinciri-nin tamamına hitap eden çevre teknolojilerini sergile-di. İki gün süren Uluslararası GreenTec Konferansı’nda uzmanlar sektörde yeşil teknolojilerin görücüye çıkma-sını tartıştı. Temiz üretim, suyun ve havanın saflığını ko-ruma teknolojileri ve geri dönüşüm sektörü gibi konu-larsa konferansın ilgi gören konu başlıkları arasındaydı. Araştırma ve Teknoloji fuarı 400’den fazla katılımcısı ile ziyaretçilerden yoğun ilgi gördü. En çok ilgi gören sergi alanları ise teknoloji transferi konusuna eğilen stantlar-dı. Hannover Messe 2012’de “Teknoloji Transferi – Ye-niliğe Giden Yol”, konulu oturum programı, Yeni Fikir-ler ve Yenilik Yöneticilerinin Günü ve Teknoloji İşbirli-ği Günleri konu başlıkları sayesinde canlı geçti. Yakla-şık 9 bin metrekarelik alan yeni araştırma projelerine, teknolojik yeniliklere ve araştırma ve sanayi dünyala-rı arasında işbirliğine ayrıldı. Katılımcılar özellikle kay-nakların sürdürülebilir kullanımına, yenilikçi enerji kav-ramlarına ve elektromobilite kavramlarını ilgi göster-diler. İlham kaynağı doğa olan mühendislik çözümle-rini gösteren Bionics standları, Nano Dünyası, Adapt-ronics, ESA Uzay Uygulamaları ve Tekstil Çözümleri de ziyaretçilerin beğenisini kazandı. Yenilikler Gecesi’nde panel tartışmasının konusu “Yeşil Zeka – Proje Dünya, Geleceğimiz”idi.Metropolit Çözümler geçmiş yıllara göre çıtasını yük-selten bir diğer fuar oldu. 2 bin 800 metrekarelik alan-da 70 katılımcıyla Metropolit Çözümler geçtiğimiz yı-lın sonuçlarını ikiye katladı. Kentsel altyapılar için kon-sept fikirler ve teknolojiler ve geleceğin mega şehirle-ri sergilenen ve oturumlarda ele alınan konular arasın-daydı. Fuarın açılışı AB İklim Komiseri Connie Hedega-ard tarafından yapıldı. Sergilerde akıllı kentsel altyapı çözümleri, su tedariki, atık su bertarafı ve mobilite ko-nuları üzerine odaklanıldı.

Page 44: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201244

FUAR

Page 45: Turkdokum23

Türkdöküm 45

Page 46: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201246

“Innovate to create value”, “Değer yaratmak için teknolojik gelişme” ana temasıyla 27 Nisan 2012 tarihinde Dünya Dökümhaneler Birliği (WFO) 70. Dünya Döküm Kongresi ve Genel Kurulu Meksi-

ka Monterrey’de gerçekleştirildi. 400 temsilcinin katı-lımıyla sürdürülen Kongre, sektörün büyümesi ve ge-lişmesinin teknolojik yeniliklere dayandığını vurgula-dı. Kongre’de sunulan teknik makalelere yakın bir za-manda WFO’nun web sitesinden şifre ile ulaşılabile-cek. Kongre’de Türkiye’den Prof. Ergin Kısakürek “On The Austempering Behaviour and Toughness of Austem-pered Enginering Grade Ductile Iron Castings” başlık-lı bir bildiri sundu. Kongre sergisinde ise Dernek üye-

si 5M Elektromekanik Türkiye’den tek katılımcı ola-rak yer aldı.

Dünya Döküm Kongrelerinde geleneksel olan En İyi Tebliğ ödülleri bu yıl da de-

legeler arasında yapılan değerlendir-me ile sonuçlandı. Seçilen tebliğ

sahiplerine kapanış töreninde Hüttenes-Albertus sponsor-

luğunda ödülleri verildi. 70. Dünya Döküm Kongresi-

nin en iyi sunuları;“Optimization of Che-

mically Bonded Sand Moulds” - Ju-lian Izaga of Az-

terlan, İspanya; “Estimation of Fatigue Limit of Ductile Iron W e a k e n e d by V Shaped

Notches” - Giovanni Meneghetti, Padua Üniversitesi, İtalya ve “Development of a Career Path Framework for the Foundry Industry in South Africa” - Lucky Juganan, Johannesburg Üniversitesi, Güney Afrika 71. Dünya Dö-küm Kongresi 19–21 Mayıs 2014 tarihinde, İspanyol-ca ve Bask dilleri konuşulan Bilbao şehrinde İspanya’da yapılacak. Teknik konferansın ana teması: “Geliştirilmiş sürdürülebilir döküm” olacak. Bask bölgesinde üretilen döküm ürünleri İspanya ra-kamlarının yüzde 60’ını kapsamakta. Önemli bir dönü-şüm geçiren Bilbao şehrinin, böyle bir önemli uluslara-rası organizasyon için mükemmel şartları sunduğu be-lirtildi. Organizasyon komitesi organizasyon hazırlıkları-nın yapılması için destek de verecek. Tanıtıcı video 71. WFC davetiyeleri ile birlikte katılımcılara dağıtıldı. 71. Dünya Döküm Kongresi detayları netleştikçe TÜDÖK-SAD tarafından gerekli duyurular yapılacak. Dünya Dökümcüler Birliği’nin Genel Kurulunda ise ka-tılan ülkelerin 2011 yılı Sektör raporları sunuldu. Bu ra-porların özetini sizlerle paylaşıyoruz.

ABD : 2011 yılında 6,1 milyon ton demir (pik, sfero, çelik: çelik dökü-mün 1 milyon ton olduğu ve 2012 yılında daha fazla beklendiğini) ve

1,4 milyon ton demirdışı döküm üretilmiş. Tüm sektör-lerde büyüme trendi gözlenmekte.AFS’nin ABD döküm üreticileri arasında yapılan anket çerçevesinde firmaların yüzde 50’si ürettiği dökümün satışını gerçekleştirebilmiş, bu üreticilerin yüzde 17’si kadar kapasite artışlarına ve yüzde 50’si insan gücünün arttırılmasına yatırım yapmakta. Hammadde fiyatlarının önemli sıkıntı teşkil ettiğini, atık kumun tekrar kullanı-mı da çözüm bekleyen konular olarak gündeme geldi.

WFO

Dünya DökümKongresi ve Dünya Döküm Üretim RakamlarıTÜDÖKSAD’ın da üyesi olduğu Dünya Dökümhaneler Birliği (WFO) tarafından organize edilen 70. Dünya Döküm Kongresi, Meksika’da gerçekleşti. Dünya Dökümcüler Birliği’nin Genel Kurulunda ise katılan ülkelerin 2011 yılı Sektör raporları sunuldu.

Page 47: Turkdokum23

Türkdöküm 47

Brezilya: 2011 yılında 270 bin ton çelik, 275 bin ton alüminyum dö-küm üretilmiş. 2012 yılı ihracat ra-kamı üretimin yüzde 15’i oldu.

Üretim rakamlarında ise yüzde 10 artış beklenmekte. Sektörde 65 bin çalışan istihdam edilmekte. Önümüz-deki 4 yılda 4 milyar dolar yatırım planı öngörülmekte.

Çin: Sektör açısından 2011 yılı iyi geçti ve 2008 krizden etkilenmedi. Demirdışı ve basınçlı döküm iyi bir hızla gelişmekte ve bu konuda uz-

man ekipler çalışmaya hazır bulunmakta.

Mısır: 2011 yılında 350 bin ton üretim yaptı. Bunun yüzde 50’si pik, yüzde 40’ı sfero ve yüzde 5’ i ise çelik döküm. 2011 yılında sek-

törde yüzde 10–15 düşüş tespit edilmiş. Rüzgâr türbini gibi gelecek vaat eden projeler, ülkenin politik durum-larından dolayı askıya alınmış.

Finlandiya: 2011 yılında 100 bin ton üretim yapılmış. Öngörülen-den 50 bin ton düşük olduğu tes-pit edilmiş. Çelik döküm üretimi

büyük bir sürprizle yüzde 40 artmış olup, döküm ürün-lerin değerin toplamı ise 309 milyon Euro’dur.

Japonya: 2011 yılında tsunami ve deprem felaketinden etkilenen ülke, tüm ülkelerin iyi dileklerin-den dolayı teşekkür etti. Üreticileri

eski rakamlara ulaşmaya hedefleyerek, büyümekte. Fe-laketlerin etkisi döküm sektöründe birkaç yıl daha süre-cek. 2016 yılında Japonya’da yapılması planlanan WFC hazırlıkları şimdiden başlamış bulunuyor.

Güney Kore: 2011 yılında 2,6 mil-yon ton (yüzde 60 pik döküm, yüz-de 10’dan daha az miktarı demirdı-şı) üretilmiş. Sektör açısından her

yıl üretim artmakta, 2011’de bir önceki seneye göre yüz-de 50 artış yaşanmış.

Meksika: 2011 yılında 1,8 mil-yon ton üretilmiş. Üretimin yüz-de 50’den fazlası Monterrey/ Co-ahuilla Bölgesinde bulunmakta.

2012 yılı içinde otomotiv sektöründe yatırımlardan do-layı sektörde yüzde 5–8 arası artış beklenmekte. Sektör-de bin 500 üretici bulunmakta ve 100 bin kişi istihdam edilmekte. Döküm sektörü ağırlıklı olarak otomotiv sek-törüne üretim yapmakta (yüzde 78), diğer yüzde 22 ise: yüzde 8,3 tarım makinelerine, yüzde 3,9 genel, yüzde 1,8 boru üretimine, yüzde 3 makine üretimine ve yüzde 5 diğer sektörlere ürün vermekte.

Norveç: 2011 yılında 70 bin ton üretim yapılmış. Yüzde 40 kadar düşüş (ağırlıklı demirdışı üretimin-de) gözlenmekte. Açık denizcilik

ve petrol endüstrisi dışındaki döküm üreticilerinin işleri başarılı gitmemiş, 3 firma kapanmış.

Hindistan: 6 bin kayıtlı döküm üre-ticisi bulunan Hindistan’da 2011 yı-lında yüzde 24 artış öngörülmüş-ken, otomotiv sektöründe (ağırlıklı

demirdışı dökümde) hafif durgunluktan dolayı bu artış yüzde 16 olarak gerçekleşmiş. Havacılık sanayi 2011’de iyi gelişmişti. Hindistan döküm sektörü yüzde 60 oto-motiv sektörüne üretim yapmakta. Birçok döküm firması kapasitelerini iki katına çıkarmış, fakat en büyük sorunları enerji kaynağı. Altı otomatik nükleer enerji reaktörün önümüzdeki altı yıl içinde dev-reye girmesi planlanmakta. Enerji sorunları bu reaktör-ler devreye girene kadar devam edecek.Dış kaynaklı yatırımları mevcuttur, fakat sektörde kalifi-ye insan gücü en büyük sorun olarak görülmekte. Tüm ülkede enerji tasarrufu seminerleri düzenlenmekte. Eği-timli işgücünü çekmek için eğitim merkezleri kurulmak-ta ve geliştirilmekte. Eleman yetiştirilmesinde desteğe ihtiyaç duyan bir ülke. ADI büyümekte, birçok sfero üreticileri bu konuda faali-yetlerini genişlemektedir.

Macaristan: 2011 yılında genel sektör üretim rakamlarında yüz-de 8’e kadar büyüme kaydedilmiş-tir. Demirdışı üretiminde ise yüz-

de 20–30 kadar büyüme kaydedilmiş. 2011 yılında 166 bin ton üretimi yapılmış: 55 bin ton pik, 6 bin ton çelik, 100 bin ton alüminyum, 5 bin ton diğer olarak verilmiş. Sektörde işgücü sayısı 7 bin olup, dolaylı olarak sektör-de çalışan sayısı 20 bin olarak belirtilmiş. Üretimin yüz-de 80’i ihracat olarak tespit edilmiş.

İngiltere: Sektörün genel durumu iyimser görünmekte. Ülke bazında endüstriyel anlamda negatif bü-yüme ve durgunluğa rağmen dö-

kümcüler karlı ve yoğun çalışmakta. Üretim ve ekipman yatırımları devam etmekte. Kapanan döküm üreticisi fir-ma bulunmamakta. Önemli bir sorun kalifiyeli personel çalıştırmak, birçok döküm firması çırak, yeni eleman ve diğer sektörlerden mezunlar ( metod mühendisliği gibi) istihdam ediyor.

Almanya: Sektörün durumu iyi olup, kriz öncesi rakamlarına geri dönmüş. 2011 yılında yüzde 16 bü-yüme ile 4,5 milyon ton demir(pik,

sfero, çelik) ve biraz daha az büyüme ile 1 milyon ton kadar demirdışı döküm üretilmiş. Otomotiv sektörü ve

WFO

Page 48: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201248

bu sektörde çalışan dökümhanelerin işleri iyi gitmekte. 2012 yılı için küçük bir büyüme bekleniyor. Yeni kalıp-lama hatlara yatırım ise devam ediyor. Enerji ve malze-me fiyatları çözülmesi gereken konular olarak gündem-de ve hep beraber çözüm aranmakta.

Fransa: 2011 yılı ülke için iyi geç-miş. Yüzde 16 toplam artış ile yüz-de 18’e kadar boru döküm artışı, yüzde 22 çelik döküm artışı ve yüz-

de 12 demirdışı artışı tespit edilmiş. Genel döküm üreti-mindeki artışlar otomotiv ve ağır döküm sektörlerde ol-muştur. 2011’in son çeyreğinde ve 2012 yılının ilk çeyre-ğinde yavaşlama gözlenmekte.

İspanya: 2008–2010 krizden son-ra sektörün gelişimi iyi olduğu, ül-kenin makroekonomik durumuna göre iyi bir sene geçirdiği belirtili-

yor. Otomotiv sektöründe iyi gelişmelerden dolayı bu sektöre ürün veren dökümcüler yoğun çalışmakta, fa-kat müşterilerin fiyat baskısı çok yoğun olarak gözlen-mektedir (döküm firmaların kendi içinde uzmanlaşma-ları rekabetçi güç katmaktadır).

İsveç: 2011 yılında sektörde genel üretim yüzde 26 artışla kapanmış-tır. Demirdışı artışı yüzde 21, yük-sek basınçlı döküm artışı yüzde 30,

pik döküm artışı yüzde 30 olarak verilmiştir. 2012 yılın-da hafif bir düşüş beklenmektedir. CGI, ADI’da araştırma ve geliştirme yapılmaktadır ve hafif döküm ve alaşımlar-la ilgili döküm projeler üretilmektedir. Enerji tasarruf ko-nusunda yatırımlar devam etmektedir ve en önemli ön-celik olarak atıkların yarattığı çevre kirliliğine olumlu çö-züm bulmaktır.

Güney Afrika: Artış tüm sektörler-de gözlenmektedir. Otomotiv sek-törün yerel satışları iyi olup, ihracat rakamları beklentilerin altındadır.

Ülkede maden sektörü canlı olduğundan dolayı bu sek-töre çalışan dökümhaneler iyi gitmektedir.Gündem konuları olarak enerji, çevre ve hurda ihracatı, eğitim ve yetişmiş personel görülmektedir ve sektörün canlılığı için bu konuların çözümü olmazsa olmaz olarak görülmektedir. Alman Üniversitesi ile değişim programı uygulanmaktadır ve bu değişimin dört adayı da kadın-dır.

Slovenya: 2011 yılında ilk yarısın-da gözlemlenen artış 2011 yılının ikinci yarısında görülmemiştir ve durgunluğa dönüşmüştür. Fakat

diğer endüstriyel alanlara göre döküm sektörü daha iyi performans göstermiştir. 2011 yılında 181 bin ton üre-tilmiştir, 2010 yılına göre yüzde 10 artış olarak kayde-

dilmiştir. Pik döküm’de yüzde 4, sfero döküm’de yüzde 29, çelik döküm’de yüzde 3, alüminyum’da yüzde 11, çinko’da yüzde 19 artış öngörülmüştür. Otomotiv sektö-rüne çalışan dökümcüler karlı olarak işlerini büyütmek-tedir. Hammadde ve enerji fiyatların yüksekliği sektöre yatırım yapmak için engel teşkil etmektedir.

Romanya: 2011 yılında 130 bin ton üretim gerçekleştirmiş ve 2010 yılı rakamlarına göre yüzde 30 mik-tarında artış tespit edilmiştir: yüz-

de 36 pik döküm’de , yüzde 20 çelik döküm’de ve yüz-de 44 kadar demirdışı döküm üretiminde (alüminyum demirdışı’nın yüzde 40’ı kadardır). Alüminyum döküm üretiminin büyük kısmı otomotiv endüstrisine üretil-mektedir, kalan kısmı ise genel mühendisliğe yöneliktir. Yetişmiş genç mühendislerin sektöre çekmek en önem-li sorunlarından biri olarak görülüyor. Bu sorun tüm ül-keler için sorun olarak gözükmekte. Beraber çözüm ara-mak ile en doğru yol bulunabilir.

İtalya: İtalya’da işçilik maliyeti çok yüksek olup, gelişmekte olan ül-kelere göre 10 kat daha fazla pa-halı gözükmektedir. Enerji fiyat-

ların çok yüksek olması sektörde sıkıntı yaratmaktadır. Dökümcülerin işlerini sürdürmesi için sektörde spesifik uzmanlıklarla ancak olabilmektedir. İtalyan üreticileri müşterilerine karşı teknolojilerini geliştirme konusunda diğer ülkeler ile işbirliği yapmak istiyorlar. Araştırma ve geliştirme, özellikle ürünün sağlamlığı konusunda ge-liştirilmesi gereken alanlardır. Rekabetçi ve istikrarlı ola-bilmek için, çevre ve iş güvenliği konusunda kalifiye ça-lışanlar istihdam edilmeli ve yeni mezun genç mühen-dislere döküm sektörü cazip hale getirmeli. Hammadde ve enerji fiyatların yüksek olması sektör açısından bü-yük bir yük olarak görülmektedir. İtalyan üreticileri her yıl kendi aralarında konsorsiyum oluşturup, enerji konu-sunda devlet ile pazarlık yapmaktadır.

WFO

71. Dünya Döküm Kongresi 19–21 Mayıs 2014 tarihinde, İspanyolca ve Bask dilleri konuşulan Bilbao şehrinde İspanya’da yapılacak. Teknik konferansın ana teması: “Geliştirilmiş sürdürülebilirdöküm” olacak

Page 49: Turkdokum23

13-1

6 E

ylü

l 20

12'd

e

AN

KIR

OS

FU

AR

I'nd

ay

ız.

Ho

l: 6

Sta

nd

No

: 110

Page 50: Turkdokum23

Model Boyutları : 400 X 500 ile 850 X 1200 mm aralığındaKalıplama Süresi :250-350kalıp/saat.Motor Gücü :100kw-150kwarası.Hidrolik Sistem :PARKERstandartürünler

Kumanda Paneli Ekran Görüntüsü.

Elektronik Sistem :SiemensPLCvePCkullanıla rakkurulmuştur.

Kumanda Paneli Ekran Görüntüsü.

Elektronik Sistem :SiemensPLCverenkliMultipa nelkullanılarakkurulmuştur.Senkronizasyon :PARKERServosürücülerilesağ lanmaktadır.

DÖKÜM TEKNOLOJİLERİ

DERECESİZ DİKEY KALIPLAMA HATTI

KUM HAZIRLAMA MİKSERİ

Kum Hazırlama Mikseri

1ila3Ton/Şarjkapasiteliaçılımikserlerimaledil-mektedir.İçvetabanyüzeylerdepaslanmazveHardoxmal-zemelerkullanılmaktadır.

Page 51: Turkdokum23

KUM SOĞUTMA SİSTEMİ

YATAY DÖKÜM HATTI

HİDROSER HİDROLİK PNÖMATİK LTD. ŞTİ.Beşevler Küçük San. Sit. 18. Blok No: 1-2-3 16120 Nilüfer / BURSATel : 0 224 441 23 23 - 0 224 441 37 84 Fax : 0 224 441 34 91

E-Mail : [email protected]

Yataykalıplamahatları,çokluhidroliksıkıştırmaayaklarıkullanılarakfarklıbasınçlardavefarklısıkıştırmakuvvetlerieldeedilecekşekildeimaledilmektedir.

• 50Ton/Saatve100Ton/Saatkapasiteli• ElektronikSistem,SiemensPLCkontrollü• Kumçıkışıservootomatikkontrollü

Page 52: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201252

FUAR

Metalurji ŞölenineGeri Sayım Başladı

Metalurji endüstrisinin iki yılda bir heyecanla beklediği Ankiros / Annofer / Turkcast fuarlarına geri sayım başladı. 13-16 Eylül 2012 tarihleri arasında İstanbul Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde Hannover Messe Ankiros Fuarcılık tarafından organize edilecek olan fuar üçlüsü her zamanki gibi beklentileri karşılayacak. Fuarlar, kongreler ve çeşitli etkinliklerle iki yılda bir yaşanan bu “Metalurji Şöleni” ile ilgili çalışmaları, beklentileri, katılımı, kısacası ziyaretçilerin 2012 fuarlarında ne ile karşılaşılacağını Hannover Messe Ankiros Fuarcılık Genel Müdürü İbrahim Anıl anlatıyor. Kuşkusuz bu yıl fuarda ilgi çekecek en önemli etkinliklerden biri TÜDÖKSAD’a ayrılmış alanda kurulacak “Mini Dökümhane olacak.”

Küresel Metalurji endüstrisini bir araya ge-tiren Ankiros/Annofer/Turkcast fuarları-na artık bir “Marka” diyebiliriz. Bu başa-rı nasıl geldi?

Tarihimiz epey eskilere, 1991 yılına kadar uzanıyor. 1991 - 2001 yılları arasında tamamen yerli ortaklar-la fuar organize ediliyorken, Ankiros isminin çok faz-la öne çıkmış olmasından dolayı yeni bir şirket ku-ruldu ve Ankiros Fuarcılık adını aldı. Ankiros Fuarcılık 2002 yılında Alman Deutsche Messe ile şirket evliliği yaptı. Şirketin yüzde 50’si satıldı. Deutsche Messe adı-na Hannover Messe şirkete ortak oldu ve şirket ismi Hannover Messe Ankiros Fuarcılık A.Ş. olarak değiş-ti. Ankiros’un açılımını da merak edenler vardır. Anki-ros, adını; Ankara’nın ‘ANK’sı, iron’un ‘IRO’su ve steel’in ‘S’ sinden alıyor. Fuarı ilk önce Ankara’da organize et-tik. 1990’lardan sonra döküm sektöründeki ilerleme çok büyük oldu, sektör ivme kazandı. Bu durum fua-rın İstanbul’a taşınmasına da etki etti. Bütünlük sağ-lamak için metalurji sektörünün tamamını fuara kat-mak gerekiyordu. Ayrıca döküm sadece demir - çelik-ten oluşmuyordu. Diğer metallerden de döküm yapıl-dığından, demir dışı metallerin de fuarda yer alma-

sı önemliydi. Dolayısıyla bunu sağlamak adına Anno-fer fuarını ekledik. Bu fuar da adını Ankara’nın ‘AN’si ve non ferrous’un ‘NOFER’inden alıyor. Bu dönemlerde Türkiye, döküm konusunda dünya çapında bir teda-rikçi konumuna geldi. Türk döküm sektörünün yegâne temsilcisi Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği ile Anki-ros fuarlarının başlangıcından beri iyi ve güçlü ilişkile-rimiz vardı. Dünyadaki fuarlara dökümhanelerle birlik-te gidiyorduk. Oralarda standlar açılıp ürünler sergile-niyordu. Döküm sektörünün katıldığı bu fuarlara alter-natif bir döküm fuarı yapılabilir mi diye düşünceler ge-lişti. Bu düşüncelerin olgunlaşmasıyla da Turkcast fu-arını organizasyonumuza ekledik ve bu yıl beşincisi-ni gerçekleştiriyoruz. Bu süre içerisinde Turkcast fuarı çok ciddi katılımlara ulaştı. Turkcast yapıldığı ilk yıldan başlayarak döküm alıcılarının dikkatini çekti ve bu alı-cılar sürekli fuarı ziyaret edip anlaşmalar yaptılar. Özel-likle 2010 yılında yapılan Turkcast fuarına ciddi sayı-da döküm ürünleri alıcıları ziyareti gerçekleşti ve fu-ara katılan dökümhaneler bundan oldukça memnun kaldılar. Bu şirketin tek bir işi var; o da metalurji sektörüne yö-nelik fuar organize etmek; bu alan dışında fuar orga-

FUAR

Page 53: Turkdokum23

Türkdöküm 53

FUAR

nize edilmiyor. Sektörün zihninde metalurji kelimesi ile Ankiros/Annofer/Turkcast fuarları özdeşleşmiş du-rumda.

13-16 Eylül 2012 tarihleri arasında yapılacak olan fuarlara az bir zaman kaldı, çalışmalarınız şu an hangi yönde yoğunlaşıyor? Şu an bizim konsantre olduğumuz tek konu ziyaret-çi. Daha önce söylediğim gibi bu fuarlar metalurji sek-töründe zaten çok iyi tanınan ve sektör profesyonel-lerince ziyaret edilen bir organizasyon. Ama bu konu-da işi şansa bırakmıyoruz ve bizim için ziyaretçi potan-siyeline sahip ülkelerdeki sektörel yayınlarda yıl bo-yunca reklamlarımızı çıkartıyor, o ülkelerdeki sektö-rel derneklerle işbirliği içinde delegasyonlar organi-ze ediyoruz. Bu delegasyonların belirli bir kısmını biz finanse edip fuara gelmelerini teşvik ediyoruz. Ayrıca 2 yıl boyunca sektördeki önemli boyuttaki tüm fuar-lara katılıp, fuarımızın bilinirliliğini arttırmaya çalışıyo-ruz. Her fuarımızda olduğu gibi Ekonomi Bakanlığı ta-rafından alım heyeti destek programına alınan fuarla-rımıza 15 ülkeden alım heyetlerinin oluşturulması ko-nusunda ilgili makamlarla ortak çalışmaları da sürdü-rüyoruz. Ayrıca, yıllardır süregeldiği gibi komşu ülke-lerde Ankiros/Annofer/Turkcast Fuarlarının tanıtılma-sı amaçlı bilgilendirme toplantıları ve yurtiçi ve yurt-dışı sektörel dergilerde reklam çalışmaları yapıyoruz. Bunların yanısıra, sektörün fuarlarımızı ziyaretini ko-laylaştırmak amacıyla, yurt genelinde, özellikle üreti-min yoğun olduğu sanayi bölgelerinden gelecek fir-malara ücretsiz ziyaretçi otobüsleri de tahsis ediyoruz.Turkcast fuarının tanıtımı için ise farklı yöntemlerimiz var. Bu konuda yine dünya çapında dağıtımı olan der-gilerde reklamlarımızı yayınlıyoruz ve özellikle döküm alıcısı konumundaki ülkelerdeki derneklerle işbirliği yaparak seçtiğimiz sektörlerdeki üyelerini fuarı ziya-ret etmeleri konusunda bilgilendiriyoruz. Bunlara ek olarak bu konudaki çok önemli bir etkinlik olan Han-nover Messe – Subcon fuarının ziyaretçilerini özel ola-rak bu fuara davet ediyoruz. Ayrıca uzun süreli çalış-malarla kendi oluşturduğumuz, seçilmiş sektörlerdeki firmalardan oluşan kapsamlı bir veri bankamız var. Ta-mamını fuara davet ediyoruz.

Fuar katılımcı ve destekçileri 2010 yılında başarı-

lı bir organizasyon geçirdiklerini söylemişlerdi. Bu hemen hemen herkesin ortak görüşüydü, 2012 yı-lında bu başarı devam edecek mi, geçmiş fuarlar-dan bu yılın farkı ne olabilir? Haklısınız, 2010 yılında oldukça başarılı bir organi-zasyon geçirdik. Bunun sonucu olarak da 2012 fuarı-mız kapladığı alan açısından ciddi bir şekilde büyüdü. Önce 7 numaralı holü mevcut alana ekledik, daha son-ra 10 numaralı holü. Şu anda boş kalmış herhangi bir stand alanımız yok. Bütün bu olumlu gelişmeler, fua-rın tanıtılmasına ve fuar için yapılan hazırlıklara yan-sıyor. Katılan firmalar ciddi bir şekilde fuara hazırlanı-yor. Biz de bahsettiğim gibi ziyaretçilere yönelik çalış-malarımıza hız vermiş durumdayız. Bu çalışmalar sı-rasında bize gelen geri dönüşler çok olumlu. Çok ge-niş bir coğrafyadan organize edilen delegasyonlar var. Çok başarılı bir fuar geçireceğimize eminim. Bu sene-nin farkı her şekilde fuarın kapsamının artmış olması-dır. Daha çok sayıda firma, daha büyük bir alanda daha fazla ziyaretçi ile buluşacak.

ANKİROS

Demir-Çelik, haddehane ve döküm sektörünün kullandığı her türlü teknoloji, makina, fırın, ref-rakter malzemeleri, laboratuvar ekipmanları ve benzer konularda sektöre tedarikçi konumun-daki firmaların sergileme yaptıkları ve bu sektör elemanlarının ziyaret ettikleri fuar.

ANNOFER

Metalurji sektörünün demir dışı kısmını kapsa-makta. Yani demir dışı metal sektörünün kullan-dığı her türlü teknoloji, makina, fırın, refrakter malzemeleri, laboratuvar ekipmanları ve benzeri konularda sektöre tedarikçi konumundaki firma-ların sergileme yaptıkları ve bu sektör elemanla-rının ziyaret ettikleri fuar.

FUAR

Page 54: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201254

FUAR

Ülkemiz metalurji konusunda oldukça önemli bir ko-numda. Bu konum devam ettikçe dünyanın fuarlarımı-za verdiği önem artacak. Şu anda zaten sektörel fuar olarak dünyanın ilk üç fuarı arasında sayılabiliriz. He-defimiz elbette daha üst sıralara yükselmek.

2010 yılı fuarlarının vurucu noktası “Çevre ve Ener-ji konularıydı. 2012 yılında ana tema ne olacak? Sınırlı kaynaklardan elde edilen enerjinin verimli kul-lanılması konusu epey gündemde kalacağa benziyor. Bu yıl da “Enerji Verimliliği” ana konularımızdan biri olacak. Elbette üretimde verimlilik ve çevre konuları da bol bol konuşulacak.

Ankiros/Annofer/Turkcast 2012 fuarlarına katılım ile ilgili bilgi alabilir miyiz? 2010 yılana göre stand katılımı genişledi mi?2010 yılında fuar üçlememiz 800 firmanın katılımıyla 15 bin148 metrekare net stand alanı üzerinde gerçek-leştirilmişti. Bu sene ANKIROS/ANNOFER/TURKCAST fuarlarımız geçen yıllardaki büyüme trendini daha da arttırarak metalurji sektörünün en ideal buluşma plat-formu olduğunu bir kez daha kanıtlayacak. Bu sene

net stand alanımız 7 Holde 20 bin metrekareye ulaştı. 40’a yakın ülkeden 840’dan fazla katılımcı bu sektörün en gelişen bölgesinden gelecek ziyaretçilere ulaşacak-lar. Yerli yabancı 15bin’den fazla sektör ilgilisinin fuar-larımızı ziyaret etmesini beklemekteyiz.

Yabancı katılım bu yıl hangi düzeyde, geçmiş fuar-larda olduğu gibi ülke katılımları olacak mı?Bu sene yabancı firmaların özel bir ilgisi var. Bir çok sektörel dünya devi kendi standlarını oluşturarak hem Türkiye, hem bölge hem de fuarımıza verdiği öne-mi kanıtlamış durumda. 530’u aşkın yabancı katılım-cı fuarda boy gösterecek. Her sene gördüğümüz Al-man, Çin, İspanyol, İtalya, İran ülke pavyonlarına bu sene Kore pavyonu da eklendi. Bu sene ziyaretçileri-miz uluslararası firmaların varlığını çok daha iyi hisse-decekler.

Türkiye döküm endüstrisinin beklediği Turkcast fuarına katılım nasıl? Sektör yeteri kadar ilgi gös-teriyor mu? Turkcast Fuarımıza ilgi bu senede oldukça yoğun. Sek-törümüzden, başta TÜDÖKSAD üyeleri olmak üzere 70’ in üzerinde döküm üreticisi fuarda ürünlerini dün-yanın dört bir yanından gelen döküm alıcılarının be-ğenisine sunacak ve Türk döküm sanayisinin gücünü bir kez daha vurgulayacaklar. TURKCAST 2010 bildiğiniz gibi 5 numaralı holde ger-çekleştirilmiş, alan yetmediği için 4 numaralı ho-lün bir kısmı da bu amaca yönelik kullanılmıştı. Bu sene Turkcast fuarı 7 numaralı salona alındı. Diğeri-

TURKCAST

Ankiros ve Annofer fuarlarından farklı bir yapıya sahip Turkcast fuarında Türk dökümhaneleri ser-gileme yapmakta ve döküm alıcıları ziyaretçi kıs-mını oluşturmakta.

Page 55: Turkdokum23

Türkdöküm 55

ALIM HEYETLERİ

Bilindiği gibi T.C. Ekonomi Bakanlığı daha çok yurt dışında yapılan fuarlara katılan firmalara maddi destek verir, ancak Ankiros/Annofer/Turk-cast fuarlarında içinde olduğu seçili fuarlar Eko-nomi Bakanlığı tarafından alım heyeti organi-zasyonu ile destekleniyor. Bu konuda Ekonomi Bakanlığı’nın yurtdışındaki ticaret müşavirlikleri vasıtasıyla 15 ülkeden alım heyeti organize edi-lecek. Azerbeycan, Almanya, Bulgaristan, Ceza-yir, İran, İtalya, Kazakistan, Mısır, Pakistan, Ro-manya, Rusya, Sudan, S.Arabistan, Ukrayna, Yu-nanistan ve Tayvan’dan Ankiros/Annofer/Turk-cast fuarlarına alım heyetleri gelecek.

FUAR ZİYARET SAATLERİ Tarih Açılış - Kapanış13 Eylül 2012 11:00 - 18:30 14 -15 Eylül 2012 09:30 - 18:30 16 Eylül 2012 09:30 - 17:30

FUARLARA NASIL ULAŞIM SAĞLANIR? Ücretsiz ServislerBakırköy Deniz Otobüsü İskelesi13-16 EylülKalkış: 09:30 12:30 14:30Dönüş: 15:00 16:30 18:00

DES Sanayi Bölgesi - İdari Binası Önü13-15 EylülKalkış: 09:30Dönüş: 18:30

Imes Sanayi Sitesi - Ümit Döküm Önü D-Blok 401. Sokak13-15 EylülKalkış: 10:00Dönüş: 18:30

Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü- Metalurji ve Malz. Müh. Bölümü13-14 EylülKalkış: 09:00Dönüş: 18:30

İ.T.Ü Maslak Kampüsü - Metalurji ve Malz. Müh. Bölümü13-14 EylülKalkış: 09:00Dönüş: 18:30

nin 2 katı büyüklükte olmasına rağmen Hol 7 de ta-mamen doldu hatta yer veremediğimiz dökümhane-lerimiz kaldı. Bu sene bu salonda bir ilk gerçekleştirile-cek ve TÜDÖKSAD’a tahsisi edilen alan içinde mini bir dökümhane kurulacak. Bu dökümhanede fuarın anı-sı olabilecek küçük parçalar dökülecek ve ilgilenen zi-yaretçilere dağıtılacak. Bu aktivitenin çok ilgi çekece-ği kanısındayız.

Fuar ziyaretçileri için ne tür çalışmalar yapıyorsu-nuz?Şu an bizim konsantre olduğumuz tek konu ziyaretçi. Bu doğrultuda daha önce belirttiğim aktiviteleri zaten başlatmış durumdayız. Ankiros/Annofer için Avrasya ve Balkanlar, Turkcast için ise başta Avrupa olmak üze-re tüm dünya bizim hedefimiz.

Ankiros/Annofer / Turkcast fuarlarıyla eş zaman-lı yapılan Ankiros Döküm Kongresi ve Metalurji ve Malzeme Kongreleri fuarlara nasıl bir güç katıyor? 16. Uluslararası Metalurji ve Malzeme Kongresi TMMOB – Metalurji Mühendisleri Odası tarafından, 6. Uluslararası Ankiros Döküm Kongresi ise Türkiye Dö-küm Sanayicileri Derneği tarafından senelerdir başa-rı ile organize edilmektedir. Bu kuruluşlarla sürekli da-yanışma içerisindeyiz. Biz fuarların mutlaka bu tür et-kinliklerle desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Sek-törel olarak insanlar bir araya toplanmışken konunun bilimsel ve pratik taraflarının tartışıldığı, mevcut tecrü-belerin paylaşıldığı oturumların büyük yararı olduğu-nu düşünüyoruz.

Ankiros/Annofer için Avrasya ve Balkanlar, Turkcast için ise başta Avrupa olmak üzere tüm dünya bizim hedefimiz

Page 56: Turkdokum23

ANKİROS/ANNOFER YERLEŞİM PLANI

13-16 EYLÜL /2012, Tüyap, İstanbulANKİROS/ANNOFER / TURKCAST FUARI

Page 57: Turkdokum23

TURKCAST YERLEŞİM PLANI FİRMA ADI STAND NO

AFS BIÇAK VE KALIP SAN. DIŞ TİC. LTD. ŞTİ H7-B190AKDAŞ DÖKÜM SAN. VE TİC. A.Ş. H7-C100AKDÖKÜM SANAYİ A.Ş. H7-B120AKIŞOĞLU DÖKÜM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. H7-C155AKPINAR DÖKÜM MAKİNA SANAYİ A.Ş. H7-D160ALFA DÖKÜM VE MAKİNA İML. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. H7-A120ANADOLU DÖKÜM SANAYİ A.Ş. H7-D120ARDEMİR ÇELİK DÖKÜM SANAYİ VE TİC. A.Ş. H7-C130ARYA METAL SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. H7-A180AYDÖKÜM MAKİNA SAN. VE TİC. A.Ş. H7-B100AYZER DÖKÜM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. H7-E190BORAN ÇELİK DÖKÜM SAN. VE TİC. A.Ş. H7-A130BURDÖKSAN DÖKÜM SAN. LTD. ŞTİ. H7-E170CAN METAL DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. H7-E210CANER DÖKÜM SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. H7-E150CEMAL METAL ALAŞIMLARI DÖKÜMCÜLÜK VE TİCARET H10-A110ÇEMAŞ DÖKÜM SAN. A.Ş. H7-D100ÇETİN DİŞLİ VE MAKİNA SANAYİ TİCARET A.Ş. H7-D180ÇORUM TEKNİK ÇELİK DÖK. MAK. LTD. H7-E100DALOĞLU DÖKÜM MAKİNA SANAYİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. H7-E200DEMİSAŞ DÖKÜM EMAYE MAMÜLLERi SAN. A.Ş. H7-B130DENİZCİLER DÖKÜMCÜLÜK SAN. TİC. A.Ş. H7-B135EKSTRA METAL DÖKÜM VE İZABE SAN. LTD. ŞTİ. H7-B170EMEK ÇELİK DÖKÜM SAN. LTD. ŞTİ. H7-E220ENTİL END. YAT TIC. A.Ş. H7-B140ERGİN MAKİNA MODEL VE DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ H7-E130ERKON DÖKÜM İNŞ. TURZ. TİC. VE SAN. LTD. ŞTİ. H7-D140FERRO DÖKÜM SAN. VE DIŞ TİC. A.Ş. H7-A160GEDİK DÖKÜM VANA SAN. TİC. A.Ş. H7-A110GÜR METAL HASSAS DÖK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. H7-C110GÜRSETAŞ DÖKÜM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. H7-B150HEYBETLİ METALURJİ MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. H7-E140İĞREK MAKİNA SAN. TİC. A.Ş. H7-D110İMPRO METAL METALURJİ DÖK. MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ H7-A170KARDEMİR DÖKÜM MAKİNA A.Ş. H7-A140KAYDÖKSAN KAYSERİ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş. H7-E250KIZILIRMAK DÖKÜM SAN. VE TİC. A.Ş. H7-E110KOÇAK METALURJİ MAKİNA SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. H7-C135KONYA DÖKÜM KÜMESİ H7-C140KONYA HASSAS DÖKÜM NANO TEK. TİC. LTD. ŞTİ. H7-E230KÖRFEZ SANTRİFÜJ BORU DÖKÜM SAN. VE TİC.LTD.ŞTİ H7-C115MAKİM MAKİNA TEK. SAN. VE TİC. A.Ş. H7-E180MEDAŞ MET. DÖK. MAK. SAN. VE TİC. A.Ş. H7-D150ÖZGÜMÜŞ DÖKÜM SAN. VE TİC. A.Ş. H7-C150ÖZGÜVEN DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. H7-D130PINAR DÖKÜM SAN.TİC. A.Ş. H7-A150SAMSUN MAKİNA SANAYİ A.Ş. H7-A100ŞİRVANLI ALÜMİNYUM DÖKÜM VE METAL İŞLETME SAN. A.Ş H7-D170TOPRAK DEMİRDÖKÜM SAN. VE TİC. A.Ş. H7-B160TRAKYA DÖKÜM SAN. VE TİC. A.Ş. H7-B115TÜDÖKSAD, TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ H7-C160TÜMSER DÖKÜM A.Ş. H7-A125ÜNİMETAL HASSAS DÖK.MAK. VE YEDEK PARÇA SAN. A.Ş. H7-C120ÜNLÜ DÖKÜM MAK. MÜH. TAAHÜT SAN. TİC. LTD. ŞTİ. H7-E120YAZKAN MÜHENDİSLİK DÖKÜM MAKİNA SAN.TİC.LTD.ŞTİ. H7-B180

Page 58: Turkdokum23
Page 59: Turkdokum23
Page 60: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201260

MAKALE

Zamak Pres Döküm KusurlarınınSebepleri ve GiderilmesindeAlaşımların ve Ergitme İşlemlerinin RolüÇinko alaşım pres dökümlerin seçilmesinin sebebi, işlem-malzeme kombinasyonunun, çok geniş bir alan-daki son işlemleri kabul eden kusursuz net biçimler üretmesidir. Büyük üretim miktarlarında hem kalıcılık hem de maliyet verimliliği açısından çok yüksek kalite standartlarına erişilebilir.Bu durum, mevcut bulunan fiziksel ve mekanik özellik-ler alanı ve oldukça verimli üretim süreci ile birlikte, çin-ko alaşım pres döküm parçasını elektronik cihazlardan kilitlere, kapılar ve pencereler için güvenlik ürünleri ve donanımına, hidrolik ve pnömatikler için bağlantı apa-rat ve aksesuarlarından otomotiv endüstrisi için deko-ratif amaçlı parçalara kadar kapsamlı bir yelpazeyi içe-ren kitle üretim bileşenlerinin ziyadesiyle geniş bir ala-nı için ilk seçilecek malzeme haline getirmiştir. Tüm bu uygulamalar çinko alaşım basınçlı pres dökümden elde edilen özelliklerin birden fazlasını kullanır.Bununla birlikte bu çeşitlilik, yanında bir cereme de ta-şır ki tasarımcı yeni bir parçanın üretimini üstlenirken bunu göz önünde bulundurmalıdır. Yüksek kaliteli de-koratif son işlemler, son işlem kriterlerinin sürekli ola-rak daha önemli bir hale dönüştüğü anlamına gelir ve bu, göz önüne alınması gereken daha yüksek ret oran-ları olasılığını getirerek maliyeti etkiler.Bu da, yüksek kalitede yüzey son işlemleri gerektiren üretim parçalarında yüzey kusurlarının giderilmesini temel bir gereklilik haline getirir. Küçük yüzey bozuk-lukları bile redde sebep olabilir ve üretim süreci sırasın-

da gerçekleşebilir. Bu nedenle pres dökümcüsü aşağı-dakilerden herhangi birini muhtemel döküm kusurları sebebi olarak değerlendirmelidir.Bunlar herhangi bir önem sıralaması olmaksızın şöyle-dir:

Alaşım kimyası: Haddinden fazla demir, kurşun, kalay, kadmiyum, manganez ve ara metalik/oksit varlığı yüzey kusurlarının muhtemel sebebidir. Metal sıcaklığı/metal işlemesi: Makine pota sıcaklı-

ğı ve sıcaklık değişimleri döküm kalitesini değiştirecektir. Külçe ya da parçanın makine ocağına yanlış zaman ya da yanlış koşullarda verilişi döküm kalitesini etkileyecektir. Döküm dizaynı: Döküm kusurlarının tahriğinde büyük

bir denetleyici faktörüdür. Döküm dizaynı, onaylanmış dizayn ilkelerine uygun olmadığı takdirde; kesit kalınlığı değişimleri, dolgu yarıçaplarının eksikliği, yüzey doku ve profilleri yüzey kusur problemlerini destekleyebilir. Kalıp dizaynı: Yolluk ve akaç boyutlarının hesaplan-

ması, makine performansının hesaba katılması, döküm geometrisiyle ilişkili akaç konumu, kalıp sıcaklığının ar-tış/azalışı, taşma kuyularının ve hava tahliyesinin kulla-nımı da dâhil olmak üzere, ayrıntılara dikkat etmek çok önemlidir. Çıkartım: Uygun çıkartım yapılması, çıkartım pimleri-

nin boyutu ve konumları, çıkartım için kesit kalınlığı, ka-lıptan robotla çıkarma, çıkartım döngüsü sırasında ya da nakledicilerin üzerindeyken mekanik hasar/çarpmaların azaltılması vs. Kalıp yağlama: Uygulanan miktarın kontrolü, yağlama

türü, kalıp yüzeyi tortularına/koklaşmasına/mumlanma-sına dair temayüller. İkincil işlemler: Kırkım/koparım, raspalama ve cila-

lama, titreşimli parlatma gibi kitlesel araç son işlemleri vb.’nin etki ve gereksinimleri döküm/kalıp dizaynı aşama-sında dikkate alınmalıdır.Pres dökümcünün, ne tür kusurlar meydana gelebile-ceğini anlaması ve bunun sebebini belirlemeye muk-tedir olması ve bu sorunları çözmek için mümkün olan yolların ulaşılabilir olması önemlidir. Bu çözüm yolları-nın bazılarını uygulamak amacıyla pres dökümcünün makine performansı hakkında tam bir kavrayışa sahip olması ve ilgili döküm işlemleri ve oyuk doldurma teo-rilerine aşina olması gerekecektir.

Pres döküm alaşımları:Avrupa pres döküm endüstrisi EN 1774 – 1998 stan-dartlarına uygun olarak üretilmiş alaşım külçeleri-ni kullanır. 1998 yılında yürürlüğe girişinden bu yana külçe şartnamesi, Avrupa topluluğu içerisindeki ülke-lerin tüm ulusal şartnamelerinin yerini almış ve onları geçersiz hale getirmiştir. Çoğu durumda pres döküm-cüler, birbirine benzer döküm karakteristikleri olan ve çoğunlukla aynı işlem ve kalıp içerisinde kullanılabilen ZnAl400 (ZL3) ya da ZnAl410 (ZL5) alaşımlarını kullanı-yor olacaktır. Her iki alaşım da %0,05 magnezyum ile birlikte %4 alüminyum ilavesi içerir, ama ZL5 ek olarak

Zamak PresDöküm Kusurları- Sebepleri ve Giderilmesi

John TitleyThe Brock Metal Company [email protected]

Türkiye temsilciliğini Zirkon Ltd. Şti. yaptığı, Avrupa’nın bağımsız çinko alaşım ve külçe tedarik-çilerinden The Brock Metal Company Ltd.’nin mü-dürü John Titley tarafından yazılmış teknik bir ma-kaleyi bu sayımızda okuyucularımızla paylaşıyoruz.

ÖZET

MAKALE

Page 61: Turkdokum23

Türkdöküm 61

MAKALE

%1 nominal bakır ilavesi içerir ki bu da ZL3’e oranla bi-raz daha iyi mekanik özellikler sağlar. Bununla birlikte, bu AB düzenlemesi dahilinde basınçlı pres dökümlene-bilecek diğer alaşımlar da listelenmiştir – bunların bazı-ları daha üstün mekanik özellikler sunar.Eğer dökümlerde yüzey kusurlarını tetikleyebilecek olan metalurjik değişimlere ve dökümdeki hangi ele-mentlerin metalurjinin değişmesine neden olabilece-ğine bakılacak olursa, bu alanın ciddi döküm sorunla-rı ya da yüzey kusurlarına yol açma ihtimalinin en az ol-duğu açık bir şekilde görülecektir.Herhangi bir çinko alaşım basınçlı pres dökümün yü-zey pürüzlülüğü çeşitli faktörler tarafından belirlenir – kalıp sıcaklığı, oyuk doldurma sonundaki metal sıcak-lığı, oyuk doldurma süresi, oyuk doldurma modeli ve akış hızı. Alüminyum ve magnezyum içeriğindeki de-ğişiklikler bu faktörlerden bazılarını etkileyecektir. En az olarak belirlenmiş oranın altındaki bir alüminyum içeriği, her biri döküm parçalarının yüzey pürüzlülü-ğünde büyük etkiye sahip olan iki faktörü etkileyerek, yani oyuk koşullarını değiştirip doldurma süresini artı-rarak, alaşımın akışkanlığını kayda değer biçimde dü-şürecektir. Pres dökümcünün yanlışlıkla alaşım içinde-ki alüminyum seviyesini artırması pek muhtemel değil-dir. Bu tip sık görülmeyen bir durumun gerçekleşmesi halinde, alüminyum içeriği %4,5 - %5,5 olduğunda, ala-şımın mekanik özellikleri önemli ölçüde kötüleşecektir. %8 alüminyuma doğru yeniden geliştirilerek, pres dö-kümcünün sıcak kamara basınçlı pres döküm makine-sinde daha fazla sürünme dirençli ZnAl8Cu1 (ZL8) kul-lanmasına izin verilir.xx alaşıma eklenen magnezyumun sertliği geliştirdi-ğini ifade etmek önemlidir, böylece belirli kirliliklerin aşınma etkileri kontrol edilmiş olur; ama haddinden fazla miktarda kullanılan magnezyum yüzey pürüzlülü-ğüyle ilgili olarak yalnızca hasar verici etkilere sahiptir, akışkanlığı düşürür ve oyuk doldurma koşullarına en-gel olur. Magnezyumla ilgili sorunların üstesinden ge-lebilmek için düşük magnezyumlu bir çinko alaşımı olan ZL7 piyasaya sunulmuştur. Yürürlükteki EN stan-dardına dâhil değildir ancak daha geleneksel çinko ala-şımlarıyla ilgili yüksek yüzey tanımını korurken tasa-rımcıya daha ince kesitlerde (0,5mm’ye kadar) döküm yapma olanağı tanıyan bir alaşım sunar. (Çinko alaşım-lardaki kirlilik etkileri, Brock internet sitesinde Teknik Kaynaklar bölümünde bulunan “Çinko döküm alaşım-larının kimyası” isimli teknik makalede daha detaylı bir şekilde incelenmiştir).Demir, pres döküm süreci içerisinde en sık rastlanan kirletici maddedir. Pek çok sıcak kamara pres döküm makinesi, dökme demir veya demir tabanlı eritme/bekletme fırınlarını kullanır. Çinko alaşım, fırınla doğru-dan temas halindedir ve zamanla demire hücum ede-rek alaşımda demir kirlenmesine sebep olacaktır. Ala-şımdaki alüminyum mevcudiyeti ise aşırı demir alımı-na engel olacak, aynı zamanda ergitme sıcaklığının ya-kın kontrolü de demirden mamûl haznenin aşırı şekilde

aşınmasını engelleyecektir. Bununla birlikte, eğer aşı-rı ısınma meydana gelirse, hücum oranı 450°C üzerin-deki pota sıcaklıklarında çarpıcı biçimde yükselecektir.Aşırı demir bulaşması, demir alımını şiddetlendirerek ve alaşımda ara metalik parça oluşumuna sebep ola-rak alaşımın alüminyum içeriğini tüketecektir. Bunların başlıcaları AlFe3 ya da AlFe5 partikülleridir. Ciddi du-rumlarda ara metalik, parlatma işleminin ardından par-lak yüzey üzerinde yıldız biçimli görünümler olarak be-lirecektir. Ara metalik partikül elmas sertliğindedir ve bu da sert partikülün etrafında yıldız biçimli parlayan dalgalanmalar oluşturarak parlatma çarkını yönünden saptıracaktır. Bu sorunun varlığı genelde benek biçi-minde sert lekeler ya da kalıntılar olarak anılır ve bun-ları raspalama ya da parlatma ile yok etmek neredey-se olanaksızdır.Ayrıca dikkate alınmalıdır ki bu durum kaplama ya da boyama sonrasında döküm yüzeyinde genelde keskin kum tanesi şeklinde belirecektir. Bu kusura sahip dö-kümleri yeniden ergitirken dikkatli olunmalıdır ergit-me sonrasında ısı kaynağının kaldırılması ve maden cü-rufu ve oksit kaldırılmadan önce eriyiğin durmasına ve kabul etmesine izin verilmesi önerilir. Süren ısı uygula-ması pota içerisinde metali hareket ettirerek partikülle-rin ısının oluşturduğu akım içerisinde devridaim olma-sına sebep olur ve ara metalik partikülleri çoğaltır. ‘Kök-nar ağacı’ şeklindeki bir konfigürasyon onların eriyik içinde demir ve alüminyumla birbirlerine bağlanması-na izin vererek, sonrasında alüminyumu tüketir ve de-mir pota üzerinde hücum oranını yükseltir.Bazı elementler çok küçük düzeylerde bile döküm ka-litesi üzerinde ciddi etkilere sahip olur ve alaşımların uzun vadeli performansını etkileyebilir. Kurşun, kalay ve kadmiyum bunların en tipikleridir; çinko alaşımlar-da en fazla 50ppm ya da daha az oranda kalacak şekil-de kontrol altında tutulurlar. Çinko alaşımın tane yapısı bu elementlerin tane sınırlarında oturmasına izin verir. Bu elementlerden biri ya da daha fazlası standart ola-rak belirlenen maksimum sınırın üzerinde bulunduğu takdirde belirli koşullar (yüksek rutubete sahip sıcaklık) döküm içerisinde taneler arası korozyona önayak ola-caktır. Bu, tane sınırlarında kendini feda etmesi için çin-koyu uyaran küçük bir galvanik hücrenin oluşumu ta-rafından vücuda getirilmiştir. Ciddi durumlarda bunun etkileri çok yıkıcı olabilir, dökümün etkin bir şekilde ok-sit toza dönüşmesi şeklinde döküm yapısının tamamen çökmesi gözlenebilir.Daha az ciddi durumlarda korozyon gerilim çatlakla-rı, çalışma sırasında zamansız parça iş görmezliğine

Pres dökümcünün yanlışlıkla alaşım içindeki alüminyum seviyesini artırması pek muhtemel değildir

MAKALE

Page 62: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201262

MAKALE

neden olacak şekilde biçimlenir. Bu kirliliklerin varlığı genellikle döküm sırasında sıcak kısalık çatlamalarıyla görülür. Bu çatlaklar işlem tabanlı diğer sorunlar tara-fından da meydana getirilebilir, bu nedenle harekete geçmeden önce her zaman tüm muhtemel sebeplerin araştırılması tavsiye edilir. Tüm durumlarda, tanınmış bir çinko alaşım tedarikçisinin yardımıyla metal kimya-sı kontrolü ve iyi bir bakım ve temizlikle birlikte düzen-li makine pota analizleri yapmak riski azaltacaktır. Pres dökümcü, dökümhane personelinin uygun bir biçimde eğitilmiş ve bu tip kirliliklerin varlığıyla bağlantılı riskle-rin farkında olduğundan da emin olmalıdır.

Ergitme uygulaması:Bakım ve temizliğin ve ergitme işlemlerinin iyi bir şekil-de uygulanması, alaşım kimyasından kaynaklanabile-cek her türlü döküm yüzeyi kusurunu neredeyse tama-men ortadan kaldıracaktır. Çinko alaşım basınçlı pres döküm süreci, tüm süreç özellikleri istikrarlı olduğunda mümkün olan en iyi şekilde sonuçlanır. Bu özellikle er-gitme sıcaklıkları için geçerlidir. Düşük ergitme sıcaklık-ları, ergitme sıcaklıklarındaki büyük değişimler ve ma-kine potalarındaki düşük metal seviyeleri, süreç kontrol prosedürleri uygulanarak ortadan kaldırılması gereken potansiyel döküm kusuru nedenleridir. ZL3 ya da 5 kul-lanırken pres dökümcü pota sıcaklığını en az 415°C’de tutmaya özen göstermelidir (ZL2 435°C’ye ihtiyaç du-yacaktır). Aşırı değişimlere engel olmak için pres dökümcü uy-gun fırın teknolojisini kullanmalı, külçeleri doğrudan makinenin içine boşaltmaktan kaçınmalı ve döküm ya-pılırken en yüksek seviyedeki metalin her zaman mev-cut bulunduğundan emin olmalıdır. Bu son nokta me-tal cürufunun kaz boyun içine girişine engel olur ve sı-caklığı sabit tutmaya yardım eder.Pres dökümcü, makine fırını potasında sabit seviye-de alaşım tutmaya çaba göstermelidir. Düşük seviye-ler pota sıcaklığının yükselmesine neden olur ve erit-me sıcaklığını olumsuz bir şekilde etkileyeceği açık olan muhtemelen daha soğuk materyalin geniş ölçü-de girişini gerekli kılar. Bu koşullar dizisi optimum ça-lışma şartlarına ulaşmak için gereken zamanı artırır ve süreç içerisindeki dengesizliği ve kararsızlığı yüksel-tir. İki hücreli makine potalarının kullanımı bu proble-mi tamamen ortadan kaldırır, fakat pres dökümcü her zaman için makine fırın işletimiyle bağlantılı sorunların farkında olmalıdır.Tekli fırın potaları kullanımdayken pres dökümcü metal parçalarını, yağlı sürgünleri ve yollukları doğrudan ge-risin geriye makine fırın eriyiğine atmaktan kaçınmalı-dır. Sıcak yağlı sürgün ilavesi yeniden ergitme enerji ta-sarrufu yönünden çekici gelebilir, ancak döküm kalite-si bakımından tam tersi bir durum söz konusudur. Yağ-lı sürgünler ve yolluklar kalıp yağının yüzey tortusuna sahip olabilirler ki bu da cüruf seviyesini yükseltecek ve bir miktar dumana da sebep olacaktır. Daha da önem-lisi, makine potasına yağlı sürgün eklemek, alaşım hac-

minin yüzey alanına oranı nedeniyle, eriyikte bulunan oksit oranını artıracaktır. Bu durum da yağlı sürgünler ergidikçe, eriyikteki cüruf miktarının artmasına neden olacaktır. Erimiş yağlı sürgünler tarafından salınan oksidin bir kıs-mı eriyiğe katılmış hale gelerek döküm kusurlarına yol açacak ve döküm kırıkları/çatlakları vs. oluşma riskini arttıracaktır. Eriyiğe katılmış hale gelen bu oksit aynı zamanda parçaların yüzeyinde küçük oksit kıvrımları olarak görünecektir – bunların cilalamayla ortadan kal-dırılması mümkün değildir ve yüzey kaplaması boyun-ca görüneceklerdir. Bu kıvrımlar ve döküm yapısı ara-sındaki ara yüzey, kaplama işlemi sırasında kaplama çözeltilerini absorbe edebilir. Bunlar kaplamanın he-men ardından, bakır alt katmanın yapışmasını bozarak ve kaplama yüzeyin kabarıp soyulmasına neden olarak ortaya çıkar. Bu kabarcıkların soyulması genellikle bakır yüzeyin görünmesine neden olarak kabarcığın alt tara-fı ile birlikte temiz çinko döküm yüzeyin görünmesine sebep olur.

Kötü oyuk akışı

Çinko alaşım döküm yüzeyi, soğuk akış ve kötü oyuk doldurmanın dökümün kenarındaki tipik etkilerini gös-teriyor.Bu kusur aşağıda sıralananlardan biri ya da birkaçı ta-rafından kaynaklanmış olabilir (en muhtemelden en az muhtemel olana doğru).

Çok düşük kalıp sıcaklığı – oyuk doldurmadan önce alaşımın kısmi olarak donmasına sebep olur.Yapılması önerilenler:Kalıp soğutmasını azaltın, kalıp ısı düşürme aralığını yük-seltin, kalıp sıcaklığını 160 - 180°C’de optimize edin. Eğer döküm ince duvar ise kalıp devir süresini azaltın. Unut-mayın ki bu, kalıplama çalışma başlangıcı sırasındaki çok yaygın bir hatadır!

Çok düşük metal sıcaklığı – doldurmadan önce alaşı-mın vakitsiz donmasına sebep olur.Yapılması önerilenler:Makine potasındaki metal sıcaklığını en fazla 425°C’ye (ZL3 ve 5) yükseltin, metal sıcaklığını yükseltmeden önce termokuplun doğru bir biçimde ölçtüğünü kontrol etme-niz önerilir.

Kalıp yüzünün soğumasına neden olan aşırı kalıp yağlayıcı kullanımıYapılması önerilenler:Uygulanan kalıp spreyi miktarını azaltın, su-yağ oranının doğru olduğunu kontrol edin, asgari sprey buğu uygula-

Şekil. 1.Kötü Oyuk Akışı(20 Kat Büyütülmüş)

Page 63: Turkdokum23

Türkdöküm 63

MAKALE

masında değişiklik yapın. Çok uzun oyuk doldurma süresi – piston enjeksiyon

hızının düşüklüğü, yetersiz akaç, yolluk ya da nozül ala-nı nedeniyle oyuğa metal ulaşımının azalmış olmasın-dan kaynaklanabilir.Yapılması önerilenler: Makine piston enjeksiyon hızlarının 1’inci ve 2’nci aşa-malarının düzgün bir şekilde ayarlandığından emin olun, ikinci aşamada piston hızını arttırın. Son olarak yolluk ve akaç hesaplamalarının doğru olduğunu kontrol edin, dö-küm ağırlığını tahmin edilen karşısında kontrol edin, ka-lıp yapıcının hesaplamalarda belirtilen boyutlarda yolluk kesiğine sahip olduğunu doğrulayın. Yolluğu modifiye et-meyi yalnızca en son çare olarak düşünün!

Makine pistonu, parçayı doldurmaya uygun miktarda metal iletmek için çok küçük.Yapılması önerilenler: Piston boyutunu ya da eğer piston mümkün olan maksi-mum boyuttaysa makine boyutunu arttırın. Eğer piston çok küçükse enjeksiyon hızını yükseltmek durumu düzelt-meye yetmeyebilir.

Oyuk içerisindeki döküm ağırlığı ya da akış mesafe-si olduğundan az tahmin edilmiş ve oyuk doldurma sü-resini uzatıyor.Yapılması önerilenler: Uygun hale getirmek için akaç alanını arttırın, akaç ala-nının yolluk alanlarına kadar taşmadığından emin olma-yı unutmayın. Piston hızında değişiklik gerekebilir.

Kabarcıklanma (1)

Siyah toz kaplı otomotiv parçasının yüzeyi, döküm yü-zeyinin altında sıkışıp kalmış gaz nedeniyle bir kabar-cıklanma (çember içinde) geliştirmiş. (Çember içine alınmış alanın sağındaki yüzey hasarı, kuruma tamam-lanmadan önce toz boyada oluşan mekanik hasardır).

Kabarcıklanma (2)

Resim kabarcık boyunca bir kesiti gösteriyor. Döküm yüzeyinin altındaki oyuk açık bir şekilde görünüyor. Doğrudan boyanın altında bulunan çinko levhanın ka-lınlığı yaklaşık 0,45mm. Çember içine alınmış alanlar

katmanlı kabarcığın iç yüzeyi ile temel döküm alt taba-kası arasındaki ayrılma çatlaklarını gösteriyor. Kabarcıklanmalar pek çok nedenden kaynaklanabi-lir, örneğin vernik ya da boyanın kuruma aşamasında, ve bu problemin yalnızca parçaların döküm sonrası ısı-ya maruz kaldığında meydana geldiği yanlış bir fikir-dir. Yine de belirtilmelidir ki dökümlere uygulanan ısı, problemin ciddiyetini ya da miktarını arttırır.Kabarcıklanmalar aşağıda sıralananlardan biri ya da daha fazlası tarafından kaynaklanmış olabilir (en muh-temelden en az muhtemel olana doğru).

Orta derece sıcaklıktaki bir kalıba uygulanmış çok fazla kalıp yağlamasıÖneriler: Kalıp spreylemesini uygun kalıp işlemi için gereken en az miktara indirin. Parçaların birbirine ya-pışabileceği alanlar, yağlama tıkaçları ve oyuktaki so-ğuk noktalar için kalıbı kontrol edin. Gazlaştırılmamış ya da buharlaştırılmamış kalıp yağlamasının döküm içerisinde gaz cepleri oluşturacağını unutmayın ki bu, fotoğrafta da gösterildiği gibi, geniş izole kabarcıkların en çok rastlanan çeşididir. Bu tip kabarcıklanmalar ge-nellikle, gazın oyuk doldurma bağlantısı tarafından o noktada sıkıştırıldığını gösterir şekilde, döküm üzerin-de aynı yerde ortaya çıkarlar. Fotoğrafta da görüldüğü gibi dökümün geri kalan kısmının nispeten gözeneksiz olması mümkündür.

Oyuk doldurma bağlantısı ve/veya döküm geomet-risinden kaynaklanan metal içindeki hava sıkışmasıGözlemler; Sıkışmış hava cepleri normal olarak yuvar-lak görünürler ve eğer oyuk doldurma bağlantısı ya da döküm geometrisi kaynaklı bir durum söz konusuysa genellikle birbirini izleyecek şekilde aynı noktada be-lireceklerdir. Bir döküm doldurma bağlantısı bir kere akaç/yolluk boyutu ve konumu tarafından belirlenmiş-se, kalıpta ya da döküm geometrisinde çarpıcı bir deği-şiklik olmadığı sürece her bir seferinde aynı örüntüyü verecektir. En çok rastlanan sebepler döküm kesitlerin-deki çok geniş farklılıklardır. Kabarcıklanmalar ince ke-sitlerde (dökümün içinde ve dışında), ince kesitlerdeki izole kör kabartmalarda, konik teğetsel yolluklar kulla-nılarak doldurulan oval ya da yuvarlak köşeli parçalar-da (merkez etkili bir şekilde oyuğu kapatmadan önce dış kenarı doldurmak suretiyle), konik teğetsel yolluk-lar kullanılarak kenar üzerinden doldurulan kutu bi-çimli parçalarda (parça çizgisi üzerindeki kenarın etra-fını doldurarak – kaynak yeri oyuğu), kötü dizayn edil-miş yolluk akaç doldurma parçalarında görülür ancak parçanın bir kesitindeki havanın tutulmasıyla diğer ta-rafa geçer.

Çok yavaş akış hızı (40M/sn.’den az)Öneriler: Makine ayarlarının, yolluk ve akış boyutunu tesis etmek için kullanılmış olanlarla uyumunu kontrol edin. Aynı amaçla piston ve nozül boyutunu da kont-rol edin. Mantıksız görünebilir, ancak makinenin yol-luk akış hesaplamalarında belirtildiği şekilde kullanıl-dığından emin olun. İlk aşama enjeksiyon hızını azal-tın, ikinci aşama enjeksiyon hızını arttırın – yavaş dol-

Şekil. 2.Kabarcıklanma(5 Kat Büyütülmüş)

Şekil. 3.Kabarcıklanma(20 Kat Büyütülmüş)

Page 64: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201264

MAKALE

durma etabını uzatmak için 1inci ve 2nci aşamaların oranını değiştirin. Optimum dolgulamaya ulaşıldığın-dan emin olmak üzere donma/gerilim zamanını arttı-rın. Kenar doldurma/oyuk kapatma riskleriyle ilgili söy-lenenleri unutmadan hava tahliyesi olanaklarını araştı-rın. Metal akışı izole kabarcıklanmaların meydana gel-diği alanlara ulaşmadan önce taşma cepleri ekleyip ya akış genişliğini arttırarak ya da akışı kalınlaştırmak su-retiyle dolum bağlantısını değiştirin. Ekstra hacim, sı-kışmış havayı yerinden oynatarak metal akış hızı ve yö-nünü değiştirecektir. Taşma kuyusundan dökümün içi-ne daha fazla hava girişine engel olmak için gerekli özen gösterilmelidir.

Boya kurutma sıcaklığı çok yüksek ya da son iş-lem yüklenicisinin işlemleri kontrol sınırlarının dışın-da veya kesintili bir şekilde çalışma, operatör hatası

ya da arıza kontrol ekipmanı vs. sebebiyle değişikli-ğe uğruyor.Öneriler: Son kullanıcı tarafından tanımlanan boyanın Çinko alaşımlar için maksimum 210°C olan ancak 180°C olarak önerilen uygun sıcaklık aralığıyla uyum sağladı-ğından emin olun. Bu sıcaklıklarda Çinkonun kendi sü-rünme sınırlarında olduğunu ve ince levha kaplama-nın bir kabarcıklanma oluşturarak bozulmasına izin ve-recek kadar yumuşak olacağını unutmayın – oluşmuş bir kabarcıklanma için bir önceki fotoğrafa bakın. Ayrı-ca belirtilmelidir ki kabarcıklanmalar bazı dökümlerin “ham döküm yüzleri” üzerinde son işlemler tamamlan-dıktan sonra neyin beklenebilir olduğunu gösterir şe-kilde oluşurlar. Eğer takip edecek üretim süreçlerinde herhangi bir ısı uygulaması beklenmiyorsa bu durum su verme işlemiyle ortadan kaldırılabilir.

SATILIK DÖKÜMHANE EKİPMANLARI

İhtiyaç fazlası makine ve ekipman satış listesi;

Gebze Hilger Spectrometre 26 element ölçme, disket ile kalibrasyon Dijital sertlik ölçme cihazı İndiksiyon ocağı, Yüksek frekanslı 1000 Hz, 600 kW VIP güç ünitesi 1000 + 600 Kg ocak kapasitesi Pnömatik / Hidrolik kalıplama (DMS) 30 derece/saat kapasite, 630x500x120 mm derece ebadı, 3 ton/ saat kum kapasiteli tesis Elektrikli LPG ve Elk. Isıl işlem Fırını 900kW, 3000x2000x1500 mm (Hassas ısı kontrolü ve stabilitesi) Omega reçineli kum mikseri 4 ton/saat + geri dönüşüm sistemi (hiç kullanılmamış) Kumlama makinası Vinçler 3 tonluk + 5 tonluk Jeneratör

Sincan Ankara 1992 model Eges 1 tonluk indüksiyon ocağı, 2001’de ocakta trafosu ile birlikte revizyonu yapılmıştır, fiya tı 54.000,TL. Röperwerk marka 1982 model 25 lt cold boks maça makinesi, sandık bağlama ölçüsü 700*800*650 çift gazlama jeneratörü var fiyatı 53.000.TL Aydöküm Mak. San. ve Tic. AŞ 1. O.S.B. Karamanlılar cad. No 2 Sincan / Ankara

Tel: (0312) 267 04 57 Fax: (0312) 267 04 56Yetkili E-mail: [email protected]

Bilgi için: (0212) 280 50 51

A C I K A Y B I M I Z

Sefer Döküm Sanayi Kurucusu ve Derneğimizin 234 No’lu Onur Üyesi Sn. NUSRET SEFER (Sefer Usta) 09.05.2012 tarihinde vefat etmiştir.

Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve camiamıza sabır ve başsağlığı diliyoruz.

TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ

Page 65: Turkdokum23

Türkdöküm 65

NEDEN DÖKÜM

Neden Dökümü Tercih Etmeliyiz?

Eskiden Günümüzde

Üretim Yöntemi

Malzeme

Ağırlık

İlave işlemi maliyeti

Üretim maliyeti

Kaynak Konstrüksiyon(13 parça)

St 37 Sac

110 kg

+

100 %

Döküm(tek parça)

EN-GJL-250 (GG-25)

110 kg

-

~50 %

Döküm üretim yöntemi ile daha sert ve dayanıklı geometri ile (AB ve CD kesitlerinde) daha iyi hidrolik özellik elde edilmiştir. Kaynak: DGV

Pres Filtre GövdesiÜretim Verilerinin Karşılaştırılması

Page 66: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201266

Hurda Fiyatı (1)Çolakoğlu Metalurji A kalite fiyatı ve Türkiye genelindeki dö-kümhanelerce satın alınan paketli veya dökme, kaplamasız, DKP sac hurdalarının maliyet fiyatlarının günlük hesap edilmiş ağırlıklı aylık ortalaması

Sfero Piki (2)İthal kaynaklardan temin edilen Sfero pikinin güncel fiyatlar ve bağlanan sözleşmeler ile dökümhanelere maliyet fiyatları-nın ortalaması

Hematit Piki (3)İsdemir, Kardemir ve ithal kaynaklı pikin güncel fiyatlar ile dö-kümhanelere maliyet fiyatlarının ortalamasıümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması

Çelik Piki (4)İsdemir, Kardemir ve ithal kaynaklı pikin güncel fiyatlar ile dö-kümhanelere maliyet fiyatlarının ortalaması

Sfero Döküm Hammadde Maliyeti (5)Sfero Döküm Hammadde MaliyetiOrtalama % 50 sfero piki ve % 50 hurda ile hesaplanan malze-me maliyeti

Pik Döküm Hammadde Maliyeti (6)Ortalama % 50 hurda ile % 25 hematit ve %25 çelik piki ile he-saplanan malzeme maliyeti

Çelik Döküm Hammadde Maliyeti (7)% 100 hurda ile hesaplanan malzeme maliyeti

HAMMADDE PİYASALARI

TÜDÖKSAD Hammadde Fiyat EndeksiHammadde fiyatları TL / ton

Dönem SferoPiki (2) Hematit Pik (3)Hurda (1) Çelik Piki (4)

Ort Max Ort Max Ort Max Ort Max

Sfero Döküm

(5)

Pik Döküm

(6)

Çelik Döküm

(7)2005 ORT/AVE2006 ORT/AVE2007 ORT/AVE2008 ORT/AVE2008 / 122009 / 012009 ORT/AVE2009 / 122010 / 012010 ORT/AVE2010 / 122011 / 012011 / 022011 / 032011 / 042011 / 052011 / 062011 / 072011 / 082011 / 092011 / 102011 / 112011 / 122011 ORT/AVE2012 / 012012 / 022012 / 032012 / 042012 / 05

373407487612460497502497545651715818806800771817810798852863860848918830931895881889918

560910510543639543565708770845900820792830840845880880900900950865944940950960970

5921227840840840940747847905960970970973942

1020105511021270128011501100106610981100117011501150

515766665624556624614729796878873867852886906966966

10141015954

1000931

1002951950952975

423461535795710689600689623746820890893904884938935

1028102810331044979

1040966

1045993

101710101043

717160516051340897

1340780929

1016103011521065106510901130118212751350130012601300118312751280135514121450

594982975822656822692834906

1002980966972999

1042112711021210120811061146107211411082105810351057

64114161010992992992725878939

103010401014101410281053119011901260126012501260113212301220117711651160

472515589978960880698880700842924962980

1008996

10581059107212031202122811101162108711591090115211301167

373407483612460497502497545651715818806800771817810798852863860848918830931895881889918

428462521859765678564678675779848875898901893912962

105910591120113010151017987

1005930980994

1007

Hammadde fiyat endeks tablosu, her ayın ilk haftası güncellenmekte ve TÜDÖKSAD’ın web sitesi www.tudoksad.org.tr ‘den yayınlanmaktadır.

CAEF Avrupa Endeksi (Euro/ton)

Page 67: Turkdokum23

Türkdöküm 67

HAMMADDE PİYASALARI

Eurofer Avrupa hurda endeksi (euro: 2001=100)1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012

January 76 96 103 99 130 163 251 182 221 259 227 219 364 319February 74 96 99 99 135 178 252 187 232 264 194 221 339 309March 76 97 98 107 139 205 231 200 247 269 163 255 339 322April 75 98 100 108 137 203 213 211 247 343 166 319 326 320May 76 99 103 110 125 190 178 214 237 428 178 306 327 319June 80 101 103 114 110 167 150 227 238 439 157 289 340July 79 96 102 114 113 202 172 229 239 445 173 279 335

August 79 95 100 114 123 247 194 218 231 398 186 300 337

September 78 100 101 112 139 259 214 212 230 302 200 311 327

October 78 103 100 113 138 275 181 220 228 238 179 277 312

November 79 103 95 116 138 273 186 218 223 182 173 296 294

December 82 105 96 121 148 254 183 213 224 228 195 325 301

Average Index 78 99 100 111 131 218 200 211 233 316 183 283 3328

Çolakoğlu Metalurji Hurda Fiyat Değişimleri (TL/kg)

Aylık Ortalama - A Kalite DKP

EUROFER Avrupa Hurda Endeksi (Euro:2001=100)

Çolakoğlu Metalurji Hurda Fiyat Değişimleri (%)

Çolakoğlu Hurda Fiyatları Değişimi Aylık %

0%8%17%17%

31%

-40%-30%-20%-10%

0%10%20%30%40%

11/0

601

/07

03/0

705

/07

07/0

709

/07

11/0

701

/08

03/0

805

/08

07/0

809

/08

11/0

801

/09

03/0

905

/09

07/0

909

/09

11/0

901

/10

03/1

005

/10

07/1

009

/10

11/1

001

/11

03/1

105

/11

07/1

109

/11

11/1

101

/12

03/1

205

/12

07/1

2

EUROFER Avrupa Hurda Endeks Değişimi (Euro:2001=100)

Page 68: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201268

Tüm dünya perspektifinden bakıldığında, silika kum bir çok dökümhane bağlayıcı sistemi ile uyumlu, kolay ula-şılabilir ve az maliyetli olmasından dolayı sıvı metalin dö-kümünde kullanılan kalıp ve maça üretiminde tercih edi-lir. 1960’ların sonunda amin ile sertleşen poliüretan so-ğuk kutu maça üretim prosesinin lansmanından sonra kullanımı oldukça yaygınlaşmış ve yüksek üretimli demir dökümhaneleri için silika kumlu maça üretiminde kum bağlayıcısı olarak kullanımı dominant hale gelmiştir. Sili-ka kum kombinasyonu ve PUCB bağlayıcılar yüksek üre-tim oranlarında yüksek mukavemetli ve karmaşık geo-metrili maçaların üretimi için ve döküm prosesi sürecin-de ölçüsel hassasiyete sahip ve bunda süreklilik sağlayan ayrıca maçanın göreceli olarak katılaşan metalden rahat-lıkla bertaraf edildiği bir proses sağlar. Bununla birlikte bu proseste direk olarak silika kumuna bağlı olan çeşitli sakıncalar vardır. Silika kum özellikle PUCB reçine ile kul-lanıldığında bu tip döküm yüzey hatası ile karşılaşılır ve yaygın olarak ‘’fin’’ hatası olarak bilinir. (Bakınız resim 1.)Fin hatası maça yüzeyindeki küçük yüzey çatlaklarından içeri giren sıvı metalin meydana getirdiği bu hata silika kumun lineer olmayan termal genleşmesi ile PUCB reçi-ne sisteminin düşük sıcak mukavemetinin kombinasyo-nu olarak atfedilir.

Damarlaşma hatalarının formasyonuDöküm prosesi boyunca sıvı metal boyanmamış maçayı çevrelerken, maça yüzeyi sıcaklığı hızla ve aniden artar ve sonradan bu ısı maça iç yüzey derinliğine doğru diffüze eder. Bu ısı transfer oranı da bir çok faktör dahilinde yö-netilir: Maça alt katmanının termal iletkenliği Maça yüzeyi ile sıvı metal arasındaki ısı transferi

Bu ısı etkisinden dolayı maça alt katmanı resim 2’de gös-terildiği çizgideki gibi lineer genleşme ile hızla genleşe-cektir, birçok dökümhane kumunda olduğu gibi. Resim-de gösterildiği üzere, silika kumun genleşmesi diğer dö-kümhane kumlarından önemli derecede yüksek ve daha hızlıdır. Kuvarzın 573 C’deki alfa/beta faz değişiminden dolayı sergilediği lineer olmayan genleşmede bu durum artmaktadır.Sıcaklık değişiminden dolayı bu genleşme maça alanı bo-yunca uniform olmayacaktır. Silikanın genleşmesinden dolayı sıkışma kuvveti oluşacağından başlangıç faz bo-

MAKALE

Damarlaşma ve Fin Hatalarının Uygun Maliyetle Eliminasyonu

Otomotiv sektörünün daha karmaşık, yüksek performanslı dökümlere artarak ve sürekli bir gereksinimi vardır. Bu tip dökümler için maçalar artarak silika kum ve poliüretan soğuk kutu bağlayıcılarından üretilmektedir; bu fin hatalarını tetikleyen bir kombinasyondur ve bertaraf edilmesi zor ve maliyetlidir. Geleneksel olarak, bu tip hataları göreceli olarak pahalı olan anti-fin ve boya kombinasyonu kullanılarak minimize edilir. Katkı malzemesi uygulamasına ihtiyacı olan maçalar için yeni bir boya geliştirildi ve maçanın tümüne uygulanan katkıların yerine maça yüzeyinde anti-fin performansa ihtiyacı olan yerlere odaklanıldı.

Resim 1. Dizel silindir kafasında fin hataları

Resim 2. Tipik dökümhane kumunda termal genleşme

Page 69: Turkdokum23

Türkdöküm 69

yunca maça yüzeyi çatlağı riski yoktur.600 oC’nin aşıldığı sıcaklıklarda silika madde kasılmaya başlar. Bu kasılma maça yüzeyinde başlayacaktır ve ma-çanın içinde derinlerde genleşme kuvvetlerinin sıkıştır-ması ile gerilim kuvvetleri ortaya çıkacaktır. Eğer bağlayı-cı mukavemeti bu kuvvetleri karşılayacak yeterlilikte de-ğil ise maça yüzeyinde kum taneleri arasında ayrılmalar başlar ve küçük yüzey çatlakları oluşur.Bilindiği üzere PUCB reçinelerin sıcak dayanımları düşük-tür ve bu reçine sisteminin kullanımı fin hatalarının riskini artıran bir durumdur. Bu çatlakların oluşumu mutlaka bir damar hatasıyla sonuçlanacak anlamına gelmez, bu sıvı metalin maça yüzeyinde mevcudiyetine bağlıdır ve maça yüzeyi metalin katılaşma çizgisinin üstündeki sıcaklıkta-dır.Bu çok basit model oldukça karışık bir hal almıştır: Silika kumun saflığı – empüriteler maçanın termal gen-leşme profilini önemli derecede etkiler. Maça boyası kullanımı metal/maça arayüzeyinde ısı transferini etkiler ve maça yüzeyinde oluşacak metal pe-netrasyonuna bariyer özelliği sağlar. Kum katkılarının kullanılması, silika kumun termal gen-leşmesinin modifikasyonu sayesinde ve rijit kum/ reçine matriksi içinde oluşan stresi plastisite sağlayıcılarla düşü-rücü etkisi ile fin hatasına karşı çeşitli koruma metodla-rı sağlar.

Damar formasyonuna model geliştirmeÜstlenilen çalışma fin formasyonunun eğilimini anlamak için bir model geliştirmiştir. Faydalı ölçümler şöyledir; Boya dolgu malzemesinin termal iletkenlik ve yayılma gücü Kumun ve katkıların genleşme ölçümü Kumların termal iletkenliği(katkılı ve katkısız) Kum ve boya için eğilme stresi / gerilme eğrisiSonuçlar gösteriyor ki çeşitli fin formasyonları oluştur-mak için basitçe dizayn edilmiş test dökümünde boyan-mamış maçada 9 mm derinliğinde finlerin oluşabileceği veya mevcut olacağı öngörülmüştür. Aynı şekilde yüksek performanslı, yüksek izolasyon karakterli, anti-fin boyay-la (RHEOTEC XL) boyanmış maçalarda bu ciddi durum 3 mm derinliğe inecektir.Son test gösteriyor ki maça kumu içine %8 oranında kum katkı materyali katıldığında fin eğilimi bu riskli periyod boyunca basınç altında iken bile güvenli bir şekilde eli-mine edilebilir. Oluşacak fin modeli, tahmini test döküm-leri ile ilintilidir ve sonuçlar Resim 3’te gösterilmiştir. Bu çalışmalardan çıkanların sonucunda fin hatası için gerek-li şartlar maçanın üst tabakasında yaklaşık 10 mm derin-likten az kısımda oluşmaktadır, veya izolasyon karakter-li boya kullanıldığında önemli derecede daha az bölge-de oluşur.Buna ek olarak, yüksek izolasyon karakterli boyalar tama-men fin hatalarını elimine edemese de sıvı metalin yüzey çatlak formasyonu alması için gerekli kritik zamanı olduk-ça azaltır. Bu durum sonradan fin hatalarını tamamen eli-mine etmek için gerekli anti-fin kum katkı materyalinin

kullanımını azaltmada önemli etken olmaktadır.

Anti-damarlaşma kum katkı materyalleriAnti-fin kum katkıları yüksek saflıkta silika kumları ve PUCB reçineleri ile birlikte kullanıldığında etkili ölçüde fin tipi hataları azalttığı bilinmektedir. Bununla birlikte, anti-fin kum katkılarının birkaç sakıncası da vardır: Anti-fin kum katkı materyali göreceli olarak silika kum-dan pahalıdır. Tipik ilave oranı % 2 – 8 arasında katkı tipi-ne bağlı olarak değişir ve elimine edilecek fin hatasının güçlüğü de bu oranın seçiminde etkilidir. Birçok katkı materyali silika kumla ağırlık olarak karşılaş-tırıldığında önemli derecede yüksek yüzey alanına sahip-tir. Bu durum ayni mukavemeti sağlamak adına daha faz-la reçine kullanımına sebep olup sadece ekstra maliyet dışında döküm esnasında daha fazla gaz yayımına da se-bep olur. Katkı materyalinin kullanımı maçanın plastisitesini artırır ve döküm prosesi boyunca deformasyona sebep olur ve ölçüsel kesinliği azaltır.Bu sebeple, anti-fin katkı materyalini minimumda tutmak anahtar noktadır ve fin hatasının yüzey bölgesinde ger-çekleştiğini gözönünde tutarsak maçanın tümüne ge-reksiz bir şekilde katkı materyalinin ilave edilmiş olduğu görülmektedir. İdeal olarak kum katkı materyali sadece maça yüzey tabakasına eklenmelidir. Katkı materyalinin maliyetini düşürmek, minimum reçine sarfiyatı ve dokum prosesi boyunca sinirli maça distorsiyonu için önemlidir. Resim 4’de fin hata formasyonuna karşı oluşturulan di-rençli yapı gösterilmektedir. Bu ihtiyaç pratik olmayan kum katkı materyalinin mevcut kullanım yönteminden dolayı oluşmuştur. Hacimli maça imali ile karşılaştırıldı-ğında farklı geometrili özel imalli maçalarda problemli bir durumdur.

MAKALE

Resim 3. Değişik tip boya ve katkı ile değişik şiddet ve formasyondaki fin hatalarının test dökümde gösterilişi.

Resim 4. Konvansiyonel anti-fin kum katkısının toplam maça içine uy-gulaması ile maça yüzeyine yapılan özel uygulamanın karşılaştırılması.

Page 70: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201270

Aktif içerik emilimiBir aktif anti fin katkı materyalinin maça yüzeyinin içine özel takdimi maça üretiminden sonra gerekli katkı mater-yalinin yüzeye emilimi ile başarılabilir. Bu proses ince ta-neli anti-fin kum katkı materyali ve yüzey aktif maddele-ri içeren boyanın aplikasyon boyunca maçanın alt yüzey alanına emilimi ile yapılır.Bununla birlikte bu basit çözüm maça üretim prosesi-ne ekstra bir adim daha ekler, geleneksel olarak maça yüzeyine uygulanan koruyucu boyaya ilave gereklilik-tir. Pratikte, alt yüzeye nüfuz eden boyanın üstüne yeni bir boya tabakası oluşturmak bir karmaşıklığı beraberin-de getirir. Bu durum maçanın üzerindeki boyanın döküm sırasında ayrılma riskini doğuracaktır, potansiyel olarak ‘scabbing’(kabuklanma) hatasının oluşumu riskini arttı-rır. Bu sebeple yüzey altı ve yüzey boyalarının her ikisi de aynı anda tek aplikasyon ile yapılmalıdır, geleneksel ola-rak refrakter dolgulu boya yüzeyde bir film tabakası oluş-tururken anti-fin katkısı alt maça yüzeyine absorbe etme-lidir. Resim 5’te bunun etkisi gösterilmiştir; anti- fin kat-kısı maça yüzeyinden yaklaşık 5 mm aşağıya absorbe et-miş ve yüzey film tabakası yaklaşık 0,3 mm olarak yüzeye uygulanmıştır. Resim 6’da karşılaştırmalı olarak gelenek-sel boyalı uygulama ile emilimli boyalı uygulama göste-rilmiştir.

Emilim boyaların denetlenmiş uygulamalarıBoya teknolojisinin gelişimi için üstlenilen bu önemli ça-lışma 5 mm derinliğe ulaşan yüzey altı anti-fin katkılı emi-lim boyası ile geleneksel yüzey boyasının aplikasyonu-na izin verir. İlave olarak, tercih edilen refrakter kombi-nasyonlu dolgu materyalleri hatasız yüzeyli döküm parça elde edilmesini sağlarken fin hataları da minimuma ine-cek şekilde baskı altına alınmıştır.

Kararlaştırıldığı gibi ince partiküller maça alt yüzeyine ab-sorbe ettirilmiştir ve kaba materyaller yüzeyde kullanıl-mıştır. Sonuçta elde edilen boya boyama prosesinde ayrı partiküllerin karışmasına izin vermez ve ince partikülle-rin maça yüzeyine penetrasyonu engellenir. Resim 7’de maça yüzeyindeki boyasız poroz yüzey gösterilmiştir ve resim 8’de bu poroz yapı boyanın içindeki büyük partikül-lerle nasıl kapatıldığının ve kaba taneler arasındaki boş-lukların nasıl bloke edildiğinin detayı verilmiştir.

Büyük partiküller öncelikle kum taneleri arasındaki poro-ziteyi bloke eder. Örneğin, küçükler yeteri kadar boşluk-ların arasına girer. Önemli derecede geniş partiküller yü-zeyde kalır ve boşlukları doldurur ve daha küçük partikül-ler rahatça iç yüzey derinliğine doğru ilerler.Örneklerin analizleri göstermiştir ki 38µm-58 µm ara-sındaki partiküller kum maçanın porozite blokajında en efektif katkıyı sağlayıp çökelmiştir (bakınız resim 9), ve eğer bu kritik ölçüdeki partiküller bertaraf edilirse prozite blokajında ciddi azalmalar olup küçük partiküllerin (<38 µm) engellenmeden absorbe edilmesi kolaylaşmaktadır. İlave olarak, küçük partiküller geniş partiküllerin arasın-dan ayrılıp içeri doğru penetre ettiğinde geniş partiküller (<53 µm) yüzeye daha rahat yerleşmekte ve yüzeyde bir yapı oluşturmaktadır. Eğer refrakter dolgu materyalinin tane boyutunun 38µm-58 µm arasındaki kritik partikülle-rin oranı %10’dan az olursa ince partiküllerin maça alt yü-zeyine penetrasyonu optimum kontrolle sağlanabilmek-tedir ve bu durum anti-fin katkı materyali kullanmadan fin hatalarını engellemektedir.

MAKALE

Resim 7. Boyanmamış yüzeyin açık yapısı

Resim 8. Kaba boya partiküllerinin kum taneleri arasını bloke etmesi, ince partiküllerin penetrasyonunu engellemesi.

Resim 5. Tek boya uygulaması 0,3mm kuru film ta-bakası sağlar ve yüzey altına penetrasyon yakla-şık 5 mm’dir.

Resim 6. Geleneksel boya sadece boyanın yüzeyine uygu-lanışı (sol) ile yüzeye ve anti-fin katkısının yüzey altına ab-sorbe edilişinin kıyaslaması

Page 71: Turkdokum23

Türkdöküm 71

Aktif içerikli emilim boyalarının anti-damarlaşma performanslarıBoyayı geliştirmek için çeşitli ağırlık yüzdelerinde ve kaba ile ince oranlarında refrakter dolgu materyali hazırlanmış, benzer boyalar çeşitli yüzde varyasyonu ile kritik ölçü-de partiküllerle yapılmıştır. Sırasıyla 1.21% [A], 1.14% [B], 1.07% [C] and 9.1% [D] toplam refrakter dolgu materyali oluşturulmuştur. Ayrıca 2 standart boya kıyaslama için se-çilmiştir. Birincisi konvansiyonel anti-fin boyası [E] ve ikin-ci ise basit refrakter boyasıdır [F].Bir kaç döküm test bloğu performans ölçümü için üre-tilmiştir. Maçaların 6’sı silika kum ile PUCB reçine kullanı-larak üretilmiştir ve A’dan F’ye kadar boyalar kullanılarak boyanmıştır. 7. maça silika kum ve %4 anti-fin ilavesi üre-tilmiş ve E boyası ile boyanmıştır. Tüm boyalara kuruduk-tan sonra eşit boya kalınlığı sağlanacak şekilde boyama işlemi uygulanmıştır.Dökümden sonra, test bloklarında fin hatalarının şiddeti finlerin taban boşluklardaki yüzeyde ve yan duvarlardaki (bakın resim 3) oluşan toplam fin boyaları ölçülerek belir-lenmiştir. Sonuçlar tablo 1’de gösterilmiştir.Basit refrakter boyasının fin hatalarını az direnç gösterdiği tüm yüzeylere bakıldığında tabanda dairesel bir fin oluş-tuğu ve yan duvarlarda ilave 6 fin olduğu ve toplamda 30 cm uzunluğunda fin oluştuğu gözlemlenmiştir. Kon-vansiyonel anti-fin boyası kullanıldığında yan yüzeylerde ciddi fin azalması görülmüş ve toplam fin boyu 3,5 cm ol-muştur. Fakat taban yüzeyde bu etki azdır. Anti-fin ilaveli konvensiyonel anti-fin boya pratik olarak yan duvar finle-rini elimine etmiştir ve taban yüzey finlerinin % 80 oran-dan boylarının azaldığı gözlenmiştir. Üç aktif içerikli emi-lim boya formülasyonları [A, B, C] çok düşük kritik parti-kül oranlarında geleneksel boyadan ve anti-fin katkılı kum formülasyonundan daha iyi performans sergilemiş-tir, B ve C formülasyonlu boyalar test bloklarındaki tüm fin hatalarını elimine etmiştir. Yüksek kritik partikül içerikli

[D] boyası konvansiyonel anti-fin boyasının anti-fin katkılı kuma dökümüyle aynı sonucu vermiştir. Bu durum boya-nın anti-fin komponentlerinin kritik partiküllerin seviyesi-nin boyanın maça yüzeyinden içeriye doğru emiliminde-ki etkiyi göstermektedir. Boya D içindeki yüksek kritik par-tikül seviyesi emilimin 2,4 mm ile sınırlamıştır. B tipi boya-da ise bu seviye 3,9 mm’dir. Anti-fin içerikli emilim derin-liğinin yüksekliği süper fin hata engelleyici etki yapmak-tadır. Resim 11’de B ile F boyalarının performans kıyasla-ması görsel olarak gösterilmiştir.

Kum tane yapısının boyanın emilim özelliğine etkisiKum maçaların emilim özellikleri değişik tane boyutlarına sahip saf silika kum kullanılarak yapılan maçada değişik partikül boyutlu emilim boyası kullanılarak kıyaslanmıştır. Halern kum h31-h33 (afs numarası 42-52 arasında ve or-talama tane boyutu 367 ile 276 µm arasında) ve frechner kum f31-f33 ( afs numarası 46 ile 62 arasında ve ortalama tane boyutu 322 ile 231 µm arasında). Absorbsiyon boya-ları %8 1,7 wt dolguları içerir sabit kompozisyonda şöyle-dir (%77,5 ince d < 10 µm ve 22.5 % kaba d > 106 µm), ve % 18,3 wt kritik partiküller içerir. Kritik partiküller dolgu malzemesinin elek bölümünde sırasıyla d < 25 µm, 25 < d < 38 µm, 38 < d < 53 µm, 53 < d < 63 µm, 63 < d < 75 µm and d > 106 µm şeklindedir. Emilim derinliği gözenek tı-kama derecesi için iyi bir ölçüdür (resim 12).

MAKALE

Resim 9. Kritik boyutlu partiküllerin kum taneleri arasında küçük partiküllerin pe-netrasyonunu engelleyecek şekilde blo-kaja sebep olması.

Resim10. Kritik ölçüde partiküllerin uzak-laştırılması ile küçük partiküllerin kum ta-neleri arasına penetrasyonu.

Resim 11. Aktif içerikli emilim boyasının [B] basit refrakter boyası [F] ile fin hatasını bas-kılamada kıyaslaması.

*Maça %4 anti-fin katkı içerir.

Tablo1. Aktif içerikli emilim boyasının anti-fin performansının kum katkılı ve katkısız konvansiyonel boyasına karşı karşılaştırması.

Page 72: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201272

Açıkçası, minimum emilim derinliği kritik partiküller 30 – 60 µm arasında olduğunda Resim 12’de gözlemlenmiş-tir. En ince ve en kaba ortalama partikül boyutu en derin emilime izin verir. Uzun matlaşma zamanı ve maça için-deki düşük konsantrasyon en fazla emilim engellemesini göstermekte ayrıca emilim minimumda gözlenmiştir. Çe-şitli kum taneleri arasındaki emilim farkının sınırlı olduğu ve emilim derinliği grafiğinin fonksiyon olarak düz oldu-ğu gözlemlenmiştir. Bu durum gösteriyor ki emilim özel-liği kumun tane boyutundan göreceli olarak bağımsızdır.

Emilim derinliğinin döküm performansındaki etkisiSabit kuru film kalınlığına sahip çeşitli emilim derinliğin-de boyalarla (g-n) bir seri dökümler yapıldı. Kritik boyut-lu kısmı 38<d<53 µm toplam refrakter dolgusunda 0 (G) ve %12,1 (n) olan boyalarla değişik penetrasyon derinliği-ne ulaşılmıştır. Kaba taneler yüzdesel d>63 µm olarak yü-zeyde sabit bir film tabakası oluşturmak için tüm formü-lasyonlara eklendi.Maça kesitleri g-n boyaları için resim 13’te gösterilmiştir ve ortalama penetrasyon derinliğindeki değişimler 3,9 mm ile 1,7 mm arasında sırasıyla G boyasından N boyası-

na doğru gösterilmiştir.Tablo 2 döküm deneyinden alınan sonuçları göstermek-tedir. Penetrasyon derinliğinin anti-fin performansındaki güç-lü etkisi görülmektedir. Penetrasyon derinliği 3 mm’den az olduğunda fin formasyonuna hassasiyet artmakta-dır çünkü bununla birlikte penetre olan kalınlıkta parti-kül konsantrasyonunda azalma olmaktadır. Penetrasyon derinliği ve penetre olan partiküllerin kontrasyonundaki azalmanın kombine etkisi bu noktada göz ardı edileme-mektedir.

SonuçEski çalışmalar döküm prosesi sırasında maça yüzeyinde hızlı genleşme ve sonraki silika kum geriliminden dola-yı çatlak formları oluştuğu ve bu durumda sıvı metalin bu çatlaklara girdiği ve fin tipi hataların oluşumuna sebep ol-duğu anlaşılmıştır. Konvansiyonel anti-fin boyalar çeşitli korumlar sağlar fakat bir çok durumda tamamen bu hata-ları engellemez ve bu tip hataları engellemek veya azalt-mak için önemli ölçüde kum katkı materyalleri kullanmak gerekliliği olmuştur. Bununla birlikte bu tip kum katkıla-rı pahalıdır. Maça kalitesini etkiler ve reçine sarfiyatını art-tırır, maçanın tüm bölgesine fin hata formasyonunun çö-zümünde herhangi bir katkı sağlamamasına rağmen ge-reksiz bir şekilde eklenir. Bu tip boyaların sağladığı me-kanizma ile fin engelleyiciler, kullanılan geleneksel daldır-ma boyama aplikasyonu ile maça içine yüzeyden penet-re ederler. Aktif içerikli emilim boyaları finsiz döküm sağ-lamakla birlikte kum katkı maliyetini elimine eder ve ila-ve tamamlama (taşlama vb.) Gerekliliklerini azaltarak ba-ğıl maliyetleri düşürür.

Referanslar: Ashby, G., “The Future for Mineral Sands in the Foundry Industry”, Proceedings of the 5th Industrial Minerals In-ternational Congress, Madrid 1982; Birch, T., Bell, D., “Imp-roved Iron Casting Quality Through Application of Ad-vanced Coating Technology”, Foundry Practice 243; Smith, R.M., Traeger, W.R., “Veining – A Literature Review and Laboratory Investigation”, AFS Transactions, 1989 vol. 97 pp. 233-244; Haanepen, M.J., von Piekartz, F.W., Euro-pean Patent Application (EP 2364795 A1)

MAKALE

Resim 13. Toplam kati parçacıklı refrakter dolgusunda 38<d<53 μm arasındaki kritik partikül miktarının değişik pe-netrasyon derinliğindeki fonksiyonu maça kesitlerinde gös-terilmiştir

Tablo 2. Penetrasyon derinliğinin fin formasyonundaki etkisi

Resim 12. Emilimin ortalama derinliği, emilim boyasının kritik bölümünde ortalama partikül genişliği(üst) veya kum tanesinin ortalama partikül boyutu (en alt)

Page 73: Turkdokum23

Türkdöküm 73

CAEF

CAEF – FISIAvrupa Döküm Sanayi Eğilim Göstergeleri CAEF tarafından Avrupa ülkeleri dökümhanelerinden alınan bilgiler ile hazırlanan göstergelerde sektörün mevcut durumu ve altı ay sonrası için beklentileri değerlendirilerek grafik hale getirilmektedir.

FISIAvrupa Döküm Sanayi Eğilim Göstergeleri (Demir Grubu) Mayıs 2012

FISIAvrupa Döküm Sanayi Eğilim Göstergeleri (Demirdışı Grubu) Mayıs 2012

Page 74: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201274İÇİM

İZD

EN B

İRİ

Halil Gazi VarolYaklaşık 50 yıl önce dökümle tanıştığında sektör ayakta kalabilmek adına kısıtlı imkanlarla yoğun çaba sarf ediyordu. Türk dökümcülüğünde ayrı bir yere sahip “Perşembe Pazarı”na da tanık oldu Bayrampaşa’daki yüzlerce dökümhaneye de. Şimdi 18 yıldır Başkanlığını yaptığı İstanbul Pik Dökümcüler Odası ile küçük dökümhanelerin kaybolmaması için mücadele veriyor. Bu sayımızda “İçimizden Biri”nin konuğu Halil Gazi Varol.

Page 75: Turkdokum23

Türkdöküm 75

İÇİMİZDEN BİRİ

Öncelikle sizi tanıyalım. Dökümcülükle ilişkiniz nasıl gelişti?Öncelikle mesleğimi bana öğreten Babam Ali Varol’la başlamanın uygun olacağını düşünüyorum. Genç Cum-huriyetimizin kurulduğu yıllarda diğer meslekler gibi dö-küm mesleğini de gayrimüslim vatandaşlarımız yapıyor-du. İstanbul’da Karaköy Perşembe Pazarı Çeşme Mey-danı denilen küçük bölge Osmanlı ve sonraki Türkiye Cumhuriyeti’nin sanayi merkeziydi. Bu bölgede tek Türk döküm ustalarından olan Heykel Dökümcüsü 60’lı yaşlar-daki Heykelci Yusuf Bey, (Cumhuriyetimizin ve onun kuru-cusu Atatürk’ün heykellerini dökmekteydi.) 1940 yılında 9 yaşında İstanbul’a akrabasıyla gönderilen kimsesiz ve ye-tim Babam Ali Varol’u yanına çırak olarak almış. Ona ev-lat gibi sahip çıkmış, işyerinde kalmasına izin vermiş. Dö-küm sanatını Ahilik kültürü ile öğretirken bu sanatı çok ça-buk kavrayan babamdan çok memnun kalmış ve babam 14 yaşındayken ona ciddi sorumluluk vermiş ve usta başı yapmış. Babam Ali Varol makina parçaları da döken ek bölümde de çalışarak tecrübesini artırmış. Askerlik sonra-sı döndüğünde kısa bir süre daha orada çalışmış ve ken-di işyerini açmaya karar vererek oradan ayrılmış. İlk işyeri-nin temelini ortak olarak yine aynı bölgede atmış. Daha sonra 1959 yılında Topkapı Maltepe’de Temizel Döküm Evi’ni kurarak döküm mesleği ve ulusal sanayiye hizme-te devam etmiş. 1965 yılında ise İstanbul’da kurulan ilk tü-zel kimlikli İstanbul Dökümcüler Sitesi’ndeki kendi işyeri-ne geçmiş. Dökümcülükte ilk yıllarınızı ve o zamanki koşulları na-sıl anımsıyorsunuz?Benim mesleğimizle tanışmam ise çok küçük yaşlarda dö-nemin Ustalarından Babam Ali Varol’un okul öncesi ilginç oyun ve kandırmacalarıyla başladı. Dökümhanede kum-lar el elekleriyle çıraklar tarafından elenerek inceltilmek-teydi. “Babam ben 3 yaşlarındayken kumun içine gizlice para atar kürekle o kumu eleğe atar ve o kumu bana ele-tirdi. Kumu eledikten sonra elekte kalan kum tortularının arasında ortaya çıkan paraları gördükçe dökümcülükte kum eleyip para çıkıyor kandırmacasına inandırılmıştım”. İleri yaşlarda ilk orta ve lise yıllarında okullarımın ve evimi-zin işyerimize yakınlığı nedeniyle işyerimizde otoriter ve disiplinli biri olan Babam ve aynı zamanda Ustam tarafın-dan meslekte Ahilik kültürü ile yetiştirildim. Usta çırak iliş-kisi dışında hiçbir taviz ve kayırma olmuyordu. Tam aksine işçilerimiz tarafından da aynı disiplinle tavizsiz bir disiplin içinde çalışarak mesleğimi öğrendim ve sevdim. Çok genç yaşta da firmanın yönetimine geçtim. Kardeşimle bir süre sonra firmamızı kurumsallaştırarak Temizel Döküm Sana-yi Tic. Ltd. Şti. adıyla ulusal sanayimize katkıya onurla de-vam ettik. Kuruluşumuzun 50. yılında 3. kuşak olan çocuk-larıma işi devrettim. Büyük bir onur yaşadım. Daha son-ra CDV Metal adı ile kurduğumuz firmamızla çap torna ve metal işleme sektörüne girerek kendi döktüğümüz işleri işlemeye başladık. Daha sonra dışarıya fason olarak işle-me ve sonrada taahhüt ve imalat sektöründe hizmete de-vam etmekteyiz.

Bahsettiğiniz yıllarda bu bölgede Dökümcülük nasıldı? O zamanın Perşembe Pazarı’nı hatırlıyorum. Daracık so-kaklar, at arabaları, bir yerden bir yere taşınan malzeme-ler… Çok az imkanla verilen bir yığın emek. Orada sacdan çevrilmiş 2 metrekare ve küçücük bir ocaktan ibaret bir dö-kümhane gördüğüm bile oldu. Tabii o zamanlar çok fark-lı bir renk vardı, kişilerin birbirine saygısı çoktu. Türkiye’de kurulan ilk dökümcüler sitesi olan Bayrampaşa’da da, o dönemlerde esnafların birbirlerine olan saygılarına hay-ran olurdum. Örneğin komşu komşunun işini almaz, müş-terisine gitmezdi. İlginç bir anımdır; Bir gün bir müşte-ri kapımıza geldi selam verdi bagajı açtı babama bazı ka-lıplarım var döküm döktüreceğim dedi. Babam kalıplara baktı ve buyurun bir çay içelim dedi, ben çay alıp geldim. Kalıpların kullanılmış olduğunu gören babam “Daha önce kime döktürüyordunuz” diye sordu. Müşteri, Erol Usta’yla çalıştığını ama bıraktığını söyledi. Babam da “Erol usta iyi bir esnaftır, neden bıraktınız, sizi görüştürelim, uzlaştıra-lım” diye cevap verdi. Erol ustayı aradı ve kısa süre sonra Erol usta geldi. Aralarında kırgınlıkları olan Sabri Bey ve Erol ustayı müşterisiyle uzlaştırdı. Tabii şimdi bu ahilik ah-lakı yitirilmiş durumda. Bir esnafın komşu işyerinden bir müşteri çıkmışsa o esnaf arabaya atlayıp komşusunun pe-şinden gidiyor, çeviriyor, kart veriyor. Aslında bu ahlakın çöküşü ülke ekonomisiyle birebir ilgi-lidir. Ülkedeki gelir dağılımındaki eşitsizlik, işsizlik, krizler, banka borçları, vergi borçları ve kredi kartı borçları bu du-rumun oluşmasında etkilidir. Nüfus çoğaldıkça ekonomi kalkınmak yerine daha eksilere düştüğü için insanlar da ahlaki değerlerini giderek yitiriyorlar.

Halil Bey, başkanı olduğunuz kuruma gelirsek; İstanbul Dökümcüler Odası ne zaman kuruldu ve sektörün so-runları nelerdir?1956 yılında İstanbul Pik Döküm Sanatkârları Derneği adıyla kuruldu. 80’li yıllarda meslek odası statüsüne geç-ti. 1980’li yılların sonunda kayıtlı bini aşan üyemiz vardı. Kayıtsız ve diğer sarı ve alüminyum dökümcülerle 2 bini bulacak sayılardaydı. Zamanla yaşanılan ciddi sorunlar bir dönem kok sorunu bir dönem ihtihsal vergisi sorunu bir dönem sonra başlayan yerel yönetimlerin baskıların en ağır olduğu ve mühür fekkinden 120’şer gün hapis yattık-ları dönemde çaresiz üyelerimizin, arkadaşlarımızın da te-veccühüyle İstanbul Dökümcüler Odası’nda Yönetim Ku-rulu Başkanlığı’na getirildim. Başkan yardımcım ve çıraklık arkadaşım Osman Yıldırmış ile birden büyük bir sorumlu-luk altına girmiştik. Ki üyelerimizin sorunları çok büyüktü.

Temizel Döküm olarak toplam 56 yıllık bir firmayız. Zaman içinde kapasite ve hacmimize göre kendimizi çok zorladık ve büyük işler yaptık

Page 76: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201276

İÇİMİZDEN BİRİ

Devamlı yerel yönetimler çevre baskıları ve bölgeden böl-geye göçe zorlanmaları herkesi çok zorluyordu. Sürece baktığımızda çok acı durumlar yaşandı. O kadar acıdır ki; Perşembe Pazarı’ndan sonra ağırlıklı olarak Has-köy, Maltepe, Topkapı, Topçular ve Bayrampaşa sanayi bölgelerinde iskanı olan legal dökümcüler sitesinde dahi barındırılmadık. Esnaflarımız Bağcılar, Sultançiftliği böl-gelerinde kurdukları toplu işyerlerine kaçtılar. Bu bölgeler zamanla ciddi rant oluşturan yerlere dönüşünce buralar-da da baskılara maruz kalan üyelerimiz bu defa da Kaya-başı ve Habibler’e göç etti. Çok acı bir olay vebalı gibi ora-dan oraya sürülen üyelerimiz büyük acılar yaşadılar. 1984 yılında kurucusu olduğum ve gördüğüm ciddi yanlışlar yüzünden ayrıldığım İkitelli Organize Sanayi Sitesi’ndeki Pik Dökümcüler Sitemizin inşasının yanlış ve rant peşin-de koşan yöneticiler sayesinde 20 yılda bitmemesi ve 20 yıl sonunda yüzde 25 kaba inşaatla üyelere teslim edil-mesi kalan yüzde 75 inşaatın yine üyelerin sırtına yüklen-mesi de büyük bir ayıp olarak tarihe kazındı. Bu 20 yıllık süreçte kooperatif üyesi olan gerçek meslektaşlarımızın ağır ödemeler yüzünden üyelikten ayrılmalarını gerektir-di. Şu anda yaklaşık 238 bina ve 700 kadar bağımsız bö-lümü olan Pik Döküm Sanatkarları Sitesi’nde yaklaşık 30 dökümhane çalışmaktadır. Bu organize sanayi sitesinde de sektörümüzü iyi bir gelecek beklememektedir. Bin 500 derece ateşin karşısında alınteri ve emeği ile çalışan asil dökümcülerin vebali çok ağırdır. Meslektaşlarımızın hak-kını yiyen rantiyeciler bunun bedelini ödediklerini ödeye-ceklerini mutlaka hissedeceklerdir.. Ülkemizin gözbebeği sanayimizin merkezi olan İstanbul’da sanayinin temeli olan mesleğimize uygun bir bölgeyi bizlere göstermeyen, nereye giderseniz gidin, di-yen anlayışla senelerce mücadele ettim. Fakat hiçbir şe-kilde esnafımıza sahip çıkan ne yerel yönetici nede bir hü-kümet yetkilisi oldu. Ankara’da meslektaşlarımıza 2 bin 500 dönüm sanayi bölgesi ayrılmasına çok sevindik. Fa-kat aynı yöneticilerin bizlere bir metrekare dahi arsa tah-sis etmemesi İstanbul’da mesleğimizi yok saymaları tuhaf değil mi? Bu mücadeleden artık çok yoruldum. Bu davra-nışı ne insani ne hukuki ne ekonomi nede sanayi mantı-ğıma sığdıramıyorum.. Bu süreçte yalnız İstanbul’da değil İzmir ve Ankara’da da sorunlar hala çözülmüş değil. İzmir’de çevre il müdürlü-ğünden yüklü cezalar kesilmekte, Ankara’da katı atıkla il-gili sorunlar had safhada. Buna birde hammadde kum so-runlarını ekleyince bizlerin ciddi bir vebalı olduğumuzu düşünmeden yapamıyorum. Döküm sektöründe ulusla-rarası sıralamada iyi bir konuma gelmemize büyük katkı-ları olan istihdam ihracat ve katma değer yaratan işletme-ler ise yatırım yaparak büyümek isterken destek göreme-yip köstek görünce yatırımlarını durdurmuş durumdalar. Bu sebeple kapasite artırımına gitmeyip ithalata yönel-meye başlayan işletmelerimizi ithalata zorlayarak cari açı-ğı ve işsizliği artıran bu yanlış yönetimler değil mi?

Giden firmalardan bahsettiniz, bu kuruluşlara ne oldu?Dökümhanelerin kapasiteleri azaldı. Ciddi teknoloji yatırı-

mı gerekirken bunu yapamayan dökümhaneler daha kü-çük çaplı çalışmaya başladılar. Çekirdekten yetişmeyen, dökümcü olmayan ama sermayesi olup teknolojiye yatı-rım yapan azınlık bir kesimde büyük sanayici olmaya baş-ladı. Esnaf ve sanatkârlar ise hükümet krizleri, banka kre-dileri, kredi kartı ve vergi borçları ile yıprandı. Onlar da bu sıkıntılardan ve baskılardan ithalata yöneldiler, ithal ürün-ler kullanmaya başladılar. Devletin yaptırımları, belediye-lerin ve Çevre Bakanlığı’nın baskıları çoğunu mesleği bı-rakmaya itti. Pek çoğu iflasın eşiğine geldi. Artık çocukla-rını da bu meslekte yetiştirmeyi bıraktılar.Emekli olanlar maaşlarıyla varsa kiralarıyla olmayanlar ise seyyar satıcılıkla geçinmeye başladılar. Çok sevip saydı-ğım ustam bir ağabeyim 80’li yıllarda 30 kişilik istihdam yaratırken şimdi el arabasıyla seyyar satıcı.

Yaşanan bu süreç sanayiyi nasıl etkiledi?Ülke içindeki imalat durma noktasına geldi. Talep edilen ama arz edilemeyen ürünler başka yerlerden karşılanma-ya başlandı. Önceden küçük işletmeler ülke içindeki ima-latçılara çalışıyorlardı. İmalatçılarda ithal bitmiş ürünlere yönelince 1 ayda yaklaşık 30 ton döküm yapan işletme 1 yılda 30 ton üretemez duruma geldi. Bir kısım ihracat ya-panlar da belli bir istihdam var, yoksa ülke içinde bir üre-tim yok. İhracat yapmayan firmanın çalışma şansı da yok bu yüzden. Tabii ihracat yapan arkadaşlarımız da çok cid-di problemler yaşadı. Yarattıkları katma değerin karşılığı olarak ciddi yaptırımlar uygulandı. Bu olumsuzluklar so-nucu merdiven altı tabiriyle şehir dışında köylerde ahırla-rı tavuk çiftliklerini dökümhane olarak kullanmaya başla-yan gayri yasal kayıt dışı işletmeler oluştu. Bu da rekabet şansını ve kaliteyi iyice azalttı. Ekonomisi güçlü yasal işlet-melerin bir kısmı Uzakdoğu’da çok daha ucuza dökümler dökülüyor, malzemeler yapılıyor diyerek ithalata yöneldi-ler. Örneğin ülkemizde üretilen rediktörler bitmiş olarak uzak doğudan geliyor. Vana ve su tesisat ürünleri bitmiş olarak yine geliyor. Bu ürünlerin yüzde 80 – 90’ı döküm-dür. Bunlar gibi yüzlerce binlerce ürün ithal edilmektedir. Bu nedenle İhracat ve ithalat arasındaki uçurum artmak-tadır. Ülke bu alandaki cari açığı kendi kendine yaratmış-tır. Ben küçük aklımla cari açığın 200 milyar dolarları aştı-ğına ve gerçek ihracatın da ithalata dayalı olduğuna bu gerçek ihracatında üç haneli rakama asla ulaşamadığına inanmaktayım. Sektörde yaşanan bu erimenin önüne nasıl geçilebilir? Bu süreçte dökümcülükte bazı firmaların büyümesi de söz konusu oldu ama makineleşmeye geçen, teknoloji-ye yatırım yapanların ihracata yönelik çalışmaları olmasa bugün daha büyük bir kriz yaşanır. İstanbul’daki sanayiye engel olmak, göçe zorlamak yerine buradaki insanlara bir yer gösterilmesi gerekirdi. Bir toplantıda Sanayi Bakanımı-za sorunlarımızı şifai anlatıp yazılı olarak verdiğimde gay-ri ciddi cevap almıştım “Sizi Ankara’ya alalım” dedi. Ben de dedim ki; “Sayın Bakanım, biz İstanbul Dökümcüler Odası-yız, Ankara Dökümcüler Odası değiliz ki.” Görevde bulun-duğum sürelerde dönemin sanayi bakanlarımızın hepsiy-

Page 77: Turkdokum23

Türkdöküm 77

İÇİMİZDEN BİRİ

le görüştüm. Son bakanlarımızın tümü ilgileneceğine dair bana bizatihi söz verdi. Ne yazık ki hiçbir gelişme olma-dı. Ankara’da organize sanayide döküm sektörüne 2 bin 500 dönüm yer ayrıldı ve biz buna oradaki arkadaşlarımız adına çok sevindik. Ama aynı şekilde sanayinin ve ticare-tin merkezi İstanbul’da sektörümüze yer gösterilmeme-si, sektörümüzün yok sayılması bizi derinden etkilemek-tedir. Esnaf ve sanatkârlar kapasitelerinin yüzde 10’uyla bile çalışmıyorlar. Biz küçücük işyerinde 18 kişi çalıştırır-dık, şimdi ise 3 kişi var. Yalnız bizler değil, imalat sanayisi-nin tümünde problem var. Ankara’da, İzmir’de, Konya’da da durum tozpembe değil. Bunun önüne geçebilmenin yolu örgütlenmeden geçiyor. Kalifiye eleman sorununu ne boyutta görüyorsunuz?Geçmişte meslekte çırak yetiştirilmezken birde meslek okullarındaki bölümlerimiz iyice azalmıştı. Son olarak da SEML Döküm Bölümü’nün kapanmaması için de müca-dele ettik, ama başarılı olamadık. Kalifiye eleman yetiş-mesi dökümcülük sektörünün devam edebilmesi anlamı-na gelir. İşverenlerin çocukları dökümcü olmasalar da bu-rada yeniden işyeri açacak bir kesimi oluştururlardı. Ama bizden sonraki nesil bu işi yapmayacaksa biz de kapıyı ki-litleyip gitmek zorunda kalırız. Bu açığı da şimdi ağırlık-lı şekilde Anadolu’dan göçle gelen vatandaşlarımız, akra-baları çocuklarıyla birlikte kayıt dışı olarak da olsa döküm-hanelerinde ucuz ve boğaz tokluğuna çalışanlar kapatı-yor. Bir dilim ekmekle de olsa yaşamlarını idame ettirmek onlara mutluluk veriyor, bu olmasa daha büyük sıkıntılar yaşayacaklardı.

TÜDÖKSAD ile olan ilişkileriniz nasıl?İlişkilerimiz oldukça iyi. Tabii TÜDOKSAD’daki arkadaşları-mızın durumu biraz daha farklı, çoğunluğunun daha çok ihracata yönelik çalışmaları bulunuyor. Bu konuda ciddi başarıları olan arkadaşlarımız da var, hepsini tebrik ediyo-rum. İyi bir yol kat ediyorlar. TÜDÖKSAD Başkanımız Say-gın Ağabeyim Niyazi Akdaş ve Yönetim Kurulunu başarılı çalışmalarından dolayı kutluyorum. Avrupa’nın yavaş yavaş döküm sanayisini bırakması ve teknolojik yatırımını yapan işletmelerin cevap verecek durumda olması, TÜDÖKSAD üyelerimizin ihracat yapa-rak ülke ekonomisine katkıda bulunmasını sağlamıştır. Bu işletmelerin ülke yöneticilerinden ciddi ödüller alması gerekirken, ciddi sorunlarla karşılaşmaya başlamaları dü-şündürücüdür. Katı atıklarla ilgili onlara da ciddi bir sıkın-tı yarattılar. Üstüne bir de hammadde sıkıntısı yaşanıyor. Örneğin Şile’deki kum ocakları ülkedeki en büyük made-nimiz. Döküm kumu olarak da oldukça kaliteli. Bu ocak-ların 2014 yılına kadar ruhsatları var ve o tarihten sonra dökümcüler kum bulamayacak. Bunların değerlendi-rilmesi gerekiyor. Döküm kumu olmadan dökümcü-lük olmaz.

Hammadde sorunu nasıl giderilebilir sizce?Hammadde sorunumuz olduğu halde hala ithal ve kalitesiz malzeme kullanıyoruz. Ül-

kemiz önemli demir cevheri yönünden zengin rezervleri-ne sahip. Ereğli Demir-Çelik, Kardemir, İskenderun Demir-Çelik Türkiye’de bulunan tüm ithal ürünleri aslında en iyi şekilde üretme kapasitesine sahip. Demir cevheri bizde, fabrika bizde ama hep ithal ürün kullanıyoruz. Sektörü it-halata zorlayan sebepler araştırılmalı. Bunun sebebini sor-guladığınızda sebep bulamıyorsunuz. Böylece bizim re-kabet şansımız kalmıyor. Bir an önce kendimize gelip bu hayati sektörü ayağa yeniden kaldırmamız gerekiyor. Dö-kümcü olmadan sanayinin de olmayacağı kesindir, ispatlı-dır. İnsan yaşamında olmazsa olmaz’dır döküm. Ekmeğin, suyun üretiminde, sağlıkta, gıdada, tekstilde, inşaatta, sa-vaşta ve barışta tüm ürünlerin üretiminde sektörümüz ol-mazsa olmazdır. Ameliyat aletlerinden silaha kadar strate-jik öneme haiz her yerde demir eritme vardır.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı? Birkaç önemli tespitlerimle sözlerimi bitirmek istiyorum.“Cihan harbinde bitmiş olan sanayimizin kalkınmasına katkısı olan iki sektör vardı biri kumaş dokuma sektörü di-ğeri ise küçük pik döküm atölyeleriydi” “ İstanbul’un fethini; dökümcülüğü kendine meslek seç-miş Fatih Sultan Mehmet Han’a, sonrada o büyük topları döken dökümcü atalarımıza uustalarımıza ve bu mesleğe vefa borcumuzun olduğunu unutmayalım.”“İnsanın varoluşundan bugüne yaşamının olmazsa olma-zı demir ve dolayısıyla dökümdür. Hadid Suresi 25 . ayette Tanrı sözü olarak da sabittir.”Sektör olarak, ulusal sanayimize ve insanlığa asırlardır ne-silden nesile onurla hizmettttik. Nice asırlarda onurlu hiz-mete devam edilmesi dileklerimle…

Cihan harbinde bitmiş olan sanayimizin kalkınmasına katkısı olan iki sektör vardı biri kumaş dokuma sektörü diğeri ise küçük pik döküm atölyeleriydi

Page 78: Turkdokum23

Nisan - Mayıs - Haziran / 201278

TANITIM

Çevrenin korunması çalışmalarının ön plana çıktı-ğı günümüzde döküm sektöründe atık kum maliye-ti önemli bir harcama kalemidir. Ayrıca ülkemizde Silis kumu yataklarının işletilmesi ile ilgili çevresel kısıtlamalardan dolayı, silis kumu temininde önü-müzdeki senelerde sıkıntılar yaşanabilecektir.LMA silis kumunun geri ka-zanımı ile ilgili öncelikle No-Bake sistemler için NO² ga-zının çevreye salınımının ol-madığı mekanik, termik re-jenerasyon ve toz alma üni-teleri üretiyor. Bu üniteleri Ankiros 2012 fuarında sergi-lenecek. Yaş kalıp kumu geri kazanımı ile ilgili dizayn ça-lışmaları ise sonuçlanmak üzeredir.Bir ton döküm parça üreti-minde yaklaşık 0,6 ton ile 0,8 ton arası atık oluşu-yor. Bu atığın 0,4 ton ile 0,6 ton arasını silis kumu-dur. Döküm fabrikalarının atıklarının yaklaşık yüzde 65’ini kum oluşturuyor. Döküm fabrikalarının ana girdilerinden olan silis ku-munun gün geçtikçe artan maliyetinden dolayı bu kumun tekrar kullanılabilir hale getirilmesi kaçınıl-mazdır. Bu çerçevede yapılan çalışmada mekanik-termal-mekanik rejenerasyon sistemi ile rejenere edi-len yaş kalıp ve maça kumu karışımında oluşan silis kumunun tekrar kalıp ve maça kumu olarak kullanıl-masının üretimde ve dökülen parçaların temizleme işlemine olan etkisi ve maliyet yönünden analizi ya-pıldı. Bu çalışma 45000 ton/yıl gri ve sfero döküm ka-pasiteli bir döküm fabrikası baz alınarak hazırlandı.Döküm fabrikasında yılda toplam 30.043 ton silis kumu kullanılmış. Kullanılan silis kumunun maliyeti 3 milyon 122 bin TL olmuştur. Ayrıca kullanılmış ku-mun fabrikalardan uzaklaştırılmasının maliyeti ise 496 bin sekizyüz TL olmuştur. Bu nedenle silis kumu-nun tekrar geri kazanımı ile ilgili araştırma yapılmış olup mekanik ve termal reklamasyon sistemlerinden geri kazanılan silis kumunun maça yapımında daha uygun olduğu tespit edilmiştir. Yanda mekanik, termal rejenerasyon sistemlerinin ta-nıtımı ve elde edilen kum ile yapılan laboratuvar ve numune üretim çalışmaları özetlenmiştir.

• Kalıp kumu mekanik ve termal rejenerasyonsistemi tanıtımı:

Kalıp kumu rejenerasyon sistemleri genellikle meka-nik ve termal rejenerasyon ünitelerinden oluşmakta-dır. Aşağıda iki ayrı sistemin şematik resimleri ve tanı-tımları verilmiştir.

Birinci sistemde kalıp kumu öncelikle dört hücreli me-kanik rejenerasyondan geçirilir. Aynı anda toz arıtma-sı da yapılan kum siloya gönderilir. Daha sonra kalıp kumu 800-900 °C sıcaklıkta ve akışkan yatak prensibi ile çalışan termal reklamasyon ünitesinden geçirilerek kum soğutucusuna gönderilir. Burada kalıp kumu so-ğutulurken tozundan ayrıştırılır.Son olarak iki hücreli mekanik reklamasyon ünite-sinden geçirilen ve tekrar tozundan ayrıştırılan kalıp kumu yeniden kullanıma hazırdır.

İlhan ERKULLMA Motif Döküm LTD. Genel Müdür Yar.(Teknik)

Döküm FabrikalarındaYaş Kalıp Kumundan KazanılanRejenere Silis Kumu Kullanımı

Mekanik, Termal kum rejenerasyon sistemi-1

Mekanik, Termal kum rejenerasyon sistemi-2

Page 79: Turkdokum23

Türkdöküm 79

TANITIM

İkinci sistemde öncelikle kalıp kumu birinci meka-nik rejenerasyondan geçirilirken 300 °C sıcak hava ile de kurutulur, daha sonra toz filtresinde bentonit ve kömürtozu ayrıştırılarak sisteme geri gönderilebilir. Termal rejenerasyondan geçen kum iki farklı meka-nik rejenerasyona girerek oolit tabakasından ayrıştı-rılır. Son kez elekten geçirilerek maça ve kalıp kumu olarak kullanılmak üzere pnömatik gönderici ile sevk edilir. Rejenerasyon sistemine giren kalıp kumunun işlem sonrası % 70’i tekrar özellikle maça yapımında kullanılırken % 30’u atık olmaktadır.

• Mekanik ve termal rejenerasyondan geçirilensilis kumunun özeliklerinin tespiti:A-pH karşılaştırması :Kumun pH derecesi maça üretiminde kürleşme hızını belirler. Düşük pH dereceli kum ile maça kürleşme hı-zının fazla olması nedeni ile maça üretilemez.- Kalıp kumu pH: 8.94- Silis maça kumu pH: 7.21- Rejenere silis kum pH: 7.0 - Rejenere silis kumunun pH değeri uygundur.

B-Mukavemet karşılaştırması:Laboratuvar çalışmalarında %100 rejenere silis kumu, %100 silis kumu, %10 rejenere + %90 silis ve %90 re-jenere + %10 silis kumu ile Cold-Box ve Hot-Box sis-temleri yapılan mukavemet değerleri aşağıda grafik halinde verilmiştir.Maça mukavet değerlendirmesinde cold-box sistem-de mukavemet değişimi yoktur. Hot-box sistemde ise

değişim kabul edilebilir seviyededir.Yapılan mukavemet çalışması sonucunda rejenere silis kumu kullanımının maça üretim proseslerinde olum-suzluğa yol açmadığı tespit edilmiştir.

C-Bench life (kullanım süresi) deneyi:Laboratuar koşullarında % 100 silis kumu ve % 100 re-jenere silis kumu kullanılarak sabit Cold-Box reçine (% 0,8 Part A ve % 0,8 Part B) miktarında iki kum karışı-mı hazırlanmıştır. Hazırlanan kum karışımları amin gazı verilmeden laboratuar ortamında bekletilerek zamana karşı mukavemet değerleri ölçülmüştür.Bench life deneyine göre % 100 rejenere silis kumu mukavemet değeri alt sınırına 105. dakikada ulaşırken % 100 silis kumu 90. dakikada mukavemet değerinin alt sınırına gelmiştir.Rejenere kum bench life süresi deneyinde daha iyi so-nuç vermiştir.

D- Rejenere kumun temizleme işlemine etkisi:Seri üretim koşullarında bir dişli kutusunun kanal maçasında yapılan çalışmada rejenere kum ile üreti-len parçanın temizleme süresi % 100 yeni silis kumu ile üretilen parçalara göre %17 daha kısa sürede te-mizlenmiştir.

COLDBOX MAÇA MUKAVEMETLERİNİN ZAMANA GÖRE DEĞİŞİMİ

HOTBOX MAÇA MUKAVEMETLERİNİN ZAMANA GÖRE DEĞİŞİMİ

Rejenere silis kumu ve silis kumu maliyetkarşılaştırması:- Silis kumu maliyeti: 43,3 €/ton - Rejenere silis kumu maliyeti: 10 €/ton

Rejenere kum kullanıldığında kum maliyeti:- Rejenere silis kumu maliyet (70%)’i: 10 €/ton- Silis kumu maliyeti (30%) : 13 €/ton- Toplam kum maliyeti: 23 €/ton- Fark : 20,3 €/tonYılda 30.000 ton kum kullanımına göre mekanik ve termal rejenerasyon sistemi kurulduğu takdirde yıllık kazanç 609.000 €/yıl olacaktır.Ayrıca kullanılmış atık kumun fabrikalardan uzaklaştı-rılması maliyeti 207.000 €/yıl‘dan ~62.100 €/yıl’ye dü-şecektir.- Toplam yıllık kazanç : 753.900 €/yıl olacaktır.

Page 80: Turkdokum23

ADARAD DÖKÜM ÜRÜNLERİ SAN. TİC. A.Ş.

AKDAŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

AKDÖKÜM SANAYİ A.Ş.

AKMAN DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

AKMETAL METALURJİ ENDÜSTRİSİ A.Ş.

AKPINAR DÖKÜM ve MAKİNA SAN. A.Ş.

ANADOLU DÖKÜM SANAYİ A.Ş.

ARAL DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

ARDEMİR ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

ARDÖKSAN SFERO KAL. PİK DÖK. SAN. LTD. ŞTİ.

ARPEK ARKAN PARÇA ALUM. ENJ. KALIP SAN. TİC. A.Ş.

AS ÇELİK DÖKÜM İŞLEME SAN. TİC. LTD. ŞTİ

AY DÖKÜM MAK. SAN. TİC. A.Ş.

AYHAN METAL PRES DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

AYZER DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

BİLGE DÖKÜM MAKİNA SAN. TİC. A.Ş.

BMC SANAYİ TİCARET A.Ş.

BORAN ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

BURDÖKSAN DÖKÜM MAD. NAK. TİC.SAN.LTD.ŞTİ.

CEVHER DÖKÜM SANAYİ A.Ş.

CMS JANT ve MAKİNA SAN. A.Ş.

COMPONENTA DÖKÜMCÜLÜK TİC. SAN. A.Ş.

ÇELİK GRANÜL SANAYİ A.Ş.

ÇELİKEL ALÜMİNYUM DÖKÜM İML. SAN. TİC. A.Ş.

ÇEMAŞ DÖKÜM SANAYİ A.Ş.

ÇUKUROVA-İNŞAAT MAK. SAN. TİC. A.Ş.

DALOĞLU DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

DEMİSAŞ DÖKÜM EMAYE MAM. SAN. A.Ş.

DENİZCİLER DÖKÜMCÜLÜK SAN. TİC. A.Ş.

DİRİNLER DÖKÜM SAN. TUR. LİMAN İŞL. TİC. A.Ş.

DOĞRU DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

DOĞU DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

DÖKÜMAŞ MALATYA METAL İŞLEME MERKEZİ SAN. TİC. A.Ş.

DUDUOĞLU ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

DUYAR VANA MAKİNA SANAYİ TİC. A.Ş.

EKSTRA METAL DÖKÜM İZABE MAK. SAN. İTH. İHR. LTD. ŞTİ.

EKU FREN KAMPANA DÖKÜM SAN. A.Ş.

ELBA BASINÇLI DÖKÜM SAN. A.Ş. ODÖKSAN OSMANELİ ŞB.

ENTİL END. YAT. TİCARET A.Ş.

ER DÖKÜM MAK. SAN. TİC. A.Ş.

ERGENEKON ÇELİK SAN. TİC. A.Ş.

ERGİN MAKİNA MODEL DÖKÜM SAN. TİC.LTD.ŞTİ.

ERKUNT SANAYİ A.Ş.

FERRO DÖKÜM SANAYİ DIŞ TİC. A.Ş.

FORMMET METALURJİ MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

GEDİK DÖK. VANA SAN. TİC. A.Ş.

GÜRMETAL HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

GÜVEN PRES DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

HAYTAŞ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.

HEKİMOĞLU DÖKÜM SAN. NAK. TİC. A.Ş.

HEMA OTOMOTİV SİSTEMLERİ A.Ş.

HİSAR ÇELİK DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

İĞREK MAKİNA SAN. TİC. A.Ş.

İSTANBUL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

KARAMAN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

KARDÖKMAK – KARDEMİR DÖKÜM MAKİNA A.Ş.

KAYDÖKSAN – KAYSERİ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

KIZILIRMAK DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.

KÖRFEZ DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.

MEDAŞ METALURJİ DÖK. MAK. SAN. TİC. A.Ş.

BURSA

ANKARA

İZMİR

İSTANBUL

İSTANBUL

ANKARA

KOCAELİ

İSTANBUL

KONYA

İSTANBUL

KOCAELİ

SAMSUN

ANKARA

KOCAELİ

İSTANBUL

İSTANBUL

İZMİR

ANKARA

BURSA

İZMİR

İZMİR

BURSA

İSTANBUL

İSTANBUL

KIRŞEHİR

MERSİN

ADAPAZARI

KOCAELİ

İZMİR

İZMİR

BURSA

ELAZIĞ

MALATYA

ÇORUM

İSTANBUL

ANKARA

KOCAELİ

BİLECİK

ESKİŞEHİR

İSTANBUL

ANKARA

KAYSERİ

ANKARA

KOCAELİ

TEKİRDAĞ

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

TRABZON

TEKİRDAĞ

İSTANBUL

BURSA

KOCAELİ

DÜZCE

KARABÜK

KAYSERİ

ÇORUM

KOCAELİ

ANKARA

0224 714 82 00

0312 267 18 80

0232 478 18 20

0212 689 04 33

0216 593 03 80

0312 267 04 50

0262 527 23 51

0212 567 51 66

0332 248 25 00

0212 871 00 49

0262 658 97 44

0362 266 88 47

0312 267 04 57

0262 751 21 94

0212 771 51 00

0212 565 60 65

0232 477 18 00

0312 640 11 66

0224 493 26 06

0232 478 10 00

0232 399 10 00

0224 573 42 63

0212 771 45 55

0216 311 14 42

0386 234 80 80

0324 221 84 00

0264 275 48 07

0262 677 46 00

0232 376 72 80

0232 376 87 87

0224 482 29 35

0424 255 50 77

0422 237 50 62

0364 254 90 01

0212 668 18 08

0312 267 05 56

0262 658 10 01

0228 461 58 30

0222 237 57 46

0216 377 01 42

0312 280 86 97

0352 327 27 38

0312 397 25 00

0262 653 42 60

0282 746 10 98

0216 307 12 62

0216 394 33 31

0216 365 94 34

0216 365 10 56

0462 325 00 25

0282 758 10 40

0216 464 70 00

0224 243 16 06

0262 728 13 00

0380 537 52 67

0370 418 22 34

0352 321 12 57

0364 235 03 16

0262 754 51 77

0312 267 45 75

0224 714 87 49

0312 267 18 88

0232 478 18 96

0212 689 01 57

0216 593 03 82

0312 267 04 51

0262 527 28 76

0212 612 90 33

0332 249 40 40

0212 873 00 49

0262 658 97 49

0362 266 67 46

0312 267 04 56

0262 751 21 98

0212 771 51 02

0212 565 61 70

0232 477 18 77

0312 640 11 77

0224 493 26 09

0232 478 10 10

0232 399 10 10

0224 573 42 73

0212 771 20 57

0216 311 10 67

0386 234 83 49

0324 221 50 20

0264 275 14 11

0262 677 46 99

0232 376 72 83

0232 376 85 67

0224 482 29 39

0424 255 56 56

0422 237 50 47

0364 254 90 04

0212 594 73 42

0312 267 05 59

0262 658 10 00

0228 461 58 36

0222 237 26 79

0216 377 01 47

0312 280 86 99

0352 327 29 45

0312 397 25 07

0262 653 41 60

0282 746 11 00

0216 307 28 68

0216 394 32 88

0216 365 29 82

0216 314 19 80

0462 325 00 72

0282 758 10 90

0216 464 70 20

0224 243 13 20

0262 728 13 08

0380 537 54 58

0370 424 36 81

0352 321 11 94

0364 235 03 20

0262 754 51 80

0312 267 57 02

www.adarad.com.tr

www.akdas.com.tr

www.akdokum.com.tr

www.akmandokum.com

www.akmetal.com

www.akpinardokum.com

www.anadoludokum.com.tr

www.araldokum.com.tr

www.ardemir.com

www.ardoksan.com

www.arpek.com.tr

www.ascelik.com

www.aydokum.com

www.ayhanmetal.com.tr

www.ayzerdokum.com

www.bilgedokum.com

www.bmc.com.tr

www.borancelik.com

www.burdoksan.com

www.cevherdokum.com

www.cms.com.tr

www.componenta.com

www.celikgranul.com

www.celikel.com

www.cemas.com.tr

www.cimsatas.com

www.daloglu.com

www.demisas.com.tr

www.denizcast.com

www.dirinlerdokum.com

www.dogrudokum.com

www.dogudokum.com.tr

www.dokumas.com.tr

www.duduoglu.com.tr

www.duyarvalve.com

www.ekstrametal.com.tr

www.eku.com.tr

www.odoksan.com.tr

www.entil.com

www.erdokum.com

www.ergenekon.com.tr

www.erginmodel.com

www.erkunt.com.tr

www.ferrodokum.com.tr

www.formmet.com.tr

www.gedikdokum.com.tr

www.gurmetal.com.tr

www.gpdpress.com

www.haytas.com.tr

www.hekimogludokum.com

www.hattatholding.com

www.hisarcelik.com

www.igrek.com.tr

www.istanbuldokum.com

www.karamandokum.com

www.kardokmak.com.tr

www.kaydoksan.com.tr

www.kizilirmakdokum.com

www.korfezdokum.com

www.me-das.com.tr

TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYE FİRMALARI

ŞEHİRFİRMA ADI

Page 81: Turkdokum23

MENSAN OTOMOTİV MAK. AKS. SAN. TİC. A.Ş.

MERT DÖKÜM MAKİNA İNŞ. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

MES DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

MESA MAKİNA DÖKÜM A.Ş.

MOTUS OTOMOTİV MAK. MET. SAN. TİC. A.Ş.

NORMSAN TİCARET METAL İML. SAN. LTD. ŞTİ.

ÖNMETAL DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

ÖZGÜMÜŞ DÖKÜM SAN. TİC. A.Ş.

ÖZGÜR DÖKÜM MAD. MAK. LTD. ŞTİ.

ÖZGÜVEN DÖKÜM MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

PINAR DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.

RUBA PRES DÖKÜM SAN. A.Ş.

SAMSUN MAKİNA SANAYİ A.Ş.

SERPA HASSAS DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

SİLVAN SANAYİ A.Ş.

SÜPERPAR OTOMOTİV SAN. TİC. A.Ş.

ŞAHİN DÖKÜM SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

ŞENKAYA ÇELİK DÖKÜM VE YEDEK PARCA FABR.

TAN ÇELİK DÖKÜM MAK. SAN. TİC. A.Ş.

TOSÇELİK GRANÜL SAN. A.Ş.

TRAKYA DÖKÜM SANAYİ TİC. A.Ş.

ÜMİT DÖKÜM TİCARET SANAYİ LTD. ŞTİ.

ÜNİMETAL HASSAS DÖKÜM MAK. YED. PAR. A.Ş.

YAZKAN MÜH. DÖKÜM MAK. SAN. LTD. ŞTİ.

TÜRKİYE DÖKÜM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜYE FİRMALARI

MANİSA

İSTANBUL

İSTANBUL

KONYA

KONYA

İSTANBUL

İSTANBUL

ADANA

ANKARA

ANKARA

İZMİR

MANİSA

SAMSUN

İSTANBUL

İSTANBUL

İZMİR

İZMİR

İZMİR

ELAZIĞ

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

ANKARA

0236 213 02 30

0216 364 32 12

0212 886 90 00

0332 239 18 72

0332 239 12 41

0216 593 11 61

0212 485 48 74

0 322 441 07 07

0312 267 12 10

0312 267 41 61

0232 479 03 53

0236 213 08 86

0362 266 51 60

0216 394 23 52

0216 399 15 55

0232 877 02 12

0232 437 01 83

0232 877 21 23

0424 255 55 60

0216 544 36 00

0212 315 52 40

0216 499 46 46

0216 591 08 70

0312 641 32 10

0236 213 02 29

0216 415 74 51

0212 886 54 57

0332 239 18 76

0332 239 12 43

0216 593 05 15

0212 485 48 73

0322 441 14 14

0312 267 12 11

0312 267 51 61

0232 479 05 16

0236 213 08 08

0362 266 51 62

0216 394 23 55

0216 383 31 38

0232 877 02 17

0232 437 01 85

0232 877 21 24

0424 255 55 63

0216 544 36 06

0212 274 01 12

0216 499 46 50

0216 591 08 79

0312 641 31 82

www.mensanotomotiv.com.tr

www.mertdokum.com.tr

www.mesdokum.com.tr

www.mesamakina.com.tr

www.motusdokum.com

www.normsan.com

www.onmetal.com.tr

www.ozgumus.com.tr

www.ozgurdokum.com.tr

www.ozguvendokum.com

www.pinardokum.com.tr

www.rubapresdokum.com

www.samsunmakina.com.tr

www.serpahassasdokum.com

www.silvansanayi.com

www.superpar.com

www.sahindokum.com

www.senkaya.com

www.tancelik.com

www.toscelikgranul.com.tr

www.trakyadokum.com.tr

www.umitcasting.com

www.unimetal.com.tr

www.yazkan.com.tr

İSTANBUL PİK DÖKÜMCÜLER ESNAF VE SANATKARLAR ODASI

ANKARA MADENİ DÖKÜMCÜLER ESNAF VE SANATKARLAR ODASI

İZMİR BİLUMUM DÖKÜMCÜ KÜÇÜK ESNAF VE SANATKR. ODASI

SİNAN DÖKÜMCÜLER TEMİN TEVZİ KOOPERATİFİ

BÖLGESEL KURULUŞLARİSTANBUL

ANKARA

İZMİR

KAYSERİ

0212 576 60 10

0312 267 13 93

0232 437 02 43

0352 326 80 00

0212 576 80 75

0312 267 04 97

0232 437 01 46

0352 326 89 69

[email protected]

www.ankaradokumculerodasi.org.tr

5M ELEKTRO MEKANİK İML. İNŞ. TUR. DAH. TİC. LTD. ŞTİ.

ACARER METAL SANAYİ TİC. A.Ş.

AMCOL MİNERAL MAD. SAN. TİC. A.Ş.

AVEKS İÇ VE DIŞ TİC. A.Ş.

BİLGİNOĞLU ENDÜSTRİ MALZ. SAN. VE TİC. A.Ş.

ÇELİKTAŞ SINAİ KUMU MADEN SAN. NAK TİC. A.Ş.

ÇUKUROVA KİMYA END. A.Ş.

EGES ELEKTRİK&ELEKTRONİK GER. SAN. TİC. A.Ş

EVREN İTH. İHR. PAZ. A.Ş.

EXPERT MÜMESSİLLİK TURİZM TİC. LTD. ŞTİ.

FERROMET MÜMESSİLLİK TİC. A.Ş.

FOSTEMA METALURJİ SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

HANNOVER-MESSE ANKİROS FUARCILIK A.Ş.

HERAEUS ELECTRO-NİTE TERMO TEKNİK SAN. TİC. A.Ş.

INDUCTOTHERM İNDÜKSİYON SİST. SAN. A.Ş.

KADIOĞLU MADENCİLİK SAN. TİC. A.Ş.

KUMSAN DÖKÜM MALZEMELERİ SAN. TİC. A.Ş.

LMA MOTİF ALÜM. DÖKÜM SAN. MÜM. LTD. ŞTİ.

MAGMA BİLİŞİM TEKN. HİZM. LTD. ŞTİ.

MARMARA METAL MAM. TİC. A.Ş.

META-MAK METALURJİ MAK. MÜM. LTD. ŞTİ.

METKO HÜTTENES ALB. KİMYA SAN. TİC. A.Ş.

SİLTAŞ SİLİS KUMLARI SAN. TİC. A.Ş.

SİLVAN DIŞ VE İÇ TİC. A.Ş.

UNİKON METALURJİ VE KİMYA SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

VESUVIUS İSTANBUL REFRAKTER SAN. TİC. A.Ş. FOSECO

YILKAN MAÇA SUP. ÜRETİM PAZ. SAN. TİC. A.Ş.

KATILIMCI ÜYELERİSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İZMİR

İSTANBUL

MANİSA

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

ANKARA

ANKARA

ANKARA

KOCAELİ

KARABÜK

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

İSTANBUL

KOCAELİ

BURSA

0216 527 83 54

0212 280 50 50

0216 414 96 16

0216 410 00 60

0232 433 72 30

0212 275 57 13

0236 233 23 20

0212 446 41 21

0212 325 96 60

0216 573 38 88

0212 275 33 00

0312 440 82 28

0312 439 67 92

0312 267 08 88

0262 646 34 24

0370 424 10 50

0216 593 09 57

0216 593 13 61

0216 557 64 00

0216 447 29 55

0212 270 07 08

0216 411 69 11

0216 335 70 09

0216 380 36 18

0216 399 98 68

0262 677 10 50

0224 573 88 72

0216 527 85 24

0212 280 50 51

0216 414 96 20

0216 410 00 90

0232 457 37 69

0212 347 87 07

0236 233 23 23

0212 447 36 00

0212 283 77 78

0216 573 06 28

0212 275 11 42

0312 439 66 84

0312 439 67 66

0312 267 08 87

0262 646 29 62

0370 415 66 50

0216 593 09 59

0216 593 13 62

0216 557 50 26

0216 447 29 69

0212 270 08 88

0216 369 64 59

0216 335 71 57

0216 416 91 59

0216 442 11 90

0262 677 10 60

0224 573 74 93

www.5mtr.com

www.acarermetal.com

www.amcol.com.tr

www.aveks.com.tr

www.bilginoglu-endustri.com.tr

www.celiktassilis.com

www.cukurovakimya.com.tr

www.eges.com.tr

www.evren.ws

www.expert.com.tr

www.ferromet.com.tr

www.fostema.com

www.ankiros.com

www.electro-nite.com

www.inductotherm.com.tr

www.kadioglumaden.com.tr

www.kumsandokum.com.tr

www.lma.com.tr

www.magmasoft.com.tr

www.marmarametal.com

www.metamak.com.tr

www.metkoha.com

www.siltas.com.tr

www.silvanticaret.com

www.unikon.com.tr

www.foseco.com.tr

www.yilkanchaplet.com

ŞEHİRFİRMA ADI

Page 82: Turkdokum23

Teknik Seminer Kayıtları:-CGI Teknolojisi, Sfero ve Aşılama Teknolojileri, Türbin Döküm Teknikleri Dr.Milan Lampic ve Dr. Torbjorn Skaland

- Yolluk ve Besleyiciler, iyi dökümün 10 kuralı Prof. John Campbell

Page 83: Turkdokum23
Page 84: Turkdokum23